HİSTAMİN ve ANTİHİSTAMİNİKLER

advertisement
HİSTAMİN ve ANTİHİSTAMİNİKLER
I. Histamin
Yapısı, Biyosentezi, Dağılımı ve Metabolizması:
 Histamin kimyaca β-imidazoletilamin'dir.
 Biosentezi: Histidin'in histidin dekarboksilaz
tarafından dekarboksilenmesiyle yapılır.









Dağılımı: Histamin'in vücutta yerleştiği yapılar
üç gruba ayrılabilirler.
i) Mast hücreleri:
ii) Nöronal histamin:
iii) Diğer hücrelerdeki histamin:
Biyotransformasyonu:
½ si, HMT enzimi
1/3’ü, DAO (histaminaz)
% 2-3 metabolize edilmez
histamin ve histamin metabolitleri böbrekten
idrarla itrah edilir.
Histamin Reseptörleri: H1, H2, H3
H1 reseptörlerin aktivasyonu, birçok hücre türünde
fosfoinozitid hidrolizini artırır. Bazı hücrelerde
sAMP düzeyini düşürerek veya nitrik oksid
aracılığı ile etki oluşturur.
H2 reseptörler aracılığı ile meydana gelen
etkilerinin oluşmasında adenilil siklaz enziminin
aktive edilmesi rol oynar.
Farmakolojik Etkileri
İnsanda histamin vazodilatasyon sonucu arteriyel
kan basıncını düşürür. (H1, H2 reseptörler)
Cilt içine ufak dozda histamin injekte edilmesi,
Lewis'in üçlü cevabı denilen bir reaksiyonun
oluşmasına neden olur.
 kızarıklık
 ürtiker (ödem papülü)
 hale şeklindeki kızarıklıktır.
İnsanda kan basıncındaki düşmenin uyandırdığı
baroreseptör refleksi taşikardiye neden olur.
Histamin insanda trakeobronşiyal düz kasları
büzer; hava yollarının rezistansını artırır ve
yeterli dozda verilmişse bronkospazm yapar (H1)

Histamin barsak düz kasını büzer, barsakların
tonus ve motilitesini artırır (H1).
 İnsanda mide mukozasının asid salgılayan
paryetal hücreleri histamine en fazla duyarlı olan
hücrelerdir (H2).
Histamin Preparatları ve Kullanılışı:
Aklorhidri teşhisi:
Feokromositoma teşhisi:
Meniere hastalığı:
Duyusal innervasyonunu belirlemek için:




Histaminin yan tesirleri: Aşırı dozda histamin
injekte edildiğinde hipotansiyon, taşikardi,
bronkospazm ve buna bağlı dispne, şiddetli
başağrısı, bulantı, kusma ve diyare gibi belirtiler
ortaya çıkar. Tedavi için klasik antihistaminik
ilaçlar ve adrenalin injekte edilir.
Betahistin Hidroklorür: DAO'a dayanıklıdır ve
ağız yolundan Meniere hastalığının tedavisinde
kullanılır.
Betazol: Histamin H2-res. agonistidir. Aklorhidri
teşhisi için histamine tercih edilir.
I. Histamin H1 Reseptör Blokörleri:
 Bunlara klasik antihistaminikler denilir.
 Çoğu parasempatolitik etki, sedasyon ve
yüksek dozda lokal anestezi oluşturabilirler.
 Kimyasal yapılarına göre altı gruba ayrılırlar:
i) Etanolamin türevleri
 ii) Etilendiamin türevleri
 iii) Arilalkilamin türevleri
 iv) Piperazin türevleri
 v) Fenotiazinler
 vi) Piperidin türevleri:
Farmakokinetik özellikleri: Büyük bir bölümü
karaciğerde metabolize edilerek elimine edilirler;
akrivastin ve setirizin ise önemli ölçüde renal
itrahla elimine edilirler. Eski ilaçların çoğunun
yarılanma ömrü nisbeten kısadır (3-4 saat).
Diğerleri daha yavaş inaktive edilirler.
Farmakolojik Etkileri
 H1 reseptörlerinin aktivasyonuna bağlı
vazodilatasyon, "kapiler" permeabilitesinde
artma, hipotansiyon, bronkokonstriksiyon ve
barsak tonus ve motilitesindeki artma gibi
etkilerini antagonize ederler.
 Tip I alerjik reaksiyonları kısmen antagonize
ederler.





SSS depresyonu: Çoğu mutad dozlarda
uyuşukluk ve sedasyon oluştururlar. ikinci
kuşak antihistaminikler olan akrivastin,
feksofenadin, loratadin, setirizin, terfenadin ve
mizolastinin sedatif etkinliği oldukça düşüktür ve
etki sürelerinin uzundur.
taşıt tutması, baş dönmesi ve Meniere
hastalığı gibi durumları tedavi edebilirler.
Genel anestezi ve ameliyatlardan sonra ortaya
çıkan kusmalara ve gebelik kusmasına karşı
antiemetik ilaç olarak kullanılabilirler.
Bazı ilaçların antiparkinson etkisi vardır.
ANTİHİSTAMİNİKLERİN KULLANILIŞI
 Alerjik hastalıklar
 Saman nezlesi ve böcek sokmaları
 Taşıt tutması (hareket hastalığı) ve Meniere
hastalığı
 Antiemetik olarak
 Soğuk algınlığı (nezle)
 Premedikasyon
 Parkinson hastalığı
En sık görülen yan tesirleri sedasyondur.
Parasempatolitik etki ve ventriküler aritmilere
neden olabilirler.
2. Histamin H2 Reseptör Biokörleri
 H2-reseptörleri üzerinde histaminin kompetitif
antagonistidirler.
 En önemli etkileri, histaminin midedeki asid
salgılatıcı etkisini güçlü bir şekilde bloke
etmeleridir.
 Sadece stimüle edilmiş asid salgılanmasını
değil, bazal (istirahatteki) salgılanmayı ve
uykudaki (noktürnal) salgılanmayı da inhibe
etmeleridir. İnsanda pepsin salgılanmasını da
inhibe ederler.




Simetidin
Duodenum ve mide ülserlerinin tedavisinde
önemli bir aşama oluşturmuştur.
Karaciğer hücresindeki karma fonksiyonlu
oksidazlardan (sitokrom P450 izozimlerinden)
birçoğunu inhibe eder ve bazı ilaçların
etkinliklerini artırır.
Böbreklerden kreatinin itrahını bilinmeyen bir
mekanizma ile azaltır.
Erkek hastalarda libido azalması, impotens,
oligospermi ve jinekomasti yapar, kadınlarda
hirsutizmi düzeltebilir.


Yan tesirleri: En sık görülen yan tesirleri,
başağrısı, yorgunluk, diyare, kas ağrısı, ciltte
döküntü ve kabızlıktır. Hepatotoksik etki
potansiyeli vardır, serum kreatinin düzeyini
yükseltir. Erkeklerde antiandrojenik. Tehlikeli
aritmilere ve kalp durmasına neden olduğu
bildirilmiştir. Gebelik ve laktasyon sırasında
kullanılmamalıdır.
Ranitidin
Kitlesi itibariyle simetindinden 5-10 kez daha
güçlüdür, etkisi ona göre daha uzun sürelidir (12
saat).





Simetidin'e göre üstünlük oluşturan özellikleri:
i) Antiandrojenik etkinliği belirgin değildir,
ii) Karaciğer mikrozomal enzimlerini hafif inhibe
eder ve diğer ilaçlarla daha zayıf etkileşir,
iii) Serum kreatinin düzeyini pek yükseltmez,
iv) Mental konfüzyon ve SSS ile ilgili diğer
etkilen nadiren oluşturur.
Famotidin
Gravimetrik etki gücü, ranitidin'e göre yaklaşık 8
kez fazladır. ranitidin için belirtilen üstünlükleri
gösterir. Etki süresinin ona göre daha uzundur.
Nizatidin
 Uzun etki süreli bir H2 reseptör blokörüdür.
Vücutta pek metabolize edilmez; büyük kısmı
değişmeden, böbreklerden atılır.
KULLANILIŞI:
Duodenum ülseri: H2 reseptör blokörleri
duodenum ülserinin ilaçla tedavisinde, proton
pompası ilaçlar gibi, halen en etkin ilaçlardır.
Zollinger-Ellison sendromu (gastrinoma) ve
diğer aşırı salgılanma durumları:
Mide ülseri:
Asid-aspirasyon sendromu (Mendelson
sendromu):
Asid-aspirasyon sendromu (Mendelson
sendromu):
 Gastroözofageal refluks hastalığı (refluks
özofajiti):
 Stres ülseri ve kanama:
 Karsinoid sendrom:
III. Mast Hücresi Stabilizatörleri
Disodyum Kromoglikat, Ketotifen ve
Nedokromil: Mast hücrelerinin membranını
stabilize ederek histamin ve diğer otakoidlerin
salıverilmesini inhibe ederler. Bronşiyal astma ve
diğer alerjik hastalıklarda kullanılırlar.

Download