Şentepe şantiye alanına döndü HALİL ÜNAL Y Eğitim-Sen’e polis müdahalesi B aşkent’te Anayasa değişikliğini protesto etmek isteyen Eğitim-Sen üyesi bir gruba polis müdahale etti. Grup ile polis ekipleri arasında kısa süreli arbede yaşandı. Başkent’te Anayasa değişikliğini tepki göstermek amacıyla ellerinde “Başkanlık Anayasasına hayır” yazılı dövizler taşıyan Eğitim-Sen üyesi gruba, çevik kuvvet ekipleri müdahalede bulundu. Ziya Gökalp Caddesi üzerinde yürümek isteyen grup, polis ekipleri tarafından Ankara Valiliği’nin yasaklama kararına dayanarak bölgeden uzaklaştırıldı. Çevik kuvvet polislerinin müdahalesi sonucu grup üyeleri, Mithatpaşa Caddesi’nde bulunan sendika binalarına girdi. (İHA) enimahalle Belediyesi 2017’de de Şentepe’yi yatırımlarla şenlendirecek. Bölgeye yüzme havuzu ve sosyal tesisten kültür merkezine, pazaryerinden sağlık ocağına kadar pek çok yatırım gerçekleştirecek olan Yenimahalle Belediyesi, Şentepe’de sosyal kültürel hayata katkı sağlayacak. Yapımına 2016 yılında başlanılan 5 bin 325 metrekarelik inşaat alanına sahip Barıştepe Yüzme Havuzu ve Spor Tesisi, Şentepelilerin hayatına renk katacak. İçerisinde, yarı olimpik yüzme havuzu, aktif -pasif spor salonu, bay-bayan hamam, kafeterya ve kafeterya için teras, YENİMEK kurs merkezi ve düğün salonunun yanı sıra mescit yer alacak. 7’den 70’e herkesin aradığını bulacağı tesis, tamamlanmasıyla bölgenin sosyal hayatına renk katacak. KALETEPE’YE DÖRT YILDIZLI KÜLTÜR MERKEZİ Yenimahalle Belediyesi, bu yıl içerisinde Kaletepe’ye dört yıldızlı bir kültür merkezi kazandıracak. Yaklaşık 2 bin metrekare kapalı inşaat alanına sahip proje 3 kattan oluşacak. Çok amaçlı olarak kullanılması planlanan Kaletepe Kültür Merkezi içerisinde; spor salonu, sergi alanı, çok amaçlı salon ve YENİMEK kurs merkezi ile kütüphane yer alacak. Yenimahalle Belediyesi bu yıl Şentepe’de önemli bir ihtiyaca daha cevap veriyor. Pamuklar Mahallesi’ne bin 850 metrekare alanda inşa edilen pazaryerinde, 200 adet tezgah yer alabilecek. Üzeri tamamen asma germe sistemli çelik konstrüksiyonla kapatılan pazar, 4 kademeli olarak yapılacak. En alt kotta toplam Dolar 430 metrekarelik alan içinde 3 adet dükkan ve 1 adet zabıta noktasının bulunduğu pazar yeri binası yer alacak. Öte yandan Yenimahalle Belediyesi, Pamuklar’a bir sağlık ocağı da inşa ediyor. Pamuklar Sağlık Ocağı’na ek olarak Yenimahalle Belediyesi Şentepe’ye bu yıl içerisinde bir yeni sağlık ocağı daha kazandıracak. Önceki gün Önceki gün 23 Ocak 2017 Pazartesi www.baskentgazete.com.tr FİYAT: 25 Kr ANKARA’DA HAVA DURUMU 3,7682 % 1,55 Euro 1.0703 % 0,37 C. Önceki gün Altını 969.67 % 0,31 BİST Önceki gün 100 83.067 % 0,93 Bugün Çok bulutlu -3° Yarın Kar yağışlı 1° Türkiye’nin Hawking’i ODTÜ’de G K ÖZMEN’İN BÜYÜK HAYALİ Özmen'in yaşamı, kendisi için özel geliştirilen bilgisayar ile araştırmalarını sürdürebilen ünlü fizikçi Hawking'in hayat hikayesine benzer özellikler taşıyor. Stephen Hawking, kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgili çalışmalarıyla tanınıyor. Genç yaşta ALS hastalığına yakalanmasının ardından Hawking, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürdü. Bilgisayar yazılımları geliştirmeye de meraklı Özmen, bilgisayar ve fiziği bir noktada birleştirerek bilim dünyasına katkı sağlamayı, ünlü girişimci ve mucit Elon Musk'la tanışmayı hayal ediyor. Can Özmen, kas erimesine neden olan SMA hastalığının sürecinin nasıl ilerleyeceğinin tam tahmin edilemediğini anlattı. Başkent’te ATM hırsızları yakalandı A nkara'da bir bankaya ait ATM'nin arka kapı kilidini açarak içindeki 243 bin 665 lirayı çalan iki kişi yakalandı. Edinilen bilgiye göre, ihbar üzerine harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, Yenimahalle ilçesi Yeni Batı Mahallesi Şehit Mehmet Kolcu Sokak'taki Uğraş Çarşısı önünde bulunan ATM'nin arka kapı kilidi açılarak 243 bin 665 TL, 1 kamera kayıt cihazı ve 6 para kasetinin çalındığı tespit etti. ATM'nin arka kapısında herhangi bir zorlama izinin olmadığını belirleyen polis, şüphe üzerine güvenlik şirketi elemanlarını takibe aldı. Gerçekleştirilen operasyonda, olayla ilgisi olduğu düşünülen güvenlik şirketinde görevli Hakan B. ve Berkem S., yakalanarak Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Şüpheliler, emniyetteki ifadelerinde suçlarını itiraf ederek parayı nereye sakladıklarını söyledi. ATM'den çaldıkları parayı kendi aralarında paylaştırdıklarını da itiraf eden şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda polis, Berkem S.'nin kaldığı kapıcı dairesinde poşet içerisinde 120 bin 80 lira buldu. Hakan B.'nin oturduğu binanın deposunda ise poşet içerisinde 107 bin 500 lira ile paranın geri kalanıyla satın aldığı belirlenen ziynet eşyaları ele geçirildi Muhafaza altına alınan para ve ziynet eşyaları, avukat nezaretinde ATM'si soyulan banka şubesinin yetkililerine teslim edildi. (AA) İş adamının katil zanlısı tutuklandı Projeyi daha ileriye götüreceğiz Ortaokula kadar bilgisayarı elleriyle kullanabildiğini ancak hastalığının ilerlemesiyle bu yetisini kaybettiğini ifade eden Özmen, sağlık sorunları nedeniyle lise eğitimine sadece 1 yıl devam edebilmesine rağmen ilk 40 bine girdiği üniversite sınavında ODTÜ Fizik Bölümünü kazandığını, bölümün İngilizce hazırlığını kendi çabasıyla geçtiğini aktardı. Fizik bilimini küçük yaşlarından itibaren gizemli bulduğunu dile getiren Özmen, "İlerleyen yaşlarda bilgisayara merak saldım. Bilgisayar mühendisi olursam fizikçilerin yapacağı şeyi yapamayacaktım ama fizikçi olursam yazılım öğrenebilirdim. İkisini aynı anda yapmanın daha mantıklı ve tam istediğim şey olduğunu düşündüm. ODTÜ'yü tercih ederek çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. Buraya girdiğim andan itibaren hayatım değişmeye başladı. ODTÜ'deki eğitim, genel seviyenin çok üzerinde" diye konuştu. (AA) O DTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kürşat Çağıltay ise doktora öğrencisi Mehmet Dönmez ile ODTÜ'de geliştirdikleri göz hareketleriyle bilgisayarın tüm fonksiyonlarını kullanma yazılımının ilk kullanıcılarından birinin Can olduğunu ve geliştirilen teknolojide Can'ın yönlendirmelerinin büyük önem taşıdığını söyledi. Geliştirdikleri teknolojinin dünyada benzer örneklerinin olduğunu ancak maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Çağıltay, "Tamamen ODTÜ'de geliştirdiğimiz bu yazılım son derece ucuza üretildi. Bu sistemi, kişiye göre istediğimiz gibi uyarlayabiliyoruz. Başka engelli kişilerin başka ihtiyaçlarına göre de farklı şekilde geliştirebiliyoruz. Yurt dışı yazılımların aksine üzerinde istediğimiz değişikliği yapabilecek yeteneklere sahibiz. Can'ın hayatını kolaylaştırmak için bu teknolojiyi geliştirmek bize daha çok motivasyon veriyor" diye konuştu. Beypazarı EMITT’te tanıtılacak B bugün defnedilecek ençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın 24 Ocak Salı günü yapılması planlanan cenaze töreninde değişiklik yapıldı. İlhan Cavcav'ın oğlu Murat Cavcav, törenin bugün yapılmasını daha uygun bulduklarını belirterek, "Cenaze programını salı günü olarak planlamıştık. Ancak aile içinde yaptığımız istişareler sonrasında, programı geciktirmeden pazartesi yapmaya karar verdik" dedi. Cavcav, "Oradan da Kocatepe Camisi'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa vereceğiz” diye konuştu. (AA) Kas erimesine neden olan hastalığından dolayı boynundan aşağısı tutmayan ODTÜ Fizik Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Can Özmen, tekerlekli sandalyesi ve sadece gözlerini kırparak kullanabildiği bilgisayarı ile ABD'li ünlü fizikçi Hawking'le aynı kaderi paylaşıyor. as erimesine neden olan hastalığından dolayı boynundan altı tutmayan ODTÜ Fizik Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Can Özmen'in hayatı, tekerlekli sandalyesi ve ODTÜ’lü araştırmacılarca geliştirilen, sadece gözlerini kırparak kullanabildiği bilgisayarı ile ABD'li ünlü fizikçi Stephen Hawking'in hayat hikayesine benzer özellikler taşıyor. Spinal Muskuler Atrofi (SMA) adlı hastalığının teşhisi henüz 5 aylıkken konulan İstanbul doğumlu Özmen, sağlık sorunları nedeniyle kısa süre devam edebildiği Nevzat Ayaz Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra üniversite sınavına girdi. ODTÜ Fizik Bölümü'nü kazanan Özmen, üniversitenin İngilizce hazırlık programını sadece kendi kendine geliştirdiği dil becerisi sayesinde geçti. Özel tasarım korsesi ile oturabilen ve annesinin yardımıyla kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilen Özmen, sadece gözlerini hareket ettirerek kullandığı, ODTÜ'lü araştırmacılar tarafından geliştirilen bilgisayar teknolojisi ile derslerini takip edebiliyor. İlhan Cavcav eypazarı, İstanbul'da bu yıl 21'inci düzenlenecek Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMITT) tanıtılacak. Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, Kaymakam Kadir Ekinci'nin de katılımıyla Halk Evi'nde düzenlediği basın toplantısında, 26-29 Ocak 2017 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek EMITT 2017'ye katılacaklarını bildirdi. Fuarda çok yönlü katılımla Beypazarı’nı en iyi şekilde tanıtılmasının amaçladıklarını belirten Kaplan, ayrıca fuar kapsamında düzenlenecek panelde katılarak "Beypazarı’nda restorasyon ve tarihi dokunun korunması" konulu sunum yapacağını kaydetti. Kaymakam Ekinci de Beypazarı’nın çok yönlü tanıtıma ihtiyacı olduğunu ve tarihi ipek yolunun öne çıkarılması gerektiğini dile getirerek, turizm noktasında, çevre ilçeleriyle entegre edilerek hareket edilmesinin doğru olacağını söyledi. (AA) A nkara'nın Çankaya ilçesindeki ofisinde iş adamı Pervil Çınar'ın, 13 Ocak'ta silahla öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan zanlı tutuklandı. Çınar'ın Gaziosmanpaşa semtindeki ofisinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesi üzerine Cinayet Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Teknik ve fiziki takip sonrası iş adamının katil zanlısı olduğu tespit edilen Hamit Y. (52), 19 Ocak'ta Altındağ ilçesi Gülveren Camisi önünde yakalandı. Hamit Y, emniyetteki ifadesinde, Pervil Çınar'ın kendisine 10 bin lira borç verdiğini, borcunu ödeyemeyince kendisini iş yerine çağırdını söyledi. Çınar'ın kendisine hakaret ettiğini öne süren zanlı, sinirlenerek silahını çektiğini, olayda hafif yaralanan Z.G.'nin araya girerek kendisini engellemeye çalıştığını belirtti. Z.G.'nin ayaklarına ateş ettiği sırada seken mermilerin Pervil Çınar'a isabet ettiğini öne süren zanlı, öldürme amacının bulunmadığını savundu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Hamit Y., çıkarıldığı mahkemece cezaevine gönderildi. (AA) Kaçak akaryakıt operasyonu G ümrük ve Ti̇caret Bakanlığınca, Ankara-Samsun Otoyolu üzerinde faaliyet gösteren bir istasyonda gümrük muhafaza ekiplerince yürütülen operasyonda 13 bin 500 litre kaçak akaryakıt ele geçirildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü koordinesinde eş zamanlı yürütülen denetimler kapsamında ülke genelinde riskli görülen 122 akaryakıt istasyonu denetlendi. Denetimler sonucunda, mali usulsüzlük tespit edilen akaryakıt istasyonları hakkında cezai işlem başlatılırken, kaçak akaryakıt kullandığı belirlenen 3 istasyon mühürlenerek faaliyetlerine son verildi. Bu kapsamda, Ankara-Samsun Otoyolu üzerinde faaliyet gösteren bir istasyonda gümrük muhafaza ekiplerince yürütülen operasyonda 13 bin 500 litre kaçak akaryakıt ele geçirildi. Alınan numunenin geçersiz çıkması sonucu akaryakıtın kaçak olabileceğinden şüphelenen gümrük muhafaza ekipleri, geniş çaplı bir inceleme başlattı. Kaçak akaryakıtın bulunduğu tankın tespit edilmesinin ardından yapılan kazı çalışması sonucu kaçak akaryakıt yüklü tank ile akaryakıt pompalarının bağlantıları ortaya çıkarıldı ve kaçak akaryakıt tankı kepçelerle çıkarılarak sistem işlevsiz hale getirildi. (AA) KENT - YAŞAM 2 Golden Horn Brass Başkentlilerle buluştu EMİN DERE Ç ankaya Belediyesi, Başkentlileri Golden Horn Brass grubu ile Yılmaz Güney Sahnesinde buluşturdu. Türkiye'nin ilk bakır nefesli beşlisi olan Golden Horn Brass, performansı ile Ankaralılara unutulmaz bir gece yaşattı. Bakır nefesli enstrümanlardan iki trompet, korno, trombon ve tubadan oluşan grup müzik şöleni sundu. Golden Horn Brass, Claman, Mouret, Haendel, Scheldt, Mozart, Bizet, Offenbbach gibi bestecilerin yapıtlarına yer verdiği konserde caz ve Anadolu ezgileriyle de izleyiciye keyifli bir akşam yaşattı. Bu sene 13. sanat yılını kutlayan grup, İstanbul ve Ankara’da yaşayan profesyonel klasik müzik sanatçılarından oluşuyor. Beş kişiden oluşan grup, yurt dışında da kendi tarzında idol olmuş birçok brass grubun arasında Türkiye’yi temsil ediyor. Grup, 2015 yılında Andante dergisinin düzenlediği Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde müzik dünyasının 100 önemli kişisinin verdiği oylar sonucunda "Yılın Oda Müziği" kategorisinde birinciliğe layık görülmüştü. T.C.ANKARA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2016/372 İLAN METNİ BASIN-531394 İLAN ANKARA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2016/422 Esas KARAR NO : 2016/612 Davacı ŞEMSİ GÜR aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizin 23/12/2016 gün ve 2016/422 Esas sayılı 2016/612 kararı ile "Ercinzan İli, İliç İlçesi, Sarıkonak Mah, C: 49 H: 29, BSN: 139'de nüfusa kayıtlı Kazım ve Satı kızı, 03/01/1976 doğumlu, Şemsi Gür (T.C. no: 61084313714)'ün Şemsi olan isminin "ŞEMSİ SERPİL " olarak değiştirilmesine. Kararın yerel gazetede ilanına, olarak değiştirilmesine," karar verilmiştir. İlan olunur. 20/01/2017 Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de. BASIN-534650 T.C. ANKARA SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi Dosya No: 2016/16 Gayrimenkul Satış İlanı Kurumumuzca bir borçtan dolayı haczedilerek satışına karar verilen, aşağıda nitelikleri belirtilen gayrimenkul, yine aşağıda belirtilen esaslar dahilinde 6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanuna göre açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. Açık arttırma, Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi ihale salonu Rüzgarlı Cad. No:8 Ulus / ANKARA adresinde yapılacaktır. 1-Satışa Çıkarılan Gayrimenkulün Bulunduğu Yer Ve Konumu:İli/İlçesi/Mah/Ada No/Parsel No/Cilt/Sayfa No/Cinsi: Ankara / Keçiören / Hisar/ 91563 / 5 / 121 / 11951 / Mesken 2-İmar Durumu Ve Vasıfları: Satışı yapılacak gayrimenkul; 31.08.2007 tarih ve 149 onay sayılı, 08.05.2013 tarih ve 347 sayılı ,05.12.2016 tarih ve 742 sayılı yapı ruhsatı bulunmaktadır. Ayrık nizam,4 kat,T.A.K.S:0,40,K.A.K.S:1,60,yoldan 5m komşu parselden 3m çekme mesafeli konut alanında kalmaktadır. Ankara İli, Keçiören İlçesi, Hisar Mah., Mithat Cad.,No.22,Kat:11 adresine kayıtlı mesken olup;yaklaşık 250 m Bağlum Bulvarına mesafeli, Mithat paşa cad .ile Tuna Caddesinin kesişiminde bulunmaktadır.taşınmaz mesken niteliğinde olup,halihazırda mesken olarak kullanılmaktadır. Taşınmazın cepheli konumunda olduğu Mithat paşa Cad.üzerinde yaya ve araç trafiği çok düşük yoğunluktadır.1053,00m2 yüzölçümüne sahip 61963 (Eski:2753) ada, 5 (Eski:4) parsel üzerinde 3/Byapı sınıfında,ayrık nizam,betonarme karkas yapı tarzında inşa edilmiş,yaklaşık 1-2 yıllık bir binadır. 2 Bodrum,zemin ve 3 normal kat+çatı katı olmak üzere toplam 6 kattan oluşmaktadır. Binanın dış cephesi akrilik dış cephe boyası ile boyalı vaziyettedir. Taşınmazın yer aldığı binanın giriş kapısı camlı demir doğrama,merdiven sahanlıkları ve basamakları mermer kaplıdır. Binada asansör bulunmakta olup,açık otopark alanı bulunmaktadır. Bina çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları tamamlanmıştır.Bina girişine karşıdan bakıldığında 1.katta, arka ve yan cephede konumludur. 3 oda,salon, hol, kiler, mutfak, banyo, WC, duş, 2 balkon hacimlerinden oluşmakta olup,brüt 122,5 m2 alana sahiptir.Taşınmazın iç özellikleri, yer görme işleminin dışarıdan yapılması sebebiyle tespit edilmemiş olup,iç özellikleri standart olarak dikkate alınmıştır. 3-Gayrimenkulun Arttırmaya Esas Muhammen Değeri: Satışı yapılacak tam hisseli gayrimenkulün muhammen bedeli 140.000,00-TL (YüzkırkbinTL) olarak tespit edilmiştir. 4-Arttırmaya Katılacaklardan Alınacak Teminatın Tutarı Ve Çeşidi: Arttırmalara katılmak isteyenlerden, gayrimenkulün arttırmaya esas rayiç değerinin %7,5’u [10.500,00.-TL(OnbinbeşyüzTL)] oranında teminat alınır. Teminat olarak 6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanunun 10. maddesinin 1-4 bentlerinde sayılan para, bankalar tarafından verilecek teminat mektupları (banka teminat mektuplarının kesin ve süresiz olmaları ve ihale gününden iki gün önce Müdürlüğümüze verilmesi), Hazine ve tahvil bonoları, Hükümetçe belli edilecek Milli Esham ve tahvilatları(teminat kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden %15 noksanı ile değerlendirilir)en geç ihale günü, ihale saatine kadar Merkezimiz İcra Satış Komisyonuna elden vermeleri teminatlarını bankaya yatıracakların ise Kurumumuzun mosip hesabına geçici teminat bedeli olarak yatırdıktan sonra makbuzunu ihale saatinden önce satış Komisyonuna ibraz etmeleri gerekmektedir.İhale üzerinde kalmayana teminatları iade edilecektir. 5-Satışın Yapılacağı Yer, Gün ve Saat: Birinci açık arttırma 07.02.2017 gün, 14:00–14:10 Saatleri arasında Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi İhale Salonu Rüzgarlı Cad. No:8 Ulus / ANKARA adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci açık artırmada tayin edilen zamanda gayrimenkulün, üç defa bağırıldıktan sonra teklif edilen en yüksek bedel, muhammen bedelin %75’i, satış masrafları ve rüçhanlı alacakların toplam miktarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale edilir. Artırılan bedel bu miktarı bulmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla 14.02.2017 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci açık artırma yapılacaktır. İkinci açık artırmada muhammen bedelin %40’ı, satış masrafları ve rüçhanlı alacakların toplam miktarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadarki; birinci açık artırmada istekli çıkmaz veya pey sürülmezse ikinci açık artırmada 6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanunun 94. maddesi gereğince birinci açık artırmadaki şartlar aranacaktır. 6-Satış peşin para ile yapılır. Alıcının talebine binaen 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. 7-Arttırma sonunda satış söz konusu olduğu takdirde satışla ilgili tüm harçlar ve vergiler(Resmi İhale Pulu, Damga Vergisi, KDV, Tapu Alım-Satım Harcı ve Masrafları, Tellaliye Resmi, Gayrimenkul Teslim Masrafı, Tahliye ve Tahliye Masrafı v.s.) alıcıya aittir. 8-Gayrimenkulun aynından doğan birikmiş vergiler, ihale bedelinden ödenecektir. 9-Satışa çıkarılan gayrimenkule ait satış şartnamesi, ilan tarihinden itibaren herkesin görebileceği Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi İcra Satış Servisinde açık olup, masrafları verildiği takdirde temin edilebilir. 10-Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse, ihale bedelini hemen veya süre verilirse verilen süre içinde ödemekle yükümlüdür. Aksi takdirde ihale kararı feshedilir. Gayrimenkul, satış komisyonunca hemen 7 gün süre ile arttırmaya çıkarılır. Bu arttırmada ilgililere herhangi bir tebliğ yapılmaz. Yalnız ilanla yetinilir. Gayrimenkul en çok arttırana ihale edilir. Birinci kez ihale yapılan kimse, iki ihale arasındaki farktan ve diğer zarardan mesul olup, ihale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi 6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanun hükmüne göre Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi İcra Satış Servisince tahsil olunur. 11-İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplilerin bu gayrimenkul üzerindeki hakları hususu ile faiz ve masrafa dair iddiaların dayanağı belgelerle 15 gün içinde Merkezimiz İcra Satış Servisine bildirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 12-İhaleye katılmak isteyenlerin; gayrimenkulün arttırmaya esas muhammen değerinin, %7,5’u olan[ 10.500,00.-TL(OnbinbeşyüzTL)] geçici teminatı iş bu satış ilanının 4. Maddesinde belirtilen hususlar dahilinde satış günü ve saatinden önce satış komisyonuna yatırmaları veya makbuzu ibraz etmeleri gerekmektedir. 13-Arttırmaya katılmak isteyenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin Merkezimiz İcra Satış Servisine 2016/16-Satış dosya numarası ile başvurmaları ilan olunur.(ilgililer tabirine irtifak sahipleri dahildir.) 14-İş bu ilan ilgililere tebliğe verilmiş olup, tebligat yapılamayan tüm taraflara (haciz koyduran, takyidatı olan, alacaklı, borçlu, 3.şahıslara v.b.)ilanen tebligat yerine geçer. 15-6183 sayılı kanunun 108.maddesinde sayılanlar açık arttırmaya katılamazlar. 16-İtiraz veya fesih; 6183 Sayılı A.A.T.U.H Kanunun 99. Maddesi hükümleri geçerlidir. Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de. BASIN- 534618 PAZARTESİ Batıkentli emekliye “İkinci Bahar” Yenimahalle Belediyesi’nin 50 yaş üstü vatandaşlara yönelik olarak hizmete sunduğu İkinci Bahar Dayanışma Merkezlerinin 5’incisi Batıkent Meydan AVM’de düzenlenen törenle kapılarını açtı. Davanın kabulü ile; Adıyaman ili, Besni ilçesi, Yayıklı Köyü, 69 cilt, 17 hane, 57 sırada Vakkas ve Sakine'den olma, 28/03/1994 doğumlu, Besni doğumlu, Mehmet Fetullah Güngör'ün ilk isminin Mehmet Yiğit Güngör olarak düzeltilmesine, karar verildi. 23/12/2016 Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de. 23 OCAK 2017 EMİN DERE İ kinci baharını yaşayanların hayatına anlam katmaya devam eden Yenimahalle Belediyesi, emeklilerin uğrak yeri olan, yeni dostluk ve arkadaşlıkların kurulduğu Gazi Mahallesi, Karşıyaka, Şentepe ve Yenimahalle Kapalı Pazar Yeri Sosyal Tesisindeki Yaşlı dayanışma merkezlerine bir yenisini daha ekledi. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar eşi Azize Yaşar ve torunu Zeynep’le açılışa ev sahipliği yaparken, törene; CHP Yenimahalle İlçe Başkanı Ahmet Meşe, Belediye Başkan Yardımcıları Başar Bal, Erhan Aras, Yaşar Neslihanoğlu, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve Batıkentliler katıldı. EMEKLİLERİMİZ EVLERİNE KAPANMAYACAK Açılışta bir konuşma yaparak Batıkentlilere seslenen Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Bu ülkeye hizmet etmiş, emek vermiş emeklilerimizin evlerine oturmalarını ya da kahve köşelerinde vakit öldürmelerini istemiyoruz. Bu tesislerimizde nezih ortamlarda yeni arkadaşlıklar kuracak, belediyemizin imkanlarından fay- dalanacaklar” dedi. Yenimahalle’nin dört bir yanında olduğu gibi Batıkent- te de yatırımların devam edeceğini müjdeleyen Yaşar, “Yenimahalle’nin kaynaklarını Yenimahalle için kullanmaya devam edeceğiz. Bugün Yenimahalle sadece Ankara’da değil Türkiye’de yaptıklarıyla örnek oluyor. Bu yoldan dönmeyeceğiz. Biz gücümüzü ve ahlakımızı bu ülkeyi kuran ve kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarından aldık” diye konuştu. ÜYE KAYITLARI BAŞLADI Açıldığı ilk günden hoş sohbetlerin yapıldığı, yeni dostlukların kurulduğu İkinci Bahar Yaşlı Dayanışma Merkezi’nde ücretsiz üye kayıtları da başladı. Liseli öğrencilerden hayvanseverlik örneği HASAN NAZ Ç eşitli liselerden öğrenciler, Çankaya Belediyesi Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret ederek, topladıkları kuru mama, makarna ve battaniyeleri barınak yetkililerine teslim etti. Musa Erdem Anadolu Lisesi öğrencileri barınakta yaşayan hayvanlar için 300 kilo kuru mama, 100 kutu yaş mama ve 100 paket süt ile Çankaya Belediyesi Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti. Soğuk kış gününde barınağa gelerek hayvanlarla birlikte vakit geçiren öğrenciler, barınak hayvanlarıyla sevgilerini paylaştı. Büyük bir duyarlılık örneği gösteren öğrencilerin getirdikleri mamalar depolara konuldu. Barınak yetkilileri getirilen mamaların merkezde yaşayan hayvanların yanı sıra sokaklarda yaşayanlara da ulaştırılacağı bilgisini paylaştı. Cebeci Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi Halkla İlişkiler ve Müşteri Temsilciliği öğrencilerinin önderliğinde başlatılan proje ile de öğrenciler barınağa destek oldu. Çok sayıda paket mama, makarna, battaniye gibi barınakta ihtiyaç duyulan malzemeleri toplayan öğrenciler, hayvanlar için yaptıkları kulübeleri de yetkililere teslim etti. Okullardaki proje dersleri kapsamında çok sayıda öğrencinin ziyaret ettiği barınak, kapılarını halka her zaman açık tutuyor. Çetin’den eğitime destek E ğitim kültür hizmetinin temelini ilköğretim çağındaki bütün öğrencilere kırtasiye yardımı ile atan Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Nezaket Okulu, Down Sendromu Nezaket Eğitim Merkezi, Gençlik Akademisi gibi hizmetlerle gönüllere taht kurdu. Çetin, hizmetlerini her geçen yıl daha da arttırarak “Gelişimin yolu ilk önce eğitimden başlar” diyerek her yıl yaklaşık 25-26 bin ilköğretim öğrencisine kırtasiye malzemesini belediye olarak hediye edilmesini sağladı. (Başkent) Karnelerini Ak’tan aldılar Ş inasi İlköğretim Okulu öğrencileri 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılının ilk dönem karnelerini Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak’ın elinden aldı. Yarı yıl tatili karne dağıtım töreni folklor gösterisi ile başlarken programa Başkan Ak’ın yanı sıra Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayhan Işık, şube müdürleri ve çok sayıda veli katıldı. Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut ise hükümetin hedefi doğrultusunda 2018 yılı itibariyle Keçiören'de ikili eğitimin yerini tekli eğitime bırakacağını vurguladı. 23 Ocak 2017 Pazartesi, Sayı: 17135 Özgün Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adına Sahibi: FIRAT GÜNDOĞAN Adres: Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Gül TERZİ Sayfa Editörü: Aysel KANBER İnternet Editörü: Makbule AKGÜL Yayın Türü : Yerel Süreli Yayın Mutlu Kent Mah. 1964 Cad. No: 31/1-4 Ümitköy Çankaya /ANKARA Tel : 0.312.419 01 75 Faks : 0.312.425 73 99 e-posta: [email protected] Köşe yazarları tarafından hazırlanan makalelerin hukuki sorumluluğu tümüyle yazarlara aittir. Baskı: Özgün Matbaacılık San.ve Tic.A.Ş. Ankara Polatlı Karayolu 52. km. Nurlu Mevkii Özgün Grup Sitesi Temelli Sincan/ANKARA Tel : 0.312.645 19 10 Faks : 0.312.645 19 19 Dağıtım: Tunalı Medya Limited Şirketi BAŞKENT GAZETESİ İLAN TARiFESİ (St/Cm) 1. Sayfa (Renkli) 1. Sayfa (Siyah Beyaz) Zayi İlanları Kelimesi : 30,00 TL : 22,50 TL : 50 KR+KDV Diğer Sayfalar (St/Cm) Renkli Siyah-Beyaz Genel Kurul 10x2 Sütun : 15,00 TL : 12,00 TL : 60 TL + KDV KENT - YAŞAM 23 OCAK 2017 PAZARTESİ 3 Yaşar, Ayaz’ın sergisini gezdi Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Gergef Ustası Melek Ayaz’ın Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi Hikmet Çetinkaya Sergi Salonu’nda vatandaşların beğenisine sunduğu Gergef Sergisi’ni gezdi. HALİL ÜNAL Minikler de Y enimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Gergef Ustası Melek Ayaz’ın Gergef Sergisi’ni gezdi. Sergiyi baştan aşağı gezen Yaşar, tek tek iğne ve iplikle işlenen, el emeği göz nuru eserleri Ayaz ile inceledi. Ayaz’ı başarısından dolayı tebrik eden Başkan Yaşar, “Burada eserlerinizi inceledim. Serginizde Mevlana’dan Aşık Veysel’e, Kanuni Sultan Süleyman’dan Fatih Sultan Mehmet’e kadar iğne ve iplikle yapılmış birçok portre var. Gerçekten çok zor bir zanaat. Hepsi birbirinden güzeller. Sizi burada, kendi evimizde ağırlamaktan gurur duydum” dedi. Ev sahipliği için Yaşar’a teşekkürlerini sunan Ayaz da, “Sanata ve sanatçıya sahip çıkıyorsunuz. Sergime katıldığınız için onur duydum” diye konuştu. karne aldı 2 017-2018 eğitim öğretim yarıyılı sona ererken, Çankaya Belediyesi Mutluluk Gündüz Bakımevi’ne devam eden minikler de ilk karnelerini aldı. Çankaya Belediyesi Mutluluk Gündüz Bakımevi’ne devam eden minikler, 2017-2018 eğitim öğretim yarıyılı sona ererken karne partisinde doyasıya eğlendi. Şarkılar söyleyen, halk oyunları gösterisi düzenleyen minikler, öğretmenlerinin tiyatro gösterisini de keyifle izledi. Partiye katılan aileler de henüz ilköğretime başlamamış olan çocuklarıyla birlikte, onların fotoğraflarının bulunduğu ve çiçekle süslenmiş ilk karnelerini almalarının heyecanını yaşadı. (Başkent) BİR GERGEF PORTRE 3 AY SÜRÜYOR Sergisinin 28 Ocak Cumartesi Günü’ne kadar açık olacağını ve tüm vatandaşları sergisine beklediğini de dile getiren Ayaz, “Çocukluğumdan beri Gergef Sanatı’na ilgi duydum ve bu yolda kendi kendimi geliştirdim. 65 yaşındayım, Türkiye’de benden başka iğne ve iplikle portre yapabilen yok. İğne ile bir portreye ifade vermek çok zor bir zanaat. Bir portre 3 ayımı alıyor. Vatandaşlarımızdan çok güzel tepkiler alıyorum, birçok tablom yurtdışına satıldı. Ayrıca eserlerimde tavus kuşu tüyü ve pul da kullanıyorum” dedi. Söyleyecek sözü olan kadınlar, yarışma başvuruları başladı BEHİYE RENİN GÜNDÜZ A ltındağ Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirdiği ve artık gelenekselleşen “Öykü Yarışması”nın konusu açıklandı. Bu yıl 11’inci kez gerçekleştirilecek olan öykü yarışmasının konusu “Söyleyecek sözüm var…” olarak belirlendi. Öykü yarışması için başvurular başladı. Her yaş ve her eğitim seviyesinden yüzlerce kadının geçtiğimiz yıllarda büyük ilgi gösterdiği yarışmaya katılımın bu yıl da üst düzeyde olması bekleniyor. Altındağ Belediyesi "Ne kadar çok sözümüz kesildi kim bilir... Ne kadar çok şey söylemek istedik de, söyleyemedik. Sustuklarımız içimizde yara kaldı. Yeri geldi tutamadık içimizde kalanları, avaz avaz bağırdık ama bu sefer de duyan olmadı. Dinletemedik sözümüzü... Hep söylemek istedik, hep ses vermek istedik. Olmadı... Söyleyecek sözü olan kadınlar, haydi söyleyemediklerimizi yazalım. İçimizde tuttuklarımızı, söylemek istediklerimizi, kesilen sözlerimizi, yıllardır biriktirdiklerimizi yazalım. Yazalım ki anlaşılsın artık, bizim de söyleyecek sözümüz var.” sözleriyle tüm kadınları yarışmaya katılmaya çağırıyor. Öykü yarışmasını “Kadınların sahip oldukları değerleri keşfetmeleri ve kendilerini ifade edebilmeleri için çok önemli bir proje” olarak değerlendiren Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, “Öykü yarışması güzel bir gelenek haline geldi. Altındağ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, kadınların aktif katılımlarıyla ve coşkuyla kutlandığı bir ilçe… Biz 8 Mart’ı protokole yönelik salon programlarıyla geçiştirmek yerine, kadınların planladığı ve bizzat sahnelediği etkinliklerle kutluyoruz. Kadınlara ve edebiyata verdiğimiz değerin önemli bir göstergesi de düzenlediğimiz öykü yarışmasıdır. 11 yıldır bu yarışmaya büyük önem veriyoruz. Bu zamana kadar çok başarılı eserlerle karşılaştık. Bu yıl yine tüm kadınları bu yarışmaya katılmaya, söylemek isteyip de söyleyemediklerini bu yarışma aracılığıyla söylemeye davet ediyorum.” dedi. Öykü yarışmasına katılan öykülerin kadınların kendi hayatlarını veya iç dünyalarını yansıttığına dikkati çeken Tiryaki, yarışmaya katılan tüm eserlerin çok çarpıcı ve profesyonel bir dille yazılmış olduğunu ve her yıl dereceye giren eserlerin belirlenmesinde çok zorlanıldığını da sözlerine ekledi. punto ve “Arial” fontuyla yazılmış eserlerin, [email protected] elektronik posta adresine gönderilmesi isteniyor. Eserler ayrıca posta yolu ile “Altındağ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Şükriye Mah. Ulucanlar Cad. No:63 Altındağ” adresine gönderilebilir ya da elden de teslim edilebilir. Eserlerin üzerine kişisel bilgiler ve iletişim bilgileri mutlaka yazılmalı. SON BAŞVURU TARİHİ 1 MART 2017 Son başvuru tarihi 1 Mart 2017 olarak belirlenen yarışmada, bilgisayar aracılığıyla, word dokümanı olarak, 12 Meclis’teki şiddet protesto edildi HALİL ÜNAL M imarlar Odası Ankara Şubesi, Halkevleri, Başkent Dayanışması Bileşenleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar, Meclis'te yaşanan kadın milletvekillerine yönelik şiddeti Konur Sokak’ta protesto etti. TBMM'de yaşananların rejim değişikliği sonrasında yaşanacakların göstergesi olduğunu belirten eylemciler, ellerinde üzerinde “Hayır” yazılı mor dövizler de taşıdı. Daha sonra eyleme katılanlar, anayasa değişikliğine ve kadına yönelik şiddete tepkilerini şöyle dile getirdi: “ Kadına yönelik şiddete Hayır”, “Eril siyasete Hayır”, “Tecavüze karşı sessiz kalan AKP’lilerin meclisteki kadına yönelik şiddetine hayır”, “Kadın düşmanlığına Hayır”, “Dünya yerinden oynar, aydın ve ilerici kadınlar özgür olsa” “Çocuklara tecavüz edilirken AKP’li kadınlar neredeydiniz? “Anayasa değişikliğinize de, şiddetinize de Hayır”, “Meclis’te tecavüz yasası aklanırken neredeydiniz?”, “Çığ gibi gelen karanlığı engelleyeceğiz.” “Bu hesap sorulmaz mı?” HASAN NAZ Ç Sincan Bosnalıları ağırladı EMİN DERE S incan Belediyesi Bosna Hersek’ten gelen misafirleri ağırladı. Kardeşlik ve dayanışma mesajlarının verildiği görüşmede, Doboy-Yug Belediye Başkanı Mirnes Tugic, Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna’ya yardım ve desteklerinden dolayı teşekkür etti. Tuna ise “Mesafelerin araya set çekmesine izin vermiyoruz. Aradaki mesafe bizim için engel değil. Kardeşlik ilişkilerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz” dedi. Geçtiğimiz aylarda Bosna Hersek’te yapılan seçimlerde, Doboy-Yug’ un yeni belediye başkanı olarak seçilen Mirnes Tugic, heyetiyle beraber Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna’yı ziyaret etti. Görüşmede, geçen sene Sincan Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Ramazan etkinlikleri, ortaklaşa yapılan çalışmalar ve eğitim desteği gibi konular konuşuldu. Bosnalı kardeşlerden dua ve selam getirdiğini belirten Tugic, Sincan’ın gerçek bir dost olduğunu vurguladı. Tugic “Başkanın çalışmalarını yakından takip ediyor ve beğeniyorum. Kendisi şehrimize, gerek maddi gerekse manevi konuda çok destek oldu. Ben kendisine, Bosnalı kardeşlerim ve kendim adına teşekkür etmek istiyorum. Umarım ki bu dayanışmamız bundan sonra da böyle devam eder” dedi. Kardeş Belediyelerle ilişkisine son derece önem veren Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna yapılan bu ziyaretlerin kardeşlik ve dostluk bağlarının güçlendirdiğini ifade etti. Tuna “Kardeşlerimizin burada olmasından çok memnunum. Bizler bu sayede, dinimizin emrettiği gibi sevinçte de kederde de bir arada oluyoruz. Unutulmamalıdır ki kardeşlik, aynı duyguyu paylaşmak, aynı şeylere değer vermektir. Biz inanıyoruz ki bu ortak duygular bizleri ileriye götürecek” diye konuştu. ankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi, Adalet ve Demokrasi Haftası’na ev sahipliği yapıyor. Bu yılki sloganı “Bu hesap sorulmaz mı?” olan hafta, Gazeteci Yazar Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak’ta başlayıp Hukukçu ve Siyasetçi Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak tarihinde sona erecek. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Yılmaz Güney Sahnesi, “Adalet ve Demokrasi Haftası”na ev sahipliği yapıyor. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı önderliğinde ve 50’den fazla sivil toplum örgütünün katılımıyla hazırlanan hafta, Gazeteci Yazar Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak’ta başlayıp Hukukçu ve Siyasetçi Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak tarihinde sona erecek. “Bu hesap sorulmaz mı?” sloganıyla düzenlenen haftada, “Türkiye’nin Dönüşüm Yılları”, “Başkaldırı Ahlakı ve Dayanışma”, “Türkiye’de Başkanlık”, “Ateşin Ortasında Türkiye” gibi açık oturumların yanı sıra, “Dizelerde Saklı Yaşamı ile Uğur Mumcu”, “İnsana ve Sanata Dair” başlıklı şiir dinletileri de yer alacak. Bahadır Tokmak’ın yönettiği “47. Kromozom” adlı tiyatro oyununun da izleyicisiyle buluşacağı haftada, türkü dinletisi de gerçekleşecek. Hafta boyu yapılacak etkinliklerin ayrıntısı www.umag.org.tr adresli internet sitesinde yer alıyor. Direkt uçuçlar ATO’nun gündeminde Altındağlı kadınlar buzda dans etti BEHİYE RENİN GÜNDÜZ A ltındağlı kadınların hayatında yeni bir pencere açan Altındağ Belediyesi, kadınları daha önce denemedikleri bir sporla tanıştırdı. Altındağ Belediyesi’ne bağlı Alemdağ Kadın Eğitim Kültür Merkezi üyeleri, buz pateni etkinliğinde buluştu. Bahçelievler Buz Pateni Sarayı’ndaki programa yaklaşık 50 kadın katıldı. Altındağlı kadınlar, buz üzerinde durmakta zorlansa da kısa süre içerisinde bu duruma alıştı. İlk başlarda yaşadıkları tedirginliği kısa sürede üzerlerinden atan kadınlar, keyifli anlar yaşadı. Alemdağ Kadın Eğitim Kültür Merkezi üyelerinden Hayriye Kazan, daha önce buz pateniyle hiç kaymadığını dile getirdi. Altındağ Belediyesi sayesinde bu tür imkânlardan yararlandıklarını vurgulayan Hayriye Kozan: “Belediyemiz olmasaydı belki de bu fırsatı hayatımız boyunca elde edemeyecektik” dedi. Hayriye Kozan, buz pateniyle kaymanın zor fakat bir o kadar da keyifli olduğuna dikkat çekti. Unutamayacağı bir gün geçirdiğini ifade eden Kozan, bugünü tüm arkadaşlarına anlatacağını belirtti. Bir diğer üye Ayten Akaslan ise Altındağ Belediyesi’ne bağlı kadın eğitim kültür merkezlerinin sosyalleşmeleri adına büyük önem taşıdığını ifade etti. Akaslan, tüm Altındağlı kadınları kültür merkezlerine davet etti. Akaslan sözlerini şöyle tamamladı: “Kültür merkezlerinin bize kazandırdıkları saymakla bitmez. Gezilere ve seminerlere katılıyoruz. El becerilerimizi geliştiriyoruz. Bu tür faaliyetlerle sosyal ortamlarda yer alıyoruz. Yeni arkadaşlıklar ediniyoruz. Bunlar çok önemli. İyi ki kültür merkezleri var.” K eçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak belediye meclis üyeleri ile beraber Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’a “hayırlı olsun” ziyaretinde bulundu. Ankara’nın pek çok sorunu olduğunu vurgulayan Baran, Ankara’dan direkt uçuşlar konusunu önemsediklerini belirterek, “Ankara önemli bir sağlık merkezi. Sağlık turizmi, termal turizm ve kongre turizmini geliştirmek için direkt uçuş konusunun bir an önce hallolması lazım” diye konuştu. Keçiören’in nitelikli göç verdiğini söyleyen Ak, “İlçe olarak nitelikli konut ve nitelikli okul sıkıntısı yaşıyoruz. Yapılan yeni imar düzenlemeleriyle nitelikli konut sıkıntısının giderileceğini düşünüyoruz. Sizlerden nitelikli okul projelerimizde ve sosyal projelerimizde destek bekliyoruz” diye konuştu. Akyurt’ta yapılması planlanan fuar alanının bir an önce bitirilmesi gerektiğini de vurgulayan Ak, fuar alanının şehre ve tüccara katkı sağlayacağını belirtti. Türkiye’de şehirlere roller vererek planlamalar yapılması gerektiğini kaydeden Ak, “Bir şehir turizm şehriyse, sanayi şehriyse ona göre yatırım yapılmalı. Tüm sektörlerin merkezi İstanbul olmuş durumda, tüm yatırımlar orada” dedi. (Başkent) 4 SİYASET 23 OCAK 2017 PAZARTESİ “Milletimiz bu oyunu bozacak” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği teklifinin kabul edilerek yasalaşmasına ilişkin, "Parlamentoda oynanan oyunu milletimizin bozacağına yürekten inanıyorum. TBMM'de yapılan hatayı milletimiz düzeltecektir. 200 yıllık demokrasi mücadelesi geriye döndürülemez" dedi. C HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifinin Meclis Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşmasının ardından partisinin TBMM Grubunu topladı. Açık ve net bir şekilde "tarafsız bir cumhurbaşkanı" istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Taraflı bir cumhurbaşkanının bu ülkeye getirebileceği hiçbir hayır yoktur. Kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Çatışmadan uzak durmak istiyoruz. O açıdan mücadelemizi sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Bütün CHP milletvekillerinin sokak sokak, cadde cadde, kahve kahve, fabrika fabrika gezerek gerçekleri millete anlatmasını isteyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu soruyu sorun önce sevgili vatandaşlarımıza; 'Siz taraflı bir cumhurbaşkanı mı istiyorsunuz, yoksa tarafsız bir cumhurbaşkanı mı istiyorsunuz? Siz camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girsin mi istiyorsunuz, girmesin mi istiyorsunuz?' Biz camiye de kışlaya da adliyeye de siyaset girmesin istiyoruz. Cumhurbaşkanı devletin sigortası olsun ve tarafsız olsun istiyoruz. Eğer siz buna 'evet' diyorsanız referandumda bu önünüze gelecek, hep birlikte buna 'hayır' diyeceğiz. Türkiye'nin hayrı için, çocuklarımızın geleceği için, vatanımız, milletimiz için buna 'hayır' demek zorundayız ve anlatmak zorundayız. Bu olay sadece CHP'nin sorunu değildir. Bu sorunun işçinin sorunudur, memurun sorunudur, emeklinin sorunudur, ev kadınının sorunudur, üniversitede hoca olanın sorunudur, ilköğretimde öğretmen olanın sorunudur. Birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte halkımıza anlatacağız." "BİZ HAKLIYIZ" Kılıçdaroğlu, çağrısının bütün vatandaşlara olduğunu dile getirdi. Her kesimden insana seslenen Kılıçdaroğlu, "Demokrat olanlar, kendisini liberal, milliyetçi, Atatürkçü, ülkücü olarak görenler, akademisyenler, doktorlar, çiftçiler, memurlar, emekliler hep birlikte vatanımıza, bayrağı- mıza, Cumhuriyetimize, demokrasimize sahip çıkalım. Hep birlikte bu güzel ülkede huzur içinde, insan gibi yaşayalım, düşüncelerimizi rahatlıkla ifade edelim. Bizim mücadelemiz haklı bir mücadeledir, bizim mücadelemiz demokrasi, Cumhuriyet, hürriyet, özgürlük mücadelesidir, bizim gibi düşünmeyenlere saygı gösterme mücadelesidir. O nedenle biz haklıyız." diye konuştu. "Parlamentoda oynanan oyunu milletimizin bozacağına yürekten inanıyorum. TBMM'de yapılan hatayı milletimiz düzeltecektir. 200 yıllık demokrasi mücadelesi geriye döndürülemez." ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin birinci bölümün Mecliste değişikliğin ne getirdiğini bilmeyen milletvekillerinin oylarıyla tamamlandığını öne sürdü. "MÜCADELEMİZ HAYIRLI OLSUN" CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Her davamızda haklıyız, her söylediğimizde haklıyız. Bir Allah'ın kulu çıkıp, iktidar tarafından, 'Şu söylediğiniz yanlış' diyemiyor. Diyemez de zaten çünkü biz sadece kendimizi değil, bu ülkenin bütün insanlarını, Türkiye'yi savunuyoruz ve onların çıkarlarını savunuyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan bu hatayı milletimiz kesinlikle düzeltecektir. Milli Kurtuluş Savaşı'nı beraber verdik, şimdi demokraside milli kurtuluş savaşını vereceğiz, özgürlükte bu kurtuluş savaşını hep birlikte vereceğiz. Tarafsız bir cumhurbaşkanı oluncaya kadar, milletin iradesi parlamentoya sağlıklı yansıyıncaya kadar. Her vatandaşın huzur içinde düşüncesini açıklayıncaya kadar, yasakların olmadığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği bir Türkiye'yi ayağa kaldırıncaya kadar. Hepimizin mücadelesi önemlidir. Ülkemize karşı, çocuklarımıza, vatanımıza, Cumhuriyetimize, birliğimize karşı bu mücadelemizi yapacağız. Mücadelemiz hayırlı olsun." “YARGIÇLARINA SESLENİYORUM” Bugün gelinen noktada ciddi kaygıları olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birinci nedeni şu; milletten oy alıp, milletin vekilliğini üstlenen bazı milletvekilleri, üzülerek ifade edeyim ki anayasa değişikliklerini görmeden imzaladılar. Onlara gerçek anlamda milletvekili, milletin vekili denmez. Sarayın vekilleri asla milletin vekilleri olamaz. İkinci önemli nokta, eğer milletin vekiliysek, hukuka, hukukun üstünlüğüne inanıyorsak Anayasanın öngördüğü kurallar içinde oyumuzu kullanmamız gerekiyor. Özellikle iktidar kanadının hemen hemen bütün milletvekilleri, kabinlere girmeden, birbirini denetleyerek oylarını kullandılar. Sabahın ilk saatlerinde, hukukun üstünlüğünü savunan ve savunmak zorunda olan Anayasa Mahkemesinin değerli yargıçlarına sesleniyorum; Anayasanın değiştirilmesi teklif edilemeyen maddelerine siz de sahip çıkmak zorundasınız, hukukun üstünlüğüne siz de sahip çıkmak zorundasınız. Bu sadece bizim görevimiz değil, bu ülkede yaşayan her yurttaşın, özellikle yargıçların görevi." (AA) “Kadınların ortak paydası barış olmalı” C HP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, TBMM Genel Kurulunda yaşanan gerginlikle ilgili, "Hangi siyasi partiden olursa olsun, kadınların ortak paydası barış olmalı, sevgi olmalı, hoşgörü olmalıdır." değerlendirmesini yaptı. Köse, TBMM Genel Kurulunda yaşanan gerginliğe ilişkin yaptığı açıklamada, Mecliste yaşananları üzüntüyle ve kaygıyla izlediklerini belirtti. İktidarın yıllardır siyaset yapma biçimi olarak tercih ettiği kin ve nefret dilinin, ülkeyi doludizgin geri dönülmez bir yıkıma doğru sürüklediğini ileri süren Köse, "Bu ateşi harlayanlar ne yazık ki siyasi varlık nedenlerini cumhuriyetimize ve parlamenter rejime borçlu olduklarını unutacak kadar gaflet ve ihanet içerisindedirler." görüşünü paylaştı. Köse, şunları kaydetti: "Biz kadınlar, barışı, sevgiyi, hoşgörüyü, adalet duygusunu doğamızdan, yaradılışımızdan alırız. Buradan sesleniyoruz; anayasa değişiklik paketini destekleyen kadın milletvekilleri, bu uğurda kadına şiddet uygulayacak kadar gözü dönmüş kadın vekil, bu şiddete sesini çıkarmayan kadın vekiller, kadınlık bilincinden nasıl bu kadar uzak düştünüz? Hele hele, kendi çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğine neden böyle şuursuzca kıymaktasınız? Ne uğruna? Bizler anlamakta zorlanıyoruz. Unutmayın, sadece kadın vekilleri değil, Meclis çatısı altında bir kez daha demokrasiyi darp ettiniz. Hangi siyasi partiden olursa olsun, kadınların ortak paydası barış olmalı, sevgi olmalı, hoşgörü olmalıdır." M K ayseri'de, CHP Hacılar ilçe binasını kundaklayan ve bir okul ile belediyeye ait tuvaletin duvarına yazı yazan sanık, 7 yıl 3 ay hapisle cezalandı- T HP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, eşi Hülya Sancaklı'nın ateşli silahla yaralanması sonrası ilk kez geldiği TBMM Genel Kurulunda, bu olayın ardından kendisine destek olan herkese teşekkür etti ve eşi için dua istedi. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, anayasa değişikliği teklifinin son maddesinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmelerinde, Milletvekili Sancaklı'yı yeniden aralarında gördükleri için mutlu olduklarını belirterek tedavisi süren Hülya Sancaklı için acil şifa temennisinde bulundu. Bahçekapılı, istemesi halinde Sancaklı'ya söz vereceğini söyledi. Bunun üzerine kürsüye çıkan Sancaklı, "Bu gece Meclis tatile giriyor, gelip hepinize teşekkür etmek istedim. Yaşadığım olaydan sonra bütün parti grupları, hangi görüşe sahip olursa olsun, hangi etnik kimliğe, dine sahip olursa olsun binlerce telefon aldım. Büyük bölümüne cevap veremedim. Sizler bu dönemde bana destek oldunuz, hepinize teşekkür etmek istedim" diye konuştu. Sancaklı, bu olayın kendisine çok ağır geldiğini dile getirdi. (AA) C HP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, "Sayı çok olmayabilir ama Mart'ta öğretmen ataması olacağını düşünüyorum" dedi. İrgil, düzenlediği basın toplantısında, ülkenin gündeminde anayasa değişikliği olmasına rağmen, yaklaşık 10 milyon kişiyi ilgilendiren konularla ilgili gündeminde bulunduğunu belirtti. 400 bin öğretmen adayının atama haberi beklediğini anlatan İrgil, "Fakat 15 Temmuz'dan sonra sadece Güneydoğu Anadolu ile kalkınma bölgelerindeki illerde 15 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapıldı" diye konuştu. İrgil, bu öğretmenlere 6 yıl aynı yerde kalma şartı getirildiğini, bu nedenle ailelerin ayrı olduğunu vurgulayarak, ailelerin ayrı kalmaması için eş tayini istediklerini kaydetti. Milli Eğitim Bakanlığının bu talebi Maliye Bakanlığına ilettiğini aktaran CHP'li İrgil, "Sözleşmeli öğretmenler kendi aralarında eş tayini olabilecek. Biz de bunun bir an önce gerçekleşmesini bekliyoruz." ifadesini kullandı. CHP'li İrgil, öğretmenlerin şubat atamasının yapılması gerektiğini vurguladı. Şubat ayına 10 gün kalmasına rağmen, henüz Hükümetten bu atamayla ilgili haber gelmediğine işaret eden İrgil, "Milli Eğitim Bakanlığı bu atamayı istiyor ama Maliye Bakanlığı, tulumbada su bittiği için istemiyor. Ancak referandum süreciyle bunun yolu açılabilir. Sayı çok olmayabilir ama ben Mart ayında öğretmen ataması olacağını düşünüyorum." diye konuştu. Ceyhun İrgil, atamaların torpil olmaması için, sözlü sınav yerine KPSS sınavı ile yapılması gerektiğini bildirdi. KHK ile kapatılan 20 üniversitedeki 65 bine yakın öğrencinin açıkta kaldığını kaydeden İrgil, bu öğrencilerin bazılarının farklı üniversitelere yerleştirildiğini, ancak onlara da ayrımcılık yapıldığını ileri sürdü. İrgil, KHK ile kadrosuz kalan 15 bine yakın genç akademisyenin bu sorununun da giderilmesi gerektiğini vurguladı. Ceyhun İrgil, Hükümete, "Müfredat konusunda samimi iseniz, bunun en iyi tartışılacağı yer TBMM Genel Kuruludur. Bu konuyla ilgili Mecliste genel görüşme açılsın ve müfredat orada tüm detaylarıyla tartışılsın" çağrısında bulundu. (AA) CHP binasını kundaklayan sanığa 7 yıl hapis Genel Kurul’da “yataklık” tartışması MHP’li Sancaklı’dan teşekkür İrgil: Mart’ta öğretmen ataması yapılabilir BMM Genel Kurulunda, anayasa değişiklik teklifinin ikinci tur görüşmelerine geçilmeden önce gerginlik yaşandı. HDP, Danışma Kurulu toplanamadığı için dış politikayla ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesini Genel Kurula, grup önerisi olarak getirdi. Grup önerisi lehinde söz alan HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Meclis Genel Kurulunda yumruklaşmaya varan kavgaların yaşandığını söyledi. İlkokulda bile şiddet uygulayan çocuğun sınıftan bir süreliğine dışarı çıkarıldığını ifade eden Özsoy, Genel Kurulda bu tür durumların cezasız kalmasının, gelecek dönemde daha ciddi sorunların çıkmasına neden olacağını savundu. Özsoy, toplumda artan tansiyona, Meclisteki tansiyonun da eklendiğini, bunun referandum kampanyası sürecinde kendini göstereceğini öne sürdü. HDP'li Özsoy, Avrupa ile olan ilişkilerde dengenin kaçırılması halinde ekonomik maliyetin çok büyük olacağını öne sürdü. BAYDAR'IN SÖZLERİ TARTIŞMAYA YOL AÇTI CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, hükümetin, maceracı bir siyasete dümen kırdığını, Irak politikasını, açık şekilde mezhep temelinde yürütmeye başlayarak, merkezi Irak hükümetiyle köprüleri attığını savundu. Baydar, Suriye'de yanlış değerlendirme yapıldığını ileri sürerek, "Esad'ın kısa zamanda gideceği düşüncesiyle bu ülkede bir Müslüman Kardeşler yönetimi kurulmaya girişilmiştir. Başarılı olamayınca giderek artan ölçüde önce ÖSO gibi bir silahlı müdahale gücü oluşturulmuş, bununla sonuç alamayınca Esad'ı devirebilecekleri düşüncesiyle IŞİD ve El Nusra dahil her türlü vahşi terör örgütlerine yardım ve yataklık edilmiş. Sınırlarımız bu örgütlerin cirit attıkları birer elek haline dönüşmüştür." diye konuştu. AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Baydar'ın bu sözlerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Muş, "yardım ve yataklık" ifadelerini kullanan Baydar'dan özür dilemesini istedi. Daha sonra Baydar, Muş'a yanıt vermek istedi. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Baydar'a sataşma gerekçesiyle değil ancak yerinden 1 dakika söz verebileceğini belirtti. Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Özgür Özel itiraz ederek, Bahçekapılı'nın yanına geldi. Bahçekapılı, Baydar'ın bu ifadeleri kullandığını kabul ettiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret ettirmem. Hakaret ediyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsilen burada oturuyorum." dedi. Bunun üzerine Özel, usul tartışması açılmasını istedi. Özel'in konuşması sırasında AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Başcı tepki göstererek, "Yeter be" diye bağırdı. Başcı'yı, AK Parti Aydın Milletvekili Abdurrahman Öz ve bazı AK Parti'li milletvekilleri sakinleştirmeye çalışarak, ağzını kapattı. TBMM Başkanvekili Bahçekapılı, birleşime ara verdiği sırada da AK Parti ile CHP milletvekillerinin birbirine laf atması devam etti. CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, eleştirdiklerinin, AK Parti Hükümeti olduğunu belirterek, "Siz devlet değilsiniz, hükümetsiniz" diye konuştu. Usul tartışmasının ardından Bahçekapılı, usulünde bir değişiklik olmadığını söyleyerek, HDP Grup önerisinin görüşmelerine devam etti. Konuşmaların ardından HDP Grup önerisi kabul edilmedi. (AA) rıldı. 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesince, tutuklu yargılanan N.A'ya Gündoğanlar Ortaokulunun istinat duvarı ile Hacılar Belediyesi 15 Temmuz Şehitler Parkı'ndaki tuvaletin duvarına sprey boyayla yazı yazdığı gerekçesiyle 2 yıl 2 ay, CHP ilçe binasında kasten yangın çıkardığı ve bunu benzin dökerek yaptığı için 4 yıl, iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan da 1 yıl 1 ay hapis cezası verildi. N.A., hakkında hüküm verildiği ve kaçma şüphesi oluşmadığından mahkemece tahliye edildi. (AA) Kılıçdaroğlu’ndan Akşener’e başsağlığı telefonu C HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener'i telefonla arayarak ağabeyi Nihat Gürer'in vefatından dolayı başsağlığı dileklerini iletti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, merhuma Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diledi. (AA) Manavgat’ta bir kişi daha tutuklandı A ntalya'nın Manavgat ilçesinde sosyal medyadan kız çocuklarına taciz iddiasıyla ilgili bir şüpheli daha tutuklandı. Genişletilen soruşturma kapsamında Konya'nın Beyşehir ilçesinde gözaltına alınan L.Ç., çıkarıldığı mahkemece cezaevine gönderildi. Daha önce Manavgat'ta ikamet eden L.Ç.'nin, aynı soruşturma kapsamında tutuklanan R.M'ye ait gazetenin internet sitesinin editörlüğünü yaptığı öğrenildi. Manavgat'ta yayın yapan yerel gazetenin sahibi R.M, sosyal medyadan çocuk istismarı iddiasıyla tutuklanmıştı. CHP Antalya İl Başkanı Mustafa Erdem, partilerinin üyesi R.M'nin ihraç istemiyle il disiplin kuruluna sevk edildiğini açıklamıştı. (AA) 5 SİYASET 23 OCAK 2017 PAZARTESİ “Bu kapkara leke asla silinmeyecek” CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, “AKP, şimdi demokratik kazanımlarımızın geri alınması mücadelesinde. AKP bu defolu anayasa değişiklik teklifiyle üzerine yapışan bu kapkara lekeyi asla silemeyecektir" dedi. T BMM Genel Kurulunda, CHP Grubunun, esnafın sorunları ve çözümüne ilişkin önergesinin gündeme alınmasına ilişkin önerisi kabul edil- medi. Danışma Kurulu toplanamadığından, Genel Kurulun onayına sunulan öneri üzerinde ilk sözü alan CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Anayasa değişiklik teklifinin, yasama yürütme ve yargıyı bir noktada birleştireceğini, tam bir dikta rejiminin hayata geçirilmeye çalışıldığını öne sürdü. CHP'nin tüm ikazlarına rağmen içeride ve dışarıda yanlış politikaların devam ettiğini savunan Engin, "Bugüne kadar hep millet iradesinden, ileri demokrasiden bahseden AKP, şimdi demokratik kazanımlarımızın geri alınması mücadelesinde. AKP bu defolu anayasa değişiklik teklifiyle üzerine yapışan bu kapkara lekeyi asla silemeyecektir" dedi. MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, önerge sahibi milletvekilini tebrik ettiğini, ciddi bir hususta önerge verdiğini ancak 10 dakikalık konuşmanın son 1,5 dakikasına kadar esnafla ilgili hiç söz etmediğini söyledi. Önergenin çok önemli bir hususu kapsadığını ifade eden Ayhan, ekonomide büyümenin negatife döndüğünü, bütçe açığının ise büyüdüğünü ileri sürdü. Sıcak paraya, ithalata ve inşaata dayalı ekonomik sistemin sürdürülemez hale geldiğini savunan Ayhan, "Böyle giderse ekonomik sıkıntıların aşılması imkansız. Alandaki problem devam ediyor. Bir milyon 700 bin esnaf var ve 400 bin esnaf kepenk kapatmış durumda. Ekonomik sıkıntılardan dolayı esnaf ciddi sorunlarla karşı karşıya. Dolaylı vergilerin yüksek oranlara çıkmış olması reel ekonomiyi de zedeliyor. Türkiye'deki vergi yükü ağır. Artan rekabet şartları altında ayakta kalmakta zorlanan esnaf yeni yatırımlar yapmaktan da uzak." diye konuştu. Ayhan, önergeye herkesin sahip çıkması gerektiğini sözlerine ekledi. HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım da tartışılan anayasanın, ülkenin geçmiş yüzyılını ters düz etmek üzere kurgulandığını savundu. Anayasa paketinin ülkenin yararına olduğunu söylemekte zorlandıklarını ifade eden Yıldırım, "Öyle bir noktaya geleceğiz ki esnafın kepenk kapattığı bir ülkeden Meclisin kepenk kapattığı bir sürece gidiyoruz. Ülkede son 5 yılda kepenk kapatan esnaf sayısı, şu an kayıtlı esnaf sayısının yüzde 25'ini kapsıyor. Kepenk kapatmayanların da mutlu olduğunu düşünmeyin. Onlar da kaydını sildireceği günü bekliyorlar." görüşünü savundu. AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, geçmişte esnafların hep tedirginlik yaşadığını, enflasyonun yüzde 70'lerde olduğu bir dönemden geçildiğini söyledi. AK Parti'nin 15 yıllık süreçte hep esnafı desteklediğini ifade eden Tin, "Hükümet olarak esnaflarımızın gerekli haklarını savunuyor, destek için gayret gösteriyoruz. Ülkemiz bugün zorlu bir süreçten geçmektedir. Yakın zaman içerisinde 15 Temmuz darbe girişimini hep birlikte yaşadık. Görmemiz gereken Türkiye'nin zorlu sürecinde birlikte olmamazdır. AK Parti'nin yaptıklarını görmezden gelmek bize haksızlık olur. Ülkemizin zor zamanında esnafımızın, sanatkarımızın yanında olmaya devam etmekteyiz." ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da şu an Türk askerinin El Bab'da insanlık adına mücadele verdiğini vurgulayarak, şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diledi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise Fırat Kalkanı Harekatı'nda 5 şehidin, 9 yaralının bulunduğunu üzüntü içinde öğrendiklerini söyledi. Alçak saldırı sonucu yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralanan askerlere acil şifa dileklerini ileten Gök, bundan sonra şehit haberlerinin gelmemesini temenni etti. CHP Grup önerisi, görüşmelerin tamamlanmasının ardından reddedildi. (AA) CHP’li İrgil’den üniversitelere çağrı C HDP’li Irmak’a “Cumhurbaşkanına hakaret”ten dava HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa'da değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından milletvekillerinin dosyaları incelemeye alındı. Bu kapsamda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Hakkari Milletvekili Irmak hakkında hazırlanan iddianame, 3.’üncü Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, 14-15 Kasım 2015'te Demokratik Toplum Kongresi (DTK) organizesinde bütün delegelerin katılımıyla Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesi Sümerpark Resepsiyon salonunda düzenlenen Genel Kurul Toplantısı'na katılan Irmak'ın, terör örgütü PKK'nın yayın organlarından bir televizyon programına canlı bağlanarak Cumhurbaşkanına Kürtçe hakaret içeren beyanlarda bulunduğu bildirildi. Irmak'ın yaptığı konuşma içeriğine ilişkin olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı anımsatılan iddianamede, soruşturma kapsamında yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebi içeren fezlekenin TBMM'ye sunulmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderildiği kaydedildi. İddianamede, 20 Mayıs 2016'da 6718 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1’inci maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20’nci madde gereğince Irmak'ın yasama dokunulmazlığının kaldırıldığı belirtilirken, soruşturma dosyasının Bakanlık vasıtasıyla gereğinin takdir ve ifası bakımından cumhuriyet başsavcılığına sunulduğu ifade edildi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden Irmak'ın ifadesinin alındığına yer verilen iddianamede, Irmak'ın suçlamaları kabul etmediği ve açıklamalarının eleştiri maksadıyla değerlendirilmesi gerektiğini beyan ettiği ancak atılı olan suçu işlediğinin dosya kapsamındaki tüm delillerden anlaşıldığı belirtildi. (AA) İstenilen ceza İ ddianamede, Irmak hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına mahkumiyeti halinde TCK'nın ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor. Bursa’da HDP CHP’li Yılmaz’dan “Trump” uyarısı yöneticileri tutuklandı C M anisa'da geçen ay düzenlenen terör operasyonlarında yakalandıktan sonra adli kontrol şartıyla salıverilen ancak savcılığın itirazı üzerine ikinci kez gözaltına alınan HDP'nin 5 ilçe başkanı ve bir ilçe yöneticisi tutuklandı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda yakalanan HDP Salihli İlçe Başkanı Abdulkadir M, HDP Sarıgöl İlçe Başkanı Abdülhamit K, HDP Akhisar İlçe Başkanı Mehmet Sıddık B, HDP Gölmarmara İlçe Başkanı Tarık Ş. ve HDP Alaşehir İlçe Başkanı Muzaffer G. ile HDP Yunusemre ilçe yöneticisi Rahmatullah Y, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye getirilen zanlılar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Manisa'da aralık ayında terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonlarda 13 zanlı gözaltına alınmıştı. Mahkemeye çıkarılan zanlılardan HDP Manisa İl Başkanı Ahmet Ertaş'ın da aralarında bulunduğu 6'sı tutuklanmış, 7'si adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzeni Koruma Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu savcılarının adli kontrol kararına itiraz ettiği 6 zanlı, yeniden gözaltına alınmıştı. (AA) HP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Donald Trump'ın ABD Başkanlığı döneminde belirsizliklerin ve gafların öne çıkacağını belirterek, "Temkinli olunması gerekir. Daha Trump'ın kartları nasıl uygulayacağını şu anda tam bilmiyoruz." dedi. Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasına ilişkin sorularını yanıtladı. Trump'ı çok zor bir dönem beklediğini, ABD'deki bürokrasinin Trump'ı henüz kabul etmediğini, seçilmesine rağmen ana medyanın da tam içine sindiremediğini ifade eden Yılmaz, New York Times'ın dünkü sayısında yer alan 6 makalede Trump'a ilişkin negatif yorumların bulunduğunu belirtti. Yılmaz, Trump'ın konuşmasına bakıldığında önceliğin ABD olduğuna işaret ederek, "Trump döneminde iki şey öne çıkacak. Bunlardan biri, belirsizlik, öngörülemezlik, ikincisi ise gaflar." diye konuştu. CHP'li Yılmaz, "Kendi CIA'sına, kendi devletinin bürokrasisine henüz daha güvenebilmiş değil. Halen CIA'dan güvenlikle ilgili raporlar alıyor mu ondan emin değiliz." ifadesini kullandı. Yusuf Halçoğlu’ndan anayasa tepkisi M HP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, anayasa değişikliği teklifindeki endişelerini MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye ilettiğini belirterek, “Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir meseledir. Devlet Bey de benim düşüncelerime saygı gösterdi. İstifa edeceğimi söyledim, etmemem gerektiğini belirtti. Bu nedenle istifa etmekten vazgeçtim” dedi. MHP Kayseri Milletvekili Halaçoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Halaçoğlu, sistem değişikliğinden rejim değişikliğine gidecek bir süreç yaşadıklarını iddia ederek, “Anayasa maddelerine baktığımız zaman dünyanın hiçbir yerinde olmayan yeni yönetim tarzının Türkiye’de adapte edilmeye çalışıldığını bir durumu gözlemliyoruz. Devleti yönetenlerin liyakatleri ölçüsünde devletlerin gelişip, büyüdükleri ama aksine bir durumda liyakatleri ölçüsünde devletlerin çöküşe doğru gittiklerini her zaman görmüşüzdür. Bu son derece önemli bir durumdur” ifadelerini kullandı. AK Parti iktidarlarını hatırlatan Halaçoğlu, “14 yıllık iktidarı döneminde bu denli hatalar yapan ve hatalarını kendi ağızlarıyla itiraf eden iktidarın, anayasa tadilatı ile neler yapabileceğini göz önüne alalım. 14 yıldır hiçbir yasayı çıkarmama pozisyonu ile karşılaşmamışlar, her istedikleri yasayı çıkarabilmişler, her istediklerini yapabilmişler ama devleti irade edememişler. Devleti yönetmekle muktedir olma aşamasına geçememişler. Anayasa değişikliği ile muktedir olabilecekler mi?” şeklinde konuştu. (İHA) HP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, KHK ile kapatılan 14 üniversitedeki 65 bine yakın öğrencinin, YÖK tarafından yeni okullara başarıyla yerleştirildiğini belirterek, "Ancak bazı okullardaki idareciler, bu öğrencileri angarya olarak görüyor. Üniversiteler bu tutumlarından vazgeçmeli." dedi. İrgil, "KHK ile kapatılan üniversitelerdeki öğrencilerin durumuna" ilişkin açıklamalarda bulundu. KHK ile kapatılan 14 üniversitedeki 65 bine yakın öğrencinin, YÖK tarafından yeni okullara başarıyla yerleştirildiğini ifade eden İrgil, ancak bazı okullardaki idarecilerin, bu öğrencileri angarya olarak gördüğünü savundu. Bu kişilere yeni okullarında bazı idareciler, eğitimciler ve öğrenciler tarafından ayrımcılık yapıldığını öne süren İrgil, "Bu öğrencilerin, okulların kapanmasında hiçbir rolü yokken, bu çocukların hiç suçu yokken onları angarya olarak kabul etmek büyük haksızlık." dedi. İrgil, üniversitelere bu tutumlarından vazgeçmeleri çağrısında bulundu. CHP olarak ücretsiz eğitim hakkı için Anayasa Mahkemesine başvurduklarını belirten İrgil, şunları kaydetti: "Bu çocuklardan kendi puanlarıyla üniversitelere yerleştirilenlerin, 20-30 bin TL ücret ödemek zorunda bırakılmaları doğru değildir. Aynı kampüste ve sıralarda okuyan iki çocuktan biri ücretsiz eğitimine devam ederken, devletin kapatarak mağdur ettiği ve eğitimine devam için devletin gösterdiği okula yerleşen çocuk ücret ödüyor. Bu, eğitimdeki eşitlik ilkesini ihlal etmektedir. Bu nedenle bu konuyu Anayasa Mahkemesine götürdük." (AA) Bir geçiş sürecinin yaşanacağını, ABD içinde Trump'ın başarısızlığını isteyenlerin çok olacağını vurgulayan Yılmaz, bunun,Trump üzerinde bir stres yaratabileceğini kaydetti. En çok üye "TRUMP'IN KENDİSİ ZATEN AB'YE ÇOK ŞÜPHECİ BAKIYOR" AK Parti’de CHP'li Yılmaz, Trump'ın, radikal dinci terör gruplara karşı mücadele edeceğini açıklamasının, ister istemez Türkiye ile de ilgili boyutunun da bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölgedeki, Ortadoğu'da bizim de mücadele ettiğimiz IŞİD, El Nusra, PKK ve diğer terör gruplarıyla ilgili stratejisinin, geldiği gün söylediği, vadettiği gibi olup olmadığını göreceğiz. Üzerinde bazı gölgeler var. Rusya ile ilişkileri niye düzeltmek istiyor? Acaba bunu kendisi dışında bir gruba kabul ettirebilecek? Çin ile ilişkileri ne kadar bozulabilir, İran nükleer programını rafa kaldırabilir mi, İsrail-Filistin konusuda nasıl tavır takınacağı, bizimle ilgili olarak özellikle Kıbrıs, Suriye, Irak konularında, ayrıca Ermeni iddialarıyla ilgili nasıl politika takip edeceği bizi yakından ilgilendiriyor." "Trump'ın kendisi zaten AB'ye çok şüpheci bakıyor. Böyle birinin Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyeceğini beklemek hayalcilik olur. " diyen Yılmaz, şu görüşlerini paylaştı: "Kendisi korumacı olan birinin entegrasyonist bir yaklaşıma onay vereceğini beklemek de hayalcilik olur. Dolayısıyla bu dönemi biraz belirsizliklerin ön plana çıktığı bir dönem olarak görmek gerekiyor. Özellikle Suriye konusunda yaklaşımı önemli. Trump eğer Suriye'de Cenevre sürecini işletirse büyük bir kazanım olur kendisi için. Uluslararası toplumda önemli bir yer edinebilir. Burada edineceği başarı ABD'deki şüphecileri, kuşkucuları, kendisine karşı olan tarafların tutumunu da zayıflatabilir. İsrail-Filis konusunda nasıl siyaset takınacağı belli değil. Değişik bir dönem olacak.” (AA) Y argıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmi kayıtlarına göre, Türkiye'de en fazla üye 9 milyon 399 bin 633 ile AK Parti'de bulunuyor. CHP'nin 1 milyon 206 bin 18, MHP'nin 440 bin 169, HDP'nin ise 30 bin 295 kayıtlı üyesi var. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmi kayıtlarına göre, Türkiye'de 94 siyasi parti faal durumda. Bu partiler arasında en fazla üye AK Parti'de yer alıyor. Genel Başkanlığını, Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı AK Parti'nin 9 milyon 399 bin 633 üyesi bulunuyor. BİR DÖNEME DAMGA VURMUŞLARDI Ana muhalefet partisi konumundaki CHP'nin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlarında 1 milyon 206 bin 18 üyesi olduğu bildirilirken, MHP'nin 440 bin 169, HDP'nin ise 30 bin 295 kayıtlı üyesi bulunuyor. Kayıtlarda, Türkiye siyasi tarihinde çok sayıda hükümet kuran veya ortağı olan partilerin üye sayıları ise dikkat çekiyor. Buna göre, Anavatan Partisi'nin 321, Doğru Yol Partisi'nin ise 174 üyesi bulunuyor. Demokrat Parti'nin 713 bin 55, DSP'nin 86 bin 391, Saadet Partisi'nin ise 225 bin 364 üyesi var. Listeye göre bazı siyasi partilerin üye sayısı ise şöyle: "Büyük Birlik Partisi 26 bin 327, Genç Parti 55 bin 929, Demokratik Bölgeler Partisi 24 bin 474, Bağımsız Türkiye Partisi 5 bin 551, Türkiye Komünist Partisi 2 bin 183, Vatan Partisi 22 bin 647." ÜYESİZ PARTİLER Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmi kayıtlarına göre, çok sayıda partinin ise hiç üyesi yok. Listede, üyesi "0" olarak kayıtlı partilerden bazıları ise şöyle: "Adalet Partisi, Osmanlı Partisi, Alternatif ve Değişim Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Anayol Partisi, AS Parti, Ayyıldız Partisi, 1923 Cumhuriyet Partisi, Birleşik Devrimci Parti, Büyük Anadolu Diriliş Hareketi Partisi, Cihan Partisi, Çoğulcu Demokrasi Partisi, Çoğulcu Toplum Partisi, Demokratik Genç Parti, Dolunay Partisi, Engelsiz Türkiye Partisi, Esnaf ve Çiftçi Partisi, Evrensel Yol Partisi ve Genç Anadolu Partisi.” (AA) 6 GÜNDEM-ASAYİŞ 23 OCAK 2017 PAZARTESİ “Çalmadan duramam” Bursa'nın çeşitli yerlerinde bulunan büyük AVM'lerin içerisinde hırdavat ve ev aletleri satan bir firmadan 20 gün içinde 5 defa matkap, kamera, havlu, elektronik aletler çaldığı iddia edilen Ahmet B. güvenlik kameralarına takıldı. B ursa'daki alışveriş merkezlerinde bulunan hırdavat ve ev aletleri satan bir firmadan 20 gün içinde 5 defa hırsızlık yaptığı iddia edilen Ahmet B. (26) güvenlik kameralarına yansıdı. Bursa'nın çeşitli yerlerinde bulunan büyük AVM'lerin içerisinde hırdavat ve ev aletleri satan bir firmadan 20 gün içinde 5 defa matkap, kamera, havlu, elektronik aletler çaldığı iddia edilen Ahmet B. güvenlik kameralarına takıldı. Mesai saatleri içinde mağazaya gelerek montunun içine gizlediği aletleri dışarı çıkartan Ahmet B.'yi güvenlik kameraları görüntüleri ele verdi. Ürünlerin sayımda eksik çıktığının anlaşılması üzerine kameralar incelenerek polise başvurulması üzerine çalışma başlatıldı. Polisin yaptığı titiz çalışma sonucu Osmangazi ilçesi Cemal Nadir Caddesi üzerinde yakalanan şüpheli Ahmet B., verdiği ifadede "Çalmadan duramam. Bende çalma hastalığı var" dedi. Şüpheli işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. (İHA) İş adamını vuran ve soygun yapan zanlı yakalandı S amsun polisi, market soyguncularını ve bir iş adamını aracının içinde silahla vuran şüpheliyi 85 ayrı güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyerek olayda giydikleri spor ayakkabı, yürüyüş tarzları, saç ve sakal eşgallerinden yola çıkarak yakaladı. Samsun'un İlkadım ilçesi Adalet Mahallesi 100’üncü Yıl Bulvarı'nda yılbaşı akşamı silahlı ve maskeli 2 kişi bir markete girip, kasiyer S.E.'yi tüfek ve boğazına bıçak dayayarak etkisiz hale getirerek kasadaki bin 885 lirayı alıp kaçtılar. 4 gün önce ise İlkadım ilçesi İstasyon Mahallesi Yunus Emre Sokak'ta sigorta ve inşaat şirketi sahibi iş adamı Okay Altın (41), avukat olan eşinin bürosundan çıkıp bir lokantanın önünde park halindeki otomobiline bindiği sırada içeriye doğru tabancayla 2 el ateş açan silahlı saldırgan tarafından vuruldu. Hastaneye kaldırılan iş adamı tedavi altına alındı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, 85 ayrı iş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarını tek tek inceleyip markette silahlı soygun olayına karışan maskeli kişilerin giydikleri spor ayakkabı, yürüyüş tarzları, saç ve sakal kesimi eşgallerinden yola çıkarak olayı Ergin P. (21) ve Sezer Y.'nin (25) gerçekleştirdiğini tespit etti. Söz konusu şahısların soygun olayından sonra giysileri ve silahı mezarlıkta sakladıkları ve daha sonra da sakladıkları yerden aldıkları tespit edildi. Yine güvenlik kameraları kayıtlarını inceleyen Cinayet ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, iş adamı Okay Altın'ı silahla yaralama olayını soygun olayında da yer alan Ergin P.'nin gerçekleştirdiğini ortaya çıkardı. Her iki olayla ilgili Ergin P. ile soygun olayında yer alan Sezer Y., polis tarafından olaylarda kullandıkları tüfek ve tabancayla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Polisteki sorgulamaları tamamlanan 2 kişi, Samsun Adliyesi'ne sevk edildi. (İHA) Cinayet zanlısı uzman çavuş tutuklandı K ocaeli’nin Kartepe ilçesinde eşiyle tartıştıktan sonra baldızı ve kayınvalidesini öldüren uzman çavuş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kartepe Ataevler Mahallesi Kemal Paşa Caddesi üzerinde 16 Ocak’ta gerçekleşen olayda Uzman Çavuş olarak Trabzon’un Tonya ilçesinde görev yaptığı öğrenilen Alper D. isimli şahıs, ayrılma aşamasında olan ve annesi Nurhan Yakıcı’nın evinde ikamet eden eşi Aynur D. ile tartışmış, ardından, silahını çekerek, baldızı Aysun Bozcan (32) ile kayınvalidesi Nurhan Yaktı’yı (51) öldürürken, 9 yaşındaki kızı Fundanur Bozcan’ı da yaraladıktan sonra olay yerinden kaçmıştı. Olayın ardından her yerde aranan Alper D. cuma günü Adana Kozan Adliyesi’ne silahı ile birlikte teslim olmuştu. Teslim olan Alper D., sorgulanmak üzere Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edildi. Sorgusu tamamlanarak Kocaeli Adliyesi’ne getirilen cinayet zanlısı, adliyede tamamlanan işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. (İHA) “Eroin yüzünden ailem bile dışladı” A Halı sahadan operasyona katıldılar B alıkesir'in Bandırma ilçesinde uyuşturucu tacirleri polisin nefes kesen kovalamacası sonucu yakalanırken, mesai saati dışında maç yapan polisler de kıyafetlerini değiştirmeden arkadaşlarına yardıma koştu. Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Narkotik Timleri, şehre giriş yapacağı ihbarını aldıkları 16 BP 594 plakalı aracı şehir girişindeki kontrol noktasında durdurmak istedi. “Dur” ihtarına uymayan aracı takibe alan polis ile şüpheli araç arasında filmleri aratmayacak bir kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 3 kilometre devam eden nefes kesen takibin ardından şüphelilerin içinde bulunduğu araç, Etibor Kavşağı'nda kaza yaparak kaldırıma savruldu. Kaza sonucu araçtaki şüphelileri yakalayan polis ekiplerine o sırada polis telsizlerinden operasyonu duyan arkadaşları yardıma geldi. Yakındaki bir halı sahada mesai saati dışında maç yapan polisler, kıyafetlerini bile değiştirme imkanı bulamadan arkadaşlarına yardıma koştu. Ayaklarında şortları ile operasyona katılan polis ekipleri, şüpheli araçta bulunan S.Ç. (36) ve Y.A. (30) adlı iki şahsı yakaladı. Araçta yapılan aramada 200 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen zanlılardan Y.A. tutuklanırken, S.Ç. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Emniyet yetkilileri, suçu Bandırma'ya sokmadan önleme girişimlerinin başarılı sonuçlarla devam ettiğini, geçtiğimiz günlerde de şehirler arası otobüsle turşu bidonları içerisinde kente sokulmaya çalışılan 5 kilogram kubar esrarın ele geçirildiğini, çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini belirttiler. Yetkililer, gençleri zehirlemeyi hedefleyen uyuşturucu tacirlerinin Bandırma'dan içeri adım atamayacaklarını vurguladılar. (İHA) dana'da uyuşturucu bağımlısı bir genç, bir apartmanın asansöründe yarı çıplak halde bulundu. Cabbar Serkan Evren, "Eroin yüzünden ailem bile dışladı, gidecek yerim yok, benim sevgiye, şefkate ihtiyacım var" diyerek yardım istedi. Edinilen bilgiye göre, Seyhan ilçesi, Kurtuluş Mahallesi'ndeki bir apartmanın 4’üncü katında vatandaşlar, asansörün içinde yarı çıplak halde yatan biriyle karşılaştı. Vatandaşlar 155'i arayarak durumu polise bildirdi. Haber merkezi en yakın sivil polis ekiplerini olay yerine sevk etti. Polisler asansörde, testisinden damar yolundan şırınga ile eroin enjekte eden ve kendinden geçen genç ile karşılaştı. Olay yerine ambulans çağıran polis bir taraftan da şahsı kendisine getirip kıyafetini giydirmeye çalıştı. İsminin Cabbar Serkan Evren (34) olduğu öğrenilen genç, pantolonunu giyip polisin yardımıyla merdivenlerden sendeleyerek aşağıya inmeye başladı. Bu sırada güçlükle yürüdüğü görülen genç olay yerine gelen ambulansa bindirildi. Polis yaptığı incelemede Evren'in eroin bağımlısı olduğunu, hastanede bir süre tedavi gördükten sonra bugün taburcu olduğunu belirledi. Ambulansta ilk müdahalesi yapılan ancak hastaneye gitmek istemeyen Evren, kalacak yerinin olmadığını belirterek, "Nereye gitsem beni kovuyorlar. Şu an uyuşturucu almadım. Uyuşturucudan kurtulmak için aldığım ilaçlar beni böyle yaptı. Ben uyuşturucu bağımlısıydım daha yeni çıktım hastaneden. Kurtuldum Allah'ın izniyle verdikleri ilacı kullanıyorum. Beni uyuşturucuya 8 yıl önce arkadaşlarım alıştırdı. Gençliğimizi mahvettiler. Uyuşturucu kullandığım için çok pişmanım" dedi. ki annenin evine götür gidemem, o kadar soyutlanmışım. Hastanede anneme yalvardım beni eve alın dışarıda bırakmayın diye benim de sevgiye, şefkate ihtiyacım var dedim yok dediler. Ailem dışlasa da Allah’ın izniyle bu uyuşturucuyu kendim için bırakacağım." Cabbar Serkan Evren, eroinin çok tehlikeli olduğunu, insanın hayatını bitirdiğini ifade ederek, "Benim yaşadıklarım kötü şeylerdi, defalarca cezaevine girdim o pisliği gördüm. Uyuşturucuya heves edenler hiç yaklaşmasınlar en son bulaşacakları şey eroin olsun. Hepsi kötü ama özellikle bu maddeyi hiç kimseye tavsiye etmem. Ben eroini 8 seneye yakın kullandım gerçekten ocakları söndürüyor" diye konuştu. (İHA) "AİLEMİN YERİNİ BİLMİYORUM" Uyuşturucu kullandığı için ailesinin kendine sahip çıkmadığını söyleyen Evren, şöyle devam etti: "3 yıldır ailemin yerini bilmiyorum. Bana deseler Hurdaya dönen araçtan sağ çıktı A ntalya'nın Manavgat ilçesinde, yüksek gerilim hattı direğine çarparak hurdaya dönen aracın sürücüsü sağ kurtuldu. Kaza, Çağlayan Mahallesi ırmak kenarında Küçük Şelale yolunda meydana geldi. Emre K.’nin kullandığı 07 LC 024 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak yeşil alanda bir süre savrulup ağaçlara çarptıktan sonra yüksek gerilim hattını taşıyan çelik direğin içerisine daldı. Kazada, otomobil çelik bariyerler arasında hurdaya dönerken, otomobil sürücüsü araçtan kendi imkanlarıyla çıktı. Manavgat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan otomobil sürücüsünün hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. 24 SAAT ARAYLA İKİNCİ KAZA Emre K., 1 gün önce de aynı saatlerde kaza yaptığı yere 100 metre mesafede 07 LT 105 plakalı kamyonet ile elektrik direğine çarparak direğin yıkılmasına neden olmuş ve kazayı burnu bile kanamadan atlatmıştı. Kazada elektrik direği apartman dairesinin balkonuna devrilerek, balkon demirlerinin ve camlarının kırılmasına neden olmuş, şans eseri evde kimse olmadığı için büyük bir facianın önüne geçilmişti. (İHA) BURÇ’TAN HABER [email protected] Koç (21 Mart-19 Nisan): Hem ekonomik hem de duygusal yönden çok fazla yıprandığınız bir dönemi yaşıyorsunuz. Aile içerisinde size olan ilgi ve alaka bu süreci çok hızlı bir şekilde atlatmanızı sağlayacak. Terazi (23 Eylül-22 Ekim): Artan iş yükünüz ile ilgili sıkıntılarınız üstleriniz tarafından kısa sürede çözümlenebilir. Bununla birlikte çalışmalarınızdaki olumlu gelişmeler motivasyonunuzu olumlu etkileyecek. Protesto davasında rekor ceza Boğa (20 Nisan-20 Mayıs): Bir süredir yakın çevreniz ile olan gergin diyaloglarınız önümüzdeki süreçte düzeliyor. Harcamalarınız konusunda göstereceğiniz dikkat, bu anlamda ilişkilerinizi daha da iyileştirebilir. Akrep (23 Ekim-21 Kasım): Ekonomik olarak sizi rahatlatan bir çalışmanız ile ilgili endişe verecek gelişmeler olabilir. Konunun çok fazla üzerine gitmeden her şeyi kendi akışına bırakmanızda yarar olabilir. E İkizler (21 Mayıs-21 Haziran): Sosyal konulara olan aşırı duyarlılığınız aile yaşamınızın önüne geçiyor. Bu anlamda sorumluluklarınızı göz ardı etmemelisiniz. En kısa sürede dengeyi kurmanız kaçınılmaz görünüyor. rzurum'da 9 Haziran 2014 günü Diyarbakır'ın Lice ilçesinde meydana gelen olayları protesto ettiklerini söyleyerek kentin Mahallebaşı semtini savaş alanına çeviren 3'ü üniversite öğrencisi 7 sanığa, 8 yıl ile 47 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada yüzlerini kapatarak, kimlik kontrolü yapan, barikat kurup varilleri ateşe veren, PTT şubesine molotof kokteyli atan ve güvenlik güçlerine saldıran tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında karar verildi. Sanıklardan inşaat işçisi Sedat Yıldız 47.5 yıl, Atatürk Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü öğrencisi İmdat Candan 41 yıl 3 ay, İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Mehmet Emin Güneşsu 38.5 yıl, Hukuk Fakültesi öğrencisi Zelal Karabalık ise 8,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aynı davada yargılanan inşaat işçisi ve çiftçi 3 sanık ise 8 yıl 5 ay hapis cezasına mahkum edildi. Sanıklar Sedat Yıldız, İmdat Candan ve Mehmet Emin Güneşsu hakkında hüküm ile birlikte tutuklama kararı çıkarıldı. Halı sahadan operasyona katıldılar. (İHA) Yengeç (22 Haziran-22 Temmuz): Sorumluluğunuzda olan konularla ilgili duyarsızlığınız karşısında alacağınız uyarılar siz biraz üzebilir. Ancak, gelecek planlarınız için bu uyarıları ciddiye almalısınız. Aslan (23 Temmuz-22 Ağustos): Geçmişte yaşadığınız bazı olumsuzluklar anlaşılan o ki size yeterince ders olmamış. Eğer huzur istiyorsanız, gerçekleri dikkate almalı ve ona göre de tedbirli olmalısınız. Başak (23 Ağustos-22 Eylül): Güne iyi başlamanıza karşın, bazı olumsuz gelişmeler karşısında vereceğiniz tepkiler gerginliğe yol açabilir. İyi niyetinizi kaybetmemeye çalışmalısınız. Yay (22 Kasım-21 Aralık): Çalışma ortamınızda bazı olumsuz gelişmeler yaşanabilir. Ancak çevrenizdekilerin niyetini iyi tahlil etmelisiniz ve gereksiz kuruntulardan kaçınmalısınız. Oğlak (22 Aralık-19 Ocak): Bir süredir kafanızda olan bir yeniliği hayata geçirmek üzere adımlar atabilirsiniz. Konu ile ilgili araştırmalarınızı sağlıklı bir şekilde yapmaya gayret göstermelisiniz. Kova (20 Ocak-18 Şubat): Yapmayı istemediğiniz işlerde hayır demelisiniz. Aksi durumda üzülen ve yıpratılan siz oluyorsunuz. Sizden başkalarının da üzülmesine izin verin. Balık (19 Şubat-20 Mart): Özel hayatınızda sizi şaşırtacak bazı olumlu gelişmeler her an yaşanabilir. Ancak işinize çok fazla odaklanmanız bu gelişmeleri fark etmenize engel olabilir, tercih sizin elinizde. 7 EKONOMİ 23 OCAK 2017 PAZARTESİ TRT’nin 146 milyon liralık zararı Meclis’te Sayıştay raporuyla 146 milyon liralık zararı ortaya çıkan TRT’yi TBMM gündemine taşıyan CHP’li Yılmaz, kurumun kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığını sordu. AYSEL KANBER C HP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Sayıştay’ın denetim raporuyla 2015 yılında 146 milyon lira zararı ortaya çıkan TRT’nin durumunu TBMM gündemine taşıdı. TRT’nin kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığını soran Yılmaz, “Devlet televizyonu olan TRT’nin, tek yanlı, mezhepçi, farklı siyasal, toplumsal, kültürel kesimlere karşı ilgisiz, duyarsız, hatta inkarcı ve karşıt yayın politikalarıyla yönetilmesi doğru mudur? Türkiye’nin tamamını kucaklama kaygısından uzak bu yayın anlayışıyla TRT, unvanının önündeki ‘Türkiye’ sıfatını ne kadar hak etmektedir?” sorularını yöneltti. Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Sayıştay’ın 2015 yılı denetim raporunda TRT’nin içinde bulunduğu mali ve yönetimsel durumu ortaya koyduğunu belirtti. Basına yansıyan rapora göre, kurumun 2015 yılında 146 milyon 972 bin lira kamu zararı gerçekleştiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: “TRT’nin gelirlerinin ise 1 milyar 522 milyon lirası- nın halkın cebinden karşılandığı ifade edilmiştir. Bu gelirlerin 843 milyon lirasını elektrik faturalarından tahsilat payı, 679 milyon lirasını ise bandrol gelirleri oluşturmuştur. Sayıştay raporunda, ‘Televizyon programlarının yayın maliyetini oluşturan unsurlar esas alınarak değerlendirme yapıldığında, kamu kaynağı kullanarak genellikle dışarıdan program temin edip yayınlayan bir kuruluş görünümü sergileyen TRT’nin, mümkün olduğu oranda kendi birimleriyle programlar üretip, yayınlayan bir kurum haline dönüştürülmesi gerekmektedir’ denilmiştir.” PROGRAMLARA NE KADAR ÖDENDİ? TRT’de günlük ve haftalık kaç program yayınlandığını soran Yılmaz, “Bu programların kaçı TRT tarafından hazırlanmakta, kaçı dış yapım olarak farklı şirketlerden temin edilmektedir? 2002 yılından bu yana yıllar itibariyle ayrı ayrı gösterilmek üzere TRT tarafından satın alınan programlara ne kadar bedel ödenmiştir? Bu programlar hangi şirketlere yaptırılmıştır?” sorularını yöneltti. Yılmaz, TRT’nin Sayıştay raporunda belirtildiği üzere kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine, neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığının açıklanmasını isteyerek, “TRT’nin mevcut çalışanları, altyapısı ve fiziki ekipmanları kendi olanaklarıyla program hazırlamasına yetmemekte midir? 2002 yılından bu yana yıllar itibariyle ayrı ayrı gösterilmek üzere TRT’de çalışan sayısı kaçtır? Başta muhabir, kameraman, teknik eleman olmak üzere TRT’de çalışanların sınıflandırılması önergenin yanıtlandığı tarih itibariyle nedir?” diye sordu. Sayıştay’ın raporuna göre TRT’nin 262 yayını çeşitli yasal gerekçelerle ekranlarında göstermediğine değinen Yılmaz, önergesinde şu sorulara yer verdi: “-Bu yayınlar hangileridir ve hangi gerekçelerle gösterilmemiştir? Yayınlanmayan bu programlar için herhangi bir ödemede bulunulmuş mudur? Bulunulduysa ne kadarlık bir ödeme yapılmıştır? -Devlet televizyonu olan TRT’nin, tek yanlı, mezhepçi, farklı siyasal, toplumsal, kültürel kesimlere karşı ilgisiz, duyarsız, hatta inkarcı ve karşıt yayın politikalarıyla yönetilmesi doğru mudur? -Türkiye’nin tamamını kucaklama kaygısından uzak bu yayın anlayışıyla TRT, unvanının önündeki “Türkiye” sıfatını ne kadar hak etmektedir? -İktidar partisinin yayın organına dönüşen bu yayın politikasıyla bir devlet televizyonu olan TRT, devletin de bir parti devletine dönüştüğü görüntüsüne katkı vermemekte midir? -TRT’nin farklı siyasal, toplumsal, kültür ve inançtan her kesime tarafsız, eşit ve adil bir anlayışla yayın yapması yönünde hazırladığınız/hazırlayacağınız önlem ya da bir eylem planı var mıdır? Olacak mıdır? -Halkın vergileriyle yayın yapan TRT’nin, halkın sahip olduğu tüm değerlere ve zenginliklere daha duyarlı olması için yaptığınız/yapacağınız çalışmalar nelerdir?” 38 bin kişi yatırımını unuttu B Seçme hakkı ile ucuz elektrik E lektrik faturası aylık 82 lira ve üzerinde gelen kullanıcılara tedarikçilerini seçme hakkı getirilmesinin ardından tüketicilere, hizmet alınacak elektrik dağıtım şirketine karar verirken faturadaki TL tutarından ziyade enerji tüketim miktarını dikkate almaları önerildi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) elektrikte serbest tüketici limitini yıllık 2 bin 400 kilovatsaate düşürmesiyle serbest tüketici sayısı 8,4 milyona yükseldi. Elektrikte tüketici limitinin düşürülmesiyle aylık faturası 82 lira ve üzerindeki kullanıcılar, elektrik tedarikçilerini seçme hakkı elde etti. Böylece Bursa'da yaşayan bir vatandaşın, Konya'daki bir elektrik şirketinin abonesi olarak hizmet alabilmesine imkan tanındı. Yeni yılla birlikte tüketicilerin bu hakka kavuşmasının ardından elektrik şirketleri, abone sayısını artırmak için SMS ve mail yoluyla vatandaşlara indirim tarifeleriyle ilgili bilgiler gönderiyor. Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, tüketicilerin aylık elektrik harcamalarını değerlendirirken faturadaki TL tutarından ziyade faturaya yansıyan enerji tüketim miktarını dikkate almaları gerektiğini söyledi. Mesken abonelerinin geçen yıl aylık 300 kilovatsaat üzerinde elektrik tüketmeleri halinde dilediği dağıtım şirketini seçebildiğini hatırlatan Ağaoğlu, "2017 başından itibaren aylık 200 kilovatsaat üzeri harcama yapan aboneler serbest tüketici statüsünde sayılıyor. Bu abonelerin EPDK tarafından lisanslı yaklaşık 200'ün üzerindeki özel elektrik dağıtım şirketinden de hizmet alma hakkı bulunuyor." dedi. Ağaoğlu, bugünkü fiyatlardan hesaplandığında faturası aylık 82 lirayı aşan abonelerin serbest tüketici sayıldığını vurgulayarak, "Bu noktada tüketici çok dikkatli olmalıdır. Lisanslı güvenilir bir dağıtım şirketiyle sözleşme yapmalıdır. Tüketici, sözleşme maddelerini ise kendilerine sunulduğu hak çerçevesinde bir gün önceden detaylı olarak inceleyerek imzalamalıdır. Taahhüt içeren sözleşmelerde Tüketici Kanununun 52. maddesi 4. fıkrası uyarınca 1 yıldan uzun süre için anlaşma yapılmamalıdır." açıklamasında bulundu. Serbest tüketicilerin kendi firmalarına abone olmaları konusunda özel dağıtım şirketlerinin çeşitli kampanya ve reklam çalışmaları yaptığına değinen Ağaoğlu, şunları kaydetti: "Geçen yıl, elektrik faturasında bulunan kayıp kaçak bedeli, perakende satış bedeli ve iletim bedeli kalemleri dağıtım bedeli kalemi altında toplanmıştır. Dağıtım şirketlerince dağıtım bedeli altında tahsil edilen tutar da elektrik tüketim bedelinin neredeyse yarısını oluşmaktadır. İşte rekabet için abone kapma yarışındaki lisans sahibi şirketler bu tutardan fedakarlık yaparak tüketicilere daha avantajlı fiyat sunabilmektedirler. Seçimini bilinçli ve akıllıca gerçekleştirebilen tüketicilerin elektrik faturalarında yüzde 8'e varan indirim gerçekleşmesi mümkündür. Bu da yılda bir aylık faturanın neredeyse bedavaya gelmesi demektir." Ağaoğlu, bazı şirketlerin birim fiyatı yükseltip onun üzerinden yüksek indirimler yapıyormuş gibi gösterebildiğini belirterek, "Elektrikte yüzde olarak belirtilen indirimlerden çok indirimle oluşacak son birim fiyata bakarak tedarikçinin seçilmesi gerekiyor. Mevcut şirketten alınan hizmet karşılığında ödenen bedelin daha üzerinde elektrik faturasıyla karşılaşmamak için tedarikçi seçerken yüzdelik indirimlere hemen kanmamalı, iyi araştırma yapılmalı." dedi. (AA) ireyler ve kuruluşlar, bankalardaki mevduat hesaplarının yanı sıra yatırım hesaplarını da unutuyor. Buna göre yatırım kuruluşları tarafından Yatırımcı Tazmin Merkezi'ne (YTM) yapılan bildirimler çerçevesinde, 2017 yılı içerisinde toplam 38 bin 19 hesap zaman aşımına uğrayacak. Gerçek ve tüzel kişiler, bankalardaki mevduat hesaplarının yanı sıra yatırım kuruluşları (aracı kurumlar ve bankalar) nezdindeki yatırım hesaplarında da emanet ve alacaklarını unutuyor. En son talep, işlem veya yazılı talimat tarihi üzerinden 10 yıl geçtiği için zaman aşımına uğrayacak emanet ve alacakları olanlar arasında siyasi partiler, site yönetimleri, dernekler, okullar, kooperatifler, banfestivaller hatta savcılıklar bile buve tüzel kişiler, lunuyor. Yatırım kuruluşları tara- Gerçek i mevduat hesaplaon yıllık zaman aşımı süresi içerisinde ilgili yatıfından zaman aşımına uğrayacak kalardakyanı sıra yatırım rım kuruluşlarına başvuruda bulunarak, unuttukrının r la m emanet ve alacaklara ilişkin tutarı şları (aracı kuru yatı- ları meblağı tahsil edebilecek. lu ru ku 50 lira ve üzerinde olan hesap saki Söz konusu sürede başvuruda bulunmayan alar) nezdinde hipleri önce iadeli taahhütlü mek- ve bank plarında da emanet hak sahiplerinin hesapları ise YTM'ye devredilesa he rım or. tupla uyarılıyor. aklarını unutuy cek. Örneğin, en son işlem tarihi 2 Haziran 2007 ac al ve Bir sonraki takvim yılı içeriolan bir hesap sahibi için 10 yıllık zamanaşımı sinde zaman aşımına uğrayacak olan süresi 2 Haziran 2017'te doluyor. Hesap sahibi 3 Haziran emanet ve alacaklar, içinde bulunulan yılın nisan ayının batarihinde yatırım kuruluşuna başvurması halinde, yatırımşından bir sonraki takvim yılı sonuna kadar liste halinde yacıya herhangi bir ödeme yapılmıyor. tırım kuruluşunun kendi internet sitesinde ilan ediliyor ve Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Sermaye Piyasası Kuilan edilen listeler mayıs ayı sonuna kadar YTM'ye de gönrulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, yatırım kuruluşları taderiliyor. rafından YTM'ye yapılan bildirimler çerçevesinde, 2017 Hesap sahipleri, en son işlem yaptıkları tarihten itibaren yılı içerisinde 419'u tüzel, 37 bin 600'ü gerçek kişi olmak üzere toplam 38 bin 19 hesabın zaman aşımına uğrayacağını söyledi. Bu hesapların toplam büyüklükleriyle ilgili olarak bugün itibariyle tam bir bilgi vermenin mümkün olmadığını belirten Ertaş, zira hesaplarda sermaye piyasası aracı da bulunabildiğinden bunların satışı veya değerlenmesi gerektiğini dile getirdi. Ertaş, ancak şu an itibariyle nakit-TL hesabı olup, 2017 yılı içerisinde zaman aşımına uğrayacak tüzel kişi hesaplarının değerinin 3 bin 706 lira, gerçek kişilere ait hesapların toplam değerinin ise 788 bin 764 lira olduğunu ifade etti. Bunlar içerisinde en büyük değere sahip hesabın tüzel kişilerde 2 bin 322 lira olduğu bilgisini veren Ertaş, bu rakamın gerçek kişilerde 43 bin 577 lira olduğunun altını çizdi. Ertaş, mevzuat gereği bir önceki yıl içinde zamanaşımına uğrayan emanet ve alacakların izleyen yılın ocak ayı içinde YTM'ye devredildiğini, devredilen sermaye piyasası araçlarından aktif bir piyasası olanların da nakde dönüştürülmediğine dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti: "Bu çerçevede, 2015 yılı içerisinde zamanaşımına uğramış olup, 2016 yılı ocak ayında YTM'ye devredilen emanet ve alacaklarla ilgili olarak 682 bin 385 lirası nakit, kalanı pay ve menkul kıymet yatırım fonu satış geliri olmak üzere toplam 5 milyon 392 bin 122 lira gelir elde edilmiştir. 2016 yılı içerisinde zamanaşımına uğrayan hesapların YTM'ye devir işlemleri yatırım kuruluşlarınca 2017 yılı ocak ayı sonuna kadar gerçekleştirilecektir." (AA) Geleceğin trendi "yerlileşme" U luslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Genel Direktörü Adnan Amin, yenilenebilir enerji endüstrisinde istihdamın dünya çapında 9,5 milyona ulaştığına dikkati çekerek, "Yenilenebilirde hem enerji hem de ekipman üretiminin yerlileşmesi ülkelerin kendi istihdamına da büyük katkılar yapacak. Bu yerlileşme anlayışı geleceğin trendi olacak. Büyük firmalar da sektörde kalmak istiyorlarsa, yerlileşme düşüncesini kabul etmek zorundalar." dedi. Amin, yaptığı değerlendirmede, yenilenebilir enerji kaynaklarının giderek maliyetinin düştüğünü ve böylelikle kapasitelerinin de hızla büyüyeceğini anlattı. Söz konusu kaynakların iklim değişikliği ile mücadele hedeflerine ulaşmak için de kilit öneme sahip olduğunu aktaran Amin, dünya çapında yenilenebilir enerji kaynaklarının şu an yüzde 18 olan payının 2030 itibarıyla ikiye katlanacağını vurguladı. Amin, bu hedefe ulaşmak için gerekli teknoloji ve inovasyonun oluşmaya başladığını belirterek, şöyle konuştu: "Hedeflere ulaşmak ve taahhütleri yerine getirmek için hükümetlerin de anlaması gerekiyor ki bu süreçteki yatırımların büyük bir kısmı özel sektör tarafından yapılacak. Özel sektörün bu büyük çaplı yatırımları yapması için ise kendilerine güçlü bir politika sunulması ve yatırımlarının değişen politikalardan negatif etkilenmeyeceği konusunda güven verilmesi gerekiyor. Bu ortamın sağlandığı birçok ülkede yatırım maliyetlerinin büyük ölçüde düştüğünü de gördük. Ay- rıca, yenilenebilir yatırımlarının konvansiyonel yatırımlardan daha maliyetli olduğu konusundaki algının da değişmesi gerekiyor. Aslında sistemde yatırımları finanse edecek para var ama bu anlayıştan dolayı akışı gerçekleştirilemiyor." Yenilenebilir enerjide maliyetlerin düşmesinin yanı sıra, eski trendlerin de değişmeye başladığını vurgulayan Amin, yenilenebilir enerji yatırımlarının başladığı ilk yıllarda bunları yapan şirketlerin yerli üretim yaptıklarında değerlerinin düşeceğine ilişkin bir algıları olduğunu ve bu yüzden yerli üretim fikrine sıcak bakmadıklarını söyledi.Amin, enerji ve ekipman üretiminde yerlileşmenin önemini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Şu anda dünya çapında 9,5 milyon insan yenilenebilir enerji sektöründe istihdam ediliyor. Yenilenebilirde hem enerji hem de ekipman üretiminin yerlileşmesi ülkelerin kendi istihdamına da büyük katkılar sağlayacak, özellikle genç nüfusa istihdam yaratılması açısından çok önemli. Bu yerlileşme anlayışı geleceğin trendi olacak ve ülkelerin hem ekonomik hem de siyasi istikrarlarına katkı yapacak bir şart. Büyük firmalar da sektörde kalmak istiyorlarsa, yerlileşme düşüncesini kabul etmek zorundalar. Tabii ki yerli üretim yaparken, kalite ve standartlardan ödün vermemek çok önemli, çünkü üretimin kalitesi de yenilenebilir enerji kaynaklarının geleceğini etkileyecek bir unsur." Yenilenebilir enerji kaynakları bakımından büyük bir po- tansiyel bulunduran Afrika üzerine özel çalışmalar yaptıklarını belirten Amin, bölgedeki ülkelerin hidrokarbonlarla mı yoksa yenilenebilir enerji kaynaklarıyla mı devam edeceklerine karar vermek durumunda olduklarını kaydetti. Amin, ülkelerin bu kararlarını doğru bir şekilde vermeleri ve gereken uluslararası iş birliği ile finansmanın sağlanması için IRENA'nın tüm imkanlarını sunacağını anlatarak, "Afrika'da 330 bin megavatlık yenilenebilir enerji potansiyeli var. Potansiyel çok yüksek ama bunun ne kadarının ekonomik olarak değerlendirilebileceği önemli. Yenilenebilir enerji kaynakları Afrika için birçok açıdan çok önemli. Hem ucuz hem de daha az kirletiyor. Ayrıca, uzun vadede yenilenebilir enerji kapasitelerinin daha çabuk kurulur hale geleceğini düşünüyoruz. Tabii ki maliyetlerin de giderek azalacağı kanaatindeyiz." değerlendirmesinde bulundu. (AA) 2016'da 720 ton atık pil toplandı T ürkiye'de atık pil konusunda yetkilendirilen tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneğince (TAP) 2016'da 720 ton atık pil toplandı. TAP Genel Sekreteri Neslihan Bahar, yaptığı açıklamada, atık pillerin doğaya bırakılması halinde çevreyi kirlettiğini, TAP'ın bu tehlikenin önüne geçmek için "atık pil toplama", "geri dönüşüm" ve "bertaraf etme" alanlarında çalıştığını hatırlattı. Toplanan tek kullanımlık pillerin bertaraf edilmek üzere uygun şartlarda depolandığını, şarj edilebilir pillerin ise geri dönüşümle yeniden kazanıldığını vurgulayan Bahar, pillerin içerisinde geri kazanımı mümkün farklı metaller olduğunu, çöp yerine atık pil kutularına atılan pillerin yeniden işlenerek, çatal bıçaktan saate, cep telefonundan kaleme kadar birçok ürünün hammaddesi olarak kullanılabildiğini bildirdi. Bahar, TAP'ın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Türkiye'de bu konuda yetkilendirilmiş tek kuruluş olduğunu anımsatarak, şunları söyledi: "2007'de sadece 225 ton olan yıllık atık pil toplama miktarımız, 2014'ün sonu itibarıyla 555 tona yükseldi. Hedefimiz 2015 yılında 600 ton idi. Bu hedefimizi yüzde 5 geçtik. 2015'te 630 ton olan atık pil toplama miktarını da 2016 sonu itibarıyla 720 tona çıkardık ve böylece sene başında belirlediğimiz 700 ton hedefini de aştık." Atık pillerin toplama miktarlarının artırılması ve toplama işlemlerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamak üzere özellikle belediyelerle çalışmaların titizlikle sürdürüldüğüne işaret eden Bahar, "Şu ana kadar ülkemizde büyükşehir, il, ilçe ve belde olmak üzere 600 belediyeyle işbirliği halindeyiz, bu sayı her gün artıyor. Belediyelerin yanı sıra tekno marketler, zincir marketler, bakanlıklar, organize sanayi bölgeleri, okullar, diyanet, silahlı kuvvetler, oteller, Emniyet Genel Müdürlüğü ve PTT de bizimle işbirliği yapan kuruluşlar arasında." ifadesini kullandı. EN ÇOK İSTANBUL En çok atık pilin İstanbul'dan toplandığına işaret eden Bahar, İstanbul'u sırasıyla Ankara, Kocaeli, İzmir ve Bursa'nın takip ettiğine dikkati çekti. Bahar, İstanbul'un nüfus açısından, ithal edilen pilin büyük miktarını tüketmesinden dolayı avantajlı olduğunu belirten Bahar, yine de İstanbul'dan yeterli verimin alınamadığını belirtti. Bahar, atık pil konusunda kişilerde her yıl artan bir duyarlılık olduğuna dikkati çekerek, "Bunun için de eğitimlerimiz ve kampanyalarımız kesintisiz devam ederken, bunlara katılan belediye ve okul sayısı da her yıl artış gösteriyor. Bu artışa bağlı olarak 2017 için de atık pil hedefimizi 800 ton olarak belirledik. 2 yıl içinde de bin tona ulaşmak arzusundayız." dedi. Türkiye'de geçen yıl bir atık pil geri dönüşüm tesisi açıldığını dile getiren Bahar, tesisin tam kapasiteyle faaliyete geçmesiyle atık pilde geri dönüşümü daha verimli hale getirebileceklerini kaydetti. (AA) 8 EKONOMİ 23 OCAK 2017 PAZARTESİ 40 bin aracın takibine son! Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gümrük mevzuatına göre 2’nci el sayıldığı çin binlercesine el konulan ithal araçların sahiplerine iade edileceğini ve bu durumdaki toplam 40 bin dolayındaki araca yönelik takibatın sonlandırılacağını açıkladı. AYSEL KANBER G ümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Avrupa’nın en büyük otomotiv ticaret ve yaşam merkezi Otonomi’yi ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Bakan Tüfenkci ve beraberindeki heyeti ağırlayan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED), Başkent Otomotivciler Derneği (BOD) ve Otonomi Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç, torba yasa ile bu yönde yapılan düzenlemeler sonucunda otomobil ticaretinin ve normal günlük yaşantılarındaki ticaretin önündeki en büyük engellerden biri olan ithal otomobillerle ilgili sıkıntılarının çözüldüğünü söyledi. Erkoç, “Bu yalnız otomobil ticareti değildi. Günlük yaşantımızda bugün bir gayrimenkul alım satımında dahi karşımıza çıkan sorundu. Bir müteahhidimiz bir daire satarken, bir otomobil değişimine geldiğinde aracın üzerindeki tedbirlerden dolayı ticaretin önü tıkanıyordu” dedi. “MAĞDURİYET VARDI” Tüfenkci, Otonomi ziyaretinde yaptığı açıklamada, yurt dışından sıfır diye ithal edilen ama AB mevzuatına göre 2’nci el olarak kabul edilen araçların Türkiye’de kullanımında gümrük mevzuatı açısından büyük sıkıntılar ortaya çıktığını belirterek, “Gümrük idarelerimizce yapılan incelemelerde bir kısım araçlara el konulmuş, bir kısmının takibatı yapılıyor, bir kısmının da incelemesi sürüyordu. Özellikle yurt dışından getirilen araçlar yurda sokulduktan sonra 2’nci, 3’üncü hatta 4’üncü ele ulaşmıştı ve buradaki gümrük mevzuatının uygulanmasıyla birlikte iyi niyetli 3. kişilerin mağduriyetine yol açan uygulamalarla karşılaşmıştık” dedi. Yaptıkları incelemelerde Türkiye’de yaklaşık 40 bine yakın bu mevzuat tehdidi altında araç bulunduğunu belirten Tüfenkci, bunların bir kısmının incelemeleri tamamlanarak gümrük otoparklarına çekildiğini, bir kısmının da inceleme ve takibatının devam ettiğini belirtti. Bakan Tüfenkci, bu alanda bir düzenleme ihtiyacı hissettiklerini ve son çıkan torba yasa ile kısa zamanda bu düzenlemeyi yaparak hayata geçirdiklerini söyledi. Tüfenkci, el koyma uygulamasını sona erdirerek özellikle yurt içinde el değiştiren bu araçların son sahiplerinin mağduriyetini ortadan kaldıran düzenleme hakkında şu bilgileri verdi: “Biz şimdi şu hükmü getirdik; dedik ki eğer bu tip eşyada gümrüklenmiş değerinin yüzde 25’ini 6 ay içinde yatırdığı taktirde, araç kimin elindeyse o aracı kendisine iade edelim, bundan sonra da yakalamalarda bulunulmasın, sadece şüpheliler ve incelemeye tabi olan araçlar sicile şerh verilerek yeddi emin olarak araç sahibinde kalsın, inceleme sonucuna göre de bir karar verilsin hükmünü getirdik. Ayrıca bu durumda olup da halen incelemeye başlanmamış veya incelenme aşamasında olan araçların sahipleri de yine 6 ay içinde başvurmaları halinde bu sefer yüzde 15 bir ceza ödeyerek bu takibattan kurtulmaları ve araçlarının yeddi emine tesliminden kurtulmuş olacaklarına dair bir düzenleme getirdik.” Düzenlemenin özellikle elinde bu tip araçlar olan vatandaşlara bir rahatlama sağlayacağını belirten Tüfenkci, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Onları her an araçlarına el konulacağı korkusunda kurtarmış olacağız. Gümrük veya başka yeddi eminlerde bulunan araçları çürümeden kurtararak bunları tekrar ekonomiye kazandırmış olacağız, bunlar yeniden ticarete konu olacak, alınıp satılacak. Bu noktada endişesi olan veya elinde olanlara bir imkan getirilecek, kendileri beyan ettiğinde bu takibattan kurtulmuş olacaklar” SORUN NEYDİ? 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235’inci Maddesinin 1/C fıkrasında “Eşyanın ithali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir” hükmü yer alıyor. 4’üncü Fıkrada da “…belirtilen eşyaya el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir ve eşya 177 ila 180 inci madde hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulur” deniliyor. Bu kapsamda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın, distribütörler dışında galeriler tarafından ithal edilen araçlarla ilgili sıkı takibi sonucu binlerce araca el konulmuştu. Doğrudan araç ithal edemeyen galeriler, Almanya gibi otomobil üreticisi ülkelerden, kullanılmamış ama Alman vatandaşlarına satılmış gibi gösterilen araçları sıfır araçmış gibi yurda sokuyor, bu araçlar daha sonra el değiştiriyor ve halen 2'nci, 3'üncü, 4'üncü sahiplerin elinde bulunuyordu. Bakanlığın bu araçlara el koymasıyla, aracın geçmişi hakkında bilgi sahibi olmayan çok sayıda kişi mağdur oluyordu. (Başkent) "Tayvan, Türk iş adamlarını bekliyor" A Fuarcılıkta batıdan doğru kayış … T ÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri Genel Müdürü İlhan Ersözlü, "Fuarcılık sektöründe batıdan bizim coğrafyaya doğru bir kayış var. Yakın bir gelecekte 10 yıllık süre içinde Türkiye, fuarcılıkta dünyanın en önemli destinasyonlarından biri haline gelecek." dedi. Ersözlü, Türkiye'de fuarcılık sektörünün son dönemde çok gelişmeye ve büyümeye başladığını söyledi. Yurt dışı menşeli şirketlerin Türkiye'de ofisler açtıklarını belirten Ersözlü, sektörde dünyanın önemli ülkelerine ait fuar şirketlerinin, İstanbul'da bazı küçük fuar şirketlerini satın alarak Türkiye üzerinden bölge coğrafyasına girmeye başladıklarını bildirdi. Türkiye'de fuar yatırımları ve salonlarının arttığına işaret eden Ersözlü, "Fuar salonlarının ölçekleri büyümeye başladı. Bunlar önemli göstergeler. Fuarcılık sektöründe batıdan bizim coğrafyaya doğru bir kayış var. Yakın bir gelecekte 10 yıllık süre içinde Türkiye fuarcılıkta dünyanın en önemli destinasyonlarından biri haline gelecek. Türkiye'de üretim ve ihracat arttıkça, Türkiye üzerinden dünyaya açılma projeleri arttıkça fuarcılık da büyüyecek." diye konuştu. Ersözlü, Türkiye'deki fuar salonlarına bakıldığında 120-130 bin metrekare büyüklüğünde salonların bulunduğunu belirterek, "TÜYAP olarak 2018'de yatırıma giriyoruz. 20 bin metrekare daha büyüyerek İstanbul'daki fuar merkezini 140 bin metrekare alana çıkacak. Bu batıdaki benzer ölçekleri yakalamak demek. Bizim meslekte 100 bin metrekarenin üzerine çıkıldığında uluslararası fuar hüviyetine sahip oluyorsunuz." ifadelerini kullandı. dana'da iş adamlarına Tayvan'da yapabilecekleri iş imkanları anlatıldı. Adana Ticaret Odasından (ATO) yapılan açıklamaya göre, Tayvan’ın kar amacı gütmeyen iş geliştirme kuruluşu Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi'nin (TAİTRA) yan kuruluşu olan Tayvan Ticaret Merkezi İstanbul Ofisi Direktör Yardımcısı Mark Liu ile İş Geliştirme Müdürü Ayşin Poyraz'ın katılımıyla odada, "Tayvan ülke sohbet toplantısı" yapıldı. Direktör Yardımcısı Mark Liu toplantıya katılan Adanalı iş adamlarına yönelik sunumunda, dünya genelinde 60 ofisi bulunan Tayvan Ticaret Merkezi’nin çalışmaları ve hizmetleri hakkında bilgi verdi.Tayvan’ın makine, bilişim, elektronik parçalar gibi çok sayıda sektörde önemli konumda bulunduğunu vurgulayan Liu, şunları kaydetti: “Tayvan, dünyanın en büyük 18'inci ticaretçi, en büyük 17'inci ihracatçı ve en büyük 18'inci ithalatçı ülkesidir. Yıllık dış ticaret hacmi 550 milyar dolara ulaşan, hemen her yıl dış ticaret fazlası veren, kişi başına düşen milli geliri 22 bin doları aşan Tayvan, bu özellikleriyle dünyanın ticaret yapılmaya en elverişli ülkeleri arasında Tarım işsizliğin ilacı oldu HASAN NAZ T ürkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sanayileşme ve ekonomik gelişme, köyden kente göç ve tarımda makineleşmenin bir sonucu olarak yıllar itibarıyla azalsa da tarımın, istihdamdaki ağırlığını sürdürdüğünü bildirerek, son bir yılda, aylara göre, 4,8 milyon ile 5,8 milyon arasında istihdam sağlayan tarımın, işsizliğin en büyük ilacı olduğunu ifade etti. Bayraktar, 2016 Ocakta 4 milyon 812 bine inen tarımdaki istihdamın, 2016 Ağustosta 5 milyon 760 bine kadar çıktığını belirtti. Son açıklanan veride geçen yılın ekim ayında toplam istihdamın, eylüle göre 297 bin kişi azalarak, 27 milyon 564 binden 27 milyon 267 bine indiğinin görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, eylül ayında 5 milyon 657 bin olan tarımdaki istihdamın, mevsim koşulları nedeniyle tarımsal faaliyetlerin azalmasının bir sonucu olarak ekim ayında 5 milyon 305 bine gerilediğini vurguladı. Temmuzdan bu yana genel işsizliği, son yıllara bakıldığında rekor düzeyde 2,3-2,4 puan düşüren, ekimde işsizliği yüzde 14,1’den yüzde 11,8’e çeken tarımın, üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "Tarım genel işsizliği, 2016 yılı Ocak ve Nisan'da 1,7, Şubat ve Mart'ta 1,8, 2015 Kasım ve Aralık ile 2016 Mayıs'ta 1,9 puan düşürdü. Bu rakam 2016 Haziran'da 2 puana çıktı. Temmuz'dan sonra da bu rakam rekor düzeylere ulaştı. 2016 Temmuz ve Ekim'de tarım, genel işsizliği 2,3, Ağustos ve Eylül'de 2,4 puan geriletti. Tarımın işsizliği düşürmekteki rolü tartışılmaz. Tarımsal faaliyetin zirveye çıktığı temmuz ve ağustosun ardından tarımda istihdam gerilemeye başlıyor, ocak ve şubatta en alt düzeye iniyor. 2015 yılı Kasım'da 5 milyon 154 bin, 2015 Aralık'ta 5 milyon 3 bin olan tarımdaki istihdam, 2016 yılının Ocak ayında 4 milyon 812 bine indi. Şubat'ta 4 milyon 876 bine çıktı. Mart'ta 5 milyon 93 bine yükselen tarımdaki istihdam, Nisan'da 5 milyon 352 bin, Mayıs'ta 5 milyon 540 bin, Haziran'da 5 milyon 577 bin, Temmuz'da 5 milyon 727 bin, Ağustos'ta 5 milyon 760 bine ulaştı. Eylül'de 5 milyon 657 binle yeniden inişe geçen tarımdaki istihdam, Ekim'de 5 milyon 305 bine düştü." TARIM NÜFUSU LÜKSEMBURG’UN 10 KATI Türkiye’de tarım sektörünün yaz aylarında sağladığı istihdamla, 242 bağımsız, yarı bağımlı ve bağımlı ülkeden 131’inin nüfusunu geride bıraktığına işaret eden Bayraktar, bu ülkeler içinde Avrupa Birliği’nin 12 üyesi olan Danimarka, Finlandiya, Slovakya, İrlanda, Hırvatistan, Litvanya, Letonya, Estonya, Slovenya, Güney Kıbrıs Rum yönetimi, Lüksemburg, Malta'nın da bulunduğunu ifade etti. Bayraktar, Türkiye’de tarımda çalışan nüfusun, 2,8 milyon nüfuslu Arnavutluk’un iki katını, 2 milyon nüfuslu Letonya’nın üç katını, 1,3 milyon nüfuslu Estonya’nın dört katını, 537 bin nüfuslu Lüksemburg’un on katını geçtiğini belirtti. Ocakta istihdamdaki payı yüzde 18,3’e kadar gerileyen tarımın, hazirandan sonra yeniden yüzde 20’leri geçtiğini, ağustosta yüzde 21’e ulaştığını ifade eden Bayraktar, tarımın istihdamdaki payının eylülde yüzde 20,5, ekimde yüzde 19,4 olduğunu bildirdi. "Son bir yılda, aylara göre, 4,8 milyon ile 5,8 milyon arasında istihdam sağlayan tarım, işsizliğin en büyük ilacıdır" ifadesini kullanan Bayraktar, tarımda çalışan 5 milyon 305 bin kişinin yüzde 54,8’sini erkeklerin, yüzde 45,2’sini kadınların oluşturduğunu kaydetti. Sel vuran tarlalarda yeşil soğan hasadı GEÇEN YIL BÜYÜMEYLE KAPANDI TÜYAP fuarcılık olarak geçen yılı büyümeyle kapattıklarını vurgulayan Ersözlü, şunları kaydetti: "Türkiye'de 200 civarında fuar şirketi var. Bu 200 civarındaki fuar şirketinin içinde TÜYAP gerek düzenlediği fuar sayısı gerek fuara katılan firma sayısı gerekse de metrekare bazında pazar lideridir. Yılda 90 civarında fuar hazırlayan bir grubuz. 2016'da düzenlediğimiz fuarlara 77 ülkeden 14 binden fazla katılımcı firmaya yer verdik. 2015'te katılımcı sayımız 12 bin 700 civarındaydı. Yüzde 12 civarında fuara katılan firma sayısında büyümeyle yılı kapattık. Bu fuarlara 162 ülkeden ziyaretçi ağırladık. Yerli yabancı toplamda 4 milyon 88 bin ziyaretçi sayısıyla yılı kapattık. 2015'te de 3 milyon 900 bin civarında ziyaretçi ağırlamıştık. Ziyaretçi bazında da yılı yüzde 5 civarında büyümeyle kapattık. Yurt dışından gelen ziyaretçilere de baktığımızda benzer büyüme oranlarını yakaladık." (AA) yer almaktadır. Amacımız halen 1,7 milyar dolar seviyelerinde bulunan iki ülke ticaretini geliştirmek ve bu rakamı çok daha üst noktalara taşımaktır. " Türk iş adamlarına her konuda yardımcı olduklarını ifade eden Liu, şu bilgileri verdi: "Tayvan'daki fuarlara katılmak ve ülkemizdeki iş olanaklarını yerinde incelemek isteyen Türk iş adamlarına da uçak biletinden konaklamalarına ve yapacakları görüşmelere kadar destek sunuyor, istemeleri halinde onları Tayvanlı iş adamları ile de buluşturuyoruz. Bugüne kadar çok sayıda Türk iş adamı heyetinin Tayvan'daki fuarlara katılımlarını organize ettik. Bu anlamda her iki ülkenin iş adamlarını cesaretlendirerek tanıştırmak istiyoruz. Tayvan'a vize sorunu yok. İnternetten form doldurmak yeterli oluyor ve Türk Hava Yolları 11 saatlik direkt uçuşla iş adamlarının ülkemize ulaşmalarını sağlıyor. Türk iş adamlarına Tayvan'daki yatırımları için teşviklerimiz de var. Bu fırsatları da en iyi şekilde ülkemizi ziyaret ederek öğrenebilirler.” ATO Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe de iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için atılacak her adıma hazır olduklarını belirtti. Bu konuda üzerilerine düşeni yapacaklarını belirten Menevşe, "Şu an ticari ilişkilerimiz oldukça az. Karşılıklı olarak neler alabileceğimizin ve satabileceğimizin belirlenmesi gerekiyor. Bu ziyaretin ticari ilişkilerimizin gelişmesi bakımından önemli bir fırsat yaratacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı. (AA) Ç iftçilerin çamurlu tarlalardan büyük emek harcayarak hasat ettiği yeşil soğan, üreticisi tarafından tarlada kilogramı 3 liradan satışa sunulurken, vatandaşın sofrasına en az 10 liradan yer alıyor. Türkiye'de yeşil soğanın en çok üretildiği illerden biri olan Mersin'in merkez Toroslar ilçesine bağlı Kaşlı, Düğdüören ve Dorukkent köylerinde başlanan yeni yılın ilk ürün hasadı sürüyor. Çiftçiler, ekim ayı ortalarında ektikleri soğanları, ocak ayının soğuğunda tek tek topladıktan sonra özenle seçerek temizliyor. Yağmur nedeniyle çamur olan tarlalardan zor şartlarda hasat edilen yeşil soğanlar, sonraki durakları olan su dolu havuzlarda yıkanarak temizleniyor. Kasalara konularak satışa hazır hale getirilen soğanlar, tüccarlar aracılığıyla başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerine gönderiliyor. Tarladan 3 liraya satılan, sebze hallerinde ise 5 liradan alıcı bulan sofraların vazgeçilmesi yeşil soğanın, fiyatı tezgahlara ulaşana kadar 10 lirayı aşabiliyor. Düğdüören köyündeki tarlasında hasat yapan üreticilerden 56 yaşındaki Muazzez Sayik, soğanın üretiminin kendilerine kilogramda 2 liraya mal olduğunu söyledi. Kentte 29 Aralık 2016'da yaşanan sel felaketinde ürününün çok zarar gördüğünü anlatan Sayik, "Soğan bize tohumu, gübresi, dikmesi 2 liraya mal oldu. Kendisini de 3 liraya zor satıyoruz. 1 ton diktiğimiz yerden 500 kilogram ürün kaldıramadık. 29 Aralık'taki sel nedeniyle de- reler taştı, soğanlarımızı aldı götürdü, üzerine de dolu yağdı. Fiyatlar geçen seneye göre yarı yarıya düştü." dedi. Üreticilerden Salim Aldı ise soğanı istedikleri fiyatta satmakta zorluk yaşadıklarını dile getirerek, "Bu yılın soğan hasadına başladık. 1,5-2 liraya mal ettik 3 liraya zor satıyoruz. Bu kış çetin ve soğuk geçti, soğanlar büyümedi. 30-40 günde büyüyen ürün,3 aydır büyümüyor. Sel nedeniyle çok kayıp verdik, soğanda hastalık oldu. Zararımız çok fazla. 25 ton kuru soğan aldık daha 1 ton yeşil soğan anca çekebildik. Havaların soğuk olması nedeniyle ürünler büyümedi. Ürünlerimin yüzde 30'u zarar gördü." diye konuştu. Manav Ferhat Akbaba ise yeşil soğanın kilogramının 10 liradan alıcı bulduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Yeşil soğanı geçen hafta 14-15 liradan satıyorduk, şimdi kilogram fiyatı 10 ila 12 lira arasında değişiyor. Vatandaşlar pahalı buluyor ama tepkili değil, havalar ısındıkça ucuzlar. Biraz daha ucuz olsa bizim için de daha iyi olur. Müşterilerimiz şikayet ediyor çünkü fiyatlardan. Kiloyla alamayanlar 2 liralık bağları alıyor." (AA) 9 SAGLIK 23 OCAK 2017 PAZARTESİ Kışın beslenmeye dikkat! Kış aylarında sağlıklı beslenmeyle alakalı önerilerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Şenarslan, sağlığın korunması ve savunma sisteminin çalışabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmenin önemli olduğuna dikkat çekti. A cıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Şenarslan, 'Kış aylarında nasıl sağlıklı beslenebiliriz?" konusunda önerilerde bulundu. Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte beslenme şeklinde değişiklikler olmakta, genellikle yağlı ve şekerli besinlere eğilim artmaktadır. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmekte, fiziksel aktivite yoğunluğunda azalmak olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında istenmeyen değişiklikler olabilmektedir. Şenarslan, "Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan (süt grubu,et-yumurta -kuru baklagil grubu, sebze-meyve grubu ve ekmek-tahıl grubu) çeşitli besinler en az 3 ana ve 2-3 ara öğünde yeterli miktarda alınmalıdır. Sebze-meyvelerin vitamin-mineral içeriği, bağışıklık sisteminin savunması ve güçlendirilmesinde önemli yer tutar. Sebze-meyveler, vitamin-minerallerin iyi bir birer kaynağı olmasının yanı sıra, posa ve yüksek su içeriği ile özellikle kış aylarında hareketsizliğe bağlı çıkabilen kabızlık gibi sindirim sistemleri sorunlarının önlenmesine yardımcı olur" dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Şenarslan, kış aylarında yetiştirilen besinlerin insan sağlına yaptığı katkılardan bahsetti. Her besinin dengeli bir şekilde tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Şenarslan, "Portakal, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller ile nar, elma ve ayva gibi meyveler maydanoz, ıspanak, pazı, lahana gibi yeşil yapraklılar, brokoli, karnabahar gibi sebzeler kış mevsiminde bağışıklık sistemimizi güçlendiren besinlerdir. Demir, çinko ve selenyum gibi mineraller ile A, E ve C vitaminleri, vücudun bağışıklık sisteminin çalışması ve enfeksiyon için oldukça önemlidir. Kırmızı etler ve yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinler proteinin yanı sıra, demir ve çinkonun, balıklar da selenyumun önemli kaynağıdır. Kurubaklagiller ve yağlı tohumlar ise demir, çinko ve selenyum için önemli bitkisel kaynaklı besinlerdir. Yararlı bakteriler olan probiyotikler sindirim sistemi sağlığının korunması ve geliştirilmesinde katkı sağlar. Yoğurt ve kefir, probiyotiklerin önemli kaynağı olan geleneksel besinlerimizdir. D vitamini, cildimizin güneş ışınları ile temas etmesi sonucu sentezlenebilmektedir. Kış aylarında güneşli gün sayısı ve güneş ışınlarının azalması ve vücudumuzun büyük bölümü örten giysiler tercih etmemiz sebebiyle D vitamini eksikliği görülebilmektedir. D vitamini kemik sağlığı için elzem olduğu bilinmekte, yetersizliğinde ise kalp-damar hastalıkları, enfeksiyonlar diyabet ve kanser riski ile ilişkili olabileceği ve hatta son yıllara ait çalışmalarda, D vitamini eksikliğinin, depresyona sebep olabileceği belirtilmektedir. D vitamini yetersizliğini önleyebilmek için her gün, öğle saatlerinde, 30 dakika güneşten yararlanılması önerilmektedir. Özetle kış aylarında sağlığını korumak ve hastalıklara yakalanmamak için besin gruplarını yeterli ve dengeli tüketmeye, güne mutlaka kahvaltı ile başlamaya, öğün atlamamaya, ara öğünlerde ise taze-kuru meyveler ve yağlı tohumları tüketmeyen özen gösterin. Taze sebze ve meyveleri günde 5 porsiyon ve farklı renklerle tercih edin. Su tüketiminizi izleyin ve günde en az 8 ile 10 bardak arasında su içtiğinizden emin olun. Güneş ışınlarından faydalanmak için öğle saatlerinde yürüyüşler yaparak, hem D vitamini sentezlemeyi hem de fiziksel aktiviteyi artırmayı hedefleyin” ifadelerini kullandı. "İştah kesen kış tatlısı" tarifi veren Uzman Şenarslan, tatlının içindeki malzemeleri şu şekilde sıraladı; “1 adet elma, 1 çay kaşığı tarçın, 2 tüm ceviz içi, 3 tane dilimlenmiş kuru erik, 1 yemek kaşığı nar.” Tatlının yapılışından da bahseden Beslenme ve Diyet Uzmanı Şenarslan, “Elmaları rendeleyip, tarçınla beraber pişiriyoruz. İçine kuru erikleri ekliyoruz en son da cevizleri ekliyoruz. Soğuyunca buz dolabına koyuyoruz. servisten önce üzerini narla süslüyoruz” dedi. (İHA) Çocuk hastalıklarında doğru bilinen 10 yanlış A cıbadem Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, özellikle enfeksiyona bağlı hastalıkların daha sık görüldüğü kış aylarında, gayet kendimizden emin bir şekilde yaptığımız pek çok yanlışı anlattı. Acıbadem Hastanesi, çocuk hastalıklarında doğru bilinen yanlışlara ilişkin bilgilendirme yaptı. Acıbadem Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, Çocuğumuzun sağlığını düşünerek yaptığımız davranışların her zaman doğru olmadığını belirtilerek, onları hastalıklardan koruyacağız derken, gereksiz ve yanlış birçok davranışta bulunabileceğimiz uyarısında bulunuldu. Kayacık, özellikle enfeksiyona bağlı hastalıkların daha sık görüldüğü kış aylarında, gayet kendimizden emin bir şekilde yaptığımız pek çok yanlışı anlattı. Anne baba olarak çocuklar söz konusu olduğunda tek isteğimizin onların sağlıklı olması olduğunu belirterek, “Bunun için beslenmesinden giyimine, ilacından vitaminine her şeye fazlasıyla özen gösteriyor, hastalıklardan köşe bucak kaçırıyoruz. Özellikle kış aylarında enfeksiyon kapmasınlar diye önlem aldığımızı sanıp, aslında yapılmaması gereken şeyleri yapabiliyoruz” değerlendirmelerinde bulundu. (İHA) Başkent’teki hastaneler DEVLET HASTANELERİ Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ............... 291 27 00 Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 96 00 Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi..................................................... 596 20 00 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi............................. 595 30 00 Ankara Etlik İhtisas Hastanesi ......................................... 323 41 70 Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim............... 310 32 30 ve Araştırma Hastanesi Ankara Gazi Devlet Hastanesi ......................................... 212 66 66 Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ............................. 580 83 95 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi............. 231 82 00 Ankara Ulucanlar Göz Eğitim........................................... 312 62 61 ve Araştırma Hastanesi Ankara Ulus Devlet Hastanesi ......................................... 509 70 00 Ankara Verem Savaş Derneği Hastanesi ..........................311 58 22 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi ............... 355 21 10 Eğitim ve Araştırma Hastanesi Büyükşehir Belediye Hastanesi ........................................ 231 71 40 Ankara Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi ................. 311 66 94 Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................336 09 09 Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi .................... 863 10 41 Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi.......................... 272 62 40 Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi...........................................317 07 07 Elmadağ Devlet Hastanesi ............................................... 863 10 41 Etimesgut Devlet Hastanesi ............................................. 293 30 00 Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesi .................................... 484 03 22 Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ................................ 837 81 10 Hamdi Eriş Kazan Devlet Hastanesi .................................814 14 14 Haymana Devlet Hastanesi............................................... 658 12 22 Kalecik Devlet Hastanesi .................................................. 857 25 23 Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ......................... 356 90 00 Kızılcahamam Devlet Hastanesi ...................................... 736 10 08 Muhittin Ülker Acil Yardım Hastanesi ............................. 287 84 55 Nallıhan Devlet Hastanesi ................................................ 785 10 41 Prof. Dr. Celal Ertuğ Etimesgut Devlet Hastanesi ............ 292 30 00 Şereflikoçhisar Devlet Hastanesi ..................................... 687 17 54 Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi .................................................... 306 10 00 Ulucanlar Dispanseri ........................................................ 319 77 00 V.S.D. Nusret Karasu Göğüs Hastalıkları Hastanesi 311 71 21 Yenişehir Dispanseri ......................................................... 417 69 59 Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi ......................... 322 01 80 Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi....................................... 310 11 00 ÜNİVERSİTE HASTANELERİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi.................................... 595 60 00 A.Ü. Tıp Fakültesi İbni Sina Araştırma ve Uygulama Hastanesi .................................. 310 33 33 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi .................... 595 60 00 Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi ............................ 212 68 68 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ........................ 202 60 54 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gölbaşı Hastanesi ...........202 44 44 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ............... 305 10 80 Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi............................................ 305 50 00 Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi..................... 204 40 00 HALK SAĞLIĞI NOTLARI Prof.Dr.Çağatay Güler @Atıklar-2 Önceki yazımızda elektronik atıkları içindeki kurşun, cıva, kadmiyum gibi elementlerin verebilecekleri zararlar özetlenmişti. Bromlu tutuşma önleyiciler kolay tutuşmayı önlemek için kullanılan maddelerdir. Bilgisayar kartlarında, bağlantılarda, kasalarda, plastik kutularda ve yuvalarda ve kablolarda kullanılır. Bunlardan çok bromludifenil eterler iç salgı sisteminin bütünlüğünü ve karşılıklı etkileşimini bozar. Araştırmalar insan sütündeki brom miktarının her beş yılda iki katına çıktığını göstermektedir. Altı değerli krom çeliğin paslanmasını önlemekte kullanılır. Krom-6 hücre zarından geçtiğinden hücrelere zehirli etki yapar. Çok küçük miktarlarda bile güçlü alerjik reaksiyonlara neden olur. Astıma, astım krizlerinin uyarılmasına ve DNA yıkımına neden olabilir. E-atıkların gömülmesiyle toprağa birçok zehirli maddenin karışması, yakıldığında havaya çok sayıda zehirli gazın verilmesi mümkündür. Havaya karışan maddelerden dioksin çok önemlidir. Dioksin gurubu bileşikler ileri derecede kanser yapar maddelerdir. Bodrumlara, evdeki küçük depolara atılan bilgisayarlar için de aynı durum söz konusudur. Bilgisayar üretiminde çok değişik tipte plastik kullanılmaktadır. En çok kullanılan polivinil klorürdür. PVC plastikler genellikle kablolar ve küçük soketlerin yapımında kullanılır. PVC diğer plastiklere göre çevreye en zararlı etki yapan plastiktir. ABD’de SiliconValleyToxicCoalition (SVTC) günümüzde bir milyara yakın bilgisayarın artık atık haline geleceğini, bunun yüzde 10’undan daha azının yeniden üretim sürecine sokulabileceğini belirtiyordu. Bilgisayar alınırken belirli temel özelliklere dikkat edilmesi de önemlidir. Bu özellikler şöyle sıralanabilir: -Toksik madde kullanım oranının düşük olması. -Kullanılan maddelerin mümkün olduğunca yeniden kullanıma sokulabilmesi -Satan firmanın yeniden üretime sokulma ve atık zararsızlaştırılması konusunda sorumluluk alması. -Enerji tüketiminin en aza indirecek biçimde tasarımlanması. -Ambalaj malzemesinin en aza indirilmiş olması -Çevreyi korumaya yönelik özeliklerinin yansız kuruluşlarca onaylanmış olması gibi özelliklerin tüketici tarafından aranması güçlü bir etki yapacaktır. Zararının yanı sıra bilgisayar ve diğer elektronik eşyanın atıklarında bulunan ve çevreye verildiğinde çok büyük zararlar veren maddeler aynı zamanda değerli maddelerdir. Ekonomiye kazandırılmaları durumunda önemli katkılar yapabilecek miktardadır. Birçok elektronik araç atığında biraz çaba ile yeniden değerlendirilebilecek önemli parçalar bulunmaktadır. Yeniden üretimde kullanılmalarıyla toplam atık yükü azaltılacak, doğal kaynakların korunması sağlanacak, ekosistemlere verdiği zararlar önlenebilecektir. D vitamini eksikliği birçok hastalığın nedeni T rabzon Özel İmperial Hastanesi Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Op. Dr. Ömer Fatih Çelik, D vitamini eksikliğinin vücutta birçok tahribata yol açtığını belirterek, “Kanser, D vitamini eksikliği ile ilişkilendirilmektedir” dedi. D vitamini dışarıdan alınsa dahi cildin güneş ışınlarına maruz kalması sonucu üretilen bir vitamin olduğunu kaydeden Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Çelik, “Güneş ışınlarından uzak duruyorsanız, süt alerjisi gibi bir probleminiz varsa, sıkı bir vejeteryan diyet yapıyorsanız D vitamini eksiliğine yakalanmanız muhtemeldir. D vitamini dışarıdan alınsa dahi cildin güneş ışınlarına maruz kalması sonucu üretilen bir vitamindir. Özellikle bazı balık ve balık yağlarında, yumurtanın sarısında ve takviyeli bazı ürünlerde bulunur. D vitamini önceleri güçlü kemik yapıları ile ilişkilendirilmesine rağmen günümüzde sadece bununla sınırlı kalmayıp önemi gittikçe artmaktadır” dedi. D vitamini eksikliğinin birçok olumsuzluklara neden olduğuna dikkat çeken Çelik, “Kemik ağrıları ve kas zayıflığı D vitamini eksikliğinden kaynaklanabilir. Kardiovasküler rahatsızlıklara bağlı ölüm riski, yaşlılarda bilişsel beyin problemleri, çocuklarda şiddetli astım, kanser D vitamini eksikliği ile ilişkilendiril- Önemli Telefonlar Polis İmdat ...........................155 Ambulans .............................112 Yangın İhbar.........................110 Jandarma İmdat ...................156 Trafik ....................................154 Su Arıza ...............................185 Zabıta ...................................153 Elektrik Arıza ........................186 Gaz Arıza .............................187 Telefon Arıza ........................121 Cenaze Hizmetleri................188 Telefon Borç Sorma .............163 Uyandırma Servisi................135 Zehir Danışma .....................114 Orman Yangını İhbar............177 Kablo TV Arıza .....................126 TTNET Arıza ........................145 Alo Tüketici...........................175 mektedir. Bütün bunlara rağmen D vitamini eksikliği hiçbir şikayet unsuru olmadan da görülebilir. Çünkü araştırmalar göstermektedir ki D vitaminin Tip 1 ve Tip 2 diyabet, hipertansiyon, glukoz intoleransı ile multpl skloroz (MS) hastalıkları ve tedavisinde rol oynadığı gösterilmiştir” diye konuştu. "BİRÇOK NEDENİ VARDIR" D vitamini eksikliğinin birçok nedeni bulunduğunu ifade eden Çelik, “Burada en önemli maddelerden biri D vitaminin yeterli alınmamasıdır. Bu maddede en önemli şey şiddetli yapılan vejeteryan diyet. Balık, sığır karaciğeri ve yumurta alımının çok kısıtlanması veya doğal ürünlerden veya fıtrata uygun olmayan ürünlerin tüketilmesi en önemli sorunlardan biridir. Özellikle güneşin tepede, yani öğle vakitlerinde güneşe maruz kalmanın kısıtlı veya hiç olmaması başka önemli nedendir. Vücudumuzun ihtiyacı olan D vitaminini sentezlemek için kısa bir süre güneş altında olmak yeterlidir. Kış mevsiminde bu açı uygun olmayıp güneş ışınları dünyaya eğik açıyla girdiğinden ozon tabakasında daha uzun yol katetmekte ve buradaki emilimi daha fazla olmakta ve pek az miktarda UVB ışını dünyaya ulaşabilmektedir.” diye konuştu. (İHA) Yarıyıl tatili bademcik ameliyatı için en uygun zaman U zmanlar, okul çağı çocuklarının bademcik ve geniz eti ameliyatı olması için en uygun zamanın sömestr tatili olduğunu söyledi. Uzmanlar, çocukluk çağında yapısal olarak dar olan hava yolunun bademcik ve geniz etine bağlı olarak tıkanması sebebiyle sorun yaşayan çocukların derslerinden geri kalmamaları için ameliyatta sömestr tatilinin en uygun zaman olduğunu ifade etti. Bademciklerin özellikle üst solunum yollarından giren mikropları tanıyarak vücudu savunmaya hazırladığını aktaran uzmanlar, halk arasında geniz eti denilen 'adenoid' dokunun bademcik gibi lenf yapısı olduğunu ve üst solunum yolunun savunmasında rol oynadığını söyledi. Bademcik ve geniz eti sorunlarının en sık çocukluk döneminde görüldüğüne dikkat çeken Özel Hayat Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Nejat Ketani, “Görülme sıklığı çocukların kreş, ilkokul gibi toplu yerlerde bulundukları dönemlerde artış göstermektedir. İlaç tedavisinden fayda görülmediğinde geniz eti ve bademciklerin cerrahi olarak alınması yöntemine başvurulur. Öğrenciler, bazı sağılık sorunları aileleriyle birlikte çözüme kavuşturmak istiyor. Bu süreçte sağlık sorunlarının yaz tatilini beklemeden ele alınması gerekiyor. Çünkü yarıyıl tatilinde yapılmasının faydası çocuklar hem derslerinden geri kalmıyor hem yaz tatilindeki sıcak havalara yakalanmadan bu süreci geçiriyorlar” dedi. Ayrıca öğrencilerin yarıyıl tatilinde ameliyat olmalarının yaz ayındaki tatillerinde rahat hareket etmelerini sağladığını ifade eden Ketani, “Yıllarca kullandığımız thermal welding sistemi, yani ısı ile bademcik ameliyatı hem çocuğun erken taburcu olmasını hem de kanama meydana gelmesini önlüyor. Yaptığımız ameliyatta eski 10 günlük kanamalar meydana gelmiyor. Sabah ameliyat olan akşam taburcu oluyor” diye konuştu. (İHA) Ankara’daki Nöbetçi Eczaneler Eczane Adı Hilal Akyurt Okan Sizin Öyküm Kayıran Yeni Zeliha Güven Öveçler Şifa Övünç Hande Osman Coşkun Safa Bodur Sönmez Cengiz Seda Başkent Şifa Yüzbaşı Furkan Güdül İlçe Akyurt Akyurt Altındağ Altındağ Ayaş Beypazarı Çankaya Çankaya Çankaya Çankaya Çankaya Çankaya Çubuk Elmadağ Elmadağ Etimesgut Etimesgut Etimesgut Gölbaşı Güdül Telefon Eczane Adı 844 27 44 844 26 88 312 19 29 517 17 25 712 10 84 763 10 29 235 76 36 481 84 24 496 18 31 432 03 63 215 01 60 287 93 08 838 66 55 863 32 23 866 17 18 226 15 14 263 11 01 28116 16 485 03 33 728 15 33 Cankara Sağlık Hacettepe Ebrar Nurs Çankırı Yazla Murat Seda Deva Güven Çağrı Alıçaltı Seda Sancak Fetih Uygun Elifsu Ferda İlçe Haymana Kalecik Kazan Keçiören Keçiören Mamak Mamak Nallıhan Polatlı Pursaklar Sincan Sincan Sincan Sincan Şereflikoçhisar Yenimahalle Yenimahalle Yenimahalle Telefon 658 24 25 857 11 10 814 15 50 325 22 25 356 30 50 319 52 43 390 56 66 785 46 79 622 20 13 527 11 71 506 911 43 03 264 44 44 277 20 90 273 27 28 686 36 36 252 41 59 332 31 14 344 13 14 Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nden alınmıştır. ÇEVRE-EĞİTİM-BİLİM 10 23 OCAK 2017 PAZARTESİ Sosyal Medyada ebeveynlere önemli sorumluluk düşüyor Sosyal Medya Uzmanı Hakan İlbiz, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan ve bu konuda ebeveynlere büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. S osyal medya kullanımında yaş sınırı çok küçük yaşlara düştü. Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan ve bu konuda ebeveynlere büyük sorumluluk düştüğünü belirten Sosyal Medya Uzmanı Hakan İlbiz, çocukların sosyal medyanın olumsuz etkilerinden nasıl korunacağını anlattı. Gün geçtikçe teknolojik gelişmeler hızlanıyor. Çağımızda 7’den 70’e kadar birçok insan sosyal medya kullanıyor. Bu sebeple her geçen gün sosyal medyayı aktif olarak kullanan çocukların sayısı da bir hayli artıyor. Olumlu neticeleri olduğu gibi olumsuz vakalar da gerçekleşebiliyor. Yaşanan bu durumda da en büyük sorumluluk ebeveynlere düşüyor. Ebeveynlere çocuklarını sosyal medyanın olumsuz etkilerinden nasıl korumaları gerektiğini anlatan Sosyal Medya Uzmanı Hakan İlbiz önemli tavsiyelerde bulundu. Sosyal medyanın çocuklar için büyük bir tehdit unsuru olduğuna değinen İlbiz, “Gelişim sürecini daha tamamlamış olan çocuklarımızın, kafasına küçük yaşlarda siyaset, şiddet ve cinsel düşünceler girmektedir” dedi. Çocukların sosyal medya kullanımı hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Hakan İlbiz, “Bu konuda karşımıza 3 adet ana konu çık- maktadır. Bunlar; 'çocuk istismarcıları', 'şiddet içeren paylaşımlar', 'uygunsuz içerikler.' Sosyal medyada gezerken birçok ilkokul öğrencisinin profillerine rastlıyorum ve şaşırmadan edemiyorum. Çünkü sosyal medya, özellikle de ülkemizde genellikle siyasi tartışmaların, şiddetin ve cinselliğin geçtiği bir ortam. Hal böyle olunca gelişim sürecini daha tamamlamış olan çocuklarımızın kafasına küçük yaşlarda siyaset, şiddet ve cinsel düşünceler girmektedir. Bu durum daha gelişme çağında olan yavrularımızın aklının karışmasına sebebiyet vermektedir” ifadelerini kullandı. Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinden ve çocuklar üzerindeki ahlaki çöküntüden bahseden İlbiz, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem küçük yaşlarda ahlakları bozulmakta hem de bu fikir karmaşıklığı geleceklerini olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu durumda ebeveynin üzerine çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Eğer bu vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmek istiyorlar ise, çocuklarını sosyal medyaya bulaşmalarını ne kadar engelleyebiliyorlar ise engellesinler. Eğer oğlum veya kızım çoktan bu sosyal medyaya bulaştı diyorsanız, mutlaka ama mutlaka çocuğunuzu sosyal medyada takip edin.” Anne ve babaların sadece günlük hayatta değil sanal alemde de çocuklarını takip edip korumaları gerektiğini ifade eden İlbiz, “Çocuklar ise sosyal medyadan ne kadar uzak kalırlarsa o kadar iyi olur. Çünkü maalesef sosyal medya belirli bir süzgecin olmadığı bir içerik yığını ve bu yığının içinde yararlı şeyler olduğu kadar zararlı olan şeyler de var. Kişisel gelişimini tamamlamamış bir çocuk bu zararlı içeriklerden etkilenip, psikolojik olarak etkilenebilir. Böylesi bir durum da hiçbir ebeveynin istemeyeceği bir şeydir. Özellikle çocukların cinsellik ve şiddet içeren paylaşımlardan uzak tutulması gerekiyor. Burada da en büyük görev yine ebeveynlere düşmektedir” diye konuştu. (İHA) Konya Kapalı Havzası’nda rezervlere kar dopingi 2 016’nın son günleri ve 2017’nin başlarında yoğun kış şartları yaşayan ülkenin büyük bir bölümü beyaz örtüyle kaplanırken kardan Konya Kapalı Havzası da nasibini aldı. 11 Ocak 2017 tarihi itibarıyla yapılan hesaplamalara göre havzanın tamamında ortalama 40 santimlik kar örtüsü oluştu. Örtünün yeraltı suyunun yoğun olarak kullanıldığı bölgede rezervlere 870 milyon metreküplük bir katkı sağlaması öngörülüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün yaptığı hesaplamalara göre Konya Kapalı Havzası’nın yağan kardan yeraltı suyu bakımından büyük fayda sağlayacağını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu "Bu durum havza açısından çok önemli. Herkesin malumu olduğu gibi o bölgede yeraltı suyu çok yoğun kullanılıyor ve seviyelerde azalmalar meydana geliyor. Zaman zaman televizyonlarda bu bölgede büyük obrukların oluştuğunu seyrediyoruz. Yağan bu karın süzülerek yeraltına inmesi, su seviyelerinin desteklenmesi açısından önem arz ediyor" dedi. Konya Kapalı Havzası yüzey alanının Tuz Gölü ve Beyşehir Gölü hariç yaklaşık 47 bin kilometrekare olduğunu ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu "Bu alan uzun yıllardır görmediği kar yağışını aldı. Misal vermek gerekirse Konya en son 1949 yılının Ocak ayında 48 santimlik kar yağışı almıştı. 30 Aralık 2016’da 48 santimi, 3 Ocak’ta ise 51 santimi gördü. Ocak 1976’da 48 santimi gören Beyşehir, 11 Ocak’ta 60 santimi gördü. Aksaray en yüksek Ocak ayı yağışını 27 santim ile 1 Ocak’ta aldı. Yine Karaman 2002 yılı Aralık ayında 39 santim yağış almıştı. 27 Aralık 2016’da ise 85 santim kar yağışı gördü" değerlendirmesinde bulundu. Konya Kapalı Havzası’nın 11 Ocak itibarıyla ortalama 40 santimlik bir kar örtüsüyle kaplı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Eroğlu şöyle devam etti: "Bu kar örtüsünün yeraltı sularına etkisini araştırdık. Değerlendirirken, karın oluşturduğu su potansiyelinin havzada akifer özelliğe sahip yani yüzeydeki suyu süzerek depolayabilecek alanlardaki süzme yüzdesini kullandık. 1 metre kar kalınlığının 22 santimi su yüksekliği oluyor. Bu ise yüzde 85’i karla kaplı havzada 4.74 milyar metreküp kar-su eşdeğerini işaret ediyor. Havza genelinde akifer özelliğine sahip birimlerin toplam yüzey alanı 36 bin 598 kilometrekaredir. 40 santimlik kar yağışının havzadaki su eşdeğeri 12 santimdir. Havzadaki akifer birimlerin ortalama süzülme katsayısı 0,20 olarak alındığında havzadaki söz konusu yağış etkisindeki yeraltısuyu beslenimi 870 milyon metreküp olarak hesaplanmıştır. Bu beslenimin havzadaki toplam akifer alanına bölünmesi sonucunda yeraltı suyu seviyesini yaklaşık 2 santim yükselteceği düşünülmektedir." Türkiye'nin bereketli bir kış geçirdiğini belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Yeraltı su seviyelerinin yükselmesinde kar yağışı yağmura göre çok daha etkili oluyor. Konya Kapalı Havzası inşallah bundan sonra da alacağı yağışlar sayesinde yeraltı su seviyelerini yükseltir. Biz de Bakanlık olarak aşırı yeraltı su kullanımını engellemek için gerekli çalışmaları yapıyoruz" ifadelerini kaydetti. (İHA) "Rektörlerin yetkileri sınırlandırılmalıdır" E Katrana bulanan deniz canlılarının tedavileri sürüyor K ocaeli’nin Dilovası ilçesinde geçtiğimiz hafta bir limanda yükleme sırasında bir tankerden sızdığı iddia edilen tonlarca akaryakıt nedeniyle zifte bulanan deniz kuşlarının tedavisine Darıca Hayvanat Bahçesinde devam ediliyor. Dilovası Diliskelesi’nde bulunan bir limandan geçtiğimiz hafta fuel-oil nakliyesi yapan bir tankerden denize tonlarca yakıt sızdığı iddia edilmiş, denize sızan yakıt lodosun da etkisiyle İzmit Körfezi’ne yayılmış ve deniz hayvanları katrana bulanmıştı. Deniz hayvanlarından yaklaşık 65 tanesi gönüllü vatandaşlar ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı Kocaeli Milli Parklar Şube Müdürlüğü yetkileri tarafından Kocaeli’nin Darıca ilçesinde bulunan Faruk Yalçın Hayvanlar Alemi ve Botanik Parkına getirildi. Parka getirilen deniz canlılarının türleri ve adedi hakkında bilgiler veren Hayvan Yönetimi Müdürü ve Baş Veteriner Elçin Göktaş, "Petrol kirliliğinden en çok etkilenen hayvanlar deniz kuşları ve deniz memelileri. Bunun sebebi deniz kuşlarının petrolle kirlenen deniz yüzeyini hem dinlenme alanı olarak seçmeleri hem de denize dalıp beslenmeleri. Bundan dolayı parkımıza daha çok deniz kuşları geldi. Bunlar arasında sakarmeke, karabatak ve martılar var. Yaklaşık 65 tane deniz canlısı geldi. Bir kısmı gelirken yolda ölmüştü. Bir kısmı çok fazla kirli olduğu için tam temizleme sırasında can verdi. Şuanda yaklaşık 44 tanesi yaşıyor" dedi. Tedavileri devam eden canlılar ile ilgili konuşan Göktaş, "İlk etapta biz hemen temizlemeye başladık. Petrol ürünlerinden temizlemek çok önemli çünkü tüylere petrol çok kötü bulaşmıştı. Denizde de ölüm sebeplerinden birisi de bu tüylere bulaşması." şeklinde konuştu. (İHA) ğitim-Bir-Sen Kütahya 2 No'lu Şubesi'nin 'İşyeri Temsil- fırsat verilmemelidir. Kendi FETÖ defosu bulunanların suçsuz incileri Formatör Eğitimi' programı, yoğun bir katılımla ger- sanları basın yoluyla karalayarak, düzmece dosyalarla yaftalayarak kendilerini gizlemesine karşı uyanık olmak gerekmektedir. Bazı çekleştirildi. yöneticiler, paralelcileri temizlemek adına kişisel hesap Programa, Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Kütahya Belediye görerek süreci zehirlemektedir” diye konuştu. Başkanı Kamil Saraçoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Murat Arık ve Kütahya 1 No’lu Eğitim-Bir-Sen Kütahya 2 "ERDEMLİ BİR SENDİKAL DURUŞUN in 'İşyeri Şube Başkanı Kamil Uçan’ın katıldı. No'lu Şubesi'n atör EğiADRESİ OLDUK" m Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Temsilcileri For Selvi, çalışanların sorunlarının ve çözüm öne- timi' programı, yoğun bir Formatör eğitim programına katılan Kütahya Berilerinin büyük oranda ortak olduğunu ifade katılımla gerçekleştirildi. lediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ise ”Kütahya Parmaederek, “Birlikte hareket eder, omuz omuza kören mevkiine yapılacak olan 1453 toplu konutun verirsek sorunlarımızın üstesinden gelebileceyapımına başlandığını Eğitim bir sen 1-2 nolu şubeleri ve Kütahya ğimizi düşünüyoruz. Çıkarları uğruna ülkeleri harap eden, kirli ve Sağlık Sen üyelerinin bu projeden faydalanmaları için tüm kolaykaranlık odaklara karşı saflarımızı sıklaştırmaya, bilgi ve tecrübe- lıkları sağlayacağız.Bu projeye Memur-Sen başkanlarının destek lerimizi birbirimize aktarmaya, bir araya gelip ortak projeler üret- vermesinden dolayı mutlu oldu" şeklinde konuştu. Programa kameye ihtiyacımız var” dedi. tılan Kütahya 1 No'lu Şube Başkanı Kamil Uçan, “15 Temmuz "Rektörlerin aşırı yetkileri olan bir konumdan arındırılarak, gecesi işgale karşı ilk direnç gösteren teşkilatlardan biri olarak anyetkileri sınırlandırılmalıdır" diyen Selvi, sözlerine şöyle devam bean ne yaptığımız kayıtlarda mevcuttur. O gece var olmakla yok etti: “Rektörler, dekanlar, akademisyenler emir subayı gibi hareket olmak arasında net bir karar verecek cesareti olmayanların, vatanediyorlardı. Öğrenciler sağ sol ideolojilerin nesneleri haline geti- perverliği diline pelesenk edip vakit geldiğinde izhar edemeyenrilmişti. Darbelerin hazırlığı ve provası üniversitelerde yapılırdı. lerin, mertçe sokağa çıkmak yerine yarım ağızla konuşup her Hazırladığımız raporlarla, araştırmalarla üniversitelerin demokra- ihtimali göz önünde bulunduranların, millet meydanlara davet ediltikleşmesine katkı sunduk, sunmaya da devam edeceğiz. Mayıs diğinde bu daveti sorumsuzluk olarak görenlerin; darbecilerin si2016 tarihinde yayımladığımız ‘Yükseköğretim Kanununa İlişkin yasi mezesi haline gelmiş birinin arka fonu olmuş, bundan medet Öneriler’ raporunda, rektör atamalarında seçim usulünün olumsuz ummuş bir teşkilatın müntesiplerinin o gece FETÖ’ye ne kadar sonuçlarına değinerek, mevcut seçim sisteminde akademik üreti- yakın, millete ne kadar uzak olduğunu aklıselim sahibi herkes bimin düştüğü, seçim atmosferinin çalışma barışını olumsuz etkile- liyor” dedi diği ve yükseköğrenimin niteliğinin azaldığı tespitlerinde Kütahya 2 nolu Şube Başkanı Rafet Keleş ise, “Ülkemizin birbulunmuştuk. Son yayımlanan 676 sayılı KHK ile üniversite rek- lik ve beraberliğine katkıda bulunmak, her kesimin ve herkesin törlerinin seçimine ilişkin düzenlemeyle raporumuzda yer alan tes- insan onuruna yaraşır bir hayat standardına kavuşabilmesi için müpit ve önerilerin yerinde ve haklı olduğunu bir kez daha ortaya cadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Biz, sendikacılığı, emeğin, koymuştur. Ancak rektörün yetkileri de sınırlandırılmadır. Rektör, alın terinin karşılığının alınması, çalışanların haklarının savunulçok aşırı yetkileri olan bir konumdan arındırılmalıdır. Rektörün ması mücadelesi, haksızlıklar karşısında sesini ve yükseltmek isyetkileri sınırlandırılıp, yetkileri mutlaka kurullara devir edilmeli- teyenlerin çalışma alanı olarak görüyor ve bu anlayışla sendikal dir.” yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Alanları yakıp yıkanların, milletin arabası, esnafın camı ve kaldırım taşıyla sorunu olanların aksine, FETÖ KRİTİK BİR KONU eylemi alanlara çıkmak olarak gördük, hakkını ararken kimsenin FETÖ ile mücadeleye de değinen Selvi, “Fetullahçı Terör Ör- hukukuna girmeyen erdemli bir sendikal duruşun adresi olduk” gütü (FETÖ) ile mücadele, güvenli yarınlarımız için hiçbirimizin ifadelerini kullandı. (İHA) geri durmaması gereken kritik bir konudur. Konunun hassas ve karmaşık olması, bazı muhterisler, mücadeleyi göze alamayan omurgasızlar ve kendi defolarını örtmek isteyen fırsatçılar için kullanışlı bir malzemeye dönüştürülmektedir. Bunun neticesinde masum insanlar mağdur edilerek, FETÖ ile mücadele ediliyormuş algısı oluşturulmakta, FETÖ suçlamasıyla haksızlığa uğrayan insanlar göz önüne getirilip birileri bu perdelemeyle gizlenmekte, bunları ayıklaması gereken merciler de hata yapmamak adına hiçbir şey yapmayarak masumları kaderine terk etmektedir. Yetkili mercideki insanların psikolojik bazı engelleri kendi içlerinde aşamayışı, süreç yönetiminde bazı zafiyetler doğurmakta, bu da art niyetli bazı kişilere operasyon alanı açmakta; insanları makamından ederek kendine ya da çevresine yer açmak isteyene, ‘bir iftira atarsam her hâlükârda yıpranır’ düşüncesiyle birçok kumpasın kurulmasına fırsat vermektedir. Bu durum, FETÖ’cülerin istediği bir sosyal düzene katkı sağlamaktadır. Bu art niyetli muhterislere asla 3 Boyutlu teknoloji 2017’ye damga vuracak D ünya, 3 boyut teknolojisine entegre olurken 2017 yılında yeni bir çok 3 boyutlu ürünün Türkiye’ye girmesi bekleniyor. 3 boyutlu teknolojinin ürünleri hızla yayılırken, bu alanda en büyük beklentiler yazıcılar alanında oldu. Bir yazının ya da resmin yansıtılması, taranması gibi bir çok yenilik 2017’de tüm dünya ile aynı anda Türkiye’ye de gelecek. Yeni ürünlerle birlikte, İnşaat özellikle kamu güvenliği adli bilişimi pazarlarında lazer taramayı kullanmayı düşünen tüm profesyonel kullanıcılar için, ideal bir giriş noktası sağlanmış olacak. Bu yeni ürünlerden birisi de FARO’nun Focus M 70 lazer tarayıcısı. FARO Başkanı ve CEO’su Simon Raab, cihazın tarama çözümü ile inşaat ve kamu güvenliğinde lazer taramasını düşünen profesyoneller için hem fiyat hem performans bakımından büyük faydalar sağlayacağını söyledi. 3 BOYUT TEKNOLOJİSİ NASIL ÇALIŞIR 3D teknolojisi, aynı temel prensiple çalışır: beynimizi iki boyutlu bir resmin derinliği olan bir resim olduğuna inandırarak. Bunu yapmanın en temel yolu ise stereoskopidir. Kullanıcının gözlerine birbirinden biraz farklı iki resim gösterilir ve bu resimler beyin tarafından 3 boyutlu olarak algılanır. (İHA) Yerel yönetimlerden eğitime tam destek Y GS ve TEOG sınavlarına hazırlanan öğrenciler Tuzla Belediyesi’nin düzenlediği seminerlerle sınav stresini yenmenin yolunu öğreniyor ve bu sayede ilçedeki öğrencilerin başarı oranının artması planlanıyor. Belediye Başkanı Şadi Yazıcı düzenledikleri bu seminerleri ilçede YGS ve TEOG sınavlarına girecek tüm öğrencilere ulaştıracaklarını söyledi. Artık uzun bir maraton haline gelen YGS ve TEOG sınavlarına hazırlanan öğrencilere yerel yönetimler de destek oluyor. Tuzla Belediyesi tarafından YGS ve TEOG sınavlarına hazırlanan öğrencilere destek amaçlı verilen eğitimler devam ediyor. 3 yıldır konusunda uzman ekipler tarafından sınavlara hazırlanan gençlere yönelik verilen psikolojik tabanlı sınav stratejileri eğitimleri okullarda ve belediye tarafından yapılan gençlik merkezlerinde sürdürülüyor. Okullarda ve gençlik merkezlerinde öğrencilerle buluşan Dr. Faruk Öndağ öğrenme yöntemleri, öğrenmeyi olumlu ya da olumsuz etkileyen faktörler gibi pek çok konuda gençleri bilgilendiriyor. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, eğitim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaklarını vurguladı ve sınırları içinde en çok üniversite barındıran ilçelerden biri olan Tuzla’nın eğitim şehri olma yolunda hızla ilerlediğinin altını çizerek bu alanda yaptıkları çalışmaları anlattı. Okullarda yapılan çalışmaların dışında kurulan bilgi evleri, gençlik merkezleri ve düzenlenen gençlik kamplarıyla da eğitim kalitesini arttırmayı amaçladıklarını söyledi. Gençlerin kendilerine bir hedef koyabilmesi ve bir yol çizebilmesi adına da çeşitli seminerler düzenlediklerini anlatan Yazıcı, eğitim için gereken tüm çalışmaları yapmaya hazır olduklarını belirtti. Bu sınavların “maraton sınavlar” olduğunu ifade eden Yazıcı, hazırlık aşamasında uzun ve yorucu bir süreçten geçildiğini belirterek öğrencilerin ders başarılarının yanı sıra psikolojilerinin de çok iyi durumda olması gerektiğini söyledi. Bu süreç boyunca gençlerin yanında olduklarını ifade etti. ÖĞRENCİLERE DESTEK Öğrencilere destek amaçlı yapılan çalışmalarda periyodik aralıklarla gençlerle buluşan Dr. Faruk Öndağ ve ekibi, sınav süreci, sınav anı psikolojisi ve sınav stratejileri üzerine çalışmalar yapıyor. Öğrencilerin motivasyonlarının sınavları başarıyla geçebilmeleri için altın anahtar olduğunu anlatan Öndağ, öğrencilerinin inancını korumasının önemine dikkat çekti. Bu kapsamda yapılan bazı seminerlere, burada anlatılan yöntemlerle sınavları başarıyla atlatan ve Harvard Üniversitesi’ni kazanan iki genç de eşlik ediyor. Kendi deneyimlerini ve başarı öykülerini anlatan gençler sınavlara hazırlanan öğrenci kardeşlerine örnek oluyor. Bu gençlerden Merve Armağan amaçlarının kendileri gibi bu yollardan geçen öğrencilerin ufuklarını açmak ve buralara gitmenin aslında çok zor olmadığını anlatmak olduğunu söyledi. Seminerlere katılan öğrenciler ise uzmanların yardımının kendileri için çok önemli olduğunun altını çizdi. (İHA) SİNEMA-TV 23 OCAK 2017 PAZARTESİ Çalgı Çengi İkimiz'in Ankara galası yapıldı Yönetmenliği Selçuk Aydemir'in yaptığı ve üç hafta önce sinemaseverlerle buluşan filmde Murat Cemcir ve Ahmet Kural'ın yanı sıra Rasim Öztekin, Ayhan Taş, Şinasi Yurtsever, Barış Yıldız ve Tuna Orhan rol alıyor. Yönetmenliğini Selçuk Aydemir'in yaptığı "Çalgı Çengi İkimiz" filminin Ankara galası, başrol oyuncuları Murat Cemcir ve Ahmet Kural'ın katılımıyla yapıldı. Cemcir ve Kural, bir alışveriş merkezinde gerçekleştirilen gala öncesi, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Başkentlilerin filme gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiren Cemcir, "Sadece bugün satılan bilet sayısı, Çalgı Çengi filminin toplam bilet sayısına ulaştı, çok mutluyuz." dedi. Filmin gösterimindeki üçüncü haftaya girdiğini belirten Cemcir, şunları söyledi: "Bugün ilk hafta kadar seyircimiz var. Çok mutluyuz. Hayalimizi yaşıyoruz. Filmimizle bu kadar seyirciye ulaşmış olmak hayalimizdi. Daha da gezeceğiz. Rize, Trabzon, Adapazarı, İzmir, yarın Samsun'dayız. Filmi halkımızla izlemek için toplamda 27 şehiri, 4 ülkeyi geziyoruz. Toplamda 23 bin kilometre yol katedeceğiz." Ahmet Kural ise filmin üçüncüsünü de çekmeyi düşündüklerini aktardı. Gösterilen ilgiye teşekkür eden Kural, şöyle konuştu: "Hiçbir filmin sonu yok. 'Bundan sonra çekmeyeceğim' diye bir şey yok. Çalgı Çengi'den sonra filmin ikincisini çekmek için bazı yapımcılarla anlaştık hatta kutladık bile ama bugüne 6 yıl sonrasına nasip oldu. Kısmet ve nasip dediğimiz iki kelime çok önemli insan hayatında. Bir de 'Düğün Dernek' filminde çok seyirciye ulaştığımızdan dedik ki 'Seyirciye haksızlık etmeyelim, onun devamını çekelim. Ondan sonra kendi hikayemize dönelim' dedik." Yönetmenliği Selçuk Aydemir'in yaptığı ve üç hafta önce sinemaseverlerle buluşan filmde Murat Cemcir ve Ahmet Kural'ın yanı sıra Rasim Öztekin, Ayhan Taş, Şinasi Yurtsever, Barış Yıldız ve Tuna Orhan rol alıyor. (AA) Kocaeli'de ünlüler geçidi Kocaeli’de özel bir alışveriş merkezinin yaş günü etkinliklerine katılan ünlü sanatçılar, muhteşem performanslarıyla izleyenleri büyüledi. Esas Holding tarafından Eski Gölcük yolu üzerinde hizmete açılan 41 Burda AVM’nin yaş günü kutlamaları renkli görüntülere sahne oldu. Ateş dans şovları ve kortejle başlayan kutlama, romantik müziğin usta yorumcusu Ümit Besen, pop-rock müziğin renkli isimlerinden Pamela ve pop müziğin sevilen ismi Bora Duran’ın gerçekleştirdiği konser tüm ziyaretçilere eğlenceli ve müzik dolu bir gün yaşattı. Birbirinden güzel eserlerin seslendirildiği kutlamalara izleyicilerde şarkılara eşlik ederek destek verdi. Konserin ardından kesilen 1. yıl pastası ile program sona erdi. (İHA) İzmir’de ‘Olanlar Oldu’ Filmin geçtiği İzmir'in Seferihisar ilçesini çok beğendiğini belirten Ata Demirer; ''İzmir bizim film gibi sıcak bir coğrafya. Seviyoruz İzmir'i. Her filmi yaptığımızda şahsen benim burada yaptığımız galalar aklıma geliyor. İnşallah bir tane daha nasip olacak.” dedi. M ilyonları kahkahaya boğan Ata Demirer’in merakla beklenen Olanlar Oldu filminin İzmir galası yapıldı Senaryosunu Ata Demirer’in yazdığı, Hakan Algül’ün yönettiği, yapımcılığını BKM filmin üstlendiği Olanlar Oldu filmi İzmir galası için başrol oyuncularıyla birlikte İzmirli sinemaseverlerle buluştu. Optimum Outlet’de yapılan galaya, ünlü komedyen Ata Demirer ve filmin başrol oyuncularından; Tuvana Türkay, Ülkü Duru, Seda Güven ve Salih Kalyon'un katıldı. Filmden önce filmin oyuncuları, hayranları ile söyleşide buluştu. Filmin geçtiği İzmir'in Seferihisar ilçesini çok beğendiğini belirten Ata Demirer; ''İzmir bizim film gibi sıcak bir coğrafya. Seviyoruz İzmir'i. Her filmi yaptığımızda şahsen benim burada yaptığımız galalar aklıma geliyor. İnşallah bir tane daha nasip olacak. Sığacık resmen plato gibiydi. Özellikle film setlerinde ne sessiz olun demek zorunda kaldık ne de oradan geçmeyin demek zorunda kaldık. Seferihisar Sığcaık'ta alışkın ve modern bir kitle var. Sığacık esnafı, halkı ve belediye başkanı çok yardımcı oldular. Seferihisar ve Sığacık halkına çok teşekkür ediyoruz. Sen aslında öyküyü yazıyorum. Öyküyü yazınca bu öykü nerede geçer sorusunu da çok fazla seçenek bırakmıyor Ege Bölgesi. Çünkü oranın öykülerini de yamayı seviyorum. İzmir çok güzel mutlaka birgün yine film için yolumuz kesişir'' dedi. Daha sonra oyuncular, Optimum Avm Cinemaximum sinemalarında filmi İzmirli hayranları ile birlikte seyretti. İKİ ROLDE İZLEYİCİ KARŞISINA ÇIKACAK Dev Ajans organizasyonu ile İzmir Optimum Outlet AVM Cinemaximum sinemalarında yapılan galada Olanlar Oldu filmi, izleyenleri kahkaha ve eğlence dolu bir serüvene çıkarttı. Ata Demirer’in deniz aşkını beyazperdeye taşıdığı filmde, ünlü oyuncu iki farklı rolde izleyici karşısına çıktı. İmza attığı her filmde milyonları güldüren Ata Demirer son filminde hem bir tekne kaptanı olarak hem de 60’lı yaşlarda Döndü karakteri ile sinemaseverler ile buluştu. FİLMİN KONUSU Bir Ege kasabasında geçen hikayede, oğlunun mürüvvetini görmek isteyen Döndü, gelin adayı olarak kasabanın güzeli Mehtap'ı (Seda Güven) düşünürken, bir anda ünlü dizi oyuncusu Aslı'nın (Tuvana Türkay) olaylara dahil olmasıyla olanlar oluyor. (İHA) 11 TV’DE BUGÜN 06:13 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:15 Leyla ile Mecnun 07:55 Adını Sen Koy 09:15Filmin En Güzel Sahnesi 09:20 1'de Bugün 09:30 İyi Fikir 11:30 1'de Bugün 11:40 Seksenler 14:10 Bir Hilal Uğruna 15 Temmuz 14:30 Ana Kuzusu 17:05 Adını Sen Koy 19:10 Hava Durumu 19:15 Spor 19:20 Habere Doğru 19:30 Erhan Çelik İle Ana Haber 20:00 Hangimiz Sevmedik 23:30 Altın Petek 00:45 Filmin En Güzel Sahnesi 00:50 Türk Sineması "Zefir" 02:30 Seksenler 04:20 1'de Bugün 04:30 Ana Kuzusu 07:00 İrfan Değirmenci ile Günaydın 09:00 Magazin D Extra 09:30 Renkli Sayfalar 12:30 Kısmetse Olur 16:45 Arka Sokaklar 18:45 Kanal D Ana Haber Bülteni 20:00 Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı 22:30 Manda Yuvası 00:30 Kusursuz Kaçış 01:45 Manda Yuvası 03:00 Kara Kentin Çocukları 05:30 Zoraki Koca 06:45 Bugün 08:30 Beni Affet 09:45 Duymayan Kalmasın 12:30 Aşka Tutsak 13:45 Ezgi Sertel ile Lezzetin Haritası 14:45 Beni Affet 16:15 Zuhal Topal'la 19:00 Star Haber 20:00 Paramparça 23:45 Cesur ve Güzel 02:30 Aşka Tutsak 03:15 Işıklar Sönmesin 04:50 Paramparça 06:45 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00 Gün Ortası 13:40 Karavan 16:20 Esra Erol'da 19:00 ATV Ana Haber 20:00 Kırgın Çiçekler 23:45 Kim Milyoner Olmak İster? 00:30 Son Durak 01:30 İnfazcı 2: Savaş Bölgesi 03:15 Ölene Kadar 05:45 Karavan 07:15 Gelin Evi 09:30 Zahide Yetiş'le 12:00 Nursel'in Evi 13:00 Gelin Evi 15:00 Evleneceksen Gel 18:45 Show Ana Haber 20:00 İçerde 23:45 İsyan 01:45 İsyan 03:45 Evleneceksen Gel 05:30 Özleyiş 06:00 Güne Merhaba 08:45 Günün Ekonomisi 09:00 Parametre 10:00 10'dan Sonrası 13:00 Bugün 15:00 Günlük 18:00 Ana Haber 18:45 Spor Vizyon 19:00 Ana Haber 21:00 Akıl Çemberi 01:00 Gece Haberleri 02:30 Akıl Çemberi 07:15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00 Kaybolan Çiçekler 12:45 Gardırop Savaşları 15:15 Memet Özer ile Mutfakta 16:15 NO: 309 19:00 Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 20:00 Bana Sevmeyi Anlat 00:15 Ben Söylerim 02:45 Kaybolan Çiçekler 05:15 Kalbimdeki Deniz 07:00 Günaydın Doktor 08:15 Çok Güzel Hareketler Bunlar 09:00 Maşa ile Koca Ayı 09:30 Aramızda Kalmasın 12:45 Survivor Panorama 16:00 İşte Benim Stilim 20:00 Survivor 2017 00:15 İşte Benim Stilim 02:45 Program 04:15 Program 05:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 06:45 Yabancı Damat 08:00 Kınalı Kar 09:45 Yaprak Dökümü 11:30 Fatmagül'ün Suçu Ne? 13:30 Derya Baykal'la Gülümse 16:00 Merhamet 18:00 Hepsi Bugün Oldu 20:00 Akasya Durağı 22:00 Çılgın Dağ Eğlenceleri 23:45 Kanıt 01:20 Hepsi Bugün Oldu 02:00 Çılgın Dağ Eğlenceleri 03:30 Pretty Little Liars 04:10 Akasya Durağı 05:10 Berivan 06:00 Ağaç Ev Ustaları 06:50 Tombul Gelinler 07:40 Benim Müthiş Tombul Hayatım 08:30 Long Island Medyumu 09:20 İlk Tıkta Aşk 09:45 İhtişamlı Düğünüm 12:20 Huriye'nin Mutfağı 13:15 Ağaç Ev Ustaları 14:10 Long Island Medyumu 15:05 Gelinliğe Evet De: Büyük Gün 15:30 Sosyete Kuaförü 16:25 İlk Tıkta Aşk 16:55 Doğum Günlükleri 18:45 Buddy'nin En İyileri 19:10 Bilimin Sihri 19:40 Man, Woman, Wild 20:35 Lip Sync Battle Special 21:30 Doctor Who: Series 10 Special 22:25 The Librarians 23:20 Unutulmaz Cinayetler 00:10 Kan Bağları 01:00 Evil Kin 01:50 Vikings 02:35 Man, Woman, Wild 03:20 Bilimin Sihri 03:45 Doğum Günlükleri 05:15 Arrow 12 KÜLTÜR-SANAT Kolombiya'nın ünlü yazarı Ankara'da büyükelçi Büyükelçi Saavedra, "Türkiye'nin beni en çok etkileyen özelliklerinden biri ülkedeki emniyet ve güvenlik. Türkiye'de gecenin herhangi bir vakti güvenli bir şekilde dışarıda yürüyebilir, istediğiniz zaman güven içinde ulaşabilirsiniz.'' dedi. H intçe, Bengalce, Marathi, İngilizce ve İspanyolca gibi birçok farklı dilde basılmış 25 kitabı bulunan ve Kolombiya'nın Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan Juan Alfredo Pinto Saavedra'nın "Agua dulce, agua de mar" isimli kitabının Türkçe çevirisinin mart ayında yayımlanması planlanıyor. Büyükelçi Saavedra, Türkiye'ye dair izlenimlerini, Türk mutfağına olan hayranlığını ve diplomatlık görevinin yanı sıra devam eden yazarlık tutkusunu anlattı. Saavedra, Türkiye'ye gelmeden önce cana yakın insanların yanı sıra şaşırtıcı ve tarihi mirasa sahip bir ülkeyle karşılaşma beklentisi içinde olduğunu ve büyükelçilik görevinden önce de Türkiye'de turist olarak bulunduğunu dile getirdi. Kolombiyalı Büyükelçi, "Türkiye'ye geldiğimde beklentilerimden çok daha fazlasını buldum. Farklı dil konuşulması sebebiyle iletişimde bir takım eksiklikler olmasına rağmen, Türk halkının oldukça cana yakın, sıcak kanlı ve misafirperver bir halk olduğunu gördüm." ifadesini kullandı. "TÜRKİYE'DE HİSSETTİĞİM EN ÖNEMLİ DUYGU GÜVEN DUYGUSU" Saavedra, Türkiye'de hissettiği en önemli duygunun "güven duygusu" olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin beni en çok etkileyen özelliklerinden biri ülkedeki emniyet ve güvenlik. Türkiye'de gecenin herhangi bir vakti güven içinde yürüyebilir, güvenli bir şekilde her yerde taksi bulabilir ve şehrin herhangi bir yerine gece ya da gündüz, istediğiniz zaman güvenli bir şekilde ulaşabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu. Daha önce 10 farklı ülkede diplomat olarak çalıştığını ve Hindistan, İran, Endonezya ve Nepal gibi birçok farklı ülkede büyükelçi olarak görev yaptığını anlatan Saavedra, Türkiye'ye ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Güven duygusunun yanı sıra Türkiye'de nasıl hissettiğimi sorarsanız size bunun 'büyüleyici' olduğunu söyleyebilirim. Bu ülkede hiçbir zaman sıkılmadım. Her anım oldukça hareketli geçiyor. Daima yeni şeyler öğreniyorum. Gezilecek ve görülecek çok fazla yer var. Türkiye'de bulunduğum için çok mutluyum çünkü burada dünyaya, insanlığa ve insanoğluna dair her geçen gün yeni şeyler öğrendiğimi hissediyorum." "HEM TÜRKLER HEM DE KOLOMBİYALILAR AİLE KURUMUNA ÖNEM VERİYOR" İki ülke arasında gözlemlediği en büyük farkın, Türkiye'de mevsimler arasındaki keskin geçişler olduğunu belirten Saavedra, Ankara başta olmak üzere Türkiye'de dört mevsimin belirgin bir şekilde yaşandığına işaret etti. Buna karşılık, Kolombiya'nın tropikal iklim kuşağında yer alması nedeniyle, ülkenin genelinde hava sıcaklığının 24 ila 28 derece olduğuna ve Kolombiya'da neredeyse tek mevsimin yaşandığına dikkati çekti. Saavedra, hem Kolombiyalıların hem de Türklerin gülmeyi, eğlenmeyi, şakalaşmayı ve dans etmeyi çok sevdiğini dile getirdi. Saavedra, en belirgin benzer özelliğin ise aile kurumuna verilen değer olduğunu kaydederek, "Türkiye'de aile çok önemli bir yere sahip. Bizler de aynı şekilde Kolombiya'da aile yapısına çok önem veririz." dedi. "Kolombiya, (gazeteci-yazar) Gabriel Garcia Marquez'in, (şair ve yazar) Alvaro Mutis'in, (ressam) Fernando Botero'nun ve (şarkıcı) Shakira'nın ülkesi. Kolombiya kültürel açıdan oldukça zengin bir ülke." diye konuşan Saavedra, bu yıl Türkiye'nin farklı şehirlerinde kültür haftaları düzenleyeceklerini ve ülkesinin en ünlü salsa dans ekiplerinden birinin de Türkiye'de performans sergileyeceğini belirtti. Büyükelçi Saavedra, büyük çoğunluğu İstanbul'da olmak üzere Türkiye'de yaklaşık 350 Kolombiyalının yaşadığı bilgisini vererek, 135 Kolombiyalı öğrencinin de Türk hükümetinin sağladığı burslarla eğitim gördüğünü kaydetti. (AA) Kültür-Sanat Rehberi LİBYA KÜLTÜR MERKEZİ ESKİ ZAMAN SANAT VE KÜLTÜR MERKEZİ EKİN KÜLTÜR - SANAT MERKEZİ DEVLET OPERA VE BALESİ ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ TÜRK JAPON VAKFI KÜLTÜR MERKEZİ HÜSEYİN GAZİ KÜLTÜR MERKEZİ ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ANKARA OPERA - BALE SARAY KÜLTÜR MERKEZİ NAZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ KARAKUM KÜLTÜR MERKEZİ DEVLET OPERA VE BALESİ 436 05 21 467 30 87 213 41 21 324 22 10 425 17 51 491 99 07 446 51 78 491 17 48 375 98 57 418 31 24 384 50 50 324 68 01 399 36 88 417 56 59 339 65 19 229 76 25 MÜZELER Anadolu Medeniyetleri Müzesi: 324 31 60 - 312 62 48, ziyarete açık saatler: 08.30 - 17.30. Etnografya Müzesi: 311 95 56, ziyarete açık saatler: 08.3012.30/13.30-17.30. Devlet Resim ve Heykel Müzesi: 310 20 94, ziyarete açık saatler: 09.00-12.00/13.30-17.00. Cumhuriyet Müzesi: 310 71 40, ziyarete açık saatler: 09.0012.00/13.30-17.00. Kurtuluş Savaşı Müzesi: ( I. TBMM Binası) 310 53 61, Kış: 09.00-12.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00. Anıtkabir Müzesi: 310 53 61, ziyarete açık saatler: Kış: 09.0012.00/13.00-17.00 -Yaz: 09.00-12.30/13.30-17.00. Atatürk Evi Müzesi: 212 65 06, ziyarete açık saatler: 09.00-17.00. Demiryolu Müzesi: 310 35 00, ziyarete açık saatler: 13.30-17.00. Ankara Atatürk Kültür Merkezi Cumhuriyet Devri Müzesi: 342 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.30. MTA Tabiat Tarih Müzesi: 287 34 30, ziyarete açık saatler: Hafta İçi, 09.00-17.00 - Cumartesi-Pazar, 10.00-15.00. ODTÜ Müzesi: 210 10 10, ziyarete açık saatler: 08.30-17.00 Gordion Müzesi: 638 21 88, ziyarete açık saatler: Yaz, 08.30-17.30 (Her gün) - Kış, 08.30-17.00. Alagöz Karargâh Müzesi: 641 65 13, ziyarete açık günler: cumartesi-pazar hariç Vehbi Koç Müzesi ve Ankara Araştırmaları Merkezi: (VEKAM) 355 20 27, ziyarete açık saatler: 09.00-17.30, ziyarete açık günler, salı hariç. Oyuncak Müzesi: 363 33 50/335-340, Ziyaret Saatleri: 10.0017.00 ( Cumartesi-Pazarı hariç) Çankaya Müze Köşk: 468 63 00/2675, ziyaret Saatleri: 13.3017.00 Devlet Mezarlığı Müzesi: 221 06 27, Ziyaret Saatleri: 09.30-17.00 Kış: 09.30-16.30 Cumartesi-Pazar: 10.00-17.00, ziyaret günleri (pazartesi-salı hariç). Eğitim Müzesi: 311 95 56/311 30 07, Ziyaret Saatleri: 08.3012.30/13.30-17.30 Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesi: 212 64 60/45, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.00/13.00-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi-Pazar hariç. Hava Müzesi: 244 85 50/4059-4114, Ziyaret Saatleri: 09.00-16.30, Ziyaret günleri: Pazartesi-Salı hariç Mehmet Akif Ersoy Müze Evi: 305 21 23, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi-Pazar ve resmi tatiller hariç. Milli Mücadelede Atatürk Konutu: 309 05 15/4084, Ziyaret Saatleri: 09.00-12.00/13.00-17.00 Ziyaret günleri: Pazar-Pazartesi hariç. Haritacılık Müzesi: 363 70 09/2038, Ziyaret Saatleri: 08.3012.00/14.00-17.30, Ziyaret günleri: Salı -Perşembe günleri izin alınarak ziyaret ediliyor. PTT Pul Müzesi: 316 62 63, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.30/13.3017.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve resmi tatiller hariç. T.C. Ziraat Bankası Müzesi: 310 37 50/4348, Ziyaret Saatleri: 08.30-12.30/13.30-17.30, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar hariç 75.Yıl Cumhuriyet Eğitim Müzesi: 232 04 24, Ziyaret Saatleri: 09.00-12.30/13.30-17.00, Ziyaret günleri: Cumartesi - Pazar ve resmi tatil hariç Şefik Bursalı Müze Evi: 441 23 90, Ziyaret Saatleri: 09.0012.00/13.00-17.00, Ziyaret günleri: Pazartesi hariç. 23 OCAK 2017 PAZARTESİ ANKARANÂME [email protected] M. Mahzun DOĞAN Ankara üzerine yeni bir kaynak kitap… Ankara’nın dünü, bugünü, geleceği üzerine düşünürken, yazarken ikide bir elimin gideceği, sayfaları arasında dolaşıp duracağım yeni bir kaynak kitabım oldu. “Kültürel Mirasın İzinde Ankara” (*) adlı kitabı Gonca Gökalp Alpaslan ile Pelin Şahin Tekinalp hazırlamış. Kitabın içeriğine, sayfalarda karşılaştığım beni heyecanlandıran bilgilere, anılara değinmeden önce, dikkatimi çeken bir ayrıntı nedeniyle, bu iki akademisyenden söz etmek istiyorum. Gonca Gökalp Alpaslan, akademik olarak Doç. Dr. unvanına sahip. Dr. Nevin Önberk danışmanlığında hazırladığı “Behçet Necatigil’in Şiirlerinde Aile” konulu teziyle yüksek lisansını tamamladı (1992). Doktorasını ise, Prof. Dr. Bilge Ercilasun danışmanlığında hazırladı: “Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Gelenekten Gelen Unsurlar” (1999). Doktorasını Hacettepe Üniversitesi’nde (H.Ü.) tamamladı ama, çalışmalarını uluslararası boyuta taşıdı. ARIT-Türk Amerikan İlmî Araştırmalar Derneği’nin bursunu kazandı. İsveç Uppsala Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nde konuk öğetim üyesi olarak ders verdi. Viyana Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nde konuk araştırmacı olarak bulundu. 1992’den bu yana, H.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Yeni Türk Edebiyatı alanında çalışıyor. Yayımlanmış kitapları şunlar: “Metinlerarası İlişkiler ve Gılgamış Destanı’nın Çağdaş Yorumları” (2007), “Tercüme-i Telemak”, Yusuf Kâmil Paşa (Hazırlayan: Gonca Gökalp Alpaslan, 2007), XIX. Yüzyıl Yazılı Anlatılarında Sözlü Kültür Etkileri (2002), Özyaşamöyküsünde Yazarın Yeniden Doğuşu (2016). Pelin Şahin Tekinalp de Doç. Dr. unvanını taşıyor. H.Ü. Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü mezunu (1988). Yüksek lisans ve doktora programını da aynı bölümde tamamladı. Yüksek lisans tezi, “Duvar Resimlerinde Manzara Olgusu Üzerine Bir Örnekleme: Şale Köşkü” adını taşıyor. Doktora tezi ise, “Yıldız Sarayı Kompleksi Duvar Resimleri” üzerine… Lisans üstü ve doktora tezini Hacettepe’de tamamlasa da, akademik yaşama İzmir’de adım attı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde (1995)… Sonra, öğrenci olduğu Hacettepe’ye, Sanat Tarihi Bölümü’ne geldi (1997). Fakültede Avrupa ve Osmanlı sanat tarihi üzerine verdiği derslerin yanısıra, 19. yüzyıl Osmanlı sanatı, edebiyatı ve oryantalizm üzerine akademik çalışmalarını yürütüyor. Hacettepe Üniversitesi Tarihi ve Kültürel Mirası Araştırma Merkezi’nin (HÜTKAM) müdürü. Aynı zamanda, Anadolu Sanat Tarihçileri Derneği’nin (ASTAD) başkanı. İki akademisyenimiz hakkında bu özet bilgileri verdikten sonra, geleyim dikkatimi çeken ayrıntıya. “Kültürel Mirasın İzinde Ankara” kitabını hazırlayan bu iki akademisyenin adı kitabın kapağında ve sunuş yazısında akademik unvanları anılmadan yer alıyor. “Niye” diye düşündüm? Sanırım, kitapla ilgili ilk algının daha “sıcak” olması için. Çünkü, akademik dil, belli bir konuda araştırma yapanların dışındaki genel okuyucu kitlesine sıcak gelmiyor. Okuyucu kendini, bir tür ders dinleyen öğrenci konumunda algılıyor. Edebiyatın yaşamı kuşatan, kucaklayan, koklayan, su veren, yeşerten ısısı olmuyor o dilde. Sanırım, ilk anda böyle bir algı oluşmasın istenmiş okuyucuda. İyi de yapılmış, çünkü, o “ders verme” dilinden uzak yazılar var kitapta. Ankara’da yaşamış, bu kentten anılar yüklenmiş herkesin tad alarak okuyacağı yazılar… (Belki, tam da bu nedenle, künyede bir dipnot da var ki, yazıların akademik sorumluluğunun yazarlara ait olduğunu anımsatan dipnotta aynı zamanda “yazım tercihleri”nin de yazarlara ait olduğu vurgulanıyor.) Elbette, Ankaralı bir anısı olmasa da, Başkenti, oradaki kentsel ve kültürel değişimi ve yaşam serüvenini merak edenlerin de ilgiyle okuyacağı araştırmalar, yazılar… Ve geleceğe bırakılan bir belge… Bir kaynak kitap. (*) “Kültürel Mirasın İzinde Ankara”, Hazırlayanlar: Gonca Gökalp Alpaslan / Pelin Şahin Tekinalp, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Birinci Basım: 2016, Ankara. "Herkül'ün mağaraları" ziyaretçilerden ilgi görüyor Zonguldak'ta bulunan Cehennemağzı Mağaraları, mitolojik hikayesi ve Roma dönemine ait gizli ibadet yerleriyle, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında bulunuyor. Ereğli Müze Müdürü Mercan, "2016 sonu itibarıyla mağaraları toplam 26 bin 853 kişi ziyaret etti" dedi. Z onguldak'ın Ereğli ilçesinde 2001'de ziyarete açılan, mitolojiye göre Herkül'ün kendisine verilen görevi yerine getirmekte faydalandığı Cehennemağzı Mağaraları, yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Cehennemağzı Mağaraları, mitolojik hikayesi ve Roma dönemine ait gizli ibadet yerleriyle, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında bulunuyor. Mitolojiye göre, insanın doğaya karşı yenilmez dayanma ve saldırma gücünü simgeleyen Herkül, Argolis Kralı Eurystheus'un kendisine verdiği 12 görevden sonuncusunu yerine getirmek için, efsanevi altın postu aramak üzere yola çıkan gemicilerle Ereğli'ye geliyor. Üç mağaradan oluşan Cehennemağzı'ndan, yer altı tanrısı Hades'in yönettiği, hiçbir ölümlünün dönemeyeceği 'Ölüler Ülkesi"ne inen Herkül, buranın bekçisi üç başlı ve yılan kuyruklu köpek Kerberos'u, Olimpos tanrıları Hermes ve Athena'nın yardımıyla kaçırıyor. Herkül, yeryüzüne çıkardığı Kerberos'u, Kral Eurystheus'un korkması üzerine Cehennemağzı Mağaraları'ndan Ölüler Ülkesi'ne geri götürüyor. Ereğli Müze Müdürü Ahmet Mercan, mitolojik öyküsüyle merak uyandıran mağaraların, birçok ül- keden ziyaretçiyi ağırladığını söyledi. Geçen yıl sonu itibarıyla mağaraları 21 bin 458'i ücretli, 5 bin 395'i ücretsiz olmak üzere toplam 26 bin 853 kişinin ziyaret ettiğini belirten Mercan, "Gerek yurt içi gerekse yurt dışından gelen ziyaretçilerden toplam 117 bin 800 lira gelir elde edilmiştir. Cehennemağzı Mağaraları, mitolojik özellikleriyle tüm dünyaya hitap etmektedir." dedi. Mercan, 5 bin sikke, bin 12 mühür ve mühür baskısı, bin 549 arkeolojik, 722 etnografik olmak üzere toplam 8 bin 283 tarihi eserin bulunduğu Ereğli Müze Müdürlüğünü de geçen yıl 18 bin 357 kişinin ziyaret ettiğini kaydetti. Müzede çok önemli eserlerin bulunduğunu ifade eden Mercan, "İlçe olarak Zonguldak il genelindeki tüm eserlere biz bakıyoruz. Milattan önce 2 bin 400 yıllarına kadar eserler yer alıyor." diye konuştu. (AA) 'Bana Mastika'yı Çalsana' kapalı gişe Bursa Devlet Tiyatrosu'nda 2015 yılının Ekim ayından itibaren sahnelenen 'Bana Mastika'yı Çalsana' adlı oyun büyük ilgi görüyor. İzmir'in İkiçeşmelik adındaki Roman mahallesinde yaşayan olayları anlatan ve Ahmet Vefik Paşa sahnesinde sergilenen oyuna tiyatroseverler büyük ilgi gösteriyor. Kapalı gişe oynamaya devam eden ve bu zamana kadar binlerce kişinin izlediği oyuna bilet bulunamıyor. Tiyatro dünyasının en usta ve bol ödüllü tasarımcılarını bir araya getiren 2 perdelik oyun, Edirne’de "Bocuk Gecesi" kutlandı K eşan'a bağlı Çamlıca köyünde eski Balkan geleneği "Bocuk Gecesi" kutlandı. Köyde Çamlıca Kültür ve Turizm Derneği önderliğinde düzenlenen gecede, beyaz çarşaf giyip yüzlerini boyayan gençler, vatandaşlara kabak tatlısı dağıttı. Daha sonra sokaklara çıkan yüzleri boyalı gençler, pencerelere vurarak ev sakinlerini korkuttu, köy kahvesinde yaşlılarla sohbet etti. Sakarya'dan gelen Nevidans Sahne Sanatları Topluluğu da bocuk geleneğini anlatan bir gösteri sundu. Ayrıca muhtarlığın tahsis ettiği bir alanda geceye özel resim sergisi açıldı. Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Kültürevi'nde yaptığı açıklamada, "Bocuk Gecesi"nin kültürel değerlerin yaşatılması açısından önemli bir etkinlik olduğunu söyledi. Etkinliğe katılımın her yıl artığını belirten Helvacıoğlu, şöyle konuştu: "10-15 bin kişinin ziyaret ettiği bu gecede bu yıl farklı bir konsept oluştu. Çünkü bu sene İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığının tanımış olduğu bu etkinliğe markalaşma yolunda bizler de yardımcı olduk. Etkinlik artık tescillenmiş olarak yoluna devam edecek. Geleceğimize miras bırakma adına, geçmişimizin örf ve adetlerini tanımak adına çok önemli bir yol alındı" diye konuştu. Helvacıoğlu, bocuk geleneğinin Cadılar Bayramı ile bir ilgisi olmadığını vurguladı. Gecede Helvacıoğlu, Türk Patent Enstitüsünün marka tescil belgesini muhtar Arif Büyükyatıkçı'ya verdi. BOCUK GECESİ Türk halk kültürüne ait gecede her evde mutlaka kabak pişiriliyor, bunun yanı sıra ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı ve ceviz yeniliyor. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede, gençler çarşaflara bürünerek komşularını "Bocuk geliyor" diye korkutuyor. "Bocuk" diye adlandırılan varlığın beyazlar içinde, insan görünümünde gezdiğine, "Bocuk karısı"nın kabak pişen eve gelip kötülük yapmayacağına inanılıyor. Bocuk Gecesi'nin, kış mevsimindeki en sert gecenin simgesi olduğu, bu gece suya atılan tahtanın, sabah su üzerinde donmuş olarak bulunması halinde o evdekilerin yıl boyunca sağlıklı, dayanıklı ve güçlü olacağı varsayılıyor. (AA) yaklaşık 3 saat sürüyor. Kasım ayında 16'ncısı düzenlenen Direklerarası Seyircileri’nin oluşturduğu 'Halk Jürisi', 2015-2016 Tiyatro sezonunda Bursa Devlet Tiyatrosu yapımı 'Bana Mastika’yı Çalsana' oyununu altı ödülle taçlandırdı. Oyunun yönetmeni Murat Atak, oyun yazarı Nilbanu Engindeniz, erkek oyuncu Orbay Sehlikoğlu, kadın oyuncu Ayşe Dinç, kostüm tasarımcısı Funda Çebi, koreograf Cihan Yöntem, Eskişehir’de gerçekleştirilen törende ödüllerini aldı. (İHA) Kitapçı Vitrini Panzehir Gerçeğe Çağrı Atatürk Ve Cumhuriyet Düşmanlığına Panzehir "Yalanlardan Arındırılmış Atatürk ve Cumhuriyet Gerçeği" Panzehir'de aşağıdaki sorulara belgelerle cevap verilmiştir: Atatürk son meclis konuşmasındaki "Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları" sözüyle ne anlatmak istemiştir? Atatürk'ün sansürlenen mektubundaki "İkra bismi rabbi safsatası" ifadesinin sırrı nedir? Kâzım Karabekir'in Atatürk ve din konusundaki iddiaları ne kadar doğrudur? Mehmed Âkif Ersoy Şapka Kanunu nedeniyle mi Mısır'a gitmiştir? İstiklal Mahkemeleri şapka takmayanları idam etmiş midir? Şapka Kanunu nedeniyle Erzurum'da bir de kadının (Şalcı Bacı) idam edildiği doğru mudur? İskilipli Atıf Hoca şapka karşıtı kitap yazdığı için mi asılmıştır? Rizeliler şapka takmadı diye Hamidiye Zırhlısı Rize'yi bombalamış mıdır? İsmet İnönü "Hatıralar"ında "Harf Devrimi'ni dinin etkisini azaltmak için yaptık" demiş midir? Atatürk'ün malvarlığı konusundaki yalanlar ve gerçekler nelerdir? Halifeliğin kaldırılmasını İngilizler mi istemiştir? Halifeliğin kaldırılması dine aykırı mıdır? Atatürk döneminde ezanlar yasaklanmış mıdır? Ayasofya'nın müze yapılması İslam'a düşmanlık mıdır? Atatürk'ün hafta tatilini cumadan pazara almasının nedeni İslam karşıtlığı mıdır? 13 YURTTAN-DÜNYADAN 23 OCAK 2017 PAZARTESİ Türk el emeği Macarlarla buluştu Türkiye genelinde “Çemberimde Gül Oya” projesi kapsamında, 81 ilin unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerleri Budapeşte’de Macarlarla buluştu. Fırat Kalkanı’nda 165 DAEŞ hedefi vuruldu T B in Türk öğrencisinin el emeği göz nuru oyalar Budapeşte’de hizmet veren Yunus Emre Enstitüsü’nde 3 gün boyunca sergileniyor. Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü'nde düzenlenen ‘Çemberimde Gül Oya’ sergisi açılışını Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı yaptı. Sergi açılışına Ticaret Müşaviri Faruk Cömert, Macar-Türk Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Cabir Özel ve kalabalık bir Macar misafir topluluğu katıldı. Serginin açılış kurdelesini Büyükelçi Şakir Fakılı kesti. Serginin açılışının ardından Macar misafirler, bin Türk öğrencisi tarafından yapılan el işi yazmaları, çemberleri ve oyaları tek tek inceleyerek Türkiye genelindeki 81 ilin el işi yazmalarını yakından tanıma fırsatı yakaladı. Çemberimde Gül Oya projesi kurucusu felsefe öğretmeni Nesrin Karaduman sergi hakkında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki 81 ilden 81 öğretmen ve bin öğrenci çalışarak bu projenin hayata geçirildiğini, 3 ay boyunca bu işlerin kendisine kargolarla malzemelerin ulaştırıldığını, kendisi tarafından dizayn edildiğini söyledi. Karaduman, “Bizim hiçbir maddi finansımız yok. Biz tamamen 81 öğretmen arkadaş tamamen gönülden yapıyoruz bu işi. Ülkemizin zenginliğini, kaybolan kültürümüzü tekrar gençlere hatırlatmak amacıyla 2 valiz eşyamız var. Türkiye’de il il geziyor. Şu ana kadar 52 ilde 56 sergi oldu. Mayıs itibarıyla 81 ilimizi tamamlayacağız. Çanakkale’de nasıl destan bir yazdıysak Çemberimde Gül Oya ile Türkiye’de bir destan yazacağız” ifadelerini kullandı. Büyükelçi Şakir Fakılı ise, yurt dışında yaşayan Türklere Türk kültürüne ilgi duyan Macarlara Türkiye’yi tanıttığı için proje sahiplerine teşekkür etti. Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Yakup Gül, enstitü olarak Türkiye genelinde 81 öğretmenin gözetiminde bin öğrencinin emeğinin Budapeşte’de Macarlara tanıtıldığını, çok ilginin olmasının kendilerini çok mutlu ettiğini, emeği geçen öğretmenlere ve öğrencilere teşekkür ettiklerini söyledi. (İHA) ürk Silahı Kuvvetlerince, Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'nın 152. gününde, 165 terör örgütü DEAŞ hedefi vuruldu. Türk Silahlı Kuvvetlerinden yapılan bilgilendirmeye göre, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek için Suriye'nin kuzeyine yönelik 24 Ağustos 2016'da başlatılan harekat devam ediyor. Harekatın 152’nci gününde, muhalif unsurların, bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla düzenlediği harekat, yoğun ateş desteğiyle devam etti. Harekatta, tespit edilen 165 terör örgütü DEAŞ hedefine atış yapılarak, örgüt mensuplarınca kullanılan barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah ve araçların bir kısmı imha edildi, bir kısmı ise kullanılamaz hale getirildi. Türk Hava Kuvvetleri'nce, Bab bölgesinde tespit edilen 2 DEAŞ hedefine yönelik düzenlenen hava harekatında 2 bombalı araç imha edildi. Bombalı araçların imhasına ilişkin görüntüler paylaşıldı. Harekat kapsamında 11 terör örgütü DEAŞ mensubunun etkisiz hale getirildiği, 2 teröristin ise yaralandığı tespit edildi. Koalisyon güçlerince, Tadif'in güneydoğusunda tespit edilen DEAŞ hedeflerine yönelik hava harekatında ise bir terörist yaralandı, bir top/obüs ve bir bombalı araç imha edildi. Terör örgütü DEAŞ'tan temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timleri, 44 el yapımı patlayıcıyı (EYP) imha etti. Harekatın başından bugüne, çoğu tuzaklanmış 3 bin 88 EYP ve 43 mayın kontrollü olarak etkisiz hale getirildi. (AA) Avrupa'daki aşırı sağcı liderlerin Almanya buluşması "ABD'nin en yaşlı başkanı" işbaşı yaptı A A BD'de 8 Kasım 2016'da bir sürprize imza atarak başkanlık seçimlerini kazanan Cumhuriyetçi Donald Trump, Kongrede ettiği yeminle hem ABD tarihinin en yaşlı başkanı hem de siyasette kariyer yapmadan 60 yılın ardından koltuğa oturan ilk kişi oldu. Kongrede Yüksek Mahkeme Başyargıcı John Roberts'ın huzurunda İncil'e el basarak yemin eden Trump, sıra dışı hayat hikayesi, ön seçimlerdeki beklenmedik başarısı ve iddialı vaatleriyle şimdiden ülke siyasi tarihindeki yerini aldı. ABD'de 1 Şubat 2016'da Iowa'daki ön seçimlerle başlayan ve 8 Kasım 2016'daki başkanlık seçimleriyle son bulan yarışta, Demokratların adayı deneyimli rakibi eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ı geride bırakarak Beyaz Saray'a çıkmaya hak kazanan Trump, siyasi kariyeri olmadan 60 yılın ardından koltuğa oturan ilk başkan unvanını elde etti. Başkanlık koltuğuna 70 yaşını doldurduktan sonra oturan Trump, böylece "ABD tarihinin en yaşlı başkanı" unvanını da aldı. Özellikle beyaz Amerikalıların yoğun katkısıyla Oval Ofis'te oturmaya hak kazanan Trump, ülkedeki ekonomik görünümü orta gelir grubu lehine değiştirme vaadiyle büyük destek topladı. "Amerika'yı Yeniden Büyük Yapalım" sloganıyla milyonlarca Amerikalıya "daha müreffeh bir ülke" vadeden Trump, bu amacına ulaşabilmek için önceki Başkan Barack Obama döneminde çıkarılan ve "Obamacare" olarak bilinen sağlık reformu yasasını değiştireceğini, Çin gibi ülkelerden gelen ticari ürünlere daha yüksek vergiler koyacağını ve tüm vatandaşları "Amerikan malı kullanmaları, Amerikalı işçi çalıştırmaları" konusunda her zaman teşvik edeceğini dile getirdi. Kongredeki yemin töreninde yaptığı konuşmada da aynı konulara temas eden Trump, "Washington'daki iktidar gü- Kudüs'te "yıkım" protestosu cünü Amerikan halkına yeniden aktarmayı" amaçladığını vurguladı. Alman asıllı Amerikalı iş adamı Frederick Trump'ın torunu olan Donald Trump, New York'ta 14 Haziran 1946 tarihinde Frederick ve Mary MacLeod Trump'ın 5 çocuğunun 4'üncüsü olarak dünyaya geldi. Emlakçı olan babasının da teşvikiyle gençlik yıllarından itibaren emlak dünyasına merak salan Trump, 1968'de Pensilvanya Üniversitesi Ekonomi Bölümünü itirdi. Babasının şirketinin kontrolünü 1971'de alan Trump, şirkete "Trump Organizasyon" adını verdi. Şirketin merkezini Manhattan bölgesine taşıyan Trump, inşa ettiği otellerle kısa sürede adını duyurdu. Donald Trump, 2004 yılında Amerikan NBC kanalında "Çırak" (The Apprentice) adlı programı yapmaya başlayınca şov dünyasında şöhretini biraz daha artırdı. Forbes dergisi tarafından 2016'da "Dünyanın En Zengin 400 İnsanı Listesi"nde yer alan Trump'ın 3,6 milyar dolar civarında varlığı olduğu tahmin ediliyor. Seçim kampanyası süresince eski vergileri sıkça tartışma konusu olan Trump'ın son 18 yıldır vergilerini ödemediği ileri sürüldü. Slovenyalı 46 yaşındaki modacı eşi Melania Trump'la 2005'te evlenen Donald Trump'ın, bugüne kadar yaptığı 3 evliliğinden 3'ü erkek, 2'si kız olmak üzere 5 çocuğu bulunuyor. (AA) Kosova'da eski başbakan Haradinaj için yürüdüler İ srail'in kuzeyinde toplanan ve aralarında 1948 Filistin İslami Hareketi Başkanı Raid Salah'ın da bulunduğu binlerce Arap, İsrail'in Filistinlilerin evlerini yıkım politikasını yürüyüşle protesto etti. Ara beldesinde düzenlenen yürüyüşe, Raid Salah'ın yanı sıra İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi Başkanı Muhammed Bereke, İsrail Meclisi Knesset'ten milletvekilleri Eymen Avde, Basil Gattas, Mesud Ganayim, Cemal Zehalika, Usame esSadi, Ayide Tuma ve Abdulhakim Hac Yahya da katıldı. Göstericiler, Filistin bayrakları ile üzerinde "Evlerin yıkılması ve Arapların öldürülmesi insanlık karşıtı suçtur" yazılı dövizler taşıdı. Ortak Arap Listesi Başkanı Avde, yürüyüş sayesinde topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkına sahip çıktıklarını gösterdiklerini söyledi. "Bugün buraya, bize yönelik uygulanan soğukkanlı infazlara ve ırkçılık politikasına, Başbakan Binyamin Netanyahu ve İç Güvenlik Bakanı Gilad Ardenne'ye karşı çıkmak, İsrail askerleri tarafından öldürülen Yakup Ebu'l Kayan'a olan vefa borcumuzu ödemek için geldik." diyen Avde, haklarını alıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti. İsrail güçlerinin, çarşamba günü Necef çölünde Arap vatandaşların yaşadığı Ummul Hayran beldesine yıkım amacıyla yaptığı baskın sırasında çıkan olaylarda İsrail vatandaşı bir Arap ile bir İsrail polisi ölmüştü. İsrail, beldedeki ev ve barakaları yıkmıştı. İsrail'in 8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948'deki savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı Filistinlilerden oluşuyor. (AA) vrupa'daki aşırı sağcı partileri bir araya getiren Özgürlükler ve Uluslar Avrupası (ENF) grubunun, bugün Almanya’nın Koblenz kentinde gerçekleştirdiği kongre, yaklaşık 5 bin kişi tarafından protesto edildi. Koblenz Tren İstasyonu önündeki meydanda düzenlenen gösteriye, bazı Türk sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı gösteri de "Almanya renkli kalacak", "Irkçılığa hayır", "Benim milliyetim insan" yazılı pankartlar ve dövizler taşındı. Konuşmacı olarak Rheinland-Pfalz Eyaleti Başbakanı Malu Dreyer ve Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn’un da yer aldığı gösteride, Neonaziler ve ırkçı partiler aleyhinde sloganlar atıldı. Dreyer, burada yaptığı konuşmada, "Bu bir özgürlük ve hoşgörü gösterisi. Koblenz ve Rheinland-Pfalz Eyaleti korku ve milliyetçilerin zeminine dönüştürülemez." dedi. Diğer katılımcılar tarafından yapılan konuşmalarda da ırkçılık ve ayrımcılık söylemlerine karşı çıkılarak Almanya’nın renkli ve hep birlikte güçlü br ülke olduğunu vurgulandı. Öte yandan gösteride, Türkiye asıllı Kutlu Yurtseven isimli vatandaş da Almanca ve Türkçe söylediği rap şarkıyla Almanya’daki Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) cinayetlerine dikkati çekti. Konuşmaların ardından göstericiler polis eşliğinde ENF grubunun kongre yaptığı RheinMosel-Halle’ye doğru yürüyüşe geçti. Şehir merkezinden güvenlik önlemleri altında buraya gelen kalabalık grup, bir süre slogan atarak müzik eşliğinde ırkçılık karşıtı şarkılar söyledi. Ardından gösteri, sığınmacıların da yer aldığı grubun kongre binasına yakın bir açık alanda verdiği konserle olaysız şekilde sona erdi. Avrupa Parlamentosu’nda aşırı sağcı partileri bir araya getiren ENF grubu, "Avrupa için Özgürlük" başlığını taşıyan kongresini bugün Koblenz’de gerçekleştiriliyor. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin lideri Frauke Petry’nin ev sahipliği yaptığı kongreye, Fransa’dan aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen, Hollanda’dan ırkçı Özgürlük Partisi'nin (PVV) lideri Geert Wilders, İtalya’dan Kuzey Birliği Partisi lideri Matteo Salvini ve Avusturya’dan Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Sekreteri Harald Vilimsky katıldı. (AA) Balotelli'den ırkçılık tepkisi F S ırbistan’ın çıkardığı yakalama kararı ile Fransa’da tutuklanan ve ardından şartlı tahliye edilen AAK lideri ve Kosova'nın eski başbakanı Ramush Haradinaj’ın ülkeye dönmesi için protesto gösterisi düzenlendi. Binlerce kişi başkent Priştine’deki İskender Bey Meydanında toplanarak Haradinaj’a destek için bir araya geldi. Göstericiler, Haradinaj’ın Kosova’ya dönmesi ve Sırbistan ile müzakerelerin sonlandırılmasını talep ettiler. Kısaltması UÇK olan Kosova Kurtuluş Ordusu Dernekleri tarafından düzenlenen protesto gösterisinde, Haradinaj’ın Kosova’nın kahramanı ve umudu olduğu belirtildi. Haradinaj’ın haksız yere tutuklandığı ve bunun adaletli olmadığı ifade edilen pro- testo gösterisine Kosova’nın dört bir yanından vatandaş katıldı. Vatandaşlar, ellerinde Kosova, Arnavutluk ve ABD bayrakları ile Haradinaj’a destek sloganları attılar. Kosova’nın Geleceği İçin İttifak Partisi, AAK Lideri Ramush Haradinaj, kendisi için düzenlenen destek protestosu ardından, Fransa’dan destekçilerine seslendi. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Haradinaj, “Sevgili halkım, gelişmeleri ve yaşananları uzaktan izliyorum. Bu şartlar altında gördüklerim sonucunda halkımla gurur duyuyorum. Dünyanın her yerinden sizin bana vermiş olduğunuz destek, Kosova’nın özgürlüğüne vermiş olduğunuz destektir” ifadelerini kullandı. (İHA) ransa Birinci Futbol Ligi (Ligue 1) takımlarından Nice'te forma giyen Gana asıllı İtalyan futbolcu Mario Balotelli, dün ligde konuk oldukları ve 1-1 sona eren Bastia karşılaşmasında, ev sahibi taraftarların kendisine yönelik yaptığı ırkçı hareketlere tepki gösterdi. Sosyal medya hesabı Instagram üzerinden açıklamada bulunan 26 yaşındaki futbolcu, paylaştığı siyah fotoğrafla birlikte, "Fransız halkına bir sorum var. Bastia taraftarlarının maç boyunca maymun sesi çıkarması, 'uh uh' demesi ve disiplin komisyonlarının bir şey yapmaması normal mi? Yani ırkçılık Fransa'da legal mi? Ya da sadece Bastia'da? Futbol inanılmaz bir spor. Bastia taraftarı gibi insanlar bunu korkunç yapıyor." ifadelerini kullandı. (AA) 14 SPOR 23 OCAK 2017 PAZARTESİ İHALE İLANI T.C. ULAŞTIRMA DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA Karayolları 1. ve 4. Bölge Müdürlüğü Otoyol ağında kamulaştırma sahası içerisinde muhtelif kilometrelerde bulunan toplam 82 adet ve 5580 m² reklam levhasının sözleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 (üç) yıl süreyle bakımı, işletilmesi ve süresi sonunda İdare’ye bedelsiz ve kullanılabilir durumda devredilmesi işi, 2886 sayılı Devlet ihale kanunun 45. maddesine göre Açık İhale Usulü ile ihale edilecektir. SIRA İŞİN ADI 1 (BİR) YILLIK GEÇİCİ TEMİNAT İHALE GÜN NO KEŞİF BEDELİ VE SAATİ 1 Karayolları 1. ve 4. Bölge 1.395.000 TL 41.850 TL 02.02.2017 Otoyol ağında kamulaştırma sahası (Birmilyonüçyüzdoksan (Kırkbirbin Perşembe içerisinde muhtelif kilometrelerde beşbin TL) sekizyüzelli TL) Günü bulunan toplam 82 adet ve 5580 m² Saat:10.30 reklam levhasının sözleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 (üç) yıl süreyle bakımı, işletilmesi ve süresi sonunda İdare’ye bedelsiz ve kullanılabilir durumda devredilmesi işi. Beşiktaş, seriyi sürdürme peşinde Siyah-beyazlı takım, Spor Toto Süper Lig'in 18. haftasında bugün Aytemiz Alanyaspor'a konuk olacak. Resmi maçlardaki son golünü Ziraat Türkiye Kupası'nda Boluspor'a 1-1 berabere kalarak alan Beşiktaş, ardından yaptığı 4 maçta kalesini gole kapadı. Siyah-beyazlı ekip, lig ve kupadaki ikişer maçta gol yemedi. B eşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in 18. haftasında bugün deplasmanda Aytemiz Alanyaspor'un karşısına çıkacak. Aytemiz Alanyaspor ile Beşiktaş arasındaki karşılaşma saat 20.00'de Bahçeşehir Okulları Arena'da oynanacak. Mücadeleyi hakem Alper Ulusoy yönetecek. Ligin geride kalan 17 haftasında topladığı 38 puanla zirve iddiasını sürdüren siyah-beyazlı takım, son 2 haftada yakaladığı galibiyet serisini sürdürmeye çalışacak. 15. haftada Kasımpaşa'ya deplasmanda 2-1 mağlup olan Beşiktaş, sonraki 2 maçta Gaziantepspor'u 1-0 ve Osmanlıspor'u 2-0 yendi. SAVUNMASI FORMDA Siyah-beyazlı takım, son haftalarda başarılı savunmasıyla dikkati çekiyor. Resmi maçlardaki son golünü Ziraat Türkiye Kupası'nda Boluspor'a 1-1 berabere kalarak alan Beşiktaş, ardından yaptığı 4 maçta kalesini gole kapadı. Siyah-beyazlı ekip, lig ve kupadaki ikişer maçta gol yemedi. HÜCUMDAKİ GÜÇ CENK TOSUN İLE TALİSCA Beşiktaş'ın hücumdaki en önemli oyuncuları yine Cenk Tosun ile Anderson Talisca olacak. Sakatlığının ardından görev aldığı iki resmi maçta da gol atmayı başaran Talisca ile ligdeki son 4 karşılaşmada 4 gol bulan Cenk, Aytemiz Alanyaspor karşısında da takımlarının galibiyeti için gol arayacak. HUTCHİNSON, KART SINIRINDA Beşiktaş'ın önemli oyuncularından Atiba Hutchinson, sarı kart sınırında görevini yapmaya devam ediyor. Orta sahada savunmaya dönük başarılı oyunuyla dikkati çeken tecrübeli oyuncu, gördüğü 3 sarı kartla sınırda bulunuyor. Hutchinson, bugünkü karşılaşmada kart görmesi halinde cezalı duruma düşecek ve 19. haftadaki Atiker Konyaspor mücadelesinde forma giyemeyecek. (AA) Adanaspor, çıkışını sürdürüyor S por Toto Süper Lig ekibi Adanaspor, son 4 haftada aldığı puanlarla sezon başından beri bulunduğu ligin en alt sıralarından kurtulmaya çalışıyor. Ligin ilk 14 haftasında sadece 6 puan toplayabilen Adana ekibi, 15. haftada ligdeki ikinci galibiyetini 21’lik skorla Kayserispor karşısında alırken, bu sonuç çıkışa geçmenin de başlangıcı oldu. Daha sonra ligin lideri Medipol Başakşehir'i kendi evinde ağırladığı maçta rakibinden bir puan koparan Adana ekibi, ardından da Fenerbahçe ile deplasmanda 22 berabere kalarak iki zorlu maçtan birer puan çıkarmayı başardı. Turuncu beyazlılar 18. hafta mücadelesinde dün karşılaştığı yine üst sıraların iddialı takımlarından Bursaspor’u 84. dakikada Magaye’nin attığı tek golle yendi. Adana ekibi, bu galibiyetle ligde son 4 haftada iki beraberlik ve iki galibiyet alarak, 6 olan puanını 14’e yükseltti. Adanaspor, lig başından bu yana teknik direktör sıkıntısı çekti. Sezonun ilk maçı öncesi teknik direktör Engin İpekoğlu ile yollarını ayıran Adana ekibinde takımın başına altyapı sorumlusu Eyüp Arın getirildi. Arın yönetiminde birer beraberlik ve mağlubiyet alan Adanaspor’da daha sonra göreve getirilen Krunoslav Jurcic de 11 Süper Lig maçında sadece 5 puan toplaması nedeniyle takımdan gönderildi. 14. hafta Trabzonspor, 15. Kayserispor ve 16. Hafta Medipol Başakşehir maçlarına yardımcı antrenörler Serhat Galimane ve Eyüp Arın maçlara hazırladığı takım, 4 puan topladı. Adana ekibinde son olarak A Milli Futbol Takımı'nın antrenörlerinden Levent Şahin teknik direktörlük görevine getirildi. Şahin’in başında bulunduğu Adanaspor da Fenerbahçe ve Bursaspor maçlarından 4 puan almayı başardı. (AA) Konyaspor galibiyeti hatırladı K onyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, “Aşağı grupla aramızdaki farkı korumak mümkünse arayı açabilmek adına bu maçı kazanmamız gerekiyordu” dedi. Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Spor Toto Süper Lig’in 18. haftasında sahasında Çaykur Rizespor’u 2-1 yendikleri maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kocaman, "Üç haftadır kazanamıyorduk. Kendi sahamızda oynayacağımız bu maçla beraber kazanma arzumuz yüksekti ancak öbür taraftan da aşağı grup yavaş yavaş bize doğru yaklaştı. Artık averajımız bir maçın altına inmişti. Aşağı grupla farkı en azından korumak mümkünse arayı açabilmek adına bu maçı kazanmamız gerekiyordu. Ancak zor rakiplerden biriyle de karşılaşıyorduk. Çaykur Rizespor lig cetveline bakılırsa hem aşağıdan kurtulmaya çalışan hem son iki deplasmanda kazanmış oyun tarzı olarak da özellikle direkt oyunu Kweuke de takıma girdikten sonra çok kuvvetli bir şekilde oynayabilen bir takımla oynayacaktık. İsteklerimizle karşılaşacağımız zorluklar arasında biraz çelişki vardı. Dönemsel olarak da oyun olarak iyi gözüküyorduk. Ancak bunları skora yansıttığımız söylenemez. Dolayısıyla ufak da olsa bir tedirginlik vardı. Maç son derece uygun başladı. Top daha fazla bizdeydi hemen maçın başında golü bulduk. Özellikle 30’uncu dakikaya kadar da son derece iyi götürüyorduk. O andan sonra arka arkaya pozisyon verdik. İçeriye bu skorla girebilir miyiz derken dördüncü hamle bizim kendi ayağımızdan geldi.” dedi. (İHA) 1-Karayolları 1. ve 4. Bölge Müdürlüğü Otoyol ağında kamulaştırma sahası içerisinde muhtelif kilometrelerde bulunan toplam 82 adet ve 5580 m² reklam levhasının sözleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 (üç) yıl süreyle bakımı, işletilmesi ve süresi sonunda İdare’ye bedelsiz ve kullanılabilir durumda devredilmesi işidir. 2-Kiraya Verilecek taşınmazlar: Muhtelif kesimlerde kamulaştırma sahası içerisinde bulunan Reklam Levhalarıdır. (Teknik şartname ücretsiz olarak Karayolları Genel Müdürlüğü, İşletmeler Dairesi Başkanlığı, Bakım İşletme Şubesi Müdürlüğünden temin edilebilir.) 3-İhale Karayolları Genel Müdürlüğü A Blok Küçük Toplantı Salonunda 2886 sayılı Devlet ihale kanunun 45. maddesine göre açık ihale usulü ile yapılacaktır. 4-Reklam levhalarının kira süresi sözleşme imzalandıktan itibaren 3 (üç) yıldır. Kira bedeli 3’er aylık taksitler halinde peşin olarak İdarenin belirlediği hesap numarasına ödenecektir. İlk taksit sözleşme imzalanmadan önce yatırılacaktır. 5-İhaleye iştirak etmek isteyenlerden: Yıllık tahmin edilen kira bedelinin % 3 oranında geçici teminat ve ihale üzerinde kalandan ise yıllık ihale (Kira) bedeli üzerinden % 6 oranında kesin teminat alınacaktır. 6-İş bu şartname ve ihale tutanağı ile sözleşmenin imzalanması esnasında, ihale üzerinde kalan şahıs herhangi bir şart dermeyan edemez ve şartlı olarak pey süremez. 7-İhaleye katılabilmek için: a)Kanuni ikametgâh sahibi olmak, b)Tebligat için Türkiye’de adres göstermek, c)Geçici teminatı yatırmış olmak, d)Yer görme belgesi getirmek, e)Tüzel kişiler bakımından ise (a), (b) ve (d) bentlerindekilere ilave olarak, idare merkezlerinin bulunduğu yerden veya siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret ve Sanayi odasından veya benzeri makamlardan ihalenin yapıldığı yıl içinde alınmış tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belge ile tüzel kişilik adına ihaleye katılacak veya teklifte bulunacak kişilerin tüzel kişiliği temsile yetkili olduklarını gösterir noterden tasdik edilmiş belge veya vekâletnameyi vermek, f)Kanun’da belirtildiği şekilde teklifte bulunmak şarttır. İLAN OLUNUR. Reklam K.K.N. Km Mevkii Yönü Durumu Alanı (m²) Levhası No 1 O4/14 1+800 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 2 O4/14 5+400 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 3 O4/14 6+700 D.İzmit Sakarya İl sınırı arası İstanbul Çift Taraflı 80 4 O4/15 2+300 Sakarya İl sınırı Sapanca arası Ankara Çift Taraflı 80 5 O4/15 2+700 Sakarya İl sınırı Sapanca arası Ankara Çift Taraflı 80 6 O4/16 3+300 Sapanca Adapazarı arası İstanbul Çift Taraflı 80 7 O4/16 3+800 Sapanca Adapazarı arası Ankara Çift Taraflı 80 8 O4/16 8+000 Sapanca Adapazarı arası Ankara Çift Taraflı 80 9 O4/16 8+500 Sapanca Adapazarı arası Ankara Çift Taraflı 80 10 O4/16 9+400 Sapanca Adapazarı arası İstanbul Çift Taraflı 80 11 O4/16 11+300 Sapanca Adapazarı arası Ankara Tek Taraflı 40 12 O4/16 12+000 Sapanca Adapazarı arası İstanbul Tek Taraflı 40 13 O4/19 2+500 Hendek Düzce İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 14 O4/19 3+600 Hendek Düzce İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 15 O4/19 4+500 Hendek Düzce İl sınırı arası Ankara Çift Taraflı 80 16 O4/19 5+300 Hendek Düzce İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 17 O4/19 6+200 Hendek Düzce İl sınırı arası İstanbul Tek Taraflı 40 18 O4/18 3+100 Akyazı Hendek arası İstanbul Tek Taraflı 40 19 O4/18 3+800 Akyazı Hendek arası Ankara Tek Taraflı 40 20 O4/18 4+200 Akyazı Hendek arası İstanbul Tek Taraflı 40 21 O4/18 4+900 Akyazı Hendek arası Ankara Tek Taraflı 40 22 O4/18 5+900 Akyazı Hendek arası İstanbul Tek Taraflı 40 23 O4/18 6+000 Akyazı Hendek arası Ankara Tek Taraflı 40 24 O4/18 7+000 Akyazı Hendek arası Ankara Çift Taraflı 80 25 O4/18 8+600 Akyazı Hendek arası Ankara Çift Taraflı 80 26 O4/18 9+500 Akyazı Hendek arası Ankara Tek Taraflı 40 27 O4/18 9+600 Akyazı Hendek arası İstanbul Tek Taraflı 40 28 O4/18 11+200 Akyazı Hendek arası İstanbul Çift Taraflı 80 29 O4/22 12+700 Gümüşova Ankara Çift Taraflı 80 30 O4/22 14+300 Gümüşova Ankara Çift Taraflı 80 31 O4/22 15+900 Düzce İstanbul Çift Taraflı 80 32 O4/22 16+900 Düzce Ankara Çift Taraflı 80 33 O4/23 04+000 Düzce Ankara Çift Taraflı 80 34 O4/23 06+200 Düzce İstanbul Çift Taraflı 80 35 O4/23 08+800 Düzce İstanbul Çift Taraflı 80 36 O4/23 04+000 Düzce Ankara Çift Taraflı 80 37 O4/23 17+500 Kaynaşlı İstanbul Çift Taraflı 80 38 O4/23 20+500 Kaynaşlı İstanbul Çift Taraflı 80 39 O4/OB-18 0+200 Abant İstanbul Çift Taraflı 80 40 O4/26 1+500 Yumrukaya Ankara Çift Taraflı 80 41 O4/26 3+600 Dağkent İstanbul Çift Taraflı 80 42 O4/26 5+400 Dağkent İstanbul Çift Taraflı 80 43 O4/27 3+700 Çakmaklar İstanbul Çift Taraflı 80 44 O4/27 5+050 Salıbeyler İstanbul Çift Taraflı 80 45 O4/27 8+200 Yukarı Soku Ankara Çift Taraflı 80 46 O4/27 12+900 Musluklar İstanbul Çift Taraflı 80 47 O4/27 15+800 Alıçören Ankara Çift Taraflı 80 48 O4/27 17+400 Alıçören İstanbul Çift Taraflı 80 49 O4/28 5+700 Çaydurt İstanbul Tek Taraflı 40 50 O4/28 10+100 Köroğlu Ankara Çift Taraflı 80 51 O4/28 11+250 Köroğlu Ankara Çift Taraflı 80 52 O4/28 16+000 Aşağıkuzuören Ankara Çift Taraflı 80 53 O4/28 19+950 Aşağıkuldan Ankara Çift Taraflı 80 54 O4/29 0+950 Yeniçağa Ankara Çift Taraflı 80 55 O4/29 5+900 Dörtdivan İstanbul Çift Taraflı 80 56 O4/26 8+100 Dörtdivan Ankara Çift Taraflı 80 57 O4/29 9+150 Dörtdivan İstanbul Çift Taraflı 80 58 O4/30 5+700 Gerede Ankara Çift Taraflı 80 59 O4/31 02+470 Ulusu Köprüsü Ankara Çift Taraflı 80 60 O4/31 07+150 Asım Çavuşoğlu Viyadüğü Ankara Çift Taraflı 80 61 O4/31 10+050 Havullu İstanbul Çift Taraflı 80 62 O4/31 17+200 Cankurtaran B.İ. İstanbul Çift Taraflı 80 63 O4/31 19+850 Cankurtaran B.İ. İl Sınırı Ankara Çift Taraflı 80 64 O4/32 07+600 Su Deposu İstanbul Çift Taraflı 80 65 O4/32 18+200 Tatlak Köprüsü Ankara Çift Taraflı 80 66 O4/33 6+3200 Çamlıdere-Çeltikçi Ankara Çift Taraflı 80 67 O4/33 10+000 Çamlıdere-Çeltikçi İstanbul Çift Taraflı 80 68 O4/34 6+850 Çeltikçi-Akıncı Ankara Çift Taraflı 80 69 O4/34 10+000 Çeltikçi-Akıncı Ankara Çift Taraflı 80 70 O4/34 13+060 Çeltikçi-Akıncı Ankara Çift Taraflı 80 71 O4/34 19+620 Çeltikçi-Akıncı Ankara Çift Taraflı 80 72 O4/34 25+650 Akıncı-Çeltikçi İstanbul Çift Taraflı 80 73 O4/34 30+900 Akıncı-Çeltikçi Ankara Çift Taraflı 80 74 O4/34 24+400 Çeltikçi-Akıncı Ankara Çift Taraflı 80 75 O4/35 1+750 Akıncı gişeler-Ankara K. Ankara Çift Taraflı 80 76 O4/35 5+975 Ankara K.-Akıncı gişeler İstanbul Çift Taraflı 80 77 O4/35 8+275 Ankara K.-Akıncı gişeler İstanbul Çift Taraflı 80 78 O20/17 2+550 Elvankent K.-Eskişehir K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 79 O20/14 2+150 Pozantı K.-Konya Y.K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 80 O20/08 3+625 Pozantı K.-Konya Y.K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 81 O20/08 1+650 Havalimanı K.-Etlik K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 82 O20/05 0+950 İvedik K.-Batıkent K. Çevre Yolu Dış Çift Taraflı 80 TOPLAM (m²) 5880 Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de. BASIN- 531744 15 SPOR 23 OCAK 2017 PAZARTESİ Futbol dev çınarını kaybetti 81 yaşında vefat eden Cavcav, Gençlerbirliği Kulübünde 36'sı kesintisiz olmak üzere 37 yıl başkanlık yaptı. Duayen başkan, çok ucuza aldığı genç ve yetenekli futbolcuları diğer kulüplere yüksek bonservis bedelleriyle satma politikasıyla Gençlerbirliği'ni borcu olmayan bir kulüp haline getirdi. İlhan Cavcav, 37 yıllık görevi boyunca 42 farklı teknik adamla çalıştı. G ençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın saat 11.00'de yaşamını yitirdiği belirtildi. Güven Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Cavcav'ın önceki gün saat 06.30'da hastaneye getirildiği ve tedavi altına alındığı anım- satılarak, "Sayın İlhan Cavcav'ı dün saat 11.00 itibarıyla kaybetmiş bulunmaktayız. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz." ifadelerine yer verildi. Gün içinde yapılan bilgilendirmede, Cavcav'ın ani bilinç kaybı nedeniyle acil servise getirildiği ancak bu sırada solunumunun durduğu ve bu nedenle solunum destek cihazına bağlandığı kaydedilmişti. Şeker hastalığı, hipertansiyon, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği bulunan Cavcav'ın yapılan muayene ve tetkikler sonucunda ciddi bir beyin kanaması geçirdiği saptanmış ve Cavcav yoğun bakıma alınmıştı. G ençlerbirliği Kulübünün duayen başkanı İlhan Cavcav, 81 yaşında vefat etti. Ankara Hamamönü'nde 4 Ekim 1935'te doğan İlhan Cavcav'ın babası Haşim Bey, 1910'lu yıllarda Priştine'den Türkiye'ye göç etmiş bir ailenin çocuğuydu. Cavcav ailesi, İstanbul ve Adana'da bir süre kaldıktan sonra Ankara'ya yerleşip ileride aile mesleği olacak fırıncılık ve değirmencilik işleri yapmaya başladı. Cavcav'ın çocukluğu Mamak'ın Boğaziçi Mahallesi'nde geçti. Eğitim yaşamına Ankara 10. Yıl İlkokulu'nda başlayan Cavcav, öğrencilik yılları boyunca bir yandan da babasının işlettiği değirmende çalıştı. İlhan Cavcav, ilkokuldan sonra Gençlerbirliği'nin kurulduğu Ankara Atatürk Lisesi'nde eğitimini sürdürdü. Ailesinin artan işleri nedeniyle ortaokuldan sonra eğitimine son veren Cavcav, 14 yaşında aile şirketinin veznesinde, sonrasında da şirket muhasebesinde çalıştı. FUTBOLCULUK HAYATI Ailesinde Tayyar Cavcav ve Cevat Muratal gibi profesyonel futbolcular bulunan İlhan Cavcav'ın futbol yaşamı, Mamak Maskespor'da görev yapan "Cici" Necdet tarafından keşfedilmesiyle başladı. Cavcav, 16 yaşındayken Mamak Maskespor kadrosuna katıldı ve savunma oyuncusu olarak oynadı. PTT'de oynarken 19 yaşında kendisine profesyonelliğe geçiş sözleşmesi teklif eden Bahçeli Gençlikspor'a giden İlhan Cavcav, yeni takımıyla ilk maçını PTT'ye karşı oynaması beklenirken, eski takımı karşısında duygusal davranabileceği gerekçesiyle görev verilmediği için futbolu bıraktı. TİCARET HAYATI Futbolu bıraktığı 1950'li yıllardan 1970'lere kadar iş dünyasında yoğun bir çalışma hayatı olan İlhan Cavcav, 1960 yılında aile şirketinden ayrılarak tek başına ticaret hayatına atıldı. Cavcav, Konya asfaltı üstündeki Ankara Un Sanayi'nin bulunduğu arsayı 1967'de satın alarak ölene dek başında olduğu un fabrikasını kurdu. İlk başkanlığı Hacettepe'de yaptı Ankara'nın büyük sanayicileri arasına giren İlhan Cavcav, 1975'te eski mahallesinin takımı Hacettepe'nin başkanı oldu. Hacettepe'nin düşüşünü engelleyemeyince görevinden istifa eden Cavcav, bu kez 1977 yılında Yahya Demirel'in başkanlık yaptığı Gençlerbirliği Kulübünün yönetim kuruluna girdi. Kırmızı-siyahlı kulüpte 1978 yılında başkanlığa getirilen İlhan Cavcav, dönemin yöneticileriyle anlaşmazlığa düştü ve kısa bir süre için bu göreve ara verdi. 1981'DE YENİDEN BAŞKAN OLDU İlhan Cavcav, anlaşmazlıkların çözülmesinin ardından 1981 yılında yeniden başkan oldu. Gençlerbirliği, Cavcav'ın başkan olduğu bu dö- nemde 3. Lig'e düşme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyordu. Cavcav, 2. ve 3. Liglerin birleştirilmesi projesini dönemin Türkiye Futbol Federasyonu yöneticilerine kabul ettirdi ve takımının tekrar 2. Lig'e dönmesini sağladı. 1. Lig'e (Şimdiki Süper Lig) bir sezon sonra yükselen Gençlerbirliği, 1988 yılından beri en üst kademe ligin süreklilik açısından en başarılı 5. takımı oldu. Kırmızı-siyahlı takım, bu sürede 2 kez Türkiye Kupası'nı kazanma başarısı gösterdi. İlhan Cavcav yönetiminde Gençlerbirliği, modern tesislere sahip bir futbol kulübü haline geldi. Cavcav, çok ucuza aldığı genç ve yetenekli futbolcuları diğer kulüplere yüksek bonservis bedelleriyle satma politikasıyla adından söz ettirdi. İlhan Cavcav, kulübünü borçsuz bir hale getirerek başarılı bir yönetim anlayışı ortaya koydu. SANSASYONEL TRANSFERLER Yeni yıldızlar keşfetmek için her fırsatta amatör maçları bile seyreden İlhan Cavcav, Türk futbol tarihinin en sansasyonel transferlerini de gerçekleştirdi. Kulüpte yetişen Tarık Daşgün'ü Fenerbahçe'ye 100 milyon lira gibi astronomik bir miktara veren Cavcav, iş dünyasındaki tecrübesini futbol yöneticiliğine taşıdı. İlhan Cavcav, bir dönem Türk kulüplerinin Afrika kıtasına açılmasına da ön ayak oldu. Afrika kıtasındaki ülkelere bizzat giderek birçok maç izleyen Cavcav'ın transfer ettiği Moshoeu, Kushe ve Kona'nın başarılı performansları birçok Afrika kökenli oyuncunun Türkiye'ye gelmesini sağladı. GEREMİ, REAL MADRİD'E GİTTİ İlhan Cavcav, yine çok ucuza mal ettiği Nijitap Geremi'yi Real Madrid'e 5 milyon dolara gönderdi. Cavcav, Tarık Daşgün ve Geremi'nin bonservislerinin satışından elde edilen paraları kulüp tesislerinin yapımına harcadı. 1989 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal'ın kırmızı-siyahlı takımın 1. Lig'e dönmesi nedeniyle verdiği 1 milyon liralık çek lira ve 20 dönümlük arsa bağışıyla kulübün Beştepe'deki tesisinin yapımına başlandı. Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri'nin A ve B binaları 1999 yılında, C binası ise 2001 yıllında açıldı. Son transferi hastanede yaptı İlhan Cavcav, sağlık sorunlarına rağmen kulübü için çalışmaktan geri durmadı. Cavcav, Gençlerbirliği'nin Atletico Paranaense Kulübünden transfer ettiği Renato Escobar Baruffi'ye (Bady) 2,5 yıllık sözleşmesini tedavi gördüğü hastanede imzalattı. ÇOK SAYIDA TEKNİK DİREKTÖRLE ÇALIŞTI İlhan Cavcav, başkanlığı döneminde en çok eleştiriyi teknik direktör konusunda istikrar sağlayamamasıyla aldı. Bu sezon da teknik direktör değişikliğinden çekinmeyen İlhan Cavcav, İbrahim Üzülmez ile yolları ayırıp takımın başına Ümit Özat'ı getirdi. Gençlerbirliği, İlhan Cavcav'ın 37 yıllık görev süresinde 42 farklı teknik direktörle başarı kovaladı. Başkent ekibinde 1978 yılında başkanlığa seçildikten kısa süre sonra görevinden ayrılan, 3 yıl sonra yeniden başkan olan ve 1981'den itibaren kesintisiz kırmızı-siyahlı kulübü yöneten Cavcav, başkanlık koltuğuna oturduğu 37 yılda 56 kez çareyi hoca değiştirmekte aradı. İlhan Cavcav, 37 yıllık süreçte en çok Mesut Bakkal'a şans verdi. Bakkal, başkent ekibinde 5 kez görev aldı. Başkent temsilcisini 1987-1988 sezonunda çalıştıran Hüsnü Macurni takımın başında bir maça çıkarken, Yılmaz Vural ise ikinci döneminde sadece Eskişehirspor maçında kulübede bulundu. Geçen sezon Mehmet Özdilek'ten sonra göreve getirilen Mustafa Kaplan da sadece Fenerbahçe maçında takıma taktik verdi. Duayen başkan döneminde görev alan İskoç teknik adam Stuart Baxter ise 2 karşılaşmada kırmızısiyahlıların teknik direktörlüğünü yapabildi. İlhan Cavcav'ın teknik direktör konusundaki ilginç tercihlerden biri de Kemal Özdeş ile oldu. Cavcav'ın görev verdiği Özdeş, takımıyla maça çıkamadan görevinden ayrılmak zorunda kaldı. 2014-2015 sezonunda takımı lige hazırlayan ancak transfer konularında başkan İlhan Cavcav ile anlaşmazlık yaşayan Kemal Özdeş'in görevine maça çıkmadan son verildi. Cavcav, Gençlerbirliği Kulübünün yanı sıra deneyimlerini Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığıyla Türk futboluna da aktarmaya çalıştı. İlhan Cavcav, 2000-2002, 2004-2005 ve 2013-2014 yıllarında Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığı görevinde bulundu. (AA) Futbol dünyası şokta F utbol camiası Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın ölümü ile sarsıldı. Başta Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere, birçok futbol kulübü Cavcav’ın ölümü üzerine açıklamalarda bulundu. Başbakan Binali Yıldırım, vefat eden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın çocukluğundan itibaren örnek bir hayat mücadelesi verdiğini, renkli bir şahsiyet olarak spor ve iş dünyasına unutulmaz hizmetlerde bulunduğunu bildirdi. Başbakan Yıldırım, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden İlhan Cavcav için bir başsağlığı mesajı yayımladı. "Türk sporunun ve iş dünyasının efsanevi ismi" olarak nitelediği Cavcav'ın vefatını derin bir teessürle öğrendiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Çocukluğundan itibaren örnek bir hayat mücadelesi veren, renkli bir şahsiyet olarak spor ve iş dünyamıza unutulmaz hizmetlerde bulunan güzel insan Cavcav'a Allah'tan rahmet diliyor, bütün spor dünyamıza ve bütün sevenlerine taziyelerimi sunuyorum." TFF’DEN İLHAN CAVCAV MESAJI Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın hayatını kaybetmesi üzerine başsağlığı mesajı yayınladı. TFF’nin resmi sitesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türk futbolunun duayen isimlerinden Kulüpler Birliği Onursal Başkanı ve Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. 1978 yılından beri Gençlerbirliği Başkanlığını yürüten Cavcav, 2000-2002, 2004-2005 ve 2013-2014 yıllarında Kulüpler Birliği Başkanlığı görevinde bulunmuştu. Merhum İlhan Cavcav'a Allah'tan rahmet; ailesi, Gençlerbirliği camiası ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz." FENERBAHÇE Fenerbahçe, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınladı. Sarı-lacivertli kulübün resmi internet sitesinden paylaşılan başsağlığı mesajında şu ifadelere yer verildi: “Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı Sayın İlhan Cavcav'ın, geçirdiği beyin kanaması sonucunda vefat ettiği haberini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhum Sayın İlhan Cavcav’a Allah’tan rahmet, başta Cavcav Ailesi ve Gençlerbirliği Spor Kulübü olmak üzere merhumun tüm yakınları ve Türk Sporu'na baş sağlığı dileriz.” ÇAYKUR RİZESPOR Çaykur Rizespor, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınlandı. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın Ankara’da tedavi gördüğü hastanede vefat etmesi futbol camiasını yasa boğdu. Çaykur Rizespor'un resmi internet sitesinden yayınladığı başsağlığı mesajında şu ifadelere yer verildi: “Türk Futbolunun duayeni, dost ve kardeş kulübümüz Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın vefatından dolayı derin üzüntü içerisindeyiz. Başta futbol ailesi olmak üzere; Gençlerbirliği Camiasının ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun.” BEŞİKTAŞ Beşiktaş, tedavi gördüğü hastanede 81 yaşında hayatını kaybeden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınladı. Siyah-beyazlı kulübün resmi internet sitesinden paylaşılan mesajda şu ifadelere yer verildi: “Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Türk sporunun önemli bir figürü olmasının yanı sıra, duayen bir spor adamı olarak da tarihe adını yazdırmıştır. Son dönemlerde yaşadığı sağlık sorunlarına karşın, spora hizmete devam etmekten çekinmeyen Cavcav, Gençlerbirliği'ne de hayatını adayarak saygıyı hak etmiştir. Merhum İlhan Cavcav'a Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve Gençlerbirliği camiasına başsağlığı dileriz.” GALATASARAY Galatasaray, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav için başsağlığı mesajı yayınladı. Sarı-kırmızılı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklama şu şekilde: "Amatör futbolcu olarak adım attığı spor camiasında 1975'ten beri yöneticilik yapan, Gençlerbirliği'nin efsane ve duayen başkanı İlhan Cavcav'ın aramızdan ayrıldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, acılı ailesine, Gençlerbirliği Camiası'na ve Türk sporuna başsağlığı diliyoruz. Türk futboluna Kulüpler Birliği Başkanı olarak üç farklı dönem hizmet eden, 1977'den Gençlerbirliğine adım atıp 1978'den beri de Başkanlık görevini yürüten İlhan Cavcav, Ankara ekibi ile 2 kez Türkiye Kupası kazanmıştı." GAZİANTEPSPOR Gaziantepspor Kulübü, vefat eden Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'a rahmet, ailesine, kulübüne ve spor camiasına baş sağlığı dilendi. Kırmızı-siyahlı kulübün resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türk futbolunun duayen isimlerinden Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Sayın İlhan Cavcav’ın, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Merhum İlhan Cavcav'a Allah'tan rahmet, kederli ailesi, Gençlerbirliği Kulübü ve futbol camiasına başsağlığı dileriz." TRABZONSPOR Trabzonspor Kulübü, hayatını kaybeden Gençlerbirliği Kulüp Başkanı İlhan Cavcav için açıklama yaptı. Bordo-mavili kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.Türk futboluna gerek futbolcu gerek yönetici olarak uzun yıllar hizmet eden; 1981’de ikinci kez Gençlerbirliği’nin başına geçtiğinden beri kulübün kurumsal ve sportif gelişimine ömrünü adayan değerli futbol insanı İlhan Cavcav’ı Türk spor kamuoyu asla unutmayacaktır. Sayın İlhan Cavcav’a Allah’tan rahmet, başta Gençlerbirliği Spor Kulübü olmak üzere, ailesi, sevenleri ve spor camiamıza başsağlığı diliyoruz." Kulüpler Birliği Kulüpler Birliği, 81 yaşında vefat eden Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav için taziye mesajı yayınladı. Kulüpler birliğinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı ve Kulüpler Birliği Vakfı'nın Onursal Başkanı İlhan Cavcav'ın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Türk futboluna uzun zamandır büyük hizmetler veren vakfımızın kurucu başkanlarından İlhan Cavcav'a Allah'tan rahmet ailesine sevenlerine ve Türk futboluna başsağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.” (AA-İHA) BAŞKENTTEN BAKIŞ [email protected] Ertan GÜNÇİNER Et fiyatları neden artıyor?.. 23 Ocak 2017 Pazartesi www.baskentgazete.com.tr FİYAT: 25 Kr İrem Sak için dört yıllık günlük… Güldür Güldür Show, Ankaralı izleyicileri ile buluştu. Ankara Congresiumʼda sahnelenen showda oyuncu İrem Sak yoğun ilgi gördü. Sakʼın hayranlarından Doğu Birdal isimli öğrencinin dört yıldır Sak için yazdığı günlük ise herkesi şaşırtırken, günlüğü ile skeçlere renk kattı. AYSEL KANBER E kranların fenomen komedi programı Güldür Güldür, Ankara Congresium sahnesinde sevenleriyle buluştu. Başkentliler, soğuk kış günleri ile birlikte politik gerginliklerin yaşandığı şu günlerde Güldür Güldür ile nefes aldı. Ali Sunal’ın sunuculuğunu ve yönetmenliğini yaptığı show ekibinde bulunan İrem Sak ve Doğa Rutkay Kamal ise Ankaralı izleyicilerin yoğun ilgisini gördü. Mikrofonu alarak yüzlerce izleyicinin önünde İrem Sak’a hayranlığını ve dört yıldır onun için günlük yazdığını açıklayan Gölbaşı Erdem Beyazıt Anadolu Lisesi öğrencisi Doğu Birdal ise günlüğü ile showun skeçlerine renk kattı. Güldür Güldür ekibi show sonrası hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirdi. Shakira, Barcelona'dan gitmek istiyor Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ da suçlamaları reddediyor...Ve söylediklerini kanıtlamak için bir hesap yapıyor... İşte o hesap: Kasap, canlı hayvan olarak dana etinin kilosu 15 TL'den alıyor Karkas olarak dananın kilosu 25 TL... Kasap, bu eti satarken 6 liralık fire, 3.5 TL KDV, 5 TL işletme masrafı olarak 14.5 TL masraf yapıyor... Yani Dana etinin kilosunu ortalama 40 liradan satarsa ancak kendisini kurtarıyor. *** Hesapta kullanılan rakamlar doğru mu diye baktığınızda doğru olduğunu görüyorsunuz... Yalnız akılda tek bir şüphe kalıyor: Ya yüksek fiyattan satılan bonfile, kontrfile, antrkot gibi parçalar... Yalçındağ o konuda şunları söylüyor: "Bonfilenin karkas üzerindeki payı sadece yüzde 2.5... Kontrfile, antrkot gibi pahalı parçaların karkas üzerindeki payı yüzde 5. Bu küçük parçalarda sağlanan kâr da olmasa kasaplar dükkânı kapatır." *** Bir başka soru daha... Et ve Süt Kurumu zaman zaman piyasa fiyatlarının altında et satışı yapıyor... Bu nasıl mümkün oluyor? Fazlı Yalçındağ, bu soruyu da şöyle cevaplandırıyor: “Et ve Süt Kurumu bir kamu kurumu. Sattığı her bir kilo ette, 10 lira zarar ediyor. Ancak bu zararı kamu karşılıyor. Normal şartlarda o fiyatlardan satış yapılamaz”. *** Yalçındağ, bir başka noktaya daha dikkat çekiyor: vatandaşın satın alma gücünün azalması... Bu konuda şunları söylüyor: "Avrupa ile fiyatlar kur farkından dolayı neredeyse eşit görünüyor. Ancak burada problem fiyat karşılaştırması değil. Paramızın değeri 3 iken 1 olmuş. Türkiye’de vatandaş satın alma gücünü koruyamıyor. 1970’lerde bir asgari ücretli maaşıyla 10 kilo et alabilirken, şimdi ancak 3 kilo et alabiliyor. Vatandaşın gerektiği kadar et yiyebilmesi için asgari ücretin en az 3 bin 500 lira olması lazım". (Devam edeceğiz) Hakan Akkaya Dünyaya baş kaldırıyor D ünyada takip edilen bir Türk modacısının varlığına işaret edilecek, Hakan Akkaya'nın New York Fashion Week'de "Freedom- Özgürlük" adını verdiği defilesinde ünlü top modeller Çağla Şikel, Özge Ulusoy, Didem Soydan ve yabancı ünlü top modeller podyuma çıkacak. Yaklaşık 400 bin dolar harcanan defilede Hakan Akkaya imzalı 40 özel tasarım dünyaya tanıtılacak. İstanbul'daki Showroom'undan sonra ikinci Showroom'unu dünyanın en önemli moda merkezi olarak görülen New York'ta açan Hakan Akkaya'nın bu girişimleri "Hakan Akkaya şimdi dünyaya baş kaldırmaya hazırlanıyor" şeklinde yorumlandı. (Başkent) Ü Sak için dört yıldır günlük yazan Doğu Birdal gösteri sonrası Sak ile sohbet edip fotoğraf çektirdi. Et fiyatlarının hızla yükseldiği malûm... Kırmızı ette üretim açığı var. Son bir yılda kırmızı et fiyatı yaklaşık yüzde 30 artmış durumda... O nedenle Amerika’da yılda, bir kişi ortalama 120-170 kilo arası, Avrupa’da 70-80 kilo arası, Türkiye’de 14-15 kilo civarında et tüketiyor. Peki, suçlu kim? *** Burada konuya girmeden önce bir hatırlatma yapmak gerekiyor... Her gıdada olduğu gibi ette de üretimden markete gelinceye kadar her aşamada hile yapmak mümkün... Ama biz ister üretici, ister kasap, ister aracı olsun hileli yollardan ya da spekülasyon amaçlı geçici kazanç sağlayanlardan söz etmiyoruz... Hastalığın temel nedenini saptamaya çalışıyoruz. *** Eğer suçluyu et piyasasında ararsak, bu piyasanın belli başlı aktörlerine bakmamız gerekiyor... En başta üretimin ilk halkasını oluşturan üretici geliyor... Acaba suçlu üretici mi? *** Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (DMSYB) Genel Başkanı Cemalettin Özden, bu suçlamaları şu sözlerle reddediyor: "Bu süreç içerisinde yem, enerji, mazot, gübre ve işçilik giderleri başta olmak üzere üretim girdi maliyetleri de sürekli artmıştır. Hem ürün hem de girdi maliyetlerindeki artışa bağlı olarak piyasa fiyatında da bir miktar artışın meydana gelmesi kaçınılmazdır. Artış olmaması için üretim girdi maliyetlerinin düşmesi ya da sabit kalması gerekir ki; bu da hiçbir üretim kalemi için mümkün değildir. Sonuç itibariyle karkas alım fiyatları o günün dolar kuru üzerinden hesaplandığında yetiştirici veya besici açısından fiyatların fazla değişmediği görülecektir." Hayvancılıktaki en önemli girdi olan yem de dahil olmak üzere sözü edilen girdilerin büyük bir bölümünün ithal edildiği düşünülürse doların jet hızıyla yükseldiği koşullarda bu sözlerdeki haklılık payının büyük olduğu açık... *** İkinci şüpheli kasaplar... Acaba bu işi onlar mı yapıyor?... nlü şarkıcı Shakira, Barcelona'da olmaktan sıkıldı. Eşinin İspanya takımından ayrılıp Londra'ya geçmesini isteyen Shakira'nın, Barcelona 'da ki baskıdan sıkıldığını ileri sürdüğü söyleniyor. Bu nedenle Barcelona 'dan ayrılma planları yağan Pique, İngiltere'ye dönmeyi düşündüğünü dile getirdi. Şu anda İspanyol futbol takımında olan Pique 'nin İngiltere Premier Lig'e döneceği ve Chelsea forması giyeceği ise söylentiler arasında yer alıyor. (Başkent) Işın Karaca’da sürprizler bitmiyor S öz ve müziğini Sefa Cheshmberah'a düzenlemesi Akın Büyükkaraca ve Turan Güçnar'a, vokal koçluğu Firuz İsmailov'a ait olan "Sevmekten Anladığım"ın mix'i Akın Büyükkaraca, mastering'i Ted Jenson tarafından NewYork'ta yapıldı. Romantik ve sade bir altyapıya sahip olan "Sevmekten Anladığım", bir türlü kavuşamayan iki seven insan arasındaki cesur aşkın hikayesini anlatıyor. Sefa Cheshmberah, şarkıyı sevdiği yanında uyurken başucunda mırıldanarak yazdığını söyledi. "Sevmekten Anladığım"ın fotoğrafları Halil Güzel, klibi Mustafa Özen tarafından Asmalımescit'te eski bir apartmanda çekildi. (Başkent) Tansu Sıla Çakır tacın peşinde Filipinler’de 2 9 Ocak’ta Filipinler’de düzenlenecek Kainat Güzellik Yarışması’nda Türkiye’yi 21 yaşındaki Tansu Sıla Çakır temsil edecek. 21 yaşındaki güzel, 29 Ocak’ta Filipinler’de düzenlenecek Miss Universe’te (Kainat Güzellik Yarışması) Türkiye’yi temsil edecek. Çakır, final gecesi Özlem Süer’in tasarladığı ‘milli kostümü’ ve Barrus imzalı gece kıyafetleriyle podyumda yürüyecek. Kraliçe adayının 85 güzel arasından sıyrılıp birincilik tacını takmak için yarışacağı gece, canlı yayınlanacak. Beslenme üzerine eğitim alan Tansu Sıla Çakır, yarışmada yapacağı konuşmayla dünyadaki açlık sorununa dikkat çekmeyi amaçlıyor.