bağışıklık sistem hücreleri 1

advertisement
DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
DÖNEM II
KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU
Doç.Dr. Engin DEVECİ
İMMÜN SİSTEM TİPLERİ
I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık
Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri)
Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin
bunlara atak yapmasına aracılık ederler. Ör. T helper hücreler)
Natural (doğal) killer hücreler (özel tip lenfosit hücreleri olup, viral enfeksiyon ve bazı tümör
hücrelerin yok edilmesinden sorumlu hücre grubudur)
Bu bağışıklık sisteminde üç hücre grubu görev alır ve organizma bir patojene maruz kaldığında
öncelikle geliştirilen immün sistem kısmını oluşturur. Olası ileri enfeksiyonlarla genellikle baş edemez
ve yerini daha kompleks olan adaptif bağışıklık sistemine terk eder.
II- Adaptif (Geliştirilebilen) bağışıklık
Daha spesifik ve daha etkili immün yanıt oluşturmak üzere geliştirilen bağışıklık sistem şeklidir.
B ve T lenfosit hücreleri bu sistemin en önemli hücreleridir. iki şekilde yapılır:
A- Hücresel Bağışıklık (T lenfosit hücreleri görevlidir, bakterilerin öncelikle üst düzeyde bir
duyarlılıkla tespit edilip, direkt fagosite edilerek yok edilme esasından ibaret bağışıklık
sistemidir)
B- B- Humoral Bağışıklık (B lenfosit hücreleri görevlidir, hücreler
sentezledikleri
antikorlar aracılığı ile bakterileri yok ederler)
İmmün sistem elemanları
A- İnnate immün sistem elemanları:
Makrofajlar (fagositik hücreler) ,mast hücreleri
Naturel (doğal) killer hücreler
Kompleman sistemi
T helper hücreler
B- Adaptif immün sistem elemanları:
B lenfositler – Plazma hücreleri –İmmünoglobünler (Ig)
T lenfositler – Lenfoblastlar – Sitotoksik killer hücreler
MHC I : doku reddi, sitotoksik T hücre uyarımı
MHC II : T hücre uyarımı
MHC I : Komplemen sistem proteinleri
A-HÜCRESEL BAĞIŞIKLIK
GÖREV ALAN HÜCRE GRUPLARI VE MOLEKKÜLER
Sitotoksik (killer) T lenfosit hücreleri
MHC I molekülleri
Prosedür:
Bakteri yada Viral enfeksiyon  enfekte edilen hücreye ait MHC I molekülleri viral proteinleri
bağlayarak dış membrana transfer eder  görevli CD8 Killer T lenfosit hücreleri bu enfekte hücreleri
öncelikle tespit eder  enfekte hücre ile konjuge olur  çeşitli kimyasaller ( parçalayıcı enzimler,
lizozimler vs) aracılığı ile enfekte hücreyi parçalarlar yada proğramlı hücre ölüm mekanizmasını
(apoptoz) devreye sokarlar.
B-HUMORAL BAĞIŞIKLIK
Görev Alan hücre grupları ve moleküller
antijen presenting hücreler (APC): fagositik makrofajlar ve dentritik hücreler
T helper hücreler
B lenfosit hücreleri
Plazma hücreleri
Class II major histokompatibility kompleks (MHC)
Sitokinler
İmmünoglobünler
Antijen (bakteri)  APC hücreler tarafından tanınır  taşıdıkları MHC classII antijenler aracılığı ile T
helper lenfosit hücrelerle konjuge olurlar T helper lenfositler aktive olur ve bu hücrelerden
sitokinler salınır  B lenfosit hücreler uyarılır  antijen spesifik plazma hücrelerine dönüştürülür 
immünoglobünler salınır (Ig)  antijenler Ig tarafından sarılır ve inaktive edilir parçalanarak yok
edilir.
Hücre Yüzeyİnİn Önemi
 Kan nakli en basit transplantasyon olmakla birlikte hücre yüzey antijenlerinin uyumu önemlidir.
Kan naklinin başarılı ve güvenli bir şekilde yapılabilmesi için kan gruplarının genetiğini bilmek
gereklidir.
 Hücre yüzeyi, kan tipini belirleyen yapıların dışında pek çok protein molekül içerir.
 Bu yüzey proteinlerin çoğu 6.kromozomun kısa kolu üzerinde 6 milyon baz uzunluğunda bir
parçadaki genler tarafından kodlanır.
 Bu yapı “major histocompatibility complex” (MHC) olarak adlandırılır ve 70 gen içerir.
İnsan Lökosİt Antİjenleri
 MHC genleri üç işlevsel gruba ayrılır
 Sınıf III MHC genleri innat (doğuştan) immun fonksiyonlarının bazılarından sorumlu kan
plazmasındaki proteinleri kodlar.
 Sınıf I ve II genleri ilk kez lökositlerde çalışılan fakat tüm beyaz kan hücreleri için kullanılan bir
terim olan “human lökosit antigens” (HLA) kodlar.
 HLA proteinlerine hücre yüzeyine yayılan dallanmış glikoproteinleri oluşturmak üzere şeker
bağlanır.
 HLA proteinini tutan yabancı antijeni taşıyan (gösteren) hücre antijen sunan hücredir
(“antigen-presenting cell”). Makrofaj ve T lenfositler antijen sunan hücrelerdir.
 B-hücre antijen reseptörü veya B-hücre reseptörü (BCR) aktivasyondan ve plazma hücrelerine
farklılaşmadan sonra B hücrelerinin salgılayacağı antikorların membrana bağlandığı yerdir.
 Antikorlar immunoglobulinler (Ig) olarak bilinen moleküllerdir ve B lenfositlerin antijen
reseptörleri de bu nedenle membran immunoglobulinler (mIg) olarak bilinirler
İmmun Sistem Hücreleri
Oksijen transferi yapan kırmızı kan hücreleri, yaralanan dokuda kanın pıhtılaşmasını sağlayan
plateletler ve immun sistemin beyaz kan hücreleri kemik iliğindeki aynı hemapoietik kök
hücrelerinden oluşur. Kök hücreleri bütün bu farklı kan hücrelerini oluşturdukları için pluripotent
hemapoietik hücreler olarak bilinir
Beyaz Kan Hücrelerinin gelişimi
Myeloid atasal hücreler, doğuştan var olan (innate) bağışıklık sisteminin granülosit, makrofaj,
dentritik ve mast hücrelerinin atasıdır.
İnnat bağışıklığın çok önemli bir parçasını oluşturan makrofajlar dokularımızda yaygın şekilde
bulunmaktadır. Kan dolaşımıyla dokulara ulaşan monositlerden oluşurlar.
Dentritik hücreler antijeni tanıyan, işleyen ve T lenfositler tarafından tanınmasını sağlamak üzere
özelleşmişlerdir.
Mast hücreleri çok iyi tanımlanamamış hücrelerdir. Genellikle küçük damarların yanında yer alırlar ve
aktif duruma geçtiklerinde salgıladıkları maddelerle damar geçirgenliğini etkilerler. En iyi bilinen
rolleri allerjik cevaplardır.
İnnate” (doğuştan) ve “Adaptive” (sonradan kazanIlan- edİnsel) BağIşIklIkta Myeloİd Hücreler
Makrofajlar ve nötrofiller primer olarak fagositik hücrelerdir.
Dendritik hücreler olgunlaşmadan önce fagositiktirler daha sonra T hücrelerine antijeni tanıtırlar
Granülositler sitoplazmalarında koyu boyanan granülere sahip olmaları nedeniyle bu isimle
adlandırılırlar. Nukleuslarının değişik şekillerde olması nedeniyle “polymorphonuclear” lökositler
olarak da adlandırılırlar. Granülositlerin üç tipi vardır. Hepsi oldukça kısa yaşar ve immun cevap
sırasında çok fazla sayıda üretilirler ve infeksiyon veya inflamantasyonun olduğu bölgeye doğru kan
yoluyla göç ederler.
Nötrofiller immun sistemin üçüncü fagositik hücreleridir. İnnat bağışıklık sisteminin çok önemli
hücreleridir. Nötrofil işlevinde kalıtsal bir bozukluk bakteri kökenli infeksiyonların üstesinden
gelinmesini zorlaştırır ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanır.
Eosinofil parazit infeksiyonlarına karşı gelişen bağışıklık sisteminin bir parçasıdır.
Bazofil muhtemelen mast hücrelerine benzer bir işleve sahiptir.Mast hücreleri bileşiklerden açığa
çıkan antijenlere karşı bölgesel inflamatuar cevabı tetikleyen doku hücreleridir.
Ortak lenfoid atasal hücre, lenfositleri ve doğal öldürücü hücreleri (“Natural Killer”) meydana getirir.
Bu hücre aynı zamanda dentritik hücreleri de oluşturabilir.
Lenfositler küçük sitoplazmalarında birkaç organel bulunan nukleusa ait kromatinlerinin büyük bir
kısmı inaktif olan hücrelerdir.Lenfositler herhangibir antijene karşı özgün bir immün cevabın
geliştirilmesi bakımından son derece önemli hücrelerdir.Herbir lenfosit tek bir antijen reseptör için
olgunlaşır. Böylece T ve B lenfositlerinin toplamı antijen bağlanma bölgeleri oldukça farklı olan
reseptörlerin geniş bir havuzunu içerir.
T-hücre antijen reseptörleri genellikle basitçe T-hücre reseptörü (TCR) olarak adlandırılır.
İmmünoglobulinlerle ilişkili fakat onlardan çok farklıdır. Konak hücre içine giren yabancı bir protein
veya patojenden türevlenen antijenleri saptamak üzere uyarlanmıştır.
Lenfoid hücrelerin üçüncüsü NK hücreleridir. Bu hücrelerin antijene özgü reseptörleri yoktur ve innat
immun sistemin bir parçasıdırlar. Bu hücreler kendine özgü granüllere sahip olan büyük lenfosit
hücreler olarak kan dolaşımıyla dolaşırlar. Kanser gibi anormal hücreleri veya herpes ile infekte olmuş
hücreleri tanıyarak öldürürler.
KAYNAK
Türkiyedeki üniversitelerin tıp fakültesinde okutulan histoloji ve embriyoloji ders notları ve çeşitli web
sitelerinde, histoloji ve embriyoloji kitap ve dergilerindeki bilgilerden yararlanılmıştır.
Download