osmanlı devleti

advertisement
&OSMANLI DEVLETİ&
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
HALİLCAN TÜRKMEN
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
OSMANLI DEVLETİ


Osmanlı Devleti ya da Osmanlı
İmparatorluğu[1][2][3][4] (Osmanlı Türkçesi: ‫دولت‬
‫عالیه عثمانیه‬, Devlet-i Aliyye-i Osmaniye[5]) 12991922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk
devletidir. 29 Ekim 1923 tarihinde kurulan Türkiye
Cumhuriyeti bu devletin ardılı olarak kabul
edilmektedir.[kaynak belirtilmeli]
Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası
olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı
boyundandır.[6] Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde
kurulmuştur. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine
dönüşmüş olan Bizans İmparatorluğu'nu yıkmış,
bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay
olmuştur.
OSMANLI DEVLETİ

Osmanlı Devleti gücünün doruğunda olduğu 16. ve
17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu
Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük
bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin
sınırları batıda Cebelitarık Boğazı[kaynak
belirtilmeli] (ve 1553'te Fas kıyıları[kaynak
belirtilmeli])'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra
Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve
Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan,
Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı
Devleti 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan,
Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet
zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi
olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli
toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira
(1617), Vestmannaeyjar (1627) ve Lundy (1655) bu
duruma örnek olarak gösterilebilir.[kaynak
belirtilmeli]
OSMANLI DEVLETİ

Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası
arasında bir köprü işlevi görmüştür. Büyük Jüstinyen'in 1000 yıl
önce egemen olduğu Konstantinopolis (başkent İstanbul ve
Kanuni Sultan Süleyman döneminde ele geçirilen çevre
bölgeler)'e sahip olan Osmanlı Devleti, Bizans İmparatorluğu'nun
Müslüman bir ardılı olarak kabul edilir. Osmanlı Devleti,
Bizanslıların mimari, mutfak, müzik, boş zaman etkinlikleri ve
devlet yönetimi alanlarındaki gelenk, görenekler ve tarihi
birikimini de benimsemiş ve bu kavramları devlet bünyesinde
yaşamakta olan Asya Türk Kültürü ve İslam Kültürü aracılığıyla
Osmanlı kültürel kimliği olarak adlandırılan özgün bir biçime
dönüştürmüşlerdir. Hakimiyeti altında bulunan topraklarda
yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile
Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk
ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti
hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Osmanlı Devleti, Eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün
yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli
belirlemiştir.[kaynak belirtilmeli]
ANA DÖNEMLER:






Beylik Dönemi
Kuruluş Dönemi
Yükselme Dönemi
Duraklama Dönemi
Gerileme Dönemi
Dağılma Dönemi
Beylik Dönemi (1299 öncesi)


Anadolu Selçuklu hükümdarı, Kayı boyu'nu
Ankara'nın yakınlarındaki Karacadağ yöresine
yerleştirdi. Anadolu Selçuklu Devleti'nin Kayılar'a
verdiği bu toprak 1.000 kilometrekareden ibarettir.
Kayılar, batıya yönelerek Bizans'ın Söğüt ve
Domaniç bölgelerini, Ertuğrul Gazi ile aldılar.
Anadolu Selçuklu hükümdarının Osman beye
sancak gönderdiği 1299 yılı kuruluş yılı olarak kabul
edilir. 13. yüzyıl'da Anadolu, giderek artan ölçülerle
Moğol egemenliğine girmeye başladı. 14. yüzyıl
başlarında Anadolu'nun batı kısımlarında pek çok
Türkmen beyliği ortaya çıktı. Bu beyliklerin en
küçüğü, Eskişehir-Sakarya-Söğüt dolaylarındaki
Osmanoğulları Beyliği idi. Osmanoğulları Beyliği,
artık iyice zayıflamış olan Doğu Roma
İmparatorluğu ile karadan sınıra sahip tek Türk
Beyliği idi.
BEYLİK DÖNEMİ

Osmanoğulları Beyliği'nin kurulduğu
Eskişehir-Sakarya- Söğüt dolayları
Anadolu'da biçim bakımından İlhanlılar'a
bağlı olsa da, Moğol İlhanlı etkisinin
uzanamayacağı kadar batıda yer alan bir
bölgeydi. Bu yüzden Osmanoğulları
Beyliği'nin toprakları, Moğol baskısından
kaçan Oğuz aşiretleri, Anadolu Selçuklu
asker, memur ve bilim adamı için bir
sığınak yeri işlevini görüyordu. Osmanlı
Devletinin yanında bir çok boy da orada idi
bunlara : uç beylikleri denir. Osmanlı
Devleti daha sonradan büyüyerek Avrupa
yakasına geçti buradan Doğu Romayı
alarak Avrupaya yayıldı.
KURULUŞ DÖNEMİ(1299 1453)


Osman Bey; Karacahisar,Bilecik,Yarhisar ve
Mudurnu'yu almıştır. Beyliğe adını veren Osman
Bey'dir. Osman Bey, Çobanoğulları Beyliği'nin vâsalı
olarak akınlarda bulunurken, bu beyliğin Doğu
Romayla anlaşması üzerine, bölgede Doğu Roma
üzerine akınlarda bulunanlar, etkinliklerini bu kez
Osman Bey'in bayrağı altında sürdürdüler. Bu
durum yavaş yavaş Osman Bey'i bağımsızlığa iten
bir etken oldu.
Osmanoğulları Beyliği'nin genişlemesi, Marmara
bölgesindeki büyük Doğu Roma kentlerinden
Bursa'nın 1326'da Osmanoğulları Beyliği'nin eline
geçmesiyle sürdü. Bursa'nın alınışını göremeden o
yıl ölen Osman Bey'in yerine geçen oğlu Orhan Bey
zamanında da Osmanoğulları Beyliği'nin gelişmesi
hızlandı. Para bastırarak Osmanoğulları Beyliğini,
Osmanlı Devleti haline getirdi.
KURULUŞ DÖNEMİ


Bursa'nın ardından Marmara bölgesinin öteki büyük
Doğu Roma kentleri, İznik ve İzmit de Osmanlılar'ın
eline geçti. Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen
ve başında Doğu Roma İmparatoru III.
Andronikos'un bulunduğu bir Doğu Roma ordusu
Pelekanon(Maltepe) denilen yerde bozguna
uğratıldı (1329). Osman Bey döneminde,
Osmanoğulları Beyliği yalnız Doğu Roma
topraklarında genişlemişti.
Orhan Bey döneminde ise komşu Türk Beyliklerinin
topraklarında da genişlemeye başladı. Böylece
Osmanlılar hem Karesi Beyliği'nin donanmasına,
hem Rumeli'ye geçiş için önemli bir takım noktalara,
hem de Rumeli topraklarını iyi tanıyan Karesi
komutanlarına sahip oldular.
KURULUŞ DÖNEMİ

Rumeli'ye Doğu Roma İmparatorluğu'nda
Palaiologoslar ile Kantakuzenoslar arasındaki taht
kavgalarından yararlanarak, 1354'te ayak bastılar.
Osmanlılar'ın Balkanlar'da ele geçirdikleri ilk üs
Gelibolu Yarımadası'nda Çimpe Kalesi oldu. Orhan
Bey'in yerine oğlu I. Murat (1362 - 1389) geçti. Doğu
Roma o sıralarda iç karışıklıklar içindeydi.
Kantakuzen, Orhan Bey'den, Çimpe Kalesi
karşılığında yardım istedi. Orhan Bey, Doğu Roma
Tekfurlarını (vali) bozguna uğrattı ve Çimpe'yi
Rumeli'ye geçişte üs olarak kullandı. İznik ele
geçince Orhan gazi tuğrasının olduğu ilk Osmanlı
parasını bastırtarak, tarihteki ilk padişah oldu.
Donanma ilk kez Orhan Bey zamanında kuruldu ve
Osmanoğulları Beyliği, Osmanlı Devleti haline geldi.
Yine Orhan Gazi zamanında, 6 yıl süren
kuşatmanın ardından Bursa alınarak başkent
yapıldı.
KURULUŞ DÖNEMİ

I. Murat Hüdavendigar Balkan fetihlerini hızla sürdürdü.
1363'te Edirne yakınlarında Sazlıdere denilen yerde,
Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen bir Doğu Roma Bulgar ordusu yenilgiye uğratıldı ve bu zaferin ardından
Edirne Osmanlılar'ın eline geçti. Kısa bir süre sonra,
Edirne'yi geri almak isteyen Macar - Sırp - Bulgar - Eflâk
- Bosna birleşik ordusu Edirne yakınlarında, Sırpsındığı
Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğratıldı (1364). Osmanlılar
kısa süre içinde Bulgaristan'ı, Yunanistan'ı ve Sırbistan'ı
ele geçirmeyi başardılar. 14.yy. sonlarında Osmanlı sınırı
Tuna'ya ve Belgrad'a dayanmış bulunuyordu. Balkan
devletlerinin ve onları destekleyen Avrupa devletlerinin
Osmanlı ilerlemesini durdurma çabaları, I. Kosova Savaşı
(1389), Niğbolu (1396), Varna (1444), II. Kosova Savaşı
(1448) savaşları ile kırıldı. İstanbul'un Osmanlılar'ın eline
geçmesinden önce Belgrad ve dolayları, Arnavutluk, bazı
liman şehirleri dışında Balkanlar büyük ölçüde Osmanlı
egemenliğine girmiş bulunuyordu.
KURULUŞ DÖNEMİ

Bu döneminde Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın kızı
ile I.Murat'ın oğlu Şehzâde Bayezit'in evlenmeleri,
Kütahya, Tavşanlı, Emet, Simav ve Gediz
dolaylarının çeyiz olarak Osmanlılar'a geçmesine
neden oldu. Yine 1.Murat döneminde Osmanoğulları
Beyliği, Hamitoğulları Beyliği'nden Akşehir, Yalvaç,
Beyşehir, Karaağaç ve Seydişehir'i 1374'te 80.000
altın karşılığı satın alarak Anadolu'daki bu
genişleme, kendilerini Anadolu Selçukluları'nın
vârisi sayan Karamanoğulları Beyliği ile sınırdaş
yaptı ve bu durum Osmanlı - Karaman
mücadelesinin başlamasına neden oldu. I. Murat'ın
oğlu Yıldırım Bayezit (I. Bayezit) (1389 - 1402)
tahta geçer.
KURULUŞ DÖNEMİ

Yıldırım Bayezit döneminde, Anadolu Türk birliği yeniden
sağlandı. Ancak Osmanlı'nın bu kadar güçlenmesi, o
sırada bir Çin seferi hazırlığında olan Timuru korkuttu.
Batısında böylesine güçlü bir devlet bırakmak istemeyen
Timur, Karakoyunlu ve Celayirîli hükümdarının
Osmanlı'ya sığnmasını bahane ederek Osmanlı'ya savaş
açtı ve Ankara'ya kadar geldi. O sırada İstanbul'u
kuşatmakta olan bayezid kuşatmayı kaldırdı ve Çubuk
Ovası'nda Timur'un ordusu ile karşılaştı. Yapılan Ankara
Meydan Savaşı'nda bayezid kendisine bağlı Türk
boylarının ona ihanet etmesinin de etkisiyle çok ağır bir
yenilgi aldı. Timur, Devleti Bayezid'in oğulları İsa, Musa,
Mehmet ve Süleyman çelebiler arsında paylaştırdı ve
Anadolu beylerini eski topraklarına kavuşturdu. Yıldırım'ın
oğlu Mustafa Çelebi'yi de beraberinde Semerkant'a
götürdü.( Mustafa çelebi daha sonra 1. Mehmet (Mehmet
Çelebi) devrinde ülkesine döndü ve hükümdarlık
iddiasında bulundu
KURULUŞ DÖNEMİ


Selanik dolaylarında kuvvet toplayan mustafa çelebi
Mehmet Çelebiye yenilerek Doğu Roma'ya sığındı Düzmece Mustafa olayı-. Doğu Roma'nın elinden
bir müddet sonra kurtulan Mustafa çelebi II. Murat
zamanında tekrar isyan çıkarmışsa da II. Murat onu
Edirne'de yakalayarak idam ettirdi 1422). Bu arada
Akşehirde bulunan Yıldırım Bayezid üzüntüsünden
öldü (1422).
"Fetret Devri" adı verilen bu dönemde Mehmet
Çelebi kardeşlerini yenerek 1413 yılında tahta çıktı.
Çelebi Mehmet, anadolu türk birliğini bir ölçüde
yeniden sağladı ve devleti eski gücüne
kavuşturdu.Bu dönemde Venediklilerle yapılan ilk
deniz savaşı, başarısızlıkla sonuçlandı.1421'de
yerine oğlu Sultan II. Murat padişah oldu.
YÜKSELME(1453 - 1579)

II. Mehmed, 1453'te kuşattığı İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te
zaptetti ve devletine başkent yaptı. Ardından, Doğu Roma
tahtı üzerinde hak iddia edebilecek hânedanlara karşı
harekete geçti. Mora Despotluğu (1460), Trabzon Rum
İmpratorluğu (1461) ve Palailogoslar ile akrabalığı
bulunan Galtulusi ailesinin ortadan kaldırdı. Sırbistan,
Bosna ve Hersek'i ilhâk etti (1459). Balkanlar'da
genişleme Osmanlı Devleti'ni Tuna üzerinde
Macaristan'la; Arnavutluk, Yunanistan kıyıları ve Ege
Denizi'nde Venedik'le karşı karşıya getirdi. Uzun bir savaş
(1463 - 1478) sonunda Venedik, İşkodra, Akçahisar
kentleriyle Limni ve Eğriboz adalarını Osmanlılar'a
bırakmayı ve elde ettiği ticaret serbestliği karşılığında her
yıl 10.000 altın ödemeyi kabul etti. Bu savaş sürerken II.
Mehmed, Karamanoğulları Beyliği'ni ortadan kaldırdı
(1468); Karamanoğulları'nı koruyan ve Venedik'le bir
antlaşma yapan Akkoyunlu hükümdârı Uzun Hasan'ı
Otlukbeli'nde ağır bir yenilgiye uğrattı.
YÜKSELME

Bu zaferle Osmanlı Devleti Fırat'ın batısındaki
Anadolu topraklarına yerleşti; Gedik Ahmet
Paşa'nın Toroslar'ı ve Akdeniz kıyılarını
zaptetmesiyle de Mısır Memlûkları ile sınırdaş
oldu. Gedik Ahmet Paşa'nın 1475'te kuzey
Karadeniz'e yaptığı sefer, Ceneviz kolonileri Kefe
ve Sudak'ın fethi ve Kırım Hanlığı'nın Osmanlı
himayesine girmesiyle sonuçlandı. Böylece Osmanlı
Devleti bir iç deniz durumuna gelen Karadeniz
üzerinde siyâsi ve iktisâdi tam bir egemenlik kurdu.
II. Mehmed'in güney İtalya'nın fethiyle
görevlendirdiği Gedik Ahmet Paşa, denizaşırı bir
seferle Napoli Krallığı'nın elinde bulunan Otranto'yu
aldı ve İtalya içlerinde harekâta başladı. Ama
II.Mehmet'in 49 yaşındaki ölümü (1481) bu seferin
yarım kalmasına neden oldu.
YÜKSELME

II. Bayezit (1481 - 1512), taht kavgasına
girişen kardeşi Cem'i yeniçerilere dayanan
İshak ve Gedik Ahmet paşaların desteğiyle
yendi; Cem, Rodos Şövalyeleri'ne
sığınmak zorunda kaldı. 1484'teki Boğdan
seferi ile kuzey ticaretinin zengin limanları
Kili ve Akkerman Osmanlı Devleti'ne katıldı.
Cem'i ve Karamanoğulları'nın kalıntılarını
destekleyen Memlûklar'la savaş (1485 1491) ise genellikle Osmanlılar'ın
yenilgisiyle sonuçlandı. Venedik'le savaş
(1499 - 1503), Devlete Modon, Koron,
Navarin, İnebahtı limanlarını kazandırdı.
YÜKSELME

Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'in Anadolu'daki
müritlerine karşı şiddetli bir mücadeleye girişti. Şah
İsmail'e karşı Çaldıran'da kazandığı zaferden
(1514) sonra Tebriz'e kadar ilerledi. Bundan sonra I.
Selim, Memlükler'a karşı harekete geçti. Ateşli
silahlardaki üstünlüğü sayesinde kazandığı
Mercidâbık (1516) ve Ridâniye (1517) savaşları,
Osmanlı Devleti'ne Suriye, Filistin ve Mısır'ı
kazandırdı. Hicaz, Osmanlı egemenliğine girdi.
Böylece Osmanlı Devleti, Hint Okyanusu'na açılma
olanağına kavuştu ve İslam dünyasının önderliğini
tartışmasız biçimde ele geçirdi. Bu arada I. Selim,
halife ünvânı aldı ve bu unvan kendisinden sonra
gelen Osmanlı padişahları tarafından da kullanıldı.
YÜKSELME

Kanuni Sultan Süleyman döneminde
devlet en güçlü ve şaşalı dönemini
yaşamıştır.46 yıllık hükümdarlığında devlet
doğal sınırlarına ulaşmış ve tam anlamıyla
günümüzde süper güç tabir edilen konuma
ulaşmıştır.Öyle ki dönemin en güçlü
ülkelerinden Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu ile yapılan bir antlaşmada
Osmanlı Vezir-i azamı ile AvusturyaMacaristan İmparatorluğu hükümdarı denk
kabul edilmiştir. Yani Osmanlı nın 2.adamı
ancak diğer ülkeleri muhattap alacak
seviyededir
Duraklama (1579 - 1699)


Osmanlı'da duraklama dönemi Sokullu Mehmet
Paşa'nın ölmesiyle başlamıştır. Deneyimsiz kişilerin
tahta geçmesi ile merkezi yönetimin bozulması
sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması,
halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç
isyanların çıkmasına neden olmuştur. Özellikle
yeniçeriler artık padişaha karşı gelmekteydi.
Yeniçerilerdeki 'Ocak, devlet içindir.' anlayışı yerine
'Devlet, ocak içindir.' anlayışı gelişmiştir.
Avusturya ve İran seferleri sonucu oluşan ekonomik
sıkıntılar, tımar sisteminin bozulması ve nüfus
artışının yarattığı sosyal hayattaki sıkıntılar ve çağın
gerisinde kalınması ile eğitim alanındaki bozulmalar
sonucu devlet duraklama dönemine girmiştir.
DURAKLAMA


önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok
verilen cülus bahşisi ve yeniçerilerin artmasıyla
verilen ulufe miktarının da artması Osmanlı
ekonomisini yıpratmıştır.
Celali ayaklanmaları, Osmanlı toprak düzenini
büyük ölçüde değiştirmiş, ağır vergiler yüzünden ya
da “Büyük Kaçgun” sırasında yerlerinden olan
çiftçilerin toprakları mültezimlerin ya da yerel
yöneticilerin eline geçmiştir. Vergiler yüzünden
borca giren köylüler, işledikleri toprakları sonunda
tefecilere kaptırdılar. Osmanlı toprak düzeninin
belkemiği olan tımar sistemi bozuldu. Büyük nüfus
hareketleri ortaya çıktı ve kentlere büyük göçler
oldu. Tarımsal üretim geriledi ve kıtlık tarım ürünleri
fiyatlarının yükselmesine yol açtı
DURAKLAMA


On binlerce insan yaşamını yitirdi ve pek çok
yerleşim yeri yıkıma uğradı. Osmanlıda
eğitim(ilmiye)nin bozulması da Osmanlıyı
geriletmiştir. Avrupadaki gelişmeleri
(Reform,Rönesans) Osmanlı'nın takip etmemesi
Osmanlı için bir dezavantaj olmuştur.
NOT:Osmanlı Devleti'nin eğitim sisteminin
bozulmasının nedeni Beşik Ulemalığı denilen
sistemin ortaya çıkmış olmasıdır.Bu sisteme göre
müderrislerin(Öğretmen) yeni doğan çocukları
doğduğu andan itibaren medrese(Eğitim yuvası)
öğretmeni sayılıyordu.
Gerileme (1699 - 1792)



Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi, Osmanlı
tarihinde Karlofça Antlaşması’ndan (1699)
başlayarak, Yaş Antlaşmasına kadar (1792) geçen
süreye denir.
Bu dönemde Karlofça ve İstanbul Antlaşması’yla
kaybedilen yerleri geri almak ve mevcut toprakları
korumak amacıyla batıda Avusturya ve Venedik,
kuzeyde Rusya ve doğuda İran ile savaşlar
yapılmıştır.
Bu yüzyılda Avrupa’dan geri kalındığı Pasarofça
Antlaşması’ndan itibaren kabul edilmiş ve yapılan
ıslahatlarda Avrupa örnek alınmıştır.
GERİLEME

26 Ocak 1699 tarihinde Kutsal Roma Cermen
İmparatorluğu ile imzalanan Karlofça Antlaşması,
Osmanlı-Kutsal ittifak Savaşları'nı bitirmiştir.
Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin toprak
kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten sonra Osmanlı
Devleti'nin gerileme dönemi başlamıştır. Papa
tarafından Osmanlı Devleti'ne karşı Almanya
İmparatorluğu, Avusturya Arşidüklüğü, Polonya
Krallığı, Rusya Çarlığı, Malta Sen Jean
Şövalyeleri Tarikati ve Venediklilerden(İtalyan)
oluşan bir ittifak ile uzun süren savaşlar sonunda
yorgun düşen Osmanlı Devleti, Banat ve Temeşvar
hariç, bütün Macaristan ve Erdel Beyliği
Avusturya'ya, Ukrayna ve Podolya Lehistan'a, Mora
ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakmıştır.
YAŞANANLAR





Karlofça Antlaşması
Lale Devri
1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
Küçük Kaynarca Antlaşması
Nizam-ı Cedid
Dağılma (1792 - 1922)


Bu dönem 1792 Yaş Antlaşması ile
başlayıp 1922 de Osmanlı Devleti'nin
yıkılışına kadar devam eden dönemdir.
Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin kendi
aralarındaki çıkar çatışmalarından
yararlanıp denge politikası izleyerek
varlığını korumaya çalışmıştır.
Osmanlı Avrupa'da çıkan isyanlar ve uzun
süren Rus savaşları ile iyice yıpranmış ve
devlet yönetiminde ıslahata yönelik
çalışmalar yapılmış isede pek başarılı
olunamamıştır.
YAŞANANLAR








Ayastefanos Antlaşması
Berlin Antlaşması
Sırp İsyanı(1804)
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı ve
Bükreş Antlaşması
Yunan İsyanı
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ve
Edirne Antlaşması
Mehmet Ali Paşa isyanı
Tanzimat Fermanı(1839)
YAŞANANLAR








Kırım Savaşı(1853-1856)
93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus
Savaşı)
Dömeke savaşı (1897 Osmanlı Rus
savaşı)
Trablusgarp Savaşı (1911-1912)
Balkan Savaşları (1912-1913)
I. Dünya Savaşı (1914-1918)
Çanakkale Savaşları (1915-1916)
Saltanatın Kaldırılması (1922)
Din


Osmanlı Devleti'nde İslamiyet baskın din olmakla
birlikte, İslam inancında "semavi dinler" olarak kabul
edilen Musevilik ve Hıristiyanlık dinlerinin
mensupları, millet sistemi sayesinde o dönemde
batı ülkelerinde azınlık dinlerine gösterilen
hoşgörünün üzerinde bir rahatlık içinde yaşamayı
sürdürdüler. Hristiyanlığın Ortodoks ve Gregoryen
kiliseleri millet sistemi içinde meşru bir şekilde
örgütlenmiş durumdaydı. Bu inançlara mensup
kişiler, kendi dini kurallarına göre yargılanırdı.
Buna karşılık millet sistemine dahil olmayan dinlerin,
devlet içinde meşru bir varlığı bulunmuyordu.
Halifelik


Hilafet veya Halifelik, İslami siyasi ve hukuki yönetim
makamına ve yönetime verilen isimdir. Halife ise Hilafet
makamındaki kişiye denir. İslamiyet Peygamberi
Muhammed'in ölümünden sonra makam bir süre daha bir
yönetim biçimi olarak varlığını sürdürmüş olsa da
zamanla daha çok İslami bir toplumu veya İslam Devleti'ni
vurgulamak için kullanılan bir terim olmuştur.
Halifelik daha çok müslümanların Sünnî kanadının
temsilcisi olarak kabul görmüştür. Şiî kanadı büyük ölçüde
Sünnî hilafet yönetimi altında yaşasa da Halife'yi kabul
etmemişlerdir. Halifeliği Şiî'likteki ya da Alevilik'teki
İmamet'ten farklı kabul etmek gerekir. İmamet teokratik bir
özellik taşımasına rağmen, Halifelik teokratik bir özellik
taşımamıştır. Halifeler yetkilerini saltanat dahi olsa
Ümmet'in biat'ı ile devralmışlar, yönetim işlerini de büyük
ölçüde danışmaya dayalı olarak yürütmüşlerdir. Bu
anlamıyla teokratik olmaktan öte dünyevîdir.
Halifelik

Halife, ilk zamanlarda İslam toplumunda
ilerigelenlerin seçimiyle başa geldiği halde, Emevi
ailesine geçmesinin ardından saltanat şeklini
almıştır. Abbasi Hanedanı'ndan gelen halifelerin 10.
yüzyılda zayıflamasına kadar devlet başkanı
görevini yürüten halife, bu dönemde siyasi gücün
yerel hükümdarların eline geçmesinin ardından
sadece ruhani önder veya İslami toplulukların
onursal lideri haline gelmiştir. Abbasiler döneminde
Bağdat'ta yaşayan halife, Moğolların 1258 yılında
Bağdat'ı yağmalamaları sonucunda Mısır'a Memluk
himayesine kaçmış, 16. yüzyılın başında Yavuz
Sultan Selim'in Memluklar'a son vermesiyle birlikte
İstanbul'a taşınmıştır. Daha sonra Osmanlı
Hanedanı'na geçen halifelik, 3 Mart 1924 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kaldırılmıştır.
Osmanlı'da misyonerlik


1820 yılında başlayan ve Kurtuluş Savaşı'na sonuna
kadar süren zaman içerisinde Osmanlı Devleti'nde
misyonerlik faaliyetleri çok hızlı bir şekilde gelişmiştir.
Misyonerlik faaliyetlerini bu denli başarılı olmasında
şüphesiz Osmanlı Devleti'nin Islahat Fermanı ile verdiği
ayrıcalıklar, kapitülasyon anlaşmaları ile verilen
ayrıcalıklar ve Osmanlı Devleti'nin bölgelerine ilgi
göstermemesi etkili olmuştur. Başlangıçta kendilerine
Anadolu'da hedef bulamayan misyonerler daha sonra
Ermenilere odaklanıp çalışmalarında başarılı olmuşlardır.
Açtıkları okullardan mezun olanların başarılı olmaları bu
okulların etkilerini artırmıştır. Hatta zamanla Müslüman
Türkler dahi çocuklarını bu okullara göndermişlerdir.
Misyonerlerin genel hedef kitleleri, İslamiyet'in yaygın
olduğu bölgeler olmuştur. Bu çalışma Osmanlı Devleti ile
sınırlı kalmayıp Afrika Kıtası, Arap Yarımadası, İran ve
Orta Asya halklarına yönelik bir çalışmadır.
Ordu




Osmanlı ordu teşkilatı Anadolu Selçukluları,
İlhanlılar ve Memluklular devletlerinin askeri
teşkilat yapılarından belirli ölçülerde yararlanılarak
kurulmuştur.
Osmanlı Devleti Ordusu'nun Başkomutanlık
görevini Hakanlar yapmışlardır.
Yaya ve atlılardan oluşturulan ordunun atsız kısmı
"yaya”, süvarileri ise "müsellem” şeklinde
adlandırılmıştı. Kapıkulu Ocakları'nın kuruluşuna
kadar savaşlarda fiili olarak hizmet gördüler.
Osmanlı Devleti'nin temeli atılırken süvari olan
beylik kuvvetlerinin yerine vezir Alâaddin Paşa ile
Kadı Cendereli Kara Halil'in tavsiyeleriyle Türk
gençlerinden oluşan ayrı ayrı biner kişilik yaya ve
müsellem isimleriyle muvazzaf ade ve süvari kuvveti
kuruldu.
Kara Kuvvetleri Ordusu


Yaya ve müsellemlerin temelini attığı ordu
teşkilatı zamanla kuvvet ve sınıflara
ayrılmıştır. Osmanlı ordusu başlıca 3 ana
kuvvetten oluşmaktadır. Bunlar; Kapıkulu
Ocağı, Eyalet Askerleri, Akıncılardır.
Kapıkulu Ocağı, Osmanlı Devleti'nin
sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan
padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik
sınıftan asker ocaklarına verilen addır.
Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki
dönemde Osmanlı Devleti'nin askeri
gücünü yayalar ve müsellemler
oluşturuyordu.
Donanma


Osmanlı Devleti'nin denizcilikle
ilgilenmeye başlaması İzmit ve Gemlik
taraflarının, daha sonra da Karesi ilinin
alınması ile başlamaktadır. Karesi Beyliği
gemilerinden faydalanılarak, Rumeli'ye
geçen Osmanlı, 1390 yılında Gelibolu'da
önemli bir tersane yapmıştır.
Saruhan, Aydın ve Menteşe beylikleri gibi
denizde kıyısı olan beylikler, Osmanlı
Devleti'nin idaresine girince, onların
tersanelerinden de istifade edilmişti.
DONANMA


Bu yıllarda Türk Denizciliği'nin ilk
ismi Çaka Bey İzmir'de donanmasını
kurmuş, daha sonra ise kızını
Kılıçarslan ile evlendirmiştir.
Ayrıca daha sonralardan
donanmamıza kadırga isimli gemiler
girdi. Kadırga hem küreği hem de
yelkeni olan gemidir.
Hava Kuvvetleri


Harbiye Nazırı Mahmut Şevket
Paşa tarafından temelleri atılan
Osmanlı Hava Kuvvetleri, 1911
yılında Fen Kıtaları Müstahkem
Genel Müfettişliği 2. Şubesi
bünyesinde Havacılık Komisyonu
adıyla faaliyete geçirilmiştir.
Havacılık Komisyonu'nun temellerini
Fransa’dan satın alınan biri 25
Beygirlik, biri de 50 Beygirlik iki uçak
oluşturmuştur.
OSMANLI RESİMLERİ
OSMANLI RESİMLERİ

……………………………………
……………………………………
……………………………………
……………………………………
……………………………………
……………………………………
……………………………………
……………………………………
…………………………………….
OSMANLI RESİMLERİ
Download