HAVA KİRLİLİĞİ, ÇEVRE VE DOĞAL GAZ Mak. Yük. Müh. Abdurrahman ATABEY ÇorumGaz A.Ş Genel Müd. Yrd. Çevre Nedir? Çevre; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı etkileşim içerisinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Hava Kirliliği Nedir? Hava kirliliği; atmosferde toz, gaz, duman, koku, su buharı şeklinde bulunabilecek olan kirleticilerin insan ve diğer canlılar ile eşyaya zarar verici miktara yükselmesi olarak tanımlanabilir. Doğalgaz Nedir? Başta Metan (CH4) ve Etan (C2H6) olmak üzere çeşitli hidrokarbonlardan oluşan yanıcı bir gaz karışımıdır. İnsan ve Çevre Etkileşiminin Olumsuz Sonuçları 1- Hava, su ve topraklarımızın her geçen gün artan oranlarda kirlenmesi ve önemli bir kısmının kullanılamaz hale gelmesi, 2- Özellikle büyük şehir ve sanayi bölgelerinin çevre kirliliği sebebiyle olumsuz yaşam koşulları sunması, 3- Ozon tabakasının delinmesi, 4- Yerkürenin giderek ısınması, 5- Kanser ve benzeri hastalıkların artması, 6- Doğal kaynakların hızla tüketilmesi, Hava Kirliliğinin Etkileri • Hava kirliliği Solunum yolu hastalıklarını • • • • • artırmaktadır. Atık gaz içindeki bazı bileşenlerin olumsuz etkileri; Kurşun; kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engeller, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkiler. Karbon monoksit (CO)'in, kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksatır. Kükürt dioksit (SO2), üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkisi. Duman, akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır Kükürt dioksit ve ozon, bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir Küresel Isınma • Araştırmalara göre; 20. yüzyılda • • enerji tüketimi, başlangıca göre 8 kat artış göstermiş. Dünyanın buzul çağından bu yana ortalama yüzey sıcaklığının 3 °C arttığı hesaplanmakta, bu artışın zaman sürecine bağlı en yüksek hızını son yarım yüzyıl içinde aldığı belirtilmektedir. Yaklaşık 1°C’lik daha artış kutuplardaki buzulların erimesi ve iklim değişiklikleri ile insanlık için ciddi sıkıntılar oluşturacağı ifade edilmektedir. Küresel Isınmanın Önemli Nedeni! • Endüstriyel ve ısınma amaçlı olarak kullanılan fosil yakıtların kullanımı küresel ısınmanın önemli bir nedeni olarak gösterilmektedir. * Yanma reaksiyonu ile ortaya çıkan fosil yakıt emisyonları, birincil ve ikincil kirleticiler diye ayrılmaktadır. • Birincil kirleticiler COx, NOx, SOx, PbOx, ve benzeri hidrokarbonlar iken, • İkincil kirleticiler; yanma dışı reaksiyonlar ve güneşin UV ışınları ile oluşurlar. • Birincil ve ikincil kirleticilerin bazıları sera etkisi oluşturmakta ve iklim değişikliğine neden olmakta, bazıları biyosferi zehirlemektedir. Hava Kirliliğini Önleme Çabaları • 1992’de Birleşmiş Milletler İklim Değişiklikleri Konvansiyonu ve 1997 Kyoto Protokolü imzalanmıştır. Protokole taraf ülkeler 2008-2012 döneminde sera etkisi olan gazların emisyonunu %5 indirerek 1990 seviyelerine indirmeyi kabul etmektedirler • Bu süreçte, hedeflenen sera gazı emisyonlarının yakalanması için değişik senaryolar yazılmaktadır. Temiz, doğaya zarar vermeyen, hava kirliğine yol açmayan, güneş enerjisi gibi enerji kaynaklarının bulunması ve geliştirilmesi ana hedef olmakla birlikte. • Oluşturulan senaryolar çerçevesinde, doğal gazın mümkün olan yerlerde enerji kaynağı olarak kullanımının sağlanması ile Kyoto hedeflerinin rahatça karşılanabileceği ifade edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütünden Önemli Uyarı • Dünya Sağlık Örgütü • verileri; hava kirliliğini azaltmanın, her yıl 120 bin kişinin ölümünü önleyeceğini, Her yıl tahmini 800 bin kişinin hava kirliliğine bağlı solunum yolu hastalıklarından, kalp ve akciğer kanserinden, zamansız öldüğünü ortaya koymuştur. Yetkililer, daha temiz fosil yakıtlarının kullanımıyla bu ölümlerin yüzde 15 oranında azaltılabileceğini özellikle belirtmişlerdir. Doğalgaz ve Şehir Hayatı • Ülkemizde • • doğalgazın verildiği şehirler incelendiğinde direkt ve dolaylı olarak birçok alanda kalitenin geliştiği görülür. Bu kalite havanın temizlenmesi ve diğer tüm yaşam alanlarında gözlemlenir. Hava kirliliği olan şehirlerde birçok sağlık problemleri yaşanırken, doğalgazlı hayattan sonra, hava kirliliğinden kaynaklanan hastalıkların azaldığı görülmektedir. Havası kirli olan şehirlerde bir çok canlı göç etmek durumunda kaldığında doğal denge bozulmaktadır. Doğalgaz bu bakımdan da önemli bir kazanım olarak karşımızda durmaktadır. Kükürt dioksit ve Partiküller Madde Dünya standartlarına göre bir metreküp havada bulunması gereken kükürt dioksit ve partiküller madde değerleri şu şeklide belirlenmiştir. * Kükürt dioksit (SO2) • Hedef sınır değeri = 150 µg/m3 • Kısa vadeli sınır değeri = 400 µg/m3 • 1. Uyarı kademesi sınır değeri = 700 µg/m3 * Partiküller Madde (Duman) • Hedef sınır değeri = 150 µg/m3 • Kısa vadeli sınır değeri = 300 µg/m3 • 1. Uyarı kademesi sınır değeri = 400 µg/m3 Kış Dönemi Kükürt dioksit (SO2) Oranları 2003-2004 kış sezonu kükürtdioksit (SO2) ortalamalarında bir önceki yılın aynı dönemine göre en çok artış görülen il ve ilçe merkezleri; %101 ile Çanakkale (Merkez), %99 ile Çorum, %57 ile Bursa (Merkez), %34 ile Bolu ve %27 ile Konya’dır. Aynı dönemde en çok azalış görülen il ve ilçe merkezleri ise; %75 ile Samsun (Merkez), %55 ile Elazığ, %49 ile Edirne, %48 ile Balıkesir, %43 ile Niğde (Merkez) ve Yozgat’dır. Kış Dönemleri Kükürt dioksit (SO2) Oranları 250 200 150 2004-2005 2005-2006 100 50 0 Konya Kayseri Erzurum Çorum Kütahya Samsun İstanbul Yine 2005–2006 kış sezonu kükürt dioksit (SO2) ortalamaları karşılaştırıldığında bir önceki yıla göre en çok artış görülen il ve ilçe merkezleri %67 ile Konya, %45 ile Kocaeli (Körfez), %42 ile Amasya, %18 ile İzmir (Merkez) ve %13 ile Yozgat’tır. Aynı dönemde en çok azalış görülen il ve ilçe merkezleri ise %62 ile Çorum, %44 ile Kütahya, %43 ile Samsun, %42 ile Elazığ ve %39 ile Bilecik (Merkez)'dir. Kükürt dioksit oranlarındaki iyileşmeye bakıldığında Çorum, Samsun, Kütahya gibi illerdeki bu olumlu gelişmenin en büyük nedeni doğalgazın yaygınlık kazanmasıdır Partiküller Madde Oranları 2003-2004 kış sezonu partiküler madde (duman) ortalamalarında bir önceki yılın aynı dönemine göre en çok artış görülen il ve ilçe merkezleri; %94 ile Çorum, %34 ile Bursa (İnegöl), %32 ile Uşak, %31 ile Bolu ve %30 ile Samsun (Merkez)’dir. Aynı dönemde en çok azalış görülen il ve ilçe merkezleri ise %50 ile Hatay (İskenderun), %48 ile Erzurum, %47 ile Elazığ, %33 ile Kırıkkale ve %30 ile İzmir (Ödemiş)’dir Kış Dönemleri Partiküller Madde Oranları 200 180 160 140 120 100 80 60 40 20 0 2004-2005 2005-2006 Konya Kayseri Erzurum Çorum Kütahya Samsun İstanbul Partiküller madde konsantrasyonlarının yıllık ortalamaları ve değişim oranları ile 2005– 2006 kış sezonu partiküller madde (duman) ortalamaları karşılaştırıldığında, bir önceki yıla göre en çok artış görülen il ve ilçe merkezleri %114 ile Elazığ, %65 ile Kocaeli (Körfez), %51 ile Konya, %44 ile Kocaeli (Gölcük) ve %34 ile Gaziantep’tir. Aynı dönemde en çok azalış görülen il ve ilçe merkezleri ise %59 ile Bilecik (Merkez), %46 ile Zonguldak, %45 ile Sivas, %41 ile Tokat ve %34 ile Kütahya’dır İstanbul ve Doğalgaz • İstanbul'da doğalgaz yaygınlaşmadan önce hava kirliliği çok tehlikeli sınırlara ulaşmış, insan ve çevre hayatını ciddi boyutlarda tehdit etmişti. Türkiye’de en fazla nüfusu ve en fazla sanayisi olan İstanbul’a ait veriler doğalgazın yaygınlaşması ile havanın temizlenmesine verilecek en güzel örnektir. Dünya standartlarına göre bir metreküp havada bulunması gereken maksimum kükürt dioksit konsantrasyonu 150 mikrogram iken, İstanbul’da DİE verilerine göre 1994– 95 kış aylarında ortalama 250 mikrograma kadar yükselmiştir. 1995– 96 kış aylarında doğalgaz kullanımının yaygınlaşması ile bu değer 115 µg/m3’e düşmüştür. 2002 sonu itibariyle İstanbul’da kükürt dioksit oranı ortalama 19 µg/m3 olarak tespit edilmiştir. DOĞALGAZ Hava kirliliği sorunu günümüzde artık, küresel bir problem olarak en önemli çevre sorunu haline gelmiştir. Ülkemizde her geçen gün doğalgazın yaygınlaşması çevresel bir sorun olan hava kirliliğini azaltacak çok önemli adımlardan birisidir. Bu açıdan doğaya duyarlı, temiz, kükürt bulundurmayan, konforlu, doğalgaz yakıcı cihazlarda direkt kullanılan, yakıcı cihazların verimini artıran ve ucuz bir yakıt olan doğalgazın önemi özenle anlatılmalıdır. SONUÇ Gelecek nesillere bırakılacak en anlamlı miras; ekolojik dengesi bozulmamış, canlıların göç etmek zorunda kalmadığı, bitkilerin soyunun tükenmediği, insanların bütün teknolojik gelişmelere rağmen rahat ve sağlıklı soluk alıp verdikleri, çocukların daha şen ve kuşların daha özgür uçtuğu bir çevre olacaktır