23 OCAK 01 SAYFA_Layout 1

advertisement
Şentepe şantiye alanına döndü
HALİL ÜNAL
Y
Eğitim-Sen’e
polis müdahalesi
B
aşkent’te Anayasa değişikliğini protesto
etmek isteyen Eğitim-Sen üyesi bir
gruba polis müdahale etti. Grup ile polis
ekipleri arasında kısa süreli arbede yaşandı.
Başkent’te Anayasa değişikliğini tepki göstermek amacıyla ellerinde “Başkanlık Anayasasına hayır” yazılı dövizler taşıyan Eğitim-Sen
üyesi gruba, çevik kuvvet ekipleri müdahalede
bulundu. Ziya Gökalp Caddesi üzerinde yürümek
isteyen grup, polis ekipleri tarafından Ankara Valiliği’nin yasaklama kararına dayanarak bölgeden
uzaklaştırıldı.
Çevik kuvvet polislerinin müdahalesi sonucu grup üyeleri, Mithatpaşa Caddesi’nde bulunan sendika binalarına girdi.
(İHA)
enimahalle Belediyesi 2017’de de Şentepe’yi yatırımlarla şenlendirecek. Bölgeye yüzme havuzu ve sosyal tesisten kültür merkezine,
pazaryerinden sağlık ocağına kadar pek çok yatırım gerçekleştirecek olan Yenimahalle Belediyesi, Şentepe’de sosyal kültürel hayata katkı
sağlayacak.
Yapımına 2016 yılında başlanılan 5 bin
325 metrekarelik inşaat alanına sahip Barıştepe Yüzme Havuzu ve Spor Tesisi, Şentepelilerin hayatına renk katacak. İçerisinde, yarı
olimpik yüzme havuzu, aktif -pasif spor salonu,
bay-bayan hamam, kafeterya ve kafeterya için
teras, YENİMEK kurs merkezi ve düğün salonunun
yanı sıra mescit yer alacak. 7’den 70’e herkesin aradığını bulacağı tesis, tamamlanmasıyla bölgenin sosyal hayatına renk katacak.
KALETEPE’YE
DÖRT YILDIZLI KÜLTÜR MERKEZİ
Yenimahalle Belediyesi, bu yıl içerisinde Kaletepe’ye
dört yıldızlı bir kültür merkezi kazandıracak. Yaklaşık 2
bin metrekare kapalı inşaat alanına sahip proje 3 kattan
oluşacak.
Çok amaçlı olarak kullanılması planlanan Kaletepe Kültür Merkezi içerisinde; spor salonu, sergi alanı, çok amaçlı
salon ve YENİMEK kurs merkezi ile kütüphane yer alacak.
Yenimahalle Belediyesi bu yıl Şentepe’de önemli bir ihtiyaca daha cevap veriyor.
Pamuklar Mahallesi’ne bin 850 metrekare alanda inşa
edilen pazaryerinde, 200 adet tezgah yer alabilecek. Üzeri
tamamen asma germe sistemli çelik konstrüksiyonla kapatılan pazar, 4 kademeli olarak yapılacak. En alt kotta toplam
Dolar
430 metrekarelik alan içinde 3 adet dükkan ve 1 adet zabıta
noktasının bulunduğu pazar yeri binası yer alacak.
Öte yandan Yenimahalle Belediyesi, Pamuklar’a bir
sağlık ocağı da inşa ediyor. Pamuklar Sağlık Ocağı’na ek
olarak Yenimahalle Belediyesi Şentepe’ye bu yıl içerisinde
bir yeni sağlık ocağı daha kazandıracak.
Önceki gün
Önceki gün
23 Ocak 2017 Pazartesi
www.baskentgazete.com.tr
FİYAT: 25 Kr
ANKARA’DA
HAVA DURUMU
3,7682 % 1,55
Euro 1.0703
% 0,37
C. Önceki gün
Altını 969.67
% 0,31
BİST Önceki gün
100 83.067
% 0,93
Bugün
Çok bulutlu
-3°
Yarın
Kar yağışlı
1°
Türkiye’nin Hawking’i ODTÜ’de
G
K
ÖZMEN’İN BÜYÜK HAYALİ
Özmen'in yaşamı, kendisi için özel geliştirilen bilgisayar ile araştırmalarını sürdürebilen ünlü fizikçi Hawking'in
hayat hikayesine benzer özellikler taşıyor. Stephen Hawking, kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgili çalışmalarıyla
tanınıyor. Genç yaşta ALS hastalığına yakalanmasının ardından Hawking, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürdü.
Bilgisayar yazılımları geliştirmeye de meraklı Özmen,
bilgisayar ve fiziği bir noktada birleştirerek bilim dünyasına katkı sağlamayı, ünlü girişimci ve mucit Elon Musk'la
tanışmayı hayal ediyor.
Can Özmen, kas erimesine neden olan SMA hastalığının
sürecinin nasıl ilerleyeceğinin tam tahmin edilemediğini anlattı.
Başkent’te
ATM hırsızları yakalandı
A
nkara'da bir bankaya ait ATM'nin arka
kapı kilidini açarak içindeki 243 bin 665
lirayı çalan iki kişi yakalandı.
Edinilen bilgiye göre, ihbar üzerine harekete
geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık
Büro Amirliği ekipleri, Yenimahalle ilçesi Yeni
Batı Mahallesi Şehit Mehmet Kolcu Sokak'taki
Uğraş Çarşısı önünde bulunan ATM'nin arka
kapı kilidi açılarak 243 bin 665 TL, 1 kamera
kayıt cihazı ve 6 para kasetinin çalındığı tespit
etti.
ATM'nin arka kapısında herhangi bir zorlama izinin olmadığını belirleyen polis, şüphe
üzerine güvenlik şirketi elemanlarını takibe
aldı.
Gerçekleştirilen operasyonda, olayla ilgisi
olduğu düşünülen güvenlik şirketinde görevli
Hakan B. ve Berkem S., yakalanarak Ankara
Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Şüpheliler, emniyetteki ifadelerinde suçlarını itiraf ederek parayı nereye sakladıklarını söyledi.
ATM'den çaldıkları parayı kendi aralarında paylaştırdıklarını da itiraf eden şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda polis, Berkem
S.'nin kaldığı kapıcı dairesinde poşet içerisinde 120 bin 80 lira buldu.
Hakan B.'nin oturduğu binanın deposunda
ise poşet içerisinde 107 bin 500 lira ile paranın geri kalanıyla satın aldığı belirlenen ziynet eşyaları ele geçirildi
Muhafaza altına alınan para ve ziynet eşyaları, avukat nezaretinde ATM'si soyulan banka
şubesinin yetkililerine teslim edildi.
(AA)
İş adamının
katil zanlısı tutuklandı
Projeyi daha ileriye
götüreceğiz
Ortaokula kadar bilgisayarı elleriyle kullanabildiğini ancak hastalığının ilerlemesiyle bu yetisini kaybettiğini ifade eden Özmen, sağlık sorunları nedeniyle lise
eğitimine sadece 1 yıl devam edebilmesine rağmen ilk 40 bine
girdiği üniversite sınavında ODTÜ Fizik Bölümünü kazandığını, bölümün İngilizce hazırlığını kendi çabasıyla geçtiğini
aktardı.
Fizik bilimini küçük yaşlarından itibaren gizemli bulduğunu dile getiren Özmen, "İlerleyen yaşlarda bilgisayara
merak saldım. Bilgisayar mühendisi olursam fizikçilerin
yapacağı şeyi yapamayacaktım ama fizikçi olursam yazılım öğrenebilirdim. İkisini aynı anda yapmanın daha mantıklı ve tam istediğim şey olduğunu düşündüm.
ODTÜ'yü tercih ederek çok doğru bir karar verdiğimi
düşünüyorum. Buraya girdiğim andan itibaren hayatım değişmeye başladı. ODTÜ'deki eğitim, genel seviyenin çok üzerinde" diye konuştu.
(AA)
O
DTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri
Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kürşat Çağıltay ise doktora öğrencisi Mehmet
Dönmez ile ODTÜ'de geliştirdikleri göz hareketleriyle bilgisayarın tüm fonksiyonlarını kullanma yazılımının ilk kullanıcılarından birinin Can olduğunu
ve geliştirilen teknolojide Can'ın yönlendirmelerinin
büyük önem taşıdığını söyledi.
Geliştirdikleri teknolojinin dünyada benzer örneklerinin olduğunu ancak maliyetlerinin çok yüksek olduğunu
belirten Çağıltay, "Tamamen ODTÜ'de geliştirdiğimiz bu
yazılım son derece ucuza üretildi. Bu sistemi, kişiye göre
istediğimiz gibi uyarlayabiliyoruz. Başka engelli kişilerin
başka ihtiyaçlarına göre de farklı şekilde geliştirebiliyoruz.
Yurt dışı yazılımların aksine üzerinde istediğimiz değişikliği yapabilecek yeteneklere sahibiz. Can'ın hayatını kolaylaştırmak için bu teknolojiyi geliştirmek bize daha çok
motivasyon veriyor" diye konuştu.
Beypazarı EMITT’te tanıtılacak
B
bugün defnedilecek
ençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan
Cavcav'ın 24 Ocak Salı günü yapılması planlanan cenaze töreninde
değişiklik yapıldı.
İlhan Cavcav'ın oğlu Murat Cavcav, törenin bugün yapılmasını daha uygun bulduklarını belirterek, "Cenaze programını salı
günü olarak planlamıştık. Ancak aile içinde
yaptığımız istişareler sonrasında, programı
geciktirmeden pazartesi yapmaya karar verdik" dedi. Cavcav, "Oradan da Kocatepe Camisi'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının
ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa
vereceğiz” diye konuştu.
(AA)
Kas erimesine neden olan hastalığından dolayı boynundan aşağısı
tutmayan ODTÜ Fizik Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Can Özmen,
tekerlekli sandalyesi ve sadece gözlerini kırparak kullanabildiği
bilgisayarı ile ABD'li ünlü fizikçi Hawking'le aynı kaderi paylaşıyor.
as erimesine neden olan hastalığından dolayı boynundan altı tutmayan ODTÜ Fizik Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Can Özmen'in hayatı, tekerlekli
sandalyesi ve ODTÜ’lü araştırmacılarca geliştirilen, sadece gözlerini kırparak kullanabildiği bilgisayarı ile ABD'li
ünlü fizikçi Stephen Hawking'in hayat hikayesine benzer
özellikler taşıyor.
Spinal Muskuler Atrofi (SMA) adlı hastalığının
teşhisi henüz 5 aylıkken konulan İstanbul doğumlu
Özmen, sağlık sorunları nedeniyle kısa süre
devam edebildiği Nevzat Ayaz Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra üniversite sınavına girdi.
ODTÜ Fizik Bölümü'nü kazanan Özmen,
üniversitenin İngilizce hazırlık programını sadece kendi kendine geliştirdiği dil becerisi sayesinde geçti. Özel tasarım korsesi ile oturabilen
ve annesinin yardımıyla kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilen Özmen, sadece gözlerini hareket ettirerek
kullandığı, ODTÜ'lü araştırmacılar tarafından geliştirilen
bilgisayar teknolojisi ile derslerini takip edebiliyor.
İlhan Cavcav
eypazarı, İstanbul'da bu yıl 21'inci düzenlenecek Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMITT)
tanıtılacak.
Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, Kaymakam
Kadir Ekinci'nin de katılımıyla Halk Evi'nde düzenlediği basın
toplantısında, 26-29 Ocak 2017 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek EMITT 2017'ye katılacaklarını
bildirdi. Fuarda çok yönlü katılımla Beypazarı’nı en
iyi şekilde tanıtılmasının amaçladıklarını belirten Kaplan, ayrıca
fuar kapsamında düzenlenecek panelde katılarak "Beypazarı’nda
restorasyon ve tarihi dokunun korunması" konulu sunum yapacağını kaydetti.
Kaymakam Ekinci de Beypazarı’nın çok yönlü tanıtıma ihtiyacı olduğunu ve tarihi ipek yolunun öne çıkarılması gerektiğini
dile getirerek, turizm noktasında, çevre ilçeleriyle entegre edilerek
hareket edilmesinin doğru olacağını söyledi.
(AA)
A
nkara'nın Çankaya ilçesindeki
ofisinde iş adamı Pervil Çınar'ın,
13 Ocak'ta silahla öldürülmesine
ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına
alınan zanlı tutuklandı.
Çınar'ın Gaziosmanpaşa semtindeki
ofisinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını
kaybetmesi üzerine Cinayet Büro Amirliği ekipleri harekete geçti.
Teknik ve fiziki takip sonrası iş adamının katil zanlısı olduğu tespit edilen
Hamit Y. (52), 19 Ocak'ta Altındağ ilçesi
Gülveren Camisi önünde yakalandı.
Hamit Y, emniyetteki ifadesinde, Pervil Çınar'ın kendisine 10 bin lira borç verdiğini, borcunu ödeyemeyince kendisini
iş yerine çağırdını söyledi.
Çınar'ın kendisine hakaret ettiğini öne
süren zanlı, sinirlenerek silahını çektiğini,
olayda hafif yaralanan Z.G.'nin araya girerek kendisini engellemeye çalıştığını
belirtti.
Z.G.'nin ayaklarına ateş ettiği sırada
seken mermilerin Pervil Çınar'a isabet ettiğini öne süren zanlı, öldürme amacının
bulunmadığını savundu.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Hamit Y., çıkarıldığı
mahkemece cezaevine gönderildi. (AA)
Kaçak akaryakıt
operasyonu
G
ümrük ve Ti̇caret Bakanlığınca, Ankara-Samsun Otoyolu üzerinde faaliyet gösteren bir istasyonda gümrük muhafaza ekiplerince yürütülen operasyonda 13 bin 500 litre kaçak akaryakıt ele
geçirildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü koordinesinde eş zamanlı yürütülen denetimler
kapsamında ülke genelinde riskli görülen
122 akaryakıt istasyonu denetlendi. Denetimler sonucunda, mali usulsüzlük tespit edilen akaryakıt istasyonları hakkında cezai
işlem başlatılırken, kaçak akaryakıt kullandığı belirlenen 3 istasyon mühürlenerek faaliyetlerine son verildi.
Bu kapsamda, Ankara-Samsun Otoyolu
üzerinde faaliyet gösteren bir istasyonda gümrük muhafaza ekiplerince yürütülen operasyonda 13 bin 500 litre kaçak akaryakıt ele
geçirildi.
Alınan numunenin geçersiz çıkması
sonucu akaryakıtın kaçak olabileceğinden
şüphelenen gümrük muhafaza ekipleri,
geniş çaplı bir inceleme başlattı.
Kaçak akaryakıtın bulunduğu tankın
tespit edilmesinin ardından yapılan kazı
çalışması sonucu kaçak akaryakıt yüklü
tank ile akaryakıt pompalarının bağlantıları ortaya çıkarıldı ve kaçak akaryakıt
tankı kepçelerle çıkarılarak sistem işlevsiz
hale getirildi.
(AA)
KENT - YAŞAM
2
Golden Horn Brass Başkentlilerle buluştu
EMİN DERE
Ç
ankaya Belediyesi, Başkentlileri Golden Horn
Brass grubu ile Yılmaz Güney Sahnesinde buluşturdu.
Türkiye'nin ilk bakır nefesli beşlisi olan Golden Horn
Brass, performansı ile Ankaralılara unutulmaz bir gece yaşattı. Bakır nefesli enstrümanlardan iki trompet, korno,
trombon ve tubadan oluşan grup müzik şöleni sundu. Golden Horn Brass, Claman, Mouret, Haendel, Scheldt, Mozart, Bizet, Offenbbach gibi bestecilerin yapıtlarına yer
verdiği konserde caz ve Anadolu ezgileriyle de izleyiciye
keyifli bir akşam yaşattı.
Bu sene 13. sanat yılını kutlayan grup, İstanbul ve
Ankara’da yaşayan profesyonel klasik müzik sanatçılarından oluşuyor. Beş kişiden oluşan grup, yurt dışında da
kendi tarzında idol olmuş birçok brass grubun arasında
Türkiye’yi temsil ediyor. Grup, 2015 yılında Andante
dergisinin düzenlediği Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde müzik dünyasının 100 önemli kişisinin verdiği
oylar sonucunda "Yılın Oda Müziği" kategorisinde birinciliğe layık görülmüştü.
T.C.ANKARA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/372 İLAN METNİ
BASIN-531394
İLAN ANKARA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN
ESAS NO: 2016/422 Esas KARAR NO : 2016/612
Davacı ŞEMSİ GÜR aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizin 23/12/2016 gün ve 2016/422 Esas sayılı
2016/612 kararı ile "Ercinzan İli, İliç İlçesi, Sarıkonak Mah, C: 49 H: 29, BSN: 139'de nüfusa kayıtlı
Kazım ve Satı kızı, 03/01/1976 doğumlu, Şemsi Gür (T.C. no: 61084313714)'ün Şemsi olan isminin
"ŞEMSİ SERPİL " olarak değiştirilmesine. Kararın yerel gazetede ilanına, olarak değiştirilmesine," karar
verilmiştir. İlan olunur. 20/01/2017
Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
BASIN-534650
T.C. ANKARA SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ
Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi Dosya No: 2016/16
Gayrimenkul Satış İlanı
Kurumumuzca bir borçtan dolayı haczedilerek satışına karar verilen, aşağıda nitelikleri belirtilen
gayrimenkul, yine aşağıda belirtilen esaslar dahilinde 6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanuna göre açık
arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. Açık arttırma, Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi ihale salonu Rüzgarlı Cad. No:8 Ulus / ANKARA adresinde yapılacaktır.
1-Satışa Çıkarılan Gayrimenkulün Bulunduğu Yer Ve Konumu:İli/İlçesi/Mah/Ada No/Parsel No/Cilt/Sayfa
No/Cinsi:
Ankara / Keçiören / Hisar/ 91563 / 5 / 121 / 11951 / Mesken
2-İmar Durumu Ve Vasıfları: Satışı yapılacak gayrimenkul; 31.08.2007 tarih ve 149 onay sayılı,
08.05.2013 tarih ve 347 sayılı ,05.12.2016 tarih ve 742 sayılı yapı ruhsatı bulunmaktadır.
Ayrık nizam,4 kat,T.A.K.S:0,40,K.A.K.S:1,60,yoldan 5m komşu parselden 3m çekme mesafeli
konut alanında kalmaktadır. Ankara İli, Keçiören İlçesi, Hisar Mah., Mithat Cad.,No.22,Kat:11
adresine kayıtlı mesken olup;yaklaşık 250 m Bağlum Bulvarına mesafeli, Mithat paşa cad .ile
Tuna Caddesinin kesişiminde bulunmaktadır.taşınmaz mesken niteliğinde olup,halihazırda mesken olarak kullanılmaktadır.
Taşınmazın cepheli konumunda olduğu Mithat paşa Cad.üzerinde yaya ve araç trafiği çok düşük
yoğunluktadır.1053,00m2 yüzölçümüne sahip 61963 (Eski:2753) ada, 5 (Eski:4) parsel üzerinde
3/Byapı sınıfında,ayrık nizam,betonarme karkas yapı tarzında inşa edilmiş,yaklaşık 1-2 yıllık bir
binadır. 2 Bodrum,zemin ve 3 normal kat+çatı katı olmak üzere toplam 6 kattan oluşmaktadır.
Binanın dış cephesi akrilik dış cephe boyası ile boyalı vaziyettedir. Taşınmazın yer aldığı binanın
giriş kapısı camlı demir doğrama,merdiven sahanlıkları ve basamakları mermer kaplıdır. Binada
asansör bulunmakta olup,açık otopark alanı bulunmaktadır. Bina çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları tamamlanmıştır.Bina girişine karşıdan bakıldığında 1.katta, arka ve yan cephede konumludur.
3 oda,salon, hol, kiler, mutfak, banyo, WC, duş, 2 balkon hacimlerinden oluşmakta olup,brüt 122,5
m2 alana sahiptir.Taşınmazın iç özellikleri, yer görme işleminin dışarıdan yapılması sebebiyle tespit
edilmemiş olup,iç özellikleri standart olarak dikkate alınmıştır.
3-Gayrimenkulun Arttırmaya Esas Muhammen Değeri: Satışı yapılacak tam hisseli gayrimenkulün muhammen bedeli 140.000,00-TL (YüzkırkbinTL) olarak tespit edilmiştir.
4-Arttırmaya Katılacaklardan Alınacak Teminatın Tutarı Ve Çeşidi: Arttırmalara katılmak isteyenlerden, gayrimenkulün arttırmaya esas rayiç değerinin %7,5’u [10.500,00.-TL(OnbinbeşyüzTL)]
oranında teminat alınır. Teminat olarak 6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanunun 10. maddesinin 1-4 bentlerinde sayılan para, bankalar tarafından verilecek teminat mektupları (banka teminat mektuplarının kesin ve süresiz olmaları ve ihale gününden iki gün önce Müdürlüğümüze verilmesi),
Hazine ve tahvil bonoları, Hükümetçe belli edilecek Milli Esham ve tahvilatları(teminat kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden %15 noksanı ile değerlendirilir)en geç ihale günü,
ihale saatine kadar Merkezimiz İcra Satış Komisyonuna elden vermeleri teminatlarını bankaya
yatıracakların ise Kurumumuzun mosip hesabına geçici teminat bedeli olarak yatırdıktan sonra
makbuzunu ihale saatinden önce satış Komisyonuna ibraz etmeleri gerekmektedir.İhale üzerinde
kalmayana teminatları iade edilecektir.
5-Satışın Yapılacağı Yer, Gün ve Saat: Birinci açık arttırma 07.02.2017 gün, 14:00–14:10 Saatleri
arasında Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi İhale Salonu Rüzgarlı Cad. No:8 Ulus / ANKARA
adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci açık artırmada tayin edilen zamanda gayrimenkulün, üç defa bağırıldıktan sonra teklif edilen en yüksek bedel, muhammen bedelin %75’i,
satış masrafları ve rüçhanlı alacakların toplam miktarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale
edilir. Artırılan bedel bu miktarı bulmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla
14.02.2017 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci açık artırma yapılacaktır.
İkinci açık artırmada muhammen bedelin %40’ı, satış masrafları ve rüçhanlı alacakların toplam
miktarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadarki; birinci açık artırmada istekli
çıkmaz veya pey sürülmezse ikinci açık artırmada 6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanunun 94. maddesi
gereğince birinci açık artırmadaki şartlar aranacaktır.
6-Satış peşin para ile yapılır. Alıcının talebine binaen 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir.
7-Arttırma sonunda satış söz konusu olduğu takdirde satışla ilgili tüm harçlar ve vergiler(Resmi
İhale Pulu, Damga Vergisi, KDV, Tapu Alım-Satım Harcı ve Masrafları, Tellaliye Resmi, Gayrimenkul Teslim Masrafı, Tahliye ve Tahliye Masrafı v.s.) alıcıya aittir.
8-Gayrimenkulun aynından doğan birikmiş vergiler, ihale bedelinden ödenecektir.
9-Satışa çıkarılan gayrimenkule ait satış şartnamesi, ilan tarihinden itibaren herkesin görebileceği
Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi İcra Satış Servisinde açık olup, masrafları verildiği takdirde
temin edilebilir.
10-Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse, ihale bedelini hemen veya süre verilirse verilen
süre içinde ödemekle yükümlüdür. Aksi takdirde ihale kararı feshedilir. Gayrimenkul, satış komisyonunca hemen 7 gün süre ile arttırmaya çıkarılır. Bu arttırmada ilgililere herhangi bir tebliğ
yapılmaz. Yalnız ilanla yetinilir. Gayrimenkul en çok arttırana ihale edilir. Birinci kez ihale yapılan
kimse, iki ihale arasındaki farktan ve diğer zarardan mesul olup, ihale farkı ve geçen günlerin
faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi 6183 sayılı
A.A.T.U.H.Kanun hükmüne göre Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi İcra Satış Servisince tahsil
olunur.
11-İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplilerin bu gayrimenkul üzerindeki
hakları hususu ile faiz ve masrafa dair iddiaların dayanağı belgelerle 15 gün içinde Merkezimiz
İcra Satış Servisine bildirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça
paylaşmadan hariç bırakılacaktır.
12-İhaleye katılmak isteyenlerin; gayrimenkulün arttırmaya esas muhammen değerinin, %7,5’u
olan[ 10.500,00.-TL(OnbinbeşyüzTL)] geçici teminatı iş bu satış ilanının 4. Maddesinde belirtilen
hususlar dahilinde satış günü ve saatinden önce satış komisyonuna yatırmaları veya makbuzu
ibraz etmeleri gerekmektedir.
13-Arttırmaya katılmak isteyenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin Merkezimiz İcra Satış Servisine 2016/16-Satış dosya
numarası ile başvurmaları ilan olunur.(ilgililer tabirine irtifak sahipleri dahildir.)
14-İş bu ilan ilgililere tebliğe verilmiş olup, tebligat yapılamayan tüm taraflara (haciz koyduran, takyidatı olan, alacaklı, borçlu, 3.şahıslara v.b.)ilanen tebligat yerine geçer.
15-6183 sayılı kanunun 108.maddesinde sayılanlar açık arttırmaya katılamazlar.
16-İtiraz veya fesih; 6183 Sayılı A.A.T.U.H Kanunun 99. Maddesi hükümleri geçerlidir.
Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
BASIN- 534618
PAZARTESİ
Batıkentli emekliye
“İkinci Bahar”
Yenimahalle Belediyesi’nin 50 yaş üstü vatandaşlara
yönelik olarak hizmete sunduğu İkinci Bahar
Dayanışma Merkezlerinin 5’incisi Batıkent Meydan
AVM’de düzenlenen törenle kapılarını açtı.
Davanın kabulü ile; Adıyaman ili, Besni ilçesi, Yayıklı Köyü, 69 cilt, 17 hane, 57 sırada Vakkas ve Sakine'den olma, 28/03/1994 doğumlu, Besni doğumlu, Mehmet Fetullah Güngör'ün ilk isminin Mehmet Yiğit
Güngör olarak düzeltilmesine, karar verildi. 23/12/2016
Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
23 OCAK 2017
EMİN DERE
İ
kinci baharını yaşayanların hayatına anlam katmaya
devam eden Yenimahalle Belediyesi, emeklilerin
uğrak yeri olan, yeni dostluk ve arkadaşlıkların kurulduğu Gazi Mahallesi, Karşıyaka, Şentepe ve
Yenimahalle Kapalı Pazar Yeri Sosyal Tesisindeki Yaşlı dayanışma merkezlerine bir
yenisini daha ekledi.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi
Yaşar eşi Azize Yaşar ve torunu Zeynep’le açılışa ev sahipliği yaparken, törene; CHP Yenimahalle İlçe Başkanı
Ahmet Meşe, Belediye Başkan Yardımcıları Başar Bal, Erhan Aras, Yaşar Neslihanoğlu, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve
Batıkentliler katıldı.
EMEKLİLERİMİZ
EVLERİNE KAPANMAYACAK
Açılışta bir konuşma yaparak Batıkentlilere seslenen
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Bu ülkeye
hizmet etmiş, emek vermiş emeklilerimizin evlerine
oturmalarını ya da kahve köşelerinde vakit öldürmelerini
istemiyoruz. Bu tesislerimizde nezih ortamlarda yeni arkadaşlıklar kuracak, belediyemizin imkanlarından fay-
dalanacaklar” dedi.
Yenimahalle’nin dört bir yanında olduğu gibi Batıkent- te
de yatırımların devam edeceğini
müjdeleyen Yaşar, “Yenimahalle’nin kaynaklarını Yenimahalle
için kullanmaya devam edeceğiz.
Bugün Yenimahalle sadece Ankara’da değil Türkiye’de yaptıklarıyla
örnek oluyor. Bu yoldan dönmeyeceğiz. Biz
gücümüzü ve ahlakımızı bu ülkeyi kuran ve kurtaran Gazi
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarından aldık” diye konuştu.
ÜYE KAYITLARI BAŞLADI
Açıldığı ilk günden hoş sohbetlerin yapıldığı, yeni
dostlukların kurulduğu İkinci Bahar Yaşlı Dayanışma Merkezi’nde ücretsiz üye kayıtları da başladı.
Liseli öğrencilerden hayvanseverlik örneği
HASAN NAZ
Ç
eşitli liselerden öğrenciler, Çankaya Belediyesi Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezini ziyaret ederek, topladıkları kuru mama,
makarna ve battaniyeleri barınak yetkililerine teslim etti.
Musa Erdem Anadolu Lisesi öğrencileri barınakta yaşayan
hayvanlar için 300 kilo kuru mama, 100 kutu yaş mama ve
100 paket süt ile Çankaya Belediyesi Sahipsiz
Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezini ziyaret etti. Soğuk kış gününde
barınağa gelerek hayvanlarla birlikte vakit
geçiren öğrenciler, barınak hayvanlarıyla
sevgilerini paylaştı. Büyük bir duyarlılık örneği gösteren öğrencilerin getirdikleri mamalar depolara konuldu.
Barınak yetkilileri getirilen mamaların
merkezde yaşayan hayvanların yanı sıra
sokaklarda yaşayanlara da ulaştırılacağı bilgisini
paylaştı.
Cebeci Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi Halkla İlişkiler
ve Müşteri Temsilciliği öğrencilerinin önderliğinde
başlatılan proje ile de öğrenciler barınağa destek
oldu.
Çok sayıda paket mama, makarna, battaniye
gibi barınakta ihtiyaç duyulan malzemeleri
toplayan öğrenciler, hayvanlar için yaptıkları kulübeleri de yetkililere teslim etti.
Okullardaki proje dersleri kapsamında
çok sayıda öğrencinin ziyaret ettiği barınak, kapılarını halka
her zaman açık
tutuyor.
Çetin’den eğitime destek
E
ğitim kültür hizmetinin temelini ilköğretim çağındaki bütün öğrencilere kırtasiye yardımı ile atan Pursaklar Belediye Başkanı
Selçuk Çetin, Nezaket Okulu, Down Sendromu Nezaket Eğitim
Merkezi, Gençlik Akademisi gibi hizmetlerle gönüllere taht kurdu.
Çetin, hizmetlerini her geçen yıl daha da arttırarak “Gelişimin yolu
ilk önce eğitimden başlar” diyerek her yıl yaklaşık 25-26 bin ilköğretim öğrencisine kırtasiye malzemesini belediye olarak hediye edilmesini sağladı.
(Başkent)
Karnelerini
Ak’tan aldılar
Ş
inasi İlköğretim Okulu öğrencileri
2016-2017 Eğitim-Öğretim yılının
ilk dönem karnelerini Keçiören
Belediye Başkanı Mustafa Ak’ın elinden
aldı.
Yarı yıl tatili karne dağıtım töreni
folklor gösterisi ile başlarken programa
Başkan Ak’ın yanı sıra Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayhan Işık, şube müdürleri ve çok
sayıda veli katıldı.
Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut ise
hükümetin hedefi doğrultusunda 2018
yılı itibariyle Keçiören'de ikili eğitimin
yerini tekli eğitime bırakacağını vurguladı.
23 Ocak 2017 Pazartesi, Sayı: 17135
Özgün Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adına Sahibi:
FIRAT GÜNDOĞAN
Adres:
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Gül TERZİ
Sayfa Editörü: Aysel KANBER
İnternet Editörü: Makbule AKGÜL
Yayın Türü : Yerel Süreli Yayın
Mutlu Kent Mah.
1964 Cad. No: 31/1-4 Ümitköy
Çankaya /ANKARA
Tel
: 0.312.419 01 75
Faks
: 0.312.425 73 99
e-posta: [email protected]
Köşe yazarları tarafından hazırlanan makalelerin hukuki
sorumluluğu tümüyle yazarlara aittir.
Baskı: Özgün Matbaacılık San.ve Tic.A.Ş. Ankara Polatlı Karayolu 52. km.
Nurlu Mevkii Özgün Grup Sitesi Temelli Sincan/ANKARA
Tel
: 0.312.645 19 10
Faks : 0.312.645 19 19
Dağıtım: Tunalı Medya Limited Şirketi
BAŞKENT GAZETESİ İLAN TARiFESİ
(St/Cm)
1. Sayfa (Renkli)
1. Sayfa (Siyah Beyaz)
Zayi İlanları Kelimesi
: 30,00 TL
: 22,50 TL
: 50 KR+KDV
Diğer Sayfalar (St/Cm)
Renkli
Siyah-Beyaz
Genel Kurul 10x2 Sütun
: 15,00 TL
: 12,00 TL
: 60 TL + KDV
KENT - YAŞAM
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
3
Yaşar, Ayaz’ın sergisini gezdi
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Gergef Ustası Melek Ayaz’ın
Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi Hikmet Çetinkaya Sergi
Salonu’nda vatandaşların beğenisine sunduğu Gergef Sergisi’ni gezdi.
HALİL ÜNAL
Minikler de
Y
enimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Gergef Ustası Melek Ayaz’ın Gergef Sergisi’ni gezdi. Sergiyi
baştan aşağı gezen Yaşar, tek tek iğne ve iplikle işlenen, el emeği göz nuru eserleri Ayaz ile inceledi.
Ayaz’ı başarısından dolayı tebrik eden Başkan Yaşar,
“Burada eserlerinizi inceledim. Serginizde Mevlana’dan
Aşık Veysel’e, Kanuni Sultan Süleyman’dan Fatih Sultan
Mehmet’e kadar iğne ve iplikle yapılmış birçok portre var.
Gerçekten çok zor bir zanaat. Hepsi birbirinden güzeller.
Sizi burada, kendi evimizde ağırlamaktan gurur duydum”
dedi. Ev sahipliği için Yaşar’a teşekkürlerini sunan Ayaz
da, “Sanata ve sanatçıya sahip çıkıyorsunuz. Sergime katıldığınız için onur duydum” diye konuştu.
karne aldı
2
017-2018 eğitim öğretim yarıyılı sona
ererken, Çankaya Belediyesi Mutluluk
Gündüz Bakımevi’ne devam eden minikler de ilk karnelerini aldı.
Çankaya Belediyesi Mutluluk Gündüz Bakımevi’ne devam eden minikler, 2017-2018 eğitim öğretim yarıyılı sona ererken karne partisinde
doyasıya eğlendi. Şarkılar söyleyen, halk oyunları gösterisi düzenleyen minikler, öğretmenlerinin tiyatro gösterisini de keyifle izledi. Partiye katılan aileler de
henüz ilköğretime başlamamış olan çocuklarıyla
birlikte, onların fotoğraflarının bulunduğu ve çiçekle süslenmiş ilk karnelerini almalarının heyecanını yaşadı. (Başkent)
BİR GERGEF PORTRE 3 AY SÜRÜYOR
Sergisinin 28 Ocak Cumartesi Günü’ne kadar açık olacağını ve tüm vatandaşları sergisine beklediğini de dile getiren
Ayaz, “Çocukluğumdan beri Gergef Sanatı’na ilgi duydum ve
bu yolda kendi kendimi geliştirdim. 65 yaşındayım, Türkiye’de benden başka iğne ve iplikle portre yapabilen yok. İğne
ile bir portreye ifade vermek çok zor bir zanaat. Bir portre 3
ayımı alıyor.
Vatandaşlarımızdan çok güzel tepkiler alıyorum, birçok
tablom yurtdışına satıldı. Ayrıca eserlerimde tavus kuşu
tüyü ve pul da kullanıyorum” dedi.
Söyleyecek sözü olan kadınlar, yarışma başvuruları başladı
BEHİYE RENİN GÜNDÜZ
A
ltındağ Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirdiği ve artık gelenekselleşen “Öykü Yarışması”nın konusu açıklandı. Bu yıl 11’inci kez gerçekleştirilecek olan öykü
yarışmasının konusu “Söyleyecek sözüm var…” olarak belirlendi. Öykü yarışması için başvurular başladı. Her yaş ve
her eğitim seviyesinden yüzlerce kadının geçtiğimiz yıllarda
büyük ilgi gösterdiği yarışmaya katılımın bu yıl da üst düzeyde olması bekleniyor.
Altındağ Belediyesi "Ne kadar çok sözümüz kesildi
kim bilir... Ne kadar çok şey söylemek istedik de, söyleyemedik. Sustuklarımız içimizde yara kaldı. Yeri geldi
tutamadık içimizde kalanları, avaz avaz bağırdık ama bu
sefer de duyan olmadı. Dinletemedik sözümüzü... Hep
söylemek istedik, hep ses vermek istedik. Olmadı... Söyleyecek sözü olan kadınlar, haydi söyleyemediklerimizi
yazalım. İçimizde tuttuklarımızı, söylemek istediklerimizi, kesilen sözlerimizi, yıllardır biriktirdiklerimizi yazalım. Yazalım ki anlaşılsın artık, bizim de söyleyecek
sözümüz var.” sözleriyle tüm kadınları yarışmaya katılmaya çağırıyor.
Öykü yarışmasını “Kadınların sahip oldukları değerleri
keşfetmeleri ve kendilerini ifade edebilmeleri için çok önemli
bir proje” olarak değerlendiren Altındağ Belediye Başkanı
Veysel Tiryaki, “Öykü yarışması güzel bir gelenek haline
geldi. Altındağ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, kadınların aktif katılımlarıyla ve coşkuyla kutlandığı bir ilçe… Biz
8 Mart’ı protokole yönelik salon programlarıyla geçiştirmek
yerine, kadınların planladığı ve bizzat sahnelediği etkinliklerle kutluyoruz. Kadınlara ve edebiyata verdiğimiz değerin
önemli bir göstergesi de düzenlediğimiz öykü yarışmasıdır.
11 yıldır bu yarışmaya büyük önem veriyoruz. Bu zamana
kadar çok başarılı eserlerle karşılaştık. Bu yıl yine tüm kadınları bu yarışmaya katılmaya, söylemek isteyip de söyleyemediklerini bu yarışma aracılığıyla söylemeye davet
ediyorum.” dedi.
Öykü yarışmasına katılan öykülerin kadınların kendi
hayatlarını veya iç dünyalarını yansıttığına dikkati çeken
Tiryaki, yarışmaya katılan tüm eserlerin çok çarpıcı ve
profesyonel bir dille yazılmış olduğunu ve her yıl dereceye giren eserlerin belirlenmesinde çok zorlanıldığını
da sözlerine ekledi.
punto ve “Arial” fontuyla yazılmış eserlerin, [email protected] elektronik posta adresine gönderilmesi isteniyor. Eserler ayrıca posta yolu ile “Altındağ Belediyesi
Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Şükriye Mah. Ulucanlar
Cad. No:63 Altındağ” adresine gönderilebilir ya da elden
de teslim edilebilir. Eserlerin üzerine kişisel bilgiler ve iletişim bilgileri mutlaka yazılmalı.
SON BAŞVURU TARİHİ 1 MART 2017
Son başvuru tarihi 1 Mart 2017 olarak belirlenen yarışmada, bilgisayar aracılığıyla, word dokümanı olarak, 12
Meclis’teki
şiddet protesto edildi
HALİL ÜNAL
M
imarlar Odası Ankara Şubesi, Halkevleri, Başkent Dayanışması Bileşenleri,
STK temsilcileri ve vatandaşlar, Meclis'te yaşanan kadın milletvekillerine yönelik şiddeti Konur Sokak’ta protesto etti.
TBMM'de yaşananların rejim değişikliği
sonrasında yaşanacakların göstergesi olduğunu belirten eylemciler, ellerinde üzerinde
“Hayır” yazılı mor dövizler de taşıdı.
Daha sonra eyleme katılanlar, anayasa değişikliğine ve kadına yönelik şiddete tepkilerini şöyle dile getirdi: “ Kadına yönelik şiddete
Hayır”, “Eril siyasete Hayır”, “Tecavüze karşı
sessiz kalan AKP’lilerin meclisteki kadına yönelik şiddetine hayır”, “Kadın düşmanlığına Hayır”,
“Dünya yerinden oynar, aydın ve ilerici kadınlar
özgür olsa” “Çocuklara tecavüz edilirken AKP’li
kadınlar neredeydiniz? “Anayasa değişikliğinize
de, şiddetinize de Hayır”, “Meclis’te tecavüz yasası aklanırken neredeydiniz?”, “Çığ gibi gelen
karanlığı engelleyeceğiz.”
“Bu hesap sorulmaz mı?”
HASAN NAZ
Ç
Sincan
Bosnalıları ağırladı
EMİN DERE
S
incan Belediyesi Bosna Hersek’ten
gelen misafirleri ağırladı. Kardeşlik ve
dayanışma mesajlarının verildiği görüşmede, Doboy-Yug Belediye Başkanı Mirnes Tugic, Sincan Belediye Başkanı Doç.
Dr. Mustafa Tuna’ya yardım ve desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Tuna ise “Mesafelerin araya set çekmesine izin vermiyoruz. Aradaki mesafe bizim
için engel değil. Kardeşlik ilişkilerimizi
yoğun şekilde sürdürüyoruz” dedi.
Geçtiğimiz aylarda Bosna Hersek’te yapılan seçimlerde, Doboy-Yug’ un yeni belediye başkanı olarak seçilen Mirnes Tugic,
heyetiyle beraber Sincan Belediye Başkanı
Doç. Dr. Mustafa Tuna’yı ziyaret etti.
Görüşmede, geçen sene Sincan Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Ramazan etkinlikleri, ortaklaşa yapılan çalışmalar ve
eğitim desteği gibi konular konuşuldu.
Bosnalı kardeşlerden dua ve selam getirdiğini belirten Tugic, Sincan’ın gerçek bir
dost olduğunu vurguladı.
Tugic “Başkanın çalışmalarını yakından
takip ediyor ve beğeniyorum. Kendisi şehrimize, gerek maddi gerekse manevi konuda çok
destek oldu. Ben kendisine, Bosnalı kardeşlerim ve kendim adına teşekkür etmek istiyorum.
Umarım ki bu dayanışmamız bundan sonra da
böyle devam eder” dedi.
Kardeş Belediyelerle ilişkisine son derece önem veren Sincan Belediye Başkanı
Doç. Dr. Mustafa Tuna yapılan bu ziyaretlerin kardeşlik ve dostluk bağlarının güçlendirdiğini ifade etti.
Tuna “Kardeşlerimizin burada olmasından çok memnunum. Bizler bu sayede, dinimizin emrettiği gibi sevinçte de kederde de
bir arada oluyoruz. Unutulmamalıdır ki kardeşlik, aynı duyguyu paylaşmak, aynı şeylere
değer vermektir. Biz inanıyoruz ki bu ortak
duygular bizleri ileriye götürecek” diye konuştu. ankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi, Adalet
ve Demokrasi Haftası’na ev sahipliği yapıyor. Bu
yılki sloganı “Bu hesap sorulmaz mı?” olan hafta,
Gazeteci Yazar Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak’ta
başlayıp Hukukçu ve Siyasetçi Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak tarihinde sona erecek.
Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Yılmaz
Güney Sahnesi, “Adalet ve Demokrasi Haftası”na ev sahipliği
yapıyor.
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı önderliğinde
ve 50’den fazla sivil toplum örgütünün katılımıyla hazırlanan hafta, Gazeteci Yazar Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü
24 Ocak’ta başlayıp Hukukçu ve Siyasetçi Muammer
Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak tarihinde sona erecek.
“Bu hesap sorulmaz mı?” sloganıyla düzenlenen haftada,
“Türkiye’nin Dönüşüm Yılları”, “Başkaldırı Ahlakı ve
Dayanışma”, “Türkiye’de Başkanlık”, “Ateşin Ortasında
Türkiye” gibi açık oturumların yanı sıra, “Dizelerde Saklı
Yaşamı ile Uğur Mumcu”, “İnsana ve Sanata Dair” başlıklı
şiir dinletileri de yer alacak.
Bahadır Tokmak’ın yönettiği “47. Kromozom” adlı tiyatro
oyununun da izleyicisiyle buluşacağı haftada, türkü dinletisi
de gerçekleşecek. Hafta boyu yapılacak etkinliklerin ayrıntısı www.umag.org.tr adresli internet sitesinde yer alıyor. Direkt uçuçlar
ATO’nun gündeminde
Altındağlı kadınlar buzda dans etti
BEHİYE RENİN GÜNDÜZ
A
ltındağlı kadınların hayatında yeni bir pencere açan Altındağ Belediyesi, kadınları daha önce denemedikleri bir
sporla tanıştırdı. Altındağ Belediyesi’ne bağlı Alemdağ
Kadın Eğitim Kültür Merkezi üyeleri, buz pateni etkinliğinde buluştu.
Bahçelievler Buz Pateni Sarayı’ndaki programa yaklaşık
50 kadın katıldı. Altındağlı kadınlar, buz üzerinde durmakta
zorlansa da kısa süre içerisinde bu duruma alıştı. İlk başlarda
yaşadıkları tedirginliği kısa sürede üzerlerinden atan kadınlar,
keyifli anlar yaşadı.
Alemdağ Kadın Eğitim Kültür Merkezi üyelerinden Hayriye
Kazan, daha önce buz pateniyle hiç kaymadığını dile getirdi. Altındağ Belediyesi sayesinde bu tür imkânlardan yararlandıklarını
vurgulayan Hayriye Kozan: “Belediyemiz olmasaydı belki de bu
fırsatı hayatımız boyunca elde edemeyecektik” dedi.
Hayriye Kozan, buz pateniyle kaymanın zor fakat bir o
kadar da keyifli olduğuna dikkat çekti. Unutamayacağı bir gün
geçirdiğini ifade eden Kozan, bugünü tüm arkadaşlarına anlatacağını belirtti.
Bir diğer üye Ayten Akaslan ise Altındağ Belediyesi’ne bağlı
kadın eğitim kültür merkezlerinin sosyalleşmeleri adına büyük
önem taşıdığını ifade etti. Akaslan, tüm Altındağlı kadınları kültür
merkezlerine davet etti.
Akaslan sözlerini şöyle tamamladı: “Kültür merkezlerinin bize
kazandırdıkları saymakla bitmez. Gezilere ve seminerlere katılıyoruz. El becerilerimizi geliştiriyoruz. Bu tür faaliyetlerle sosyal
ortamlarda yer alıyoruz. Yeni arkadaşlıklar ediniyoruz. Bunlar çok
önemli. İyi ki kültür merkezleri var.”
K
eçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak belediye meclis üyeleri ile beraber Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı
Gürsel Baran’a “hayırlı olsun” ziyaretinde bulundu.
Ankara’nın pek çok sorunu olduğunu vurgulayan Baran, Ankara’dan direkt uçuşlar konusunu
önemsediklerini belirterek, “Ankara önemli bir
sağlık merkezi. Sağlık turizmi, termal turizm ve
kongre turizmini geliştirmek için direkt uçuş konusunun bir an önce hallolması lazım” diye konuştu.
Keçiören’in nitelikli göç verdiğini söyleyen Ak,
“İlçe olarak nitelikli konut ve nitelikli okul sıkıntısı
yaşıyoruz. Yapılan yeni imar düzenlemeleriyle nitelikli konut sıkıntısının giderileceğini düşünüyoruz.
Sizlerden nitelikli okul projelerimizde ve sosyal projelerimizde destek bekliyoruz” diye konuştu. Akyurt’ta yapılması planlanan fuar alanının bir
an önce bitirilmesi gerektiğini de vurgulayan Ak,
fuar alanının şehre ve tüccara katkı sağlayacağını
belirtti.
Türkiye’de şehirlere roller vererek planlamalar
yapılması gerektiğini kaydeden Ak, “Bir şehir turizm şehriyse, sanayi şehriyse ona göre yatırım yapılmalı. Tüm sektörlerin merkezi İstanbul olmuş
durumda, tüm yatırımlar orada” dedi.
(Başkent)
4
SİYASET
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
“Milletimiz bu oyunu bozacak”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği teklifinin kabul edilerek yasalaşmasına
ilişkin, "Parlamentoda oynanan oyunu milletimizin bozacağına yürekten inanıyorum. TBMM'de yapılan
hatayı milletimiz düzeltecektir. 200 yıllık demokrasi mücadelesi geriye döndürülemez" dedi.
C
HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifinin Meclis Genel
Kurulunda kabul edilerek yasalaşmasının ardından
partisinin TBMM Grubunu topladı.
Açık ve net bir şekilde "tarafsız bir cumhurbaşkanı"
istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Taraflı bir cumhurbaşkanının bu ülkeye getirebileceği hiçbir hayır
yoktur. Kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Çatışmadan uzak durmak istiyoruz. O açıdan mücadelemizi sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Bütün CHP milletvekillerinin sokak sokak, cadde
cadde, kahve kahve, fabrika fabrika gezerek gerçekleri
millete anlatmasını isteyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Şu soruyu sorun önce sevgili vatandaşlarımıza; 'Siz
taraflı bir cumhurbaşkanı mı istiyorsunuz, yoksa tarafsız bir cumhurbaşkanı mı istiyorsunuz? Siz camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girsin mi istiyorsunuz, girmesin
mi istiyorsunuz?' Biz camiye de kışlaya da adliyeye de
siyaset girmesin istiyoruz. Cumhurbaşkanı devletin sigortası olsun ve tarafsız olsun istiyoruz. Eğer siz buna
'evet' diyorsanız referandumda bu önünüze gelecek, hep
birlikte buna 'hayır' diyeceğiz.
Türkiye'nin hayrı için, çocuklarımızın geleceği için,
vatanımız, milletimiz için buna 'hayır' demek zorundayız
ve anlatmak zorundayız. Bu olay sadece CHP'nin sorunu
değildir. Bu sorunun işçinin sorunudur, memurun sorunudur, emeklinin sorunudur, ev kadınının sorunudur, üniversitede hoca olanın sorunudur, ilköğretimde öğretmen
olanın sorunudur. Birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte halkımıza anlatacağız."
"BİZ HAKLIYIZ"
Kılıçdaroğlu, çağrısının bütün vatandaşlara olduğunu dile getirdi.
Her kesimden insana seslenen Kılıçdaroğlu, "Demokrat olanlar, kendisini liberal, milliyetçi, Atatürkçü, ülkücü olarak görenler, akademisyenler, doktorlar, çiftçiler,
memurlar, emekliler hep birlikte vatanımıza, bayrağı-
mıza, Cumhuriyetimize, demokrasimize sahip çıkalım.
Hep birlikte bu güzel ülkede huzur içinde, insan gibi yaşayalım, düşüncelerimizi rahatlıkla ifade edelim. Bizim
mücadelemiz haklı bir mücadeledir, bizim mücadelemiz
demokrasi, Cumhuriyet, hürriyet, özgürlük mücadelesidir, bizim gibi düşünmeyenlere saygı gösterme mücadelesidir. O nedenle biz haklıyız." diye konuştu.
"Parlamentoda oynanan oyunu milletimizin bozacağına yürekten inanıyorum. TBMM'de yapılan hatayı
milletimiz düzeltecektir. 200 yıllık demokrasi mücadelesi geriye döndürülemez." ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin birinci bölümün
Mecliste değişikliğin ne getirdiğini bilmeyen milletvekillerinin oylarıyla tamamlandığını öne sürdü.
"MÜCADELEMİZ HAYIRLI OLSUN"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Her davamızda haklıyız, her söylediğimizde haklıyız. Bir Allah'ın kulu çıkıp, iktidar tarafından, 'Şu söylediğiniz yanlış' diyemiyor. Diyemez de zaten çünkü
biz sadece kendimizi değil, bu ülkenin bütün insanlarını, Türkiye'yi savunuyoruz ve onların çıkarlarını savunuyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan
bu hatayı milletimiz kesinlikle düzeltecektir.
Milli Kurtuluş Savaşı'nı beraber verdik, şimdi demokraside milli kurtuluş savaşını vereceğiz, özgürlükte bu kurtuluş savaşını hep birlikte vereceğiz.
Tarafsız bir cumhurbaşkanı oluncaya kadar, milletin
iradesi parlamentoya sağlıklı yansıyıncaya kadar. Her vatandaşın huzur içinde düşüncesini açıklayıncaya kadar, yasakların olmadığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği bir
Türkiye'yi ayağa kaldırıncaya kadar. Hepimizin mücadelesi
önemlidir. Ülkemize karşı, çocuklarımıza, vatanımıza,
Cumhuriyetimize, birliğimize karşı bu mücadelemizi yapacağız. Mücadelemiz hayırlı olsun."
“YARGIÇLARINA SESLENİYORUM”
Bugün gelinen noktada ciddi kaygıları olduğunu
dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinci nedeni şu; milletten oy alıp, milletin vekilliğini üstlenen bazı milletvekilleri, üzülerek ifade edeyim ki anayasa değişikliklerini görmeden imzaladılar.
Onlara gerçek anlamda milletvekili, milletin vekili denmez. Sarayın vekilleri asla milletin vekilleri olamaz.
İkinci önemli nokta, eğer milletin vekiliysek, hukuka,
hukukun üstünlüğüne inanıyorsak Anayasanın öngördüğü kurallar içinde oyumuzu kullanmamız gerekiyor.
Özellikle iktidar kanadının hemen hemen bütün milletvekilleri, kabinlere girmeden, birbirini denetleyerek oylarını kullandılar.
Sabahın ilk saatlerinde, hukukun üstünlüğünü savunan ve savunmak zorunda olan Anayasa Mahkemesinin
değerli yargıçlarına sesleniyorum; Anayasanın değiştirilmesi teklif edilemeyen maddelerine siz de sahip çıkmak zorundasınız, hukukun üstünlüğüne siz de sahip
çıkmak zorundasınız. Bu sadece bizim görevimiz değil,
bu ülkede yaşayan her yurttaşın, özellikle yargıçların
görevi."
(AA)
“Kadınların ortak paydası barış olmalı”
C
HP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse,
TBMM Genel Kurulunda yaşanan gerginlikle
ilgili, "Hangi siyasi partiden olursa olsun, kadınların ortak paydası barış olmalı, sevgi olmalı, hoşgörü olmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Köse, TBMM Genel Kurulunda yaşanan gerginliğe
ilişkin yaptığı açıklamada, Mecliste yaşananları üzüntüyle ve kaygıyla izlediklerini belirtti.
İktidarın yıllardır siyaset yapma biçimi olarak tercih
ettiği kin ve nefret dilinin, ülkeyi doludizgin geri dönülmez bir yıkıma doğru sürüklediğini ileri süren Köse, "Bu
ateşi harlayanlar ne yazık ki siyasi varlık nedenlerini
cumhuriyetimize ve parlamenter rejime borçlu olduklarını unutacak kadar gaflet ve ihanet içerisindedirler." görüşünü paylaştı.
Köse, şunları kaydetti:
"Biz kadınlar, barışı, sevgiyi, hoşgörüyü, adalet duygusunu doğamızdan, yaradılışımızdan alırız. Buradan
sesleniyoruz; anayasa değişiklik paketini destekleyen
kadın milletvekilleri, bu uğurda kadına şiddet uygulayacak kadar gözü dönmüş kadın vekil, bu şiddete sesini çıkarmayan kadın vekiller, kadınlık
bilincinden nasıl bu kadar uzak düştünüz?
Hele hele, kendi çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğine neden böyle şuursuzca kıymaktasınız? Ne uğruna?
Bizler anlamakta zorlanıyoruz. Unutmayın, sadece kadın vekilleri değil, Meclis
çatısı altında bir kez daha demokrasiyi darp
ettiniz. Hangi siyasi partiden olursa olsun, kadınların ortak paydası barış olmalı, sevgi olmalı,
hoşgörü olmalıdır."
M
K
ayseri'de, CHP Hacılar ilçe binasını kundaklayan
ve bir okul ile belediyeye ait tuvaletin duvarına
yazı yazan sanık, 7 yıl 3 ay hapisle cezalandı-
T
HP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, eşi Hülya Sancaklı'nın ateşli silahla yaralanması sonrası ilk kez
geldiği TBMM Genel Kurulunda, bu olayın ardından kendisine destek olan herkese teşekkür
etti ve eşi için dua istedi. TBMM Başkanvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, anayasa değişikliği teklifinin son maddesinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmelerinde, Milletvekili Sancaklı'yı
yeniden aralarında gördükleri için mutlu olduklarını belirterek tedavisi süren Hülya Sancaklı
için acil şifa temennisinde bulundu.
Bahçekapılı, istemesi halinde Sancaklı'ya
söz vereceğini söyledi.
Bunun üzerine kürsüye çıkan Sancaklı, "Bu
gece Meclis tatile giriyor, gelip hepinize teşekkür etmek istedim.
Yaşadığım olaydan sonra bütün parti grupları, hangi görüşe sahip olursa olsun, hangi etnik
kimliğe, dine sahip olursa olsun binlerce telefon
aldım. Büyük bölümüne cevap veremedim. Sizler bu dönemde bana destek oldunuz, hepinize
teşekkür etmek istedim" diye konuştu. Sancaklı,
bu olayın kendisine çok ağır geldiğini dile getirdi.
(AA)
C
HP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, "Sayı çok
olmayabilir ama Mart'ta öğretmen ataması olacağını düşünüyorum" dedi.
İrgil, düzenlediği basın toplantısında, ülkenin gündeminde anayasa değişikliği olmasına rağmen, yaklaşık
10 milyon kişiyi ilgilendiren konularla ilgili gündeminde bulunduğunu belirtti.
400 bin öğretmen adayının atama haberi beklediğini
anlatan İrgil, "Fakat 15 Temmuz'dan sonra sadece Güneydoğu Anadolu ile kalkınma bölgelerindeki illerde 15
bin sözleşmeli öğretmen ataması yapıldı" diye konuştu.
İrgil, bu öğretmenlere 6 yıl aynı yerde kalma şartı
getirildiğini, bu nedenle ailelerin ayrı olduğunu vurgulayarak, ailelerin ayrı kalmaması için eş tayini istediklerini kaydetti.
Milli Eğitim Bakanlığının bu talebi Maliye Bakanlığına ilettiğini aktaran CHP'li İrgil, "Sözleşmeli öğretmenler kendi aralarında eş tayini olabilecek. Biz de
bunun bir an önce gerçekleşmesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.
CHP'li İrgil, öğretmenlerin şubat atamasının yapılması gerektiğini vurguladı.
Şubat ayına 10 gün kalmasına rağmen, henüz Hükümetten bu atamayla ilgili haber gelmediğine işaret eden
İrgil, "Milli Eğitim Bakanlığı bu atamayı istiyor ama Maliye Bakanlığı, tulumbada su bittiği için istemiyor. Ancak
referandum süreciyle bunun yolu açılabilir. Sayı çok olmayabilir ama ben Mart ayında öğretmen ataması olacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Ceyhun İrgil, atamaların torpil olmaması için, sözlü
sınav yerine KPSS sınavı ile yapılması gerektiğini bildirdi.
KHK ile kapatılan 20 üniversitedeki 65 bine yakın
öğrencinin açıkta kaldığını kaydeden İrgil, bu öğrencilerin bazılarının farklı üniversitelere yerleştirildiğini,
ancak onlara da ayrımcılık yapıldığını ileri sürdü.
İrgil, KHK ile kadrosuz kalan 15 bine yakın genç
akademisyenin bu sorununun da giderilmesi gerektiğini
vurguladı.
Ceyhun İrgil, Hükümete, "Müfredat konusunda samimi iseniz, bunun en iyi tartışılacağı yer TBMM Genel
Kuruludur. Bu konuyla ilgili Mecliste genel görüşme açılsın ve müfredat orada tüm detaylarıyla tartışılsın" çağrısında bulundu.
(AA)
CHP binasını kundaklayan
sanığa 7 yıl hapis
Genel Kurul’da “yataklık” tartışması
MHP’li Sancaklı’dan
teşekkür
İrgil: Mart’ta öğretmen
ataması yapılabilir
BMM Genel Kurulunda, anayasa değişiklik teklifinin
ikinci tur görüşmelerine geçilmeden önce gerginlik yaşandı. HDP, Danışma Kurulu toplanamadığı için dış
politikayla ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesini
Genel Kurula, grup önerisi olarak getirdi.
Grup önerisi lehinde söz alan HDP Bingöl Milletvekili
Hişyar Özsoy, Meclis Genel Kurulunda yumruklaşmaya
varan kavgaların yaşandığını söyledi. İlkokulda bile şiddet
uygulayan çocuğun sınıftan bir süreliğine dışarı çıkarıldığını ifade eden Özsoy, Genel Kurulda bu tür durumların
cezasız kalmasının, gelecek dönemde daha ciddi sorunların çıkmasına neden olacağını savundu.
Özsoy, toplumda artan tansiyona, Meclisteki tansiyonun da eklendiğini, bunun referandum kampanyası sürecinde kendini göstereceğini öne sürdü.
HDP'li Özsoy, Avrupa ile olan ilişkilerde dengenin kaçırılması halinde ekonomik maliyetin çok büyük olacağını
öne sürdü.
BAYDAR'IN SÖZLERİ TARTIŞMAYA YOL AÇTI
CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, hükümetin,
maceracı bir siyasete dümen kırdığını, Irak politikasını, açık
şekilde mezhep temelinde yürütmeye başlayarak, merkezi
Irak hükümetiyle köprüleri attığını savundu.
Baydar, Suriye'de yanlış değerlendirme yapıldığını ileri
sürerek, "Esad'ın kısa zamanda gideceği düşüncesiyle bu ülkede bir Müslüman Kardeşler yönetimi kurulmaya girişilmiştir.
Başarılı olamayınca giderek artan ölçüde önce ÖSO gibi
bir silahlı müdahale gücü oluşturulmuş, bununla sonuç alamayınca Esad'ı devirebilecekleri düşüncesiyle IŞİD ve El
Nusra dahil her türlü vahşi terör örgütlerine yardım ve yataklık edilmiş. Sınırlarımız bu örgütlerin cirit attıkları birer
elek haline dönüşmüştür." diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Baydar'ın
bu sözlerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Muş, "yardım ve yataklık" ifadelerini kullanan Baydar'dan özür dilemesini istedi.
Daha sonra Baydar, Muş'a yanıt vermek istedi. TBMM
Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Baydar'a sataşma gerekçesiyle değil ancak yerinden 1 dakika söz verebileceğini belirtti.
Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay
ve Özgür Özel itiraz ederek, Bahçekapılı'nın yanına geldi.
Bahçekapılı, Baydar'ın bu ifadeleri kullandığını kabul
ettiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret ettirmem. Hakaret ediyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsilen
burada oturuyorum." dedi.
Bunun üzerine Özel, usul tartışması açılmasını istedi.
Özel'in konuşması sırasında AK Parti İstanbul Milletvekili
Abdullah Başcı tepki göstererek, "Yeter be" diye bağırdı.
Başcı'yı, AK Parti Aydın Milletvekili Abdurrahman Öz
ve bazı AK Parti'li milletvekilleri sakinleştirmeye çalışarak,
ağzını kapattı.
TBMM Başkanvekili Bahçekapılı, birleşime ara verdiği sırada da AK Parti ile CHP milletvekillerinin birbirine
laf atması devam etti.
CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, eleştirdiklerinin, AK Parti Hükümeti olduğunu belirterek, "Siz devlet değilsiniz, hükümetsiniz" diye konuştu.
Usul tartışmasının ardından Bahçekapılı, usulünde bir
değişiklik olmadığını söyleyerek, HDP Grup önerisinin
görüşmelerine devam etti. Konuşmaların ardından HDP
Grup önerisi kabul edilmedi.
(AA)
rıldı.
13’üncü Asliye Ceza Mahkemesince, tutuklu yargılanan N.A'ya Gündoğanlar Ortaokulunun istinat duvarı
ile Hacılar Belediyesi 15 Temmuz Şehitler Parkı'ndaki
tuvaletin duvarına sprey boyayla yazı yazdığı gerekçesiyle 2 yıl 2 ay, CHP ilçe binasında kasten yangın çıkardığı ve bunu benzin dökerek yaptığı için 4 yıl, iş yeri
dokunulmazlığını ihlal suçundan da 1 yıl 1 ay hapis cezası verildi.
N.A., hakkında hüküm verildiği ve kaçma şüphesi
oluşmadığından mahkemece tahliye edildi.
(AA)
Kılıçdaroğlu’ndan
Akşener’e başsağlığı telefonu
C
HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meral
Akşener'i telefonla arayarak ağabeyi Nihat
Gürer'in vefatından dolayı başsağlığı dileklerini iletti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, merhuma Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diledi.
(AA)
Manavgat’ta
bir kişi daha tutuklandı
A
ntalya'nın Manavgat ilçesinde sosyal medyadan
kız çocuklarına taciz iddiasıyla ilgili bir şüpheli
daha tutuklandı. Genişletilen soruşturma kapsamında Konya'nın Beyşehir ilçesinde gözaltına alınan
L.Ç., çıkarıldığı mahkemece cezaevine gönderildi.
Daha önce Manavgat'ta ikamet eden L.Ç.'nin, aynı
soruşturma kapsamında tutuklanan R.M'ye ait gazetenin
internet sitesinin editörlüğünü yaptığı öğrenildi.
Manavgat'ta yayın yapan yerel gazetenin sahibi R.M,
sosyal medyadan çocuk istismarı iddiasıyla tutuklanmıştı.
CHP Antalya İl Başkanı Mustafa Erdem, partilerinin
üyesi R.M'nin ihraç istemiyle il disiplin kuruluna sevk
edildiğini açıklamıştı.
(AA)
5
SİYASET
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
“Bu kapkara leke asla silinmeyecek”
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, “AKP, şimdi demokratik
kazanımlarımızın geri alınması mücadelesinde. AKP bu defolu anayasa
değişiklik teklifiyle üzerine yapışan bu kapkara lekeyi asla silemeyecektir" dedi.
T
BMM Genel Kurulunda, CHP Grubunun, esnafın sorunları ve çözümüne ilişkin önergesinin
gündeme alınmasına ilişkin önerisi kabul edil-
medi.
Danışma Kurulu toplanamadığından, Genel Kurulun onayına sunulan öneri üzerinde ilk sözü alan CHP
İstanbul Milletvekili Didem Engin, Anayasa değişiklik
teklifinin, yasama yürütme ve yargıyı bir noktada birleştireceğini, tam bir dikta rejiminin hayata geçirilmeye
çalışıldığını öne sürdü.
CHP'nin tüm ikazlarına rağmen içeride ve dışarıda
yanlış politikaların devam ettiğini savunan Engin, "Bugüne kadar hep millet iradesinden, ileri demokrasiden
bahseden AKP, şimdi demokratik kazanımlarımızın
geri alınması mücadelesinde. AKP bu defolu anayasa
değişiklik teklifiyle üzerine yapışan bu kapkara lekeyi
asla silemeyecektir" dedi.
MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan,
önerge sahibi milletvekilini tebrik ettiğini, ciddi bir hususta önerge verdiğini ancak 10 dakikalık konuşmanın
son 1,5 dakikasına kadar esnafla ilgili hiç söz etmediğini söyledi.
Önergenin çok önemli bir hususu kapsadığını ifade
eden Ayhan, ekonomide büyümenin negatife döndüğünü, bütçe açığının ise büyüdüğünü ileri sürdü.
Sıcak paraya, ithalata ve inşaata dayalı ekonomik sistemin sürdürülemez hale geldiğini savunan Ayhan, "Böyle
giderse ekonomik sıkıntıların aşılması imkansız. Alandaki
problem devam ediyor.
Bir milyon 700 bin esnaf var ve 400 bin esnaf kepenk
kapatmış durumda. Ekonomik sıkıntılardan dolayı esnaf
ciddi sorunlarla karşı karşıya.
Dolaylı vergilerin yüksek oranlara çıkmış olması
reel ekonomiyi de zedeliyor. Türkiye'deki vergi yükü
ağır. Artan rekabet şartları altında ayakta kalmakta zorlanan esnaf yeni yatırımlar yapmaktan da uzak." diye
konuştu. Ayhan, önergeye herkesin sahip çıkması gerektiğini sözlerine ekledi.
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım da tartışılan
anayasanın, ülkenin geçmiş yüzyılını ters düz etmek
üzere kurgulandığını savundu.
Anayasa paketinin ülkenin yararına olduğunu söylemekte zorlandıklarını ifade eden Yıldırım, "Öyle bir noktaya geleceğiz ki esnafın kepenk kapattığı bir ülkeden
Meclisin kepenk kapattığı bir sürece gidiyoruz.
Ülkede son 5 yılda kepenk kapatan esnaf sayısı, şu
an kayıtlı esnaf sayısının yüzde 25'ini kapsıyor. Kepenk
kapatmayanların da mutlu olduğunu düşünmeyin. Onlar
da kaydını sildireceği günü bekliyorlar." görüşünü savundu.
AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, geçmişte esnafların hep tedirginlik yaşadığını, enflasyonun yüzde
70'lerde olduğu bir dönemden geçildiğini söyledi.
AK Parti'nin 15 yıllık süreçte hep esnafı desteklediğini
ifade eden Tin, "Hükümet olarak esnaflarımızın gerekli
haklarını savunuyor, destek için gayret gösteriyoruz. Ülkemiz bugün zorlu bir süreçten geçmektedir. Yakın zaman
içerisinde 15 Temmuz darbe girişimini hep birlikte yaşadık.
Görmemiz gereken Türkiye'nin zorlu sürecinde birlikte olmamazdır. AK Parti'nin yaptıklarını görmezden
gelmek bize haksızlık olur. Ülkemizin zor zamanında esnafımızın, sanatkarımızın yanında olmaya devam etmekteyiz." ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da şu an
Türk askerinin El Bab'da insanlık adına mücadele verdiğini vurgulayarak, şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diledi.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise Fırat Kalkanı Harekatı'nda 5 şehidin, 9 yaralının bulunduğunu
üzüntü içinde öğrendiklerini söyledi. Alçak saldırı sonucu yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralanan
askerlere acil şifa dileklerini ileten Gök, bundan sonra
şehit haberlerinin gelmemesini temenni etti.
CHP Grup önerisi, görüşmelerin tamamlanmasının
ardından reddedildi.
(AA)
CHP’li İrgil’den
üniversitelere çağrı
C
HDP’li Irmak’a “Cumhurbaşkanına hakaret”ten dava
HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak hakkında
"Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla
kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin
Anayasa'da değişiklik yapılmasını öngören kanunun
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin
ardından milletvekillerinin dosyaları incelemeye alındı.
Bu kapsamda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Hakkari Milletvekili Irmak hakkında hazırlanan iddianame, 3.’üncü Asliye Ceza Mahkemesince
kabul edildi.
İddianamede, 14-15 Kasım 2015'te Demokratik
Toplum Kongresi (DTK) organizesinde bütün delegelerin katılımıyla Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesi Sümerpark Resepsiyon salonunda düzenlenen Genel Kurul
Toplantısı'na katılan Irmak'ın, terör örgütü PKK'nın
yayın organlarından bir televizyon programına canlı
bağlanarak Cumhurbaşkanına Kürtçe hakaret içeren beyanlarda bulunduğu bildirildi.
Irmak'ın yaptığı konuşma içeriğine ilişkin olarak
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma
başlatıldığı anımsatılan iddianamede, soruşturma kapsamında yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebi
içeren fezlekenin TBMM'ye sunulmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderildiği
kaydedildi.
İddianamede, 20 Mayıs 2016'da 6718 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun'un 1’inci maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasına eklenen geçici 20’nci madde gereğince Irmak'ın yasama dokunulmazlığının kaldırıldığı belirtilirken, soruşturma dosyasının Bakanlık vasıtasıyla
gereğinin takdir ve ifası bakımından cumhuriyet başsavcılığına sunulduğu ifade edildi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden Irmak'ın ifadesinin
alındığına yer verilen iddianamede, Irmak'ın suçlamaları kabul etmediği ve açıklamalarının eleştiri maksadıyla değerlendirilmesi gerektiğini beyan ettiği ancak
atılı olan suçu işlediğinin dosya kapsamındaki tüm delillerden anlaşıldığı belirtildi.
(AA)
İstenilen ceza
İ
ddianamede, Irmak hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar
hapis cezasına mahkumiyeti halinde TCK'nın
ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına
hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.
Bursa’da HDP
CHP’li Yılmaz’dan “Trump” uyarısı
yöneticileri tutuklandı
C
M
anisa'da geçen ay düzenlenen terör
operasyonlarında yakalandıktan sonra adli kontrol şartıyla salıverilen ancak savcılığın itirazı üzerine ikinci kez gözaltına
alınan HDP'nin 5 ilçe başkanı ve bir ilçe yöneticisi tutuklandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen
operasyonda yakalanan HDP Salihli İlçe
Başkanı Abdulkadir M, HDP Sarıgöl İlçe
Başkanı Abdülhamit K, HDP Akhisar İlçe
Başkanı Mehmet Sıddık B, HDP Gölmarmara İlçe Başkanı Tarık Ş. ve HDP Alaşehir
İlçe Başkanı Muzaffer G. ile HDP Yunusemre ilçe yöneticisi Rahmatullah Y, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk
edildi.
Sağlık kontrolünden geçirildikten sonra
adliyeye getirilen zanlılar, çıkarıldıkları
mahkemece tutuklandı.
Manisa'da aralık ayında terör örgütü
PKK/KCK'ya yönelik operasyonlarda 13
zanlı gözaltına alınmıştı. Mahkemeye çıkarılan zanlılardan HDP Manisa İl Başkanı
Ahmet Ertaş'ın da aralarında bulunduğu 6'sı
tutuklanmış, 7'si adli kontrol şartıyla serbest
bırakılmıştı.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzeni Koruma Terör ve Örgütlü Suçları
Soruşturma Bürosu savcılarının adli kontrol
kararına itiraz ettiği 6 zanlı, yeniden gözaltına alınmıştı.
(AA)
HP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Donald
Trump'ın ABD Başkanlığı döneminde belirsizliklerin
ve gafların öne çıkacağını belirterek, "Temkinli olunması gerekir. Daha Trump'ın kartları nasıl uygulayacağını şu
anda tam bilmiyoruz." dedi.
Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasına ilişkin sorularını yanıtladı.
Trump'ı çok zor bir dönem beklediğini, ABD'deki bürokrasinin Trump'ı henüz kabul etmediğini, seçilmesine
rağmen ana medyanın da tam içine sindiremediğini ifade
eden Yılmaz, New York Times'ın dünkü sayısında yer alan
6 makalede Trump'a ilişkin negatif yorumların bulunduğunu belirtti.
Yılmaz, Trump'ın konuşmasına bakıldığında önceliğin
ABD olduğuna işaret ederek, "Trump döneminde iki şey
öne çıkacak. Bunlardan biri, belirsizlik, öngörülemezlik,
ikincisi ise gaflar." diye konuştu. CHP'li Yılmaz, "Kendi
CIA'sına, kendi devletinin bürokrasisine henüz daha güvenebilmiş değil. Halen CIA'dan güvenlikle ilgili raporlar alıyor
mu ondan emin değiliz." ifadesini kullandı.
Yusuf Halçoğlu’ndan anayasa tepkisi
M
HP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu,
anayasa değişikliği teklifindeki endişelerini
MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye ilettiğini
belirterek, “Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir meseledir. Devlet Bey de benim düşüncelerime saygı gösterdi. İstifa edeceğimi söyledim, etmemem gerektiğini
belirtti. Bu nedenle istifa etmekten vazgeçtim” dedi.
MHP Kayseri Milletvekili Halaçoğlu, TBMM’de
basın toplantısı düzenledi. Halaçoğlu, sistem değişikliğinden rejim değişikliğine gidecek bir süreç yaşadıklarını iddia ederek, “Anayasa maddelerine baktığımız
zaman dünyanın hiçbir yerinde olmayan yeni yönetim
tarzının Türkiye’de adapte edilmeye çalışıldığını bir durumu gözlemliyoruz. Devleti yönetenlerin liyakatleri
ölçüsünde devletlerin gelişip, büyüdükleri ama aksine
bir durumda liyakatleri ölçüsünde devletlerin çöküşe
doğru gittiklerini her zaman görmüşüzdür. Bu son derece önemli bir durumdur” ifadelerini kullandı.
AK Parti iktidarlarını hatırlatan Halaçoğlu, “14 yıllık
iktidarı döneminde bu denli hatalar yapan ve hatalarını
kendi ağızlarıyla itiraf eden iktidarın, anayasa tadilatı ile
neler yapabileceğini göz önüne alalım. 14 yıldır hiçbir
yasayı çıkarmama pozisyonu ile karşılaşmamışlar, her
istedikleri yasayı çıkarabilmişler, her istediklerini yapabilmişler ama devleti irade edememişler. Devleti yönetmekle muktedir olma aşamasına geçememişler. Anayasa
değişikliği ile muktedir olabilecekler mi?” şeklinde konuştu.
(İHA)
HP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, KHK ile
kapatılan 14 üniversitedeki 65 bine yakın öğrencinin, YÖK tarafından yeni okullara başarıyla
yerleştirildiğini belirterek, "Ancak bazı okullardaki idareciler, bu öğrencileri angarya olarak görüyor. Üniversiteler bu tutumlarından vazgeçmeli." dedi.
İrgil, "KHK ile kapatılan üniversitelerdeki öğrencilerin durumuna" ilişkin açıklamalarda bulundu.
KHK ile kapatılan 14 üniversitedeki 65 bine yakın
öğrencinin, YÖK tarafından yeni okullara başarıyla
yerleştirildiğini ifade eden İrgil, ancak bazı okullardaki idarecilerin, bu öğrencileri angarya olarak gördüğünü savundu.
Bu kişilere yeni okullarında bazı idareciler, eğitimciler ve öğrenciler tarafından ayrımcılık yapıldığını öne
süren İrgil, "Bu öğrencilerin, okulların kapanmasında
hiçbir rolü yokken, bu çocukların hiç suçu yokken onları angarya olarak kabul etmek büyük haksızlık." dedi.
İrgil, üniversitelere bu tutumlarından vazgeçmeleri çağrısında bulundu.
CHP olarak ücretsiz eğitim hakkı için Anayasa
Mahkemesine başvurduklarını belirten İrgil, şunları
kaydetti:
"Bu çocuklardan kendi puanlarıyla üniversitelere yerleştirilenlerin, 20-30 bin TL ücret ödemek zorunda bırakılmaları doğru değildir. Aynı kampüste ve sıralarda
okuyan iki çocuktan biri ücretsiz eğitimine devam ederken, devletin kapatarak mağdur ettiği ve eğitimine devam
için devletin gösterdiği okula yerleşen çocuk ücret ödüyor. Bu, eğitimdeki eşitlik ilkesini ihlal etmektedir. Bu
nedenle bu konuyu Anayasa Mahkemesine götürdük."
(AA)
Bir geçiş sürecinin yaşanacağını, ABD içinde Trump'ın
başarısızlığını isteyenlerin çok olacağını vurgulayan Yılmaz, bunun,Trump üzerinde bir stres yaratabileceğini kaydetti.
En çok üye
"TRUMP'IN KENDİSİ ZATEN
AB'YE ÇOK ŞÜPHECİ BAKIYOR"
AK Parti’de
CHP'li Yılmaz, Trump'ın, radikal dinci terör gruplara
karşı mücadele edeceğini açıklamasının, ister istemez Türkiye ile de ilgili boyutunun da bulunduğuna işaret ederek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgedeki, Ortadoğu'da bizim de mücadele ettiğimiz
IŞİD, El Nusra, PKK ve diğer terör gruplarıyla ilgili stratejisinin, geldiği gün söylediği, vadettiği gibi olup olmadığını göreceğiz. Üzerinde bazı gölgeler var. Rusya ile
ilişkileri niye düzeltmek istiyor? Acaba bunu kendisi dışında bir gruba kabul ettirebilecek? Çin ile ilişkileri ne
kadar bozulabilir, İran nükleer programını rafa kaldırabilir
mi, İsrail-Filistin konusuda nasıl tavır takınacağı, bizimle
ilgili olarak özellikle Kıbrıs, Suriye, Irak konularında, ayrıca Ermeni iddialarıyla ilgili nasıl politika takip edeceği
bizi yakından ilgilendiriyor."
"Trump'ın kendisi zaten AB'ye çok şüpheci bakıyor. Böyle
birinin Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyeceğini beklemek
hayalcilik olur. " diyen Yılmaz, şu görüşlerini paylaştı:
"Kendisi korumacı olan birinin entegrasyonist bir yaklaşıma onay vereceğini beklemek de hayalcilik olur. Dolayısıyla bu dönemi biraz belirsizliklerin ön plana çıktığı bir
dönem olarak görmek gerekiyor. Özellikle Suriye konusunda yaklaşımı önemli.
Trump eğer Suriye'de Cenevre sürecini işletirse büyük
bir kazanım olur kendisi için. Uluslararası toplumda önemli
bir yer edinebilir. Burada edineceği başarı ABD'deki şüphecileri, kuşkucuları, kendisine karşı olan tarafların tutumunu
da zayıflatabilir. İsrail-Filis konusunda nasıl siyaset takınacağı belli değil. Değişik bir dönem olacak.”
(AA)
Y
argıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmi kayıtlarına göre, Türkiye'de en fazla üye 9 milyon 399 bin 633 ile AK Parti'de bulunuyor.
CHP'nin 1 milyon 206 bin 18, MHP'nin 440 bin 169,
HDP'nin ise 30 bin 295 kayıtlı üyesi var.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmi kayıtlarına göre, Türkiye'de 94 siyasi parti faal durumda.
Bu partiler arasında en fazla üye AK Parti'de yer alıyor.
Genel Başkanlığını, Başbakan Binali Yıldırım'ın
yaptığı AK Parti'nin 9 milyon 399 bin 633 üyesi bulunuyor.
BİR DÖNEME DAMGA VURMUŞLARDI
Ana muhalefet partisi konumundaki CHP'nin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlarında 1 milyon
206 bin 18 üyesi olduğu bildirilirken, MHP'nin 440
bin 169, HDP'nin ise 30 bin 295 kayıtlı üyesi bulunuyor.
Kayıtlarda, Türkiye siyasi tarihinde çok sayıda
hükümet kuran veya ortağı olan partilerin üye sayıları
ise dikkat çekiyor.
Buna göre, Anavatan Partisi'nin 321, Doğru Yol Partisi'nin ise 174 üyesi bulunuyor.
Demokrat Parti'nin 713 bin 55, DSP'nin 86 bin
391, Saadet Partisi'nin ise 225 bin 364 üyesi var.
Listeye göre bazı siyasi partilerin üye sayısı ise
şöyle:
"Büyük Birlik Partisi 26 bin 327, Genç Parti 55
bin 929, Demokratik Bölgeler Partisi 24 bin 474, Bağımsız Türkiye Partisi 5 bin 551, Türkiye Komünist
Partisi 2 bin 183, Vatan Partisi 22 bin 647."
ÜYESİZ PARTİLER
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmi kayıtlarına göre, çok sayıda partinin ise hiç üyesi yok.
Listede, üyesi "0" olarak kayıtlı partilerden bazıları ise şöyle:
"Adalet Partisi, Osmanlı Partisi, Alternatif ve Değişim Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Anayol Partisi, AS Parti,
Ayyıldız Partisi, 1923 Cumhuriyet Partisi, Birleşik Devrimci Parti, Büyük Anadolu Diriliş Hareketi Partisi,
Cihan Partisi, Çoğulcu Demokrasi Partisi, Çoğulcu Toplum Partisi, Demokratik Genç Parti, Dolunay Partisi, Engelsiz Türkiye Partisi, Esnaf ve Çiftçi Partisi, Evrensel
Yol Partisi ve Genç Anadolu Partisi.”
(AA)
6
GÜNDEM-ASAYİŞ
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
“Çalmadan duramam”
Bursa'nın çeşitli yerlerinde bulunan büyük AVM'lerin
içerisinde hırdavat ve ev aletleri satan bir firmadan 20 gün
içinde 5 defa matkap, kamera, havlu, elektronik aletler
çaldığı iddia edilen Ahmet B. güvenlik kameralarına takıldı.
B
ursa'daki alışveriş merkezlerinde
bulunan hırdavat ve ev aletleri
satan bir firmadan 20 gün içinde 5
defa hırsızlık yaptığı iddia edilen Ahmet
B. (26) güvenlik kameralarına yansıdı.
Bursa'nın çeşitli yerlerinde bulunan
büyük AVM'lerin içerisinde hırdavat ve ev
aletleri satan bir firmadan 20 gün içinde 5
defa matkap, kamera, havlu, elektronik
aletler çaldığı iddia edilen Ahmet B. güvenlik kameralarına takıldı. Mesai saatleri
içinde mağazaya gelerek montunun içine
gizlediği aletleri dışarı çıkartan Ahmet
B.'yi güvenlik kameraları görüntüleri ele
verdi. Ürünlerin sayımda eksik çıktığının
anlaşılması üzerine kameralar incelenerek
polise başvurulması üzerine çalışma başlatıldı.
Polisin yaptığı titiz çalışma sonucu Osmangazi ilçesi Cemal Nadir Caddesi üzerinde yakalanan şüpheli Ahmet B., verdiği
ifadede "Çalmadan duramam. Bende
çalma hastalığı var" dedi. Şüpheli işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. (İHA)
İş adamını vuran ve soygun yapan zanlı yakalandı
S
amsun polisi, market soyguncularını ve bir
iş adamını aracının içinde silahla vuran şüpheliyi 85 ayrı güvenlik kamerası kayıtlarını
inceleyerek olayda giydikleri spor ayakkabı, yürüyüş tarzları, saç ve sakal eşgallerinden yola çıkarak yakaladı.
Samsun'un İlkadım ilçesi Adalet Mahallesi
100’üncü Yıl Bulvarı'nda yılbaşı akşamı silahlı ve
maskeli 2 kişi bir markete girip, kasiyer S.E.'yi
tüfek ve boğazına bıçak dayayarak etkisiz hale getirerek kasadaki bin 885 lirayı alıp kaçtılar. 4 gün
önce ise İlkadım ilçesi İstasyon Mahallesi Yunus
Emre Sokak'ta sigorta ve inşaat şirketi sahibi iş
adamı Okay Altın (41), avukat olan eşinin bürosundan çıkıp bir lokantanın önünde park halindeki
otomobiline bindiği sırada içeriye doğru tabancayla 2 el ateş açan silahlı saldırgan tarafından vuruldu.
Hastaneye kaldırılan iş adamı tedavi altına
alındı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube
Müdürlüğü Cinayet ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, 85 ayrı iş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarını tek tek inceleyip markette silahlı soygun
olayına karışan maskeli kişilerin giydikleri spor
ayakkabı, yürüyüş tarzları, saç ve sakal kesimi eşgallerinden yola çıkarak olayı Ergin P. (21) ve
Sezer Y.'nin (25) gerçekleştirdiğini tespit etti. Söz
konusu şahısların soygun olayından sonra giysileri
ve silahı mezarlıkta sakladıkları ve daha sonra da
sakladıkları yerden aldıkları tespit edildi.
Yine güvenlik kameraları kayıtlarını inceleyen
Cinayet ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, iş adamı
Okay Altın'ı silahla yaralama olayını soygun olayında da yer alan Ergin P.'nin gerçekleştirdiğini ortaya çıkardı.
Her iki olayla ilgili Ergin P. ile soygun olayında
yer alan Sezer Y., polis tarafından olaylarda kullandıkları tüfek ve tabancayla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Polisteki sorgulamaları tamamlanan 2
kişi, Samsun Adliyesi'ne sevk edildi.
(İHA)
Cinayet zanlısı
uzman çavuş
tutuklandı
K
ocaeli’nin Kartepe ilçesinde eşiyle tartıştıktan sonra baldızı ve kayınvalidesini öldüren uzman çavuş, çıkarıldığı
mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kartepe Ataevler Mahallesi Kemal Paşa
Caddesi üzerinde 16 Ocak’ta gerçekleşen olayda
Uzman Çavuş olarak Trabzon’un Tonya ilçesinde görev yaptığı öğrenilen Alper D. isimli
şahıs, ayrılma aşamasında olan ve annesi Nurhan Yakıcı’nın evinde ikamet eden eşi Aynur D.
ile tartışmış, ardından, silahını çekerek, baldızı
Aysun Bozcan (32) ile kayınvalidesi Nurhan
Yaktı’yı (51) öldürürken, 9 yaşındaki kızı Fundanur Bozcan’ı da yaraladıktan sonra olay yerinden kaçmıştı. Olayın ardından her yerde
aranan Alper D. cuma günü Adana Kozan Adliyesi’ne silahı ile birlikte teslim olmuştu. Teslim
olan Alper D., sorgulanmak üzere Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edildi.
Sorgusu tamamlanarak Kocaeli Adliyesi’ne getirilen cinayet zanlısı, adliyede tamamlanan işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine
gönderildi.
(İHA)
“Eroin yüzünden ailem bile dışladı”
A
Halı sahadan
operasyona katıldılar
B
alıkesir'in Bandırma ilçesinde uyuşturucu tacirleri polisin nefes
kesen kovalamacası sonucu yakalanırken, mesai saati dışında
maç yapan polisler de kıyafetlerini değiştirmeden arkadaşlarına
yardıma koştu.
Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Narkotik Timleri, şehre giriş yapacağı ihbarını
aldıkları 16 BP 594 plakalı aracı şehir girişindeki kontrol noktasında
durdurmak istedi. “Dur” ihtarına uymayan aracı takibe alan polis ile
şüpheli araç arasında filmleri aratmayacak bir kovalamaca yaşandı.
Yaklaşık 3 kilometre devam eden nefes kesen takibin ardından şüphelilerin içinde bulunduğu araç, Etibor Kavşağı'nda kaza yaparak kaldırıma savruldu.
Kaza sonucu araçtaki şüphelileri yakalayan polis ekiplerine o sırada
polis telsizlerinden operasyonu duyan arkadaşları yardıma geldi. Yakındaki bir halı sahada mesai saati dışında maç yapan polisler, kıyafetlerini bile değiştirme imkanı bulamadan arkadaşlarına yardıma koştu.
Ayaklarında şortları ile operasyona katılan polis ekipleri, şüpheli araçta
bulunan S.Ç. (36) ve Y.A. (30) adlı iki şahsı yakaladı. Araçta yapılan
aramada 200 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen
zanlılardan Y.A. tutuklanırken, S.Ç. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Emniyet yetkilileri, suçu Bandırma'ya sokmadan önleme girişimlerinin başarılı sonuçlarla devam ettiğini, geçtiğimiz günlerde de şehirler
arası otobüsle turşu bidonları içerisinde kente sokulmaya çalışılan 5 kilogram kubar esrarın ele geçirildiğini, çalışmaların hız kesmeden devam
edeceğini belirttiler. Yetkililer, gençleri zehirlemeyi hedefleyen uyuşturucu tacirlerinin Bandırma'dan içeri adım atamayacaklarını vurguladılar.
(İHA)
dana'da uyuşturucu bağımlısı bir genç, bir
apartmanın asansöründe yarı çıplak halde
bulundu. Cabbar Serkan Evren, "Eroin yüzünden ailem bile dışladı, gidecek yerim yok, benim
sevgiye, şefkate ihtiyacım var" diyerek yardım istedi.
Edinilen bilgiye göre, Seyhan ilçesi, Kurtuluş
Mahallesi'ndeki bir apartmanın 4’üncü katında vatandaşlar, asansörün içinde yarı çıplak halde yatan biriyle karşılaştı.
Vatandaşlar 155'i arayarak durumu polise bildirdi. Haber merkezi en yakın sivil polis ekiplerini
olay yerine sevk etti. Polisler asansörde, testisinden
damar yolundan şırınga ile eroin enjekte eden ve kendinden geçen genç ile karşılaştı.
Olay yerine ambulans çağıran polis bir taraftan
da şahsı kendisine getirip kıyafetini giydirmeye çalıştı. İsminin Cabbar Serkan Evren (34) olduğu öğrenilen genç, pantolonunu giyip polisin yardımıyla
merdivenlerden sendeleyerek aşağıya inmeye başladı. Bu sırada güçlükle yürüdüğü görülen genç olay
yerine gelen ambulansa bindirildi.
Polis yaptığı incelemede Evren'in eroin bağımlısı
olduğunu, hastanede bir süre tedavi gördükten sonra
bugün taburcu olduğunu belirledi.
Ambulansta ilk müdahalesi yapılan ancak hastaneye gitmek istemeyen Evren, kalacak yerinin olmadığını belirterek, "Nereye gitsem beni kovuyorlar. Şu
an uyuşturucu almadım. Uyuşturucudan kurtulmak
için aldığım ilaçlar beni böyle yaptı. Ben uyuşturucu
bağımlısıydım daha yeni çıktım hastaneden. Kurtuldum Allah'ın izniyle verdikleri ilacı kullanıyorum.
Beni uyuşturucuya 8 yıl önce arkadaşlarım alıştırdı.
Gençliğimizi mahvettiler. Uyuşturucu kullandığım
için çok pişmanım" dedi.
ki annenin evine götür gidemem, o kadar soyutlanmışım. Hastanede anneme yalvardım beni eve alın
dışarıda bırakmayın diye benim de sevgiye, şefkate
ihtiyacım var dedim yok dediler. Ailem dışlasa da Allah’ın izniyle bu uyuşturucuyu kendim için bırakacağım."
Cabbar Serkan Evren, eroinin çok tehlikeli olduğunu, insanın hayatını bitirdiğini ifade ederek,
"Benim yaşadıklarım kötü şeylerdi, defalarca cezaevine girdim o pisliği gördüm. Uyuşturucuya heves
edenler hiç yaklaşmasınlar en son bulaşacakları şey
eroin olsun. Hepsi kötü ama özellikle bu maddeyi hiç
kimseye tavsiye etmem. Ben eroini 8 seneye yakın
kullandım gerçekten ocakları söndürüyor" diye konuştu.
(İHA)
"AİLEMİN YERİNİ BİLMİYORUM"
Uyuşturucu kullandığı için ailesinin kendine
sahip çıkmadığını söyleyen Evren, şöyle devam etti:
"3 yıldır ailemin yerini bilmiyorum. Bana deseler
Hurdaya dönen
araçtan sağ çıktı
A
ntalya'nın Manavgat ilçesinde, yüksek gerilim hattı direğine çarparak
hurdaya dönen aracın sürücüsü sağ
kurtuldu.
Kaza, Çağlayan Mahallesi ırmak kenarında Küçük Şelale yolunda meydana geldi.
Emre K.’nin kullandığı 07 LC 024 plakalı
otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak yeşil
alanda bir süre savrulup ağaçlara çarptıktan
sonra yüksek gerilim hattını taşıyan çelik direğin içerisine daldı.
Kazada, otomobil çelik bariyerler arasında hurdaya dönerken, otomobil sürücüsü
araçtan kendi imkanlarıyla çıktı. Manavgat
Devlet Hastanesi'ne kaldırılan otomobil sürücüsünün hayati tehlikesinin bulunmadığı
bildirildi.
24 SAAT ARAYLA İKİNCİ KAZA
Emre K., 1 gün önce de aynı saatlerde kaza
yaptığı yere 100 metre mesafede 07 LT 105 plakalı kamyonet ile elektrik direğine çarparak direğin yıkılmasına neden olmuş ve kazayı burnu
bile kanamadan atlatmıştı.
Kazada elektrik direği apartman dairesinin
balkonuna devrilerek, balkon demirlerinin ve
camlarının kırılmasına neden olmuş, şans eseri
evde kimse olmadığı için büyük bir facianın
önüne geçilmişti.
(İHA)
BURÇ’TAN HABER
[email protected]
Koç (21 Mart-19 Nisan): Hem ekonomik hem de duygusal yönden
çok fazla yıprandığınız bir dönemi yaşıyorsunuz. Aile içerisinde size
olan ilgi ve alaka bu süreci çok hızlı bir şekilde atlatmanızı sağlayacak.
Terazi (23 Eylül-22 Ekim): Artan iş yükünüz ile ilgili sıkıntılarınız üstleriniz tarafından kısa sürede çözümlenebilir. Bununla birlikte çalışmalarınızdaki olumlu gelişmeler motivasyonunuzu olumlu etkileyecek.
Protesto davasında rekor ceza
Boğa (20 Nisan-20 Mayıs): Bir süredir yakın çevreniz ile olan gergin
diyaloglarınız önümüzdeki süreçte düzeliyor. Harcamalarınız konusunda göstereceğiniz dikkat, bu anlamda ilişkilerinizi daha da iyileştirebilir.
Akrep (23 Ekim-21 Kasım): Ekonomik olarak sizi rahatlatan bir çalışmanız ile ilgili endişe verecek gelişmeler olabilir. Konunun çok fazla
üzerine gitmeden her şeyi kendi akışına bırakmanızda yarar olabilir.
E
İkizler (21 Mayıs-21 Haziran): Sosyal konulara olan aşırı duyarlılığınız aile yaşamınızın önüne geçiyor. Bu anlamda sorumluluklarınızı
göz ardı etmemelisiniz. En kısa sürede dengeyi kurmanız kaçınılmaz
görünüyor.
rzurum'da 9 Haziran 2014 günü Diyarbakır'ın Lice ilçesinde
meydana gelen olayları protesto ettiklerini söyleyerek kentin
Mahallebaşı semtini savaş alanına çeviren 3'ü üniversite öğrencisi 7 sanığa, 8 yıl ile 47 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.
Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada yüzlerini
kapatarak, kimlik kontrolü yapan, barikat kurup varilleri ateşe veren,
PTT şubesine molotof kokteyli atan ve güvenlik güçlerine saldıran tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında karar verildi. Sanıklardan inşaat
işçisi Sedat Yıldız 47.5 yıl, Atatürk Üniversitesi Makine Mühendisliği
bölümü öğrencisi İmdat Candan 41 yıl 3 ay, İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Mehmet Emin Güneşsu 38.5 yıl, Hukuk Fakültesi öğrencisi Zelal Karabalık ise 8,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aynı
davada yargılanan inşaat işçisi ve çiftçi 3 sanık ise 8 yıl 5 ay hapis cezasına mahkum edildi. Sanıklar Sedat Yıldız, İmdat Candan ve Mehmet
Emin Güneşsu hakkında hüküm ile birlikte tutuklama kararı çıkarıldı.
Halı sahadan operasyona katıldılar.
(İHA)
Yengeç (22 Haziran-22 Temmuz): Sorumluluğunuzda olan konularla
ilgili duyarsızlığınız karşısında alacağınız uyarılar siz biraz üzebilir.
Ancak, gelecek planlarınız için bu uyarıları ciddiye almalısınız.
Aslan (23 Temmuz-22 Ağustos): Geçmişte yaşadığınız bazı olumsuzluklar anlaşılan o ki size yeterince ders olmamış. Eğer huzur istiyorsanız, gerçekleri dikkate almalı ve ona göre de tedbirli olmalısınız.
Başak (23 Ağustos-22 Eylül): Güne iyi başlamanıza karşın, bazı
olumsuz gelişmeler karşısında vereceğiniz tepkiler gerginliğe yol açabilir. İyi niyetinizi kaybetmemeye çalışmalısınız.
Yay (22 Kasım-21 Aralık): Çalışma ortamınızda bazı olumsuz gelişmeler yaşanabilir. Ancak çevrenizdekilerin niyetini iyi tahlil etmelisiniz ve gereksiz kuruntulardan kaçınmalısınız.
Oğlak (22 Aralık-19 Ocak): Bir süredir kafanızda olan bir yeniliği
hayata geçirmek üzere adımlar atabilirsiniz. Konu ile ilgili araştırmalarınızı sağlıklı bir şekilde yapmaya gayret göstermelisiniz.
Kova (20 Ocak-18 Şubat): Yapmayı istemediğiniz işlerde hayır demelisiniz. Aksi durumda
üzülen ve yıpratılan siz oluyorsunuz. Sizden başkalarının da üzülmesine izin verin.
Balık (19 Şubat-20 Mart): Özel hayatınızda sizi
şaşırtacak bazı olumlu gelişmeler her an yaşanabilir.
Ancak işinize çok fazla odaklanmanız bu gelişmeleri
fark etmenize engel olabilir, tercih sizin elinizde.
7
EKONOMİ
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
TRT’nin 146 milyon liralık zararı Meclis’te
Sayıştay raporuyla 146 milyon liralık zararı ortaya çıkan TRT’yi TBMM gündemine taşıyan
CHP’li Yılmaz, kurumun kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine neden
dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığını sordu.
AYSEL KANBER
C
HP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili
Necati Yılmaz, Sayıştay’ın denetim raporuyla
2015 yılında 146 milyon lira zararı ortaya çıkan
TRT’nin durumunu TBMM gündemine taşıdı. TRT’nin
kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine
neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığını
soran Yılmaz, “Devlet televizyonu olan TRT’nin, tek
yanlı, mezhepçi, farklı siyasal, toplumsal, kültürel kesimlere karşı ilgisiz, duyarsız, hatta inkarcı ve karşıt
yayın politikalarıyla yönetilmesi doğru mudur? Türkiye’nin tamamını kucaklama kaygısından uzak bu
yayın anlayışıyla TRT, unvanının önündeki ‘Türkiye’ sıfatını ne kadar hak etmektedir?” sorularını yöneltti.
Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un
yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Sayıştay’ın 2015 yılı denetim raporunda TRT’nin içinde bulunduğu mali ve yönetimsel durumu ortaya koyduğunu
belirtti. Basına yansıyan rapora göre, kurumun 2015 yılında 146 milyon 972 bin lira kamu zararı gerçekleştiğini
ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“TRT’nin gelirlerinin ise 1 milyar 522 milyon lirası-
nın halkın cebinden karşılandığı ifade edilmiştir. Bu gelirlerin 843 milyon lirasını elektrik faturalarından tahsilat
payı, 679 milyon lirasını ise bandrol gelirleri oluşturmuştur. Sayıştay raporunda, ‘Televizyon programlarının
yayın maliyetini oluşturan unsurlar esas alınarak değerlendirme yapıldığında, kamu kaynağı kullanarak genellikle dışarıdan program temin edip yayınlayan bir
kuruluş görünümü sergileyen TRT’nin, mümkün olduğu
oranda kendi birimleriyle programlar üretip, yayınlayan
bir kurum haline dönüştürülmesi gerekmektedir’ denilmiştir.”
PROGRAMLARA NE KADAR ÖDENDİ?
TRT’de günlük ve haftalık kaç program yayınlandığını soran Yılmaz, “Bu programların kaçı TRT tarafından hazırlanmakta, kaçı dış yapım olarak farklı
şirketlerden temin edilmektedir? 2002 yılından bu yana
yıllar itibariyle ayrı ayrı gösterilmek üzere TRT tarafından satın alınan programlara ne kadar bedel ödenmiştir?
Bu programlar hangi şirketlere yaptırılmıştır?” sorularını
yöneltti. Yılmaz, TRT’nin Sayıştay raporunda belirtildiği
üzere kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak
yerine, neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın
aldığının açıklanmasını isteyerek, “TRT’nin mevcut çalışanları, altyapısı ve fiziki ekipmanları kendi olanaklarıyla program hazırlamasına yetmemekte midir? 2002
yılından bu yana yıllar itibariyle ayrı ayrı gösterilmek
üzere TRT’de çalışan sayısı kaçtır? Başta muhabir, kameraman, teknik eleman olmak üzere TRT’de çalışanların sınıflandırılması önergenin yanıtlandığı tarih
itibariyle nedir?” diye sordu.
Sayıştay’ın raporuna göre TRT’nin 262 yayını çeşitli
yasal gerekçelerle ekranlarında göstermediğine değinen
Yılmaz, önergesinde şu sorulara yer verdi:
“-Bu yayınlar hangileridir ve hangi gerekçelerle gösterilmemiştir? Yayınlanmayan bu programlar için herhangi bir ödemede bulunulmuş mudur? Bulunulduysa
ne kadarlık bir ödeme yapılmıştır?
-Devlet televizyonu olan TRT’nin, tek yanlı, mezhepçi, farklı siyasal, toplumsal, kültürel kesimlere karşı
ilgisiz, duyarsız, hatta inkarcı ve karşıt yayın politikalarıyla yönetilmesi doğru mudur?
-Türkiye’nin tamamını kucaklama kaygısından uzak
bu yayın anlayışıyla TRT, unvanının önündeki “Türkiye”
sıfatını ne kadar hak etmektedir?
-İktidar partisinin yayın organına dönüşen bu yayın
politikasıyla bir devlet televizyonu olan TRT, devletin
de bir parti devletine dönüştüğü görüntüsüne katkı vermemekte midir?
-TRT’nin farklı siyasal, toplumsal, kültür ve inançtan
her kesime tarafsız, eşit ve adil bir anlayışla yayın yapması yönünde hazırladığınız/hazırlayacağınız önlem ya
da bir eylem planı var mıdır? Olacak mıdır?
-Halkın vergileriyle yayın yapan TRT’nin, halkın
sahip olduğu tüm değerlere ve zenginliklere daha duyarlı
olması için yaptığınız/yapacağınız çalışmalar nelerdir?”
38 bin kişi yatırımını unuttu
B
Seçme hakkı ile
ucuz elektrik
E
lektrik faturası aylık 82 lira ve üzerinde
gelen kullanıcılara tedarikçilerini seçme
hakkı getirilmesinin ardından tüketicilere,
hizmet alınacak elektrik dağıtım şirketine karar verirken faturadaki TL tutarından ziyade enerji tüketim miktarını dikkate almaları önerildi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun
(EPDK) elektrikte serbest tüketici limitini yıllık 2
bin 400 kilovatsaate düşürmesiyle serbest tüketici
sayısı 8,4 milyona yükseldi.
Elektrikte tüketici limitinin düşürülmesiyle
aylık faturası 82 lira ve üzerindeki kullanıcılar,
elektrik tedarikçilerini seçme hakkı elde etti. Böylece Bursa'da yaşayan bir vatandaşın, Konya'daki
bir elektrik şirketinin abonesi olarak hizmet alabilmesine imkan tanındı. Yeni yılla birlikte tüketicilerin bu hakka kavuşmasının ardından elektrik
şirketleri, abone sayısını artırmak için SMS ve mail
yoluyla vatandaşlara indirim tarifeleriyle ilgili bilgiler gönderiyor. Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, tüketicilerin aylık
elektrik harcamalarını değerlendirirken faturadaki
TL tutarından ziyade faturaya yansıyan enerji tüketim miktarını dikkate almaları gerektiğini söyledi. Mesken abonelerinin geçen yıl aylık 300
kilovatsaat üzerinde elektrik tüketmeleri halinde
dilediği dağıtım şirketini seçebildiğini hatırlatan
Ağaoğlu, "2017 başından itibaren aylık 200 kilovatsaat üzeri harcama yapan aboneler serbest tüketici statüsünde sayılıyor. Bu abonelerin EPDK
tarafından lisanslı yaklaşık 200'ün üzerindeki özel
elektrik dağıtım şirketinden de hizmet alma hakkı
bulunuyor." dedi.
Ağaoğlu, bugünkü fiyatlardan hesaplandığında
faturası aylık 82 lirayı aşan abonelerin serbest tüketici sayıldığını vurgulayarak, "Bu noktada tüketici çok dikkatli olmalıdır. Lisanslı güvenilir bir
dağıtım şirketiyle sözleşme yapmalıdır. Tüketici,
sözleşme maddelerini ise kendilerine sunulduğu
hak çerçevesinde bir gün önceden detaylı olarak
inceleyerek imzalamalıdır. Taahhüt içeren sözleşmelerde Tüketici Kanununun 52. maddesi 4. fıkrası uyarınca 1 yıldan uzun süre için anlaşma
yapılmamalıdır." açıklamasında bulundu.
Serbest tüketicilerin kendi firmalarına abone
olmaları konusunda özel dağıtım şirketlerinin çeşitli kampanya ve reklam çalışmaları yaptığına değinen Ağaoğlu, şunları kaydetti:
"Geçen yıl, elektrik faturasında bulunan kayıp
kaçak bedeli, perakende satış bedeli ve iletim bedeli kalemleri dağıtım bedeli kalemi altında toplanmıştır. Dağıtım şirketlerince dağıtım bedeli
altında tahsil edilen tutar da elektrik tüketim bedelinin neredeyse yarısını oluşmaktadır. İşte rekabet
için abone kapma yarışındaki lisans sahibi şirketler
bu tutardan fedakarlık yaparak tüketicilere daha
avantajlı fiyat sunabilmektedirler. Seçimini bilinçli
ve akıllıca gerçekleştirebilen tüketicilerin elektrik
faturalarında yüzde 8'e varan indirim gerçekleşmesi mümkündür. Bu da yılda bir aylık faturanın
neredeyse bedavaya gelmesi demektir."
Ağaoğlu, bazı şirketlerin birim fiyatı yükseltip
onun üzerinden yüksek indirimler yapıyormuş gibi
gösterebildiğini belirterek, "Elektrikte yüzde olarak
belirtilen indirimlerden çok indirimle oluşacak son
birim fiyata bakarak tedarikçinin seçilmesi gerekiyor. Mevcut şirketten alınan hizmet karşılığında
ödenen bedelin daha üzerinde elektrik faturasıyla
karşılaşmamak için tedarikçi seçerken yüzdelik indirimlere hemen kanmamalı, iyi araştırma yapılmalı." dedi.
(AA)
ireyler ve kuruluşlar, bankalardaki mevduat hesaplarının yanı sıra yatırım hesaplarını da unutuyor.
Buna göre yatırım kuruluşları tarafından Yatırımcı
Tazmin Merkezi'ne (YTM) yapılan bildirimler çerçevesinde, 2017 yılı içerisinde toplam 38 bin 19 hesap zaman
aşımına uğrayacak.
Gerçek ve tüzel kişiler, bankalardaki mevduat hesaplarının yanı sıra yatırım kuruluşları (aracı kurumlar ve bankalar) nezdindeki yatırım hesaplarında da emanet ve
alacaklarını unutuyor.
En son talep, işlem veya yazılı talimat tarihi üzerinden
10 yıl geçtiği için zaman aşımına uğrayacak emanet ve alacakları olanlar arasında siyasi partiler, site yönetimleri, dernekler, okullar, kooperatifler,
banfestivaller hatta savcılıklar bile buve tüzel kişiler,
lunuyor. Yatırım kuruluşları tara- Gerçek i mevduat hesaplaon yıllık zaman aşımı süresi içerisinde ilgili yatıfından zaman aşımına uğrayacak kalardakyanı sıra yatırım
rım kuruluşlarına başvuruda bulunarak, unuttukrının
r
la
m
emanet ve alacaklara ilişkin tutarı
şları (aracı kuru yatı- ları meblağı tahsil edebilecek.
lu
ru
ku
50 lira ve üzerinde olan hesap saki
Söz konusu sürede başvuruda bulunmayan
alar) nezdinde
hipleri önce iadeli taahhütlü mek- ve bank plarında da emanet
hak
sahiplerinin hesapları ise YTM'ye devredilesa
he
rım
or.
tupla uyarılıyor.
aklarını unutuy
cek. Örneğin, en son işlem tarihi 2 Haziran 2007
ac
al
ve
Bir sonraki takvim yılı içeriolan bir hesap sahibi için 10 yıllık zamanaşımı
sinde zaman aşımına uğrayacak olan
süresi 2 Haziran 2017'te doluyor. Hesap sahibi 3 Haziran
emanet ve alacaklar, içinde bulunulan yılın nisan ayının batarihinde yatırım kuruluşuna başvurması halinde, yatırımşından bir sonraki takvim yılı sonuna kadar liste halinde yacıya herhangi bir ödeme yapılmıyor.
tırım kuruluşunun kendi internet sitesinde ilan ediliyor ve
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Sermaye Piyasası Kuilan edilen listeler mayıs ayı sonuna kadar YTM'ye de gönrulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, yatırım kuruluşları taderiliyor.
rafından YTM'ye yapılan bildirimler çerçevesinde, 2017
Hesap sahipleri, en son işlem yaptıkları tarihten itibaren
yılı içerisinde 419'u tüzel, 37 bin 600'ü gerçek kişi olmak
üzere toplam 38 bin 19 hesabın zaman aşımına uğrayacağını söyledi.
Bu hesapların toplam büyüklükleriyle ilgili olarak
bugün itibariyle tam bir bilgi vermenin mümkün olmadığını
belirten Ertaş, zira hesaplarda sermaye piyasası aracı da bulunabildiğinden bunların satışı veya değerlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Ertaş, ancak şu an itibariyle nakit-TL hesabı olup, 2017
yılı içerisinde zaman aşımına uğrayacak tüzel kişi hesaplarının değerinin 3 bin 706 lira, gerçek kişilere ait hesapların
toplam değerinin ise 788 bin 764 lira olduğunu ifade etti.
Bunlar içerisinde en büyük değere sahip hesabın tüzel
kişilerde 2 bin 322 lira olduğu bilgisini veren Ertaş, bu rakamın gerçek kişilerde 43 bin 577 lira olduğunun altını
çizdi.
Ertaş, mevzuat gereği bir önceki yıl içinde zamanaşımına uğrayan emanet ve alacakların izleyen yılın ocak ayı
içinde YTM'ye devredildiğini, devredilen sermaye piyasası
araçlarından aktif bir piyasası olanların da nakde dönüştürülmediğine dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu çerçevede, 2015 yılı içerisinde zamanaşımına uğramış olup, 2016 yılı ocak ayında YTM'ye devredilen emanet ve alacaklarla ilgili olarak 682 bin 385 lirası nakit, kalanı
pay ve menkul kıymet yatırım fonu satış geliri olmak üzere
toplam 5 milyon 392 bin 122 lira gelir elde edilmiştir. 2016
yılı içerisinde zamanaşımına uğrayan hesapların YTM'ye
devir işlemleri yatırım kuruluşlarınca 2017 yılı ocak ayı sonuna kadar gerçekleştirilecektir."
(AA)
Geleceğin trendi "yerlileşme"
U
luslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Genel
Direktörü Adnan Amin, yenilenebilir enerji endüstrisinde istihdamın dünya çapında 9,5 milyona ulaştığına dikkati çekerek, "Yenilenebilirde hem enerji hem de
ekipman üretiminin yerlileşmesi ülkelerin kendi istihdamına
da büyük katkılar yapacak. Bu yerlileşme anlayışı geleceğin
trendi olacak. Büyük firmalar da sektörde kalmak istiyorlarsa,
yerlileşme düşüncesini kabul etmek zorundalar." dedi.
Amin, yaptığı değerlendirmede, yenilenebilir enerji kaynaklarının giderek maliyetinin düştüğünü ve böylelikle kapasitelerinin de hızla büyüyeceğini anlattı.
Söz konusu kaynakların iklim değişikliği ile mücadele hedeflerine ulaşmak için de kilit öneme sahip olduğunu aktaran
Amin, dünya çapında yenilenebilir enerji kaynaklarının şu an
yüzde 18 olan payının 2030 itibarıyla ikiye katlanacağını vurguladı. Amin, bu hedefe ulaşmak için gerekli teknoloji ve inovasyonun oluşmaya başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Hedeflere ulaşmak ve taahhütleri yerine getirmek için
hükümetlerin de anlaması gerekiyor ki bu süreçteki yatırımların büyük bir kısmı özel sektör tarafından yapılacak. Özel
sektörün bu büyük çaplı yatırımları yapması için ise kendilerine güçlü bir politika sunulması ve yatırımlarının değişen politikalardan negatif etkilenmeyeceği konusunda güven
verilmesi gerekiyor. Bu ortamın sağlandığı birçok ülkede yatırım maliyetlerinin büyük ölçüde düştüğünü de gördük. Ay-
rıca, yenilenebilir yatırımlarının konvansiyonel yatırımlardan
daha maliyetli olduğu konusundaki algının da değişmesi gerekiyor. Aslında sistemde yatırımları finanse edecek para var
ama bu anlayıştan dolayı akışı gerçekleştirilemiyor."
Yenilenebilir enerjide maliyetlerin düşmesinin yanı sıra,
eski trendlerin de değişmeye başladığını vurgulayan Amin,
yenilenebilir enerji yatırımlarının başladığı ilk yıllarda bunları
yapan şirketlerin yerli üretim yaptıklarında değerlerinin düşeceğine ilişkin bir algıları olduğunu ve bu yüzden yerli üretim fikrine sıcak bakmadıklarını söyledi.Amin, enerji ve
ekipman üretiminde yerlileşmenin önemini vurgulayarak,
şöyle devam etti:
"Şu anda dünya çapında 9,5 milyon insan yenilenebilir
enerji sektöründe istihdam ediliyor. Yenilenebilirde hem enerji
hem de ekipman üretiminin yerlileşmesi ülkelerin kendi istihdamına da büyük katkılar sağlayacak, özellikle genç nüfusa
istihdam yaratılması açısından çok önemli. Bu yerlileşme anlayışı geleceğin trendi olacak ve ülkelerin hem ekonomik hem
de siyasi istikrarlarına katkı yapacak bir şart. Büyük firmalar
da sektörde kalmak istiyorlarsa, yerlileşme düşüncesini kabul
etmek zorundalar. Tabii ki yerli üretim yaparken, kalite ve
standartlardan ödün vermemek çok önemli, çünkü üretimin
kalitesi de yenilenebilir enerji kaynaklarının geleceğini etkileyecek bir unsur."
Yenilenebilir enerji kaynakları bakımından büyük bir po-
tansiyel bulunduran Afrika üzerine özel çalışmalar yaptıklarını belirten Amin, bölgedeki ülkelerin hidrokarbonlarla mı
yoksa yenilenebilir enerji kaynaklarıyla mı devam edeceklerine karar vermek durumunda olduklarını kaydetti.
Amin, ülkelerin bu kararlarını doğru bir şekilde vermeleri
ve gereken uluslararası iş birliği ile finansmanın sağlanması
için IRENA'nın tüm imkanlarını sunacağını anlatarak, "Afrika'da 330 bin megavatlık yenilenebilir enerji potansiyeli var.
Potansiyel çok yüksek ama bunun ne kadarının ekonomik olarak değerlendirilebileceği önemli. Yenilenebilir enerji kaynakları Afrika için birçok açıdan çok önemli. Hem ucuz hem
de daha az kirletiyor. Ayrıca, uzun vadede yenilenebilir enerji
kapasitelerinin daha çabuk kurulur hale geleceğini düşünüyoruz. Tabii ki maliyetlerin de giderek azalacağı kanaatindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
(AA)
2016'da 720 ton atık pil toplandı
T
ürkiye'de atık pil konusunda yetkilendirilen tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneğince (TAP) 2016'da 720 ton atık pil toplandı.
TAP Genel Sekreteri Neslihan Bahar, yaptığı açıklamada, atık pillerin doğaya bırakılması halinde çevreyi kirlettiğini, TAP'ın bu tehlikenin önüne geçmek için "atık pil
toplama", "geri dönüşüm" ve "bertaraf etme" alanlarında çalıştığını hatırlattı.
Toplanan tek kullanımlık pillerin bertaraf edilmek üzere
uygun şartlarda depolandığını, şarj edilebilir pillerin ise geri
dönüşümle yeniden kazanıldığını vurgulayan Bahar, pillerin
içerisinde geri kazanımı mümkün farklı metaller olduğunu,
çöp yerine atık pil kutularına atılan pillerin yeniden işlenerek,
çatal bıçaktan saate, cep telefonundan kaleme kadar birçok
ürünün hammaddesi olarak kullanılabildiğini bildirdi.
Bahar, TAP'ın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından
Türkiye'de bu konuda yetkilendirilmiş tek kuruluş olduğunu
anımsatarak, şunları söyledi:
"2007'de sadece 225 ton olan yıllık atık pil toplama miktarımız, 2014'ün sonu itibarıyla 555 tona yükseldi. Hedefimiz
2015 yılında 600 ton idi. Bu hedefimizi yüzde 5 geçtik.
2015'te 630 ton olan atık pil toplama miktarını da 2016 sonu
itibarıyla 720 tona çıkardık ve böylece sene başında belirlediğimiz 700 ton hedefini de aştık."
Atık pillerin toplama miktarlarının artırılması ve toplama
işlemlerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamak
üzere özellikle belediyelerle çalışmaların titizlikle sürdürüldüğüne işaret eden Bahar, "Şu ana kadar ülkemizde büyükşehir, il, ilçe ve belde olmak üzere 600 belediyeyle işbirliği
halindeyiz, bu sayı her gün artıyor. Belediyelerin yanı sıra
tekno marketler, zincir marketler, bakanlıklar, organize sanayi bölgeleri, okullar, diyanet, silahlı kuvvetler, oteller, Emniyet Genel Müdürlüğü ve PTT de bizimle işbirliği yapan
kuruluşlar arasında." ifadesini kullandı.
EN ÇOK İSTANBUL
En çok atık pilin İstanbul'dan toplandığına işaret eden
Bahar, İstanbul'u sırasıyla Ankara, Kocaeli, İzmir ve Bursa'nın takip ettiğine dikkati çekti.
Bahar, İstanbul'un nüfus açısından, ithal edilen pilin
büyük miktarını tüketmesinden dolayı avantajlı olduğunu
belirten Bahar, yine de İstanbul'dan yeterli verimin alınamadığını belirtti.
Bahar, atık pil konusunda kişilerde her yıl artan bir duyarlılık olduğuna dikkati çekerek, "Bunun için de eğitimlerimiz ve kampanyalarımız kesintisiz devam ederken, bunlara
katılan belediye ve okul sayısı da her yıl artış gösteriyor. Bu
artışa bağlı olarak 2017 için de atık pil hedefimizi 800 ton
olarak belirledik. 2 yıl içinde de bin tona ulaşmak arzusundayız." dedi.
Türkiye'de geçen yıl bir atık pil geri dönüşüm tesisi açıldığını dile getiren Bahar, tesisin tam kapasiteyle faaliyete
geçmesiyle atık pilde geri dönüşümü daha verimli hale getirebileceklerini kaydetti.
(AA)
8
EKONOMİ
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
40 bin aracın takibine son!
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gümrük mevzuatına göre 2’nci el sayıldığı
çin binlercesine el konulan ithal araçların sahiplerine iade edileceğini ve bu durumdaki
toplam 40 bin dolayındaki araca yönelik takibatın sonlandırılacağını açıkladı.
AYSEL KANBER
G
ümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Avrupa’nın en büyük otomotiv
ticaret ve yaşam merkezi Otonomi’yi
ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Bakan Tüfenkci ve beraberindeki heyeti
ağırlayan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu
(MASFED), Başkent Otomotivciler Derneği
(BOD) ve Otonomi Yönetim Kurulu Başkanı
Aydın Erkoç, torba yasa ile bu yönde yapılan
düzenlemeler sonucunda otomobil ticaretinin
ve normal günlük yaşantılarındaki ticaretin
önündeki en büyük engellerden biri olan ithal
otomobillerle ilgili sıkıntılarının çözüldüğünü
söyledi. Erkoç, “Bu yalnız otomobil ticareti değildi. Günlük yaşantımızda bugün bir gayrimenkul alım satımında dahi karşımıza çıkan
sorundu. Bir müteahhidimiz bir daire satarken,
bir otomobil değişimine geldiğinde aracın üzerindeki tedbirlerden dolayı ticaretin önü tıkanıyordu” dedi.
“MAĞDURİYET VARDI”
Tüfenkci, Otonomi ziyaretinde yaptığı açıklamada, yurt dışından sıfır diye ithal edilen ama
AB mevzuatına göre 2’nci el olarak kabul edilen
araçların Türkiye’de kullanımında gümrük mevzuatı açısından büyük sıkıntılar ortaya çıktığını
belirterek, “Gümrük idarelerimizce yapılan incelemelerde bir kısım araçlara el konulmuş, bir
kısmının takibatı yapılıyor, bir kısmının da incelemesi sürüyordu. Özellikle yurt dışından getirilen araçlar yurda sokulduktan sonra 2’nci, 3’üncü
hatta 4’üncü ele ulaşmıştı ve buradaki gümrük
mevzuatının uygulanmasıyla birlikte iyi niyetli
3. kişilerin mağduriyetine yol açan uygulamalarla karşılaşmıştık” dedi.
Yaptıkları incelemelerde Türkiye’de yaklaşık 40 bine yakın bu mevzuat tehdidi altında
araç bulunduğunu belirten Tüfenkci, bunların
bir kısmının incelemeleri tamamlanarak gümrük otoparklarına çekildiğini, bir kısmının da
inceleme ve takibatının devam ettiğini belirtti.
Bakan Tüfenkci, bu alanda bir düzenleme ihtiyacı hissettiklerini ve son çıkan torba yasa ile
kısa zamanda bu düzenlemeyi yaparak hayata
geçirdiklerini söyledi. Tüfenkci, el koyma uygulamasını sona erdirerek özellikle yurt içinde el
değiştiren bu araçların son sahiplerinin mağduriyetini ortadan kaldıran düzenleme hakkında şu
bilgileri verdi:
“Biz şimdi şu hükmü getirdik; dedik ki eğer
bu tip eşyada gümrüklenmiş değerinin yüzde
25’ini 6 ay içinde yatırdığı taktirde, araç kimin
elindeyse o aracı kendisine iade edelim, bundan
sonra da yakalamalarda bulunulmasın, sadece
şüpheliler ve incelemeye tabi olan araçlar sicile
şerh verilerek yeddi emin olarak araç sahibinde
kalsın, inceleme sonucuna göre de bir karar verilsin hükmünü getirdik. Ayrıca bu durumda olup
da halen incelemeye başlanmamış veya incelenme aşamasında olan araçların sahipleri de
yine 6 ay içinde başvurmaları halinde bu sefer
yüzde 15 bir ceza ödeyerek bu takibattan kurtulmaları ve araçlarının yeddi emine tesliminden
kurtulmuş olacaklarına dair bir düzenleme getirdik.”
Düzenlemenin özellikle elinde bu tip araçlar
olan vatandaşlara bir rahatlama sağlayacağını belirten Tüfenkci, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onları her an araçlarına el konulacağı korkusunda kurtarmış olacağız. Gümrük veya başka
yeddi eminlerde bulunan araçları çürümeden
kurtararak bunları tekrar ekonomiye kazandırmış
olacağız, bunlar yeniden ticarete konu olacak,
alınıp satılacak. Bu noktada endişesi olan veya
elinde olanlara bir imkan getirilecek, kendileri
beyan ettiğinde bu takibattan kurtulmuş olacaklar”
SORUN NEYDİ?
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun
235’inci Maddesinin 1/C fıkrasında “Eşyanın
ithali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli
kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve
yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge
alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi
halinde, eşyanın gümrük vergilerinin yanı
sıra, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı
idari para cezası verilir” hükmü yer alıyor.
4’üncü Fıkrada da “…belirtilen eşyaya el
konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir ve eşya 177 ila 180 inci
madde hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulur” deniliyor.
Bu kapsamda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın, distribütörler dışında galeriler tarafından ithal edilen araçlarla ilgili sıkı takibi
sonucu binlerce araca el konulmuştu.
Doğrudan araç ithal edemeyen galeriler,
Almanya gibi otomobil üreticisi ülkelerden,
kullanılmamış ama Alman vatandaşlarına satılmış gibi gösterilen araçları sıfır araçmış
gibi yurda sokuyor, bu araçlar daha sonra el
değiştiriyor ve halen 2'nci, 3'üncü, 4'üncü sahiplerin elinde bulunuyordu.
Bakanlığın bu araçlara el koymasıyla,
aracın geçmişi hakkında bilgi sahibi olmayan
çok sayıda kişi mağdur oluyordu.
(Başkent)
"Tayvan, Türk iş adamlarını bekliyor"
A
Fuarcılıkta batıdan
doğru kayış …
T
ÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri
Genel Müdürü İlhan Ersözlü, "Fuarcılık
sektöründe batıdan bizim coğrafyaya
doğru bir kayış var. Yakın bir gelecekte 10 yıllık süre içinde Türkiye, fuarcılıkta dünyanın en
önemli destinasyonlarından biri haline gelecek." dedi.
Ersözlü, Türkiye'de fuarcılık sektörünün
son dönemde çok gelişmeye ve büyümeye başladığını söyledi.
Yurt dışı menşeli şirketlerin Türkiye'de
ofisler açtıklarını belirten Ersözlü, sektörde
dünyanın önemli ülkelerine ait fuar şirketlerinin, İstanbul'da bazı küçük fuar şirketlerini
satın alarak Türkiye üzerinden bölge coğrafyasına girmeye başladıklarını bildirdi.
Türkiye'de fuar yatırımları ve salonlarının
arttığına işaret eden Ersözlü, "Fuar salonlarının
ölçekleri büyümeye başladı. Bunlar önemli
göstergeler. Fuarcılık sektöründe batıdan bizim
coğrafyaya doğru bir kayış var. Yakın bir gelecekte 10 yıllık süre içinde Türkiye fuarcılıkta
dünyanın en önemli destinasyonlarından biri
haline gelecek. Türkiye'de üretim ve ihracat
arttıkça, Türkiye üzerinden dünyaya açılma
projeleri arttıkça fuarcılık da büyüyecek." diye
konuştu.
Ersözlü, Türkiye'deki fuar salonlarına bakıldığında 120-130 bin metrekare büyüklüğünde salonların bulunduğunu belirterek,
"TÜYAP olarak 2018'de yatırıma giriyoruz. 20
bin metrekare daha büyüyerek İstanbul'daki
fuar merkezini 140 bin metrekare alana çıkacak. Bu batıdaki benzer ölçekleri yakalamak
demek. Bizim meslekte 100 bin metrekarenin
üzerine çıkıldığında uluslararası fuar hüviyetine sahip oluyorsunuz." ifadelerini kullandı.
dana'da iş adamlarına Tayvan'da yapabilecekleri
iş imkanları anlatıldı. Adana Ticaret Odasından
(ATO) yapılan açıklamaya göre, Tayvan’ın kar
amacı gütmeyen iş geliştirme kuruluşu Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi'nin (TAİTRA) yan kuruluşu
olan Tayvan Ticaret Merkezi İstanbul Ofisi Direktör Yardımcısı Mark Liu ile İş Geliştirme Müdürü Ayşin Poyraz'ın katılımıyla odada, "Tayvan ülke sohbet toplantısı"
yapıldı.
Direktör Yardımcısı Mark Liu toplantıya katılan
Adanalı iş adamlarına yönelik sunumunda, dünya genelinde 60 ofisi bulunan Tayvan Ticaret Merkezi’nin çalışmaları ve hizmetleri hakkında bilgi verdi.Tayvan’ın
makine, bilişim, elektronik parçalar gibi çok sayıda sektörde önemli konumda bulunduğunu vurgulayan Liu,
şunları kaydetti:
“Tayvan, dünyanın en büyük 18'inci ticaretçi, en
büyük 17'inci ihracatçı ve en büyük 18'inci ithalatçı ülkesidir. Yıllık dış ticaret hacmi 550 milyar dolara ulaşan,
hemen her yıl dış ticaret fazlası veren, kişi başına düşen
milli geliri 22 bin doları aşan Tayvan, bu özellikleriyle
dünyanın ticaret yapılmaya en elverişli ülkeleri arasında
Tarım işsizliğin ilacı oldu
HASAN NAZ
T
ürkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sanayileşme ve ekonomik
gelişme, köyden kente göç ve tarımda makineleşmenin bir sonucu olarak yıllar itibarıyla azalsa da tarımın, istihdamdaki ağırlığını sürdürdüğünü bildirerek,
son bir yılda, aylara göre, 4,8 milyon ile 5,8 milyon arasında istihdam sağlayan tarımın, işsizliğin en büyük ilacı
olduğunu ifade etti.
Bayraktar, 2016 Ocakta 4 milyon 812 bine inen tarımdaki istihdamın, 2016 Ağustosta 5 milyon 760 bine
kadar çıktığını belirtti. Son açıklanan veride geçen yılın
ekim ayında toplam istihdamın, eylüle göre 297 bin kişi
azalarak, 27 milyon 564 binden 27 milyon 267 bine indiğinin görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, eylül
ayında 5 milyon 657 bin olan tarımdaki istihdamın, mevsim koşulları nedeniyle tarımsal faaliyetlerin azalmasının
bir sonucu olarak ekim ayında 5 milyon 305 bine gerilediğini vurguladı.
Temmuzdan bu yana genel işsizliği, son yıllara bakıldığında rekor düzeyde 2,3-2,4 puan düşüren, ekimde
işsizliği yüzde 14,1’den yüzde 11,8’e çeken tarımın, üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını vurgulayan Bayraktar,
şunları kaydetti:
"Tarım genel işsizliği, 2016 yılı Ocak ve Nisan'da
1,7, Şubat ve Mart'ta 1,8, 2015 Kasım ve Aralık ile 2016
Mayıs'ta 1,9 puan düşürdü. Bu rakam 2016 Haziran'da 2
puana çıktı. Temmuz'dan sonra da bu rakam rekor düzeylere ulaştı. 2016 Temmuz ve Ekim'de tarım, genel işsizliği 2,3, Ağustos ve Eylül'de 2,4 puan geriletti.
Tarımın işsizliği düşürmekteki rolü tartışılmaz. Tarımsal
faaliyetin zirveye çıktığı temmuz ve ağustosun ardından
tarımda istihdam gerilemeye başlıyor, ocak ve şubatta en
alt düzeye iniyor. 2015 yılı Kasım'da
5 milyon 154 bin, 2015 Aralık'ta 5
milyon 3 bin olan tarımdaki istihdam,
2016 yılının Ocak ayında 4 milyon
812 bine indi. Şubat'ta 4 milyon 876
bine çıktı. Mart'ta 5 milyon 93 bine
yükselen tarımdaki istihdam, Nisan'da
5 milyon 352 bin, Mayıs'ta 5 milyon
540 bin, Haziran'da 5 milyon 577 bin,
Temmuz'da 5 milyon 727 bin, Ağustos'ta 5 milyon 760 bine ulaştı. Eylül'de
5 milyon 657 binle yeniden inişe geçen tarımdaki istihdam, Ekim'de 5 milyon 305 bine düştü."
TARIM NÜFUSU LÜKSEMBURG’UN
10 KATI
Türkiye’de tarım sektörünün yaz aylarında sağladığı
istihdamla, 242 bağımsız, yarı bağımlı ve bağımlı ülkeden 131’inin nüfusunu geride bıraktığına işaret eden
Bayraktar, bu ülkeler içinde Avrupa Birliği’nin 12 üyesi
olan Danimarka, Finlandiya, Slovakya, İrlanda, Hırvatistan, Litvanya, Letonya, Estonya, Slovenya, Güney
Kıbrıs Rum yönetimi, Lüksemburg,
Malta'nın da bulunduğunu ifade etti.
Bayraktar, Türkiye’de tarımda çalışan nüfusun, 2,8 milyon nüfuslu Arnavutluk’un iki katını, 2 milyon
nüfuslu Letonya’nın üç katını, 1,3
milyon nüfuslu Estonya’nın dört katını, 537 bin nüfuslu Lüksemburg’un on katını geçtiğini
belirtti.
Ocakta istihdamdaki payı yüzde 18,3’e kadar gerileyen tarımın, hazirandan sonra yeniden yüzde 20’leri geçtiğini, ağustosta yüzde 21’e ulaştığını ifade eden
Bayraktar, tarımın istihdamdaki payının eylülde yüzde
20,5, ekimde yüzde 19,4 olduğunu bildirdi.
"Son bir yılda, aylara göre, 4,8 milyon ile 5,8 milyon
arasında istihdam sağlayan tarım, işsizliğin en büyük ilacıdır" ifadesini kullanan Bayraktar, tarımda çalışan 5
milyon 305 bin kişinin yüzde 54,8’sini erkeklerin, yüzde
45,2’sini kadınların oluşturduğunu kaydetti.
Sel vuran tarlalarda yeşil soğan hasadı
GEÇEN YIL BÜYÜMEYLE
KAPANDI
TÜYAP fuarcılık olarak geçen yılı büyümeyle kapattıklarını vurgulayan Ersözlü, şunları kaydetti:
"Türkiye'de 200 civarında fuar şirketi var.
Bu 200 civarındaki fuar şirketinin içinde
TÜYAP gerek düzenlediği fuar sayısı gerek
fuara katılan firma sayısı gerekse de metrekare
bazında pazar lideridir. Yılda 90 civarında fuar
hazırlayan bir grubuz. 2016'da düzenlediğimiz
fuarlara 77 ülkeden 14 binden fazla katılımcı
firmaya yer verdik. 2015'te katılımcı sayımız
12 bin 700 civarındaydı. Yüzde 12 civarında
fuara katılan firma sayısında büyümeyle yılı
kapattık. Bu fuarlara 162 ülkeden ziyaretçi
ağırladık. Yerli yabancı toplamda 4 milyon 88
bin ziyaretçi sayısıyla yılı kapattık. 2015'te de
3 milyon 900 bin civarında ziyaretçi ağırlamıştık. Ziyaretçi bazında da yılı yüzde 5 civarında
büyümeyle kapattık. Yurt dışından gelen ziyaretçilere de baktığımızda benzer büyüme oranlarını yakaladık."
(AA)
yer almaktadır. Amacımız halen 1,7 milyar dolar seviyelerinde bulunan iki ülke ticaretini geliştirmek ve bu
rakamı çok daha üst noktalara taşımaktır. "
Türk iş adamlarına her konuda yardımcı olduklarını
ifade eden Liu, şu bilgileri verdi:
"Tayvan'daki fuarlara katılmak ve ülkemizdeki iş
olanaklarını yerinde incelemek isteyen Türk iş adamlarına da uçak biletinden konaklamalarına ve yapacakları
görüşmelere kadar destek sunuyor, istemeleri halinde
onları Tayvanlı iş adamları ile de buluşturuyoruz. Bugüne kadar çok sayıda Türk iş adamı heyetinin Tayvan'daki fuarlara katılımlarını organize ettik. Bu
anlamda her iki ülkenin iş adamlarını cesaretlendirerek
tanıştırmak istiyoruz. Tayvan'a vize sorunu yok. İnternetten form doldurmak yeterli oluyor ve Türk Hava Yolları 11 saatlik direkt uçuşla iş adamlarının ülkemize
ulaşmalarını sağlıyor. Türk iş adamlarına Tayvan'daki
yatırımları için teşviklerimiz de var. Bu fırsatları da en
iyi şekilde ülkemizi ziyaret ederek öğrenebilirler.”
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe de iki
ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için atılacak her
adıma hazır olduklarını belirtti.
Bu konuda üzerilerine düşeni yapacaklarını belirten
Menevşe, "Şu an ticari ilişkilerimiz oldukça az. Karşılıklı olarak neler alabileceğimizin ve satabileceğimizin
belirlenmesi gerekiyor. Bu ziyaretin ticari ilişkilerimizin
gelişmesi bakımından önemli bir fırsat yaratacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
(AA)
Ç
iftçilerin çamurlu tarlalardan büyük emek harcayarak hasat ettiği yeşil soğan, üreticisi tarafından tarlada kilogramı 3 liradan satışa
sunulurken, vatandaşın sofrasına en az 10 liradan yer
alıyor.
Türkiye'de yeşil soğanın en çok üretildiği illerden
biri olan Mersin'in merkez Toroslar ilçesine bağlı
Kaşlı, Düğdüören ve Dorukkent köylerinde başlanan
yeni yılın ilk ürün hasadı sürüyor.
Çiftçiler, ekim ayı ortalarında ektikleri soğanları,
ocak ayının soğuğunda tek tek topladıktan sonra
özenle seçerek temizliyor. Yağmur nedeniyle çamur
olan tarlalardan zor şartlarda hasat edilen yeşil soğanlar, sonraki durakları olan su dolu havuzlarda yıkanarak temizleniyor. Kasalara konularak satışa hazır hale
getirilen soğanlar, tüccarlar aracılığıyla başta İstanbul ve
Ankara olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerine gönderiliyor.
Tarladan 3 liraya satılan, sebze hallerinde ise 5 liradan alıcı bulan sofraların vazgeçilmesi yeşil soğanın, fiyatı tezgahlara ulaşana kadar 10 lirayı aşabiliyor.
Düğdüören köyündeki tarlasında hasat yapan üreticilerden 56 yaşındaki Muazzez Sayik, soğanın üretiminin
kendilerine kilogramda 2 liraya mal olduğunu söyledi.
Kentte 29 Aralık 2016'da yaşanan sel felaketinde ürününün çok zarar gördüğünü anlatan Sayik, "Soğan bize
tohumu, gübresi, dikmesi 2 liraya mal oldu. Kendisini de
3 liraya zor satıyoruz. 1 ton diktiğimiz yerden 500 kilogram ürün kaldıramadık. 29 Aralık'taki sel nedeniyle de-
reler taştı, soğanlarımızı aldı götürdü, üzerine de dolu
yağdı. Fiyatlar geçen seneye göre yarı yarıya düştü."
dedi.
Üreticilerden Salim Aldı ise soğanı istedikleri fiyatta satmakta zorluk yaşadıklarını dile getirerek, "Bu
yılın soğan hasadına başladık. 1,5-2 liraya mal ettik 3
liraya zor satıyoruz. Bu kış çetin ve soğuk geçti, soğanlar büyümedi. 30-40 günde büyüyen ürün,3 aydır
büyümüyor. Sel nedeniyle çok kayıp verdik, soğanda
hastalık oldu. Zararımız çok fazla. 25 ton kuru soğan
aldık daha 1 ton yeşil soğan anca çekebildik. Havaların
soğuk olması nedeniyle ürünler büyümedi. Ürünlerimin yüzde 30'u zarar gördü." diye konuştu.
Manav Ferhat Akbaba ise yeşil soğanın kilogramının 10 liradan alıcı bulduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Yeşil soğanı geçen hafta 14-15 liradan satıyorduk,
şimdi kilogram fiyatı 10 ila 12 lira arasında değişiyor. Vatandaşlar pahalı buluyor ama tepkili değil, havalar ısındıkça
ucuzlar. Biraz daha ucuz olsa bizim için de daha iyi olur.
Müşterilerimiz şikayet ediyor çünkü fiyatlardan. Kiloyla
alamayanlar 2 liralık bağları alıyor."
(AA)
9
SAGLIK
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
Kışın beslenmeye dikkat!
Kış aylarında sağlıklı beslenmeyle alakalı önerilerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı
Mine Şenarslan, sağlığın korunması ve savunma sisteminin çalışabilmesi için yeterli ve
dengeli beslenmenin önemli olduğuna dikkat çekti.
A
cıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve
Diyet Uzmanı Mine Şenarslan, 'Kış aylarında nasıl sağlıklı beslenebiliriz?" konusunda önerilerde bulundu.
Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte
beslenme şeklinde değişiklikler olmakta, genellikle
yağlı ve şekerli besinlere eğilim artmaktadır. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmekte, fiziksel aktivite yoğunluğunda azalmak
olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az
olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında
istenmeyen değişiklikler olabilmektedir.
Şenarslan, "Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan (süt grubu,et-yumurta -kuru baklagil grubu,
sebze-meyve grubu ve ekmek-tahıl grubu) çeşitli besinler en az 3 ana ve 2-3 ara öğünde yeterli miktarda
alınmalıdır.
Sebze-meyvelerin vitamin-mineral içeriği, bağışıklık sisteminin savunması ve güçlendirilmesinde
önemli yer tutar. Sebze-meyveler, vitamin-minerallerin iyi bir birer kaynağı olmasının yanı sıra, posa
ve yüksek su içeriği ile özellikle kış aylarında hareketsizliğe bağlı çıkabilen kabızlık gibi sindirim sistemleri sorunlarının önlenmesine yardımcı olur"
dedi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Şenarslan, kış aylarında yetiştirilen besinlerin insan sağlına yaptığı
katkılardan bahsetti. Her besinin dengeli bir şekilde
tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Şenarslan,
"Portakal, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller ile
nar, elma ve ayva gibi meyveler maydanoz, ıspanak, pazı, lahana gibi yeşil yapraklılar, brokoli, karnabahar gibi sebzeler kış mevsiminde bağışıklık
sistemimizi güçlendiren besinlerdir. Demir, çinko
ve selenyum gibi mineraller ile A, E ve C vitaminleri, vücudun bağışıklık sisteminin çalışması ve enfeksiyon için oldukça önemlidir. Kırmızı etler ve
yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinler proteinin
yanı sıra, demir ve çinkonun, balıklar da selenyumun önemli kaynağıdır. Kurubaklagiller ve yağlı
tohumlar ise demir, çinko ve selenyum için önemli bitkisel kaynaklı
besinlerdir. Yararlı bakteriler
olan probiyotikler sindirim sistemi sağlığının korunması ve geliştirilmesinde katkı sağlar. Yoğurt
ve kefir, probiyotiklerin önemli
kaynağı olan geleneksel besinlerimizdir. D vitamini, cildimizin güneş ışınları ile
temas etmesi sonucu sentezlenebilmektedir.
Kış aylarında güneşli gün sayısı ve güneş ışınlarının azalması ve vücudumuzun büyük bölümü örten
giysiler tercih etmemiz sebebiyle D vitamini eksikliği
görülebilmektedir.
D vitamini kemik sağlığı için elzem olduğu bilinmekte, yetersizliğinde ise kalp-damar hastalıkları, enfeksiyonlar diyabet ve kanser riski ile ilişkili olabileceği
ve hatta son yıllara ait çalışmalarda, D vitamini eksikliğinin, depresyona sebep olabileceği belirtilmektedir.
D vitamini yetersizliğini önleyebilmek için her
gün, öğle saatlerinde, 30 dakika güneşten yararlanılması önerilmektedir.
Özetle kış aylarında sağlığını korumak ve hastalıklara yakalanmamak için besin gruplarını yeterli ve
dengeli tüketmeye, güne mutlaka kahvaltı ile başlamaya, öğün atlamamaya, ara öğünlerde ise taze-kuru
meyveler ve yağlı tohumları tüketmeyen özen gösterin.
Taze sebze ve meyveleri günde 5 porsiyon ve farklı
renklerle tercih edin. Su tüketiminizi izleyin ve günde
en az 8 ile 10 bardak arasında su içtiğinizden emin
olun. Güneş ışınlarından faydalanmak için öğle saatlerinde yürüyüşler yaparak, hem D vitamini sentezlemeyi hem de fiziksel aktiviteyi artırmayı
hedefleyin” ifadelerini kullandı.
"İştah kesen kış tatlısı" tarifi veren Uzman Şenarslan, tatlının içindeki malzemeleri şu şekilde sıraladı;
“1 adet elma, 1 çay kaşığı tarçın, 2 tüm ceviz içi, 3
tane dilimlenmiş kuru erik, 1 yemek kaşığı nar.”
Tatlının yapılışından da bahseden Beslenme ve
Diyet Uzmanı Şenarslan, “Elmaları rendeleyip, tarçınla beraber pişiriyoruz. İçine kuru erikleri ekliyoruz
en son da cevizleri ekliyoruz. Soğuyunca buz dolabına koyuyoruz. servisten önce üzerini narla süslüyoruz” dedi.
(İHA)
Çocuk hastalıklarında doğru bilinen 10 yanlış
A
cıbadem Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, özellikle enfeksiyona bağlı hastalıkların
daha sık görüldüğü kış aylarında, gayet kendimizden
emin bir şekilde yaptığımız pek çok yanlışı anlattı.
Acıbadem Hastanesi, çocuk hastalıklarında doğru bilinen yanlışlara ilişkin bilgilendirme yaptı. Acıbadem
Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, Çocuğumuzun sağlığını düşünerek yaptığımız davranışların her zaman
doğru olmadığını belirtilerek, onları hastalıklardan koruyacağız derken, gereksiz ve yanlış birçok davranışta
bulunabileceğimiz uyarısında bulunuldu. Kayacık,
özellikle enfeksiyona bağlı hastalıkların daha sık görüldüğü kış aylarında, gayet kendimizden emin bir şekilde
yaptığımız pek çok yanlışı anlattı.
Anne baba olarak çocuklar söz konusu olduğunda
tek isteğimizin onların sağlıklı olması olduğunu belirterek, “Bunun için beslenmesinden giyimine, ilacından
vitaminine her şeye fazlasıyla özen gösteriyor, hastalıklardan köşe bucak kaçırıyoruz. Özellikle kış aylarında enfeksiyon kapmasınlar diye önlem aldığımızı
sanıp, aslında yapılmaması gereken şeyleri yapabiliyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
(İHA)
Başkent’teki hastaneler
DEVLET HASTANELERİ
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ............... 291 27 00
Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim
ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 96 00
Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim
ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 20 00
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi............................. 595 30 00
Ankara Etlik İhtisas Hastanesi ......................................... 323 41 70
Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim............... 310 32 30
ve Araştırma Hastanesi
Ankara Gazi Devlet Hastanesi ......................................... 212 66 66
Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ............................. 580 83 95
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi............. 231 82 00
Ankara Ulucanlar Göz Eğitim........................................... 312 62 61
ve Araştırma Hastanesi
Ankara Ulus Devlet Hastanesi ......................................... 509 70 00
Ankara Verem Savaş Derneği Hastanesi ..........................311 58 22
Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi ............... 355 21 10
Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Büyükşehir Belediye Hastanesi ........................................ 231 71 40
Ankara Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi ................. 311 66 94
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji
Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................336 09 09
Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi .................... 863 10 41
Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi.......................... 272 62 40
Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................317 07 07
Elmadağ Devlet Hastanesi ............................................... 863 10 41
Etimesgut Devlet Hastanesi ............................................. 293 30 00
Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi .................................... 484 03 22
Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ................................ 837 81 10
Hamdi Eriş Kazan Devlet Hastanesi .................................814 14 14
Haymana Devlet Hastanesi............................................... 658 12 22
Kalecik Devlet Hastanesi .................................................. 857 25 23
Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ......................... 356 90 00
Kızılcahamam Devlet Hastanesi ...................................... 736 10 08
Muhittin Ülker Acil Yardım Hastanesi ............................. 287 84 55
Nallıhan Devlet Hastanesi ................................................ 785 10 41
Prof. Dr. Celal Ertuğ Etimesgut Devlet Hastanesi ............ 292 30 00
Şereflikoçhisar Devlet Hastanesi ..................................... 687 17 54
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim
ve Araştırma Hastanesi .................................................... 306 10 00
Ulucanlar Dispanseri ........................................................ 319 77 00
V.S.D. Nusret Karasu Göğüs Hastalıkları Hastanesi
311 71 21
Yenişehir Dispanseri ......................................................... 417 69 59
Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Kadın
Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi ......................... 322 01 80
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı
Eğitim ve Araştırma Hastanesi....................................... 310 11 00
ÜNİVERSİTE HASTANELERİ
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci
Araştırma ve Uygulama Hastanesi.................................... 595 60 00
A.Ü. Tıp Fakültesi İbni Sina
Araştırma ve Uygulama Hastanesi .................................. 310 33 33
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi .................... 595 60 00
Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi ............................ 212 68 68
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ........................ 202 60 54
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gölbaşı Hastanesi ...........202 44 44
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ............... 305 10 80
Hacettepe Üniversitesi İhsan
Doğramacı Çocuk Hastanesi............................................ 305 50 00
Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi..................... 204 40 00
HALK SAĞLIĞI NOTLARI
Prof.Dr.Çağatay Güler
@Atıklar-2
Önceki yazımızda elektronik atıkları içindeki kurşun, cıva, kadmiyum
gibi elementlerin verebilecekleri zararlar özetlenmişti.
Bromlu tutuşma önleyiciler kolay tutuşmayı önlemek için kullanılan
maddelerdir. Bilgisayar kartlarında, bağlantılarda, kasalarda, plastik kutularda ve yuvalarda ve kablolarda kullanılır. Bunlardan çok bromludifenil
eterler iç salgı sisteminin bütünlüğünü ve karşılıklı etkileşimini bozar. Araştırmalar insan sütündeki brom miktarının her beş yılda iki katına çıktığını
göstermektedir.
Altı değerli krom çeliğin paslanmasını önlemekte kullanılır. Krom-6
hücre zarından geçtiğinden hücrelere zehirli etki yapar. Çok küçük miktarlarda bile güçlü alerjik reaksiyonlara neden olur. Astıma, astım krizlerinin
uyarılmasına ve DNA yıkımına neden olabilir.
E-atıkların gömülmesiyle toprağa birçok zehirli maddenin karışması,
yakıldığında havaya çok sayıda zehirli gazın verilmesi mümkündür. Havaya
karışan maddelerden dioksin çok önemlidir. Dioksin gurubu bileşikler ileri
derecede kanser yapar maddelerdir. Bodrumlara, evdeki küçük depolara
atılan bilgisayarlar için de aynı durum söz konusudur.
Bilgisayar üretiminde çok değişik tipte plastik kullanılmaktadır. En çok
kullanılan polivinil klorürdür. PVC plastikler genellikle kablolar ve küçük
soketlerin yapımında kullanılır. PVC diğer plastiklere göre çevreye en zararlı etki yapan plastiktir.
ABD’de SiliconValleyToxicCoalition (SVTC) günümüzde bir milyara
yakın bilgisayarın artık atık haline geleceğini, bunun yüzde 10’undan daha
azının yeniden üretim sürecine sokulabileceğini belirtiyordu.
Bilgisayar alınırken belirli temel özelliklere dikkat edilmesi de önemlidir. Bu özellikler şöyle sıralanabilir:
-Toksik madde kullanım oranının düşük olması.
-Kullanılan maddelerin mümkün olduğunca yeniden kullanıma sokulabilmesi
-Satan firmanın yeniden üretime sokulma ve atık zararsızlaştırılması
konusunda sorumluluk alması.
-Enerji tüketiminin en aza indirecek biçimde tasarımlanması.
-Ambalaj malzemesinin en aza indirilmiş olması
-Çevreyi korumaya yönelik özeliklerinin yansız kuruluşlarca onaylanmış olması gibi özelliklerin tüketici tarafından aranması güçlü bir etki yapacaktır.
Zararının yanı sıra bilgisayar ve diğer elektronik eşyanın atıklarında bulunan ve çevreye verildiğinde çok büyük zararlar veren maddeler aynı zamanda değerli maddelerdir. Ekonomiye kazandırılmaları durumunda
önemli katkılar yapabilecek miktardadır. Birçok elektronik araç atığında
biraz çaba ile yeniden değerlendirilebilecek önemli parçalar bulunmaktadır.
Yeniden üretimde kullanılmalarıyla toplam atık yükü azaltılacak, doğal kaynakların korunması sağlanacak, ekosistemlere verdiği zararlar önlenebilecektir.
D vitamini eksikliği
birçok hastalığın nedeni
T
rabzon Özel İmperial Hastanesi Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Op. Dr. Ömer Fatih
Çelik, D vitamini eksikliğinin vücutta
birçok tahribata yol açtığını belirterek,
“Kanser, D vitamini eksikliği ile ilişkilendirilmektedir” dedi.
D vitamini dışarıdan alınsa dahi
cildin güneş ışınlarına maruz kalması
sonucu üretilen bir vitamin olduğunu
kaydeden Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Çelik, “Güneş ışınlarından uzak
duruyorsanız, süt alerjisi gibi bir probleminiz varsa, sıkı bir vejeteryan diyet
yapıyorsanız D vitamini eksiliğine
yakalanmanız muhtemeldir. D vitamini dışarıdan alınsa dahi cildin güneş
ışınlarına maruz kalması sonucu üretilen bir vitamindir. Özellikle bazı
balık ve balık yağlarında, yumurtanın
sarısında ve takviyeli bazı ürünlerde
bulunur. D vitamini önceleri güçlü
kemik yapıları ile ilişkilendirilmesine
rağmen günümüzde sadece bununla
sınırlı kalmayıp önemi gittikçe artmaktadır” dedi.
D vitamini eksikliğinin birçok
olumsuzluklara neden olduğuna dikkat çeken Çelik, “Kemik ağrıları ve
kas zayıflığı D vitamini eksikliğinden
kaynaklanabilir. Kardiovasküler rahatsızlıklara bağlı ölüm riski, yaşlılarda bilişsel beyin problemleri,
çocuklarda şiddetli astım, kanser D
vitamini eksikliği ile ilişkilendiril-
Önemli
Telefonlar
Polis İmdat ...........................155
Ambulans .............................112
Yangın İhbar.........................110
Jandarma İmdat ...................156
Trafik ....................................154
Su Arıza ...............................185
Zabıta ...................................153
Elektrik Arıza ........................186
Gaz Arıza .............................187
Telefon Arıza ........................121
Cenaze Hizmetleri................188
Telefon Borç Sorma .............163
Uyandırma Servisi................135
Zehir Danışma .....................114
Orman Yangını İhbar............177
Kablo TV Arıza .....................126
TTNET Arıza ........................145
Alo Tüketici...........................175
mektedir. Bütün bunlara rağmen D
vitamini eksikliği hiçbir şikayet unsuru olmadan da görülebilir. Çünkü
araştırmalar göstermektedir ki D vitaminin Tip 1 ve Tip 2 diyabet, hipertansiyon, glukoz intoleransı ile multpl
skloroz (MS) hastalıkları ve tedavisinde rol oynadığı gösterilmiştir” diye
konuştu.
"BİRÇOK NEDENİ VARDIR"
D vitamini eksikliğinin birçok nedeni bulunduğunu ifade eden Çelik,
“Burada en önemli maddelerden biri
D vitaminin yeterli alınmamasıdır. Bu
maddede en önemli şey şiddetli yapılan vejeteryan diyet. Balık, sığır karaciğeri ve yumurta alımının çok
kısıtlanması veya doğal ürünlerden
veya fıtrata uygun olmayan ürünlerin
tüketilmesi en önemli sorunlardan biridir. Özellikle güneşin tepede, yani
öğle vakitlerinde güneşe maruz kalmanın kısıtlı veya hiç olmaması başka
önemli nedendir. Vücudumuzun ihtiyacı olan D vitaminini sentezlemek
için kısa bir süre güneş altında olmak
yeterlidir. Kış mevsiminde bu açı
uygun olmayıp güneş ışınları dünyaya eğik açıyla girdiğinden ozon tabakasında daha uzun yol katetmekte
ve buradaki emilimi daha fazla olmakta ve pek az miktarda UVB ışını
dünyaya ulaşabilmektedir.” diye konuştu.
(İHA)
Yarıyıl tatili bademcik
ameliyatı için en uygun zaman
U
zmanlar, okul çağı çocuklarının bademcik ve geniz eti ameliyatı olması için en uygun zamanın sömestr tatili olduğunu söyledi. Uzmanlar, çocukluk çağında yapısal olarak dar olan hava yolunun bademcik
ve geniz etine bağlı olarak tıkanması sebebiyle sorun yaşayan çocukların derslerinden geri kalmamaları için ameliyatta sömestr tatilinin en uygun zaman
olduğunu ifade etti. Bademciklerin özellikle üst solunum yollarından giren
mikropları tanıyarak vücudu savunmaya hazırladığını aktaran uzmanlar, halk
arasında geniz eti denilen 'adenoid' dokunun bademcik gibi lenf yapısı olduğunu ve üst solunum yolunun savunmasında rol oynadığını söyledi. Bademcik
ve geniz eti sorunlarının en sık çocukluk döneminde görüldüğüne dikkat çeken
Özel Hayat Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Nejat Ketani,
“Görülme sıklığı çocukların kreş, ilkokul gibi toplu yerlerde bulundukları dönemlerde artış göstermektedir. İlaç tedavisinden fayda görülmediğinde geniz
eti ve bademciklerin cerrahi olarak alınması yöntemine başvurulur. Öğrenciler,
bazı sağılık sorunları aileleriyle birlikte çözüme kavuşturmak istiyor. Bu süreçte sağlık sorunlarının yaz tatilini beklemeden ele alınması gerekiyor. Çünkü
yarıyıl tatilinde yapılmasının faydası çocuklar hem derslerinden geri kalmıyor
hem yaz tatilindeki sıcak havalara yakalanmadan bu süreci geçiriyorlar” dedi.
Ayrıca öğrencilerin yarıyıl tatilinde ameliyat olmalarının yaz ayındaki tatillerinde rahat hareket etmelerini sağladığını ifade eden Ketani, “Yıllarca kullandığımız thermal welding sistemi, yani ısı ile bademcik ameliyatı hem
çocuğun erken taburcu olmasını hem de kanama meydana gelmesini önlüyor.
Yaptığımız ameliyatta eski 10 günlük kanamalar meydana gelmiyor. Sabah
ameliyat olan akşam taburcu oluyor” diye konuştu.
(İHA)
Ankara’daki Nöbetçi Eczaneler
Eczane Adı
Hilal
Akyurt Okan
Sizin
Öyküm
Kayıran
Yeni
Zeliha Güven
Öveçler Şifa
Övünç
Hande
Osman Coşkun
Safa
Bodur
Sönmez
Cengiz
Seda
Başkent Şifa
Yüzbaşı
Furkan
Güdül
İlçe
Akyurt
Akyurt
Altındağ
Altındağ
Ayaş
Beypazarı
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çankaya
Çubuk
Elmadağ
Elmadağ
Etimesgut
Etimesgut
Etimesgut
Gölbaşı
Güdül
Telefon
Eczane Adı
844 27 44
844 26 88
312 19 29
517 17 25
712 10 84
763 10 29
235 76 36
481 84 24
496 18 31
432 03 63
215 01 60
287 93 08
838 66 55
863 32 23
866 17 18
226 15 14
263 11 01
28116 16
485 03 33
728 15 33
Cankara
Sağlık
Hacettepe
Ebrar
Nurs
Çankırı
Yazla
Murat
Seda Deva
Güven
Çağrı
Alıçaltı
Seda
Sancak
Fetih
Uygun
Elifsu
Ferda
İlçe
Haymana
Kalecik
Kazan
Keçiören
Keçiören
Mamak
Mamak
Nallıhan
Polatlı
Pursaklar
Sincan
Sincan
Sincan
Sincan
Şereflikoçhisar
Yenimahalle
Yenimahalle
Yenimahalle
Telefon
658 24 25
857 11 10
814 15 50
325 22 25
356 30 50
319 52 43
390 56 66
785 46 79
622 20 13
527 11 71
506 911 43 03
264 44 44
277 20 90
273 27 28
686 36 36
252 41 59
332 31 14
344 13 14
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nden alınmıştır.
ÇEVRE-EĞİTİM-BİLİM
10
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
Sosyal Medyada ebeveynlere
önemli sorumluluk düşüyor
Sosyal Medya Uzmanı Hakan İlbiz, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini
anlatan ve bu konuda ebeveynlere büyük sorumluluk düştüğünü belirtti.
S
osyal medya kullanımında yaş sınırı çok
küçük yaşlara düştü. Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan ve
bu konuda ebeveynlere büyük sorumluluk düştüğünü belirten Sosyal Medya Uzmanı Hakan İlbiz,
çocukların sosyal medyanın olumsuz etkilerinden
nasıl korunacağını anlattı.
Gün geçtikçe teknolojik gelişmeler hızlanıyor.
Çağımızda 7’den 70’e kadar birçok insan sosyal
medya kullanıyor. Bu sebeple her geçen gün sosyal
medyayı aktif olarak kullanan çocukların sayısı da
bir hayli artıyor. Olumlu neticeleri olduğu gibi
olumsuz vakalar da gerçekleşebiliyor. Yaşanan bu
durumda da en büyük sorumluluk ebeveynlere düşüyor. Ebeveynlere çocuklarını sosyal medyanın
olumsuz etkilerinden nasıl korumaları gerektiğini
anlatan Sosyal Medya Uzmanı
Hakan İlbiz önemli tavsiyelerde
bulundu.
Sosyal medyanın çocuklar
için büyük bir tehdit unsuru olduğuna değinen İlbiz, “Gelişim sürecini daha tamamlamış olan
çocuklarımızın, kafasına küçük
yaşlarda siyaset, şiddet ve cinsel
düşünceler girmektedir” dedi.
Çocukların sosyal medya kullanımı hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyen
Hakan İlbiz, “Bu konuda karşımıza 3 adet ana konu çık-
maktadır. Bunlar; 'çocuk istismarcıları', 'şiddet
içeren paylaşımlar', 'uygunsuz içerikler.' Sosyal
medyada gezerken birçok ilkokul öğrencisinin
profillerine rastlıyorum ve şaşırmadan edemiyorum. Çünkü sosyal medya, özellikle de ülkemizde genellikle siyasi tartışmaların, şiddetin ve
cinselliğin geçtiği bir ortam. Hal böyle olunca
gelişim sürecini daha tamamlamış olan çocuklarımızın kafasına küçük yaşlarda siyaset, şiddet ve cinsel
düşünceler girmektedir. Bu durum daha gelişme çağında
olan yavrularımızın aklının karışmasına sebebiyet
vermektedir” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz
etkilerinden ve çocuklar üzerindeki ahlaki çöküntüden bahseden İlbiz, daha sonra sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Hem küçük yaşlarda ahlakları bozulmakta
hem de bu fikir karmaşıklığı geleceklerini olumsuz
bir şekilde etkilemektedir. Bu durumda ebeveynin
üzerine çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Eğer bu
vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmek istiyorlar
ise, çocuklarını sosyal medyaya bulaşmalarını ne
kadar engelleyebiliyorlar ise engellesinler. Eğer
oğlum veya kızım çoktan bu sosyal medyaya bulaştı diyorsanız, mutlaka ama mutlaka çocuğunuzu
sosyal medyada takip edin.”
Anne ve babaların sadece günlük hayatta değil
sanal alemde de çocuklarını takip edip korumaları
gerektiğini ifade eden İlbiz, “Çocuklar ise sosyal
medyadan ne kadar uzak kalırlarsa o kadar iyi olur. Çünkü
maalesef sosyal medya belirli bir süzgecin olmadığı bir
içerik yığını ve bu yığının içinde yararlı şeyler olduğu
kadar zararlı olan şeyler de var. Kişisel gelişimini tamamlamamış bir çocuk bu zararlı içeriklerden etkilenip, psikolojik olarak etkilenebilir. Böylesi bir durum da hiçbir
ebeveynin istemeyeceği bir şeydir. Özellikle çocukların
cinsellik ve şiddet içeren paylaşımlardan uzak tutulması
gerekiyor. Burada da en büyük görev yine ebeveynlere
düşmektedir” diye konuştu.
(İHA)
Konya Kapalı Havzası’nda rezervlere kar dopingi
2
016’nın son günleri ve 2017’nin başlarında yoğun
kış şartları yaşayan ülkenin büyük bir bölümü beyaz
örtüyle kaplanırken kardan Konya Kapalı Havzası
da nasibini aldı. 11 Ocak 2017 tarihi itibarıyla yapılan hesaplamalara göre havzanın tamamında ortalama 40 santimlik kar örtüsü oluştu. Örtünün yeraltı suyunun yoğun
olarak kullanıldığı bölgede rezervlere 870 milyon metreküplük bir katkı sağlaması öngörülüyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğünün yaptığı hesaplamalara göre Konya
Kapalı Havzası’nın yağan kardan yeraltı suyu bakımından büyük fayda sağlayacağını vurgulayan Orman ve Su
İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu "Bu durum havza
açısından çok önemli. Herkesin malumu olduğu gibi o
bölgede yeraltı suyu çok yoğun kullanılıyor ve seviyelerde azalmalar meydana geliyor. Zaman zaman televizyonlarda bu bölgede büyük obrukların oluştuğunu
seyrediyoruz. Yağan bu karın süzülerek yeraltına inmesi,
su seviyelerinin desteklenmesi açısından önem arz ediyor" dedi.
Konya Kapalı Havzası yüzey alanının Tuz Gölü ve
Beyşehir Gölü hariç yaklaşık 47 bin kilometrekare olduğunu ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu "Bu alan uzun
yıllardır görmediği kar yağışını aldı. Misal vermek gerekirse Konya en son 1949 yılının Ocak ayında 48 santimlik kar yağışı almıştı. 30 Aralık 2016’da 48 santimi, 3
Ocak’ta ise 51 santimi gördü. Ocak 1976’da 48 santimi
gören Beyşehir, 11 Ocak’ta 60 santimi gördü. Aksaray en
yüksek Ocak ayı yağışını 27 santim ile 1 Ocak’ta aldı.
Yine Karaman 2002 yılı Aralık ayında 39 santim yağış
almıştı. 27 Aralık 2016’da ise 85 santim kar yağışı gördü"
değerlendirmesinde bulundu.
Konya Kapalı Havzası’nın 11 Ocak itibarıyla ortalama 40 santimlik bir kar örtüsüyle kaplı olduğunun altını
çizen Prof. Dr. Eroğlu şöyle devam etti:
"Bu kar örtüsünün yeraltı sularına etkisini araştırdık.
Değerlendirirken, karın oluşturduğu su potansiyelinin
havzada akifer özelliğe sahip yani yüzeydeki suyu süzerek depolayabilecek alanlardaki süzme yüzdesini kullandık. 1 metre kar kalınlığının 22 santimi su yüksekliği
oluyor. Bu ise yüzde 85’i karla kaplı havzada 4.74 milyar
metreküp kar-su eşdeğerini işaret ediyor. Havza genelinde akifer özelliğine sahip birimlerin toplam yüzey
alanı 36 bin 598 kilometrekaredir.
40 santimlik kar yağışının havzadaki su eşdeğeri 12
santimdir. Havzadaki akifer birimlerin ortalama süzülme
katsayısı 0,20 olarak alındığında havzadaki söz konusu
yağış etkisindeki yeraltısuyu beslenimi 870 milyon metreküp olarak hesaplanmıştır. Bu beslenimin havzadaki
toplam akifer alanına bölünmesi sonucunda yeraltı suyu
seviyesini yaklaşık 2 santim yükselteceği düşünülmektedir."
Türkiye'nin bereketli bir kış geçirdiğini belirten
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Yeraltı su seviyelerinin yükselmesinde kar yağışı yağmura göre çok
daha etkili oluyor. Konya Kapalı Havzası inşallah bundan
sonra da alacağı yağışlar sayesinde yeraltı su seviyelerini
yükseltir. Biz de Bakanlık olarak aşırı yeraltı su kullanımını engellemek için gerekli çalışmaları yapıyoruz" ifadelerini kaydetti.
(İHA)
"Rektörlerin yetkileri sınırlandırılmalıdır"
E
Katrana bulanan
deniz canlılarının
tedavileri sürüyor
K
ocaeli’nin Dilovası ilçesinde geçtiğimiz
hafta bir limanda yükleme sırasında bir
tankerden sızdığı iddia edilen tonlarca
akaryakıt nedeniyle zifte bulanan deniz kuşlarının
tedavisine Darıca Hayvanat Bahçesinde devam
ediliyor. Dilovası Diliskelesi’nde bulunan bir limandan geçtiğimiz hafta fuel-oil nakliyesi yapan
bir tankerden denize tonlarca yakıt sızdığı iddia
edilmiş, denize sızan yakıt lodosun da etkisiyle
İzmit Körfezi’ne yayılmış ve deniz hayvanları
katrana bulanmıştı. Deniz hayvanlarından yaklaşık 65 tanesi gönüllü vatandaşlar ve Orman ve Su
İşleri Bakanlığı Kocaeli Milli Parklar Şube Müdürlüğü yetkileri tarafından Kocaeli’nin Darıca ilçesinde bulunan Faruk Yalçın Hayvanlar Alemi
ve Botanik Parkına getirildi.
Parka getirilen deniz canlılarının türleri ve
adedi hakkında bilgiler veren Hayvan Yönetimi
Müdürü ve Baş Veteriner Elçin Göktaş, "Petrol
kirliliğinden en çok etkilenen hayvanlar deniz
kuşları ve deniz memelileri. Bunun sebebi deniz
kuşlarının petrolle kirlenen deniz yüzeyini hem
dinlenme alanı olarak seçmeleri hem de denize
dalıp beslenmeleri. Bundan dolayı parkımıza daha
çok deniz kuşları geldi. Bunlar arasında sakarmeke, karabatak ve martılar var. Yaklaşık 65 tane
deniz canlısı geldi. Bir kısmı gelirken yolda ölmüştü. Bir kısmı çok fazla kirli olduğu için tam temizleme sırasında can verdi. Şuanda yaklaşık 44
tanesi yaşıyor" dedi.
Tedavileri devam eden canlılar ile ilgili konuşan Göktaş, "İlk etapta biz hemen temizlemeye
başladık. Petrol ürünlerinden temizlemek çok
önemli çünkü tüylere petrol çok kötü bulaşmıştı.
Denizde de ölüm sebeplerinden birisi de bu tüylere bulaşması." şeklinde konuştu.
(İHA)
ğitim-Bir-Sen Kütahya 2 No'lu Şubesi'nin 'İşyeri Temsil- fırsat verilmemelidir. Kendi FETÖ defosu bulunanların suçsuz incileri Formatör Eğitimi' programı, yoğun bir katılımla ger- sanları basın yoluyla karalayarak, düzmece dosyalarla yaftalayarak
kendilerini gizlemesine karşı uyanık olmak gerekmektedir. Bazı
çekleştirildi.
yöneticiler, paralelcileri temizlemek adına kişisel hesap
Programa, Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Kütahya Belediye
görerek süreci zehirlemektedir” diye konuştu.
Başkanı Kamil Saraçoğlu, Belediye Başkan
Yardımcısı Murat Arık ve Kütahya 1 No’lu Eğitim-Bir-Sen Kütahya 2
"ERDEMLİ BİR SENDİKAL DURUŞUN
in 'İşyeri
Şube Başkanı Kamil Uçan’ın katıldı.
No'lu Şubesi'n atör EğiADRESİ OLDUK"
m
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Temsilcileri For
Selvi, çalışanların sorunlarının ve çözüm öne- timi' programı, yoğun bir
Formatör eğitim programına katılan Kütahya Berilerinin büyük oranda ortak olduğunu ifade katılımla gerçekleştirildi. lediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ise ”Kütahya Parmaederek, “Birlikte hareket eder, omuz omuza
kören mevkiine yapılacak olan 1453 toplu konutun
verirsek sorunlarımızın üstesinden gelebileceyapımına başlandığını Eğitim bir sen 1-2 nolu şubeleri ve Kütahya
ğimizi düşünüyoruz. Çıkarları uğruna ülkeleri harap eden, kirli ve Sağlık Sen üyelerinin bu projeden faydalanmaları için tüm kolaykaranlık odaklara karşı saflarımızı sıklaştırmaya, bilgi ve tecrübe- lıkları sağlayacağız.Bu projeye Memur-Sen başkanlarının destek
lerimizi birbirimize aktarmaya, bir araya gelip ortak projeler üret- vermesinden dolayı mutlu oldu" şeklinde konuştu. Programa kameye ihtiyacımız var” dedi.
tılan Kütahya 1 No'lu Şube Başkanı Kamil Uçan, “15 Temmuz
"Rektörlerin aşırı yetkileri olan bir konumdan arındırılarak, gecesi işgale karşı ilk direnç gösteren teşkilatlardan biri olarak anyetkileri sınırlandırılmalıdır" diyen Selvi, sözlerine şöyle devam bean ne yaptığımız kayıtlarda mevcuttur. O gece var olmakla yok
etti: “Rektörler, dekanlar, akademisyenler emir subayı gibi hareket olmak arasında net bir karar verecek cesareti olmayanların, vatanediyorlardı. Öğrenciler sağ sol ideolojilerin nesneleri haline geti- perverliği diline pelesenk edip vakit geldiğinde izhar edemeyenrilmişti. Darbelerin hazırlığı ve provası üniversitelerde yapılırdı. lerin, mertçe sokağa çıkmak yerine yarım ağızla konuşup her
Hazırladığımız raporlarla, araştırmalarla üniversitelerin demokra- ihtimali göz önünde bulunduranların, millet meydanlara davet ediltikleşmesine katkı sunduk, sunmaya da devam edeceğiz. Mayıs diğinde bu daveti sorumsuzluk olarak görenlerin; darbecilerin si2016 tarihinde yayımladığımız ‘Yükseköğretim Kanununa İlişkin yasi mezesi haline gelmiş birinin arka fonu olmuş, bundan medet
Öneriler’ raporunda, rektör atamalarında seçim usulünün olumsuz ummuş bir teşkilatın müntesiplerinin o gece FETÖ’ye ne kadar
sonuçlarına değinerek, mevcut seçim sisteminde akademik üreti- yakın, millete ne kadar uzak olduğunu aklıselim sahibi herkes bimin düştüğü, seçim atmosferinin çalışma barışını olumsuz etkile- liyor” dedi
diği ve yükseköğrenimin niteliğinin azaldığı tespitlerinde
Kütahya 2 nolu Şube Başkanı Rafet Keleş ise, “Ülkemizin birbulunmuştuk. Son yayımlanan 676 sayılı KHK ile üniversite rek- lik ve beraberliğine katkıda bulunmak, her kesimin ve herkesin
törlerinin seçimine ilişkin düzenlemeyle raporumuzda yer alan tes- insan onuruna yaraşır bir hayat standardına kavuşabilmesi için müpit ve önerilerin yerinde ve haklı olduğunu bir kez daha ortaya cadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Biz, sendikacılığı, emeğin,
koymuştur. Ancak rektörün yetkileri de sınırlandırılmadır. Rektör, alın terinin karşılığının alınması, çalışanların haklarının savunulçok aşırı yetkileri olan bir konumdan arındırılmalıdır. Rektörün ması mücadelesi, haksızlıklar karşısında sesini ve yükseltmek isyetkileri sınırlandırılıp, yetkileri mutlaka kurullara devir edilmeli- teyenlerin çalışma alanı olarak görüyor ve bu anlayışla sendikal
dir.”
yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Alanları yakıp yıkanların, milletin
arabası, esnafın camı ve kaldırım taşıyla sorunu olanların aksine,
FETÖ KRİTİK BİR KONU
eylemi alanlara çıkmak olarak gördük, hakkını ararken kimsenin
FETÖ ile mücadeleye de değinen Selvi, “Fetullahçı Terör Ör- hukukuna girmeyen erdemli bir sendikal duruşun adresi olduk”
gütü (FETÖ) ile mücadele, güvenli yarınlarımız için hiçbirimizin ifadelerini kullandı.
(İHA)
geri durmaması gereken kritik bir konudur. Konunun hassas ve
karmaşık olması, bazı muhterisler, mücadeleyi göze alamayan
omurgasızlar ve kendi defolarını örtmek isteyen fırsatçılar için kullanışlı bir malzemeye dönüştürülmektedir. Bunun neticesinde
masum insanlar mağdur edilerek, FETÖ ile mücadele ediliyormuş
algısı oluşturulmakta, FETÖ suçlamasıyla haksızlığa uğrayan insanlar göz önüne getirilip birileri bu perdelemeyle gizlenmekte,
bunları ayıklaması gereken merciler de hata yapmamak adına hiçbir şey yapmayarak masumları kaderine terk etmektedir. Yetkili
mercideki insanların psikolojik bazı engelleri kendi içlerinde aşamayışı, süreç yönetiminde bazı zafiyetler doğurmakta, bu da art
niyetli bazı kişilere operasyon alanı açmakta; insanları makamından ederek kendine ya da çevresine yer açmak isteyene, ‘bir iftira
atarsam her hâlükârda yıpranır’ düşüncesiyle birçok kumpasın kurulmasına fırsat vermektedir. Bu durum, FETÖ’cülerin istediği bir
sosyal düzene katkı sağlamaktadır. Bu art niyetli muhterislere asla
3 Boyutlu teknoloji
2017’ye damga
vuracak
D
ünya, 3 boyut teknolojisine entegre
olurken 2017 yılında yeni bir çok 3
boyutlu ürünün Türkiye’ye girmesi
bekleniyor.
3 boyutlu teknolojinin ürünleri hızla yayılırken, bu alanda en büyük beklentiler yazıcılar alanında oldu. Bir yazının ya da
resmin yansıtılması, taranması gibi bir çok
yenilik 2017’de tüm dünya ile aynı anda Türkiye’ye de gelecek. Yeni ürünlerle birlikte,
İnşaat özellikle kamu güvenliği adli bilişimi
pazarlarında lazer taramayı kullanmayı düşünen tüm profesyonel kullanıcılar için, ideal
bir giriş noktası sağlanmış olacak. Bu yeni
ürünlerden birisi de FARO’nun Focus M 70
lazer tarayıcısı. FARO Başkanı ve CEO’su
Simon Raab, cihazın tarama çözümü ile inşaat ve kamu güvenliğinde lazer taramasını
düşünen profesyoneller için hem fiyat hem
performans bakımından büyük faydalar sağlayacağını söyledi.
3 BOYUT TEKNOLOJİSİ NASIL
ÇALIŞIR
3D teknolojisi, aynı temel prensiple çalışır: beynimizi iki boyutlu bir resmin derinliği
olan bir resim olduğuna inandırarak. Bunu
yapmanın en temel yolu ise stereoskopidir.
Kullanıcının gözlerine birbirinden biraz
farklı iki resim gösterilir ve bu resimler beyin
tarafından 3 boyutlu olarak algılanır. (İHA)
Yerel yönetimlerden
eğitime tam destek
Y
GS ve TEOG sınavlarına hazırlanan
öğrenciler Tuzla Belediyesi’nin düzenlediği seminerlerle sınav stresini
yenmenin yolunu öğreniyor ve bu sayede ilçedeki öğrencilerin başarı oranının artması
planlanıyor. Belediye Başkanı Şadi Yazıcı
düzenledikleri bu seminerleri ilçede YGS ve
TEOG sınavlarına girecek tüm öğrencilere
ulaştıracaklarını söyledi.
Artık uzun bir maraton haline gelen YGS
ve TEOG sınavlarına hazırlanan öğrencilere
yerel yönetimler de destek oluyor. Tuzla Belediyesi tarafından YGS ve TEOG sınavlarına hazırlanan öğrencilere destek amaçlı
verilen eğitimler devam ediyor. 3 yıldır konusunda uzman ekipler tarafından sınavlara
hazırlanan gençlere yönelik verilen psikolojik tabanlı sınav stratejileri eğitimleri okullarda ve belediye tarafından yapılan gençlik
merkezlerinde sürdürülüyor.
Okullarda ve gençlik merkezlerinde öğrencilerle buluşan Dr. Faruk Öndağ öğrenme
yöntemleri, öğrenmeyi olumlu ya da olumsuz
etkileyen faktörler gibi pek çok konuda gençleri bilgilendiriyor.
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, eğitim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaklarını vurguladı ve sınırları içinde en çok
üniversite barındıran ilçelerden biri olan Tuzla’nın eğitim şehri olma yolunda hızla ilerlediğinin altını çizerek bu alanda yaptıkları
çalışmaları anlattı. Okullarda yapılan çalışmaların dışında kurulan bilgi evleri, gençlik
merkezleri ve düzenlenen gençlik kamplarıyla da eğitim kalitesini arttırmayı amaçladıklarını söyledi.
Gençlerin kendilerine bir hedef koyabilmesi ve bir yol çizebilmesi adına da çeşitli
seminerler düzenlediklerini anlatan Yazıcı,
eğitim için gereken tüm çalışmaları yapmaya
hazır olduklarını belirtti. Bu sınavların “maraton sınavlar” olduğunu ifade eden Yazıcı,
hazırlık aşamasında uzun ve yorucu bir süreçten geçildiğini belirterek öğrencilerin ders
başarılarının yanı sıra psikolojilerinin de çok
iyi durumda olması gerektiğini söyledi. Bu
süreç boyunca gençlerin yanında olduklarını
ifade etti.
ÖĞRENCİLERE DESTEK
Öğrencilere destek amaçlı yapılan çalışmalarda periyodik aralıklarla gençlerle buluşan Dr. Faruk Öndağ ve ekibi, sınav süreci,
sınav anı psikolojisi ve sınav stratejileri üzerine çalışmalar yapıyor.
Öğrencilerin motivasyonlarının sınavları
başarıyla geçebilmeleri için altın anahtar olduğunu anlatan Öndağ, öğrencilerinin inancını korumasının önemine dikkat çekti. Bu
kapsamda yapılan bazı seminerlere, burada
anlatılan yöntemlerle sınavları başarıyla atlatan ve Harvard Üniversitesi’ni kazanan iki
genç de eşlik ediyor. Kendi deneyimlerini ve
başarı öykülerini anlatan gençler sınavlara
hazırlanan öğrenci kardeşlerine örnek oluyor.
Bu gençlerden Merve Armağan amaçlarının
kendileri gibi bu yollardan geçen öğrencilerin ufuklarını açmak ve buralara gitmenin aslında çok zor olmadığını anlatmak olduğunu
söyledi. Seminerlere katılan öğrenciler ise
uzmanların yardımının kendileri için çok
önemli olduğunun altını çizdi.
(İHA)
SİNEMA-TV
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
Çalgı Çengi İkimiz'in
Ankara galası yapıldı
Yönetmenliği Selçuk Aydemir'in yaptığı ve üç hafta önce
sinemaseverlerle buluşan filmde Murat Cemcir ve
Ahmet Kural'ın yanı sıra Rasim Öztekin, Ayhan Taş, Şinasi Yurtsever, Barış Yıldız ve Tuna Orhan rol alıyor.
Yönetmenliğini Selçuk Aydemir'in yaptığı
"Çalgı Çengi İkimiz" filminin Ankara galası, başrol oyuncuları Murat Cemcir ve Ahmet Kural'ın
katılımıyla yapıldı. Cemcir ve Kural, bir alışveriş
merkezinde gerçekleştirilen gala öncesi, basın
mensuplarına açıklamada bulundu.
Başkentlilerin filme gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiren Cemcir, "Sadece
bugün satılan bilet sayısı, Çalgı Çengi filminin
toplam bilet sayısına ulaştı, çok mutluyuz." dedi. Filmin gösterimindeki üçüncü haftaya girdiğini belirten Cemcir, şunları söyledi: "Bugün ilk
hafta kadar seyircimiz var. Çok mutluyuz. Hayalimizi yaşıyoruz. Filmimizle bu kadar seyirciye
ulaşmış olmak hayalimizdi. Daha da gezeceğiz.
Rize, Trabzon, Adapazarı, İzmir, yarın Samsun'dayız. Filmi halkımızla izlemek için toplamda
27 şehiri, 4 ülkeyi geziyoruz. Toplamda 23 bin kilometre yol katedeceğiz." Ahmet Kural ise filmin üçüncüsünü de çekmeyi düşündüklerini aktardı. Gösterilen ilgiye teşekkür eden Kural, şöyle konuştu: "Hiçbir filmin
sonu yok. 'Bundan sonra çekmeyeceğim' diye bir şey yok.
Çalgı Çengi'den sonra filmin
ikincisini çekmek için bazı yapımcılarla anlaştık hatta kutladık
bile ama bugüne 6 yıl sonrasına
nasip oldu. Kısmet ve nasip
dediğimiz iki kelime çok
önemli insan hayatında. Bir
de 'Düğün Dernek' filminde
çok seyirciye ulaştığımızdan
dedik ki 'Seyirciye haksızlık
etmeyelim, onun devamını çekelim. Ondan sonra kendi hikayemize dönelim' dedik." Yönetmenliği
Selçuk Aydemir'in yaptığı ve üç hafta
önce sinemaseverlerle buluşan
filmde Murat Cemcir ve Ahmet
Kural'ın yanı sıra Rasim Öztekin,
Ayhan Taş, Şinasi Yurtsever, Barış
Yıldız ve Tuna Orhan rol alıyor.
(AA)
Kocaeli'de ünlüler geçidi
Kocaeli’de özel bir alışveriş merkezinin
yaş günü etkinliklerine katılan ünlü sanatçılar, muhteşem performanslarıyla izleyenleri
büyüledi.
Esas Holding tarafından Eski Gölcük
yolu üzerinde hizmete açılan 41 Burda
AVM’nin yaş günü kutlamaları renkli görüntülere sahne oldu. Ateş dans şovları ve
kortejle başlayan kutlama, romantik müziğin usta yorumcusu Ümit Besen, pop-rock
müziğin renkli isimlerinden Pamela ve pop
müziğin sevilen ismi Bora Duran’ın gerçekleştirdiği konser tüm ziyaretçilere eğlenceli
ve müzik dolu bir gün yaşattı. Birbirinden
güzel eserlerin seslendirildiği kutlamalara
izleyicilerde şarkılara eşlik ederek destek
verdi.
Konserin ardından kesilen 1. yıl pastası
ile program sona erdi.
(İHA)
İzmir’de ‘Olanlar Oldu’
Filmin geçtiği İzmir'in Seferihisar ilçesini çok beğendiğini belirten Ata Demirer; ''İzmir bizim film gibi sıcak bir coğrafya. Seviyoruz İzmir'i. Her filmi yaptığımızda şahsen benim burada yaptığımız galalar aklıma geliyor. İnşallah bir tane daha nasip olacak.” dedi.
M
ilyonları kahkahaya boğan
Ata Demirer’in merakla
beklenen Olanlar Oldu filminin İzmir galası yapıldı
Senaryosunu Ata Demirer’in yazdığı, Hakan Algül’ün yönettiği, yapımcılığını BKM filmin üstlendiği
Olanlar Oldu filmi İzmir galası için
başrol oyuncularıyla birlikte İzmirli
sinemaseverlerle buluştu.
Optimum Outlet’de yapılan galaya, ünlü komedyen Ata Demirer ve
filmin başrol oyuncularından; Tuvana
Türkay, Ülkü Duru, Seda Güven ve
Salih Kalyon'un katıldı. Filmden önce
filmin oyuncuları, hayranları ile söyleşide buluştu.
Filmin geçtiği İzmir'in Seferihisar
ilçesini çok beğendiğini belirten Ata
Demirer; ''İzmir bizim film gibi sıcak
bir coğrafya. Seviyoruz İzmir'i. Her
filmi yaptığımızda şahsen benim burada yaptığımız galalar aklıma geliyor. İnşallah bir tane daha nasip
olacak. Sığacık resmen plato gibiydi.
Özellikle film setlerinde ne sessiz
olun demek zorunda kaldık ne de oradan geçmeyin demek zorunda kaldık.
Seferihisar Sığcaık'ta alışkın ve modern bir kitle var. Sığacık esnafı, halkı
ve belediye başkanı çok yardımcı oldular.
Seferihisar ve Sığacık halkına çok
teşekkür ediyoruz. Sen aslında öyküyü yazıyorum. Öyküyü yazınca bu
öykü nerede geçer sorusunu da çok
fazla seçenek bırakmıyor Ege Bölgesi.
Çünkü oranın öykülerini de yamayı seviyorum. İzmir çok güzel
mutlaka birgün yine film için yolumuz kesişir'' dedi. Daha sonra oyuncular, Optimum Avm Cinemaximum
sinemalarında filmi İzmirli hayranları
ile birlikte seyretti.
İKİ ROLDE İZLEYİCİ
KARŞISINA ÇIKACAK
Dev Ajans organizasyonu ile
İzmir Optimum Outlet AVM Cinemaximum sinemalarında yapılan galada
Olanlar Oldu filmi, izleyenleri kahkaha ve eğlence dolu bir serüvene çıkarttı.
Ata Demirer’in deniz aşkını beyazperdeye taşıdığı filmde, ünlü
oyuncu iki farklı rolde izleyici karşısına çıktı. İmza attığı her filmde milyonları güldüren Ata Demirer son
filminde hem bir tekne kaptanı olarak
hem de 60’lı yaşlarda Döndü karakteri ile sinemaseverler ile buluştu.
FİLMİN KONUSU
Bir Ege kasabasında geçen hikayede, oğlunun mürüvvetini görmek
isteyen Döndü, gelin adayı olarak kasabanın güzeli Mehtap'ı (Seda Güven)
düşünürken, bir anda ünlü dizi oyuncusu Aslı'nın (Tuvana Türkay) olaylara dahil olmasıyla olanlar oluyor.
(İHA)
11
TV’DE BUGÜN
06:13 İstiklal Marşı ve
Günün Program Akışı
06:15 Leyla ile Mecnun
07:55 Adını Sen Koy
09:15Filmin En Güzel
Sahnesi 09:20 1'de Bugün 09:30 İyi Fikir
11:30 1'de Bugün 11:40 Seksenler 14:10
Bir Hilal Uğruna 15 Temmuz 14:30 Ana
Kuzusu 17:05 Adını Sen Koy 19:10 Hava
Durumu 19:15 Spor 19:20 Habere Doğru
19:30 Erhan Çelik İle Ana Haber 20:00
Hangimiz Sevmedik 23:30 Altın Petek
00:45 Filmin En Güzel Sahnesi 00:50 Türk
Sineması "Zefir" 02:30 Seksenler 04:20
1'de Bugün 04:30 Ana Kuzusu
07:00 İrfan Değirmenci
ile Günaydın 09:00 Magazin D Extra 09:30 Renkli
Sayfalar 12:30 Kısmetse
Olur 16:45 Arka Sokaklar
18:45 Kanal D Ana Haber Bülteni 20:00
Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı 22:30
Manda Yuvası 00:30 Kusursuz Kaçış
01:45 Manda Yuvası 03:00 Kara Kentin
Çocukları 05:30 Zoraki Koca
06:45 Bugün 08:30 Beni
Affet 09:45 Duymayan
Kalmasın 12:30 Aşka Tutsak 13:45 Ezgi Sertel ile
Lezzetin Haritası 14:45
Beni Affet 16:15 Zuhal
Topal'la 19:00 Star Haber 20:00 Paramparça 23:45 Cesur ve Güzel 02:30 Aşka
Tutsak 03:15 Işıklar Sönmesin 04:50 Paramparça
06:45 Kahvaltı Haberleri
10:00 Müge Anlı ile Tatlı
Sert 13:00 Gün Ortası
13:40 Karavan 16:20 Esra
Erol'da 19:00 ATV Ana
Haber 20:00 Kırgın Çiçekler 23:45 Kim
Milyoner Olmak İster? 00:30 Son Durak
01:30 İnfazcı 2: Savaş Bölgesi 03:15
Ölene Kadar 05:45 Karavan
07:15 Gelin Evi 09:30 Zahide Yetiş'le 12:00 Nursel'in Evi 13:00 Gelin Evi
15:00 Evleneceksen Gel
18:45 Show Ana Haber
20:00 İçerde 23:45 İsyan 01:45 İsyan
03:45 Evleneceksen Gel 05:30 Özleyiş
06:00 Güne Merhaba
08:45 Günün Ekonomisi
09:00 Parametre 10:00
10'dan Sonrası 13:00
Bugün 15:00 Günlük
18:00 Ana Haber 18:45
Spor Vizyon 19:00 Ana Haber 21:00 Akıl
Çemberi 01:00 Gece Haberleri 02:30 Akıl
Çemberi
07:15 İsmail Küçükkaya
ile Çalar Saat 10:00 Kaybolan Çiçekler 12:45 Gardırop Savaşları 15:15
Memet Özer ile Mutfakta 16:15 NO: 309
19:00 Fatih Portakal ile FOX Ana Haber
20:00 Bana Sevmeyi Anlat 00:15 Ben Söylerim 02:45 Kaybolan Çiçekler 05:15 Kalbimdeki Deniz
07:00 Günaydın Doktor 08:15
Çok Güzel Hareketler Bunlar
09:00 Maşa ile Koca Ayı
09:30 Aramızda Kalmasın
12:45 Survivor Panorama
16:00 İşte Benim Stilim 20:00 Survivor
2017 00:15 İşte Benim Stilim 02:45 Program 04:15 Program 05:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar
06:45 Yabancı Damat
08:00 Kınalı Kar 09:45
Yaprak Dökümü 11:30
Fatmagül'ün Suçu Ne?
13:30 Derya Baykal'la Gülümse 16:00
Merhamet 18:00 Hepsi Bugün Oldu 20:00
Akasya Durağı 22:00 Çılgın Dağ Eğlenceleri 23:45 Kanıt 01:20 Hepsi Bugün Oldu
02:00 Çılgın Dağ Eğlenceleri 03:30 Pretty
Little Liars 04:10 Akasya Durağı 05:10
Berivan
06:00 Ağaç Ev Ustaları
06:50 Tombul Gelinler
07:40 Benim Müthiş Tombul Hayatım 08:30 Long Island Medyumu 09:20 İlk Tıkta Aşk 09:45
İhtişamlı Düğünüm 12:20 Huriye'nin Mutfağı 13:15 Ağaç Ev Ustaları 14:10 Long Island Medyumu 15:05 Gelinliğe Evet De:
Büyük Gün 15:30 Sosyete Kuaförü 16:25
İlk Tıkta Aşk 16:55 Doğum Günlükleri
18:45 Buddy'nin En İyileri 19:10 Bilimin
Sihri 19:40 Man, Woman, Wild 20:35 Lip
Sync Battle Special 21:30 Doctor Who:
Series 10 Special 22:25 The Librarians
23:20 Unutulmaz Cinayetler 00:10 Kan
Bağları 01:00 Evil Kin 01:50 Vikings
02:35 Man, Woman, Wild 03:20 Bilimin
Sihri 03:45 Doğum Günlükleri 05:15
Arrow
12
KÜLTÜR-SANAT
Kolombiya'nın ünlü yazarı
Ankara'da büyükelçi
Büyükelçi Saavedra, "Türkiye'nin beni en çok etkileyen özelliklerinden biri ülkedeki emniyet ve güvenlik. Türkiye'de gecenin herhangi bir vakti güvenli bir şekilde
dışarıda yürüyebilir, istediğiniz zaman güven içinde ulaşabilirsiniz.'' dedi.
H
intçe, Bengalce, Marathi, İngilizce ve İspanyolca gibi
birçok farklı dilde basılmış 25 kitabı bulunan ve Kolombiya'nın Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan
Juan Alfredo Pinto Saavedra'nın "Agua dulce, agua de mar"
isimli kitabının Türkçe çevirisinin mart ayında yayımlanması
planlanıyor. Büyükelçi Saavedra, Türkiye'ye dair izlenimlerini,
Türk mutfağına olan hayranlığını ve diplomatlık görevinin yanı
sıra devam eden yazarlık tutkusunu anlattı.
Saavedra, Türkiye'ye gelmeden önce cana yakın insanların
yanı sıra şaşırtıcı ve tarihi mirasa sahip bir ülkeyle karşılaşma
beklentisi içinde olduğunu ve büyükelçilik görevinden önce de
Türkiye'de turist olarak bulunduğunu dile getirdi.
Kolombiyalı Büyükelçi, "Türkiye'ye geldiğimde beklentilerimden çok daha fazlasını buldum. Farklı dil konuşulması sebebiyle iletişimde bir takım eksiklikler olmasına rağmen, Türk
halkının oldukça cana yakın, sıcak kanlı ve misafirperver bir
halk olduğunu gördüm." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE'DE HİSSETTİĞİM EN ÖNEMLİ DUYGU
GÜVEN DUYGUSU"
Saavedra, Türkiye'de hissettiği en önemli duygunun "güven
duygusu" olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin beni en çok etkileyen özelliklerinden biri ülkedeki emniyet ve güvenlik. Türkiye'de gecenin herhangi bir vakti güven içinde yürüyebilir,
güvenli bir şekilde her yerde taksi bulabilir ve şehrin herhangi
bir yerine gece ya da gündüz, istediğiniz zaman güvenli bir şekilde ulaşabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Daha önce 10 farklı ülkede diplomat olarak çalıştığını ve
Hindistan, İran, Endonezya ve Nepal gibi birçok farklı ülkede
büyükelçi olarak görev yaptığını anlatan Saavedra, Türkiye'ye
ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Güven duygusunun yanı sıra Türkiye'de nasıl hissettiğimi
sorarsanız size bunun 'büyüleyici' olduğunu söyleyebilirim. Bu
ülkede hiçbir zaman sıkılmadım. Her anım oldukça hareketli
geçiyor. Daima yeni şeyler öğreniyorum. Gezilecek ve görülecek çok fazla yer var. Türkiye'de bulunduğum için çok mutluyum çünkü burada dünyaya, insanlığa ve insanoğluna dair her
geçen gün yeni şeyler öğrendiğimi hissediyorum."
"HEM TÜRKLER HEM DE KOLOMBİYALILAR
AİLE KURUMUNA ÖNEM VERİYOR"
İki ülke arasında gözlemlediği en büyük farkın, Türkiye'de
mevsimler arasındaki keskin geçişler olduğunu belirten Saavedra, Ankara başta olmak üzere Türkiye'de dört mevsimin belirgin bir şekilde yaşandığına işaret etti. Buna karşılık,
Kolombiya'nın tropikal iklim kuşağında yer alması nedeniyle,
ülkenin genelinde hava sıcaklığının 24 ila 28 derece olduğuna
ve Kolombiya'da neredeyse tek mevsimin yaşandığına dikkati
çekti. Saavedra, hem Kolombiyalıların hem de Türklerin gülmeyi, eğlenmeyi, şakalaşmayı ve dans etmeyi çok sevdiğini
dile getirdi. Saavedra, en belirgin benzer özelliğin ise aile kurumuna verilen değer olduğunu kaydederek, "Türkiye'de aile
çok önemli bir yere sahip. Bizler de aynı şekilde Kolombiya'da
aile yapısına çok önem veririz." dedi.
"Kolombiya, (gazeteci-yazar) Gabriel Garcia Marquez'in,
(şair ve yazar) Alvaro Mutis'in, (ressam) Fernando Botero'nun
ve (şarkıcı) Shakira'nın ülkesi. Kolombiya kültürel açıdan oldukça zengin bir ülke." diye konuşan Saavedra, bu yıl Türkiye'nin farklı şehirlerinde kültür haftaları düzenleyeceklerini ve
ülkesinin en ünlü salsa dans ekiplerinden birinin de Türkiye'de
performans sergileyeceğini belirtti.
Büyükelçi Saavedra, büyük çoğunluğu İstanbul'da olmak
üzere Türkiye'de yaklaşık 350 Kolombiyalının yaşadığı bilgisini vererek, 135 Kolombiyalı öğrencinin de Türk hükümetinin sağladığı burslarla eğitim
gördüğünü kaydetti.
(AA)
Kültür-Sanat Rehberi
LİBYA KÜLTÜR MERKEZİ
ESKİ ZAMAN SANAT VE KÜLTÜR MERKEZİ
EKİN KÜLTÜR - SANAT MERKEZİ
DEVLET OPERA VE BALESİ
ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ
MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ
İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ
TÜRK JAPON VAKFI KÜLTÜR MERKEZİ
HÜSEYİN GAZİ KÜLTÜR MERKEZİ
ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
ANKARA OPERA - BALE
SARAY KÜLTÜR MERKEZİ
NAZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ
KARAKUM KÜLTÜR MERKEZİ
DEVLET OPERA VE BALESİ
436 05 21
467 30 87
213 41 21
324 22 10
425 17 51
491 99 07
446 51 78
491 17 48
375 98 57
418 31 24
384 50 50
324 68 01
399 36 88
417 56 59
339 65 19
229 76 25
MÜZELER
Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 324 31 60 - 312 62 48, ziyarete
açık saatler: 08.30 - 17.30.
Etnografya Müzesi: 311 95 56, ziyarete açık saatler: 08.3012.30/13.30-17.30.
Devlet Resim ve Heykel Müzesi: 310 20 94, ziyarete açık saatler:
09.00-12.00/13.30-17.00.
Cumhuriyet Müzesi: 310 71 40, ziyarete açık saatler: 09.0012.00/13.30-17.00.
Kurtuluş Savaşı Müzesi: ( I. TBMM Binası) 310 53 61, Kış:
09.00-12.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00.
Anıtkabir Müzesi: 310 53 61, ziyarete açık saatler: Kış: 09.0012.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00.
Atatürk Evi Müzesi: 212 65 06, ziyarete açık saatler: 09.00-17.00.
Demiryolu Müzesi: 310 35 00, ziyarete açık saatler: 13.30-17.00.
Ankara Atatürk Kültür Merkezi Cumhuriyet Devri Müzesi:
342 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.30.
MTA Tabiat Tarih Müzesi: 287 34 30, ziyarete açık saatler: Hafta
İçi, 09.00-17.00 - Cumartesi-Pazar, 10.00-15.00.
ODTÜ Müzesi: 210 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.00
Gordion Müzesi: 638 21 88, ziyarete açık saatler: Yaz, 08.30-17.30
(Her gün) - Kış, 08.30-17.00.
Alagöz Karargâh Müzesi: 641 65 13, ziyarete açık günler: cumartesi-pazar hariç
Vehbi Koç Müzesi ve Ankara Araştırmaları Merkezi:
(VEKAM) 355 20 27, ziyarete açık saatler: 09.00-17.30, ziyarete
açık günler, salı hariç.
Oyuncak Müzesi: 363 33 50/335-340, Ziyaret Saatleri: 10.0017.00 ( Cumartesi-Pazarı hariç)
Çankaya Müze Köşk: 468 63 00/2675, ziyaret Saatleri: 13.3017.00
Devlet Mezarlığı Müzesi: 221 06 27, Ziyaret Saatleri: 09.30-17.00
Kış: 09.30-16.30 Cumartesi-Pazar: 10.00-17.00, ziyaret günleri (pazartesi-salı hariç).
Eğitim Müzesi: 311 95 56/311 30 07, Ziyaret Saatleri: 08.3012.30/13.30-17.30
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesi: 212 64
60/45, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.00/13.00-17.30, Ziyaret günleri:
Cumartesi-Pazar hariç.
Hava Müzesi: 244 85 50/4059-4114, Ziyaret Saatleri: 09.00-16.30,
Ziyaret günleri: Pazartesi-Salı hariç
Mehmet Akif Ersoy Müze Evi: 305 21 23, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi-Pazar ve resmi tatiller hariç.
Milli Mücadelede Atatürk Konutu: 309 05 15/4084, Ziyaret Saatleri: 09.00-12.00/13.00-17.00
Ziyaret günleri: Pazar-Pazartesi hariç.
Haritacılık Müzesi: 363 70 09/2038, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/14.00-17.30, Ziyaret günleri: Salı -Perşembe günleri izin alınarak ziyaret ediliyor.
PTT Pul Müzesi: 316 62 63, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.30/13.3017.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve resmi tatiller hariç.
T.C. Ziraat Bankası Müzesi: 310 37 50/4348, Ziyaret Saatleri:
08.30-12.30/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar hariç
75.Yıl Cumhuriyet Eğitim Müzesi: 232 04 24, Ziyaret Saatleri:
09.00-12.30/13.30-17.00, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve
resmi tatil hariç
Şefik Bursalı Müze Evi: 441 23 90, Ziyaret Saatleri: 09.0012.00/13.00-17.00, Ziyaret günleri: Pazartesi hariç.
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
ANKARANÂME
[email protected]
M. Mahzun DOĞAN
Ankara üzerine yeni bir kaynak kitap…
Ankara’nın dünü, bugünü, geleceği üzerine
düşünürken, yazarken ikide bir elimin gideceği,
sayfaları arasında dolaşıp duracağım yeni bir kaynak kitabım oldu. “Kültürel Mirasın İzinde Ankara” (*) adlı kitabı Gonca Gökalp Alpaslan ile
Pelin Şahin Tekinalp hazırlamış.
Kitabın içeriğine, sayfalarda karşılaştığım
beni heyecanlandıran bilgilere, anılara değinmeden önce, dikkatimi çeken bir ayrıntı nedeniyle,
bu iki akademisyenden söz etmek istiyorum.
Gonca Gökalp Alpaslan, akademik olarak
Doç. Dr. unvanına sahip. Dr. Nevin Önberk danışmanlığında hazırladığı “Behçet Necatigil’in Şiirlerinde Aile” konulu teziyle yüksek lisansını
tamamladı (1992). Doktorasını ise, Prof. Dr. Bilge
Ercilasun danışmanlığında hazırladı:
“Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Gelenekten Gelen Unsurlar” (1999).
Doktorasını Hacettepe Üniversitesi’nde
(H.Ü.) tamamladı ama, çalışmalarını uluslararası
boyuta taşıdı. ARIT-Türk Amerikan İlmî Araştırmalar Derneği’nin bursunu kazandı. İsveç Uppsala Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nde konuk
öğetim üyesi olarak ders verdi. Viyana Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nde konuk araştırmacı olarak bulundu.
1992’den bu yana, H.Ü. Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Yeni Türk
Edebiyatı alanında çalışıyor.
Yayımlanmış kitapları şunlar:
“Metinlerarası İlişkiler ve Gılgamış Destanı’nın Çağdaş Yorumları” (2007), “Tercüme-i Telemak”, Yusuf Kâmil Paşa (Hazırlayan: Gonca
Gökalp Alpaslan, 2007), XIX. Yüzyıl Yazılı Anlatılarında Sözlü Kültür Etkileri (2002), Özyaşamöyküsünde Yazarın Yeniden Doğuşu (2016).
Pelin Şahin Tekinalp de Doç. Dr. unvanını taşıyor. H.Ü. Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat
Tarihi Bölümü mezunu (1988). Yüksek lisans ve
doktora programını da aynı bölümde tamamladı.
Yüksek lisans tezi, “Duvar Resimlerinde Manzara
Olgusu Üzerine Bir Örnekleme: Şale Köşkü”
adını taşıyor. Doktora tezi ise, “Yıldız Sarayı
Kompleksi Duvar Resimleri” üzerine…
Lisans üstü ve doktora tezini Hacettepe’de tamamlasa da, akademik yaşama İzmir’de adım
attı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde (1995)… Sonra, öğrenci olduğu
Hacettepe’ye, Sanat Tarihi Bölümü’ne geldi
(1997). Fakültede Avrupa ve Osmanlı sanat tarihi
üzerine verdiği derslerin yanısıra, 19. yüzyıl Osmanlı sanatı, edebiyatı ve oryantalizm üzerine
akademik çalışmalarını yürütüyor. Hacettepe Üniversitesi Tarihi ve Kültürel Mirası Araştırma Merkezi’nin (HÜTKAM) müdürü. Aynı zamanda,
Anadolu Sanat Tarihçileri Derneği’nin (ASTAD)
başkanı.
İki akademisyenimiz hakkında bu özet bilgileri verdikten sonra, geleyim dikkatimi çeken ayrıntıya.
“Kültürel Mirasın İzinde Ankara” kitabını hazırlayan bu iki akademisyenin adı kitabın kapağında ve sunuş yazısında akademik unvanları
anılmadan yer alıyor.
“Niye” diye düşündüm?
Sanırım, kitapla ilgili ilk algının daha “sıcak”
olması için.
Çünkü, akademik dil, belli bir konuda araştırma yapanların dışındaki genel okuyucu kitlesine sıcak gelmiyor. Okuyucu kendini, bir tür ders
dinleyen öğrenci konumunda algılıyor. Edebiyatın
yaşamı kuşatan, kucaklayan, koklayan, su veren,
yeşerten ısısı olmuyor o dilde. Sanırım, ilk anda
böyle bir algı oluşmasın istenmiş okuyucuda.
İyi de yapılmış, çünkü, o “ders verme” dilinden uzak yazılar var kitapta. Ankara’da yaşamış,
bu kentten anılar yüklenmiş herkesin tad alarak
okuyacağı yazılar… (Belki, tam da bu nedenle,
künyede bir dipnot da var ki, yazıların akademik
sorumluluğunun yazarlara ait olduğunu anımsatan
dipnotta aynı zamanda “yazım tercihleri”nin de
yazarlara ait olduğu vurgulanıyor.) Elbette, Ankaralı bir anısı olmasa da, Başkenti, oradaki kentsel
ve kültürel değişimi ve yaşam serüvenini merak
edenlerin de ilgiyle okuyacağı araştırmalar, yazılar… Ve geleceğe bırakılan bir belge… Bir kaynak kitap.
(*) “Kültürel Mirasın İzinde Ankara”, Hazırlayanlar: Gonca Gökalp Alpaslan / Pelin Şahin
Tekinalp, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Birinci Basım: 2016, Ankara.
"Herkül'ün mağaraları" ziyaretçilerden ilgi görüyor
Zonguldak'ta bulunan Cehennemağzı Mağaraları, mitolojik hikayesi ve Roma dönemine ait gizli
ibadet yerleriyle, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında bulunuyor. Ereğli Müze Müdürü Mercan, "2016 sonu itibarıyla mağaraları toplam 26 bin 853 kişi ziyaret etti" dedi.
Z
onguldak'ın Ereğli ilçesinde 2001'de ziyarete açılan, mitolojiye göre Herkül'ün kendisine verilen görevi yerine getirmekte
faydalandığı Cehennemağzı Mağaraları, yerli ve
yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Cehennemağzı Mağaraları, mitolojik hikayesi ve Roma dönemine ait gizli ibadet yerleriyle, yerli ve yabancı
turistlerin uğrak mekanları arasında bulunuyor. Mitolojiye göre, insanın doğaya karşı yenilmez dayanma ve saldırma gücünü simgeleyen Herkül,
Argolis Kralı Eurystheus'un kendisine verdiği 12
görevden sonuncusunu yerine getirmek için, efsanevi altın postu aramak üzere yola çıkan gemicilerle
Ereğli'ye geliyor.
Üç mağaradan oluşan Cehennemağzı'ndan, yer
altı tanrısı Hades'in yönettiği, hiçbir ölümlünün dönemeyeceği 'Ölüler Ülkesi"ne inen Herkül, buranın
bekçisi üç başlı ve yılan kuyruklu köpek Kerberos'u, Olimpos tanrıları Hermes ve Athena'nın yardımıyla kaçırıyor.
Herkül, yeryüzüne çıkardığı Kerberos'u, Kral
Eurystheus'un korkması üzerine Cehennemağzı
Mağaraları'ndan Ölüler Ülkesi'ne geri götürüyor.
Ereğli Müze Müdürü Ahmet Mercan, mitolojik
öyküsüyle merak uyandıran mağaraların, birçok ül-
keden ziyaretçiyi ağırladığını söyledi.
Geçen yıl sonu itibarıyla mağaraları 21 bin
458'i ücretli, 5 bin 395'i ücretsiz olmak üzere toplam 26 bin 853 kişinin ziyaret ettiğini belirten Mercan, "Gerek yurt içi gerekse yurt dışından gelen
ziyaretçilerden toplam 117 bin 800 lira gelir elde
edilmiştir. Cehennemağzı Mağaraları, mitolojik
özellikleriyle tüm dünyaya hitap etmektedir." dedi.
Mercan, 5 bin sikke, bin 12 mühür ve mühür
baskısı, bin 549 arkeolojik, 722 etnografik olmak
üzere toplam 8 bin 283 tarihi eserin bulunduğu
Ereğli Müze Müdürlüğünü de geçen yıl 18 bin 357
kişinin ziyaret ettiğini kaydetti.
Müzede çok önemli eserlerin bulunduğunu
ifade eden Mercan, "İlçe olarak Zonguldak il genelindeki tüm eserlere biz bakıyoruz. Milattan önce
2 bin 400 yıllarına kadar eserler yer alıyor." diye
konuştu.
(AA)
'Bana Mastika'yı Çalsana' kapalı gişe
Bursa Devlet Tiyatrosu'nda 2015 yılının
Ekim ayından itibaren sahnelenen 'Bana Mastika'yı Çalsana' adlı oyun büyük ilgi görüyor.
İzmir'in İkiçeşmelik adındaki Roman mahallesinde yaşayan olayları anlatan ve Ahmet
Vefik Paşa sahnesinde sergilenen oyuna tiyatroseverler büyük ilgi gösteriyor. Kapalı gişe oynamaya devam eden ve bu zamana kadar binlerce kişinin izlediği oyuna bilet bulunamıyor.
Tiyatro dünyasının en usta ve bol ödüllü tasarımcılarını bir araya getiren 2 perdelik oyun,
Edirne’de "Bocuk
Gecesi" kutlandı
K
eşan'a bağlı Çamlıca köyünde eski Balkan geleneği "Bocuk Gecesi"
kutlandı. Köyde Çamlıca Kültür ve Turizm Derneği önderliğinde düzenlenen gecede, beyaz çarşaf giyip yüzlerini boyayan gençler, vatandaşlara kabak tatlısı dağıttı.
Daha sonra sokaklara çıkan yüzleri boyalı gençler, pencerelere vurarak
ev sakinlerini korkuttu, köy kahvesinde yaşlılarla sohbet etti.
Sakarya'dan gelen Nevidans Sahne Sanatları Topluluğu da bocuk geleneğini anlatan bir gösteri sundu. Ayrıca muhtarlığın tahsis ettiği bir alanda
geceye özel resim sergisi açıldı.
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Kültürevi'nde yaptığı açıklamada, "Bocuk Gecesi"nin kültürel değerlerin yaşatılması açısından önemli bir etkinlik olduğunu söyledi.
Etkinliğe katılımın her yıl artığını belirten Helvacıoğlu, şöyle konuştu:
"10-15 bin kişinin ziyaret ettiği bu gecede bu yıl farklı bir konsept oluştu.
Çünkü bu sene İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığının tanımış olduğu bu etkinliğe markalaşma yolunda bizler de yardımcı
olduk. Etkinlik artık tescillenmiş olarak yoluna devam edecek. Geleceğimize
miras bırakma adına, geçmişimizin örf ve adetlerini tanımak adına çok
önemli bir yol alındı" diye konuştu.
Helvacıoğlu, bocuk geleneğinin Cadılar Bayramı ile bir ilgisi olmadığını
vurguladı.
Gecede Helvacıoğlu, Türk Patent Enstitüsünün marka tescil belgesini
muhtar Arif Büyükyatıkçı'ya verdi.
BOCUK GECESİ
Türk halk kültürüne ait gecede her evde mutlaka kabak pişiriliyor, bunun
yanı sıra ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek,
badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı ve ceviz yeniliyor. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede, gençler çarşaflara bürünerek komşularını "Bocuk geliyor" diye korkutuyor. "Bocuk" diye adlandırılan varlığın
beyazlar içinde, insan görünümünde gezdiğine, "Bocuk karısı"nın kabak
pişen eve gelip kötülük yapmayacağına inanılıyor.
Bocuk Gecesi'nin, kış mevsimindeki en sert gecenin simgesi olduğu, bu
gece suya atılan tahtanın, sabah su üzerinde donmuş olarak bulunması halinde o evdekilerin yıl boyunca sağlıklı, dayanıklı ve güçlü olacağı varsayılıyor.
(AA)
yaklaşık 3 saat sürüyor.
Kasım ayında 16'ncısı düzenlenen Direklerarası Seyircileri’nin oluşturduğu 'Halk Jürisi',
2015-2016 Tiyatro sezonunda Bursa Devlet Tiyatrosu yapımı 'Bana Mastika’yı Çalsana' oyununu altı ödülle taçlandırdı. Oyunun yönetmeni
Murat Atak, oyun yazarı Nilbanu Engindeniz,
erkek oyuncu Orbay Sehlikoğlu, kadın oyuncu
Ayşe Dinç, kostüm tasarımcısı Funda Çebi, koreograf Cihan Yöntem, Eskişehir’de gerçekleştirilen törende ödüllerini aldı.
(İHA)
Kitapçı Vitrini
Panzehir Gerçeğe Çağrı
Atatürk Ve Cumhuriyet Düşmanlığına Panzehir
"Yalanlardan Arındırılmış
Atatürk ve Cumhuriyet Gerçeği"
Panzehir'de aşağıdaki sorulara belgelerle cevap verilmiştir:
Atatürk son meclis konuşmasındaki "Gökten indiği sanılan
kitapların dogmaları" sözüyle ne
anlatmak istemiştir?
Atatürk'ün sansürlenen mektubundaki "İkra bismi rabbi safsatası" ifadesinin sırrı nedir?
Kâzım Karabekir'in Atatürk
ve din konusundaki iddiaları ne
kadar doğrudur?
Mehmed Âkif Ersoy Şapka
Kanunu nedeniyle mi Mısır'a gitmiştir?
İstiklal Mahkemeleri şapka
takmayanları idam etmiş midir?
Şapka Kanunu nedeniyle Erzurum'da bir de kadının (Şalcı
Bacı) idam edildiği doğru
mudur?
İskilipli Atıf Hoca şapka karşıtı kitap yazdığı için mi asılmıştır?
Rizeliler şapka takmadı diye
Hamidiye Zırhlısı Rize'yi bombalamış mıdır?
İsmet İnönü "Hatıralar"ında
"Harf Devrimi'ni dinin etkisini
azaltmak için yaptık" demiş
midir?
Atatürk'ün malvarlığı konusundaki yalanlar ve gerçekler nelerdir?
Halifeliğin kaldırılmasını İngilizler mi istemiştir? Halifeliğin
kaldırılması dine aykırı mıdır?
Atatürk döneminde ezanlar
yasaklanmış mıdır?
Ayasofya'nın müze yapılması
İslam'a düşmanlık mıdır?
Atatürk'ün hafta tatilini cumadan pazara almasının nedeni
İslam karşıtlığı mıdır?
13
YURTTAN-DÜNYADAN
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
Türk el emeği Macarlarla buluştu
Türkiye genelinde “Çemberimde Gül Oya” projesi kapsamında, 81 ilin unutulmaya yüz tutmuş
kültürel değerleri Budapeşte’de Macarlarla buluştu.
Fırat Kalkanı’nda
165 DAEŞ hedefi
vuruldu
T
B
in Türk öğrencisinin el emeği göz nuru oyalar Budapeşte’de hizmet veren Yunus Emre Enstitüsü’nde 3
gün boyunca sergileniyor. Budapeşte Yunus Emre
Enstitüsü'nde düzenlenen ‘Çemberimde Gül Oya’ sergisi açılışını Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı yaptı.
Sergi açılışına Ticaret Müşaviri Faruk Cömert, Macar-Türk
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Cabir Özel ve
kalabalık bir Macar misafir topluluğu katıldı. Serginin açılış
kurdelesini Büyükelçi Şakir Fakılı kesti. Serginin açılışının
ardından Macar misafirler, bin Türk öğrencisi tarafından yapılan el işi yazmaları, çemberleri ve oyaları tek tek inceleyerek
Türkiye genelindeki 81 ilin el işi yazmalarını yakından tanıma
fırsatı yakaladı.
Çemberimde Gül Oya projesi kurucusu felsefe öğretmeni
Nesrin Karaduman sergi hakkında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki 81 ilden 81 öğretmen ve bin öğrenci çalışarak bu
projenin hayata geçirildiğini, 3 ay boyunca bu işlerin kendisine kargolarla malzemelerin ulaştırıldığını, kendisi tarafından
dizayn edildiğini söyledi.
Karaduman, “Bizim hiçbir maddi finansımız yok. Biz tamamen 81 öğretmen arkadaş tamamen gönülden yapıyoruz
bu işi. Ülkemizin zenginliğini, kaybolan kültürümüzü tekrar
gençlere hatırlatmak amacıyla 2 valiz eşyamız var. Türkiye’de
il il geziyor. Şu ana kadar 52 ilde 56 sergi oldu. Mayıs itibarıyla 81 ilimizi tamamlayacağız. Çanakkale’de nasıl destan
bir yazdıysak Çemberimde Gül Oya ile Türkiye’de bir destan
yazacağız” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Şakir Fakılı ise, yurt dışında yaşayan Türklere
Türk kültürüne ilgi duyan Macarlara Türkiye’yi tanıttığı için
proje sahiplerine teşekkür etti. Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Yakup Gül, enstitü olarak Türkiye genelinde 81
öğretmenin gözetiminde bin öğrencinin emeğinin Budapeşte’de Macarlara tanıtıldığını, çok ilginin olmasının kendilerini çok mutlu ettiğini, emeği geçen öğretmenlere ve
öğrencilere teşekkür ettiklerini söyledi.
(İHA)
ürk Silahı Kuvvetlerince, Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam
eden Fırat Kalkanı Harekatı'nın 152. gününde, 165 terör örgütü DEAŞ hedefi vuruldu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden yapılan bilgilendirmeye göre, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut
güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek için Suriye'nin kuzeyine yönelik 24
Ağustos 2016'da başlatılan harekat devam ediyor.
Harekatın 152’nci gününde, muhalif unsurların, bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek
amacıyla düzenlediği harekat, yoğun ateş desteğiyle devam etti. Harekatta, tespit edilen 165
terör örgütü DEAŞ hedefine atış yapılarak, örgüt
mensuplarınca kullanılan barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah
ve araçların bir kısmı imha edildi, bir kısmı ise
kullanılamaz hale getirildi.
Türk Hava Kuvvetleri'nce, Bab bölgesinde
tespit edilen 2 DEAŞ hedefine yönelik düzenlenen hava harekatında 2 bombalı araç imha edildi.
Bombalı araçların imhasına ilişkin görüntüler
paylaşıldı. Harekat kapsamında 11 terör örgütü
DEAŞ mensubunun etkisiz hale getirildiği, 2 teröristin ise yaralandığı tespit edildi. Koalisyon
güçlerince, Tadif'in güneydoğusunda tespit edilen DEAŞ hedeflerine yönelik hava harekatında
ise bir terörist yaralandı, bir top/obüs ve bir bombalı araç imha edildi. Terör örgütü DEAŞ'tan temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlayan
patlayıcı madde tespit ve imha timleri, 44 el yapımı patlayıcıyı (EYP) imha etti. Harekatın başından bugüne, çoğu tuzaklanmış 3 bin 88 EYP
ve 43 mayın kontrollü olarak etkisiz hale getirildi.
(AA)
Avrupa'daki aşırı
sağcı liderlerin
Almanya buluşması
"ABD'nin en yaşlı başkanı" işbaşı yaptı A
A
BD'de 8 Kasım 2016'da bir sürprize imza atarak başkanlık seçimlerini kazanan Cumhuriyetçi Donald
Trump, Kongrede ettiği yeminle hem ABD tarihinin
en yaşlı başkanı hem de siyasette kariyer yapmadan 60 yılın
ardından koltuğa oturan ilk kişi oldu.
Kongrede Yüksek Mahkeme Başyargıcı John Roberts'ın
huzurunda İncil'e el basarak yemin eden Trump, sıra dışı
hayat hikayesi, ön seçimlerdeki beklenmedik başarısı ve iddialı vaatleriyle şimdiden ülke siyasi tarihindeki yerini aldı.
ABD'de 1 Şubat 2016'da Iowa'daki ön seçimlerle başlayan
ve 8 Kasım 2016'daki başkanlık seçimleriyle son bulan yarışta, Demokratların adayı deneyimli rakibi eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ı geride bırakarak Beyaz Saray'a
çıkmaya hak kazanan Trump, siyasi kariyeri olmadan 60 yılın
ardından koltuğa oturan ilk başkan unvanını elde etti.
Başkanlık koltuğuna 70 yaşını doldurduktan sonra oturan
Trump, böylece "ABD tarihinin en yaşlı başkanı" unvanını
da aldı.
Özellikle beyaz Amerikalıların yoğun katkısıyla Oval
Ofis'te oturmaya hak kazanan Trump, ülkedeki ekonomik
görünümü orta gelir grubu lehine değiştirme vaadiyle büyük
destek topladı.
"Amerika'yı Yeniden Büyük Yapalım" sloganıyla milyonlarca Amerikalıya "daha müreffeh bir ülke" vadeden
Trump, bu amacına ulaşabilmek için önceki Başkan Barack
Obama döneminde çıkarılan ve "Obamacare" olarak bilinen
sağlık reformu yasasını değiştireceğini, Çin gibi ülkelerden
gelen ticari ürünlere daha yüksek vergiler koyacağını ve tüm
vatandaşları "Amerikan malı kullanmaları, Amerikalı işçi çalıştırmaları" konusunda her zaman teşvik edeceğini dile getirdi.
Kongredeki yemin töreninde yaptığı konuşmada da aynı
konulara temas eden Trump, "Washington'daki iktidar gü-
Kudüs'te "yıkım"
protestosu
cünü Amerikan halkına yeniden aktarmayı" amaçladığını
vurguladı.
Alman asıllı Amerikalı iş adamı Frederick Trump'ın torunu olan Donald Trump, New York'ta 14 Haziran 1946 tarihinde Frederick ve Mary MacLeod Trump'ın 5 çocuğunun
4'üncüsü olarak dünyaya geldi.
Emlakçı olan babasının da teşvikiyle gençlik yıllarından
itibaren emlak dünyasına merak salan Trump, 1968'de Pensilvanya Üniversitesi Ekonomi Bölümünü itirdi. Babasının
şirketinin kontrolünü 1971'de alan Trump, şirkete "Trump
Organizasyon" adını verdi.
Şirketin merkezini Manhattan bölgesine taşıyan Trump,
inşa ettiği otellerle kısa sürede adını duyurdu. Donald Trump,
2004 yılında Amerikan NBC kanalında "Çırak" (The Apprentice) adlı programı yapmaya başlayınca şov dünyasında
şöhretini biraz daha artırdı.
Forbes dergisi tarafından 2016'da "Dünyanın En Zengin
400 İnsanı Listesi"nde yer alan Trump'ın 3,6 milyar dolar civarında varlığı olduğu tahmin ediliyor.
Seçim kampanyası süresince eski vergileri sıkça tartışma
konusu olan Trump'ın son 18 yıldır vergilerini ödemediği ileri
sürüldü.
Slovenyalı 46 yaşındaki modacı eşi Melania Trump'la
2005'te evlenen Donald Trump'ın, bugüne kadar yaptığı 3 evliliğinden 3'ü erkek, 2'si kız olmak üzere 5 çocuğu bulunuyor.
(AA)
Kosova'da eski başbakan
Haradinaj için yürüdüler
İ
srail'in kuzeyinde toplanan ve aralarında 1948 Filistin İslami Hareketi Başkanı Raid Salah'ın da bulunduğu binlerce Arap, İsrail'in Filistinlilerin
evlerini yıkım politikasını yürüyüşle protesto etti.
Ara beldesinde düzenlenen yürüyüşe, Raid Salah'ın yanı sıra İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme
Yüksek Komitesi Başkanı Muhammed Bereke, İsrail
Meclisi Knesset'ten milletvekilleri Eymen Avde, Basil
Gattas, Mesud Ganayim, Cemal Zehalika, Usame esSadi, Ayide Tuma ve Abdulhakim Hac Yahya da katıldı. Göstericiler, Filistin bayrakları ile üzerinde
"Evlerin yıkılması ve Arapların öldürülmesi insanlık
karşıtı suçtur" yazılı dövizler taşıdı. Ortak Arap Listesi
Başkanı Avde, yürüyüş sayesinde topraklarında onurlu
bir şekilde yaşama hakkına sahip çıktıklarını gösterdiklerini söyledi. "Bugün buraya, bize yönelik uygulanan soğukkanlı infazlara ve ırkçılık politikasına,
Başbakan Binyamin Netanyahu ve İç Güvenlik Bakanı Gilad Ardenne'ye karşı çıkmak, İsrail askerleri tarafından öldürülen Yakup Ebu'l Kayan'a olan vefa
borcumuzu ödemek için geldik." diyen Avde, haklarını
alıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
İsrail güçlerinin, çarşamba günü Necef çölünde Arap
vatandaşların yaşadığı Ummul Hayran beldesine
yıkım amacıyla yaptığı baskın sırasında çıkan olaylarda İsrail vatandaşı bir Arap ile bir İsrail polisi ölmüştü. İsrail, beldedeki ev ve barakaları yıkmıştı. İsrail'in
8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu,
1948'deki savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen
yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı Filistinlilerden oluşuyor.
(AA)
vrupa'daki aşırı sağcı partileri bir araya
getiren Özgürlükler ve Uluslar Avrupası
(ENF) grubunun, bugün Almanya’nın
Koblenz kentinde gerçekleştirdiği kongre, yaklaşık 5 bin kişi tarafından protesto edildi. Koblenz Tren İstasyonu önündeki meydanda
düzenlenen gösteriye, bazı Türk sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Yaklaşık 5 bin kişinin
katıldığı gösteri de "Almanya renkli kalacak",
"Irkçılığa hayır", "Benim milliyetim insan" yazılı
pankartlar ve dövizler taşındı. Konuşmacı olarak
Rheinland-Pfalz Eyaleti Başbakanı Malu Dreyer
ve Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn’un da yer aldığı gösteride, Neonaziler ve
ırkçı partiler aleyhinde sloganlar atıldı.
Dreyer, burada yaptığı konuşmada, "Bu bir
özgürlük ve hoşgörü gösterisi. Koblenz ve Rheinland-Pfalz Eyaleti korku ve milliyetçilerin zeminine dönüştürülemez." dedi. Diğer katılımcılar
tarafından yapılan konuşmalarda da ırkçılık ve
ayrımcılık söylemlerine karşı çıkılarak Almanya’nın renkli ve hep birlikte güçlü br ülke
olduğunu vurgulandı.
Öte yandan gösteride, Türkiye asıllı Kutlu
Yurtseven isimli vatandaş da Almanca ve Türkçe
söylediği rap şarkıyla Almanya’daki Nasyonal
Sosyalist Yeraltı (NSU) cinayetlerine dikkati
çekti. Konuşmaların ardından göstericiler polis
eşliğinde ENF grubunun kongre yaptığı RheinMosel-Halle’ye doğru yürüyüşe geçti. Şehir
merkezinden güvenlik önlemleri altında buraya
gelen kalabalık grup, bir süre slogan atarak
müzik eşliğinde ırkçılık karşıtı şarkılar söyledi.
Ardından gösteri, sığınmacıların da yer aldığı
grubun kongre binasına yakın bir açık alanda
verdiği konserle olaysız şekilde sona erdi. Avrupa Parlamentosu’nda aşırı sağcı partileri bir
araya getiren ENF grubu, "Avrupa için Özgürlük" başlığını taşıyan kongresini bugün Koblenz’de gerçekleştiriliyor. Aşırı sağcı Almanya
için Alternatif (AfD) partisinin lideri Frauke
Petry’nin ev sahipliği yaptığı kongreye, Fransa’dan aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine
Le Pen, Hollanda’dan ırkçı Özgürlük Partisi'nin
(PVV) lideri Geert Wilders, İtalya’dan Kuzey
Birliği Partisi lideri Matteo Salvini ve Avusturya’dan Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Sekreteri Harald Vilimsky katıldı.
(AA)
Balotelli'den ırkçılık
tepkisi
F
S
ırbistan’ın çıkardığı yakalama kararı ile Fransa’da tutuklanan ve ardından şartlı tahliye edilen AAK lideri
ve Kosova'nın eski başbakanı Ramush Haradinaj’ın ülkeye dönmesi için protesto gösterisi düzenlendi.
Binlerce kişi başkent Priştine’deki İskender Bey Meydanında toplanarak Haradinaj’a destek için bir araya geldi. Göstericiler, Haradinaj’ın Kosova’ya dönmesi ve Sırbistan ile
müzakerelerin sonlandırılmasını talep ettiler. Kısaltması
UÇK olan Kosova Kurtuluş Ordusu Dernekleri tarafından
düzenlenen protesto gösterisinde, Haradinaj’ın Kosova’nın
kahramanı ve umudu olduğu belirtildi. Haradinaj’ın haksız
yere tutuklandığı ve bunun adaletli olmadığı ifade edilen pro-
testo gösterisine Kosova’nın dört bir yanından vatandaş katıldı. Vatandaşlar, ellerinde Kosova, Arnavutluk ve ABD bayrakları ile Haradinaj’a destek sloganları attılar.
Kosova’nın Geleceği İçin İttifak Partisi, AAK Lideri Ramush Haradinaj, kendisi için düzenlenen destek protestosu
ardından, Fransa’dan destekçilerine seslendi.
Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Haradinaj,
“Sevgili halkım, gelişmeleri ve yaşananları uzaktan izliyorum. Bu şartlar altında gördüklerim sonucunda halkımla
gurur duyuyorum. Dünyanın her yerinden sizin bana vermiş
olduğunuz destek, Kosova’nın özgürlüğüne vermiş olduğunuz destektir” ifadelerini kullandı.
(İHA)
ransa Birinci Futbol Ligi (Ligue 1) takımlarından Nice'te forma giyen Gana asıllı
İtalyan futbolcu Mario Balotelli, dün ligde
konuk oldukları ve 1-1 sona eren Bastia karşılaşmasında, ev sahibi taraftarların kendisine yönelik
yaptığı ırkçı hareketlere tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabı Instagram üzerinden
açıklamada bulunan 26 yaşındaki futbolcu, paylaştığı siyah fotoğrafla birlikte, "Fransız halkına
bir sorum var. Bastia taraftarlarının maç boyunca
maymun sesi çıkarması, 'uh uh' demesi ve disiplin komisyonlarının bir şey yapmaması normal
mi? Yani ırkçılık Fransa'da legal mi? Ya da sadece
Bastia'da? Futbol inanılmaz bir spor. Bastia taraftarı gibi insanlar bunu korkunç yapıyor." ifadelerini kullandı.
(AA)
14
SPOR
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
İHALE İLANI T.C. ULAŞTIRMA DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANLIĞI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA
Karayolları 1. ve 4. Bölge Müdürlüğü Otoyol ağında kamulaştırma sahası içerisinde muhtelif kilometrelerde bulunan toplam 82 adet ve 5580 m² reklam levhasının sözleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 (üç) yıl süreyle bakımı, işletilmesi ve süresi sonunda İdare’ye bedelsiz ve kullanılabilir durumda devredilmesi işi, 2886 sayılı
Devlet ihale kanunun 45. maddesine göre Açık İhale Usulü ile ihale edilecektir.
SIRA İŞİN ADI
1 (BİR) YILLIK
GEÇİCİ TEMİNAT
İHALE GÜN
NO
KEŞİF BEDELİ
VE SAATİ
1
Karayolları 1. ve 4. Bölge
1.395.000 TL
41.850 TL
02.02.2017
Otoyol ağında kamulaştırma sahası
(Birmilyonüçyüzdoksan
(Kırkbirbin
Perşembe
içerisinde muhtelif kilometrelerde
beşbin TL)
sekizyüzelli TL)
Günü
bulunan toplam 82 adet ve 5580 m²
Saat:10.30
reklam levhasının sözleşme tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere 3 (üç) yıl
süreyle bakımı, işletilmesi ve süresi
sonunda İdare’ye bedelsiz ve kullanılabilir
durumda devredilmesi işi.
Beşiktaş, seriyi
sürdürme peşinde
Siyah-beyazlı takım, Spor Toto Süper Lig'in 18. haftasında bugün
Aytemiz Alanyaspor'a konuk olacak. Resmi maçlardaki son golünü
Ziraat Türkiye Kupası'nda Boluspor'a 1-1 berabere kalarak alan
Beşiktaş, ardından yaptığı 4 maçta kalesini gole kapadı. Siyah-beyazlı ekip, lig ve kupadaki ikişer maçta gol yemedi. B
eşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in 18. haftasında
bugün deplasmanda Aytemiz Alanyaspor'un karşısına çıkacak. Aytemiz Alanyaspor ile Beşiktaş
arasındaki karşılaşma saat 20.00'de Bahçeşehir Okulları
Arena'da oynanacak. Mücadeleyi hakem Alper Ulusoy
yönetecek. Ligin geride kalan 17 haftasında topladığı 38
puanla zirve iddiasını sürdüren siyah-beyazlı takım, son
2 haftada yakaladığı galibiyet serisini sürdürmeye çalışacak. 15. haftada Kasımpaşa'ya deplasmanda 2-1 mağlup olan Beşiktaş, sonraki 2 maçta Gaziantepspor'u 1-0
ve Osmanlıspor'u 2-0 yendi.
SAVUNMASI FORMDA Siyah-beyazlı takım, son haftalarda başarılı savunmasıyla dikkati çekiyor. Resmi maçlardaki son golünü
Ziraat Türkiye Kupası'nda Boluspor'a 1-1 berabere kalarak alan Beşiktaş, ardından yaptığı 4 maçta kalesini gole
kapadı. Siyah-beyazlı ekip, lig ve kupadaki ikişer maçta
gol yemedi. HÜCUMDAKİ GÜÇ CENK
TOSUN İLE TALİSCA
Beşiktaş'ın hücumdaki en önemli oyuncuları yine
Cenk Tosun ile Anderson Talisca olacak.
Sakatlığının ardından görev aldığı iki resmi maçta da
gol atmayı başaran Talisca ile ligdeki son 4 karşılaşmada
4 gol bulan Cenk, Aytemiz Alanyaspor karşısında da takımlarının galibiyeti için gol arayacak. HUTCHİNSON, KART SINIRINDA Beşiktaş'ın önemli oyuncularından Atiba Hutchinson,
sarı kart sınırında görevini yapmaya devam ediyor.
Orta sahada savunmaya dönük başarılı oyunuyla dikkati çeken tecrübeli oyuncu, gördüğü 3 sarı kartla sınırda
bulunuyor.
Hutchinson, bugünkü karşılaşmada kart görmesi halinde cezalı duruma düşecek ve 19. haftadaki Atiker
Konyaspor mücadelesinde forma giyemeyecek. (AA)
Adanaspor, çıkışını sürdürüyor
S
por Toto Süper Lig ekibi Adanaspor, son 4 haftada
aldığı puanlarla sezon başından beri bulunduğu
ligin en alt sıralarından kurtulmaya çalışıyor. Ligin ilk 14 haftasında sadece 6 puan toplayabilen
Adana ekibi, 15. haftada ligdeki ikinci galibiyetini 21’lik skorla Kayserispor karşısında alırken, bu sonuç çıkışa geçmenin de başlangıcı oldu. Daha sonra ligin lideri Medipol Başakşehir'i kendi
evinde ağırladığı maçta rakibinden bir puan koparan
Adana ekibi, ardından da Fenerbahçe ile deplasmanda 22 berabere kalarak iki zorlu maçtan birer puan çıkarmayı
başardı. Turuncu beyazlılar 18. hafta mücadelesinde dün karşılaştığı yine üst sıraların iddialı takımlarından Bursaspor’u 84. dakikada Magaye’nin attığı tek golle yendi.
Adana ekibi, bu galibiyetle ligde son 4 haftada iki beraberlik ve iki galibiyet alarak, 6 olan puanını 14’e yükseltti.
Adanaspor, lig başından bu yana teknik direktör sıkıntısı çekti.
Sezonun ilk maçı öncesi teknik direktör Engin İpekoğlu ile yollarını ayıran Adana ekibinde takımın başına
altyapı sorumlusu Eyüp Arın getirildi.
Arın yönetiminde birer beraberlik ve mağlubiyet alan
Adanaspor’da daha sonra göreve getirilen Krunoslav Jurcic de 11 Süper Lig maçında sadece 5 puan toplaması nedeniyle takımdan gönderildi.
14. hafta Trabzonspor, 15. Kayserispor ve 16. Hafta
Medipol Başakşehir maçlarına yardımcı antrenörler Serhat Galimane ve Eyüp Arın maçlara hazırladığı takım, 4
puan topladı.
Adana ekibinde son olarak A Milli Futbol Takımı'nın
antrenörlerinden Levent Şahin teknik direktörlük görevine getirildi. Şahin’in başında bulunduğu Adanaspor
da Fenerbahçe ve Bursaspor maçlarından 4 puan almayı başardı.
(AA)
Konyaspor galibiyeti hatırladı
K
onyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, “Aşağı grupla aramızdaki farkı korumak mümkünse
arayı açabilmek adına bu maçı kazanmamız gerekiyordu” dedi.
Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Spor
Toto Süper Lig’in 18. haftasında sahasında Çaykur Rizespor’u 2-1 yendikleri maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kocaman, "Üç haftadır kazanamıyorduk. Kendi sahamızda oynayacağımız bu maçla beraber kazanma arzumuz
yüksekti ancak öbür taraftan da aşağı grup yavaş yavaş
bize doğru yaklaştı. Artık averajımız bir maçın altına inmişti. Aşağı grupla farkı en azından korumak mümkünse
arayı açabilmek adına bu maçı kazanmamız gerekiyordu.
Ancak zor rakiplerden biriyle de karşılaşıyorduk. Çaykur
Rizespor lig cetveline bakılırsa hem aşağıdan kurtulmaya
çalışan hem son iki deplasmanda kazanmış oyun tarzı olarak da özellikle direkt oyunu Kweuke de takıma girdikten
sonra çok kuvvetli bir şekilde oynayabilen bir takımla oynayacaktık. İsteklerimizle karşılaşacağımız zorluklar arasında biraz çelişki vardı.
Dönemsel olarak da oyun olarak iyi gözüküyorduk.
Ancak bunları skora yansıttığımız söylenemez. Dolayısıyla ufak da olsa bir tedirginlik vardı. Maç son derece
uygun başladı. Top daha fazla bizdeydi hemen maçın başında golü bulduk. Özellikle 30’uncu dakikaya kadar da
son derece iyi götürüyorduk. O andan sonra arka arkaya
pozisyon verdik. İçeriye bu skorla girebilir miyiz derken
dördüncü hamle bizim kendi ayağımızdan geldi.” dedi.
(İHA)
1-Karayolları 1. ve 4. Bölge Müdürlüğü Otoyol ağında kamulaştırma sahası içerisinde muhtelif kilometrelerde bulunan toplam 82 adet ve 5580 m² reklam levhasının sözleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 (üç) yıl
süreyle bakımı, işletilmesi ve süresi sonunda İdare’ye bedelsiz ve kullanılabilir durumda devredilmesi işidir.
2-Kiraya Verilecek taşınmazlar:
Muhtelif kesimlerde kamulaştırma sahası içerisinde bulunan Reklam Levhalarıdır. (Teknik şartname ücretsiz olarak
Karayolları Genel Müdürlüğü, İşletmeler Dairesi Başkanlığı, Bakım İşletme Şubesi Müdürlüğünden temin edilebilir.)
3-İhale Karayolları Genel Müdürlüğü A Blok Küçük Toplantı Salonunda 2886 sayılı Devlet ihale kanunun 45. maddesine göre açık ihale usulü ile yapılacaktır.
4-Reklam levhalarının kira süresi sözleşme imzalandıktan itibaren 3 (üç) yıldır. Kira bedeli 3’er aylık taksitler halinde peşin olarak İdarenin belirlediği hesap numarasına ödenecektir. İlk taksit sözleşme imzalanmadan önce yatırılacaktır.
5-İhaleye iştirak etmek isteyenlerden: Yıllık tahmin edilen kira bedelinin % 3 oranında geçici teminat ve ihale üzerinde kalandan ise yıllık ihale (Kira) bedeli üzerinden % 6 oranında kesin teminat alınacaktır.
6-İş bu şartname ve ihale tutanağı ile sözleşmenin imzalanması esnasında, ihale üzerinde kalan şahıs herhangi
bir şart dermeyan edemez ve şartlı olarak pey süremez.
7-İhaleye katılabilmek için:
a)Kanuni ikametgâh sahibi olmak,
b)Tebligat için Türkiye’de adres göstermek,
c)Geçici teminatı yatırmış olmak,
d)Yer görme belgesi getirmek,
e)Tüzel kişiler bakımından ise (a), (b) ve (d) bentlerindekilere ilave olarak, idare merkezlerinin bulunduğu yerden
veya siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret ve Sanayi odasından veya benzeri makamlardan ihalenin yapıldığı yıl içinde
alınmış tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belge ile tüzel kişilik adına ihaleye katılacak veya teklifte bulunacak
kişilerin tüzel kişiliği temsile yetkili olduklarını gösterir noterden tasdik edilmiş belge veya vekâletnameyi vermek,
f)Kanun’da belirtildiği şekilde teklifte bulunmak şarttır.
İLAN OLUNUR.
Reklam
K.K.N.
Km Mevkii
Yönü
Durumu
Alanı (m²)
Levhası No
1
O4/14
1+800 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
2
O4/14
5+400 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
3
O4/14
6+700 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası
İstanbul
Çift Taraflı
80
4
O4/15
2+300 Sakarya İl sınırı Sapanca arası
Ankara
Çift Taraflı
80
5
O4/15
2+700 Sakarya İl sınırı Sapanca arası
Ankara
Çift Taraflı
80
6
O4/16
3+300 Sapanca Adapazarı arası
İstanbul
Çift Taraflı
80
7
O4/16
3+800 Sapanca Adapazarı arası
Ankara
Çift Taraflı
80
8
O4/16
8+000 Sapanca Adapazarı arası
Ankara
Çift Taraflı
80
9
O4/16
8+500 Sapanca Adapazarı arası
Ankara
Çift Taraflı
80
10
O4/16
9+400 Sapanca Adapazarı arası
İstanbul
Çift Taraflı
80
11
O4/16
11+300 Sapanca Adapazarı arası
Ankara
Tek Taraflı
40
12
O4/16
12+000 Sapanca Adapazarı arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
13
O4/19
2+500 Hendek Düzce İl sınırı arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
14
O4/19
3+600 Hendek Düzce İl sınırı arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
15
O4/19
4+500 Hendek Düzce İl sınırı arası
Ankara
Çift Taraflı
80
16
O4/19
5+300 Hendek Düzce İl sınırı arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
17
O4/19
6+200 Hendek Düzce İl sınırı arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
18
O4/18
3+100 Akyazı Hendek arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
19
O4/18
3+800 Akyazı Hendek arası
Ankara
Tek Taraflı
40
20
O4/18
4+200 Akyazı Hendek arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
21
O4/18
4+900 Akyazı Hendek arası
Ankara
Tek Taraflı
40
22
O4/18
5+900 Akyazı Hendek arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
23
O4/18
6+000 Akyazı Hendek arası
Ankara
Tek Taraflı
40
24
O4/18
7+000 Akyazı Hendek arası
Ankara
Çift Taraflı
80
25
O4/18
8+600 Akyazı Hendek arası
Ankara
Çift Taraflı
80
26
O4/18
9+500 Akyazı Hendek arası
Ankara
Tek Taraflı
40
27
O4/18
9+600 Akyazı Hendek arası
İstanbul
Tek Taraflı
40
28
O4/18
11+200 Akyazı Hendek arası
İstanbul
Çift Taraflı
80
29
O4/22
12+700 Gümüşova
Ankara
Çift Taraflı
80
30
O4/22
14+300 Gümüşova
Ankara
Çift Taraflı
80
31
O4/22
15+900 Düzce
İstanbul
Çift Taraflı
80
32
O4/22
16+900 Düzce
Ankara
Çift Taraflı
80
33
O4/23
04+000 Düzce
Ankara
Çift Taraflı
80
34
O4/23
06+200 Düzce
İstanbul
Çift Taraflı
80
35
O4/23
08+800 Düzce
İstanbul
Çift Taraflı
80
36
O4/23
04+000 Düzce
Ankara
Çift Taraflı
80
37
O4/23
17+500 Kaynaşlı
İstanbul
Çift Taraflı
80
38
O4/23
20+500 Kaynaşlı
İstanbul
Çift Taraflı
80
39
O4/OB-18
0+200 Abant
İstanbul
Çift Taraflı
80
40
O4/26
1+500 Yumrukaya
Ankara
Çift Taraflı
80
41
O4/26
3+600 Dağkent
İstanbul
Çift Taraflı
80
42
O4/26
5+400 Dağkent
İstanbul
Çift Taraflı
80
43
O4/27
3+700 Çakmaklar
İstanbul
Çift Taraflı
80
44
O4/27
5+050 Salıbeyler
İstanbul
Çift Taraflı
80
45
O4/27
8+200 Yukarı Soku
Ankara
Çift Taraflı
80
46
O4/27
12+900 Musluklar
İstanbul
Çift Taraflı
80
47
O4/27
15+800 Alıçören
Ankara
Çift Taraflı
80
48
O4/27
17+400 Alıçören
İstanbul
Çift Taraflı
80
49
O4/28
5+700 Çaydurt
İstanbul
Tek Taraflı
40
50
O4/28
10+100 Köroğlu
Ankara
Çift Taraflı
80
51
O4/28
11+250 Köroğlu
Ankara
Çift Taraflı
80
52
O4/28
16+000 Aşağıkuzuören
Ankara
Çift Taraflı
80
53
O4/28
19+950 Aşağıkuldan
Ankara
Çift Taraflı
80
54
O4/29
0+950 Yeniçağa
Ankara
Çift Taraflı
80
55
O4/29
5+900 Dörtdivan
İstanbul
Çift Taraflı
80
56
O4/26
8+100 Dörtdivan
Ankara
Çift Taraflı
80
57
O4/29
9+150 Dörtdivan
İstanbul
Çift Taraflı
80
58
O4/30
5+700 Gerede
Ankara
Çift Taraflı
80
59
O4/31
02+470 Ulusu Köprüsü
Ankara
Çift Taraflı
80
60
O4/31
07+150 Asım Çavuşoğlu Viyadüğü
Ankara
Çift Taraflı
80
61
O4/31
10+050 Havullu
İstanbul
Çift Taraflı
80
62
O4/31
17+200 Cankurtaran B.İ.
İstanbul
Çift Taraflı
80
63
O4/31
19+850 Cankurtaran B.İ. İl Sınırı
Ankara
Çift Taraflı
80
64
O4/32
07+600 Su Deposu
İstanbul
Çift Taraflı
80
65
O4/32
18+200 Tatlak Köprüsü
Ankara
Çift Taraflı
80
66
O4/33
6+3200 Çamlıdere-Çeltikçi
Ankara
Çift Taraflı
80
67
O4/33
10+000 Çamlıdere-Çeltikçi
İstanbul
Çift Taraflı
80
68
O4/34
6+850 Çeltikçi-Akıncı
Ankara
Çift Taraflı
80
69
O4/34
10+000 Çeltikçi-Akıncı
Ankara
Çift Taraflı
80
70
O4/34
13+060 Çeltikçi-Akıncı
Ankara
Çift Taraflı
80
71
O4/34
19+620 Çeltikçi-Akıncı
Ankara
Çift Taraflı
80
72
O4/34
25+650 Akıncı-Çeltikçi
İstanbul
Çift Taraflı
80
73
O4/34
30+900 Akıncı-Çeltikçi
Ankara
Çift Taraflı
80
74
O4/34
24+400 Çeltikçi-Akıncı
Ankara
Çift Taraflı
80
75
O4/35
1+750
Akıncı gişeler-Ankara K.
Ankara
Çift Taraflı
80
76
O4/35
5+975
Ankara K.-Akıncı gişeler
İstanbul
Çift Taraflı
80
77
O4/35
8+275
Ankara K.-Akıncı gişeler
İstanbul
Çift Taraflı
80
78
O20/17
2+550 Elvankent K.-Eskişehir K.
Çevre Yolu Dış Çift Taraflı
80
79
O20/14
2+150 Pozantı K.-Konya Y.K.
Çevre Yolu Dış Çift Taraflı
80
80
O20/08
3+625 Pozantı K.-Konya Y.K.
Çevre Yolu Dış Çift Taraflı
80
81
O20/08
1+650 Havalimanı K.-Etlik K.
Çevre Yolu Dış Çift Taraflı
80
82
O20/05
0+950 İvedik K.-Batıkent K.
Çevre Yolu Dış Çift Taraflı
80
TOPLAM (m²) 5880
Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.
BASIN- 531744
15
SPOR
23 OCAK 2017
PAZARTESİ
Futbol dev çınarını kaybetti
81 yaşında vefat eden Cavcav, Gençlerbirliği Kulübünde 36'sı kesintisiz olmak üzere 37 yıl başkanlık yaptı. Duayen başkan,
çok ucuza aldığı genç ve yetenekli futbolcuları diğer kulüplere yüksek bonservis bedelleriyle satma politikasıyla Gençlerbirliği'ni
borcu olmayan bir kulüp haline getirdi. İlhan Cavcav, 37 yıllık görevi boyunca 42 farklı teknik adamla çalıştı.
G
ençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın saat 11.00'de yaşamını yitirdiği belirtildi.
Güven Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamada,
Cavcav'ın önceki gün saat 06.30'da hastaneye getirildiği ve tedavi altına alındığı anım- satılarak,
"Sayın İlhan Cavcav'ı dün saat 11.00 itibarıyla kaybetmiş bulunmaktayız. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz." ifadelerine yer verildi.
Gün içinde yapılan bilgilendirmede, Cavcav'ın
ani bilinç kaybı nedeniyle acil servise getirildiği
ancak bu sırada solunumunun durduğu ve bu nedenle solunum destek cihazına bağlandığı kaydedilmişti. Şeker hastalığı, hipertansiyon, kronik
obstrüktif akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği
bulunan Cavcav'ın yapılan muayene ve tetkikler sonucunda ciddi bir beyin kanaması geçirdiği saptanmış ve Cavcav yoğun bakıma alınmıştı.
G ençlerbirliği Kulübünün duayen başkanı İlhan
Cavcav, 81 yaşında vefat etti. Ankara Hamamönü'nde 4 Ekim 1935'te doğan İlhan Cavcav'ın babası
Haşim Bey, 1910'lu yıllarda Priştine'den Türkiye'ye
göç etmiş bir ailenin çocuğuydu. Cavcav ailesi, İstanbul ve Adana'da bir süre kaldıktan sonra Ankara'ya yerleşip ileride aile mesleği
olacak fırıncılık ve değirmencilik işleri yapmaya başladı. Cavcav'ın çocukluğu Mamak'ın Boğaziçi Mahallesi'nde geçti. Eğitim yaşamına Ankara 10. Yıl
İlkokulu'nda başlayan Cavcav, öğrencilik yılları boyunca bir yandan da babasının işlettiği değirmende
çalıştı. İlhan Cavcav, ilkokuldan sonra Gençlerbirliği'nin kurulduğu Ankara Atatürk Lisesi'nde eğitimini sürdürdü.
Ailesinin artan işleri nedeniyle ortaokuldan
sonra eğitimine son veren Cavcav, 14 yaşında aile
şirketinin veznesinde, sonrasında da şirket muhasebesinde çalıştı.
FUTBOLCULUK HAYATI
Ailesinde Tayyar Cavcav ve Cevat Muratal gibi profesyonel futbolcular bulunan İlhan Cavcav'ın futbol yaşamı,
Mamak Maskespor'da görev yapan
"Cici" Necdet tarafından keşfedilmesiyle başladı.
Cavcav, 16 yaşındayken Mamak
Maskespor kadrosuna katıldı ve savunma
oyuncusu
olarak
oynadı. PTT'de oynarken 19 yaşında
kendisine profesyonelliğe geçiş sözleşmesi teklif eden Bahçeli Gençlikspor'a giden İlhan Cavcav, yeni
takımıyla ilk maçını PTT'ye karşı
oynaması beklenirken, eski takımı
karşısında duygusal davranabileceği gerekçesiyle görev verilmediği
için futbolu bıraktı.
TİCARET HAYATI
Futbolu bıraktığı 1950'li yıllardan
1970'lere kadar iş dünyasında yoğun bir
çalışma hayatı olan İlhan Cavcav, 1960 yılında aile şirketinden ayrılarak tek başına
ticaret hayatına atıldı.
Cavcav, Konya asfaltı üstündeki Ankara
Un Sanayi'nin bulunduğu arsayı 1967'de
satın alarak ölene dek başında olduğu un
fabrikasını kurdu.
İlk başkanlığı Hacettepe'de yaptı Ankara'nın büyük sanayicileri arasına
giren İlhan Cavcav, 1975'te eski mahallesinin
takımı Hacettepe'nin başkanı oldu.
Hacettepe'nin düşüşünü engelleyemeyince
görevinden istifa eden Cavcav, bu kez 1977
yılında Yahya Demirel'in başkanlık yaptığı
Gençlerbirliği Kulübünün yönetim kuruluna
girdi.
Kırmızı-siyahlı kulüpte 1978 yılında başkanlığa
getirilen İlhan Cavcav, dönemin yöneticileriyle anlaşmazlığa düştü ve kısa bir süre için bu göreve ara
verdi. 1981'DE YENİDEN BAŞKAN OLDU İlhan Cavcav, anlaşmazlıkların çözülmesinin ardından 1981 yılında yeniden başkan oldu.
Gençlerbirliği, Cavcav'ın başkan olduğu bu dö-
nemde 3. Lig'e düşme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyordu. Cavcav, 2. ve 3. Liglerin birleştirilmesi
projesini dönemin Türkiye Futbol Federasyonu yöneticilerine kabul ettirdi ve takımının tekrar 2. Lig'e
dönmesini sağladı.
1. Lig'e (Şimdiki Süper Lig) bir sezon sonra yükselen Gençlerbirliği, 1988 yılından beri en üst kademe ligin süreklilik açısından en başarılı 5. takımı
oldu. Kırmızı-siyahlı takım, bu sürede 2 kez Türkiye
Kupası'nı kazanma başarısı gösterdi.
İlhan Cavcav yönetiminde Gençlerbirliği, modern tesislere sahip bir futbol kulübü haline geldi.
Cavcav, çok ucuza aldığı genç ve yetenekli futbolcuları diğer kulüplere yüksek bonservis bedelleriyle
satma politikasıyla adından söz ettirdi. İlhan Cavcav,
kulübünü borçsuz bir hale getirerek başarılı bir yönetim anlayışı ortaya koydu. SANSASYONEL TRANSFERLER
Yeni yıldızlar keşfetmek için her fırsatta amatör
maçları bile seyreden İlhan Cavcav, Türk futbol tarihinin en sansasyonel transferlerini de gerçekleştirdi. Kulüpte yetişen Tarık Daşgün'ü Fenerbahçe'ye
100 milyon lira gibi astronomik bir miktara veren
Cavcav, iş dünyasındaki tecrübesini futbol yöneticiliğine taşıdı.
İlhan Cavcav, bir dönem Türk kulüplerinin Afrika kıtasına açılmasına da ön ayak oldu. Afrika kıtasındaki ülkelere bizzat giderek birçok maç izleyen
Cavcav'ın transfer ettiği Moshoeu, Kushe ve Kona'nın başarılı performansları birçok Afrika kökenli
oyuncunun Türkiye'ye gelmesini sağladı. GEREMİ, REAL MADRİD'E GİTTİ
İlhan Cavcav, yine çok ucuza mal ettiği
Nijitap Geremi'yi Real Madrid'e 5 milyon
dolara gönderdi. Cavcav, Tarık Daşgün ve Geremi'nin
bonservislerinin satışından elde
edilen paraları kulüp tesislerinin
yapımına harcadı.
1989 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal'ın kırmızı-siyahlı takımın 1. Lig'e
dönmesi nedeniyle verdiği 1
milyon liralık çek lira ve 20
dönümlük arsa bağışıyla
kulübün Beştepe'deki tesisinin yapımına başlandı. Beştepe
İlhan
Cavcav
Tesisleri'nin A ve B binaları
1999 yılında, C binası ise
2001 yıllında açıldı.
Son transferi hastanede
yaptı İlhan Cavcav, sağlık sorunlarına rağmen kulübü için çalışmaktan geri durmadı.
Cavcav, Gençlerbirliği'nin Atletico Paranaense Kulübünden transfer
ettiği Renato Escobar Baruffi'ye
(Bady) 2,5 yıllık sözleşmesini tedavi
gördüğü hastanede imzalattı. ÇOK SAYIDA TEKNİK
DİREKTÖRLE ÇALIŞTI
İlhan Cavcav, başkanlığı döneminde
en çok eleştiriyi teknik direktör konusunda istikrar sağlayamamasıyla aldı.
Bu sezon da teknik direktör değişikliğinden çekinmeyen İlhan Cavcav, İbrahim
Üzülmez ile yolları ayırıp takımın başına
Ümit Özat'ı getirdi.
Gençlerbirliği, İlhan Cavcav'ın 37 yıllık
görev süresinde 42 farklı teknik direktörle
başarı kovaladı. Başkent ekibinde 1978 yılında başkanlığa
seçildikten kısa süre sonra görevinden ayrılan,
3 yıl sonra yeniden başkan olan ve 1981'den
itibaren kesintisiz kırmızı-siyahlı kulübü yöneten Cavcav, başkanlık koltuğuna oturduğu
37 yılda 56 kez çareyi hoca değiştirmekte aradı.
İlhan Cavcav, 37 yıllık süreçte en çok Mesut Bakkal'a şans verdi. Bakkal, başkent ekibinde 5 kez
görev aldı. Başkent temsilcisini 1987-1988 sezonunda
çalıştıran Hüsnü Macurni takımın başında bir maça
çıkarken, Yılmaz Vural ise ikinci döneminde sadece
Eskişehirspor maçında kulübede bulundu. Geçen
sezon Mehmet Özdilek'ten sonra göreve getirilen
Mustafa Kaplan da sadece Fenerbahçe maçında takıma taktik verdi.
Duayen başkan döneminde görev alan İskoç teknik adam Stuart Baxter ise 2 karşılaşmada kırmızısiyahlıların teknik direktörlüğünü yapabildi.
İlhan Cavcav'ın teknik direktör konusundaki ilginç tercihlerden biri de Kemal Özdeş ile oldu. Cavcav'ın görev verdiği Özdeş, takımıyla maça
çıkamadan görevinden ayrılmak zorunda kaldı.
2014-2015 sezonunda takımı lige hazırlayan ancak
transfer konularında başkan İlhan Cavcav ile anlaşmazlık yaşayan Kemal Özdeş'in görevine maça çıkmadan son verildi.
Cavcav, Gençlerbirliği Kulübünün yanı sıra deneyimlerini Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığıyla
Türk futboluna da aktarmaya çalıştı.
İlhan Cavcav, 2000-2002, 2004-2005 ve 2013-2014
yıllarında Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığı görevinde bulundu.
(AA)
Futbol dünyası şokta
F
utbol camiası Gençlerbirliği Başkanı İlhan
Cavcav’ın ölümü ile sarsıldı. Başta Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere, birçok
futbol kulübü Cavcav’ın ölümü üzerine açıklamalarda bulundu. Başbakan Binali Yıldırım, vefat
eden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın çocukluğundan itibaren örnek bir hayat
mücadelesi verdiğini, renkli bir şahsiyet olarak
spor ve iş dünyasına unutulmaz hizmetlerde bulunduğunu bildirdi. Başbakan Yıldırım, tedavi
gördüğü hastanede hayatını kaybeden İlhan Cavcav için bir başsağlığı mesajı yayımladı.
"Türk sporunun ve iş dünyasının efsanevi
ismi" olarak nitelediği Cavcav'ın vefatını derin bir
teessürle öğrendiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Çocukluğundan itibaren örnek bir hayat mücadelesi veren,
renkli bir şahsiyet olarak spor ve iş dünyamıza
unutulmaz hizmetlerde bulunan güzel insan Cavcav'a Allah'tan rahmet diliyor, bütün spor dünyamıza ve bütün sevenlerine taziyelerimi
sunuyorum."
TFF’DEN İLHAN CAVCAV MESAJI
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın hayatını kaybetmesi üzerine başsağlığı mesajı yayınladı.
TFF’nin resmi sitesinden yapılan açıklamada
şu ifadelere yer verildi:
"Türk futbolunun duayen isimlerinden Kulüpler Birliği Onursal Başkanı ve Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın tedavi gördüğü
hastanede vefat ettiğini büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. 1978 yılından beri Gençlerbirliği Başkanlığını yürüten Cavcav, 2000-2002,
2004-2005 ve 2013-2014 yıllarında Kulüpler Birliği
Başkanlığı görevinde bulunmuştu. Merhum İlhan
Cavcav'a Allah'tan rahmet; ailesi, Gençlerbirliği
camiası ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz."
FENERBAHÇE
Fenerbahçe, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı
İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınladı.
Sarı-lacivertli kulübün resmi internet sitesinden paylaşılan başsağlığı mesajında şu ifadelere
yer verildi: “Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı
Sayın İlhan Cavcav'ın, geçirdiği beyin kanaması
sonucunda vefat ettiği haberini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhum Sayın
İlhan Cavcav’a Allah’tan rahmet, başta Cavcav
Ailesi ve Gençlerbirliği Spor Kulübü olmak üzere
merhumun tüm yakınları ve Türk Sporu'na baş
sağlığı dileriz.”
ÇAYKUR RİZESPOR
Çaykur Rizespor, tedavi gördüğü hastanede
hayatını kaybeden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı
İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınlandı.
Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın Ankara’da tedavi gördüğü hastanede vefat
etmesi futbol camiasını yasa boğdu. Çaykur Rizespor'un resmi internet sitesinden yayınladığı başsağlığı mesajında şu ifadelere yer verildi: “Türk
Futbolunun duayeni, dost ve kardeş kulübümüz
Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın vefatından
dolayı derin üzüntü içerisindeyiz. Başta futbol ailesi olmak üzere; Gençlerbirliği Camiasının ve
tüm sevenlerinin başı sağ olsun.”
BEŞİKTAŞ
Beşiktaş, tedavi gördüğü hastanede 81 yaşında
hayatını kaybeden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı
İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınladı.
Siyah-beyazlı kulübün resmi internet sitesinden paylaşılan mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Türk sporunun önemli bir figürü olmasının yanı sıra, duayen bir spor adamı olarak da tarihe adını
yazdırmıştır. Son dönemlerde yaşadığı sağlık sorunlarına karşın, spora hizmete devam etmekten
çekinmeyen Cavcav, Gençlerbirliği'ne de hayatını
adayarak saygıyı hak etmiştir. Merhum İlhan
Cavcav'a Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına,
sevenlerine ve Gençlerbirliği camiasına başsağlığı
dileriz.”
GALATASARAY
Galatasaray, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınladı.
Sarı-kırmızılı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklama şu şekilde:
"Amatör futbolcu olarak adım attığı spor camiasında 1975'ten beri yöneticilik yapan, Gençlerbirliği'nin efsane ve duayen başkanı İlhan
Cavcav'ın aramızdan ayrıldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.
Merhuma Allah'tan rahmet, acılı ailesine,
Gençlerbirliği Camiası'na ve Türk sporuna başsağlığı diliyoruz.
Türk futboluna Kulüpler Birliği Başkanı olarak üç farklı dönem hizmet eden, 1977'den Gençlerbirliğine adım atıp 1978'den beri de Başkanlık
görevini yürüten İlhan Cavcav, Ankara ekibi ile 2
kez Türkiye Kupası kazanmıştı."
GAZİANTEPSPOR
Gaziantepspor Kulübü, vefat eden Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'a rahmet, ailesine, kulübüne ve spor camiasına baş sağlığı dilendi.
Kırmızı-siyahlı kulübün resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere
yer verildi: "Türk futbolunun duayen isimlerinden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Sayın İlhan
Cavcav’ın, tedavi gördüğü hastanede hayatını
kaybettiğini üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhum İlhan Cavcav'a Allah'tan rahmet, kederli
ailesi, Gençlerbirliği Kulübü ve futbol camiasına
başsağlığı dileriz."
TRABZONSPOR
Trabzonspor Kulübü, hayatını kaybeden
Gençlerbirliği Kulüp Başkanı İlhan Cavcav için
açıklama yaptı. Bordo-mavili kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada şu ifadelere
yer verildi: "Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan
Cavcav’ı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.Türk futboluna gerek futbolcu gerek yönetici olarak uzun yıllar hizmet eden; 1981’de
ikinci kez Gençlerbirliği’nin başına geçtiğinden
beri kulübün kurumsal ve sportif gelişimine ömrünü adayan değerli futbol insanı İlhan Cavcav’ı
Türk spor kamuoyu asla unutmayacaktır. Sayın
İlhan Cavcav’a Allah’tan rahmet, başta Gençlerbirliği Spor Kulübü olmak üzere, ailesi, sevenleri
ve spor camiamıza başsağlığı diliyoruz."
Kulüpler Birliği
Kulüpler Birliği, 81 yaşında vefat eden Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav için taziye mesajı
yayınladı. Kulüpler birliğinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Gençlerbirliği Spor
Kulübü Başkanı ve Kulüpler Birliği Vakfı'nın
Onursal Başkanı İlhan Cavcav'ın tedavi gördüğü
hastanede hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntü
ile öğrenmiş bulunuyoruz. Türk futboluna uzun
zamandır büyük hizmetler veren vakfımızın kurucu başkanlarından İlhan Cavcav'a Allah'tan
rahmet ailesine sevenlerine ve Türk futboluna başsağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.”
(AA-İHA)
BAŞKENTTEN BAKIŞ
[email protected]
Ertan GÜNÇİNER
Et fiyatları neden artıyor?..
23 Ocak 2017 Pazartesi
www.baskentgazete.com.tr
FİYAT: 25 Kr
İrem Sak için
dört yıllık günlük…
Güldür Güldür Show, Ankaralı izleyicileri ile buluştu. Ankara Congresiumʼda sahnelenen
showda oyuncu İrem Sak yoğun ilgi gördü. Sakʼın hayranlarından Doğu Birdal isimli öğrencinin
dört yıldır Sak için yazdığı günlük ise herkesi şaşırtırken, günlüğü ile skeçlere renk kattı.
AYSEL KANBER
E
kranların fenomen komedi programı Güldür Güldür, Ankara Congresium sahnesinde sevenleriyle buluştu. Başkentliler, soğuk kış günleri
ile birlikte politik gerginliklerin yaşandığı şu günlerde Güldür Güldür
ile nefes aldı.
Ali Sunal’ın sunuculuğunu ve yönetmenliğini yaptığı show ekibinde bulunan İrem Sak ve Doğa Rutkay Kamal ise Ankaralı izleyicilerin yoğun ilgisini gördü. Mikrofonu alarak yüzlerce izleyicinin önünde İrem Sak’a
hayranlığını ve dört yıldır onun için günlük yazdığını açıklayan Gölbaşı
Erdem Beyazıt Anadolu Lisesi öğrencisi Doğu Birdal ise günlüğü ile
showun skeçlerine renk kattı. Güldür Güldür ekibi show sonrası hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirdi.
Shakira, Barcelona'dan
gitmek istiyor
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı
Fazlı
Yalçındağ
da
suçlamaları
reddediyor...Ve söylediklerini kanıtlamak için
bir hesap yapıyor...
İşte o hesap:
Kasap, canlı hayvan olarak dana etinin kilosu 15 TL'den alıyor
Karkas olarak dananın kilosu 25 TL...
Kasap, bu eti satarken 6 liralık fire, 3.5 TL
KDV, 5 TL işletme masrafı olarak 14.5 TL
masraf yapıyor...
Yani Dana etinin kilosunu ortalama 40 liradan satarsa ancak kendisini kurtarıyor.
***
Hesapta kullanılan rakamlar doğru mu
diye baktığınızda doğru olduğunu görüyorsunuz...
Yalnız akılda tek bir şüphe kalıyor: Ya
yüksek fiyattan satılan bonfile, kontrfile, antrkot gibi parçalar...
Yalçındağ o konuda şunları söylüyor:
"Bonfilenin karkas üzerindeki payı sadece
yüzde 2.5...
Kontrfile, antrkot gibi pahalı parçaların
karkas üzerindeki payı yüzde 5.
Bu küçük parçalarda sağlanan kâr da olmasa kasaplar dükkânı kapatır."
***
Bir başka soru daha...
Et ve Süt Kurumu zaman zaman piyasa fiyatlarının altında et satışı yapıyor... Bu nasıl
mümkün oluyor?
Fazlı Yalçındağ, bu soruyu da şöyle cevaplandırıyor: “Et ve Süt Kurumu bir kamu
kurumu. Sattığı her bir kilo ette, 10 lira zarar
ediyor. Ancak bu zararı kamu karşılıyor. Normal şartlarda o fiyatlardan satış yapılamaz”.
***
Yalçındağ, bir başka noktaya daha dikkat
çekiyor: vatandaşın satın alma gücünün azalması...
Bu konuda şunları söylüyor:
"Avrupa ile fiyatlar kur farkından dolayı
neredeyse eşit görünüyor. Ancak burada problem fiyat karşılaştırması değil. Paramızın değeri 3 iken 1 olmuş. Türkiye’de vatandaş satın
alma gücünü koruyamıyor. 1970’lerde bir asgari ücretli maaşıyla 10 kilo et alabilirken,
şimdi ancak 3 kilo et alabiliyor. Vatandaşın
gerektiği kadar et yiyebilmesi için asgari ücretin en az 3 bin 500 lira olması lazım".
(Devam edeceğiz)
Hakan Akkaya
Dünyaya baş kaldırıyor
D
ünyada takip edilen bir Türk modacısının
varlığına işaret edilecek, Hakan Akkaya'nın New York Fashion Week'de
"Freedom- Özgürlük" adını verdiği defilesinde
ünlü top modeller Çağla Şikel, Özge Ulusoy,
Didem Soydan ve yabancı ünlü top modeller
podyuma çıkacak.
Yaklaşık 400 bin dolar harcanan defilede Hakan Akkaya imzalı 40 özel tasarım
dünyaya tanıtılacak.
İstanbul'daki Showroom'undan sonra
ikinci Showroom'unu dünyanın en önemli
moda merkezi olarak görülen New York'ta
açan Hakan Akkaya'nın bu girişimleri
"Hakan Akkaya şimdi dünyaya baş kaldırmaya hazırlanıyor" şeklinde yorumlandı.
(Başkent)
Ü
Sak için dört yıldır günlük yazan
Doğu Birdal gösteri sonrası Sak ile
sohbet edip fotoğraf çektirdi.
Et fiyatlarının hızla yükseldiği malûm...
Kırmızı ette üretim açığı var. Son bir yılda
kırmızı et fiyatı yaklaşık yüzde 30 artmış durumda... O nedenle Amerika’da yılda, bir kişi
ortalama 120-170 kilo arası, Avrupa’da 70-80
kilo arası, Türkiye’de 14-15 kilo civarında et
tüketiyor.
Peki, suçlu kim?
***
Burada konuya girmeden önce bir hatırlatma yapmak gerekiyor...
Her gıdada olduğu gibi ette de üretimden
markete gelinceye kadar her aşamada hile
yapmak mümkün...
Ama biz ister üretici, ister kasap, ister
aracı olsun hileli yollardan ya da spekülasyon
amaçlı geçici kazanç sağlayanlardan söz etmiyoruz... Hastalığın temel nedenini saptamaya çalışıyoruz.
***
Eğer suçluyu et piyasasında ararsak, bu
piyasanın belli başlı aktörlerine bakmamız gerekiyor...
En başta üretimin ilk halkasını oluşturan
üretici geliyor...
Acaba suçlu üretici mi?
***
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (DMSYB) Genel Başkanı Cemalettin Özden, bu suçlamaları şu sözlerle
reddediyor:
"Bu süreç içerisinde yem, enerji, mazot,
gübre ve işçilik giderleri başta olmak üzere
üretim girdi maliyetleri de sürekli artmıştır.
Hem ürün hem de girdi maliyetlerindeki artışa
bağlı olarak piyasa fiyatında da bir miktar artışın meydana gelmesi kaçınılmazdır. Artış olmaması için üretim girdi maliyetlerinin
düşmesi ya da sabit kalması gerekir ki; bu da
hiçbir üretim kalemi için mümkün değildir.
Sonuç itibariyle karkas alım fiyatları o günün
dolar kuru üzerinden hesaplandığında yetiştirici veya besici açısından fiyatların fazla değişmediği görülecektir."
Hayvancılıktaki en önemli girdi olan yem
de dahil olmak üzere sözü edilen girdilerin
büyük bir bölümünün ithal edildiği düşünülürse doların jet hızıyla yükseldiği koşullarda
bu sözlerdeki haklılık payının büyük olduğu
açık...
***
İkinci şüpheli kasaplar...
Acaba bu işi onlar mı yapıyor?...
nlü şarkıcı Shakira, Barcelona'da olmaktan sıkıldı. Eşinin İspanya takımından ayrılıp Londra'ya geçmesini
isteyen Shakira'nın, Barcelona 'da ki baskıdan sıkıldığını ileri sürdüğü söyleniyor.
Bu nedenle Barcelona 'dan ayrılma planları yağan
Pique, İngiltere'ye dönmeyi düşündüğünü dile getirdi. Şu anda İspanyol futbol takımında olan Pique
'nin İngiltere Premier Lig'e döneceği ve Chelsea forması giyeceği ise söylentiler arasında yer alıyor.
(Başkent)
Işın Karaca’da
sürprizler bitmiyor
S
öz ve müziğini Sefa Cheshmberah'a düzenlemesi Akın Büyükkaraca ve Turan
Güçnar'a, vokal koçluğu Firuz İsmailov'a ait olan "Sevmekten Anladığım"ın mix'i
Akın Büyükkaraca, mastering'i Ted Jenson
tarafından NewYork'ta yapıldı.
Romantik ve sade bir altyapıya sahip olan
"Sevmekten Anladığım", bir türlü kavuşamayan iki seven insan arasındaki cesur aşkın
hikayesini anlatıyor. Sefa Cheshmberah, şarkıyı sevdiği yanında uyurken başucunda mırıldanarak yazdığını söyledi. "Sevmekten
Anladığım"ın fotoğrafları Halil Güzel, klibi
Mustafa Özen tarafından Asmalımescit'te
eski bir apartmanda çekildi.
(Başkent)
Tansu Sıla Çakır tacın
peşinde Filipinler’de
2
9 Ocak’ta Filipinler’de düzenlenecek Kainat
Güzellik Yarışması’nda Türkiye’yi 21 yaşındaki Tansu Sıla Çakır temsil edecek.
21 yaşındaki güzel, 29 Ocak’ta Filipinler’de düzenlenecek Miss Universe’te (Kainat Güzellik Yarışması) Türkiye’yi temsil
edecek.
Çakır, final gecesi Özlem Süer’in tasarladığı ‘milli kostümü’ ve Barrus imzalı gece kıyafetleriyle podyumda
yürüyecek. Kraliçe adayının 85 güzel
arasından sıyrılıp birincilik tacını
takmak için yarışacağı gece, canlı
yayınlanacak. Beslenme üzerine
eğitim alan Tansu Sıla Çakır, yarışmada yapacağı konuşmayla dünyadaki açlık sorununa dikkat çekmeyi
amaçlıyor.
Download