013 Sinaptik İleti Biyofiziği

advertisement
Derviş ÖZÇELĐK
486
ĐÇĐNDEKĐLER
1.
Sinaps Oluşumları
2.
Elektriksel Sinaps ve Sinaptik Đletim
3.
Kimyasal Sinaps ve Sinaptik Đletim
3.1. Kimyasal sinaptik iletinin temel ögeleri
3.2. Kimyasal sinaptik iletimin genel aşamaları
3.3. Kimyasal sinapsların genel özellikleri
SĐNAPTĐK ĐLETĐ BĐYOFĐZĐĞĐ
Doç. Dr. Derviş ÖZÇELĐK
488
Derviş ÖZÇELĐK
SĐNAPTĐK ĐLETĐ BĐYOFĐZĐĞĐ
Doç. Dr. Derviş ÖZÇELĐK
Hücreler arası iletişim farklı şekillerde olmasına rağmen iletimlerin işlevleri
birbirine benzerdir. Bu iletimlerde hem endokrin salgı bezlerinin hemde
presinaptik terminallerinin bir uyarı ile kimyasal ajanları sebestleştirirler, her
ikisinde de önmeli olan sekresyonun düzenlenmesidir. Yine benzer olarak hem
endokrin salgı bezleri hemde nöronlar hedef hücrelerinden genelde belirli
uzaklıktadırlar. Đki iletim arasındakı önemli bir farklılık vardır ki; endokrinden
salgılanan hormon adı verilen bir ajanın kan dolaşımı yolu ile kendine özgü
reseptörleri içeren hücrelere iletilir. Sinaptik iletimde ise sadece sinaps
olıuşturan spesifik hücreler arasında olmaktadır. Sinaptik iletim bir bakıma
hormonal iletimin modifiye edilmiş bir şekli olarakta düşünülebilir.
Sinaps Oluşumları
Sinaps terimi ilk defa Charles Sherrington tarafından, bir nöronun diğer bir
nöron ile iletişimin kurulduğu özelleşmiş temas bölgesinini tanımlamak için
kullanılmıştır. Tanımlanan bu bölge ilk defa Raman Cajal tarafından histolojik
olarak ışık mikroskopu ile görüntülenmiştir.
Sinir hücreleri arasında yada sinir hücresi ile komşu kas hücresi
arasındaki iletimin gerçekleştiği yapısal ve işlevsel olarak özelleşmiş bilgi geçiş
bölgelerine sinaps adı verilir. Sinapslar, farklı tip ve özelliklerde olmalarına
rağmen tamamı bilginin iletiminden sorumlu bölgelerdir. Bu şekilde hücreler
arasındaki bilgi aktarımına ise sinaptik iletim denilmektedir. Kısacası sinir
hücreleri, kendi aralarında oluşan bağlantılar (sinapslar) aracılığı ile, elektrik
devrelerine benzer yollarla, iletişimi sağlayıp çok hücreli canlıların pek çok
işlevlerinin oluşmasında ana elemanlardır. Genel olarak bir sinir hücresi gövde
(soma) ve dendiritler aracılığı ile diğer hücrelerden gelen uyarıları alır. Bu alınan
sinyaller, hücrenin genel durumuna ve gelen tüm uyarıların toplam etkisine göre
akson ile taşınır. Akson ile taşınan bu bilgi akson ucu yada dalları aracılığı ile bir
yada çok sayıda sinir, kas veya salgı bezi hücrelerine aktarılır. Oluşan sinapsta
sinyali gönderen, bilgi akışını sağlayan hücre presinaptik, sinyali alan hedef
hücre de postsinaptik hücre olarak adlandırılır (Şekil-1).
Şekil -1: Nöronlar arası sinaps oluşumu ve sinaptik iletim
Sinir sisteminin tek bir iletim organizasyonunda birçok presinaptik ve
postsinaptik nöron olabilir. Bir sinapsta postsinaptik olan bir nöron, bir başka
sinapsta presinaptik olabilir (Şekil2).
Şekil-2: Sinaps oluşturan hücrelerde pre-postsinaptik hücre kavramları
Sinapslar oluşum şekillerine ve iletim tiplerine göre faklı şekillerde
adlandırılmaktadır.
SĐNAPTĐK ĐLETĐ BĐYOFĐZĐĞĐ
489
490
Derviş ÖZÇELĐK
Oluşumuna göre: Bir nöronun aksonu ile bir diğer nöronun dendritleri
arasında oluşturduğu Akso-dendritik, bir nöronun aksonu ile bir diğer nöronun
soması ile yaptığı Akso-somatik, sinapslar olduğu gibi, aksonlar arası aksoaksonik, dendritler arası (dendrite to dendrite), ve dendrit –soma (dendrites to
soma) arası sinapslar vardır (Şekil-3 ).
Şekil-4: Elektriksel sinapslardaki tunel kavşakların (gap junctions) yapısı.
Şekil-3: Oluşumlarına göre sinaps şekilleri
Đletim tiplerine göre; Temel olarak iki farklı türden sinaps ile
karşılaşılmaktadır. Hücreden hücreye iletimin; tamamen elektriksel yoldan
gerçekleştiği sinapslara elektriksel, kimyasal maddeler (transmitter maddeler)
aracılığı ile gerçekleşen sinapslara ise kimyasal sinaps denir.
ELEKTRĐKSEL SĐNAPS ve SĐNAPTĐK ĐLETĐM
Bu kanalların oluşturduğu por çapı geniş olup yaklaşık 2nm kadardır. Đki
hücre arasında tunel oluşturan bu kanallardan bazı molekül ve iyonlar dolayısı
ile elektrik akımı bir hücreden diğerine geçebilmektedir. Ayrıca elektriksel
sinapslarda pre ve postsinaptik hücreleri bağlayan bu kavşakların (gap-junction)
oluşturduğu kanallar yüksek iletkenliğe dolayısı ile düşük dirence sahiptirler. Bu
da presinaptik hücreye uygulanan akımın çoğunun bu kavşaklardan postsinaptik
hücreye geçmesini sağlar. Elektriksel sinapslardaki kanalların bu özelliklerinden
dolayı presinaptik hücreye uygulanan akım ve oluşturacağı potansiyel
değişikliğinin
iyonik
geçişlerle
postsinaptik
hücrede
de
kolaylıkla
oluşabilmektedir.
Đyonik akımın bir hücreden den diğerine doğrudan transferini sağlayan
sinapslar elektrikel sinapslar olarak adlandırılır. Elektriksel sinapsı oluşturan
pre ve post sinaptik hücreler arası uzaklığı normalden (20nm) yaklaşık 2-3nm’ye
kadar daralmıştır. Bu hücreler arasındaki iletişim, aralarında kurulan köprüler
“gap junction” (köprülü yada tunel kavşak) olarak adlandırılan kanallar
aracılılığı ile olur. Protein yapısnda olan bir köprülü kavşak her bir yarım kanalı
karşılıklı hücrelerinde olan iki yarım kanaldan oluşur. Böylece sinapsı oluşturan
iki hücrenin sitoplazmaları doğrudan temas halindedir (Şekil-4 ).
Şekil-5: Elektriksel sinaps oluşturan hücrelerden presinaptik hücreye uygulanan
akımın tunel kavsaklar aracılığı ile postsinaptik hücreye iletimi.
SĐNAPTĐK ĐLETĐ BĐYOFĐZĐĞĐ
491
Potansiyelleri aktarma özeliği olan bu sinapslar, kimyasal sinapsların
aksine iki yönlüdür.
Elektriksel sinapslarda iletim kimyasal sinaptik iletime göre çok hızlıdır
(sinaptik gecikme ancak 0,1ms kadardır) (Şekil-6)
492
Derviş ÖZÇELĐK
KĐMYASAL SĐNAPS ve SĐNAPTĐK ĐLETĐM
Elektriksel sinapsların aksine kimyasal sinapslarda pre ve postsinaptik
hücreler arasında yapısal bir bağlılık bulunmamaktadır. Bu tür sinapsı oluşturan
hücreler genelikle 20-40nm kadar bir aralıkla birbirlerinden ayrıdırlar. Ayrıca
hücreler arasında elektriksel sinapslardaki gibi düşük dirence sahip kavşaklar
yoktur. Bu yüzden presinaptik hücreye uygulanan bir akım hücrenin ion
kanallarından hücre dışına çıkar (Şekil-7).
Şekil-7: Kimyasal sinapsta presinaptik hücreye uygulanan akımın akışı
Kimyasal sinaptik iletinin temel ögeleri:
-Nörotransmitterler
Şekil-6: Elektriksel sinapslarda uyarının postsinaptik hücreye iletimi (sinaptik
gecikmenin çok küçük olduğuna dikkat ediniz)
-Presinaptik Aksiyon potansiyeli
-Ca iyonları
-Postsinaptik membran reseptörleri
Daha çok omurgasız türlerde bulunan elektriksel sinapslar duyu ve motor
nöronlar arasında, kaçış reflekeslerini sürdüren nöronal yollarda yaygın olarak
bulunur. Elektriksel sinapslar, bu canlıları tehlike arz eden durumlarda en hızlı
bir şekilde cevap vermeye (kaçmak, vurmak, geri çekilme gibi) olanaklı kılar.
Yetişkin memelilerde ise MSS’de elektriksel sinapslar, başlıca nöronların
aktivitesinin senkronize olması gerektiren özelleşmiş bölgelerde daha çok
bulunur. Gap junction kanallar yetişkin memelilerin nöronları arasında rölatif
olarak nadir olmasına rağmen, glia hücreleri arasında, düz kas hücreleri
arasında, kalp kası, karaciğer ve bazı salgı hücrelerinde vede epitel hücrelerde
çok yaygın olarak bulunur. Ayrıca bu kavşaklar sıklıkla nöronların erken
embriyonik aşamasında da görülür.
Kimyasal sinaptik iletimin genel aşamaları:
-Presinaptik hücrede aksiyon potansiyeli oluşması
-Presinaptik terminalin depolarizasyonu
-Nörotransmitterlerin salınması
-Nörotransmitterlerin postsinaptik hücre reseptörleri ile etkileşimi
-Postsinaptik hücrenin ion geçergenliğinin değişmesi
-Postsinaptik hücre potansiyelinde değişim.
SĐNAPTĐK ĐLETĐ BĐYOFĐZĐĞĐ
493
-Nörotransmitterlerin sinaptik aralıktan geri alınması ve enzimatik
bozulmaya uğraması ile iletinin sonlanması.
Presinaptik hücrede oluşan bir aksiyon potansiyeli akson boyunca
ilerleyerek akson ucunun depolarizasyonuna neden olur. Bu depolarizasyon
buradaki voltaj bağımlı Ca kanallarını aktifleştirir. Bunun sonucu olarak
ekstrasellüler ortamdaki Ca’un fazlalığı ve yükü nedeni ile presinaptik hücre
içerisine Ca girişi artar (Şekil-8a).
494
Derviş ÖZÇELĐK
Potansiyel (PSP) olarak adlandırılır. Postsinaptik hücredeki bu potansiyel
değişim miktarı hücrenin depolarizasyonuna yada hiperpolarizasyonuna neden
olur. Şekilde hücre depolarizasyonu sematize edilmiştir(Şekil-8c). Postsinaptik
potansiyel değişikliği postsinaptik hücre için eşik değere ulaşırsa postsinaptik
membranda bir aksiyon potansiyeli oluşumasına yol açabilir.
Kimyasal sinapslarda, presinaptik nörondan postsinaptik nörona iletinin
sağlanması için; presinaptik terminalden transmitter serbestleşmesi,
transmitterlerin sinaptik aralıktan difüzyonla postsinaptik membrana ulaşması,
transmitter-reseptör etkileşimi, postmembran poatansiyelinin farklılaşması gibi
ardışık olaylarının gelişimi belirli bire süre alır ki bu süreye sinaptik gecikme adı
verilmektedir. Bu yüzden kimyasal sinapslardaki sinaptik gecikme elektriksel
sinapslara göre oldukça fazladır (Şekil-9).
Şekil-8: Kimyasal sinapsın iletim mekanizması aşamalarının şematik
gösterimi
Presinaptik intrasellüler Ca konsantrasyonundaki artış, vezikül
membranlarının eriyerek presinaptik membran ile kaynaşmasını sağlar ve
böylece veziküller içerisindeki transmiterlerin presinaptik membrandan
eksositoz aracılığı ile sinaptik aralığa transpotunu sağlar (Şekil-8b).Sinaps
aralığını dolduran hücreler arası sıvı içerisinde difüzyon ile yayılan bu
nörotransmitterlerin bir kısmı, postsinaptik membrandaki spesifik reseptörlere
bağlanır. Transmitter-reseptör kompleksindeki bir konformasyon değişikliği
nedeni ile postsinaptik membranda bazı iyon kanallarını açabilmekte yada
kapatabilmektedir(Şekil-8c). Dolayısıyla postsinaptik membranın iletkenlik veya
geçirgenliğindeki oluşturacağı değişim sonucu postsinaptik membran
potansiyelinde değişmeleri olur ki bu potansiyel değişimi miktarı Postsinaptik
Şekil-9: Kimyasal ve elektriksel sinapslardaki sinaptik gecikmenin karşılaştırılıması
Çok farklı nörotransmitter reseptörleri olmasına rağmen iki gruba
ayrılabilir. Birincisi, reseptör proteinin ayni zamanda ion kanal proteini de olduğu
resptörlerde transmitter-reseptör etkileşimi ile konformasyon değişimi iyon
SĐNAPTĐK ĐLETĐ BĐYOFĐZĐĞĐ
495
496
Derviş ÖZÇELĐK
kanallarının açılması yada kapanmasını sağlayan iyonotropik resptörlerdir. Bu
türden reseptörler ile transmitterlerin etkileşimi ile oluşan kimyasl iletimlere hızlı
kimyasal sinaps yada doğrudan kapıya etkili iletim adı verilmektedir. Bir
diğeri ise reseptör proteini ile kanal proteinin ayrı olduğu metabotropik
resptörlerdir. Bu reseptörler, iyon kanalı görevi yapmayan, fakat bunun yerine
hücre sitoplazması içine kadar uzanan ve postsinaptik nöronun içinde bir veya
daha fazla maddeyi aktive ederek ikinci haberciler üzerinden dolaylı olarak iyon
kanallarını kontrol eder. Bu tür reseptörler aracılığı ile olan sinaptik iletimlere
ikinci habercili sinaptik iletimler denir. Metabotropik ve iyonotropik reseptörler
arasındaki farklılık sinaptik iletimin biyofiziksel etkilerine de yansımaktadırlar.
Örneğin, iyonotropik reseptörler aracılığı ile olan sinaptik iletimde,
transmitterlerin doğrudan tek bir makro molekülde konformasyonel değişiklik
meydana getireceği için hızlıdır birkaç ms’de gerçekleşir. Buna karşılık
metabotropik reseptörler aracılığı ile olan sinaptik iletim indirekt etkileşimlerin
sonucu oluşacağından onlarla ifade edilen ms’ler içerisinde gerçekleşir ve etkisi
uzun süreli olup sn’ler hatta dakikalarca sürebilir. Metabotropik reseptörler,
yavaş etkileri nedeniyle hücrede aksiyon potansiyelini ateşlemekte yetersiz
kalırlar. Bu nedenle hızlı davranışlardan sorumlu değildirler. Ancak hücrenin
dinlenim potansiyelini, eşik değerini, uzunluk ve zaman sabitlerini, aksiyon
potansiyeli süresini etkileyerek bir hücrenin elektriksel özelliklerini
değiştirebilmektedirler. Bu nedenle bu reseptölerin etkili olduğu sinaptik iletimler,
daha çok modüle edici sinaptik etkili iletimlerdir.
Kimyasal sinapsların genel özellikleri:
Şekil-10: Kimyasal Sinaptik iletim ve postsinaptik hücredeki etkileri
-Tek yönlü ileti sağlarlar
-Đletim verilerinin dağıtılması ve süzülmesi mümkün olabilmektedir.
KAYNAKLAR
-Yanıt şiddeti değişebilir
Kandel E.R., Schwartz J.H, Jessel T.M. .(Eds). Principles of Neural Science, New York;
Elsevier (2002)
Sinyaller kaybolabilir- artırılabilir
-Açılıp-kapatılabilme özellikleri vardır.
-Uyarlanabilirlik (plastisite) özellikleri vardır.
Farklı türlerde transmitter moleküllerin ayni bir postsinaptik
membranındaki etkileri farklı olabileceği gibi, ayni bir transmitter molekülünde
değişik postsinaptik membranındaki etkileri birbirinden farklı olabilir. Moleküler
etkileşimlerin çeşitliğine karşılık, postsinaptik mebranda oluşacak yanıtlar (Şekil10);
Sinaptik iletim ile postsinaptik membran depolarize olursa bu sinaptik
iletime uyarıcı yada eksite edici sinaps, eğer postsinaptik hücre hiperpolarize
oluyorsa engelleyici yada inhibe edici sinaps denilmektedir.
Pehlivan F. Biyofizik, Ankara Hacettepe-Taş, 1998
Ganong W.F. Tibbi Fizyoloji, Barış kitabevi, 1996
Guyton A.C, Hall J.E. Tibbi Fizyoloji, Nobel Tıp, 2000
Alberts B., Bray D., Lewis J., Raff M., Watson J.D. .(Eds). Moleclar Biology of The Cell.
New York , 1994
Vander j.A., sherman H.J., Luciano D.S., Human Physıology New York, 1986
Mills
J. K. Mechanisms of Nerve Conduction
(http://www.medi.howard.edu/physio.biophys)
Katz S (Ed)., Neuroscience, Lippincott, 2001.
and
Muscle
Contraction.
Download