PEYAMø SAFA`NIN “YALNIZIZ” ROMANINDA SÖZ DøZøMø

advertisement
T.C.
FIRAT ÜNVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ
TÜRK DL VE EDEBYATI ANA BLM DALI
PEYAM SAFA’NIN “YALNIZIZ” ROMANINDA
SÖZ DZM
YÜKSEK LSANS TEZ
DANIMAN
HAZIRLAYAN
Doç. Dr. Ahat ÜSTÜNER
Ferdi GÜZEL
ELAZI-2007
T.C.
FIRAT ÜNVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ
TÜRK DL VE EDEBYATI ANA BLM DALI
PEYAM SAFA’NIN “YALNIZIZ” ROMANINDA SÖZ DZM
YÜKSEK LSANS TEZ
Bu tez 02 / 03 / 2007 tarihinde aúa÷Õdaki jüri tarafÕndan oy birli÷i / oy çoklu÷u ile
kabul edilmiútir.
Danman
Üye
Üye
Doç. Dr. Ahat ÜSTÜNER Prof. Dr. Ahmet BURAN Yrd. Doç. Dr. Ercan ALKAYA
Bu tezin kabulü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun ....... / ....... / .......
tarih ve ......................... sayÕlÕ kararÕyla onaylanmÕútÕr.
I
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
Peyami Safa’nn “Yalnzz” Romannda Söz Dizimi
Ferdi GÜZEL
Frat Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Türk Dili ve Edebiyat Ana Bilim Dal
2007, sayfa : X + 120
Bu çalÕúmada edebiyatÕmÕzÕn en önemli yazarlarÕndan biri olan Peyami Safa’nÕn
“YalnÕzÕz” isimli romanÕndan 40 sayfa söz dizimi yönünden incelenmiútir. AmacÕmÕz söz
dizimi çalÕúmalarÕna katkÕda bulunmak ve bu eserden hareketle Peyami Safa’nÕn dili nasÕl
kullandÕ÷ÕnÕ tespit edip üslûbu ile ilgili birtakÕm bilgilere ulaúmaktÕr.
YaptÕ÷ÕmÕz incelemeden úu sonuçlarÕ elde ettik:
1. Eserin farklÕ yerlerinden seçti÷imiz kÕrk sayfada 952 cümle tespit ettik. Tespit
etti÷imiz cümleleri yapÕsÕna göre inceledik. Bu cümlelerin 633’ü basit, 17’si úartlÕ
birleúik, 31’i iç içe birleúik, 96’sÕ sÕralÕ, 85’i ba÷lÕ, 89’u kesik cümledir. Basit cümleler
% 66.49 ile en fazla kullanÕlan cümledir. Di÷er cümlelerin oranÕ úöyledir: sÕralÕ cümleler
% 10.08, kesik cümleler % 9.35, ba÷lÕ cümleler % 8.93, iç içe birleúik cümleler % 3.26,
úartlÕ birleúik cümleler % 1.79
2. Basit ve birleúik cümleleri yükleminin yerine, yükleminin türüne ve anlamÕna
göre inceledik. ToplamÕ 681 olan bu cümlelerin oranlarÕ úöyledir:
Yükleminin yerine göre cümleler: kurallÕ cümle % 88.11, devrik cümle % 11.89
Yükleminin türüne göre cümleler: isim cümlesi % 26.87, fiil cümlesi % 73.13
AnlamÕna göre cümleler: olumlu cümle %74.89, olumsuz cümle % 15.27, soru
cümlesi % 9.84
3. ønceledi÷imiz kÕrk sayfada 3077 kelime grubu tespit ettik. Kelime gruplarÕnÕn
üçte birinden fazlasÕnÕ sÕfat tamlamalarÕ oluúturmaktadÕr. SÕfat tamlamasÕnÕn oranÕ
% 36.20’dir. SÕfat tamlamasÕnÕ % 22.32 ile isim tamlamasÕ, % 10.33 ile birleúik fiil,
% 8.68 ile edat gurubu takip etmektedir.
4. YazarÕn ço÷unlukla kÕsa cümleler kullandÕ÷Õ görülmektedir. Basit ve birleúik
cümleler üzerinde yaptÕ÷ÕmÕz kelime sayÕsÕ incelemesine göre cümlelerin % 12.19’u iki
kelimeden, % 14.80’i üç kelimeden, % 14.54’ü dört kelimeden, % 11.16’sÕ beú
kelimeden , % 9.10’u altÕ kelimeden oluúmaktadÕr.
Elde edilen verilerin yorumlanmasÕyla Peyami Safa’nÕn cümle kurmakta ve dili
muhtevaya göre kullanmakta çok usta oldu÷u, tasvire önem verdi÷i sonucuna ulaúÕldÕ.
Anahtar Kelimeler: Peyami Safa, YalnÕzÕz, cümle, kelime grubu, tasvir
II
ABSTRACT
Master Thesis
The Syntax n The Novel “Yalnzz” Of Peyami Safa
Ferdi GÜZEL
Frat University
The nstitute Of Social Sciences
Turkish Language And Literature Department
2007, page: X + 120
In this work, 40 pages that are chose from one of the most important author of our
literature, Peyami Safa’s novel named “YalnÕzÕz”, are examined in point of syntax. Our
aim is to contribute to syntax works and to determine how Peyami Safa uses the language
and to reach some informations about his style by using this work.
We got these results from the examination we did:
1. We determined 952 sentences from 40 pages that we chose from different parts
of the work. We examined the sentences that we determined, according to their
structures. 633 of these sentences are simple clauses, 17 of these are conditional clauses,
31 of these are independent clauses, 96 of these are coordinete sentences, 85 of these are
dependent clauses, 89 of these are uncompleted clauses. The most used sentence is
simple sentence with % 66.49. The proportion of others are like this: coordinete
sentences % 10.08, uncompleted clauses % 9.35, dependent clauses % 8.93, independent
clauses % 3.26, conditional clauses % 1.79.
2. We examined simple and complex sentences according to predicate’s place,
predicate’s type and predicate’s meaning. The proportion of these sentences, 681 in total,
are like this:
Sentences according to predicate’s place: rugular sentences % 88.11, inverted
sentences % 11.89
Sentences according to predicate’s type: noun clauses % 26.87, verbal clauses %
73.13
Sentences according to predicate’s meaning: positive sentences %74.89, negative
sentences % 15.27, guestion sentences % 9.84
3. We determined 3077 word groups in 40 pages that we examined. Adjective
phrases form more than one third of the word proups. The proportion adjective phrases
are % 36.20. The proportion of noun phrases are % 22.32, verbal compounds are %10.33,
preposition groups are % 8.64.
4. øt is seen that the author used short sentences mostly. According the word
number examination on simple and complex sentences, %12.19 of sentences are formed
of two words, % 14.80 of them are formed of three words, % 14.54 of them are formed of
four words, % 11.16 of them are formed of five words, % 9.10 of them are formed of six
words.
As the gotten datums are interpreted, it is reached that Peyami Safa is very skilled
at making sentences and using language according to contents and gives importance to
description.
Key Words: Peyami Safa, YalnÕzÕz, sentence, word group , description
III
ÇNDEKLER
ÖZET …………………………………………………………………………………...
SUMMARY …………………………………………………………………………….
øÇøNDEKøLER …………………………………………………………………………
ÖN SÖZ ………………………………………………………………………………...
KISALTMALAR ……………………………………………………………………….
GøRøù …………………………………………………………………………………...
YAZAR VE ESER HAKKINDA ………………………………………………………
1.PEYAMø SAFA …………………………………………………………………..
a.HayatÕ …………………………………………………………………………...
b.Edebi ùahsiyeti ………………………………………………………………….
c.Eserleri ………………………………………………………………………….
2.YALNIZIZ ………………………………………………………………………..
I
II
III
IX
X
1
3
3
3
3
8
9
BRNC BÖLÜM
KELME GRUPLARI ………………………………………………………………...
I.TEKRAR GRUBU ………………………………………………………………….
1. TEKRAR GRUBUNUN TÜRLERø …………………………………………….
a. Aynen Tekrarlar ……………………………………………………………….
b. ZÕt AnlamlÕ Tekrarlar ………………………………………………………….
c. YakÕn AnlamlÕ Tekrarlar ………………………………………………………
2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN TEKRAR GRUBU …………………...
a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………
b. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
3.TEKRAR GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……….
a. Tekrar Grubunun SÕfat TamlamasÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …
b. Tekrar Grubunun Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ……….
II.BAöLAMA GRUBU ………………………………………………………………
1.CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN BAöLAMA GRUBU …………………
a. Ba÷lama Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
b. Ba÷lama Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………...
c. Ba÷lama Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………..
ç. Ba÷lama Grubunun DolaylÕ Tümleç Olarak Görev YapmasÕ ………………...
d. Ba÷lama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………..
2. BAöLAMA GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …...
a. Ba÷lama Grubunun øsim TamlamasÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ ….
b. Ba÷lama Grubunun øsim TamlamasÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ ….
c. Ba÷lama Grubunun SÕfat TamlamasÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ ...
ç. Ba÷lama Grubunun Edat GruplarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ...
III. SIFAT TAMLAMASI ……………………………………………………………
1. KURULUùU YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMALARI ………………………..
a. TamlayanÕ Tek Kelime Olan SÕfat TamlamalarÕ ………………………………
aa. TamlayanÕ Niteleme SÕfatÕ Olan SÕfat TamlamalarÕ ………………………
ab. TamlayanÕ Belirtme SÕfatÕ Olan SÕfat TamlamalarÕ ………………………
b. TamlayanÕ Kelime Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ …………………………...
ba. TamlayanÕ økileme Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ ……………………….
bb. TamlayanÕ SÕfat-Fiil Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ ……………………..
bc. TamlayanÕ Edat Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ…………………………...
15
19
19
19
20
20
20
20
20
21
21
21
21
21
21
21
22
22
22
22
22
23
23
23
23
24
24
24
24
25
25
25
26
IV
bç. TamlayanÕ KÕsaltma Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ ……………………..
bd. TamlayanÕ SayÕ Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ …………………………..
be. TamlayanÕ Ba÷lama Grubu Olan SÕfat TamlamalarÕ ……………………..
bf. TamlayanÕ øsim TamlamasÕ Olan SÕfat TamlamalarÕ……………………...
2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMASI ………………..
a. SÕfat TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………….
b. SÕfat TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………………
c. SÕfat TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………...
ç. SÕfat TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ …………………
d. SÕfat TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………………
3. SIFAT TAMLAMASININ KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …….
a. SÕfat TamlamasÕnÕn øsim TamlamasÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ ….
b. SÕfat TamlamasÕnÕn øsim TamlamasÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ ….
c. SÕfat TamlamasÕnÕn øsim TamlamasÕnda Hem Tamlayan Hem de Tamlanan
Olarak Görev YapmasÕ …………………………………………………………
ç. SÕfat TamlamasÕnÕn Edat Grubunun øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …...
d. SÕfat TamlamasÕnÕn Baúka SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev
YapmasÕ ………………………………………………………………………...
e. SÕfat TamlamasÕnÕn Baúka SÕfat TamlamalarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev
YapmasÕ ………………………………………………………………………...
f. SÕfat TamlamasÕnÕn Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …….
IV. øSøM TAMLAMASI …………………………………………………...
1. KURULUùU YÖNÜNDEN øSøM TAMLAMALARI ………………………….
a. UnsurlarÕ Tek Kelimeden Oluúan øsim TamlamalarÕ ………………………….
aa. Belirtili øsim TamlamasÕ …………………………………………………..
ab. Belirtisiz øsim TamlamasÕ ………………………………………………...
b. UnsurlarÕndan Biri veya økisi Kelime Grubu ùeklinde Olan øsim
TamlamalarÕ …………………………………………………………………….
2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN øSøM TAMLAMASI ………………….
a. øsim TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………….
b. øsim TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………….
c. øsim TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
ç. øsim TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ …………………
d. øsim TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………………
3. øSøM TAMLAMASININ KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……...
a. øsim TamlamasÕnÕn SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev
YapmasÕ ………………………………………………………………………...
b. øsim TamlamasÕnÕn Di÷er øsim TamlamalarÕnda Tamlayan veya Tamlanan
Olarak Görev YapmasÕ …………………………………………………………
c. øsim TamlamasÕnÕn Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …….
ç. øsim TamlamasÕnÕn Edat Grubunun øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …...
V. BøRLEùøK FøøL …………………………………………………………………...
1. BøRLEùøK FøøLøN TÜRLERø …………………………………………………..
a. øsim + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiiller ………………………….
b. Fiil + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiiller …………………………...
c. Anlamca KaynaúmÕú Birleúik Fiiller
VI. UNVAN GRUBU ………………………………………………………………...
VII. SAYI GRUBU …………………………………………………………………...
1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN SAYI GRUBU ………………………..
a. SayÕ Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………………
26
26
26
27
27
27
27
27
28
28
28
28
28
29
29
29
29
30
30
30
30
30
31
31
32
32
32
33
33
33
33
33
34
34
34
34
35
35
36
36
37
37
37
37
V
2. SAYI GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …………...
a. SayÕ Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …
VIII. EDAT GRUBU …………………………………………………………………
1. EDAT GRUBU TEùKøL EDEN EDATLAR …………………………………...
a. “Gibi” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………..
b. “Evvel” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………
c. “Sonra” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………
ç. “øçin” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………...
d. “øle” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………….
e. “Kadar” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………
f . “Beri” øle Kurulan Edat Grubu ………………………………………………..
g. “Do÷ru” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………...
÷. “Baúka” øle Kurulan Edat Grubu ……………………………………………...
h. Di÷er Edatlarla Kurulan Edat GruplarÕ ………………………………………..
2. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN EDAT GRUBU ……………………….
a. Edat Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………………...
b. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………...
3. EDAT GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …………..
a. Edat Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …
b. Edat Grubunun Birleúik Fiilin øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………..
IX. KISALTMA GRUPLARI …………………………………………………………
A. øSNAT GRUBU …………………………………………………………………..
1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN øSNAT GRUBU ………………………
a. øsnat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………...
2. øSNAT GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ………….
a. øsnat Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …
B. YAKLAùMA GRUBU …………………………………………………………...
1. YAKLAùMA GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …..
a.Yaklaúma Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev
YapmasÕ ………………………………………………………………………...
C. BULUNMA GRUBU ……………………………………………………………..
1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN BULUNMA GRUBU ………………...
a. Bulunma Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………………
Ç. UZAKLAùMA GRUBU ………………………………………………………….
1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN UZAKLAùMA GRUBU ……………..
a. Uzaklaúma Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………….
b. Uzaklaúma Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………….
2. UZAKLAùMA GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ...
a. Uzaklaúma Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev
YapmasÕ ………………………………………………………………………...
D. DEöøùøK ùEKøLLERDE KURULAN KISALTMA GRUPLARI ………
X. BøRLEùøK øSøM …………………………………………………………………...
1. BøRLEùøK øSMøN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……………..
a. Birleúik øsmin Ba÷lama GruplarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ .......
b. Birleúik øsmin øsim TamlamalarÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ ……..
c. Birleúik øsmin Edat GruplarÕnda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ ………..
ç. Birleúik øsmin SÕfat TamlamalarÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ …….
XI. øSøM-FøøL GRUBU ……………………………………………………………….
1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN øSøM-FøøL GRUBU …………………..
a. øsim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………….
37
37
38
38
38
38
38
39
39
40
40
40
40
41
41
41
41
42
42
42
42
42
43
43
43
43
43
43
43
44
44
44
44
44
44
44
44
44
45
45
45
45
46
46
46
46
46
46
VI
b. øsim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………………
c. øsim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
ç. øsim-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ …………………
2. øSøM-FøøL GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU ……...
a. øsim-Fiil Grubunun øsim TamlamalarÕnda Tamlanan Olarak Görev YapmasÕ .
b. øsim-Fiil Grubunun øsim TamlamalarÕnda Tamlayan Olarak Görev YapmasÕ .
c. øsim-Fiil Grubunun Edat Grubunda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ …...
ç. øsim-Fiil Grubunun Ba÷lama Grubunda øsim Unsuru Olarak Görev YapmasÕ
XII. SIFAT-FøøL GRUBU …………………………………………………………….
1. CÜMLEDEKø GÖREVø YÖNÜNDEN SIFAT-FøøL GRUBU …………………
a. SÕfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………….
b. SÕfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………………
c. SÕfat-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………...
ç. SÕfat-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………...
2. SIFAT-FøøL GRUBUNUN KELøME GRUPLARI øÇøNDEKø DURUMU …….
a. SÕfat-Fiil Grubunun SÕfat TamlamalarÕnda SÕfat Unsuru Olarak Görev
YapmasÕ ………………………………………………………………………...
XIII. ZARF-FøøL GRUBU ……………………………………………………………
1. ZARF-FøøL GRUBU TEùKøL EDEN EKLER …………………………………
a. “-ken” Eki ……………………………………………………………………...
b. “-ArAK” Eki ………………………………………………………………….
c. “-IncA” Eki ……………………………………………………………………
ç. “-Ip/-Up” Eki ………………………………………………………...
d “- mAdAn” Eki ……………………………………………………………….
e. “-dIkçA/-dUkçA ” Eki ……………………………………………….
48
49
49
49
49
50
50
50
50
KNC BÖLÜM
CÜMLE ………………………………………………………………………………...
CÜMELELERøN YAPILARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI ……………………
1. BASøT CÜMLE ……………………………………………………………….
2. BøRLEùøK CÜMLE ……………………………………………………………..
a. Giriúik Cümle ………………………………………………………………….
b. Ki’ li Cümle ……………………………………………………………………
c. øç içe Birleúik Cümle …………………………………………………………..
ç. ùartlÕ Birleúik Cümle …………………………………………………………...
3. SIRALI VE BAöLI CÜMLELER ………………………………………………
4. FARKLI CÜMLE TÜRLERø …………………………………………………...
51
52
52
52
54
55
56
56
57
60
I. CÜMLE ÇEùøTLERø ………………………………………………………………..
A. YAPILARINA GÖRE CÜMLELER ……………………………………………..
1. BASøT CÜMLELER …………………………………………………………….
a. Basit øsim Cümleleri …………………………………………………………...
b. Basit Fiil Cümleleri ……………………………………………………………
2. BøRLEùøK CÜMLELER ………………………………………………………..
a. ùartlÕ Birleúik Cümle ………………………………………………..................
b. øç øçe Birleúik Cümle ………………………………………………………….
3. BAöLI CÜMLELER ……………………………………………………………
a. Ki’ li Ba÷lÕ Cümleler …………………………………………………………..
b. “Ve” Ba÷lacÕyla Kurulan Cümleler …………………………………………..
c. Di÷er Ba÷laçlarla Kurulan Cümleler ………………………………………….
61
61
62
62
62
63
63
64
65
65
65
66
46
46
46
47
47
47
47
47
47
48
48
48
48
48
48
VII
4. SIRALI CÜMLELER …………………………………………………………..
5. KESøK CÜMLELER ……………………………………………………………
B. YÜKLEMøNøN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER ………………………………...
1. øSøM CÜMLELERø ……………………………………………………………..
a. Yüklemi Tek Kelime + Ek-Fiil ùeklinde Olanlar ……………………………..
b. Yüklemi Kelime Grubu + Ek-Fiil ùeklinde Olanlar …………………………..
2. FøøL CÜMLELERø ……………………………………………………………...
a. Yüklemi Basit Kipli Olan Fiil Cümleleri ……………………………………...
b. Yüklemi Birleúik Kipli Olan Fiil Cümleleri …………………………………..
C. YÜKLEMøNøN YERøNE GÖRE CÜMLELER …………………………………
1. KURALLI CÜMLELER ………………………………………………………...
2. DEVRøK CÜMLELER ………………………………………………………….
Ç. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER ……………………………………………….
1. OLUMLU CÜMLELER ………………………………………………………...
2. OLUMSUZ CÜMLELER ……………………………………………………….
a. Olumsuz øsim Cümleleri ………………………………………………………
b. Olumsuz Fiil Cümleleri ……………………………………………………….
3. SORU CÜMLELERø ……………………………………………………………
a. Soru Ekiyle Kurulan Soru Cümleleri ………………………………………….
b. Soru Kelimeleriyle Kurulan Soru Cümleleri ………………………………….
II. CÜMLENøN UNSURLARI ………………………………………………………...
A. YÜKLEM ………………………………………………………………………...
1. Fiil Cümlelerinde Yüklem ………………………………………………………
a. Basit Kipli Fiillerin Yüklem OlmasÕ …………………………………………..
b. Birleúik Kipli Fiillerin Yüklem OlmasÕ ……………………………………….
c. øsim + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiillerin Yüklem OlmasÕ ………
ç. Fiil + YardÕmcÕ Fiil Kuruluúundaki Birleúik Fiillerin Yüklem OlmasÕ ……….
d. Anlamca KaynaúmÕú Birleúik Fiillerin Yüklem OlmasÕ ………………………
2. øsim Cümlelerinde Yüklem ……………………………………………………..
a. Yüklemi Tek Kelime Olan øsim Cümleleri ……………………………………
b. Yüklemi Kelime Grubu Olan øsim Cümleleri …………………………………
ba. SÕfat TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………
bb. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Olarak Görev YapmasÕ ……………...
bc. Ba÷lama Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………….
bç. øsim TamlamasÕnÕn Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………..
bd. SayÕ Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………………
be. Edat Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ………………………
bf. øsim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ ……………………..
bg. SÕfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev YapmasÕ …………………….
B.ÖZNE ……………………………………………………………………………...
1. Öznesi Tek Kelime Olan Cümleler………………………………………………
2. Kelime GruplarÕndan Oluúan Özneler …………………………………………..
a. Ba÷lama Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
b. SÕfat TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………….
c. øsim TamlamasÕnÕn Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………….
ç. øsim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ …………………………….
d. SÕfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
C. NESNE ……………………………………………………………………………
1. Nesne Türleri …………………………………………………………………….
a. Belirtisiz Nesne ………………………………………………………………..
67
67
69
69
69
69
69
70
70
70
70
71
71
71
72
72
73
73
73
73
74
74
74
74
75
75
76
76
76
77
77
77
77
77
77
78
78
78
78
78
78
79
79
79
79
80
80
80
80
80
VIII
b. Belirtili Nesne …………………………………………………………………
2. Kelime GruplarÕndan Oluúan Nesneler ………………………………………….
a. Ba÷lama Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ ………………………….
b. SÕfat TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ …………………………...
c. øsim TamlamasÕnÕn Nesne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
ç. øsim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev YapmasÕ ……………………………
Ç. YER TAMLAYICISI ……………………………………………………………..
1. Yer TamlayÕcÕsÕ Tek Kelime Olan Cümleler …………………………………...
2. Kelime GruplarÕndan Oluúan Yer TamlayÕcÕlarÕ ………………………………...
a. Ba÷lama Grubunun DolaylÕ Tümleç Olarak Görev YapmasÕ ………………..
b. SÕfat TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………..
c. øsim TamlamasÕnÕn Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ …………………
ç. øsim-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ …………………
d. SÕfat-Fiil Grubunun Yer TamlayÕcÕsÕ Olarak Görev YapmasÕ ………………...
D. ZARF TÜMLECø …………………………………………………………………
1. Ek Almadan Zarf Tümleci Olan Unsurlar ……………………………………….
2. Ek Alarak Zarf Tümleci Olan Unsurlar …………………………………………
a. VasÕta Eki Alan Zarf Tümleçleri ………………………………………………
b. Zarf-Fiil Eki Alan Zarf Tümleçleri ……………………………………………
3. Kelime GruplarÕndan Oluúan Zarf Tümleçleri …………………………………..
a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………
b. Ba÷lama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………..
c. SÕfat TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ……………………
ç. øsim TamlamasÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ …………………….
d. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ ………………………...
e. KÕsaltma GruplarÕnÕn Zarf Tümleci Olarak Görev YapmasÕ …………………..
SONUÇ VE DEöERLENDøRME ……………………………………………………...
80
81
81
81
81
81
82
82
82
82
82
82
83
83
83
83
84
84
84
84
84
84
85
85
85
85
86
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
CÜMLE TAHLLLER ………………………………………………………………
KAYNAKLAR …………………………………………………………………………
ÖZ GEÇMøù ……………………………………………………………………………
96
117
120
IX
ÖN SÖZ
Peyami Safa ve eserleri ile ilgili pek çok ürün verilmiú olmasÕna ra÷men,
eserlerinin söz dizimine yönelik bir çalÕúma yapÕlmamÕútÕr. Zaten Türkçenin grameri
üzerine yapÕlan çalÕúmalarÕn pek azÕ söz dizimine yöneliktir. Söz dizimi, gramerimizin en
fazla ihmale u÷rayan alanlarÕndan biridir.
“Peyami Safa’nÕn ‘YalnÕzÕz’ RomanÕnda Söz Dizimi” adÕnÕ taúÕyan bu
çalÕúmamÕzÕ hem söz dizimi araútÕrmalarÕna katkÕda bulunmak hem de Peyami Safa gibi
büyük bir yazarÕmÕzÕn dili nasÕl kullandÕ÷ÕnÕ belirleyebilmek amacÕ ile hazÕrladÕk.
ÇalÕúmam esnasÕnda yardÕmlarÕnÕ esirgemeyen de÷erli hocam Doç. Dr. Ahat
ÜSTÜNER’e teúekkürü borç bilirim.
ELAZIö-2007
Ferdi GÜZEL
X
KISALTMALAR
be:
ba÷lama edatÕ
bln:
belirtili nesne
bsn:
belirtisiz nesne
cdu:
cümle dÕúÕ unsur
çe:
çekim edatÕ
f:
fiil
i:
isim
ö:
özne
s:
sÕfat
ty:
tamlayan
tn:
tamlanan
y:
yüklem
yf:
yardÕmcÕ fiil
yt:
yer tamlayÕcÕsÕ
zt:
zarf tümleci
1
GR
Bir dilin geliúmesinde en fazla eme÷i geçenlerin baúÕnda yazarlar gelir. Yazarlar
farklÕ cümle yapÕlarÕ, kelimeleri farklÕ anlamlara gelecek úekilde kullanmalarÕ,
denenmemiúi denemeleri ile dilin zenginleúmesine katkÕda bulunurlar. ùüphesiz Peyami
Safa dilimize çok büyük katkÕlarda bulunmuú önemli bir yazarÕmÕzdÕr. Dil üstüne pek çok
yazÕsÕ olan, gramer kitabÕ yazacak kadar dile hakim olan bu yazarÕmÕz eserlerinde dili
özenle kullanmÕútÕr. Özellikle olgunluk ça÷Õnda yazdÕ÷Õ romanlar, hem dilimizin hem de
edebiyatÕmÕzÕn zirvelerinde yer alan eserlerdir. Bu sebeple söz dizimi alanÕnda çalÕúma
yapmaya karar verince bu büyük yazarÕmÕzÕn “YalnÕzÕz” isimli romanÕnÕ seçtik. Bu
çalÕúmadaki asÕl amacÕmÕz, söz dizimi çalÕúmalarÕna katkÕda bulunmak ve Peyami Safa’
nÕn dili nasÕl kullandÕ÷ÕnÕ tespit edip üslûbu hakkÕnda birtakÕm bilgilere ulaúmaktÕr.
ÇalÕúmamÕzda eserin 1997 yÕlÕnda MEB tarafÕndan yayÕmlanan dördüncü
baskÕsÕnÕ kullandÕk. øncelememizde, üç bölümden oluúan eserin birinci bölümünden
25.-35. ve 114.-119. sayfalarÕ; ikinci bölümünden 179.-183., 198.-202. ve 259.-263.
sayfalarÕ; üçüncü bölümünden 364.-368. ve 451.-455. sayfalarÕ seçtik. Toplam
kÕrk
sayfayÕ taradÕk, metnimizde bulunan cümle çeúitleri ve kelime gruplarÕ ile ilgili bazÕ
sonuçlar elde ettik. BunlarÕ tablolar halinde gösterdik.
Kelime gruplarÕ ve cümle çeúitleri ile ilgili olarak verilen örneklerin eserdeki
sayfa numaralarÕnÕ örneklerin karúÕsÕnda gösterdik. Söz dizimi ile ilgili yapÕlan çalÕúmalar
dikkate alÕndÕ÷Õnda eserler arasÕnda özellikle sÕnÕflandÕrmada önemli farklÕlÕklarÕn oldu÷u
görülmektedir. Gramerimizin pek çok alanÕnda oldu÷u gibi söz dizimi alanÕnda da ne
yazÕk ki gramercilerimiz arasÕnda fikir birli÷i yoktur.
Bu çalÕúmayÕ hazÕrlarken söz dizimi ile ilgili kitap ve makaleleri, bazÕ eserler
hakkÕnda hazÕrlanmÕú söz dizimi ve üslûp ile ilgili çalÕúmalarÕ gözden geçirdik.
øncelememizde Leyla Karahan’Õn yaptÕ÷Õ tasnifi (Karahan, 1999) esas aldÕk. Karahan’dan
farklÕ olarak yapÕsÕna göre cümleler kÕsmÕna “kesik cümle”yi ilave ettik. Gerçi Karahan
da eserinde kesik cümleye de÷inmiú fakat tasnifte bu cümle türüne yer vermemiútir.
Eserde kesik cümlenin hayli fazla oldu÷unu da göz önünde bulundurarak yapÕsÕna göre
cümleler kÕsmÕna bu cümle türünü eklemeyi uygun gördük.
ÇalÕúmamÕzÕ “Kelime GruplarÕ”, “Cümle” ve “Cümle Tahlilleri” olmak üzere üç
ana bölüme ayÕrdÕk.
I. bölümde kelime gruplarÕnÕ; “tekrar grubu, ba÷lama grubu, sÕfat tamlamasÕ, isim
tamlamasÕ, birleúik fiil, unvan grubu, sayÕ grubu, edat grubu, kÕsaltma gruplarÕ (isnat
2
grubu, yaklaúma grubu, bulunma grubu, uzaklaúma grubu), isim-fiil grubu, sÕfat-fiil
grubu, zarf-fiil grubu, birleúik isim” úeklinde sÕnÕflandÕrarak bunlarÕ yapÕlarÕna,
cümledeki ve di÷er kelime gruplarÕ içindeki görevlerine göre inceledik ve metnimizden
bu kelime gruplarÕna örnekler verdik.
II. bölümde cümleleri, “Cümle Çeúitleri” ve “Cümlenin UnsurlarÕ” olmak üzere
iki ana baúlÕk altÕnda ele aldÕk. Cümleleri “yapÕlarÕna, yüklemlerinin yerine,
yüklemlerinin türüne ve anlamlarÕna” göre inceledik. “Cümlenin UnsurlarÕ” kÕsmÕnda
cümlenin unsurlarÕnÕ ayrÕ ayrÕ baúlÕklar halinde ele alÕp bu ögelerin hangi kelime
gruplarÕndan oluútu÷unu gösterdik.
“Sonuç ve De÷erlendirme” baúlÕ÷Õ altÕnda cümle çeúitleri ve kelime gruplarÕ ile
ilgili istatistikî bilgileri tablolar halinde gösterdik. øncelememiz neticesinde ulaútÕ÷ÕmÕz
bilgileri maddeler halinde vererek yazarÕn üslûbu ile ilgili özellikleri tespit etmeye
çalÕútÕk.
III. bölümde metnin de÷iúik yerlerinden seçti÷imiz cümleleri söz dizimi yönünden
inceledik.
Bilgi ve
metot yönünden yararlandÕ÷ÕmÕz kaynaklarÕ “Kaynaklar” baúlÕ÷Õ ile
çalÕúmamÕzÕn sonunda gösterdik.
3
YAZAR VE ESER HAKKINDA
1. PEYAM SAFA
a. Hayat
1899’da østanbul’da do÷an Peyami Safa, Servet-i Fünûn dönemi úairlerinden
øsmail Safa’nÕn o÷ludur. Sivas’a sürgüne gönderilen babasÕnÕn orada ölmesi üzerine iki
yaúÕnda yetim kalmÕú, bu yüzden “Yetim-i Safa” adÕyla anÕlmÕútÕr. BabasÕz büyümenin
acÕlarÕnÕn yanÕ sÕra, sekiz dokuz yaúlarÕnda yakalandÕ÷Õ bir kemik hastalÕ÷Õ dolayÕsÕyla
uzun süre bu hastalÕ÷Õn fiziksel ve ruhsal bunalÕmlarÕnÕ yaúamÕútÕr. Sonradan bu günlerini
ünlü “Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu” adlÕ romanÕnda dile getirmiútir.
HastalÕk ve savaúÕn yol açtÕ÷Õ maddî sÕkÕntÕlar dolayÕsÕyla ö÷renimini
sürdürememiú olan Peyami Safa, hayatÕnÕ kazanmak ve annesine bakmak için Vefa
ødadisi’ndeki ö÷renimini yarÕda bÕrakmÕútÕr. AçÕlan
sÕnavÕ kazanarak Posta-Telgraf
Nezareti’ne girmiú, Birinci Dünya SavaúÕ’nÕn baúlamasÕna kadar orada çalÕúmÕú, bir süre
de Bo÷aziçi’ndeki Rehber-i øttihat Mektebi’nde ö÷retmenlik yapmÕútÕr.
Daha sonra a÷abeyi ølhami Safa’nÕn iste÷ine uyarak ö÷retmenlikten ayrÕlmÕú
(1918) ve birlikte çÕkardÕklarÕ 20. AsÕr adlÕ akúam gazetesinde “AsrÕn Hikâyeleri” baúlÕ÷Õ
altÕnda yazdÕ÷Õ öykülerle gazetecilik yaúamÕna baúlamÕútÕr. ømzasÕz yazdÕ÷Õ bu öykülerin
tutulmasÕ üzerine adÕnÕ kullanmaya baúlayan yazar; Son Telgraf, Tasvir-i Efkâr, Milliyet,
Cumhuriyet, Tercüman, Son Havadis gibi
çeúitli gazetelerde yazÕlar yazmÕú, fÕkra
yazarlÕ÷Õ ve baúyazarlÕk yapmÕú, aynÕ zamanda romanlarÕnÕ da tefrika etmiútir.
Ülkede yayÕmlanan belli baúlÕ bütün gazete ve dergilerde yazan Peyami Safa
birkaç derginin de sahibi olmuútur. 1936 yÕlÕnda 21 sayÕ çÕkardÕ÷Õ Kültür HaftasÕ ve
1953-1960 yÕllarÕ arasÕnda yayÕmladÕ÷Õ 63 sayÕ devam eden Türk Düúüncesi adlÕ aylÕk
fikir ve kültür dergisi bunlarÕn en önemlileridir.
O÷lu Merve’nin genç yaúta ölmesi üzerine büyük bir sarsÕntÕ geçirmiú, bu
hadiseden kÕsa bir süre sonra 15 Haziran 1961’de østanbul’da ölmüútür. (BakÕrcÕo÷lu,
1997: 106-107; Timurtaú, 1970: V- X )
b. Edebi ahsiyeti
Peyami Safa, kendi kendisini yetiútirmiú ender úahsiyetlerden biridir. Yaúamak
için yazmak;
yazmak için de okumak, araútÕrmak, kendini yetiútirmek zorundadÕr.
Peyami Safa çok yönlü bir úahsiyettir. Sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji,
4
siyaset gibi pek çok alanla ilgili eser yazmÕútÕr. Müzik, resim gibi sanat dallarÕyla
yakÕndan ilgilenmiú, bu konularda pek çok yazÕ yazmÕútÕr. Bir doktor kadar tÕp bilgisine
sahip oldu÷u söylenir. Onun tÕp hakkÕndaki engin bilgisine úahit olan Ayhan Songar,
Haziran 1981’de Türk EdebiyatÕ’nda çÕkan bir yazÕsÕnda amatörlü÷ü mümkün olmayan
tek mesle÷in tÕp, bunun tek istisnasÕnÕn da Peyami Safa oldu÷unu söylemektedir
(Ayvazo÷lu, 1998: 501).
Beúir Ayvazo÷lu, Safa’yÕ úöyle anlatmaktadÕr.
“... Roman tekni÷ine ciddi yenilikler getirmiú bir edebiyat adamÕ, resimden ve
müzikten çok iyi anlayan bir estet/eleútirmen ve ciddi tezleri bulunan bir fikir adamÕydÕ.
Hatta ispiritizma celselerinde ruh ça÷Õran bir medyum. Ve bir dava adamÕ, bu dava için
zaman zaman kalemini kÕlÕç gibi kullanan usta bir polemikçi…” (Ayvazo÷lu, 1998:
12-13)
Tam 43 yÕl, hemen hiç ara vermeden Türkiye’de yayÕmlanan hemen tüm gazete
ve dergilerde çeúitli zamanlarda fÕkra, makale ve romanlarÕnÕ yayÕmlamÕú, son derece
verimli bir yazar olmuútur. Ayvazo÷lu’na göre Peyami Safa’nÕn
kitaplarÕ beú yüz
civarÕndadÕr. Gazete ve dergilerdeki yazÕlarÕnÕn eksiksiz bir dökümü de yapÕlamamÕútÕr
(Ayvazo÷lu, 1998:23 ).
YalnÕzca kalemi ile geçinen Safa, edebi eserlerinin dÕúÕnda pek çok roman kaleme
almÕútÕr. Para kaygÕsÕyla yazdÕ÷Õ bu romanlarda “Server Bedi” takma adÕnÕ kullanmÕútÕr.
Yüz civarÕnda olan bu eserler arasÕnda, Cumbadan Rumbaya (1936) romanÕ ile Cingöz
Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir.
HakkÕ Süha Gezgin, “Server Bedi’i, aynÕ sermayenin daha aúa÷Õ bir semtte açtÕ÷Õ
baúka bir ma÷aza gibi düúünebiliriz. Onda sanat endiúesi, güzel yaratmak gayesi aramak,
boúuna emek harcamak olur. O, Peyami’nin sadece kazanmak için kullandÕ÷Õ bir kalem
amelesidir.” demiútir (Gezgin, 1997: 237).
Eserlerinde toplumdaki ahlaki çöküntüyü, batÕlÕlaúmanÕn yarattÕ÷Õ manevi boúlu÷u
nesiller ve sosyal çevreler arasÕndaki çatÕúmayÕ, ruh-beden çatÕúmasÕnÕ dile getirmiútir. ZÕt
kavramlarÕ, duygu ve düúünce tezadÕnÕ ustaca iúleyen Peyami Safa çok baúarÕlÕ psikolojik
çözümlemeler yapmÕútÕr. “ønsana baktÕ÷Õ halde insanÕ göremiyor.” (Safa, 1970:59) diye
eleútirdi÷i Türk romanÕna psikolojik çözümlemeyi kazandÕrmÕú, Türk edebiyatÕna gerçek
anlamda psikolojik romanÕ getirmiútir.
5
Kendisiyle yapÕlan bir röportajda yöneltilen, “Sahibi bulundu÷unuz Türk
Düúüncesi dergisini hangi gayelerle yayÕmlÕyorsunuz?” sorusuna verdi÷i cevap
romanlarÕnÕn da asÕl konusunu teúkil etmektedir:
“Bizde on dokuzuncu asra has maddeci bir medeniyet telâkkisinin gerili÷ini
anlatmak, modern batÕ fikir cereyanlarÕyla temas kurmak, gerçek bir kültür ve medeniyet
anlayÕúÕ içinde Türk fikir ve sanat hayatÕnÕn geliúmesine çalÕúmak gayesiyle.” (Yazo÷lu,
1997: 151-152)
Daha çocuk yaúta iken edebiyatla u÷raúmaya baúlayan hikâyeler yazÕp roman
denemeleri yapan yazarÕmÕz, adÕnÕ on dokuz yaúÕnda iken ilk otuz kadarÕnÕ imzasÕz
yazdÕ÷Õ “AsrÕn Hikâyeleri” ile duyurmuú, devrin aydÕnlarÕ tarafÕndan takdir edilmiútir.
Yakup Kadri, “Bize bir üslûp getirdin.” demiú; Yahya Kemal, “øsmail Safa’nÕn en güzel
eseri Peyami’dir.” diye nükte yapmÕútÕr ( Ayvazo÷lu, 1999: 70 ).
ølk önemli romanÕ olan “Sözde KÕzlar”Õ, 1922’de yazan Peyami Safa 1937’de Her
Ay’da yayÕmlanan bir yazÕsÕnda sanat hayatÕnÕn dönemlerini úöyle sÕralamÕútÕr:
“Benim kitaplarÕm üç merhale geçirmiútir:
‘Sözde KÕzlar’, ‘Mahúer’, ‘Canan’ çocukluk kitaplarÕmdÕr. Bunlar yirmi yaúÕmÕn
etrafÕnda do÷muúlardÕr. Hepsini, bilhassa ‘Canan’Õ ele alÕnmayacak kadar kusurlu
bulurum.
økinci devre kitaplarÕm: ‘ùimúek’, ‘Bir AkúamdÕ’dÕr. Bunlarda teknikten ziyade
insan ruhuna ait endiúeler itibariyle bir fark görülür. Vaka ile beraber saiklere nüfuz etme
ihtiyacÕ da artÕyor.
Üçüncü devre kitaplarÕm: ‘9. Hariciye Ko÷uúu’, ‘Fatih-Harbiye’, ‘Bir Tereddüdün
RomanÕ’dÕr. Bunlarda çalÕúma hedefime daha çok yaklaútÕ÷ÕmÕ sanÕyorum.” (Kudret ,
1978: 312-313)
YazarÕn hakikaten de en iyi romanlarÕ üçüncü devrede adÕnÕ andÕ÷Õ eserleri ve
daha sonra yazmÕú oldu÷u “Matmazel Noraliya’nÕn Koltu÷u” ile “YalnÕzÕz” adlÕ
eserleridir. “Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu, Bir Tereddüdün RomanÕ, Matmazel
Noraliya’nÕn Koltu÷u ve YalnÕzÕz” gerek üslûp gerekse roman tekni÷i bakÕmÕndan
mükemmel eserlerdir.
Onun en önemli vasÕflarÕndan biri de üslûbunun muhteva ile uyum içinde
olmasÕdÕr. Eserlerine bakÕldÕ÷Õnda üslûbu muhtevanÕn belirledi÷i görülmektedir.
Pek çok eleútirmen Peyami Safa’nÕn romanÕ çok iyi bilen bir romancÕ oldu÷u
konusunda hemfikirdir. Hatta bazÕ yazarlarÕmÕz onun romanÕn zirvesi oldu÷unu
6
söylemektedir. Yine eleútirmenlerin üzerinde fikir birli÷ine vardÕklarÕ baúka bir yönü de
dili kullanmadaki ustalÕ÷Õ ve üslubûnun güzelli÷idir.
“FÕkra, baúmakale yazarÕydÕ; polemik ustasÕydÕ; tercümeler yaptÕ; araútÕrma ve
‘Do÷u-BatÕ Sentezi’, ‘Türk ønkÕlabÕna BakÕúlar’ gibi düúünce eserleri verdi. Bütün
bunlarÕn arasÕnda romancÕlÕ÷Õ en önemli vasfÕydÕ. Kanaatimce roman dünyamÕzÕn
zirvesidir.” ( Niyazi: 2004 )
“Ruh hallerini çözümlemekteki baúarÕsÕ, kurgudaki ustalÕ÷Õ, dilinin kÕvraklÕ÷Õ,
anlatÕm tekni÷i üzerindeki denemeleri ile bir romancÕdan beklenen birçok meziyetlere
sahip yetenekli bir yazardÕ.” (Moran, 1997: 194)
“Türk edebiyatÕnda romanÕ en iyi bilen romancÕlarÕn baúÕnda gelir Peyami Safa.”
(BakÕrcÕo÷lu, 1997: 93)
“Peyami bütün hayatÕnÕ sanata vermiútir… Kalemi, kendi kendine kaldÕ÷Õ
demlerde ayrÕ renk, baúka koku, yeni hayal, denenmemiú tahlil arar; yine aynÕ kalem,
kazanç tarlasÕnda bir saban gibi iúlerdi.” (Gezgin, 1997: 237)
“Daha ilk hikâyelerinden baúlayarak son romanlarÕna kadar, konuúma dilini üstün
bir baúarÕyla kullanmÕútÕr. Güzel yazÕ gösteriúlerinden, yapmacÕklardan, gereksiz söz
oyunlarÕndan kaçÕnan sanatçÕ genellikle kÕsa cümlelerle ve klasik denebilecek kadar sade,
aynÕ zamanda kÕvrak bir anlatÕmla yazmÕútÕr.” (Kudret, 1978: 314)
“Edebiyat-Õ Cedide romanÕnda uzun uzun anlatmalar, birçok benzetmeler ve
tasvirlerle varÕlan sonuca Peyami Safa hiçbir özentiye kapÕlmadan, gereksiz ayrÕntÕlara
dalmadan yapmacÕksÕz birkaç cümle ile en kÕsa yoldan varmayÕ baúarmÕútÕr.” (Kudret
1978: 321)
TanpÕnar, “Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu” ile ilgili yazÕsÕnda “ …bu son senelerin
cÕlÕz ve lezzetsiz mahsulleri içinde de ara sÕra bazÕ cazibeleri ve hususiyetleri taúÕyan
eserlere de tesadüf etmek mümkündür. øúte Peyami Safa Bey’in ‘Dokuzuncu Hariciye
Ko÷uúu’ bu nadir kitaplardandÕr. Okuyup bitirdi÷im zaman, edebiyatÕmÕzÕn bu uyuúuk
havasÕnda böyle bir kitabÕn nasÕl olup da yazÕlabildi÷ine hayret ettim.” demektedir
( TanpÕnar, 1992: 363 ).
En yakÕn dostlarÕndan biri olan Ergun Göze, “Ondan sonra öyle bir romancÕ daha
gelmedi.” demiútir (YardÕm, 2000: 16).
1941’de Yedigün’de yayÕmlanan “Peyami Safa HakkÕnda Ne Diyorlar” adlÕ
yazÕda Peyami Safa’yÕ nesrin virtüözü olarak gösteren Mithat Cemal, “O, bir tek cümleyi
7
kÕrk elli úekilde ifade etme sanatÕna ve günlük gazetelerde çÕktÕ÷Õ halde her satÕr yazÕyÕ
sanat eseri yapmak sÕrrÕna sahiptir.” demektedir (Ayvazo÷lu, 1998: 375).
TarÕk Bu÷ra, yazarÕn üslûpta bir dönemeç oldu÷unu belirtmiú; Cemil Meriç,
Peyami Safa dÕúÕndaki romancÕlarÕn pek ço÷unun üslûbu olmadÕ÷ÕnÕ söylemiútir (Tekin,
1990: 25).
H. Cahit YalçÕn, “P. Safa en derin ruh tahlillerine hafif fÕrça darbeleri ile
dokunmak ve yorgunluk vermeden bizim içimizde istedi÷ini canlandÕrmak sÕrrÕnÕ
biliyor.” demiútir (Tekin, 1990: 4).
“Peyami Safa, sadece roman yazarÕ de÷il, aynÕ zamanda “roman sanatÕ” üzerinde
düúünen, bu yönde dikkate de÷er görüúler ve teklifler ileri süren, dolayÕsÕyla kaleme
alaca÷Õ eserlerini sa÷lam temeller üzerine oturtmaya çalÕúan seçkin bir sanatkârÕmÕzdÕr.
Onun “roman sanatÕ”na dair makale, mülakat, sohbet ve tenkit yazÕlarÕnÕ dikkate
aldÕ÷ÕmÕzda, úu gerçek ortaya çÕkar: Bizde, romanÕ, sadece telif planÕnda bÕrakmayÕp
“úekil” ve “teknik” planda da de÷erlendiren, bu konudaki görüúleriyle dört baúÕ mamur
sayÕlabilecek bir nazariyenin sahibi olan ilk isim úüphesiz ki P. Safa’dÕr.” (Tekin, 1990:
15 )
“… Peyami Safa’nÕn de÷iúik tümce yapÕlarÕ kurmadaki becerisi kabul edilmiútir.
‘Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu’ üzerine yazan Cahit SÕtkÕ bu özelli÷ini, ‘Bu kitap bugünkü
Türkçenin sanatkâr elinde ne harikalar verebilece÷ini ispata kafidir. Bir hastalÕ÷Õn destanÕ
olan bu kitapta bir mÕsra kadar güzel cümleler var.’ diye belirtir. Hüseyin Cahit YalçÕn,
‘Üslûpta ufacÕk bir laubalilik ve iptidailik yok. Sade, fakat yüksek.’ diye yazar.”
( Kurdakul, 1992: 121)
Tekin, kahramanlarÕ seviyelerine göre
konuúturmada usta olan yazarÕn “Bir
romancÕ, kahramanlarÕnÕ düúündürür, konuúturur veya onlarÕn bakÕúÕyla hadiseleri
süzerken, kendisinin de÷il, onlarÕn kelimelerini kullanmak zorundadÕr.” sözünü aktararak,
Peyami Safa’nÕn roman kahramanlarÕnÕ “úahsiyet ve kültürlerine göre” konuúturmaya
özellikle dikkat etti÷ini, bu özelli÷in hem kahramanlarÕn eserin terkibinde ba÷ÕmsÕz bir
úahsiyet olarak yer almalarÕnÕ hem de eserin gerçekçi bir nitelik kazanmasÕnÕ sa÷ladÕ÷ÕnÕ
söylemektedir (Tekin, 1990: 23).
Peyami Safa’nÕn üzerinde durulmasÕ gereken önemli özelliklerinden biri de dile
verdi÷i önemdir.
8
Dil ile ilgili toplanan pek çok komisyonda görev yapan, Türk Dil Kurumu üyesi
olan yazarÕmÕz gramer kitabÕ yazacak kadar dile hakimdir. Hem Türkçe hem FransÕzca
gramer kitabÕ yazmÕútÕr.
Bir dil akademisi kurulmasÕ fikrini savunan birçok yazÕ yazmÕú, terim bahsi
üzerinde çok fazla durmuú, Türkçesi olan yabancÕ kelimelerin dile girmesine ve
kullanÕlmasÕna karúÕ çÕkmÕútÕr. Dilin do÷ru kullanÕlmasÕ, gramer kaidelerine uygun
yazÕlmasÕ konusunda hassas olan yazar aúÕrÕ öz Türkçecili÷i geçmiúle olan ba÷larÕmÕzÕ
kopardÕ÷Õ için eleútirmiú, aynÕ sebeple harf de÷iúikli÷ine de
Kültürümüzden
karúÕ çÕkmÕútÕr.
faydalanabilmek, geçmiúle olan ba÷larÕ koparmamak
için Arap
harflerinin de ö÷retilmesi gerekti÷ini savunmuútur.
Nesirde “konuúur gibi bir üslûp” un karúÕsÕnda yer almÕú, böyle bir üslûbu
edebiyat açÕsÕndan bir felaket olarak görmüútür. Yazara göre böyle bir üslûp genç
yazarlarda özel ifade kabiliyetini, úahsi üslûbu ve yaratma imkânlarÕnÕ yok etmektedir
( Safa : 1970:77 ).
Safa, “Kalemi elime aldÕ÷Õm günden beri Türkçenin müdafaasÕ için yazdÕ÷Õm
satÕrlarÕ birbirine eklesem østanbul-Ankara úimendifer hattÕndan daha uzun olur.”
demektedir (Safa, 2000: 55 ). Üstelik bu sözü 1940’ ta söylemiú, bu tarihten ölümüne
kadar dil ile ilgili pek çok yazÕ yazmÕútÕr.
c. Eserleri
Roman ve Hikâyeler: Gençli÷imiz (1922), Siyah Beyaz Hikâyeler (1923),
østanbul Hikâyeleri (1923), ùimúek (1923), Sözde KÕzlar (1923), Aúk OyunlarÕ (1924),
Süngülerin Gölgesinde (1924), Mahúer (1924), Bir AkúamdÕ (1924), Bir Genç KÕz
Kalbinin Cürmü (1925), Ateúböcekleri (1925), Canan (1925), Dokuzuncu Hariciye
Ko÷uúu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Atilla (1931), Bir Tereddüdün RomanÕ (1933),
Matmazel Noraliya’nÕn Koltu÷u (1949), YalnÕzÕz (1951), Biz ønsanlar (1959).
Hikâyeleri daha sonra Halil AçÕkgöz tarafÕndan derlenmiú , 1980’de “Hikâyeler”
adÕyla yayÕmlanmÕútÕr.
Piyes: Gün Do÷uyor (1932)
nceleme-Deneme: ZavallÕ Celal Nuri Bey (1914), Türk ønkÕlâbÕna BakÕúlar
(1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefî Buhran (1939), Millet ve ønsan (1943),
Mahutlar (1959), Do÷u-BatÕ Sentezi (1963), Nasyonalizm-Mistisizm-Sosyalizm (1968),
Sanat-Edebiyat-Tenkit
(1970),
OsmanlÕca-Türkçe-Uydurmaca
(1970),
Sosyalizm-
9
Marksizm-Komünizm (1971), Din-ønkÕlâp-ørtica (1971), KadÕn-Aúk-Aile (1973),
Yazarlar-SanatçÕlar-Meúhurlar (1976), E÷itim-Gençlik-Üniversite (1976), 20. AsÕrAvrupa ve Biz (1976)
Ders Kitaplar: Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929), Cumhuriyet
Mekteplerine Alfabe (1929), Cumhuriyet Mekteplerine KÕraat (Dört cilt, 1929), Yeni
Talebe MektuplarÕ (1930), Büyük Mektup Numuneleri (1932), Türk Grameri (1941) , Dil
Bilgisi (1942), FransÕz Grameri (1942), Türkçe øzahlÕ FransÕz Grameri (1948)
BunlarÕn dÕúÕnda yazarÕn Kurtuluú SavaúÕ komutanlarÕ ve dünya siyasetinin
meúhurlarÕ ile ilgili pek çok biyografik eseri, bazÕ tercümeleri, en meúhurlarÕ “Cingöz
Recai” serisi olan yüz kadar
polisiye romanÕ vardÕr. (Timurtaú, 1970: XI-XIII;
Ayvazo÷lu, 1998: 511-516)
2. YALNIZIZ
ølk baskÕsÕ 1951’de yapÕlan YalnÕzÕz, daha sonraki baskÕlarÕnda eserin giriúi
niteli÷inde olan “Prolog” bölümü olmadan yayÕmlanmÕútÕr. Bu
bölümün eserden
çÕkarÕlmasÕ anlamda kopuklu÷a yol açmaktadÕr. Çünkü Samim’in Meral hakkÕndaki ilk
úüpheleri, do÷ruluk özlemi ve do÷rulu÷a verdi÷i de÷er ilk kez bu bölümde anlatÕlmÕú ve
Simeranya hakkÕndaki ilk bilgiler yine burada verilmiútir Bu bölümde yaúananlar roman
boyunca zaman zaman karúÕmÕza çÕkmakta, bunlara göndermeler yapÕlmaktadÕr. Ergun
Göze, Peyami Safa’nÕn bu bölümü fazla “santimantal-duygusal” buldu÷u için çÕkardÕ÷ÕnÕ
söylemektedir. Fakat bu güzel parçanÕn unutulmasÕna gönlü razÕ olmayan Göze, kitabÕn
MEB baskÕsÕna “Prolog”u da koydurmuútur (Göze, 1988:103).
Mehmet Tekin, “Prologsuz okunan veya incelenen YalnÕzÕz romanÕnÕn eksik
okunmuú, eksik incelenmiú olaca÷ÕnÕ kabul etmek gerekir.” demektedir (Tekin, 1990:
137).
Prolog bölümü bir úüphesiyle baúlar. Samim, sevgilisinin kendinden bir úeyler
gizledi÷inden úüphelenmektedir. Bu úüpheyle yürürken sokakta bir kadÕnla karúÕlaúÕr.
AralarÕnda geçen bir konuúmadan sonra bir bara girer, burada bir süre otururlar. Sonra
kadÕn annesinin hasta oldu÷unu söyleyerek birlikte eve gitmelerini teklif eder. Birlikte
kadÕnÕn evine giderler. Geceyi kadÕnÕn evinde geçiren Samim sabah uyanÕnca kadÕnÕ
göremez KadÕn, Samim’in cüzdanÕnÕ çalmÕú ve ortadan kaybolmuútur. Do÷ruluk özlemi
içinde olan Samim feci bir úekilde aldatÕlmÕútÕr. Geldikleri yer ev de÷il, Ermeni bir
10
kadÕna ait pansiyondur. KadÕnÕn annesi yoktur ve müúterileri soydu÷u için çalÕútÕ÷Õ
bardan kovulmuútur.
“Prolog” dÕúÕnda üç bölümden oluúan romanÕn birinci bölümü on iki, ikinci
bölümü on iki , üçüncü bölümü beú kÕsÕm olarak tertip edilmiútir.
Olay økinci Dünya SavaúÕ’ndan hemen sonra østanbul Yeúilköy’deki bir köúkte
baúlar. Bu köúkte yaú sÕrasÕna göre Samim, Mefharet ve Besim isminde üç kardeú
varlÕklÕ bir hayat yaúamaktadÕr. Bu kardeúlerin en büyü÷ü Samim’dir. Samim kendine
has fikirleri, çeúitli konularda derin bilgisi olan bir fikir adamÕ, Besim ise keyfine
düúkün, umursamaz ve sevimli bir tiptir. AúÕrÕ heyecanlÕ ve sinirli olan Mefharet
duldur. Mefharet’in Dame de Sion Lisesi’ne giden Selmin isimli bir kÕzÕ ve Galatasaray
Lisesi’nde okuyan AydÕn isimli bir de o÷lu vardÕr. Aile aslen Arnavut’tur. Selmin, Ferhat
isimli bir gençle niúanlÕdÕr. Ferhat ÕrkçÕlÕ÷a varan milliyetçi fikirleri sebebiyle hem
Selmin hem de Mefharet ile ço÷u zaman kavga etmektedir. Hatta bir toplantÕda
ArnavutlarÕ küçük gören bir konuúma yaptÕ÷Õ için Mefharet, Ferhat’Õ evinden kovar.
Mefharet, Ferhat’Õ istemedi÷i için anne ile kÕzÕn arasÕ sürekli açÕktÕr. øleriki günlerde
Selmin’de sararma, mide bulantÕsÕ ve baú dönmesi gibi rahatsÕzlÕklar baúlar. Sonunda
Selmin’in hamile oldu÷u anlaúÕlÕr. Büyük bir üzüntüye kapÕlan Mefharet, kÕzÕ
konuúmadÕ÷Õ için, olayÕn failini aramaya baúlar. Selmin aylardÕr niúanlÕsÕndan ayrÕ
oldu÷undan Mefharet herkesten úüphelenmektedir. Özellikle de son zamanlardaki hal ve
hareketleri dolayÕsÕyla a÷abeyi Samim’den. Mefharet ve Besim gizlice Samim’in odasÕna
girerek onun hatÕra defterini okurlar. Burada kimli÷i belirsiz bir sevgiliyle karúÕlaúÕrlar,
fakat kesin bir úey elde edemezler. AynÕ evin içinde yaúadÕklarÕ için sürekli karúÕ karúÕya
gelen anne ile kÕz arasÕndaki tartÕúmalar artar, ev cehenneme döner. Mefharet, Selmin’i
sürekli sÕkÕútÕrmakta, fakat istedi÷ini ö÷renememektedir.. Epey bir u÷raúÕdan sonra
Selmin kimden hamile oldu÷unu itiraf eder. Ara sÕra evlerine gelip yemek yiyen aile
arasÕnda “aç adam” olarak anÕlan bir yabancÕ... Daha sonra aç adamla ilgili araútÕrmalar
yapÕlÕr ve aç adamÕn komünist bir kanun kaça÷Õ oldu÷u ö÷renilir. Fakat ye÷eninin böyle
bir adamla iliúkisi olamayaca÷Õna inanan Samim, Selmin’i konuúturarak gerçekleri
ö÷renir. Selmin hamile de÷ildir; annesinden intikam almak için bu oyunu düzenlemiútir.
Samim’in evdekilerden gizli buluútu÷u sevgilisi Meral’dir. Üstelik Samim
gençli÷inde Meral’in annesiyle aúk yaúamÕútÕr. Meral, yaúanan bu aúktan habersizdir.
Meral, aynÕ zamanda Ferhat’Õn da kÕz kardeúidir. Necile eúinden ayrÕlmÕú oldu÷u için ayrÕ
bir evde, çocuklar ise babalarÕ Nail Bey ile birlikte yaúamaktadÕr. Meral’in basit zevkler
11
peúinde koúan Feriha isminde bir arkadaúÕ vardÕr. Bu
zevkleri yüzünden toplum
tarafÕndan dÕúlanmÕútÕr. Paris’te yaúlÕ bir adamla dost hayatÕ yaúamaktadÕr. Feriha’nÕn,
østanbul’a yaptÕ÷Õ ziyaret, Meral’in aklÕnÕ çelmiútir. Meral, Feriha’ya hem acÕmakta hem
de imrenmektedir. Özellikle Paris sevdasÕ aklÕnÕ baúÕndan almakta, onu Feriha’ya
yaklaútÕrmaktadÕr. Samim’den, Ferhat’tan yani çevresinden kurtulmak, zevklerine göre
yaúamak isteyen Meral, Feriha ile görüúmeye baúlar. Samim bunun farkÕna varÕr ve
aralarÕ açÕlÕr. Samim onu yeniden kazanmak ister ve ikna etmeye çalÕúÕr. Meral türlü
yalanlarla Samim’i kandÕrmaya çalÕúmakta, baúka erkeklerle de gezip tozmaktadÕr. Bir
yandan da Paris’e kaçmak için planlar yapmaktadÕr.
Meral sonunda Feriha ile Paris’e kaçmaya karar verir ve bir gece kaçma planÕnÕ
uygulamaya sokar.
Feriha taksiyle gelip kendisini evden alacaktÕr;
fakat Ferhat
kardeúinin kaçaca÷ÕnÕ anlamÕú, odasÕnÕn kapÕsÕnÕ kilitlemiútir. OdasÕnda kilitli kalan
Meral tezatlar arasÕnda gidip gelmekte, artÕk ne yapaca÷ÕnÕ bilememektedir. Tek kurtuluú
yolu olarak intiharÕ
görür, tam buna karar vermiúken bir kaza sonucu yanarak ölür. O
gece yaúadÕ÷Õ esrarengiz olaylardan bir felaket oldu÷unu sezen Necile, kÕzÕnÕn öldü÷ünü
ö÷renir ve bu haberi Samim’e de verir. Samim, onu teselli etmek için Necile’nin yanÕna
koúar fakat bu iste÷ini gerçekleútiremez; Necile kalp krizi geçirerek ölmüútür.
Eser, sadece maddenin insanÕ tatmin edemeyece÷i, manevi de÷erlere de gereken
önemin verilmesi gerekti÷i, manevi de÷erlerden yoksun olanlarÕn sonlarÕnÕn felaket
olaca÷Õ, dünyada huzurun ancak madde ile mananÕn barÕútÕrÕlmasÕ halinde sa÷lanabilece÷i
düúünceleri üzerine kuruludur.
Roman aynÕ zamanda bir ütopya romanÕdÕr. Yazar, “Simeranya” adlÕ ütopik bir
ülke tasarlamÕútÕr. ZamanÕmÕzdan yüz elli yÕl sonra bütün zÕtlÕklarÕn barÕútÕrÕldÕ÷Õ, yalanÕn
olmadÕ÷Õ bir huzur ülkesi. Safa bu ütopyada e÷itim, sa÷lÕk, aúk gibi pek çok konuya
de÷inmiú, bunlarla ilgili problemlerin çözümünü sunmuútur.
Simeranya eserde úöyle tanÕmlanmÕútÕr: “... bugünkü insanÕn kendi kendisi
hakkÕndaki
telâkkisinden,
bilgisinin
temellerine,
metotlarÕna
ve
bütün
sosyal
müesseseleriyle de÷er sistemine kadar baútan baúa inkÕlâba muhtaç bir dünyanÕn
huzursuzlu÷unu duyan bir adamÕn 150 yÕl sonraki tekâmül imkânlarÕnÕ düúünerek
tasarladÕ÷Õ muhayyel bir ülkedeki hayat....” (Safa: 1997: 145)
12
“YalnÕzÕz”da merak unsuru çok iyi düzenlenmiútir. Yazar, okuyucuyu meraktan
meraka sürükleyerek ilgiyi canlÕ tutmayÕ baúarmaktadÕr. Kurgu tek kelime ile
mükemmeldir.
Necmettin HacÕemino÷lu, bölümler arasÕndaki münasebetleri tÕpkÕ bir tiyatro
eserinin perdeleri arasÕndaki münasebete benzetmiú, eserde herhangi bir kopuklu÷un
olmadÕ÷ÕnÕ, eserin bir dram oldu÷unu söylemiútir. AynÕ görüú M. Tekin tarafÕndan da
tekrarlanmÕútÕr (HacÕemino÷lu, 1961: 34; Tekin, 1990: 138).
Peyami Safa, roman tekni÷i konusunda çalÕúmÕú, kendisini yetiútirmiú, roman
tekni÷ine ciddi yenilikler getirmiú bir sanatkârdÕr. Kendisiyle yapÕlan bir röportajda konu
ile ilgili olarak úunlarÕ söylemiútir:
“Zannediyorum ki benim her romanÕmda ötekilere nispetle bir baúkalÕk ve ayrÕlÕk
vardÕr. Çünkü her birinde kendi kendimi aúmak ve çok aradÕ÷Õm bir mükemmeliyete
ulaúmak istedim. Tek imkân içinde kalÕplanmak ve kendi kendimi tekrarlamaktansa
sayÕsÕz imkânlarÕ dememeye çalÕúmak benim yaratma huyumdur.” (Tekin, 1990: 153)
Özellikle bu roman onun roman tekni÷indeki ustalÕ÷ÕnÕ çok iyi göstermektedir.
Romanda; gösterme, iç monolog, iç diyalog, geriye dönüú, montaj, úuur akÕúÕ, kamera
tekni÷i gibi teknikler baúarÕyla kullanÕlmÕútÕr. Özellikle gösterme tekni÷i anlatÕmda
anlatÕcÕnÕn rolünü en aza indirmesi dolayÕsÕyla üzerinde durulmasÕ gereken bir tekniktir.
Safa, eserdeki kahramanlarÕ “yansÕtÕcÕ merkez” olarak kullanmakla bu tekni÷i baúarÕyla
uygulamÕútÕr. Eserde 1. ve 3. úahÕs olmak üzere iki anlatÕcÕ vardÕr; a÷ÕrlÕ÷Õn 3. úahÕsta
oldu÷u romanda, yansÕtÕcÕ merkezlerin anlatÕmlarÕnda ve Samim’in hatÕra defterinde 1.
úahÕs görülmektedir. Roman boyunca úahÕslar arasÕnda geçiúler çok sÕktÕr. Yazar,
kahramanÕn ruh halini daha iyi yansÕtabilmek ve anlatÕcÕnÕn rolünü en aza indirebilmek
için sÕk sÕk birinci úahÕs a÷zÕndan anlatÕm tekni÷ini kullanmÕútÕr. AynÕ paragrafta bile her
iki anlatÕcÕya yer vermiú; anlatÕmlar iç içe geçmiútir.
Peyami Safa’nÕn romanlarÕ ve roman sanatÕ hakkÕnda etraflÕ bir inceleme yapan
Mehmet Tekin eserde anlatÕcÕ ile ilgili olarak úunlarÕ söylemektedir: “Safa, 3. úahÕs
anlatÕcÕnÕn eser üzerindeki hakimiyetini - veya tasarrufunu- en aza indirirken, ça÷daú
anlatÕm tekniklerinden çokça faydalanÕr. YazarÕn bu konudaki ilk uygulamasÕ, ‘yansÕtÕcÕ
merkez’ seçiminde kendini gösteriyor. Fonksiyonu itibariyle bir aynaya benzeyen
‘yansÕtÕcÕ merkez’ rolündeki kiúi, kendisine gelen görüntüleri, do÷rudan do÷ruya
okuyucuya yansÕtÕr, yahut ta yansÕtÕlmasÕna vesile olur. P. Safa bu yönteme baúvururken
de÷iúik bir anlayÕúla hareket eder ve “yansÕtÕcÕ merkez” olarak- daha önceki bazÕ
13
romanlarÕnda oldu÷u gibi- sadece bir kiúiyi de÷il, birkaç kiúiyi kullanÕr. Yazar, bu
davranÕúÕyla ‘yansÕtÕcÕ merkez’ yöntemine yenilik ve esneklik kazandÕrmÕú olur.
‘YansÕtÕcÕ merkez’ rolündeki kiúiyi, yazar de÷il hadiselerin seyri ve mahiyeti tayin eder.”
(Tekin, 1990: 138)
Eser boyunca “yansÕtÕcÕ merkezler” de÷iúir. OlayÕn önemli kahramanlarÕ
“yansÕtÕcÕ merkez” olarak görülür. Yazar bu yolla eserde yaúananlara ve kiúilere bir de
olay kahramanlarÕnÕn gözüyle bakma imkânÕ verir.
Romandaki bir baúka yenilik de yazarÕn sözcü ile kahramanÕ birleútirmesidir.
Safa’nÕn daha önceki eserlerinde yazarÕ temsil eden bilge bir kiúi yer almaktadÕr. Mesela
“Biz ønsanlar”daki Necati, “Fatih- Harbiye”deki Ferit yazarÕn sözcüsü konumunda olan
bilge karakterlerdir. Safa bu eksikli÷i kahraman ile sözcüyü birleútirip, kahramana bir
úahsiyet kazandÕrmakla gidermiútir.
Tekin, konu ile ilgili olarak úunlarÕ söylemektedir. “Bir úahsiyet olarak, yazardan
ziyade kendi adÕna konuúan Samim, P. Safa’nÕn úimdiye kadar gördü÷ümüz ‘sözcü’
lerinden ayrÕlÕr. Di÷er sözcülerin eser üzerindeki menfi tesirlerini Samim’de göremeyiz.
P. Safa, bu menfi tesiri, asÕl kahramanla ‘sözcü’ yü birleútirerek ortadan kaldÕrÕr. Halbuki
önceki romanlarda, ‘sözcü’, asÕl kahramanÕn yanÕnda ikinci bir kiúi idi.” (Tekin, 1990:
141)
Eserde montaj tekni÷ine çok baúvurulmuútur. “Proust, Novalis, Hegel, Goethe,
Bergson, Nietzsche” gibi pek çok büyük düúünür ve yazardan alÕntÕlar yapÕlmÕútÕr. Bu
alÕntÕlar hem Samim’in entelektüel seviyesini hem de düúüncelerini göstermesi açÕsÕndan
önemlidir. AyrÕca bu alÕntÕlar esere fikir yönünden bir derinlik ve a÷ÕrlÕk kazandÕrmÕútÕr.
Safa’nÕn en önemli özelliklerden biri de kiúilerin iç dünyalarÕna inmeyi çok iyi
baúarabilmesidir. Safa’nÕn ruhsal çözümlemelerinin edebiyatÕmÕzÕn en iyi çözümlemeleri
oldu÷u söylenebilir. YazarÕn bu yetene÷inin “YalnÕzÕz”da daha geliúmiú oldu÷u
görülmektedir.
YalnÕzÕz dil ve üslûp açÕsÕndan da oldukça baúarÕlÕ bir eserdir. Yerine göre kÕsa
yerine göre çok uzun cümlelerin yer aldÕ÷Õ eserde bahsedilenler
çok a÷Õr olmasÕna
ra÷men, Safa anlaúÕlÕr bir dille anlatma ustalÕ÷ÕnÕ göstermiútir. Yazar, roman
kahramanlarÕnÕ sosyal ve kültürel seviyelerine uygun bir úekilde konuúturmuútur.
Okuyucu sadece konuúmalarÕna bakarak bile kahramanlar hakkÕnda pek çok bilgiye
ulaúabilir.
14
Roman gerek tekni÷i ve kurgusu gerekse üslûbu bakÕmÕndan çok be÷enilen bir
eserdir.
Romandaki üslûbu çok be÷enen Agah SÕrrÕ Levend, üslûp hakkÕnda “…romanÕn
ulaútÕ÷Õ zirvelerden biri olarak kabul etmeliyiz.” demektedir (Levend, 1952: 342).
HacÕemino÷lu’na göre romanda en ufak bir usul, mantÕk veya teknik hatasÕ
yoktur. Her anlamÕyla mükemmel bir eserdir: “ønsan kitabÕ bitirdi÷i zaman; –Her
bakÕmdan mükemmel bir roman okudum. Bu konu, bu úahÕslar, bu hadiseler, bundan
daha güzel iúlenemez, bundan daha iyi tanÕtÕlamaz ve bundan daha mükemmel
anlatÕlamaz. Yani YalnÕzÕz ancak bu kadar güzel yazÕlabilirdi diyor.” (HacÕemino÷lu:
1963: 37)
RomanÕn “düalizm (kutupluluk) düúüncesi” üzerine kurulu bir düúünce romanÕ
oldu÷unu belirten Gürsel Aytaç: “Bence YalnÕzÕz, kurgu ve anlatÕm tekni÷iyle düúünce
romanÕ türünün baúarÕlÕ bir örne÷i sayÕlmaya de÷er bir roman.” demektedir (Aytaç, 1983:
13-17).
Roman üslûp, dil, teknik ve kurgu itibariyle edebiyatÕmÕzÕn en kÕymetli eserlerinin
baúÕnda yer almaktadÕr. Peyami Safa
“Besim” ve “Samim” ile edebiyatÕmÕza iki
unutulmaz tip kazandÕrmÕútÕr. Özellikle “Besim” tipinin edebiyatÕmÕzÕn ölümsüz
tiplerinden biri olaca÷Õ muhakkaktÕr.
15
BRNC BÖLÜM
KELME GRUPLARI
Kelime gruplarÕna pek çok gramer kitabÕnda yer verilmedi÷i görülmektedir.
Kelime gruplarÕnÕn yer aldÕ÷Õ eserlerde ise bu gruplarÕn sayÕsÕ ve sÕnÕflandÕrÕlmasÕnda
önemli farklÕlÕklar göze çarpmaktadÕr. Konunun uzmanlarÕnÕn kelime gruplarÕ hakkÕndaki
görüúleri úöyledir:
Tahsin Banguo÷lu, “Türkçe’nin Grameri” adlÕ eserinde
kelime gruplarÕnÕ
“belirtme öbekleri” diye adlandÕrmÕútÕr. Banguo÷lu, kelime gruplarÕyla ilgili olarak,
“Sözü geliútirmek üzere kelimeler öbeklenirler, kavramlar arasÕnda derece derece iliúkiler
meydana getirirler. Böylece tek kavramdan anlatmaya do÷ru giderler. Bunlara kelime
öbekleri (groupe de mot) diyoruz.” demektedir. Kelime gruplarÕnÕ “ad takÕmlarÕ, sÕfat
takÕmlarÕ, zarf öbekleri, takÕ öbekleri, çekim öbekleri, ba÷lam öbekleri, yanaúma
takÕmlarÕ, katma öbekler” olmak üzere sekiz baúlÕk altÕnda incelemiútir. Yazar ayrÕca
çekim öbeklerini, “isim öbekleri, fiil öbekleri”, yanaúma takÕmlarÕnÕ “san öbekleri, ayama
ve soyadÕ öbekleri, künye ve mahlas”, katma öbekleri “ünlem öbekleri, saplama öbekleri”
olarak kÕsÕmlara ayÕrmÕútÕr (Banguo÷lu, 2004:497-519).
Muharrem Ergin, “Türk Dil Bilgisi”nde kelime grubunu, “Birden fazla kelimeyi
içine alan, yapÕsÕnda ve manasÕnda bir bütünlük bulunan, dilde bir bütün olarak muamele
gören bir dil birli÷idir.” úeklinde tanÕmlamÕútÕr.
Ergin, kelime gruplarÕnÕ tek bir nesneyi veya hareketi birlikte karúÕlayan kelimeler
toplulu÷u olarak de÷erlendirmiú, bunlarÕn bir kelimeymiú gibi çekime tabi tutuldu÷unu,
sona gelen iúletme ekinin bütün grubu kapsamÕ içine aldÕ÷ÕnÕ söyledikten sonra, bunlarÕ
“belirtme grubu” olarak isimlendirmiútir.
Yazar, Türkçedeki asÕl unsurun yardÕmcÕ unsurdan sonra gelmesi kanununun
kelime gruplarÕnda da görüldü÷ünü, bu gruplarda belirtilen unsurun sonda, belirten
unsurun önde bulundu÷unu, kelime gruplarÕnda kelime sÕrasÕnÕn zaman sÕrasÕna
dayandÕ÷ÕnÕ, kelime gruplarÕnÕn, kelime gruplarÕ ve cümle içinde daima tek bir kelime
gibi vazife gördü÷ünü belirtmiútir (Ergin 1985:353-355).
Ergin, “tekrarlar, ba÷lama grubu, sÕfat tamlamasÕ, iyelik grubu ve isim tamlamasÕ,
aitlik grubu, birleúik isim, birleúik fiil, unvan grubu, ünlem grubu, sayÕ grubu, edat grubu,
isnat grubu, genitif, datif, lokatif, ablatif gruplarÕ, fiil grubu, partisip grubu, gerundium
16
grubu ve kÕsaltma grubu” olmak üzere yirmi kelime grubundan bahsetmektedir (Ergin
1985: 353-375).
M. Kaya Bilgegil, “Türkçe Dilbilgisi” adlÕ eserinde kelime gruplarÕnÕ “belirtme
(tayin) gruplarÕ” olarak adlandÕrÕp “Birden Ziyade kelimeden meydana geldi÷i halde,
cümledeki görevi bakÕmÕndan bir tek kelimeden farksÕz olan, gerekti÷i takdirde yine bir
kelime imiú gibi çekim eki alabilen isim soyundan kelimelerin teúkil etti÷i birleúik sözlere
belirtme (tayin) gruplarÕ diyoruz.” úeklinde tarif etmektedir (Bilgegil, 1984:115).
Yazar, kelime gruplarÕnÕ, “isim tamlamalarÕ, sÕfat tamlamalarÕ, ba÷laç gruplarÕ,
zarf gruplarÕ, isim gruplarÕ, ikizlemeler, edat gruplarÕ ve ünlem gruplarÕ” olarak, sekiz
baúlÕk altÕnda incelemektedir (Bilgegil, 1984: 115-163).
Vecihe Hatibo÷lu, “Türkçenin Sözdizimi”nde bu gruplarÕ “yargÕsÕz anlatÕmlar”
olarak isimlendirmiú, “YargÕsÕz anlatÕmlar en az iki sözcü÷ün türlü ilgi ve nedenlerle yan
yana sÕralanmasÕndan do÷an birliklerdir.” tanÕmÕnÕ yapmÕútÕr (Hatibo÷lu, 1972: 2).
Yazar, “yargÕsÕz anlatÕmlar” olarak isimlendirdi÷i kelime gruplarÕnÕ, “tamlamalar,
birleúik sözcükler, deyimler, ikilemeler” úeklinde dörde ayÕrmakta; tamlamalarÕ, “ad
tamlamasÕ, adÕl tamlamasÕ, sÕfat tamlamasÕ, ikilemeli tamlama, iyelikli tamlama, çÕkmalÕ
tamlama, kalmalÕ tamlama, yönelmeli tamlama, ilgeçli tamlama, ba÷laçlÕ tamlama” diye
sÕnÕflandÕrmaktadÕr (Hatibo÷lu, 1972: 5-95).
Vecihe Hatibo÷lu,
“Kelime GruplarÕ ve KurallarÕ” adlÕ makalesinde, kelime
gruplarÕnÕn en küçü÷ünün iki, en büyü÷ünün ise on kelime ile kuruldu÷unu
söylemektedir.
Hatibo÷lu,
kelime gruplarÕnÕ gramer yönünden “yapÕbilim (morphologie) ve
sözdizimi (syntaxe)” olarak iki bölümde incelemiú, bunlarÕ “aralarÕnda kalÕplaúma
bulunan kelime gruplarÕ” ve “aralarÕnda kalÕplaúma bulunmayan kelime gruplarÕ” olarak
da ele almÕútÕr. Birleúik kelimeleri , deyimleri, bilmeceleri, atasözlerini, vecizeleri ve argo
ifadeleri “kalÕplaúmÕú kelime gruplarÕ” olarak de÷erlendiren yazar; sÕfat tamlamasÕ, zarffiil grubu, isim tamlamasÕ gibi kelime gruplarÕnÕ da “kalÕplaúmamÕú kelime gruplarÕ”
olarak isimlendirmiútir (Hatibo÷lu, 1964:203-244).
Tahir Nejat Gencan, “Dilbilgisi”nde kelime gruplarÕ için ayrÕ bir bölüm
ayÕrmamÕútÕr. øsim ve sÕfat tamlamalarÕndan “takÕm” olarak bahseden yazar pek çok
kelime grubuna de÷inmemiútir (Gencan, 1962:136-138).
Haydar Ediskun’un “Yeni Türk Dilbilgisi” adlÕ eserinde de kelime gruplarÕ ile
ilgili bir bölüm yoktur. Yazar isim ve sÕfat tamlamalarÕndan “takÕm” olarak bahsetmiútir.
17
Kelime gruplarÕ hakkÕnda “Türkçede kelimelerin gruplaúmasÕndaki temel kaide úudur:
Önce yardÕmcÕ öge, sonra esas öge gelir.” hükmüne yer vermiútir (Ediskun, 1985:
114-116).
Leyla Karahan “Türkçede Söz Dizimi -Cümle Tahlilleri-” nde kelime grubunu :
“Bir varlÕ÷Õ, bir kavramÕ, bir niteli÷i,bir durumu vaya bir hareketi karúÕlamak üzere,
belirli kurallar içinde yan yana gelen kelimeler toplulu÷udur.” diye tanÕmlamaktadÕr
( Karahan, 1999:11).
Yazar, kelime gruplarÕnÕn özelliklerini úu úekilde sÕralamÕútÕr:
1. Kelime gruplarÕ, cümle ve di÷er kelime gruplarÕ içinde, tek kelime gibi isim,
sÕfat, zarf ve fiil görevi görür.
2. Kelimelerin grup içindeki sÕralanÕúÕ sÕralÕdÕr. Görev bakÕmÕndan birbirine denk
olmayan unsurlarÕn bulundu÷u bir kelime grubunda ana unsur, genellikle grubun
sonundadÕr… Fiile dayalÕ gruplarda bu düzen aynÕ zamanda hareketin oluú sÕrasÕnÕ
gösterir… Sadece birleúik fiil ile edat grubunda, ana unsur baúta bulunur. Bu gruplarda
ikinci unsur bir çekim unsurudur.
3. Kelime gruplarÕnda unsurlarÕn sÕrasÕ, konuúma ve úiir dilinde bozulabilir.
4. Kelime gruplarÕnÕn di÷er kelime ve kelime gruplarÕyla iliúkisi grubun
sonundaki çekim ekleriyle sa÷lanÕr. Çekim eki ba÷landÕ÷Õ kelimeye de÷il, o kelime
grubuna aittir.
5. økiden fazla kelimeli kelime gruplarÕnda iç içe geçmiú, birbirini tamamlayan
baúka kelime gruplarÕ bulunur.
6. Kelime gruplarÕnÕn vurgusu grubun yapÕsÕna göre de÷iúir. Vurgu baúta, sonda
veya sondan bir önceki kelime üzerinde olabilir. BazÕ gruplarda, bütün unsurlarÕn
vurgusu aynÕdÕr.
Karahan, kelime gruplarÕnÕ, “isim tamlamasÕ, sÕfat tamlamasÕ, sÕfat-fiil grubu,
zarf- fiil grubu, isim-fiil grubu, tekrar grubu, edat grubu, ba÷lama grubu, unvan grubu,
birleúik isim, ünlem grubu, sayÕ grubu, birleúik fiil ve kÕsaltma gruplarÕ olmak üzere on
dörde ayÕrmÕú; ayrÕca kÕsaltma gruplarÕnÕ da “isnat grubu, yükleme grubu, yaklaúma
grubu, bulunma grubu, uzaklaúma grubu, vasÕta grubu” úeklinde sÕnÕflandÕrmÕútÕr.
ÇalÕúmamÕzda Leyla Karahan’Õn yaptÕ÷Õ bu tasnif esas alÕnmÕútÕr ( Karahan, 1999: 11-44).
Karahan, “Türkçede Söz Dizimi” adlÕ kitabÕnÕn 2004 tarihli
7. baskÕsÕnda
kÕsaltma gruplarÕna eúitlik grubunu eklemiú, daha önce örnek verip de müstakil baúlÕklar
altÕnda incelemedi÷i “birinci unsuru uzaklaúma ikinci unsuru yönelme, ikinci unsuru
18
yönelme, ikinci unsuru bulunma eki taúÕyan gruplar”Õ da kÕsaltma grubu içinde müstakil
baúlÕklar altÕnda incelemiútir (Karahan, 2004a: 83-84).
Neúe Atabay, Sevgi Özel ve Ayfer Çam “Türkçenin Söz Dizimi” adlÕ eserlerinde
sadece tamlamalara de÷inmiú, di÷er kelime gruplarÕna yer vermemiúlerdir (Atabay, Özel
ve Çam, 1981: 7-8).
Rasim ùimúek, “Örneklerle Türkçe Sözdizimi”nde kelime gruplarÕnÕ “belirtme
öbekleri” olarak isimlendirmiú; “iyelik öbekleri, niteleme öbekleri, çekim öbekleri,
ikileme, ba÷laç öbekleri ve ünlem öbekleri” olmak üzere altÕ ana grupta incelemiútir. Bu
gruplarÕ da kendi içinde bölümlere ayÕrmÕútÕr. Birinci grupta “ad takÕmÕ, adÕl takÕmÕ”,
ikinci grupta “ ön ad takÕmÕ, sayÕ öbe÷i, san öbe÷i, belirteç öbe÷i”, üçüncü grupta “ ad
öbekleri, eylem öbekleri, ilgeç öbekleri” yer almaktadÕr (ùimúek, 1987: 321-400).
Ata ÇatÕkkaú “Türk Dili KÕlavuzu” adlÕ eserinde , “Kelime grubu dedi÷imiz
zaman birden fazla kelimeden meydana gelen; mana ve yapÕsÕnda bir bütünlük bulunan
ve tek bir nesne veya hareketi birlikte karúÕlayan kelimeler toplulu÷u aklÕmÕza gelir.”
demekte ve bu gruplarÕ “belirtme grubu” olarak adlandÕrmaktadÕr. Yazar kelime
gruplarÕnÕ “ba÷lama grubu, iyelik grubu ve isim tamlamasÕ, genitif, datif, lokatif ve
ablatif gruplarÕ,
sÕfat ve partisip grubu, aitlik grubu, tekrarlar ve ikilemeler , unvan
grubu, isnat grubu, akkuzatif grubu, kÕsaltma gruplarÕ, ünlem grubu, sayÕ grubu, edat
grubu, fiil grubu, gerundium grubu” olmak üzere on beúe ayÕrmÕútÕr (ÇatÕkkaú, 2001:
193-202).
Süer Eker, “Ça÷daú Türk Dili” nde kelime guruplarÕnÕ “tamlamalar, aitlik grubu,
unvan grubu, tekrar gruplarÕ, birleúik sözcükler, sayÕ grubu, edat grubu, sÕfat- fiil (ortaç)
grubu, zarf-fiil grubu, eylem grubu, birleúik eylem grubu, ünlem grubu, ba÷lama grubu,
kÕsaltma gruplarÕ, dayanma grubu, deyimler, atasözleri/savlar” olmak üzere on yediye
ayÕrmÕútÕr. (Eker, 2005: 460-479).
YukarÕda ifade edilenleri de÷erlendirdi÷imizde
kelime gruplarÕnÕn ne oldu÷u
konusunda bir birlik oldu÷u fakat bunlarÕn çeúitleri, miktarÕ ve isimlendirilmesi
konusunda pek çok farklÕlÕ÷Õn görüldü÷ü göze çarpmaktadÕr. Kelime gruplarÕ için
“kelime grubu, belirtme öbe÷i, yargÕsÕz anlatÕmlar, takÕmlar” gibi terimler kullanÕlmÕútÕr.
Ergin’de 20, Bilgegil ve Banguo÷lu’nda 8, Hatibo÷lu’nda 10, Karahan’da 14, Gencan
ve Ediskun’da 2, ùimúek’te 6, ÇatÕkkaú’da 15, Eker’de 17 çeúit kelime grubu yer
almaktadÕr.
19
YazarlarÕn kelime gruplarÕnÕ hangi ölçülere göre sÕnÕflandÕrdÕklarÕ da net olarak
belli de÷ildir. Mesela kÕsaltma gruplarÕnda sÕnÕflandÕrma farkÕ çok belirgindir. KÕsaltma
gruplarÕ çeúitli araútÕrmacÕlar tarafÕndan farklÕ úekillerde tasnif edilmiútir. BunlarÕn bir
kÕsmÕ bazÕ araútÕrmacÕlar tarafÕndan ele alÕnmamÕú, bir kÕsmÕ ise farklÕ baúlÕklar altÕnda
incelenmiútir. Leyla Karahan; isnat, yükleme, yaklaúma, bulunma, uzaklaúma ve vasÕta
gruplarÕnÕ “kÕsaltma gruplarÕ” baúlÕ÷Õ altÕnda ele almÕútÕr (Karahan, 1999: 39-44). Metin
Karaörs de bu gruplarÕn aynÕ baúlÕk altÕnda ele alÕnmasÕ gerekti÷i görüúündedir. Yazar,
“øsnat, ilgi, yaklaúma, bulunma, uzaklaúma ve yapma gruplarÕnÕ kÕsaltma gruplarÕ adÕ
altÕnda toplamak daha uygundur. Çünkü bunlarÕn sonunda bir fiil düúerek kÕsalmÕú úekle
gelmiú durumdadÕr. AyrÕca isnat grubu dÕúÕnda olan bu gruplara hal grubu demek de
uygun olur.” demektedir (Karaörs 2004: 28). Biz de Karahan ve Karaörs’ün görüúüne
katÕlarak bu gruplarÕn hepsi birer kÕsaltma grubu oldu÷u için bunlarÕn aynÕ baúlÕk altÕnda
ele alÕnmasÕ gerekti÷ini düúünüyoruz.
BazÕ araútÕrmacÕlarda “aitlik grubu” olarak görülen grup da, kelime gruplarÕnÕn en
az iki kelimeden oluúmasÕ kuralÕna aykÕrÕ oldu÷u için tartÕúmalÕdÕr. Süer Eker’in
“atasözleri”ni kelime grubu olarak almasÕnÕn mantÕ÷ÕnÕ anlamak zordur. Bu yaklaúÕm
kelime gruplarÕnÕn yargÕsÕz ifadeler olmasÕ ilkesi ile çeliúmektedir.
Kelime
gruplarÕnÕn
temel
özelliklerini
ve
uzmanlarÕn
konu
hakkÕnda
söylediklerini de÷erlendirerek úöyle bir tanÕm yapabiliriz: Birden çok kelimenin belirli
kurallar içinde yan yana gelmesinden oluúan, cümle ve kelime gruplarÕ içinde tek kelime
gibi iúlem gören yargÕsÕz anlatÕm birimlerine kelime grubu denir.
I.TEKRAR GRUBU
Metnimizde tekrar grubu fazla kullanÕlmamÕútÕr. AynÕ kelimelerin, zÕt anlamlÕ
kelimelerin ve yakÕn anlamlÕ kelimelerin tekrarÕ ile oluúturulmuú 27 tekrar grubu tespit
edilmiútir. Bu grup cümle ve kelime gruplarÕ içinde isim, sÕfat ve zarf görevi
üstlenmektedir.
1. TEKRAR GRUBUNUN TÜRLER
a. Aynen Tekrarlar
hafif hafif
31
a÷Õr a÷Õr
116
hüngür hüngür
119
zaman zaman
200
20
pÕrÕl pÕrÕl
454
teker teker
455
b. Zt Anlaml Tekrarlar
uzayÕp kÕsalan
179
sa÷a sola
179
iyi kötü
180
belli belirsiz
182
gidiú geliú
198
alt üst
365
c. Yakn Anlaml Tekrarlar
yarÕm yamalak
201
yalan yanlÕú
201
filan falan
367
2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN TEKRAR GRUBU
a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
ùimdi ar ar kaldÕr göz kapaklarÕnÕ, dedi, aç gözlerini.116
Kardeúi yine bir kaúÕnÕ yukarÕ kaldÕrmÕú, hafif
hafif baúÕnÕ sallÕyor ve
gülümsüyordu. 31
Samim ar ar içini çekti ve cevap vermedi. 183
Selmin'in gebe olmadÕ÷ÕnÕ ve Ferhat'la evlenmekte inat etmedi÷ini
anladÕktan sonra, Mefharet'in ruhunu birdenbire dolduran boúluk, onu kendi
içindeki yoklaúma hamlesiyle ansÕzÕn temasa getirdi÷i için tahammül edilmez bir
sÕkÕntÕ içinde hüngür hüngür a÷latmÕútÕr.199
Son basamaklarÕ ar ar çÕktÕ. 453
b. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Kullanlmas
Her úey prl prl. 454
21
3. TEKRAR GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. Tekrar Grubunun Sfat Tamlamasnda Sfat Unsuru Olarak Görev Yapmas
Yine gözleri yaylÕ kapÕnÕn buzlu camlarÕnda uzayp ksalan gölgelere
dikili. 179
KÕvrÕk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ. 182
…sosyolojideki neticesi cemiyetlerin mahiyetlerini anlamaktan ziyade
pratik ihtiyaçlarÕnÕ araútÕran monografi ve istatistiklerin ortaya döktü÷ü bir sürü
yalan yanl rakam. 201
b. Tekrar Grubunun Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365
II. BALAMA GRUBU
Metnimizde “ve, ile, veya, veyahut, de÷il, ne….ne…, ….de…..de, ….mi….mi”,
ba÷laçlarÕ ba÷lama gruplarÕnÕn oluúturulmasÕnda kullanÕlan ba÷laçlardÕr. Bu gruplarÕn
oluúturulmasÕnda en fazla “ve” ba÷lacÕ kullanÕlmÕútÕr. Bu grup cümlede özne, yüklem,
nesne, yer tamlayÕcÕsÕ ve zarf tümleci olarak görev yapabilmektedir. AyrÕca isim
tamlamalarÕnda tamlayan ve tamlanan, sÕfat tamlamalarÕnda tamlayan ve edat gruplarÕnda
isim unsuru olarak kullanÕlmaktadÕrlar.
1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN BALAMA GRUBU
a. Balama Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas
Yüzünde hâlâ kan ve ikinlik vardÕ. 31
Yüzü ve göz kapaklar da hareketsizdi. 32
OdasÕna götürüp onu yata÷Õna yatÕrmak ve sÕcak su hazÕrlanÕncaya kadar
sinirlerini yatÕútÕrmak için, aabeyim ve ben epey zahmet çektik. 115
Çrpnmak ve çabalamak batmaktÕr. 117
Pasiflik ve aktiflik birer cepheleriyle aynÕ úeydirler. 198
Aabeyim ve yenge aylardan bahsediyorlar. 364
b. Balama Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
Yine salon tenha ve karanlk. 179
Birincisi diyalektik, veyahut onun tabiriyIe "lastikli düünce" veya ruh
hareketidir. 198
22
Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgârszd. 451
c. Balama Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas
Fakat burada herkes, meseleyi tulumba tatlÕsiyle sade kahve arasÕnda konuúur,
bebein sarn m, esmer mi olacan ve kime benzeyeceini sorarlar, geçer gider. 27
Samim’den cevap alamayÕnca, onu bu kadar susturan meselenin burada on
dakika kadar beklemesinden ibaret olmadÕ÷ÕnÕ anladÕ÷Õ halde, konuúmaya
mecbur etmek için, yolda Feriha’ nn annesine rastladn ve lafa tutulduunu
söyledi. 182
ç. Balama Grubunun Dolayl Tümleç Olarak Görev Yapmas
Fakat insan düúüncesi bu sefer de öteki aya÷Õ üzerindedir ve kendi
kendisini yalnÕz tabiat yapÕsÕ içinde anlatmaktan öteye geçemedi÷i için, manevi
kudretinin tam uurundan da, gelimesi imkânlarndan da mahrum kalmÕútÕr.
201
Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik
harekete, ne de ztlarn ayn zamanda mevcut oluuna rastlanÕr. 198
ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik
özleyiúini vücuda getirir; yoklaúma hamlesi ihtiyarla ve ölüme götürür. 198
Yerde ve karyolann altnda terlikler yok. 454
d. Balama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz
tahriklerle gelir. 36
2.
BALAMA
GRUPLARININ
KELME
GRUPLARI
ÇNDEK
DURUMU
a. Balama Grubunun sim Tamlamasnda Tamlayan Olarak Görev
Yapmas
Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116
Çaresizlik ve tehlike anlar vardÕr ki, o zaman çÕrpÕnmaya ve haykÕrmaya
gelmez. 117
Ötede
muazzam, koskocaman bir gerçekler alemi, gerçek sevgiler ve
23
kymetler alemi var. 262
b. Balama Grubunun sim Tamlamasnda Tamlanan Olarak Görev
Yapmas
Sonra ablamn bacaklarn ve dizlerini o÷maya baúladÕ.115
Birbirinin üstünden kalkÕp giden sÕkÕntÕ anlarÕnÕn bazan tükenmezlik ihtimalini düúündüren sonsuzluk vehmi ve deheti.179
ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik
özleyiúini vücuda getirir.198
…psikolojideki neticesi vatmanlarn dikkatini ve hafzasnÕ yarÕm yamalak ölçmekten ileri gitmeyen bir faydacÕlÕk.201
c. Balama Grubunun Sfat
Tamlamasnda Tamlayan Olarak Görev
Yapmas
Hiç olmazsa onun baz gevek ve mzmz hassasiyet anlar var… 28
Dolgun ve gevek yanaklarÕ sarkÕyordu. 31
AblamÕn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yaúlar vardÕ.119
Kaln ve biçimli dudaklarÕnÕn uçlarÕ sinirli bir gerginlikle uzamÕútÕ.181
Kvrk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ.182
KanadÕ itti, içeriye girdi, alt kat sofaya giden dar ve uzun koridorda,
pardösüsünü ve úapkasÕnÕ çÕkarmadan yürüdü. 452
ç. Balama Grubunun Edat Gruplarnda
sim Unsuru
Olarak Görev
Yapmas
Bu, Simeranyada, insana gelen deil, insann, ona gittii bir netice gibi
görülür. 199
III. SIFAT TAMLAMASI
Metin
sÕfat tamlamalarÕ bakÕmÕndan oldukça zengindir. En fazla kullanÕlan
kelime grubu sÕfat tamlamasÕdÕr. SÕfat tamlamasÕnÕn sÕfat unsuru hem tek kelimeden hem
de kelime grubundan oluúabilmektedir. SÕfat tamlamalarÕ cümlede özne, yüklem, nesne,
yer tamlayÕcÕsÕ ve zarf tümleci olarak görev yapmaktadÕr. Bu grup di÷er kelime gruplarÕ
içinde de çeúitli görevler üstlenmektedir.
24
1. KURULUU YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMALARI
a. Tamlayan Tek Kelime Olan Sfat Tamlamalar
aa. Tamlayan Niteleme Sfat Olan Sfat Tamlamalar
yüksek ses 25
küçük çatal 26
sade kahve 27
platin saç 27
trajik mahluk 28
acaip rüyalar 29
bahtiyar zat 30
kararsÕz bakÕú 31
sevimli göz 35
úiddetli arzu 114
eski usul 115
güzel yollar 118
donuk pÕrÕltÕ 179
lastikli düúünce 198
korkunç sezgi 199
karmakarÕúÕk nokta 259
sahte his 262
müúterek hatÕra 262
sinirli adÕm 365
harap kameriye 452
yuvarlak masa 453
geniú kanape 454
ab. Tamlayan Belirtme Sfat Olan Sfat Tamlamalar
hiçbir mesele 25
beúinci derece 26
bu kÕz 27
dört ay 27
bütün felaketler 28
25
iki gün 30
úu sigara 33
bu mesele 33
bu öfke 35
on gün 114
kaç dakika 115
birkaç kere 115
o anlar 116
öteki salon 180
her taraf 183
birer cephe 198
bu sefer 200
birçok úey 260
hangi his 260
baúka temayüller 262
birkaç kelime 365
çeyrek asÕr 452
úu koltuk 455
b. Tamlayan Kelime Grubu Olan Sfat Tamlamalar
ba. Tamlayan kileme Grubu Olan Sfat Tamlamalar
belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar 182
bir sürü yalan yanl rakam 201
bb. Tamlayan Sfat-Fiil Grubu Olan Sfat Tamlamalar
iri mavi gözlerinde parlayan iútah 25
bu eve balayan lezzet 30
ince vücudunun kolayca geçebilecei boúluk 181
yaadmz ça÷ 200
bana olan ba÷lÕlÕ÷Õn 260
kuvvetli bir utancn klavuzluuyla doacak idrak 263
çam dallarna vuran ÕúÕk 452
birbirine benzemeyen bu kokudan daha anlalmaz cevaplar 455
26
bc. Tamlayan Edat Grubu Olan Sfat Tamlamalar
tavan gibi korkak uyku 25
Samim’in bulunduu istikametten bu kadar uzak 181
yukarya doru bir hareket 182
varlama gibi aktif 199
Yahya Kemal gibi úairler 200
ak gibi ulvi 259
Renginaz gibi tertipli 453
ilk bakta ifa edecek kadar buruúuk 454
resimlerden alnan intibalar kadar silik 455
bç. Tamlayan Ksaltma Grubu Olan Sfat Tamlamalar
Samim’den daha trajik mahluk 35
yere serici hakimiyet 180
buzlu cama takl göz 180
tahmine müsait bir iúaret 182
tapndmz kymetlere bal alaka 260
bd. Tamlayan Say Grubu Olan Sfat Tamlamalar
on dört dakika 30
yirmi alt sene 454
be. Tamlayan Balama Grubu Olan Sfat Tamlamalar
dolgun ve gevek yanak 31
hayran ve minnettar göz 117
fani ve geçici benlik 199
ikili ve tezatl hareket 200
alçak ve dolgun bir ses 259
içinde pitii ve çrpnd bataklÕk 261
yanl ve küçük jest 263
dar ve uzun koridor 452
27
bf. Tamlayan sim Tamlamas Olan Sfat Tamlamalar
yalann kst bir ses 28
zekann yapabildii úey 180
korkunun incelttii ses 182
Meral’in verecei cevap 261
2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SIFAT TAMLAMASI
a. Sfat Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas
Tavan gibi korkak uykular vardÕr.25
ki eliyle boluu iten Mefharet ba÷ÕrdÕ.33
Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ
affetmez.118
ønce yüzünde, gözlerinin altndan yanaklarna doru inen bir gölge
vardÕ. 181
Souk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259
Bütün pencereler karanlÕktÕ.452
b. Sfat Tamlamasnn Yüklem Olarak Görev Yapmas
Samim’den daha trajik mahluksun sen
Bir hizmetçi için bu bile hatr saylr bir hürriyettir. 115
Bu bir an. 262
Bu musibet hastalÕ÷Õn panez... panzam... pan... panzehiri sk perhiz. 364
AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kzdr. 366
Bu da ayr mesele. 367
Bahçe yine bu bahçe, ev yine bu evdi. 452
c. Sfat Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas
Bir pençe gibi uzattÕ÷Õ elindeki öfke, yakalad sandalyeyi takÕrdatarak çekti. 31
A÷abeyim bu cümleyi ablama birkaç kere alçak sesle söyletti. 115
Alt tarafn okuyalÕm. 364
Ar bir söz söylemedi. 367
Necile’nin yatt odadan çam dallarna vuran arardÕ. 452
Son basamaklar a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453
28
ç. Sfat Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
stanbul’da, hele bu züppe köyde herkes büyük bir mesele de÷ildir. 27
Bundan sonra onu hiç bir iime, hiç bir zevkime karÕútÕrmam. 31
Oturduum koltukta, ablamla beraber ben de gözlerimi kapadÕm. 115
HayÕr, öteki salona geçiyorlar. 180
Kvrk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ. 182
Bahçe kapÕsÕnÕn önünde indi, yüzünü demir parmakla yaklaútÕrdÕ ve
içeriye baktÕ. 451
d. Sfat Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
Üzüntüne gelince, o zaman da söyledim sana. 29
Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 117
Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259
O da sinirli son zamanlarda. 366
Elektrikleri ve kapÕlarÕ açÕk bÕraktÕklarÕna göre ksa bir zamanda
dönecekler. 453
3. SIFAT TAMLAMASININ KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. Sfat Tamlamasnn
sim Tamlamasnda Tamlayan
Olarak Görev
Yapmas
yeil zeytin taba÷Õ 26
bu evin havasÕ 29
bahtiyar zatÕn adÕnÕ 31
scak suyun içinde 114
yeni çan baúÕ 200
bu yklÕn sÕrrÕ 260
müterek hatralarÕn mazereti 262
harap kameriyenin önü 452
b. Sfat Tamlamasnn sim Tamlamasnda Tamlanan Olarak Görev
Yapmas
sesinin imal tonu 30
29
Mefharet’in kararsz baklarÕ 31
Besim’in sevimli gözleri 35
memleketinin bir oteli 261
ceketinin d cebi 364
evin sol tarafÕ 451
vücudun buhranl çrpnlarÕ 454
ayaklarÕnÕn ba parmaÕ 455
c. Sfat Tamlamasnn sim Tamlamasnda Hem Tamlayan Hem de
Tamlanan Olarak Görev Yapmas
dÕúarÕdan gelen horoz seslerinin ince çerçevesi 115
yaylÕ kapÕnÕn buzlu camlarÕ 179
bu tarih prosesinin bütün safhalarÕ 202
bu úÕllÕ÷Õn sefil yaúama telakkisi 260
ç. Sfat Tamlamasnn Edat Grubunun sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
iki günden beri 30
bir pençe gibi 31
bir tereddütten sonra 183
sislere bürünmü bir k gibi 259
on gün kadar 364
d. Sfat Tamlamasnn Baka Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak
Görev Yapmas
yuvarlak etli yüz 27
tek taraflÕ tasavvur 199
uzun gövdeli a÷açlar 454
e. Sfat Tamlamasnn Baka Sfat Tamlamalarnda sim Unsuru Olarak
Görev Yapmas
úu tombul zeytinler 26
bu züppe köy 27
iki mavi ku 35
30
kristal bir surahi 260
karanlÕk iki pencere 451
f. Sfat Tamlamasnn Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
Anam rahibe gibi çekilmiú bir köeye. 366
IV. SM TAMLAMASI
øsim tamlamasÕ, metinde sÕfat tamlamasÕndan sonra en çok kullanÕlan kelime
grubudur. Metnimizdeki isim tamlamalarÕnÕn unsurlarÕ hem tek kelimeden hem de kelime
gruplarÕndan oluúabilmektedir. øsim tamlamalarÕ cümlede özne, yüklem, nesne, yer
tamlayÕcÕsÕ ve zarf tümleci olarak görev yapmaktadÕr. Bu grup di÷er kelime gruplarÕ
içinde de çeúitli görevler üstlenmektedir.
1. KURULUU YÖNÜNDEN SM TAMLAMALARI
a. Unsurlar Tek Kelimeden Oluan sim Tamlamalar
aa. Belirtili sim Tamlamas
Besim’in fikirleri 26
úöminenin önü 26
benim kÕzÕm 26
ablasÕnÕn tansiyonu 27
gözlerinin ucu 28
annemin çÕkÕúÕ 30
onun eli 32
Mefharet’in omuzlarÕ 35
trenin gelmesi 114
isyanÕn tekni÷i 117
Samim'in karúÕsÕ 181
faydasÕzlÕ÷ÕnÕn bedaheti 260
senin arkadaúÕn 261
benim fikirlerim 263
“g” nin üstü 364
arkadaúÕnÕn evi 367
yorganÕnÕn ucu 452
eúyanÕn yerleri 454
31
ab. Belirtisiz sim Tamlamas
saat camÕ 25
ebe gözü 26
çay yudumu 28
kedi yavrusu 29
telkin dozu 32
cinayet stajÕ 115
derece farkÕ 117
ayak sesleri 180
göz hareketleri 182
düúünce hayatÕ 198
insan düúüncesi 200
“Simerenya” kitabÕ 202
saman çöpü 263
yol yorgunlu÷u 364
yatak odasÕ 368
bahçe kapÕsÕ 453
b. Unsurlarndan Biri veya kisi Kelime Grubu eklinde Olan sim
Tamlamalar
küçük ve yuvarlak bir francala diliminin üstü 25
lezzet anÕnÕn safiyeti 25
beúinci derecede bir belediye memurunun tasdikinden sonra tasarruf etmesi
adeti 26
ev halkÕndan birinin úerefi 26
Mefharet’in yuvarlak etli yüzü 27
lezzetin dille damak arasÕndan tat merkezine gidiúinin hiç bir anÕ 28
kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin
ucu 30
benim en büyük úansÕmÕn önü 31
kardeúinin iki eli 34
Simeranya kaúifinin yazÕhanesi 35
32
bir da÷ manastÕrÕnÕn dibi görünmeyen karanlÕk koridoru 114
onun sihir ve telkin úartlarÕndan biri 115
benim úeref mefhumuna ba÷lÕlÕ÷Õm 118
birbirinin üstünden kalkÕp giden sÕkÕntÕ anlarÕnÕn bazan tükenmezlik ihtimalini düúündüren sonsuzluk vehmi ve dehúeti 179
hayretin oldukça baúarÕlÕ bir taklidi 182
“Vur patlasÕn, çal aynasÕn” ahlakÕ 200
aúk gibi bir ruh depremi 261
bu evin yÕkÕlmamasÕ 366
çam a÷açlarÕnÕn arkasÕnda kalan evin sol tarafÕ 451
Renginaz’Õn oda kapÕsÕ 452
Necile’nin aynanÕn içinden ona bir an úuh, süzgün ve úeytani bir yan
gözle bakÕúÕ 455
2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SM TAMLAMASI
a. sim Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas
Selmin’in yüzü solgundu. 29
Sen ne dersen de, benim üphem devam ediyor. 34
“Her ey mümkün” cevab onu ümide ve dehúete düúürüyor. 180
nsann tabiat üzerindeki dikkati azalmÕú ve düüncesinin yere (maddeye)
basan aya kÕsalmÕútÕr. 200
Akdeniz kültüründe insan düüncesi tek ayaklÕ de÷ildir. 200
Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259
Renginaz’n oda kaps da açÕktÕ. 452
b. sim Tamlamasnn Yüklem Olarak Görev Yapmas
Selmin benim kzm, senin ablann kz. 26
Ben de evin içindeyim. 29
Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116
syann tekniidir. 118
33
Kendi fani ve geçici benli÷inin üstüne sÕçramak, kendi kendini aúmak için
yaptÕ÷Õ bütün fedakarlÕklar (her türlü aúk ve kahramanlÕk) , varlama hamlesinin
devamdr. 199
c. sim Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas
Besim’in fikirlerini bilirdi. 26
Aabeyimin halini be÷enmiyorum.28
Hiç bir haykÕrÕú Selmin’in tarihini de÷iútiremez. 118
Samim bunun korkudan ihtiyata ve dirayete do ru bir geçi iareti
olduunu bilirdi. 181
Geniú kanapenin üstündeki battaniye, orada -herhalde Renginaz
olacak- birinin uzandn gösteriyor. 454
ç. sim Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
nsan vücudunda lüzumsuz bir organ yoktur. 26
Duvar saatine baktÕ ve aya÷a kalktÕ. 34
Ablamn üstüne biraz e÷ildi. 116
Ablamn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yaúlar vardÕ. 119
ngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183
Hafzasnn karmakark noktalarnda ÕúÕklar yanÕp sönüyordu. 259
Cevap alamayÕnca kapnn önüne geldi ve tekrarladÕ. 452
d. sim Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
AblamÕn ayaklarÕnÕ lengerdeki sÕcak suyun içinde kÕpkÕrmÕzÕ kesilmiú
görünce, sabah karanl, canÕm istakoz istedi. 114
3. SM TAMLAMASININ KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. sim Tamlamasnn Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev
Yapmas
kzn oturduu ev 27
nsann en kolay aldatabildi i budala 116
beklemenin artrd zaaf 179
zekann yapabildii úey 180
34
korkunun incelttii ses 183
Meral’in verecei cevap 261
b. sim Tamlamasnn Dier sim Tamlamalarnda Tamlayan veya
Tamlanan Olarak Görev Yapmas
francala diliminin üzeri 27
Simeranya kaúifinin yazÕhanesi 35
bu temizlik hasretinin sÕrrÕ 35
ayak seslerinin uzaklaúmasÕ 116
Alemda÷Õ’ndan gelen tereya÷ÕnÕn açÕlÕú töreni 116
insanÕn varlaúma hamlesi 199
varlaúma hamlesinin devamÕ 199
Renginaz’Õn oda kapÕsÕ 452
elbise dolabÕnÕn kapa÷Õ 453
Necile’nin, kapÕsÕ açÕk duran yatak odasÕ 453
c. sim Tamlamasnn Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
Aç adamÕn metresi kendi odasna kapanmÕútÕ. 115
Hiç kimse onun yüzüne bakmÕyor. 261
Emine’nin üstüne yürüdü. 366
Babasnn yüreine indirecek. 367
Yerin dibine geçtim bugün Selmin’in önünde. 367
ç. sim Tamlamasnn Edat Grubunun sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
yemek salonunun kapÕsÕna kadar 32
bu iniin derecelerine göre 32
dinin, imann hakk için 366
yatak odasna do÷ru 368
gece yarsndan sonra 452
V. BRLEK FL
Metnimizde en fazla kullanÕlan üçüncü kelime grubu birleúik fiildir. Birleúik
fiiller cümlede yüklem görevi üstlenmektedir.
35
1. BRLEK FLN TÜRLER
a. sim + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiiller
“Etmek, olmak, yapmak, bulunmak, baúlamak”
fiilleri bu grubu oluúturan
yardÕmcÕ fiillerdir. En fazla kullanÕlan birleúik fiiller “etmek” yardÕmcÕ fiili ile
kurulanlardÕr. “Olmak” yardÕmcÕ fiili ile kurulan birleúik fiiller de çok kullanÕlmÕútÕr.
Di÷er yardÕmcÕ fiillerle oluúturulan birleúik fiiller çok azdÕr.
Dikkat etmedin mi? 26
Besim, rica ederim. 26
øyi kefettin. 27
Eet, et, benden de üphe et. 28
YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle ilave etti. 28
Kime aúÕk, onu merak ediyorsun. 29
AblacÕ÷Õm, müsaade et, benimle konuúacaksÕn, dur biraz. 31
KadÕnÕn öfkesi tecessüsüne bir anda teslim oldu. 33
Tela etme. 34
Sonra ablamÕn bacaklarÕnÕ ve dizlerini omaya balad. 115
Kendini denize düúmüú farzet.116
Emin ol, batmayaca÷Õna, selamete çÕkaca÷Õna emin ol. 116
Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde
halledebiliriz. 117
Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ
affetmez. 118
Söyleyiniz de izah edeyim. 183
Sustu; bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca, hareketleri ço÷alan
gözleriyle hiç bir úeyi görmeden her tarafa bakmaya balad. 183
Sinirli adÕmlarla dolamaa balad. 365
ViyanalÕ bir kadÕnÕn apartmanÕnda mezattan satÕn aldÕklarÕ bu yatak
odasÕ takÕmÕnÕn gençli÷ini,kendi vücudundan esirgemedi÷i bir titizlikle nasÕl
muhafaza edebilmiti? 454
Çeúitli hatÕralara ba÷lÕ, fakat birbirleriyle iliúi÷i olmayan hayal
unsurlarÕ teker teker, ve yüksek bir yerden uçarak düúen ka÷ÕtlarÕn üzerindeki
resimlerden alÕnan intibalar kadar silik, yarÕm bir süratle zihninde belirip
kayboluyordu. 455
36
b. Fiil + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiiller
Bu fiillerin tamamÕna yakÕnÕ yeterlik fiilidir.
øri mavi gözlerinde parlayan iútahtan yüzünün niçin güldü÷ünü, onu hiç
tanÕmayanlar da bir bakÕúta anlayabilirlerdi. 25
1923’ ün ortasÕna kadar do÷anlar bu emniyetle konuabilirler. 28
Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 30
Gizleyemezsin benden. 32
øki dakika bile konuamadk. 34
Bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ úimdi bir yazÕhanenin gözünde bulabiliriz. 35
Gelmeyebilir mi?
180
HafÕzasÕnÕn karmakarÕúÕk noktalarÕnda ÕúÕklar yanp sönüyordu. 259
ùimdi, bir taksiye atlayÕp on dakika sonra oraya gidebilir ve bunlarÕ
söyleyebilirdi. 260
Bu hayal onlara nasÕl baskÕn çkabiliyor?
Ömrüm oldukça unutamam. 367
Beklemekten baúka ne yapabilirdi? 453
c. Anlamca Kaynam Birleik Fiiller
UnsurlarÕndan biri veya hepsi kendi sözlük anlamÕnÕn dÕúÕnda kullanÕlan birleúik
fiillerdir. Bu fiiller özellikle kahramanlarÕn konuúmalarÕnda çok görülmektedir.
Yutkunurken, bu ilahi lezzet anÕnÕn safiyetini hiçbir düúünce ile bulandÕrma÷a razÕ
olmadÕ÷ÕnÕ anlatmak için de kalarn çatt. 25
Bir Orta Anadolu köyünde herkes kÕzca÷ÕzÕn bana bela kesilir.27
Aç
adamÕn
Selminle
macerasÕ,
ablam
kadar
onu
da
çlgna
döndürmütü. 115
Göz göze geldiler. 182
Dün gelmedi÷ime cannz skld, anlÕyorum. 183
ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik
özleyiúini vücuda getirir. 198
Fakat insan düúüncesi bu sefer de öteki aya÷Õ üzerindedir ve kendi
kendisini yalnÕz tabiat yapÕsÕ içinde anlatmaktan öteye geçemedi÷i için, manevi
kudretinin tam úuurundan da, geliúmesi imkânlarÕndan da mahrum kalmtr. 201
37
Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365
Samim de on gündür Meralle kesmi selam sabah. 365
Kulaklarmn dibine kadar kzardm. 365
Bu evde bir tarafna inecekti. 366
Yerin dibine geçtim bugün Selmin’in önünde. 367
Kulak verdi. 368
Sa÷ taraftaki harap kameriyenin önüne gelince, onun eski, çok eski heyecan
günlerine ait hayaller saklayan karanlÕ÷Õnda bir hatÕra kuyusuna düúmemek için
gözlerini kaçrd ve bu sefer hÕzla yürüdü. 452
Kalbi çarpyordu. 453
VI. UNVAN GRUBU
Metnimizde unvan grubu fazla görülmemektedir. Metnimizde “abla, hanÕm, bey”
unvanlarÕ kullanÕlmÕútÕr.
Vallahi Mefharet Abla, dedi, sen úu tombul zeytinleri nereden aldÕ÷ÕnÕ söylersen
daha ciddi bir bahse girmiú olursun. 26
NasÕlsÕnÕz Selmin Hanm? 30
Hah! dedi, Besim Bey, karakola gidiyorum ben. 119
VII. SAYI GRUBU
SayÕ grubu metnimizde en az kullanÕlan gruplardandÕr. Bu grup cümlede isim ve
sÕfat görevi yapmaktadÕr.
1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SAYI GRUBU
a. Say Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
Bir hafta evvel ablasÕnÕn tansiyonu yirmi birdi. 27
2. SAYI GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. Say Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev
Yapmas
on dört dakika 30
yirmi iki sene 454
yirmi alt sene 454
38
VIII. EDAT GRUBU
Metnimizde “gibi, kadar, için, ile, evvel, sonra, göre, baúka, ra÷men, üzere, beri,
do÷ru, karúÕ,” vb. edatlarla kurulan edat gruplarÕ kullanÕlmÕútÕr. “øle, kadar, için, gibi,
sonra ve do÷ru” edatlarÕ ile kurulanlar metnimizde en çok kullanÕlan edat gruplarÕdÕr. Bu
gruplar cümlede zarf tümleci ve yüklem olarak, kelime gruplarÕ içinde sÕfat ve isim olarak
görev yapmaktadÕr.
1. EDAT GRUBU TEKL EDEN EDATLAR
a. “Gibi” le Kurulan Edat Grubu
Herkes bunu biliyor ve herkes senin gibi düúünmüyor. 27
Mefharet’in yuvarlak etli yüzü o kadar úiúiyor ve kÕzarÕyordu ki, platin saçlarÕ
aarm gibi görünüyordu. 27
Mefharet yumruklarÕnÕ sÕkmÕú, meçhulü odann içinde aryormu gibi etrafÕna
bakÕp soruyordu. 34
Besim ablasna düünmek için vakit brakmak ister gibi durdu ve cevap verdi. 34
AblamÕn karnÕ üzerinde Hasibe’nin öfkeli elleri kudurur gibi oldu. 115
Meral onun her zamanki gibi hatÕr sormasÕnÕ bekliyor. 181
Karanlkta yazlm gibi. 364
Ferhat mektubu yere atacakm gibi elini bir salladÕ ve ba÷ÕrdÕ. 364
Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye. 366
b. “Evvel” le Kurulan Edat Grubu
Kardeúi dilimi srmadan evvel, ona gözünün kuyru÷iyle fÕrlattÕ÷Õ bir bakÕúla, e÷er
büyük bir mesele açacaksa, fena bir an seçti÷ini hatÕrlatmak istedi, sonra dilimi ÕsÕrdÕ. 25
Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25
Bir hafta evvel ablasÕnÕn tansiyonu yirmi birdi. 27
Ondan evvel bakÕúlarÕ Samim’in bulundu÷u istikametten bu kadar uzaklara
gitmezdi. 181
c. “Sonra” le Kurulan Edat Grubu
Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25
Mefharet gözlerinin ucuyle etraf yokladktan sonra ba÷ÕrdÕ. 28
Dilinin ucuyle dudaklarn yaladktan sonra baúÕnÕ salladÕ. 28
Bundan sonra onu hiç bir iúime, hiç bir zevkime karÕútÕrmam. 31
39
O olandan sonra kiminle tanÕútÕ? 34
Masaj bittikten sonra avucunu ablamÕn alnÕna koydu, durdu. 116
Yirmi yaú heyecanÕ otuz yl sonra da farksÕz. 179
Ve daha birçok eyler söyledikten sonra a÷Õr a÷Õr salondan çÕkacaktÕ. 260
Çeyrek asÕr evvel de, bazan gece yarsndan sonra buraya gelirdi. 452
ç. “çin” le Kurulan Edat Grubu
Yutkunurken, bu ilahi lezzet annn safiyetini hiçbir düünce ile bulandrmaa
raz olmadn anlatmak için de kaúlarÕnÕ çattÕ. 25
Bu kadarÕ senin sahnede bir kolunu yukar kaldrarak ve gerinen bir kedi yavrusu
gibi elini havada zarif bir dalgalanla kabartarak uzun bir tirad çekmen için kafi
de÷il. 29
Mefharet ar vücuduna layk olmayan bir çeviklikle hemen ayaa kalkmak
istedii için sandalyeyi devirdi. 32
Besim onu tutmak için aya÷a kalkmÕútÕ. 32
Nizam alem hakk için sessiz bir cemiyeti bu gürültüye tercih ederim. 35
Onun
çlklar
üzerine
koup
geldiim
için
henüz
kahvaltÕ
etmemiútim. 114
Bunu görmek için de sabÕr lazÕm. 118
Geç kaldÕ÷Õm için mi? 181
ønsan
mümkün
olmayan
úeyi
istemek
için
kendini
yormaz
ve
para1amaz. 199
Emine, dinin, imann hakk için söyle. 366
Samim, onun ayaklarna verdii ehemmiyeti bildii için, en telaúlÕ
anÕnda bile terlikle soka÷a u÷ramayaca÷Õndan emindi. 454
d. “le” le Kurulan Edat Grubu
Alçak sesle ilave etti. 30
Besim evvela onun elini tutmak istedi; fakat bu temasÕn bir patlama ile
neticelenmesinden ürkerek Selmin’e gitti… 32
Alt kat sofada Hasibe ile karúÕlaútÕm. 119
40
e. “Kadar” le Kurulan Edat Grubu
Büyük babanÕ aramak için Sofokles’e kadar çÕk. 28
Mersin’e gelinceye kadar iyi idim. 364
On gün kadar kalaca÷Õm. 364
YorganÕnÕn ucu yere de ecek kadar sarkmÕútÕ. 452
Samim ortadaki yuvarlak masaya yaklaútÕ. Biraz ileride, elbise dolabÕnÕn
kapa÷Õ ardna kadar açÕktÕ. 453
f. “Beri” le Kurulan Edat Grubu
Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27
AnladÕ÷ÕnÕ iki günden beri anlÕyordum. 30
Ne zamandan beri bu? 367
Üç günden beri. 367
Bu köúke her geliúinde aúa÷Õdaki salona alÕndÕ÷Õ için, yirmi iki seneden
beri bu odaya ilk defa girecekti. 454
g. “Doru” le Kurulan Edat Grubu
Mefharet kalktÕ ve Besim’e gözleriyle bir iúaret çektikten sonra, kÕziyle yüzyüze
gelmemek için, bahçeye bakan terasn merdivenlerine doru yürüdü. 29
Besim yeúil zeytin taba÷ÕnÕ ona doru sürdü. 29
Mefharet sofrann kar tarafnda oturan kzna doru e÷ildi. 31
Akama doru, dedi. 197
Gözleri onun üzerinden duvar saatine doru gitti, sonra bütün boú
masalarÕn üstünden aynalara doru kaydÕ.180
YastÕk öne doru kaymÕú. 454
. “Baka” le Kurulan Edat Grubu
Bu dünyada ölümden baka hemen her úeyin bir çaresi vardÕr. 118
Ve bu tek sualin cevabÕnÕ bile iyi kötü veremeyecek kadar, buzlu cama takl gözlerin toplad duyu muhtevalarn kaybetmekten baka zekanÕn yapabildi÷i
úey yok. 180
Bunlardan baka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik
harekete, ne de zÕtlarÕn aynÕ zamanda mevcut oluúuna rastlanÕr. 198
41
Beklemekten baka ne yapabilirdi? 453
h. Dier Edatlarla Kurulan Edat Gruplar
Besim, telkin dozunu bu iniin derecelerine göre ayarlayarak ablasÕna
yaklaútÕ. 33
Onun
çlklar
üzerine
koúup
geldi÷im
için
henüz
kahvaltÕ
etmemiútim. 114
Camda uzayan ve geniúleyen gölgenin, tam ona benzemek üzere iken,
anlaúÕlmaz hangi bulanÕk çizgi ve kÕmÕldanÕú farkiyle ondan ayrÕlmasÕnÕn verdi÷i
hayal kÕrÕklÕ÷Õ. 179
ønsan bu sÕkÕntÕya en büyük felaketlere kar mücadeleyi tercih
edebilir. 199
Fakat bu zÕtlÕk birbirlerine göredir: Rölatif’tir. 199
Geçen asrÕn sonuna kadar, dört beú yüz yÕl süren bu tabiatçÕ düúüncenin,
baz ruhçulardan ve din felsefecilerinden gelen mukavemetlere ramen nasÕl
muzaffer oldu÷unu ve teknik mucizelerini verdi÷ini görüyoruz. 201
…yirminci asrÕn her biri iflas eden büyük ihti lalleri ve dünya harpleriyle
yklmak üzere oldu÷unu gösteriyor.201
Hatta ona kar duydu÷umuz müsamahanÕn içinde… 261
2. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN EDAT GRUBU
a. Edat Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
E÷er senin gibi isyan etmiyor, hayk ÕrmÕyorsak, daha güzel yollar
gördüümüz içindir. 119
Fakat bu zÕtlÕk birbirlerine göredir: Rölatif’tir. 199
Ne zamandan beri bu? 367
b. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25
Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27
Besim yeúil zeytin taba÷ÕnÕ ona doru sürdü. 29
Alçak sesle ilave etti. 30
Besim onu tutmak için aya÷a kalkmÕútÕ. 32
42
Nutkun bittiine hükmettiim için do÷ruldum. 118
Alt kat sofada Hasibe ile karúÕlaútÕm. 119
Eve döndükten sonra bir daha hiç çÕkmadÕnÕz mÕ? 197
On gün kadar kalaca÷Õm. 364
Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye. 366
3. EDAT GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. Edat Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev
Yapmas
tavan gibi korkak uykular 25
Yahya Kemal gibi úairler 200
ak gibi bir ruh depremi 261
karanlk iki pencereden baka bir úey 451
ilk bakta ifa edecek kadar buruúuk 454
b. Edat Grubunun Birleik Fiilin sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
Kulaklarmn dibine kadar kÕzardÕm. 365
IX. KISALTMA GRUPLARI
Kelime gruplarÕ ve cümlelerden yÕpranma veya kalÕplaúma yoluyla ortaya çÕkan
bu gruplar genellikle isim-fil, sÕfat-fiil veya zarf-fiil gruplarÕndan kÕsalmÕútÕr. Bu
gruplardan metnimizde tespit edilenler isnat, yaklaúma, uzaklaúma ve bulunma
gruplarÕdÕr. AyrÕca ikinci unsuru yönelme; birinci unsuru uzaklaúma, ikinci unsuru
yönelme eki taúÕyan iki çeúit kÕsaltma grubu daha tespit edilmiútir. Bu gruplar
cümlede genellikle zarf tümleci, kelime gruplarÕ içinde ise sÕfat olarak görev
yapmaktadÕr.
A. SNAT GRUBU
nesebi meçhul 31
kapÕsÕ açÕk 262
43
1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SNAT GRUBU
a. snat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
…ve
dirseklerini
vücuduna
yapÕútÕrarak,
ba
önde,
bir
çare
araútÕrmasÕ… 455
2. SNAT GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. snat Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev
Yapmas
nesebi meçhul ve gayrÕsahih evlâd-Õ vatan 31
kaps açk duran yatak odasÕ 453
B. YAKLAMA GRUBU
bana mahsus 33
yere serici 119
cama takÕlÕ 180
tahmine müsait 182
kendisine layÕk 260
1. YAKLAMA GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. Yaklama Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev
Yapmas
bana mahsus, çok orijinal bir úeref 33
ahlakma aykr hiç bir nokta 35
yere serici hakimiyet 180
cama takl göz 180
tahmine müsait bir iúaret 182
Allah’a bal “kozmolojik” iki görüúü 200
kendisine layk sefil bir dekor 260
kymetlere bal alaka 260
çeitli hatralara bal, fakat birbirleriyle iliúi÷i olmayan hayal
unsurlarÕ 455
44
C. BULUNMA GRUBU
yüzünde úimúekler 119
ikide bir 179
1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN BULUNMA GRUBU
a. Bulunma Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
Gözlerinde kara bulutlar, yüzünde imekler, baúÕndan acele geçirdi÷i
için üstünde çarpÕk duran sokak elbisesi, elinde havaya savurmaya hazrland bir el bombas gibi uzayan çantas, önümden geçerken durdu. 119
Ç. UZAKLAMA GRUBU
Samim’den daha trajik 28
en ahlaklÕ adamdan daha zararsÕz 35
en küçük seziú kabiliyetinden de mahrum 180
“Bugün varÕz, yarÕn yok”tan ibaret 201
1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN UZAKLAMA GRUBU
a. Uzaklama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
Aktüelin yere serici hakimiyeti altÕnda zeka, her anÕ bir a÷aca benzeyen
ihsanlarÕn ormanÕnda yolunu kaybetmiú, toptan kavrayÕúlara imkân veren külli
mefhumlar yerinde kullanmaktan aciz, hatta en küçük sezi kabiliyetinden de
mahrum, sabit bir fikrin peúinde sürükleniyor. 180
b. Uzaklama Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
En ahlakl adamdan daha zararszÕm. 35
2.
UZAKLAMA
GRUBUNUN
KELME
GRUPLARI
ÇNDEK
DURUMU
a. Uzaklama Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev
Yapmas
Samim’den daha trajik mahluk 28
hakaretten daha müthi bir lakaydi 261
Selmin’inkinden daha koyu yeúil, fÕrlak, az kirpikli ve gölgesiz göz 31
“Bugün varÕz, yarÕn yok” tan ibaret bir fanilik endiúesi 201
45
D. DEK EKLLERDE KURULAN KISALTMA GRUPLARI
Bunlar çeúitli gruplarÕn yÕpranmÕú ve kalÕplaúmÕú úekilleridir. Bu
gruplardan metnimizde ikinci unsuru yönelme; birinci unsuru uzaklaúma, ikinci
unsuru yönelme eki taúÕyan iki çeúit kÕsaltma grubu tespit edilmiútir.
Mefharet kalktÕ ve Besim’e gözleriyle bir iúaret çektikten sonra, kÕziyle yüz yüze
gelmemek için, bahçeye bakan terasÕn merdivenlerine do÷ru yürüdü. 29
Hatta onunla göz göze gelmekten çekindi÷i belliydi. 181
Fakat bu zÕtlarÕn gece ile gündüz gibi birbirini takip etmedikleri, iç içe ve
aynÕ zamanda mevcut olduklarÕ da düúünülebilir. 198
Birincisi diyalektik, veyahut onun tabiriyle "lastikli düúünce" veya ruh
hareketidir ki, bir uçtan ötekine ve ötekinden yine berikine gitmektedir.198
Akdeniz kültüründe insan düúüncesi tek ayaklÕ de÷ildir, tabiatÕ ve ilahi
prensibi anlamak için iki istikametli bir idrak hamlesi yapmÕú, fakat zaman
zaman birinden ötekine geçti÷i için, iki aya÷ÕnÕ yere tam basamamÕútÕr. 200
Bu úÕllÕktan daha mazur bir genelev karÕsiyle Galata meyhanelerinden
birinde kar karya otursaydÕn, daha az i÷renç olurdun. 260
…úu
kanapede
yan
yana
oturup
birbirlerine
yaslanarak
kitap
okuduklarÕ anlar ... 455
X. BRLEK SM
Metnimizdeki birleúik isim sayÕsÕ çok azdÕr. Bu isimlerin hepsi edebiyat
dünyasÕna aittir. Bu grup kelime gruplarÕ içinde isim görevi yapmaktadÕr.
Vilma Banki 27
Pierre Loti 200
Yahya Kemal 200
La Dame aux Camelias 261
Armand Duval 262
1. BRLEK SMN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. Birleik smin Balama Gruplarnda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
Pierre Loti veya ondan ilham alan Yahya Kemal 200
Armand Duval ile bu herif 262
46
b. Birleik smin sim Tamlamalarnda Tamlayan Olarak Görev Yapmas
Vilma Banki’ nin “Seher Vaktinde” ki cehennem azabÕ 27
c. Birleik smin Edat Gruplarnda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
Yahya Kemal gibi 200
ç. Birleik smin Sfat Tamlamalarnda Tamlanan Olarak Görev Yapmas
ondan ilham alan Yahya Kemal 200
XI. SM-FL GRUBU
Bu grup cümle ve kelime gruplarÕ içinde isim görevi yapmaktadÕr.
1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SM-FL GRUBU
a. sim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas
Oraya kaç kendi kendinden nefret ifade eder. 35
Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 118
Baka temayüller aramak lazÕmdÕ. 262
b. sim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
Marifet o anlar geçirmektir. 117
c. sim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas
Kardeúi dilimi ÕsÕrmadan evvel, ona gözünün kuyru÷iyle fÕrlattÕ÷Õ bir bakÕúla,
e÷er büyük bir mesele açacaksa, fena bir an seçtiini hatrlatmak istedi, sonra dilimi
ÕsÕrdÕ. 25
Sizleri o kadar yalnz brakmak istemem. 364
ç. sim-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
Hemen odadan çkmaya cesaret edemedim. 116
“Babam bir hoú” derken Samim’e verdi÷i bulanÕk his içinde de úüphe,
sislere bürünmü bir k gibi klavuzluk vazifesini yapmaa devam etmiúti. 259
47
2. SM-FL GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. sim-Fiil Grubunun sim Tamlamalarnda Tamlanan
Olarak Görev
Yapmas
buradan çkp gitmek arzusu 180
çantasndan mendilini almak bahanesi 181
ona gitmek ihtiyacÕ 261
b. sim-Fiil Grubunun sim Tamlamalarnda Tamlayan
Olarak Görev
Yapmas
Selmin’in bunlar istedii gibi çaltrmasÕ 26
bu temasÕn bir patlama ile neticelenmesi 32
binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ 118
c. sim-Fiil Grubunun Edat Grubunda sim Unsuru Olarak Görev Yapmas
yutkunurken, bu ilahi lezzet annn safiyetini hiçbir düünce ile bulandrmaa raz
olmadn anlatmak için 26
büyük baban aramak için 28
bunu görmek için 118
tam ona benzemek üzere iken 179
onlar ezmen için 260
ç. sim-Fiil Grubunun Balama
Grubunda sim Unsuru
Olarak Görev
Yapmas
alakasnn merkezini baka tarafa kaydrmak ve öfkesini azaltmak 33
onu yatana yatrmak ve scak su hazrlanncaya kadar sinirlerini
yattrmak 114
XII. SIFAT-FL GRUBU
SÕfat-fiil grubu metnimizde çok kullanÕlan gruplardan biridir. Bu grup cümle ve
kelime gruplarÕ içinde isim ve sÕfat olarak görev yapmaktadÕr.
48
1. CÜMLEDEK GÖREV YÖNÜNDEN SIFAT-FL GRUBU
a. Sfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas
1923’ ün ortasna kadar doanlar bu emniyetle konuúabilirler. 28
Asl benim cinlerimi bama üütüren o domuz kÕzdÕr. 366
b. Sfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
En çirkin merhamet hedefini arandr. 261
c. Sfat-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas
Tahmin ettiimizi ne biliyorsun? 30
Ne kadar rahat yaadm görüyorsun. 35
….yolda
Feriha’nn
annesine
rastladn
ve
lafa
tutulduunu
söyledi. 182
Beni üzmek istemediini iddia etme. 363
ç. Sfat-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
Neden onun hasta annesine, bir ucundan ahengini bozdu÷u bütün bir
cemiyete ve imdi onun günahnda hiç bir taksirleri olmad halde strap
duyanlara acÕmÕyorsun? 261
2. SIFAT-FL GRUBUNUN KELME GRUPLARI ÇNDEK DURUMU
a. Sfat-Fiil Grubunun Sfat Tamlamalarnda Sfat Unsuru Olarak Görev
Yapmas
iri mavi gözlerinde parlayan iútah 25
…sesinin imal toniyle sana geçmii hatrlatmaktan çekinecek dost bir tabibi
hazÕk 30
hiç bir istikamet beenmeyen huzursuz bakÕúlar 31
ablamn ona çevrilen hayran ve minnettar gözleri 119
mümkün olmayan úey 199
tahammül edilmez bir sÕkÕntÕ 199
bin yl topallayan bu düúünce 200
sislere bürünmü bir ÕúÕk 259
oradan gelen bir arkadaú 262
49
kuvvetli bir utancn klavuzluuyla doacak idrak 263
alt kat sofaya giden dar ve uzun koridor 452
yüzüstü dönmü bir terlik 453
birbirine benzemeyen bu kokudan daha anlalmaz cevaplar 455
XIII. ZARF-FL GRUBU
Metnimizde “-ken , -ArAK , -IncA/-UncA, -Ip/-Up” ekleriyle kurulan zarf-fiil
gruplarÕ ço÷unluktadÕr. Bu grup cümlede zarf tümleci olarak görev yapmaktadÕr.
1. ZARF-FL GRUBU TEKL EDEN EKLER
a.“-ken” Eki
Besim francala diliminin üzerine tereyadan sonra çilek reçeli sürerken, verece÷i
cevaptan evvel alaca÷Õ lezzeti düúünüyor ve yutkunuyordu. 27
Besim çay yudumunu emerken, lezzetin dille damak arasÕndan tat merkezine
gidiúinin hiç bir anÕnÕ úuursuz bÕrakmak istemiyor ve gözlerini yumuyordu. 28
Besim kzn fincanna çay koyarken baúÕm salladÕ. 30
Kz çkarken, annesi, arkasÕndan ba÷ÕrdÕ. 32
Hasibe titreyen elleriyle ablamn ayaklarn kurularken, a÷abeyim, bize
arkasÕnÕ dönmüú, pencereden bahçeyi seyrediyordu. 115
Samim kapya doru yürürken birdenbire durdu. 180
Ferhat kahveyi almak için elini uzatrken durdu. 365
b. “-ArAK” Eki
KadÕn azn yar açarak derin bir nefes aldÕ. 27
Besim çay ibriine doru giden elini birdenbire çekerek sÕçradÕ. 27
Besim evvela onun elini tutmak istedi; fakat bu temasn bir patlama ile
neticelenmesinden ürkerek Selmin’e gitti, onu koltu÷unun altÕndan tutarak kaldÕrdÕ. 32
Onu gözlerimle bile selamlamay unutarak solu÷u hemen sofada
aldÕm. 119
Nihayet, endiesini, çantasndan mendilini almak, bahanesine sararak, onun
gözünden kaçÕrabilece÷ini umdu ve elini uzatÕrken sordu. 181
Meral ona doru eilerek sordu. 182
50
c. “-IncA/-UncA” Eki
Ablamn ayaklarn lengerdeki scak suyun içinde kpkrmz kesilmi
görünce, sabah karanlÕ÷Õ, canÕm istakoz istedi. 114
Samim yine azn açmaynca, Meral korkunun inceltti÷i sesiyle
tekrarladÕ.182
Fakat yol yorgunlu÷u mu nedir, biraz da galiba deniz tuttu, buraya
gelince baúÕm fazlaca dönmeye baúladÕ. 364
Cevap alamaynca, kÕz kardeúinin odasÕna do÷ru birkaç adÕm daha attÕ
ve ba÷ÕrdÕ. 368
Evin önüne gelince baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 452
ç. “-Ip/-Up” Eki
øçimden Hasibe’nin buradaki i ini çabuk bitirip kahvaltÕyÕ bir an evvel
hazÕrlamasÕnÕ istemeye baúlamÕútÕm. 115
Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç adam, bana da istakozu ve
Alemda’nn terevan unutturup ikimizi de a÷latÕr! 118
Nonoku kucama alp hemen eve getirdim. 183
ùimdi, bir taksiye atlayp on dakika sonra oraya gidebilir ve bunlar Õ
söyleyebilirdi. 263
d. “- mAdAn” Eki
Evvela onun reflekslerine uymak, sonra ona sezdirmeden hakim olmak
lazÕmdÕr. 118
Sustu; bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca, hareketleri ço÷alan
gözleriyle hiç bir eyi görmeden her tarafa bakmaya baúladÕ. 183
KanadÕ itti, içeriye girdi, alt kat sofaya giden dar ve uzun koridorda,
pardösüsünü ve apkasn çkarmadan yürüdü. 452
e. “-dIkçA/-dUkçA ” Eki
Ömrüm oldukça unutamam. 36
51
KNC BÖLÜM
CÜMLE
Cümle de÷iúik gramer kitaplarÕnda úu úekillerde tarif edilmiútir:
“Kendi kendine yeten bir yargÕ bir cümle sayÕlÕr.” (Banguo÷lu, 2004: 522)
“Bir duyguyu, bir düúünceyi, bir iste÷i, bir yargÕyÕ, bir olayÕ anlatmak için
kurulan sözcük dizisine tümce denir.” (Gencan, 1962: 114)
“Bir yargÕyÕ bildirmek üzere tek baúÕna kullanÕlan çekimli bir eyleme veya
çekimli bir eylemle birlikte kullanÕlan sözcükler dizisine tümce denir.” (Hatibo÷lu, 1972:
99)
“Cümle, bir fikri, bir düúünceyi, bir hareketi, bir duyguyu, bir hadiseyi tam olarak
bir hüküm halinde ifade eden kelime grubudur.” (Ergin, 1985: 398)
“øki unsur arasÕndaki olumlu veya olumsuz ilgiyi sözü dinleyende soruya yer
bÕrakmayacak úekilde tam olarak haber veya dilek (inúa) yoluyla ifade eden kelimeler
dizisine cümle denir.” (Bilgegil, 1984:12)
“Bir yargÕ taúÕyan; bir düúünceyi, bir duyguyu, bir iste÷i dile getiren çekimli bir
eyleme ya da çekimli bir eylemle veya ekeylem almÕú ad soylu bir sözcükle düzenlenen
anlamlÕ en geniú dil birli÷ine ‘tümce’ denir.” (Kükey, 1975: 261)
“Cümle, içinde ya bir tek ba÷ÕmsÕz hüküm, ya da yeteri kadar yan hükümle bir
tek temel hüküm bulunan kelime dizisidir.”(Ediskun, 1985:323)
“YargÕ birimi olan tümce, ya tek bir düúünceyi, tek bir duyguyu yansÕtÕr; ya da
birden çok duygu ve düúünce, tümce kalÕbÕ içinde bir araya gelerek bir temel yargÕya
ba÷lanÕr.” (Dizdaro÷lu, 1976: 187)
“Bir hüküm (yargÕ) bildirmek üzere tek baúÕna kullanÕlan çekimli bir fiile veya
çekimli bir fiille birlikte kullanÕlan kelimeler dizisine cümle denir.” (Gülensoy, 2000:
428)
“Bir düúünceyi, bir duyguyu, bir iste÷i, bir haberi ... eksiksiz ve yargÕya
ba÷layarak anlatan sözcük dizisine ‘tümce’ denir.” ( Atabay, Özel ve Çam, 1981: 11)
“Cümle, bir hüküm bildirmek için kullanÕlan en geniú ve en büyük kelime
grubudur.” (Karaörs, 1993: 36)
“Duygu ve düúüncelerimizi anlatan ve içinde yargÕ bulunan sözcük dizisine
cümle denir.” (Hengirmen, 1995: 323)
52
“Bir duyguyu, bir düúünceyi, bir durumu, bir olayÕ yargÕ bildirerek anlatan kelime
veya kelime dizisine cümle denir.” (Karahan, 1999:11)
YukarÕda da görüldü÷ü gibi çeúitli gramer kitaplarÕnda yer alan cümle tanÕmlarÕ,
araútÕrÕcÕlarÕn cümle kabullerinin farklÕ olmadÕ÷ÕnÕ göstermektedir. Bizim de yapaca÷ÕmÕz
tanÕm bunlardan pek farklÕ olmayacaktÕr: “Cümle, bir düúünceyi, bir duyguyu, bir olayÕ,
bir haberi tam bir yargÕ halinde bildiren çekimli bir fiil veya ek fiille bu fiile ba÷lÕ
kelimeler dizisine denir.”
CÜMLELERN YAPILARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI
Cümlenin yapÕ bakÕmÕndan sÕnÕflandÕrÕlmasÕ konusunda önemli anlaúmazlÕklar
vardÕr. YapÕ konusunda büyük bir kavram kargaúasÕ yaúanmaktadÕr. AynÕ úeyi anlatmak
için farklÕ terimler kullanÕlmÕú, ayrÕ úeylerin aynÕ terimle karúÕlandÕ÷Õ da olmuútur.
Cümlenin yapÕsÕ konusunda meydana gelen karmaúayÕ Karahan, úöyle
açÕklamaktadÕr: “ Cümleyi bir taraftan yargÕlÕ anlatÕm úeklinde tanÕmlarken, di÷er taraftan
yargÕsÕz anlatÕmlarÕ cümle saymak çeliúkisi; henüz ‘yargÕ’ kavramÕnda anlaúamamÕú,
‘bitmiúlik’ ve ‘bitmemiúlik’, yargÕ ile yargÕsÕzlÕk arasÕnda ‘yarÕ bitmiúlik’, yani yan yargÕ,
yarÕm yargÕ gibi gerçek olmayan noktalar vehmeden araútÕrÕcÕlarÕn vehimleri de
sÕnÕflandÕrmalardaki farklÕlÕ÷a sebep olan di÷er faktörlerdendir.” (Karahan 2000: 16-17)
1. BAST CÜMLE
Çeúitli gramer kitaplarÕnda yazarlar, içinde isim veya fiil cinsinden bir yüklem
bulunan, bir tek yargÕ taúÕyan cümleye “basit cümle” adÕnÕ vermiúlerdir.
BazÕ yazarlar içinde fiilimsi bulunan cümleleri basit, bazÕlarÕ ise birleúik cümle
olarak kabul etmektedir. øçinde fiilimsilerin yer aldÕ÷Õ cümleler hakkÕndaki görüú ve
de÷erlendirmeler aúa÷Õda “Birleúik Cümle” baúlÕ÷Õ altÕnda ele alÕnmÕútÕr.
2. BRLEK CÜMLE
Birleúik cümlenin tanÕmÕnda ve anlayÕúÕnda farklÕlÕklar vardÕr. AraútÕrmacÕlarÕn
birleúik cümle tanÕmÕna göz atÕp bu cümleleri nasÕl sÕnÕflandÕrdÕklarÕna baktÕktan sonra
birleúik cümle türleri ve bunlarla ilgili sorunlar üzerinde duraca÷Õz.
Banguo÷lu, birleúik cümleyi, “Anlam ve úekil iliúkileri olan birden fazla yargÕnÕn
bir araya gelmesiyle kurulmuú cümleye birleúik cümle (phrase composee) adÕnÕ
veriyoruz.” úeklinde tanÕmlamÕútÕr. Yazar, fiilimsilerle
kurulan cümleleri, eserinde
53
“KarmaúÕk Birleúik Cümle” kÕsmÕnda ele almÕú, “Tümleme Birleúik Cümle” kÕsmÕnda ise
“úart, ilinti zamiri ve ba÷lam cümlesi”ne yer vermiútir (Banguo÷lu, 2004: 547-585).
Muharrem Ergin, “Türk Dil Bilgisi” adlÕ eserinde giriúik cümleye yer vermezken,
birleúik cümleyi “úartlÕ birleúik cümle, ki’li birleúik cümle, iç içe birleúik cümle” diye üç
grupta toplamÕútÕr (Ergin, 1985:405-445).
Hatipo÷lu, “ Bir tümcede birden çok çekimli eylem kullanÕlabilir. Bu tür tümceye
birleúik tümce adÕ verilir. Birleúik tümce bir veya birkaç iç tümce, ara tümce, yan tümce
ile bir temel tümceden kurulan tümceye denir.” demektedir. Yazar “ba÷laçlÕ, dilekli,
koúullu, ilgeçli, olumsuzluk koúacÕyla kurulu, sorulu, ikilemeli, kalÕplaúmÕú yan
cümleler”i birleúik cümle olarak göstermiútir ( Hatipo÷lu, 1972: 146-152).
Bilgegil, “Birden ziyade yüklemi bulunan cümlelere birleúik cümle diyoruz.”
demiú; birleúik cümleleri, “giriúik-birleúik, úartlÕ birleúik, sÕralÕ, ba÷lÕ, ki ba÷lacÕyla
kurulan” cümleler úeklinde sÕnÕflandÕrmÕútÕr (Bilgegil, 1984:73-97).
Dizdaro÷lu, “Bir temel yargÕ ile bir ya da birden çok yan yargÕdan oluúan, içinde
bir temel cümle ile bir ya da birkaç tümcemsi, yan tümce, iç tümce bulunan yargÕlÕ
anlatÕma birleúik tümce denir.” diye tanÕmlamÕú; bu cümleleri “giriúik, kaynaúÕk, koúul,
ilgi, katmerli birleúik” kÕsÕmlarÕna ayÕrmÕútÕr (Dizdaro÷lu, 1976: 191-222).
Gencan, “Tümleyen ve tümlenen önermelerden kurulmuú söz dizisine birleúik
tümce denir.” diyerek, içinde fiilimsi ve úart kipi bulunan cümleleri birleúik cümle olarak
kabul etmiútir (Gencan, 1962: 110-120).
Birleúik cümle sÕnÕflandÕrmalarÕ incelendi÷inde büyük bir karmaúanÕn oldu÷u
görülmektedir. TanÕmlarÕna yer veremedi÷imiz di÷er yazarlarÕmÕzda da farklÕ birleúik
cümle türleri yer almaktadÕr.
Tuncer Gülensoy, Vecihe Hatibo÷lu ile edatlÕ, sorulu ve ikilemeli yan cümlelerde
birleúmektedir. Yine Tuncer Gülensoy ve Vecihe Hatibo÷lu; Neúe Atabay, Sevgi Özel,
Ayfer Çam ile edatlÕ yan cümle, sorulu yan cümle ve de÷il olumsuzluk edatÕ ile kurulan
yan cümlelerde birleúmektedirler. Hengirmen ise baúlÕklarÕ kullanmamÕú, bu cümlelere
örnekler vermiútir.
BazÕ yazarlarÕmÕz sÕralÕ cümleleri ve ba÷lÕ cümleleri birleúik cümlenin bir türü
olarak ele almÕútÕr.
Birleúik cümle ile ilgili temel sorunlar aúa÷Õda ele alÕnmÕútÕr.
54
a. Giriik Cümle: Üzerinde en çok tartÕúÕlan sorunlardan biri içinde fiilimsi
(isim-fil, sÕfat-fiil, zarf-fiil) bulunan cümlelerin basit mi yoksa birleúik mi kabul edilmesi
gerekti÷idir. Giriúik cümleyi, birleúik cümlenin bir çeúidi olarak kabul edenler
fiilimsilerle kurulan cümlecikleri yan cümle olarak kabul etmektedirler.
Banguo÷lu, Bilgegil, Gencan, Ediskun, Hatibo÷lu, Gülensoy, Kükey, Dizdaro÷lu,
ùimúek ve Hengirmen giriúik cümlelerin sÕfat-fiil, isim-fiil ve zarf-fiillerden herhangi
biriyle kurulabilece÷ini örneklerle göstermiúlerdir. Bu yazarlarÕmÕz, bir temel cümle ile
birlikte bir veya birkaç yan cümleden kurulan cümleye “giriúik cümle” adÕnÕ vermiúlerdir.
Neúe Atabay, Sevgi Özel ve Ayfer Çam ise filimsilerden yalnÕzca zarf-fÕiller ile
giriúik cümle kurulabilece÷ini söyleyerek, sÕfat-fiiller ve isim-fillerin yan cümle
oluúturmayaca÷ÕnÕ sadece kendilerinin öge olabilece÷ini belirtmiúlerdir. Bu noktada
giriúik cümle bahsinde di÷erlerinden ayrÕlÕrlar ( Atabay, Özel ve Çam, 1981: 109).
Muharrem Ergin, “Türk Dil Bilgisi” adlÕ eserinde giriúik cümleye yer vermemiútir
(Ergin, 1985:405-445).
Leyla Karahan ve Metin Karaörs de çalÕúmalarÕnda giriúik cümleye yer
vermemiúlerdir (Karahan, 1999:60-72; Karaörs, 1993: 44-50).
Leyla Karahan, 1993’te, Türk Gramerinin SorunlarÕ ToplantÕsÕ’nda sundu÷u
“Türkçede Birleúik Cümle Problemi” adlÕ bildirisinde bu cümleleri birleúik cümle kabul
edenlerin hareket noktasÕnÕ úöyle açÕklamaktadÕr: “Bu tür cümleleri birleúik yapÕlÕ kabul
edenlere göre sÕfat-fiil, isim-fiil ve zarf-fiiller yarÕm yargÕ veya yan yargÕ bildiren
kelimelerdir. Bundan dolayÕ, bu kelimelerin her biri, temel cümleye ba÷lanan birer yan
cümle, cümlemsi veya cümleciktir. Yüklemin görevi bu yargÕlarÕ sonuca ba÷lamaktÕr. Bu
tür cümleler, taúÕdÕklarÕ birden fazla yargÕdan dolayÕ basit de÷il, birleúik cümledir.”
Bu açÕklamadan sonra Leyla Karahan bildirisinde, tek yargÕlÕ her cümlenin basit
cümle oldu÷unu; isim-fiil, sÕfat-fiil ve zarf-fiillerin di÷er isim, sÕfat ve zarflardan görev
bakÕmÕndan hiçbir farklarÕnÕn olmadÕ÷ÕnÕ, bu kelimelerin varlÕ÷ÕnÕn basit cümlenin
yapÕsÕnÕ etkileyemeyece÷ini söylemiútir (Karahan, 2004b:36-39).
Bildirinin sonunda yapÕlan tartÕúmada, katÕlÕmcÕlarÕn büyük bir bölümü
Karahan’Õn görüúünü desteklemiú, Karahan’Õn önemli bir soruna çözüm getirdi÷i
noktasÕnda birleúmiúlerdir (Karahan, 2004b: 38-42).
Karahan, bu görüúünü Türk Dili dergisinde yayÕmladÕ÷Õ makalesinde daha özlü
bir úekilde ifade etmektedir: “YargÕ ve yargÕsÕzlÕ÷Õn, yani bitmiúlik ve bitmemiúli÷in
‘yan’Õ, ‘yarÕm’Õ olamaz. Bir söz veya söz dizisi ya yargÕ bildirir ya da bildirmez.
55
Bildirirse cümledir; bildirmezse cümle de÷ildir.” diyerek yan cümle, dolayÕsÕyla
fiilimsilerin birleúik cümle oluúturdu÷u görüúüne karúÕ çÕkmaktadÕr (Karahan, 2000:
16-23).
Fiilimsilerin birleúik cümle oluúturamayaca÷ÕnÕ savunanlardan biri de Hamza
Zülfikar’dÕr. Yazar, “Cümlede fiilden yapÕlmÕú isim, zarf ve sÕfat görevindeki úekillerin
bir yargÕ taúÕmadÕ÷Õ ve bir zamana ba÷lÕ bulunmadÕ÷Õ göz önüne alÕnÕrsa, bunlarla kurulan
gruplara yan cümle denemez, dolayÕsÕyla bu yapÕlar birleúik bir cümle diye
gösterilemez.” demektedir (Zülfikar, 1995: 648).
Biz de fiilimsilerin birleúik cümle oluúturmayaca÷Õ görüúündeyiz.
b. Ki’ li Cümle: Bu cümleye çeúitli kaynaklarda “ki” li birleúik cümle , ilinti
zamiri cümlesi, ki ba÷lacÕyla kurulan cümle, ilgi cümlesi, ba÷laçlÕ yan cümle” gibi adlar
verilmiútir.
Bu cümlenin birleúik cümle oldu÷unu savunan araútÕrmacÕlar, “ki” ba÷lacÕnÕn
dilimize Farsçadan geldi÷ini ve bu ba÷laçla kurulan cümlelerin Türkçenin söz dizimine
aykÕrÕ oldu÷unu ileri sürerler. Çünkü, bu cümlelerde temel yargÕ baúta, yan yargÕ ise
sonda yer almaktadÕr.
Ba÷lÕ cümle oldu÷unu savunanlar ise bu ba÷laçla ba÷lanan cümlelerin her birinin
tek baúÕna yargÕ bildiren müstakil cümleler oldu÷unu, “ki” ba÷lacÕnÕn cümleleri ba÷lama
açÕsÕndan öteki ba÷laçlardan bir farkÕ olmadÕ÷ÕnÕ söylerler.
Ergin, Banguo÷lu, Hatibo÷lu, Dizdaro÷lu, Gülensoy, Kükey, Hengirmen, Atabay,
Özel ve Çam; “ki” ba÷lacÕyla kurulan cümleleri birleúik cümle olarak kabul etmiúlerdir.
Ba÷lÕ cümleyi de birleúik cümlenin
ba÷laçla kurulan cümlelere
bir türü olarak de÷erlendiren Bilgegil, bu
“Ki Ba÷lacÕ øle Kurulan Cümleler” baúlÕ÷Õ altÕnda yer
vermiútir. (Bilgegil, 1984:73-98).
Gencan, “ki” ile kurulan cümleleri ba÷lÕ cümle saymÕú, bu cümleleri “Ki øle
Ba÷lanan Cümlecikler” baúlÕ÷Õ altÕnda ele almÕútÕr (Gencan, 1962:125).
ùimúek, “ki” ile oluúturulan cümleleri “ølgi Tümcesi” adÕ altÕnda ayrÕ bir cümle
türü olarak incelemiútir (ùimúek, 1987: 302-313).
Ediskun ve Karahan, ki’li cümlelere “ki’li ba÷lÕ cümle” adÕnÕ vermiú, bu cümle
türünü “ba÷lÕ cümle” olarak de÷erlendirmiúlerdir (Ediskun, 1985: 387-389 ; Karahan,
1999: 64-65).
56
Ki’li cümleleri, “ba÷lÕ cümle” olarak de÷erlendiren bir baúka çalÕúma da øsmet
Cemilo÷lu tarafÕndan yayÕmlanmÕútÕr (Cemilo÷lu:2001: 61-67).
Biz de bu tür cümleleri ba÷lÕ cümle saydÕk.
c. ç içe Birleik Cümle: Hemen hemen bütün araútÕrmacÕlarda, bir cümlenin
herhangi bir görevle baúka bir cümlenin içinde yer aldÕ÷Õ cümleler, “iç içe birleúik cümle”
olarak geçmektedir. Ancak, Dizdaro÷lu di÷erlerinden farklÕ olarak bu cümleye “kaynaúÕk
cümle”, Gencan ve Hengirmen ise “giriúik tümce” adÕnÕ vermiúlerdir ( Dizdaro÷lu 1976:
190-222; Gencan, 1962:124; Hengirmen, 1995:359).
AraútÕrmacÕlarÕn ço÷unlu÷u tarafÕndan birleúik cümle olarak kabul edilen iç içe
birleúik cümle hakkÕnda farklÕ görüúleri olanlar da vardÕr.
“Türkçede Söz Dizimi -Cümle Tahlilleri-” adlÕ kitabÕnda (Karahan, 1999:61-63)
iç içe ve úartlÕ birleúik cümleye yer veren Leyla Karahan daha sonra birleúik cümle
konusundaki görüúlerini de÷iútirmiú, birleúik cümlenin varlÕ÷ÕnÕ reddetmiútir.
Karahan, kendisine yöneltilen bir soruyu yanÕtlarken, yüklemin bir yargÕ etrafÕnda
teúekkül etti÷i düúünüldü÷ünde úartlÕ ve iç içe birleúik cümlelerin basit cümle sayÕlmasÕ
gerekti÷ini söylemiútir (Karahan, 2004b: 41).
Yazar, iç iç birleúik cümle hakkÕnda úunlarÕ söylemektedir: “Cümle yüklem
üzerine kurulur ve onun etrafÕnda geniúler. Unsurlar yapÕlarÕ ne olursa olsun -kelime,
kelime grubu veya cümle- yüklemin tamamlayÕcÕsÕdÕr ve isim de÷erindedir. “Ayúe ‘Okula
gidece÷im.’ dedi.” cümlesindeki “Okula gidece÷im.” sözü de yapÕca cümle olmasÕna
ra÷men, bir isim de÷erindedir ve yüklemin tamamlayÕcÕsÕdÕr. Cümleyi “Ayúe úunu dedi.”
ùekline çevirirsek de÷iúen sadece nesnenin yapÕsÕ olacaktÕr; cümle, cümle olma özelli÷ini
devam ettirecektir.” (Karahan 2000: 20-21)
øsmet Cemilo÷lu da “Dede Korkut Hikâyeleri Üzerinde Söz Dizimi BakÕmÕndan
Bir ønceleme” adlÕ eserinde úartlÕ birleúik cümleyi basit cümle olarak ele almÕútÕr
(Cemilo÷lu:2001: 61-67).
d. artl Birleik Cümle: “ùartlÕ birleúik cümle, úart cümlesi, koúul cümlesi,
koúullu yan cümle” gibi adlarÕn verildi÷i úart cümlesi hemen hemen bütün
araútÕrmacÕlarda aynÕ tanÕm ve fonksiyonla yer almÕútÕr. Fakat bu cümleyi birleúik cümle
olarak kabul etmeyen araútÕrmacÕlar da vardÕr.
57
Gürer Gülsevin, Türk Dili Dergisi’nde yayÕmlanan,
“Türkçede -sA ùart
Gerundiumu Üzerine” adlÕ yazÕsÕnda , -sA ekinin bir kip eki olmadÕ÷ÕnÕ, onun “kipler”
bahsinde de÷il, “gerundiumlar” bölümünde verilmesi gerekti÷ini ifade ederek úunlarÕ
söylüyor:
“ ‘Gerundiumlar, fiillerden türeyen ve cümlenin yükleminin zarfÕ olan úekillerdir.’
prensibinden hareket edilince, Türkçe gramerde bugüne kadar fiil kipleri bahsinde
dilek-úart diye verilegelen -sA ekinin de aslÕnda gerundiumlar bölümünde verilmesi
gerekti÷i gerçe÷i ortaya çÕkar.”
Bu ekin kiúi eki almasÕ itirazÕna cevap olarak, zarf-fiil eklerinin bazÕlarÕnÕn birkaç
ekin birleúmesinden oluútu÷una, çeúitli gramer kitaplarÕnda zarf-fiil eklerinin kiúi eki
alabilece÷inin söylendi÷ine de÷inip bu ekin kiúi eki almÕú olmasÕnÕn zarf-fiil karakteri
taúÕmasÕnÕ engellemeyece÷ini söylemiútir (Gülsevin, 1990: 276-279).
Leyla Karahan da Gülsevin ile aynÕ görüútedir. Karahan, Türk Dili’nde
yayÕmlanan “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine” adlÕ makalesinde bu
görüúünü etraflÕ bir úekilde açÕklamÕútÕr.
Yazar, úart ekini istek ifade etmedikçe bir kip eki de÷il bir zarf-fiil eki olarak
kabul etmemiz gerekti÷ini söylemektedir: “ -sA ekli bir kelime veya kelime grubu, úart,
zaman vb. ifadelerle yüklemin anlamÕnÕ tamamlar. Zarf-fiil, isim-fiil ve sÕfat-fiiller gibi
-sA ekli bir kelime veya kelime grubunda da yargÕ yani bitmiúlik anlamÕ yoktur. Yani bu
yapÕ cümle de÷ildir, cümlenin bir unsurudur, genellikle zarfÕdÕr.” (Karahan, 2000: 19-20)
øsmet Cemilo÷lu da úartlÕ birleúik cümleleri, basit cümle olarak de÷erlendirmiútir.
(Cemilo÷lu:2001: 61-67).
3. SIRALI VE BALI CÜMLELER
Üzerinde anlaúÕlamayan di÷er bir konu da sÕralÕ cümledir. AraútÕrmacÕlarÕn bir
bölümü, yazdÕklarÕ eserlerde sÕralÕ cümle konusu üzerinde hiç durmamÕú, bir kÕsmÕ ise
sÕralÕ cümleyi birleúik cümlenin bir çeúidi olarak ele almÕútÕr.
Kavram kargaúasÕ bu alanda da görülmektedir. BazÕ araútÕrmacÕlar sÕralÕ ve ba÷lÕ
cümleyi tek terimle karúÕlamÕú ; bir kÕsmÕ her iki cümle için “ba÷lÕ” , bir kÕsmÕ da “sÕralÕ”
terimini kullanmÕútÕr. Çeúitli gramer kitaplarÕnda ba÷lÕ cümleler genel olarak “ba÷lama
edatlarÕyla birbirlerine ba÷lanan cümleler” úeklinde tanÕmlanÕrken, kimi araútÕrmacÕlar
“ba÷lÕ cümle” terimi ile anlam ba÷lantÕsÕ, ek ve öge ortaklÕ÷ÕnÕ kastetmiútir.
58
Muharrem Ergin, Türk Di1bilgisi adlÕ kitabÕnda yapÕ bakÕmÕndan cümleleri basit
ve birleúik olmak üzere iki ana bölüme ayÕrmÕú, sÕralÕ cümleye yer vermemiútir (Ergin,
1985: 412-416).
Bununla birlikte, sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleyi ele alÕp iúleyen araútÕrmacÕlarÕn sayÕsÕ az
de÷ildir. Bu yazarlardan bazÕlarÕ, bu cümleleri birleúik cümlenin bir türü olarak
de÷erlendirmiúlerdir.
Vecihe Hatibo÷lu, “Türkçenin Sözdizimi” adlÕ eserinde, “Anlam yakÕnlÕ÷Õyla
ba÷lanmÕú tümcelere sÕralÕ tümce denir, birleúik ya da giriúik tümceler de sÕralÕ tümce
oluúturur.” demiútir. SÕralÕ cümleyi unsurlarÕnÕn ortak olmasÕ veya unsurlarÕnÕn ortak
olmamasÕna göre ba÷ÕmlÕ sÕralÕ ve ba÷ÕmsÕz sÕralÕ cümle úeklinde ikiye ayÕrmÕútÕr. SÕralÕ
cümlelerin bazÕlarÕnÕn basit, bazÕlarÕnÕn birleúik, bazÕlarÕnÕn giriúik bazÕlarÕnÕn da kesik
veya devrik cümle olabilece÷ini ifade etmiútir (Hatibo÷lu, 1972:155-158).
M. Kaya Bilgegil, Türkçe Dilbilgisi adlÕ eserinde sÕralÕ cümleyi, birleúik cümlenin
bir türü olarak “anlam yakÕnlÕ÷Õ olan müstakil cümlelerin noktalama iúaretleri ve
fiilimsilerle birbirine ba÷lanmasÕndan oluúan cümle” úeklinde de÷erlendirmiú ve sÕralÕ
cümlenin hem basit cümlelerden, hem temel cümlelerden, hem yan cümlelerden, hem de
giriúik cümleler ile úartlÕ cümlelerden meydana gelebilece÷ini söylemiútir. Yazar ba÷lÕ
cümleyi de birleúik cümlenin bir türü olarak de÷erlendirmiú ve incelemiútir. Ki ba÷lacÕ
ile kurulan cümleleri ayrÕ bir baúlÕk altÕnda vermiútir (Bilgegil, 1984: 73-98).
Tahsin Banguo÷lu, bu cümleleri “ Tümleme Birleúik Cümle” baúlÕ÷Õ altÕnda sÕralÕ
ve ba÷lÕ ayrÕmÕ yapmadan birlikte ele almÕú, “çeúitli anlam iliúkileri olan iki yargÕnÕn bir
ba÷lamla birleúerek meydana getirdikleri cümlelere” ba÷lam cümlesi adÕnÕ vermiútir
(Banguo÷lu, 2004: 554-562).
AraútÕrmacÕlarÕn bir bölümü ise sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleye ayrÕ bir cümle türü olarak
yer vermiútir. Ancak araútÕrmacÕlarÕn bazÕlarÕ ba÷lÕ cümle, sÕralÕ cümle ayrÕmÕ yapmadan
bu iki cümle türünü bir arada ele almÕú veya ba÷lÕ cümleye hiç de÷inmemiútir.
Hikmet Dizdaro÷lu, Tümce Bilgisi adlÕ kitabÕnda sÕralÕ cümleyi “Ba÷lanÕúlarÕna
Göre Tümce Türleri” maddesinde ele alÕp incelemiútir (Dizdaro÷lu, 1976: 223-247).
Haydar Ediskun, Türk Dilbilgisi adlÕ kitabÕnda sÕralÕ ve ba÷lÕ
cümleyi
“Biçimlerine Göre Cümleler” maddesinde incelemiútir ( Ediskun, 1985: 383-389).
BazÕ araútÕrmacÕlar ba÷lÕ ve sÕralÕ cümleleri “sÕralÕ cümle” adÕ ile vermiú, sÕralÕ
cümleyi “ba÷ÕmlÕ sÕralÕ cümle” ve “ba÷ÕmsÕz sÕralÕ cümle” olmak üzere ikiye ayÕrmÕútÕr
59
(Gülensoy, 2004:438-439; Atabay, Özel ve Çam, 1981: 105-108; Hengirmen, 1995:
358-361).
T. Nejat Gencan, Dilbilgisi adlÕ eserinde sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleyi “Ba÷ÕmsÕz
Önermelerden Birleúmiú Tümce” maddesinde ele alÕp incelemiútir. Yazar ba÷lÕ cümle
maddesinde ba÷laçlardan bahsetmemiú, ek ve öge ortaklÕ÷Õ ile anlam ba÷lantÕsÕ üzerinde
durmuútur. Yazar “ki” ba÷lacÕyla kurulan cümlelere ba÷lÕ cümle içinde müstakil bir
baúlÕkla yer vermiútir (Gencan, 1962:121-125).
Mahmut FidancÕ ba÷lÕ ve sÕralÕ cümleleri “sÕralÕ cümleler” olarak de÷erlendirmiú,
bu cümleleri
“ba÷ÕmlÕ sÕralÕ cümle, ba÷ÕmsÕz sÕralÕ cümle, açÕklamalÕ sÕralÕ cümle”
kÕsÕmlarÕna ayÕrmÕútÕr. AyrÕca ba÷ÕmlÕ ve ba÷ÕmsÕz cümlelerin art arda sÕralandÕ÷Õ
“karmaúÕk sÕralÕ cümle” den de söz etmiútir (FidancÕ, 1996: 1321-1322).
Mehmet Gece, Türk Dili dergisinde yayÕmlanan “Türkiye Türkçesinde Ba÷lÕ
Cümle” makalesinde sÕralÕ ve ba÷lÕ cümleleri “ba÷lÕ cümle” adÕyla de÷erlendirmiútir
(Gece, 1998: 335- 337).
Rasim ùimúek de sÕralÕ cümle-ba÷lÕ cümle ayrÕmÕ yapmamÕú bu iki cümle türünü
“SÕralÕ Tümce” baúlÕ÷Õ altÕnda incelemiútir. Yazar sÕralÕ cümleyi “BaúlÕbaúÕna
yargÕ
bildirir nitelikteki tümcelerin ba÷lanÕp sÕralanmasÕyla oluúan çok yargÕlÕ anlatÕma sÕralÕ
tümce
denir.” úeklinde tanÕmlamÕú; sÕralÕ cümlelerin virgül, noktalÕ virgül ya da
ba÷laçlarla ba÷lanÕp sÕralandÕ÷ÕnÕ belirtmiútir (ùimúek, 1987: 292).
Leyla Karahan, “Türkçede Söz Dizimi” adlÕ eserinde sÕralÕ cümleyi ve ba÷lÕ
cümleyi ayrÕ cümle türleri olarak de÷erlendirmiú ve “tek baúÕna yargÕ bildiren cümlelerin
bir anlam bütünlü÷ü içinde sÕralanmasÕndan oluúan cümlelere” sÕralÕ cümle, “ba÷lama
edatlarÕyla birbirine ba÷lanmÕú cümlelere” ba÷lÕ cümle adÕnÕ vermiútir (Karahan, 1999:
64-67).
Karahan’Õn daha sonra cümle türleri
hakkÕndaki görüúlerini de÷iútirdi÷i
görülmektedir. Türk Dili’nde yayÕmlanan “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ
Üzerine” adlÕ makalesinde birleúik cümleyi tamamen reddeden yazar, ba÷lÕ ve sÕralÕ
cümle ile ilgili olarak, “Birden fazla cümlenin birbirlerine gramatikal unsurla ba÷lanmasÕ
durumunda ‘cümlelerin ba÷lanÕú úekilleri’ bir sÕnÕflama konusu olabilir.” demekte; bu
sÕnÕflamada
edatlarla,
eklerle
ve
di÷er
unsurlarla
sa÷lanan
ba÷lanÕúlarÕn
ele
alÕnabilece÷ini eklemektedir. Noktalama iúaretleriyle birbirlerine ba÷lanan ancak
aralarÕnda anlam ba÷lantÕsÕnÕ destekleyen gramatikal unsur bulunmayan cümleleri söz
diziminin konusu olarak görmemektedir (Karahan, 2000: 23).
60
Karahan, “Türkçede Söz Dizimi” adlÕ kitabÕnÕn 2004 tarihli 7. baskÕsÕnda bu
görüúlerine uygun olarak “cümlenin ba÷lanÕú úekilleri” baúlÕ÷Õ altÕnda cümlelerin
ba÷lanma úekillerini dörde ayÕrmÕútÕr. YalnÕz, “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ
Üzerine” adlÕ makalesinde aralarÕnda anlam ba÷lantÕsÕnÕ destekleyen gramatikal unsur
bulunmayan cümleleri söz diziminin konusu olarak görmedi÷i halde bu kitapta bu tür
cümlelere “Anlam øliúkisiyle Ba÷lanan Cümleler” baúlÕ÷Õyla yer vermiútir. Yazara göre
“anlam paralelizmi, bazÕ içerik özellikleri, sÕralama, dereceleme…” anlam iliúkisini
sa÷lamada yeterli olabilmektedir. Karahan’Õn “Cümlenin Ba÷lanÕú ùekilleri” baúlÕ÷Õ
altÕnda yaptÕ÷Õ sÕnÕflandÕrma úöyledir:
1. Ba÷lama edatlarÕyla ba÷lanan cümleler
2. Ortak cümle ö÷eleriyle ba÷lanan cümleler
3. Ortak kip/úahÕs ekleriyle ba÷lanan cümleler
4. Anlam iliúkisiyle ba÷lanan cümleler
(Karahan, 2004a: 85-99)
Karahan, kitabÕnÕn bu baskÕsÕnda eski baskÕlarÕndan farklÕ olarak “cümle
tahlilleri” bölümünde cümleleri sadece ö÷e yönünden de÷erlendirmiú, cümle türlerine yer
vermemiútir.
4. FARKLI CÜMLE TÜRLER
BazÕ yazarlarÕmÕz yapÕsÕna göre farklÕ cümle türleri üzerinde durmuútur.
Neúe Atabay, Sevgi Özel, Ayfer Çam; Tuncer Gülensoy, Vecihe Hatibo÷lu
Mehmet Hengirmen ve Rasim ùimúek yapÕsÕ bakÕmÕndan cümle çeúitlerine di÷er
yazarlarÕmÕzdan farklÕ olarak “ara cümle”yi de eklemiúlerdir. Onlar genel olarak ara
cümleyi, “birleúik veya yalÕn sÕralÕ cümlelerde anlamÕ biraz daha açÕklamak için araya
giren ve ba÷ÕmsÕz kullanÕlabilen cümle” úeklinde tarif etmiúlerdir (Atabay, Özel ve Çam,
1981: 105; Gülensoy, 2000: 437; Hatibo÷lu, 1972: 152; Hengirmen, 1995: 356; ùimúek,
1987: 318).
Çeúitli gramer kitaplarÕnda yüklemin yerine göre cümle türleri arasÕnda yer alan
devrik cümleyi Tuncer Gülensoy yapÕsÕna göre cümle çeúitleri içinde ele almÕútÕr
( Gülensoy, 2000: 439).
Gülensoy ve ùimúek kesik cümleleri yapÕsÕna göre cümleler kÕsmÕnda ayrÕ bir
cümle çeúidi olarak ele almÕúlardÕr (Gülensoy, 2000: 439; ùimúek, 1987: 313 ).
Leyla
Karahan,
Türk
Dili’nde
yayÕmlanan
“YapÕ
BakÕmÕndan
Cümle
SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine” adlÕ makalesinde üç grup halinde sundu÷u bazÕ cümle
61
örnekleri üzerinde yaptÕ÷Õ açÕklamalarla yapÕ bakÕmÕndan cümle sÕnÕflandÕrÕlmasÕ
konusundaki eski görüúlerini de÷iútirmiútir.
Karahan makalesinde basit cümle ile cümlenin aynÕ oldu÷unu belirtmekte “Cümle
“tek yargÕ” eksenlidir ve yargÕ da bir “bitmiúlik” ifade eder. Bu kabule göre cümle ve
basit cümle tanÕmlarÕ örtüúmektedir. Yani “cümle” kavramÕ “basit cümle” kavramÕna
denktir, eúittir. Cümle kavramÕ aynÕ zamanda “basitlik” niteli÷ini de içinde taúÕmaktadÕr.”
demektedir.
SÕralÕ ve ba÷lÕ cümleleri “cümleler toplulu÷u” olarak de÷erlendiren yazar,
“Cümle ile cümleler toplulu÷u arasÕnda yapÕ bakÕmÕndan bir sÕnÕflandÕrma olamaz; çünkü
nicelikleri farklÕdÕr” demektedir. Birleúik cümlenin de varlÕ÷ÕnÕ kabul etmeyen yazar
sadece “cümlenin ba÷lanÕú úekilleri”ne dayalÕ bir sÕnÕflandÕrmanÕn yapÕlabilece÷ini
söylemektedir. AralarÕnda anlam ba÷lantÕsÕnÕ destekleyen gramatikal unsur bulunmayan
cümleler toplulu÷unu ise söz diziminin konusu olarak görmemektedir (Karahan, 2000:
23). Fakat yazar daha sonra son görüúünden vazgeçmiú “anlam paralelizmi, bazÕ içerik
özellikleri, sÕralama, dereceleme…”nin anlam iliúkisini sa÷lamada yeterli olabilece÷ini
belirtmiútir. (Karahan, 2004a: 85-99)
I. CÜMLE ÇETLER
øncelememizde Leyla Karahan’Õn yaptÕ÷Õ tasnif (Karahan, 1999) esas alÕnmÕútÕr.
Karahan’dan farklÕ olarak yapÕlarÕna göre cümleler kÕsmÕna
“kesik cümle” ilave
edilmiútir.
Cümleleri dört ana baúlÕk altÕnda inceleyebiliriz:
1. YapÕsÕna göre cümleler (basit cümle, birleúik cümle, ba÷lÕ cümle, sÕralÕ cümle,
kesik cümle)
2. Yükleminin türüne göre cümleler (isim cümlesi, fiil cümlesi)
3. Yükleminin yerine göre cümleler (kurallÕ cümle, devrik cümle)
4. AnlamÕna göre cümleler (olumlu cümle, olumsuz cümle,soru cümlesi)
A. YAPILARINA GÖRE CÜMLELER
Metnimizdeki 952 cümleden 633’ü basit cümledir. Bu cümlelerin yapÕlarÕna göre
cümleler içindeki oranÕ % 66.49’ dur.
62
1. BAST CÜMLELER
a. Basit sim Cümleleri
Cesareti yoktu. 25
Üç sabahtÕr böyle. 26
Mesele yok. 30
Her caninin içinde temiz bir dünya vardÕr. 34
Herife tutkundu galiba. 115
Çabalamak, çÕrpÕnmak fena. 116
Yirmi yaú heyecanÕ otuz yÕl sonra da farksÕz. 179
SallantÕnÕn bir ucu tekrar tabiata ve akla dönmek üzeredir. 200
So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259
En çirkin merhamet hedefini úaúÕrandÕr .. 261
O za’fÕn kuyusu içinde, dikkati inhisar altÕna alan hayallerin cazibesiyle
kÕsaltÕlmÕú bir ruhun, bir an süren büyü aleminde, ba úka de÷erleri hatÕrlamasÕna
imkân var mÕ? 263
Zehir doluydu gözleri. 365
Onun gözünde biz yokuz. 366
AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kÕzdÕr. 366
Bütün kapÕlar kapalÕydÕ. 453
Her úey pÕrÕl pÕrÕl. 454
Nerede bunlar?
b. Basit Fiil Cümleleri
Bir kaúÕ yukarÕ kalkmÕútÕ. 25
Biliyorum. 29
Mefharet a÷Õr vücuduna layÕk olmayan bir çeviklikle hemen aya÷a kalkmak
istedi÷i için sandalyeyi devirdi. 32
En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz
tahriklerle gelir. 114
Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde
halledebiliriz. 118
Yine bir úeye canÕnÕz mÕ sÕkÕlÕyor? 181
ønsanÕn varlaúma hamlesinden ebedilik hayali ve neúesi do÷ar. 199
63
Millet, insan, gurur, vicdan, aile, baba saygÕsÕ ve bana olan ba÷lÕlÕ÷Õn
birdenbire nasÕl yok olmuútur? 260
Gizliyorsun. 261
Sizleri o kadar yalnÕz bÕrakmak istemem. 364
Bu evde bir tarafÕna inecekti. 366
Ömrüm oldukça unutamam. 367
Evin önüne gelince baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 452
EúyanÕn yerleri hiç de÷iúmemiúti. 454
Evin baúka bir odasÕnda olmasÕnlar? 455
2. BRLEK CÜMLELER
Metnimizde 17’si úartlÕ birleúik, 31’i iç içe birleúik olmak üzere 48 tane birleúik
cümle vardÕr.
a. artl Birleik Cümle
Metnimizde 17 adet úartlÕ birleúik cümle yer almaktadÕr. Bu cümlelerin yapÕlarÕna
göre cümleler içindeki oranÕ % 1.79’dur.
En küçük bir endiúe ruhta çÕt çÕkarsa dört nala kaçarlar. 25
Bu mesele tÕmarhanede halledilebilse ben de seninle çÕldÕrÕrÕm.
Sakin olsaydÕn kendine gelirdin. 33
So÷ursa bir iúe yaramaz. 116
E÷er senin gibi isyan etmiyor, haykÕrmÕyorsak, daha güzel yollar gördü÷ümüz içindir. 119
Bu úÕllÕktan daha mazur bir genelev karÕsÕyle Galata meyhanelerinden
birinde karúÕ karúÕya otursaydÕn, daha az i÷renç olurdun. 260
Fakat senin arkadaúÕn altmÕúlÕk bir zamparaya sahte hislerle ba÷lanmayÕp
da, hatta onu gerçekten sevseydi, Armand Duval ile bu herif arasÕndaki farkÕ
bize az çok unutturarak müsamahamÕza epeyce hak kazanabilirdi. 262
Selmin
olsaydÕ
onun
yerinde,
müúterek
hatÕralarÕn
mazeretine
tutunabilirdin. 262
Bu his, beni seviyorsan, benim senin içindeki hayalimin bildi ÷i bir
hakikati benim realitemden gizlemen için bir sebep de÷ildir. 263
Bunlardan çekinseydin, gitmezdin ona. 263
Yol yorgunlu÷um geçerse düzelece÷imi ümit ediyorum. 364
64
Gizlerse hapÕ yuttu. 366
ArtÕk istesen de iyi kahve piúiremezsin sen. 368
On defa piúirsen yine budur.368
Necile soka÷a çÕkmÕúsa, iskarpinlerini bu odada giymedi mi? 454
b. ç çe Birleik Cümle
Metinde yer alan 31 iç içe birleúik cümlenin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki
oranÕ % 3.26’dÕr.
Yüksek sesle : — Dün gece uyumadÕm, Besim, dedi. 25
— Kime benzeyece÷ini evvela ben sana sorabilir miyim? dedi. 27
— Bu bir kromozon muammasÕdÕr, dedi, üçümüzün de aynÕ ananÕn ve aynÕ
babanÕn çocuklarÕ oldu÷umuz muhakkak. 28
— O halde benden, meseleyi on dört dakikada halledecek ve seni bir sene sonra
bir mecliste görüp de “NasÕlsÕnÕz Selmin HanÕm?” diye sorarken sesinin imalÕ toniyle
sana geçmiúi hatÕrlatmaktan çekinecek dost bir tabibi hazÕkÕn adresini soracaksÕn. 30
— Bence de o müsavi, dedi, annem benim en büyük úansÕmÕn önüne dikildi. 31
Gözlerinin uciyle ablasÕna bakarak, alçak sesle: — øtiraf ediyoruz, dedi. 31
— Söyle diyorum! 32
— Ben sana bir úey söyleyeyim mi, Besim, dedi, istersen çÕldÕrdÕ÷Õma hükmet. 34
— Gel, dedi, Simeranya’ya filan kulak asma. 35
“Biraz daha iyiyim” demeni rica ederim. 116
— ùimdi a÷Õr a÷Õr kaldÕr göz kapaklarÕnÕ, dedi, aç gözlerini. 117
— Sen uyu biraz, dedi, çok erken uyand Õn, sinirlerin de yoruldu, úimdi
güzel uyursun. 119
— Hah! dedi, Besim Bey, karakola gidiyorum ben. 119
“ Her úey mümkün” cevabÕ onu ümide ve dehúete düúürüyor. 180
— Çok müteessirim, dedi. 182
— Bilmiyorum, dedi. 182
Meral yine bir tereddütten sonra, kÕsaca: — Akúama do÷ru, dedi. 183
O kadar tembih ettim ona ben, eve erken gel diye. 365
— Hiç bir úey bilmiyorum, vallahi, küçük bey … dedi. 366
— Ne zamandan beri bu? diye sordu. 377
ùeytan gebert úu kahpeyi diyor. 367
65
Ev bir kere çÕ÷rÕndan çÕktÕ, diyorum sana.368
3. BALI CÜMLELER
Metnimizde 16’sÕ “ki” ba÷lacÕ, 69’u di÷er ba÷laçlarla kurulmuú 85 ba÷lÕ cümle
yer almaktadÕr. Ba÷lÕ cümlelerin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki oranÕ % 8.93’ tür.
a. Ki’ li Bal Cümleler
ønan ki böyle bir úey imkânsÕz de÷ildir. 28
Bana mahsus, çok orijinal bir úerefle seni temin ederim ki, abla, niúanlÕsiyle
de÷il. 33
ParmaklarÕnda öyle bir kin vardÕ ki, elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar
çÕksa onu bo÷abilirdi. 115
Çaresizlik ve tehlike anlarÕ vardÕr ki, o zaman çÕrpÕnmaya ve haykÕrmaya
gelmez. 117
Kabul et ki aç adam - Selmin macerasÕ do÷rudur.
Düúün ki yalnÕz da de÷ilsin. 118
Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç adamÕ, bana da istakozu ve
Alemda÷Õ’nÕn tereya÷ÕnÕ unutturup ikimizi de a÷latÕr! 119
ønce yüzünde, gözlerinin altÕndan yanaklarÕna do÷ru inen bir gölge vardÕ ki,
dün geceyi uykusuz ve buhranlÕ geçirdi÷i zannÕnÕ veriyordu. 181
Birincisi diyalektik, veyahut onun tabiriyle “lastikli düúünce” veya ruh
hareketidir ki, bir uçtan ötekine ve ötekinden yine berikine gitmektedir. 198
Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik
harekete, ne de zÕtlarÕn aynÕ zamanda mevcut oluúuna rastlanÕr. 198
Söyleme÷e hacet yok ki, bu bir ruh hamlesi ve hareket halinde bir
ebedilik prensibidir. 199
Söyleme÷e hacet yok ki, úiir tarafiyle bu bir geçicilik melankolisi, hayat
tarafiyle bir uzviyet hamlesi ve hareket halinde bir fanilik prensibidir. 200
Tabiidir ki imkân yoktur. 364
b. “Ve” Balacyla Kurulan Cümleler
Metnimizde en fazla kullanÕlan ba÷laç oldu÷u için “ve” ba÷lacÕ ayrÕ bir baúlÕk
altÕnda ele alÕnmÕútÕr. Bu ba÷laçla kurulan ba÷lÕ cümlelerin sayÕsÕ 52’dir.
SabahlarÕ midesi bulanÕyor ve baúÕ dönüyor. 26
66
Besim buna dikkat etti ve sustu. 27
Herkes bunu biliyor ve herkes senin gibi düúünmüyor. 27
Besim durdu ve baúÕnÕ salladÕ. 30
Arkaya do÷ru sendeledi ve bir düúme tehlikesi geçirdi. 32
Batar insan ve bo÷ulur. 117
YaklaútÕ ve Samim'in bakÕúlarÕndan kaçan gözleri, masa ile kanepe arasÕnda,
ince vücudunun kolayca geçebilece÷i boúluk üstünde lüzumundan çok fazla
durdu. 181
ønsan
mümkün
olmayan
úeyi
istemek
için
kendini
yormaz
ve
para1amaz. 199
ùahsiyetimiz orada bütünleúir ve tam dolgunlu ÷u içinde zÕtlÕklarÕ
karúÕlar. 263
Salona döndü ve bekledi . 368
Samim hep sorardÕ ve birbirine benzemeyen bu kokudan daha
anlaúÕlmaz cevaplar alÕrdÕ. 455
c. Dier Balaçlarla Kurulan Cümleler
Hiç olmazsa onun bazÕ gevúek ve mÕzmÕz hassasiyet anlarÕ var da, içindeki trajedi
barutunu lakrimal bezelerinde ÕslatÕyor. 28
Selmin çatalÕnÕ zeytine soktu, fakat elinden bÕraktÕ. 30
Bu evde bir úey dönüyor fakat anlayaca÷Õm ben. 32
Bir kÕzÕn daha olsaydÕ da sana gösterseydim... 35
Eski usuldür ama ben faydasÕnÕ kendi üzerimde çok görmüúümdür. 116
AblamÕn ilaçsÕz uyuyaca÷Õ muhakkaktÕ, fakat Hasibe’nin kÕzarttÕ÷Õ
ekmeklerin so÷umadÕ÷Õ muhakkak de÷ildi. 119
Söyleyiniz de izah edeyim. 183
ønsan bu sÕkÕntÕya en büyük felaketlere karúÕ mücadeleyi tercih edebilir,
çünkü bu çarpÕúma insanda varlaúma hamlesini kÕrbaç1ar ve onu yoklaúma
hamlesinin korkunç sezgisi içinde bunalmaktan kurtarÕr. 199
ønsanÕn yoklaúma hamlesinden do÷an fanilik duygusu ya Pierre Loti veya
ondan ilham alan Yahya Kemal gibi úairlerde bir geçicilik hüznü uyandÕrÕr,
yahut da orta adamda “Bugün varÕz, yarÕn yok”, “Bir günün beyli÷i beyliktir”
67
tarzÕnda hedonist, keyif ve kazanç temayüllerini azdÕran bir yaúama telakkisi
içinde “Vur patlasÕn, çal aynasÕn” ahlakÕ vücuda getirir. 200
O anlarÕmÕzÕn içinde varÕz veyahut yokuz. 263
Ya bavulunu bir arkadaúÕnÕn evinde hazÕrlÕyor, yahut da satÕyor
elbiselerini. 367
KÕz kardeúimle uyuúamÕyorum da sana açÕyorum kalbimi. 367
4. SIRALI CÜMLELER
Metnimizde basit cümlelerden sonra en fazla sÕralÕ cümleler kullanÕlmÕútÕr. 952
cümlenin 96’sÕ sÕralÕ cümledir. Bu cümlelerin yapÕlarÕna göre cümleler içindeki oranÕ %
10.08’dir.
Seninde uykularÕn öyledir, bilirim. 25
Besim, rica ederim, Selmin benim kzm, senin ablanÕn kÕzÕ. 26
Fakat burada herkes, meseleyi tulumba tatlÕsÕyle sade kahve arasÕnda konuúur,
bebe÷in sarÕúÕn m, esmer mi olaca÷ÕnÕ ve kime benzeyece÷ini sorarlar, geçer gider. 27
øyi keúfettin: Bana benzeyecek. 27
Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 30
AraútÕrÕrÕz, anlarÕz onu da. 34
Masaj bittikten sonra avucunu ablamÕn alnÕna koydu, durdu.116
Ne yaman heriftir úu a÷abeyim, ne büyücüdür! 119
Bilmiyorum, bir úey mi duydunuz? 182
AyaklarÕm kendili÷inden gitti, sürüklendi. 262
Sürüklenirsek hiçiz, dayanÕrsak varÕz. 263
Turgut onlarÕ görmüú, onlar görmemiúler. 365
KÕz üç beú laf etti, ok gibi ci÷erime iúledi. 367
Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgarsÕzdÕ. 451
Bahçe yine bu bahçe, ev yine bu evdi. 452
Geriye döndü, merdiven baúÕna gelerek daha yüksek sesle ba÷ÕrdÕ. 453
5. KESK CÜMLELER
Metnimizde kesik cümleler önemli bir yer tutmaktadÕr. Kesik cümle % 9.35 ile
en çok kullanÕlan üçüncü cümle türüdür. Metinde 89 adet kesik cümle yer almaktadÕr.
Hele Selmin’in, Selmin’in... 26
68
Seninle hiç bir... 29
Bir ayak sesi. 29
Casusluk çirkin bir úey ama... 34
FÕrsat bulamÕyorsun da ondan. 35
Yavaú ayol! 115
Bulutsuz, masmavi, sakin ... bulutsuz masmavi, sakin. 117
Sana bir misal daha. 118
Yine arzuyu fÕrçalayan ve gururu buruúturan bir sabÕrsÕzlÕk. 179
Camda uzayan ve geniúleyen gölgenin, tam ona benzemek üzere iken,
anlaúÕlmaz hangi bulanÕk çizgi ve kÕmÕldanÕú farkiyle ondan ayrÕlmasÕnÕn verdi÷i
hayal kÕrÕklÕ÷Õ. 179
Birbirinin üstünden kalkÕp giden sÕkÕntÕ anlarÕnÕn bazan tükenmezlik ihtimalini düúündüren sonsuzluk vehmi ve dehúeti. 179
Geç kaldÕ÷Õm için mi? 181
Saat kaçta? 183
Gündüzkü sahnelerden, ve daha evvelkilerden hatÕralar. 259
Baúka ... 262
Benim Parise karúÕ za’fÕm. 262
Bilmem ki... 367
Üç .. üç günden beri ... 367
ùurada, úu çimlerin üstünde, önünde küçük bebek arabasiyle duran ve
pencerelere bakÕp “Rina ... Rina ...” diye ba÷Õrarak dadÕsÕnÕ ça÷Õran beú yaúÕndaki
Meral'in sesi. 452
NasÕl, bu kadÕn, nasÕl, yirmi... 454
Tuvalet masasÕnÕn önünde, nefesini kesecek bir dikkatle duda÷ÕnÕ
boyayan Necile’nin aynanÕn içinden ona bir an úuh, süzgün ve úeytani bir yan
gözle bakÕúÕ; gardrobun önünde parmaklarÕnÕn ucuyle alt duda÷ÕnÕ hafifçe
tutarak elbise be÷enmek için geçirdi÷i bir tereddüt anÕ; ayakta, bir yumru÷unu
avucunun içine alarak ve dirseklerini vücuduna yapÕútÕrarak, baúÕ önde, bir
çare araútÕrmasÕ; úu koltukta çÕrÕlçÕplak ve ayak ayak üstüne atarak oturup
sigara içiúleri (bütün vücudunda, bilhassa dizlerinde ayaklarÕnÕn baú parma÷Õna kadar çizgilerindeki zarafet); úurada bir kahkaha; yata÷ÕnÕn yanÕnda
bir kÕvrÕlÕú; pencerenin önünde ge vúek ve dalgÕn bir duruú; o zamanki ipek
69
çoraplarÕn üzerindeki bagetin manas Õ için aralarÕnda geçen ve saatler süren
garip bir münakaúa; yataktan atlarken kalçasÕnÕn bir parlayÕúÕ; úu kanapede
yanyana oturup birbirlerine yaslanarak kitap okuduklarÕ anlar ... 455
B. YÜKLEMNN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER
1. SM CÜMLELER
“YalnÕzÕz”dan seçti÷imiz 40 sayfadaki 633’ü basit, 48’i birleúik, toplam 681
cümlenin 183 tanesi isim cümlesidir. øsim cümlelerinin yükleminin türüne göre cümleler
içindeki oranÕ % 26.87’dir.
a. Yüklemi Tek sim + Ek-Fiil eklinde Olanlar
Tavúan gibi korkak uykular vardÕr. 26
Benim baúka bir üzüntüm daha var. 28
Yüzü ve göz kapaklarÕ da hareketsizdi. 32
Her caninin içinde temiz bir dünya vardÕr.35
Meral'de yine sabit bakÕú cesareti yoktu. 182
So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259
Onun gözünde biz yokuz. 366
Samim de haklÕdÕr. 367
Bütün pencereler karanlÕktÕ. 452
b. Yüklemi Kelime Grubu + Ek-Fiil eklinde Olanlar
Ben de evin içindeyim. 29
Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116
Menfi, miskin, aciz bir tevekkül deildir bu. 118
Her hazzÕn kedere ve her kederin hazza gidiúi veya iradi ile gayri iradi
arasÕnda gidiú geliú böyle bir iç diyalektik hareketinin neticesidir. 198
En çirkin merhamet hedefini arandr . 261
AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kzdr. 366
Her úey prl prl. 454
2. FL CÜMLELER
Metnimizdeki 681 cümleden 498’i fiil cümlesidir. Bu cümlelerin yükleminin
türüne göre cümleler içindeki oranÕ %73.13’tür.
70
a. Yüklemi Basit Kipli Olan Fiil Cümleleri
Yoksa çÕldÕraca÷Õm. 25
Daha sonra devam etti. 27
A÷abeyimin halini be÷enmiyorum. 28
Mefharet yaklaútÕ. 31
ùimdi, úimdi, odasÕna gidelim. 34
Hiç sÕkma kendini. 117
Bir úeyler biliyor musun? 366
Son basamaklarÕ a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453
b. Yüklemi Birleik Kipli Olan Fiil Cümleleri
Besim’in fikirlerini bilirdi. 26
DudaklarÕnÕn etrafÕ kabarmÕútÕ. 27
Dün gece çÕldÕracaktÕm. 29
Selmin kÕmÕldanmÕyordu. 32
KadÕn Selmin’in dokuz ay on gün bu karÕnda oturdu÷unu mu
düúünmüútü ? 115
øngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183
Az daha selam vermeden geçecekti. 365
Pencerelere bakardÕ. 454
C. YÜKLEMNN YERNE GÖRE CÜMLELER
Metnimizdeki 681 cümleden 600’ü kurallÕ, 81’i devrik cümledir. Yükleminin
yerine göre cümleler içinde kurallÕ cümlelerin oranÕ % 88.11, devrik cümlelerin oranÕ %
11.89’dur.
1. KURALLI CÜMLELER
Besim, konuúurken düúünmeyi sevmeyen adamlarÕn sür’atiyle cevap verdi. 26
Benim baúka bir üzüntüm daha var. 28
Hem de sizin gibi her kuúu baykuú sanan kabus tiryakileri arasÕndayÕm. 29
Mermerleúmiú bir fÕrtÕna gibi karúÕmÕza dikildin. 34
KadÕnca÷ÕzÕn yüzünde fÕrtÕnalar vardÕ. 115
71
Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ
affetmez. 118
AblamÕn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yaúlar vardÕ. 119
Meral daha cesaretsiz bir sesle sordu. 182
ønsanÕn varlaúma hamlesinden ebedilik hayali ve neúesi do÷ar. 199
YaúadÕ÷ÕmÕz ça÷ bu ruh hali içindedir. 200
Burada “benim” fikirlerim yok. 263
Bu evde bir tarafÕna inecekti. 365
Son basamaklarÕ a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453
Evin baúka bir odasÕnda olmasÕnlar? 455
2. DEVRK CÜMLELER
Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27
Samim’den daha trajik mahluksun sen. 28
Bir úeyler yazÕyor geceleri. 34
Düúün bunu. 117
Bugün hiç konuúmayacak mÕsÕnÕz benimle? 183
Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365
Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye 366
Her iúi ters bu evin. 367
Çünkü tÕlsÕmÕ bozuldu bu evde her úeyin. 368
Gel buraya. 368
Nereden sÕzÕyordu bu? 454
Vücudu da biraz böyle kokardÕ onun. 455
Nerede bunlar? 455
Ç. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER
Metnimizdeki 681 cümlenin 510’u olumlu cümle, 104’ü olumsuz cümle, 67’si
soru cümlesidir. AnlamÕna göre cümleler içinde olumlu cümlelerin oranÕ % 74.89,
olumsuz cümlelerin oranÕ % 15.27, soru cümlelerinin oranÕ % 9.84’tür.
1. OLUMLU CÜMLELER
YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle ilave etti . 28
Ben bu evin havasÕnda bir a÷ÕrlÕk duyuyorum, Besim. 29
72
Besim onu tutmak için aya÷a kalkmÕútÕ. 32
NizamÕ alem hakkÕ için sessiz bir cemiyeti bu gürültüye tercih ederim. 35
En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz
tahriklerle gelir. 114
Bu bir masajdan ziyade cinayet stajÕna benziyordu.115
Kaderin aksilikleri karúÕsÕnda da intibaktan hakimiyete giden sabÕr
köprüsü üzerinde sakin olmalÕsÕn. 118
øki ay içinde en büyük farklardan biri de bu. 181
Samim bir daha sordu. 183
Ortaça÷ boyunca insan düúüncesi yine tek ayak üstünde görünür. 200
Her úeyini kaybetmiú. 261
Yenge hanÕm ona iyi bakar. 364
Yahu ben utanmasÕnÕ bilirim be. 367
Ferhat ba÷ÕrdÕ. 368
Evin önüne gelince baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 452
Belki aúa÷Õda telefonun bulundu÷u arka odada oturuyorlar. 455
2. OLUMSUZ CÜMLELER
a. Olumsuz sim Cümleleri
øsim cümleleri “yok, de÷il” kelimeleri
ve “-sIz/-sUz” eki ile olumsuz
yapÕlmaktadÕr.
Cesareti yoktu. 25
Ciddi konuúulacak bir mesele de÷il. 26
ùimdilik insanÕ bundan baúka bu eve ba÷layan lezzet yok. 29
Yüzü ve göz kapaklarÕ da hareketsizdi. 32
Yirmi yaú heyecanÕ otuz yÕl sonra da farksÕz. 179
Meral'de yine sabit bakÕú cesareti yoktu. 182
So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259
Çünkü saman çöpü de÷iliz. 263
Orada da kimseler yoktu. 453
73
b. Olumsuz Fiil Cümleleri
Fiil cümleleri “–mA” olusuzluk eki ve “ ne …. ne… ” ba÷lacÕ ile olumsuz
yapÕlmaktadÕr. Metnimizde birkaç tane biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümle yer
almaktadÕr.
Kardeúi küçük ve yuvarlak bir francala diliminin üstünde saat camÕ takar gibi
dikkatle yerleútirdi÷i jambona tereya÷ÕnÕ sürerken hiçbir meseleyi ciddi konuúmazdÕ. 25
Dün gece hiç uyumadÕm. 25
Kimseden úüphe etmiyorum. 28
Bahtiyar zatÕn adÕnÕ sorma. 34
Hemen odadan çÕkmaya cesaret edemedim. 116
Bu sual cevapsÕz bÕrakÕlamazdÕ. 182
Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik
harekete, ne de zÕtlarÕn aynÕ zamanda mevcut oluúuna rastlanÕr. 198
A÷Õr bir söz söylemedi. 367
Fakat Meral’in sesinden kurtulamadÕ. 452
EúyanÕn yerleri hiç de÷iúmemiúti. 454
3. SORU CÜMLELER
a. Soru Ekiyle Kurulan Soru Cümleleri
Dikkat etmedin mi? 26
Söylemiyor de÷il mi kimden oldu÷unu? 34
Senin ahlakÕn var mÕ, Besim? 35
Yine bir úeye canÕnÕz mÕ sÕkÕlÕyor? 181
Kimseyi görmediniz mi? 183
Senin böyle sürükleniúlerin yok mudur, Samim? 263
Paris’e mi kaçacak? 365
Gelmeyecekler mi? 455
b. Soru Kelimeleriyle Kurulan Soru Cümleleri
Selmin’in bunlarÕ istedi÷i gibi çalÕútÕrmasÕnÕ niçin tabii bulmuyorsun ? 26
Seni böyle solduran mesele nedir? 30
Tahmin etti÷imizi ne biliyorsun? 30
Kim öyle ise? 34
74
O o÷landan sonra kiminle tanÕútÕ? 34
Ne diyor? 34
Ben sana AydÕn için ne dedim? 118
Neniz var? 182
HayÕr, saat kaçta baytara gittiniz? 183
Hangi ihtiyaç, hangi zaruret, hangi zaptedilmez arzu, hangi his ve kader
birli÷i seni bu son basama÷a itti? 259
Millet, insan, gurur, vicdan, aile, baba saygÕsÕ ve bana olan ba÷lÕlÕ÷Õn
birdenbire nasÕl yok olmuútur? 260
Hele niçin bana yalan söyledin? 263
Neden onun hasta annesine, bir ucundan ahengini bozdu÷u bütün bir cemiyete ve úimdi onun günahÕnda hiç bir taksirleri olmad Õ÷Õ halde ÕstÕrap
duyanlara acÕmÕyorsun? 261
Bu hayal onlara nasÕl baskÕn çÕkabiliyor? 262
Ne biliyorsun hemen gelece÷ini? 365
Ben neyim be? 367
Beklemekten baúka ne yapabilirdi? 453
Nereden sÕzÕyordu bu? 454
II. CÜMLENN UNSURLARI
A. YÜKLEM
1. Fiil Cümlelerinde Yüklem
Yüklemi fiil olan cümlelerde basit veya birleúik kipli bir çekimli fiil veya bir
birleúik fiilin yine basit ya da birleúik kipli úekli yer almaktadÕr. Birleúik fiil özelli÷i
gösteren yüklemler isim+yardÕmcÕ fiil, fiil+yardÕmcÕ fiil kuruluúundadÕr. Anlamca
kaynaúmÕú birleúik fiiller de yüklem olarak kullanÕlmaktadÕr. Metnimizde genellikle
görülen geçmiú zaman kipi kullanÕlmakla birlikte úahÕslarÕn konuúmalarÕnda hemen
hemen her kip görülmektedir.
a. Basit Kipli Fiillerin Yüklem Olmas
Yoksa çÕldÕraca÷Õm. 25
A÷abeyimin halini be÷enmiyorum. 28
Mefharet yaklaútÕ. 31
75
ùimdi, úimdi, odasÕna gidelim. 34
Hiç sÕkma kendini. 117
Bir úeyler biliyor musun? 366
Son basamaklarÕ a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453
b. Birleik Kipli Fiillerin Yüklem Olmas
Besim’in fikirlerini bilirdi. 26
DudaklarÕnÕn etrafÕ kabarmÕútÕ. 27
Dün gece çÕldÕracaktÕm. 29
Selmin kÕmÕldanmÕyordu. 32
øngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183
Az daha selam vermeden geçecekti. 365
Pencerelere bakardÕ. 454
c. sim + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiillerin Yüklem Olmas
Besim, rica ederim. 26
yi kefettin. 27
Eet, et, benden de üphe et. 28
Kime aúÕk, onu merak ediyorsun. 29
Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 31
KadÕnÕn öfkesi tecessüsüne bir anda teslim oldu. 33
Tela etme. 34
Sonra ablamÕn bacaklarÕnÕ ve dizlerini omaya balad. 115
Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde
halledebiliriz. 117
Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ
affetmez. 118
Söyleyiniz de izah edeyim. 183
ølahiyatçÕ görüú hakimdir ve ilim yine bir din karakteri almaa
balar. 200
Millet, insan, gurur, vicdan, aile, baba saygÕsÕ ve bana olan ba ÷lÕlÕ÷Õn
birdenbire nasÕl yok olmutur? 260
Sinirli adÕmlarla dolamaa balad. 365
76
ç. Fiil + Yardmc Fiil Kuruluundaki Birleik Fiillerin Yüklem Olmas
1923’ ün ortasÕna kadar do÷anlar bu emniyetle konuabilirler. 28
Söyleyemem, dayÕ, mazur gör. 30
Selmin omuzlarÕnÕ kaldrp indirdi. 31
Gizleyemezsin benden. 32
øki dakika bile konuamadk. 34
Bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ úimdi bir yazÕhanenin gözünde bulabiliriz. 35
Gelmeyebilir mi? 180
HafÕzasÕnÕn karmakarÕúÕk noktalarÕnda ÕúÕklar yanp sönüyordu. 259
ùimdi, bir taksiye atlayÕp on dakika sonra oraya gidebilir ve bunlarÕ
söyleyebilirdi. 260
d. Anlamca Kaynam Birleik Fiillerin Yüklem Olmas
Yutkunurken, bu ilahi lezzet anÕnÕn safiyetini hiçbir düúünce ile bulandÕrma÷a razÕ
olmadÕ÷ÕnÕ anlatmak için de kalarn çatt. 25
Bir Orta Anadolu köyünde herkes kÕzca÷ÕzÕn bana bela kesilir. 27
Aç
adamÕn
Selminle
macerasÕ,
ablam
kadar
onu
da
çlgna
döndürmütü. 115
Her úey mümkün" cevabÕ onu ümide ve dehete düürüyor. 180
Göz göze geldiler. 182
Dün gelmedi÷ime cannz skld, anlÕyorum. 183
Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365
Samim de on gündür Meralle kesmi selam sabah.365
Kulaklarmn dibine kadar kzardm. 365
Bu evde bir tarafna inecekti. 366
Yerin dibine geçtim bugün Selmin’in önünde. 367
Kulak verdi. 368
2. sim Cümlelerinde Yüklem
øsim cümlelerin yüklemi tek kelimeden oluúabildi÷i gibi kelime grubu úeklinde de
olabilmektedir. Yüklemi tek kelimeden oluúan cümlelerde yüklem genellikle bildirme eki
77
almakta; fakat zaman zaman 3. úahÕs bildirme eki kullanÕlmamaktadÕr. Yüklemi tek
kelimeden oluúan cümlelerde “var” ve “yok” kelimelerinin çok kullanÕldÕ÷Õ
görülmektedir. Pek çok kelime grubu cümlede yüklem olarak görev yapabilmektedir.
a. Yüklemi Tek Kelime Olan sim Cümleleri
Tavúan gibi korkak uykular vardÕr. 26
Benim baúka bir üzüntüm daha var. 28
Yüzü ve göz kapaklarÕ da hareketsizdi. 32
Meral’de yine sabit bakÕú cesareti yoktu. 182
So÷uk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259
Onun gözünde biz yokuz. 366
Bütün pencereler karanlÕktÕ. 452
b. Yüklemi Kelime Grubu Olan sim Cümleleri
ba. Sfat Tamlamasnn Yüklem Olmas
Samim’den daha trajik mahluksun sen. 28
Bir hizmetçi için bu bile hatr saylr bir hürriyettir. 115
Bu musibet hastalÕ÷Õn panez ... panzam ... pan ... panzehiri sk
perhiz. 364
AsÕl benim cinlerimi baúÕma üúüútüren o domuz kzdr. 366
Bu da ayr mesele. 367
Bahçe yine bu bahçe, ev yine bu evdi. 452
bb. Tekrar Grubunun Yüklem Olarak Kullanlmas
Her úey prl prl. 454
bc. Balama Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
Yine salon tenha ve karanlk.179
Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgarszd. 451
bç. sim Tamlamasnn Yüklem Olarak Görev Yapmas
Selmin benim kzm, senin ablann kz. 26
Ben de evin içindeyim. 29
78
Sessizlik onun sihir ve telkin artlarndan biriydi. 116
syann tekniidir.118
Kendi fani ve geçici benli÷inin üstüne sÕçramak, kendi kendini aúmak için
yaptÕ÷Õ bütün fedakarlÕklar (her türlü aúk ve kahramanlÕk), varlama hamlesinin
devamdr. 199
bd. Say Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
Bir hafta evvel ablasÕnÕn tansiyonu yirmi birdi. 27
be. Edat Grubunun Yüklem Olmas
E÷er senin gibi isyan etmiyor, hayk ÕrmÕyorsak, daha güzel yollar
gördüümüz içindir. 119
Fakat bu zÕtlÕk birbirlerine göredir: Rölatif’tir. 199
Ne zamandan beri bu? 367
bf. sim-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
Marifet o anlar geçirmektir. 117
bg. Sfat-Fiil Grubunun Yüklem Olarak Görev Yapmas
En çirkin merhamet hedefini arandr. 261
B.ÖZNE
1. Öznesi Tek Kelime Olan Cümleler
Besim, konuúurken düúünmeyi sevmeyen adamlarÕn sür’atiyle cevap verdi. 26
Ben de evin içindeyim. 29
Sessizlik onun sihir ve telkin úartlarÕndan biriydi. 116
Fakat heyecan devam etmektedir. 179
Meral daha cesaretsiz bir sesle sordu.182
Selmin de alt üst etti asabÕmÕ. 365
Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye 366
Samim de haklÕdÕr. 367
Gök hafif bulutlu, hava kuru ve rüzgarsÕzdÕ. 451
Nerede bunlar? 455
79
2. Kelime Gruplarndan Oluan Özneler
Metnimizde ba÷lama grubu, sÕfat tamlamasÕ, isim tamlamasÕ, isim-fiil grubu ve
sÕfat-fiil grubu cümlede özne olarak görev yapabilmektedir.
a. Balama Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas
Yüzü ve göz kapaklar da hareketsizdi. 32
OdasÕna götürüp onu yata÷Õna yatÕrmak ve sÕcak su hazÕrlanÕncaya kadar
sinirlerini yatÕútÕrmak için, OdasÕna götürüp onu yata÷Õna yatÕrmak ve sÕcak su
hazÕrlanÕncaya kadar sinirlerini yatÕútÕrmak için, aabeyim ve ben epey zahmet
çektik.115
Çrpnmak ve çabalamak batmaktÕr. 117
Pasiflik ve aktiflik birer cepheleriyle aynÕ úeydirler. 198
Aabeyim ve yenge aylardan bahsediyorlar. 364
b. Sfat Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas
Tavan gibi korkak uykular vardÕr. 25
ki eliyle boluu iten Mefharet ba÷ÕrdÕ. 33
Cins hayvan, binicinin sinirlenmesini, çÕrpÕnmasÕnÕ, onu mahmuzlamasÕnÕ
affetmez. 118
ønce yüzünde, gözlerinin altndan yanaklarna doru inen bir gölge
vardÕ. 181
Souk bir tahlil imkânsÕzdÕ. 259
Bütün pencereler karanlÕktÕ. 452
c. sim Tamlamasnn Özne Olarak Görev Yapmas
Selmin’in yüzü solgundu. 29
Sen ne dersen de, benim üphem devam ediyor. 34
“Her ey mümkün” cevab onu ümide ve dehúete düúürüyor. 180
nsann tabiat üzerindeki dikkati azalmÕú ve düüncesinin yere (maddeye)
basan aya kÕsalmÕútÕr. 200
Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259
Feriha senin yakn bir arkadan da de÷il. 262
Renginaz’n oda kaps da açÕktÕ. 452
80
ç. sim-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas
Oraya kaç kendi kendinden nefret ifade eder. 35
Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 118
Baka temayüller aramak lazÕmdÕ. 262
d. Sfat-Fiil Grubunun Özne Olarak Görev Yapmas
1923’ ün ortasna kadar doanlar bu emniyetle konuúabilirler. 28
Asl benim cinlerimi bama üütüren o domuz kÕzdÕr. 366
C. NESNE
Nesneyi belirtisiz nesne ve belirtili nesne olarak ikiye ayÕrÕp bu nesne türlerine
metinden örnekler verdik. Metnimizde ba÷lama grubu, isim tamlamasÕ, sÕfat tamlamasÕ
ve isim-fiil grubunun nesne olarak görev yaptÕ÷ÕnÕ tespit ettik.
1. Nesne Türleri
a. Belirtisiz Nesne
Bir eyler yazÕyor geceleri. 34
Simeranya kaúifinin yazÕhanesine anahtar uydurmakta benim ahlakma aykr hiç
bir nokta göremiyorum. 35
Çok müteessirim, dedi. 182
Yaknlarda uzun faslalarla damlayan bir su rltsndan baka bir ey
duymuyordu. 453
b. Belirtili nesne
Selmin’ in bunlar istedii gibi çaltrmasn niçin tabii bulmuyorsun? 26
Zavally babasÕna bile vurdururlar. 27
Bahtiyar zatn adn da söyler misin? 30
Ne kadar rahat yaadm görüyorsun. 35
Kollarn, bacaklarn tamamiyle rahat bÕrak. 117
Üstündekini yere vurur. 118
Necile’ nin yatt odadan çam dallarna vuran arardÕ.452
81
2. Kelime Gruplarndan Oluan Nesneler
a. Balama Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas
Fakat burada herkes, meseleyi tulumba tatlÕsiyle sade kahve arasÕnda konuúur,
bebein sarn m, esmer mi olacan ve kime benzeyeceini sorarlar, geçer gider. 27
Samim’den cevap alamayÕnca, onu bu kadar susturan meselenin burada on
dakika kadar beklemesinden ibaret olmadÕ÷ÕnÕ anladÕ÷Õ halde, konuúmaya
mecbur etmek için, yolda Feriha’nn annesine rastladn ve lafa tutulduunu
söyledi. 182
b. Sfat Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas
Bir pençe gibi uzattÕ÷Õ elindeki öfke, yakalad sandalyeyi takÕrdatarak çekti. 31
A÷abeyim bu cümleyi ablama birkaç kere alçak sesle söyletti. 115
Alt tarafn okuyalÕm. 364
Ar bir söz söylemedi. 367
Necile’nin yatt odadan çam dallarna vuran arardÕ.452
Son basamaklar a÷Õr a÷Õr çÕktÕ. 453
c. sim Tamlamasnn Nesne Olarak Görev Yapmas
Besim’ in fikirlerini bilirdi. 26
Aabeyimin halini be÷enmiyorum.28
Hiç bir haykÕrÕú Selmin’ in tarihini de÷iútiremez. 118
Samim bunun korkudan ihtiyata ve dirayete doru bir geçi iareti
olduunu bilirdi.181
Geniú kanapenin üstündeki battaniye, orada
-herhalde Renginaz
olacak- birinin uzandn gösteriyor. 454
ç. sim-Fiil Grubunun Nesne Olarak Görev Yapmas
Kardeúi dilimi ÕsÕrmadan evvel, ona gözünün kuyru÷iyle fÕrlattÕ÷Õ bir bakÕúla,
e÷er büyük bir mesele açacaksa, fena bir an seçtiini hatrlatmak istedi, sonra dilimi
ÕsÕrdÕ. 25
Sizleri o kadar yalnz brakmak istemem.
82
Ç. YER TAMLAYICISI
Yer tamlayÕcÕsÕ olan cümle unsurlarÕ da ya tek kelimeden ya da kelime grubundan
oluúmaktÕr. Metnimizde çeúitli kelime gruplarÕ yer tamlayÕcÕsÕ olarak görev yapmaktadÕr.
1. Yer Tamlaycs Tek Kelime Olan Cümleler
Yüzünde hâlâ kan ve úiúkinlik vardÕ. 31
KadÕn kzna haykÕrdÕ. 32
A÷abeyim karyolaya yaklaúÕyordu. 115
A÷abeyim ve yenge aylardan bahsediyorlar. 364
Mektuba, Selmin’e, Meral’e, sana, ona, buna, kahveye, kendime, kadere,
her eye, kainata sinirleniyorum. 366
Bahçeye girdi. 451
çeriden aydÕnlÕk geliyordu. 452
Odada hiç bir karÕúÕklÕk yok. 455
2. Kelime Gruplarndan Oluan Yer Tamlayclar
a. Balama Grubunun Dolayl Tümleç Olarak Görev Yapmas
Bunlardan baúka üçüncü bir hal daha vardÕr ki, orada ne diyalektik
harekete, ne de ztlarn ayn zamanda mevcut oluuna rastlanÕr.198
ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik
özleyiúini vücuda getirir; yoklaúma hamlesi ihtiyarla ve ölüme götürür.198
Yerde ve karyolann altnda terlikler yok. 454
b. Sfat Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
østanbul’da, hele bu züppe köyde herkes büyük bir mesele de÷ildir. 27
Bundan sonra onu hiç bir iime, hiç bir zevkime karÕútÕrmam. 31
Oturduum koltukta, ablamla beraber ben de gözlerimi kapadÕm. 115
HayÕr, öteki salona geçiyorlar. 180
Kvrk ve uzun kirpiklerinde belli belirsiz çÕrpÕnÕúlar vardÕ. 182
Bahçe kapÕsÕnÕn önünde indi, yüzünü demir parmakla yaklaútÕrdÕ ve
içeriye baktÕ.451
c. sim Tamlamasnn Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
nsan vücudunda lüzumsuz bir organ yoktur. 26
83
Duvar saatine baktÕ ve aya÷a kalktÕ. 34
Ablamn üstüne biraz e÷ildi 116
Mesele diye karúÕmÕza çÕkan zorluklarÕn ço÷unu kendi ruhumuzun içinde
halledebiliriz.118
ngiliz Sefarethanesinin önünden karúÕya geçiyorduk onunla. 183
Hafzasnn karmakark noktalarnda ÕúÕklar yanÕp sönüyordu. 259
YazÕ titrek, “g” nin üstünde aksan yok. 364
Cevap alamayÕnca kapnn önüne geldi ve tekrarladÕ. 452
ç. sim-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
Hemen odadan çkmaya cesaret edemedim. 116
“Babam bir hoú” derken Samim’e verdi÷i bulanÕk his içinde de úüphe,
sislere bürünmü bir k gibi klavuzluk vazifesini yapmaa devam etmiúti. 259
d. Sfat-Fiil Grubunun Yer Tamlaycs Olarak Görev Yapmas
Neden onun hasta annesine, bir ucundan ahengini bozdu÷u bütün bir cemiyete ve imdi onun günahnda hiç bir taksirleri olmad halde strap
duyanlara acÕmÕyorsun? 261
D. ZARF TÜMLEC
Cümlede zarf tümleci olan unsurlar hem eksiz olabilmekte, hem de ek
alabilmektedir. Cümlenin di÷er unsurlarÕ gibi zarf tümleçleri de hem tek kelimeden hem
de kelime grubundan oluúabilmektedir.
1. Ek Almadan Zarf Tümleci Olan Unsurlar
Selmin hiç kÕmÕldamadÕ. 31
ùimdi, úimdi, odasÕna gidelim. 34
Do÷ru söyle. 117
His bulantÕlarÕn derhal geçer. 118
Onu gözlerimle bile selamlamayÕ unutarak solu÷u hemen sofada
aldÕm. 119
Samim yine sustu. 182
Samim a÷Õr a÷Õr baúÕnÕ kaldÕrdÕ. 183
84
2. Ek Alarak Zarf Tümleci Olan Unsurlar
a. Vasta Eki Alan Zarf Tümleçleri
Seninle ciddi konuúmak istiyorum. 25
Henüz ona bir ebe gözüyle bakmadÕm. 26
YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle ilave etti. 28
A÷abeyim bu cümleyi ablama birkaç kere alçak sesle söyletti. 116
Samim merdiveni süratle çÕktÕ. 453
b. Zarf-Fiil Eki Alan Zarf Tümleçleri
Kz çkarken, annesi, arkasÕndan ba÷ÕrdÕ. 32
Ablamn ayaklarn lengerdeki scak suyun içinde kpkrmz kesilmi
görünce, sabah karanlÕ÷Õ, canÕm istakoz istedi. 114
Ne yaman heriftir ki, ona Selmin’i ve aç adam, bana da istakozu ve
Alemda’nn terevan unutturup ikimizi de a÷latÕr! 118
Meral ona doru eilerek sordu. 182
Ferhat kahveyi almak için elini uzatÕrken durdu. 365
Ömrüm oldukça unutamam. 367
KanadÕ itti, içeriye girdi, alt kat sofaya giden dar ve uzun koridorda,
pardösüsünü ve apkasn çkarmadan yürüdü. 452
3. Kelime Gruplarndan Oluan Zarf Tümleçleri
a. Tekrar Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
ùimdi ar ar kaldÕr göz kapaklarÕnÕ, dedi, aç gözlerini.116
Kardeúi yine bir kaúÕnÕ yukarÕ kaldÕrmÕú, hafif
hafif baúÕnÕ sallÕyor ve
gülümsüyordu. 31
Samim ar ar içini çekti ve cevap vermedi. 182
Son basamaklarÕ ar ar çÕktÕ. 453
b. Balama Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
En úiddetli arzular bana en biçimsiz anlarda ve en münasebetsiz
tahriklerle gelir. 36
85
c. Sfat Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
Üzüntüne gelince, o zaman da söyledim sana. 29
Kadere teslim olmak lazÕmdÕr o anlarda. 117
Samim’in hayali bir anda onlarÕn oturduklarÕ yere gitti. 259
O da sinirli son zamanlarda. 366
Elektrikleri ve kapÕlarÕ açÕk bÕraktÕklarÕna göre ksa bir zamanda
dönecekler. 453
ç. sim Tamlamasnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
AblamÕn ayaklarÕnÕ lengerdeki sÕcak suyun içinde kÕpkÕrmÕzÕ kesilmiú
görünce, sabah karanl, canÕm istakoz istedi. 114
d. Edat Grubunun Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
Bir iki kere daha yutkunduktan sonra, lokmadan evvel sordu. 25
Dört aydan beri niúanlÕsÕndan ayrÕ bu kÕz. 27
Besim yeúil zeytin taba÷ÕnÕ ona doru sürdü. 29
Nutkun bittiine hükmettiim için do÷ruldum. 118
Alt kat sofada Hasibe ile karúÕlaútÕm. 119
Eve döndükten sonra bir daha hiç çÕkmadÕnÕz mÕ? 197
On gün kadar kalaca÷Õm. 364
Anam rahibe gibi çekilmiú bir köúeye. 366
e. Ksaltma Gruplarnn Zarf Tümleci Olarak Görev Yapmas
Gözlerinde kara bulutlar, yüzünde imekler, baúÕndan acele geçirdi÷i
için üstünde çarpÕk duran sokak elbisesi, elinde havaya savurmaya hazrland bir el bombas gibi uzayan çantas, önümden geçerken durdu. 119
Aktüelin yere serici hakimiyeti altÕnda zeka, her anÕ bir a÷aca benzeyen
ihsanlarÕn ormanÕnda yolunu kaybetmiú, toptan kavrayÕúlara imkân veren külli
mefhumlar yerinde kullanmaktan aciz, hatta en küçük sezi kabiliyetinden de
mahrum, sabit bir fikrin peúinde sürükleniyor. 180
Ve
dirseklerini
araútÕrmasÕ… 455
vücuduna
yapÕútÕrarak,
ba
önde,
bir
çare
86
SONUÇ VE DEERLENDRME
Eserden seçti÷imiz 40 sayfada, 952 cümle tespit ettik. Bu cümleleri önce yapÕsÕna
göre ele aldÕk. Sonra basit ve birleúik cümleleri yükleminin yerine, yükleminin türüne ve
anlamÕna göre inceledik. Metinde yer alan kelime gruplarÕ ile ilgili genel bir
de÷erlendirme yaptÕk. Son olarak metindeki cümlelerin kaçar kelimeden oluútu÷unu
tespit ettik. Cümle ve kelime gruplarÕ üzerinde yaptÕ÷ÕmÕz inceleme ile Peyami Safa’nÕn
üslûbunu, dili nasÕl kullandÕ÷ÕnÕ tespit etmeye çalÕútÕk. østatistikî bilgileri tablolar halinde
gösterdik.
YapÕsÕna göre cümleler ile ilgili istatistikî bilgiler aúa÷Õdaki tabloda verilmiútir.
TABLO-1
YAPISINA GÖRE CÜMLELER
Cümle Türü
Cümle SayÕsÕ
633
ùARTLI BøRLEùøK
CÜMLE
øÇ øÇE BøRLEùøK
CÜMLE
SIRALI CÜMLE
BAöLI CÜMLE
KESøK CÜMLE
TOPLAM
17
BøRLEùøK
BASøT CÜMLE
Toplam Cümlelere
OranÕ %
66.49
1.79
31
96
85
89
952
3.26
10.08
8.93
9.35
100
1. Cümlelerin yarÕdan fazlasÕnÕn basit cümle oldu÷u görülmektedir. Bu cümlelerin
önemli bir kÕsmÕ kÕsa cümlelerdir. Metindeki cümlelerin büyük ço÷unlu÷unun hem basit
hem de kÕsa olmasÕ metnin akÕcÕlÕ÷Õna önemli bir katkÕ sa÷lamÕútÕr. Bu sayede konusu
oldukça a÷Õr olan romanÕn okunmasÕ kolaylaútÕrÕlmÕútÕr.
2. Ba÷lÕ cümlelerden 16 tanesi “ki” ba÷lacÕ ile kurulmuútur. YazarÕn en çok “ve”
ba÷lacÕnÕ kullandÕ÷Õ görülmektedir. Bu ba÷laç ba÷lÕ cümlelerde 50 kez tek, 2 kez de
di÷er ba÷laçlarla birlikte kullanÕlmÕútÕr. “da, fakat, ama, ya, yahut, veyahut, çünkü”
metinde cümleleri birbirine ba÷lamakta kullanÕlan öteki ba÷laçlardÕr. Bu ba÷laçlar fazla
87
kullanÕlmamÕútÕr. Ba÷laçlarla birbirlerine ba÷lanan cümlelerden birinin özellikle
ikincisinin önemli bir kÕsmÕnÕn bir veya iki unsurdan oluúmasÕ dikkat çeken bir noktadÕr.
Yaklat ve Samim’in baklarndan kaçan gözleri, masa ile kanepe
arasnda, ince vücudunun kolayca geçebilecei boluk üstünde lüzumundan çok
fazla durdu. 181
Besim francala diliminin üzerine tereyadan sonra çilek reçeli sürerken, verecei
cevaptan evvel alaca lezzeti düünüyor ve yutkunuyordu. 27
Besim buna dikkat etti ve sustu. 27
Kahve fincann piyanonun üzerine koyan Fer hat bir sigara yakt ve
bard. 368
Cevap alamaynca, kz kardeinin odasna doru birkaç adm daha att
ve bard. 368
Sigarasn tablaya bastrd ve ayaa kalkt. 455
Ba÷lÕ cümleler de di÷er bütün cümleler gibi ço÷unlukla kÕsadÕr.
Ba÷lÕ
cümlelerden 10 tanesinin dÕúÕndakiler iki basit cümlenin ba÷laçlarla ba÷lanmasÕyla
oluúmuútur. 2 ba÷lÕ cümlede úartlÕ birleúik, 1 tanesinde de iç içe birleúik cümle yer
almaktadÕr. 4 ba÷lÕ cümlenin içinde yine ba÷lÕ cümle, 5 tanesinin içinde de sÕralÕ cümle
vardÕr.
3. SÕralÕ cümlelerin yarÕdan fazlasÕ iki basit cümlenin bir araya gelmesinden
oluúmaktadÕr. Bu cümlelerin 66 adeti
iki basit cümleden oluúmaktadÕr. Üç basit
cümleden oluúan sÕralÕ cümlelerin sayÕsÕ 11’dir. BazÕ sÕralÕ cümlelerin içindeki cümleler
farklÕ yapÕdadÕr. øki cümleden oluúan sÕralÕ cümlelerden 5 tanesinin içinde birleúik cümle
yer almaktadÕr. 10 sÕralÕ cümlenin içinde de ba÷lÕ cümle vardÕr.
øçindeki cümle sayÕsÕ üçten fazla olan sÕralÕ cümleler fazla de÷ildir. øçindeki
cümle sayÕsÕ en fazla olan sÕralÕ cümle , “Bu ykln srrn bul, kendini çöz, içini
aykla, uurundan utanan ve ruhunun izbelerinde kaçacak delik arayan suçlu
hislerini yakala, getir, ikimizin de gözümüzün önüne koy, onlar ezmen için sana
yardm edeyim, kurtul, ferahla, günahnn zevkini deil, çirkinliini paylatn
bir mahlukun arkadalndan üstüne sçrayan lekeleri temizle!” (260)
cümlesidir. Bu sÕralÕ cümle on basit cümlenin bir araya gelmesi ile oluúmuútur.
88
SÕralÕ cümlelerin ço÷unlukla kÕsa oldu÷u görülmektedir. SÕralÕ cümlenin
içinde yer alan cümleler ço÷unlukla bir veya birkaç unsurdan oluúmaktadÕr. En
uzun sÕralÕ cümle: “Bunun felsefedeki neticesi kaba bir pozitivizm, psikolojideki
neticesi vatmanlarn dikkatini ve hafzasn yarm yamalak ölçmekten ileri
gitmeyen bir faydaclk, sosyolojideki neticesi cemiyetlerin mahiyetlerini
anlamaktan ziyade pratik ihtiyaçlar n aratran monografi ve istatistiklerin
ortaya döktüü bir sürü yalan yanl rakam, politikadaki neticesi, Ortaçan din
harpleri yerine ekonomik ihtilaflardan doan para harplerini getirmesi,
ahlaktaki neticesi de “Bugün varz, yarn yok” tan ibaret bir fanilik endiesi
içinde mahzunlaan insan, konfor, lüks, çlgnca macera, elence ve cinsi
azgnlklar peinde gününü gün etmekten baka ideallerden tedirgin eden bir
yaama telakkisine sürüklemesidir.” (201) cümlesidir. Bu cümle 84 kelimeden
oluúmaktadÕr.
SÕralÕ
cümlelerin önemli bir kÕsmÕnÕn konuúma cümlesi oldu÷u
görülmektedir.
4. Metnimizde müstakil 31 iç içe birleúik cümle vardÕr. SÕralÕ ve ba÷lÕ cümlelerin
içindekiler bu sayÕya dahil de÷ildir. Bu cümlelerden 22 tanesi, yüklemi “dedi, söyledi
vb.” olan aktarma cümlelerdir. KonuúmalarÕn bu kadar fazla oldu÷u bir metinde aktarma
cümlelerinin bu kadar az olmasÕ yazarÕn tekni÷i ile ilgili bir durumdur. Yazar anlatÕcÕnÕn
rolünü en aza indirmek için “dedi, söyledi” ifadeleriyle kurulan cümleleri mümkün
oldu÷unca az kullanmÕútÕr. Çünkü, “…içinde dedim, dedi ve benzeri kelimeler yer alan
metinler anlatÕm tekni÷i bakÕmÕndan zayÕf metinlerdir.” (Aktaú, 1993: 127 )
Bu cümlelerle ilgili dikkat çeken baúka bir husus da yazarÕn farklÕ ifade
imkânlarÕnÕ
kullanarak,
monotonlu÷u
ortandan
kaldÕrmayÕ,
anlatÕcÕnÕn
rolünü
zayÕflatmayÕ denemesidir. Yazar “dedi, söyledi” ifadelerini her zaman cümle sonunda
kullanmamÕútÕr. 9 cümlede “dedi” ifadesi cümle sonunda yer almaktadÕr. øçinde 2 basit
cümle yer alan 9 cümlede bu ifadeler iki cümlenin arasÕnda kullanÕlmÕútÕr. øçinde 4 basit
cümle yer alan 1 cümlede de “dedi” kelimesine birinci cümleden sonra yer verilmiútir.
Bu durum Peyami Safa’nÕn roman tekni÷ine verdi÷i önemi, tekni÷inin kuvvetini çok iyi
göstermektedir.
89
5. Kesik cümlelerin oldukça fazla oldu÷u görülmektedir. Metinde 89 adet kesik
cümle tespit edilmiútir. Bu cümlelerin 20 kadarÕ soru ifade eden cümlelerdir. Bu tür
cümlelerin fazlalÕ÷ÕnÕn temel sebebi eserin aynÕ zamanda psikolojik bir roman
olmasÕndandÕr. Yazar kesik cümleleri baúarÕyla kullanmÕú,
kahramanÕn o andaki
psikolojik durumunu, kararsÕzlÕ÷ÕnÕ, tedirginli÷ini, úüphelerini bu cümlelerle gerçekçi bir
biçimde vermiútir.
Basit ve birleúik cümleler yükleminin yerine, yükleminin türüne ve anlamÕna
göre incelenmiú; 2, 3 ve 4 numaralÕ tablolarda istatistikî bilgiler verilmiútir. Bu tasnife
sÕralÕ ve ba÷lÕ cümlelerin içindeki cümleler dahil edilmemiútir.
TABLO-2
YÜKLEMøNøN YERøNE GÖRE CÜMLELER
Cümle Türü
KURALLI CÜMLE
DEVRøK CÜMLE
TOPLAM
Cümle SayÕsÕ
600
81
681
Toplam Cümlelere
OranÕ %
88.11
11.89
100
6. østatistiklerde de görüldü÷ü gibi devrik cümle sayÕsÕ azdÕr. Bu cümlelerin
hemen hemen hepsi konuúma cümleleridir. Konuúma cümleleri ve yansÕtÕcÕ merkez
olarak seçilen kiúilerin anlatÕcÕ oldu÷u konumda kurulan cümlelerin dÕúÕnda sadece dört
devrik cümle tespit edilmiútir. Bu cümlelerin yer aldÕ÷Õ paragraflarda da anlatÕm iç içe
geçmiú durumdadÕr. Bu cümleleri söyleyenin yazar mÕ, kahraman mÕ oldu÷u tam olarak
belli de÷ildir. øfadeler yazara aitmiú gibi görünse de yazarla kahraman bütünleúmiútir.
YazÕda devrik cümleye karúÕ olan yazar kiúilerin konuúmalarÕnÕ gerçekçi bir
úekilde verebilmek
amacÕyla devrik cümle kullanmÕútÕr. Kendisiyle yapÕlan bir
röportajda, “ ‘Devrik cümleyi, güzel buldu÷um için kullanÕyorum, dil kurallarÕndan
habersiz boyacÕnÕn, bir simitçinin konuúmasÕndaki canlÕlÕ÷Õ, tazeli÷i sevdi÷im için
kullanÕyorum’ diyenlere ve bunda Õsrar edenlere ne cevap verirsiniz?” sorusuna verdi÷i,
“Ciddi konuúmaya devam edelim…” (Yazo÷lu, 1997: 152-153) cevabÕ onun devrik
cümle hakkÕndaki düúüncelerini çok güzel özetlemektedir.
90
TABLO-3
YÜKLEMøNøN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER
Cümle Türü
Cümle SayÕsÕ
øSøM CÜMLESø
FøøL CÜMLESø
TOPLAM
183
498
681
Toplam Cümlelere
OranÕ %
26.87
73.13
100
7. Eserde Türkçenin yapÕsÕna uygun olarak fiil cümlelerinin ço÷unlukta oldu÷u
görülmektedir. Fakat isim cümlelerinin oranÕ da azÕmsanacak gibi de÷ildir. Eser aynÕ
zamanda bir düúünce romanÕ oldu÷u için bazÕ bölümlerde açÕklama cümleleri çok
kullanÕlmÕútÕr. Bu cümlelerin önemli bir kÕsmÕnÕn yüklemlerinin isim soylu kelime veya
kelime grubu olmasÕ isim cümlelerinin sayÕsÕnÕ artÕrmaktadÕr.
TABLO-4
ANLAMINA
Cümle Türü
OLUMLU CÜMLE
OLUMSUZ CÜMLE
SORU CÜMLESø
TOPLAM
GÖRE CÜMLELER
Cümle SayÕsÕ
510
104
67
681
Toplam Cümlelere
OranÕ %
74.89
15.27
9.84
100
Kelime gruplarÕ içinde en fazla kullanÕlanÕ sÕfat tamlamasÕdÕr. BazÕ kelime
gruplarÕnÕn çok fazla kullanÕldÕ÷Õ, bazÕlarÕnÕn yok denecek kadar az oldu÷u
görülmektedir. Ünlem grubu ise hiç kullanÕlmamÕútÕr.
Metindeki kelime gruplarÕ ile ilgili istatistikî bilgiler 5 numaralÕ tabloda
verilmiú, sonra kelime gruplarÕndaki dikkat çeken noktalar üzerinde durulmuútur.
91
TABLO-5
KELøME GRUPLARI
Kelime Grubu Türü
TEKRAR GRUBU
BAöLAMA GRUBU
SIFAT TAMLAMASI
øSøM TAMLAMASI
BøRLEùøK FøøL
UNVAN GRUBU
SAYI GRUBU
EDAT GRUBU
KISALTMA GRUPLARI
BøRLEùøK øSøM
øSøM-FøøL GRUBU
SIFAT-FøøL GRUBU
ZARF-FøøL GRUBU
TOPLAM
Kelime GruplarÕnÕn
SayÕsÕ
27
136
1114
687
318
3
9
267
51
5
112
249
99
3077
Toplam Kelime
GruplarÕna OranÕ %
0.87
4.41
36.20
22.32
10.33
0.09
0.29
8.68
1.66
0.16
3.63
8.09
3.21
100
8. Eserdeki kelime gruplarÕnÕn üçte birinden fazlasÕnÕ sÕfat tamlamalarÕ
oluúturmaktadÕr. Bu durum yazarÕn tasvire çok önem verdi÷inin göstergesidir. P.
Safa’nÕn detaylara önem verdi÷i, iyi bir gözlemci oldu÷u anlaúÕlmaktadÕr. YazarÕn
resim sanatÕ ile yakÕndan ilgilenmiú olmasÕ bu durumu açÕklamaktadÕr.
YazarÕn tasvire verdi÷i önemi gösteren birkaç örnek cümle verelim:
Kvrk ve uzun kirpiklerinin altn çerçevesi içinde buulanan yeil gözlerinin
ucundan sivrilen keskin bir anlayla cevap verdi. 30
Selmin’inkinden daha koyu yeil, frlak, az kirpikli ve gölgesiz gözlerinde, hiçbir
istikamet beenmeyen huzursuz baklarla derin bir nefes ald. 31
imdi gözlerinin önüne bulutsuz, masmavi, sakin bir gökyüzü getir. 117
Ablamn ona çevrilen hayran ve minnettar gözlerinde iri yalar
vard. 119
Koyu kahverengi uzun robdöambr içinde, zayf vücudiyle, bir da
manastrnn dibi görünmeyen karanlk koridorunda, sessiz ve a r adamlarla
sabah duasna giden rahibin hayaletine benziyordu . 115
Yine gözleri yayl kapnn buzlu camlarnda uzayp ksalan gölgelere
dikili. 179
92
Görüldü÷ü gibi yazar bazÕ cümlelerde hemen hemen bütün varlÕk veya
kavramlar
için bir veya birden fazla sÕfat
kullanmakta, sadece varlÕ÷Õ vermekle
yetinmeyip adeta onun resmini çizmektedir. Tasvirin yo÷un oldu÷u bölümlerde yazar
sÕk sÕk benzetmelerden faydalanmÕú, imajlÕ bir dil kullanmÕútÕr.
9. SÕfat tamlamasÕndan sonra en fazla kullanÕlan kelime grubu isim
tamlamasÕdÕr. Metnimizde
hemen hemen her yapÕda isim tamlamasÕ yer
almaktadÕr. Yazar, bazÕ kaynaklarda
karma tamlama olarak adlandÕrÕlan;
tamlayanÕ, tamlananÕ veya her iki unsuru da sÕfatlar tarafÕndan nitelenen
isim tamlamalarÕnÕ çok kullanmÕútÕr.
10. Yazar sadece varlÕk ve kavramlarÕ de÷il hareketleri de göz önünde
canlandÕrÕlabilecek úekilde anlatmaya çalÕúmÕútÕr. ZarflarÕn çok kullanÕlmasÕ
bunu
göstermektedir. Metinde 99 adet zarf-fiil grubu kullanÕlmÕútÕr. Tekrar gruplarÕnÕn ve
edat gruplarÕnÕn önemli bir kÕsmÕnÕn da zarf görevinde kullanÕldÕ÷Õ göz önüne alÕnÕrsa
yazarÕn hareketin oluú úeklini anlatmaya önem verdi÷i anlaúÕlmaktadÕr. Hareket
tasvirleri kiúinin karakterini, o andaki ruh halini ortaya koymada önemli bir araç
oldu÷u için yazar sÕk sÕk zarf görevli kelime ve kelime gruplarÕ kullanmÕútÕr.
11. SÕfat-fiil grubu da eserde önemli bir yere sahiptir. Bu grubun önemli bir
kÕsmÕ sÕfat göreviyle kullanÕlmÕútÕr. “–An” ve “–dIk/ -dUk” sÕfat fiil eki ile kurulan
sÕfat-fiil gruplarÕ ço÷unluktadÕr.
12. Kelime gruplarÕ içinde birleúik fiilin önemli bir yer tuttu÷u görülmektedir.
Anlamca kaynaúmÕú birleúik fiiller çok kullanÕlmÕútÕr. Anlamca kaynaúmÕú birleúik
fiillerden deyimleúmiú olanlarÕnÕn önemli bir kÕsmÕ kahramanlarÕn konuúmalarÕnda
geçmektedir. Yazar kiúilerin kültürel seviyelerini göstermek için deyimlerden sÕk sÕk
faydalanmÕútÕr. Mesela biraz külhanbeyi olan Ferhat’Õn konuúmalarÕnda pek çok deyim
yer almaktadÕr.
…Çrndan çkt bu ev. Dünya çrndan çkt. Ne dünyas be?
Kendimiz bir haltettik mi, dünyay da beraber suçlandrrz. Ne dünyas? Bu
evin temeli bozuk zaten. Babamn ... Tövbe estafurullah ... imdi hasta
adama azmdan bir küfür çkacak. Ald ban, gitti Mersine. sabet. Bu evde
bir tarafna inecekti. Anam rahibe gibi çekilmi bir köeye. Onun gözünde biz
yokuz. Asl benim cinlerimi bama üütüren o domuz kzdr. Müdüriyette görmüler onu bugün. imdi gelsin, soracam. Gizlerse hap yuttu. Çakarm
ben. 366
93
…Babasnn yüreine indirecek. eytan gebert u kahpeyi diyor. Yahu,
Emine, bak, ben çapknm, külhanbeyiyim, hergeleyim, filan falan ama
yüreim temizdir. Yahu ben utanmas n bilirim be. Yerin dibine geçtim bugün
Selmin' in önünde. Kz üç be laf etti, ok gibi cierime iledi. Ar bir söz
söylemedi. Fakat manasna bak sen lafn. Zehirdi zehir. Ömrüm oldukça
unutamam.
Hakldr
bu
kz.
Samim
de
hakldr.
Bizim
suratmza
baklmaz. 367
KahramanlarÕn konuúmalarÕ dÕúÕnda pek az deyim kullanÕlmÕútÕr. Bunun sebebi,
yazarÕn basmakalÕp ifadelerin özel ifade kabiliyetini yok etti÷ini düúünmesidir. Safa’ya
göre, “halk tabirlerinden, atasözlerinden, beylik ifade úekillerinden, basmakalÕp
üslûptan kaçÕnmak” iyi bir nesrin özelliklerindendir. (Safa, 1970: 93)
Bir
isim
bir fiilden
oluúan
yardÕmcÕ
birleúik
fiiller de
çok
kullanÕlmÕútÕr. Bu birleúik fiillerin çok büyük bir kÕsmÕ “etmek” yardÕmcÕ fiili
ile oluúturulmuútur. øki unsuru da fiil olan birleúik fiillerin tamamÕna yakÕnÕ
yeterlik fiilidir. Bu fiilin hem olumlusu hem de olumsuzu sÕkça kullanÕlmÕútÕr.
13. Tekrar guruplarÕnÕn 14’ü zarf, 7’si sÕfat, 6’sÕ da isim olarak görev yapmÕútÕr.
Peyami Safa’nÕn “a÷Õr a÷Õr” tekrar grubunu çok kullandÕ÷Õ görülmektedir. Bu tekrar
grubu 27 tekrar grubu içinde 8 defa kullanÕlmÕútÕr.
14. Edat grubu metnimizde en fazla kullanÕlan gruplardandÕr. Benzerlik, zaman,
yön, sebep, miktar ve derece iliúkisi kuran edatlarÕn çok kullanÕldÕ÷Õ görülmektedir.
“ kadar, için, gibi, sonra ve do÷ru” edatlarÕ ile kurulan edat gruplarÕ ço÷unluktadÕr. Bu
gruplarÕn tamamÕna yakÕnÕ zarf göreviyle kullanÕlmÕútÕr. Sadece otuz kadar edat grubu
cümlede sÕfat görevi üstlenmiútir. Bu grup birkaç cümlede de yüklem olarak görev
yapmÕútÕr.
15. Ba÷lama gruplarÕnÕn önemli bir kÕsmÕ “ve” ba÷lacÕ ile oluúturulmuútur. 136
ba÷lama grubunun 111’i bu ba÷laç ile kurulmuútur.
16. Safa, kendisiyle yapÕlan bir röportajda, “ÇapraúÕ÷Õ, en küçük unsurunu feda
etmeden, sade bir úekilde ifade etmeye daima çalÕúÕrÕm. Fakat, bunun mümkün
olmadÕ÷Õ yerlerde, sadeli÷e hiç bir de÷eri feda etmem.” demektedir. (Yazo÷lu, 1997:
153 )
94
Yazar, röportajda söyledi÷i gibi bu eserinde mümkün oldu÷u kadar kÕsa ve
anlaúÕlÕr cümleler kullanmaya çalÕúmÕú, zaman zaman da uzun karmaúÕk cümlelere yer
vermiútir. Cümlelerin uzunluk ve kÕsalÕ÷ÕnÕ muhteva belirlemektedir. Hareketin
anlatÕldÕ÷Õ kÕsÕmlarda cümleler ço÷unlukla kÕsadÕr. Düúünce cümlelerinin ise genellikle
uzun oldu÷u görülmektedir. Cümlelerin uzunlu÷u ve kÕsalÕ÷Õ roman kahramanlarÕna
göre de de÷iúiklik göstermektedir. Her roman kahramanÕnÕn kurdu÷u cümle kendi
kültür düzeyine göredir. EdebiyatÕmÕzda roman kahramanlarÕnÕ kendi seviyelerine göre
konuúturmada hiçbir yazarÕmÕz Peyami Safa kadar baúarÕlÕ de÷ildir.
YazarÕn kÕsa cümleleri tercih etmesi anlatÕmÕn akÕcÕ olmasÕnÕ, konusu a÷Õr olan
romanÕn daha kolay okunmasÕnÕ sa÷lamÕútÕr. Basit cümlelerin önemli bir kÕsmÕ, iki ile
altÕ arasÕ kelimeden oluúmaktadÕr. Konuúma cümleleri gerçe÷e uygundur, kÕsadÕr.
Samim’in hatÕra defterinde, özellikle “Simeranya” nÕn anlatÕldÕ÷Õ bölümlerde çok uzun
cümlelere rastlanmaktadÕr. Burada cümlelerin uzun olmasÕ muhtevaya uygundur çünkü
bu defteri tutan kiúi zengin bir kültürel birikime sahip aydÕn bir insandÕr.
Metindeki en uzun cümle 455. sayfadaki kesik cümledir. Bu cümle parantez
içinde verilmiú 10 kelimelik bir arasözle birlikte 118 kelimeden oluúmaktadÕr.
Basit ve birleúik cümleler üzerinde yapÕlmÕú olan kelime sayÕsÕ incelemesi
aúa÷Õdaki tabloda gösterilmiútir.
TABLO-6
CÜMLEDEKø KELøME SAYISI
Cümledeki Kelime SayÕsÕ
Tek Kelimeden Oluúan Cümleler
øki Kelimeden Oluúan Cümleler
Üç Kelimeden Oluúan Cümleler
Dört Kelimeden Oluúan Cümleler
Beú Kelimeden Oluúan Cümleler
AltÕ Kelimeden Oluúan Cümleler
Yedi Kelimeden Oluúan Cümleler
Sekiz Kelimeden Oluúan Cümleler
Dokuz Kelimeden Oluúan Cümleler
On Kelimeden Oluúan Cümleler
Ondan Fazla Kelimeden Oluúan Cümleler
Toplam
Cümle SayÕsÕ
49
83
101
99
76
62
45
20
30
23
93
681
Toplam Cümlelere
OranÕ %
7.20
12.19
14.80
14.54
11.16
9.10
6.60
2.94
4.40
3.38
13.66
100
95
17. Peyami Safa, cümle kurmakta usta yazarlarÕmÕzdan biridir. Bu özelli÷i pek
çok eleútirmen tarafÕndan kabul edilmiútir. Yazar eserde farklÕ yapÕda pek çok cümle
kullanmÕú, farklÕ yapÕdaki cümleleri bir araya getirmede büyük baúarÕ göstermiútir.
Aúa÷Õya aldÕ÷ÕmÕz birkaç cümle onun cümle kurmaktaki ustalÕ÷ÕnÕ çok iyi
göstermektedir:
nsann yoklama hamlesinden doan fanilik duygusu ya Pierre Loti
veya ondan ilham alan Yahya Kemal gibi airlerde bir geçicilik hüznü uyandrr, yahut da orta adamda "Bugün varz, yarn yok", "Bir günün beylii
beyliktir" tarznda hedonist, keyif ve kazanç temayüllerini azdran bir yaama
telakkisi içinde “Vur patlasn, çal aynasn” ahlak vücuda getirir. 200
Söylemee hacet yok ki, iir tarafiyle bu bir geçicilik melankolisi, hayat
tarafiyle bir uzviyet hamlesi ve hareket halinde bir fanilik prensibidir. 200
yi düün: Çrpnmak ve çabalamak batmaktr; haykrmak boulmaktr;
sakin ol.117
Yine gözleri yayl kapnn buzlu camlarnda uzayp ksalan gölgelere
dikili. 179
Aktüelin yere serici hakimiyeti altnda zeka, her an bir aaca benzeyen
ihsanlarn ormannda yolunu kaybetmi, toptan kavraylara imkân veren külli
mefhumlar yerinde kullanmaktan aciz, hatta en küçük sezi kabiliyetinden de
mahrum, sabit bir fikrin peinde sürükleniyor: Ya gelmezse? 180
Ve yine odann havasnda o koku: Lavanta çiçei ile zencefil
arasnda, uçuk ve keskin, bir anda his köklerini saran ve içinde çplak bir
bakirenin uzun gövdeli aaçlara trmand vahi bir ormanda scak bir yaz
gecesi hayali uyandran bir gurbet ve ehvet kokusu. 454
Bu ykln srrn bul, kendini çöz, içini aykla, uurundan utanan ve
ruhunun izbelerinde kaçacak delik arayan suçlu hislerini yakala, getir,
ikimizin de gözümüzün önüne koy, onlar ezmen için sana yardm edeyim, kurtul, ferahla, günahnn zevkini deil, çirkinliini paylatn bir mahlukun
arkadalndan üstüne sçrayan lekeleri temizle! 260
Peyami Safa; cümle kurmakta, dili muhtevaya göre kullanmakta usta bir yazar
oldu÷unu bu eseriyle bir kez daha göstermiú, dilimize ve edebiyatÕmÕza her anlamda
mükemmel bir eser kazandÕrmÕútÕr.
96
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
CÜMLE TAHLLLER
-1“Tavúan gibi korkak uykular / vardÕr.” (25)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. vardÕr: yüklem, -dÕr bildirme eki (ek-fiilin geniú zamanÕ) , teklik 3. úahÕs
2. tavúan gibi korkak uykular: özne
Kelime Gruplar :
1. tavúan gibi / korkak uykular: sÕfat tamlamasÕ
s
i
korkak / uykular: sÕfat tamlamasÕ
s
i
tavúan /gibi: edat grubu
i
çe
-2“Herkes bunu biliyor / ve / herkes senin gibi düúünmüyor.” (27)
Burada “ve” ba÷lacÕyla ba÷lanmÕú iki basit cümle vardÕr.
A. BRNC CÜMLE
“Herkes / bunu / biliyor.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
97
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. biliyor: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. herkes: özne
3. bunu: belirtili nesne, -u yükleme eki
B. KNC CÜMLE
“Herkes / senin gibi / düúünmüyor.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. düúünmüyor: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. herkes: özne
3. senin gibi: zarf tümleci
Kelime Gruplar :
1. senin / gibi: edat grubu
i
çe
-3“YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle / ilave etti.” (28)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. ilave etti: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
98
3. YalanÕn kÕstÕ÷Õ bir sesle: zarf tümleci, -la vasÕta eki
Kelime Gruplar :
1. ilave / et- : birleúik fiil
i
yf
2. yalanÕn kÕstÕ÷Õ / bir ses: sÕfat tamlamasÕ
s
i
bir / ses: sÕfat tamlamasÕ
s i
yalanÕn / kÕstÕ÷Õ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
-4“Bahtiyar zatÕn adÕnÕ / da / söyler misin?” (30)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, soru cümlesidir.
Cümle Unsurlar :
1. söyler misin: yüklem, geniú zaman kipi , teklik 2. úahÕs
2. (sen): gizli özne
3. Bahtiyar zatÕn adÕnÕ: belirtili nesne, -Õ yükleme eki
da: cümle dÕúÕ unsur
Kelime Gruplar :
1. bahtiyar zatÕn / adÕ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
bahtiyar / zat: sÕfat tamlamasÕ
s
i
99
-5“ KÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin
ucundan sivrilen keskin bir anlayÕúla / cevap verdi.” (30)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. cevap verdi: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
3. KÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin
ucundan sivrilen keskin bir anlayÕúla: zart tümleci, -la vasÕta eki
Kelime Gruplar :
1. cevap/ver- : birleúik fiil
i
yf
2. kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin
s
ucundan sivrilen/ keskin bir anlayÕú: sÕfat tamlamasÕ
i
keskin / bir anlayÕú: sÕfat tamlamasÕ
s
i
bir / anlayÕú: sÕfat tamlamasÕ
s
i
kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin
yt
ucundan/ sivrilen: sÕfat-fiil grubu
y
kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan yeúil gözlerinin / ucu:
ty
tn
belirtili isim tamlamasÕ
100
kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde bu÷ulanan / yeúil gözler: sÕfat
s
i
tamlamasÕ
yeúil / göz: sÕfat tamlamasÕ
s
i
kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi içinde / bu÷ulanan: sÕfat-fiil grubu
yt
y
kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin altÕn çerçevesi / içi: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
kÕvrÕk ve uzun kirpiklerinin/ altÕn çerçevesi: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
altÕn / çerçeve: sÕfat tamlamasÕ
s
i
(onun) / kÕvrÕk ve uzun kirpikleri: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
kÕvrÕk ve uzun / kirpikler: sÕfat tamlamasÕ
s
i
kÕvrÕk / ve / uzun: ba÷lama grubu
i
be
i
-6“Gözlerinin uciyle ablasÕna bakarak / alçak sesle / ‘øtiraf ediyoruz’ / dedi.” (31)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, iç içe birleúik cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. dedi: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
3. øtiraf ediyoruz: belirtisiz nesne
4. gözlerinin uciyle ablasÕna bakarak: zarf tümleci
101
5. alçak sesle: zarf tümleci
Kelime Gruplar :
1. øtiraf ediyoruz: iç cümle
y
itiraf / et- : birleúik fiil
i yf
2. alçak / ses: sÕfat tamlamasÕ
s
i
3. gözlerinin ucuyla / ablasÕna / bakarak: zarf-fiil grubu
zt
yt
y
gözlerinin / ucu: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
(onun) / gözleri: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
-7“Bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ / úimdi /
bir yazÕhanenin gözünde /
bulabiliriz.” ( 35)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. bulabiliriz: yüklem, geniú zaman kipi, çokluk 1. úahÕs
2. (biz): gizli özne
3. bu temizlik hasretinin sÕrrÕnÕ: belirtili nesne, -Õ yükleme eki
4. úimdi: zarf tümleci
5. bir yazÕhanenin gözünde: yer tamlayÕcÕsÕ, -de bulunma eki
102
Kelime Gruplar :
1. bul / a- bil- : birleúik fiil
f
yf
2. bir / yazÕhanenin gözü: sÕfat tamlamasÕ
s
i
yazÕhanenin / gözü: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
3. bu temizlik hasretinin / sÕrrÕ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
bu / temizlik hasreti: sÕfat tamlamasÕ
s
i
temizlik / hasreti: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
-8“ParmaklarÕnda öyle bir kin vardÕ ki, elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar
çÕksa onu bo÷abilirdi.” (115)
Bu cümle “ki” ba÷lacÕyla ba÷lanmÕú iki cümleden oluúmaktadÕr.
BRNC CÜMLE
“ParmaklarÕnda / öyle bir kin / vardÕ.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. vardÕ: yüklem, ek-fiilin görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. öyle bir kin: özne
3. parmaklarÕnda: yer tamlayÕcÕsÕ, -da bulunma eki
103
Kelime Gruplar :
1. öyle / bir kin: sÕfat tamlamasÕ
s
i
bir / kin: sÕfat tamlamasÕ
s
i
2. (onun) / parmaklarÕ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
KNC CÜMLE
“Elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar çÕksa / onu / bo÷abilirdi.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, úartlÕ birleúik cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. bo÷abilirdi: yüklem, geniú zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
3. onu: belirtili nesne, -u yükleme eki
4. Elleri hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar çÕksa: zarf tümleci
Kelime Gruplar :
1 bo÷ / a-bil- : birleúik fiil
f
yf
2. Elleri / hanÕmÕnÕn bo÷azÕna kadar / çÕksa: úart cümlesi
ö
zt
y
hanÕmÕnÕn bo÷azÕna / kadar: edat grubu
i
çe
hanÕmÕnÕn / bo÷azÕ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
3.(onun) / elleri: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
104
-9“Biz
senin
yanÕndayÕz
/ ve /
derece farkiyle
aynÕ
his anlarÕnÕ
yaúÕyoruz.” (118)
Bu cümle “ve” ba÷lacÕyla ba÷lanmÕú iki cümleden oluúmaktadÕr.
A. BRNC CÜMLE
“Biz / senin yanÕndayÕz.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1.senin yanÕndayÕz: yüklem, -Õz bildirme eki (ek - fiilin geniú zamanÕ), çokluk
1. úahÕs
2. biz: özne
Kelime Gruplar :
1. senin / yanÕn: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
B. KNC CÜMLE
“Derece farkiyle / aynÕ his anlarÕnÕ / yaúÕyoruz.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. yaúÕyoruz: yüklem, úimdiki zaman kipi, çokluk 1.úahÕs
2.(biz): özne
105
3. aynÕ his anlarÕnÕ: belirtili nesne, -Õ yükleme eki
4. derece farkiyle: zarf tümleci, -la vasÕta eki
Kelime Gruplar :
1. aynÕ / his anlarÕ: sÕfat tamlamasÕ
s
i
his / anlarÕ: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
2. derece / farkÕ: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
-10“ ‘Her úey mümkün cevabÕ’ / onu / ümide ve dehúete düúürüyor.” 180
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, iç içe birleúik cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. ümide ve dehúete düúürüyor: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. “Her úey mümkün” cevabÕ: özne
3. onu: belirtili nesne, -u yükleme eki
Kelime Gruplar :
1. ümide ve dehúete / düúür- : birleúik fiil
i
yf
ümit / ve / dehúet: ba÷lama grubu
i
be
i
2. “Her úey mümkün” / cevabÕ: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
Her úey / mümkün: iç cümle
ö
y
106
her / úey: sÕfat tamlamasÕ
s
i
-11“Sustu / bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca, hareketleri
ço÷alan gözleriyle hiç bir úeyi görmeden her tarafa bakmaya baúladÕ.” (183)
Bu cümle, iki cümleden oluúan sÕralÕ bir cümledir.
BRNC CÜMLE
“Sustu.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. sustu: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
KNC CÜMLE
“Bu sözlerin Samim'i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca / hareketleri ço÷alan
gözleriyle / hiçbir úeyi görmeden / her tarafa / bakmaya baúladÕ.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. bakmaya baúladÕ: yüklem, görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
3. Bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini anlayÕnca: zarf tümleci
107
4. hareketleri ço÷alan gözleriyle: zarf tümleci, -le vasÕta eki
5. hiçbir úeyi görmeden: zarf tümleci
6. her tarafa: yer tamlayÕcÕsÕ, -a yaklaúma eki
Kelime Gruplar :
1. bakmaya / baúla- : birleúik fiil
i
yf
2. her / taraf: sÕfat tamlamasÕ
s
i
3. hiçbir úeyi / görmeden: zarf-fiil grubu
bln
y
hiçbir / úey: sÕfat tamlamasÕ
s
i
4. hareketleri ço÷alan / gözler: sÕfat tamlamasÕ
s
i
hareketleri / ço÷alan: sÕfat-fiil grubu
ö
y
5. bu sözlerin Samim’i de÷iútirmedi÷ini / anlayÕnca: zarf-fiil grubu
bln
y
bu sözlerin / Samim’i de÷iútirmedi÷i: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
Samim’i / de÷iútirmedik (i): sÕfat-fiil grubu
bln
y
bu / sözler: sÕfat tamlamasÕ
s
i
-12“ønsandaki varlaúma hamlesi, ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte ebedilik
özleyiúini vücuda getirir / yoklaúma hamlesi ihtiyarlÕ÷a ve ölüme götürür.” (198)
Bu cümle, iki cümleden oluúan sÕralÕ bir cümledir.
108
BRNC CÜMLE
“ønsandaki varlaúma hamlesi/ ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte /
ebedilik özleyiúini / vücuda getirir.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. vücuda getirir: yüklem, geniú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. ønsandaki varlaúma hamlesi: özne
3. ebedilik özleyiúini: belirtili nesne, -i yükleme eki
4. ölüm korkusu ve nefretiyle birlikte: zarf tümleci
Kelime Gruplar :
1. vücuda / getir- : birleúik fiil
i
yf
2. ölüm korkusu ve nefretiyle / birlikte: edat grubu
i
çe
ölüm / korkusu ve nefreti: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
korku / ve / nefret: ba÷lama grubu
i
be
i
3. ønsandaki / varlaúma hamlesi: sÕfat tamlamasÕ
s
i
varlaúma hamlesi: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
KNC CÜMLE
“Yoklaúma hamlesi / ihtiyarlÕ÷a ve ölüme / götürür.”
Bu cümle,
109
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. götürür: yüklem, geniú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. yoklaúma hamlesi: özne
3. ihtiyarlÕ÷a ve ölüme: dolaylÕ tümleç, -e yaklaúma eki
Kelime Gruplar :
1. ihtiyarlÕk / ve / ölüm: ba÷lama grubu
i
be
i
2. Yoklaúma / hamlesi: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
-13“ønsanÕn varlaúma hamlesinden / ebedilik hayali ve neúesi / do÷ar.” (199)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. do÷ar: yüklem, geniú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2 ebedilik hayali ve neúesi: özne
3. ønsanÕn varlaúma hamlesinden: yer tamlayÕcÕsÕ, -den ayrÕlma eki
Kelime Gruplar :
1. ebedilik / hayali ve neúesi: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
110
hayal / ve / neúe: ba÷lama grubu
i be i
2. ønsanÕn / varlaúma hamlesi: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
varlaúma / hamlesi: belirtisiz isim tamlamas Õ
ty
tn
-14“So÷uk bir tahlil / imkânsÕzdÕ.” (259)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. imkânsÕzdÕ: yüklem, ek-fiilin görülen geçmiú zaman kipi, teklik 3. úahÕs
2. so÷uk bir tahlil: özne
Kelime Gruplar :
1. so÷uk / bir tahlil: sÕfat tamlamasÕ
s
i
bir / tahlil: sÕfat tamlamasÕ
s
i
-15“Feriha / senin yakÕn bir arkadaúÕn da de÷il.” (262)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, isim cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
111
ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. senin yakÕn bir arkadaúÕn de÷il: yüklem, ek-fiilin geniú zamanÕ, teklik
3.úahÕs
2 . Feriha: özne
da: cümle dÕúÕ unsur
Kelime Gruplar :
1. senin / yakÕn bir arkada úÕn: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
yakÕn / bir arkadaú: sÕfat tamlamasÕ
s
i
bir / arkadaú: sÕfat tamlamasÕ
s
i
-16“Bunlardan çekinseydin / gitmezdin/ ona.” (263)
Bu cümle
a. YapÕsÕna göre, úartlÕ birleúik cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, devrik cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. gitmezdin: yüklem, geniú zaman kipinin olumsuzu, teklik 2. úahÕs
2. (sen): gizli özne
3. bunlardan çekinseydin: zarf tümleci
Kelime Gruplar
1. bunlardan / çekinseydin: úart cümlesi
yt
y
112
-17“Samim odada dolaúÕyor / karyolanÕn ayak ucunda duruyor / karúÕsÕna
çekti÷i Meral’in hayaline soruyordu.” (263)
Bu cümle, üç cümleden oluúan sÕralÕ bir cümledir.
BRNC CÜMLE
“Samim / odada / dolaúÕyor(du).”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. dolaúÕyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs
2. Samim: özne
3. odada: yer tamlayÕcÕsÕ, -da bulunma eki
KNC CÜMLE
“KaryolanÕn ayak ucunda / duruyor(du).”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. duruyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
3. karyolanÕn ayak ucunda: yer tamlayÕcÕsÕ, -da bulunma eki
Kelime Gruplar :
1. karyolanÕn / ayak ucu: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
113
ayak / ucu: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
ÜÇÜNCÜ CÜMLE
“KarúÕsÕna çekti÷i Meral’in hayaline/ soruyordu.”
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. soruyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs
2. (o): gizli özne
3. karúÕsÕna çekti÷i Meral’in hayaline: yer tamlayÕcÕsÕ, -e yaklaúma eki
Kelime Gruplar :
1. karúÕsÕna çekti÷i / Meral’in hayali: sÕfat tamlamasÕ
s
i
Meral’in / hayali: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
karúÕsÕna / çektik (i): sÕfat fiil grubu
yt
y
onun / karúÕsÕ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
-18“Yol yorgunlu÷um geçerse / düzelece÷imi / ümit ediyorum.” (364)
Bu cümle
a. YapÕsÕna göre, úartlÕ birleúik cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
114
Cümle Unsurlar :
1. ümit ediyorum: yüklem, úimdiki zaman kipi, teklik 1. úahÕs
2. (ben): gizli özne
3. düzelece÷imi: belirtili nesne, -i yükleme eki
4. yol yorgunlu÷um geçerse: zarf tümleci
Kelime Gruplar :
1. ümit / et- : birleúik fiil
i
yf
2. yol yorgunlu÷um / geçerse: úart cümlesi
ö
y
(benim) / yol yorgunlu÷um: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
yol / yorgunlu÷u: belirtisiz isim tamlamasÕ
ty
tn
-19“Samim / de / on gündür / Meralle / kesmiú selamÕ sabahÕ.” (365)
Bu cümle,
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, devrik cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumlu cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. selamÕ sabahÕ kesmiú: yüklem, duyulan geçmiú zaman kipi, teklik 3.úahÕs
2. Samim: özne
3. on gündür: zarf tümleci
4. Meralle: zarf tümleci
de: cümle dÕúÕ unsur
115
Kelime Gruplar :
1. selamÕ sabahÕ / kes- : birleúik fiil
i
yf
selam / sabah: tekrar grubu
i
i
2. on / gün: sÕfat tamlamasÕ
s
i
-20“AyaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan baúka ses
duymuyordu.” (451)
Bu cümle
a. YapÕsÕna göre, basit cümledir.
b. Yükleminin türüne göre, fiil cümlesidir.
c. Yükleminin yerine göre, kurallÕ cümledir.
ç. AnlamÕna göre, olumsuz cümledir.
Cümle Unsurlar :
1. duymuyordu: yüklem, úimdiki zaman kipinin hikâyesi, teklik 3. úahÕs
2. ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan baúka ses: özne
Kelime Gruplar :
1. AyaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan baúka / ses:
s
i
sÕfat tamlamasÕ
ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn çÕtÕrtÕsÕndan / baúka: edat
i
e
grubu
ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen kuru yapraklarÕn / çÕtÕrtÕsÕ: belirtili isim
ty
tn
tamlamasÕ
ayaklarÕnÕn altÕnda ezilen / kuru yapraklar: sÕfat tamlamasÕ
s
i
116
kuru / yapraklar: sÕfat tamlamasÕ
s
i
ayaklarÕnÕn altÕnda / ezilen: sÕfat-fiil grubu
yt
y
ayaklarÕnÕn / altÕ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
(onun) / ayaklarÕ: belirtili isim tamlamasÕ
ty
tn
117
KAYNAKLAR
AlyÕlmaz, C., Orhun YazÕtlarÕnÕn Söz Dizimi, Atatürk Üniversitesi Yay., Erzurum 1994
Aktaú, ù., Edebiyatta Üslûp ve Problemleri, Akça÷ Yay., Ankara 1993
Aytaç, G., “ Peyami Safa’nÕn YalnÕzÕz RomanÕ”, Milli Kültür, S.42 , Ekim 1983, s.1417
Ayvazo÷lu, B., Peyami -HayatÕ, SanatÕ, Felsefesi, DramÕ-, Ötüken Yay., østanbul 1998
BakÕrcÕo÷lu, Z., BaúlangÕçtan Günümüze Türk RomanÕ, Ötüken Yay., østanbul 1997
Bilgegil, M. K., Türkçe Dilbilgisi, Dergah Yay., østanbul 1984
Banguo÷lu, T., Türkçenin Grameri, 7. baskÕ, TDK Yay., Ankara 2004
Cemilo÷lu, ø., 14. YüzyÕla Ait Bir KÕsas-Õ Enbiya NüshasÕ Üzerinde Sentaks
øncelemesi, TDK Yay., Ankara 1994
……………. , Dede Korkut Hikâyeleri Üzerinde Sözdizimi BakÕmÕndan Bir ønceleme,
TDK Yay., Ankara 2001
ÇatÕkkaú, A., Türk Dili KÕlavuzu, Alfa Yay., østanbul 2001
Dizdaro÷lu, H., Tümce Bilgisi, TDK Yay., Ankara 1976
Ediskun, H., Türk Dilbilgisi, Remzi Kitap Evi , østanbul 1985
Eker, S., Ça÷daú Türk Dili, 3. baskÕ , Grafiker Yay., Ankara 2005
Ergin, M., Türk Dil Bilgisi Bayrak Yay., østanbul 1987
FidancÕ, M., “SÕralÕ Cümle”, Türk Dili, Haziran 1996, S. 534, s. 1315-1324
Gece, K. M.,“Türkiye Türkçesinde Ba÷lÕ Cümle”, Türk Dili, Ekim 1998, S. 562,
s. 332-339
Gencan, T. N., Dilbilgisi, TDK Yay., Ankara 1962
Genç, A., “Peyami Safa ve Dil Sorunu”, Milli Kültür, S. 74, Temmuz 1990, s. 43-44
Gezgin, H. S., Edebi Portreler, Timaú Yay., østanbul 1997
Göze, E., Peyami Safa, Kültür ve Turizm BakanlÕ÷Õ Yay., Ankara 1988
Gülensoy, T., Türkçe El KitabÕ, Akça÷ Yay., Ankara 2000
Gülsevin G., “Türkçede -sA Gerundiumu Üzerine”, Türk Dili, S. 467, KasÕm 1990,
s. 276-279
HacÕemino÷lu, N., “YalnÕzÕz”, Türk Yurdu, S. 297, Haziran- Temmuz 1961, s. 35-38
…………………, “YalnÕzÕz – IV Kompozisyon-“ , Türk Yurdu, S. 300, Temmuz
1963, s. 35-37
Hatibo÷lu, V., Türkçenin Sözdizimi, TDK Yay., Ankara 1972
118
…………….., “Kelime GruplarÕ” , TDAY-Belleten 1963, Ankara l964
Hengirmen., M., Türkçe Dilbilgisi, Engin Yay., Ankara 1995
Karahan, L., Türkçede Söz Dizimi-Cümle Tahlilleri-, Akça÷ Yay., Ankara 1999
…………..., “YapÕ BakÕmÕndan Cümle SÕnÕflandÕrmalarÕ Üzerine”, Türk Dili, Temmuz
2000, S. 583, s. 16-23
……………, Türkçede Söz Dizimi-Cümle Tahlilleri-, Akça÷ Yay., Ankara 2004a
…………..., “Türkçe’de Birleúik Cümle Problemi”, Türk Gramerinin Sorunlar
Toplants (22-23 ekim 1993), 2. baskÕ, TDK Yay., Ankara 2004b, s. 36-42
Karaörs, M., “Cümle Bilgisinde øsimlendirme, SÕnÕflandÕrma ve Tahlil MetotlarÕnÕn
Birli÷i”, Türk Gramerinin Sorunlar Toplants (22-23 ekim 1993), 2. baskÕ, TDK
Yay., Ankara 2004, s. 21-35
……………, Türk Lehçelerinde KarúÕlaútÕrmalÕ ùekil ve Cümle Bilgisi, Akça÷ Yay.,
Ankara 2005
Korkmaz, Z., Türkiye Türkçesi Grameri (ùekil Bilgisi), TDK Yay., Ankara 2003.
……………, “ Türkçede Birleúik Fiiller ve Anlam KaymalarÕ”, Türk Dili, Temmuz
1998, S. 559, s. 3-14
Kudret, C., EdebiyatÕmÕzda Hikâye ve Roman II, VarlÕk Yay., østanbul 1978
Kurdakul, ù., Ça÷daú Türk EdebiyatÕ II, Bilgi YayÕnevi , Ankara 1992
Kükey, M., Türkçenin Sözdizimi, Ankara 1975
Levend, A. S., “Peyami Safa’nÕn Yeni RomanÕ YalnÕzÕz”, Türk Dili, S. 1 , Mart 1952
s. 22-30
Özel, S., ( N.Atabay, A.Çam), Türkiye Türkçesinin Sözdizimi, TDK Yay., Ankara 1981
Moran, B., Türk RomanÕna Eleútirel Bir BakÕú I, øletiúim YayÕnlarÕ, østanbul 1997
Niyazi M., Peyami Safa’nÕn Üslûbu, Zaman , 28 Haziran 2004
PaslÕ, Z., “Peyami Safa’nÕn On Bir RomanÕnda Kelime Hazinesi, Dil ve Üslûp
Özellikleri, Hisar, S.121-122, Ocak- ùubat 1974
Safa, P., Sanat-Edebiyat-Tenkit, Ötüken Yay., østanbul 1970
………, OsmanlÕca-Türkçe-Uydurmaca , Ötüken Yay., østanbul 2000
………, Dokuzuncu Hariciye Ko÷uúu , Ötüken Yay., østanbul 1993
………, Fatih-Harbiye , Ötüken Yay., østanbul 1998
………, Bir Tereddüdün RomanÕ, Ötüken Yay., østanbul 1975
………, Matmazel Noraliya’nÕn Koltu÷u , Ötüken Yay., østanbul 1995
119
………, YalnÕzÕz, Ötüken Yay., østanbul 1991
………, YalnÕzÕz, 4. baskÕ, MEB Yay., østanbul 1997
ùimúek, R., Örneklerle Türkçe Söz Dizimi, Kuzey Gazetecilik, Trabzon 1987
TanpÕnar, A. H., Edebiyat Üzerine Makaleler, Dergah Yay., østanbul 1992
Tekin, M., Peyami Safa’nÕn Roman SanatÕ ve RomanlarÕ Üzerinde Bir AraútÕrma,
Selçuk Üniversitesi Rektörlü÷ü Yay., Konya 1990
Timurtaú, F. K., Peyami Safa - Seçmeler, MEB Yay., Ankara 1970
Türk Gramerinin SorunlarÕ ToplantÕsÕ (22-23 ekim 1993) , 2. baskÕ, TDK Yay., Ankara
2004
Türk Gramerinin SorunlarÕ II, TDK Yay., Ankara 1999
Üstüner, A., “Bo÷aç Han Hikâyesinde Cümlelerin YapÕsÕ”, Türk Dili, S. 576 , AralÕk
1996 s. 1077-1085
…………, “Cümlenin Ö÷eleri Konusundaki KarÕúÕklÕklar”, Türk Dili, S. 553 , Ocak
1998 s. 18-30
YardÕm, M. N., RomancÕlar Konuúuyor, Kaknüs Yay., øst., 2000
Yazo÷lu, S., “Peyami Safa”, Güzel YazÕlar - Röportajlar, TDK Yay., Ankara 1997
Zülfikar, H., “Giriúik Cümle Sorunu”, Türk Dili, 1995, S. 522, s. 643-648
120
ÖZ GEÇM
07 .07. 1979’da ElazÕ÷’da do÷dum. ølk ve orta ö÷renimimi ElazÕ÷’da tamamladÕm.
2000 yÕlÕnda Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve EdebiyatÕ
Bölümü’nü bitirdim. AynÕ yÕl ElazÕ÷’Õn Palu ilçesinde Türkçe ö÷retmeni olarak göreve
baúladÕm. ùu an ElazÕ÷ Merkez Endüstri ve Meslek Lisesi’nde Türk Dili ve EdebiyatÕ
ö÷retmeni olarak görev yapmaktayÕm.
Download