ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ DERS NOTLARI (I. ÜNİTE) I

advertisement
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ DERS NOTLARI (I. ÜNİTE)
I.DÜNYA SAVAŞI
1.Dünya Savaşı’nın Özel Sebepleri
Almanya: Siyasal birliğini geç kurduğundan dolayı sömürgeciliğe
geç başlamıştır. Yeni sömürgeler elde etme ve denizlere hakim olma
konularında İngiltere ile rekabete girişmiştir.
İngiltere: Almanya'nın siyasal ve ekonomik açıdan güçlenmesinden
rahatsız olmuştur. Kendisine rakip olabilecek güçlerden kurtulmak ve
Alman birliği ile bozulan Avrupa'daki güç dengesini tekrar kurmak
istemektedir. Almanya'nın denizlerde güçlenmesinden de fazlaca
rahatsız olmuştur.
Fransa: Almanya’ya kaptırdığı Alsance-Loren bölgesini geri almak
istemektedir. Bundan dolayı Almanya’ya karşı bir düşmanlık
içindedir.
Rusya: Panislavizm ilkesi ile Balkanlara yayılmak istemektedir.
Ayrıca Rusya, boğazları ele geçirerek Akdeniz'e inmek amacındaydı.
İtalya: Sömürgecilikte geri kalmıştır. Amacı yeni sömürgeler ele
geçirmenin yanında, eski Roma İmparatorluğu gibi Akdeniz'e hakim
olmaktır.
Avusturya-Macaristan: En büyük tehlikesi Rusya ve onun destekçisi
olduğu Sırbistan'dır. Panislavizme ve Balkanlar'daki Rus etkisine
karşı mücadele etmiştir.
Japonya: Asya ve Büyük Okyanus'ta yayılma amacındaydı.
Uzakdoğu’daki Alman sömürgelerini ele geçirmek istemiştir.
Osmanlı Devleti: Trablusgarp ve Balkan Savaşları ile en değerli
topraklarını kaybeden Osmanlı Devleti, son yüzyılda kaybettiği
toprakları geri almak için Almanya yanında savaşa girmiştir.
I.Dünya Savaşı’nın Genel Sebepleri
o Fransız ihtilali sonucunda ortaya çıkan milliyetçilik akımının
etkisi,
o Sanayi inkılabı ile birlikte sömürgeciliğin hızlanması,
o Ham madde ve pazar arayışının devletler arası rekabete
dönüşmesi,
o Avrupa devletleri arasında bloklaşma
o
Avrupa devletleri arasında silahlanma yarışının hızlanması
Kısaca: Milliyetçilik akımı – Sömürgecilik – Hammadde ve Pazar
arayışı – Bloklaşma – Silahlanma
Paris Barış Konferansı (1919)
I.Dünya Savaşı'nı kesin olarak bitirecek ve bozulan dengeyi
yeniden kuracak barış antlaşmalarının imzalanmasını sağlamak
amacıyla 18 Ocak 1919'da, Paris'te toplanmıştır.
MONROE DOKTRİNİ
Monroe Doktrinine göre ABD’nin dış politikasının esasları
şunlardır:
1. ABD, Avrupa devletlerinin Amerika kıtasında yeniden
sömürgecilik hareketlerine girişmelerine izin vermemek
2. ABD, Avrupalı güçlerin arasındaki soruna, savaşlara ve
politikalara karışmamak.
I.Dünya Savaşının Sonuçları
 Osmanlı, Rusya, Almanya ve Avusturya-Macaristan gibi
İmparatorluklar parçalanmıştır.
 Türkiye, Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Litvanya,
Macaristan gibi yeni devletler kurulmuştur.
 Dünya barışını korumak amacıyla Cemiyet-i Akvam (Milletler
Cemiyeti) kurulmuştur.
 Büyük devletlerin yıkılmasıyla Dünyada dengeler bozulmuş ve
otorite boşluğu meydana gelmiştir.
 İngiltere ve Fransa en büyük rakiplerinden kurtulmuş, İngiltere
savaştan en karlı çıkan devlet olmuştur.
 İslamcılık veya Ümmetçilik anlayışı sona ermiş ve Araplar
Osmanlı devletinden ayrılmıştır.
 İlk kez kimyasal silahlar, denizaltı ve tanklar kullanılmıştır.
 Yapılan barış anlaşmaları yeni sorunlara neden olmuş ve II.
Dünya Savaşı çıkmıştır.
 Barış Antlaşmalarında milliyetçilik prensibine dikkat
edilmemesi azınlık sorununun ortaya çıkmasına sebep olmuştur.


Sömürgecilik isim değiştirerek yerini Manda ve Himayeye
bırakmıştır.
Yeni yönetim şekilleri ortaya çıkmıştır.(İtalya’da FaşizmAlmanya’da Nazizm-Rusya’da Komünizm)
Çarlık Rusyası'nın Yıkılışı ve Bolşevik Ihtilali
İhtilalin ortaya çıkışı
Çanakkale cephesinde Osmanlıların başarılı olması ve itilaf
devletlerinden yardım alamayan Çarlık Rusyasında hayat şartlarının
daha da ağırlaşması, yolsuzluk ve vurgunlar sonucunda halk isyan
etti ve çar, yönetimi geçici meclise devretti. Sürgündeki İlyiç
Vilademir Lenin geçici hükümeti devirdi ve Ekim 1917’de Bolşevik
ihtilalini yaptı.
Lenin, 1918'de Brest-litovsk antlaşmasını imzaladı. Lenin N.E.P.
adı verilen yeni ekonomi politikasını ilan etti ve yenilik hareketlerine
başladı. Lenin’den sonra Stalin’de bu yeniliklere devam etti.
Rusların Orta Asya'yı İstilası
Ruslar, Altın Ordu Devleti'nin yıkılmasından sonra Türk
hanlıklarının istila etmeye başladı. Yusuf Akçura ve İsmail Gaspıralı
gibi isimlerin faaliyetleri sonucunda Türkler kongreler toplamış,
partiler ve cemiyetler kurmuştur. Ancak Türkler'in bağımsızlık
mücadeleleri Ruslar tarafından engellenmiş ve Türk topluluklarına
karşı asimilasyon hareketi başlamıştır.
Basmacı Hareketi
1917 Bolşevik İhtilali'nden sonra, “Türkistan Türkistanlılarındır."
Sloganı ile Türkistan'ın bağımsızlığını sağlamak amacıyla Rusya'ya
karşı başlatılan harekettir. Bu hareket önceleri Enver Paşa’nın
bölgeye gitmesiyle başarılı mücadeleler verdiyse de başarılı
olamamıştır.
ORTA DOĞUDA MANDA YÖNETİMLERİNİN KURULMASI
Dünyadaki petrolün üçte ikisinin Orta Doğu’dan çıkıyor olması
bu bölgeye ilgiyi artırmıştır. Ayrıca Müslümanların, Hıristiyanların
ve Yahudilerin kutsal mekânlarını barındırıyordu.
İngiltere için Orta Doğu’nun başka bir önemi daha vardı.
Sömürge yollarına giden en kısa yol Orta Doğu’dan geçiyordu.
Özellikle Süveyş Kanalının açılması ile Orta Doğu’nun (Daha çok
Mısır) önemi daha da artmıştı.
İngiltere ve Fransa Nisan 1920’de toplanan San Remo
Konferansı’nda Orta Doğu’yu kendi aralarında paylaştılar.
 Fransa; Suriye ve Lübnan’ı
 İngiltere; Irak, Filistin ve Ürdün’ü aldı.
Meiji Restorasyonu
19. yy’ın 2. yarısında Japonya’da başlatılan modernleşme
hareketidir.
Şogunluk yönetimini (askeri diktatörlük) yıkan İmparator
Mutsuhito yönetimi ele geçirerek japonyada yenilik hareketlerine
başlamış ve Japonyayı Uzakdoğunun en güçlü Devleti haline
getirmiştir.
Sanayileşen fakat hammadde açısından fakir olan Japonya Asya
kıtasına ulaşmak için yayılmacı bir politika izlemeye başladı. Kore
ve Mançuryayı ele geçirmek isteyen Japonya, Çin ve Rusya ile
mücadele etti.
1929 DÜNYA EKONOMİK KRİZİ
ABD′de (New York) başlayan, fakat dünyanın farklı bölgelerinde
1930′lu yıllar boyunca yıkıcı etkilere yol açan bir gelişmedir.



Krizin Sebepleri
Amerikan ekonomisinde söz sahibi olan 200 şirketten birinin
bile batmasına ekonominin dayanacak olmaması (I. Dünya
Savaşı'ndan dolayı bazı şirketler birleşmek zorunda kalmıştı.)
Bankacılık sisteminin kötü yapılandırılmış olması, şirket ve
bankalarda yeterli denetimin yapılmaması
Başkan Hoover yönetiminin tecrübesiz olmasından dolayı krize
zamanında ve etkili şekilde müdahale edememesi









Amerika'nın verdiği kredileri geri alamaması zamanla Amerikan
ekonomisini zorda bırakması (Amerika, 1924-29 yılları arasında
gerçekleştirdiği ihracat fazlası ile dünyanın kredi veren ülkesi
konumuna geldi ve ölçüsüzce kredi vermeye başladı.)
Aynı dönemde İngiltere'de para birimi pound (paund)ın aşırı
değer kazanması
Almanya ise savaş tazminatlarını ödemek için karşılıksız para
basmasının aşırı enflasyona sebep olması
Krize Karşı Türkiye'nin Aldığı Önlemler
1930'da Türk lirasının değerini belirlemek amacıyla Merkez
Bankası kurulmuştur.
Korumacı-Devletçi ekonomi politikası uygulanmıştır
Milli ekonomiyi güçlendirmek için Yerli Malı kullanımı teşvik
edilmiştir
Takas ve Klining yöntemi uygulandı. (Klining yöntemine göre
malını aldığınız bir ülke sizin malınızı almaz zorundaydı.)
Gümrük vergilerini yükselterek ithalata sınırlandırmalar
getirildi.
1934 yılında I. Beş yıllık kalkınma planı uygulanmıştır.
Barışın Sürekliliğini Sağlama Çabaları
İki savaş arasında barışın sürekliliğini sağlamak amacıyla:
Milletler Cemiyeti kuruldu, Locarno Anlaşması ve Kellog-Briand
Paktı imzalandı.
İtalya’da Faşizm-Almanya’da Nazizm
I.Dünya Savaşından umduğunu bulamayan italyada savaş sosyal
ve ekonomik alanda sıkıntılara yol açtı. Bu durumdan faydalanan
faşistler ülkede iktidarı ele geçirdi. Faşist başbakan Mussolini
saldırgan bir dış politika izlemeye başladı.
Versay Anlaşması Almanya'nın ekonomisini olumsuz etkiledi ve
NAZİ lideri Adolf Hitler taraftar toplayarak ülkede yönetimi ele
geçirdi. Versay Anlaşmasının hükümlerini çiğnedi. Hitler de,
Mussolini gibi dış politikada saldırgan bir politika izledi ve II. Dünya
savaşının çıkmasında etkili oldu.
İspanya’da Franco Dönemi
İspanya’da, Cumhuriyetçiler ve Milliyetçilerin iktidar mücadelesi
iç savaşa neden oldu. General Franco’nun lider olduğu milliyetçiler
iktidarı ele geçirdi. Franco diktatörlük ile ülkeyi yönetti. Batılı
devletler İspanya ile ilişkilerini kestiler, ancak sonraki dönemlerde
ilişkiler tekrar gelişti.
İKİ SAVAŞ ARASI DÖNEMDE DÜNYA
Sanayide kullanılan petrol ve elektrik günlük hayata girdi;
evlerde elektrikli araçların kullanımında artış görüldü.
Avrupa'da kara ve demiryolları yapılarak ulaşım kolaylaştırıldı.
Dünyada taşıt yapımında seri üretim yaygınlaştı. Kıtalar arası
ulaşımda gemilerin yanında uçaklarda kullanılmaya başlandı.
Bu dönemde şehircilik ve mimari gelişti. Gökdelenlerin sayısında
artış görüldü.
İletişim araçlarının gelişmesiyle haberleşme kolaylaştı. Radyonun
önem kazanması ile "konuşan basın" dönemi başladı.
Fotoğraf, çizgi film, sinema gibi görsel sanatlarda Gelişmeler
yaşandı. Avrupa'da Tenten, Barbar, Amerika'da Temel Reis,
Süperman" gibi çizgi filmler çıktı.
Bu dönemde bilim alanında da önemli gelişmeler oldu.
Einstein'in izafiyet teorisi yeni bir çığır açtı.
Sağlık sahası başta olmak üzere biyoloji biliminde önemli
ilerlemeler sağlandı. Bazı hastalıkların tedavisi için aşı ve ilaçlar
bulunurken organ nakline başlandı. 1929'da Alexander Fleming
penisilini keşfederek antibiyotiklerin gelişeceği alanı açtı.
Psikoloji önem kazandı ve bu alanda yeni akımlar ortaya çıktı.
Geleneksel tarih anlayışında önemli değişiklikler yaşandı. Yeni
tarih anlayışı ile savaş tarihi, kral ve imparatorlar tarihi, önceliğini
kaybetti. Yeni tarih anlayışı,yerel tarih, sosyal, ekonomik ve
medeniyet konularını öne çıkardı.
iki savaş arası dönemde edebiyat, tiyatro ve sinema gelişti.
ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI
1923'ten sonra Türkiye dış politikada Lozan'da halledilemeyen
Musul, dış borçlar, Suriye sınırı (Hatay),
nüfus mübadelesi ve Boğazlar sorunlarına öncelik verdi.
a. Türkiye'nin Milletler Cemiyetine (Cemiyet-i Akvam) Girişi (18
Temmuz 1932)
Türkiye’nin 1930’dan sonra batılı devletler ile sorunlarını
çözmesi üzerine Türkiye’nin cemiyete davet edilmesini sağlamıştır.
1932’de Milletler Cemiyetinin teklifi ile Türkiye Milletler
Cemiyeti’ne girmeyi kabul etmiştir (1932).
b. Balkan Antantı (9 Şubat 1934)
Balkanları ele geçirmek isteyen İtalya ve Almanya tehlikesi
karşısında dört Balkan devleti Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve
Türkiye 9 Şubat 1934’te Balkan Antantını imzaladı.
Arnavutluk İtalya'nın etkisinde olduğu için Bulgaristan ise komşu
ülkelerin topraklarında hak iddia ettiği için Balkan Antantına
katılmadı.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni dengelerin kurulması ile Balkan
Antantı geçerliliğini kaybetti.
c. Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi (20 Temmuz 1936)
Türkiye, Lozan Anlaşmasında o günkü şartlar altında Boğazlar
Bölgesi'nin silahtan arındırılması ve geçişin denetlenmesi işinin
uluslar arası bir komisyona verilmesini kabul etmek zorunda kaldı.
1933’te sonra İtalya, Almanya ve Rusya silahlanarak yayılmacı
bir politika izlemeye başladı. Bu gelişmeler üzerine kendi
güvenliğini sağlamak isteyen Türkiye 1936’da Lozan Anlaşmasını
imzalayan devletlere Nota gönderdi. Türkiye bu notada boğazlarla
ilgili hükümlerin değiştirilmesini istedi. İmzacı devletler bu isteği
kabul etti ve İsviçre’nin Lozan kentinde toplanarak Montrö Boğazlar
Sözleşmesini imzaladılar.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile "Boğazlar Komisyonu" kaldırılıp
Türkiye'ye Boğazlar ve çevresinde asker bulundurma hakkı verilerek
Boğazlar'da Türk egemenliği ve kontrolü sağlandı.
d. Sadabat Paktı (8 Temmuz 1937)
İtalyanın doğu Akdeniz ve orta doğu’ya yönelme politikası
yanında Habeşistana saldırması Türkiye ve orta doğu ülkelerini
endişelendirdi. Orta doğunun güvenliğini sağlamak amacıyla
Türkiye-İran-Irak-Afganistan 1937’de Sadabad paktını imzaladı.
Bu sadece bir saldırmazlık ve iyi komşuluk paktıdır, savunma
için yardımlaşma paktı değildir.
Bu pakt ile Türkiye doğu sınırlarını güvence altına almış oldu.
e. Hatay Meselesi ve Hatay'ın Anavatana Katılması (30 Haziran
1939)
Türkiye ile Fransa arasında yapılan 1921 Ankara Anlaşmasıyla
Hatay, Fransa mandasındaki Suriye’ye bırakılmıştı. Ancak burası
özel bir yönetime sahip olacak, Türk parası resmi para olarak
kullanılacaktı.
II. Dünya savaşı çıkma ihtimali olunca Fransa 1936’da Suriye’yi
boşaltma kararı aldı ve Hatay’ı Suriye’ye bıraktı.Türkiye Milletler
Cemiyetine Başvurarak halkı Türk olan Hatay’ın Türkiye’ye
verilmesini istedi.
Milletler Cemiyeti İskenderun’un içişlerinde bağımsız,
dışişlerinde Suriye’ye bağlı olması kararını aldı. Türkiye ile ilişkileri
geliştirmek isteyen Fransa Hatay konusundaki tutumunu
yumuşatmak zorunda kaldı. Seçimler yapıldı ve bağımsız bir devlet
olarak Hatay Cumhuriyeti kuruldu.(1938) Hatay Cumhuriyeti
1939’da aldığı bir kararla Türkiye’ye katılma kararı aldı.
Böylece Hatay meselesi misakı milli doğrultusunda çözülmüş oldu.
Tarih Öğretmeni
Mücahid ELKATMIŞ
Download