Feminizm

advertisement
FEMİNİZM
Maskülizm
Erkek Düşmanlığı
Kadınizm/Kadıncılık
 Feminizm,
sosyoloji, politik akım ve etik
alanlarından oluşur, temeli ya da temel endişesi
daha çok kadın özgürlüğüne dayanmaktadır.
Bazı versiyonları geçmiş ve şimdiki toplumsal
ilişkilere karşı eleştireldir. Çoğu toplumsal
cinsiyet (gender) ve cinselliğe (sexuality) ilişkin
toplumsal inşa olduğuna inandıkları unsurları
analiz etmeye odaklanmıştır. Yine çoğu feminist
cinsiyet eşitsizliği ve kadın hakları, ilgileri ve
kadın sorunlarını araştırmaya odaklanmıştır.
Feminist teori toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin doğasını
anlamayı amaçlar ve toplumsal cinsiyet politikaları,
iktidar ilişkileri ve cinsellik üzerine odaklaşır.
Feminist hareket içinde kadın ve erkeğin eşitliğini
savunan gruplar olduğu gibi kadının biyolojik ve
duygusal olarak erkeğe üstün ve erkeğin
"tamamlanmamış kadın" olduğunu savunan daha
radikal gruplar da yer almaktadır

Modern anlamda bir felsefe ve bir hareket olarak
feminizmin kökeni kadının eğitimi hakkını savunan
Lady Mary Wortley Montagu ve Marquis de
Condorcet gibi özgür düşünürlerin de içinde yer aldığı
Aydınlanma dönemine götürülmektedir. Kadınlar için
ilk bilimsel topluluk Hollanda Cumhuriyetinin
güneyinde yer alan bir şehir olan Middelburg'de 1785
tarihinde kurulmuştur. İngiliz kadın yazar Mary
Wollstonecraft'ın feminist olarak adlandırılabilen A
Vindication of the Rights of Woman (Kadın Haklarının
Müdafaası) (1792) adlı eseri bu konuda ilk
çalışmalardan biridir. Feminizm


19.yüzyılda kadınlarda adaletsiz davranıldığına ilişkin inanç
arttıkça organize bir hareket haline geldi. Feminist hareketin
kökleri ilerlemeci hareket özellikle de 19.yüzyıldaki reform
hareketi içinde yer almaktadır. Harekete féminisme adını veren
kişi ütopyacı sosyalist Charles Fourier'dir(1837). Fourier, 1808
gibi erken bir tarihte kadın haklarının genişletilmesini tüm tüm
toplumsal ilerlemenin genel prensibi olduğunu öne sürmüştür. İlk
kadın hakları toplantısı New York, Seneca Falls'da 1848 yılında
yapılmıştır. 1869 yılında John Stuart Mill The Subjection of
Women (Kadınların Köleleştirilmesi) kitabını yayınlamıştır. Adı
geçen kitabında Mill, "bir cinsin diğer bir cinse hakimiyeti
yanlış....ve....insanoğlunun gelişmesinin önündeki en büyük
engellerden biridir.." demiştir.
Pek çok ülke 20.yüzyılın ilk yıllarında özellikle de I. Dünya
Savaşı 'nın son yıllarında kadınlara oy hakkını tanımıştır.
 Feminist
teori içindeki cinsiyet, cinsiyet
farklılıkları, cinsellik gibi terimler ve
kadıngibi holistik terimler tartışma konusu
olmuş hatta bazı feministler feminizmin
herkesin kendisini %100 feminist olarak
tanımladığı bir ideoloji olmadığını ileri
sürmüşlerdir. Bu sebeple feminizmin alt
türleri oluşmuştur. İlk dönem feministleri
genellikle ilk-dalga feministleri 1960
sonrasındaki feministler ikinci-dalga
feministleri olarak isimlendirilmiştir. Bazıları
yeni kuşak feministleri üçüncü-dalga
feminizmi içinde görmektedir
FEMINIZM

Feminizmi genel olarak kadın-erkek
ayrımcılığına karşı çıkarak, cinsler arasında
siyasal, ekonomik ve toplumsal eşitliği savunan
görüş olarak tanımlamak mümkündür.

Feminizm, kadınlar için erkeklerle eşit ekonomik,
sosyal ve politik haklar talep eden, hareket ve
öğretidir.

Erkeklerin sahip oldukları hakların kadınlara da
verilmesini ve kadınların hukuki, siyasi, sosyal ve
iktisadi haklara sahip olmasını savunan, onların bu
alanlardaki eşitsizliklerden hedef alan hareket”
Ayrıca feminizm, erkeklerin kadınlar üzerindeki bir iş
bölümüyle sonuçlanan cinsel farklılıklarından
kaynaklanmış, tahakküm ve sömürüsünün oldukça
uzun bir tarihi olduğunu öne sürerken,
 cinsel ayrımcılığın son bulmasını ister,
 fırsat eşitliği talebinde bulunur.


İlk olarak Fransız Devriminden sonra Fransa’da
ortaya çıkan bu akım, Fransız İhtilal’inde Olympe
Gouges’in 1791’de yayınladığı “Kadın Hakları
Beyannamesi” ile ortaya atılmış oldu.
Feminizme genel ve olumlu bir anlam yükleyenler, onu, bir Uygarlık
eleştirisi sosyal bilimlerde yeni bir yöntem, felsefede yeni bir düşünce
tarzı, sosyal hayatın örgütlenmesinde alternatif bir model olarak
sunmaktadırlar. Caroline Ramazanoğlu (1989) kesin bir tan›m
vermeden feminizmin çerçevesini şöyle çizmektedir;
1. Tüm versiyonları ile feminizm, kadınları erkeklere tabi kılan cinsler
arası mevcut ilişkilerin memnuniyet verici olmadığını ve
değiştirilmesi gerektiğini savunur.
2. Feminizm, birçok toplumda do¤al, normal ve istenilir olarak kabul
edilen şeyleri eleştirmektedir.
3. Feminizm, tüm insanlık tarihini ve açıklama biçimlerini sorgulamaya
tabi tutmaktadır.
4. Feminizm, sadece bir fikirler demeti de¤il, aynı zamanda, toplumun
yapısını değiştirip dönüştürmeye aday uygulamalar öneren bir
siyasal harekettir.
5. Feminist değişim talepleri, çoğunlukla bir toplumsal direnişle
karşılaşmaktadır.
6. Feminizm mutlak değişmez bir bilgi zeminine dayanmaktan ziyade,
FEMINIZMIN DOĞUŞU


Modern anlamda bir felsefe ve bir hareket olarak feminizmin kökeni kadının
eğitimi hakkını savunan Lady Mary Wortley Montagu ve Marquis de Condorcet
gibi özgür düşünürlerin de içinde yer aldığı Aydınlanma dönemine
götürülmektedir. Kadınlar için ilk bilimsel topluluk Hollanda Cumhuriyetinin
güneyinde yer alan bir şehir olan Middelburg'de 1785 tarihinde kurulmuştur.
İngiliz kadın yazar Mary Wollstonecraft'ın feminist olarak adlandırılabilen A
Vindication of the Rights of Woman (Kadın Haklarının Müdafaası) (1792) adlı
eseri bu konuda ilk çalışmalardan biridir. Feminizm 19.yüzyılda kadınlarda
adaletsiz davranıldığına ilişkin inanç arttıkça organize bir hareket haline geldi.
Feminist hareketin kökleri ilerlemeci hareket özellikle de 19.yüzyıldaki reform
hareketi içinde yer almaktadır. Harekete féminisme adını veren kişi ütopyacı
sosyalist Charles Fourier'dir(1837). Fourier, 1808 gibi erken bir tarihte kadın
haklarının genişletilmesini tüm tüm toplumsal ilerlemenin genel prensibi
olduğunu öne sürmüştür. İlk kadın hakları toplantısı New York, Seneca Falls'da
1848 yılında yapılmıştır. 1869 yılında John Stuart Mill The Subjection of Women
(Kadınların Köleleştirilmesi) kitabını yayınlamıştır. Adı geçen kitabında Mill, "bir
cinsin diğer bir cinse hakimiyeti yanlış....ve....insanoğlunun gelişmesinin
önündeki en büyük engellerden biridir.." demiştir.
Pek çok ülke 20.yüzyılın ilk yıllarında özellikle de I. Dünya Savaşı 'nın son
yıllarında kadınlara oy hakkını tanımıştır.

İlk olarak Fransız Devriminden sonra Fransa’da
ortaya çıkan bu akım, Fransız İhtilal’inde
Olympe Gouges’in 1791’de yayınladığı “Kadın
Hakları Beyannamesi” ile ortaya atılmış oldu.

İlk dönem feministleri genellikle ilk-dalga feministleri
1960 sonrasındaki feministler ikinci-dalga feministleri
olarak isimlendirilmiştir. Bazıları yeni kuşak
feministleri üçüncü-dalga feminizmi içinde
görmektedir.




















Ekofeminizm
Fransız Feminizmi
Radikal Feminizm
Liberal Feminizm
Lezbiyen Feminizm
Marksist Feminizm
Sosyalist Feminizm
Pop Feminizm
İslamcı Feminizm
Ruhsal Feminizm
Maddi Feminizm
Postmodern Feminizm
Varoluşçu Feminizm
Pro-seks Feminizm(seksüel açıdan liberal feminizm, seks-pozitif feminizm diye de bilinir)
Post-Kolonyal Feminizm
Amazon Feminizm
Kültürel Feminizm
Anarko-Feminizm
Üçüncü Dalga Feminizm
Kadınizm/Kadıncılık (Womanism)
EŞİTLİKÇİ FORMLAR:
Eşitlikçi Feminizm - Önde gelen feminist liderleri
de içeren çoğunluk bunun feminizmin gerçek bir
formu olmadığını öne sürmektedir.
 Bireyci Feminizm - (Libertarian Feminizm olarak
da bilinir) Yukarıdakiyle aynıdır.
 Liberal Feminizm

KADIN MERKEZLI (GYNOCENTRIC)
FORMLAR:
 Kültürel
Feminizm
 Cinsiyet Feminizmi
 Pop Feminizm
 Radikal Feminizm
 Kadın Merkezli (Gynocentric) Formlar:
 Kültürel Feminizm
 Cinsiyet Feminizmi
 Pop Feminizm
 Radikal Feminizm
BASKININ ATAERKILLIKTEN KAYNAKLANDIĞINI
KABUL EDENLER:
Anarko-Feminizm
 Radikal Feminizm
 Fransız Feminizm
 Seks Radikal Feminizm

EŞİTLİKÇİ
Eşitlikçi Feminizm - Önde gelen feminist liderleri de
içeren çoğunluk bunun feminizmin gerçek bir formu
olmadığını öne sürmektedir.
 Bireyci Feminizm - (Libertarian Feminizm olarak da
bilinir) Yukarıdakiyle aynıdır.
 Liberal Feminizm

AYRIMCI (SEGREGATIONALIST):
Lezbiyen Feminizm (Lezbiyen Ayrıkçılığı/Lesbian
separatism) )
 Ayrılıkçı Feminizm/Seperatist Feminizm

AFRIKAN-AMERIKAN
Siyah Feminizm / Black Feminism
 Kadıncılık/Womanism

BATI-DIŞI :
Üçüncü Dünya Feminizm
 Sömürge Sonrası Feminizm

KADIN MERKEZLI
(GYNOCENTRIC) FORMLAR:
Kültürel Feminizm
Cinsiyet Feminizmi
Pop Feminizm
Radikal Feminizm
BASKININ
ATAERKILLIKTEN
KAYNAKLANDIĞINI KABUL
EDENLER:
Anarko-Feminizm
Radikal Feminizm
Fransız Feminizm
Seks Radikal Feminizm
BASKININ KAPITALIZMDEN
KAYNAKLANDIĞINI KABUL
EDENLER:
Marksist Feminizm
Sosyalist Feminizm
AYIRIMCI (SEGREGATIONALIST):
Lezbiyen Feminizm (Lezbiyen
Ayrıkçılığı/Lesbian separatism) )
Ayrılıkçı Feminizm/Seperatist Feminizm
AFRIKAN-AMERIKAN
Siyah Feminizm / Black Feminism
Kadıncılık/Womanism
BATI-DIŞI :
Üçüncü Dünya Feminizm
Sömürge Sonrası Feminizm
LIBERAL FEMINISTLER
Kadınların erkeklerle eşitliği anlayışından yola
çıkarak kadınların kimliğine ve beklentileriyle
alakalı bir değişikliğe dayanan “cinsiyet rolü”
anlayışını benimserler.
RADIKAL FEMINISTLER

cinsiyet sorununu doğrudan bir iktidar tahlili ile
ele alırlar. Çünkü onlar açısından cinsler,
doğrudan bir iktidar sorunuyla birbirlerine
bağlıdırlar. Bunlar cinsiyet ayrımının sona
ermesi için cinsiyet farklarının ortadan
kaldırıldığı toplumsal bir devrimi lüzumlu
görürler. Böyle bir toplumda artık, toplumsal
olarak tabiatıyla kadınsılık ve erkeksilik
olamayacaktır.
SOSYALIST FEMINISTLER

sorun toplumun yeniden inşası değil,
kapitalizmin yeniden üretilmesidir. Bunlar,
kadınların ezilmesini ve tali dereceye
indirilmesini kapitalizme yüklerler. Ailenin
işlevlerinin kurumlara dağıtıldığı bir toplum
tasavvur ederler. Aileden koparılan çocukların
yetiştirildiği “çocuk bakım evleri”nin
yaygınlaşmasını isterler. Genelde marksizmin
aile hakkındaki fikirlerini de benimserler.
KÜLTÜREL FEMINISTLER

kadınların erkeklerden farklı olduğu iddiasından
hareket ederler.
MARKSIST FEMINISTLER

kadınların tek başına bir toplumsal sınıf
oluşturup oluşturmadığı sorunu üzerinde
dururlar. Marksizm aileyi, kapitalist ilişkilerini
sürdüren bir kurum olarak görür. Engels’e göre
“aile içinde erkek burjuvadır ve karısı
proleterya/işçiyi temsil eder.” Bunlar aileyi “ev
kadınlarının ezilme alanı” olarak görürler ve
ailenin kaldırılmasını müdafaa ederler.
FEMINIZMIN ETKISI
 Sivil
Haklar Üzerindeki Etkisi
Feminizmin
oy hakkı, daha eşit ücret, boşanma hakkı,
çocukları babalarından uzak tutma hakkı,
güvenli kürtaj elde etme hakkı,
kadınların kendilerini tecavüzle
suçladıkları erkeklerden uzak tutma
hakkı,
herhangi bir üniversiteye kabul edilme
hakkı gibi hakların yürürlüğü
koyulmasında büyük etkisi olmuştur.
DALGALAR
1. dalga feminizm
 Hukuki ve siyasi haklar
 Medeni Kanun Talepleri ve Siyasal Haklar
 2. dalga feminizm
 Kadınlık rollerini sorgulayan ve toplumsal alana
kayan bir akımdır
 Cinsellik ve Doğurganlığın birbirinden ayrıştırılma
mücadelesi
Simone de Beavoir, “kadınların kurtuluşu
karınlarından başlayacak
 3. dalga feminizm
 Kadın Kimliği ve diğer unsurlar (etnik köken, cinsel
yönelim v.b.

DALGALAR
kadın ve erkek arasında mutlak eşitliği öneren
ideoloji, tarihsel olarak üç dalga ile açıklanır. Bu
üç dalga, kronolojik olarak gerçekleşmiştir.
Ancak bu üç dalga aynı zamanda pratik ve
ideolojik farklılıklar gösterir.
 Özellikle 2. ve 3. dalga feministler, eylemlilikleri,
kamuoyuna müdahaleleri ve fikirsel
farklılıklarıyla feminist hareket içinde bir ayrılık
gösterir.

.

CEDAW Kadına Karşı Her Türlü
Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da
CEDAW Convention on the Elimination of All
Forms of Discrimination Against Women),
Birleşmiş Milletler sözleşmesi
Download