Bizim sayfa (Edirne İl Müftülüğü tarafından hazırlanmıştır) Haftanın konusu: Regaip kandili ile başlayan Üç ayların fazileti Duamız: “Ya Rabbi ! mübarek üç aylardan hakkıyla istifade etmeyi bizlere nasip eyle. Regaip kandili ile başlayan gecelerimizi hayırlı eyle. Sana layıkıyla kul olanlardan eyle. Seni sevmeyi, senin sevdiklerini sevmeyi, seveceğin güzel işler yapmayı bizlere nasip ve müyesser eyle. İmanımızı kuvvetli, amellerimizi ihlaslı eyle. Bizleri dünya imtihanını kazananlardan eyle. Merhamet duygularımızı köreltme. Kardeşlik bağlarımızı kuvvetli kıl. Tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olacak, İslam’ı ihyaya muktedir eyle. Gönüller yapmayı bizlere nasip eyle. Aziz şehitlerimizin makamlarını yüce, gazilerimize uzun ömürler nasip eyle. Vatanımızı ve tüm İslam alemini zalimlerin şerrinden muhafaza eyle. (amin) Haftanın mesajı: Müminler için bütün günler ve aylar, Allah’ı hoşnut etmek ve rızasını kazanma amacıyla ve kulluk bilinciyle geçirilir. Ancak üç aylar, manevi coşkunun daha yoğun yaşandığı bir mevsimdir. Bu ayların içinde bazı geceler ise müstesna zaman dilimleridir. Ramazan ile taçlanan üç aylar, oruç tutmanın verdiği manevi hazzı yaşayarak, İslâm’ın barış ve kardeşlik mesajının diri tutulmasını sağlamaktadır. Mü’minlerin Ramazan ayında her türlü kötülüklerden arınma gayretleri, imanın birleştiriciliğiyle toplumsal dönüşümü gerçekleştirerek hakka, hukuka ve ahlaka dayalı gerçek kardeşliği ve dayanışmayı hayata geçirecektir. Onun için her kes üç ayların rahmet ve bereketinden istifade etmelidir. Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Mehmet Görmez hocamızın teşrif ettiği, Edirne Selimiye camii’nde yapılan Regaip kandili programında bulunan tüm dostlarımıza teşekkür ediyor, hayırlı uzun ömürler diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemiz olmak üzere bütün İslâm âleminin üç aylarını tebrik ediyor, bilhassa İslâm dünyasının her beldesinde akan kanların durması, tevhit ve birlik anlayışında cem olmamızı, Rabbime dua ve niyaz ediyorum. Haftanın yazısı: Regaip kandili ile başlayan Üç ayların fazileti Dinî hayatımızda "Üç Aylar'' olarak bilinen feyizli ve bereketli maneviyat mevsimine bir defa daha girdik. Üç Aylar, Kamerî Takvime göre, Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar, rahmet dalgalarının başladığı, mânevî huzur ve sükunun kalplere doğduğu, ilâhî rahmetin coştuğu aylardır. Bu aylar girince, Mü'minlerin ruhlarını mânevî bir hava kaplar, bu mübârek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki, Yüce Allah'ın rahmeti, bu gecelerde Mü'minler üzerine yağmur gibi yağar. Recep ayının başlangıcında Peygamberimizin şöyle duâ ettiği rivayetler arasında yer almaktadır: "Ey Allah'ım! Recep ve Şabanı bize mübârek kıl, bizi Ramazana kavuştur." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259.) Bu aylar mübârek gecelerle doludur. Recep ayının ilk Cuma gecesi, Regâip gecesi, yirmi yedinci gecesi, Miraç gecesidir. Şaban ayının on beşinci gecesi Berat gecesi, Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi de Kadir gecesidir. Her yıl Ramazan ayı yaklaşırken toplumu neşe, hareket ve bir canlılık kaplar. Ramazan, aylar içerisinde sultanlıkla taltif edilen bir pâyenin sahibi olarak, kandillerle karşılanıp, bayramlarla uğurlanır. İftar, sahur, terâvih gibi ibâdet meşvesinin ötesinde mânâlar taşıyan bu merasimleriyle de sultan olmanın ayrıcalıklarını yaşar. "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (Haşr, 18.) Önümüzdeki üç ay içerisinde gündelik hayatın tek düzeliğinden ve sıradanlığından bizleri alıp, kendi hususî atmosferine götüren bu güzel ve özel günleri ard arda yaşayacağız. Güzel yurdumuzun insanları, kandil, Ramazan ve bayram gibi bu husûsî zamanları sosyal barışın ve huzurun bir vesilesi sayarak karşılıklı sevgi ve hoşgörüyle karşılayıp uğurlayacak kendi inanç ve değerlerini yaşama ve yaşatmayı, bizzat yaşayarak öğreneceklerdir. Bu aylarda kardeşliğimizi yeşertecek iyilik projeleri üretmeliyiz. Önceliğimiz saygı olmalı. Saygı gibi yüce bir değeri hoyratça harcıyoruz. Saygısız bireylerin olduğu toplumda huzur ve güven olmaz. Çocuklarımıza saygı eğitimi vermeliyiz. Anne ve babalar, öğretmen ve imamlar, hep birlikte, saygının üst değer olduğu yeni bir toplum inşa edelim. Bu iyilik hareketini de “ Ramazan ayına ve oruca saygı “ ile başlatalım. "Üç aylar" diye adlandırılan Recep, Şaban ve Ramazan ayları, Yüce Allah'ın ruhumuza ikram ettiği faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan dileklerin dalga dalga Allah'a ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günâhları silip yok ettiği kandiller geçididir. Melekî olduğu kadar, şeytânî özelliklere de sahip ve günâh işlemeye müsait olan insanın günahlarından tevbe edip temizlenmesi için üç aylar bir fırsattır. Kısaca üç aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Ramazandan önce oruçla buluşanlar, Cuma namazına koşanlar, namaza başlayanlar, ibâdetlerini çoğaltanlar, tevbe ile Allah'a yönelenler... gibi mânevî kazanç elde edenlerin çokça görüldüğü anlardır üç aylar. Hayatımızda âdeta otokontrol sisteminin kurulmasına vesîle olan mübârek üç aylar ve kandiller, dünyevî meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz; yaratan ve yaratılanlarla olan münâsebetlerimizi güçlendirmemiz için son derece değerli fırsatlardır. 29 mart çarşamba günü başlayan mübârek üç aylar; Yaratıcımıza, âilemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilâfları, şahsî menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dinîmizin bizden ısrarla istediği; barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insânî ve ahlâkî meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır. Bütün okuyucularımızın üç aylarını kutluyor, hayırlara ve tüm İslam alemin de yanmakta olan fitne ateşinin sönmesine, kardeşlik bağlarımızın filizlenmesine vesile olmasını Yüce Mevlâ'dan niyaz ediyorum.