قاَلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا أَيّهَا النَّاسُ إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَذْهَبَ عَنْكُمْ عُبِّيَّةَ

advertisement
İLİ
:ÇANKIRI
TARİH:03/01/2014
ِ ‫اطل إِ َّن الْب‬
ِ
ً‫اط َل َكا َن َزُهوقا‬
َ
ُ َ‫َوقُ ْل َجاء ا ْْلَ ُّق َوَزَه َق الْب‬
ِ ُ ‫قاَ َل رس‬
:‫صلَّى هللاُ َعلَْي ِه َو َسلَّ َم‬
َ ‫ول هللا‬
َُ
ِ ‫اَّلل قَ ْد أَ ْذهب َع ْن ُكم ُعبِيَّةَ ا ْْل‬
, ‫اهلِيَّ ِة‬
ََّ ‫َّاس إِ َّن‬
َ ّ ْ
َ َ
ُ ‫ََي أَيّ َها الن‬
ِ ِ
َّ ‫ َو َخلَ َق‬, ‫آد َم‬
‫آد َم ِم ْن‬
َ ُ‫اَّلل‬
َ ‫َّاس بَنُو‬
ُ ‫ َوالن‬,‫َوتَ َعاظُ َم َها ِب ََبئ َها‬
…‫تُ َراب‬
MEKKENİN FETHİ
Muhterem müminler!
Mekke’nin fethi İslam tarihinin en büyük
fetihlerindendir. Kâbe’yi putlardan temizlemek, o
bölgedeki müşriklerin hâkimiyetine son vermek,
Hz Peygamberimiz (s.a.v) efendimizin ana
hedefleri arasında idi. Resülullah baştan itibaren bu
ideali ashabının gönlüne yerleştirmiş ve onu hep
canlı tutmuştur. Doğup büyüdüğü, Kur’an-ı
Kerimin
inmeye
başladığı,
kendilerine
peygamberlik görevinin verildiği yer olan
Mekke’nin İslam’la buluşmasını her zaman
gönülden istemekteydi.
Aziz müminler!
Peygamber efendimiz (s.a.v) 1 Ocak 630
tarihinde on bin kişilik ordu ile hakkın batıla galip
gelmesi amacıyla Mekke’ye yürüdü. Bölgeye 16
km kala orduyu konuşlandırdı. Akşamleyin İslam
ordusu, efendimizin emriyle on binleri aşan
meşaleler yaktı. Mekkeliler bu manzarayı görünce
şaşırdılar. Ebu Sufyan ve Hakim bin Hişam ne olup
bittiğini
anlamak için
meşalelere doğru
yürüdüklerinde ön birliklerde görev yapan Hz
Ömer ve
Hz Abbas tarfından yakalanıp
Peygamberimizin huzuruna getirildiler. Efendimiz
İslam ordusuna bir tören geçiti yaptırarak Ebu
Sufyan’a seyrettirdi. Ordunun dinamik ve disiplinli
yürüyüşünü gören Ebu Sufyan çok etkilendi.
Mekke’ye dönen Ebu Sufyan, halka Muhammed’in
ordusuna karşı koymak mümkün değildir. Evinde
kalan, Ebu Sufya ‘nın evine sığınanlar, Ka’be’ye
sığınanlar güvendedir dedi.
İslam ordusu 4 koldan şehre girdi. Bir kaç
ferdi olayın dışında çarpışma olmadan Mekke
fethedildi. Fethin gerçekleşmesiyle efendimiz
devesine binip Ka’be’ye geldi. Devesi üzerinde
tavaf etti. Hutbemin başında okuduğum “ De ki,
Hak geldi, batıl zail oldu. Gerçekten batıl yok
olmaya mahkûmdur” 1 anlamındaki Ayeti
okuyarak, Ka’be’ye dikili 360 kadar putu,
parçaladı.
Ka’be’nin
içine
girip
gerekli
düzenlemeyi yaptıktan sonra 2 rekât şükür namazı
kıldı.
Değerli kardeşlerim!
Ka’benin etrafında suskun vaziyette
bekleyen halka efendimiz şöyle buyurdular.
Allahtan başka ilah yoktur. Yalnız o, vardır.
Onun eşi ve ortağı yoktur. Vadini yerine getirdi.
Kuluna yardım etti. Aleyhimize toplanan
kuvvetleri hezimete uğrattı. İyi bilin ki, bütün
cahiliye adetleri, bütün mal ve kan davaları, bu
gün şu ayağımın altındadır. Yalnız Ka’be
hizmeti ve hacılara su dağıtma işi, bunların
dışındadır. Ey Kureyş Topluluğu! Allah sizden
cahiliye
gururunu,
babalarla,
soylarla
büyüklenmeyi gidermiştir. Bütün insanlar
âdemdendir. Âdem de topraktan yaratılmıştır. 2
Efendimiz kendisini dinleyen toplumun
üzerinde biraz göz gezdirdikten sonra onlara:” Ey
Kureyş Topluluğu, şimdi size ne yapacağımı
sanıyorsunuz”? diye sordu. Senden hayır ümit
ederiz. Çünkü Sen değerli bir kardeşsin ve değerli
kardeş oğlusun dediler. Efendimiz biraz
bekledikten sonra sizin tamamınızı bağışladım.
Hepiniz hürsünüz diyerek genel af ilan etti.
Kıymetli kardeşlerim!
Fetih günü öğle vakti girince, efendimizin
emriyle Hz. Bilal Kâbe’nin üzerine çıkıp ezan
okudu. Namazdan sonra Hz. Peygamber Mekkeli
erkeklerden “İslam ve cihad “ üzere, kadınlardan
ise Allah’a şirk koşmamak, zina etmemek,
çocukları öldürmemek, iftiradan sakınmak, hak
olan her şeyde peygambere itaat etmek üzere biat
aldı. İslam’la yeni buluşan insanlara, rehberlik
etmek üzere Mekke’de Muaz b. Cebel’i bıraktı.
Kendileri 15 gün sonra Medine’ye döndüler.
Böylece İslam güneşinin doğduğu, Müslümanların
kıblesi Beytullah’ı bünyesinde barındıran, dünya
Müslümanları için büyük önem arz eden Mekke,
hak ettiği ortama kavuşmuş oldu. Efendimizin
ideali gerçekleşti. Mekke tüm Müslümanlar için
emin ve medeni şehir oldu. Kıyamete kadar bu hal
üzere devam edecektir inşallah.
1
2
İsra, 17/81
Tirmizi, Tefsirül Kur’an, 49.
Hazırlayan: Tahsin ÖTGÜÇ, Müftü Yardımcısı
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu
Download