5.üçuncü kuşak haklar

advertisement
Kamu hukuku
paradigmasında birey
ÜÇÜNCÜ KUŞAK HAKLAR
Üçüncü Kuşak Haklar

İkinci Dünya Savaşı sonrasında üçüncü dünya ülkelerinin
taleplerine de duyarlılık gösteren haklar, çoğu zaman BM
Genel Kurulu kararları ile de atıf yapılan hakları, özellikle 1960
ve 1970’li yıllar

1.2.3.kuşak hak sınıflaması 70’lerde Karel Vasak tarafından
öne sürüldü, Şimdilerde cinsel tercih özgürlüğü, kürtaj hakkı
gibi adlarla anılan ve daha çok feminist yazarların
savundukları 4.kuşak haklardan da söz edilebilmektedir.
Üçüncü kuşak hakların özellikleri?

Üçüncü kuşak haklar anlayışı insan haklarına saygı ve ilginin
yaygınlaşmasına hizmet etti. İnsan haklarının devletlerin iç işi
olarak görülmesi anlayışı önemli oranda terk edildi.

Hakları sadece bireye özgü değil grup ya da kollektif yanı ile
de anlaşılmaya başladı

Üçüncü kuşak haklar dayanışmacı haklar olarak da
nitelenebilir. Çevre hakkı, yoksulluktan kurtulma hakkı gibi

Dördüncü kuşak kabul edilecek olursa, temiz su hakkı, ötenazi
vs.
Ekonomi ve kamu hukuku birbirine alternatif mi?

Batı dünyasında ekonomi kapitalizmin gelişimine paralel
olarak değişen üretim biçimlerince biçimlenmiştir (feodal
üretim, merkantilist anlayış ve sanayi üretimi). Özel mülkiyetin
esas alındığı bu anlayış siyasette «liberalizm» olarak..

Devlet hukuku (kamu hukuku) kesin bir şablon olmaktan öte
ekonomi bileşenlerince biçimlendirilir. Kollektivizm,
komüniteryanizm, gibi ideolojiler daha çok ekonomi
anlayışına ilişkindir ve bu anlayışların benimsendiği ülkelerin
kamu hukuku da farklı olacaktır (özgürlükler, hukukun
bağlayıcılığı, mülkiyet, hak süjesi olmak vb.
Kamu hukuku-ekonomi paradigması etkileşim

Kamu hukukunu belirleyen anlayışı tarih boyunca devlettoplum çekişmesi şeklinde olmuştur. Toplumun payına
ekonomi alanında çıkar çekişmesi içinde grupların kamu
hukukunu biçimlendirme mücadeleleri de düşer.

Kamu hukuku kuralları daha uzun zaman diliminde ve görece
daha süreklidir. Ekonomi paradigması daha çabuk
değişebilmektedir (1789, 1917, küresel ekonomik krizler)

Kamu hukuku ilkeleri değişiklik gösterse bile insanlık tarihi gibi
eskidir
Kamu hukukunun uzlaşmacılık özelliği

Kamu hukuku ilkeleri de evrensel değildir. Liberal kamu
hukuku anlayışında birey/toplum ayrı, sosyalist ve faşist
sistemde ikisi birbiriyle iç içe

Liberal anlayış insanı bencil, kendi menfaatleri bağlamında,
sosyalist ve faşist sistemler fedakar bir varlık olarak tanımlar.
(insan doğası tanımlarının farklılığı)

Kamu hukuku paradigması ekonomi paradigmasından daha
uzun sürede değişme özelliği ile de ayrılır
Kamu hukuku-siyaset bilimi ilişkisi

Siyaset bilimi Marxist kuramda 19.yy.de Engels gibi
düşünürlerce ekonomi politik diye adlandırılırdı. 20.yüzyılda
ABD’de kamu hukuku yerine Siyaset Bilimi terimi
kullanılmaktaydı.

Daha çok siyasal davranışlara odaklanarak devlet yönetimini
anlayışını inceleyen Siyaset Bilimi ABD’nin dünyada etkinliğinin
artmasına paralel olarak yaygınlaştı. UNESCO dünya
ülkelerine siyaset bilimi derslerini bir disiplin olarak
üniversitelerde okutmalarını tavsiye etti
Siyaset Bilimi-Kamu hukuku zıtlığı

ABD’de siyaset biliminin daha çok davranışlara yoğunlaşması
kamu hukukundaki ilkesel tartışmaları arka plana itti. Ekonomi
daha da bağımsız bir bilime dönüştü. Böylece siyaset ve
ekonomi de ayrıldı. BÖYLECE ARTIK SOSYAL BİLİMLER
EKONOMİ GÖZLÜĞÜ İLE ELE ALINIR OLDU.

Bu durum kamu hukukunun düzenlediği alanların
daralmasına yol açtı (tahkim, uzlaşma…)
Ekonominin Emperyalizmi

Dünyada 1960’lardan itibaren daha bireyci bir yaklaşım
egemen olmaya başladı (ekonomi ve diğer alanlar, 68
olayları aslında sıradan bireylerin dünya politikasını
sorgulamasıydı)

Hukuk sistemleri de ekonomi gözlüğü ile değerlendirilir oldu.
Özel hukuk alanının gösterdiği genişleme kamu hukukunda
bir daralmaya yol açtı. Özelleştirmeler özel sektör ve özel
hukuku genişletti. Oysa hiyerarşinin egemen olduğu kamu
hukuku alanı daraldı
Kamu hukukunun siyaset bilimi ve kamu hukuku
lehine güç kaybetmesi

Kamu hukuku kurallara dayalıdır. Oysa siyaset bilimi kısa
sürede
yapılacak
yorumlarla
değişikliğe
uygundur.
Küreselleşme ile birlikte yükselişe geçen serbest Pazar anlayışı
devletlerin ticarete ve ekonomiye müdahalesini sınırlı biz
düzeye indirmiştir.

2008 dünya ekonomik krizi devletleri yeniden önemli aktörler
haline getirmiştir. Halen yaşanmakta olan uluslararası çıkar
çekişmeleri de devletler ve orduları üzerinden cereyan
etmektedir. Bu durumda kamu hukuku yeniden yükselişe
geçmiştir.
kamu hukukunun siyasi alanı kaplaması

Kamu hukuku-özel hukuk ayrımının ilk güçlü izine Roma
döneminde rastlanır. Ancak Roma parçalandıktan sonra
ortaya çıkan parçalı siyasi yapı devlet alanını bölük pörçük
hale sokmuştur. Mutlak monarşilerin (16.yy) kurulmaya
başlaması ile kamu hukuku bütün toplumsal alanları
kapsamaya başlamıştır.

Mutlak monarşilerde kamu hukukundan hükümdarın yetkileri
anlaşılmaktaydı. Ancak krallar sorumsuzlardı. Her şey kralca
kontrol edilmeliydi

1789 devrimi ile kamu hukuku devlete ait hukuk halini aldı
Kralın hukukundan devletin hukukuna geçiş

Fransız devriminin etkisiyle devlet kralın şahsından tümüyle
koptu ve tüzel kişi halini aldı. BÜROKRASİ devletin toplumsal
alanda düzenleme yetkisini daha kurumsal kullanmasını
sağladı

Bireysel hak ve özgürlükler kamu hukukunca sınırları çizilen
devlete görece kapalı alanlar olarak belirdi. Liberal ekonomi
anlayışı devletin ekonomide daha sınırlı bir hareket alanı
içinde kalmasını savundu
Kamu hukuku-özel hukuk ayrımı evrensel midir?

Kamu-özel hukuk ayrımı Avrupa kıtasına özgüdür. Yargı
birliğinin olduğu Anglo-Sakson hukuk modellerinde bu ayrım
son derece belirsizdir.

Ancak hem Avrupa hem de anglo-sakson modelinde devlet
karşısında özerk toplumsal ve sosyal alanlar vardır. Özel
hayat, kilise gibi alanlar ve sivil toplumun faaliyet alanlarında
devlet kamu düzenini tehdit etmedikçe fazlaca aktif
davranmak zorunda değildir.
Modern devlet-Ulus Devlet

Modern devlet, yani devletin bir tüzel kişiye dönüşmesi mutlak
monarşilerin kurulması ile oldu (15.ve 16.yy asıl 1648 Westfalya
antlaşması). Ancak modern devletin (iktidarın tek elde
toplandığı, bürokrasinin de var olduğu) ulus devlete
dönüşmesi devrimlerle her ülkede farklı zamanlarda
gerçekleşti (İng. 1688, Amerika 1776, Fransa 1789)

Ulus devleti ortak dil, tarih ve kültüre dayalı topluma
indirgersek bu özellikler Fransız Devrimi sonrasında genel
kabule dönüşmüştür
Ulus devletin özellikleri

Egemenliğin kaynağı ulustur

İnsanlar doğuştan özgürlüklere sahiptir. (Fransız Devrimi)

Özel Mülkiyet (kapitalist ekonomi)

1789 devriminden sonra hazırlanan anayasalarda vergi
ödemenin siyasi haklara sahip olmada ölçü alınması ulus
devletin kapitalizm yanını gösterir

Merkezi otorite güçlüdür. Asli devlet yetkileri federasyonlarda
bile merkezi otoritede
Kamu hukukunun 1789-1945 arası
gelişimi

Kara Avrupasında kamu-özel hukuk ayrımı Fransız
Devriminden II. Dünya Savaşına kadar geçen uzun zamanda
biçimlenmiştir.

İdarenin sorumluluğu ilkesi 19.yy da başlayan ve ikinci dünya
savaşına kadar devam eden bir dönüşüm sonrasında netlik
kazanmıştır.

Polis devleti tanımından hareketle hukuk devleti kavramının
açıklık kazanması da aynı zaman diliminde gerçekleşmiştir.
Kapitalizmin ulus devletten beklentileri

Özel mülkiyetin devletçe mutlak surette garanti altına
alınması

Ülke içinde mal dolaşımının sağlanması

Devletin eğitim ve sağlık gibi alanlarda nitelikli insan gücünü
sağlaması

Devletin ekonomide tekelleşmenin yol açacağı zararlı
sonuçları giderecek önlemler alması

Devlet gücünün ticaretin geliştirilmesi ve gerektiğinde savaş
gibi konularda devreye girmesi
Ulus devletin kurumsallaşması

Fransız Devrimi sonrasında ücretsiz vatani görev olarak askerlik
anlayışı hızla yayılmıştır.

Devletin eğitimi üstlenmesi ve koordinesi, üniversite kurması
gibi politikalar yaygınlaşmıştır

Teamüle dayalı hukuk kuralları yerine meclislerce hazırlanan
kanunlar devreye girmiştir. Fransa’da yapılan bu uygulamalar
Napolyon’un Almanya’yı işgali ve Rusya ile savaşı sonucu
bütün Avrupa’da bir model haline dönüşmüştür.
Kamu hukukunun ekonomi karşısında etkinlik
kazanması

Sosyalist akım İngiltere ve Fransa’da giderek daha barışçılı
hale gelerek sosyal demokrasi anlayışına kaynaklık etti

Kanlı devrim (Ortodoks Marxizm) anlayışı yerine sosyalizme
seçimlerle ve barışçı yollarla geçilmesi savunulmaya başladı,
Avrupa Komünizmi, (ütopik sosyalist suçlaması)

1917 Ekim Devrimi

Bu gelişmelere devletin ekonomiye müdahalesini teşvik
ediciydi
Refah devleti (sosyal devlet)

1929 dünya ekonomik krizi (ABD’de borsa ve gayrımenkul
fiyatlarının devasa çöküşü)

Liberal ekonomi paradigmasında değişim (gizli el
efsanesinden belirli ölçülerde vazgeçiş)

1929 krizi kamu hukukunun ekonomi karşısında önem kazandı

Roosevelt’in ekonomik ve sosyal paket uygulaması

Devletin ekonomik ve sosyal hayata daha aktif müdahalesi,
karma ekonomi, sosyal devlet
Sosyal devletin kurumsallaşması

II.Dünya savaşının yıkıcılığı liberal ekonomilerde de planlı
ekonomiye geçişi zorunlu kıldı (devletin ekonomiyi
planlaması)

Savaştan sonra hazırlanan hemen bütün anayasalarda sosyal
devlet ilkesi yer aldı

Sosyal devlet anlayışından ayrılma eğilimi 1990’lardaki
küreselleşme rüzgarına paralel bir değişim sürecine girmiştir.
Download