T.C. FIRAT ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ TÜRK DL VE EDEBYATI ANA BLM DALI PEYAM SAFA’NIN “YALNIZIZ” ROMANINDA SÖZ DZM YÜKSEK LSANS TEZ DANIMAN HAZIRLAYAN Doç. Dr. Ahat ÜSTÜNER Ferdi GÜZEL ELAZI-2007 T.C. FIRAT ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ TÜRK DL VE EDEBYATI ANA BLM DALI PEYAM SAFA’NIN “YALNIZIZ” ROMANINDA SÖZ DZM YÜKSEK LSANS TEZ Bu tez 02 / 03 / 2007 tarihinde aúa÷Õdaki jüri tarafÕndan oy birli÷i / oy çoklu÷u ile kabul edilmiútir. Danman Üye Üye Doç. Dr. Ahat ÜSTÜNER Prof. Dr. Ahmet BURAN Yrd. Doç. Dr. Ercan ALKAYA Bu tezin kabulü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun ....... / ....... / ....... tarih ve ......................... sayÕlÕ kararÕyla onaylanmÕútÕr. I ÖZET Yüksek Lisans Tezi Peyami Safa’nn “Yalnzz” Romannda Söz Dizimi Ferdi GÜZEL Frat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyat Ana Bilim Dal 2007, sayfa : X + 120 Bu çalÕúmada edebiyatÕmÕzÕn en önemli yazarlarÕndan biri olan Peyami Safa’nÕn “YalnÕzÕz” isimli romanÕndan 40 sayfa söz dizimi yönünden incelenmiútir. AmacÕmÕz söz dizimi çalÕúmalarÕna katkÕda bulunmak ve bu eserden hareketle Peyami Safa’nÕn dili nasÕl kullandÕ÷ÕnÕ tespit edip üslûbu ile ilgili birtakÕm bilgilere ulaúmaktÕr. YaptÕ÷ÕmÕz incelemeden úu sonuçlarÕ elde ettik: 1. Eserin farklÕ yerlerinden seçti÷imiz kÕrk sayfada 952 cümle tespit ettik. Tespit etti÷imiz cümleleri yapÕsÕna göre inceledik. Bu cümlelerin 633’ü basit, 17’si úartlÕ birleúik, 31’i iç içe birleúik, 96’sÕ sÕralÕ, 85’i ba÷lÕ, 89’u kesik cümledir. Basit cümleler % 66.49 ile en fazla kullanÕlan cümledir. Di÷er cümlelerin oranÕ úöyledir: sÕralÕ cümleler % 10.08, kesik cümleler % 9.35, ba÷lÕ cümleler % 8.93, iç içe birleúik cümleler % 3.26, úartlÕ birleúik cümleler % 1.79 2. Basit ve birleúik cümleleri yükleminin yerine, yükleminin türüne ve anlamÕna göre inceledik. ToplamÕ 681 olan bu cümlelerin oranlarÕ úöyledir: Yükleminin yerine göre cümleler: kurallÕ cümle % 88.11, devrik cümle % 11.89 Yükleminin türüne göre cümleler: isim cümlesi % 26.87, fiil cümlesi % 73.13 AnlamÕna göre cümleler: olumlu cümle %74.89, olumsuz cümle % 15.27, soru cümlesi % 9.84 3. ønceledi÷imiz kÕrk sayfada 3077 kelime grubu tespit ettik. Kelime gruplarÕnÕn üçte birinden fazlasÕnÕ sÕfat tamlamalarÕ oluúturmaktadÕr. SÕfat tamlamasÕnÕn oranÕ % 36.20’dir. SÕfat tamlamasÕnÕ % 22.32 ile isim tamlamasÕ, % 10.33 ile birleúik fiil, % 8.68 ile edat gurubu takip etmektedir. 4. YazarÕn ço÷unlukla kÕsa cümleler kullandÕ÷Õ görülmektedir. Basit ve birleúik cümleler üzerinde yaptÕ÷ÕmÕz kelime sayÕsÕ incelemesine göre cümlelerin % 12.19’u iki kelimeden, % 14.80’i üç kelimeden, % 14.54’ü dört kelimeden, % 11.16’sÕ beú kelimeden , % 9.10’u altÕ kelimeden oluúmaktadÕr. Elde edilen verilerin yorumlanmasÕyla Peyami Safa’nÕn cümle kurmakta ve dili muhtevaya göre kullanmakta çok usta oldu÷u, tasvire önem verdi÷i sonucuna ulaúÕldÕ. Anahtar Kelimeler: Peyami Safa, YalnÕzÕz, cümle, kelime grubu, tasvir II ABSTRACT Master Thesis The Syntax n The Novel “Yalnzz” Of Peyami Safa Ferdi GÜZEL Frat University The nstitute Of Social Sciences Turkish Language And Literature Department 2007, page: X + 120 In this work, 40 pages that are chose from one of the most important author of our literature, Peyami Safa’s novel named “YalnÕzÕz”, are examined in point of syntax. Our aim is to contribute to syntax works and to determine how Peyami Safa uses the language and to reach some informations about his style by using this work. We got these results from the examination we did: 1. We determined 952 sentences from 40 pages that we chose from different parts of the work. We examined the sentences that we determined, according to their structures. 633 of these sentences are simple clauses, 17 of these are conditional clauses, 31 of these are independent clauses, 96 of these are coordinete sentences, 85 of these are dependent clauses, 89 of these are uncompleted clauses. The most used sentence is simple sentence with % 66.49. The proportion of others are like this: coordinete sentences % 10.08, uncompleted clauses % 9.35, dependent clauses % 8.93, independent clauses % 3.26, conditional clauses % 1.79. 2. We examined simple and complex sentences according to predicate’s place, predicate’s type and predicate’s meaning. The proportion of these sentences, 681 in total, are like this: Sentences according to predicate’s place: rugular sentences % 88.11, inverted sentences % 11.89 Sentences according to predicate’s type: noun clauses % 26.87, verbal clauses % 73.13 Sentences according to predicate’s meaning: positive sentences %74.89, negative sentences % 15.27, guestion sentences % 9.84 3. We determined 3077 word groups in 40 pages that we examined. Adjective phrases form more than one third of the word proups. The proportion adjective phrases are % 36.20. The proportion of noun phrases are % 22.32, verbal compounds are %10.33, preposition groups are % 8.64. 4. øt is seen that the author used short sentences mostly. According the word number examination on simple and complex sentences, %12.19 of sentences are formed of two words, % 14.80 of them are formed of three words, % 14.54 of them are formed of four words, % 11.16 of them are formed of five words, % 9.10 of them are formed of six words. As the gotten datums are interpreted, it is reached that Peyami Safa is very skilled at making sentences and using language according to contents and gives importance to description. Key Words: Peyami Safa, YalnÕzÕz, sentence, word group , description III ÇNDEKLER ÖZET …………………………………………………………………………………... SUMMARY ……………………………………………………………………………. øÇøNDEKøLER ………………………………………………………………………… ÖN SÖZ ………………………………………………………………………………... KISALTMALAR ………………………………………………………………………. GøRøù …………………………………………………………………………………... YAZAR VE ESER HAKKINDA ……………………………………………………… 1.PEYAMø SAFA ………………………………………………………………….. a.HayatÕ …………………………………………………………………………... b.Edebi ùahsiyeti …………………………………………………………………. c.Eserleri …………………………………………………………………………. 2.YALNIZIZ ……………………………………………………………………….. I II III IX X 1 3 3 3 3 8 9 BRNC BÖLÜM KELME GRUPLARI ………………………………………………………………... I.TEKRAR GRUBU …………………………………………………………………. 1. TEKRAR GRUBUNUN TÜRLERø ……………………………………………. a. Aynen Tekrarlar ………………………………………………………………. b. ZÕt AnlamlÕ Tekrarlar …………………………………………………………. c. YakÕn AnlamlÕ Tekrarlar ……………………………………………………… 2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN TEKRAR GRUBU …………………... a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………………… b. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………………… 3.TEKRAR GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ………. a. Tekrar Grubunun SÕfat TamlamasÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ … b. Tekrar Grubunun Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………. II.BAöLAMA GRUBU ……………………………………………………………… 1.CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN BAöLAMA GRUBU ………………… a. Ba÷lama Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………… b. Ba÷lama Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………... c. Ba÷lama Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ ………………………….. ç. Ba÷lama Grubunun DolaylÕ Tümleç Olarak Görev YapmasÕ ………………... d. Ba÷lama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………….. 2. BAöLAMA GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …... a. Ba÷lama Grubunun øsim TamlamasÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ …. b. Ba÷lama Grubunun øsim TamlamasÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ …. c. Ba÷lama Grubunun SÕfat TamlamasÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ ... ç. Ba÷lama Grubunun Edat GruplarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ... III. SIFAT TAMLAMASI …………………………………………………………… 1. KURULUùU YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMALARI ……………………….. a. TamlayanÕ Tek Kelime Olan SÕfat TamlamalarÕ ……………………………… aa. TamlayanÕ Niteleme SÕfatÕ Olan SÕfat TamlamalarÕ ……………………… ab. TamlayanÕ Belirtme SÕfatÕ Olan SÕfat TamlamalarÕ ……………………… b. TamlayanÕ Kelime Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ …………………………... ba. TamlayanÕ økileme Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ ………………………. bb. TamlayanÕ SÕfat-Fiil Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ …………………….. bc. TamlayanÕ Edat Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ…………………………... 15 19 19 19 20 20 20 20 20 21 21 21 21 21 21 21 22 22 22 22 22 23 23 23 23 24 24 24 24 25 25 25 26 IV bç. TamlayanÕ KÕsaltma Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ …………………….. bd. TamlayanÕ SayÕ Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ ………………………….. be. TamlayanÕ Ba÷lama Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ …………………….. bf. TamlayanÕ øsim TamlamasÕ Olan SÕfat TamlamalarÕ……………………... 2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMASI ……………….. a. SÕfat TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………. b. SÕfat TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………… c. SÕfat TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………... ç. SÕfat TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………… d. SÕfat TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ …………………… 3. SIFAT TAMLAMASININ KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……. a. SÕfat TamlamasÕnÕn øsim TamlamasÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ …. b. SÕfat TamlamasÕnÕn øsim TamlamasÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ …. c. SÕfat TamlamasÕnÕn øsim TamlamasÕnda Hem Tamlayan Hem de Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………… ç. SÕfat TamlamasÕnÕn Edat Grubunun øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …... d. SÕfat TamlamasÕnÕn Baúka SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………………………... e. SÕfat TamlamasÕnÕn Baúka SÕfat TamlamalarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………………………... f. SÕfat TamlamasÕnÕn Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ……. IV. øSøM TAMLAMASI …………………………………………………... 1. KURULUùU YÖNÜNDEN øSøM TAMLAMALARI …………………………. a. UnsurlarÕ Tek Kelimeden Oluúan øsim TamlamalarÕ …………………………. aa. Belirtili øsim TamlamasÕ ………………………………………………….. ab. Belirtisiz øsim TamlamasÕ ………………………………………………... b. UnsurlarÕndan Biri veya økisi Kelime Grubu ùeklinde Olan øsim TamlamalarÕ ……………………………………………………………………. 2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN øSøM TAMLAMASI …………………. a. øsim TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………. b. øsim TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………………. c. øsim TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………… ç. øsim TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………… d. øsim TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ …………………… 3. øSøM TAMLAMASININ KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……... a. øsim TamlamasÕnÕn SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………………………... b. øsim TamlamasÕnÕn Di÷er øsim TamlamalarÕnda Tamlayan veya Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………… c. øsim TamlamasÕnÕn Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ……. ç. øsim TamlamasÕnÕn Edat Grubunun øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …... V. BøRLEùøK FøøL …………………………………………………………………... 1. BøRLEùøK FøøLøN TÜRLERø ………………………………………………….. a. øsim + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiiller …………………………. b. Fiil + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiiller …………………………... c. Anlamca KaynaúmÕú Birleúik Fiiller VI. UNVAN GRUBU ………………………………………………………………... VII. SAYI GRUBU …………………………………………………………………... 1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN SAYI GRUBU ……………………….. a. SayÕ Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………………… 26 26 26 27 27 27 27 27 28 28 28 28 28 29 29 29 29 30 30 30 30 30 31 31 32 32 32 33 33 33 33 33 34 34 34 34 35 35 36 36 37 37 37 37 V 2. SAYI GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …………... a. SayÕ Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ … VIII. EDAT GRUBU ………………………………………………………………… 1. EDAT GRUBU TEùKøL EDEN EDATLAR …………………………………... a. “Gibi” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………….. b. “Evvel” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………… c. “Sonra” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………… ç. “øçin” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………... d. “øle” øle Kurulan Edat Grubu …………………………………………………. e. “Kadar” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………… f . “Beri” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………….. g. “Do÷ru” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………... ÷. “Baúka” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………... h. Di÷er Edatlarla Kurulan Edat GruplarÕ ……………………………………….. 2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN EDAT GRUBU ………………………. a. Edat Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………………... b. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………... 3. EDAT GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ………….. a. Edat Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ … b. Edat Grubunun Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ……….. IX. KISALTMA GRUPLARI ………………………………………………………… A. øSNAT GRUBU ………………………………………………………………….. 1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN øSNAT GRUBU ……………………… a. øsnat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………... 2. øSNAT GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …………. a. øsnat Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ … B. YAKLAùMA GRUBU …………………………………………………………... 1. YAKLAùMA GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ….. a.Yaklaúma Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………………………... C. BULUNMA GRUBU …………………………………………………………….. 1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN BULUNMA GRUBU ………………... a. Bulunma Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ …………………… Ç. UZAKLAùMA GRUBU …………………………………………………………. 1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN UZAKLAùMA GRUBU …………….. a. Uzaklaúma Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ …………………. b. Uzaklaúma Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………. 2. UZAKLAùMA GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ... a. Uzaklaúma Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………………………... D. DEöøùøK ùEKøLLERDE KURULAN KISALTMA GRUPLARI ……… X. BøRLEùøK øSøM …………………………………………………………………... 1. BøRLEùøK øSMøN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …………….. a. Birleúik øsmin Ba÷lama GruplarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ....... b. Birleúik øsmin øsim TamlamalarÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ …….. c. Birleúik øsmin Edat GruplarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ……….. ç. Birleúik øsmin SÕfat TamlamalarÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ ……. XI. øSøM-FøøL GRUBU ………………………………………………………………. 1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN øSøM-FøøL GRUBU ………………….. a. øsim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………. 37 37 38 38 38 38 38 39 39 40 40 40 40 41 41 41 41 42 42 42 42 42 43 43 43 43 43 43 43 44 44 44 44 44 44 44 44 44 45 45 45 45 46 46 46 46 46 46 VI b. øsim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………… c. øsim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………… ç. øsim-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………… 2. øSøM-FøøL GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……... a. øsim-Fiil Grubunun øsim TamlamalarÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ . b. øsim-Fiil Grubunun øsim TamlamalarÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ . c. øsim-Fiil Grubunun Edat Grubunda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …... ç. øsim-Fiil Grubunun Ba÷lama Grubunda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ XII. SIFAT-FøøL GRUBU ……………………………………………………………. 1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN SIFAT-FøøL GRUBU ………………… a. SÕfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………. b. SÕfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………… c. SÕfat-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………... ç. SÕfat-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………... 2. SIFAT-FøøL GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……. a. SÕfat-Fiil Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………………………………………………………………………... XIII. ZARF-FøøL GRUBU …………………………………………………………… 1. ZARF-FøøL GRUBU TEùKøL EDEN EKLER ………………………………… a. “-ken” Eki ……………………………………………………………………... b. “-ArAK” Eki …………………………………………………………………. c. “-IncA” Eki …………………………………………………………………… ç. “-Ip/-Up” Eki ………………………………………………………... d “- mAdAn” Eki ………………………………………………………………. e. “-dIkçA/-dUkçA ” Eki ………………………………………………. 48 49 49 49 49 50 50 50 50 KNC BÖLÜM CÜMLE ………………………………………………………………………………... CÜMELELERøN YAPILARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI …………………… 1. BASøT CÜMLE ………………………………………………………………. 2. BøRLEùøK CÜMLE …………………………………………………………….. a. Giriúik Cümle …………………………………………………………………. b. Ki’ li Cümle …………………………………………………………………… c. øç içe Birleúik Cümle ………………………………………………………….. ç. ùartlÕ Birleúik Cümle …………………………………………………………... 3. SIRALI VE BAöLI CÜMLELER ……………………………………………… 4. FARKLI CÜMLE TÜRLERø …………………………………………………... 51 52 52 52 54 55 56 56 57 60 I. CÜMLE ÇEùøTLERø ……………………………………………………………….. A. YAPILARINA GÖRE CÜMLELER …………………………………………….. 1. BASøT CÜMLELER ……………………………………………………………. a. Basit øsim Cümleleri …………………………………………………………... b. Basit Fiil Cümleleri …………………………………………………………… 2. BøRLEùøK CÜMLELER ……………………………………………………….. a. ùartlÕ Birleúik Cümle ……………………………………………….................. b. øç øçe Birleúik Cümle …………………………………………………………. 3. BAöLI CÜMLELER …………………………………………………………… a. Ki’ li Ba÷lÕ Cümleler ………………………………………………………….. b. “Ve” Ba÷lacÕyla Kurulan Cümleler ………………………………………….. c. Di÷er Ba÷laçlarla Kurulan Cümleler …………………………………………. 61 61 62 62 62 63 63 64 65 65 65 66 46 46 46 47 47 47 47 47 47 48 48 48 48 48 48 VII 4. SIRALI CÜMLELER ………………………………………………………….. 5. KESøK CÜMLELER …………………………………………………………… B. YÜKLEMøNøN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER ………………………………... 1. øSøM CÜMLELERø …………………………………………………………….. a. Yüklemi Tek Kelime + Ek-Fiil ùeklinde Olanlar …………………………….. b. Yüklemi Kelime Grubu + Ek-Fiil ùeklinde Olanlar ………………………….. 2. FøøL CÜMLELERø ……………………………………………………………... a. Yüklemi Basit Kipli Olan Fiil Cümleleri ……………………………………... b. Yüklemi Birleúik Kipli Olan Fiil Cümleleri ………………………………….. C. YÜKLEMøNøN YERøNE GÖRE CÜMLELER ………………………………… 1. KURALLI CÜMLELER ………………………………………………………... 2. DEVRøK CÜMLELER …………………………………………………………. Ç. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER ………………………………………………. 1. OLUMLU CÜMLELER ………………………………………………………... 2. OLUMSUZ CÜMLELER ………………………………………………………. a. Olumsuz øsim Cümleleri ……………………………………………………… b. Olumsuz Fiil Cümleleri ………………………………………………………. 3. SORU CÜMLELERø …………………………………………………………… a. Soru Ekiyle Kurulan Soru Cümleleri …………………………………………. b. Soru Kelimeleriyle Kurulan Soru Cümleleri …………………………………. II. CÜMLENøN UNSURLARI ………………………………………………………... A. YÜKLEM ………………………………………………………………………... 1. Fiil Cümlelerinde Yüklem ……………………………………………………… a. Basit Kipli Fiillerin Yüklem OlmasÕ ………………………………………….. b. Birleúik Kipli Fiillerin Yüklem OlmasÕ ………………………………………. c. øsim + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiillerin Yüklem OlmasÕ ……… ç. Fiil + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiillerin Yüklem OlmasÕ ………. d. Anlamca KaynaúmÕú Birleúik Fiillerin Yüklem OlmasÕ ……………………… 2. øsim Cümlelerinde Yüklem …………………………………………………….. a. Yüklemi Tek Kelime Olan øsim Cümleleri …………………………………… b. Yüklemi Kelime Grubu Olan øsim Cümleleri ………………………………… ba. SÕfat TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………… bb. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Olarak Görev YapmasÕ ……………... bc. Ba÷lama Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………. bç. øsim TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………….. bd. SayÕ Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………… be. Edat Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………… bf. øsim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………….. bg. SÕfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………. B.ÖZNE ……………………………………………………………………………... 1. Öznesi Tek Kelime Olan Cümleler……………………………………………… 2. Kelime GruplarÕndan Oluúan Özneler ………………………………………….. a. Ba÷lama Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………… b. SÕfat TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………. c. øsim TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………. ç. øsim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………. d. SÕfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………… C. NESNE …………………………………………………………………………… 1. Nesne Türleri ……………………………………………………………………. a. Belirtisiz Nesne ……………………………………………………………….. 67 67 69 69 69 69 69 70 70 70 70 71 71 71 72 72 73 73 73 73 74 74 74 74 75 75 76 76 76 77 77 77 77 77 77 78 78 78 78 78 78 79 79 79 79 80 80 80 80 80 VIII b. Belirtili Nesne ………………………………………………………………… 2. Kelime GruplarÕndan Oluúan Nesneler …………………………………………. a. Ba÷lama Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………. b. SÕfat TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………... c. øsim TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………… ç. øsim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………… Ç. YER TAMLAYICISI …………………………………………………………….. 1. Yer TamlayÕcÕsÕ Tek Kelime Olan Cümleler …………………………………... 2. Kelime GruplarÕndan Oluúan Yer TamlayÕcÕlarÕ ………………………………... a. Ba÷lama Grubunun DolaylÕ Tümleç Olarak Görev YapmasÕ ……………….. b. SÕfat TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ……………….. c. øsim TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………… ç. øsim-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………… d. SÕfat-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………... D. ZARF TÜMLECø ………………………………………………………………… 1. Ek Almadan Zarf Tümleci Olan Unsurlar ………………………………………. 2. Ek Alarak Zarf Tümleci Olan Unsurlar ………………………………………… a. VasÕta Eki Alan Zarf Tümleçleri ……………………………………………… b. Zarf-Fiil Eki Alan Zarf Tümleçleri …………………………………………… 3. Kelime GruplarÕndan Oluúan Zarf Tümleçleri ………………………………….. a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………………… b. Ba÷lama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………….. c. SÕfat TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ …………………… ç. øsim TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………………. d. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………... e. KÕsaltma GruplarÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………….. SONUÇ VE DEöERLENDøRME ……………………………………………………... 80 81 81 81 81 81 82 82 82 82 82 82 83 83 83 83 84 84 84 84 84 84 85 85 85 85 86 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM CÜMLE TAHLLLER ……………………………………………………………… KAYNAKLAR ………………………………………………………………………… ÖZ GEÇMøù …………………………………………………………………………… 96 117 120 IX ÖN SÖZ Peyami Safa ve eserleri ile ilgili pek çok ürün verilmiú olmasÕna ra÷men, eserlerinin söz dizimine yönelik bir çalÕúma yapÕlmamÕútÕr. Zaten Türkçenin grameri üzerine yapÕlan çalÕúmalarÕn pek azÕ söz dizimine yöneliktir. Söz dizimi, gramerimizin en fazla ihmale u÷rayan alanlarÕndan biridir. “Peyami Safa’nÕn ‘YalnÕzÕz’ RomanÕnda Söz Dizimi” adÕnÕ taúÕyan bu çalÕúmamÕzÕ hem söz dizimi araútÕrmalarÕna katkÕda bulunmak hem de Peyami Safa gibi büyük bir yazarÕmÕzÕn dili nasÕl kullandÕ÷ÕnÕ belirleyebilmek amacÕ ile hazÕrladÕk. ÇalÕúmam esnasÕnda yardÕmlarÕnÕ esirgemeyen de÷erli hocam Doç. Dr. Ahat ÜSTÜNER’e teúekkürü borç bilirim. ELAZIö-2007 Ferdi GÜZEL X KISALTMALAR be: ba÷lama edatÕ bln: belirtili nesne bsn: belirtisiz nesne cdu: cümle dÕúÕ unsur çe: çekim edatÕ f: fiil i: isim ö: özne s: sÕfat ty: tamlayan tn: tamlanan y: yüklem yf: yardÕmcÕ fiil yt: yer tamlayÕcÕsÕ zt: zarf tümleci 1 GR Bir dilin geliúmesinde en fazla eme÷i geçenlerin baúÕnda yazarlar gelir. Yazarlar farklÕ cümle yapÕlarÕ, kelimeleri farklÕ anlamlara gelecek úekilde kullanmalarÕ, denenmemiúi denemeleri ile dilin zenginleúmesine katkÕda bulunurlar. ùüphesiz Peyami Safa dilimize çok büyük katkÕlarda bulunmuú önemli bir yazarÕmÕzdÕr. Dil üstüne pek çok yazÕsÕ olan, gramer kitabÕ yazacak kadar dile hakim olan bu yazarÕmÕz eserlerinde dili özenle kullanmÕútÕr. Özellikle olgunluk ça÷Õnda yazdÕ÷Õ romanlar, hem dilimizin hem de edebiyatÕmÕzÕn zirvelerinde yer alan eserlerdir. Bu sebeple söz dizimi alanÕnda çalÕúma yapmaya karar verince bu büyük yazarÕmÕzÕn “YalnÕzÕz” isimli romanÕnÕ seçtik. Bu çalÕúmadaki asÕl amacÕmÕz, söz dizimi çalÕúmalarÕna katkÕda bulunmak ve Peyami Safa’ nÕn dili nasÕl kullandÕ÷ÕnÕ tespit edip üslûbu hakkÕnda birtakÕm bilgilere ulaúmaktÕr. ÇalÕúmamÕzda eserin 1997 yÕlÕnda MEB tarafÕndan yayÕmlanan dördüncü baskÕsÕnÕ kullandÕk. øncelememizde, üç bölümden oluúan eserin birinci bölümünden 25.-35. ve 114.-119. sayfalarÕ; ikinci bölümünden 179.-183., 198.-202. ve 259.-263. sayfalarÕ; üçüncü bölümünden 364.-368. ve 451.-455. sayfalarÕ seçtik. Toplam kÕrk sayfayÕ taradÕk, metnimizde bulunan cümle çeúitleri ve kelime gruplarÕ ile ilgili bazÕ sonuçlar elde ettik. BunlarÕ tablolar halinde gösterdik. Kelime gruplarÕ ve cümle çeúitleri ile ilgili olarak verilen örneklerin eserdeki sayfa numaralarÕnÕ örneklerin karúÕsÕnda gösterdik. Söz dizimi ile ilgili yapÕlan çalÕúmalar dikkate alÕndÕ÷Õnda eserler arasÕnda özellikle sÕnÕflandÕrmada önemli farklÕlÕklarÕn oldu÷u görülmektedir. Gramerimizin pek çok alanÕnda oldu÷u gibi söz dizimi alanÕnda da ne yazÕk ki gramercilerimiz arasÕnda fikir birli÷i yoktur. Bu çalÕúmayÕ hazÕrlarken söz dizimi ile ilgili kitap ve makaleleri, bazÕ eserler hakkÕnda hazÕrlanmÕú söz dizimi ve üslûp ile ilgili çalÕúmalarÕ gözden geçirdik. øncelememizde Leyla Karahan’Õn yaptÕ÷Õ tasnifi (Karahan, 1999) esas aldÕk. Karahan’dan farklÕ olarak yapÕsÕna göre cümleler kÕsmÕna “kesik cümle”yi ilave ettik. Gerçi Karahan da eserinde kesik cümleye de÷inmiú fakat tasnifte bu cümle türüne yer vermemiútir. Eserde kesik cümlenin hayli fazla oldu÷unu da göz önünde bulundurarak yapÕsÕna göre cümleler kÕsmÕna bu cümle türünü eklemeyi uygun gördük. ÇalÕúmamÕzÕ “Kelime GruplarÕ”, “Cümle” ve “Cümle Tahlilleri” olmak üzere üç ana bölüme ayÕrdÕk. I. bölümde kelime gruplarÕnÕ; “tekrar grubu, ba÷lama grubu, sÕfat tamlamasÕ, isim tamlamasÕ, birleúik fiil, unvan grubu, sayÕ grubu, edat grubu, kÕsaltma gruplarÕ (isnat 2 grubu, yaklaúma grubu, bulunma grubu, uzaklaúma grubu), isim-fiil grubu, sÕfat-fiil grubu, zarf-fiil grubu, birleúik isim” úeklinde sÕnÕflandÕrarak bunlarÕ yapÕlarÕna, cümledeki ve di÷er kelime gruplarÕ içindeki görevlerine göre inceledik ve metnimizden bu kelime gruplarÕna örnekler verdik. II. bölümde cümleleri, “Cümle Çeúitleri” ve “Cümlenin UnsurlarÕ” olmak üzere iki ana baúlÕk altÕnda ele aldÕk. Cümleleri “yapÕlarÕna, yüklemlerinin yerine, yüklemlerinin türüne ve anlamlarÕna” göre inceledik. “Cümlenin UnsurlarÕ” kÕsmÕnda cümlenin unsurlarÕnÕ ayrÕ ayrÕ baúlÕklar halinde ele alÕp bu ögelerin hangi kelime gruplarÕndan oluútu÷unu gösterdik. “Sonuç ve De÷erlendirme” baúlÕ÷Õ altÕnda cümle çeúitleri ve kelime gruplarÕ ile ilgili istatistikî bilgileri tablolar halinde gösterdik. øncelememiz neticesinde ulaútÕ÷ÕmÕz bilgileri maddeler halinde vererek yazarÕn üslûbu ile ilgili özellikleri tespit etmeye çalÕútÕk. III. bölümde metnin de÷iúik yerlerinden seçti÷imiz cümleleri söz dizimi yönünden inceledik. Bilgi ve metot yönünden yararlandÕ÷ÕmÕz kaynaklarÕ “Kaynaklar” baúlÕ÷Õ ile çalÕúmamÕzÕn sonunda gösterdik. 3 YAZAR VE ESER HAKKINDA 1. PEYAM SAFA a. Hayat 1899’da østanbul’da do÷an Peyami Safa, Servet-i Fünûn dönemi úairlerinden øsmail Safa’nÕn o÷ludur. Sivas’a sürgüne gönderilen babasÕnÕn orada ölmesi üzerine iki yaúÕnda yetim kalmÕú, bu yüzden “Yetim-i Safa” adÕyla anÕlmÕútÕr. BabasÕz büyümenin acÕlarÕnÕn yanÕ sÕra, sekiz dokuz yaúlarÕnda yakalandÕ÷Õ bir kemik hastalÕ÷Õ dolayÕsÕyla uzun süre bu hastalÕ÷Õn fiziksel ve ruhsal bunalÕmlarÕnÕ yaúamÕútÕr. Sonradan bu günlerini ünlü “Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu” adlÕ romanÕnda dile getirmiútir. HastalÕk ve savaúÕn yol açtÕ÷Õ maddî sÕkÕntÕlar dolayÕsÕyla ö÷renimini sürdürememiú olan Peyami Safa, hayatÕnÕ kazanmak ve annesine bakmak için Vefa ødadisi’ndeki ö÷renimini yarÕda bÕrakmÕútÕr. AçÕlan sÕnavÕ kazanarak Posta-Telgraf Nezareti’ne girmiú, Birinci Dünya SavaúÕ’nÕn baúlamasÕna kadar orada çalÕúmÕú, bir süre de Bo÷aziçi’ndeki Rehber-i øttihat Mektebi’nde ö÷retmenlik yapmÕútÕr. Daha sonra a÷abeyi ølhami Safa’nÕn iste÷ine uyarak ö÷retmenlikten ayrÕlmÕú (1918) ve birlikte çÕkardÕklarÕ 20. AsÕr adlÕ akúam gazetesinde “AsrÕn Hikâyeleri” baúlÕ÷Õ altÕnda yazdÕ÷Õ öykülerle gazetecilik yaúamÕna baúlamÕútÕr. ømzasÕz yazdÕ÷Õ bu öykülerin tutulmasÕ üzerine adÕnÕ kullanmaya baúlayan yazar; Son Telgraf, Tasvir-i Efkâr, Milliyet, Cumhuriyet, Tercüman, Son Havadis gibi çeúitli gazetelerde yazÕlar yazmÕú, fÕkra yazarlÕ÷Õ ve baúyazarlÕk yapmÕú, aynÕ zamanda romanlarÕnÕ da tefrika etmiútir. Ülkede yayÕmlanan belli baúlÕ bütün gazete ve dergilerde yazan Peyami Safa birkaç derginin de sahibi olmuútur. 1936 yÕlÕnda 21 sayÕ çÕkardÕ÷Õ Kültür HaftasÕ ve 1953-1960 yÕllarÕ arasÕnda yayÕmladÕ÷Õ 63 sayÕ devam eden Türk Düúüncesi adlÕ aylÕk fikir ve kültür dergisi bunlarÕn en önemlileridir. O÷lu Merve’nin genç yaúta ölmesi üzerine büyük bir sarsÕntÕ geçirmiú, bu hadiseden kÕsa bir süre sonra 15 Haziran 1961’de østanbul’da ölmüútür. (BakÕrcÕo÷lu, 1997: 106-107; Timurtaú, 1970: V- X ) b. Edebi ahsiyeti Peyami Safa, kendi kendisini yetiútirmiú ender úahsiyetlerden biridir. Yaúamak için yazmak; yazmak için de okumak, araútÕrmak, kendini yetiútirmek zorundadÕr. Peyami Safa çok yönlü bir úahsiyettir. Sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji, 4 siyaset gibi pek çok alanla ilgili eser yazmÕútÕr. Müzik, resim gibi sanat dallarÕyla yakÕndan ilgilenmiú, bu konularda pek çok yazÕ yazmÕútÕr. Bir doktor kadar tÕp bilgisine sahip oldu÷u söylenir. Onun tÕp hakkÕndaki engin bilgisine úahit olan Ayhan Songar, Haziran 1981’de Türk EdebiyatÕ’nda çÕkan bir yazÕsÕnda amatörlü÷ü mümkün olmayan tek mesle÷in tÕp, bunun tek istisnasÕnÕn da Peyami Safa oldu÷unu söylemektedir (Ayvazo÷lu, 1998: 501). Beúir Ayvazo÷lu, Safa’yÕ úöyle anlatmaktadÕr. “... Roman tekni÷ine ciddi yenilikler getirmiú bir edebiyat adamÕ, resimden ve müzikten çok iyi anlayan bir estet/eleútirmen ve ciddi tezleri bulunan bir fikir adamÕydÕ. Hatta ispiritizma celselerinde ruh ça÷Õran bir medyum. Ve bir dava adamÕ, bu dava için zaman zaman kalemini kÕlÕç gibi kullanan usta bir polemikçi…” (Ayvazo÷lu, 1998: 12-13) Tam 43 yÕl, hemen hiç ara vermeden Türkiye’de yayÕmlanan hemen tüm gazete ve dergilerde çeúitli zamanlarda fÕkra, makale ve romanlarÕnÕ yayÕmlamÕú, son derece verimli bir yazar olmuútur. Ayvazo÷lu’na göre Peyami Safa’nÕn kitaplarÕ beú yüz civarÕndadÕr. Gazete ve dergilerdeki yazÕlarÕnÕn eksiksiz bir dökümü de yapÕlamamÕútÕr (Ayvazo÷lu, 1998:23 ). YalnÕzca kalemi ile geçinen Safa, edebi eserlerinin dÕúÕnda pek çok roman kaleme almÕútÕr. Para kaygÕsÕyla yazdÕ÷Õ bu romanlarda “Server Bedi” takma adÕnÕ kullanmÕútÕr. Yüz civarÕnda olan bu eserler arasÕnda, Cumbadan Rumbaya (1936) romanÕ ile Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir. HakkÕ Süha Gezgin, “Server Bedi’i, aynÕ sermayenin daha aúa÷Õ bir semtte açtÕ÷Õ baúka bir ma÷aza gibi düúünebiliriz. Onda sanat endiúesi, güzel yaratmak gayesi aramak, boúuna emek harcamak olur. O, Peyami’nin sadece kazanmak için kullandÕ÷Õ bir kalem amelesidir.” demiútir (Gezgin, 1997: 237). Eserlerinde toplumdaki ahlaki çöküntüyü, batÕlÕlaúmanÕn yarattÕ÷Õ manevi boúlu÷u nesiller ve sosyal çevreler arasÕndaki çatÕúmayÕ, ruh-beden çatÕúmasÕnÕ dile getirmiútir. ZÕt kavramlarÕ, duygu ve düúünce tezadÕnÕ ustaca iúleyen Peyami Safa çok baúarÕlÕ psikolojik çözümlemeler yapmÕútÕr. “ønsana baktÕ÷Õ halde insanÕ göremiyor.” (Safa, 1970:59) diye eleútirdi÷i Türk romanÕna psikolojik çözümlemeyi kazandÕrmÕú, Türk edebiyatÕna gerçek anlamda psikolojik romanÕ getirmiútir. 5 Kendisiyle yapÕlan bir röportajda yöneltilen, “Sahibi bulundu÷unuz Türk Düúüncesi dergisini hangi gayelerle yayÕmlÕyorsunuz?” sorusuna verdi÷i cevap romanlarÕnÕn da asÕl konusunu teúkil etmektedir: “Bizde on dokuzuncu asra has maddeci bir medeniyet telâkkisinin gerili÷ini anlatmak, modern batÕ fikir cereyanlarÕyla temas kurmak, gerçek bir kültür ve medeniyet anlayÕúÕ içinde Türk fikir ve sanat hayatÕnÕn geliúmesine çalÕúmak gayesiyle.” (Yazo÷lu, 1997: 151-152) Daha çocuk yaúta iken edebiyatla u÷raúmaya baúlayan hikâyeler yazÕp roman denemeleri yapan yazarÕmÕz, adÕnÕ on dokuz yaúÕnda iken ilk otuz kadarÕnÕ imzasÕz yazdÕ÷Õ “AsrÕn Hikâyeleri” ile duyurmuú, devrin aydÕnlarÕ tarafÕndan takdir edilmiútir. Yakup Kadri, “Bize bir üslûp getirdin.” demiú; Yahya Kemal, “øsmail Safa’nÕn en güzel eseri Peyami’dir.” diye nükte yapmÕútÕr ( Ayvazo÷lu, 1999: 70 ). ølk önemli romanÕ olan “Sözde KÕzlar”Õ, 1922’de yazan Peyami Safa 1937’de Her Ay’da yayÕmlanan bir yazÕsÕnda sanat hayatÕnÕn dönemlerini úöyle sÕralamÕútÕr: “Benim kitaplarÕm üç merhale geçirmiútir: ‘Sözde KÕzlar’, ‘Mahúer’, ‘Canan’ çocukluk kitaplarÕmdÕr. Bunlar yirmi yaúÕmÕn etrafÕnda do÷muúlardÕr. Hepsini, bilhassa ‘Canan’Õ ele alÕnmayacak kadar kusurlu bulurum. økinci devre kitaplarÕm: ‘ùimúek’, ‘Bir AkúamdÕ’dÕr. Bunlarda teknikten ziyade insan ruhuna ait endiúeler itibariyle bir fark görülür. Vaka ile beraber saiklere nüfuz etme ihtiyacÕ da artÕyor. Üçüncü devre kitaplarÕm: ‘9. Hariciye Ko÷uúu’, ‘Fatih-Harbiye’, ‘Bir Tereddüdün RomanÕ’dÕr. Bunlarda çalÕúma hedefime daha çok yaklaútÕ÷ÕmÕ sanÕyorum.” (Kudret , 1978: 312-313) YazarÕn hakikaten de en iyi romanlarÕ üçüncü devrede adÕnÕ andÕ÷Õ eserleri ve daha sonra yazmÕú oldu÷u “Matmazel Noraliya’nÕn Koltu÷u” ile “YalnÕzÕz” adlÕ eserleridir. “Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu, Bir Tereddüdün RomanÕ, Matmazel Noraliya’nÕn Koltu÷u ve YalnÕzÕz” gerek üslûp gerekse roman tekni÷i bakÕmÕndan mükemmel eserlerdir. Onun en önemli vasÕflarÕndan biri de üslûbunun muhteva ile uyum içinde olmasÕdÕr. Eserlerine bakÕldÕ÷Õnda üslûbu muhtevanÕn belirledi÷i görülmektedir. Pek çok eleútirmen Peyami Safa’nÕn romanÕ çok iyi bilen bir romancÕ oldu÷u konusunda hemfikirdir. Hatta bazÕ yazarlarÕmÕz onun romanÕn zirvesi oldu÷unu 6 söylemektedir. Yine eleútirmenlerin üzerinde fikir birli÷ine vardÕklarÕ baúka bir yönü de dili kullanmadaki ustalÕ÷Õ ve üslubûnun güzelli÷idir. “FÕkra, baúmakale yazarÕydÕ; polemik ustasÕydÕ; tercümeler yaptÕ; araútÕrma ve ‘Do÷u-BatÕ Sentezi’, ‘Türk ønkÕlabÕna BakÕúlar’ gibi düúünce eserleri verdi. Bütün bunlarÕn arasÕnda romancÕlÕ÷Õ en önemli vasfÕydÕ. Kanaatimce roman dünyamÕzÕn zirvesidir.” ( Niyazi: 2004 ) “Ruh hallerini çözümlemekteki baúarÕsÕ, kurgudaki ustalÕ÷Õ, dilinin kÕvraklÕ÷Õ, anlatÕm tekni÷i üzerindeki denemeleri ile bir romancÕdan beklenen birçok meziyetlere sahip yetenekli bir yazardÕ.” (Moran, 1997: 194) “Türk edebiyatÕnda romanÕ en iyi bilen romancÕlarÕn baúÕnda gelir Peyami Safa.” (BakÕrcÕo÷lu, 1997: 93) “Peyami bütün hayatÕnÕ sanata vermiútir… Kalemi, kendi kendine kaldÕ÷Õ demlerde ayrÕ renk, baúka koku, yeni hayal, denenmemiú tahlil arar; yine aynÕ kalem, kazanç tarlasÕnda bir saban gibi iúlerdi.” (Gezgin, 1997: 237) “Daha ilk hikâyelerinden baúlayarak son romanlarÕna kadar, konuúma dilini üstün bir baúarÕyla kullanmÕútÕr. Güzel yazÕ gösteriúlerinden, yapmacÕklardan, gereksiz söz oyunlarÕndan kaçÕnan sanatçÕ genellikle kÕsa cümlelerle ve klasik denebilecek kadar sade, aynÕ zamanda kÕvrak bir anlatÕmla yazmÕútÕr.” (Kudret, 1978: 314) “Edebiyat-Õ Cedide romanÕnda uzun uzun anlatmalar, birçok benzetmeler ve tasvirlerle varÕlan sonuca Peyami Safa hiçbir özentiye kapÕlmadan, gereksiz ayrÕntÕlara dalmadan yapmacÕksÕz birkaç cümle ile en kÕsa yoldan varmayÕ baúarmÕútÕr.” (Kudret 1978: 321) TanpÕnar, “Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu” ile ilgili yazÕsÕnda “ …bu son senelerin cÕlÕz ve lezzetsiz mahsulleri içinde de ara sÕra bazÕ cazibeleri ve hususiyetleri taúÕyan eserlere de tesadüf etmek mümkündür. øúte Peyami Safa Bey’in ‘Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu’ bu nadir kitaplardandÕr. Okuyup bitirdi÷im zaman, edebiyatÕmÕzÕn bu uyuúuk havasÕnda böyle bir kitabÕn nasÕl olup da yazÕlabildi÷ine hayret ettim.” demektedir ( TanpÕnar, 1992: 363 ). En yakÕn dostlarÕndan biri olan Ergun Göze, “Ondan sonra öyle bir romancÕ daha gelmedi.” demiútir (YardÕm, 2000: 16). 1941’de Yedigün’de yayÕmlanan “Peyami Safa HakkÕnda Ne Diyorlar” adlÕ yazÕda Peyami Safa’yÕ nesrin virtüözü olarak gösteren Mithat Cemal, “O, bir tek cümleyi 7 kÕrk elli úekilde ifade etme sanatÕna ve günlük gazetelerde çÕktÕ÷Õ halde her satÕr yazÕyÕ sanat eseri yapmak sÕrrÕna sahiptir.” demektedir (Ayvazo÷lu, 1998: 375). TarÕk Bu÷ra, yazarÕn üslûpta bir dönemeç oldu÷unu belirtmiú; Cemil Meriç, Peyami Safa dÕúÕndaki romancÕlarÕn pek ço÷unun üslûbu olmadÕ÷ÕnÕ söylemiútir (Tekin, 1990: 25). H. Cahit YalçÕn, “P. Safa en derin ruh tahlillerine hafif fÕrça darbeleri ile dokunmak ve yorgunluk vermeden bizim içimizde istedi÷ini canlandÕrmak sÕrrÕnÕ biliyor.” demiútir (Tekin, 1990: 4). “Peyami Safa, sadece roman yazarÕ de÷il, aynÕ zamanda “roman sanatÕ” üzerinde düúünen, bu yönde dikkate de÷er görüúler ve teklifler ileri süren, dolayÕsÕyla kaleme alaca÷Õ eserlerini sa÷lam temeller üzerine oturtmaya çalÕúan seçkin bir sanatkârÕmÕzdÕr. Onun “roman sanatÕ”na dair makale, mülakat, sohbet ve tenkit yazÕlarÕnÕ dikkate aldÕ÷ÕmÕzda, úu gerçek ortaya çÕkar: Bizde, romanÕ, sadece telif planÕnda bÕrakmayÕp “úekil” ve “teknik” planda da de÷erlendiren, bu konudaki görüúleriyle dört baúÕ mamur sayÕlabilecek bir nazariyenin sahibi olan ilk isim úüphesiz ki P. Safa’dÕr.” (Tekin, 1990: 15 ) “… Peyami Safa’nÕn de÷iúik tümce yapÕlarÕ kurmadaki becerisi kabul edilmiútir. ‘Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu’ üzerine yazan Cahit SÕtkÕ bu özelli÷ini, ‘Bu kitap bugünkü Türkçenin sanatkâr elinde ne harikalar verebilece÷ini ispata kafidir. Bir hastalÕ÷Õn destanÕ olan bu kitapta bir mÕsra kadar güzel cümleler var.’ diye belirtir. Hüseyin Cahit YalçÕn, ‘Üslûpta ufacÕk bir laubalilik ve iptidailik yok. Sade, fakat yüksek.’ diye yazar.” ( Kurdakul, 1992: 121) Tekin, kahramanlarÕ seviyelerine göre konuúturmada usta olan yazarÕn “Bir romancÕ, kahramanlarÕnÕ düúündürür, konuúturur veya onlarÕn bakÕúÕyla hadiseleri süzerken, kendisinin de÷il, onlarÕn kelimelerini kullanmak zorundadÕr.” sözünü aktararak, Peyami Safa’nÕn roman kahramanlarÕnÕ “úahsiyet ve kültürlerine göre” konuúturmaya özellikle dikkat etti÷ini, bu özelli÷in hem kahramanlarÕn eserin terkibinde ba÷ÕmsÕz bir úahsiyet olarak yer almalarÕnÕ hem de eserin gerçekçi bir nitelik kazanmasÕnÕ sa÷ladÕ÷ÕnÕ söylemektedir (Tekin, 1990: 23). Peyami Safa’nÕn üzerinde durulmasÕ gereken önemli özelliklerinden biri de dile verdi÷i önemdir. 8 Dil ile ilgili toplanan pek çok komisyonda görev yapan, Türk Dil Kurumu üyesi olan yazarÕmÕz gramer kitabÕ yazacak kadar dile hakimdir. Hem Türkçe hem FransÕzca gramer kitabÕ yazmÕútÕr. Bir dil akademisi kurulmasÕ fikrini savunan birçok yazÕ yazmÕú, terim bahsi üzerinde çok fazla durmuú, Türkçesi olan yabancÕ kelimelerin dile girmesine ve kullanÕlmasÕna karúÕ çÕkmÕútÕr. Dilin do÷ru kullanÕlmasÕ, gramer kaidelerine uygun yazÕlmasÕ konusunda hassas olan yazar aúÕrÕ öz Türkçecili÷i geçmiúle olan ba÷larÕmÕzÕ kopardÕ÷Õ için eleútirmiú, aynÕ sebeple harf de÷iúikli÷ine de Kültürümüzden karúÕ çÕkmÕútÕr. faydalanabilmek, geçmiúle olan ba÷larÕ koparmamak için Arap harflerinin de ö÷retilmesi gerekti÷ini savunmuútur. Nesirde “konuúur gibi bir üslûp” un karúÕsÕnda yer almÕú, böyle bir üslûbu edebiyat açÕsÕndan bir felaket olarak görmüútür. Yazara göre böyle bir üslûp genç yazarlarda özel ifade kabiliyetini, úahsi üslûbu ve yaratma imkânlarÕnÕ yok etmektedir ( Safa : 1970:77 ). Safa, “Kalemi elime aldÕ÷Õm günden beri Türkçenin müdafaasÕ için yazdÕ÷Õm satÕrlarÕ birbirine eklesem østanbul-Ankara úimendifer hattÕndan daha uzun olur.” demektedir (Safa, 2000: 55 ). Üstelik bu sözü 1940’ ta söylemiú, bu tarihten ölümüne kadar dil ile ilgili pek çok yazÕ yazmÕútÕr. c. Eserleri Roman ve Hikâyeler: Gençli÷imiz (1922), Siyah Beyaz Hikâyeler (1923), østanbul Hikâyeleri (1923), ùimúek (1923), Sözde KÕzlar (1923), Aúk OyunlarÕ (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Mahúer (1924), Bir AkúamdÕ (1924), Bir Genç KÕz Kalbinin Cürmü (1925), Ateúböcekleri (1925), Canan (1925), Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Atilla (1931), Bir Tereddüdün RomanÕ (1933), Matmazel Noraliya’nÕn Koltu÷u (1949), YalnÕzÕz (1951), Biz ønsanlar (1959). Hikâyeleri daha sonra Halil AçÕkgöz tarafÕndan derlenmiú , 1980’de “Hikâyeler” adÕyla yayÕmlanmÕútÕr. Piyes: Gün Do÷uyor (1932) nceleme-Deneme: ZavallÕ Celal Nuri Bey (1914), Türk ønkÕlâbÕna BakÕúlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefî Buhran (1939), Millet ve ønsan (1943), Mahutlar (1959), Do÷u-BatÕ Sentezi (1963), Nasyonalizm-Mistisizm-Sosyalizm (1968), Sanat-Edebiyat-Tenkit (1970), OsmanlÕca-Türkçe-Uydurmaca (1970), Sosyalizm- 9 Marksizm-Komünizm (1971), Din-ønkÕlâp-ørtica (1971), KadÕn-Aúk-Aile (1973), Yazarlar-SanatçÕlar-Meúhurlar (1976), E÷itim-Gençlik-Üniversite (1976), 20. AsÕrAvrupa ve Biz (1976) Ders Kitaplar: Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929), Cumhuriyet Mekteplerine KÕraat (Dört cilt, 1929), Yeni Talebe MektuplarÕ (1930), Büyük Mektup Numuneleri (1932), Türk Grameri (1941) , Dil Bilgisi (1942), FransÕz Grameri (1942), Türkçe øzahlÕ FransÕz Grameri (1948) BunlarÕn dÕúÕnda yazarÕn Kurtuluú SavaúÕ komutanlarÕ ve dünya siyasetinin meúhurlarÕ ile ilgili pek çok biyografik eseri, bazÕ tercümeleri, en meúhurlarÕ “Cingöz Recai” serisi olan yüz kadar polisiye romanÕ vardÕr. (Timurtaú, 1970: XI-XIII; Ayvazo÷lu, 1998: 511-516) 2. YALNIZIZ ølk baskÕsÕ 1951’de yapÕlan YalnÕzÕz, daha sonraki baskÕlarÕnda eserin giriúi niteli÷inde olan “Prolog” bölümü olmadan yayÕmlanmÕútÕr. Bu bölümün eserden çÕkarÕlmasÕ anlamda kopuklu÷a yol açmaktadÕr. Çünkü Samim’in Meral hakkÕndaki ilk úüpheleri, do÷ruluk özlemi ve do÷rulu÷a verdi÷i de÷er ilk kez bu bölümde anlatÕlmÕú ve Simeranya hakkÕndaki ilk bilgiler yine burada verilmiútir Bu bölümde yaúananlar roman boyunca zaman zaman karúÕmÕza çÕkmakta, bunlara göndermeler yapÕlmaktadÕr. Ergun Göze, Peyami Safa’nÕn bu bölümü fazla “santimantal-duygusal” buldu÷u için çÕkardÕ÷ÕnÕ söylemektedir. Fakat bu güzel parçanÕn unutulmasÕna gönlü razÕ olmayan Göze, kitabÕn MEB baskÕsÕna “Prolog”u da koydurmuútur (Göze, 1988:103). Mehmet Tekin, “Prologsuz okunan veya incelenen YalnÕzÕz romanÕnÕn eksik okunmuú, eksik incelenmiú olaca÷ÕnÕ kabul etmek gerekir.” demektedir (Tekin, 1990: 137). Prolog bölümü bir úüphesiyle baúlar. Samim, sevgilisinin kendinden bir úeyler gizledi÷inden úüphelenmektedir. Bu úüpheyle yürürken sokakta bir kadÕnla karúÕlaúÕr. AralarÕnda geçen bir konuúmadan sonra bir bara girer, burada bir süre otururlar. Sonra kadÕn annesinin hasta oldu÷unu söyleyerek birlikte eve gitmelerini teklif eder. Birlikte kadÕnÕn evine giderler. Geceyi kadÕnÕn evinde geçiren Samim sabah uyanÕnca kadÕnÕ göremez KadÕn, Samim’in cüzdanÕnÕ çalmÕú ve ortadan kaybolmuútur. Do÷ruluk özlemi içinde olan Samim feci bir úekilde aldatÕlmÕútÕr. Geldikleri yer ev de÷il, Ermeni bir 10 kadÕna ait pansiyondur. KadÕnÕn annesi yoktur ve müúterileri soydu÷u için çalÕútÕ÷Õ bardan kovulmuútur. “Prolog” dÕúÕnda üç bölümden oluúan romanÕn birinci bölümü on iki, ikinci bölümü on iki , üçüncü bölümü beú kÕsÕm olarak tertip edilmiútir. Olay økinci Dünya SavaúÕ’ndan hemen sonra østanbul Yeúilköy’deki bir köúkte baúlar. Bu köúkte yaú sÕrasÕna göre Samim, Mefharet ve Besim isminde üç kardeú varlÕklÕ bir hayat yaúamaktadÕr. Bu kardeúlerin en büyü÷ü Samim’dir. Samim kendine has fikirleri, çeúitli konularda derin bilgisi olan bir fikir adamÕ, Besim ise keyfine düúkün, umursamaz ve sevimli bir tiptir. AúÕrÕ heyecanlÕ ve sinirli olan Mefharet duldur. Mefharet’in Dame de Sion Lisesi’ne giden Selmin isimli bir kÕzÕ ve Galatasaray Lisesi’nde okuyan AydÕn isimli bir de o÷lu vardÕr. Aile aslen Arnavut’tur. Selmin, Ferhat isimli bir gençle niúanlÕdÕr. Ferhat ÕrkçÕlÕ÷a varan milliyetçi fikirleri sebebiyle hem Selmin hem de Mefharet ile ço÷u zaman kavga etmektedir. Hatta bir toplantÕda ArnavutlarÕ küçük gören bir konuúma yaptÕ÷Õ için Mefharet, Ferhat’Õ evinden kovar. Mefharet, Ferhat’Õ istemedi÷i için anne ile kÕzÕn arasÕ sürekli açÕktÕr. øleriki günlerde Selmin’de sararma, mide bulantÕsÕ ve baú dönmesi gibi rahatsÕzlÕklar baúlar. Sonunda Selmin’in hamile oldu÷u anlaúÕlÕr. Büyük bir üzüntüye kapÕlan Mefharet, kÕzÕ konuúmadÕ÷Õ için, olayÕn failini aramaya baúlar. Selmin aylardÕr niúanlÕsÕndan ayrÕ oldu÷undan Mefharet herkesten úüphelenmektedir. Özellikle de son zamanlardaki hal ve hareketleri dolayÕsÕyla a÷abeyi Samim’den. Mefharet ve Besim gizlice Samim’in odasÕna girerek onun hatÕra defterini okurlar. Burada kimli÷i belirsiz bir sevgiliyle karúÕlaúÕrlar, fakat kesin bir úey elde edemezler. AynÕ evin içinde yaúadÕklarÕ için sürekli karúÕ karúÕya gelen anne ile kÕz arasÕndaki tartÕúmalar artar, ev cehenneme döner. Mefharet, Selmin’i sürekli sÕkÕútÕrmakta, fakat istedi÷ini ö÷renememektedir.. Epey bir u÷raúÕdan sonra Selmin kimden hamile oldu÷unu itiraf eder. Ara sÕra evlerine gelip yemek yiyen aile arasÕnda “aç adam” olarak anÕlan bir yabancÕ... Daha sonra aç adamla ilgili araútÕrmalar yapÕlÕr ve aç adamÕn komünist bir kanun kaça÷Õ oldu÷u ö÷renilir. Fakat ye÷eninin böyle bir adamla iliúkisi olamayaca÷Õna inanan Samim, Selmin’i konuúturarak gerçekleri ö÷renir. Selmin hamile de÷ildir; annesinden intikam almak için bu oyunu düzenlemiútir. Samim’in evdekilerden gizli buluútu÷u sevgilisi Meral’dir. Üstelik Samim gençli÷inde Meral’in annesiyle aúk yaúamÕútÕr. Meral, yaúanan bu aúktan habersizdir. Meral, aynÕ zamanda Ferhat’Õn da kÕz kardeúidir. Necile eúinden ayrÕlmÕú oldu÷u için ayrÕ bir evde, çocuklar ise babalarÕ Nail Bey ile birlikte yaúamaktadÕr. Meral’in basit zevkler 11 peúinde koúan Feriha isminde bir arkadaúÕ vardÕr. Bu zevkleri yüzünden toplum tarafÕndan dÕúlanmÕútÕr. Paris’te yaúlÕ bir adamla dost hayatÕ yaúamaktadÕr. Feriha’nÕn, østanbul’a yaptÕ÷Õ ziyaret, Meral’in aklÕnÕ çelmiútir. Meral, Feriha’ya hem acÕmakta hem de imrenmektedir. Özellikle Paris sevdasÕ aklÕnÕ baúÕndan almakta, onu Feriha’ya yaklaútÕrmaktadÕr. Samim’den, Ferhat’tan yani çevresinden kurtulmak, zevklerine göre yaúamak isteyen Meral, Feriha ile görüúmeye baúlar. Samim bunun farkÕna varÕr ve aralarÕ açÕlÕr. Samim onu yeniden kazanmak ister ve ikna etmeye çalÕúÕr. Meral türlü yalanlarla Samim’i kandÕrmaya çalÕúmakta, baúka erkeklerle de gezip tozmaktadÕr. Bir yandan da Paris’e kaçmak için planlar yapmaktadÕr. Meral sonunda Feriha ile Paris’e kaçmaya karar verir ve bir gece kaçma planÕnÕ uygulamaya sokar. Feriha taksiyle gelip kendisini evden alacaktÕr; fakat Ferhat kardeúinin kaçaca÷ÕnÕ anlamÕú, odasÕnÕn kapÕsÕnÕ kilitlemiútir. OdasÕnda kilitli kalan Meral tezatlar arasÕnda gidip gelmekte, artÕk ne yapaca÷ÕnÕ bilememektedir. Tek kurtuluú yolu olarak intiharÕ görür, tam buna karar vermiúken bir kaza sonucu yanarak ölür. O gece yaúadÕ÷Õ esrarengiz olaylardan bir felaket oldu÷unu sezen Necile, kÕzÕnÕn öldü÷ünü ö÷renir ve bu haberi Samim’e de verir. Samim, onu teselli etmek için Necile’nin yanÕna koúar fakat bu iste÷ini gerçekleútiremez; Necile kalp krizi geçirerek ölmüútür. Eser, sadece maddenin insanÕ tatmin edemeyece÷i, manevi de÷erlere de gereken önemin verilmesi gerekti÷i, manevi de÷erlerden yoksun olanlarÕn sonlarÕnÕn felaket olaca÷Õ, dünyada huzurun ancak madde ile mananÕn barÕútÕrÕlmasÕ halinde sa÷lanabilece÷i düúünceleri üzerine kuruludur. Roman aynÕ zamanda bir ütopya romanÕdÕr. Yazar, “Simeranya” adlÕ ütopik bir ülke tasarlamÕútÕr. ZamanÕmÕzdan yüz elli yÕl sonra bütün zÕtlÕklarÕn barÕútÕrÕldÕ÷Õ, yalanÕn olmadÕ÷Õ bir huzur ülkesi. Safa bu ütopyada e÷itim, sa÷lÕk, aúk gibi pek çok konuya de÷inmiú, bunlarla ilgili problemlerin çözümünü sunmuútur. Simeranya eserde úöyle tanÕmlanmÕútÕr: “... bugünkü insanÕn kendi kendisi hakkÕndaki telâkkisinden, bilgisinin temellerine, metotlarÕna ve bütün sosyal müesseseleriyle de÷er sistemine kadar baútan baúa inkÕlâba muhtaç bir dünyanÕn huzursuzlu÷unu duyan bir adamÕn 150 yÕl sonraki tekâmül imkânlarÕnÕ düúünerek tasarladÕ÷Õ muhayyel bir ülkedeki hayat....” (Safa: 1997: 145) 12 “YalnÕzÕz”da merak unsuru çok iyi düzenlenmiútir. Yazar, okuyucuyu meraktan meraka sürükleyerek ilgiyi canlÕ tutmayÕ baúarmaktadÕr. Kurgu tek kelime ile mükemmeldir. Necmettin HacÕemino÷lu, bölümler arasÕndaki münasebetleri tÕpkÕ bir tiyatro eserinin perdeleri arasÕndaki münasebete benzetmiú, eserde herhangi bir kopuklu÷un olmadÕ÷ÕnÕ, eserin bir dram oldu÷unu söylemiútir. AynÕ görüú M. Tekin tarafÕndan da tekrarlanmÕútÕr (HacÕemino÷lu, 1961: 34; Tekin, 1990: 138). Peyami Safa, roman tekni÷i konusunda çalÕúmÕú, kendisini yetiútirmiú, roman tekni÷ine ciddi yenilikler getirmiú bir sanatkârdÕr. Kendisiyle yapÕlan bir röportajda konu ile ilgili olarak úunlarÕ söylemiútir: “Zannediyorum ki benim her romanÕmda ötekilere nispetle bir baúkalÕk ve ayrÕlÕk vardÕr. Çünkü her birinde kendi kendimi aúmak ve çok aradÕ÷Õm bir mükemmeliyete ulaúmak istedim. Tek imkân içinde kalÕplanmak ve kendi kendimi tekrarlamaktansa sayÕsÕz imkânlarÕ dememeye çalÕúmak benim yaratma huyumdur.” (Tekin, 1990: 153) Özellikle bu roman onun roman tekni÷indeki ustalÕ÷ÕnÕ çok iyi göstermektedir. Romanda; gösterme, iç monolog, iç diyalog, geriye dönüú, montaj, úuur akÕúÕ, kamera tekni÷i gibi teknikler baúarÕyla kullanÕlmÕútÕr. Özellikle gösterme tekni÷i anlatÕmda anlatÕcÕnÕn rolünü en aza indirmesi dolayÕsÕyla üzerinde durulmasÕ gereken bir tekniktir. Safa, eserdeki kahramanlarÕ “yansÕtÕcÕ merkez” olarak kullanmakla bu tekni÷i baúarÕyla uygulamÕútÕr. Eserde 1. ve 3. úahÕs olmak üzere iki anlatÕcÕ vardÕr; a÷ÕrlÕ÷Õn 3. úahÕsta oldu÷u romanda, yansÕtÕcÕ merkezlerin anlatÕmlarÕnda ve Samim’in hatÕra defterinde 1. úahÕs görülmektedir. Roman boyunca úahÕslar arasÕnda geçiúler çok sÕktÕr. Yazar, kahramanÕn ruh halini daha iyi yansÕtabilmek ve anlatÕcÕnÕn rolünü en aza indirebilmek için sÕk sÕk birinci úahÕs a÷zÕndan anlatÕm tekni÷ini kullanmÕútÕr. AynÕ paragrafta bile her iki anlatÕcÕya yer vermiú; anlatÕmlar iç içe geçmiútir. Peyami Safa’nÕn romanlarÕ ve roman sanatÕ hakkÕnda etraflÕ bir inceleme yapan Mehmet Tekin eserde anlatÕcÕ ile ilgili olarak úunlarÕ söylemektedir: “Safa, 3. úahÕs anlatÕcÕnÕn eser üzerindeki hakimiyetini - veya tasarrufunu- en aza indirirken, ça÷daú anlatÕm tekniklerinden çokça faydalanÕr. YazarÕn bu konudaki ilk uygulamasÕ, ‘yansÕtÕcÕ merkez’ seçiminde kendini gösteriyor. Fonksiyonu itibariyle bir aynaya benzeyen ‘yansÕtÕcÕ merkez’ rolündeki kiúi, kendisine gelen görüntüleri, do÷rudan do÷ruya okuyucuya yansÕtÕr, yahut ta yansÕtÕlmasÕna vesile olur. P. Safa bu yönteme baúvururken de÷iúik bir anlayÕúla hareket eder ve “yansÕtÕcÕ merkez” olarak- daha önceki bazÕ 13 romanlarÕnda oldu÷u gibi- sadece bir kiúiyi de÷il, birkaç kiúiyi kullanÕr. Yazar, bu davranÕúÕyla ‘yansÕtÕcÕ merkez’ yöntemine yenilik ve esneklik kazandÕrmÕú olur. ‘YansÕtÕcÕ merkez’ rolündeki kiúiyi, yazar de÷il hadiselerin seyri ve mahiyeti tayin eder.” (Tekin, 1990: 138) Eser boyunca “yansÕtÕcÕ merkezler” de÷iúir. OlayÕn önemli kahramanlarÕ “yansÕtÕcÕ merkez” olarak görülür. Yazar bu yolla eserde yaúananlara ve kiúilere bir de olay kahramanlarÕnÕn gözüyle bakma imkânÕ verir. Romandaki bir baúka yenilik de yazarÕn sözcü ile kahramanÕ birleútirmesidir. Safa’nÕn daha önceki eserlerinde yazarÕ temsil eden bilge bir kiúi yer almaktadÕr. Mesela “Biz ønsanlar”daki Necati, “Fatih- Harbiye”deki Ferit yazarÕn sözcüsü konumunda olan bilge karakterlerdir. Safa bu eksikli÷i kahraman ile sözcüyü birleútirip, kahramana bir úahsiyet kazandÕrmakla gidermiútir. Tekin, konu ile ilgili olarak úunlarÕ söylemektedir. “Bir úahsiyet olarak, yazardan ziyade kendi adÕna konuúan Samim, P. Safa’nÕn úimdiye kadar gördü÷ümüz ‘sözcü’ lerinden ayrÕlÕr. Di÷er sözcülerin eser üzerindeki menfi tesirlerini Samim’de göremeyiz. P. Safa, bu menfi tesiri, asÕl kahramanla ‘sözcü’ yü birleútirerek ortadan kaldÕrÕr. Halbuki önceki romanlarda, ‘sözcü’, asÕl kahramanÕn yanÕnda ikinci bir kiúi idi.” (Tekin, 1990: 141) Eserde montaj tekni÷ine çok baúvurulmuútur. “Proust, Novalis, Hegel, Goethe, Bergson, Nietzsche” gibi pek çok büyük düúünür ve yazardan alÕntÕlar yapÕlmÕútÕr. Bu alÕntÕlar hem Samim’in entelektüel seviyesini hem de düúüncelerini göstermesi açÕsÕndan önemlidir. AyrÕca bu alÕntÕlar esere fikir yönünden bir derinlik ve a÷ÕrlÕk kazandÕrmÕútÕr. Safa’nÕn en önemli özelliklerden biri de kiúilerin iç dünyalarÕna inmeyi çok iyi baúarabilmesidir. Safa’nÕn ruhsal çözümlemelerinin edebiyatÕmÕzÕn en iyi çözümlemeleri oldu÷u söylenebilir. YazarÕn bu yetene÷inin “YalnÕzÕz”da daha geliúmiú oldu÷u görülmektedir. YalnÕzÕz dil ve üslûp açÕsÕndan da oldukça baúarÕlÕ bir eserdir. Yerine göre kÕsa yerine göre çok uzun cümlelerin yer aldÕ÷Õ eserde bahsedilenler çok a÷Õr olmasÕna ra÷men, Safa anlaúÕlÕr bir dille anlatma ustalÕ÷ÕnÕ göstermiútir. Yazar, roman kahramanlarÕnÕ sosyal ve kültürel seviyelerine uygun bir úekilde konuúturmuútur. Okuyucu sadece konuúmalarÕna bakarak bile kahramanlar hakkÕnda pek çok bilgiye ulaúabilir. 14 Roman gerek tekni÷i ve kurgusu gerekse üslûbu bakÕmÕndan çok be÷enilen bir eserdir. Romandaki üslûbu çok be÷enen Agah SÕrrÕ Levend, üslûp hakkÕnda “…romanÕn ulaútÕ÷Õ zirvelerden biri olarak kabul etmeliyiz.” demektedir (Levend, 1952: 342). HacÕemino÷lu’na göre romanda en ufak bir usul, mantÕk veya teknik hatasÕ yoktur. Her anlamÕyla mükemmel bir eserdir: “ønsan kitabÕ bitirdi÷i zaman; –Her bakÕmdan mükemmel bir roman okudum. Bu konu, bu úahÕslar, bu hadiseler, bundan daha güzel iúlenemez, bundan daha iyi tanÕtÕlamaz ve bundan daha mükemmel anlatÕlamaz. Yani YalnÕzÕz ancak bu kadar güzel yazÕlabilirdi diyor.” (HacÕemino÷lu: 1963: 37) RomanÕn “düalizm (kutupluluk) düúüncesi” üzerine kurulu bir düúünce romanÕ oldu÷unu belirten Gürsel Aytaç: “Bence YalnÕzÕz, kurgu ve anlatÕm tekni÷iyle düúünce romanÕ türünün baúarÕlÕ bir örne÷i sayÕlmaya de÷er bir roman.” demektedir (Aytaç, 1983: 13-17). Roman üslûp, dil, teknik ve kurgu itibariyle edebiyatÕmÕzÕn en kÕymetli eserlerinin baúÕnda yer almaktadÕr. Peyami Safa “Besim” ve “Samim” ile edebiyatÕmÕza iki unutulmaz tip kazandÕrmÕútÕr. Özellikle “Besim” tipinin edebiyatÕmÕzÕn ölümsüz tiplerinden biri olaca÷Õ muhakkaktÕr. 15 BRNC BÖLÜM KELME GRUPLARI Kelime gruplarÕna pek çok gramer kitabÕnda yer verilmedi÷i görülmektedir. Kelime gruplarÕnÕn yer aldÕ÷Õ eserlerde ise bu gruplarÕn sayÕsÕ ve sÕnÕflandÕrÕlmasÕnda önemli farklÕlÕklar göze çarpmaktadÕr. Konunun uzmanlarÕnÕn kelime gruplarÕ hakkÕndaki görüúleri úöyledir: Tahsin Banguo÷lu, “Türkçe’nin Grameri” adlÕ eserinde kelime gruplarÕnÕ “belirtme öbekleri” diye adlandÕrmÕútÕr. Banguo÷lu, kelime gruplarÕyla ilgili olarak, “Sözü geliútirmek üzere kelimeler öbeklenirler, kavramlar arasÕnda derece derece iliúkiler meydana getirirler. Böylece tek kavramdan anlatmaya do÷ru giderler. Bunlara kelime öbekleri (groupe de mot) diyoruz.” demektedir. Kelime gruplarÕnÕ “ad takÕmlarÕ, sÕfat takÕmlarÕ, zarf öbekleri, takÕ öbekleri, çekim öbekleri, ba÷lam öbekleri, yanaúma takÕmlarÕ, katma öbekler” olmak üzere sekiz baúlÕk altÕnda incelemiútir. Yazar ayrÕca çekim öbeklerini, “isim öbekleri, fiil öbekleri”, yanaúma takÕmlarÕnÕ “san öbekleri, ayama ve soyadÕ öbekleri, künye ve mahlas”, katma öbekleri “ünlem öbekleri, saplama öbekleri” olarak kÕsÕmlara ayÕrmÕútÕr (Banguo÷lu, 2004:497-519). Muharrem Ergin, “Türk Dil Bilgisi”nde kelime grubunu, “Birden fazla kelimeyi içine alan, yapÕsÕnda ve manasÕnda bir bütünlük bulunan, dilde bir bütün olarak muamele gören bir dil birli÷idir.” úeklinde tanÕmlamÕútÕr. Ergin, kelime gruplarÕnÕ tek bir nesneyi veya hareketi birlikte karúÕlayan kelimeler toplulu÷u olarak de÷erlendirmiú, bunlarÕn bir kelimeymiú gibi çekime tabi tutuldu÷unu, sona gelen iúletme ekinin bütün grubu kapsamÕ içine aldÕ÷ÕnÕ söyledikten sonra, bunlarÕ “belirtme grubu” olarak isimlendirmiútir. Yazar, Türkçedeki asÕl unsurun yardÕmcÕ unsurdan sonra gelmesi kanununun kelime gruplarÕnda da görüldü÷ünü, bu gruplarda belirtilen unsurun sonda, belirten unsurun önde bulundu÷unu, kelime gruplarÕnda kelime sÕrasÕnÕn zaman sÕrasÕna dayandÕ÷ÕnÕ, kelime gruplarÕnÕn, kelime gruplarÕ ve cümle içinde daima tek bir kelime gibi vazife gördü÷ünü belirtmiútir (Ergin 1985:353-355). Ergin, “tekrarlar, ba÷lama grubu, sÕfat tamlamasÕ, iyelik grubu ve isim tamlamasÕ, aitlik grubu, birleúik isim, birleúik fiil, unvan grubu, ünlem grubu, sayÕ grubu, edat grubu, isnat grubu, genitif, datif, lokatif, ablatif gruplarÕ, fiil grubu, partisip grubu, gerundium 16 grubu ve kÕsaltma grubu” olmak üzere yirmi kelime grubundan bahsetmektedir (Ergin 1985: 353-375). M. Kaya Bilgegil, “Türkçe Dilbilgisi” adlÕ eserinde kelime gruplarÕnÕ “belirtme (tayin) gruplarÕ” olarak adlandÕrÕp “Birden Ziyade kelimeden meydana geldi÷i halde, cümledeki görevi bakÕmÕndan bir tek kelimeden farksÕz olan, gerekti÷i takdirde yine bir kelime imiú gibi çekim eki alabilen isim soyundan kelimelerin teúkil etti÷i birleúik sözlere belirtme (tayin) gruplarÕ diyoruz.” úeklinde tarif etmektedir (Bilgegil, 1984:115). Yazar, kelime gruplarÕnÕ, “isim tamlamalarÕ, sÕfat tamlamalarÕ, ba÷laç gruplarÕ, zarf gruplarÕ, isim gruplarÕ, ikizlemeler, edat gruplarÕ ve ünlem gruplarÕ” olarak, sekiz baúlÕk altÕnda incelemektedir (Bilgegil, 1984: 115-163). Vecihe Hatibo÷lu, “Türkçenin Sözdizimi”nde bu gruplarÕ “yargÕsÕz anlatÕmlar” olarak isimlendirmiú, “YargÕsÕz anlatÕmlar en az iki sözcü÷ün türlü ilgi ve nedenlerle yan yana sÕralanmasÕndan do÷an birliklerdir.” tanÕmÕnÕ yapmÕútÕr (Hatibo÷lu, 1972: 2). Yazar, “yargÕsÕz anlatÕmlar” olarak isimlendirdi÷i kelime gruplarÕnÕ, “tamlamalar, birleúik sözcükler, deyimler, ikilemeler” úeklinde dörde ayÕrmakta; tamlamalarÕ, “ad tamlamasÕ, adÕl tamlamasÕ, sÕfat tamlamasÕ, ikilemeli tamlama, iyelikli tamlama, çÕkmalÕ tamlama, kalmalÕ tamlama, yönelmeli tamlama, ilgeçli tamlama, ba÷laçlÕ tamlama” diye sÕnÕflandÕrmaktadÕr (Hatibo÷lu, 1972: 5-95). Vecihe Hatibo÷lu, “Kelime GruplarÕ ve KurallarÕ” adlÕ makalesinde, kelime gruplarÕnÕn en küçü÷ünün iki, en büyü÷ünün ise on kelime ile kuruldu÷unu söylemektedir. Hatibo÷lu, kelime gruplarÕnÕ gramer yönünden “yapÕbilim (morphologie) ve sözdizimi (syntaxe)” olarak iki bölümde incelemiú, bunlarÕ “aralarÕnda kalÕplaúma bulunan kelime gruplarÕ” ve “aralarÕnda kalÕplaúma bulunmayan kelime gruplarÕ” olarak da ele almÕútÕr. Birleúik kelimeleri , deyimleri, bilmeceleri, atasözlerini, vecizeleri ve argo ifadeleri “kalÕplaúmÕú kelime gruplarÕ” olarak de÷erlendiren yazar; sÕfat tamlamasÕ, zarffiil grubu, isim tamlamasÕ gibi kelime gruplarÕnÕ da “kalÕplaúmamÕú kelime gruplarÕ” olarak isimlendirmiútir (Hatibo÷lu, 1964:203-244). Tahir Nejat Gencan, “Dilbilgisi”nde kelime gruplarÕ için ayrÕ bir bölüm ayÕrmamÕútÕr. øsim ve sÕfat tamlamalarÕndan “takÕm” olarak bahseden yazar pek çok kelime grubuna de÷inmemiútir (Gencan, 1962:136-138). Haydar Ediskun’un “Yeni Türk Dilbilgisi” adlÕ eserinde de kelime gruplarÕ ile ilgili bir bölüm yoktur. Yazar isim ve sÕfat tamlamalarÕndan “takÕm” olarak bahsetmiútir. 17 Kelime gruplarÕ hakkÕnda “Türkçede kelimelerin gruplaúmasÕndaki temel kaide úudur: Önce yardÕmcÕ öge, sonra esas öge gelir.” hükmüne yer vermiútir (Ediskun, 1985: 114-116). Leyla Karahan “Türkçede Söz Dizimi -Cümle Tahlilleri-” nde kelime grubunu : “Bir varlÕ÷Õ, bir kavramÕ, bir niteli÷i,bir durumu vaya bir hareketi karúÕlamak üzere, belirli kurallar içinde yan yana gelen kelimeler toplulu÷udur.” diye tanÕmlamaktadÕr ( Karahan, 1999:11). Yazar, kelime gruplarÕnÕn özelliklerini úu úekilde sÕralamÕútÕr: 1. Kelime gruplarÕ, cümle ve di÷er kelime gruplarÕ içinde, tek kelime gibi isim, sÕfat, zarf ve fiil görevi görür. 2. Kelimelerin grup içindeki sÕralanÕúÕ sÕralÕdÕr. Görev bakÕmÕndan birbirine denk olmayan unsurlarÕn bulundu÷u bir kelime grubunda ana unsur, genellikle grubun sonundadÕr… Fiile dayalÕ gruplarda bu düzen aynÕ zamanda hareketin oluú sÕrasÕnÕ gösterir… Sadece birleúik fiil ile edat grubunda, ana unsur baúta bulunur. Bu gruplarda ikinci unsur bir çekim unsurudur. 3. Kelime gruplarÕnda unsurlarÕn sÕrasÕ, konuúma ve úiir dilinde bozulabilir. 4. Kelime gruplarÕnÕn di÷er kelime ve kelime gruplarÕyla iliúkisi grubun sonundaki çekim ekleriyle sa÷lanÕr. Çekim eki ba÷landÕ÷Õ kelimeye de÷il, o kelime grubuna aittir. 5. økiden fazla kelimeli kelime gruplarÕnda iç içe geçmiú, birbirini tamamlayan baúka kelime gruplarÕ bulunur. 6. Kelime gruplarÕnÕn vurgusu grubun yapÕsÕna göre de÷iúir. Vurgu baúta, sonda veya sondan bir önceki kelime üzerinde olabilir. BazÕ gruplarda, bütün unsurlarÕn vurgusu aynÕdÕr. Karahan, kelime gruplarÕnÕ, “isim tamlamasÕ, sÕfat tamlamasÕ, sÕfat-fiil grubu, zarf- fiil grubu, isim-fiil grubu, tekrar grubu, edat grubu, ba÷lama grubu, unvan grubu, birleúik isim, ünlem grubu, sayÕ grubu, birleúik fiil ve kÕsaltma gruplarÕ olmak üzere on dörde ayÕrmÕú; ayrÕca kÕsaltma gruplarÕnÕ da “isnat grubu, yükleme grubu, yaklaúma grubu, bulunma grubu, uzaklaúma grubu, vasÕta grubu” úeklinde sÕnÕflandÕrmÕútÕr. ÇalÕúmamÕzda Leyla Karahan’Õn yaptÕ÷Õ bu tasnif esas alÕnmÕútÕr ( Karahan, 1999: 11-44). Karahan, “Türkçede Söz Dizimi” adlÕ kitabÕnÕn 2004 tarihli 7. baskÕsÕnda kÕsaltma gruplarÕna eúitlik grubunu eklemiú, daha önce örnek verip de müstakil baúlÕklar altÕnda incelemedi÷i “birinci unsuru uzaklaúma ikinci unsuru yönelme, ikinci unsuru 18 yönelme, ikinci unsuru bulunma eki taúÕyan gruplar”Õ da kÕsaltma grubu içinde müstakil baúlÕklar altÕnda incelemiútir (Karahan, 2004a: 83-84). Neúe Atabay, Sevgi Özel ve Ayfer Çam “Türkçenin Söz Dizimi” adlÕ eserlerinde sadece tamlamalara de÷inmiú, di÷er kelime gruplarÕna yer vermemiúlerdir (Atabay, Özel ve Çam, 1981: 7-8). Rasim ùimúek, “Örneklerle Türkçe Sözdizimi”nde kelime gruplarÕnÕ “belirtme öbekleri” olarak isimlendirmiú; “iyelik öbekleri, niteleme öbekleri, çekim öbekleri, ikileme, ba÷laç öbekleri ve ünlem öbekleri” olmak üzere altÕ ana grupta incelemiútir. Bu gruplarÕ da kendi içinde bölümlere ayÕrmÕútÕr. Birinci grupta “ad takÕmÕ, adÕl takÕmÕ”, ikinci grupta “ ön ad takÕmÕ, sayÕ öbe÷i, san öbe÷i, belirteç öbe÷i”, üçüncü grupta “ ad öbekleri, eylem öbekleri, ilgeç öbekleri” yer almaktadÕr (ùimúek, 1987: 321-400). Ata ÇatÕkkaú “Türk Dili KÕlavuzu” adlÕ eserinde , “Kelime grubu dedi÷imiz zaman birden fazla kelimeden meydana gelen; mana ve yapÕsÕnda bir bütünlük bulunan ve tek bir nesne veya hareketi birlikte karúÕlayan kelimeler toplulu÷u aklÕmÕza gelir.” demekte ve bu gruplarÕ “belirtme grubu” olarak adlandÕrmaktadÕr. Yazar kelime gruplarÕnÕ “ba÷lama grubu, iyelik grubu ve isim tamlamasÕ, genitif, datif, lokatif ve ablatif gruplarÕ, sÕfat ve partisip grubu, aitlik grubu, tekrarlar ve ikilemeler , unvan grubu, isnat grubu, akkuzatif grubu, kÕsaltma gruplarÕ, ünlem grubu, sayÕ grubu, edat grubu, fiil grubu, gerundium grubu” olmak üzere on beúe ayÕrmÕútÕr (ÇatÕkkaú, 2001: 193-202). Süer Eker, “Ça÷daú Türk Dili” nde kelime guruplarÕnÕ “tamlamalar, aitlik grubu, unvan grubu, tekrar gruplarÕ, birleúik sözcükler, sayÕ grubu, edat grubu, sÕfat- fiil (ortaç) grubu, zarf-fiil grubu, eylem grubu, birleúik eylem grubu, ünlem grubu, ba÷lama grubu, kÕsaltma gruplarÕ, dayanma grubu, deyimler, atasözleri/savlar” olmak üzere on yediye ayÕrmÕútÕr. (Eker, 2005: 460-479). YukarÕda ifade edilenleri de÷erlendirdi÷imizde kelime gruplarÕnÕn ne oldu÷u konusunda bir birlik oldu÷u fakat bunlarÕn çeúitleri, miktarÕ ve isimlendirilmesi konusunda pek çok farklÕlÕ÷Õn görüldü÷ü göze çarpmaktadÕr. Kelime gruplarÕ için “kelime grubu, belirtme öbe÷i, yargÕsÕz anlatÕmlar, takÕmlar” gibi terimler kullanÕlmÕútÕr. Ergin’de 20, Bilgegil ve Banguo÷lu’nda 8, Hatibo÷lu’nda 10, Karahan’da 14, Gencan ve Ediskun’da 2, ùimúek’te 6, ÇatÕkkaú’da 15, Eker’de 17 çeúit kelime grubu yer almaktadÕr. 19 YazarlarÕn kelime gruplarÕnÕ hangi ölçülere göre sÕnÕflandÕrdÕklarÕ da net olarak belli de÷ildir. Mesela kÕsaltma gruplarÕnda sÕnÕflandÕrma farkÕ çok belirgindir. KÕsaltma gruplarÕ çeúitli araútÕrmacÕlar tarafÕndan farklÕ úekillerde tasnif edilmiútir. BunlarÕn bir kÕsmÕ bazÕ araútÕrmacÕlar tarafÕndan ele alÕnmamÕú, bir kÕsmÕ ise farklÕ baúlÕklar altÕnda incelenmiútir. Leyla Karahan; isnat, yükleme, yaklaúma, bulunma, uzaklaúma ve vasÕta gruplarÕnÕ “kÕsaltma gruplarÕ” baúlÕ÷Õ altÕnda ele almÕútÕr (Karahan, 1999: 39-44). Metin Karaörs de bu gruplarÕn aynÕ baúlÕk altÕnda ele alÕnmasÕ gerekti÷i görüúündedir. Yazar, “øsnat, ilgi, yaklaúma, bulunma, uzaklaúma ve yapma gruplarÕnÕ kÕsaltma gruplarÕ adÕ altÕnda toplamak daha uygundur. Çünkü bunlarÕn sonunda bir fiil düúerek kÕsalmÕú úekle gelmiú durumdadÕr. AyrÕca isnat grubu dÕúÕnda olan bu gruplara hal grubu demek de uygun olur.” demektedir (Karaörs 2004: 28). Biz de Karahan ve Karaörs’ün görüúüne katÕlarak bu gruplarÕn hepsi birer kÕsaltma grubu oldu÷u için bunlarÕn aynÕ baúlÕk altÕnda ele alÕnmasÕ gerekti÷ini düúünüyoruz. BazÕ araútÕrmacÕlarda “aitlik grubu” olarak görülen grup da, kelime gruplarÕnÕn en az iki kelimeden oluúmasÕ kuralÕna aykÕrÕ oldu÷u için tartÕúmalÕdÕr. Süer Eker’in “atasözleri”ni kelime grubu olarak almasÕnÕn mantÕ÷ÕnÕ anlamak zordur. Bu yaklaúÕm kelime gruplarÕnÕn yargÕsÕz ifadeler olmasÕ ilkesi ile çeliúmektedir. Kelime gruplarÕnÕn temel özelliklerini ve uzmanlarÕn konu hakkÕnda söylediklerini de÷erlendirerek úöyle bir tanÕm yapabiliriz: Birden çok kelimenin belirli kurallar içinde yan yana gelmesinden oluúan, cümle ve kelime gruplarÕ içinde tek kelime gibi iúlem gören yargÕsÕz anlatÕm birimlerine kelime grubu denir. I.TEKRAR GRUBU Metnimizde tekrar grubu fazla kullanÕlmamÕútÕr. AynÕ kelimelerin, zÕt anlamlÕ kelimelerin ve yakÕn anlamlÕ kelimelerin tekrarÕ ile oluúturulmuú 27 tekrar grubu tespit edilmiútir. Bu grup cümle ve kelime gruplarÕ içinde isim, sÕfat ve zarf görevi üstlenmektedir. 1. TEKRAR GRUBUNUN TÜRLER a. Aynen Tekrarlar hafif hafif 31 a÷Õr a÷Õr 116 hüngür hüngür 119 zaman zaman 200 20 pÕrÕl pÕrÕl 454 teker teker 455 b. Zt Anlaml Tekrarlar uzayÕp kÕsalan 179 sa÷a sola 179 iyi kötü 180 belli belirsiz 182 gidiú geliú 198 alt üst 365 c. Yakn Anlaml Tekrarlar yarÕm yamalak 201 yalan yanlÕú 201 filan falan 367 2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN TEKRAR GRUBU a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas ùimdi ar ar kaldÕr göz kapaklarÕnÕ, dedi, aç gözlerini.116 Kardeúi yine bir kaúÕnÕ yukarÕ kaldÕrmÕú, hafif hafif baúÕnÕ sallÕyor ve gülümsüyordu. 31 Samim ar ar içini çekti ve cevap vermedi. 183 Selmin'in gebe olmadÕ÷ÕnÕ ve Ferhat'la evlenmekte inat etmedi÷ini anladÕktan sonra, Mefharet'in ruhunu birdenbire dolduran boúluk, onu kendi içindeki yoklaúma hamlesiyle ansÕzÕn temasa getirdi÷i için tahammül edilmez bir sÕkÕntÕ içinde hüngür hüngür a÷latmÕútÕr.199 Son basamaklarÕ ar ar çÕktÕ. 453 b. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Kullanlmas Her úey prl prl. 454 21 3. TEKRAR GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Tekrar Grubunun Sfat Tamlamasnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas Yine gözleri yaylÕ kapÕnÕn buzlu camlarÕnda uzayp ksalan gölgelere dikili. 179 KÕvrÕk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ. 182 …sosyolojideki neticesi cemiyetlerin mahiyetlerini anlamaktan ziyade pratik ihtiyaçlarÕnÕ araútÕran monografi ve istatistiklerin ortaya döktü÷ü bir sürü yalan yanl rakam. 201 b. Tekrar Grubunun Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365 II. BALAMA GRUBU Metnimizde “ve, ile, veya, veyahut, de÷il, ne….ne…, ….de…..de, ….mi….mi”, ba÷laçlarÕ ba÷lama gruplarÕnÕn oluúturulmasÕnda kullanÕlan ba÷laçlardÕr. Bu gruplarÕn oluúturulmasÕnda en fazla “ve” ba÷lacÕ kullanÕlmÕútÕr. Bu grup cümlede özne, yüklem, nesne, yer tamlayÕcÕsÕ ve zarf tümleci olarak görev yapabilmektedir. AyrÕca isim tamlamalarÕnda tamlayan ve tamlanan, sÕfat tamlamalarÕnda tamlayan ve edat gruplarÕnda isim unsuru olarak kullanÕlmaktadÕrlar. 1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN BALAMA GRUBU a. Balama Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas Yüzünde hâlâ kan ve ikinlik vardÕ. 31 Yüzü ve göz kapaklar da hareketsizdi. 32 OdasÕna götürüp onu yata÷Õna yatÕrmak ve sÕcak su hazÕrlanÕncaya kadar sinirlerini yatÕútÕrmak için, aabeyim ve ben epey zahmet çektik. 115 Çrpnmak ve çabalamak batmaktÕr. 117 Pasiflik ve aktiflik birer cepheleriyle aynÕ úeydirler. 198 Aabeyim ve yenge aylardan bahsediyorlar. 364 b. Balama Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas Yine salon tenha ve karanlk. 179 Birincisi diyalektik, veyahut onun tabiriyIe "lastikli düünce" veya ruh hareketidir. 198 22 Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgârszd. 451 c. Balama Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas Fakat burada herkes, meseleyi tulumba tatlÕsiyle sade kahve arasÕnda konuúur, bebein sarn m, esmer mi olacan ve kime benzeyeceini sorarlar, geçer gider. 27 Samim’den cevap alamayÕnca, onu bu kadar susturan meselenin burada on dakika kadar beklemesinden ibaret olmadÕ÷ÕnÕ anladÕ÷Õ halde, konuúmaya mecbur etmek için, yolda Feriha’ nn annesine rastladn ve lafa tutulduunu söyledi. 182 ç. Balama Grubunun Dolayl Tümleç Olarak Görev Yapmas Fakat insan düúüncesi bu sefer de öteki aya÷Õ üzerindedir ve kendi kendisini yalnÕz tabiat yapÕsÕ içinde anlatmaktan öteye geçemedi÷i için, manevi kudretinin tam uurundan da, gelimesi imkânlarndan da mahrum kalmÕútÕr. 201 Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik harekete, ne de ztlarn ayn zamanda mevcut oluuna rastlanÕr. 198 ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik özleyiúini vücuda getirir; yoklaúma hamlesi ihtiyarla ve ölüme götürür. 198 Yerde ve karyolann altnda terlikler yok. 454 d. Balama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz tahriklerle gelir. 36 2. BALAMA GRUPLARININ KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Balama Grubunun sim Tamlamasnda Tamlayan Olarak Görev Yapmas Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116 Çaresizlik ve tehlike anlar vardÕr ki, o zaman çÕrpÕnmaya ve haykÕrmaya gelmez. 117 Ötede muazzam, koskocaman bir gerçekler alemi, gerçek sevgiler ve 23 kymetler alemi var. 262 b. Balama Grubunun sim Tamlamasnda Tamlanan Olarak Görev Yapmas Sonra ablamn bacaklarn ve dizlerini o÷maya baúladÕ.115 Birbirinin üstünden kalkÕp giden sÕkÕntÕ anlarÕnÕn bazan tükenmezlik ihtimalini düúündüren sonsuzluk vehmi ve deheti.179 ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik özleyiúini vücuda getirir.198 …psikolojideki neticesi vatmanlarn dikkatini ve hafzasnÕ yarÕm yamalak ölçmekten ileri gitmeyen bir faydacÕlÕk.201 c. Balama Grubunun Sfat Tamlamasnda Tamlayan Olarak Görev Yapmas Hiç olmazsa onun baz gevek ve mzmz hassasiyet anlar var… 28 Dolgun ve gevek yanaklarÕ sarkÕyordu. 31 AblamÕn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yaúlar vardÕ.119 Kaln ve biçimli dudaklarÕnÕn uçlarÕ sinirli bir gerginlikle uzamÕútÕ.181 Kvrk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ.182 KanadÕ itti, içeriye girdi, alt kat sofaya giden dar ve uzun koridorda, pardösüsünü ve úapkasÕnÕ çÕkarmadan yürüdü. 452 ç. Balama Grubunun Edat Gruplarnda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas Bu, Simeranyada, insana gelen deil, insann, ona gittii bir netice gibi görülür. 199 III. SIFAT TAMLAMASI Metin sÕfat tamlamalarÕ bakÕmÕndan oldukça zengindir. En fazla kullanÕlan kelime grubu sÕfat tamlamasÕdÕr. SÕfat tamlamasÕnÕn sÕfat unsuru hem tek kelimeden hem de kelime grubundan oluúabilmektedir. SÕfat tamlamalarÕ cümlede özne, yüklem, nesne, yer tamlayÕcÕsÕ ve zarf tümleci olarak görev yapmaktadÕr. Bu grup di÷er kelime gruplarÕ içinde de çeúitli görevler üstlenmektedir. 24 1. KURULUU YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMALARI a. Tamlayan Tek Kelime Olan Sfat Tamlamalar aa. Tamlayan Niteleme Sfat Olan Sfat Tamlamalar yüksek ses 25 küçük çatal 26 sade kahve 27 platin saç 27 trajik mahluk 28 acaip rüyalar 29 bahtiyar zat 30 kararsÕz bakÕú 31 sevimli göz 35 úiddetli arzu 114 eski usul 115 güzel yollar 118 donuk pÕrÕltÕ 179 lastikli düúünce 198 korkunç sezgi 199 karmakarÕúÕk nokta 259 sahte his 262 müúterek hatÕra 262 sinirli adÕm 365 harap kameriye 452 yuvarlak masa 453 geniú kanape 454 ab. Tamlayan Belirtme Sfat Olan Sfat Tamlamalar hiçbir mesele 25 beúinci derece 26 bu kÕz 27 dört ay 27 bütün felaketler 28 25 iki gün 30 úu sigara 33 bu mesele 33 bu öfke 35 on gün 114 kaç dakika 115 birkaç kere 115 o anlar 116 öteki salon 180 her taraf 183 birer cephe 198 bu sefer 200 birçok úey 260 hangi his 260 baúka temayüller 262 birkaç kelime 365 çeyrek asÕr 452 úu koltuk 455 b. Tamlayan Kelime Grubu Olan Sfat Tamlamalar ba. Tamlayan kileme Grubu Olan Sfat Tamlamalar belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar 182 bir sürü yalan yanl rakam 201 bb. Tamlayan Sfat-Fiil Grubu Olan Sfat Tamlamalar iri mavi gözlerinde parlayan iútah 25 bu eve balayan lezzet 30 ince vücudunun kolayca geçebilecei boúluk 181 yaadmz ça÷ 200 bana olan ba÷lÕlÕ÷Õn 260 kuvvetli bir utancn klavuzluuyla doacak idrak 263 çam dallarna vuran ÕúÕk 452 birbirine benzemeyen bu kokudan daha anlalmaz cevaplar 455 26 bc. Tamlayan Edat Grubu Olan Sfat Tamlamalar tavan gibi korkak uyku 25 Samim’in bulunduu istikametten bu kadar uzak 181 yukarya doru bir hareket 182 varlama gibi aktif 199 Yahya Kemal gibi úairler 200 ak gibi ulvi 259 Renginaz gibi tertipli 453 ilk bakta ifa edecek kadar buruúuk 454 resimlerden alnan intibalar kadar silik 455 bç. Tamlayan Ksaltma Grubu Olan Sfat Tamlamalar Samim’den daha trajik mahluk 35 yere serici hakimiyet 180 buzlu cama takl göz 180 tahmine müsait bir iúaret 182 tapndmz kymetlere bal alaka 260 bd. Tamlayan Say Grubu Olan Sfat Tamlamalar on dört dakika 30 yirmi alt sene 454 be. Tamlayan Balama Grubu Olan Sfat Tamlamalar dolgun ve gevek yanak 31 hayran ve minnettar göz 117 fani ve geçici benlik 199 ikili ve tezatl hareket 200 alçak ve dolgun bir ses 259 içinde pitii ve çrpnd bataklÕk 261 yanl ve küçük jest 263 dar ve uzun koridor 452 27 bf. Tamlayan sim Tamlamas Olan Sfat Tamlamalar yalann kst bir ses 28 zekann yapabildii úey 180 korkunun incelttii ses 182 Meral’in verecei cevap 261 2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMASI a. Sfat Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas Tavan gibi korkak uykular vardÕr.25 ki eliyle boluu iten Mefharet ba÷ÕrdÕ.33 Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ affetmez.118 ønce yüzünde, gözlerinin altndan yanaklarna doru inen bir gölge vardÕ. 181 Souk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259 Bütün pencereler karanlÕktÕ.452 b. Sfat Tamlamasnn Yüklem Olarak Görev Yapmas Samim’den daha trajik mahluksun sen Bir hizmetçi için bu bile hatr saylr bir hürriyettir. 115 Bu bir an. 262 Bu musibet hastalÕ÷Õn panez... panzam... pan... panzehiri sk perhiz. 364 AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kzdr. 366 Bu da ayr mesele. 367 Bahçe yine bu bahçe, ev yine bu evdi. 452 c. Sfat Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas Bir pençe gibi uzattÕ÷Õ elindeki öfke, yakalad sandalyeyi takÕrdatarak çekti. 31 A÷abeyim bu cümleyi ablama birkaç kere alçak sesle söyletti. 115 Alt tarafn okuyalÕm. 364 Ar bir söz söylemedi. 367 Necile’nin yatt odadan çam dallarna vuran arardÕ. 452 Son basamaklar a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453 28 ç. Sfat Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas stanbul’da, hele bu züppe köyde herkes büyük bir mesele de÷ildir. 27 Bundan sonra onu hiç bir iime, hiç bir zevkime karÕútÕrmam. 31 Oturduum koltukta, ablamla beraber ben de gözlerimi kapadÕm. 115 HayÕr, öteki salona geçiyorlar. 180 Kvrk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ. 182 Bahçe kapÕsÕnÕn önünde indi, yüzünü demir parmakla yaklaútÕrdÕ ve içeriye baktÕ. 451 d. Sfat Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas Üzüntüne gelince, o zaman da söyledim sana. 29 Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 117 Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259 O da sinirli son zamanlarda. 366 Elektrikleri ve kapÕlarÕ açÕk bÕraktÕklarÕna göre ksa bir zamanda dönecekler. 453 3. SIFAT TAMLAMASININ KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Sfat Tamlamasnn sim Tamlamasnda Tamlayan Olarak Görev Yapmas yeil zeytin taba÷Õ 26 bu evin havasÕ 29 bahtiyar zatÕn adÕnÕ 31 scak suyun içinde 114 yeni çan baúÕ 200 bu yklÕn sÕrrÕ 260 müterek hatralarÕn mazereti 262 harap kameriyenin önü 452 b. Sfat Tamlamasnn sim Tamlamasnda Tamlanan Olarak Görev Yapmas sesinin imal tonu 30 29 Mefharet’in kararsz baklarÕ 31 Besim’in sevimli gözleri 35 memleketinin bir oteli 261 ceketinin d cebi 364 evin sol tarafÕ 451 vücudun buhranl çrpnlarÕ 454 ayaklarÕnÕn ba parmaÕ 455 c. Sfat Tamlamasnn sim Tamlamasnda Hem Tamlayan Hem de Tamlanan Olarak Görev Yapmas dÕúarÕdan gelen horoz seslerinin ince çerçevesi 115 yaylÕ kapÕnÕn buzlu camlarÕ 179 bu tarih prosesinin bütün safhalarÕ 202 bu úÕllÕ÷Õn sefil yaúama telakkisi 260 ç. Sfat Tamlamasnn Edat Grubunun sim Unsuru Olarak Görev Yapmas iki günden beri 30 bir pençe gibi 31 bir tereddütten sonra 183 sislere bürünmü bir k gibi 259 on gün kadar 364 d. Sfat Tamlamasnn Baka Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas yuvarlak etli yüz 27 tek taraflÕ tasavvur 199 uzun gövdeli a÷açlar 454 e. Sfat Tamlamasnn Baka Sfat Tamlamalarnda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas úu tombul zeytinler 26 bu züppe köy 27 iki mavi ku 35 30 kristal bir surahi 260 karanlÕk iki pencere 451 f. Sfat Tamlamasnn Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas Anam rahibe gibi çekilmiú bir köeye. 366 IV. SM TAMLAMASI øsim tamlamasÕ, metinde sÕfat tamlamasÕndan sonra en çok kullanÕlan kelime grubudur. Metnimizdeki isim tamlamalarÕnÕn unsurlarÕ hem tek kelimeden hem de kelime gruplarÕndan oluúabilmektedir. øsim tamlamalarÕ cümlede özne, yüklem, nesne, yer tamlayÕcÕsÕ ve zarf tümleci olarak görev yapmaktadÕr. Bu grup di÷er kelime gruplarÕ içinde de çeúitli görevler üstlenmektedir. 1. KURULUU YÖNÜNDEN SM TAMLAMALARI a. Unsurlar Tek Kelimeden Oluan sim Tamlamalar aa. Belirtili sim Tamlamas Besim’in fikirleri 26 úöminenin önü 26 benim kÕzÕm 26 ablasÕnÕn tansiyonu 27 gözlerinin ucu 28 annemin çÕkÕúÕ 30 onun eli 32 Mefharet’in omuzlarÕ 35 trenin gelmesi 114 isyanÕn tekni÷i 117 Samim'in karúÕsÕ 181 faydasÕzlÕ÷ÕnÕn bedaheti 260 senin arkadaúÕn 261 benim fikirlerim 263 “g” nin üstü 364 arkadaúÕnÕn evi 367 yorganÕnÕn ucu 452 eúyanÕn yerleri 454 31 ab. Belirtisiz sim Tamlamas saat camÕ 25 ebe gözü 26 çay yudumu 28 kedi yavrusu 29 telkin dozu 32 cinayet stajÕ 115 derece farkÕ 117 ayak sesleri 180 göz hareketleri 182 düúünce hayatÕ 198 insan düúüncesi 200 “Simerenya” kitabÕ 202 saman çöpü 263 yol yorgunlu÷u 364 yatak odasÕ 368 bahçe kapÕsÕ 453 b. Unsurlarndan Biri veya kisi Kelime Grubu eklinde Olan sim Tamlamalar küçük ve yuvarlak bir francala diliminin üstü 25 lezzet anÕnÕn safiyeti 25 beúinci derecede bir belediye memurunun tasdikinden sonra tasarruf etmesi adeti 26 ev halkÕndan birinin úerefi 26 Mefharet’in yuvarlak etli yüzü 27 lezzetin dille damak arasÕndan tat merkezine gidiúinin hiç bir anÕ 28 kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin ucu 30 benim en büyük úansÕmÕn önü 31 kardeúinin iki eli 34 Simeranya kaúifinin yazÕhanesi 35 32 bir da÷ manastÕrÕnÕn dibi görünmeyen karanlÕk koridoru 114 onun sihir ve telkin úartlarÕndan biri 115 benim úeref mefhumuna ba÷lÕlÕ÷Õm 118 birbirinin üstünden kalkÕp giden sÕkÕntÕ anlarÕnÕn bazan tükenmezlik ihtimalini düúündüren sonsuzluk vehmi ve dehúeti 179 hayretin oldukça baúarÕlÕ bir taklidi 182 “Vur patlasÕn, çal aynasÕn” ahlakÕ 200 aúk gibi bir ruh depremi 261 bu evin yÕkÕlmamasÕ 366 çam a÷açlarÕnÕn arkasÕnda kalan evin sol tarafÕ 451 Renginaz’Õn oda kapÕsÕ 452 Necile’nin aynanÕn içinden ona bir an úuh, süzgün ve úeytani bir yan gözle bakÕúÕ 455 2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SM TAMLAMASI a. sim Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas Selmin’in yüzü solgundu. 29 Sen ne dersen de, benim üphem devam ediyor. 34 “Her ey mümkün” cevab onu ümide ve dehúete düúürüyor. 180 nsann tabiat üzerindeki dikkati azalmÕú ve düüncesinin yere (maddeye) basan aya kÕsalmÕútÕr. 200 Akdeniz kültüründe insan düüncesi tek ayaklÕ de÷ildir. 200 Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259 Renginaz’n oda kaps da açÕktÕ. 452 b. sim Tamlamasnn Yüklem Olarak Görev Yapmas Selmin benim kzm, senin ablann kz. 26 Ben de evin içindeyim. 29 Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116 syann tekniidir. 118 33 Kendi fani ve geçici benli÷inin üstüne sÕçramak, kendi kendini aúmak için yaptÕ÷Õ bütün fedakarlÕklar (her türlü aúk ve kahramanlÕk) , varlama hamlesinin devamdr. 199 c. sim Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas Besim’in fikirlerini bilirdi. 26 Aabeyimin halini be÷enmiyorum.28 Hiç bir haykÕrÕú Selmin’in tarihini de÷iútiremez. 118 Samim bunun korkudan ihtiyata ve dirayete do ru bir geçi iareti olduunu bilirdi. 181 Geniú kanapenin üstündeki battaniye, orada -herhalde Renginaz olacak- birinin uzandn gösteriyor. 454 ç. sim Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas nsan vücudunda lüzumsuz bir organ yoktur. 26 Duvar saatine baktÕ ve aya÷a kalktÕ. 34 Ablamn üstüne biraz e÷ildi. 116 Ablamn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yaúlar vardÕ. 119 ngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183 Hafzasnn karmakark noktalarnda ÕúÕklar yanÕp sönüyordu. 259 Cevap alamayÕnca kapnn önüne geldi ve tekrarladÕ. 452 d. sim Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas AblamÕn ayaklarÕnÕ lengerdeki sÕcak suyun içinde kÕpkÕrmÕzÕ kesilmiú görünce, sabah karanl, canÕm istakoz istedi. 114 3. SM TAMLAMASININ KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. sim Tamlamasnn Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas kzn oturduu ev 27 nsann en kolay aldatabildi i budala 116 beklemenin artrd zaaf 179 zekann yapabildii úey 180 34 korkunun incelttii ses 183 Meral’in verecei cevap 261 b. sim Tamlamasnn Dier sim Tamlamalarnda Tamlayan veya Tamlanan Olarak Görev Yapmas francala diliminin üzeri 27 Simeranya kaúifinin yazÕhanesi 35 bu temizlik hasretinin sÕrrÕ 35 ayak seslerinin uzaklaúmasÕ 116 Alemda÷Õ’ndan gelen tereya÷ÕnÕn açÕlÕú töreni 116 insanÕn varlaúma hamlesi 199 varlaúma hamlesinin devamÕ 199 Renginaz’Õn oda kapÕsÕ 452 elbise dolabÕnÕn kapa÷Õ 453 Necile’nin, kapÕsÕ açÕk duran yatak odasÕ 453 c. sim Tamlamasnn Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas Aç adamÕn metresi kendi odasna kapanmÕútÕ. 115 Hiç kimse onun yüzüne bakmÕyor. 261 Emine’nin üstüne yürüdü. 366 Babasnn yüreine indirecek. 367 Yerin dibine geçtim bugün Selmin’in önünde. 367 ç. sim Tamlamasnn Edat Grubunun sim Unsuru Olarak Görev Yapmas yemek salonunun kapÕsÕna kadar 32 bu iniin derecelerine göre 32 dinin, imann hakk için 366 yatak odasna do÷ru 368 gece yarsndan sonra 452 V. BRLEK FL Metnimizde en fazla kullanÕlan üçüncü kelime grubu birleúik fiildir. Birleúik fiiller cümlede yüklem görevi üstlenmektedir. 35 1. BRLEK FLN TÜRLER a. sim + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiiller “Etmek, olmak, yapmak, bulunmak, baúlamak” fiilleri bu grubu oluúturan yardÕmcÕ fiillerdir. En fazla kullanÕlan birleúik fiiller “etmek” yardÕmcÕ fiili ile kurulanlardÕr. “Olmak” yardÕmcÕ fiili ile kurulan birleúik fiiller de çok kullanÕlmÕútÕr. Di÷er yardÕmcÕ fiillerle oluúturulan birleúik fiiller çok azdÕr. Dikkat etmedin mi? 26 Besim, rica ederim. 26 øyi kefettin. 27 Eet, et, benden de üphe et. 28 YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle ilave etti. 28 Kime aúÕk, onu merak ediyorsun. 29 AblacÕ÷Õm, müsaade et, benimle konuúacaksÕn, dur biraz. 31 KadÕnÕn öfkesi tecessüsüne bir anda teslim oldu. 33 Tela etme. 34 Sonra ablamÕn bacaklarÕnÕ ve dizlerini omaya balad. 115 Kendini denize düúmüú farzet.116 Emin ol, batmayaca÷Õna, selamete çÕkaca÷Õna emin ol. 116 Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz. 117 Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ affetmez. 118 Söyleyiniz de izah edeyim. 183 Sustu; bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca, hareketleri ço÷alan gözleriyle hiç bir úeyi görmeden her tarafa bakmaya balad. 183 Sinirli adÕmlarla dolamaa balad. 365 ViyanalÕ bir kadÕnÕn apartmanÕnda mezattan satÕn aldÕklarÕ bu yatak odasÕ takÕmÕnÕn gençli÷ini,kendi vücudundan esirgemedi÷i bir titizlikle nasÕl muhafaza edebilmiti? 454 Çeúitli hatÕralara ba÷lÕ, fakat birbirleriyle iliúi÷i olmayan hayal unsurlarÕ teker teker, ve yüksek bir yerden uçarak düúen ka÷ÕtlarÕn üzerindeki resimlerden alÕnan intibalar kadar silik, yarÕm bir süratle zihninde belirip kayboluyordu. 455 36 b. Fiil + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiiller Bu fiillerin tamamÕna yakÕnÕ yeterlik fiilidir. øri mavi gözlerinde parlayan iútahtan yüzünün niçin güldü÷ünü, onu hiç tanÕmayanlar da bir bakÕúta anlayabilirlerdi. 25 1923’ ün ortasÕna kadar do÷anlar bu emniyetle konuabilirler. 28 Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 30 Gizleyemezsin benden. 32 øki dakika bile konuamadk. 34 Bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ úimdi bir yazÕhanenin gözünde bulabiliriz. 35 Gelmeyebilir mi? 180 HafÕzasÕnÕn karmakarÕúÕk noktalarÕnda ÕúÕklar yanp sönüyordu. 259 ùimdi, bir taksiye atlayÕp on dakika sonra oraya gidebilir ve bunlarÕ söyleyebilirdi. 260 Bu hayal onlara nasÕl baskÕn çkabiliyor? Ömrüm oldukça unutamam. 367 Beklemekten baúka ne yapabilirdi? 453 c. Anlamca Kaynam Birleik Fiiller UnsurlarÕndan biri veya hepsi kendi sözlük anlamÕnÕn dÕúÕnda kullanÕlan birleúik fiillerdir. Bu fiiller özellikle kahramanlarÕn konuúmalarÕnda çok görülmektedir. Yutkunurken, bu ilahi lezzet anÕnÕn safiyetini hiçbir düúünce ile bulandÕrma÷a razÕ olmadÕ÷ÕnÕ anlatmak için de kalarn çatt. 25 Bir Orta Anadolu köyünde herkes kÕzca÷ÕzÕn bana bela kesilir.27 Aç adamÕn Selminle macerasÕ, ablam kadar onu da çlgna döndürmütü. 115 Göz göze geldiler. 182 Dün gelmedi÷ime cannz skld, anlÕyorum. 183 ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik özleyiúini vücuda getirir. 198 Fakat insan düúüncesi bu sefer de öteki aya÷Õ üzerindedir ve kendi kendisini yalnÕz tabiat yapÕsÕ içinde anlatmaktan öteye geçemedi÷i için, manevi kudretinin tam úuurundan da, geliúmesi imkânlarÕndan da mahrum kalmtr. 201 37 Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365 Samim de on gündür Meralle kesmi selam sabah. 365 Kulaklarmn dibine kadar kzardm. 365 Bu evde bir tarafna inecekti. 366 Yerin dibine geçtim bugün Selmin’in önünde. 367 Kulak verdi. 368 Sa÷ taraftaki harap kameriyenin önüne gelince, onun eski, çok eski heyecan günlerine ait hayaller saklayan karanlÕ÷Õnda bir hatÕra kuyusuna düúmemek için gözlerini kaçrd ve bu sefer hÕzla yürüdü. 452 Kalbi çarpyordu. 453 VI. UNVAN GRUBU Metnimizde unvan grubu fazla görülmemektedir. Metnimizde “abla, hanÕm, bey” unvanlarÕ kullanÕlmÕútÕr. Vallahi Mefharet Abla, dedi, sen úu tombul zeytinleri nereden aldÕ÷ÕnÕ söylersen daha ciddi bir bahse girmiú olursun. 26 NasÕlsÕnÕz Selmin Hanm? 30 Hah! dedi, Besim Bey, karakola gidiyorum ben. 119 VII. SAYI GRUBU SayÕ grubu metnimizde en az kullanÕlan gruplardandÕr. Bu grup cümlede isim ve sÕfat görevi yapmaktadÕr. 1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SAYI GRUBU a. Say Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas Bir hafta evvel ablasÕnÕn tansiyonu yirmi birdi. 27 2. SAYI GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Say Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas on dört dakika 30 yirmi iki sene 454 yirmi alt sene 454 38 VIII. EDAT GRUBU Metnimizde “gibi, kadar, için, ile, evvel, sonra, göre, baúka, ra÷men, üzere, beri, do÷ru, karúÕ,” vb. edatlarla kurulan edat gruplarÕ kullanÕlmÕútÕr. “øle, kadar, için, gibi, sonra ve do÷ru” edatlarÕ ile kurulanlar metnimizde en çok kullanÕlan edat gruplarÕdÕr. Bu gruplar cümlede zarf tümleci ve yüklem olarak, kelime gruplarÕ içinde sÕfat ve isim olarak görev yapmaktadÕr. 1. EDAT GRUBU TEKL EDEN EDATLAR a. “Gibi” le Kurulan Edat Grubu Herkes bunu biliyor ve herkes senin gibi düúünmüyor. 27 Mefharet’in yuvarlak etli yüzü o kadar úiúiyor ve kÕzarÕyordu ki, platin saçlarÕ aarm gibi görünüyordu. 27 Mefharet yumruklarÕnÕ sÕkmÕú, meçhulü odann içinde aryormu gibi etrafÕna bakÕp soruyordu. 34 Besim ablasna düünmek için vakit brakmak ister gibi durdu ve cevap verdi. 34 AblamÕn karnÕ üzerinde Hasibe’nin öfkeli elleri kudurur gibi oldu. 115 Meral onun her zamanki gibi hatÕr sormasÕnÕ bekliyor. 181 Karanlkta yazlm gibi. 364 Ferhat mektubu yere atacakm gibi elini bir salladÕ ve ba÷ÕrdÕ. 364 Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye. 366 b. “Evvel” le Kurulan Edat Grubu Kardeúi dilimi srmadan evvel, ona gözünün kuyru÷iyle fÕrlattÕ÷Õ bir bakÕúla, e÷er büyük bir mesele açacaksa, fena bir an seçti÷ini hatÕrlatmak istedi, sonra dilimi ÕsÕrdÕ. 25 Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25 Bir hafta evvel ablasÕnÕn tansiyonu yirmi birdi. 27 Ondan evvel bakÕúlarÕ Samim’in bulundu÷u istikametten bu kadar uzaklara gitmezdi. 181 c. “Sonra” le Kurulan Edat Grubu Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25 Mefharet gözlerinin ucuyle etraf yokladktan sonra ba÷ÕrdÕ. 28 Dilinin ucuyle dudaklarn yaladktan sonra baúÕnÕ salladÕ. 28 Bundan sonra onu hiç bir iúime, hiç bir zevkime karÕútÕrmam. 31 39 O olandan sonra kiminle tanÕútÕ? 34 Masaj bittikten sonra avucunu ablamÕn alnÕna koydu, durdu. 116 Yirmi yaú heyecanÕ otuz yl sonra da farksÕz. 179 Ve daha birçok eyler söyledikten sonra a÷Õr a÷Õr salondan çÕkacaktÕ. 260 Çeyrek asÕr evvel de, bazan gece yarsndan sonra buraya gelirdi. 452 ç. “çin” le Kurulan Edat Grubu Yutkunurken, bu ilahi lezzet annn safiyetini hiçbir düünce ile bulandrmaa raz olmadn anlatmak için de kaúlarÕnÕ çattÕ. 25 Bu kadarÕ senin sahnede bir kolunu yukar kaldrarak ve gerinen bir kedi yavrusu gibi elini havada zarif bir dalgalanla kabartarak uzun bir tirad çekmen için kafi de÷il. 29 Mefharet ar vücuduna layk olmayan bir çeviklikle hemen ayaa kalkmak istedii için sandalyeyi devirdi. 32 Besim onu tutmak için aya÷a kalkmÕútÕ. 32 Nizam alem hakk için sessiz bir cemiyeti bu gürültüye tercih ederim. 35 Onun çlklar üzerine koup geldiim için henüz kahvaltÕ etmemiútim. 114 Bunu görmek için de sabÕr lazÕm. 118 Geç kaldÕ÷Õm için mi? 181 ønsan mümkün olmayan úeyi istemek için kendini yormaz ve para1amaz. 199 Emine, dinin, imann hakk için söyle. 366 Samim, onun ayaklarna verdii ehemmiyeti bildii için, en telaúlÕ anÕnda bile terlikle soka÷a u÷ramayaca÷Õndan emindi. 454 d. “le” le Kurulan Edat Grubu Alçak sesle ilave etti. 30 Besim evvela onun elini tutmak istedi; fakat bu temasÕn bir patlama ile neticelenmesinden ürkerek Selmin’e gitti… 32 Alt kat sofada Hasibe ile karúÕlaútÕm. 119 40 e. “Kadar” le Kurulan Edat Grubu Büyük babanÕ aramak için Sofokles’e kadar çÕk. 28 Mersin’e gelinceye kadar iyi idim. 364 On gün kadar kalaca÷Õm. 364 YorganÕnÕn ucu yere de ecek kadar sarkmÕútÕ. 452 Samim ortadaki yuvarlak masaya yaklaútÕ. Biraz ileride, elbise dolabÕnÕn kapa÷Õ ardna kadar açÕktÕ. 453 f. “Beri” le Kurulan Edat Grubu Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27 AnladÕ÷ÕnÕ iki günden beri anlÕyordum. 30 Ne zamandan beri bu? 367 Üç günden beri. 367 Bu köúke her geliúinde aúa÷Õdaki salona alÕndÕ÷Õ için, yirmi iki seneden beri bu odaya ilk defa girecekti. 454 g. “Doru” le Kurulan Edat Grubu Mefharet kalktÕ ve Besim’e gözleriyle bir iúaret çektikten sonra, kÕziyle yüzyüze gelmemek için, bahçeye bakan terasn merdivenlerine doru yürüdü. 29 Besim yeúil zeytin taba÷ÕnÕ ona doru sürdü. 29 Mefharet sofrann kar tarafnda oturan kzna doru e÷ildi. 31 Akama doru, dedi. 197 Gözleri onun üzerinden duvar saatine doru gitti, sonra bütün boú masalarÕn üstünden aynalara doru kaydÕ.180 YastÕk öne doru kaymÕú. 454 . “Baka” le Kurulan Edat Grubu Bu dünyada ölümden baka hemen her úeyin bir çaresi vardÕr. 118 Ve bu tek sualin cevabÕnÕ bile iyi kötü veremeyecek kadar, buzlu cama takl gözlerin toplad duyu muhtevalarn kaybetmekten baka zekanÕn yapabildi÷i úey yok. 180 Bunlardan baka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik harekete, ne de zÕtlarÕn aynÕ zamanda mevcut oluúuna rastlanÕr. 198 41 Beklemekten baka ne yapabilirdi? 453 h. Dier Edatlarla Kurulan Edat Gruplar Besim, telkin dozunu bu iniin derecelerine göre ayarlayarak ablasÕna yaklaútÕ. 33 Onun çlklar üzerine koúup geldi÷im için henüz kahvaltÕ etmemiútim. 114 Camda uzayan ve geniúleyen gölgenin, tam ona benzemek üzere iken, anlaúÕlmaz hangi bulanÕk çizgi ve kÕmÕldanÕú farkiyle ondan ayrÕlmasÕnÕn verdi÷i hayal kÕrÕklÕ÷Õ. 179 ønsan bu sÕkÕntÕya en büyük felaketlere kar mücadeleyi tercih edebilir. 199 Fakat bu zÕtlÕk birbirlerine göredir: Rölatif’tir. 199 Geçen asrÕn sonuna kadar, dört beú yüz yÕl süren bu tabiatçÕ düúüncenin, baz ruhçulardan ve din felsefecilerinden gelen mukavemetlere ramen nasÕl muzaffer oldu÷unu ve teknik mucizelerini verdi÷ini görüyoruz. 201 …yirminci asrÕn her biri iflas eden büyük ihti lalleri ve dünya harpleriyle yklmak üzere oldu÷unu gösteriyor.201 Hatta ona kar duydu÷umuz müsamahanÕn içinde… 261 2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN EDAT GRUBU a. Edat Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas E÷er senin gibi isyan etmiyor, hayk ÕrmÕyorsak, daha güzel yollar gördüümüz içindir. 119 Fakat bu zÕtlÕk birbirlerine göredir: Rölatif’tir. 199 Ne zamandan beri bu? 367 b. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25 Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27 Besim yeúil zeytin taba÷ÕnÕ ona doru sürdü. 29 Alçak sesle ilave etti. 30 Besim onu tutmak için aya÷a kalkmÕútÕ. 32 42 Nutkun bittiine hükmettiim için do÷ruldum. 118 Alt kat sofada Hasibe ile karúÕlaútÕm. 119 Eve döndükten sonra bir daha hiç çÕkmadÕnÕz mÕ? 197 On gün kadar kalaca÷Õm. 364 Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye. 366 3. EDAT GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Edat Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas tavan gibi korkak uykular 25 Yahya Kemal gibi úairler 200 ak gibi bir ruh depremi 261 karanlk iki pencereden baka bir úey 451 ilk bakta ifa edecek kadar buruúuk 454 b. Edat Grubunun Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas Kulaklarmn dibine kadar kÕzardÕm. 365 IX. KISALTMA GRUPLARI Kelime gruplarÕ ve cümlelerden yÕpranma veya kalÕplaúma yoluyla ortaya çÕkan bu gruplar genellikle isim-fil, sÕfat-fiil veya zarf-fiil gruplarÕndan kÕsalmÕútÕr. Bu gruplardan metnimizde tespit edilenler isnat, yaklaúma, uzaklaúma ve bulunma gruplarÕdÕr. AyrÕca ikinci unsuru yönelme; birinci unsuru uzaklaúma, ikinci unsuru yönelme eki taúÕyan iki çeúit kÕsaltma grubu daha tespit edilmiútir. Bu gruplar cümlede genellikle zarf tümleci, kelime gruplarÕ içinde ise sÕfat olarak görev yapmaktadÕr. A. SNAT GRUBU nesebi meçhul 31 kapÕsÕ açÕk 262 43 1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SNAT GRUBU a. snat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas …ve dirseklerini vücuduna yapÕútÕrarak, ba önde, bir çare araútÕrmasÕ… 455 2. SNAT GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. snat Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas nesebi meçhul ve gayrÕsahih evlâd-Õ vatan 31 kaps açk duran yatak odasÕ 453 B. YAKLAMA GRUBU bana mahsus 33 yere serici 119 cama takÕlÕ 180 tahmine müsait 182 kendisine layÕk 260 1. YAKLAMA GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Yaklama Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas bana mahsus, çok orijinal bir úeref 33 ahlakma aykr hiç bir nokta 35 yere serici hakimiyet 180 cama takl göz 180 tahmine müsait bir iúaret 182 Allah’a bal “kozmolojik” iki görüúü 200 kendisine layk sefil bir dekor 260 kymetlere bal alaka 260 çeitli hatralara bal, fakat birbirleriyle iliúi÷i olmayan hayal unsurlarÕ 455 44 C. BULUNMA GRUBU yüzünde úimúekler 119 ikide bir 179 1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN BULUNMA GRUBU a. Bulunma Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas Gözlerinde kara bulutlar, yüzünde imekler, baúÕndan acele geçirdi÷i için üstünde çarpÕk duran sokak elbisesi, elinde havaya savurmaya hazrland bir el bombas gibi uzayan çantas, önümden geçerken durdu. 119 Ç. UZAKLAMA GRUBU Samim’den daha trajik 28 en ahlaklÕ adamdan daha zararsÕz 35 en küçük seziú kabiliyetinden de mahrum 180 “Bugün varÕz, yarÕn yok”tan ibaret 201 1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN UZAKLAMA GRUBU a. Uzaklama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas Aktüelin yere serici hakimiyeti altÕnda zeka, her anÕ bir a÷aca benzeyen ihsanlarÕn ormanÕnda yolunu kaybetmiú, toptan kavrayÕúlara imkân veren külli mefhumlar yerinde kullanmaktan aciz, hatta en küçük sezi kabiliyetinden de mahrum, sabit bir fikrin peúinde sürükleniyor. 180 b. Uzaklama Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas En ahlakl adamdan daha zararszÕm. 35 2. UZAKLAMA GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Uzaklama Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas Samim’den daha trajik mahluk 28 hakaretten daha müthi bir lakaydi 261 Selmin’inkinden daha koyu yeúil, fÕrlak, az kirpikli ve gölgesiz göz 31 “Bugün varÕz, yarÕn yok” tan ibaret bir fanilik endiúesi 201 45 D. DEK EKLLERDE KURULAN KISALTMA GRUPLARI Bunlar çeúitli gruplarÕn yÕpranmÕú ve kalÕplaúmÕú úekilleridir. Bu gruplardan metnimizde ikinci unsuru yönelme; birinci unsuru uzaklaúma, ikinci unsuru yönelme eki taúÕyan iki çeúit kÕsaltma grubu tespit edilmiútir. Mefharet kalktÕ ve Besim’e gözleriyle bir iúaret çektikten sonra, kÕziyle yüz yüze gelmemek için, bahçeye bakan terasÕn merdivenlerine do÷ru yürüdü. 29 Hatta onunla göz göze gelmekten çekindi÷i belliydi. 181 Fakat bu zÕtlarÕn gece ile gündüz gibi birbirini takip etmedikleri, iç içe ve aynÕ zamanda mevcut olduklarÕ da düúünülebilir. 198 Birincisi diyalektik, veyahut onun tabiriyle "lastikli düúünce" veya ruh hareketidir ki, bir uçtan ötekine ve ötekinden yine berikine gitmektedir.198 Akdeniz kültüründe insan düúüncesi tek ayaklÕ de÷ildir, tabiatÕ ve ilahi prensibi anlamak için iki istikametli bir idrak hamlesi yapmÕú, fakat zaman zaman birinden ötekine geçti÷i için, iki aya÷ÕnÕ yere tam basamamÕútÕr. 200 Bu úÕllÕktan daha mazur bir genelev karÕsiyle Galata meyhanelerinden birinde kar karya otursaydÕn, daha az i÷renç olurdun. 260 …úu kanapede yan yana oturup birbirlerine yaslanarak kitap okuduklarÕ anlar ... 455 X. BRLEK SM Metnimizdeki birleúik isim sayÕsÕ çok azdÕr. Bu isimlerin hepsi edebiyat dünyasÕna aittir. Bu grup kelime gruplarÕ içinde isim görevi yapmaktadÕr. Vilma Banki 27 Pierre Loti 200 Yahya Kemal 200 La Dame aux Camelias 261 Armand Duval 262 1. BRLEK SMN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Birleik smin Balama Gruplarnda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas Pierre Loti veya ondan ilham alan Yahya Kemal 200 Armand Duval ile bu herif 262 46 b. Birleik smin sim Tamlamalarnda Tamlayan Olarak Görev Yapmas Vilma Banki’ nin “Seher Vaktinde” ki cehennem azabÕ 27 c. Birleik smin Edat Gruplarnda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas Yahya Kemal gibi 200 ç. Birleik smin Sfat Tamlamalarnda Tamlanan Olarak Görev Yapmas ondan ilham alan Yahya Kemal 200 XI. SM-FL GRUBU Bu grup cümle ve kelime gruplarÕ içinde isim görevi yapmaktadÕr. 1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SM-FL GRUBU a. sim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas Oraya kaç kendi kendinden nefret ifade eder. 35 Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 118 Baka temayüller aramak lazÕmdÕ. 262 b. sim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas Marifet o anlar geçirmektir. 117 c. sim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas Kardeúi dilimi ÕsÕrmadan evvel, ona gözünün kuyru÷iyle fÕrlattÕ÷Õ bir bakÕúla, e÷er büyük bir mesele açacaksa, fena bir an seçtiini hatrlatmak istedi, sonra dilimi ÕsÕrdÕ. 25 Sizleri o kadar yalnz brakmak istemem. 364 ç. sim-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas Hemen odadan çkmaya cesaret edemedim. 116 “Babam bir hoú” derken Samim’e verdi÷i bulanÕk his içinde de úüphe, sislere bürünmü bir k gibi klavuzluk vazifesini yapmaa devam etmiúti. 259 47 2. SM-FL GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. sim-Fiil Grubunun sim Tamlamalarnda Tamlanan Olarak Görev Yapmas buradan çkp gitmek arzusu 180 çantasndan mendilini almak bahanesi 181 ona gitmek ihtiyacÕ 261 b. sim-Fiil Grubunun sim Tamlamalarnda Tamlayan Olarak Görev Yapmas Selmin’in bunlar istedii gibi çaltrmasÕ 26 bu temasÕn bir patlama ile neticelenmesi 32 binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ 118 c. sim-Fiil Grubunun Edat Grubunda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas yutkunurken, bu ilahi lezzet annn safiyetini hiçbir düünce ile bulandrmaa raz olmadn anlatmak için 26 büyük baban aramak için 28 bunu görmek için 118 tam ona benzemek üzere iken 179 onlar ezmen için 260 ç. sim-Fiil Grubunun Balama Grubunda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas alakasnn merkezini baka tarafa kaydrmak ve öfkesini azaltmak 33 onu yatana yatrmak ve scak su hazrlanncaya kadar sinirlerini yattrmak 114 XII. SIFAT-FL GRUBU SÕfat-fiil grubu metnimizde çok kullanÕlan gruplardan biridir. Bu grup cümle ve kelime gruplarÕ içinde isim ve sÕfat olarak görev yapmaktadÕr. 48 1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SIFAT-FL GRUBU a. Sfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas 1923’ ün ortasna kadar doanlar bu emniyetle konuúabilirler. 28 Asl benim cinlerimi bama üütüren o domuz kÕzdÕr. 366 b. Sfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas En çirkin merhamet hedefini arandr. 261 c. Sfat-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas Tahmin ettiimizi ne biliyorsun? 30 Ne kadar rahat yaadm görüyorsun. 35 ….yolda Feriha’nn annesine rastladn ve lafa tutulduunu söyledi. 182 Beni üzmek istemediini iddia etme. 363 ç. Sfat-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas Neden onun hasta annesine, bir ucundan ahengini bozdu÷u bütün bir cemiyete ve imdi onun günahnda hiç bir taksirleri olmad halde strap duyanlara acÕmÕyorsun? 261 2. SIFAT-FL GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU a. Sfat-Fiil Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas iri mavi gözlerinde parlayan iútah 25 …sesinin imal toniyle sana geçmii hatrlatmaktan çekinecek dost bir tabibi hazÕk 30 hiç bir istikamet beenmeyen huzursuz bakÕúlar 31 ablamn ona çevrilen hayran ve minnettar gözleri 119 mümkün olmayan úey 199 tahammül edilmez bir sÕkÕntÕ 199 bin yl topallayan bu düúünce 200 sislere bürünmü bir ÕúÕk 259 oradan gelen bir arkadaú 262 49 kuvvetli bir utancn klavuzluuyla doacak idrak 263 alt kat sofaya giden dar ve uzun koridor 452 yüzüstü dönmü bir terlik 453 birbirine benzemeyen bu kokudan daha anlalmaz cevaplar 455 XIII. ZARF-FL GRUBU Metnimizde “-ken , -ArAK , -IncA/-UncA, -Ip/-Up” ekleriyle kurulan zarf-fiil gruplarÕ ço÷unluktadÕr. Bu grup cümlede zarf tümleci olarak görev yapmaktadÕr. 1. ZARF-FL GRUBU TEKL EDEN EKLER a.“-ken” Eki Besim francala diliminin üzerine tereyadan sonra çilek reçeli sürerken, verece÷i cevaptan evvel alaca÷Õ lezzeti düúünüyor ve yutkunuyordu. 27 Besim çay yudumunu emerken, lezzetin dille damak arasÕndan tat merkezine gidiúinin hiç bir anÕnÕ úuursuz bÕrakmak istemiyor ve gözlerini yumuyordu. 28 Besim kzn fincanna çay koyarken baúÕm salladÕ. 30 Kz çkarken, annesi, arkasÕndan ba÷ÕrdÕ. 32 Hasibe titreyen elleriyle ablamn ayaklarn kurularken, a÷abeyim, bize arkasÕnÕ dönmüú, pencereden bahçeyi seyrediyordu. 115 Samim kapya doru yürürken birdenbire durdu. 180 Ferhat kahveyi almak için elini uzatrken durdu. 365 b. “-ArAK” Eki KadÕn azn yar açarak derin bir nefes aldÕ. 27 Besim çay ibriine doru giden elini birdenbire çekerek sÕçradÕ. 27 Besim evvela onun elini tutmak istedi; fakat bu temasn bir patlama ile neticelenmesinden ürkerek Selmin’e gitti, onu koltu÷unun altÕndan tutarak kaldÕrdÕ. 32 Onu gözlerimle bile selamlamay unutarak solu÷u hemen sofada aldÕm. 119 Nihayet, endiesini, çantasndan mendilini almak, bahanesine sararak, onun gözünden kaçÕrabilece÷ini umdu ve elini uzatÕrken sordu. 181 Meral ona doru eilerek sordu. 182 50 c. “-IncA/-UncA” Eki Ablamn ayaklarn lengerdeki scak suyun içinde kpkrmz kesilmi görünce, sabah karanlÕ÷Õ, canÕm istakoz istedi. 114 Samim yine azn açmaynca, Meral korkunun inceltti÷i sesiyle tekrarladÕ.182 Fakat yol yorgunlu÷u mu nedir, biraz da galiba deniz tuttu, buraya gelince baúÕm fazlaca dönmeye baúladÕ. 364 Cevap alamaynca, kÕz kardeúinin odasÕna do÷ru birkaç adÕm daha attÕ ve ba÷ÕrdÕ. 368 Evin önüne gelince baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 452 ç. “-Ip/-Up” Eki øçimden Hasibe’nin buradaki i ini çabuk bitirip kahvaltÕyÕ bir an evvel hazÕrlamasÕnÕ istemeye baúlamÕútÕm. 115 Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç adam, bana da istakozu ve Alemda’nn terevan unutturup ikimizi de a÷latÕr! 118 Nonoku kucama alp hemen eve getirdim. 183 ùimdi, bir taksiye atlayp on dakika sonra oraya gidebilir ve bunlar Õ söyleyebilirdi. 263 d. “- mAdAn” Eki Evvela onun reflekslerine uymak, sonra ona sezdirmeden hakim olmak lazÕmdÕr. 118 Sustu; bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca, hareketleri ço÷alan gözleriyle hiç bir eyi görmeden her tarafa bakmaya baúladÕ. 183 KanadÕ itti, içeriye girdi, alt kat sofaya giden dar ve uzun koridorda, pardösüsünü ve apkasn çkarmadan yürüdü. 452 e. “-dIkçA/-dUkçA ” Eki Ömrüm oldukça unutamam. 36 51 KNC BÖLÜM CÜMLE Cümle de÷iúik gramer kitaplarÕnda úu úekillerde tarif edilmiútir: “Kendi kendine yeten bir yargÕ bir cümle sayÕlÕr.” (Banguo÷lu, 2004: 522) “Bir duyguyu, bir düúünceyi, bir iste÷i, bir yargÕyÕ, bir olayÕ anlatmak için kurulan sözcük dizisine tümce denir.” (Gencan, 1962: 114) “Bir yargÕyÕ bildirmek üzere tek baúÕna kullanÕlan çekimli bir eyleme veya çekimli bir eylemle birlikte kullanÕlan sözcükler dizisine tümce denir.” (Hatibo÷lu, 1972: 99) “Cümle, bir fikri, bir düúünceyi, bir hareketi, bir duyguyu, bir hadiseyi tam olarak bir hüküm halinde ifade eden kelime grubudur.” (Ergin, 1985: 398) “øki unsur arasÕndaki olumlu veya olumsuz ilgiyi sözü dinleyende soruya yer bÕrakmayacak úekilde tam olarak haber veya dilek (inúa) yoluyla ifade eden kelimeler dizisine cümle denir.” (Bilgegil, 1984:12) “Bir yargÕ taúÕyan; bir düúünceyi, bir duyguyu, bir iste÷i dile getiren çekimli bir eyleme ya da çekimli bir eylemle veya ekeylem almÕú ad soylu bir sözcükle düzenlenen anlamlÕ en geniú dil birli÷ine ‘tümce’ denir.” (Kükey, 1975: 261) “Cümle, içinde ya bir tek ba÷ÕmsÕz hüküm, ya da yeteri kadar yan hükümle bir tek temel hüküm bulunan kelime dizisidir.”(Ediskun, 1985:323) “YargÕ birimi olan tümce, ya tek bir düúünceyi, tek bir duyguyu yansÕtÕr; ya da birden çok duygu ve düúünce, tümce kalÕbÕ içinde bir araya gelerek bir temel yargÕya ba÷lanÕr.” (Dizdaro÷lu, 1976: 187) “Bir hüküm (yargÕ) bildirmek üzere tek baúÕna kullanÕlan çekimli bir fiile veya çekimli bir fiille birlikte kullanÕlan kelimeler dizisine cümle denir.” (Gülensoy, 2000: 428) “Bir düúünceyi, bir duyguyu, bir iste÷i, bir haberi ... eksiksiz ve yargÕya ba÷layarak anlatan sözcük dizisine ‘tümce’ denir.” ( Atabay, Özel ve Çam, 1981: 11) “Cümle, bir hüküm bildirmek için kullanÕlan en geniú ve en büyük kelime grubudur.” (Karaörs, 1993: 36) “Duygu ve düúüncelerimizi anlatan ve içinde yargÕ bulunan sözcük dizisine cümle denir.” (Hengirmen, 1995: 323) 52 “Bir duyguyu, bir düúünceyi, bir durumu, bir olayÕ yargÕ bildirerek anlatan kelime veya kelime dizisine cümle denir.” (Karahan, 1999:11) YukarÕda da görüldü÷ü gibi çeúitli gramer kitaplarÕnda yer alan cümle tanÕmlarÕ, araútÕrÕcÕlarÕn cümle kabullerinin farklÕ olmadÕ÷ÕnÕ göstermektedir. Bizim de yapaca÷ÕmÕz tanÕm bunlardan pek farklÕ olmayacaktÕr: “Cümle, bir düúünceyi, bir duyguyu, bir olayÕ, bir haberi tam bir yargÕ halinde bildiren çekimli bir fiil veya ek fiille bu fiile ba÷lÕ kelimeler dizisine denir.” CÜMLELERN YAPILARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI Cümlenin yapÕ bakÕmÕndan sÕnÕflandÕrÕlmasÕ konusunda önemli anlaúmazlÕklar vardÕr. YapÕ konusunda büyük bir kavram kargaúasÕ yaúanmaktadÕr. AynÕ úeyi anlatmak için farklÕ terimler kullanÕlmÕú, ayrÕ úeylerin aynÕ terimle karúÕlandÕ÷Õ da olmuútur. Cümlenin yapÕsÕ konusunda meydana gelen karmaúayÕ Karahan, úöyle açÕklamaktadÕr: “ Cümleyi bir taraftan yargÕlÕ anlatÕm úeklinde tanÕmlarken, di÷er taraftan yargÕsÕz anlatÕmlarÕ cümle saymak çeliúkisi; henüz ‘yargÕ’ kavramÕnda anlaúamamÕú, ‘bitmiúlik’ ve ‘bitmemiúlik’, yargÕ ile yargÕsÕzlÕk arasÕnda ‘yarÕ bitmiúlik’, yani yan yargÕ, yarÕm yargÕ gibi gerçek olmayan noktalar vehmeden araútÕrÕcÕlarÕn vehimleri de sÕnÕflandÕrmalardaki farklÕlÕ÷a sebep olan di÷er faktörlerdendir.” (Karahan 2000: 16-17) 1. BAST CÜMLE Çeúitli gramer kitaplarÕnda yazarlar, içinde isim veya fiil cinsinden bir yüklem bulunan, bir tek yargÕ taúÕyan cümleye “basit cümle” adÕnÕ vermiúlerdir. BazÕ yazarlar içinde fiilimsi bulunan cümleleri basit, bazÕlarÕ ise birleúik cümle olarak kabul etmektedir. øçinde fiilimsilerin yer aldÕ÷Õ cümleler hakkÕndaki görüú ve de÷erlendirmeler aúa÷Õda “Birleúik Cümle” baúlÕ÷Õ altÕnda ele alÕnmÕútÕr. 2. BRLEK CÜMLE Birleúik cümlenin tanÕmÕnda ve anlayÕúÕnda farklÕlÕklar vardÕr. AraútÕrmacÕlarÕn birleúik cümle tanÕmÕna göz atÕp bu cümleleri nasÕl sÕnÕflandÕrdÕklarÕna baktÕktan sonra birleúik cümle türleri ve bunlarla ilgili sorunlar üzerinde duraca÷Õz. Banguo÷lu, birleúik cümleyi, “Anlam ve úekil iliúkileri olan birden fazla yargÕnÕn bir araya gelmesiyle kurulmuú cümleye birleúik cümle (phrase composee) adÕnÕ veriyoruz.” úeklinde tanÕmlamÕútÕr. Yazar, fiilimsilerle kurulan cümleleri, eserinde 53 “KarmaúÕk Birleúik Cümle” kÕsmÕnda ele almÕú, “Tümleme Birleúik Cümle” kÕsmÕnda ise “úart, ilinti zamiri ve ba÷lam cümlesi”ne yer vermiútir (Banguo÷lu, 2004: 547-585). Muharrem Ergin, “Türk Dil Bilgisi” adlÕ eserinde giriúik cümleye yer vermezken, birleúik cümleyi “úartlÕ birleúik cümle, ki’li birleúik cümle, iç içe birleúik cümle” diye üç grupta toplamÕútÕr (Ergin, 1985:405-445). Hatipo÷lu, “ Bir tümcede birden çok çekimli eylem kullanÕlabilir. Bu tür tümceye birleúik tümce adÕ verilir. Birleúik tümce bir veya birkaç iç tümce, ara tümce, yan tümce ile bir temel tümceden kurulan tümceye denir.” demektedir. Yazar “ba÷laçlÕ, dilekli, koúullu, ilgeçli, olumsuzluk koúacÕyla kurulu, sorulu, ikilemeli, kalÕplaúmÕú yan cümleler”i birleúik cümle olarak göstermiútir ( Hatipo÷lu, 1972: 146-152). Bilgegil, “Birden ziyade yüklemi bulunan cümlelere birleúik cümle diyoruz.” demiú; birleúik cümleleri, “giriúik-birleúik, úartlÕ birleúik, sÕralÕ, ba÷lÕ, ki ba÷lacÕyla kurulan” cümleler úeklinde sÕnÕflandÕrmÕútÕr (Bilgegil, 1984:73-97). Dizdaro÷lu, “Bir temel yargÕ ile bir ya da birden çok yan yargÕdan oluúan, içinde bir temel cümle ile bir ya da birkaç tümcemsi, yan tümce, iç tümce bulunan yargÕlÕ anlatÕma birleúik tümce denir.” diye tanÕmlamÕú; bu cümleleri “giriúik, kaynaúÕk, koúul, ilgi, katmerli birleúik” kÕsÕmlarÕna ayÕrmÕútÕr (Dizdaro÷lu, 1976: 191-222). Gencan, “Tümleyen ve tümlenen önermelerden kurulmuú söz dizisine birleúik tümce denir.” diyerek, içinde fiilimsi ve úart kipi bulunan cümleleri birleúik cümle olarak kabul etmiútir (Gencan, 1962: 110-120). Birleúik cümle sÕnÕflandÕrmalarÕ incelendi÷inde büyük bir karmaúanÕn oldu÷u görülmektedir. TanÕmlarÕna yer veremedi÷imiz di÷er yazarlarÕmÕzda da farklÕ birleúik cümle türleri yer almaktadÕr. Tuncer Gülensoy, Vecihe Hatibo÷lu ile edatlÕ, sorulu ve ikilemeli yan cümlelerde birleúmektedir. Yine Tuncer Gülensoy ve Vecihe Hatibo÷lu; Neúe Atabay, Sevgi Özel, Ayfer Çam ile edatlÕ yan cümle, sorulu yan cümle ve de÷il olumsuzluk edatÕ ile kurulan yan cümlelerde birleúmektedirler. Hengirmen ise baúlÕklarÕ kullanmamÕú, bu cümlelere örnekler vermiútir. BazÕ yazarlarÕmÕz sÕralÕ cümleleri ve ba÷lÕ cümleleri birleúik cümlenin bir türü olarak ele almÕútÕr. Birleúik cümle ile ilgili temel sorunlar aúa÷Õda ele alÕnmÕútÕr. 54 a. Giriik Cümle: Üzerinde en çok tartÕúÕlan sorunlardan biri içinde fiilimsi (isim-fil, sÕfat-fiil, zarf-fiil) bulunan cümlelerin basit mi yoksa birleúik mi kabul edilmesi gerekti÷idir. Giriúik cümleyi, birleúik cümlenin bir çeúidi olarak kabul edenler fiilimsilerle kurulan cümlecikleri yan cümle olarak kabul etmektedirler. Banguo÷lu, Bilgegil, Gencan, Ediskun, Hatibo÷lu, Gülensoy, Kükey, Dizdaro÷lu, ùimúek ve Hengirmen giriúik cümlelerin sÕfat-fiil, isim-fiil ve zarf-fiillerden herhangi biriyle kurulabilece÷ini örneklerle göstermiúlerdir. Bu yazarlarÕmÕz, bir temel cümle ile birlikte bir veya birkaç yan cümleden kurulan cümleye “giriúik cümle” adÕnÕ vermiúlerdir. Neúe Atabay, Sevgi Özel ve Ayfer Çam ise filimsilerden yalnÕzca zarf-fÕiller ile giriúik cümle kurulabilece÷ini söyleyerek, sÕfat-fiiller ve isim-fillerin yan cümle oluúturmayaca÷ÕnÕ sadece kendilerinin öge olabilece÷ini belirtmiúlerdir. Bu noktada giriúik cümle bahsinde di÷erlerinden ayrÕlÕrlar ( Atabay, Özel ve Çam, 1981: 109). Muharrem Ergin, “Türk Dil Bilgisi” adlÕ eserinde giriúik cümleye yer vermemiútir (Ergin, 1985:405-445). Leyla Karahan ve Metin Karaörs de çalÕúmalarÕnda giriúik cümleye yer vermemiúlerdir (Karahan, 1999:60-72; Karaörs, 1993: 44-50). Leyla Karahan, 1993’te, Türk Gramerinin SorunlarÕ ToplantÕsÕ’nda sundu÷u “Türkçede Birleúik Cümle Problemi” adlÕ bildirisinde bu cümleleri birleúik cümle kabul edenlerin hareket noktasÕnÕ úöyle açÕklamaktadÕr: “Bu tür cümleleri birleúik yapÕlÕ kabul edenlere göre sÕfat-fiil, isim-fiil ve zarf-fiiller yarÕm yargÕ veya yan yargÕ bildiren kelimelerdir. Bundan dolayÕ, bu kelimelerin her biri, temel cümleye ba÷lanan birer yan cümle, cümlemsi veya cümleciktir. Yüklemin görevi bu yargÕlarÕ sonuca ba÷lamaktÕr. Bu tür cümleler, taúÕdÕklarÕ birden fazla yargÕdan dolayÕ basit de÷il, birleúik cümledir.” Bu açÕklamadan sonra Leyla Karahan bildirisinde, tek yargÕlÕ her cümlenin basit cümle oldu÷unu; isim-fiil, sÕfat-fiil ve zarf-fiillerin di÷er isim, sÕfat ve zarflardan görev bakÕmÕndan hiçbir farklarÕnÕn olmadÕ÷ÕnÕ, bu kelimelerin varlÕ÷ÕnÕn basit cümlenin yapÕsÕnÕ etkileyemeyece÷ini söylemiútir (Karahan, 2004b:36-39). Bildirinin sonunda yapÕlan tartÕúmada, katÕlÕmcÕlarÕn büyük bir bölümü Karahan’Õn görüúünü desteklemiú, Karahan’Õn önemli bir soruna çözüm getirdi÷i noktasÕnda birleúmiúlerdir (Karahan, 2004b: 38-42). Karahan, bu görüúünü Türk Dili dergisinde yayÕmladÕ÷Õ makalesinde daha özlü bir úekilde ifade etmektedir: “YargÕ ve yargÕsÕzlÕ÷Õn, yani bitmiúlik ve bitmemiúli÷in ‘yan’Õ, ‘yarÕm’Õ olamaz. Bir söz veya söz dizisi ya yargÕ bildirir ya da bildirmez. 55 Bildirirse cümledir; bildirmezse cümle de÷ildir.” diyerek yan cümle, dolayÕsÕyla fiilimsilerin birleúik cümle oluúturdu÷u görüúüne karúÕ çÕkmaktadÕr (Karahan, 2000: 16-23). Fiilimsilerin birleúik cümle oluúturamayaca÷ÕnÕ savunanlardan biri de Hamza Zülfikar’dÕr. Yazar, “Cümlede fiilden yapÕlmÕú isim, zarf ve sÕfat görevindeki úekillerin bir yargÕ taúÕmadÕ÷Õ ve bir zamana ba÷lÕ bulunmadÕ÷Õ göz önüne alÕnÕrsa, bunlarla kurulan gruplara yan cümle denemez, dolayÕsÕyla bu yapÕlar birleúik bir cümle diye gösterilemez.” demektedir (Zülfikar, 1995: 648). Biz de fiilimsilerin birleúik cümle oluúturmayaca÷Õ görüúündeyiz. b. Ki’ li Cümle: Bu cümleye çeúitli kaynaklarda “ki” li birleúik cümle , ilinti zamiri cümlesi, ki ba÷lacÕyla kurulan cümle, ilgi cümlesi, ba÷laçlÕ yan cümle” gibi adlar verilmiútir. Bu cümlenin birleúik cümle oldu÷unu savunan araútÕrmacÕlar, “ki” ba÷lacÕnÕn dilimize Farsçadan geldi÷ini ve bu ba÷laçla kurulan cümlelerin Türkçenin söz dizimine aykÕrÕ oldu÷unu ileri sürerler. Çünkü, bu cümlelerde temel yargÕ baúta, yan yargÕ ise sonda yer almaktadÕr. Ba÷lÕ cümle oldu÷unu savunanlar ise bu ba÷laçla ba÷lanan cümlelerin her birinin tek baúÕna yargÕ bildiren müstakil cümleler oldu÷unu, “ki” ba÷lacÕnÕn cümleleri ba÷lama açÕsÕndan öteki ba÷laçlardan bir farkÕ olmadÕ÷ÕnÕ söylerler. Ergin, Banguo÷lu, Hatibo÷lu, Dizdaro÷lu, Gülensoy, Kükey, Hengirmen, Atabay, Özel ve Çam; “ki” ba÷lacÕyla kurulan cümleleri birleúik cümle olarak kabul etmiúlerdir. Ba÷lÕ cümleyi de birleúik cümlenin ba÷laçla kurulan cümlelere bir türü olarak de÷erlendiren Bilgegil, bu “Ki Ba÷lacÕ øle Kurulan Cümleler” baúlÕ÷Õ altÕnda yer vermiútir. (Bilgegil, 1984:73-98). Gencan, “ki” ile kurulan cümleleri ba÷lÕ cümle saymÕú, bu cümleleri “Ki øle Ba÷lanan Cümlecikler” baúlÕ÷Õ altÕnda ele almÕútÕr (Gencan, 1962:125). ùimúek, “ki” ile oluúturulan cümleleri “ølgi Tümcesi” adÕ altÕnda ayrÕ bir cümle türü olarak incelemiútir (ùimúek, 1987: 302-313). Ediskun ve Karahan, ki’li cümlelere “ki’li ba÷lÕ cümle” adÕnÕ vermiú, bu cümle türünü “ba÷lÕ cümle” olarak de÷erlendirmiúlerdir (Ediskun, 1985: 387-389 ; Karahan, 1999: 64-65). 56 Ki’li cümleleri, “ba÷lÕ cümle” olarak de÷erlendiren bir baúka çalÕúma da øsmet Cemilo÷lu tarafÕndan yayÕmlanmÕútÕr (Cemilo÷lu:2001: 61-67). Biz de bu tür cümleleri ba÷lÕ cümle saydÕk. c. ç içe Birleik Cümle: Hemen hemen bütün araútÕrmacÕlarda, bir cümlenin herhangi bir görevle baúka bir cümlenin içinde yer aldÕ÷Õ cümleler, “iç içe birleúik cümle” olarak geçmektedir. Ancak, Dizdaro÷lu di÷erlerinden farklÕ olarak bu cümleye “kaynaúÕk cümle”, Gencan ve Hengirmen ise “giriúik tümce” adÕnÕ vermiúlerdir ( Dizdaro÷lu 1976: 190-222; Gencan, 1962:124; Hengirmen, 1995:359). AraútÕrmacÕlarÕn ço÷unlu÷u tarafÕndan birleúik cümle olarak kabul edilen iç içe birleúik cümle hakkÕnda farklÕ görüúleri olanlar da vardÕr. “Türkçede Söz Dizimi -Cümle Tahlilleri-” adlÕ kitabÕnda (Karahan, 1999:61-63) iç içe ve úartlÕ birleúik cümleye yer veren Leyla Karahan daha sonra birleúik cümle konusundaki görüúlerini de÷iútirmiú, birleúik cümlenin varlÕ÷ÕnÕ reddetmiútir. Karahan, kendisine yöneltilen bir soruyu yanÕtlarken, yüklemin bir yargÕ etrafÕnda teúekkül etti÷i düúünüldü÷ünde úartlÕ ve iç içe birleúik cümlelerin basit cümle sayÕlmasÕ gerekti÷ini söylemiútir (Karahan, 2004b: 41). Yazar, iç iç birleúik cümle hakkÕnda úunlarÕ söylemektedir: “Cümle yüklem üzerine kurulur ve onun etrafÕnda geniúler. Unsurlar yapÕlarÕ ne olursa olsun -kelime, kelime grubu veya cümle- yüklemin tamamlayÕcÕsÕdÕr ve isim de÷erindedir. “Ayúe ‘Okula gidece÷im.’ dedi.” cümlesindeki “Okula gidece÷im.” sözü de yapÕca cümle olmasÕna ra÷men, bir isim de÷erindedir ve yüklemin tamamlayÕcÕsÕdÕr. Cümleyi “Ayúe úunu dedi.” ùekline çevirirsek de÷iúen sadece nesnenin yapÕsÕ olacaktÕr; cümle, cümle olma özelli÷ini devam ettirecektir.” (Karahan 2000: 20-21) øsmet Cemilo÷lu da “Dede Korkut Hikâyeleri Üzerinde Söz Dizimi BakÕmÕndan Bir ønceleme” adlÕ eserinde úartlÕ birleúik cümleyi basit cümle olarak ele almÕútÕr (Cemilo÷lu:2001: 61-67). d. artl Birleik Cümle: “ùartlÕ birleúik cümle, úart cümlesi, koúul cümlesi, koúullu yan cümle” gibi adlarÕn verildi÷i úart cümlesi hemen hemen bütün araútÕrmacÕlarda aynÕ tanÕm ve fonksiyonla yer almÕútÕr. Fakat bu cümleyi birleúik cümle olarak kabul etmeyen araútÕrmacÕlar da vardÕr. 57 Gürer Gülsevin, Türk Dili Dergisi’nde yayÕmlanan, “Türkçede -sA ùart Gerundiumu Üzerine” adlÕ yazÕsÕnda , -sA ekinin bir kip eki olmadÕ÷ÕnÕ, onun “kipler” bahsinde de÷il, “gerundiumlar” bölümünde verilmesi gerekti÷ini ifade ederek úunlarÕ söylüyor: “ ‘Gerundiumlar, fiillerden türeyen ve cümlenin yükleminin zarfÕ olan úekillerdir.’ prensibinden hareket edilince, Türkçe gramerde bugüne kadar fiil kipleri bahsinde dilek-úart diye verilegelen -sA ekinin de aslÕnda gerundiumlar bölümünde verilmesi gerekti÷i gerçe÷i ortaya çÕkar.” Bu ekin kiúi eki almasÕ itirazÕna cevap olarak, zarf-fiil eklerinin bazÕlarÕnÕn birkaç ekin birleúmesinden oluútu÷una, çeúitli gramer kitaplarÕnda zarf-fiil eklerinin kiúi eki alabilece÷inin söylendi÷ine de÷inip bu ekin kiúi eki almÕú olmasÕnÕn zarf-fiil karakteri taúÕmasÕnÕ engellemeyece÷ini söylemiútir (Gülsevin, 1990: 276-279). Leyla Karahan da Gülsevin ile aynÕ görüútedir. Karahan, Türk Dili’nde yayÕmlanan “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine” adlÕ makalesinde bu görüúünü etraflÕ bir úekilde açÕklamÕútÕr. Yazar, úart ekini istek ifade etmedikçe bir kip eki de÷il bir zarf-fiil eki olarak kabul etmemiz gerekti÷ini söylemektedir: “ -sA ekli bir kelime veya kelime grubu, úart, zaman vb. ifadelerle yüklemin anlamÕnÕ tamamlar. Zarf-fiil, isim-fiil ve sÕfat-fiiller gibi -sA ekli bir kelime veya kelime grubunda da yargÕ yani bitmiúlik anlamÕ yoktur. Yani bu yapÕ cümle de÷ildir, cümlenin bir unsurudur, genellikle zarfÕdÕr.” (Karahan, 2000: 19-20) øsmet Cemilo÷lu da úartlÕ birleúik cümleleri, basit cümle olarak de÷erlendirmiútir. (Cemilo÷lu:2001: 61-67). 3. SIRALI VE BALI CÜMLELER Üzerinde anlaúÕlamayan di÷er bir konu da sÕralÕ cümledir. AraútÕrmacÕlarÕn bir bölümü, yazdÕklarÕ eserlerde sÕralÕ cümle konusu üzerinde hiç durmamÕú, bir kÕsmÕ ise sÕralÕ cümleyi birleúik cümlenin bir çeúidi olarak ele almÕútÕr. Kavram kargaúasÕ bu alanda da görülmektedir. BazÕ araútÕrmacÕlar sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleyi tek terimle karúÕlamÕú ; bir kÕsmÕ her iki cümle için “ba÷lÕ” , bir kÕsmÕ da “sÕralÕ” terimini kullanmÕútÕr. Çeúitli gramer kitaplarÕnda ba÷lÕ cümleler genel olarak “ba÷lama edatlarÕyla birbirlerine ba÷lanan cümleler” úeklinde tanÕmlanÕrken, kimi araútÕrmacÕlar “ba÷lÕ cümle” terimi ile anlam ba÷lantÕsÕ, ek ve öge ortaklÕ÷ÕnÕ kastetmiútir. 58 Muharrem Ergin, Türk Di1bilgisi adlÕ kitabÕnda yapÕ bakÕmÕndan cümleleri basit ve birleúik olmak üzere iki ana bölüme ayÕrmÕú, sÕralÕ cümleye yer vermemiútir (Ergin, 1985: 412-416). Bununla birlikte, sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleyi ele alÕp iúleyen araútÕrmacÕlarÕn sayÕsÕ az de÷ildir. Bu yazarlardan bazÕlarÕ, bu cümleleri birleúik cümlenin bir türü olarak de÷erlendirmiúlerdir. Vecihe Hatibo÷lu, “Türkçenin Sözdizimi” adlÕ eserinde, “Anlam yakÕnlÕ÷Õyla ba÷lanmÕú tümcelere sÕralÕ tümce denir, birleúik ya da giriúik tümceler de sÕralÕ tümce oluúturur.” demiútir. SÕralÕ cümleyi unsurlarÕnÕn ortak olmasÕ veya unsurlarÕnÕn ortak olmamasÕna göre ba÷ÕmlÕ sÕralÕ ve ba÷ÕmsÕz sÕralÕ cümle úeklinde ikiye ayÕrmÕútÕr. SÕralÕ cümlelerin bazÕlarÕnÕn basit, bazÕlarÕnÕn birleúik, bazÕlarÕnÕn giriúik bazÕlarÕnÕn da kesik veya devrik cümle olabilece÷ini ifade etmiútir (Hatibo÷lu, 1972:155-158). M. Kaya Bilgegil, Türkçe Dilbilgisi adlÕ eserinde sÕralÕ cümleyi, birleúik cümlenin bir türü olarak “anlam yakÕnlÕ÷Õ olan müstakil cümlelerin noktalama iúaretleri ve fiilimsilerle birbirine ba÷lanmasÕndan oluúan cümle” úeklinde de÷erlendirmiú ve sÕralÕ cümlenin hem basit cümlelerden, hem temel cümlelerden, hem yan cümlelerden, hem de giriúik cümleler ile úartlÕ cümlelerden meydana gelebilece÷ini söylemiútir. Yazar ba÷lÕ cümleyi de birleúik cümlenin bir türü olarak de÷erlendirmiú ve incelemiútir. Ki ba÷lacÕ ile kurulan cümleleri ayrÕ bir baúlÕk altÕnda vermiútir (Bilgegil, 1984: 73-98). Tahsin Banguo÷lu, bu cümleleri “ Tümleme Birleúik Cümle” baúlÕ÷Õ altÕnda sÕralÕ ve ba÷lÕ ayrÕmÕ yapmadan birlikte ele almÕú, “çeúitli anlam iliúkileri olan iki yargÕnÕn bir ba÷lamla birleúerek meydana getirdikleri cümlelere” ba÷lam cümlesi adÕnÕ vermiútir (Banguo÷lu, 2004: 554-562). AraútÕrmacÕlarÕn bir bölümü ise sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleye ayrÕ bir cümle türü olarak yer vermiútir. Ancak araútÕrmacÕlarÕn bazÕlarÕ ba÷lÕ cümle, sÕralÕ cümle ayrÕmÕ yapmadan bu iki cümle türünü bir arada ele almÕú veya ba÷lÕ cümleye hiç de÷inmemiútir. Hikmet Dizdaro÷lu, Tümce Bilgisi adlÕ kitabÕnda sÕralÕ cümleyi “Ba÷lanÕúlarÕna Göre Tümce Türleri” maddesinde ele alÕp incelemiútir (Dizdaro÷lu, 1976: 223-247). Haydar Ediskun, Türk Dilbilgisi adlÕ kitabÕnda sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleyi “Biçimlerine Göre Cümleler” maddesinde incelemiútir ( Ediskun, 1985: 383-389). BazÕ araútÕrmacÕlar ba÷lÕ ve sÕralÕ cümleleri “sÕralÕ cümle” adÕ ile vermiú, sÕralÕ cümleyi “ba÷ÕmlÕ sÕralÕ cümle” ve “ba÷ÕmsÕz sÕralÕ cümle” olmak üzere ikiye ayÕrmÕútÕr 59 (Gülensoy, 2004:438-439; Atabay, Özel ve Çam, 1981: 105-108; Hengirmen, 1995: 358-361). T. Nejat Gencan, Dilbilgisi adlÕ eserinde sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleyi “Ba÷ÕmsÕz Önermelerden Birleúmiú Tümce” maddesinde ele alÕp incelemiútir. Yazar ba÷lÕ cümle maddesinde ba÷laçlardan bahsetmemiú, ek ve öge ortaklÕ÷Õ ile anlam ba÷lantÕsÕ üzerinde durmuútur. Yazar “ki” ba÷lacÕyla kurulan cümlelere ba÷lÕ cümle içinde müstakil bir baúlÕkla yer vermiútir (Gencan, 1962:121-125). Mahmut FidancÕ ba÷lÕ ve sÕralÕ cümleleri “sÕralÕ cümleler” olarak de÷erlendirmiú, bu cümleleri “ba÷ÕmlÕ sÕralÕ cümle, ba÷ÕmsÕz sÕralÕ cümle, açÕklamalÕ sÕralÕ cümle” kÕsÕmlarÕna ayÕrmÕútÕr. AyrÕca ba÷ÕmlÕ ve ba÷ÕmsÕz cümlelerin art arda sÕralandÕ÷Õ “karmaúÕk sÕralÕ cümle” den de söz etmiútir (FidancÕ, 1996: 1321-1322). Mehmet Gece, Türk Dili dergisinde yayÕmlanan “Türkiye Türkçesinde Ba÷lÕ Cümle” makalesinde sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleleri “ba÷lÕ cümle” adÕyla de÷erlendirmiútir (Gece, 1998: 335- 337). Rasim ùimúek de sÕralÕ cümle-ba÷lÕ cümle ayrÕmÕ yapmamÕú bu iki cümle türünü “SÕralÕ Tümce” baúlÕ÷Õ altÕnda incelemiútir. Yazar sÕralÕ cümleyi “BaúlÕbaúÕna yargÕ bildirir nitelikteki tümcelerin ba÷lanÕp sÕralanmasÕyla oluúan çok yargÕlÕ anlatÕma sÕralÕ tümce denir.” úeklinde tanÕmlamÕú; sÕralÕ cümlelerin virgül, noktalÕ virgül ya da ba÷laçlarla ba÷lanÕp sÕralandÕ÷ÕnÕ belirtmiútir (ùimúek, 1987: 292). Leyla Karahan, “Türkçede Söz Dizimi” adlÕ eserinde sÕralÕ cümleyi ve ba÷lÕ cümleyi ayrÕ cümle türleri olarak de÷erlendirmiú ve “tek baúÕna yargÕ bildiren cümlelerin bir anlam bütünlü÷ü içinde sÕralanmasÕndan oluúan cümlelere” sÕralÕ cümle, “ba÷lama edatlarÕyla birbirine ba÷lanmÕú cümlelere” ba÷lÕ cümle adÕnÕ vermiútir (Karahan, 1999: 64-67). Karahan’Õn daha sonra cümle türleri hakkÕndaki görüúlerini de÷iútirdi÷i görülmektedir. Türk Dili’nde yayÕmlanan “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine” adlÕ makalesinde birleúik cümleyi tamamen reddeden yazar, ba÷lÕ ve sÕralÕ cümle ile ilgili olarak, “Birden fazla cümlenin birbirlerine gramatikal unsurla ba÷lanmasÕ durumunda ‘cümlelerin ba÷lanÕú úekilleri’ bir sÕnÕflama konusu olabilir.” demekte; bu sÕnÕflamada edatlarla, eklerle ve di÷er unsurlarla sa÷lanan ba÷lanÕúlarÕn ele alÕnabilece÷ini eklemektedir. Noktalama iúaretleriyle birbirlerine ba÷lanan ancak aralarÕnda anlam ba÷lantÕsÕnÕ destekleyen gramatikal unsur bulunmayan cümleleri söz diziminin konusu olarak görmemektedir (Karahan, 2000: 23). 60 Karahan, “Türkçede Söz Dizimi” adlÕ kitabÕnÕn 2004 tarihli 7. baskÕsÕnda bu görüúlerine uygun olarak “cümlenin ba÷lanÕú úekilleri” baúlÕ÷Õ altÕnda cümlelerin ba÷lanma úekillerini dörde ayÕrmÕútÕr. YalnÕz, “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine” adlÕ makalesinde aralarÕnda anlam ba÷lantÕsÕnÕ destekleyen gramatikal unsur bulunmayan cümleleri söz diziminin konusu olarak görmedi÷i halde bu kitapta bu tür cümlelere “Anlam øliúkisiyle Ba÷lanan Cümleler” baúlÕ÷Õyla yer vermiútir. Yazara göre “anlam paralelizmi, bazÕ içerik özellikleri, sÕralama, dereceleme…” anlam iliúkisini sa÷lamada yeterli olabilmektedir. Karahan’Õn “Cümlenin Ba÷lanÕú ùekilleri” baúlÕ÷Õ altÕnda yaptÕ÷Õ sÕnÕflandÕrma úöyledir: 1. Ba÷lama edatlarÕyla ba÷lanan cümleler 2. Ortak cümle ö÷eleriyle ba÷lanan cümleler 3. Ortak kip/úahÕs ekleriyle ba÷lanan cümleler 4. Anlam iliúkisiyle ba÷lanan cümleler (Karahan, 2004a: 85-99) Karahan, kitabÕnÕn bu baskÕsÕnda eski baskÕlarÕndan farklÕ olarak “cümle tahlilleri” bölümünde cümleleri sadece ö÷e yönünden de÷erlendirmiú, cümle türlerine yer vermemiútir. 4. FARKLI CÜMLE TÜRLER BazÕ yazarlarÕmÕz yapÕsÕna göre farklÕ cümle türleri üzerinde durmuútur. Neúe Atabay, Sevgi Özel, Ayfer Çam; Tuncer Gülensoy, Vecihe Hatibo÷lu Mehmet Hengirmen ve Rasim ùimúek yapÕsÕ bakÕmÕndan cümle çeúitlerine di÷er yazarlarÕmÕzdan farklÕ olarak “ara cümle”yi de eklemiúlerdir. Onlar genel olarak ara cümleyi, “birleúik veya yalÕn sÕralÕ cümlelerde anlamÕ biraz daha açÕklamak için araya giren ve ba÷ÕmsÕz kullanÕlabilen cümle” úeklinde tarif etmiúlerdir (Atabay, Özel ve Çam, 1981: 105; Gülensoy, 2000: 437; Hatibo÷lu, 1972: 152; Hengirmen, 1995: 356; ùimúek, 1987: 318). Çeúitli gramer kitaplarÕnda yüklemin yerine göre cümle türleri arasÕnda yer alan devrik cümleyi Tuncer Gülensoy yapÕsÕna göre cümle çeúitleri içinde ele almÕútÕr ( Gülensoy, 2000: 439). Gülensoy ve ùimúek kesik cümleleri yapÕsÕna göre cümleler kÕsmÕnda ayrÕ bir cümle çeúidi olarak ele almÕúlardÕr (Gülensoy, 2000: 439; ùimúek, 1987: 313 ). Leyla Karahan, Türk Dili’nde yayÕmlanan “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine” adlÕ makalesinde üç grup halinde sundu÷u bazÕ cümle 61 örnekleri üzerinde yaptÕ÷Õ açÕklamalarla yapÕ bakÕmÕndan cümle sÕnÕflandÕrÕlmasÕ konusundaki eski görüúlerini de÷iútirmiútir. Karahan makalesinde basit cümle ile cümlenin aynÕ oldu÷unu belirtmekte “Cümle “tek yargÕ” eksenlidir ve yargÕ da bir “bitmiúlik” ifade eder. Bu kabule göre cümle ve basit cümle tanÕmlarÕ örtüúmektedir. Yani “cümle” kavramÕ “basit cümle” kavramÕna denktir, eúittir. Cümle kavramÕ aynÕ zamanda “basitlik” niteli÷ini de içinde taúÕmaktadÕr.” demektedir. SÕralÕ ve ba÷lÕ cümleleri “cümleler toplulu÷u” olarak de÷erlendiren yazar, “Cümle ile cümleler toplulu÷u arasÕnda yapÕ bakÕmÕndan bir sÕnÕflandÕrma olamaz; çünkü nicelikleri farklÕdÕr” demektedir. Birleúik cümlenin de varlÕ÷ÕnÕ kabul etmeyen yazar sadece “cümlenin ba÷lanÕú úekilleri”ne dayalÕ bir sÕnÕflandÕrmanÕn yapÕlabilece÷ini söylemektedir. AralarÕnda anlam ba÷lantÕsÕnÕ destekleyen gramatikal unsur bulunmayan cümleler toplulu÷unu ise söz diziminin konusu olarak görmemektedir (Karahan, 2000: 23). Fakat yazar daha sonra son görüúünden vazgeçmiú “anlam paralelizmi, bazÕ içerik özellikleri, sÕralama, dereceleme…”nin anlam iliúkisini sa÷lamada yeterli olabilece÷ini belirtmiútir. (Karahan, 2004a: 85-99) I. CÜMLE ÇETLER øncelememizde Leyla Karahan’Õn yaptÕ÷Õ tasnif (Karahan, 1999) esas alÕnmÕútÕr. Karahan’dan farklÕ olarak yapÕlarÕna göre cümleler kÕsmÕna “kesik cümle” ilave edilmiútir. Cümleleri dört ana baúlÕk altÕnda inceleyebiliriz: 1. YapÕsÕna göre cümleler (basit cümle, birleúik cümle, ba÷lÕ cümle, sÕralÕ cümle, kesik cümle) 2. Yükleminin türüne göre cümleler (isim cümlesi, fiil cümlesi) 3. Yükleminin yerine göre cümleler (kurallÕ cümle, devrik cümle) 4. AnlamÕna göre cümleler (olumlu cümle, olumsuz cümle,soru cümlesi) A. YAPILARINA GÖRE CÜMLELER Metnimizdeki 952 cümleden 633’ü basit cümledir. Bu cümlelerin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki oranÕ % 66.49’ dur. 62 1. BAST CÜMLELER a. Basit sim Cümleleri Cesareti yoktu. 25 Üç sabahtÕr böyle. 26 Mesele yok. 30 Her caninin içinde temiz bir dünya vardÕr. 34 Herife tutkundu galiba. 115 Çabalamak, çÕrpÕnmak fena. 116 Yirmi yaú heyecanÕ otuz yÕl sonra da farksÕz. 179 SallantÕnÕn bir ucu tekrar tabiata ve akla dönmek üzeredir. 200 So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259 En çirkin merhamet hedefini úaúÕrandÕr .. 261 O za’fÕn kuyusu içinde, dikkati inhisar altÕna alan hayallerin cazibesiyle kÕsaltÕlmÕú bir ruhun, bir an süren büyü aleminde, ba úka de÷erleri hatÕrlamasÕna imkân var mÕ? 263 Zehir doluydu gözleri. 365 Onun gözünde biz yokuz. 366 AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kÕzdÕr. 366 Bütün kapÕlar kapalÕydÕ. 453 Her úey pÕrÕl pÕrÕl. 454 Nerede bunlar? b. Basit Fiil Cümleleri Bir kaúÕ yukarÕ kalkmÕútÕ. 25 Biliyorum. 29 Mefharet a÷Õr vücuduna layÕk olmayan bir çeviklikle hemen aya÷a kalkmak istedi÷i için sandalyeyi devirdi. 32 En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz tahriklerle gelir. 114 Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz. 118 Yine bir úeye canÕnÕz mÕ sÕkÕlÕyor? 181 ønsanÕn varlaúma hamlesinden ebedilik hayali ve neúesi do÷ar. 199 63 Millet, insan, gurur, vicdan, aile, baba saygÕsÕ ve bana olan ba÷lÕlÕ÷Õn birdenbire nasÕl yok olmuútur? 260 Gizliyorsun. 261 Sizleri o kadar yalnÕz bÕrakmak istemem. 364 Bu evde bir tarafÕna inecekti. 366 Ömrüm oldukça unutamam. 367 Evin önüne gelince baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 452 EúyanÕn yerleri hiç de÷iúmemiúti. 454 Evin baúka bir odasÕnda olmasÕnlar? 455 2. BRLEK CÜMLELER Metnimizde 17’si úartlÕ birleúik, 31’i iç içe birleúik olmak üzere 48 tane birleúik cümle vardÕr. a. artl Birleik Cümle Metnimizde 17 adet úartlÕ birleúik cümle yer almaktadÕr. Bu cümlelerin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki oranÕ % 1.79’dur. En küçük bir endiúe ruhta çÕt çÕkarsa dört nala kaçarlar. 25 Bu mesele tÕmarhanede halledilebilse ben de seninle çÕldÕrÕrÕm. Sakin olsaydÕn kendine gelirdin. 33 So÷ursa bir iúe yaramaz. 116 E÷er senin gibi isyan etmiyor, haykÕrmÕyorsak, daha güzel yollar gördü÷ümüz içindir. 119 Bu úÕllÕktan daha mazur bir genelev karÕsÕyle Galata meyhanelerinden birinde karúÕ karúÕya otursaydÕn, daha az i÷renç olurdun. 260 Fakat senin arkadaúÕn altmÕúlÕk bir zamparaya sahte hislerle ba÷lanmayÕp da, hatta onu gerçekten sevseydi, Armand Duval ile bu herif arasÕndaki farkÕ bize az çok unutturarak müsamahamÕza epeyce hak kazanabilirdi. 262 Selmin olsaydÕ onun yerinde, müúterek hatÕralarÕn mazeretine tutunabilirdin. 262 Bu his, beni seviyorsan, benim senin içindeki hayalimin bildi ÷i bir hakikati benim realitemden gizlemen için bir sebep de÷ildir. 263 Bunlardan çekinseydin, gitmezdin ona. 263 Yol yorgunlu÷um geçerse düzelece÷imi ümit ediyorum. 364 64 Gizlerse hapÕ yuttu. 366 ArtÕk istesen de iyi kahve piúiremezsin sen. 368 On defa piúirsen yine budur.368 Necile soka÷a çÕkmÕúsa, iskarpinlerini bu odada giymedi mi? 454 b. ç çe Birleik Cümle Metinde yer alan 31 iç içe birleúik cümlenin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki oranÕ % 3.26’dÕr. Yüksek sesle : — Dün gece uyumadÕm, Besim, dedi. 25 — Kime benzeyece÷ini evvela ben sana sorabilir miyim? dedi. 27 — Bu bir kromozon muammasÕdÕr, dedi, üçümüzün de aynÕ ananÕn ve aynÕ babanÕn çocuklarÕ oldu÷umuz muhakkak. 28 — O halde benden, meseleyi on dört dakikada halledecek ve seni bir sene sonra bir mecliste görüp de “NasÕlsÕnÕz Selmin HanÕm?” diye sorarken sesinin imalÕ toniyle sana geçmiúi hatÕrlatmaktan çekinecek dost bir tabibi hazÕkÕn adresini soracaksÕn. 30 — Bence de o müsavi, dedi, annem benim en büyük úansÕmÕn önüne dikildi. 31 Gözlerinin uciyle ablasÕna bakarak, alçak sesle: — øtiraf ediyoruz, dedi. 31 — Söyle diyorum! 32 — Ben sana bir úey söyleyeyim mi, Besim, dedi, istersen çÕldÕrdÕ÷Õma hükmet. 34 — Gel, dedi, Simeranya’ya filan kulak asma. 35 “Biraz daha iyiyim” demeni rica ederim. 116 — ùimdi a÷Õr a÷Õr kaldÕr göz kapaklarÕnÕ, dedi, aç gözlerini. 117 — Sen uyu biraz, dedi, çok erken uyand Õn, sinirlerin de yoruldu, úimdi güzel uyursun. 119 — Hah! dedi, Besim Bey, karakola gidiyorum ben. 119 “ Her úey mümkün” cevabÕ onu ümide ve dehúete düúürüyor. 180 — Çok müteessirim, dedi. 182 — Bilmiyorum, dedi. 182 Meral yine bir tereddütten sonra, kÕsaca: — Akúama do÷ru, dedi. 183 O kadar tembih ettim ona ben, eve erken gel diye. 365 — Hiç bir úey bilmiyorum, vallahi, küçük bey … dedi. 366 — Ne zamandan beri bu? diye sordu. 377 ùeytan gebert úu kahpeyi diyor. 367 65 Ev bir kere çÕ÷rÕndan çÕktÕ, diyorum sana.368 3. BALI CÜMLELER Metnimizde 16’sÕ “ki” ba÷lacÕ, 69’u di÷er ba÷laçlarla kurulmuú 85 ba÷lÕ cümle yer almaktadÕr. Ba÷lÕ cümlelerin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki oranÕ % 8.93’ tür. a. Ki’ li Bal Cümleler ønan ki böyle bir úey imkânsÕz de÷ildir. 28 Bana mahsus, çok orijinal bir úerefle seni temin ederim ki, abla, niúanlÕsiyle de÷il. 33 ParmaklarÕnda öyle bir kin vardÕ ki, elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar çÕksa onu bo÷abilirdi. 115 Çaresizlik ve tehlike anlarÕ vardÕr ki, o zaman çÕrpÕnmaya ve haykÕrmaya gelmez. 117 Kabul et ki aç adam - Selmin macerasÕ do÷rudur. Düúün ki yalnÕz da de÷ilsin. 118 Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç adamÕ, bana da istakozu ve Alemda÷Õ’nÕn tereya÷ÕnÕ unutturup ikimizi de a÷latÕr! 119 ønce yüzünde, gözlerinin altÕndan yanaklarÕna do÷ru inen bir gölge vardÕ ki, dün geceyi uykusuz ve buhranlÕ geçirdi÷i zannÕnÕ veriyordu. 181 Birincisi diyalektik, veyahut onun tabiriyle “lastikli düúünce” veya ruh hareketidir ki, bir uçtan ötekine ve ötekinden yine berikine gitmektedir. 198 Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik harekete, ne de zÕtlarÕn aynÕ zamanda mevcut oluúuna rastlanÕr. 198 Söyleme÷e hacet yok ki, bu bir ruh hamlesi ve hareket halinde bir ebedilik prensibidir. 199 Söyleme÷e hacet yok ki, úiir tarafiyle bu bir geçicilik melankolisi, hayat tarafiyle bir uzviyet hamlesi ve hareket halinde bir fanilik prensibidir. 200 Tabiidir ki imkân yoktur. 364 b. “Ve” Balacyla Kurulan Cümleler Metnimizde en fazla kullanÕlan ba÷laç oldu÷u için “ve” ba÷lacÕ ayrÕ bir baúlÕk altÕnda ele alÕnmÕútÕr. Bu ba÷laçla kurulan ba÷lÕ cümlelerin sayÕsÕ 52’dir. SabahlarÕ midesi bulanÕyor ve baúÕ dönüyor. 26 66 Besim buna dikkat etti ve sustu. 27 Herkes bunu biliyor ve herkes senin gibi düúünmüyor. 27 Besim durdu ve baúÕnÕ salladÕ. 30 Arkaya do÷ru sendeledi ve bir düúme tehlikesi geçirdi. 32 Batar insan ve bo÷ulur. 117 YaklaútÕ ve Samim'in bakÕúlarÕndan kaçan gözleri, masa ile kanepe arasÕnda, ince vücudunun kolayca geçebilece÷i boúluk üstünde lüzumundan çok fazla durdu. 181 ønsan mümkün olmayan úeyi istemek için kendini yormaz ve para1amaz. 199 ùahsiyetimiz orada bütünleúir ve tam dolgunlu ÷u içinde zÕtlÕklarÕ karúÕlar. 263 Salona döndü ve bekledi . 368 Samim hep sorardÕ ve birbirine benzemeyen bu kokudan daha anlaúÕlmaz cevaplar alÕrdÕ. 455 c. Dier Balaçlarla Kurulan Cümleler Hiç olmazsa onun bazÕ gevúek ve mÕzmÕz hassasiyet anlarÕ var da, içindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ÕslatÕyor. 28 Selmin çatalÕnÕ zeytine soktu, fakat elinden bÕraktÕ. 30 Bu evde bir úey dönüyor fakat anlayaca÷Õm ben. 32 Bir kÕzÕn daha olsaydÕ da sana gösterseydim... 35 Eski usuldür ama ben faydasÕnÕ kendi üzerimde çok görmüúümdür. 116 AblamÕn ilaçsÕz uyuyaca÷Õ muhakkaktÕ, fakat Hasibe’nin kÕzarttÕ÷Õ ekmeklerin so÷umadÕ÷Õ muhakkak de÷ildi. 119 Söyleyiniz de izah edeyim. 183 ønsan bu sÕkÕntÕya en büyük felaketlere karúÕ mücadeleyi tercih edebilir, çünkü bu çarpÕúma insanda varlaúma hamlesini kÕrbaç1ar ve onu yoklaúma hamlesinin korkunç sezgisi içinde bunalmaktan kurtarÕr. 199 ønsanÕn yoklaúma hamlesinden do÷an fanilik duygusu ya Pierre Loti veya ondan ilham alan Yahya Kemal gibi úairlerde bir geçicilik hüznü uyandÕrÕr, yahut da orta adamda “Bugün varÕz, yarÕn yok”, “Bir günün beyli÷i beyliktir” 67 tarzÕnda hedonist, keyif ve kazanç temayüllerini azdÕran bir yaúama telakkisi içinde “Vur patlasÕn, çal aynasÕn” ahlakÕ vücuda getirir. 200 O anlarÕmÕzÕn içinde varÕz veyahut yokuz. 263 Ya bavulunu bir arkadaúÕnÕn evinde hazÕrlÕyor, yahut da satÕyor elbiselerini. 367 KÕz kardeúimle uyuúamÕyorum da sana açÕyorum kalbimi. 367 4. SIRALI CÜMLELER Metnimizde basit cümlelerden sonra en fazla sÕralÕ cümleler kullanÕlmÕútÕr. 952 cümlenin 96’sÕ sÕralÕ cümledir. Bu cümlelerin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki oranÕ % 10.08’dir. Seninde uykularÕn öyledir, bilirim. 25 Besim, rica ederim, Selmin benim kzm, senin ablanÕn kÕzÕ. 26 Fakat burada herkes, meseleyi tulumba tatlÕsÕyle sade kahve arasÕnda konuúur, bebe÷in sarÕúÕn m, esmer mi olaca÷ÕnÕ ve kime benzeyece÷ini sorarlar, geçer gider. 27 øyi keúfettin: Bana benzeyecek. 27 Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 30 AraútÕrÕrÕz, anlarÕz onu da. 34 Masaj bittikten sonra avucunu ablamÕn alnÕna koydu, durdu.116 Ne yaman heriftir úu a÷abeyim, ne büyücüdür! 119 Bilmiyorum, bir úey mi duydunuz? 182 AyaklarÕm kendili÷inden gitti, sürüklendi. 262 Sürüklenirsek hiçiz, dayanÕrsak varÕz. 263 Turgut onlarÕ görmüú, onlar görmemiúler. 365 KÕz üç beú laf etti, ok gibi ci÷erime iúledi. 367 Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgarsÕzdÕ. 451 Bahçe yine bu bahçe, ev yine bu evdi. 452 Geriye döndü, merdiven baúÕna gelerek daha yüksek sesle ba÷ÕrdÕ. 453 5. KESK CÜMLELER Metnimizde kesik cümleler önemli bir yer tutmaktadÕr. Kesik cümle % 9.35 ile en çok kullanÕlan üçüncü cümle türüdür. Metinde 89 adet kesik cümle yer almaktadÕr. Hele Selmin’in, Selmin’in... 26 68 Seninle hiç bir... 29 Bir ayak sesi. 29 Casusluk çirkin bir úey ama... 34 FÕrsat bulamÕyorsun da ondan. 35 Yavaú ayol! 115 Bulutsuz, masmavi, sakin ... bulutsuz masmavi, sakin. 117 Sana bir misal daha. 118 Yine arzuyu fÕrçalayan ve gururu buruúturan bir sabÕrsÕzlÕk. 179 Camda uzayan ve geniúleyen gölgenin, tam ona benzemek üzere iken, anlaúÕlmaz hangi bulanÕk çizgi ve kÕmÕldanÕú farkiyle ondan ayrÕlmasÕnÕn verdi÷i hayal kÕrÕklÕ÷Õ. 179 Birbirinin üstünden kalkÕp giden sÕkÕntÕ anlarÕnÕn bazan tükenmezlik ihtimalini düúündüren sonsuzluk vehmi ve dehúeti. 179 Geç kaldÕ÷Õm için mi? 181 Saat kaçta? 183 Gündüzkü sahnelerden, ve daha evvelkilerden hatÕralar. 259 Baúka ... 262 Benim Parise karúÕ za’fÕm. 262 Bilmem ki... 367 Üç .. üç günden beri ... 367 ùurada, úu çimlerin üstünde, önünde küçük bebek arabasiyle duran ve pencerelere bakÕp “Rina ... Rina ...” diye ba÷Õrarak dadÕsÕnÕ ça÷Õran beú yaúÕndaki Meral'in sesi. 452 NasÕl, bu kadÕn, nasÕl, yirmi... 454 Tuvalet masasÕnÕn önünde, nefesini kesecek bir dikkatle duda÷ÕnÕ boyayan Necile’nin aynanÕn içinden ona bir an úuh, süzgün ve úeytani bir yan gözle bakÕúÕ; gardrobun önünde parmaklarÕnÕn ucuyle alt duda÷ÕnÕ hafifçe tutarak elbise be÷enmek için geçirdi÷i bir tereddüt anÕ; ayakta, bir yumru÷unu avucunun içine alarak ve dirseklerini vücuduna yapÕútÕrarak, baúÕ önde, bir çare araútÕrmasÕ; úu koltukta çÕrÕlçÕplak ve ayak ayak üstüne atarak oturup sigara içiúleri (bütün vücudunda, bilhassa dizlerinde ayaklarÕnÕn baú parma÷Õna kadar çizgilerindeki zarafet); úurada bir kahkaha; yata÷ÕnÕn yanÕnda bir kÕvrÕlÕú; pencerenin önünde ge vúek ve dalgÕn bir duruú; o zamanki ipek 69 çoraplarÕn üzerindeki bagetin manas Õ için aralarÕnda geçen ve saatler süren garip bir münakaúa; yataktan atlarken kalçasÕnÕn bir parlayÕúÕ; úu kanapede yanyana oturup birbirlerine yaslanarak kitap okuduklarÕ anlar ... 455 B. YÜKLEMNN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER 1. SM CÜMLELER “YalnÕzÕz”dan seçti÷imiz 40 sayfadaki 633’ü basit, 48’i birleúik, toplam 681 cümlenin 183 tanesi isim cümlesidir. øsim cümlelerinin yükleminin türüne göre cümleler içindeki oranÕ % 26.87’dir. a. Yüklemi Tek sim + Ek-Fiil eklinde Olanlar Tavúan gibi korkak uykular vardÕr. 26 Benim baúka bir üzüntüm daha var. 28 Yüzü ve göz kapaklarÕ da hareketsizdi. 32 Her caninin içinde temiz bir dünya vardÕr.35 Meral'de yine sabit bakÕú cesareti yoktu. 182 So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259 Onun gözünde biz yokuz. 366 Samim de haklÕdÕr. 367 Bütün pencereler karanlÕktÕ. 452 b. Yüklemi Kelime Grubu + Ek-Fiil eklinde Olanlar Ben de evin içindeyim. 29 Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116 Menfi, miskin, aciz bir tevekkül deildir bu. 118 Her hazzÕn kedere ve her kederin hazza gidiúi veya iradi ile gayri iradi arasÕnda gidiú geliú böyle bir iç diyalektik hareketinin neticesidir. 198 En çirkin merhamet hedefini arandr . 261 AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kzdr. 366 Her úey prl prl. 454 2. FL CÜMLELER Metnimizdeki 681 cümleden 498’i fiil cümlesidir. Bu cümlelerin yükleminin türüne göre cümleler içindeki oranÕ %73.13’tür. 70 a. Yüklemi Basit Kipli Olan Fiil Cümleleri Yoksa çÕldÕraca÷Õm. 25 Daha sonra devam etti. 27 A÷abeyimin halini be÷enmiyorum. 28 Mefharet yaklaútÕ. 31 ùimdi, úimdi, odasÕna gidelim. 34 Hiç sÕkma kendini. 117 Bir úeyler biliyor musun? 366 Son basamaklarÕ a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453 b. Yüklemi Birleik Kipli Olan Fiil Cümleleri Besim’in fikirlerini bilirdi. 26 DudaklarÕnÕn etrafÕ kabarmÕútÕ. 27 Dün gece çÕldÕracaktÕm. 29 Selmin kÕmÕldanmÕyordu. 32 KadÕn Selmin’in dokuz ay on gün bu karÕnda oturdu÷unu mu düúünmüútü ? 115 øngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183 Az daha selam vermeden geçecekti. 365 Pencerelere bakardÕ. 454 C. YÜKLEMNN YERNE GÖRE CÜMLELER Metnimizdeki 681 cümleden 600’ü kurallÕ, 81’i devrik cümledir. Yükleminin yerine göre cümleler içinde kurallÕ cümlelerin oranÕ % 88.11, devrik cümlelerin oranÕ % 11.89’dur. 1. KURALLI CÜMLELER Besim, konuúurken düúünmeyi sevmeyen adamlarÕn sür’atiyle cevap verdi. 26 Benim baúka bir üzüntüm daha var. 28 Hem de sizin gibi her kuúu baykuú sanan kabus tiryakileri arasÕndayÕm. 29 Mermerleúmiú bir fÕrtÕna gibi karúÕmÕza dikildin. 34 KadÕnca÷ÕzÕn yüzünde fÕrtÕnalar vardÕ. 115 71 Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ affetmez. 118 AblamÕn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yaúlar vardÕ. 119 Meral daha cesaretsiz bir sesle sordu. 182 ønsanÕn varlaúma hamlesinden ebedilik hayali ve neúesi do÷ar. 199 YaúadÕ÷ÕmÕz ça÷ bu ruh hali içindedir. 200 Burada “benim” fikirlerim yok. 263 Bu evde bir tarafÕna inecekti. 365 Son basamaklarÕ a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453 Evin baúka bir odasÕnda olmasÕnlar? 455 2. DEVRK CÜMLELER Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27 Samim’den daha trajik mahluksun sen. 28 Bir úeyler yazÕyor geceleri. 34 Düúün bunu. 117 Bugün hiç konuúmayacak mÕsÕnÕz benimle? 183 Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365 Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye 366 Her iúi ters bu evin. 367 Çünkü tÕlsÕmÕ bozuldu bu evde her úeyin. 368 Gel buraya. 368 Nereden sÕzÕyordu bu? 454 Vücudu da biraz böyle kokardÕ onun. 455 Nerede bunlar? 455 Ç. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER Metnimizdeki 681 cümlenin 510’u olumlu cümle, 104’ü olumsuz cümle, 67’si soru cümlesidir. AnlamÕna göre cümleler içinde olumlu cümlelerin oranÕ % 74.89, olumsuz cümlelerin oranÕ % 15.27, soru cümlelerinin oranÕ % 9.84’tür. 1. OLUMLU CÜMLELER YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle ilave etti . 28 Ben bu evin havasÕnda bir a÷ÕrlÕk duyuyorum, Besim. 29 72 Besim onu tutmak için aya÷a kalkmÕútÕ. 32 NizamÕ alem hakkÕ için sessiz bir cemiyeti bu gürültüye tercih ederim. 35 En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz tahriklerle gelir. 114 Bu bir masajdan ziyade cinayet stajÕna benziyordu.115 Kaderin aksilikleri karúÕsÕnda da intibaktan hakimiyete giden sabÕr köprüsü üzerinde sakin olmalÕsÕn. 118 øki ay içinde en büyük farklardan biri de bu. 181 Samim bir daha sordu. 183 Ortaça÷ boyunca insan düúüncesi yine tek ayak üstünde görünür. 200 Her úeyini kaybetmiú. 261 Yenge hanÕm ona iyi bakar. 364 Yahu ben utanmasÕnÕ bilirim be. 367 Ferhat ba÷ÕrdÕ. 368 Evin önüne gelince baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 452 Belki aúa÷Õda telefonun bulundu÷u arka odada oturuyorlar. 455 2. OLUMSUZ CÜMLELER a. Olumsuz sim Cümleleri øsim cümleleri “yok, de÷il” kelimeleri ve “-sIz/-sUz” eki ile olumsuz yapÕlmaktadÕr. Cesareti yoktu. 25 Ciddi konuúulacak bir mesele de÷il. 26 ùimdilik insanÕ bundan baúka bu eve ba÷layan lezzet yok. 29 Yüzü ve göz kapaklarÕ da hareketsizdi. 32 Yirmi yaú heyecanÕ otuz yÕl sonra da farksÕz. 179 Meral'de yine sabit bakÕú cesareti yoktu. 182 So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259 Çünkü saman çöpü de÷iliz. 263 Orada da kimseler yoktu. 453 73 b. Olumsuz Fiil Cümleleri Fiil cümleleri “–mA” olusuzluk eki ve “ ne …. ne… ” ba÷lacÕ ile olumsuz yapÕlmaktadÕr. Metnimizde birkaç tane biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümle yer almaktadÕr. Kardeúi küçük ve yuvarlak bir francala diliminin üstünde saat camÕ takar gibi dikkatle yerleútirdi÷i jambona tereya÷ÕnÕ sürerken hiçbir meseleyi ciddi konuúmazdÕ. 25 Dün gece hiç uyumadÕm. 25 Kimseden úüphe etmiyorum. 28 Bahtiyar zatÕn adÕnÕ sorma. 34 Hemen odadan çÕkmaya cesaret edemedim. 116 Bu sual cevapsÕz bÕrakÕlamazdÕ. 182 Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik harekete, ne de zÕtlarÕn aynÕ zamanda mevcut oluúuna rastlanÕr. 198 A÷Õr bir söz söylemedi. 367 Fakat Meral’in sesinden kurtulamadÕ. 452 EúyanÕn yerleri hiç de÷iúmemiúti. 454 3. SORU CÜMLELER a. Soru Ekiyle Kurulan Soru Cümleleri Dikkat etmedin mi? 26 Söylemiyor de÷il mi kimden oldu÷unu? 34 Senin ahlakÕn var mÕ, Besim? 35 Yine bir úeye canÕnÕz mÕ sÕkÕlÕyor? 181 Kimseyi görmediniz mi? 183 Senin böyle sürükleniúlerin yok mudur, Samim? 263 Paris’e mi kaçacak? 365 Gelmeyecekler mi? 455 b. Soru Kelimeleriyle Kurulan Soru Cümleleri Selmin’in bunlarÕ istedi÷i gibi çalÕútÕrmasÕnÕ niçin tabii bulmuyorsun ? 26 Seni böyle solduran mesele nedir? 30 Tahmin etti÷imizi ne biliyorsun? 30 Kim öyle ise? 34 74 O o÷landan sonra kiminle tanÕútÕ? 34 Ne diyor? 34 Ben sana AydÕn için ne dedim? 118 Neniz var? 182 HayÕr, saat kaçta baytara gittiniz? 183 Hangi ihtiyaç, hangi zaruret, hangi zaptedilmez arzu, hangi his ve kader birli÷i seni bu son basama÷a itti? 259 Millet, insan, gurur, vicdan, aile, baba saygÕsÕ ve bana olan ba÷lÕlÕ÷Õn birdenbire nasÕl yok olmuútur? 260 Hele niçin bana yalan söyledin? 263 Neden onun hasta annesine, bir ucundan ahengini bozdu÷u bütün bir cemiyete ve úimdi onun günahÕnda hiç bir taksirleri olmad Õ÷Õ halde ÕstÕrap duyanlara acÕmÕyorsun? 261 Bu hayal onlara nasÕl baskÕn çÕkabiliyor? 262 Ne biliyorsun hemen gelece÷ini? 365 Ben neyim be? 367 Beklemekten baúka ne yapabilirdi? 453 Nereden sÕzÕyordu bu? 454 II. CÜMLENN UNSURLARI A. YÜKLEM 1. Fiil Cümlelerinde Yüklem Yüklemi fiil olan cümlelerde basit veya birleúik kipli bir çekimli fiil veya bir birleúik fiilin yine basit ya da birleúik kipli úekli yer almaktadÕr. Birleúik fiil özelli÷i gösteren yüklemler isim+yardÕmcÕ fiil, fiil+yardÕmcÕ fiil kuruluúundadÕr. Anlamca kaynaúmÕú birleúik fiiller de yüklem olarak kullanÕlmaktadÕr. Metnimizde genellikle görülen geçmiú zaman kipi kullanÕlmakla birlikte úahÕslarÕn konuúmalarÕnda hemen hemen her kip görülmektedir. a. Basit Kipli Fiillerin Yüklem Olmas Yoksa çÕldÕraca÷Õm. 25 A÷abeyimin halini be÷enmiyorum. 28 Mefharet yaklaútÕ. 31 75 ùimdi, úimdi, odasÕna gidelim. 34 Hiç sÕkma kendini. 117 Bir úeyler biliyor musun? 366 Son basamaklarÕ a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453 b. Birleik Kipli Fiillerin Yüklem Olmas Besim’in fikirlerini bilirdi. 26 DudaklarÕnÕn etrafÕ kabarmÕútÕ. 27 Dün gece çÕldÕracaktÕm. 29 Selmin kÕmÕldanmÕyordu. 32 øngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183 Az daha selam vermeden geçecekti. 365 Pencerelere bakardÕ. 454 c. sim + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiillerin Yüklem Olmas Besim, rica ederim. 26 yi kefettin. 27 Eet, et, benden de üphe et. 28 Kime aúÕk, onu merak ediyorsun. 29 Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 31 KadÕnÕn öfkesi tecessüsüne bir anda teslim oldu. 33 Tela etme. 34 Sonra ablamÕn bacaklarÕnÕ ve dizlerini omaya balad. 115 Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz. 117 Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ affetmez. 118 Söyleyiniz de izah edeyim. 183 ølahiyatçÕ görüú hakimdir ve ilim yine bir din karakteri almaa balar. 200 Millet, insan, gurur, vicdan, aile, baba saygÕsÕ ve bana olan ba ÷lÕlÕ÷Õn birdenbire nasÕl yok olmutur? 260 Sinirli adÕmlarla dolamaa balad. 365 76 ç. Fiil + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiillerin Yüklem Olmas 1923’ ün ortasÕna kadar do÷anlar bu emniyetle konuabilirler. 28 Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 30 Selmin omuzlarÕnÕ kaldrp indirdi. 31 Gizleyemezsin benden. 32 øki dakika bile konuamadk. 34 Bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ úimdi bir yazÕhanenin gözünde bulabiliriz. 35 Gelmeyebilir mi? 180 HafÕzasÕnÕn karmakarÕúÕk noktalarÕnda ÕúÕklar yanp sönüyordu. 259 ùimdi, bir taksiye atlayÕp on dakika sonra oraya gidebilir ve bunlarÕ söyleyebilirdi. 260 d. Anlamca Kaynam Birleik Fiillerin Yüklem Olmas Yutkunurken, bu ilahi lezzet anÕnÕn safiyetini hiçbir düúünce ile bulandÕrma÷a razÕ olmadÕ÷ÕnÕ anlatmak için de kalarn çatt. 25 Bir Orta Anadolu köyünde herkes kÕzca÷ÕzÕn bana bela kesilir. 27 Aç adamÕn Selminle macerasÕ, ablam kadar onu da çlgna döndürmütü. 115 Her úey mümkün" cevabÕ onu ümide ve dehete düürüyor. 180 Göz göze geldiler. 182 Dün gelmedi÷ime cannz skld, anlÕyorum. 183 Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365 Samim de on gündür Meralle kesmi selam sabah.365 Kulaklarmn dibine kadar kzardm. 365 Bu evde bir tarafna inecekti. 366 Yerin dibine geçtim bugün Selmin’in önünde. 367 Kulak verdi. 368 2. sim Cümlelerinde Yüklem øsim cümlelerin yüklemi tek kelimeden oluúabildi÷i gibi kelime grubu úeklinde de olabilmektedir. Yüklemi tek kelimeden oluúan cümlelerde yüklem genellikle bildirme eki 77 almakta; fakat zaman zaman 3. úahÕs bildirme eki kullanÕlmamaktadÕr. Yüklemi tek kelimeden oluúan cümlelerde “var” ve “yok” kelimelerinin çok kullanÕldÕ÷Õ görülmektedir. Pek çok kelime grubu cümlede yüklem olarak görev yapabilmektedir. a. Yüklemi Tek Kelime Olan sim Cümleleri Tavúan gibi korkak uykular vardÕr. 26 Benim baúka bir üzüntüm daha var. 28 Yüzü ve göz kapaklarÕ da hareketsizdi. 32 Meral’de yine sabit bakÕú cesareti yoktu. 182 So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259 Onun gözünde biz yokuz. 366 Bütün pencereler karanlÕktÕ. 452 b. Yüklemi Kelime Grubu Olan sim Cümleleri ba. Sfat Tamlamasnn Yüklem Olmas Samim’den daha trajik mahluksun sen. 28 Bir hizmetçi için bu bile hatr saylr bir hürriyettir. 115 Bu musibet hastalÕ÷Õn panez ... panzam ... pan ... panzehiri sk perhiz. 364 AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kzdr. 366 Bu da ayr mesele. 367 Bahçe yine bu bahçe, ev yine bu evdi. 452 bb. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Kullanlmas Her úey prl prl. 454 bc. Balama Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas Yine salon tenha ve karanlk.179 Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgarszd. 451 bç. sim Tamlamasnn Yüklem Olarak Görev Yapmas Selmin benim kzm, senin ablann kz. 26 Ben de evin içindeyim. 29 78 Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116 syann tekniidir.118 Kendi fani ve geçici benli÷inin üstüne sÕçramak, kendi kendini aúmak için yaptÕ÷Õ bütün fedakarlÕklar (her türlü aúk ve kahramanlÕk), varlama hamlesinin devamdr. 199 bd. Say Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas Bir hafta evvel ablasÕnÕn tansiyonu yirmi birdi. 27 be. Edat Grubunun Yüklem Olmas E÷er senin gibi isyan etmiyor, hayk ÕrmÕyorsak, daha güzel yollar gördüümüz içindir. 119 Fakat bu zÕtlÕk birbirlerine göredir: Rölatif’tir. 199 Ne zamandan beri bu? 367 bf. sim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas Marifet o anlar geçirmektir. 117 bg. Sfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas En çirkin merhamet hedefini arandr. 261 B.ÖZNE 1. Öznesi Tek Kelime Olan Cümleler Besim, konuúurken düúünmeyi sevmeyen adamlarÕn sür’atiyle cevap verdi. 26 Ben de evin içindeyim. 29 Sessizlik onun sihir ve telkin úartlarÕndan biriydi. 116 Fakat heyecan devam etmektedir. 179 Meral daha cesaretsiz bir sesle sordu.182 Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365 Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye 366 Samim de haklÕdÕr. 367 Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgarsÕzdÕ. 451 Nerede bunlar? 455 79 2. Kelime Gruplarndan Oluan Özneler Metnimizde ba÷lama grubu, sÕfat tamlamasÕ, isim tamlamasÕ, isim-fiil grubu ve sÕfat-fiil grubu cümlede özne olarak görev yapabilmektedir. a. Balama Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas Yüzü ve göz kapaklar da hareketsizdi. 32 OdasÕna götürüp onu yata÷Õna yatÕrmak ve sÕcak su hazÕrlanÕncaya kadar sinirlerini yatÕútÕrmak için, OdasÕna götürüp onu yata÷Õna yatÕrmak ve sÕcak su hazÕrlanÕncaya kadar sinirlerini yatÕútÕrmak için, aabeyim ve ben epey zahmet çektik.115 Çrpnmak ve çabalamak batmaktÕr. 117 Pasiflik ve aktiflik birer cepheleriyle aynÕ úeydirler. 198 Aabeyim ve yenge aylardan bahsediyorlar. 364 b. Sfat Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas Tavan gibi korkak uykular vardÕr. 25 ki eliyle boluu iten Mefharet ba÷ÕrdÕ. 33 Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ affetmez. 118 ønce yüzünde, gözlerinin altndan yanaklarna doru inen bir gölge vardÕ. 181 Souk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259 Bütün pencereler karanlÕktÕ. 452 c. sim Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas Selmin’in yüzü solgundu. 29 Sen ne dersen de, benim üphem devam ediyor. 34 “Her ey mümkün” cevab onu ümide ve dehúete düúürüyor. 180 nsann tabiat üzerindeki dikkati azalmÕú ve düüncesinin yere (maddeye) basan aya kÕsalmÕútÕr. 200 Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259 Feriha senin yakn bir arkadan da de÷il. 262 Renginaz’n oda kaps da açÕktÕ. 452 80 ç. sim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas Oraya kaç kendi kendinden nefret ifade eder. 35 Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 118 Baka temayüller aramak lazÕmdÕ. 262 d. Sfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas 1923’ ün ortasna kadar doanlar bu emniyetle konuúabilirler. 28 Asl benim cinlerimi bama üütüren o domuz kÕzdÕr. 366 C. NESNE Nesneyi belirtisiz nesne ve belirtili nesne olarak ikiye ayÕrÕp bu nesne türlerine metinden örnekler verdik. Metnimizde ba÷lama grubu, isim tamlamasÕ, sÕfat tamlamasÕ ve isim-fiil grubunun nesne olarak görev yaptÕ÷ÕnÕ tespit ettik. 1. Nesne Türleri a. Belirtisiz Nesne Bir eyler yazÕyor geceleri. 34 Simeranya kaúifinin yazÕhanesine anahtar uydurmakta benim ahlakma aykr hiç bir nokta göremiyorum. 35 Çok müteessirim, dedi. 182 Yaknlarda uzun faslalarla damlayan bir su rltsndan baka bir ey duymuyordu. 453 b. Belirtili nesne Selmin’ in bunlar istedii gibi çaltrmasn niçin tabii bulmuyorsun? 26 Zavally babasÕna bile vurdururlar. 27 Bahtiyar zatn adn da söyler misin? 30 Ne kadar rahat yaadm görüyorsun. 35 Kollarn, bacaklarn tamamiyle rahat bÕrak. 117 Üstündekini yere vurur. 118 Necile’ nin yatt odadan çam dallarna vuran arardÕ.452 81 2. Kelime Gruplarndan Oluan Nesneler a. Balama Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas Fakat burada herkes, meseleyi tulumba tatlÕsiyle sade kahve arasÕnda konuúur, bebein sarn m, esmer mi olacan ve kime benzeyeceini sorarlar, geçer gider. 27 Samim’den cevap alamayÕnca, onu bu kadar susturan meselenin burada on dakika kadar beklemesinden ibaret olmadÕ÷ÕnÕ anladÕ÷Õ halde, konuúmaya mecbur etmek için, yolda Feriha’nn annesine rastladn ve lafa tutulduunu söyledi. 182 b. Sfat Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas Bir pençe gibi uzattÕ÷Õ elindeki öfke, yakalad sandalyeyi takÕrdatarak çekti. 31 A÷abeyim bu cümleyi ablama birkaç kere alçak sesle söyletti. 115 Alt tarafn okuyalÕm. 364 Ar bir söz söylemedi. 367 Necile’nin yatt odadan çam dallarna vuran arardÕ.452 Son basamaklar a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453 c. sim Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas Besim’ in fikirlerini bilirdi. 26 Aabeyimin halini be÷enmiyorum.28 Hiç bir haykÕrÕú Selmin’ in tarihini de÷iútiremez. 118 Samim bunun korkudan ihtiyata ve dirayete doru bir geçi iareti olduunu bilirdi.181 Geniú kanapenin üstündeki battaniye, orada -herhalde Renginaz olacak- birinin uzandn gösteriyor. 454 ç. sim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas Kardeúi dilimi ÕsÕrmadan evvel, ona gözünün kuyru÷iyle fÕrlattÕ÷Õ bir bakÕúla, e÷er büyük bir mesele açacaksa, fena bir an seçtiini hatrlatmak istedi, sonra dilimi ÕsÕrdÕ. 25 Sizleri o kadar yalnz brakmak istemem. 82 Ç. YER TAMLAYICISI Yer tamlayÕcÕsÕ olan cümle unsurlarÕ da ya tek kelimeden ya da kelime grubundan oluúmaktÕr. Metnimizde çeúitli kelime gruplarÕ yer tamlayÕcÕsÕ olarak görev yapmaktadÕr. 1. Yer Tamlaycs Tek Kelime Olan Cümleler Yüzünde hâlâ kan ve úiúkinlik vardÕ. 31 KadÕn kzna haykÕrdÕ. 32 A÷abeyim karyolaya yaklaúÕyordu. 115 A÷abeyim ve yenge aylardan bahsediyorlar. 364 Mektuba, Selmin’e, Meral’e, sana, ona, buna, kahveye, kendime, kadere, her eye, kainata sinirleniyorum. 366 Bahçeye girdi. 451 çeriden aydÕnlÕk geliyordu. 452 Odada hiç bir karÕúÕklÕk yok. 455 2. Kelime Gruplarndan Oluan Yer Tamlayclar a. Balama Grubunun Dolayl Tümleç Olarak Görev Yapmas Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik harekete, ne de ztlarn ayn zamanda mevcut oluuna rastlanÕr.198 ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik özleyiúini vücuda getirir; yoklaúma hamlesi ihtiyarla ve ölüme götürür.198 Yerde ve karyolann altnda terlikler yok. 454 b. Sfat Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas østanbul’da, hele bu züppe köyde herkes büyük bir mesele de÷ildir. 27 Bundan sonra onu hiç bir iime, hiç bir zevkime karÕútÕrmam. 31 Oturduum koltukta, ablamla beraber ben de gözlerimi kapadÕm. 115 HayÕr, öteki salona geçiyorlar. 180 Kvrk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ. 182 Bahçe kapÕsÕnÕn önünde indi, yüzünü demir parmakla yaklaútÕrdÕ ve içeriye baktÕ.451 c. sim Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas nsan vücudunda lüzumsuz bir organ yoktur. 26 83 Duvar saatine baktÕ ve aya÷a kalktÕ. 34 Ablamn üstüne biraz e÷ildi 116 Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz.118 ngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183 Hafzasnn karmakark noktalarnda ÕúÕklar yanÕp sönüyordu. 259 YazÕ titrek, “g” nin üstünde aksan yok. 364 Cevap alamayÕnca kapnn önüne geldi ve tekrarladÕ. 452 ç. sim-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas Hemen odadan çkmaya cesaret edemedim. 116 “Babam bir hoú” derken Samim’e verdi÷i bulanÕk his içinde de úüphe, sislere bürünmü bir k gibi klavuzluk vazifesini yapmaa devam etmiúti. 259 d. Sfat-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas Neden onun hasta annesine, bir ucundan ahengini bozdu÷u bütün bir cemiyete ve imdi onun günahnda hiç bir taksirleri olmad halde strap duyanlara acÕmÕyorsun? 261 D. ZARF TÜMLEC Cümlede zarf tümleci olan unsurlar hem eksiz olabilmekte, hem de ek alabilmektedir. Cümlenin di÷er unsurlarÕ gibi zarf tümleçleri de hem tek kelimeden hem de kelime grubundan oluúabilmektedir. 1. Ek Almadan Zarf Tümleci Olan Unsurlar Selmin hiç kÕmÕldamadÕ. 31 ùimdi, úimdi, odasÕna gidelim. 34 Do÷ru söyle. 117 His bulantÕlarÕn derhal geçer. 118 Onu gözlerimle bile selamlamayÕ unutarak solu÷u hemen sofada aldÕm. 119 Samim yine sustu. 182 Samim a÷Õr a÷Õr baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 183 84 2. Ek Alarak Zarf Tümleci Olan Unsurlar a. Vasta Eki Alan Zarf Tümleçleri Seninle ciddi konuúmak istiyorum. 25 Henüz ona bir ebe gözüyle bakmadÕm. 26 YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle ilave etti. 28 A÷abeyim bu cümleyi ablama birkaç kere alçak sesle söyletti. 116 Samim merdiveni süratle çÕktÕ. 453 b. Zarf-Fiil Eki Alan Zarf Tümleçleri Kz çkarken, annesi, arkasÕndan ba÷ÕrdÕ. 32 Ablamn ayaklarn lengerdeki scak suyun içinde kpkrmz kesilmi görünce, sabah karanlÕ÷Õ, canÕm istakoz istedi. 114 Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç adam, bana da istakozu ve Alemda’nn terevan unutturup ikimizi de a÷latÕr! 118 Meral ona doru eilerek sordu. 182 Ferhat kahveyi almak için elini uzatÕrken durdu. 365 Ömrüm oldukça unutamam. 367 KanadÕ itti, içeriye girdi, alt kat sofaya giden dar ve uzun koridorda, pardösüsünü ve apkasn çkarmadan yürüdü. 452 3. Kelime Gruplarndan Oluan Zarf Tümleçleri a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas ùimdi ar ar kaldÕr göz kapaklarÕnÕ, dedi, aç gözlerini.116 Kardeúi yine bir kaúÕnÕ yukarÕ kaldÕrmÕú, hafif hafif baúÕnÕ sallÕyor ve gülümsüyordu. 31 Samim ar ar içini çekti ve cevap vermedi. 182 Son basamaklarÕ ar ar çÕktÕ. 453 b. Balama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz tahriklerle gelir. 36 85 c. Sfat Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas Üzüntüne gelince, o zaman da söyledim sana. 29 Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 117 Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259 O da sinirli son zamanlarda. 366 Elektrikleri ve kapÕlarÕ açÕk bÕraktÕklarÕna göre ksa bir zamanda dönecekler. 453 ç. sim Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas AblamÕn ayaklarÕnÕ lengerdeki sÕcak suyun içinde kÕpkÕrmÕzÕ kesilmiú görünce, sabah karanl, canÕm istakoz istedi. 114 d. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25 Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27 Besim yeúil zeytin taba÷ÕnÕ ona doru sürdü. 29 Nutkun bittiine hükmettiim için do÷ruldum. 118 Alt kat sofada Hasibe ile karúÕlaútÕm. 119 Eve döndükten sonra bir daha hiç çÕkmadÕnÕz mÕ? 197 On gün kadar kalaca÷Õm. 364 Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye. 366 e. Ksaltma Gruplarnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas Gözlerinde kara bulutlar, yüzünde imekler, baúÕndan acele geçirdi÷i için üstünde çarpÕk duran sokak elbisesi, elinde havaya savurmaya hazrland bir el bombas gibi uzayan çantas, önümden geçerken durdu. 119 Aktüelin yere serici hakimiyeti altÕnda zeka, her anÕ bir a÷aca benzeyen ihsanlarÕn ormanÕnda yolunu kaybetmiú, toptan kavrayÕúlara imkân veren külli mefhumlar yerinde kullanmaktan aciz, hatta en küçük sezi kabiliyetinden de mahrum, sabit bir fikrin peúinde sürükleniyor. 180 Ve dirseklerini araútÕrmasÕ… 455 vücuduna yapÕútÕrarak, ba önde, bir çare 86 SONUÇ VE DEERLENDRME Eserden seçti÷imiz 40 sayfada, 952 cümle tespit ettik. Bu cümleleri önce yapÕsÕna göre ele aldÕk. Sonra basit ve birleúik cümleleri yükleminin yerine, yükleminin türüne ve anlamÕna göre inceledik. Metinde yer alan kelime gruplarÕ ile ilgili genel bir de÷erlendirme yaptÕk. Son olarak metindeki cümlelerin kaçar kelimeden oluútu÷unu tespit ettik. Cümle ve kelime gruplarÕ üzerinde yaptÕ÷ÕmÕz inceleme ile Peyami Safa’nÕn üslûbunu, dili nasÕl kullandÕ÷ÕnÕ tespit etmeye çalÕútÕk. østatistikî bilgileri tablolar halinde gösterdik. YapÕsÕna göre cümleler ile ilgili istatistikî bilgiler aúa÷Õdaki tabloda verilmiútir. TABLO-1 YAPISINA GÖRE CÜMLELER Cümle Türü Cümle SayÕsÕ 633 ùARTLI BøRLEùøK CÜMLE øÇ øÇE BøRLEùøK CÜMLE SIRALI CÜMLE BAöLI CÜMLE KESøK CÜMLE TOPLAM 17 BøRLEùøK BASøT CÜMLE Toplam Cümlelere OranÕ % 66.49 1.79 31 96 85 89 952 3.26 10.08 8.93 9.35 100 1. Cümlelerin yarÕdan fazlasÕnÕn basit cümle oldu÷u görülmektedir. Bu cümlelerin önemli bir kÕsmÕ kÕsa cümlelerdir. Metindeki cümlelerin büyük ço÷unlu÷unun hem basit hem de kÕsa olmasÕ metnin akÕcÕlÕ÷Õna önemli bir katkÕ sa÷lamÕútÕr. Bu sayede konusu oldukça a÷Õr olan romanÕn okunmasÕ kolaylaútÕrÕlmÕútÕr. 2. Ba÷lÕ cümlelerden 16 tanesi “ki” ba÷lacÕ ile kurulmuútur. YazarÕn en çok “ve” ba÷lacÕnÕ kullandÕ÷Õ görülmektedir. Bu ba÷laç ba÷lÕ cümlelerde 50 kez tek, 2 kez de di÷er ba÷laçlarla birlikte kullanÕlmÕútÕr. “da, fakat, ama, ya, yahut, veyahut, çünkü” metinde cümleleri birbirine ba÷lamakta kullanÕlan öteki ba÷laçlardÕr. Bu ba÷laçlar fazla 87 kullanÕlmamÕútÕr. Ba÷laçlarla birbirlerine ba÷lanan cümlelerden birinin özellikle ikincisinin önemli bir kÕsmÕnÕn bir veya iki unsurdan oluúmasÕ dikkat çeken bir noktadÕr. Yaklat ve Samim’in baklarndan kaçan gözleri, masa ile kanepe arasnda, ince vücudunun kolayca geçebilecei boluk üstünde lüzumundan çok fazla durdu. 181 Besim francala diliminin üzerine tereyadan sonra çilek reçeli sürerken, verecei cevaptan evvel alaca lezzeti düünüyor ve yutkunuyordu. 27 Besim buna dikkat etti ve sustu. 27 Kahve fincann piyanonun üzerine koyan Fer hat bir sigara yakt ve bard. 368 Cevap alamaynca, kz kardeinin odasna doru birkaç adm daha att ve bard. 368 Sigarasn tablaya bastrd ve ayaa kalkt. 455 Ba÷lÕ cümleler de di÷er bütün cümleler gibi ço÷unlukla kÕsadÕr. Ba÷lÕ cümlelerden 10 tanesinin dÕúÕndakiler iki basit cümlenin ba÷laçlarla ba÷lanmasÕyla oluúmuútur. 2 ba÷lÕ cümlede úartlÕ birleúik, 1 tanesinde de iç içe birleúik cümle yer almaktadÕr. 4 ba÷lÕ cümlenin içinde yine ba÷lÕ cümle, 5 tanesinin içinde de sÕralÕ cümle vardÕr. 3. SÕralÕ cümlelerin yarÕdan fazlasÕ iki basit cümlenin bir araya gelmesinden oluúmaktadÕr. Bu cümlelerin 66 adeti iki basit cümleden oluúmaktadÕr. Üç basit cümleden oluúan sÕralÕ cümlelerin sayÕsÕ 11’dir. BazÕ sÕralÕ cümlelerin içindeki cümleler farklÕ yapÕdadÕr. øki cümleden oluúan sÕralÕ cümlelerden 5 tanesinin içinde birleúik cümle yer almaktadÕr. 10 sÕralÕ cümlenin içinde de ba÷lÕ cümle vardÕr. øçindeki cümle sayÕsÕ üçten fazla olan sÕralÕ cümleler fazla de÷ildir. øçindeki cümle sayÕsÕ en fazla olan sÕralÕ cümle , “Bu ykln srrn bul, kendini çöz, içini aykla, uurundan utanan ve ruhunun izbelerinde kaçacak delik arayan suçlu hislerini yakala, getir, ikimizin de gözümüzün önüne koy, onlar ezmen için sana yardm edeyim, kurtul, ferahla, günahnn zevkini deil, çirkinliini paylatn bir mahlukun arkadalndan üstüne sçrayan lekeleri temizle!” (260) cümlesidir. Bu sÕralÕ cümle on basit cümlenin bir araya gelmesi ile oluúmuútur. 88 SÕralÕ cümlelerin ço÷unlukla kÕsa oldu÷u görülmektedir. SÕralÕ cümlenin içinde yer alan cümleler ço÷unlukla bir veya birkaç unsurdan oluúmaktadÕr. En uzun sÕralÕ cümle: “Bunun felsefedeki neticesi kaba bir pozitivizm, psikolojideki neticesi vatmanlarn dikkatini ve hafzasn yarm yamalak ölçmekten ileri gitmeyen bir faydaclk, sosyolojideki neticesi cemiyetlerin mahiyetlerini anlamaktan ziyade pratik ihtiyaçlar n aratran monografi ve istatistiklerin ortaya döktüü bir sürü yalan yanl rakam, politikadaki neticesi, Ortaçan din harpleri yerine ekonomik ihtilaflardan doan para harplerini getirmesi, ahlaktaki neticesi de “Bugün varz, yarn yok” tan ibaret bir fanilik endiesi içinde mahzunlaan insan, konfor, lüks, çlgnca macera, elence ve cinsi azgnlklar peinde gününü gün etmekten baka ideallerden tedirgin eden bir yaama telakkisine sürüklemesidir.” (201) cümlesidir. Bu cümle 84 kelimeden oluúmaktadÕr. SÕralÕ cümlelerin önemli bir kÕsmÕnÕn konuúma cümlesi oldu÷u görülmektedir. 4. Metnimizde müstakil 31 iç içe birleúik cümle vardÕr. SÕralÕ ve ba÷lÕ cümlelerin içindekiler bu sayÕya dahil de÷ildir. Bu cümlelerden 22 tanesi, yüklemi “dedi, söyledi vb.” olan aktarma cümlelerdir. KonuúmalarÕn bu kadar fazla oldu÷u bir metinde aktarma cümlelerinin bu kadar az olmasÕ yazarÕn tekni÷i ile ilgili bir durumdur. Yazar anlatÕcÕnÕn rolünü en aza indirmek için “dedi, söyledi” ifadeleriyle kurulan cümleleri mümkün oldu÷unca az kullanmÕútÕr. Çünkü, “…içinde dedim, dedi ve benzeri kelimeler yer alan metinler anlatÕm tekni÷i bakÕmÕndan zayÕf metinlerdir.” (Aktaú, 1993: 127 ) Bu cümlelerle ilgili dikkat çeken baúka bir husus da yazarÕn farklÕ ifade imkânlarÕnÕ kullanarak, monotonlu÷u ortandan kaldÕrmayÕ, anlatÕcÕnÕn rolünü zayÕflatmayÕ denemesidir. Yazar “dedi, söyledi” ifadelerini her zaman cümle sonunda kullanmamÕútÕr. 9 cümlede “dedi” ifadesi cümle sonunda yer almaktadÕr. øçinde 2 basit cümle yer alan 9 cümlede bu ifadeler iki cümlenin arasÕnda kullanÕlmÕútÕr. øçinde 4 basit cümle yer alan 1 cümlede de “dedi” kelimesine birinci cümleden sonra yer verilmiútir. Bu durum Peyami Safa’nÕn roman tekni÷ine verdi÷i önemi, tekni÷inin kuvvetini çok iyi göstermektedir. 89 5. Kesik cümlelerin oldukça fazla oldu÷u görülmektedir. Metinde 89 adet kesik cümle tespit edilmiútir. Bu cümlelerin 20 kadarÕ soru ifade eden cümlelerdir. Bu tür cümlelerin fazlalÕ÷ÕnÕn temel sebebi eserin aynÕ zamanda psikolojik bir roman olmasÕndandÕr. Yazar kesik cümleleri baúarÕyla kullanmÕú, kahramanÕn o andaki psikolojik durumunu, kararsÕzlÕ÷ÕnÕ, tedirginli÷ini, úüphelerini bu cümlelerle gerçekçi bir biçimde vermiútir. Basit ve birleúik cümleler yükleminin yerine, yükleminin türüne ve anlamÕna göre incelenmiú; 2, 3 ve 4 numaralÕ tablolarda istatistikî bilgiler verilmiútir. Bu tasnife sÕralÕ ve ba÷lÕ cümlelerin içindeki cümleler dahil edilmemiútir. TABLO-2 YÜKLEMøNøN YERøNE GÖRE CÜMLELER Cümle Türü KURALLI CÜMLE DEVRøK CÜMLE TOPLAM Cümle SayÕsÕ 600 81 681 Toplam Cümlelere OranÕ % 88.11 11.89 100 6. østatistiklerde de görüldü÷ü gibi devrik cümle sayÕsÕ azdÕr. Bu cümlelerin hemen hemen hepsi konuúma cümleleridir. Konuúma cümleleri ve yansÕtÕcÕ merkez olarak seçilen kiúilerin anlatÕcÕ oldu÷u konumda kurulan cümlelerin dÕúÕnda sadece dört devrik cümle tespit edilmiútir. Bu cümlelerin yer aldÕ÷Õ paragraflarda da anlatÕm iç içe geçmiú durumdadÕr. Bu cümleleri söyleyenin yazar mÕ, kahraman mÕ oldu÷u tam olarak belli de÷ildir. øfadeler yazara aitmiú gibi görünse de yazarla kahraman bütünleúmiútir. YazÕda devrik cümleye karúÕ olan yazar kiúilerin konuúmalarÕnÕ gerçekçi bir úekilde verebilmek amacÕyla devrik cümle kullanmÕútÕr. Kendisiyle yapÕlan bir röportajda, “ ‘Devrik cümleyi, güzel buldu÷um için kullanÕyorum, dil kurallarÕndan habersiz boyacÕnÕn, bir simitçinin konuúmasÕndaki canlÕlÕ÷Õ, tazeli÷i sevdi÷im için kullanÕyorum’ diyenlere ve bunda Õsrar edenlere ne cevap verirsiniz?” sorusuna verdi÷i, “Ciddi konuúmaya devam edelim…” (Yazo÷lu, 1997: 152-153) cevabÕ onun devrik cümle hakkÕndaki düúüncelerini çok güzel özetlemektedir. 90 TABLO-3 YÜKLEMøNøN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER Cümle Türü Cümle SayÕsÕ øSøM CÜMLESø FøøL CÜMLESø TOPLAM 183 498 681 Toplam Cümlelere OranÕ % 26.87 73.13 100 7. Eserde Türkçenin yapÕsÕna uygun olarak fiil cümlelerinin ço÷unlukta oldu÷u görülmektedir. Fakat isim cümlelerinin oranÕ da azÕmsanacak gibi de÷ildir. Eser aynÕ zamanda bir düúünce romanÕ oldu÷u için bazÕ bölümlerde açÕklama cümleleri çok kullanÕlmÕútÕr. Bu cümlelerin önemli bir kÕsmÕnÕn yüklemlerinin isim soylu kelime veya kelime grubu olmasÕ isim cümlelerinin sayÕsÕnÕ artÕrmaktadÕr. TABLO-4 ANLAMINA Cümle Türü OLUMLU CÜMLE OLUMSUZ CÜMLE SORU CÜMLESø TOPLAM GÖRE CÜMLELER Cümle SayÕsÕ 510 104 67 681 Toplam Cümlelere OranÕ % 74.89 15.27 9.84 100 Kelime gruplarÕ içinde en fazla kullanÕlanÕ sÕfat tamlamasÕdÕr. BazÕ kelime gruplarÕnÕn çok fazla kullanÕldÕ÷Õ, bazÕlarÕnÕn yok denecek kadar az oldu÷u görülmektedir. Ünlem grubu ise hiç kullanÕlmamÕútÕr. Metindeki kelime gruplarÕ ile ilgili istatistikî bilgiler 5 numaralÕ tabloda verilmiú, sonra kelime gruplarÕndaki dikkat çeken noktalar üzerinde durulmuútur. 91 TABLO-5 KELøME GRUPLARI Kelime Grubu Türü TEKRAR GRUBU BAöLAMA GRUBU SIFAT TAMLAMASI øSøM TAMLAMASI BøRLEùøK FøøL UNVAN GRUBU SAYI GRUBU EDAT GRUBU KISALTMA GRUPLARI BøRLEùøK øSøM øSøM-FøøL GRUBU SIFAT-FøøL GRUBU ZARF-FøøL GRUBU TOPLAM Kelime GruplarÕnÕn SayÕsÕ 27 136 1114 687 318 3 9 267 51 5 112 249 99 3077 Toplam Kelime GruplarÕna OranÕ % 0.87 4.41 36.20 22.32 10.33 0.09 0.29 8.68 1.66 0.16 3.63 8.09 3.21 100 8. Eserdeki kelime gruplarÕnÕn üçte birinden fazlasÕnÕ sÕfat tamlamalarÕ oluúturmaktadÕr. Bu durum yazarÕn tasvire çok önem verdi÷inin göstergesidir. P. Safa’nÕn detaylara önem verdi÷i, iyi bir gözlemci oldu÷u anlaúÕlmaktadÕr. YazarÕn resim sanatÕ ile yakÕndan ilgilenmiú olmasÕ bu durumu açÕklamaktadÕr. YazarÕn tasvire verdi÷i önemi gösteren birkaç örnek cümle verelim: Kvrk ve uzun kirpiklerinin altn çerçevesi içinde buulanan yeil gözlerinin ucundan sivrilen keskin bir anlayla cevap verdi. 30 Selmin’inkinden daha koyu yeil, frlak, az kirpikli ve gölgesiz gözlerinde, hiçbir istikamet beenmeyen huzursuz baklarla derin bir nefes ald. 31 imdi gözlerinin önüne bulutsuz, masmavi, sakin bir gökyüzü getir. 117 Ablamn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yalar vard. 119 Koyu kahverengi uzun robdöambr içinde, zayf vücudiyle, bir da manastrnn dibi görünmeyen karanlk koridorunda, sessiz ve a r adamlarla sabah duasna giden rahibin hayaletine benziyordu . 115 Yine gözleri yayl kapnn buzlu camlarnda uzayp ksalan gölgelere dikili. 179 92 Görüldü÷ü gibi yazar bazÕ cümlelerde hemen hemen bütün varlÕk veya kavramlar için bir veya birden fazla sÕfat kullanmakta, sadece varlÕ÷Õ vermekle yetinmeyip adeta onun resmini çizmektedir. Tasvirin yo÷un oldu÷u bölümlerde yazar sÕk sÕk benzetmelerden faydalanmÕú, imajlÕ bir dil kullanmÕútÕr. 9. SÕfat tamlamasÕndan sonra en fazla kullanÕlan kelime grubu isim tamlamasÕdÕr. Metnimizde hemen hemen her yapÕda isim tamlamasÕ yer almaktadÕr. Yazar, bazÕ kaynaklarda karma tamlama olarak adlandÕrÕlan; tamlayanÕ, tamlananÕ veya her iki unsuru da sÕfatlar tarafÕndan nitelenen isim tamlamalarÕnÕ çok kullanmÕútÕr. 10. Yazar sadece varlÕk ve kavramlarÕ de÷il hareketleri de göz önünde canlandÕrÕlabilecek úekilde anlatmaya çalÕúmÕútÕr. ZarflarÕn çok kullanÕlmasÕ bunu göstermektedir. Metinde 99 adet zarf-fiil grubu kullanÕlmÕútÕr. Tekrar gruplarÕnÕn ve edat gruplarÕnÕn önemli bir kÕsmÕnÕn da zarf görevinde kullanÕldÕ÷Õ göz önüne alÕnÕrsa yazarÕn hareketin oluú úeklini anlatmaya önem verdi÷i anlaúÕlmaktadÕr. Hareket tasvirleri kiúinin karakterini, o andaki ruh halini ortaya koymada önemli bir araç oldu÷u için yazar sÕk sÕk zarf görevli kelime ve kelime gruplarÕ kullanmÕútÕr. 11. SÕfat-fiil grubu da eserde önemli bir yere sahiptir. Bu grubun önemli bir kÕsmÕ sÕfat göreviyle kullanÕlmÕútÕr. “–An” ve “–dIk/ -dUk” sÕfat fiil eki ile kurulan sÕfat-fiil gruplarÕ ço÷unluktadÕr. 12. Kelime gruplarÕ içinde birleúik fiilin önemli bir yer tuttu÷u görülmektedir. Anlamca kaynaúmÕú birleúik fiiller çok kullanÕlmÕútÕr. Anlamca kaynaúmÕú birleúik fiillerden deyimleúmiú olanlarÕnÕn önemli bir kÕsmÕ kahramanlarÕn konuúmalarÕnda geçmektedir. Yazar kiúilerin kültürel seviyelerini göstermek için deyimlerden sÕk sÕk faydalanmÕútÕr. Mesela biraz külhanbeyi olan Ferhat’Õn konuúmalarÕnda pek çok deyim yer almaktadÕr. …Çrndan çkt bu ev. Dünya çrndan çkt. Ne dünyas be? Kendimiz bir haltettik mi, dünyay da beraber suçlandrrz. Ne dünyas? Bu evin temeli bozuk zaten. Babamn ... Tövbe estafurullah ... imdi hasta adama azmdan bir küfür çkacak. Ald ban, gitti Mersine. sabet. Bu evde bir tarafna inecekti. Anam rahibe gibi çekilmi bir köeye. Onun gözünde biz yokuz. Asl benim cinlerimi bama üütüren o domuz kzdr. Müdüriyette görmüler onu bugün. imdi gelsin, soracam. Gizlerse hap yuttu. Çakarm ben. 366 93 …Babasnn yüreine indirecek. eytan gebert u kahpeyi diyor. Yahu, Emine, bak, ben çapknm, külhanbeyiyim, hergeleyim, filan falan ama yüreim temizdir. Yahu ben utanmas n bilirim be. Yerin dibine geçtim bugün Selmin' in önünde. Kz üç be laf etti, ok gibi cierime iledi. Ar bir söz söylemedi. Fakat manasna bak sen lafn. Zehirdi zehir. Ömrüm oldukça unutamam. Hakldr bu kz. Samim de hakldr. Bizim suratmza baklmaz. 367 KahramanlarÕn konuúmalarÕ dÕúÕnda pek az deyim kullanÕlmÕútÕr. Bunun sebebi, yazarÕn basmakalÕp ifadelerin özel ifade kabiliyetini yok etti÷ini düúünmesidir. Safa’ya göre, “halk tabirlerinden, atasözlerinden, beylik ifade úekillerinden, basmakalÕp üslûptan kaçÕnmak” iyi bir nesrin özelliklerindendir. (Safa, 1970: 93) Bir isim bir fiilden oluúan yardÕmcÕ birleúik fiiller de çok kullanÕlmÕútÕr. Bu birleúik fiillerin çok büyük bir kÕsmÕ “etmek” yardÕmcÕ fiili ile oluúturulmuútur. øki unsuru da fiil olan birleúik fiillerin tamamÕna yakÕnÕ yeterlik fiilidir. Bu fiilin hem olumlusu hem de olumsuzu sÕkça kullanÕlmÕútÕr. 13. Tekrar guruplarÕnÕn 14’ü zarf, 7’si sÕfat, 6’sÕ da isim olarak görev yapmÕútÕr. Peyami Safa’nÕn “a÷Õr a÷Õr” tekrar grubunu çok kullandÕ÷Õ görülmektedir. Bu tekrar grubu 27 tekrar grubu içinde 8 defa kullanÕlmÕútÕr. 14. Edat grubu metnimizde en fazla kullanÕlan gruplardandÕr. Benzerlik, zaman, yön, sebep, miktar ve derece iliúkisi kuran edatlarÕn çok kullanÕldÕ÷Õ görülmektedir. “ kadar, için, gibi, sonra ve do÷ru” edatlarÕ ile kurulan edat gruplarÕ ço÷unluktadÕr. Bu gruplarÕn tamamÕna yakÕnÕ zarf göreviyle kullanÕlmÕútÕr. Sadece otuz kadar edat grubu cümlede sÕfat görevi üstlenmiútir. Bu grup birkaç cümlede de yüklem olarak görev yapmÕútÕr. 15. Ba÷lama gruplarÕnÕn önemli bir kÕsmÕ “ve” ba÷lacÕ ile oluúturulmuútur. 136 ba÷lama grubunun 111’i bu ba÷laç ile kurulmuútur. 16. Safa, kendisiyle yapÕlan bir röportajda, “ÇapraúÕ÷Õ, en küçük unsurunu feda etmeden, sade bir úekilde ifade etmeye daima çalÕúÕrÕm. Fakat, bunun mümkün olmadÕ÷Õ yerlerde, sadeli÷e hiç bir de÷eri feda etmem.” demektedir. (Yazo÷lu, 1997: 153 ) 94 Yazar, röportajda söyledi÷i gibi bu eserinde mümkün oldu÷u kadar kÕsa ve anlaúÕlÕr cümleler kullanmaya çalÕúmÕú, zaman zaman da uzun karmaúÕk cümlelere yer vermiútir. Cümlelerin uzunluk ve kÕsalÕ÷ÕnÕ muhteva belirlemektedir. Hareketin anlatÕldÕ÷Õ kÕsÕmlarda cümleler ço÷unlukla kÕsadÕr. Düúünce cümlelerinin ise genellikle uzun oldu÷u görülmektedir. Cümlelerin uzunlu÷u ve kÕsalÕ÷Õ roman kahramanlarÕna göre de de÷iúiklik göstermektedir. Her roman kahramanÕnÕn kurdu÷u cümle kendi kültür düzeyine göredir. EdebiyatÕmÕzda roman kahramanlarÕnÕ kendi seviyelerine göre konuúturmada hiçbir yazarÕmÕz Peyami Safa kadar baúarÕlÕ de÷ildir. YazarÕn kÕsa cümleleri tercih etmesi anlatÕmÕn akÕcÕ olmasÕnÕ, konusu a÷Õr olan romanÕn daha kolay okunmasÕnÕ sa÷lamÕútÕr. Basit cümlelerin önemli bir kÕsmÕ, iki ile altÕ arasÕ kelimeden oluúmaktadÕr. Konuúma cümleleri gerçe÷e uygundur, kÕsadÕr. Samim’in hatÕra defterinde, özellikle “Simeranya” nÕn anlatÕldÕ÷Õ bölümlerde çok uzun cümlelere rastlanmaktadÕr. Burada cümlelerin uzun olmasÕ muhtevaya uygundur çünkü bu defteri tutan kiúi zengin bir kültürel birikime sahip aydÕn bir insandÕr. Metindeki en uzun cümle 455. sayfadaki kesik cümledir. Bu cümle parantez içinde verilmiú 10 kelimelik bir arasözle birlikte 118 kelimeden oluúmaktadÕr. Basit ve birleúik cümleler üzerinde yapÕlmÕú olan kelime sayÕsÕ incelemesi aúa÷Õdaki tabloda gösterilmiútir. TABLO-6 CÜMLEDEKø KELøME SAYISI Cümledeki Kelime SayÕsÕ Tek Kelimeden Oluúan Cümleler øki Kelimeden Oluúan Cümleler Üç Kelimeden Oluúan Cümleler Dört Kelimeden Oluúan Cümleler Beú Kelimeden Oluúan Cümleler AltÕ Kelimeden Oluúan Cümleler Yedi Kelimeden Oluúan Cümleler Sekiz Kelimeden Oluúan Cümleler Dokuz Kelimeden Oluúan Cümleler On Kelimeden Oluúan Cümleler Ondan Fazla Kelimeden Oluúan Cümleler Toplam Cümle SayÕsÕ 49 83 101 99 76 62 45 20 30 23 93 681 Toplam Cümlelere OranÕ % 7.20 12.19 14.80 14.54 11.16 9.10 6.60 2.94 4.40 3.38 13.66 100 95 17. Peyami Safa, cümle kurmakta usta yazarlarÕmÕzdan biridir. Bu özelli÷i pek çok eleútirmen tarafÕndan kabul edilmiútir. Yazar eserde farklÕ yapÕda pek çok cümle kullanmÕú, farklÕ yapÕdaki cümleleri bir araya getirmede büyük baúarÕ göstermiútir. Aúa÷Õya aldÕ÷ÕmÕz birkaç cümle onun cümle kurmaktaki ustalÕ÷ÕnÕ çok iyi göstermektedir: nsann yoklama hamlesinden doan fanilik duygusu ya Pierre Loti veya ondan ilham alan Yahya Kemal gibi airlerde bir geçicilik hüznü uyandrr, yahut da orta adamda "Bugün varz, yarn yok", "Bir günün beylii beyliktir" tarznda hedonist, keyif ve kazanç temayüllerini azdran bir yaama telakkisi içinde “Vur patlasn, çal aynasn” ahlak vücuda getirir. 200 Söylemee hacet yok ki, iir tarafiyle bu bir geçicilik melankolisi, hayat tarafiyle bir uzviyet hamlesi ve hareket halinde bir fanilik prensibidir. 200 yi düün: Çrpnmak ve çabalamak batmaktr; haykrmak boulmaktr; sakin ol.117 Yine gözleri yayl kapnn buzlu camlarnda uzayp ksalan gölgelere dikili. 179 Aktüelin yere serici hakimiyeti altnda zeka, her an bir aaca benzeyen ihsanlarn ormannda yolunu kaybetmi, toptan kavraylara imkân veren külli mefhumlar yerinde kullanmaktan aciz, hatta en küçük sezi kabiliyetinden de mahrum, sabit bir fikrin peinde sürükleniyor: Ya gelmezse? 180 Ve yine odann havasnda o koku: Lavanta çiçei ile zencefil arasnda, uçuk ve keskin, bir anda his köklerini saran ve içinde çplak bir bakirenin uzun gövdeli aaçlara trmand vahi bir ormanda scak bir yaz gecesi hayali uyandran bir gurbet ve ehvet kokusu. 454 Bu ykln srrn bul, kendini çöz, içini aykla, uurundan utanan ve ruhunun izbelerinde kaçacak delik arayan suçlu hislerini yakala, getir, ikimizin de gözümüzün önüne koy, onlar ezmen için sana yardm edeyim, kurtul, ferahla, günahnn zevkini deil, çirkinliini paylatn bir mahlukun arkadalndan üstüne sçrayan lekeleri temizle! 260 Peyami Safa; cümle kurmakta, dili muhtevaya göre kullanmakta usta bir yazar oldu÷unu bu eseriyle bir kez daha göstermiú, dilimize ve edebiyatÕmÕza her anlamda mükemmel bir eser kazandÕrmÕútÕr. 96 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM CÜMLE TAHLLLER -1“Tavúan gibi korkak uykular / vardÕr.” (25) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. vardÕr: yüklem, -dÕr bildirme eki (ek-fiilin geniú zamanÕ) , teklik 3. úahÕs 2. tavúan gibi korkak uykular: özne Kelime Gruplar : 1. tavúan gibi / korkak uykular: sÕfat tamlamasÕ s i korkak / uykular: sÕfat tamlamasÕ s i tavúan /gibi: edat grubu i çe -2“Herkes bunu biliyor / ve / herkes senin gibi düúünmüyor.” (27) Burada “ve” ba÷lacÕyla ba÷lanmÕú iki basit cümle vardÕr. A. BRNC CÜMLE “Herkes / bunu / biliyor.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. 97 ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. biliyor: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. herkes: özne 3. bunu: belirtili nesne, -u yükleme eki B. KNC CÜMLE “Herkes / senin gibi / düúünmüyor.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir. Cümle Unsurlar : 1. düúünmüyor: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. herkes: özne 3. senin gibi: zarf tümleci Kelime Gruplar : 1. senin / gibi: edat grubu i çe -3“YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle / ilave etti.” (28) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. ilave etti: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne 98 3. YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle: zarf tümleci, -la vasÕta eki Kelime Gruplar : 1. ilave / et- : birleúik fiil i yf 2. yalanÕn kÕstÕ÷Õ / bir ses: sÕfat tamlamasÕ s i bir / ses: sÕfat tamlamasÕ s i yalanÕn / kÕstÕ÷Õ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn -4“Bahtiyar zatÕn adÕnÕ / da / söyler misin?” (30) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, soru cümlesidir. Cümle Unsurlar : 1. söyler misin: yüklem, geniú zaman kipi , teklik 2. úahÕs 2. (sen): gizli özne 3. Bahtiyar zatÕn adÕnÕ: belirtili nesne, -Õ yükleme eki da: cümle dÕúÕ unsur Kelime Gruplar : 1. bahtiyar zatÕn / adÕ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn bahtiyar / zat: sÕfat tamlamasÕ s i 99 -5“ KÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin ucundan sivrilen keskin bir anlayÕúla / cevap verdi.” (30) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. cevap verdi: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne 3. KÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin ucundan sivrilen keskin bir anlayÕúla: zart tümleci, -la vasÕta eki Kelime Gruplar : 1. cevap/ver- : birleúik fiil i yf 2. kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin s ucundan sivrilen/ keskin bir anlayÕú: sÕfat tamlamasÕ i keskin / bir anlayÕú: sÕfat tamlamasÕ s i bir / anlayÕú: sÕfat tamlamasÕ s i kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin yt ucundan/ sivrilen: sÕfat-fiil grubu y kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin / ucu: ty tn belirtili isim tamlamasÕ 100 kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan / yeúil gözler: sÕfat s i tamlamasÕ yeúil / göz: sÕfat tamlamasÕ s i kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde / bu÷ulanan: sÕfat-fiil grubu yt y kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi / içi: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin/ altÕn çerçevesi: belirtili isim tamlamasÕ ty tn altÕn / çerçeve: sÕfat tamlamasÕ s i (onun) / kÕvrÕk ve uzun kirpikleri: belirtili isim tamlamasÕ ty tn kÕvrÕk ve uzun / kirpikler: sÕfat tamlamasÕ s i kÕvrÕk / ve / uzun: ba÷lama grubu i be i -6“Gözlerinin uciyle ablasÕna bakarak / alçak sesle / ‘øtiraf ediyoruz’ / dedi.” (31) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, iç içe birleúik cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. dedi: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne 3. øtiraf ediyoruz: belirtisiz nesne 4. gözlerinin uciyle ablasÕna bakarak: zarf tümleci 101 5. alçak sesle: zarf tümleci Kelime Gruplar : 1. øtiraf ediyoruz: iç cümle y itiraf / et- : birleúik fiil i yf 2. alçak / ses: sÕfat tamlamasÕ s i 3. gözlerinin ucuyla / ablasÕna / bakarak: zarf-fiil grubu zt yt y gözlerinin / ucu: belirtili isim tamlamasÕ ty tn (onun) / gözleri: belirtili isim tamlamasÕ ty tn -7“Bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ / úimdi / bir yazÕhanenin gözünde / bulabiliriz.” ( 35) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. bulabiliriz: yüklem, geniú zaman kipi, çokluk 1. úahÕs 2. (biz): gizli özne 3. bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ: belirtili nesne, -Õ yükleme eki 4. úimdi: zarf tümleci 5. bir yazÕhanenin gözünde: yer tamlayÕcÕsÕ, -de bulunma eki 102 Kelime Gruplar : 1. bul / a- bil- : birleúik fiil f yf 2. bir / yazÕhanenin gözü: sÕfat tamlamasÕ s i yazÕhanenin / gözü: belirtili isim tamlamasÕ ty tn 3. bu temizlik hasretinin / sÕrrÕ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn bu / temizlik hasreti: sÕfat tamlamasÕ s i temizlik / hasreti: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn -8“ParmaklarÕnda öyle bir kin vardÕ ki, elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar çÕksa onu bo÷abilirdi.” (115) Bu cümle “ki” ba÷lacÕyla ba÷lanmÕú iki cümleden oluúmaktadÕr. BRNC CÜMLE “ParmaklarÕnda / öyle bir kin / vardÕ.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. vardÕ: yüklem, ek-fiilin görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. öyle bir kin: özne 3. parmaklarÕnda: yer tamlayÕcÕsÕ, -da bulunma eki 103 Kelime Gruplar : 1. öyle / bir kin: sÕfat tamlamasÕ s i bir / kin: sÕfat tamlamasÕ s i 2. (onun) / parmaklarÕ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn KNC CÜMLE “Elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar çÕksa / onu / bo÷abilirdi.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, úartlÕ birleúik cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. bo÷abilirdi: yüklem, geniú zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne 3. onu: belirtili nesne, -u yükleme eki 4. Elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar çÕksa: zarf tümleci Kelime Gruplar : 1 bo÷ / a-bil- : birleúik fiil f yf 2. Elleri / hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar / çÕksa: úart cümlesi ö zt y hanÕmÕnÕn bo÷azÕna / kadar: edat grubu i çe hanÕmÕnÕn / bo÷azÕ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn 3.(onun) / elleri: belirtili isim tamlamasÕ ty tn 104 -9“Biz senin yanÕndayÕz / ve / derece farkiyle aynÕ his anlarÕnÕ yaúÕyoruz.” (118) Bu cümle “ve” ba÷lacÕyla ba÷lanmÕú iki cümleden oluúmaktadÕr. A. BRNC CÜMLE “Biz / senin yanÕndayÕz.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1.senin yanÕndayÕz: yüklem, -Õz bildirme eki (ek - fiilin geniú zamanÕ), çokluk 1. úahÕs 2. biz: özne Kelime Gruplar : 1. senin / yanÕn: belirtili isim tamlamasÕ ty tn B. KNC CÜMLE “Derece farkiyle / aynÕ his anlarÕnÕ / yaúÕyoruz.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. yaúÕyoruz: yüklem, úimdiki zaman kipi, çokluk 1.úahÕs 2.(biz): özne 105 3. aynÕ his anlarÕnÕ: belirtili nesne, -Õ yükleme eki 4. derece farkiyle: zarf tümleci, -la vasÕta eki Kelime Gruplar : 1. aynÕ / his anlarÕ: sÕfat tamlamasÕ s i his / anlarÕ: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn 2. derece / farkÕ: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn -10“ ‘Her úey mümkün cevabÕ’ / onu / ümide ve dehúete düúürüyor.” 180 Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, iç içe birleúik cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. ümide ve dehúete düúürüyor: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. “Her úey mümkün” cevabÕ: özne 3. onu: belirtili nesne, -u yükleme eki Kelime Gruplar : 1. ümide ve dehúete / düúür- : birleúik fiil i yf ümit / ve / dehúet: ba÷lama grubu i be i 2. “Her úey mümkün” / cevabÕ: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn Her úey / mümkün: iç cümle ö y 106 her / úey: sÕfat tamlamasÕ s i -11“Sustu / bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca, hareketleri ço÷alan gözleriyle hiç bir úeyi görmeden her tarafa bakmaya baúladÕ.” (183) Bu cümle, iki cümleden oluúan sÕralÕ bir cümledir. BRNC CÜMLE “Sustu.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. sustu: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne KNC CÜMLE “Bu sözlerin Samim'i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca / hareketleri ço÷alan gözleriyle / hiçbir úeyi görmeden / her tarafa / bakmaya baúladÕ.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. bakmaya baúladÕ: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne 3. Bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca: zarf tümleci 107 4. hareketleri ço÷alan gözleriyle: zarf tümleci, -le vasÕta eki 5. hiçbir úeyi görmeden: zarf tümleci 6. her tarafa: yer tamlayÕcÕsÕ, -a yaklaúma eki Kelime Gruplar : 1. bakmaya / baúla- : birleúik fiil i yf 2. her / taraf: sÕfat tamlamasÕ s i 3. hiçbir úeyi / görmeden: zarf-fiil grubu bln y hiçbir / úey: sÕfat tamlamasÕ s i 4. hareketleri ço÷alan / gözler: sÕfat tamlamasÕ s i hareketleri / ço÷alan: sÕfat-fiil grubu ö y 5. bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini / anlayÕnca: zarf-fiil grubu bln y bu sözlerin / Samim’i de÷iútirmedi÷i: belirtili isim tamlamasÕ ty tn Samim’i / de÷iútirmedik (i): sÕfat-fiil grubu bln y bu / sözler: sÕfat tamlamasÕ s i -12“ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik özleyiúini vücuda getirir / yoklaúma hamlesi ihtiyarlÕ÷a ve ölüme götürür.” (198) Bu cümle, iki cümleden oluúan sÕralÕ bir cümledir. 108 BRNC CÜMLE “ønsandaki varlaúma hamlesi/ ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte / ebedilik özleyiúini / vücuda getirir.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. vücuda getirir: yüklem, geniú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. ønsandaki varlaúma hamlesi: özne 3. ebedilik özleyiúini: belirtili nesne, -i yükleme eki 4. ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte: zarf tümleci Kelime Gruplar : 1. vücuda / getir- : birleúik fiil i yf 2. ölüm korkusu ve nefretiyle / birlikte: edat grubu i çe ölüm / korkusu ve nefreti: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn korku / ve / nefret: ba÷lama grubu i be i 3. ønsandaki / varlaúma hamlesi: sÕfat tamlamasÕ s i varlaúma hamlesi: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn KNC CÜMLE “Yoklaúma hamlesi / ihtiyarlÕ÷a ve ölüme / götürür.” Bu cümle, 109 a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. götürür: yüklem, geniú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. yoklaúma hamlesi: özne 3. ihtiyarlÕ÷a ve ölüme: dolaylÕ tümleç, -e yaklaúma eki Kelime Gruplar : 1. ihtiyarlÕk / ve / ölüm: ba÷lama grubu i be i 2. Yoklaúma / hamlesi: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn -13“ønsanÕn varlaúma hamlesinden / ebedilik hayali ve neúesi / do÷ar.” (199) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. do÷ar: yüklem, geniú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2 ebedilik hayali ve neúesi: özne 3. ønsanÕn varlaúma hamlesinden: yer tamlayÕcÕsÕ, -den ayrÕlma eki Kelime Gruplar : 1. ebedilik / hayali ve neúesi: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn 110 hayal / ve / neúe: ba÷lama grubu i be i 2. ønsanÕn / varlaúma hamlesi: belirtili isim tamlamasÕ ty tn varlaúma / hamlesi: belirtisiz isim tamlamas Õ ty tn -14“So÷uk bir tahlil / imkânsÕzdÕ.” (259) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir. Cümle Unsurlar : 1. imkânsÕzdÕ: yüklem, ek-fiilin görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs 2. so÷uk bir tahlil: özne Kelime Gruplar : 1. so÷uk / bir tahlil: sÕfat tamlamasÕ s i bir / tahlil: sÕfat tamlamasÕ s i -15“Feriha / senin yakÕn bir arkadaúÕn da de÷il.” (262) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. 111 ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir. Cümle Unsurlar : 1. senin yakÕn bir arkadaúÕn de÷il: yüklem, ek-fiilin geniú zamanÕ, teklik 3.úahÕs 2 . Feriha: özne da: cümle dÕúÕ unsur Kelime Gruplar : 1. senin / yakÕn bir arkada úÕn: belirtili isim tamlamasÕ ty tn yakÕn / bir arkadaú: sÕfat tamlamasÕ s i bir / arkadaú: sÕfat tamlamasÕ s i -16“Bunlardan çekinseydin / gitmezdin/ ona.” (263) Bu cümle a. YapÕsÕna göre, úartlÕ birleúik cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, devrik cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir. Cümle Unsurlar : 1. gitmezdin: yüklem, geniú zaman kipinin olumsuzu, teklik 2. úahÕs 2. (sen): gizli özne 3. bunlardan çekinseydin: zarf tümleci Kelime Gruplar 1. bunlardan / çekinseydin: úart cümlesi yt y 112 -17“Samim odada dolaúÕyor / karyolanÕn ayak ucunda duruyor / karúÕsÕna çekti÷i Meral’in hayaline soruyordu.” (263) Bu cümle, üç cümleden oluúan sÕralÕ bir cümledir. BRNC CÜMLE “Samim / odada / dolaúÕyor(du).” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. dolaúÕyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs 2. Samim: özne 3. odada: yer tamlayÕcÕsÕ, -da bulunma eki KNC CÜMLE “KaryolanÕn ayak ucunda / duruyor(du).” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. duruyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne 3. karyolanÕn ayak ucunda: yer tamlayÕcÕsÕ, -da bulunma eki Kelime Gruplar : 1. karyolanÕn / ayak ucu: belirtili isim tamlamasÕ ty tn 113 ayak / ucu: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn ÜÇÜNCÜ CÜMLE “KarúÕsÕna çekti÷i Meral’in hayaline/ soruyordu.” Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. soruyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs 2. (o): gizli özne 3. karúÕsÕna çekti÷i Meral’in hayaline: yer tamlayÕcÕsÕ, -e yaklaúma eki Kelime Gruplar : 1. karúÕsÕna çekti÷i / Meral’in hayali: sÕfat tamlamasÕ s i Meral’in / hayali: belirtili isim tamlamasÕ ty tn karúÕsÕna / çektik (i): sÕfat fiil grubu yt y onun / karúÕsÕ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn -18“Yol yorgunlu÷um geçerse / düzelece÷imi / ümit ediyorum.” (364) Bu cümle a. YapÕsÕna göre, úartlÕ birleúik cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. 114 Cümle Unsurlar : 1. ümit ediyorum: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 1. úahÕs 2. (ben): gizli özne 3. düzelece÷imi: belirtili nesne, -i yükleme eki 4. yol yorgunlu÷um geçerse: zarf tümleci Kelime Gruplar : 1. ümit / et- : birleúik fiil i yf 2. yol yorgunlu÷um / geçerse: úart cümlesi ö y (benim) / yol yorgunlu÷um: belirtili isim tamlamasÕ ty tn yol / yorgunlu÷u: belirtisiz isim tamlamasÕ ty tn -19“Samim / de / on gündür / Meralle / kesmiú selamÕ sabahÕ.” (365) Bu cümle, a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, devrik cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir. Cümle Unsurlar : 1. selamÕ sabahÕ kesmiú: yüklem, duyulan geçmiú zaman kipi, teklik 3.úahÕs 2. Samim: özne 3. on gündür: zarf tümleci 4. Meralle: zarf tümleci de: cümle dÕúÕ unsur 115 Kelime Gruplar : 1. selamÕ sabahÕ / kes- : birleúik fiil i yf selam / sabah: tekrar grubu i i 2. on / gün: sÕfat tamlamasÕ s i -20“AyaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan baúka ses duymuyordu.” (451) Bu cümle a. YapÕsÕna göre, basit cümledir. b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir. c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir. ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir. Cümle Unsurlar : 1. duymuyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs 2. ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan baúka ses: özne Kelime Gruplar : 1. AyaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan baúka / ses: s i sÕfat tamlamasÕ ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan / baúka: edat i e grubu ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn / çÕtÕrtÕsÕ: belirtili isim ty tn tamlamasÕ ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen / kuru yapraklar: sÕfat tamlamasÕ s i 116 kuru / yapraklar: sÕfat tamlamasÕ s i ayaklarÕnÕn altÕnda / ezilen: sÕfat-fiil grubu yt y ayaklarÕnÕn / altÕ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn (onun) / ayaklarÕ: belirtili isim tamlamasÕ ty tn 117 KAYNAKLAR AlyÕlmaz, C., Orhun YazÕtlarÕnÕn Söz Dizimi, Atatürk Üniversitesi Yay., Erzurum 1994 Aktaú, ù., Edebiyatta Üslûp ve Problemleri, Akça÷ Yay., Ankara 1993 Aytaç, G., “ Peyami Safa’nÕn YalnÕzÕz RomanÕ”, Milli Kültür, S.42 , Ekim 1983, s.1417 Ayvazo÷lu, B., Peyami -HayatÕ, SanatÕ, Felsefesi, DramÕ-, Ötüken Yay., østanbul 1998 BakÕrcÕo÷lu, Z., BaúlangÕçtan Günümüze Türk RomanÕ, Ötüken Yay., østanbul 1997 Bilgegil, M. K., Türkçe Dilbilgisi, Dergah Yay., østanbul 1984 Banguo÷lu, T., Türkçenin Grameri, 7. baskÕ, TDK Yay., Ankara 2004 Cemilo÷lu, ø., 14. YüzyÕla Ait Bir KÕsas-Õ Enbiya NüshasÕ Üzerinde Sentaks øncelemesi, TDK Yay., Ankara 1994 ……………. , Dede Korkut Hikâyeleri Üzerinde Sözdizimi BakÕmÕndan Bir ønceleme, TDK Yay., Ankara 2001 ÇatÕkkaú, A., Türk Dili KÕlavuzu, Alfa Yay., østanbul 2001 Dizdaro÷lu, H., Tümce Bilgisi, TDK Yay., Ankara 1976 Ediskun, H., Türk Dilbilgisi, Remzi Kitap Evi , østanbul 1985 Eker, S., Ça÷daú Türk Dili, 3. baskÕ , Grafiker Yay., Ankara 2005 Ergin, M., Türk Dil Bilgisi Bayrak Yay., østanbul 1987 FidancÕ, M., “SÕralÕ Cümle”, Türk Dili, Haziran 1996, S. 534, s. 1315-1324 Gece, K. M.,“Türkiye Türkçesinde Ba÷lÕ Cümle”, Türk Dili, Ekim 1998, S. 562, s. 332-339 Gencan, T. N., Dilbilgisi, TDK Yay., Ankara 1962 Genç, A., “Peyami Safa ve Dil Sorunu”, Milli Kültür, S. 74, Temmuz 1990, s. 43-44 Gezgin, H. S., Edebi Portreler, Timaú Yay., østanbul 1997 Göze, E., Peyami Safa, Kültür ve Turizm BakanlÕ÷Õ Yay., Ankara 1988 Gülensoy, T., Türkçe El KitabÕ, Akça÷ Yay., Ankara 2000 Gülsevin G., “Türkçede -sA Gerundiumu Üzerine”, Türk Dili, S. 467, KasÕm 1990, s. 276-279 HacÕemino÷lu, N., “YalnÕzÕz”, Türk Yurdu, S. 297, Haziran- Temmuz 1961, s. 35-38 …………………, “YalnÕzÕz – IV Kompozisyon-“ , Türk Yurdu, S. 300, Temmuz 1963, s. 35-37 Hatibo÷lu, V., Türkçenin Sözdizimi, TDK Yay., Ankara 1972 118 …………….., “Kelime GruplarÕ” , TDAY-Belleten 1963, Ankara l964 Hengirmen., M., Türkçe Dilbilgisi, Engin Yay., Ankara 1995 Karahan, L., Türkçede Söz Dizimi-Cümle Tahlilleri-, Akça÷ Yay., Ankara 1999 …………..., “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine”, Türk Dili, Temmuz 2000, S. 583, s. 16-23 ……………, Türkçede Söz Dizimi-Cümle Tahlilleri-, Akça÷ Yay., Ankara 2004a …………..., “Türkçe’de Birleúik Cümle Problemi”, Türk Gramerinin Sorunlar Toplants (22-23 ekim 1993), 2. baskÕ, TDK Yay., Ankara 2004b, s. 36-42 Karaörs, M., “Cümle Bilgisinde øsimlendirme, SÕnÕflandÕrma ve Tahlil MetotlarÕnÕn Birli÷i”, Türk Gramerinin Sorunlar Toplants (22-23 ekim 1993), 2. baskÕ, TDK Yay., Ankara 2004, s. 21-35 ……………, Türk Lehçelerinde KarúÕlaútÕrmalÕ ùekil ve Cümle Bilgisi, Akça÷ Yay., Ankara 2005 Korkmaz, Z., Türkiye Türkçesi Grameri (ùekil Bilgisi), TDK Yay., Ankara 2003. ……………, “ Türkçede Birleúik Fiiller ve Anlam KaymalarÕ”, Türk Dili, Temmuz 1998, S. 559, s. 3-14 Kudret, C., EdebiyatÕmÕzda Hikâye ve Roman II, VarlÕk Yay., østanbul 1978 Kurdakul, ù., Ça÷daú Türk EdebiyatÕ II, Bilgi YayÕnevi , Ankara 1992 Kükey, M., Türkçenin Sözdizimi, Ankara 1975 Levend, A. S., “Peyami Safa’nÕn Yeni RomanÕ YalnÕzÕz”, Türk Dili, S. 1 , Mart 1952 s. 22-30 Özel, S., ( N.Atabay, A.Çam), Türkiye Türkçesinin Sözdizimi, TDK Yay., Ankara 1981 Moran, B., Türk RomanÕna Eleútirel Bir BakÕú I, øletiúim YayÕnlarÕ, østanbul 1997 Niyazi M., Peyami Safa’nÕn Üslûbu, Zaman , 28 Haziran 2004 PaslÕ, Z., “Peyami Safa’nÕn On Bir RomanÕnda Kelime Hazinesi, Dil ve Üslûp Özellikleri, Hisar, S.121-122, Ocak- ùubat 1974 Safa, P., Sanat-Edebiyat-Tenkit, Ötüken Yay., østanbul 1970 ………, OsmanlÕca-Türkçe-Uydurmaca , Ötüken Yay., østanbul 2000 ………, Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu , Ötüken Yay., østanbul 1993 ………, Fatih-Harbiye , Ötüken Yay., østanbul 1998 ………, Bir Tereddüdün RomanÕ, Ötüken Yay., østanbul 1975 ………, Matmazel Noraliya’nÕn Koltu÷u , Ötüken Yay., østanbul 1995 119 ………, YalnÕzÕz, Ötüken Yay., østanbul 1991 ………, YalnÕzÕz, 4. baskÕ, MEB Yay., østanbul 1997 ùimúek, R., Örneklerle Türkçe Söz Dizimi, Kuzey Gazetecilik, Trabzon 1987 TanpÕnar, A. H., Edebiyat Üzerine Makaleler, Dergah Yay., østanbul 1992 Tekin, M., Peyami Safa’nÕn Roman SanatÕ ve RomanlarÕ Üzerinde Bir AraútÕrma, Selçuk Üniversitesi Rektörlü÷ü Yay., Konya 1990 Timurtaú, F. K., Peyami Safa - Seçmeler, MEB Yay., Ankara 1970 Türk Gramerinin SorunlarÕ ToplantÕsÕ (22-23 ekim 1993) , 2. baskÕ, TDK Yay., Ankara 2004 Türk Gramerinin SorunlarÕ II, TDK Yay., Ankara 1999 Üstüner, A., “Bo÷aç Han Hikâyesinde Cümlelerin YapÕsÕ”, Türk Dili, S. 576 , AralÕk 1996 s. 1077-1085 …………, “Cümlenin Ö÷eleri Konusundaki KarÕúÕklÕklar”, Türk Dili, S. 553 , Ocak 1998 s. 18-30 YardÕm, M. N., RomancÕlar Konuúuyor, Kaknüs Yay., øst., 2000 Yazo÷lu, S., “Peyami Safa”, Güzel YazÕlar - Röportajlar, TDK Yay., Ankara 1997 Zülfikar, H., “Giriúik Cümle Sorunu”, Türk Dili, 1995, S. 522, s. 643-648 120 ÖZ GEÇM 07 .07. 1979’da ElazÕ÷’da do÷dum. ølk ve orta ö÷renimimi ElazÕ÷’da tamamladÕm. 2000 yÕlÕnda Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve EdebiyatÕ Bölümü’nü bitirdim. AynÕ yÕl ElazÕ÷’Õn Palu ilçesinde Türkçe ö÷retmeni olarak göreve baúladÕm. ùu an ElazÕ÷ Merkez Endüstri ve Meslek Lisesi’nde Türk Dili ve EdebiyatÕ ö÷retmeni olarak görev yapmaktayÕm.