Şifanur | Safer Ayı İle İlgili Hadisler

advertisement
Safer Ayı İle İlgili Hadisler
Açıklama: (Safer ayı nedir ve duası)
Kategori: İSLAM
Eklenme Tarihi: 27 - Kasım - 2014
Geçerli Tarih: 19 - Temmuz - 2017, 05:41
Site: Şifanur
URL: http://www.sifanur.com/haber/3729-safer-ayi-ile-ilgili-hadisler.html
Safer ayı nedir ve 2014 Safer ayı ne zaman? Safer ayı denildiğinde akla şanssızlık geliyor peki
bu doğru mudur? İşte Safer Ayı hakkında bilgiler. Safer Ayı için hangi dualar okunmalı. Hicri
ayların ikincisi olan Safer ayı halk arasında yanlış bir şekilde bela ve musibetlerin yaşandığı ay
olarak biliniyor. Safer ayı ile ilgili namaz ve dua tavsiyeleri dilden dile dolaşıyor.
Safer ayı Hicrî ayların ikincisidir.
Peki, merhameti sonsuz Cenab-ı Allah'ın kulları için bir 'bela ayı' söz konusu olabilir mi?İslam
dininde bazı ay ve günlerin daha mukaddes sayıldığı biliniyor. 'On bir ayın sultanı' diye
adlandırdığımız Ramazan ayı, kandil geceleri veyahut 'Müslümanların bayramı' dediğimiz cuma
günü bu ay ve günlerden bazıları. Böyle günlerde ibadetlerimize daha fazla özen gösterir, hal ve
hareketlerimizde daha dikkatli oluruz. Ancak Safer ayı, diğer gün ve ayların tam aksine halk
arasında 'gökten belaların yağmur gibi yağdığı ay' olarak tasvir ediliyor. Bu aya özel namaz ve
dualar dilden dile dolaşıyor. Belalardan korunmak için daha fazla sadaka verilmesi tavsiye
ediliyor.
CAHİLİYE DÖNEMİ BİLGİSİ
Hicrî takvimin ikinci ayı olan safer ayını bu şekilde nitelendirmek doğru değildir. Çünkü, Safer
ayına ithaf edilen bu etiketin kaynağı cahiliye devri Araplarına dayanıyor. Rivayetlere göre bu
ayda yaşanan çeşitli sıkıntılar yüzünden Araplar safer ayınışanssız olarak görmeye başlar. Ancak
İslamî döneme geçildiğinde bu yanlış algıyı düzeltmek için safer ayına 'saferü'l-hayr' ya da
saferü'l-muzaffer' denilmeye başlanır.
SAFER AYINA BELA DEMEK CAİZ DEĞİL
İlahiyatçı yazar Ahmed Şahin, bir yazısında safer ayını bela ve musibet ayı olarak anmanın caiz
olmadığından bahsediyor. Şahin, “İslam'da bir tefe'ül anlayışı vardır, bir de teşe'üm yorumu söz
konusudur. Tefe'ül, herhangi bir gün ve vakitten, olay ve görüntüden iyi manalar çıkarmak,
teşe'üm ise kötülük ve şanssızlık yorumları yapmaktır ve teşe'üm caiz görülmemiştir. Bu sebeple
safer ayını bela ve musibet ayı olarak yorumlamak bir teşe'ümdür. Teşe'üm ise caiz değildir”
diyor.
GÖKTEN BELA DEĞİL RAHMET İNER
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Tevhit Ayengin, böyle bir anlayışın İslam diniyle bağdaşmadığını söylüyor:
“Gökten bela inmez, rahmet iner. Bela yağdıran bir Allah anlayışı İslam'ın değerleri ile taban
tabana zıttır. Rahman ve Rahim olan bir Allah'a bu tür şeyleri atfetmek tamamen yanlıştır. Safer
ayını şanssız olarak niteleme cahiliye devri uygulamasıdır. Ondan şiddetle uzak durmak gerekir.
Safer ayının bela ve musibet ayı olması için bu konuda dikkate alınabilecek sahih delillerin yani
ayet ve hadislerin olması gerekir. Böyle bir şey yoktur, aksine mevcut şanssızlık anlayışını
düzelten, onu reddeden ifadeler vardır.”
HZ. MUHAMMED'İN HASTALANDIĞI AY
Ayengin Peygamber Efendimiz'in, bu ayda hastalanmasını safer ayının şanssızlığına delil
gösteren anlayışa da şu yorumu yapıyor:
“Acaba sevgili Peygamberimiz (sas) belayı, şanssız hak edecek ne yapmıştı ki, böyle sözüm ona
bir ayda -eğer safer, bela ayı ise- hastalandı. Başka aylarda hastalananlar hangi bela sebebiyle
hastalanıyor. Böyle bir mantık olmaz. Her insan bu dünyaya belirli bir süreliğine gelir ve ömrü
sona erince ahirete gider. Niye bugün de yarın değil sorularını cevaplamak imkânsızdır. Hz.
Peygamber'in safer ayında hastalandığı rivayet edilir. Ancak bunu, safer ayı yüzünden var
olduğu şeklindeki bidat anlayışla ilişkilendirmek doğru değildir.”
HADİSLER SAFER AYI İÇİN NE DİYOR?
Prof. Dr. Tevhit Ayengin, cahiliye devrinde safer ayında umre yapılmasının büyük günahlardan
sayıldığını ve bu durumun Efendimiz'in (sas) hadislerine de yansıdığını anlatıyor: “Allah Resulü
(sas) 'Umre her zaman helaldir' demek suretiyle cahiliye devrindeki bu yanlış anlayışı
düzeltmiştir. Diğer bir hadiste ise şöyle buyurulmaktadır:
"Eşyada şanssızlık yoktur. Safer ayında şanssızlık yoktur, baykuşun ötmesinde
de şanssızlık yoktur.' (Müslim, Selâm, 102) Ayengin, bu aya özel atfedilen namaz ve dualara da
itibar edilmemesinin altını çiziyor: “Safer namazı diye bir namaz yoktur. Bu güne özel bir dua
yoktur. Müslüman, her zaman dua eder. Hayatının her anında duada bulunabilir. Bunda hiçbir
sakınca yok. Ancak safer ayı duası şeklinde bir dua, bu ayın bela ve musibet ayı olduğunu
peşinen kabul etmek anlamına gelir. Dolayısıyla bu aya özel dua şeklinde dolaşan dualara itibar
etmemek gerekir.” Cahiliye devrinden günümüze kadar gelen safer ayında nikâh kıyılmaması,
doğan çocuklardan hayır gelmemesi gibi inanışlar da var. Ayengin, bu durumun da İslamiyet ile
ilgisi olmadığını söylüyor.
Dinimizde şanssızlık yoktur
Sual: Komşularım bana, (Seni görünce, bizeşanssızlık geliyor, işimiz hiç rast gitmiyor) diyorlar.
Salı günü iş yapmayşanssız sayanlar vardır. Dinimizdeşanssızlık diye bir şey var mıdır?
CEVAP
, iyilik getiren şey veya belirti, hayır, iyilik, bereket.
şanssız, kötülük ve zarar getirdiği sanılan şey.
şanssızlık, bir şeyi veya bir olayı kötüye yorumlamak.
Bir şeyin, bir günün veya bir yerinşanssız sanılması, Yahudilikte vardır. Hristiyanlıkta da, 13
rakamının şanssızlık getirdiğine inanılır. Dinimizde ise, bir şeyişanssızlığa yormak yoktur. Fakat,
(Şu iş veya şu ev bana şanssız geldi) gibi sözleri söylemekte mahzur yoktur. Hadis-i şeriflerde
buyuruluyor ki:
(Müslümanlıktaşanssızlık [bir şeyi kötüye yorumlamak] yoktur.) [Mektubat-ı Rabbani 3/41]
(Bir şeyi şanssızlık yorma, hayra yor! Sizden biriniz, hoşuna gitmeyen şanssızlık zannettiği bir
şey görünce, şöyle desin: "Ya Rabbi! İyilikleri veren, kötülükleri defeden ancak sensin. Lâ havle
velâ kuvvete illâ bike.") [Beyheki]
Hazret-i İkrime anlatır:
Bir kuş ötüp geçtiğinde, oradakiler yorumda bulundular. İbni Abbas hazretleri de, (Hayra da,
şerre de alamet değildir) buyurdu. Bir olayı hayra yormakta ise mahzur yoktur. Çünkü
Peygamber efendimiz, gördüğü şeyleri hayra yorardı. Hiçbir şeyi şanssızsaymazdı. (İ. Ahmed)
Safer ayı ve şanssızlık
Sual: Safer ayının şanssız , bu ayda bela ve musibetlerin geldiği doğru mudur? Başka hangi ay ve
hangi gün şanssızdır
CEVAP
Safer ayı ile diğer ay ve günlerin şanssız olduğu doğru değildir. Dinimizde şanssız gün veya ay
yoktur. Mektubat-ı Rabbanide bildiriliyor ki:
Günlerin şanssızığı, âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselâmın gelmesi ile
bitmiştir.şanssızgünler, eski ümmetlerde vardı. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Günler, Allah'ın günleridir, kullar da, Allah'ın kullarıdır.) [1/256]
Yani, Allahü teâlâ kulu da, günleri de, ayları da şanssız olarak . Kul, dinimizin emrine
uymayıpşanssız şeyler yaparsa, şanssız kimse olur. Bazı günlerde kötü şeyler yaparsa, o günler
ona şanssız gelmiş olur.
Çarşamba şanssız değildir
Sual: Bazı günlereşanssızlık var deniyor. Mesela Eyüp aleyhisselama bela geldiği gün Çarşamba
olduğu için, o gün, kan alınmasının, hasta ziyaret etmenin ve tırnak kesmenin yasak olduğu
söyleniyor. Çarşamba günü şanssız mudur?
CEVAP
Bir şeyin, bir günün veya bir yerinşanssız sanılması, Yahudilikte vardır. Hristiyanlıkta
da, şanssızlıklar vardır. Mesela Hristiyanlar,13 rakamınınşanssız getirdiğine inanırlar.
Dinimizde şanssızgün olmadığı gibi, şanssızlık diye bir şey yoktur. İmam-ı Gazali hazretleri,
(şanssızlığa inanmak şeytandandır) buyuruyor. Hazret-i İkrime de bildirir ki:
Resulullah, gördüğü şeyleri hayra yorar, hiçbir şeyi şanssızsaymazdı. (İ. Ahmed)
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Günlerinşanssız, âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselamın gelmesi ile bitmiştir. şanssız
günler, eski ümmetlerde vardı. Hiçbir gün, başka günlerden üstün değildir. Cuma, Ramazan ve
diğer mübarek günler, İslamiyet üstün tuttuğu için üstündür.
Ruhul-beyan'da, Tevbe suresi, 37. âyetinin tefsirinde diyor ki:
(Resulullah teşrif edince, günlerin müminlere şanssızolmaları kalmadı.)
Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Müslümanlıkta şanssızlık yoktur.) [Mektubat-ı Rabbani 3/41]
(Şanssızlığa inanan bizden değildir.) [Bezzar, Hadika]
(şanssızlıkl düşüncesinin, kendisini, ihtiyacı olan bir işi yapmaktan alıkoyan kimse, Allah'a şirk
koşmuş sayılır.) [İ. Ahmed]
Dinimizdeşanssız gün yok ama, şansszı sayılan mübarek gün ve geceler vardır. Bunlar mübarek
diye, ötekilere şanssız demek yanlış olur.
Çarşamba ve Cumartesi hacamat yaptırmak mekruhtur. Bir rivayette de Cuma günü de kan
aldırmak mekruhtur. Mekruh olması, bu günlerin şanssız gün olduğunu göstermez.
Cumartesi günü oruç tutmak mekruh, bir rivayette de Cuma günü de oruç tutmanın mekruh
olduğu bildirilmiştir. Cuma ve cumartesi günü oruç tutmak, mekruh olduğu için,
bugünlere şanssız denmez. Bayram günleri de oruç tutmak haram olduğu
içinşanssız denmez. Allahü teâlâ şanssız gün ve şanssızlık değildir. .hiçbir şey de lüzumsuz
değildir.
İbni Abidin hazretleri, kendi zamanında Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri hasta ziyareti
yapılmaması şeklinde bir âdet olduğunu, bu âdete uymanın mahzuru olmadığını bildiriyor. Bu
ifade, bu günleri hasta ziyaret etmenin şanssız olduğunu göstermez. Halkın âdet ettiği şeylerin
aksini yaparak tepkiye sebep olmamalı deniyor. Mesela Urfa'daki balıklı gölün balıklarını yiyen
ölür deniyor. Tıbben aksi ispat edilmediği sürece böyle şeyleri yememek iyi olur.
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(İnsan, şu üç şeyden kurtulamaz: şanssızlık, su-i zan ve haset. Su-i zan edince, buna uygun
hareket etmeyin.şanssız sandığınız şeyi, Allaha tevekkül ederek yapın. Hased ettiğiniz kimseyi
hiç incitmeyin!) [Beyheki]
SAFER AYI DUASI
Allahümme ferricna biduhulis safer, vahtimlena bilhayri vezzafer.
Safer ayı cezaların indiği bir aydır. Bunun için ilk gün hemen yukarıdaki duayı okuyup, oruçlu
olmak ve çok sadaka vermek lazımdır.
Peygamber Efendimiz (sav) safer ayının ilk çarşambası ve son çarşambası şu duayı 100 defa
okumamızı tavsiye buyuruyorlar;
Ya dafial belaya idfa'annel belaya, fallahu hayrun hafizan ve huve erhamurrahimin. İnneke ala
külli şey'in kadir.
Manası:Ey belaları defeden (Allah'ım)! Bizden belları uzak eyle. Allah (c.c) muhafa edenlerin en
hayırlısı ve o merhametlilerin en merhametlisidir. O herşeye gücü yetendir.
Hemen başta belirtelim ki İslamiyette şanssızlık yoktur. Böyle şeyler Yahudilikte ve
Hıristiyanlıkta vardır. Mesela Hıristiyanlar "13" rakamının şanssızlık getirdiğine inanırlar.
İmam-ı Gazali hazretleri, (şanssızlığa inanmak şeytandandır) buyuruyor. Eskiden, Arabistan'da
yolculuğa çıkarken, bir kuş uçururlardı. Kuş sağa uçarsa, uğurlu sayıp, yola devam ederler, sola
uçarsa, şanssız sayıp geri dönerlerdi. Hazret-i İkrime anlatır:
"Bir kuş ötüp geçtiğinde, oradakiler yorumda bulundular. İbni Abbas hazretleri de, (Hayra da,
şerre de alamet değildir) buyurdu. Bir olayı hayra yormakta ise mahzur yoktur. Çünkü
Peygamber efendimiz, gördüğü şeyleri hayra yorardı. Hiçbir şeyi şanssız saymazdı." (İ. Ahmed)
Bir şeyi şanssızlığa yormak uygun değil, ancak "Şu iş veya şu ev bana şanssız geldi" gibi sözleri
söylemekte mahzur yoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müslümanlıkta şanssızlık [bir şeyi kötüye yorumlamak] yoktur.) [Mektubat-ı Rabbani 3/41]
(Bir şeyi şanssızlığa yorma, hayra yor! Sizden biriniz, hoşuna gitmeyen şanssızlık zannettiği bir
şey görünce, şöyle desin: "Ya Rabbi! İyilikleri veren, kötülükleri defeden ancak sensin. Lâ havle
velâ kuvvete illâ bike.") [Beyheki]
(Yumuşak muamele şanssızlık[iyilik], sert davranmakşanssızlık [kötülük] getirir.) [Harâiti]
(Uğuru [hayrı] ve şanssızlığı [şerri] en çok olan uzuv dildir.) [Taberani]
***
Muharrem ayı bitti şimdi Safer ayındayız. Bazıları da bu ayı şanssız sayıyor. Safer
ayının şanssız olduğu doğru değildir. Dinimizde şanssız gün veya ay yoktur. Mektubat-ı
Rabbanide bildiriliyor ki:
"Günlerin şanssızlığı, âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselâmın gelmesi ile
bitmiştir. şanssız günler, eski ümmetlerde vardı. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Günler,
Allah'ın günleridir, kullar da, Allah'ın kullarıdır.) [1/256] Yani, Allahü teâlâ kulu da, günleri de,
ayları da şanssız olarak . Kul, dinimizin emrine uymayıpşanssız şeyler yaparsa, şanssız kimse
olur. Bazı günlerde kötü şeyler yaparsa, o günler ona şanssız gelmiş olur.
Ruhul-beyan'da, Tevbe suresi, 37. âyetinin tefsirinde diyor ki:
"Resulullah teşrif edince, günlerin müminlere şanssız olmaları kalmadı."
Download