T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ ALBİNO

advertisement
1
T.C.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
ECZACILIK FAKÜLTESİ
ALBİNO HASTALIĞI VE BİYOKİMYASI
Hazırlayan
Kübra ŞENDİL
Danışman
Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN
Bitirme Ödevi
Haziran 2014
KAYSERİ
i
BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK
Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde
edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu
çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve
referans gösterdiğimi belirtirim.
Kübra ŞENDİL
ii
YÖNERGEYE UYGUNLUK
“Albinizm Hastalığı ve Biyokimyası” adlı bitirme ödevi, Erciyes Üniversitesi
Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak hazırlanmıştır.
Tezi hazırlayan
Danışman
Kübra ŞENDİL
Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN
Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. İlhan Demirhan
iii
“Albinizm Hastalığı ve Biyokimyası” adlı bitirme ödevi, Erciyes Üniversitesi
Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak hazırlanmış ve
Biyokimya Anabilim Dalında Bitirme Ödevi olarak kabul edilmiştir.
Hazırlayan
Danışman
Kübra ŞENDİL
Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN
Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN
ONAY:
Bu bitirme ödevinin kabulü Eczacılık Fakültesi Dekanlığı’nın ……………. tarih ve
……………………….. sayılı kararı ile onaylanmıştır.
………….
Prof. Dr. Müberra KOŞAR
Dekan
iv
TEŞEKKÜR
Tez çalışmalarım sırasında bana danışmanlık yapan, çalışma şartlarımı oluşturan ve
çalışmalarımın her aşamasında bana yol gösterici ve destekleyici olan, her alanda
emeğini hiçbir şekilde esirgemeyen Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya
Anabilim Dalı Başkanı ve bitirme ödevi danışman hocam Prof. Dr. Sayın İlhan
DEMİRHAN’ a;
Eğitim-öğretim hayatım boyunca maddi ve manevi olarak benden yardım ve
desteklerini esirgemeyen aileme ve arkadaşlarıma;
Teşekkürü bir borç bilirim.
Kübra ŞENDİL
Kayseri, 2014
v
ALBİNO HASTALIĞI VE BİYOKİMYASI
Kübra ŞENDİL
Erciyes Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi
Biyokimya Anabilim Dalı
Lisans Tezi, Haziran 2014
Danışman: Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN
ÖZET
Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan
genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma
hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyanlara akşın yada albino denir.
Albinizmin bütün formlarının prevalansı dünya genelinde önemli ölçüde değişiklik
gösterir ve yaklaşık 17.000’ de bir oranında tahmin edilmektedir.
Albinizmin farklı gen kusurlarına bağlı olarak farklı tipleri vardır. OKA (Okulekutanöz
albinizm) bunlardan biridir. Bu tipin yine farklı alt tipleri de mevcuttur OKA1, OKA 1
a,OKA1b, OKA2, OKA 3 OKA 4 gibi.
OKA’nin klinik spektrumu değişiklikler gösterir. Orta derecedeki formlarda (OKA1B,
OKA2, OKA3 ve OKA4) uzun sürede bir miktar pigment birikimi görülürken, OKA1A
formunda yaşam boyu melanin üretiminin komple yokluğu ile en şiddetli tipi olduğu
görülür..
OA (Oküler albinizm) ise diğer bir önemli çeşididir. X kromozomundaki genin
mutasyonuyla oluşur ve genelde erkeklerde görülür. Bu tip albinizm sadece gözleri
etkiler.Bu insanlar normal saç,cilt ve göz rengine sahiptirler.Ama retinalarında hiç renk
yoktur.
Bu araştırmanın amacı albinizm ve tipleri hakkında bilgi vermek ve nedenlerini
açıklamaktır.
Anahtar kelimeler: Okülokütanöz albinizm, mutasyon, ayırıcı tanı, Oküler ablinizm
vi
ALBINISM DISEASE AND ALBINISM’S BIOCHEMISTRY
Kübra ŞENDİL
Erciyes University, Faculty of Pharmacy
Department of Biochemistry
Graduate: Thesis, June 2014
Supervisor: Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN
ABSTRACT
The albinism is disease that leads some or any colour on the people’s skin,hair and
eyes.Albinism is infrequent disease.Albinism is metabolic disease that pass by genetic
heritage.The people called “akşın” or “albino” who carry this disease.
The prevalence of all forms of albinism varies considerably worldwide and has been
estimated at approximately 1/ 17,000.
Albinism has some forms.OCA (oculacutaneous albinism) is the one of that form.And
also OCA has some other different species like OCA1, OCA 1a, OCA1b, OCA2, OCA
3, OCA4.
The clinical spectrum of OCA ranges, with OCA1A being the most severe type with a
complete lack of melanin production throughout life, while the milder forms OCA1B,
OCA2, OCA3 and OCA4 show some pigment accumulation over time.
OA (Ocular Albinism) is one of the most important form of this disease and this form
occur because of X chromosome gene mutation.The degree of exist is higher men than
women.This type of albinism effect only eyes.The people that have this type of albinism
have normal hair and eyes colour.But their retinas have no colour.
Aim of this research is give information albinism and albinism type and causes.
Key words: Oculocutaneus albinism, mutation, differential diagnosis, ocular albinism
vii
İÇİNDEKİLER
BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK ............................................................................... i
YÖNERGEYE UYGUNLUK ..................................................................................... ii
KABUL ONAY .......................................................................................................... iii
TEŞEKKÜR ............................................................................................................... iv
ÖZET........................................................................................................................... v
ABSTRACT ............................................................................................................... vi
İÇİNDEKİLER ......................................................................................................... vii
TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ .................................................................... ix
KISALTMALAR ........................................................................................................ x
1. GİRİŞ VE AMAÇ ................................................................................................... 1
2. GENEL BİLGİLER ................................................................................................ 3
2.1. Albinizm ............................................................................................................ 3
2.1.1. Tanım .......................................................................................................... 3
2.1.2. Tarihçesi ve Epidemiyolojisi ....................................................................... 3
2.1.3 Etiyolojisi ..................................................................................................... 5
2.1.4 Semptomları veTeşhisi ................................................................................. 7
2.1.5 Albinizm tipleri ............................................................................................ 7
2.1.6 Tirozin aminoasitinin albinizm ile ilişkisi ................................................... 11
2.1.6.1. Tirozindeki mutasyonlar ..................................................................... 13
2.1.6.2. Tanımlanamayan OCA1 vakalarındaki ikincil mutasyon iddiası.......... 14
2.1.7 Tanı metodları ............................................................................................ 15
2.1.7.1 Prenatal tanı ........................................................................................ 15
2.1.7.2 Ayırıcı tanı........................................................................................... 15
2.1.8 Hayvanlarda Albinizm ................................................................................ 16
2.1.9 Vaka örnekleri ............................................................................................ 18
2.1.10 Albinizm ve sosyallik ............................................................................... 21
viii
2.1.11 Tedavisi .................................................................................................... 23
3. SONUÇ .................................................................................................................. 25
KAYNAKLAR .......................................................................................................... 27
ÖZGEÇMİŞ .............................................................................................................. 32
ix
TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ
Tablo 1.
OCA tipleri etkilendikleri genler ve prevalansları ....................................... 8
Tablo 2.
Öğretmenlerinin
OCA
1
li
çocukların
sosyal
davranışlarını
değerlendirmesi ........................................................................................ 21
Tablo 3.
Öğretmenlerinin
OCA2
li
çocukların
sosyal
davranışlarını
değerlendirmesi ........................................................................................ 22
Tablo 4.
Oğretmenlerin OA lı çocukları değerlendirmesi ........................................ 22
Şekil 1.
Albinizmli çocuk ........................................................................................ 2
Şekil 2.
OA lı geninin aktarılması ............................................................................ 6
Şekil 3.
Otozomal resesif genin aktarılması ............................................................. 6
Şekil 4.
Melanin çeşitlerinin biyosentez basamakları ............................................. 12
Şekil 5.
Tirozindeki mutasyon kısımları................................................................. 13
Şekil 6.
Albinizmli bir balık türü ‘chimo’ .............................................................. 17
Şekil 7.
Albinizmli bir koala .................................................................................. 17
Şekil 8.
Albinizmli Japon bebek ............................................................................ 18
Şekil 9.
DNA sekans incelemesi grafiği ................................................................. 19
x
KISALTMALAR
CHS
: Chediak-Higashi Sendromu
CVS
: Koriyonik villus örneği
DHPLC
: Denatüre yüksek performanslı sıvı kromatografisi
DNA
: Deoksiribonükleik asit
FISH
: Fluorescence in situ hybridization
GS
: Griscelli Sendromu
GTCS
: Generalized tonic-clonic nöbetler
HPS
: Hermansky-Pudlak sendromu
MATP
: Membrane associated transporter protein
NOAH
: National Organization for Albinism and Hypopigmentation
OA
: Oküler albinizm
OCA
:Oculacutaneous albinism
OKA
: Okulekutanöz albinizm
OR
: Otozomal resesif
SSPC
: Stranded Conformational Polymorphism
TYR
: Tirozin
TYRP 1
:Tirozinaz related protein 1
UCMs
: Sınıflandırılamamış mutasyonlar
WS2
: Waardenburg sendromu type II
1
1. GİRİŞ VE AMAÇ
Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan
genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma
hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyanlara akşın yada albino denir. Binlerce insanı ya da
hayvanı etkileyen genetik bir bozukluk olan akşınlık renklenmeyi sağlan melanin
pigmenti yokluğu ya da azlığından kaynaklanır. Gözler, deri, saçlar ve bedenin öbür
bölümlerini etkileyebilir (1).
Albinizm tamamen anne babadan miras kalarak oluşan doğuştan gelen bir hastalıktır.
Dış ve çevresel etmenlerin bir etkisi yoktur (1).
Albinizm genelde sadece dış görünüşü etkileyen bir hastalık gibi görünmesine rağmen
asıl olarak görme bozukluğu veya azlığı ile beraber gelişen bir hastalıktır.
Albinizmli hastalar şu semptomları izlerler:
-Saçta,ciltte veya gözde renk yokluğu,
-Normal saç,cilt,göz renginden daha açık renk,
-Ciltte renksiz yamalar.
Albinizm gelecekle alakalı şunları içeren bir hastalıktır;
-Strabismus (şaşı göz)
-Photofobia (ışığa aşırı duyarlılık)
-Nystagmus (göz kaslarının istemsiz hareketi (3) (şekil 1).
2
Şekil 1: Albinizmli çocuk (3)
Albinizmin farklı gen kusurlarına bağlı olarak farklı tipleri vardır. OKA (Okulekutanöz
albinizm ) bunlardan biridir.Bu tipin yine farklı alt tipleri de mevcuttur.OKA1, OKA 1
a,OKA1b, OKA2, OKA 3 OKA 4 gibi (10).
OA (Oküler albinizm), Hermansky-Pudlak sendromu (HPS), Chediak-Higashi
Sendromu (CHS), Griscelli Sendromu(GS) diğer türleridir (10).
Albinizm sadece insanları etkilemez. Albinizmin memelileri, kuşları, balıkları,
sürüngenleri ve kurbağaları etkilediği bilinir. Albino hayvanların hepsi saf beyaz renkli
değildir çünkü melanini kontrol eden bazı özellikler hayvanların kürklerinde pigment
üretimine izin verirler. Bütün beyaz hayvanlar da albino değildir (32).
Bu hastalığın tam olarak tedavisi yoktur. Sadece güneşten koruyucu önlemler
alınabilmektedir (10).
Bu çalışmada albinizm, tipleri ve nedenleri hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır.
3
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Albinizm
2.1.1. Tanım
Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan
genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma
hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyanlara akşın yada albino denir. Binlerce insanı ya da
hayvanları etkileyen genetik bir bozukluk olan akşınlık renklenmeyi sağlayan melanin
pigmenti yokluğu ya da azlığından kaynaklanır. Gözler, deri, saçlar ve bedenin öbür
bölümlerini etkileyebilir. Akvaryum balıklarında da sık olarak görülmektedir.
Akşınlarda (gerek insan, gerek hayvan) deri çok ince ve beyazımsı (ya da hafifçe
pembe), kıllar (ya da tüyler) beyazdır. Gözlerin gözbebekleri pembe, ağ tabakadan
yansıyan ışık kırmızıdır. Gözler ışığa duyarlıdır ve genellikle astigmattır. Akşınlık ender
de olsa zeka geriliği ya da bedensel gerilikle birlikte olabilir. Derilerinde renk
pigmentleri bulunmadığı ya da az bulunduğu için güneşten gelen zararlı ışınlar vücuda
girer ve fazla güneş altında bulunmaları ölümlerine bile yol açabilir (1).
Tam akşınlık; Yaban hayvanlarında çok ender görülür; çünkü üretken yaşa kadar bu
hayvanların çok azı hayatta kalabilir.Bütünüyle akşın yaban hayvanları, yırtıcılara karşı
koruyucu renklerinden yoksundurlar; bu yüzden uzaktan kolayca görünürler(1).
Kısmi akşınlık; Çok daha az zararlıdır ve deride beyaz noktalar ya da kollarda beyaz
perçemler halinde görülür. Bedenin yalnızca bazı alanlarında melanin pigment
bulunmaması “vitiligo” diye adlandırılır (1).
2.1.2. Tarihçesi ve Epidemiyolojisi
Albinizm tarihe geçmiş en eski insan anomalisidir. Dünyanın çeşitli yerlerinde bir çok
isim kullanılmasına rağmen günümüzde kullanılan modern ismini 17. Yüzyılda tarihçi
4
Balthazar Telez vermiştir. Telez, Batı Afrika kıyıları boyunca yerleşmiş kabilelerde
gördüğü beyaz insanlara binaen ‘albino’ yani beyaz zenci anlamına gelen bu terimi
bulmuştur (2).
1869 larda araştırmacı Joseph Jones albinizmli hastaların üstün renklerinden dolayı
üstün zekalı olabileceklerini söyledi. O bu hastalığı vitiligo ile ilişkilendirdi ve fetüsleri
aslında normal siyah renkte olduğunu ve daha sonra ana rahminde beyaza dönüştüğünü
düşündü (2).
1800 lerin başında Halifax Virgiana da Robert Crews isimli bir albino köle dünyaya
geldi. O doğduğu zaman beyaz saç ve pembemsi gözlere sahip olduğunu ve büyüdükçe
saçlarının açık sarı –kahverengi arası bir renge gözlerinin ise koyu pupilleri olan açık
kahverengi bir yapıya dönüştüğünü söyledi. Onun beş kardeşi de normal renkliydi anne
ve babası gibi. Ama o sürekli gözlerini kısarak bakıyordu ve görüş yeteneği azdı. Onun
ilk işvereni onu bir fırında güneşten koruyarak çalıştırmıştı ama gözleri parlak alevin
ışığına dayanamadığı için bırakmak zorunda kalmıştı. Buna rağmen olağanüstü bir
zekaya sahipti. Her zaman çalışkan ve aktifti. Vagon sürdü ve marangoz olarak çalıştı
(2).
Bütün dünyada bir çoğunun anlamı pek iyi olmasa da bu hastalığa pek çok isim
verilmiştir;
Dundus: Afrika ve Batı Hindistan’da kullanılır. Hayalet insan veya ruhu olmayan vücut
gibi anlamlara gelir.
Cockroaches: Hollandalıların kullandığı bu isim karanlıkta koşuşturan manasına gelir.
Blafards: Fransızların kullandığı bir kelimedir.
İnsanların en iyi niyetlisi bile onlara hastalıklı veya hilkat garibesi demiştir. Albinizm
genetik mirasla kalan bir durumdur.Bir veba veya illet değildir (2).
Albinizm günümüze kadar olan süreçte farklı coğrafyalarda farklı oranlarda
görülmüştür. Bu hastalık için kurulmuş olan National Organization for Albinism and
Hypopigmentation (NOAH) ‘a göre yaklaşık olarak dünyada 17.000’ de bir insanda bir
hastalıktır (3).
5
Albinizmin farklı tipleri farklı bölgelerde epidemi göstermiştir. OCA-2 tipi Sub-saharan
afikalılarda, afro amerikalılarda ve yerli amerikalılarda daha sık görülürken OCA-4 tipi
genelde Doğu Asyaları insanların atalarında daha sık görülür (3).
2.1.3 Etiyolojisi
Albinizm melanin pigmentini üreten veya yayan bir veya birden fazla genin kusurundan
kaynaklanır. Bu eksiklik melanin üretiminin yokluğunu veya üretimindeki azalmayla
sonuçlanır.
Albinizm başlıca iki tip mutasyon kaynaklıdır:
Tip 1 albinizm: Pigmentlerin üretiminden sorumlu melaninin defektinden kaynaklanır.
Tip 2 albinizm: P geninin defektinden kaynaklanır. Bu tip hastalar doğduklarında açık
renk bir tene sahiptirler (5).
Albinizm tamamen anne babadan miras kalarak oluşan doğuştan gelen bir hastalıktır.
Dış ve çevresel etmenlerin bir etkisi yoktur.
Albinizmin en yaygın görülen formu X kromozumunun hasarına bağlı olarak görülen
formudur. Okuler Albinizm (OA) sahibi olan erkek çocukları annelerinden geçen bir X
kromozomuna sahiptirler. Hatalı X kromozomu taşıyan annelerin erkek çocuklarında
%50 oranında bu hastalık görülür. Kız çocuklarında ise babaları OA sahibi olmadıkça
ya taşıyıcıdırlar ya da hiç etkilenmezler (4,6) (şekil 2).
6
Şekil 2: OA lı geninin aktarılması (4)
Albinizmin daha az rastlanan formu ise otozomal resesif genlerin kusurundan
kaynaklanan albinizmdir. Ebeveynlerin her ikiside hatalı resesif gen taşır.Bu durumda
bebekleride efektif gene sahip olur.%25 oranında hiçbir çocukta albinizm görülmez.Kız
ve erkek çocuklarda görülme olasılığı ise eşittir (4,6) (şekil 3).
Şekil 3: Otozomal resesif genin aktarılması (4)
7
2.1.4 Semptomları veTeşhisi
Albinizm genelde sadece dış görünüşü etkileyen bir hastalık gibi görünmesine rağmen
asıl olarak görme bozukluğu veya azlığı ile beraber gelişen bir hastalıktır.
Albinizmli hastalar şu semptomları izlerler:
-Saçta,ciltte veya gözde renk yokluğu,
-Normal saç,cilt,göz renginden daha açık renk,
-Ciltte renksiz yamalar.
Albinizm gelecekle alakalı şunları içeren bir hastalıktır;
-Strabismus (şaşı göz)
-Photofobia (ışığa aşırı duyarlılık)
-Nystagmus (göz kaslarının istemsiz hareketi
-Zayıf görüş veya körlük
-Astigmatism (5)
Albinizm diagnozunda en çok kullanılan yöntem genetik test ile albinizmle ilgili
genlerin defektinin fark edilmesidir.Daha az doğru bir yöntem ise semptomların doktor
tarafından değerlendirilmesi veya elektroretinogram testi albinizm birlikte açıklanan
gözdeki problemleri belirler.(5)
2.1.5 Albinizm tipleri
Yaklaşık olarak insanların 17.000’de birinde albinizm tiplerinden biri mevcuttur.
Yaklaşık 70 de birinin OCA için bir gen taşıyıcısı olduğu düşünülmektedir. Albinizmin
değişik formlarının prevelansının dünya genelinde önemli derecede değişiklik
göstermesi farklı genlerde farklı mutasyonların oluşmasıyla izah edilir (3).
Bunlar:
8
Oculacutaneous Albinism (OCA)
OCA cilt,saç ve gözleri etkiler. OCA ‘nın birden fazla alt tipi vardır (tablo 1) (9).
Tablo 1. OCA tipleri etkilendikleri genler ve prevalansları (9)
Gen
Gen ürünü
Lokalizasyon
Hastalık tipi
Prevelans
OCA1
TYR
Tirozin
11q14.3
OCA1A
1:40.000
OCA1B
1:36.000(Avrupalıl
arda)
OCA2
OCA2 proteini
15q11.2-q12
OCA2(kahverengi OCA)
1:3.900-10.000
(Afrikalılarda)
TYRP 1
Tirozinaz-related
9p23
OCA3
protein 1
MATP
MATP
1:8.500
(Afrikalılarda)
5p13.3
OCA4
1:85.000
(Japonlarda)
OCA-1
OCA-1 tirozinaz enziminin kusurundan kaynaklanır. Bununda 2 alt tipi vardır.OCA1
çoğu toplumlarda yaklaşık 40.000’de birlik bir prevalansa sahiptir. Afrikalılar ve
Amerikalılar arasında prevalansı çok sık değildir (7) (8).
OCA-1a
Bu tipi melanin pigmentinin tamamen yokluğudur.Bu insanlar beyaz saç, çok solgun
cilt,açık renk gözlere sahiptirler. Semptomlar farklı yaşlarda ve ırklarda değişiklik
göstermez. Görme keskinliği 1/10 veya daha azdır ve fotofobi şiddetlidir(10).
OCA-1b
Bu tipte az melanin üretilir. Bu insanlar açık renk cilde saç ve gözlere sahiptirler.
Yaşları arttıkça renkleri artabilir.Deri ve saçta zamanla biraz pigment gelişebilir mavi
9
irisler kahverengiye kadar değişiklik gösterebilir. Görsel keskinlik 2/10 dur. Bu fenotip
daha önceleri sarı albinizm olarak bilinirdi(10).
OCA-2
OCA-2 1’den daha az şiddetlidir.İnsandaki P proteinin mutasyonu sonucu ortaya çıkar.
Bu protein integral membran proteindir ve melaninin öncü madesi tirozinin taşınmasına
öncülük ettiği bilinmektedir. OCA-2 ile doğan insanlar zayıf renk ve açık bir cilde
sahiptirler ve saçları sarı, açık sarı veya gümüşi renkte olabilir. OCA2 dünya genelinde
en yaygın görülen tipidir. Sub-saharan Afrikalılar, Afrikalı Amerikanlar ve yerli
Amerikalılarda yaygındır. Kutanöz pigment miktarı değişebilir ve yenidoğan hemen
daima pigmentli tüylere sahiptir. Nevus ve çiller yayagındır. Görme keskinliği daha
iyidir ve 3/10 a erişebilir (10).
OCA-3
OCA-3, TYRP1 geninin kusurundan kaynaklanır. Genellikle koyu tenli insanları etkiler.
Güney Afrikalı OCA-3 ‘lü insanlar kırmızımtrak citli, kırmızımtrak
saç ve açık
kahverengi veya kahverengi göze sahiptirler. Afrikalı bireylerin 8.500’de birini
etkilediği rapor edilmiştir.Buna karşılık bu tip Kafkas ve Asya toplumlarında çok
nadirdir (10).
OCA-4
OCA-4
melanin üretiminin minimum olmasından kaynaklı SLC45A2 proteininin
kusurundan kaynaklanır. Genelde Doğu Asyalı insanların atalarında bulunur. OCA-2 li
insanlarla ayrı özellikleri gösterir (10).
OCULAR ALBİNİSM (OA)
OA X kromozomundaki genin mutasyonuyla oluşur ve genelde erkeklerde görülür.
Genelde Nettleship-Falls sendromu olarak bilinir ve albinizmin %10 luk bir kısmını
temsil eder. GPR143 genindeki mutasyondan kaynaklandığı biliniyor. Bu tip albinizm
sadece gözleri etkiler. Bu insanlar normal saç,cilt ve göz rengine sahiptirler.Ama
retinalarında hiç renk yoktur (11).
10
HERMANSKY-PUDLAK SYNDROME(HPS)
HPS albinizm 1-8 geninden bir tanesinin defektinden kaynaklı nadir bir hastalıkdır.
OCA ile benzer semptomlar gösterirler ve ciğer, bağırsak, karaciğer hastalıkları
oluştururlar. Hipopigmentasyonla ve vücudun her yerindeki dokularda ceroid denen bir
materyal birikimiyle karakterizedir. Ayrıca hastalar nötropenili şiddetli immünolojik
yetmezlik ve killer hücrelerinin olmayışı ile bir tablo sergiler. Porto Rico hariç HPS çok
nadirdir. En önemli medikal problemler interstisyel akciğer fibrozisi, granülomatöz
kolitis ve trombosit granüllerin yetmezliğinden dolayı orta derecede kanama
problemleriyle ilişkilidir (10,12, 13).
CHEDİAK-HİGASHİ SYNDROME (CHS)
CHS LYST geninin defektinden kaynaklanan başka bir nadir formudur. OCA ile aynı
semptomları gösteriler. Ama cildin bütün bölgelerini etkileyebilirler. Saçları genelde
kahverengi veya gümüş parlaklıkta sarışındır. Ciltleri ise krem beyaz grimsidir. CHS’li
insanların beyaz kan hücresi defektine sahip olması onların enfeksiyonunu artırır (10).
GRİSCELLİ SYNDROME (GS)
GS 1-3 genlerinin defektlerinden kaynaklı nadir görülen bir genetik hastalıktır.
1978’den beri bilinen sadece 60 GS vakası vardır. GS albinizm (bütün vücudu
etkilemeyen) bağışıklık problemleri, nörolojik problemleri ile karakterizedir. GS
genellikle hayatın ilk 10 yıllık bölümünde ölümle sonuçlanır (10).
SENSORY DEAFNESS SENDROMU (Duyusal tip sağırlık) ve parsial albinizm:
Albinizm sağırlık sendromu veya Waardenburg sendromu olarak adlandırılır (14).
PRADER-WİLLİ VE ANGELMAN SENDROMU
OCA2 ve hipopigmentasyon ile Prader-Wille sendromu ve Angelman sendromu
arasInda bir ilişki vardIr. Prader- Willi sendromu, neonatal hipotoni, hiperfaji ve
obezite, hipogonadizm, küçük el ve ayaklar ve mental gerilik ile karakterize bir gelişim
sendromudur.Çoğu Prader-Willi sendromlu kişi hipopigmentasyonlu olmasına karşın
çoğunda albinizmin oküler etkileri bulunmaz ama azda olsa birkaç kişinin hem PraderWilli hemde OCA’dan etkilendiği görülmüştür (15).
11
ANGELMAN SENDROMU
Gelişme gecikmesi ve şiddetli zihinsel gecikme, mikrosefali,
hipotoni, ataksik
hareketler ve uygunsuz gülmeyi içeren bir karmaşık gelişim gecikmesidir. Angelman
sendromunda açık renkli deri ve saç ile karakterizedir.
Kromozom 15 üzerinde Prader-Willi ve Angelman sendromu bölgesinde OCA2 (P
geni) geninin bulunması nedeniyle, Angelman sendromlu kişilerde OCA2’nin olduğu
düşünülmektedir (15).
2.1.6 Tirozin aminoasitinin albinizm ile ilişkisi
Melanin insan pigment sisteminin ışık emici yüksek ağırlıklı bir biyopolimerdir (16).
Başta sadece indole 5,6 kininin bir türü olarak düşünülmüştü. Ama şimdi biliniyor ki
melaninin daha heterojen bir fizyolojik yapısı vardır. Melanin çeşitli önemli
fonksiyonları, renklendirme, UV ışıklara karşı koruyucu gelişimsel süreçlere katılacak
önemli fonksiyonları içerir (17).
Melanogenesis tirozinin ilk hidroksile formu 3,4 dihidroksi fenilalaninden sonra okside
olmuş formu dopakininden elde edilen çok adımlı bir süreçtir. Daha sonra birçok
reaksiyonlar birden fazla yönde ortaya çıkar ki eumelanin (siyah ve kahverengi ) ve
pheomelanin (kırmızı ve sarı polimer) oluşur. Melajonesizin en önemli enzimi olan
tirozinaz melanin biyosentezinin ilk 2 rate-limiting adımlarının katalizinde ve epidermal
folliküler ve oküler melanositler üretiminde görülür (Şekil 4) (18).
12
Şekil 4: Melanin çeşitlerinin biyosentez basamakları (18)
Tirozin (TYR) aktivasyonun ilk işareti 1895 de fark edildi. Fransiz doğa bilimci
Bourquebt
ve Bertrarnd, Russula Nigricans adlı zehirli renksiz madde taşıyan bir
mantar havaya maruz kalma üzerine karardığını görmüşlerdir.Bu keşiften sonraki yıl
Bertrand bu renksiz maddenin tirozin olduğunu tanımlamış 1904 te memeli
melanomasının tirozinden melanin oluşmasıyla ortaya çıkabileceğini keşfetti.TRY nin
daha sonraki yıllarda melanin oluşumuna öncülük eden bir aminoasit olduğu anlaşıldı
(19).
1908 de ise Sir Archibald Garod İngiliz fizikçi ve bilimci intraselüler enzimlerin
kusurundan kaynaklanan kısmen veya tamamen pigment kaybının albinizm sebebi
olabileceğini öne sürdü.1950 nin sonlarında ise albinizmin tamamen tirozinin inaktive
13
olmasından olduğu kanıtlandı. Bu yüzden tirozin ve melanin arasındaki ilişkinin
açıklanmasına daha çok ihtiyaç duyuldu (19).
TYR deki mutasyonlar melaninde yokluğa ve azlığa sebep olur.OCA1 in sebebi budur.
OCA
genellikle
otozomal
resesif
hipopigmentasyonu tanımlar ve
bozuklukların
heterojen
grubu
konjenital
diğer gelişimsel anormalliklere ortaklık yapan
belirtilerle ve gözde foveal hipoplazi, anormal düşük görüntü, şaşılık ve strabismus
chiasm ile karakterizedir (20).
2.1.6.1. Tirozindeki mutasyonlar
Human Genome Mutation Database ‘de bugüne kadar 189 OCA1 vakası rapor edildi ve
bunların 148 kayıp veya yokluk mutasyonları olmuştur. 23 vaka delesyon ile alakalı,
2’si in/del tipi, 8’i küçük insertion, 1’i kompleks geri düzenleme ve 7 si ise bölge
değişikliğinden kaynaklanmıştır. Bir çok otozomal resesif hastalıkta olduğu gibi OCA1
hastalarının büyük çoğunluğu da tirozinin mutant allelerinden kaynaklı bu hastalığı
taşıyordu. Tüm bu eksiklikler araştırıldığında
cuA ve cuB diye iki bölge içeren 5
bölümlü tirozinde mutasyonlar görülmüştü (21).
Cu bağlayıcı bölgedeki(2. Ve 4. Bölgeler) mutasyonlar enzimlerin fonksiyonu için
gerekli metal iyon protein akışındaki düzeni bozduğu tahmin edilmişti. Diğer üç bölge
ise (1. 3. ve 5. Bölge) enzimlerin fonksiyonlarında ve süreçlerindeki önemli domain
bölgelerini temsil ediyordu. Bu bölgelerin substrat bağlanmasından ve enzimlerin aktif
bölgeleri arasında akışı sağladığı düşünülmüştü (Şekil 5) (22).
Şekil 5. Tirozindeki mutasyon kısımları (22)
14
Bilgisayarda oluşturulan bakır içeren oksijen taşıyan hemosiyaninin üç boyutlu yapısı
gösterdiki her bir Cu bağlayıcı bölge hemosiyaninden arta kalan 3 histidin içeren iki αhelikal bölgeden oluşuyor (23).
Çalışmalar gösterdi ki bu mutasyonlar Cu bağlayıcı bölgedeki α helikal bölgenin
konformasyonunu değiştiriyor ayrıca histidin artıklarının pozisyonları histidin
ligantlarına bakırın doğru bağlanmasını veya TYR-Cu etkileşmesini ve hatta Cu-Cu
arası uzaklığı önlüyor ve bütün bunlar enzimin inaktive olmasıyla sonuçlanıyordu.İki
Cu atomu arasındaki jukstaposizyon çok kritikdir. Tirozin katalitik aktivesi için bu
bölgenin dioksijenin peroksid formuna ihtiyacı vardır. Tirozin veya dopanın bağlanması
mutlaka Cu atomlarının yanında olmalıdır. Bu bölgenin kimyasal doğasındaki en küçük
bir değişiklik bile substrat bağlanmasındaki azalmaya bağlı olarak
enzimatik
aktivitenin değişmesine neden olur (7).
Bu küçük delesyonlar ve içeri girmeler önemli fonksiyon kayıplarıyla ya da erken
translasyon
sonuçlanması
nedeniyle
bölgenin
kodlanmasını
bozmakta
ve
görünmemesini sağlayan frameshift ve nonsense mutasyonlarla sonuçlanmaktadır (18).
2.1.6.2. Tanımlanamayan OCA1 vakalarındaki ikincil mutasyon iddiası
OCA otozomal resesif bir bozukluk olmasına rağmen, OCA1 vakalarının %15 inde
tanımlanamayan sekonder mutasyonlar görülmüştür. Bu mutasyonlar uncharacterized
mutasyonlar olarak ifade edildi (UCMs) (24).
Bu tip mutasyon için çeşitli açıklamalar yapılmaya çalışıldı. Bunlardan birisi tirozinden
başka ikinci bir lokusun sekonder mutasyon olarak göründüğü açıklandı (25)(26).
Bu gizli mutasyonlar için şöyle açıklamalar öne sürüldü;
1) TYr nin düzenleyici bölgesinin yeni metodlarla sekans edilememesi.
2) Lokusun bölge gibi kontrol edilmesi
3) İntron mutasyonlarının normal RNA splicing patternlerini azaltması
4) Genin intronik düzenleyici bölgesinin son metodlarla henüz teşhis edilememesi
5) Tüm gen delesyonlarının bir ailede tanımlanması (26).
15
2.1.7 Tanı metodları
OCA’in tanısı gözle ilgili karakteristik semptomlara ilaveten deri ve saçın
hipopigmentasyonunun klinik bulgularına dayanır.
Buna karşın OCA subtipleri
arasındaki klinik karışıklıktan dolayı moleküler testler ile gen defektlerini göstermek,
OCA subtipini belirlemek için gereklidir. Moleküler genetik testler genlerin mutasyon
analizi temelinde, stranded conformational polymorphism (SSCP) veya denaturating
high performance liquid chromatography (DHPLC) gibi standart tarama metodlar ile
DNA dizi analizine dayanır (15).
2.1.7.1 Prenatal tanı
OCA’ in 4 tipinin hepsi OR genetik geçiş gösterir. Böylece, etkilenmiş bir çocuğun
ebeveynleri zorunlu taşıyıcıdırlar, bir diğer çocuk için tekrarlama riski % 25’tir.
Etkilenmiş bir bireyin çocukları zorunlu taşıyıcıdırlar. Taşıyıcılar asemptomatiktir.
Çoğu vakada, albinizmin daha önceki aile hikayesi yoktur. Mutasyona sebep olan
hastalık ailede görüldüğünde taşıyıcı tespiti ve prenatal tanı mümkündür. Test gebeliğin
10-12. haftalarında koriyonik villus örneğinden (CVS) elde edilen DNA dan veya
kültüre edilmiş amniyositlerden elde edilen DNA dan yapılabilir. Moleküler genetik
analiz yapılarak preimplantasyon genetik tanı prensip olarak mümkün olabilir, fakat bu
henüz gerçekleştirilememiştir. Daha önceleri fetusun deri biyopsisinde prenatal tanı
gerçekleştirilmiştir (27) (28).
2.1.7.2 Ayırıcı tanı
OCA’ in aksine, oküler albinizm (OA) de hipopigmentasyon gözlerde mavi-kahve rengi
irisle sınırlıdır. Nistagmus, strabismus, foveal hipoplazi, optik liflerde anormal krossing
ve azalmış görme keskinliği OA’da hafiftir (29).
OA1 geni X kromozomu üzerinde lokalizedir (30).
Albinizm, Hermansky- Pudlak sendromu, Chediak-Higashi sendromu, Griscelli
sendromu ve Waardenburg sendromu type II (WS2) gibi daha büyük bir sendrom
grubunun parcasıdır. WS2 hariç, hepsi otozomal resesif kalıtsal geçiş gösterir ve klinik
ve biyokimyasal kriterler temelinde ayırt edilebilirler. Ayrıca 15q11 deki bir delesyonla
16
karekterize Angelman sendromu ve Prader Willi sendromunun da hipopigmentasyonla
birlikteliği vardır (31).
2.1.8 Hayvanlarda Albinizm
Albinizmin memelileri,kuşları, balıkları, sürüngenleri ve kurbağaları etkilediği bilinir.
Albino hayvanların hepsi saf beyaz renkli değildir çünkü melanini kontrol eden bazı
özellikler hayvanların kürklerinde pigment üretimine izin verirler. Bütün beyaz
hayvanlar da albino değildir. Bunların farklarını gözlerinin renklerinden anlayabiliriz.
Melanin hayvanların gözlerinin ve görüş kalitelerinin gelişiminde katkıda bulunurlar.
İrislerinde kahverengi-siyah ve sarı-kırmızı pigment bulunmayan hayvanların gözleri
pembe veya açık mavi görünür (32).
Denizde yaşayan canlılarda şu zamana kadar bir çok albinizm vakası tespit edildi.
Bunların 21 i cetacean türlerinde (yunus,balina ve porpoise gibi), 7 side pinniped
türlerinde (sınıflandırılamayan ayı balığı,kaplumbağa gibi hayvanlar). Bazı vakalar
albinizm olarak varsayılırken bazıları da gerçek albinizm tanımına uymaktadır (33,34).
Brezilya’da boto veya botovermelho, Kolombiya, Ekvator ve Peru ‘da bufeo Colorado,
Venezuela ‘da ise toninda veya delphin olarak bilinen amazon nehri yunusu bu
örneklerdendir. İngilizcede ise genel olarak pembe yunus veya boto olarak bilinir (35).
Boto en büyük nehir yunusudur. Erkekler için 255 cm boy ve 207 kg ağırlıkla
tanımlanır. Dişileri için ise 225 cm ve 153 kg olarak. Bu yunus çeşidinin gözleri hem su
altı hem su üstünde yeterince iyi görür. Renkleri yaşa bağlı olarak değişebilir. Fetus,
neonatan ve genç hayvanların renkleri koyu gridir. Pigment üretimi adölesan döneme
girildikçe azalır ve renkleri açık griye döner. Yetişkin botoslar cilt altında bir yaralanma
meydana gelince pembe bir renk alırlar. İntermale bir agregasyondan dolayı daha ağır
bir yaralanma olursa erkekler dişilerden daha fazla pembe olurlar. Yetişkin botosların
dorsumları daha koyu bir renge sahip olabilirler. Abdominal bölgeleri ve alt kısımlar
pembemsidir (35).
‘Chimo’ adıyla bilinen (Orcinus orca) katil balina türü ise Kanada da avlanmıştır.
Yapılan otopsi sonucu Chediak- Higasi sendromlu olduğu görülmüştür (şekil 6) (36).
17
Şekil 6: Chimo (36)
Hayvanlar yaşayabilmek için yem bulmak ve yem olmaktan kaçınmak zorundadırlar.
Albino hayvanlar zayıf görüş açılarıyla hem av bulmayı hem de tehlikelerden kaçınmayı
nasıl başarabildikleri ve farklı dış görünüşlerinin onları daha kolay avlanabilir yapması
hala araştırılıyor (32).
Araştırmacılar albino hayvanların beyaz dış örtülerinin ve kusurlu kamuflajlarının av
olarak görülmelerini nasıl etkilediğini araştırdılar. Bazen bu canlılar diğer normal
hayvanlardan daha kolay fark edilip yem olurken bazen de yırtıcılar tarafından renkleri
yüzünden normal görülmeyip doğal bir av olarak algılanmıyorlar. Sonuçlara
bakıldığında iki olasılığında eşit olduğu kabul edildi Şekil 7 (32).
Şekil 7: Albinizmli koala (32)
18
Kuzgun, kırlangıç, kırmızı kanatlı kargalar ve penguenler üzerine yapılan çalışmalar da
gösterdi ki bu tip hayvanlar eş bulmada da güçlük yaşıyor. Albino kuşlar belki de
tüylerindeki renk ve desen yokluğundan ötürü sürekli geri çevriliyorlar (32).
Hayvanlar da bu hastalığa ebeveynleri aracılığıyla sahip oluyorlar. Memeliler
hücrelerinde tirozinazın varlığı saptandığı bu özel genlere sahiptirler. Genetikçiler buna
TYR geni diyorlar. Eğer bir hayvan normal değilde az veya zarar görmüş TYR genine
sahipse melanin üretilemiyor ve hayvanlar albino oluyor. TRY geninin azaltılması bir
çok yoldan olabilir. Bunların 50 si insanlarda 33 tanesi ise farelerde bulunmuştur.
Tamamen beyaz veya açık renk gözlü albinolarda TYR geni hiç çalışmaz ve tirozinaz
ve pigment üretemez. Başka bir çeşidinde ise TYR geni tirozinazın biraz sızmasına ve
melanin toplanmasına izin veriyor. Bu tiplerde ise hala açık renk göze sahiptirler ama
kürklerinde bazı renkler görülebilir (32).
2.1.9 Vaka örnekleri
Japonya’da Hokkaido üniversitesi hastanesinde 2 yaşında beyaz saçlı ve beyaz tenli bir
kız çocuğu rapor edildi. Bütün cildi krem beyaz renginde saçları beyaza yakın sarı ve
gözleri maviydi. Ebeveynleri akraba değil ve aile geçmişinde herhangi bir pigment
hastalığı yoktu (Şekil 8) (37)
Şekil 8: Albinizmli Japon bebek (37)
19
Hastadan alınan örnekte DNA sekans analizi yapıldığında 5 ekson artı flanking
intronlardaki tirozin bölgelerinde bir anormallik yoktu. P geninin 25 ekson ve flanking
intronlarının DNA sekansı incelendiğinde ise 2 kayıp parça bulundu A481T ve Q799H
(şekil 9) (37).
Şekil 9: DNA sekans incelemesi grafiği
A481 kayıp bölgesi mutasyonu önceden tanımlanan bir mutasyondu (38).
Q799H mutasyonu ise yeni bir mutasyondu. 50 normal sağlıklı pigment sekansı
üzerinde çalışıldı ve hiç birinde Q799H mutasyonu görülmedi. Bundan bu tipin çok
rastlanan bir non-patolojik bir polimorfizm olmadığı sonucu çıkarıldı. Çalışmanın
sonucunda bir çok heterozigot non-patolojik polimorfizm çeşidi bulundu: 1064G/A
(A355A), 2340C/T (G780G), 2364G/A (S788S), 2385G/T (G795G), and IVS114A/G.(37)
20
Tartışmalar
OCA2 li 3 hasta üzerinde çalışıldı. İlk hasta OCA2 li ve ayrıca Angelman sendromu da
vardı (39).
A481T kayıp mutasyonu bulundu. Bu hastanın adolesan dönemi boyunca koyu bir teni
ve saçları vardı. Bu durum A481T nin yerine koyma sonucu P Bölgesinin bir kısmının
fonksiyon kaybıyla uyumluydu (40).
Melanositlerdeki A481T p polipeptidinin transfection (nükleik asitlerin hücreye
sokulması) görevini test etti. A481T-P c-DNA melanin içeriğini %60 oranında wildtype dönüştürüyor. Bu gösteriyor ki A481T P polipeptidi önemli bir yer tutuyor (39).
Bu kısımsal fonksiyon bu vakada görülen biraz da olsa pigment oluşumunu açıklıyor ve
ilerde bu tip hastalarınsa pigment sahibi olabileceğini öngörülüyor.Ikinci OCA2 li
hastada A481T ve IVS15+1G > A genine sahip
104 normal genin içinden 20
mutasyonlu gen bulundu. Bunlardan ikisi bu allelin homozigottu ve klinik olarak
normaldiler (41).
Bu gerçekten tirozinaz genindeki R402Q mutasyonun Caucasianlar (q=0.15) arasındaki
prevalansını açıklamak açısından merak uyandırıcı bir gelişmeydi. Bu birleşik R402Q
ve diğer patolojik mutasyonları OCA1 otozomal resesif oküler albinizmin hafif bir
fenotipi gösteriyor. Q402 tirozinaz sadece ısıysa hassas bir enzim olup sadece 37°C de
R402 olarak %27 oranında aktivite gösteriyor (42,43).
Q799H substitüsyonu daha önce 50 normal Japon arasından fark edilmemişti. P geninin
fonksiyonu son zamanlarda düşük ph ve tirozinazın katalitik aktivitesinde yardımcı olan
melanozom arasında iyon transferi yapmak olduğu ileri sürülüyordu (44).
Q799 aminoasidi extra-membran bölgesine yerleşmişti ve Q799H sübstitüsyonu
nötralden temele doğru elektrik akımını değiştiriyor ve muhtemelen melanozoma doğru
olan pozitif proton akımını engelliyor. Bununla birlikte Q799H kayıp mutasyonu
patolojik OCA2 mutasyonuna eğilimlidir (45).
Bu çalışmada ebeveynlerin DNA sı incelenemedi çünkü bu hastaların A481T ve Q799H
için birleşik heterozigot olduğuna inanılmadı. Eğer bu mutasyonlar aynı kromozom
21
üzerinde yer alsaydı üçüncü mutasyon diğer kromozom üzerinde olmak zorunda
olurdu.bu çok küçük bir şans çünkü 25 eksonlar ve diğer flanking intronların hepsi
incelendi ve bir şey bulunamadı. Bu diğer kromozomdaki büyük delesyon ihtimali çok
zayıftır ve ancak üzerinde hiç çalışılmayan güneye ait bir örnekte görülebilir. Bu büyük
delesyon ihtimali daha öncesinde Afrika kökenli bir OCA2 vakasında görülmüştü (46).
Japon hastalardaki bu geniş OCA1 mutasyon analizi 1989 da Tomita et al. tarafından
düzenlenen ilk rapordu. Bunun yanında Japon hastalar üzerine yapılan OCA2
araştırmaları da vardır (47).
2.1.10 Albinizm ve sosyallik
Albinizmli çocukların sosyal hayatları, akranlarıyla olan ilişkilerini incelmek için bir
çalışma yapıldı. Albinizmli 10 çocuk çalışmaya katıldı. Çocuklar normal yaşta, okul
çağında, albinizm ve görme problemi yaşayan çocuklardı. Üç çocuk OCA1 hastası, 4
çocuk OCA2 hastası ve üç tanesi ise OA hastasıydı. Çalışmaya katılanların hepsinin
durumu oftalmolojistler tarafından raporlanmış ve ebeveynlerinden imzalı izin formu
alınmıştı (48).
İlk olarak OCA1 li çocuklara ruh durumları, arkadaş ortamlarındaki davranışları gibi
konularda sorular soruldu. Amaç OCA1 hastaların farklı olarak hangi davranışları
gösterdiği idi.(tablo 2) (48)
Tablo 2: Öğretmenlerin OCA1 çocukları değerlendirmesi (48)
İsim
Arkadaş canlısı İçten, samimi
Sessiz
Huysuz
hayır
Hayır,her
Ortamlarda sosyal olması
olması
Sam
Çok
Evet
Hayır
zaman neşeli
Trish
Evet
Evet
Hayır
Hayır
Evet ama uygun davranışlar
üzerinde çalışmalı.
Jan
Evet,Çok
Evet
Hayır
Hayır,pek
Evet, ama her zaman uygun
sayılmaz
mu? genel olarak evet
22
İkinci olarak öğretmenler OCA2 hastası öğrencilerin durumlarını inceden inceye
değerlendirdiler ve yorumladılar (tablo 3).
Tablo 3: Öğretmenlerin OCA2 li çocukları değerlendirmesi (48)
İsim
Arkadaşcıl
İçten, samimi
Sessiz
Huysuz
Ortamlarda
olması
John
Josh
sosyal olması
Evet, çok
Evet
Evet çoğu zaman. İyi
Hayır, sayılmaz. Kolayca
hissetmediği zaman
fark edilebilir ama çok
konuşmaz ama genel
gürültülü değil, diğer
olarak iyi.
çocuklar kadar sesli.
Hayır, fark edilebilir ama
Evet, genelde
çok gürültülü ve tembel
Kesinlikle. Bu
onun en iyi
Hayır
özelliklerinden.
Hayır
Evet
değil.
Don
Dürüst bir
şekilde
Kesinlikle
Hayır
Evet
Hayır
Öyle olduğunu
Hayır
düşünüyorum.
arkadaşcıl
Tim
Evet
Evet,
Diğerleriyle tuhaf
azaltıyor
bir yolla anlaşıyor.
Son olarak OA hastası öğrencilerin durumlarını değerlendirip yorum yaptılar (tablo 4).
Tablo 4: Öğretmenlerin OA lı çocukları değerlendirmesi (48).
İsim
Arkadaşcıl
İçten, samimi
Sessiz
Huysuz
Ortamlarda sosyal olması
Sara
Kesinlikle
Hayır
Olabilir
Hayır
Sınıf
Devamlı
ortamında
aynı
evet.
arkadaş
grubuyla takılır.
Tom
Evet
ama Olabilir
çekingen
Jim
Evet
Biraz
Hayır
Evet öyle.
Hayır
Evet
çekingen
Evet, güzel bir Evet
tarzı vardır.
Bu soruların yanı sıra öğretmenlere ve ailelere beş sosyal davranış soruldu;
Paylaşımcılık, turn-taking (kimin konuşacağına karar verilmesi), gruplara katılım,
grubun bir parçası olma, diğerleri tarafından kabul edilme. On öğretmen (100%) ve altı
23
aile (86%) bu öğrencilerin çeşitli kısıtlamalara rağmen oyuncaklarını, kişisel eşyalarını
ve materyallerini diğerleriyle paylaştıklarını kabul ettiler. Öğretmen ve aileler bu
çocukların matematik oyunları yada yap bozlarla uğraşırken diğer çocuklar tarafından
unutulduğunu da kabul ettiler (48).
Bu on albinizmli öğrenciden üçü ise öğretmenlerine göre grup içinde hükmeden, abartılı
davranışlara sahip olan öğrencilerdi. Diğerleri ise olgun olmayan davranışlar veya
sadece dinleme ve izleme gibi hareketler gösteriyordu (48).
Sonuç olarak bu çalışma gösteriyor ki albinizmli çocuklar eşsiz ve kendi özel
durumlarına göre çok önemli ve güçlü bireysel sosyal davranışlar gösteriyor. Buna ek
olarak rastgele, kalıtsal olarak düşük insidanslı da olsa onları kolayca fark edilebilir
yapan özelliklerinden dolayı diğerlerinden izole oldukları gözleniyor. Sonuç olarak
onların bu tecrübelerini paylaşmaları diğerlerinin de yararına olduğu için bu bir fırsat.
Albinizm onların bireysel yaşamlarını bir çok yolla etkileyen ve diğerlerinden ayıran
özel bir durum. Fiziksel olarak bu durum bir çok görme problemlerine yol açıyor,
Parlak ışık ve yansımalara duyarlı hale getiriyor ayrıca derileri de sıra dışı bir derecede
hassas. Duygusal olarak ise görünüşlerinden dolayı diğerleri tarafından görmezden
gelinme, ayrımcılık ve kabul edilmeme gibi zorluklar yaşıyorlar (48).
Albinizmli çocuklar diğerlerinden daha fazla paylaşmaya açıklar. Gruplara katılmaya,
grupları domine etmeye, kendini savunmaya, diğerlerine patron gibi davranmaya,
abartılı davranışlarda bulunmaya da eğilimliler öğretmenlerinin gözlemlerine göre. Bu
savunmacı davranış bazı OCA1 li ve OCA2 li çocukların sosyal ilişkilerini daha iyi hale
getirmiyor. Bunun aksine OA lı çocukların gruplara katılımı daha uygun görülüyor.
Öğretmenlerine göre bir çok OCA1 ve OCA2 li çocuk gürültücü davranışları, patronluk
taslayan tutumları nedeniyle gruplara katılmada başarılı olamıyorlar. OA lı çocuklar ise
kendilerine az güveniyorlar ama buna rağmen diğerleri tarafından kabul ediliyorlar (48).
2.1.11 Tedavisi
Albinizm gittikçe kötüleşen bir durum değildir. Zayıf pigment üretimi ya da hiçbir
şekilde
pigment
üretilememesi
ve
ya
abnormal
görüş
bozukluklarının
düzeltilememesine rağmen düzenli göz muayenesi ve değerlendirilmesi kullanışlıdır (5).
24
Albinizm bir tedavi şekli yoktur. Albinizm için tedavi semptomları hafifletmek veya
güneş ışığının zarar vermesini engelleyerek olabilir.
Tedavi şunları içerebilir;
-UV ışınlarından gözleri korumak için güneş gözlüğü,
-UV ışınlarından korunmak için giysiler,
-Görme problemlerini düzeltmek için gözlük,
-Anormal kas hareketlerini düzeltmek için ameliyat (10).
25
3. SONUÇ
Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan
genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma
hastalığıdır (1).
Albinizm günümüze kadar olan süreçte farklı coğrafyalarda farklı oranlarda
görülmüştür. Bu hastalık için kurulmuş olan National Organization for Albinism and
Hypopigmentation (NOAH) ‘a göre yaklaşık olarak dünyada 17.000’ de bir insanda
görülen bir hastalıktır (3).
Albinizm başlıca iki tip mutasyon kaynaklıdır:
Tip 1 albinizm: Pigmentlerin üretiminden sorumlu melaninin defektinden kaynaklanır.
Tip 2 albinism: P geninin defektinden kaynaklanır. Bu tip hastalar doğduklarında açık
renk bir tene sahiptirler (5).
Albinizmli hastalar şu semptomları izlerler:
-Saçta,ciltte veya gözde renk yokluğu,
-Normal saç,cilt,göz renginden daha açık renk,
-Ciltte renksiz yamalar.
Albinizm gelecekle alakalı şunları içeren bir hastalıktır;
-Strabismus (şaşı göz)
-Photofobia (ışığa aşırı duyarlılık)
-Nystagmus (göz kaslarının istemsiz hareketi
26
-Zayıf görüş veya körlük(3)
TYR deki mutasyonlar melaninde yokluğa ve azlığa sebep olur buda OCA1 nedenidir
(20).
Albinizm, Hermansky- Pudlak sendromu, Chediak-Higashi sendromu, Griscelli
sendromu ve Waardenburg sendromu type II (WS2) gibi daha büyük bir sendrom
grubunun parcasıdır (31).
Albinizmin memelileri, kuşları, balıkları, sürüngenleri ve kurbağaları etkilediği bilinir.
Albino hayvanların hepsi saf beyaz renkli değildir çünkü melanini kontrol eden bazı
özellikler hayvanların kürklerinde pigment üretimine izin verirler. Bütün beyaz
hayvanlar da albino değildir (32).
Albinizm gittikçe kötüleşen bir durum değildir. Zayıf pigment üretimi ya da hiçbir
şekilde
pigment
üretilememesi
ve
ya
abnormal
görüş
bozukluklarının
düzeltilememesine rağmen düzenli göz muayenesi ve değerlendirilmesi kullanışlıdır (5).
Albinizm bir tedavi şekli yoktur. Albinizm için tedavi semptomları hafifletmek veya
güneş ışığının zarar vermesini engelleyerek olabilir.
Tedavi şunları içerebilir;
-UV ışınlarından gözleri korumak için güneş gözlüğü,
-UV ışınlarından korunmak için giysiler,
-Görme problemlerini düzeltmek için gözlük,
-Anormal kas hareketlerini düzeltmek için ameliyat (10).
Sonuç olarak albinizm insanlığın var oluşundan beri insanları fiziksel,psikolojik, sosyal
yönden etkileyen ve bundan sonra da etkileyecek olan bir hastalıktır. Tedavisi üzerine
çalışmalar sürüyor olsa da genetik bir hastalık olduğu için şimdilik sadece koruyucu
önlemler alınabilmektedir.
27
KAYNAKLAR
1. http://tr.wikipedia.org/wiki/Albinizm
2. Observations and Researches on Albinism in the Negro Race. by Joseph Jones, MD
http://www.goldenalbinism.com/history/
3. Albinism — AAPOS. (n.d.). American Association for Pediatric Ophthalmology and
Strabismus. Retrieved April 5, 2012, fromhttp://www.aapos.org/terms/conditions/12
4. http://www.thewilltosee.com/2012/04/04/genetics-of-ocular-albinism/
5. Albinism: MedlinePlus Medical Encyclopedia. (n.d.). National Library of Medicine National
Institutes
of
Health.
Retrieved
April
5,
2012,
fromhttp://www.nlm.nih.gov/medlineplus/ency/article/001479.htm
6. NOAH — What is Albinism? (n.d.). NOAH — The National Organization for
Albinism
and
Hypopigmentation.
Retrieved
April
5,
2012,
fromhttp://www.albinism.org/publications/what_is_albinism.html
7. King, R.A., Hearing, V.J., Creel, D.J., Oetting, W.S., 2001. Albinism. McGraw-Hill,
New York.
8. Tomita, Y., Takeda, A., Okinaga, S., Tagami, H., Shibahara, S., 1989.
Human oculocutaneous albinism caused by single base insertion in the
tyrosinase gene. Biochem. Biophys. Res. Commun. 164 (3), 990–996.
9. Cooksey CJ, Garratt PJ, Land EJ, Pavel S, Ramsden CA, Riley PA, Smit NP:
Evidence of the indirect formation of the catecholic intermediate substrate responsible
for the autoactivation kinetics of tyrosinase. J Biol Chem 1997 Göztepe Tıp Dergisi
23(4):149-155, 2008;272:26226-26235.
10.
Written by Rose Kivi and Matthew Solan | Published on 25 Temmuz 2012
Çarşamba
Medically
Reviewed
http://www.healthline.com/health/albinism
by
Sylvia
S.
Hanna,
MD
28
11. http://ghr.nlm.nih.gov/condition/ocular-albinism
12. Witkop CJ, Nunez BM, Rao GH, Gaudier F, Summers CG, Shanahan F, Harmon
KR, Townsend D, Sedano HO, King RA: Albinism and Hermansky-Pudlak syndrome
in Puerto Rico. Bol Asoc Med P R 1990;82:333-339.
13. Dimson O, Drolet BA, Esterly NB: Hermansky-Pudlak syndrome. Pediatr Dermatol
1999;16:475-477.
14. Waardenburg PJ: A new syndrome combining developmentalanomalies of the
eyelids,eyebrows and nose root with pig-mentary defects of the iris and head hair and
with congenital deafness. Am J Hum Genet 1951;3:195-253.
15. Göztepe Tıp Dergisi 23(4):149-155, 2008
16. Nordlund, J.J., Boissy, R.E., Hearing, V.J., King, R.A., Ortonne, J.P., 1998.
Pigmentary System—Physiology and Pathophysiology. Oxford University Press,
Oxford.
17. Spritz, R.A., Hearing, V.J., 1994. Genetic Disorders of Pigmentation. New York,
Plenum Press.
18. Molecular and Human Genetics Division, Indian Institute of Chemical Biology, 4
Raja
S.
C.
Mullick
Road,
Jadavpur,
Kolkata
700
032,
India
Progress in Retinal and Eye Research 26 (2007) 323–358
19. Gerritsen, V.B., 2004. Snowy stardom. Protein spotlight. Embnet. News 10 (49),
22–23.
20. Olivares, C., Solano, F., Garcia-Borron, J.C., 2003. Conformationdependent posttranslational glycosylation of tyrosinase. Requirementvof a specific interaction
involving the CuB metal binding site. J. Biol.
Chem. 278 (18), 15735–15743.
21. Chaki, M., Sengupta, M., Mukhopadhyay, A., Subba Rao, I., Majumder, P.P., Das,
M., Samanta, S., Ray, K., 2006. OCA1 in different ethnic groups of India is primarily
due to founder mutations in the Tyrosinase gene. Ann. Hum. Genet. 70 (Pt 5), 623–630.
29
22. Oetting, W.S., King, R.A., 1992b. Molecular analysis of type I-A (tyrosinase
negative) oculocutaneous albinism. Hum. Genet. 90 (3), 258–262.
23. Oetting, W.S., King, R.A., 1992a. Analysis of mutations in the copper B binding
region associated with type I (tyrosinase-related) oculocutaneous albinism. Pigment
Cell Res. 5 (5 Pt 2), 274–278.
24. Fryer, J.P., Oetting, W.S., King, R.A., 2003. Identification and characterization of a
DNase hypersensitive region of the human tyrosinase gene. Pigment Cell Res. 16 (6),
679–684.
25. Ming, J.E., Muenke, M., 2002. Multiple hits during early embryonic development:
digenic diseases and holoprosencephaly. Am. J. Hum. Genet. 71 (5), 1017–1032.
26. King, R.A., Pietsch, J., Fryer, J.P., Savage, S., Brott, M.J., Russell-Eggitt, I.,
Summers, C.G., Oetting, W.S., 2003. Tyrosinase gene mutations in oculocutaneous
albinism 1 (OCA1): definition of the phenotype. Hum. Genet. 113 (6), 502–513.
27. Chaki M, Mukhopadhyay A, Ray K: Determination of variants in the 3'-region of
the tyrosinase gene requires locus specific amplification. Hum Mutat 2005;26:53-58.
28. Rosenmann E, Rosenmann A, Ne'eman Z, Lewin A, Bejarano-Achache I,
Blumenfeld A: Prenatal diagnosis of oculocutaneous albinism type I: review and
personal experience. Pediatr Dev Pathol 1999;2:404-414.
29. O'Donnell FE Jr., Hambrick GW Jr., Green WR, Iliff WJ, Stone DL: Xlinked ocular
albinism.
An
oculocutaneous
macromelanosomal
disorder.
Arch
Ophthalmol
1976;94:1883-1892.
30. Bassi MT, Schiaffino MV, Renieri A, De Nigris F, Galli L, Bruttini M, et al:
Cloning of the gene for ocular albinism type 1 from the distal short arm of the X
chromosome. Nat Genet 1995;10:13-19.
31. Lee ST, Nicholls RD, Bundey S, Laxova R, Musarella M, Spritz RA: Mutations of
the P gene in oculocutaneous albinism, ocular albinism, and Prader-Willi syndrome plus
albinism. N Engl J Med 1994;330:529-534.
30
32.http://files.dnr.state.mn.us/publications/volunteer/young_naturalists/albino_animals/a
lbino_animals.pdf Susan kaneko binkley Minnesota conservation volunteer novemberdecember 2001
33. Fertl, D., Pusser, L. T., and Long, J. J. ( 1999 ). First record of an albino bottlenose
dolphin ( Tursiops truncatus ) in the Gulf of Mexico, with a review of anomalously
white cetaceans. Mar. Mamm. Sci. 15,227 – 234.
34. Rodriguez, D. H., and Bastida, R. O. ( 1993 ). The southern sea lion, Otaria byronia
or Otaria fl avescens? Mar. Mamm. Sci. 9, 372 – 381.
35. Visser, I. N., Fertl, D., and Pusser, L. T. ( 2004 ). Melanistic southern right-whale
dolphins ( Lissodelphis peronii ) off Kaikoura, New Zealand, with records of other
anomalously all-black cetaceans. N.Z. J. Mar. Fresh. Res. 38, 833 – 836.
36. Taylor, M. K., Larsen, T., and Schweinsburg, R. E. ( 1985 ). Observations of
intraspecifi c aggression and cannibalism in polar bears ( Ursus maritimus ). Arctic 38,
303 – 309.
37. Atsushi Katoa, Kazuyoshi Fukaia,*, Naoki Oisoa, Naoko Hosomia, Shinji Saitohb,
Takahito Wadab, Hiroshi Shimizuc, Masamitsu Ishiia
A novel P gene missense mutation in a Japanese patient with oculocutaneous albinism
type II (OCA2) Journal of Dermatological Science (2003) 31, 189/192
38. Lee S-T, Nicholls RD, Bundey S, Laxova R, Musarella M, Spritz RA. Mutations of
the P gene in oculocutaneous albinism, ocular albinism, and Prader/Willi syndrome plus
albinism. N Engl J Med 1994;330:529/34.
39. Saitoh S, Oiso N, Wada T, Narazaki O, Fukai K. Oculocutaneous albinism type 2
with a P gene missense mutation with Angelman syndrome. J Med Genet
2000;37:392/4.
40. Sviderskaya EV, Bennett DC, Ho L, Bailin T, Lee S-T, Spritz RA.
Complementation
of
hypopigmentation
inmutant
(pinkeyed
dilution)
mouse
melanocytes by normal human P cDNA, and defective complementation by OCA2
mutant sequences. J Invest Dermatol 1997;108:30/4.
31
41. Suzuki TS, Miyamura YM, Matsunaga JM, Tomita Y. A novel P-gene mutation of
IVS15/1G in a Japanese albino patient and the high frequency of an ala481thr mutation
in normally pigmented Japanese. Pig Cell Res 2002;15(Suppl.9):2029.
42. Fukai K, Holmes SA, Lucchese NJ, Siu VM, Weleber RG,Schnur RE, Spritz RA.
Autosomal recessive ocular albinism associated with a functionally significant
tyrosinase gene polymorphism. Nat Genet 1995;9:92/5.
43. Tripathi RK, Giebel LB, Strunk KM, Spritz RA. A polymorphism of the human
tyrosinase gene is associated with ntemperature-sensitive enzymatic activity. Gene Exp
1991;1:103/10.
44. Brilliant MH, Barsh G. Anatomy of pigment cell genes acting at the cellular level.
In: Nordlund JJ, Boissy RE, Hearing VJ, King RA, Ortonne J-P, editors. The
pigmentary system: physiology and pathophysilology. New York, Oxford: Oxford
University Press, 1998:217/29.
45. Rinchik EM, Bultman SJ, Horsthemke B, Lee ST, Strunk KM, Spritz RA, Avidano
KM, Jong MT, Nicholls RD. A gene for the mouse pink-eyed dilution locus and for
human type II oculocutaneous albinism. Nature 1993;361:72/6.
46. Durham-Pierre D, Gardner JM, Nakatsu Y, King R, Franke U, Ching A, Aquaron R,
del-Marmol V, Brilliant MH. African origin of an intragenic deletion of the human P
gene in tyrosinase positive oculocutaneous albinism. Nat Genet 1994;7:176_/9.
47. Tomita Y, Takeda A, Okinaga S, Tagami H, Shibahara S. Human oculocutaneous
albinism caused by a single base insertion in the tyrosinase gene. Biochem Biophys Res
Commun 1989;164:990/6.
48. Carolyn Palmer
The social competence of children with albinism Flinders
University, GPO Box 2100, Adelaide 5001, Australia International Congress Series
1282 (2005) 917– 921
32
ÖZGEÇMİŞ
Adı – Soyadı
: Kübra ŞENDİL
Doğum Yeri : Antalya
Doğum Tarihi
: 22.05.1991
1991 yılında Antalya’ da doğdum. İlköğretimimi Antalya’ da Dumlupınar İlköğretim
okulu’nda tamamladım. Lise öğrenimime Antalya Özel Toros Yağmur Koleji’nde
devam ettim. 2009 yılında Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni kazandım. Halen
Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde öğrenimimi sürdürmekteyim.
Tel
: 0505 859 20 28
E–mail
: [email protected]
Download