türkiye`nin neo-paleo tektonik dönemleri

advertisement
TEKTONİK
PALEOTEKTONİK
NEOTEKTONİK
AKTİF TEKTONİK
MORFOTEKTONİK
Tektonik
Dünya kabuğunun deformasyonu ile ilgili her türlü süreç, yapı
ve yüzey şekilleri ile ilgilenir.
Geniş anlamda; bu yapıların ve yüzey şekillerinin
zaman içindeki evrimi ile,
global ölçekte; kıtaların ve okyanusal havzaların
kökeni ile,
bölgesel ölçekte; dağ zincirlerini oluşturan
yapılarla,
yerel ölçekte ise küçük kıvrımlar, fay diklikleri, fay
yarıkları ile ilgilenir.
Zaman ölçeğinde;
kıtaların oluşması birkaç milyar yılda,
geniş okyanus basenlerinin oluşumu bir kaç yüz milyon yılda,
dağların oluşması ise bir kaç milyon yılda,
kıvrımlar birkaç yüz bin yılda
oluşabilir.
Birkaç metre yükseklikteki fay diklikleri ise
deprem sırasında oluşabilir.
fay yarığının ilerlemesi saniyede birkaç kilometre,
kıtaların hareketi yılda birkaç on santimetre
Neotektonik
Neotektonik, tektonik rejim
değişikliğinin zamanı bakımından
zamansal bir kavramdır.
Herhangi bir bölgede, son tektonik
rejim değişikliğini izleyen ve
günümüzde de süren döneme
Neotektonik Dönem denir.
Aktif Tektonik
Aktif tektonik, insanlık tarihini de içine
alacak bir zaman dilimi içinde dünya
kabuğu üzerinde deformasyona neden
olan tektonik süreçleri inceler.
Aktif tektoniğin en önemli
elemanlarından olan tektonik
jeomorfoloji aktif fayların tanınması,
jeolojik yapıların oluşumu, sismik
tehlike değerlendirmesi, ve dünya
yüzeyinin oluşumu gibi konuları içeren
uygulamaların, önemi gittikçe artan bir
aleti olmuştur.
Tektonik rejim
Tektonik rejim, belli bir bölgeyi denetleyen sistemdir.
Dönemin uzunluğu veya kısalığına göre bu dönemi ifade eden
yapısal unsurlar ve birtakım jeolojik olaylar ortaya çıkmış
olabilir.
Dönem kısa ise özellikle üst kabukta sıkışmayı ifade eden
yapısal unsurların belirmesi güçtür.
Ancak çekmeyle ilgili yapılar daha kolayca ortaya çıkabilirler.
Bu şekilde sıkışmalı (saf makaslama) bölgelerde ilk hareket
noktası normal faylar ve tansiyon çatlakları olabilirler.
Zamanın uzunluğu, volkanik etkinliğe kadar uzanan bir dizi
jeolojik olayın ortaya çıkabilmesine imkan verebilir.
Levha tektoniğine göre, yeryuvarında birincil hareketlilik yatay
doğrultudadır.
Düşey yöndeki izostazik hareketler ve bu sırada meydana gelen
yapılanmalar yatay gerilmelerin yansımalarıdır.
Tektonik rejim
Bir bölgedeki tektonik rejim;
sıkışma
çekme
basit makaslama
sistemlerinden birisi tarafından denetlenir.
Başlı başına basit makaslama rejimleri belli bir uzunluğun üzerindeki
doğrultu atımlı faylar çevrelerinde söz konusudur. Levhaların
birbirlerine göre verev hareketleri bazı sınırlarda bu durumu ortaya
çıkarabilir.
Okyanus ortası sırtları öteleyen ve okyanus tabanı yayılmasını
dengeleyen transform fayların çevrelerinde yarattıkları basit
makaslama, neden oldukları jeolojik olaylar bakımından da farklı bir
durumdur. En belirgin yapılanmalar, kıtaiçi doğrultu atımlı faylar
çevrelerinde gelişir.
Böylece, genel olarak tektonik rejimler
çekme ve sıkışma olarak ikiye ayrılır.
TEKTONİK REJİMLER
SIKIŞMALI TEKTONİK REJİM
(Saf makaslama) (Compressive tectonics)
Başlıca levhaların göreceli sıkışmaları, sıkışmalı
rejimi doğurur.
Bu rejimi karakterize eden yapılar, rejimler
içerisinde en zengin çeşitliliğe sahiptir. Bunlar
progresif bir deformasyonda birbiri ardısıra ortaya
çıkarlar. Levha içleri yoğun torsiyon rijiditesine
sahip oldukları için en şiddetli deformasyonlar
levha kenarlarında belirirler. Bunlara yığışım
prizmalarındaki imbrike yapılarla karakterize
edilirler.
Burada levha kenarının ve burada gelişen sıkışmalı
deformasyonların alanı ve genişlikleri tam bir
ölçüye uymazlar. Bu konuya levhaların
büyüklükleri bakımından bakmak gerekir.
Örneğin; 6000 km genişlikteki bir levhanın kenarı
diye bahsettiğimiz alan birkaçyüz km genişlikte
olabilir.
SIKIŞMALI TEKTONİK REJİM
(Saf makaslama)
(Compressive tectonics)
ÇEKME TEKTONİK REJİMİ
(Extensional Tectonics)
Genellikle kıtaiçi alanlarda ya doğrudan lokal
ısınmaya veya bir yay gerisi yayılma şeklinde
dalma batmaya bağlı olarak gelişirler.
Herhangi bir bölgede, önceki çarpışmalarla kabuğun
aşırı derecede kalınlaşmasınında sonunda bir
orojenik çökmeye ve dolayısıyla bir çekme rejimine
sahne olacağı ileri sürülür.
Bunların içerisinde örneği görülen en gerçekçi olanı
lokal ısınmaya ve dalma batmaya bağlı olanlardır.
Benzer durum aslında saf makaslama sırasında da
gelişmektedir.
Fakat saf makaslamada ilerleyici yamulmanın geç
evresinde çekme yapıları görülürken, Anadolu’nun
batısında bu durum herhangi bir sıkışma yapısına
neden olmadan en erken aşamada ortaya
çıkmaktadır. Dolayısıyla burada rejimin özgün
çekme olduğunu söyleyebilmekteyiz.
ÇEKME TEKTONİK REJİMİ (Extensional
Tectonics)
DOĞRULTU ATIM TEKTONİK REJİMİ
(Basit makaslama) (Strike-slip tectonics)
Doğrultu atımlı faylar özellikle sıkışmalı alanlarda en
çok rastlanan yapılar olmalarına karşın bir basit
makaslama rejiminde ana yapının karakteristik
şekilde bir doğrultu atımlı fay, diğer yapılarında
ikincil olmaları gerekir.
Levha hareketlerinin verev yaklaşmalı durumlarında
özgün doğrultu atımlı rejimler görülebilir.
DOĞRULTU ATIM TEKTONİK
REJİMİ (Basit makaslama) (Strike-slip tectonics)
DOĞRULTU ATIM TEKTONİK
REJİMİ (Basit makaslama) (Strike-slip tectonics)
Doğrultu atımlı faylar, meydana gelmeleri için büyük bir gerilme
birikimini gerektirdiklerinden şiddetli sismik etkinliğe neden
olurlar.
Neotektonik çalışmalarda arazide en belirgin şekilde
tanınabilecek yapılar doğrultu atımlı faylardır. Gerek birimleri
uzun mesafeli ötelemelerinden, gerekse güncel ya da çok genç
depolarda ötelenmelere neden olduklarından kolayca
tanınabilirler.
Günümüzde meydana gelen bu tür yapılarda, meydana gelen
depremlerde esasen hareketlilik güncel olarak görünmekte ise
de geçmiş 500.000 yıla yayılı şekilde, örneğin; drenajda
meydana gelen çarpılmalar, uzun mesafeli ötelenmeler
neotektonik dönemin uzunluğu ve bölgesel yamulma oranı
hakkında bile fikir verebilirler.
TÜRKİYE’DE
PALEOTEKTONİK /
NEOTEKTONİK
DÖNEMLER
Türkiye’de jeoloji tarihi boyunca
gelişen olaylar iki dönem altında
incelenir.
Paleotektonik dönem
Neotektonik dönem
PALEOTEKTONİK
Türkiye, jeolojik geçmişi boyunca,
okyanusların gelişimi,
bu okyanusların kapanması,
kıtaların birbirlerine göre
uzaklaşmaları-yaklaşmalarıçarpışmaları
sonucunda gelişmiş çok sayıda ve farklı
niteliklerde tektonik birliklerin bir araya
gelmiş olduğu bir bölgede yer almaktadır.
PALEOTEKTONİK
Tetis Okyanusunun (Paleotetis –
Karakaya – Neotetis)
açılmasının, genişlemesinin,
daralmasının, kapanmasının ve
sınırladığı kıtasal birliklerin
çarpışmasının geliştiği
dönemdir.
• Alpine Orojenik sistemi, Tetis Okyanusunun
kollarının kapanması sürecinde oluşmuştur.
• Tetis Okyanusunun kapanması evresinde,
Gondwana ve Lavrasya’ya ait kıta parçaları
çarpışmışlardır.
• Türkiye, bu evrim sürecinde bir araya gelmiş
kıtalar ve bunları ayıran okyanusal ortam
kalıntıları (Sütur) tarafından şekillenmiş bir
alan üzerinde yer almaktadır.
• Türkiye, Alpin Orojenik Sisteminin oldukça
aktif ve en genç kesiminde yer almaktadır
Türkiye’de, kıtaların birbirlerinden uzaklaşmaları sonucu gelişmiş okyanusal alanlardan,
• Paleotetis / Karakaya
• Neotetis
okyanuslarının kalıntıları yer almaktadır. Bunlar topluca Tetis Okyanusu olarak anılır.
Bu okyanusal alanlar,
Rodop Kıtası,
İstanbul-Zonguldak
Tektonik Birliği,
Pontid / Sakarya Kıtası,
Anatolid-Torid Platformu
Arap Platformu
gibi kıtasal toplulukları
sınırlamıştır.
Okyanusların açılması ve bunların kapanması sonucu şekillenen orojenezlerin
gelişmesi, birbiri ardı sıra ve birbirleri ile direkt ve/veya dolaylı olarak ilişkili
olaylar sonucunda olmuştur.
AEGEAN SEA
41
37
D E
I
P O N T
IZU
PT
S
27
35
W PF
ZO
B L AC K S E A
NE
a Zone
ary
k
AEZ
Sa
Kirsehi r
Z
Bl ock
IA
A n a t o l i d - T a u r i de P l a t f o r m
M end
eres - Tau rus B lock
MEDITERRA NEAN S EA
P TS:Paleo-Tethyan Suture
IAZ: Izmir-Ankara Zone
AEZ:Ankara-Erzincan Zone
WPF:Western Pontide Fault
NA F:North Anatolian Fault Zone
I ZU: Ist anbul-Zonguldak Unit
43
NAF
P al tfor
n
a
i
b
Ara
39
Ea st
An atoli a n
Ac cre ti o nary
Co mpl e x
m
a
43
NEOTEKTONİK
• Herhangi bir bölgede meydana
gelmiş son tektonik rejim
değişikliğinden günümüze kadar
geçmiş olan zaman içerisindeki
tektonizmanın tümüne
Neotektonik (Yeni tektonik)
denir (Şengör 1980)
• Anadolu’da tüm okyanusların kapanmasını ve kıtaların
kenetlenmesini takip eden dönemde ise önemli bir rejim
değişikliği olmuştur. Bu rejim değişikliği, Neotetis
Okyanusunun kapanmasını takip eder. Neotetis
Okyanusu Güneydoğu Anadolu’da Orta Miyosen
sonunda (Serravaliyen – 11 My) kapanmıştır (Şengör ve
Yılmaz 1981). Bunun sonucunda Arabistan ve Avrasya
levhaları çarpışmıştır. Bu olay, Anadolu ve yakın dolayı
için, Paleotektonik dönemin sona ermesine neden
olmuştur. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay
zonlarının da gelişimi ile Anadolu levhasının batıya
doğru kaçmaya başlaması Neotektonik dönemi
başlatır.
KAF ve DAF transform fayları ile sınırlanan
Anadolu Levhası batıya doğru hareket eder
• Günümüzdeki morfoloji, Neotektonik
dönemdeki jeolojik olayların etkisi
altında şekillenmiştir.
• Neotektonik dönemdeki yapılar ise,
çoğu yerde Paleotektonik dönemde
gelişmiş yapılardan etkilenmiştir.
• Bu nedenle, Günümüzdeki morfolojik
yapının anlaşılabilmesi için,
Neotektonik hatta Paleotektonik
dönemde gelişmiş olayları ve yapıları
bilmek, yararlı olacaktır.
Bitlis-Zagros kenet kuşağı boyunca, kıta içi
çarpışmanın bitişini takiben, doğu Anadolu’daki
sıkışma-büzüşme rejimi, Pliyosen’den itibaren
sıkışma-gerilme, tektonik kaçış gibi yeni bir
tektonik rejime dönüşüm göstermiştir.
Bunun sonucunda, önce, kıta içi transform bir fay
olan Kuzey Anadolu Fay zonu gelişmiştir.
Doğu Anadolu Fay zonu ise, Kuzey Anadolu fayından
daha gençtir ve Pliyosen’in sonundan itibaren
gelişmeye başlamıştır.
Kısaca, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu transform
faylarının gelişimi ve buna bağlı olarak bu iki fay
arasında kalan alanın (Anadolu Bloğu) batıya
hareketi (kaçışı), bu dönemden itibaren başlar.
Anadolu bloğu, Ege yayı boyunca Doğu Akdeniz
tabanı üzerinde ilerlemektedir.
TÜRKİYE’DE
NEOTEKTONİK
DÖNEMDE ROL
OYNAYAN YAPISAL
UNSURLAR
Türkiye’de Neotektonik döneme ait yapısal unsurlar
üç ana yapı tarafından belirlenir;
1- Kuzey Anadolu Fayı
2- Doğu Anadolu Fayı
3- Ege - Kıbrıs Yayı
Bu üç ana unsurun dışında tali öneme sahip
neotektonik unsurlar da bulunur. Bunlar ise;
1- Güney Karadeniz Ters Fayı
2- Kuzeydoğu Anadolu Fayı
Türkiye ve yakın dolayının neotektonik ve aktif tektonik özellikleri,
Pliyosen döneminin başlangıcından (5,3 milyon yıl) itibaren
gelişmeye başlayan deformasyonlar ile belirlenir. Bu
deformasyonlar, kıta içi çarpışma ilişkili yakınlaşma ve bunun
sonucu gelişen tektonik kaçış hareketleri ile ilgilidir.
Bu tektonizma ise üç ana yapı tarafından
belirlenir;
1- Kuzey Anadolu Fayı
2- Doğu Anadolu Fayı
3- Ege - Kıbrıs Yayı
Bu üç ana unsurun dışında tali öneme
sahip neotektonik unsurlar da bulunur.
Bunlar ise;
1- Güney Karadeniz Ters Fayı
2- Kuzeydoğu Anadolu Fayı
Anadolu’da, bu unsurlar tarafından
belirlenen deformasyonun
sonucunda gelişmiş yapısal ve
morfolojik olarak birbirinden farklı
dört alan ayırt edilir.
Doğu Anadolu Kısalma alanı
Kuzey Anadolu alanı
Orta Anadolu Ova alanı
Batı Anadolu Gerilmeli alan
Download