HÜCRE SOLUNUMU ve FERMENTASYON

advertisement
HÜCRE SOLUNUMU
ve
FERMENTASYON
1
• Bakteriler yoğurt, peynir, pizza üretimi gibi
mayalanma olaylarını gerçekleştirirler.
• Kaslarınız çok çalışırsa, oksijen
yokluğundan dolayı kasılamazlar.
• Yediğiniz bütün besinlerdeki ana enerji
kaynağı güneş enerjisidir.
• Karbonmonoksit ve siyanid
oksijenli solunumu
durdururlar.
Solunum Çeşitleri
HÜCRE DIŞI SOLUNUM: Canlıların dış ortamdan
O2 alıp, dış ortama CO2 vermeleridir. Yani canlı
bünyesinde meydana gelen bir gaz alışverişidir.
HÜCRE İÇİ SOLUNUM: Canlıların hücrelerinde
meydana gelen ve organik besin maddelerinin O2
ile yakılarak enerji elde edilmesiyle sonuçlanan bir
reaksiyondur.
4
HÜCRESEL SOLUNUM
Nefes
alma
Akciğerler
Kas
hücreleri
Hücresel
solunum
• Ekosistemde ki enerji akışında
bitkiler ve hayvanlardaki
mitokondriler fotosentezin
organik ürünlerini yakıt olarak
kullanırlar.
• Solunum sonucu açığa çıkan
enerji hücresel işler için
kullanılır.
• Organik ve inorganik maddeler
çevrime uğrarken, enerji
çevrime uğramaz ekosisteme
giren güneş enerjisi ısı olarak
ekosistemi terk eder.
• A ) Hidrojen ile oksijenin
kontrolsüz ekzorgonik
tepkimesi su oluşturur. Bu
sırada ısı ve ışık şeklinde bir
enerji açığa çıkar.
B) Hücre solunumunda aynı tepkime
aşamalı olarak meydana gelir.
Elektron taşıma sistemi sayesinde
elektronların taşınışı kademeli olarak
meydana gelir. Böylece açığa
kontrollü bir enerji salınımı olur ve
bu enerji ATP yapımında kullanılır.
• NAD bir elektron taşıyıcı olarak görev yapar. Besinlerden koparılan
elektronlar NAD’ye aktarılır. Dehidrogenaz adı verilen enzimler
besinden (Glikoz) bir hidrojen çifti uzaklaştırır. Bir proton ve 2 elektron
NAD tarafından tutularak NADH haline gelir diğer proton ise çözeltiye
bırakılır.
• Hücre solunumu sırasında elektronlar ,
Besin à NADH à Elektron taşıma zinciri à Oksijen
sırasında taşınır.
HÜCRE İÇİ SOLUNUM
Hücre içi solunum 2 şekilde gerçekleşir.
•  Oksijenli (Aerob) Solunum
Organik bileşiklerdeki kimyasal bağların oksijenli ortamda
yıkılarak enerji elde edilmesidir. Son ürünler CO2 ve H2O’dur.
•  Oksijensiz (Anaerob) Solunum
Oksijensiz ortamda enerji elde edilmesidir.
Fermentasyonda aerobik solunumda olduğu gibi dışarıdan bir
elektron alıcısına ihtiyaç yoktur. Glikozun oksijensiz ortamda
etil alkol ve laktik asite kadar yıkılarak enerji elde edilmesidir
(Fermantasyon)
Anaerobik elektron taşınımında ise son elektron alıcısı O2
yerine başka maddeler olmaktadır.
9
Oksijenli (Aerob) Solunum
•  Oksijenli solunum 3 basamakta gerçekleşir.
1.  Glikoliz
2.  Krebs Çemberi (Sitrik Asit Çevrimi) ve
3.  ETS (Elektron Taşıma Sistemi)’dir.
10
• Ökaryotik hücrelerde glikoliz mitokondrinin dışında sitoplazmada
gerçekleşir.
• Piruvat mitokondriye girerek krebs döngüsüne katılır. Bu döngü
sırasında oluşan NADH ve FADH’lar, ETS ye aktarılırlar. Bu
koenzimlerin taşıdığı elektronlar oksijene kademeli olarak aktarılır ve
ATP sentezlenir. Ayrıca substrat düzeyinde ATP sentezi de gerçekleşir.
ATP’nin Yapısı
ATP, sahip olduğu fosfat bağları koptuğu zaman
yüksek enerji veren organik maddelerdir. Yapısında
adenin nükleotidi, 5 C’lu şeker ve 3 tane fosfat
bulunur.
Adenin
+
5C
+
P
Adenozin
P
P
Yüksek enerjili bağlar
Adenozin Mono Fosfat (AMP)
Adenozin Di Fosfat (ADP)
Adenozin Tri Fosfat (ATP)
12
1.  Glikoliz
•  Hücreler glikozu özel bir yolla yıkar. Canlılar burada
açığa çıkan enerjiyi, yaşamsal işlevlerini devam
e t t i r e b i l m e k i ç i n k u l l a n ı r l a r. S i t o p l a z m a d a
gerçekleşen ve 6C’lu glikozun 3C’lu pirüvik asite
(pirüvata) kadar
yıkılmasıyla sonuçlanan evreye
“glikoliz” denir. Glikoliz evresinde O2 kullanılmaz.
* Hem oksijenli solunum hem de oksijensiz solunumun
başlangıcında glikoliz evresi görülür. Fakat
glikolizden sonra farklı reaksiyonlar görülür.
13
•  Glikoz yapı olarak kararlı bir bileşiktir.
Parçalanması için vücut ısısı yetersiz kalmakta,
aktifleşerek parçalanması için de enerjiye ihtiyaç
duyulmaktadır. Aktivasyon enerjisi denilen bu
gelişme için ATP kullanılır.
•  Bu işlem için glikoz 2ATP ile reaksiyona girer. Bu
işlem sırasında her bir ATP’den birer tane P
kopar. Kopan P’ların bağ enerjisi ile glikoz
aktifleştirilir.
•  Aktif hale gelen 6C’lu glikozdan, bir dizi
işlemlerden sonra 3C’lu 2 tane pirüvat oluşur.
* Pirüvat = C3H4O3
14
GLİKOLİZ
2
• Glikoliz hücre sitoplazmasında gerçekleşir. Glikoz iki
molekül Piruvata dönüşür.
• Glikoliz sonunda net olarak 2ATP ve 2 NADH oluşur.
• Oksijen kullanılmaz ve CO2 oluşmaz.
• Oksijenli ve oksijensiz solunumda glikolize kadar gerçekleşen olaylar
tüm canlılarda ortaktır.
Bu işlemler sona
erdiğinde 2 NADH2, 4 ATP
ve 2 Pirüvat açığa çıkar.
2 AT P r e a k s i y o n u n
başında glikozu
aktifleştirmek için
kullanıldığı için bu
aşamada net kazanç;
2 ATP ve 2 NADH2’dir.
17
Glikolizin evrimleşmede önemi
•  Dünya üzerinde meydana gelen ilk canlılar ATP elde
etmek için bu yolu kullanıyorlardı.
•  İ l k y e r k ü r e d e o k s i j e n o l m a m a s ı b u h i p o t e z i
desteklemektedir.
•  Glikolizin, sitoplazmada gerçekleşmesi tüm canlılarda
ortak bir olaydır.
•  Glikoliz, fermentasyonda ve oksijenli solunumda ilk
aşama olarak işlev görmesi, ilk hücrelerden kalan bir
mirastır.
•  Mitokondriye giren Piruvat ilk önce Asetil koenzim
A (Asetil
2
CoA) adlı bileşiğe dönüştürülür. Bu dönüşüm reaksiyonları
sırasında CO2 oluşur.
•  Ayrıca NADH meydana gelir.
Ø Glikoliz sonucu oluşan piruvattan 1CO2 ve 2H
ayrılır ve piruvat 2C’lu Asetil CoA (Aktif Asetik
Asit)’e dönüşür. Krebs evresini başlatan molekül
Aktif Asetik Asit’tir.
Ø A.A.Asit 4C’lu bir molekül ile birleşerek 6C’lu
Sitrik Asit’i oluşturur.
Ø Sitrik Asit bir dizi reaksiyon sonucu 4C’lu bir
bileşiğe dönüşür. Bu 4C’lu bileşik tekrar sitrik
asit çemberine katılır.
20
2. Krebs Çemberi (Sitrik Asit Çevrimi)
Ø Krebs mitokondrinin matriks (iç zarın çevrelediği
sıvı) kısmında meydana gelir.
21
KREBS ÇEMBERİ
• İki karbonlu Asetil CoA dört
karbonlu okzaloasetat ile
birleşerek altı karbonlu
sitratı oluşturur.
• B u döngü CO 2 açığa
çıkarır. Substrat
seviyesinde 1 ATP sentezi
gerçekleşir.
• Ayrıca NADH ve FADH
sentezi yapılır.
• K r e b s d ö n g ü s ü
reaksiyonları mitokondri
matriksinde oluşur.
6C
Glikoliz
24
Krebs evresinde bir
piruvatın çevrimi ile
2 ATP,
4 NADH2 ve
1 FADH2 açığa çıkar.
Glikoliz evresinde her bir
glikozun yıkımı ile 2
piruvat oluştuğu ve
krebs’e 2 tane piruvat
girdiği için sonuçta
4 ATP
8 NADH2 ve
2 FADH2 açığa çıkar.
25
3. ETS (Elektron Taşıma Sistemi)
ETS mitokondrinin krista (iç zarın matriks
içinde yaptığı kıvrımlar) kısmında bulunur.
Glikoliz ve krebs çemberinde NAD ve FAD
moleküllerinin taşıdıkları H2’lerin elektronları bu
aşamada ETS den geçerler ve burada ATP sentezlenir. 26
ELEKTRON TAŞIMA ZİNCİRİ (ETS)
• E lektron taşıması sırasındaki
serbest enerji değişimi belli bir
sırada bileşenlerin dizilimini sağlar.
• H ü c r e b e s i n m o l e k ü l l e r i n d e
depolanmış enerjiyi redoks
tepkimeleri ile açığa çıkarır. Bir
bileşiğin elektronları bir başka
bileşiğe kayar. Elektron kazanan
b i l e ş i k i n d i r g e n i r, e l e k t r o n
kaybeden bileşik oksitlenir.
• Elektronlar oksijene aktarılırken
potansiyel enerjilerini kaybederler.
Açığa çıkan enerji oksidatif
fosforilasyon aracılığıyla ATP
yapımında kullanılır.
ANİMASYON
NADH-Q Redüktaz-Ubikinon-Sitokrom Redüktaz-Sitokrom C-Sitokrom Oksidaz
ATP sentaz
• Zincirdeki her kompleks elektron alıp verdikçe hidrojen
iyonları matriksden zarlar arası bölgeye pompalanır. Bu
bölgede artan H iyonları ATP sentaz proteininden geçerek
matrikse geri döner bu sırada ATP yapımı gerçekleşir.
Ø H atomları öncelikle birer elektronlarını
salarak pozitif yüklü H+ iyonları haline döner.
Ø H atomlarından ayrılan elektronlar ETS’den
geçerken ATP sentezlenir.
Ø ETS’den çıkan elektronlar tekrar H+ iyonları
ile birleşir.
Ø Bu noktadan sonra H atomları oksijen ile
birleşerek suyu oluşturur.
29
STATOR
ROTOR
İÇTEKİ MİL
KATALİTİK TOKMAK
• A T P s e n t a z p r o t e i n
kompleksi hidrojen
iyonlarının akışıyla
güç
sağlayan bir değirmen gibi
çalışır.
• Bu kompleks ökaryotların
mitokondri ve kloroplast
zarları, prokaryotların ise
plazma zarında yer alır.
• A T P s e n t a z ı n d ö r t
parçasının her
biri çok
sayıda polipeptid alt
biriminden oluşur.
KEMİOSMOZ
Bir zarın iki tarafında H+ gradiyenti halinde
depolanmış olan enerjiyi hücre işlerini
sürdürmek için kullanan enerji-eşleştirme
mekanizmasıdır.
Kısaca H+ akımı ile oluşan proton-motiv güç
ATP üretimine güç sağlar.
OKSİDATİF FOSFORİLASYON
1.  Elektron taşıma zinciri (Elektron
taşınması ve zarın iki yüzeyi arasında H+
gradiyenti oluşturan protonların (H + )
pompalanması
2.  K e m i o s m o z ( H + ’ l a r ı n z a r d a n g e r i
akmasından güç sağlayan ATP sentezi)
• Glikozun oksijenli solunumla parçalanması en fazla net 32
ATP üretir.
• G likoliz ve Krebs döngüsü çok
sayıda başka metabolik yollarla
bağlantılıdır.
• Çeşitli katabolitik yollar besinlerden
gelen elektronları hücre solunumuna
yönlendirmek üzere işbirliği yaparlar.
• Yapım reaksiyonları için gereken
karbon iskeletler ya sindirimden ya
da glikoliz ve krebs döngüsü ara
ürünlerinden sağlanır.
NAD moleküllerinin taşıdığı her H2 için ETS’de
2,5 mol ATP sentezlenir.
FAD moleküllerinin taşıdığı her H2 için ETS’de
1,5 mol ATP sentezlenir.
Glikoliz
2 NADH yada 2 FADH
2 ATP
Pirüvat Oksidasyonu
2 NADH
Sitrik Asit Döngüsü
6 NADH – 2 FADH2
2 ATP
TOPLAM 26-28 ATP+2ATP+2ATP=30-32 ATP
35
Oksijensiz (Anaerob) Solunum
Havanın serbest oksijenini kullanmadan yapılan
solunuma oksijensiz (anaerob) solunum adı
verilir. Oksijensiz solunumda enerji elde etmenin 3
yolu vardır.
Bunların ikisi fermantasyon (mayalanma)’dur.
Üçüncüsü ise anaerobik elektron taşınması’dır.
Yeşil bitkiler genelde oksijenli solunum yaparlar.
Fakat zaruret halinde kısa süre için oksijensiz
solunum da yapabilirler. Halbuki bazı bakteri ve
mantarlarda oksijensiz solunum normal olarak
devam eder.
36
Anaerobik elektron taşıma
•  Fermentasyonda aerobik solunumda olduğu gibi dışarıdan bir
elektron alıcısına ihtiyaç yoktur. Anaerobik elektron taşınımında ise
son elektron alıcısı O2 yerine başka maddeler olmaktadır.
•  Anaerobik elektron taşıma yolunda alınan elektronlar bakterinin
plazma zarında bulunan elektron taşıma sistemlerine verilmektedir.
•  Mesela sülfatları indirgeyen bakteriler; çeşitli organik maddelerden
aldıkları elektronları zarlarından elektron transport sistemlerine
verirler. Bazı durumlarda inorganik sülfat (SO4--) son elektron alıcısı
olarak kullanılır ve H2S (sülfit) haline dönüşür. Bunun gibi sülfatı
indirgeyen bakteriler bozulmuş organik maddece zengin sulu
ortamlarda, suya doymuş topraklarda ve hayvanların sindirim
sistemlerinde bolca bulunurlar.
•  Toprakta bulunan bir diğer grup bakteri Nitrat (NO3--)’lardan elektron
alarak ATP yaparak son ürün olan Nitrit (NO2-) oluştururlar. Bu
bakterilerinde tabiattaki azot devrinde önemli rollleri vardır.
• 
Oksijensiz solunum
tıpkı oksijenli
solunumda olduğu
gibi glikoliz olayı ile
başlar.
• 
Piruvatların
oluşumundan sonra
gerçekleşen
olaylara göre etil
alkol fermantasyonu
veya laktik asit
fermantasyonu
adını alır.
38
ETİL ALKOL FERMENTASYONU
• Birçok canlı oksijen yokluğunda substrat seviyesinde ATP üretmek için
FERMENTASYON yapar. Bira mayası mantarı Glikoliz ile elde ettiği
piruvatı önce Asetaldehite sonrada Etil alkole dönüştürür. Bu sırada
Glikoliz ile elde edilen NADH lar kullanılır.
Etil Alkol Fermantasyonu
Glikozdan başlayarak etil alkol
oluşumuna kadar geçen olaylar
zinciridir.
.
Glikoliz sonunda oluşan piruvatlar
önce bir tane CO2 vererek aset
a l d e h i t ’ e d ö n ü ş ü r l e r. A s e t
aldehit’ler NADH2’lerin H2’lerini
bağlayarak etil alkol’e dönüşürler.
40
Etil Alkol Fermantasyonu
Etil alkol fermantasyonu sonucunda bir tane
glikozdan 2 tane etil alkol ortaya çıkar ve 4 ATP
enerji elde edilir. Glikolizin başlangıcındaki 2 ATP
çıkarıldığı zaman net kazanç 2ATP olur.
Bira mayası başta olmak üzere maya mantarları
ve şarap bakterilerinde görülür. Bu canlılarda
fermantasyon ürünleri üremeyi durdurucu etki
yapar. Örneğin bira mayasında alkol oranı %18’i
geçerse üreme durur.
41
LAKTIK ASIT FERMENTASYONU
• Laktik asit fermentasyonu insanın kas hücrelerinde oksijen yokluğunda
gerçekleşir. Biriken laktat yorgunluğa neden olur ve dinlenme sırasında
karaciğer tarafından metabolize edilir. Aynı zamanda bakteriler tarafından da
Laktik Asit Fermantasyonu
.
Glikozdan başlayarak
laktik asit oluşumuna
kadar geçen olaylar
zinciridir. Glikoliz sonunda
oluşan Piruvatlar
NADH2’lerin H2 lerini
bağlayarak laktik asite
dönüşürler.
43
Laktik asit fermantasyonu sonucunda bir tane
glikozdan 2 tane laktik asit ortaya çıkar ve 4
ATP enerji elde edilir. Glikolizin başlangıcındaki
2 ATP çıkarıldığı zaman net kazanç 2 ATP olur.
Omurgalıların çizgili kaslarında ve yoğurt
bakterilerinde laktik asit fermantasyonu
görülebilir. Az miktarda oluşan laktik asit
kasların daha iyi çalışmasını sağladığı halde
(sporcuların ısınma hareketleri) fazlası kana
karışır ve yorgunluk hissi verir.
44
•  Oksijensiz solunumda ATP sentezi sadece glikoliz evresinde
substrat düzeyinde fosforilasyonla gerçekleşir. Glikoliz
sonucunda oluşan pirüvik asit, oksijensiz ortamda etil alkol veya
laktik aside kadar parçalanabilir.
•  Farklı son ürünlerin oluşmasının nedeni bu reaksiyonlarda
kullanılan enzimlerin farklı olmasıdır.
•  Etil Alkol fermantasyonu; maya hücrelerinde, bazı
bakterilerde ve bazı tohumlarda gerçekleşen bir enerji elde
etme yöntemidir.
•  Laktik asit fermantasyonu bazı bakterilerde ve omurgalıların
çizgili kas hücrelerinde gerçekleşen bir enerji elde etme
yöntemidir. Çizgili kasların fazla çalışması sonucu oluşan
laktik asit kan dolaşımı yoluyla beyne ulaşarak yorgunluk ve
uyku duygusunu meydana getirir.
Download