Anlatım Bozukluğu_1

advertisement
ANLATIM BOZUKLUĞU -1
Bir duyguyu, düşünce, olay veya izlenimin sözlü
veya yazılı olarak ifade edilmesine anlatım diyoruz.
Cümlelerin ifade edeceği anlamı açık ve anlaşılır bir
biçimde ortaya koyulması gerekir. Ayrıca herhangi
bir sözcüğün gereksiz kullanımı cümlenin duruluk
niteliğini bozar. İyi bir cümle; duru, açık, yalın ve
akıcı olması gerekir.
Sadece anlamla ilgili yanlışlıklar değil, dilbilgisi ile
ilgili yanlışlıklar da sorulduğundan cümlenin
öğeleri çok iyi bilinmelidir.
Şimdi , Anlatım Bozukluklarını ve bunların
nedenlerini inceleyelim.
A) YAPISAL BOZUKLUKLAR: a
1.
Tümleç eksikliği:
2.
Tamlama Uyumsuzlukları
3.
Özne Yüklem uyumsuzlukları
4.
Fiillerle ilgili uyumsuzluklar
5.
Eklerle ilgili uyumsuzluklar
6.
Noktalama eksikliği
B) ANLAMSAL BOZUKLUKLAR:
1.
Gereksiz sözcük kullanımı
2.
Yanlış karşılaştırma
3.
Söz dizimi bozukluğu
4.
Mantık hataları
5.
Çelişen sözcükler
6.
Karıştırılan sözcükler
7.
Deyim ve atasözü yanlışlıkları
A) YAPISAL BOZUKLUKLAR:
1. Tümleç Eksikliği:
Sıralı-bağlı cümlelerde görülür. Bazı fiiller bir öğeyi
nesne halinde alırken bazıları dolaylı tümleç
halinde alır. Her fiilin gerektirdiği unsur yerinde
kullanılmalıdır.
Yani;
Kelime +-e’hali ; kelime +-i’hali
veya kelime +-den hali
Kelime +-i’hali ; kelime +-e’hali
uyumuna uyan bir cümle olmalıdır.
Örnekler:
Öğrenciyi yanına çağırdı; nasihat etti. Þ
(öğrenciye) D.T. eksikliği
Öğretmenliğe teşvik etmeli;
desteklemeliyiz.Þ (öğretmenliği) Nesne eksikliği
Babasını sevmiyor, her gün daha da nefret
ediyordu.Þ (ondan) D.T. eksikliği
Köye yaklaşıyor muyuz ; uzaklaşıyor
muyuz?Þ (köyden) D.T eksikliği
Herkesten önce onu çağırıp; görüş.Þ
(onunla) edat tümleci eksikliği.
Düşman şehri bombalamış;ama
girememiş;ele geçiremeyince, çekip gitmişti.
(Yanlış)
Düşman(,) şehri bombalamış; ama
(şehre)girememiş; (şehri) ele geçiremeyince,
(oradan) çekip gitmişti. (Doğru )
Bu konuda sana inanıyor; güveniyorum
doğrusu. Þ Her iki yüklem de “-e” hali eki alıp
geçişsiz olduğu için herhangi bir öğe eksikliği
yoktur. Biri geçişli biri geçişsiz olursa tümleç
eksikliği ortaya çıkar.
Bebeğe sevgiyle bakıyor, okşuyordu. (onu nesnesi
getirilmelidir)
Bana her zaman destek olmuş, kollamıştır. (beni)
“Annesini çok seviyor, onu gözünün önünden
ayırmak istemiyordu.”
bu cümlede “onu” sözcüğü fazlalıktır. Çünkü her iki
yüklem de ortak nesneyi kullanabiliyor. Bu yüzden
“annesini” nesnesi kullanıldığı için “onu” nesnesi
fazlalıktır.
2. Tamlama Yanlışları:
İsim tamlamaları bazı eklerle kurulur. Sıfat
tamlamaları ise eksizdir. Bu yüzden isim ve sıfat
aynı tamlanana bağlanamaz.
Tamlanan Eksikliği
“Siyasi, askeri ve ekonomi alanlarında görüştüler.”
cümlesinde “alanlarında” sözü hem “askeri” hem
“ekonomi” sözcüklerinin tamlananı durumundadır.
Ancak “ekonomi alanlarında” isim tamlamasıdır ve
tamlanan iyelik eki almıştır. “askeri” sözcüğü ise
sıfat olabilecek bir sözcüktür ve “askeri alanlarda”
şeklinde sıfat tamlaması yapar; tamlanan da ek
almaz. Dolayısıyla alanlarında sözcüğü ortak
tamlanan olarak kullanılamaz.
Cümle:
“Siyasi, askeri alanlarda ve ekonomik alanlarında
görüştüler.” şeklinde olmalıdır.
“Bu konu ekonomik ve sağlık açısından önemlidir.”
cümlesinde de aynı yanlışın yapıldığını görüyoruz.
“ekonomik” sözü sıfat, “sağlık” sözü isimdir. İkisi
de açısından sözüne bağlanmış. Halbuki “ekonomik
açısından” denmez. “Ekonomik açıdan ve sağlık
açısından” şeklinde söylenirse anlatım bozukluğu
giderilir.
“Ekonomik ve kültür bakımından geri kalmış
bölgelerimize yatırımlar hızlandı.”
Ekonomik kelimesi bir sıfat olduğu halde “kültür
bakımı” isim tamlamasının tamlananı olan “bakımı”
kelimesine bağlanınca anlam bozulmuştur. Burada
ekonomik sıfatı “ekonomi” şeklinde isim
yapılabilir.
Toplantıya özel ve kamu sektörlerini çağırdı. Þ özel
sektörleri
Hece ve serbest vezin şiirin değişmez kalıplarıdır. Þ
vezni
Tamlayan Eksikliği
- Bu konuda müdüre danışalım, görüşlerinin neler
olduğunu öğrenelim.
Þ müdürün görüşlerinin...
Zamirlerin karşıladığı kişinin belirsizliği ya da
eksikliğidir.
- Buraya geldiğini duydum. Þ ( kimin? : onunsenin)
Sorunun cevabını bildiğine hayret etti.
Fikrini beğenmişler. (senin- onun )
Beğendiğine memnun oldum. (senin-onun)
Birçok insanlar bu karara karşı çıktı.
(birçok insan)
Üç işçiler gün boyu çalıştılar.
(üç işçi)
(çalıştı)
Bu kadar soruları çözeceğimi sanmıyordum.
(soruyu)
İstisna: Beş Hececiler edebiyatımıza yeni bir anlayış
getirdi.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu
vardır?
A) Yetkililer, bu konuda uluslar arası işbirliği
yapılmasına karar verdiler.
B) Siyasi, askeri ve ekonomi alanlarında görüştüler.
C) Üye olan ülkelere toplantı konusunda bilgi
verilmesini gerekli gördüler.
D) Toplantıda, herkesin tartışmalara katılması
gerektiğini söylediler.
E) Gelecek toplantıda ele alınacak konuyu
belirlediler.
“siyasi, askeri alanlarda, ekonomi alanlarında”
şeklinde olmalıydı. Yani tamlama uyumsuzluğu
yapıldığı için
Tamlayan Eki Eksikliği
Şirketimiz memuru ve tek elemanısın.Þ
şirketimizin memuru
Cevap: B
Cümlede belirtili isim tamlamalarının ek uyumuna
dikkat edilmelidir.
- Toplantıda gündemin öğrencilerin başarılarının
artırılmasıyla ilgili maddeye geçildi. Þ gündemin
maddesine
a) Özne Eksikliği:
Öğretmenleri seven ve koruyan bir anlayışa ve
haklarını gözeten kanunlara ihtiyaç vardır.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin
hangisinden kaynaklanmaktadır?
A) Gereksiz bağlaç kullanılmasından
B)
Özne – yüklem uyuşmazlığından
C) Dolaylı tümleç eksikliğinden
D) Tamlayan
eksikliğinden
E) Yüklemin ekeylem almasından
Cevap: D
•
Sıfat tamlamalarında görülen uyumsuzluk
Türkçe’de sayı sıfatlarından ve kimi nicelik bildiren
belgisiz sıfatlardan sonra gelen adlar çoğul eki
almaz.
3) Özne – Yüklem Uyumsuzlukları:
ı................ı............ı................ı
Ö
Y
?
Y
Sıralı - bağlı cümlelerde görülür. İki ayrı yüklemin
ayrı öznesi bulunması gerekirken ortak olmayan
öznenin ortakmış gibi kullanılması, bir özne ile
yetinilmesi anlatım bozukluğuna yol açar.
- Sinirleri bir hayli bozulmuş; çok üzülmüştü. Þ (O)
- Gün geçtikçe yayın evlerinin kapandığını
görüyorum;herhalde zarar ediyor.Þ(Yayınevleri)
- Edebiyat dersini severim ;çünkü beni romantik
havalara götürür.Þ (Edebiyat dersi)
- Eskişehir’de havalar açık; artık sisten, kirden
arınmış durumda.Þ(Eskişehir)
- Çocuğun stajı yakında bitecek ve mesleğine
başlayacaktır.
“Çocuğun stajı yakında başlayacak ve çocuk
mesleğine başlayacaktır.” şeklinde olmalı “çocuk”
öznesi getirilmeli.
b) Olumlu- Olumsuz Bakımından Uyumsuzluk:
Bağımsız sıralı cümlelerde özne olumlu ise,
yüklem olumlu; özne olumsuz ise, yüklem olumsuz
olmalı. Aynı zamanda özne eksikliği görülür.
- Ablamla eniştem Kütahya’ya döndü. Þ döndüler
- Onlar ve siz hiçbir konuda uzlaşamıyorlar.
(uzlaşamıyorsunuz)
Hiçbiri okula gelmedi, dışarıda oynadı.
cümlesinde gelmeyen ve oynayan aynı
kişiler, ancak “hiçbiri” olumsuz bir öznedir ve
yüklemi daima olumsuz çekimlenir. Oysa “oynadı”
olumlu bir çekimdir. Yani ikinci cümle özneyle
uyum sağlamamıştır. Buna “herkes” şeklinde bir
özne getirilmelidir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Sonunda biz de çalışmalarımızın karşılığını
aldık.
B) Açık pencereden, odanın duvarlarına asılmış
resimler görüyorum.
C) Karşıdaki küçük tahta kulübede kitap ve gazete
satıyor.
D) Bu zor günümde hem halam hem de sen
yanımdaydın.
E) Babası ve annesi, yıllarca onun sıkıntılarına ortak
olmuşlar.
Cevap: D
-
Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü bile
görmek istemiyordu .Þ Hiçbiri
Hiçbiri anlatılanlara inanmadı; kendi
fikrinde ısrar etti.Þ Hepsi
cümlesinde “hiçbiri” olumsuz olduğundan
“hiçbiri ısrar etti” şeklinde kullanılamaz; “hepsi
ısrar etti” olmalıdır.
Hepsi dersten önce kütüphanede toplansın; sakın
dışarı çıkmasın. ÞHiç kimse
Not: Hepsi ve herkes kelimeleri özne olursa yüklem
olumlu olur; kimse, hiçbiri kelimeleri özne olursa
yüklem olumsuz olur.
Kimse içeri girmedi dışarıda oynadı.
şayet ikinci cümleye “herkes” öznesini getirmezsek
cümle
“Kimse içeri girmedi kimse dışarıda oynadı.”
şeklinde olur.
“Kimse içeri girmedi, herkes dışarıda oynadı.”
şeklinde olmalıdır.
c) Tekillik-Çoğulluk Bakımından Uyumsuzluk:
Cümlede öznenin ifade ettiği şahıslarla yüklemin
bildirdiği şahıs arasında bir uyum olmalıdır.
* Özne farklı şahıslardan oluşmuşsa yüklem çoğul
şahıs eklerinden birini almalı.
Ben + sen
Ben + O
Ben + siz
Ben + onlar
Sen + o
Sen + siz
Sen + onlar
Sen + Biz
Þ
Þ
Þ
Þ
Þ
Þ
Þ
Þ
biz
biz
biz
biz
siz
siz
siz
siz
- Sen ve o aynı yolun yolcususun. Þ
yolcularısınız
- Sen ve o yarın görüşürsün. Þ görüşürsünüz.
İnsan dışındaki varlık ya da kavramların özneleri
çoğul ise yüklemi tekil olur.
* Anılar beni bu akşam ağlattılar.Þ ağlattı
* Ağaçlar yapraklarını döktüler. (döktü)
* Özne insansa her ikisi de olabilir. Ancak çoğul
öznelerin fertleri toplu değil, tek tek
düşündürülüyorsa yüklem tekil olur.
- Çocuklar erken uyurlar.
* Çokluk bildiren sözcükler özne olduğunda,
yüklem ya da diğer öğelerde çokluk ekine gerek
yoktur.
- Birçok insan sabahları erken kalkarlar.Þ kalkar
* Zaman kavramları tekil yüklem alır:
- Mart ayları en soğuk aylardır. Þ aydır
- Aylar, yıllar su gibi akıp geçtiler. Þ geçti
Çoğul eki almayanlar: ne kadar, birkaç her çeşit, her
türlü, birer. Bu kelimelerden sonra gelen isimler (ler) çoğul ekini alamaz.
“Ne kadar memurlar geldi?” (yanlış)
“Ne kadar memur geldi?” (doğru)
“Türkçe’de bir cümlenin öznesi, birinci ve üçüncü
tekil kişiden oluşuyorsa, yüklemi birici çoğul
kişiden olur.”
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala
uymamaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) O akşam ben kendi odama, Fatma da kendi
odasına çekilmişti.
B) Teyzemlerin yeni evlerin taşınmasından sonra
siz bu eve yerleştiniz.
C) Havalar böyle giderse bir süre daha kahvaltımızı
balkonda yapacağız.
D) Ben de bir tabak alıp sofraya oturayım.
E) Babasıyla annesi, bu evi üç yılda zar zor
yaptırabildiler.
olmalı. Doğru Cevap: A
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Onunla uzun yıllar aynı odada çalıştık.
B) O bana kalem, ben ona kitap hediye ettim.
C) Arkadaşlarımızla iyi ve kötü günlerimiz oldu.
D) Geçen yıllarda da bizi birbirimizden
koparamadılar.
E) Ne zaman bir sıkıntımız olsa birbirimizi arardık.
Cevap: B
YÜKLEMLE İLGİLİ YANLIŞLIKLAR
a) Yüklem Eksikliği: Sıralı ya da bileşik cümlelerde
birden çok yargı için ortak kullanılan yüklemler
anlatım bozukluğuna yol açar.
Ayrı yüklem gerektiren özneler aynı yükleme
bağlanamaz :
Ö
?
Ö
Y
ı...........ı.............ı..............ı
“Çayı az, sigarayı ise hiç sevmem.”
Verilen cümle, sıralı cümledir. Birinci cümlenin
yüklemi “içerim” olumlu, ikinci cümlenin yüklemi
“sevmem” olumsuzdur. Öyle ise birinci cümlenin
yüklemi düşürülüp ikinci cümlenin yüklemine
bağlanmamalıydı.
“Çayı az severim, sigarayı ise hiç sevmem.”
şeklinde olmalıdır.
b) Ekeylem Eksikliği: Yüklemi ekeylemle kurulmuş
birden çok yargılı cümlelerde, yargıların birindeki
ekeylemin söylenmemesi anlatım bozukluğuna
neden olur.
Çocuğun boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi.
Bu cümle iki yargıdan oluşmuş. Birinci yargıda
olumlu bir durum kastedilmiş. Ancak “kısa”
sözcüğündeki ekeylem düşürüldüğü için ikinci
yargıdaki değil sözcüğü, birinci yargıyı da olumsuz
yapmış. Boyu kısaydı biçiminde düzeltme,
cümledeki anlatım bozukluğunu giderir.
Çoğunun boyu kısaydı, bedeni de biçimli değildi.
“Fikirlerinde inatçıydı ama ısrarlı değildi.”
Bu cümlede olumluluk-olumsuzluk yönünden
uyumsuzluk vardır. Birinci cümlenin yüklemi
olumlu ikincisininki olumsuz olarak düşünülmüştür.
Ancak iki cümle “değildi” yüklemine bağlanınca.
“Fikirlerinde ısrarlı değildi ama inatçı değildi.”
anlamı ortaya çıkıyor.
Bu cümlede 1. cümleye ek-fiil getirilmelidir.
Yüklem eksikliği (Özne-yüklem uyuşmazlığı)
Bu konuda bir sen, bir de ben varım. Þ varsın
Þ severim.
b) Yardımcı fiil ve fiilimsi eksiklikleri:
- Yazı yazarken imlaya dikkat etmelerini
söyledim.Þ gerektiğini
- Partide meyve suları pastalar, kekler yendi. Þ
içilerek
- Bu sınavda kimin çalışkan, kimin çalışkan
olmadığı ortaya çıkar. Þ olduğu
- Her gün yemek, arkasından sigara içmek hiç iyi
değil. Þ yemek (fiilimsi eksikliği)
c) Etken –Edilgen Uyumsuzluğu:
- Her sabah erken kalkmaya çalışılmalı. Þ çalışmalı
5) Eklerle İlgili Uyumsuzluklar:
a- Meslek bildiren sözlükle ek birlikte bulunmaz:
(cı).
Dayım bakkalcılığa yeni başladı Þ bakkallığa
b- Ek’in yazılması gereken yerde yazılmaması,
yazılmaması gereken yerde yazılması.
Yazılan konular geçen yılın hazırlanan ama;
öğrenciye verilmeyen konulardır. Þ konularıdır.
Sanki tüm kabahatleri bendeymiş gibi davrandı.
ÞTüm kabahatler bendeymiş gibi davrandı. Þ Tüm
kabahat bendeymiş gibi davrandı.
Tutuklular salınılıverdi.Þ salıverildi
c- Uygun olmayan eklerin bir arada kullanılması:
Söylediklerimden hep aksini yaparsın zaten.
(-in)
d- İsim hal eklerine dikkat edilmeli,
karıştırılmamalı:
Sana çok iyi tanıdığımı söyleyebilirim. Þ seni
Hepinizi iyi akşamlar dilerim. Þ hepinize
e- Eklerin yer değiştirmesine dikkat:
Bir türlü okuyabilemedim, anlıyorsun mu? Þ
okuyamadım, anlıyor musun?
6- Noktalama Eksikliği:
* Genellikle virgül eksikliğinden kaynaklanan
bozukluktur.
Avukat hanım kardeşini arıyor.
- Satıcı kadına seslendi.
Yaşlı doktara ilaçları nasıl içeceğim, diye sordu.
B) ANLAMSAL BOZUKLUKLAR:
1. Gereksiz Sözcük Kullanımı:
Cümlede gereksiz sözcük kullanılması anlatım
bozukluğuna yol açar. Bir cümlede gereksiz sözcük
cümleden çıkarılır. Cümleden çıkarıldığında anlam
bozulmuyorsa o sözcük gereksizdir.
a- Eş anlamlı sözcükler bir arada kullanılmaz.
kullanılıyorsa biri gereksizdir.
- Böyle neşeli ve şen bir bakışla baktı.
- Hatıralar daha henüz dün gibi.
- Nemli, ıslak duvardan yosunlar çıkmaya
başlamıştı.
- Yaşadığı hayatında mutlu bir gün görmemişti.
- Bu konuda ne yeni bir araştırma yaptı, ayrıca ne de
kimseye danıştı.
Not: Bir kelimenin anlamı, diğerinin içinde varsa o
da gereksizdir: gizli sır, beyaz kar taneleri, ıslak
su…
.
b- Cümlede bir sözcüğün anlamına gelen kullanım
varsa o sözcük gereksizdir.
- İhtiyar, yerinden kalkarken az kalsın düşeyazdı.
(“düşeyazdı” eylemi zaten az kalsın anlamını
vermektedir.)
Kamu kuruluşlarına yeni taşıt araçları alınması için
ödenek ayrılmadı. (“taşıt” zaten “taşıma aracı”
anlamındadır”
Üç yıl boyunca karşılıklı çetleştiler. “çetleştiler”
eylemindeki “ –leş” çatı eki karşılıklı anlamını
vermektedir.)
Not: “tanışmak, doğmak, ölmek” fiilleri “ilk kez”
ifadesiyle kullanılmaz. “İlk kez Ankara’da
doğmuştum.”
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük
kullanılmamıştır?
A) Yurt için yirmi adet yatak satın alındı.
B) Sınav yaklaştıkça heyecan gittikçe günden güne
artıyordu.
C) Çocukların nasıl beslenip büyütüleceklerini
düşünmek gerekir.
D) Onunla toplantıda ilk kez tanıştık.
E) Bu yol yaya yürümekle bitmez.
A’da “adet”, B’de “günden güne”, D’de “ilk kez”,
E’de “yaya” sözcükleri gereksiz kullanılmıştır.
Cevap: C
c- Koşul ekiyle koşul sözcüğü bir arada bulunmaz:
- Eğer kazanırsanız yerler bizden...
d- Gereksiz yardımcı eylemin kullanılması:
ÖSYM’ye başvuruda bulunduk. Þ başvurduk
Televizyon çocuklara ve gençlere kötü etki ediyor.
- gençleri kötü etkiliyor
- umut etmek Þ umutlanmak
- kuşku etmek Þ kuşkulanmak
- istek aldı Þ istenildi
- ilgi almak Þ ilgilenmek
e- İyelik ekiyle, iyelik zamiri bir arada kullanılmaz.
- Gördüğün çocuklarımın hepsi benimdi Þ
çocukların
- Senin anlattıkların her zaman doğru mu?
- Bizim köyümüz oldukça güzel. Þ Bizim köy
f) Şahıs ekleriyle eke ait şahıs zamiri birlikte
bulunmaz:
Baharın geleceğini söylemiştik biz.
h) “-de ® yine de, de ® ne de, henüz ® hala, ancak
® sadece, daha ® fazla, ilk ® önce, daha ® yeni,
sanki® gibi, daha ® henüz, nedeni®ise ” gibi
sözcükler birlikte bir cümlede kullanılamaz.
Seninle görüşmesem de yine de seni özlerim.
Henüz hala gelmedi.
i) Fiilimsilerin bulunduğu cümlelerde fiilimsi veya
fiilimsiden önceki veya sonraki sözcük gereksizdir.
İlk defa olarak bu okula geldim.
Havalar soğuduğundan dolayı hastalıklar artmaya
başladı.
Açık kadro için başvuruda bulunan çok. Þ
(Başvuran).
Sözcük türleri ve vurgulanan sözcükler cümleden
atılmaz.
İlk ben merak ettim.
“Bulduğu hazır formülleri, gizli bir sır gibi
saklıyordu.”
I
II
III
IV
V
Yukarıdaki altı çizili sözcüklerden hangi
ikisi cümleden atıldığında cümlenin anlamında bir
daralma olmaz?
A) I – IV
B) I – V
C) III – IV
D) II –
IV
E) II – V
3) Mantık Hataları:
a) Sözcüklerin yerinde kullanılmaması yüzünden
ortaya çıkan hatalardır.
- Dikkat etmezsen düşebilirsin;hatta ayağın bile
kayabilir.
Formül zaten hazır olan şeydir. Sır da zaten gizlidir.
Cevap: D
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “daha” sözcüğü
gereksiz değildir?
A) Üniversiteye daha yeni kaydoldum.
B) Bunları söylemen için daha fazla erken
C) Daha başka öneriniz yok mu?
D) Buraya daha henüz gelmediği doğru mu?
E) Hala daha konuşup duruyorsun
Cevap: C
Festival süresince her gün düzenli olarak
I
II
III
çıkacak olan “İlk Çekim” adlı
IV
siyah- beyaz dergi sinemaseverlere ücretsiz
dağıtılacak.
V
Bu cümledeki altı çizili sözlerden hangisi çıkarılırsa
cümlenin anlamında daralma olmaz?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap: A
2. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması:
Verilmek istenen anlama bağlı kalınarak sıfat ya da
zarfların kullanılması gereken yerden önce
kullanılmasıdır.
“Tamirci, beş dakikada gölün suyunu boşaltan
dinamoyu tamir etti.”
Cümlesinde “beş dakikada” sözünün yeri anlatımda
bozukluğa yol açmıştır. Çünkü burada söylenmek
istenen, dinamo gölün suyunu beş dakikada boşaltan
değil, tamirin beş dakikada yapıldığıdır.
Öyleyse cümle;
“Tamirci, gölün suyunu boşaltan dinamoyu beş
dakikada tamir etti.” şeklinde olmalıdır.
- Yeni durağa gelmiş, seni bekliyordum.
- Kervansaraylar her yolda kalan insanın sığınağı
idi.
- Cesetler çok denizde kaldıkları için çürümüş
- Adım adım İstanbul’u gezdik. ® İstanbul’u adım
adım gezdik.
Bu çocuk okuldan atılır, hatta sınıfta kalır.
“Bu çocuk sınıfta kalır hara sınıftan atılır.” şeklinde
olmalıdır.
b) Cümlede anlatılana uymayan eylemin
kullanılması yüzünden ortaya çıkan hatalardır.
- Uzun süre yatmak hastaya fayda değil; zarar
sağlar.
- Yağışların bol olması tahılda mahsulün bol
olmasına neden oldu. (Sağladı)
- Bu işte kaybetme şansı çok yüksek. (Şansolasılık)
- Ödevini gelmeden önce mi sonra mı yaptın?
(geldikten sonra mı)
“Pırıl pırıl mehtaplı gecede, hafif hafif çiseleyen
yağmur onları etkilemiyordu.”
Bu cümlede mantık hatası vardır. Pırıl pırıl mahtaplı
bir gecede yağmur da çiselemez.
Aşağıdaki cümlenin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) O yıllarda hepimiz tiyatro tutkunuyduk ve
çalışmaya susamıştık.
B) Film bir ailenin sıradan olaylar karşısındaki
şaşırtıcı tutumunu ustalıkla yansıtıyor.
C) Festivalin bu bölümünde, müziğin farklı
türlerinde adını duyurmuş sanatçılar sahneye
çıkacak.
D) Sanatçının bu karikatürleri, başta Berlin ve Paris
olmak üzere Avrupa’nın çeşitli kentlerinde
sergilenecek.
E) Bu kameralar, rahatça kullanabildiği ve
taşınmasının kolay olması nedeniyle tercih ediliyor.
Cevap: E
5) Çelişen Sözcükler: (Anlamca çelişen sözcüklerin
birlikte kullanılması):
Anlamca çelişen sözcüklerin, aynı yargıya bağlı
olarak birlikte kullanılması anlatımı bozar.
Özellikle, olasılık ve kesinlik bildiren sözcüklerin
bir cümlede ya da cümlecikte bir araya getirilmesi
ile oluşan yanlışlıktır.
Mutlu bir ömür sürmeyi kuşkusuz sen de istiyor
olmalısın.
Bu cümlenin yüklemi ihtimal anlamı taşımakta;
halbuki kuşkusuz kelimesi kesinlik ifade
etmektedir.
- Mutlaka bu sene kazanacağım galiba.
- Hava çok güzel ;ama açık.
- Öğretmen masasından yavaşça doğruluverdi.
- Kesinlikle sınavı kazanabilirim.
- Kişisel olanı arayışı onun nesnel tutumunu
gösterir.
- Ne annesinden ne de babasından vazgeçemiyordu.
- Kesinlikle bu işi sessiz yapmış olabilir.
- bence hiç şüphe yok ki bu evi de onlar yapmıştır.
- sepette şöyle böyle kırk yumurta vardır.
KMS 2001
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu
vardır?
A) Dağcılık ülkemizde de çok ilgi gören bir spor
dalıdır.
B) Yoğun trafikte, ani fren yapıldığında çocuklar
mutlaka başlarını bir yere çarpabilirler.
C) Bu fotoğraf sergisinde, sualtındaki gizemli
dünyanın gözler önüne serilmesine çalışılmış.
D) Sporcularımızın kazandığı kupa ve madalyalar
bu bölümde bulunuyor.
E) Sıcak yaz akşamlarında, deniz kenarında
oturmanın zevki bir başkadır.
B şıkkında “mutlaka” kesinlik ifade eden sözcük
kullanılmış. Yine aynı cümlede ihtimal ifade eden
“çarpabilir” sözcüğü kullanılmış. Diğer şıklarda
herhangi bir yanlışlık yoktur.
Cevap: B
6) Birbiriyle Karıştırılan Sözcükler:
Ses yönüyle birbirine benzeyen sözcüklerin anlam
farklılığını sezememekten kaynaklanır. Anlamı iyi
bilinmeyen, eş anlamlarıyla, aynı kökten türemiş
benzerleriyle karıştırılan sözcükler anlatım
bozukluğuna yol açar.
Son günlerde içine kapanmış çekimser bir kişiliği
bürünmüştü. (çekingen).
Karnıyarık Türk mutfağına özel bir yemektir.
(“özel” sıfattır; burada “özgü”, “mahsus”, “ait”
edatları kullanılmalı.)
Senin sayende bu maçı da kaybettik. (yüzünden)
Bütün olumsuzluklara karşılık başarılı oldu. (karşın)
Sınıfta etken bir rolü vardı. (etken)
Rüzgar, yangının kısa sürede yayılmasını sağladı.
“Sağlamak” olumlu durumlar için kullanılır;
“neden oldu” denmeliydi.
Not: Olumlu ve olumsuz cümlelerde kullanılacak
kelimeler farklıdır.
“sağlamak, şans, etki, katkı” olumlu
cümlelerde; yol açmak, tepki, asla olumsuz
cümlelerde kullanılır.
Attığı golle takımının galip gelmesine yol açtı.
Yanlış
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün
kullanılması uygun değildir?
A) İnsanca şeyler bana hiç yabancı gelmiyor.
B) Fikret’ in ölüm yıl dönümü kutlandı.
C) Hürriyet ile özgürlük, millet ile ulus özdeş değil
D) Uzunca bir yol, sayısız aşamalar var önümüzde.
E) Hemen hiçbiri, bunalıma karşı bağışıklık
kazandırmaz
Cevap:B
* Karıştırılan belli başlı sözcükler:
- Giydiği kravat ona çok yakışmış. (Giydiği –
taktığı)
- Saçı sakalı büyümüş, tanınmaz olmuştu. (Uzamış)
- boyut-ölçüt, çoğunluk-çokluk, etkin-etken,
gelişim-ilerleme, yaklaşık-yakın, yaşam-yaşayış,
yanlış-yanılmış,
öğretim-öğrenim...
KPSS 2005
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Sorunlara çözüm bulmak için bir toplantı
düzenleyebiliriz.
B) Ellerine geçen fırsatları iyi değerlendirdiler.
C) Gezilecek yerleri önceden saptamalıyız.
D) Davranışlarıyla çocuklara örnek olmaya
çalıştılar.
E) Yaptığı suçları bir bir sıraladı.
“saptamak” bir şeyin durumu, niteliği, niceliği
üzerine kesin bilgi vermek, anlamında kullanılır.
B seçeneğinde saptamak sözcüğü yerine
“görmeliyiz” sözcüğü kullanılmalıydı.
Cevap: C
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcüğün
yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım
bozukluğu yoktur?
A) Üşütmüşüm vücudumda kırgınlık var.
B) Yeni kayıt olan çekimser bir şekilde girdi.
C) İki takım arasında ayrıcalıklar var.
D) Konuk severlik Türkiye’ye özel bir davranıştır .
E) Televizyonumuz yeni yayınına başlamıştır.
A’da kırgınlık Þ kırıklık, B’de çekimser Þ çekingen,
C’de ayrıcalık Þ ayrılık, D’de Türliye’ye özel Þ
Türkler’e özgü şeklinde olmalı. -yayım: Baskı ve
dağıtım işi; -yayın: Haber, program veya gazete
,dergi gibi organların genel adıdır.
Cevap: E
7) Deyim ve Atasözü Yanlışlıkları :
* Deyim ve atasözündeki kelimeler değiştirilmez
* Farklı deyimler anlatılmak istenenin yerine
kullanılmaz.
- Aç ne yemez ,tok ne yemez.Þiçmez
- El öpmekle ağız aşınmaz.Þ dudak
- Ona yardım et elinden geleni ardına koyma.Þ
elinden geleni yap
- Öğrenciler böyle yaparsa öğretmen ne yapsın,balık
baştan kokar.Þ Öğretmen böyle yaparsa öğrenciler
ne yapsın...
“Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin
hangisinden kaynaklanmaktadır?”
Yukarıdaki soru tipinde olduğu gibi Anlatım
bozukluklarının sebepleri ÖSYM’nin cevap
şıklarıyla aşağıda anlatılmıştır.
Anlatım Bozukluklarının Sebepleri :
1) Öğe Eksiklikleri:
a) Nesne eksikliği: Üniversiteyi kazanmaya teşvik
etmeli; desteklemeliyiz.
b) D.T. eksikliği: Hükümet tabibine muayene
edilerek, sağlık raporu alacaksın.
c) E.T. eksikliği: Bu konuda ona git ve görüş.
d) Özne eksikliği: Denizli’de havalar açık;artık
yağmurdan sisten arınmış durumda.
e) Yüklem eksikliği: Çayı az , sigarayı ise hiç
sevmem.(Özne-yüklem uyumsuzluğu)
Edebiyat sorularını Özcan Bey’le ben; dilbilgisi
sorularını ise, diğer öğretmenler hazırladı.
2) Tamlama Uyumsuzluğu:
a) Öznenin tamlayan eki almasından:
- Ucu yırtık paraların merkez bankası dahil hiçbir
yerde işlem görmüyor. (t.yan eki fazlalığı)
b) Tamlayan eksikliğinden:
- Öğrenciyi düşünmeye ve yaratıcı olmaya
yönelten ve herhangi bir konu üzerinde eleştiri
yapmasını sağlayan bir anlayış, henüz eğitim
sistemimize yerleşmedi. (öğrencinin)
c) Tamlamanın yanlış yapılması:
- Bu konu ekonomik ve sağlık açısından
önemlidir.(Tamlanan eksikliğinden)
- Toplantıda gündemin öğrencilerin başarılarının
artırılmasıyla ilgili maddeye geçildi. (İyelik eki
eksikliğinden)-maddesine
- Bu kitaplar kütüphanenin yer almadığı için
yerleştirilmeyen kitaplardır.
3) Özne – Yüklem Arasındaki Uyumsuzluklar:
* Çoğul şahıs ekinin kullanılmaması
- Dürüst biri olduğundan dün de bugün de
kuşkuya düşmüyorum.
- Bu dünyada bir sen bir de ben varım.
* Tekillik çoğulluk bakımından uyumsuzluk
- Kuzular kırda koşuşturuyorlar.
- Aylar, yıllar su gibi akıp geçtiler.
* Olumluluk-olumsuzluk bakımından uyumsuzluk
- Hiçbiri okula gelmedi; dışarıda oynadı
- Herkes ondan nefret ediyor; yüzünü bile görmek
istemiyordu.
4) Fiillerle İlgili Uyumsuzluklar:
* Yardımcı eylemin fazlalığı
- ÖYS’ye başvuruda bulunduk. (başvurduk)
* Ek- eylem kullanılmaması veya yanlış
kullanılması
- Sözleri dokunaklı; konuşması açık değildi.
* Etken- edilgen uyumsuzluğu
- Her sabah erken uyanılmaya çalışmalı.
* Fiil veya fiilimsi eksikliği
- Bu sınavda kimin çalışkan ,kimin çalışkan
olmadığı ortaya çıkacak.
5) Eklerle İlgili Uyumsuzluk:
Anlattığım olayları garip ve yanlış görülebilir.
* İlgi ekinin gereksiz kullanılması,eksik
kullanılması
- Muğla yöresindeki yangınlardan geriye çıplak
tepeler kaldı.
* İlgi ekinin eksik kullanılması
- Bu soru ben ve benim gibi sınava girmiş olan
birçok kişinin kafasını karıştırdı
* Çoğul ekinin gereksiz kullanılması
- Birçok insanlar sabahları erken uyanır.
* Uygun olmayan ekin kullanılması
- Söylediklerimden hep aksini yaparsın zaten
- Hepinizi başarılar dilerim.
- Hava kirliliğinin nedenlerinden biri yeşil alanların
azlığındandır.
6) Noktalama Eksikliği:
- Küçük çam ağacını dikti.
- İhtiyar arkadaşıyla gitti.
7) Gereksiz Sözcük Kullanılması:
- Soruları cevaplandırsa da yüzü yine de gülmez.
(Aynı anlama gelen sözcüklerin birlikte
kullanılması.)
8) Çelişen Sözcüklerin Birlikte Kullanılması:
- Elbette onunla gitmiş olabilirler.
- Aşağı yukarı tam altı yıl geçmişti.
9) Bir Sözcüğün Anlam Bakımından Yanlış
Kullanılması:
- Onların yaşayışına eskiden alakası vardı.
(Karıştırılan Sözcükler)
Yaşamına
- Bu konuda gençleri azımsamak doğru değil.
(Karıştırılan Sözcükler)
küçümsemek
10) Mantık Hataları (Sözcüklerin anlamına ve
işlevine uygun kullanılmaması):
- Artık hastamızın sağlık durumu tamamen
iyileşti.
- Beyin zarı iltihabı ölüme hatta çocuk felcine yol
açıyor.
- Küçüklerin adım atışları, dönüşleri, el vuruşları
büyüklerinki gibiydi; üstelik küçüklüklerinin
verdiği sevimlilikte cabası.
11) Sıfat veya Zarfın Yanlış Yerde Kullanılması:
- Karış karış çevreyi taradık; onu bulamadık. (Söz
dizimi bozukluğu)
- Kervansaraylar her yolda kalan insanın
sığınağıdır. (Söz dizimi bozukluğu)
Aşağıda verilen cümlelerdeki anlatım
bozukluklarının nedenlerini belirtip cümleleri
düzelterek yeniden yazınız?
1.
Sizinle aynı ortak zevkleri paylaşıyoruz.
2.
Bize, hoşgörülü olmayı, merhametli olmayı,
acımayı o öğretmişti.
3.
Her gün gelip gitmek yorucu elbet
4.
Onların Faruk adında bir çocukları doğdu.
5.
Üç saat süreyle görüştükten sonra basına bir
açıklama yaptılar.
6.
Çocuğuna kol kanat geriyor, bir an olsun
gözünün önünden ayırmıyordu.
7.
Saçlarını boyamış yeni bir sitil vermişti.
8.
Yeni evleri biter birmez taşınacaklarmış.
9.
Herkese başarılarını anlatır, kendisine
hayran olmasını isterdi.
10.
Türkçemizde sayı ve belgisiz sıfatlardan
sonra gelen adlar çoğul eki almaz.
11.
Müdür Bey’in sinirleri bir hayli bozulmuş
ve ziyadesiyle üzülmüştü.
12.
Biz okula , onlar eve gidecekler.
13.
Kardeşini koruyor, her zaman şefkat
gösteriyordu.
14.
Benim ve senin bileceğin sürekli gerçek
şudur.
15.
Görevliler halka hizmet etmeli ve hor
görmemeliler.
16.
Fen ve askeri liselere hazırlık kurslarımız
başlamış.
17.
Arkadaşlarını kutladı ve tebrik etti.
18.
Türkler onlara iyi olanaklar sağlamış ve
saraylarda yaşatmıştır.
19.
Paragrafı üç kez okuyor, yine paragrafı
anlamıyordu.
20.
Şiire daha duygusal yaklaşmalı, ona ilgi
göstermelisin.
21.
Kısaca öğrendiklerimi beni dinleyenlere
anlatacağım.hayat ne kadar kısadır! Onu asıl
kısaltan, ne kendi ölümümüze, ne de
etrafımızdakilerin ölümüne hazır
olmayışımızdandır.
22.
Sınavdaki sorulardan birini yanlış, hepsini
doğru cevapladım.
23.
Hem eski hem batı kültüründen
faydalanılmalı.
24.
Yorgun adımlarla kahveye girer, dalgın
dalgın baktı.
25.
Senden başka hiçbiri düşmanlık yapmamış,
işbirliği yapmıştır.
Download