Kanser Biyolojisi - AVES

advertisement
Kanser Biyolojisi
Doç. Dr. Ercan ARICAN
İstanbul Üniversitesi
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
• KANSER HÜCRENİN NORMAL DAVRANIŞLARINI
DÜZENLEYEN MEKANİZMALARIN BOZULMASI
SONUCU OLUŞUR.
• Hücrede sinyal iletimi, hücre döngüsünün ve
programlı hücre ölümünün düzenlenmesi gibi
işlemlerde anahtar görev üslenen pek çok proteinin
işlevi ilk kez hücrenin bu kontrolsüz çoğalmasına yol
açan anormal aktiviteleri nedeniyle
tanımlanabilmiştir.
Kanser türleri
• Hücre çeşitliliğine bağlı olarak gerek davranış
gerekse tedaviye cevap verme yönünden
önemli ölçüde değişiklik gösteren yüzden fazla
değişik kanser türü vardır.
Selim: çevredeki dokuya zarar vermeyen ve
• Tümör
yayılmayan ör: siğiller
Malin: hem çevredeki dokuya zarar verir hem de kan ve
lenfatik sistem aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine
dağılır (Metastaz) KANSER tipi tümör
Tümörler türedikleri hücreye göre
sınıflandırılır
• Karsinomalar: İnsan kanserlerinin yaklaşık %90’ını oluştururlar
Epitel hücrelerden türevlenirler
• Sarkomlar: İnsanda az görülen tümör tipidir. Kas, kemik,
kıkırdak ve fibröz doku gibi bağ dokusundan gelişen solid
tümörlerdir.
• Lösemi ve lenfomalar: İnsan kanserlerinin yaklaşık %7’sini
oluştururlar. Kan ya da immun sistem hücrelerinden gelişirler.
• Tümörler geliştikleri organa ( akciğer,meme kanseri
gibi) ve ilgili hücrenin türüne fibrosarkomlar
fibroblastlardan, eritrolösemi ise eritrositlerin öncü
hücrelerinden kaynaklanırlar.
İnsan karaciğer dokusundan bir bölüm; metastaz yapmış
melanosarkomanın normal dokuyu işgal etmesi
Kanserin Nedenleri
• Kansere yol açan maddelere karsinojen denir.
• Tümörlerin gelişimi çok aşamalı bir süreç
olduğundan birçok değişik faktör kanserin
ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
– Radyasyon
– Kimyasallar
– Viruslar
DNA hasarı yaparak
Mutasyonları uyararak
Kanserin Nedenleri
• Radyasyon: Mor ötesi ışınlar (deri kanserinin en önemli etkeni)
• Kimyasallar. Örneğin, Tütün dumanındaki kimyasalların (benzo
(a)piren, dimetil nitrozamin, nikel bileşikleri tüm kanser
ölümlerinin üçte birinden sorumlu oldukları düşünülmektedir.
Bir diğer örnek Aflotoksindir.
• Viruslar: Neden oldukları kanserlerin başında karaciğer ve
serviks kanserleri gelir. Sadece kanser etkeni değil viruslarla
ilgili olmayan kanser türlerinin moleküler mekanizmasının
aydınlatılması açısından da önemli moleküllerdir.
• Bazı diğer karsinojenler mutasyonlar oluşturmak yerine hücre
çoğalmasını uyararak kanser gelişimine zemin hazırlarlar. Bu
tür maddelere tümör teşvik edici (“tumor promoters”)denir.
Tümör teşvik ediciler
• Forbol esterleri: Protein kinaz C’yi
aktifleştirerek transkripsiyon
faktörlerini kapsayan diğer hücre
içi hedefleri etkileyerek gen
anlatımının değişmesine neden
olurlar ve bunun sonucunda
hücre çoğalmasını uyarırlar.
• Forbol esterlerinin bu özelliği
farelerde kimyasal olarak
oluşturulan deri tümörleri
deneyleri gösterilmiştir.
• Bu sistemde tümörogenez
mutajenik bir kanserojenin bir kez
uygulanmasıyla başlatılabilir fakat
mutant hücrelerin çoğalmasını
uyarmak üzere bir tümör teşvik
edici uygulamadıkça tümör
gelişmez.
Tümör kamçılayıcılar
• Hormonlar: Örneğin Östrojen rahimde
endometrium hücrelerinin çoğalmasını uyarır.
Menopoz sonrası uzun süreyle östrojen
uygulaması endometrium kanser riskini artırır.
Bunu dengelemek için progesteron verilerek
risk azaltılır. Östrojen/progesteron hormon
tedavisi meme kanseri riskini artırır.
Kanserin Gelişimi
•
•
•
•
•
•
•
Kanserin temel özelliklerinden biri klonalite
olmasıdır (tek hücreden çoğalma).
Birçok tümörün tek hücreden türediği X
kromozomu inaktivasyonu ile gösterilmiştir.
Dişi hücrelerde X kromozomunun biri
embriyo gelişimi sırasında rastlantısal olarak
heterokromatine dönüşerek inaktifleşir.
X kromozomundaki genlerden biri için
heterozigot olan dişilerde farklı hücrelerde
farklı alleler anlatım yapar.
Normal doku farklı inaktif X kromozomlarını
taşıyan hücrelerin karışımından oluştuğu için
heterozigot dişilerin normal dokusunda iki
allelin de anlatımı görülür.
Tümör dokusunda ise heterozigot X
kromozomu genlerinden sadece 1 tanesinin
anlatım yaptığı görülür.
Bu, X inaktivasyonunun tümör gelişmeden
önce tamamlandığını ve söz konusu tümörü
oluşturan hücrelerin hepsinin aynı hücreden
türevlendiğini gösterir.
Kanser Gelişimi
• Kanser hücresi birbirini izleyen değişiklikler sonucu
oluştuğundan pek çok kanser türü ileri yaşlarda
ortaya çıkar.
• Kanserin görülme sıklığının yaşla birlikte artması bir
çok kanser türünün yıllar boyunca biriken çok sayıda
anomalinin sonucu olduğunu düşündürür.
• Hücresel düzeyde kanserin gelişimi mutasyonları
içeren çok aşamalı bir süreç sonunda çoğalma, canlı
kalma, invazyon ve metastaz yetenekleri artan
hücrelerin seçilmesi şeklinde ortaya çıkar.
Kanserin gelişimi
•
•
1) Tümör başlangıcı: Bir tek hücrenin
çoğalmasına neden olan genetik
değişikliğin (mutasyon) sonucudur.
2) Tümör ilerlemesi: Hücre
çoğalmasına paralel olarak tümör
hücrelerinden oluşan hücre topluluğu
da giderek büyür ve bu topluluktaki
diğer hücrelerde de mutasyonlar
gelişir. Bazı mutasyonlar hücreye daha
hızlı çoğalma gibi avantajlar kazandırır
ve tümör klonu içerisinde baskın hale
geçerler. Bu hücrelerin bazılarının da
hızlı çoğalma, invazyon, metastaz gibi
özellikleri kazanmasıyla avantajlı yeni
bir hücre klonu ortaya çıktığından bu
işleme klonal seçilim adı verilir.
Klonal seçilim tümör gelişimi boyunca
devam eder ve tümörler bu nedenle
giderek daha hızlı çoğalarak malin
özellik kazanırlar.
Kanser Gelişimi: Örnek Barsak kanseri
• Tümör gelişiminin erken
aşamasında barsak
epitel hücrelerinin
çoğalma hızı artar.
• Hızla çoğalan bu
hücrelerin birinde küçük
ve selim bir neoplazi
(adenom veya polip)
ortaya çıkar
Kanser Gelişimi: Örnek Barsak kanseri
•
•
•
•
Yeni klonal seçim döngüleri
sonucunda gittikçe daha büyük ve
çoğalma hızı daha yüksek adenomlar
gelişir.
Tümör hücrelerinin bazal zarı geçerek
altındaki bağ dokuya ulaşmasıyla
selim adenomdan malin karsinomlar
oluşur.
Kanser hücrelerinin çoğalmasıyla
barsak duvarını oluşturan bağ dokusu
içerisinde de ilerleyerek sonunda
barsak duvarını aşar ve karın
boşluğundaki mesaneye veya ince
barsak gibi diğer organlara yayılır.
Kan damarlarına ve lenf yollarına da
giren kanser hücreleri metastaz
yapma olanağını elde ederler.
Kanser hücresinin Özellikleri
• Kanser hücreleri hücre
kültüründe de kontrolsüz hücre
çoğalmasını taklit ederler.
• Kültür ortamında kanser hücreleri
ile normal hücreler arasındaki en
önemli fark normal hücrelerin
çoğalmasının yoğunluğa bağlı
inhibisyondan etkilenmesidir.
Normal hücreler kültür ortamında
bulunan büyüme faktörlerinin
miktarına bağlı olarak belirli bir
yoğunluğa erişince çoğalmayı
keserek G0 evresinde dururlar.
Kanser hücreleri yoğunluğa bağlı
inhibisyondan sorumlu normal
hücrelerin durmasını sağlayan
sinyallerinden etkilenmezler
• Normal hücreler ile kanser hücreleri arasındaki diğer
bir önemli fark kanser hücrelerinin büyüme
faktörlerine olan gereksiniminin daha az olmasıdır.
• Bu özellik hem in vivo hem de in vitro koşullarda
kontrolsüz çoğalmasını sağlar.
• Bazen kanser hücreleri çoğalmak için gerekli olan
büyüme faktörlerini kendileri salgılayabilir (OTOKRİN
ÇOĞALMA UYARIMI)
Kanser hücrelerinin
büyüme faktörlerine
gereksinim
duymamalarının nedeni
hücre içi sinyal
sistemlerinde
gerçekleşen
bozukluklardır. Hücre
çoğalmasını sağlayan
sinyal yollarında görev
yapan büyüme faktörü
reseptörlerinin ya da
başka proteinlerin
kontrolsüz aktivitesinden
kaynaklanır.
Kanser Hücresinin Özellikleri
• Kanser hücrelerinin invazyon ve metastaz
açışından önemli diğer iki özelliği;
– Malin hücrelerin hücredışı matriks bileşenlerini
parçalayan ve böylece kanser hücresinin normal
dokunun içine girişini olanak veren proteazlar
salgılamasıdır.
• Örneğin kollejenaz karsinomların bazal laminayı
parçalayıp aşarak altındaki bağ dokuya girişini
kolaylaştırır.
Kanser Hücresinin Özellikleri
• İkinci özellik kanser hücrelerinin yeni kan
damarlarının oluşumunu (anjiyogenez)
hızlandıran büyüme faktörleri salgılamalarıdır.
• Böylece artan oksijen ve besin gereksinimi
yeni damar oluşumlarıyla karşılanmış olur.
• Bu olay kanser hücrelerinin dolaşıma
katılmasına ve metastatik yayılımının
başlamasına olanak sağlar
Anjiyogenez ve Kanser
• Tümörün büyümesinin anjiyogeneze bağlı olduğuna
dair çok sayıda kanıt bulunmaktadır.
• İnsanda tümörlerin çoğu uzun süreler (aylar hatta
yıllar ) boyunca beslenmeden (avascular) sessiz fazda
kalırlar. Bu fazda tümör birkaç milyon hücre içerebilir.
• Tümör içindeki bir grub hücre anjiyogenezin pozitif ve
negatif regulatörleri arasında dengenin değişmesiyle
anjiyogenik fenotipe dönüşmesiyle tümör hızlı bir
şekilde büyümeye başlar ve klinik düzeyde
saptanabilir.
Tümör Anjiyogenezi nedir?
Küçük bölgesel tümör
Büyüyebilen ve
Tumor that
can growtümör
and spread
yayılabilen
Small localized tumor
Anjiyogenez
Angiogenesis
Blood vessel
Sinyal
molekülü
Signaling
molecule
Fetusta Anjiyogenez
Normal Anjiyogenez
Angiogenesis in
uterine lining
Angiogenesis in tissue during
wound healing
Anjiyogenez ve Kanser
Eski teori
Yeni teori
Damar genişlemesi
Anjiyogenez
Tümör büyümesi anjiyonez olmadığında durur
Besin solusyonu
İzole edilen organ
(ör. Tiroid bezi)
Enjekte edilen kanser
hücreleri 1–2 mm çapa
ulaşınca büyümesi
durur.
Anjiyogenez ile Tümör büyüme süreci
Tümör anterior
odada suspanse
edilir.
Kornea
Tümör boyutu
İris
üzerinde
büyüyen
tümör
İris üzerinde
büyüyen
tümör
Anterior odada
suspanse edilen
tümör
Iris
Lens
2
4
6 8 10
Gün
Anjiyogenezi ne tetikler (teşvik eder)?
Üzerinde hücrelerin çıkışına izin vermeyen porlar olan membran
Kanser hücresi
Sinyal molekülü
Membran hayvanın deri altına konulur
Anjiyogenez
Sinyal moleküller
membrandan dışarı
çıkar ve anjiyogenezi
uyarır
Anjiyogenezin aktivatörleri
Anjiyogenezin Sinyal Akışı
Kanser hücresi
VEGF (veyabFGF)
Resepör protein
Düzenleyici
proteinler
Endotelial
hücre yüzeyi
Nukleusta
aktive edilen
genler
Yeni endotelial hücre
çoğalmasını uyaran
proteinler
Endotelial Hücre Aktivasyonu
Secretes
MMPs that
digest
surrounding
matrix
Activated
endothelial cell
Matrix
Cell migrates
and divides
MMP: Matrix
metalloproteinaz
Anjiyogenezi olmayan sıçanda kanser
Normal mouse
Angiogenesis-deficient
mutant mouse
Inject breast
cancer cells
Cancer
No cancer
Akciğer kanseri
hücreleri çok yavaş da
olsa
üremeyebilmekte
fakat normal sıçana
göre daha uzun
yaşamaktadır.
İnsan kanser tedavisinde Anjiyogenez
inhitörlerinin kullanılması
“Vascular endothelial growth factor”
veya “basic fibroblat growth factor”
Cancer
cell
VEGF (or bFGF)
Bazısı doğrudan endotelial
hücreye etki eder
Receptor
protein
Endothelial
cell
MMPs
Matrix
Angiogenesis
Inhibitors
Etki mekanizmalarına göre
sınıflandırılır.
Anjiyogenez sinyal ileti yolu
inhibisyonu
Endotelial hücrelerin hücredışı
matriksi parçalamasını durdurur
MMP:Matrix metalloproteinase
Anjiyogenezi doğrudan inhibe eden ilaçlar
Cancer
cell
VEGF
(or bFGF)
Endostatin
EMD121974
TNP-470
Squalamine
Receptor
protein
Apoptosis
Endothelial
cell
MMPs
Integrin
Anjiyogenez inhibitörlerinin bir
grubu kanser hastalarında
endotelial hücrelerin çoğalmasını
doğrudan inhibe eden moleküller
olarak test edilmektedir.
Combretastatin A4
Matrix
Drug
molecule
Integrin interacts with drugs to destroy proliferating
endothelial cells
Aracı molekül (integrin) ile
endotelial hücrelerin çoğalmasını
önleyen ilaçlar
Yeni bir tedavi için eski bir ilaç
Cancer
cell
VEGF (or bFGF)
Receptor
protein
Endothelial
cell
MMPs
Matrix
Thalidomide
Sedatif olarak
(1950’lerde) kullanılır.
Düşüklere neden olur.
Yeni kan damarlarında
endotelial hücre
oluşumunu önler.
Anjiyogenez sinyal akışını durduran ilaçlar
Cancer
cell
Interferon-alpha
VEGF veya bFGF
üretimini önler
VEGF (or bFGF)
Receptor
protein
Endothelial
cell
MMPs
Matrix
Anti-VEGF
antibody
SU5416
SU6668
PTK787/ZK 22584
No
endothelial
cell growth
Çoğalma faktörünün
bağlanmasını engeller.
Hücre dışı matriksi parçalayan enzimleri hedef
alan ilaçlar
Cancer
cell
VEGF (or bFGF)
Receptor
protein
Endothelial
cell
MMPs
Matrix
Marimistat
AG3340
COL-3
Neovastat
BMS-275291
No endothelial
cell migration
Hücre dışı matriksi parçalayan
enzimleri (MMP) hedef alır. Endotelial
hücrelerin çevre dokuya göç etmesi ve
yeni kan damarlarının oluşumu için
matriksin parçalanması gerekmektedir.
Klinik denemeler
Araştırıcılar anjiyogenez hakkında pek çok soruyu
çözebilmekle beraber çoğu da aydınlatılamamıştır.
Anjiyogenez inhibitörlerinin
kullanımının yan etkileri ve
kullanım süresinin uzunluğu ya da
tümör hücrelerinin damarlaşma için
alternatif bir yol
bulup bulamayacağı henüz bilinmemektedir
Kanser Hücresinin Özellikleri
Kanser hücrelerinde hücre –
hücre ve hücre – matriks
etkileşimi
Yüzey adezyon moleküllerinin
anlatımındaki azalma nedeniyle
kanser hücrelerinin tutunma
yeteneği normal hücrelere kıyasla
daha düşüktür.
Adezyon moleküllerinin
anlatımındaki azalmaya bağlı olarak
kanser hücrelerinin diğer hücreler ve
doku bileşenleri ile etkileşime
girmesi zorunluluğu ortadan kalkar
bu durum kanser hücrelerine
metastaz yeteneği kazandırır.
Tümör hücrelerinin çoğu hücredışı
matrikse veya komşu hücrelere
tutunamadıkları için normal
hücrelerden daha yuvarlaktır.
Kanser Hücresinin Özellikleri
• Kanser hücrelerinin bir başka genel özelliği de
normal şekilde farklılaşmamalarıdır.
• Sürekli aktif biçimde çoğalmaları ile uyumlu
olarak farklılaşmanın erken aşamasında
kalırlar.
• Birçok hücre farklılaşmasını tamamladıktan
sonra çoğalmasını durdurur.
Kanser Hücresinin Özellikleri
• Farklılaşma kusuru ile
malinite arasındaki ilişkinin
en önemli örneği lösemidir.
Kandaki farklı hücrelerin
tümü kemik iliğindeki ortak
bir kök hücreden türer ve
farklılaşıncaya kadar
defalarca bölünürler.
• Lösemi hücreleri için
farklılaşma yerine
olgunlaşmanın erken
aşamasında durumlarını
koruyarak bölünme
yeteneklerini sürdürürler.
Kanser Hücresinin Özellikleri
• Farklılaşmanın en önemli unsurlarından biri apoptoz ya da programlı hücre
ölümüdür.
• Kanser hücrelerinin çoğunda apoptoz görülmez ve normal
hücrelerden daha uzun yaşarlar.
• Normal hücrelerin sağ kalması büyüme faktörlerinden ya da hücre dışı
matriksten gelen apoptozu engelleyen sinyallere bağlıdır. Tümör hücreleri
bu faktörlerden etkilenmezler.
• Bu durum tümör hücrelerinin primer tümörün gelişmesini etkilediği gibi
metastatik bakımdan da önemlidir.
• Tümör hücrelerinin apoptoza girmemesi DNA hasarına yol açan
kemoteropötik ilaçlara direnç göstermesine neden olur.
• Tümör hücreleri ayrıca ökaryotik kromozomların uçlarını kısalmaktan
koruyan telomeraz enziminin sınırsız replikasyon özelliğine de
sahiptir.
Apoptosiz ve Kanser
• Habis tümör, selim tümörün sinyal ileti yolundaki düzensizliği
sonucu dönüşümüyle oluşabilir.
• Sinyal iletiminde hücre dışı sinyali hücre cevabına dönüştüren
sinyal kademe dizilerinde (“cascade”) aktivite gösteren çok
sayıda protein bulunmaktadır.
• Kanserde anormal sinyal iletimi çoğu kez hücre çoğalmasını
aktive eden onkogenler ve hücre bölünmesini durduran tümör
baskılayıcı genlerle ilişkili olabilir.
• Kanser hücresi sinyal iletisinde iki anahtar protein rol
oynamaktadır;
– tümör baskılayıcı proteinler Retinoblastoma (rb) ve p53
Apotosis ve Kanser
• Rb çocukluk çağı göz tümörü olan retinoblastomadan sorumlu
gen olarak tanımlanmıştır.
• Ayrıca yaygın insan kanserlerinin çoğunda rol oynadığı da
saptanmıştır.
• Rb, tümör baskılayıcı gen için bir prototiptir.
• p53 proteini bir transkripsiyon faktörüdür ve bozulması
durumunda yaklaşık %50-55 insan kanserlerinin oluşum
etkenidir.
• p53 apoptosizi başlatmak veya engellemek üzere hücre
döngüsünde kontrol noktasında iş görür.
Fosfarlanmamış Rb, E2F
tarafından kontrol edilen
genlerin transkripsiyonunu
baskılamak üzere, E2F’ye
bağlanır. Rb’nin G1’in
sonunda Cdk4, 6 siklin D
kompleksleri tarafından
fosforillenmesi E2F’den
ayrılmasına neden olur.
Hücre döngüsünün
ilerlemesi için gerekli
proteinleri kodlayan hedef
genlerinde anlatımını
uyarır.
DNA hasarı hücre içi p53 düzeyinde bir
artışa neden olur ve o da Cdk inhibitörü
p21’i kodlayan genin transkripsiyonunu
başlatır. Cdk/siklin komplekslerine
bağlanarak hücre döngüsü ilerleyişini
durdurmasının yanı sıra p21, doğrudan
DNA polimerazın bir alt birimi ile
birleşerek (PCNA) DNA sentezini
durdurur.
Download