bilgi notu - Dokuz Eylül Üniversitesi

advertisement
BİLGİ NOTU
“MÜZAKERECİ-ARABULUCU-LİDER” ÖĞRENCİ YETİŞİYOR
PROJESİ
Öğrenciler arası şiddet, son dönemde okullarımızda oldukça dikkat çeken bir sorun haline
gelmiştir. Aslında şiddet uzun zamandır hep gündemdeydi. Buna karşın, belki de yeteri kadar
“kan” olmadığı için medyanın ilgisini çekmiyordu. Artık ciddi, yaralamaya ve öldürmeye
varan şiddet olayları okullar açılır açılmaz, sanki dakika bir, gol bir gibi, okulun ilk günü
itibariyle Anadolu’nun değişik yerlerinde ortaya çıkar oldu. Okullarımızda basit olaylardan ve
nedenlerden dolayı öğrenciler ortak sorunlarını çözerken birbirlerini öldürmeye, yaralamaya
ve hatta öğretmenlerini bıçaklamaya, yaralamaya başlayınca, öğrenci şiddeti artık herkesin
ilgi odağı haline gelmiştir.
Son dönemde, okullarda öğrenci şiddeti ile başa çıkmak için cezalandırıcı ve güvenlik
temelli yaklaşımlar daha çok gündeme gelmeye başladı. Özellikle korku ve caydırıcılık
özelliği olan yaklaşımlar kısa dönemde sonuç almak bakımından tercih edilebilir hale geldi.
Bu nedenle, okullarda yaşanan şiddet olaylarına çare olarak, pedagojik temelli yaklaşımlar
yerine, güvenlik temelli yaklaşımlar daha çok öne çıkmaya başladı. Buna karşın, bir sorun
çözme yöntemi olarak şiddetin yerine ikame edilebilecek yapıcı/barışçıl alternatif
anlaşmazlık çözüm yolları, ne medyanın ne de eğitim politikası yapıcılarının pek de
dikkatini çeken bir konu görünümüne girmemiştir. Şiddet ya da şiddeti uygulayan kişiler,
güvenlik temelli ve cezalandırıcı içerikli yaklaşımlarla sadece geçici olarak durdurulabilir,
ancak, bu kişilerin şiddet içerikli davranışlarında nitel bir dönüşüm ortaya çıkarmazlar.
Dolayısıyla da, cezalandırıcı ve güvenlik temelli yaklaşımlar kişilerin şiddet içerikli
davranışlarını ortadan kaldırmamaktadır.
Bu projede öğrenci şiddetinin öğrencilerin çatışmalarını ve anlaşmazlıklarını yönetmek için
yıkıcı ve saldırgan çözüm yollarını tercih etmelerinden dolayı çıktığı, düşüncesi
benimsenmektedir. Bu nedenle de, doğrudan yıkıcı ve saldırgan bir anlaşmazlık çözüm yolu
olarak öğrenci şiddeti üzerine odaklanmak yerine, asimetrik bir yaklaşım olarak kişiler
arası anlaşmazlıkların yapıcı/barışçıl yönetimi ve çözüm yollarının öğrencilere bir yaşam
becerisi olarak kazandırılması üzerine odaklanılmıştır. Öğrencilere çatışmalarını ve
anlaşmazlıklarını yapıcı/barışçıl yollarla yönetebilme ve çözebilme becerisi öğretilebilir ise,
1
bir sorun çözme yöntemi olarak kişiler arası şiddeti daha az tercih edeceklerine
inanılmaktadır. Bu nedenle, projede cezalandırıcı ve güvenlik temelli yaklaşımlar yerine,
pedagojik temelli yapıcı/barışçıl yaklaşımlar üzerine odaklanılmıştır.
Okullarda öğrenciler arası şiddet, sıklıkla bir kişiler arası anlaşmazlık çözüm yolu olarak
karşımıza çıkmaktadır. Şiddet, toplumsal yaşamda kimi zaman bir süreç kimi zaman da bir
sonuç olarak belirmektedir. Öğrenciler, bir anlaşmazlık çözüm yolu olarak şiddeti öncelikle
ailede, sonra okulda, sokakta, medyada ve giderek yaşamın her yerinde, temel bir sorun
çözme yolu olarak, kimi zaman gören/seyreden ya da maruz kalan kimi zaman da bizzat
uygulayan konumunda yaşamın güncelliği ve doğallığı içerisinde tecrübe etmekte ve bir sorun
çözme yolu olarak öğrenmektedirler. Kişiler arası şiddetin toplumsal yaşamda önlenmesi,
azaltılması ve ortadan kaldırılması için, öncelikle aileden başlayarak, insanlara yapıcı/barışçıl
alternatif sorun çözme becerilerinin kazandırılmasına gereksinim vardır.
Kişiler arası şiddet, bir sorun/anlaşmazlık çözme yolu olarak düşünülecek olunursa, bunun
topyekûn ortadan kalkmasını beklemek doğru bir yaklaşım değildir. Nihayetinde kişiler,
şiddeti kişisel değerlerini ve haklarını korumak ve hedeflerine ulaşmak için bir araç, diğer bir
ifade ile bir savunma tepkisi olarak sıklıkla kullanmaktadırlar. Kişiler arası şiddet, öncelikle
ailede, daha sonra okul, medya ve sosyal çevrede bir yaşam becerisi ve sorun çözme yolu
olarak öğrenilerek, model alınarak, hem yaşayarak hem de yaşatılarak kazanılan yıkıcısaldırgan bir sorun çözme yoludur. Bu nedenle, şiddetin ortadan kaldırılmasını ümit etmek
ve beklemek yerine, şiddeti, yıkıcı bir sorun ve anlaşmazlık çözüm yolu olarak kabul edip,
bunun yapıcı/barışçıl anlaşmazlık çözüm yolları ile yer değiştirmesine odaklanılmalıdır.
İnsanlar bir sorun çözme yolu olarak şiddeti ustaca kullanabilme konusunda ciddi yatırımlar
yapmaktadırlar. Kullanılan şiddetin miktarı, düzeyi ve şekli; kişisel kahramanlıkların ve
öykülerin yaratılmasında, nüfüz kazanımında ve kişisel gücün ve kararlılığın sürdürülmesinde
temel bir güvenlik ve güç aracı olarak görülmekte ve kullanılmaktadır. Bu nedenle ortadan
kaldırılması açıkçası pek de mümkün görünmemektedir. Ancak, küçük yaşlardan itibaren
kişiler arası anlaşmazlıkları şiddet dışı alternatif yollarla çözme ve yönetme becerileri
öğrencilere kazandırılır ise, şiddeti daha az tercih edecekleri düşünülmektedir.
Bir kişiler arası anlaşmazlık çözüm yolu olarak şiddetin alternatifi, yapıcı/barışçıl
anlaşmazlık çözüm yolu olan kişiler arası müzakere ve arabuluculuktur. Müzakere, benzer
ya da farklı çıkar ve gereksinmelere sahip ve ortak bir anlaşmaya varmak isteyen kişilerin
birlikte çalıştıkları (kazan-kazan) bir sorun çözme yoludur. Kişiler ortak sorunlarını yüz yüze
müzakere ederek çözemezler ise, birbirlerine şiddet uygulamak yerine, üçüncü bir kişinin
2
(arabuluculunun) rehberliğinde ve kolaylaştırıcılığında, ortak sorunlarının çözümü için
çaba sarf etmelidirler. Bu üçüncü kişinin yaptığı rehberliğe, kolaylaştırıcılığa ve yol
göstericiliği ise arabuluculuk denir.
Bu projede, liselerde ortaokullarda sıkça yaşanan öğrenciler arası anlaşmazlıkların yıkıcı,
saldırgan ve şiddet odaklı yönetimini azaltmak ve ortadan kaldırmak için “Anlaşmazlık
Çözümü, Müzakere ve Akran Arabuluculuk” eğitim programının uygulanması üzerine
odaklanılmıştır. Projenin amacı liselerde ve ortaokullarda öğrencilere kişiler arası
anlaşmazlıkların doğasını anlamalarını sağlatarak, anlaşmazlık çözüm yollarını tanıtarak,
iletişim becerisi, öfke yönetim becerisi, müzakere becerisi ve akran arabuluculuk becerisi
konusunda yeterlik kazandırarak, anlaşmazlıklarını yapıcı/barışçıl sorun çözme yollarını
kullanarak yönetmelerini ve çözümlemelerini sağlatmaktır.
Böyle bir yatırımın lise ve ortaokul öğrencilerine kazandırılmasının nedeni, geleneksel
disiplin anlayışımızın ve sorun çözme yaklaşımlarımızın yetişkin, otorite ve güç odaklı bir
özellik ve içerik göstermesidir. Öğrenci anlaşmazlıkları ve dolayısıyla öğrenci şiddeti,
öğretmenler, okul yöneticileri, veliler ve okul disiplin kurulları, yani en genel anlamıyla dışsal
güç odakları aracılığıyla yönetilmektedir. Buna karşın, bu proje bir paradigma değişimini
önermektedir. Yetişkin, otorite ve güç odaklı bir disiplin anlayışı yerine, öğrencilerin kendi
yarattıkları ortak sorunlarını, bizzat sorunun sahiplerine ya da bir akranlarının
arabuluculuğunda yine sorunun sahiplerine çözümleterek, hem sorunların çözümlenmesinin
sağlatılması hem de öğrencilerin sorun çözme becerilerinin geliştirilmesi önerilmektedir. Bu
yolla öğrenciler kendi sorunlarını yine kendileri çözmeye başladığında, dışsal sorun çözme
yaklaşımından içsel sorun çözme yaklaşımına yönelik bir dönüşüm, diğer bir ifade ile
paradigma değişimi sağlanmış olacaktır. Bu yolla okullarda hergün yaşanan öğrenci
çatışmaları ve anlaşmazlıkları, önlenmesi ve ortadan kaldırılması gereken sorun davranışlar
olmaktan çıkıp, öğrencilere doğru davranışları kazandırmak ve onların sorun çözme
becerilerini geliştirmek için bir fırsat ve araç görünümü almış olacaktır. Böylece, öğrenci
anlaşmazlıkları, uzak durulması gereken olumsuz durumlar olmaktan çıkıp, desteklenmesi ve
teşvik edilmesi gereken durumlar haline gelecektir. Öğrenciler kendi yarattıkları
anlaşmazlıları yine kendileri çözümlerken gelecekte yaşayabilecekleri daha ciddi kişiler arası
çatışmalar ve anlaşmazlıklar için de aşılanmış ve güçlendirilmiş olacaklardır. Kendi sosyal
yaşamındaki anlaşmazlıkları yapıcı/barışçıl yollarla çözmeksizin ve bu konuda beceri
kazanmaksızın yetişen öğrencilerin, yetişkin yaşamlarında da anlaşmazlıklardan kaçmaları ya
da bunları saldırgan ve şiddet içerikli yollarla çözmeye kalkışmaları olasıdır. Bu nedenle, bir
3
paradigma değişimine gidilerek, öğrencilerin sosyal yaşamlarında okul gibi güvenli bir
ortamda her gün onlarca ve yüzlerce defa yaşadıkları anlaşmazlıkların, onların kişisel
gelişimlerinin sağlanmasında bir araç ve fırsat haline getirilmesine gereksinim vardır. Bu
yolla her gün yaşanan bu sorunlar aynen aşı gibi, nasıl seyreltilmiş mikroplar vücuda enjekte
edilerek vücudun bu mikroplarla başa çıkma becerileri geliştiriliyor ise, öğrencilere de kendi
anlaşmazlıklarını çözümleterek onların sorun çözme becerileri geliştirilecektir. Bu yolla
öğrencilerin hem sorun çözme becerileri gelişecek hem de özgüven, özsaygı, özyönetim,
özdüzenleme ve liderlik becerileri gelişecektir.
İletişim:
Prof. Dr. Abbas Türnüklü
Dokuz Eylül Üniversitesi, Anlaşmazlık Çözümü Araştırma ve Uygulama Merkezi, Tınaztepe
Kampüsü, 35160, Buca İZMİR
Tel: 232 3018637
e-mail: [email protected]
4
Download