Derleme/Review Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi Makale Dili “Türkçe”/Article Language “Turkish” Halk sağlığı problemi olan talasemilerde laboratuvar Laboratory on thalassemia which is a public health problem Çiğdem SÖNMEZ1, Ayşegül ÖZTÜRK-KAYMAK2, ABSTRACT ÖZET Talasemi ya da diğer adıyla Akdeniz Anemisi; dünyada ve ülkemizde en sık görülen ailesel geçişi olan hematolojik bir hastalıktır. Otozomal resesif geçis gösteren, hemoglobin (Hb) zincirlerinden birinin veya birkaçının kalıtsal defekti sonucu gelişen hipokrom mikrositer anemi ile karakterize heterojen bir grup hastalıktır. Talasemi, α, β, γ, δ olarak tanımlanan hemoglobin zincirinin veya zincirlerinin az sayıda yapılması veya hiç yapılamaması ile oluşur. Αlfa (α) zincir yapım azlığı ya da yokluğu α talasemiye, beta (β) zincir yapım azlığı veya yokluğu β talasemiye neden olmaktadır. Talasemi de klinik bulguların şiddeti globulin zincirlerindeki defektin miktarına ve etkilenen zincirin tipine göre değişmekle birlikte; asemptomatik seyirli taşıyıcılıktan sürekli transfüzyon tedavisi gerektiren ciddi klinik seyirlerle karşımıza çıkabilmektedir. Laboratuvar testleri talasemilerin tanı ve takibinde geniş yelpazede yer almaktadır. Tam kan sayımı, periferik yayma ve klinik kimya testleri ile hipokrom mikrositer anemilerin tanısı için gerekli parametreler iken; talasemilerin tanısı için yüksek performanslı likid kromatografisi, elektroforez testleri kullanılmaktadır. Talasemiler, taşıyıcıların laboratuvar tarama programları ile saptanması sonrası genetik danışma ve doğum öncesi tanı konabilmesiyle engellenebilir bir hastalık olmasına rağmen, dünyada her yıl en az 60.000 talasemi hastası doğmaktadır. Türkiye’de 1 2 Gülcan GÜNTAŞ1 Thalassemia which is also known as Mediterranean Anemia, is the most commonly observed hereditary blood disease in our country and in the world. This disease group which shows autosomal recessive transmission is a heterogeneous one group of disease which is characterized with hypochromic microcytic anemia that develops in the result of inherited defect of one or more of the hemoglobin chains. Thalassemia occurs either when hemoglobin chain or chains which are described as α,β,γ,δ are produced in few amount or when they are not produced at all. Absence of α-chain production or its insufficient production leads to α-Thalassemia; and the absence of β -chain production or its insufficient production leads to β–Thalassemia. While the severity of clinical findings in thalassemia changes according to the amount of defect on globulin chains and the type of chains that is affected; it can appear with a severe clinical progress that requires continuous transfusion treatment, from a carrier case with asymptomatic progress. Wide range of laboratory tests take part in the diagnosis and follow-up of Thalassemia. While whole blood count, peripherical smear and clinical chemistry tests are required parameters for the diagnosis of hypochromic microcytic anemia; high performance liquid chromatography and electrophoresis tests are used for the diagnosis of thalassemia. Although thalassemia can be prevented Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Biyokimya, ANKARA Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genetik, ANKARA İletişim / Corresponding Author : Çiğdem SÖNMEZ Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Biyokimya, ANKARA Tel : +90312 336 09 08 - 4636 E-posta / E-mail : [email protected] Geliş Tarihi / Received : 21.03.2014 Kabul Tarihi / Accepted : 01.05.2014 DOI ID : 10.5505/TurkHijyen.2014.26918 Sönmez Ç, Öztürk-Kaymak A, Güntaş G. Halk sağlığı problemi olan talasemilerde laboratuvar. Turk Hij Den Biyol Derg, 2014; 71(4): 221-8. Turk Hij Den Biyol Derg: 2014; 71(4): 221 - 228 221 TALASEMİLERDE LABORATUVAR Cilt 71 Sayı 4 2014 ise yaklaşık 1.300.000 talasemi taşıyıcısı ve 4.500 kadar talasemi hastası olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle talesemililer ülkemiz için bir halk sağlığı problemidir. Talasemi tanısının zamanında ve doğru laboratuvar testleri ile konulması, gereksiz demir kullanımı gibi uygun olmayan tedavileri azaltacaktır. Genetik danışmanlık verilmesiyle taşıyıcı anne ve babaların hasta çocukları için alternatif tedaviler ile ilgili bilgi sahibi olmaları ve bir sonraki gebelik planlarında preimplantasyon genetik tanı (PGT) yönteminden faydalanmaları hedeflenmiştir. PGT, hasta bireylerin ömür boyu karşılaştıkları sağlık problemleri, hastalıkların tedavisindeki komplikasyonlar ve yüksek tedavi maliyetleriyle analiz edildiğinde, ailelerin sağlıklı çocuk sahibi olmalarına yardımcı olması nedeniyle kritik öneme sahip bir tekniktir. Bu derlemede talasemilerde, demir eksikliği anemisi ve diğer anemilerin ayrımında kullanılan eski ve yeni laboratuvar parametrelerinin neler olduğu ve nasıl kullanılacağı değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Talasemi, Laboratuvar testleri, Genetik Danışmanlık with genetic counseling after the detection of carriers with laboratory screening programs and although it can be diagnosed before birth; every year at least 60.000 thalassemia patients are born in the world. It is reported that there are about 1.300.000 thalassemia carriers and about 4.500 thalassemia patients in Turkey. For this reason, thalassemia is a public health problem for Turkey. The diagnosis of thalassemia with the correct laboratory tests at a right time decreases inappropriate treatments like redundant use of iron. With the genetic counseling to the carrier families it is aimed to informed about alternative treatments for their children who have the disease and for their next birth plans how to use Preimplantation genetic diagnosis (PDG)technique. When health problems that patients encounter throughout their life, complications in the treatment of patients and high treatment costs ara analyzed, PGD is a technique which has critical importance, it assists to make families have healthy children.In this review it is evaluated that in thalassemia what are the old and new laboratory parameters that are used in discrimination of iron deficiency anemia and other anemias; besides how they are used. Key Words: Genetic Counseling Thalassemia, Laboratory Tests, GİRİŞ Talasemi ya da diğer adıyla Akdeniz anemisi; globuler yapıdaki tetramer polipeptid, iki farklı dünyada ve ülkemizde en sık görülen ailesel geçişi globin zinciri içermektedir. Bu globulin zincirleri olan kalıtsal kan hastalığıdır. Kelimenin kökeni merkezde kavite oluşturacak şekilde bir kabuk Yunancadan gelmektedir. Eski Yunanca’da “thalas” gibi sarmal oluştururken zincir üzerine kovalent kelimesi deniz, “emia” kelimesi ise anemi anlamına bağ ile dört tane hemin bağlanacağı bölgeler gelmektedir, “Thalasemia” ise Akdeniz anemisi oluşturur. Normal erişkin bir insanda Hb’nin %95- anlamına gelir. Akdeniz anemisi aynı zamanda Cooley 97’sini meydana getiren HbA molekülü, yapısında anemisi olarak da adlandırılmaktadır (1) Talasemi iki α ve iki de β globin (α2β2) zincirinden meydana hastalığı oluşum hemoglobin gelen tetramer yapıda bir metalloproteindir. Fetal sentezi defektleri Talasemiler hayat ve yenidoğanın major Hb’i olan HbF ise iki α bu temel şekline rol alır. asemptomatik ve iki gama (α2γ2) zincirinden meydana gelmekte taşıyıcılıktan farklı derecelerde hipokrom mikrositer olup normal erişkin insanda düzeyi %1’in altındadır. anemiye kadar seyredebilen bir hastalık grubudur. Yapısında iki α ve iki delta zinciri bulunan HbA2 Hemoglobin (Hb), eritrositlerin dokulara oksijen (α2δ2) normal erişkinde %2-3 oranında bulunur. α taşımasında görevli bir metalloproteindir (2). Bu globulin zinciri 16. kromozomda, α dışı zincirler ise 222 defektlerin mekanizmasında, Turk Hij Den Biyol Derg göre, Ç. SÖNMEZ, A. ÖZTÜRK-KAYMAK ve G. GÜNTAŞ Cilt 71 Sayı 4 2014 11. kromozomda kodlanır. Bu nedenle bir diploid bağlı olarak HbA oluşamamaktadır. Yaşamın 3-4. gen 4 α globulin zinciri ve 2 β benzeri gen içerir. α aylarında başlayan, derin anemi ile seyreden ve ve β genleri sırasıyla 141 ve 146 amino asit residue sık transfüzyon ihtiyacı olan ciddi bir hematolojik içerirler. Bu iki zincir arasında homolog 64 amino hastalıktır. Bu hastalıkta klinik olarak gelişme asit dizisi idantik pozisyonlarda bulunur. β geninde geriliği, halsizlik, solgunluk, iştahsızlık, huzursuzluk, ise delta ve gamma zincirinden farklı 39 ve 10 amino enfeksiyona meyil, hepatomegali ve splenomegali asit kalıntısı bulunmaktadır(1-3). izlenir. İnefektif eritropoeze ve ekstrameduller Talasemiler, otozomal resesif geçiş gösteren, hematopoeze bağlı olarak, yüz ve kafa kemiklerinden Hb zincirlerinden birinin veya birkaçının hasarlı başlayan kemiklerde deformiteler ve tipik bir sentezi sonucu gelişen hipokrom mikrositer anemi yüz görünümü ortaya çıkar. Hb düzeyi 7 g/dl’nin ile karakterize heterojen bir grup hastalıktır. altındadır. Hb elektroforezinde HbA hemen hemen Talasemi, α, β, γ, δ olarak tanımlanan hemoglobin yoktur ve yerini HbF almıştır. HbA2 normal, düşük zincirinin veya zincirlerinin az sayıda yapılması veya veya hafif artmış olabilir (3, 6, 7). hiç yapılamaması ile oluşur. Bu tanımlamaya göre, 2- β+ Talasemi İntermedia: β globulin zincirinin α zincir yapım azlığı yada yokluğu α talasemiye, β oluşumunun azalmasına bağlı olarak HbA miktarı zincir yapım azlığı veya yokluğu β talasemiye neden azalır. Genellikle bir yaşından sonra tanı konulur. olmaktadır (2). Klinik daha ılımlı, anemi daha hafiftir. Hb düzeyi Talasemiler, taşıyıcıların laboratuvar tarama programları ile saptanması sonrası genetik danışma 7-10 g/dl arasındadır. Hastalar genellikle düzenli kan transfüzyonu gereksinimi duymazlar (3, 8). ve doğum öncesi tanı konabilmesiyle engellenebilir 3- β- Talasemi Minör (Taşıyıcı Tip): Bu bireyler bir hastalık olmasına rağmen, dünyada her yıl en az talasemi taşıyıcısıdır ve tedavi gerektirmezler. 60.000 talasemi hastası doğmaktadır (4). Türkiye’de Talasemi taşıyıcılarında da bebeklik döneminde iyi yaklaşık 1.300.000 talasemi taşıyıcısı ve 4.500 kadar beslenememe nedeniyle demir eksikliği gelişebilir. Bu talasemi hastası vardır (5). Ülkemizde β talasemi nedenle demir eksikliği tanısı konan hastalar demir taşıyıcılığı sıklığı %2,1 dolayındadır. Bu sayı farklı tedavisi sonrasında değerlendirilmeli ve birlikte bölgelerde artmakta, taşıyıcılık sıklığı %13’e kadar bulunabilecek talasemi taşıyıcılığı atlanmamalıdır. yükselmektedir (Antalya %13, Edirne %6,4, Urfa %6,4, Enfeksiyon, gebelik ve stres durumlarında nadiren Aydın %5,1, Antakya %4,6, İzmir %4,8, Muğla %4,5, transfüzyon ihtiyacı duyabilirler (3, 8). İstanbul %4,5). Akdeniz, Ege ve Trakya bölgeleri taşıyıcılığın yüksek olduğu bölgelerdir (5). 4. Talasemi minima (Talasemi taşıyıcılığı): Bulgular talasemi minördeki gibidir, ancak hemoglobin elektroforezi normal saptanır, tanı gen BETA TALASEMİLER analizi ile konur (6). β talasemiler, β globulin zincir oluşumunun azalmasına bağlı toplumlarda %3 oluşur ile %10 ve gen arasında bozukluğu bir sıklıkta ALFA TALASEMİ α globulin zincir geninin bir tanesinden dört izlenmektedir. β talasemi için 200 den fazla gen taneye mutasyonu veya nokta mutasyonu sonucu, silinen gen miktarına bağlı olarak sessiz anemiden yaşam ile bağdaşmayan hastalık β talasemiler dört grupta incelenir. durumuna kadar farklı klinik özelliklerde karşımıza β – Talasemi Afrika delesyonu ve 1- Akdeniz, hepsinin Güneydoğu Asya’da sıklıkla izlenmektedir (3, 6, 7). 0 tanımlanmıştır. kadar Major: Akdeniz anemisi olarak da bilinir. β globulin zincirinin oluşmamasına çıkabilir. α talasemi bütün dünyada görülebilir. Ancak Güneydoğu Asya ülkelerinde sıklıkla izlenir Turk Hij Den Biyol Derg 223 TALASEMİLERDE LABORATUVAR Cilt 71 Sayı 4 2014 (7). α talasemiler, β talasemilere göre daha sık en önemli parametre eritrositlerin büyüklüleri izlenirken çoğunlukla asemptomatik seyreder. β hakkında bilgi veren ortalama eritrosit hacmi talasemiden en büyük farkı intrauterin dönemde de (MCV)’dir. Ayrıca ortalama eritrosit hemoglobini görülebilmesidir (6). (MCH), Hb Barts: α globin gen zincirinin dördünün ortalama hemoglobin yüzdesel miktarı (MCHC), eritrosit sayısı (RBC) ve eritrosit dağılım de etkilenmesi sonucu hiç α globulin sentezi genişliğinin olmamaktadır. Fetusda γ-globulin zincirleri bir araya ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir (9). Bu gelerek γ4 tetramer oluştururlar ve bu tetramer Hb parametreler özellikle mikrositer hipokrom anemiler Barts olarak adlandırılır. Bu hastalığa sahip bebek ile talasemi ayırıcı tanısında oldukça yardımcıdır taşıyan annelerin gebeliklerinin 20-26. haftasında (10). Demir eksikliği anemisinde MVC, MCH, MCHC hipertansiyon, polihidroamniyoz ve RBC azalırken, RDW’de artış görülmektedir. fetalis izlenir. Buna sebep olabilen Talasemi taşıyıcılarında Hb seviyeleri normal veya toxoplazma, rubella, CMV ve HSV gibi diğer durumlar normalden 1-2 g/dl kadar düşüktür. Genellikle ekarte edilmelidir (6, 7). Bu tablo doğumdan sonra RBC sayısındaki artışa (>5.0x109/L), hipokromi ölümle sonuçlanır. (MCH düşük) ve mikrositoz (MCV düşük) eşlik ve hidrops ultrasonografide (RDW)(anizositozun göstergesi) de Hb H (Alfa talesemi intermedia): α globulin ederken RDW değeri normaldir. Anemilerin ayırıcı genini üç tanesinin (--/-α) etkilenmesi sonucu farklı tanısında bu parametrelerin yanında tüm kan sayım derecelerdeki kronik anemi ile karşımıza çıkar. α parametrelerinin de değerlendirilmesi gerekirken globulin zincirinin az sentezlenmesi, β globulin yaşa ve cinsiyete göre referans aralık kullanılması zincirinin insoluble globulin zincir HbH tetramerleri en önemli unsurlardan biridir. anemi, Modern teknolojinin gelişmesiyle kan sayım splenomegali ve hemoliz görülebilir. Akut hastalık cihazlarına eklenen yeni parametreler ile eritropoez haricinde demir ve transfüzyon tedavisine gerek hızı ve kemik iliğine sunulan demir miktarı arasındaki yoktur. Genetik danışmanlık gereklidir (6, 7). denge ve hipokrominin daha etkin değerlendirmesi oluşturmasına neden olur. Mikrositer α– Talasemi minor: 2 α globulin gen zincirinin için hipokromik RBC = Hypo %, retikulosit Hbkontent= defektine bağlı olarak gelişir. Hafif hipokrom CHr ve Low Hb dansitesi = LDH% parametreleri mikrositer bir anemi ile seyreder (6). geliştirilmiştir (11). α- Talasemisilent: Tek bir α globulin zincir Tanıda TKS değerlendirilmesinin yanı sıra defekti ile karşımıza çıkar. Anemi görülmez veya çok periferik yayma ile morfolojinin de değerlendirilmesi hafif derecede karşımıza çıkar. Demir düzeyi ve Hb gerekmektedir. Eritrositlerin şekli, büyüklüğü, rengi, tipi tayinlerinde sonuçlar referans aralık içindedir inkluzyon cisimcikleri ve düzenleri ayırıcı tanının (6, 7). Sadece genetik olarak saptanabilir. yapılmasında anahtar role sahiptir. Talasemide periferik yaymada eritrositlerde hipokromi ve TALASEMİDE LABORATUVAR mikrositoz izlenirken, hedef hücresi ve bazofilik Hematolojik hastalıklarının tanısında tam kan noktalanma da görülebilir (9). sayımı (TKS) ve periferik kan yayma incelemesi Anemili hastada klinik kimya testlerinden demir, özellikle anemili hastanın ilk değerlendirmesinde, demir bağlama kapasitesi, transferrin, transferrin ayırıcı tanısında ve daha sonra istenecek olan saturasyon indeksi, laktat dehidrogenaz (LDH), testlerin seçiminde yönlendirici, basit ve hızlı bilirubinler, sonuçlanan ferritin, vitamin B12 ve folik asit düzeylerinin testlerdir. TKS değerlendirmesinde Hb miktarından sonra dikkat edilmesi gereken 224 Turk Hij Den Biyol Derg bakılması haptoglobulin, tanıda, ayırıcı soluble tanıda ve transferrin, hastalığın Ç. SÖNMEZ, A. ÖZTÜRK-KAYMAK ve G. GÜNTAŞ Cilt 71 Sayı 4 2014 izleminde kullanılan rutin laboratuvar testleridir. yardımcı olur. Talasemilerde semptomatik olanlarda Serum demir ve demir bağlama değerleri hipokrom sekonder folik asit eksikliği nedeniyle megaloblastik mikrositer anemiye neden olan hastalık grupları anemi de gelişebilir. Ayrıca talasemilerde izlenebilen içerisinde ayırıcı tanıda oldukça yol göstericidir. intravasküler hemolize bağlı hiperbilirubinemi ve Demir eksikliği anemisinde, demir düşük ve demir hiperürisemi görülebilir (13). bağlama kapasitesi yüksek seyrederken, talasemi hastasında hastalığın tipine ve derecesine bağlı olarak demir normal veya yüksek, demir bağlama normal veya düşük olarak izlenebilir. Talasemi hastalığının derecesi, anemi derinliği ve transfüzyona bağlı olarak bu parametrelerin sonuçları düzenli takip edilmelidir. Ayrıca ferritin düzeyi ile birilikte değerlendirilmesi tanısal desteği arttırır. Serum ferritin düzeyi demir yükünü özellikle karaciğerdeki demir miktarını güçlü yansıttığı için klinik öneme sahip, ucuz ve basit bir testtir. Demir eksikliği anemisinde ferritin düzeyi düşük bulunurken, talasemi vakalarında hastalığın erken dönemleri ve geç dönemlerinde (transfüzyonlara bağlı demir yükünün varlığında) serum düzeylerinde farklılıklar izlenebilir. β talasemili hastalarda ferritin değerleri transfüzyon miktarı ile ilişkilidir (12). Laboratuvarda ferritin düzeyinin dilüsyonlu çalışılması ile serum düzeylerinin tam olarak takibi hem şelasyon tedavilerinin hem de komplikasyonların takibinde önemlidir. Ferritin serum değerinin 1800 ug/L üzerinde olması artmış kardiak demir düzeyini gösterirken, 2500 ug/l üzerindeki değerler kardiak komplikasyonların artmış prevalansını gösterir (6, 13). Ancak ferritinin diürnal ritme sahip bir akut faz reaktanı olması spesifitesinin düşüklüğüne neden olmaktadır (14). Bu nedenle yeni parametrelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlardan biri olan soluble transferrin reseptörü (sTfR) inflamasyondan etkilenmeyen, ferritin ile beraber bakılması ve ferritin indeksinin hesaplanması ile (sTfR/log ferritin ) demir eksikliği anemisinin ayırıcı tanısında güvenilir bir belirteçtir (14-16). Anemik hastanın Demir rutin metabolizmasında laboratuvar parametrelerden etkin kullanımına bir diğeri olan yeni de ve eklenen hepsidin’dir. Talaseminin mortalite ve morbiditesinden sorumlu olan demir yükünün takibinde ve demirin vücut metabolizmasında oldukça önemli bir laboratuvar testidir. Karaciğerde hormon plazmadaki sentezlenen demir bu peptid konsantrasyonunun regülasyonunda ve farklı dokulara taşınmasında rol alır. Hepsidinin serum ve idrar seviyeleri ölçülebilirken, idrar düzeylerinin ölçümünün kreatinin ile düzeltilmesi gerekmektedir. Talasemi hastalarında hepsidin seviyesi düşüklüğünün Hb konsantrasyonuyla pozitif, ferritin düzeyi ile negatif korelasyonu izlenmektedir (17, 18). β talasemide izlenen anemi ve buna bağlı gelişen sekonder hipoksi sonucu serum eritropoietin (EPO) düzeyi dramatik şekilde artmıştır (19). Galanello ve arkadaşları (20) yaptığı çalışmada β talasemi hastalarında var olan HbF miktarının %40’ın üzerinde olduğunda EPO sentezini arttırdığı ve eritropoez üzerinde bağımsız regulatuar bir etki uyguladığını göstermişlerdir. Talasemi majorlu hastalarda demir yüküne bağlı gelişen hemosiderozis sonucu hepatik fibrozis, hipoparatiroidi (geç dönemde) ve kardiak yetmezlik gelişir. Karaciğer fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak 25-hidroksi vitamin D (25(OH)D) düzeylerinde azalma görülürken erken dönemde 25(OH)D yetmezliğinin tespiti, kemiğin mineral dengesinin sağlanmasına ve kemik hastalığının önlenmesine yönelik tedavi düzenlenmesini sağlayabilir (21). testlerinden TKS, periferik yayma değerlendirmesi ve diğer folik asit ve vitamin B12 düzeylerinin bakılması klinik biyokimya testleri ile hipokrom mikrositer megaloblastik anemi lehine değerlendirmelerde anemilerin tanısında özellikle de demir eksikliği değerlendirilmesinde klinik kimya Turk Hij Den Biyol Derg 225 TALASEMİLERDE LABORATUVAR Cilt 71 Sayı 4 2014 anemisinde tanı konulabilse bile talasemi tanısı talasemili hastaların ayrımında kullanılır. HbBarts için elektroforez testleri ile Hb oranları, tipleri ve HbH analiz başlamadan önce ayrımlaştıklarından ve gereklidir. kantifiye edilmeleri zordur. HPLC sistemleri geniş Elektroforez, genel olarak, bir çözelti içerisindeki sayıda örnekler için kullanışlı sistemlerdir (2). HPLC yüklü partiküllerin elektriksel alanda göç ettirilerek sistemlerinde HbA2 ölçümlerinde agaroz jel tekniği ayrıştırılması anormal Hb’lerin gösterilmesi analiz ile karşılaştırılmasında HPLC yöntemi ile çalışmada yöntemidir. Agaroz jel ile Hb tiplerinin tayini prensibine dayanan bir HbA2 ölçümünde daha kesin ve doğru sonuçlar elde talasemi ve hemoglobinopatili hastaların laboratuar edilmektedir (2). tanısı için gereklidir. Agaroz jel elektroforezi hem asit hem de alkali ph‘da yapılmalıdır (2, 4). Alkali TALASEMİ VE GENETİK ortmada (alkali pH= 8,6) yapılan elektroforezde Hb Ülkemizde sık görülen ve klinik laboratuvar F, A, S ve C taraması yapılırken minor varyant olan testleri ile Hb tip ve oranlarının gösterilmesindeki HbG ve HbD’yi HbS’den, HbE ve HbO’yu HbC’den zorluklar nedeniyle β talasemi ve α talasemi üzerine ayıramaz. Asit Hb elektroforezinde (ph=6) ise HbG genetik laboratuvar çalışmaları giderek ön plana ve HbD’nin HbS’den; HbE ve HbO’nun HbC’den çıkmıştır. β talasemiye neden olan HBB gen bölgesi ayrılmasına olanak sağlar (2, 4). 11 numaralı kromozomun kısa koluna (11p15.4) Kapiller izoelektrik yerleşmiş üç ekzon ve iki introndan oluşmaktadır. odaklama (CIEF) ve Kapiller zone elektroforezi Günümüzde HBB gen bölgesine ait 200’den fazla olarak Hb varyantlarının, HbA2 ve HbF miktar farklı tayini bölgesel için elektroforez, ticari kitleri kapiller bulunan otomatize mutasyon olarak bildirilmiştir. farklılıklar Bu mutasyonlar göstermektedir. Bu güvenilir sistemlerdir. CIEF, HbF’nin HbA ve varyant yüzden hastalığın araştırılacağı kişide bakılacak olan hemoglobinler S, C, D, punjab, E ve O Arab’dan iyi mutasyonların önceliği kişiden kişiye değişmektedir. ayrılmasını sağlar (22). Yapılan araştırmalarda ülkemizde en sık gözlenen HPLC (yüksek performanslı likid kromatografisi), mutasyon IVS-I 110 olarak saptanmıştır. Diğer sık bir tampon gradiyenti ile birlikte bir kolon kartilaj gözlenen mutasyonlar ise IVS-I 1, IVS-I 6, Cod 39, düzeninde iyon değişim reçinesi kullanarak iyonik FSC-8, -30, IVS-II 1, IVS-II 745’dir (23). Sadece sık güç ve/veya tampon pH değişikliklerine bağlı gözlenen mutasyonlar Real Time PCR ve hibridizasyon olarak belirli bir Hb kolondan ayrıştırılır ve Hb yöntemleriyle saptanabilir. Tüm gen araştırılması varlığı bir spektrofotometrik teknik kullanılarak için ekzon ve intron bölgelerini içeren sekans tespit edilir. Hemoglobin fraksiyonun enjeksiyon analizi yapılmalıdır. Bunun için elde edilen DNA zamanından ayrımlaşan noktaya gelene kadar geçen materyaline β Globulin (HBB) gen bölgesine spesifik alıkoyma süresi retansiyon zamanı olarak bilinir. primerler kullanılarak Polimeraz Zincir Reakasiyonu Hemoglobinopati programında HbF, AO, A2/E, D, S ve (PCR) yapılır. Daha sonra elde edilen PCR oranına C’ler için belirlenen pencereler ile retansiyon zamanı DNA dizi analizi uygulanır. Elde edilen veriler Gen kullanır. Retansiyon zaman skalasında yedi Hb yer alır Bankası Veri Tabanı’ndaki bilgilere göre yorumlanır. (HbA, F, S, C, D, E ve A2). Her örnek analizinden Moleküler genetik tanı; α talasemi tanısında önemli sonra olarak bir yer tutmaktadır. α1-globini kodlayan HBA1 ve yazdırılır. HbF, HbA’dan ayrı olarak tespit edilirken Hb α2-globini kodlayan HBA2 genlerinin incelenmesinde S, C, D, E de ayrı ayrı izlenmektedir. Bununla birlikte belli anormal Hb’lerde tespit edilir. Bu test taşıyıcılar, kullanılabilir. HBA1 ve HBA2 genleri 16. kromozomun etkilenmiş infantlar ve HbS varyantı taşıyan β kısa kolunun uç bölgesinde (16p13.3) yerleşik üçer 226 kromatogram kopyası Turk Hij Den Biyol Derg otomatik mutasyonlar için hibridizasyon yöntemi Ç. SÖNMEZ, A. ÖZTÜRK-KAYMAK ve G. GÜNTAŞ Cilt 71 Sayı 4 2014 ekzon ve ikişer introndan oluşmaktadır. Etkilenmiş Hızlı gelişen teknoloji ve birikim genetik bilgi hastaların %90’ında delesyon, %10’unda ise nokta sayesinde Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) mutasyonları gözlenir. Türkiye’de en sık gözlenen koruyucu tıbbın en önemli kolu olmaya adaydır. delesyonlar, 3.7-kb sağ taraf (-α3.7) ve 4.2-kb sol Herediter geçiş gösteren bir hastalığa neden olan taraf delesyonudur (-α4.2). HBA1 ve HBA2 genlerinde genetik değişikliğin doğum öncesi saptanabilmesi için 6 kb ile 300 kb arasında değişen 20’den fazla farklı hastalığa neden olan genin yapısının ve özelliklerinin delesyon saptanmıştır. Bunlar içerisinde, −−SEA, çok iyi biliniyor olması gerekmektedir. Bugüne kadar −−FIL ve −−MED en sık gözlenen delesyonlar olup yapılan araştırmalar sonucu β-talasemi, orak hücreli homozigot olmaları durumunda HB Bart sendromu anemi, hemofili ve kistik fibrosis gibi hastalıklara gözlenir. Hastalarda en sık gözlenen nokta mutasyon neden olan genlerin yapısı belirlenmiştir. Bu yüzden ise HbConstant Spring (HbCS) missense mutasyonudur. Türkiye gibi taşıyıcı sıkılığı ve akraba evliliğinin Bu delesyonların gösterilebilmesi için HBA1 ve HBA2 fazla olduğu toplumlar için talasemilerde PGT önem genleri için Multiplex Ligation-dependent Probe taşımaktadır (25). Amplification (MLPA) analizi kullanılmaktadır (24). β Talasemi Önleme Programlarının en önemli Delesyon saptanmayan ancak klinik şüphesi devam ayaklarını eğitim, tarama programları, genetik eden danışma, prenatal tanı ve PGT oluşturmaktadır (26). hastalarda sık gözlenen mutasyonlardan başlanarak mutasyon analizi yapılması gerekir. Talasemilerde, PGT yöntemi ile sağlıklı embriyoların Genetik danışma spesifik genetik hastalık için, saptanmasının yanı sıra HLA tiplemesi işlemi de hastaların, ailelerinin, yakınlarının ve riski taşıyan aynı anda uygulanabilmekte ve embriyoların HLA tüm kişilerin; hastalığın klinik özelliklerinin (tanı, tipi prognoz ve tedavi olanakları), hastalığın ortaya prenatal tanı işlemilerine bağlı tıbbi ve psikolojik çıkışında kalıtımın rolünün ve yakın akrabalarında travmalardan da korumaktadır. Bunların yanı sıra; bu hastalığın ortaya çıkma risklerinin, var olan bu PGT, hasta bireylerin ömür boyu karşılaştıkları risklere karşı prenatal tanı ve çocuk sahibi olmaya sağlık yönelik diğer alternatifleri öğrenmelerinin ve sonuç komplikasyonlar ve yüksek tedavi maliyetleriyle olarak hastalığa hastanın uyumunun artmasının analiz edildiğinde, ailelerin sağlıklı çocuk sahibi hedeflendiği uzun ve katılımlı bir süreçtir. olmalarına yardımcı olması ve hasta bireylere belirlenebilmektedir. problemleri, Bu yöntem, hastalıkların aileleri tedavisindeki Talasemilerde de genetik danışmanlık önemli bir ek bir tedavi olanağı sunması nedeniyle halen yer tutar. Eğer her iki ebeveyn talasemi taşıyıcı ise gelişmekte olan zahmetli ve kritik öneme sahip her gebelikte %25 olasılıkla normal, %50 olasılıkla bir tekniktir. Uygun doku tipine sahip kemik talasemi taşıyıcısı, %25 olasılıkla talasemi majör iliği bulunması durumunda nakil ile kesin tedavi çocuk doğabilir. Eğer ebeveynlerden biri talasemi sağlanabilmektedir. taşıyıcısı ise doğacak her çocuk %50 ihtimalle taşıyıcı Özetle; talasemilerin tanısı, tedavisi, takibi olabilir. Bu nedenle anne ve babaların çocuk sahibi ve önlenmesi halk sağlığı açısından önemli bir yer olmadan önce talasemi taşıyıcısı olup olmadıklarını tutmaktadır. Giderek ön plana çıkan genetik testler bilmeleri önemlidir. İki taşıyıcının evlenmesi halinde ile gebeliğin 10-11. haftalarında kordosentez ile doğum yanı öncesi talasemi tanısı konulabilir. amaçlanmaktadır. β talasemi ve α talasemi tanısının konması sıra PGD ile hastalığın önlenmesi Turk Hij Den Biyol Derg de 227 TALASEMİLERDE LABORATUVAR Cilt 71 Sayı 4 2014 KAYNAKLAR 1. GH Whipple, WL Bradford. Mediteranean Disease- Thalassemia (erythroblasticanemia of Cooley). J Pediatr, 1936; 9: 279-311 2. Clarke GM. Higgins TN. Laboratory Investigation of Hemoglobinopathies and Thalassemias: Review and Update Clinical Chemistry, 2000; 46: 1284–90. 16. Skikne BS. Serum Transferin Receptor. Am J Hematol, 2008; 83: 872–5. 17. Nemeth E. Hepcidine in β thalassemia. Ann N Y AcadSci, 2010; 1202: 31-5. 18. Hendy OM, Allam M, Allam A, Attia MH, El Taher 3. Rund D, Rachmilewitz E. B-Thalassemia. N Engl J S, Eldin MM, et al. Hepcidin levels and iron status in β-thalassemia major patients with hepatitis C virusinfection. Egypt J Immunol, 2010; 17: 33-44. 4. Aydınok Y. Thalassemia Hematology, 2012; 1: 28-31 19. Rivella S. The role of in effective erythropoiesis Med, 2005; 353: 1135-46. 5. Canatan D. Dünyada ve Türkiye’de Talasemi ve Anormal hemoglobinler Türk Hematoloji Derneği 5. Ulusal Talasemi Gençlik Kampı. İzmir-Türkiye. 2004 6. Higgins T, Eckfeldt JH, Barton JC, Doumas BT. Hemoblobin, Iron and Bilirubin Chapter 32. Burtis CA, Ashwood ER, Bruns DE eds. TietzTextbook of Clinical Chemistry and Moleculer Diagnostics Fifth Edition. USA: Elsevier Saunders, 2012: 985-1030. 7. Muncie HL Jr, Campbell J. Alpha and Β Thalassemia Am Fam Physician, 2009; 80: 339-44. 8. Olivieri NF. The β Thalassemias N. Engl J Med,1999; 341: 99-109. 9. Albayrak D, Albayrak C. Anemik hastada iyi öngörü Türk Pediatri Arşivi, 2009; 6: 1-5. 10. Ford J. Redbloodcellmorphology. Hamatol, 2013; 35(3): 351-7. Int J Lab 11. Herklotz R, Risch L, Huber AR. Conventional and new laboratory parameters in the evaluation of hematologic disease. Ther Umsch, 2004; 61:93-102. 12. Martin A, Thompson AA. Thalassemias. Pediatr Clin North Am. 2013; 60:1383-91. in nontransfusion-dependent thalasssemia. Blood Review, 2012; 26:12-5 20. Jalali MT, Mohseni A, Keikhaei B, Latifi M. Evaluation of diagnosticefficacy of serum sTfRassay in iron-deficiency anemia and Β-thalassemia trait in Shafa hospital, Ahvaz, Iran 2010. Eur Rev Med Pharmacol Sci, 2012; 16: 1441-5. 21. Soliman A, De Sanctis V, Yassin M. Vitamin D status in thalassemia Major: An Update. Med J Hematol Infect Dis, 2013; 5; e2013057 22. Jenkins M, Ratnaike S. Capillary electrophoresis of hemoglobin. 747-54. Clin Chem Lab Med, 2003;1: 23. Bilgen T, Arikan Y, Canatan D, Yeşilipek A, Keser I. The association between intragenic SNP haplotypes and mutations of the β globin gene in a Turkish population. Blood Cells Mol Dis, 2011; 46: 226-9. 24. Guvenc B, Yildiz SM, Tekinturhan F, Dincer S, Akyuzluer I, Okten S, Erkman H. Molecular characterization of alpha-Thalassemia in Adana, Turkey: A single center study. Acta Haematol, 2010; 123: 197-200. 25. Kuliev A, Rechitsky S, Verlinsky O, Ivakhnenko 13. Carson SM, Martin MB. Effective Iron Chelation Practice for Patients With β-Thalassemia Major. Clin J Oncol Nurs, 2014;18:102-11. V, Evsikov S, Wolf G, et al. Strom, Y. Verlinsky. Preimplantation Diagnosis of Thalassemias. J Assist Reprod Genet, 1998; 15: 219-25. 14. Urrechaga E, Borque L, Escanero JF. Biomarkers 26. Nielsen P, Engelhardt R, Grosse R, Janka G, of hypochromia: the contemporary assessment of iron status and erythropoiesis. Biomed Res Int, 2013;2013:603786. doi: 10.1155/2013/603786. 15. Tripatara A. Srichana N. LamoolP.Amnuaykan S. Hongart P. Jetsrisuparb A. Relationship between Plasma Ferritin Level and Siderocyte Number in Splenectomized β-Thalassemia/HbE Patients. Anemia, 2012; 2012: 890471. 228 Turk Hij Den Biyol Derg Harmatz P, et al. Italian Society of Hematology guidelines for Thalassemia and non-invasive iron measurements. Haematologica, 2009; 94: 294-5.