4.bölüm uluslararası işletmecilik

advertisement
4.Uluslararası
İşletmecilik
Uluslararası İşletmecilik
Uluslararası ticaret, binlerce yıldır yapılan
faaliyettir. 1990’lı yıllardan sonra önemli bir artış
göstermiştir. İşletmeler artık dünya ölçeğinde
düşünmeye başlayarak yeni yönetim tarzları
benimsemiştir. Siyasal gelişmeler ülke
ekonomilerini önemli derecede etkilemiş ve
sonuçta küreselleşme kavramı ülkeler genelinde
yaygınlaşmaya başlamıştır.
 Uluslararası işletmeciliğin tarihsel süreç içindeki gelişimini
dört ayrı dönem halinde inceleyebiliriz:
Birinci dönem; 1500-1850 yılları arasındaki süreyi
kapsayan ticaret dönemi,
İkinci dönem; 1850-1914 yılları arasındaki sömürgecilik
dönemi,
üçüncü dönem; 1914-1945 yılları arasındaki ayrıcalıklar
dönemi,
1945’den günümüze kadar geçen süreyi kapsayan
dördüncü dönem ise uluslararası dönemdir.
 Ticaret Dönemi
 Ticaret dönemi, 1500’lü yılların başlangıcından 1850’lerde Avrupa’da
Sanayi devriminin ortaya çıkışına kadar devam etmiştir.
 Ticaret dönemini, çeşitli bireylerin ülke dışında şanslarını denemek ve
dış ülkelerden satın aldıkları malları Avrupa’ya göndermek yoluyla büyük
kârlar sağladığı dönem olarak tanımlayabiliriz. Bu dönemde sayısı çok az
olan kıymetli metallerin, baharatların, ipeklerin vb. malların ticareti daha
çok göze çarpmaktaydı.

Özellikle ipek ve baharat yollarının etkisiyle zenginleşen XVII. ve XVIII.
yüzyılın büyük İngiliz, Hollanda ve Fransız ticaret işletmeleri bugünün
uluslararası işletmelerine öncülük etmişlerdir. Bunlar genellikle üretim
işletmelerinden ziyade ticaret işletmeleriydi.

Zaten bu dönemde özellikle sermaye olanaklarının sınırlı olması üretim
faaliyetlerinin geniş çapta yapılmasına izin vermiyordu.
 Sömürgecilik Dönemi
 Sömürgecilik dönemi, Sanayi devriminden (1850) I. Dünya Savaşının
hemen başlangıcına (1914) kadar devam etmiştir. Coğrafik keşiflerin
tamamlandığı ve ülkelerin birbirleriyle olan ticari bağlarının iyice
genişlediği bu dönemin en belirgin özelliği, Sanayi devriminin sonucunda
büyük işletmelerin kurulmuş olmasıdır.
 Daha önce ticaret döneminin bir özelliği olan dışarıdan satın alınan
egzotik malların ülke içinde satılarak kâr elde edilmesi yerine, daha kolay
ve ucuz olarak elde edilebilen sanayi mallarına dönük faaliyetler
başlamıştır. Özellikle tarım ve madencilik faaliyetlerine önem verilmiştir.
 Dış yatırımların geniş çapta Batı Avrupa’dan Asya, Afrika ve Amerika’nın
gelişmemiş ülkelerine aktığı sömürgecilik döneminde, özellikle İngiltere’nin
yatırımları hissedilir şekilde artmıştır.
 Ülke içinde altyapı yatırımlarının azlığı gelişmeyi yavaşlattığı için, bu
dönemde ABD işletmeleri oldukça pasif bir durumdaydı
 Ayrıcalıklar Dönemi
 Ayrıcalıklar Dönemi, I. Dünya Savaşının başlangıcından (1914) II. Dünya
Savaşının bitimine (1945) kadar devam etmiştir. I. Dünya Savaşını izleyen
yıllarda dış ticareti engelleyen politikaların ortadan kaldırılmasının etkisiyle,
uluslararası işletmeler artış göstermiştir.
 Dış ülkelere yapılan yatırımlarda tarım ve madenciliğin önemli yer tuttuğu
sömürgecilik döneminden sonra, ayrıcalıklar döneminde otomobil sektöründe
dış ülkelere yapılan yatırımlar önem kazanmıştır. Başta İngiltere, Fransa ve
Almanya’da üretim işletmeleri kuran General Motors olmak üzere, otomobil
ve otomobil yedek parçaları yapan işletmeler Avrupa’da yayılmaya
başlamışlardır.

Modern uluslararası işletmelerin kurulmasında ilk adım olarak ise,
İngiltere’deki bir deterjan işletmesi olan ve ülke dışında üretim ve dağıtım
tesisleri kuran Lever Brothers’ın girişimini gösterebiliriz. Bu işletme, 1929
yılında Hollanda’nın Dutch Margarine Union isimli işletmesi ile birleşerek
Unilever’i meydana getirdi. Bu nedenle, Unilever ilk modern uluslararası
işletme örneği olarak kabul edilmektedir. Bundan sonra diğer Avrupa
işletmeleri ülke dışında faaliyet göstermeye başladılar. Nestle, ICI, Philips ve
Royal Dutch Shell bunun en belirgin örnekleridir.
 Uluslararası Dönem
 Uluslararası dönem, II. Dünya Savaşının bitiminden (1945) günümüze
kadar süregelen dönemdir. I. ve II. Dünya Savaşının olumsuz etkileri,
uluslararası işletmelerin gelişimini önemli ölçüde engellemiştir. Bu
nedenle XX. yüzyılın ilk yarısında uluslararası işletmelerin yayılması
oldukça yavaş olmuştur.

II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden 1970 yılına kadar geçen
dönemde, işletmeler dünya çapında yeni pazarlar ve üretici güçler
aramaya başladıkları için bu yıllara (1945-1970) Global Genişleme yılları
adı verilmiştir.
 Hızlı ve etkili bir haberleşme ağının kurulması, Global Genişleme
yıllarında işletmelerin daha uzak pazarlara girmelerine olanak vermiş ve
iletişim sorununu çok büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Bu döneme
kadar uluslararası işletmecilik alanında oldukça pasif kalan ABD
işletmeleri, özellikle 1950’li ve 1960’lı yıllarda dünyaya açılmaya
başlamışlar. Bu yıllarda teknolojik ilerlemede Avrupa işletmelerini geçen
ve dünyada en çok teknoloji transfer eden bir konuma gelen ABD
işletmeleri, sahip oldukları teknik, pazarlama, yönetim ve finansal
üstünlüklerini, ücretleri daha düşük olan denizaşırı ülkelerdeki işgücü ile
birleştirmeyi denemişler ve çok büyük başarılar ve kârlar elde etmişlerdir.
KÜRESELLEŞME OLGUSU
KÜRESELLEŞME
İLETİŞİM
TEKNOLOJİK ATILIMLAR
KÜRESELLEŞME: Uluslarüstü bir hedef olarak zenginliklerin; küresel
işletmeler aracılığı ile ortaya çıkarıldığı, yeniden değerlendirildiği, üretildiği,
dağıtıldığı ve tüketildiği rekabetçi bir sistemin adıdır.
KÜRESELLEŞME: Dünyadaki farklı sosyo-ekonomik yapıların karşılıklı
bağımlılık esasından öteye, birbirleriyle iç içe girdiği, adeta füzyona
uğradığı yapıdır.
Dünyanın tek bir Pazar / tek bir ekonomi haline dönüşmesi
süreci
 Küreselleşme kelimesinin bugünkü anlamıyla işlevsellik kazanması 4 Nisan
1959 tarihinde The Economist dergisi kullanımı ile olmuştur. Mc Luhan ise
1962 yılında yazdığı bir metin ile iletişim teknolojilerinin yaşamlarımızdaki
etkisini kavramak üzere sık sık söylenilen ‘global villlage’ yani küresel köy
terimini ilk defa kullanan kişi olmuş, dünya ekonomisinin tek bir pazara haline
geleceği düşüncesinin temelini atmıştır.

1980’lere doğru Harvard, Stanford, Colombia gibi prestijli Amerikan işletme
okullarında kullanılmış, aynı yıllarda uluslararası ekonomik kuruluşların
yayınlarında ve raporlarında yer almaya başlamıştır. 1990’lı yıllarda
ekonomik, sosyal ve siyasal süreçleri tanımlamak maksadıyla akademik dile
girmiştir.
 ‘Küresel düşün, küresel hareket et’ stratejisine göre;
“tüm dünyanın tek bir yer olarak billurlaşması (Mutlu,
1999, s.44)”, benzer tüketim alışkanlıklarını, benzer
yaşam stillerini ve benzer algılayış biçimlerini
yaratmaktadır. Bilgi iletişim teknolojileri ise, bu
benzeşmenin çok daha hızlı ve etkili hale gelmesini
sağladığı
gibi,
iş
yapma
yöntemlerini
de
kolaylaştırmıştır.
 Kısacası,
Batı-egemen homojen dünya kültürü,
işletmelerin önüne önemli fırsatlar çıkarmış ve bu
stratejiyi temel alan bazı uluslararası işletmeler,
yönetimi, pazarlamayı ve iletişimi tek merkezden
yönetmeye başlamıştır.
 Küreselleşme üzerine yapılan tanımlamalar
çerçevesinde kavramın içinde olmazsa olmaz olarak
değerlendirilebilecek başlıca unsurlar şu şekilde
sıralanabilir:
 - Ülkeler arası serbest mal ve hizmet ticareti
 - Sermayenin ülkeler arası serbest dolaşımı
 - İşgücünün ülkeler arası serbest dolaşımı
 - Teknoloji üretme, kullanabilme, endüstri ilişkilerinde
dönüşüm, yeni istihdam biçimleri
 - Rekabet derecesini yükseltici yasal ve kurumsal
düzenlemeler
 Küreselleşme sürecini hızlandıran faktörler:
 Teknolojik gelişmeler- ana faktör
 iletişim teknolojilerinde ve bilgi-sistem teknolojilerinde yaşanan gelişmeler üretim ve
dağıtım maliyetlerinde büyük fark yaratmış, karlılık oranlarının artışını sağlamıştır.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte yeni piyasalara ulaşım imkânı gelişmiş, mevcut
piyasalara ulaşımda ise ucuzlama meydana gelmiştir.

İletişim ve ulaşım maliyetlerinde yaşanan düşüş, bizzat teknolojik gelişmelerin daha
geniş piyasalara daha yüksek hızlarla yayılmasını sağlamıştır.

ABD ekonomisinden bazı örnekler, yeni bir teknolojik ürünün ilk tanıtımından sonra
yaygın kullanıma geçebilme süresinin giderek kısaldığını açıkça göstermektedir
 Otomobilin halkın %15'ine ulaşabilmesi için 55 yıl geçmiştir. Aynı süreler TV için 26, cep
telefonu için 13, internet için 7 yıldır(GÖKDERE, 2001). 1930’larda yaklaşık 0.70$ olan
mil başına ortalama ulaşım maliyeti, teknolojik gelişmeler sayesinde hızlı bir düşüş
trendi göstermiş ve 1990’larda 0.10$’a kadar düşmüştür. Benzer şekilde 1930 yılında
245$ olan New York-Londra arasındaki üç dakikalık bir telefon görüşmesinin maliyeti
1990’da 3.30$’a düşerken; bilgisayar maliyetleri son 40 yıl içinde 125 kat düşerek
1990’larda 1000$’a kadar gerilemiştir
 İdeolojik gelişmeler ve değişimler de küreselleşmenin
hızlanmasında doğrudan etkisi olan faktörlerdendir.
 Berlin duvarının yıkılması ve SSCB’nin ve Doğu Blokunun çöküşü, bu dönemde
küreselleşmenin hızlanmasında büyük etkisi olan iki gelişmedir.
 Söz konusu süreçler sonrasında dünya tek kutuplu bir hale dönüşmüş, soğuk savaş
döneminin tedirginliğinin ortadan kalkması ile ülkeler daha rahat kararlar alabilme, daha
verimli kaynak kullanım alanlarına yönelme imkânına kavuşmuşlardır.
 Ülkeler özelleştirme hareketlerine başlamış, piyasalarını dış rekabete açmış,
çokuluslu firmalar bu sayede üretim faaliyetlerin daha düşük maliyetli
bölgelere kaydırarak üretimde maliyet avantajına sahip olmuşlardır.
 Ekonomik faaliyetlerdeki değişimler
 Gelişmiş ülkelerdeki iç pazarın doyması, üretici firmaları başka pazarlar
bulmaya itmiştir. Petrol krizi sonrasında bu arayış daha da yoğunlaşmıştır.

İç pazarla yetinmek istemeyen firmalar yeni pazarlar bulabilmek adına başka
ülkelere yönelmiş, bu durum da ekonomik faaliyetlerde, özellikle dış ticaret
ayağında, etkili olmuştur.
KÜRESELLEŞMENİN ÖZELLİKLERİ
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI: Daha dinamik ve homojen
ÜRETİM FAKTÖRLERİ:
•Dünya ölçeğinde değerlendirme, üretme, dağıtma ve tüketime yöneltilmesi
TİCARET: Dünya ölçeğinde kural ve standartlar
KÜRESELLEŞMENİN ÖZELLİKLERİ
 Üretim faktörünün dünya ölçeğinde değerlendirilerek üretim,
dağıtım ve tüketime yöneltilmesi
 Ticari değişme ve uygulamaların dünya ölçeğinde kurallar ve
standartlarla gerçekleşmesi, gümrük duvarlarının
kaldırılması ve dünya ticaretini kolaylaştıran bölgesel ticaret
bloklarının ortaya çıkması
 İşletme organizasyonlarından başlayarak bütün ekonomik
aktörlerde uluslar üstü bir boyutta, ortak dünya ekonomik
strateji esasına dayalı bir planlamaya gidilmesi
 İşletmeler ve devlet arasında yeni bir iletişimin ortaya
çıkması
KÜRESELLEŞMENİN ÖZELLİKLERİ
 Ulus devletlerin uluslararası arenada tek tek etkin güç
ve aktör olduğu ve ülke sınırlarının ekonomik
faaliyetleri belirlediği anlayışın terk edilerek, bunun
yerine küresel aktörlerin olduğu yeni bir uluslararası
sistem oluşması
 Tüketici davranışlarının gittikçe artan bir şekilde
dinamik bir sürece girmesi ve bunun sonucunda tüketici
davranışlarında homojen ve ya birbirinin aynısı bir
yapının oluşması
 İşletme yönetimi anlayışı ve yöneticisi profilinin
değişmesi
KÜRESELLEŞMENİN YAPISAL BOYUTLARI
EKONOMİK BOYUT
Ekonomik kü reselleşme, genel anlamda, ü lke ekonomilerinin dü nya
ekonomisiyle entegrasyonunu, yani dü nyanın tek bir pazarda
bü tü nleşmesini ifade etmektedir.
Bir başka deyişle ekonomik kü reselleşme, bilgi ve iletişim
teknolojilerindeki gelişmelerin paralelinde, ü lkeler arasında mal, sermaye
ve emek akışkanlığ ının artması sonucu ü lkeler arasındaki ekonomik
ilişkilerin yoğ unlaşması ve ü lkelerin birbirlerine yakınlaşması demektir.
•Firmalar dünyayı pazar olarak görmektedirler
İthalat – İhracat; Lisans Anlaşmaları; Franchising;
•Stratejik Ortaklıklar; Yeni ve Ortak İşletmeler kurulması
•Uluslararası Şirketler ve Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları
SOSYO-KÜLTÜREL BOYUT
demokrasi, insan hakları, özgürlük, çevrenin korunması, uyuşturucu, terör, organize
suçlarla mücadele gibi tüm insanları ilgilendiren konuların uluslar üstü düzeyde ortak
bir platforma taşınmasını ifade etmektedir.
Küreselleşmeye eleştirel olarak yaklaşanlar, küreselleşmenin kültürü
homojenleştirdiğini ve günlük yaşamda daha zengin olanların, daha fakir olanların
bölgesel ve yerel özelliklerini ve geleneklerini tahrip ettiğini düşünmektedirler. Bu da bir
başka deyişle, dünyada yeni- koloniciliğin etkinlik kazanması ve kendini göstermesi
anlamına gelmektedir.
Küreselleşme oranında etkileşim artmakta, yaşam tarzları birbirine benzemektedir.
Diğer insanların geleneklerinin farkında olma
İnsana değer verme ve saygı gösterme
Niyet ve kastını açıklıkla belirtme, dürüst olma
Davranış tarzlarını diğerleriyle uyumlaştırma
-MC DONALS’S KÜLTÜRÜ- AMERİKANLAŞMA/MC DONALDSLAŞMA ??
SİYASAL BOYUT
Siyasal alanda küreselleş̧me kavramı Ulus ötesi yönetici ve düzenleyici
kurumların örgütlenmesine ve liberal siyasal ideolojinin ve onun kurumsal
biçimlerinin yayılmasına karşılık olarak kullanılmaktadır. Siyasal
globalleşme, eskiden uluslararası sistemin temel aktörü olan ulus-devletin
üstünlüğünü̈ sarsmış̧ ve ulus-devleti, yetkilerini başkalarıyla paylaşmaya
mecbur bırakmıştır.
Küreselleşmenin siyasi alandaki etkileri ulus devlet kavramının
algılanması ve değişimi çerçevesinde yaşanmaktadır.
Küreselleşme sonrasında ulusal sınırların yok olması, sermaye, ürün,
işgücü üzerindeki her türlü hareketliliğin artması ve bunun önündeki
engellerin kaldırılması, ulus devlet kontrollerini de azaltmaktadır.
Çokuluslu firmaların büyük ekonomik güçlere sahip olması ve
istedikleri düzenlemeleri yaptırabilme yönündeki baskı ve gücüne
sahip olmaları da ulus devlet anlayışını tahrip eden bir başka yöndür.
Uluslar neden ticaret yapar?
 En gelişmiş ve ileri düzeyde bir ülke bile olsa
ülkenin ihtiyaç duyduğu mal ve hizmeti tek
başına üretemez.
 Ülke kendi kendine yeter durumda olsa bile,
diğer ülkeler ihtiyaçları için bu ülkeyle ticaret
yapmak isterler.
 Bazı ülkeler teknolojik açıdan(know-how) zengin
olup doğal kaynaklar açısından fakir olabilir. Yani
ülkeler bu nedenlerden dolayı birbirinden çıkar
sağlamaktadır.
 Mutlak üstünlük ve karşılaştırmalı üstünlük
teorileri
Uluslararası Ticaretin
Kavramları
Uluslararası ticaret, mal ve hizmetlerin ülkeler
arasında alım satım yoluyla karşılıklı olarak el
değiştirmesidir.
İhracat; bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin bir
başka ülkeye satılarak gönderilmesine denir.
Örneğin Türkiye’de üretilen tekstil ürünlerinin
Almanya’ya satılması.
İthalat; bir başka ülkede üretilen mal ve
hizmetlerin satın alınarak ülkeye getirilmesine
denir. Örneğin Türkiye’nin İngiliz şirketinden
makina parçası alarak buraya getirmesi.
Uluslararası Ticaretin
Kavramları
 Dış Ticaret Dengesi:
Belli bir zaman dilimi
içersinde bir ülkenin toplam ihracat ve ithalat
rakamları arasındaki değer farkıdır.
 Dış Ticaret Fazlası / Açığı : Belli bir zaman
dilimi içerisinde bir ülkenin toplam ihracatının;
toplam ithalatından fazla olması / az olmasıdır.
 Ödemeler Dengesi:
Belli bir zaman dilimi
içersinde bir ülkeye giren toplam yabancı para
ile o ülkeden çıkan toplam yabancı para
arasındaki farktır.
ULUSLARARASI TİCARET ENGELLERİ
Ülkeler uluslararası ticareti şu amaçlar için engeller;
•İthalatı ikame edecek ulusal üretimi teşvik etmek
•Emekleme dönemindeki sanayileri korumak ve geliştirmek
•Yabancı tedarikçi işletmelere bağımlılığı azaltmak
•Ödemeler dengesindeki açığı azaltmak
•İhracatı teşvik etmek
•Yabancı şirketlerin maliyetin altında satış yapmalarını engellemek
•İnsan hakları, terorizm ve benzer konularda uluslararası karar ve
kurallara uymayan ülkelere siyasi amaçla yaptırımlar uygulamak
Ülkeler tarafından kullanılan ticaret engelleri
Gümrük vergileri, kotalar, ambargo, teşvikler, diğer sınırlamalar
Gümrük Vergileri
Yabancı ülkelerden ithal edilen mallara konulan
vergilerdir. Örneğin Almanya’da üretilen bir
otomobil Türk vatandaşı tarafından satın alınıp
Türkiye’ye getirildiğinde belli oranda gümrük
vergisi ödemek zorundadır. Ülkeler gelir sağlamak
ve ulusal sanayiyi korumak amacıyla da gümrük
vergisi alırlar. (örn. Ucuz Çin malları)
Kotalar
Herhangi bir ürünün ithalatı ve ihracatı için
belirlenen miktar kısıtlamalarıdır. Örneğin ABD
Türkiye’den ithal ettiği tekstil ürünleri üzerinde
miktar kısıtlaması uygulayabilir. 2015 yılında
Türkiye’den ithal edilecek gömlek sayısı 20.000 adet
diye bir sınırlama koyarsa, Türkiye’den ancak bu
sayıda gömlek ihraç edebilir.
Ambargo
İthalatta ve/ veya ihracatta belirli bir ürün yada ürün
gurubu için konulan yasaklardır.
Ambargoda, bir ülkeyi ekonomik ya da siyasi açıdan zor
duruma düşürmek için o ülke ile ekonomik ilişkisi
bulunan ülke ya da ülkenin buraya mal ve hizmet
satımlarının engellemek üzere önlemler alması söz
konusudur.
Örneğin ABD nin İran’a, ihracat ve ithalat konusunda
yasaklama getirmesi
Teşvikler ve Damping
 Teşvik; Hükümet tarafından yerli endüstriye düşük faizli krediler
vererek, girdi fiyatlarını düşürerek veya vergi muafiyetleri
uygulayarak çeşitli destek ve teşvikler ile ulusal sanayiyi
yabancı ülke işletmelerine karşı korur.
 Yerli üretici firmalara avantaj sağlamak amacıyla hükümetler
yabancı ülkelerden satın alınarak ülkeye ithal edilen ürünler
için özel standartlar, belgeler ve koşulların yerine getirilmesini
öngörürler. Örn. ISO, 9000, CE
 Dampingler: Bir ürünü kendi ülkesindeki üretim maliyetinden
daha düşük fiyatla başka ülkelere satmak
 Örn. Damping fiyatla başka ülkelere girmek isteyen Çin
mallarına karşı engelleyici önlemler
Uluslararası Pazarlara Giriş
Yolları
 İthalat ve ihracat
 Lisans Anlaşmaları
 Franchising
 Şirket Evlilikleri ve Stratejik İşbirlikleri
 Doğrudan Dış Yatırım;bir işletmenin yabancı bir
ülkede doğrudan yatırım ve üretim faaliyetinde
bulunarak dış pazarlara açılmasıdır.
ULUSLARARASI TİCARET ÖZENDİREN ANLAŞMALAR
ve ORGANİZASYONLAR
GATT : Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Anlaşması (The General
Agreement on Tariffs and Trade)1947 de kurulmuştur. Uluslararası
ticareti haklar ve sorumluluklar açısından düzenleyen anlaşmadır.
WTO: Dünya Ticaret Örgütü ( World Trade Organization)
APEC: Asya – Pasifik Ekonomik İşbirliği Konseyi(The Asia – Pasific
Economic Cooperation Council)
IMF : Uluslarası Para Fonu (International Monetary Fund)
World Bank: Dünya Bankası (International Bank for Construction
and Development)
ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü
ULUSLARARASI TİCARET ÖZENDİREN ANLAŞMALAR
ve ORGANİZASYONLAR
BM: Birleşmiş Milletler 1945 yılında kurulmuş 191
üyesesi mevcut
UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu
AB: Avrupa Birliği
OECD: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü
OPEC: Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü
G-8: ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa,
İtalya, Kanada, Rusya.
Download