Çin Yuan`ı devalüe etti

advertisement
DOSYA / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR
Çin Yuan’ı devalüe etti
KÜRESEL
PİYASALAR
ENDİŞELİ
Ç
in Merkez Bankası, geçtiğimiz ay içinde para
birimi yuanda devalüasyon yaptı. Yuanın değerinin
düşürülmesi “Kur savaşları mı başlıyor?” sorusunu
gündeme getirdi. Çin ihracatında sert bir gerileme
meydana gelmişti. Çin’de ekonomik büyüme yüzde 7 ile
son yıllarda olmadığı kadar düşük bir seviyede kaldı.
92
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
Ç
in Merkez Bankası, yuanı
üçüncü kez devalüe etti.
Çin’in resmi para birimi
böylelikle, 2011 Ağustosu’ndan bu yana en düşük
seviyesine geriledi. Çin Merkez Bankası yetkilileri, serbest döviz kuru
sisteminin hayata geçirilmesi yolunda
önemli bir reformdan söz ediyorlar. Ancak uzmanlar, Çin ürünlerinin yurt dışında daha ucuz hale getirilmesi ve ihracatın
canlanması amacıyla yuanın dış değerinin uzun dönemde düşük tutulacağından
kuşkulu. Çin yuanı piyasada diğer para
birimleri gibi işlem görmüyor. Yuan sabit
kurla Amerikan Dolarına endekslenmişti. Merkez Bankası, her iş gününde yuanın dolar karşısındaki değerini belirliyor.
Merkez Bankası döviz işlemlerinde yuanın dolar paritesinin aşağı ve yukarı yönde yüzde 2’lik oranda oynamasına imkan
tanıyor.
Büyüme son yılların en düşüğünde
Yuanın devalüe edilmesi yatırımcıda kur savaşı başlayabileceği, bunun da
küresel piyasaları etkileyeceği endişesi
yaratıyor. Devalüasyonun ardından, Nikkei endeksi Tokyo borsasında yüzde 1,6
değer kaybıyla 20 bin 392 puana geriledi.
Özellikle de çelik ve inşaat makineleri
şirketlerinin hisseleri baskı altında. New
York’ta petrol hisseleri de düşüşe geçti,
zira dünyanın en büyük enerji tüketicilerinden Çin’in ekonomisin zayıfladığı görüşü hâkim.
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
93
DOSYA / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR
Reuters ajansı bir Singapurlu analistin, “Yuanın
değerinin düşürülmesinin kalıcı mı olacağı konusunda bir şey söylemek için henüz erken. Zira böyle olursa diğer merkez bankaları da kendilerini Çin örneğini
izlemek zorunda hissedebilir.
Bunun sonucu olarak devalüasyon yarışı başlayabilir” şeklindeki değerlendirmesine yer verdi.
Çin ihracatında sert bir gerileme meydana gelmiş-
ti. Çin’de ekonomik büyüme yüzde 7 ile son yıllarda olmadığı kadar düşük bir seviyede kaldı. Bir dizi
ekonomik göstergenin beklenenden daha zayıf bir
seyir izlemesinden sonra son olarak sanayi üretimi
de beklenmedik bir şekilde düştü. Çin İstatistik Dairesi, temmuz ayında sanayi sektöründeki büyümenin
yüzde 6,0 olduğunu duyurdu. Bir önceki ay bu oran
yüzde 6,8’di.
Nordea Markets Kıdemli Ekonomisti Amy Yuan Zhuang:
Dünya ekonomisi için kötü haber
“Uzun süreli zayıf yuan beklentisi dünya ekonomisi için
kötü bir haber ve küresel ekonomiye negatif yansıyacak.”
N
ordea Markets Kıdemli Ekonomisti Amy
Yuan Zhuang PBoC’nin devalüasyon hamlesiyle yuanın ticaretteki ağırlığını artırmaya çalıştığını ve böylece büyümeyi canlandırmayı amaçladığını ifade ediyor. Devalüe kararında artan
büyümeye ilişkin endişelerin en büyük rolü oynadığını belirten Zhuang, “Devalüasyon hamlesiyle
Pekin yönetimi, ne pahasına olursa olsun bu yılki
yüzde 7’lik büyüme hedefinin çok altına inilmesine engel olunacağı sinyali verdi” yorumunu yaptı.
Zhuang, ilk devalüasyon hamlesinin ardından
ikincisinin gelmesinin, yuanda uzun süreli zayıflık
94
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
beklentilerini artırdığının altını çizerek, şunları
kaydetti:
“Uzun süreli zayıf yuan beklentisi dünya ekonomisi için kötü bir haber ve küresel ekonomiye
negatif yansıyacak. En büyük baskı ise Asya para
birimlerinde hissedilecek. Bu doğrultuda, komşuyu zarara sokma politikası rekabeti kızıştırabilir. Keza devalüasyon haberinin ardından birçok
Asya para birimi zayıfladı. Gelecek haftalarda,
hatta aylarda yuan üzerinde daha fazla aşağı yönlü baskı bekliyoruz. Bu doğrultuda da dolar/yuan
tahminimizi yıl sonu için 6,6’ya revize ettik.”
Devalüasyonun
küresel etkileri
Ç
ABD ENDİŞELİ
Ç
in Merkez Bankası’nın tutumuna Batı’dan farklı tepkiler geldi. Çok sayıda
gözlemci, Pekin’in devalüasyon yaparak
ihracata dayalı ekonomik büyümeyi teşvik etmesini anlayışla karşılıyor. Ancak
Amerikan yönetimi biraz tedirgin oldukları yönünde bir mesaj verdi. ABD Maliye
Bakanlığı, Çin’in daha fazla piyasa odaklı
bir kur politikasını terk etmesinin rahatsız
edici olabileceği açıklaması yaptı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ise yuanın değerinin düşülmesinin ‘memnuniyetle
karşılandığını’ açıkladı. Kurum, Çin Merkez Bankası’nın referans kurun belirlenmesinde piyasa hareketlerine daha fazla
önem verilen yeni bir hesaplama yöntemi
kullanılacağını duyurduğuna dikkat çekti.
in’in yuanın değerini düşürmesinin ardından, küresel hisse senedi ve
emtia piyasalarında sert düşüş yaşanırken, Asya para birimleri baskı altında kaldı. PBoC’nin
müdahalesi sonrasında dolar,
Endonezya rupisi karşısında tarihinin en yüksek seviyesine çıkarken, Hindistan Rupisi karşısında
son 2 yılın zirvesini gördü.
Kore wonu karşısında yüzde 3 değer kazanarak Ekim
2010’dan bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaşan dolar,
Tayland bahtı karşısında son 3,5 yılın, Malezya ringiti karşısında tarihi zirveyi gördü. Emtia talebi açısından fiyatlar üzerinde
belirleyici role sahip olan Çin’in yuanı devalüe etmesi sonrasında
yükselen dolar, petrol fiyatlarında baskı yarattı. Bu durum gelirlerinin büyük bir kısmını petrolden elde eden Rusya piyasalarında da sarsıntıya neden olurken, enerji şirketlerine gelen satışlar
öncülüğünde RTS endeksi 6 ayın en düşük seviyesine geriledi.
Analistler uzun süreli bir düşük yuan politikasının küresel
ekonomiye etkilerinin ağır olabileceği uyarısında bulunurken,
bunun kur savaşlarını harekete geçirebileceği ve deflasyonist ortama neden olabileceği endişeleri dile getiriliyor.
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
95
ANALİZ / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR
Çin öncülüğünde
global ekonomi
alarm veriyor
Çin’in, yavaşlayan büyüme ve ABD’nin faiz artırımına
gideceği beklentilerinin arttığı şu günlerde finansal
piyasalardaki panik havası da aynı ölçüde artış gösterdi.
Çin belki de son 25 yılın en düşük seviyesi yüzde 7 veya
daha aşağısında büyüyebilir.
Beste Naz SÜLLÜ
Araştırma Uzmanı
D
ünya ekonomisinde önde gelen
ülkelerin büyüme performanslarında çanlar çalmaya başladı. Çin
son 15 yılda gerçekleştirdiği üretim ve ucuz
işçilik atağıyla beraber dünya ekonomisinde gözde ülke olmayı başardı. ABD 2008
yılında yaşadığı kriz sonrasında toparlanma
ve normale dönme sinyalleri verse de bu
sefer diğer bir lokomotif ülke olan Çin’de
finansal piyasalar alarm vermeye başladı.
Çin Shangai Bileşik Endeksi yıl içinde
yükselişi son bulmadan önce rekor üstüne
Büyüme
sıkıntıya girdi
Çin’in, yavaşlayan büyüme ve ABD’nin faiz
artırımına gideceği beklentilerinin arttığı şu günlerde finansal piyasalardaki panik havası da aynı
ölçüde artış gösterdi. Çin belki de son 25 yılın
en düşük seviyesi yüzde 7 veya daha aşağısında
büyüyebilir. Bunun öncü sinyallerini sanayi üretimi, perakende satışlar, ihracat-ithalat rakamları
ve otomotiv satışları gibi birçok veriden
alabiliyoruz. Bu verilere kısaca değinirsek;
96
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
rekor tazeledi. Buna karşın büyüme öncü
verilerinde ve dış ticaret rakamlarında
yavaşlama Çin’e dair balon korkusu yarattı.
Çin bankalarında bulunan kredilerin,
büyümenin yavaşlaması durumunda batığa
dönme riski bulunuyor. Finansal koşullarda
batık krediler banka bilançolarının en büyük
derdi olmakla beraber, batık kredilerin veya
batma olasılıklarının artması bankaların
kredi koşullarında sıkılaştırmaya gitmesine
dolayısıyla büyümeyi olumsuz etkilemesine
yol açabilir.
T
emmuz ayı için beklentilerin
altında kalan yatırım, sanayi
üretimi, perakende satışlar ve ticaret verilerinin ardından, Çin’in
imalat sanayi göstergesi de Ağustos ayında 47.1 olarak açıklanarak 6 yıldan uzun bir sürenin en
düşük seviyesine geriledi. Ağustos ayı için ilk önemli gösterge
özelliği taşıyan veri, yavaşlayan
ekonominin ek politika desteği
ihtiyacı duyacağına işaret etti.
ABD’den sonra dünyanın en büyük
ekonomisi olan Çin ekonomisinin
lokomotifi dış ticaret rakamlarının yüksek
ölçüde düşüş göstermesi, Çin yetkililerini
aksiyona geçirdi. Çin’i resesyondan
korumak adına Yuan’ın değerini düşürerek
ihracatını ve ihracat gelirlerini artırmayı
planlıyor. Bir nevi örtülü faiz indirimi gibi
de düşünülebilir. Çin Merkez Bankası
(PBOC) tüm bu yavaşlamanın önüne
geçebilmek adına bir dizi aksiyonlar
uygulayarak faiz ve yuanın değerinde
değişikliğe gidiyor.
YUAN 3 GÜNDE YÜZDE 4.6 DEVALÜE OLDU
n Çin’de bankalara yönelik teşvikin yanı sıra aynı
zamanda dış ticaretinin yavaşlamasına karşı önlem alarak
10-11-12 Ağustos tarihlerinde Yuanı 3 günde toplamda
yüzde 4.6 civarında dolar karşısında devalüe etti. Yuan’ın
değerini düşürdü)
n Çin Merkez Bankası (PBOC), yuanı koruma
çabalarının fonları boşaltmasını önlemek için likidite
musluğunu tekrar açtı. PBOC, 19 Ağustos tarihinde 14
bankaya 110 milyar yuan (17 milyar dolar) likidite sağladı.
n Çin Merkez Bankası likidite enjektesini üst
seviyelere tırmandırırken bir yandan da rezervleri
düşüşe geçti.
Kur savaşı söz konusu değil
S
abit döviz kuru sistemlerinde, devletin
resmi döviz fiyatlarını yükselterek, milli
parasının dış değerini düşürmesi işlemi”
şeklinde tanımlanan devalüasyon yöntemiyle bir
taraftan ihracatı teşvik ederek döviz gelirlerini
artırmak, diğer taraftan ithal mallarının yurt
içi talebini kısarak döviz tasarrufu sağlamak
hedefleniyor.
Birçok gelişen piyasa ekonomisindeki dinamizm azaldı. Bu nedenle Asya ve Orta Asya
ile Türk Cumhuriyetleri de paralarını dolar
karşısında devalüe etme gereksinime girdi. Düşen petrol fiyatları, doların değer kazanması ve
ticaret hacimlerinde yavaşlama Asya’da oluşabilecek ‘geçiş dönemi’ zararlarını öncesinde önlem
alma gereksinimine itti. Son dönemde parasını
dolar karşısında devalüe eden ülkeler Vietnam
dongu bu yıl üçüncü kez para devalüe olurken,
Kazakistan ise serbest kur rejimine geçerek
Tenge’de yüzde 33-34 seviyelerinde devalüasyon
oluşmasını sağladı.
Vietnam Merkez Bankası söz konusu para
birimini devalüe etmesine karşın yaptığı açıklamada, “Vietnam’ın yurtiçi piyasa güveni, yuanın
güçlü devalüasyonu ve Fed ’in faiz artırım etkilerinden çok endişeli. Proaktif olarak piyasaya
öncülük edebilmek ve Fed’in faiz artırımlarının
olası negatif etkilerini önleyebilmek için merkez
bankası referans kurda düzenlemeye gidiyor,
işlem bandını genişletiyor” ifadelerini kullandı.
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
97
ANALİZ / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR
İhracatçıyı
Çin kaynaklı
zor günler bekliyor
Eda Önder
Araştırma Uzmanı
Çin Merkez Bankası’nın devalüasyon hamlesi kur savaşlarını
başlatmayacak. Ancak Asya ülkeleri için söz konusu
coğrafyada ihracatı zorlayacağa benziyor. Çin’in atağa kalkması
Türkiye’nin aleyhine bir gelişme. Çin ekonomisi emtia ve
petrol talebini olumsuz etkilediğinden fiyatları baskılıyor.
K
üresel ekonominin en büyük aktörlerinden birisi olan Çin’den bir
süredir gelen çatlak sesler doğrultusunda Çin ekonomisine ilişkin endişeler
telaffuz edilmeye başlanmıştı. Geçtiğimiz
ay içinde Çin Merkez Bankası’nın yuana 3
kez müdahale etmesiyle, Çin yuanındaki
toplam devalüasyon yüzde 4,5 oldu. Çin
Merkez Bankası’nın yuanı
zayıflatmak
suretiyle
ihracat kanalı yoluyla
büyümeye
destek vermek
amaçlı hamleleri
dünya genelinde
büyük yankı buldu.
Çin bu noktaya nasıl geldi?
Çin 2014 yılının 3. çeyreğinde yüzde 7,3
oranında büyüme ile 2009 yılından bu yana
en düşük büyümesini gerçekleştirmişti.
2010 yılında yüzde 10’un üzerinde büyüme rakamları açıklayan Çin’de ekonomik
büyüme hızı aşağı yönlü bir trend içerisine
girmişti.
98
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
gevşemeye gitti. 2014 yılının son günlerine doğru ise Çin Merkez Bankası’nın bankalara 800
milyar dolar tutarında fon sağlama arayışı içine
girdiğini belirtmekte fayda var.
Çin GSYH (2007 – 2015)
Çin’de bir diğer risk unsuru:
Gölge bankacılık sistemi
Ekonomide yaşanılan bu yavaşlama
trendinin ardından Çin Merkez Bankası büyümeyi desteklemek amacıyla çeşitli müdahalelerde bulundu. Eylül ve ekim aylarında
bankalara toplamda 769 milyar yuan likidite
sağlayan Çin Merkez Bankası, bu müdahale
yeterinde etkili olmayınca Kasım ayında, 2
yıl aradan sonra ilk kez faiz indirdi. Bir yıl
vadeli mevduat faizi 0.25 puan indirilerek
yüzde 2.75’e çekilirken, bir yıl vadeli borç
verme faizi 0.40 puan düşürülerek yüzde
5.6’ya çekildi. Bu müdahalenin ekonomiyi
beklendiği kadar desteklememesi ve sanayi
şirketlerinin elde ettiği karın son 2 yılın en
düşük seviyelerine gerilemesinin ardından
repo satışından kaçınarak para politikasında
Çin’de yaşanan bir diğer sorun ise gölge
bankacılık sistemi. Bankacılık sistemine tabi
olmayan ancak ticari bankaların sağladığı hizmetlere benzer hizmetleri sağlayabilen kurumların oluşturduğu bu sistem Çin ekonomisinde
oldukça büyük bir yer elde edinmiştir. Sistemdeki en önemli nokta gölge bankacılık içindeki
kurumların ellerinde tuttukları varlıkların
bankalara göre çok daha az likit ve riskli aynı
zamanda da çok daha uzun dönemli olması. Her ne kadar 2014 yılı içerisinde Çin hükümeti
gölge bankacılığıyla mücadele etmek için çeşitli
düzenlemelerde bulunsa da yüksek miktarda
hacme sahip olan gölge bankacılığını kontrol
altına almak o kadar da kolay gözükmüyor.
2012 yıl sonunda Çin’deki gölge bankacılığın
işlem hacmi 36 trilyon yuana ulaşmıştı. Bu da
o dönemdeki Çin GSYH’nin yüzde 70’ine yakın
bir miktardı. Bu kapsamda baktığımızda gölge
bankacılık sisteminin boyutunun ne kadar büyük
olduğunu görebiliyoruz.
2015 yılının 3.çeyreğine geldiğimizde ise;
geçtiğimiz yıldan beri büyüme ivmesi yavaşlamış
bir ekonomi ve bu sarmaldan çıkarak büyümesini tekrar ilk etapta yüzde 9 seviyelerine
yükseltmek isteyen bir yönetim var karşımızda.
Uzun süredir de düşen ekonomik büyümeyi
desteklemek amaçlı önlemler alındı. Kamu
harcamalarının artırılması, altyapı yatırımlarının
artırılması gibi etmenler aslına bakılacak olursa,
ekonomide yapısal değişiklikler içeren önlemler
değildi. Çünkü Çin ekonomisi, bildiğimiz üzere
devlet kontrolünün ağırlıkta olduğu bir ekonomi
ve mevcut önlemler de aslında yenilikçi adımlar
sunmuyordu. Ancak bu süre içinde de sürekli
ek teşvik spekülasyonlarıyla yükselen borsa,
kötü ekonomi ekseninde eninde sonunda balon
korkuları oluşturmaya başladı ve bu süre içinde
açığa satışlarda yaşanan büyük artışla beraber
bir borsa çöküşü geldi. Çin borsadaki düşüşü
biraz militarist önlemlerle de olsa durdurdu.
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
99
ANALİZ / ÇİN VE KÜRESEL PİYASALAR
Teknoloji ihracatçısı ülkeler Çin’in rakibi
A
Geçtiğimiz ay içinde Çin
Merkez Bankası’nın yuana
3 kez müdahale etmesiyle,
Çin yuanındaki toplam
devalüasyon yüzde 4,5 oldu.
Shanghai Composite Endeksi (18.08.2014-18.04.2015)
sya’da güneydoğuda net ihracatçı olan ve ucuz maliyete üretim yapılan ülkeler, kuzeydoğuda
da ileri teknoloji ihracatçısı ülkeler Çin’in rakibidir. Çin’in devalüasyon hamleleriyle ihracatını
artırıyor olması ve ihracat fiyatlarının düşecek olması çevre ülkeleri bu kanaldan büyük sıkıntıya sokacaktır. Benzer hamleler diğer Asya ülkelerinin merkez bankalarından da gelebilir. Vietnam hali
hazırda kendi para biriminde işlem bandını genişletmiş durumda. Benzer sıkıntı başta Tayvan ve Güney
Kore gibi ülkeler için de söz konusu olabilir. Rekabeti artırmak için gevşek para politikası hamlelerinin
veya devlet eliyle müdahalelerin birbiri ardına gelmesi, Asya kaynaklı bir stresin bütün dünyaya yayılmasına yol açabilir. Bu da hemen hemen bütün Asya para birimlerinin değersizleşmesi, dolar ve Euro’nun
pahalı hale gelmesi durumunu beraberinde getirecektir. Çin’in dünya ve bölge ekonomisi içindeki ağırlığı
düşünüldüğü zaman, ticaret kanalı üzerinden etkilerini bütün dünyada hissetmek mümkündür.
Dış ticaret fazlasına
rağmen ihracat zayıf
Ekonomideki zayıflıkla beraber PMI verilerinin düşük gelmesine alıştık. Bir başka önemli
konu da dış ticaret fazlası veriliyor olmasına
rağmen, ülkenin ihracatındaki zayıflık. Çin’de
ihracat verileri büyük bir dengesizlik gösteriyor. Son açıklanan Temmuz ayı verisine göre
de ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde
8,3 daralmış. Büyüme endişelerinin sıklıkla
gündemde yer işgal ettiği böyle bir dönemde,
devalüasyonun temel amacı da yuanı zayıflatarak ihracatı artırmak. Bu çözüm kısa vadede
en etkin çözüm yolu gibi görünüyor, çünkü
daha önce çift hanelerde bir büyüme trendi olan Çin’in geçen yılı ve bu yılı kaybettiği
düşünülürse ekonomik büyümeyi kısa vadede
yüzde 9’lara doğru desteklemek öncelikli hedef
olarak görünüyor. Bu kapsamda da Çin’in
başta değersiz yuan ile ihracat ve aynı zamanda
son dönemde artmakta olan işçi maliyetlerini
dengelemek istemesi durumu söz konusudur.
Çünkü Çin’de ekonominin büyümesiyle beraber
yüksek maaş talebi artmaya başladı ve bu da
şirketlerin Çin’deki üretimlerini artan maliyetler nedeniyle başka ülkelere alması durumunu
beraberinde getirebilir. Dolayısıyla Çin’in devalüasyon hamleleri tam anlamıyla kur savaşları
olarak nitelendirilemez ancak rakipleri olan
Asya ülkeleri için söz konusu coğrafyada ticaret
alanında rekabette kızışma yaratabilir.
100 EKOVİTRİN EYLÜL 2015
Çin’in atağa
kalkması Türkiye’nin
aleyhine
Çin’in devalüasyon hamleleri
tam anlamıyla kur savaşları
olarak nitelendirilemez ancak
rakipleri olan Asya ülkeleri için söz
konusu coğrafyada rekabette
kızışma yaratabilir.
Çin’in devalüasyon hamleleriyle
ihracatını artırıyor olması ve
ihracat fiyatlarının düşecek
olması çevre ülkeleri bu
kanaldan büyük sıkıntıya
sokacak.
Çin hamlesine bir başka açıdan baktığımızda ise
devlet elinin hakim olduğu Çin ekonomisinde, katı
bir kambiyo politikası uygulayan Çin Merkez Bankası’nın söz konusu hamle ile IMF’nin Özel Çekme
Hakları sepetine dahil olabilmek için adım atmış olabileceği sorusu akıllara geliyor. Ancak yuanın Özel
Çekme Hakları sepetinde yer alabilmesi konvertible
olma şartlarına uyum sağlaması gerekmekte ve hali
hazırda Çin Merkez Bankası söz konusu noktadan
epeyce uzak görünüyor. Özetle Çin Merkez Bankası’nın hamlesi kur savaşlarını başlatmaz ama Asya
ülkeler için söz konusu coğrafyada ihracatta zorlar.
Açıkçası zayıf Çin ekonomisi emtia ve petrol
talebini olumsuz etkilediğinden fiyatları baskılıyor
ve bu durum özellikle Türkiye’nin cari açığı açısından olumlu bir görünüm yaratıyordu. Çin’in atağa
kalkması Türkiye’nin lehine olmaz, çünkü Çin’in
indiği fiyatlara Türkiye’nin hali hazırda düşük olan
ihracat kar marjları nedeniyle inememesi durumu,
birçok pazarın Çin’e kaptırılması durumunu ortaya
çıkaracak. Dolayısıyla ihracatçıyı Çin kaynaklı zor
günler bekliyor. Hali hazırda parite etkisi ve komşulardaki sorunlar ihracat kanallı olarak ekonomimize
daraltıcı etki yapmaktadır. Türkiye’nin ise bu hamle
karşısında yapabilecekleri, TL’de artık gevşetici hareket alanı kalmadığından dolayı kısıtlıdır. Çünkü kur
halen iç politik belirsizlikler ve Fed unsuru nedeniyle
çok yüksek.
EKOVİTRİN EYLÜL 2015
101
Download