Enzimlerin Klinik Tanıda Önemi II

advertisement
ENZİMLERİN KLİNİK TANIDA
ÖNEMİ
1
Transaminazlar
Transaminazlar, amino asitlerle keto asitlerin birbirine
dönüşümünü katalizleyen enzimlerdir. Klinik önemi olan
transaminazlar aspartat transaminaz (AST) ve alanin
transaminazdır (ALT).
ALT
AST
(GPT)
(GOT)
2
• Transaminazlar, özellikle eritrosit, kalp kası,
karaciğer ve akciğerde daha fazla bulunurlar.
Bu organlarda meydana gelebilecek yaygın
doku harabiyetinde bu enzimler kana geçer ve
kandaki konsantrasyonları artar.
• Klinik bakımdan transaminazlar, özellikle
hepatitlerde ve sarılıklarda önem kazanır.
Karaciğer hücrelerinde AST’nin %40 kadarı
mitokondrilerde lokalizedir, ALT’nin ise tamamı
sitoplazmadadır. Akut hepatitte hasar daha çok
sitoplazmik olduğundan ALT artışı daha
fazladır.
3
Fosfatazlar
Fosfatazlar,
fosfat
enzimleridirler.
esterlerini
yıkan
hidroliz
Klinik önemi olan fosfatazlar, alkalen fosfataz (ALP) ve
asit fosfatazdır (ACP).
ALP pH=9 ve
göstermektedir.
ACP
pH=5’de
optimum
aktivite
4
• ALP, en fazla kemiklerde bulunur; osteoblastik
aktivite (kemik yapımı) sırasında kandaki
seviyesi çok fazladır.
• Safra yolu tıkanmalarında karaciğerde daha
fazla ALP sentezlenir. Dolayısıyla safra yolu
tıkanmalarında ALP’ın kan seviyesi önemli
oranda yükselir. Ekstrahepatik tıkanmalarda
meydana gelen yükselme, intrahepatik
tıkanmalardakinden çok daha fazladır.
• ALP aktivitesi, eskiden kolorimetrik BesseyLowry metodu ile tayin edilirdi; günümüzde
kinetik metotla tayin edilmektedir.
5
• ACP, en fazla prostatta bulunur; prostat dışında
kemik, eritrosit, dalak, granülosit ve
pankreasta bulunur.
• Prostatik ACP aktivitesi sodyum tartaratla
inhibe edilir.
• Total ACP tayini yapıldıktan sonra sodyum
tartaratla inhibisyon yapılır ve tekrar ACP tayini
yapılır; bu, nonprostatik ACP aktivitesidir.
• Prostatik ACP (PAP)= Total ACP-Nonprostataik
ACP
6
5'-Nükleotidaz (5'-NT)
• 5'-NT, sadece AMP gibi nükleozid-5'-fosfatlara etki eden
bir fosfatazdır.
• 5'-NT’ın klinik önemi, serum düzeyinin hepatobiliyer
hastalıklarda normalin 2-6 katı kadar artmasındadır.
• 5'-NT, hepatobiliyer hastalıklarda ALP ile aynı şekilde
etkilenir; fakat 5'-NT’deki artış daha belirgindir ve ALP’a
göre daha uzun süre yüksek kalır.
• 5'-NT aktivitesi, kolorimetrik ve kinetik UV metotlarla
ölçülebilir. Piyasada kinetik metotla çalışan ve
otoanalizörlere
uyarlanabilen
ticari
kitler
bulunmaktadır.
7
Laktat dehidrogenaz (LDH)
LDH, anaerobik glikolizin son enzimi olup pirüvatın
laktata dönüşümünü katalize eder.
LDH, özellikle kalp kası, eritrositler, böbrek, iskelet
kası, karaciğer ve akciğerde yaygındır.
8
LDH’ın, beş izoenzimi vardır.
LDH1, LDH2 ve LDH3, en çok kalp kası, eritrosit ve
böbrekte bulunur.
LDH4 ve LDH5, en çok çizgili kas ve karaciğerde bulunur.
LDH-X (LDH-6) adı verilen farklı bir izoenzimi de vardır.
9
Serum LDH aktivitesi, miyokard infarktüsü, akut hepatit,
kas zedelenmeleri, pnömoni, hemolitik anemilerde artar.
10
• LDH tayininde kullanılan substrat, katalize
ettiği reaksiyona göre laktat+NAD+ veya
pirüvat+NADH olabilir.
• Substrat olarak laktat kullanan yöntem LDH-L
ve pirüvat kullanan yöntem LDH-P olarak
adlandırılır.
• LDH-L ve LDH-P yöntemlerinin normal
değerleri birbirinden farklıdır. Çünkü reaksiyon
hızı her iki yöne doğru eşit değildir.
11
Kreatin kinaz (CK)
CK, kreatin ile ATP arasında geri dönüşümlü bir
reaksiyonla fosfat transferi yapar. Bu reaksiyon, kas
kasılması için gerekli olan enerjiyi sağlar.
12
Kreatin kinazın üç izomeri vardır:
CK-1 (CK-BB), beyin, prostat, akciğer, bağırsak, mesane,
plasenta ve tiroidde bulunur.
CK-2 (CK-MB), başlıca kalp kasında bulunur.
CK-3 (CK-MM) başlıca iskelet ve kalp kasında bulunur.
13
• Serum CK aktivitesi, iskelet kasının her çeşit
distrofilerinde normalden çok yüksektir.
• CK ve CK-MB’nin klinikte en çok kullanıldıkları yer,
miyokard infarktüsünün teşhisidir. Her ikisi de artar.
Özellikle CK-MB’nin artışı ayırıcı teşhis bakımından
çok önemlidir.
• CK tayini için ticari kitler vardır.
• CK-MB tayini, ya elektroforezle veya CK-MB için özel
olarak imal edilmiş ticari kitlerle yapılır. CK-MB kiti
seçiminde çok dikkatli olmalıdır.
14
Gamma glutamil
transferaz (GGT)
GGT (-GT), peptitlerden ve diğer bileşiklerden glutamil grubunu herhangi bir akseptöre transfer eder;
gamma glutamil transpeptidaz diye de bilinir.
GGT, kas hücreleri hariç bütün hücrelerde ve serumda
bulunur. Öncelikle hücre zarına yerleşmiştir; amino
asitlerin ve peptitlerin hücre içine taşınmasını sağlar.
15
Serumdaki GGT’nin ana kaynağı hepatobilier sistemdir.
Bütün karaciğer hastalıklarında serum GGT aktivitesi
artar.
GGT, tıkanma sarılığı, kolanjitis ve kolesistit teşhisinde
ALP’dan daha kıymetlidir. Çünkü daha erken yükselir ve
daha uzun süre yüksek kalır.
Serum GGT aktivitesi, ağır içicilerde ve alkolik karaciğer
sirozunda da artar.
Prostat bezinde de GGT miktarı oldukça fazladır.
GGT tayini için ticari kitler vardır.
16
Amilaz
Amilaz, nişastayı bir disakkarit olan maltoza hidroliz
eder.
Amilaz, tükrük bezleri ve pankreas tarafından salgılanır;
bir kısmı kana geçer ve idrarla atılır.
17
Özellikle akut pankreatitte serum amilaz aktivitesi artar.
Kan veya idrar amilazı hem kolorimetrik hem de kinetik
enzimatik olarak tayin edilebilir. Piyasada her iki metoda
dayalı ticari kitler bulunmaktadır.
18
Lipaz
Lipaz, trigliseridleri hidrolizleyen enzimdir. Kandaki
lipazın çoğu pankreas kaynaklıdır.
Akut pankreatitten sonra serum lipaz seviyesi 2-12 saat
içinde normalin dört katından fazla artar ve 48-72 saat
içinde normale döner. Bazen serum amilaz seviyesine
göre çok daha uzun süre yüksek kalabilir.
19
Kolinesterazlar
• Kolinesterazlar,
asetilkolin
asetilhidrolaz
(asetilkolinesteraz,
gerçek
kolinesteraz,
kolinesteraz I) ve açilkolin açilhidrolaz (yalancı
kolinesteraz, psödokolinesteraz, kolinesteraz II)
olmak üzere iki tanedir. Her ikisi de asetilkolini
hidrolize ederler.
• Psödokolinesteraz, karaciğer, pankreas, kalp,
beynin beyaz maddesi ve serumda bulunur. Klinik
amaçla serumda tayin edilen bu enzimdir.
20
Serum psödokolinesteraz aktivitesi tayini, karaciğer
fonksiyon testi olarak kullanılmakla beraber asıl önemi
organik fosfor bileşikleri (böcek zehiri) ile olan
zehirlenmeleri ortaya koymak ve genetik varyantlarına
sahip hastaları teşhis etmektir.
Doğuştan kolinesteraz aktivitesi düşük olan hastalarda
ameliyatlarda
kas
gevşetici
olarak
kullanılan
süksinilkolinin yeterli hızda yıkılamaması nedeniyle
uzamış apne periyodu gözlenir.
Psödokolinesteraz aktivitesi ölçümü, çeşitli metotlarla
olabilmektedir.
21
Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz
(G-6-PD)
G-6-PD, pentoz fosfat yolunun ilk enzimidir; glukoz-6fosfatın yükseltgenmesini sağlar. Koenzimi NADP’dir ve
bu yolla NADPH üretilir.
G-6-PD enzimi, eritrositler için hayati öneme sahiptir.
Çünkü bu enzim eksikliğinde NADPH üretimi yetersiz
olur; okside glutatyonun (GSSG) indirgenmiş glutatyona
(GSH) dönüşümü ve sonuçta H2O2’nin ortadan
kaldırılması yetersiz olur. Çeşitli proteinler zarar görür ve
hemoliz gerçekleşir.
G-6-PD tayini yıkanmış eritrositlerde yapılır.
22
Download