ÇOCUKLARDA DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU VE HİPERAKTİVİTE

advertisement
ÇOCUK RUH SAĞLIĞI
SORUNLARI
Yrd. Doç. Dr. Şeyda Ökdem
SDF II Dersi Ekim 2014
Okul Korkusu
Çocuklar okula gidecekleri gün akut bir
anksiyete içinde uyanır.
Genellikle sorun çocuk okula gitmeden
başlar ve evde kalırsa geçer .
Belirtiler
Bulantı,
Kusma,
İştahsızlık,
Karın ağrısı,
Baş dönmesi,
Baş ağrısı gibi çeşitli somatik şikayetleri
vardır.
Nedenleri
Çoğunlukla sinirli bir öğretmen,
Sınavda başarısızlık korkusu,
Kendine iyi davranmayan bir arkadaştan
korku
Temelinde:
Kendisi için önemli olan bir kişiden
ayrılma korkusu
Aileyi Bilgilendirme
Çocuğun korkuları gerçek olduğundan
için ona bu korkuları için, saygı
gösterilmesi gerektiği
Çocukların çoğunun olgunlaştıkça ve
öğrendikçe korkularını yeneceği,
Çocuğun korkularının üzerine yavaş
yavaş gitmesine izin verilmesi gerektiği,
Aileye;
çeşitli yaş gruplarında çeşitli korkuların
olabileceği,
çocuğun korkuları konusunda ve
bununla baş etme becerilerinin
geliştirilmesi,
çocuğa güvenli ve destekleyici bir ortam
sağlanması konusunda ailelere rehber
olunmalıdır.
Devamı
Terapi görmeye devam
etmesine rağmen
durumunda ilerleme
olmamış. Elektrolit
dengesizliği,
dehidratasyon ve diğer
nedenlerle hastaneye
yatırılmış. Uyuma
bozukluğu, depresyon,
gastrik şikayetleri gibi
nedenlerle bir çok ilaç
tedavisi uygulanmış.
Stacia, 25 yaşında 31
kg ağırlıkla ex olmuş.
ÇOCUKLARDA DİKKAT
EKSİKLİĞİ
BOZUKLUĞU VE
HİPERAKTİVİTE
İÇİNDEKİLER
Etiyolojisi ve Patofizyolojisi
Belirtiler
Diagnostik Testler
Tedavi
Okul İçin Öneriler
Hemşirelik Yaklaşımları
DİKKAT EKSİKLİĞİHİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
Dikkat bozukluğu, dikkat eksikliğini de içeren
gelişimsel olarak uygun olmayan
davranışlarla karakterize olan santral sinir
sistemindeki değişikliklerdir.
Bu bozukluğa hiperaktivite de eklenirse buna
“dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu” denir.
DEHB
Okul çocuklarının %4-12 sini etkilemektedir.
Erkek çocuklarda kızlara göre 4 kat daha
fazla görülmektedir.
Bazı belirtiler aynı olmakla beraber
adölesanları ve yetişkinleri de etkilediği
bilinmektedir.
Türkiye’de prevelansın %5 olduğu
saptanmıştır.
HİPERAKTİVİTE
Hiperaktivite: karışık ve amaçsız
hareket anlamına gelmektedir.
Etiyolojisi ve
Fizyopatolojisi-2
Kötü beslenme
Çok fazla televizyon karşısında kalma
Katkı maddeleri içeren besinler ??
Belirtiler
Dikkatte azalma ve motor aktivitelerde artış
söz konusudur.
Semptomlar hafif düzeyden şiddetli duruma
kadar değişiklik gösterebilir.
Bozukluğa genellikle gelişimsel öğrenme
bozukluğu da eşlik eder.
Belirtiler - 2
Çocuklar genellikle işleri tamamlada zorluk
çeken, yerinde duramayan, görültücü ve
başkalarını rahatsız eden özellikler taşırlar.
Uyku problemleri yaygındır.
Sosyal ilişki kurmada ve devam ettirmede
zorluk çekerler. Bu da çocukların
anksiyetelerini daha da fazla arttırır ve
düşük benlik algısı geliştirebilir.
Belirtiler - 3
En erken 3 yaşında tanımlanabilir.
Ebeveynler çocuklarının bebeklik dönemini
huysuzluk,
huzursuzluk,
uykusuzluk
belirtileriyle “güç bebek” olarak tanımlar.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu 3 alt
grupta ele alınmaktadır. Bunlar:
 )karışık tip
 )dikkatsiz tip (dikkat sağlayamama)
 )hiperaktif tip
Tedavi
Tedavi istenen davranışların kazandırılması
amacı ile yapılmaktadır. Bunun için
1) çevresel değişiklik,
2) davranışçı terapi ve
3) ilaç tedavisi uygulanmaktadır.
Tedavinin uzun süre olması beklenir. Tedavini
kombine yapılması etkililiği arttırmaktadır.
Tedavi
Ritalinin en sık görülen yan etkileri: uykusuzluk,
iştahsızlık, kilo kaybı, baş ağrısı, istirahat halinde kalp
ritminde artma, sistolik kan basıncının hafif
yükselmesidir. İlacın akşam dozunun verilmemesi ve
yemek aralarında verilmesi uykusuzluk ve iştahsızlık gibi
problemleri azaltabilir.
Bu ilaç uygun bulunmaz veya tolerans gelişirse
trisiklikantideprasanlar alternatif tedavi yöntemleridir.
Tofranil sık kullanılmaktadır.
Okul İçin Öneriler
Öğretmenle işbirliği yapmak önemlidir. Bazı yararlı bilgiler:
- Çocuğu ön sıralara oturtun.
- Sadece öğretmen ve çocuğun bildiği hatırlatıcı
yöntemler
kullanın (sınıftaki diğer çocukların
bilmeyeceği).
- Çocuğa hem yazılı hem de sözlü olarak yapması
gerekenler konusunda bilgi verin ve bunları 1 den
fazla tekrarlayın
- Not alması için fırsat yaratın, istenenleri listeletin ve
başarılanların üzerine çek atmasını isteyin veya atın
Okul İçin Öneriler-2
-
-
-
-
-
Çocukla beraber yapılanları gözden geçirin ve
anlaşılan yerlerle anlaşılmayan yerleri belirleyin
Çocuğun ilgi duyduğu alanları belirleyin ve bu
konuda teşvik edin. Dans, sanat, konuşma v.b.
Çocuğun davranışlarıyla alay etmeyin başkalarının
önünde kesinlikle hiperaktif demeyin.
Çocuğun aktifliğinden yaralanabileceğiniz öğrenme
alanları geliştirmeye çalışın.
İstenen davranışlar karşısında ödüllendirin
Hemşirelik Yaklaşımları
Olası DEHB olan çocukların taranması, erken
tanı ve tedavisi, çocuğun büyüme ve
gelişmesinin
izlenmesi,
davranışlardaki
gelişmelerin belirlenmesi ve hastalığın
tedavisinde aile, öğretmen ve diğer sağlık
personeliyle iş birliği yapmaktır.
Hemşirelik Yaklaşımları2
Hastaneye yaralanma hikayesi ile gelen
çocukların bu bozukluk yönünden
değerlendirilmesi önemlidir.
Çocuğun dikkat aralığı incelenmeli ve
hiperakvite durumu hakkında aileden bilgi
alınmalıdır.
Hastane içinde bu çocukların diğer çocuklara
ve hayvanlara zarar verebilme olasılığı göz
önünde tutulmalıdır
Hemşirelik Yaklaşımları3
Bazı hemşirelik tanıları:
- Algılamada
değişime bağlı sözel
iletişimde bozulma
- Davranışlardaki bozukluğa bağlı sosyal
yaşamda değişiklik
- DEHB
bağlı davranışlar nedeniyle
düşük benlik algısı
Hemşirelik Yaklaşımları4
-
-
Hareketliliğin fazla olmasına bağlı yaralanma
riski
Çocuklarda fazla enerji ve tahmin edilemeyen
davranışlar nedeniyle bakım veren kişide
tükenmişlik hissi
Hemşirelik Yaklaşımları5
Çocuğun özellikle 1-3 yaş döneminde televizyon izleme
oranın azaltılması konusunda aileye danışmanlık verilmesi
gerekir.
ilaçların yan etkilerinin aileye ve çocuğa açıklanması
(anoreksia, insomnia, taşikardi v.b.) çocuğun boyunun,
kilosunun ve kan basıncının düzenli aralıklarla takip
edilmesi çok önemlidir. İlaç istismarını önlemek için ilaçlar
kapalı, kilitli bir yerde tutulmalıdır .
Çocukların karbonhitrat
sağlanmalıdır .
alımı
azaltılıp,
hidrasyonu
OTİZM
OTİZM
Otizm, psikososyal fonksiyonlarda
bozulmaya bağlı yaygın gelişimsel bir
bozukluktur.
Bireyin dış dünyanın gerçeklerinden
uzaklaşıp kendine özgü gerçekler dünyası
yaratmasıdır .
OTİZM
Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat
fazladır.
Erkeklerde sıklıkla bozukluk hafif
seyrederken kızlarda mental
reterdasyon yaygındır.
Etiyolojisi
Bozukluğun nedeni tam olarak
bilinmemekle beraber birçok faktörün
etki ettiği düşünülmektedir.
Bunlar:



genetik,
perinatal komplikasyonlar ve
vücuttaki biyokimyasal ajanlar olabilir.
Belirtiler
Üç alanda belirtiler görülmektedir. Bunlar:
1) sosyal alan,
2) iletişim,
3) davranış sorunlarıdır
Belirtiler
Bozukluğa bağlı oloarak kişilere cevap
vermeme nedeniyle normal iletişim becerileri
geliştiremezler.
Bebeklerde kucaklama, sarılma, göz teması
veya yüz ifadeleri yoktur.
12 aya kadar işaret etme, sarılma, 16. aya
kadar bir kelime bile söylememe, 24. aya
kadar 2 cümle kuramama ve öğrenilen dilin
veya sosyal becerilerin herhangi bir yaşta
kaybolması söz konusudur.
Belirtiler
Sözel ve sözel olmayan iletişimde
bozukluk vardır.
Dil gelişimi hiç olmayabilir.
Konuşanlarda da konuşma sırasında
gramer yapısı düzgün olmayabilir.
Genellikle “sen” yerine “ben”
kullanılabilir
Belirtiler
Objeleri isimlendirmede problemi ve
anormal bir konuşma melodileri (soru
soracakmış gibi cümlelerin sonunun
yükselmesi gibi) vardır.
Ekolalia (başkalarının söylediğini tekrar
etme) görülebilir
Belirtiler
Çevredeki küçük değişikliklere fazla
reaksiyon verirler.
Aynı zamanda garip bir objeyi devamlı
yanlarında taşıyabilirler (ayakkabı, ip v.b).
Otistik çocuklarda genellikle tekrar edici el
hareketleri, sallanma, ritmik vücut hareketleri
vardır.
Belirtiler
Hareket eden, dönen objelere ilgi duyarlar.
Örneğin sifon çekildiğinde suyun hareketi, fan
v.b.
Çocukların rutinleri arasında aynı tip
yiyecekleri yeme ya da aynı renkteki
yiyecekleri seçme görülmektedir.
Uzun süreli hafıza çok iyi olabilir.
Tanı İşlemleri
Tanı DSM-IV-TR ile konulmaktadır.
Ek testler de çocuğun davranışlarını
belirlemekte kullanılmaktadır.
Tanı işleminde CT scan, MRI, metabolik
çalışmalar, DNA analizi, EEG
yapılmaktadır
Tedavi
Otizm şaşırtıcı bir durumdur.
Ailelerin büyük desteğe ihtiyaçları vardır.
Aşırı tepkileri kontrol etmede davranışçı
terapi etkili olabilir.
Hastalığın asıl nedeni tam olarak
bilinmediğinden, terapi her zaman başarılı
olmaz.
Davranışsal tedavide istenilen davranışlara
ödüllendirme yapılmaktadır
Tedavi
Bilgiyar keyboard’u veya bir harfle
iletişim sağlanmaya çalışılabilir. Bunun
yanı sıra müzikte tedavide
kullanılmaktadır. Çocuklara vitamin
önerilebilmekte, aynı zamanda
yiyeceklerde şeker, aspartam, inek sütü
elimine edilebilmektedir.
Eğitsel tedavi, aileye destek tedavi
programları uygulanmaktadır
Tedavi
Nörofarmokolojik Tedavi:
Tehlikeli kızgınlık ataklarında sedatif
ilaçlar verilebilir.
En sık kullanılan ilaç haloperidoldur.
Haloperidol streotipik davranışları ve
agresyonu azaltmaktadır
Hemşirelik Yaklaşımları
Bazı hemşirelik tanıları:
Psikososyal durumuna bağlı sözel iletişimde
yetersizlik
Gelişimsel bozukluğa bağlı sosyal etkileşimde
yetersizlik
Mental bozukluğa bağlı düşünme sürecinde
değişiklik
Bilişsel yetersizliğe bağlı kaza gelişme riski
Hemşirelik Yaklaşımları
Çocuğun çevresinin rutinlere göre
ayarlanması önemlidir.
Yeni ortamlara adapte edilmesi
önemlidir.
Objelerin yerinin aynı kalmasına özen
gösterilmelidir bu çocuk için rahatsız
edici bir durum yaratabilir
Hemşirelik Yaklaşımları
İletişimde mümkün olduğu kadar sözel
iletişimde bulunulmalıdır.
Bunun yanı sıra iletişimi sağlamak için
bilgisayar, resim, görsel işaretlerden
yararlanılabilir.
Otistik çocuğun yatarken, banyo yaparken
bile gözlenmesi önemlidir.
Yakın takip çocuğun kendine zarar vermesini
en aza indirmek nedeniyle önemlidir.
ÇOCUKLARDA
DEPRESYON
Depresyon
HAFİF
ŞİDDETLİ
psikolojik distress
Erken dönemde
belirlenemez ve tedavi
edilmezse,
Okul başarısının
azalmasına,
Aile ve akran ilişkisinin
bozulmasına,
Alkol ve madde
kullanımına yönelmesine,
Kendine zarar vermesine
ve
İntihara yol
açabilmektedir
İnsidans
Depresif belirtiler, çocukların ve adölesanların
%15’inden fazlasında görülmekte
9-17 yaş grubundakilerin %5’inde ise major
depresif bozukluk bulgularına
rastlanmaktadır.
Klinik Belirtiler
Bebekler: yiyememe, gelişimde gerilik
v.b
1-3 yaş: tuvalet alışkanlıklarında ve
diğer aktivitelerinde regresif davranışlar,
pasiflik, uykusuzluk v.b.
üzüntülü
duygulanım
Okul çocuğu: okul performansında
azalma, aktivitede artma ya da azalma,
somatik şikayetler, okul fobisi, ağlama,
irritabilite, oyunlarında sık ölüm teması
üzerinde durma v.b
Adolesanlarda: Anksiyete, sosyal
iletişimde azalma, kendi bakımında
yetersizlik, şiddete yönelme v.b.
Etiyoloji
Aile öyküsünde depresyonun olması,
Parçalanmış aileye sahip olma,
Hastaneye yatma,
İhmal ve suistimale uğrama ,
Stresli yaşam olayları,
Anksiyete bozukluğu
Kronik hastalıklar v.b
Kronik Hastalık
ve Depresyon
Bu çocukların duygusal durumunu etkileyen en
önemli etkenler:



Hastalığın ve tedavinin yarattığı kısıtlamalar,
Hastaneye sık gelip gitme zorunluluğu,
Hastalığın ciddiyeti ile tedavi için yapılan işlemlerin
tipi ve sıklığı
Bu çocuklarda en çok kaygı, davranış bozuklukları,
benlik saygısında azalma ve depresyon gibi sorunlar
görülmektedir.
Hemşirelik Girişimleri
Hemşirelik Girişimleri
Primer koruma
Sekonder koruma
Tersiyer koruma
Kronik hastalığı olan çocuk ve adölesanlarda
depresyonun erken tanı ve tedavisi
depresyonun ruhsal, duygusal ve sosyal
yönden olumsuz etkilerini azaltacak ve
yaşam kalitelerini yükseltecektir.
ÜZÜNTÜSÜZ YARINLARA
Mental Retardasyon
Mental retardasyon adaptif
davranışlardaki bozukluklarla beraber
görülen genel entellektüel fonksiyonların
önemli oranda ortalamanın altında
bulunması ile tanımlanır ve 18 yaştan
önceki gelişimsel dönem sırasında
gözlenir.
Etiyoloji
Vakaların %75’inin sebebi bilinmez.
Bilinen sebeplerin bazıları:
kromozomal anomaliler
 prenatal (rubella, alkol kullanımı, ilaç
kullanımı)
 perinatal(anoxia)
 postnatal (menenjit, ensefalit, travma, ağır
malnütrisyon)

Mental retardasyon Intelligence
Quaitent (IQ) skorları ile tanımlanır.
Sınıflama
Normal entellektüel fonksiyon, IQ=100
Hafif mental retardasyon, IQ=55-70
(eğitilebilir)
Orta derecede retardasyon, IQ=40-55
(öğretilebilir)
Ağır mental retardasyon, IQ=25-40
(bazılarına öğretmek mümkün)
İleri derecede mental retardasyon, IQ=25’den
az (total bakım gerektirir)
Mental retardasyon diğer bozukluklarla
beraber görülebilir:
Bunlar;
epileptik bozukluklar
 kardiak anomaliler
 duygusal bozukluklar

Teşekkürler!
Download