Beslenme Genetiği Raporu Örnek Rapor SAĞLIK BİLGİLERİ Kişisel Ayrıntılar Hasta Adı ve Soyadı Doğum Tarihi Cinsiyet Siparişi Veren Sağlık Yetkilisi Adı ve Soyadı R İ T K E N R Laboratuvar Bilgisi Test Metodolojisi: Yeni Nesil Dizileme (NGS) Örnek Türü: Tükürük Alındığı Tarih: Rapor Tarihi: Ö Test Sonuçlarını İnceleyen ve Onaylayan: Ad-Soyad : Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. İmza : 2 / 26 YASAL SORUMLULUK REDDİ Bu test, uygulayan laboratuvar tarafından geliştirilmiştir. Rapor sağlık hizmeti uzmanlarına danışılmadan hasta tarafından kullanılmamalıdır. Rapor sonuçlarının uzman tarafından değerlendirilmeden uygulanmasından doğacak sonuçlardan hizmet veren laboratuvar sorumlu değildir. Raporla ilgili sorularınız için +90 (212) 483 7454 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz. RİSKLER VE KISITLAMALAR Laboratuvar Hatası Riski Testin uygulandığı laboratuvar teknik sorunlara ve risklere karşı önlem almak amacıyla faaliyetler uygulamaktadır. Fakat bu tür sorunlar yine de görülebilir. Analiz öncesi süreçte numunenin uygun olmayan koşullarda transfer edilmesi, dokümantasyon hatalarının oluşması, numunenin kaybolması gibi sorunlarla karşılaşılabilir. DNA’nın kontaminasyona maruz kalması, metot sorunları, insan ve test düzeneğinden kaynaklanan hatalar gibi sonuç elde edilemeyecek laboratuvar sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi durumlarda yeni bir örnek talep edilme ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. R İ T K E N R Bütün laboratuvar testlerinde olabileceği gibi, analiz sonrasında raporun yanlış değerlendirilmesi, sonucun hatalı veya eksik girilmesi gibi durumların olma olasılığı mevcuttur. Ortaya çıkan herhangi bir hata beslenme ve diyet önerileri ile ilgili yanlış kararlara neden olabilmektedir. Bu gibi durumlar oluştuğunda sağlık hizmetleri uzmanı daha iyi bir değerlendirme yapabilmek için başka testler isteyebilmektedir. Sonucun teyit edilmesi ve doğru değerlendirilebilmesi için testlere devam edilebilmektedir. Kısıtlamalar Uygulanan testin amacı, genlerdeki test edilen belirteçlere göre kalıtımsal özelliklerinizin beslenme ve diyet düzeninizdeki etkileri hakkında daha çok bilgiye erişebilmektir. Testin uygulandığı bireyler bir sağlık hizmetleri uzmanına danışmadan test sonuçlarına göre herhangi bir uygulamaya ve değişikliğe gitmemelidir. Ö Test edilen belirteçlerin sonuçları kişinin aile hikayesine, etnik kökenine, cinsiyetine, yaşına ve çevresel faktörlere bağlıdır. Bu nedenle bu test sonuçlarına göre uygulanan diyet ve beslenme düzeninin, kişiye yanıt vermeme riski bulunmaktadır. Uygulanan genetik testler bugün var olan bilgi ve test teknikleri ile yapılmaktadır. İleriki çalışmalar ve araştırmalar sonucunda daha önce elde edilmiş test sonuçlarının yorumlanmasında değişiklikler meydana gelebilmektedir. Yasal Uyarı Bu raporun içeriğinin her tür fikri mülkiyet hakkı ilgili markaya aittir ve telif hakları kapsamındadır. Rapor içeriği herhangi bir şekilde izinsiz kopyalanamaz, üzerinde değişiklik yapılamaz ve yayınlanamaz. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 3 / 26 GENETİĞE GİRİŞ DNA bizi biz yapan hücrelerimizin içindeki genetik materyaldir. Bu genetik materyalin yarısı anneden yarısı babadan kalıtılmaktadır. Saç ve göz renginiz gibi fiziksel görünüşünüzü belirlediği gibi, yüksek kan basıncına sahip olma eğilimi ya da yağın verimli işlenmesi gibi vücudunuzun fonksiyonlarının nasıl olacağını da etkilemektedir. Bireysel genetik profilinizin bilinmesi vücudunuzu anlayabilmenize, eksikliklerinizi tanımlayabilmenize ve herhangi bir muhtemel negatif genetik eğiliminizi giderebilmenize yardım edebilmektedir. Genotipiniz sizin genetik karakterinizdir. DNA’nız her biri Adenin (A), Timin (T), Guanin (G) veya Sitozin (C) bazlarından birini içeren 3 milyon baz zincirinden oluşmaktadır. DNA’nın baz çiftleri belirli fonksiyonların gerçekleşmesi için vücuda bilgileri iletmektedir. Örneğin; bazı baz çiftleri, enzimlerin yiyecekleri sindirmelerini sağlamak için gerekli bilgiyi içermektedir. Bazı baz çiftleri ise sadece belirli deri hücrelerine saçı oluşturmalarını iletirken bazı cilt hücrelerine iletmeme gibi spesifik bilgiler verebilmektedirler. DNA yeni hücrelerin oluşumu için kopyalandığında kopyalanan bazlarda “hatalar” meydana gelebilmektedir. Bu varyasyonlar, “SNP’ler”, tek nükleotid polimorfizmleri olarak adlandırılmaktadır. Örneğini; bir seride orijinal bazlar “AATC” iken kopyasında “AATG” olabilmektedir. R İ T K E N R Bir harf hatası gibi olan bu hata DNA’nın vücuda ilettiği bilgileri değiştirebilmektedir. Bu değişim küçük ve fark edilemeyecek bir etkiye sahip olabileceği gibi, önemli bir proteinin üretimindeki hata ile vücudun hastalığa duyarlı hale gelmesi gibi vücudu etkileyebilecek büyük değişimlere de neden olabilir. Sahip olduğunuz diğer genler ve çevreniz, sahip olduğunuz SNP’lere vücudunuzun nasıl tepki verdiğini belirlemektedir. Örneğin; kopyadaki “hata”yı telafi edecek başka genlere sahip olabilirsiniz. Ya da belirli gıdaları tüketerek (ya da tüketmeyerek) bu hataları telafi edebilirsiniz. Kişiler aynı SNP’e sahip olsalar dahi, farklı bir şekilde cevap oluşturabilmekte ve böylece farklı fenotiplere sahip olabilmektedirler. Bu genetik rapor genetik profiliniz ya da genotipiniz hakkındaki bilgileri içermektedir. Kopyalanan genetik materyalinizde nerede değişimlerin oluştuğu ya da hangi SNP’lere sahip olduğunuz söylenmektedir. Genotipinizin içeriğindeki potansiyel varyasyonların bilinmesi, oluşabilecek sorunların önlenmesi için, yaşam tarzınızda yapmanız gereken değişiklikler hakkında yardımcı olabilmektedir. Bu rapor potansiyel olarak fenotipinizin geliştirilmesi, genetik materyalinizin ifadesi ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmeniz için size pratik öneriler sunmaktadır. Ö DNA: Fenotip: (Deoksiribonükleik asit) Hücrelerin içerisindeki genetik bilgiyi taşıyan nükleik asittir. Genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle oluşan belirli bir karakterin ifadesidir. Genotip: Bir organizmanın genetik karakteridir. SNP: (Tek nükleotid polimorfizm) DNA dizisinde tek bir nükleotid bazında yaygın olarak bulunan değişimdir. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 4 / 26 GENOTİPİNİZE GÖRE SONUÇLARINIZ Bu raporda farklı genleriniz üzerindeki tek nokta polimorfizmleri (SNP) analiz edilmiştir. Sonuçlarınızın ilişkilendirildiği özellikler ve kilonuzu kontrol altında tutarak daha sağlıklı bir yaşam için dikkat etmeniz gerekenler raporlanmıştır. Rapordaki sonuçlar, analiz edilmiş genlerinizdeki SNP’lerin bilimsel literatür taramalarına dayanarak verilmiştir; yaşınız, cinsiyetiniz ve çevresel faktörler sonuçlarınızı değiştirebilmektedir. Beslenme davranışlarınızda ve yaşam tarzınızda değişiklik yapmadan önce uzmanınıza danışmanız gerekmektedir. Kafein Metabolizması Yavaş metabolizör Laktoz Hassasiyeti Normal laktoz hassasiyeti Ketozis Azalmış ketojenik diyet faydası Yağ Asitlerinin Emilimi Normal yağ emilimi R İ T K E N R Doymuş Yağlara Yanıt Doymuş yağlara normal yanıt HDL-kolesterol Metabolizması Dikkatli kolesterol alımı Çoklu Doymamış Yağlara Yanıt Normal yanıt Tekli Doymamış Yağlara Yanıt Tekli doymamış yağlardan artmış fayda Karbonhidrat Metabolizması ve HDL-kolesterol İlşkisi Düşük karbonhidrat alımından artmış fayda Açlık Açlığa duyarlı Yeme Disinhibisyonu Normal etki Yeme Arzusu Tatlıya Düşkünlük Vücut Kütle Endeksi Vücut Ağırlığı Kolesterol İhtiyacı Kilo Kontrolü Normalin üzerinde Ö Normal etki Yüksek VKİ yatkınlığı Vücut ağırlığı artışına yatkınlık Dikkatli kolesterol alımı Kilo kontrolünde azalmış fayda Yağ Yakımı Azalmış yağ yakımı yatkınlığı Abdominal Yağlanma Normal etki Yağ Hücresi Üretimi Yağ birikimi yatkınlığı Enerji Metabolizması ve Obezite Artmış obezite yatkınlığı Bazal Metabolizma Yüksek metabolizma hızı Yeme Eğilimi Yemeye artmış eğilim Folat-Folik Asit Düşük seviye yatkınlığı A Vitamini Normal seviye yatkınlığı B12 Vitamini Düşük seviye yatkınlığı C Vitamini Normal seviye yatkınlığı Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 5 / 26 DİYET ÖNERİSİ Düşük Karbonhidrat Diyeti Düşük karbonhidrat diyeti, adından da anlaşılacağı gibi karbonhidrat alımının kısıtlandığı bir beslenme biçimidir. Bu diyet türünde yüksek oranda karbonhidrat içeren şekerli gıdalar, ekmek ve makarna gibi besinlerin alımı sınırlandırılmıştır. Bu besinlerin yerine protein, yağ ve taze sebze ağırlıklı beslenme tavsiye edilmektedir. Günümüzde düşük karbonhidrat diyeti başlığı altında, kilo verdirdiği ve daha sağlıklı bir bünye oluşumuna sebep olduğu bilimsel çalışmalarla ispatlanmış pek çok çeşit diyet türü vardır. R İ T K E N R UZAK DURMANIZ GEREKEN GIDALAR TÜKETEBİLECEĞİNİZ GIDALAR Et Koyun, Dana, Tavuk vs. (mera hayvanlarını tercih ediniz) Şekerli Gıdalar Meşrubat, Meyve Suları, Dondurma vs. Balık Somon, Alabalık, Mezgit vs. (deniz ve nehir balıklarını tercih ediniz) Gluten İçeren Gıdalar Buğday, Arpa ve Çavdar içeren Ekmek ve Makarnalar Yumurta Zengin Omega 3 içerenler daha uygundur Trans Yağ Margarin gibi Hidrojene Edilmiş Yağlar Sebze Ispanak, Brokoli, Karnabahar, Havuç vs. Bitkisel Yağ Ayçiçeği Yağı, Mısırözü Yağı, Soya Yağı, Kanola Yağı vs. Meyve Elma, Armut, Çilek, Portakal vs. Yapay Tatlandırıcılar Aspartam, Sakkarin, Suklaroz vs. Kuruyemiş Badem, Ceviz, Ay Çekirdeği vs. Diyet Ürünleri Mısır Gevreği, Kraker vs. Süt Ürünleri Peynir, Yoğurt, Tereyağı vs. İşlenmiş Gıdalar Fabrika Ürünü Hazır Gıdalar Bitkisel Yağ Zeytinyağı, Hindistancevizi Yağı Bitkisel Yağ Zeytinyağı, Hindistancevizi Yağı Ö BELIRLI OLÇÜDE TUKETEBİLECEĞİNİZ GIDALAR Şekerli Gıdalar Meşrubat, Meyce Suları, Dondurma vs. Gluten İçeren Gıdalar Buğday, Arpa ve Çavdar içeren Ekmek ve Makarnalar Trans Yağ Margarin gibi Hidrojene Edilmiş Yağlar Bitkisel Yağ Ayçiçeği Yağı, Mısırözü Yağı, Soya Yağı, Kanola Yağı vs. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 6 / 26 Diyetinizdeki Yağlar Beslenmemizin önemli bir parçası olan yağların, iki ana türü vardır: doymuş yağlar ve doymamış yağlar. Doymamış yağlar ise kendi içerisinde çoklu ve tekli doymamış yağlar olarak ikiye ayrılır. Yağlar vücudumuzun işleyişi ve A,D,E,K gibi yağda çözünebilen vitaminlerin emilimi için hayati bir unsurdur. Beslenmemizde doymuş ve doymamış yağlardan dengeli bir şekilde tüketmemiz gerekir. Üçüncü bir yağ türü olarak sayılabilecek hidrojene yağ doğal olarak bulunmazlar. Trans yağ asitleri içerdiği için sağlıksızdır ve mümkün olduğunca kaçınılması gerekir. DOYMUŞ YAĞ İÇEREN BESİNLER Kırmızı et Süt Hayvansal yağ Tavuk eti (koyu renkli et) Krema Peynirler R İ T K E N R Tereyağı Hindistan cevizi yağı DOYMAMIŞ YAĞ İÇEREN BESİNLER Çoklu Doymamış Yağ Tekli Doymamış Yağ Soğuk su balıkları Avokado Ceviz Sert kabuklu kuruyemişler Badem Keten tohumu Chia tohumu Kabak çekirdeği Kümes hayvanları Zeytin Ö Sızma zeytinyağı Yumurta HİDROJENE YAĞ İÇEREN BESİNLER Margarin Pastane yağları Yağda kızarmış yiyecekler İşlenmiş gıdalar Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 7 / 26 BESLENME DAVRANIŞLARI Kafein Metabolizması Kafein, dünyada en çok tüketilen uyarıcılardan biridir ve doğada en az 63 bitkinin yapraklarında ve tohumlarında bulunur. Çay ve kahve beslenmemizdeki ana kafein kaynaklarıdır. Bunun yanında çikolata, birçok gazlı içecek ve ağrı kesicilerde de bulunur. CYP1A2 geni tarafından şifrelenen bir karaciğer enzimi tarafından metabolize edilir. Bu gendeki varyasyonlar kafeinin farklı hızlarda metabolize edilmesine neden olur. Kafeinin temel farmakolojik özelleri: solunum sistemini uyarması ve kalp atış Test Edilen Gen Genotipiniz CYP1A2-rs762551 C/A Sonucunuz: Kafeini yavaş metabolize etmeye eğiliminiz vardır. R İ T K E N R hızını artırmasıdır. Bu maddeyi yavaş metabolize eden bir kişinin, kafein tüketimi sonrasında uzun süreli uyarıcı etki hissetme olasılığı yüksektir [27]. Genotipinize göre kafeini yavaş metabolize ediyor olabilirsiniz. Günlük kahve tüketiminizi 200mg’da (1-2 fincan) tutmanız, kafeinin uyarıcı etkisini uzun süreli hissetmenizi önleyecektir. Laktoz Hassasiyeti Ö Laktoz sütün içerisindeki şekerdir, laktoz hassasiyeti ise süt şekerine olan hassasiyettir. Laktoz hassasiyeti laktozu parçayalan laktaz enziminin eksikliğinden veya tam işlev görmemesinden kaynaklanır. Bu kişilerin süt ve süt ürünleri tüketimine dikkat etmeleri gerekir. Aksi halde karında şişlik, gaz, mide bulantısı, ishal veya kramp tarzında karın ağrıları ortaya çıkabilmektedir. Laktaz enziminden sorumlu LCT genine etki eden MCM6 genindeki C/C genotipindekiler laktoz hassasiyeti yaşamaya daha yatkındırlar [28]. Test Edilen Gen Genotipiniz MCM6-rs4988235 C/T Sonucunuz: Genotipiniz laktoz hassasiyeti ile ilişkilendirilmemektedir. Bu genotipteki kişiler laktoz hassasiyeti ile ilişkilendirilmemektedir. Gene de süt ve süt ürünleri tükettiğinizde mide bulantısı, şişkinlik ve ishal gibi yan etkiler yaşıyorsanız uzmanınıza danışmalısınız. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 8 / 26 Ketozis Ketojenik diyet karbonhidrat alımının kısıtlanması ile uygulanır. Karbonhidrat miktarını kısıtlarsak ketozis, vüducumuzun Test Edilen Gen Genotipiniz karbonhidratlara verdiği yanıt, gerçekleşir. Yani vücudumuzdaki insulin seviyesi düşeceğinden, yağ yakmaya başlarız. Ketojenik PPARα-rs1800206 C/G diyet aç kalma diyeti değil, vücudun kullandığı yakıtı glikozdan yağa çevirme diyetidir. PPARα geni yağ metabolizmasında görev alır ve yoğun olarak Sonucunuz: Genotipinize göre ketojenik diyet size önerilmemektedir. yağ hücrelerinin parçalandığı dokularda ifade edilir [26]. Bu gendeki varyasyonun sonucu olan “G” aleline sahip olan kişiler için ketojenik diyetler önerilmemektedir. Genotipiniz yüksek glikoz ve insulin miktarı ile ilişkilendirilmektedir. Bu yüzden ketojenik diyetler tercih etmemeli, karbonhidrat alımınızı kontrol altında tutmalısınız. Beslenme tarzınızı değiştirmeden önce uzmanınıza danışmalısınız. Doymuş Yağlara Yanıt R İ T K E N R Ö APOA2 geninin kodladığı protein, vücuttaki iyi kolesterol (HDL) metabolizmasında ve vücudun enerji alımının düzenlenmesinde Test Edilen Gen Genotipiniz görev alır. Bu proteinin yapısında meydana gelen bir fonksiyon bozukluğu normalden daha yüksek enerji almaya eğilime sebep olur [1]. Bu sebepten dolayı kilo artışı gözlenebilir. APOA2-rs5082 A/A Sonucunuz: Genotipinize göre doymuş yağ tüketiminin kilo artışı ile ilişkisi bulunmamaktadır. Bu genotiptekilerin vücuda daha fazla enerji almaya yatkın olduğu gözlenmemiştir. Aynı zamanda bu bireylerde doymuş yağlı besinler, kilo artışı ile ilişkilendirilmemektedir. Ancak bunun dışında kilo almanıza sebep olabilecek başka çevresel sebepler de olabilir. Bu nedenle dengeli beslenmeye ve egzersiz yapmaya özen göstermeniz sağlığınız açısından uygun olacaktır. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 9 / 26 HDL-kolesterol Metabolizması LIPC geni HDL-kolesterol (iyi kolesterol) metabolizmasında rol alır ve HDL-kolesterol konsantrasyonunu etkiler. Kanda kolesterolun çok yüksek veya düşük olması bir yağ metabolizması sorunudur ve beslenme ile doğrudan ilişkilidir. 1020 erkek ve 1110 kadın içerisinde yapılmış Framingham çalışması bu gendeki varyasyonun, beslenmede tüketilen yağ Test Edilen Gen Genotipiniz LIPC-rs1800588 T/T Sonucunuz: HDL-kolesterol metabolizmanızı düşük yağlı besinler tüketerek korumanız gerekebilir. R İ T K E N R miktarı (özellikle hayansal yağlar) ve HDL-kolesterol arasında ilişkisi olduğunu göstermiştir [2]. Günlük enerji ihtiyacının yağ ile karşılanan kısmı %30’un altında olan bireyler eğer T aleline sahipse, HDL-kolesterol değerlerinin yüksek olduğu gözlenmiştir. Tüketilen yağ miktarı %30’un üzerinde olan bireylerde, T/T genotipine sahip olanların HDL konsantrasyonlarının, C/T ve C/C genotipine sahip olanlara göre düşük düzeyde olduğu görülmüştür. T/T genotipine sahip bireylerde fazla tüketilen hayvansal yağları metabolize etmede bozukluk olabileceğinden, bu genotiptekilerin yağ tüketimlerinde dikkatli olmaları gerekmektedir Ö Genotipinize göre yüksek yağlı besinler ile beslenmemeniz, HDL-kolesterol düzeyiniz ve kalp-damar hastalıkları riskini önlemeniz açısından önemlidir. Özellikle tükettiğiniz hayvansal yağ miktarının günlük enerji ihtiyacınızın %30’unun üzerine çıkmamasına dikkat ederek, kolesterol seviyenizi dengede tutabilirsiniz. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 10 / 26 Çoklu Doymamış Yağlara Yanıt PPARG geni adipogenesis ve lipid metabolizması üzerinde etkilidir. PPARG tükettiğimiz yağların etkisi ile aktive olduğundan, bu gendeki Pro12Ala polimorfizmi diyetin doğru cevap vermesi için gerekli olan yağ tüketimimiz, özellikle diyetimizdeki çoklu doymamış yağların doymuş yağlara oranı hakkında bilgi vermektedir. ‘Pro’ aminoasidi ‘C’ aleli, ‘Ala’ aminoasidi ise ‘G’ aleli tarafından kodlanmaktadır. ‘G’ alelini taşıyan kişilerin vücut kütle endeksini (VKİ) kontrol altında tutmaları için yağ tüketimlerine C/C genotipindeki kişilere göre daha çok dikkat etmeleri gerekmektedir [3]. Test Edilen Gen Genotipiniz PPARG-rs1801282 C/C Sonucunuz: Genotipiniz normal çoklu doymamış yağ metabolizması ile ilişkilendirilmektedir. R İ T K E N R Aynı zamanda 2000 kişide yapılan bir araştırmada, C/C genotipindeki kişilerin kalp hastalıklarına yakalanmaya yatkınlığının, kolesterol düzeylerinden ötürü daha düşük olduğu gösterilmiştir [4]. Sizin genotipinize sahip bireyler normal çoklu doymamış yağ metabolizmasına sahiptir ve düşük yağlı diyet ile beslenmenin bilinen bir faydası yoktur. Yağ bakımından zengin diyetlerin obeziteyi ve kalp hastalıklarını tetikleme eğilimi düşüktür. Genotipinize göre düşük yağlı diyetlerin sizin üzerinizde önemli bir etkisi olmasa bile, tükettiğiniz yağ miktarı kontrollü olmalıdır. Tekli Doymamış Yağlara Yanıt Ö Yağ beslenmenin önemli bir parçasıdır ve vücudun ihtiyacı olan bir moleküldür. Doğru miktarda ve doğru kaynaklardan tüketildiğinde, yağ sanıldığının aksine, kilo kontrolünde de olumlu etkiye sahiptir. Yağlar, doymuş ve doymamış olarak, doymamış yağlar da, çoklu doymamış ve tekli doymamış yağlar olarak ikiye ayrılabilir. Tekli doymamış yağlar, avokado, zeytin, kuruyemiş ve zeytinyağı gibi besinlerde bulunurlar. Test Edilen Gen Genotipiniz ADIPOQ-rs17300539 G/A Sonucunuz: Tekli doymamış yağ içeren besinler tüketerek, vücut ağırlığınızı dengede tutmaya yatkınsınız. ADIPOQ genindeki A aleline sahip bireylerin, tekli doymamış yağlardan yüksek fayda sağladığı bilinmektedir [5]. Bireylerin, bu yağları günlük kalori ihtiyaçlarının %13’ünden fazla tükettiklerinde, daha düşük vücut ağırlığına sahip oldukları görülmüştür. Genotipinize göre, tekli doymamış yağ içeren besinleri günlük kalori ihtiyacınızın %13’ünden fazla tükettiğinizde, kilonuzu kontrol altında tutmaya yatkınsınız. Tekli doymamış yağlara sahip, avokado, zeytin, kuruyemiş ve zeytinyağı gibi besinleri içeren bir beslenme düzeni izlemeniz tavsiye edilmektedir. Bu yağlar sizin genotipiniz üzerinde yüksek faydaya sahip olsa dahi, yağ alımınız kontrollü olmalıdır. Beslenme düzeninizde değişiklik yapmadan önce beslenme uzmanına danışmanız önerilmektedir. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 11 / 26 Karbonhidrat Metabolizması ve HDL-kolesterol İlişkisi Karbonhidrat bakımından zengin besinlerin tüketimi ile HDLkolesterol (iyi kolesterol) arasında ilişki vardır. İyi kolesterol miktarının kanda fazla olmasının, kalp ve damar hastalıkları riskini azalttığı görülmektedir. MMAB geni kolesterol sentezlenmesinde rol almaktadır ve karbonhidrat tüketimi ile ilişkilendirilmiştir. Bu gendeki poliformizme sahip olmayan bireylerde, HDL- kolesterol seviyesinin, düşük karbonhidratlı diyetler tercih ederek yükseltilebildiği görülmektedir [6]. Aynı Test Edilen Gen Genotipiniz MMAB-rs2241201 C/C Sonucunuz: Kolesterol metabolizmanızı düşük karbonhidratlı besinler tüketerek korumanız gerekebilir. R İ T K E N R şekilde yüksek karbonhidrat tüketiminin, HDL miktarını azalttığı gözlenmiştir. Poliformizm görülen bireylerde ise HDL - kolesterol seviyesi, karbonhidrat alımı ile değişmeyebilmektedir. Bu genotipteki bireylerde düşük karbonhidratlı diyetler tercih edilmesi, HDL- kolesterol (iyi kolesterol ) seviyesini yükseltmektedir. Düşük karbonhidrat diyetleri tercih etmeniz kalp ve damar sağlığınız için önerilmektedir. Yağ Asitlerinin Emilimi Ö FABP2 geni yağ asitlerinin bağırsaktaki emiliminde görev alır. Bu gendeki Ala54Thr varyasyonu plazmadan hücre içerisine alınan yağ asidi seviyesini artırmaktadır [25]. Bu varyasyona sahip kişilerin bağırsaklarında emilen yağ asidi fazla olacağından, emilimi azaltan gıdalar tüketmeleri yağın vücuttan atılmasına yardımcı olacaktır. Test Edilen Gen Genotipiniz FABP2-rs1799883 G/G Sonucunuz: Genotipiniz bağırsaklarınızda normal yağ emilimi ile ilişkilendirilmektedir. Genotipinizin bağırsaklarınızdaki yağ emilimi üzerinde bilinen bir etkisi yoktur. Genede yağ tüketiminizi kontrol altında tutarak dengeli beslenmeye dikkat etmelisiniz. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 12 / 26 Açlık Obezite genel olarak yeme bozuklukları ile ilişkilendirilmektedir. Hepimiz açlık duygusunu yaşasakta, bazılarımız açlık duygusunu Test Edilen Gen Genotipiniz daha yoğun ve daha sık bir şekilde hissetmektedir. Yemek yemeye duyulan bu isteğin genetik faktörlerinin olduğu ve NMB NMB-rs1051168 T/T genindeki varyasyonların açlık hissinin oluşması ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Yeme davranışlarıyla ilgili insanlar üzerinde yapılan preliminer çalışmalara göre, T/T genotipindeki bireylerin Sonucunuz: Genotipinize göre açlığa karşı duyarlı olmaya eğiliminiz vardır. diğer genotiptekilere göre açlığa karşı daha duyarlı olduğu ve daha sık yemek yeme ihtiyacı hissettiği gözlenmiştir [7]. Bu genotipteki bireylerde açlığa olan duyarlılığın normalden daha fazla olduğu öne sürülmektedir. Yoğun ve sık açlık hissetmeye yatkınlığınız diğer genotiptekilere göre daha fazladır. Uzun süre tokluk hissi veren besinlerin tercih edilmesi yararlı olabilecektir. Yeme Disinhibisyonu R İ T K E N R Ö Tad algısı kişiden kişiye değişiklik gösterir ve yiyecek tercihleri ile tüketim miktarlarını etkileyebilir. TAS2R38 genindeki varyasyonlar tad algısındaki farklılıkların oluşmasını ve çok yemeye duyulan eğilimi etkileyen bir genetik faktördür. Yeme davranışları kadınlar ve erkeklerde farklılık gösterdiğinden, A aleline sahip kadınlarda yeme disinhibisyonu ve yemek yemeyi bırakmada zorluğun daha olası olduğu gösterilmiştir [8]. G/G genotipindeki kadınlarda, yeme disinhibisyonu daha az olasıdır. Erkeklerde de aynı durumun olduğunu destekleyen Test Edilen Gen Genotipiniz TAS2R38-rs1726866 G/G Sonucunuz: Eğer kadınsanız yeme disinhibisyonu gösterme yatkınlığınız düşüktür. bilimsel kanıtlar henüz yoktur.. Bu genotipteki kadınların yeme disinhibisyonu yaşama olasılığı düşüktür. Aşırı yemek yeme ve yemek yemeyi bırakmada zorluk yaşamanız beklenmemektedir. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 13 / 26 Yeme Arzusu Kişinin yeme arzusunu veya bir yiyeceğe olan isteğini sayısal olarak ölçemesekte, davranış bilimcileri geliştirdikleri teknikler ile kişinin yemek yeme motivasyonunu değerlendirebilmekte ve başkaları ile karşılaştırarak bir sonuca varabilmektedir. Yemeye duyulan kuvvetli istek değeri, bir kişinin Test Edilen Gen Genotipiniz ANKK1/DRD2-rs1800497 G/A Sonucunuz: Yeme arzunuz normalin üzerinde olabilir. besine ulaşmak için ne kadar çaba harcamaya hazır olduğu olarak tanımlanabilir. Bu değer bir dizi laboratuvar testleri sonucunda elde edilir. Her testte kişiye, belirli görevleri bitirebilmesi karşılığında bir porsiyon sevdiği yemek verilir. İlk görevler kolay olarak başlar ve yiyeceği kazanmak zor değildir. Fakat test ilerledikçe tamamlanması gereken görevler zorlaşır ve belirli bir noktadan sonra teste tabi tutulan katılımcı, görevi tamamlamanın o yiyeceği kazanmasına değmeyeceği hissine kapılmaya başlar ve testten çıkmak ister. Bu deneyler, erken vazgeçerek testi bırakan kişilerin yemeye duyulan kuvvetli isteğinin, geç bırakanlara göre daha düşük olduğunu gösterir. Bu tekniği kullanarak yapılan 2007 çalışma yeme arzusundaki genetik faktörleri ortaya çıkartmıştır. R İ T K E N R Obezite görülen bireylerde, rs1800497 belirtecinde görülen A aleli, sevdikleri yiyeceğe ulaşmak için daha çok çaba göstermelerine sebep olmaktadır [9]. G/G genotipindekilerin yiyeceğe ulaşma aruzusu normal düzeydedir. Bu genotipteki kişilerde yeme arzusu normalin üzerinde olabilir ve istedikleri yiyeceğe ulaşmak için kuvvetli bir çaba gösterdikleri görülebilir. Kilonuzu dengede tutmak için, çok kalorili yiyecekleri evinize almamanız ve canınızın çekebileceği ortamlara girmemeniz önerilir. Tatlıya Düşkünlük Ö SLC2A2 genindeki varyasyonlar kişilerin tatlıya olan düşkünlüğünü ve günlük alınan şeker miktarını etkilemektedir. G/A veya A/A genotipindeki bireylerin şeker ve tatlı yiyecekler tüketmeye daha düşkün oldukları görülmektedir [10]. Vücudun tatlı ihtiyacı çikolata, pasta ve şekerli içecekler gibi sağlıksız gıdalar ile değil, meyve gibi sağlıklı besinler ile giderilmelidir. Test Edilen Gen Genotipiniz SLC2A2-rs5400 G/G Sonucunuz: Genotipinize göre tatlıya düşkünlüğünüz normal düzeydedir. Genotipinize göre tatlıya fazla bir düşkünlüğünüz yoktur ve günlük ihtiyacınız olan şeker miktarınından fazlasını alma ihtiyacı hissetmeniz düşük olasılıklıdır. Tatlıya fazla düşkünlüğünüz olmasa bile, tatlı tüketmek istediğinizde meyve gibi sağlıklı besinler tercih etmeniz sağlığınız ve kilo kontrolünüz için yararlı olacaktır. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 14 / 26 VÜCUDUNUZ ve KİLONUZ Vücut Kütle Endeksi Obezite hem genetik, hem çevresel faktörlerden etkilenerek, aşırı miktarda trigliseridin yağ dokusunda depolanması ve serbest yağ asitleri şeklinde salınımının kötü etkisi ile oluşur. Diyet, yaşam tarzı faktörleri ve epigenetik değişiklikler aşırı yağ birikiminde rol oynamaktadır. Obezite; tip-2 diyabet ve kalpdamar hastalıkları riski ile ilişkilidir. Obezite izole bir klinik bulgu Test Edilen Gen Genotipiniz MC4R-rs17782313 C/C Sonucunuz: Genotipinize göre VKİ’nizin yüksek olmasına yatkınlığınız vardır. olarak bulunabileceği gibi bir çok sistemik sendromik tanının da parçası olabilir. Bireyin obeziteye yatkınlığı %77 oranında kalıtsaldır. Kişinin vücut kitle endeksi (VKİ) 30-35 arasına (klinik R İ T K E N R obez) veya 40’ın üzerine (morbid obez) ulaştığında, bunda güçlü genetik faktörlerin rol oynaması muhtemeldir. Beyinde tokluk hissinin oluşmasında görev alan önemli moleküllerden bir tanesi melanokortindir ve bu molekül melanokortin-4 reseptörüne (MC4R) bağlanır. Bu yüzden MC4R genindeki genetik varyasyonlar, çok yeme eğilimi ve sürekli açlık hissetme ile ilişkilendirilir. rs17782313 polimorfizminin sebep olduğu C aleli, kişilerde artmış vücut kütle ekdeksine (VKİ) sebep olabilmektedir. Yapılan çalışmalar bu SNP’e sahip olan bireylerin diğer genotiptekilere göre daha yüksek VKİ’ye sahip olduğunu göstermiştir [11]. Genetik sonuçlarınıza bakarak obez olduğunuz sonucu çıkarılamaz, sadece normalin üstünde, normal veya düşük VKİ genetik ihtimaline sahip olduğunuz söylenebilir. Sonuçlarınız normalin üzerinde çıktığında, doğru bir diyetle beslenerek, egzersiz yaparak ve stresi azaltarak risklerinizi azaltabilirsiniz. Ö Genotipinize göre, yüksek vücut kütle endeksine (VKİ) sahip olmaya yatkınlığınız vardır. Ancak yaşam tarzının da kilo alımı üzerinde önemli bir etkisi olduğundan, doğru bir diyetle, egzersiz yaparak ve Vücut Ağırlığı Obezite tip 2 diyabetin en önemli risk faktörüdür. FTO (yağ kütlesi ve obezite ilişkili) genindeki varyasyonlar, vücut-kütle endeksi (VKİ)’nin artmasına yol açarak, tip 2 diyabet eğilimini artırmaktadır. Çalışmalar bu SNP’teki A alelinin, tip 2 diyabetine yatkınlığa sebep olduğunu ve A aleline sahip tip 2 diyabetli hastalarda VKİ’nin arttığını göstermektedir [12]. Test Edilen Gen Genotipiniz FTO-rs9939609 A/A Sonucunuz: Genotipiniz VKİ’nizin yüksek olmasına bağlı tip 2 diyabet yatkınlığı ile ilişkilendirilmektedir. Obezite kaynaklı tip 2 diyabete yakalanmaya yatkınlık bu genotipteki kişilerde daha fazladır. Vücut kütle endeksinize dikkat etmeli, sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı ile kilonuzu dengede tutmalısınız. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 15 / 26 Kolesterol İhtiyacı NR0B2 geni, kodladığı proteinin fonksiyonu nedeniyle vücuttaki kolesterol homeostazının düzenlenmesinden sorumludur. Bu gende meydana gelen poliformizmler proteinin fonksiyonunu etkileyeceği için karaciğerdeki kolesterol yıkımında aksaklıklara yol açar [13]. Bu durumda çoğunlukla obezite yatkınlığında artış gözlenir. Nadiren tip 2 diyabet yatkınlığı da oluşabilir. Test Edilen Gen Genotipiniz NR0B2-rs74315349 G/A Sonucunuz: Genotipinize göre kolesterol alımınıza dikkat etmeniz gerekebilir. R İ T K E N R Bu genotip karaciğerdeki kolesterol yıkımındaki aksaklıkla ilişkilendirilmiştir. Bu durum obeziteye olan yatkınlığınızı artırabileceğinden, yüksek kolesterollü besinlerden kaçınmanız kilo kontrolünüz için önemlidir. Bir uzman kontrolünden geçtikten sonra size uygun beslenme ve egzersiz programı yapmanız daha sağlıklı bir yaşam sürmenizde etkili olacaktır. Kilo Kontrolü Ö POMC geninin kodladığı protein, beyindeki hedef bölgelere bağlanarak besinlerden alınan enerji ile vücudun harcadığı enerji arasında denge kurmayı sağlar. Böylece bu protein vücudun kilo kontrolü mekanizmasında görev alır. Bu proteinin fonksiyonundaki bozukluklar kilo artışına ve obeziteye neden olabilmektedir [14]. Test Edilen Gen Genotipiniz POMC-rs28932472 C/C Sonucunuz: Genotipiniz erken başlangıçlı obezite ve yüksek kolesterol (LDL) ile ilişkilidir. Sahip olduğunuz genotip nedeniyle vücudunuz alınan enerji ile harcanan enerji arasında denge kurmakta sıkıntı yaşayabilir. Bu durum vücudunuzun kilo kontrol mekanizmasında aksamalara ve kilo almanıza sebep olabilir. Ayrıca genotipiniz, normale göre yüksek seviyede kötü kolesterol (LDL) ile ilişkilendirilmiştir. Bir uzman kontrolünden geçtikten sonra size uygun beslenme ve egzersiz programı yapmanız tavsiye edilmektedir. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 16 / 26 Yağ Yakımı UCP3 geninin kodladığı enzim, yağ asitlerini kullanarak meydana çıkardığı enerji ile vücut sıcaklığının düzenlenmesinden sorumludur. Çalışmalar, kadınlarda bu gende meydana gelen bir fonksiyon bozukluğunun vücutta yağ birikmesine sebep olabildiğini göstermiştir [15]. Test Edilen Gen Genotipiniz UCP3-rs1800849 G/A Sonucunuz: Eğer kadınsanız genotipinize göre bel/kalça oranınız normale göre daha yüksek olma eğilimindedir. R İ T K E N R Genotipinize göre yağ metabolizmanızın normale göre yavaş olma eğilimi vardır. Bu durum yağ yakımını azaltır ve vücutta yağ birikmesine sebep olur. Bu yüzden bel/kalça oranınız olması gereken değerlerden yüksek çıkmaya meyillidir. Bir uzman kontrolünden geçtikten sonra size uygun beslenme ve egzersiz programı yapmanız daha sağlıklı bir yaşam sürmenizde etkili olacaktır. Abdominal Yağlanma Ö UCP2, kodladığı enzimin fonksiyonu sebebiyle vücudun enerji metabolizmasında görev almaktadır. Bu enzimde meydana gelen fonksiyon bozukluğu vücudun bazal metabolizmasını etkiler. Bazal metabolizmadaki düşüş nedeniyle enerji tüketimi azalır. Böylece vücuda alınan ve harcanan enerji arasında oluşan dengesizlik kilo alımına ve obeziteye neden olmaktadır. 2011 yılında İspanya’da yapılan bir çalışmada UCP2 geninin rs659366 ve rs660339 kodlu varyantlarının bel çevresi genişliği ve abdominal obeziteyle ilişkili olduğu tespit edilmiştir [16]. Bu Test Edilen Gen Genotipiniz UCP2-rs659366 C/C UCP2-rs660339 G/G Sonucunuz: Genotipiniz abdominal yağlanma ile ilişkilendirilmemektedir. çalışmanın öncesinde ve sonrasında yapılan Avrupa ve Asya kökenli insanlar üzerindeki benzer çalışmalarda da yakın sonuçlar bulunmuştur. Bu genotipe sahip bireylerde obeziteye karşı ve bel çevresinin genişlemesine yatkınlık görülmemektedir. Ancak bunun dışında kilo almanıza sebep olabilecek başka çevresel sebepler de olabilir. Bu nedenle dengeli beslenmeye ve egzersiz yapmaya özen göstermeniz sağlığınız açısından uygun olacaktır. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 17 / 26 Yağ Hücresi Üretimi DYRK1B geni, kodladığı proteinin fonksiyonu nedeniyle vücuttaki yağ hücrelerinin (liposit) üretimi ile ilişkilidir. Bu proteinin yapısında meydana gelen mutasyonların, hücre içinde normale göre daha fazla yağ molekülü birikmesine [17]. sebep olduğu bulunmuştur Bunun sonucunda ise abdominal obezite-metabolik sendromu 3 (AOMS3) olarak bilinen bir obezite türüne olan yatkınlık artmaktadır. Test Edilen Gen Genotipiniz DYRK1B-rs367643250 A/G DYRK1B-rs587777380 T/T Sonucunuz: Genotipinize göre hücre içi yağ birikmesine yatkınlığınız vardır. Sahip olduğunuz genotip nedeniyle abdominal (karın bölgesi) obezite-metabolik sendromu 3 (AOMS3) hastalığına yatkınlığınız vardır. Bu hastalığa bağlı olarak yüksek kan basıncı, açlık şekerinin yükselmesi ve gövdede kilo alımı gibi semptomlar gözlenmektedir. Ayrıca bu genotipin koroner kalp hastalıklarıyla ve tip-2 diyabetle de ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle bir uzman kontrolünden geçtikten sonra size uygun beslenme ve egzersiz programı yapmanız daha sağlıklı bir yaşam sürmenizde etkili olacaktır. Enerji Metabolizması ve Obezite R İ T K E N R Ö PCSK1 geni, kodladığı enzim sebebiyle kandaki insülin ve glukagon hormonlarının derişimine etki eder. Böylece vücudun enerji metabolizması ile ilgili etki gösterir. Bu gende meydana gelen fonksiyon bozukluklarının obezite ile ilişkili olduğu bilinmektedir [18]. Test Edilen Gen Genotipiniz PCSK1-rs6235 C/G PCSK1-rs6232 C/T Sonucunuz: Genotipiniz obezite ile ilişkilendirilmektedir. Bu genotiptekilerde obeziteye yatkınlık diğerlerine göre daha fazladır. Bunun yanında kan basıncı değerlerinizde sorunlar oluşabilir. Bu nedenle mutlaka bir uzmana görünmeli ve beslenme konusunda oldukça dikkatli olmalısınız. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 18 / 26 Bazal Metabolizma Metabolizma hızının kilo alımı ve kaybında büyük bir katkısı vardır. Dinlenme metabolizma hızı daha yüksek olanlar aynı temel aktiviteleri yapan bireylerden daha fazla kalori yakar. Bu da düşük ortalama ağırlığa ve daha yavaş kilo alımına yol açar. Leptin reseptör genindeki bu SNP dinlenme metabolizma hızı ile doğrudan bir ilişki göstermektedir [19]. Test Edilen Gen Genotipiniz LEPR-rs1805094 C/C Sonucunuz: Genotipiniz normalden daha yüksek bazal metabolizma hızı ile ilişkilendirilmektedir. Genotipiniz yüksek dinlenme metabolizma hızına sahip olduğunuzu göstermektedir. Kalori yakım hızınızı korumak ve artırmak için sağlıklı bir beslenme programıyla fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmeniz önerilir. R İ T K E N R Yeme Eğilimi COMT geni beyindeki serotonin, noradrenalin ve dopamin Ö hormonlarının mekanizmasında rol alan ve bu hormonların yıkımını sağlayan bir enzimdir. Bu nedenle duygusal olarak değişimlere sebep olur ve yeme alışkanlıklarını etkiler. A aleli 3-4 kat daha düşük COMT enzim aktivitesi ile ilişkilendirilmektedir [20]. Bu nedenle A/A genotipindeki kişilerde G/G’ye göre, COMT seviyesinin daha düşük, dopamin seviyesinin daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Bu gen obezite, tip 2 diyabet ve düşük Test Edilen Gen Genotipiniz COMT-rs4680 G/A Sonucunuz: Genotipiniz fazla yemeye eğilim ile ilişkilendirilmemektedir. glikoz toleransı gibi sonuçlara neden olabilir. Bu genotipe sahip bireylerde yemek yemeğe karşı bağımlılık oluşturacak yatkınlık görülmemektedir. Ancak bunun dışında kilo almanıza sebep olabilecek başka sebepler de olabilir. Bu nedenle dengeli beslenmeye ve egzersiz yapmaya özen göstermeniz sağlığınız açısından uygun olacaktır. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 19 / 26 VİTAMİNLER VE GEN İLİŞKİLERİNİZ Vitamin Değeri Yüksek Besinler Folat-Folik Asit A Vitamini C Vitamini Yeşil yapraklı sebzeler (pazı,ıspanak gibi) Fasulye Mercimek Hayvansal karaciğer tereyağı yumurta peynir süt Kırmızı biber Brokoli Portakal Limon Greyfurt Çilek Kavun Kivi R İ T K E N R Bitkisel havuç patates B12 Vitamini Karaciğer Balık Yumurta Ö Bu bölümde raporladığımız çalışmalar, vitaminler ile belirli genotipler arasındaki ilişkileri ve olası yatkınlıkları göstermekte olup, vitamin düzeylerinizi yansıtmamaktadır. Vitamin düzeyleriniz ve sağlıklı beslenme düzeniniz için uzmanınıza danışmayı ihmal etmeyiniz. Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 20 / 26 Folat-Folik Asit Folik asit, hücre yapı taşlarının, kan hücrelerinin ve özellikle de sinir sistemi dokularının oluşum ve gelişimde önemli bir role Test Edilen Gen Genotipiniz sahip olan B vitamini türevidir. Aynı zamanda DNA onarımında ve protein metabolizmasında görev alır. Folik asit, B vitamini MTHFR-rs1801133 A/A olan folatin işlenmiş halidir ve kimyasal olarak sentezlenebilmektedir. Folat homosistein adı verilen maddenin kandaki seviyesini düşürerek, kalp-damar hastalıklarını Sonucunuz: Genotipiniz düşük folat-folik asit düzeyi ile ilişkilendirilmektedir. R İ T K E N R engellemektedir. Bu yüzden folat bakımından zengin olan besinler; yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak gibi), fasulye, mercimek ve meyve tüketmek kalp-damar hastalıklarını önlemektedir. Yetişkin bir bireyin günlük alması gereken folat miktarı 400 mikrogram iken, hamile kadınlarınki 600 mikrogramdır. MTHFR genindeki G677A varyasyonu folatın seviyesini düşürmekte ve homosistein miktarının artmasına sebep olmaktadır [21] . A/A veya G/A genotipindekilerin folat seviyelerinin düşük olması yatkınlığından, folat alımlarını optimize etmeleri gerekebilir. G/G genotipindekiler dengeli folat alımına devam edebilirler. Sizin genotipiniz, düşük folat-folik asit düzeyi ile ilişkilendirilmiştir. Vücudunuzdaki folik asit miktarının düşük olmaya yatkınlığı vardır. Folik asit içeren yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak gibi), fasulye, mercimek ve meyve tüketmeniz yararlı olacaktır. Beslenme düzeninizi değiştirmeden önce, sonucunuzu uzmanınıza danışıp, sağlıklı ve dengeli beslenme programı almanız tavsiye edilmektedir. Ö Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 21 / 26 A Vitamini BCMO1 geni, A vitaminin vücudumuzda kullanılmasını sağlayan Test Edilen Gen Genotipiniz BCMO1-rs7501331 C/C sorumludur. Retinol insan vücudunda başta görme işlevi olmak üzere; deri sağlığı, dişlerde remineralizasyon ve kemik gelişimi BCMO1-rs12934922 A/A için kullanılan bir moleküldür. Hayvansal kaynaklı olduğu için karaciğer ve yumurta gibi hayvansal gıdalardan veya bitkisel kaynaklı beta-karotenlerin (provitamin A) metabolize edilmesi ile Sonucunuz: Genotipiniz normal A vitamini düzeyi ile ilişkilendirilmektedir. enzimi kodlamaktadır. Bu enzim, ince bağırsak ve karaciğerde bulunur ve beta-karoten moleküllerini substrat olarak kullanarak hayvansal kaynaklı A vitamini olan retinol üretiminden R İ T K E N R elde edilebilir. BCMO1 geninde oluşan polimorfizmler, bitkisel kaynaklı aldığımız provitamin A’ların retinole dönüşmesini engelleyebileceği için, vücuttaki retinol konsantrasyonunun azalmasına ve A vitamini seviyesinin düşmesine sebep olabilmektedir. Rs7501331 ve rs12934922 SNP’lere sahip bireylerde havuç, patates gibi sarı-turuncu renkli bitkisel kaynaklardan alınan beta-karotenin, insan vücudunda çeşitli fonksiyonları olan retinole dönüştürülmesinde azalma meydana gelmektedir [22]. Rs7501331 SNP’de, rs12934922 kıyasla retinol oluşumunda daha fazla bir azalma söz konusu olsa da her iki durumda da çok ciddi olumsuzluklar oluşmamaktadır. Bu genotip, bitkisel kaynaklı besinlerden retinol oluşturabilmede sorun ile ilişkilendirilmedikleri için, bu genotipteki kişilerin A vitaminin düşük olma yatkınlığı düşüktür. A vitamini içeren hayvansal ve bitkisel gıdalardan dengeli tüketmeye devam ederek, sağlıklı bir beslenme düzeni izlemelisiniz. Ö Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 22 / 26 B12 Vitamini FUT2 geni, kodladığı enzimin vücuttaki fonksiyonu sebebiyle kandaki B12 vitamininin konsantrasyonuna etki etmektedir. B12 vitamini insan vücudu için oldukça önemli bir moleküldür. Protein, karbonhidrat ve yağ metabolizmalarında kullanılır, alyuvar üretiminde yardımcı elemandır, sinir sistemini korur, hafızanın güçlenmesinde ve öğrenme fonksiyonlarında etkilidir. Bu nedenlerden dolayı B12 vitamininin eksikliği pek çok soruna sebep olabilmektedir. rs602662 SNP’inde A ve G alelleri karşımıza çıkmaktadır. A aleline sahip bireylerin B12 Test Edilen Gen Genotipiniz FUT2-rs602662 G/A Sonucunuz: Genotipiniz düşük B12 vitamini düzeyi ile ilişkilendirilmiştir. R İ T K E N R yetmezliğine yatkınlığı düşüktür [23]. Ancak G aleline sahip bireylerde B12 eksikliğine yatkınlık daha fazladır. Bu genotiptekilerin B12 vitamini yetersizliğine yatkınlığı olduğu için bu genotipe sahip bireylerin B12 vitamini seviyelerini düzenli olarak takip etmeleri yararlı olacaktır. B12 açısından zengin olan karaciğer, balık, yumurta gibi hayvansal gıda tüketimine ağırlık verebilirsiniz. Özellikle vejetaryen beslenme biçimine sahip bireyler B12 seviyelerine daha sık kontrol ettirmelidirler. Beslenme düzeninizi değiştirmeden önce, sonucunuzu uzmanınıza danışıp, sağlıklı ve dengeli beslenme programı almanız tavsiye edilmektedir. Ö Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 23 / 26 C Vitamini SLC23A1, C vitaminin (askorbik asit) emiliminden ve organlar arasındaki dağılımından sorumlu olan 2 taşıyıcı proteinden (transporter) birini kodlamaktadır. C vitamini doğal bir antioksidan olduğu için bağışıklık Test Edilen Gen Genotipiniz SLC23A1-rs33972313 C/C Sonucunuz: Genotipiniz normal C vitamini seviyesi ile ilişkilendirilmektedir. sistemini güçlendirir ve kanser riskini azaltır. Ayrıca deri, kemik, damar ve diş dokusu gibi pek çok dokunun yenilenmesi için gerekli olan kolejen üretiminde görev alır. C vitamini insan vücudunda üretilmediğinden ve vücutta depo edilmediğinden her gün belli miktar alınması gereklidir. Bu gendeki R İ T K E varyasyonlar vücuttaki C vitamininin emilemeden vücuttan atılmasına yol açarak, vitamin düzeyinin düşük olmasına neden olabilmektedir [24]. Genotipinize göre C vitamini seviyesinizin düşük olmasına yatkınlığınız yoktur. C vitamini içeren gıdalardan dengeli tüketmeye devam ederek, sağlıklı bir beslenme düzeni izlemelisiniz. N R Ö Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 24 / 26 REFERANSLAR 1. Corella, Dolores et al. 2009. “APOA2, Dietary Fat, and Body Mass Index: Replication of a Gene-Diet Interaction in 3 Independent Populations.” Archives of internal medicine 169(20): 1897–1906. 2. Ordovas, Jose M. et al. 2002. “Dietary Fat Intake Determines the Effect of a Common Polymorphism in the Hepatic Lipase Gene Promoter on High-Density Lipoprotein Metabolism: Evidence of a Strong Dose Effect in This Gene-Nutrient Interaction in the Framingham Study.” Circulation 106(18): 2315–21. 3. Luan, Jian’an et al. 2001. “Evidence for Gene-Nutrient Interaction at the PPARγ Locus.” Diabetes 50(3): 686– 89. 4. Memisoglu, Asli et al. 2003. “Interaction between a Peroxisome Proliferator-Activated Receptor Gamma Gene Polymorphism and Dietary Fat Intake in Relation to Body Mass.” Human molecular genetics 12(22): 2923–29. 5. Warodomwichit, Daruneewan et al. 2009. “ADIPOQ Polymorphisms, Monounsaturated Fatty Acids, and Obesity Risk: The GOLDN Study.” Obesity (Silver Spring, Md.) 17(3): 510–17. 6. Junyent, Mireia et al. 2009. “Novel Variants at KCTD10, MVK, and MMAB Genes Interact with Dietary Carbohydrates to Modulate HDL-Cholesterol Concentrations in the Genetics of Lipid Lowering Drugs and Diet Network Study.” American Journal of Clinical Nutrition 90(3): 686–94. 7. Bouchard, Luigi et al. 2004. “Neuromedin β: A Strong Candidate Gene Linking Eating Behaviors and Susceptibility to Obesity.” American Journal of Clinical Nutrition 80(6): 1478–86. 8. Dotson, Cedrick D. et al. 2010. “Variation in the Gene TAS2R38 Is Associated with the Eating Behavior Disinhibition in Old Order Amish Women.” Appetite 54(1): 93–99. 9. Epstein, Leonard H et al. 2007. “Food Reinforcement, the Dopamine D2 Receptor Genotype, and Energy Intake in Obese and Nonobese Humans.” Behavioral neuroscience 121(5): 877–86. 10. Eny, Karen M, Thomas M S Wolever, Bénédicte Fontaine-Bisson, and Ahmed El-Sohemy. 2008. “Genetic Variant in the Glucose Transporter Type 2 Is Associated with Higher Intakes of Sugars in Two Distinct Populations.” Physiological genomics 33(3): 355–60. 11. Loos, Ruth J F et al. 2008. “Common Variants near MC4R Are Associated with Fat Mass, Weight and Risk of Obesity.” Nature genetics 40(6): 768–75. 12. Frayling, Timothy M et al. 2007. “A Common Variant in the FTO Gene Is Associated with Body Mass Index and Predisposes to Childhood and Adult Obesity.” Science (New York, N.Y.) 316(5826): 889–94. 13. Nishigori, H et al. 2001. “Mutations in the Small Heterodimer Partner Gene Are Associated with Mild Obesity in Japanese Subjects.” Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 98(2): 575–80. 14. Challis, Benjamin G et al. 2002. “A Missense Mutation Disrupting a Dibasic Prohormone Processing Site in pro-Opiomelanocortin (POMC) Increases Susceptibility to Early-Onset Obesity through a Novel Molecular Mechanism.” Human molecular genetics 11(17): 1997–2004. 15. Cassell, P. G. et al. 2000. “Evidence That Single Nucleotide Polymorphism in the Uncoupling Protein 3 [UCP3] Gene Influences Fat Distribution in Women of European and Asian Origin.” Diabetologia 43(12): 1558–64. 16. Martinez-Hervas, Sergio et al. 2012. “Polymorphisms of the UCP2 Gene Are Associated with Body Fat Distribution and Risk of Abdominal Obesity in Spanish Population.” European Journal of Clinical Investigation 42(2): 171–78. R İ T K E N R Ö Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 25 / 26 17. Keramati, Ali R et al. 2014. “A Form of the Metabolic Syndrome Associated with Mutations in DYRK1B.” The New England journal of medicine 370(20): 1909–19. 18. Benzinou, Michael et al. 2008. “Common Nonsynonymous Variants in PCSK1 Confer Risk of Obesity.” Nature genetics 40(8): 943–45. 19. Loos, R J F et al. 2006. “Polymorphisms in the Leptin and Leptin Receptor Genes in Relation to Resting Metabolic Rate and Respiratory Quotient in the Québec Family Study.” International journal of obesity (2005) 30(1): 183–90. 20. Kring, Sofia I I et al. 2009. “Polymorphisms of Serotonin Receptor 2A and 2C Genes and COMT in Relation to Obesity and Type 2 Diabetes.” PLoS ONE 4(8). 21. Survey, Examination et al. 2008. “Prevalence and Effects of Gene-Gene and Gene-Nutrient Interactions on Serum Folate and Serum Total Homocysteine Concentrations in the United States : Findings from the Third National Health and Nutrition.” : 232–46. 22. During, Alexandrine, Michelle K. Smith, James B. Piper, and J Cecil Smith. 2001. “Beta-Carotene 15,15’Dioxygenase Activity in Human Tissues and Cells: Evidence of an Iron Dependency.” The Journal of nutritional biochemistry 12(11): 640–47. 23. Tanaka, Toshiko et al. 2009. “Genome-Wide Association Study of Vitamin B6, Vitamin B12, Folate, and Homocysteine Blood Concentrations.” American Journal of Human Genetics 84(4): 477–82. 24. Duell, Eric J. et al. 2013. “Vitamin C Transporter Gene (SLC23A1 and SLC23A2) Polymorphisms, Plasma Vitamin C Levels, and Gastric Cancer Risk in the EPIC Cohort.” Genes and Nutrition 8(6): 549–60. 25. Turkovic, Lana Feher et al. 2012. “FABP 2 Gene Polymorphism and Metabolic Syndrome in Elderly People of Croatian Descent.” Biochemia Medica 22(2): 217–24. 26. Gu, Shu-Jun et al. 2014. “PPAR α and PPAR γ Polymorphisms as Risk Factors for Dyslipidemia in a Chinese Han Population.” Lipids in health and disease 13(1): 23. 27. Sachse, Christoph et al. 2003. “Polymorphisms in the Cytochrome P450 CYP1A2 Gene (CYP1A2) in Colorectal Cancer Patients and Controls: Allele Frequencies, Linkage Disequilibrium and Influence on Caffeine Metabolism.” British Journal of Clinical Pharmacology 55(1): 68–76. 28. Enattah, Nabil Sabri et al. 2002. “Identification of a Variant Associated with Adult-Type Hypolactasia.” Nature genetics 30(2): 233–37. R İ T K E N R Ö Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır. 26 / 26