Kisa kisa kisa_kısakısa.qxd

advertisement
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER
Üç Boyutlu Böbrek Nakli Yapıldı
Akdeniz Üniversitesi uzmanları
Türkiye’de ilk kez iki hastaya üç boyutlu kamera yardımıyla kapalı
böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirdi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Türkiye’
de ilk kez uygulanan bir laparoskopi yöntemiyle, vericinin böbreği 3
boyutlu ameliyatla alındı. Sistem sa-
yesinde verici sabah böbreğini verip, öğleden sonra taburcu oluyor.
Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi
Hastanesi’nde düzenlenen basın
toplantısına Organ Nakli Merkezi
Müdürü Doç.Dr. Ayhan Dinçkan,
Yrd.Doç.Dr. Ayhan Mesci ile Op.Dr.
Birkan Bozkurt katıldı. Doç.Dr.
Dinçkan 3 boyutlu kamerayla böbrek naklinin ilk defa kendileri tarafından gerçekleştirildiğini belirterek,
“Bu sistem Single Port Donör
Nefrektomi (tek delikten böbrek
nakli) yöntemi ile böbrek ameliyatı
anlamına geliyor. Bu sistemle; hastanın karnına 4 boru yerleştiriyoruz. Hastanın karnına 3-3.5 santi-
metrelik tek bir delik açılıyor, böbrek de buradan çıkarılıyor. Bu yöntemi bu hafta iki hastamızda uyguladık. Hastalar çok mutlu. Alıcıların
ameliyat yaraları da 5 santimetre civarında oldu. Açık ameliyattan hızlı oluyor. Tek delikten böbrek nakli,
ameliyat süresini 10 dakika kısalttı.
İlerleyen dönemde bu süre daha da
kısalacaktır. Güvenlik hissi bizim daha hızlı hareket etmemizi sağlıyor”
dedi. Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Ayhan
Mesci de bu yöntemin kullanılmasıyla birlikte donör sayısında ciddi
bir artış olacağını kaydetti.
Aile Hekimleri İllerde Hazırlanacak
Havuzdan Nöbet Tutacak
Sağlık Bakanlığı, illerdeki farklı uygulamalar üzerine aile hekimleri ve
aile sağlığı elemanlarına nöbet düzenlenmesine açıklık getirdi. Alınacak tedbirlere rağmen personel ihtiyacının sürmesi halinde aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarından nöbet hizmetlerinde yararlanılabilecek.
Bir süre önce aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet öngören yasanın uygulamasına yönelik
düzenlemeye giden Sağlık Bakanlığı,
illerdeki farklı uygulamalar üzerine,
bu personelden hangi durumlarda
nöbet hizmetlerinde yararlanılabileceğine açıklık getirdi. Sağlık
Ağustos 2012
Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, illere gönderdiği genelgede, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu çerçevesinde hizmet veren aile hekimleri ile
aile sağlığı elemanlarına, yapılan yasal düzenlemeyle ‘’İhtiyaç ve zaruret
hasıl olduğunda haftalık çalışma süresi ve mesai saati dışında’’ nöbet
yükümlülüğü getirildiğine dikkati
çekti. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesiyle ilgili esaslar daha önce bir
genelgeyle duyurulmasına rağmen,
illerde farklı uygulamaların devam
ettiğini bildiren Tosun’un illere gönderdiği genelgeye göre, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına nöbet yazılmadan önce şu yol izlenecek: Nöbetler, başhekim yardımcılaActual
Medicine
rı ve bütün uzman hekimler dahil,
sağlık kurumunda görevli tüm hekimler ve yardımcı sağlık personelinin dahil edildiği havuzdan hazırlanacak nöbet listeleri doğrultusunda
yürütülecek. Hizmetin, sağlık kurumunun kendi personeliyle sürdürülememesi durumunda öncelikle ildeki diğer sağlık kurumlarından görevlendirme yapılacak. Buna rağmen,
nöbet için ilave sağlık personeline
ihtiyaç duyulması halinde, il halk
sağlığı müdürlükleriyle koordine
edilmek suretiyle aile hekimliği hizmetlerinde aksamaya meydan verilmeden aile hekimleri ve aile sağlığı
elemanlarından da nöbet hizmetlerinde yararlanılabilecek.
59
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER
Bilim Dünyası 2. Kupa Terapisi
Sempozyumu'nda Bir Araya Gelecek
Beş bin yıldır farklı kültürlerden birçok toplumun, rahatsızlıkların iyileştirilmesinde geleneksel bir tedavi
usulü olarak kullandığı Kupa Terapi-
si, 28-29-30 Eylül’de Haliç Kongre
Merkezi’nde düzenlenecek olan II.
Uluslararası Kupa Terapisi Sempozyumu’nda tartışılacak. Hipokrat’tan
günümüze Osmanlı, İslam ve Çin
tıbbında yer etmiş olan Kupa Terapisi bilimsel bir ortamda tartışmaya
açılıyor. “Kanıta Dayalı Geleneksel
Tıp” temasının altında Kupa Terapisinin anlatıldığı sempozyuma ABD,
Almanya, Finlandiya, İsviçre, Avustralya, Hindistan, Nijerya gibi ülkelerden birçok uzman ve bilim adamı katılacak. Toplantı 3 gün boyunca dünyanın dört bir yanından uzman ve bilim adamlarını ağırlayacak. Etkinlikte yaklaşık 5 bin yıldır
tarihin en etkili ve yaygın uygulanan tedavi yöntemlerinden birisi
olan Kupa Terapisi’nin bilimsel anlamda yararları ve hastalıklara göre
uygulanma teknikleri aktarılacak.
Tedavi yöntemlerinin yanı sıra, hastalıklardan koruyucu yöntemler
hakkında da sunumlar olacak. Etkinliğe Finlandiya’dan katılacak
olan Prof.Dr. Osmo Hanninen “Finlandiya’dan Geleneksel Tıp Uygulamaları”nı, Dr. Andreas Michelson
ise “Almanya’dan Doğal Tıp Uygulamaları”nı anlatacak. Bunun dışında Prof.Dr. Ayten Altıntaş, “Osmanlı da Kupa Tedavisi” hakkında merak edilenleri aktaracak. Sempozyuma doktorlar, sağlık profesyonelleri, akademisyenler ve kupa
terapisine ilgi duyanların katılması
bekleniyor.
350 Milyon İnsan Dünya Cerebral Palsy
İçin 1 Dakikasını Ayırdı
Dünya çapında yaşayan 17 milyon
Cerebral Palsy (CP)’li insan, kendilerine temas eden 350 milyon insandan yalnızca 1 dakikalarını ayırarak dünyalarında bir fark yaratmalarını istedi.
Kampanya kapsamında, CP’li birey
ve ailelerinden 1 dakika uzunluğunda bir video veya metin şeklinde sunulacak yaratıcı proje ve önerilerini, www.Worldcpday.org web sitesindeki “post an idea” linkinin altına
paylaşmaları istendi. Önerilerin; sos60
yal kaynaşmaya, innovasyona veya
destekleyici teknolojik çözümlere
yönelik olması koşulu aranıyor.
TSÇV, Türkiye’deki Cerebral Palsy’li
birey ve ailelerini; kampanya için
önerilerini paylaşmaya, tüm Türkiye’yi ise oy vermeye davet etti. Başvuru ve oylama ile ilgili detay bilgilere TSÇV web sitesi (www.tscv.
org.tr), You Tube, Facebook ve Twitter sayfalarından (tscv1989) ulaşıldı.
Her yıl Eylül ayının ilk Salı günü
olarak belirlenen ve bu yıl da 4 Eylül’e denk gelen “World CP Day”
kapsamında başlatılan kampanyanın adı “Change my World in 1 minute” (1 Dakikada Dünyamı Değiştir) olarak belirlendi. Cerebral Palsy
(CP) alanında toplumda farkındalık
Actual
Medicine
yaratan çalışmalara imza atan Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV),
Amerika ve Avustralya’da başlatılarak hızla dünya ülkelerine yayılan
“World CP Day” (Dünya Cerebral
Palsy Günü) farkındalık kampanyasına Türkiye’de öncülük etti. Siteye
yazılan fikir ve öneriler ise, 4 Eylül
2012’den itibaren Eylül sonuna kadar CP’li bir insanın hayatında fark
yaratmak için sadece 1 dakikasını
ayıran herkes tarafından okunup
oylanabilecek. En çok oy alan öneriler ise; Eylül ayı sonunda Paris’te
düzenlenecek uluslararası CP panelinde ilan edilecek. Bilimsel yönden
de ele alınacak fikirlerin gerçekleştirilebilmesi için çalışmalara başlanacak. CP’li yaşamı kolaylaştırmaya
Ağustos 2012
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER
yönelik bu büyük adım ile CP’li bireyler, “Biz de varız” diyerek, dün-
yaya seslerini duyuracaklar. Ortaya
çıkabilecek binlerce yaratıcı proje
ve öneri CP’li bireylerin hayatlarını
kolaylaştıracak.
Ertesi Gün Hapları Doğum Kontrol
Yöntemi Değildir
Kürtaj tartışması doğum kontrol
yöntemlerine olan ilgiyi artırırken
dikkatler ‘ertesi gün’ haplarına çevrildi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden
Prof.Dr. Sezai Şahmay yaptığı açıklamada, ertesi gün haplarının bir
doğum kontrol yöntemi olmadığını
ifade etti.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın
Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sezai
Şahmay ertesi gün haplarının, hormon içermeleri nedeniyle, kadın
doğasına uygun olmayan rastgele
bir zamanda alınmasının hormonal
dengeyi bozabileceğini ve buna
bağlı olarak, bazı olumsuz etkilerinin de olabileceğini belirterek; “Ertesi gün hapının her ilişkiden sonra
alınması mümkün değildir, ayda ancak 1 kez uygulanabileceği öneril-
mektedir. Bir başka ifade ile zorunlu hallerde kullanılabilecek, kürtaja
benzer bir uygulamadır” dedi. Hapların da mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini vurgulayan Dr. Şahmay,
hapların etkili
olabilmeleri için ilişkiden sonra ne
kadar erken alınırsa etkisinin o kadar güçlü olabileceğini belirterek
sözlerine şöyle devam etti: “İlk 12
saate ilk tabletin alınması halinde
etkinlik %95 kadarken, daha sonra
bu etki hızla azalır” dedi. Dr. Şahmay ayrıca doktor kontrolünde düzenli doğum kontrol hapı kullanımının yumurtalık ve rahim kanserine
yakalanma riskini de büyük ölçüde
azalttığına dikkat çekti. Doğum
kontrol haplarının Türkiye’deki kullanım oranlarını da belirten Dr. Şahmay; gelişmiş ülkelerde yüzde 20-
50 oranında değişen bir kullanım
oranı olan doğum kontrol haplarının Türkiye’deki kullanım oranı ise
sadece yüzde 8 olduğunu söyledi.
Ertesi gün hapları ile doğum kontrol
haplarının karşılaştırılmasının doğru
olmadığını söyleyen Prof.Dr. Sezai
Şahmay; çok düşük dozlarda hormon içeren modern doğum kontrol
haplarının sadece gebeliği engellemediğini ve kadınlara yararlı pek
çok etkisinin de olduğunu ifade etti. Doğum kontrol haplarının gebeliği %99 oranında engellemenin
yanı sıra âdet düzensizliği, âdet kanamalarının ağrılı olması, sivilce,
fazla kıllanma, saç dökülmesi, âdet
kanamalarının fazla olması ve âdet
öncesi sendromu gibi sıklıkla rastlanan şikâyetlerin tedavisinde de kullanıldığını ifade etti.
Romatizmaya İnat Durmasın Hayat!
Romatoloji Araştırma ve Eğitim
Derneği tarafından hareket temalı
bir fotoğraf yarışması düzenleniyor.
Romatoid artrit ve ankilozan spondilit hastalarının gündelik hayatta
karşılaştıkları zorluk ve engellere
dikkat çekmek için 2010’dan beri
Ağustos 2012
Romatoid artrit (RA) ve ankilozan
spondilit (AS) hastalarının hareket
kısıtlılığı nedeniyle gündelik hayatlarında karşılaştıkları zorlukları ve
engelleri konu alan, hayatın içinden
karelerle ''Hareket'' ve “Hareket Kısıtlılığı” olgularına dikkat çekmek
ve bunları sanatsal bir formda kurgulayarak yeniden yorumlamak
amacıyla düzenlenen fotoğraf yarışmasının son başvuru tarihi, 20 Eylül
2012 olarak belirlendi. “RomatizActual
Medicine
maya İnat Durmasın Hayat’’ fotoğraf yarışması ile romatoid artrit ve
ankilozan spondilit hastalarının hayatlarında sınırların çizilmesine neden olan engeller üç farklı objektiften yansıtılacak. Yarışma, geçen yıl
olduğu gibi bu yıl da romatoid artrit ve ankilozan spondilit hastalarının mücadelesinin en yakın tanığı
olan romatoloji, ortopedi ve travmatoloji ile fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı doktorların, hemşirelerin ve Pfizer çalışanlarının katılımıyla gerçekleşecek. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi,
61
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER
Romatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim
Üyesi ve Romatoloji Araştırma ve
Eğitim Derneği Genel Sekreteri Prof.
Dr. Vedat Hamuryudan ile birlikte
yarışmanın jüri üyeleri arasında
Mustafa Altıoklar, Muammer Yanmaz, Mehmet Turgut ve Koray Peközkay gibi sinema, basın ve fotoğraf
dünyasının önemli isimleri bulunacak. Yarışmanın sonuçları, bu iki has-
talığa dikkat çekmek amacıyla yarışma sonrasında yapılacak basın toplantısıyla duyurulacak. Ödül töreni
ve ilk sergi ise Ulusal Romatoloji
Kongresi’nde gerçekleştirilecek.
Sanofi, ORIGIN Çalışmasının Sonuçlarını
Açıkladı
Sanofi, 6 yıldır devam eden ve dönüm noktası niteliğindeki ORIGIN
adlı (Başlangıç Glarjin Müdahalesi
ile Sonuç Azaltımı) çalışmanın sonuçlarını açıkladı. Çalışma bulguları
Amerikan Diyabet Birliği'nin 72. Bilimsel Toplantısı'nda sunuldu.
Sonuçlara göre, (insulin glarjin
[rDNA kökenli] enjeksiyon)’un
standart bakım ile karşılaştırıldığında tedavi süresince kardiyovasküler
(KV) sonuçlar üzerine anlamlı olarak pozitif veya negatif bir etki göstermediği bildirildi. Ayrıca sonuçların, insülin glarjinin pre-diyabetten
tip 2 diyabete olan gelişimi yavaşlattığını ve insülin glarjin kullanımı
ile artmış kanser riski arasında bir
ilişki olmadığına işaret ettiği belirtildi.
McMaster Üniversitesi, Hamilton,
Ontario/Kanada'da çalışan ve ORIGIN çalışmasının Baş Araştırmacısı
olan Dr. Hertzel Gerstein konuyla
ilgili şunları söyledi: "Şimdi, gelecekteki sağlık sonuçları ile ilgili olarak,
insülin glarjin hakkında diğer herhangi bir şeker düşürücü ilaca nazaran daha fazla bilgiye sahibiz. Özellikle, mükemmel glisemik kontrolü
korumakta, disglisemi ilerlemesini
yavaşlatmakta ve uzun dönemli
hiçbir ciddi sağlık etkisi bulunmamaktadır. Dahası, akademik olarak
öncülük edilen ve analizi yapılan bu
çalışma, endüstri ve akademi arasındaki işbirliğinin mükemmel bir örneğidir."
Sanofi Global Diyabet Medikal İşler
Başkan Yardımcısı Dr. Riccardo Perfetti de şunları kaydetti: "Pre-diyabet ya da erken dönem tip 2 diyabetli ve yüksek kardiyovasküler riskli hastalarda, ORIGIN uzun bir zaman süresince, normale yakın düşük ve istikrarlı HbA1c düzeylerini
korumanın ve pre-diyabetten diyabete gelişimin potansiyel olarak geciktirilmesinin mümkün olduğunu
göstermektedir. Sanofi, diyabet ve
uzun dönemli glisemik kontrolün
etkisinin anlaşılmasını daha iyi hale
getirmek için önemli bir katkı olarak bu çalışmaya sponsor olmaktan
gurur duymaktadır."
Sanofi Global Diyabet Kıdemli
Başkan Yardımcısı Pierre Chancel ise
konuyla ilgili şunları söyledi: "Bu
son derece önemli uzun dönemli
çalışmayı mali olarak destekleme
taahhütümüz, diyabeti tedavi etmek ve anlamak için yeni yollar belirlemeye yardımcı olma hedefimizi
örnekliyor. Sanofi'nin ORIGIN gözlemlerini ilave iki yıl daha uzatacağını söylemekten mutluluk duyuyorum. Tüm bu veriler, 47 milyon
üzeri gerçek yaşam hasta - yıldaki
ve klinik geliştirme programlarındaki 80.000 katılımcıyı içeren 10 yılı
aşkın klinik deneyimdeki kapsamlı
insülin glarjin [rDNA kökenli] enjeksiyon bulgularının üzerine eklenecektir."
Türk İlaç Sektörü Son 10 Yılda İki Kat
Büyüdü
Kimya sanayinin en önemli alt sektörlerinden biri olan Türk ilaç sektörü, son yıllarda hızlı büyüme rakamlarıyla dikkat çekiyor. Yüksek katma
değer yaratan sanayilerin başında
gelen sektör, 10 yıl öncesine göre
yaklaşık iki kat büyüyerek 15 milyar
62
liralık pazar büyüklüğüne ulaştı.
Türkiye’de sağlık sisteminde yaşanan dönüşüm ile birlikte hizmet kalitesi yükselip pazar büyürken, diğer
yandan yerli ilaç üreticisinin yaşadığı sorunlar da artıyor. Maliyetlerin
giderek artması, buna rağmen ilaç fiActual
Medicine
yatlarının eski rakamların da altına
düşmesi nedeniyle iç pazarda zora
giren üretici, çareyi ihracatta buldu.
İlaç ihracatı son beş yılda yüzde
58,6 oranında artış gösterdi.
Geride bıraktığımız yılda, ilaç sektöAğustos 2012
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER
rü en fazla ihracatı Almanya, Irak
ve İsviçre’ye yaptı. İngiltere, Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Slovenya,
Belçika, Azerbaycan - Nahcivan,
ABD ve Cezayir de ilaç ihracatı yapılan ilk 10 ülke arasında yer alıyor.
Büyük ölçekli şirketlerin hakim olduğu ilaç sektöründe şu an yaklaşık
300 firma faaliyet gösteriyor. En
fazla ciroya sahip ilk 20 firma pazarın yüzde 65’ini elinde tutarken, ilk
50 firmanın toplam pazar payı yüzde 85’i buluyor. Türkiye’deki yıllık
1,6 milyar kutuluk ilaç tüketiminin
yüzde 80’i yerli üretimle karşılanıyor. Değer bazında bakıldığında ise
sektördeki yerli ve ithal üretim oranı yüzde 50’ler dolayında. Türkiye,
doğal kaynaklarının zenginliği ve
hızla büyüyen pazarı göz önüne
alındığında yeni yatırımlar için ciddi bir potansiyel taşıyor. Yeni teşvik
sistemiyle birlikte bu alanda atılacak
adımların sektörün gelişimine ve ihracatına büyük katkı sağlaması bek-
leniyor. İstanbul Kimyevi Maddeler
ve Mamülleri İhracatçıları Birliği
(İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı
Murat Akyüz, kimya sektörünün
önemli alt sektörlerinden biri durumundaki ilaçta, son yıllardaki ihracat artışlarının dikkat çekici olduğunu ancak Türkiye’nin bu alandaki
potansiyelinin yüksekliği göz önüne
alındığında, katma değer artışının
sağlanmasıyla birlikte ihracatın da
ivme kazanacağını dile getirdi. Akyüz, ilaç sektörünün son 10 yılda
ciddi bir mesafe aldığını ancak üreticilerin gelecekte var olabilme konusunda belirsizlikler yaşadıklarının
altını çizerek, “Kamu sağlık hizmetlerindeki gelişme sektöre büyük katkı sağladı. Sunulan hizmet kalitesinde de bir iyileşme söz konusu. Ancak tüm gelişmelere rağmen; üretim
maliyetleri artarken ilaç fiyatlarının
düşük kalması, ruhsatlandırma ve
geri ödeme süreçlerindeki gecikmeler ile patent - fikri haklar konularında yaşanan zorluklar sektörü büyük ölçüde etkiliyor. Bu sorunların
çözümüne yönelik adımların atılması ve yerli üretimin teşvik edilmesi, Türk ilaç sektörünü büyütürken, ihracata da ivme kazandıracaktır” şeklinde konuştu.
Hayat Kurtaran Teknoloji
Hayat Kurtaran Ürünler
Otomatik Eksternal Defibrilatör:
CardiAid Otomatik Eksternal Defibrilatör, ani kalp durması vakalarında hastayı yaşama döndürebilecek
elektroşokun, olay yerinde ve ilk
birkaç dakika içinde uygulanabilmesi için geliştirilmiş taşınabilir kalp
şok cihazı. Temel yaşam desteği (suAğustos 2012
ni solunum ve kalp masajı) ile OED
kullanım bilgisine sahip kişiler tarafından güvenle kullanılabiliyor. Kullanıcıyı sesli ve görsel komutlarla
yönlendiren cihazın kullanımı son
derece kolay ve güvenli. Kalp ritmini analiz ederek hastanın elektroşoka ihtiyacı olup olmadığını belirliyor. Şokun gerekli olduğu durumlarda otomatik olarak şoku hazırlıyor ve düğmeye basılması ile şoku
uyguluyor. Şokun gerekli olmadığı
durumlarda ise kesinlikle şok uygulanamıyor. CardiAid OED; okullar,
spor merkezleri, iş güvenliği ve sağlığı uygulamaları, acil müdahale
ekipleri ve deniz güvenlik önlemlerinin önemli bir parçası olan bir ilk
Actual
Medicine
yardım cihazı. Ayrıca, acil tıbbi müdahale ekipleri, doktorlar, diş hekimleri gibi mesleği OED uygulaması gerektiren profesyonellerin de ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte.
CardiAid Kalp Masajı Asistanı ise,
ani kalp durması vakalarında kalp
masajının hastaya en etkili ve sürekli olarak uygulanmasını sağlamak
amacıyla geliştirilmiş, taşınabilir bir
cihaz. Kullanımı oldukça kolay olan
CardiAid Kalp Masajı Asistanı gerek
acil yardım uzmanları gerekse ilkyardımcılar tarafından acil durumlarda kullanılabiliyor. Cihaz, hastanın göğsü üzerine konulduktan sonra, kalp masajı cihaz üzerine uygu63
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER
lanıyor ve masajın göğüs kafesine
zarar vermeden doğru derinlikte
yapılması sağlanıyor. CardiAid Kalp
Masajı Asistanı ayrıca kalp masajı
eğitimlerinde uygulama aracı olarak
da kullanılıyor.
CardiAid CPR|Check Nabız ve
Solunum Sensörü ise solunum ve
nabzı algılayarak hastanın kalp masajı ve suni solunuma ihtiyacı olup
olmadığı belirleniyor. Böylece ilkyardımcı, tüm ilk yardım otoritelerinin ve kılavuzlarının vurguladığı
gibi, hastanın nabız ve solunumunu
teşhis etmeye çalışmakla vakit kaybetmeden kalp masajı ve suni solunuma başlayabiliyor. Araştırmalara
göre reanimasyona (kalp masajı ve
suni solunum) ihtiyacı olan kişilerin
sadece %14’üne reanimasyon uygulanıyor çünkü çoğu ilkyardımcı,
doğru karar verme konusunda kendini yetersiz görüyor ve bu nedenle
harekete geçmekten çekiniyor.
Güncel Resüsitasyon Kılavuzu’nda
ilk yardımcı ya da profesyonel hiç
kimsenin, hastanın durumunu analiz etmek için 10 saniyeden fazla vakit kaybetmemesi gerektiği özellikle
vurgulanmış durumda. Bu da CardiAid CPR|Check ile mümkün hale
geliyor.
Van'da Bir Dünya Oteli Açılıyor
Van’da 1 Eylül tarihinde açıyor. 35
milyon dolarlık yatırımla Elite
World Van Hotel’i hizmete sunan
Elit Turizm, grubun zincir marka
olarak büyüme hedefinin de ilk adımını atmış oluyor.
Doğu’nun bilim, sanayi ve turizm
merkezi olan Van yeniden hayata
dönüyor. Dünyanın önemli uluslararası otel zincirlerinden ‘’Luxe
Worldwide Hotels’’in üyesi ve THY
Miles&Smiles program ortakları
arasında yer alan Elite World Van
Hotel, bu özellikleri ise Doğu’nun
uluslararası oteli olarak Van’da yeni
bir dönem açacak. İstanbul Taksim’
de 102 oda kapasitesi ile 4 yıldızlı
‘’superior’’ Elite World Prestige ve
245 odalı, 5 yıldızlı Elite World İstanbul otelleri ile benzersiz kalite
anlayışını misafirlerine sunan Elit
Turizm, Elite World Van Hotel’i
64
Kalite ve konforu ile Van’ın tek
dünya markası olan Elite World
Van Hotel şehir merkezinde konumlanarak, 3 suit, 2 kral dairesi olmak üzere toplam 230 oda ile hizmet verecek. En modern teknik
ekipman ve teknoloji ile donatılmış
1200 kişi kapasiteli, tamamı gün ışığı alan 7 toplantı salonu ve 450 m2
büyüklüğünde balo salonu, “Executive Floor”, “Elite World Club
Lounge” ve “Business Center” ile
global iş dünyası içinde Van’ın bir
ticaret merkezi olarak konumlanmasını sağlayacak. Geleneksel temaların modern mimariye entegre
Actual
Medicine
edildiği Elite World Van Hotel,
Türk misafirperverliğini lüks hizmet
anlayışıyla yansıtacak. Yöresel kebap çeşitleri ve dünya mutfağından
seçkin örneklerin sunulduğu “Tepe
Ocakbaşı Restaurant”, günlük taze
pasta çeşitleri ve kahve keyfinin mekanı “Coffee Company” ve müziğin
ve eğlencenin adresi “One Bar” ile
hizmet verecek. Meşhur Van kahvaltısı ile misafirlerini güne zinde ve
mutlu başlatacak olan Elite World
Van Hotel, farklı lezzetleri ve yöresel yemekleri ile de adından söz ettirmeyi hedefliyor. Ayrıca, Asya’nın
usta şifalı elleri Thailand’lı masözleri, Türk hamamı, havuz, sauna keyfi ve buhar banyosu olanaklarının
sunulduğu Fit Life SPA & Health
Center, otel misafirlerine Doğu
Anadolu’nun otantik atmosferinde
yepyeni bir alternatif yaratıyor.
Ağustos 2012
Download