Beslenme raporu-ÖRNEK-211016 14.36.35

advertisement
Beslenme Genetiği Raporu
Örnek Rapor
SAĞLIK BİLGİLERİ
Kişisel Ayrıntılar
Hasta Adı ve Soyadı
Doğum Tarihi
Cinsiyet
Siparişi Veren Sağlık Yetkilisi
Adı ve Soyadı
R
İ
T
K
E
N
R
Laboratuvar Bilgisi
Test Metodolojisi:
Yeni Nesil Dizileme (NGS)
Örnek Türü:
Tükürük
Alındığı Tarih:
Rapor Tarihi:
Ö
Test Sonuçlarını İnceleyen ve Onaylayan:
Ad-Soyad
:
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
İmza
:
2 / 26
YASAL SORUMLULUK REDDİ
Bu test, uygulayan laboratuvar tarafından geliştirilmiştir. Rapor sağlık hizmeti uzmanlarına danışılmadan
hasta tarafından kullanılmamalıdır. Rapor sonuçlarının uzman tarafından değerlendirilmeden
uygulanmasından doğacak sonuçlardan hizmet veren laboratuvar sorumlu değildir.
Raporla ilgili sorularınız için +90 (212) 483 7454 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.
RİSKLER VE KISITLAMALAR
Laboratuvar Hatası Riski
Testin uygulandığı laboratuvar teknik sorunlara ve risklere karşı önlem almak amacıyla faaliyetler
uygulamaktadır. Fakat bu tür sorunlar yine de görülebilir. Analiz öncesi süreçte numunenin uygun olmayan
koşullarda transfer edilmesi, dokümantasyon hatalarının oluşması, numunenin kaybolması gibi sorunlarla
karşılaşılabilir. DNA’nın kontaminasyona maruz kalması, metot sorunları, insan ve test düzeneğinden
kaynaklanan hatalar gibi sonuç elde edilemeyecek laboratuvar sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi
durumlarda yeni bir örnek talep edilme ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir.
R
İ
T
K
E
N
R
Bütün laboratuvar testlerinde olabileceği gibi, analiz sonrasında raporun yanlış değerlendirilmesi, sonucun
hatalı veya eksik girilmesi gibi durumların olma olasılığı mevcuttur. Ortaya çıkan herhangi bir hata
beslenme ve diyet önerileri ile ilgili yanlış kararlara neden olabilmektedir. Bu gibi durumlar oluştuğunda
sağlık hizmetleri uzmanı daha iyi bir değerlendirme yapabilmek için başka testler isteyebilmektedir.
Sonucun teyit edilmesi ve doğru değerlendirilebilmesi için testlere devam edilebilmektedir.
Kısıtlamalar
Uygulanan testin amacı, genlerdeki test edilen belirteçlere göre kalıtımsal özelliklerinizin beslenme ve
diyet düzeninizdeki etkileri hakkında daha çok bilgiye erişebilmektir. Testin uygulandığı bireyler bir sağlık
hizmetleri uzmanına danışmadan test sonuçlarına göre herhangi bir uygulamaya ve değişikliğe
gitmemelidir.
Ö
Test edilen belirteçlerin sonuçları kişinin aile hikayesine, etnik kökenine, cinsiyetine, yaşına ve çevresel
faktörlere bağlıdır. Bu nedenle bu test sonuçlarına göre uygulanan diyet ve beslenme düzeninin, kişiye
yanıt vermeme riski bulunmaktadır.
Uygulanan genetik testler bugün var olan bilgi ve test teknikleri ile yapılmaktadır. İleriki çalışmalar ve
araştırmalar sonucunda daha önce elde edilmiş test sonuçlarının yorumlanmasında değişiklikler meydana
gelebilmektedir.
Yasal Uyarı
Bu raporun içeriğinin her tür fikri mülkiyet hakkı ilgili markaya aittir ve telif hakları kapsamındadır. Rapor
içeriği herhangi bir şekilde izinsiz kopyalanamaz, üzerinde değişiklik yapılamaz ve yayınlanamaz.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
3 / 26
GENETİĞE GİRİŞ
DNA bizi biz yapan hücrelerimizin içindeki genetik materyaldir. Bu genetik materyalin yarısı anneden yarısı
babadan kalıtılmaktadır. Saç ve göz renginiz gibi fiziksel görünüşünüzü belirlediği gibi, yüksek kan
basıncına sahip olma eğilimi ya da yağın verimli işlenmesi gibi vücudunuzun fonksiyonlarının nasıl olacağını
da etkilemektedir. Bireysel genetik profilinizin bilinmesi vücudunuzu anlayabilmenize, eksikliklerinizi
tanımlayabilmenize ve herhangi bir muhtemel negatif genetik eğiliminizi giderebilmenize yardım
edebilmektedir.
Genotipiniz sizin genetik karakterinizdir. DNA’nız her biri Adenin (A), Timin (T), Guanin (G) veya Sitozin (C)
bazlarından birini içeren 3 milyon baz zincirinden oluşmaktadır.
DNA’nın baz çiftleri belirli fonksiyonların gerçekleşmesi için vücuda bilgileri iletmektedir. Örneğin; bazı baz
çiftleri, enzimlerin yiyecekleri sindirmelerini sağlamak için gerekli bilgiyi içermektedir. Bazı baz çiftleri ise
sadece belirli deri hücrelerine saçı oluşturmalarını iletirken bazı cilt hücrelerine iletmeme gibi spesifik
bilgiler verebilmektedirler.
DNA yeni hücrelerin oluşumu için kopyalandığında kopyalanan bazlarda “hatalar” meydana
gelebilmektedir. Bu varyasyonlar, “SNP’ler”, tek nükleotid polimorfizmleri olarak adlandırılmaktadır.
Örneğini; bir seride orijinal bazlar “AATC” iken kopyasında “AATG” olabilmektedir.
R
İ
T
K
E
N
R
Bir harf hatası gibi olan bu hata DNA’nın vücuda ilettiği bilgileri değiştirebilmektedir. Bu değişim küçük ve
fark edilemeyecek bir etkiye sahip olabileceği gibi, önemli bir proteinin üretimindeki hata ile vücudun
hastalığa duyarlı hale gelmesi gibi vücudu etkileyebilecek büyük değişimlere de neden olabilir.
Sahip olduğunuz diğer genler ve çevreniz, sahip olduğunuz SNP’lere vücudunuzun nasıl tepki verdiğini
belirlemektedir. Örneğin; kopyadaki “hata”yı telafi edecek başka genlere sahip olabilirsiniz. Ya da belirli
gıdaları tüketerek (ya da tüketmeyerek) bu hataları telafi edebilirsiniz. Kişiler aynı SNP’e sahip olsalar dahi,
farklı bir şekilde cevap oluşturabilmekte ve böylece farklı fenotiplere sahip olabilmektedirler.
Bu genetik rapor genetik profiliniz ya da genotipiniz hakkındaki bilgileri içermektedir. Kopyalanan genetik
materyalinizde nerede değişimlerin oluştuğu ya da hangi SNP’lere sahip olduğunuz söylenmektedir.
Genotipinizin içeriğindeki potansiyel varyasyonların bilinmesi, oluşabilecek sorunların önlenmesi için,
yaşam tarzınızda yapmanız gereken değişiklikler hakkında yardımcı olabilmektedir. Bu rapor potansiyel
olarak fenotipinizin geliştirilmesi, genetik materyalinizin ifadesi ve daha sağlıklı bir yaşam
sürdürülebilmeniz için size pratik öneriler sunmaktadır.
Ö
DNA:
Fenotip:
(Deoksiribonükleik asit) Hücrelerin içerisindeki genetik bilgiyi taşıyan nükleik asittir.
Genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle oluşan belirli bir karakterin ifadesidir.
Genotip: Bir organizmanın genetik karakteridir.
SNP:
(Tek nükleotid polimorfizm) DNA dizisinde tek bir nükleotid bazında yaygın olarak
bulunan değişimdir.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
4 / 26
GENOTİPİNİZE GÖRE SONUÇLARINIZ
Bu raporda farklı genleriniz üzerindeki tek nokta polimorfizmleri (SNP) analiz edilmiştir. Sonuçlarınızın
ilişkilendirildiği özellikler ve kilonuzu kontrol altında tutarak daha sağlıklı bir yaşam için dikkat etmeniz
gerekenler raporlanmıştır.
Rapordaki sonuçlar, analiz edilmiş genlerinizdeki SNP’lerin bilimsel literatür taramalarına dayanarak
verilmiştir; yaşınız, cinsiyetiniz ve çevresel faktörler sonuçlarınızı değiştirebilmektedir.
Beslenme davranışlarınızda ve yaşam tarzınızda değişiklik yapmadan önce uzmanınıza danışmanız
gerekmektedir.
Kafein Metabolizması
Yavaş metabolizör
Laktoz Hassasiyeti
Normal laktoz hassasiyeti
Ketozis
Azalmış ketojenik diyet faydası
Yağ Asitlerinin Emilimi
Normal yağ emilimi
R
İ
T
K
E
N
R
Doymuş Yağlara Yanıt
Doymuş yağlara normal yanıt
HDL-kolesterol Metabolizması
Dikkatli kolesterol alımı
Çoklu Doymamış Yağlara Yanıt
Normal yanıt
Tekli Doymamış Yağlara Yanıt
Tekli doymamış yağlardan artmış fayda
Karbonhidrat Metabolizması ve HDL-kolesterol İlşkisi
Düşük karbonhidrat alımından artmış fayda
Açlık
Açlığa duyarlı
Yeme Disinhibisyonu
Normal etki
Yeme Arzusu
Tatlıya Düşkünlük
Vücut Kütle Endeksi
Vücut Ağırlığı
Kolesterol İhtiyacı
Kilo Kontrolü
Normalin üzerinde
Ö
Normal etki
Yüksek VKİ yatkınlığı
Vücut ağırlığı artışına yatkınlık
Dikkatli kolesterol alımı
Kilo kontrolünde azalmış fayda
Yağ Yakımı
Azalmış yağ yakımı yatkınlığı
Abdominal Yağlanma
Normal etki
Yağ Hücresi Üretimi
Yağ birikimi yatkınlığı
Enerji Metabolizması ve Obezite
Artmış obezite yatkınlığı
Bazal Metabolizma
Yüksek metabolizma hızı
Yeme Eğilimi
Yemeye artmış eğilim
Folat-Folik Asit
Düşük seviye yatkınlığı
A Vitamini
Normal seviye yatkınlığı
B12 Vitamini
Düşük seviye yatkınlığı
C Vitamini
Normal seviye yatkınlığı
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
5 / 26
DİYET ÖNERİSİ
Düşük Karbonhidrat Diyeti
Düşük karbonhidrat diyeti, adından da anlaşılacağı
gibi karbonhidrat alımının kısıtlandığı bir beslenme
biçimidir. Bu diyet türünde yüksek oranda
karbonhidrat içeren şekerli gıdalar, ekmek ve
makarna gibi besinlerin alımı sınırlandırılmıştır. Bu
besinlerin yerine protein, yağ ve taze sebze ağırlıklı
beslenme tavsiye edilmektedir.
Günümüzde düşük karbonhidrat diyeti başlığı
altında, kilo verdirdiği ve daha sağlıklı bir bünye
oluşumuna sebep olduğu bilimsel çalışmalarla
ispatlanmış pek çok çeşit diyet türü vardır.
R
İ
T
K
E
N
R
UZAK DURMANIZ GEREKEN GIDALAR
TÜKETEBİLECEĞİNİZ GIDALAR
Et
Koyun, Dana, Tavuk vs. (mera
hayvanlarını tercih ediniz)
Şekerli Gıdalar
Meşrubat, Meyve Suları,
Dondurma vs.
Balık
Somon, Alabalık, Mezgit vs. (deniz
ve nehir balıklarını tercih ediniz)
Gluten İçeren
Gıdalar
Buğday, Arpa ve Çavdar içeren
Ekmek ve Makarnalar
Yumurta
Zengin Omega 3 içerenler daha
uygundur
Trans Yağ
Margarin gibi Hidrojene Edilmiş
Yağlar
Sebze
Ispanak, Brokoli, Karnabahar, Havuç
vs.
Bitkisel Yağ
Ayçiçeği Yağı, Mısırözü Yağı,
Soya Yağı, Kanola Yağı vs.
Meyve
Elma, Armut, Çilek, Portakal vs.
Yapay Tatlandırıcılar
Aspartam, Sakkarin, Suklaroz vs.
Kuruyemiş
Badem, Ceviz, Ay Çekirdeği vs.
Diyet Ürünleri
Mısır Gevreği, Kraker vs.
Süt Ürünleri
Peynir, Yoğurt, Tereyağı vs.
İşlenmiş Gıdalar
Fabrika Ürünü Hazır Gıdalar
Bitkisel Yağ
Zeytinyağı, Hindistancevizi Yağı
Bitkisel Yağ
Zeytinyağı, Hindistancevizi Yağı
Ö
BELIRLI OLÇÜDE TUKETEBİLECEĞİNİZ GIDALAR
Şekerli Gıdalar
Meşrubat, Meyce Suları, Dondurma vs.
Gluten İçeren Gıdalar
Buğday, Arpa ve Çavdar içeren Ekmek ve Makarnalar
Trans Yağ
Margarin gibi Hidrojene Edilmiş Yağlar
Bitkisel Yağ
Ayçiçeği Yağı, Mısırözü Yağı, Soya Yağı, Kanola Yağı vs.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
6 / 26
Diyetinizdeki Yağlar
Beslenmemizin önemli bir parçası olan yağların, iki ana türü vardır: doymuş yağlar ve doymamış yağlar.
Doymamış yağlar ise kendi içerisinde çoklu ve tekli doymamış yağlar olarak ikiye ayrılır.
Yağlar vücudumuzun işleyişi ve A,D,E,K gibi yağda çözünebilen vitaminlerin emilimi için hayati bir
unsurdur. Beslenmemizde doymuş ve doymamış yağlardan dengeli bir şekilde tüketmemiz gerekir.
Üçüncü bir yağ türü olarak sayılabilecek hidrojene yağ doğal olarak bulunmazlar. Trans yağ asitleri içerdiği
için sağlıksızdır ve mümkün olduğunca kaçınılması gerekir.
DOYMUŞ YAĞ İÇEREN BESİNLER
Kırmızı et
Süt
Hayvansal yağ
Tavuk eti (koyu renkli et)
Krema
Peynirler
R
İ
T
K
E
N
R
Tereyağı
Hindistan cevizi yağı
DOYMAMIŞ YAĞ İÇEREN BESİNLER
Çoklu Doymamış Yağ
Tekli Doymamış Yağ
Soğuk su balıkları
Avokado
Ceviz
Sert kabuklu kuruyemişler
Badem
Keten tohumu
Chia tohumu
Kabak çekirdeği
Kümes hayvanları
Zeytin
Ö
Sızma zeytinyağı
Yumurta
HİDROJENE YAĞ İÇEREN BESİNLER
Margarin
Pastane yağları
Yağda kızarmış yiyecekler
İşlenmiş gıdalar
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
7 / 26
BESLENME DAVRANIŞLARI
Kafein Metabolizması
Kafein, dünyada en çok tüketilen uyarıcılardan biridir ve doğada
en az 63 bitkinin yapraklarında ve tohumlarında bulunur. Çay ve
kahve beslenmemizdeki ana kafein kaynaklarıdır. Bunun yanında
çikolata, birçok gazlı içecek ve ağrı kesicilerde de bulunur.
CYP1A2 geni tarafından şifrelenen bir karaciğer enzimi
tarafından metabolize edilir. Bu gendeki varyasyonlar kafeinin
farklı hızlarda metabolize edilmesine neden olur. Kafeinin temel
farmakolojik özelleri: solunum sistemini uyarması ve kalp atış
Test Edilen Gen
Genotipiniz
CYP1A2-rs762551
C/A
Sonucunuz:
Kafeini yavaş metabolize etmeye
eğiliminiz vardır.
R
İ
T
K
E
N
R
hızını artırmasıdır. Bu maddeyi yavaş metabolize eden bir kişinin,
kafein tüketimi sonrasında uzun süreli uyarıcı etki hissetme olasılığı yüksektir [27].
Genotipinize göre kafeini yavaş metabolize ediyor olabilirsiniz. Günlük kahve tüketiminizi 200mg’da
(1-2 fincan) tutmanız, kafeinin uyarıcı etkisini uzun süreli hissetmenizi önleyecektir.
Laktoz Hassasiyeti
Ö
Laktoz sütün içerisindeki şekerdir, laktoz hassasiyeti ise süt
şekerine olan hassasiyettir. Laktoz hassasiyeti laktozu parçayalan
laktaz enziminin eksikliğinden veya tam işlev görmemesinden
kaynaklanır. Bu kişilerin süt ve süt ürünleri tüketimine dikkat
etmeleri gerekir. Aksi halde karında şişlik, gaz, mide bulantısı,
ishal veya kramp tarzında karın ağrıları ortaya çıkabilmektedir.
Laktaz enziminden sorumlu LCT genine etki eden MCM6
genindeki C/C genotipindekiler laktoz hassasiyeti yaşamaya
daha yatkındırlar [28].
Test Edilen Gen
Genotipiniz
MCM6-rs4988235
C/T
Sonucunuz:
Genotipiniz laktoz hassasiyeti ile
ilişkilendirilmemektedir.
Bu genotipteki kişiler laktoz hassasiyeti ile ilişkilendirilmemektedir. Gene de süt ve süt ürünleri
tükettiğinizde mide bulantısı, şişkinlik ve ishal gibi yan etkiler yaşıyorsanız uzmanınıza
danışmalısınız.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
8 / 26
Ketozis
Ketojenik diyet karbonhidrat alımının kısıtlanması ile uygulanır.
Karbonhidrat miktarını kısıtlarsak ketozis, vüducumuzun
Test Edilen Gen
Genotipiniz
karbonhidratlara verdiği yanıt, gerçekleşir. Yani vücudumuzdaki
insulin seviyesi düşeceğinden, yağ yakmaya başlarız. Ketojenik
PPARα-rs1800206
C/G
diyet aç kalma diyeti değil, vücudun kullandığı yakıtı glikozdan
yağa çevirme diyetidir.
PPARα geni yağ metabolizmasında görev alır ve yoğun olarak
Sonucunuz:
Genotipinize göre ketojenik diyet size
önerilmemektedir.
yağ hücrelerinin parçalandığı dokularda ifade edilir [26]. Bu
gendeki varyasyonun sonucu olan “G” aleline sahip olan kişiler için ketojenik diyetler önerilmemektedir.
Genotipiniz yüksek glikoz ve insulin miktarı ile ilişkilendirilmektedir. Bu yüzden ketojenik diyetler
tercih etmemeli, karbonhidrat alımınızı kontrol altında tutmalısınız. Beslenme tarzınızı değiştirmeden
önce uzmanınıza danışmalısınız.
Doymuş Yağlara Yanıt
R
İ
T
K
E
N
R
Ö
APOA2 geninin kodladığı protein, vücuttaki iyi kolesterol (HDL)
metabolizmasında ve vücudun enerji alımının düzenlenmesinde
Test Edilen Gen
Genotipiniz
görev alır. Bu proteinin yapısında meydana gelen bir fonksiyon
bozukluğu normalden daha yüksek enerji almaya eğilime sebep
olur [1]. Bu sebepten dolayı kilo artışı gözlenebilir.
APOA2-rs5082
A/A
Sonucunuz:
Genotipinize göre doymuş yağ
tüketiminin kilo artışı ile ilişkisi
bulunmamaktadır.
Bu genotiptekilerin vücuda daha fazla enerji almaya yatkın olduğu gözlenmemiştir. Aynı zamanda bu
bireylerde doymuş yağlı besinler, kilo artışı ile ilişkilendirilmemektedir. Ancak bunun dışında kilo
almanıza sebep olabilecek başka çevresel sebepler de olabilir. Bu nedenle dengeli beslenmeye ve
egzersiz yapmaya özen göstermeniz sağlığınız açısından uygun olacaktır.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
9 / 26
HDL-kolesterol Metabolizması
LIPC geni HDL-kolesterol (iyi kolesterol) metabolizmasında rol
alır ve HDL-kolesterol konsantrasyonunu etkiler. Kanda
kolesterolun çok yüksek veya düşük olması bir yağ
metabolizması sorunudur ve beslenme ile doğrudan ilişkilidir.
1020 erkek ve 1110 kadın içerisinde yapılmış Framingham
çalışması bu gendeki varyasyonun, beslenmede tüketilen yağ
Test Edilen Gen
Genotipiniz
LIPC-rs1800588
T/T
Sonucunuz:
HDL-kolesterol metabolizmanızı
düşük yağlı besinler tüketerek
korumanız gerekebilir.
R
İ
T
K
E
N
R
miktarı (özellikle hayansal yağlar) ve HDL-kolesterol arasında
ilişkisi olduğunu göstermiştir [2]. Günlük enerji ihtiyacının yağ ile
karşılanan kısmı %30’un altında olan bireyler eğer T aleline
sahipse, HDL-kolesterol değerlerinin yüksek olduğu gözlenmiştir. Tüketilen yağ miktarı %30’un üzerinde
olan bireylerde, T/T genotipine sahip olanların HDL konsantrasyonlarının, C/T ve C/C genotipine sahip
olanlara göre düşük düzeyde olduğu görülmüştür. T/T genotipine sahip bireylerde fazla tüketilen
hayvansal yağları metabolize etmede bozukluk olabileceğinden, bu genotiptekilerin yağ tüketimlerinde
dikkatli olmaları gerekmektedir
Ö
Genotipinize göre yüksek yağlı besinler ile beslenmemeniz, HDL-kolesterol düzeyiniz ve kalp-damar
hastalıkları riskini önlemeniz açısından önemlidir. Özellikle tükettiğiniz hayvansal yağ miktarının
günlük enerji ihtiyacınızın %30’unun üzerine çıkmamasına dikkat ederek, kolesterol seviyenizi
dengede tutabilirsiniz.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
10 / 26
Çoklu Doymamış Yağlara Yanıt
PPARG geni adipogenesis ve lipid metabolizması üzerinde
etkilidir. PPARG tükettiğimiz yağların etkisi ile aktive
olduğundan, bu gendeki Pro12Ala polimorfizmi diyetin doğru
cevap vermesi için gerekli olan yağ tüketimimiz, özellikle
diyetimizdeki çoklu doymamış yağların doymuş yağlara oranı
hakkında bilgi vermektedir. ‘Pro’ aminoasidi ‘C’ aleli, ‘Ala’
aminoasidi ise ‘G’ aleli tarafından kodlanmaktadır. ‘G’ alelini
taşıyan kişilerin vücut kütle endeksini (VKİ) kontrol altında
tutmaları için yağ tüketimlerine C/C genotipindeki kişilere göre
daha çok dikkat etmeleri gerekmektedir [3].
Test Edilen Gen
Genotipiniz
PPARG-rs1801282
C/C
Sonucunuz:
Genotipiniz normal çoklu doymamış
yağ metabolizması ile
ilişkilendirilmektedir.
R
İ
T
K
E
N
R
Aynı zamanda 2000 kişide yapılan bir araştırmada, C/C genotipindeki kişilerin kalp hastalıklarına
yakalanmaya yatkınlığının, kolesterol düzeylerinden ötürü daha düşük olduğu gösterilmiştir [4].
Sizin genotipinize sahip bireyler normal çoklu doymamış yağ metabolizmasına sahiptir ve düşük
yağlı diyet ile beslenmenin bilinen bir faydası yoktur. Yağ bakımından zengin diyetlerin obeziteyi ve
kalp hastalıklarını tetikleme eğilimi düşüktür. Genotipinize göre düşük yağlı diyetlerin sizin
üzerinizde önemli bir etkisi olmasa bile, tükettiğiniz yağ miktarı kontrollü olmalıdır.
Tekli Doymamış Yağlara Yanıt
Ö
Yağ beslenmenin önemli bir parçasıdır ve vücudun
ihtiyacı olan bir moleküldür. Doğru miktarda ve doğru
kaynaklardan tüketildiğinde, yağ sanıldığının aksine,
kilo kontrolünde de olumlu etkiye sahiptir. Yağlar,
doymuş ve doymamış olarak, doymamış yağlar da,
çoklu doymamış ve tekli doymamış yağlar olarak ikiye
ayrılabilir. Tekli doymamış yağlar, avokado, zeytin,
kuruyemiş ve zeytinyağı gibi besinlerde bulunurlar.
Test Edilen Gen
Genotipiniz
ADIPOQ-rs17300539
G/A
Sonucunuz:
Tekli doymamış yağ içeren besinler tüketerek,
vücut ağırlığınızı dengede tutmaya yatkınsınız.
ADIPOQ genindeki A aleline sahip bireylerin, tekli doymamış yağlardan yüksek fayda sağladığı
bilinmektedir [5]. Bireylerin, bu yağları günlük kalori ihtiyaçlarının %13’ünden fazla tükettiklerinde, daha
düşük vücut ağırlığına sahip oldukları görülmüştür.
Genotipinize göre, tekli doymamış yağ içeren besinleri günlük kalori ihtiyacınızın %13’ünden fazla
tükettiğinizde, kilonuzu kontrol altında tutmaya yatkınsınız. Tekli doymamış yağlara sahip, avokado,
zeytin, kuruyemiş ve zeytinyağı gibi besinleri içeren bir beslenme düzeni izlemeniz tavsiye
edilmektedir. Bu yağlar sizin genotipiniz üzerinde yüksek faydaya sahip olsa dahi, yağ alımınız
kontrollü olmalıdır. Beslenme düzeninizde değişiklik yapmadan önce beslenme uzmanına danışmanız
önerilmektedir.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
11 / 26
Karbonhidrat Metabolizması ve HDL-kolesterol İlişkisi
Karbonhidrat bakımından zengin besinlerin tüketimi ile HDLkolesterol (iyi kolesterol) arasında ilişki vardır. İyi kolesterol
miktarının kanda fazla olmasının, kalp ve damar hastalıkları
riskini azalttığı görülmektedir. MMAB geni kolesterol
sentezlenmesinde rol almaktadır ve karbonhidrat tüketimi ile
ilişkilendirilmiştir. Bu gendeki poliformizme sahip olmayan
bireylerde, HDL- kolesterol seviyesinin, düşük karbonhidratlı
diyetler tercih ederek yükseltilebildiği görülmektedir [6]. Aynı
Test Edilen Gen
Genotipiniz
MMAB-rs2241201
C/C
Sonucunuz:
Kolesterol metabolizmanızı düşük
karbonhidratlı besinler tüketerek
korumanız gerekebilir.
R
İ
T
K
E
N
R
şekilde yüksek karbonhidrat tüketiminin, HDL miktarını azalttığı
gözlenmiştir. Poliformizm görülen bireylerde ise HDL - kolesterol seviyesi, karbonhidrat alımı ile
değişmeyebilmektedir.
Bu genotipteki bireylerde düşük karbonhidratlı diyetler tercih edilmesi, HDL- kolesterol (iyi
kolesterol ) seviyesini yükseltmektedir. Düşük karbonhidrat diyetleri tercih etmeniz kalp ve damar
sağlığınız için önerilmektedir.
Yağ Asitlerinin Emilimi
Ö
FABP2 geni yağ asitlerinin bağırsaktaki emiliminde görev alır.
Bu gendeki Ala54Thr varyasyonu plazmadan hücre içerisine
alınan yağ asidi seviyesini artırmaktadır [25]. Bu varyasyona
sahip kişilerin bağırsaklarında emilen yağ asidi fazla
olacağından, emilimi azaltan gıdalar tüketmeleri yağın
vücuttan atılmasına yardımcı olacaktır.
Test Edilen Gen
Genotipiniz
FABP2-rs1799883
G/G
Sonucunuz:
Genotipiniz bağırsaklarınızda normal
yağ emilimi ile ilişkilendirilmektedir.
Genotipinizin bağırsaklarınızdaki yağ emilimi üzerinde bilinen bir etkisi yoktur. Genede yağ
tüketiminizi kontrol altında tutarak dengeli beslenmeye dikkat etmelisiniz.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
12 / 26
Açlık
Obezite genel olarak yeme bozuklukları ile ilişkilendirilmektedir.
Hepimiz açlık duygusunu yaşasakta, bazılarımız açlık duygusunu
Test Edilen Gen
Genotipiniz
daha yoğun ve daha sık bir şekilde hissetmektedir. Yemek
yemeye duyulan bu isteğin genetik faktörlerinin olduğu ve NMB
NMB-rs1051168
T/T
genindeki varyasyonların açlık hissinin oluşması ile ilişkili olduğu
düşünülmektedir. Yeme davranışlarıyla ilgili insanlar üzerinde
yapılan preliminer çalışmalara göre, T/T genotipindeki bireylerin
Sonucunuz:
Genotipinize göre açlığa karşı duyarlı
olmaya eğiliminiz vardır.
diğer genotiptekilere göre açlığa karşı daha duyarlı olduğu ve
daha sık yemek yeme ihtiyacı hissettiği gözlenmiştir [7].
Bu genotipteki bireylerde açlığa olan duyarlılığın normalden daha fazla olduğu öne sürülmektedir.
Yoğun ve sık açlık hissetmeye yatkınlığınız diğer genotiptekilere göre daha fazladır. Uzun süre
tokluk hissi veren besinlerin tercih edilmesi yararlı olabilecektir.
Yeme Disinhibisyonu
R
İ
T
K
E
N
R
Ö
Tad algısı kişiden kişiye değişiklik gösterir ve yiyecek tercihleri
ile tüketim miktarlarını etkileyebilir. TAS2R38 genindeki
varyasyonlar tad algısındaki farklılıkların oluşmasını ve çok
yemeye duyulan eğilimi etkileyen bir genetik faktördür. Yeme
davranışları kadınlar ve erkeklerde farklılık gösterdiğinden, A
aleline sahip kadınlarda yeme disinhibisyonu ve yemek yemeyi
bırakmada zorluğun daha olası olduğu gösterilmiştir [8]. G/G
genotipindeki kadınlarda, yeme disinhibisyonu daha az
olasıdır. Erkeklerde de aynı durumun olduğunu destekleyen
Test Edilen Gen
Genotipiniz
TAS2R38-rs1726866
G/G
Sonucunuz:
Eğer kadınsanız yeme disinhibisyonu
gösterme yatkınlığınız düşüktür.
bilimsel kanıtlar henüz yoktur..
Bu genotipteki kadınların yeme disinhibisyonu yaşama olasılığı düşüktür. Aşırı yemek yeme ve yemek
yemeyi bırakmada zorluk yaşamanız beklenmemektedir.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
13 / 26
Yeme Arzusu
Kişinin yeme arzusunu veya bir yiyeceğe olan
isteğini sayısal olarak ölçemesekte, davranış
bilimcileri geliştirdikleri teknikler ile kişinin
yemek yeme motivasyonunu
değerlendirebilmekte ve başkaları ile
karşılaştırarak bir sonuca varabilmektedir.
Yemeye duyulan kuvvetli istek değeri, bir kişinin
Test Edilen Gen
Genotipiniz
ANKK1/DRD2-rs1800497
G/A
Sonucunuz:
Yeme arzunuz normalin üzerinde olabilir.
besine ulaşmak için ne kadar çaba harcamaya
hazır olduğu olarak tanımlanabilir. Bu değer bir dizi laboratuvar testleri sonucunda elde edilir. Her testte
kişiye, belirli görevleri bitirebilmesi karşılığında bir porsiyon sevdiği yemek verilir. İlk görevler kolay olarak
başlar ve yiyeceği kazanmak zor değildir. Fakat test ilerledikçe tamamlanması gereken görevler zorlaşır ve
belirli bir noktadan sonra teste tabi tutulan katılımcı, görevi tamamlamanın o yiyeceği kazanmasına
değmeyeceği hissine kapılmaya başlar ve testten çıkmak ister. Bu deneyler, erken vazgeçerek testi
bırakan kişilerin yemeye duyulan kuvvetli isteğinin, geç bırakanlara göre daha düşük olduğunu gösterir.
Bu tekniği kullanarak yapılan 2007 çalışma yeme arzusundaki genetik faktörleri ortaya çıkartmıştır.
R
İ
T
K
E
N
R
Obezite görülen bireylerde, rs1800497 belirtecinde görülen A aleli, sevdikleri yiyeceğe ulaşmak için daha
çok çaba göstermelerine sebep olmaktadır [9]. G/G genotipindekilerin yiyeceğe ulaşma aruzusu normal
düzeydedir.
Bu genotipteki kişilerde yeme arzusu normalin üzerinde olabilir ve istedikleri yiyeceğe ulaşmak
için kuvvetli bir çaba gösterdikleri görülebilir. Kilonuzu dengede tutmak için, çok kalorili
yiyecekleri evinize almamanız ve canınızın çekebileceği ortamlara girmemeniz önerilir.
Tatlıya Düşkünlük
Ö
SLC2A2 genindeki varyasyonlar kişilerin tatlıya olan
düşkünlüğünü ve günlük alınan şeker miktarını etkilemektedir.
G/A veya A/A genotipindeki bireylerin şeker ve tatlı yiyecekler
tüketmeye daha düşkün oldukları görülmektedir [10]. Vücudun
tatlı ihtiyacı çikolata, pasta ve şekerli içecekler gibi sağlıksız
gıdalar ile değil, meyve gibi sağlıklı besinler ile giderilmelidir.
Test Edilen Gen
Genotipiniz
SLC2A2-rs5400
G/G
Sonucunuz:
Genotipinize göre tatlıya
düşkünlüğünüz normal düzeydedir.
Genotipinize göre tatlıya fazla bir düşkünlüğünüz yoktur ve günlük ihtiyacınız olan şeker
miktarınından fazlasını alma ihtiyacı hissetmeniz düşük olasılıklıdır. Tatlıya fazla düşkünlüğünüz
olmasa bile, tatlı tüketmek istediğinizde meyve gibi sağlıklı besinler tercih etmeniz sağlığınız ve kilo
kontrolünüz için yararlı olacaktır.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
14 / 26
VÜCUDUNUZ ve KİLONUZ
Vücut Kütle Endeksi
Obezite hem genetik, hem çevresel faktörlerden etkilenerek,
aşırı miktarda trigliseridin yağ dokusunda depolanması ve
serbest yağ asitleri şeklinde salınımının kötü etkisi ile oluşur.
Diyet, yaşam tarzı faktörleri ve epigenetik değişiklikler aşırı yağ
birikiminde rol oynamaktadır. Obezite; tip-2 diyabet ve kalpdamar hastalıkları riski ile ilişkilidir. Obezite izole bir klinik bulgu
Test Edilen Gen
Genotipiniz
MC4R-rs17782313
C/C
Sonucunuz:
Genotipinize göre VKİ’nizin yüksek
olmasına yatkınlığınız vardır.
olarak bulunabileceği gibi bir çok sistemik sendromik tanının da
parçası olabilir.
Bireyin obeziteye yatkınlığı %77 oranında kalıtsaldır. Kişinin vücut kitle endeksi (VKİ) 30-35 arasına (klinik
R
İ
T
K
E
N
R
obez) veya 40’ın üzerine (morbid obez) ulaştığında, bunda güçlü genetik faktörlerin rol oynaması
muhtemeldir.
Beyinde tokluk hissinin oluşmasında görev alan önemli moleküllerden bir tanesi melanokortindir ve bu
molekül melanokortin-4 reseptörüne (MC4R) bağlanır. Bu yüzden MC4R genindeki genetik varyasyonlar,
çok yeme eğilimi ve sürekli açlık hissetme ile ilişkilendirilir. rs17782313 polimorfizminin sebep olduğu C
aleli, kişilerde artmış vücut kütle ekdeksine (VKİ) sebep olabilmektedir. Yapılan çalışmalar bu SNP’e sahip
olan bireylerin diğer genotiptekilere göre daha yüksek VKİ’ye sahip olduğunu göstermiştir [11].
Genetik sonuçlarınıza bakarak obez olduğunuz sonucu çıkarılamaz, sadece normalin üstünde, normal
veya düşük VKİ genetik ihtimaline sahip olduğunuz söylenebilir. Sonuçlarınız normalin üzerinde çıktığında,
doğru bir diyetle beslenerek, egzersiz yaparak ve stresi azaltarak risklerinizi azaltabilirsiniz.
Ö
Genotipinize göre, yüksek vücut kütle endeksine (VKİ) sahip olmaya yatkınlığınız vardır. Ancak yaşam
tarzının da kilo alımı üzerinde önemli bir etkisi olduğundan, doğru bir diyetle, egzersiz yaparak ve
Vücut Ağırlığı
Obezite tip 2 diyabetin en önemli risk faktörüdür. FTO (yağ
kütlesi ve obezite ilişkili) genindeki varyasyonlar, vücut-kütle
endeksi (VKİ)’nin artmasına yol açarak, tip 2 diyabet eğilimini
artırmaktadır. Çalışmalar bu SNP’teki A alelinin, tip 2 diyabetine
yatkınlığa sebep olduğunu ve A aleline sahip tip 2 diyabetli
hastalarda VKİ’nin arttığını göstermektedir [12].
Test Edilen Gen
Genotipiniz
FTO-rs9939609
A/A
Sonucunuz:
Genotipiniz VKİ’nizin yüksek olmasına
bağlı tip 2 diyabet yatkınlığı ile
ilişkilendirilmektedir.
Obezite kaynaklı tip 2 diyabete yakalanmaya yatkınlık bu genotipteki kişilerde daha fazladır. Vücut
kütle endeksinize dikkat etmeli, sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı ile kilonuzu dengede
tutmalısınız.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
15 / 26
Kolesterol İhtiyacı
NR0B2 geni, kodladığı proteinin fonksiyonu nedeniyle vücuttaki
kolesterol homeostazının düzenlenmesinden sorumludur. Bu
gende meydana gelen poliformizmler proteinin fonksiyonunu
etkileyeceği için karaciğerdeki kolesterol yıkımında aksaklıklara
yol açar [13]. Bu durumda çoğunlukla obezite yatkınlığında artış
gözlenir. Nadiren tip 2 diyabet yatkınlığı da oluşabilir.
Test Edilen Gen
Genotipiniz
NR0B2-rs74315349
G/A
Sonucunuz:
Genotipinize göre kolesterol alımınıza
dikkat etmeniz gerekebilir.
R
İ
T
K
E
N
R
Bu genotip karaciğerdeki kolesterol yıkımındaki aksaklıkla ilişkilendirilmiştir. Bu durum obeziteye
olan yatkınlığınızı artırabileceğinden, yüksek kolesterollü besinlerden kaçınmanız kilo kontrolünüz
için önemlidir. Bir uzman kontrolünden geçtikten sonra size uygun beslenme ve egzersiz programı
yapmanız daha sağlıklı bir yaşam sürmenizde etkili olacaktır.
Kilo Kontrolü
Ö
POMC geninin kodladığı protein, beyindeki hedef bölgelere
bağlanarak besinlerden alınan enerji ile vücudun harcadığı
enerji arasında denge kurmayı sağlar. Böylece bu protein
vücudun kilo kontrolü mekanizmasında görev alır. Bu proteinin
fonksiyonundaki bozukluklar kilo artışına ve obeziteye neden
olabilmektedir
[14].
Test Edilen Gen
Genotipiniz
POMC-rs28932472
C/C
Sonucunuz:
Genotipiniz erken başlangıçlı obezite
ve yüksek kolesterol (LDL) ile ilişkilidir.
Sahip olduğunuz genotip nedeniyle vücudunuz alınan enerji ile harcanan enerji arasında denge
kurmakta sıkıntı yaşayabilir. Bu durum vücudunuzun kilo kontrol mekanizmasında aksamalara ve kilo
almanıza sebep olabilir. Ayrıca genotipiniz, normale göre yüksek seviyede kötü kolesterol (LDL) ile
ilişkilendirilmiştir. Bir uzman kontrolünden geçtikten sonra size uygun beslenme ve egzersiz programı
yapmanız tavsiye edilmektedir.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
16 / 26
Yağ Yakımı
UCP3 geninin kodladığı enzim, yağ asitlerini kullanarak meydana
çıkardığı enerji ile vücut sıcaklığının düzenlenmesinden
sorumludur. Çalışmalar, kadınlarda bu gende meydana gelen bir
fonksiyon bozukluğunun vücutta yağ birikmesine sebep
olabildiğini göstermiştir [15].
Test Edilen Gen
Genotipiniz
UCP3-rs1800849
G/A
Sonucunuz:
Eğer kadınsanız genotipinize göre
bel/kalça oranınız normale göre daha
yüksek olma eğilimindedir.
R
İ
T
K
E
N
R
Genotipinize göre yağ metabolizmanızın normale göre yavaş olma eğilimi vardır. Bu durum yağ
yakımını azaltır ve vücutta yağ birikmesine sebep olur. Bu yüzden bel/kalça oranınız olması gereken
değerlerden yüksek çıkmaya meyillidir. Bir uzman kontrolünden geçtikten sonra size uygun beslenme
ve egzersiz programı yapmanız daha sağlıklı bir yaşam sürmenizde etkili olacaktır.
Abdominal Yağlanma
Ö
UCP2, kodladığı enzimin fonksiyonu sebebiyle vücudun enerji
metabolizmasında görev almaktadır. Bu enzimde meydana
gelen fonksiyon bozukluğu vücudun bazal metabolizmasını
etkiler. Bazal metabolizmadaki düşüş nedeniyle enerji tüketimi
azalır. Böylece vücuda alınan ve harcanan enerji arasında oluşan
dengesizlik kilo alımına ve obeziteye neden olmaktadır.
2011 yılında İspanya’da yapılan bir çalışmada UCP2 geninin
rs659366 ve rs660339 kodlu varyantlarının bel çevresi genişliği
ve abdominal obeziteyle ilişkili olduğu tespit edilmiştir [16]. Bu
Test Edilen Gen
Genotipiniz
UCP2-rs659366
C/C
UCP2-rs660339
G/G
Sonucunuz:
Genotipiniz abdominal yağlanma ile
ilişkilendirilmemektedir.
çalışmanın öncesinde ve sonrasında yapılan Avrupa ve Asya
kökenli insanlar üzerindeki benzer çalışmalarda da yakın sonuçlar bulunmuştur.
Bu genotipe sahip bireylerde obeziteye karşı ve bel çevresinin genişlemesine yatkınlık
görülmemektedir. Ancak bunun dışında kilo almanıza sebep olabilecek başka çevresel sebepler de
olabilir. Bu nedenle dengeli beslenmeye ve egzersiz yapmaya özen göstermeniz sağlığınız açısından
uygun olacaktır.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
17 / 26
Yağ Hücresi Üretimi
DYRK1B geni, kodladığı proteinin fonksiyonu
nedeniyle vücuttaki yağ hücrelerinin (liposit)
üretimi ile ilişkilidir. Bu proteinin yapısında
meydana gelen mutasyonların, hücre içinde
normale göre daha fazla yağ molekülü birikmesine
[17].
sebep olduğu bulunmuştur
Bunun sonucunda
ise abdominal obezite-metabolik sendromu 3
(AOMS3) olarak bilinen bir obezite türüne olan
yatkınlık artmaktadır.
Test Edilen Gen
Genotipiniz
DYRK1B-rs367643250
A/G
DYRK1B-rs587777380
T/T
Sonucunuz:
Genotipinize göre hücre içi yağ birikmesine
yatkınlığınız vardır.
Sahip olduğunuz genotip nedeniyle abdominal (karın bölgesi) obezite-metabolik sendromu 3 (AOMS3)
hastalığına yatkınlığınız vardır. Bu hastalığa bağlı olarak yüksek kan basıncı, açlık şekerinin yükselmesi
ve gövdede kilo alımı gibi semptomlar gözlenmektedir. Ayrıca bu genotipin koroner kalp
hastalıklarıyla ve tip-2 diyabetle de ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle bir uzman kontrolünden
geçtikten sonra size uygun beslenme ve egzersiz programı yapmanız daha sağlıklı bir yaşam
sürmenizde etkili olacaktır.
Enerji Metabolizması ve Obezite
R
İ
T
K
E
N
R
Ö
PCSK1 geni, kodladığı enzim sebebiyle kandaki
insülin ve glukagon hormonlarının derişimine etki
eder. Böylece vücudun enerji metabolizması ile
ilgili etki gösterir. Bu gende meydana gelen
fonksiyon bozukluklarının obezite ile ilişkili olduğu
bilinmektedir [18].
Test Edilen Gen
Genotipiniz
PCSK1-rs6235
C/G
PCSK1-rs6232
C/T
Sonucunuz:
Genotipiniz obezite ile ilişkilendirilmektedir.
Bu genotiptekilerde obeziteye yatkınlık diğerlerine göre daha fazladır. Bunun yanında kan basıncı
değerlerinizde sorunlar oluşabilir. Bu nedenle mutlaka bir uzmana görünmeli ve beslenme konusunda
oldukça dikkatli olmalısınız.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
18 / 26
Bazal Metabolizma
Metabolizma hızının kilo alımı ve kaybında büyük bir katkısı
vardır. Dinlenme metabolizma hızı daha yüksek olanlar aynı
temel aktiviteleri yapan bireylerden daha fazla kalori yakar. Bu
da düşük ortalama ağırlığa ve daha yavaş kilo alımına yol açar.
Leptin reseptör genindeki bu SNP dinlenme metabolizma hızı
ile doğrudan bir ilişki göstermektedir
[19].
Test Edilen Gen
Genotipiniz
LEPR-rs1805094
C/C
Sonucunuz:
Genotipiniz normalden daha yüksek
bazal metabolizma hızı ile
ilişkilendirilmektedir.
Genotipiniz yüksek dinlenme metabolizma hızına sahip olduğunuzu göstermektedir. Kalori yakım
hızınızı korumak ve artırmak için sağlıklı bir beslenme programıyla fiziksel olarak aktif bir yaşam
sürmeniz önerilir.
R
İ
T
K
E
N
R
Yeme Eğilimi
COMT geni beyindeki serotonin, noradrenalin ve dopamin
Ö
hormonlarının mekanizmasında rol alan ve bu hormonların
yıkımını sağlayan bir enzimdir. Bu nedenle duygusal olarak
değişimlere sebep olur ve yeme alışkanlıklarını etkiler. A aleli 3-4
kat daha düşük COMT enzim aktivitesi ile ilişkilendirilmektedir
[20]. Bu nedenle A/A genotipindeki kişilerde G/G’ye göre, COMT
seviyesinin daha düşük, dopamin seviyesinin daha yüksek
olduğu gösterilmiştir. Bu gen obezite, tip 2 diyabet ve düşük
Test Edilen Gen
Genotipiniz
COMT-rs4680
G/A
Sonucunuz:
Genotipiniz fazla yemeye eğilim ile
ilişkilendirilmemektedir.
glikoz toleransı gibi sonuçlara neden olabilir.
Bu genotipe sahip bireylerde yemek yemeğe karşı bağımlılık oluşturacak yatkınlık görülmemektedir.
Ancak bunun dışında kilo almanıza sebep olabilecek başka sebepler de olabilir. Bu nedenle dengeli
beslenmeye ve egzersiz yapmaya özen göstermeniz sağlığınız açısından uygun olacaktır.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
19 / 26
VİTAMİNLER VE GEN İLİŞKİLERİNİZ
Vitamin Değeri Yüksek Besinler
Folat-Folik Asit
A Vitamini
C Vitamini
Yeşil yapraklı
sebzeler
(pazı,ıspanak gibi)
Fasulye
Mercimek
Hayvansal
karaciğer
tereyağı
yumurta
peynir
süt
Kırmızı biber
Brokoli
Portakal
Limon
Greyfurt
Çilek
Kavun
Kivi
R
İ
T
K
E
N
R
Bitkisel
havuç
patates
B12 Vitamini
Karaciğer
Balık
Yumurta
Ö
Bu bölümde raporladığımız çalışmalar, vitaminler ile belirli genotipler arasındaki ilişkileri ve olası
yatkınlıkları göstermekte olup, vitamin düzeylerinizi yansıtmamaktadır. Vitamin düzeyleriniz ve
sağlıklı beslenme düzeniniz için uzmanınıza danışmayı ihmal etmeyiniz.
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
20 / 26
Folat-Folik Asit
Folik asit, hücre yapı taşlarının, kan hücrelerinin ve özellikle de
sinir sistemi dokularının oluşum ve gelişimde önemli bir role
Test Edilen Gen
Genotipiniz
sahip olan B vitamini türevidir. Aynı zamanda DNA onarımında
ve protein metabolizmasında görev alır. Folik asit, B vitamini
MTHFR-rs1801133
A/A
olan folatin işlenmiş halidir ve kimyasal olarak
sentezlenebilmektedir. Folat homosistein adı verilen maddenin
kandaki seviyesini düşürerek, kalp-damar hastalıklarını
Sonucunuz:
Genotipiniz düşük folat-folik asit
düzeyi ile ilişkilendirilmektedir.
R
İ
T
K
E
N
R
engellemektedir. Bu yüzden folat bakımından zengin olan
besinler; yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak gibi), fasulye, mercimek ve meyve tüketmek kalp-damar
hastalıklarını önlemektedir. Yetişkin bir bireyin günlük alması gereken folat miktarı 400 mikrogram iken,
hamile kadınlarınki 600 mikrogramdır. MTHFR genindeki G677A varyasyonu folatın seviyesini düşürmekte
ve homosistein miktarının artmasına sebep olmaktadır [21] . A/A veya G/A genotipindekilerin folat
seviyelerinin düşük olması yatkınlığından, folat alımlarını optimize etmeleri gerekebilir. G/G
genotipindekiler dengeli folat alımına devam edebilirler.
Sizin genotipiniz, düşük folat-folik asit düzeyi ile ilişkilendirilmiştir. Vücudunuzdaki folik asit miktarının
düşük olmaya yatkınlığı vardır. Folik asit içeren yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak gibi), fasulye,
mercimek ve meyve tüketmeniz yararlı olacaktır. Beslenme düzeninizi değiştirmeden önce, sonucunuzu
uzmanınıza danışıp, sağlıklı ve dengeli beslenme programı almanız tavsiye edilmektedir.
Ö
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
21 / 26
A Vitamini
BCMO1 geni, A vitaminin vücudumuzda kullanılmasını sağlayan
Test Edilen Gen
Genotipiniz
BCMO1-rs7501331
C/C
sorumludur. Retinol insan vücudunda başta görme işlevi olmak
üzere; deri sağlığı, dişlerde remineralizasyon ve kemik gelişimi
BCMO1-rs12934922
A/A
için kullanılan bir moleküldür. Hayvansal kaynaklı olduğu için
karaciğer ve yumurta gibi hayvansal gıdalardan veya bitkisel
kaynaklı beta-karotenlerin (provitamin A) metabolize edilmesi ile
Sonucunuz:
Genotipiniz normal A vitamini düzeyi
ile ilişkilendirilmektedir.
enzimi kodlamaktadır. Bu enzim, ince bağırsak ve karaciğerde
bulunur ve beta-karoten moleküllerini substrat olarak kullanarak
hayvansal kaynaklı A vitamini olan retinol üretiminden
R
İ
T
K
E
N
R
elde edilebilir. BCMO1 geninde oluşan polimorfizmler, bitkisel
kaynaklı aldığımız provitamin A’ların retinole dönüşmesini engelleyebileceği için, vücuttaki retinol
konsantrasyonunun azalmasına ve A vitamini seviyesinin düşmesine sebep olabilmektedir. Rs7501331 ve
rs12934922 SNP’lere sahip bireylerde havuç, patates gibi sarı-turuncu renkli bitkisel kaynaklardan alınan
beta-karotenin, insan vücudunda çeşitli fonksiyonları olan retinole dönüştürülmesinde azalma meydana
gelmektedir [22]. Rs7501331 SNP’de, rs12934922 kıyasla retinol oluşumunda daha fazla bir azalma söz
konusu olsa da her iki durumda da çok ciddi olumsuzluklar oluşmamaktadır.
Bu genotip, bitkisel kaynaklı besinlerden retinol oluşturabilmede sorun ile ilişkilendirilmedikleri için,
bu genotipteki kişilerin A vitaminin düşük olma yatkınlığı düşüktür. A vitamini içeren hayvansal ve
bitkisel gıdalardan dengeli tüketmeye devam ederek, sağlıklı bir beslenme düzeni izlemelisiniz.
Ö
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
22 / 26
B12 Vitamini
FUT2 geni, kodladığı enzimin vücuttaki fonksiyonu sebebiyle
kandaki B12 vitamininin konsantrasyonuna etki etmektedir. B12
vitamini insan vücudu için oldukça önemli bir moleküldür.
Protein, karbonhidrat ve yağ metabolizmalarında kullanılır,
alyuvar üretiminde yardımcı elemandır, sinir sistemini korur,
hafızanın güçlenmesinde ve öğrenme fonksiyonlarında etkilidir.
Bu nedenlerden dolayı B12 vitamininin eksikliği pek çok soruna
sebep olabilmektedir. rs602662 SNP’inde A ve G alelleri
karşımıza çıkmaktadır. A aleline sahip bireylerin B12
Test Edilen Gen
Genotipiniz
FUT2-rs602662
G/A
Sonucunuz:
Genotipiniz düşük B12 vitamini
düzeyi ile ilişkilendirilmiştir.
R
İ
T
K
E
N
R
yetmezliğine yatkınlığı düşüktür [23]. Ancak G aleline sahip bireylerde B12 eksikliğine yatkınlık daha fazladır.
Bu genotiptekilerin B12 vitamini yetersizliğine yatkınlığı olduğu için bu genotipe sahip bireylerin B12
vitamini seviyelerini düzenli olarak takip etmeleri yararlı olacaktır. B12 açısından zengin olan
karaciğer, balık, yumurta gibi hayvansal gıda tüketimine ağırlık verebilirsiniz. Özellikle vejetaryen
beslenme biçimine sahip bireyler B12 seviyelerine daha sık kontrol ettirmelidirler. Beslenme
düzeninizi değiştirmeden önce, sonucunuzu uzmanınıza danışıp, sağlıklı ve dengeli beslenme
programı almanız tavsiye edilmektedir.
Ö
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
23 / 26
C Vitamini
SLC23A1, C vitaminin (askorbik asit) emiliminden ve
organlar arasındaki dağılımından sorumlu olan 2
taşıyıcı proteinden (transporter) birini kodlamaktadır. C
vitamini doğal bir antioksidan olduğu için bağışıklık
Test Edilen Gen
Genotipiniz
SLC23A1-rs33972313
C/C
Sonucunuz:
Genotipiniz normal C vitamini seviyesi ile
ilişkilendirilmektedir.
sistemini güçlendirir ve kanser riskini azaltır. Ayrıca
deri, kemik, damar ve diş dokusu gibi pek çok
dokunun yenilenmesi için gerekli olan kolejen
üretiminde görev alır. C vitamini insan vücudunda
üretilmediğinden ve vücutta depo edilmediğinden her gün belli miktar alınması gereklidir. Bu gendeki
R
İ
T
K
E
varyasyonlar vücuttaki C vitamininin emilemeden vücuttan atılmasına yol açarak, vitamin düzeyinin düşük
olmasına neden olabilmektedir [24].
Genotipinize göre C vitamini seviyesinizin düşük olmasına yatkınlığınız yoktur. C vitamini içeren
gıdalardan dengeli tüketmeye devam ederek, sağlıklı bir beslenme düzeni izlemelisiniz.
N
R
Ö
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
24 / 26
REFERANSLAR
1.
Corella, Dolores et al. 2009. “APOA2, Dietary Fat, and Body Mass Index: Replication of a Gene-Diet
Interaction in 3 Independent Populations.” Archives of internal medicine 169(20): 1897–1906.
2.
Ordovas, Jose M. et al. 2002. “Dietary Fat Intake Determines the Effect of a Common Polymorphism in the
Hepatic Lipase Gene Promoter on High-Density Lipoprotein Metabolism: Evidence of a Strong Dose Effect in
This Gene-Nutrient Interaction in the Framingham Study.” Circulation 106(18): 2315–21.
3.
Luan, Jian’an et al. 2001. “Evidence for Gene-Nutrient Interaction at the PPARγ Locus.” Diabetes 50(3): 686–
89.
4.
Memisoglu, Asli et al. 2003. “Interaction between a Peroxisome Proliferator-Activated Receptor Gamma
Gene Polymorphism and Dietary Fat Intake in Relation to Body Mass.” Human molecular genetics 12(22):
2923–29.
5.
Warodomwichit, Daruneewan et al. 2009. “ADIPOQ Polymorphisms, Monounsaturated Fatty Acids, and
Obesity Risk: The GOLDN Study.” Obesity (Silver Spring, Md.) 17(3): 510–17.
6.
Junyent, Mireia et al. 2009. “Novel Variants at KCTD10, MVK, and MMAB Genes Interact with Dietary
Carbohydrates to Modulate HDL-Cholesterol Concentrations in the Genetics of Lipid Lowering Drugs and
Diet Network Study.” American Journal of Clinical Nutrition 90(3): 686–94.
7.
Bouchard, Luigi et al. 2004. “Neuromedin β: A Strong Candidate Gene Linking Eating Behaviors and
Susceptibility to Obesity.” American Journal of Clinical Nutrition 80(6): 1478–86.
8.
Dotson, Cedrick D. et al. 2010. “Variation in the Gene TAS2R38 Is Associated with the Eating Behavior
Disinhibition in Old Order Amish Women.” Appetite 54(1): 93–99.
9.
Epstein, Leonard H et al. 2007. “Food Reinforcement, the Dopamine D2 Receptor Genotype, and Energy
Intake in Obese and Nonobese Humans.” Behavioral neuroscience 121(5): 877–86.
10.
Eny, Karen M, Thomas M S Wolever, Bénédicte Fontaine-Bisson, and Ahmed El-Sohemy. 2008. “Genetic
Variant in the Glucose Transporter Type 2 Is Associated with Higher Intakes of Sugars in Two Distinct
Populations.” Physiological genomics 33(3): 355–60.
11.
Loos, Ruth J F et al. 2008. “Common Variants near MC4R Are Associated with Fat Mass, Weight and Risk of
Obesity.” Nature genetics 40(6): 768–75.
12.
Frayling, Timothy M et al. 2007. “A Common Variant in the FTO Gene Is Associated with Body Mass Index
and Predisposes to Childhood and Adult Obesity.” Science (New York, N.Y.) 316(5826): 889–94.
13.
Nishigori, H et al. 2001. “Mutations in the Small Heterodimer Partner Gene Are Associated with Mild Obesity
in Japanese Subjects.” Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America
98(2): 575–80.
14.
Challis, Benjamin G et al. 2002. “A Missense Mutation Disrupting a Dibasic Prohormone Processing Site in
pro-Opiomelanocortin (POMC) Increases Susceptibility to Early-Onset Obesity through a Novel Molecular
Mechanism.” Human molecular genetics 11(17): 1997–2004.
15.
Cassell, P. G. et al. 2000. “Evidence That Single Nucleotide Polymorphism in the Uncoupling Protein 3
[UCP3] Gene Influences Fat Distribution in Women of European and Asian Origin.” Diabetologia 43(12):
1558–64.
16.
Martinez-Hervas, Sergio et al. 2012. “Polymorphisms of the UCP2 Gene Are Associated with Body Fat
Distribution and Risk of Abdominal Obesity in Spanish Population.” European Journal of Clinical
Investigation 42(2): 171–78.
R
İ
T
K
E
N
R
Ö
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
25 / 26
17.
Keramati, Ali R et al. 2014. “A Form of the Metabolic Syndrome Associated with Mutations in DYRK1B.” The
New England journal of medicine 370(20): 1909–19.
18.
Benzinou, Michael et al. 2008. “Common Nonsynonymous Variants in PCSK1 Confer Risk of Obesity.”
Nature genetics 40(8): 943–45.
19.
Loos, R J F et al. 2006. “Polymorphisms in the Leptin and Leptin Receptor Genes in Relation to Resting
Metabolic Rate and Respiratory Quotient in the Québec Family Study.” International journal of obesity
(2005) 30(1): 183–90.
20.
Kring, Sofia I I et al. 2009. “Polymorphisms of Serotonin Receptor 2A and 2C Genes and COMT in Relation
to Obesity and Type 2 Diabetes.” PLoS ONE 4(8).
21.
Survey, Examination et al. 2008. “Prevalence and Effects of Gene-Gene and Gene-Nutrient Interactions on
Serum Folate and Serum Total Homocysteine Concentrations in the United States : Findings from the Third
National Health and Nutrition.” : 232–46.
22.
During, Alexandrine, Michelle K. Smith, James B. Piper, and J Cecil Smith. 2001. “Beta-Carotene 15,15’Dioxygenase Activity in Human Tissues and Cells: Evidence of an Iron Dependency.” The Journal of
nutritional biochemistry 12(11): 640–47.
23.
Tanaka, Toshiko et al. 2009. “Genome-Wide Association Study of Vitamin B6, Vitamin B12, Folate, and
Homocysteine Blood Concentrations.” American Journal of Human Genetics 84(4): 477–82.
24.
Duell, Eric J. et al. 2013. “Vitamin C Transporter Gene (SLC23A1 and SLC23A2) Polymorphisms, Plasma
Vitamin C Levels, and Gastric Cancer Risk in the EPIC Cohort.” Genes and Nutrition 8(6): 549–60.
25.
Turkovic, Lana Feher et al. 2012. “FABP 2 Gene Polymorphism and Metabolic Syndrome in Elderly People of
Croatian Descent.” Biochemia Medica 22(2): 217–24.
26.
Gu, Shu-Jun et al. 2014. “PPAR α and PPAR γ Polymorphisms as Risk Factors for Dyslipidemia in a Chinese
Han Population.” Lipids in health and disease 13(1): 23.
27.
Sachse, Christoph et al. 2003. “Polymorphisms in the Cytochrome P450 CYP1A2 Gene (CYP1A2) in
Colorectal Cancer Patients and Controls: Allele Frequencies, Linkage Disequilibrium and Influence on
Caffeine Metabolism.” British Journal of Clinical Pharmacology 55(1): 68–76.
28.
Enattah, Nabil Sabri et al. 2002. “Identification of a Variant Associated with Adult-Type Hypolactasia.”
Nature genetics 30(2): 233–37.
R
İ
T
K
E
N
R
Ö
Telif Hakkı © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.
26 / 26
Download