Darwin - kaldirmakuvveti

advertisement
Charles Robert DARWİN
1809-1882
Darwin’in Soy Ağacı
Charles Robert DARWİN 1809 yılında
İngiltere’nin Shewsbury kasabasının
dışındaki The Mount’ta Susannah-Robert
Darwin çiftinin 5. çocuğu olarak dünyaya
geldi.
Darwin’in fiziksel ve kişisel özellikleri:
• 1.80 m boylarında, 85 kg , sarışın biriydi.
• Olağanüstü bir gözlem yeteneğine sahipti.
• Düzenli okuma alışkanlığı vardı.
• Kanıta saygı duyar, onları dine, siyasi
otoriteye veya geleneklerine göre
değiştirmezdi.
• Sözlü tartışmalara girmekten kaçınırdı.
Bilimsel ilişkilerini yazışmalarla sürdürürdü.
Bu yüzden 2000’e yakın insanla
mektuplaşmıştır.
• Korkusuz değildi. Fakat birçok kez
otoriteye karşı çıkmıştır.
• En güçlü kuram ve varsayımlarını dini
inançlarından arındıktan sonra ortaya
koymuştur.
• Sigara içer, enfiye çekerdi.
• Bilardo oynamayı çok severdi. Bu yüzden
evine bir bilardo masası yaptırmıştı.
• Köpeklere düşkündü. Evinde en az bir
köpek beslerdi.
• Günde az miktarda şarap içmeyi severdi.
• Karısı Emma gibi usta bir tavlacıydı.
• Köleciliğe karşıydı (bu özelliğini dedesi
Erasmus Darwin’den) almıştı.
• Atıcılığı severdi.
Darwin’in lakapları:
• Abisiyle gazlarla ilgili deneyler yaptığından
‘GAS’
• Beagle gemisindeki gezisinde kaptanın
filozofun kısalması anlamındaki ‘FELOS’
• Gemi mürettebatının taktığı ‘SİNEKKAPAN’
• Evrim kuramını açıkladıktan sonra
kendisine takılan adların neler olduğunu
tahmin etmekse çok güç olmasa gerek.
Darwin mutlu bir çocukluk dönemi
geçirmiştir. Annesi hasta olduğundan 8
yaşına kadar eğitimine ablası Caroline’in
gözetiminde başladı. Onun hoş görüsü
sayesinde Darwin’in geniş bir hareket
özgürlüğü vardı. Evlerinin yakınından
geçen Severn Irmağı onun doğayla haşır
neşir olduğu bir alandı.
Evin çevresindeki büyüleyici doğada
çoğunlukla yalnız başına yaptığı yürüyüşler,
her toprağı, her yaprağı, her taşın altını
kontrol etmek için bulunmaz fırsatlardı.
Böcek koleksiyonu için bulduğu örnekleri
alkol şişlerine yerleştirerek muhafaza
ederdi.
Baba Robert Waring Darwin:
Erasmus Darwin oğlunu aile geleneğine uygun
olarak kendisinin de öğrenim gördüğü Edinburg
Tıp Okuluna gönderdi. Baba Darwin iyi bir
doktordu. Dostluğu ve konuşmayı severdi. 1.90
m boylarında ve 150 kg ağırlığıyla hastalarının
evine gitmekten hiç üşenmezdi.
Evlere ziyarete gittiğinde kilosu nedeni ile
arabacısının da önceden eve girip zemin
tahtalarını kontrol etmesi gerekiyordu. Bu
özelliğini Dede Erasmus Darwinden almıştı.
Erasmus Darwin o kadar şişmandı ki
yemeklere ulaşması için masanın bir kısmı
oyulmak zorunda kalınmıştı.
Anne Susannah (Weedgwood) Darwin:
Darwin daha 8 yaşındayken annesinin
ölümü tüm aileyi derinden sarmıştır. Anne
Susannah aslında kanserdi fakat aileden
hiç kimse bu ölüme hazır değildi.
Darwin’in eğitim hayatı:
Özel Shrewsbury gramer okulu:
1818 yılında 9 yaşında yatılı olarak
kaydedildi. Okulda Latince ve Yunancaya
dayalı klasik bir eğitim veriliyordu. Darwin
bu okuldan Özyaşamöyküsü’nde : ‘Benim
için bir eğitim aracı olarak bu okul bir
hiçti!’ diye bahsedecekti.
Gündüz izinlerinde ailesiyle zaman
geçirebilmek için 1.5 km lik yolu yürüyerek
gidip gelirdi. Yolu yürümekten hiç
sıkılmazdı. Daha sonra okula dönüp tam
saatinde yatakhanede oluyordu.
Okulda fen eğitimi hiç verilmiyordu.
Matematik, tarih, sanat ve müzik
derleriyse dostlar alışverişte görsün
niyetinde yapılıyordu. Okulun despot bir
müdürü vardı. Banyo yapmayı lüks olarak
gördüğünden okulda banyo yoktu.
1820 yılında baba Darwin aile mesleğini
küçük Darwin’in de devam ettirmesini
istedi. Bu nedenle Darwin Shrewsbury
yatılı okulundan 2 yıl erken ayrılacaktı. 2
yıl sonra ayrılacağı Edinburg
üniversitesinde öğrenimine başladığında
henüz 16 yaşındaydı.
Edinburgh’ a tıp okumaya gönderilen fakat
hiç sevmediği bu alan yerine Darwin
çevresinde ki arkadaşlarından hayvan
doldurma ve atıcılık gibi alanlara yöneldi.
Bu becerileri ileride bir çok organizma ve
hayvan örneklerini korunmuş bir şekilde
muhafaza etmesine yarayacaktı.
Edinburgh ta okumaya çabalayan Darwin
belki de bilimdeki ilk akıl hocası olan Dr.
Robert Edmond Grand ile tanıştı. Grant
Darwin’e deniz canlılarının mikroskop
altında nasıl incelendiğini öğretti. Grant
aynı zamanda her canlının başka bir
canlıdan evrimleştiğini ve bu yolla tüm
canlıların ortak atalar yoluyla birbirlerine
bağlı olduğunu düşünüyordu.
Aslında evrim kuramının ilk savunucusu Jean
Babtiste de Lamarktır. Lamark’ın kuramının 2
temel esası vardı;
1. Canlılar sürekli gelişir ve yetkinleşirler.
2. Yeni biyolojik yapılar zaman içinde oluşur.
Lamark bu kuramında evrimin bir amacı olduğunu
söylemişti ve burada yanılmıştı.
Darwin evrimin bir amacı, yönü ve
hedefinin olmadığını saptadı ve bu
söylemiyle bilim tarihinin doruğuna ulaştı.
Darwin doktor olmak istemiyordu. Fakat
bunu babasına söylemeye çekiniyordu.
Çok geçmeden bu durumu zorda olsa
babasıyla görüştü. Baba Darwin oğluna, o
dönemde hem elde edilmesi kolay olan
hem de böcek koleksiyonuna devam
edebileceği rahip okulunu önerdi.
Fakat kiliseye katılabilmesi için Oxford
yada Cambridge gibi üniversitelerden
diploma şartı vardı. Bunun üzerine Darwin
1827 yılında Crist’s (İsa’nın) Kolejine kayıt
oldu ve üniversite için özel dersler almaya
başladı.
1828’de Cambridge yazıldı ve bir eve çıktı.
Bu ev, Darwin’in Hıristiyan doğa teolojisini
kökten sarsacağı William Palay’a da ev
sahipliği yapmıştı.
Darwin Cambridge’de 3.5 yıl geçirdi.
Burada J. S. Henslov (botanik ve jeoloji
profesörü) ve A. Sedgwik (jeoloji uzmanı)
ile tanışacak ve bu kişilerden çok
etkilenecekti. Özyaşamöyküsü’nde
Sedgwik ile ilgili; ‘Çeşitli bilimsel kitaplar
okumuş olmama rağmen, bilimin genel
yasalar ve sonuçlar çıkarmak üzere bilgileri
gruplandırmak demek olduğunu şimdiye
kadar tam anlamıyla fark etmemiştim.’
diyecekti.
Mezun olması için özel bir eğitime daha
katılması gereken Darwin, Beagle gezisi
yüzünden bu programa katılamayacak ve
diplomasını alamayacaktı.
H.M.S. Beagle ile dünya yolculuğu:
Zorda olsa babasını ikna etmeyi başaran
Darwin’e bu seyahati hocası Henslow
önermişti.
Beagle tipi gemi ile seyahat yapacaktı.
Fakat denizciler bu gemiye ‘Yüzen Tabut’
yakıştırmasını yapmışlardı. Geminin
kaptanı Robert Ritzroy’du. Darwin listeye
son isim olarak eklendi.
Bu gezide ‘Beagle yolculuğunda yapılan
hayvanbilim çalışmaları’ kitabındaki
balıklarla ilgili bölümü yazdı. Darwin
yanına eşya olarak;
• 12 gömlek
• 1 heybe
• 1 çift terlik
• 1 çift hafif yürüyüş ayakkabısı
• 1 mikroskop
• 1 yer bilim pusulası
• 1 düz pusula
• 2 tabanca
• 1 tüfek
• 1 teleskop
• 1 kalem kutusu
• 1 yer bilim çekici
• 1 simpisometre
• 3 dağ barometresi
• 1 karanlık oda
• 1 büyüteç
• 1 nemölçer
• 2-3 İspanyolca dil kitabı..
Beagle’nin amacı; G. Amerika kıtasının kıyı
ve adalarının haritalarını çıkarmak ve
ziyaret edilen her yerin enlem ve
boylamlarını yeni ölçüm aletleri ile yeniden
ölçmekti.
Darwin’in odası geminin en arkasında yer
alıyordu. Boyutları 3.35 * 3.05 m’di.
Odada 275 kitaptan oluşan bir kitaplık yer
alıyordu. Gece uyuması için bir hamak
vardı.
Darwin’i deniz tuttuğundan seyahati bir
hayli zor geçecekti.
Gemide resmi bir görevi yoktu. Bu yüzden
maaş ödenmeyecekti. Sadece iyi bir örnek
toplayıcı ve iyi bir gözlemci vasıfları vardı.
Gemide, hocası Henslow sayesinde yer
alabilmişti.
Beagle notları:
Gezi boyunca yaptığı incelemeleri notlara
dönüştüren Darwin;
• Oluşan bazı kayaçların yaratılışçı
jeologların savunduğu gibi büyük bir tufan
sonucu oluşmasının mümkün
olamayacağını anladı.
• Bunların volkanik etkilerle adaların yavaş
yavaş yükseldiğinden dolayı oluştuğu
düşündü.
• Darwin’in gemiden denize attığı ağda
toplanan akıl almaz biçim ve renkteki
binlerce organizmanın varlığı onu derin
düşüncelere sürüklemişti.
• Gözlemlediği canlı çeşitliliğindeki büyük
patlama ve onların yaşadıkları ortamla olan
ilişkileri, kaçınılmaz bir şekilde kimi zaman
dinsel yaratılış dogmasını sorgulamasına
neden oluyordu. Fakat bunlar, dogmayı
çürütme istediğinden çok, ondaki derinliği
daha iyi anlama çabasından öteye
geçmiyordu.
• Darwin ilk izlenimlerini Yolculuk
Günlüğü’nde ; ‘Haz sözcüğü, bir Brezilya
ormanında kendi başına ilk kez dolaşan bir
doğa bilimcinin duygularını anlatmak için
çok yetersiz kalır. Ormanı kaplayan bitki
örtüsündeki zenginlik başta olmak üzere,
yeşilliğin zarafeti, asalak bitkilerin
özgünlüğü, çiçeklerin güzelliği ve
yaprakların parlak yeşili beni kendisine
hayran bıraktı.
• Arjantin’de yapılan bazı kazılarda soyları
tükenmiş çok ilginç hayvanların fosillerine
rastladı ve bunları 1832 Kasımında
Henslow’a gönderdi.
• Ona göre, taşıl hayvanlarla yaşayanlar
arasındaki benzerlik ve farklılıklardan
yararlanarak, türlerin nasıl yok oldukları ve
nasıl evrimleştikleri izlenebilirdi. Lyell’nin
Jeolojinin İlkeleri kitabında okuduğu,
‘Bugün geçmişin çocuğudur.’ sözü bulduğu
her yeni taşıldan sonra aklına geliyordu.
• Darwin, tezini Türlerin Kökeni’inde; ‘Soyu
tükenmiş ve yaşayan türlerin tümü tek ve
büyük bir doğal sisteme aittir.’
• Galapagos adalarında yaşayan hayvanlarla
ilgili olaraksa ‘Başka bir gezegenin
sakinleri’ diyecekti.
Galapagos’ta;
• G. Deniz iguanası
• G. Deniz kaplumbağası
• G. Pengueni (ekvatorda yaşayan tek
penguen türü)
• G. İspinozları gibi canlıları inceledi.
• G. İspinozlarının aynı türe ait olmasına
karşın gaga şekillerinin farklılaşmış
olduğunu gözlemledi.
• Darwin, Beagle Yolculuğu’nun ikinci
baskısında (1845) bu gözlemlerini şöyle
ifade edecekti; ‘Birbiri ile yakın akraba
kuşların oluşturduğu küçük bir grupta bu
yapısal çeşitlilik ve yapısal farklılaşmayı
gördükten sonra, bir kişi gerçektende bu
takımadalardaki kuşların azlığından dolayı,
bir türün seçilerek, onun farklı amaçlar için
değiştirilmiş olduğunu sanabilir.’ bu sözler
14 yıl sonra yayımlayacağı doğal seçilime
dayalı evrim kuramının ilk habercilerinden
biriydi.
Eve dönüş;
• Beagle yolculuğu 1737 gün sürdü. Bu
yolculukta Darwin Lyell’in evrim
kuramından etkilenerek ‘Wallace Çizgisi’ni ‘
buldu.
• Bu gezinin maliyeti Darwin’e, daha
doğrusu babasına 50.000 sterlinden fazla
olmuştu.
• 75.000 km yol, (3.200 km sinden fazlası at
sırtında) 1751 sayfa biyoloji ve jeoloji notu
elde etmişti.
• Güncesinde 770 sayfa doldurmuştu.
• 3.907 post, kemik, kurutulmuş deri ve
canlı örneği hazırlamıştı.
• Bu notlar ve örnekler ilerideki evrim
kuramının temellerini oluşturacaktı.
Fanny Owen mı? Emma Wedgwood mu ?
Tıbbı bıraktığı sıralarda eve dönmek
istemeyen Darwin’i Wedgwood ‘lar
Maer’deki partilere davet ediyor, Owen’lar
ise Woodhouse’a çağırıyorlardı. Darwin
akşamları Emma’yla flört ediyor yada
Woodhouse’daki Fanny’i ziyaret ediyordu.
Bu sıralarda Fanny ve Darwin
yakınlaşmaya başlamıştı.
Fanny ile birlikte ata binmeyi, bilardo
oynamayı seviyordu. Bu çift ateşli, ama
inişli çıkışlı bir ilişki yaşıyorlardı. 3 yılın
sonunda ayrıldılar. Daha sonra Darwin
aldığı bir mektupta Fanny’nin
nişanlandığını haber aldı.
Beagle seyahati sırasında evden gelen bir
mektupta Fanny’nin nişanlısından
ayrıldığını ve dindar bir kilise adamıyla
evlendiğini haber alır. Nişanlandığında
üzülmeyen Darwin, evlendiğini duyunca;
kocası hakkkında ‘Pislik adam!’ diyecekti.
Kararsız Darwin, evlen-evlenme başlıklı iki
liste oluşturdu. Durumu değerlendirdi ve
evlenmeye karar verdi. Evlenmeden 5 gün
önce 24 Ocak 1839’da Kraliyet Topluluğu
Üyeliği’ne seçildi.
Evleneceği kişi Dayısının kızı Emma
Weedgwood’du. Darwin 9 Kasım 1838’de
Emma’ya evlenme teklif etti. Tören 29
Ocak 1839’da gerçekleşti. Darwin çifti artık
Londra’da abisi Erasmus’un bulduğu bir
evde oturacaklardı.
1839 yılının son günlerinde ilk çocukları
William dünyaya geldi. Daha sonra çift kırk
yıl oturcakları Down House’ye yerleştiler.
Darwin – Emma çiftinin 10 çocukları oldu.
Fakat hepsi sağlıklı değildi. 3. çocukları
olan Mary Eleanor sadece 3 ay yaşadı. 2.
çocukları olan Anne de kızıl nedeni ile
hayatını kaybetti. Sonuncu çocukları ise
Down Sendromu olarak dünyaya gelmişti.
Bu trajik olayların ardından iyice çöken
Darwin’in yine tek tesellisi Emma’ydı.
Yaşam akıp giderken Darwin’e Kent
Bölgesi Sulh Hakimliği teklifi geldi. Kabul
edip işe başladı.
Türlerin Kökeni ve Yaşam Ağacı:
1 Şubat 1871 de arkadaşı Hooker’a yazdığı
mektupta; ‘…eğer, içinde her türlü amonyak ve
fosforik tuzların, ışığın, sıcaklığın, elektriğin ve
benzerlerinin bulunduğu küçük ve sıcak bir
gölcükte, bir protein bileşiminin kimyasal olarak
biçimlendiğini ve çok daha karmaşık
değişikliklere uğramaya hazır olduğunu tasavvur
edersek… günümüzde bu tip bileşik, canlıların
henüz oluşmadığı geçmişte mümkün olmayacağı
bir tarzda, hemen parçalanıp yok edilecek yada
emilecektir.’
Darwin’in bir başka ön görüsü, insanın
kökeninin Afrika da olabileceğiydi. İnsanla
Eski Dünya maymunları arasındaki büyük
benzerliklerden yola çıkarak bu sonuca
varmıştı.
Darwin’e göre insan kendisine biyolojik
olarak kendisine en yakın memeli grubu
olan maymunla ortak bir atayı paylaşmıştı;
daha sonra onunla yolları ayrılmış ve kendi
evrimsel yolculuğuna devam etmiştir.
Türlerin Kökeni’nin birinci baskısında
‘Yeryüzünde yaşamış ve yaşamakta olan
tüm varlıklar muhtemelen, yaşam
soluğunun ilk bahşedildiği başlangıçtaki
ilkel bir yapıdan türemiştir.’ bu söz kısaca
ortak bir atadan evrimleşmeyi anlatıyordu.
‘Ortak ata’ olgusu Darwin’in Yaşam
Ağacı’nın temel kavramıydı. Türlerin
Kökeni’nin son baskısında ‘yaşam soluğu’
ifadesi de kitaptan çıkarılacaktı. Böylece
evrim ağacının kökünden en tepedeki
dalına kadar her yerini, tüm metafizik
unsurlardan arındırmış olacaktı.
Darwin’in evrim kuramı ile biyolojiye yaptığı
en büyük katkılarından biri ‘Yaşam Ağacı’
olarak adlandırdığı, canlıların soy ağacı
şemasıydı.
Darwin’in sağlığı 1870’lerden sonra
bozulmaya başladı. 1881’nin sonlarında ve
1882 içinde birkaç kez kalp krizi geçirdi.
Dr. Andrew Clark muayene sonucunda bir
tür koroner kalp rahatsızlığı olan ‘ajina
pektoris’ olduğunu tespit etti.
19 Nisan 1882 de son nefesinde sözleri
şunlar oldu:
• Karsı Emma’ya ‘Tüm çocuklarıma benim
için her zaman çok değerli olduklarını
söyle,’
• Daha sonra ‘Ölümden hiç korkmuyorum,’
dedi.
• Yine Emma’ya ‘Bayılacakmışım gibi
oluyorum’ dedi ve karısının kollarında son
nefesini verdi.
• Westminster Abbey Katedrali’nin
mezarlığına gömüldü. Bu mezarlık devlet
büyükleri gibi önemli insanların gömüldüğü
yerdi.
• Hıristiyan inancının hizmetinde
bulunmamış birisinin, hele Darwin gibi bir
agnostiğin bu mezarlığa girmesi kolay
tepkiler almıştı.
Kaynakça:
1. ‘Biyolojik evrim kuramının arkasındaki
yaşam Charles Robert Darwin’ Haluk
Ertan 2009
2. ‘Bilim dünyasından bir hayat Darwin’
Michael White, John Gribbin. Çeviri:
Yelda Türedi 2007
3. Kullanılan resimler internetten alınmıştır.
_ HAZIRLAYANAR _

S. Selçuk YALÇIN 232047

Nazife ÖZTÜRK
3/A İ.Ö.
232052
Download