Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim

advertisement
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Dr. Türksel KAYA BENSGHİR
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü
ANKARA
Türksel KAYA BENSGHİR
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
TODAİE Yayın No: 274
Birinci Baskı
Ankara, Haziran 1996
Copyright O TODAİE
Tüm Haklan Saklıdır.
ISBNî 975- 7669-54-7
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü
1 Numaralı Cadde No:8
Yücetepe 06 100 Ankara
Tel: 90-312-231 73 60
Faks: 90-312-23138 81
Kapak Tasanmı:İmge Ajans
Baskı: TAKAV Matbaası, Ankara. Tel: 312- 287 51 66
Sevgili Eşim e ve
A ilem e
İÇİND EKİLER
İçindekiler ...........
— ...................................................... V
Şekiller L istesi................................
Tablolar L istesi..........................................................
IX
XI
Kısaltmalar Listesi .............................................................................
XVII
Önsöz ...........................................................................
Giriş .......................................................................................
2
BİRİNCİ BÖLÜM
BİLGİ TOPLUMU VE ÖRGÜTLERDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
A. BİLGİ TOPLUMUNA GEÇİŞ ...........................................
8
1. Tarım Toplumundan Sanayi Toplumuna........................ ............. — . . . 9
2. Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna ........................................... — 10
B. ÖRGÜTLERDE BİLGİ VE YÖNETİMİ
1. Kavramsal Olarak Bilgi
....................................... 13
........
.14
2. Örgütlerde Bilginin Önemi ve Bilgi Gereksinimi .................................. 17
3. Bilgi İşleme Süreci ve Yöntemleri ............................................................21
4. Örgütün Bilgi İşlem Performansım Değerlendirme ...............................22
5. Bilgi Kaynaklarının Yönetimi ...................................................................24
C.BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE BİLGİ SİSTEMLERİ
...................28
1.Bilgi Teknolojilerine Öncülük Eden Gelişmeler ............................. — 28
2. Bilgi Teknolojilerinin Evrimi .................................
¿ . . . . ......... 30
3. Bilgi Teknolojileri ve Unsurları ........................
38
4. Bilgi Sistemi ve Unsurları ...............................
41
D. BT'nin ÖRGÜTLERE SUNDUKLARI OLANAKLAR ......................
1. Endüstri Yapısında Değişme
43
..... .............. .....................................— 46
2. Rekabet Üstünlüğü ...................
; ........................
3. Yeni İş Olanakları ...............................
V
48
....49
İKİNCİ BÖLÜM
YÖNETİM »ESTEK SİSTEMLERİ
A. YÖNETİM »ESTEK SİSTEMLERİNE B A K IŞ ...........................................53
1. Veri İşleme Sistem i
........................................................................ 54
2. Yönetim Bilgi Sistemi ................................. . ............................................. 56
a. Yönetim Bilgi Sistemi G eliştirm e
.....................................
61
b. Yönetim Bilgi Sistemlerini Uygulama Alanları ............................... 74
3. Karar »estek Sistem leri...........................................
. ......... 85
a- Karar »estek Sistemleri Geliştirme ..................................................94
b. Karar »estek Sistemleri Uygulama Alanları .................................. 97
c. Grup Karar »estek Sistemleri .........................................................105
d. Karar Destek Sistemlerinin Örgütle Bütünleşmesi........................113
4. Yönetici »estek Sistem leri........................................................................ 120
5. Yapay Zeka ve Uzman Sistem ler............................................................ 122
B. YÖNETİM İŞLEVLERİ VE YÖNETİM DESTEK SİSTEMLERİ .........126
1. Planlama İşlevi ve Yönetim Destek Sistem leri....................................... 127
2. Kontrol İşlevi ve Yönetim Destek Sistemleri ......................................... 129
3. Karar Alma ve Yönetim Destek Sistemleri.............................................130
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
UYGULAMADA »URUM: 100 KURULUŞ ARAŞTIRMASI
A. GİRİŞ ........................
139
B. YÖNTEM ......................
.....142
C. BULGULAR VE Y O R U M .................
1. Genel B ilg iler..................................................
143
143
2. Araştırmaya Katılan Kuruluşlarla İlgili Bilgiler ................................ 144
3. Araştırmayı Yanıtlayan Personel Hakkında B ilg i................................ 152
4. Bilgi Teknolojilerine Yapılan Yatırımlar .............................................. 158
5. Kuruluşlarda Bilgisayar Sistemleri ........................
VI
160
6. Kuruluşlarda İletişim Ağı ........................................................................ 162
7. Kuruluşlarda Yönetim Destek Sistemlerini Kurma ve Kullanma . . . . 168
a. Yönetim Destek Sistemlerini Kurma .............................................. 168
b. Yönetim Destek Sistemlerini Kullanma ....................................... 176
8. İşletme İşlevleri ve Yönetsel İşlerde Kullanım Düzeyi ......................... 200
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİN ÖRGÜTSEL ETKİLERİ
A ÖRGÜTSEL YAPI VE YÖNETSEL SÜREÇLERE ETKİLERİ ............. 239
1.Örgüt Yapısında Değişim ..................................
243
a. Merkezileşme ve Yerelleşme ............................................................243
b. Otorite ve Kontrol .............................................................................247
c. Denetim Alanı
............................................................................. 249
d. Örgütsel Düzey S a y ısı........................................................................250
e. Departman Yapısı ............................................................................. 250
2. Yönetim Süreçlerinde Değişim ............................................................... 251
a. Karar Alma süreci ............................................................................. 252
b. İletişim süreci .........................................
257
3. Personel ve İş Kapsamında Değişim .......................................................260
a. İş Kapsam ı...............................................................................................261
b. Personel ..............
263
4. Modern Örgütlerden Postmodern Örgütlere ..................
B. TÜRKİYE'DE TİCARİ BANKA ÖRGÜTLERİNE ETKİLERİ
1. Türkiye'de Bankacılık Sistemi ve BT Kullanımı
267
......... 271
................................ 273
2. Bankacılık Sektörü ve BT Kullanımı .....................................................273
3. Elektronik Bankacılık .......................................
277
4. BT'nin Ticari Banka Örgütleri Üzerine Etkileri ..................................288
Değerlendirme ve Sonuç ..........................................................
315
E k le r ...............
331
Kaynakça ..................................................................................................... . . . . . 351
Sözlük
........
367
Dizin ................................................................
379
vn
ŞEKİLLER LİSTESİ
1. Veri, Bilgi, Üst B ilg i....................................................................................... 15
2. Örgütsel Düzeye Göre Bilgi Gereksinimi ...................................................... 20
3. Örgüt Tasarımında Galbraith'in Bilgi İşleme Modeli ................................... 23
4. Değerler Zinciri .............................................................................................. 45
5. Değer Sistemi ............................
46
6. Bilgi Teknolojilerinin Değer Zincirine Katkısı ............................................ 47
7. Yönetim Bilgi Sisteminin Unsurları .............................................................. 59
8. İnsan Kaynaklan Bilgi Sistemi Modeli .......................................................... 85
9. Ankete Yanıt Veren Kuruluşların Türlere Göre D ağılım ı .......................... 144
10. Kuruluşların Personel D ağılım ı................................................................... 146
11. Bilgisayar Kullanım Deneyimi ....................................... , .......................... 161
12. Kuruluşların Mevcut İletişim Ağlarına Göre Dağılımı
......................... 162
13. Kuruluş Türüne Göre Kullanılan İletişim Ağı ............................................ 163
14. Faaliyet Alanlarına Göre Kullanılan İletişim Ağı ...................................... 164
15. Kurum içi iletişimde Kullanılan İletişim Yollan ....................................... 165
16. Kuruluş Türüne Göre Kullanılan Kurum İçi İletişim Y o lu ......................... 165
17. Kurum Dışı İletişimde Kullanılan İletişim Yollan .................................... 166
18. Kuruluş Türüne Göre Kullanılan Kurum Dışı İletişim Yolu .................... 167
19. Kurum İçi İletişim Yoluna Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri ....... 179
20. Kurum Dışı İletişim Yoluna Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri ... 180
21.İletişim Ağma Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri ............................ 181
22. Yönetim Destek Sistemlerini Yöneten Birimler ......................................... 183
23. Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemlerini Yöneten Birimler ... 184
IX
24. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek Sistemlerini Yöneten Birimler
184
25. Kuruluş Türüne Göre Rapor Hazırlama Zamanından Tasarruf E tm e
187
26. Kuruluş Türüne Göre Raporların Sunduğu Bilgi Niteliğinde İyileşme __ 188
27. Kuruluş Türüne Göre Zamanlı Bilgiler Sunarak
Karar Almada Etkililik Sağlama .................................................................. 189
28. Kuruluş Türüne Göre Daha Nitelikli Bilgi Sağlama ...... , .......................... 190
29. Kuruluş Türüne Göre Yönetsel Verimlilikte Artış ...........
191
30. Kuruluş Türüne Göre İşte Başarı Sağlama ................................................ 193
31. Kuruluş Türüne Göre Yönetimde İyileşme Sağlama ................................. 194
32. Kuruluş Türüne Göre Politika Geliştirmede Etkililik Sağlama .................. 195
33. Kuruluş Türüne Göre Daha İyi Hizmet Sunma
............................... 196
34. Kuruluş Türüne Göre Sistem Bütünlüğü Sağlama ....................................
197
35. Kuruluş Türüne Göre İşte Yenilik Getirme ................................................ 198
36. Kuruluş Türüne Göre Rekabet Avantajı Sağlam a..................
200
37. Kuruluş Türü ve Faaliyet Alanlarına Göre Yönetsel
Düzeylerde BT Kullanımı ..............................................................................234
38. MIT 1990s Çerçevesi ..................................
240
39. Örgüt Stratejisi, İş Süreçleri ve BT ...............................................................241
40. Bankaların Yönetsel Düzeylere Göre Bilgisayarlardan
Yararlanma Durumu .................................................................................... 277
41. Elektronik Bankacılığın Alt Unsurları ..........................................................278
42. Banka Örgütünde Yönetsel Düzeylerde Alman Kararlar ........
X
305
TABLOLAR LİSTESİ
1. Tanm ve Sanayi Toplumunun Yapısını Belirleyeu Özellikler ..................... 11
2. Bazı Ülkelerde Kişi Başına Düşen Uluslararası
Telefon Görüşmesi ......................................................................................... 13
3. Bilgi İşlem Sürecinde Yaşanan Aşamalar ..................................................... 22
4. Bilgi İşlem Performansım Belirlemede Kullanılan K riterler......................... 23
5. Yönetsel Düzeylere Göre Bilgi Geieksinimi ................................................... 60
6. Personel Bilgi Sistem
.................................................................................... 61
7. Muhasebe ve Finansman Bilgi Sistemi ......................................................... 61
8. Yöneticilerin Bilgi Kaynaklan ........................................................................ 68
9. Veri İşleme Sistemi ve KDS'nin Karşılaştırılması
.................................... 94
10. KDS Mimari Yapılarının Karşılaştırılması ................................................. 97
11. Kurumsal ve Ad Hoc KDS'nin Karşılaştırılması ....................................... 104
12. Grup İhtiyaçtan ve GKDS"nin Özellikleri ...........
112
13. KDS'de Kullanıcı Eğitimi Aşamalan ......................................................... 117
. 14. KDS Değerlendirme Ölçütleri ..................................................................... 118
15. Ankete Yanıt Veren Kuruluşların Faaliyet Alanlan
ve Türlere Göre Dağılımı ...... -..................................................................... 145
16. Kuruluş Türüne Göre Personelin Dağılımı ................................................. 145
17 Toplam Personel İçinde Bilişim Personel O ra m ........................................... 146
18.Toplam Personel Sayısına Göre Bilişim Personel Oranın Dağılımı ............ 147
19.Toplam Bilişim Personeli İçinde Veri Giriş Personel Oram ..........
XI
148
20. Kuruluş Türlerine Göre Veri Giriş Personelin
Toplam Bilişim Personeli İçinde Dağılımı .................................................. 148
21. Faaliyet Alanlarına Göre Veri Giriş Personelin
Toplam.Bilişim Personeli İçinde Dağılımı .................................................. 149
22. Toplam Bilişim Personeli İçinde Programcı Personel Oram ..................... 149
23. Kuruluş Türüne Göre Toplam Bilişim Personeli
İçinde Programcı Personel Oram ................................................................ 150
24. Faaliyet Alanına Göre Toplam Bilişim Personeli
İçinde Programcı Personel Oram ................................................................ 150
25. Toplam Bilişim Personeli İçinde Çözümleyici
Personel Oranına Göre Dağılımı .................................................................. 150
26. Kuruluş Türüne Göre Toplam Bilişim Personeli
İçinde Çözümleyici Personel Oram ............................................................. 151
27. Toplam Bilişim Personeli İçinde Proje Planlama-Denetleme
Personel Oranına Göre Dağılımı .................................................................. 151
28. Kuruluş Türüne Göre Toplam Bilişim Personeli İçinde
Proje Planlama-Denetleme Personel Oram
................................................ 152
29. Faaliyet Alanına Göre Toplam Bilişim Personeli İçinde
Proje Planlama-Denetleme Personel Oram ................................................. 152
30. Araştırmayı Yanıtlayan Personelin
Mesleklere Göre Dağılımı ................................................................................. 154
31. Araştırmayı Yanıtlayan Personelin Uzmanlık Dalına Göre Dağılımı ___ 154
32. Araştırmayı Yanıtlayan Personelin Meslek ve
Uzmanlık Dalına Göre Dağılımı .................................................................. 155
33. Anketi Yanıtlayan Personelin Bilişim Alanında
Deneyim Yıllarına Göre Dağılımı .............................................................. 156
34. Kuruluş Türüne Göre Anketi Yanıtlayan Personelin
Bilişim Alanında Deneyim Yıllarına Göre Dağılımı .....................
xn
156
35. Faaliyet Alanlarına Göre Anketi Yanıtlayan Personelin
Bilişim Alanında Deneyim Y ıllam a Göre Dağılımı ................................. 156
36. Kuruluş Türüne Göre Bilişim Yöneticilerin
Mesleklere Göre Dağılımı ............................................
157
37. Faaliyet Alanlarına Göre Bilişim Yöneticilerin
Mesleklere Göre Dağılımı ............................................................................ 158
38. Kuruluş Türü ve Mesleğe Göre Bilişim Yöneticilerin
Bilişim Alanında Deneyimi .................................................
158
39. Kuruluşların Bilgi Teknolojilerine Yatırımı ............................................... 159
40. Kuruluş Türüne Göre BT'ne Yapılan Yatırımlar (TL)
.......................... 159
41. Faaliyet Alanlarına Göre BT'ne Yapılan Yatırımlar (TL) ......................... 160
42. Kuruluşların Sahip Olduğu Bilgisayar Sistemleri ...................................... 161
43. Faaliyet Alanına Göre Kurum İçi İletişim Yolu ........
166
44. Faaliyet Alanlarına Göre Kurum Dışı İletişim Yolu ...................
167
45. Kuruluşların Bilgi Sistemleri Kurma Durumu ........................................... 169
46. Kuruluş Türüne Göre Bilgi Sistemleri Kurma Durumu .............................. 169
47. Faaliyet Alanlarına Göre Bilgi Sistemleri Kurma Durumu ...................
170
48. Kuruluşların Yönetim Destek Sistemleri Kurmama Nedenleri .................. 171
49. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek
Sistemlerini Kurmama Nedenleri.........................................
50. Kurma Hazırlığı Yürütülen Yönetim Destek Sistemleri ..............
171
172
51. Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemlerin
Kurulmasını İsteyen Birimler ..................................................................... 172
52. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek Sistemlerin
Kurulmasını İsteyen Birimler ...................................................................... 173
53. Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemleri
Kurarken Karşılaşılan Sorunlar
............................................................. 174
54. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek Sistemleri
Kurarken Karşılaşılan Sorunlar .....................
XIII
174
55. Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemleri
İle Gerçekleştirilmek îstenen Hedefler ..................
175
56. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek Sistemleri
île Gerçekleştirilmek İstenen Hedefler ........................................................ 176
57. Kuruluşlarda Mevcut Yönetim Destek Sistemleri .....
177
58. Kuruluş Türüne Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri ......................... 177
59. Faaliyet Alanlarına Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri .................... 178
60. Bilgisayar Kullanım Yılına Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri ....... 178
61. Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemlerini Kullanma Deneyimi . 181
62. Yönetim Destek Sistemleri île Hedeflenen Amaçlan Gerçekleştirme
186
63. Faaliyet Alanlarına Göre Rapor Hazırlama Zamanından Tasarruf ............ 187
64. Faaliyet Alanlarına Göre Raporların Sunduğu Bilgi Niteliğinde İyileşme . 188
65. Faaliyet Alanlarına Göre Zamanlı Bilgiler Sunarak
Karar Almada Etkililik Sağlama .................................................................. 190
66. Faaliyet Alanlarına Göre Daha Nitelikli Bilgiye Sahip Olma .................... 191
67. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetsel Verimlilikte Artış ............................... 192
68. Faaliyet Alanlarına Göre îşte Başan Gerçekleştirme 192
69. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetimde iyileşmeyi Gerçekleştirme ............... 193
• 70. Faaliyet Alanlarına Göre Politika Geliştirmede Etkililik............................ 195
71. Faaliyet Alanlarına Göre Daha İyi Hizmet Sağlama ...............................
72. Faaliyet Alanlarına Göre Sistem Bütünlüğü Sağlama
196
............................ 198
73. Faaliyet Alanlarına Göre îşte Yenilik Sağlam a........................................... 199
74. Faaliyet Alanlara Göre Rekabet Avantajı Sağlam a.................................... 199
75. îşletme İşlevlerini BT Yardımıyla Yürüten Kuruluşların Dağılımı ............201
76. îşletme İşlevlerinde BT Kullanan Kuruluşları
Faaliyet Alanlarına Göre Dağılımı ................................................................ 202
77. Kuruluş Türüne Göre Yönetsel îşleri BT île Destekleme Düzeyi .................204
78. Faaliyet Alanlarına Göre Yönetsel îşleri BT île Destekleme Düzeyi .......... 205
XIV
79. Kuruluş Türü ve Faaliyet Alanlarına Göre Yönetsel İşlerde
Ortalama BT Kullanım Düzeyi ..................................................................... 233
80. Kuruluşların Yönetsel İşlerde BT Kullanım Düzeylerine
Göre Sahip Oldukları Yönetim Destek Sistemleri ........................................236
81. Kaynak ve Alıcı Sayısına Göre Kullanılan Bilgi Sistemleri ......................... 258
82. Türkiye'de Bankacılık Sisteminin Gelişimi .............................................
274
83. Kamu ve Özel Bankalarda Bilgisayar Kullanım Alanları ...................
275
84. BT Kullanım Öncesi ve Sonrası Şube İşlevlerinin Temel Özellikleri .........298
85. Türk Ticaret Banka Örgüt Yapılarında Yer Alan Yeni Birimler .................303
86. Türkiye'de 1985-1994 Döneminde Banka Personel Sayısında D eğişim
312
87. Türkiye'de Kamu ve Özel Ticaret Bankaların Personel Sayısında Değişim 312
88. Türkiye'de Ulusal Ticaret Bankalarda Çalışan
Personelin Cinsiyete Göre Dağılımı (1985-94) ........................................... 313
XV
KISALTMALAR LİSTESİ
a.k.
: Anılan kaynak
age.
: Adı geçen eser
a.g.m.
: Adı geçen makale
Çev.
: Çeviren
Der.
: Derleyen
Ed.
: Editör
ed.
: Edition
C.
: Cilt
S.
: Sayı
s.
: Sayfa
vb
: ve benzeri
Vol.
: Volume
No.
: Number
v is
: Veri İşleme Sistemi
YB S
: Yönetim Bilgi Sistemi
YDS
: Yönetim Destek Sistemleri
YÖDS
: Yönetici Destek Sistemleri
KDS
: K arar Destek Sistemi
GKDS
: Grup K arar Destek Sistemi
US
: Uzman Sistem
YZ
: Yapay Zeka
EDP
: Electronic D ata Processing
MIS
: Management Information System
XVII
MSS
: Management Support Systems
DSS
: Decision Support Systems
GDSS
: Group Decision Support Systems
GMIS
:Generalized Management Information Systems
GADS
: Geographic Analysis and Display System
ES
: Expert Systems
AI
: Artificial Intelligent
LAN
: Local Area Network
W AN
: Wide Area Network
BT
: Bilgi Teknolojileri
BS
: Bilgi Sistemleri
EPS
: Executive Presentation Systems
EIS
: Executive Information Systems
EM
: Electronic Mail
EVD
: Elektronik Veri Değişim
EDI
: Electronic D ata Interchange
SWIFT
: Society for Worldwide Telecommunications
IRM
: Information Resource Management
DBMS
: Database Management Systems
BÎM
: Bilgi İşlem Merkezi
YKB
: Yapı Kredi Bankası
CNC
: Computerized Numerical Control
XVIII
ÖN SÖ Z
Bilgi teknolojileri ve bilgi sistemleri, sanayi ötesi toplum aşaması olarak
ortaya çıkan bilgi toplumu olma yolunda çok büyük aşamalar kaydedmiş
Amerika, İngiltere, Japonya ve Singapur gibi dünyanın en zengini ülkelerde
yaygın kullanım alanı bularak bilişimden, sosyolojiye, örgüt biliminden
psikolojiye kadar pek çok disiplinin çalışma konusu içine girmiştir. Bu teknoloji­
lerin örgütlerde kullanılmasıyla birlikte getirdiği değişim ve yenilikler, yukarıda
sayılan ve diğer disiplinlerin birarada bulunduğu disiplinlerarası inceleme ve
çalışmayı zorunlu kılmaktadır.
-Ülkemizde ise bu konuyla ilgili çalışmaların geçmişi, daha çok
bilgisayarların sunduğu olanaklar, donanım ve yazdım yapısı ile ilgili teorik
çalışmalar gibi konularda olmak üzere, bilgisayarların ülkemize girdiği 1960'h
yıllara kadar uzanmaktadır. Ancak, bu çalışmalar arasında bilgi teknolojileriyle
birlikte gündeme gelen örgütsel değişim ve bunların özellikle örgütsel yapı ve
süreçler üzerine etkilerini ele alan ve araştırmaya dayalı sonuçlar çıkaran
çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bilgi teknolojilerine örgütsel perspektiften
bakarak ilgili diğer disiplinlerin katkısıyla örgüt ve yönetim kuramı içinde yer
alan tüm olguların ülkemiz kuruluşları bakınundan geçerliliğinin test edilmesine
ve değişimin izlerini ortaya çıkarmaya katkıda bulunacak spesifik çalışmaların
yapılmasına ihtiyaç vardır.
Bu noktada herşeyden önce, bilgi teknolojileri terimi içinde yer alan
unsurlardan sadece birisi olan bilgisayarlara yalnızca bir hesap ya da yazım
makinası olarak bakma yanlışlığından kurtulma ve bu terimin barındırdığı diğer
unsurlar olarak, iletişim araçları ve bunların bir bütünlük içinde sistematik
işlemelerine olanak sağlayan metodolojiler ve prosedürleri geliştirme çabası
büyük önem taşımaktadır. Bilgi teknolojileri ve sistemlerinin ülkemiz örgütlerinde
kullanım düzeyini ve bu teknolojilerin örgütsel etkilerini banka örgütleri örneği
ile ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmanın
önemli bir adım olduğu
düşüncesindeyiz.
Uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkan bu çalışmada, teşvik
edici ve cesaretlendirici görüşleri ile katkıda bulunan danışmanım Prof. Dr. Birol
Bumin'e teşekkür ediyorum. Disiplinlerarası bir çalışma olarak yürütülen bu
XIX
araştırmada, bana bilgi sistemlerinin taşanım konusuyla ilgili verdiği lisansüstü
düzeyindeki dersim özel öğrenci olarak izleme firsatı sağlayıp, bu alanla ilgili
teknik bilgiler kazandırarak ufkumu genişletmeme olanak tanıyan Prof. Dr. Ziya
Aktaş'a; çalışmanın yürütülmesinde görüş ve eleştirilerinde yararlandığım Prof.
Dr.Cengiz Yılmaz'a ve araştırmanın yanlızlığı içindeyken dinleme ve tartışma
zemini sağlayarak katkıda bulunan meslekdaşım Dr. Birgül Ayman Güler'e bu
vesile ile teşekkür etmek istiyorum. Çalışmada alan araştırmasına katılan
kuruluşların bilişim yönetici ve personeli ile görüşme yapılan banka
yöneticilerine, değerli görüş ve deneyimleriyle yaptıkları katkılardan dolayı
teşkkür borçluyum. Öte yandan her türlü fedakarlığa katlanarak çalışma ortamı
sağlayan eşime ve aileme, sunduğu olanaklardan dolayı TODAİE yöneticilerine;
kütüphane personeline; her türlü yardana açık bilgi işlem personeli Filiz
Kibaroğlu ve Rukiye Düzel'e; destek hizmetlerinde yardımcı olan Neriman
Ozan'a, Resul Düzel'e ve diğer emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Ankara, Haziran 1996
Türksel Kaya Bensgbir
XX
GİRİŞ
Toplumsal, siyasal, teknolojik ve endüstriyel alanda hızlı değişmenin
yaşandığı günümüzde insanoğlu, hızla tükenen kıt kaynaklan en rasyonel biçimde
kullanma ve yönetme arayışı içinde, yeni kaynaklar yaratma, araçlar ve ilişkiler
geliştirme çabasını sürdürmektedir. İnsanlık tarihinde yaşamda kalabilmenin
koşulu olarak hep olagelen ve gelecekte de sürecek olan bu çaba, özünde insanın
doğaya egemen olma ve varlığını koruma savaşının bir ürünü olmuştur. 21.
yüzyıla girmeye dört yıl gibi kısa bir zaman kala; siyasal, ekonomik ve toplumsal
olmak üzere her alanda büyük bir değişim yaşayarak bu yeni yüzyıla girme
sancılarım çeken günümüz toplumu, tıpkı geçmiş yüzyıllarda yaşananlara benzer
yeni toplumsal ilişkiler ve örgütlenme biçimine sahne olmaktadır. Bu benzerlik
değişimin kendisinin geçirdiği evrelerde -eski doğruların hegemonyasının ortadan
kalkması ve yeni doğruların kendini göstermesi, buna bağh olarak yeni ilişkiler
ve kurumlar ve örgütlerin doğması vb- olmaktadır; yoksa değişimle bereber gelen
ürünlerde değildir.
İnsanlık tarihine kısa bir göz atıldığında bugüne kadar kaba bir tanımlama
ile, ilkel toplum düzeninden tarım toplumuna, tarım toplumundan sanayi
toplumuna geçişi yaşayarak ve nihayet tanımlayıcı terim olarak üzerinde henüz
tam bir görüş birliğine varamadığımız sanayi ötesi toplum aşamasına gelinmiştir.
Ancak farklı olgu, araç ve gelişmelerin damgasını vurduğu bu aşamaları,
birbirinden kesin çizgilerle ayırmak güçtür. Nitekim her bir aşama bir önceki
aşamanın doğurduğu alt yapı üzerinde yeşermiş ve varlık bulmuştur. Dolayısıyla
her yeni aşama bir önceki aşamanın paradigmalarından bir kopuşu yaşayarak,
kendi yeni paradigmalarım yaratmış ve bunlan egemen kılma araçlarını ve
yollarını geliştirmiştir.
Bu toplumsal aşamaları biçimlendiren ve damgasını vuran olgulara göz
atıldığında, ilkel toplumdan tarım toplumuna geçişte daha fazla üretme arayışı
içinde insanın fiziki gücünü desteklemek üzere ilk defa insan-makina işbirliğini
doğuran mekanizasyon -tarımın kol gücü yerine basit mekanizmalarla çalışan alet
ve araçlarla yapılması- dikkat çekerken, bu süreç içinde sanayi toplumunu, buhar
gücünden yararlanarak üretimin otomatik gerçekleştirildiği montaj hattı ve
2 : Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
insanın fiziki gücünün tamamen yerine geçtiği makina, araç ve gereçlerle
donatılmış fabrikaların temsil ettiği göze çarpmaktadır. Hızlı nüfus artışı ile
birlikte sürekli artan ve çeşitlenen ihtiyaçları karşılamada insanın fiziki gücünün
yanı sıra, zihinsel gücünü de desteklemek ve hatta onun yerine geçebilecek yeni
araçlar geliştirme arayışı içinde varlık bulan bilgi teknolojileri -bilgisayar,
iletişim, sistem ve metodolojiler- de, etkileri bugünden hissedilen sanayi ötesi
toplumu biçimleyen temel faktör, olarak dikkat çekmektedir. Bu teknolojilerin
üretim sürecine girmesiyle birlikte üretim ilişkileri ve örgütlenmesi de şekil
değiştirmiştir. Bu açıklamalardan görüldüğü gibi, toplumsal aşamaları biçimlen­
diren temel olgu teknolojik gelişmeler ve bunların üretim süreciyle bütünleşmesi
olmuştur.
. . . . . . . .
Nitekim, ilkel toplumdan tarım toplumuna geçişe tarım alanında başlayan
mekanizasyon neden olurken; tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişe, kitle
üretime olanak tanıyan "Fordist üretim tarzı" temel oluşturmuştur. Öte yandan
sürekli değişen dinamik bir toplumsal düzende, değişen ve çeşitlenen ihtiyaçları
karşılamak üzere, üretimin bilgi teknolojileri (ki bu teknolojiler grup teknoloji­
lerinin, CAD, CAM ve FMS'lerin doğmasına neden olmuştur) yardımıyla dünya
ölçeğinde gerçekleştirilip dağıtımına olanak sağladığı "esnek üretim" ve " esnek
uzmanlaşma", sanayi ötesi topluma geçişin temel simgesi olmuştur. Günümüzde
bu yeni dönem, sözedilen gelişmeyi tanımlamak üzere "Post-Fordist" dönem
olarak adlandırılmaktadır.
Üretim sürecinde yaşanan bu gelişmelere paralel olarak değişim, örgüt ve
yönetim anlayışında kendini göstermiştir. Taylorizmle simgeleşen dönemde
örgütlere birer makina olarak bakılmış ve örgütler bir kez en iyi şekilde kurul­
duğunda, tıpkı makinalar gibi kendiliğinden işleyeceği savunulmuştur.
İnsan-sistem İkilisinde seçimini sistemden yana yapan makina örgüt anlayışı,
ağırlıklı olarak tek düze çalışma ortamının geçerli olduğu sanayi toplumu
döneminde egemen bir yaklaşım olarak varlık bulmuştur1. Öte yandan bu
dönemde geçerli olan sistem yaklaşımının sonucu olarak,
kapalı makina
örgütlerin başarısızlığından yola çıkılarak, örgütlere birer canlı sistem olarak
yaklaşan organik örgüt anlayışının varlık bulduğunu görmekteyiz. Birbirlerine
zıt olan bu yaklaşımlardan organik paradigma, makina örgüt anlayışının tersine
insan-sistem İkilisinden tercihini, insandan yana yapmıştır. Sanayi toplumu
örgütlerini
açıklamada kullanılan kuramlar arasında sistem yaklaşımı
kuranımdan başka, 1970'li yıllarda yeşeren durumsallık yaklaşımı2, örgütsel
1 Selami Sargut, "Bürokrasinin Türkiye'deki Darboğazı: U lusal K ü ltü r-M a k in a Ö rg iit U zlaşm azlığı", K am u
Y önetim i D isiplini S em pozyum u B ildirileri, T ürkiye ve O rta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Uluslararası
Yönetim Bilimleri Enstitüsü Ulusal Seksiyonu, C ilt 1, Kasım 1995, Ankara, s. 121-141.
1
P.R. Lawrence ve J.W. Lorch, O rg an izatio n an d E n v iro n m en t, Homewood, Irwin., 1969.
Giriş
3
ekoloji3, kurumsallaşma4, kaynak bağımlılığı5 ve örgütsel kültür6 kuramları ilk
akla gelen örnekleri oluşturmaktadır.
Günümüzde artık çoğunlukla sanayi toplumu döneminin gerçeklerine dayalı
olarak geliştirilen bu kuramlar, karmaşıklığın ve dinamizmin doruklara ulaştığı
sanayi ötesi toplum örgütleri için geçerliliğini kaybetmektedir. Nitekim bu yeni
dönemin özelliği gereği, çok yönlülük ve karmaşıklığın bir arada bulunması
nedeniyle, yukarıda örnekleri verilen tek bir paradigmanın hegemonyasındaki
kuramların geçerliliğinin kaybolduğu, örgüt ve yönetim olgularım açıklamada
çok paradigmalılığın ve bunların nasıl bir arada uzlaşabileceklerinin tartışılmaya
başlandığım görmekteyiz.7 Yazında bu tartışmayı yapan yazarlara ömek olarak
N.Jackson ve P.Carter, J.Hassard, M.Reed ve C.Perrow verilebilir.8
Bu tartışm alar yapıladursun, bugün Post-Fordist üretim ilişkilerinin geçerli
olduğu yeni toplumsal* aşam aya gözler çevrildiğinde, bu topluma damgasını
vuran mikro işleyicilerin gerek toplumsal, gerek örgütsel değişimi de beraberinde
getirmektedir. Nitekim bir örgütsel kaynak olarak ön plana çıkan "bilgi" ve bu
kaynağı yaratan ve yöneten teknolojilerin -bilgi teknolojilerinin- toplumun her
alanında -bu düzlemde yer alan örgütlerde- yaygın kullanım alanı bulmasıyla
birlikte, toplumsal ve örgütsel değişimi harekete geçirdiğine tanık olmaktayız.
İşte bu noktadan hareketle, genelde; örgütleri derinden etkileyen bilgi
teknolojilerinin örgütlere yönetsel amaçlar için hangi aşamalardan geçerek
girdiğini görmek, bu süreç içinde bilgi teknolojilerinin gerek örgütsel yapılan,
gerek yönetsel süreçleri nasıl etkilediğini irdelemek; özelde ise ülkemiz
örgütlerinin bu teknolojileri yönetim alanında hangi düzeyde kullandıklan ve bu
teknolojilerin kullanımı ile yaşadıklan değişimi tespit etmek ve incelemek, bu
çalışmanın temel sorun alanım oluşturmuştur.
3 M .T.Hanna ve J. Freeman, T he Population Ecology o f Organizations", A m erican J o n m a l o f Sociology,
V o l.8 2 ,1977, s.929-964.
4 J.W. M eyer ve B. Rowan, 'Institutionalized Organizations: Formal Structures as M yth and
A m erican J o u r n a l o f Sociology, 1977, Vol.83., s.340-363.
Reality",
3 J. Pfeffer, ve G.R. Salancik, T h e E x te rn a l C o n tro l o f O rg an izatio n s, Newyork, H arper and Row, 1978.
A. Pettigrew, " O n Studying Organizational Cultures", A d m in istrativ e Science Q u a rte rly , Vol.24, 1979, s.
570-581.
‘
7 Nitekim ülkem izde de B. Üsdiken, 13-14 Ekim 1994 tarihleri arasında TO D AİE tarafından düzenlenen Kamu
Yönetimi Disiplini Sempozyumun'da "Ö rgüt Kuramında Yeni Yol Ayırımları: Kuzey Amerika, Avrupa ve
Türkiye " başlıklı bildirisiyle yaptığı sunum da bu tartışm aya değinmiştir.
* Bu tartışm alar hakkında bilgi için şu kaynaklara başvurulabilir: J. Hassard, "M ultiple Paradigms and
Organizational Analysis : A Case Study", O rg an izatio n S tudies, Vol.12, s. 275-299; REED, M. R ethinking
O rg an izatio n , Sage Pub., London, 1992.
4
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Ülkemiz örgütlerinin özellikle, 1980'li yılların ortalarından bu yana yoğun
olarak bilgi teknolojilerine yatırımlara giderek, yönetim alanında bu teknoloji­
lerden yararlanmaya başladıkları ve bu teknolojilerin henüz başlangıç düzeyinde
olsa da kimi örgütsel değişimlerin ip uçlarım vermeye başladığı varsayımından
yola çıkılarak yapılan bu çalışma, dört bölümde yürütülecektir. Bunlardan birinci
ve ikinci bölüm, daha çok konuyla ilgili yapılan yazın taramasıyla elde edilen
bilgiler temelinde; üçüncü ve dördüncü bölüm bu kaynaklardan elde edilen
bilgiler ışığında, ülkemiz örgütleri üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına dayalı
olarak işlenecektir.
Birinci bölümde; toplumsal gelişme aşamalarına, bilgi ve yönetimine, bilgi
teknolojileri (BT) alanındaki geüşmelere ve bu teknolojilerin örgütlere sundukları
olanaklara yer verilecektir. Dört başlık altmda ele alınan bu bölümde; öncelikle
toplumlann geçirdiği aşamalara kısaca değinilerek, bugün ulaşılan aşamaya
hangi deneyim ve birikimlerle gelindiği ortaya konulacaktır. Sonra, yeni aşamada
önem kazanan bilgi kavramı ve bu kaynağı işleme ve yönetme süreçleri ile örgüt­
lerin bilgi işlem performansını değerlendirme konulan ele alınacaktır. Son
olarak, bu yeni aşamanın araçlan olan bilgi teknolojileri ve sistemlerinin temel
unsurlan ile, bu teknolojilerin örgütlere sunduklan olanaklardan söz edilecektir.
İkinci bölümde; yönetim destek sistemleri başlığı altmda, en temel
yönetsel düzeydeki ihtiyaçlara yanıt veren veri işleme sisteminden başlayıp,
yönetime rapor sunma ve kimi rutin olmayan kararlan almaya varıncaya kadar
destek sunan bilgi sistemlerini geliştirme modellerine, uygulama alanlarına ve bu
sistemlerin; planlama, kontrol ve karar almadan oluşan yönetim işlevleriyle olan
ilişkilerine yer verilecektir.
Üçüncü bölüm, ülkemizde faaliyet gösteren kuruluşlarda önceki bölüm­
lerde ele alman bilgi teknolojileri ve yönetim destek sistemlerinin, yönetim
alanında kullanım düzeyinin tespiti amacıyla yapılan araştırma ve sonuçlarına
ayrılmıştır. Araştırma kapsamına, Interpro tarafından 1994 yılı itibarıyla toplam
donanım değerleri bakımından" İlk 100 Bilgisayar Kullanıcı Kuruluş" olarak
tespit edilen kuruluşlar alınmıştır. Araştırmada tarafımdan geliştirilen anket
formu9 kullanılmıştır. Toplam 83 kuruluşun yanıtladığı bu formla elde edilen
veriler, SPSS (Statistical Packages for Social Science) paket programı ile
değerlendirilerek raporlaştınlmıştır. Burada önce araştırma kapsamında ele
alman problemler, araştırmanın amacı, önemi, varsayımları, sınırlılıkları ve
yöntemi üzerinde durulacaktır. Daha sonra, bulgular ve yorum başlığı altmda;
araştırmaya katılan kuruluşların faaliyet alanları, bilişim personel durumu, BT'ne
yaptıkları yatırımlar, kullandıkları bilgisayar sistemleri ve iletişim ağlarının yer
aldığı genel bilgilere yer verilecek ve bu kuruluşlarda yönetim destek sistemlerini
9 EK-2.
Giriş
5
kurma ve kullanma ile, bunları yönetim işlevleri ve yönetsel işlerde kullanma
düzeyleri incelenecektir.
Örgütlerde değişim, teknolojik gelişmelere koşut olarak kapasite ve yetenek­
leri hızla artan BT'nin örgütlerde her alanda kullanılmasıyla birlikte, kendini
göstermeye başlamıştır. Değişim kendini öncelikle bilgisayar destekli makinalann
insangücü yerine ikame edilmesiyle işsizlik yaratma şeklinde göstermiş, zamanla
bu işlerin kapsamım ve gereksinim duyulan personelin niteliklerini etkilemiştir.
Bilgi teknolojileriyle ortaya çıkan değişimin dinamiklerini incelemek ve buradan
elde edilen ipuçlarını değerlendirerek düzeltici kimi önlemleri zamanında almak,
örgütlerin uzun soluklu olması için kaçınılmazdır, işte çalışmanın dördüncü
bölümü bu ihtiyaçtan doğmuştur. Burada önce BT'nin örgüt yapılan, yönetim
süreçleri, iş ve personel üzerine etkileri üzerinde durulacak, ardından bu bilgiler
ışığında bilgi teknolojilerini yoğun olarak kullanmaya başlayan ülkemiz ticari
banka örgütlerindeki değişim ele alınacaktır. Çalışmada bilgi teknolojilerinin
örgütler üzerine etkilerini tespit etmek üzere, ticari banka örgütlerinin seçilme
nedeni, ülkemizde bilgi teknolojilerine yoğun yatırım yapan ve yönetsel işlerinde
ağırlıklı olarak kullanan sektörün bankalar olmasıdır. Nitekim bankalar, Interpro
tarafından her yıl yapılan Türkiye'nin "İlk 100 Bilgisayar Kullanıcısı"
sıralamasında ön sıralarda yer almaktadır.
Bu araştırmada iki kaynaktan yararlanılmıştır. Bunlardan birincisi, 1994 yılı
itibarıyla sahip oldukları toplam donanım değerlerine göre ilk 100 bilgisayar
kullanıcısı sıralamasında önde gelen ve bu kuruluşlar üzerinde yaptığım araştır­
mada yönetim işlevlerinde BT'ni yoğun olarak kullandıklarım tespit ettiğim
bankalarla bizzat yaptığım görüşmelerdir10. Bankaların örgütsel değişimden
sorumlu organizasyon metod bölümü yöneticileri, BT yönetiminden sorumlu
BÎM ve BT'ni yoğun olarak kullanan diğer bölüm (krediler gibi) yöneticileriyle
görüşmeler yapılmıştır. İkincisi ise; yazmda yer alan konuyla ilgili daha önce
yapılmış araştırmalar ve incelemelerdir. Her iki kaynaktan elde edilen bulgular
birlikte değerlendirilerek, BT'nin Türkiye'de faaliyet gösteren ticari bankaların
örgüt yapılarım ve yönetim süreçlerini nasıl etkilediğine ilişkin ipuçları elde
edilmeye çalışılacaktır. Ancak genel eğilimleri ortaya koyan bu ip uçlarının kalın
çizgiler olarak kendini göstermesi için bilgisayarlaşma açısından zamana ve bu
konuda daha çok ilerlemeye gereksinim bulunmaktadır. Çalışmanın son bölümü
ise, bu aşamaya kadar ulaşılan sonuçlara ve bunların değerlendirilmesine
ayrılmıştır.
10 Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası, Vakıflar Bankası çalışmanın üçüncü bölümünde yer verilen alan
araştırmasında BT'ni yönetsel açıdan yoğun kullanan bankalar olarak tesbit esilmiştir. Bu niteliklerinden dolayı
adı geçen banka yetkilileriyle BT'nin banka örgütlerinde gündeme getirdiği değişimi tesbit etmek üzere görüşme
yapm aya k arar verilmiştir. Konuyla ilgili önceden hazırlanan tem el başlıklar çerçevesinde bu bankaların başta
BÎM yöneticileri olm ak üzere, haberleşme, organizasyon-metod, personel ve insan kaynaklan ile kredi bölümü
yöneticileriyle görüşm eler yapılmıştır.
6
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Bu çalışmada yapılan araştırma ve incelemelerin, sanayi ötesi toplumunubilgi toplumunu- biçimlendiren bilgi teknolojilerinin örgütlere sundukları olanak­
lardan ve harekete geçirdikleri değişimin izlerinden yola çıkarak, bu yeni
aşamada yer alacak örgütleri anlama ve açıklamada kullanılabilecek yeni
paradigma ve kuramların geliştirilmesine bir nebze de olsa ışık tutacak verileri
sağlaması ümit edilmektedir.
BİRİNCİ BÖLÜM
BİLGİ TOPLUMU VE ÖRGÜTLERDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
Yirmi birinci yüzyılın eşiğinde bulunan günümüz toplumu, bugüne kadar
bilim ve teknoloji alanında ulaşılan gelişmelere paralel olarak; ilkel toplum, tarım
toplumu ve nihayet gelişiminin doruğunda olan sanayi toplumu aşamalarından
geçerek, bir başka yeni aşamanın sancılarım yaşamaktadır. Sözü edilen her
aşama, kendine özgü teori ve ilkeleriyle biçimlenen toplumsal kurum ve
uygulamalara sahne olmuş ve olmaya devam etmektedir. Tüm bu aşamaları
ortaya çıkaran, biçimleyen, derinden etkileyen ve ortadan kaldıran temel
faktörün, bilim ve teknoloji ile bu alanda yaşanan gelişmelerin olduğu görülür.
Nitekim ilkel toplumdan taran toplumuna ve tarım toplumundan sanayi toplumu­
na geçişte, üretim teknolojisi alanında ulaşılan makinalaşmamn önemi büyüktür.
Bugün ise ileri sanayi toplumundan, sanayi ötesi aşamaya geçişte vazgeçilmez ve
tükenmez bir kaynak olarak önem kazanan bilginin elde edilmesi, işlenmesi ve
yönetilmesinde ulaşılan bilgi teknolojileri belirleyici rol oynamaktadır. Öyle ki
artık bilginin ve bilgi teknolojilerinin vazgeçilmez olduğu bu yeni toplumsal
aşama, bilgi toplumu olarak adlandırılır olmuştur.
Bu yeni toplumsal aşama, ister "bilgi toplum u", ister "sanayi ötesi
toplum ", isterse "postm odernist toplum " olarak adlandırılsın; kabul edilen bir
gerçek var ki, yeni toplumsal aşamanın kendine özgü kurumlan ve ilkeleri bulun­
duğu ve artık eski kural ve ilkelerin geçerliliğini kaybettiğidir. Bu yeni aşamayı
biçimleyen faktörler olarak ileri sürülen "bilgi" ve "bilgi teknolojileri" ve
bunların sunduğu olanaklar hakkında bilgi sahibi olmak, yeni toplum düzeni
içinde varlık gösterecek örgütlerin tasarlanması, yönetilmesi ve faaliyetlerinin
sürdürülmesine önemli katkı da bulunacaktır.
8
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
A. B İL G İ TO PLU M U N A G E Ç İŞ
İnsanlık günümüze kadar kendine özgü karakteristikler taşıyan farklı
toplumsal aşamalar geçirmiştir. Bunlar sırasıyla doğa ve avlanmaya dayalı
"ilkel toplum ", arkasından, " ta rım toplum u", buhar gücünün sanayide
kullanılması ile başlayan "sanayi-endüstri toplum u" ve nihayet bilginin bir
kaynak olarak ön plana çıkması ile ve bu kaynağı işleme ve yönetmede kullanılan
teknolojideki gelişmeler neticesinde yaşanmaya başlanan "sanayi ötesi toplum ",
genel kabul görmüş deyimiyle, "bilgi toplum u"dur. Orta çağda insanlığın büyük
bölümü, ilk çağların göçebe yapısından ayrılarak, yerleşik tarım uygarlığı içinde
yaşamlarım sürdürmeye başladı. 18.ve 19.yüzyılda Sanayi Devrimi'ni gerçek­
leştiren toplumlar, sanayileşmiş ülkeler sınıfında yer ahrken; bu değişime siyasal,
ekonomik ve hukuki yapılarıyla uyum sağlamayan toplumlar, gelişmemiş ya da
gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırıldı. Bugün Sanayi Devrimi'nin öncüleri
olan ülkeler, teknolojik gelişmelerin sundukları olanakları en etkili biçimde kulla­
nabilmelerinin sonucu olarak, ileri sanayi toplumu uygarlığını aşmaktadırlar.
Alvin Toffler'in deyimiyle, ikinci dalga toplumunu oluşturan bu ülkeler, üçüncü
dalga uygarlığını yaşamaya adım atmışlardır.1 Günümüze kadar insanlık
tarihinde yaşanan gelişmelerin seyrine bakacak olursak, yerleşik tarım düzenine
geçişin ancak bin yalda gerçekleştiğini, buna karşın, tarım toplumundan sanayi
toplumuna geçişin yalnızca üç yüzyılda gerçekleştiğini görürüz. Bugün toplumsal
gelişmelerin seyri oldukça hızlanmıştır. Nitekim bu yeni uygarhğa geçişin çok
daha kısa süre içinde olacağı beklenmektedir.
Sanayi ötesi toplumlar olarak adlandırılan üçüncü dalga toplumlannı büyük
bir kitle, artık günümüzde toplumlan derinden etkileyen ve biçimlendiren bilgi ve
bunu işleyen teknolojide ulaşılan ileri aşama nedeniyle "bilgi toplumu" olarak
adlandırmaktadır. Her ne kadar bugün, uygarlığın ulaştığı düzeyi adlandırma
üzerinde henüz tam bir fikir birliğine varılmış değilse de, yeni uygarlığı
betimlemek üzere kimileri "uzay çağı", kimileri ise "elektronik çağ"dan sözetmektedir. Ancak, özellikle 20. yüzyılın son çeyreğine damgasını vuran ileri bilgi
teknolojileri ve bunların toplumsal ve ekonomik gelişmeye sundukları olanaklar,
Toffler'in üçüncü dalga olarak betimlediği uygarlığın "bilgi toplumu" ya da
ülkemizde kimi yazarların benimsediği şekilde, "bilişim toplumu" olarak
adlandırılmasının isabetli bir tanım olduğunu göstermektedir. Bugün işleyiş
biçimi, kurumlan, normlanyla ikinci dalga olarak adlandırılan sanayi top­
lumundan oldukça farklı niteliğe sahip olan bu uygarlık, nasıl adlandınlırsa
adlandırılsın, yapışım belirleyen bir takım özellikleri bünyesinde taşımaktadır. Bu
çalışmada, günümüzde ulaşılan uygarlık düzeyinin bilgi toplumu terimi ile
1 Alvin Toffler, (Çev. Ali Seden) Ü çüncü D alga, Bilimsel Sorunlar Dizisi, Altın Kitaplar, 1981.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
9
betimlenmesi benimsenmiştir. Bilgi toplumu, bilgi üretimi ve etkdeşiminin olduğu
toplum olarak düşünülmektedir. İlerleyen bölümlerde bu topluma geçişte yaşanan
değişimler ve genel olarak bu toplumun temel özellikleri üzerinde durulacaktır.
1. TARIM TOPLUMUNDAN SANAYİ TOPLUMUNA
Toffler'in birinci dalga olarak betimlediği tarım toplumunun egemen olduğu
dünyada insanlar, ilkel ve uygar olarak ayrılmaktaydı. İlkel olarak adlandırılan
insanlar kabileler halinde yaşayan, avlanma ve meyve toplama suretiyle yaşam­
larım sürdürme çabasmda olan ve dolayısıyla tarım devrimi ile karşılaşmamış
kişilerdi. Uygar olarak adlandırılan toplumda ise, insanlar yerleşik düzende
tarımla uğraşmakta ve geçimlerim toprağı işlemek suretiyle sağlamaktaydı. Bu
toplumlarda ekonominin, aile yapısının ve kültürün temelinde "to p ra k " bulun­
maktaydı. Temelde merkeziyetçi olmayan ekonomik yapı içinde, her topluluk
kendi ihtiyaçlarım karşılayabilmekteydi. MÖ 8000 yıllarında başlayan ve
yaklaşık olarak 1750'lere kadar süren tarım toplumunda basit bir iş bölümü
bulunmaktaydı2. Sınırları oldukça belirli olan toplumsal sınıflan; soylular, din
adamlan, savaşçılar ve köleler oluşturmaktaydı. Sanayi toplumu işte bu nitelik­
lere sahip bir dünyada varlık göstermeye başladı. Kitle halinde üretimlerin
yapıldığı büyük fabrikalar, tarlaları sürmek üzere geliştirilen traktörler, bürolar­
daki daktilo makineleri ve hayatı kolaylaştıran diğer pek çok alet, araç ve gereç
sanayi toplumunun yarattığı ürünler olarak karşımıza çıkmıştır3. Bu getirileri ile
sanayi toplumu dünyaya en etkili damgasını vuran dalga olmuştur.
Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçerken insanlığın yaşadığı değişme,
yenilenme ve dönüşüm süreci, günümüzde bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişme­
lerle varlık bulan bilgi toplumuna dönüşümde de oldukça kapsandı ve derin
yaşanmaktadır. Bilgi teknolojileri insanlığa yeni fırsatlar yaratırken, toplumun
yapısını da şekillendirmektedir. Elbette bu toplum içinde faaliyet gösteren ve
yaşama savaşı veren örgütler ve bireyler de bu değişime ve yenilenme sürecine
doğrudan maruz kalmaktadırlar. Bilgi toplumunun gerektirdiği yapısal ve köklü
değişimleri yapabilmek, örgütler için yaşamsal bir zorunluluk olarak ortaya
çıkmaktadır. Sanayi toplumu, teknolojik gelişmelerin ekonomiye ve üretim
sürecine girmesiyle, tarıma dayah geleneksel toplum yapısının çözülmesiyle
doğmuştur. Bu değişim sürecinde ortaya çıkan yeni sosyal yapdan ve yeni
durundan şöyle özetleyebiliriz:
2 a .k , s.33.
3 a . t , s.45.
10
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
- Evlerde ve el tezgahlarında yürütülen üretim fabrikalarda yapılır oldu.
Böylece konut ve işyeri birbirinden ayrıldı. Bu durum evden işe, işten eve yoğun
bir trafik akışına neden olmuştur.
- Fabrikalarda yürütülen kitle üretim, kent yapısını ve kentleşmeyi değiş­
tirmiştir. Geniş olan aile yapısı kan, koca ve çocuklardan oluşan çekirdek yapıya
dönüşmüştür.
- Tarım toplumunda serf olan köylüler, sanayi toplumunda endüstri işçisi
olmuştur. Toprak sahibi olan aristokratlar ise sanayi toplumunun buıjuvazileri
olarak toplumun üst ve saygın sosyal kesiminde yer almışlardır.
- Sanayi toplumunda tanm toplumunun tüm kurum lan yenilenmiş ve bun­
lara yenileri eklenmiştir. Gerek kurumlar, gerek bireyler için akılcı davranışlar
ön plana geçmiştir. Bunun sonucu olarak işbölümü, ekonominin vazgeçilmez
unsuru olmuştur. Yeni teknolojilerin üretimde kullanılması ve işbölümü kitle
üretimlere olanak sağlayarak sürekli olarak üretim artışına neden olmuştur.Bu
durum ülkeleri, gerek üretime girdi olan hammaddelere ulaşma, gerekse çok
büyük hacimlerde üretilen ürünleri pazarlamak üzere, yeni pazar arayışlarına
zorlamıştır.
- Sanayi toplumuna geçildiğinde, taran toplumunda yüzde 80'lere varan
tarımsal üretim, yerini sanayi ürünlerine bırakmıştır. Öyle ki bu dönemlerde,
tarımsal ürünlerin payının yüzde 5'lere kadar düştüğü görülmüştür. Sanayi töplumunun başlangıcında gıda ve tekstil gibi temel ürünlerle ilgili sektörlerde önemli
geüşmeler sağlanırken, sonraları demir çelik, kimya, otomobil ve uçak gibi ara ye
yatırım mallan sanayi ağırlıkla gelişmeye başlamıştır.
Sanayi toplumu yukanda belirtilen gelişmelerin sonucunda teknolojisi, eko­
nomisi ve sosyal yapısı ile öncülü olan tarım toplumundan oldukça farklı yeni bir
toplum yaratmıştır. Dinamik özellik taşıyan bu yapı sürekli olarak gelişmekte ve
değişime uğramaktadır. Tarım ve sanayi toplumunun genel yapışım ortaya koyan
özellikler Tablo l'de özetlenmiştir.
2. SANAYİ TOPLUMUNDAN BİLGİ TOPLUMUNA
21.yüzyıla geçişe çok az zaman kala, insanlık bugün sanayi devrimi ile
yaşanan köklü değişim ve dönüşüme benzer bir süreci yaşamaktadır. Başlangıcı
20.yüzyılın son çeyreğine rastlayan bu dönüşümde yeni toplum düzeninde yer
alacak kurumlar ve yapılan bugünden kısmen belirginleşmiştir. Yeni toplum
yapısı ve işleyişinin nasıl olacağı konusunda, pek çok araştırmacı ve fütürist,
düşünceler üretmekte ve çeşitli kestirimlerde bulunmaktadır. Tüm bu araştır­
macıların üzerinde hem fikir olduklan gerçek, artık sanayi toplumunun
doğurduğu kurum, norm ve kuramların bugün sürekli değişen toplumsal yapıya
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
11
uymadığı ve bu yeni durumlara uygun yapı ve kuramların geliştirilmesi
gerektiğidir. Buradan hareketle, bugünün toplumsal yapışım biçimlendirmeye
yönelik yeni olguların ortaya atıldığı görülmektedir.
Peter Druker'a göre günümüzde en büyük değişme, "devlet anlayışı ya da
ekonomi biliminde" olmayıp, özellikle kapitalist toplumlann sanayi toplumundan
bilgi toplumuna geçmesinde olmaktadır. O'na göre bu değişim; bilgi işçiliğine
geçiş, bilgi ve eğitime olan yöneliş, bilginin hızla ekonominin temeli ve gerçek
sermayesi haline gelmesi, örgütlerin bilgiye dayah kuruluşlara dönüşmesi, bilgi
işçilerinin toplumun değer ve normlarım belirleyen gruplar olması gibi niteliklere
sahiptir.4 Değişimin ana hatları olarak sayılan bu niteliklerin hepsinde ortak bir
kavrama "bilgi"ye dayamldığı görülür. Geleceğin toplumlanm ve dolayısıyla bu
toplumda yer alan örgütleri ve bireyleri doğrudan etkileyen bilgi olgusu ilerleyen
bölümde detaylı olarak incelenecektir.
Tablo 1 : Tanın ve Sanayi Toplumunun Yapısını Belirleyen Özellikler
Sanayi Toplum u
Tarım Toplumu
Kömür, gaz, petrol
(fosile dayah yenilenemeyen)
Eneıji
İhsan/hayvan gücü, su, rüzgar
(Yenilenebüen)
Teknoloji
Vinç, kaldıraç, pres (kas gücüne Montaj hattı, fabrikalar
dayalı)
(işiten, duyan, dokunan
makineler)
Aile Yapısı
Toprağa bağlı geniş aile
Fabrikalarda çalışan çekirdek aüe
Eğitim
Yok denecek kadar az
Çok önemli
Kurumsallaşma Yok
İletişim
Tüzel kişilik, sınırlı sorumluluk
geliştirilmiş
Basit bilgi alış-verişi (söz-işaret) Kitle iletişim araçları
KAYNAK: Y azar Alvin Toffler'in Üçüncü D alga adlı kitabından yararlanılarak düzenlemiştir.
Bilginin önem kazandığı ve bilgi teknolojilerinin bu yeni toplumsal yapıyı
biçimlendirmede itici rol üstlendiği sanayi ötesi toplumu tanımlayan açıklamalar
üzerinde durmak, bilgi toplumunun neyi ifade ettiğim anlamada yararlı olacaktır.
Bilgi toplumu, her şeyden önce bilgiye değer veren, kullanmasını bilen ve bilgi
üretebilen toplumdur. Bu toplum bilgi teknolojilerinden yaygın biçimde
yararlanmasını bilen aktif ve edilgenlikten kurtulmuş toplumdur. Bu özellikleri ile
bilgi toplumu, bilgi teknolojileri ile biçimlenmektedir. Bilgisayar,' donanım,
yazılım, iletişim ve sistemlerinden oluşan bilgi teknolojileri, günümüzde insan
Peter Druker, ( Çev. Birtane Karanakçi) Y en i G erçek ler, T ürkiye İş Bankası Kültür Yayınlan,Genel Yayın
No:315, Tisam at Basım Sanayii, 1991, Ankara, S.177-178.
*
12
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
yaşamının, evriminin dinamiğini oluşturmaktadır. Bilgi teknolojileri dünyada
köklü değişimlere neden olmuştur ve yakın gelecekte de olmaya devam edecektir.
Bilgi toplumunda, sanayi toplumunda ön planda olan maddi ürünler yerine,
bilgi teknolojileri sayesinde bilgi üretimi önem kazanmaktadır. Sanayi toplumuna
geçişin temel motoru, buharlı makinelerin keşfi olurken, bilgi toplumuna geçişte
bilgisayarlar, iletişim teknolojisi, mikro elektronik, robotlar, biyoteknoloji ve
^fiber optikler gibi yeni makine ve malzemelerin üretimi, itici rol oynamaktadır.
Bir toplumun bilgi toplumu aşamasını yaşamaya başlamasını tespit etmede
şu iki kritere bakılabilir: (1) Bilgi sektörü payının GSMH'daki payı (2) Bilgi
sektöründe çalışan işgücünün toplam nüfusa oram. Bu tespitte kullanılabilecek
bir başka kriter de kişi başına telefon sayısı ya da uluslararası yapılan telefon
görüşmesidir. Bu kritere bakıldığında; 1980 yılında bilgi toplumu aşamasını
yaşayan ABD'de 100 kişi başına düşen telefon sayısı; 78.8, İngiltere'de 47.7,
F.Almanya'da 46.4, Japonya'da 46 ve îşviçre'de 40.1 iken; henüz sanayileşmesini
yeni yeni gerçekleştiren G.Kore'de 9, Yunanistan'da 28.9 ve ülkemizde ancak
4.2'dir. 1984 yılma gelindiğinde kişi başına düşen telefon sayısı en yüksek artış
oram ile (%92) G.Kore'de 17.3'e, ülkemizde %69 artış ile 7.1'e, F.Almanya'da
%28 artış ile 59.9'a, Yunanistan'da %23 artış ile 35.5'e ve bilgi toplumunu
yaşayan Japonya'da daha düşük artış oram (%16) ile 53.5'e yükselmiştir5.
Görüldüğü gibi, ülkemizde 1980'lerin başmda iletişim olanakları içinde en temel
araç olan telefon sayısı bakımından diğer ülkeler arasında oldukça alt şualarda
yer alırken, 1984 yılına gelindiğinde bilgi toplumu olmada bir adım öne geçmek
üzere yüz kişi başına telefon sayısını, giriştiği köklü iletişim alt yapı çalışma­
larıyla bir nebze de olsa yükseltmiştir. Elbette ki bilgi toplumu olmada bu kriter
tek başına bir gösterge olmasa da kaba taslak ülkenin ne ölçüde bildirişimde bu­
lunduğunun bir göstergesi olarak fikir verebilmektedir. Diğer taraftan, uluslar­
arası kişi başına düşen telefon görüşmesi kriterine göre ülkemizin durumuna
bakıldığında, bu kriter de ülkemizin, henüz bilgi toplumu olma sürecinde oldukça
başlarda olduğunu göstermektedir (Tablo 2 )6.
Günümüzde insanlık teknolojik yenilikler ve bunların yönetimi konusunda
sanayi toplumunun insanına göre daha bilinçlidir. Bilgi toplumunun getireceği
yenilikleri yönetmede daha donatımlı olan ulusların, bu yeni toplum düzeninde
dönüşüm ve değişim sürecine daha duyarh olması ve zaman geçirmeden uyum
sağlaması, gelecek dünya düzeninde üstün olmasına katkıda bulunacaktır.
5 S tatistical Y earb o o k s, UN, 1980,1984.
6 Bu tablo Computerworld dergisinde yer alan Enformasyon Fakiriyiz: Bazı Ülkelerde Kişi Başına Uluslararası
Telefon Görüşmesi (M I'IT ) tablosundan yararlanılarak hazırlanmıştır. Computerworld Monitor, S. 3, 16-22
Ocak 1995.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
13
Tablo 2
Bazı Ülkelerde Kişi Başma Düşen Uluslararası Telefon Görüşmesi (1990, OECD)
Ü lkeler
L ü k sem b u rg
.İsv içre
G örüşm e Sayısı
423.7
209.2
B elçika
82.-3
O E C D O rta la m a sı
21.1
İsp an y a
18.4
Japonya
9.4
T ü rk iy e
3.4
D ü n y a O rtalam ası
7.3
Bilgi toplumuna doğru yol alırken, bu dönüşümle ortaya çıkabilecek bir
takım yönetsel sorunlar üzerinde durmak gerekecektir. Bu sorunları şöyle sıra­
layabiliriz:7 Uygun bir örgüt yapısı tasarlamak; üst yönetim kademelerinde
çalışacak personelin temin edilmesi, hazırlanması ve sınanmasını sağlamak çok
sayıda uzmanın bulunduğu kuruluşlarda gelecekle ilgili görüş ve düşüncelerde
birlik sağlamak ve uzmanların ödüllendirilmeleri, takdir edilmeleri, mesleki
ilerlemelerini sağlayacak yollar geliştirmek. Bu sorunları incelemek ve bunların
yanıtlarını araştırmak, bilgi toplumuna geçişi kolaylaştırıcı rol oynamaktadır.
Sanayileşmeyi henüz gerçekleştirme çabasında olan ülkemizde, bu konular
üzerinde vakit geçirmeden durmak, 21.yüzyıla her açıdan hazır olmak bakımın­
dan önem taşımaktadır. Bunun için her şeyden önce, bilgi kavramına daha yakın­
dan bakmak gerekir. Bu toplumun temel direği ve vazgeçilmez kaynağı olan
bilginin; işlenmesi, yönetilmesi ve örgütler için önemi üzerinde durmak, öncelikli
konular arasmda bulunmaktadır.
B. Ö R G Ü T L E R D E B İL G İ V E Y Ö N ET İM İ
Bilgi teriminin sanayi ötesi toplum aşamasına geçişin yaşandığı günümüzde
sıkça kullanıldığına tanık olmaktayız. Bu terim gerek İngilizce'de gerek
Türkçe'de farklı anlamlar yüklenerek kullanılmaktadır. Örneğin İngilizce'de
information ve knowledge terimleri kimi zaman aynı anlamda kimi zaman ise
farklı anlamlar yüklenerek kullanılmaktadır. Ülkemizde de bu terimlerin karşılığı
olarak veri ve bilgi deyimleri zaman zaman aynı anlamda zaman zaman ise farklı
anlam ifade edecek şekilde kullanılmaktadır. Ancak sanayi ötesi topluma sahip
olduğu önemden dolayı adım veren bu terimlerin bilgi teknolojileri ve sistemleri
7 a-k., s.219.
14
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
alanında kullanımlarına dikkat etmek gerekmektedir. Çünkü bu terimler aşağıda
açıklanacağı üzere farklı içeriklere sahiptir. Dolayısıyla bilginin yönetiminde de
bu farklılığın göz önünde bulundurulması, konuyla ilgili rasyonel kararların
alınm asın a zemin hazırlayacaktır. Bu bölümde bilgi kavramı açıldığa kavuşturul­
duktan sonra sırasıyla; örgütlerde bilginin önemi, bilgi işleme süreci ve yöntem­
leri, örgütlerin bilgi işlem performanslarının değerlendirilmesi ve bilgi kaynakla­
rının yönetimi ele alınacaktır.
1. KAVRAMSAL OLARAK BİLGİ
Çok boyutlu bir kavram olması nedeniyle bilgi, değişik bağlamlarda değişik
amaçlar için, farklı biçimlerde kullanılabilmektedir. Bunlardan veri (data) ve
bilgi (inform ation) kavranılan, sık sık kanştınlm akta ve kimi zaman bu kavram­
lar yanlışlıkla birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Bilgi teknolojileri ve sistem­
leri yazınında, bu iki kavrama ilaveten üçüncü bir bilgi kavramı -üst bilgi (knowledge)-daha bulunmaktadır ki, aşağı yukan bu kavram da ilk bakışta diğer iki
kavramın yüklendiği anlamı çağnştırmaktadır. Ancak, bu üç terim anlam
bakımından birbirlerinden farklıdır. Her biri bilgi işleme sürecinin değişik
aşamalarında çıktı olarak ortaya çıkan ürünlerdir.
Bu açıdan bakıldığında veri, bu sürecin temel hammaddesi olarak ve çeşitli
sembol, harf, rakam ve işaretlerle temsil edilen, ham işlenmeye hazır işlenmemiş
gerçekler ya da izlenimlerdir.8 Ülkemizde bilişim alanındaki pek çok kavramın
tanımlanması ve yerleşmesine büyük katkıları olan Köksal'a göre veri, "Olgu,
kavram ya da komutları, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimsel ve uzlaşımsal bir gösterimi"9 dir. Bilgi ise, verilerin, karar alma sürecine destek suna­
cak şekilde anlandı bir biçime getirilmek üzere, analiz edilerek işlenmesiyle ulaşı­
lan sonuçlardır. Koksal bu tanıma benzer şekilde bilgiyi, "Bilgi işlemde kullanı­
lan uzlaşımsal kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam"10 olarak
tanımlamaktadır. Bilgi mevcut karar durumu ile doğrudan ilgilidir. Ü st bilgi
terimi de spesifik bir amaca yönelik olarak bilgilerin çeşitli analiz, sınıflama ve
gruplama işlemlerinden geçirilerek, ileri zaman diliminde potansiyel olarak kulla­
nılma hazır hale getirilmiş bilgidir.11 Üst bilgi, yargılama ile elde edilen deneyim­
lerdir. Üst bilgiler, biçimsel olarak kütüphanelerde ya da dokümantasyon merkez­
lerinde tutulmaktadn. Bu bilgilerin gelecekte kullanılma potansiyeli olduğu
* A M Me Donough, In fo rm a tio n E conom ics A nd M a n ag em en t System s, Me Graw Hill, New York, 1963,
S.71.
9 Aydın Koksal, Bilişim T e rim le ri Sözlüğü, T ü rk Dil Kurumu Y ayınlan, No: 476, Ankara, 1981, S.84.
10 ajk., s.26.
11 a-k., s.87-88.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
15
varsayılır.12 Veri, bilgi ve üst bilgi olarak tanımladığımız temel bilişim terimle­
rinin iletişim esnasında sahip oldukları nitelikleri belirtmek üzere, şöyle bir sınıf­
lama yapılabilir (Şekil 1).
Veri ve bilgi arasındaki farkı anlamak; iki nedenden dolayı önem arz
etmektedir. Birincisi, yöneticilerin bilgi gereksinimleri ile veri temelli gereksinim­
lerine göre tasarımlayabilme; ikinci ise, karar verme düzeyindeki kişilere veri
yerine, bilgi sağlama gerekliliği olmaktadır.Veri her ne kadar karar alıcıyı bilgi­
lendirmede kullanilan temel malzeme ise de, eldeki tüm veriler etkili kararlar
almada gerekli bilgi üretemeyebilir. Pek çok örgütte oldukça fazla verilerin
tutulduğu bir veri havuzu olmasına karşın, karar alıcıların, bu geniş veri havuz­
larından yararlanma olanakları kısıtlı olabilmektedir. Bu duruma meydan verme­
mek için, örgütün bilgi sistemi tasarlanırken, "bilgi" ile ne kastedildiğinin ortaya
konması gerekir. Bilgiler karar vericinin ihtiyaçlarım karşıladığı sürece bir anlam
taşırlar. Kişisel ve örgütsel etkili kararlar almada kilit rol üstlenen bilgilerin,
belirli niteliklere sahip olması gerekir. Bilginin değerini belirleyen temel
nitelikler;
doğruluk, noksansızlık, zamanlılık, uygunluk, yerindelik ve
ucuzluktur.13
\
Şekil 1: Veri, Bilgi, Üst Bilgi
KAYNAK: IBM Sem iner N otlan, 1993 (Yayınlanmamış)
12 Me Luhan, L., The Gutenberg Galexy, University o f Toronto, USA, 1962.
u Larry Long, M a n ag em en t In fo rm a tio n Systems, Prentice-Hali, New Jersey, 1989, s. 10-11.
16
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
D oğruluk, karara esas olacak bilginin sahip olması gereken en temel
niteliktir. Bilgiler hatalardan arındırılmış olmalıdır. Kararın niteliğine göre doğru­
luk derecesi farklılık gösterebilir. Kimi kararlarda yüzde yüz doğru bilgilerin
olması gerekirken, kimilerinde ise, bu oranda doğru bilgiye sahip olmak hem
ekonomik, hem de rasyonel olmayabilir. Doğruluk derecesinin düşük tutulduğu
bilgiler için karar verici, kabul edilebilir düzeyde doğruluk derecesini benimser.
Bilginin doğru olması, etkin kararlar almada tek başına yeterli değildir. Bilginin
doğru olmasının yanı sıra noksansız da olmalıdır. Eksik bilgi ile ulaşılan karar­
larda hata olasılığı oldukça fazladır. Örneğin fayda\maliyet analizi; fayda ile ilgili
tam bilgi ortamında, maliyetle ilgili noksan bilgi ortamında yapıldığında kârlı
olmayan projelere onay verme riskini doğurur. Noksansız bilgiye sahip olmak
amacıyla gerekli-gereksiz ayırımı yapmadan her türlü bilgiyi karar vericiye
sunmak da olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle bilgilerin uygunluk
kriteri bakımından da test edilmesi gerekir. K arar vericiye sunulan bilgiler doğru,
noksansız ve uygun olabilir, ancak karar esnasında bu niteliklere sahip bilgiler
yoksa, ya da geç ulaştırılmışsa; bu bilgilerin hiç bir değeri olmayacaktır. Bu
nedenle bilginin zam anında karar vericiye ulaşması gerekir. Bu ise, bilgilerin
veri toplama ve işleme sürecinden zaman kayıplan olmadan kısa sürede geçme­
sini gerektirir. Ancak veri işleme sürecinin hızı ile ulaşılan sonuçların doğruluk
derecesi arasmda ters bir ilişki vardır. Bu ilişki göz önüne alınarak bilgilerin
istenilen düzeyde doğru ve zamanlılığını sağlamaya özen gösterilmelidir.
Y ukanda sayılan niteliklere sahip bilgiler, karar vericinin anlayabileceği ve
etkili olarak kullanabileceği şekilde iletilmelidir. Böylece karar için gerekli
bilgileri edinen karar vericinin eyleme geçmesi sağlanır. Aksi halde yorumlanamayan ve anlaşılmayan bilginin karar vericiye hiçbir faydası olmaz.
Davis, bilginin kalitesini etkileyen iki faktörden söz etmektedir. Bunlar
taraflılık ve hatadır. Taraflılık faktörünü ortadan kaldırmak, karar verici için
nispeten kolaydır. Çünkü tara f tutulduğunun farkına varan karar vericinin buna
göre düzeltmelere gitmesi mümkündür. Hatayı düzeltmek daha zor ve uzun bir
süreç gerektirir. Bilginin hatalı olması genellikle; ölçme ve toplama yöntemlerinin
yanlış olması, veri işlemede hatalı yöntem kullanma, verinin kayıt edilmemesi
(unutma, kayıp vb gibi nedenlerle) ya da yanlış kayıt edilmesi, kullanılan prog­
ramların yanlış olması ya da yanlış dosyalama yapılması gibi durumların
sonucunda ortaya çıkmaktadır.14 Bu hatalardan kurtulmak için, veri işleme
sürecinin her aşamasında kontrol işlemine önem verilmelidir.
rü,
Son yıllarda hammadde, işgücü ve sermayeye göre önemi artan bilgi faktö­
yöneticileri bilgi kaynaklarım etkin yönetme arayışına yöneltmiştir.
14 Cengiz Yılmaz, Bilgi İşlem ve Y önetim Bilgi Sistem i, Erciyes Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi, Yaym No: 2, Kayseri, 1988, s. 22-23.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
17
Yöneticiler bilgi kaynaklarını yönetmede şu hedefleri gerçekleştirmeye özen
gösterir olmuşlardır:15 (1) Etkin bir yönetim bilgi sistemi kurmak suretiyle
işletmenin değerini yükseltmek (2) Karar ahcıya doğru zaman diliminde doğru
biçimde, doğru bilgiler kazandırmak. Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle örgütün
bilgi gereksiniminin tam olarak ortaya konması gerekir.
2. ÖRGÜTLERDE BİLGİNİN ÖNEMİ VE BİLGİ GEREKSİNİMİ
Günümüzün politik, sosyal ve ekonomik örgütlerinin giderek karmaşık
yapıya bürünmeleri, bunların yönetimi ve denetiminde daha fazla bilgiye
gereksinim duyulmasına yol açmıştır. Çağdaş örgütlerde ihtiyaç duyulan bilgi
miktarı da hacimsel olarak gün geçtikçe artmaktadır. Bu denli çeşitlenen ve
büyük hacimlere ulaşan bilgi yığınlarım anlamak, yorumlamak ve anımsamak,
gerek kapasite ve gerekse zaman bakımından olanaksızdır. Örgütlerde bu tür
bilgiler ancak sistematize edilerek etkili ve verimli kullanılabilir. Genel olarak,
örgütlerde geçmişi hatırlamak, bugünü izleyebilmek ve geleceği planlamak
amacıyla bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır.
Bugün artık bilgi, ekonomide en temel kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hammadde, sermaye ve işgücünden oluşan geleneksel üretim faktörleri ikincil
öneme sahip olmuşlardır. Bu kaynaklan belirli bilgi sağlandığı müddetçe kolayca
elde etmek mümkün olabilmektedir. Ancak bilgi kendi başına bir şey üretemez,
yalnızca bir iş-görevle bütünleştiğinde üretken olabilir. Bu nedenle bilgi toplumu,
örgütler toplumudur ve bu örgütlerin amacı uzmanlık bilgilerini bir işe entegre
edebilmektir.16 Bilgi kişisel ve örgütsel kararların temelini oluşturur. Örgütsel
hedeflere ulaşmak için tüm örgüt düzeylerinde bilgiye ihtiyaç duyulur. Ancak
ihtiyaç duyulan bilginin türü, yapısı ve içeriği bu bilgiyi kullanan birimin işlev­
lerine göre farklılık gösterir. Örgütün alt düzeylerinde bulunan, yürütmeden
sorumlu yöneticilerin bilgi ihtiyaçları rutin, günlük, yürütme ile ilgili kararlar için
olurken; orta düzey ve özellikle üst düzey yöneticilerin bu ihtiyaçları uzun
dönemli kararlar alma ve politikalar oluşturmada ortaya çıkar.17
Örgütün alt kademelerinde alman kararlan çok sayıda ve sürekli tekrar eden
nitelikte olup, çoğunlukla bu kararlar programlanabilme özelliğine sahiptir. Bu
özellikleriyle alt kademede, daha çok ayrıntılı ve çoğunlukla örgüt içi bilgilere
ihtiyaç duyulur. Buna karşın, üst düzeylerde politika geliştirme ve planlamaya
yönelik programlanamayan kararlar alındığı için, daha çok özetlenmiş (örgüt içi
ve dış kaynaklı) bilgilere gereksinim vardır. Günümüz örgütlerinin yaşamsal
11
“
Larry Long, a.g.e., s . l l .
Peter Druker, "The New Society o f Organizations", H a rv a rd B usiness Review, Sept-OcL, 1992, s.95-104.
17 Cengiz Yılmaz, a.g.e., s.28-29.
18
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
kaynağı olan bilginin de bir maliyeti söz konusudur. Ancak soyut nitelik taşıyan
bu kaynağın maliyetini belirlemek zordur. Diğer taraftan, bilginin ekonomik
olup-olmadığımn tespitinde maliyeti ile karşılaştırmaya tabi tutulacak bir başka
değişkene - bilginin değeri - ihtiyaç duyulur. Bilginin değeri; yukarıda ayrıntılı
olarak anlatılan doğruluk, kolay, hızlı ve zamanında elde edilebilme, ihtiyaçlara
uygun olma, açık, kapsamlı ve esnek olma gibi niteliklerle belirlenir. Bilgi diğer
kaynaklardan farklı olarak kullanıldıkça değer kazanmaktadır. Bilginin değeri en
anlamlı bir biçimde bir karar bağlanımda kullanıldığında açıklanabilir. Bilgi
alınacak kararlan ve yapılacak işleri etkilediği oranda değerlidir. Bilginin
ekonomik olması için bilgiyi elde etmenin maliyeti onun değerinden yüksek
olmalıda.
Bilgi sistemlerinin amacı; bilginin maıjinal değerinin o bilgiyi elde etmenin
marjinal maliyetine eşit olduğu optimum noktaya erişmektir. Bilginin değer ve
maliyetini belirlemek örgütün bilgi sisteminin boyutunu belirlemede önem taşı­
maktadır. Bir bilgi sisteminin boyutu, tutulan bilgilerin değeri ile maliyetinin eşit
olduğu noktaya kadar genişletilmelidir. Örgütlerde bilgisayara dayah bir bilgi
sistemi tasarlamak ve gerçekleştirmek için bilgi ihtiyacı örgüt ve uygulama olmak
üzere iki düzeyde belirlenmelidir. Örgüt düzeyinde belirlenecek bilgi ihtiyacı ile
örgütün bilgi mimarisi tanımlanmış olur. Uygulama düzeyinde belirlenecek bilgi
ihtiyacına göre oluşturulacak bilgi sistemi, örgütün bir birimine ya da bir faaliye­
tine hizmet sunar. Bu özelliği ile uygulama olarak geliştirilen bilgi sistemi,
örgütün genel bilgi yapısının bir alt sistemi olmaktadır. Örgütlerde bilgi sistemi
tasarımına giderken, bu iki düzeyi ayırt etmek gerekir. Örgütün bilgi gereksinim­
leri örgütsel düzey yerine uygulama düzeyinde ele alınırsa aşağıda belirtilen bir
takım sorunlarla karşılaşılır:18
1. Bilginin bir uygulamaya ait olması halinde diğer uygulamalar için aynı
bilgiye erişimde güçlük çıkabilir. Aynı bilginin birden fazla bilgi yapısı içinde yer
alması tutarsız bilgilerin doğmasına neden olabilir.
2. Yeni uygulamalar için bilgi yapılan tasarlamak, mevcutlan yeniden
tasarlamayı gerektirebileceği için fazla maliyete neden olabilir.
3. Herhangi bir uygulamaya ait bilgi, o uygulama için geliştirildiğinden, bir
başka iş için yapılacak plansız sorgulama ve analiz yapma, zor ve maliyetli
olabilir.
Bu tür sorunlara meydan vermemek için, bilgiyi örgütün bir kaynağı olarak
ele almak ve bilgi ihtiyaçlarım örgüt düzeyinde belirlemek gerekir. Böylece
örgütün çeşitli birimleri, örgüt düzeyinde tutulan ortak bilgiyi kolaylıkla sorunsuz
paylaşma olanağı elde eder.
'* Albert L. Lederer ve Aubrey L. Mendelow, "Information Systems Planning: Top Management T akes Control",
Business H o rizo ns, May-June 1988.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
19
Günümüzde ilişkisel bilgi modellerinin, 4.kuşak programlama dillerinin ve
çeşitli kullanıcı ara birimlerin geliştirilmesiyle örgütün bilgi ihtiyaçlarının tes­
pitinde klasik metodolojiler yerine yeni yöntemler kullanma şansı doğmuştur.
Klasik metodolojide, bilgi ihtiyaçları uygulama düzeyinde belirlenmekte ve ana­
listler tasarımı kullanıcı isteklerine göre yapmaktadır. Bu yaklaşımda kullanıcı
ve analist arasında yeterli işbirliği yapılamamaktaydı. Kullanıcı tam olarak ihti­
yaçlarım belirleyememekte ve temel tasarım kararlarından habersiz kalmaktaydı.
Yeni yaklaşıma göre; bilgi ihtiyaçlarının tespitinde, hazırlık ve modelleme
olmak üzere iki ana aktivite yürütülmektedir. H azırlık aşam asında; ihtiyaçlar
tespit edilmekte ve var olan sistem anlaşılmaya çalışılmaktadır. Bu aşama
modellemeye zemin teşkil edeceği için oldukça titiz yapılmalı ve şu noktalara
dikkat edilmelidir: İhtiyaçlar çok iyi ortaya konmalıdır; sistemi kullanacak olan
ya da bundan yararlanması söz konusu olan kişilerle sistemin getireceği değişim­
lerle ilgili görüşmeye gidilmelidir; gerek fonksiyonel düzeydeki yöneticiler, gerek­
se operasyonel düzeydeki çalışanların karşdaştıklan sorunlar derlenmek, yeni
sisteme olan tepkileri toplanmalıdır; yeni sistemde operasyonel düzeyde çalışan­
ların yetenekleri, mevcut donanım ve yazılım nedeniyle kısıtlamalar ve
zorunluluklar ortaya konmalıdır.
M odellemede; örgütün gerçeklerini ve amaçlarını ihtiyaçlar doğrultusunda
belirleme ve belgeleme yoluna gidilir. Modelleme faaliyeti veri ve işlem modeli
olmak üzere iki alt bileşen çerçevesinde yürütülür. Bilgi modelinin temelini
örgütün izlemek durumunda olduğu ilişkili bilgi elemanlar seti olarak "entity-varlıklar" oluşturmaktadır. Bilgi modelinin belirlenmesinde sırasıyla şu işlemler
yapılmaktadır19:
1. "Entity "lerin belirlenerek grafiklerinin çizilmesi. Bu aşamada ihtiyaç
olarak belirlenen bilgi elemanlarının "Entity" olup-olmadığı kontrol edilir,
bunların hangi bilgi elemanlarından oluşacağı tespit edilir ve belirlenen "Entity"
lerin grafikleri çizilir.
2."Entity" tanımlarının yapılması ve bunları oluşturan bilgi elemanlarının
üstelerinin hazırlanması. H er "Entity"nin ilişki içinde olacağı diğer 'entity'ler
belirlenir. Burada aynı zamanda "Entity'ler için gerekli bilgi elemanları tespit
edilir.
3. Bilgi elemanlarının tanımlanması. Bilgi elemanlarının tek tek özellikleri,
olası değerleri ve anlamlan belirlenir.
Örgütsel düzeye göre gereksinim duyulacak bilgilerin niteliği de farklılık
göstermektedir. Örneğin, çoğunlukla rutin ve kayıt tutma işlerinin yürütüldüğü
operasyonel düzeyde, kısa döneme ışık tutacak ve rutin raporlarla sunulan bilgi­
w
Z iya Aklaş, S tru c tu re d A nalysis a n d D esign o f In fo rm a tio n System s, Englewood, Cliffs, N.J.,
Prentice-Hall, USA, 1987, s.40-47.
20
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
lere gereksinim duyulur. Buna karşın, üst düzeylere doğru bu gereksinim, "Eğer
ise" analizine olanak tanıyan ve çoğunlukla istisnai olarak hazırlanan raporlardan
elde edilebilen bilgilere dönüşür (Şekil 2). Örgütün alt düzeylerinde bulunan büro
çalışanları, sürekli olarak veri işleme sistemlerine girecek günlük kayıt tutma
işlevini gerçekleştirir. Bu kayıtlardan yapılacak sorgulamalar ise, operasyonel
düzeyde periyodik raporlar ile kısa dönemli geribesleme olanağı sunar Bu sorgu­
lamalar veri işleme sistemine dayak olarak gekştirilen yönetim bilgi sistemleri
(YBS) içinde gerçekleştirilir. Örgütün taktik düzeyini oluşturan orta kademe
yönetiminde ise bu iki sistemin üzerine kurulan karar destek sistemleri ile uzun
dönemli geri besleme olanağı elde edilir. Bu düzeylerde gereksinim duyulan
bilgilerin temel nitehği ise periyodik olmalarıdır.
Şekil 2 : Örgütsel Düzeye Göre Bilgi Gereksinimi
Kaynak: Long, L.:A_g.e., s.25.
Örgütün en üst düzeyinde ise, stratejik kararlara esas olmak üzere gekş­
tirilen uzman ve karar destek sistemleriyle çoğunlukla bir kez alınan raporlar
için bilgilere gereksinim duyulmaktadır. Bu düzeylerin her birinde gereksinim
duyulan bilgileri işlemede değişik yöntemler kullanılmaktadır.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
21
3. BİLGİ İŞLEM E SÜRECİ VE YÖNTEMLERİ
Veri ve bilginin tanımına uygun olarak, veri ve bilgi işleme süreci farklılık
gösterir. K arar alma işleviyle ilgili birtakım istatistiksel verilerin işlenmesi veri
işleme, bu sonuçların karar almada yöneticiye yararlı anlandı raporlar haline
dönüştürülmesi de bilgi işleme olarak tanımlanabilir.20 Yazında kimi yazarların
yeri işleme ve bilgi işlemeyi aynı anlamda kullandıkları görülmektedir.21 Yabancı
düde yazılmış çalışmalarda ise bu süreçleri farklı gören yazarların "Data Pro­
cessing" ve "Information Processing" deyimlerini kullandıklarına rastlanılmaktadır. Veri ve bilgi işleme süreci aslında birbirini izleyen işlemlerden geçen
bir süreçtir. Veri işlemede girdi olarak işlenmemiş ham veriler, belirli bir süreçten
geçerek işlenmiş veri durumuna getirilmektedir. Bilgi işleme sürecinde ise; bu
işlenmiş veri (bir anlamda bilgi) ulaşılmak istenen hedefler doğrultusunda, gerekli
birtakım süreçlerden geçerek (analiz, raporlama, sınıflama vs.) karar almaya
yardımcı bügilere dönüştürmektedir. Burada ulaşılan bilgiler bir başka karar
sorunu içinde daha sonra belki yeniden veri işleme sürecine bir ham veri gibi
dönebilecektir. Gerek veri işleme gerekse bilgi işleme sürecinde genel olarak kayıt
etme, sınıflama, sıralama, hesaplama, özetleme ve rapor etme faaliyetlerinden bir
ya da birkaçı yapılmaktadır:22 Bu faaliyetleri kayıt etme, işleme ve raporlama
olmak üzere üç farklı grup altında toplayabiliriz.
İnsanoğlu bilgi işlemede etkili sonuçlar alabilmek için, sürekli arayış içinde
olmuştur. Bilgi ihtiyacı artıkça ve önemi kavrandıkça, bu alana teknolojik
gelişmeleri aktarmak suretiyle yeni yöntemlerin geliştirilmesi zorunlu olmaya
başlamıştır. Böylece bilgi işlemede kullanılan yöntemler teknolojide ulaşılan
aşamalara göre farklılık göstermiştir. Bu amaçla önceleri tamamen el ile yapılan
bilgi işlem faaliyetleri günümüzde mekanik ve elektro mekanik bilgi işlem süreç­
lerini de aşarak elektronik ortamlarda bilgisayar aracılığı ile yapılır hale gelmiş­
tir. Teknolojik ilerlemelerin ürünü olarak, bilgi işlemede el ile bilgi işleme,
mekanik bilgi işlem, elektro-mekanik bilgi işlem ve elektronik-bilgi işlem olmak
üzere dört aşam a yaşanmıştır.23 Bu aşamalar ve sağladıkları avantajlar ve sahip
oldukları dezavantajlar Tablo 3 'de sunulmuştur.
Tablo 3'den görüldüğü üzere, gelişmiş bilgisayarların üretilmesiyle birlikte,
bilgi işleme işlevinde devrim yaşanmış ve bugün artık örgütler çok büyük yığın­
lara ulaşan bilgilerle baş etmek durumunda kalmışlardır. Diğer taraftan büyük
20 Cengiz Yılmaz, a-g.e., s.33; Hayri Ülgen, İşletm e Y ön etim in d e B ilgisayarlar, İstanbul Üniversitesi Yayın
No:2806, İstanbul, 1980 s.22.
21 Hayri Ülgen, a-g.e.
22 R.E. Glos, H .A B aher, In tro d u c tio n to Business, 6 Ed.South Western Pub.Co., Cincinati, 1967, s.539.
23 Bkz.Cengiz Yılmaz, a-g.e., S.41-48; Uman, Nuri, Bilgi İşlem de K o m p ü te rie r ve T ü rk iy e'd e
K o m p u te rle rin D u ru m u , s.8; Hayri Ülgen, a-g.e., s.35-36.
22
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
hacimlere ulaşan bu kaynağı etkili kullanabilmek için mevcut performansın
ölçülerek gerekli düzeltmelere gidilmesi, zorunlu hale gelmiştir.
Tablo 3: Bilgi İşlem Sürecinde Yaşanan Aşamalar
Bilgi işlem e
A şam aları
EI
M ekanik
Elektro-M ekanik
Elektronik
K ullanılan A ra ç la r
A v a n ta jla r
D eza v an tajla r
-
Esnek
Zam an alıcı, güvenilir ve
ekonom ik değil
O tom atik hesap makinası
Daha az zam an alıcı,
güvenilir, standart çıktı
Esnek değil, saklam ak
zor, pahalı
Delikli kartlı makineler
Hızlı, etkili, kolay
Pahalı, kesikli bilgi işlem
süreci
Bilgisayar
Hızlı, güvenilir, veri
taşım a otom atik
Pahalı
4. ÖRGÜTÜN BİLGİ İŞLEM PERFORMANSINI DEĞERLENDİRME
Bilgi işleme, örgütlerin yürüttüğü temel süreçlerden biridir. Yukarıda ayın­
ım yapılan veri ve bilgi İkilisinden yöneticiler için bilgi, verilerden daha fazla
önemlidir. Bu nedenle bilgi işleme örgütler için son derece önemlidir. Örgütsel
bilgi işleme süreci örgüt içinde yorumlanabilir durumlar yaratarak belirsizliği
azaltır.24 Bu anlamda örgütün yapısı, kendi başına bir bilgi işlem sistemidir.
Örgütsel yapı, belirli periyodlarla örgütün bilgi işlem gereksinimim ne ölçüde
karşıladığını test etmek üzere gözden geçirilmelidir. Bu şekilde yapılan kontroller
örgütte var olan bilgi işlem sorunlarım vakit kaybetmeden açığa çıkara­
bilmektedir. Örneğin, bu kontroller sonucunda örgütte aşın bilgi işleme faaliye­
tinin yapıldığı gözlenebilir. A şın bilgi akışı örgüt için faydalı olmamakta, yöneti­
cilerin gereksiz yere aşın bilgilendirilmelerine neden olmaktadır. Örgütün bilgi
işlem sürecini anlamak üzere çeşitli yazarlar, değişik metotlar geliştirmişlerdir.
Bunlara örnek olarak Huber, Galbraith, Daft ve Lengel modeli verilebilir.25
H uber M odeli: Huber örgütün bilgi sisteminin performansım belirlemede
iki temel kriter kullanır. Bunlar sırasıyla verimlilik ve sürekliliktir( Tablo 4)26.
14 Daniel Robey, D esigning O rganizations, Irwin Homewood 3-Ed.Boston, 1991, s.450.
“ a-k., s.451-456.
” a.k.,s.452.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
23
Tablo 4 : Bilgi İşlem Performansım Belirlemede Kullanılan Kriterler
A lt K rite rle r
T em el K r ite rle r
1.V erim lilik
M e saj R otası
M esaj Ö zetlem e
(Mesaj m birim lere dağılımım etkiler)
(Mesajın anlaşılmasını sağlar)
2 .S ü rek lilik
M esaj D üzeltm e
M esaj G ecikm esi
(Mesajın anlam ı değişir)
(Mesajın zamanlanmasın! etkiler)
Huber modelinde yer alan temel kriterlerden verimlilik, örgüt içinde kurulan
bilgi işlem sisteminin birimlere sunduğu mesajların en etkili rotayı izleyerek
gitmesini garantileyen mesaj rotası ve mesajm anlaşılmasını sağlayan mesaj özet­
leme alt kriterleri kullanılarak tespit edilir. Diğer taraftan, örgütün bilgi işlemini
sürekli kılmak üzere, mesaj düzeltme ve mesaj gecikmesi alt kriterleri
kullanılarak performans düzeyi yükseltilmeye çalışılır.
G albraith M odeli: Örgütsel bilgi sistemleri ile ilgili uyumlu model, ilk
defa Galbraith tarafından geliştirildi. Galbraith, örgüt tasarımının bilgi işleme
sürecine dayalı olarak yapılması gerektiği üzerinde durarak, belirsizliği giderme­
de örgütlerin üç alternatife sahip olduğunu belirtmiştir (Şekil 3 ).
Belirsizlik nedeniyle örgütte bilgi işlem talepleri büyük olduğu zaman iki
genel stratejiden biri izlenenin (1) Çevresel strateji, tampon alan ve özerk -kendi
kendine yeterli- bölünmelere gitmek suretiyle, bilgi işleme ihtiyacım azaltmak (2)
Dikey bilgi sistemi ve yatay ilişkiler kullanmak suretiyle, bilgi işlem kapasitesini
artırmak. Bu alternatifler arasındaki seçimi ise, her birinin getireceği maliyet
yükü belirler. H er bir alternatifte yer alan kavramlara daha yatandan bakacak
olursak, Galbraith'in modelini anlamak kolaylaşacaktır. Bilgi işleme ihtiyacım
azaltma ile ilgili olarak yer alan çevresel strateji faktöründe dikkat çekilen nokta,
belirsizliğin temel kaynağı olan çevresel gelişmeler, örgüt tasannu stratejisine
dahil edildiğinde, bilgi işleme ihtiyacında azalma sağlamasıdır.
Şekil 3: Örgüt Tasarımında Galbraith'in Bilgi İşleme Modeli
r
B ü ro k ra tik T asarım
( 1)
Bilgi İşlem İhtiyacını
A zaltan S eçenekler
(2)
Kurallar,hiyerarşik yapı ve
kontrol alanım değiştirmek
suretiyle belirsizliği gidermek
v
Tam pon alan
Kendi kendine yeterli bölümler
Bilgi İşlem E tkililiğini
A rtıra n Seçenekler
(3)
Y atay ilişkiler
Dikey bilgi sistemi
24
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Diğer bir faktör olarak önerilen tampon alanlar; birbirleriyle bağlı birimleri
desteklemek üzere kullanılan stok alanlar için ilave kaynaklar ayırmayı ifade
etmektedir. Böylece tampon alanları artırmak suretiyle örgüt kaynaklan kıt ol­
duğu zamanki kadar tahsis ve planlamaya ihtiyaç duymayacaktır. Kendi kendine
yeterli gruplandırılmış bölümlendirme, otonom ve birbirinden farklı bölümler gibi
hareket serbestisi olan bir yapılanmayı ifade eder. Fonksiyonlara göre bölüm­
lemeden farklı olarak bu tür bölümlendirmede her bölüm, kendi üstlendiği işi
yapmak üzere gerekli fonksiyonel niteliklere sahip olmaktadır. Bu tü r örgütlen­
menin bilgi ihtiyacını azaltan bir etkisi bulunmaktadır. Örgütün bilgi işleme
kapasitesini artırıcı faktörlerden biri olan yatay ilişkilendirme, takım esasma
dayah olan proje ya da matriks örgütlenme ile sağlanmaktadır.Yatay iletişim
kanalları dikey kanallarda olduğu gibi bilgi işleme işlevini üstlenmekten çok,
desteklemektedir. Dikey bilgi sistemi ise aşağı ve yukarı olan kanal kapasitesini
artırmak suretiyle yalnızca bürokratik yapıdaki bir örgüte destek sağlar.
D aft ve Lengel M odeli : Daft ve Lengel; bilgi işleme gereksinimini
teknoloji, bölümler arası ilişkiler ve çevre olmak üzere üç kaynağın yarattığım
belirtmektedirler. Modele göre etkin örgütlerde farklı yapısal mekanizmalar belir­
sizlik ve muğlaklık (kapalılık) derecesine bağlı olarak kullanılır. Belirsizliğin çok
az düzeyde olduğu durumlarda basit kurallar ve ileşitim süreçleri, ihtiyaç duyu­
lan tüm bilgiler yaratabilir. Ancak belirsizliğin ve muğlaklığın fazla olduğu
durumlarda basit mekanizmalar ve sayısal içerikli raporlar yeterli olmaz. Bu
durumlarda yüz yüze karşılaşma bu müphemliği gidermede etkin bir yol olmak­
tadır. Bu tür durumlarda örgütsel karmaşıklık ve belirsizlik bilgi kanallarım
zenginleştirmek yoluyla giderilebilir.
Örgütün bilgi işlemden sorumlu yöneticileri, mevcut bilgi işlem
performansım değerlendirmede bu modellerden birini ya da bir kaçım bir arada
kullanabilirler. Bilgi işlem performansının değişik modeller çerçevesinde değişik
kriterler bakımından ortaya konulması daha kapsamlı bir incelemeye olanak
tanır. Bilgi işlem performansı değerlendirilen örgütün bu süreçle yarattığı bilgi­
lerin ve bunların kaynaklarının yönetilmesi de, yöneticilerin sıkça yüz yüze
kaldıkları sorunlar arasmda yer almaktadır.
5. BİLGİ KAYNAKLARININ YÖNETİMİ
Bilgi kaynaklannın yönetimi (Information Resource Management -IRM),
veri ve bilgilerin yönetimi olarak son yıllarda örgütlerin uğraşmak durumunda
oldukları konular araşm a girmiştir. Nasıl ki bir malzeme ya da insan kaynak­
larının yönetimi, örgütün varlığım sürdürme ve rekabet üstünlüğünü sağlamada
önemli ise, bugün artık bir kaynak olarak ele alınan bilgilerin yönetimi de bu
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
25
amaçlan gerçekleştirmede üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olmaktadır.
Bir şemsiye terim olan bilgi kaynaklarının yönetimi, aynı zamanda veri işleme,
saklama, elde etme ve bilgi olarak elde edilen sonuçların saklanması ve iletilmesi
gibi işlevleri yerine getiren bilgisayar donanımdan, yazılından, iletişim
araçlan,örgüt içi ve dışı veri ve bügi tabanlan gibi bügiye ilişkin her türlü
unsurun yönetimini içermektedir.
Bügi kaynaklarının yönetiminde temel olarak, iki amacın gerçekleş­
tirilmesine çalışılır. Bunlardan en genel olanı, bügi teknolojileri ve bu teknoloji­
lerle desteklenen bügi sistemleri aracılığı üe kuruluşun değerini yükseltmek;
diğeri ise, doğru bügiyi en uygun zamanda ve biçimde karar alıcıya sunabümektir.27 Stratejik bir kaynak olan büginin yönetimi, örgüt düzeyinde oluşturu­
lan veri tabanlan(database) ve bundan yöneten veritabanı yöneticüeri (Database
Management Systems - DBMS) aracılığı üe gerçekleştirilir. Veritabanlan,
fiziksel olarak tek bir veri temeli olmayıp, mantıksal olarak ilişküendirilmiş bügi
temelleridir. Örgüt düzeyinde oluşturulan bu bügi temelleri büginin bütünlüğünü
ve denetimini sağlamaktadır. Ancak merkezi denetim için veri tabam yönetim
işlevlerini yürütmek üzere veri tabam yöneticüerine (Data Base Administrator DBA) ihtiyaç duyulmaktadır. Bügi kaynaklarım yönetmede gereksinim duyulan
bir başka unsur da, veri sözlüğü-data dictionary-dür. Bu sözlükte verilerin
özellikleri, kullanım alanlan ve kaynaklarına ilişkin bilgiler bulunur.
Bügi yönetiminde en önemli sorun, bügi elde etme üe ilgili teknolojüerde
sağlanan gelişmeler nedeniyle sürekli değişen bir çevrede faaliyet gösterme
zorunluluğunun olmasıdır. Örgütte tüm yöneticüer büginin yönetiminden sorum­
ludur, ancak bu yöneticüerin örgütün bügi işleme faaliyetlerim yönetmekle
sorumlu olan bügi yöneticisi üe işbirliği içinde olmaları gerekir. Yönetici için
karara uygun bügi oldukça elzemdir. Bu nedenle uygun bilginin nerede saklan­
dığı, bunlara nasü erişüeceği ve nasü kullanüacağı önem kazanmaktadır.
Örgütlerde kuUanüan bügüerin büyük bir kısmı bügisayar ortamında dosya­
larda (fileş) ya da veri tabanlarında saklanmaktadır. Bügi gereksinimi hangi
örgütsel düzeyle Ugili olursa olsun, bügisayar ortamında tutulan veri ve bilgüer
yöneticüere etkin kararlar almada gerek zamandan, gerekse maliyetten tasaruflar
sağlar. Bu avantajlar ise, veri ve bügüerin dosyalar ve veri tabanlan olarak
bügisayar ortamında tutulm alan üe gerçekleşmektedir. Bügüerin dosyalarda
saklanmasında sıralı, rasgele ve indeksli olmak üzere üç farklı yöntem kullanılır
Bunlardan sıralı dosya yapısmda veriler, tek bir anahtara göre tutulur. Bu
yöntemde herhangi bir kayıta ancak tüm kayıtlar taranmak suretiyle erişi­
lebilmektedir. Bu yapısı üe sıralı dosyalama etkili çalışma ortamı sunmaz. Buna
karşın, toplu girişlerin yapüdığı yöntem ucuzdur. Rastgele erişimli dosyalama
11
Larry Long, a.g.e., s. 13.
26
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
kayıtlara random olarak erişime olanak tanır. Bu yöntemde erişimi
kolaylaştırmak üzere, her kayıta belirli bir disk adresi verilir. İndeksli olarak
düzenlenen dosya yapısmda her kaydın disk adresini göstermek üzere yaratılan
bir indeks tanımlanır. Bu indeks yardımıyla kayıtlara hem sıralı hem de rasgele
erişim yapılabilmektedir.
Dosya yönetiminde, oluşturulan veritabanın niteliğine bağh olarak birtakım
> sorunlar yaşanabilmektedir. Bunlar arasında "veri bağımsızlığı", "veri tekrarı" ve
"veri uyumsuzluğu" sayılabilir.28 Veri bağımsızlığı; verilerin her bir uygulama
programına göre farklı yapıda düzenlenmesi sonucu, ortak bir veritabanı kulla­
nımına olanak tanımaması durumunda, sorun yaratan bir unsur olmaktadır. Veri
tekrarı; her bir uygulama programı için ayrı bir veritabanı oluşturulması, veritabanlannda kimi verilerin tekrarına neden olmaktadır. Örneğin personelin
kimlik bilgileri hem muhasebe, hem de personel biriminde yaratılan veri taban­
larında yer alarak aynı verilerin birden fazla ortamda bulunmasına yol açmak­
tadır. Veri uyumsuzluğu; herhangi bir veri kaleminde bir değişiklik söz konusu
olduğunda, birden fazla ortamda tutulan aynı verilerden yalnızca biri üzerinde bu
değişikliği yapıp, diğerlerine yansıtmamaktan doğar.
Verilerle ilgili tüm bu sorunları çözmek için, veritabanı yönetim sistemleri
gehştirilmektedir. Bir veri tabam yönetim sistemi; verilerin standart bir yapıda
saklanmasına ve standart bir yapıda erişilmesine olanak sağlayan yazılımlardır.
Veritabanı yönetim sisteminde uygulama programlan ihtiyaçlan olan verileri
doğrudan saklama üniteleri aracılığı ile elde etmezler. Öncelikle veritabanı
yönetim sistemine başvururlar. Veritabanı yönetim sistemi veritabanmda yer alan
verilere erişir ve uygulama programlarının kullanımına sunar. Bu nedenle
veritabanı yönetim sistemi veri ve uygulama programlan arasmda faaliyet göster­
mektedir. Veritabanı yönetim sistemi yazılından çoğunlukla ticari firmalar
tarafından geliştirilir.
Bu yazılımlar çoğunlukla şu alt unsurlan içermektedir29 Veri Sözlüğü: Veri
sözlüğünde bir veri tabam içindeki her elemanın adlan, tanımlan ve verilerin
birbirleriyle hangi ilişki içinde olacağı yer alır. Veri tabam yöneticisi veri sözlü­
ğünü kullanmak suretiyle, verileri uygun bir biçimde depolar. Böylece veri
tekrarlan önlenebilmektedir. Veri Tanım lam a Dili: Verilerin sözlükte uygun bir
şekilde yer alabilmesi için gerekli olan dü, verilere erişimde de etkinlik sağlamak­
tadır. Veritabanlan üzerinde işlem yaparken, bu dile ait standart komutlar kulla­
nılmaktadır. Teleişlemci E kran;
veritabanı ve uzak terminaller arasmda
üetişimi yöneten bir yazılımdır.
Uygulama Geliştirme Sistemleri;
28 Robert Schultheis ve Mary Sumner, M a n ag em en t In fo rm atio n S ystem s:T he M a n ag er’s View, Southern
Ilinois University a t Edwardsville,Irwin 1989, s.204-207.
29 a-k., s.209-210.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
27
programcıların online olarak uygulama programlan geliştirmek üzere
kullanabilecekleri bu sistemler, komutlar ve programlardan oluşur. Güvenlik
Yazılımı;
veri tabanlarım yetkili olmayan kullanıcılardan korumak üzere
geliştirilen yazılımlardır. Arşivlem e Sistemi, başansızlık durumunda verileri
kurtarmak üzere veritabanlanm yemden çalıştırmak üzere harekete geçiren çeşitli
tool'lardan oluşmaktadır. R aporlam a Sistem leri, kullanıcı ya da yöneticilere
herhangi bir program yazmadan değişik şekillerde çıktılar üretmesini sağlar.
Sorgulam a Dilleri: Sorgulama dilleri veritabamndaki verilere erişmek üzere
kullanılan komutlardan oluşmaktadır. Bu diller bir programcı yardımı olmadan
yöneticilere, etkileşimli olarak veritabanlanndan ad hoc sorgulamalar yapmasına
olanak sağlar. Sorgulama dillerine ömek olarak SQL (Structured Query
Language) verilebilir. Sorgulama dilleri kullanıcılara kayıtlar ve veritabam süreci
ile ilgili detaylı bilgi sahibi olmadan veritabamndaki bilgilere kolaylıkla erişmeye
izin verir.
Veritabam genel olarak ; ortak veri kullanımı, tekrar eden verilerde azalma,
veri uyumluluğunu artırma, uygulama programcıları ve kullanıcıların verimlili­
ğinde artış, etkili bir veri yönetim ve kontrolü ve kaynak olarak verilerin önemin­
de artış gibi avantajları sağlar. Bu avantajlarına karşın veri tabanları, aynı anda
birden fazla erişimin yarattığı sorunları, mülkiyet, kaynak ve güvenlik sorunlarım
da beraberinde getirmektedir:30
Bir veri tabanına aynı anda birden fazla erişimin yapılması durumunda, eğer
bu veri tabam çok kullanıcılar için tasarlanmamışsa güncellemede sorunlar orta­
ya çıkarır. Bu sorun ise kullanıcıların noksan bilgilerle karşılaşmasına neden
olur. Bu durumu önlemek için, iki yol izlenebilir. Bunlardan biri, veri tabanına
bir kullanıcı eriştiğinde sistemin bir başka kullanıcının isteğim karşılamaya
kapalı tutulmasıdır. Diğeri ise, bir kullanıcı tarafından erişilen kaydın kilitlenerek
diğer kullamcdara kapatılmasıdır. Diğer taraftan uygulamada örgütün bir işlevim
yürütmek üzere bir bölümü tarafından yaratılan veri tabanlarım kendi bölüm­
lerine mal ettikleri ve bu kaynağın tüm örgütün malı olduğu gerçeğini yok
saydıkları görülmektedir. Ancak veri tabanının tüm örgüt için başardı hizmet
sunabilmesi onun tüm örgütün malı olduğu kabul edilmelidir. Veri tabam yöne­
tim sistemleri, örgütün tüm birimlerine hizmet sunmak üzere planlandığında bu
birimlerin de bilgi teknolojileriyle donatılmalarım gündeme getirerek, yeni
kaynaklara ihtiyacı gündeme getirir. Aynı şekilde veri tabam yönetiminde çözül­
mesi gereken bir başka önemli sorun da, veri güvenliğinin sağlanmasıdır. Örgüt­
ler sahip oldukları veri tabanlarında yapdacak her türlü değişikliği ve bunlara
erişimi yetkili kişderin yapmasını sağlamak zorundadır. Aksi durumda önemli bir
kaynak olan veri güvenliği tehlikeye girer.
30 Robert Schultheis ve Sum ner M., a.g.e, s.227-230.
28
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Bilgi toplumunun temel taşı olan veri ve bilgileri işleme ve yönetmede
buraya kadar anlatılan yöntem ve modeller bilgi teknolojileri alanında yaşanan
gelişmelerin ürünü olmuşlardır. Örgütlerin hayat damarları olan bilgi sistem­
lerinin ve bu sistemlere kolaylık sağlayan teknolojik araçların hangi aşamalardan
geçerek günümüze geldiklerini ve bunların temelde hangi unsurlara sahip olduk­
larım bilmek; bilgi yaratma, yönetme ve kullanmada örgüt yöneticilerine
rasyonel karar almada önemli bir alt yapı sunmaktadır.
C. B İL G İ T E K N O L O JİL E R İ VE B İL G İ SİS T E M L E R İ
İletişim ve bilgisayar teknolojilerini içine alan bilgi teknolojileri yoluyla
dünya, ikinci endüstri devrimini yaşamaktadır. Bu devrim, dünyada köklü sosyal
ve ekonomik değişimi gündeme getirmektedir. Bilgi teknolojilerinin günümüze
kadar olan gelişimini incelemek, bize bugüne kadar bilginin yaratılmasında ve
yönetiminde kullanılan araç-gereç ve yöntemleri görme ve bunların hangi ihtiyaç­
larla gelişim gösterdiklerini anlama firsatı sağlayacaktır. Bu amaçla ilkin, bilgi
teknolojilerinin bugünkü seviyeye ulaşmasına katkıda bulunan gelişmeler özetle­
necek ve daha sonra, bilgi teknolojileri olarak isimlendirilen bilgisayar ve
iletişim alanlarında bugüne kadar ulaşılan aşam alara yer verilecektir. Bunları
takiben bilgi teknolojileri ve bilgi sistemlerinin unsurları özetlenecektir.
1. BİLGİ TEKNOLOJİLERİNE ÖNCÜLÜK EDEN GELİŞMELER
İnsanlar sürekli olarak düşünce ve fikirlerini iletme yollan arayışı içinde
olmuş; başlangıçta bunu konuşarak, daha soma edindikleri bilgileri kayıt etmek
suretiyle gelecek nesillere aktarmaya çalışmışlardır. İlk çağlarda teknolojiden
yoksun olmasına rağmen 'dil' bu ihtiyacı karşılamada bir araç olarak dikkat çek­
mekteydi.31 Taş devri olarak adlandırılan bu dönemlerde, avlanma ve barınma
gibi konularda bilgi sahibi olan insanlar bu deneyimlerini sözlü olarak diğer
insanlara aktarma olanağına sahiplerdi. Gelecek nesiller için kalıcı olmayan bu
yöntemin yerine insanlar resimler yapmak suretiyle bilgi saklama tekniği geliştir­
diler. MÖ.2000 yılları civarında m ağara duvarlarına çizilen resimler, bilgilerin
kayıt edilerek gelecek nesillere aktarılması çabalarının bir göstergesi olmaktadır.
Bu dönemlerde resim yoluyla mesajlar aktarmak yalnızca duvarlar üzerine yapı­
lan çizimlerle değil; ağaç, taş, gibi diğer kahcı malzemeler üzerine yapılan çizimlerle de gerçekleşmiştir. Bu dönemlere ait günümüze kadar ulaşan kalıntılar
31 L. Derry, ve Wiliams T., A S h o rt H isto ry o f T echnology, s.214. 1960.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
29
bilginin kayıt edilerek saklanmasının yapıldığı dönemi göstermesi bakımından
önemlidir.32
Bilgilerin kağıt ortamına kayıt edilmesine yönelik ilk adım, MÖ 250 yılında
Asya'da Pergamum'da üretilen parşumentin kullanılmaya başlaması ile atılmıştır.
Parşument ilk defa Avrupa'da kiliselerde ve resmi işlerin yürütülmesinde kulla­
nılmıştır.33 Dünyada parşument yaygın olarak kullanılırken, kağıt Çinliler tara­
fından M..S. l.y.y.'da imal edilmiş ve yaklaşık olarak 500 yıl kullanılmıştır. Bu
dönemlerde Araplar kağıt imal etme yöntemini Çin'lilerden öğrenerek, kullan­
maya başlamışlardır. Kağıt üretme süreci aşamalı olarak Sicilya'dan Ispanya'ya
ve İtalya'ya, oradan da Almanya'ya yayılmıştır. Bilgi yönetimi ile ilgili olarak
kağıdın keşfedilmesinden sonra yaşanan ikinci aşama, basım işinin matbaa ile
gerçekleştirilmeye başlanmasıdır. Bu arada taşınabilir daktiloların icat edilmesi
basım olayına yeni boyutlar getirerek basılı malzemelerin hacimlerinde artış
sağlamıştır. Bu anlamda kitap, dergi ve gazete basınımda yaşanan devrim
aydınlanma dönemine önemli katkılar sağlamıştır.
Tüm bu keşifler ve icatlar insanoğlunun çok eski tarihler boyunca, çevreyi
kontrol etme ve biçimlendirmede çok çeşitli araç-gereçlere kavuşmasını sağla­
mıştır. Ancak bilginin yönetimi konusu bu gelişim esnasında önemli ölçüde geri
kalmıştır. Bu durumun belki de bir nedeni insan beyninin kendi başma fiziksel
gücünden daha güçlü olması ve bu alanda destek sağlamanın fiziksel gücü des­
teklemeye oranla ikinci derecede öneme sahip olması olabilir. Bir başka neden,
bilgi yönetimi için birbirini destekleyici alanlarda gelişmelerin zaman almasıdır.
Bilgi yönetimi konusunda günümüze kadar yaşanan gelişmeleri, üç başlıkta
toplayabiliriz. Bunlar sırasıyla; yazının keşfi, aritmetik işlemlerin geliştirilmesi
ve matbaanın keşfidir.34 Yazının keşfiyle; bilgilerin kayıt edilerek mesaj olarak
zaman ve uzayda taşınma olanağı elde edilmiştir. Aritmetik işlemlerle sayısal
veriler üzerinde çok çeşitli işlemler yapılarak, sayısal verilerin doğru ve istenilen
sayıda işlemlerden geçirilme firsatı sağlanmıştır. Matbaanın keşfi ise, yazılı
metnin benzer kopyalarının çok sayıda çoğaltılması ile çok büyük kitlelere ulaş­
tırılmasını sağlamıştır. Diğer taraftan, buharlı lokomotiflerin geliştirilmesi, kara
ve hava taşımacılığında yaşanan teknolojik ilerlemeler; telgraf, telefon, 'telsiz
telgraf olarak adlandırılan radyo dalgalarıyla iletişim teknolojileri alanında
yaşanan gelişmeler bilgi teknolojilerinin bu düzeye ulaşmasma önemli katkılar
sağlamıştır.
32 a-k., s.216.
33 a.k., s.232.
34 John Haiton, " The Anatomy o f Computing "T he In fo rm atio n T echnology R evolution, (Ed.) Tom Forester,
T he M IT Press, Massachusetts, 1986.
30
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
2. BÎLGÎ TEKNOLOJİLERİNİN EVRİMİ
'
Bilgi çağı olarak bugünü biçimlendiren teknoloji devriminin temeli; bilgi,
bilgisayar ve telekomünikasyon -iletişim- arasm da var olan ilişkiye dayan­
maktadır. Mikro-elektronik teknolojisinin bu üç elemana uygulanması, bunların
birbirlerine yakınlaşmasını ve birbirlerini desteklemesini sağlamıştır. Bu üç
unsurdan bilgisayarlar, bilgiyi yönetmede ve işlemede daima organik bir role
sahip olmuştur. Bilgisayarlar insanoğlunun karar alma işlevini desteklemek
üzere zihinsel olarak birtakım hesaplamalar yapma gücünü artırm a çabası ile
varlık bulmuş ve giderek karmaşıklaşan sorunların çözümüne paralel olarak,
sahip olduğu nitelikleri de artmıştır.
Bilgisayar Alanında Yaşanan Gelişmeler
Bilgisayar teknolojisinin gelişmesinde, matematik alanındaki gelişmelerin
önemli katkıları olmuştur. Leibniz'in aritmetik işlemleri yürütmede iki tabanına
dayalı sayı sistemini geliştirmesi ile aritmetik işlemlerin yürütülmesinde basitlik
sağlanmıştır.35 ikili sayı sistemi, günümüz bilgisayar teknolojisinin temelini oluş­
turmuştur. ikili sayı sisteminde iki durum açık-kapah ya da var-yok olarak temsil
edilebilmektedir. Bu sayı sistemi dijital bilgisayarların geliştirilmesinde birinci
adımı oluşturmuştur. 19.yüzyılın ortalarında İngiliz matematikçi George Boole,
dijital bilgisayarların tasarımına olanak tanıyan, mantıksal çıkarımların sembolik
dille yapılmasına yönelik bir mantık geliştirdi.36 Boole cebiri olarak adlandırılan
bu mantık ile, işlem hızı yüksek hesaplayıcılar geliştirilmiştir. Boole cebiri ve
ikili sayı sistemi saklanabilir programların geliştirilmesini sağlamıştır. Bu geliş­
meleri makine tasarımına Von Neumann aktarmıştır. Neumann, insan zekası ile
yapay zeka arasındaki ayırıma da dikkat çekmiştir. O'na göre hesaplayıcılar
karar vermede en iyi stratejinin formüle edilmesine yardımcı olabilirler, ama
karan tek başına veremezler.37 Bu görüş insan zihninin çalışması ile yapay zeka
alanındaki gelişmesi arasmda boşluk dolduran bir köprü olmuştur.
Bilgisayarların bugünkü teknolojik düzeye ulaşmasında geçirdiği evreler
incelendiğinde, bunların başlangıçta hesaplamalara destek sağlayıcı makinalar
olarak geliştirildiği görülür. İnsanoğlu en eski çağlardan beri hesaplama işlemini
yürütecek araç arayışı içinde olmuştur. Bu amaçla tarihte ilk hesaplayıcı olarak
Çin, Yunan ve Roma'da Abakus'un kullanıldığı görülmektedir.38
35 A. VVilliams, T h e H isto ry o f T echnology - T h e Tsventieth C e n tn ry C .1900-1950 ,Part D, 1982, s .l 192.
36 E n cylopaedia B ritan n ica, Vol.II,15 İh EA ,1979, s.156.
37 Bronovvski, T h e A scent o f M an,1973, s.432-436.
3* J.F. Kelly, C o m p u terized M a n ag em en t In fo rm a tio n System ,The M acM illan Co.,1970, s. 178.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
31
1550-1617 yıllarında İskoç matematikçisi John Napier sürgülü hesap
cetvellerinin öncüsü olan "Napier's bones" olarak bilinen matematiksel işlemleri
yapabilen makineyi keşfetmiştir.39 1642 yılında Blaise Pascal, bugünkü hesap
makinelerin öncüsü olan yalnızca tam sayılarla toplama yapan bir hesaplama
makinası geliştirdi. Mekanik olarak çalışan makine, dişli tekerleğin çevrilmesi ile
tamsayıları arka arkaya toplayabilmekteydi.40 Wilhelm Von Leibniz 1671 yılında
çarpma işlemini yapan makinayı geliştirmiştir, ikili sayı sistemine dayah olarak
çalışan bu makine çarpma işlemini saklayabiliyordu ancak, hata yapma olasılığı
oldukça yüksekti.41Charles Thomas 1820'de dört işlem yapmak üzere bir hesap
makinası geliştirdi ve ticari kullanıma sundu. Bu arada Marie Jaquard delildi
kartla kontrol edilen otomatik dokuma tezgahı geliştirdi. Bu gelişme günümüz
bilgisayarlarının hafızalarının oluşturulmasına temel sağlamıştır.42
1830'da Charles Babbage, ilk mekanik bilgisayar tasarımını yaptı. Fark
makinası adım verdiği bu makinayla, Babbage matematiksel fonksiyon tablo­
larım hesaplamayı ve yazmayı amaçlamıştır. Babbage daha sonra bu makine
üzerinde çalışmayı bırakıp, analitik makine adım verdiği makine üzerinde çalıştı.
Amacı daha ileri bir makine imal etmekti. Bu yeni tasarımda bilgiler makinaya
Jacquard'in dokuma tezgahlan için geliştirdiği delikli kartlarla veriliyordu. Ancak
Babbage'in bu tasarım lan, ilk otomatik bilgisayarlar olarak kabul edilmesine
rağmen, hiçbir zaman imal edilmedi.43 Babage'in tasarladığı makinalar gerçek
bilgisayara yalandı ancak, başardı olmalarını engelleyen iki durum söz konusu
olmuştu. Bunlardan biri, Babbage makineleri üretmek için yeterli fon bulama­
mıştı, diğeri ise, elektronik olarak yapılması gereken işlerin o dönemin basit
teknolojisi Ue yapılmasıdır. Basit matematiksel işlemleri yapmak üzere geliş­
tirilen, bu makinamn hesaplama işlevini ve yazma işlevini bir arada gerçekleş­
tirecek şekilde planlanması otomasyona doğru önemli bir adım olmaktaydı.
1890 yılına gelindiğinde D r .Hollerith, Jaquard'm geliştirdiği otomatik doku­
ma tezgahlarından esinlenerek 1890 nüfiıs sayımında kullanmak üzere delikli
kartların kullanddığı bir tablo yapma makinası geliştirdi. Delikli kart sistemi
olarak adlandınlan bu ilerleme, mekanik bügi işlemin başlangıcı sayılmaktadır.
Fiziksel büyüklükler üzerinde işlem yapan ilk analog bilgisayarı, 1931 ydında
Dr.Vanner Bush geliştirmiştir. İlk sayısal bilgisayar ise Dr.George Stibitz tara­
fından 1939'da Amerika'da Bell labaratuarlannda gerçekleştirildi.44 ikinci Dünya
39 a. k., s. 19.
* A.Williams, a.g .e .,'s.ll5 9 .
41 a-k-, s. 1162-1164.
42 J.F. Kelly, a-g.e., s.2-6.
42 C.C. Gotliep, J.N.P.Hume, H igh S peed D a ta Processing, MacGraw-Hill Company N Y ,1958, s.7-8.
32
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Savaşı sırasında eldeki makinalar analitik sorunları çözmede çok yetersiz
kalmaktaydı. Bu nedenle hesap makinelerini geliştirme çabalan hükümetler tara­
fından destek gördü. 1944 yılında Hovard Aiken IBM ile ortak çalışmasının
ürünü olan M ARK I geliştirdi. Röle ile çalışan M ARK I'in toplam kapasitesi 72
karekterden oluşmaktaydı. Bu hesaplayım saniyede üç toplama, dört saniyede bir
çarpma işlemi yapabiliyordu. 1945 yılına gelindiğinde J.P .Eckert ve J.Mauchly
ENIAC adı verdikleri hesaplayıcıyı geliştirdiler. Otuz ton ağırlığında olan bu
hesaplayıcıda röle yerine, radyo lambalan kullanıldı. ENIAC bu özelliğinden
dolayı MARK I'e göre daha hızlı çalışmaktaydı. Ancak kapasitesi 20 karekterdi.
1946-1951 arasmda bilimsel çalışmalarda kullanılmak üzere çok değişik bilgi­
sayar prototipi geliştirildi. Bu dönemlerde işletmelerin ihtiyaçlarım karşılamak
düşünülmemişti.
İlk ticari bilgisayar UNIVAC I 1951 'de iki adet üretilerek biri nüfus sayım
bürosuna diğeri General Electric Appliance fabrikasına monte edildi.45 1950'li
yılların ortalarına doğru IBM bu alana girerek, ilk bilgisayarı olan IBM 701'i
imal etti. Bu alanda IBM'den başka RCA, General Electric, Burrougs ve N CR
gibi firmalar faaliyet göstermeye başladı. Radyo lambalarının kullanıldığı ve
birinci kuşak olarak isimlendirilen 1954-1957 dönemde sırasıyla UNIVAC I,
IBM 701, RCA, BİZMAC ve HONEYWELL D -1000 gibi bilgisayarları piyasa­
ya sürüldü. 1957 yılında radyo lambalarının yerine transistörlerin kullanılmaya
başlaması ile ikinci kuşak bilgisayarlar üretilmeye başlandı. 1957-1964 yıllarını
kapsayan ikinci kuşak bilgiyarlara örnek olarak IBM 1401,Remington Rand
Solid State 80, Honeywell 800 ve RCA 501 verilebilir.
Mikro îslevicilerde Gelişmeler
1964'de transistörler yerine mikro ve entegre devreler kullanılmaya başlandı.
Bu değişim, hız ve güvenirliliği artırırken maliyetlerde düşme sağladı. Bütün­
leşik devre ilk defa Zenith'de kullanıldı46. Bundan sonra gerek bilgisayarlarda,
gerekse cep hesap makinalannda bütünleşik devreler kullanıldı. 1961 yılında
chip'lere 4 adet transistor yerleştirilirken bu rakam, 1965'de 5 mm'lik silikon alan
üzerine yerleştirilmek üzere 30 olmuştur.47 Bu sayı yaklaşık olarak on bütünleşik
devre anlamına gelmektedir. 1968'de ise 200 adet transistor tek bir chip'e monte
edilmiştir. Bu gelişme maliyetlerde önemli düşme sağlamıştır. 1954'de yaklaşık 20
Pound'a satılan bir transistor 1965'de 20 peny'e düşmüştür.
44 J.Kanter, T h e C o m p u te r an d T h e E xecutive, Englewood, Cliffs,Prentice-Hall Inc N .J.,1967, s.7.
45 a.k., s.8.
45 Stephen Saxby, T h e A ge o f In fo rm a tio n :T h e P a st D evelopm ent an d F u tu re Significance o f C om puting
and C om m unication,T he M acmillan Press Ltd, 1990, s.120.
47 a.k.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
33
1960*lı yılların sonlarında tek bir chip üzerinde 1000 adet bütünleşik devre
gerçeği yaşanmıştır. 1970'lerin başlanm a gelindiğinde Intel ilk RAM (Random
Access Memory) Chip'i üretti. Bu gelişmeye kadar en ileri olarak sunulan hafiza
birimlerine, yalnızca 64 BİT saklanabiliyordu. Ancak RAM chipler çok pahalıya
üretiliyordu. Stanford Üniversitesinden H off daha ekonomik olan bir chip arayı­
şına girerek, bilgisayar işlemlerim kontrol etme işlevi olan CPU (Central Pro­
cessing unit) olarak çalışacak yan iletken (semi-conductor) araçlar üzerinde
düşünmeye başladı. Bu alanda yapılan çalışmalar neticesinde 1971'de 4004
adıyla anılan chip üretildi. Bu chip 4 BIT'den oluşan bir bilgi işleme yeteneğine
sahipti.IBM'in 1960'larda ürettiği ve $300.000 pazarladığı bilgisayarla aynı
kapasiteye sahip olan 4 B IT li chip'in fiyatı $100'a kadar indi. Bu chip'ler daha
soma trafik lambalan, video oyunlan ve yazar kaslarda kullanıldı. 1972'de Intel
8008'ü (ilk 8-BIT'lik chip'i) üretmişti. Gerçek kişisel bilgisayarın prototipi olan
MARK-8'i üretmede kullanılan bu chip, $120'a satılmaktaydı. Bu gelişme, kişisel
bilgisayar üretmenin ilk temellerim oluşturmaktaydı. 8008 güçlü bir teknik
tasarıma sahip değildi, ancak bu model üzerinde yapılan geliştirme çalışmaları
Intel'i 1973'de 8080'ni üretmeye sevk etti. 8080 mikro işleyici Intel 4004'den 20
kat daha hızlı çalışmaktaydı. Çalışma hızı 1 M hz (Saniyede 1 milyon devir) olan
8080 8 BÎT'lik mikro işleyiciye sahipti. 8080 ilk üretildiği dönemde $360'a
satılırken 1980'lerde bu rakam $2.5 seviyelerine kadar indi. 1974'de 4 BIT'lik
chip'lerin yerine 4KB'lik chipler üretilmeye başlandı. Bu gelişme bir chip üze­
rinde 10.000 transistörün bulunduğu büyük ölçekli entegre devrelerin (LSI)
üretilmesini sağladı. 1975 yılında ise 8 BIT'lik mikro işleyicilerin yerini 16
BIT'lik işleyiciler almaya başladı. İşlem hızı da 1 mhz'den 2.5 mhz'a çıktı. Intel
16 mhz'e sahip mikro işleyicinin ilk üreticisi oldu.
1983'te Intel 8086 mikro işleyiciyi piyasaya sürdü. 20 BÎT'lik adresleme
kapasitesi olan bu işleyicinin tasarımı çok pahalıya mal olmaktaydı. 1984 yılında
piyasaya sürülen Intel 80286 ticari olarak iyi başarı sağladı. Bu arada Mikrosoft
OS/2 işletim sistemini 80286'a göre tasarladı. 1985 yılına gelindiğinde piyasaya
Intel tarafından 32 BIT'lik 80386 mikro işleyici sunuldu. 25 mhz'lik hıza sahip
bu işleyici saniyede 5 milyon bilgi ( 5 MIPS) işleyebilmekteydi. 1986 ise Intel'in
80486 mikro işleyiciyi piyasaya çıkarttığı yıl oldu. M art 1993'te ilk defa resmi
duyurusu yapılan PENTIUM mikro işleyiciler, 486 mikro işleyicinin sahip ol­
duğu MIPS hızından 5 kat daha hızlı çalışmakta olup (yaklaşık 100 MIPS), top­
lam 3.1 milyon transistörü bulunmaktadır. Bu özellikleriyle PENTTUMİar piya­
saya kısa sürede hakim olmaya aday görünmektedir. Öte yandan, tasarımı
1990'da tamamlanan P6 işleyicisi, kullanıcılarına 250 MlPS'lik ve 1993'te tasar­
lanan P7 işleyicisi de 500 M lPS'lik hızda çalışma olanağım 1997 ve 1998
yıllarında sunmaya hazırlanmaktadır.
34
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Intel 2000'li yıllara kadar 64 BIT'lik mikro işlemci olarak 860 ve 960!
sunmaya hazırlanmaktadır. Saniyede 40 milyon komut işleyebilme kapasitesine
sahip olan bu mikro işleyicilerle 3 boyutlu grafikler oluşturabilme olanaklı hale
gelecektir. Bilgisayar piyasasmda Intel'in dışında başka firmalar da sürekli olarak
daha etkili çalışan ucuz mikro işleyici üretme çabasında bulunmuşlardır. Bu
firmalardan biri olan Motorola önce 63030 mikro işleyiciyi geliştirdi.
Önümüzdeki yıllarda 1000 MIPS hıza sahip 88000'i sunmayı planlamaktadır. Bu
açıklamalardan görüldüğü gibi mikro işleyici alanında sürekli gelişmeler kayıt
edilmekte ve bunların bilgisayar alanına aktarılmasıyla çok kısa aralıklarla
bilgisayar teknolojisinde devrimler yaşanmaktadır. Daha geçen bir kaç yıl
öncesinin güçlü, hızlı 486 mikro işleyiciler, piyasaya pentiumlann sürülmesiyle
hızla demode duruma düşmektedir. Bu gelişme ile 486 işleyiciler 286 ve 386
işleyicilerden daha kısa sürede elden çıkarılma durumunda kalmaktadır. Bu
değişimde ise daha güçlü mikro işleyicilere gereksinim duyan ve ofis otomas­
yonu, istatistiksel paket programlan gibi entegre çalışan güçlü yazılımların
geliştirilmesi de etken olabilmektedir. Son yıllarda donanım alanındaki gelişme­
lere paralel olarak yazılım alanında da önemli gelişmeler kayıt edilmiştir.
Yazılım Alanında Gelişmeler
Bilgisayarların hafızalarında kullanılan magnetik çekirdek hafızanın
geliştirilmesi, bu araçları daha güvenilir bir niteliğe kavuşturdu. Bu nitelik
bilgisayarların hafızalarının önemli ölçüde genişlemesine ve otomatik program­
lama fikrinin gelişmesine katkıda bulundu.48 Bilgisayarların laboratuar ortamında
daha çok karmaşık hesaplamalar yapmak üzere askeri amaçlarla üretildiği ilk
dönemlerde sınırlı kapasitelere sahip olmaları programların bünyelerinde saklan­
malarına engel teşkil etmekteydi. Bu makinalar diğer taraftan ikili sayı sistemine
dayah olarak geliştirilen makine diline dayalı olarak çalışmaktaydı. M akine dili
Birinci Kuşak Bilgisayar Dilini (First Generation Language) oluşturmaktaydı.
Basit komutlar ve veriler ikili sayı sistemine dayah olarak hazırlanan delikli
kartlarla makinalara yüklenmekteydi. Hazırlanan komutların uzunluğunda ve
biçiminde bir standart bulunmamaktaydı, bu bütünüyle makinanın iç eleman­
larının düzenlenmesine bağlı olmaktaydı. Başlangıçta komutlar bilgisayara
yüklenme sırasına göre okunmaktaydı, ancak sonraları programlamaya daha
esneklik sağlayacak şekilde bir sayaç sistemi ile sıralama kontrolü olanaklı hale
geldi. Bu kavram, ilk defa 1951'de UNIVAC I bilgisayarında kullanıldı.49
Programlama işleminin yapılmaya başlandığı ilk dönemlerde en temel sorun
komutların yanlış kodlanma riskinin olmasıydı. Bilgisayarlar doğru oluşturulmuş
algoritmaları ve doğru kodlanmış komutları işleyerek doğru sonuçlar
4" Goldstine, T h e C o m p u te r fro m Pascal T o V on N eum ann, 1972, s.310.
45 Stephen Saxby, a-g.e., s.110.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
35
üretebilmekteydi, ikili sayı sistemi çabşanlara makinalarla iletişim kurmalarım
sağlayabilmekte ancak kodlama esnasında yapılacak herhangi bir hata tüm
programı etkilemekteydi.
1948'lere gelinceye kadar programlama ile ilgili olarak "floating point" ve
"subroutines" kavranılan geliştirildi.Bu dönemde en önemli yenilik Bütünleştirici
(Assemply) dillerin geliştirilmesinde oldu. İlk derleyici 1952'de Grace Hopper
tarafından geliştirildi ve 1957'de ilk İngilizce yazılan veri-işleme derleyicisi
üretildi. Bu derleyici daha sonra ilk yüksek seviyeli dillerden biri olan COBOL
ile bütünleştirildi.50 Hafiza ve işletim sistemi alanlarında ortaya çıkan gelişmeler
programların otomatik yapılmasına önemli katkılar sağlamıştır. Bu gelişmeler
programcının makinelerin programlama esnasında nasıl çalıştığını bilme zorun­
luluğunu ortadan kaldırmıştır. Programlama alanında düzeltme kavramı olarak
kullanılan "bug" terimini ilk defa Grace Hopper ortaya atmıştır. Bu terim daha
sonraları sistemdeki hataları tanımlamak üzere kullanılmıştır.51
Bilimsel çalışmaları desteklemek üzere John Backus 1950'lerde üçüncü
nesil dil olarak tanımlanan FORTRAN (FORMula TRANslator) programlam
dilini geliştirdi. Bu dilin özellikle matematiksel işlemlere destek sunması hedef­
lenmişti. Bugün hâlâ günümüzde FORTRAN IBM ya da IBM uyumlu bilgi­
sayarlarda kullanılmaktadır. FORTRAN dilini takiben, günümüze kadar, değişik
amaçlan gerçekleştirmek üzere , dördüncü nesil diller olarak sınıflandırılan
(4GL) pek çok üst düzey dil - COBOL (Common Business Oriented Language),
APT (Automatic Programming Tools), PASCAL, PL/1 (Programming Lan­
guage), APL, LISP (List Processing) ve BASIC (Beginners Ali Purpose Symboüc Instruction Code) geliştirilmiştir. Bunlardan COBOL iş dünyasının
sorunlarına çözümler üretmek üzere; PL/I her alana destek sunan evrensel bir dil
olarak ve BASIC programlama konusunda deneyindi olmayan yeni başlayanlar
için geliştirilmiştir.
Ancak programlama dilindeki bu çeşitlilik bilgisayar alanında günümüzün
en önemli sorununu oluşturan "uyum suzluk"lann temelini oluşturmuştur. Her­
hangi bir programlama dili ile yazdan programların diğer dillere çevrilmesi kolay
olmamakta ve bu amaçla yeni yazılımlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Ana Bellek Ünitesinde Gelişmeler
M ikro işleyici alanındaki gelişmeler, yalnızca programlama alanında geliş­
melere destek sunmakla kalmamış; aynı zamanda ana ve ikincü belleklerin
kapasitelerinin geliştirilmelerine de olanak tanımıştır. Kapasite büyüklüğü mikro
işleyicinin hızlı ve etkili çalışması için hayati önem taşımaktadır. RAM 52
30 Slaler, P o rtra its in Silicon, 1987, s.34.
31 a -k , s.234.
36
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
(Random Access Memory) bellek olarak geliştirilen dinamik rasgele erişimli
bellek, mikro işleyiciye önemli ölçüde hız kazandırmıştır. Intel'in ilk üretimi olan
1103 bellek chip'i 1970'lerde piyasaya sürülmüştür. Bu bellek en fazla 256
BIT'lik bilgi saklayabilmekteydi.l972'de 1024-BIT'lik değişken bellek piyasaya
sunuldu. Bu ölçü 32X32iik alandan oluşan hücreler anlamına gelmektedir.
1977'de 16 KB (Kilo Byte)'lık RAM belleğin üretilmesini takiben 1980'de 64
KB, 1983'de 256 KB,1986'da 1 MB (Mega Byte),1989'da 4 MB ve 1992’de 16
MB kapasiteli bellekler piyasaya sunulmuştur. 16 KB'den 16 M B'a ulaşan bu
kapasite artışı oldukça önemli bir gelişmedir. 1996 yılında bu büyüklüğün 64
M B'a ulaştığım görmekteyiz.53
Yardımcı Bellek Ünitesinde Gelişmeler
Mikro işlemcilerin kapasite ve performanslarının gelişmesi, ikincil bellek
olarak tanımlanan yardımcı belleklerin gelişmesine de önemli katkılar sağladı.
Magnetik teyp ve bunu takiben hard disk ünitesi dijital olarak bilgilerin saklan­
masına olanak sağladı. Verilerin dijital saklanmasının yaşandığı dönemlerin
başmda hard diskler önemli sorunlara neden olmaktaydı. Zamanla bu ünitelerin
kapasitelerinde artış,maliyetlerinde düşme sağlandı. Disk saklama ünitesini etkili
kullanmayı sağlayan metodolojiler geliştirilerek bu araçların mevcut kapasite­
lerinden en yüksek düzeyde yararlanma yollan arandı. 1970'lerde mikro bilgisa­
yarların üretilmeye başlanması ile yaklaşık 100 KB'lik veri saklama kapasitesi
olan "floppy disketler" piyasaya sürüldü. Başlangıçta 8 inch büyüklüğünde olan
bu disketler daha sonra 5.25 inch, 3 inch ve 3.5 inch, olarak üretildi. Bugün
yaygın olarak kullanılan 3.5 inch'lik disketlerde yaklaşık 1.2 MB'lık bilgi grubu­
nu saklayabilmektedir. Günümüzde maksimum bilgi saklama kapasitesi-22 GB
(Giga Byte)- IBM 3390 diskinde bulunmaktadır. Bu kapasite yaklaşık olarak 22
milyar Byte'a denk gelmektedir ve 3380K serisinin yaklaşık üç katından daha
fazladır. Bugün bireysel saklama ünitesi olarak 300 MB'lık ve 900 MB'lık ikincil
bellekler de bulunmaktadır.
1980'lerde optik saklama sistemleri magnetik teyp ve disklere alternatif
olarak sunuldu. Başlangıçta bunlar compact disk olarak müzik çalar alanlarında
kullanıldı, ancak sağladıkları bilgi saklama kapasiteleri ve maliyet tasarrufları
bunların kısa sürede çok büyük hacimlerde bilgileri saklamada kullanılmalarını
sağladı. Günümüzde optik saklama ünitesi olarak iki farklı disk bulunmaktadır.
Bunlardan W ORM - W rite Once Read Many - yaklaşık olarak 1 GB (Giga
Byte) kapasiteye sahiptir. W ORM'un geleneksel hard diskten en üstün yam,
î2 R A M ve R O M bilgisayarlarda kullanılan iki farklı bellek türünü ifade etmektedir. RAM -Random Access
Memory- bellek üzerinde sürekli değişen bilgiler saklanır. Bu belleğin hem okuma hem yazm a işlevi
bulunmaktadır. ROM -Read Only Memory- belleği sistemin çalışması için gerekli olan sabit program lan saklar.
ROM bellekteki bilgiler güç beslemesi kesilince silinmez, aynen kalır.
13
Clive Cookson, "A Fast Expanding Game", F in an cial Tim es, 8 Feb. 1990, s.22.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
37
ucuz olması ve sürücüsünden çıkanlabilme özelliği nedeniyle kapasite artışına
olanak sağlamasıdır. Diğer optik disk türü olan EO -Erasable Optical Drive1989'da piyasaya sürüldü. Diğer adı magnetik-optik disk olan bu EO'lar başlan­
gıçta unix işletim sistemi kullanan iş istasyonları için geliştirilmiştir. Bu diskler
üzerine hem okuma hem yazma yapılabilmektedir. Optik diskler, geniş bilgi
saklama özellikleri ile özellikle ansiklopediler, bibliyografik veri tabam çalışma­
ları ve işletme bilgileri için oldukça geniş bilgi saklama olanağı tanımaktadır.
Dahası bu diskler metin ve sayısal bilgi saklamanın ötesinde resim, ses, görüntü
saklayabilme özelliğine sahiptir. Bugün scanner'la desteklenen saklama üniteleri
yalnızca bilgisayarda biçimlenmiş olan şekillerde bilgi saklamamakta aynı
zamanda logo, imza gibi bilgileri de saklayabilmektedir. Doküman görüntüleme
sistemi olarak adlandırılan bu sistemin 2000'li yıllarda oldukça yaygın kullanım
olanağı bulacağı beklenmektedir.
İletişim Teknolojileri Alanında Gelişmeler
Bilgisayar alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak, iletişim olanak­
larının geüşmesi, insanoğluna bilgilerin erişiminde ve dağıtımında yeni seçenekler
ve fırsatlar sunmuştur. Bilginin iletiminde, Samuel Morse tarafından geliştirilen
nokta ve çizgilerden oluşan mesajları çözen araç, 1930'larda yaygın olarak kulla­
nılmıştır. Sözlü iletişim aracı olarak telefon 1970'li yıllara kadar mesajm elektro­
nik iletildiği temel iletişim aracı olmuştur, ikinci dünya savaşından sonra teleks,
Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1970'li yılların
başlarında yaklaşık 154 ülke teleks kullanıcısı olmuştur. Bu dönemlerde kurulu­
lar iletişimlerini yürütmek üzere özel hatlar kiralama yoluna gitmişlerdir. Bunlara
örnek olarak haber ajansları ve askeri kuruluşlar verilebilir. 1980'li yılların son­
larına gelindiğinde bilgisayarın özel iletişim hatları ile birlikte kullanıldığı
görülür. Terminallerin üretilmesinde yaşanan geüşmeler, telefon ve teleks bağlan­
tıları ile sözlü ve yazıh mesajların iletilmesinde yeni olanaklar sağladı. Bu
gelişmeler ISDN network'lin geliştirilmesine zemin hazırlamıştır.
İletişim alanında bugün ulaşdan ilerlemeye, derişim tekniklerindeki
gelişmelerin ürünü olan araçların önemli payı olmuştur. Bu araçlar arasmda
telefon ve telgraflarda kudandan twisted-pair kabloları, fiber-optikleri, uydu
(satellite) kanallarım ve radyo dalgalarım sayabdiriz. Otomatik çevirmeye dayalı
olarak geliştirilen telefon ağı başlangıçta seslerin iletilmesi için geliştirilmişti.
Ancak 1950'lere gelindiğinde, bu ağın başka amaçlar içinde kudandabileceği
düşünüldü. Teleks bu fikre dayalı olarak geliştirilen ilk derişim aracı oldu.
Böylece telefon şebekesi de yalnızca ses değil, yazılı mesajların da iletimi ola­
naklı hale gelmiştir. 1960'lı ydlarda ise, iletişim ve bilgisayar teknolojderinin
birbirlerine yaklaşması, bilgisayarlara uzaktan erişimi sağlayan ağların
38
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
oluşturulmasına zemin hazırladı. Bu yapıda çok sayıda terminal (uç birimler)
merkezde bulunan bir ana bilgisayara bağlanmaktadır. Uçlarda bulunan
kullanıcılar, bu ağ içinde çalışmalarını ya PTT'den kiraladıkları hatları kullana­
rak ya da modem aracılığı ile otomatik çevirme yoluyla yürütmektedirler. Bilgi­
sayarların birbirlerine bağlanmasından oluşan ağlar ile, veriler otomatik olarak
transfer edilebilmektedir. Ancak farklı özelliliğe sahip bilgisayarlarda bu trans­
ferler sırasında uyumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Sözkonusu uyumsuzluklar
yerel ağlar (Local Area Network -LAN ) ve paket anahtarlarım (Packet
Switching) yapılarının geliştirilmesi ile giderilmiştir.54
Yerel ağlar (LAN), iş merkezleri, üniversite ve hastane gibi çeşitü binalar­
dan oluşan kurumlar ya da tek bir bina içinde faaliyet gösteren kuruluşlarda bil­
gisayarlar arası iletişimi sağlamak üzere geliştirilmiştir. Bu yapı ile iletişim ağı
terminallerin yalnızca birbirine bağlanması şeklinde ele alınmamakta ağa akıllı
uçların da bağlanmasını sağlamaktadır. Böylece veriler, veri işleme gücü ve
büyük ölçekli saklama ünitelerinin sundukları avantajlar paylaşılabilmektedir.
Günümüzde Intel ve Digital Equipment şirketinin ortaklaşa geliştirdikleri
Ethernet ve IBM tarafından üretilen Token Ring LAN protokolleri yaygın olarak
kullanılmaktadır.
Paket anahtarlama, mesajm paketlere bölünerek transfer edildiği bir
sistemdir. Bu paketlerin her biri kaynak ve hedef adresleri ile hata kontrol ele­
manlarına sahiptir. Mesajlar sisteme PAD - Package assembler / disassembler
yoluyla iletilir. Günümüzde X.25 ve X.400 protokolleri yaygın olarak kullanılan
paketleme anahtarları olmaktadır. 1984'de geliştirilen ve 1988'de nitelikleri
artırılan X.400'ler özellikle iş ortamında dokümanların kağıtsız olarak bir
bilgisayardan diğerine nakledilmesine olanak tanımaktadır.
Görüldüğü gibi bilgisayar ve iletişim alanı, sürekli bir arayış ve yeniliklere
sahne olmaktadır. Bu süreç içinde ise teknolojik gelişmeler, bu ikisini birbirine
yaklaştırmakta ve zaman ve mekan kısıtlılığını ortadan kaldırarak, insanoğluna
yeni hizmetlerin kapılarım açmaktadırlar. Bilgi teknolojileri şemsiyesi altmda
anılan bilgisayar ve iletişim araçları, örgüt dünyasına çeşitli işlevleri gerçek­
leştirmek üzere tasarlanan bilgi sistemleri içinde hizmet vermektedirler.
3. BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE UNSURLARI
Ülkemizde bilgi teknolojileri ve bilgi sistemleri terimlerinin neyi ifade ettiği,
bu alana yabancı olan ve bu terimlerle yeni yeni yüz yüze gelenlerce sıkça
karıştırıldığı ve açıkça bunların neleri içerdiğinin bilinmediği gözlenmektedir.
Dolayısıyla bu teknolojilerden yararlanmada istekli olan yöneticilerin,
54 Stephen Saxby, A-g.e., s.290.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
39
ihtiyaçlarını tam bilgi ortamında ve bu alana hakim olarak belirleyemedikleri
için kimi zaman çok büyük hacimlerde yatırım yapmalarına karşın, bekledikleri
avantajları elde edemedikleri görülmektedir. Bu nedenle 21. yüzyılın iyi işleyen
örgütleri olma hedefim taşıyan örgüt yöneticileri, bu terimlerin içeriklerini
bilmek ve bu alanda yaşanan teknolojik gelişmeleri yalandan takip etmek zorun­
dadırlar. Bu bölümde genel olarak bilgi teknolojileri denilince nelerin kast edildiği
ve bu terim içinde yer alan unsurların ve bunlarla ilgili araçların neler olduğuna
değinilecektir.
Bilgi teknolojileri; kavram olarak, verilerin kayıt edilmesi, saklanması,
belirli bir işlem sürecinden geçirmek suretiyle bilgiler üretilmesi, üretilen bu
bilgilere erişilmesi, saklanması ve nakledilmesi gibi işlemlerin etkili ve verimli
yapıl- masına olanak tanıyan teknolojileri tanımlamada kullanılan bir terimdir.55
Bilgi teknolojileri; sesli, resimli, metinli ve sayısal verilerin elde edilmesi,
işlenmesi, saklanması ve dağıtımım yürüten mikro-elektroniğe dayalı hesaplama
ve iletişim teknolojilerini içerir. Bu çerçevede, başta bilgisayarlar ve bunlara
destek sunan girdi ve çıktı donanımları olmak üzere faks, mikrografik, teleko­
münikasyon, doküman doldurma ve hazırlama makineleri ve basım makineleri
vb. bilgi teknolojileri terimi içinde yer alan donanımlar olmaktadır. Bilgi tekno­
lojileri lazer, fiber optik, ses tarayıcıları gibi iletişim teknolojilerinin gelişimine
paralel olarak hızla gelişmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin işbirliği içinde
gelişmesi, bilginin üretilmesi ve akışının daha etkili ve verimli gerçekleş­
tirilmesinde devrimsel bir değişimi sağlamıştır. Bilgi artık daha verimli ve etkili
işlenebilmekte, daha hızlı ve arzu edilen biçimlerde iletilebilmekdir.
Bilgi teknolojileri mekanik teknolojiler ile karşılaştırıldığında; kullanıcıya
sundukları destek bakımından aralarındaki fark daha belirgin ortaya çıkmaktadır.
Mekanik teknolojiler, kullanıcıların fiziksel yeteneklerini geliştirmek ya da bu
güçlerinin yerine ikame edilmek üzere destek sağlarken, bilgi teknolojileri kullanı­
cının zihinsel yeteneklerini geliştirmek ya da bu yeteneklerinin yerine ikame edil­
mek üzere fayda sağlar. Genel olarak bilgi teknolojileri kontrol sürecinde, esnek­
lik sağlamada ve bir işbirliği ve eşgüdümün gerçekleştirilmesinde önemli katkılar
getirmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalardan görüldüğü üzere bilgi
teknolojileri temelde veri-bilgi toplama, saklama, işleme, elektronik olarak
dağıtımı ve nakledilmesi işlevlerini yerine getirirler.
Bilgi teknolojileri donanım, yazılım ve veritabanı olmak üzere başlıca üç alt
elemana sahiptir. Donanım, bilgisayarların fiziksel yapışım oluşturan beş farklı
araç ve teçhizattı ifade eder. Bunlar girdi ve çıktı birimleri, merkezi işlem birimi,
veri ve programlar için ikincil bellek ve tüm bu donanımlar ve kullanıcı arasında
Kate Behan ve D iana Holmes, U n d erstan d in g In fo rm a tio n Technology, Prentice Hall, 2 nd ed. NY, 1990,
s.l.
55
40
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
işbirliği sağlayan iletişim birimleridir. Donanımın faaliyetlerini yönlendiren
komutlar genel olarak yazılım olarak adlandırılmaktadır. Yazılımlar, sistem ve
uygulama olmak üzere iki farklı amaç için geliştirilmektedir. Sistem yazılım ları,
donanıma ait alt elemanların faaliyetlerini koordine eder, ana ve yardımcı bellek
arasındaki hareketi kontrol eder, girdi, çıktı ve merkezi işlem birimi arasında bilgi
akışını denetler. Uygulam a yazılım ları, kullanıcı ve yöneticilere yardımcı olmak
üzere veriler üstünde işlem yapmak için yazılan programlardır . Kullanıcıların
sistem yazılımları hakkında fazla bilgi sahibi olması gerekmez. Ancak, uygulama
yazılımları konusunda derinliğine bilgi sahibi olmaları ve hatta bu programların
yazılımlarına katkıda bulunmaları, bu programların etkili ve verimli kullanımı
bakımından önemli avantajlar sağlamaktadır. V eritabanı, uygulama yazılımları
tarafından kullanılacak tüm verileri içerir. Veriler veri tabam yönetimi yazılımları
ile yönetilen dosyalarda toplanır. Veriler ve bilgiler bilgisayar teypleri , diskler,
disketler ve benzeri fiziksel araçlar kullanılarak veritabanlannda tutulur.
Bilgi teknolojisinin bu üç unsurunun bir arada uygun çalışmasını olanaklı
kılmak üzere sistem konfügürasyonu belirlenir. Sistem konfügürasyonunu
biçimleyen iki parametre bulunmaktadır. Bunlardan birincisini oluşturan zaman­
lam a (timing) parametresi, veri girişlerinin yapılacağı zamanlamayı belirler. Bu
parametre, veritabanlannda tutulan verilerin ve bilgilerin yaşını doğrudan etkile­
diği için üzerinde önemle durulması gereken bir değişken durumundadır. Sistem,
yapılacak işin niteliğine ve gereklerine göre zamanlama parametresi bakımından
iki şekilde düzenlenebilir:
a) Gerçek Zamanlı-Sürekli: Bu yöntemde, verilerin işlemler ortaya çıktığı
anda veri tabanına işlenmesi suretiyle sürekli olarak güncel kalması sağlanır. Bu
yöntemin uygulanmasını zorunlu kılan işler arasmda en iyi ömek ve uygulama
alanı olarak hava yollan ve otelcilikte rezervasyon işlerinin yapılması gös­
terilebilir.
b) Periyodik Toplu Îşlem-Kesikli: Toplu işlemde adından da anlaşıldığı gibi
veritabanının güncelleştirilmesi günlük, haftalık, aylık gibi beürli zaman
aralıklan ile gerçekleştirilir. Bu yöntemin en iyi uygulama örneğini üretim
programlarının düzenlenmesi işinde görebiliriz.
Bilgi teknolojilerinin zamanlama parametresi bakımından oluşturulacak
konfügürasyonu karar alma işlevine sunulan desteğin niteliğini doğrudan etki­
lemektedir. Örgütsel karar almada gereksinim duyulan bilgiler, zamanlı bilgiye
olan
gereksinimleri
balonundan
farklılık
göstermektedir.
Sistem
konfugürasyonunun belirlenmesinde bu durum göz önüne alınarak uygun
yöntemin tercih edilmesi gerekir.
Sistem konfugürasyonunun ikinci parametresini oluşturan içerik değişkeni,
veritabanının içerik bakımından düzenlenme karan ile ilgilidir. Sistemler
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
41
veritabanlanmn içeriğine göre değişik düzenlenebilir. Burada karşımıza iki
alternatif yol çıkmaktadır. Bunlardan birisi merkezi, diğeri yerel veritabam
olmaktadır. Veritabanlan merkezi olmak üzere global (bütünsel) düzen­
lendiğinde, örgüt içinde uzak yerleşim alanlarından toplanan bilgilere, daha çok
sayıda karar verici erişme olanağı elde etmektedir. Bu alternatif örgütün merkezi
bir yapıya doğru gitmesine ortam hazırlar. Yerel veritabanlan birbirinden ayn,
uzak yerleşim alanlarından elde edilen verileri toplar. Bu alternatif merkezi
olmayan yapıdaki karar alma işlevini destekler.
Merkezi ve yerel veritabam seçim kararında bu iki yöntemin avantaj ve
dezavantajları göz önüne alınmalıdır. Merkezi veritabamnda kaynakların etkili
kullanımı mümkündür. Bu alternatif de personel dağıtımı merkezi yapılacağı için
personel maliyetlerinden tasarruf sağlanması ve yönetim işlerinde tekrarların
önlenmesi kolay olmaktadır. Yerel veritabanlan yöneticilere kendi faaliyetlerini
kontrol etme olanağı sağlar. Yerel karar alma yerel önceliklere daha duyarlı
olabilmeyi sağlamaktadır. İçerik parametresi ile ilgili olarak bu iki uç alternatif
arasmda yer alan başka bir seçenek olarak dağıtılc veritabam sistemi bulun­
maktadır. Bu yöntemde bazı veriler merkezi veritabamnda bazılan ise yerel
veritabanlannda tutulur.
4. BİLGİ SİSTEM İ VE UNSURLARI
BUgi teknolojisindeki gelişmelerin bilgi sistemlerinin gelişmesine olan
katkdan, modem örgütlerde heyecan verici ve dinamik faaliyetler arasmda yer
almaktadır. Bügi teknolojderinin örgütlere sunduklan stratejik avantajlan
değerlendirebilmede öncelikle bügi sistemlerinin örgütlerde oynadıklan rolleri
bilmek ve anlamak gerekir. Bügi sistemleri örgüt yönetiminde en temel süreç olan
karar alma işlevini desteklemek için vardır. Büginin amacı, gelecekte ortaya
çıkabüecek bir olay ya da durumla ügüi olarak belirsizliği azaltmak iken, bügi
sistemlerinin hedefi, en genel anlamda karar alma sürecinde gereksinim duyulan
bilgileri sağlamaktır.
Tanım olarak bügi sistemi, hangi verilerin toplanacağım ve nasü yapüacağını belirleyen kurallar dizisidir55 Bir başka anlatımla, bügi sistemi; belirli
hedefleri karşılamak üzere, verileri karar verici için anlandı bilgüere çeviren
insangücü, programlar ve yönetsel süreçlerden oluşan bir settir.57 Bügi sistem­
lerinin girdi birimi, çıktı birimi, merkezi işlem birimi, yazılım, prosedürler ve
personel olmak üzere altı unsuru bulunmaktadır.
36 Hemy C. Lucas, C o m p u te r B ased In fo rm a tio n System s in O rganization, s.4.
37 Kate Behan ve D iana Holmes, a.g.e., s.5.
42
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
G irdi Birim leri:
Bilgi sistemlerinin temel girdisi olan veriler, girdi
birimleri aracılığı ile sisteme aktarılır. Girdi birimleri olarak; kart delicileri ve
kart okuyucuları, manyetik teypler, optik okuyucu, manyetik dramlar, diskler vb
gibi donanımlar kullanılmaktadır.
M erkezi İşlem Birimi: Merkezi işlem birimi, verilerin kontrol edilmesi,
işlenmesi ve saklanması işlerini yürüten donanımlardır. Merkezi işlem birimi bu
işlemleri yürütmek üzere aritmetik ünite, iç hafıza ve kontrol ünitelerine sahiptir.
Bunlara örnek olarak büyük bilgisayarlar, mini bilgisayarlar ve mikro
bilgisayarlar verilebilir.
Ç ıktı Birim leri: Merkezi işlem biriminde çeşitli işleme tabii tutularak
çıktılara dönüşen bilgiler, çıktı birimleri ile kullanıcıların hizmetine sunulur. Çıktı
birimlerine örnek olarak mikro filmler, manyetik diskler, manyetik dramlar,
yazıcı ve çiziciler verilebilir.
Personel: Bilgi sistemleri personeli olarak, sistemin tasarımından uygulama
alanına geçinceye kadar yapılması gereken işleri yürütmekle görevli sistem
analisti, sistem mühendisi, sistem tasarımcısı, programcı ve operatör kadroları
bulunmaktadır.
Prosedürler: Bilgi sistemi içinde yer alan personel, girdi ve çıktı birimleri
ile merkezi işlem birimi arasında işbirliği sağlayan çeşitli işletme ve kullanıcı
talimatları sistemin prosedürleri olarak hazırlanır.
Yazılım: Bilgi sisteminden beklenen hedefleri gerçekleştirmek üzere girdi ve
çıktı birimleri ile merkezi işlem biriminin faaliyetlerini kontrol etmek üzere
hazırlanan programlar ve komutlar dizisi yazılım olarak adlandırılmaktadır.
İşlenmemiş ham haldeki veriler sorun çözmede karar vericiye yeterli düzeyde
bilgi sağlamaz. Ham verilerin belirli bir işlemden geçirilerek ve yorumlanarak
kararların alınmasına hazır hale getirilmesi gerekir. Bu noktada bilgi sistemi,
verilerin işlenmesi ve yorumlanmasında gerekli kuralları kapsar. Verilerin
işlenmesi ve yorumlanmasında genel olarak, istatistiksel analizler, karmaşık
matematiksel hesaplamalar ve bir takım özetlemeler yapılır.
Örgütler, biçimsel ve biçimsel olmayan kaynaklardan gelen verilerle
işlevlerini yürütürler. Bir başka deyişle örgütlerin gereksinim duydukları bilgiler
biçimsel ve biçimsel olmayan nitelikteki verilerden elde edilir. Dolayısıyla
örgütler biçimsel ve biçimsel olmayan şeklinde sınıflanabilecek değişik bilgi
kanalına sahiptir. Bilgi teknolojilerine dayalı bir bilgi sistemi kurulurken biçimsel
ve biçimsel olmayan bilgi kanallarının nitelikleri ve ayırt edici özellikleri göz
önünde bulundurulmalıdır. Biçimsel bilgi kanallarına dayalı olarak geliştirilecek
biçimsel bilgi sistemi, verilerin toplanması, analiz edilmesi ve dağıtımında
önceden belirlenmiş kurallar ve prosedürlere sahiptir. Biçimsel olmayan bilgi
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
43
kaynaklan ise, örgüt içinde doğal olarak kendiliğinden doğan ve belirli bir işleme
ya da sürece bağlı olmadan toplanan bilgilerden meydana geldiği için, bu
bilgelere özgü geliştirilecek bilgi sisteminin biçimsel olmayan bir niteliği
bulunmaktadır. Bu nitelikler göz önüne alındığında, örgütte geliştirilecek bilgi
sistemleri biçimsel bilgi kaynaklarına dayalı olarak tasarlanır. Örgütler, verilerin
doğru ve zamanında işlenmesi, yönetimin iyileştirilmesi için gerekli verilere
ulanma ve bunlardan yararlı bilgiler elde etmek için etkili bilgi sistemlerine
ihtiyaç duyarlar. Günlük faaliyetlerden doğan bilgileri yönetmek oldukça
önemlidir. Uygun bir bilgi sistemine sahip olmadıkça, işleri kontrol altında
tutmak oldukça zordur.
Bilgi sistemlerinin temelini, veri yönetim işlevleri oluşturur. Veri yönetim
işlevleri arasında verilerin toplanması, saklanması, işlenmesi sayılabilir. Gelenek­
sel olarak veri yönetiminde arşivleme yöntemi kullanılmaktaydı. Bu sistemde
günlük işlerden doğan bilgiler kağıtlara kaydedilerek dosyalarda saklanmakta ve
bu dosyalar ofislerde tutulmaktaydı. Çalışanlar ihtiyaç duyduğu bilgilere bu
dosyalarla erişebilmekteydi. Ancak bu yöntemde her birim ihtiyaç duydukları
bilgileri kendi arşivinde bulundurma zorunluluğunda olduğu için aynı bilgileri
içeren birden fazla dosya tutulması lüksü yaşanmaktaydı. Bu durum bilgi tekra­
rına neden olmakta ve çalışanlar bilgileri yönetmek yerine, dosyalan yönetmekle
vakit geçirmekteydi. Aynı zamanda bilgilerin güncelleştirilmesi kısa aralıklarla
yapılamadığı için yeni, güncel bilgilere ulaşmak mümkün olamamaktaydı.
Yaşanan bu zorluklar örgütlerin bilgi yönetimini etkin hale getirmede sistematik
bir yöntem kullanmalarım zorunlu kılarak, onların ihtiyaçlarına uygun bir bilgi
sistemi geliştirmelerine ve bu sistemleri de bilgi teknolojileri ile desteklemelerine
neden olmuştur.
Bu unsurlara sahip bilgi sistemlerinin örgütlere giriş sürecini ve
yüklendikleri işlevleri incelemeden önce, bu sistemleri destekleyen bilgi tekno­
lojilerinin örgütlere ne tü r olanaklar sunduğunu incelemek, bu sistemlerin
yapısını anlamada kolaylık sağlayacaktır.
D. BT'nin ÖRGÜTLERE SUNDUKLARI OLANAKLAR
Günümüzde artık üst düzey yöneticiler bilgisayar ve bilgi sistemlerine daha
farklı bakmaktadırlar. Yıllarca bu kaynaklar destek sağlayıcılar olarak görüldü.
Oysa bugün artık bunların yaratıcı biçimde etkili kullanılmaları durumunda
kuruluşa açık bir rekabet üstünlüğü sağlayacağı görülmektedir. Artık üst düzey
yöneticiler, teknolojiden en üst düzeyde yararlanmanın önemini değişen çevre ve
koşullarla birlikte oldukça iyi kavramış durumdadırlar . Ancak bilgisayar ve bilgi
sistemleri konusunda yeniliklerin ve uygulamaların artmasına rağmen, pek çok
44
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
işletme otomasyonun ilk aşamalarında bulunmaktadır. Oysa her kuruluşun
rekabet avantajı sağlayabilecek bilgisayar ve bilgi teknolojilerim kullanabileceği
oldukça fazla firsatlan bulunmaktadır. Nitekim 1980'lerden itibaren "bilgi"nin
stratejik bir güç olarak görülmeye başlaması ile birlikte, üst düzey yöneticileri,
bilgi üretme ve yönetmede etkili araçlar olarak bilgisayarlar, veri işleme ve
yönetim bilgi sistemleri üzerine oldukça fazla eğilmeye başlamışlardır. Bilgi
teknolojileri ve bilgi sistemleri rekabet avantajı sağlamasına rağmen bu
sistemlerin yaygın olarak kullanılmama nedenleri arasında aşağıdaki faktörler
sayılabilir:58
1.Bilgi sistemleri aracılığı ile elde edilen çözümler çoğu zaman pahalı
olmakta ve zaman almaktadır.
2.Bilgi sistemlerinin uygulanması daima bir risk unsuru taşımaktadır.
3.Bilgi sistemleri kaçınılmaz olarak bir değişimi gündeme getirmektedir.
Ancak insanlar çoğu zaman değişime karşı durmaktadır.
Elbette ki bilgi teknolojileri ve sistemlerine gereken ağırlığın verilmesi,
bunların kuruluşa ne tür bir rekabet avantajı sağladığının bilinmesine bağh
olacaktır. 1960 ve özellikle 1970'li yıllarda örgütlerin kağıt üzerindeki bilgilerini
işleme ve düzenlemeyi otomatikleştirmede kullandıkları bilgi teknolojileri, 1980
ve 1990'larda maliyetleri düşürerek ve yeni iş olanakları yaratarak kuruluşlara
rekabet avantajı sağlamaktadır. Bugün artık örgütler, bu teknolojileri kullanarak
rekabet üstünlüğü elde etmektedir. Diğer taraftan örgütlerin işlevsel
yöneticilerinin, bu teknolojilerle ve özellikle bilgi yönetimi ile yalandan
ilgilendikleri görülmektedir. Bilgi teknolojilerinin örgütlere özellikle mal ve
hizmet üreten ticari kuruluşlara nasd destek sağladığını göstermede Porter ve
Millar'ın geliştirdiği "değer zinciri" (value chain) kavramı kullanılabilir.59
Bu kavram kuruluşların işlevlerini değer işlevlerine (value activity)
ayırmaktadır. Değer işlevleri temel (birincil) ve destekleyici işlevlerden meydana
gelmektedir. Temel işlevler olarak; girdi lojistik (malzeme, araç-gereç temini),
işlem (montaj, imalat), çıktı lojistik (sipariş alma ve teslim), pazarlama ve satış
(reklam, tutundurma) ve hizmet sunma (tamir-bakım) sayılabilir. Destekleyici
işlevler ise bu temel işlevlere destek sağlayan işlevlerdir. Belli başh destek
işlevler arasmda
satm alma, insan kaynaklan, teknoloji ve örgütlenme
bulunmaktadır (Şekil 4).
Bilgi teknolojileri şekil 4'de gösterilen değerler zincirinin (value chain) her
aşamasına nüfiız ederek bu zincirde yer alan işlerin yapılışını ve zincirler
S! a-k-, s.95-96.
59 Michael Porter ve Victor E. Millar, "How Information Gives You Competitive Advantage", H a rv a rd
B usiness Review, July-August 1985, s. 149-160.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
45
arasındaki bağı değişime uğratmaktadır. İş yapısmda nasıl bir değişim olduğu
çakşmamn dördüncü bölümünde daha ayrıntılı ele alınacaktır. Bu teknolojiler
aynı zaman da rekabetin kapsamım ve üretilen ürünlerin yapısını etkilemektedir.
Bir işletme için geçerli olan değer zinciri bu işletmenin faaliyet gösterdiği
endüstri düzeyinde "değer sistemini" (value system) oluşturur (Şekil 5)60
Şekil 4: Değerler Zinciri61
Sanayi devriminde örgütler insangücü yerine makineler ikame ederek
rekabet avantajı sağladılar, ancak o dönemlerde bilgi işleme insangücüyle yapıl­
maktaydı. Bilgi devrimi bu işlevi bilgi teknolojilerine aktarmak suretiyle örgütlere
ikinci bir rekabet avantajı sağlamıştır. Böylece artık kağıt işleme ve sorun çözme
işi de insangücünden bilgisayar denilen makinalara aktarılmıştır. Bilgi teknoloji­
leri yalnızca işlevlerin yapılışım etkili kılmakta kalmayıp aynı zamanda bu
“ a-k.
61 Değer zincirinin şem atik gösterimi Porter ve Millar’dan uyarlanmıştır: Michael Porter, Victor E.Millar, a-g.e,
46
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
işlevlerin yapılışı esnasındaki bilgi akışını da etkileyerek, yöneticilere bunlar
arasında yeni bağlar kurma ve eşgüdüm sağlama olanağı tanımaktadır.
Şekil 5: Değer Sistemi .
Arz eden
İşletmenin
Aracı
Alıcıların
i ş l e t m e l e r i n i ş l e t m e r l e r i n —fe* değer
değer zinciri
değer zinciri
değer zinciri
zinciri
Bilgi teknolojileri işletmelerin temel ve destekleyici işlevlerine şekil 6'da
gösterilen yollarla nüfuz etmektedir.62 Bilgi teknolojileri kuruluşların değer
zincirinin her unsuruna sağladıkları katkılarla ve endüstriyel düzeyde değer
sistemi içinde yer alan arzcı ve aracı kuruluş ile müşteri değer zinciri arasında
eşgüdümü güçlendirerek rekabet avantajı yaratmaktadır. Bu şekilde bilgi
teknolojileri sundukları olanaklarla rekabetin yapışım; kuruluşun faaliyette
bulunduğu endüstri yapışım değiştirme, rekabet üstünlüğü sağlama ve yeni iş
olanakları yaratma yoluyla değiştirmektedir.
Özellikle ticari bir örgüt için temel yapıyı bu şekilde ortaya koyduktan sonra
' bilgi teknolojilerinin ve bilgi sistemlerinin örgütlere ne tür olanakları nasıl sağla­
dıklarım açıklamak daha sistematik ve kolay olacaktır. Bu bölümde bilgi tekno­
lojilerinin örgütlere sundukları olanaklar; yukarıda açıklanan Porter ve Millar'dan
alınan değer zinciri ve değer sistemi kavranılan kullanılarak örgütün bulunduğu
endüstri yapısmda değişme, rekabet üstünlüğü ve yeni iş olanaklan başlıklan
altında incelenecektir.
1. ENDÜSTRİ YAPISINDA DEĞİŞME
Bir endüstrinin kârlılığım beş rekabet edici güç belirlemektedir. Bunlar
sırasıyla satıcıların gücü, tedarikçi kuruluşların gücü, alıcıların gücü, rakiplerin
gücü ve ikame edilebilen ürünlerin gücüdür. Bilgi teknolojileri bu beş gücü
etkileyerek endüstrinin, yapısını değiştirebilmekte ve rekabet gücünü güçlendirici
rol oynamaktadır. 63 Diğer taraftan bu teknolojiler pek çok endüstrinin yapışım
çözmekte ve değişim için gereksinim ve fırsatlar yaratmaktadır.
62 Michael Porter ve Victor E. Millar, a.g.m,, s. 153.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
47
Şekil 6: Bilgi Teknolojilerinin Değer Zincirine Katkısı
Bilgi teknolojileri alıcıların gücünü artırma ve azaltmada kullanılabil­
mektedir. Örneğin kişisel bilgisayarlarla elektronik kataloglama yoluyla değişik
markalardaki ürünlerin kalite ve fiyatları hakkında anında bilgi sahibi olan
alıcdar, bu teknolojilerin sunduğu olanakla güçlü hale gelmekte ve tercihlerini
daha bilinçli yapabilmektedir. Diğer taraftan satıcı kuruluşlar bu teknolojileri
alıcdann güçlenmesini önlemekte kullanabilmektedirler. Örneğin, satıcı kuruluş­
lar zaman zaman değişik fiyat uygulamasına gitmek suretiyle alıcıların kendi
ürünlerini almaş ma zemin hazırlamaktadırlar. Bilgi teknolojileri kuruluşlara
kendilerine girdi sağlayan kuruluşları kontrol edebilme olanağı sağlayan bilgi
sistemlerini destekleyerek arz edici kuruluşların gücünü azaltabilmektedir. Bu
avantaj, belirsizliği ortadan kaldıran bilgi teknolojileri destekli bilgi sistemleri ile
sağlanmaktadır.
° a . k , s.155.
48
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Diğer taraftan yüksek derecede bilgi teknolojileriyle desteklenen bilgi
sistemleriyle çalışan kuruluşların bulunduğu endüstriye, bu alt yapının oldukça
büyük hacimlerde yatırım yapılmasını gerektirmesi, yeni yeni rakip kuruluşların
girmesini engelleyici rol oynamaktadır. Nitekim elektronik ağ içinde çalışması
zorunlu olan bir banka ya da sigorta faaliyet alanına yeni rakip kuruluşların
girmesi oldukça zordur. Çünkü bu endüstri, sunduğu ürünün bilgi yoğun olması,
yüksek derecede bilgi teknolojilerini kullanmaya olanak tanıyan ve elektronik ağ
ile bütünleşme için gerekli büyük hacimlerde donanım ve yazılımlara yatırımı
gerektirmektedir. Bilgi teknolojileri ikamesi kolay olmayan karmaşık ürünler
üretilmesine olanak tanıyarak da işletmelere rekabet üstünlüğü sağlamaktadır.
2. REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ
Bilgi teknolojileri kuruluşlara iki şekilde rekabet üstünlüğü sağlar.
Bunlardan birincisi, düşük maliyet liderliği sağlama; İkincisi ise, ürün
farklılaştırmaya olanak tanımaktır. Bu iki yolla kuruluşlar, sahip olduğu rekabet
kapsamım genişletebilmektedir.64 Günümüzde bilgi teknolojilerini kullanarak
yarattıkları değerlerin maliyetlerini düşürmek suretiyle rekabet avantajı elde eden
değişik iş alanlarında çalışan kuruluşa rastlamak mümkündür. Örneğin, tekstil
imalatında bu teknolojilerin kullanılmasıyla kalıpların otomatik kesilmesi ile
toplam işçilik maliyetlerinde %50'nin üzerinde tasarruf sağlanmıştır.65 Bir başka
ömek kelime işlemcileri kullanan kuruluşlarda metin işlemede sağlanan
tasarruflardır. Aynı şekilde telepazarlama teknolojisini kullanan kuruluşlar satış
personeline ve ulaşımına ödenen maliyetleri ortadan kaldırarak maliyet avantajı
sağlamaktadır. Bu teknolojinin kullanımı pazarlamada coğrafi alanla kısıtlı
kalmayı gidermektedir.
Kuruluşlar bilgi teknolojilerini ürettikleri mal ve hizmetlerin tasarımlarını
benzersizleştirerek, bunlara üstün özellikler katarak ve daha iyi satış sonrası
hizmet sağlayarak, ürün farklılaşmasına giderek rekabet üstünlüğü elde
edebilmektedir. Örneğin Digital Equipment şirketi, sipariş alma zamanım azaltan
ve hata yapma olasılığım düşüren müşteri uzman sistemi XCON'u geliştirip,
kullanarak rakiplerine göre rekabet avantajı elde etmiştir.66 Bu yolla rekabet
üstünlüğü sağlayan bir başka kuruluşa ömek olarak Volvo şirketi verilebilir.
Volvo geliştirdiği ON-CALL program ile seyahat anında acil ihtiyaçlara yanıt
vererek sağladığı hizmet ile rekabet üstünlüğü sağlamıştır.67
64 Robert Scbullheis ve M. Sumner, a-g.e, s.14-16.
“ a-k.
“ a-k., s.15.
"a -k -, s.16.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
49
Yukarıda verilen örneklerden görüldüğü gibi bilgi teknolojilerinin kullanım
alanları yaygınlaştıkça, kuruluşlar, gerek maliyet avantajı elde ederek, gerek
ürün farklılaştırma olanağı ile önemli rekabet avantajı sağlamaktadır.
3. YENİ İŞ OLANAKLARI
Bilgi teknolojileri alanındaki gelişmeler bir taraftan kimi mevcut iş
olanaklarım ortadan kaldırmakta, diğer taraftan da yeni iş olanakları
yaratmaktadır. Örneğin gelişmiş kelime işlemcilerin kullanılması ile birlikte, artık
sekreterlerin işlerinin üstlendiği kimi işlevler -randevu ayarlama, metin yazma
gibi- yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Diğer taraftan video konferans
sistemlerinin kullanılmaya başlaması ile, çok kısa bir gelecekte hava yollan ve
otel işletmecdiğinin olumsuz etkileneceği tahmin edilmektedir.
Bilgi teknolojilerinin getirdiği avantajlan iyi kullanan kimi kuruluşlar bu
teknolojilerle yeni ürün ve hizmetler pazarlayarak rakiplerine göre rekabet
üstünlüğü sağlamaktadırlar. Örneğin ülkemizde Yapı ve Kredi Bankasının Alo
Banka uygulamasını telefon, doğal gaz vs. gibi fatura ödemelerini yapmak üzere
genişletmesi bu kuruluşa sektörde önemli bir rekabet üstünlüğü sağlamaktadır.
Bilgi teknolojilerini yaygın olarak kullanan gelişmiş ülkelerde satış noktası
sistemlerim kullanan Sears gibi kuruluşlar, sahip oldukları müşteri veritabam
bilgi sistemleriyle yaptıkları reklam ve promosyon etkinliklerinin satışları
üzerindeki etkilerini kolaylıkla tespit ederek, mevcut stratejilerini yeniden gözden
geçirerek, düzeltici önlemleri zamanında alabilmektedirler. Bu avantajla yeni iş
olanakları yaratmaları da kolay olabilmektedir.
Bilgi teknolojileri ve bilgi devriminde yaşanan gelişmeler üç farklı yolla yeni
iş olanakları yaratmaktadır. Bunlardan birincisi, kimi işler teknolojik olarak
yapılabilir olmaktadır. Örneğin görüntü ve iletişim teknolojisinin gelişmesi faks
hizmetlerini desteklemiştir. Benzer şekilde mikroelektronik alanındaki gelişmeler,
kişisel bilgisayarların üretilmesini olanaklı kılmıştır. Diğer taraftan, bilgi
teknolojilerinin bankacılık alanında kullanılması ile birlikte birçok finansman
işlevinin bir arada etkili yürütülmesi olanaklı olmuştur.
İkinci olarak, bilgi teknolojileri yeni ürünlere türetilmiş talep oluşturarak
yeni iş olanakları yaratmaktadır. Örneğin kredi kartlan ile ilgili hesap durumunu
bilgi teknolojileri ile izleyen Sears, kredi yetkisi ve kredi işleme hizmetlerini
Phillips Petroleum şirketine satarak yeni iş firsatı elde etmiştir. Bilgi teknolojileri
ile kuruluşlar atıl kalan kapasitelerini dış kuruluşlara satma olanağı elde ederek
yeni gelir kaynaklarına kavuşmaktadırlar.
50
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Bilgi teknolojilerinin yarattığı üçüncü iş olanağı ise , bu teknolojilerin
kullanımı ile elde edilen yan ürünlerin yaratılması ve bunların diğer kuruluşlara
pazarlama olanağının elde edilmesidir. Bu yeni iş olanağına en iyi ömek
kuruluşların kimi istatistiki bilgilerinden oluşturdukları veri tabanlarını başka
kuruluşlara pazarlamasıdır.
Bilgi teknolojilerinin yukarıda üç başlık altmda sunulan olanaklarından
etkili olarak yararlanabilmek için,
örgüt yöneticilerinin aşağıda sıralanan
adımlar üzerinde özenle durması gerekir.68 Bu adımlardan birincisi; bilgi
yoğunluğunu iyi değerlendirmektir. Her yönetici kendi kuruluşunun ürettiği mal
ve hizmetlerle iş süreçleri ile ilgili mevcut ve potansiyel bilgi yoğunluğunu
gözden geçirmeli ve bu yoğunlukla baş edebilmek için BT'den nasıl destek
alabileceği üzerinde önemle durmalıdır.
İkincisi; kuruluşun faaliyet gösterdiği endüstride bilgi teknolojilerinin
rolünü belirlemektir. Yöneticiler bilgi teknolojileri ve sistemleri alanındaki
gelişmelerin kuruluşun içinde bulunduğu endüstrinin yapısmda nasıl bir değişimi
gündeme getireceğini, bu endüstri içinde rekabetin dinamiklerini nasıl
etkileyebileceğini ve endüstrinin sınırlarım
nasıl değiştireceğini iyi
değerlendirmelidir.
Üçüncüsü; bilgi teknolojilerinin yaratabileceği rekabet avantajlarım tespit
etmek ve bunları örgüt amaçlarına göre sıralamaktır. Yöneticiler bilgi
teknolojilerinin
olanaklarıyla
kuruluşlarına
kazandırabileceği
rekabet
avantajlarının neler olabileceğini iyi incelenmeli ve bu avantajları örgütün genel
hedeflerine uyacak şekilde sıralayarak gerçekleştirme yollarım araştırmalıdır.
Diğer taraftan yöneticiler BT'ni kullanarak mevcut rekabet yapışım nasıl
değiştirebilecekleri üzerinde durmalıdır. Dördüncüsü; bilgi teknolojilerinin
doğuracağı yeni iş olanaklarının neler olabileceğini araştırmaktır. Yöneticiler
bilgi teknolojilerinin olanaklarıyla mevcut işlerden yeni iş olanaklarım nasıl
yaratabilecekleri üzerinde özenle durmalıdır. Böylece belki o endüstride elde
edilebileceği gibi; daha önce hiç olmayan yeni bir ihtiyacı ve bu ihtiyacı gideren
yeni ürün ya da hizmetleri üretme avantajı da elde edilebilecektir. Beşincisi ise;
bilgi teknolojilerinin olanaklarından yararlanmak için bir eylem planı
geliştirmektir. Yöneticiler BT'den üst düzeylerde yararlanabilmek için, donanım
ve yazılımlara yapılacak stratejik yatırımların sıralandığı bir eylem planı yapmak
durumundadırlar. Bilgi teknolojileri örgütlere özetle şu olanakları sunmaktadır:
Verimliliği A rtırm a ve M aliyetleri D üşürm e: Bilgi teknolojileri verimlilik
artışı ve maliyet tasarrufunu, verileri kaynağında toplama, aracıları elimine etme,
işlevlerin yürütülmesinde düzenlilik sağlama, fırsatlardan tam olarak yararlanma
yollarıyla sağlamaktadır. M üşteri Hizmetlerini İyileştirm e: Müşterilere sunulan
“ Michael Porter ve Victor E. Millar, a.g.m., s.158-160.
Bilgi Toplumu ve Örgütlerde Bilgi Teknolojileri
51
hizmetler bankamatik (ATM -Automatic Teller Machine) ve elektronik veri
alış-verişi (EDI) gibi teknolojik araçlara yaygınlaştınlabilmekte ve
etkinleştirilebilmektedir. K aynak Yönetim inde Etkililik: Bilgi teknolojileri
para, bilgi ve malzeme, araç-gereç ve teçhizat gibi kaynakların, yönetiminde
etkinlik sağlayarak rekabet üstünlüğü sağlamaktadır.
Bilgi teknolojilerinin işletme yönetimine sundukları kolaylıklar, işletmelerde
yürütülen işler bakımından farklılık gösterir. Porter ve Millar işletmelerde
yürütülen işleri temel ve destek işlevler olmak üzere iki grup altında
toplamışlardır69. Temel işler arasmda; girdi temini, üretim, çıktı yönetimi,
pazarlama ve satış yönetimi, ve hizmet yönetimi bulunmaktadır. G irdi Temini;
(hammadde ve yardımcı malzeme gibi üretim girdilerinin temini) İşletmeler, bilgi
teknolojilerinin sunduğu otomatik stoklama sistemi aracılığı ile bu işlevlerde
etkinlik sağlanmaktadır. Ü retim (imalat ve montaj) : Bilgisayar destekli imalat
ve kontrol süreçleri, üretim işlevlerini etkili olarak yürütme olanağı
sağlamaktadır. Ç ıktı yönetim i ( sipariş ve dağıtım yönetimi): Online sipariş giriş
sistemi ile çıktı dağıtımı ve siparişlerin yönetimi kolaylıkla yapılabilmektedir.
Pazarlam a ve satış (reklam ve promosyon): Bilgisayar aracılığı ile pazar analizi
ve karlılık hesaplarında etkilik sağlanabilmektedir. Hizm et yönetimi ile, uzaktan
kumandalı araçlar yardımıyla hizmetlerin yaygınlaştırılması ve etkili olarak
yürütülmesi olanaklı olmaktadır.
İşletmelerin sahip oldukları destek hizmetleri arasmda ise örgütleme, insan
kaynaklarının yönetimi, üretim teknolojisi ve satın alma yer almaktadır.
Örgütlenme; ofis otomasyonu, insan kaynaklarının yönetimi; kapsandı veri
tabanları, üretim teknolojisi; bilgisayar destekli tasarım ve imalat, satın alma ise
sunum yapan kuruluşlara online sipariş kanallarıyla bağlanma yoluyla etkili
olarak yürütülebilmektedir. Özetle bilgi teknolojileri; kuruluşlara maliyetleri
düşürmek ve mevcut ürün ve hizmet hattına yenilerini katmak suretiyle yeni
fırsatlar sunarak rekabet avantajı sağlamaktadır. Bilgi teknolojilerinin etkileri
endüstriyel, firma ve stratejik düzeylerde olmak üzere üç alanda farklılık
göstermektedir. Endüstriyel düzeyde üretim, mal ve hizmetlerle pazarı; firma
düzeyinde rekabeti belirleyici güçler olarak alıcdan, satıcdan, rakipler ve
piyasaya yeni girenleri, stratejik düzeyde ürün farkhlaştırma ürün ve pazar
boşluklarından yararlanma ve düşük maliyet liderliği ile firmanın temel
, stratejisini etkilemektedir. Bilgi teknolojilerinin sunduğu bu rekabet
avantajlarından yararlanabilmek için bu teknolojilerin ve bunlarla desteklenen
bilgi sistemlerinin etkili olarak yönetilmesi gerekir. Bunun için öncelikle
yöneticileri de kapsayacak şekilde örgüt çalışanlarının tamamının bilgi
®a.k, s.149-160.
52
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
teknolojileri konusunda yeterince bilgili ve bilgisayar okur-yazan olması gerekir.
Bu anlamda örgütün yalnızca bilgi işlem merkezi çalışanlarının bu konularda
derinliğine bilgi sahibi olmaları yeterli olmamaktadır.
Bu bölümde; sanayi ötesi toplum aşaması olarak yaşanan bilgi toplumunun
temel unsurlarından bilgi kaynağından ve bu kaynağı doğuran, yöneten ve
biçimleyen teknolojik gelişmelerden söz edildi. Bilgi teknolojileri şemsiyesi
altmda toplanan bilgisayar ve iletişim araçlarının olanaklarından örgütün rekabet,
edici üstünlük sağlayacak şekilde yararlanabilmesi ancak,
her bir örgütsel
düzeyin spesifik ihtiyaçlarına yönelik olmak üzere bu bölümde temel unsurları
verilen bilgi teknolojilerine dayalı olarak geliştirilen bilgi sistemleri ile
olanaklıdır. Yönetici destek sistemleri şemsiyesi altmda topladığımız bu sistem­
lerin; temel yapılan, her bir örgütsel düzeye sunduklan yönetsel olanaklar ve bu
teknolojileri örgütsel amaçlarda kullanımı ve bunların ülkemiz örgütlerinde
kullanma düzeyi, izleyen bölümde ele alınacaktır.
İKİNCİ BÖLÜM
YÖNETİM DESTEK SİSTEMLERİ
Bilgi teknolojilerinin örgüt yönetimine katkıları; genel olarak operasyonel,
yönetsel ve stratejik olmak üzere, örgütsel düzeylerin ,her birinin spesifik ihtiyaç­
larına özgü tasarlanan, yönetim destek sistemleri başlığı altmda toplaya bilece­
ğimiz bilgi sistemleri ile gerçekleşmektedir. Veri işleme sistemi, yönetim bilgi
sistemi, karar destek sistemi, yönetici destek sistemi ve uzman sistemlerden
oluşan bu sistemler; örgüt yönetimine destek sunmak üzere, bilgi teknolojileri
donanım ve yazılımlarında ilerlemeye koşut olarak bu sayılan sırada girmeye
başlamıştır. Bu sıralama rastlantısal olmayıp, bir taraftan ihtiyaçların özelliğine
diğer taraftan, bu sistemlerin gerektirdiği alt yapı niteliği olanların öncellikli
kurulmasına göre şekillenmiştir. Dolayısıyla bu bölümde yönetim destek sistem­
leri başlığı altmda ayrıntılı olarak, tasarımına ve uygulama örneklerine ver
verilecek olan bilgi sistemlerinden veri işleme sistemi, örgütlere ilk defa giren
sistem olmuş ve bu sistem diğer sistemlerin, temel alt yapısını oluşturmuştur.
A. Y Ö N E T İM D E S T E K S İS T E M L E R İN E BAKIŞ
Yönetim Destek Sistemleri (YDS); örgütün en alt düzeyde veri toplama,
işleme saklama ve iletimini üstlenen veri ,işleme sistemi ile, en üst düzeyde
yöneticilerin temel işlevlerinden karar almaya kadar uzanan işleri yürütmek ve
desteklemek üzere, bilgi teknolojileri destekli geliştirilen sistemler bütününe
verilen şemsiye bir terimdir1. Bu terim; yönetsel düzeylere göre farklı işlevler
üstlenmek üzere geliştirilen veri işleme sistemi, yönetim bilgi sistemi, karar
destek sistemi, yönetici destek sistemi ve uzman sistemleri içermektedir. Bu
çalışmada örgütlerde geliştirilen bilgisayar destekli bilgi sistemlerini ortak bir
başlık altmda toplamak üzere, ilk kez Turban tarafından kullanılan YDS terimi
1Efraim T urban, D ecision S u p p o rt A n d E x p e rt S ystem s: M a n ag em en t S u p p o rt System s, Maxwell
Macmillan International Ed.New York, 1990, s.1-26.
54
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
benimsenmiştir. Bu bölümde, bilgisayarların örgütlere girdiği ilk dönemlerde
yalnızca veri işlemeye yönelik geliştirilen veri işleme sisteminden başlayıp,
zamanla
bilgi teknolojileri alanında yaşanan gelişmelere koşut olarak
günümüzde daha spesifik amaçlan gerçekleştirmek üzere tasarlanan yönetim
bilgi sistemi, karar destek sistemleri, yönetici destek sistemleri ve uzman
sistemlere kadar uzanan bilgi sistemleri, YDS başlığı altında ele alınacaktır.
YDS'nin yapısı, temel işlevleri ve uygulama örnekleri ağırlıklı olarak yazın
taramasına dayanarak elde edilen kuramsal ve uygulamalı bilgiler ışığında
verildikten sonra, bu sistemlerin planlama, kontrol ve karar alma işlevleriyle olan
ilişkileri incelenecektir.
1. VERİ İŞLEM E SİSTEMİ
Veri işleme sistemlerinin (VİS) geçmişi, 1890'lara Herman Holerith'in bu
dönemde yapılan nüfus sayım sonuçlarının hesaplanmasında kullanılmak üzere
delikli kart okuyan makinayı geliştirdiği dönemlere kadar gitmektedir. Bu makine
ile otomatik veri işleme başlamış oldu. Veri işleme, terim olarak aynı zamanda
veriler üzerinde bilgisayar denilen makinelerle işlem yapma anlamında kullanıldı.
Elektronik veri işleme araçları ki, bunlardan bilgisayarların imal edilmeye başla­
dığı 1950'li yıllardan itibaren, örgütlerin veri işlemede verimlilik ve etkililik
sağlama arayışlarına girdikleri ve bu soruna çözümler getirebilen araçları kullan­
maya başladıkları görülür. îşte ilk defa veri işleme ile ilgili olarak sistemli yakla­
şımların bu dönemlerde başladığı görülmektedir. Ancak örgütler 1960'h yıllarda
yetenekleri ve kapasiteleri artan bilgisayarların üretilmesiyle birlikte, veri işleme
sistemlerini etkinleştirme olanağı elde etmişlerdir.
Yabancı yazında veri işleme sisteminin "data processing" ya da "infomation
Processing" olarak ifade edildiğine rastlanılmaktadır. Türkiye'de ise bu terimlere
karşılık olarak veri işleme ve bilgi işleme kavranılan kullanılmaktadır. Y ukanda
belirtildiği gibi veri ve bilgi birbirinden farklı anlamlara sahiptir. Bilgi; verilerin
işlenmiş, üzerinde bir takım çalışmaların yapılmış halidir. Oysa veri işleme ham
haldeki verilerden anlamlı bilgiler üretmektir. Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere
veri ve bilgi işleme süreci girdilerin niteliği bakımından farklılık göstermektedir.
Ancak işlem sırasında benzer süreçlerden geçmektedir. Veri ya da bilgi işleme
sürecinde temel olarak üç aşama bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; kayıt etme,
işleme ve raporlamadır. Ancak bazı yazarlar bu üç aşamayı daha detaylandırmak
suretiyle süreci çok sayıda aşama ile ele almaktadırlar. Bu aşam alan kimi yazar­
lar kayıt etme, sınıflama, sıralama, hesaplama, özetleme, rapor etme olarak2;
^Cengiz Yılmaz, Bilgi İşlem Y önetim inde B ilgi Sistem i, Erciyes Üniv. İktisadi ve İdari Bilim ler Fak. Yayın
No: 2, Kayseri, s.35 naklen GLOSS, R.E.ve H.A.Baker: In tro d u c tio n to Business, 6 nd ed., South Western
Pub.Co.Cincinati, 1967, s.539,
Yönetim D estek Sistemleri
55
kimileri ise, bunlara ilaveten veri elde etme, saklama, yeniden başvurma,
çoğaltma olarak sıralamaktadırlar3.
K ayıt etme aşaması; verilerin gerek örgüt içi, gerek örgüt dışı, kaynaklar­
dan elde edilmesi ve kağıt ya da manyetik ortamlarda tutulması işlemlerini içer­
mektedir. Kayıt aşamasında kaynak olarak yararlanılan belgelerin düzenli,
anlaşılabilir olmasına özen gösterilmesi ve kodlama sırasında yanlışlığa meydan
verilmemesi oldukça önemlidir. Bu aşamada verilerin biçim ve süreklilik bakı­
mından bilgi işlem sistemine uygun olmasına gayret edilir. Sınıflama, işlenmesi
uygun bulunan verilerinin; kapsamlarına, kullanış yerlerine, türlerine, bölümleri­
ne ya da daha başka kriterlere göre ayrılmasıdır. Sınıflama işlemi sırasında her
şeyden önce bir kodlamaya gidilir. Kodlamada değişik esaslar kullanılabilmekte­
dir. Bunlar arasında ondalık kodlar, blok kodlan, bellek kodlan, sıra kodlan,
sessiz h a rf kodlan sayılabilir. Sıralam ada, sınıflandırılmış verilerden belirli
kriterlere göre sistematik üsteler hazırlanır. Sınıflama ve sıralama birbirini
tamamlayan aşamalar olmaktadır. H esaplam a aşamasında ise, veriler üzerinde
dört işlem ( toplama, çıkartma, bölme, çarp m a) ya da daha karmaşık matematik­
sel ve mantıksal işlemler uygulanarak sonuçlar elde edilir. Hesaplama aşamasın­
da hesap makinalan ya da daha karmaşık işlemler için bilgisayarlara ve çeşitü
programlara gereksinim duyulmaktadır. Verilerin taşıması gereken en önenüi
niteüği kısa ve öz olmasıdır. İşte sınıflama, sıralama ve hesaplama ile işlenen
verilerin öz hale getirilmesi için özetleme işlemine gereksinim duyulur. Özetleme,
verilerin ana noktalan üzerinde durmak suretiyle kullanıcı için yoğun ve yararlı
biçime dönüştürülmesidir4.
Örgütün çeşitü birimlerinde ortaya çıkan verilenin ihtiyacı olan diğer tüm
bölümlere ulaştırılması gerekir. İşte bu amaçla, veri ve bilgilerin tüm
kullanıcılara iletilmesi için rapor halinde hazırlanması ve çoğaltılmasına ihtiyaç
duyulur. Raporlama ise, veri işleme sistemlerinden çok, yönetim bilgi sistemle­
riyle daha kapsandı üretilebilmektedir. 1960'lı yıllarda örgütlerde yaygın olarak
kullanılmaya başlanan veri işleme sisteminden gerçekleştirmesi beklenen temel
amaç, daha önce el ile yapılan sıkıcı, zaman alan, yorucu ve çeşitü hesaplamalar
gerektiren işleri, otomatik olarak programlar aracılığıyla gerçekleştirmektir.
Bu niteüğe sahip işler arasında; balistik hesaplamalar, logaritmik tabloların
oluşturulması, nüfiıs sayım sonuçlarının değerlendirilmesi, bordroların hazırlan­
ması saydabilir. Veri işleme sistemi, verileri yöneticilerin kullanımına hazır
duruma getirmeyi hedefler. Bu sistemde işlemlerde etkinlik sağlamak ön planda
tutulmuştur. Geçmiş ve çok yakın gelecekteki verilerin değerlendirilmesi ile gün­
lük işlerde etkililik sağlamaya çalışılmıştır. Sistemde geüştirilen programlarda
3 Hayri Ülgen, İşletm e Y önetim inde B ilgisayarlar, İstanbul Univ. Yayın No: 2806, İstanbul, s.24.
4 A. k., s.29.
56
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
algoritmik-mantıksal süreçlerden yararlanılmıştır. Bu sistemin kullanıcıları;
operatörler, (veri giriş işletmenleri), çeşitli görevleri üstlenen büro çalışanları ve
şef düzeyindeki görevlilerdir.
Veri işleme sistemleri özetle şu niteliklere sahiptir: Bu sistemler işlemleri
yürütme ve kayıt tutm a üzerinde yoğunlaşır; çıktıları periyodiktir; katı bir prog­
ramlamaya sahiptir; örgütün operasyonel düzeyinde çalışanların ihtiyaçlarına
yönelik bilgiler yaratır ve sistem temel olarak örgütsel işlevlere dayak olarak
geliştirilir. Veri işleme sisteminin yöneticilerin ad hoc bilgi ihtiyaçlarını karşı­
lama bakımından sınırlılıkları bulunmaktadır. Sistem bu özelliklerine rağmen
karar almaya destek sunma bakımından hedeflenen sonuçlan gerçekleştiremez5.
Bunun temel nedeni, sistemin bilgi talebinde bulunanların sorularım yanıtlayamaması ve yalnızca verileri bilgiye dönüştürmesidir.
Sistem tasarımcıları bu eksildiği gidermek üzere, veri işleme sistemini
verileri işleyerek bilgi türeten, bunlan toplayan, saklayan ve kendisine yöneltilen
sorulan yamtlayabilen kapsandı bir sistem olarak, bilgi işlem sistemim geliştir­
mişlerdir. Bu sistem bir önceki sistemden farklı olarak çift yönlü bilgi akışına
olanak sağlar. Kullanıcı sistemin bünyesinde bulunan veri ve bilgi bankasından
yararlanarak sorularına karşılık alabilir.
1970'li yıllarda bilgi teknolojisi alanındaki ilerleme ve bilgisayarların bilgi
işleme ve raporlama yeteneklerindeki gelişme, bilgi sistemlerinin yöneticilere
destek sunacak şekilde tasarımına olanak tanımıştır. Özellikle 1975-1980 döne­
minde bilgisayarlaşan örgütlerin yönetim bilgi sistemi kurma faaliyetlerine ağırlık
verdikleri görülür.
2. YÖNETİM BİLGİ SİSTEMİ
Yönetim bilgi sistemi bir anlamda örgütün kalbidir. Nasd ki canldarda kalp
ritmik atışlarla kan pompalayarak, tüm vücuda yaşam için gerekli olan oksijenin
ulaşmasını sağhyorsa, aynı şekilde yönetim bilgi sistemi de, örgütün varlığını
sürdürmesi için gerekli bilgileri sürekli olarak üretir ve gerekli yerlere ulaşmasını
sağlar. Bundan yaklaşık otuz yıl öncesine kadar üst düzey yöneticiler, yönetim
bilgi sistemini soyut bir kavram olarak ele almaktaydı, dolayısıyla bu sisteme
sahip olmak, bir amaç olmaktan uzaktı. Son yıllarda bu durum değişmiş ve üst
yönetim artık bilgisayar destekli geliştirilen bu sistemi finansal bir zorunluluk ve
hatta örgütsel hedef olarak görmeye başlamıştır. Dünya ölçeğinde geniş ticaret
hacmine ulaşan firmaların yöneticileri, rekabette üstün olabilmek için bilgi
kaynaklarından en yüksek düzeyde yararlanmak durumunda kalmaktadırlar.
Yönetim düşüncesindeki bu değişimle beraber bilgi, iş dünyasının en önemli
3 Cengiz Yılmaz, a.g.e., s.59.
Yönetim D estek Sistemleri
57
stratejik silahı durumuna gelmiştir. Böylece bu kaynağı üretme ve yönetmede
etkili bir araç olan yönetim bilgi sistemi de örgütlerin gündeminde yer alan en
önemli konu olmuştur.
Yöneticiler üstlendikleri görevlerin gereği olarak sürekli tam, güncel ve öz
bilgilere ihtiyaç duyar ve bu nedenle hep bilgi arayışı içinde olurlar. Ancak yöne­
ticiler geçmişte bu ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamışlar ve çok çeşitli,
düzenli olmayan, rastgele kaynaklara dayanmak durumunda kalmışlardır. Bilgiler
kişisel yöntemlerle işlenmiş ve dolayısıyla çevredeki gelişmelerle ilgili farklı
algılamalara göre işlemler yürütülmüştür. İşlerin planlanması ve kontrolü için
gerekli bilgilerin sistendi olarak sağlanmasında, ilk defa 1494’de Luca Pacioli
tarafından geliştirilen muhasebe sistemi kullanılmıştır. Günümüz modem yönetim
bilgi sisteminin gehşiminde temel olarak, üç alanda yaşanan gelişmelerin önemli
katkdan olmuştur. Bunlar; muhasebe sisteminin geliştirilmesi, yönetim teorisinde
gelişmeler ve bilgisayarların icat edilmesidir. Ancak yönetim bilgi sistemlerinin
gelişimi 1970'li yıllara kadar oldukça yavaş olmuştur. Bu yıllarda hız ve kapasite
bakımından daha güçlü bilgisayarların üretilmesi ile YBS geliştirme ve uygula­
malım hızla arttığı görülmektedir.
Bilgi sistemleri yazınında, yönetim bilgi sisteminin farklı tanımlarının
yapıldığı görülür. Ralph H.Sprague'a göre yönetim bilgi sistemi, örgütsel kaynak
olarak bilginin yönetilmesi, işlenmesi ve kullanılması ile ilgili işlevler ve sistemler
bütünüdür.6 David, M.Kroenke ve Kathleen A. Nolan yönetim bilgi sistemini;
geçmiş, bugün ve gelecekle ilgili olarak örgüt ve çevresi ile ilgili bilgiler sağlayan
bir işletme sistemi olarak tanımlamaktadır.7 James O.Hikcs, YBS'ni yönetsel
kararlar için gerekli olan bilgilerin çeşitli kaynaklardan sağlanarak bir araya
getirilmesine yönelik biçimlendirilen bir sistem olarak ele almaktadır.8 YBS'ne
örgütün bilgi sisteminin bir alt sistemi olarak bakan Aktaş, bu sistemi, stratejik
planlama ve kontrol için yönetsel kararlar almada gereksinim duyulan bilgileri
sağlayan sistem olarak tanımlamaktadır.9 Yönetim bilgi sistemini daha geniş
kapsandı olarak ele alan Robert Murdick ise YBS'ni, kuruluşta yürütülen
etkinliklerden doğan verileri elde tutma, çevrede ortaya çıkan durumlarla ilgili
verilere erişme ve bunlan izleme gibi işlevlere ilaveten, tüm bu verileri filitreleme, düzenleme ve seçme yapmak suretiyle bilgi olarak yöneticilere sunan
sistem olarak tarif etmektedir.10
6 Ralph H.Jr. Spraque, " A Fram ework for the Development o f Decision Support Systems", M IS Q u arterly ,
Vol.4, No.4, June 1980, s. 1-26.
7 David M.Kroenke ve Kathleen A. Nolan, Business C o m p u te r Systems, 3 rd. ed.,California, 1987.
! James O. Jr. Hicks, M a n ag em en t In fo rm a tio n System s, A U se r P erspective, 2 nd ed., S tP aul, Minn.West,
USA, 1987.
5 A . Z iya Aktaş, S tru c tu re d A nalysis an d D esign o f In fo rm atio n System s, Englewood CBffi, N.J,
Prentice-Hall, USA, 1987.
10 Robert G. M urdick ve John C.M unson, M IS C oncepts a n d Design,Prentice-Hall International 2.ed_, USA,
58
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Tüm bu tanımlardan görüldüğü gibi yönetim bilgi sistemi temel olarak yöne­
tim, sistem ve bilgi olmak üzere üç unsurdan oluşmaktadır11 (Şekil 7). îç ve dış
kaynaklardan elde edilen verileri yönetimin karar alma işlevine hazır hale getiren
sistem, temel olarak yönetim bilgi sistemi olarak adlandırılmaktadır. Ancak yöne­
tim bilgi sistemi yöneticilere yalnızca karar almalarına destek sunmakla kalmaz,
aynı zamanda tekrar özelliği olan kimi sorunların çözülmesi ile ilgili kararlar
alınmasına yardımcı olur. Yönetim bilgi sistemi, yöneticilere bilgi sunmak sure­
tiyle örgüt yönetiminde bütünlüğün sağlanmasına katkıda bulunur. Böylece
örgüt, bütün olarak tüm elemanları birbirleriyle bütünleşik olarak ortak amaçlar
için çalışır.
Yönetim bilgi sistemine fiziki unsurlar, karar desteği, yönetim işlevi ve
örgütsel işlevler olmak üzere dört farklı perspektiften bakılabilir. Örgütün bilgi
sistemi; donanım, yazılım, veritabanlan, prosedürler ve işlemleri yürüten perso­
nel olmak üzere fiziksel elemanlara sahiptir. Bu elemanlar birinci bölümde
ayrıntılı olarak ele alınmıştı. Bilgi sistemlerini yalnızca fiziki unsurları ile açık­
lama yeterli olmaz. Bu sistemlerde yürütülen işlerin neler olduğuna bakmak
gerekir:12 Bu işler arasında; günlük işlemleri yürütme, dosyalar oluşturma, rapor­
lar üretme, sorgulama, destek sunma yer almaktadır. Bilgi sistemleri, her şeyden
önce bir ürünün üretilmesi ya da satm alınması gibi işlevlerin yerine getirilmesine
destek sağlar. Sistem örgüt ve işlevleri ile ilgili geçmişe ait bilgilerin saklan­
masına yönelik olarak ana dosyaların oluşturulması ve korunmasını gerçek­
leştirir. Bilgi sistemleri düzenli olarak raporlar ürettiği gibi, önceden planlan­
mamış olan ad hoc13 raporlar da üretebilmektedir. Sistem veritabanlan kullanmak
suretiyle, planlı ya da plansız olarak sorgulamalara giderek çıktılar üretir. Tüm
bunlara ilave olarak, bilgi sistemi planlama, analiz ve karar, alma işlevlerini
desteklemek üzere çeşitli uygulamalara izin vermektedir.
Yönetim bilgi sistemine karar almaya destek sunması perspektifinden bakıl­
dığında; sistemin karar türlerine göre farklı destek sunduğu görülür. Kararlar
yapılarına ve programlanabilme özelliğine göre yapısal/programlanabilir ve yapı­
sal olmayan/programlanamayan olarak farklılık göstermektedir. Programlana­
bilen kararlarda bir karar kuralı ya da karar süreci oluşturulabilir. Bunlar akış
şeması, karar tablosu ya da bir formül olabilir. Programlanabilir kararlar, önce­
den belirlenebilir ve daha az uzmanlık bilgisi gerektiren örgütün alt düzeylerin­
deki personel tarafından alınır. Bu niteliğe sahip kararların tamamı bilgisayarlara
aktarılabilir. Programlanabilir kararlara örnek olarak, stok işlemlerinde yeniden
1986.
" A-k., s.7.
“ Gordon B. Davis ve Margrethe H. Olson, M a n ag em en t In fo rm a tio n System s: C o n cep tu al F oundations,
S tru c tu re an d D evelopm ent, McGraw-Hill International Ed.,2 nd ed., N ew York, 1984, s.31.
a
Kısa süreli tek b ir işlev y a da görev için
Yönetim D estek Sistemleri
59
sipariş verme ve kredi dağıtım kararlan verilebilir. Yapısal kararlar için bilgi
gereksinimi açıkça belirlenebilmektedir. Programlanamayan kararlar ise, önceden
belirlenemeyen ve nadir durumlarda gündeme gelen kararlardır. Bu nitelikteki
karar verme ve sorunların çözümü ile ilgili olarak, verilere ve çeşitli analizlere
gereksinim duyulur. Gereksinim duyulan veriler açık olarak bilinemediği için
verilere erişim ad hoc olarak yapılan erişim isteklerine karşılık verebilmelidir.
Örgütün varlığını sürdürmede en etkili silahlarından olan karar alma işlevini
etkili olarak yürütebilmek üzere tamamen bu işleve destek sağlayacak unsurları
içeren bilgi sistemleri geliştirilebilmektedir. K arar destek sistemi olarak adlandırdan bu sistem, ileri bölümlerde ayrıntılı olarak incelenecektir.
Bilgi sistemlerine yönetsel işler göz önüne alınarak bakıldığında; bu
sistemlerin planlama ve kontrol işlevleri gibi yönetsel işlere dayalı olarak sınıflandınldığı görülür. Anthony yönetim planlama ve kontrol işlevlerini; stratejik
planlama, taktik planlama ve yönetsel kontrol ile operasyonel planlama ve
kontrol olmak üzere üç başlık altmda toplamıştır14-. Stratejik planlama, tüm
örgütü yönlendiren politikalar genel hedefler ve amaçların, belirlenmesi olarak
tanımlanabilir.
Şekil 7: Yönetim Bilgi Sisteminin Unsurları
_
Yönetim
__
Planlama, Kontrol,
K arar Alma
Bilgi
Örgüt içinden ve çevreden
Sistem
Örgüt Amaçlarına Ulaşm
Taktik planlama ve yönetsel kontrol, en genel anlamda stratejik planlama
ile belirlenen amaç ve hedeflere ulaşmak için kaynakların elde edilmesine yönelik
planlama işlemlerini içerir. Operasyonel planlama ve kontrol ise taktik planlama
ve yönetsel kontrol ile belirlenen bütçe sınırlan içinde mevcut kaynakların ve
MR.N. Anthony, P lan n in g an d C o n tro l System s: A F ra m e w o rk f o r Analysis, Harvard University Press,
Cambridge, 1965.Bkz. Olson ve Davis: a.g.e., s.35-40.
60
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
donanımların etkili ve verimli kullanımını sağlamak üzere gerekli düzenlemelerin
yapılmasıdır. Bu gruplarda yürütülen işlemlerin yapısı farklı olduğu için, elbette
_bunların yürütülmesinde gereksinim duyulan bilgilerin nitelikleri de farklılık
göstermektedir.15 Birinci bölümde genel hatlarıyla, örgütsel düzeylere göre
gereksinim duyulan bilgilerin neler olduğuna değinilmişti. Daha çok raporlama
desteği sunmak üzere geliştirilen yönetim bilgi sistemlerinin yönetsel düzeylere
göre daha ayrıntılı olarak ne tür bilgiler sunmada destek sağladığım görmek için
yönetsel düzeylere göre gereksinim duyulan bilgilerin niteliklerinin daha detaylı
bilinmesine gereksinim vardır ( Tablo 5).
Bilgi sistemlerinin yapısı, bilgiyi kullanan örgütsel birimlerin işlevlerine
göre tanımlanabilmektedir. Üretim, pazarlama ve satış, muhasebe ve finansman,
personel ve bilgi işleme alt sistemlerinden oluşan örgüt işlevlerinin her biri için
ayrı birer bilgi sistemi oluşturulmaktadır. Yönetim bilgi sistemi ise, tüm bu
sistemleri birleştirici/bütünleştirici niteliğe sahiptir. Örgütsel işlevlerle ilgili
olarak geliştirilen bilgi sistemine ömek olarak personel bilgi sistemine daha
yalandan bakacak olursak; bu sistemin personel seçimi, istihdamı, eğitimi, ücretlendirilmesi ve emekli edilmesi ile ilgili tüm işlemleri içerdiği görülür. Yönetsel
düzeylere göre personel bilgi sisteminde yürütülen işler Tablo 6'da sunulmuştur.
Tablo 5: Yönetsel Düzeylere Göre Bilgi Gereksinimi
Bilgi N iteliği
K ay n ak
O p erasy o n el
Y önetsel
S tra te jik
iç
--------------
Dış
Dar, iyi tanımlanmış
--------------
Geniş iyi tanımlanmamış
Y apı
Ayrıntılı
--------------
D aha Genel
G üncellik
Geçmiş
--------------
Gelecek
D o ğ ru lu k D erecesi
Y üksek
--------------
Düşük
K ullanım Sıklığı
Çok Sık
--------------
Düşük
İç e rik
Y apısal
Y apısal O lm ayan
Kaynak: G.A. GORRY ve M.S. Scott M O RTO N:" Fram ework for Management Information Systems",
Sloan M anagement Review, Fail, 1071, s.59'dan aktaran DAVIS, G:B., H.O. Margrethe: a.g.e., s.35-36.
Finansman işlevi örgütün olabildiğince düşük maliyetle yeterli fon
sağlamasından sorumludur. Bu işlev müşterilere kredi verilmesi, nakit yönetimi,
kiralama ve borçlanma gibi konulan içermektedir. Muhasebe ise standart mali
tablolara mali bilgilerin aktarılması, bütçelerin hazırlanması, mali bilgilerin
analizi ve sınıflandırılması işlemlerini kapsar. Bu özellikleri ile muhasebe ve
finansman bilgi sisteminde yönetsel düzeylere göre yürütülülen işler Tablo 7'de
özetlenmiştir.
13 Gordon B. Davis ve Margrethe H. Olson, a-g.e., s.35.
Yönetim D estek Sistemleri
61
Tablo 6: Personel Bilgi Sistemi
Y ö n etsel Düzey
İşle r
Operasyonel
Personel bilgileri
Kontrol
(yaş.deneyim,özgeçmiş)
iş tanım lan,çalışm a
saatleri,ücretlerin
tespiti
Yönetsel
Kontrol
Personelin niteliği,
eğitim düzeyi, ücretleri
konusunda planlanan ile
gerçek durum arasındaki
sapmaları gösteren
analizler yapm a ve
raporlar düzenleme
Stratejik
Planlama
Örgütün amaçlarına etkili
ulaşabilmesi için
istihdam, aylık ödemeler
ve personelin örgüt
içinde dağılımı konusunda
alternatifleri değerleme,
stratejiler oluşturma
Tablo 7: Muhasebe ve Finansman Bilgi Sistemi
Y ön etsel Düzey
İşle r
O p erasy onel
Raporlam a
Y ö n etsel K o n tro l
Gerçekleşen ile bütçelenen
harcam aların karşılaştırılması
S tra te jik P lan lam a
Uzun dönemli mali
kaynakların planlanması
a. Yönetim Bilgi Sistemi Geliştirme
Yönetim bilgi sistemi tasarımında birbirinden farklı yöntemler kullanıl­
maktadır.
Bu yöntemler arasında16;
birbirinden bağımsız alt sistemler
15 Cengiz Yılmaz, a-g.e., s.81-85.
62
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
oluşturulması, veri bankası yaklaşımı,
örgüt şeması yaklaşımı, aşağıdan
yukarıya yaklaşım ve yukarıdan aşağıya yaklaşım sayılabilir. Mevcut koşullara
bağlı olarak, bunlardan herhangi biri tercih edilebilmektedir.
Ancak her şeyden önce, bu sistemin kurulması, geliştirilmesi ve uygulan­
masında ne tür bilgilere ihtiyaç duyulacağının bilinmesi, bu bilgilerin hangi
biçimde, kimden nasıl elde edileceğinin tespit edilmesi ve nasıl saklanacağının
belirlenmesi gerekir. Yönetim bilgi sistemi kuruluşu sırasında, tüm bu bilgiler
değerlendirilerek en uygun yöntem seçilmeye çalışılır.
Yönetim bilgi sistemi kurarken, aralarında belirli bir uyumu gözardı ederek
birbirinden bağımsız alt sistemler oluşturma yolunu tercih etme, sistemin kuruluş
sonrasında çalışmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu yaklaşım ancak, hızlı
değişim içinde bulunan örgütlerde geçici olmak üzere ve daha sonra alt sistemler
arasmda uyum sağlama yönünde çalışmalar yapmak suretiyle kullanılabilir.
Veri bankası yaklaşımda, eldeki tüm veri ve bilgilerin bir bilgi bankasında
toplanılmasına dayah olarak kurulacak yönetim bilgi sisteminin, örgütün tümüne
hizmet sunacağı düşünülmektedir. Bu yaklaşımla kurulan sistemde kullanıcı,
gereksindiği bilgilere tam olarak ulaşabilmesi için değişik sorgulamalar yapmak
durumundadır. Yönetim bilgi sistemi kurulmasında bir başka yaklaşımda, örgü­
tün yapışma göre alt sistemlerin kurulmasıdır. Bu sistemlerin sınırını ise,
birimlerin üstlendiği görevler belirlemektedir. Ancak bu yaklaşımda örgütsel
yapıdan kaynaklanan görev çakışmalarının bulunması gereksiz tekrarlara neden
olabilmektedir.
Aşağıdan yukarıya yaklaşımda, yönetim bilgi sistemi yöneticilerin ve diğer
çalışanların ihtiyaçlarına göre geliştirilir. Bu yaklaşımda öncelik en çok ihtiyaç
duyulan birime verihr. Diğer birimler için ihtiyaç ortaya çıktıkça geliştirilir.
Aşağıdan yukarıya yaklaşımda, öncelikle birbirinden bağımsız dosyalar oluşturu­
lur. Bu dosyalar uygulamada gereksinim duyulan bilgileri sağlar. Birbirinden
bağımsız olan bu dosyalar daha sonra bir araya getirilerek tüm birimlere hizmet
vermek üzere veri bankaları kurulur. Daha sonraki aşamada karar verme ve
planlamayı desteklemek üzere sisteme modeller eklenerek bir model bankası
oluşturulur. Bu yaklaşım görüldüğü üzere ihtiyaçlara göre geliştirilmektedir. Bu
nedenle sistem, başlangıçta ihtiyaçlar bilinmeden oluşturulmadığı için karmaşık
ya da çok büyük olmamaktadır. Yaklaşımın en olumsuz tarafi, sistemin alt
unsurlarının zamanla yeterliliğini kaybederek yeniden ele alınma zorunluluğu
gerektirmesidir.
Yukarıdan aşağıya yaklaşımda, yönetim bilgi sistemi için kapsamlı bir
model geliştirilmeye çalışılır. Sistem önceden belirlenen örgütsel bilgi akış
yapışma uydurulmaya çalışılır. Bu yaklaşımda öncelikle örgütün amaçlan tespit
edilir ve örgütün içinde bulunduğu endüstrinin genel durumu ile sınırhlıklan
Yönetim D estek Sistemleri
63
gözden geçirilir. Bu bilgiler ışığı altmda örgütün temel işlevleri yeniden belirlenir
ve^bu işlevlerin gerçekleştirilmesi için gerekli temel strateji ve taktikler tespit
edilir. Böylece örgüt, işlevleri ve çevresi ile ilgili bilgiler bir araya getirilir. Daha
sonra örgüt içi bilgi akışı incelenerek aynı bilgilerin gerekli olduğu kararlar
gruplandırılır. Böyle bir çalışma, aynı bilgilerin birden fazla ortamda tekrara
neden olarak saklanmasını ve dolayısıyla bilgiye gereksinim duyanların zaman
kaybını önler. Bu yaklaşımla maliyetler de düşmektedir. Bu yaklaşımın en zor
tarafi ise, daha işin başmda sürekli değişen koşullar içinde faaliyet gösteren kuru­
luşun gereksinim duyacağı bilgilerin sağlıklı olarak tespit edilememesi ve bu
durumu telafi etmek üzere, gereğinde büyük ve karmaşık bir bilgi sisteminin
kurulmaya çalışılmasıdır.
Yukarıda söz edilen bu yaklaşımlardan ilk üçü sistemi kurmada parçacı
-bütüncül olmayan- bir yaklaşım sergiledikleri için, etkili olabilecek yöntemler
olarak gözükmemektedir. îlk bakışta birbirinin tersi olarak görünen son iki yakla­
şım daha iyi sonuçlar üretebilmektedir.
Yönetim bilgi sisteminin tasarımı ve uygulanması, herhangi bir planlama
yapılmadan deneme yanılma şeklinde yürütülemez. Oldukça karmaşık yapıda ve
çok çeşitlilikte bulunan bu işlemlerin yürütülmesine sistematik yaklaşılmahdır.
Bu çerçevede, yönetim bilgi sisteminin tasanm ı ve uygulanmasında yürütülen
işler; planlama, kavramsal tasarım, ayrıntılı tasarım, uygulama ve uygulama
sonrası izleme olmak üzere beş başlık altmda toplanabilir.
Planlama: Örgütler bilindiği gibi, çeşitü işleri yürütmek üzere oluşturulan
farklı bölümlere sahiptir. Bunlar arasında personel, muhasebe ve finans, üretim,
pazarlama vb. sayılabilir. Yönetim bilgi sistemi, tüm bu bölümlerin ve bir bütün
olarak örgütün etkili yönetiminde gerekli bilgileri sağlamak üzere araç, gereç,
personel ve çalışmaları içerir. YBS'ne tüm bu bölümleri bütünleştiren bütünleşik
bilgi sistemleri olarak bakılabilir. Ancak uygulamada pek çok kuruluş hızlı
yürütülen projelerle birbirleriyle ilişkilendirilmeden veri işleme adacıkları geliş­
tirmektedirler. Bunlara örnek olarak bordro düzenleme, stok kontrolü ve satış
tahminleme verilebilir. Yönetim bilgi sistemi geliştirmede bütüncül olmayan bu
kısmi yaklaşımın pek çok olumsuz yanlan bulunmaktadır. Herşeyden önce
örgütün tümünü göz önüne almadan geliştirilen birbirinden bağımsız bu sistemler
arasında etkili iletişim sağlanamamaktadır. Diğer taraftan bu sistemler zaman,
para ve diğer kaynakların kaybına neden olarak, yüksek maliyetler getirmektedir.
Genel olarak yönetim bilgi sistemi planlanması aşağıda verilen nedenlerle
yapılır:17
- Örgütün kısa ve uzun dönendi planlan ile bilgi sisteminin hedeflerini
17 Robert G. Murdick ve John C.Munson, a-g.e., s.398.
64
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
bütünleştirmek
- YBS'nin hedefleri üzerinde yoğunlaşmak
- Bilgi sisteminin etkili ve sistematik geliştirilmesine zemin hazırlamak
- Bilgi sisteminin tasarlanması esnasında her aşamada kontrol etmek
- YBS'nin maliyetleri ile getirilerini dengelemek
- Değişime direnci azaltmak için sistem tasarımına kullanıcıların katılımım
sağlamak.
Basit anlatımla planlama, hedeflere ulaşmada yapılması gerekli aktiviteler
için alternatifler geliştirmek ve bunlardan seçim yapmaktır. Planlama işlemine
hedefler belirlendiği zaman başlanmalıdır. Ancak bu hedefler doğrultusunda
yapılan planlama istenilen amaca etkili olarak götürür. Yönetim bilgi sistemi
geliştirmede şu iki önemli gerçek göz önüne alınmalıdır. Bunlardan birisi, YBS
kuruluşun stratejik planının bir parçasıdır. Diğeri ise, YBS'ne ayrılacak kaynak,
kuruluşun genel stratejik planı ile uyum içinde olmalıdır. Yönetim bilgi sistemi,
örgütün karar alma süreçlerini ve yapısını etkilemektedir. Bu nedenle YBS için
geliştirilen stratejik plan, örgütün stratejik planının bir parçası olmak durumun­
dadır. Bu durum ise YBS geliştirirken belirlenecek stratejilerin kuruluşun genel
stratejisi ile uyumlu olmasına itina gösterilmesini gerektirir. Böylece geliştirilen
YBS daha güçlü rekabet avantajı, daha iyi ürün ve pazarlama planlaması ve
insangücü ve sermaye kaynaklarının daha etkili kullanımım sağlar.
Yönetim bilgi sistemi için stratejik plan geliştirmekle sorumlu olan YBS
.yöneticisi bu görevini aşağıda sunulan planlama süreci ile yerine getirir.
- Örgütün içinde bulunduğu çevrenin analiz edilmesi. Bu aşamada
örgütte ve çevrede değişime neden olan dış etmenler belirlenir. Yeni iş olanakları
ile olası tehlikeler ve yasal düzenlemelerdeki değişimler ortaya çıkarılır.
- Örgütün eski stratejik planlarının incelenmesi. Örgütün daha önce tespit
edilen stratejik planlan gözden geçirilerek hazırlanmakta olan mevcut plana ışık
tutacak sonuçlar çıkarılır.
- Örgütün kritik bilgi ihtiyacının tespit edilmesi. Acil nitelik taşıyan bilgi
lerin YBS içinde yer alması için kritik bilgilerin tespit edilmesi oldukça
önemlidir.
- YBS için politika ve stratejilerin geliştirilmesi. Daha etkili donanım ve
yazılımlar yoluyla, veri işleme yeteneklerini geliştirmek üzere politikalar
belirlenir.
- YBS ile ilgili kavramlar geliştirmek : Yönetim bilgi sistemi içinde yer
alacak alt sistemlerin ve donanım elemanlarının üsteleri oluşturulur.
Yönetim D estek Sistemleri
65
- Gereksinim duyulacak kaynakların tespiti. Pert diyagramları, zaman ve
maliyet tabloları ile ihtiyaç duyulacak kaynaklar belirlenir.
- Geliştirilen YBS planı ile örgütün genel planının entegre edilmesi. Bu
entegrasyona, sistemin örgütün hedefleri doğrultusunda çıktılar üretebilmesi için
mutlaka sağlanması gereken bir ön gereklilik olarak bakılabilir.
YBS tasarımında öncelikli olarak yürütülen planlama işlevi ile tanımlanan
sistem ve unsurları son aşamada kavramsal tasarım çerçevesinde ilişkilendirilir.
K avram sal T asarım : Kavramsal tasarım, YBS ayrıntılı tasarıma gitmeden
önce sistemde yer alacak unsurları ve bunlar arasındaki ilişkiyi belirleme çalış­
masıdır. YBS eğer kavramsal tasarım yapılmadan doğrudan doğruya ayrıntılı
tasarım yapılarak geliştirildiğinde, tasarım sonucunda farkına varılan herhangi
bir düzeltme için oldukça yüklü maliyete katlanılmaya neden olabilmektedir. Bu
nedenle kavramsal tasarım, üzerinde ayrıntılı bir çalışmaya gitmeden önce,
alternatifleri değerlendirme ve bunlardan en uygun olanım seçme olanağı
sağlayarak, bu türlü maliyetlere katlanmayı önler. Oldukça yaratıcı bir süreç
olan kavramsal tasarımla, ayrıntılı tasarım için bir çatı oluşturulmaktadır.
Kavramsal tasarım temel olarak dört aşamada gerçekleştirilir:18
1. Perform ans spesifikasyonları geliştirme. Bu aşamada kullanıcıların
sistemden ne beklediklerinin ayrıntılı tanımlan yapılır. Performans spesifikasyonlannın tespitinde örgütün ve içinde bulunduğu endüstrinin incelenmesi
yardımcı olmaktadır.
2. Sistem analizi. Sistem analizi yoluyla örgüt, karar süreçleri, mevcut
yönetim bilgi sistemi ve bu sistemin eksiklikleri teşhis ve analiz edilir.
3. Uygunluk analizi. Yeni yönetim bilgi sistemi için uygun alternatif
kavramlar geliştirilir. Bu işlemler sırasında kaynaklar ve zaman planlaması
gözden geçirilir.
4. Geliştirilen alternatifler arasından en uygunun seçimi. Bu aşama­
lardan geçerek hazırlanan raporlar ayrıntılı tasarım a gidildiğinde genişletilir.
Kavramsal tasarımda; YBS'nin hedefleri, kuruluşun örgüt yapısı ve
süreçleri, yöneticilerin sorumluluklarının, bilgi kaynaklarının ve bilgi ihtiyaç­
larının sıralanması, kullanıcılar gözüyle ortaya ihtiyaç olarak çıkan dosya, kayıt
ve raporların listesi, veri tabanlarının Özellikleri, bilgisayar ve iletişim sistemleri
ve gereksinim duyulan yazılımların içeriği ve nitelikleri gibi unsurlara yer veril­
mektedir. Kavramsal tasarım çalışmaları esnasında genel olarak; örgüt üyelerinin
değişime hazırlanması, kuruluşun özelliklerini ve içinde bulunulan endüstrinin
sorunlarım inceleme, yönetsel süreçler üzerinde durma, bilgi gereksinimlerinin
11A.k-, s.507.
66
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
tespiti, sistem sınırlılıklarının tespit edilmesi ve bilgi kaynaklarının belirlenmesi
konulan üzerinde durulur19.
Yönetim bilgi sistemi geliştirmede önemli bir adım olan kavramsal tasarım
sırasında, örgüt üyelerinin bu sistemle gelen değişime hazırlanması oldukça
önemlidir. Nitekim geliştirilen yönetim bilgi sistemi çalışanların rollerini, statü­
lerini ve güçlerini değiştirmektedir. Eğer örgüt üyeleri bu değişimin kendilerine
yarar sağlamayacağım düşünürlerse, bu değişime tepki göstererek karşı koyacak­
lardır. Yazında bu türlü değişimle başetme ve yönetme yollan "örgüt geliştirme"
(organizational development) olarak ele alınmaktadır.20 YBS tasanm cılan ve
yöneticiler bu değişimi başanh olarak yönetebilmeleri için, her şeyden önce
örgütsel değişim süreci ile ilgili bilgi sahibi olmalıdır. Bu amaçla değişimi yönet­
mede hedef tespiti, sosyal ilişkileri geliştirme, örgüt üyelerinin kendilerine güven­
lerini sağlama ve üyeleri değişime uyum için teşvik etme adımlan izlenebilir21.
Bu aşamalarda yer alan işlevler, eğitim seminerleri ve örgüt üyelerinin YBS
tasarımına katılımlarını sağlayarak daha kolay gerçekleştirilebilir. Kavramsal
tasarım a giderken dikkate alınması gereken diğer bir konu da, örgütün ve içinde
bulunulan sektörün temel özelliklerinin incelenmesidir. Böylece gerek örgütün,
gerek sektörün temel dinamikleri göz önüne alınarak, daha etkili çalışan bir
sistem kurma ortamı hazırlanır.
Yönetim bilgi sisteminin amacı, yöneticilere ve karar alıcılara hizmet
sunmak olduğu için sistem tasanm cılan bu insanların kim olduklarını ve hangi
rolleri üstlendiklerini bilmek durumundadır. Örgüt şemalan, yayınlan ve amaç­
lanan hedefleri bu konulan aydınlığa kavuşturacak malzemelerdir. Bunların
yeterü görülmediği durumlarda, sistem tasanm cılan gözlem yoluyla bu bilgilere
ulaşmaya çalışır. Tasarımcılar kavramsal tasarım için veriler temin etmede örgüt­
sel ve karar alma yapılarına ilaveten örgütü amaçlara götürmede araç olarak
geliştirilen liderlik, motivasyon gibi yönetsel süreçler üzerinde dururlar.
Her yönetici ve karar vericinin bilgi gereksinimlerinin belirlenmesi, etkili bir
YBS geliştirmeye temel olmaktadır. Yöneticiler hedefleri ve çahşm alan için
önemli olan bilgilerin neler olduğu konusunda noksansız olarak sistem analistine
bilgi aktarabilmelidir. Eğer bu istenilen ölçüde gerçekleştirilemezse, başanlı bir
YBS tasarım olanağı bulunamaz. Yöneticilerin işlerinin gereği olan çok spesifik
bilgileri tanımlamalan oldukça zordur. Genellikle önemli olarak düşündükleri tek
bir sorun ya da karar durumu ile ilgili olarak bilgi ihtiyaçlarım koyma eğilimi
gösterirler, gereksinim duyacaklan bilgilerin ortak özelliklerini gözardı ederler.
19A-k., s.508-522.
20 Bkz, Birol Bumin, İşletm elerd e O rg an izasy o n G eliştirm e v e Ç atışm an ın Y önetim i, Gazi Üniversitesi
İktisadi İdari Bilim ler Fakültesi, Bizim Büro Basımevi, 1990, Ankara.
21 W. Paul Dalton, R,Lawrance ve Larry E.Greiner, O rg an izatio n al C h a n g e an d D evelopm ent, Homewood IH,
Richard D.Irvin, 1970, s.9.
Yönetim D estek Sistemleri
67
Bu durumu önlemek için, sistem analistleri yöneticileri bilgi ihtiyaçlarının neler
olabileceği konusunda daha sistematik düşündürmeye yöneltmelidir. Diğer taraf­
tan, onlara bilgi ihtiyaçlarının ne olduğu konusunda direkt sorular değil, dolaylı
sorular sormak suretiyle daha detaylı bilgiler elde etme yoluna gidilebilir.
Yöneticilerin değişik zamanlarda çeşitli amaçlar için gereksinim duyduğu bilgiler,
kişisel özelliklere ve örgütsel faktörlere göre değişir:
Kişisel özellikler: Eğer yöneticiler bilgisayarlar ve bilgi sistemleri konuların­
da ve bunlarla nelerin yapılabileceği konularında yeterli bilgiye sahiplerse,
YBS'de bekledikleri bilgiler daha karmaşık ve daha spesifik olabilmektedir. Diğer
taraftan yöneticinin teknik bilgi düzeyi, liderlik stili ve karar alma yeteneği de
gereksinim duyulan bilgi düzeyini etkilemektedir. Kimi yöneticiler kendi bilgi
ihtiyaçlarının neler olabileceğini analiste sorabilmektedir. Kimileri de tüm bilgi­
lerin kendilerinde bulunmasını, bunlara astlann ya da örgüt dışındakilerin
erişmelerini tercih etmezler.
Örgütsel faktörler: Örgütte operasyonel, yönetsel ve stratejik düzeye göre
gereksinim duyulan bilgiler farklılık göstermektedir. Üst düzey yöneticiler özet,
istisna ve bir sefere mahsus olarak hazırlanan ad hoc raporlara gereksinim duyar.
Orta ve alt düzeylerde ise daha sık ve ayrıntılı hazırlanan raporlara gereksinim
duyulur. Diğer taraftan, örgütün yapısı, yürütülen işler ve karar süreçleri yönetim
stilini ve dolayısıyla gereksinim duyulan bilginin niteliğini etkiler. Sistem analisti,
gereksinim duyulacak bilgileri belirlerken şu somlara yanıtlar arar: Belirtilen
ihtiyaçlar yapıya uygun mu ? Yöneticinin ihtiyaç olarak belirttiği bilgi tam olacak
bağh olduğu bölümü ile doğrudan ilgili mi ? İhtiyaç olarak belirtilen bilgiler,
karar süreci ile ilgili mi ? Sahip olunan bilgiler, astlan değerlendirmede yeterü mi
? Bilgi, ödül sistemi geliştirmede yeterli mi ?
Yönetim bilgi sisteminin tasarımım örgüt içi ve dışı olmak üzere değişik
faktörler kısıtlamaktadır. Dış faktörler arasında; müşteri kitlesi, merkezi ve yerel
yönetimlerin koyduklan yasal düzenlemeler, mal ve hizmet sunan kuruluşlar
sayılabilir. îç faktörler arasında ise, üst yönetimin desteği, örgüt ve politikalar,
çalışanların ihtiyaçlan ve maliyetler bulunmaktadır. Yöneticiler gereksinim
duyduklan bilgileri kuruluşlarında var olan yönetim bilgi sistemleri ya da
biçimsel olmayan kaynaklardan elde edebilirler (Tablo 8 ).
Bu tablodan görüldüğü gibi, yönetim bilgi sistemleri yöneticilere örgüt içi ve
dışından olmak üzere ayrıntılı ve zamanlı bilgilere kaynaklık etmektedir.
Kavramsal tasarım a giderken bilginin bu kaynaklannın bilinmesi ve özelliklerinin
dikkate alınması tasarımın başardı çıktılar üretmesine zemin hazırlamaktadır.
Kavramsal tasarım la mükemmel sisteme doğru gerekli adımlar atüdıktan sonra,
artık ayrıntılı aşamanın hazırlıklarına geçilir.
68
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Tablo 8: Yöneticilerin Bilgi Kaynaklan
Biçim sel YBS
İç K a y n a k la r
. Ü st düzey yönetici talim at ve raporları,
. Eşit düzeydeki yönetici raporları
. Astlardan gelen raporlar
. Bilgisayarla yaratılan düzenli raporlar
. Bilgisayardan etkileşimli alm an bilgiler
.Düzenli olarak yapılan toplantılar
Dış K a y n a k la r
. Pazarlama araştırmaları
. Süreli yayınlar
. Ticari bilgi merkezleri
. Endüstri raporları
Biçim sel O lm ayan YBS
. Konferans
. İş dışmda yürütülen sosyal
etkinlikler
. M edya araçları
. F uar ve sergi
. Eğitim program lan
A yrıntılı Tasarım : Ayrıntılı tasarım, genel olarak yönetim için gerekli
spesifik raporların belirlenmesi, müşteri kayıtlarından oluşan dosyaların oluştu­
rulması, bilgisayar programlan geliştirilmesi, donanım spesifikasyonlannın tespit
edilmesi gibi yönetim bilgi sistemi ile ilgili her türlü özelliğin belirlilik kazan­
dırılmasına yönelik yapılan çalışmadır. Ayrıntılı tasarım la birlikte, YBS geliştir­
me sırasında temel olarak sırasıyla şu işlemler yapılmaktadır22:
1. Her düzeydeki yöneticilerin bilgi ihtiyaçlarının tespit edilmesi
2. Hazırlanacak raporların ayrıntılarının tespiti
3. Iç ve dış bilgi kaynaklarının belirlenmesi
4. Alt sistemlerle ilgili olarak hedef tespiti ve tanımlamaların yapılması
5. Gereksinim duyulan bilgisayar yazılım, donanım ve fiziki yerleşim
düzenlerinin belirlenmesi
6. Veritabam ve kayıt yapılarının oluşturulması
7. Ayrıntılı tasarımla ilgili dokümanların oluşturulması
Bu aşamalarla ilgili olarak bir birbirini takip eden çalışmaların yapılmasını
gerekli kılan bu adımlara biraz daha yalandan bakacak olursak, ayrıntılı tasarı­
mın YBS geliştirilmesinde çok önemli yeri olduğu görülür. Ayrıntılı tasarımda
temel olarak , tasarım projesinin yönetimi, fayda ve maliyet analizi, başarı kriter­
lerinin belirlenmesi, alt sistemlerin tanımlanması, yöneticilerin bilgi ihtiyaçlarının
tespiti, rapor ve sorgulama biçimlerinin belirlenmesi, veri tabam sistemlerinin
geliştirilmesi, bilgi kaynaklarının yönetimi, ayrıntılı tasarım ve dokümanlandırma
gibi işlevler yürütülür.
Tasarım Projesinin Yönetimi: Ayrıntılı tasarımla ilgili çalışmaların etkili
yapılması, belirli bir plan ve program çerçevesinde yapıldığında daha iyi sonuçlar
üretilebilmektedir. Bu nedenle, proje ile ilgili hedeflerin tespit edilmesi, yapılacak
işlerin tanımlanması, işlerin yürütülmesi ile ilgili gerekli işgücü, araç-gereç ve
“ Robert G. M urdick ve John C. Munson, a-g.e., s.550.
Yönetim D estek Sistemleri
69
malzemelerle bunlara yapılacak harcamaların tespit edilmesi, bütçelerinin
oluşturulması ve proje süresince görevli çalışacak personel planlarının yapılması
gerekli olmaktadır. Ancak ayrıntılı tasarım la ilgili çalışmaların etkililiğin
değerlendirilmesinde proje planlamasına ağırlık vermenin yanı sıra performans,
zaman ve maliyet kontrollerinin yapılması da önem kazanmaktadır.
Favda/Malivet Analizi- Kavramsal tasarım raporlarında, YBS'nin tasarı­
mında katlanılacak maliyetler ve sağlanacak tasarruflarla ilgili olarak bilgiler yer
almaktadır. Ancak bunlarla ilgili daha ayrıntılı bilgi sahibi olunduğunda etkili bir
YBS geliştirme fırsatı sağlanacaktır. Uygulamada gerek faydaların ve gerek
maliyetlerin tam olarak tespit edilmesinde çeşitü sorunlar yaşanmaktadır.
YBS'nin Temel B asan Kriterlerinin Tespit Edilmesi: YBS tasarımında daha
fazla ileri gitmeden her aşamada başarı kriterlerinin belirlenmesi çalışmanın etkiü
yapılması balonundan oldukça önemü olmaktadır. Bu kriterlere örnek olarak
müşterilere zamanında hizmet sunma, sıfir hatalı ürün üretme ve uzun dönendi
planlara uygunluk verilebilir.
Alt Sistemlerin Tanımlanması: YBS tasannu, kuruluşun mevcut alt sistem­
lerinin tanımlanması ve bu sistemler altmda yürütülen işlemlerin neler olduğunun
tespit edilmesini gerekh kılmaktadır.
Her Yöneticinin Bilgi İhtiyaçlarının Tespiti: Kavramsal tasarımda kaba
taslak olarak belirlenen yöneticilerin bilgi ihtiyaçlan ayrıntılı tasarımda daha
derinliğine bir çalışma yürütülerek yapılmaktadır. Bilgi ihtiyacı iki başlık altmda
toplanabiür. Bunlardan biri; YBS tarafından sıkça kullanılan ya da oldukça
önemü olarak sunulan bilgiler, bir diğeri de daha az önemü ve pahaü olan ve
istenildiği zaman saklanan bilgiler olmaktadır. Yöneticinin bilgi ihtiyacı
bulunduğu pozisyonun analiz edilmesi, yöneticinin sorumlu olduğu sistemlerin
hedeflerinin belirlenmesi ve bu sistemleri etkileyen çevresel faktörlerin incelen­
mesi ile mümkündür. Yöneticilerin bilgi ihtiyaçlarını belirlemede somut olarak şu
işlemler yapılmaktadır: İhtiyaç duyulan bilgilerin tanımlanması, bu bügüerin
amacı, ayrıntı düzeyi, rapor üretme ve sorgulama sıkhğ, sunulacak bügüerin
biçimsel formatının tespit edilmesidir.
Rapor ve Sorgulama: YBS yöneticüere kağıt, manyetik ortam, karar destek
modeüeri ve etküeşimü bilgisayar program lan gibi çeşitü ortamlarda tutulan
bügiler sunma özelüğine sahiptir. Bu özelikleriyle yöneticüer sistemden 'Eğer
ise..ne ? sorulanyla bügüer sağlayabilmektedir.
Bügisavar Spesifikasvonlanmn Belirlenmesi: Bügisayar donanım, yazılım,
veri tabanlan, üetişim sistemleri ve tüm bunların yerleşim düzenlerinin
planlanması yapılır.
70
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Veritabanı Sistemlerinin Geliştirilmesi : Ayrıntılı tasarımda veritabanı,
dosya ve kayıtlar ayrıntılı olarak tespit edilir. Bu amaçla; bilgi ihtiyacının detaylı
olarak belirlenmesi, bu bilgileri üretmek için gerekli girdilerin tespiti, girdi/çıktı
verileri, yöneticilere sunulacak bilgilere temel olacak veriler, dosya ve kayıtlarda
tutulan veriler ve raporlarda yer alacak verilerle ilgili tabloların düzenlenmesi
,üçüncü aşamada yer alan verilerin ekonomiklik ve tamlılık bakımından analizi,
veri tabanlarının mantıksal ve fiziksel olarak geliştirilmesi çalışmaları yürütülür.
Bilgi K aynaklarının Yönetimi: Yönetim bilgi sistemi, bilgi kaynaklarının
yönetiminde yalnızca veri ve bilgi yönetimim kapsar. YBS tasarımında bilgi
kaynaklarının yönetimi bir bütün olarak ele alınmalıdır.
Avnntılı Tasarımı Dokümanlandırma: Dokümantasyonlar; üzerinde çok
fazla önemle durulmayan fiziksel olarak yaratılan kayıtların, yazdı ya da basılı
formlarda tutulmasıdır. Genellikle YBS geliştirme, uygulama, işletme ve bakımı,
tasarımı, kurulması, işletilmesi ve gerekli bakımının yapılmasına yönelik yöner­
geler geliştirmeye ilişkin olarak dokümantasyonlar oluşturulur. Yönetim bilgi
sistemi ancak, sisteme ilişkin genel bilgüer ve özetler sağlayan dokümantasyon­
ların hazırlanması de tamamlanır. Bu aşamaya kadar sınırlan ve unsurlan tespit
edden YBS'nin uygulanma safhasına geçilir.
Uygulama: Yönetim bilgi sisteminin tasarlanması pahalı ve uzun zaman
alan bir projedir. Tasarlanan sistemin uygulamaya aktarılması ise, çok daha zor
olmakta ve göreli olarak çok daha fazla maliyet yüklemektedir23.
Uygulama örgütsel ve teknik değişimi içermektedir. YBS tasarımında çoğu
zaman örgütsel değişimle ilgili olarak karşdaşılan sorunlar, teknik uygulamalanmn başansız olmasına neden olmaktadır. Teknik uygulamalar içinde donanım,
araç-gereç temini; personelin sağlanması, eğitimi ve tayini; eski YBS'den yeni
sisteme geçiş ve yeni YBS'nin test edilmesi, uygulanması, değerlendirilmesi ve
bakımının yapılması çalışmaları yer almaktadır.
En genel tanımıyla uygulama, tasarımın işleme konulmasıdır. Bu aşamayı
üretim alanında tasarımı yapdan bir ürünün üretilmesine benzetebiliriz.
Uygulama; planlama, örgüt geliştirme ve eğitim, tedarik, eski sistemden yenisine
geçiş, işletme, değerlendirme ve bakım aşamalarım içeren karmaşık bir süreçtir.24
Planlama: Uygulama çalışmalarının planlanmasında öncelikle bu çalışmaya
konu olacak işler ve bu işler arasındaki ilişkder ortaya konur. Uygulamada yer
alan işler arasmda; personelin tedarik edilmesi ve eğitimi, tutum ve davranış
değişikliklerinin yönetilmesi; ofis araç-gereç ve makinalannın tedariki ve
yerleştirilmesi; donanım ve yazılımların elde edilmesi; dosyalar ve testler için
“ A-k.s.SSS.
24
A-k., s.584-608.
Yönetim D estek Sistemleri
71
prosedürler oluşturma; sistemin test edilmesi, işletilmesi ve bakımı; işleyen
sistemle ilgili dokümanların oluşturulması bulunmaktadır. Bu sayılan işlerle ilgili
olarak tespitler yapıldıktan sonra, her bir işlem için gerekli olası zamanlar
belirlenmek suretiyle bir zaman planlaması yapılır. Gannt şemaları bu planla­
mada kullanılan en yaygın metot olmaktadır. En son aşamada ise bu zaman planı
' ve işlere göre maliyet planlaması yapılarak her bir iş için aylık bütçeler
oluşturulur.
Örgüt Geliştirme ve Eğitim: Örgütte yönetim bilgi sistemi kurmaya yönelik
yapılan çalışmalarla birlikte örgütsel değişim gündeme gelmektedir. Sistematik
olarak yürütülen bu çalışmalar bir anlamda planlı yürütülen bilgi işleme ve
yönetme çalışmalarıyla örgütsel etkililiği artırmayı hedeflemektedir. Örgüt
geliştirme, örgüt üyelerini değişime hazırlayarak yeni koşullara uyumunu
sağlamaya yönelik çalışmaları içerir. Bumin örgüt geliştirmeyi, "örgütün sorun
çözme ve amaçlarına ulaşm a etkinliğini artırmak amacıyla örgütün kültürünü,
sistemlerini, davranışını,danışmanlar yardımıyla değiştirilen, planlanabilen ve
yönetilebilen sistematik bir süreç.."olarak tanımlamaktadır25. Tanımda belirtil­
diği gibi, örgüt geliştirme örgütsel etkinliği artırmak üzere bir dizi çalışmaların
yürütüldüğü bir süreç olmaktadır. Sorun çözme, iletişim ve karar verme gibi
süreçlere yönelik olarak gerçekleştirilen örgüt geliştirme; örgütsel öğrenim,
planlı değişim, danışmanlık gibi öğelere sahiptir.
Örgütsel öğrenim, örgüt üyelerinin bilgi ve becerilerinin artırılarak sorun
çözme yollarım öğrenmelerini içermektedir. Bu anlamda, yönetim bilgi sistemi
geliştirme çalışmaları esnasında yöneticilerde dahil tüm örgüt çalışanlarını, örgüt
işlevlerini yürütmede temel olacak bu sistemler hakkında bilgilendirmek ve
sistemin gerektirdiği gerek donanım ve gerekse yazılımları etkili olarak kullan­
mayı öğretmek gerekli olmaktadır. Kurulacak bilgi sistemi konusunda bu denli
geniş çaplı olarak yürütülen öğrenme ile tüm örgüt çalışanlarının bilgi teknoloji­
lerini etkin olarak kullanmaları ve bu çerçevede yapdacak değişiklikleri herhangi
bir direnç göstermeden daha kolay benimsemeleri sağlanmaktadır. Böylece
kurulmaya çalışılan sistemle ilgili belirli ölçülerde bilgi sahibi olan, her düzey­
deki personelin sistemden neler beklediklerini daha rasyonel belirleyebilmelerine
ve uygulamalar esnasmda sistemi geliştirici öneriler üretebilmelerine zemin
hazırlanmaktadır.
Örgütlerde, Kurt Lewin'nin deyimi ile para ve rekabet gibi itici güçlerle
kayıtsızlık, tepki gibi sınırlayıcı güçler arasındaki dengesizlik, değişime neden
olmaktadır26. Dengesizlik ise bir gücün öneminin ya da yönünün değişimi ya da
başka bir gücün başlan olması sonucu doğabilmektedir. Lewin'e göre değişim;
23 Birol Bumin, a-g.e., s.20.
“ Gordon L. Lîpitt, O rg an izatio n al R enew al, Prentice-Hall Inc.Englewood Cliffs N ew Jersey, 1969 s.157;
Birol Bumin, a-g.e., s. 39-46.
72
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
çözülme, hareket ve donma olmak üzere üç aşamada gerçekleşmektedir. Çözülme
aşamasında değişime konu olan bireyin eski alışkanlıklarından uzaklaşması
sağlanarak, yeni yöntemlere uyum sağlamasına çalışılır. Hareket aşamasında
değişime teşvik edilen bireylerin yeni davranış k alıplam a girmeleri sağlanır.
Donma aşamasında ise, yeni kazanılan davranışın süreklilik kazanmasına
çalışılır. Örgütte sözü edilen bu dengesizlik nedeniyle oluşan değişimin planlı bir
şekilde yönetilmesi gerekir. Gordon L.Lippitt'in belirttiği gibi planlı değişim,
sistemi ve alt unsurlarım bilinçli ve işbirliğine dayalı olarak geliştirme çabasıdır.
Planlı değişim Kolb ve Frohman'mn sistematik olarak geliştirdiği yedi
aşamalı -ön araştırma, giriş, teşhis, planlama, eylem, değerleme ve sonuçlan­
dırma- bir model yardımıyla gerçekleştirilebilir27. Örgütsel değişimle beraber bu
değişimi etkili olarak yönetmek üzere uzmanlık bilgisinden yararlanm a son
yıllarda gerek teknolojik ve gerek siyasi ve sosyal değişimin yaşandığı günümüz­
de kaçınılmaz olmaktadır. Bugün örgütler değişik disiplinlerde uzmanlaşmış
gerek örgüt içi ve gerek örgüt dışı danışmanlardan etkili olarak yararlanma
yoluna gitmektedirler.
Özetle örgütsel geüşme, örgüt üyelerini değişime hazırlamadır. Bu çalışma,
örgütle ilgili noksansız bilgiye sahip olma, değişime neden olan sorunun tanım­
lanmasına ve bir geri bildirim bilgisine gereksinim duyulur. Yönetim bilgi sistemi
geliştirme esnasında bu üç aşamalı modeli kullanma etkili bir tasarımı yönetme
ortamı sağlamaktadır. Buna göre YBS tasarımında şu adımlar izlenir:
Tedarik: Yönetim bilgi sistemi geliştirirken sistemde yer alacak donanım,
yazılım, personel ve malzeme, araç-gerecin ne olacağı, bunlara hangi miktarlarda
gereksinim duyulacağının tespit edilmesi oldukça önemlidir.
Yeni Sisteme Gecis: Yeni sisteme geçişte öncelikle yeni sistem tasarlanır,
yeni süreçler geliştirilir ve yeni iş istasyonlarında çalışacak personel atanır. Bu
aşamada yazıh prosedürleri geliştirme ve kişisel denetim oldukça önemlidir.
Deneme: Yeni geliştirilen YBS; her programı birbirinden bağımsız olarak
deneme, girdüeri kullanarak simüasyon yaparak deneme; süreçleri deneme; form
ve raporları deneme; kontrol süreçlerini deneme olmak üzere beş adımla test
edilir.
İsletme: Tasarımı tamamlanıp, deneme safhasından geçirilen sistem
işletmeye alınır. Ancak işletme safhasında da sistem, beklenmedik aksamaları
tespit etmek üzere gözlenir. Zira kimi aksaklıklar deneme aşamasında gözden
kaçmaktadır. Bu aşamada belirlenen süreçler, hazırlanan formlar, donanım
elemanları, yazılımlar ve kontrol süreçlerinin planlandığı gibi işleyip işlemediğine
bakılır.
Birol Bumin, a-g.e., s. 46-53 naklen David A. Kolb ve Alan L.Frohman, "An Organization Development
Approach to Consulting", Sloan M a n ag em en t Review, Fall, 1970,s.52.
21
Yönetim D estek Sistemleri
73
Değerlendirme: Uygulamaya konulan yeni sistemin değerlendirilmesinde
şuasıyla; amaçların tespit edilmesi, bu amaçlara ulaşma derecesini ölçmek üzere
kriterlerin belirlenmesi, bu kriterlere dayalı olarak performans ölçümü işlemleri
yapılır. Yönetim bilgi sisteminin değerlendirilmesinde öncelikle sistemin hangi
amaçlan gerçekleştireceği belirlenir. Bu amaçlara ulaşma derecesi etkililik ve
verimlilik bakımından değerlendirilir.
. Bakım: Bakım, uygulamaya konulan yeni sistemin öngörülen maliyet
sınırlan içinde kalmak üzere en yüksek düzeyde etkililiğin ve verimliliğin sağlan­
masıdır. Bilgi sistemleri dinamik bir yapıya sahiptir. Bu nedenle sistemin örgü­
tün değişen koşullarına uyum sağlaması gerekir. Bakım olarak adlandırılan bu
aşamada sistem periyodik olarak izlenir, istekler ve ihtiyaçlar belirlenir ve sistem
içinde düzeltmeler yapılır.
Uygulama Sonrası İzleme : Yönetim bilgi sisteminin yukanda belirtilen
aşamalardan geçerek tasarlanıp, uygulamaya konulduktan sonra, sistemin
uygulamada nasıl işlediğinin tespit edilmesi ve değişen koşullara göre gerekli
uyarlamaların yapılması gerekir. Genellikle bu türlü değerlendirmenin sistemin
uygulanmaya konulmasından altı-yedi ay sonra yapılması uygun olmaktadır. Bu
süre içinde sistemin büyük ölçüde aksayan ve düzeltilmesi gereken noktalarının
açığa çıkması mümkün olmaktadır. Uygulama sonrası izlemede genellikle
aşağıdaki konular üzerinde durulmaktadır:
- Sistemin uygulamada gösterdiği gerçek performans ile sistemden beklenen
performans hedeflerini karşılaştırma. Bu karşılaştırma sistem geliştirme çabası­
nın niteliğini değerlendirme olanağı sağlamaktadır.
- Sistemin uygulamaya geçirilinceye kadar her aşamasını önceden tespit
edilen kriterlere göre değerlendirme. Böylece sistemin herhangi bir aşamasında
boşluk varsa onu değerlendirme olanağı sağlanmakta ve ortaya çıkan sorunları
düzeltici bir planlamaya gitme firsatı doğmaktadır.
- Sistemin uygulamaya aktarılma öncesi ve sonrasında yapılan yanlışlıklar
üzerinde durma. Ortaya çıkan yanlışlıklan gidermenin en etkili yolu, bu yanlış­
lıklan ve nedenlerini belirleyip düzeltmeye gitmek ve bir kez daha olmasını
önleyici çahşm alan yapmaktır.
- Sistemin uygulanmasından sonra beklenmeyen getiriler-faydalar üzerinde
durma. Böylece sistemin kendiliğinden doğurduğu faydalan değerlendirme ve
bunların daha etkili olarak yürütülmesi ile ilgili sistemde gerekli düzeltmelerin
yapılmasına olanak sağlamaktır.
- Beklenmeyen sorunlar üzerinde durma. Sistemin uygulamaya geçirilmesi
ile birlikte kimi aksaklıklar ve beklenmedik sorunlar ortaya çıkabilmektedir. İşte
uygulama sonrası yapılacak bu tür gözden geçirme ve izleme, bunların daha fazla
74
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
vakit kaybetmeden düzeltilmesine olanak sağlamaktadır. Genellikle yeni
geliştirilen bilgi sistemlerinin örgütün süreçleri, standartlan, gelenekleri ve hatta
mevcut diğer sistemleri üzerinde önceden tespiti mümkün olmayan etkileri
olmaktadır.
b. Yönetim Bilgi Sistemlerini Uygulam a A lanları
Örgütler hedefledikleri am açlan gerçekleştirmek üzere çeşitli işlevleri
koordineli olarak yürütmeye çahşnlar. Örneğin bir imalat işi ile uğraşan işletme,
hedeflediği kârlılığı ve piyasada uzun süreli kalma vb. amaçlarını başta üretim ve
pazarlama olmak üzere finansman, personel gibi işlevleri etkili olarak uyumlu bir
biçimde gerçekleştirerek sağlar. İşte bilgi teknolojileri ve bunların her birine
yönelik olarak geliştirilecek bilgi sistemleri, bu işlevlerin işletmenin temel hedef­
lerine hizmet edecek şekilde yürütülmesine katkıda bulunmaktadır. Bu bölümde
temel işletme işlevleri arasmda yer alan finansman, pazarlama, üretim ve
personel işlevleri için geliştirilen yönetim bilgi sistemleri uygulamaları üzerinde
durulacaktn.
1) Finansm an Bilgi Sistemi
Örgütlerin finansman işlevi, mali tablolar ve raporların hazırlanması ve
muhasebe sistemlerinin yönetimi yoluyla örgütün mali durumunu izleme ve
analiz etmeyi içerir. Finansman yönetiminde temel olarak şu işlevler yürütül­
mektedir:
- Bütçe haznlama
- Müşteri kredilerinin yönetimi
- Maaş ve ücretler gibi çeşitü ödemelerin ve vergilerin hesaplanması
- Personel ve aktif varlıkları için uygun sigorta primlerinin hesaplanması ve
yönetimi
- A ktif varlıklarının, emeldi fonlarının, fabrika ve teçhizata yatırımlarının
yönetimi
- Örgüte düzgün bir nakit akışı sağlamak üzere nakit akışlarının yönetimi
- Yeni yatırım seçeneklerinin rasyonel olarak değerlendirilmesi
Örgütün varlığı için oldukça önemli olan bu işlevlerin etkili yürütülmesi
oldukça önemlidir. Bu nedenle finansman yönetiminden sorumlu personel, bu
işlevleri gerçekleştirmede kendilerine doğru, zamanlı, ve uygun veriler ve bilgiler
sağlayacak bilgi sistemlerine gereksinim duymaktadır. Finansman bilgi sistemi
temel olarak bu ihtiyacı karşılar. Diğer bilgi sistemleri gibi, finansman bilgi
sistemi de operasyonel düzeydeki işleri, taktiksel kararlan ve stratejik planlama
Yönetim D estek Sistemleri
75
işlevlerini desteklemek üzere geliştirilir.28 Bu üç düzeydeki işlere yönelik
geliştirilen sistem kendi içinde bir bütünlük arzeder.
Bilindiği gibi bilgisayarların yönetim alanında kullanılmaya başladığı ilk
işlev muhasebe olmuştur. Gelişmiş özelliklere sahip bilgisayarlar aracılığı ile
yürütülen rutin ve tekrar eden özelliğe sahip muhasebe kayıt ve hesap işlerinin
çok daha kısa sürede ve etkili gerçekleştirilmesi ile birlikte, bilgi teknolojileri
operasyonel düzeydeki finansman ve muhasebe alanında yaygın kullanım alanı
bulmuştur. Bu gelişmeyle birlikte, örgütün gereksinim duyduğu rutin ve tekrar
özelliği taşıyan verilerini bir sistem içinde toplamak, işlemek, iletmek ve
saklamak üzere operasyonel finansman bilgi sistemleri tasarlanmaya başlan­
mıştır. Operasyonel finansman bilgi sistemi ile ödenen ve tahsil edilen çekler,
sipariş kayıtlan, stok raporlan ve diğer düzenli olarak çıkarılan raporlar
geliştirilir. Bu sistem ağırlıklı olarak işe yöneliktir ve temel amacı, yukanda
belirtilen nitelikteki raporlan üretmek üzere finansman muhasebe kayıtlarım
işlemektir.
Operasyonel finansman bilgi sisteminin temel motoru, bilgisayar destekli
yürütülen muhasebe sistemidir. Bu nitelikteki bir muhasebe sistemi ise temel
olarak; büyük defter, sabit varlıklar, alacaklar, borçlar, sipariş girişleri, stok,
satın alma, maaş ve bordro alt sistemlerinden oluşmaktadır. Birer yazılım modülü
olan bu alt sistemler, birbirleriyle bütünleşik olarak işlem görür ve birbirlerinden
gerekli veri alışverişinde bulunabilirler.29
Operasyonel finansman bilgi sistemi bütünleşik olarak çalışan alt sistemleri
ile genel olarak, örgüte şu avantajları sağlamaktadır. Alacakların yönetimiyle
ilgili alt sistem ile örgütler müşterilerinin hesap durumlarım anında ve doğru, tam
bilgilerle izleme olanağına kavuştukları için, riskli borçlanma tuzağından
kurtulma şansı elde eder. Diğer taraftan alacakların bilgisayar ortamında
yapılması ile, örgütün ofis otomasyonuna esas olacak veri ve bilgilere sahip olma
ortamı sağlanır. Diğer taraftan, sipariş yönetimini üstlenen alt sistem, stok
kararlarına ışık tutacak veri ve bilgileri sağlar. Bu sistem içinde yer alan stok alt
sistemi ise, stok düzeyinin izlenerek zamanlı müdahalelerin yapılmasına ve daha
etkili bir nakit yönetimine olanak tanımaktadır. Özetle operasyonel düzeydeki
muhasebe ve finansman işlerinin bilgisayar destekli olarak finansman bilgi
sistemi altında yürütülmesi örgütlere önemli bir rekabet avantajı sağlar.
Operasyonel düzeylerdeki muhasebe ve finansman işleri için geliştirilen bilgi
sistemleri ile yaratılan veritabanlan, taktik planlama için önemli kaynaktır. Bu
sistemler ile yöneticiler önemli özet bilgileri elde edebilmekte ve karşılaştırmalar
21 Robert Schuitheis ve M ary Summer, M a n a g e m e n t In fo rm a tio n System s: T h e M a n a g e r View, Southern
Illinois Univ., Irwin, USA, 1989, s.304.
25 George Bodnar ve W illiam Hopwood, A ccounting In fo rm a tio n System s, 3rd ed., Allyn and Bacon, Boston,
1987.
76
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
yapabilmektedir. Bilgisayar öncesi dönemlerde bu tü r işleri gerçekleştirmek çok
zaman almaktaydı ve bu denli etkili de olamamaktaydı. Oysa bugün bu işlevlerin
bilgisayarlar aracılığı ile bir sistem içinde yürütülmesi yalnızca operasyonel
düzeydeki işlerde değil, aynı zamanda bu düzeyde yaratılan verilere dayalı olarak
yapılan taktiksel planların etkili gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır.
Taktiksel planlamayı yürütmek üzere geliştirilen finansman bilgi sistemi ise,
düzenli ve istisna özelliği taşıyan raporlar üreterek ve gereksinim duyulan
bilgileri sağlayarak yönetsel karar almaya yardımcı olmaktadır. Bu sistemler
temel olarak sorumlulukların kontrol edilmesi ve kaynakların örgüt amaçlarım
gerçekleştirmek üzere kullanılmasına katkıda bulunur. Bu yönüyle de operas­
yonel düzey için geliştirilen finansman bilgi sistemi; iş üzerinde odaklaşırken,
taktiksel düzeydeki bilgi sistemi; kaynak dağıtımı üzerine ağırlık verir. Taktiksel
bilgi sistemi temel olarak bütçeleme sistemi, nakit yönetim sistemi, sermaye
bütçeleme sistemi ve yatırım sistemi olmak üzere bütünleşik işleyen üç alt
sisteme sahiptir.
Bütçeleme sistemi yöneticilere gelir ve giderlerin standart olarak belirlenen
bütçe kaynaklan ile karşılaştırmasına olanak tanır. Buna ilaveten, bir önceki mali
dönemle kıyaslama yapma firsatı sağladığı gibi, diğer bölümlerle ya da içinde
bulunan endüstrinin durumu ile de kıyaslamaya izin verir. Böylece muhasebe
yöneticisinin alacağı kararlara önemü destek sağlar. Bütçeleme sisteminde
elektronik tablolama yazılımı (spreadsheet) yaygın kullanım alanı bulmaktadır.
Bu yazılımlarla yöneticiler -eğer ise -What if- analizleri yaparak bütçelemede
alternatifler üretebilmektedir. Bu tür yazılımlar ile örneğin muhasebe yöneticisi
teknik personele ödenen saat ücretinin %20 artırıldığında toplam personel
giderlerinin ne kadar artacağım görebüdiği gibi, örneğin üretim bölümünün
toplam maüyetlerini nasıl etkileyeceğini de kolaylıkla izleyebilmektedir.
Taktiksel düzey için geliştirilen finansman bilgi sisteminde yer alan önemli
bir işlev de nakit yönetimidir. Bu işlev; örgüte ihtiyacı olduğu zaman nakite
kavuşma ve ihtiyaç fazlası olan nakdi de gelecekte kullanmak üzere yatırım
olarak değerlendirerek değer artışım sağlama üzerinde odaklaşır. Genel olarak
örgütler kısa dönemdeki günlük işlevlerini yerine getirmek ve uzun dönemde
varlıklar elde etmek amacıyla nakde gereksinim duyarlar. Bu her iki gereksinim
için de nakit akışlarının zaman içinde nasıl olacağının iyi bilinmesini gerektirir.
İşte bu noktada, gerek mevcut nakit akışlarının sağlıklı izlenmesi, gerekse
sermaye borçlanması, temini ve yatırım kararlarının etkili verilmesinde gerek­
sinim duyulan verilere ve bilgilere ulaşmada kurulacak nakit yönetimi bilgi
sistemi önemü destek sağlar. Bu sistemle etkiü bir nakit yönetimine kavuşan
örgüt rekabet üstünlüğüne kavuşmaktadır.
Yönetim D estek Sistemleri
77
Taktiksel düzeyde, geliştirilen finansman sistemi içinde yer alan bir başka
işlev de sermaye bütçelemedir. Bu işlev, yıl içinde aktif varlıkların planlı olarak
temini ve elden çıkarılması işlerini içerir. Bu işlerle ilgili karar vermede yönetici,
çok sayıda geliştirdiği sermaye harcama planlarını geri ödeme dönemi, net
bugünkü değer ve iç kârlılık oram (DRR) yöntemlerini kullanır. Bilgisayar
destekli çalışan bu yöntem ve metodlarla donatdarak geliştirilen sermaye
bütçeleme bdgi sistemi, örgütün sağlıklı bir sermaye bütçesine kavuşmasını
olanaklı kılmaktadır.
Hisse senedi, tahvd ve diğer kıymetli evraklara yatınm kararlarım destek­
lemek üzere geliştirilen yatırım bdgi sistemleri, taktiksel finansman bdgi sistemi
içinde yer alan bir başka önemli sistemdir. Bu sistem modem aracılığı de finansal
kurumlardan online elde edilecek veriler ışığında, mevcut hisse senedi ve tahvd
fiyatlarını tespit etmeye ve bu varlıklara yapdacak yatırım kararlarının rasyonel
alınmasına olanak tanımaktadır. Sistem örgütün zaman içindeki yatırım karar­
larının izlenmesine ve karşdaştm lmasına da izin vermektedir.
Özetle taktik düzey için geliştirilen bdgi sistemleri kaynak dağıtım sorunu
üzerinde odaklaşmaktadır. Bu düzeyde yer alan sistemler yöneticdere departmansal ya da örgütsel düzeyde mali kaynaklan kontrol etme gücünü
sağlamaktadır.
Finansman bdgi sistemi içinde yer alan bir başka sistem de stratejik
finansman bilgi sistemidir. Bu sistem ise amaç odaklı geliştirilir ve hedefi örgüte
yön çizmektir. Stratejik finansman bdgi sistemi ile şu işlevler gerçekleştirilir:
Örgüt içinde yaratdan ve örgütün mevcut durumunu yansıtan bilgilerin analiz
edilmesi; örgütün şimdiki ve gelecekteki çevresini tanımlamak üzere elde edden
ekonomik, demografik ve^sosyal nitelikli verilerin analiz edilmesi ve bir diğeri de
bu çevre içerisinde örgütün geleceğinin tahmin edilmesidir.30 Stratejik finansman
bdgi sistemi de örgütün mali hedeflerini belirleme ve yönlendirme olanaklı
olmaktadır. Bu sistem her şeyden önce örgüt içinde geliştirilen veritabanlanyla
desteklenmektedir. Diğer taraftan çevre koşudanyla doğrudan dgdenddiği için,
örgüt dışı veri tabanları da sıkça kudamlmaktadır. Stratejik finansman bdgi
sistemi gerek örgüt içi, gerek örgüt dışı verilere ulaşımı kolaylıkla sağlamaktadır.
Bu sistem aynı zamanda mevcut bdgdere dayalı olarak gelecekle dgili
simdasyonlar yaparak uzun dönendi planlamalara etkinlik getirmektedir. Bu
işlevleri yürütmek üzere stratejik finansman bdgi sistemi de durum analiz
sistemleri ve uzun dönendi tahminleme sistemleri olarak geliştirdebilmektedir.
Finansman yönetiminde genel amaçlı geliştirilen elektronik tablolama,
istatistiksel yazılımlar ve veri tabam yönetimi yazdmdanyla, genel ve özel amaçlı
geliştirilen finansman analiz yazılından kullanılmaktadır. Genel amaçlı
30 Robert Schultheis ve Mary Summer, a-g.e., s.321.
78
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
finansman analiz yazılımları olarak; piyasa da muhasebe ve denetim sistemleri
yazılımları bulunmaktadır. Diğer taraftan piyasada spesifik finansman sorun­
larına çözüm getirmek üzere hazırlanan çok sayıda finansal analiz yazılımlarına
rastlanmaktadır. Bunlardan en yaygın kullanılanı IFPS-Interactive financial
Planning Systems- yazılımıdır. Etkileşimli finansal planlama sistemi olarak
adlandırılan bu yazılım ile finansman yöneticisi çeşitli modeller geliştirmek ve
senaryolar üretmek suretiyle finansal analizleri etkili gerçekleştirebilmektedir.
2) Pazarlam a Bilgi Sistemi
Pazarlama, mal ve hizmet üreten kamu ve özel kuruluşların gerek üretim
gerek finansman k a rarlam a esas olacak bilgileri sağlayan bir işlevdir. Daha çok
bilgi toplama ve analiz etmeye dayak olarak yürütülen bu işleve, bilgisayarsız
yürütülürken bir sanat olarak bakılırken, bilgi teknolojilerinin bu alana girmesi
ile bakış değişmiş, bilgi teknolojileri destekli pazarlam a sistemlerinin desteği
vazgeçilmez bir gereklilik olmuştur. Bu sistemler, müşteriye daha iyi hizmet
sunma, satış personelinin verimliliğini artırma, ürün planlamada riski azaltma ve
daha doğru satış tahminleri yapmada etkili olma firsatı sağlamıştır.
Örgütte pazarlama işlevinin temeli, müşteri ihtiyaç ve isteklerini karşıla­
maktır. Gross ve Peterson, bu işlevlerde yer alan işleri; planlama; satm alma;
ticarileştirme (standartlaştırma ve fiyatlama yoluyla); promosyon, reklam ve
paketleme işlevleriyle satışa hazırlama; saklama ve nakletme işlemleri ile, fiziki
dağıtımını yapma ve kredilendirme yoluyla risk dağıtma gibi destekleyici
hizmetler olarak saymaktadır.31 M c Carthy ise bu işlevleri mamul, fiyat, tutun­
durma ve yer (dağıtım) olmak üzere dört kategoride toplamıştır.32 Pazarlama
bilgi sistemi işte bu pazarlama karması kararlarını desteklemek üzere
geliştirilmektedir. Bu sistem temel olarak pazarlam a unsurları ile ilgili bilgi
toplamak; bunları analiz etmek ve pazarlama yöneticisine etkili karar almasına
destek sunmaktır. Sistemin etkili olabilmesi için satm alma, üretim sipariş stok,
muhasebe ve finansman gibi bilgi sistemleriyle bütünleşik olması şarttır. Bu
sistemlerden muhasebe finansman bilgi sistemi pazarlama bilgi sistemine önemli
ölçüde bilgi desteği sağlar.
Pazarlama bilgi sistemi de bu işlevde yürütülen işlerin genel özelliklerine
göre operasyonel, taktiksel ve stratejik düzeyde ele alınıp, farklı nitelikteki
ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanabilir. Operasyonel düzey için geliştirilen
pazarlama bilgi sistemi, temel olarak rutin, tekrar edici özelliği olan ve düzenli
verileri üretmek üzere geliştirilir. Bu düzeyde kullanılan veriler daha önce
31 Charles W. Gross ve Robin T.Peterson, M a rk e tin g : C oncepts A nd D ecision M aking, W est Publishing Co.St
Paul, Minn, 1987, S.129.
31 Mc Carthy, Jerom e E., Basic M a rk etin g A M a n ag eria l A p p ro ach , 5 th
D.Irwih, Inc, USA, 1975, s.275.
ed., Home W ood III, Richard
Yönetim D estek Sistemleri
79
pazarlama işlevlerinden elde edilir. Bu sistemle üretilen bilgiler detaylı ve
yapısal olup, çoğunlukla örgüt içi kaynaklardan sağlanmaktadır.
Operasyonel pazarlama bilgi sistemi; satış, stok ve dağıtım bilgi sistemlerin­
den oluşmaktadır. Satış bilgi sistemi potansiyel müşterileri tanımlama, satışları
gerçekleştirme ve izleme işlevlerinin yürütülmesine destek sağlar. Bu sistem
içinde olası müşterilerle ilgili verilerin magnetik ortamda saklandığı dosyalar
geliştirilir. Bu müşterilerle temasa- geçildiğinde, yapılan görüşmelerin tüm
bilgileri de ayn bir dosyada saklanır. Tüm bu dosyalardaki verilere ulaşmak
üzere sorgulama dosyalan oluşturularak satış elemanlarının tam bilgi ortamında
çalışmalarına zemin hazırlanır. Geliştirilen doküman bilgi sistemi ile pazarlama
işlevi ile ilgili ayrıntılı, özet raporlar hazırlama ve gerekli kişilere zamanlı sunma
olanağı elde edilir.
Pazarlama işlevlerim yürütmede ihtiyaç duyulan verilerin girilmesinde son
yıllarda POS-Point o f sale (satış noktası) sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemle
elde edilen veriler doğrudan pazarlama ve finansman sistemlerine girmektedir.
POS sistemleri çalışmanın dördüncü bölümünde ayrıntılı olarak belirtildiği gibi
elektronik bankacılık uygulamasında çok yaygın olarak kullanılmakta ve bu
sistemler ile geniş coğrafik alana yayılmış bulunan banka şubelerinde yürütülen
işlemlerle ilgili veriler online güncelleşebilmektedir. Örgütler POS sistemi ile
müşterilerine bilgisayarları aracılığı ile doğrudan siparişlerini sisteme girmelerini
sağlamakta böylece sipariş kolaylığı sağlayarak rekabet avantajı elde etmektedir.
Diğer taraftan bu sistemler örgütün finansman ve pazarlama işlevlerinde
kullandıkları veri tabanlarım amada güncelleştirme şansı elde etmektedirler.
Satış bilgi sistemi içinde kullanılan bir başka alt sistem de telepazarlama
sistemidir. Telefon yoluyla gerçekleştirilen satışlar; örgüte seyahat zamanından
ve maliyetinden tasarruflar sağlayarak, satış etkililiğini artırmaktadır. Telepazar
sistemi uygulaması, bankacılık alanında telefon bankacılığı uygulamasının
temelini oluşturmuştur. Çalışmanın dördüncü bölümünde detaylı olarak
bahsedilecek olan bu yeni bankacılık anlayışı ile bankalar zaman ve mekan
kısıtlılığım ortadan kaldırarak, hizmetlerim daha geniş bir alana yaymak
suretiyle rekabet üstünlüğü sağlamaktadır. Bu uygulama alanında görüldüğü gibi
bilgisayar destekli olarak yürütülen direkt satış yöntemi, örgüte önemli bir
rekabet avantajı getirmektedir.
Satış bilgi sisteminde yer alan posta yoluyla satış yönteminde bilgisayar
desteği posta ile yürütüldüğünde alıcılara katolog ve broşürler online olarak
gönderilmekte ve siparişleri de online alınarak daha hızlı hizmet sunulmaktadır.
Operasyonel düzeyde geliştirilen pazarlama bilgi sistemi içinde geliştirilen stok
bilgi sistemleri; sipariş işlerinin yürütülmesinde mevcut stok seviyesi iLe ilgili
bilgiler sağlamaktadır. Öte yandan, bu sistem içinde yer alan kredi bilgi sistemi
80
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
de kredi yöneticisine kredili müşterilerinin durumu ile ilgili zamanlı bilgiler
sağlayarak ve kredi dağıtım kararlarının rasyonel alınmasına katkıda bulunur.
Taktik düzeyde geliştirilen pazarlam a bilgi sistemi; operasyonel düzey için
geliştirilenden farklı olarak, ad hoc nitelikte raporlar üretme, beklenmedik
durumlar için çıktılar alma ve yalnızca tanımlayıcı değil, karşılaştırmalı bilgiler
alma olanağı sağlamaktadır. Bu sistemde gereksinim duyulan verilerin çoğu,
operasyonel düzey için geliştirilen pazarlama bilgi sisteminden alınmakta ve
taktik düzeyde karar almada kullanılmaktadır. Taktik düzeyde pazarlama bilgi
sistemi; satış yönetimi, reklam ve promosyon ve fiyatlama bilgi sistemlerini
içermektedir. Satış yönetimi bilgi sistemi; satış personeline gereksinim duyduğu
verileri, raporları sunarak katkıda bulunur33. Bu sistemle müşteriler, hitap edilen
pazarlar ve sunulan ürünlerle ilgili tam bilgiye sahip olmakta; satış yöneticisi de
gerçekleştireceği satış kampanyaları ile ilgili daha rasyonel kararlar alma şansı
elde etmektedir. Reklam ve promosyon bilgi sistemi, satış hedeflerine ulaşmak
için gerekli reklam ve promosyon kararlarına destek sağlar. Bu sistemler en
uygun medyanın seçimine olanak tanır. Fiyatlama bilgi sistemi ise, örgütün
hedeflediği satış kârlılığına ulaşmasında olanak veren en uygun fiyatı belirlemeye
katkıda bulunur: Bu sistemler çeşitli fiyatlama yöntemlerinden (pazarın kayma­
ğım alma, sürümden kazanma, maliyet+ kâr gibi) en uygun bileşimin seçilmesin­
de yardımcı olur. Diğer taraftan, bu sistemle fiyatlamada yapılacak
değişikliklerin toplam satış hacminde ve kârlılıkta nasıl bir değişime neden
olacağı kolaylıkla izlenebilmektedir.
Taktik düzeyde geliştirilen pazarlam a bilgi sistemi içinde kurulan bir başka
alt sistem de dağıtım kanalı karar destek sistemleridir. Bu sistemler örgütün
sunduğu mal ve hizmetin nihai tüketiciye (müşteriye) hangi yolla iletileceğine
ilişkin doğru kararlar alınmasına destek sunar. Sistem dağıtım kanallarının
seçiminde gereksinim duyulan bilgileri uygun biçimde sağladığı gibi maliyet
açısından en uygun alternatifin seçimine de olanak tanımaktadır. Pazarlama
işlevinde stratejik düzeyde pazan ortak ihtiyaç ve istekleri göz önüne alarak
bölümlendirme ve bunlardan en uygun olanı hedef pazar olarak belirlemek gibi
temel işlevler yürütülmektedir. İşte bu işleri yürütmek üzere pazarlama bilgi
sistemi içinde satış tahmin bilgi sistemi ve ürün planlama ve geliştirme bilgi
sistemleri tasarlanmaktadır.
Satış tahmin bilgi sistemi tüm örgüt düzeyinde, endüstri düzeyinde ürün ya
da hizmet düzeyinde satış tahminleri yapmada satış yöneticilerine bilgi ve analiz
desteği sağlar. Ürün planlama ve geliştirme bilgi sistemi ise, yeni ürün geliştir­
mek üzere yapılan pazarlama araştırmasından elde edilen veriler ışığında, tüketici
33 Tom Badgett, "M aking Y our Sales Force More Productive," P e rso n a l C om puting, July, 1986, s.81-89.
Yönetim D estek Sistemleri
81
tercihlerine dayalı ürün tasarlam a ve geliştirmede rasyonel kararların alınmasına
destek sağlar.
Pazarlama işlerini desteklemede kullanılan bilgisayar yazılımları, genel ve
özel amaçlı olmak üzere iki grupta toplanabilir. Genel amaçlı kullanılan yazılım­
lara ömek olarak; sorgulama programlan, rapor yazma programlan, istatistik,
dosyalama, veritabanı yönetimi, kelime işlemciler ve elektronik tablolama
programlan verilebilir. Spesifik amaçlar için geliştirilen bilgi sistem yazılından
arasında ise; dosyalama, doküman hazırlama ve programlamada destek sunan
satış personeli destek yazılından; satış personelinin tüm aktiviteleri de dgili
verileri tutan, bu personelin verimli çalışması için gerekli bdgder sunan satış
yönetimi yazılından, müşterileri tespit etme ve onlara telefonla adres veritabanını
kullanarak erişme olanağı tanıyan telepazarlama yazılından ve doğrudan müşteri
hizmetlerini geliştirmek üzere satış personeline önceki satışlarla dgili bdgder
aktarma olanağı tanıyan müşteri destek yazılından yer almaktadır.
3) İm alat ve Ü retim Bilgi Sistemi
imalat ve üretim çoğu zaman birbirleri yerine kullandan iki kavramdır.
Üretim ve imalat ister mal üreten kuruluş olsun, ister hizmet kuruluşu olsun her
türlü örgütlerde var olan işlevlerdir, imalatçı örgütler, satın aldıklan hammadde­
lere makine ve işçilik de şekü vermek suretiyle nihai mallar ortaya çıkarırken,
üretim yapan bir örgüt çoğunlukla hizmet sunmaktadır. Ömek vermek gerekirse
mobdya ya da ekmek imal eden bir fabrika imalatçı örgüt iken, bir hastane ya da
okul, hizmet sunan üretim örgütüdür. Gerek imalat, gerek üretimci örgütünde
geliştirilen bdgi sistemleri genel olarak tüm yöneticdere destek sunmaktadır.
Bir üretim ve imalat bdgi sistemleri;
üretim sistemlerini planlama
düzenleme, işletme, izleme ve kontrol etmek için gerekli verileri sağlar. Bu tür
bdgi sistemleri, diğer işlevler için geliştirilen bdgi sistemlerinden kuüandıklan
girdi ve çıktı araçları de sistemin içerdiği verilerin yapısı bakımından farklılık
gösterir. Örneğin bu sistemlerde kudandan girdder arasında ısı ve basınç gibi
fiziki büyüklükler olabilmekte ve dolayısıyla bunlar için gerekli donanımlar
kullanılmaktadır.
Üretim ve imalat bdgi sistemleri diğer işlevler gibi operasyonel, taktik ve
stratejik düzeylerde yürütülen işleri desteklemek üzere geliştirilebilir. Ancak
üretim bdgi sistemleri daha çok operasyonel işleri ve taktiksel düzeydeki karar­
lan desteklerken; imalat bdgi sistemleri taktiksel ve stratejik planlama kararlarım
desteklemektedir. Operasyonel düzeydeki üretim bdgi sistemi; üretim durumu de
dgili bdgder toplayıp ve raporlaştınrken, taktiksel düzeydeki üretim ve imalat
bdgi sistemi, kaynak yönetimi ve denetimine ilişkin bdgder sunar ve raporlaştınlmasını sağlar. Diğer taraftan stratejik üretim ve imalat bdgi sistemi, yöneticdere
amaç tespit etmede destek sağlamaktadır.
82
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Genel olarak operasyonel üretim bilgi sistemi; satın alma bilgi sistemleri,
kalite kontrol bilgi sistemleri, nakliye bilgi sistemi ve maliyet muhasebesi bilgi
sistemleri olmak üzere daha çok veri işleyen ve raporlaştıran özelliğe sahip alt
sistemlerden meydana gelir. Taktik düzey için geliştirilen imalat ve üretim bilgi
sistemleri, üretim ve imalat süreçlerini izleme ve kontrol etmede ve stratejik
planlama düzeyinde tespit edilen imalat ve üretim amaçlarına ulaşmada yönetici­
lere yardımcı olur. Bu düzeydeki bilgi sistemi ise, stok yönetimi ve kontrolü bilgi
sistemleri (EOQ -optimal sipariş miktarının tesbitini yapan sistemler, JIT - tam
zamanlı sistemler gibi); kapasite planlama bilgi sistemleri; üretim programlama
bilgi sistemleri ve ürün tasarımı ve geliştirme bilgi sistemleri olmak üzere
spesifik üretim amaçlarım gerçekleştirmek üzere geliştirilen alt sistemlerden
meydana gelmektedir.
Stratejik planlama imalat bilgi sistemleri; imalat yerinin seçimi, kullanılacak
araç-gereç donanımların belirlenmesi, temini ve yerleştirilmesiyle, yeni fabrikala­
rın kurulması konularında uzun dönemli kararlar vermek durumunda olan üst
düzey yöneticilere gerek bilgi sunmak, gerek analizler yapma olanağı sunarak
destek sağlar. Örneğin; fabrika yeri seçim karan vermek durumunda olan yöne­
tici, bu sistemin desteğiyle çok sayıdaki dış kaynaklardan elde edilen verileri
kullanarak, daha sağlıklı sonuçlara varabilmektedir; Sistem bu tü r kararlara
destek sunarken hem veri, hem model kurma ve çözme yoluyla destek sun­
maktadır.
imalat ve üretim kararlarına destek sunmak üzere geliştirilen yazılımlar
genel ve özel amaçlı olmak üzere iki başlık altında toplanabilir.34 Genel amaçlı
yazılımlardan; veritabam yazılından (faturalama, stok kayıtlan hammadde ve
malzeme temini gibi işlevlerle ilgili verilerin saklanması ve yönetilmesine hizmet
eden); elektronik tablolama yazılından (EOQ'nin hesaplanması, eğer ise analiz­
lerinin yapılmasına hizmet eden); istatistik yazılından (kalite kontrol ve üretim
standartlarının konulmasına hizmet eden) ve PER T ve GANNT gibi proje
yönetim yazılından sıkça kullanılmaktadır.
imalat ve üretimle ilgili karar almada kullandan özel yazılımlara örnek
olarak otomatik malzeme edinme yazdimı (AMH -Automated Material
Handling), bilgisayar destekli tasarım ve imalat yazılından (CAD -Computer
Aided Design; CAM-Computer Aided Manufacturing); Malzeme seçim yazılımlan (MSP -Material Selection Programs); malzeme ihtiyaç planlama yazılından
(MRP -Material Requirement Planning); malzeme kaynak planlama yazılından
(MRP-H-Manufacturing Resources Planning) ve bügisayarla entegre imalat
yazılından (CİM -Computer-Integrated Manufacturing) verilebilir. Örneğin
34 İm alat alanında kullanılan yazılım lar için bkz. Jan Synders, "M anufacturing Software: The Paths to The
Same End", Infosystem s, June 1987, pp.50-52.; Thomas Sawyer ve Michael Pecht, " A Material Selection
Program", BY TE, July 1986, s.235-248.
Yönetim D estek Sistemleri
83
bunlardan CİM yazılımının kullanılmasıyla birlikte; mühendislik tasarım
maliyetlerinde %15-%30 bir azalma; sipariş teslim sürelerinde %30-%60
kısalma; ürün kalitesinde %200-%500 artma; tasarım ve analiz verimliliğinde
%3500'den fazla artma, işlem verimliliğinde %40-%70 yükselme; sermaye
verimliliğinde %200-300 artış; yan mamul stokunda %30-%60 azalma ve
personel maliyetlerinde %5-%20 oranlarında tasarruf sağlanmıştır.35
4) İnsan K aynakları Bilgi Sistemleri
Bir örgütün çeşitli kadrolarında istihdam ettiği insan kaynaklan ve bunların
yönetimi, başanya ulaşmada kritik bir öneme sahiptir.36 Bugünün insangücü
oldukça farklı niteliklere sahip olup, geçmişe göre eğitim düzeyi daha yüksektir.
Çeşitü niteliklere sahip olan personel kaynaklarının yönetiminde insan kaynak­
lan bilgi sistemleri yöneticilere gerek mevcut personelin durumu ile ilgih zamanlı
bilgüer sunmak, gerek insan kaynaklarının yönetimi ile ilgüi alınan kararlan
etkilileştirmek suretiyle yardımcı olur.
Genel olarak insan kaynaklan yönetim işlevinde; çalışanların istihdamı,
mevcut personelin ve işe yeni alınacak personelin değerlendirilmesi; iş analizi ve
tasarımı, çaüşanlan eğitme ve geüştirme; resmi kurumlar için raporlar üretme,
çalışanların aylık ve ödemelerini yönetme ve kısa-uzun dönemü personel ihtiya­
cım tespit etme gibi işler yürütülür. îşte tüm bu işlevleri kapsayacak şekilde
geüştirilen insan kaynaklan bilgi sistemleri, yöneticilere etkiü bir insangücü
planlama, uygulama ve denetlemede büyük destek sağlamaktadır.
Operasyonel, taktik ve stratejik düzeyler için geüştirilen insan kaynaklan
bilgi sistemleri modeli Şekil 8'de sunulmuştur.37 Bu modelden görüldüğü gibi
operasyonel düzeyden stratejik düzeye doğru bir çok alt sistemden yararlanıl­
maktadır. Örgütün işletme planlan ve çevresel faktörler gibi dış faktörler de
stratejik planlama düzeyinde ulaşılan insan kaynaklan planlarım doğrudan
etkilemektedir.
Operasyonel insan kaynaklan bügi sistemi içinde; bordro-maaş bilgi
sistemi; kadro ve personel bügi sistemi; personel değerlendirme bilgi sistemleri,
raporlama bilgi sistemleri ve personel seçim ve yerleştirme bügi sistemleri olmak
üzere spesifik amaçlar için geUştirilmiş alt sistemler yer alır. Taktik düzeydeki
bügi sistemi içinde istihdam bügi sistemi, ücretler ve diğer sosyal haklar bügi
sistemi, personel eğitimi ve geüştirme bügi sistemi ve işçi-işveren uzlaşma bügi
33 Gauld Lawrence, "Computer Integrated Manufacturing: A Shop Floor Revolution", P C W eek, April 21 1987,
s. 129-130.
34 İnsan kaynaklan yönetimi konusunda daha fazla bilgi için bkz. David A. Decenzo ve Stephen P.Robbins,
P erso n n el-H u m an R e so u rce M an ag em en t, Englewoord Clifts, N .J ., Prentice Hall, 1988.
37 Robert Schultheis ve M ary Summer, a.g.e., s.431.
84
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
sistemi gibi alt sistemler geliştirilebilmektedir. Stratejik düzeyde ise, insangücü
planlama ve program geliştirme alt bilgi sistemleri kurulmaktadır. Genel amaçlı
geliştirilen programlardan veritabam yönetimi, elektronik tablolama ve istatistik
paket programlan insan kaynaklan yönetimi işlerini yürütmede yaygın olarak
kullanılmaktadır. Özel olarak insan kaynaklan yönetimi için geliştirilen
yazılımlar arasında İnsan Kaynaklan Bilgi Sistemleri yazılımı (HRIS-Human
Resource Information System Software) ve bilgisayar destekli eğitim programlan
(CAI-Computer Aided Instruction) bulunmaktadır.38
İnsan kaynaklan bilgi sistemlerinde yer alan personel kayıtlan güvenli bir
kaynak olarak kullanılabilir. Ancak bu sistem içinde geliştirilen dosyaların
muhasebe-finans ve üretim işlevleri için geliştirilen diğer dosyalarla bütünleştiril­
mesi gerekir.
Yukanda ayrıntılı olarak adlandırılan işletme işlevleri bilgi sistemlerinin
istenilen sonuçlan üretebilmesi, ancak birbirleriyle bütünleşik olarak işlemesiyle
olanaklıdır. Kapsamlı bir yönetim bügi sistemi içinde entegre edilen bu sistem­
lerle örgütler çok sayıda değişik sistemlerin erişebileceği işlemsel veri kayıtlarına
ve veritabanına sahip olur.
Yönetim bügi sistemini veri işleme sisteminden ayıran temel özellikler
arasında şunlar sayüabilir: Veri işleme sisteminin yalnızca bir işlevi destekleme­
sine karşın, bu sistem tüm işlevleri destekler ve tüm işlevler arasındaki bilgi
akışını bütünleştirir; veri işleme sistemi ağırlıklı olarak operasyonel düzeydeki
işleri desteklerken, yönetim bügi sistemi tüm düzeylere hizmet sunar; veri işleme
sisteminde yöneticinin bilgi ihtiyacı önceden programlanan raporlarla giderilir­
ken, yönetim bügi sisteminde bu ihtiyaç online giderilmektedir.39 Yönetim bügi
sistemleri, yan yapısal nitelikteki kararlara etkili destek sağlarken, yapısal
olmayan ve programlanamayan nitelikteki sorunların çözümünde alınacak
kararlara istenüen desteği veremez. Bu türlü sorunların çözümünde uygun bilgi
sistemlerinin geliştirilmesine gereksinim duyulur. İşte bu ihtiyacı gerek veri
işleme gerek yönetim bügi sistemi temeline dayalı olarak geliştirilen karar destek
sistemleri karşüamaktadır.
31 İnsan kaynaklan yönetiminde kullanılan yazılım larla ilgili daha fazla bilgi için bkz. Michael J.M ajor,
M ic ro co m p u ters in H u m a n R e so u rce M an ag em en t: A D ire c to ry o f Softw are. A dvance P erso n el System s,
P.O.Box 1438, Raseville, CA; Albert Lederer, "Planning and Developing a Human Resource Information
system", P erso n n el A d m in istra to r, August 1984, s. 27-39.
39 Türksel KAYA BENSGHİR,
1993, s.245.
"Yönetim D estek Sistemleri, A m m e İd a re si D ergisi, Cilt 26, Sayı 1, M art
Yönetim D estek Sistemleri
85
Şekil 8: İnsan Kaynaklan Bilgi Sistemi Modeli
3. KARAR DESTEK SİSTEMLERİ
K arar destek sistemlerinden (KDS) 1960'lı yılların sonu ve 1970'li ydlann
başlarında sıkça söz edilmeye başlandığı görülür. Bu dönemde pek çok araştır­
macı, sistemin öncüllerini oluşturan Vİ ve YBS'den olan farklılıkları üzerinde
durmuştur. Sistemin kavramsal olarak tanımlanmasına ise, bilgisayar bilimleri,
yönetim bilimleri, yöneylem araştırmaları gibi değişik disiplinlere mensup
araştırmacıların katkıları olmuştur. Sistemin gelişiminde; bilgisayar yazılım ve
donanım teknolojisindeki ilerlemeler, karar alma işlevinin etkililik kazandırılması
çabalarına artan ilgi, tam, doğru, güvenilir bilgiye olan arzu, şiddetli rekabet
baskısı ve öncü üniversitelerde yapılan araştırmalar önemli rol oynamıştır.
K arar destek sistemlerinin tanımım ilk defa Scott Morton yapmıştır.40 O'na
göre KDS, y an yapısal ve yapısal olmayan sorunların çözümünde karar alıcıya
veri ve modeller kullanmak suretiyle yardımcı olan etkileşimli bilgisayar sistem­
leridir. KDS'nin 1990'lı yıllara gelinceye kadar pek çok değişik tanımı
yapılmıştır. Ancak sistemin sahip olduğu temel nitelikler aynı kalmıştır41.
<0 P.G.W. Keen ve Scott Morton, D ecision S u p p o rt System s: A n O rg an izatio n al P erspective, Addison Wesley
Reading, London, 1978.
■" S.S Neethi Krishnamoorty, "Decision Support Systems (DSS) A Critical Review", M a n ag eria l Decision
S u p p o rt System s, lsevier Science Publishers B.V.,North-Holland,1988.
86
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
K arar destek sistemleri, yönetimin sorumluluğunda olan karar alma
sorununa yeni bir yaklaşım olarak gündeme gelmiştir. Bu sistemlerle ilgili
kavramlar ilk kez Michael Scott M orton tarafından "Yönetim K arar Sistemleri"
terimi ile ifade edilmiştir.42 Daha sonra birkaç firma ve araştırmacı KDS'ni
geliştirme ve araştırmaya başlamıştır. Bu çalışmalar neticesinde sistem karar
alıcıya yan yapısal ve yapısal olmayan sorunlan çözmede veri ve model kullanım
kolaylığı sağlayan etkileşimli bilgisayar sistemi niteliğine kavuşmuştur.
K arar destek sistemleri ile ilgili yazın incelendiğinde, konuyla ilgili yazar­
ların değişik perspektiflerden tanımlamalar getirdiği görülür. Keen ve Morton,
KDS'ne karar almada bilgisayarların rolü açısından yaklaşmışlardır.43 Yazarlara
göre karar desteği, bilgisayarların şu alanlarda kullanımım ifade eder: yönetici­
lere yan yapısal ve yapısal olmayan nitelikteki işlerle ilgili karar alma sürecinde
yardım sağlama; yönetsel yargının yerine geçmeden çok, onu destekleme; karar
almada verimliliği (efficiency) artırmaktan çok, etkililiği (effectiveness)
geliştirme.44
Ginzberg, Stohr45 ve Alter46 karar destek sistemini, geleneksel elektronik
veri işleme sisteminin sahip olduğu beş farklı boyutlara yönelik zıt görüşler
geliştirmek suretiyle tanımlama yoluna gitmişlerdir. Alter, KDS'nin temelinde
yatan felsefeden yola çıkarak, sistemin veriyi işleme verimliliğinden çok, bireysel
ve örgütsel etkililiği artırmasının önemi üzerinde durmuştur. Thierauf, karar
destek sisteminin tanımım, sistemin hedeflerim başarmada gerekli olan
özelliklerden yola çıkarak yapmaktadır.47
K arar alma işlevinin etkinleştirilmesine destek sağlamak, örgütlerin üzerinde
durduğu önemli bir konu olarak sürekli güncelliğim korumuştur. Günümüzde pek
çok araştırmacı ve uygulayıcı, çalışmalarında karar destek sistemlerine yer
vermekte; örgütsel etkililik ve verimliliği artırmak için uzman sistemler ve yapay
92 Ralph H J r. Spraque ve H.J.E. D. Carlson; Building Effective Decision Systems, P re n tic e HaD, Inc.,
Englew ood C liffs, New Je rs e y , 1982, s. 4.
43 P.G.W. Keen ve Scott Morton, a.g.e., s. 1.
44 Efficiency- Verimlilik: B ir işi önceden belirlenen performans kriterleri içinde yapm ak (zaman, m aliyet ve
çabanın en aza indirilmesi amaçlanır.) Effectiveness- Etkililik: Bir işin yapılması ile ilgili olarak ne yapılması
gerektiğini belirlemek ve seçilen kriterlerden en uygun olanım gerçekleştirmektir. Verimlilik ve etkililik
arasındaki farkı şu örnekle daha açık bir şekilde ortaya koyabiliriz: B ir bilgisayar merkezinde bilgisayarların
durm a zamanı düşük, m akinalar tam zamanlı olarak (çok az atıl zam anla) kullanılıyor ve girdiler kısa sürede
işlenip, çıktılar hemen alınabiliyorsa ancak üretilen 'raporlar yönetici ya da istek sahipleri tarafından uygun ve
yeterli görünmeyip kullanılam ıyor ve çöpe ahlıyorsa merkezde verimlilikden söz edilebilirken etkililikten
edilemez, yani m erkez etkili olarak çalışmıyor sonucuna varılabilir.
45 M. J. Ginzber ve E.A. Stohr, Decision Support Systems: Issues and Perspectives", D ecision S u p p o rt System,
1982, s. 10.
44 S..L. Alter, D ecision S u p p o rt System s: C u r r e n t P ra ctices an d C o n tin u in g C hallenges, Reading, AddisonWesley, 1980.
47 R. J. Thierauf, D ecision S u p p o rt System s f o r E ffective P lanning an d C o n tro l, Englewood Cliffi, PrenticeHall 1982, s. 79.
Yönetim D estek Sistemleri
87
zeka uygulamaya çaba göstermektedirler. Bu alanda yapılan çalışmaları dört
dönemde inceleyebiliriz48:
1970'li Yılların Bası: K arar destek sistemi karar almaya yardımcı bilgisa­
yara dayalı bir sistem olarak tanımlanmıştır. Sistemin çıkış temelinde, daha iyi
karar almada bilgisayarı kullanmak suretiyle yönetsel işleri etkileşimli (interaktif)
teknoloji ile yürütme amacı bulunmaktadır. Bu dönemde KDS'den güçlü bir
algılama hedefi gerçekleştirme beklentisi bulunmaktaydı.
1970'li Yılların O rtalan: K arar Destek sistemi, yan yapısal sorunları
çözmede karar alıcının veri tabanlan ve modelleri kullanmasına yardımcı
bilgisayara dayah etkileşimli (interaktif) sistem olarak önem kazandı. Bu dönem­
de yalnızca karar sürecine önem verilmekle yetinilmemiş, aynı zamanda hızlı
geliştirme araçlan ve yazılım paketleriyle (finansal planlama gibi)
hesaplamalara destek sağlama üzerinde önemle durulmuştur.
1970'lerin Sonu- 1980'lerin Bası: Bu dönemlerde KDS yönetsel ve mesleki
faaliyetlerde etkililiği artırmak için mevcut ve uygun teknolojileri kullanan
sistemleri sağlamaktadır. Bu yıllarda KDS şemsiyesi altında kullanım- kolaylığı
olan (user-friendly) yazılımların üretildiği görülür. Yöneylem araştırması ve
algılamalı psikoloji gibi disiplinler bu alandaki çalışmalara destek sağlamıştır.
4.
Dönem: 1985 ve sonrası: Günümüzde KDS için yeni bir teknik temelden Akıllı iş istasyonları- söz edilmeye başlanmıştır. Telekomünikasyon alanındaki
geüşmelere paralel olarak kişisel hesaplama ve dağıtık KDS konulan önem
kazanmıştır. Uzman sistemler ve dokümana dayah sistemler gibi yeni teknolojiler
ortaya çıkmıştır. Bu sistemler KDS'ne yeni boyutlar katmaya başlamıştır. K arar
destek sistemi, kararlarda yaratıcılığı geliştirmek için entelektüel us ve
bilgisayara dayah teknolojilerin kullanımı ile önem kazanmaya başlamıştır.
KDS'nin gelişimi dönemler itibariyle incelendiğinde sürekli bir evrimleşme
içinde olduğu ve günümüzde de halen bu gelişimin sürdüğünü görmekteyiz.
Sistem bu süreç içinde sürekli kabuk değiştirmekte ve bünyesinde teknolojinin
sunduğu olanaklar içerisinde yeni kolaylıkları barındırmaktadır. Elbette bu
evrimleşme ile birlikte sistemin tanımı da değişikliğe uğramaktadır. Yukarıda
çeşith yazarlar taralından yapılan tanımların çeşitliliği ve farklılığı da tanım
yapılan dönemin özelliklerine bağh olarak ortaya çıkmıştır.
K arar destek sistemi, tek bir yönetici ya da birden fazla yöneticiden oluşan
grubu özellikle yan yapısal nitelikteki sorunların çözümüne bilgi ve ilgili öneriler
sağlayarak destekleyen sistemdir. KDS, karar vericinin yerini almaktan çok ona
destek sağlar; yan yapısal ve yapısal olmayan sorunların çözümüne katkıda
41 Henk G. Sol, A. Cees, T akkenberg ve Pieter F.V. Rubbe, E x p e rt System a n d A rtificial Intelligence in
Decision S u p p o rt System s, Proceedings o f the Second Mini Euroconference, the Netharlands, 17-20 Nov. 1985,
s. 1.
88
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
bulunur; Simon49 tarafından üç aşamalı olarak tanımlanan - sorunun tespit
edilmesi, çözüm önerileri geliştirme ve test etme, en iyi çözümün seçimi ve
uygulanması - karar sürecinin tamamım destekler; sorunların çözümünde karar
vericinin gereksinim duyduğu kullanımı kolay, geniş bir veri tabam ve modeller
sunar; kullanıcının isteklerine, işin yapısına ve çevre koşullarındaki değişime göre
esneklik ve uyumluluk sağlar.
Yöneticiler karar destek sisteminden edindikleri bilgileri sorunları tanımlama
ve çözmede kullanmaktadırlar. Sorun tanımı Simon'nm düşünme aşamasına
karşılık gelmektedir. Dolayısıyla KDS karar alma sürecinde düşünme aşamasına
sorunların tanımı ile ilgili bilgiler sağlayarak destekler. Diğer taraftan KDS
sorunların çözümünde gerekli bilgileri sağlarken de Simon'un karar sürecinin
tasarım ve seçim aşamasına sorun çözücü olarak katkıda bulunur.
Sistem genel olarak periyodik ve özel raporlarla sorunların tanımına,
similasyon ve matematiksel modelleri ile de çözüme katkı sağlamaktadn.
Periyodik raporlar, belli bir zaman planına göre hazırlann. Örneğin günlük
haftalık, aylık, yıllık gibi. Özel raporlar ise beklenmedik olaylar gündeme
geldikçe oluşturulur. Periyodik ve özel raporlar ayrıntılı ya da özet halinde
düzenlenebilmektedir. Ayrıntılı raporlar her işlemle ilgili detaylı bilgileri
içerirken, özet raporlarda işlevlerin yalnızca belli bir boyutu yer alır.
Gerçekte var olan bir obje ya da faaliyetin soyutlanması olarak tanımlanan
modeller karar destek sistemleri içinde oldukça önemli bir yere sahiptirler.
Modeller fiziki, sözel, grafik ya da matematiksel olarak oluşturulabilir. Karar
destek sistemleri içinde bunlardan daha çok matematiksel modellere yer verilir.
Matematiksel modeller; statik veya dinamik, olasılıklı veya deterministik ve
optimizasyon modelleri olarak geliştirilebilir. Statik modeller, bünyesinde zaman
değişkenini içermezler ve belli bir zamandaki durumla ilgilenir. Bu modeller belli
bir durumla ilgili enstantane fotoğraf gibidir. Statik modellerin tersine dinamik
modeller, bünyelerinde değişken olarak zaman unsurunu bulundurur. Dinamik
model belli bir varlığın zaman içindeki durumunu gösterir. Bu özelliği ile dinamik
modeller tıpkı sinema gibidir.
Matematiksel modeller, formüllerinde olasılık olup olmamasına göre de
deterministik ve olasılıklı modeller olmak üzere sınıflandırılabilir. Eğer modelde
yer olan formüller bir olasılık içeriyorsa bu model olasılıklı, böyle bir değişken
içermiyorsa deterministik model olarak adlandırılmaktadır. Örneğin EOQ (ESM)
formülü deterministik modele bir ömek oluşturur. Optimizasyon modelleri ise
alternatif çözüm önerilerinden en uygun olanının seçilmesini olanaklı kılar.
Ancak optimizasyon modelleri için sorunun oldukça yapısal nitelik taşıması
gerekir. Kimi sorunlar için optimizasyon modelleri yerine alt-optimizasyon
® Herbert A.Simon, New Science o f M a n ag am en t D ecisio n , H arper & Brothers NewYork, 1960,s.54.
Yönetim D estek Sistemleri
89
modelleri - tatmin eden modeller - uygun çözümler üretmektedir. Bu modellerde
yöneticinin girdiği bir grup kararlara göre çıktdar üretilir. Ancak bu model en iyi
sonucu veren karan belirler, bunun alınmasını karar alıcıya bırakır. Similasyon
modelleri senaryo ya da karar değişkenleri şeklinde düzenlenir. Senaryolar farklı
değerlerin atanabileceği değişkenleri içeren modellerdir. K arar değişkenleri ise ele
alınan bir varbğa etki eden girdi değerlerini temsil eder.
Matematiksel model kullanımının avantajlan ve dezavantajlan bulunmak­
tadır. Avantajlar arasında şunlar sayılabilir: Modelleme süreci bir öğrenme
deneyimi sağlar. Similasyonla elde edilen hız, alınan kararların kısa zaman içinde
sonuçlarının değerlendirilmesine olanak tanır. Model gelecekle ilgili olarak
tahminlerde bulunma gücü sağlar. Model kullanımı deneme - yanılma metodunun
getirdiği maliyetlerden daha düşük maliyete katlanmaya olanak tanır. Bu
avantajlarına karşın, aracm modellemenin oldukça zor yapılabilmesi, kimi zaman
tüm değişkenleri modelde bulundurma güçlüğü ve yüksek seviyede matematik
bilgi ve becerisi gerektirmesi gibi dezavantajlan bulunmaktadır. Bu olumsuz­
luklar uzun bir süre model kullanımım kısıtlamıştır. Bu modeller ve teknikler
bilgisayar desteği ile kullanımı kolay yazılımların geliştirilmesi ile yaygın
kullanım alanı bulmuşlardır. Bugün pek çok alanla ilgili olarak geliştirilen
modeller örgütlerde yönetim bilgi sistemleri ve çoğunlukla da karar destek
sistemleri içinde kullanım alanı bulmaktadırlar.
Son yirmi yıl içerisinde akademik çevrede KDS konusunda çok sayıda
araştırma yapılmış ve pek çok örgüt KDS geliştirmeye başlamışta. Tüm bu
çabalar sistemin kavramsal temelinin oluşmasında önemli katkılar sağlamışta.
Karar destek, sistemlerinin de yönetim bilgi sistemleri gibi akademik anlamda bir
teorisinden sözedilememektedir. Ancak gerçek bir teorinin olmadığı durumda,
kavramsal çerçeve ve mantıksal modeller düşünme, uygulama ve faaliyete
geçirme işlevlerinde düzenlemeler getirmek suretiyle bu açığı kapatmaktadır.
Karar destek sistemleri içinde aynı durum geçerliliğini korumaktadır. KDS ile
ilgili ilk kavramsal çerçeve, Ralph Sprague'in yazdığı "Karar Destek Sistem­
lerinin Geliştirilmesi İçin Bir Çerçeve" başlıklı makalesinde oluşturulmuştur.50
Sprague çerçeveyi iki temel düzeyde ele almışta. Birinci düzeyde; KDS
olarak tasarlanmış olan üç teknolojik düzey; KDS geliştirme yaklaşımı; KDS
geliştirme ve kurmada görevli olarak çalışan kişilerin rollerine yer verilmiştir,
ikinci düzeyde KDS'nin başan kriterlerini değerlendiren bir tanımlayıcı model
geliştirilmiştir.
K D S'de Teknolojik Düzeyler: KDS içinde donanım ve yazılımı kapsayan
spesifik KDS, KDS yaratıcısı ve KDS araçları olmak üzere üç teknolojik düzey
30 Ralph H.Jr. Spraque, a.g.e., s. 18.
90
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
bulunmaktadır. Bu düzeyler değişik yapı ve kapsamdaki işleme göre değişen
farklı teknik yeteneğe sahip kişilerce kullanılır.
Spesifik KDS; tek ya da grup karar almada birbirleriyle ilgili sorunlardan
oluşan belirli bir sorun demetiyle başa çıkılmasını sağlayan donanım ve yazılım­
dan oluşur. Bu amaçla geliştirilen sistemlere örnek olarak portföy yönetim
sistemi ve San Jose şehrinde deneysel olarak kullanılan polis devriye dağıtım
sistemi verilebilir.
KDS Yaratıcısı: spesifik KDS'yi çabuk ve kolaylıkla oluşturmak için gerekli
nitelikleri içeren bir pakettir. KDS yaratıcısına örnek olarak Yer Bilgisi Analiz ve
Görüntü Sistemi (GADS- Geodata Analysis and Display System) ve Üst Düzey
Yönetici Bilgi Sistemi (EIS- Executive Information System) verilebilir. Yukarıda
belirtilen polis devriye dağıtımı ile ilgili spesifik KDS GADS yaratıcısı ile
kurulmuştur. Üst Düzey Yönetici Bilgi Sistemi (EIS) rapor hazırlama,
sorgulama, modelleme olanağı, grafik görüntüleme, finansal ve istatistiksel alt
rutinler setinden oluşan bütünleşik bir program setidir. Etkileşimli Finansal
Planlama Sistemi (IFPS- The Interactive Financial Planning System), EXPRESS
ve TYMSHARE başarılı hizmet sunan KDS yaratıcılarına örnek olarak
verilebilir,
KDS A rad an : spesifik bir KDS ya da bir KDS yaratıcısı geliştirmeyi
kolaylaştıran donanım ve yazılım elemanlarıdır. Bu alanda, son yıllarda yaşanan
gelişmeler sonucunda geliştirilen programlama dilleri, karşılıklı diyalogu
destekleyen işletim sistemleri ve renkli grafik olanakları KDS geliştirmede yeni
ufuklar açmıştır.
K arar destek sistemlerinin bu üç teknolojik düzeyinde yer alan unsurlar
birbirleriyle yakın ilişki içindedir. Spesifik bir KDS doğrudan KDS araçlarıyla
yaratılabilir ya da KDS araçlarıyla geliştirilmiş olan bir KDS yaratıcısını
kullanarak oluşturulabilir. KDS araçlarını kullanmak suretiyle KDS geliştirme
yaklaşımının en zor yarn KDS'nin çevresel ve yönetici isteklerindeki değişimle
birlikte sürekli bir değişime maruz kalmasıdır. KDS'nin esnek bir yapı ile bu
değişime ayak uydurma zorunluluğu vardır. Oysa KDS yaratıcısını kullanmak bu
tür değişimlerde zaman ve emekten tasarruf sağlayarak kullanıcı işbirliği ile daha
kolay ve etkin sonuçlar alınmaktadır.
KDS geliştirme ve çalıştırmada kullanılabilen bu üç teknolojik düzeyde
farklı roller tanımlanmaktadır. Yönetici (Kullanıcı)\ Sorun ya da karar verme ile
yüz yüze olan, yapılan faaliyetlerin sonuçlarından sorumlu olan kişidir. Asistan:
Kullanıcıya yardım eden kişidir. KD S Kurucusu: Soruna tam olarak vakıf ve
bilgi teknolojileri konusunda bilgi sahibi olan ve KDS yaratıcısından spesifik bir
KDS oluşturandır. Tekniker: KDS yaratıcısı için ilave bilgi sistem unsurları
geliştirebilen kişidir. Bu rolü üstlenen kişi yeni veritabanlan, analiz modelleri ek
T
Yönetim D estek Sistemleri
91
veri görüntü form atlan yaratabilir. Bu rol çok fazla teknik bilgi ve belirli bir
düzeyde sorunla ilgili bilgi sahibi olmayı gerektirir. Mühendis (Toolsmith): Bu
rolü üstlenen kişi yeni teknolojiler, programlama dilleri, etkili yazılım ve
donanımlar geliştirir ve tüm sistemler arasındaki bağı iyileştirir. Tanımı verilen
bu roller birden fazla kişi tarafından üstlenilebileceği gibi, tek bir kişi birden
fazla rolü üstlenebilir. Uygun rol dağıtımında ise şu faktörler etken olmaktadır:
Sorunun ya/nsz-özellikle dar ya da geniş kapsandı oluşu; kişinin yapısı- kişinin
kendini bilgisayar donanım, diller ve kavramları bakımından nasd hissettiği;
teknolojinin düzeyi- kullanım kolaylığı.
Y an yapısal ve yapısal olmayan sorunların çözümünde karar alıcıya destek
sunan KDŞ temel olarak, şü özelliklere sahiptir: 51 KDS dinamik bir ortamda
karar almayı destekler. KDS değişik yönetim düzeylerinde yan yapısal ve yapısal
olmayan sorunların çözümünde kullanılır. Özellikle personel politikalarının
oluşturulması ve yatırım kararlarının verilmesi gibi konularda stratejik
planlamaya destek sağlar. KDS karar alma ve kontrol işlevlerini otomatik hale
getirmekten çok, bu işlevlerin etkili yürütülmesine hizmet eder. KDS karar
almayı niceliksel (sayısal) olduğu kadar niteliksel yönden de destekler. KUS
karar alma sürecinin tüm aşamalarına hizmet sunar. Sistem, geleceğe dönüktür.
Geçmişteki verileri modeller aracılığı ile işleyerek gelecekle ilgili tahminler
yapmaya ve karar alternatifleri oluşturmaya katkı sağlar. Senaryolar şeklinde
oluşturulan veritabanlanna dayalı karar alternatiflerinin karşılaştırılmasına
olanak tanır. Sistem karar alma sürecinin örgütlenmesini önemli ölçüde etkiler.
Ancak sistemin karar alma süreci ile entegre olarak kullanılması gerekmektedir.
Sistem, kullanıcı tarafından kolay kullanılır ve kontrol edilebilir özellik
taşımaktadır. K arar alma sürecindeki değişikliklere bağlı olarak gündeme gelecek
düzenlemelere ve değişimlere karşı esnek ve uyumlu olabilmektedir. Sistem veri
tabanı, model tabam ve yazılım elemanları ve kullanıcı arabiriminden oluşan bir
konfigürasyona sahiptir. Yazılım elemanları arasında; veritabanı yönetim
sistemleri (DBMS), model tabam yönetim sistemi (MBMS) ve proses kontrol ve
yönetim sistemleri (PCMS) yer almaktadır. Sistem, model tabam için olduğu
kadar veritabanlan için de veri yönetimi ve gösterimi fonksiyonları için geniş bir
vektöre gereksinim duymaktadır. K arar senaryoları oluşturabilmek ve değerlen­
direbilmek için kullanıcıların kolaylıkla kullanabileceği fonksiyonlara gereksinim
duyulur.
Karar destek sistemi oluştururken ve kullanırken temelde iki nedenden
dolayı sorun yaşanır.52 Bunlardan biri; dış veritabanlanna erişimin yetersiz
olmasıdır. Bu sorun bilinmeyen veri modelleri, farklı özelliğe sahip modeller ve
51 A.J.M. Beulens ve J.A.E.E. Van Nunen, "The Use o f Expert System Technology in DSS", D ecision S u p p o rt
System s, 4, 1988, s.423.
32 A.k., s.425.
92
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
arabirimlerin iyi olmamasından kaynaklanabileceği gibi, iyi tasarlanmamış veri
modellerinden de çıkabilir. Bir diğer soran ise; karar destek sistemi
yaratıcılarının finansal planlama modelleri gibi belirli modellerle sınırlandırılmış
olmasıdır. Bu ve benzeri soranların giderilmesinde programlama dillerindeki
gelişmeler, model yaratıcıları, similasyon dilleri ve uzman sistem teknolojileri
gibi yeni teknolojik gelişmeler yeni ufuklar açmaktadır.
Keen ve Morton KDS'nin temel olarak; yöneticilere yan yapısal ve yapısal
olmayan niteliğe sahip sorunların çözümü ile ilgili karar almada yardımcı olmak, /
yöneticinin yerine geçmekten çok onun belli bir yargıya kolaylıkla ve etkili olarak
varmasını desteklemek ve yöneticinin karar almada verimliliğini artırmaktan çok,
etkililiğini artırmak amacıyla gehştirildiklerini ileri sürmektedirler.53 Yöneticile­
rin karşılaştığı sorunların büyük bir çoğunluğu, yan yapısal bir niteliğe sahiptir.
Tamamen yapısal ya da tamamen yapısal olmayan nitelik taşıyan sorunlan
bulmak oldukça zordur. Genellikle bu iki uç arasmda yer alan sorunların çözümü
ile yüz yüze kalan yönetici etkili karar almada yardıma ihtiyaç duyar. İşte karar
destek sistemleri daha çok yan yapısal nitelik taşıyan sorunların kolay ve etkili
çözümüne destek sağlamak üzere geliştirilmişlerdir.
1990'lann ilk döneminin yaşandığı günümüzde, yapılan karmaşıklaşan ve
çevreleri sürekli bir değişime konu olan örgüt yöneticilerinin giderek daha çok
sayıda yapısal olmayan nitelikteki sorunlarda yüz yüze olduğu bir gerçektir. Bu
ihtiyaca yönelik olarak, özellikle bilgi teknolojilerinin gerek donanım ve gerekse
yazılım alanında meydana gelen gelişmeler yardımıyla, yapısal nitelik taşımayan
sorunlar için karar destek sistemleri geUştirilmektedir. Karar destek sistemleri
yöneticilerin yerine geçmek üzere geliştirilen sistemler değildir. Y an yapısal ve
kimi yapısal olmayan sorunların çözümünde katkılar sağlayan KDS yöneticinin
deneyimleri ve sezgileri ile bilgisayarların olanaklarım bütünleştiren bir sistem
olmaktadırlar.
Bilgisayarlar daha çok yapısal nitelikteki sorunların çözümünü destekler,
yöneticiler ise yargı ve sezgileri yardımıyla yapılan analizleri yönlendirmek
suretiyle yapısal nitelik taşımayan sorunların çözümünden sorumludurlar. Karar
destek sistemleri, işte bu iki uç özellik arasmda yer alan sorunların çözümünde
bilgisayarların ve yöneticilerin özelliklerim bütünleştirici rol oynar. K arar destek
sistemlerinin hedefi olabildiğince karar alma sürecinde verimliliği geliştirmek
değil, alınan kararlan iyileştirmektir. Zamanı değerli ve kıt olan yöneticinin
sorunların çözümünde en iyi kararlara varabilmesinde matematiksel modellerin
büyük katkısı vardır. İşte KDS bünyesindeki bu modeller yardımıyla yöneticinin
isabetü kararlar almaşım sağlayarak karar alma etkililiğini artırmaktadır.
33 P.G.W. Keen ve Scott Morton, a-g.e., s.l.
Yönetim D estek Sistemleri
93
Alter 1976 yılına kadar geliştirilen yaklaşık 56 karar destek sistemini
inceleyerek bunları altı grup altmda toplamıştır:54
1. Bir bilgiye erişmek üzere geliştirilen sistemler
2. Analiz yapmak üzere geliştirilen sistemler
3. Standart raporlar hazırlamak üzere geliştirilen sistemler
4. W hat-if analizleri ile alternatif kararların sonuçlarım tahmin etmek üzere
geliştirilen sistemler
5. Alternatif kararlardan en uygununu öneren sistemler
6. Yönetici adına karar alan sistemler
Bunlardan ilk üçü veritabam sorgulama ve periyodik raporlar oluşturma
yoluyla karar almaya destek sağlayan karar destek sistemleridir. Diğerleri ise,
matematiksel modeller yardımıyla karar desteği sağlayan sistemleri oluşturmak­
tadır. Bu özellikleri ile ilk üç şuada yer alan karar destek sistemleri bir anlamda
yönetim bilgi sistemleri ile gelen avantaj lan sağlamaktadır. Yönetim bilgi sistemi
ile karar destek sistemi arasındaki temel farklılık karar destek sistemlerinin
ayrıntılı analizler yapmaya ağulık tammasıdu. Bir bilgiye erişmeyi hedefleyen
karar destek sistemlerine örnek olarak, yöneticinin bir pazarlama bölgesi için
satış rakamlarım elde etmek üzere veritabanını sorgulamasına olanak sağlamak
üzere geliştirilen sistem verilebilir.
Analiz yapmak üzere geliştirilen karar destek sisteminde yönetici bu
sistemle veritabamnda dosyalarda yer alan tüm bilgiler üzerinde analiz yapma
olanağı elde eder. Bu amaçla geliştirilen karar destek sistemlerine ömek olarak,
bordro dosyasından hazırlanan aylık bordro raporları verilebilir. Çok sayıdaki
dosyalarda yer alan bilgileri kullanarak geliştirilen standart raporlar hazırlamayı
amaçlayan karar destek sistemlerine ömek olarak, işletmelerin her yıl düzenledik­
leri gelir tabloları ve aylık olarak düzenlenen satış raporları verilebilir. W hat - if
(Eğer...ise-Ne) analizlerine dayah olarak geliştirilen karar destek sistemleri
kararın olası sonuçlarını önceden görme olanağı sağlayarak karar almada isabetli
olmaya yardımcı olur. Örneğin fiyatlama modeli üzerinde fiyat üzerinde yapılan
bir değişikliğin net kâr üzerindeki etkisi bu sistemle kolaylıkla tespit edilebilmek­
tedir. Alternatif kararlardan en uygununu gösteren sistem en etkili karar desteği
sağlamaktadu. Örneğin böyle bir sistemde yönetici fabrika ve teçhizatlarıyla ilgili
bilgileri girmek suretiyle modelin en iyi yerleşim planım bulmasını sağlayabilir.
Yönetici adına kararlar alan karar destek sistemlerinde sistem, kendisine
tanımlanan karar kurallarını kullanarak karar akr. Daha çok programlanabilir
nitelik taşıyan kararlar için geçerli olan bu sistemlere ömek olarak, sigorta
54 S.L. Alter, "How Effective M anagers
November-December, 5 4 ,1 9 7 6 , s.97-104.
Use
Information
Systems"
H a rv a rd
B usiness
Review,
94
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel D eğişim
primlerinin hesaplanmasına yönelik geliştirilen karar destek sistemleri ve
bankacılık alanında belirli limitlere kadar kredilendirmeyi gerçekleştiren sistemler
verilebilir.
KDS bu özellikleri ile hem veri işleme sisteminde hem de yönetim bilgi
sisteminde farklılık gösterir. Bu farklılık her şeyden önce sistemlerin farklı
örgütsel ve yönetsel işler için gerçekleştirilmelerinden kaynaklanmaktadır.
KDS'ni veri işleme sistemleriyle sistemin kullanım şekli, kullanıcıları, amaçlan,
kapsadıklan zaman dilimi ve hedefleri gibi boyutlar batanımdan karşılaştır­
dığımızda karşımıza şöyle bir şema çıkmaktadır (Tablo 9).
Tablo 9: Veri İşleme Sistemi ve KDS'nin Karşılaştırılması
T em el B o y u tlar
V İS
KDS
1. K ullanım
P asif
A ktif
2. K ullanıcı
Büro personeli, operasyonel Düzey
Çalışanları
Hat-Kurmay Birimleri, Yöneticiler
3. A m aç
Verimlilik
Etkililik
4. Z am an
Geçmişe Yönelik
Geleceğe Yönelik
5. H e d e f
Uyum
Esneklik ve
Ad Hoc Kullanım
K arar Destek Sistemleri yukanda bahsedilen özellikleri ile yönetim bilgi
sisteminden oldukça farklıdır. Öncelikle YBS yalnızca yan yapısal ve yan
programlanabilir sorunların çözümüne katkıda bulunurken, KDS bu tür
sorunlara ilaveten yapısmda yer alan modelleme, bilgi sistemi ve sorun çözme
elemanlanyla yapısal olmayan sorunların çözümünü de gerçeklçştirebilmektedir.
Bu özellikleri nedeniyle KDS'nin diğer bilgi sistemlerinden farklı bir tasarım
tekniği ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
a. K a ra r D estek Sistemleri Geliştirm e
Planlı bir karar destek sistemi geliştirmek için, örgütsel düzeyde oluşturulan
bir stratejiye gereksinim vardır. Bu strateji personel, yazılım, donanım,
veritabanı, bilgi bütünlüğü ve güvenliği, iletişim kolaylıkları ile kullanıcıların,
bilgi sistemleri ve diğer bölüm elemanlarının yetki ve sorumluluklarının tanımı
gibi unsurlara sahip olmalıdır.55
Etkili bir KDS geliştirmek için; donanım ve yazılım seçimine yardımcı
olacak bir KDS danışman grubu oluşturmalı ve grup üyeleri çeşitli departman­
lardan istihdam edilmeli; KDS kullanıcılarına hizmetiçi eğitim programlan ile
33 F.Young Lawrence, "A Corporate Strategy for Decision Support Systems" naklen Ralph H.Jr. Spraque,
D ecision S u p p o rt System s: P u ttin g T h e o ry in to P ractice, Prentice.Hall, N ew Jersey, 1986, s. 157.
Yönetim D estek Sistemleri
95
işbaşında eğitim verilmeli; yazılım ve donanım uyumluluğu sağlamak üzere bir
donanım edinme politikası geliştirilmelidir. KDS stratejisi geliştirme ihtiyacı,
temel olarak sistem entegrasyonu ve uyumluluğu sağlamak, ekonomik olarak
bilgi kaynaklarına ulaşmak ve örgütsel ve grup düzeyinde kararlan desteklemek
üzere ortaya çıkmaktadır.
Yönetim bilgi sistemlerinin geliştirildiği ilk dönemlerde olduğu gibi karar
destek sistemleri de ilk zamanlarda birbirinden bağımsız sistemler olarak
geliştirilmiştir. Ancak, tek tek oluşturulan ve birbiri ile entegre olmayan bu
sistemler yoğun olarak kullanıldıkça sistem içindeki veritabanlanna ilaveten
örgüt düzeyinde geliştirilen veri tabanlarım kullanma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
Bu ihtiyacı, sistemin unsurlarını birbiriyle ve sistemi örgütle bütünleştiren KDS
stratejisi gidermektedir. Diğer taraftan, örgütte bilgisayar sayısının ve
yazılımların artması veritabanlannm koordinesiz olarak yerel olarak yaratılması
ve personel istihdamının merkezi yapılmaması; KQS uygulamalarının plansız
yapılmasına zemin hazırlayarak kaynak israfına neden olmaktadır. Örgüt
düzeyinde geliştirilecek genel bir KDS stratejisi hem örgütün yapısal faktör­
lerinin hem de kültürel özelliklerinin sisteme katılmasına olanak tanımaktadır.
KDS Geliştirm ede A lternatif M im ari Y apılar: Mimari, kelimesi karar
destek sisteminin veritabanı, model tabam ve diyalog unsurlarının bir araya
getirilmesini anlatmaktadır. Sistemin başarısı bu bileşimin etkili olarak gerçekleş­
tirilmesine bağh olmaktadır. Etkili bir mimari yapının kullanışlılık, düşük
maliyet, yüksek performans, uyumluluk ve güvenirlilik gibi koşullan yerine
getirmesi beklenir. K arar destek sistemleri ağ, köprü, sandviç ve kule olmak
üzere dört modelden biri esas alınarak tasarlanabilir.56
Ağ Tipi K D S: Bu modelin temel amacı, farklı model ve diyalog
elemanlarının verileri paylaşmasına ve yeni unsurların ilave edilmesine olarak
tanımasıdır. Bu yapı, farklı işletim çevreleri için, farklı programlama dillerinde
farklı zaman dilimlerinde, farklı gruplar tarafından geliştirilen elemanların
entegre edilmesine izin vermek üzere tasarlanır. KDS'ne ait diyalog, veritabanı ve
model tabam elemanları arabirim elemanı ile bütünleştirilir. Arabirim elemanı bir
iletişim aracı olarak düşünülebilir. Bu birim sistemin unsurlarını esnek bir
biçimde birleştirmeye ve entegre etmeye olanak tanır.
Ağ tipi KDS mimarisinin avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu
mimarinin avantajları arasmda; birbirinden bağımsız olarak geliştirilen unsur­
ların kolaylıkla entegre edilebilmesi; yapının bakım ve genişletme olanaklarına
açık olması ve paylaşımda esneklik sağlaması söylenebilir. Dezavantajları olarak;
yapının kullanımı' zorlaştıran çok sayıda arabirime gereksinim göstermesi,
arabirimler arasmda bekleme zamanlarının büyüklüğünden dolayı performans
34 Bilgi için bkz. Ralph Carlson ve H. Sprague, Jr. O. Eric; a.g.e., s.279-294.
96
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
düşüklüğüne neden olması ve bu çoklu arabirim
nedeniyle güvenirliliğin
bulunmaması verilebilir. Özetle ağ tipi KDS yapısı, nadir kullanım alanı olan ve
belli amaçlar için geliştirilen modeller için uygundur.
Köprü Tipi KDS: Sistem, çok sayıdaki arabirim elemanlarının sayısını tüm
elemanlar arasındaki entegrasyonu koruyacak şekilde azaltmak üzere köprü
tipinde tasarlanır. Bu tasarımda arabirimler arasmda bütünleşmeyi sağlayan bir
arabirim köprüsü yer alır. Arabirim köprüsü diyalog ve model elemanları ile
paylaşılan veri tabanları ve model elemanlarım birleştirici rol oynar. Arabirim
köprüsü yerel ve paylaşılan elemanları entegre eden standart bir arabirim ya da
arabirimlerden oluşur. Bu yapıya göre tasarlanan KDS'de sistemin yerel ve
paylaşılan elemanlarının hepsinin aynı ortamda yer alması gerekir.
Sandviç Tipi K D S: Ağ ve köprü tipi KDS; çok sayıdaki diyalog, model ve
veritabam elemanlarım entegre eden bir mimariye sahipken, sandviç tipi KDS de
çok sayıdaki model tabanları tek olan veritabam ve diyalogla entegre edilmek­
tedir. Bu yapıda, her bir model aynı veritabam ve diyalog elemanlarım
paylaşmaktadır. Modeller arasındaki iletişim de veritabam elemanının paylaşıl­
ması yoluyla olmaktadır. Sandviç tipi KDS tasarımının en olumsuz yanı,
dışardan sağlanan verilerin entegrasyonunun güç olmasıdır. Diğer taraftan unsur­
lar arasmda kontrol sınırlı olmaktadır. Birden çok model unsurlarım destekleyen
arabirimlerin genel olması sistemin çalışma performansım düşürmektedir.
Kule Tipi KDS: Kule tipi KDS tasarımında, sistemin unsurları arasındaki
basit arabirim korunarak veritabam ve donanım elemanlarım desteklemede
modeller ve esnek bir yapı oluşturulur. Kule tipi KDS tasanınım ağ tipinden
ayıran temel özellik, kule tipinin tek bir işletim çevresi için tasarlanmış olmasıdır.
Bu tasarınım sandviç tasarımından farkı ise kule tasarımın değişik kullanıcı
arabirimi ve veritabam kaynaklarım desteklemesidir.
Kule tipi KDS tasarımının temel avantajlan arasmda dış kaynaklı verileri
arabirim aracılığı ile etkili bütünleştirebilme ve diyalog elem anının yeni araçlara
ve girdi çıktı form atlanna uyum sağlayabilmesi bulunurken; dezavantajı ise;
farklı işletim çevresi gerektiren ve birbirinden bağımsız olarak geliştirilen
diyalog, modelleme ve veri tabam yönetimi elemanlarının entegrasyon güçlü­
ğünün bulunması ve tek bir diyalog ve veritabam arabirimine oldukça bağımlı
olmasıdır. K arar destek sistemi tasarımında bu üç yoldan biri tercih edilirken
dikkate alınabilecek kriterler ve bunların modellere göre değerlendirilmesi Tablo
10'da gösterilmiştir. Tasarımcının KDS tasarımında bu değerlendirmeyi göz
önüne alması etkili bir KDS oluşturmasına yardımcı olmaktadır.
Yönetim D estek Sistemleri
97
Tablo 10: KDS Mimari Yapılanımı Karşılaştırılması
Kriterler
Ağ
K ö p rü
S andviç
K ule
U ygun B ir A ra b irim E lde E tm e K olaylığı
4
3
2
l1
Y eni İşlev ler E klem e M aliyeti
2
1
4
3
Dış K aynaklı V e rile r E klem e M aliyeti
2
3
4
1
İşletim M aliy eti
4
2
1
3
P erfo rm an s
4
3
1
2
G ü v en irlilik
1
2
4
3
U yum luluk
1
2
4
3
V erim lilik
4
2
1
3
.
A ra ç la rın T e m in Kolaylığı
1
2
4
3
İşletim S istem inden Bağım sızlık
4
3
1
2
1 (1) En Yüksek
(2) En Düşük
Kaynak: CARLSON, Ralph ve H.Sprague, Jr. Eric O.; a-g.e., 282.
b. Karar Destek Sistemleri'ni Uygulama Alanları
K arar Destek sistemlerinin çok değişik alanlarda farklı uygulamaları
bulunmaktadır. Kimileri büyük boy bilgisayarlarda, kimileri ise kişisel bilgi­
sayarlarda (PC'ler) çalışmak üzere geüştirilmektedir. Bazı KDS'ler yalnızca tek
bir karar vericiye hizmet sunarken, diğer bazılan ise birden fazla karar vericinin
bulunduğu bir karar grubuna hizmet verir. Yine bazı KDS'ler ad hoc kararlan
desteklemek üzere, bazdan ise tekrar etme özelliği olan ve önceden planlanabilen
kararlar için geliştirilir. Diğer taraftan kimi KDS'ler KDS geliştirme araçlan
(tools) de kimileri ise KDS yaratıcdan (generator) yoluyla tasarlanır.
Uygulamada bu sistemlerin üretim, pazarlama, muhasebe, finans ve
personel gibi örgüt işlevlerine destek sunmak üzere geliştirilip, uygulandığım
görmekteyiz. KDS uygulamalarının yalnızca üretim örgütleri için değd, banka­
cılıktan ulaşıma, üniversitelerden hastanelere kadar uzanan hizmet sektöründe
faaliyet gösteren örgütler için de geliştirilmiş başardı örnekleri bulunmaktadır.
Bu bölümde KDS daha iyi anlamak ve bu sistemlerin nasıl kullanıldıklarım
açıklığa kavuşturmak için kimi uygulama alanlarına örnekler verilecektir. Bu
amaçla
öncelikle,
KDS'nin
uygulama
alanlarının
sınıflandırılmasına
değindecektir.
KDS'nin sınıflandırılması; sistemin çıktılarının uygulanma derecesine dayalı
olarak yapdabdir. Çıktdarm uygulanma derecesinden kasıt, sistem çıktılarının
karan doğrudan belirleme ölçüsüdür. KDS veriye ve modele yönelik olmak üzere
farklı yapdarda geliştirilebilir. Bu yapdarda temel olarak şu işlevler yer alır:57
37 S.L. Alter, a-g.e., s.73.
98
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Tek bir veri ya da bilgi kalemine erişim, ad hoc veri analizlerine olanak sağlayan
bir mekanizma, verilerin önceden tespit edilen biçimlerde rapor formlarının
hazırlanması, önerilen karar sonuçlarının tespiti, karar alma.
K arar Destek sistemleri çalışma biçimleri, sorun türü; işlevsel alan ve karar
perspektifine göre bir sınıflamaya tabii tutulabilir.58 Çalışma biçimlerine göre
etkileşimli-toplu (batch) KDS; sorun türüne göre yapısal-yapısal olmayan KDS;
fonksiyonel alanlara göre pazarlama, üretim, finans KDS ve karar perspektifine
göre ise operasyonel ve yönetsel kontrol ile stratejik planlama KDS geliş­
tirilebilir. Bu genel sınıflamaya dayanarak KDS yedi ayrı başlık altında
toplanabilir:59
li- Dosyalama Sistemleri :Bu sistemin esası elle yapılan kayıt işlerinin
mekanik hale getirilmesidir. Sistemin amacı belli özellikteki verilere on-line
(gerçek zamanlı) erişimi sağlamaktır. Bu sistem genel hatlanyla şu özelliklere
sahiptir:
Faaliyet Türü: Verilere erişmek
İş Yapısı: Operasyonel
Kullanıcı: Yönetici olmayan personel
Kullanım Şekli: Basit sorgulama
Zam an Dilimi: Günlük am a düzensiz aralıklarla kullanım
2. Veri Analiz Sistemleri: Sistem mevcut verilerin manipulasyon ile analiz
edilmesini sağlar. Veri analiz sistemi özel ve genel amaçlı olmak üzere iki şekilde
tasarlanabilir. Özel amaçlı veri analiz sistemleri belli bir iş ya da görev tanımına
ilişkin olarak spesifik analiz ihtiyaçlarını karşılamayı hedefler. Genel amaçlı veri
analiz sistemi belli bir spesifik amaç için değil, genel amaçlı kullanım için
tasarlanır. Veri analiz sistemlerinin genel özellikleri şöyledir:
Faaliyet Türü:D osya ve verilerin ad hoc analizi
İş Yapısı: Operasyonel ya da analiz etme
Kullanıcı: Analist ya da yönetici olmayan personel
Kullanım Şekli: Manipülasyon ya da veri görüntüleme
Zam an Dilimi: Ara sıra, düzensiz ya da günlük, üç aylık, yıllık.
3. Bilgi Analiz Sistemleri: Bilgi analiz etmek üzere tasarlanan karar destek
sistemleri birtakım veri tabanları ve modellere erişimi sağlar. Bu sistem yönetim
58A.k.
39 A-k.
Yönetim D estek Sistemleri
99
bilgi sistemlerinin temel eksikliğini gidermek suretiyle, yöneticilere analiz ve
karar vermede esneklik sağlar. Sistemin temel amacı, karar almaya yönelik
veritabanlan ve modellerin kullanımı yoluyla yönetim bilgisi sağlamaktır.
Temel özelliklerine gelince:
Faaliyet T ürü: çoklu veritabanlan ve küçük modelleri içeren ad hoc
analizler
İş Yapısı: Analiz ve planlama
Kullanıcı: Analist
K ullanım Şekli: Özel raporların programlanması ve küçük modellerin
geliştirilmesi
Z am an Dilimi: Düzensiz aralıklarla, istenildiğinde
4 Muhasebe Modelleri: Bu modeller belli faaliyetlerin sonuçlarını
hesaplamak üzere tanımsal ilişki ve formüller kullanır. Bu modeller genel olarak
gelir tablosu, bilanço ya da diğer gelir-gider ölçümlerini yapan araçlan yaratmak
üzere yapılan planlamaya destek sağlar. Muhasebe modelleri şu genel özelliklere
sahiptir:
Faaliyet T ürü: Gelecekteki sonuçlan tahmin etmek üzere standart
hesaplamalar
İş Yapısı: Planlama, bütçeleme
Kullanıcı: Analist ya da yönetici
Kullanım Şekli: Girdilerin tahmin edilmesi, parasal sonuçların alınması
Z am an Dilimi: Periyodik olarak sık, sık; haftalık, aylık, yıllık.
5.
Temsili Modeller: Temsili modeller temel olarak hesaba dayah olmayan
tanımlan içeren similasyon modellerini içermektedir. Model kısmen tanımsal
olmayan modellerde yer alan faaliyetlerin sonuçlarım tahmin eder. Temsili
modellerin genel niteliklerini de şöyle sıralayabiliriz:
Faaliyet Türü: Belli faaliyetlerin sonuçlarım tahminleme
İş Y apısı: Planlama, bütçeleme
Kullanıcı: Analist
K ullanım Şekli: Parasal değerlerin tahmini
Zam an Dilimi: Süregiden işlerle ilgili periyodik, ad hoc analizler için
düzensiz.
100
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
6. Optimizasvon Modeller : Amacı maksimizasyon ya da minimizasyon gibi
spesifik olarak tanımlanabilen belirli hedefleri elde etmede parçalan bütünleş­
tirme ve matematiksel olarak tanımlanabilen durumlarda bu modeller kullanılır.
Model bir takım sınırhkiar çerçevesinde optimal sonuçlan yaratan faaliyetlere
öneriler getirir. Bu modellere örnek olarak optimum malzeme kullanımı, uzun
dönendi planlamada optimizasyon, eğitim programlarında optimizasyon vb mo­
deller verilebilir. Optimizasyon modellerin genel nitelikleri ise şöyle sıralanabilir:
Faaliyet T ürü: Optimal çözümlere ulaşma
İş Yapısı: Planlama, kaynak dağıtımı
Kullanıcı: Analist
Kullanım Şekli: Sınırlara uyan, hedefleri ençoklayan yanıtı bulmak
Zam an Dilimi: Süregelen işler için periyodik, ad hoc analizler için düzensiz.
7. Öneri Modelleri : Bu modeller oldukça yapısal nitelik taşıyan işlere
yönelik spesifik karar almaya götüren mekanik işleri icra etmektedir. Model,
karar kuralları ya da optimizasyon metodlannı kullanarak formül ya da mate­
matiksel süreçlere dayalı olarak öneriler üretir. Bu modeller optimizayon
modellerinden de daha yapısal nitelik taşır. Öneri modellerinin temel nitelikleri
arasında şunlar yeralmaktadır:
Faaliyet Birim i: Belli bir karar önerisi geliştirmek üzere hesaplamalar
yapma
İş Yapısı: Operasyonel
Kullanıcı: Yönetsel olmayan hat personel
Kullanım Şekli: Tekrar eden karar türleri için yapısal tanımlamalar
Zam an Dilimi: Kimi durumlarda günlük, kimi zaman ise periyodik
Bu sınıflamaya uyan finansal ve pazarlama planlaması, coğrafik analiz ve
genelleştirilmiş bilgi sistemlerinin, uygulamada en çok kullanılan KDS örnekleri
olduğu göze çarpmaktadır.
\
1) Finansal Planlam a
Louisiana National Bankası'mn finansal planlama sistemi karar destek
sistemine iyi bir örnek teşkil etmektedir. Sistem; bankanın otomatik finansal
kontrol sistemini modellemekte, gerçek zamanlı olarak çalışan bilgisayar sistemi
ile yöneticilere her an hizmet sunabilmekte, kendi yarattığı veritabanlannı
kullanabilmekte ve her şeyden önemlisi değişen koşullara göre gerekli değişiklik­
lerin vakit geçirmeden yapılmasına olanak tanımaktadır.
Yönetim Destek Sistemleri
101
1973'ün sonbaharında Louısiane National Bank kâr ve kısa dönemli borç
fonlarının düzeyinde düşme sorunu ile karşılaştı. Bu duruma geleneksel yönetim
uygulamaları karşılık veremiyordu. Banka 1960'lardan beri yenilikler yaşamak­
taydı. O bölgede ilk defa kredi kartı uygulayan ve otomatik para çekme (ATM)
uygulaması hizmeti veren bankaydı. Banka için yenilik (Innovation) pazarlama
için önemli iken, 1973 yılına kadar aktif/borç yönetiminde geleneksel tarza
devam edildi. Ancak banka 1973'lerin ortalarında aşın borçlanma ve likidite
problemi ile güç duruma düştü. Bu sorunla başedebilmek için banka birtakım
araçlar uygulamaya karar verdi. Yönetimin ihtiyacı likidite analizi ve kâr
planlamasına yardım edecek araçtı. Bu ihtiyaç teknoloji ya da bilgi olarak değil,
nihai sonuçlar olarak destek almak şeklinde idi. Geliştirilen finansal planlama
sistemi ile bu sorunlar kısa zamanda giderilmiştir. Sistem bankaya borçlar
arasındaki ilişkileri yeniden biçimlendirme ve alternatif faaliyet planlarım test
etme olanağı sağladı. Sistemle sağlanan analitik bilgilerle kararlar daha iyi
formüle edildi ve bu kararların olası etkileri da çabuk değerlendirilir oldu. Sistem
bankanın faaliyet sunacağı alanları bölümlendirme ve bunlardan da kârlı olanlara
yönelme olanağı sağladı.
Banka, finansal planlama sistemini her ayın başlarında bir önceki ayı rapor
etmek, ay içerisinde belli konulan araştırmak, irdelemek ya da stratejik planlar
hazırlamak ve her yıl sonunda yapılan bütçeleme sürecini kolaylaştırmak üzere
üç şekilde kullanmıştır. Finansal planlama sistemi planlama komitesinin yapacağı
toplantıya destek sunmak üzere de girdiler üretmektedir. Bu sistemin, bilgileri
rapor ve grafikler oluşturmada kullanılır. Sistem alternatif stratejileri ve bunların
olası sonuçlarım test etme ve değerlendirme olanağı sağlamaktadır.
Finansal planlama yıl sonunda gerçekleştirilen bütçeleme işlemlerini
kolaylaştırmaktadır. Çeşitli birimlerden edinilen veriler bütçeye girilmekte,
burada özetler çıkarıldıktan sonra özet bilgiler finansal planlama sistemine
aktarılmaktadır. Geçici bütçe rakamları finansal planlama sistemi içinde değer­
lendirilmekte ve bu sonuçlar da finansal planlama sisteminde tutulmaktadır.
Banka yönetimi bütçeleme ve planlama sistemini birbirinden ayn tutmuştur.
Bütçeleme oldukça ayrıntılı işlem yapmayı gerektiren kontrol ve motivasyon
aracı iken, planlama eğilimleri ve ilişkileri gösterir. Planlar mali yıl raporlarına
dayah olarak değişime m aruz kalırlar. Bu nedenle de planlama sistemi esnek bir
yapıya sahiptir.
Finansal planlama sisteminde veri, rapor ve analiz ile tahmin unsurları
bulunmaktadır. Veri: H er ayın sonunda özet muhasebe verileri, büyük defter
sisteminden çıkarılmaktadır. Veriler üzerinde herhangi bir düzeltme ya da yeni­
den biçimlendirme yapılma gereği bulunmamaktadır. Sistem otomatik olarak bu
türlü düzeltmeleri yapabilmektedir. R a p o r ve Analizler: Sistem her ay bilanço,
102
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
gelir tablosu ve oran analizleri gibi finansal tabloları çıkarmaktadır. Yeni elde
edilen aylık bilgiler bir önceki yıl tahmin edilen değerlerle ve gerçek bütçe
rakamları ile karşılaştırılmaktadır. Sistem bankanın kritik konularım analiz
ederek özel raporlar üretebilmektedir. Tahm inler: Finansal planlama sistemi
yönetim tarafından girilen ya da sistemin yarattığı bağımsız değişkenleri
kullanarak çeşitü tahminler yapmak suretiyle raporlar üretebilmektedir.
Finansal planlama sistemi banka örgütlerinin yönetilmesini kolaylaştıran
pek çok katkılar getirmektedir. Bunlardan bazılarım şöyle özetleyebiliriz:
1. Bankanın çok kritik sınırlarını izleyen, likidite ve sermaye yönetimini
etkilileştiren mekanizma sağlar.
2. Üst yönetimin karar almaşım düzenleme ve koordine etmede bir çerçeve
sağlayarak çalışma disiplini getirir.
3. Banka denetleyicilerine tatmin edici raporlar sağlar ve analizlerin gerekli
yerlere iletilmesinde yönetsel bir araç sunar.
4. Üst yönetime banka içi koşullarda, pazarlam a işlevlerinde ve yasal
düzenlemelerde meydana gelecek olası değişiklikleri tahmin etme ve bu
değişikliklere karşılık verme olanağı sağlar.
5. Büro hizmetleri için yapılan maliyetlerden ve periyodik raporların
hazırlanması için gerekli zaman ve emekten tasarruflar sağlar.
2) Pazarlam a Planlaması
Pazarlama planlamasında kullanılmak üzere geliştirilen BRANDAID karar
destek sistemi; temel olarak satış tahminleri ve kârlılık rakamları ile pazarlama
karması için gerekli olan bütçe tespitinde kullanılır. İnteraktif (etkileşimli)
çalışma zemini sağlayan Brandaid, bütçe oluşturma kararma destek sunar.60
Tüketim mallarına yönelik olarak, yıllık pazarlam a planlarım gerçekleş­
tirmek üzere Little tarafından tasarlanan BRANDAID'in temel özelliği; karar
sürecinde yargıya ağırlıklı olarak önem vermesidir. Nitekim pazarlama planlan
oluşturulurken pazarlama yöneticisinin sezgileri önemli rol oynar. Ancak çoğu
zaman bu sezgiler pek etkili sonuçlar doğurmaz. îşte BRANDAID karar sürecine
yöneticilerin de sezgilerini daha objektif olarak aktarabilmelerine katkıda
bulunur. BRANDAID modellenen pazarlama sisteminin temel elemanlan
arasmda imalatçı, rakipler, aracı kurumlar, müşteriler ve diğer çevre kuruluşlar
bulunur.
Yöneticiler genellikle pazarın dinamiklerini bu unsurlardan ikisi arasındaki
ilişkilere bakmak suretiyle algılayabilmektedirler. Örneğin reklamın satışları nasıl
etkilediğini ya da fiyatların tutundurma çabalarım nasıl değiştirdiğini, görmek
“ K arar destek sistemine iyi bir uygulam a örneği olduğu için seçilen bu sistem, şu kaynaktan alın m ışta P.G.W.
Keen ve Scott Morton, a-g.e., s.138-147.
Yönetim D estek Sistemleri
103
yöneticiler için ikili ilişkilere bakmak suretiyle kolay olmaktadır. Ancak,
yöneticiler için reklam, tutundurma ve fiyat ilişkilerini birarada değerlendirmek
kolay değildir. İşte BRANDAID bu noktada yöneticiye bu unsurların tümünü
entegre bir biçimde birarada değerlendirme olanağı sunar.
BRANDAID o nline model geliştirmeye izin veren özel bir yazılım diline
sahiptir. Sistem yöneticinin model üzerinde değişiklikler yapmasına izin vermek­
tedir. Braindaid yan yapısal bir iş üzerinde yönetici ye bilgisayarların nispeten
gizli yönlerini nasıl birleştirdiklerini gösterir. Bu sistem yöneticileri sorun çözme­
de kendi deneyim, bilgi birikimi ve kişisel yargılarına kuvvetle dayanarak daha
analitik ve dışa dönük olmalarım teşvik etmektedir. Sistem çözümden çok
yöneticiye bir vizyon ve anlayış sağlamaktadır.
3) C oğrafik Analiz ve G österim Sistemi
Coğrafik analiz ve gösterim sistemi (GADS-Geographic Analysis and
Display System) karar destek sistemi olarak ilk geliştirilen sistem olması
nedeniyle literatürde sıkça rastlanılmaktadır. Sisteme kullanıcı tasarımcı ve
teknik eleman gözüyle bakıldığında farklı niteliklere sahip olduğu görülür.
Kullanıcı Gözüyle GADS; coğrafik alanlara yönelik olarak geliştirilen bir
sistemdir. Bu tür kararlara örnek olarak; kaynakların dağıtımı, araç-gereçlerin
yerleşim düzeni planlarının yapılması ve doğal kaynakların yönetimi verilebilir.
GADS coğrafik alan haritaları ve bunlarla ilgili verilerin işlenmesine destek
sağlar. GADS yöneticinin bilgileri histogramlar ve grafikler üzerinde görmelerine
olanak tanır. Diğer taraftan yönetici bu veriler üzerinde değişiklikler yapma
esnekliğine sahiptir.
T asarım cı Gözüyle GADS'de yer alan karar destek sistemi veri tabam,
işlemler kümesi ve çıktı birimlerinden meydana gelmektedir. İşlemler kümesinde
ise diyalog elemanı, model tabam ve sorgulamaların yer aldığı veri tabanları
bulunur. Diyalog elemanı amaca göre farklı biçimlerde çıktıların elde edilmesine
olanak sağlar, aynca girdilerin de farklı yollardan (Joystik ve fare kontrolü y a da
klavye yardımıyla) yapılmasına katkıda bulunur. Model tabam ise yeni verileri
hesaplamak ya da yeni semboller yaratmada kullanılabilen aritmetik ve mantıksal
dönüşüm sisteminden meydana gelmektedir. Model tabam yardımıyla harita
üzerine değişik semboller aktanlabilmektedir. Veri tabam harita üzerinde gerekli
olan verilerin işlenmesine, güncelleştirilmesine ve saklanmasına olanak tanır.
Teknik Destek Elem anı Gözüyle GADS: Tasarımcı, diyalog, modelleme
ve veritabanı elemanlarından meydana gelen GADS oluşturmada temel olarak
görüntü yönetim paketi; yüksek seviyeli programlama dilleri;, klavye, ışıklı kalem
ve ekran gibi araçlardan yararlanır.
104
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
4) Genelleştirilmiş Yönetim Bilgi Sistem i61
GeneUeştirilmiş Yönetim Bilgi Sistemi (GMIS-Generalized Management
Information System) J.J.Donovan ve S.E.Madnick başkanlığında bir grup
tarafından M .I.T'de geliştirilmiştir.®5 Bu sistem birbirleriyle uyumlu olmayan
program ve verilerin süratle uyum sağlaması amacıyla tasarlanmıştır. Danovan
ve Madnick karar destek sistemlerini "ad hoc" ve "kurumsal" olmak üzere ikiye
ayırmışlardır. Uygulamada KDS'nin daha çok kurumsal nitelikte örneklerine
rastlanılmaktadır.Ad hoc KDS'ler ise pek yaygın değildir. Ad hoc KDS'nin en
temel özelliği; bu sistemin, daha çok nadir durumlarda beklenmedik anlarda
çıkan sorunların çözümü ile ilgili karar almaya destek olacak şekilde tasarlanmış
olmasıdır. Bunlara örnek olarak; özel işletmelerin piyasaya yeni ürün sunmaları
ve sermaye temini ile ilgili ortaya çıkan sorunları, kamu alanında ise yeni oluş­
turulan politikaların ekonomik ve sosyal etkilerini belirleyici faktörlerin tespiti
sorunu verilebilir. Adhoc ve kurumsal KDS tasarımı gerektiren kararların temel
özellikleri Tablo 1 l'de gösterilmiştir.
Tablo 11: Kurumsal ve Ad Hoc KDS'nin Karşılaştırılması“
K a r a m ı Niteliği
Sıklığı
T ü rü
K u ru m sal
KDS
A d H oc
KDS
çok
Az
az
çok
K a r a r Alıcı Sayısı
çok
az
D estek S unulan K a r a r A lanı
dar
geniş
D estek S unulan K ullanıcı
A lanı
dar
geniş
dar
geniş
K o n u A lanı
İh tiy aç D uyulan V eriler
genellikle
nadiren
Ihiyaç D uyulan A nalizler
genellikle
nadiren
K a r a r S o ın n u n O rta y a Ç ıkışı
genellikle
nadiren
yüksek
düşük
İşlevsel V erim lilik
S o ru n u n O rta y a Çıkış S üresi
G eliştirm e H ızı
uzun
kısa
düşük
yüksek
Bu tabloda görüldüğü gibi ad hoc ve kurumsal KDS kararların içinde bulun­
dukları durumlara göre farklı özelliklere sahip olmaktadır. Bu nedenle ad hoc ve
kurumsal KDS geliştirirken farklı araçlara ihtiyaç duyulur. GMIS yazılımı, farklı
61 P.G.W. Keen ve Scott Morton, a-g.e., s.160-166.
62 J.J. Donovan ve S.E.M adnick, In stitu tio n al a n d A d H o c D ecision S u p p o rt System s an d T h e ir E ffective
Use, Cambridge, M ass:Center for Information Systems Research, M IT Report, 1976.
° A-k.
Yönetim D estek Sistemleri
105
bilgisayarlara izin veren "virtual machine" kavramına dayan- maktadır. Bu
yazılımda analist örneğin ekonometrik modeller ya da tahminleme için
tasarlanmış olan APL/EPLAN gibi dillerde yazılmış olan modeller kullanabilir.
Diğer taraftan veri tabanları sorgulama dilleri ile yaratdabilmek- tedir. GMTS ile
kullanıcı istediği ya da tercih ettiği araçları kullanabilmektedir. Bunlar arasında
ekonometrik zaman analizleri yapan TROLL, zaman serileri için geliştirilen TSP
ve similasyon için oluşturulan DYNAMO sayılabilir.
c. Grup Karar Destek Sistemleri
Her geçen gün nitelik ve nicelikleri hızla artan ve gerek toplumun ve gerek
toplumda yer alan örgütlerin vazgeçilmez araçları olan bilgisayarlar, günümüzde
artan bir şekilde yöneticilere destek sağlamak üzere kullanılmaktadır. Karar
destek sistemleri, bilgisayarların yönetime etkili destek sağlamak üzere girişilen
çabalar neticesinde ortaya çıkmıştır. Ancak bu sistemler, karar verici olarak tek
bir bireyi göz önüne alarak bireye yönelik olarak karar almada destek sağlayacak
nitelikte geliştirilmiştir. Oysa, karmaşık ve hızlı değişimlerin yaşandığı çevrede
faaliyetlerini sürdüren örgütlerde kararlar tek bir birey tarafından değil, çoğun­
lukla bir grubun sorumluluğunda alınır. Sanayi ötesi toplumun yaşandığı
günümüz toplumunu; büyük hacimlerdeki bilgi, karmaşıklık ve her alanda
yaşanan h ızlı çalkantdar karekterize etmektedir. Bilgi ve deneyimlerin etkili
olarak kullanılmasının, örgütün varlığını sürdürmesi bakımından önem kazandığı
bu ortamda rekabetçi baskılar, örgütlerde yapısal değişimi zorunlu kılmaktadır.
Tüm bu gelişmeler ise grup kararlarının örgütlerde daha da yaygınlaşmasına ve
dolayısıyla grup kararlarında etkililiği artırma çabalarının artmasına neden
olmaktadır.
Dolayısıyla postmodem örgütlerin gündeme geldiği bu ortamda, kararlar
almak üzere daha sık toplantılar yapılmakta ve grup kararlan daha önemli hale
gelmektedir. K arar grubu, sorunu tespit etme, karar yapısı ile ilgili araştırma
yapma, olası çözüm alternatifleri oluşturma, bu çözüm yollarım değerlendirme ve
çözüm uygulamaları için stratejiler oluşturmada ortak sorumluluk taşıyan iki ya
da daha fazla kişiden oluşur. Grubun üyeleri aynı fiziksel ortamı paylaşabilir ya
da farklı ortamlarda bulunabilir. Karar alma gruplarına ömek olarak; proje
gruplan, yönetim ve yürütme kurullan ve yasal komiteler verilebilir. Grubun
amacı; toplantıya katılan her üyenin sahip olduğu kaynaklan kullanmak ve
sorunlara çözüm yolu bulma ve uygulamada üyeler arasında yüksek motivasyon
sağlamaktır.
Grup kararlan üyeler arasındaki bilgi ahş-verişi ve kişisel iletişim ile
gerçekleşir. Grup kararlarım destekleme karar alma sürecinde üyeler arasındaki
106
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
bu mübadeleyi olümlu yönde etkilemekle olur. Bu açıdan grup karar destek
sisteminin amacı, gruplar içindeki iletişim sürecini değiştirmektir. Grup destek
sistemi, mesaj mübadelesinin hızını, içeriğini ve yönünü değiştirmek suretiyle
toplantı çıktılarım iyileştirir. Toplantıların çıktıları ise, kararın kalitesi,
zamanlılığı, tatmin derecesi, maliyeti uygulama kolaylığı, uygulama esnasında
üyelerin konsensusa varma derecesi ve grubun gelecekte tekrar birlikte çalışma
istemi gibi değişik boyutlarla ölçülebilir.
Günümüze kadar bireysel karar alma fâaliyetlerini geliştirmek üzere
geliştirilen karar destek sistemleri alanında pek çok ilerleme sağlanmış ve bu
sistemin çok değişik alanlarda uygulamaları yapılmıştır. Bu sistemler her ne
kadar grup halinde karar almada katkılar sağlamaktaysa da, grup kararlarının
niteliklerinden dolayı istenilen düzeyde yararlı olamamaktadır. Nitekim, grup
karar almada yer alan kimi özellikler bireysel kararlarda bulunmamaktadır. Grup
kararlarının önemli özelliklerinden biri, grup üyelerinden bazılarının karar
konusu ile ilgili farklı hedeflerinin olmasıdır. Bu hedefler çoğunlukla açık olarak
tanımlanmaz ve birbirleriyle uzlaşmaz. Öte yandan, grup üyeleri farklı deneyim­
lere ve bilgi düzeylerine sahiptir, yargılarını çok değişik değerler sistemine,
değerlendirme ölçeklerine ve tercihler yapışma dayandırırlar. Bir diğer karmaşık­
lık da üyelerin farklı özgeçmişleri nedeniyle farklı sözcük dağarcıklarına sahip
olmaları nedeniyle yorumlarını farklı şekillerde gerçekleştirmeleridir. Tüm bu
özellikler nedeniyle grup karar alma süreci bireysel karar alma sürecine göre çok
daha karmaşıktır ve BT'den çok boyutlu destek almayı gerektirir.
Toplantıların etkili olabilmesi için toplantının içeriği ve yapılma sürecinde
anlaşma sağlanması, katılımcıların üstlendiği rol ve sorumlulukların açıkça
tanımlanması, görüş ve fikir bildirme özgürlüğü ve etkili iletişim ve diyalog
kurma ortamının geliştirilmiş olması gerekir.64 Grup çalışması yapmak üzere bir
araya gelen bireylerin etkili toplantı yapmalarını engelleyen nedenler arasında;
toplantının fazla uzun olması, tekrarların çok olması, katılımcılar arasında uyum
noksanlığı, katılım noksanlığı, yanlış kişilerin katılması, veri/bilgi noksanlığı,
aşın düzeyde bilgi yüklenmesi, iletişim sorunlan ve kimi grup üyelerinin daha
baskın olması bulunmaktadır.65
Grup kararma ulaşmada şu aşamalardan geçilir:66 H azırlık aşam asında,
sorunlarla ilgili tanımlamalar yapılır ve gereksinim duyulan bilgiler saptanır.
A lternatifler oluşturm a aşam asında, saptanan sorunların çözümü ile ilgili
alternatifler ortaya konur. A nlaşm a aşam asında, alternatiflerin incelenip,
64 Michael Doyle ve David Strauss, H ow to M a k e M eetings W ork, W yden Books, 1976.
“ L. Donald ve K irk Patrick, "How to Plan and Conduct Productive Business Meetings", A m acom , NY, 1987.
M W.H. Swann, "Use o f A Knowledge Based System For Group Decision Support", O rg an izatio n al D ecision
S p p o rt System s: LEE, R.M ve A.M.Mclosb, P.M igliarese (Ed.), Elsevier Science Publishers B.V. Holland,
1988, s.34-35.
Yönetim Destek Sistemleri
107
duyarlılık analizlerinin yapılması ile farklı görüşe sahip üyelerin ortak çözümler
üzerinde anlaşması sağlanır. Seçim aşam asında; değerlendirilerek üzerinde
anlaşmaya varılan alternatiflerin uygulanma karan verilir. Bu aşamada grup
kararlarında bireysel kararlardan farklı olarak uzlaşılan görüşler, fikirler, kamlar
ve hedefler önem kazanır. Planlam a ve uygulam a aşam asında ise arzu edilen
hedeflere ulaşmak üzere seçilen ve üzerinde anlaşılan alternatifler yürütülür.
Grup karan almada bir önemli konu da grup hedeflerinin açık ve seçik
olarak tespit edilmesidir. BT destekli grup karar destek sistemleri geliştirirken
yukarıda söz edilen tüm özelliklerin göz önüne alınması gerekir. Bilgi teknoloji­
leri alanında ulaşılan gelişmeler gerek bireysel ve gerekse grup kararlarım destek­
lemede önemli araçlar sunmaktadır. Bu araçlardan etkili olarak yararlanabilmek
için her şeyden önce bu teknolojilerin karar almada ne tür olanaklar sunduklarına
yalandan bakmak gerekir. Bu olanaklara örnek olarak; bilgisayar konferans
sistemi, metagame analizleri verilebilir. Bunlardan bilgisayar konferans sistemi,
coğrafik olarak dağınık bir alanda bulunan personelin işbirliği içinde çalışmasına
destek sağlar.67 Metagame analiz ise karmaşık bir süreç olan politika tespit
kararlarında çatışma ve işbirliğini yönetmede yöneticilere yardımcı olur.68
Bilgi teknolojileri ve sistemleri alanında çok az sayıdaki araştırmacı, karar
destek sistemi ile ilgilenirken grup düzeyinde de grup karar destek sistemlerine
(GKDS) ihtiyaç olduğundan sözetmiştir.69 Grup karar destek sistemlerinin
temelinde yatan görüş; karar almaya katılan grup üyeleri arasındaki iletişimi, bu
üyelerin veri ve bilgilere erişimi ve bunların analizini nitelikli kılmak suretiyle
karar alma baş arışım yükseltmektir. Sistemle gelen etkili iletişim olanağı, üzerin­
de durulan sorunla ilgili tartışmayı sürdürmeyi sağlamak suretiyle karar alma
başarısını artırmaktadır. Üyeler karar konusu ile ilgili tartışırken, iletişimle ilgili
olarak kaybedecekleri zamanı, sorun çözme üzerinde harcama olanağı elde
ederler. Böylece gerek sorunların tespit edilmesi ve gerek bunlarla ilgili
alternatiflerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi daha etkili olmaktadır.
Grup karar destek sistemlerinin tanımı, çeşitli yazarlarca değişik unsurlar ön
plana çıkarılarak yapılmaktadır. H uber, GKDS'ni kararlar almakla görevli grup
üyelerini destekleyen yazılan, donanım, dil ve prosedür unsurlardan meydana
gelen bir set olarak tanımlamaktadır.70 Gallupe, GKDS'ni karar almada ortak
sorumluluğa sahip grup üyelerini yapısal olmayan ya da yan yapısal nitelikteki
87 M. T uroff ve Starr, R.H., "Computer Support for Group Versus Individual Decisions," IE E E T ra n sa c tio n s o n
C om m unications, 3 0 ,1 , Jan. 1982, s.82-92.
“ L.D. Phillips, "Decision Support for Managers" naklen Otway, H.J., Pelty, M., T h e M a n ag eria l C hallenge
O f New O ffice T echnology, Butter Wosths, London, 1984.
® Bu araştırm acılara örnek olarak H ackatham , Keen, T uroff ve H iltz verilebilir. Bkz. R.D. Hackathom ve
P.G.W. Keen, "Organizational Strategies for Personal Computing in Decision Support Systems", M IS Q u a rte rly ,
s, N o .3 ,1981, s.21-27.; M. T u ro ff S.R.Hiltz: a-g.e., s.82-90.
70 G. Huber, "Issues in the Design o f Group Decision Support Systems", M IS Q u a rte rly , Sept, 1984.
108
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
sorunların çözümünü kolaylaştıran bilgisayar destekli bütünleşik sistemler olarak
tanımlar.71 Gallup'a göre GKDS, grup toplantılarında sorunların tanımlanması,
formüle edilmesi ve çözüm yollarının geliştirilmesine destek sağlamak üzere
bilgisayar, iletişim ve karar teknolojilerinin bir kombinasyonudur.72
Paul G ray, grup karar destek sistemi teriminde, karar kelimesi yerine
müzakere-tartışma kelimesini kullanarak sistemi grup müzakere destek sistemi
olarak ifade edilmesinin uygun olacağı görüşünü savunmaktadır.73 Grup karar­
larının üyelerin karar verilecek konu üzerinde tartışarak ve müzakere ederek
verildiği göz önüne alınırsa, Paul'un bu çalışma tarzım desteklemek üzere geliş­
tirilecek sistemi grup müzakere destek sistemi olarak adlandırması anlamlı
olmaktadır. Nitekim grup kararlarının başarısı grubun etkili müzakere yoluyla
verilecek karar üzerinde uzlaşma sağlamasına bağlıdır. GKDS'den grubun daha
etkili müzakere etmesine olanak sağlaması beklenir. Bu çalışmada Gray'in ileri
sürdüğü tanım anlamlı bulunmakla beraber, grup kararlarım desteklemek üzere
geliştirilen sisteme grup müzakere destek sistemleri terimi yerine, grup karar
destek sistemleri terimi benimsenmiştir. Bu sistemin hah hazırda karar verme
sürecinde kaçınılmaz olan müzakere etme işlevine destek sunduğu
düşünülmektedir.
Özetle, grup karar destek sistemi, birden fazla karar alıcının grup olarak
birlikte çalışması ile yapısal olmayan sorunlara çözüm getirmelerine olanak
tanıyan etkileşimli bir bilgisayar sistemidir. Sistemin unsurları arasmda yazılım,
donanım, personel ve prosedürler yer alır. Grup karar destek sisteminde tüm bu
unsurlar, karar almaya aktif olarak katılacak bireyleri desteklemek üzere
birarada düzenlenir.74 Örgütlerde grup destek sisteminin destek sunmayı hedef­
lediği grup, değişik amaçlarla bir araya gelen toplulukları ifade eder. Bu
topluluklara örnek olarak komiteler, görüş ahş-verişinde bulunan panalistler,
yönetim ya da idari kurullar ve belli bir işi yapmakla yükümlü işçi gruplan
verilebilir. Gruplara bilgisayar desteği bilgilere erişme, paylaşma ve kullanma
kolaylığı şeklinde olmaktadır.75 Bilgilere erişme (Information retrival), mevcut
veritabanlanndaki verilere ya da diğer grup üyelerinin tutumlan, görüşleri ve
kişisel gözlemlerinden oluşan bilgilere ulaşmaktır. Bilgi paylaşımı (Information
71 R.B. Gallupe, T h e Im p a c t o f T a sk D ifficulty on th e U se o f a G ro u p D ecision S u p p o rt System s,
Unpublished Doctoral Dissertation, University o f Minnesota, 1985, naklen R.Vogels Douglas, "Group Decision
Support Systems: Evalution and Status a t the University o f Arizona": O rg an izatio n al D ecision S u p p o rt
System s, Ed., R.M .Lee, A.M.McCosh, Elsevier, Scierce Publishers, Holland, 1988, s. 287.
71 R.Brent Gallupe ve Grerardine Desanctis, "Computer Based Support for Group Problem-Finding: an
Experimental Investigation", M IS Q u a rte rly 12, June 1988, s.278.
73 Paul Gray, "The SMU Decision Room Prosect" P roceedings o f th e 1. In t. C onf. on D ecision S u p p o rt
System s, 1981, s.122-129.
74 G. Huber, A.g.m.
73 A-k
Yönetim D estek Sistemleri
109
sharing) bilgilerin grup üyelerine ekran yardımıyla sunulmasıdır. Bilgi kullanımı
ise, modeller ve spesifik amaçla oluşturulan programların yer aldığı yazılımların,
prosedürlerin ve grup problem çözme tekniklerinin belli bir grup kararma
ulaşmak üzere verilere uygulanmasıdır.
Grup karar destek sistemi yukarıda belirtildiği gibi; veritabam, model
tabam, uygulama yazılımları, ara işlem birimi, kullanıcı ara işlem birimi ve grup
üyelerinden oluşan unsurlara sahiptir. Sistemin temel unsurları arasmda;
donanım, yazılım personel ve prosedürler yer almaktadır. Donanım elemanları
olarak, bilgi işleme ve iletme teknolojilerinin sunduğu araç-gereçler bulun­
maktadır: Bunlar örnek olarak ana işlem birimi, iş istasyonları, girdi/çıktı
birimleri, dağınık bir coğrafi alanda bulunan grup üyelerine yönelik olarak
kurulan LAN, W AN ağlar, telefon bağlantıları, elektronik postalama, görsel ve
işitsel video konferanslar verilebilir. GKDS yazılımları belli bir karan ya da
kararlar grubunu desteklemek üzere geliştirilir. Kimi yazılımlar belli bir karar
alma tekniği çerçevesinde gerçekleştirilirken, kimileri ise genel amaçlı olarak
hazırlanır. Bu sistem içinde yer alan yazılım elemanlan arasmda; veritabam,
model tabam, belli konularda yazılmış uygulama programlan ve kullanıcı ara
birimleri bulunur.
GKDS'de gereksinim duyulan personel, her şeyden önce kararlara katılan
bireyler ve bu bireylerin sistem içinde etkili kararlar almalarına katkıda bulunan
grup yardımcılandır. Bu yardımcının rolü, GKDS ilk defa uygulamaya geçil­
diğinde oldukça önemlidir. Bu görevlinin işi grup üyeleri ile bilgi teknolojileri
arasmda uyumu sağlamak ve sistemin aksamadan yürütülmesine çalışmaktır.
Sistem örgüt içinde başanlı olarak uygulandıkça bu personelin sorumlulukları da
giderek azalmaktadır. Prosedürler grup üyelerinin teknolojiyi etkili olarak kullan­
malarına yön veren kurallardır.
Grup karar destek sistemleri; grup üyeleri arasmda iletişim engellerim
ortadan kaldırma, karar analizleri oluşturmada teknikler sağlama, ve bunları
sistematik olarak yönlendirmek suretiyle, grup karar alma sürecim etkinleş­
tirmeyi amaçlar. Örgütsel etkililiği ve grup performansını artırmayı hedefleyen
GKDS; genel olarak örgüt içi ve örgüt dışı kaynaklardan büyük hacimlerdeki
bilgilere erişme; sayısal ve sayısal olmayan karar modellerinden etkili olarak
yararlanma; bilgiler elde etmede, saklamada ve bütünleştirmede dinamiklik
kazanma gibi destekler sunmaktadır.76 Huber GKDS'nin temel amacının, grup
üyeleri arasmda bilginin etkileşimli paylaşımım ve kullanımım kolaylaştırmak
suretiyle karar almakla sorumlu grupların etkililiğini artırmak olduğunu
belirtmektedir.77 T uroff ve Hiltz,GKDS'nin yöneticilerin zamanlarının yaklaşık
76 J. Nunamaker. Applegate, L. ve B. Konsynski , "Facilitating Group Creativity: Experience with a Group
Decision Support System" J o u r n a l o f M a n ag em en t In fo rm a tio n Systems, 1984.
77 G. Huber, a.g.m ., s. 195-204.
110
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
%40 ila %90'mm alan iletişim işlevine etkililik kazandırdığını ileri
sürmektedirler.78Grup karar destek sisteminin amacı, grup üyeleri arasında görüş
ve fikir alış-verişini desteklemektir. Ancak grup içinde yer alan üyelerin farklı
ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlara göre grup karar destek sistemi ferkh
özelliklere sahiptir (Tablo 12).
Tablo 12: Grup İhtiyaçları ve GKDS'nin Özellikleri
G ru b u n İhtiyacı
G K D S 'nin Ö zellikleri
T üm ya da Belli Üyeler
Arasında Bilgi Alış-Verişi
Elektronik Mesaj, Kitle İletişim
Toplantı Esnasında
Veritabanına Erişme
Her Üyeye Bir Term inal, Yerel Ağdan
Veya Merkezi B ir Sistemden Verilere
Erişme
G rup Üyelerinin Verilere, Diğer B üyük Ekranlar, H alk Ekranları1
Üyelerin Düşünce ve
Fikirlerine, Grafiklere,
Tablolara Aynı Anda Ulaşması
G rup Üyelerinin Çeşitli
Nedenlerle Görüş Beyan
Etmede Çekingenliği
Görüş ve Oyların O rtak Sunulması
Grup Üyelerin Devamsızlığı
Her Üyenin Oylam aya Katılımı
Üyelerin Görüşlerinin ve
Oylarının Analiz Edilmesi ve
Raporlanm asmda Başarısızlık
Görüşlerin Özetlenmesi ve İstatistiki
Analizlerinin Kısa Sürede Yapılması
Toplantı Planı ve Starejisi
Geliştirmede Başarısızlık
Grup Üyelerinin Tam am layacağı Toplantı
Ajandaları Düzenleme ve Bu Ajandaların
Sürekli O larak Otom atik Görüntülenmesi
1 "H alk ekranları" kavramı "Public screen" yerine kullanılmıştır.
Kaynak: Gerardine Desanctics ve R.Brent Gallupe, "A Foundation for the Study o f Group
Decison Support Systems", M a n a g e m e n t Science, 33, May, 1987.
Grup karar destek sistemleri grubun büyüklüğü, üyelerin birbirine olan
uzaklıklarına bağlı olarak; karar odası, yerel karar ağı, telekonferans ve uzaktan
karar alma olmak üzere dört ferkh şekilde tasarlanabilir.79
K a ra r O dası; tasarımı geleneksel karar odalarının elektronik cihazlarla
donatılmasına dayanır. Örgütün yönetim toplantı salonu gibi karar almada
78 T uroff M urray ve S.T. Hiltz,"Computer Support for Group Versus Individual Decision", IE E E T ran sactio n s
o n C o m m unications, Vol.30, N o .l, Jan 1982.
75 Ralph H.Jr. Spraque ve J. H. Watson, D ecision S u p p o rt System s: P n ttin g T h e o ry in to P ra ctice, Prentice
Hall, Eng. C lif NJ..USA, 1986, s.196-197
Yönetim Destek Sistemleri
111
kullanılan odası, grup karar almayı destekleyecek şekilde özel elektronik cihaz­
larla donatılır. K arar almakla yükümlü olan grup üyeleri at nah şeklindeki
masaya yüzleri büyük bir ekrana bakmak üzere oturur. Karar odasının en basit
tasarım şekli tüm grup üyelerinin değil, yalnızca grup yardımcısının bilgisayarla
doğrudan iletişimde bulunmasıdır. Diğer grup üyeleri karara grup yardımcısı
aracılığı ile katılır.
Yerel K a ra r Ağı modelinde; karar almak üzere sorumlu grup üyelerinin
ayrı bir karar odasmda bulunmaları yerine, kendi ofislerinden diğer grup üyeleri
ile iletişim kurmak suretiyle belli bir konuda karar almalarına olanak tanıyan bir
yerel karar ağı kurulabilir.
H er bir karar alıcı bir iş istasyonuna (workstation) sahiptir ya da masasmda
diğer üyelerle bağlantısı olan bir terminali bulunmaktadır. Böyle bir yapıda grup
karar destek sistemlerine ait yazılımlar ve veritabanlan ana işlem merkezinde
tutulur. Üyeler arasındaki ve üyelerin ana işlem merkezi ile olan iletişimini yerel
ağ sağlar. Bu ağda grup üyeleri arasındaki iletişim elektronik mesaj yoluyla
gerçekleşir. Bu tasarımda karara katılacak grup üyeleri günlük yapması gereken
işlerle uğraşırken ihtiyaç duyduğu an grup toplantıları ve konferanslar
düzenleyebilir.
Telekonferans tasarım modeli; karar almadan sorumlu grup üyeleri
coğrafik olarak birbirinden uzak oldukları ve bunların karar almak üzere asla bir
araya gelemedikleri durumlarda grubun karar almasına destek sağlanır. Bu
tasarımda bir ya da daha fazla karar odaları görsel ve işitsel olarak elektronik
araçlar yardımıyla birbirine bağlanır. Telekonferans yoluyla toplantı, karar
alıcıların tek bir ortamda bulunmalarına gerek kalmadan kararların alınmasına
olanak sağlar. Ayrıca bu tasarımın, seyahaf riıasraflannm (iş kaybı, zaman ve
para harcamadan kaynaklanan) azalması ve toplantı zamanı ve süresinde esneklik
getirmesi gibi avantajları bulunmaktadır.
U zaktan K a ra r A lm a modeli; günümüzde çok yaygın olmamakla beraber,
gelecekte yaygın kullanım olanağı bulunacak olan bu tasarım, yerel ağ tasarımı­
nın eksikliği olan tek bir coğrafi alanda bulunmayı gerektirmeden karar alıcıların
istedikleri yer ve adresten düzenli olarak karar alabilmelerine olanak sağlanır.
Burada karar istasyonları olarak adlandırılan çeşitli karar gruplan arasında
sürekli olmayan bir iletişim vardır. Grup üyeleri arasındaki iletişim telefon,
mikrodalga ve uydu aracılığı ile sağlanabilmektedir.
Grup karar destek sisteminin yukanda söz edilen tasarım biçiminden
hangisine göre oluşturulacağı genel olarak, uğraşılan sorunun yapışma ve bu
sorunu doğuran nedenlere bağlıdır. Yazında grup kararlan ve bu kararlann
dinamikleri üzerinde pek çok araştırmacının durduğu görülmektedir. Bu araştır­
macılara örnek olarak Kelley, Bennis, M orris ve Shaw verilebilir.80 Grup karar
112
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
destek sistemi tasarlarken ve uygularken grup dinamiklerini göz önüne almak
sistemin başarısını doğrudan etkiler. Bu nedenle her şeyden önce GKDS karar
verecek grup üyelerinin herbirinin aktif olarak karar alma sürecine katılımım
sağlayacak şekilde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Grup üzerine yapılan pek çok
araştırma etkili grup karan almayı etkileyen pek çok unsur olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Bunlar arasmda grup üyelerinin üzerlerinde çok fazla baskı
hissetmeleri, kararla yalandan ilgisi olmayan bilgilere sahip olması, bazı grup
üyelerinin diğerlerinden fazla statü sahibi olmalan nedeniyle diğer üyelerin
fikirlerim açıkça söyleyememesi gibi unsurlar sayılabilir. Bu noktada GKDS
y anlılığı ve önyargıyı azaltarak ve tüm üyelerin karara katılımlarım sağlayarak
grup üyeleri arasındaki iletişimi etkilileştirmek suretiyle kararlarda etkililiğe
olanak sağlar. GKDS'nin karar almaya belkide en önemli katkısı grup üyelerinin
ortak girdi ve değerlendirme fikirlerine ulaşmalarına olanak tanımasıdır.
Önceden grup çalışma deneyimi olmayan üyelerin oluşturduğu gruplarda
alman kararlar çoğu zaman etkili olamamaktadır. Çünkü yeni oluşturulan grup
üyeleri arasmda bir uyum ve ortak çalışma ruhu olmayabilir. H atta çoğu zaman
gruba katdan üyeler gnıbun temel amaçlan ve üstlenecekleri roller ile ilgili
belirsizlik hissedebilirler. Bütün bu etkenler grup kararlarının etkililiğini doğru­
dan etkileyici unsurlar olmaktadır. İşte bu nokta, GKDS herhangi bir konuyla
ilgili olarak alınacak kararlara katılacakların sistem içinde yer alan insan
kaynaklan planlamasına ait veri tabanlarım kullanmak suretiyle isabetli olarak
tespit edilmesine olanak sağlar. Diğer taraftan, yeni gruplar oluşturulurken grup
üyelerinin birbirleriyle iletişimini aksatan tüm engellerin ortadan kaldırılması
gerekmektedir. Bu nedenle GKDS tasarlanırken, üyelerin birbirlerini görmelerini
sağlayacak şekilde oturmalarına olanak sağlanmalıdır.
Grup karar destek sistemlerinde iletişim teknolojileri olarak; elektronik
mesaj, LAN ve W AN (Local ve wide-area ) ağlar, telekonferans ve diğer bilgi
saklama ve iletme araçları yeralır. Bilgisayar teknolojileri; çok kullanıcılı işletim
sistemleri, dördüncü kuşak programlama dilleri veritabanlan, veri analiz teknik­
leri, veri saklama düzeltme kolaylıklarım içermektedir. Karar destek teknolojileri
ise, ajanda oluşturma yöntemleri; karar ağaçlan, risk analizleri, tahminleme
metotlan ve çok değişkenli fonksiyonlar gibi karar modelleme teknikleri; nominal
grup ve Delphi teknikleri gibi grup oluşturma metodlan ve grup tartışmalarım
yönlendirmek üzere konulan kurallardan oluşmaktadır.
Günümüzde, uygulamada çok fazla GKDS kullanımı örneklerine rastlanılmamaktadır. Ancak artık kaçınılmaz olarak bilgisayarların grup kararlarım da
" Grup karar alm a ve grup dinamiği ile ilgili olarak daha fazla bilgi için bkz. Bennis Shepeart, W .G .H .A , "A
Theory o f Group Development" H u m an R elations, Summer 1963, s.415-457; Cartwright D.A.Zander, G ro u p
D ynam ics, Evanston D I, Row, Peterson, 1968; Thibaut J.ve H.Kelley: T h e Social P sychology o f G ro u p s, New
York, John W illey 1959; Shaw M, Group Dynamics, N Y , Mac Graw-Hill. 1971.
Yönetim D estek Sistemleri
113
destekleyecek şekilde kullanımı bu araçlardan etkili yararlanmalım yegane yolu
olmaktadır. Bu açıdan ülkemizdeki durumu değerlendirdiğimizde, henüz örgüt­
lerde etkili karar destek sistemlerinin son yıllarda geliştirilip kullanılmaya
başladığı gözlenmektedir. Öte yandan GKDS uygulamasının çok nadir kullanıl­
dığı gözlenmektedir. Ancak gerek ülkemizde gerekse dünyada bu sistem için
gerekli alt unsurları halihazırda mevcuttur. Bu sistemlerin ülkemiz örgütlerinde
kullanım düzeyi ile ilgili daha detaylı bilgi, tez kapsamı çerçevesinde yapılan
araştırma sonuçlarının değerlendirildiği üçüncü bölümde sunulacaktır.
GKDS çalışma gruplan üzerine etkileri konusunda yapılan araştırmalar şu
bulgulan ortaya çıkarmıştır: Gruplan desteklemede kullanılan GKDS toplantı
sonucunda varılan sonuçların kalitesini iyileştirmekte; grup üyelerinin katılımım
artırmakta; grup içinde üyeler arasında çatışmayı çoğaltmakta, karar alma
zamanım artırmakta ve grup üyelerinin iş tatminini artırmaktadır.81 Bu etkiler,
tasarımı yapılan sistemin genel yapışma, uygulanma etkililiğine, sistemi
kullananların bilgi ve deneyim düzeylerine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
d. K a ra r Destek Sistem lerinin Ö rgütle Bütünleşmesi
Diğer bilgi sistemleri, gibi karar destek sistemlerinin örgütle bütünleşmesi
sistemden beklenen hizmetlerin aksamadan sağlanması bakımından önemlidir.
Bütünleşmeyi sağlamada ise örgüt yönetiminin ve kullanıcıların önemli payı
bulunmaktadır. Bütünleşme doğal olarak işleyen ve süreklilik arz eden bir
süreçtir. Bütünleşmeyi sağlamada pek çok teknik ve yöntem kullanılabilir. Diğer
taraftan etkili bir bütünleşme içinde rehber olarak kullanılabilen stratejiler
bulunmaktadır. K arar destek sisteminin örgütle bütünleştirilmesinde temel olarak
kullanıcı eğitimi, tasarım ve değerlendirm e olmak üzere üç yol izlenir. Bu
bölümde bütünleşme ile gündeme gelen sorunlar, bu sorunları gidermede izlene­
cek temel stratejiler ve bütünleşmede izlenen adımlar-sistemin tasarımı- kullanıcı
eğitimi ve değerlendirme- ele alınacaktır. K arar destek sistemlerinin örgütte
uygulanması, kullanımı ve örgütle bütünleşmesi kimi sorunları beraberinde
getirmektedir. Alter bu sorunları dört grupta toplamıştır:82
Teknik Sorunlar: K arar destek sistemlerinin kapasitesi, kapsamı ve yapısı
geliştirildiği dönemin mevcut teknolojik olanaklarıyla sınırlı olmaktadır. Karar
Destek sisteminin uygulaması ve örgütle bütünleştirilmesi sırasında geçici ve
sürekli olmak üzere iki tür teknik sorunla karşılaşılmaktadır.83 Geçici sorunlar,
11 Ralph H.Jr. Spraque ve J. H. W atson, A-g.e., s. 180.
“ Steven Keen ve S. L. Alter, a-g.e-, s. 125.
D A-b-, s. 126.
114
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
yeni geliştirilen ve üzerinde düzeltme yapılan sistemin henüz her türlü hatadan
anndınlamamış olmasından kaynaklanırken, sürekli sorunlar sistemin mevcut
yapısından kaynaklanır. Sürekli sorunları olan karar destek sistemlerinin
tasarımının yeniden yapılması gerekmektedir. Alter bütünleşmeyi sağlamada
karşılaşılan teknik sorunlar arasında; gerekli değişimleri yapmada yeterli
zamanın olmaması, kimi donanımların aşın ya da yetersiz fonksiyonlarla
yüklenmiş olması ve işletilmesinin zor olmasını saymaktadır.84
Verilerden Kaynaklanan Sorunlar: K arar destek sisteminin örgütle
bütünleşmesini engelleyen sorunlardan biri de sistemde gereksinim duyulan
verilerden kaynaklanmaktadır. Gerek bilginin yapısı ve gerekse bilgiyi sağlayan­
lardan kaynaklanan bu tür sorunlar arasında; eskime-güncelliğini kaybetme;
yanlış ve noksan olma; indeksiz olma; gereksinim duyulandan az ya da fazla
olma; istenmeyen unsurlara sahip olma ve gereksinim duyulduğu anda mevcut
olmama sayılabilir..85
Kavramsal Tasarım Sorunları: Bütünleşmeyi engelleyen sorunlardan bir
başkası da sistemin kavramsal tasarımını oluştururken çalışanlar, yazılımlar ve
modellerden kaynaklanmaktadır. Çalışanlarla ilgili olarak karşılaşılan temel
sorunlar arasında; çalışanların bu sistemi öğrenmede zorlan- maları, kullanım
esnasında zorluklarla karşılaşmaları, anlamada güçlük çekmeleri, verimli
çalışamamaları ve kullanım esnasında pek çok hatalar yapmaları
bulunmaktadır.86
M odeller ve Yazılımlardan Kaynaklanan Sorunlar. Bu faktörlerden
kaynaklanan sorunlar temel olarak; sistemde yer alan modellerin mevcut
sorunları çözmede yetersiz olması, mevcut yazılımların ve modellerin değişime
uyarlanmaması, modeller ve yazılımların istenilen biçimde kullanımının olanaksız
olması gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır.
Karar destek sistemlerinin yukarıda sayılan bu sorunlardan arındırılarak
etkili bir yapıya kavuşturulması için stratejik davranmak gerekir. Alter karar
destek sistemlerinin etkili uygulanmasında izlenmesi gereken stratejileri dört grup
altında toplamıştır:87
Bunlardan birincisi; karar destek sistemi tasarımı ile ilgili - projeyi
yönetilebilir alt parçalara ayırmaktır. Bu stratejinin temel amacı işlemeyen hantal
bir proje riskini azaltmaktır. Projenin yönetilebilir alt parçalara ayrılmasında,
herbiri farklı koşullarda uygulanabilir iki yol izlenir. Bunlardan ilki; prototipler
" /U t
“ A -k , s. 127-132.
“ Ralph H.Jr. Spraque ve H. Jr. Eric D.Calson, B uilding E ffective D ecision S u p p o rt System s, Prentice-Hall,
Inc, Englewoord Cliffs, N ew Jersey, 1982, s. 151.
17 S..L. Alter, a.g.e., s.167-180.
Yönetim D estek Sistemleri
115
kullanmaktır. Büyük çaplı ve pahalı sistemler için bu stratejiyi takip etmek
oldukça uygundur. Prototipler kullanma yoluyla sistem geliştirmede temel özellik
taşıyan unsurları test etme olanağı elde edilir. İkincisi; evrimci yaklaşımı
benimsemektir. Bu yaklaşımda sistem ya aşam a aşama- tedrici-geliştirilir ya da
modüler geliştirilir. Tedrici yaklaşımda sistem başlangıçta küçük boyutlarda
tasarlanır ve kullanıcının isteklerine göre değişikliklere gidilir. Modüler
yaklaşımda ise, sistem bazı koşullarda çalışmak üzere küçük ve parçalar halinde
geliştirilir. Bu parçalar ayrı ayrı test edilerek düzeltmelere gidilir. Üçüncü
yaklaşımda ise ad hoc analizlerde gereksinim duyulan ihtiyaçları karşılamak
üzere, veritabanlan ve modeller geliştirmede, düzeltmede ve elden çıkarmada
kullanılacak bir dizi araçlar-tools-geliştirmektir. Bu yaklaşımın en olumsuz yanı
çok nadiren kullanılacak verilerin bakımlarının çok maliyet getirmesidir.
KDS'nin örgütle bütünleşmesinde yaşanan sorunları ortadan kaldırmada
izlenecek ikinci strateji, çözümleri basit tutmaktır. Bu yolla kullanıcıların sistem
tasarımına katılımım sağlamak ve yöneticilerin desteğini almak kolaylaşmaktadır.
Basitliği sağlamada ise yalın olma ve karmaşıklığı gizleme gibi iki farklı yol
izlenebilir. Karmaşık yapılı veritabanı ve modellere sahip bir sistemi teknik
olmayan personelin kullanımında güçlükler çıkardığı göz önüne alınarak,
sistemin olabildiğince basit yapıh olmasına gayret edilir. Ancak örgütlerin
yönetiminde karşılaşılan pek çok sorun oldukça karmaşık yapıya sahiptir. Bu tür
sorunların çözümünde sistemi ve unsurlarım basit tutmak gerçeklerin ortaya
çıkarılmasında ve sorunların çözümünde etkinsizliğe neden olabilmektedir.
Sistemlerin tasarımında basitliği sağlama da izlenecek yollardan biri de bu
sistemin karmaşık yapılarını gizlemektir. Bu stratejide prosedürleri kullanarak
kullanıcıların sorularım yanıtlayan "kara kutu"lar kullanıcıya sunulmaz. K ara
kutuların uzman olmayan kullanıcılar tarafından kullanılması, sistemde yer alan
modellerin ve bunlarla ilgili varsayımların yanlış anlaşılmasına neden olarak
yanlış kullanımları sonucunu doğuracaktır.
Üçüncü strateji; sistemin kullanıcıları ve yöneticilerden tatmin edici bir
destek sağlamaktır. Bu genel başlık altında, sistemlerin etkili olarak uygulan­
masına katkıda bulunan dört farklı strateji bulunmaktadır.88 Bunlar sırasıyla;
sistemin tasarımı çalışmalarına kullanıcıların katılımlarını sağlamak; yönetimden
destek almak, herkesin onayım almak ve sistemin elden çıkarılmasıdır. Kullanıcı
desteği, sistemin kullanımında gereksinim duyulan verilerin elde edilmesinden,
sistem tasarımına aktif olarak katılmaya kadar uzanan kullanıcı yardımını ifade
etmektedir. Kullanıcıların bu destekleriyle nihai sistemde yanlış anlaşılmalardan
kaynaklanan hata olasılıklarını azaltmaları beklenmektedir. Ancak çok sayıda
kullanıcının olması durumunda tüm bunların desteğini elde etmek üzere
“ S..L. Alter, aug.e., s. 173-176.
116
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
katılım larını sağlamak zor olmaktadır. Kullanıcıların onayını almak, onların
bizzat aktif olarak katılımları yerine, onaylarına yer verme ilkesine dayalı bir
stratejidir. Ancak kimi zaman kullanıcıların onayım almak oldukça zor
olmaktadır. Yönetimden sağlanacak destek projenin devamım sağlamak için fon
elde etmek şeklinde olur. Ancak yönetimden gelen destek, kimi zaman yanlış
kullanım neticesinde kullanıcılar tarafından paylaşılması güç olmaktadır.
KDS'ni uygulama sorunlarım gidermede izlenebilecek dördüncü strateji
ise, kullanıcı ihtiyaçlarım karşılama ve sistemi kurumsallaştırmaktır.89 Bu genel
başlık altmda, kullanıcı eğitim programlan oluşturmak; sistemin kullanımında
sürekli destek sağlamak; zorunlu kullanımda ısrar etmek; gönüllü kullanıma izin
vermek ve sistemi kullanıcıların yeteneklerine göre uyarlamaya gitmektir. Eğitim
programlan düzenlemede temel amaç kullanıcıları sisteme yaklaştırmaktır. Bu
programlar aracılığı ile sistemin yetenekleri, özellikleri aktarılır ve kullanıcının
karşılaştığı sorunlar, bu sistemler yardımıyla nasıl çözüleceğine ışık tutulur.
Ancak çoğu zaman gereksinim duyulan eğitimin türünü ve yoğunluğunu tespit
etmek zor olmaktadır. Karar destek sistemleri çoğunlukla sistemin varlığını
sürdürmekle görevli çalışanlar tarafından kullanılmaktadır. Bu nedenle de sistem
sürekliliğini sağlamada bunlara yönelik yapılacak sürekli yardım önem kazan­
maktadır. Gönüllü kullanıma teşvik etme stratejisinde ise sistemin kullanımda
gelecek tepkileri en aza indirgemek üzere kullanıcıların sistemi bireysel
kullanımına olanak tanımaktır. Sistemin kullanıcıların yeteneklerine göre düzen­
lemede, farklı özelliklere sahip kullanıcıların sistemi etkili kullanabilmelerine
zemin hazırlanır. Ancak uygulamada çoğunlukla sistemlerin kullanıcıların
yeteneklerine göre değil, gereksinimlere göre kurulduğu görülmektedir.
Karar destek sistemlerinin yukarıda anlatılan sorunlardan arındırılarak
örgütle bütünleşmesinde ise temel olarak, sistemin kurulması, kullanıcı eğitimi ve
değerlendirme başlıkları altmda toplanabilecek işlevlerin yerine getirilmesi
gerekir. Sistemin kurulm ası, tasarımı tamamlanan KDS'nin kullanıma hazır
hale getirilmesini ifade etmektedir. Kuruluş aşamasında sistemin teknik ve kabul
edilebilir testlerinin yapılması gerekir. Bu testlerle birlikte sistemin uygulanma­
sında olası risklerin en aza indirgenmesi hedeflenir. Kuruluş aşamasında gerek
tasarımcının ve gerek kullanıcının birlikte uyum içinde çalışması zorunludur.
Tasarımcının rolü; kuruluş aşamalarım icra etmek; kullanıcının rolü ise sistemi
karar alma-çevresi ile uyumlu hale getirmektir. Kuruluş aşamasında
altematif-paralel KDS kurma; prototipler geliştirme; deneme amacıyla ve nihai
kullanım için zorunlu kuruluşa gitme stratejilerden biri izlenebilir.90 Seçilen bu
stratejileri uygulamada ise sırasıyla veri toplama ve hazırlama; veritabanını
B A-fc, s.177-180.
90 A-k., s. 157.
Yönetim D estek Sistemleri
117
yükleme; modeller kurma; diyaloglar geliştirme; örnekler oluşturma ve demolar
yapma yoluna gidilir.91
Kullanıcı eğitimi, KDS tasarlanmaya başladığı zamandan başlar ve sistem
varhğını devam ettirdiği sürece devam eder. Eğitimin birinci aşamasında sistemle
ilgili temel kavramlara girilir; kullanıcıların katılımda bulunmaları teşvik edilir,
uygulamalarla ilgili tanımlamalara gidilir ve sistem tasarımı için planlar geliş­
tirilir. Tasarım ve geliştirme aşamasında verilen eğitimde ise gereksinim duyulan
veriler ve bunların nerelerden elde edileceği ile ilgili bilgiler aktarılır. Sistemin
kullanılması aşamasında düzenlenen eğitimle, kullanıcılara sistemi kullanarak
sorunları nasıl çözecekleri, sistemi yeni sorunlara göre nasıl düzenleyecekleri ve
sistemin özel işlevlerini nasıl kullanacakları öğretilmektedir.92 Karar destek
sistemlerinin kurulmasından uygulanmasına kadar ki tüm aşamalarda verilen
eğitimin içerikleri Tablo 13'de özetlenmiştir.93
Tablo 13: KDS'de Kullanıcı Eğitimi Aşamaları
A şam alar
V erilen D e rsle rin İçeriği
l.Hazırlık-Tem el Düzey
. KDS K avranılan
. Kullanıcı Katılımını Teşvik
. Uygulam a Planlan-Tanım lar
2. Tasanm -Geliştirme
.Veri Gereksinimleri-Kaynaklar
. İşlevler .Diyaloglar
3. Kuruluş
. İşletme
4. Kullanım
. Sorun Çözme.Uyarlama.Özel İşlevler
Bu aşamalarda kullanılacak teknikler farklılık 94 göstermektedir. Teknik
seçimi eğitimin hangi aşam ada verildiğine, kullanıcıların sayısına, yeteneklerine
ve KDS deneyimlerine bağlı olmaktadır." 95
Sistemin Değerlendirilm esi, sistemin örgütle bütünleşmesi sürecinde
önemli bir yere sahiptir. Değerlendirme; yalnızca hangi sistemin uygulanacağım
ortaya koymanın yanı sıra, örgütsel amaçlar üzerinde karar alma sürecinin
etkilerini de ölçmeye yardımcı olmaktadır. Değerlendirme işleminin, gerek
sistemin kuruluşu aşamasında (analiz, tasarım, geliştirme, test etme ve kurma)
91 A k , s.158.
92 Ralph H J r. Spraque ve H. Jr. Eric D.Calson, a-g.e., s.153.
93 A k , s.154.
94 A -k , s.153.
” A k , s. 15 6.
118
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
gerek kullanımı süresince sürekli olarak yürütülmesi gerekir.
KDS'nin
değerlendirilmesinde kullanılan ölçütler dört grupta toplanabilir. Bu ölçütler ve
ölçümü yapılan konularla ilgili bilgiler Tablo 14'de sunulmuştur.96 K arar destek
sistemlerinin değerlendirilmesinde herbiri kullandığı tekniğe göre adlandırılan
sekiz farklı metot kullanılır.97
Tablo 14: KDS Değerlendirme Ölçütleri
T em el Ö lç ü tle r
K arara ulaşm a zamam
Karar alm a maliyeti
K arar sonuçlan
K aran uygulam a maliyeti
İncelenen alternatif sayısı
İşlem Y ap m a
A lgılam a
Ü rü n
Yapılan analiz sayısı
K arara katılanlann sayısı
K arara alm ada geçen süre
Kullanılan veri m iktan
Kararın her aşam asında geçen süre
Karar alm a sürecinde kontrol
KDS'nin faydalılık derecesi
Kullanım kolaylığı
Sorunu anlam a
Kararın doğruluğunu ikna etme
Yanıt verme zamam
Elde edilebilirlilik
Geliştirme maliyeti
Bakım maliyrti
Eğitim maliyeti
Veri elde etme maliyeti
İşletim maliyeti
Olayları kavıd etme methodu sistemin uygulanmasından önce ve sonra
kullanıcıların şikayetleri-görüşlerini kayıt ederek analiz edilmesi esasına dayanır.
Olayları kaydetme metodu, yapısal bir nitelik taşımaz ve sınırlan iyi tanımlan­
mamış teknikler içerir. Bu metot sayısal ölçütlerin kullanılamadığı durumlarda
oldukça faydalıdır. Bu metodla edilen görüşler benzer sistemlerin tasarımında
tasarımcılara ve kullanıcılara önemli bir ön bilgi sağlar.
Tutum analizleri metodu ile görüşler bir sorgulama formu ile ölçülmeye
çalışılır. Görüşme yüz yüze-mülakat yapılabileceği gibi, posta yoluyla da
bireylerin görüşlerini yansıtan soru formlarının elde edilmesiyle de yapılabilir.
Soruların tasarımında ve analiz edilmesinde psikolojik ve davranış araştırmalanna yer verilmektedir. KDS'ni algılama testleri metodu ile değerlendirmede,
sosyal psikoloji uzmanlarınca geliştirilen yöntemler kullandır. Bu testlerle
* A .k ,s .l6 0 .
77
Ralph H.Jr. Spraque ve H. Jr. Eric D.Calson, a-g.e., s. 160-167.
Yönetim D estek Sistemleri
119
bireylerin davranış kahplan, tercihleri, sistemi kullanma ya da çalıştırma
biçimleri ve bu sistemle ilgili algılamalarım belirlemeye yönelik yapısal nitelikli
görüşmeler ve oyunlar kullanılır. Algılama testlerini uygulamak özel bir beceri
gerektirdiği için bu analizlerin uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılması gerekir.
Oldukça yapısal bir metot olan sıralama ve ağırlıklandırma metodu ile sistemin
sayısal değerlendirilmesi yapılır. Herşeyden önce sistem ve etkileri ile ilgili
değerlendirmeye konu olacak parametreler geliştirilir; bunlar önem derecelerine
göre sıralanır; herbiri üzerine yapılan değerlendirmeler elde edilir.98 Performans
değerlendirmeye benzeyen sistem ölçme metodu, sistemin performans ölçümleri
yoluyla etkilerini ölçmeyi hedeflemektedir. Ölçümler sorgulama, anket formu,
gözlemler ya da dokümanlardan çıkarılan sonuçlar yoluyla sistem tarafından
otomatik olarak toplanmaktadır. Ölçümlerin analizinde istatistiksel teknikler
kullanılır.
Sistem analizi: method ile yapılan değerlendirmede değerlendirmeye alınan
KDSiıin prosedürleri, bilgi akışı, verileri, personel faaliyetleri, kararlarda ve
raporlarda yer alan veriler tanımlanır. Değerlendirme, yapılan tanımların
karşılaştırılması ile yapılmaktadır. Sistem analizinde kullanılacak veri toplama
araçları arasmda; akış şemaları, örgüt şemaları, girdi-çıktı matrisleri ve karar
tabloları yer almaktadır.
Favda/malivet analizi: sistem analizi ve sistem ölçümü teknikleri ile
toplanan verileri kullanmaktadır, ancak bu tekniklerden farklı bir yapıya sahiptir.
Bu analiz parasal bir değerlendirme ortaya koyar. Genellikle KDS'nin olurluluk
incelemesinde yaygın olarak kullanılan bir analizdir. Bu method KDS'nin
uygulanmasından önce ve sonra yapılan fayda/maliyet oranlarım karşılaştırmak
suretiyle ayrıntılı bir analize olanak tanımaktadır.
Değerlendirme analizi: öncelikle sistemin ürettiği faydalar üzerinde durur.
Sistemin kullanıcının beklediği faydalan sağlaması bu analizde oldukça önem
kazanır. Bu nedenle maliyetler faydalara göre ikincil öncelik taşır. Çoğunlukla
maliyetlerin kabul edilebilir düzeyde olmasına özen gösterilir. Değerler analizi
temel olarak; KDS'den beklenen faydaların sıralanması, bu faydalara erişmek
için gerekli maksimum maliyetlerin tespit edilmesi, KDS prototipi geliştirme ve
fayda ve maliyetleri
değerlendirme aşamalarında yürütülen işlerle
gerçekleştirilir.99
Y ukanda anlatılan modellerden hangilerinin kullanılacağı temel olarak
KDS'nin incelenen konulara etkileri; değerlendirme yapan kişilerin özellikleri ve
değerlendirme yapılan çevre kriterlerine bağh olmaktadır. Bu kriterler göz önüne
A-k, s.164.
P.G.W. Keen, "Value Analysis: Justifying Decision Support Systems", M IS Q u a rte rly , Vol. 5, N o :l, March,
1981, s.1-6.
”
120
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
alınarak sayılan modellerden birinin ya da birkaçının kombinasyonunun
kullanılması değerlendirmenin başarılı olmasını sağlamaktadır. K arar destek
sisteminin örgütle bütünleşmesinde bu bölümde anlatılan üç unsur-kullanıcı
eğitimi, prototip geliştirme ve değerlendirme birbirinden bağımsız, izole edilmiş
değildir. Etkili bir entegrasyon için bunların birarada planlanması gerekir.
Nitekim sistemin örgütle bütünleşmesinde amaç sistemin başarılı olma olasılığını
artırmaktır. Bir başka anlatımla; uygulamada sistemi riske atan faktörleıien aza
indirgemektir.
Karar destek sisteminin örgütle bütünleşmesinde risk unsuru olarak; isteksiz
kullanıcıların olması, çok sayıda kullanıcı olması ya da hiç kullanıcı olmaması,
kullanım amacım belirlemeden yoksun olma, gerek kullanıcı gerek yönetim
desteğinden yoksun olma, KDS konusunda deneyimsiz olma, teknik sorunlarla
karşılaşma ve aşın maliyetlere katlanma gibi faktörler sayılabilir.100 Tüm bu
faktörlerle ilgili riskleri en aza indirgemede bu bölümde anlatılan kapsamlı bir
eğitimin, prototip geliştirmenin ve etkili bir değerlendirmenin önemi büyüktür.
4. YÖNETİCİ DESTEK SİSTEMLERİ
Yönetici destek sistemlerini (YÖDS) geliştirme fikri, yöneticileri
bilgisayarlar konusunda üst düzeyde bilgilendirmek yerine; bilgisayarlan
yönetimle ilgili bilgilerle donatarak yönetsel zekaya kavuşturmak düşüncesinden
doğmuştur. Son yıllarda yazılım alanındaki gelişmeler ve bilgisayar okur
yazarlığındaki artış, çok sayıda üst yöneticinin bilgisayarlı modellemeyi değerli
bir araç olarak görmelerini sağlamıştır.
Tanım olarak YÖDS, iletişim, ofis otomasyonu ve analizler yapma olanağı
tanıyarak üst düzey yöneticilerin yalnızca bilgi ihtiyaçlarım gidermekle kalmayıp,
karar sürecine destek sağlayan daha kapsamlı bir sistemdir.101 K aba bir sınıflan­
dırma yapıldığında YÖDS'nin ofis destek hizmetleri, planlama ve kontrol süreç­
lerini iyileştirme, akıllı modeller geliştirme gibi üç yönetsel amacı gerçekleştir­
mesi beklenir.102 Bu amaçlar aynı zamanda sistemin alt elemanlarını olûşturmaktadır.
Ofis Destek Hizmetleri; bilgi teknolojisinin sağladığı olanaklar yardımıyla
örgütte yürütülen günlük işlerde verimliliğin yükseltilmesini sağlar. Bu hizmetler
içinde elektronik posta ile haberleşme ve kelime işlem gibi iletişim temelli
100 Ralph H.Jr. Spraque ve H. Jr. Eric D.Calson, a-g.e., s. 173.
101 Efiaim Turban, a-g.e., s.424.
102 John F. Rockart ve David W .De Long, E xecutive S u p p o rt S ystem s:T he E m erg en ce o f T o p M an ag am en t
C o m p u te r Use, Business Irwin, Homewood, Illinois, 60430, 1988, s.41-42.
Yönetim D estek Sistemleri
121
uygulamalar; elektronik tablolama ve istatistiki programlamadan oluşan veri ve
bilgi analizi; elektronik takvim ve borç ve alacakların izlenmesine olanak
tanıyan düzenleme araçları bulunmaktadır.
Ö rgütün Planlam a ve K ontrol Süreçlerini iyileştirm e: Yönetici destek
sistemlerinden beklenen en önemli yarar, planlama ve kontrol süreçlerinin
yeniden yapılandırılarak etkinliğin sağlanmasıdır. Uygulamada YÖDS'nin
planlama ve kontrol süreçleriyle ilgili şu alanlarda destek sağladığı görülmek­
tedir:103 Örgütün genelinde ve bölümleri düzeyinde var olan raporlama
hizmetlerini iyileştirme; yönetimle ilgili raporlama sisteminin kritik faktörler göz
önüne alınarak yeniden düzenleme; planlama ve tahminleme süreçlerinde gerekli
değişikliklerin yapılması; bilgi ve veri bankalarım kullanarak ad hoc analizler
yapma olanağı elde etme; kişisel iletişim sağlama olanaklarım genişletmek
suretiyle, yöneticilerin örgütün önemli konularıyla daha fazla ilgilenmesine
olanak tanıma; proje tipi örgütlenmeye giden kuruluşlarda program yönetiminde
etkinlik sağlamak.
Yönetici destek sistemlerim planlama ve kontrol süreçlerini iyileştirmek
amacıyla yaygın olarak kullanan örgüt yöneticileri, sistemin kendilerini şu
konularda düzenlemeler yapmaya zorladığım belirtmişlerdir:104 Bilgi ihtiyacını
belirlerken örgüt için önemli olan konulan dikkate almak; yönetim planlama ve
kontrol süreçlerini yemden düzenlerken geçmişten çok geleceği göz önüne almak;
raporlama sürecim revize etme işlemini dinamik hale getirmek; işlevsel
koordinasyonu genişletmek; örgütün veri yönetimini etkinleştirme.
Akıllı M odeller Geliştirm e: Akıllı model terimi kavram olarak, herhangi
bir kişinin belirli bir alanda sahip olduğu anlayışı tanımlayan bilişsel yapısıdır.105
Akıllı model, bir anlamda yöneticiye zihinsel aktivitelerinde kavramsal bir
çerçeve sunmaktadır. İşte yönetici destek sistemlerinin yöneticilere böyle bir araç
sağlamak suretiyle etkinliğini artırması beklenmektedir. Ancak YÖDS'nin
yöneticinin algılamasını nasıl desteklediği pek açık değildir.
YÖDS'ne sahip örgüt yöneticileri bilgi teknolojileri kullanımının; örgüt dışı
veri kaynaklarına erişimi kolaylaştırma, çok sayıda veri kaynaklarından elde
edilen verileri bir arada toplayabilme, verileri daha anlandı biçimlerde sunabilme,
model kurma ve analizler yapma yeteneklerim geliştirme, işlerle ilgili olarak
ortaya çıkan varsayımları test etme olanağı elde etme gibi avantajlar sağladığım
belirtmektedir. YÖDS'lerinin yaygın kullanılmasını engelleyen en önemli neden
sistemin uygulanmasının yeterince anlaşılamamış olmasıdır. Sistemin başarıyla
m
Daha fazla bilgi için bkz. a.g.e., s.95-120.
I<M John F. R ockart ve David W .De Long, a.g.e., s.121.
103 John M. Carroll, "Satisfaction Conditions for M ental Models", C o n te m p o ra ry Psychology, Vol.30.,
No.9,1985, s.693.
122
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
uygulanmasına temel olan sekiz faktör bulunmaktadır. Bunlar; sistemin
oluşturulmasından ve uygulanmasından sorumlu bir yöneticinin bulunması,
sistemin işletiminden sorumlu bir kullanıcının tayin edilmesi, iş alanı ile ilgili
bilginin yanı sıra, teknik konulara hakim bilgi sistemi personelinin bulunması
uygun teknolojinin (donanım ve yazılımlar) seçimi, iç ve dış kaynaklardan
güvenilir verilere erişimde etkin veri yönetimi, sistemin örgüt hedefleriyle uyumu,
örgüt içi ve dışından gelecek tepkilerin yönetimidir.
YÖDS'den önce geliştirilen yönetim bilgi sistemleri (YBS) yöneticinin
bilgilere daha çabuk ve yönetsel raporlara doğrudan erişimini sağlayarak
yalnızca bilgi ihtiyaçlarım gidermektedir. Bu nedenle YBS yöneticiye bugün
örgütün ne durumda olduğunu gösterirken gelecekte nasıl olabileceği konusunda
yeterince yardımcı olmaz. Sistemden elde ettiği bilgilere göre örgütün gelecekte
nasıl bir değişime uğrayacağım yöneticinin sorumluluğuna bırakır. Dolayısıyla
YBS yöneticiye akıl vermez, yalnızca bilgi verir.
Yöneticilerin bilgi ihtiyaçlarım karşılamaya ilaveten planlama, analiz
yapma,ve iletişim ihtiyaçlarım gideren yönetici destek sistemleri aslında yönetim
bilgi sistemlerine KDS'lerinin unsurlarının (modelleme ve sorgulama) katılma­
sıyla tasarlanmıştır. Bu nedenle yönetici destek sistemi, yönetim bilgi sistemini
içine almakta ve kendisi de büyük ölçüde karar destek sisteminin bir alt elemanı
olmaktadır. Rocart ,Treacy,S.Morton, Levinson ve Keen YÖDS'ni veri temelli
KDS’nin bir uzantısı olarak görmektedirler.106 Bu iki sistemi birbirinden ayıran
temel farklılıklar şöyle sıralanabilir:
' - KDS spesifik olarak belirlenmiş belirli bir karar sorununa çözüm getirmek
üzere, tek bir karar ahcı ya da alıcılar için geliştirilirken, YÖDS üst düzey
yöneticilerine destek sunmayı hedefler.
- KDS model ağırlıklı ve veri yoğun bir yapıdadır; YÖDS'de ise bilgi temeli
daha ağırlıkhdır.
- KDS'de yer alan kararlar tekrar eden bir niteliğe sahiptir. YÖDS'de ise
istisnai durumlar için kararlar alma söz konusu olabilmektedir.
- Sunduğu bilgi YÖDS ile birlikte aynı olmakla beraber KDS daha çok alt
düzeylerdeki uzmanlar için uygundur.
5. YAPAY ZEKA VE UZMAN SİSTEM LER
Uzman sistemler (US), bilgi sistemleri terminolojisine en son katılan terimler
arasmda yer almaktadır. Aynı karar destek sistemleri gibi uzman sistemler de,
yöneticilere sorun çözme ve etkili kararlar almada yardımcı olan bilgisayar
105 John F. Rockaıt ve David W.De Long, a.g.e.,.s.l6.
Yönetim D estek Sistemleri
123
destekli sistemlerdir. Ancak uzman sistemler bu desteği diğer sistemlerden farklı
olarak yerine getirmektedirler. Uzman sistem, kendine sorulan sorulara yanıtlar
verebilen, açıklamalar talep eden, önerilerde bulunan ve etkili kararlar almaya
yardımcı olan bilgisayara dayalı bir sistemdir.
Yöneticiler oldukça karmaşık sorunlarla karşılaşıp, karar verme durumların­
da olduklarında genellikle bu sorun ile ilgili konularda uzmanlaşmış kişilere baş
vururlar. Uzmanlar belirli bir konuda derinliğine bilgi sahibi oldukları için
soruna çok daha geniş bir perspektifden bakabilmekte ve dolayısıyla çok daha
fazla çözüm önerileri geliştirebilmektedirler. Ancak sorunların karmaşıklık
derecesi arttıkça ve yapısal olmayan sorunlar gündeme geldikçe uzmanlardan
yaralanmanın maliyeti de yükselmektedir. îşte örgütlerin bilgisayarlardan
karşılaştıkları sorunlara çözümler getirmede bir çeşit uzman gibi yararlanabilme­
lerini sağlama düşüncesi, uzman sistemlerin geliştirilmesine temel olmuştur. Bu
gün sağlık hizmetlerinden endüstriyel sorunların çözümüne kadar pek çok alanda
geliştirilmiş uzman sistemlere rastlamaktayız.
Uzman sistemler ilk defa geliştirildikleri dönemde (1960 'lı yılların ortalan)
yapay zekanın (Artificial Intelhgent) bir uygulama alanı olarak görülmüştü.
Yapay zekanın değişik tanım lan yapılmaktadır. Kimilerine göre yapay zeka
(YZ), insanın yerini alacak olan elektro-mekanik otomatlar imal etme vizyonu
yaratmaktadır. Kimileri ise, bu görüşe karşı çıkarak, bilgisayarların hiçbir zaman
insan gibi yaratıcı, duygu yoğun olamayacağım söylemektedirler. Ancak günü­
müzde bilgisayarlar nesneleri kavrama, kaldırma, istenilen yere yerleştirme gibi
işlemleri yapabilmekteler. Belirli uzmanlık alanı ile ilgili olarak istenilen işlemleri
aynı insan beyni gibi yapabilmektedirler. Yapay zeka araştırmacıları gün
geçtikçe bilgisayarların yeni alanlara girmesine katkıda bulunmaktadır.
Yapay zeka ile ilgili çalışmalar, 1960'h yıllardan bu yana sürdürülmesine
rağmen bu alanda en hızlı gelişme, hız ve kapasiteleri oldukça yüksek bilgisayar­
ların üretilmeye başlandığı 1980lerden sonra olmuştur. Zira yapay zeka
uygulamaları gerek, kapasite ve gerek hız bakımından yüksek performanslı
donanımları gerektirmekteydi.
Yapay zeka ile ilgili olarak yapılan çalışmaları; bilgi temelli uzman
sistemler, doğal diller, insanın duyu organı işlevlerinin similasyonu ve robotlar
olmak üzere dört başlık altmda toplayabiliriz. Günümüzde uzman sistemler bilgi
sistemleri içinde ayrı bir yere sahiptir.
Tanım olarak US, belirli bir konuda uzmanlaşmış kişilerin o konu ile ilgili
bilgisayara aktarılan bilgilerini kullanarak sorunlara çözüm getiren sistemdir.107
Tanımdan da anlaşıldığı gibi US 'bilgi temelli sistemlerdir. Gelişmiş bir uzman
sistem, bilgi elde etme aracı (bir uzman ya da bilgi mühendisi), bilgi tem eli, veri
m Efraim Turban,
a.g.e., s.424.
124
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
temeli, çıkarımlar yapan araç, çalışma hafizası, kullanıcı arabirimi, açıklayıcı
sistem ve bilgileri arındıran sistemlerden oluşan elemanlara sahiptir:108
Bilgi elde etme aracı, bilgi mühendisi konuyla ilgili uzmanların işbirliği ile
bilgi temeli inşa eder. Çok çeşitli görüşme teknikleri konusunda yetiştirilmiş
bulunan bilgi mühendisleri, uzmanlık bilgilerini bilgi tabam yaratmak üzere
gerçeklik bilgilerine (factual knowledge) çevirirler. V eritabanı; gerçekliklerin
alan, kayıt ve dosya olarak bir havuzda tutulması ile oluşturulurken, bu yapısı ile
içerdiği elemanlar arasındaki statik ilişkileri göstermektedir. Bilgi tabanında;
çözüm bekleyen sorunların tanımlan,bu sorunların olası çözümleri, gerçekler ve
kurallar yardımıyla bu çözümlerin nasıl iyileştirileceği yer alır. Bilgi tabam
kullanıcıya çözümler üretirken örgütün veri tabam ile etkileşim içinde bulunur.
Bilgi tabam kullanım sırasında edinilen deneyimlerin aktanlmasıyla, giderek
zenginleşir.
Ç ıkarım lar yapan araç; uzman sistemlerin çekirdeğini oluşturmaktadır.
Bu araç, bilgi tabanında yer alan gerçekler ve kuralların sorunlara uygulanmasını
sağlar. Çıkarımlar yapan araç, bir uzman sisteme usa vurma yetisi kazandırmak­
tadır. Sezgisel bir sürece sahip olan uzman sisteminin kullanıcı a ra birimi
elemanı, kullanıcı ve uzman sistem arasmda etkileşimi sağlamaktadır. Bu birim
kullanıcının bir sorunu ya da amacı tanımlamasına yardımcı olur.
Günümüzde pek çok alanda uzman sistemlerden yararlanılmaktadır. Örnek
olarak; tıp alanında tanıların yapılması, madencilikte çeşitli madenlerin çıkartıl­
ması işlemlerini yürütme ve karmaşık iş dünyasında borç ve alacakların yönetimi,
stratejik planlama, vergi konularının takip edilmesi, hata tespiti ve örgüt içinde
çeşitli alanlarda denetimlerin yapılması verilebilir.
Uzman sistemlerin kullanıcılara; çıktılarda ve verimlilikte artış, hata yapma
olasılığım azaltmak suretiyle kalitede iyileşme, bekleme zamanlarında önemli
ölçüde düşüş, kıt olan uzmanlık bilgilerini elde etme, kritik görevli personele
bağımlılığı azaltma, üretim ve hizmetlerde esneklik sağlama, güvenirlilikte artış,
hızlı yanıtlar verebilme, değişik uzmanların görüşlerini bütünleştirme, eksik bilgi
ve belirsizlik ortamında çalışma firsatı sağlama, karmaşık sorunları çözebilme
yeteneği kazandırma ve bilgileri uluslararası sınırlan aşarak çeşitli coğrafik
alanlara gönderme firsatı gibi olanaklar sağlamaktadır.109 Uzman sistemler
herhangi bir sorunla ilgili uzmanlık bilgisi ve durumu gerektiren işleri icra eden
kullanıcılan destekler. Sistem genel olarak şu özelliklere sahiptir:110
- Belli bir özellik gösteren sorunlan çözmede kullanıcılan destekler.
Genellikle kullanıcı sisteme bir sorunun tanısını koymak üzere danışır.
™ A -b .,, s.431.
105 A-k-, s.438.
110 A.J.M. Beulens ve J.A.E. Van Nunen, a.g.e., s.425.
Yönetim Destek Sistemleri
125
- Sistem sorun alanı ile ilgili bilgi tabam, gerçekler ve karar kurallarında yer
alan bilgileri kullanır.
- Sistem matematiksel modellerden çok,
dayalı olarak geliştirilir.
sezgisel (heuristic) modellere
- Sistemde mantıksal analizler yoluyla sorunları çözen bir çıkarım
mekanizması (Inference engine) bulunur.
- Sistemde sınırları belirlenmiş bir sorun alanı ile ilgili bilgi temeli yer alır.
- Sistem uzman shell ve tools'lan yardımıyla kurulur.
- Sistem karar destek sistemi gibi sorun çözme üzerinde durur, herhangi bir
sorunun nasıl çözüleceğini açıklama yeteneğine sahiptir.
- Bu sistemler çoğunlukla karmaşık yapılı kullanıcı arabirimine sahip
oldukları için kullanım kolaylığına sahiptirler.
Her kuruluş uzman sistem gereksinimi duyacak özelliklere sahip
olmayabilir. Nitekim kuruluşun üstlendiği görevler uzman sistemler kullanmak
için uygun olmayabilir ya da böyle bir sistem için oldukça fazla maliyete
katlanmak gerekebilir. Bu nedenle üst düzey yöneticiler, uzman sistemler
kurmaya kalkışmadan önce hangi tür kararlar için uzman sistemler geliştirmenin
uygun olacağım bilmek durumundadırlar. Aşağıda verilen kriterler bu amaca
hizmet etmektedir.111
1. Sistemi kullanacakların sayısı
2. Karaim niteliği,karmaşıklık düzeyi
3.K arar mantığının sırasal kurallar olarak aktanlabilme düzeyi
4.Uygulamaların tavsiyeler üretme, sınıflama, tam koyma, yorumlama,
açıklama, alternatifler arasından seçim yapma, durum değerlendirme ya da
geleceğe yönelik tahminlerde bulunma gereksinimi.
Uzman sistemlerin geleceği oldukça parlak gözükmektedir. Halihazırda
günümüz bilgisayarları sınırlı da olsa insana özgü bazı duyu işlemlerini -usa
vurma gibi- yapabilmektedir. Donanım alanındaki gelişmeler bilgisayarlara kısa
bir süre sonra, bu niteliklere ilaveten görme, dokunma, duyma ve konuşma gibi
duyulan işleyebilme özelliği kazandırabilecektir. Bu niteliklere sahip olan bilgi­
sayarların bulunduğu ortamlarda yaratılacak uzman sistemler, uzmanların
yaptıklan iş performansı düzeyininde üstünde bir performans artışı
sağlayabilecektir.
Uygulamada pek çok alanda uzman sistemler ve bilgi temelleri geliştiril­
miştir. Ancak henüz ticarileştirilmiş uzman sistem shell'leri yaygınlaşmadığı için
1,1 W.D. Long, a-g.e., s.73-74.
126
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
bu sistemlerin istenilen alanlara girmesi gerçekleşememiştir. Uzman sistem
geliştirmede temel olarak şu sorunlarla yüz yüze gelinmektedir:112
- Bilgi edinme güçlüğü
- Gelişmiş özellikleri olan bilgisayarlara gereksinim
- YBS, KDS gibi diğer sistemlerde yer alan veritabanlanna erişim güçlüğü
- Genel amaçlı bilgisayarlarda uzman sistem
olması.
araçlarının (tools) sınırlı
B. Y Ö N E T İM İŞ L E V L E R İ V E Y Ö N E T İM D E ST E K SİS T E M L E R İ
Yöneticinin temel görevi, örgüt amaçlarına ulaşmak için uygun örgütsel
ortamı yaratmaktır. Bu amacı gerçekleştirirken yönetici görevlendirilecek
personeli seçer, eğitir, iş ve görev ilişkilerini örgütler, örgütte yürütülen tüm
faaliyetleri planlar, yönetir ve kontrol eder. Burada sayılan işlevlerin tamamı
örgütlerde evrensel olarak kabul edilen temel yönetim işlevlerini oluşturur. 21.
yüzyıla girme eşiğinde bulunduğumuz bugüne kadar yönetim yazarları, değişik
sayı ve çeşitte yönetim fonksiyonlarından söz etmişlerdir.113 Bugün bu işlevler
arasmda planlama, örgütleme yöneltme, eşgüdüm, kontrol, motivasyon, karar
alma ve kontrol sayılmaktadır. Tüm bu işlevler uygulamada birbirinden kesin
çizgilerle ayrılamaz. Her bir işlev, bir diğerini etkilemekte ve bunların hepsi
birarada örgütün yönetim yapışım oluşturmaktadır.114 Yönetici öncelikle amaçlan
tespit eder; bu amaçlara ulaşmak için mevcut olanaklan ve alternatifleri belirler;
bunlardan uygun olanlarım seçer; bunların uygulanmasını sağlar; bu
uygulamaların önceden tespit edilen standartlara göre kontrolünü, başan
dağerlendirilmesini sağlar ve buradan edinilen bilgiler ışığında düzeltici kararlar
alır. Tüm bu adımlarda yapılan işlemlerdeki süreklilik, geribildirim-yeni bilgi ile
besleme yoluyla sağlanır.
Yönetim sürecinde söz edilen bu beslenmeyi, örgütte kurulacak olan yönetim
destek sistemleri etkili olarak sağlar. Ancak yönetim destek sistemlerinin
kendisinden beklenen etkililiği sağlayabilmesi her şeyden önce örgütün mevcut
yönetim sisteminin iyi düzenlenmiş olmasına bağlıdır. Bu amaçla örgütün
planlama örgütleme, yöneltme, eşgüdüm, karar alma ve kontrolden oluşan
' “ A-fe, s.426.
IU H. C. O'Donnell Koontz, P rinciples o f M a n ag em en t: A n A nalysis o f M a n ag eria l F unctions, McGraw-Hill
Comp. Inc, NY, 1972. Yönetimin temel işlevleri, ilk defa Henry Fayol tarafından ortaya konulmuştur. Fayol
yönetimin evrensel olduğunu ve yöneticilerin uygulam ak zorunda olduğu işlevlerin aynı olduğundan sözetmiştir.
Fayol'un çalışmaları, m odem yönetim teorisinin temel ilkelerinin belirlenmesinde önemli rol oynamıştır.
114 Robert G. M urdick ve Joel Ross, In fo rm a tio n System s fo r M o d e m M anagem ent, Prentice-Hall, New
Jersey, 1971.
Yönetim D estek Sistemleri
127
işlevlerinin, bilgi teknolojileri ile desteklenmiş bir yönetim destek sistemlerinin
gerektirdiği yapıya göre düzenlenmesi şarttır. Birbirleriyle bu derece ilişki içinde
olan yönetim işlevleri ve yönetim destek sistemleri ancak bu düzenlemelerle uyum
içinde etkili sonuçlar üretir.
Bilgi teknolojileriyle desteklenen yönetim destek sistemlerinin örgütleri ve
yönetimi nasıl etkilediği konusu dördüncü bölümde ele alınacaktır. Burada temel
yönetim işlevlerinden planlama, kontrol ve karar alma ile yönetim destek
sistemleri arasmda ilişki incelenecektir. Yönetimin - eşgüdüm, yöneltme,
bütçeleme, personel ve motivasyon - gibi diğer işlevleri ile yönetim destek
sistemleriyle olan ilişkilerine girilmeyecektir. Zira burada, planlama ve karar
alma işlevini etkili olarak sürdürmeye destek sağlayacak bir sistemin
kurulmasının, bu sayılan işlevlerde de doğrudan olumlu sonuçlar doğuracağı
görüşü benimsenmektedir.
1. PLANLAMA İŞLEVİ VE YÖNETİM DESTEK SİSTEMLERİ
Bilindiği gibi planlama; örgütte ne yapılacağına, kimin yapacağına, ne
zaman yapacağına ve nasıl yapacağına ilişkin kararların önceden belirlenmesidir.
115 Planlama gelecekte bulunmak istenilen durumla içinde bulunulan durum
arasmda bir köprü vazifesi gördüğü için önemlidir. Yönetici planlama işlevini
yerine getirirken temel olarak; hedef ve amaçlan ortaya koyar, alternatifleri tespit
eder, var olan politikalar, programlar ve yöntemler arasından en uygunun
seçimini yapar.
Küreselleşmenin yaşandığı ve hızlı bir değişimin olduğu günümüzde
planlama işlevinin önemini artıran nedenler arasmda şunlar sayılabilir; boyutları
ve iş hacimleri büyüyen örgütlerin giderek karmaşık yapılara dönüşmeleri,
rekabetin artması ve çevresel koşulların hızla değişmesi sonucu belirsizliklerin
doğması. Karmaşık yapılarla başedebilmek, rekabette üstün olabilmek ve
belirsizlikleri yönetebilmek için bilgi teknolojileriyle desteklenen bilgi sistemleri
yardımıyla duruma göre fonksiyonel, taktik ve stratejik planlamaların yapılması
kaçınılmaz olmaktadır. Bu tür planların yapılması için her şeyden önce örgüt içi,
çevre ve rekabetle ilgili doğru, güvenilir, yeterli ve güncel veri ve bilgilere
gereksinim duyulur.116
Çevreye ilişkin bilgiler arasmda politik gelişmeler kamu yönetiminin
durumu, demografik ve sosyal gelişmeler, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle
üretim faktörlerine ilişkin durumlar yer alır. Rekabetle ilgili olarak; rakiplerin
113 H. C. O'Donnell Koontz, M an ag em en t: A B ook o f R eadings; McGraw, Hill Comp., 1968.
1,8 Örgüt içi çevre ve rekabetle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. D.Ronal Daniel "Manegement Information Crisis",
H a rv a rd B usiness Review, Vol 3 ?, N o 5, Sept-Oct 1961.
\
128
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
durumunu gösteren bilgiler, örgütün içinde bulunduğu endüstri koluna ilişkin
bilgiler ve örgütün kendi ürünlerine olan taleple ilgili bilgiler önem
kazanmaktadır. Örgütün her düzeyinde gerçekleştirilen planlan etkileyen örgüt
içi bilgiler arasmda ise satış ve maliyetlere ilişkin finansal bilgiler; yapılan işler
ve çalışanlara ilişkin sayısal olmayan bilgiler ve örgütün verimlilik düzeyi ve
işgücü kaynaklarının sayısal büyüklüğü gibi veriler bulunmaktadır. Planlama
sürecinde gereksinim duyulan tüm bu bilgileri, yönetim destek sistemleri içinde
yer alan bilgi sistemleri farklı şekillerde sağlar. Gerek çevresel koşullarla, gerek
rekabet ve örgüt içi durumlarla ilgili doğru, güvenilir, yeterli ve güncel bilgilere
erişmede örgütün her düzeyindeki bilgi ihtiyacım karşılamak üzere, geliştirilen
yönetim bilgi sistemlerinin ve bu sistemleri örgüt dışı veritabanlanyla etkileşime
geçerek sürekli destekleyen örgüt dışı bağlantılarının, önemi büyüktür.
Yönetim bilgi sistemleri görüldüğü gibi, planlama işlevinde desteğim daha
çok gerekli veri ve bilgileri hızlı ve etkili olarak sunmakla sağlamaktadır. Ancak
planlama işlevinde yalnızca gereksinilen bilgilere sahip olmak yetmez, bu
bilgilerin değerlendirilerek alternatif karar durumlarının etkili olarak değerlen­
dirilmesi de önemlidir. Bu açıdan destek sağlayacak sistem ise karar destek
sistemleri ve kimi uzmanlık bilgisi gerektiren durumlara özgü geliştirilen uzman
sistemlerdir. Planlama işlevinde ilgi alanı, geleceğe yönelik özellik taşıdığı için bu
işlevin yerine getirilmesinde gereksinim duyulan bilgilerin edinilmesinde, karar
destek sistemleri içinde yer alan tahminleme ve similasyon modellerinin katkısı
büyüktür. Bu ve benzer modeller yardımıyla planlama bilgileri uzun vadeli olarak
genel eğilimleri ortaya koyar.
İletişim ve bilgisayar alanındaki gelişmelere paralel olarak bilgi teknoloji­
lerinin planlama sürecini desteklemede kullanımı giderek artmaktadır. Planlama
işlevine bilgisayar desteği, sorunların çözümünde karar alma esnasında sahip
olunan kanaatler- yargılar ve analizler arasmda bir dengenin sağlanmasında
görülür. Bu tür destek karar almada örgütsel etkililiği amaçlayan online karar
destek sistemleri tarafından sağlamaktadır. K arar almada etkililiği artırmayı
amaçlamak üzere geliştirilen KDS'ne uygulama örneği olarak; fiyatlama,
tutundurma ve satış gücü kararlan ile ilgili değerlendirmelere olanak sağlayan BRANDAID - pazarlama planlama karar destek sistemi verilebilir.
Planlama ve karar almada temel gereksinim, karar almaya katılan farklı
perspektif ve önceliklere sahip grup üyelerinin ya da gruplarının faaliyetlerini
koordine etmektir. Bilgi sistemlerinin sunduğu geleneksel destek, veri işleme
sistemleri yoluyla verilerin toplanması ve işlenmesi ile bilgilere dönüştürülmpsi
ve yönetim bilgi sistemleri aracılığı ile de bu bilgilerin amaca göre işlenerek
raporlar haline getirilmesi olarak ortaya çıkmıştır. Daha sonralan ilgi alanı karar
alma süreçlerine spesifik bir destek sunmak üzere yönetim bilgi sistemleri üzerine
Yönetim D estek Sistemleri
129
kurulan karar destek sistemleri üzerine kaymıştır. Bu kez de örgütün çeşitli
işlevlerine ve bölümlerine yönelik olarak geliştirilen karar destek sistemleri
arasındaki çalışmayı yönetmek ve işbirliğini sağlamak için dağıtık (distributed)
karar alma araçları geliştirme zorunluğu doğmuştur.117 Bugün karar almayı yerel
noktalara taşıma olanağı veren dağıtık sistemler, sağladıkları esneklik ve diğer
avantajları nedeniyle pek çok örgütün tercih ettiği bilgi sistemleri tasarım modeli
olarak görülmektedir.
2. KONTROL İŞLEVİ VE YÖNETİM DESTEK SİSTEMLERİ
Yönetici, kontrol işlevi ile örgüt amaçlannın ve planlarının ne derece
gerçekleştirildiğini ortaya koyar ve ortaya çıkan sapmaları düzeltici eylemlerde
bulunur. Kontrol süreci, standartların tespit edilmesi, bunlara göre başarının
ölçülmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılması aşamalarından oluşmaktadır.
Planlama bilgilerinden farklı niteliğe sahip olan kontrol işlevinin, bilgileri
oldukça ayrıntılıdır; kısa vadelidir ve geçmişe aittir. Bu niteliklere sahip kontrol
bilgisini sağlamada, verilerin işlenerek bilgilere dönüştürülmesinde ve bunların
uygun ortamlarda saklayarak ^gereksinim duyulduğu anda kolay erişimini
sağlayan veri işleme sistemi; bu bilgileri amaca göre özetleyip raporlara
dönüştüren yönetim bilgi sistemleri ve kontrol standartlarının etkili olarak
belirlenmesinde ve ortaya çıkan sonuçlarla standart değerleri karşılaştırmak
suretiyle sapmaları belirleyerek gerekli düzeltmelerin zamanında ve etkili
yapılmasını sağlayan k a ra r destek sistemleri önemli avantajlar sağlar.
Bu sistemler her şeyden önce örgüt içinde veri ve bilgilerin toplanması,
işlenmesi, analiz edilmesi ve kararların alınmasında entegrasyon ve uyumluluk
sağlayarak, planlama ve kontrol işlevlerinin de uyumluluk içinde yapılmasına
zemin hazırlarlar. Diğer taraftan bu sistemler, planlama ve kontrol sürecinde
gereksinim duyulan bilgileri sağlayarak yönetim işlevlerinin etkililiğini artırıcı rol
oynamaktadırlar.
Örgütün kontrol işlevini sahip olduğu yönetim destek sistemleri içinde
kendiliğinden etkili biçimde gerçekleştirme olanağı bulunması, çalışmanın
dördüncü bölümünde detaylı sözedilecek olan kontrol-denetim alanı gibi bir aracı
gereksiz duruma getirmektedir. Zira bir taraftan, bu sistemlerle donatılan
yöneticinin denetleyebileceği ast sayısının sınırlı olması gibi bir kısıtlılık ortadan
kalkmaktadır, diğer taraftan daha önce büyük ölçüde bir üstün-yöneticinin
tekelinde olan denetim işi, büyük ölçüde sisteme aktarılmakta ve bu sistemleri
117 M argaret A. Rathwel ve Alan Bum s, "Information Systems Support for Group Planning and Decision
Making Activities", M IS Q u a rte rly , S e p t, 1985, s.255.
130
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
içinde çalışmanın her aşamasında kendiliğinden işleyen bir denetim mekanizması
çalışmaktadır.
3. KARAR ALMA İŞLEVİ VE YÖNETİM DESTEK SİSTEMLERİ
Örgütün hemen her kademesinde belli ölçülerde karar alma işlevi yerine
getirilmektedir. Bir başka deyişle karar alma yönetimin odak noktasını oluştur­
maktadır. K arar alma yönetim yazınında üzerinde ağırlıkla durulan ve araştırma
konusu yapılan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. K arar almanın önemi
üzerinde ilk defa ağırlıklı olarak duran Barnard, "Yöneticinin Görevleri" adlı
eserinde karan şöyle tanımlamaktadır:
"Bireylerin eylemleri ... ikiye ayrılabilir: Düşünüp taşınma, tartm a ve
hesaplama sonucu girişilen (eylemlerle); bilinçsiz (ya da yan bilinçli), kendiliğin­
den yanıtsal olanlar; bu sonuncular, şimdiki zamandaki ya da geçmişteki iç ya da
dış koşulların sonucu olarak meydana gelirler.Genellikle...bunların hepsi karar
terimi altmda toplanabilir."118
Barnard yaptığı tanımda karar sürecinin elemanlarmı-düşünme, tasarlama,
eylem - birarada karar terimi altmda toplamıştır. H.A. Simon ise Yönetsel
Davranış adlı eserinde örgütsel işlevlerin karar verme ve eyleme geçme süreçleri­
ni içermesi nedeniyle yönetim kuramlarının karar verme süreci üzerine de ağırlık
vermesi gerektiğini belirterek karar vermenin önemini vurgulamıştır.119
İster örgüt ortamında olsun, ister örgüt dışında özel yaşantıda olsun insanlar
karşılaştıkları sorunların çözümünde sürekli olarak karar verme durumun­
dadırlar. K arar vericinin örgütsel düzeyi artıkça alınacak kararların yapısı daha
karmaşık hale gelmekte ve kararlar daha güçlükle alınabilmektedir. Aynı şekilde
alman kararlardan etkilenen kişilerin sayısı da karar alıcının yönetsel düzeyine
bağlı olarak değişmektedir. Şöyle ki örgütün üst düzeylerinde alman kararlardan
etkilenenlerin sayısı alt düzeylerde alman kararlardan etkilenenlerden daha fazla
olmaktadır. K arar alıcılar karar alma işlevini yerine getirirken temel olarak;
mevcut bilgi düzeyi, örgüt politikası, gelenekler, çeşitli baskı gruplan ve diğer
örgüt çahşanlan gibi faktörlerin etkisi altmda kalırlar:
K arar alıcılar karar alma esnasında olası her alternatifin tamamen
değerlendirilmiş olmasından emin olmak isterler. Çoğu zaman karar alıcılar karar
alma esnasında yanlı bilgilere ya da diğer çalışanların baskılarına maruz kalmak­
tadırlar. Bu türlü etkileri yönetebilmek için karar alıcıların mevcut bilgileri en
118 Oğuz: Onaran, Ö rg ü tle rd e K a r a r V erm e, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayın No:321,
ikinci Bası, Sevinç M atbaası, Ankara, 1975, s.40 naklen BARNARD , Chester I.: T h e F u n ctio n s o f the
E xecutive, Harvard University Press, 1951.
119 Herbert A. .Simon, A dm inistrative B eh av io r: A study o f D ecision M aking P rocess in A d m in istrativ e
O rg an izatio n , New York, Mac-Millan, 1955, s .l.
Yönetim D estek Sistemleri
131
uygun biçimde analiz edebilmeleri gerekir. H er karar eyleminde temel olarak, şu
elemanlar bulunur:120
K a ra r veren- Mevcut seçeneklerden tercih yapan kişi ya da grup
Amaç-Ulaşılacak sonuçlar
K a ra r Kriteri-Seçim de kullanılan değer sistemi
Seçenekler- Seçime konu olan alternatifler
O laylar-Ç evresel faktörler-Seçim i etkileyen ve kontrol altmda olmayan
faktörler
Sonuç- Herbir seçenekten ortaya çıkan değer
Bu elemanların karar alma esnasında bir araya getirilmesinde KDS önemli
destek sağlar. Şöyle ki, sistem her şeyden önce veritabam ile ulaşılacak
sonuçların belirlenmesi, seçime konu olacak alternatiflerin noksansız olarak
ortaya konması ve çevresel faktörlerle ilgili bilgileri sunar. Diğer taraftan, sistem
bünyesindeki model tabanında yer alan yöneylem araştırması teknikleri121 ile
herbir alternatifle ulaşılacak sonuçlan ortaya koyarak "eniyi" kararın alınmasına
olanak tanımaktadır.
Örgüt amaçlarına ulaşmada alınacak kararlara ışık tutmak üzere olaylar,
seçenekler ve bunlara ilişkin sonuçların yer aldığı karar matrisleri oluşturulur. Bu
matrislerde yer alan olayların, seçeneklerin ve sonuçların tahmin, gözlem, tecrübe
ve matematiksel bağıntı ile tespit edilmesinde de KDS önemli rol üstlenir.
Karar destek sistemlerinin karar aİma sürecine sunduğu destek karar
tiplerine göre de farklılık gösterir. Belirlilik halinde karar vermede, ortaya
çıkacak olay kesinlikle bilinir ve burada tek bir olay söz konusudur. Kısmi bilgi
halinde karar vermede olayların gerçekleşme olasılıklarına ilişkin olarak kimi
değerler (ortalama, mod, medyan gibi) değerler bilinir. Belirsizlik halinde karar
vermede, olayların kesinliği olmadığı gibi, olasılıkları da tam olarak bilinmez.
Olayların gerçekleşme olasılıkları bilinmesine karşın olay sayısı birden fazla
olduğunda risk halinde karar verme durumundan sözedilir. Rekabete dayanan
problemlerle ilgili olarak oluşturulan karar matrislerinde rakiplerin seçeneklerine
de yer verilir. Bu karar tiplerinden belirlilik halinde karar vermede, karar destek
sistemleri önceden programlanabilir, özellikte olan kararların sistem tarafından
verilmesine olanak tanır. K ararla ilgili olay sayısı ve bunların belirsizlik derecesi
artıkça sistem olasılıklara göre oluşturulacak seçeneklerin tespit edilmesine ve
bunlardan en tatmin edici sonuçların önceden görülmesine olanak sağlayarak
“ R.J. Tersine ve C.A. Jr. Altimus, P ro b le m s an d M odels in O p e ra tio n s M anagem ent, Grid, İns, 1974, s.3.
m Bu tekniklere örnek olarak, doğrusal dinam ik ve kuadratik program lama karar modelleri, M arkov Zinciri,
PERT CPM, stok modelleri, similasyon, regrasyon-korelasyon faktör analizi, kovaryans ve örnekleme modelleri
verilebilir.
132
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
karar vericinin etkili karar vermesine zemin hazırlar. Diğer taraftan belirsizlik ve
risk ortamında karar verilme durumunda programlanamayan nitelikteki
kararların alınmasında karar destek sistemleri ile uzman sistemler arasmda
işbirliğine gidilir. Belli bir alanda derinlemesine uzmanlık bilgisi ile donatılan
uzman sistemlerde yer alan yetkili kişilerin yargıları-deneyimleri bu tür
sorunların rasyonel çözümüne önemli katkı sağlar. Diğer taraftan oyun teorileri
olarak belirtilen sorunlarla ilgili karar almada uzman sistemlerden
yararlanılabilir.
Simon'un ortaya koyduğu karar aşamaları ile Mintzberg'in yönetsel roller
tanımı bilgi sistemlerinin tasarımında önemli bir temel oluşturur. Bu temele
dayalı olarak geliştirilen sistemler ise örgütleri başarıya götürecek kararların
alınmasına önemli katkıda bulunur. Simon karar almada dört temel aşamadan söz
etmektedir122:
Düşünm e - Çözüm için gerekli çevre koşulların araştırılması
T asarım - Olası çözümlerin bulunması geliştirilmesi ve analizi
Seçim - Alternatif çözümlerden seçim yapma
Gözden geçirme - Geçmişte yapılan seçimlerin değerlendirilmesi
Tüm bu aşamalarda gereksinim duyulan bilgi, analiz ve çözüm yollarım en
basit veri ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanan veri işleme sistemi ve "daha
kapsandı destek sunan diğer bilgi sistemleri karşdamaktadır. Diğer taraftan bu
sistemler, Mintzberg'in yönetsel roller tanımında yer verdiği kişisel temsil
(Interpersonel), bilgi sunma (Informational) ve karar alma işlevlerini daha etkili
yerine getirmesine olanak tanıyarak yöneticilere hizmet sunmaktadırlar.123
Kararlar, karar vericilerin özelliklerine, karar konusu olan sorunlara, karar
alma aşamalarına, karar sürecinin aldığı zamana ve kararın kapladığı alana göre
sınıflara ayrılabilir. Kimi yazarlar kararlan işlevleri esas almak üzere siyaset ve
yönetim kararlan olmak üzere sınıflarken,124 Simon ise önceden saptanmış
kuralların olup olmamasına bağh olarak programlanmış ve programlanmamış
kararlar olarak ayırmaktadır.125 Kararların siyasi ya da yönetsel karar olması
örgütün yapısına, işleyişine ve amaçlarına göre şekil kazanmaktadır. Aynı şekilde
kararın genellik ve soyutluk derecesi ile kararın etkilediği alanın genişliği de bu
tesbitte temel ölçü olmaktadır. Genellikle siyasi kararlar daha geneldir, süresi
uzundur, örgüt içinde etkilediği alan daha geniş olmaktadır.
m
Herbert A-Simon, a-g.e.
m Herbert A-Simon, T h e N ew Science o f M a n a g e m e n t Decision, a.g.e., s.59.
li4Bu yazarlar arasında Onaran, Parsons ve Nicolaides sayılabilir. Bkz. Onaran, a-g.e., s.84-86.
1MJames G. M arch ve Herbert A. Simon, O rg an izatio n s, NY, 1961.
Yönetim D estek Sistemleri
133
Örgütte hergün karşılaşılan, tekrarlama özelliği olan ve tamım kolayca
yapılan sorunların çözümünde nasıl davranılacağı, hangi bilgilerle değerlen­
dirileceği önceden saptanmış olan kurallarla kolayca tespit edilebilmektedir. Bu
nitelikteki sorunların çözümü ile ilgili olarak alınan kararlar programlanmış
kararlar olarak adlandırılmaktadır. Örgütte tekrarlanarak yapdan faaliyetlerin
sayısı arttıkça bu faaliyetleri önceden kestirmek daha kolay olmakta ve bunların
programlanma özelliği de artmaktadır. Tanımı iyi yapılabilen sorunlarla ilgili
kararlar programlanabilen kararlan oluştururken, kolaylıkla tanımlanamayan
sorunlarla ilgili kararlar ise programlanamayan kararlan meydana getirmektedir.
K arar ahcı programlanabilen kararlan alırken, karar verme esnekliğine
sahip değildir. Çünkü bu kararlar var olan politika ve prosedürler tarafından
belirlenmektedir. Bu niteliğe sahip kararlar herhangi bir insan desteği olmadan
tamamen bilgisayarlar tarafından alınabilmektedir. Bir başka anlatımla,
programlanabilme özelliği olan kararlar bilgisayarlara aktanlarak karar alıcdann
kontrolünden çıkmaktadır. Programlanabden kararlara işletme ortamında verilebtiecek en uygun örnek stokların yemlenmesi olabilir. Burada örneğin belli bir
seviyenin altına düşen hammaddenin satm alınma siparişi bdgisayara bağlanan
bir sistem tarafından doğrudan verilebilir.
Programlanamayan kararlar tamım iyi yapdamayan ve yapısal nitelik
taşımayan sorunları içermektedir. Bu nitelikteki kararlar, karar alıcının rasyonel
kararlar alabilmesine olanak sağlamasında yeterince bdgiye sahip olmasını
gerekli kddığı için, kimi zaman bdgiye dayalı kararlar olarak da adlandınlmaktadır. Burada bdgi gereksinimi, yöneticderin yargı ve sezgilerini karar alma
sürecine aktarabilme ihtiyacını ifade etmektedir.
Örgütün genel politikaları, prosedürler ve standartlar örgütün yönetim
kademelerini farklı oranlarda etkdemektedir. Örneğin bu etki operasyonel
düzeyde çok fazla olurken, taktik ve stratejik düzeye çıktıkça giderek azalma
göstermektedir. Kararın programlanabilme niteliği arttıkça karar vericinin daha
kabul eddebilir kararlar alma şansı artmaktadır.
Örgütün yönetsel düzeylerine göre kararların yapısı farklılık gösterir.
Şöyleki operasyonel olarak tanımlanan alt düzeylerden taktik ve stratejik
düzeylere doğru çıkddıkça kişisel yargı ve sezgilere dayanma artmakta;
gereksinim duyulan bdgiler daha az belirgin olmakta; karar alma zamanı
uzamakta; alınan kararlardan etkilenenlerin sayısı artmakta; sorumluluk derecesi
büyümekte ve kararlar daha karmaşık-kompleks olmaktadır.126 Toplumsal süreç
özelliği taşıyan örgütsel karar, bir dizi faaüyet sonucunda ortaya çıkan bir
davranıştır. K arar verme süreci; bir sorunun ortaya çıkışından bir kararın
126 Larry Long, M an ag em en t In fo rm a tio n System s, Prentice-Hall, Englewood Clifis, New Jersey, 1989, s. 17,
134
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
verilmesine kadar yapılan tüm faaliyetleri içerir. Örgüt kararlan şu özellikleri
taşımaktadır:
- Örgüt kararlan çoğunlukla tek bir bireye mal edilmesi olanaksız olan grup
kararlandın Bu kararlar örgüt içinde çeşitli uzmanların bilgi, beceri ve görüşleri
ile alınır.127
- Örgütsel karara katılan bireyler kararlan örgüt adına verirler. Bu bireyler
bulundukları örgütsel mevkiinin görev ve sorumluluklarına göre karar almak
durumundadırlar.
- Örgütsel kararlar karara katılan bireylerin sahip olduklan değerler,
çıkarlar ve görüşlerden etkilenmektedir. Bu nedenle karar alma ussal bir süreç
olduğu kadar toplumsal nitelik taşımaktadır.
Yazmda örgütsel karar alma sürecinin farldı aşamalarından sözedilmektedir. Nicolaidis'e göre örgütsel karar alma süreci başlıca dört temel sürece
sahiptir:128
1. Bir sorunun çözümüne ilişkin olarak örgüt üyesi bir öneri geliştirir.
2. Bu öneri, örgütün diğer üyeleri tarafından yapılan tekliflerle birlikte
değerlendirilir.
3. Ortaya çıkan tüm öneriler uzlaşmaya gidilerek azaltılmaya çalışılır.
4. Sonuçta örgüt üyelerinin üzerinde konsensusa vardığı çözüm önerisi
üzerinde anlaşmaya varılır.
Simon ise, karar alma sürecinin sorunun tanımlanması, olası çözüm
yollarının tespiti ve bunlar arasından seçim yapılması olmak üzere üç temel
aşamadan oluştuğunu ileri sürm üştür.129 Simon'dan sonra karar alma süreci ile
ilgilenen kimi yazarlar, Simon'nın karar alma sürecindeki aşamaların noksan
olduğunu ileri sürerek bu aşamalara dördüncü aşam a olarak yapılan seçimin
yürürlüğe konulmasını yani uygulamayı ilave etmişlerdir. Bu yazarlara ömek
olarak Efraim Turban verilebilir.
Dört aşama olarak belirlenen karar alma sürecinde belli bir karara ulaşmak
için temel olarak şu adımlar izlenmektedir:
1. Amaçların tespit edilmesi
2. Sınırlılıkların belirlenmesi
3. Alternatiflerin tanımlanması
4. Gerekli veri ve bilgilerin toplanması
127 Oğuz: Onaran, a.g.e., s.72.
“ A k ., s.79.
122 Herbert A S im on, T h e New Science o f M a n a g e m e n t...: a.g.e.
Yönetim D estek Sistemleri
135
5. Mevcut alternatiflerin değerlendirilmesi
6. Amaçlara en uygun alternatifin seçilmesi
7. Seçilen alternatifin uygulamaya konulması
Örgütlerde karar alma, daha çok farklı ilgi ve algılamalara sahip üyelerin
a p la n n d a tartışarak vardıkları sonuçlara göre şekillenir. Karar almada başarı
üyeler arasındaki konsensusa bağlıdır.
Örgütler her şeyden önce canlı birer toplumsal sistemlerdir. Bu nedenle
varlığım ve başarısını doğrudan belirleyen karar alma işlevi, her ne kadar ussal
düzenlemeler olursa olsun kimi zaman bu düzenlemelerin dışında birtakım
fektörlerin etkisi altında yerine getirilmektedir. Bu faktörleri Onaran üç başlık
altmda toplamaktadır.130 Bunlar sırasıyla bireyler ve gruplar, örgüt yapısı ve
örgüt çevresi olmaktadır. Bireylerin karar verme davranışım; bireylerin algılama,
kavrama ve güdüleme gibi psikolojik özellikleriyle bu tür etkiler altmda bulunan
bireylerin birbirleriyle olan ilişkileri ve etkileşmeleri belirler.
Yönetim destek sistemleri bunlardan özellikle, yönetim bilgi sistemleri,
karar destek sistemleri ve uzman sistemler kriz anında verilecek kararların
isabetli olmasına katkıda bulunur. Kriz örgütlerde beklenmedik ani olayların
ortaya çıkması ile gündeme gelir. Hiltz ve Turoff kriz yönetiminde aşağıdakilere
gereksinim duyulduğunu belirtmektedirler.131
1. Çeşitü kaynaklardan sağlanan gerçek bilgiler
2. Kilit kişilerin yargılan, değerlendirmeleri
3. Önerilen alternatifler ve sonuçlar üzerinde tartışma
4. Kısa zaman içinde genel bir konsensusa ulaşmayı sağlayan yol belirleme
Bu tür gereksinimler karar ahcıya bilgi sağlayarak analizler yoluyla doğru
yargıya varmasını destekleyen karar destek sistemleri ile karşılanabilir.
Veritabam ve model tabanlanyla KDS kriz yönetiminde gereksinim duyulan bu
unsurlan etkili olarak karşılayabilme potansiyeline sahiptir.
K arar almada model ve tekniklerin kullanımı çok kısa bir geçmişe sahiptir,
ikinci dünya savaşına kadar karar almada çok fazla analitik teknikler kullanılma­
maktaydı. Yöneylem araştırm a tekniklerini ilk defa stratejik ve taktik sorunlara
uygulayan İngiliz bilim adamları olduğu bilinmektedir.132 Bu dönemlerde pek çok
disipline mensup bilim adamları etkili karar alma üzerine araştırmalar yaparak
çeşitli kuram ve teknik geliştirdiler. Bilgi teknolojileri ve sistemlerinin bu alana
katkısı çok yakın bir geçmişe sahiptir.
130 Oğuz: Onaran, a-g.e., s. 100.
m T u ro ff H iltz R.S.M. ,T h e N etw o rk N ation, Addison-Wesley Reading Massachusetts, 1978.
02 HR. R a iffa, D ecision A nalysis, Addision-Wesley Reading. Massachutess 1968.
136
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Ancak batıda geliştirilen bu model ve teknikler, yapılarında ağırlıklı olarak
batının temel değerlerini ve kültürel özelliklerini taşımaları nedeniyle bunları
transfer eden farklı kültürel özelliklere sahip ülkelerde başarılı sonuçlar
verememektedirler. K arar alma bir yerde kendine özgü değerleri, inançları,
araçları ve dili olan bir kültürdür. Bu özellikler bakımından batının kendi
değerlerine göre geliştirdiği karar modelleri ve araçları, transfer edilen ülkelerin
temel kültürel özellikleri gözardı edilerek kullanıldığında kendilerinden beklenen
faydalan sağlayamamaktadır. Herşeyden önce bu modellerde yer alan
varsayımların ve çıkış felsefelerinin gözden geçirilerek, uygunluğunun
araştırılması zorunludur.
Çoğunlukla belirsizliği yönetmede araç olarak geliştirilen karar verme
teknikleri, ancak belirsizlik olgusunun nasıl algılandığım göz önüne alarak
uygulandığı durumlarda başan sağlayabilmektedir. Nitekim, batının belirsizliğe
yaklaşımı ile doğu kültürününkü farklılık göstermektedir. 133Batı belirsizlikle
başetmede geliştirdikleri teknikleri, eski yunanlıların neden-sonuç ilişkisine
dayak mantıksal ve sistematik deneysel metotlara dayandırmaktadırlar. Objektif
ve sübjektif duygulan ölçmede daha çok kantitatif metotlar kullanırlar. Bu
metodlan kullanarak Asya'daki karar vericilerin objektif ve sübjektif duygularını
ölçmek zordur. Zira batı inşam kendine dönük, birey merkezli ve daha soyut
düşünen özellik taşırken, doğu inşam, somut düşünen ve topluma dönük, durum
merkezli niteliğe sahiptir134.
Bu temel farklılık nedeniyle ferkh kültürel değerlere sahip karar vericilerin
karar modellerinden yararlanma biçimleri de farklılık gösterecektir. Dolayısıyla
batıda geliştirilen karar alma teknolojileri ve modellerini alıp, kullanırken bu
nokta göz önüne alınmalı ve bunlar kendi kültürel özelliklerimize göre
uyarlanmakdır. Bu noktada Hofetede'nin "Uluslararası işbirliği, diğerlerinin
düşünceleri bizimkilerden ferkh olduğu anlayışını önceden kabul eder"135 görüşü
daima göz önüne alınmalıdır.
Çalışmanın birinci bölümünde, 21. yüz yılın postmodern toplümunu ve bu
toplum içinde yer alan postmodern örgütlerini biçimleyen bilgi teknolojileri ve
bu alandaki gelişmelerle bunların örgütlere sundukları olanaklardan sözedilmişti.
Bu teknolojilerin yönetim destek sistemleri olarak örgütlere nasıl girdikleri, ne tür
destek sağladıkları ve uygulama örnekleri bu bölümde ele alınan konular arasında
yer almaktadır. Bu iki bölümün temel konusunu oluşturan bilgi teknolojileri ve
sistemlerinin, 1980'li yılların başlarından beri sosyal, ekonomik ve özellikle
03 Bingxun Zhang ve Ian O.Angell, "Decision Support Systems in China. A Clash o f Cultures", In fo rm a tio n
T echnology fo r D evelopm ent, Vol.5, N o :2 ,1990, s.137-155. .
“ A .k
133 G. Hofstede, C u ltu re 's C onsequences: In te rn a tio n a l D ifferences in W o r k R elatied V alues, Sage Pub.
London, 1980.
Yönetim D estek Sistemleri
137
teknolojik büyük bir değişimi yaşayan ülkemiz örgütlerine hızla nüfiız ettiğini ve
bunların gerek örgütsel yapılarım gerekse yönetsel süreçlerini değişime uğrattık­
larım görmekteyiz. Ancak hem bu teknolojilerin ülkemiz örgütlerinde yönetim
alanında kullanım düzeyi ile ilgili; hem de bunların neden olduğu örgütsel
değişimle ilgili yapılmış kapsamlı araştırmalar neredeyse yok denecek kadar az
sayıdadır.
Bu konuyla ilgili yazında rastlanan çalışmaların ise oldukça dar kapsamlı
olduğu, ve çoğunlukla da bunların daha çok bilgisayar şirketlerine pazar yapısı
ve olanaklarına ilişkin temel bilgiler sunmaya yönelik BT yatıranları, çalışan
bilişim personeli gibi konularda istatistiki bilgilerin sunulduğu gözlenmektedir.136
Bu araştırmalar elbette ki bilgi teknolojileri sektörünün genel yapışım göstermek
bakımından bir boşluk doldurmaktadır. Ancak ülkemiz örgütlerinin bu teknoloji­
lerin örgütsel ve yönetsel alanda sunduğu desteklerden yararlanma düzeylerini
göstermede yetersiz kalmaktadır. İşte bu ihtiyaçtan yola çıkarak, örgütlerde bilgi
teknolojileri ve örgütsel etkileri konusunu ülkemiz açısından değerlendirmede,
öncelikle bu teknolojileri kullanan ülkemiz örgütlerinin yönetsel alanda BT ve
YDS kullanım düzeylerinin araştırılmasına karar verilmiştir. Bu araştırmadan
elde edilen bulguların çalışmada incelenecek olan BT'nin örgütsel etkilerini
anlama, değerlendirme ve daha isabetü yorumlamada yardımcı olacağı
düşünülmüştür. Bu bağlamda, çalışmanın bundan sonraki bölümünde; ülkemizde
ilk 100 bilgisayar kullanıcısı olarak tespit edilen kuruluşlar üzerinde BT ve YDS
kullanım düzeylerinin tespiti amacıyla yapılan araştırma ve sonuçlarına yer
verilecektir.
“ Bu gözlemi, bilgisayar alanında ülkemizde büyük boşluk dolduran Bilgisayar Dergisi, Computerworld
Monitor ve özel bilgisayar kuruluşları tarafından yapılan araştırm aların yayınlandığı dergilerde basık olan
araştırma sonuçlan desteklemektedir. H atta konuyla ilgili yüksek lisans, doktora tezi çalışnıalan ile makale
olarak yayınlanan akadem ik çalışm alarda da bu konuyla ilgili araştırmaların, yapılan geniş yazın taram asında
yok denecek kad ar az olduğu görülmüştür. Tespit edilen araştırm aların da bankacılık, hastane yönetimi gibi belli
sektörlere yönelik olduğu ve konuyla ilgili sınırlı sayıda sorgulam alan içerdiği gözlenmiştir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
UYGULAMADA DURUM: 100 KURULUŞ ARAŞTIRMASI
A. GİRİŞ
Bilgi toplumu olma çabası içinde olan ülkemizde, gerek kamusal gerek özel
kuruluşlar, bu toplumun vazgeçilmez araçları olarak her alana destek sunan bilgi
teknolojilerine büyük yatırım lar yaparak, bunların sundukları olanaklardan
yararlanma arayışı içine girmişlerdir. Bu alanda Özellikle donanıma büyük
hacimlerde kaynakların aktarıldığı gözlenmektedir. Ancak, teknolojik gelişmeyle
birlikte kapasite ve nitelikleri hızla değişen bilgi teknolojilerinin örgüte kazan­
dırılması, yönetimi ve bunların örgüt hedefleri doğrultusunda yönetsel alanda
kullanımı, bu teknolojilerin bir önceki bölümde detaylı işlenen yönetim destek
sistemleriyle bütünleşik olarak kullanılmasıyla olanaklı olmaktadır. Böylece
örgütsel değişimin de istenilen yönde gerçekleştirilmesi ve yönlendirilmesi
sözkonusu olabilmektedir. Bu perspektiften bakıldığında, ülkemizde bilgi
teknolojilerinden özellikle bilgisayarlara büyük hacimlerde yatırımlara gidilme­
sine rağmen, bunları etkili kullanıma sevk edecek bilgi sistemleri boyutuna fazla
önem verilmediği ya da en azından bu sistemlere örgütü yenileme ve etkilileştirrriede bir araç olarak bakılmadığı gözlenmektedir. Bu bölümde bilgi teknoloji­
lerinin
ülkemiz örgütlerinde yönetim alanında kullanım düzeyinin tespiti
amacıyla yapılan araştırma sonuçlarına yer verilecektir.
1. PROBLEM
Araştırmada ele alınan temel problem ve buna bağh olarak ortaya çıkan alt
problemleri şöyle sıralayabiliriz: Yönetsel işleri desteklemede bilgi teknolojileri
ve bilgisayara dayalı bilgi sistemleri ne ölçüde kullanılmaktadır? Örgütlerde bu
teknolojiler yönetim destek sistemleri çerçevesinde bütünleşmiş mi? Bu çerçe­
vede kuruluşların,
- türü ve faaliyet alanları ile ilgili durumu,
140
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
- yabancı sermaye paylan,
- BT ve BS ile ilgili işlerde istihdam ettikleri personelin nitelik ve nicelikse
durumu,
- BT'ne yaptıklan yatm m lann düzeyi,
- mevcut bilgisayar sistemleri,
- bilgisayar kullanım deneyimleri,
- kurum içi ve kurum dışı iletişim ağı kullanma durumu,
- veri işleme, yönetim bilgi, karar destek, yönetici destek ve uzman sistemlerini
kullanma durumu,
- bu sistemleri kurmalarım engelleyen nedenler,
- bu sistemleri hangi birim y a da birimlerin isteği ile gerçekleştirdikleri,
- bu sistemlerin kurulması ve kullanılmasında karşılaşılan sorunlar,
- bu sistemlerin kurulmasında gerçekleştirilmek istenen hedefler,
- bu sistemleri yöneten birimler,
- bu sistemlerin yönetiminde karşılaşılan sorunlar,
- bu sistemlerden beklenen hedefleri gerçekleştirme durumu,
- işletme işlevleri ve yönetsel işlerde yönetim destek sistemlerini kullanım
düzeyi gibi alt problemlere yanıt aranmıştır.
2. AMAÇ
Araştırmanın temel amacı, 1994 yılı itibarıyla, Türkiye'de sahip oldukları
toplam donanım değerlerine göre ilk 100 bilgisayar kullanıcısı sıralamasında yer
alan kamusal ve özel kurumlarda bilgi teknolojileri ve sistemlerinin yönetimi
desteklemek üzere kullanım düzeyini tespit etmektir.
3. ÖNEM
Bu araştırmada toplanan verilerin değerlendirilmesiyle; 21. yüzyıla girme
hazırlığını çeşitli alanlarda yürüten ülkemiz kuruluşlarının bu asnn gerektirdiği
bilgi toplumu aşamasına erişebilme düzeyini belirleme ve bu alanda mevcut
boşlukları, gereksinimleri ve her şeyden önemlisi zayıf ve güçlü yönlerini ortaya
koyma firsatı elde edilecektir.
4. VARSAYIMLAR
Araştırmaya iki varsayımla başlanmıştır. Bunlardan birincisi; Ülkemizde
ilk 100 bilgisayar kullanıcısı sıralamasına giren kuruluşlar olarak araştırma
evrenine alınan kuruluşların, bilgi teknolojilerini ve bilgisayar destekli veri
işleme, yönetim bilgi, karar destek, yönetici destek ve uzman sistemlerini kısmen
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
141
de olsa geliştirip, kullandıklarının kabul edilmesidir. İkincisi ise, araştırmada
kullanılan anket formunun kuruluş içinde var olduğu düşünülen bilgi işlem
merkez yöneticileri ve sorumluları tarafından yanıtlanacağıdır.
5. SINIRLILIKLAR
Araştırmada bilgi teknolojileri kullanım düzeyi , rutin, yan rutin ve
programlanamayan ad hoc özellikte işler olmak üzere üç temel başlık altmda
toplanan kimi yönetsel işler çerçevesinde belirlenmiştir. Bu amaçla yer verilen
kimi işler bazı kuruluşlar için geçerli olmamakta, dolayısıyla bu işlevle ilgili
yanıtlan bulunmamaktadır.
6. TANIMLAR
Araştırmada sıkça yer verilen ve tanımlanması gereken terimler arasmda
veri işleme, yönetim bilgi, karar destek, yönetici destek ve uzman sistemleri
bulunmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde tüm bu terimler, şemsiye terim
olarak kullanılan yönetim destek sistemleri altmda toplanarak ayrıntılı ele alın­
mıştır. Burada anılan sistemleri çok temel başlıklarla şöyle tanımlayabiliriz:
Veri işleme sistemi (VÎS), daha önce elle yapılan sıkıcı, zaman alan, yorucu
ve çeşitli hesaplamalar gerektiren işlerin, bilgisayarlar aracılığı ile önceden
hazırlanan programlar yoluyla gerçekleştirmesine olanak sağlayan donanım,
yazılım ve personelin yer aldığı bir bütündür. Bu sistemin temel özelliği;
işlemleri yürütme, kayıt tutm a üzerinde yoğunlaşma, dosyalama ağırlıklı olma,
periyodik çıktılar üretme ve örgütün operasyonel düzeyinde çalışan personelin
ihtiyaçlarına yönelik bilgiler yaratmasıdır. Yönetim bilgi sistemi (YBS), bir
örgütsel kaynak olarak bilgilerin; işlenmesi, kullanılması ve yönetilmesi ile ilgili
işlevler ve sistemler bütünüdür.1 Kuruluşun faaliyetlerinden doğan verilerini
tutma, çevredeki değişimlerden dolayı ortaya çıkan yeni durumlarla ilgili verilere
erişme, bunlan izleme olanağı sağlayan ve tüm veri ve bilgileri filitreleyerek, orta
ve üst düzey yöneticilerin hizmetine sunan sistemler olarak YBS'leri; üretim,
pazarlama, satış, muhasebe ve personel gibi işlevleri bütünleştirici özelliğe
sahiptir.
Karar destek sistemi (KDS), yan yapısal ve yapısal olmayan sorunların
çözümünde karar alıcıya veri ve modeller sunarak yardımcı olan etkileşimli
bilgisayar sistemleridir2. Yönetici destek sistemi (YÖDS), iletişim, ofis
1 Ralph H. Spraque, "A Fram ework for the Development o f Decision Support Systems", M IS Q u arterly , Vol 4,
No.4, June 1980, s . l - 26.
2 P.G. Keen ve W .Scott Morton, D ecision S u p p o rt System s: A n O rg an izatio n al P erspective, Addison Wesley
Reading, 1978.
142
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
otomasyonu ve analizler yapma olanağı sağlayarak, üst düzey yöneticilerin
yalnızca bilgi ihtiyaçlarım gidermekle kalmayıp, karar sürecine destek sağlayan
kapsandı bir sistemdir. Bu sistemlerden temel olarak; ofis destek hizmetleri
sağlama, örgütün planlama ve kontrol süreçlerini iyileştirme ve akıllı modeller
geliştirme gibi yönetsel am açlan gerçekleştirmeleri beklenir.3 Uzman sistemler
(US), sorun çözme ve etkili karar almada yardımcı olan, kedisine sorulan
som lara yanıtlar verebilen, açıklamalar talep eden ve önerilerde bulunan
bilgisayar destekli sistemlerdir.
B. Y Ö N TE M
Araştırmada izlenen yöntem; araştırma modeli, seçilen evren ve ömeklem,
verilerin toplanması, çözümü ve yorumu başlıklan altında ortaya konulacaktır.
1. ARAŞTIRMA MODELİ
Araştırmada alan incelemesi yapılmıştır. Bu çerçevede, konuyla ilgili
detaylı bir yazın araştırmasından yola çıkarak hazırlanan anket formu kullanıl­
mıştır. Çoktan seçmeli ve açık uçlu hazırlanan somlardan oluşturulan anket
formu, bu konuda uzman akademisyenlerin önerileri ve pilot uygulama netice­
sinde edinilen deneyimlerle son şekline kavuşturulmuş ve posta yoluyla
uygulanmıştır.
2. EVREN VE ÖRNEKLEM
Türkiye'de faaliyet gösteren ve 1994 yılı itibarıyla " İlk 100 Bilgisayar
Kullanıcıları" sıralamasına giren kamusal ve özel kuruluşlar araştırmanın evreni
olarak tespit edilmiştir.4 Araştırmaya bu kuruluşların seçilme nedeni, bilgisayar
donanımlarına yaptıkları yatırımlar balonundan ilk 100 sıralamasında yer alan
kuruluşların yönetim alanında da bu teknolojilerden yararlanma yoluna gittik­
lerini varsaymaktır. Araştırmada ilk girişimde 100 kuruluştan 65'i yanıt
vermiştir, ikinci kez telefon ve mektupla yapılan hatırlatma sonucunda, bu sayı
83'e ulaşmıştır. Böylece araştırmada %83'lük bir oranla, evreni temsil etme gücü
yüksek denilebilecek yanıt alma oranına erişilmiştir.5
Efraim Turban, D ecision S u p p o rt S ystem s: M an ag em en t S u p p o rt System s, M acM illan Series in
Information Systems, 2.nd e d , Singapore, İ9 9 0 , s.366.
4 Bu kuruluşların listesi şu kaynaktan elde edilmiştir: T ü rk iy e 'd e ilk 100 B ilgisayar K ullanıcısı,
INTERPRO ,1994, Ankara.
3 Araştırmaya yanıt veren kuruluşların listesi E K -l'de sunulmuştur.
3
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
143
3. VERİLERİN TOPLANMASI
Araştırmada, konuyla ilgili geniş bir yazın taramasında elde ettiğimiz
bilgiler ışığında geliştirdiğimiz anket formu kullanılmıştır.6 Bu form uygulan­
madan önce, bir kamu ve bir özel kuruluşta pilot çalışma yapılarak test
(edilmiştir. D aha sonra forma son şeklini vermek üzere, alanda uzman akademis­
yenlerin ve uygulamada çalışan uzmanların görüşleri alınmıştır. Bu süreçten
geçerek son şekline kavuşturulan form, araştırmada bilgi toplama aracı olarak
kullanılmıştır. Bu araçla daha çok olgusal olmak üzere, yargısal nitelikli veriler
de toplanmıştır. Araştırmada değerlendirmeye alınan veriler, kuruluşların bilgi
teknolojilerinin yönetiminden sorumlu bilgi işlem merkezi yöneticilerinin ve
sorumlularının anket formunda yer alan sorulara verdikleri yanıtlardan elde
edilmiştir.
4. VERİLERİN ÇÖZÜMÜ VE YORUMLANMASI
Araştırmada anket yoluyla elde edilen veriler önce, SPSS (Statistical
Packages for Social Science) paket programında yaratılan veri kütüğüne
aktarılmıştır. Bu kütükte yer alan veriler araştırmada elde edilmek istenen amaç­
lara uygun olarak yeniden kodlanarak, çeşitli istatistiki analizler yapmaya
elverişli hale getirilmiştir. Bu verilere uygulanan istatistik yöntemleri arasmda,
frekans dağılımlarım çıkartma ve ikili ve üçlü olmak üzere, çapraz ilişkiler
kurma sayılabilir. Ayrıca kimi ilişkilerin daha net izlenebilmesi için, grafik
çizme yoluna gidilmiştir.
C. BULGULAR VE YORUM
Araştırmada elde edilen verilerin değerlendirilmesiyle elde edilen bulgular ve
bunların yorumu; genel bilgiler, bilgisayar destekli bilgi sistemlerini kurma ve
kullanma durumu ve işletme işlevleri ve yönetsel işlerde bilgi teknolojileri ve
sistemlerini, kullanma düzeyi olmak üzere üç başlık altmda sunulmuştur.
1. GENEL BİLGİLER
Genel bilgiler başlığı altmda; araştırmaya katılan kuruluşların türlerine ve
faaliyet alanlarına göre dağılımı, personel sayısı, bilişim personeli; araştırmayı
yanıtlayan personelin görev, meslek, ve uzmanlık dallarına göre dağılımı, bu
kuruluşların bilgi teknolojilerine yaptıkları yatırımlar, sahip oldukları bilgisayar
6 Araştırmada kullanılan anket form u EK-2'de sunulmuştur.
144
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
sistemleri ve bunları kullanım deneyimleriyle kurum içi ve dışı olmak üzere
kullandıkları iletişim ağı ile ilgili bilgilere yer verilecektir.
2. ARAŞTIRMAYA KATILAN KURULUŞLARLA İLGİLİ BİLGİLER
1994 yılı itibarıyla Türkiye'nin ilk 100 bilgisayar kullanıcısı arasında yer
alan, kamu ve özel olmak üzere değişik faaliyet kollarında çalışan kuruluşlar
araştırma kapsamına alınmıştır. Bu kuruluşların türleri, faaliyet alanlan, yabancı
sermaye paylan, toplam personel sayılan, toplam personel içinde bilişim perso­
nelinin oram, toplam bilişim personeli içinde bilişim sınıflarının oram, anket
yanıtlayan bilgi işlem merkezi yöneticilerinin görev, mesleki, deneyim yıllan ile
ilgili bilgiler ve bu kuruluşların bilgisayar sistemleri, iletişim yapılan, bilgi
teknolojileri yatınm lan ile ilgili bulgulara aşağıda yer verilecektir.
a. Kuruluş Türü ve Faaliyet Alanları
Araştırma kapsamına alınan yüz kuruluştan yanıt alınan 83 kuruluşun 49'u
(% 59) kamu, 34'ü (% 41) özel kuruluş olmuştur. Bu oranlardan görüldüğü gibi
araştırmada kamu kuruluşlan daha ağırlıklı olarak yer almaktadır (Şekil 9).
Araştırmaya katılan kuruluşlar; banka ve sigorta şirketleri, teknik hizmet üreten
kamu kuruluşlan, bakanlık hizmet birimleri, inşaat ve imalat sanayi, üniversiteler
ve diğer olmak üzere altı faaliyet grubunda toplanmıştır. Bu gruplardan en fazla
inşaat ve imalat sanayi en az ise üniversite grubunda kuruluş bulunmaktadır.
Şekil 9: Ankete Yanıt Veren Kuruluşlann Türlere Göre Dağılımı
Araştırmaya katılan kamu ve özel kuruluşlann faaliyet alanlarına göre
dağılımı incelendiğinde; kamu kuruluşlan içinde teknik hizmet üreten kamu
kuruluşlan oranının (% 34.7) diğer faaliyet alanlarına göre daha yüksek olduğu
görülür. Özel kuruluşlar içinde ise , inşaat ve imalat sanayi daha ağırlıklı olarak
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
145
( % 50) yer almaktadır. Bu oran ankete yanıt veren özel kuruluşların sayısının
yarısını oluşturmaktadır (Tablo 15).
Tablo 15
Ankete Yanıt Veren Kuruluşların Faaliyet Alanları ve Türlere Göre Dağılımı
F re k an s
(Y üzde)
K am u
6 (12.2)
(4)
(3)
(2)
(1)
17 (34.7)
Ö zel
13 (38.2)
-
T o p lam
19 (22.9)
17 (20.5)
(6)
T oplam
3 (6.1)
5 (10.2)
3 (6 .1 )
49 (100)
17 (50)
1 (2.9)
3 (8.8)
34 (100)
2 0 (2 4 .1 )
6 (7 .2 )
6 (7 .2 )
83 (100)
15 (30.6)
15(18.1)
(5)
(1) B anka ve Sigorta
(2) T eknik Hizm et Üreten Kamu Kuruluşu
(3) B akanlık Hizmet Birimi
(4) İnşaat ve İm alat
(5) Üniversite (6) Diğer
b. Y abancı Serm aye Payları
Araştırmada yanıt veren kuruluşların % 90.4 'nün yabancı sermaye payı
bulunmamaktadır. Bunun temel nedeni araştırmada kamu kuruluşlarının özele
göre daha ağırlıklı olmasıdır. Araştırmaya yanıt veren kuruluşlar içinde yabancı
sermaye payı %50'nin altmda olan kuruluş sayısı 5 iken, bu oranın üstünde
yabancı sermayesi bulunan kuruluş sayısı yalnızca ikidir. Yabancı sermaye payı
olan kuruluşların faaliyet alanlarına göre dağılımına bakıldığında, bunların
tam am ının inşaat ve imalat sanayiinde yer aldığı görülür. Bu sonuçlar, yabancı
sermaye payının kuruluşların bilgi teknolojileriyle ilgili değerlendirilmesinde bir
kriter olarak kullanılamayacağını göstermektedir. Dolayısıyla araştırmada diğer
soruların değerlendirilmesinde bu kriter değerlendirmeye alınmamıştır.
c. Personel Sayısı
Ankete yanıt veren 83 kuruluşun yaklaşık %31.3'ü binden az, %3.6'sı ise
30 binden fazla personeli çalıştırmaktadır (Şekil 10). Kuruluş türüne göre
personel dağılımına bakıldığında, özel kesimin daha fazla oranda (% 48.3) binden
az personel çalıştırdığı; kamu kesiminin ise 5 binin üzerinde, özel kesime göre
daha yüksek oranda personel istihdam ettiği görülmektedir (Tablo 16).
Tablo 16: Kuruluş Türüne Göre Personelin Dağılımı
F re k an s
(Y üzde)
K am u
1 -1 0 0 0
1 0 0 1 -5 0 0 0
500110000
1000130000
30000 +
T oplam
12 (35.3)
8 (23.5)
8 (2 3 .5 )
3 (8.8)
3 (8.8)
34 (100)
Ö zel
14 (22.2)
13 (20.6)
-
2(3.2)
T o p lam
26 (41.2)
21 (33.3)
8 (12.7)
5 (8 )
-
29(100)
3 (4.8)
63 (100)
•
146
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Şekil 10: Kuruluşların Personel Dağılımı
30 Binden Fazla
3,6%
10001-30000
6,0% 1
5001-10000
9,6%
Yanıt Yok
L.
|[ ^ 2 4 .1 %
1001-5000 j l n V
25,3%
1-1000
31,3%
d. Bilişim Personeli
Kuruluşlarda bilişim alanında çalışan personel; veri giriş personeli,
programcı, çözümleyici ve proje planlama denetleme personeli başlıkları altında
gruplandınlabilir. Kuruluşların çalıştırdıkları toplam personel içinde yer alan
bilişim personeli oram ile bu personel grubunun kendi içinde görevlere göre
dağılımı, kuruluşların bilişim gücünü yansıtmada önemli bir gösterge olmak­
tadır. Bu çalışmada kuruluşların bilişim personeli bu açılardan da incelenmiştir.
Toplam Personel içinde B ilişim Personelinin Oram: Ankete yanıt veren
kuruluşların toplam personel sayısı içinde istihdam ettikleri bilişim personeline
bakıldığında, bu oranın en fazla %1 - %24 grubunda yer aldığı görülür. Araştır­
maya yanıt veren kuruluşların %57.8'i sahip olduğu toplam personeli içerisinde
% 24'den az bilişim personeli istihdam etmektedir, %50‘den fâzla oranda bilişim
personeli bulunduran kuruluşların oram ise ancak %13.3 dür (Tablo 17) .
Tablo 17: Toplam Personel İçinde Bilişim Personel Oranı
O ra n
F re k an s
Yiizde
Y a n ıt Y o k
22
26.5
% 1 'd e n Az
20
24.1
% 1 - % 24
28
33.7
% 2 5 - % 50
2
2.4
% 5 0 'd e n Ç o k
11
13.3
T o p lam
83
1
\
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
147
Ancak elbette ki bu sonuçlar değerlendirilirken kuruluşların sahip olduktan
personel m iktan göz önüne alınmalıdır. Bu açıdan bakıldığında ulaşılan bu
rakamların büyüklüğü daha iyi anlam ifade edecektir. (Tablol8).
Tâblol8
Toplam Personel Sayışma Göre Bilişim Personel Oranın Dağılımı
P e rso n e l Sayısı
% 1’
den Az
1 -1000
Bilişim
P erso n el
G r u p la n
% 1- 24
% 2 5 -% 50
% 50'
den Ç ok
2 (8 )
1 1(44)
2 5 (1 0 0 )
1 (4 )
1 1 (4 4 )
T oplam
1001 - 5000
7 (33.3)
14(66.7)
-
-
21 (100)
5 0 0 1 -1 0 0 0 0
5 (6 2 .5 )
3 (37.5)
-
-
8 (100)
1 0 0 0 1 -3 0 0 0 0
5 (100)
-
-
-
5 (100)
300 0 0 +
2(100)
-
T o p lam
20 (33)
28 (46)
-
-
2 (1 0 0 )
2 (3 )
11 (18)
6 1 (1 0 0 )
Tablo 18'den görüldüğü üzere, en fâzla kuruluşun bulunduğu % i-% 24'lük
bilişim personel oram grubunda yer alan kuruluşların çalıştırdıklan toplam
personel sayısı 1000 ile 5000 arasında değişmektedir. Toplam personel sayısı
binin altında olan ve % 50'den fazla bilişim personeline sahip kuruluşların oram
% 44 dür.
Toplam Bilişim Personeli İçinde Bilişim Sınıflarının Dağılımı:
Araştırmada kuruluşların istihdam ettikleri bilişim personeli; veri giriş ope
ratörü, sistem işletmeni, veri iletişim uzmanı, uygulama programcısı, sistem
programcısı, veri tabam yöneticisi, sistem tasarımcısı , sistem çözümleyici ve
proje planlama denetim uzmanı olmak üzere dokuz ayrı sınıfta ele alınmıştır.
Ancak değerlendirmede bu sınıflar; veri giriş personeli, programcı, çözümleyici
ve proje planlama ve denetleme uzmanı olmak üzere dört grupta toplanmıştır.
Veri Giriş Personeli:
Kuruluşlarda verilerin hazırlanması, bilgisayar ortamına aktarılması ve bu
işlevler için gerekli her türlü hazırlıkların yapılmasından sorumlu olan veri giriş
personeli, bu araştırma kapsamanda veri giriş operatörü, sistem işletmem ve veri
iletişim uzmanı gibi değişik işlevleri üstlenen kadroları içermektedir.
Araştırmaya yanıt veren kuruluşların % 34'ünde veri giriş personeli grubu
bilişim personelinin toplam personele oram %16 ile %35 arasında bulun­
maktadır. % 55'in üstünde bulunan kuruluş sayısı ise 20'dir. Bu bulgular bize
kuruluşların sahip oldukları veri giriş personel grubu personelin toplam personele
oranının ağırlıklı olarak (58 kuruluşta ) % 55'in altında kaldığım göstermektedir
(Tablo 19).
148
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 19: Toplam Bilişim Personeli
İçinde Veri Giriş Personel Oram
Bilişim P erso n el O ra m
Y a m tV o k
F rek an s
Y üzde
5
0.06
% 1 - % 15
8
0.1
% 1 6 -% 3 5
28
0.34
% 3 6 - % 55
22
0.27
% 56 - % 75
10
0.12
% 7 5 'd e n Fazla
10
0.12
T oplam
83
1
Kuruluşların türlerine göre toplam bilişim personeli içinde veri giriş personeli
oranlarının dağılımı farklılık göstermektedir (Tablo 20 ).
Tablo 20: Kuruluş Türlerine Göre Veri Giriş Personelin
Toplam Bilişim Personeli İçinde Bağılımı
Y a n ıt Y ok
% l-% 5 0
% 5 0 'd e n F azla
T oplam
K am u
3
23
23
49
Ö zel
2
. 32
-
34
T o p lam
5
. 55
23
83
Tablo 20’den görüldüğü üzere, kamu kuruluşlarında veri giriş personeli özel
kuruluşlara oranla daha fazla istihdam edilmektedir. Nitekim araştırmada
konuyla ilgili soruya yanıt veren 83 kuruluşun 23 'ü veri giriş personelinin
toplam personele oranının %50'den fazla olduğu ve bu kuruluşların tamamının da
kamuda yer aldığı görülmektedir. Buna karşın özel kuruluşlarda bu personelin
toplam bilişim personeline oram %50'nin altmda kalmaktadır. Veri giriş persone­
linin toplam bilişim personeli içinde dağılımının faaliyet alanlarına göre durumu
incelendiğinde, toplam bilişim personeli içinde veri giriş personelinin oram
%50'nin altmda bulunan kuruluşların çoğunun (18 kuruluş) inşaat ve imalat
sanayinde olduğu göze çarpmaktadır (Tablo 21). Bunu 14 kuruluşla banka ve
sigorta kuruluşları izlemektedir. Toplam personeli içinde %50'den fazla veri giriş
personeli bulunan kuruluşların çoğunluğunu ise, bakanlık hizmet birimi
kuruluşları ile teknik hizmetler üreten kamu kuruluşları oluşturmaktadır.
P rogram cı:
Araştırmada programcı grubu içinde uygulama ve sistem programcısına yer
verilmiştir. Bu grup bilişim personelinin temel işlevi, gereksinim duyulan
alanlarda programlar geliştirmektir. Kuruluşların BİM personeli içinde yer alan
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
149
programcı oram, ağırlıklı olarak %16 ile %35 arasmda bulunmaktadır. Bu
oranlara sahip kuruluş sayısı 34'dür. Diğer taraftan yanıt veren kuruluşlarda
programcı grubunun toplam bilişim personeli içinde oranın büyük ölçüde % 55
oranının altında kaldığı görülmektedir. Bu oranın üstünde kalan kuruluş sayısı ise
19 olmuştur (Tablo 22). Toplam bilişim personeli içinde programcı personel
oranının dağılımına kuruluş türleri itibarıyla bakıldığında, toplam büişim
personeli içinde % 50'den fazla programcı personele sahip kuruluşların az bir
farkla kamuda yer aldığı görülür (Tablo 23).
Tablo 21 ¡Faaliyet Alanlarına Göre Veri Giriş Personelinin
Toplam Bilişim Personeli İçinde Dağılımı
Y a n ıt Y o k
% l- % 5 0
% 5 0 'd e n Fazla
T oplam
B anka v e S ig o rta
-
14
4
18
T ek -H iz.O reten K .K -
1
9
7
17
B akanlık H izm et B.
-
6
8
14
in ş a a t v e im a la t
2
18
-
20
Ü niversite
-
3
3
6
D iğer
2
5
1
8
T o p lam
5
55
23
83
Tablo 22: Toplam Bilişim Personeli İçinde
Programcı Personel Oranı
B ilişim P erso n el O ra n ı
F re k a n s
Yüzde'
Y a n ıt Y o k
1
0.01
% 1 - % 15
10
0.12
% 1 6 - % 35
34
0.41
% 3 6 - % 55
19
0.23
% 56 - % 75
16
0.19
3
0.04
83
1
% 7 5 'd e n Fazla
Toplam
\
Faaliyet alanına göre programcı personelin toplam bitişim personeli içinde
dağılımı incelendiğinde, bu oranın % 50'nin altında olan kuruluşların ağırlıklı
olarak teknik hizmetler üreten kamu kuruluşları ile inşaat ve imalat sanayiinde
yer aldığı görülür. Bu oranın %50'nin üstünde olan kuruluşların çoğu ise, banka
ve sigorta kuruluşları ile bakanlık hizmet birimleridir (Tablo 24).
150
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 23: Kuruluş Türüne Göre
Toplam Bilişim Personeli İçinde Programcı Personel Oranı
Y a n ıt Y o k
% l- % 5 0
% 5 0 ’d e n Fazla
T o p lam
K am u
1
38
10
49
Ö zel
1
24
9
34
T o p lam
2
62
19
83
Tablo 24 : Faaliyet Alanına Göre
Toplam Bilişim Personeli İçinde Programcı Personel Oranı
Y an ıt Y o k
% l- % 5 0
% 5 0 ’d e n Fazla
T oplam
-
11
7
18
T ek .H iz.Ü retenK .K
-
16
1
17
B a k an lık H iz.B irim i
-
9
5
14
İn şa a t v e im a la t
-
16
4
20
B a n k a v e S ig o rta
Ü n iv ersite
-
6
-
6
D iğ er
2
4
2
8
T o p lam
2
62
19
83
Çözümleyici :
Sistem çözümleyici ve sistem tasarımcının yer aldığı bu grubun toplam
personele oranı ise çoğunlukla %1 ile 15 arasında değişmektedir (Tablo 25).
Çözümleyici personel oranının % 55'in üstünde olduğu kuruluş sayısı ise yalnızca
4'dür.
Tablo 25: Toplam Bilişim Personeli İçinde
Çözümleyici Personel Oranına Göre Dağılım
B ilişim P e rso n e l O ra m
F re k an s
Y üzde
Y a n ıt Y ok
8
0.1
% 1 - % 15
32
0.39
% 1 6 - % 35
30
0.36
% 3 6 - % 55
9
0.11
% 56 - % 75
3
0.04
1
0.01
83
1
% 7 5 'd e n Fazla
T o p lam
Kuruluş türüne göre çözümleyici personelin dağılımına bakıldığında toplam
bilişim personeli içinde %50'den fazla çözümleyici çalıştıran kuruluşların daha
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
151
çok özel kesimde bulunduğu görülür. Diğer taraftan, ankete yanıt veren kuruluş­
ların %85'inde çözümleyici personelin toplam bilişim personeli içinde oram %
51'den azdır (Tablo 26). Bu oranlar arasında çözümleyici personel çalıştıran
kesim de ağırlıklı olarak kamudur. Faaliyet alanlarına göre dağılımına göz atıl­
dığında ise, teknik hizmetler üreten kamu kuruluşları, banka ve sigorta şirketleri
ve inşaat imalat kuruluşlarının toplam bilişim personeli içinde % 50'den az
oranda, çözümleyici personel çalıştırdıkları görülmektedir.
Tablo 26: Kuruluş Türüne Göre
Toplam Bilişim Personeli içinde Çözümleyici Personel Oranı
F re k a n s
Y a n ıt Y o k
% l- % 5 0
% 5 0 'd e n +
T oplam
K am u
5
44
-
49
Ö zel
4
27
3
34
T o p lam
9
71
3
83
Proje Planlama-Denetleme Uzmanı:
Proje planlama ve denetim uzmanlan bilgi teknolojilerinin kullanılmasıyla
ilgili projeleri planlayan, yürüten ve denetleyen bilişim personelidir. Bu grup
bilişim personeline sahip olan kuruluşların sayısı 37'dir. Kuruluşların %39'unda
bu grup bilişim personelin toplam personele oranının %1 ile %15 gibi düşük
oranlarda kaldığı görülmektedir (Tablo 27). Kuruluş türüne göre proje planlama
denetim personelinin toplam bilişim personeli içindeki dağılımı incelendiğinde,
araştırmaya yanıt veren kuruluşların tümünde bu oranın % 50'nin altında kaldığı
görülür. Bu oran içinde, kamu kuruluşları özel kuruluşlara göre nispeten daha
fâzladır (Tablo 28). Toplam bilişim personeli içinde % 50'nin altında oranda
proje planlama ve denetleme elemanı çalıştıran kuruluşların teknik hizmetler
üreten kamu kuruluşları ile inşaat ve imalat sanayiinde fâaliyet gösterdikleri
görülmektedir (Tablo 29).
Tablo 27: Toplam Bilişim Personeli İçinde
Proje Planlama-Denetleme Personel Oranı
B ilişim P erso n el O ra m
F re k a n s
Y üzde
Y an ıt Y o k
46
0.55
% 1 -% 1 5
32
0.39
% 1 6 -% 3 5
5
0.06
T o p lam
83
1
152
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Tablo 28: Kuruluş Türüne Göre Toplam Bilişim Personeli İçinde
Proje Planlama ve Denetleme Personel Oranı
Y a n ıt Y o k
% l-% 5 0
T oplam
K am u
29
20
49
Özel
17
17
34
T oplam
46
37
83
Tablo 29: Faaliyet Alanına Göre Toplam Bilişim Personeli İçinde
Proje Planlama ve Denetleme Personel Oram
Y a n ıt Y ok
% l-% 5 0
T oplam
B anka ve S ig o rta
12
6
18
T ek .H iz.Ü reten K .K
6
11
17
B akanlık Hiz-Birimi
10
4
14
İn şa a t ve im a la t
11
9
20
Ü niversite
3
3
6
3
5
8
45
38
83
D iğ er
T o p lam
Bu tablolardan çıkan ortak sonuca göre, kuruluşların bilişim personelinin
veri giriş operatörü ve programcı sınıfına düşen personel oram %16 ile %35
arasında değişirken, çözümleyici ve proje planlama grubuna düşen oran %1 ile
%15 arasında bulunmaktadır. Buna göre, ankete yanıt veren kuruluşların bilişim
personeli içinde ağırlıklı olarak, veri giriş operatör/ işletmen ile programcı sınıfi
yer almaktadır. Öte yandan veri giriş, programcı ve proje planlama ve denetleme
personelini kamu kuruluşları; çözümleyici personeli ise özel kuruşlar göreli
olarak daha fazla istihdam etmektedir. Bu değerlendirme faaliyet alanlarına göre
yapıldığında; veri giriş personelini bakanlık hizmet birimlerinin, programcı ve
çözümleyici personeli banka ve sigorta kuruluşlarının ve proje planlama ve
denetleme personelini de teknik hizmetler üreten kamu kuruluşlarının diğer
kuruluşlara göre daha fazla istihdam ettikleri göze çarpmaktadır.
3. ARAŞTIRMAYI YANITLAYAN PERSONEL HAKKINDA BÎLGİ
Araştırmada anketi yanıtlayan personel; görev, meslek, uzmanlık dalı ve
bilgi teknolojileri alanında deneyim yıllarına göre değerlendirilmiştir.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
153
a. G örev
Anketi yanıtlayanların görevleri iki grupta ele alınmıştır. Birinci grupta
yöneticiler, ikinci grupta ise bilişim elemanları yer almaktadır. Yöneticiler kate­
gorisinde yer alan görevler arasında, genel müdür, koordinatör, başkan, bilgi
işlem müdürü, otomasyon müdürü, proje müdürü, grup müdürü, işletme müdürü,
AR-GE müdürü bulunmaktadır. Bu açıklamadan görüldüğü gibi, kimi kuruluş­
larda bilgi işlem yöneticisi yerine genel müdür, direktör ya da koordinatör
anketimizi yanıtlamıştır. Bu sonuçtan söz edilen kuruluşlarda bilgi işlem işlev­
lerinin anılan bu yöneticilerin sorumluluğunda olduğu çıkarılabileceği gibi,
bünyelerinde bilgi işlem adı altında bir bölümü ve yöneticisinin olmadığı da
düşünülebilir. Bilişim elemanları sınıfinda ise sistem programcılarının ve sistem
çözümleyicilerinin yer aldığı görülmektedir.
Araştırmada kullanılan anketin kuruluşların bilgi işlem merkezi yöneticileri
ya da kurumda bilgi teknolojilerinin kullanımı ve yönetiminden sorumlu ve yetkili
birisi tarafından yanıtlanması istenmiştir. Değerlendirmede bu istemin büyük
ölçüde yerine getirildiği ve dolayısıyla anketi yanıtlayanların büyük ölçüde bilgi
işlem daire başkanlan, müdürleri ve yardımcıları oldukları görülmektedir.
b. M eslek
Anketi yanıtlayan personelin meslekleri; bilişim elemanları, sayısal yöntem
ve istatistik elemanları, mühendisler, sosyal bilimciler ve akademisyenler olmak
üzere beş grupta toplanabilir. Bilişim elemanları sınıfında; bilgisayar mühendis­
leri, sistem analisti, çözümleyici ve programcılar yer almaktadır. Sayısal yöntem­
ler ve istatistik elemanlar sınıfinda; istatistikçi ve yöneylem araştırmacısı
bulunmaktadır. Mühendis unvanı altmda elektrik, elektronik, makine, kimya,
endüstri, jeofizik ve meteoroloji mühendisleri ile matematikçiler yer almaktadır.
Anketi yanıtlayanların mesleklere göre dağılımında bir başka meslek grubu da
aralarında işletme, muhasebe, ekonomi uzmanlan ile yöneticilerin ve kütüpha­
neci, sigortacı gibi değişik uzmanlık alanına sahip elemanların bulunduğu sosyal
bilimciler oluşturmaktadır. Araştırmayı yanıtlayan personelin mesleklere göre
dağılımı Tablo 30'da verilmiştir.
Bu tablodan görüldüğü üzere; ankete yanıt verenlerin önemli bir bölümü
(% 3 8 .6 ) elektrik, elektronik, makine, fizik, kimya vb. gibi mühendisler s ın ıfin da
yer almaktadır. Bu sonuç,
kuruluşların bilişim ile ilgili sorumlu olan
yöneticilerin çoğunlukla mühendis kökenli olduklarım göstermektedir. Bu sınıfi
takiben ikinci önemli meslek sınıfi, bilişim olmaktadır. Bilgisayar mühendisleri,
sistem analisti çözümleyici ve programcıların yer aldığı bu sınıfin oranı ise
154
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
%30'dur. Bunların dışında önemli olarak görülebilecek bir üçüncü grup sosyal
bilimciler olmaktadır. Çoğunluğunu işletmeci/muhasebecilerin oluşturduğu bu
sınıfta, ekonomist, kütüphaneci, sigortacı gibi değişik meslek gruplarından
yöneticiler ve bilişim merkezi sorumluları bulunmaktadır. Ayrıca, bir akademis­
yen de üniversitenin bilişim merkezi sorumluluğunu üstlenmiştir.
Tablo 30
Araştırmayı Yanıtlayan Personelin Mesleklere Göre Dağılımı
F re k a n s
Y üzde
Y a n ıt Y ok
11
13.3
B ilişim E lem an ları
25
30.1
Sayısal Y öntem ci ve İstastistikçi
3
3.6
M ü h endis
32
38.6
S osyal Bilim ci
11
13.3
A kadem isyen
1
1.2
83
1
T o p lam
c. Uzmanlık Dalı
Araştırmaya yanıt veren personelin uzmanlık alanlarına bakıldığında; ana
başlıklarla bilgisayar, telekomünikasyon, yönetim bilgi sistemi, işletme, iktisat ve
yöneylem araştırması olduğu görülmektedir. Bu başlık altına girmeyen
matematik, fizik ve haberleşme uzmanlığı gibi meslekler diğer kategorisinde
toplanmıştır. Bilgisayar başlığı altında yer alan uzmanlık dalında sistem analisti,
sistem tasarımcısı, programcı, bilgisayar proje danışmam, yazılım destek elemanı
ve veri tabam yöneticisi gibi spesifik alanlar bulunmaktadır. Araştırmaya yanıt
veren personelin uzmanlık dallarına göre dağılımı Tablo 3 l'de verilmiştir.
Tablo 31
Araştırmayı Yanıtlayan Personelin Uzmanlık Dalına Göre Dağılımı
F re k a n s
Y üzde
Y a n ıt Y o k
25
30.1
B ilgisayar
44
53
T elekom inikasyon
1
1.2
Y ö n etim Bilgi sistem i
2
2.4
İşletm e/İk tisat
4
4.8
Y öneylem A raştırm ası
2
2.4
D iğ er
5
6.1
T o p lam
83
1
.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
155
Araştırmaya yanıt veren personelin büyük çoğunluğu (% 53'ü) bilgisayar
başlığı altında toplayabileceğimiz meslekle uğraşmaktadır. Bu grubu, sırasıyla
% 6.1 oranla diğer başlığı altında toplanan meslekler ve %4.8 ile işletme ve iktisat
mesleği izlemektedir. Araştırmayı yanıtlayan personelin çalıştığı meslek dalı ile
sahip olduğu uzmanlık dalı arasındaki ilişki Tablo-32'de gösterilmiştir.
Tablo 32: Araştırmayı Yanıtlayan Personelin
Meslek ve Uzmanlık Dalına Göre Dağılımı
F re k an s
(Y üzde)
(D
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
T oplam
Bilişim
13 (72.2)
-
1 (5.5)
1 (5.5)
-
3 (1 7 )
18(100)
Sayısal Y om /İst.
2 (6 6 )
-
-
-
1 (3 4 )
-
3 (1 0 0 )
M ü hendis
21 (84)
1 (4 )
1 (4 )
-
1 (4 )
1(4 )
25 (100)
Sosyal Bilim ci
4 (6 6 )
-
-
1 (1 7 )
-
1 (1 7 )
6 (100)
-
-
-
1 (100)
-
-
1 (100)
40 (75.5)
1 (1.9)
2 (3.8)
3 (5 .7 )
2 (3.8)
5 (9.3)
53 (100)
A kad em ik
T oplam
(1) Bilgisayar
(2) Telekom ünikasyon
(5) Yöneylem Araştırması
(3) Yönetim Bilgi Sistemi
(4) İşletme/İktisat
(6) Diğer
Araştırmayı yanıtlayan bilişim yöneticilerinden uzmanlık alanları ve
meslekleri ile ilgili soruyu yanıtlayan 53 bilişim personelinden 2 rn in (% 84'ü)
mühendis mesleğine sahip olup bilgisayarlar konusunda uzmanlaşmış olduğu
görülmektedir. Diğer taraftan bu kişilerin %72.2'si de bilişim sınıfı içinde yer
alan bir mesleğe sahip olup bilgisayar konusunda uzmanlaşan kişilerdir.
Bilgisayar konusunda uzmanlaşan personel arasında işletme, iktisat vb.gibi
sosyal bilimler alanında mesleği olanlar da bulunmaktadır .
d. Anketi Yanıtlayan Personelin Bilgi Teknolojileri Alanında Deneyimi
Anketi yanıtlayan personelin bilgi teknolojileri alanında geçirdikleri deneyim
yıllan da ülkemizin bilgi teknolojilerini kullanma deneyiminin bir göstergesi
olarak değerlendirilebilir. Buradan hareketle, araştırmayı yanıtlayan personelin
bu alanda geçirdikleri deneyim yıllan sırasıyla 1990, 1985, 1980, 1970 ve öncesi
yıllara karşılık gelmek üzere beş dönemde toplanmıştır7 (Tablo 33).
Anketi yanıtlayan bilişim personelinin büyük bir bölümünün ( %90.3)
bilişim alanında deneyimi 20 yıldan fazladır. Bu bulgu kuruluşlarda yöneticilik
yapan personelin bilişim alanında birikimlerinin olduğunu göstermektedir. Bu
alanda deneyimi beş yıl olanların oram ancak %3.6 dır.
7 1995 baz alındığında 5 yd deneyim 1990'nı; 10 yıl deneyim 1985'i; 15 yıl deneyim 1980'ni; 20 yıl deneyim ise
1975'i temsil etmektedir.
156
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Kuruluş türüne göre personelin bilgi teknolojileri alanındaki deneyimleri
incelendiğinde, kamu kesiminde çalışanların ağırlıklı olarak on yıl; özel kesimde
çalışanların ise 20 yıllık bilgi teknolojileri deneyimine sahip oldukları görül­
mektedir (Tablo 34).
Tablo 33: Anketi Yanıtlayan Personelin Bilişim Alanında
Deneyim Yıllarına Göre Dağılımı
D eneyim (Yıl)
F re k an s
Y üzde
8
9.6
Y a n ıt Y ok
5
3
3.6
10
25
30.12
15
42
50.6
20
64
77.1
2 0 'd e n Fazla
75
90.3
T oplam
83
100
Tablo 34: Kuruluş Türüne Göre Anketi Yanıtlayan Personelin
Bilişim Alanında Deneyim Yıllarına Göre Dağılımı
Frekans
(Yüzde)
5 Yıl
10 Yıl
20 Yıl
20 +
Toplam
Kamu
2 (4 .9 )
14(34.1)
8 (19.5)
11 (26.8)
6 (14.6)
4 1 (1 0 0 )
1 (2-9)
8 (23.5)
9 (26.5)
11 (32.4)
5(1 4 .7 )
3 4 (1 0 0 )
3(4 )
22 (29.3)
17 (22.7)
22 (29.3)
11(14.7)
75 (100)
Özel
Toplam
15 Yıl
Faaliyet alanlarına göre personelin bilgi teknolojileri alanındaki deneyimleri
incelendiğinde, banka ve sigorta şirketlerinde çalışanların % 50'si 20 yıl,
bakanlık hizmet birimlerinde çalışanların % 38.5'nin 10 yıl, inşaat ve imalat
sanayinde çalışanların % 27.8 oranla 20 yıl deneyimleri olduğu görülmektedir
(Tablo 3 5 ).
Tablo 35: Faaliyet Alanlarına Göre Anketi Yanıtlayan Personelin
Bilişim Alanında Deneyim Yıllarına Göre Dağılım
F re k a n s (Y üzde)
B an k a v e S ig o rta
5 Yıl
10 Y ü
15 Yıl
20 Y d
20 +
T oplam
-
3 (16.7)
5 (27.8)
9 (5 0 )
1 (5.6)
18 (100)
T ek-H iz. Ü re te n K .K
1(6.7)
4 (2 6 .7 )
4 (2 6 .7 )
4 (2 6 .7 )
2 (13.3)
15 (100)
B akanlık Hiz-Birim.
1(7.7)
5 (38.5)
1 (7 .7 )
3 (2 3 .1 )
3 (2 3 .1 )
13 (100)
in ş a a t v e im a la t
-
5 (27.8)
4 (2 2 .2 )
5 (27.8)
4 (22.2)
18 (100)
Ü niversite
-
3 (6 0 )
1 (2 0 )
-
1 (2 0 )
5 (100)
1 (16.7)
2 (33.3)
2 (33.3)
1 (16.7)
-
6(100)
3 (4 )
22 (29.3)
17 (22.7)
22 (29.3)
11(14.7)
7 5 (1 0 0 )
D iğ er
T o p lam
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
157
e. Bilişim Yöneticileri
Araştırmada kullanılan anketin kuruluşların bilgi işlem merkezi sorumlu­
ları/yöneticileri tarafından doldurulması istenmiştir. Nitekim bu gerçekleşmiş ve
sorulan kuruluşların bilişim sorumlulan yanıtlamıştır. Bu noktadan hareketle,
kuruluşların bilişim yöneticilerinin hangi mesleksel sınıflardan geldiklerim,
kuruluş türüne, faaliyet alanlarına ve deneyim yılına göre nasıl bir dağılım
gösterdiğini görmek olasıdır. Tablo 36'dan görüldüğü üzere, kamu kuruluşlarında
çalışan bilişim yöneticilerin/sorumluların büyük bir çoğunluğu (%56.1'nin)
mühendis kökenlidir. Özel kuruluşlarda ise bilişim elemanlan (bilgisayar
mühendisi, programcı, çözümleyici gibi) çoğunluğu (% 56.1'nin) oluştur­
maktadır. Diğer taraftan bu tablo, araştırmaya katılan kuruluşların büyük bir
bölümünde (% 44.4) bilişim yöneticilerinin ve sorumlularının bilgisayar alanı
dışında yer alan konularda çalışan mühendisler olduklarını; bunu %34.7 ile
bilişim alanında uzmanlaşmış yöneticilerin izlediğini göstermektedir.
Tablo 36: Kuruluş Türüne Göre Bilişim Yöneticilerinin
Mesleklere Göre Dağılımı
Bilişim
Sayısal
YönLlstatistik.
Mühendis
Sosyal
Bilimci
Akademik
Toplam
Kamu
9 (2 2 )
2 (4 .9 )
23 (56.1)
6 (14.6)
1 (2.1)
4 1 (1 0 0 )
Özel-
1 6 (51.6)
1 (3 .2 )
9 (2 9 )
5 (16.2)
-
31(100)
Toplam
25 (34.7)
3 (4.2)
32 (44.4)
11(15.3)
1 (1.4)
72 (100)
Frekans
(Yüzde)
Bilişim yöneticilerinin ve sorumlularının kuruluşların faaliyet alanlarına
göre mesleksel dağılımına bakıldığında; bilişimle doğrudan ilgili mesleklere sahip
yöneticilerin %50 ile üniversiteler, %46.7 ile banka ve sigorta kuruluşlarında
oldukları görülmekledir. Diğer taraftan araştırmaya katılan tüm kuruluşlar içinde
bilişim sorumlularının ağırlıklı olarak mühendislik mesleğine sahip olduğu ve
bunların en çok (% 82.4) teknik hizmetler üreten kamu kuruluşlarında yer aldı­
ğım görmekteyiz (Tablo 3 7 ).
Kuruluş türü, bilişim yöneticilerinin meslekleri ve bilgi teknolojileri konu­
sundaki deneyimleri bir arada değerlendirildiğinde, kamu kesiminde çalışan
bilişim personelinin mühendis kökenli olanlarında deneyim yılı geçmişi en fazla
10 ve 15 yd olduğu ortaya çıkmaktadır. Özel kesimde ise bilişim elemanlarının
deneyim yılı en fazla 15 yıl olmaktadır (Tablo 38).
158
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 37: Faaliyet Alanlarına Göre
Bilişim Yöneticilerinin Mesleklere Göre Dağılımı
F re k an s
(Y üzde)
B anka v e S ig o rta
Sosyal
M ü h e n d is \ Bilimci
Sayısal
Y ön. İstatistik
Bilişim
A kadem ik
T oplam
7 (4 6 .7 )
-
6 (4 0 )
\2 (13.3)
-
1 5(100)
T ek .H iz.Ü retenK .K
-
2 (1 1 .8 )
14 (82.4)
\ 1 (5-9)
-
1 7(100)
B akanlık H izm et B.
5 (41.7)
-
4 (33.3)
3 (2 5 )
-
12 (100)
İn şa a t v e im a la t
8 (44.4)
1 (5.6)
6 (33.3)
3 (16.7)
-
18 (100)
6 (1 0 0 )
•
Ü niversite
3 (5 0 )
-
1(1 6 .7 )
1(16.7)
1 (16.7)
D iğer
2 (5 0 )
-
1 (2 5 )
1(25)
-
4 (1 0 0 )
25 (34.7)
3 (4 .2 )
32 (44.4)
11 (15.3)
1 (1.4)
72 (100)
T o p lam
Tablo 38: Kuruluş Turu ve Mesleğe Göre
Bilişim Yöneticilerinin Bilişim Alanında Deneyimi
F re k an s-K am n
(F rekans-O zel)
5 Y ıl
10 Y ıl
İ S Yıl
20 Y ü
20 +
Bilişim E lem anı
1(2)
(D
2 (2 )
1 (6 )
3 (5 )
S ayısal Y öntem /İstatistikci
-
1
-
1
(1)
M ü h endis
2
6 (3 )
6 (3 )
4 (2 )
3 (1 )
Sosyal Bilim ci
-
1 (2 )
1
2 (2 )
1 (1 )
A kadem isyen
-
-
-
-
1
4. BİLGİ TEKNOLOJİLERİNE YAPILAN YATIRIMLAR
Araştırmaya katılan kuruluşların 1993 sonu itibarıyla bilgisayar ve iletişim
araç ve gereçlerine (BT) yaptıkları yatırımların büyüklüğü incelendiğinde; bunun
milyon TL'den, trilyon TL'ye kadar değiştiği görülür. Araştırmada kuruluşların
bilgi teknolojilerine yaptıkları yatıranlarla ilgili sorulan soruya 66 kuruluş yanıt
vermiştir. Kimi kuruluşlar mevcut politikaları gereği bu soruyu yanıtlayama­
dıklarım bildirmişlerdir. Yanıt veren kuruluşların büyük bir çoğunluğu (% 48.2)
BT'ne 1 milyon ile 100 milyar arasında değişen miktarlarda yatıran yaptıklarım
belirtmişlerdir. Bu grubu % 18.1 oranla 100 milyar ile 400 milyar arasında
değişen miktarlardaki yatırım izlemektedir. Bu teknolojilere 800 milyardan fazla
yatıran yapan kuruluşların oram ise yalnızca % 3.6'dir ( Tablo 39). Araştırmada
kuruluşların büyük bir bölümü bilgi teknolojilerine yatıranlarım Dolar ve Mark
üzerinden vermişlerdir.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
159
Tablo 39
Kuruluşların Bilgi Teknolojilerine Yatırımı
. F re k a n s
Y a tırım la r
Y a n ıt Y o k
Y üzde
20.5
17
1 M ily o ndan Az
4
4.8
1 M ilyon -1 0 0 M ü y a r
40
48.2
100 M ü y a r - 40 0 M ily ar
15
18.1
400 M ü y a r - 800 M ü y a r
4
4.8
800 M ü y a r +
3
3.6
T o p lam
83
100
Araştırmada ortaya çıkan bu rakamları şu gerçeği göz önüne alarak
değerlendirmek gerekir. Büyük ölçüde yurt dışından ithal edilen bilgisayar ve
iletişim araç gereçlerine yapılan yatırımlar döviz kurlarındaki değişimden
doğrudan etkilenmektedir. Nitekim ülkemizde araştırmanın yapıldığı dönemlerde
döviz kurlarında önemli hareketlilik bulunmaktaydı. 1993 yıl sonu itibarıyla
itibarıyla verilen bu rakamları o dönemin ortalama döviz fiyatları ile değerlendir­
mek daha anlamdı olacaktır.Tersi durumunda bugün l$'ın 47 bin TL'yi aştığı
günümüzde yukarıda verilen yatırım büyüklükleri fazla anlamlı görünmemek­
tedir. 1994 yılı içinde yapılan araştırmada kuruluşlardan 1993 yılı itibarıyla
BT'ne yaptıkları yatırım tutarları sorulmuştu. Bu dönemde ortalama olarak
Dolar 10.300 TL, M ark ise 6.760 TL döviz kuruna sahipti.8 BT'ne yapılan
yatırımların kuruluş türüne göre nasıl bir dağdım gösterdiği incelendiğinde kamu
ve özel kuruluşlarının her ikisinde de BT'ne toplam yatırımların ağırlıklı olarak 1
milyon ile 100 müyar TL arasında kaldığı görülmektedir. Diğer taraftan BT'ne
yatırından trilyona yaklaşan kuruluşlar kamu kesiminde bulunmaktadır (Tablo
40).
Tablo 40: Kuruluş Türüne Göre BT'ne Yapılan Yatırımlar (TL)
F re k an s
(Yüzde)
Y a n ıt Y o k 1 M ilyondan
Az
1 M üyon
-100 M ü y a r
(1 0 0 -4 0 0 ) (400-800) 800 M ily a r
+
M üyar
M ily ar
T oplam
8 (17)
1 (2.1)
26 (55.3)
7 (1 4 .9 )
2 (4 .3 )
3 (6 .4 )
47 (100)
Özel
7 (20.6)
3 (8.8)
14 (41.2)
8 (23.5)
2 (5 .9 )
-
3 4 (1 0 0 )
T oplam
1 5 (1 8 .5 )
4 (4 .9 )
40 (49.4)
15 (18.5).
4 (4 .9 )
3 (3 .7 )
81 (1 0 0 )
K am u
Bügi teknolojilerine yapdan yatırım tutarlarının faaliyet alanlarına göre
nasıl bir dağılım gösterdiği ve bunlar arasında bir ilişkinin olup-olmadığı
incelendiğinde karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır (Tablo 41).
‘A ylık E k o n o m ik V eriler, İstanbul T icaret Odası, 1994.
160
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Tablo 41: Faaliyet Alanlarına Göre BT'ne Yapılan Yatırımlar
F re k an s
(Y üzde)
Y a n ıt Y o k
1
M ilyondan
Az
B anka ve
S ig o rta
4 (2 1 .1 )
-
5 (26.3)
5 (26.3)
T ek n ik H.
K am u K.
4 (23.5)
1 (5.9)
9 (52.9)
1 (5.9)
B akanlık
H iz.B irim i
3 (23.1)
-
6 (46.2)
4 (2 0 )
2 (1 0 )
-
-
İn şa a t v e
im a la t
Ü niv ersite
D iğer
T o p lam
15 (18.5)
1 M ilyon
-100
M ily a r
(1 0 0 -4 0 0 )
M ily ar
(4 0 0 -8 0 0 )
800
M ily ar
M ily a r +
4 (2 1 .1 )
T oplam
1 (5 .3 )
19 (100)
- . 2 (1 1 .8 )
17(100)
4 (3 0 .8 )
-
-
13(100)
12 (60)
2 (1 0 )
-
-
20 (100)
5 (83.3)
1 (16.7)
-
6 (100)
.
/
1 (1 6 .7 )
3 (5 0 )
2 (33.3)
-
-
6(100)
4 (4 .9 )
40 (49.4)
15 (18.5)
4 (4 .9 )
3 (3 .7 )
81(100)
Bu tablodan görüldüğü üzere bir milyon ile yüz milyar arasında BT'ne
yatırım yapan kuruluşların çoğu inşaat ve imalat sanayi kolunda çalışmaktadır.
Trilyona yakın yatırımları olan kuruluşların da banka ve sigorta şirketleri ile
teknik hizmetler üreten kamu kuruluşlarından oluştuğu görülmektedir.
5. KURULUŞLARDA BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ
Bu kısımda, kuruluşların sahip oldukları bilgisayar sistemleri ve bunları
kullanma deneyimlerine yer verilerek ülkemizde bilgisayar kullanıcısı olarak
görülen kuruluşların mevcut bilgisayar sistemleri hakkında genel görünüm
ortaya konacaktır.
a. Mevcut Bilgisayar Sistemleri
Araştırmada kuruluşların %23'ü büyük boy sistemlerle birlikte kişisel
bilgisayar (PC) sistemlerini kullandıkları ortaya çıkmıştır. Bu sistemleri %20.5
oranla orta boy sistemler izlemektedir. Araştırmada kuruluşların hiçbirinin tek
başına kişisel bilgisayar kullandığına rastlanılmamıştır. Bu kuruluşlar kişisel
bilgisayarları büyük boy ya da orta boy sistemlerle beraber kullanmaktadır
(Tablo 42).
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
161
Tablo 42
Kuruluşların Sahip Olduğu Bilgisayar Sistemleri
Y a n ıt Y o k
K işisel B ilg isay ar ( P C )
F re k an s
Y üzde
22
26.5
■ -
.
O r ta B oy Sistem
10
12
O r ta B o y + P C
17
20.5
B üyük Sistem
15
18
B ü y ü k S istem + P C
19
23
T oplam
83
100
b. Bilgisayar Kullanım Deneyimleri
Araştırmaya katılan kuruluşların %60.2'sinin bilgisayar deneyimlerinin 15
yıldan fazla olduğu görülmektedir. Bu dönem, ülkemizin dışa açık ekonomik
politika uygulayarak dışa açılmaya başladığı tarihe -1980'li yılların başlarına
-denk düşmektedir (Şekil 11). Öte yandan 1990-95 döneminde bilgisayarlaşan
kuruluşların küçümsenemeyecek sayıda olduğu da dikkat çekmektedir.
Şekil 11: Bilgisayar Kullanım Deneyimi
162
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
6. KURULUŞLARDA İLETİŞİM AĞI
Bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeyle birlikte, örgütler kurum içi ve
dışına bilgi iletmede LAN, W AN ya da bunların her ikisini birlikte yer aldığı
iletişim ağlarım kullanır olmuşlardır. Araştırmaya katılan kuruluşlarında iletişim
ağı olarak bu kombinasyonlara sahip olduklarım görmekteyiz.
a. M evcut İletişim Ağı
Kuruluşların veri ve bilgi iletmede kullandıkları iletişim ağı incelendiğinde,
LAN ve WAN'mn bir arada kullanımının ağırlıklı olduğu (%34.6) dikkat
çekmektedir (Şekil 12). Diğer taraftan LAN kullanan kuruluşların oram %21.8;
W AN kullananların oram ise %33.3 olmuştur. Herhangi bir ağa sahip olmayan
kuruluşlann oram % 10.3'dür.
Şekil 12: Kuruluşların Mevcut İletişini Ağlarına Göre Dağılımı
I—
I—
Ağ Yok
WAN
Veri iletişim ağının kuruluş türüne göre dağılımına bakıldığında; özel
kuruluşlarda W AN ağırlıklı olarak kullanılırken (%38); kamu kuruluşlarının
%35'te W AN ve LAN bir arada bulunmaktadır Araştırmaya yanıt veren kuruluş­
lar arasında ağı olmayan en çok kuruluş %14 oranla, kamu kesiminde yer
almaktadır. LAN kullanımı balonundan özel ve kamu aşağı yukarı aynı durum­
dadır (Şekil 13). Veri iletişim ağına sahip olan kuruluşlann faaliyet alanlarına
göre dağılımı incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılmaktadır (Şekil 14).
Banka ve sigorta şirketlerinin % 3 l'de W AN ağ kullanılmaktadır. Ülke­
mizde çok şubeli bankacılığın hakim olması ve dolayısıyla bu kuruluşlann
değişik coğrafik alanlarda hizmet verecek şekilde örgütlenmeleri, bu kuruluşlann
iletişimde W AN ağ kullanmasını zorunlu kıldığı söylenebilir. Öte yandan bu
kuruluşlar yakın coğrafik alanlarda özelikle aynı şehir ya da ilçe içinde faaliyet
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
163
gösteren şubeleri arasında yerel ağ da kullanabilmektedir. Hem LAN hem WAN
ağ kullanan banka kuruluşlarının oram % 22'dir. İnşaat ve imalat kuruluşlarında
ise hem LAN hem W AN daha fazla kullanılmaktadır. Diğer taraftan, bu alanda
çalışan kuruluşların % 25'i
veri iletişiminde bir ağ kullanmadıklarım
belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan üniversitelerin %12'si WAN bağlantısı ile
bilgi teknolojilerini yoğun olarak kullanan ülkelerle bilgi alış verişinde
bulunabilmekte ve çok sayıdaki değişik konularda hazırlanan uluslararası veri
bankalarına erişebilmektedirler. Bu kuruluşlar genellikle kampüsleri içinde
değişik bölümleri ile olan iletişimlerini LAN aracılığıyla yapmaktadır.
Örgütler iletişimde genel olarak şu yolları kullanmaktadır:
- Manüel İE1) / mekanik: (saklama ve kaydetme aracı olmadan, yazılı / sözlü)
- Manyetik ortam: (Disket, bant vb herhangi bir magnetik ortama kayıt)
- Online: (Manyetik ortama aktarılan bilgilerin telefon hatları ile iletilmesi
-Yukarıda sayılan yolların değişik kombinasyonlarının bir arada kullanılması
Şekil 13: Kuruluş Türüne Göre Kullanılan İletişim Ağı
îSKamu
■Ö zel
LAN+WAN
LAN
Yanıt Yok
Ağ Yok
WAN
İletişim Ağı
b. Kurum İçi İletişim
Araştırmaya katılan kuruluşlarda kullanılan kurum içi iletişim yollarının
oram Şekil 15*te verilmiştir. Buna göre 83 kuruluşun % 61.4'ünde kurum içi
iletişimde online kullanıldığı görülmektedir. Bunu % 24.1 oran ile manyetik ve
online iletişim yolunun bir arada kullanılması izlemektedir. Kurum içi iletişimde
mekanik ya da manüel araçlar kullananların oram ise yalnızca %2.4'dür.
164
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Şeldl 14: Faaliyet Alanlarına Göre Kullanılan İletişim Ağı
EHYanıt Yok
■ A ğ Yok
OLAN
■W AN
® LA N+W AN
\
\
\
\
\
3
\V \V
Faaliyet Alanı
' Araştırmaya yanıt veren gerek kamu ve gerek özel kuruluşların kurum içi
iletişimde ağırlıklı olarak online tercih ettikleri görülmektedir. Nitekim araştır­
maya katılan 49 kamu kuruluşunun %49; 34 özel kuruluşun da %80'i kurum içi
iletişimde online yolunu kullandıklarını belirtmişlerdir. Her iki kesimde bunu
sırayla manyetik/online ve mekanik/ manyetik ve manyetik ortam izlemektedir.
Araştırmada kamu kesiminde (%4), kurum içi iletişimde hâlâ mekanik/manüel
yolu kullanan kuruluşların olduğu görülürken özel kesimde bu yolu kullanan
kuruluşlara rastlanmamıştır (Şekil 16).
Araştırmaya katılan kuruluşların faaliyet alanlarına göre kurum içi iletişim
yollarının dağılımına bakacak olursak, online sistemi kullanan kuruluşların
ağırlıklı olarak inşaat ve imalat sanayi kolunda yer aldığını görmekteyiz. Nitekim
kurum içi iletişimde online kullandığım belirten 51 kuruluşun yaklaşık %30'u
inşaat ve imalat sanayi kolunda, %21'i banka ve sigorta alanında; %19'u teknik
hizmet üreten kamu kuruluşları arasında ve %16’sı bakanlık hizmet birimleri
arasında yer almaktadır. Mekanik/manüel kurum içi iletişim yoluna sahip
kuruluşlar ise birer tane olmak üzere, banka ve sigorta faaüyet kolu ile teknik
hizmet üreten kamu kuruluşlun arasında bulunmaktadır (Tablo 43).
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
165
Şekil 15: Kurum İçi İletişimde Kullanılan İletişim Yollan
Tablo 43'ten görüldüğü üzere, tüm faaliyet alanlarındaki kuruluşlar kurum
içi iletişimde ağırlıklı olarak online kullanmaktadır. Nitekim inşaat ve imalat
kuruluşlarının %75'i, teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarının % 5 8 'i, banka ve
sigorta kuruluşlarının %58.8'i, bakanlık hizmet birimlerinin %53.3'ü ve üniversi­
telerin %33.3'ü kurum içi iletişimde online kullandıklarım belirtmişlerdir.
Şekü 16: Kuruluş Türüne Göre Kullanılan Kurum İçi İletişim Yolu
30
S
ü i ■
lI Iı I|
_JLs
M
20
¡3 10
0
Kamu
Özel
□M ekanik .Manüel
BiManyetik Ortam
fiaOnline
□ Mekanik/Manyetik
_ ■¡Manyetik/Online
Kuruluş Türü
Kurum içi iletişimde mekanik ve manüel iletişim, banka ve sigorta faaliyet
alanı ile teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarında yok denecek kadar düşük
oranda kullanılmaktadır. Öte yandan araştırmada yanıt veren kuruluşlar arasmda
kurum içi iletişimde mekanik/manüel iletişim yolunu hiç kullanmadıklarım
166
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
belirtenler arasında bakanlık hizmet birimleri, inşaat ve imalat kuruluşları ile
üniversitelerin bulunması dikkat çekmektedir.
Tablo 43 : Faaliyet Alanlarına Göre Kurum İçi İletişim Yolu
F re k an s
(% )
M ekanik
M anüel
M an y eti
k
O r ta m
O nline
M e k a n ik / M a n y etik
O nline
M a n y e tik
T o p lam
B anka v e S ig o rta
1 (5.3)
1 (5.3)
11 (57.9)
1 (5.3)
5 (26.3)
19 (100)
T ek n ik H iz -K a m a K .
1 (5.3)
-
10 (58.8)
3 (17.6)
3 (17.6)
1 7 (1 0 0 )
B akanlık H iz. B irim i
-
2 (13.3)
8 (53.3)
-
5 (3 3 )
1 5 (1 0 0 )
İn şa a t v e im a la t
-
-
15(75)
2 (10)
3 (1 5 )
20 (100)
Ü niv ersite
-
1 (1 6 .7 )
2 (33.3)
-
3 (5 0 )
6 (1 0 0 )
D iğ er
-
5 (83.3)
-
1 (16.7)
6(100)
51 (61.4)
6 (7 .2 )
2 0 (2 4 .1 )
83 (100)
T o p lam
2 (2 .4 )
4 (4.8)
c. K urum Dışı İletişim
Kurum dışı iletişimde hangi yolun kullanıldığı ile ilgili soruyu 74 kuruluş
yanıtlamıştır. Bu kuruluşların %31.1'i kurum dışı iletişimde manyetik ve online
ortamı bir arada kullanmaktadır (Şekil 17). Bu iletişim yolunu kullanan kuruluş­
ların %25'i kamu ve %11.3'ü de özel kesimde yer almaktadır. Diğer taraftan,
kurum dışı iletişimde ikinci ağırlıkta kullanılan yol online'dır. Kullanım oranın
%28.4 olduğu bu yolu ise, en fazla özel kuruluşlar tercih etmişlerdir. Kurum dışı
iletişimde ağırlıklı olarak kullanılan üçüncü yol mekanik/ manüeldir. Bu yolla
iletişimini yürüten kuruluşların %66'sı da kamu kesiminde bulunmaktadır (Şekil
18).
Şekil 17: Kurum Dışı İletişimde Kullanılan İletişim Yollan
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
167
Şekil 18: Kuruluş Türüne Göre Kullanılan Kurum Dışı İletişim Yolu
■ Yanıt Yok
M Mekanik/M anü el
■ M anyetik Ortam
EUOnline
■ Mekanik/Manyetik
□ Manyetik/Online
Kamu
Özel
Kuruluş Türü
Bü şekillerden görüldüğü gibi, kurum dışı iletişim kamu ve özel kuruluş­
larda farklı yollarla yapılmaktadır. Özel kuruluşlar kurum dışı iletişimde yaygın
olarak online sistem kullanırken, kamu kuruluşları manyetik ortamı ve online bir
arada ağırlıklı olarak kullanmaktadır. Kurum dışı iletişimde mekanik/manüel
yolu en çok kullanan kesim %19 oran ile kamu olmaktadır.
Faaliyet alanlarına göre kurum dışı iletişim yollan incelendiğinde online
sistemi ağırlıklı kullanan faaliyet kollan arasında başı üniversitelerin (%43)
çektiği görülür (Tablo 44). Bunu %27'lik oranla inşaat ve imalat kuruluşlan,
%21'lik oranla da banka ve sigorta şirketleri izlemektedir. Kamu kuruluşlan
başlığı altında bulunan teknik hizmet üreten kamu kuruluşlan ile bakanlık birim­
leri ise mekanik/manüel ortamı ağırlıklı kullanmaktadır. Aynı, şekilde bu kesim
manyetik ortamı kullanma bakımından da başı çekmektedir.
Tablo 44: Faaliyet Alanlarına Göre Kurum Dışı İletişim Yolu
F re k a n s
(Y üzde)
M ekanik/
M anüe
O nline
M anyetik
O r ta m
M e k a n ik /
M anyetik
M anyetik
O nline
T oplam
B an k a v e S ig o rta
2 (1 1 .1 )
1 (5 .6 )
4 (2 2 .2 )
3 (16.7)
8 (44.4)
T e k n ik H iz.K am u.K -
2 (14.3)
5 (35.7)
2 (14.3)
3 (21.4)
2 (14.3)
14(100)
B ak an lık H iz. B irim i
4 (28.6)
3 (21.4)
3 (21.4)
1 (7.1)
3 (21.4)
14 (1 0 0 )
İn şa a t v e im a la t
4 (23.5)
1 (5.9)
7 (41.2)
1 (5.9)
4 (2 3 .5 )
17 (100)
-
-
3 (5 0 )
-
3 (5 0 )
6 (100)
-
2 (4 0 )
-
3 (6 0 )
5 (100)
10 (1 3 .5 ) 2 1 (2 8 .4 )
8 (10.8)
23 (31.1)
74 (100)
Ü n iv ersite
D iğ er
T o p lam
12 (16.2)
18 (100)
Tablo 44ten görüldüğü üzere kurum dışı iletişimde manyetik ve online
iletişim yolu en çok kullanılan iletişim yoludur. Bu yolu kullanan kuruşlar ise
ağırlıklı olarak (%44.4) banka ve sigorta faaliyet kolunda yer almaktadır.
168
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Kurum dışı iletişimde
mekanik ve manüel iletişim yolunu tercih eden
kuruluşların ise çoğunlukla bakanlık hizmet birimleri ile inşaat ve imalat sanayi
kolunda yer aldıkları görülür.
Sonuç olarak; araştırmaya katılan kuruluşlarda kurum içi iletişimde ağırlıklı
olarak online, kurum dışı iletişimde ise, online ve manyetik ortam bir arada
kullandıkları ortaya çıkmaktadır. Nitekim araştırmaya yanıt veren kuruluşların
%61.4'ü kurum içi iletişimde online yolu, %31.1'i ise kurum dışı iletişimde
manyetik ortam ve online yolu bir arada kullandıklarım belirtmişlerdir. Kamu ve
özel kuruluşlarının kullandıkları veri iletişim ağına bakıldığında, özel kuruluş­
ların ağırlıklı olarak WAN; kamu kuruluşlarının ise LAN ve WAN'i bir arada
yaygın olarak kullandıkları görülür. Özel kuruluşlarda WAN'in ağırlıklı kullanıl­
ması; bunlar arasında bulunan banka örgütlerinin yapısı gereği geniş coğrafik
alanda örgütlenmiş olmaları ve bilgi sistemlerini bu coğrafik alana yaymış
olmalarından kaynaklanmaktadır.
Bu noktaya kadar anlatılan bilgiler ışığında;' BT'ne büyük yatırımlar yapan
ülkemiz kuruluşlarının, yönetsel sorunlarına destek sağlamak ve bu teknolojilerin
sunduğu olanaklarla çözüm getirme çabası içinde olduğu ve bu amacı gerçekleş­
tirmek üzere donanım, personel ve iletişim gibi gerekli alt yapı çalışmalarına
önem verdikleri söylenebilir.
7. YÖNETİM DESTEK SİSTEMLERİNİ KURMA VE KULLANMA
Bu kısımda, ikinci bölümde detaylı olarak anlatılan yönetim destek
sistemlerini ülkemizde faaliyet gösteren kuruluşlarda kurma ve kullanm a durumu
ortaya konacaktır.
a. Yönetim D estek Sistemlerini K urm a
Bu başlık altında; kuruşların yönetim destek sistemlerini kurma durumu, bu
sistemleri kuramama nedenleri, halihazırda kurma hazırlığı yürütülen sistemlerin
neler olduğu, bu sistemlerin hangi birimlerin önerileri ile kurulduğu, kuruluş
sırasında karşdaşılan temel sorunlar ve bu sistemler ile gerçekleştirilmek istenen
hedeflerin neler olduğu incelenecektir.
1) Bilgi Sistemleri Kurma Durumu
Kuruluşların yönetsel işleri yürütmek ve desteklemek üzere bilgi sistemleri
geliştirme ve kullanma durumunu ortaya koyan soruyu, araştırmaya katılan tüm
kuruluşlar yanıtlamıştır. Bu kuruluşların %49.4'ü, bilgi teknolojileri destekli
bir bilgi sistemine sahip oldukları ve işleri hem manüel, hem BT yardımıyla
yürüttüklerini belirtmişlerdir (Tablo 45 ).
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
169
Tablo 45: Kuruluşların Bilgi Sistemlerini Kurma Durumu
F re k an s
Y üzde
Bilgi S istem leri H en ü z Y eni T a sa rla n ıy o r
1
1.2
Bilgi S istem leri K u rm a F aaliyeti D evam E d iy o r
8
9.6
Bilgi S istem leri K u ru ld u , A n c a k İ ş le r M an ü el Y apılıyor
-
-
Bilgi S istem leri K u ra ld u ,İş le r H e m M an ü el H em B T B e Y apılıyor
41
49.4
Bilgi S istem leri K u r u ld u jş le r T am a m e n B T B e Y apılıyor
33
39.8
T o p lam
83
100
Buradan hareketle şu sonuca varılabilir. Her ne kadar kuruluşlar bilgi
teknolojilerine dayalı bilgi sistemlerine sahip olduklarım belirtseler de, işleri hâlâ
bilgi teknolojilerinin yanı sıra manüel olarak yürütmektedirler. Bu kuruluşların
ancak %39.8'i işleri yürütmede tamamen bilgi teknolojileri kullandıklarım
belirtmişlerdir. Bu sorgulamayı kamu-özel ayınım yaparak sürdürdüğümüzde,
kamu kuruluşlarının çoğunda (% 65.3"ünde) bilgi sistemleri kurma çalışma­
larının tamamlandığım, ancak işlerin henüz hem manüel, hem BT ile yapıldığı
görülürken; özel kuruluşların büyük bir çoğunluğunda (%67.6'sında) bilgi
sistemleri kurma faaliyetinin tamamlanarak işlerin büyük ölçüde bilgi
teknolojileri yardımıyla yürütüldüğü görülmektedir (Tablo 46).
Tablo 46: Kuruluş Türüne Göre Bilgi Sistemlerini Kurma Durumu
Frekans (Yüzde)
1*
K am u
Ö zel
T o p lam
1 (1)
(2)
(3)
(4)
(5)
2
3
4
S
T oplam
32 (65.3)
10 (20.4)
49 (100)
-
2 (5 .9 )
9 (26.5)
23 (67.6)
3 4 (1 0 0 )
1 (1.2)
8 (9 .6 )
4 1 (4 9 .4 )
33 (39.8)
83 (100)
1 (2 )
6 (12.2)
-
Bilgi sistemleri henüz yeni tasarlanıyor
Bilgi sistemleri k u n n a faaliyeti devam ediyor
Bilgi sistemleri kuruldu, ancak işler m anüel yapılıyor
Bilgi sistemleri kuruldu, işler hem m anüel hem B T ile yapılıyor
Bilgi sistemleri kuruldu, işler tamamen B T ile yapılıyor
Kuruluşların bilgi sistemleri kurma durumları faaliyet alanlarına göre
değişmektedir. Teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarının %70.6'sı ve bakanlık
hizmet birimlerinin %73.3'ü bilgisayar destekli bilgi sistemlerini kurduklarım ve
işleri hem manüel hem bilgi teknolojileri aracılığı ile yürüttüklerini ifade etmişler­
dir. Diğer taraftan banka ve sigorta kuruluşlarının % 52.6'sı ile inşaat ve imalat
kuruluşların % 60'ı bilgi sistemlerini kurup, işleri tamamen bilgi teknolojileri
yardımıyla yürüttüklerini belirtmişlerdir. Üniversitelerde ise bilgi sistemleri
kurulma faaliyetinin devam ettiği görülmektedir. (Tablo47).
170
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 47: Faaliyet Alanlarına Göre Bilgi Sistemlerini Kurma Durumu
l1
B anka V e S ig o rta
1 (5.3)
2
3
1 (5.3)
-
4
S
7 (36.8)
10 (52.6)
T oplam
19 (100)
T ek n ik H iz-Ö reten K a m u K.
-
3 (1 7 .6 )
-
12 (70.6)
2 (1 1 .8 )
17 (100)
B ak an lık H izm et B ilim leri
-
-
-
11 (73.3)
4 (26.7)
15 (100)
İn şa a t v e İm a la t
-
Ü niv ersite
-
D iğ er
-
T oplam
, 1 a - 2)
1
2 (1 0 )
-
6 (3 0 )
12(60)
20(100)
(33.3)
-
2 (33.3)
2 (33.3)
6 (100)
"' -
-
3 (5 0 )
3 (5 0 )
6 (100)
8 (9 .6 )
-
41 (49.4)
33 (39.8)
83 (100)
.
'(1 ) Bilgi sistemleri henüz yeni tasarlanıyor
(2) Bilgi sistemleri kurm a faaliyeti devam ediyor
(3) Bilgi sistemleri kuruldu, ancak işler m anüel yapılıyor
(4) Bilgi sistemleri kuruldu, işler hem m anüel hem B T ile yapılıyor
(5) Bilgi sistemleri kuruldu, işler tam am en B T ile yapılıyor
2) Bilgi Sistemlerini Kuramama Nedenleri
. Kuruluşlann bünyelerinde henüz bir bilgi sistemi kuramamış olmalarının
değişik nedenleri bulunmaktadır. Bunlar arasında bu sistemlerin yapısı ve
sağladığı olanaklar hakkında bilgi sahibi olmama; gerekli donanım, yazılım ve
personele sahip olmama; üst yönetimin böyle bir sistem kurma konusunda
isteksizliği ve mevcut veri işleme sisteminin yetersiz olması sayılabilir.
Araştırmada bilgi sistemleri kuramama nedenleri ile ilgili soruya 45 kuruluş
yanıt vermiştir. Bu kuruluşlann büyük çoğunluğu (% 48.9'u) bilgi sistemleri
kurmak için gerekli uzman personel yokluğunu temel neden olarak belirtmiş­
lerdir. Bunu %24.4 oranla sistemler hakkında yeterli bilgi sahibi olmama ve %
22.2 oranla yönetim bilgi sistemini destekleyecek bir veri işleme sisteminin
bulunmayışı izlemektedir (Tablo 48).
Kamu ve özel kuruluşlar bilgi sistemleri kuramamada başhca neden olarak
bu sistemleri kurmak için gerekli uzman personel yokluğunu belirtmişlerdir. Bu
nedeni kamu kesiminde mevcut veri işleme sisteminin yönetime gerekli bilgileri
sunmada yeterli bulunmayışı; özel kesimde ise sistemler hakkında yeterli bilgi
sahibi olmama izlemektedir
Faaüyet alanlarına göre bilgi sistemleri kurmama nedenlerine bakıldığında;
üniversiteler dışında tüm faaüyet alanları için birinci neden yine gerekü uzman
personel yokluğu olduğu görülür. Üniversiteler birinci neden olarak mevcut veri
işleme sisteminin yönetime gerekü bilgiler sunmada yeterü bulunmayışım ileri
sürmüşlerdir.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
171
Tablo 48: Kuruluşların Yönetim Destek Sistemleri Kuramama Nedenleri
F re k an s
(Y ü zd e)
Ö zel
T o p lam
3
2
1‘
7 (21.2)
K am u
5 ( 1 5 .2 )
4
17(51.5)
5
.3 (9.1)
6
9 (27.3)
T o p lam
33 (100)
11(33.3)
4 (3 3 .3 )
2 (16.7)
5 (41.7)
3 (2 5 )
1 (8.3)
1(8.3)
12 (1 0 0 )
1 1 (24.4)
7 (15.6)
22 (48.9)
6 (1 3 .3 )
10(22.2)
12 (26.7)
4 5 (1 0 0 )
‘(1) Sistemler H akkında Yeterli Bilgi Sahibi Olm am a
(2) Sistemleri Kurm ada Üst Yönetimin Olum suz Yaklaşım ı
(3) Sistemleri Kurm ak İçin Gerekli Uzman Personel Yokluğu
(4) Sistemlerin Yarar Sağlam ayacağı Düşüncesi
(5) YBS'ni Destekleyecek B ir Veri işleme Sisteminin Henüz Geliştirilmemiş Olması
(6) M evcut Veri İşleme Sisteminin Yönetime Gerekli Bilgileri Sunmada Yetersizliği
Bilgi sistemi kuramamada ikinci neden; banka ve sigorta kuruluşları için
sistemler hakkında yeterli bilgi sahibi olmama; teknik hizmetler üreten kamu
kuruluşları için kuruluşta yönetim bilgi sistemini destekleyecek henüz bilgisayar
destekli veri işleme sisteminin bulunmayışı; bakanlık hizmet birimleri için
mevcut veri işleme sisteminin yönetime gerekli bilgileri sunmada yeterli bulunma­
yışı ve inşaat ve imalat kuruluşları için bu sistemler hakkında yeterli bilgi sahibi
olmama olduğu görülmektedir (Tablo 49).
Tablo49: Faaliyet Alanlarına Göre
Kuruluşların Yönetim Destek Sistemleri Kurmama Nedenleri
F rek an s
(Yüzde)
3
2
1*
5
4
6
T oplam
B anka V e S ig o rta
3 (37.5)
-
5 (62.5)
-
-
1 (12.5)
8 (100)
T ek n ik H iz m e t Ü reten K am u
K u ru lu şu
4 (3 0 .8 )
1(7.7)
6 (46.2)
-
5 (38.5)
5 (38.5)
13 (100)
2 (2 0 )
1 (1 0 )
3 (30)
10 (100)
3 (3 0 )
5 (5 0 )
2 (2 0 )
İ n şa a t V e im a la t Sanayi
1 (12.5) 3 (37.5)
3 (37.5)
3 (37.5)
3 (37.5) , 1(12.5)
8 (100)
Ü n iversiteler
1 (33.3)
-
-
1 (33.3)
1 (33.3)
3 (100)
-
-
3 (100)
-
-
-
3 (100)
1 1 (2 4 .4 ) 7 (1 5 .6 )
22(48.9)
6 (1 3 .3 )
10(22.2)
12 (26.7)
45 (100)
B akanlık H izm et B irim leri
D iğer
T oplam
‘(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
2 (66.7)
Sistemler H akkında Yeterli Bilgi Sahibi Olm ama
Sistemleri K urm ada Ûst Yönetimin Olum suz Yaklaşımı
Sistemleri K urm ak İçin Gerekli Uzm an Personel Yokluğu
Sistemlerin Y arar Sağlamayacağı Düşüncesi
YBS'ni Destekleyecek B ir Veri işleme Sisteminin Henüz Geliştirilmemiş Olması
Mevcut Veri İşleme Sisteminin Yönetim e Gerekli Bilgileri Sunm ada Yetersizliği
3) K urm a H azırlığı Y ürütülen Yönetim D estek Sistemleri
Bilgi sistemleri kurma hazırlığı ile ilgili sorulan soruya %89'a varan oranda
yanıt alınamamıştır. Bu nedenle, kurma hazırlığı yürütülen bilgi sistemlerinin
hangileri olduğu oldukça az sayıda katılımla tespit edilmiştir. Buna göre, en çok
172
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
(% 33.7) kurma hazırlığı içinde olunmayan sistem uzman sistemler, en çok (%
28.9)
kurma hazırlığı içinde olunan sistemin ise karar destek sistemi olduğu
görülmektedir (Tablo 50). Veri işleme sistemi araştırmaya katılan kuruluşların
' büyük bir bölümünde var olduğu için bu sistemleri kurma hazırlığı içinde olan
kuruluşları oldukça düşük oranlarda (% 8.4) kalmıştır. Diğer taraftan kurma
hazırlığı ağırlıkla yürütülen sistemler arasında; %25.3 oranla yönetici destek
sistemi ve %24.1 oranla yönetim bilgi sistemi olmaktadır. Uzman sistemleri
kurma hazırlığının oldukça düşük düzeylerde olduğu görülmektedir.
Tablo 50: Kurma Hazırlığı Yürütülen Yönetim Destek Sistemleri
F re k a n s (Y üzde)
K u rm a
H azırlığı
V ar
T o p lam
2 (2 .4 )
7 (8 .4 )
83 (100)
5 (6 )
2 0 (2 4 .1 )
83 (100)
18 (21.7)
24 (28.9)
83 (100)
45 (54.2)
1 7(20.5)
21 (25.3)
83 (100)
4 4 (5 3 )
2 8 (3 3 .7 )
11(13.3)
83 (100)
Y a n ıt Y o k
K u rm a
H azırlığı
Y ok
V eri İşlem e Sistem i
7 4 (8 9 .2 )
Y ö n etim Bilgi Sistem i
58 (69.9)
K a r a r D estek Sistem i
41 (49.4)
Y önetici D estek Sistem i
U zm an Sistem i
4)Yönetim Destek Sistemlerinin Kurulmasını Öneren Birimler
Bilgi sistemlerinin kurulma önerisi kurum içinden bilişim yöneticileri ve
sorumluları ile orta ve üst yönetimden gelebileceği gibi, kurum dışından bir da­
nışman kuruluş ya da uzman tarafından gelebilmektedir. Araştırmaya yanıt
veren kuruluşlarda bu sistemlerin kurulma önerisinin çoğunlukla (% 80.7 oranla)
üst ve orta yönetimden geldiği görülmektedir. Kuruluşların bilişimden sorumlu
BİM yöneticilerinin önerileri ile bilgi sistemleri kuran kuruluşların oram %15.7
olmuştur. Diğer taraftan kurum dışı danışmanlardan yararlanma oram oldukça
düşük düzeyde (% 1.2) bulunmaktadır. Kamu ve özel kesimde yer alan kuruluş­
larda bilgi sistemleri kurma isteminin çoğunlukla hangi kaynaktan geldiği
incelendiğinde , her iki kesimde de ağırlıklı
olarak üst ve orta yönetimden
geldiği görülür. Bilgi sistemleri kurma önerisinin danışmandan geldiğini belirten
bir kuruluş ise kamu kesiminde çalışmaktadır (Tablo 51).
Tablo 51
Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemlerinin Kurulmasın İsteyen Birimler
Frekans(Yüzde)
K am a
D anışm an
B İM
O r ta V e Ü st Y önetim
T o p lam
2(4)
1 (2 )
7 (1 4 .3 )
39 (79.6)
49 (100)
-
6 (17.6)
28 (82.4)
1 (1.2)
13 (15.7)
67 (8 0 .7 )
■'d*
2 (2 .4 )
/—■s
O
o
Ö zel
T o p lam
Y a n ıt Y o k
83 (100)
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
173
Bilgi sistemlerinin kurulmasını isteyen birimlerin faaliyet alanlarına göre
dağılımı incelendiğinde; danışman önerisi ile bilgi sistemi kurduğunu belirten
kuruluşun teknik hizmetler üreten kamu kuruluşu olduğu ortaya çıkmaktadır.
BÎM önerisi ile bilgi sistemleri kuran kuruluşların çoğunun banka ve sigorta ile
inşaat ve imalat sanayi faaliyet alanında çalıştıkları; üst ve orta yönetimin
önerisi ile kuran kuruluşların ağırlıklı olarak bakanlık hizmet birimleriyle teknik
hizmet üreten kamu kuruluşları olduğu görülmektedir (Tablo 52).
Tablo 52: Faaliyet Alanlarına Göre
Yönetim Destek Sistemlerinin Kurulmasını İsteyen Birimler
F re k an s (Y üzde)
Y a n ıt Y o k
D anışm an
B ÎM
O r ta V e Ü st
Y önetim
T oplam
B anka Ve S ig o rta
2
-
4 (20)
15 (78.9)
19 (22.9)
1 (5.9)
1 (5.9)
1 (5.9)
14(82.4)
17(20.5)
-
-
2 (13.3)
13 (86.7)
15(18.1)
-
-
4 (2 0 )
16 (80)
20 (24.1)
1 (16.7)
-
1 (16.7)
4 (6 6 .7 )
6 (7 .2 )
T ek n ik H izm et Ü reten
K am u K.
H a k a n lık H izm et B irim i
in şa at v e im a la t
Ü niversite
D iğer
T oplam
-
-
1(1 6 .7 )
5 (83.3)
6 7.2)
2 (2 .4 )
1 (1.2)
13 (15.7)
67 (80.7)
83 (100)
5) Yönetim D estek Sistem lerinin K urulm asında K arşılaşılan S orunlar
Kuruluşlar bilgi sistemlerini kurarken temel olarak şu sorunlarla
karşılaşmaktadır: Donanım yetersizliği, yeni yazılımlara ihtiyaç duyma, nitelikli
personel istihdam etme ihtiyacı, kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarının doğru ve
eksiksiz belirlenmesindeki güçlükler, standart ve prosedürlerin oluşturul­
masında kullanıcı ve işin sahibi kişilerin olumsuz tavır takınması, üst yönetimin
yeterli desteği sağlayamaması ve gerek kullanıcıların gerek BÎM personelinin
eğitime ihtiyaç duyması.
Araştırmaya yanıt veren kuruluşların bilgi sistemlerini kurarken
karşılaştıkları sorunların başında, yeni yazılımlara ihtiyaç duymanın geldiği
görülmektedir. Nitekim yanıt veren kuruluşların % 66 'sı bilgi sistemlerini
kurarken yeni yazılımlara ihtiyaç duyduklarım belirtmişlerdir. Bu sorunu
kuruluşların % 63'nün belirttiği nitelikli personel ihtiyacının doğduğu izlemek­
tedir. Kuruluş türüne göre bu aşamada karşılaşılan sorunlar farklılık göstermek­
tedir. Kamu kuruluşları
sırasıyla nitelikli personele, yeni yazılımlara ve
personelin eğitimine ihtiyaç duyduklarım belirtirken, özel kuruluşlar başta yeni
yazılımlara ihtiyaç duyma olmak üzere nitelikli personel istihdamı ve donanım
yetersizliğinden sözetmişlerdir (Tablo 53). Faaliyet alanlarına göre kuruluşların
174
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
bilgi sistemlerini kurarken karşılaştıkları temel sorunlar Tablo 54' de gösteril­
miştir. Birinci sorun olarak banka ve sigorta kuruluşları, teknik hizmetler üreten
kamu kuruluşları ve bakanlık hizmet birimleri yeni yazılımlara ihtiyaç duyduk­
larım belirtirken, inşaat ve imalat kuruluştan
nitelikli personel istihdam
gereksinimini ileri sürmüşlerdir.
Tablo 53
Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemlerini Kurmada Karşılaşılan Sorunlar
3
5
4
7
6
T oplam
F re k an s
(Y üzde)
1'
2
K am u
25
(53.2)
38
(80.9)
39
(83.0)
11
(23.4)
26
(55.3)
21
(44.7)
35
(74.5)
Ö zel
21
(61.8)
28
(82.4)
24
(70.6)
4
(11.8)
21
(61.8)
7
(20.6)
19 34 (100)
(55.9)
T o p lam
46
(56.8)
66
(81.5)
63
(77.8)
15
(18.5)
47
(58.0)
28
(34.6)
54
(66.7)
47(100)
81
(100)
‘(1) D onanım lar yetersiz kaldı.
(2) Yeni yazılım lara ihtiyaç doğdu.
(3) Nitelikli personel istihdamı gerekli oldu.
(4) Ü st yönetimden gerekli destek sağlanamadı.
(5) Kullanıcının bilgi ihtiyaçının doğru ve eksiksiz belirlenmesinde güçlükler oldu.
(6) Kullanıcıların işin standart ve prosedürlerine karşı olumsuz tavır talandı.
(7) BİM personelin ve kullanıcıların eğitimine ihtiyaç duyuldu.
Tablo 54: Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek
Sistemlerini Kurmada Karşılaşılan Sorunlar
T
2
3
4
5
6
7
T oplam
B anka Ve
S ig o rta
12(66)
15 (83)
13 (72)
3 (1 6 )
11(61)
4 (2 2 )
9 (5 0 )
18 (100)
T ek .H iz.Ü reten
K am u K.
9 (5 6 )
13 (81)
11(6 8 )
4 (2 5 )
1 1 (6 8 )
9 (5 6 )
12 (75)
16 (100)
B ak an lık H izm et
B irim i
9 (6 0 )
1 4 (9 3 )
13 (86)
3 (2 0 )
6(40)
5(33)
10(66)
15 (100)
in ş a a t V e im a la t
16 (80)
F re k an s (Y üzde)
9 (45.0)
1 4 (7 0 )
3 (1 5 )
12 (60)
6 (3 0 )
15(75)
20 (100)
Ü n iv ersite
3 (5 0 )
4 (6 6 )
4 (66) .
1 (1 6 )
2 (3 3 )
-
4 (6 6 )
6(100)
D iğ er
4 (6 6 )
6 (100)
6 (1 0 0 )
1 (1 6 )
5 (8 3 )
4 (6 6 .
4 (6 6 ).
6(100)
4 6 (5 6 )
6 6 (8 1 )
6 3 (7 7 )
15 (18)
4 7 (5 8 )
2 8 (3 4 )
T oplam
‘(1) Donanım lar yetersiz kaldı.
(2) Yeni yazılım lara ihtiyaç doğdu.
(3) Nitelikli personel istihdamı gerekli oldu.
(4) Üst yönetimden gerekli destek sağlanamadı.
(5) Kullanıcının bilgi ihtiyaçının doğru ve eksiksiz belirlenmesinde güçlükler oldu:
(6) K u l l a n ı c ı l a r ı n i ş i n s t a n d a r t ve prosedürlerine karşı olumsuz tavır takındı.
(7) BİM personelin ve kullanıcıların eğitimine ihtiyaç duyuldu.
54 (66) 8 1 (1 0 0 )
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
175
6) Yönetim Destek Sistem leriyle G erçekleştirilm ek İstenen Hedefler
Bilgi teknolojileri ve sistemlerinden gerçekleştirilmek istenen hedeflerin
tespiti amacıyla somlan soruyu 79 kuruluş yanıtlamıştır. Bunların %87.3'ü gibi
büyük bir kesimi, bilgi teknolojileri ve sistemlerinden daha iyi hizmet sunmaya
yardımcı olma hedefim gerçekleştirmeyi beklediklerini belirtmişlerdir. Kuruluş­
ların % 86.'i yönetime zamanlı bilgiler sunarak karar almada etkililik sağlama,
% 73.4 'ü raporların sunduğu bilgilerin niteliğini artırma hedeflerini gerçekleş­
tirmeyi amaçladıklarım ifade etmişlerdir. Bu sistemler aracılığı ile politika
geliştirme hedefini gerçekleştirmeyi amaçlayan çok az kuruluşun (% 24 ) olduğu
görülmektedir.
Kuruluş türüne göre bilgi sistemlerinden gerçekleştirilmesi istenen hedefler
farklılık göstermektedir. Kamu kuruluşları ilk sırada bilgi sistemlerin ve
teknolojilerin daha iyi hizmet sunma hedefini gerçekleştirmesini beklerken; özel
sektör kuruluşları bu sistemlerin ve teknolojilerin yönetime zamanlı bilgiler
sunarak karar almada etkililik sağlamayı amaçladıklarım belirtmişlerdir (Tablo
55). Bilgi sistemleri yoluyla rekabet avantajı elde etme amacı, doğal olarak özel
kuruluşlarda kamuya göre daha ön plandadır.
Tablo 55:Kuruluş Türüne Göre
Yönetim Destek Sistemleri İle Gerçekleştirmek İstenen Hedefler
F rek an s
(Y üzde)
1‘
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
T oplam
K am u
37
(82)
37
(82)
29
(64)
24
(53).
19
(42)
16
(35)
8
(17)
41
(91)
29
(64)
17
(37)
6
(13)
45
(100)
Ö zel
20
(58)
31
(91)
17
(50)
26
(76)
22
(64)
14
(41)
11
(32)
28
(82)
29
(85)
14
(41)
23
(67)
34
(100)
• 57
(72)
68
(86)
46
(58)
50
(63)
41
(51)
30
(38)
19
(24)
69
(87)
58
(73)
31
(39)
29
(36)
79
(100)
T oplam
1 (1) Raporların H azırlık Zam anından T asarruf
(2) Yönetime Zam anlı Bilgi Sunarak Karar Alm ada Etkililik
(3) Raporların Sunduğu Bilgilerin Niteliğini Artırm a
(4) Yönetsel Verimlilikte Artış
(5) işte Başarı
(6) Yönetimin İyileştirilmesi
(7) Politika Geliştirmede Etkililik
(8) Daha İyi Hizmet
(9) Sistem Bütünlüğü
(10) İşte Y enilik
(11) Rekabet Avantajı Sağlamak
Araştırmaya yanıt veren 18 banka ve sigorta kuruluşun tamamı; teknik
hizmetler üreten kuruluşların %93.8'i ; bakanlık hizmet birimlerinin tamamı ve
üniversite kuruluşların % 75 'i sistemlerin daha iyi hizmet sunma amacını
gerçekleştirmesini beklediklerini belirtirlerken,
inşaat ve imalat sanayi
176
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
kuruluşların % 90'ı bu sistemlerin yönetime zamanlı bilgiler sunarak karar
almada etkililik sağlama amacına hizmet etmesini hedeflediklerini ifade
etmişlerdir (Tablo 56).
Tablo 56
Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek Sistemleri İle Gerçekleştirmek İstenen Hedefler
F re k an s
(Y üzde)
2
3
4
5
6
7
9
10
B anka
Ve S ig o rta
1
16
(88)
16
(88)
9
(50)
13
(72)
12
(66)
8
(44)
7
(38)
- 8
18
(100)
15
(83)
8
11
(44) (61)
11
T oplam
18
(100)
T ek n ik
H izm et
Ü reten K .K .
14
(87)
15
(93)
14
(87)
8
(50)
9
(56)
6
(37)
2
(12)
15
(93)
11
(68)
8
2
(50) (12)
16
(100)
B akanlık
H izm et Bir.
11
(73)
13
(86)
7
(46)
'-8
(53)
5
(33)
5
(33)
3
(20)
15
(100)
10
(66)
6
(40)
15
(100)
in şa a t
Ve im a la t
12
(60)
18
(90)
12
(60)
16
(80)
11
(55)
9
(45)
5
(25)
14
(70)
16
(80)
-8
14
(40) (70)
20
(100)
Ü niv ersite
2
(50)
1
(25)
1
(25)
-
2
(50)
-
-
3
(75)
1
(25)
D iğer
2
(33)
5
(83)
3
(50)
5
(83)
2
(33)
2
(33)
2
(33)
4
(66)
T o p lam
57
(72)
68
(86)
46
(58)
50
(63)
41
(51)
30
(38)
19
(24)
69
(87)
-
4
(100)
5
(83)
1
2
(16) (33)
6
(100)
58
(73)
31
(39)
79
(100)
-
29
(36)
b. Yönetim Destek Sistemlerini K ullanm a
Bu kısımda, araştırmaya katılan kuruluşların bilgisayar destekli bilgi
sistemlerini kullanmadaki mevcut durum; bu sistemlerin kaç yıldır kullanıldığı;
kuruluş bünyesinde bu sistemlerin hangi birim ya da birimler tarafından yönetil­
diği; bunların yönetiminde karşılaşılan belli başlı sorunların neler olduğu ve bu
sistemlerden beklenen hedeflerin ne ölçüde gerçekleştirilebildiği üzerinde
durulacaktır.
1) M evcut D urum
Kuruluşların halihazırda sahip olduğu sistemlerin neler olduğuna ilişkin
soruya verilen yanıtlardan, bu sistemlerin hangi yoğunlukta kullanıldığı
görülmektedir. Nitekim en temel sistem olan Ve diğer sistemlerin sağlıklı
çalışabilmesi için zorunlu olan veri işleme sistemine araştırmaya yanıt veren
hemen hemen tüm kuruluşların sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu sisteme
dayalı olarak geliştirilen diğer sistemlerin giderek azalan sayıdaki kuruluşlarda
kurulduğu gözlenmektedir. Öyle ki , uzman sistemler oldukça az sayıdaki
kuruluşlarda( yanıt veren kuruluşlara %7.2'sinde) bulunmaktadır ( Tablo 57).
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırm ası
177
Tablo 5.7
Kuruluşlarda Mevcut Olan Yönetim Destek Sistemleri
F re k a n s
Y üzde
V eri İşlem e Sistem i (V İS)
81
97.6
Y ö n etim Bilgi S istem i (YBS)
57
68.7
K a r a r D estek Sistem i (K D S)
28
33.7
Y ön etici D estek Sistem i (Y Ö D S)
29
34.9
U zm an S istem (US)
6
7.2
Bilgi S istem leri
Kuruluş türüne göre sahip olunan bilgi sistemlerinin dağılımı incelendiğinde,
kamu kesiminde veri işleme sistemi ve yönetim bilgi sisteminin ağırlıklı olduğu
görülürken, özel kesimde yönetim bilgi sistemi, karar destek sistemi ve yönetici
destek sistemine daha çok sayıda kuruluşun sahip olduğu ortaya çıkmaktadır
(Tablo 58). Nitekim araştırmaya katılan 49 kamu kuruluşunun tamamı bilgi­
sayar destekli veri işleme sistemine ve % 55.1'i yönetim bilgi sistemine; 34 özel
sektör kuruluşunun % 88.2'si yönetim bilgi sistemine, % 50'si karar destek
sistemine ve %47.1'i yönetim destek sistemine sahiptir. Çok az sayıdaki
kuruluşun kullandığı uzman sistemlere kamu ve özel kuruluşlar eşit sayıda
sahiptir.
Tablo 58: Kuruluş Türüne Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri
Frekans(Y
üzde)
V İS
YBS
KDS
YDS
US
T o p lam
K am u
4 9 (1 0 0 )
27 (5 5 .1 )
11 (22.4)
13 (26.5)
3 (6 .1 )
49(100)
Özel
3 2 (9 4 .1 )
3 0 (88.2)
17 (50)
16 (47.1)
3 (8.8)
3 4 (1 0 0 )
T o p lam
81 (97.6)
57 (68.7)
28 (33.7)
29 (34.9)
6(7.2)
83 (100)
Yönetim destek sistemlerine sahip olan kuruluşların faaliyet.alanlanna göre
dağılımı incelendiğinde, şu sonuçlara ulaşılmaktadır (Tablo 5 9):
- Üniversitelerin %83.3'ü ve diğer başlığı altmda toplanan alanlarda!
çalışanları hepsi veri işleme sistemlerine sahip olduklarım belirtmiştir.
;
- Yönetim bilgi sistemlerine diğer başlık altmda toplanan faaliyet alanında!
çalışan kuruluşların tamamı; banka ve sigorta kuruluşların % 84.2'si, inşaat ve
imalat kuruluşların %75'i sahiptir.
- Diğer başlığı altmda yer alan kuruşların %83.3'ü ; banka ve sigorta
kuruluşların %52.2'si ve - inşaat ve imalat kuruluşların %35'i karar destek
sistemlerine sahip olduklarını belirtmiştir.
-Yönetici destek sistemine diğer başlığı altmda yer alan kuruluşların %
66.7'si ile inşaat ve imalat kuruluşların % 50'si sahiptir.
- Teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ile üniversitelerde uzman
sistemlere sahip olmadıkları görülürken, banka ve sigorta kuruluşların %10.5'i,
bakanlık hizmet birimlerinin %6.7'si
ve diğer başlığı altmda yer alan
kuruluşların %33.3'ü uzman sistemlere sahip olduklarını belirtmişmiştir.
178
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 59
Faaliyet Alanlarına Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri
Frekans (Yüzde)
VİS
YBS
KDS
B anka V e S ig o rta
19 (100)
16 (84.2)
10 (52.6)
7(36.8)
2 (10.5)
19(100)
T ek n ik H izm et
Ü reten K am n K.
17 (100)
6 (35.3)
3 (17.6)
2(11.8)
-
17(100)
B ak an lık H izm et
B irim leri
15 (100)
. 10(66.7)
2 (13.3)
5 (33.3)
1 (6 .7 )
15 (100)
İn şa a t V e İm a la t .
Sanayii
2 0 (1 0 0 )
1 5 (7 5 )
7 (3 5 )
10 (50)
1 (6 .7 )
20 (100)
Ü niversite
5 (83.3)
4 (66.7)
1 (16.7)
1 (16.7)
-
6 (1 0 0 )
D iğer
5 (83.3)
6 (1 0 0 )
5 (83.3)
4 (6 6 .7 )
2 (33.3)
6(100)
81 (97.6)
57 (68.7)
28 (33.7)
29 (34.9)
6 (7 .2 )
8 3 (1 0 0 )
T o p lam
US
YDS
T oplam
Bilgisayar kullanım yılına göre kuruluşları sahip oldukları bilgi sistemlerinin
neler olduğu sorgulandığında, bilgisayar kullanım yılı arttıkça bu sistemlerin
kurulma oranın da artış gösterdiği görülmektedir (Tablo 60). Nitekim bilgisayar
kullanım yılı 15 yıl ve üzerine çıktığında, tüm bu sistemlere sahip olan kuruluş
sayısı artış göstermektedir. Bir yıldan az bilgisayar kullanan bir kuruluşun hem
veri işleme hem de yönetim bilgi sistemine sahip olduğunu görmekteyiz. Ancak
bu süre her iki sistemi kurma ve etkili çalıştırma bakımından yeterli değildir.
Diğer taraftan bilgisayar kullanım deneyimi en az 5 ile 9 yıl arasında bulunan
kuruluşların karar destek, yönetici destek ve uzman sistemlere sahip oldukları
görülmektedir.
Tablo 60
Bilgisayar Kullanım Yılına Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri
Frekans (Yüzde)
VİS
YBS
KDS
YDS
US
T o p lam
1 Y ıld an Az
1 (100)
1(100)
-
-
-
1 - 4 Yıl
1 (100)
-
-
-
-
1 (100)
5 - 9 Y ıl
17(94.4)
12(66.7)
8 (44.4)
5 (27.8)
1 (5 .6 )
18(100)
1 0 - 1 4 Yıl
1 (1 0 0 )
13 (100)
11(84.6)
3 (23.1)
7 (5 3 .8 )
-
13 (100)
15 Y ıl Ve D aha
Fazla
49 (98.0)
33 (66.0)
17 (34.0)
1 7(34.8)
5 (1 0 )
50 (100)
T oplam
81(97.6)
5 7 (6 8 .7 ) 28 (33.7)
29 (34.9)
6 (7 .2 )
83 (100)
Kuruluşların sahip oldukları bilgi sistemleri ve kurum içi ve dışı
kullandıkları iletişim yolu birlikte değerlendirildiğinde şu sonuçlara
ulaşılmaktadır:
- Kurum içi iletişimde mekanik ve manüel yolu kullanan kuruluşlarda
yalnızca veri işleme ve yönetim bilgi sistemi bulunurken, iç iletişimi manyetik
ortamda gerçekleştiren kuruluşlarda uzman sistemler dışında hepsi
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
179
bulunmaktadır. Bu iletişimde Online ve hem manyetik hem online yolu bir arada
kullanan kuruluşlarda bu sistemlerin hepsi bulunmaktadır (Şekil 19 ).
Şekil 19:
Kurum İçi İletişim Yoluna Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri
2,0r
Ar
%
Q,
%
\
°
X .
Kurum İçi İletişim Yolu
Kurum içi iletişimde manyetik ortamı kullanan kuruluşlarda ağırlıklı olarak
yönetici destek sistemleri bulunmaktadır. Bu sistemleri sırasıyla yönetim bilgi
sistemi ve karar destek sistemleri izlemektedir. Uzman sistemleri bulunan
kuruluşların kurum içi iletişim yolu online ve manyetik ve önline'ı bir arada
bulunduran kuruluşlar olduğu görülür.
- Kurum dışı iletişimde mekanik ve manüel yolu kullandıklarım belirten
kuruluşlar uzman sistemler hariç diğer sistemlere sahip olduklarım belirtmiş­
lerdir. Ancak bu sistemler mekanik ve manuelden oluşan bu tür iletişim yoluyla
etkili sonuçlar üretemezler. Dolayısıyla araştırmada kururuluşlann bir kısmı her
ne kadar bu sistemler sahip olduklarım belirtmiş olsalar da, bu sistemler için
gerekli alt yapıya sahip olmadıkları söylenebilir. Diğer taraftan kurum dışı
iletişimde online yolu kullanan kuruluşların belirtilen bilgi sistemlerine sahip
oldukları görülmektedir (Şekil 20).
Kurum dışı iletişimi mekanik ve manüel yürütmesine rağmen kimi
kuruluşların iletişimde en azından manyetik ortam kullanmayı gerektiren veri
işleme sistemi, yönetim bilgi sistemi ve özellikle karar destek sistemleri ile
yönetici destek sistemleri kurduklarım belirtmeleri iki şekilde yorumlanabilir.
Birincisi, araştırmaya bu konuyla ilgili soruya anlamlı yanıtlar verilmediği bu
türlü bir sorgulama ile bu durumun ortaya çıktığı düşünülebilir. İkincisi ise, daha
180
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
iyimser bir yaklaşımla, sözü edilen sistemler kurulmuş olmasına rağmen henüz
bunlar için gerekli alt yapının oluşturulamadığı söylenebilir. Kurum dışı iletişim­
de manyetik ortamı kullanan kuruluşlarda ağırlıkh olarak yönetici destek sistemi,
yönetim bilgi sistemi ve veri işleme sistemlerinin bulunduğu görülmektedir.
Şekil 20: Kurum Dışı İletişim Yoluna Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri
Kurum Dışı İletişim Yolu
Kurum dışı iletişimi online yürüten kuruluşlarda yine ağırlıklı olarak
kullanılan sistemler arasında; yönetici destek sistemi, yönetim bilgi sistemi, karar
destek sistemleri ve uzman sistemler bulunmaktadır. Kuruluşların iletişimde
sahip oldukları ağlara göre hangi bilgi sistemlerine sahip oldukları incelen­
diğinde, herhangi bir iletişim ağı olmayan kuruluşlarda bile veri işleme, yönetim
b ilg i, karar destek ve yönetici destek sistemlerine sahip oldukları görülmektedir
(Şekil 21).
İletişim ağı LAN ve WAN olan kuruluşlar ağırlıklı olarak yönetim bilgi
sistemi ve yönetici destek sistemlerine sahiptirler. Uzman sistem kullanan
kuruluşların LAN ile LAN ve WAN'i bir arada kullanan kuruluşlar olduğu
görülmektedir.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
181
Şekil: 21: Mevcut İletişim Ağına Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemleri
2) Yönetim Destek Sistemlerini Kullanma Deneyimi
Kuruluşların
bilgi sistemlerini kullanma deneyimi sistemlere göre
değişmektedir. Veri işleme sistemleri diğer sistemlerin kurulması ve etkili
işlemesi için kaçınılmaz olan temel sistemdir. Bu sistemlerin üzerine yönetim
bilgi, karar destek, yönetici destek ve uzman sistemler kurulabilir. Araştırmaya
katılan kuruluşların bu sistemleri kullanma deneyimlerinin dağılımı Tablo 61'de
verilmiştir.
Tablo 61
Kuruluş Türüne Göre Yönetim Destek Sistemlerini Kullanma Deneyimi
K A
Y a n ıt
Y ok
Ö Z
M U
1‘
2
3
Y a n ıt
Y ok
4
E L
1
2
3
4
T oplam
3(3)
-
7 (8 )
11(13
28 (33)
2 (2 )
1(1)
8 (9 )
9 (1 0 )
1 4(16)
83 (100)
YBS
25 (30)
2 (2 )
9 (1 0 )
1 0 (1 )
3 (3 )
5 (6 )
1 (1 ) 1 7 (2 0 )
8 (9 )
2 (2 )
83 (100)
K DS
3 9 (4 7 )
1 (1 )
3 (3 )
4 (4 )
2 (2 )
18 (21)
KD
8 (9 )
5 (6 )
2 (2 )
83 (100)
YDS
3 7 (4 4 )
-
5 (6 )
4 (4 )
3 (3 )
17 (20)
1 (1 ) 1 0(12)
3 (3 )
3 (3 )
83 (100)
46(55)
-
1 (1 )
2 (2 )
-
3 1 (3 7 )
v is
US
‘ (1 )1 Y ıldan Az
(2) 1-5 Y ü
(3) 5-10 YU
(4 )1 0 Y U danÇ ok
-
3 (3 )
-
- 83 (100)
182
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Araştırmaya yanıt veren kuruluşların tümü dikkate alındığında, gerek kamu
gerek özel kesimde veri işleme sisteminin ağırlıklı olarak 10 yıldan fazla
kullanıldığı görülmektedir.
Bu sonuç, bilgisayar kullanan kuruluşların 1980'li yılların başlarından
itibaren veri işleme sistemlerini kurduklarım göstermektedir. Bu tarih ülkemizin
dışarıya açılarak kabuk değiştirmeye başladığı ve bilgi teknolojilerinin özellikle
bilgisayarların yaygın olarak kuruluşlara girmeye başladığı dönemlere karşılık
gelmektedir. Yönetim bilgi ve karar destek sistemlerine sahip olan kuruluşlar bu
sistemleri çoğunlukla beş ilâ on yıl arasında değişen süreden beri kullandıklarını
belirtmişlerdir. Diğer taraftan özel sektörde çalışan kuruluşların yönetim destek
ve uzman sistemlerini bir ilâ beş yıldan beri kullandıkları görülürken; kamu
kuruluşlarının yönetim destek sistemlerini bir ilâ beş yıl, uzman sistemleri beş ilâ
on yıldan beri kullandıkları anlaşılmaktadır.
Bilgi sistemleri kullanım deneyimlerinin faaliyet alanlarına göre dağılımı
incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır. Veri işleme sistemi tüm faaliyet
alanlarında on yıldan fazla kullanılmaktadır. Yönetim bilgi sistemi banka ve
sigorta kuruluşları ile inşaat ve imalat kuruluşlarında bir ilâ beş yıl arasında;
bakanlık hizmet birimleri ve inşaat ve imalat kuruluşları ise beş ilâ on yıldan beri
kullanılmaktadır. K arar destek sistemlerinin inşaat ve imalat sanayiinde bir ilâ
beş yıl; banka ve sigorta şirketleri ile bakanlık hizmet birimlerinde beş ilâ on ve
teknik hizmetler üreten kamu kuruluşlarında on yıldan fazla kullanıldığı
görülmektedir.
Yönetici destek sistemleri ise banka ve sigorta kuruluşları ile inşaat ve
imalat sanayiinde bir ilâ beş yıl; bakanlık hizmet birimlerinde beş ilâ on yıl;
teknik hizmetler üreten kamu kuruluşlarında ise on yıldan beri kullanılmaktadır.
Uzman sistemleri ise, banka ve sigorta şirketleri ve bakanlık hizmet birimlerince
beş ilâ on yıl; inşaat ve imalat kuruluşlarınca
bir ilâ beş yıldan beri
kullanmaktadır.
3) Yönetim Destek Sistemlerini Yöneten Birimler
Araştırmaya yanıt veren kuruluşlarda yönetim destek sistemleri, başta bilgi
işlem merkezleri olmak üzere, diğer ilgili bölümler ve organizasyon bölümü
tarafından yönetilmektedir (Şekil 2 2 ).
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
183
Şekil 22
Mevcut Yönetim Destek Sistemlerini Yöneten Birimler
Kuruluşların %69.6'sında bu sistemlerin bilgi işlem merkezleri tarafından
yönetildiği göze çarpmaktadır. Kimi kuruluşlarda ise bu sistemlerin yönetiminin
kuruluşun tüm birimlerinin sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan
bazı kuruluşlarda ise organizasyon bölümlerinin bilgi sistemi kurma ve yönetme
sorumluluğunu taşıdıkları görülmektedir (Şekil 23). Kuruluş türüne göre
araştırmaya katılan kuruluşlarda bilgi sistemlerini yöneten birimlerin dağılımı
farklılık göstermektedir. Kamu kuruluşlarında bilgi sistemlerini yönetmede bilgi
işlem merkezleri %71 oranla en ağırlıklı bölümü oluşturmaktadır. Bunu %60
oranla kütüphane, haberleşme merkezi, personel muhasebe vb. gibi çeşitli
birimleri kapsayan diğer birimlerin izlediği görülmektedir. Diğer taraftan özel
kesimde çalışan kuruluşlarda organizasyon bölümlerinin bilgi sistemlerinin
yönetiminden birinci derecede sorumlu oldukları görülmektedir, ikinci olarak,
ilgili tüm birimlerin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Özel sektör kuruluşlarında
bilgi işlem merkezlerinin bilgi sistemlerinin yönetiminde önemli bir yere sahip
olmadıkları ortaya çıkmaktadır.
Araştırmaya katılan kuruluşlarda bilgi sistemlerini yöneten birimlerin
faaliyet alanlarına göre dağılımı incelendiğinde, şu sonuçlara ulaşılmıştır: Banka
ve sigorta şirketleri ile inşaat ve imalat kuruluşlarında bilgi sistemlerinin yöneti­
minden ağırlıklı olarak başta organizasyon bölümleri olmak üzere ilgili diğer tüm
bölümler ve bilgi işlem merkezleri sorumlu olmaktadır. Kamu kesimini oluşturan
teknik hizmetler üreten kamu kuruluşları ile bakanlık hizmet birimlerinde bu
sorumluluğu ağırlıklı olarak bilgi işlem merkezleri taşımaktadır. Üniversitelerde
184
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
ise diğer başlığı altında sınıflandırılan çeşitli birimlerle kısmen de bilgi işlem
merkezi sorumlu bulunmaktadır (Şekil 24).
Şekil 23
Kuruluş Türüne Göre Mevcut Yönetim Destek Sistemlerini Yöneten Birimler
□ Y anıt Yok
raBiM
■ İlg ili Bölümler
■Organizasyon Bölümü
■ D iğer
Kamu
Özel
Kuruluş Türü
Şekil 24
Faaliyet Alanlarına Göre Yönetim Destek Sistemlerini Yöneten Birimler
□ Y anıt Yok
■ B İM
■ İlgili Bölümler
□Organizasyon Bölümü
■ D iğer
\w
»
V
\Y s;s
Faaliyet Alanı
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
185
4) Yönetim D estek Sistem lerinin Yönetim inde K arşılaşılan Sorunlar
Kuruluşlar bilgi sistemlerini yönetirken; mevcut bilgi sistemlerinin
gereksinim duyulan bilgi ihtiyacım karşılamada yetersiz kalması, sistemlerin
bakım onarım desteklerinin yapılamaması, sistemin örgütle ve örgütsel ihtiyaç­
larla bütünleşememesi, kullanıcıların özelliklerinden kaynaklanan nedenlerle
bunların beklenen düzeyde etkili kullanılamaması gibi belli başlı sorunlarla
karşılaşmaktadır.
Araştırmada kuruluşların %55'i gibi önemli bir bölümü, yönetim destek
sistemlerini yönetmede sistemlerle ilgili standart geliştirme ve sağlama ile bu
sistemlerin örgütle bütünleşmesinin ve kullanıcılardan kaynaklanan nedenlerden
dolayı etkili kullanamama gibi sorunlarla karşılaştıklarım belirtmişlerdir. Bu
sorunları, sırasıyla kuruluşların % 22.4 ile kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarının
yeterince karşılanamaması ve %8.6 ile sistemlerle ilgili gerekli bakım ve desteğin
sağlanamaması sorunları izlemektedir. Bilgi sistemlerinin yönetiminde karşıla­
şılan sorunların kuruluş türüne göre dağılımı incelendiğinde kamu kuruluşlarının
ağırlıklı olarak bilgi sistemleri ile ilgili standart geliştirme bütünleşme sağlamada
sorunlarla karşılaştıkları, özel kuruluşların ise kullanıcılardan kaynaklanan
nedenlerden dolayı bu sistemlerin beklenen kullanım düzeyini gerçekleş­
tirilemediklerini belirttikleri görülür. Kuruluşlar faaliyet alanlarına göre bilgi
sistemlerinin yönetiminde farklı sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Banka ve sigorta
şirketleri ile inşaat ve imalat kuruluşlarının ağırlıklı olarak kullanıcılardan
kaynaklanan nedenlerden dolayı mevcut bilgi sistemlerini beklenen düzeyde
kullanamadıkları; teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ile bakanlık hizmet
birimlerinin daha çok bilgi sistemlerinde bir standartlaşma ve bütünleşme
sağlayamama sorunları ile karşılaştıkları görülmektedir.
5) Yönetim D estek Sistem lerinden Beklenen Hedeflerin Gerçekleşme
D urum u
Kuruluşlar bilgi teknolojilerine dayalı olarak kurulan bilgi sistemleriyle;
raporların hazırlık zamanından tasarruf, bunların sunduğu bilgilerin niteliğinde
iyileşme, zamanlı bilgiler sunarak karar almada etkinlik sağlamak daha nitelikli
bilgiye sahip olma, yönetsel verimlilikte artış, işte başarı, yönetimin iyileş­
tirilmesi, politika geliştirmede etkinlik, daha iyi hizmet verme, sistem bütünlüğü
sağlama işte yenilik ve rekabet avantajı sağlama gibi amaçlan gerçekleştirmeyi
hedeflemektedir. Araştırmaya katılan kuruluşların bu hedefleri ne ölçüde
gerçekleştirdiği incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır:
186
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Raporların Hazırlık Zamanından Tasarruf
Rapor hazırlamada gerekli zamandan tasarruf etme amacının ne ölçüde
gerçekleştirildiğini araştıran soruya 75 kuruluş yanıt vermiştir. Bu kuruluşların
%73'ü bilgi sistemleri ile rapor hazırlama zamanından tasarruf etme amacını
tamamen gerçekleştirdiklerini belirtirken, %15'i bu hedefin kısmen yerine
getirildiğine işaret etmiştir. Diğer taraftan bu hedefin hiç gerçekleştirilemediği
belirten kuruluşların oram (% 1) oldukça düşüktür (Tablo 62). Mevcut bilgi
sistemleri ile raporların hazırlık zamanından tasarruf sağlamayı tamamen gerçek­
leştiren kuruluşların ağırlıklı olarak (%91) özel kuruluşlar olduğu, kısmen
gerçekleştiren kuruluşların da %22 oranla kamu kuruluşlarının olduğu
görülmektedir (Şekil 25).
Bilgi sistemleri ile rapor hazırlamada zamandan tamamen tasarruf
sağladıklarım belirten kuruluşların büyük çoğunluğu banka ve sigorta ile inşaat
ve imalat sanayi kolunda çalışmaktadır. Bu tür tasarrufun kısmen gerçekleştiğini
belirtenlerin ise çoğunlukla bakanlık hizmet birimleri olduğu görülür (Tablo 63).
Tablo 62
Yönetim Destek Sistemleri île Hedeflenen Amaçları Gerçekleştirme
Frekans (Yüzde)
Y an ıt
Y ok
(D
(2)
Q)
T oplam
8 (9 )
1 (1 )
1 3 (1 5 )
6 1 (7 3 )
83 (100)
R a p o rla rd a k i B ilgilerin
N iteliğinde İyileşm e
1 1 (1 3 )
1 (1 )
9 (1 0 )
62 (74)
83 (100)
Z am an lı Bilgi S u n a ra k K a r a r
A lm ada E tk in lik S ağlam a
10(12)
2(2)
28(33)
43(51)
83 (100)
R a p o rla rın H azırlık Z am an ın d an
T a sa rru f
1 (1 )
19(22)
53 (63)
83 (100)
Y önetsel V erim lilikte A rtış
20 (24)
3 (3 )
32 (38)
28 (33)
83 (100)
iş te B aşarı
26 (31)
3 (3 )
22 (26)
32 (38)
83 (100)
D ah a Nitelikli Bilgiye S ahip O lm a
10(12) ’
Y önetim in İyileştirilm esi
33 (39)
5 (6 )
25 (30)
20 (24)
83 (100)
P olitika G eliştirm ed e E tkililik
28 (33)
10 (12)
22 (26)
2 3 (2 7 )
83 (100)
D ah a İyi H izm et
10 (12)
•
KD
19 (22)
53 (63)
83 (100)
21 (25)
4 (4 )
22 (26)
36 (43)
83 (100)
İşte Y enilik
29 (34)
2 (2 )
19 (22)
33 (39)
83 (100)
R ek ab et A v an tajı S ağlam a
38 (45)
7 (8 )
17 (20)
21 (25)
83 (100)
S is te m
B ü tü n lü ğ ü
1 (1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
187
Şekil 25
Kuruluş Türüne Göre Rapor Hazırlama Zamanından Tasarruf Etme
91
61
20
□K am u
ili
□ Ö zel
Yanıt Y ok
Kısmen Gerçekleşti
Hiç Gerçekleşmedi
Tamamen Gerçekleşti
Tablo 63
Faaliyet Alanlarına göre Rapor Hazırlama Zamanından Tasarruf Etme
(2)1
(1)
(3)
T o p lam
B an k a v e S ig o rta
-
1 (5.6)
17 (94.4)
18 (100)
T ek n ik H izm -Ü reten K a m a K .
-
3 (2 1 .4 )
11(78.6)
14 (100)
B ak an lık H izm et B irim i
-
5 (33.3)
10 (66.7)
15 (100)
İn şa a t v e İm a la t
-
2 (1 0 )
1 8(90)
20 (100)
1(33.3)
-
2 (66.7)
3(100)
Ü niv ersite
D iğ er
T o p lam
-
2 (4 0 )
3 (6 0 )
5 (1 0 0 )
1 (1.3)
13 (17.3)
61 (81.3)
75 (100)
(1) H iç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tam amen Gerçekleşti
Raporların sunduğu Bilgilerin Niteliğinde İyileşme
Bilgi sistemlerin kurulması ile birlikte kuruluşların raporlardan elde ettikleri
bilgilerin niteliğinde bir iyileşmenin olup-olmadığım sorgulayan soruyu toplam
72 kuruluş yanıtlamıştır. Bu kuruluşların %50'si raporların sunduğu bilgilerin
niteliğinde büyük ölçüde iyileşme olduğunu belirtmişlerdir. Diğer taraftan
yalnızca 1 kuruluş bu amacın mevcut bilgi sistemleri ile hiç gerçekleşmediğini
ifade etmiştir (Tablo 64). M evcut bilgi sistemleri ile raporların sunduğu bilgilerin
188
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
niteliğinde iyileşmenin tamamen gerçekleştiğini belirten kuruluşların çoğun­
luğunun (% 53.2) özel kuruluşlar olduğu görülmektedir. Diğer taraftan bu
hedefin kısmen gerçekleştirildiğini belirten kuruluşların büyük bir bölümü (%
88.9) kamu kesiminde yer almaktadır (Şekil 26 ).
Tablo 64: Faaliyet Alanlarına Göre
Raporların Sunduğu Bilgi Niteliğinde İyileşme
(2)
(D
18 (100)
3 (23.1)
10 (76.9)
13 (100)
2 (16.7)
10 (88.3)
12(100)
1 (5 )
19 (95)
20(100)
3 (1 0 0 )
-
1(5.6)
T ek n ik H izm -Ü reten K am u K.
-
B ak an lık H izm et B irim i
-
İn şa a t v e im a la t
-
Ü n iv ersite
D iğ er
T o p lam
T o p lam
(3)
17 (94.4)
B an k a ve S ig o rta
1(33.3)
-
2 (66.7)
-
2 (33.3)
4 ( 66.7)
6 (1 0 0 )
1 (1.4)
9 (12.5)
62 (86.1)
72 (100)
(1) H iç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tam am en Gerçekleşti
Şekil 26
Kuruluş Türüne Göre Raporların Sunduğu Bilgi Niteliğinde İyileşme
120r
100
97
80
60
59
40
20^ ¡ m
□ K am u
10
0 ,.
Kİ Özel
Yanıt Yok
Kısmen Gerçekleşti
Hiç Gerçekleşmedi
Tamamen Gerçekleşti
Bilgi sistemlerinin kurulması ile birlikte
niteliğinde tamamen iyileşme olduğunu belirten
inşaat ve imalat ile banka ve sigorta faaliyet
iyileşmenin kısmen gerçekleştirildiğini belirten
teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarıdır.
raporların sunduğu bilgilerin
kuruluşların büyük çoğunluğu
alanında çalışmaktadır. Bu tür
kuruluşlar ise ağırlıkb olarak
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
189
Zamanlı Bilgiler Sunarak Karar Almada Etkililik
Bilgi sistemleri ile birlikte zamanlı bilgilere ulaşılarak karar almada
etkililiğin sağlanması ile ilgili soruyu 73 kuruluş yanıtlamıştır. Kuruluşların %
558.9'u bu hedefin tamamen; %72.2'si kısmen ve % 2.7'si hiç gerçekleşmediğini
belirtmiştir (Tablo 65). Bu hedefi tamamen gerçekleştirdiğini bildiren kuruluşlar
ağırlıklı olarak (%62.8) özel kuruluşlar arasmda yer almaktadır. Kısmen gerçek­
leştiğini ve hiç gerçekleşmediğini bildirenler ise çoğunlukla kamu kuruluşlardır
(Şekil 27).
Bilgi sistemleri ile birlikte zamanlı bilgilere ulaşılarak karar almada
etkililiğin sağladığım belirten kuruluşların büyük çoğunlukla inşaat ve imalat
sanayi faaliyet kolu (%70) ile banka ve sigorta alanında (%72.2) yer aldığı
görülmektedir. Teknik hizmet üreten kamu kuruluşların %61.5 i bu hedefi tam a­
men gerçekleştirdiklerini belirtmişlerdir. Diğer taraftan sorgulanan bu hedefi
kısmen gerçekleştirdiğini bildirenlerin %61.5'i bakanlık hizmet birimleri olarak
faaliyet gösteren kuruluşlar olmuştur. Bu hedefi hiç gerçekleşmediğini belirten
kuruluşlar ise üniversiteler ve bakanlık hizmet kuruluşlarıdır.
Şekil 27: Kuruluş Türüne Göre
Zamanlı Bilgiler Sunarak K arar Almada Etkililik Sağlama
100r
80
"791
60
40
IT43İ
(331
20
0.
[211
w
J= L
□K am u
□Ö zel
Yarut Y ok
Kısmen Gerçekleşti
Hiç Gerçekleşmedi
. Tamamen Gerçekleşti
Daha Nitelikli Bilgiye Sahip Olma
Bilgi sistemlerinin daha nitelikli bilgi sağlaması ile ilgili soruya 73 kuruluş
yanıt vermiştir. Bunların %26'sı bu hedefi kısmen, %72.6'sı ise tamamen
gerçekleştiğini bildirmişlerdir. Bu hedefin hiç gerçekleşmediğini yalnızca bir
190
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
kuruluş belirtmiştir (Tablo 66 )' Bilgi sistemleri ile birlikte daha nitelikli bilgiye
sahip olunduğunu bildiren kuruluşlar büyük ölçüde
özel kesimde (özel
kuruluşların %88.2'si) yer alırken; hiç gerçekleşmediğini ve kısmen gerçek­
leştiğini bildirenler çoğunlukla kamu kesiminde bulunmaktadır (Şekil 28).
Tablo 65 : Faaliyet Alanlarına Göre
Zamanlı Bilgiler Sunarak K arar Almada Etkililik Sağlama
(2)
Baııka ve S ig o rta
-
5(27.8)
13(72.2)
18(100)
T e k n ik H izm . Ü re te n K .K .
-
5(38.5)
8(61.5)
13(100)
1(7.7)
8(61.5)
4.(30.8)
13(100)
B ak an lık H izm et B irim i
in ş a a t v e im a la t
Ü niv ersite
D iğer
T o p lam
.
T oplam
ri)
P)
-
6(30)
14(70)
20(100)
1(33.3)
1(33.3)
1(33.3)
3(100)
-
3(50)
3(50)
6(100)
2(2.7)
28(38.4)
43(58.9)
73(100)
(1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
Şekil 28
Kuruluş Türüne Göre Daha Nitelikli Bilgi sağlama
100r
88
80
o
601
"S
£
47
401
20
0.
| 31
Î2Ö1
□K am u
121
□ Ö zel
Yanıt Yok
Kısmen Gerçekleşti
H iç Gerçekleşmedi
Tamamen Gerçekleşti
Daha nitelikli bilgiye sahip olma hedefini tamamen gerçekleştirdiğini
bildiren kuruluşların büyük ölçüde inşaat ve imalat sanayi kolu (%84.2) ile
banka ve sigorta faaliyet alanında (%68.8) çalıştıkları görülmektedir. Bu hedefi
tamamen gerçekleştiğini bildiren teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarının oram
%76.9 olmuştur. Belirtilen hedefin hiç gerçekleşmediğini ve kısmen gerçekleş­
tiğini bildiren kuruluşlar ise ağırlıklı olarak bakanlık hizmet birimleridir
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
191
Tablo 66
Faaliyet Alanlarına Göre Daha Nitelikli Bilgiye Sahip Olma
(2)
(1)
B anka v e S ig o rta
(?)
T oplam
-
5 (3 1 .3 )
11(68.8)
16(100)
-
3 (23.1)
10 (76.9)
13 (100)
1(6.7)
6 (4 0 )
8 (5 3 .3 )
1 5(100)
İn şa a t v e im a la t
-
3 (15.8)
16 (84.2)
19(100)
Ü niversite
-
-
4 (1 0 0 )
4 (1 0 0 )
D iğ er
-
2 (33.3)
4 (6 6 .7 )
6(100)
1(1.4)
19 (26)
53 (72.6)
7 3 (1 0 0 )
T e k n ik H izm . Ü re te n K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
T o p lam
(1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
Yönetsel Verimlilikte A rtış
Bilgi sistemleri ile birlikte yönetsel verimlilikte artışın gerçekleşmesi ile ilgili
soruya toplam 63 kuruluş yanıt vermiştir. Bunların %44.4'ü yönetsel verimlilikte
artışın tamamen gerçekleştiğini, % 50.8'i kısmen gerçekleştiğini; %4.8'i hiç
gerçekleşmediğini bildirmişlerdir (Tablo 67 ). Bilgi sistemleri ile birlikte yönetsel
verimlilikte artış olduğunu belirten kuruluşların büyük bir kısmı (özel kuruluş­
ların %59'u) özel kesimde, kısmen gerçekleştiğini bildirenlerin büyük bir bölümü
ise kamu kesimde (kamu kuruluşlarının %39'u) çakşmaktadır (Şekil29). Bilgi
sistemlerinin kurulması ile birlikte yönetsel verimlilikte artışın tamamen sağlan­
dığım bildiren kuruluşların %66.7 si banka ve sigorta kuruluşları ile
üniversitelerdir. Bu hedefin kısmen gerçekleştiğini bildiren kuruluşların büyük bir
çoğunluğu ise teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarıdır.
Şekil 29 : Kuruluş Türüne Göre Yönetsel Verimlilikte Artış
70
60
159]
50
•f 40
jS
I3 9 İ
30
20
DSİ
10
SL
m
□K am u
®Özel
Y anıt Y ok
Kısmen Gerçekleşti
Hiç Gerçekleşmedi
Tamamen Gerçekleşti
192
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Tablo 67: Faaliyet Alanlarına göre Yönetsel Verimlilikte Artış Sağlama
(1)
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
T oplam
(3)
(2)
B anka v e S ig o rta
-
5 (33.3)
10 (66.7)
15(100)
12(100)
1 (8.3)
' 8 (6 6 .7 )
3 (2 5 )
1(1 1 .1 )
5 (55.6)
3 (33.3)
9 (100)
İ n şa a t v e im a la t
-
10 (55.6)
8 (44.4)
1 8(1 0 0 )
Ü niversite
-
1 (33.3)
2 (66.7)
3 (100)
.1 (16.7)
3 (5 0 )
2 (33.3)
6(100)
3 (4.8)
32 (50.8)
28 (44.4)
63 (100)
B akanlık H izm et B irim i
D iğ er
T oplam
(1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tam am en Gerçekleşti
İşte Başarı
Bilgi sistemleri ile birlikte işte başarının^ gerçekleşmesi ile ilgili soruyu
toplam 57 kuruluş yanıtlamıştır. Bu kuruluşların % 56.1'i işte başarı sağlama
hedefini tamamen; % 38.6'sı kısmen gerçekleştirdiklerini; % 5.3'ü ise bu amacı
hiç gerçekleştiremediklerini belirtmiştir (Tablo 68 ). Bilgi sistemleri ile birlikte
işte başarının tamamen gerçekleştirildiğini bildirenlerin çoğunluğu özel
kuruluşlardır. Diğer taraftan işte başarının kısmen gerçekleştiğini bildirenler ise
ağırlıklı olarak kamu kesiminde çalışmaktadır (Şekil 30). Bilgi sistemlerinin
kurulması ile birlikte işte başarının tamamen gerçekleştiğini bildiren kuruluşların
%66.7’si üniversite ve %60'ı banka ve sigorta kuruluşlarıdır. İnşaat ve imalat
kuruluşlarının bu hedefi tamamen gerçekleştirme oram ise % 56.3'dür. Bu
hedefin, kısmen gerçekleştiğini bildiren kuruluşların büyük çoğunluğu ise inşaat
ve imalat kuruluşları, banka ve sigorta kuruluşları ve bakanlık hizmet birimleri
alanında faaliyet göstermektedir.
Tablo 68: Faaliyet Alanlarına Göre İşte Başarı Gerçekleştirme
F re k a n s (Y üzde)
B an k a v e S ig o rta
(2)
(1)
(3)
T o p lam
■ -
6 (4 0 )
9 (6 0 )
-
3 (37.5)
5 (62.5)
8 (100)
2 (2 0 )
4 (4 0 )
4 (4 0 )
10 (100)
İn şa a t V e im a la t
-
7 (4 3 .8 )
9 (56.3)
16 (100)
Ü niv ersite
-
1 (33.3)
2 (66.7)
3 (100)
1 (2 0 )
1 (2 0 )
3 (6 0 )
5 (100)
3 (5.3)
22 (38.6)
3 2 (5 6 .1 )
5 7 (1 0 0 )
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
B akanlık H izm et B irim i
D iğer
T o p lam
(1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
15 (100)
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
193
Şekil 30: Kuruluş Türüne Göre İşte Başarı Sağlama
70r
60
62
50
45
f
40
(2 30
27 | 26 (
20
10
22
□ K am u
M
0.
m Özel
Yanıt Yok
Kısmen Gerçekleşti
Hiç Gerçekleşmedi
Tamamen Gerçekleşti
Yönetimin İyileştirilmesi
Bilgi sistemleri ile birlikte, yönetimde iyileşmenin sağlanması ile ilgili
soruyu 50 kuruluş yanıtlamıştır. Bunların % 40'ı bilgi sistemleri ile birlikte
yönetimde iyileşmenin tamamen sağlandığını; % 50'si kısmen gerçekleştiğini ve
%10 'da hiç gerçekleştirilemediğini belirtmiştir (Tablo 69 ). Bilgi sistemlerinin
kurulması ile birlikte yönetimde iyileşme hedefinin gerçekleştirilmesi ile ilgili
soruya yanıt veren kuruluşlardan bu hedefi gerçekleştirenlerin çoğunlukla özel
kesiminde; kısmen gerçekleştirenlerin az bir farkla kamuda çalıştıkları
görülmektedir (şekil 31).
Tablo 69
Faaliyet Alanlarına Göre Yönetimde İyileşmeyi Gerçekleştirme
F re k a n s (Y üzde)
B anka v e S ig o rta
T e k n ik H izm . Ü re te n K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
İn şa a t V e İm a la t
Ü n iv ersite
(1)
(3)
. (2)
.
T oplam
-
4 (3 3 .3 )
8 (66.7)
12(100)
-
7 (8 7 .5 )
1 (12.5)
8 (1 0 0 )
3 (33.3)
5 (55.6)
1(11.1)
9 (10 0)
-
8 (57.1)
6.(42.9)
14(100)
1 (33.3)
1 (33.3)
1 (33.3)
3 (100)
D iğ er
1(2 5 )
-
3 (7 5 )
4(100)
T o p lam
5 (1 0 )
25 (50)
20 (40)
50 (100)
(1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
194
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Şekil 31
Kuruluş Türüne Göre Yönetimde İyileşme Sağlama
60
50
49
44
40
O
■a 30
£
20
31
26
10
0
29
10
■'s:
10
□K am u
□Ö zel
Y am t Y o k
K ısm en G erçekleşti
H iç G erçekleşm edi
T am am en G erçekleşti
Bilgi sistemlerinin kurulması ile birlikte yönetimde iyileşmenin tamamen
gerçekleştiğini bildiren kuruşların %66.7‘si banka ve sigorta faaliyet alanı ile
%42.9'nun inşaat ve imalat sanayi kolunda çahştığı görülmektedir. Bu hedefi
kısmen gerçekleştiğini bildiren kuruluşlar çoğunlukla teknik hizmet üreten kamu
kuruluşları, inşaat ve imalat sanayi kuruluşları ile bakanlık hizmet birimleridir.
Politika Geliştirmede Etkililik
Veri işleme sistemi ile gereksinim duyulan her türlü bilgiye zamanında
erişebilme; yönetim bilgi sistemi ile bunları yönetimin gereksinimine göre
raporlaştırabilme; karar destek sistemleri ile bu verileri işleyerek karar almaya
destek sağlama olanaklarıyla bilgi sistemleri örgütün üst yönetimine politika
geliştirmede önemli katkılarda bulunabilmektedir. Bilgi sistemleri ile politika
geliştirmede etkililik sağlama ile ilgili soruya toplam 55 kuruluş yamt vermiştir.
Bu kuruluşların %41.8'i bilgi sistemlerinin politika geliştirmede etkililik sağlama
hedefini tamamen , %40' i kısmen gerçekleştirebildiklerini ve % 18.2'si de hiç
gerçekleştiremediklerini belirtmişlerdir (Tablo 70). Bilgi sistemleri ile birlikte
politika geliştirmede büyük ölçüde ve tamamen etkililik sağladıklarım bildiren 31
kuruluşun %58.1'i (18 kuruluş) özel kesimde faaliyet göstermektedir. Bu hedefin
hiç gerçekleşmediğini bildiren 10 kuruluşun tamamının ise kamu kuruluşu olduğu
görülmektedir (Şekil 32).
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
195
Şekil 32
Kuruluş Türüne Göre Politika Geliştirmede Etkililik Sağlama
50 r
40
Rı
¡391
(321
301
1261
20
1221
r20|
MSI
10
□ K am u
0
□ Ö zel
Yanıt Yok
Kısmen Gerçekleşti
Hiç Gerçekleşmedi
Tamamen Gerçekleşti
Politika geliştirmede etkiliğe tamamen ulaştıklarım belirten kuruluşların
çoğunluğu banka ve sigorta faalij'et alanı ile inşaat ve imalat sanayinde çalışmak­
tadır. Diğer taraftan bu hedefin hiç gerçekleşmediği bildiren kuruluşların büyük
bir bölümü bakanlık hizmet birimleri arasmda bulunmaktadır.
Tablo 70
Faaliyet Alanına Göre Politika Geliştirmede Etkililik Sağlama
F re k a n s (Y üzde)
B anka ve S ig o rta
T e k n ik H izm . Ü reten K .K .
B akanlık H izm et B irim i
in ş a a t v e im a la t
T oplam
(1)
(2)
P)
-
6 (42.9)
8(5 7 .1 )
14(100)
10 (100)
2 (2 0 )
5 (5 0 )
3 (3 0 )
5 (55.6)
1 (1 1 .1 )
3 (33.3)
9 (1 0 0 )
1 (7 .7 )
6 (46.2)
6 (46.2)
13 (100)
Ü n iv ersite
1 (2 5 )
2 (5 0 )
1 (2 5 )
4 (1 0 0 )
D iğ er
1 (2 0 )
2 (4 0 )
2 (4 0 )
5(100)
10(18.2)
2 2 (4 0 )
23 (41.8)
T o p lam
55 (100)
(1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
Daha iyi Hizmet
Örgütler bilgi sistemlerinin sağladığı avantajlarla müşterilerine daha iyi
hizmet sunabilme olanağı elde etmektedirler. Mevcut sistemler ile bu olanağın ne
derece elde edildiğini ortaya koyan soruya toplam 73 kuruluş yanıt vermiştir. Bu
196
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
kuruluşların %72.6'sı bu sistemlerle daha iyi hizmet sunma hedefinin tamamen ve
% 26'sı kısmen gerçekleştirdiğini belirtmiştir. Bu amacı hiç gerçekleştiremediğini
belirten kuruluşların oram %1.4'dür (Tablo 71). Bilgi sistemleri ile daha iyi
hizmet gerçekleştirdiklerini belirten kuruluşlar kamu ve özel kesimde hemen
hemen eşit sayıda bulunmaktadır. Bu hedefi kısmen gerçekleştirdiğini bildiren
kuruluşları ise ağırlıklı olarak (%68.4) kamu kesiminde çalışmaktadır (Şekil 33).
Şekil 33
Kuruluş Türüne Göre Daha İyi Hizmet Sunma Durumu
100T
80,
[79
M 601
T3
£
[53İ
401
20
[271
1Î8T
□K am u
irsi
0
®Ö zel
Y an ıt Y o k
K ısm en G erçekleşti
H iç G erçekleşm edi
T am am en G erçekleşti
Bilgi sistemlerinin sundukları olanaklar ile daha iyi hizmet sunduklarım
belirten kuruluşlar büyük ölçüde banka ve sigorta (%77.8); inşaat ve imalat
sanayi (%72.2), bakanlık hizmet birimleri (%78.6) olarak çalışmaktadırlar.
Tablo 71
Faaliyet Alanlarına Göre Daha İyi Hizmet Sağlama
F re k a n s (Y üzde)
(3)
(2)
(1)
T oplam
B anka Ve S ig o rta
-
4 (22.2)
14(77.8)
T ek n ik H izm . Ü re te n K.K .
-
7 (5 3 .8 )
6 (46.2)
13(100)
1 (7.1)
2 (14.3)
11 (78.6)
14 (100)
İ n şa a t v e im a la t
-
5 (27.8)
13 (72.2)
18(1 0 0 )
Ü niv ersite
-
-
4 (100)
4 (1 0 0 )
-
1 (16.7)
5 (83.3)
6(100)
1 (1.4)
19 (26)
53 (72.6)
73 (100)
B ak an lık H izm et Birim i
D iğ er
T o p lam
18 (1 0 0 )
(1) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırm ası
197
Sistem Bütünlüğü
Bilgi sistemleri örgütün muhasebe, personel, üretim pazarlama gibi alt
sistemlerinin bütünleşmesine olanak sağlayarak örgüt içinde sistem bütünlüğünün
oluşmasına yardımcı olmaktadır. Araştırmaya katdan kuruluşlara bilgi sistemleri
ile birlikte örgütlerinde sistem bütünlüğünün sağlamp-sağlamadığı sorulmuştur.
62 kuruluşun yanıtladığı bu sorudan elde edilen sonuçlara göre 36 kuruluşta
(%58.1) böyle bir bütünlüğün tamamen gerçekleştiğini; 22 kuruluşta (% 35.5)
kısmen gerçekleştiğini görmekteyiz. Diğer taraftan bu amacın hiç gerçekleş­
tirilemediğini belirten kuruluşların oram ise %6.5'tir (Tablo 72). Bilgi sistemleri
ile birlikte örgüt içinde sistem bütünlüğünün tamamen gerçekleştiğim bildiren
kuruluşların büyük çoğunluğunun özel kuruluşlar olduğu dikkat çekmektedir.
Diğer taraftan böyle bir bütünlüğün hiç gerçekleşmediğim ve kısmen gerçekleş­
tiğini bildiren kuruluşların önemli bir bölümü kamuda yer almaktadır (Şekil 34
)•
Sistem bütünlüğü hedefinin tamamen ve kısmen gerçekleştiğini bildiren
kuruluşların ağırlıklı olarak inşaat ve imalat sanayi ile banka ve sigorta faaliyet
kolunda çalıştıkları görülmektedir. Böyle bir bütünlüğün gerçekleşmediğini
bildiren kuruluşlar ise çoğunlukla teknik hizmetler üreten kamu kuruluşları
olduğu görülmektedir.
Şekil 34
Kuruluş Türüne Göre Sistem Bütünlüğü Sağlama
70 T
651
60
50'
1
£
401
30
1331
31
20'
10
1291
I2Îİ
151
□K am u
fn n
0
Y a n ıt Y o k
□Ö zel
K ısm en G erçekleşti
H iç G erçekleşm edi
T am am en G erçekleşti
198
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 72
F re k a n s (Y üzde)
Faaliyet Alanlarına Göre Sistem Bütünlüğü Sağlama
T oplam
(2)
(3)
(D
B an k a V e S ig o rta
T ek n ik H izm .E t Ü re te n K.K .
B ak an lık H izm et B irim i
İn şa a t V e im a la t
Ü niversite
D iğ er
T o p lam
-
5 (38.5)
8 (6 1 .5 )
13 (100)
2 (16.9)
5 (4 1 .7 )
5 (4 1 .7 )
12(100)
1(1 1 .1 )
4 (4 4 .4 )
4 (4 4 .4 )
9 (1 0 0 )
-
6 (33.3)
12 (66.7)
18(100)
1 (2 5 )
1 (25)
2 (5 0 )
4 (1 0 0 )
-
1 (16.7)
5 (8 3 .3 )
6 (1 0 0 )
4 (6 .5 )
22 (35.5)
3 6 (5 8 .1 )
62 (100)
(1) H iç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tam am en Gerçekleşti
İşte Yenilik
Bilgi teknolojileri ve bunların örgüt içinde planlı kullanımına olanak
sağlayan bilgi sistemleri ile örgütler işlerinde yeniliklere gitme şansı elde edebil­
mektedir. Bu hedefin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ile ilgili soruyu toplam
54 kuruluş yanıtlamıştır. Bunlardan % 61.1'i mevcut bilgi sistemleriyle işlerinde
yeniliğin tamamen; % 35.2'si kısmen sağlandığım belirtmiştir. (Tablo 73). Bilgi
sistemleri ile birlikte örgütün işte yeniliği tamamen sağladığım belirten
kuruluşlarının çoğunluğu özel kuruluşlardır. Kısmen gerçekleştirildiğini
belirtenlerin büyük bir bölümü ise kamu kuruluşlarıdır (Şekil 35 ).
Şekil 35 :KuruIuş Türüne Göre İşte Yenilik Getirme
□ K am u
HOÖzel
Yanıt Yok
Kısmen Gerçekleşti
Hiç Gerçekleşmedi
Tam am en Gerçekleşti
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş A raştırması
199
Bilgi sistemleri ile birlikte işte yenilik sağladığını belirten kuruluşların
ağırlıklı olarak inşaat ve imalat ile banka ve sigorta faaliyet alanında çalıştıkları
göze çarpmaktadır.
______ Tablo 73: Faaliyet Alanlarına Göre İşte Yenilik Sağlama______
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(3)
B anka Ve S ig o rta
-
3 (23.1)
10 (76.9)
13 (100)
T ek n ik Hizm . Ü re te n K .K .
-
7 (7 0 )
3 (3 0 )
10 (100)
B akanlık H izm et B irim i
-
4 (44.4)
5 (55.6)
9 (1 0 0 )
İn şa a t ve im a la t
1(6.7)
3 (2 0 )
11(73.3)
15(100)
1 (33.3)
-
2 (66.7)
3(100)
2 (5 0 )
2 (5 0 )
4 ((100)
2 (3.7)
19 (35.2)
3 3 (6 1 .1 )
5 4 (1 0 0 )
Ü niv ersite
D iğ er
T o p lam
T oplam
(1) H iç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
R ekabet Avantajı Sağlama
İşlerini bilgi teknolojileri ile yürüten kuruluşlar gerek yaptıkları işlerde
yenilik getirmek gerekse mevcut işleri daha etkili ve verimli yapmak suretiyle
rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlayabilmektedirler. Bilgi sistemleri ile bu
hedefin gerçekleştirilme durumunun sorgulandığı soruya toplam 45 kuruluş yamt
vermiştir. Bu kuruluşların %46.7'si rekabet avantajım büyük ölçüde; %37.8'i
kısmen gerçekleştirildiğini belirtmiştir (Tablo 74). Mevcut bilgi sistemleri ile
rekabet avantajının tamamen ve kısmen gerçekleştirildiğim bildirenlerin
çoğunlukla özel kuruluşlar olduğu; diğer taraftan böyle bir avantajı elde
etmediğini bildiren çoğunlukla kamu kuruluşları olduğu göze çarpmaktadır
(Şekil 36).
Tablo 74: Faaliyet Alanlarına Göre Rekabet Avantajı Sağlama
F re k a n s (Y üzde)
B an k a V e S ig o rta
(D
-
(2)
(3)
5 (38.5)
8 (61.5)
T oplam
13 (100)
T e k n ik H izm . Ü re te n K .K .
1 (2 0 )
3 (6 0 )
1 (2 0 )
5 (1 0 0 )
B ak an lık H izm et B irim i
3 (5 0 )
2 (33.3)
1 (16.7)
6 (100)
in ş a a t v e im a la t
2 (1 3 .3 )
5 (33.3)
8 (53.3)
15 (100)
ü n iv e rsite
1 (33.3)
-
2 (66.7)
3 (100)
-
2 (66.7)
1(33.3)
3(100)
7 (1 5 .6 )
17 (37.8)
21 (46.7)
45 (100)
D iğ er
T o p lam
(1 ) Hiç Gerçekleşmedi (2) Kısmen Gerçekleşti (3) Tamamen Gerçekleşti
200
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Şekil 36: Kuruluş Türüne Göre Rekabet Avantajı Sağlama
Rekabet avantajı elde ettiklerini bildiren kuruluşların faaliyet alanlarına göre
dağılımı incelendiğinde bu hedefi tamamen gerçekleştirdiklerini belirtenlerin
ağırlıklı olarak banka ve sigorta kuruluşları ile inşaat ve imalat kuruluşları
olduğu gözlenmektedir.
8. İŞLETME İŞLEVLERİ VE YÖNETSEL İŞLERDE KULLANIM DÜZEYİ
Bilgi teknolojileri ve bu teknolojilerle desteklenen yönetim destek sistemleri
gerek işletme işlevlerinin, gerek yönetsel işlerin etkili yürütülmesine uygun zemin
hazırlamakta ve bunların verimli bir şekilde yapılmasında önemli rol oyna­
maktadır. Bu kısanda araştırmaya katılan kuruluşlarda işletme işlevleri ve
yönetsel işlerde BT ve buna dayalı olarak geliştirilen YDS'nin kullanım düzeyi
incelenecektir. Bu çerçevede her bir işlev için kuruluş türü ve faaliyet alanına
göre yapılan değerlendirmenin yanı sıra aynı zamanda, ortalama kullanım
düzeyini tespit analizine de yer verilecektir.
a. İşletme İşlevlerinde Yönetim Destek Sistemlerini Kullanım Düzeyi
Kuruluşların işletme işlevlerinde bilgi teknolojilerini kullanım durumuna
bakıldığında, muhasebe -finansman işlevi ile personel işlevinin kuruluşların
büyük bir kesiminde bilgi teknolojileri ile yürütüldüğü görülmektedir. Nitekim
araştırmaya katılan 83 kuruluşun % 84.3'ü personel işlevinde; % 80.7'si
muhasebe işlevinde bilgi teknolojilerinden yararlandıklarım belirtmişlerdir.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırm ası
201
Daha çok rutin özellik taşıyan bu işlevlerde bilgi teknolojilerinden
yararlanan kuruluş sayısı çok olmasına rağmen, pazarlama, üretim planlama ve
özellikle araştırma geliştirme gibi rutin olmayan niteliği ağır basan işlevlerde, bu
teknolojileri kullanan kuruluşların oram nispeten düşüktür. Örneğin programlanamayan niteliğe sahip araştırma ve geliştirme işlevinde BT kullanan
kuruluşların oram % 31.3'tür (Tablo 75).
Tablo 75
İşletme İşlevlerini BT Yardımıyla Yürüten Kuruluşların Dağüımı
K u ru lu ş
Sayısı
Y üzde
(K-Sayısı / 83)
Ü retim ve P lan lam a
36
43.3
A ra ştırm a v e G eliştirm e
26
31.3
P erso n el
70
84.3
P azarlam a
35
42.1
M u h aseb e-F in an sm an
67
80.7
İşletme işlevlerini bilgi teknolojileri yardımıyla yürüten kuruluşların
bilgisayar kullanım deneyimlerine bakıldığında, bilgisayar kullanımı yeni olan
kuruluşların daha çok personel ve muhasebe işlevlerini bu teknolojileri
yardımıyla yürüttükleri, diğer işlevlerde henüz kullanmadıkları görülmektedir.
Bilgisayar kullanımında en az beş yıllık deneyimi olan kuruluşların işletme
işlevlerinin tümünde bu teknolojilerden yararlandıkları görülmektedir. Öyle ki
bilgisayar kullanımı on beş yılın üstünde olan kuruluşların önemli bir kesimi,
sayılan işletme işlevlerinin hepsini yürütmede bilgi teknolojilerinden yarar­
lanmaktadır.
işletme işlevlerinde bilgi teknolojilerinden yararlanan kuruluşların türlerine
göre dağılımı incelendiğinde;
muhasebe-finansman, personel ve araştırma
geliştirme işlevlerinde yararlanan kuruluşların ağırlıklı olarak kamuda, üretim
planlama ve pazarlama işlevlerinde yararlananların ise özel kesimde yer aldığı
görülmektedir. Diğer taraftan bu işlevleri bilgi teknolojileri ile destekleyen
kuruluşların faaliyet alanlarına göre dağılımına bakıldığında şu sonuçlara
ulaşılmaktadır: Üretim ve planlama işlevini bilgi teknolojileri yardımıyla yürüt­
tüklerini bildiren kuruluşların büyük bir bölümü, teknik hizmet üreten kamu
kuruluşları ile inşaat ve imalat kuruluşlarıdır . Araştırma-geliştirme ile pazar­
lama faaliyetlerini bilgi teknolojilerle yürüten kuruluşlar çoğunlukla banka ve
sigorta alanı ve inşaat ve imalat sanayiinde yer almaktadır. Diğer taraftan
personel ve muhasebe-finansman işlevinde bilgi teknolojilerinden hemen hemen
tüm kuruluşlar yaygın olarak yararlanmaktadır (Tablo 76).
202
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
İşletme işlevlerinde bilgi teknolojileri kullanan kuruluşların sahip oldukları
veri iletişim ağı incelendiğinde, bünyelerinde herhangi bir veri iletişim ağı
olmadığı halde işletme işlevlerini bilgi teknolojileri yardımıyla yürüttüğünü
belirten kuruluşların olduğu ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan LAN ağı
bulunan kuruluşların büyük çoğunluğu personel, üretim planlama ve muhasebe
finansman işlevlerini ağırlıklı olarak bilgi teknolojileri ile yürüttüklerini belirt­
mişlerdir. W AN ağa sahip kuruluşların ise bu işletme işlevlerinin yanı sıra
araştırma geliştirme faaliyetlerinde de bilgi teknolojilerinden yararlandıkları
görülmektedir.
İşletme işlevlerinde bilgi teknolojileri kullanan kuruluşların sahip oldukları
yönetim destek sistemlerinin dağılımına bakıldığında şu sonuçlar ortaya
çıkmaktadır: İşletme işlevlerini bilgi teknolojileri aracılığı ile yürüttüklerini
belirten kuruluşların veri işleme sistemi, yönetim bilgi sistemi ve yönetici destek
sistemlerine ağırlıklı olarak sahip oldukları görülürken, özellikle rutin nitelik
taşımayan işlevlerin yerine getirilmesinde büyük avantajlar sağlayan karar destek
sistemleri ve uzman sistemler gibi sistemlere çok az kuruluşun sahiptir. Diğer
taraftan, personel yönetimi ve muhasebe-finansman gibi daha çok rutin ve
yapısal nitelik taşıyan işlevleri bilgisayarlar aracılığıyla yürüttüğünü belirten
kuruluşlarda sayılan bilgi sistemlerin hemen hemen hepsinin bulunduğu görül­
mektedir. Ancak araştırma-geliştirme, üretim planlama ve pazarlama gibi
işlevleri bilgisayar aracılığıyla yürüten kuruluşların bu sistemlerden özellikle
karar destek ve uzman sistemlere sahip olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu sonuç
bize kuruluşların işletme işlevlerinde her ne kadar bilgisayar kullandıklarını
belirtmiş olsalar da bu işlevleri, bilgi teknolojilerini yönetim destek istemleriyle
bütünleşik olmadan yürüttüklerini göstermektedir.
Tablo 76 :İşletme İşlevlerinde BT'ni Kullanan Kuruluşların
Faaliyet Alanlarına Göre Dağılımı
F re k an s
(% )
B anka
S ig o rta
T ek n ik İliz.
K am u K.
B akanlık
H izm et B ir.
in ş a a t
ve im a la t
Ü niversite
T oplam
_
Üretim
Planlama
6
(19.4)
6
(19.4)
3
(9.7)
16
(51.5)
AR-GE
6
(23.1)
5
(19.2)
1
(3.8)
10
(38.5)
4
(15.4)
26
(100)
16
(2 5 )
12
(18.8)
12
(18.8)
20
(31.3)
4
(6.1)
64
(100)
9
(28.1)
4
(12.5)
2
(6.3)
16 (50)
1
(3.1)
32
(100)
V
11
(17.7)
10
(16.1)
20
(32.3)
4
(6.5)
62
(100)
18 (25)
14
(19.4)
14
(19.4)
20
(27.8)
6
(8.3)
72
(100)
Personel
Pazarlam a
MuhasebeFinansman
Toplam
(27.4)
31
(100)
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
203
b. Yönetsel İşlerde Yönetim Destek Sistemlerini Kullanım Düzeyi
Örgütler üretim, muhasebe-finansman,
personel, pazarlama ve
araştırma-geliştirme gibi rutin ve rutin olmayan nitelik taşıyan işlevlerini
yürütürken bilgi teknolojilerinin olanaklarından yararlanmak suretiyle bu işlev­
lerde etkililik sağlayabilmektedir. Öte yanda,bu işlevleri yürütürken yönetim
destek sistemlerinin
bilgi teknolojilerinin olanaklarıyla desteklenmesi, örgüt
amaçlarına ulaşmada etkililiği artırıcı rol oynamaktadır. îşte bu noktada örgüt­
lerde yönetsel işlevlerin örgüt içinde kurulacak olan bilgi sistemleri ile bütünle­
mesi ve bu sistemler çerçevesinde bilgi teknolojilerinin olanaklarıyla
desteklenmesi kaçınılmazdn.
Araştırmada yer alan toplam 25 değişkenle temsil edilen yönetsel işlerde
kuruluşların bu işleri desteklemek üzere bilgi teknolojilerini kullanım düzeyleri
tespit edilmeye çalışılmışta. Diğer taraftan araştırmada kullanılan anket
formunda çalışılan iletişim ağını belirlemek üzere yer verilen soru ile sahip
olunan bilgi sistemlerini ortaya koyan soruya verilen yanıtlar, çapraz ilişkiler
analizi yapılarak bu işlevlerde BT kullanım düzeyini tespit amacıyla sorulan
soruya verilen yanıtların geçerliliğini test etmede kullanılmışta. Şöyle ki veri
iletmede bir ağa sahip olmadığım belirten kuruluş eğer yönetsel işleri destekle­
mede bilgi teknolojilerinden üst düzeyde yararlandığını belirtmiş, ise, bu yanıtı
gözden geçirilerek BT kullanım düzeyi orta olarak kabul edilmiştir. Aynı şekilde
verdiği yanıta göre henüz bir veri işleme sistemi olmamasına rağmen, yönetsel
işlerde BT kullanımını üst düzey olarak belirten kuruluşlarda bu seviye orta
düzey olarak dikkate alınmışta. Böylece 9.soruya verilen yanıtlar 3. ve 10.
sorulara verilen yanıtlarla test edilerek, elde edilen düzeltilmiş veriler üzerinde
değerlendirme yapılmıştır.
Genel olarak yönetsel işler, programlanabilme özeliklerine göre üç grupta
toplanabilir. Bunlar, tamamen programlanabilme özelliği olan ve dolayısıyla
bilgisayarlara tamamen aktarılabilen rutin işlevler, nispeten daha az rutin ve yarı. programlanabilir özellik taşıyan işlevler ve yapısı gereği adhoc nitelik taşıyıp, hiç
programlanamayan nitelikteki işlevlerdir. Yönetsel işlevlerin yapışma göre bilgi
sistemlerinin sunacağı katkı da farklılık gösterir. Öyle ki yönetim bilgi sistemi
daha çok rutin ve yan yapısal nitelik taşıyan işlevler için uygun çözümler ürete­
bilirken, bir karar destek sistemleri ya da uzman sistemler daha çok programla­
namayan işlevler için önemli destek sağlamaktadır.
Araştırmada bilgi
teknolojileri ve sistemleri ile desteklenen yönetsel işlevlerin ne olduğu ile ilgili
soruya verilen yanıtlar değerlendirilirken, bu s ın ıflam a esas alınmıştır. Diğer
taraftan kuruluşların araştırma formunda beşli ölçekte belirttikleri yönetsel
işlerde bilgi teknolojilerini kullanım düzeyi değerlendirmede yeniden kodlanarak,
ı
204
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
üçlü ölçek üzerinden değerlendirilmiştir. Bu değişikliğe, yanıtlardan elde edilen
bilgilere göre araştırmaya yanıt veren kuruluşların yönetsel işlerde BT kullanım
düzeylerinin üçlü ölçekle daha anlamlı değerlendirilebileceği düşüncesi ile
gidilmiştir.
Ortalama Olarak Değerlendirme:
Tamamen rutin özellik taşıyan muhasebe-kayıt, bordro-maaş hesaplama,
irsaliye-fatura-sipariş
düzenleme,
bütçe
hazırlıklarım
yürütme,
para
yatırma-çekme ve evrak hazırlama-kayıt ve dağıtım gibi işlevlerde BT'nin araştır­
maya yanıt veren kuruluşlarda ortalama kullanım düzeyinin orta düzey olduğu
görülmektedir. Ancak bordro-maaş hesaplama ve muhasebe-kayıt tutm a işlevi
gibi işlevlerde BT kullanım düzeyinin üst düzeye yakın olduğu söylenebilir.
Diğer taraftan rutin nitelikteki işleri desteklemek üzere ortalama BT
kullanım düzeyinin kuruluş türüne göre farklı olduğu görülmektedir. Nitekim özel
kuruluşların bu işlevler için BT kullanımı üst düzeyken, kamu kesiminde orta
düzeydir. Y an rutin özellikteki işleri BT ile destekleme düzeyi kamu ve özel
kuruluşlarda aynı düzeyde olup, bunun orta düzey olduğu görülmektedir. Ancak
ad hoc nitelik taşıyan programlanamayan işlevleri BT ile destekleme kamu
kesiminde hemen hemen hiç yok iken, özel kesimde orta düzeydir (Tablo 77).
Tablo 77
Kuruluş Türüne Göre Yönetsel İşleri BT İle Destekleme Düzeyi
R u tin iş le r
Y a n -R u tin İşle r
A d H oc İşle r
K am u
2
2
1
Özel
3
2
2
(1) Hiç Yok (2) O rta Düzey (3) Üst Düzey
Araştırmaya katdan kuruluşların rutin nitelikteki işleri BT olanaklanyla
destekleme düzeyinin faaliyet alanlarına göre dağılımına bakddığmda, karşımıza
şöyle bir tablo çıkmaktadır: Tüm faaliyet alanlarında çalışan kuruluşlar, rutin ve
yan rutin nitelikteki yönetsel işleri desteklemede BT olanaklarından orta düzeyde
yararlanmaktadırlar. Buna karşın ad hoc niteliğe sahip programlanamayan işleri
banka ve sigorta ile imalat ve inşaat sanayi kuruluşlan orta düzeyde BT ile
desteklerken, diğer faaliyet alanlarında çalışan kuruluşlar BT olanaklarından
hemen hemen hiç yararlanmamaktadır (Tablo 78).
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
205
Tablo 78
Faaliyet Alanlarına Göre Yönetsel İşleri BT İle Destekleme Düzeyi
R u tin İşle r
Y a n -R u tin İşle r
Ad H oc İşle r
2
2
2
T ek n ik H izm . K am u K u.
2
2
1
B akanlık H izm . B irim i
2
2
1
B anka v e S ig o rta
İn şa a t v e İm a la t
2
2
2
Ü niversite
2
2
1
(1) H iç Yok (2) O rta Düzey (3) Üst Düzey
1) Tam am en R utin Özellik T aşıyan İşler
Tamamen rutin özellik taşıyan işler kolay tanımlanabilir ve adım adım
programlanarak bilgisayara aktarılabilen işlerdir. Bu işlere örnek olarak muha­
sebe bilgilerinin kayıt edilmesi, bordro ve maaş hesaplama, irsaliye-fatura, iş
emirleri, sipariş düzenleme, para yatırma-çekme ve evrak hazırlama ve kayıt
etme gibi işlevler sayılabilir. Bu tür işlerin etkili ve verimli yürütülebilmesi için
her şeyden önce iyi tanımlanmış ve etkili çalışan bir veri işleme sisteminin kurul­
muş olması gerekir. Bir başka deyişle rutin özellikte işler için iyi organize edilmiş
bir veri işleme sistemi yeterlidir. Bu kısımda kuruluşların rutin özellik taşıyan
işlerde bilgi teknolojilerini kullanma durumu ortaya konulacaktır.
M uhasebe-K avıt
Rutin işlemlerden oluşan muhasebe kayıt işi tamamen programlanabilir
niteliğe sahiptir. Dolayısıyla bilgisayara aktarılmak suretiyle en az insan emeği
ile etkili olarak yürütülebilir. Araştırmaya yanıt veren kuruluşlarda bu işlevin
bilgi teknolojileri ile yürütülme düzeyine bakıldığında, çok az sayıdaki kuruluşun
(%4) bu işlevi bilgi teknolojilerini kullanmadan gerçekleştirdikleri, büyük bir
bölümünün ise, gerek orta düzeyde (%37.3) gerek üst düzeyde (%58.7) bu tekno­
lojilerin olanaklarından yararlanarak yürüttükleri görülmektedir.
Araştırmaya katılan kuruluşların gerek türleri, gerek faaliyet alanlarına
göre ortalama olarak bilgi teknolojilerini muhasebe kayıt işinde kullanımı
incelendiğinde; kamu kuruluşlarının orta, özel kuruluşların üst düzey; teknik
hizmet üreten kamu kuruluşları ile bakanlık hizmet birimlerinin orta; banka ve
sigorta şirketleri, inşaat ve imalat kuruluştan ile üniversitelerin üst düzey olduğu
görülür. Muhasebe kayıt işlerinin yürütülmesinde araştırmaya katılan kamu
kuruluşlarının %51.2'si orta düzeyde; özel kuruluşların da %79.4'ü üst düzeyde
bilgi teknolojilerinden yararlandıklarım belirtmişlerdir.
206
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Kuruluşların faaliyet alanlarına göre bu işlevi yürütmede bilgi teknoloji­
lerini kullanım düzeyi incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır: Banka ve
sigorta şirketlerinin %73.7'si üst düzeyde; teknik hizmetler üreten kamu kuruluş­
larının % 78.9'u orta düzeyde; bakanlık hizmet birimlerinin %50'si üst düzeyde ;
inşaat ve imalat kuruluşlarının %65'i üst düzeyde; üniversitelerin % 60T üst
düzeyde
muhasebe-kayıt
işinde
bilgi
teknolojilerinin
olanaklarından
yararlanmaktadır1.
Muhasebe kayıt işinde BT'nin olanaklarından orta düzeyde yararlanıldığım
belirten kuruluşlar yaygın olarak bilgi, sistemi veri işleme sistemidir. Nitekim
yanıt veren kuruluşların %42.4'ü veri işleme sistemine sahiptir. Diğer taraftan bu
işlevi desteklemede üst düzey BT kullanan kuruluşlarda yaygın olarak sahip
olunan sistem % 38.6 oranla yönetici destek sistemidir. Bu işlevi orta ve üst
düzeyde BT olanaklarıyla desteklediğini belirten kuruluşların yaklaşık %
36'smda LAN ve W AN iletişim ağırun bulunduğu görülmektedir.
Bordro-Maas Hesaplama
Çalışanların aylıklarının hesaplanması rutin olarak belli zaman dilimlerinde
sürekli olarak yapılan bir iştir. Bu nedenle bu tür hesaplamaların tamamen
bilgisayarlara aktarılarak gerçekleştirilmesi işlerin kolay, doğru ve çabuk yapıl­
masına olanak sağlamaktadır. Nitekim bilgisayarlaşma yönünde ilk çabayı
gösteren kuruluşlarda bilgisayarlarla yürütülmeye başlayan ilk işlerden biri
bordro ve maaş hesaplamalarıdır.
Araştırmaya yanıt veren kuruluşların tamamında bu işlevin tamamen bilgi
teknolojileriyle yürütüldüğü tespit edilmiştir. Bir başka deyimle araştırmaya yanıt
veren tüm kuruluşlar bu işlevi bilgi teknolojileri yardımıyla yürüttüklerini
belirtmişlerdir. Diğer taraftan bu kuruluşların % 8 l'i bordro ve maaş hesap­
lamada bilgi teknolojilerinden üst düzeyde; % 19'u orta düzeyde yararlandık­
larım belirtmişlerdir. Kuruluş türüne ve faaliyet alanlarına göre bu işlevi BT ile
desteklemede ortalama BT kullanım düzeyi incelendiğinde, kamu ve özel
kuruluşlardan oluşan tüm faaliyet alanlarında üst düzey olduğu görülmektedir.
Araştırmaya yanıt veren kamu kuruluşlarının %60'ı bordro ve maaş hesaplama
işlevini orta düzeyde; özel kuruluşların ise %82.4'ü üst düzeyde BT kullanarak
gerçekleştirdiklerim belirtmişlerdir. Bordro ve maaş hesaplamada BT kullanım
düzeyinin faaliyet alanlarına göre durumu incelendiğinde ise şu sonuçlara
ulaşılmaktadır.
Bu işlevi yürütmede; bakanlık hizmet birimlerinin %92.9'u, inşaat ve imalat
kuruluşlarının %89.5'i, teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarının % 68.8'i ve
1Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada D urum : 100 Kuruluş Araştırması
207
banka ve sigorta kuruluşlarının % 68.4'ü üst düzeyde; BT olanaklarından
yararlanmaktadır2.
Bordro ve maaş hesaplamada BT'ni orta düzey kullandığım belirten kuru­
luşların % 40'ı veri işleme sistemine ve %33.3'ü de yönetim bilgi sistemine sahip
olduklarım belirtmişlerdir. Bu sistemler rutin niteliğe sahip bu işlevin etkili
olarak gerçekleştirilebilmesi için oldukça önemlidir. Diğer taraftan, gerek karar
vericiye gerek üst düzey yöneticiye ışık tutmak üzere kurulan karar destek
sistemleri ve yönetici destek sistemlerinin sayılan az da olsa bu kuruluşlarda var
olduğunu görmekteyiz. Aynı şekilde bordro ve maaş hesaplamada BT'ni üst
düzeyde kullanan kuruluşların yaklaşık %25'i veri işleme ve yönetim bilgi
sistemine; %32.8'i de yönetici destek sistemine sahiptir. Üst düzeyde BT
kullanımı aynı zamanda karar destek ve uzman sistemlerine sahip olmayı gerek­
tirmektedir. Ancak bu işlevi üst düzeyde BT ile yürüttüğünü belirten kuruluşların
yalnızca %8'inde karar destek ve uzman sistemlerin olduğu görülmektedir.
Bordro maaş hesaplamada BT'ni orta ve üst düzeyde kullandığım belirten
kuruluşların %26'smda LAN; %36'sında W AN ve %38'inde ise LAN ve WAN
olmak üzere her iki ağ birlikte bulunmaktadır. Bu işlevin örgüt içinde özellikle
yerel bir ağ (LAN) ile desteklenmesi, işlevin üst düzeyde BT ile desteklendiğine
bir gösterge olarak alınabilir.
İrsalive-F atura Düzenleme
İrsaliye ve fatura düzenleme işi kuruluşların mal alım ve satımında
gerçekleştirdikleri rutin işler arasında yer almaktadır. Tamamen bilgisayarlara
aktarılabilir işlerden olan bu işlevi yerine getirirken yamt veren kuruluşların %
38'.6'sı BT'den üst ; %35.1'de orta düzeyde yaralandıklarım bildirmişlerdir.
İrsaliye ve fatura düzenlemede BT kullanımının kuruluş türüne göre ortalama
kullanım düzeyine bakıldığında, kamu ve özel her iki kesimin orta düzeyde
olduğu görülür. Diğer taraftan inşaat ve imalat kuruluşları, ortalama olarak
irsaliye fatura düzenlemede BT'den üst düzeyde yararlanırken, diğer faaliyet
alanlarındaki kuruluşlar orta düzeyde yararlanmaktadır.
Bu sorgulamayı faaliyet alanlarına göre sürdürdüğümüzde şu sonuçlara
ulaşılmaktadır: Banka ve sigorta kuruluşlarının %70'i ve bakanlık hizmet
birimlerinin %50'si irsaliye fatura düzenlemede BT olanaklarından hiç
yararlanmadıklarım ifade etmişlerdir. Öte yandan inşaat ve imalat kuruluş­
larının %73.7'si ile üniversitelerin % 66.7'si bu işlevi üst düzeyde BT kullanarak
desteklemektedir.3
Tablo EK-3'de sunulmuştur.
3 Tablo EK-3'de sunulmuştur.
2
208
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Bu işlevi desteklemede B T kullanım düzeyinin kuruluş türüne göre dağılımı
incelendiğinde kamu kuruluşlarının %45'inin orta düzeyde BT kullandığını,
%35'inin de bu işlevi gerçekleştirmede hiç BT olanaklarından yararlanmadıkları
ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan özel kuruluşların bu olanaktan yararlanmayan
kuruluş yüzdesi 20'dir; buna karşın %58'i üst düzeyde yararlanmaktadır. Bu
sorgulamayı faaliyet alanlarına göre sürdürdüğümüzde şu sonuçlara
ulaşılmaktadır.
Bu işlevi destekleme BT'den orta düzeyde yararlandığım belirten
kuruluşların %31'i veri işleme; %39'u yönetim bilgi sistemi ve %23'i de yönetici
destek sistemine sahip olduğunu belirtmişlerdir. Diğer taraftan üst düzeyde BT
kullanan kuruluşların %21'i veri işleme, %25'i yönetim bilgi ;%3.4'ü karar
destek sistemleri ve %41'de yönetici destek sistemine sahiptir. Uzman sistemlere
yalnızca bu işlevi yürütmede üst düzeyde BT kullanımı olan kuruluşların sahip
olduğu görülmektedir. İrsaliye fatura düzenlemede orta düzeyde BT kullandığım
belirten kuruluşların %67'sinin , üst düzeyde kullananların %34'nün bir veri
iletişim ağına sahip olmadığı görülmektedir. Diğer taraftan orta düzeyde kullanan
kuruluşların %45'i de
hem LAN hem
W AN iletişim ağından birlikte
yararlanmaktadır.
İs E m irleri Düzenleme
Gerek imalat, gerek hizmet kuruluşları günlük işleri yürütürken çeşitli iş
emirleri hazırlar. Rutin nitelik taşıyan bu işin bilgi teknolojileri ile yürütülmesi
işlerde hız ve güvenirlilik sağlamaktadır. Araştırmada kuruluşların %40'ında bu
işlevi yürütmede BT'den yararlanılmadığı; %38'inde orta düzeyde %22'sinde ise
üst düzeyde yararlanıldığı görülmektedir. Yanıt veren gerek kamu gerek özel
kuruluşlar iş emirleri düzenlemede BT'den ortalama olarak orta düzeyde yarar­
lanırlarken, faaliyet alanına göre ortalama yararlanma düzeyi değişmektedir.
Banka ve sigorta, bakanlık hizmet birimleri ve inşaat ve imalat sanayi kuruluşları
bu işlevi yürütmede BT'ni orta düzeyde kullanırken; teknik hizmet üreten kamu
kuruluşları ve üniversiteler hiç kullanmamaktadır.
Kamu kuruluşlarının %46.4'ü ve özel kuruluşların %31.8'i bu işlevde hiç
BT kullanmamaktadır. Diğer taraftan kamu kuruluşlarının %7'si özel
kuruluşların %32'si üst düzeyde BT kullandığım belirtmiştir. Faaliyet alanlarına
göre iş emirleri düzenlemede BT kullanımı incelendiğe; inşaat ve imalat kuruş­
larının %53.3 ile diğer başlığı altında yer alan kuruluşların % 50'sinin üst
düzeyde BT kullanımı olduğu; banka ve sigorta kuruluşlarının % 60'ının orta
düzeyde; teknik hizmet üreten kamu kuruluşların % 54.5'inin ve üniversitelerin %
66.7'sinin hiç BT kullanmadığı göze çarpmaktadır4.
ATablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
209
Bu işlevi orta düzeyde BT ile destekleyen kuruluşların %36.8'inin veri
işleme sistemine, % 21.1'inde yönetim bilgi sistemine, %15.8'inde yönetici destek
sisteminin ve % 10.5'inin de uzman sistemlere sahip oldukları görülür. Diğer
taraftan üst düzeyde BT kullanımı olduğunu belirten kuruluşların %45.5'inde
yönetici destek sistemleri bulunmaktadır. Bu kuruluşların %20'sinde uzman
sistemlerin kullanıldığı görülmektedir. îş emirleri düzenlemede gerek orta, gerek
üst düzeyde BT kullandığım belirten kuruluşların %70'inde iletişim ağı olarak,
hem LAN hem W AN birlikte kullanılmaktadır.
Sipariş Düzenleme
Özellikle mal üreten kuruluşlar talebe göre belirli zaman dilimlerinde sipariş
düzenleme işini yürütürler. Çeşitli hesaplamaların ve zaman planlamasının
yapıldığı bu işlevi desteklemek üzere bilgi teknolojilerinden yararlanılabilir.
Araştırmaya yanıt veren kuruluşların %42.6'sımn böyle bir olanaktan yararlan­
madığı görülmektedir. Bu kuruluşların %24.1'i orta düzey, %33.3'ü ise üst
düzeyde bilgi teknolojileri yardımıyla sipariş düzenleme işlevini yürütmektedir.
Kuruluşlara ortalama BT kullanım düzeyi açısından bakıldığında kamu kuru­
luşlarının bu işlevi BT ile yürütmede hemen hem hiç yararlanmadıkları, özel
kuruluşların da orta düzeyde yararlandıkları ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan
faaliyet alanlarına göre ortalam a kullanım düzeyine bakıldığında, inşaat ve imalat
ile bakanlık hizmet birimleri kuruluşlarının orta düzeyde, diğer alanlardaki
kuruluşların orta düzeyin altında yaralandıkları görülür.
Sipariş düzenlemede BT'ni kullandığım belirten kamu kuruluşların %32.1'i
bu olanaktan orta düzeyde; özel kuruluşların ise %46.2'si üst düzeyde yarar­
lanmaktadır. Konu ile ilgili soruya yanıt veren banka ve sigorta kuruluşlarının
%75'i; teknik hizmet üreten kamu kuruluşların % 66.7'si; bakanlık hizmet birim­
lerinin % 57.1'i ve üniversitelerin tamamı sipariş düzenleme işinde BT'den hiç
destek almadıklarım bildirmişlerdir. Öte yandan inşaat ve imalat kuruluşlarının
% 68.4'ünün bu işlevi yürütmede BT'den üst düzeyde yararlandıkları göze
çarpmaktadır.5
BT'ni- sipariş düzenlemede orta düzeyde kullanan kuruluşların %47'sinde
yönetim bilgi sisteminin; üst düzeyde kullanımı olduğunu belirten kuruluşların
%45'inde de yönetici destek sistemlerinin bulunduğu görülmektedir. Diğer taraf­
tan, bu işlevi orta düzeyde BT ile destekleyen kuruluşların %54'ünde LAN ve
WAN birlikte; orta düzeyde kullanan kuruluşların %40'ında LAN ağırlıklı
olarak kullanılmaktadır.
1Tablo EK-3'de sunulmuştur.
210
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Bütçe H azırlıklarını Y ürütm e
Mal ve hizmet üreten kuruluşlar gelir ve giderlerini dengelemek üzere her yıl
bütçeler hazırlar. Bütçe örgüt işlevlerinin aksamadan yürütülmesinde oldukça
önemli bir işleve sahiptir. Dolayısıyla bu işlevi etkili hale getirecek araç ve gereç­
lerden yararlanmak, kuruluşun başarısını doğrudan etkilemektedir. Bu noktada
büyük hacimlerdeki verilerin ve bilgilerin işlenmesi, değerlendirilmesi ve iletilme­
sinde BT büyük kolaylıklar getirmektedir. Araştırmaya katılan kuruluşlar bu
açıdan değerlendirildiğinde; yanıt veren kuruluşların %5.3'ünün bu işlevi yürüt­
mede hiç BT desteği almadıkları, %71.9'unun orta düzeyde; %22.8'inin de ise üst
düzeyde aldıkları görülür. Gerek kuruluş türü, gerek faaliyet alanları bakımın­
dan araştırmaya katılan kuruluşlar bütçe hazırlıklarım yürütmede ortalama
olarak, orta düzeyde BT kullandıklarım belirtmişlerdir.
Bu işlevi desteklemede BT kullanımının faaliyet alanlarına göre dağılımına
bakıldığında; banka ve sigorta kuruluşlarının %40'ının ve üniversitelerin
%33.3'ünün üst düzeyde; inşaat ve imalat kuruluşlarının %93.8 ile teknik hizmet­
ler üreten kamu kuruluşlarının % 75'inin orta düzeyde BT kullandıkları
anlaşılmaktadır.6
Bütçe hazırlıklarım yürütmede BT'den orta ve üst düzeyde yararlanan
kuruluşların %31'inde yönetim bilgi ve yönetici destek sistemi bulunmaktadır.
Bu sistemler öncelikle sağlam temellere oturtulmuş veri işleme sistemlerine sahip
olmayı gerektirmesine rağmen, bu soruya yanıt veren kuruluşlar bu sistemlere
sahip olduklarım belirtmemişlerdir. BT'ni orta düzeyde kullanımdan söz eden
kuruluşlarda hem LAN, hem W AN iletişim ağı birarada bulunurken; üst düzeyde
kullanımı olan kuruluşlarda yaygın olarak W AN ağ bulunmaktadır.
P a ra Yatırm a-Cekm e
Veri işleme sistemi içinde yer alabilecek olan bu işlev daha çok banka ve
sigorta kuruluşlarında yaygın olarak gerçekleştirilmektedir. Araştırmada ilgili
soruyu yanıtlayan kuruluşların %15.8'inde bu işlevi desteklemede hiç BT
kullanmadıkları; %42.1'inde bu teknolojilerden orta ve düzeyde yararlandıkları
dikkat çekmektedir. Ortalama olarak, kamu ve özel kuruluşların bu işlevi orta
düzeyde BT kullanımı ile destekledikleri görülmektedir. Diğer taraftan, yalnızca
yapısı gereği banka ve sigorta kuruluşları bu işlevi üst düzeyde BT ile destek­
lemekte, diğer tüm faaliyet alanlarında çalışan kuruluşlar ise orta düzeyde
yararlanmaktadır. Kamu kuruluşları para yatırma ve çekmede BT'ni çoğunlukla
orta, özel kuruluşlar ise üst düzeyde kullanmaktadırlar. Diğer taraftan banka ve
sigorta kuruluşlarının % 78.6'sı bu işlevi yürütmede üst düzeyde; inşaat ve imalat
6 Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
211
kuruluşlarının %58.8'i orta düzeyde BT kullandıkları; bakanlık hizmet
birimlerinin %50'sinin de bu alanda hiç BT kullanmadıkları dikkat çekmektedir.7
Bu işlev için orta düzeyde BT kullanan kuruluşların %34'ünde veri işleme
sisteminin kurulmuş olduğu görülür. Diğer taraftan bu teknolojileri üst düzeyde
kullanan kuruluşların %38'i yönetici destek sistemine sahiptir. BT'ni üst düzeyde
kullanımı olan kuruluşlar yaygın olarak LAN ve WAN ağı birlikte kullanırken,
orta düzeyde kullanan kuruluşlar daha çok W AN ağı kullanmaktadır.
Evrak Hazırlama-Kavıt-Dağıtım
Örgütlerde yapılan işlevler çoğunlukla yazılı olarak çeşitli evraklarla
yürütülmektedir. Bilgileri toplama ve dağıtmada özel olarak geliştirilen
evrak-belgelerden yararlanılmaktadır. Bu araçların hazırlanması, saklanması ve
dağıtımında bilgi teknolojilerinin kullanımı etkililik getirmektedir. Araştırmaya
yanıt veren kuruluşların %19.7'sinde bu işleri yürütmede BT'den hiç yararlanılmadığı görülmektedir. Diğer taraftan bu kuruluşların %62.1'inde orta,
%18.2'sinde üst düzeyde BT kullanıldığı tespit edilmiştir. Tüm kuruluşların gerek
kuruluş türü gerek faaliyet alanı balonundan bu işlevi, ortalama olarak orta
düzeyde BT kullanarak desteklediği görülmektedir.8
Evrak kayıt düzenlemede BT'ni orta ve üst düzeyde kullanan kuruluşların
%33.3'ünün veri işleme sistemi; %20.8'inin de yönetici destek sistemine sahip
oldukları görülür. Diğer taraftan bu işlevi BT ile desteklediğini belirten
kuruluşlann çoğunda hem WAN, hem LAN birlikte kullanılmaktadır.
2) Yarı Rutin Özellik Taşıyan İşler
Yapılan işlerin denetlenmesi, personelin göstermiş olduğu performansın
değerlendirilmesi ve eldeki malzeme ve ürünlerin üretimini ve dağıtımım aksat­
mayacak ölçüde stoklarda bulunmasını sağlamak üzere kontrol edilmesi; kısmen
programlanabilir özellik taşıyan işlevlerdir. Bilgisayar ve iletişim olanakları bu
işlevleri etkili yürütmede yardımcı araçlardır. Ancak bu araçların anılan işlevleri
yeterince destekleyebilmesi için, bir yönetim bilgi sistemi içinde entegre edilmesi
gerekir. Yönetim bilgi sistemi; çalışmanın ön bölümlerinde ayrıntılı olarak
anlatıldığı gibi, örgüt içinde tüm bilgi kaynaklarım harekete geçiren; bunların
sistemli olarak işlenmesi ve saklanmasına yardımcı veri işleme sistemi temeline
oturan ve daha çok yöneticilere özet bilgilerin sunulmasına olanak sağlayan
raporlama temelli bilgi sistemleridir. Bu yapılarıyla yönetim bilgi sistemleri, veri
7 Tablo EK-3'de sunulmuştur.
* Tablo EK-3'de sunulmuştur.
212
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
işleme sistemlerine göre daha çok örgütlerde stok kontrol, performans kontrolü ve
kalite kontrol gibi yönetsel kontrole yardımcı olmaktadır.
Y an rutin özellik taşıyan stok kontrol, personelin performans kontrolü ve
kalite kontrolü gibi işlevler, araştırmayı yanıtlayan kamu ve özel kuruluşlarda
ortalama olarak, orta düzeyde bilgi teknollojileri kullanılarak desteklenmektedir.
Stok Kontrol
Özellikle geleneksel üretim metodu ile faaliyetlerini yürüten üretim
işletmelerinde gerek yan mamul, gerekse mamul stoklarının yeterli düzeyde
olmasım sağlamak sürekli sorun olmaktadır. Bu noktada üretimi sürekli kılmak
için beklenmedik durumlara yönelik olarak büyük miktarlarda stoklara gidil­
mekte; bunun sonucu olarak da önemli miktarlarda nakit bu ölü kaynaklara
bağlanmaktadır. Taylor'izmin ve Fordist üretim tarzının kaçınılmaz bir sonucu
olan bu sorun, bilgi teknolojilerinin olanaklarından yararlanmak suretiyle
giderilebilmektedir. Ancak Fordist üretim süreci ile stokların yönetiminde bilgi
teknolojilerinin kullanılmasıyla sımrlı düzeyde başarı sağlanır. İhtiyaçların
tespit edilmesi, üretilmesi ve dağıtılması halkalarından oluşan üretim zincirinde
kısmi yaklaşıma dayah olan Fordist üretim tarzından esnekleşme, çeşitlilik ve
işbirliğinin a ğ n bastığı Post-Fordist üretim tarzına gidildiğinde bütüncül bir
yaklaşımla stok kontrolüne bilgi teknolojileri, daha etkili destek sağlamaktachr.
Bu anlamda bilgisayarlar, gerek en uygun optimal stok miktarlarının
bulunmasında ve bunların sürekliliğinin korunmasında, gerek ilgili yerlere gerekli
mesajların verilmesi gibi işlevlerde etkili olmaktadır.
Araştırmaya yanıt veren kamu ve özel kuruluşlar, stok kontrol işlevini
ortalama olarak, üst düzeyde BT kullanarak desteklediklerini belirtmişlerdir. Bu
kuruluşların faaüyet alanlarına göre stok kontrol işlerinde BT kullanım düzeyleri
incelendiğinde, yalnızca teknik hizmet üreten kamu kuruluşların orta düzeyde,
diğer alanlarda çalışanların ise üst düzeyde kullandıkları görülür. Araştırmaya
yanıt veren kuruluşların %7'sinde stok kontrol işlevini desteklemede hiç BT
kullanılmazken, %93'ünde ise üst düzeyde kullanılmaktadır.
Kuruluş türüne göre stok kontrol işlevini BT ile destekleyen kuruluşların
dağılımı incelendiğinde, kamu kuruluşların %56.1'inin ve özel kuruluşların
%83.3'ünün üst düzeyde olduğu görülür. Faaliyet alanlarına göre bakıldığında
ise, banka ve sigorta kuruluşlarının %92.3'ünün; teknik hizmet üreten kamu
kuruluşlarının % 78.6'sının; bakanlık hizmet birimlerinin % 92.3'ünün ve inşaat
ve imalat kuruluşları ile üniversitelerin tamamının stok kontrol işlevinde üst
düzeyde BT kullandıkları anlaşılmaktadır.9
9Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
213
Üst düzeyde BT kullanımı olan kuruluşların %28' inde veri işleme, yönetim
bilgi ve yönetici destek sistemleri bulunmaktadır. Diğer taraftan bu kuruluşların
ancak %7.6'sında uzman sistemler bulunmaktadır. Stok kontrol işlevinde BT'ni
üst düzeyde kullandığını bildiren kuruluşların % 9.5'i veri iletmede bir ağa sahip
olmadıklarım belirtmişlerdir. Bu kuruluşların %23.8'inde LAN, %30.2'sinde
WAN ve %36.5'inde ise hem LAN, hem W AN ağ birlikte kullanılmaktadır.
Personelin Performans Kontrolü
Örgütlerde çalışan personelin gerek yaptıkları işlerin, gerek çalışma
esnasında gösterdikleri performansın ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlanan
hedeflere başarıyla ulaşmada kaçınılmaz zorunluluk olmaktadır. Bu bağlamda,
personelin özellikle çalışma esnasında göstermiş olduğu performansının tespit
edilmesi geleneksel gözetime dayah, kontrolü üstlenen bir üst (yönetici) tarafın­
dan yapılması, sağlıklı sonuçlar vermeyebilmektedir. Oysa işler yürütülürken bu
türlü kontrole olanak tanıyan unsurlann-araçlann iş sisteminde yer alması büyük
kolaylık getirmektedir. Bu çerçevede, bilgi teknolojilerine dayah kurulacak bilgi
sistemleri ile personelin sistem içinde kendiliğinden performans kontrolünün
etkili olarak yapılması olanaklı hale gelmektedir.
Araştırmada konuyla ilgili soruya yanıt veren kuruluşların %33.9'u
personelin performans kontrolünde hiç BT'den yararlanmadıklarım belirtmiş­
lerdir. Bu kuruluşların %50.8'i orta düzey, %15.3'ü üst düzeyde BT'den destek
sağladıklarım ifade etmişlerdir. Bu işlevi yürütmede kuruluş türüne göre
ortalama olarak BT'den ne düzeyde destek sağlandığına bakıldığında kamu
kuruluşlarının orta düzeyin altında, özel kuruluşların ise orta düzeyde oldukları
görülmektedir. Faaliyet alanlarına göre bu durum incelendiğinde; orta düzeyde
BT desteği sağlayan kuruluşların banka ve sigorta, bakanlık hizmet birimleri ve
inşaat ve imalat alanında çalıştıkları görülür. Orta düzeyin altmda BT kullanan
kuruluşlar ise teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ve üniversitelerdir.
Kamu kuruluşlarının % 33.9'u bu işlevi yürütmede BT'den hiç yarar­
lanmazken, %50.8'i orta düzeyde, %15.3'ü de üst düzeyde destek sağlamaktadır.
Özel kuruluşların bu işlevi gerek orta ve üst düzeyde BT ile yürüttükleri
görülmektedir.
Bu işlevi yürütmede BT desteği alan kuruluşların faaliyet alanlarına göre
dağılımı incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır: Banka ve sigorta kuruluş­
larının %64.3'ü; bakanlık hizmet birimlerinin %57.2'si; inşaat ve imalat
kuruluşlarının %68.4'ü ve diğer başlığı altmda toplanan kuruluşların %80 1 i
personelin performans kontrolünü yürütürken BT'den orta düzeyde
214
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
yararlanmaktadır. Bu işlevi yürütmede BT'den üst düzey yararlanan en fazla
kuruluş inşaat ve imalat faaliyet alanında bulunmaktadır.10
Personelin performans kontrolünde orta düzeyde BT desteği sağladığını
belirten kuruluşların %61.1'inde yönetim bilgi, %66.7'sinde karar destek ve
%50'sinde yönetici destek sistemlerinin kullanıldığı görülmektedir. Y an rutin
nitelik taşıyan bu işlev için bilgi sistemlerine sahip olmak oldukça önemlidir. Bu
oranlardan görüldüğü bir taraftan yamt veren kuruluşların yandan biraz fazlası
böyle bir işlevi yürütürken BT'den yararlandıklarını, diğer taraftan bu işlevi
yürütmede gerekli olacak sistemlere de sahip olduklarım belirtmiştir. Bu işlevi
desteklemede üst düzeyde BT kullanan kuruluşların %16.7'si karar destek
sistemlerine, %31.3'ü de yönetici destek sistemine sahiptir. Personelin perfor­
mans kontrolünde orta düzeyde BT kullanan kuruluşların %60'mda WAN
iletişim ağı kullanılırken; üst düzeyde kullanımdan söz eden kuruluşların
%14.3'ünde LAN, ve %26.7'sinde WAN ağ kullanılmaktadır.
Kalite Kontrol
Önceden saptanan belli standartlara uygunluk derecesi olarak tanımlanan
kalite, mal ve hizmetlerin değerlendirilmesinde önemli bir kriter olmaktadır. Bu
anlamda kalite ile ilgili yapılan kontroller örgütlere çeşitli yararlar sağlamaktadır.
Örneğin kalite kontrolü ile miktar ve zaman olarak planlanan ve uygulanan
üretim sürecinde aksamalar varsa bunların tespiti kolay olmakta ve biran evvel
düzeltme şansı elde edilmektedir. Diğer taraftan yasal açıdan belli standartlarda
olması gereken mal ve hizmetlerin kontrol altında tutulmasında kalite kontrol
işleri önemli rol oynamaktadır. Bu işlevi yerine getirmede bilgi teknolojileri
önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Her şeyden önce yüzde yüz kalite kontrolü
olanaklı hale gelebilmektedir. Diğer taraftan daha üretim esnasında bu tür
kontroller ile sıfır hatalı, mükemmel üretimler yapılabilmektedir.
Araştırmada konuyla ilgili soruya yamt veren kuruluşların %46.3'ü bu işlevi
yürütmede hiç BT'den yararlanmadıklarım; %38.9'u orta düzeyde; %14.8'i ise
üst düzeyde yararlandıklarım ifade etmişlerdir. Bu konuyla ilgili soruyu yanıt­
layan tüm kuruluşlardaki ortalama düzeylere bakıldığında kuruluş türü bakımın­
dan kamu kuruluşlarının kalite kontrol etmede BT'den yararlanma düzeyinin
ortanın altında; özel kuruluşlarda ise orta düzeyde kullandıkları görülmektedir.
Faaliyet alanları bakımından BT'ni ortalama kullanım düzeyi teknik hizmetler
üreten kamu kuruluşları ve üniversitelerde orta düzeyin altmda, diğer alanlarda
ise orta düzeydedir.
Kalite kontrol işlevim yürütmede BT'den kullanım düzeyinin kuruluş türleri
ve faaüyet alanlarına göre dağılımı incelendiğinde şu sonuçlara ulaşıhpaktadır:
10Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
215
Kamu kuruluşlarının %74.1'inde bu tür işlev BT ile hiç desteklenmemektedir. Kamu kuruluşlarının %18.5'i orta düzey; %7.4'ü ise bu işlevi
yürütmede üst düzeyde BT'den destek aldıklarım belirtmişlerdir. Diğer taraftan
özel kuruluşların %66.7'si kalite kontrol işlevini orta düzeyde BT kullanarak
desteklemektedir. Üst düzeyde BT desteği sağlayan özel kuruluşların aram
%14.8'dir. Öte yandan banka ve sigorta kuruluşlarının % 50'si; inşaat ve imalat
kuruluşlarının %61.1'i ve diğer başlığı altmda toplanan kuruluşların %60'ı kalite
kontrol işlevim orta düzeyde BT kullanarak yürüttüklerini ifade etmişlerdir.
Teknik hizmet üreten kamu kuruluşları bakanlık hizmet bhimleri ve üniversi­
teler bu işlevi hiç BT desteği almadan yürütmektedir.11
Kalite kontrolü işlevini orta düzeyde BT ile destekleyen kuruluşların
%50'sinde yönetim bilgi sistemi, %40'ında ise yönetici destek sistemleri bulun­
maktadır. Bu düzeyde destek sağlayan kuruluşlarda bu sistemlere ilaveten en
temel sistem olan veri işleme sistemi, karar destek sistemleri ve uzman sistemleri
bulunmaktadır. Diğer taraftan bu tür işlevi BT ile orta düzeyde destekleyen
örgütlerin %50 gibi önemli bir bölümünde LAN ve W AN ağlar birlikte kullanı­
lırken; üst düzeyde BT kullanan kuruluşların %37.5 LAN ve WAN ağı birarada
kullanmaktadır.
3) Programlanamayan ve Ad-Hoc Özellik Taşıyan İşler
İnsangücü, malzeme, sermaye, kalite, üretim, iş, depo yerleşimi, fabrika
yerleşimi, dağıtım sistemi, yeni ürün ve araştırma-geliştirme planlama ile. yeni
fabrika kurma ve finansman yönetimi gibi işlevler rutin olmayıp, program­
lanamayan ad-hoc özellik taşımaktadır. Belirsizlikleri bünyesinde taşıyan bu
işlevlerin etkili ve verimli yürütülmesinde örgüt içinde kurulacak bilgi teknoloji­
leri destekli bilgi sistemleri kolaylıklar sağlamakta ve elde edilen sonuçların
kalitesini artırmaktadır. Veri işleme ve yönetim bilgi sistemleri temeline göre
geliştirilen karar destek sistemleri ve benzeri (yönetici destek, uzman sistemler)
sistemler daha çok çalışmanın önceki bölümlerinde anlatıldığı üzere rutin
olmayan ve programlanabilir özellik taşımayan planlama gibi işlevleri destekler.
Bu grupta yer alan işlevlerin ortalama olarak BT ile desteklenme düzeyine
bakıldığında kuruluş türüne göre kamu kuruluşların orta düzeyin altmda; özel
kuruluşların ise orta düzeyde oldukları; faaliyet alanlarına göre de banka ve
sigorta kuruluşları ile inşaat ve imalat kuruluşlarının orta düzeyde; diğer
alanlarda çalışan kuruluşların ise ortanın altı düzeyinde oldukları görülür.
Aşağıda araştırmaya katılan kuruluşların tek tek bu işlevleri desteklemedeki
mevcut durumları incelenecektir.
11Tablo EK-3'de sunulmuştur.
216
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
İnsangficü Planlam a
İnsanğücü planlaması; gerek miktar gerek beceri bakımından ihtiyaç
duyulacak personelin tespit edilmesi, yönetimin personele ilişkin sorunları
zamanında görme ve düzeltmeye gidilmesi bakımından oldukça önemlidir.
İnsanğücü planlaması ile personele ait planlar, finansal plan ve tahminlerle
bütünleşmektedir.
Bu bağlamdan bilgi teknolojileriyle desteklenen bilgi sistemleri insanğücü
planlama işlevini yerine getirmede gerek iş analizlerinin yapılmasına, gerekse iş
yükü ve işgücü analizlerine ve benzeri personel konularına kolay çözümler
sağlayabilmektedir. Araştırmada insanğücü planlamada BT kullanım düzeyini
saptamaya ilişkin olarak yer alan soruyu 56 kuruluş yanıtlamıştır. İnsanğücü
planlamada bu kuruluşların %48.2'si ortadüzey; %12.5'i üstdüzeyde BT olanak­
larından yararlandıklarından belirtmişlerdir. Bu işlevi BT desteği almadan
yürüten kuruluşların oram ise % 39.3'dür.12
Kuruluş türü ve faaliyet alanına göre bu işlevi desteklemede ortalama BT
kullanım incelendiğinde; kamu kuruluşların ortanın altı, özel kuruluşların orta
düzeyde; teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ve üniversitelerin ortanın altı ve
diğer faaliyet alanlarında çalışan kuruluşların da orta düzeyde oldukları ortaya
çıkmaktadır.
İnsanğücü planlama yapısal olmayan nitelikte bir işlevdir. Bu işlevi bilgi
teknolojileri ile desteklerken en azından yönetim bilgi sistemi temeline dayah bir
karar destek sistemleri geliştirmeye gereksinim vardır. Bu çerçevede bir yönetim
bilgi sistemine sahip olduğunu belirten 42 kuruluştan 9'u banka ve sigorta, 6'sı
inşaat ve imalat sanayi olmak üzere insanğücü planlamada bilgi teknolojilerini
orta düzeyde kullandıklarım belirtmişlerdir. K arar destek sistemine sahip olan 28
kuruluşun (yanıt veren kuruluş içinde oram %74) %78.5'i insanğücü planlamada
BT kullanım düzeyi ile ilgili soruyu yanıtlamıştır. Bu kuruluşların %63.6'sında
insanğücü planlamada BT'den orta düzeyde; %18.2'sinde üst düzeyde yarar­
lanıldığı görülmektedir.
Yönetici destek sistemine sahip 29 kuruluşun (yanıt veren kuruluşlar içinde
oram %35) %69'u insanğücü planlamada BT kullanım düzeyi ile ilgili soruyu
yanıtlamıştır. Bu kuruluşların %55'i çoğunluğu banka ve sigorta şirketleri ile
inşaat ve imalat sanayi kuruluşunda olmak üzere insanğücü planlamada bilgi
teknolojilerinden orta düzeyde yararlanmaktadırlar. Araştırmaya katılan kuruluş­
lardan yalnızca 6 kuruluşta uzman sistemlerin kullanıldığı görülmektedir. Bu
kuruluşların 4'ünde insanğücü planlama işlevi orta düzeyde BT kullanımı ile
desteklenmektedir.
12Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
217
însangücü planlama işlevini yerine getirmede kamu kuruluşlarının, %57.1'i
hiç BT kullanmadıklarını, %42.9'unun da orta düzeyde kullandıkları görül­
mektedir. Öte yandan insangücü planlamada bankaların %76.9'u; bakanlık
hizmet birimlerinin %60'ı diğer başlığı altında toplanan kuruluşların %83.3'ü ve
inşaat ve imalat kuruluşlarının %38.9'u orta düzey; inşaat ve imalat kuruluş­
larının %27.8'i ile banka ve sigorta kuruluşlarının %15.4'ü üst düzeyde BT
kullandıkları görülmektedir.13
İnsangücü planlamayı orta düzeyde BT ile destekleyen kuruluşların
%42.9'unda yönetim bilgi sistemi, %4.8'inde karar destek sistemleri, %14.3'ünde
ise uzman sistemler bulunmaktadır. İnsangücü planlamada orta düzeyde BT
kullanan kuruluşların %50'sinde LAN+WAN birlikte, üst düzey kullananlar da
ise yalnızca WAN iletişim ağının yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir.
M alzeme Planlam a
Üretim sürecinde gereksinim duyulacak malzemelerin çeşit ve miktar olarak
zamanında elde edilmesinde malzeme planlamanın önemli yeri bulunmaktadır. Bu
anlamda üretimi entegre edecek bir bilgi sistemi çerçevesinde bilgi teknolojileri
etkililik ve verimlilik sağlamaktadır. Araştırmada konuyla ilgili soruya yanıt
veren kuruluşların %51.8'i malzeme planlama işini yürütürken orta düzeyde BT
kullanım düzeyine sahip olduklarım belirtirken; % 25'i de üst düzeyde kullanımı
olduğunu ifade etmiştir. Bu işlevde BT kullanmadığım belirten kuruluşların oram
ise %23.2'öir.
Bu konuyla ilgili soruya yanıt veren kamu ve özel kuruluşlarda ortalama
olarak BT kullanım oranının ne olduğuna bakıldığında, her iki kesiminde bu
işlevi orta düzeyde BT kullanımı ile destekledikleri görülür. Diğer taraftan yal­
nızca üniversite kuruluşları malzeme planlamada BT'ni orta düzeyin altında
kullanırken diğer tüm faaliyet alanlarındaki kuruluşlar orta düzeyde yarar­
lanmaktadır. Araştırmaya katılan kamu kuruluşlarının %56.7'si orta düzeyde;
%10'u ise üst düzeyde malzeme planlamada BT kullandıklarım belirtmişlerdir.
Kamu kuruluşların %33.3'ü bu işlevi BT ile hiç desteklemediklerim belirtmiş­
lerdir. Özel kesimde bu işlevi desteklemede BT kullanımının hiç olmadığım
belirten kuruluşların oram yalnızca %11.5'tir. Diğer taraftan bu kuruluşların
%53.8'i malzeme planlama işini yürütürken orta düzeyde BT kullanmaktadır.
Bu işlevi yürütmede BT'den yararlanma düzeyinin faaüyet alanlarına göre
dağılımına bakıldığında; inşaat ve imalat kuruluşlarının %55.6'sı üst düzey;
bakanlık hizmet birimlerin %80'i, banka ve sigorta kuruluşların %70'i ve teknik
“ jpablo EK-3'de sunulmuştur.
218
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
hizmet üreten kamu kuruluşların %61.5'i orta düzeyde BT kullandıkları göze
çarpmaktadır.14
Malzeme planlamada orta düzey BT kullanan kuruluşların %17.2'sinde veri
işleme sistemi olmasına karşın; %3 l'inde yönetim bilgi sistemi ve %27.6'sında
yönetici destek sistemi olduğu ortaya çıkmaktadır. Programlanamayan nitelik
taşıyan bu işlev için uygun olan-karar destek ve uzman sistemlerin bulunma
oranının düşük olması bir tarafa, bu kuruluşlarda henüz veri işleme sisteminin
de düşük düzeylerde sahip olunması düşündürücüdür. Nitekim belirtilen düzeyde
diğer sistemlerin var olabilmesi için her şeyden önce etkili bir veri işleme
sisteminin kurulmuş olması gerekir.
Yapısal olmayan niteliğe sahip malzeme planlamada BT kullanım düzeyinin
karar destek sistemine sahip'olan kuruluşlardaki dağılımı incelendiğinde 11
kuruluşun orta düzey, 7 kuruluşun da üst düzeyde BT'den yararlandığı anlaşıl­
maktadır. Orta düzeyde kullanımı olan kuruluşların banka ve sigorta şirketleri ile
teknik hizmet üreten kamu kuruluşları; üst düzeyde kullananların da inşaat ve
imalat kuruluşu oldukları görülmektedir. Yönetici destek sistemine sahip olduk­
larım belirten 21 kuruluşun %47.6'sı malzeme planlamada BT'ni orta düzeyde,
%33.3'ü üst düzeyde kullanmaktadır. Orta ve üst düzeyde kullanımdan söz eden
kuruluşlar çoğunlukla inşaat imalat sanayinde yer almaktadır. Malzeme
planlamada bir uzman sisteme sahip olduğunu belirten 4 kuruluşun banka ve
sigorta kuruluşları ile inşaat ve imalat sanayi kolunda çalıştıkları ve BT'den
malzeme planlamada orta düzeyde yararlandıkları ortaya çıkmaktadır.
Diğer taraftan bu işlevi desteklemede üst düzeyde BT kullanımı olan
kuruluşların %28.6'sında yönetim bilgi sistemleri; %35.7'sinde yönetici destek
sistemleri ve %14.3'ünde uzman sistemleri bulunmaktadır. Görüldüğü gibi üst
düzeyde kullanımı olan kuruluşlarda uzman sistemlere sahip olan kuruluş sayısı
fazladır. Malzeme planlama işlevini gerek orta, gerek üst düzeyde BT ile yürüt­
tüğünü belirten kuruluşlarda iletişim ağı olarak ağırlıkla, LAN ve W AN ağlar
birlikte kullanılmaktadır.
Bûtce Planlam a
Örgütlerin belli bir dönem içerisinde geleceğe ait gelir ve gider tahminlerinin
rakamlarla ifade edilmesi olarak tanımlanan bütçenin, gerçeğe uygun yapıla­
bilmesi, örgütün hedeflerine ulaşmasında oldukça önemlidir. Örgütler faaliyet
gösterdikleri alanlara göre değişik bütçelere sahiptir. Bunlar arasında satış,
üretim, finansman idari gider bütçeleri sayılabilir. Bütçe planlama faaliyeti
yürütülürken pek çok veriye ve bunların analiz edilmesine ihtiyaç duyulur. İşte
MTablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
219
bu noktada bilgi teknolojileri bu ihtiyacı gidermede büyük katkı sağlar. Her
şeyden önce bu teknolojiler gereksinim duyulan verilere erişme ve bunları çeşitli
matematiksel tekniklere göre analiz etme olanağı sağlayarak yapılacak planların
rasyonel olmasına yardımcı olur. Ancak elbette ki bu teknolojilerin örgüt içinde
oluşturulan bir bilgi sistemi içinde kullanılması daha etkili sonuçlar üreteceği
gözönünde bulundurulmalıdır.
Bütçe planlama işlevini BT'ni hangi düzeyde kullanarak desteklendiğinin
araştırıldığı soruya araştırmayı yanıtlayan kuruluşların %32.5'i yanıt verme­
miştir. Bu soruyu yanıtlayan kuruluşların %6'sı ise bu işlevi yerine getirmede hiç
BT kullanmadıklarım belirtmişlerdir. Diğer taraftan yanıt veren kuruluşların
%66.7'si bütçe planlama işlevini yürütmede BT'den orta düzeyde yararlan­
dıklarını belirtmişlerdir. Bu kuruluşların %27.5'i de bütçe planlamada BT'den üst
düzeyde yararlanmaktadır.
Bu işlevi yürütmede gerek kamu ve özel kuruluşlar, gerek tüm faaliyet
kolunda çalışan kuruluşlar ortalama olarak bilgi teknolojilerinden orta düzeyde
yararlanmaktadır. Bütçe planlama işini orta düzeyde BT yardımıyla yürüten
kamu kuruluşlarının oram %79, özel kuruluşların oram %69'dur. Öte yandan
bütçe planlamada banka ve sigorta kuruluşlarının %43.8'i; üniversitelerin %40'ı
ve inşaat ve imalat kuruluşlarının %27.8'i üst düzey; diğer başlığı altında
toplanan kuruluşların tamamı bakanlık hizmet birimlerinin %72.2'si ve teknik
hizmet üreten kamu kuruluşlarının %69.2'si orta düzeyde BT kullanmaktadır.15
Bütçe planlama işlevini orta düzeyde BT ile destekleyen kuruluşların
%37'sinde yönetim bilgi sistemleri; %11'inde karar destek sistemleri ve ancak
%9'unda uzman sistemler bulunmaktadır. Diğer taraftan üst düzeyde BT
kullanan kuruluşların ancak %5.3'ünde bu işlevi yakandan destekleyen karar
destek sistemleri ile uzman sistemler bulunmaktadn.
Bütçe planlama işlevini etkili olarak destekleyen karar destek sistemlerini
kullandıklarım belirten 26 kuruluşun %61.5'i orta; %34.6'sı üst düzeyde bütçe
planlamada BT kullanmaktadır. Yönetici destek sistemi sahiplerinin %66'sı orta;
%34'ü de üst düzeyde bütçe planlamada BT kullandığım ifade etmiştir. Uzman
sistemlere sahipleri banka ve sigorta ile inşaat ve imalat kuruluşları ağnlıkh
olarak orta düzeyde BT kullanmaktadır. Bütçe planlama işlevim orta düzeyde BT
ile destekleyen kuruluşların-önemli bir bölümünde LAN ve W AN ağı birlikte; üst
düzeyde kullananların %39'u W AN ağı yaygın olarak kullanmaktadn.
15Tablo EK-3'de sunulmuştur.
220
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Sermaye Planlama
Yapılacak yatırımlar için gerek kısa ve orta gerekse uzun vadeli ihtiyaç
duyulacak sermayenin büyüklüğünün belirlenmesi sermaye planlama işlevi
olarak adlandırılır. Yapılması öngörülen yatırımı gerçekleştirebilmede yapılacak
planlamanın gerçeğe yalan olması oldukça önemlidir. Bilgi teknolojileri geçmişe
ait verilerin analiz edilmesi, geleceğe dönük tahminlerde bulunarak belirsizlik
riskinin azaltması ve gereksinim duyulan verilere ve bilgilere erişilmesinde büyük
kolaylıklar sağlamaktadır.
Bilgi teknolojilerinin sermaye planlama işlevinde kullanım düzeyini tespit
etmek üzere hazırlanan soruyu yanıtlayan kuruluşların %53'ü ise sermaye
planlamada hiç BT kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Bu işlev için BT'nin ağır­
lıklı olarak orta düzeyde kullanıldığı görülmektedir. Nitekim yanıt veren kuruluş­
ların %35.2'si sermaye planlamada BT'ni orta düzeyde kullandıklarım ifade
etmişlerdir. Üst düzeyde kullanımdan söz eden kuruluşların oram yalnızca
%11.7'dir. Kuruluş türüne göre bu işlevi BT ile destekleme düzeyi
sorgulandığında ortalama olarak kamu kuruluşlarının orta düzeyin altmda; özel
kuruluşların da orta düzeyde yararlandıkları ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan
teknik hizmetler üreten kamu kuruluşları, bakanlık hizmet birimleri ve
üniversiteler orta düzeyin altmda yararlanırken, diğer faaliyet alanlarında çalışan
kuruluşlar orta düzeyde yararlanmaktadır.
Sermaye planlamada BT'nin kullanım düzeyinin kuruluş türüne göre
dağılımına bakıldığında kamu kuruluşların %83.3'ü ve özel kuruluşların %25.9'u
hiç yararlanmadıkları görülür. Diğer taraftan kamu kuruluşlarının %16.7'si orta
düzeyde yararlanmakta ve hiç birisi üst düzeyde yararlanmamaktadır. Buna
karşın, bu işlevi yürütmede özel kuruluşların %55.6'sı orta düzeyde; %18.5'i üst
düzeyde BT'den yararlanmaktadır. Bu sorgulama faaliyet alanlarına göre yapıl­
dığında sermaye planlamada banka ve sigorta kuruluşlarının %41.7'si ve inşaat
ve imalat kunıluşlannın %5.6'sı üst düzeyde; inşaat ve imalat kuruluşlarının
%61.1'i ile banka ve sigorta kuruluşlarının %25'i orta düzeyde BT kullandıkları
göze çarpmaktadır.16
Rutin olmayan niteliğe sahip sermaye planlama işlevini yürütmede BT'den
hangi ölçüde yararlanıldığı ve bu işlevi esas alarak kuruluşların bilgi sistemlerine
sahip olma durumlarına göre dağılımlarına bakıldığında karşımıza şöyle bir tablo
çıkmaktadır: K arar destek sistemine sahip olan 19 kuruluşun %57.9'u bilgi
teknolojileri sermaye planlama işlevini desteklemede orta düzeyde kullanırken,
yalnızca %10'u üst düzeyde kullanmaktadır. K arar destek sistemine sahip olma­
sına rağmen 6 kuruluş bu işlevi gerçekleştirmede hiç BT'den yararlanmadıklarım
belirtmişlerdir. Yönetici destek sistemine sahip kuruluşların %53'ü bu işlevi
16Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
221
yürütmede BT'ni orta düzeyde kullanmaktadırlar. Diğer taraftan bu durum
uzman sistemlere sahip kuruluşlar içinde geçerü olup, bu sistemin bulunduğu
kuruluşların sermaye planlama işlevinde orta düzeyde bilgi teknolojileri
kullandıkları anlaşılmaktadır. Sermaye planlama işlevini yürütürken BT'den orta
düzeyde yararlandığını belirten kuruluşların %11.1'inde karar destek sistemleri;
%22.2'sinde uzman sistemler bulunmaktadır. Diğer taraftan üst düzeyde
kullanımdan söz eden kuruluşlarda bu sistemlerin bulunduğu kuruluşların oram
%16.7 olmuştur. Sermaye planlamayı orta düzeyde BT ile destekleyen
kuruluşların %41.2'si veri iletişimde LAN ve WAN ağı birlikte; üst düzeyde
desteklediklerini belirten kuruluşların %50'si de W AN ağ kullanmaktadır.
Satış Planlama
İşletme örgütlerinin yapacakları satışların dönemler itibarıyla tespit edilmesi
gerek elde edilecek nakit girişlerin tespiti, gerek üretim ve pazarlama işlevleriyle
uyumun sağlanması açısından önemlidir. Araştırmada satış planlamada BT
kullanım düzeyini sorgulayan soruyu yanıtlayan kuruluşların %42.9'u satış plan­
lamada hiç BT kullanmadıklarım; %32.7'si orta düzey ve %24.5'i de üst düzeyde
BT kullandıklarım belirtmişlerdir. Yamt veren kuruluşlarda ortalama BT kul­
lanım düzeyine bakıldığında; kamu kuruluşlarının orta düzeyin altında, özel
kuruluşların da orta düzeyde satış planlama işlevini BT ile yürüttükleri görülür.
Diğer taraftan teknik hizmet üreten kamu kuruluşları; bakanlık hizmet birimleri
ve üniversiteler orta düzeyin altında, diğer faaliyet alanlarında çalışan kuruluşlar
orta düzeyde bu işlevi BT ile desteklemektedirler. Satış planlamada kamu kunılûşlanmn %70'i BT'ni kullanmazken, %22'si orta, %8'i üst düzeyde yarar­
lanmaktadır. Özel kuruluşların ise %20'si BT'den hiç yararlanmazken, %54'ü
orta düzey; %26'sı üst düzeyde kullanmaktadır. Öte yandan satış planlamada
inşaat ve imalat kuruluşlarının %35.3'ü ile banka ve sigorta kuruluşlarının
%33.3'ü üst düzey; inşaat ve imalat kuruluşlarının 52.9'u orta düzeyde BT
kullanmaktadır.17
Satışların planlanması esas alındığında bünyelerinde karar destek sistemleri
olduğunu belirten 19 kuruluşun %42'si satış planlamasında bilgi teknolojilerini
üst düzeyde %37' si de orta düzeyde kullandıklarım ifade etmişlerdir. Bu düzey­
deki kuruluşların çoğunluğu inşaat ve imalat sanayi kuruluşlarıdır. Bu sistemi
olmasına rağmen satışların planlanmasında hiç BT kullanmayan kuruluşların
oram %21.1 dir. Bu kuruluşlarında banka ve sigorta şirketleri ve teknik hizmet
üreten kamu kuruluşları olduğu görülmektedir. Bu işlevi yerine getirmede
yönetici destek sistemine sahip olan kuruluşların çoğunluğu inşaat ve imalat
kuruluşları olmak üzere %84'ü (16 kuruluş) orta ve üst düzeyde BT'den yararlan­
maktadırlar. Yönetici destek sistemi olmasına rağmen bu işlevde BT'den
17Tablo EK-3'de sunulmuştur.
222
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
yararlanmadığım belirten kuruluşların oram %16'dır. Uzman sisteme sahip olan
inşaat ve imalat kuruluşu satışların planlanmasında orta düzeyde BT kullanımı
olduğunu belirtmiştir.
Satış planlamada orta düzeyde BT kullanan kuruluşların %12.5'i karar
destek sistemlerine; %12.5'i uzman sisteme sahipken, üst düzeyde kullanan
kuruluşların hiçbirisinde karar destek sistemleri bulunmamaktadır. Bu kuruluş­
ların ancak %8.3'ü uzman sisteme sahiptir. Satış planlamada gerek orta gerek üst
düzey BT kullanan kuruluşlarda çoğunlukla LAN ve WAN birlikte veri iletişim
ağı olarak kullanılmaktadır.
Ü retim -İs Program lam a ve Planlam a
Üretim planlanması ile istenilen zamanda, nitelikte ve nicelikte mamul üre­
tilmesi için gereksinim duyulacak malzemelerin, işgücünün, tesisin vb. unsurların
saptanmasına gidilir. îş programlama ve tasarımında ise işin yapılmasında etkili
olan yöntemlerin ve zorunlu görülen araç-gereçlerin yeterli düzeyde kullanıl­
masının sağlanmasına çalışılır. Bilgi teknolojileri örgütün üretim işlevi ile entegre
olmuş bilgi sistemi çerçevesinde yukarıda sayılan işlevlerin etkili yürütülmesine
yardımcı olmaktadır. Üretim iş programlama ve planlama işini BT yardımıyla
destekleme düzeyini tespit amacıyla hazırlanan soruyu yanıtlayan kuruluşlara
%24.5'inde üretim iş programlama ve planlamada BT'nin hiç kullanılmadığı
görülmektedir. Bu kuruluşlara %47.2'si orta düzeyde, %28.3'ü de üst düzeyde
BT kullanarak bu işlevi yürüttüklerini belirtmişlerdir.
Öte yandan ortalama olarak, gerek kamu gerek özel kuruluşlarda bu işlevler
orta düzeyde BT kullanımı ile desteklenmektedir. Bu açıdan yalnızca üniversite­
lerde orta düzeyin altmda BT kullanımı söz konusu iken, diğer faaliyet alanla­
rında ortalama olarak orta düzeyde BT kullanılmaktadır. Bu işlevi desteklemede
BT kullanım düzeyi kuruluş türü ve faaliyet alanları balonundan incelendiğinde
şu sonuçlara ulaşılmaktadır. Kamu kuruluşlarının %33.3’ü bu işlevi yerine
getirmede BT kullanmamaktadır. Ancak bu kuruluşlara %63'ü gibi önemli bir
kısmı orta düzeyde %3.7'si de üst düzeyde BT kullanmaktadır. Buna karşın özel
kuruluşlara %15.4 bu işlevi yürütmede hiç BT desteği almamakta; %50'si orta
düzeyde %34.6'sı da üst düzeyde kullanmaktadır. Görüldüğü gibi özel kesim
kamuya göre bu işlevde daha çok üst düzeyde B T kullanabilmektedir.
Faaliyet alanlarını göre bu işlevi yürütmede BT kullanım düzeyi incelen­
diğinde; inşaat ve imalat kuruluşlarının %43.8'i ve banka ve sigorta kuruluş­
larıyla teknik hizmet üreten kamu kuruluşlarının %30'u üst düzeyde BT'den
yararlandıkları görülmektedir.18
“ Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
223
Bu işlevi yürütmede orta düzeyde BT kullanan kuruluşların %20'sinde karar
destek; %16'sında uzman sistemler bulunurken, üst düzeyde kullanan kuruluş­
ların veri işleme, yönetim bilgi ve yönetici destek sistemleri bulunmasına karşın
özellikle bu işlevi doğrudan destekleyecek karar destek ve uzman sistemleri
bulunmamaktadır. Diğer taraftan bu işlevi orta ve üst düzeyde BT ile destekleyen
kuruluşların büyük kesiminde WAN ve LAN iletişim ağı birlikte
kullanılmaktadır.
Üretim iş programlama ve planlama işlevini esas almak üzere kuruluşların
bilgi sistemlerine sahip olma durumlarına bakıldığında şu sonuçlara ulaşılmak­
tadır: Üretim-iş programlama ve planlama işlevini desteklemek üzere bilgi
teknolojilerinden yararlanma düzeyinin kuruluşların karar destek sistemlerine
sahip olmalarına göre dağılımı incelendiğinde karar destek sistemleri olan 21
kuruluşun %57'sinin bu işlevi desteklemede bilgi teknolojilerinden orta düzey;
%38'inin de üst düzeyde yararlandıkları görülür. Orta düzeyde yararlandığım
belirten kuruluşların %33'ü banka ve sigorta; %41'de diğer kuruluşlar arasmda
yer alırken, üst düzeyde kullanımdan söz edenlerin %50'si inşaat ve imalat kuru­
luşlarıdır.. Yönetici destek sistemlerine sahip 20 kuruluşun %45'i üretim-iş plan­
lamada üst düzeyde; %40'ı orta düzeyde bilgi teknolojileri kullandıklarım belirt­
mişlerdir. Bu kuruluşlar da çoğunlukla banka ve sigorta ile inşaat ve imalat
sanayinde faaliyet gösterdikleri görülür. Toplam sayılan 4 olan uzman sisteme
sahip bakanlık hizmet birimleri ve inşaat ve imalat sanayi kolunda çalışan
kuruluşlar, üretim-iş programlamada orta düzeyde bilgi teknolojileri
kullanmaktadır.
K alite Planlam a
Kalite planlama işlevi,
yapılacak kalite kontrolüne önemli bir girdi
sağlamaktadır. Bir başka deyişle kalite kontrol işlevi önceden standartlan
saptanan kalite planlarına dayah olarak yürütülür. Araştırmada kuruluşların
% 57.rinin kalite planlamada hiç bilgi teknolojileri kullanmadıklan tespit
edilmiştir. Diğer taraftan bu teknolojilerin kuruluşların %32.7'sinde orta.düzey;
%10.2'sinde üst düzeyde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu işlevi ortalama olarak
BT ile destekleme düzeyi kamu ve özel ile faaliyet alanlan bakımından değerlen­
dirildiğinde; kamu kuruluşlarında orta düzeyin altoda, özel kuruluşlarda orta
düzeyde kullanıldığı görülür. Diğer taraftan yalnızca inşaat ve imalat sanayi
kalite planlama işinde BT'ni orta düzeyde kullanırken diğer tüm faaliyet alanında
orta düzeyin a lto d a kullanmaktadır.
Kamu kuruluşlarının %83.3'ü kalite planlama işlevinde hiç BT
kullanmadıklarım belirtirlerken; %16.7'si orta düzeyde kullanımdan söz etmiştir.
Özel kesimde bu işlevi desteklemede BT kullanmayan kuruluşların oram %32'dir.
224
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Bu kesimde faaliyet gösteren kuruluşların %52'sinde orta düzey; %16'smda üst
düzey BT kalite planlama işlevinde kullanılmaktadır. Öte yandan kalite planla­
mada inşaat ve imalat kuruluşlarının %18.8'i üst düzey; banka ve sigorta kuru­
luşlarının %37.5'i ve inşaat ve imalat kuruluşlarının %56.3'ü orta düzeyde BT
kullandıklarını belirtmiştir.19
Bu işlevi desteklemede BT'ni orta düzeyde kullanan kuruluşların %12.5'inde
karar destek ve uzman sistemleri bulunmaktadır. Üst düzeyde kullananların
%20'sinde uzman sistemleri bulunurken hiçbir kuruluşta karar destek sistemleri
bulunmamaktadır. Öte yandan bu işlevi gerek orta, gerek üst düzeyde BT ile
destekleyen kuruluşların önemli bir kesiminde (orta düzey için %50'sinde, üst
düzey için %40'ında) LAN ve W AN iletişim ağı birlikte kullanılmaktadır.
Yönetici destek sistemi olan 17 kuruluşun %59'u kalite planlamada BT'den
orta ve üst düzeyde yararlandıklarım %41'i ise hiç yararlanmadıklarım ifade
etmişlerdir. Yönetici destek sistemleri olduğunu belirten kuruluşlar içinde bu
işlevi desteklemede BT'den hiç yararlanmadıklarını belirten kuruluşlar bakanlık
hizmet birimleri olurken; yararlandıklarım belirtenler ise, çoğunluk olarak inşaat
ve imalat sanayi kuruluşları arasmda yer almaktadır.
F ab rik a Yerleşim Planlam a
Üretim işletmelerinde makine ve teçhizata uygun yerleşimi gerek çalışan­
ların performansım, gerek malzeme akışım doğrudan etkileyerek elde edilecek
sonucun başarısını etkilemektedir. Optimum fabrika yerleşimine yönelik olarak
geliştirilmiş pek çok model ve analiz teknikleri bulunmaktadır. Örgütlerde kuru­
lacak bilgi sistemleri ile (Örneğin karar destek sistemleri ile) bu tekniklerden
etkili olarak yararlanılabilmektedir. Fabrika yerleşim planlamada BT'ni kullanım
düzeyini tespit ile ilgili soruyu yanıtlayan kuruluşların % 71.l'inde bu işlevi
desteklemede hiç BT kullanılmadığı görülmektedir. Orta düzeyde kullanan
kuruluşlar oram %26.1 ve üst düzeyde kullananların oram ise yalnızca %
2.1’dir.20
Kamu kuruluşlarının %95.5'i bu işlevi yürütmede hiç BT'ni kullan­
madıklarını belirtmişlerdir. Kamu kuruluşlarının önemli bir kesimi, herhangi bir
fabrikaya sahip olmadığı için her şeyden önce böyle bir işlevi yoktur. Bu nedenle
kamu kuruluşlarının çoğunda bu işlev için BT kullanılmama durumunun fazla
görülmesi normaldir. Diğer taraftan bu kuruluşların yalnızca %4.5'i bu işlevi
yürütmede orta düzeyde BT kullanmaktadır. Özel kuruluşların %50'si de fabrika
yerleşim planlama işlevinde BT kullanmamaktadır.
19 Tablo EK-3'de sunulmuştur.
“ Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
225
Kamu özel ve faaliyet alanlarına göre kuruluşların bu işlevi BT ile ortalama
destekleme düzeyi incelendiğinde kamu ve özel her iki kesim için bunun ortanın
altı olduğu; yalnızca inşaat ve imalat sanayi kolu için orta ve diğer tüm alanlar
için ortanın altı olduğu görülür.
Fabrika yerleşim planlama işlevini yürütmede orta düzeyde BT kullanımı
olan kuruluşların ancak %8.3'ünde karar destek; %16.7'sinde de uzman sistemler
bulunmaktadır. Üst düzeyde BT kullanan kuruluşlarda yalnızca veri işleme
sistemi olup diğer sistemlerin hiçbirisi bulunmamaktadır. Bu işlevi orta düzeyde
BT ile destekleyen kuruluşların %54.5 gibi önemli bölümünde iletişim ağı olarak
LAN ve W AN birlikte kullanılırken, üst düzeyde kullanan kuruluşlarda WAN
kuUamlmaktadn.
Fabrika yerleşim planlama işlevi esas alındığında, kuruluşların sahip
oldukları bilgi sistemlere göre dağılımı şöyledir: Fabrika yerleşim planlama
işlevi daha çok imalat kuruluşların sorunları arasmda yer alır. Bu anlamda karar
destek sistemlerine sahip imalat kuruluşları alanında çalışan kuruluşların bu
işlevi yürütmede BT'den yararlanma düzeyleri incelendiğinde sayılan 9 olan bu
kuruluşların %55'inde hiç B T kullanılmazken; %44'ün de orta ve üst düzeyde
kullanmaktadnlar. Yönetici destek sistemlerine sahip imalat kuruluşlarının sayısı
ise 7'dir. Bunların %42'si bu işleri desteklemede hiç BT kullanmazken, %58'i
orta ve üst düzeyde kullanmaktackr. Uzman sisteme sahip olduğunu belirten bir
kuruluş fabrika yerleşimi planlamada BT'ni orta düzeyde kullandığım ifade
etmiştir.
Depo Yerleşim Planlama
Mamul, yan mamul ve malzemelerin kullanım anma kadar saklandığı
depoların iç yerleşimi, hacmi ve türü çok çeşitü olan kalemlere istenildiğinde
ulaşılmasında engel olabilmektedir. Bu noktada depo yerleşiminin iş akışına
uygun yapılması önem kazanmaktadır. Diğer taraftan depo mevcut olan stokların
miktar ve tutar bakımından analiz edilmesi depo yerleşiminde gözönünde bulun­
durulması gereken unsurlar olmaktadır, işte bu noktalan göz önüne alarak etkili
bir depo yerleşim planlaması yapılmasında BT'nin olanaklarından yararlanması
kaçınılmaz olmaktadır. Bu teknolojiler üretim, dağıtım, satın alma ve muhasebe
gibi işlevlerle de eşgüdümü olanaklı kılmaktadır. Depo yerleşim planlama işle­
vinin BT ile desteklenme düzeyini tespit eden soruya yanıt veren kuruluşların
%59.2'si bu işlevi yürütmede hiç BT kullanmadıklarım ifade etmişlerdir. Öte
yandan orta düzeyde kullanımdan söz eden kuruluşların oram %37.4; üst
düzeyde kullananların oram ise %6.1'dir.
226
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Bu işlevi yürütmede kamu kuruluşlarının %16.7'si orta düzeyde BT
kullanırken, özel kuruluşların %52'si orta; %12'si üst düzeyde kullanmaktadır.
Depo yerleştirme işlevine ortalama kullanım düzeyi olarak bakıldığında kamu
kuruluşları ortanın altı; özel kuruluşlarda orta düzeyde BT kullanmaktadır. Depo
yerleşim planlamada inşaat ve imalat kuruluşlarının %56.3'ü orta düzeyde BT
kullanırken, teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ve bakanlık hizmet birim­
lerinin hiçbiri bu işlevi desteklemede BT kullanmadıklarım belirtmiştir.21 Depo
yerleşim planlamada BT'ni orta düzey kullanan kuruluşların %8.3'ünde karar
destek, %16.7'sinde de uzman sistemler bulunmaktadır. Bu kuruluşlarda iletişim
ağı olarak en fazla LAN ve W AN ağ kullanılmaktadır.
Depo yerleşimi hemen hemen tüm kuruluşların uğraşmak durumunda olduğu
sorunlar arasmda yer almaktadır. Karar destek, yönetici destek ve uzman
sistemlerin doğrudan destekleyebileceği bu işlevi yürütmede BT'den ne derece
yararlanıldığına, bu işlev esas alınmak üzere sahip olunan bilgi sistemleri çerçe­
vesinde bakılmıştır. Depo yerleşim planlamaya karar ve yönetici destek sistemleri
ile uzman sistemler doğrudan destek sağlar. Sayılan 18 olan karar destek sistem­
lerine sahip kuruluşlardan %50'si bu işlevi desteklemede hiç BT'den yararlanma­
dıklarım; %50'si de orta ve üst düzeyde yararlandıklarım belirtmiştir. Bu
kuruluşların hepsi de inşaat ve imalat sanayiinde faaliyet göstermektedir.
Yönetici destek sisteme sahip 32 kuruluşun %63'ü depo yerleşim planlamada
BT'ni hiç kullanmadıklarım, %37’si ise orta ve üst düzeyde kullandıklarını ifade
etmişlerdir.
Finansm an Yönetimi
Finansman yönetiminin temel amacı, işletmenin güvenliğini, kârlılığını ve
sürekliliğini sağlamaktır. Finansal yönetimde bir yandan en az likidite bulun­
durma, diğer yandan kân ençoklama hedeflenir. Bu hedefi gerçekleştirmede atıl
fonlan elimine ederek en az likidite bulundurmaya; yapılan tahminlerdeki
yanılmaya güvence olmak üzere ihtiyat fonu bulundurulmaya özen gösterilir.
Özellikle kâr amacı güden özel kuruluşlar için oldukça önemli olan bu işlevin
gerçekleştirilmesinde bilgi teknolojilerinin olanaklarından yararlanılması,
alınacak kararlarda isabetli olmayı artırmaktadır.
Bu teknolojiler; bir yandan gereksinim duyulan veri-bilgi kaynaklarına
zamanlı, kolay erişimini sağlayarak; diğer taraftan belirsizlikleri gidermeye
yardımcı çeşitli istatistild analiz metodlan ile yapılan tahminlerde güvenirliliği
artırarak finansman yönetiminde başarı düzeyini yükseltici rol oynamaktadır.
Finansman yönetimi işlevinde BT kullanım düzeyindeki belirlemek üzere
hazırlanan soruyu, yanıtlayan kuruluşların
%22.8'inin finansman yönetimi
21 Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
227
işlevinde hiç BT kullanmadıkları görülür. Diğer taraftan bu işlevi desteklemede
kuruluşların %56.1'i orta; %21.1'i ise üst düzeyde BT kullanmaktadır.
Kamu ve özel kuruluşlarda finansman yönetiminde ortalama BT kullanım
düzeyinin orta düzey olduğu görülmektedir. Orta düzeyin altmda BT kullanan
teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ve bakanlık hizmet birimleri dışındaki
faaüyet alanlarında çalışan kuruluşlar bu işlevi desteklemede orta düzeyde BT
kullanmaktadırlar. Kamu kuruluşlarının %42.9 ve özel kuruluşların %3.4'ü
finansman yönetiminde hiç BT kullanmadıklarım bildirmişlerdir. Diğer taraftan
kamu kuruluşlarının %53.6'sı özel kuruluşların %62.1'i bu işlevi desteklemede
orta düzeyde BT kullanmaktadır. Üst düzeyde kullanan kuruluşların %9.1'i
kamuda %90.9'u da özel kesimde yer almaktadır. Öte yandan finansman
yönetiminde banka ve sigorta kuruluşlarının %35.7'sinin ve inşaat ve imalat
kuruluşlarının %33.3'nün üst düzeyde BT kullandıkları dikkat çekmektedir.
Teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ve bakanlık hizmet birimlerinin hiçbiri bu
işlevi yürütmede üst düzeyde BT kullanmamaktadır.22
Finansman yönetiminde orta düzeyde B T kullanan kuruluşların %-12.5'inde
karar destek ve uzman sistemleri üst düzeyde kullanan kuruluşların %16.7'sinde
karar destek, %8.3'ünde de uzman sistemler bulunmaktadır. Bu işlevi orta ve üst
düzeyde BT ile desteklediğini bildiren kuruluşlarda ağırlıklı olarak LAN ve
WAN iletişim ağı kullanılmaktadır.
Rutin olmayan bir işlev olarak finansman yönetimi en çok desteğini karar
. destek, yönetici destek ve uzman sistemlerden almaktadır. K arar destek sistemleri
olan 23 kuruluşun tamamı finansman yönetiminde bilgi teknolojilerini kullan­
maktadırlar. Öte yandan orta ve üst düzeyde kullanımı olduğunu belirten
kuruluşlar çoğunlukla banka ve sigorta ile inşaat ve imalat alanında faaliyet
göstermektedir.
Yönetici destek sistemi olan 22 kuruluşun %68'i başta inşaat ve imalat ile
banka ve sigorta kuruluşları olmak üzere finansman yönetiminde bilgi teknoloji­
lerinden orta düzeyde; yine çoğunluğu inşaat ve imalat kuruluşları olan %27'si de
üst düzeyde yararlandıkları görülmektedir. Uzman sisteme sahip banka ve sigorta
ile inşaat' ve imalat sanayinde çalışan kuruluşların %80'i finansman yönetiminde
BT'ni orta düzeyde, yalnızca bankaların yer aldığı %20'si de üst düzeyde
kullanmaktadır.
Yeni Fabrika Kurma
Yeni fabrika ya da iş kurma çok yönlü bir sorun olarak, tasarlama süre­
cinden başlayıp, kesin olarak faaliyete geçmesine kadar yapılması gereken işlerin
22 Tablo EK-3'de sunulmuştur.
228
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
planlanmasını ve yürütülmesini kapsar. Yeni fabrika kurma işletmecilikte yatırım
yapma şeklinde ifade edilir. Kuruluş aşamasında yeni fabrika kurmada yapılan
yatırım projesi çalışmasında ekonomik, mali, teknik ve yasal konularda
araştırmalar yapılır23. İşte pek çok veri ve bilgileri bir araya getirerek analiz
edilmesini gerektiren bu araştırmalar, BT'nin olanaklarıyla etkili olarak yapılabil­
mektedir. BT'ler özellikle piyasa etüdü yapmada, talep tahminlemede, kuruluş
yeri ve konumluk seçiminde ve kapasite belirlemede karar vericiye destek
sağlamaktadır. Diğer taraftan bu yeni yatırımla birlikte ortaya çıkan mali
sorunlara akılcı çözümler geliştirmede bu teknolojilerin kolaylık sağladığı
görülmektedir. Ancak bu işlev pek çok kamu kuruluşu için yürüttükleri işlevler
gereği geçerli olmazken, daha çok imalat işi ile uğraşan özel kesim kuruluşları
için söz konusudur. Bu işlevle ilgili elde edilen sonuçlar bu gerçek göz önüne
alarak değerlendirilmelidir.
Araştırmada konuyla ilgili soruya yamt veren kuruluşların %78.6'sı bu
işlevi yürütmede hiç BT kullanmadıklarım belirtmişlerdir. Ancak bu kuruluşların
%19'u orta düzeyde; %2.4'ü üst düzeyde BT'den yararlanmaktadır. Kuruluş türü
ve faaliyet alanları bakımından yeni fabrika kurma işini BT ile ortalama destek­
leme düzeyi araştırıldığında; gerek kamu, gerek özel, gerekse tüm faaliyet
alanlarında orta düzeyin altmda kullanımı olduğu görülür. Yeni fabrika kurma
işlevi yukarıda belirtildiği gibi kamu kuruluşları için çok geçerli bir işlev değildir.
Bu nedenle kamu kuruluşları için değerlendirme anlamlı değildir. Diğer taraftan
özel kesim kuruluşların %57.1'i gibi önemli bir bölümü hiç BT kullanmadığım
bildirmiştir. Bu kuruluşların %38.1'i orta düzeyde, %4.8'i üst düzeyde BT
kullanmaktadır. Öte yandan yeni fabrika kurmada yalnızca bir inşaat ve imalat
kuruluşu BT'nin olanaklarından üst düzeyde yararlandığım belirtmiştir. Banka ve
sigorta kuruluşlarının %40'ı ile bakanlık hizmet birimlerinin %20'si bu olanaktan
orta düzeyde yararlanmaktadır.24
Bu işlevi yürütmede orta düzeyde BT kullanan kuruluşların %12.5'inde
karar destek; %25'inde uzman sistemler bulunmaktadır. Üst düzeyde kullanımı
olduğunu belirten kuruluş ise iki sisteme sahip olmadığı görülmektedir. Yeni
fabrika kurmada orta düzeyde BT kullanan kuruluşlar ağırlıklı olarak LAN ve
W AN iletişim ağına sahiptir.
Yapısal olmayan özellik taşıyan bu işlevi, karar ve yönetim destek
sistemleri ile uzman sistemler doğrudan destekleyebilmektedir. Bu işlev esas
alındığında araştırmaya katılan kuruluşların sahip oldukları bilgi sistemlerinin
kuruluşlara dağılımının şöyle olduğu görülür: Yeni fabrika kurmada etkili destek
sağlayan karar destek sistemlerine sahip 16 kuruluşun büyük çoğunluğu (%62.5)
Bu tekniklerle ilgili bilgi için bkz. Tevfik T atar, Y a tu u n la r a ı Seçim i ve D eğ erlen d irm e T eknikleri, Gazi
Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Y ayın N o:58, Ankara, 1993.
u Tablo EK-3'de sunulmuştur.
°
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
229
bu işlevi desteklemede BT'den hiç yararlanmadıklarını %37.5 ise orta düzeyde
kullandıklarım belirtmişlerdir. Bunların çoğu inşaat ve imalat kuruluşlarıdır.
Yönetici destek sisteme sahip kuruluşların büyük kesimi (%67) de bu işlevde
BT'ni hiç kullanmadıklarım; %33'ü ise orta düzeyde kullandıklarım ifade
etmişlerdir. Uzman sisteme sahip olduğu görülen inşaat ve imalat sanayi
kuruluşları ise bu işlevi desteklemede BT'den orta düzeyde yararlandıklarını
belirtmişlerdir.
D ağıtım Sistemi Planlam a
Dağıtım sistemi planlama üretimle tüketimi uyumlaştıran, üretilen mal ve
hizmetlerin tüketime uyumlu bir biçimde akışım sağlayan çabalan içermektedir.
Dağıtımı yapılacak mal ve hizmetin özelliğine göre en uygun dağıtım kanalının
tespit edilmesinde ve dağıtımla ilgili fiyat ve maliyet analizlerinin yapılarak en
uygun dağıtım sisteminin belirlenmesinde B T gerek veri ve bilgi kaynaklarına
erişimi kolaylaştırarak, gerek çeşitli matematiksel analizlerle alınan kararlan
etkinleştirerek ve gerekse sunduğu iletişim olanaklan destek sunmaktadır.
Bu işlevin BT ile desteklenme düzeyini tespit etmek üzere hazırlanan soruyu
yanıtlayan kuruluşların
%56.5'i bu işlevi hiç BT ile desteklemediklerini;
%21.7'si orta ve düzeyde bu teknolojileri kullandıklarım bildirmişlerdir. Kamu
kuruluşlan ortalama olarak bu işlevi orta düzeyin altında BT ile desteklerken,
özel kuruluşlar orta düzeyde desteklemektedir. Diğer taraftan banka ve sigorta ile
inşaat ve imalat kuruluşlan orta düzeyde diğer faaliyet alanlarında çalışanlar bu
düzeyin altında bu işlevi yürütmede BT desteği almaktadırlar. Dağıtım sistemi
planlamada kamu kuruluşların %86.4'ü gibi büyük bir bölümü hiç BT desteği
almazken, yalnızca %9.1'i orta ve %4.5'i üst düzeyde yararlanmaktadır. Özel
kuruluşların ise %37.5'i orta; %33.3'ü üst düzeyde BT desteği aldığım
görmekteyiz. Bu kesimde hiç yararlanmadığım belirten kuruluş oram (%29.2)
kamuya göre daha düşüktür.
Öte yandan dağıtım sistemi planlamada inşaat ve imalat kuruluşlarının
%42.9'u üe banka ve sigorta kuruluşlarının %20'isi üst düzeyde BT kullanırken,
teknik hizmet üreten kamu kuruluşlan, bakanlık hizmet birimleri ve üniversi­
telerin hiçbirisinin bu düzeyde B T kullanmadıklan dikkat çekmektedir.25
Dağıtım sistemi planlamada orta düzeyde BT desteği alan kuruluşların
%20'sinde karar destek sistemleri; %10'nunda uzman sistemleri bulunmaktadır.
Üst düzeyde yararlananların %10'nun da uzman sistemleri bulunmaktadır.
Dağıtım sistemi planlamada gerek orta, gerek üst düzeyde BT desteği alan
kuruluşlarda ağırlıklı olarak, LAN ve W AN iletişim ağı birlikte kullanılmaktadır.
23 Tablo EK-3'de sunulmuştur.
230
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Dağıtım sistemi planlama, yapısı gereği yapısal olmayan bir nitelikte iştir.
Bu işin bilgi teknolojileri ile desteklenmesinde bu tü r işlere uygun karar destek,
yönetici destek ve uzman sistemler önemli kolaylıklar getirmektedir. Bu işlevi,
doğrudan destekleyen sistemler açısından bilgi teknolojilerinden yararlanma
düzeyinin faaliyet kollarına göre dağılımı incelendiğinde; karar destek ve yönetici
destek sistemlerine sahip banka ve sigorta ile inşaat ve imalat kuruluşlarının bu
teknolojileri orta ve üst düzeyde kullandıkları; bu sisteme sahip teknik hizmet
üreten kamu kuruluşu ve bakanlık birimlerinin ele alınan işlevde hiç BT kullan­
madıkları görülür. Uzman sisteme sahip olduğunu belirten yalnızca bir inşaat ve
imalat sanayi kuruluşu dağıtım sistemi planlama BT'den orta düzeyde
yararlandığım belirtmiştir.
Yeni Ü rün Planlam a
Yeni ürün geliştirme ve ürün planlama işlevinde temel olarak, hangi
malların üretileceği, mal dizisinin gerek geniş ya da dar mı olacağı, malın
markası, ambalajı, etiketinin nasıl olacağı ve hangi miktarlarda üretileceği gibi
konularda kararlar alınır. Yeni bir ürün geliştirmede ise temel olarak, yeni ürün
fikrinin doğması, alternatif düşüncelerin ayıklanması, bunlarla ilgili ekonomik
incelemelerin yapılması, mamulün geliştirilerek pazara sunulması ve denenmesi
aşamalarından geçilir. İşte BT, belirsizlikler içeren ve iyi bir planlamayı gerek­
tiren bu işlevin yerine getirilmesinde karar alıcılara ve uygulayıcılara veri-bilgi ve
bunları analiz olanağı sunarak destek sağlar.
Yeni ürün planlama işlevi daha çok özel sektör kuruluşları için geçerlidir.
Araştırmada konuyla ilgili soruyu yanıtlayan kuruluşların %54.3'ü BT'den hiç
yararlanmadıklarım; %30.4'ü orta düzey ve %15.2'si de üst düzeyde yararlan­
dıklarım belirtmişlerdir. Kamu kuruluşları ortalama olarak orta düzeyin altında,
özel kuruluşlar ise orta düzeyde bu işlevi desteklemede BT kullanmaktadırlar.
Yine yalnızca banka ve sigorta ile inşaat ve imalat kuruluşları orta düzeyde diğer
alanlardaki kuruluşlar orta düzeyin altmda BT'den yararlanmaktadır.
Kamu kuruluşlarının %86.4'ü yeni ürün planlamada hiç BT kullanmazken
yalnızca %13.6'sı orta düzeyde kullanmaktadır. Buna karşın özel kuruluşların
%25'i BT'den hiç yararlanmamakta, ancak diğer taraftan %45.8'i orta; %29.2'si
de üst düzeyde BT'den destek sağlamaktadır. Bu kuruluşlardan orta ve üst düzey­
de yararlananları büyük bir bölümü inşaat ve imalat kuruluşları ile banka ve
sigorta kuruluşlarıdır211.
Yeni ürün planlamada orta düzeyde BT'den yararlanan kuruluşların
%14.3'ünde karar destek sistemleri ve %21.4'ünde ise uzman sistemler
“ Tablo EK-3'de sunulmuştur.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
231
bulunmaktadır. Üst düzeyde B T kullanımı olduğunu bildiren kuruluşlarda karar
destek sistemleri bulunmamaktadır. Diğer taraftan orta ve üst düzeyde BT'ni
kullanan kuruluşlarda yaygın olarak LAN ve WAN iletişim ağının birlikte
kullanıldığı görülmektedir. K arar destek sistemine sahip banka ve sigorta ile
inşaat ve imalat kuruluşlarının çoğu bu işlevi desteklemede BT'den orta ve üst
düzeylerde yararlandıklarım; teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ile hakanlık
birimlerinin mevcut yapılan gereği BT'den bu işlevi yürütmede hiç yararlanmadıklan ortaya çıkmaktadır. Uzman sistemi olan bir inşaat ve imalat kuruluşu
bu işlevi orta düzeyde BT ile desteklediğini ifade etmiştir.
A rastırm a-G elistirm e
Gerek yeni mal ve hizmetin geliştirilmesi, gerek bunların üretiminde
kullanılacak yeni araç-gereç yöntem ve metotların gehştirilmesine katkı sağla­
ması beklenen araştırma-geliştirme; rekabetin oldukça yoğun olduğu pazarlarda
işletmelerin-örgütlerin başarılarının ve var oluşlarının sürekliliğini yalandan
etkileyen önemli işlevdir. Bu nedenle işletmelerin bu işlevlere rekabet hızlandıkça
daha fazla önem verme ve kaynak ayırma zorunda kaldıkları görülmektedir. Bu
işlevin etkili gerçekleştirilmesinde çok büyük hacimlerde fonlara ihtiyaç duyul­
maktadır. İşte oldukça maliyetli olan bu işlevin etkililiğini artırmada BT'nin
üretim boyutuyla (CAD, CAM, esnek imalat gibi) destek sağlaması önemli rol
oynamaktadır.
Rekabet avantajı sağlamada önemli bir rol üstlenen bu işlevin BT ile
desteklenme düzeyini tespit amacıyla hazırlanan soruya yanıt veren kuruluşların
%34.7'si hiç BT kullanmadıklarını, %42.9'u orta düzey; %22.4'ü de üst düzeyde
BT kullandıklarım belirtmişlerdir. Bu kuruluşların ortalama olarak kamuda ve
özel ile bakanlık hizmet birimi dışında kalan faaliyet alanlarında orta düzey
olduğu görülür. Yalnızca bakanlık hizmet birimlerinde AR-GE 'de BT desteği
orta düzeyin altındadır. Kamu kuruluşlarının %48'inde bu işlev hiç BT ile destek­
lenmezken, %40'ında orta; %12'sinde üst düzeyde desteklenmektedir. Diğer
taraftan özel kuruluşların %20.8'i bu işlevi yürütmede hiç BT desteği almazken;
%50'si orta ve %29.2'si de üst düzeyde almaktadır. Araştırma geliştirme faaliye­
tinde BT'ni orta ve üst düzeyde kullandığım bildiren kuruluşların önemli bir
kesimi inşaat ve imalat ile banka ve sigorta faaliyet alanında çalışmaktadır27.
Diğer taraftan orta düzeyde BT desteği alan kuruluşların %14.3'ünde karar
destek ve uzman sistemleri olduğu görülürken, üst düzeyde destek sağladığım
belirten kuruluşlarda bu düzeyi sağlamak için gerekli olan bu sistemlerin
bulunmadığı dikkat çekmektedir. Bu işlevi BT ile orta düzeyde destekleyen
kuruluşların %45'inde yaygın olarak LAN ve WAN üst düzeyde destekleyen
17Tablo EK-3'de sunulmuştur.
232
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
kuruluşlarda ise ağırlıklı olarak, W AN iletişim ağı (yanıt veren kuruluşların
%45.5'i) kullanılmaktadır. Araştırma-geliştirmeye doğrudan destek sunan karar
destek ve yönetici destek sistemine sahip olduğunu belirten banka ve sigorta ile
inşaat ve imalat kuruluşlarının çoğu bu işlevi desteklemede BT'den orta ve üst
düzeyde yararlandıklarım belirtirken teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ve
bakanlık hizmet birimleri BT'den bu işlevi yürütmede hiç yararlanmadıklarını
ifade etmişlerdir. Uzman sisteme sahip olduğunu belirten yalnızca bir inşaat ve
imalat kuruluşu araştırma geliştirme işlevinde bilgi teknolojilerinden orta düzeyde
yararlandığım belirtmiştir.
Araştırmaya katılan kuruluşların yönetim işlerim desteklemek üzere kuruluş
türü ve faaliyet alanlarına göre ortalama olarak BT kullanım düzeyleri Tablo
79'da özetlenmiştir. Bu özet tablo incelendiğinde araştırmaya yanıt veren
kuruluşların yönetsel işlerde ortalama olarak BT kullanım düzeyleri kuruluş türü
ve faaliyet alanlarına göre mevcut durumu bir arada topluca görülebilmektedir.
Değerlendirmeyi yönetsel düzeyler bakımından yapmak üzere, anket formunda
sıralanan işler operasyonel, taktiksel ve stratejik olmak üzere üç grup altında
toplandığında kuruluşların BT'ni ve YDS'ni
kullanım düzeyi daha iyi
izlenebilmektedir.
Bu amaçla örgütün daha çok alt düzeylerinde yürütülen muhasebe kayıt,
bordro maaş hesaplama, irsaliye-fatura düzenleme, iş emirleri ve sipariş düzen­
leme, bütçe hazırlıklarım yürütme, para yatırma-çekme ve evrak hazırlamakayıt-dağıtım operasyonel düzeyde yapılan işler sınıfında; stok, personelin
performans ve kalite kontrol taktik düzeyde yürütülen işler sınıfında; insangücü,
malzeme, bütçe, sermaye, satış, üretim, kalite, fabrika yerleşim ve depo yerleşim
planlama ile finansman yönetimi, yeni fabrika kurma, dağıtım sistemi ve yeni
ürün ve AR-GE planlama stratejik düzeyde yürütülen işler sınıfında ele
ahnmışür.
Bu sınıfların ortak özellikleri ise, bilindiği gibi operasyonel düzeydeki
işlerin rutin, sürekli tekrar edilen ve programlanabilen nitelikte olmaları; taktik
düzeydeki işlerin y an rutin ve belirli periyotlarla gerçekleştirilir olması ve
stratejik işlerin ise programlanamayan ve ad hoc nitelikte olmalandır.
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırması
Tablo 79:Kuruluş Türü ve Faaliyet Alanlarına Göre
Yönetsel İşlerde Ortalama BT Kullanım Düzeyi
Y ön etim İşleri
K am u
Ö zel
(1)
(2)
(?)
(4)
(S)
O
ü
O'
O
ü
ü
ü
Ü
Ü
Ü
ü
Operasyonel Düzey:
B o rd ro -M a a ş
H esap lam a
Ü
Ü
Ü
İrsaliy e F a tu r a
D üzenlem e
O
0
o
o
0
ü
o
İş E m irle ri D üzenlem e
o
Y
A
A
o
o
o
0
Y
Y
O
o
o
o
o
S ip ariş D üzenlem e
Ü
O
ü
ü
0
o
o
o
0
Ü
O
O
o
o
0
o
0
o
o
ü
ü
ü
o
ü
ü
ü
A
0
o
A
o
o
A
A
o
o
A
0
0
A
in sa n g ü c ü P lan lam a
A
B ütçe P lan lam a
O
o
0
o
A
A
A
A
O
O
O
o
0
0
.o
o
o
A
O
o
o
o
o
o
o
A
M alzem e P lan lam a
o
o
0
o
o
o
M u h aseb e-K ay ıt
B ütçe H azırlık ların ı
Y ü rü tm e
P a r a Y a tırm a Ç ekm e
E v ra k H azırlam a-K ayıtD ağıtım
A
Taktiksel Düzey:
S to k K o n tro l
P erso n elin P e rfo rm a n s
K o n tro lü
K alite K o n tro l
Stratejik Düzey:
S erm eye P lan lam a
A
S atışların P lan lan m ası
A
Ü retim -İş
F ro g ram lam a-P lan lam a
O
O
A
o
A
A
A
A
A
A
A
A
D epo Y erleşim P lan lam a
A
A
A
O
o
0
A
F in an sm an Y ö n etim i
0
A
Y eni F a b rik a K u rm a
A
A
A
A
0
O
Y eni Ü rü n P lan lam a
A
O
o
o
O
A R -G E P lan lam a
o
K alite P lan lam a
F a b rik a Y erleşim
P lanlam a
D ağıtım Sistem i
P lanlam a
A
A
A
A
0
o
A
A
A
A
A
A
A
A
0
A
A
A
A
0
0
A
O
(4) İnşaat ve İm alat (5) Üniversite
(A) A lt düzey
O
o
o
(1) B anka ve Sigorta (2) Teknik H izm Ü r. K.K. (3) Bakanlık Hizm. B.
(Y) Y ok Denecek Kadar Az
A
(O ) O rta Düzey
(Ü) Üst Düzey
A
O
O
233
234
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 79'da yer alan bilgiler ışığında araştırmaya katılan kuruluşların
yönetsel işlerde BT kullanımlarının özel kesimde kamuya göre daha fazla
olduğunu görmekteyiz. Diğer taraftan, banka ve sigorta örgütlerinin diğer sek­
törlere göre bu teknolojilerden daha çok yararlandıkları dikkat çekmektedir. Bu
faaliyet alanım ise az bir farkla inşaat ve imalat kuruluşları izlemektedir. Bu
genel sonucu biraz daha açmak üzere, incelemeyi kuruluş türü ve faaliyet alanına
göre her bir yönetsel düzey için yaptığımızda şu sonuçlara ulaşılmaktadır (Şekil
'3 7 ).
Şekil 37: Kuruluş Türü ve Faaliyet Alanlarına Göre
Yönetsel Düzeylerde BT Kullanımı
Şekil 37'den görüldüğü üzere, operasyonel düzeydeki yönetsel işleri BT ile
üst düzeyde destekleyen tek sektör, banka ve sigortadır. Bunu ortanın üstü olmak
üzere inşaat ve imalat kuruluşları izlemektedir. Öte yandan araştırmaya katılan
diğer sektörlerde bu düzeyde BT kullanımı orta düzeyde bulunmaktadır.
Taktiksel düzeydeki yönetsel işlerde BT kullanımının üst seviyede olduğu
bir tek sektör yoktur. Buna karşın, bu düzeydeki işleri banka ve sigorta,
bakanlık hizmet birimleri ve inşaat ve imalat kuruluşları orta seviyede; teknik
hizmet üreten kamu kuruluşları ile üniversiteler ise alt seviyede BT ile destek­
lemektedir.
Stratejik düzeye gelince; aynı taktik düzeyde olduğu gibi, bu düzeydeki işleri
üst seviyede BT kullanımı ile destekleyen bir tek sektör yoktur. Öte yandan,
Uygulamada Durum: 100 Kuruluş Araştırm ası
235
yalnızca banka ve sigorta ile inşaat ve imalat kuruluşları bu düzeydeki işleri
yürütmede orta seviyede BT kullanmakta iken; diğer faaliyet kolunda çalışan
sektörlerdeki kuruluşlar, alt seviyede BT desteği ile stratejik işleri yürütmektedir.
Kuruluşların yönetsel işlerde BT kullanım düzeylerine göre sahip oldukları
yönetim destek sistemleri Tablo 80'de sunulmuştur.
Bu tabloda göze çarpan sonuç, araştırmaya katılan kuruluşların yönetsel
düzeylere göre farklı nitelikteki bilgi sistemlerini gerektiren işleri desteklemek
üzere gerekli bilgi sistemlerine büyük ölçüde sahip olduklarıdır. Ancak her bir
işler bazında yapılan değerlendirmede bahsedildiği gibi, özellikle stratejik
düzeydeki işleri desteklemek üzer(ç geliştirilen karar destek ve uzman sistemlerin
tüm kuruluşlarda oransal olarak kullanımının düşük düzeyde kaldığı, ve pek çok
kuruluşun bu sistemleri henüz kurma çabası içinde oldukları görülmektedir.
Çalışmanın bundan sonraki bölümünde, bu aşamaya kadar elde edilen bilgiler
ışığında BT'nin genel olarak örgütler üzerine etkileri incelenecektir. Bu son
bölümde ayrıca ülkemizin BT kullanımında diğer sektörlere göre daha ileri
düzeyde olduğunu saptadığımız bankacılık sektöründe BT'nin gündeme getirdiği
örgütsel değişimin izleri aranacaktır.
236
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 80: Kuruluşların Yönetsel İşlerde BT Kullanım Düzeylerine Göre
Sahip Oldukları Yönetim Destek Sistemleri
O r ta D üzey
Ü st Düzey
VİS
YÖDS
B o rd ro -M a a ş H esaplam a
VİS,YÖDS,KDS
VİS,YÖDS,KDS,YBS,U
S
İrsaliy e F a tu r a D üzenlem e
VİS,YÖDS,YBS
VİS,YÖDS,KDS,YBS,U
S
VİS,YÖDS,YBS,US
KDS,US
YBS
YÖDS
YÖDS,YBS
YÖDS,YBS
Y önetsel İşle r
Operasyonel
D ü zey:
M u h a seb e K ayıt
İş E m irle ri D üzenlem e
S ipariş D üzenlem e
B ütçe H azırlık ların ı Y ü rü tm e
P a r a Y a tırm a Ç ekm e
E v ra k H azırlam a-K ayıt- D ağıtım
VİS
YÖDS
VİS, YÖDS
VİS,YÖDS
Taktiksel Düzey:
S to k K o n tro l
P erso n elin P e rfo rm a n s K o n tro lü
K alite K o n tro l
-
VİS,YÖDS,YBS,US
YÖDS,KDS,YBS
KDS,YÖDS
VİS,YÖDS,KDS,YBS,US
VİS,KDS, US
Stratejik Düzey:
İn san gücü P lanlam a
M alzem e P lanlam a
B ütçe P lan lam a
S erm eye P lanlam a
S atışların P lanlanm ası
Ü retim -İş P ro g ram lam a-P lan lam a
YBS,KDS,US
-
YBS,YÖDS
YBS,YÖDS,US
YBS,KDS
US
KDS,YÖDS
KDS,YÖDS,US
-
KDS,YÖDS,US
KDS,YÖDS
KDS,YÖDS,US
KDS,YBS,US
US
-
KDS,YÖDS,US
KDS,YÖDS
KDS,YÖDS,US
F in an sm an Yönetim i
KDS, US
KDS,YÖDS,US
Y eni F a b rik a K u rm a
KDS, US
KDS, US
KDS,YÖDS,US
KDS,YÖDS,US
K alite P lan lam a
F a b rik a Y erleşim P lan lam a
D epo Y erleşim P lan lam a
D ağıtım Sistem i P lanlam a
Y eni Ü rü n P lanlam a
KDS, US
-
A R -G E P lanlam a
KDS, US
KDS, US
(VİS) Veri işleme S i s t e m
i
(Y B S )
(YÖDS) Yönetici D estek Sistemi
Yönetim Bilgi Sistemi
(Us) Uzman Sistem
(KDS) Karar Destek Sistemleri
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİN ÖRGÜTSEL ETKİLERİ
Teknolojik gelişmeler beraberinde örgütlerde yeni düzenlemeleri ve radikal
değişimleri gündeme getirmektedir. Bir zamanlar otomobilin günlük yaşama
girmesiyle birlikte insanoğlu bu yenilikten önemli avantajlar sağlarken kimi
toplumsal ve ekonomik değişimleri de beraberinde yaşamıştır. Aynı şekilde son
yıllarda bilgi teknolojileri alanındaki gelişmeler bir taraftan önemli kolaylıklar
sağlarken, diğer taraftan girdiği alanda hızla yeni düzenlemeleri ve değişimleri
gündeme getirmektedir. İnsanlık tarihine damga vuran önemli gelişmelerden
yalnızca iki örnek olan bu yeniliklerden İkincisi topluma daha hızlı nüfiıs etmekte
ve daha köklü değişimlere neden olmaktadır.
Geleneksel örgütler işgücü ve teknolojinin kısıtlılığından kaynaklanan düşük
kapasite, hız ve güvenirliliği "uzmanlaşma" yoluyla aşmaya çalışmıştır. Uzman­
laşma F. Taylor'un iş dünyasına getirdiği "işbölümü" sonucunda doğmuş ve
örgütlerin verimliliğini artıran önemli araçlardan biri olmuştur. Ancak işbölümü
bir taraftan örgütsel verimliliği artırırken, diğer taraftan işin parçalara ayrılma­
sıyla birlikte eşgüdüm sorununu doğurmuştur. Nitekim bir işin değişik parçaları­
nın farklı kişiler tarafından yapılması, işin istenen şekilde tamamlanabilmesi için
bu çalışanların aralarında etkili bir iletişim kurmalarım ve dolayısıyla eşgüdüm
içinde olmalarım gerektirmiştir. Diğer taraftan bu uyumlu çalışmanın sürdürül­
mesi de sürekli denetimin yapılmasını zorunlu kılmışta. Dolayısıyla örgüt içinde
değişik işleri yürütmekle sorumlu çalışanları denetlemek ve eşgüdümlemek
üzere, örgüt yapısında hiyerarşik kademelenmeye gidilmiştir.
Bilgi teknolojilerinin bu sayılan kısıtlılıkları kaldırması ile birlikte, artık
örgüt dünyasında geleneksel yapıda çözüm olarak sunulan ve bugün genel
geçerli bir doğru gibi sımsıkı sanlınan kimi örgüt araçları ve kabül edilen
doğrular -denetim alanı, hiyerarşik yapılanma, bilginin aşağıdan yukarıya,
kararın yukarıdan aşağıya akması gibi- geçerliliğini kaybetmişlerdir. Örneğin
artık geleneksel hiyerarşik örgütlenme bugünün dinamik ve çeşitliliğe sahip
238
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
çevrede yeterli olamamaktadır. Artık bu yeni ve gittikçe dinamikleşen çevreye
kolaylıkla uyum sağlamaya elverişli yapılanmalar -ağ ve ad hoc örgütlenmegündeme gelmektedir.1
Teknolojik gelişmelere paralel olarak kapasite ve yetenekleri hızla artan
BT'nin örgütlerde her alanda kullanılmasıyla birlikte örgütlerde değişim kendini
göstermeye başlamıştır. Bu değişim öncelikle bilgisayar destekli makinalarur
insangücü yerine ikame edilmesiyle işsizlik yaratm a şeklinde kendini göstermiş,
zamanla bu işlerin kapsamım ve gereksinim duyulan personelin niteliklerini
etkilemiştir.
Örgütlerde bilgi teknolojilerinin kullanımı ve etkileri konusu iki
perspektiften incelenebilir. Bunlardan birisi BT'nin performans ve verimliğe
etkisini araştıran araçsal perspektif (Instrumental) bir diğeri de, araçsal olmayan
ve daha çok sembolik ve kültürel açıdan bu teknolojileri sonuçlarım inceleyen
kurumsal3 (Institutional) perspektiftir. Araçsal perspektif bilgisayarlaş- manın
örgütlere getirdiği faydalan ve alanlan incelerken, kurumsaİ perspektif örgüt­
lerin bilgisayar kullanımına etki eden sembolik, politik ve kültürel güçler
üzerinde durur. Ancak yazmda daha çok araçsal perspektiften bakan örgüt-BT
incelemelerinin ağırlıklı olduğu görülmektedir. Bilgisayarlaşmanın sembolik ve
kültürel analizini üstlenen kurumsal yaklaşımdan yola çıkan yayınlar azınlıkta
kalmaktadır. Bu çalışmada her iki yaklaşımdan bakan çalışmalar incelenmiştir.
Ancak bu çalışmanın bakış açısı daha çok araçsal perspektif olmaktadır.
1 Adhoc yapılanm a ile ilgili olarak bkz. Henry Mintzberg, T h e S tru c tu rin g o f O rg an izatio n s: A S ynthesis o f
R esearch , Prentice-Hall, International, Inc., USA, 1979.
1 B T ve örgütsel etkilerini amaçsal persfektiften inceleyen yazarlardan; Bikson, Gutek, Buchanan, Boddy,
Argyris, Parsons, Stazs ve Mankin bilgisayarlaşma sürecine katılım ı ile çalışanların tatm in düzeyinin analiz
edilmesi; Child ve Pava, bilgisayarların iş ve örgütlerde yarattığı transformasyon; Mumford ve Taylor gibi
sosyo-teknik açıdan bakan yazarlar da bilgisayarlaşan işlerin disfonksiyonel sonuçlan üzerinde durmuşlardır.
Araçsal persfektiften bakan çalışmalar için bkz. Bikson T.K. ve Gutek, B.A. : Advance Office Systems: A n
E m p irical L o o k a t U tilization an d S atisfaction; Santa Monica, CA, Rand Co. 1983; Buchanan, D.A. ve
Boddy D.: "Advanced Technology and the Q uality o f Life The Effects o f Word Processing on Video Typist",
Jo u r n a l o f O ccu p a tio n al Psychology, 5 5 ,1 9 8 2 , s.1-11; Argyris, C.: "MIS: The Challenge to Rationality and
Emotionality", M a n ag em en t Science; 16, 1971, s.275-292; Taylor, J.C.: "Long-Term Sociotechnical Systems
Change in a Computer Operations Department", J o u r n a l o f A pplied B ehavioral Science 1986, s.303-311.
3 Kurumsal perspektiften bakan çalışmalar için bkz. Brissy, J.F.: Computers in Organizations: The Magic o f the
Black Box' , Turner, B.(Ed.): O rg an izatio n al Sym bolism , W alter de Gruyter, Berlin, 1990, s.225-236;
Fieldman, M.S., J.G. March: "Information in Organizations as Signal and Symbol", A d m in istrativ e Science
Q u arterly , 26, 1981, s. 171-186, Zuboffi S: In th e A ge o f S m a rt M ach in e: T h e F u tu re o f W o rk an d P ow er,
N Y . Basic Books, 1988.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
239
A. ÖRGÜTSEL YAPI VE YÖNETSEL SÜREÇLERE ETKİLERİ
Modem örgüt teorileri örgütleri açık sistem olarak ele almakta ve bunların
sürekli olarak çevreyle girdi, çıktı ilişkisi içinde olduğunu kabul etmektedir.
Örgütün iç güçleri ile sosyo-ekonomik ve teknolojik dış çevresi sürekli etkileşim
içinde bulunmaktadır. Bu ilişkiler M IT 1990s çerçevesinde açık bir şekilde
görülebilmektedir4 (Şekil 38).
Bu çerçeve içinde yer alan örgüt içi güçler birbirleriyle etkileşim içinde
olduğu gibi, dış çevrede yer alan sosyo-ekonomik ve teknolojik çevreyle de yakın
ilişki içindedir. Örneğin, örgütün dış çevresinde yer alan bilgi teknolojileri
alanındaki gelişmelerin zamanla örgütlere birer araç-model-yöntem ya da sistem
olarak girmesi örgütün iç güçlerinin yapışım değiştirmekte ve bu güçler arasın­
daki ilişkilerde yeniden düzenlemeleri zorunlu kılmaktadır. Bu değişim ise örgüt­
lerin "yeniden biçimlendirilmesini" -reconfiguration- gündeme getirmektedir.
Yeniden biçimlendirme örgütün dış çevre koşullarına göre düzenlenmesi anlamı­
na gelmektedir. Ancak bu yeni duruma göre düzenleme yapmak tek başına yeterli
olamamaktadır. Örneğin değişimin kaynağı bilgi teknolojilerinin olanaklarından
yararlanmak olduğunda, çoğu örgüt yönetimlerinin yaptığı gibi bu teknolojileri
örgütlere kazandırmak, bu değişiklikten beklenen sonuçların istenildiği gibi elde
edilmesine engel olmaktadır. Daha somutlaştıracak o lursak,. bir değişim
mühendisliğine
gitmeksizin mevcut iş akışım daha iyi yürütmek için
bilgisayardan yararlanmak, elde edilmesi beklenen sonuç açısından fazla anlam
taşımamaktadır. Çünkü bu yeni araçla önceden yapılan iş süreci ve adımlarında
iyileşme sağlayacak yeni tasarım a gidilmediği için, kendisinden mucizeler
beklenen bilgisayar ancak o işi belki biraz daha kısa sürede ve daha az emekle
gerçekleştirerek kısa soluklu bir iyileşme sağlamaktadır.
Değişimin kaynağı ister bilgi teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler, ister
sosyo-ekonomik gelişmeler, isterse politik oluşumlar olsun, bunların örgütle
bütünleşmesinde, örgütün yeni çevreye hazırlanmasında ve uyumunda yapılması
gereken stratejik adım, öncelikle örgütsel değişimi bir "yeniden düzenleme"
olarak değil, yeniden tasarlam a ya da değişim mühendisliğini uygulama olarak
kabul etmektir. Son yılların önemli bir terimi olarak karşımıza çıkan "değişim
mühendisliği" -reenginering-kavramı,
yönetim alanında çalışan uzm anlara
üzerinde araştırma yaptıkları ve kavramsal çerçeveler koydukları yeni konular
arasında yer almaktadır. Örgütlerin kendilerim nasıl yeniden yaratabileceği
sorunsak üzerinde odaklaşan değişim mühendisliği kavramının nasıl ortaya
çıktığı, bunu gerçekleştirme yollan, yöntemleri ve modelleri Hammer ve Champy
N. Venkatraman, "IT-Induced Business Reconfiquration", M ORTON, Michael S. S. (Ed.): T h e C o rp o ra tio n
o f 1990s. In fo rm a tio n T echnology a n d O rg an izatio n al T ra n sfo rm a tio n , Oxford, 1991, s.123.
4
240
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
tarafından kaleme alınan "Reegineering the Corporation" adlı yapıtta detaylı
olarak anlatılmaktadır.5
Şekil 38: MIT 1990s Çerçevesi
Bilgi teknolojilerinin ortaya çıkardığı etkileri ortaya çıkarma ve
yorumlamada bu teknolojilerin örgütlerde yarattığı değişim aşamalarına bakmak
önemli ip uçlan sağlamaktadır. Bilgi teknolojilerini kullanmaya başlayan
örgütler, temel olarak beş aşamalı süreçten geçerek bunların etkili kullanıcısı
konumuna ulaşırlar.6 Birinci aşam ada; bilgi teknolojileri, örgütlere yerel
ihtiyaçlan karşılamak üzere girmektedir. Bu aşamada BT çoğunlukla sınırlı ve
izole edilmiş bir işlevi desteklemek üzere kullanılmaktadır. İkinci aşam ada, bu
teknolojilere örgütsel işleri, süreçleri ve işlevleri bütünleştirmeye izin veren örgüt
içi alt yapıyı kurmak üzere yer verilir, ikinci aşama birinci aşamadaki olanaklar
tamamen kullanıldığında zorunlu olarak gündeme gelmektedir. Üçüncü aşam a­
da; örgütün daha etkili çahşması için radikal bir çözüm olarak iş süreci yeniden
tasarlanır. D ördüncü aşam ada; örgüt etkililiğine katkıda bulunan tedarikçi,
müşteri ya da diğer ilgili tarafların bilgi teknolojilerini kullanarak bir ağ
(network) yapı oluşturulur. Bu aşama ile örgütlerin geleneksel örgüt biçimlerin­
den "ağ"- network- ya da kimi yazarların "zahiri"-virtual- olarak adlandırdığı
3 Bu yapıt Sabah Kitapları olarak Türkçe'ye çevrilmiştir. Bkz. Michael Hammer ve James Champy, (Çev.
Sinem G ü l) D eğişim M ühendisliği: İş İd a re sin d e D ev rim için M anifesto, Sabah Kitapları, İ s t 1993.
6 Bu bölümde B T nin örgütlere etkileri ve ortaya çıkardıkları yeni durumlar, yukarıda anlatılan M IT 90s
çerçevesi içinde ve değişim mühendisliği m antığı içerisinde ele alınmıştır.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
241
örgütlenmeye doğru gidilmektedir. Son aşam ada; ise örgütün bu yeni yapı
içerisinde üstleneceği iş kapsamı yeniden tanımlanır.
Bu aşamaları başanyla geçiren örgütler ancak değişen dış çevre koşullarının
ortaya çıkardığı firsat ve tehlikeleri gerektiği gibi yönetebilmekte ve bu nedenle
de daha uzun soluklu çalışma olanağı elde etmektedir. Dolayısıyla artan rekabet
ortamında dış çevrede yer alan teknoloji dinamiğindeki değişimin örgütlere yansı­
masının incelenmesi önem kazanmaktadır. Özellikle üretim sürecini ve ofis çalış­
ma ortamım derinden etkileyen BT'nin örgütlere getirdiği değişimi bilmek ve
yönetmek, örgütsel başarı için vazgeçilmez gereklilik olmaktadır.
BT'nin örgütsel yapı ve süreçlerine etkileri incelenirken, iki hususun göz
önünde bulundurulması gerekir. Bunlardan biri değerlendirmenin hangi dönemler
(kısa ya da uzun) için geçerli olacağının belirlenmesi; İkincisi ise, değerlendir­
menin örgütün hangi düzeyleri (operasyonel, yönetsel, üst düzey) için yapıldığı­
nın açıkça ortaya konmasıdır. Nitekim bu hususlar belirtilmeden genel değerlen­
dirmelere gitmek, yanıltıcı sonuçlar doğurmaktadır. Bu bölümde yer alan
değerlendirmelerin bu iki husus çerçevesinde düşünülmesi gerekir. Bu etkileri
incelemeye geçmeden önce bilgi teknolojilerinin örgüt stratejilerini nasıl etkile­
diğini görmek bu teknolojilerin gücünü sağlıklı değerlendirmede yararlı olacağı
kanısındayız.
,a i5
Genel bir ifadeyle örgüt stratejisi, örgüt hedeflerim yerine getirmek üzere
halihazırda kullanılan ya da kullanılacak olan yaklaşımları tanımlar. Bilgi
teknolojileri; örgütün yürüttüğü işleri, çahşma biçimini ve gerek müşterileriyle,
gerek rakipleriyle ilişkilerini ve mevcut konumunu derinden etkilediği için strateji
oluşturmada önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Şekil 39'dan
görüldüğü gibi bilgi teknolojileri, örgüt stratejisi ve iş süreçleri karşılıklı
etkileşim içinde bulunmaktadır.7
Şekil 39: Örgüt Stratejisi, İş Süreçleri ve BT
7 Davis B. Gordon ve Scott Ham ilton, M an ag in g In fo rm atio n : H ow In fo rm a tio n System s Im p a c t
O rg an izatio n al S tra te g y , Richard D. Irwin, Professionel Pub. NewYork, 1993, s.3.
242
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Örgütlerin bilgi teknolojilerinin sunduğu tüm olanaklardan yararlanabil­
meleri için oluşturacakları örgüt stratejilerinde bu ilişkilerin göz önünde bulun­
durulması şarttır. Örneğin örgüt stratejisi olarak küçülmeyi benimsediğinde bu
karan örgütün yapı ve süreçlerini de etkiler. Diğer taraftan bu stratejinin
uygulanması bilgi teknolojileri ve sistemlerin' desteği ile kolaylaşmaktadır. Çoğu
zaman, bu olanaklar, örgüt süreçlerinin ve izlenecek stratejilerin tespitinde
belirleyici rol oynamaktadır. Bilgi teknolojileri ye örgüt stratejileri arasındaki
etkileşimi gösteren bir başka örnek, seçilen uygulama paketlerinin örgütün iş
süreçlerinin belirlenmesine olan katkısıdır. Aynı şekilde bilgi teknolojileri
destekli yeni yöntem ve modellerin (JIT, M İS, DSS gibi) uygulanması örgüt
süreç ve alt yapılarının gözden geçirilmesini zorunlu kılar. Diğer taraftan,
günümüzde oldukça popüler, olan "müşteri odaklı" örgüt olma stratejisinin
seçilmesi ve uygulanması da aiıcak bilgi teknolojileri desteği ile olanaklı olmak­
tadır. 8 Bilgi teknolojileri genel olarak örgüt stratejilerini aşağıdaki yollarla
desteklemektedir:9
Düşük M aliyetli Ü retici olarak: Bilgi teknolojileri mal ve hizmetlerin
maliyet analizlerine olanak tanıyarak, üretim ve taşıma maliyetlerini düşürerek,
mevcut teçhizat, araç ve gereçlerin kullanım kapasitelerini artırarak, işgücü ve
malzemenin verimliliğini yükselterek, stok ve alacaklar gibi cari aktifleri azal­
tarak örgütlerin düşük maliyetli üretici olma stratejisini benimsemelerine
yardımcı olur.
M al ve Hizm et Farklılaştırm ası: Bilgi teknolojileri mal ve hizmet alım
satımlarında sipariş zamanlarından tasarruflar sağlayarak ve yüksek kaliteli mal
ve hizmet üretme olanağı tanıyarak, örgütlere rakiplerinden üstün olma firsatı
tanımaktadır.
Pazar Nişlerine10 O daklaşm a: Bilgi teknolojileri bilgi toplama ve analiz
etme yoluyla pazarda mevcut nişleri belirleme ve bunlara yönelik mal ve hizmet
üretmede kolaylık sağlamaktadır.
İş H acm inde A rtış: Bilgi teknolojileri örgüt işlevlerini ve otonom iş
birimlerini koordine ederek, değişik mal ve hizmet üretmesine ve pazarlamasına
olanak tanıyarak, örgüt iş hacmini artırabilmektedir.
Ü rün ve İş Süreçlerinde Yenilik: Bilgi teknolojileri uygulamaları CAD,
CAM gibi sistemlerin kullanılmasıyla yeni ürün geliştirme sürecini düşünerek
ürünler geliştirmeye olanak tanımaktadır. Bu teknolojiler aynı zamanda sıfir stok
(JIT), toplam kalite yönetimi gibi yeni model ve yönetim felsefelerinin
uygulanmasına destek sağlamaktadır.
'A - k
s A J t , s.4.
10 "Niş"-Niche” kavram ı pazarda henüz yaratılmamış, boş potansiyel müşteri vaat eden yer anlamına gelmektedir.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
243
M üşteriler ve Tedarikçilerle Etkili İletişim: Bilgi teknolojileri örgütün
müşterileri ve kendisine mal ve hizmet sağlayan tedarikçileri ile etkili bir iletişime
ve eşgüdüme olanak tanımaktadır.
Bilgi teknolojileri örgütlerin yukarıda anlatılan stratejileri seçmelerine destek
sağladığı gibi, mevcut stratejilerini değiştirmede kolaylık sağlamaktadır. Diğer
taraftan bu teknolojiler örgütleri, işlerini nasıl düzenleyebilecekleri, rekabet
üstünlüğünü nasıl elde edilebilecekleri gibi konularda yeni stratejiler geliştirmeye
sevk etmektedir. Öte yandan bu teknolojiler, örgütün değişik nitelikteki müşteri­
lerine farklı fiyat uygulama stratejisi belirlemesine; içinde bulunduğu pazara
rakiplerin girmesini engelleyecek önlemlerin alınmasına ve örgütün gerek
müşterileriyle, gerekse kendisine girdi sağlayan diğer kuruluşlarla etkili bir ilişki
kurmasını sağlayacak yeni stratejiler geliştirilmesine olanak tanımaktadır
1. ÖRGÜT YAPILARINDA DEĞİŞİM
Bilgi teknolojileri ve örgüt yapılarına etkileri konusunda akla gelen ilk
tartışma, bu yeni teknolojilerin örgüt yapılarım merkezileştirdiği ya da yerelleştirdiğidir. Diğer taraftan yapı ile ilgili daha detaylı çalışmaya girildiğinde bu
teknolojilerin örgütün otorite ve kontrol yapısında, denetim alanı üzerinde,
örgütsel düzey sayısında ve departman sayısı üzerinde etkili olduğu görülür. Bu
bölümde, öncelikle bilgi teknolojilerinin merkezi-yerel yapılaşmaya etkileri
tartışmasına yer verilecek, daha sonra sırasıyla otorite ve kontrol, denetim alanı,
örgütsel düzey sayısı ve departman yapısı üzerine etkileri ele alınacaktır.
a. M erkezileşme-Yerelleşme
Bilgi teknolojilerinin örgüt yapılarına etkilerini inceleyen yazın gözden
geçirildiğinde, kimi zaman birbirleriyle çelişen görüşlere ve bulgulara rastlanılmaktadır. Örneğin, örgüt yapılanmasında önemli bir sorun alanı olan merkezi ya
da merkezi olmayan yapılanma konusunda, zıt görüşler ileri sürülmektedir. Bir
taraftan bilgi teknolojilerinin merkezi yapılanmaya güçlendirdiği, diğer taraftan
bu durumun tersine yerel örgütlenmeyi kolaylaştırdığı savunulmaktadır. Kimileri
ise, bu iki zıt görüşün geçerli olmadığını, bilgisayarlaşmanın örgüt yapısında bu
türlü bir değişime neden olmayacağım iddia etmektedir. Bu konuda yapılan
tartışmaları üç başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan birincisi; bilgisayarlaş­
manın yetki devri üzerinde hiç bir etkisi olmadığım savunur. İkincisi; bilgi
teknolojileri ve sistemlerinin merkezi ya da yerel yapılanmayı kolaylaştıracak
esnekliğe sahip olduğu görüşündedir. Üçüncü görüş ise; yetki devretmenin,
244
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
örgütün içinde bulunduğu çevre koşullarına bağlı olduğu görüşünü
benimsemektedir.11 Bu genel çerçeve içinde, yazında sıkça rastlanılan savlara
biraz daha yalandan bakacak olursak, şu görüşler karşımıza çıkmaktadır.
Bilgisayarlaşmanın merkezileşmeye doğru yol açacağım savunan Leavitt ve
Whisler, bu yeni teknolojik olanakların örgütün üst kademesine bilgi akışını
kolaylaştırarak, kararların global bir perspektif içinde merkezden alınmasına
olanak sağladığını belirtmişlerdir.12 Yazarlar, karar alma gücünün yukarıya
kayması ve en önemli işlevi bilgi aktarmak olan orta düzey yöneticilerinin bu
işlevlerinin de bilgisayarlara ve bilgi sistemlerine aktarılmasıyla artık orta düzey
yönetim kademesine gereksinim kalmayacağım ve dolayısıyla bu kademenin
ortadan kalkacağım ileri sürmüşlerdir.13 Ancak bu görüşlerin ileri sürüldüğü
zamandan günümüze kadar geçen sürede örgütlerde bilgi teknolojilerinin giderek
daha yoğun olarak kullanılmasına rağmen orta düzey yönetim kademesinde bir
azalma görülmemiştir.
Bilgisayarlaşmanın merkezileşme yaratacağı görüşünün tersini savunanların
1960'larda ses vermeye başladığı görülmektedir. Bu görüşü ilk defa savunan
yazarlar olarak Anshen14 ve Burlingame'den sözedilebilir.15 Bu görüşün temel
hareket noktası ise, bilgisayarların örgütlerde yukarı ve aşağı bilgi akışını
kolaylaştırarak yönetime kimi kararlan alt kademelere devretme olanağı sağla­
masıdır. Bilgi teknolojilerinin sunduğu olanaklarla örgütün yerel düzeyde
gereksindiği bilgilere ulaşmasını sağlayarak, daha etkili kararların alınabileceği
savunulmaktadır. Böylece üst yönetimin yerel sorunların çözümüyle uğraşmasına
gerek kalmayacağı düşünülmektedir.
Bilgi teknolojilerinin örgütsel etkileri ile ilgili sunulan bu iki zıt görüşü bir
tarafa bırakan bir üçüncü görüş de, bu teknolojilerin örgüt yapılarında herhangi
bir değişime neden olmadığı yönündedir. Bu görüşü savunanlar, bilgisayar­
laşmanın örgüt yapdannda bariz bir şekilde merkezileşme ya da yerelleşmeye
neden olduğunu söylemenin güç olduğunu belirtmektedir. Bilgisayar ve örgüt
yapılarına etkileri konusunda yapılmış araştırmaları inceleyen Robey, bu konuda
genel bir sonuca varmak için incelemeye alınan örgütün içinde bulunduğu iş
çevresinin (durağan-dinamik) nasıl olduğunu göz önüne almak gerektiğini
savunmuştur.16
11 D aniel Robey, "Computers and M anagement Structure: Some Emprical Findings: Re-examined", H u m an
R elations, Vol.30, N . l l , 1977, s.963-976.
12 H. Leavitt ve T.L. Whisler, "M anagement in the 1980's", H a rv a rd B usiness Review, 1958,36, s.41-48.
15A-k., s. 46.
MM. Anshen, "The M anager and the Black Box", H a rv a rd Business Review, 1960,38, s.410-448.
13 J.F. Burlingame, "Information Technology and Decentralizations", H a rv a rd Business Review, 1961, s.38,
s.121-126.
16 Robey, a.g.e„ s.969.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
245
Robey konuyla ilgili yaptığı incelemede, Thompson'nın ileri sürdüğü örgüt
yapılarının durağan çevreden, dinamik çevreye doğru gidildikçe yerelleştiği
görüşünden yola çıkarak, bilgisayar ve yapı ilişkisini inceleyen araştırmaları
koşul-bağımlı ya da açık sistem teorisi çerçevesinde değerlen- dirmiştir. Bu
araştırmalardan nispeten durağan bir iş çevresinde fâaliyet gösteren International
Shose, GE ve Atvvood Vacum Machine şirketlerinde bilgisayar kullanımı ile
birlikte merkezileşmenin yaşandığını tespit etmiştir. Diğer taraftan, Northern
Natural Gas, gibi nispeten dinamik iş ortamında çalışan kuruluşlarda ise
yerelleşmenin yaşandığım görmüştür. Bu incelemeleri sonucunda yazar bugünde
geçerliliğini koruyan yapı ve bilgi teknolojileri konusunda şu görüşe ulaşmıştır:
"Esnek bir mekanizma olarak bilgi teknolojileri ve sistemleri, örgüt yapılarım iş
çevresinin durumuna göre biçimlenmektedir".17
Robey bilgi teknolojileri ve örgüt yapılarına etkileri konusunda yapılan
çalışmalarda kimi kavramsal ve metodolojik sorunların yaşandığını belirt­
mektedir. Yazar bu tür sorunların temel kaynağı olarak; karar alma ve kontrol
işlevleri arasındaki ayırımın yetersizliğini, araştırmada bilgi teknolojilerinden
etkilenen personelin yanlı davranmasını, örgüt incelemelerinde kullanılan
verimlilik kriterlerinin noksan olmasını ve bilgisayarların örgüt işlevleri üzerinde
farklı etkilere sahip olması nedeniyle örgüt için genel bir sonuca varma güçlü­
ğünü saymaktadır. Buradan hareketle bu tür araştırmalardan yola çıkarak
yapılacak genel değerlendirmelerin pek sağlıklı olmadığım ileri sürmektedir.
Bu açıklamalardan görüldüğü gibi örgüt teorisinde merkezi ve merkezi
olmayan yapılanma üretim ve hizmetlerin bir merkezden ya da birden çok yerden
yürütülme durumuna ve karar verme yetkisinin tek bir merkez ya da birden fazla
merkezde toplanma durumuna göre iki farklı açıdan incelenebilir. Örneğin banka­
cılık açısından bakıldığında hizmetlerin merkezden ya da şubelerden yürütülmesi
birinci duruma; diğer taraftan kredi verme kararının merkezde ya da şubelerde
alınması ise ikinci duruma örnek oluşturmaktadır.
Kuruluşların bu iki alternatiften birini seçmelerinde değişik faktörlerin rolü
bulunmaktadır. Bu faktörlerin sayısı ve önemi ise, özellikle teknolojik yenilik­
lerin kullanılmasına bağlı olarak değişmektedir. Örneğin sanayi toplumu örgütleri
için geçerü olan merkezi ya da yerel yapdanma nedenleri sanayi ötesi toplumu
yaşayan günümüz örgütleri için farldılık göstermektedir. Bu değişimde, örgütleri
yeniden örgütlenmeye götüren BT ve BS'nin rolü büyüktür. Sanayi toplumu
örgütleri için merkezileşme ya da yerel yapdanma karan, kuruluşun yönetim
felsefesi, faaliyet konusu, örgüt kültürü, hukuki düzenlemelerin ve pazar dina­
miklerinin yapışma işletme büyüklüğü ve büyüme potansiyeli, denetleme teknik­
lerine sahip olma, kuruluşun coğrafi yayılma derecesi ve sahip olduğu personelin
17 A-k., s.971.
246
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
nitelikleri belirleyici olmaktaydı.18 BT ile donatılan banka örgütlerinde
merkezi-yerel yapılanma kararında
artık işletme büyüklüğü ve büyüme
potansiyeli, denetleme tekniklerine sahip olma gibi faktörler önemini
kaybetmektedir. Bir örnek vermek gerekirse, BT ve sistemleriyle desteklenen •
bankaların denetim işlevi bu sistem içinde kendiliğinden gerçekleşeceği için
denetim tekniklerine sahip olup-olmaması, bu tercihte bir kriter olarak dikkate
alınması fazla anlam ifade etmemektedir. Dolayısıyla önceden zorunluluk olarak
görülen kimi faktörler bugünün örgütlerinde BT desteği ile önemini kaybederek
bu kararın verilmesinde birer kriter olmaktan çıkmıştır. Böylece artık bu iki uç
yapılanma konusunda verilecek karar daha çok, kuruluşun yönetimin felsefesine,
tercihine, faaliyet konusuna ve örgüt kültürüne bağlı olmaktadır. Nitekim
bankaların ortak özellikleri üzerine araştırma yapan Davis, araştırmasında
bankaların merkezi ya da merkezi olmayan yapıda olma gibi ortak bir özellik
göstermediklerini tespit etmiş; bu kararın büyük ölçüde örgüt stratejisine,
kültürel ve çevresel aktörlere bağh olduğunu savunmuştur.19
Örgütün merkezi ya da yerel yapılanmaya uygun örgütlenme tercihi,
görüldüğü gibi bilgi teknolojilerinin sunduğu olanaklarla esneklik kazanmakta ve
artık merkezi ya da yerel yapılanmanın kimi avantaj ve sınırlılıkları fazla önem
kazanmamaktadır. Merkezi-yerel yapılanmanın kısıtlılıkları ve olumsuzlukları
teknolojik olanaklarla ortadan kalkmakta ve bu konuda örgütlerin sahip oldukları
stratejiler kültürel özellikleri ve çevresel faktörler belirleyici olmaktadır. Diğer
taraftan örgütün yapılanma tercihi bilgi teknolojilerini etkili kullanmak üzere
kurulacak bilgi sistemlerinin tasarım biçiminin seçiminde (merkezi-yerel bilgi
sistemleri) etkili olabilmektedir. Öyle ki, yerel örgütlenme yapısına giden
örgütün kuracağı bilgi sistemlerinin de bu yapıyı destekleyecek şekilde yerel
(dağıtık) olması beklenir. Bilgi sistemlerinin merkezi ya da dağıtık (yerel) olması
da bugün tartışılan ve üzerinde henüz ortak bir görüş birliğine varılmayan
konudur. Teknolojik gelişmelerin örgütlere hem merkezi hem de dağıtık bilgi
sistemleri kurabilme olanağı tanıması, örgütleri bilgi sistemleri tasarımında bir
ölçüde rahatlatmakta ve bu konuda da karan örgüt felsefe ve anlayışına
bnakmaktadır. Gerek bilgi sistemlerinin gerek örgüt yapısının merkezi ya da
yerel yapılanması doğrudan örgütün otorite, kontrol, karar alma ve iletişim
sürecinin yapışım ve işleyişini etkilemektedir.20
*' Merkezileşme ve yerelleşme kararını etkileyen faktörler ve bu iki yapılanm anın olumlu ve olum suz yönleriyle
ilgili daha fazla bilgi için bkz. M.O. Schmitz, (Çev. İnan Özalp) B anka Ş nbesi O rg anizasyonu, Anadolu Üniv.
Yayın No: 1 6 6 ,1 9 8 6 , s.32-61.
w I. Steven Davis, E sellen ce in Banking, The M acmillan Press Ltd., Londra, 1987, s.118-119.
” Dağıtık sistemler ana bilgisayarlara bağh yerel uçlarda bağımsız çalışan PC'ler ile kurulmaktadır. Böylece
merkezdeki ana sistemden destek alan yerel uçlar, s i l i p olduktan P C 'Ierle bağunsız-özerk çalışma ve yalnızca
kendi ihtiyaçlarından doğan spesifik veritabanlaruu oluşturm a olanağı elde etmektedirler.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
247
Bu açıklamaların ışığında bilgisayarlaşma ve yapı ilişkisi ile ilgili olarak şu
görüşe ulaşılmaktadır. H er şeyden önce yetenekleri ve kapasiteleri hızla artan
bilgisayarlar örgüt tasarımında gerek merkezi, gerek yerel yapılanmaya olanak
tanımaktadır. Her iki şekilde yapılacak örgüt tasarımının BT'nin sunduğu olanakarla örgütsel etkililik bakımından fazla bir farkı kalmamıştır. Nitekim örgüt içi
yatay-dikey iletişim kanallarının etkili çalışmasıyla her türlü bilgi merkezde
toplanabildiği gibi, dağıtık sistemlerin sunduğu olanaklarla da kontrol ve
eşgüdümü kolaylıkla sağlayan yerel yapılanmaya gidilebilmektedir. Burada
belirleyici olan, yapdan işin nitelikleri ve yönetimin tercihi olmaktadır.
b. Otorite ve Kontrol
Bilgi teknolojilerin örgütlere girmesi ile birlikte örgütsel kontrolü nasıl
etkileyebileceğine girmeden önce, kontrol kavramının neyi ifade ettiği; hangi
anlamlarla kullanıldığı üzerinde durmak, bu işlev üzerine beklenen etkileri
değerlendirmede daha sağlıklı analizler yapmaya olanak tanıyacaktır.
Örgütsel davranış üzerine çalışan uzmanlar, kontrol kavramım birbirleriyle
ilişkili ancak birbirinden farklı üç şekilde - kişisel etkileşim süreci olarak; bireyin
örgütün temel amaçlarım etkileme süreci olarak ve bireyin hareket özgürlüğünü
örgütsel kurallarla sınırlama olarak - tanımlamaktadırlar.21 Kontrol kişisel
etkileşim süreci olarak tanımlandığında örgüt içinde bir bireyin astlarım, üstlerini
ya da meslektaşlarım etkilemesi anlamına gelir. Bir örgüt üyesi diğer çalışanları
"otorite" kullanma yoluyla kontrol eder. Bireyin örgüt amaçlarını ya da çıktılarım
etkileme süreci olarak tanımlanan kontrol kavramı ile temel olarak, olaylar
üzerinde etkide bulunma kastedilmektedir. Bu etki çoğunlukla sorun çözme, fiziki
kimi işleri gerçekleştirme, diğer çalışanların fâaliyetlerini yönlendirme yoluyla
olur. Kontrol deyimi bireyin hareket özgürlüğünü örgütsel kurallarla sınırlamak
i olarak tanımlandığında ise, sistemler ve prosedürler, makineler ve bireyler
kanalıyla çalışanları sınırlandırmak anlamına gelir. F. Taylor'un örgütsel
verimliliği artırmak üzere dayandığı kontrol işlevi, bu anlamı içermektedir.
Kontrol deyimi yukarıda açıklanan hangi tanım çerçevesine oturtulursa
oturtulsun, örgüt içinde alt ve üst kademeler boyunca dağılım şekli, kontrolün
merkezi mi yoksa merkezi olmayan yapıda mı olduğunu ortaya koyar.
Çoğunlukla bu dağılımın örgüt içinde dengeli olmadığı ve daha çok üst düzeylere
aktarıldığı- merkezi kontrol- gözlenmektedir. Bir başka anlatımla kontrol yetkisi
(otoritesi) üst yönetim kademesinde bulunmaktadır. Örgüt teorisinin temel
kavramlarından olan otorite ve kontrol ile ilgili bilinen bu bilgiler ışığında bilgi
teknolojilerinin kullanılmasıyla kontrol işlevinin nasıl şekilleneceği ile ilgili
211. Steven Davis, a.g.e, s.94.
248
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
beklentilere göz atabiliriz. Bilgisayarların örgütlere girmesiyle birlikte herşeyden
önce kontrolün merkezileşeceği kontrol etme yetkisinin merkezde toplanacağı ileri
sürülmektedir.22 Bu eğilimin temel nedeni ise, karar verme yetkisinin merkezde
toplanacağı beklentisi ile aynıdır. Nitekim örgütlerde geniş hacimdeki bilgilerin
bilgisayarlar ve bilgisayar destekli sistemler aracılıyla işlenmesi ve yönetilmesi,
örgütün karar ve kontrol alanlarını birleştirmekte ve dolayısıyla bu alanlarla ilgili
yetkilerin üst yönetimde toplanmasına neden olmaktadır.
Whisler'in konuyla ilgili yaptığı araştırmada şu sonuçlara ulaştığı görülür.23
Araştırmaya katılan kuruluşların bir kısmının elektronik veri işleme yoluyla
yönetsel kontrolün merkezileşeceği konusunda şüpheleri bulunmaktadır. Nitekim
günlük yapdan yönetsel sorumlulukların önemli bir bölümü bilgisayarla
gerçekleşmektedir. Genel olarak yönetsel kontrolün ya üst düzey yönetim
kademesine ya da bilgisayarlara aktarıldığı göz önüne alındığında, bilgisayar­
laşma ile birlikte yönetsel kontrolün merkezileştiği konusunda net bir sonuca
varmak zordur. Diğer taraftan tamamen bilgisayar programlarıyla yürütülen
işlevlerin üst düzey yöneticilere sorumluluklarıyla ilgili daha geniş bir denetim
alanı sunarak (span o f control) yönetsel kontrolün daha merkezi olmasına olanak
tanıdığı görülmektedir. Bu araştırmada bir kısım kuruluşlar bilgisayar aracılığı
ile veri işlemenin artan bir merkezileşmeye neden olduğunu belirtmişlerdir. Diğer
taraftan bilgisayarlaşmanın yerelleşmeyi-desantrilizasyonu- artıracağım çok az
sayıdaki kuruluş ifade etmiştir.24 Bununda temel gerekçesi, elektronik veri
işleme sistemine uzaktan erişebilmenin teknolojik olarak olanaklı hale gelmesidir.
Ancak günümüzde bilgi teknolojileri alanında ulaşılan teknolojik gelişmeler
merkezi ve yerel sistemlerin kurulmasına olanak tanımaktadır. Dolayısıyla bu iki
farklı yapıdan birini tercih etmek, yönetimin tercihine bağlı olmaktadır.
Bilgi teknolojileri ve yönetim destek sistemleri örgütlerde daha önce insan
tarafından yapılan kontrol işlerini üstlenerek hata yapma olasılığını azaltmak­
tadır. Bu olanaklarla yürütülen kontrol işlerine örnek olarak kalite kontrolü ve
proses kontrolü gibi daha önce çalışanlara sorumluluğunda olan işler verilebilir.
Kontrol işinin bilgisayarlara aktarılması ile gerçekleşmesi beklenen bir başka
sonuç da bu tür kontrol ile bireyin davranışlarının daha sıkı takip edilebilmesidir.
Nitekim bu tür olanaklara olduğu örgütlerde personel daha yalandan denetlene­
bilmekte ve kendisi de sistem içinde oto-kontrolünü gerçekleştirebilmektedir.
Bilgisayarlaşma ile birlikte örgütlerde olası bir başka değişiklik de yetki ve
kontrol çizgisinin bulanıklaşması beklentisidir.25 Bu beklentinin temel nedeni ise
22 A-k., s.98.
23 Thomas L. Whisler, T h e Im p a c t o f C o m p u te rs on O rg an izatio n s, Praeger Publisher, NewYork, 1970,
s. 104.
MA.k
“ A-k., s. 120.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
249
daha önceleri bölüm düzeyinde gerçekleştirilen kontrollerin artık bilgi sistemleri
ve bilgisayar aracılığıyla yapılmasıdır. Bu durum bölüm düzeyinde yetki-kontrol
arasındaki açıklığın kaybolmasına neden olmaktadır. Bir başka neden ise,
yetkinin hat ve kurmaylar arasında dağılmasıyla yapılan bir değişiklikten kimin
sorumlu olduğunun tespit edilmesinin zor olmasıdır. Nitekim, yetkinin hat ve
kurmay arasındaki bölünmesi yetki ve kontrol sınırının nerede başlayıp nerede
bittiğinin tespitini zorlaştırmaktadır.
Özetle bilgisayarlaşmanın otorite ve kontrol üzerine etkileri; kontrolün
çoğunlukla yönetim destek sistemleri içinde gerçekleştirilmesinde artış, ve
örgütün özellikle operasyonel düzeyinde çalışan personelin davranışlarının daha
sıkı kontrol edilmesidir.
c. Denetim Alanı
BT'nin örgütlere girmesiyle örgüt yapısı ile ilgili gündeme gelen bir değişim
de denetim alanında olmaktadır. Denetim alanı bilindiği gibi, bir yöneticiye ya
da bir üste rapor veren ast sayısıdır. Bilgi teknolojilerinin bilinen ilk etkisi,
operasyonel düzeyde çalışan personel sayısında yarattığı düşmedir. Dolayısıyla
personel sayısındaki azalışa paralel olarak, denetim alanının da daralacağı
varsayımı yapılabilir. Bu varsayım kısmen doğrudur ancak çok fazla anlamlı
değildir. Çünkü personel sayısındaki azalma elbette denetleyici sayısında
azalmayı doğuracaktır. Fakat denetim alanında göze çarpan azalmayı Whisler
bilgisayarlaşma ile doğan kontrolün merkezileşme derecesine bağlamaktadır.26
O'na göre bilgi teknolojileri örgütlerde kontrolün merkezileşmesine neden olarak,
kısa dönemde örgütün operasyonel düzeyinde; uzun dönemde de örgütün
yönetsel düzeyinde denetim alanında azahşa neden olmaktadır. Nitekim yaptığı
araştırmada bilgisayarı uzun süreli olarak kullanan kuruluşlarda denetim
alanında azalmanın olduğunu tespit etmiştir.27
Whisler bu görüşlerini, denetim alanı ile ilgili olarak hiyerarşik yapıda
örgütlenmiş örgütler üzerinde yaptığı incelemelerden hareket ederek1970'de
yazdığı "The Impact o f Computers on Organizations" adlı eserinde ileri
sürmüştür. Ancak bugün çevredeki gelişmelere ve bilgi teknolojilerin yoğun
olarak örgütlerde kullanılmasına bağh olarak yeniden biçimlenen örgüt yapılan
göz önüne alındığında, denetim alanı ile ilgili olarak BT'nin etkisini bu şekilde
değerlendirmek fazla anlamlı olmamaktadır. Nitekim artık ad hoc yapılanmanın
ve şebeke (ağ) örgütlenmenin yaşandığı ve online çalışan bilgisayarların hizmet
sunduğu yönetim destek sistemlerinin kullanıldığı örgütlerde bir üste bağh ast
26 Thomas L. Whisler, Herald, Meyer, Benard H.Baun ve Peter I. S, "Centralization o f Organizational Control
An Empirical Study o f Its M eaning and Measurement", J o u r n a l o f B usiness 40, N o .l, Jan, 1967, s.46.
27 Thomas L. Whisler, a-g.e., s.52-54.
250
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
sayısı gibi klasik yapılanmanın kısıtlılığını ve fiziki olanaksızlığını telafi etmek
üzere geliştirilen bir araca -denetim alanı-gereksinim kalmamaktadır. Çünkü bilgi
sistemleriyle desteklenmiş örgüt çalışanlarının denetimleri de her iki tasarımla
(merkezi ya da yerel) çalışan sayısına bağlı kalmadan kolaylıkla yapılabil­
mektedir. Bugün örgüt dünyasında sıkça sözedilmeye başlayan postmodern
• örgütler için denetim alanı gibi kısıtlayıcı bir araca gereksinim olmadığı ve bunun
fazla anlamlı da olmadığı söylenebilir. Nitekim ağ yapılanmada ast-üst ilişkisi
olmadığı için denetleyen denetleyici gibi görev ayırımı da yoktur. Sistem kendi
içinde denetimi yürütmektedir.28
d. Ö rgütsel Düzey Sayısı
Örgütler büyüdükçe artan sorunlarla kolay mücadele edebilmek için, kimi
denetleme ve yönetme yetkisi alt kademe yöneticilerine aktarılır. Bu durum
örgütsel düzey sayısını artırarak örgütün daha dik bir yapıya dönüşmesine neden
olur. Ancak gerek üretim teknolojilerinin,
gerekse bilgi teknolojilerinin
örgütlerde yaygın kullanım alanı bulmasıyla birlikte giderek, daha çok sayıda
makineler işgücünün yerine ikame edilmektedir. Bu durumun doğal sonucu
olarak, artık denetleme ve yönetme işlevi için yeni bir örgütsel düzey yaratarak
yetki devretmeye gereksinim pek kalmamıştır. Özellikle bilgi teknolojilerinin
sunduğu olanaklarla faaliyet gösteren bilgi temelli örgütler için, büyük ölçüde
bilgi işleme işlevinden oluşan denetleme işini yürütmek üzere ayrı bir örgütsel
düzey yaratma gereksinimi ortadan kalkmıştır. Nitekim bu işlev B T destekli
yönetim destek sistemleri aracılığı ile kolaylıkla yürütülebilmektedir. Örgütsel
düzey sayısındaki artış BT'nin ve buna dayalı yönetim destek sistemlerinin
yaygın kullanımı ile birlikte giderek ortadan kalkacaktır.
e. D epartm an Yapısı
Bilgi teknolojilerin örgütsel yapılarında getirdikleri bir başka değişim de
önceleri ayrı olan bilgi işleme faaliyetlerini tek bir merkezde-bilgi işlem
merkezinde- yürütülmesine olanak tanımak üzere yeni bir bölümün -departmanınortaya çıkmasıdır. Bilgisayarların örgütlerde yaygın kullanılmaya başladığı
1960'h yıllarda gündeme gelen bu değişim,1özellikle bilgi işlem işlevlerinden
ölçek ekonomisinden yararlanma düşüncesinden kaynaklanmış ve ivme
28 Postmodern örgüt ve yapılarıyla ilgili daha fazla bilgi için bkz. W illiam Bergquist, T h e P o stm o d ern
O rg an izatio n , Jossey Bass Publishers, San Francisco, 1993; S. CLEGG,
M o d e rn O rg an izatio n s:
O rg an izatio n al S tu d ies in th e P o stm o d ern W o rld , Newbury Park Califf. Sage, 1990.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
251
kazanmıştır.29 Bu şekilde örgüt içinde bilgi işleme işlevi diğer birimlerin
sorumluluğundan alınarak, tek bir merkezde yürütülmeye başlanmıştır. Bu
değişiklik, bilgi işleme işlevini bir başka bölüme devreden birimlerin küçülme­
sine neden olduğu gözlenmektedir. Diğer taraftan küçülen birimler biraraya
getirilerek departman birleştirme yoluna gidilmektedir. Bilgi teknolojileri aynı
zamanda örgütsel büyüme nedeniyle faaliyetlerini geniş bir coğrafik alana ve
geniş bir hizmet alanına yaymış olan örgütlerin ulaştıkları paralel bölümlenmelerinin ortadan kalkmasına ve işlevlere göre bölümlenmeye
zemin
hazırlamaktadır.
Özetle bilgi teknolojileri; örgütün bölümlerinin birleşmesine, yeniden işlevsel
olarak bölümlenmesine ve yeni bölümler kurulmasına neden olarak örgüt
yapılarım doğrudan etkileyebilmektedir. Whisler, yaptığı araştırmada bilgisayar
kullanımı ile birlikte örgütlerde veri işleme bölümü, metot geliştirme ve sistem
analizi ve programlama bölümü, gibi yeni birimlerin yaratıldığım tespit etmiştir.30
Araştırma; manüel postalama bölümünün ortadan kaldırıldığım ve muhasebe ve
personel departmanlarında yürütülen kimi benzer işlevlerin elimine edilerek
bütünleştirildiğini göstermektedir.
2. YÖNETİM SÜREÇLERİNDE DEĞİŞİM
Yönetim süreçleri; örgütün yapışım harekete geçiren, işleyiş biçimini
belirleyen, yönelten ve etkileyen karar alma, iletişim, önderlik ve motivasyon
.gibi işlevleri içermektedir. Bu işlevlerden Can'mn "bağlantı süreçleri" başlığı
alto d a ele aldığı, karar alma ve iletişim İkilisinden karar alma; hem örgütsel
hem yönetsel süreç olarak örgütsel eylemin odağım oluşturmakta; iletişim ise,
örgütün yönetsel tüm alt sistemini (planlama, kontrol gibi) biçimlendirmektedir31.
Öte yandan bu ikisi BT'den en çok etkilenen ve bu teknolojilerden en fâzla destek
alan işlevler olmaktadır. Bu kısımda bilgi teknolojilerinin yönetim süreçlerinden
karar alma ve iletişim süreçleri üzerine etkileri üzerinde durulacaktır. Önderlik ve
motivasyon süreçlerinin de bu iki süreçteki değişmeye bağh olarak değişime
uğrayacağı göz önünde bulundurularak, bu incelemenin dışında tutulacaktır.
29 Bilgi işlemde ölçek ekonomisinden yararlanm a ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. M artin B. Jr.Solaman,
"Economies o f Scale and the IBM System /360", C om m unications o f th e A C M , No:6, June, 1966, s.435-440.
30 Thomas L. Whisler, a-g.e., s.58.
31 Halil Can, G enel İşletm ecilik B ilgileri, Adım Yayıncılık, Üçüncü Baskı, Ankara 1991, s.169-175.
252
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
a. K a ra r Alm a Süreci
Yöneticilerin yerine getirmekle yükümlü olduğu en önemli yönetsel
işlevlerden olan karar alma, olası alternatifler arasından seçim yapmaktır. Bu
işlev birbirleriyle ilişkili olan şu alt unsurlarda yapılan işlerle gerçekleştirilir:
Amaç tesbiti, bu amaca ulaşmada olası sorunların tanımlanması, gerekli bilgi­
lerin- verilerin toplanması, değerlendirilmesi, alternatif yolların çıkarılması, bu
yolların olası sonuçlarının tahmin edilmesi ve bunlardan amaca en uygun olanın
seçilmesidir. Karar alma birbirleriyle ilişkili olan bu alt unsurlarla birlikte bir
sistem olarak düşünülebilir. Bu sistemin her bir alt unsuru örgütlerde farklı
zamanlarda farklı yerlerde farklı kişiler tarafından icra edilir. Örgütlerde tüm
işlerin yapılması nadiren tek bir kişinin sorumluluğundadır, çoğunlukla birden
fazla kişiden oluşan grup, bu sorumluluğu yerine getirir. K arar alma ve karar
türleriyle, bilgi teknolojilerinin bu işleri tasarlanan yönetim destek sistemleri
yoluyla nasıl desteklediği ikinci bölümde aynntılr olarak sunulmuştur. Burada bu
ayrıntıya tekrar girilmeyerek, BT'nin karar alma üzerindeki etkileri
incelenecektir.
Bilgi teknolojileri karar alma işlevini b ir bütün olarak; daraltarak,
genişleterek ya da diğer sistemlere bağlayarak ve bu işlevi oluşturan alt unsur­
larına yönelik olarak da; karar almada yapılması gereken araştırmaların hızını
artırmak, seçim işini programlara bırakmak ve değerlendirmede kullanılan
teknikleri değiştirmek suretiyle etkilemektedir.32 Bu iki yoldan hangisi olursa
olsun, bilgi teknolojileri karar almayı genel olarak insangücünün tekelinden
alarak BT destekli karar sistemlerine aktarmaktadır. Her ne kadar rutin ve
programlanabilir nitelikteki kararlar tamamen bu aktarıma uygunken; yan rutin
ve özellikle programlanamayan ad hoc nitelikli kararlar kısmen aktanlabilmekte
ve bu nitelikteki kararların önemli bir bölümü BT desteği alan karar vericiler
tarafından alınmaktadır. Ancak BT alanındaki gelişmeler ve uzman sistemlerin
her alanda yaygınlaşmasıyla birlikte bu nitelikteki kararlarında zaman içinde
sistemlere aktarılması yönünde çalışmaların devam ettiği görülmektedir.
Bilgisayarların örgütlere girmesiyle birlikte karar alma sürecinde yaşanan birinci
sonuç; daha önceleri ayrı olan k a ra r (mercilerin) m erkezlerinin b ir araya
gelmesi ve bütünleşm esidir. 33 Bilgisayar kullanımından önce örgütleri ayrı
karar merkezleri oluşturmaya iten temel neden, her yöneticinin karar için gerekli
bilgilere sahip olamaması ve bu bilgileri işleme ve değerlendirmede sınırlılıkları
bulunmasıdır. Bu sorun karar verme yetkisinin devredilmesiyle çözümlenme
yoluna gidilmiştir. Böylece örgüt içinde farklı karar merkezleri doğmuştur.
32 Thomas L. Whisler, a.g.e., s.67.
15 A .k
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
253
Büyük hacimlerde bilgileri toplama, analiz etme ve saklama kapasiteleri ile
bilgisayarlar; gerek karar için gerekli bilgilere zamanlı erişme olanağı sağla­
yarak, gerekse karar vericiye çeşitli modeller yardımıyla mevcut alternatifleri
daha etkili değerlendirme olanağı sağlayarak rasyonel kararların alınmasına
katkıda bulunarak kararların tek bir merkezden alınması için gerekli ortamı
sağlamaktadır. Böylece artık belli konuda karar alma mercii tek bir merkez
olabilmektedir. Whisler, bilgisayarların karar süreci üzerine ilişkin yaptığı
araştırmada kuruluşların bilgisayarlaşması ile birlikte karar alanlarını birleştir­
dikleri ve bütünleştirdiklerini tespit etmiştir. Bu bütünleşmeye örnek olarak,
personel ve bordro işlemlerinin birleşmesi, yatırım ve muhasebe kararlarının
entegrasyonu, politika yönetimi ve geliştirme işlevlerinin bütünleşmesi verile­
bilir.34 Geleneksel hiyerarşik yapı içinde karar sistemlerinin birleştirilmesi ve
bütünleşmesi daha çok, operasyonel düzeyde gerçekleştiği görülmektedir.
Bilgi teknolojilerinden özellikle bilgisayarların yaygın kullanılmasıyla
birlikte karar alma işlerinde ortaya çıkan ikinci sonuç, k a ra r alma m erdindeki
değişmedir.35 Bu değişim, bir önceki sonuca bağh olarak kendini göstermek­
tedir. K arar almada merkezileşme olarak ifade edilen bu sonuç ile, bilgi toplama
ve işleme işlevi alt düzeylerin sorumluluğunda kalırken, karar verme sorumluluğu
giderek üst kademelere doğru kaymaktadır. Özellikle günlük işlemlerin yürü­
tülmesiyle ilgili olarak karar alma yetkisi operasyonel düzeylerde çalışanlara
bırakılırken, stratejik düzeylerdeki kararların alınması üst yönetime bırakıl­
maktadır. Bu görüşler bilgisayarların gelişi ile birlikte karar almada merkezileş­
menin yaşandığım göstermektedir. Nitekim Whisler'in bilgisayarların karar alma
üzerine etkilerini tespit etmek üzere yaptığı araştırmaya yanıt veren kuruluşlar,
bilgisayar kullanımı ile birlikte karar almada merkezileşmenin yaşandığını
belirtmişlerdir.36 Kuruluşlar bu sonucun temel nedenleri olarak da; örgütlerinde
bilgisayar kullanımı ile birlikte kimi karar alanlarının birleşmesi dolayısıyla
kararların daha üst düzeylerde alınma zorunluluğu doğmasını ve operasyonel
düzeyde rutin özellikli kararların bilgisayara aktarılması, bu özellikte olmayan
stratejik nitelik taşıyan k a ra rla ra ise daha üst düzeylerde alınmasını zorunlu
kıldığım
ileri sürmüşlerdir. K arar merciinin değişmesiyle ilgili bir başka
beklenti; bilgisayarlara kullanımı ile birlikte karar alanlarının birleşmesi sonucu
karar merciinin yatay olarak kayacağıdır. Ancak Whisler'in araştırmasına katılan
kuruluşlarda bu görüşü doğrular bir bulguya rastlanmamıştır. Ancak bilgisayar
kullanımı ile birlikte kuruluşlarda karar almanın daha çok grup karan olmaya
doğru kaydığı gözlenmiştir.37
Thomas L. Whisler, a.g.e.., s.72.
35 A-g.e.. s .69
31 Sözü edilen araştırm aya katılan kuruluşlar ve sonuçlarıyla ilgili olarak ayrıntılı bilgi için bkz. Thomas L.
Whisler, a.g.e., s.14-43.
37 Thomas L. Whisler, a .g .e , s.81.
M
254
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Örgütlere bilgisayarların girmesiyle birlikte karar alma işleri üzerine üçüncü
etkisi, k a ra rla rın ölçülebilir (quantification) ve (rasyonal) objektif olmasıdır.
Bu sonuç; karar kurallarının bilgisayar program lan aracılığı ile karar
sistemlerine aktarılması ile rutin ve programlanabilir kararlarda sistem tarafından
kişisel yanlılığın bertaraf edilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bilgisayar programlanna aktarılan kararlar diğer yandan ölçülebilir kriterlere de kavuşmaktadır.
Böylece alınan kararların objektif ve daha isabetli olması olanağı elde edilmek­
tedir. Ancak, pek çok kararın yapısı gereği programlamaması ve bir yargıya
dayanma zorunluluğunun bulunması, bu tü r kararların üst yönetimin kişisel
kanaatlannı kullanmasına neden olmaktadır. Bilgisayarlar bu tür kararlan,
yöneticilere kişisel kanaatlarinın daha gerçekçi oluşmasına katkıda bulunan
yeterli, uygun ve zamanlı bilgiler sunarak destekler. Uygulamada bilgisayar
desteği ile karar almaya temel olacak verilerin çeşitli modellerle
değerlendirilmesi, karar alternatiflerinin çoğaltılması ve bunlardan en uygunun
seçilme olanağının elde edilmesi örneklerine sıkça rastlanılmaktadır.
Bilgisayar kullanımının karar alma işlevine etkisi, örgüt düzeylerine göre
değişmektedir. Bilgisayar destekli karar sistemleri örgütün orta düzey yönetim
kademesini kısa, üst düzey yönetim kademesini ise uzun dönemde etkilemektedir.
Bilgisayar kullanımı örgütlerde kimi karar alanlarını birleştirmek suretiyle orta
düzey yönetim kademesini doğrudan etkilemektedir. Üst düzey yönetim ise
örgütün alt düzeyinden kaynaklanan bu değişime uzun dönemde ayak uydurmak
durumunda kalmaktadır. K arar almada bilgisayar kullanımının orta düzey
yönetim kademesi üzerine etkileri konusunda çoğu zaman birbirleriyle çelişen şu
görüşler ile sürülmektedir:38 a) O rta düzey yönetimin rolü sınırlandırılmıştır, b)
Orta düzey yönetimin rolü alt düzey yönetime göre artmıştır, c) O rta düzey
yönetimin rolü üst düzey yönetime göre genişletilmiştir, d) Orta düzey yönetimin
rolü hem alt hem üst yönetime göre artırılmıştır, e) Bilgisayar destekli karar
sistemlerine geçiş süreci orta düzey yönetimin karar yükünü artırmıştır.
Bu görüşler geçiş ve nihai etkiler olarak ayrılarak ele alındığında; çelişkiler
ortadan kalkmaktadır. Nitekim bu sonuçlardan kimileri henüz bilgisayarların
karar alma işlevine yeni destek sunmaya başladığı dönemlerde geçerli iken,
diğerleri de bu geçişin tamamlandığında görülmektedir. Dolayısıyla bu açıdan
yapılacak değerlendirmelerde örgütün bilgisayarlaşmada hangi aşamalarda
olduğunun göz önüne alınması sağlıklı değerlendirme için vazgeçilmez
olmaktadır.
Bilgi teknolojileri alanındaki gelişmelerin geniş coğrafik alan içerisinde
dağıtık sistemlerin kurulmasına olanak sağlaması ve karar destek sistemlerinin
her düzeyde etkili uygulanabilmesi günümüz örgütlerinde rutin, programlanabilir
MA.g.e., s.83-84.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
255
kararların alt düzeydeki yöneticilerden alınarak bilgi sistemlerine aktarılmasına;
programlanamayan stratejik kararların üst yönetimce KDS desteği ile alınmasına
alt yapı oluşturduğu görülmektedir.
K arar almada bilgisayar desteği ile birlikte yaşanan bir başka beklenti karar
almada esnekliğin ortadan kalkması ve katı kurallara bağlanmasıdır. Nitekim
Whisler'in yaptığı araştırmada kuruluşların önemli bir bölümü bilgisayarlaşma
ile birlikte karar almada esnekliğin ortadan kalktığını belirtmişlerdir. Ancak
bilgisayarlar karar alma alanında nasıl kullanıldığına bağlı olarak esneklik ya da
esneksizlik getirmektedir. K arar almada esneklik, bilgisayarların bu işlevi çeşitli
modellere dayandırmak suretiyle gerçekleştirmesine olanak vermesiyle
sağlanmaktadır. Diğer taraftan bilgisayarlardan rutin, olası alternatifler
üretmeyen şekilde yararlandığında esneklik yok olmaktadır.
Bilgi teknolojileri karar alma etkililiği değişik yollara etkileyebilmektedir.
Bilgi teknolojilerin örgütlere girmesi ile birlikte matematiksel ve istatistiksel
modellerin kullanımında artış olmuştur. Bu teknolojilerin çok büyük hacimlerdeki
verileri işleme ve analiz etme olanağı sağlamasıyla da kararlar nicel niteliğe
kavuşmuştur Önceleri yöneticilerin zihinlerinde olan karar veıme yöntem ve
modelleri bilgi sistemlerine aktarılarak herkes tarafından görülebilir ve kullanı­
labilir duruma gelmiştir. Böylece karara esas olacak çıkarımlar herkesin
kullanımına sunulmuştur. Bilgi teknolojileri karar alma işlevinin etkililiğini temel
olarak şu yollarla etkileyebilmektedir:
K a ra r A lm a Sayısında A rtış: Bilgisayarlar almada büyük hacimlerde
bilgilere ulaşma ve değerlendirme olanağı sağlayarak, alternatif sayısını artırarak
ve her bir alternatif karar alanının hızlı değerlendirmesine olanak tanıyarak,
sonuca bağlanan karar sayısının artmasına olanak tanımaktadır.
Planlam a Dönem inde Kısalm a: Bilgi sistemlerine aktarılan karar alma
işlevi, çevre ile karar alanları arasında karşılıklı bir geribeslemeye olanak
tanıyarak gerekli değişikliklerin zamanında yapılmasına zemin hazırlamaktadır.
Böylece planlama yapma dönemi kısalmakta ve tahminlemede hata riski
azalmaktadır. Bilgi sistemlerine dayalı olarak yürütülen karar alma işleri ile
bilginin dağıtımında hız kazanıldığı için iletişimde gecikmelere neden olan karar
almada zaman boşlukları ortadan kalkmaktadır. Bilginin örgüt içinde hızlı
yayılması ise McGregor'un belirttiği örgütün ortak amaçlan yaratmasına
yardımcı olmaktadır.
K a ra r Alm ayı Kişisellikten K u rtarm a: Bilgi teknolojilerinin )carar almada
bir başka etkisi ise, karar alma işlevini kişisellikten kurtarmasıdır. Örgüt
çalışanlarının örgütte sahip olduklari konum ve pozisyona göre başkalarına ne
yapmalan gerektiğini söylemeleri yerine ya da çalışanın işi ile ilgili olarak
256
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
yapacaklarını bir üstünden ya da bir başkasından öğrenmesi yerine bilgi
sistemlerinden öğrenmesi ile karar alma da kişisellik ortadan kalkmaktadır.39
Assimakopoulos, bilgi teknolojilerinin yöneticilerin davranışlarını ve karar
alma işlevini nasıl değiştirdiğini tespit etmek amacıyla, büyük ölçekli kuruluşun
22 orta düzey yöneticisi üzerinde yaptığı araştırmada ise şu bulgulara
ulaşmıştır:40
K ullanılan Bilginin Niteliğinde Değişme: Araştırmaya katılan örgütler,
bilgi teknolojilerinin yönetsel işler için gerekli bilgilerin toplanması ve analiz
edilmesinde etkililik sağlayarak "daha nitelikli bilgilere" ulaşma olanağı elde
ettiklerini belirtmişlerdir. "Daha nitelikli bilgi" zamanlı, amaca uygun ve yeterli
olma gibi özellikleriyle, yöneticilerin daha rasyonel kararlar almalarına olanak
sağlamaktadır.
K a ra r Alma İşlevinde Değişme: Araştırmada bilgi teknolojilerinin kimi
kararlarda desantrilizasyona neden olduğu tespit edilmiştir. Bu teknolojilerin
özellikle operasyonel düzeye yeterli bilgi sağlayarak, karar alma işlevini yerine
getirmelerine ve alınan bu kararların da üst yönetim taralından kolaylıkla izleme­
lerine olanak sağladığı görülmüştür. Ancak aynı araştırmada karar almada
desantrilizasyonun örnekleri görüldüğü gibi, merkezileşmeninde yaşandığı
uygulamalara rastlanmıştır. Nitekim araştırmaya katılan bazı sigorta şirketleri,
merkezi strateji ile planlama çabalarının arttığım belirtmişlerdir. A ynca "daha
nitelikli" bilgiyle donatılan üst düzey yöneticilerinin ad hoc nitelikli stratejik
planlama gruplan oluşturmaya teşvik edildiği tespit edilmiştir.
Yönetsel İşlerin Niteliğinde Değişme: Araştırmaya katılan yöneticilerin
bazılan yürüttükleri yönetsel işlerin kısmen değişime uğradığım belirtmişlerdir.
Yöneticiler; bilgi teknolojilerinin özellikle rutin özellikteki işlerin astlara
devredilmesine olanak tanımasıyla birlikte yönetsel faaliyetleri planlamak ve
yürütmek için daha fazla zaman kazandıklarım ifade etmişlerdir. Bilgi teknoloji­
lerinin genel olarak örgütlere etkisi örgütten örgüte, bir örgüt içinde bölümden
bölüme ve hatta yöneticilerin niteliklerine göre değişmektedir. Bu değişimde
örgüt kültürü de önemli rol oynamaktadır. Bilgi teknolojilerini hızla kullanmaya
başlayan örgütlerin bu teknolojilerin getirdiği değişimi, belirtilen bu özellikler
çerçevesinde planlaması ve yürütmesiyle başardı bir örgüt geliştirme ortamı
sağlamaktadır.
Diğer taraftan karar alma işlerinin bügi sistemlerine aktarılması kimi riskleri
ortaya çıkmaktadır. K arar alma işlerinin bdgi sistemlerine aktarılması ve kararın
tamamen otomatik olarak sistem içinde verilmesi beraberinde şu iki riski
35 Thomas L Whisler ve George P. Shuitz, In fo rm a tio n T echnology a n d M an ag em en t O rg an izatio n , The
Free Press o f Glencoe Univ. o f Chicago, 1964, USA, s. 9.
40 Nikitas Assimakopoulos, "The Influence o f N ew Technology in Organization and Management", In fo rm atio n
an d M an ag em en t, 14, s. 1988, s.199-202.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
257
gündeme getirmektedir. 41 Bunlardan birincisi, sisteme aktardan karar kural­
larının ve karar modellerinin değişime bağlı olarak yeniden gözden geçirilmemesi
nedeniyle yetersiz kalmasıdır, ikinci risk ise, örgütün sezgiye dayab olarak
değerlendirilmesi gereken kimi karar sorunlarına mevcut karar sisteminin yanıt
verememesidir. Bu saydan katkdan ve riskleriyle birlikte, BT'nin örgütlerde
yaygın kullanım alanı bulmasıyla birlikte, karar alma işlevinde belli başlı şu
değişimlerin gündeme geldiği görülmektedir: K arar sistemleri ya da alanlarında
birleşme ve bütünleşme; karar almada merkezdeşme (yetkinin üst kademede)
toplanması, karar almanın gidererek yargdardan kurtularak ölçülebilir kriterlere
dayanması ve rasyonelleşmesi, bdgisayar kullanım alanından ve karar yapısından
dolayı esnekliğin ortadan kalkması.
Bu saydan etkiler örgütün özellikle bdgisayarlaşma düzeyine ve deneyimine
bağlı olmaktadır. Diğer taraftan örgütün bdgisayarlaşma sürecinde kurduğu bilgi
sistemlerinin yapısı da bu etküerin ortaya çıkış biçimini etkilediği görülmektedir.
Burada elbette ki yönetimin benimsediği yapdanma biçimin de nihai olarak bügi
sistemlerinin ve teknolojderinin karar alma işlevi üzerindeki etkderini doğrudan
belirlediği gözardı edilmemelidir.
b. İletişim Süreci
İletişim yapısı de dgili olarak, çalışanların, bdgisayar kudanımından önce ve
sonra işi yapmak üzere harcadıkları detişim zamanı oranındaki değişme ve örgüt
üyeleri arasındaki kişisel detişim yapısındaki değişme üzerinde durulur. Bügi
teknolojderi örgütlerde detişimi değiştirmiş ve giderek etkilemeye devam
etmektedir. Bu teknolojderin çalışmanın ikinci bölümünde yer verilen yönetim
bdgi sistemi, yönetici bdgi sistemi, karar destek sistemleri ve elektronik mesaj
sistemleriyle kullanılması, örgüt detişiminde yeni bir dönemi başlatmıştır.
Sanayi ötesi döneminin yaşandığı bdgi toplumunda işlev gören örgütlerin
iletişiminde "insanlar" ve "bdgisayar-detişim olanakları" üzerinde durulması
gereken iki önemli olgu olarak kendini göstermektedir.
Aynı .şekilde bu örgütlerde detişimi incelemek disiplinler arası çalışmayı da
zorunlu kılmaktadır. Bu disiplinler arasında, en önemli yere örgüt ve bdgi
sistemleri ayrı bir öneme sahiptir. Sanayi toplumu örgütlerinde iletişim olgusu
incelenirken ağırlıklı olarak örgüt perspektifinden bakılmıştır. Sanayi ötesi
toplum örgütlerindeki iletişim incelemesinde bu yaklaşım tek başına yetersiz
kalmakta, bügi teknolojderi destekli yönetim bügi sistemleri perspektifinin göz
önüne alınmasını zorunlu hale getirmektedir. Günümüzde örgüt incelemelerine bu
Jl Thomas L. Whisler, a.g.e., s.87.
258
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
perspektiflerin her ikisi açısından bakan çalışmalar yeni yeni yapılmaktadır. Bu
çalışmalara örnek olarak Huseman ve Miles'in çalışmaları verilebilir.42
Huseman ve Miles ortak yazdıkları makalelerinde, insan ye bilgisayarların
sahip oldukları kısıtlılıkları giderecek şekilde birbirlerini tamamlayıcı olarak
örgütlerde bir araya getirildiğinde, örgütsel iletişimin etkinlik kazanacağını
savunmuşlardır. Yazarlar bilgi teknolojilerinin örgütsel iletişim alanında
kullanımım elektronik mesaj (EM) yönetici sunum sistemi (EPS) ve grup karar
destek sistemi (GDSS) olmak üzere üç başlık altında toplayarak bütünleşik bir
model geliştirmişlerdir. Yöneticilerin üstlendikleri rolü doğrudan etkileyen bu
modelde, kaynak ve alıcının sayısına göre kullanılan bilgi sistemlerine yer
verilmiştir43(Tablo 81).
Tablo 81
Kaynak ve Alıcının Sayısına Göre Kullanılan Bilgi Sistemleri
Kaynak .
Bir
Alıcı
Bir
Birden çok
Birden çok
Bir
Yönetici bilgi
sistemi (EIS)
Bilgi Sistemi Elektronik mesaj
(EM )
Yönetici sunum
sistemi (EPS)
Amaç
B ir gruba bilgi
tç ve dış kaynaktan
iletme ve teşvik etme bilgi izlemde
Bilgi paylaşımı
Birden çok
G rup k arar destek
sistemi (GDSS)
G rup k aran
verenleri bilgi ile
desteklemek
Teknolojinin Coğrafi uzaklıkları Bilgi paylaşımım ve
Rolü
ve geçici engelleri sunum unu
kaldırm ak
kolaylaştırm ak
Bilgi toplamak,
sentezlemek,
düzenlem ek ve
saklam ak
Öm ek
Kuruluşun geçmiş
Üst yönetim
ö ç yıla ait
üyelerinin beyin
verimliliğini gözden firtınası
geçirme
E-M yoluyla
Üst yönetime teklif
gelecek toplantının sunm a
tarihini
değiştirmek
G rup kararlarında
iletişim etkinliğini
ve bilgi
paylaşımım
kolaylaştırm ak
Bilgi
teknolojilerinin
kullanımı;
örgütlerde
iletişimin
niteliğini
değiştirmektedir. Huseman ve Miles geçmişte yapdan araştırmalarla ortaya
konan iletişimle ilgili kabullerin, bugün bilgi teknolojilerinin kullanımı ile bir
değişime uğrayıp-uğramadığını incelemişlerdir. Araştırmalarını iletişim akışı,
algılama ve iletişim yükü olmak üzere üç başlık altında sürdüren yazarlar, şu
sonuçlara ulaşmışlardır.44
42 Richard C. H usem an ve Edward Miles, "Organizational Communication in the Information Age: Implications
o f Computer-Based Systems", J o u r n a l o f M an ag em en t, 1988, Vol. 14, No.2, s. 181-203.
” A.g.e., s.186.
44 A-g.e., s.193-200.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
259
- Yönetici bilgi sistemi, paralel iletişimden çok doğrudan iletişime olanak
sağladığı için, geleneksel hiyerarşik örgütlerde geçerli olan paralel iletişimin
olumsuzluklarım (mesajm üst kademeden alt kademeye ya da tersi yönde
yeterince ulaştınlmaması gibi) ortadan “kaldırarak mesaj filitreleme, çarpıtma ve
gözardı etme gibi sorunları yok etmektedir.
'-' Yönetici bilgi sistemleri astların üstlerine ilettikleri mesajlan
çarpıtmalarım azaltmamaktadır.
- Yönetici bilgi sistemi ve elektronik mesaj sistemi, önceden biçimsel
olmayan iletişim kanallarından geçen mesajların izlenmesine olanak tanımaktadır.
- Grup karar destek sistemleri, grup üyelerine ortak bilgiler sağlamaktadır.
Bu olanak, geleneksel iletişimde ortaya çıkan grup üyelerinin güç ve statü
farklılığından kaynaklandığı sorunları ortadan kaldırmaktadır.
- Yönetici bilgi sistemi ve elektronik mesaj sistemi açıklanmaya ihtiyaç
gösteren, karmaşık mesajların geçmesine engel olmaktadır.
- Bilgi teknolojileri aşın iletişime neden olabilmektedirler.
- A şın iletişim yüklenmesiyle mücadele etmede bilgi sistemleri önemli
destek sağlamaktadır.
- Elektronik mesaj ve yönetici bilgi sistemi doğrudan iletişim sağladığı için
bu mesajlan filitreleme yöntemleri, kimi zaman başansız olmaktadır. Etkili bir
filitreleme yokluğu, örgütün üst kademelerinde aşın mesaj yüklenilmesine neden
olabilmektedir.
- Elektronik mesaj, yönetici bilgi sistemi, grup karar destek sistemi ve
elektronik postalama sistemlerinin kullanım kolaylığı artıkça, bunların alt
kademelerde giderek artan oranda kullanım alanı bulduğu görülmektedir. Öyleki,
bu olanaklar nedeniyle Nissan ve GE kuruluşlarında orta düzey yönetim
kademesi yerine, yönetici bilgi sistemini ikame edildiği görülmektedir.45
- Temel işlevi bilgi aktarmak olan orta düzey yöneticilere gereksinim
kalmamaktadır. Örgütler artık bilgilere yorum, karar alma ve analiz etme yoluyla
değer kazandıran yöneticilere gereksinim duymaktadırlar.
- Bilgisayar destekli bilgi sistemleri etkili kişilerarası iletişimin önemini
azaltmamakta, aksine artırmaktadır. N aisbit bilgi teknolojileri destekli bilgi
sistemleri gibi yüksek teknolojiyle beraber, bu teknolojilerin kabul edilmesi ve
başardı uygulanmasında insangücünün giderek önem kazandığım belirtmektedir.
Whisler'in yaptığı araştırm a bügisayar kullanımından sonra operasyonel
düzeyde çalışanların (memur-işçi) daha fâzla yalnız çalıştıkları, bir başka
deyimle diğer iş arkadaşları ve şefleri de daha az detişim kurduklarım
a
Peter Dnıker, "Playing the Inform ation Based Orchestra", W all S tre e t J o u rn a l, June 4 ,1 9 8 5 , s.32.
260
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
göstermektedir.46 Diğer taraftan bu araştırmada operasyonel düzeyde çalışanlar
arasındaki yatay iletişimde azalma; şefler ve yöneticiler arasındaki yataş
iletişimde artış olduğu tespit edilmiştir.47 Bilgisayar kullanımının iletişim
üzerinde iki aşamalı etkisi bulunmaktadır. Bunlardan biri yeni bilgi akışı ve
çalışma ilişkileriyle birlikte kişisel iletişimde artışın olması; İkincisi ise online
bilgi sistemi ile daha az yüz yüze iletişim sonucunu doğurmasıdır.48
Bu açıklamalardan görüldüğü üzere, bilgisayar destekli bilgi sistemlerinin
örgütlere girmesiyle birlikte örgütsel iletişimde kimi değişiklikler gündeme
gelmiştir. Bu sistemlerin mevcut geleneksel iletişim yapısı ile entegre edilmesi
yerine, bu teknolojilere uygun yeni iletişim yollarının düzenlenmesi ve uygulan­
masının örgütsel etkililiği daha olumlu yönde etkileyeceği söylenebilir.
3. PERSONEL VE İŞ KAPSAMINDA DEĞİŞİM
Bilgi teknolojileri örgütlerde ; yapılan işlerin kapsamım, çalışanların
işlevlerini ve sahip olması gereken niteliklerini etkilemektedir.49 Bu etki, örgütün
içinde bulunduğu ülke koşullarına, kültürel özelliklerine ve kullanılan faaliyet
alanlarına göre değişmektedir. Konuyla ilgili yapılan araştırmalarda bu farklı
sonuçlan görmek mümkündür. Örneğin Coral ve Perin'nin 1988'de muhasebe
birimlerinde yaptığı araştırma, rutin işler bilgisayara aktarıldığında zamandan
tasarruf sağlandığım, ancak bu teknolojilerin iş kapsamım ya da çalışan
personelin işlevlerim köklü bir şekilde değiştirmediğini göstermiştir. Aynı
araştırma diğer birimlerde (üretim, pazarlama gibi) bu durumun tersine,
bilgisayar kullanımının kimi işlevlerin yeniden tasarlanmasına neden olduğu
tespit edilmiştir.50 Bir başka araştırma da Jaikumar tarafından esnek imalat
sistemlerinin uygulanması üzerinde yapılmıştır. Amerika ve Japonya'da
uygulanan esnek imalat sistemlerini karşılaştıran yazar, sistemin Japonya'da
ABD'de kurulma süresinin yansı kadar süre içinde kurulduğunu, Japonya'da
işçilik gereksiniminin daha az olduğunu; buna karşın, toplam çıktının daha
yüksek olduğunu tespit etmiştir. Jaikumar aynı teknolojinin farklı ülkelerde farklı
sonuçlar doğurmasını ise, bu kuruluşların sahip olduğu insan kaynaklan
politikasına atfetmiştir.51
“ A-g.e., s.133.
47 Thomas L. Whisler, a.g.e., s. 135.
4* A-g.e., s. 138.
49 Thomas L. Whisler, a.g.e., s.125.
30 J.S. Carroll ve C.Perin, "How Expectations About Microcomputers Influences Their Organizational
Consequences,1', M an ag em en t in th e 1990s W o rk in g P a p e r, 88-044, M ITT, April, 1988.
51 R. Jaikumar, "Postindustrial Manufacturing", H a rv a rd B usinees Review, Nov-Dee. 1986, s.69-76.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
261
a. İş K apsam ı
Bilgi teknolojilerinin örgütlere girmesi ile birlikte örgütsel işlerde bir
değişimin gündeme geldiği kabul edilmekle beraber, bu değişimin yapısı ve ne
yönde olduğu konusunda bir konsensüs yoktur. Kimi yazarlar bilgi teknolojilerin
daha çok örgütün operasyonel düzeyinde çalışanların yaptıkları işi etkilediğini
belirtirken; kimileri bu etkinin orta ve üst düzey yöneticiler için uzun dönemde
bile marjinal olduğunu savunmaktadırlar. Kimileri ise, bu teknolojilerin tüm
örgütsel düzeylerde yapılan işleri etkilediğini ileri sürmektedirler. Bunlardan iş
kapsamı ile ilgili sorulması gereken en önemli soru, bilgisayarların yapılan işleri
rutinleştirip, daralmasına mı, yoksa iş kapsamının genişlemesine mi neden
olduğudur.
Bilgisayarlaşmanın iş yapısı ile ilgili beklenen en önemli etkisi, operasyonel
düzeyde yürütülen işlerin rutinleşmesidir. Bu beklenti, karar alma ve kontrol
yetkisinin merkezileşmesinden kaynaklanmaktadır. Diğer taraftan rutinleşmenin
zamanla örgütün üst kademelerine doğru kayacağı beklenmektedir. Whisler'in
konuyla ilgili olarak sigorta şirketleri üzerindeki yaptığı araştırma, muhasebe
işinde rutinleşmenin arttığını, politika belirleme işinde ise iş genişletmenin
gündeme geldiğini göstermektedir.52 Araştırmaya katılan firmaların çoğunda
bilgisayar kullanımı ile birlikte yönetsel işlerde değişimin olduğu gözlenmiştir.
Öte yandan son yıllarda sıkça sözedilmeye başlayan teleiş mevcut iş ilişkilerini ve
iş ortamım radikal bir değişime sürüklediğine tanık olunmaktadır.
Bilgi teknolojilerinin esnek iş ortamı kavramıyla birlikte düşünülmesi,
günümüzde yeni çalışma ve yaşama biçimi olarak "teleiş" -telework- kavramın
gündeme getirmiştir. Teleiş, "teletopluluk", " uzaktan kumandalı iş" ya da "ırak
iş" başlıkları altmda temel olarak, evde istihdam, uydu merkezleri ve mobil iş
gibi değişik durumları içeren genel bir terim olarak kullanılmaktadır.53 Son on yıl
içinde özellikle başta ABD, İngiltere ve Japonya olmak üzere, enformasyon
sektöründe istihdamı milyonları bulan teleiş, çalışma hayatım ve yaşam biçimini
radikal olarak değiştirebilmektedir. Bu değişim temel kaynağı ise, teleiş tanımı
içinde yer alan yeni iş ortamıdır. Bu ortamda çalışanlar, bilgi teknolojilerinin
olanaklarıyla merkezi ofisler ya da üretim ortamlarından uzak çalışmakta ve
çoğunlukla mesai arkadaşlarıyla yüz yüze gelmeden yeni iletişim olanaklarım
kullanarak iletişimde bulünmaktadır.
Bilgisayar ortamında çevrimiçi (offline) ya da çevrimdışı (online) icra
edilen iş, geleneksel yöntemden farklı olarak bireysel ya da kollektif çalışmak
üzere tasarlanır; çalışanın tekbaşına üstlendiği ya da bir bölümünü yürüttüğü
” Thomas L. Whisler, a-g.e, s. 131.
33 Vittorio M artino ve Wirth, Linda, "Telework A New W ay o f W orking and Living", In ten atio n al L a b o u r
Review, Vol. 129, 1990, No.5, s.529.
262
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
kapsamda olabilir ve işçiler ya da kendi işinin patronu olan çalışanlar taralından
yürütülebilir.54 İşte bu yeni iş tanımı sahip olduğu özellikler nedeniyle gerek
çalışma hayatında gerekse çalışanların yaşam biçimlerinde köklü değişimleri
beraberinde getirmeye aday gözükmekte ve şimdiden kısa geçmişine rağmen, bazı
değişiklikleri gündeme getirmektedir.
Nitekim Rank Xerox, 1982 de teleiş uygulamasına geçişle birlikte, firmanın
Londra ofisinde maliyetleri %30 oranında düşürebilmiştir.55 Öte yandan bu yeni
iş ortamı gerek iş zamanlarında gerekse çalışma biçiminde
esneklik
sağlamaktadır. Bu olumlu faydasına ilaveten; teleiş üretkenliği artırmakta; daha
nitelikli personel istihdamına olanak tanımakta; fiziki engelli bireylerin
istihdamım olanaklı kılmakta; bölgesel dengesizliği gidermek üzere (değişik
coğrafik alanlarda istihdama olanak tanıyarak) kırsal kalkınmaya yardımcı
olmakta; özellikle nüfusu yoğun olan merkezlerde yaşanan trafik soruna çözüm
getirmek üzere çalışanların bir yerden bir başka yere naklini gereksizleştirerek
zaman tasarrufu sağlamakta ve çalışanlara özgürce belirleyebilecekleri esnek
çalışma zam anlan ve mekanlan sunmaktadır.56 Teleiş bu avantajlarım yarn sıra,
çalışanların izale bir ortamda bulunmasına ve maıjinalliğe neden olmaktadır. Bir
taraftan çalışma ve yaşam koşullarım iyileştirirken diğer taraftan belirli meslek
dallarında ve sosyal gruplarda istihdamı ve iş güvenliğini kötüye götürmektedir.57
Bu avantaj ve dezavantajlan bir arada taşıyan teleişin, günümüzde yaygın
kullanım alanı bulmasını engelleyen örgütsel ve kültürel faktörler bulunmaktadır.
Yöneticiler teleişe geleneksel işin yönetsel kontrol ve izleme sorunlarım dikkate
alarak sıcak bakarken, sendikalar geleneksel rolleri bakımından bu yeni ortamın
kendilerini nasıl etkileyecekleri konusunda tereddüt etmekte ve çalışanlar da yeni
çalışma ortamının yaratacağı belirsizlik ve savaşla yüz yüze kalmamak için,
alışık olduğu eski düzeni korumayı tercih etmektediler.58 Ancak çalışanların
teleişi benimsendiklerini gösteren araştırma sonuçlarına da rastlanmaktadır.59
Bilgi teknolojilerinin teleiş kapsamında gündeme getirdiği yeni iş
örgütlenmesine giden örgütler; geniş bir coğrafik alana yayılan işgücünü izleme,
denetleme ve motive etmede uygun yöntemler geliştirme; bu yemliklere uygun
yapılanmaya sağlamak üzere hiyerarşik yapılanmayı gözden geçirme ve iletişim
engellerini ortadan kaldırma gibi konulara yaratıcı çözümler geliştirmek
zorundadır. Diğer taraftan bu yeni iş örgütlenmesinde işçi-işveren ilişkilerini
34 A-k., s.530.
33 Vittorio M aıtino ve W irth, Linda, a.g.e, naklen JUDKINS P.D, W est ve DREW J.: N etw orking İn
O rg an izatio n s: T h e R a n k X erox E x perim ent, Aldeıshot Gower, 1986, s. 18.
56 Teleiş uygulayan kuruluşlarda bu sayılan avantajların hemen hemen hepsini sağlandığı görülmektedir.
Uygulam alara öm ek için bkz. Vittorio Martino ve Wirth, Linda, a-g.e, s.529.
37 Vittorio M artino ve W irth, Linda, a.g.e, s.529.
33 A-k., s.535.
39 Commissions o f European Communities: T re n d s an d P ro sp ects o f E le c tro n ic H om ew orM ng: R esults o f a
S u rv ey in F o u r M a jo r E u ro p e a n C o u n tries, FA ST Series, No: 20, Brussels 1987.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
263
yönlendirecek yasal düzenlemelere gidilmesi kaçınılmaz bir zorunluluk olarak
ortaya çıkmaktadır. Bilgi teknolojilerinin örgütlere girmesi ile birlikte iş üzerine
etkileri incelendiğinde özetle şu sonuca ulaşılmaktadır. Operasyonel düzeydeki
işler rutinleşirken, denetleme ile ilgili işlerde genişleme görülmektedir. Bu
teknolojilerle birlikte operasyonel ve ilk düzey yönetim kademesinde kişisel
ileşitim azalırken, orta ve üst düzey yönetim kademelerinde artmaktadır.
b. Personel
Bilgi teknolojilerinin örgütlerde çalışan personele etkilerini, genel olarak
istihdam , işgücü niteliği ve endüstriyel ilişkiler olmak üzere, üç başlık altında
toplayarak inceleyebiliriz. Bunlardan yazında en fazla tartışılan ve ses getireni,
istihdam üzerinde yarattıkları olumsuz etkilerdir.
Bilgi teknolojileri, örgütün her düzeyinde istihdamı etkilemektedir. Bu
teknolojilerin, gelişmiş ekonomilerde iş kaybı ve istihdam fırsatlarını yeniden
düzenlendiğine sıkça rastlanmaktadır. Çoğunlukla istihdam düzeyinin azaldığına
tanık olunmaktadır. Bu azalışın tek nedeni, elbette ki bilgi teknolojileri değil,
aynı zamanda dünyada yaşanan genel durgunluğun da payı bulunmaktadır.
Ancak, gelecekte bilgi teknolojilerinin her alanda yaygın kullanılmasıyla birlikte
genel olarak istihdam düzeyinin oldukça etkileneceği beklenmektedir. Örneğin,
daha! şimdiden yalnızca operasyonel düzeyde rutin işlerde çalışanların istihda­
mında değil, aynı zamanda nitelik gerektiren profesyonel mesleklerde de istihda­
m ın azaldığı görülmektedir. Nitekim köprü, baraj gibi inşaat sektöründe uzman
sistemlerin kullanılmasıyla birlikte, bu alanda çalışan profesyonel mesleklerde
istihdam yarıya inmiştir.60 N ora ve Mike birlikte hazırladıkları raporlarında,
bankacılık sigortacılık, sosyal güvenlik ve posta hizmetleri gibi büyük
hacimlerdeki hizmet örgütlerinde bilgisayarlaşmanın önemli ölçüde işgücü
sayısını düşüreceğine dikkat çekmişlerdir.61
Bilgi teknolojilerinin gerek üretim ortamında gerekse ofis ortamında veri
işleme, saklama ve iletme gibi kimi insangücü tarafindan-zihinsel ve bedensel-yapılan aktiviteleri üstlenmesi, örgütlerde istihdam edilen personel sayısının
azalmasına neden olmaktadır. Özellikle rutin ve günlük yapılması gereken işlerin
bilgisayarlar aracılığıyla yapılması, operasyonel düzeyde çalışan personel
sayısını önemli ölçüde düşürmektedir. Ancak diğer taraftan bu teknolojileri
çalıştırmak ve bunların yürüteceği işleri tasarlamak üzere uzman personele
ihtiyaç duyulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında ise, bilgi teknolojilerinin örgütlere
girmesiyle birlikte yeni iş alanlarında istihdam olanakları doğmakta ve
“ Mike Norton, "Where İT M ay N o t B uild Jobs" Computing, the Magazine 6, December, s.l3-14'den naklen
David Lyon, T h e In fo rm a tio n Society Issu e an d Uusions, B asil BlackwelL 1990, s.67.
51 Norton, a-g.e, s.83.
264
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
dolayısıyla, bu yeni alanlarda istihdam artışına neden olmaktadır. Burada ihtiyaç
duyulan personelin temel özelliği; özellikle BT konusunda uzmanlaşmış olmaları
ve çoğu zaman yönetsel düzeylerde istihdam edilmeleridir. Görüldüğü gibi, bilgi
teknolojilerinin örgütlerde kullanılmasıyla birlikte bir taraftan operasyonel
düzeyler de çalışan büro elemanlarının sayısında azalma olurken, diğer taraftan
yönetsel düzeyde istihdam edilen personel sayısmda belli bir miktar artış
olmaktadır. Nitekim Whisler'in yaptığı araştırma bu sonuçlan destekler bulgular
sunmaktadır.62
Bu açıklamalardan görüldüğü gibi bilgi teknolojileri büyük ölçüde istihdam
düzeyini azaltıcı etkiye sahipken, diğer taraftan kimi yeni iş alanlan yaratmakta
ve bunlara olan talebi giderek artırmaktadır. Sosyal, psikolojik ve toplumsal
yönü olan işsizliğin, bu yeni teknolojilerle ivme kazanmasıyla toplumsal banşı ve
güvenliği tehdit eder görünmektedir. Daha şimdiden giderek iş ortamında
insangücü yerine alternatif olarak geçmeye aday görünen bu teknolojilerin
getireceği olumsuzluklan telafi edici önlemlerin, vakit kaybetmeden alınması
şarttır. Bu gelişmeler sonucunda gerekli önlemler alınmadığında insanoğlunun
kendisini tıpkı Zamyetin'nin63 romanında yer verdiği "edilgen" konumda
bulmasının pek uzak olmadığı söylenebilir.
Bilgisayarların kullanımı ile birlikte yapılan işlerin yapısı gereği gereksinim
duyulan işgücü niteliklerinin ne olması gerektiği üzerinde durulurken, işlerin
hangi örgütsel düzeyde yapıldığı önem kazanmaktadır. Bu alanda beklenen temel
değişiklik işlerin ya daha çok nitelik gerektirmesi- vasıflılaşma- ya da daha az
vasıf gerektirmesi -vasıfsızlaşma- şeklindedir.
İş ortamına bilgisayar destekli yeni sistemlerinin (CNC makineleri, CAD
CAM ve CİM ile ofis otomasyon sistemlerinin ) girmesiyle iş örgütlenmesi
önemli ölçüde etkilenmektedir. Yeni iş süreçleri kendine özgü iş makinelerini,
insangücü niteliklerini ve yeni çalışma ilişkilerini gündeme getirmektedir. Nitekim
bu nokta üzerinde tartışma yapılan en önemli konu, bu yeni teknolojilerin çalışan­
lar vasıfsızlaştmp-vasıfsızlaştırmadığıdır. Bu konuda tartışmaların on dokuzuncu
yüzyılın ilk dönemlerine kadar uzandığı görülmektedir. O dönemlerde makineleş­
menin işgücü ve niteliklerine bir tehdit oluşturduğu görüşü kabül görmekteydi.64
Zaman içinde makineleşme iş ortamından işgücünden beklenen nitelikleri elimine
etmek üzere kullanılırken, diğer taraftan yeni niteliklere de talep yaratır olmuştur.
Bilgi teknolojilerinin de iş ortamına girmesiyle bu sürecin hız kazandırdığı
görülmektedir.65
“
°
“
“
Whisler, a.g.e,s.50-52.
Yevgeni Zamyetin, (Çev. Füsun Tülek) Biz, l.B asım , Ayrıntı Yayınevi, İstanbul, 1988.
David Lyon, T h e In fo rm a tio n Society: Issues a n d m usions, Polity Press, Basil Blackwell, UK, 1990, s.73.
Norton, a-g.e, s.73.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
265
Teknolojik gelişmeye paralel olarak makineleşmenin iş ortamına yaygın
olarak girmesiyle, çalışanların niteliklerinde nasıl bir değişme olacağım araştıran
Braverman, Taylorizmin örgütlerde her yere girmesiyle çalışanların vasıfsızlaştığını savunmuştur.66 Son yıllarda bilgisayar teknolojisinin CNC makineleriyle
üretim ortamına girmesinin de vasıfsızlaşmaya neden olduğu görüşü savunul­
maya başlamıştır. Nitekim bu işçilerin sahip olmaları gereken el-göz eşgüdümünü
ve karar verme niteliğini gereksiz hale getirerek, bunların sorumluluğu CNC
makinelerine aktarılmıştır. Dolayısıyla giderek çalışanlardan fazla niteliklere
sahip olma beklentisi yok olmaya başlamıştır.
Bilgi teknolojilerinin banka ve sigorta kuruluşları gibi ofis ortamlarına
uygulanması da, ofis ortamlarında çalışanlara vasıfsızlaşmasına neden olmuştur.
Kimi yazarlar bilgisayarlaşmanın yalnızca operasyonel düzeyde çalışanlara
niteliksizleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda orta düzey yönetim elemanlarım
da etkilediği savunulmaktadır. Nitekim bilgisayar destekli veri işleme sistem­
lerinin kullanılması ile yöneticilerin temel işlevlerinden olan bilgiyi değerlendir­
me, orta düzey ve üst kademelere aktarma işlevi artık bilgisayarlara ve BİM
bölümlerine devredilmektedir.67 Hatta öyleki bu düzeyde çalışan yöneticilerin
üstlendikleri en önemli işlevler arasında olan üst yönetime düzenli bilgi akışım
sağlamanin artık bilgi sistemlerine aktarılmasıyla bu düzey yöneticilere pek
gereksinimin olmayacağı, dolayısıyla orta kademe yönetici sayısında bir
azalmanın olacağı görüşüne rastlanmaktadır.68
Uygulamada yeni teknolojilerin çalışanlar üzerinde etkilerinin endüstriden
endüstriye, kuruluştan kuruluşa ve hatta ülkeden ülkeye göre farklılık
gösterdiğine tanık olunmaktadır. Burada anlatdan tartışm alara kimileri
gerçekleştiğine, kimilerinin de henüz oluşum halinde olduğuna tanık olunmak­
tadır. Diğer taraftan gelecekte olması beklenen bazı gelişmelerinde henüz hiç
izlerine rastlanmadığı görülmektedir. Bilgisayar kullanımının çalışanlara
nitelikleri üzerine etkileriyle ilgili olarak şu beklentilerde bulunmaktadır:
-Tüm örgütsel düzeylerde çalışanlara niteliğini etkilemektedir.
-Nitelik değişikliği daha çok operasyonel düzey çalışanlarında olurken,
örgütün üst düzeylerine çıktıkça azalmaktadır.
-Bilgisayar kullanımı çoğunlukla niteliklerin artmasına neden olmaktadır.
Operasyonel düzeylerdeki işler bilgisayarlarla yürütüldüğünde bir taraftan
rutinleşirken; diğer taraftan, çalışanlardan daha çok performans göstermesi
beklenmektedir. Bilgisayar destekli bilgi sistemlerinde çalışanlara sistemin
“ H arry Braverman, L o b o u r an d M o n o p o ly C apital, M onthly Revivv Press, New York, 1974, s.13.
a Norton, a-g.e, s.76.
“ Peter Druker, (Çev. Birtane Karanakçı) Y eni G erçek ler, T ürkiye İş Bankası Kültür Yayınlan No.315,
Tisam at Basım Sanayii, Ankara, 199, s.177-189.
266
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
gerektirdiği tarzda ve zaman içinde faaliyet göstermeleri talep edilir. Bu talepler
doğrudan çalışanların daha fazla vasıflı nitelikli olması anlamına gelmektedir.
Öte yandan
örgütlere ve iş ortamına yeni teknolojilerin girmesiyle,
endüstriyel ilişkilerde kabul görmüş kimi eski modellerin geçerliliğini yitirdiğini
görmekteyiz. Örneğin, 1980'li yılların başlarında bilgisayar ve iletişim olanak­
larının, hızla gelişmesi ve bunların bankacılıkta elektron fon gönderme, ofis
ortamında kelime işleme gibi işleri üstlenmeleri kağıtsız ofislerin yaratılmasına ve
iş ortamının ofis dışına taşmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler endüstriyel
ilişkilerin de yeni biçim olmasına neden olmaktadır. Bu teknolojilerle elbette
sermaye ve işgücü arasındaki bölünme ortadan kalkmamakta, ancak bunlar
arasındaki ilişkiler biçim değiştirmektedir. Yeni teknolojilerin endüstriyel ilişkiler
üzerine etkileri konusunda yapılan tartışmalar iyimser ve kötümser olmak üzere
iki uçta sürdürülmektedir. İyimser eksende yer alanlar, yeni teknolojilerin
gelecekte siyasal eşitlik sağlayacağım ve dolayısıyla demokrasiyi69 güçlen­
direceğini, kötümser taraftarları ise örgütlerin bilgisayarlaşmasının işçilerin
vasıfsızlaşmasına ve sermayenin baskısına neden olacağım ileri sürmektedir.70
Geleneksel olarak sendikalar çoğunlukla ücret düzeyleriyle ilgilenmekte,
çalışma koşullarına ikinci derecede önem vermektedirler. Ancak bilgi teknoloji­
lerinin iş ortamında kullanılmasıyla çalışanların üstlendikleri roller değişime
uğramakta ve niteliklerin yeniden tanımlanmasına neden olmaktadır. Bu durum
ücretlerin tespitini karmaşık hale getirmekte ve endüstriyel ilişkilerin yemden
gözden geçirilmesini gündeme getirmektedir. Örneğin iletişim olanaklarının
genişlemesi ve bilgisayarların evlere kadar girmesiyle yaygınlaşan evde istihdam,
çalışanların ücret ve çalışma koşullan gibi haklarına tehdit oluşturabilmektedir.71
Bu nedenle işçi sendikalan, evde istihdama düşük ücret ve çalışma koşullarına
kontrol edilememesi gibi gerekçelerle olumsuz bakmaktadır.72
Tüm bu açıklamalardan görüldüğü üzere, bilgi teknolojileri örgütlerde
değişimi harekete geçiren ve biçimleyen bir katalizör rolü oynamaktadır. Nitekim
bu teknolojilerinin yaygın olarak kullanıldığı kimi sektörlerde verimlilik artışı
sağlandığı ve işlerin kalitesinin yükseldiğine tanık olunmaktadır. Bilgi teknoloji­
lerinin perde arkasında getirdikleri olumsuz yönler arasında ise, çalışanları
vasılsızlaştırma ve iş kaybı bulunmaktadır. Bu olumsuzluklardan, özellikle rutin
ve bilgi işlemeye dayak işlerde yoğun olarak istihdam edilen kadın personelin
etkileneceği tahmin edilmektedir. Örneğin ABD ve Kanada'da Federal Hükümet
® T h e E conom ist, "Democracy and Technology", June 17tb-2 3 ri 1995, s.21-23.
70 Norton, a.g.e, s.78.
71 C arla Lipsig Mumme, "The Renaisssance o f Hom ewoiking in Developed Economies", Relations Industríeles,
Vol.38, No.3, naklen LYON, David: a.g.e., s.84.
77 Norton, a-g.e, s.83.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel E tkileri
267
hizmetlerinde 1972-79 ve 1975-80 dönemlerinde çalışan kadın sekreterlerin
sayısı azalmıştır.73
Diğer taraftan bilgi teknolojileri fiziki engelli insanlar için yeni iş olanakları
yaratmaktadır. Ancak bu kişilerin eğitimi de giderek önem kazanmaktadır.74 Bilgi
teknolojileriyle gelen bu etkiler örgütün bulunduğu sektörden sektöre ve örgütten
örgüte hatta örgüt içinde departmana farklılık göstermektedir. BT ile gelen olası
etkileri tüm örgüt ya da sektör için genellemek zordur. Ancak tüm bu
değişiklikler örgütlerin modem yapıdan, postmodem yapılara geçişlerinin
ipuçlarını vermektedir.
4. MODERN ÖRGÜTLERDEN POSTM ODERN ÖRGÜTLERE
Örgütleri transformasyona uğratan temel faktörlerden biri üretim sürecinde
yaşanan değişme, diğeri de kültürel değişmedir75. Toplum kültürel bir
transformasyon geçirdiğinde, aynı şekilde içinde bulunan örgütler de
transformasyona uğramaktadır. Üretim sürecindeki değişme ise teknolojideki
değişmeye koşut olarak kendini göstermektedir. Nitekim 1900'lü yıllarda
üretimde yaşanan mekanizasyon, iş bölümü ve uzmanlaşmayla birlikte yığın
üretime geçiş, nasıl ki o dönemlerin yaygın atölye tipi örgütlerini bürokratik,
işlevsel bölünmeye dayalı -modem- örgütlere dönüştürmüşse; bugün de mikro
elektronik alanında yaşanan gelişmeler ve bunların üretim sürecine girmesiyle
birlikte kitle ve atölye tipi üretimin bir arada yer aldığı, yeni üretim döneminin
başlamasıyla modem örgütler postmodem öıgütlere dönüşmeye başlamıştır. Bu
değişim sürecinde, bilgi teknolojilerinin ve bunun olanaklı kıldığı yalın üretim ve
esnek uzmanlaşmanın rolü dikkat çekmektedir. Teknolojik değişmenin üretim
alanına yansımasıyla birlikte, gerek toplumsal ilişkiler, gerekse bu sistem içinde
yer alan örgütler ve ilişkileri doğrudan
değişime maruz kalmıştır. Bilgi
teknolojilerinin desteklediği grup teknolojileri ve esnek uzmanlaşma ile ölçek
ekonomisinden yararlanmak üzere standart ürün ve tüketim kalplarına dayalı
kitle üretim ve tüketim süreci yerini artık çeşitliliğin, standart olmayan ürün,
üretim ve tüketimin geçerli olduğu üretim ve tüketim sürecine bırakmaktadır. Bu
ise gerek toplumsal,
gerek örgütsel alanda yeni bir aşamaya geçişi
yansıtmaktadır.
73 P. Meyboom, "The Secretarial Profession in T he Federal Public Sevice" S peech to N ational S ecretaries
A ssociation, 2 4 april 1981.
74 Bilgi teknolojileri ve yeni üretim teknolojilerinin fiziksel engelli işgücünün istihdamına etkileriyle ilgili olarak
bkz. Hunt, H. Allan M onroe Beskowitz (Ed.): New T echnologies an d T h e E m ploym ent o f D isabled P ersons,
Ed. ILO, G eneva 1992. Bu yayında konuyla ilgili Japonya, İsrail ve M acar deneyimlerine yer veren araştırma
sonuçlan yer almaktadır.
73 Martin Parker, " Post-Modern Organizations or Postmodem Organization Theory", O rg an izatio n s Studies,
13(1), 1992, s.2
268
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Bu yeni aşamada post-industrializm, post-fordizm, post-modernizim,
modernizasyon, modernity ve esnek uzmanlaşma gibi kavram lann sıkça
kullanıldığına tanık olmaktayız. Bu kavramlann hepsi, temeli geçmişe uzanan
kimi olguların geçerliliğini yitirdiğini ve bugün farklı bir ilişkiler sisteminin
geçerli olduğunun habercisi durumundadırlar. Bu kavramlar bir anlamda
Kuhn'nun deyimiyle yeni paradigmaların76 birer sembolü olarak kullanılmaktadır.
Artık eski doğrular yerini siyasal, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birlikte
yeni doğrulara bırakmaktadır. İşte bu değişim sürecinde "post"- "ötesi ya da
soması" kavramı, henüz kesin tanımlamaların ve anlam!andınlmalarm yapıla­
madığı dönemlerde bir kurtarıcı simit gibi sıkıca sarılan sihirli bir kavram olarak
kendini göstermektedir.
Burada çalışmanın kapsamı dışında olduğu için bu kavramlara tek tek
girilmeyecektir; ancak, örgütler dünyasında postmodem geçişi anlamak ve
yorumlamak için yalnızca modernist ve postmodernist söylevin farklılığına
dikkat çekmekle yetinilecektir. Bu bağlamda modernist söylem; ilerleme
(progress) ve usa vurma (reason) gibi kriterlere dayanırken, postmodernist
söylem; Lyotard, Dérida, Foucault, Deluze ve Guttari gibi yazarlar tarafından
savunulan "paradoks" ve" indeterminizm" terimlerine dayandırılmaktadır77. Bir
başka anlatımla postmodemizmde sosyal yaşam, bu terimlere dayak olarak
analiz edilmektedir.
Gerek ülkemizde, gerek dünyada sanattan, mimariye; bilimden örgütler
dünyasına kadar her alanda tartışmasının yaşandığı postmodemizm günümüzde
yeni bir dünya görüşü olarak kendini göstermektedir. Yeni bir paradigma öncesi
aşamayı yaşayan bu yeni dünya görüşünde, Kellner’in de belirttiği gibi henüz her
alanla ilgili yapılan bu tartışmalar belli bir sistematiğe oturtulamamıştır78.
Postmodern dünyada örgütlerin nasıl bir biçime kavuşacağı, hangi ilişkiler
ağı içinde bulanacağı özellikle 1980'li yıllardan itibaren çeşitli yazarların ilgi
odağı olmuştur. Yazında konuyla yalandan ilgilenen pek çok yazarın değişik
amaçlarla yaptığı araştırmalara rastlamaktayız. Örneğin 1982 yılında Peter ve
Waterman mükemmel örgütlerin temel özelliklerini ortaya koymak üzere bir
araştırma yapmışlardır. 1980'li yıllarda mükemmel olan pek çok başardı örgütün
80'li yılların sonlarında başarısız oldukları gözlenmiş ve bu değişme neden olan
faktörlerin araştırılması yoluna gidilmiştir. Yeni koşulların geçerli olduğu
ortamda, eskiden geçerü olan doğruların artık geçersiz olduğu sonucuna
varılmıştır. Postmodernizmin izlerine Berqoist'in de belirtttiği gibi Marksist
F.Jameson'dan muhafazakar ve liberal fütürüst P.Druker'a ve ruhani lider P.
76 Thomas S. Kuhn, Bilim sel D ev rim lerin Y apısı, Alan Yayıncılık, Birinci Basta, İstanbul, 1982, s.45.
77 Robert Cooper ve Gibson Burrell, " Modernism and Organizational Analysis: An Introduction", O rg an izatio n s
Studies, 9(1), 1988, s. 9 1 -1 1 2 .
7i D.Kellner, P o stm o d em ism /Jam eo n / C r itiq u e , (Ed.), W ashington D.C. Maisonneuve Press, 1989, s.2.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
269
Vail'e kadar pek çok araştırmacı ve düşünürün son yıllarda verdikleri eserlerde
rastlan11maktadır79.
Berquist Amerika'nın kültürel tarihini izleyerek yaptığı araştırmasında
postmodemizmin;
Avrupa'da yer alan yapısalcılık, post-yapısalcılık,
de-construction, post-capitalist, eleştirel teori ve,feminizm tartışmasının yer
alması; resim, sanat, yazm ve mimaride çağdaş sanat biçimlerinin eleştirilmesi;
ekonomi ve iş ortamının sosyal analizi ve kaos teorisi olmak üzere dört temel
kaynağı olduğunu ortaya koymuş, ve bunların örgütlere uzantısının dolayh
olduğunu belirtmiştir. Geçekten de yazarın belirlediği bu kaynaklar, postmodern
dünyada yer alan örgütlerin nasıl biçimleneceği konusunda ancak ip uçlan
sunmakta, kesin reçeteler vermemektedir. Bu genel kaynakların ve postmodemizmle ilgili yapılan genel tartışmaların perdesini aralayarak örgütler
dünyasında
bu yeni aşam ada nelerin değiştiğine ve nasıl bir biçim almakta
olduğuna bakmak için, örgütsel değişim ve kaynaklan ile ilgili daha spesifik
araştırma ve incelemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
İşte bu ihtiyaçtan yola çıkarak, gerek toplundan gerekse örgütleri ve
bireyleri yaygın kullanımı ile birlikte doğrudan etkileyen ve yeni ilişkiler doğuran
bilgi teknolojileri ve sistemlerine değişimin bir kaynağı olarak bakarak, bera­
berinde getirdikleri değişimi belirleme ve inceleme, bu tezde işlenen temel
sorunlar arasında yer almıştır. Bu bölümde postmodern alanda örgütleri
biçimleyen bir faktör olarak bilgi teknolojileriyle birlikte ortaya çıkan örgütsel
değişimi anlama ve yorumlamaya yardımcı olmak üzere, öncelikle çok genel
•hatlanyla postmodern örgütlerin nasıl tanımlandığına ve bu yeni örgütlenme
aşamasında hangi unsurların ön plana çıktığına değinilecektir. Bu sınırlanan
hedef nedeniyle, postmodern örgütlerin her yönüyle ilgili ayrıntılı tartışmalara
girilmeyecek, sadece genel bir çerçeve verilecektir. Bu noktada, postmodern
örgütlerin nasıl biçimleneceği ve hangi paradigmalarla varlık bulacağı gibi daha
bir çok soruya yanıt aram ak üzere detaylı araştırmaların yapılmasının
gerektirdiğini belirtmekle yetineceğiz. Bu kapsamda genel hatlanyla 21.yüzyılın
örgütlerinin temel özelliklerinin neler olabileceği ortaya konulacaktır.
Modem çağdan postmodem çağa geçişte örgütleri biçimleyen belli başh
gelişmeleri şöyle özetleyebiliriz:
Modem örgütler, zaman içinde nüfus artışı ve kentleşmeye koşut olarak bir
taraftan büyürken, diğer taraftan karmaşıklık düzeyleri artmıştır. Büyüklük ve
karmaşıklık ise örgütlerin kaynak gereksinimini artıncı rol oynamıştır. Artık
değişken ve geniş coğrafik alana yayılan örgütler, daha fazla kaynak tüketir
olmuşlardır. Ancak artan kaynak talebine karşın, kaynakların kıt olması modem
örgütlerin etkililiğini ve verimliliğini azaltmıştır. İşte modem çağda bu iki olgu
75 Wiliam Berquist, T h e P o stm o d e rn O rg an izatio n , Josey-Bass Publishers, San Francisco, 1993, s. 16.
270
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
-büyüklük ve karmaşıklık- ve bunlara bağlı kaynak ihtiyacı önemli bir sorun
olarak kendini göstermiştir.
Bu sorunlara çözüm yolu olarak örgütsel kültürün önem kazanmaya
başladığı modem sonrası dönemde, modemizmi biçimleyen "işlevsel farklılaşmafiractional differentiation" yerini "farksızlaşmaya-indifferentiation" bırakmak­
tadır80. Postmodemizm, bir taraftan biçimsel ve işlevsel dis-entegrasyonu vurgu­
larken, diğer taraftan yeni bir entegrasyona-bütünleşmeye işaret etmektedir. Bu
entegrasyonda örgütlerde statü ve pozisyona bakılmaksızın çalışanlar arasında
yeni ilişkiler geliştirilmekte ve üretici ile tüketici arasında yeni bağlar
kurulmaktadır81.
Modem örgütler açık ve net belirlenmiş şuurlara sahipken, postmodern
örgütlerde şuurlar değişken ve muğlaktır. Bilgi teknolojilerin sunduğu olanaklar
( E-Mail, bilgisayar vb) ve müşteri hizmetlerindeki çeşitlenmeler örgütlerde
sınırlan ortadan kaldıran faktörler olmuştur. Örneğin E-mail ve bilgisayar
teknolojisi ile birlikte evde istihdam ve tele-iş gibi yeni olgularla birlikte, örgüt­
lerde sınırların ortadan kalktığı gözlenmektedir. Öte yandan modem örgütlerde
amaçlar açık ve net belli değilken, postmodern örgütlerde amaçlar açıkça ortaya
konulmaktadır.
Postmodern örgütleri biçimleyen bir başka unsur da bu örgütlerde işbirliğine
olan açıklık nedeniyle daha yatık yapılara ve Mintzberg ve Toffler'in deyimiyle
ad hoc yapılanmaya gidilmesidir.82 Diğer taraftan bilgi teknolojileri ve sistem­
leriyle birlikte örgütsel iletişimde yaşanan gelişmeler postmodern örgütlerde
geçici gruplar oluşturmaya dayalı iş örgütlenmesini gündeme getirmiştir. Böylece
Bennis ve Slater'in 1968'lerde geleceğin örgütlerini karekterize eden özelliğin
geçicilik olacağı konusundaki tahminlerinin gerçekleştiğine tanık olmaktayız.83
Yazarların o dönemlerde dikkat çektiği çalışanların yalnızca örgütsel mevkilerine
göre değil, nitelik ve mesleki eğitimlerine göre değerlendirileceği tahminleri de
bugün gerçekleşen tahminler arasında yer almaktadır.
Postmodern örgütlerde örgüt şemaları modem örgütlerde olduğu gibi farklı,
işlevsel gruplara göre değil, proje gruplarına dayalı olarak geliştirilmektedir. Bu
yeni çağın örgütlerini karekterize eden bir başka özellik ise, istihdam edilen
işgücünün çoğunlukla geçici, yarım zamanlı ve sözleşmeli olmasıdır. Örneğin
A.B.D.'de 1982-1990 döneminde istihdam edilen geçici personelin sayısı üç kat
artmıştır.84 İşgücünün bu yeni niteliği ile yalnızca maliyet ve nitelik avantajı
“ S. Clegg, M o d e m O rg an izatio n s: O rg an izatio n al S tudies in th e P o stm o d e rn W o rld ; N ewbury Park, Calif.
Sage, 1990, s. 1.
“ W iliam Berquist, a.g.e., s.63.
E Ad hoc yapılar veözellikleriyle ilgili bilgi için bkz. Henry Mintzberg, T h e S tru c tu rin g o f O rg an izatio n s: A
S ynthesis o f th e R e search , Prentice-Hall International Inc., Englewood Cliffs, USA, 1979, s.431-465.
° W. Bennis ve P. S later T h e T e m p o ra ry Society, New York, H arper Collins, 1968, s.73-74.
“ W iliam Berquist, a-g.e.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
271
sağlanmayıp, aynı zamanda işgücüne bağımsızlık getirmektedir. Bu gelişmeleri
göz önüne alarak postmodemist örgütleri karekterize eden temel özellikler
arasında; esneklik, örgütsel işlerde farksızlaşma, alternatif teknolojilerin
kullanımı, pazarda yer alan boşluklara -niches- yönelme, işgücünün giderek
vasıflılaşması ve istihdamda alt sözleşmelere (taşeronlaşma) gidilmesi sayılabilir.
Çalışmanın bundan sonraki kısmında ülkemizde BT'ni yönetim alanında yoğun
olarak kullanan banka örgütlerinde bu teknolojilerin yarattığı örgütsel değişim bu
kısımda işlenen teorik çerçeve içinde incelenecektir.
B. B T 'nin T Ü R K İY E 'D E T İC A R İ BA NK A Ö R G Ü T L E R İN E E T K İL E R İ
Bankacılık alanında BT kullanımı; dünyada yaşanan küreselleşme, müşteri
taleplerindeki değişme, artan rekabet ve bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin
örgütlerde yaygın kullanım alanı bulacak şekilde yetenek ve kapasitelerinin
artması
ivme kazanmıştır. Küreselleşme ile
birlikte finans piyasalarım
birbirinden ayıran kurumsal ve yasal engeller giderek ortadan kalkmakta ve
evrensel tek bir finansal pazara doğru gidilmektedir.85 Bu evrenselleşme
-küreselleşmeyi gerçekleştirmede vazgeçilmez araç, yöntem ve metodolojiler ise
BT ve bu teknolojileri örgütlere rasyonel olarak kazandıran bilgi sistemleridir.
Tüm bu sayılan araçlar banka örgütlerine büyük hacimlerdeki verileri zamanında
bilgilere ve kararlara dönüştürmek, her düzeyde alınan kararlan desteklemek ve
en önemlisi, bankacılık için oldukça önemli olan hızlı ve etkili iletişimi olanaklı
kılmak suretiyle katkıda bulunmaktadır. Diğer taraftan, bu global pazar içinde
gerek kurumsal gerek bireysel ihtiyaçların çeşitlenmesi ve sayısal olarak artması
bankacılık hizmetlerinin de buna paralel olarak değişimini gerekli kılmıştır. Yine
bu noktada B T bankalan yeni ürünler ve hizmetler sunmada vazgeçilmez araçlar
olmuştur.
Aralarında elektronik fon transferi (EFT), ev/ofis bankacılığı ve ATM'lerin
bulunduğu bu yeni araçlar ve bunların sundukları hizmetler, işte bu gelişmelerin
ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bankalan BT kullanımına yönelten bir
başka önemli olgu da gerek ulusal, gerek uluslararası düzeyde bankacılık
alanında rekabetin şiddetlenmesi ve bunun sonucu olarak, bankalan maliyet ve
hizmetlerini gözden geçirmeye zorlamasıdır. BT bu gelişmelerde de bankalara
rekabet avantajı ve üstünlüğü sağlayacak alternatifler yaratabilmektedir.
° Selçuk Demiralp, "Para ve Sermaye Piyasalarının Yeniden Yapılanması ve Denetleme Sistemleri", 9 0'lı
Y ıllard a T ü r k B ankacılığının G ü n d em in d ek i K o n u la r v e Ö n e rile r Sem pozyum u, Ankara, T B B Y ayınlan,
N o .1 6 1 ,1990, s.51.
272
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Ülkemizde özellikle ticari bankaların bu gelişmeler çerçevesinde BT
kullanımına kuşbakışı bakıldığmda genel olarak, bankaların BT'nin önemli-göze
çarpan unsuru olan bilgisayar ve iletişim donanımlarına ve yazılımlarına büyük
yatırımlar yaptıklarım ancak, bunların mevcut örgüt yapılarına uyumunu
sağlayacak bilgi sistemleri tasarlama, uygulama ve geliştirme boyutuna fazla
önem vermedikleri ya da kısmen gözardı ettikleri gözlenmektedir.86 Nitekim
online temelli veri işleme sistemleri hemen hemen tüm ticari bankalarda kurul­
muşken, yönetime rapor ve karar desteği sunan yönetim bilgi ve karar destek
sistemlerinin yeni yeni bazı bankalarda kurulduğu görülmektedir.87 BT destekli
bu bilgi sistemlerinin nasıl tasarlandıkları ve örgütlere nasıl destek sundukları
çalışmanın ikinci bölümünde yönetim destek sistemleri altında ayrıntılı ele
alındığı için,
burada yalnızca bu sistemlerin isimlerinden söz edilmekle
yetinilecektir.
Ülkemizde 1985 sonrasında yaptıkları işlerin niteliği gereği,
hızla
bilgisayarlaşma sürecine giren bankacılık sektörü, BT'nin örgütsel etkilerini
tesbit etmek ve incelemek açısından iyi bir inceleme alanı oluşturmaktadır. Her
ne kadar sektörün bilgisayarlaşma süreci bu tü r etkileri ve BT'nin yarattığı
örgütsel değişimleri ortaya çıkarmada kısa denebilecek bir zaman dilimine (5 -1 0
yıl g ib i) uzansa da sektörün bu yeni olanakları kullanma düzeyi açısından bugün
ulaştığı seviye en azından bu değişimin ilk işaretlerini görme ve inceleme için
yeterlidir. Bu noktadan hareketle çalışmada inceleme alanı olarak, bankacılık
sektörü seçilmiştir.
Çalışmada iki tür kaynaktan yararlanılm ıştır. Bunlardan birincisi, yazann
1994 yılı itibarıyla sahip oldukları toplam donanım değerlerine göre ilk 100
bilgisayar kullanıcısı sıralamasında önde gelen ve bu kuruluşlar üzerinde yaptığı
araştırmada yönetim işlevlerinde BT'ni yoğun olarak kullandıkları tespit edilen
bankalarla bizzat yaptığ görüşmelerdir88. İkincisi ise literatürde yer alan
konuyla ilgili yapılan araştırmalar ve incelemelerdir. Her iki kaynaktan elde
edilen bulgular birlikte değerlendirilerek, BT'nin Türkiye'de faaliyet gösteren
ticari bankaların örgüt yapılarım ve yönetim süreçlerini nasıl etkilediğine ilişkin
M Bu gözlem B T kullanımım ü st düzeyde gerçekleştiren bankaların birim yöneticileriyle yapdan görüşmelerden
elde edilmiştir. Görüşmelerde bankaların organizasyon metot bölümleri bu değişimin sancılarım giderme arayışı
içinde olduklarım sık sık dile getirmişlerdir.
” Yapılan görüşmede İş Bankası ve Yapı Kredi Bankası yönetim bilgi sistemi kurm a faaliyetlerinin devam
ettiğini belirtmişlerdir.
° Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası, V akıflar Bankası çahşm amn üçüncü bölümünde yer verilen alan
araştırmasında BT'ni yönetsel açıdan yoğun kullanan bankalar olarak tespit edilmiştir. Bu niteliklerinden dolayı
adı geçen banka yetkilileriyle B T nin banka örgütlerinde gündeme getirdiği değişimi tespit etmek üzere görüşme
yapm aya karar verilmiştir. Konuyla ilgili önceden hazırlanan temel başlıklar çerçevesinde bu bankaların başta
BİM yöneticileri olm ak üzere, Haberleşme, Organizasyon -Metot, Personel ve İnsan kaynaklan ile Kredi bölümü
yöneticileriyle görüşmeler yapılmıştır. Bu temel başlıklar arasında; örgütlenmede merkezileşme ve yerelleşme
durumu, denetim alanı, bölge ve şube m üdürlükleri düzeyinde örgütlenme durumu, departman yapısı, karar alm a
ve iletişim süreçleri, iş kapsam ı ve istihdam edilen personel nitelikleri gibi konular yer almıştır.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
273
ipuçları elde edilmeye çalışılmıştır. Ancak genel eğilimleri ortaya koyan bu
ipuçlarının kalın çizgiler olarak kendini göstermesi için bilgisayarlaşma açısından
zamana ve bu konuda daha çok ilerlemeye gereksinim bulunmaktadır. Bu bölüm­
de öncelikle, ülkemizde bankacılık sisteminin gelişimi, bu sektörde bilgisayar
kullanım düzeyi ile elektronik bankacılık sistemi ve ardından BT'nin ticari banka
örgütleri üzerine etkileri ele alınacaktır.
1. TÜRKİYE'DE BANKACILIK SİSTEMİ VE BT KULLANIMI
Ülkemizde ağırlıklı olarak kağıda kaleme dayalı olarak yürütülen bankacılık
sektörü, özellikle 1990'lı yıllardan itibaren bilgi teknolojilerinin geniş olanak­
larından yararlanarak BT destekli bankacılık hizmeti sunan elektronik bankacılık
aşamasına geçmiştir. Bilgisayar ve iletişim araçlarının yaygın kullanımı ile
birlikte ürün ve hizmet çeşitliliğine giden sektör, yalnızca ulusal düzeyde değil,
uluslararası düzeyde hizmet sunma ve rekabet etme olanağı bulmuştur. Daha çok
mevduat toplama ağırlıklı hizmet veren bu sektör günümüzde BT desteği ile
bireysel bankacılık uygulamalarına yönelmiştir.
a. Bankacılık S ektörü ve B T Kullanım ı
Krediye dayah bankacılığın egemen olduğu Türkiye bankacılık sistemi
içinde 1994 yılı itibarıyla bir Merkez Bankası, 35 ulusal ticaret bankası, 20
yabancı ticaret bankası ve 12 kalkınma ve yatırım bankası olmak üzere, toplam
67 banka faaliyet göstermektedir. Tablo 82'de görüldüğü gibi ülkemizde 18001ü
yıllarda saraflar ve G alata Bankerleri' nden başlayan bankacılık hizmetleri;
kambiyo, kredilendirme, özel amaçlı, çok şubeli, holding, serbest bölge ve kıyı
bankacılığı gibi aşamalardan geçerek günümüzde elektronik bankacılık
aşamasına ulaşmıştır.
Bugün dünyada yaşanan küreselleşmenin ülkemize yansıması olarak,
yabancı bankaların sayısı giderek artmaktadır. Aynı şekilde ulusal ölçekte
çalışan büyük bankaların da başta gelişmiş ülkelerin ticari merkezleri olmak
üzere yeni bağımsızlığına kavuşan Türki Cumhuriyetleri'nde şubeler açtıkları
gözlenmektedir. Bankacılık sektörünün dünya ölçeğinde hizmet vermeye
başlamasında bilgisayar ve iletişim olanaklarının katkısı büyük olmuştur. Bu yeni
olanaklarla dünya pazan küçülerek, kolaylıkla erişilebilir hale gelmiştir.
274
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 82: Türkiye'de Bankacılık Sisteminin Gelişimi
18001er
1847
Saraflar, G alata Bankerleri
Kambiyo
İstanbul Bankası.
1863
Osmanlı B an k ası, Memleket Sandıklan
1924
T.C. Z iraat Bankası, T .tş Bankası
1930
Emisyon
1933
Belli
1935
Sektörleri
1938
Kredilendirme
1944
Özel
1946
Amaçlı
1948
T.C. Merkez Bankası
İller Bankası
Etibank
T . H alk Bankası, Denizbank
Yapı ve Kredi Bankası
Garanti Bankası
Akbank
19601ar
Ç ok Şubeli B ankacılık
19701er
Holdingleşme
19801er
T ek Düzen Hesap Planı
Serbest Bölge ve Kıyı Bankacılığı
19901ar
Yeni Finansman A raçlan ve Kurum lan
Yabancı B anka Sayısında Artış
Elektronik Bankacılık
Türkiye'de faaliyet gösteren kamu ve özel bankaların büyük bir bölümü 1-5
ile 6-10 yıl arasmda değişen süredir bilgisayar kullanmaktadırlar.89 Bu sürecin
başlangıcı Türkiye'nin bilgisayarlaşma sürecinde önemli adımların atıldığı
1980-86 yıllarına rastlamaktadır. 1980 sonrası dışa açılan Türkiye'de diğer
sektörlerde olduğu gibi, bankacılık alanında da hizmet kalitesini artırmak ve
rekabet avantajı sağlayabilmek için bilgi teknolojilerinin olanaklarından
yararlanmak kaçınılmaz olmuştur. Faaliyetleri bilgi işleme ve hızlı karar vermeye
göbekten bağlı olan bankalar, bu dönemlerde hızla BT'ne yatırıma gitmişlerdir.
Nitekim ulusal ticaret bankaları, 1993 yılı itibarıyla bilgisayar sistemlerine
ağırlıklı olarak yaklaşık 600 bin ABD dolan üzerinde yatırım yapmışlardır. Bu
bankaların ana bilgisayarlara ve şubelere yaptıklan yatırım tutarlan ise 1 milyon
ile beş milyon arasmda değişmektedir90. Geçen 10-15 yıllık dönem içerisinde
bilgisayarlaşmada önemli gelişmeler kayıd eden bankacılık sektörü hızla gelişen
B MPMYıin Türkiye'de faaliyet gösteren kam u ve özel yaklaşık 60 banka üzerinde yaptığı alan araştırmasında
bankaların %75'i gibi büyük bir bölümü, bilgisayar kullanım yılnu 1-5 yıl; %25'i de* 6-10 yıl olarak
belirtmişlerdir. Meral T oprak, Mehmet T anyaş ve diğerleri, B ankacılık S ek tö rü n d e B ilgisayar K ullanım ı,
MPM Y ayınlan, 452, Ankara, 1991, s.70.
!° T anju Yolcu ve Gonca Kılıç, "B ankalarda Bilgisayar Kullanımı: Bilgisayar Kullanımı Bankacılık
Hizmetlerinin Her Alanına Giriyor", B ankacılar, T ürkiye B ankalar Birliği Yayını, Nisan 1993,52-54.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
275
ve yeni olanaklar sunan bilgi teknolojileri alanına yatırımlarını hâlâ devam
ettirmektedir.
Türkiye'de kamu ve özel bankaların çoğunluğunda bilgisayarlar
tam kapasite ile kullanılmaktadır. H atta faaliyet alanlarındaki gelişmeye bağlı
olarak çok sayıdaki bankanın kapasite artış ihtiyacı bulunmaktadır.91
Bankacılık sektöründe çalışan bilgisayar personeli incelendiğinde, bu
personelin %30'nu
işletmenlerin oluşturduğu görülür. Bankacılıkta rutin
nitelikteki yığın işlerin ağırlıklı olması bu nitelikteki personel istihdamım artır­
maktadır. Toplam bilişim personelinin %46.2'sinin üniversite mezunu olduğu bu
sektörde, bilişim personeli daha çok bilgisayar mühendisliği bölümleri dışındaki
bölümlerden mezun olmuşlardır92.
Başlangıçta merkezlerini, ardından şubelerini de kapsayan veri işleme
sistemlerini kuran bankalar, zamanla bu alt yapı üzerine yönetime destek sunmak
üzere yönetim bilgi sistemlerini ve karar destek sistemleri kurma çabasına
girmişlerdir. Türkiye'de kamu bankalarının %7'si, özel bankaların ise %34'ü
banka genelinde bir veri tabam oluşturmuştur. Kamu bankalarının %33'ü ile özel
bankaların %30'un da yönetim bilgi sistemleri (MİS) bulunurken, karar destek
sistemlerine yalnızca özel bankaların %17'si sahiptir.93 Ülkemiz ticaret bankala­
rında bilgisayarlar yoğun olarak bordro hesaplama, cari işlemler, hesap ekstreleri
ve malzeme-demirbaş takibi alanında kullanıldığı gözlenmektedir.
M PM
tarafından yapılan araştırmada kamu ve özel bankaların bilgisayarları yoğun
olarak kullandığı alanlar şöyle sıralanmıştır 94 (Tablo 83).
Tablo 83
Kamu ve Özel Bankalarda Bilgisayar Kullanım Alanları
Kamu Bankaları
- Bordro
- Malzeme demirbaş
Özel Bankalar
- Hesap ekstreleri
- Cari işlemler
- Hesap ekstreleri
- Tasarruf Hesaplan
- Senet takibi
- Bordro
- Senet takibi
- Tasarruf hesaplan
- Çek işlemleri
Her iki kesimde yer alan bankaların bilgisayarları daha çok veri işleme ve
kontrol amacıyla kullandıkları görülmektedir. Planlama ve karar verme amacıyla
91 Meral T o p ra k , Mehmet Tanyaş, a.g.e., s.116.
“ A.k.
93 A.k., s. 120.
91 A-k., s. 129.
276
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
bilgisayar kullanımının çok yaygın olmadığı görülmektedir. Nitekim bu
araştırmada kamu bankalarının yalnızca %10 stratejik planlama ve karar almada
bilgisayarlardan yararlandıklarım belirtmişlerdir. Diğer taraftan özel bankalar bu
işlevleri yürütmede daha fazla bilgisayarlardan yararlanmaktadır. Araştırma bu
işlevlerde bilgisayar desteği alan özel bankaların %32 olduğunu göstermektedir.
Aynı şekilde özel bankaları denetim işlevini yürütmede bilgisayarlardan
yararlandıkları, buna karşm kamu kuruluşlarının yararlanmadıkları göze
çarpmaktadır. Bankacılık alanında son yılların gözde yeniliklerinden olan ev
bankacılığı (home banking) ve elektronik fon transferi (E.F.T.) gibi uygulamaları
henüz sayılan az da olsa bazı büyük bankalarca gerçekleştirilmektedir95.
Ülkemizde faaliyet gösteren ticaret bankaların yönetim düzeylerine göre
bilgisayardan yararlanma durumuna bakıldığında, özel sektör bankalarının
kamuya göre daha ileri aşamada olduğu görülmektedir. Nitekim özel bankalarda
merkez ve şube olmak üzere bölüm ve birim yöneticilerinden oluşan orta düzey
yönetim kademesi diğer yönetsel düzeylere göre bilgisayarlardan daha fazla
yararlanırken, kamu bankalarında özel kesimdeki yararlanma düzeyinden daha
düşük olmak üzere orta ve alt yönetim düzeylerinde aynı derecede yararlanıl­
maktadır. M PM tarafından bankalarda bilgisayar kullanımı ile ilgili yapılan
araştırmadan elde edilen bulgulara dayanarak banka örgütlerinin yönetim
düzeylerine göre bilgisayarlardan yararlanma düzeyleri Şekil 40'da
özetlenmiştir.96
Şekil 40'dan görüldüğü üzere, kamu bankalarında alt düzey yönetim
kademesinde çalışan personel, bilgisayarlardan daha çok yararlanırken; özel
bankalarda bölüm ve birim yöneticilerinden oluşan orta düzey yöneticileri BT'den
daha fazla destek almaktadır. Genel olarak özel bankaların orta ve üst düzey
yönetim kademesi alt düzey kademeye oranla daha çok BT'den yararlan­
maktadır. Nitekim özel bankaların %32.4'ünde üst düzey yönetim kademesi
personeli bilgisayar desteği alırken, kamu bankalarının ancak %24.8'inde üst
düzey yönetim personeli bilgisayarlardan yararlanmaktadır. Bu araştırmada yer
alan bankalarda gerek kamu gerek özel bankaların yönetim kurulu başkanı ve
murahhas üyelerden oluşan üst karar mercilerinin bilgisayarlardan kimi
bankalarda hiç yararlanmadıkları, kimilerinde ise çok düşük düzeylerde
yararlandıkları tesbit edilmiştir. Bu araştırmadan elde edilen bu bulgular özel
bankaların kamuya göre bilgisayarlardan yararlanma açısından nispeten daha iyi
durumda olduğunu göstermektedir.
55 A-k-, s. 131.
94 A.k-, s. 146-147.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütse! Etkileri
277
b. E lektronik Bankacılık
Elektronik bankacılık, bilgi teknolojilerinin bankacılık faaliyetlerinde
kullanımı ile elde edilen ürün ve hizmetlerdir. Elektronik bankacılığın
gelişiminde; teknolojide yaşanan gelişmelerin yanı sıra, kağıt ve işgücü temelli
geleneksel bankacılığın genel olarak yanlış karar vermeye neden olması, şube
maliyetlerinin yüksek olması ve sanayi ötesi toplumunda talebin giderek
çeşitlenmesi ve artması ve rekabetin giderek şiddetlenmesinin rolü bulunmak­
tadır.97 Bunlardan elbette ki teknolojinin bu gelişmeye katkısı diğerlerine göre
daha fazladır. Çünkü aralarında yapay zeka, uzman sistemler, elektronik
postalama, karar destek sistemleri, OCR, CASE ve konuşma tanıma gibi bilgi
teknolojilerinin sunduğu sistem, model ve araçlar, elektronik bankacılığın
temelini oluşturmaktadır.
Otomatik para çekme makinalan (ATM), ev bankacılığı, satış noktası fon
transferi, otomatik takas sistemleri, elektronik veri değişimi, bellek kartı ve
elektronik haberleşme sistemleri gibi yeni teknolojik ürünler bankacılıkta yeni bir
dönemi başlatmıştır. Elektronik bankacılık olarak adlandırılan bu yeni bankacılık
sisteminde, her türlü rutin işlem müşteri taralından bireysel olarak gerçekleştirilebilmektedir. Elektronik bankacılığın birbirleriyle karşılıklı ilişki içinde bulunduğu
ve etkilediği teknoloji, insangücü, çevre koşullan ve teknoloji ürünleri olmak
üzere dört unsuru bulunmaktadır.98
Şekil 40
Bankaların Yönetsel Düzeylere Göre Bilgisayarlardan Yararlanma Durumu
H aldun Akpınar, D ah a Hızlı, D ah a G üçlü, D aha Y üksek, Türkiye Bankalar Birliği, Yayın No: 172, Ankara,
1993, s .l.
s* H aldun Akpınar, a-g.e., s.8.
”
278
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Şekil 41'den görüldüğü üzere, elektronik bankacılığın sahip olduğu ürünler
teknolojiye -özellikle bilgi teknolojisine- göbekten bağlıdır. Bu ürünlerin ihtiyaca
göre yaratılmasında ve sunulmasında bilgisayar ve iletişim teknolojilerinden
oluşan bilgi teknolojileri önemli role sahiptir. Bu teknolojilerin sunduğu olanak­
larla yeni ürünler ve hizmet sunma şekline kavuşan bankacılık sektörü, büyük bir
değişim sürecine girmiştir. Bu süreç içerisinde bankalar gerek yapısal, gerekse
yönetsel süreçler bakımından değişime uğramaktadır.
Ülkemizde bankacılık sektörü özellikle 1980'li yılların ortalarından sonra
bilgi teknolojilerine önemli yatırımlar yaparak bü teknolojilerinin olanaklarından
yararlanma yoluna gitmişlerdir. Böylece elektronik bankacılığa geçiş sürecine
giren ülkemizde faaliyet gösteren bankaların da bir taraftan yeni teknolojik
ürünlere sahip olma, diğer taraftan bu yeni koşullara göre gerek yapısal gerek
yönetsel süreçler bakımından kendilerini yenileme ihtiyacı duymuşlardır. Değişim
mühendisliği (reengineering) uygulama sancısı taşıyan bankaların,
bilgi
teknolojilerinden nasıl etkilendiklerine geçmeden önce, bu teknolojilerin olanaklı
kıldığı yeni teknolojik ürünlere ve bunların özelliklerine göz atmak, bu değişimi
anlatmada ve yorumlamada kolaylık sağlayacaktır.
Şekil 41: Elektronik Bankacılığın Alt Unsurları
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
279
Elektronik bankacılık uygulamaları çalışmama birinci ve ikinci bölümlerinde
yer verilen yapay zeka ve uzman sistemler, görüntü işlem, elektronik posta
sistemi (E-M: Electronic-Mail), konuşulan dili tanıma ve anlama sistemleri ve
grup karar destek sistemlerinin katkılarıyla etkililik kazanmaktadır. Bunlardan;
"görüntü işlem" -image processing- kağıt temelli bilginin elektronik olarak
okunmasını, saklanmasını, işlenmesini ve çoğaltılmasını sağlar. Görüntü işlem,
bankacılık alanında form ve yazışmaların dosyalanması, ödeme ve havale
belgelerinin kaydedilmesi ve belgelerin coğrafi konumlara gönderilmesinde
kullanılmaktadır. Uzman sistemler, bilgilerin etkili kullanılmasına olanak
tanıyacak şekilde saklanması ve belirsizlik ortamında karmaşık sorunların
çözümü amacıyla geliştirilir. Uzman sistemlerin bankacılık alanında kredi
değerlendirme, kredi kartlarına harcama yetkisinin verilmesi ve portföy yöneti­
minde kullanılmaktadır. Örneğin uzman sistem geliştirme konusunda lider
Mitsubishi Grubu tarafından geliştirilen uzman sistemler, para değerlerinin takibi
ve tahmini, yatırım danışmanlığı, kredi yönetimi ve müşteri değerlendirme
konularında kullanılmaktadır. Diğer taraftan, American Experşs tarafından
kullanılan "Authorizers Assistant" uzman sistemi, müşterilerin fatura ödeme
durumlarım, harcama profilim, kredi kartı sahiplerinin bugüne kadar yaptığı
harcamaları değerlendirip, karar alıcıya bilgi ve öneriler sunmaktadır.
SynteUigence tarafından geliştirilen "Lending Advisor" uzman sistemi de pazar
koşullarını dikkate alarak kredi değerlendirmesine olanak tanım aktadır."
Konuşulan dili tanıma konuşma ve anlama temelli olarak geliştirilen sesle cevap
verme ve konuşma tanıma sistemleri de çoğunlukla ev bankacılığı uygulamasında
kullanılmaktadır. Bu sistemlerle müşteriler, banka bilgisayarındaki sorulan
tuşlara basmadan sesli yamtlayabilmektedir.
Yerel bilgi işlem ağına bağh iş istasyonlan, kararların yansıtıldığı dev
ekran ve bu sistemi çalıştıran yazılımlardan oluşan grup karar destek sistemleri;
kimi grup üyelerinin fikirlerini yeterince ifade edememeleri, bazı üyelerin kişisel
güçleri ile diğer üyeleri etkilemeleri ve kişisel çatışmalar nedeniyle karar alma
etkililiğini azaltan durum lan ortadan kaldırmaktadır. Bu özelliği ile grup karar
destek sistemleri,
bankacılık alanında grup çalışması ile sonuçlandırılan
kararlarda etkililik sağlamaktadır.
Grup çalışmalarını destekleyen elektronik posta sistemi, bir bilgi işlem ağma
bağlı olan bir iş istasyonundan kullanıcılara metin ve grafiklerden oluşan
dokümanları,
iş saatlerine bağh kalmadan aktanlabilmektedir. Bu sistem
zamandan tasarruf sağlayarak,
çalışma verimliliğini artırmaktadır. Bilgi
teknolojilerinin sunduğu bu olanaklar, bankacılık alanında gerçek ve tüzel kişilere
Uzman sistemler ve bankacılıkla alanında uygulamaları ile ilgili daha fazla bilgi için bkz. Chorafas, Dimitris,
N. ve Steinmann Heinrich, E x p e rt System s in B anking, N ew Y ork University, Press 1990; Chorafas, Dimitris,
N., "Simulation", O ptinıizatioııal E x p e rt System s, 1992.
”
280
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
yönelik olmak üzere,
yeni ürünlerin geliştirilmesine ortam hazırlamıştır.
Otomatik para çekme makinalan (ATM), satış noktası transferi (POS), bellek
kartlan (Smart Card), ev bankacılığı ve rutin ödeme ve alacak sistemleri gibi
ürünler (alacaklan yönetimi) gerçek kişilere yönelik; tahsil, tediye (borçlar
yönetim), SW IFT (fon transferi), aylık maaş ödemeleri, çek tahsili ve ödemelerin
muhasebeleştirilmesi gibi ürünler de tüzel kişilere yönelik geliştirilen elektronik
bankacılık ürünleri arasında göze çarpmaktadır. Türkiye'de elektronik bankacılık
alanından en çok gerçekleştirilen uygulama, kamu kesiminde SW IFT sistemine
üyelik; özel kesimde ise çeklerde ortak kodlama sistemi, bankalar arası ortak
kredi kartı sistemidir.100
O tom atik P a ra Çekme M akinaları (ATM ): İlk defa 1969 yılında
Chemical Bank tarafından Long Island Şubesi'nde hizmete sunulan otomatik
para çekme m akinalan (ATM-Automating Teller Machine),
aralarında
ülkemizinde bulunduğu pek çok ülkede hızla kullanılmaya başlamıştır.101 ABD'de
farklı eyaletlerde şube açmanın kanunen sınırlandırılmış olması, ATM'lerin bu
ülkelerde hızla yayılmasına neden olmuştur. Bankalar için başlangıçta rekabet
üstünlüğü sağlayan bu yeni ürün, kısa süre içinde tüm bankaların müşterilerine
sunmakla yükümlü olduğu hizmetler araşma girmiştir. 1991 yılı itibarıyla,
dünyanın çeşitli ülkelerinde 200.000'den fazla ATM olduğu ve bunların %40'ının
kuzey Amerika'da; %30'unun Asya'da ve %20'sinin Avrupa'da olduğu tahmin
edilmektedir.102 Bugün bu rakamın, ülkemizin özellikle son iki yıl içinde sahip
olduğu ATM sayısındaki artışından yola çıkarak çok daha yüksek olduğunu
söyleyebiliriz.
Başlangıçta müşterilerin para çekme, para yatırma, hesap havalesi ve bakiye
sorma gibi klasik banka işlevlerini gerçekleştirmek üzere banka şubelerinde ve
şube yakınlarına kurulmuş olan ATM'ler, günümüzde teknolojik gelişmelerle
güvenlik ve sistem etkililiğinin artması ile büyük mağazalar ve benzin istasyon­
ları içinde kurulmuş ve birer şube kimliğinde geniş bir coğrafik alana dağılmış­
lardır. Bugün artık bu yeni olanaktan posta pulu ve maç bileti temini, seyahat
çekleri sunma, telefon-su-doğal gaz fatura ödemeleri ve menkul kıymet
alım-satım işlevlerini yerine getirmeye kadar uzanan değişik alanlarda yarar­
lanılmaktadır.
Geniş coğrafik alana yayılan otomatik para çekme makinalan; iletişim
hatlanyla ana bilgisayarlarda oluşturulan veri bankalarım harekete geçirmek
suretiyle çalışmaktadır. Dokunmatik ve renkli ekranlar ile konuşarak ve çeşitü
dillerde hizmet sunan ATM'lerin ülkemizde de hizmet kalitesini artırmak ve
100 Meral Toprak, Mehmet Tanyaş ve diğerleri, a -g .e , s.171.
101 Howard Schneider, "The MI Technology Race", M o rtg a g e B anking, M art 1991, s.10-14.
107 M.S. Maden ve M .A R eid, "Data Processing Aspects o f the Integrated Circuit and M agnetic Stripe Cards"
In fo rm a tio n an d M a n ag em en t, N o .2 2 ,1992, s.41-52.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
281
maliyetleri düşürmek amacıyla tüm bankalarca ortak kullanımına doğru
gidilmektedir. Diğer taraftan dünyada telefon hatlarını kullanarak yapılan iletişim
yerine, çok daha güvenli ve hızlı olan uydu sistemi ile iletişim çalışmalarına
ağırlık verilmektedir.
Bankalarda personel ve şube masraflarım ortadan kaldıran ATM'ler,
bankacılık işlemlerini elektronik hale getirerek bireysel bankacılığı olanaklı
kılmaktadırlar. Bu yeni olanak ile bankacılık hizmetleri ulusal pazar-sınırlannın
dışına genişlemekte ve banka-müşteri arasındaki mesafe ortadan kalkmaktadır.
Dünyada küreselleşmeye gidişte önemli araçlardan biri olan ATM'ler dış
ülkelerde şube açmaksızın müşterilere hizmet sunma olanağı sağlamaktadır.
Artık bireyler sahip oldukları uluslararası kredi kartlarıyla, dış ülkelerdeki
ATM'lerden nakit çekebilmektedir.
Banka içi ve duvarları, havaalanları, üniversiteler, tren istasyonları ve
fabrikalar gibi kolayca ulaşılan mekanlara yerleştirilen ATM'ler bireylere 24 saat
kesintisiz hizmet sunarak rahatlık ve esneklik sağlamaktadır. Rutin bankacılık
işlevlerinin çok kısa süre içinde yapıldığı bu yeni olanağın olumsuz yarn, çeşitli
nedenlerle makinelarin ya da sistemin arızalanması, kartların kaybolması ve
çalınmasıdır.
ATM'lerin yaygın kullanımıyla birlikte bunların şube sayılıp, sayılama­
yacağı çeşitli ülkelerde önemli bir tartışmayı başlatmıştır. Nitekim bunların ilk
defa kullanılmaya başlandığı ABD'de 1974 yılında Federal Denetim Örgütü,
.ATM'leri MC Fadden Act'e103 göre şube saymamıştır. Ancak 1976 yılında
mahkeme karan ile ATM'lerin McFadden Act'e göre şube sayılmalan kabul
edilmiştir.104 Alman hukuk sistemi de ATM'leri şube olarak saymaktadır.105
Ülkemizde bankacılık sistemini düzenleyen 3182 Bankalar Kanunu inceleyen
Arkan, şube içinde ya da banka binasının dış yüzüne yerleştirilen ATM'lerin şube
olarak kabül edilemeyeceğini; diğer taraftan banka binası dışında yerleştirilen
(otel, gar,
ahş-veriş merkezi vb.) ATM'lerin büro şube olarak
nitelendirilebileceğini savunmaktadır.106 Ancak ATM'lerin şube olarak kabul
edilmesi halinde gerek Bankalar Kanunu,
gerekse ilgili diğer yasal
düzenlemelerin gerektirdiği zorunlulukların yerine getirilmesi bakımından
boşlukların olmasının kimi hukuki sorunları beraberinde getirebileceğini belirten
yazar, yasa koyucunun teknolojik gelişmeleri dikkate alarak, banka şubesi
kavramının
baştan tanımlanması gerektiğini belirtmektedir. Dünya'da bu
m M cF ad d en A ct, ABD'de bankalar arasm da sağlıklı rekabeti düzenlemek üzere 1927 yılında kabul edilen
kanundur.
101 Sabih Arkan, B an k acılıkta K u lla n ıla n Y eni E le k tro n ik S istem lerle İlgili H ukuki S o ru n la r, T ürkiye
Bankalar Birliği, Yaym No.166, 1991, s.22; naklen Brandel-Barr: E lectronic F u n d T ra n sfe rs, T h e Business
Law yer, 1985 s.1052-1057.
103 Sabih Arkan, a.g.e., s.23.
m A.k-, s.24-25.
282
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
tartışmayla gelinen noktaya ülkemizin de kısa sürede ulaşacağı göz önüne
alınarak, ATM'lerin ister banka içinde ve duvarında olsun, isterse banka dışında
kurulsun, bunların şubelerin işlevlerini üstlenmeleri göz önüne alındığında, birer
şube olarak kabul edilmelerinin yanlış olmadığı söylenebilir.
Özetle ATM'ler şube ve personel sayısının azaltma yoluyla banka giderlerini
düşürmektedir. Nitekim 1983 yılında ABD'de yapılan bir araştırma, bu ülkede
oldukça yaygın olarak kullanılan çek işleminin bankaya maliyet 0.42 ile 2 dolar
arasmda iken, ATM maliyetinin 0.15 ile 0.50 dolar arasında olduğunu göster­
miştir.107 Aradan geçen on yıllık zaman içinde teknolojideki gelişmelere paralel
olarak donanım maliyetlerindeki düşmeyle bu maliyetin bugün daha da az olduğu
söylenebilir.
"İnsansız banka" olarak sunulan otomatik para çekme makinalan;
bankaların sunduğu perakende hizmetlerini otomatik olarak gerçekleştiren
sistemlerdir. ATM'ler bankaların rutin işlevleri arasmda yer alan para
çekme-yatırma-hesap görme gibi hizmetleri yerine getirerek bir taraftan
müşteriler için zaman ve mekan kısıtlılığını kaldırmakta; diğer taraftan şube
personeline zaman kazandırarak, onların banka hizmetlerini pazarlama işlevlerine
daha fazla eğilmelerine olanak tanımaktadır. M aüyet avantajı sağlayan ATM'ler
faaliyet giderlerini azaltma ve pazar paylarını artırmak üzere tercih
edilmektedir.108
Türkiye'de 1989 yılında 400 olarak tahmin edilen ATM sayısının 1991'de
1150, 1992'de ise 2970'e yükseldiği görülmektedir.109 1992 yılı nüfusu göz önüne
alındığında milyon kişi başına yaklaşık olarak 50 ATM'nin düştüğü ülkemizde,
yıllar itibarıyla ATM sayısındaki artışla birlikte; bu sistemlerde gerçekleştirilen
işlem hacminin artması şube ve personelden bağımsız olarak banka işlem
hacimlerini yükseltmektedir. Nitekim ATM kullanımında önde gelen bankalar
olarak Yapı ve Kredi Bankası'nda 1989 yık itibarıyla ATM sayısı 186 ve işlem
hacmi 400 milyar TL iken, 1991'de ATM sayısı 382 olurken işlem hacmi 4.3
milyar TL; İş Bankası'nda ise 1989 yılında 230 ATM ve bununla gerçekleştirilen
işlem hacmi 402 milyon I L iken 1991’de 401 ATM ile 62 trilyon gibi çok büyük
işlem hacmine ulaşılmıştır.110
Satış N oktasında E lektronik Fon T ransferi Sistemleri (EFTPO S): İlk
defe 1974 yılında ABD'de büyük petrol şirketleri tarafindan kullanılmaya
başlayan EFTPOS-Electronic Fon Transfer Point o f Sale- sistemleri büyük
107 A .k , s.3.
101 ATM kullanım ı ile gelen maliyetler başlangıçta yüksek iken, bu sistemlerin kullanım ında işlem sayısı ile işlem
başına düşen işgücü saati arasm da ölçek ekonomisi sözkonusu olduğu için, marjinal işlem m aliyeti düşük olma
eğilimindedir. D aha fazla bilgi için bkz. F.Derek Channan, G lobal B anking S trategy, New Y oık, John Wiley
and Sons, 1988, s.306-308.
,w C o m p u terw o rld M o n ito r, 23 Kasim 1992, s. 14 ve B ankacılar, 6 Ekim 1991, s.9.
1,0 Nuray Uzkesici, M o d e rn B anka: Y önetim i v e O rganizasyonu, Anadolu Üniv. 1994, s.68.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
283
mağaza, otel, benzin istasyonları gibi yerlerde yerleştirilen terminaller aracılığı
ile bankayla bağlantı kurularak, satın alınan mal ya da hizmet bedelinin müşteri
hesabından satıcı hesabına aktarılmasını sağlamaktadır. EFTPOS sistemleri
teknik olarak offline, online ya da bunların her ikisi birarada kurulabilmektedir.
Online tasarımda sistem müşteri ile satıcı firma hesaplarının aynı banka nezdinde
açılmış olmasını gerektirmektedir. Bu zorunluluk sistemin yaygınlaşmasını
engellemektedir.111
Satış anında ödemenin yapılmasını sağlayan EFTPOS sistemi, müşterileri
nakit taşıma zorunluluğundan kurtarmakta, satıcıları ise çek ve kredi kartı ile
yapılan ödemelerde sözkonusu olan denetim ve inceleme yükümlülüğünü ortadan
kaldırmaktadır. Dolayısıyla daha kısa sürelerde ödeme olanağı sağlayarak gişe
önünde yığılmaları enaza indirmektedir. Nitekim İngiltere'de yapılan bir
araştırmada çek ödemelerinde 30 saniye, kredi kartı ödemelerinde 75 saniye,
nakit ödemelerde 30 saniye olan işlem süresim EFTPOS sistemi 15-30 saniyeye
düşürmektedir.112 EFTPOS sistemleri satıcılar açısından çek riskini ortadan
kaldırmakta;
bankalar açısmda çek ödeme maliyetlerini indirgemekte ve
satıcıdan hizmet geliri sağlamaktadır. Bu sistemler tüketicilere ise, nakit taşıma­
dan mal ve hizmet satm alma olanağı sağlamaktadır. Ancak bu sistemleri
kullanan ülkelerde tüketicilerin haklarım koruyan düzenlemelere gidilmediğinde
kimi sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar ve çözüm önerileri
incelenmesi ve araştırılması gereken geniş ve oldukça önemli bir konudur. Ancak
bu konular çalışmanın kapsamı dışında olduğu için, burada yalnızca özellikle
hukukçuların bu sorunları henüz ortaya çıkmadan yok edecek yasal çözümler
geliştirmelerinin önemi vurgulanmakla yetinilecektir. Bu konulara ilgi duyan
araştırmacıların uygulamada ortaya çıkan sorun kaynaklarının tespit edilmesi ve
yasal düzenlemelere esas olacak çözüm önerilerinin geliştirilmesine katkıda
bulunacak alan araştırmalarına gitmelerinde yarar olduğu düşünülmektedir.
EFTPOS uygulamaları ağırlıklı olarak ABD'de gerçekleştirilmektedir. 1987
yılı itibarıyla EFTPOS terminal sayısı 50.000 olan ABD'ni sırasıyla yaklaşık
70.000 terminali bulunan Fransa ve 41.000 terminali olan Japonya izlemektedir.
Elektronik bankacılığının altyapısını oluşturan EFTPOS ülkemizde 1992 yılında
uygulanmaya başlanmıştır. Müşteri isteklerine uygun ve çeşitli hizmetler
sunmak, zaman ve doğruluk açısından verimlilik sağlamak ve maliyetleri
düşürmek EFT'nin müşterilere sağladığı faydalardır. EFT zaman ve mekan
kısıtlılığını ortadan kaldırarak hizmet verimliliğini önemli ölçüde artırmaktadır.
EFT'nin kurumlara sağladığı belli başh faydalar arasında; perakende hizmet
111 Sabih Arkan, a.g.e., s.26.
m F. Karalan, B ankacılıkla Ö d em e S istem lerinin O to m asy o n u -E lek tro n ik F o n T ra n s fe r Sistem leri,
Ankara, 1990, T .B ankalar Birliği Y ayın N o ,162, s.25.
284
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
maliyetlerinin düşmesi, insangücü ve kağıda dayalı işlem hacminin azalması
sayılabilir.
EFT sistemi; EFT Merkez sistemi, Merkez Bankası Sistemi ve Katılımcı
Bankalar Sistemi olmak üzere üç alt sistemden oluşmaktadır.113 Bunlardan EFT
Merkez Sistemi online mesaj iletme, rezerv kontrolü ve istatistik analizlerin ve
raporlama işlevlerini yürütür. Merkez Bankası Sistemi ise gün sonunda banka­
ların TCMB'de tutulan hesaplar üzerinde mutabakatı gerçekleştirme işlevini
yerine getirmektedir. Katılımcı bankalar, aktarıcı bilgisayarları aracılığı ile EFT
Merkezi arasında fon transferi ve mesaj iletişiminde bulunan EFT'ye üye banka­
ları tanımlamaktadır. TCMB dışında toplam 47 katılımcı bankanın üye olduğu
EFT sistemi, ülkemizde altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra elektrik, su,
havagazı ve telefon gibi kamu hizmet ödemelerinde de yaygm olarak kullanılması
planlanmaktadır.
1993 yılı itibarıyla toplam 64 bankanın bağlı olduğu EFT sistemi ile üye
bankalar, gerek diğer bankalarla gerekse Merkez Bankası ile olan fon alışveriş­
lerini anında görme olanağına kavuşmuşlardır.114 Sistem fon transferini nakit, çek
ve ödeme emri gibi fiziki ortamlarla gerçekleştirmek yerine,
elektronik
ortamlarda gerçekleştirmektedir.
E v ve Ofis Bankacılığı: Ev ve ofis bankacılığı ev ya da ofis ortamında
gerçek kişilerin kişisel bilgisayar, kablolu televizyon, özel görüntü ekranları,
(Videotex) veya telefon kullanarak iletişim ortamları üzerinden banka veritabamna erişerek kendi hesaplan üzerinde istediği işlemleri yapması ve bu veritabanından müşterilere sunulan bilgilerden yararlanmasıdır.
Ev ve ofis bankacılığında müşteri iletişim aracı, banka bilgi sistemi ve
bunlar arasmda iletişim sağlayacak iletişim hattına gereksinim duyulmaktadır.115
Bunlardan müşteri iletişim aracı olarak telefon, kişisel bilgisayar, videotex ve
kablolu TV kullanılmaktadır. Videotex'ler ilk defa 1979 yılında İngiltere'de
kurulmuş, daha sonra Fransa Japonya ve Kanada kullanılmaya başlanmıştır. Ev
ve ofis bankacılığı sistemi banka tarafından müşterilerine verilen PIN-şifreler ve
bir dizi işlem num aralan ile harekete geçmektedir. İşlem num aralan şifrelerin
herhangi bir şekilde ele geçirilmesi düşünülerek,
güvenlik önlemi olarak
verilmektedir.116 Bankalar ev ve ofis bankacılık sistemi ile müşterilerine yeni
hizmetler sunabilirken, diğer taraftan maliyeti oldukça yüksek olan yeni şubeler
açma yerine geniş coğrafi bir bölgeye daha ucuz hizmet götürme olanağı elde
etmektedirler. Ev ve ofis bankacılığı müşterilere çabuk ve kolay bankacılık
hizmetleri sunmaktadır.
113 Fotaş Tugay, "Elektronik Fon Transferi", B ankacılar, Türkiye B ankalar Birliği Yayını, Ekim 1991, s.16-17.
IM Tanju Yolcu ve Gonca Kılıç, a.g.e., s.61.
115 H.Allen Lipis ve Thomas J.Linker, E le ctro n ic B anking, John Wiley and Sons, 1985, s.125.
116 Sabih Arkan, a-g.e., s.28.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
285
Bankacılık alanında bu sistemlerden ilk defa İngiltere'de Nottingham
Building Society ve Bank o f Scotland; Almanya'da ise Verbraucher Bank
tarafından yararlanılmıştır.117 Ülkemizde henüz çok az kullanılan ev ve ofis
bankacılığının müşteri kitlesini, çoğunlukla ticari işyerleri oluşturmaktadır.
Bankaların özellikle kendi ticari müşterilerine ev/ofis banka hizmeti sunmaktadır.
Bu hizmet içinde üyeler, virman yapma, bakiye öğrenme, açık çeklerle ilgili bilgi
alma ve düzenli ödemeler yapma olanağı elde etmektedirler. Bunlara ek olarak
ev/ofis banka müşterileri Merkez Bankası döviz kurlarım öğrenme, faizler
hakkında bilgi edinme, havayolları uçuş tarifeleri ve lokanta menüleri gibi
bilgileri bilgisayarları aracılığıyla elde edebilmektedirler.118 Ülkemizde ev/ofis
banka hizmetleri bilgisayarlar, telefon hattı ve modemlerle sağlanmaktadır.
Gelecekte ev/ofis bankacılığının, kuruluş masrafları otuz-kırk misli daha fazla
olan ATM kullanımım kısıtlayacağı düşünülmektedir.119
Elektronik fon transferini bir uzantısı olan ev/ofis bankacıhğı, 1993 yılı
itibarıyla toplam 14 ticaret bankasında uygulanmaktadır. Daha çok ticari
müşterilerinin yararlandığı bu sistemin yaklaşık 1300 müşterisi bulunmaktadır.120
Ev/ofis bankacılığının bir alt uygulaması olan telefon bankacılığının ülkemizde
henüz 13 ticaret bankasında uygulanmaktadır121. Telefon bankacıhğı ülkemizde
PTT, ASKİ, TEK ve doğalgaz ödemelerinin abonelerin talimatıyla ATM, kredi
kartı ve telefon aracılığı ile yapılmasına olanak tanımasıyla birlikte yakın bir
gelecekte yaygın kullanılacağı söylenebilir.
B ankalar A rası E lektronik H aberleşm e Sistemleri: Finansal kurumlar
arasında kullanılan elektronik haberleşme sistemleri, bu kurumlar arasında fon
transferine olanak tanır. A ve B bankası olmak üzere iki finansal kurum
aracılığıyla fon transfer emri veren ve alanlar arasında (işletmeler, banka şubesi,
özel kişiler ya da diğer bankalar olabilir) fon transferi şöyle gerçekleşmektedir:
Fon transfer emri veren taraf, A bankasına telefon, teleks, posta, terminal ya da
şahsen başvurmaktadır. Bu talebi alan A bankası, fon transfer işlemlerini
yaparak SWIFT, Reuter kanalı ya da bankalar arası elektronik sistemleri
kullanarak B bankasına transferini göndermektedir. B bankası da transfer alıcısı
ile irtibata geçerek fon teslimi gerçekleştirir.122 Geçmişte bankalar arası haber­
leşme de teleks kullanılmaktaydı. Ancak teleks'in maliyetinin yüksek olması,
standart bir format kullanılmaması
mesajların yanlış yorumlanması gibi
sorunları doğurmaktadır. Bu nedenle günümüzde teleks yerine SWIFT (Society
for Worldwide Telecommunications) sisteminin tercih edildiği görülmektedir.123
117 Patrick Kirkman, E lectro n ic F u n d s T ra n s fe r System s, 1987.
Pelin Alpergin, B ireysel Bankacılık, B ankalar Birliği, Yayın No:160, 1990, s.50.
m J.R.S. Revell, B an k in g an d E le c tro n ic F u n d T ra n sfe rs, Paris, 1983, s.49-50.
“ A-k., s.61.
121 Pelin Alpergin, a.g.e.
122 H.Ailen Lipis ve Thomas J. Linker, a.g.e., s. 160.
286
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
SW IFT Belçika hukukuna göre kurulan ve kar amacı gütmeyen bir kooperatiftir.
SWIFT'in 1986 yıh itibariyla 55 ayn ülkede 1235 banka üyesi bulunmaktaydı.124
1990 yılında ise bu rakam 78 üye ülkede 1697 banka üyeye çıkmıştır.125 ABD'de
CHIPS (Clearing House Interbank Payment Systems) ve FEDW IRE gibi
sistemler elektronik haberleşmede yaygın olarak kullanılmaktadır. İngiltere,
Japonya ve H onghonkta ise ZENGİN, CHAPS ve CHATS haberleşme sistemleri
yaygın kullanım alanı bulmaktadır. 126Reuter ve Tele-rate"e üye 49 bankanın 32'si
borsa ile alım satım işini bilgisayar ortamında gerçekleştirmektedir. Dünya
çapında 3500 bankanın üye olduğu SWIFT'e ülkemizde 1992 yıh itibarıyla 48
banka üyedir.127
N akit Yönetimi: Nakit yönetimi işletmelerin bilgisayar ya da haberleşmeyi
sağlayan bir terminal aracılığı ile çalıştıkları bankalara bağlanarak, banka
hesaplarındaki fon durumunu sürekli olarak izlemesine olanak sağlar. Alacak­
ların takibi ve bunların kısa süre içinde kullanılabilir fona çevrilmesi, gider
kontrolü, borçlanma gereksiniminin zamanında ve en az maliyetle karşılanması
ve fon fazlasının en iyi şekilde değerlendirilmesi, bankaların işletmelere nakit
yönetimi ile sunduğu temel olanaklar arasında sayılabilir. İşletmelere sürekli
olarak online banka hesaplarının kontrolünü sağlayan bu sistem, aynı zamanda
fon transferi ve ödemelerin ulusal ve uluslararası düzeyde yapılmasına olanak
tanımaktadır. Bankalar, işletmelere tanıdıkları bu olanaklarla, kağıda dayak bir
çok işlemden tasarruf etmektedir.
E lektronik V eri Değişimi: Bilgi teknolojilerinin iletişim alanında örgütlere
kazandırdığı en önemli yeniliklerden biri elektronik veri değişimi-EVD- dir.
Elektronik veri değişimi (EDI-Electronic Data Interchange) bilgisayar ve iletişim
ağlarını kullanarak örgütler arasında fatura, satın alma ve nakliye emirleri ile
fiyat üsteleri gibi standart örgüt belgelerinin elektronik olarak değişimim
gerçekleştiren sistemdir. Yönetim ve işletmecilik alanında en etkili iletişim sistemi
olarak kabul edilen EVD sistemi, mal ve hizmet ahş-verişinde her türlü belgenin
elektronik olarak değişimini ve ilgili kayıt ortamlarına aktarılmasını gerçek­
leştirir. EVD sistemi; belgelerin düzenlenmesinde kullanılan mesaj standartlan,
belgelerin işletmeler arasında değişiminin sağlandığı bilgi işlem ağı ve sistem
programlarından oluşan alt sistemlere sahiptir. Diğer taraftan, sistemde ikiden
fazla örgüt arasında kurulacak EVD sisteminin etkili çalışabilmesini sağlamak
üzere, uygun transfer hızının tesbiti ve transfer zamanlarının planlamasını
üstlenen posta kutusu adı verilen düzenleyici merkezler yer almaktadır.128
“ Akpmar, a.g.e., s.51.
m Baker, R. Brandel, T h e L aw o f E le ctro n ic F u n d T ra n s fe r System s, 2.Ed. Boston, NY, 1988.
173 F. Karatan a-g.e., s.46.
173 Akpınar, a-g.e., s.50.
177 A.k.
171 Fasset, S.Wayne, "Expanded EDI Offerings", B a n k M anagem ent, Jan., 1992.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
287
EVD konusunda yapılan ilk çalışma 1968 yılında Transportation Data
Coordinating Committee taralından Kuzey Amerika deniz, hava kara ve
demiryolları taşımacılığı için geliştirilen standartlardır. 1979 yılında otomotiv,
bankacılık, kimya, elektrik ve tekstil gibi 16 değişik işkolu için bu standartlar
genişletilmiştir. Avrupa'da ise Article Numbers Association "Tradecoms" olarak
adlandırılan EVD standartlan kullanılmaktadır. Bugün uluslararası ticarette
kullanılan EDIFACT (EDI for Administration Commerce and Transport)
standard,
1988 yılında ISO tarafından geliştirilmiştir. 1Z9Avrupa'da INS
Integrated Network Services, Singapur'da Trade Net EVD konusunda mükemmel
uygulamalar yapmaktadır.
EVD sistemi içine, ödemeleri gerçekleştirmek üzere banka sistemlerinin de
katılması yoluna gidilmektedir. Böylece karşılıklı mal ve hizmet alışverişinde
bulunan kuruluşların, bu ilişkilerinden doğan ödeme işlemleri, sistemde yer alan
kuruluşların çalıştıkları bankalar arası otomatik ödeme yoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu uygulamayı ilk defa GM'in talebi üzerine First Chicago Bankası
gerçekleştirmiştir. Bu banka kağıda bağlı belge sirkilasyonunun kalkması ile
yılda ortalama olarak 2 milyon ABD dolan, tasarruf sağladığım belirtmiştir.130
Özetle EVD sistemi örgütlerde işgücünün yoğun olarak kullanıldığı
belgeleme işlemlerinin otomasyonu, bilgilerin başka ortamlara aktarılması
sırasında yapılan hatalan ve sipariş verme ve teslim alma gibi işlemlerin
gerçekleştirme zamanım azaltm a yoluyla, maliyet tasarrufa sağlamaktadır. Özel
olarak bankalar da EVD yoluyla hizmet gelirlerini artırmakta, kağıda dayalı
işlem maliyetlerini düşürmekte ve rekabet üstünlüğü elde etmektedirler. Bu
olanaklarına karşın, EVD'lerin uygulanmasında doğabilecek yasal sorunlan
ortadan kaldırmak için, sistemin uygulanmasına karar verilen ülkelerde gerekli
hukuki düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır.
K redi K a rtla n : Bankalar gerek bireylere gerek ticari kuruluşlara nakit,
kredi kullanma, ahş-veriş kolaylığı ve hesaba borç geçilmesini sağlamak üzere
çeşitli kartlar sunmaktadır. Kredi kartı sözleşmelerinde harcama limiti , kart
sahiplerinin gelir düzeyi ve ödeme gücüne göre belirlenir. Kullanıcılara ödeme
kolaylığı ve döner kredi kullanma olanağı tanıyan kredi kartlan, ticari kuruluş­
lara ise, rekabet avantajının yanı sıra nakit akışlarım düzenlemede yardımcı
olmaktadır. Türkiye'de kredi kartı uygulamalan ilk kez ticari bankaların Visa,
Dinners Club, M aster Card/Eurocard ve American Express gibi dünya çapında
kullanılan kartlan çıkarmak üzere yaptıklan anlaşma ile başlamıştır. 1990
yılında ise 13 bankanın iştiraki ile Bankalararası K art Merkezi A.Ş.
kurulmuştur.131
129 Nowlan, A. Kenneth, "Financial and Accounting Systems, B a n k M anagem ent, Fail, 1990, s.22-23.
130 Akpınar, a.g.e., s.58.
m B ankacılıkta O tom asyon, C om puter W orld Monitor, Ekim , 23 Kasım 1992, s.22.
288
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Bellek K a rtla rı: Klasik kredi kartlarının harcama limitlerinin takibi, kredi
kartının geçerliliğinin onaylanması için yapılan online düzenlemelere yapılan
maliyetlerin artması kendi bellek ve işlemcisi olan akıllı kartların (smart card)
doğmasına neden olmuştur. Bankacılık alanında yeni bir ürün olarak bellek
kartlan ilk olarak Fransa'da Rolend Morenö tarafından önerilmiştir. I32Tek bir
(chip) yongodan meydana gelen bellek kartlarının ön yüzünde kart sahibini
bilgileri, arka yüzünde ise manyetik şerit bulunmaktadır. Bellek kartının iç
yapısmda ise ISO 7816-2 standartına göre 8 temas noktası (terminal), yalnız
okunabilir'bellek (ROM), mikro işlemci (CPU), PROM ve rasgele erişimli bellek
(RAM) yer almaktadır.133 Temas noktalan işlemcinin çalışması için gerekli
elektriğin alınmasını ve veri giriş/çıkış işlemlerinin yapılmasını sağlamaktadır.
Şifreli çalışan kart aktif hale geldiğinde işlemcisi kartta bulunan ya da işletildiği
bilgisayarlarda bulunan yazıkmlan çalıştırmakta ve bilgisayarlar arasında veri
akışım sağlamaktadır. ABD ve özellikle Japonya gibi gelişmiş ülkelerde değişik
alanlarda yaygın kullanılmaya başlanan bellek kartlan, ülkemizde henüz oldukça
sınırlı düzeyde kullanılmaktadır. Bu kartların vatandaşlık hizmetleri ve vergi
takibi gibi alanlarda kullanılmasıyla ülkemizde bir taraftan tüm bireyler birer
kayıtlı vatandaş olma onuruna erişecek, diğer taraftan devlet harcamalan için
sağlam kaynaklara kavuşma olanağı elde edilebilecektir.
Bu noktaya kadar anlatılan bilgiler ışığında; BT'nin sunduğu olanaklardan
yararlanarak ürün ve hizmet çeşitliliğine kavuşan ve "müşteri odaklı" hizmet
anlayışı ile çalışma olanağı elde eden ülkemiz ticaret bankalarının, bu yeniliklerle
beraber örgütsel ve yönetsel olarak nasıl bir değişim geçirdiklerinin incelenmesi,
çalışmanın bundan sonraki kısmının temel sorunsalım oluşturmaktadır.
2. BT' nin TİCARİ BANKA ÖRGÜTLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ
1980 öncesi mevduat, yatırım iştirakleri, krediler ve idari faaliyetlerle
uğraşan bankaların, ülkemizde 1980 sonrası fon yönetimi menkul kıymetler ve
bireysel bankacılık adı altında toplanan yeni işlevleri yürüttükleri görülmektedir.
Bankaların işlevlerindeki bu çeşitlemeye ekonomideki gelişmeler, küreselleşme ve
artan rekabettin dışında, yeni teknolojilerin-bilgi teknolojilerinin- bu işlevleri
yürütmede sunduğu olanakların rolü olmuştur. Gerçi ülkemizde bankaların bilgi
teknolojileri-özellikle bilgisayar-kullammı 1960'lara kadar uzansa da, o dönem­
lerde bu araçlardan yalnızca hesaplama aracı olarak yararlanıldığı görülmektedir.
Bankalar zaman içinde örgüt yapılarında ayrı birer bilgi işlem merkezi
kurup, bilgi işleme işlevim tek merkezden yürütür olmuşlardır. 1980'li yılların
ortalarına kadar bilgi işlem merkezleri büyük sistemlerle çoğunlukla offline
132 Akprnar, a.g.e., s.46.
133 M.S. Maden ve M.A.Reid, A-g.e., S.48.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
289
hizmet vermişlerdir.
1980'li yıllarda kişisel bilgisayar alanında yaşanan
gelişmeler ülkemizde de bankaları büyük bilgisayar ağlarına ilaveten bağımsız
PC'ler kullanmaya teşvik etmiştir. Böylece bankalarda bilgisayar kullanımı bilgi
işlem merkezlerinin dışına, işlerin yapıldığı noktalara kadar taşınmıştır. Böylece
bilgi işleme ve saklama işlevleri dağıtık bilgi sistemleri aracılıyla yalnızca tek bir
merkezden değil, işlerin yürütüldüğü noktalardan da yapılır olmuştur.
Diğer taraftan, bazı bankalar örgüt yapılan içinde yer alan ayn bir bilgi
işlem merkezlerini ortadan kaldırarak, bu işlevleri yürütmek ve başka kuruluşlara
teknoloji-sistem pazarlamak üzere ayn bir bilgi işlem şirketleri kurmuşlardır.
Kısaca özetlenen tüm bu gelişmeler neticesinde, bugün ülke çapmda online
çalışan bilgi işlem sistemlerine sahip olan bankaların donanım, yazılım ve
personel balonundan gerekli alt yapıyı oluşturarak veri işleme sistemlerini
kurduklan ve kimi bankaların bununda ötesine geçerek, raporlama ve karar
desteği sağlamak üzere yönetim bilgi ve karar destek sistemleri geliştirdikleri
görülmektedir. Ancak banka örgütlerinin yapısal olarak bu yeni duruma uygun
gerek yapısal gerek yönetsel süreçler açısından değişim mühendisliğini
yaşayamadıklarım, zaman zaman da olsa yeniden düzenleme çalışmalarına
gittiklerini, ancak bu çalışmaların mevcut yapı üzerinde yapılması nedeniyle
istenen sonuçlan doğurmadığı gözlenmektedir. Bilgi teknolojileri ve bunlarla
gündeme gelen değişimi yönetmek üzere bir değişim felsefesi belirleme yoluna
gitmeyen bankaların, içinde bulunduklan eski yapı-sistem ile yeni gerçekler
çatışmasını yaşadıklan ve çok büyük hacimlerde yatırım yapmalarına karşın
bunların tam karşılıklarım bir türlü alamadıklarına tanık olmaktayız.
Veri işlemeden bilgi işlemeye doğru adım atan ülkemiz bankalarında,
Druker'in da belirttiği gibi karar süreçleri, yönetim yapısı ve işlerin yapılış
biçiminde meydana gelen değişimi algılamaları ve bu duruma uygun yeni
örgütlenme ve yönetim felsefeleri geliştirmeleri kaçınılmaz olmaktadır.134 Bu
noktada öncelikle,
BT'nin kullanımıyla genel olarak örgütlerde yaşanan
gelişmelerin gözden geçirilmesine ve buradan elde edilecek ipuçlarının banka
örgütleri bakımından geçerliliğini ya da yansımasını gözden geçirmeye gerek­
sinim bulunmaktadır. Çalışmada bu ihtiyaçtan yola çıkarak, bu bölümün başmda
tartışılan teorik çerçeve içinde, BT'nin ülkemiz banka örgütlerinde neden .olduğu
yapısal, yönetim süreçleri ve iş kapsamı bakımından değişim ortaya konacaktır.
BT kullanımım yoğun olarak yeni kullanmakta olan ülkemiz bankalarının bu
durumu göz önünde bulundurarak, değişimle ilgili tespit edilen bulguların henüz
birer ilk işaretler olarak düşünülmesinde yarar vardır.
134 Peter Druker, Y eni G e rç e k le r (Çev. Birtane Karanakçı), İş Bankası , Kültür Y ayınlan, Yayın No: 315,
Tisamat Basım Sanayi, 1991, Ankara, s.212.
290
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Bu kısımda BT'nin banka örgütleri üzerine etkileri, örgütsel yapı, yönetim
süreçleri ve iş ve personel olmak üzere üç başlık altmda incelenecektir.
İncelemede, ülkemizde faaliyet gösteren ticari bankaların bilgi teknolojileri
kullanımı ile birlikte yaşadıkları deneyimleri aktaran,
yazına geçmiş
araştırmalardan ve bu bankalardan135 bazılarının yöneticileriyle yapılan
görüşmelerden edinilen izlenimlerden hareket edilecektir.
a. Örgütsel Yapı
Çalışmada konuyla ilgili teorik açıklamada ele alındığı gibi, örgütsel yapı
başlığı altmda merkezileşme-yerelleşme olgusu, otorite ve kontrol, denetim alanı,
örgütsel düzey sayısı ve departman yapısı gibi konular gündeme gelmektedir.
Ülkemiz ticari bankalarının BT'lerden yoğun olarak yararlanmaya başlamasıyla
bu sayılan konularda kimi bankaların değişimi hemen yaşadıkları, kimilerinin bu
değişimin sancılarım çektikleri ve kimilerinin ise, henüz bir değişim belirtisi
göstermedikleri görülmektedir. Bu sonuçlara ulaşmada tek, tek ve sektör olarak
tüm bankaların bu süreç içinde geçirdikleri deneyim süresinin ve bu değişimi
yönetme ve yönlendirme felsefelerinin etkisi olmaktadır.
1) Merkezileşme Ve Yerelleşme
Büyük hacimlerdeki veri ve bilgileri hızlı ve doğru olarak işleme, analiz
etme ve iletme olanaklarıyla bilgi teknolojileri, banka örgütlerinin merkezi-yerel
yapılanmasına da esneklik getirmektedir. Bu özelliği ile BT son yılların banka
yönetim yapısı ile ilgili olarak ortak varılan yerelleşme anlayışım da destekleyici
rol oynamaktadır. Nitekim 1992 yılında Londra'da gerçekleştirilen I. Uluslararası
Şube Bankacılığı Konferansı'nda şubelerin "işlem yapma merkezleri" konumun­
dan "satış ve hizmet merkezleri" konumuna dönüşmesi savunulmuştur. Müşteri­
lerle doğrudan ilişkili olan bu birimlerin yürüttükleri idari işlerin merkezlere
aktarılması ve bölge ve şube müdürlerine geniş yetkiler aktarmak suretiyle yerel
yapılanmamn gerçekleştirilmesi önerilmiştir. Tüm bu önerilerde BT'nin
bankacılık alanına sunduğu kolaylıkların dikkate alındığım ve bu değişimin BT
desteği ile olanaklı olduğunun kabul edildiğini görmekteyiz.136
Bankaların bu koşullar altmda merkezi ya da yerel yapılanma tercihi,
tamamen yönetimin temel stratejisine, ölçek ekonomisinden yararlanma, hitap
edilen pazarın yapısı, rekabet durumu gibi alt unsurların yer aldığı ekonomik ve
133 Bu çalışmanın ikinci bölümde yer alan ve bilgi teknolojilerine yatırım ları ve bunları kullanım düzeyleri
bakımından önde gelen bankalar olarak tesbit edilen İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, V akıf Bank ve T.C. Ziraat
Bankası bilgi işlem, organizasyon ve metod ve haberleşme daire başkanlanlan ile bilgi işlem projelerinin
yürütülmesinden sorumlu proje yöneticileriyle görüşmeler yapılmıştır.
136 Fikret Özhan, I. U luslarası Şube B ankacılığı K o n feran sı N o tla n , 14-15 Mayıs 1992, Londra, s.2-3.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
291
çevresel faktörlere bağlı olmaktadır. Bu gerçekler ülkemiz bankalar içinde
geçerlidir. Bugün dağıtık sistemlerle, bankalar günümüz bankacılık
anlayışını-"müşteriye yönelik olma"- destekleyecek şekilde yerel yapılanmaya
doğru gitmektedirler. Ancak burada kaynak dağıtımı gibi önemli kararların
merkezin kontrolüne bırakılırken, hizmetlerin yürütülmesi ile ilgili kararların
alınması ve denetimi ise yerel güçlere bırakıldığı gözlenmektedir.137 Bir başka
anlatımla, rutin ve y an rutin kararlar yerel mercilerce alınırken, rutin özellik
taşımayan ve özellikle bankacılıkta oldukça yüksek oranda risk unsuru taşıyan
fon yönetimi ve
kredilendirme gibi kararlar büyük ölçüde merkezin
sorumluluğunda tutulmaktadır. Bu açıdan ATM'lerin rutin ve yan rutin
kararların yerel birimlerde alınmasına hizmet sunan bir araç olarak bakılabilir.
Nitekim daha önceden belirli limitlere kadar kredilendirme;
şef, müdür gibi
birden fazla karar merciinin onayı ile gerçekleştirilirken, bu kararın ATM'ler
aracılığı ile bilgi sistemlerine ve kısmen de olsa banko görevlilerine aktanldığım
görmekteyiz.
Özetle, merkezileşme - yerelleşme karan ve bu karara BT'nin etkisi ile ilgili
tartışmada karşımıza iki soru çıkmaktadır. Bunlardan birincisi; örgütün mevcut
örgüt yapısını esas kabül edip, BT'den etkili yararlanmak üzere bilgi sistemlerini
(veri işleme, yönetim bilgi ve karar destek sistemlerini) bu yapıyı destekleyecek
şekilde oluşturmak mı uygun sorusudur. İkincisi ise, mevcut örgüt yapışım esas
almayıp, yapılanma kararına etki eden faktörler olarak; yönetim felsefesi,
örgütsel kültür ve çevresel faktörlerin yanı sıra bilgi teknolojilerini ve bilgi
sistemlerini de bir faktör olarak almak mı uygun sorusudur. Bu iki soruya
verilecek yanıt bir taraftan "yeniden yapılanma",
diğer taraftan "değişim
mühendisliği - reengineering" olgusunu çağrıştırmaktadır. Nitekim mevcut örgüt
yapısını etkili kılmak üzere BT'den yararlanmak üzere BS tasarlamak daha çok
"yeniden yapılanma" olarak adlandırılabilirken; mevcut yapılanmayı esas
almayıp, BT'nin ve sistemlerinin sunduğu olanakları ve diğer faktörleri göz önüne
alarak yapıyı yeni baştan oluşturma ise, "değişim mühendisliği" olarak ifade
edilebilir. Bu sorulardan İkincisi esas alındığında merkez- yerel tartışmasında bir
faktör olarak BT ve BS'ler her iki yapılanmaya esneklik getirmektedir.
Diğer taraftan gerek örgüt stratejisi ve felsefesi, gerekse çevresel faktörler
bu iki tercihten birinin seçilmesinde zorlayıcı olabilmektedir. Duruma göre kimi
zaman merkezileşme kimi zaman yerelleşme karan ön plana çıkabilmektedir. Bu
noktada
banka örgütlerinin BT'nin olanaklarından yararlanmak üzere bilgi
sistemlerini mevcut yapıya uyduracak şekilde tasarlamak yerine, bunlan birer
faktör olarak dikkate alıp, diğer belirleyici faktörlerin zorlayıcı etkileriyle
137 Örneğin Union Bank o f Switzerland bilgi teknolojilerinin desteği ile denetim faaliyetlerini merkezileştirirken,
diğer işlevleri yetki devri ile yerel birimlere bırakm aktadır. Dimitris Chorafas, N. ve Steinmann Heinrich: H igh
T echnology a t UBS f o r Excellence in C lien t S ervice, Zurih, Union Bank o f Switzerland, 1988, s.279-280.
292
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
BT'lerin esneklik getiren olanaklarını bir potada eritmek ve dolayısıyla
merkezi-yerel yapılanma kararım objektif bir platforma oturtmak olanaklı
olacaktır.
Bu açılardan ülkemiz banka örgütlerindeki durum incelendiğinde karşımıza
şu sonuçlar çıkmaktadır: Ülkemiz ticari bankalarının merkezi-yerel örgütsel
yapılanma kararında bilgi teknolojilerinin yukarıda belirtilen birinci soru
çerçevesinde ele aldıkları ve dolayısıyla bu teknolojileri mevcut örgüt yapısını
esas alarak bilgi sistemleri kurma yoluna gittikleri gözlenmektedir. Bir başka
anlatımla, ülkemiz ticari bankalarında bilgi teknolojileri merkezi-yerel tercihinde
bir faktör olarak değil, mevcut yapıyı daha iyi çalıştıran bir araç olarak dikkate
alınmaktadır. Bu noktadan hareket eden ticari bankalarında çoğunlukla mevcut
bilgi sistemlerini buna uygun geliştirmedikleri gözlenmektedir.
Ülkemizde ticari bankaların bir kısmı; hem bilgi sistemlerini hem örgüt
yapılarım merkezi yapıda örgütlenmişler, bir kısmı ise bilgi sistemleri dağıtık ve
örgüt yapılarım merkezi yapıda düzenleme yoluna gitmişlerdir. Merkezi yapılan'maya giden bankaların kimi işlevlere ilişkin bölümleri merkezde toplamıştır.
Örneğin İktisat Bankası merkezde bir kontrol birimi oluştururken, İş Bankası
kredi kararlarını İzmir, İstanbul Ankara olmak üzere üç merkezde toplamıştır.
Garanti Bankası işlem ve destek faaliyetlerini merkezileştirmeyi tercih
etmişti.i38Diğer taraftan Dış Ticaret Bankası, Yapı Kredi Bankası (YKB) ve
Bank Ekspres merkezi olan bilgi işlem yapılarım dağıtık bilgi işlem yapısıyla
değiştirme yoluna gitmişlerdir. Bu değişimle kimi yetkilerin merkezden şubelere
kaydırıldığı görülmektedir. Örneğin YKB üç aylık şube verilerinin yalnızca ilgili
şubelerde tutulması kararım almışta. Bankanın bu karan iş hacmi yüksek olan
şubelerinde mali analiz ve pazarlama uzmanlarının da görev yapmalarım
sağlam ışta.139
Bütün bu uygulamalar önceden merkezi olan yapının yavaş yavaş kurulan
dağıtık bilgi sistemlerinin yardımıyla yerelleşmeye doğru gidildiğinin birer
göstergeleridir. Aynı şekilde YKB, BT olanaklarından yola çıkarak şubelerine
bireysel kredi kararlan alma yetkisi tanımışta. BT destekli veri tabanına sahip
olmadan önce merkezde alınan bu kararlar, mevcut donanımların ve yazılımların
oluşturulan veritabanlan üzerinde risk analizlerini en etkili biçimde yürütül­
mesine olanak tanıyıp, kredi verme kararım basite ve risksiz bir duruma
indirgeyerek şubelerde verilebilir duruma getirmiştir. Bir çok bankanın üye
olduğu SWIFT bağlantısı da bu bankada şubelerce yürütülür olmuştur.
Yerelleşmeye doğru giden bu uygulamalara sahip YKB’dan başka Pamukbank da
müşteri ilişkilerinden sorumlu görevlilere şube müdürlerine verilen yetkileri
“ * Uzkesici, a.g.e., s.115-116.
139 A-k.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
293
aktarmıştır. Bu bankanın da BT olanaklarıyla kimi işlevleriyle ilgili yetkileri
şubelere-yerel birimlere- aktarma çabasında olduğu görülmektedir.
Bu bilgiler ışığında ülkemiz ticari bankalarının BT olanaklarıyla ve sahip
oldukları elektronik bankacılık hizmetleriyle kimi işlevleri yerel birimlere
kimilerini de merkezlerde toplama eğilimi gösterdikleri söylenebilir. Bu
uygulamaların henüz ülkemiz ticari bankalarının BT'den dolayı yerel ya da
merkezi yapılanmaya doğru gittiğine ilişkin genel bir sonuca varmak için yeterü
değildir. Ancak tesbit edilen bu bulgular; en azından yakın gelecekte ticari
bankaların ülkemizde BT olanakları yardımıyla merkezi ve yerel yapılanmama
avantajlı özelliklerinden yararlanmaya doğru yol aldıklarının ip uçlarım
vermektedir.
2) Denetim Alanı140
Geleneksel hiyerarşik yapılarda işlevlerin daha sıkı kontrol ve daha etkili
koordine edilmesi gerekçesi ile denetim alanı için sabit bir sayıyı geçmemesi
savunulmaktaydı. Sanayi ötesi bilgi toplumunda egemen olmaya başlayan
postmodem örgütlerde "bilginin" hiyerarşik gücün yerini alması böyle bir sabit
sayıyı geçersiz kılmaktadır.
BT'nin kontrol ve koordine işlevlerinin etkili
yürütülmesine olan önemli katkısı, yapılan işin niteliğine, astların ve yöneticilerin
niteliklerine ve işlerin farklı mekanlarda gerçekleştirilme durumlarına141 bağh
olarak değişen denetim alanı gibi bir araca olan gereksinimi ortadan kaldırmak­
tadır. Bilgi teknolojileriyle sorun olmaktan çıkan denetim işlevi de biçim
değiştirmek- tedir. Artık yalandan denetim yerine bilgi sistemleri içinde sıkı
denetime gidilmektedir. Dolayısıyla üste bağh ast sayısının koordine edilebilecek
ve denetlenebilecek sayıda olması gibi bir zorunluluk ortadan kalkmaktadır.
Nitekim bilgi teknolojileri destekli bilgi sistemleri içinde denetim ve koordinasyon
kendiliğinden sağlanabilmektedir.
Ülkemizdeki ticari bankaların BT kullanımıyla denetim alanı konusunda
ulaştığı duruma bakıldığında şu sonuçlar göze çarpmaktadır: Bu teknolojilerle
birlikte çalışan personel sayısının giderek azalmasının doğal sonucu olarak
denetim alanında daralma gözlenmektedir. Diğer taraftan mevcut teknik donanım
ve bilgi sistemleriyle etkili denetim olanağına kavuşan yöneticilerin denetleyebi­
leceği ve koordine edebileceği personel sayısı artmaktadır. Bu açıdan ise denetim
alanında genişleme ve bunun sonucunda da daha yatay örgütlenmeye doğru
gidişin olduğu gözlenmektedir.
IJ0 Denetim alanı, tanım olarak yöneticilerin etkili denetleyebileceği ve koordine edebileceği ast sayısıdır. B u sayı
örgütsel düzeylere göre farklılık gösterir. Örneğin alt kademede daha fazla iken üst kademeye doğru
azalmaktadır. James L. Gibson, Organizations: Behavior, Structure. Processes, Busmess Pub., USA, 1985,
s.415-416.
141 Halil Can, O rg an izasyon ve Y önetim , Ankara Adım Yayıncılık, 1991, s.122.
294
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
3) Ö rgütsel Düzey Sayısı
Denetim ve koordinasyon işlevinin bilgi sistemlerine aktarılması ile bu
işlevlerin yerine getirilmesinden sorumlu örgütsel düzeylere olan gereksinim
azalmaktadır. Diğer taraftan Dnıker'ın da belirttiği gibi orta düzey yönetim
kademesindeki yöneticilerin sorumlu olduğu bilgi-veri işleme ve iletme işlevi bilgi
sistemlerine aktarıldığından bu düzeydeki yöneticilere olan gereksinim de giderek
azalmaktadır.142 Bilgi teknolojilerinin banka örgütlerine girmesiyle birlikte
örgütsel düzeyler üzerinde neden olduğu değişim ve yönetim kademelerine olan
etkileri, bölge müdürlükleri ve şubeler üzerine olmak üzere iki başlıkta
incelenebilir.
Bölge Müdürlükleri
Bölge müdürlükleri ülkemiz bankalarında hizmetin geniş bir coğrafik alana
yayılmasıyla yaşanan sorunları yerinde çözme,
iletişim gecikmelerinden
kaynaklanan kredi kullanım kararlarım ve denetimi hızlandırmak gibi gerekçe­
lerle oluşturulmuştur.143 Bölge müdürlüklerine benzer uygulamalara bazı
ülkelerde (İngiltere gibi) rastlanırken, kimi Avrupa ülkelerinde örneğin Alman­
ya'da şubeler bölge müdürlükleri yerine aynı şehirde bulunan ana şubenin
yönetimine bırakılmıştır.
Ülkemizde çok şubeli ticari bankalar arasında yer alan Ziraat Bankası, Yapı
Kredi Bankası, Pamukbank Garanti Bankası, Vakıflar Bankası ve İş Bankası
merkezde bir genel müdür yardımcısına bağh olarak çalışan bölge müdürlük­
lerine sahiptir. Bu bankaların bilgi teknolojilerini yoğun olarak kullanmasıyla
birlikte bölge müdürlüklerim yapısal ve sayısal değiştirdikleri gözlenmektedir. Bu
çerçevede ülkemiz bankalarım bölge müdürlüklerinde yaşanan gelişmeleri şöyle
özetleyebiliriz:
Henüz bilgi teknolojileri desteğini tüm birimlerinde yeni yeni almaya
başlayan Vakıflar Bankası bölge müdürlüklerini kalifiye eleman ve teknik
kadrolarla destekleme yönünde çalışma yürütmektedir. Kamu bankası olması
nedeniyle yönetimdeki değişime göre bu bankada bölge müdürlüklerinin karar
alma yetkilerinin sık sık değiştiğine tanık olunmaktadır.
Bilgi teknolojileri kullanmada ve elektronik bankacılık uygulamalarında son
yıllarda atağa geçen Pamukbank bölge müdürlüklerinde müşteri ilişkileri, piyasa
araştırma ve firma değerlendirme yöneticisi gibi yeni kadrolara yer vermektedir.
Şubeleri denetleme ve destekleme ile müşteri ilişkileri kurmakla sorumlu olmak
üzere bölge müdürlükleri geliştiren Garanti Bankası pazarlama işlevine ayn bir
önem vererek bu birimlerde pazarlama bölümlerine yer verdiği görülmektedir.
142 Druker, a.g.e., s.212-214.
143 Yalçın Ahıska, "Ç ok Şubeli Bankalarda İç Örgütlenm e Sorunu", B a n k a v e E konom ik Y o ru m la r D ergisi, S.
5, No: 28, Mayıs 1991, s.45-48.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
295
Köklü bir organizasyon çalışması içinde olduğu gözlenen Garanti bankası hizmet
verimliliğini artırmak üzere,
şubelerde yürütülen kimi işlevleri ölçek
ekonomisinden yararlanmak üzere merkezlere kaydırma yoluna gitmiştir.
Ülkemizde elektronik bankacılığa öncülük eden Iş Bankası BT'ni yoğun
olarak kullanmaya geçtikten sonra; kredi dağıtımında hız ve etkililik sağlamak,
personel ile genel müdürlük arasında iletişimi güçlendirmek, şubeleri daha iyi
gözleyip gerekli adım lan zamanında almak ve müşterilere daha iyi hizmet
sunmak üzere oluşturduğu bölge sayısını azaltma yoluna gitmiştir. Bölgelerin
BT desteği ile kredi ve istihbarat merkezlerinden daha etkili hizmet almaya
başladıklan görülmektedir.
Ziraat bankası yetkilileri, bankanın ülke çapında BT olanaklarından
yararlanmasıyla birlikte,
bölgelerin sahip olduklan yetkileri artırdıklarını
belirtmişlerdir. Elektronik bankacılık uygulamalarına son yıllarda hız veren
Akbank yetkilileri, BT kullanımı ile bölge müdürlüklerinin yapısında henüz bir
değişim yaşamadıklarım ifade etmektedir.
Elektronik bankacılık uygulamasında îş Bankası ile birlikte anılan Yapı
Kredi Bankası yoğun teknoloji kullanımına paralel olarak, başlattığı örgütsel
değişim çalışmalarında, şube kapatmaya ilaveten mevcut bölge müdürlüklerinin
de sayısını azaltma yoluna gitmiştir. Bölge müdürlüklerinin sayısını azaltmada
önde olan banka, kalan mevcut bölge müdürlüklerinde hizmet geliştirme, fiyat
tesbiti, strateji belirleme ve etkinlik ölçümü gibi işlevleri yürütmek üzere yeni
kadrolar oluşturma yoluna gitmiştir.
Bu açıklamalardan görüldüğü üzere şube ve genel müdürlük arasmda köprü
vazifesi gören bölge müdürlüklerinin bankaların yoğun BT kullanmaya başladığı
günümüzde önemini korumaktadır. BT'nin bölge müdürlüklerine etkisinin kısmen
bölge sayısının azaltılması şeklinde olduğu görülmektedir.
Şubeler
Dünyadaki gelişimine paralel olarak, ülkemizde de ticari bankalar 1950'li
yıllardan itibaren ülke çapmda şubeler açmaya yönelerek, çok şubeli banka
niteliğine kavuşmuştur. Bu dönemlerde şube sayısı bankalar için güçlülüğün,
güvenirliliğin ve hizmet kalitesinin simgesi olarak kabul edilmiş, hatta ticari
bankalar bu dönemlerde yaptıkları promosyon faaliyetlerinde bu üstünlüğü dile
getirmişlerdir. 1950-80 dönemlerinde uygulanan ekonomik politikalar ve iç
pazara yönelik hizmet sunma gibi uygulamalar, rekabetin az olduğu ortamda
hizmet sunan bankaları gelişmeye, yeniliklere yönelmeye zorlayıcı bir ortam
yaratmamaktaydı. 1980'li yıllarda ülkemizde başlayan ekonomik ve teknolojik
değişim, bankacılık sektörünü de etkilemiş, bu dönemde serbest faiz ve kur
296
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
uygulamaları, yabancı bankaların girişi ve dış ticaretin artması ticari bankaları
yoğun bir rekabet ortamına çekmiştir.
;
Dünyada küreselleşmenin başladığı bu dönemlerde, bilgi teknolojilerinin
olanaklarından yararlanarak dünya ölçeğinde mal ve hizmet sunan çok uluslu,
uluslar ötesi kuruluşlara destek sağlayan bankalar, bu yeni duruma ayak
uydurmak üzere, bilgi teknolojilerinin olanaklarından hızla yararlanmak zorunda
kalmışlardır. Bu gelişmelerin sonucu olarak, banka örgütleri gerek yapısal,
gerekse sundukları hizmetlerin yönetimi bakımından büyük bir değişim sürecine
girmişlerdir. Elektronik bankacılık, bireysel bankacılık ev ofis bankacılığı,
ilişkisel bankacılık gibi yeni yeni terimlerin doğduğu bu gelişmelerin yansıma­
larım ülkemiz bankacılık sektöründe, özellikle 1980'li yılların ikinci yarısından
sonra belirdiğini görmekteyiz. Bu dönemlerde bilgi teknolojilerine yoğun yatırım
yapan bankaların bu değişimle birlikte şube anlayışları da değişime uğramıştır.
Özellikle şube örgütlenmeye alternatif olarak çıkan ATM'lerin tüm ticari
bankalarca ülke çapmda yaygınlaşması ve bunların giderek tüm bankalarca ortak
kullanıma sunulması; ülkede iletişim alt yapısının tamamlanmasına paralel olarak
ev ofis, telefon bankacılığının uygulama alanı bulması, çok şubeli ticari bankaları
gerek sayısal olarak; gerek işlevsel olarak şubeleşme olgusunu yeniden gözden
geçirme zorunda bırakmıştır. Özetle, aşın örgütlenme ve verimsizlik nedeniyle
ülkemizde ticaret bankaları özellikle 1991'den itibaren şube kapatmaya
gitmişlerdir. Bu gelişmede diğer faktörlerin yanı sıra bilgi teknolojilerine büyük
yatıranlar yapılarak hizmet sağlanmasının rolü büyük olmuştur.144
Ülkemizde ticari bankaların 1986-92 döneminde kamu ve özel olmak üzere
sahip oldukları şube sayılan incelendiğinde, kamu ticaret bankalarında 1986-91
yıllan arasmda şube sayısında % 11, 1986-92 yıllan arasmda ise %10 artış
olmuştur. Bu kesimde 1991-92 arasmda şube sayısı artışında azalış olduğu
görülmektedir. Nitekim bu kesimde 1986 da sayılan 2721 ola şube sayısı 199İ
de 3019 a çıkmış, 1992 de ise 3001'e inmiştir. Bu rakamlar, kamu ticaret
bankalarının şube sayılarında azalmaya doğru bir eğilimi göstermektedir. Diğer
taraftan; 1986 da sayıları 3486 olan özel ticaret bankalarının özellikle 1989 dan
itibaren sistematik olarak şube sayısında indirime gittiği gözlenmektedir. 1986-91
de özel ticaret bankalan şube sayısında %5 azalma olurken, 1986-92 döneminde
bu azalış oram %13 ye çıkmıştır.145
Kamu özel ayıranına gitmeden tüm ticari bankaların sahip olduklan şube
sayılarının 1990-94 dönemindeki gelişimi incelendiğinde 1990 da 6584 olan şube
sayısının 1994 de yaklaşık olarak %7 azalış ile 6126 a indiği görülmektedir.146
144 T ürk ticaret bankalarını şube kapatmaya yönelten diğer nedenler için bkz. AKGÜÇ, Öztin : 100 S o ru d a
T ü rk iy e 'd e B ankacılık, Gerçek Yayınevi, 1987, s.293-96.
145 B ankalarım ız, 1990-94, T ürkiye Bankalar Birliği Yayını, Ankara.
144 B an k alarım ız 1986, 87, 88, 89, 9 0 ,9 1 ,9 2 , T ürkiye Bankalar Birliği Yayını, Ankara.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
297
1986-92 döneminde tek tek bankalar bazındaki şube sayısının dağılımı
incelendiğinde, en fazla şube kapatmaya giden bankanın BT'ne önemli
yatırımlarda bulunan ve birçok elektronik bankacılık uygulamalarının ilkini
gerçekleştiren Yapı Kredi Bankası'nda olduğu görülür. Bu bankanın 1986'da 582
olan şube sayısı yaklaşık %38 azalarak 361"e inmiştir. Aynı dönemlerde Yapı
Kredi Bankasını %28'lik azalış ile T.Garanti Bankası izlemektedir. 1986'da 285
olan şube sayısı 1992'de 205'e inmiştir. Her iki banka yetkilileri, şube sayısındaki
azalmayı yoğun teknoloji kullanımı ile birlikte değişen koşullara paralel olarak
örgütlenmede yaşanan yenilenme çahşmasına bağlamaktadırlar. İşlevlerinde
yoğun teknoloji kullanmaya başlayan T. İş Bankası'mnda şube sayısında aynı
dönemlerde %8'lik bir azalma olmuştur.147
Bu değerlendirmede şubelere alternatif olan ATM hizmetleri dikkate
alındığında; şube azaltmaya giden bankaların ATM'ye sahip olan bankalar
arasında ön sıralarda yer aldığı gözlenmektedir. Nitekim en çok şube kapatan
Yapı Kredi Bankası, 1992 yılında ATM'ye sahip ulusal ticari bankalar arasmda
%14 oranla üçüncü sırada yer almaktadır. Günümüzde ticari bankaları bilgi
teknolojilerine yatırım yaptıkları ilk dönemlerde şube azaltmaya zorlayan
ATM'lerin yanı sna, ev ofis ve telefon bankacılığı da tehdit etmektedir. Önümüz­
deki dönemlerde bankacılık alanlarındaki hızlı gelişmeye bağh olarak, şube
sayısında azalmanın olacağı söylenebilir. 1990'h yıllarda dünyada olduğu gibi
ülkemizde ticaret bankalarının şubelerinin işlevlerinde de değişim yaşanmaktadır.
Bu çerçevede yaşanan belli başlı değişiklikler Tablo 8416 özetlenmiştir.
Şubelerin işlem merkezlerinden satış ve hizmet merkezlerine doğru değiştiği
günümüzde, ticari bankalarda pazarlama işlevi ön plana çıkmıştır. Nitekim Yapı
Kredi Bankası, Pamukbank, İktisat Bankası, Bank Ekspres, İş Bankası ve diğer
pek çok banka örgüt yapdannda pazarlama bölümlerine yer verilmiştir. Şubeler
bu şekilde işlev merkezlerinden hizmet merkezlerine geçerken, sahip oldukları
bilgi teknolojilerinin ve sistemlerinin sundukları olanaklardan yararlanmak­
tadırlar. Dahası bu olanaklar ile etkili ve verimli gerçekleştirilen bankacılık
işlemleri, şubelerin tüm çalışma zamanlarım alan işlevler olmaktan çıkmıştır.
Bankacılığın mutfak işleri olarak adlandırılan rutin ve sürekli yapılması gereken
işlemleri veri işleme, yönetim bilgi ve karar destek sistemlerinden oluşan yönetici
destek sistemlerine aktarılmasıyla, şubeler yalnızca hizmetin müşterilere en iyi
şekilde sunulma zeminleri olarak varlık bulmaktadırlar.
145 B ankalarım ız, 1986-92, T ürkiye B ankalar Birliği Yayınlan.
298
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 84
BT Kullanan Öncesi ve Sonrası Şube İşlevlerinin Temel Özellikleri
BT Kullanımı Öncesi
BT Kullanımı Sonrası
Modern Banka
Postmodem Banka
/ İşlem Merkezi
/ Hizmet Merkezi
/ İşlevsel Bölümler (cari hesaplar, / Tüm işlevleri bir arada gerçekleştirildiği
havale,
çalışma ortamı (Bilgisayar destekli)
senetler, vezne gibi)
/ Uzmanlaşma (Her bir işlev ayn bir / Esnek Uzmanlaşma (Banko görevlisi
görevli- banko görevlisi- tarafından birden fazla işlevi bir arada
yürütülmektedir)
yürütülmektedir)
/
Pazarlama işlevi bankacılık / Pazarlama işlevi bankacılık işlevlerine
konusunda bilgi
sahibi olmayan de hakim müşteri temsilcileri tarafından
uzmanlar
tarafından gerçekleştirilmektedir.
gerçekleştirilmektedir.
/ Para tahsili yalnızca veznelerde
yapılmaktadır.
/ Veznelerin yanı sıra tüm banko
görevlileri ve özellikle ATM'ler para
tahsil edebilmektedir.
Bu gelişmelere paralel olarak, bankalarda müşteri temsilcisi görevleri tahsis
edilmeye başlamıştır. Diğer taraftan bundan bir kaç yıl öncesine gidildiğinde
ticari banka şubelerine girildiğinde bankaların işlevlere göre cari hesaplar,
senetler, havale ya da vezne gibi ayn ayn bölümlere ayrıldığı görülmekteydi.
Özellikle günün belli saatlerinde uzun kuyrukların olduğu ve işlemlerin ağırlıklı
olarak kağıt-kalem ve kısmen de toplu işleme dayalı bilgisayar sistemleriyle
yürütüldüğü bu tür şubeler günümüzdeki şubelere benzememektedir. Günümüzde
her şeyden önce albenisi yüksek, temiz, sessiz ve müşteri ilişkilerine önem veren
personel ve bu personelin işini kolaylaştıran ATM ve bilgisayar gibi araçlarla
donatılmış şubeler göze çarpmaktadır. Bu şubelere biraz daha yakından
bakıldığında önceden var olan cari işlemler, havale, senetler gibi ayırımın
olmadığı, bir banko görevlisinin aynı zamanda her tür bankacılık işlerini
bankanın bilgi teknolojileri ve sistemlerinin olanaklarım kullanarak gerçekleş­
tirdiği görülmektedir. Öyle ki artık belirli miktarlarda kredi verme ve para tahsil
yetkisi ile donatılan banka personeli, veznede yürütülen işlevleri de yapmaktadır.
Gerek bu düzenleme sonucunda gerekse, ATM uygulamalarıyla şubelerde nakit
ahş-verişinin giderek azalması şubelerin temel işlevleri arasında yer alan para
tahsil işlemini yürüten veznedarlık kadrosuna gereksinimi ortadan
kaldırmaktadır.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
299
Ülkemiz ticari bankalarının 1990'lı yıllara kadar örgütsel düzey olarak temel
karakteristiği, genel müdür ile hizmet sunulan müşteri arasında oldukça fazla
yönetim kademesinin bulunmasıdır. Genel müdür, genel müdür yardımcısı, bölge
müdürü, şube müdürü, müdür yardımcısı n . müdür, kıdemli şef, şef, şef
yardımcısı ve memurdan oluşan bu kademeler, örgütlenmede aşın hiyerarşik
yapılanmaya neden olduğu için çoğu zaman örgütsel etkililiği olumsuz yönde
etkilemiştir.
1980'li yılların ortalarından itibaren büyük hacimlerde bilgi teknolojileri
yatırımlarına giden ticari bankalar, 1990'lı yılların ilk dönemlerinde bu
yatınmlanmn getirilerini yavaş, yavaş almaya başlayarak iletişim, karar alma ve
denetleme işlevlerinde etkililik elde etmeye başlamışlardır. Bankalar bilgi
teknolojilerinden beklenen bu getirileri elde edilmek için örgüt yapılarında,
yönetsel düzey sayısında ve bu düzeyler için yapılan iş tanımlarında kimi
değişikliklere gitmek durumunda kalmaktadırlar. Örneğin, Yapı Kredi Bankası
bir taraftan bilgi teknolojilerine çok büyük yatırımlar yaparken, diğer taraftan
mevcut örgütlenme yapısında değişimi de başlatmıştır. Banka yetkilileri bu süreç
içinde örneğin işlem hacmi büyük şubeler dışında pek çok şubede orta düzey
sayısının azaldığını belirtmişlerdir. Bu çerçevede, ELmüdür, şef ve şef yardımcısı
kadrolarını azaltan bu bankada yapılan işe göre yetki ve sorumluluklarla
donatılan bir yapı oluşturulmuştur. Aynı şekilde benzer . uygulamanın
Pamukbank'ta da yaşandığı görülmektedir.148
Yapı Kredi Bankası dışında îş Bankası, Garanti Bankası ve Pamuk Bank
gibi ticaret bankalar bilgi teknolojilerinden yoğun yararlanmaya başladıktan
sonra, daha verimli çalışmak ve daha iyi hizmet sunmak arayışı içinde mevcut
yapılarında değişimi başlatmışlar ve bugün hâlâ bu çabayı sürdürmektedirler. Bu
değişim süreci içinde Yapı Kredi Bankasının önemli bir aşama kaydederek
geleceğin postmodem örgütlerinde geçerli olan ağ örgütlenmeye doğru ilk
adımlarım attığı gözlenmektedir. Bu bankada çapraz ilişkilere kısmen de olsa yer
verilmesi, ağ örgütlenmeye doğru geçişin ilk sinyalleri olarak algılanabilir. Bu
bankanın geçmişteki katı, hiyerarşik yapıdan birden bire ağ yapıya geçişinin
olamayacağı göz önüne alındığında, (üstelik bu yapı için gerekli BT ve BS
kullanım düzeyinin üst seviyeye ulaşmadığı dönemde) bugün ulaştığı bu yeni
yapılanmanın geçiş dönemine ait olduğunu kabul etmek gerekir.
Ülkemizde ticari bankaların özellikle organizasyon-metot bölümleri, bilgi
teknolojilerinin kullanımı ile beliren örgütsel ilişkilerdeki değişimi yönetme ve bu
yeni durumlara uygun yapılanmayı gerçekleştirme arayışı içinde oldukları
gözlenmektedir. H atta bu arayışın çoğu zaman bilgi teknolojilerinin kullanımı ve
141 Yazarın, Yapı Kredi Bankası ile yaptığı görüşmede edindiği izlenimler Uzkesici tarafindan ulaşılan sonuçlan
doğrulamaktadır.Uzkesici, a.g.e., s.202.
300
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
yönetiminden sorumlu bilgi işlem merkezlerince başlatıldığına tanık
olunmaktadır. Nitekim bilgi işlem birimleri, kurdukları bilgi sistemlerinin etkili
.çakşabilmesi için organizasyon ve metot birimlerini örgütsel yapı ve ilişkilerinde
değişimi başlatmaya zorladıkları görülmektedir.
Bu noktada BİM ile Organizasyon metot bölümleri arasında yetki alanını
ihlal etme gibi önemli bir çatışma yaşanmaktadır. Örgütün top yekûn amaçlara
ulaşmasında etkililiğini azaltan bu çatışmanın temel kaynağı; aslında bir taraftan
BT olanaklarından ve bunların bilgi sistemleri içinde bankalara nasıl kazandırı­
lacağı konusunda bilgisi olan, ancak zaman zaman örgütün mevcut eski yapışım
topyekûn hemen değişebileceğine inanan BİM yetkililerinin, diğer taraftan zaten
mevcut yapının değişmesinden rahatsız olan ve BT nin mevcut yapıya ve
ilişkilere etkilerinin neler olabileceği konusunda yeterü teknik ve örgütsel bilgiye
sahip olmayan organizasyon ve metot bölümü yetkililerinin ortak bir konsensusa
gitmek için uygun bir zeminin olmamasıdır.
Bu sorun ancak,
her iki tarafin BT'nin örgütlerde ne tür değişimi
getirebileceği konusunda aşağı yukarı aynı düzeyde bilgi sahibi olmalarına ve bu
değişimi birinin üstlenmesi yerine her iki bölüm yetkililerinin (uzmanlarının) yer
alacağı bir ekip çalışması ile giderilebilecektir. Aksi durumda bu çatışma,
çabaların belli bir yönde yoğunlaşmasını sağlamayacağı için süreklilik kazanır ve
hem BT olanaklarından etkili yararlanma şansım hem de örgüt içinde iş barışını
zedeleyici rol oynar. Bu tür çatışmalara uzun vadeli bir çözüm olarak, BT'nin
örgütsel etkileri konusunda gerekli bilgilerin gerek yönetim okullarında gerekse
bilgisayar eğitimi veren okullarda geleceğin örgüt üyeleri olabilecek öğrencilere
aktarılması bir zorunluk olmaktadır. Halihazırda ülkemizde bankalara personel
yetiştiren hiçbir yüksek okul ve fakültenin müfredatında bu tür derslere
rastlanmamaktadır.149 Nitekim bu okullarda bilgi teknolojileri konusunda ağırlıklı
olarak, mikro bilgisayar kullanımı ve bir bilgisayar programlama dilini öğretme
eğitimi verilmektedir.
4) Departman Yapısı
Postmodern örgütlenmenin sancılarının yaşandığı ülkemiz bankacılık
sektörü, geleneksel mevduat toplama ve kredilendirme esasına dayak bankacılık
anlayışım terk ederek, elektronik ve bireysel bankacılığı uygulama savaşım
vermektedir. Çalışmanın önceki bölümlerinde belirtildiği gibi dışa açılmayla
birlikte, sıkı bir rekabet ortamına giren ve küreselleşen dünyada bu yarışta önde
gelebilmenin ön koşulu olarak BT'ne yoğun yatırımlar yapan bankacılık sektörü,
Türksel Kaya Bensghir, "Kamu Görevlileri Yetiştirilmesinde Bilgi Teknolojileri Eğitimi", K a m u Y önetim i
D isiplini Sem pozyum u B ildirileri, T ürkiye ve O rta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Uluslararası Yönetim
Bilimleri Enstitüsü Ulusal Seksiyonu, Cilt 2, Kasım 1995, Ankara, s.305-326.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
301
ülkemizde önemli değişimleri yaşamaktadır. Bu değişim sürecinde hizmetleri ve
ürünleri çeşitlenen bankaların ülkemizde de yapısal olarak değişime ayak
uydurması bir zorunluluk olmuştur.
Yapısal olarak yaşanan değişimlerden biri de departmanlaşmada
görülmektedir. Bu alandaki değişim; örgütsel yapıya yeni bölümler eklenme­
sinden başlayıp, kimi bölümlerin entegre edilmesine (biraraya getirilmesine), kimi
bölümlerinin önemlerinin daha çok artmasına ve işlevlerin yeniden bölümlendirilmesine kadar uzanan geniş bir spectruma yayılmaktadır. Ülkemiz ticari
bankalarında da özellikle 1990'h yıllardan sonra bu spectruma yayılan değişimin
izlerini görmekteyiz. Ülkemizde ticari bankaların yürüttükleri geleneksel mevduat
toplama ve kredilendirme işlevlerine ilaveten bugün ülke çapmda yatırım
danışmanlığı, portföy yöneticiliği ve menkul kıymetler ve döviz ticareti gibi yeni;
işlevleri de yerine getirmektedir. Artan bu hizmet ve bunlara bağlı ürün çeşitliliği,
bilgi teknolojilerinin de desteği ile bankaları ülkemizde de pazara ve müşteriye
yönelik örgütlenmeye sevk etmektedir.
Davis'inde belirttiği gibi, pazara göre örgütlenme potansiyel müşterilere
olabildiğince fiziki olarak yakınlaşmayı; müşteriye göre örgütlenme ise pazarda
farldı müşteri gruplan arasmda öncelikli olanların belirlenerek bölümlenmesini
ifade etmektedir150. Ülkemizde ticari bankalar ATM'lerin desteği ve EFT ve
diğer elektronik bankacılık uygulamalarının sunduğu olanaklarla her iki örgütlen­
meyi gerçekleştirebilmektedirler. Ticari bankaların hemen hemen hepsi gerek
kendi ATM'leri gerekse diğer bankaların ATM'leri ile müşterilerine yerinde
hizmet sunabilme olanağına kavuşmuşlardır. Aynı şekilde, gerek bireysel
bankacılığa uygun gerekse özel amaçlara hizmet etmek üzere sınırlı bir müşteri
kitlesine hizmet sunmaya uygun banka ofisi düzenlemelerine gidildiği dikkat
çekmektedir. Hemen örnek vermek gerekirse, hastane, ana yollar, ahş veriş
mekanlarında ATM'lerin bulunması, yerleşim alanlarında ev ortamına benzer
yapılarda hizmetlerin sunulması böyle bir çabanın ürünleridir.
Öte yandan bilgi teknolojilerine yoğun yatıranlara giden bankaların birçoğu
şube birleştirmeye gitmişlerdir. Örneğin Yapı Kredi Bankası ve îş Bankası 1990
yılında küçük ve iş yoğunluğu düşük şubeleri birleştirme, kapatma ve iş
yoğunluğu yüksek merkezlere taşıma uygulamalarına gitmiştir.151
Ülkemiz bankaları değişimle birlikte, fon yönetimi, yatırım bankacılığı
hizmetleri, pazarlama faaliyetleri kurumsal ve bireysel bankacılık gibi yeni
işlevleri yürütmekle yükümlü yeni bölümlere kavuşmuştur. Bu bölümlere örnek
olarak; kredi kartlan bölümü, tüketici kredileri gibi işlevlerden sorumlu, bireysel
bankacılık bölümü, ATM ve kredi kartlan işlemleriyle yükümlü bankacılık
130 Steven I. Davis, E xellence in B anking, T he Macmillan Press Co.London, 1987, s.40.
131 İşb an k Y ıllık R a p o r, 1990, s. 11-12.
302
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
hizmetleri bölümü perakendeci bankacılık ve pazarlam a bölümü verilebilir. Yeni
bölümler gerek genel müdürlük düzeylerinde, gerekse şubeler düzeyinde
olabilmektedir.
Elektronik bankacılık uygulamalarıyla doğan bu yeni bölümlere ilave
olarak; sanayi toplumunun ulaştığı modem örgüt anlayışının, esnekliğin ve
dinamizmin egemen olduğu postmodern örgüt anlayışına kaymasının bir sonucu
olarak, banka örgüt yapılarında stratejik planlama ve kalite yönetimi gibi
bölümlerine de yer verildiği gözlenmektedir. H er ne kadar yönetimde toplam
kalite felsefesi sahip olmanın erdemlerinin tartışıldığı postmodern örgüt
dünyasında ticari bankalar, bu felsefenin bir uzantısı olarak bünyelerinde kalite
birimlerine yeni yeni yer verseler de, bu noktada hizmet esasına dayalı bankacılık
alanı için vazgeçilmez olan kalite olgusunun bu şekilde tek bir birimin
sorumluluğuna vermek pek anlamlı gözükmemektedir. Sürekli iyileşme ve
öğrenme ile desteklenmesi gereken toplam kalite anlayışını topyekûn banka
örgütlerinde bir felsefe olarak benimsetilmesi başardı sonuçlar alabilmek için bir
zorunluluk olmaktadır. Banka örgütleri için yer alan ve bilgi teknolojileri desteği
de yürütülen bu yeni birimlerin zamanla önemli güç merkezleri haline geldiği de
dikkat çekmektedir.
Bdgi teknolojderinin yoğun kullanımı de birlikte örgüt yapdannda yeni
birimler açan bankalar ve bu birimlerin üstesi Tablo 85' de sunulmuştur.
Ulaşdabden bankaların örgüt şemalarından yola çıkarak hazırlanan bu tabloda
yer alan kimi birimler, hem merkezde genel müdürlük düzeyinde hem de
şubelerde yer alabilmektedir. Diğer taraftan kimi bankalarda birden fazla işlev
bir arada tek bir bölüm olarak bulunabilmektedir. Örneğin Pamukbank'ta bireysel
bankacılık hizmetleri ve pazarlama tek bir bölüm olarak genel müdürlük örgüt
şemasında yer almaktadır.
Bu bölümün başlarında teorik çerçevede belirtildiği gibi BT'nin örgüt
yapdan üzerine etküerinden bir başkası da kimi bölümlerin daha fazla önem
kazanması ve ön plana çıkmasıdır. Ülkemiz ticaret banka örgütlerinde bu durum
sorgulandığında, özellikle bdgi işlem merkezleri, organizasyon, eğitim ve
personel veya insan kaynaklan bölümünün önem kazandığı gözlenmektedir.
Örgütsel değişim süreciyle baş etmekle mükellef olan bu birimlerin, kimi zaman
aralarında belli bir iş bölümü ve eşgüdüm sağlanamadığı için çatışmaya152
girdikleri ve gerek otomasyon sürecini, gerekse örgütün akdcı yapılanma sürecini
sekteye uğrattıklarına tanık olunmaktadır.
u l Çatışmanın yönetimi için bkz. Birol Bum in, İşletm elerd e O rganizasyon ve Ç atışm anın Y önetim i, Gazi
Üniv. î k t ve ld.Bil.Fak. Büro Basımevi, 1990, s.129-140.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel E tkileri
303
Tablo 85
Türk Ticaret Banka Örgüt Yapılarında Yer Alan Yeni Bölümler
Y eni B ö lü m ler
B a n k alar (M -M erk ez Ş-Şnbe)
1. Kredi K artlan
Yapı ve Kredi Bankasi(M ), T.Garanti Bankası, İktisat Bankası
2. Bireysel Bankacılık
Yapı ve Kredi Bankası(M ) Esbank (M ),Pam ukbank (M), Bank
Ekspres (M ), T.D ış Ticaret Bankası,Akbank
3. B ankacılık Hizmetleri
Esbank (M )
4. Perakende Bankacılık
Yapı ve Kredi Bankası(M ),T.Garanti Bankası
5. T optan Bankacılık
Yapı ve Kredi Bankası(M )
6. Kurumsal Bankacılık
T.Garanti Bankası, Pam ukbank(M ),B ank Ekspres (M)
7. Özel B ankacılık
!
iktisat Bankası (Ş)
8. Müşteri İlişkileri Temsilcisi
Yapı ve Kredi Bankası(Ş), Pam ukbank (Ş)
9. Fon Yönetimi
T.Garanti Bankası, Pam ukbank (M),
T. Vakıflar Bankası
lO.Pazarlama
Yapı ve Kredi Bankası(Ş),T.Garanti Bankası
Esbank (M), B ank Ekspres (M), Akbank
T.Dış Ticaret Bankası (Ş)
1 l.S tratejik Planlam a
Yapı ve Kredi Bankası(M )
12.Kalite Yönetimi ve İletişim
Koordinasyonu
Yapı ve Kredi Bankası(M )
13.Y atırım Bankacılığı
Yapı ve Kredi Bankası(M ), Esbank (M)
Bank Ekspres (M ), Akbank
14.Risk Yönetimi
T.Garanti Bankası
15.M enkul Kıymetler
Pam ukbank (M ),iktisat Bankası (M)
Özetle, ülkemizde ticaret bankalarının büyük bir bölümü örgütsel yapılarım
değiştirme sürecine girmişlerdir. Bilgi teknolojileriyle elde ettikleri avantajların
etkisini artırmak ve mevcut kaynaklardan verimli yararlanabilmek üzere, bu
yenilenme sürecinde bankalar fonksiyonel ve coğrafik temele dayalı örgütlenmeyi
birarada gerçekleştirme yoluna gitmişlerdir. Ülkemizde ticari bankaların örgüt
yapılarıyla ilgili yaşadıkları deneyimleri tek tek incelediğimizde, başta belirtildiği
gibi rekabet ve dinamik bir çevrede artan istekleri karşılamak üzere yoğun
teknoloji desteği alan bu örgütlerin kendilerini değişimin dayanılmaz zorunluluğu
içinde bulmuşlardır. Bu-değişimi bir planlı örgüt geliştirme153 mantığı içinde ele
alıp, yöneten bankaların çok az sayıda olduğu, büyük çoğunluğun mevcut yapıyı
sorgulamadan ve değişimi bir yenilenme süreci olarak algdamadan, yalnızca eski
yapıya yeni bölümler ekleme ya da çıkarma yoluyla hareket ettikleri
133 Planlı örgüt geliştirme felsefesinin gerçekleştirilmesinde izlenmesi gereken adım lar için bkz. Bumin, a-g.e.,
s.37-53.
304
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
gözlenmektedir. Oysa örgütlerin postmodemizme geçişin sancılan ancak, bu
yaklaşanla değil, "değişim mühendisliği" ve bunu destekleyen "toplam kalite
yönetimi" felsefesi ve "sürekli öğrenme sürecini" yaşatarak geliştirilen bir
yaklaşımla ve bu yaklaşanın bankanın her düzeyindeki çalışanlarına
benimsetilmesiyle giderilebilecektir.
b. Yönetim Süreçleri
Bilgi teknolojilerinin banka örgütlerinde örgütsel yapıyı oluşturan unsurlar
kadar, bu yapıyı işleten karar alma ve iletişim gibi yönetsel süreçlerini yeniden
şekillendirmekte ve değişime uğratmaktadır. Bu kısanda yönetim süreçleri olarak
bankaların Avrupa Tek Pazar'ına uyum sürecinde önemli katkısı olabilecek karar
alma ve iletişim süreçlerini nasıl değiştirdiği, bu süreçleri etkilileştirmek üzere
bankaların BT ve BS olanaklarından hangi ölçülerde yararlanabildikleri ele
alınacaktır.
1) Karar Alma Süreci
Çalışmanın ikinci bölümünde detaylı olarak belirtildiği gibi, temelde bilgi
teknolojileri karar almaya esas oluşturan bilgileri sağlamanın ötesinde bu bilgileri
kararlara dönüştürme ve azından yapılabildiği ölçüde kimi kararlan sistemlere
aktarmada destek sağlamaktadır. K arar destek sistemleri adı altında geliştirilen
bilgi sistemlerine başlangıçta programlanabilir kararlar aktanlabilmekteydi.
Bugün bu sistemler geniş ve etkili bir yönetim bilgi sistemine dayah olarak
geliştirilerek hem rutin, hem de y an programlanabilir nitelikteki kararlara destek
sunabilmektedir. Bankalarda yürütülen işlerle ilgili alınan kararlar, programlana­
bilir yan programlanabilir ve programlanamayan nitelikte olmak üzere üç grupta
toplanabilir. Yönetsel düzeylere göre karekterize edilebilen bu kararlan, rutin
günlük yürütülen işlerle ilgili kararlar, bankanın temel işlevleri arasında yer alan
kredilendirme kararlan ve BT olanaklanyla uygulamalan artan fon yönetim
kararlan olarak sınıflandırabiliriz (Şekil 4 2 ).
BT banka örgütlerine herşeyden önce, kararlara esas olacak tüm veri ve
bilgileri toplama, analiz etme ve sunmada yardımcı olur. Şekil 42’de görüldüğü
gibi, banka örgütlerinde geliştirilen bilgi sistemleri alt, orta ve üst yönetim
düzeyinde alınan kararlan sistem içinde gerçekleştirmek suretiyle, her düzeydeki
yöneticilere zaman kazandırmaktadır.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
305
Şekil 42
Banka Örgütünde Yönetsel Düzeylerde Alman Kararlar
Bu çerçeve içinde BT'ne önemli yatırımlarda bulunan ülkemiz ticaret
bankalarındaki mevcut durum incelendiğinde, bunların hemen hemen çoğunda,
rutin günlük işlere yönelik kararlara destek sağlayan veri işleme sistemlerini
kurdukları gözlenmektedir. 1980'li yıllardan sonra rekabete açılma nedeniyle
jirün ve hizmet çeşitliliğine giden bankaların bu sistemleri, mevcut teknolojik
ürünlerden yararlanma çabası içinde gerçekleştirdikleri görülmektedir. Nitekim
bir ATM hizmeti sunma bir SW IFTlden yararlanma ya da EFT sistemine üye
olmak için, herşeyden önce alt yapı olarak veri işleme sistemini kurmak gerekir.
Bu temel üzerine oturan yönetim bilgi sistemi, için henüz tüm bankaların sahip
olduğunu söylemek güçtür. Ayru şekilde karar destek sistemi ve uzman sistemler
henüz oldukça az sayıda bankada kurulmuştur.
Nitekim çalışmanın ikinci bölümünde yer verilen araştırmada, yer alan 13
ticari bankadan alınan yanıtlar bu görüşleri desteklemektedir. 1994 yılı itibarıyla
"Türkiye'de ilk .100 Bilgisayar Kullanıcısı" arasında yer alan toplam 13 bankanın
bu çalışma çerçevesinde yapılan "Türkiye de Faaliyet Gösteren Belirli Kuruluş­
larda Bilgi Teknolojileri ve Bilgisayara Dayalı Bilgi Sistemlerinin Yönetim
Alanında Kullanım Düzeyini Tesbit Araştırması'na verdikleri yanıtlar, bu
bankaların tamamında veri işleme sistemlerinin kurulduğunu göstermektedir.
1993 yılı itibarıyla ülkemizde mevcut banka sayısının 71 olduğu göz önüne
alındığında, çalışmanın birinci araştırmasına katılan bu 13 bankanın, tüm evren
içinde %18 i temsil ettiği söylenebilir. Buradan hareketle, birinci araştırmada yer
alan banka sayısı toplam bankaların %18'ini temsil etse de 13 bankanın yer aldığı
306
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
ömeklem içindeki bankaların sahip oldukları bilgi sistemleriyle ilgili yanıtlarının
oransal olarak değeri anlamlıdır. Tüm bankalar için %18 i temsil etme gücü olan
bu 13 bankanın %85'i yönetim bilgi sistemlerim; %46'sı karar destek sistemlerini,
%31'i yönetici destek sistemlerim ve ancak %8'i uzman sistemleri kurduklarım
belirtmişlerdir.
Bu sonuçlar; genel olarak tüm bankaların veri işlem sistemlerine sahip
olduklarım, önemli bir kısmının yönetim bilgi sistemim kurduklarım ancak, karar
destek, yönetici destek ve uzman sistemlerine bu yoğunlukta sahip olmadıklarım
göstermektedir. Dolayısıyla, bankaların karar verme süreçlerim desteklemek
üzere bilgisayarlardan yararlanma düzeyinin düşük kaldığı söylenebilir.
Bankalarda bilgisayarlar, karar alma sürecine veri işleme ve yönetim bilgi
sistemleriyle nitelikli bilgileri zamanında sunmak suretiyle katkıda bulunmak­
tadırlar. Diğer taraftan rutin ve yan programlanabilir nitelik taşıyan ve kimi
istatistiki metotlar ve modeller kullanarak analizlere dayalı olarak oluşturulan
kararların bilgisayarlara aktarıldığı gözlenmektedir. Bu kararlara örnek olarak,
Pamukbank ve İktisat Bankası'nın mevduatları belli bir ortalama düzeyin üstünde
olan müşterilerine kaza sigortası verme kararının bilgi sistemi içinde verilmesi
gösterilebilir. Aynı şekilde kredi tahsisinde ve izlenmesinde bu sistemlerden karar
desteği alınmaktadır. Ülkemizde ticari bankaların stratejik düzeyde kredilendirme
ve fon yönetimi ile ilgili politikalar oluşturmada henüz karar destek sistemleri ve
uzman sistemlerden yararlanmadıkları gözlenmektedir.
Çalışmanın teorik açıklamalar bölümünde belirtilen bilgisayar kullanımıyla
örgütlerde daha önce üst yönetim kademesinin yetkisinde olan kararların bilgi
sistemlerine aktarılarak daha alt kademelerine göçerilmesi olgusunun, ülkemizin
ticaret bankaları içinde geçerli olduğu görülmektedir. Nitekim daha önceleri para
tahsil etme yetkisi olmayan banka görevlilerinin bilgisayar destekli veri işleme
sistemleri desteğiyle, kendilerine tanınan bu yetkileri kullandıkları ve belli
limitlere kadar üst makamın onayı olmadan kredilendirme yetkisine sahip olduk­
ları gözlenmektedir. Ancak, bilgi sistemi içinde riski enaza indirgenen bu durum
bankalarımızda karar vermenin merkezileşme yapısının ortadan kalktığım
göstermemektedir. Çünkü henüz denetimi de sistem içinde yapılan ve riski enaza
indirgenen kararların alt kademelere devredildiği görülmektedir, hâlâ önemli risk
taşıyan kararlar, merkezin tekelinde bulunmaktadır.
2) İletişim Süreci
Bilgi teknolojilerine dayalı yeni ürün ve hizmet çeşitliliğine kavuşan banka
örgütlerinde iletişim işlevi, oldukça önemli duruma gelmiştir. Paranın günlük,
gecelik hatta anlık değerlendirilmesi, bankalar için alt yapı olarak etkili bir
iletişim ağma sahip olmayı zorunlu kılmaktadır. Geleneksel olarak, yalnızca
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
307
telefon ve telekse dayalı iletişimin yerini bugün çevrimiçi (offline) ve çevrimdışı
(online) iletişim almıştır. Bankalar örgüt içinde ve dışında diğer kurum ve
bireylerle iletişimde bulunmak üzere LAN-Local Area Network ve WAN-Wide
Area Network- ağlar kurmaktadır.
Diğer taraftan elektronik bankacılık
. uygulamaları olarak, elektronik fon transferi (EFT), otomatik para ödeme
makinalan (ATM), SW IFT, ev-ofis ve telefon bankacılığı bu tür ağlara sahip
olmayı gerektirmektedir.
Bilgisayar destekli çalışan bu ağlar, her an bilgi işleme, saklama ve iletme
olanağıyla gerek örgüt içi, gerekse örgüt dışı iletişim de devrim yaratmaktadır.
Bu olanaklarla en ücra yerleşim alanında bulunan müşteriler telefon hattı ya da
bilgisayarları aracılığı ile mensubu olduğu bankadaki hesabına erişebilmekte ve
gerekli talimatları vererek isteklerini gerçekleştirebilmektedir. Nitekim ATM'ler
aracılığıyla banka hesaplanna erişen müşteriler de aynı esnekliğe kavuşarak 24
saat bankalarından hizmet alabilmektedir.
Ülkemiz ticaret bankaları da bilgisayar ve iletişim teknolojisinin sunduğu
olanaklardan yararlanarak ülke çapmda LAN ve W AN ağlar kurarak iletişim
sürecinde önemli aşam alar kaydetmişlerdir. Bu geüşmede ülkemizin 1980'li
yılların ortalarında kaydettiği iletişim alt yapısı olanaklarının payı büyük olmuş­
tur. Ülkenin her köşesine telefon hizmetlerinin götürülmesi ve PTT' nin
TURP AK ve X.25 gibi protokollerle kuruluşlara iletişim hatları sunması, bu
gelişimi hareketlendiren faktörler olmuştur.
Gerek donanım (bilgisayar ve iletişim araçları), gerekse yazılım (elektronik
postalama) olanaklarına kavuşan ülkemiz ticaret bankaları banka içi ve dışı
iletişimde hız, güvenlik ve düzenlilik sağlama olanağına kavuşmaktadırlar. Ancak
çalışmanın teorik açıklamalar bölümünde belirtildiği gibi elektronik posta yoluyla
iletişimden istenen sonuçların alınabilmesi için, herşeyden önce bankaların gerek
kendi bünyelerinde gerekse diğer kurum ve kuruluşlarla iletişiminde bu yeni
teknolojik olanaklar göz önüne alınarak nasıl bir yol izleneceğinin iyi düşünülüp
tasarlanması gerekir. Aksi halde her an açık olan bu tür iletişim olanakları
bankanın güvenliğini ve etkililiğini ortadan kaldıran sonuçlar doğurabilir. Bu
husus kurulacak yönetim destek sistemlerinin (veri işleme, bankalarda yönetim
bilgi, karar destek ve uzman sistemlerinin) tasarımında dikkate alınması ve özen
gösterilmesi gereken önemli konular arasında yer alır.
Ülkemiz ticaret bankalarının PTT'nin sunduğu iletişim alt yapışma dayah
olarak kendi iletişim ağlarım kurduklarına tanık olmaktayız. Ancak gerek zaman
zaman bu altyapıdan kaynaklanan aksaklıklar, gerekse bunların yukarıda söz
edilen hususa dikkat gösterilmediğinden iletişimde kesintiler, beklemeler gibi
sorunlar yaşanmaktadır. İletişimde yaşanan bu sorunların ortadan kalkması
PTT'nin sunduğu iletişim hizmetlerinin iyileştirilmesine bağlı olduğu kadar
308
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
bankaların kendi örgütlerinde kurdukları iletişim ağını sürekli gözden
geçirmelerine, yeni teknolojik olanaklarla desteklenmesine, bu yeni olanaklar ile
örgütü mevcut yapısı arasmda uyum sağlamasına ve her türlü değişikliğin
çalışanlara benimsetilmesine bağlıdır. Aynı şekilde, bu yeni gelişmelerin örgüt içi
iletişim sürecine etkilerinin iyi tesbit edilmesi ve yönetilmesi, başarılı iletişim için
zorunluluk olmaktadır.
Ülkemiz ticaret bankalarının bu yeni iletişim olanaklarıyla kendi iç iletişim
sürecinde meydana gelen değişime bakıldığında ilk göze çarpan durum, banka
çalışanlarının önlerinde bulunan terminaller aracılığı ile mesai arkadaşlarıyla ve
müşterileriyle doğrudan iletişimi kurabilmeleridir. Aynı şekilde bankada kurulan
ofis otomasyonuyla elektronik posta iletişim olanaklarına kavuşan banka çalışan­
ları, yöneticileriyle her an iletişime girme olanağı elde etmektedir. Örgüt içinde
iletişimin bilgisayar ortamında elektronik posta yoluyla gerçekleştirilmesi
çalışanlara çalışma esnasında telefon ya da yüz yüze iletişimin olumsuzlukları
olarak, iletişim anında işi durdurma ve konstransyonu bozma gibi durumları
ortadan kaldırmakta ve personele daha kesintisiz çalışma zemini sunmaktadır.
Personel ya da yöneticiler kendilerine gelen mesajları bilgisayarları aracılığıyla
istedikleri zaman elde edebilmektedirler.
Nitekim araştırma snasında bilgi teknolojilerini yoğun olarak kullanan bir
banka yetkilisi ile yapılan görüşmede tesbit edilen gözlem, bu teknolojilerin
yöneticilere iletişimde nasıl esneklik sağladıklarım çarpıcı bir biçimde ortaya
koymaktadır. Banka düzeyinde ofis otomasyonu çerçevesinde elektronik
postalama sistemini kuran ve kullanan bu bankanın yetkilisi, kendisiyle görüşme
yaptığımız süre içinde gelen mesajların bilgisayarına aktarılmasına özen göster­
miş ve telefon ya da sekreteri aracılığıyla görüşmenin kesilmesine engel
olmuştur. Nitekim yetkilinin görüşmede yaşanan zaman boşlukları içinde,
kendisine ulaşan mesajları göz ucuyla bilgisayar ekranından gözden geçirdiği
gözlenmiştir. Diğer bankalarda görülmeyen bu uygulama araştırma esnasında
görüşmenin her ne nedenle olursa olsun kesintisiz daha rahat bir ortamda
yapılmasını olanaklı kılmıştır.
c. İş K apsam ı ve Personel
Buraya kadar anlatılan gelişmelerden görüldüğü üzere bilgi teknolojilerinin
ülkemiz banka örgütlerine girmesiyle bir taraftan, klasik mevduata dayalı banka
anlayışından ürün ve hizmet çeşitliliğinin yaşandığı bireysel ve elektronik
bankacılığa doğru geçiş süreci yaşamakta, diğer taraftan bu değişimle birlikte,
bankalarda yapılan işlerin niteliği, örgütlenme biçimi ve bu işleri yürüten
personelin nitelikleri değişmektedir.
\
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
309
Bilgi teknolojileri kullanılmadan önce büyük ölçüde kağıda-kaleme dayalı
olarak hesap makineleriyle yapılan bankacılık işleri olarak; hesap açma,
kapatma, para yatırma, çekme; hesaplar arasmda transfer sağlama, kredilendirme
gibi rutin ve günlük işlemleri kayıtlara geçirme ve gün sonu hesap tutturm a ön
planda bulunmaktaydı. Herhangi bir hata nedeniyle hesaplan tam olarak tuttura­
mayan personel bu sağlanıncaya kadar mesaide kalmak zorundaydı.
Günümüzde kağıt ve kaleme dayalı bu çalışma ortamından bilgisayarların
kullanıldığı elektronik ortamlarda çalışmaya geçişle birlikte; öncelikle bankacı­
lığın bu rutin işlevleri banka içinde geliştirilen veri işleme sistemlerine aktarılmış;
yönetim için raporlar sunmak üzere yürüten işlevler yönetim bilgi sistemleriyle
yürütülür olmuş ve bu sistemler üzerine kurulan karar destek sistemleri,
bankanın her düzeyinde çalışan yönetici ve diğer personelin karar alma işlevini
yerine getirmesinde destek sunmuştur.
Bankalarda EFT, ATM , ofis-ev-telefon ve yatırım bankacılığı gibi yeni
uygulamalarla birlikte ortaya çıkan yeni işlerin yürütülmesi için, bir taraftan bu
işleri yürütmek üzere yeni bölümler kurulurken, diğer taraftan istihdam edilen
personel niteliksel ve sayısal değişime uğramıştır.
Ülkemizde faaliyet gösteren ticaret bankalarında da belirtilen değişimlerin
izlerini görmek mümkündür. Örgütsel yapıdaki değişimin aktarıldığı bölümde
bahsedildiği gibi, BT olanaklarıyla bankalarımızda kurulan fon yönetimi, kredi
kartlan, bireysel bankacılık müşteri ilişkileri temsilcisi, risk yönetimi, özel ve
toptan bankacılık, stratejik planlama ve pazarlama gibi yeni bölümler bankacılık
işlerinin çeşitlenmesine, kapsamlarının genişlemesine neden olmuştur. Bu değişim
süreci başta îş Bankası, Yapı Kredi Bankası ve Vakıflar Bankası gibi şube sayısı
büyük ticari bankaların örgütsel olarak yeniden yapılanma sürecine girerek, yeni
iş tanımlan ve görevler tahsis ettikleri görülmektedir. Müşteri ilişkileri temsilcisi,
pazarlama ve istatistik uzmanlan bankalarımızda istihdam alanı bulan yeni
görevler arasmda sayılabilir.
Teknolojinin işgücünün vasıflılaşma ya da vasıfsızlaşmaya neden olma
görüşü ile ilgili tartışmayı, büyük hacimlerde teknolojik yatırıma giren ülkemiz
ticari bankalan çerçevesinde incelediğimizde bilgi teknolojilerinin bir taraftan,
banka görevlilerinin üstlendikleri işleri bilgi sistemlerine aktarmak suretiyle
vasıfsızlaşmalanna neden olduğunu; diğer taraftan artan ve çeşitlenen hizmet ve
ürünleri sunabilmek için daha kapsandı analizler gerektiren çalışma ortamının
doğurduğu istatistiksel, finansal ve yönetsel analizler yapabilen, en azından BT
desteği ile yapdan bu analizleri yorumlayıp, karar süreçlerine aktaran nitelikteki
personelin istihdamın artırdığım görmekteyiz.
Nitekim 1992 yılı itibarıyla bankacılık sektöründe çalışan personelin
%50'sinin fakülte ve yüksek okul mezunu oluşturmaktadır. Banka yönetim
310
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
kademesinde çalışanlarda bu oran %72'ye kadar yükselmektedir. Yıllar itibarıyla
bankalarda istihdam edilen yüksek okul mezunu personel sayısı artarken, ilkokul
ve orta öğretimden mezun personel sayısı azalmaktadır. Diğer taraftan yüksek
okul ve fakülte mezunlarının %68.7'si İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu
iken, ancak %6.9'u bankacılık eğitimi veren okullardan gelmektedir.154
Bu sonuç ülkemizde doğrudan doğruya bankacılık eğitimi veren okulların
sayısal olarak az olduğunu göstermektedir. Çoğunluğu iktisadi ve idari bilimler
fakültesinden mezun olan personelin, bilgisayar ve bilgi sistemleri bakımından
okullardan aldıkları eğitim düzeyi incelendiğinde ise, bu personelin "Bilgisayara
Giriş ve Programlama" başlıklı derslerde daha çok bilgisayar ve BASIC,
COBOL gibi programlama dilleriyle kelime işlemci, veritabanı yönetimi ve
elektronik tablolama gibi paket programlan kullanımım öğrendikleri
görülmektedir. Bu bölümlerde bilgi teknoloji ve sistemlerinin nasıl
bütünleştirilmesi gerektiği, bu yeni yönetsel işlerle teknolojilerin getirdiği örgütsel
değişimi yönetmek üzere neler yapılması gerektiği konularında ufuk açıcı derslere
henüz yer verilmediği görülmektedir.155 Nitekim yapılan bir araştırmada banka
görevlileri işe ilk başladıklarında eksiklik duyduklan bilgi alanlan sıralamasında
bankacılık işlemleri, terimleri, muhasebesi ve yabancı dilin yanı sıra bilgisayan
saymışlardır.156
Banka çalışanlarında göze çarpan bir başka gelişme, özellikle özel bankalar­
da lisanüstü eğitim yapan personel sayısındaki artıştır. Nitekim 1986-92 döne­
minde kamu kesiminde yüksek lisans ve-veya doktora yapan personelin oram
%30'dan %50'ye çıkarken aynı dönemlerde özel bankalarda bu oranın %40 dan
%100 e yükseldiği görülmektedir.157
"Bireysel bankacılık" ve "müşteriye yönelik olma " anlayışı içinde çalışmaya
başlayan ticaret bankalarının personelden beklenen bir başka nitelik de kaliteli
hizmet çerçevesinde güleryüz ve iyi ilişkiler kurabilme özelliklerine sahip
olmasıdır. Bu çerçevede, banka personelinin halkla ilişkiler konusunda eğitimi
önem kazanmaktadır. Bu niteliği kazandırmak üzere gerek lisans ve yüksek lisans
düzeyinde yürütülen eğitim programlarına gerekse bankalarda düzenlenen
hizmetiçi eğitim programlarında halkla ilişkiler konusuna yer verildiği görülmek­
tedir. Özellikle bankalarda verilen hizmetiçi eğitim programlarında yer alan
müzakere teknikleri, örgütiçi ilişkilerde iletişim etkililiği, insan ilişkileri, zaman
yönetimi ve stres yönetimi gibi derslerle personele yeni nitelikler
kazandırılmaktadır.158
154 Emine Oriıaner, "B ankacılık Sektöründe İstihdam ve Eğitim Durumu", B a n k acılar D ergisi, S .1 5 ,1995, s.29.
135 K aya Bensğhir, a-g.e.
134 Orhaner, a-g.e., s.30.
137 Uzkesici, a.g.e., s. 154.
1311994 E ğ itim P ro g ra m la n , Türkiye Bankalar Birliği,1994, Ankara.
B ilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
311
Bilgi teknolojilerinin sunduğu olanaklarla zaman ve mekan k ısıtlılığının
olumsuzluklarından kurutulan bankacılık alanı; bir taraftan ürün ve hizmet
çeşitliliğine giderek ve hizmetlerini kesintisiz sunarak rekabet üstünlüğü
sağlarken, diğer taraftan, hem banka içinde gereksinim duyduğu personel
sayısında, hem de işgücü maliyetlerinin nispeten ucuz olduğu coğrafik alanlarda
hizmet vermek suretiyle personel harcamalarım düşürerek maliyet avantajı elde
etmektedir.
Bankalarda bilgi teknolojilerinin personel istihdamında yarattığı düşmenin
nedeni bilgi işleme, saklama nakletme ağırlıklı rutin ve günlük yapılan işlerin
bilgisayar ortamına aktarılması ve bu teknolojilerle donatılan personelin "esnek
uzmanlaşma" çprçevesinde birden çok işi yapabilir duruma gelmesidir. Nitekim
banko ya da gişe görevüsi bankalarda yalnızca para tahsil etmek, veya hesap
açmak, havale işlemlerim yürütmek gibi bir tek işi değil, müşterinin ihtiyacına
göre mevcut bilgisayarı ile kolaylıkla her türlü işi yapabilmektedir. Bu durum
müşterilerin bankolar önünde değişik masalarda yürütülen işlemleri tamamlamak
için banka içi trafiğim ortadan kaldırarak ve böylece tüm masalarda bekleyen
uzun kuyrukları yok ederek bankalarda hizmet kalitesini yükseltmektedir. Çok
işlevli çalışan banko personeli, önünde bekleyen müşterilerin ilk gelen ilk hizmeti
alır (FIFO- First in First Out) prensibiyle mevcut banka görevlilerine dağılımım
yürütme ve yönetmede bilgisayar ortamında yürütülen kuyruklama programından
yararlanılmaktadır.
Ülkemizde faaliyet gösteren ticaret bankalarında istihdam edilen personel
sayılan incelendiğinde, 1980'li yılların ortalarından itibaren artış hızının azal­
dığım BT'ne yoğun yatıranların yapıldığı 1990'h yıllarda ise, istihdamda
azalmanın başladığı görülmektedir (Tablo 86). Kamu ve özel ticari bankalarında
1985 ve 1994 yıllarında personel sayısındaki değişim incelendiğinde her iki
kesim- de de istihdam edilen personel sayısında azalma olduğu görülür. Ancak bu
azalma kamuda, özele göre biraz daha fazladır (Tablo 87).
1980'Ierde başlayan ve 1990'larda hız kazanan küreselleşme ve uluslararası
piyasaların birbirine entegre olması yönündeki gelişmelerle artan rekabet
ortamında çalışmak durumunda kalan ülkemiz ticaret bankaları da, Avrupa
Birliğine üye olma sürecinde gerekli değişime ve yenilenmeye ayak uydurma
çabasına girmişlerdir. Bankalar bu yenilenme sürecinde en büyük desteği, bilgi
teknolojilerine yapılan yatırımların getirilerinden ve bu teknolojilerin etkili
kullanımından almaktadırlar.
1
312
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Tablo 86
Türkiye'de 1985 -1994 Döneminde Banka Personel Sayısında Değişim
Y ıllar
P e rso n e l Sayısı
Değişim %
1985
145,210
-
1986
151,200
4.1
1987
156,924
3.6
1988
159,088
1.3
1989
161,018
1.1
1990
162,054
0.6
1991
160,819
(-0.7)
1992
154,519
(-4)
1993
151,445
(-0 .0 2 )
1994
146,248
(-0 .0 3 )
K aynak: Bankalarım ız 1985 - 1994, T ü rk iy e B a n k alar Birliği Y a y ın la n
Tablo 87
Türkiye'de Kamu ve Özel Ticaret Bankaların Personel Sayısında Değişi
(1985-1994)
Y ıllar
K a m u T ic a re t B ankaları
Ö zel T ic a re t B a n k a la n
1985
79,619
62,490
1994
74,462
59,161
Değişim (1985-1994)
5,157
3,329
D eğişim %
(-6 )
(-5)
K ay n ak : Bankalarım ız 1985,1994: T ü rk iy e B a n k alar B irliği Y a y ın la n
Nitekim bugün ülkemizde önde gelen ticaret bankaları, yeni teknolojilere
yaptıkları yatırımlarla özel Avrupa Ülkelerinde faaliyet gösteren pek çok
bankaya fark atmışlardır. Bu olumlu avantajın sürdürülebilmesi için; değişimin
yalnızca teknolojiyi elde etmekte olmadığı, bu teknolojiyi kullanacak personelin
yetiştirilmesinin ve teknolojiyle birlikte gelecek değişimin yönetilmesinin
gerekliliği gözden kaçırılmamalıdır. Avrupa Birliğine girme hazırlığı içinde
bulunan ülkemiz bankalarında özellikle 1990'h yıllardan itibaren bilgi
teknolojilerine önemli yatıranlar yapılmış olmasına rağmen, faaliyet giderleri
diğer üye ülkelerden oldukça yüksektir. Nitekim personel giderleri düşük olan
ülkelerde şube başma düşen personel sayısı Fransa'da 2, Ispanya'da 9 ve
Belçika'da 14 iken, ülkemizde 23 civarındadır. Yukarıda sunulan tablolardan
görüldüğü gibi, 1990'lı yıllarda personel sayısında azalma başlasa da henüz
ülkemiz Avrupa Topluluğuna üye ülkeler içinde şube başma düşen personel
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
313
sayısı yüksek olan Portekiz ve Danimarka gibi ülkeler arasmda bulunmaktadır.
Diğer taraftan ülkemiz bankalarında istihdam edilen şube başma personel sayısı
bu topluluğa üye Yunanistan'ınkinden daha düşük kalmaktadır. Şube başına
düşen personel sayısı 32 olan Yunanistan, topluluk içinde İngiltere ile aynı
düzeyde bulunmaktadır.159 Ülkemiz ticari bankalarında istihdam edilen personelin
cinsiyet bakımından değişimi incelendiğinde, kadın personelin erkeklere oranlara
daha fazla arttığı görülmektedir (Tablo 88).
Tablo 88
Türkiye'de Ulusal Ticaret Bankalarında
Çalışan Personelin Cinsiyete Göre Dağılımı (1985-1994)
Y ıllar
K ad ın
%
E rk e k
%
T oplam
1985
21,586
34.5
40,904
65.5
62,490
1994
22,947
38.8
36,214
61.2
F a rk
1,361
(- 4690)
(-3329)
F a rk %
6
(-1 1 )
(-5 )
59,161
K aynak: Bankalarımız 1985, 1994 T ü rk iy e B a n k alar Birliği Y ay ın lan
Ülkemizde Ulusal ticaret bankalarım karekterize eden temel özellik,
personelin yaş ortalamasının genel olarak düşük olmasıdır. Bankalarda son
yıllarda genç kuşakların istihdam edilmelerinin bir sonucu olan bu politika ile,
özellikle özel kesim ticaret bankalarında yeni teknolojileri kullanabilecek bilgi ve
beceri sahibi gençleri istihdam edildiği gözlenmektedir. Hatta kimi bankalar
yönetici adayları kadroları açarak, sınavlarla seçmek yoluyla bu alanlara
geleceğin banka yöneticilerini istihdam etmektedirler. Özetle, bankalar yeni
yapılanma sürecinde bir taraftan genç, bilgi teknolojilerini etkili kullanabilecek,
analiz yapma ve karar verme yetisi yüksek personel istihdamına giderken, diğer
taraftan özellikle bankada hizmet gören ve rutin nitelikteki işleri yürüten personel
sayısında indirime gitmektedir.
Bankacılık alanında istihdam politikasında göze çarpan bir başka değişim
de, nitelikli kadın personelden yarım zamanlı istihdamla yararlanma yoluna
doğru gidişin başlamış olmasıdır. Nitekim son zamanlarda ulusal bir gazetede
Garanti Bankası tarafından "Günde 4 Saat Bankacı Olun" çağrısıyla verilen iş
ilam, bu sürecin açıkça başladığını göstermektedir160. Esnek çalışma zamanı
sunan bu gelişme ile bir taraftan, bankalar nitelikli personeli çekebilme olanağı
elde ederken; öte yandan çalışanlar da günün belirli zaman dilimlerinde farklı
işlerde çalışabilme esnekliği elde etmektedir.
159 M elike Alparslan, N uran D urm az ve Gülgün Koç: "T ürk Bankacılık Sistemi Seçilmiş OECD Ülkelerinin
Bankacılık Sistemlerinin Karşılaştırılması", T ürkiye B a n k a la r Birliği, 15 Haziran, 1995, s. 11.
1MM illiyet G azetesi, 13 Ağustos 1995, s.10.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Kalkınmışlık düzeyine bakılmaksızın yeni dünya düzeninde varlığım refah
ve güvenlik içinde sürdürmek isteyen tüm dünya ülkelerinin toplumsal, ekonomik
ve siyasal alanına hızla nüfuz eden bilgi teknolojilerine ve bu teknolojilerin
sunduğu yeni olanaklara kapısını açtığım görmekteyiz. Gelişmiş ülkelerin dünya
ölçeğinde bu konumunu devam ettirme; gelişmekte olan ve henüz gelişmemiş
olan ülkelerin de yeni teknolojik devrimin sağladığı olanaklarla sanayileşmede
yakalayamadıkları kalkınma fırsatını elde etme çabasına girdikleri dikkat
çekmektedir. Bu amaçla aralarında ülkemizinde bulunduğu pek çok ülkede bilgi
teknolojilerine ve özellikle bilgisayar ve iletişim araçlarına çok büyük miktarlarda
yatırımlara gidilmektedir. Öte yandan bu yatırımlara ilaveten, yeni teknolojileri
etkili olarak kullanabilecek nesillerin yetiştirilmesi amacıyla bilgi teknolojileri
eğitimi de gittikçe daha â z l a önem kazanmaktadır.
Dünya ekonomisinde küreselleşmenin yaşandığı yeni dünya düzeninde bilgi
teknolojilerinin en çarpıcı ürünlerinden olan "Internet", dünyanın en ücra
köşesinde bulunan bilgi kaynaklarına erişimi kolaylaştırarak, ekonomik ve
siyasal arenada yeni tartışmaları ve oluşumları da beraberinde getirmektedir.
Nitekim artık bilgi teknolojileriyle dünya ekonomisinin hızla bilgi ekonomisine
doğru gittiği; ülkelerin artık zengin-fakir olmak üzere ayrımlarının ortadan
kalktığı ve bunun yerine bilgili-bilgisiz toplum ayırımının ön plana çıktığı;
sermayenin aynı beceri için daha düşük ücretlerin istendiği yere gideceği ve
böylece az gelişmiş bölgelere daha fazla kaynak aktarılacağı ve kısa bir süre
sonra eşit işe eşit ücret ilkesinin gerçekleştirilebileceği gibi çok sayıda yeni
tartışmaların yapıldığına rastlamaktayız. Öte yandan bilgi teknolojileri alanındaki
geüşmeler toplumlan sanayi toplumundan sanayi ötesi postmodern toplum
düzeyine taşırken, içinde bulunan örgütleri ve bunların gerek yapılarım gerek
yönetim süreçlerini de beraberinde değişime sürüklemektedir. Nitekim artık
sanayi toplununum hiyerarşik kaü örgüt yapılan yerini işbirliğine dayalı esnek
316
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
ilişkilerin varlık bulduğu ad hoc yapdara bırakmaktadır. Örgüt yapılarına işlerlik
kazandıran karar alma ve iletişim gibi yönetsel süreçler de değişimden payım
almaktadır.
Bilgi ve bilgi teknolojilerinin ön plana çıktığı bu yeni toplumsal aşamada
örgütler, bu teknolojilerden yönetim destek sistemleri başlığı altında toplanabilen
bilgi sistemleri yoluyla 21. yüzyıla rekabet üstünlüğü ile girme savaşı
vermektedir. Ancak sürekli artan kapasite ve yetenekleriyle örgüt ve yönetim
alanına sundukları olanakların artmasıyla vazgeçilmez olan bilgi teknolojileri, bir
taraftan sorun çözücü olarak sanlan araçlar olurken, diğer taraftan örgütsel
değişimi harekete geçirmeleri nedeniyle sorun yaratan unsur olarak kendini
göstermektedir. Nitekim bu teknolojder girdiği örgütlerde değişimi başlatan ve
hızlandıran bir unsur olmaktadır. Bu noktada eski-yeni doğrular; eski kuşakgenç-kuşak çatışması sıkça rastlandan bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır. Bdgi
teknolojderiyle gelen bu değişim ve çatışmalar son yıllarda örgüt ve yönetim
teorisi, sosyoloji, psikoloji ve davranış bilimleri alanında inceleme konusu
olmaktadır. Bdgi teknolojderi ve sistemleri mevcut yapdan ve kullanım alanları
gereği, esasen disiplinler arası çalışmanın ürünü olarak gelişmekte, yetenekleri
artmakta ve toplumsal yaşama giderek daha hızla nüfuz etmektedir. Dolayısıyla
bunların gündeme getirdiği etkder de disiplinler arası çalışmayı zorunlu
kılmaktadır.
Bilgi teknolojderinin özellikle II. Dünya Savaşı"ndan sonra daha güvenilir
olmaları ve ucuza imal edilmelerinin sonucu olarak yönetim alanında yaygın
olarak kullanılmaya başladığı dönemlerden günümüze kadar, örgütler bu yeni
teknolojik ürünlerden
farklı aşamalardan geçerek yararlanmaktadır.
Bu
aşamalar yönetim destek sistemleri başlığı altında toplanan bdgi sistemlerinin
geliştirilip kullanılmasına koşut bir gelişme göstermiştir. Dolayısıyla bu
teknolojderden ve bunların desteklediği sistemlerden ilk defa örgütün en alt
operasyonel düzeyindeki işleri desteklemek üzere yaralanılmıştır. Veri işleme
sistemi olarak adlandırdan bu bilgi işlem sistemleri, zamanla gerek donanım
gerek yazılım alanındaki gelişmeye paralel olarak yapısal değişime uğrayarak,önce yönetim bdgi sistemi ardından karar destek sistemleri ve daha sonra
spesifik ihtiyaçları karşılamak üzere yönetici destek ve uzman sistemleri olarak
kendini göstermiştir.
Çalışmada bu genel çerçeveden yola çıkarak bdgi toplumu üyesi olma
yönünde çaba gösteren ülkemiz örgütlerine bdgi teknoloji ve sistemlerinin
yönetim alanında ne ölçüde kullanddığı; bu teknolojderin yoğun olarak kullanddığı banka örgütlerinden yola çıkarak örgüt dünyasında gerek yapısal gerek
yönetsel ne tür değişimlerin yaşandığı incelenmiştir. Bu son kısımda tüm bu
incelemelerde ulaşdan sonuçlar; bdgi teknolojderi alt yapısı, yönetim destek
Değerlendirme ve Sonuç
317
sistemlerini kullanım düzeyi, bilgi teknolojilerinin banka örgüt yapılan ve
yönetim süreçlerine etkileri olmak üzere üç başlık alto d a özetlenecektir.
Bilgi Teknolojileri A lt Yapısı
Çalışmada bilgi teknolojileri alt yapısını ortaya koymak üzere, bilişim
personeli ve yöneticileri, BT'ne yatıranlar, kullanılan bilgisayar sistemleri ve
iletişim ağlan gibi unsurlar üzerinde durulmuştur.
♦ Ülkemizin BT'ni yoğun kullanan kuruluşlarında istihdam edilen bilişim
personelinin toplam personele oram ağırlıklı olarak %1 ile %24 arasında
değişmektedir. Bir başka anlatımla ülkemizde BT'ni yoğun kullanan örgütlerin
istihdam ettikleri bilişim personel oram toplam personelin henüz ancak 1/4'ni
oluşturmaktadır. Öte yandan, bu oranın veri işleme personeli ve programlar için
%35'lere çıktığı dikkat çekmektedir. Buna karşın çözümleyici ve proje planlama
ve denetleme personeli için %15'ler düzeyinde kaldığı gözlenmektedir. Bilişim
personeli sınıf içinde yer alan mesleklerden en fazla veri giriş ve programcı
grubunda personel istihdam edilmektedir.
♦ Araştırmaya yanıt veren kuruluşlarda bilgi işlem yöneticileri ve sorumlu­
larının mesleksel dağılımı incelendiğinde; bu sorumluluğu üstlenenlerin çoğun­
lukla (%38.6) elektrik, elektronik, makine, fizik ve kimya olmak üzere mühendis
oldukları; bunu sırasıyla bilgisayar mühendisleri, sistem analisti, çözümleyici ve
programcıların yer aldığı bilişim elemanları (%30.1) ile aralarında işletmeci ve
kütüphanecilerin bulunduğu sosyal bilimciler (%13.3) izlediği görülmektedir. Öte
yandan, BİM yönetici ve sorumlularının uzmanlık alanlarına göre dağılımına
bakıldığında, ağırlığın (%53) "bilgisayar" alanında olduğu dikkat çekmektedir.
Bilişim personelinin meslek ve uzmanlık alanları çapraz ilişkiler tablosuna
aktarıldığında bilişim mesleğine sahip olup, bilgisayar alanında uzmanlaşan BİM
yönetici ve sorumluların oranının %24.5 olduğu; buna karşın mühendislik
mesleğine sahip olup, bilgisayar alanında uzmanlaşanların göreli olarak daha
fazla olduğu (%39.6) ortaya çıkmaktadır. Bu sonuç ülkemizde bilişim eleman
yetiştiren bilgisayar mühendisliği, sistem analisti, çözümleyici ve programcı gibi
bilişim elemanları yetiştiren okulların ülkemizde bu personele olan ihtiyacı henüz
karşılayamadığı ve dolayısıyla bu alana oldukça yakın olan mühendislik ve
işletme gibi diğer fen ve sosyal alanlardan destek sağlandığı göstermektedir.
♦ Araştırmaya yanıt veren BİM yöneticileri ve sorumlularının bu alanda
geçirdiği deneyim yıllan incelendiğinde; %90.3'nün bilişim alanında 20 yıldan
fazla deneyimli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu sorgulama faaliyet alanlarına göre
yapıldığında, bilişim alanında 20 yıldan fazla deneyimi olan BİM yöneticilerini
en fazla istihdam eden faaliyet alanın inşaat ve imalat olduğu görülmektedir. Öte
yandan faaliyet alanlarına göre BİM yönetici ve sorumlularının mesleksel dağı­
lımı incelendiğinde yalnızca teknik hizmetler üreten kamu kuruluşlarında
318
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
mühendislerin ağırlıklı olduğu (%19.4), diğer tüm faaliyet alanlarında bilişim
mesleğinden gelenlerin çoğunlukta olduğu ortaya çıkmaktadır.
♦ Araştırmada kuruluşların 1993 yılı sonu itibarıyla BT'ne yaptıkları
yatırımların 1 milyon ile 100 milyar TL arasmda değiştiği tespit edilmiştir. BT'ne
bu büyüklükte yatırım yapan kuruluşların çoğunluğu kamu kuruluşları olurken,
özel kuruluşların kamuya göre daha fazla yatınm yaptığı dilimin 100 400 milyar
TL olduğu dikkat çekmektedir. Öte yandan bu teknolojilere 800 milyar TL'nin
üzerinde yatırım yapan kuruluşların tamamen kamuda yer aldığı görülmektedir.
♦ Bilgi teknolojilerini yoğun olarak kullanan ilk 100 Bilgisayar kullanıcısı
arasmda yer alan ülkemiz kuruluşlarının önemli bir bölümü, büyük boy
bilgisayar sistemleri ile PC'leri birlikte kullandıklarım ifade etmişlerdir. Bu
kuruluşların kişisel bilgisayarı tek başına kullanmadıkları dikkat çekerken orta
boy sistemlerin de PC'lerle birlikte kullanıldığı gözlenmektedir.
♦ Araştırmada bilgi teknolojilerini yoğun olarak kullanan kuruluşların
bilgisayar kullanım deneyimlerinin ağırlıklı olarak (%60.2) 15 yıla uzandığı
dikkat çekmektedir. Bu sürenin yaklaşık olarak ülkemizin dışa açılmaya
başladığı 1980'lerin başına karşılık karşılık geldiği görülür. Öte yandan bu
kuruluşların %21.7'sinin de 1985 ve 90 yıllan arasmda bilgisayarlaştığı
görülmektedir.
♦ Araştırmaya katılan kuruluşlara veri ve bilgi iletmede kullandıklan
iletişim ağı. incelendiğinde
LAN ve W AN ağın birlikte ağırlıklı olarak
(%34.6'smda) kullanıldığı göze çarpmaktadır. Öte yandan, bu kuruluşlara
'% 10.3'ünde hiç bir iletişim ağı bulunmadığı görülmektedir. Türkiye'nin ilk 100
Bilgisayar kullanıcısı arasmda yer alan kuruluşlara bu oranda herhangi bir
iletişim ağına sahip olmaması dikkat çekicidir. Bu kuruluşlara BT'ne yoğun
yatırım yapmalarına karşın henüz bir iletişim ağı kuramamış olmalan bu
yatırımlarından beklenen getiriyi istenilen ölçüde elde etmelerinde engel olacağı
açıktır. Öte yandan faaliyet alanlarına göre veri ve bilgi iletişim ağma sahip
kuruluşlara dağılımı incelendiğinde ülke düzeyinde geniş coğrafik alanda bölge
ve şubeler bazında örgütlenen banka kuruluşlarının ağırlıklı olarak W AN ağa
sahip oldukları görülmektedir. İnşaat ve imalat kuruluşları daha çok LAN ve
W AN ağı birlikte kullanmaktadır. Herhangi bir iletişim ağma sahip olmayan
kuruluşlara çoğunlukla teknik hizmetler üreten kamu kuruluşlarıyla, bakanlık
hizmet birimleri olması dikkat çekmektedir. Nitekim BT'ne 800 milyar TL'nin
üzerinde yatırım yapan bu kamu kuruluşlarının veri ve bilgi iletmede etkililik
getiren herhangi bir iletişim ağım henüz kurmamış olmalan üzerinde durulması
gereken bir bulgudur. Öte yandan kamu kuruluşlan arasmda iletişim ağma sahip
olanlara en çok LAN ve WAN ağı birlikte, özel kuruluşlara ise daha çok WAN
ağa sahip olduklan görülmektedir.
Değerlendirme ve Sonuç
319
♦ Örgütler kurum içi ve dışı iletişimde manüel (elle), mekanik, manyetik
ortam ve online
olmak üzere bu üç yoldan birini ya da bunların
kombinasyonlarım kullanmaktadır. Araştırmada kuruluşların örgüt içi iletişimde
ağırlıklı olarak (%61.4) online yolu kullandıkları ve bunlar arasında ise özel
kuruluşların çokluğu dikkat çekmektedir. Kurum içi iletişimde kullanılan ikinci
iletişim yolu, manyetik ve online iletişimin bir arada yer almasıdır. Bu iletişim
yolunun ise daha çok kamu kuruluşlarınca kullanıldığı dikkat çekmektedir. Öte
yandan kurum içi iletişimde mekanik ve manüel iletişim yolu kullanan kuruluş­
ların sigorta şirketleri ile teknik hizmetler üreten kamu kuruluşları arasmda yer
aldığı görülmektedir.
♦ Araştırmada kuruluşlar kurum dışı iletişimde daha çok (%31.1) manyetik
ve online iletişim yolunu birlikte kullandıklarını belirtmişlerdir. Kamu kuruluş­
larında mekanik ve manüel iletişim yolunun özel kuruluşlara göre daha fazla
olması dikkat çekerken özel kuruluşlarda kurum dışı iletişimde yalnız bâşma
online ile, bu iletişim yolunun manyetik ortamla birlikte kullanımının eşit ağırlık­
ta olduğu gözlenmektedir. Öte yandan kurum dışı iletişimde manyetik ve online
iletişim yolunu ağırlıklı kullananlar banka ve sigorta kuruluşları olurken online
iletişim yolunu daha fazla kullanan faaliyet alanı inşaat ve imalat olmaktadır. Bu
iletişimde mekanik/manuel yolu kullananların inşaat ve imalat kuruluşları ile
bakanlık hizmet birimleri olması da dikkat çekmektedir.
Bu değerlendirmeler ışığında ülkemiz örgütlerinin BT'ni kullanmak üzere
gerek donanımlara gerek bilişim personeline ve gerekse iletişim yollarına gereken
önemi verdiği ve bu açılardan kimi noksanlan bulunsa da hiç de küçümsene­
meyecek düzeye ulaştıklan söylenebilir. Ancak bu düzeyin henüz tam anlamıyla
bilgi toplumuna entegre olma için yeterli olmadığı, bilgi teknolojileri alanında
gerekli altyapıya daha çok önemin verilmesi gerektiği açıktır.
Yönetim Destek Sistemlerini Kullanım Düzeyi
Ülkemiz örgütlerinde yönetim destek sistemleri başlığı altında toplanan veri
işleme, yönetim bilgi, karar destek, yönetici destek ve uzman sistemlerin kurul­
ması, bunlarla ilgili yaşanan sorunlar, bu sistemlerden beklenen hedefler ve
gerçekleşme durumu
ve bunların yönetsel işler ve işlevleri desteklemede
kullanılmasıyla ilgili şu sonuçlara ulaşılmıştır:
♦ Araştırmada kuruluşların yanya yakınının (%49.4'ü) bünyelerinde bir
bilgi sistemleri kurdukları ve ancak işleri hem manüel, hem de bilgi'teknolojile­
riyle desteklenmiş bu sistemler yardımıyla yürüttüklerini görmekteyiz. Bilgi
sistemleri kurarak, işleri tamamen bilgi teknolojilerinin olanaklarıyla yürütenlerin
oram %39.8'dir. Öte yandan özel kuruluşların çoğunun (%67.6) bilgi sistemlerini
320
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
kurarak işleri tamamen bilgi teknolojileri yardımıyla yürüttükleri buna karşın,
kamu kuruluşlarının çoğunda (%65.3) bilgi sistemleri kurma faaliyetinin
tamamlanmış olmasına rağmen işlerin henüz hem manüel,
hem de bilgi
teknolojileri yardımıyla yürütüldüğü gözlenmektedir. Bu sorgulama faaliyet
alanlarına göre yapıldığında bilgi sistemlerini kurup işleri tamamen bilgi
teknolojilerinin yardımıyla yürüten kuruluşların inşaat ve imalat ile banka ve
sigorta faaliyet alanında yer aldığı ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan, bilgi
sistemleri kurup da işleri hem elle hem BT ile yürüten kuruluşların çoğunlukla
teknik hizmet üreten kamu kuruluşları ile bakanlık hizmet birimleri olduğu
görülmektedir.
♦ Kuruluşların bünyelerinde bir,l'bilği sistemi kuramama nedenlerinin
başmda uzman personelin yokluğu gelşıöktedir. Bunu sırasıyla mevcut veri
işleme sisteminin yetersizliği ve bu sistemler îıakkında yeterli bilgi sahibi olmama
izlemektedir. Buradan hareketle, çalışanlara bilgi teknolojileri ve sistemleri
konusunda yeterince eğitim verilmediği ve dolayısıyla bilgi teknolojilerinin
olanaklarından gerektiği gibi yararlanma şansının bulunmadığı söylenebilir.
♦ Araştırmada kuruluşların kurma hazırlığı içinde oldukları yönetim destek
sistemleri içinde karar destek, yönetici destek ve yönetim bilgi sistemlerinin ön
sırada yer aldığı ve bu kuruluşların büyük bir bölümünde veri işleme sistemi
halihazırda kurulmuş olduğu için çok az sayıdaki kuruluşun bu sistemi kurma
hazırlığı yürüttüğü görülmektedir. Öte yandan uzman sistemleri kurma hazırlığı
içinde olan kuruluşların az sayıda olması da dikkat çekmektedir.
♦ Kuruluşların bilgi sistemleri kurma önerilerinin büyük ölçüde (%80.7)
orta ve üst yönetimden geldiği gözlenmektedir. Bu önerinin BİM tarafından
yapıldığı kuruluşların oram %15.7 iken, danışman önerisi ile yapan kuruluş
sayısı yalnızca 1 olup bu da kamu kuruluşu olmaktadır.
♦ Araştırmada kuruluşların yönetim destek sistemleri kurmada karşılaştık­
ları en önemli sorunlar arasmda; yeni yazılımlara ihtiyaç duyma, nitelikli
personel istihdamı gereksiniminin doğması, BİM personeli ve kullanıcı eğitimine
ihtiyaç duyulması ve kullanıcıların iş standartlan ve prosedürlerine karşı olumsuz
tavır takınmalan ön sıralarda yer almaktadır. Bu sorunlardan kamu kuruluşları
için nitelikli personel istihdam gereksinimi, özel kuruluşlar içinde yeni yazılım­
lara ihtiyaç duyulması en ön sırada yer almaktadır. Bu sorgulama faaliyet
alanlan için yapıldığında; banka ve sigorta kuruluşlan, teknik hizmet üreten
kamu kuruluşlan ve bakanlık hizmet birimleri için yeni yazılımlara olan ihtiyaç;
inşaat ve imalat kuruluşlan için ise nitelikli personel ihtiyacı ön şuada yer aldığı
ortaya çıkmaktadır.
♦ Araştırmada kuruluşların %87.3'ü gibi büyük bir bölümü yönetim destek
sistemleriyle daha iyi hizmet sunma hedefini gerçekleştirmek istediklerini
Değerlendirme ve Sonuç
321
belirtmişlerdir. Bu hedefi sırasıyla yönetime zamanlı bilgi sunarak karar almada
etkililik sağlama, örgütün muhasebe, finansman personel ve üretim gibi alt
sistemleri arasında bütünlük sağlama ve raporların hazırlık zamanından tasarruf
etme izlemektedir. Gerçekleştirilmek istenen hedefler arasında en son sırada
politika geliştirmede etkililiğin yer aldığı dikkat çekmektedir. Kuruluşların bu
sistemlerden özellikle karar destek ve uzman sistemlerle politikalar geliştirmede
önemli avantajlar elde edebileceği söylenebilir. Bu hedefin son sıralarda yer
alması; kuruluşların sistemlerin bu hedefi gerçekleştirme gücü hakkında yeterli
bilgi sahibi olmadıklarıyla açıklanabilir.
♦ Araştırmada kuruluşların %97.6'smda veri işleme sistemi, %68.7'sinde
yönetim bilgi sistemi ve yaklaşık %35'in de yönetici destek sistemlerine sahip
oldukları tespit edilmiştir. Öte yandan uzman sistemlere sahip kuruluşları az
sayıda olması dikkat çekmektedir. Kamu kuruluşlarının tamamında veri işleme
sistemi bulunurken, özel kuruluşlar içinde henüz bir veri işleme sistemini sahip
olmayan kuruluşlara da rastlanmaktadır. Diğer taraftan özel kuruluşlar kamuya
oranla daha çok yönetim bilgi sistemi, karar destek sistemlerine ve yönetici
destek sistemine sahiptir. Sorgulama faaliyet alanlarına göre yapıldığında; veri
işleme sistemine üniversiteler hariç diğer faaliyet alanlarında çalışan kuruluşların
hemen hemen hepsi; yönetim bilgi karar destek ve yönetici destek sistemlerine
daha çok banka ve sigorta kuruluşları ile inşaat ve imalat kuruluşlarının sahip
oldukları ortaya çıkmaktadır.
♦ Bilgisayar kullanım yılına göre kuruluşların sahip oldukları yönetim
destek sistemlerine bakıldığında, doğal olarak kullanım yılı artıkça sahip olunan
yönetim destek sistemlerinin de artığı görülmektedir. Bu sorgulamadan çıkan bir
başka sonuç da, bilgisayar kullanım deneyimi 1 ilâ4 yıl olan çok az sayıdaki
kuruluşun, ancak veri işleme ve yönetim bilgi sistemleri kurabildikleridir.
♦ Kurum içinde kullanılan iletişim yoluna göre sahip olunan yönetim destek
sistemleri birlikte incelendiğinde; iç iletişimi mekanik ve manüel yürüttüğünü
belirten kuruluşların veri işleme ve yönetim bilgi sistemlerine sahip olduklarım da
belirtmeleri dikkat çekicidir. Bu tür sistemlerin iletişimde bilgilerin en az
manyetik ortamda tutulması ve iletilmesini gerektirdiği gözönüne alındığında, bu
kuruluşların mevcut sistemlerinden beklenen faydayı sağlamada zorlanacakları
söylenebilir. Öte yandan iç iletişimde manyetik ve online yolu kullanan kuruluş­
ların sahip oldukları yönetim destek sistemleri de artmaktadır. Nitekim online iç
iletişim yolu olan kuruluşların hepsinde veri işleme, yönetim bilgi karar destek,
yönetici destek ve uzman sistemler bulunmaktadır.
♦ Kurum dışı iletişimde mekanik ve manüel yolu kullandıkların belirten
kuruluşların uzman sistemler hariç diğer sistemlere sahip oldukları gözlenmek­
tedir. Ancak, bu sistemler bilgilerin daha güvenilir ve zamanlı iletildiği ve
322
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
saklandığı iletişim yollan kullanılmadan etkili sonuçlar üretemez. Bu nedenle
sözkonusu kuruluşların sahip olduklan sistemler bakımından gerekli alt yapıya
sahip olmadıklan söylenebilir.
♦ Kuruluşların mevcut iletişim ağlarına göre sahip olduklan yönetim destek
sistemleri incelendiğinde herhangi bir ağa sahip olmayan kuruluşların veri işleme,
yönetim bilgi sistemi, karar destek sistemleri ve yönetici destek sistemlerine sahip
olduklarım görmekteyiz. Ancak bu kuruluşların bir iletişim ağına sahip olmadan
anılan sistemlerden gerektiği gibi faydalanabilecekleri sözkonusu değildir.
♦ Kuruluşlan yönetim destek sistemlerini kullanma deneyimlerine göz
atıldığında, veri işleme sistemlerin çoğunlukla on yıldan fazla; yönetim bilgi,
karar destek ve uzman sistemlerin beş ilâ on yıl arasında değişen süreden beri
kullanıldığı ortaya çıkmaktadır. Öte yandan,
veri işleme sistemi kamu
kuruluşlarında 5 ilâlO yıl, özel kuruluşlarda on yıldan fazla kullanılmaktadır.
♦ Kuruluşlarda yönetim destek sistemlerinin çoğunlukla (%69.6) bilgi işlem
merkezlerince
yönetildiği, ancak kimi kuruluşlarda (%8.8) yönetimin bu
sistemleri kullanan birimlerce gerçekleştirildiği gözlenmektedir. Özellikle
bankalarda, bu sistemlerin yönetiminden organizasyon bölümlerinin de sorumlu
olması dikkat çekmektedir.
♦ Yönetim destek sistemlerinin yönetiminde karşılaşılan sorunlara
bakıldığında; en fazla standartlaşma ve bütünleşmenin sağlanamaması ve
kullanıcılardan kaynaklanan nedenlerden dolayı beklenen kullanım düzeyinin
gerçekleşmemesi gibi sorunlarla yüzyüze gelindiği görülmektedir.
♦ Yönetim destek sistemleri ile hedeflenen amaçların gerçekleşme durumu
incelendiğinde kuruluşların, %73 gibi büyük bir bölümünde raporların hazırlık
zamanından tasarruf sağlandığı; %74'ünde raporların sunduğu bilgi niteliğinde
iyileşme olduğu, %63'ünde daha nitelikli bilgiye sahip olma olanağı elde ettikleri
gözlenmektedir.
♦ Kuruluşların BT'ni rutin özelliği ağır basan muhasebe finansman ve
personel işlevinde daha çok kullandıkları görülmektedir. Bunu sırasıyla, üretim
planlama ve pazarlama işlevi izlemektedir. Programlanamayan niteliği ağır basan
araştırma ve geliştirme işlevini bilgi teknolojileriyle yürüten kuruluş sayısı ise
oldukça sınırlıdır. Bu kuruluşların önemli bir böİümü inşaat ve imalat faaliyet
alanında çalışmaktadır.'
♦ Araştırmada yönetim işlerinde ortalama BT kullanım düzeyinin kuruluş
türüne ve faaliyet alanlarına göre farklılaştığı ortaya çıkmıştır. Daha çok rutin
nitelik taşıyan muhasebe-kayıt, bordro-maaş hesaplama, irsaliye fatura düzen­
leme, sipariş düzenleme, bütçe hazırlıklarını yürütme, para yaürma-çekme ve
evrak hazırlama ve kayıt işlerinin yer aldığı operasyonel düzeyde kamu ve özel
Değerlendirme ve Sonuç
323
kuruluşların her iki kesimi BT'den orta düzeyde yararlanırken, yalnızca banka ve
sigorta kuruluşlarının üst düzey, diğer tüm faaliyet alanlarının orta düzeyde
yararlandıkları dikkat çekmektedir. Y an rutin niteliği sahip stok kontrol,
personelin performans kontrolü ve kalite kontrolü gibi işlevlerin bulunduğu
taktiksel düzeydeki işleri kamu kuruluşlan alt, özel kuruluşlar orta düzeyde BT
kullanarak gerçekleştirmektedir. Bu sorgulama faaliyet alanlan bakımından
yapıldığında; teknik hizmet üreten kamu kuruluşlan ile bakanlık hizmet
birimlerinin alt düzeyde B T kullanarak; diğer faaliyet alanlarında çalışan
kuruluşların orta düzeyde BT kullanarak bu işlevleri yürüttüğü ortaya
çıkmaktadır. Stratejik düzeyde yürütülen ve programlanamayan niteliği ağır
basan işlevlerden insangücü, malzeme, bütçe, sermaye, satış, üretim/iş, kalite,
fabrika yerleşim ve depo yerleşim planlama işlevleri ile finansman yönetimi, yeni
ürün ve dağıtım sistemi ve araştırma geliştirme planlama işlevleri kamu
kuruluşlarında alt düzey, özel kuruluşlarda orta düzeyde BT kullanımı ile
gerçekleştirilmektedir. Öte yandan bu işlevler yalnızca banka ve sigorta
kuruluşlan ile inşaat ve imalat kurulularında orta düzeyde; diğer faaliyet
alanlarında çalışan kuruluşlarda ise alt düzeyde BT kullanılarak
gerçekleştirilmektedir.
♦ Araştırmada kuruluşların her üç düzeydeki-operasyonel, taktiksel ve
stratejik-yönetsel işleri desteklemek üzere gerekli yönetim destek sistemlerine
sahip olduklan da tespit edilmiştir. Ancak özellikle stratejik düzeydeki işleri
desteklemek üzere geliştirilen karar destek ve uzman sistemlerin tüm kuruluş­
larda oransal olarak kullanımının düşük düzeylerde kaldığı ve çoğu kuruluşun bu
sistemleri henüz kurma çabası içinde olduklan gözlenmektedir.
Bilgi Teknolojilerinin Örgütsel Etkileri
Çalışmada, geniş bir yazın taramasıyla elde edilen bilgi teknolojilerinin
örgütsel yapı ve yönetsel süreçlere etkileri ve bunların ülkemiz banka ve sigorta
kuruluşlarına yansımalarıyla ilgili yapılan araştırmada şu sonuçlara ulaşılmıştır:
♦ Bilgi teknolojilerinin örgütlerde yaygın kullanımıyla birlikte örgüt
yapısında; merkezileşme - yerelleşme, otorite ve kontrol, denetim.alanı, örgütsel
düzey ve departman sayısı olmak üzere değişik boyutlarda yeni oluşumlar
gündeme gelmektedir. Bilgisayarların örgütlere girdiği dönemlerden günümüze
kadar geçen süre içinde bu teknolojilerin örgütlerde merkezileşme ya da yerelleş­
meye kayışı ile ilgili olarak çok farklı görüşler öne sürülmüştür. Bu farklı
görüşlerin savunulmasında bilgi teknolojilerinin sunduğu olanakların etkisi
olduğu gibi, o dönemin siyasal ve ekonomik tercihleri de etken olmuştur. Bugün
siyasal anlamda kutuplaşmanın kalktığı,
küreselleşme ile pazarın dünya
ölçeğinde genişlediği ortamda kârlılık ve verimlilik ilkelerini gerçekleştirme
uğruna bilgi teknolojilerinin bugün ulaştığı olanaklardan yararlanarak
324
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
yerelleşmeye doğru geçişin yaşandığı görülmektedir. Bu geçmişte teknoloji
gereken ortamı, kolaylaştırıcı bir rol oynamaktadır. Ancak bilgi teknolojinin nasıl
kullanılacağı yine yöneticilerin tercihi ile ortaya korunaktadır. Öte yandan
örgütlerin merkezi ya da yerel yapılanmaya gidişim belirleyen faktörler önemi
sanayi toplumundan sanayi ötesi topluma geçişte değişmektedir. Nitekim sanayi
toplumu örgütleri için bu tercihte önemli yere sahip olan işletme büyüklüğü,
büyüme , potansiyeli, denetleme tekniklerine sahip olma gibi faktörden BT'nin
sunduğu olanaklarla
merkezi-yerel tercihinde önemini kaybetmektedir.
Yetenekleri ve kapasiteleri hızla artan bilgisayarların; örgüt tasarım tercihinde
gerek merkezi, gerek yerel yapılanmanın her ikisine de sağladıkları avantaj lan
benzeştirerek tercih edilme ortamı sağladığım görmekteyiz. Nitekim her iki
şekilde yapılacak örgüt tasarımının sunduğu
avantajın örgütsel etkililik
bakımından fazla bir farkı kalmadığı söylenebilir.
♦ Örgütlerde geniş hacimlerdeki bilgilerin bilgisayar ve bilgi teknolojileri
destekli sistemler aracılığı ile işlenmesi ve yönetilmesi, örgütün karar ve kontrol
alanlarının birleşmesine neden olmaktadır. Öte yandan bu teknolojiler örgütte
daha önce insangücü tarafından yapılan kontrol işini üstlenerek hata yapma
olasılığını en aza indirgemektedir. Bilgi teknolojileri bir taraftan personelin daha
sıkı denetlenmesine neden olurken, diğer taraftan çalışanın sistem içinde kendi oto
kontrolünü gerçekleştirmesine ortam sağlamaktadır.
Ad hoc yapılanmalım ve şebeke (ağ) örgütlenmenin yaşandığı ve BT'nin
yoğun kullanıldığı örgütlerde bir üste bağh ast sayısı gibi klasik yapılanmanın
• kısıtlılığını ve fiziki olanaksızlığını telafi etmek üzere geliştirilen bir araca
-denetim alanına gereksinim kalmamaktadır. Çünkü online işleyen bilgi sistem­
leriyle desteklenen örgüt personeü ast sayısına ve üstün yeteneklerine bağh
olmadan doğrudan denetlenebilmektedir. Aynı şekilde, büyük ölçüde bilgi işleme
işlevinden oluşan denetleme işini yürütmek üzere ayrı bir örgütsel düzey yaratma
gereksiniminin ortadan kalktığı gözlenmektedir.
♦ Örgütlerde yönetim destek sistemlerinin kurulması ve bilgi teknolojilerinin
yaygın kullanılmasıyla birlikte kimi örgüt bölümlerinin birleştiğine, yemden
işlevsel olarak bölümlendiğine ve bilgi işlem ya da enformasyon merkezleri gibi
yeni bölümlerin kurulduğuna tanık olunmaktadır.
♦ Bilgi teknolojileri örgütsel süreçler içinde önemli bir yere sahip olan karar
alma işlevini, bir bütün olarak daraltarak genişleterek ya da diğer sistemlere
bağlayarak ve bu işlevi oluşturan alt unsurlarına yönelik olara da karar almada
yapılması gereken araştırmaların hızım artırmak, seçim işini programlara
bırakmak ve değerlendirmede kullanılan teknikleri değiştirmek suretiyle
etkilemektedir.1 Rutin, programlanabilen özellikteki kararlar tamamen yönetim
1 W HISLER, Thomas L.:The Impact o f Computers on Organizations, Praeger Publishers, NewYork, 1970, s.67.
Değerlendirme ve Sonuç
325
destek sistemleri içinde alınabilirken, rutin olmayan ve programlanamayan
k ararlara kimileri karar destek ve uzman sistemlerle alınabilirken, bu nitelikteki
k ararlara önemli bir bölümü BT desteği ile çalışan uzmanlara bırakılmaktadır.
♦ Bilgi teknolojilerinin örgütlere girmesi ile birlikte karar alma sürecinde şu
sonuçlan doğurmaktadır:
-Önceleri ayn alan karar merkezlerinin bir araya gelmesi ve bütünleşmesi
- Karar verme sorumluluğunun özellikle rutin olmayan ve programlana­
mayan işler için üst kademelere doğru kayması
- K ara rla ra ölçülebilir ve objektif niteliğe kavuşması
♦ Bilgi teknolojileri karar alma işlevinin etkililiğini; karar alma sayısını
artırma planlama, döneminde kısaltma, karar almayı kişisellikten kurtarma,
kullanılan bilginin niteliğini ve karar alma işlevini değiştirme
yoluyla
etkilemektedir.
♦ Bilgi teknolojileri örgütlerde iletişimin niteliğini de değiştirmektedir.
Huseman Miles konuyla ilgili yaptıkları araştırmalarda şu sonuçlara ulaşmış­
lardır:2 Bilgi teknolojileri destekli örgütlerde doğrudan iletişime olanak sağlandığı
için geleneksel hiyerarşik örgütlerde geçerli olan iletişim olumsuzlukları ortadan
kalkarak mesaj filitreleme, çarpıtma ve gözardı etme gibi sorunları yok
etmektedir. Yönetim destek sistemleri içinde yer alan elektronik mesaj sistemi
biçimsel olmayan iletişim kanallarından geçen m esajlara izlenmesine olanak
tanımaktadır. Yeni bilgi akışı ve çalışma ilişkileriyle birlikte kişisel iletişimde
artış sağlanmakta ve online işleyen iletişim araçları çalışanların birbirleriyle
daha az yüz yüze iletişime girmelerine neden olmaktadır.
♦ Bilgisayarlaşmanın iş yapısıyla ilgili beklenen en önemli etkisi,
operasyonel düzeyde yürütülen işlerin rutinleşmesidir. Diğer taraftan, son
yıllarda sıkça sözedilmeye başlayan teleiş, çalışma hayatını ve yaşam biçimini
radikal olarak değiştirmektedir. Evde istihdam, uydu merkezleri, mobil iş gibi
değişik durumları içeren genel bir terim olarak kullanılan teleiş, geleneksel
yöntemlerden farklı olarak bireysel ya da kollektif çalışmaya uygun olarak
tasarlanmaktadır. Teleiş bir taraftan iş zamanı ve çalışma biçiminde esneklik
sağlamakta, diğer taraftan daha nitelikli personelin ve fiziki engelli bireylerin de
istihdamına olanak tanımaktadır. Teleiş bu avantajlarının yanı sıra, çalışanların
izole bir ortamda bulunmasına ve maıjinalüğe neden olmaktadır. Bir taraftan
çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirirken diğer taraftan belirli meslek dallarında
ve sosyal gruplarda istihdamı ve iş güvenliğini
azaltmaktadır.3 Teleiş
7 HUSEMAN, Richard ve Edvard Miles: "Organizational Communication in the Information Age: Implications o f
Computer-Based Systems", Journal o f M anagement, 1988, Vol. 14, No)2 s.193-200.
7 MARTINO, Vittori ve Linda W IRTH: "Telework A N ew W ay o f W orking and Living", International Labour
326
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
kapsamında yeni iş örgütlenmesine giden örgütler geniş bir coğrafik alana
yayılan
işgücünü izleme, denetleme ve motive etmede uygun yöntemler
geliştirme bu yeniliklere uygun yapılanmayı sağlamak üzere hiyerarşik yapılan
gözden geçirme ve iletişim engellerini ortadan kaldırma gibi konulara yaratıcı
çözümler getirmek zorundadır. Öte yandan bu yeni iş örgütlenmesinde işçi
işveren ilişkilerini yönlendirecek yasal düzenlemelere bir an önce gidilmesi
şarttır.
♦ Bilgi teknolojileri bir taraftan örgütlerde özellikle operasyonel düzeyde
işlerin bilgisayarlara aktarılmasıyla istihdam düzeyini azaltırken, öte yandan kimi
yeni iş alanları yaratarak bu alanlarda istihdamı artırmaktadır.
♦ Bilgi teknolojileri istihdam düzeyine etkisinden başka işgücünün niteliğini
de etkilemektedir. Bu konuda yapılan en önemli tartışm a işgücünün vasıflılaşıp-vasıfsızlaşmadığı üzerinedir. Bilgi teknolojilerinin ürünü olan CNC
makinalannın işçilerin sahip olmaları gereken el-göz eşgüdümü ve karar verme
niteliğini gereksiz hale getiren işgücünün vasıfsızlaşmasına neden olduğu
görüşünün yanısıra; bu teknolojilerin yarattığı uzmanlık bilgisi gerektiren yeni iş
alanlarında çalışan personel içinde vasıflı olmayı gerektirdiği tartışmaları sıkça
yapılmaktadır. Uygulamada yeni teknolojilerin personel üzerine etkileri içinde
bulunduğu endüstriye, kuruluş ve hatta ülkeye göre farklılaşmaktadır.
♦ Sanayi ötesi toplum aşamasının yaşanmaya başladığı günümüzde sanattan
mimariye, bilimden örgüt dünyasma her alanda postmodemizm tartışmasının
yanıldığına tanık olmaktayız. Postmodern dünyada örgütlerin nasıl bir biçime
kavuşacağı, hangi ilişkiler ağı içinde bulunacağı özellikle 1980'li yıllardan
itibaren çeşitli araştırmacıların ilgi odağı olmuştur. Büyüklük ve karmaşıklığın
giderek artması modem örgütlerin etkililiğini ve verimliliğini sürekli azaltıcı rol
oynamıştır. Bu sorunlara çözüm olarak sınırlan değişken ve muğlak, işbirliğine
açık, daha yatık ad hoc yapıların yer aldığı postmodern örgütlenmeden söz edilir
olmuştur. Bilgi teknolojilerinin yoğun olarak kullanıldığı postmodern örgütleri
karekterize eden temel unsurlar arasmda; esneklik örgütsel işlerde farksızlaşma,
alternatif teknolojilerin kullanımı, pazarda yer alan boşluklara-niches-yönelme,
işgücünün giderek vasıflılaşması ve istihdamda altsözleşmelere (taşeronlaşmaya)
gidilmesi bulunmaktadır.
♦ Ülkemizde bilgi teknolojilerini yoğun olarak kullanan faaliyet alanı olarak
dikkate çeken bankacılık sektöründe, bu teknolojilerin kullanımı ile ulaşılan
mevcut durum ve bunların örgütsel etkileri şöyle özetlenebilir:
♦ Ülkemiz ticaret bankalarında bilgisayarlar yoğun olarak bordro hesap­
lama, cari işlemler, hesap ekstreleri, malzeme demirbaş takibi, çek işlemleri,
tasarruf hesaplan ve senet takibinde kullanılmaktadır. Ticaret bankaların
Review, Vol. 129, No.5, s.535.
Değerlendirme ve Sonuç
327
yönetsel düzeylerine göre bilgisayardan yararlanma durumuna bakıldığında kamu
bankaları özel bankalara göre operasyonel düzeyde daha fazla yararlanırken; üst
yönetim kademelerinde özele göre daha az yararlanmaktadır.
♦ Ülkemiz ticaret bankalarında elektronik bankacılığın araçlarından ve
unsurlarından olan otomatik para çekme makinalanmn (ATM) sayısının
arttığına, satış noktasından fon transfer sistemi uygulamalarının çoğaldığına, ve
ofis bankacılığının giderek yaygınlaştığına, özellikle uluslararası fon transferinde
hız kazandıran bankalar arası elektronik haberleşme sistemlerinden SWIFT'e üye
banka sayısının ve bu sistemin kullanılmasının yaygınlaştığına, kuruluşların
karşılıklı mal ahş-verişinde çalıştıkları bankalar arasmda otomatik ödeme olanağı
getiren elektronik veri değişimi (EVD) uygulamalarının arttığına ve bankacılık
alanına yeni bir ürün olarak giren bellek kartlarının kullanılmaya başlandığına
tanık olmaktayız.
♦ Ülkemizde ticaret bankalarının bir kısmı hem bilgi sistemlerini, hem örgüt
yapılarım merkezi yapıda örgütlemişler; bir kısmı ise bilgi sistemlerini dağıtık
örgüt yapılarını merkezi yapıda düzenleme yoluna gitmişlerdir. Uygulamada
önceden merkezi olan örgüt yapılarının yavaş yavaş dağıtık bilgi sistemleri
yoluyla yerelleşmeye doğru kaydığı gözlenmektedir. Bu tür uygulamalar ticaret
bankalarının BT olanaklarıyla merkezi ve yerel yapılanmanın avantajlı
özelliklerden yararlanmaya doğru eğilimi olduğunu göstermektedir.
♦ BT kullanımı banka örgütlerinde istihdam edilen personel sayısını
azaltarak denetim alanında doğal olarak bir daralmaya neden olmakla birlikte, bu
teknolojilerle etkili denetim olanağına kavuşan yöneticilerin denetleyebileceği ve
koordine edebileceği personel sayısı da artmaktadır. Bu açıdan denetim alanında
genişleme ve bunun sonucunda yatay örgütlenmeye doğra gidişin olduğu
gözlenmektedir.
♦ Araştırmada bilgi teknolojilerinin banka örgütleri üzerinde neden olduğu
değişim ve yönetim kademelerine olan etkileri bölge müdürlükleri ve şubeler
olmak üzere iki başlıkta incelenmiştir. Ülkemizde ticaret bankaların bilgi
teknolojilerini yoğun olarak kullanılmasıyla birlikte bölge müdürlüklerinde
yapısal ve sayısal değişime gittikleri gözlenmektedir. Bu uygulamalar arasmda;
bölge müdürlüklerim kalifiye eleman ve teknik kadrolarla destekleme, bölge
müdürlerinin karar alma yetkilerinde sık sık değişiklik yapma, bölge müdürr
lükleri bünyesinde yeni birimler oluşturma ve hatta mevcut bölge sayısmda
değişime gitme örneklerine rastlanmaktadır. Bilgi teknolojilerinin bankalarda
neden olduğu bir başka geüşme de şube sayısındaki azalmadır. Bir başka
anlatımla diğer nedenlerin yanı sıra bilgi teknolojileri bankaların özellikle 1990'h
yılların başlarından itibaren uyguladıktan şube azaltma politikasında etken
olmuştur. Nitekim 1986'da sayılan 3486 olan ticaret bankaların şube sayılan
328
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
1992'de %13 azalarak 3000'e inmiştir. Öte yandan sayılan gün geçtikçe artan
ATM'ler şubelere alternatif olarak bu azalışta rol oynamaktadır. Nitekim ATM
sayısı bakımından ön şualarda olan bankaların daha fazla şube azalttıklan
görülmektedir.
♦ Ülkemizde ticaret bankalan son yıllarda geleneksel mevduat toplama ve
kredilendirme işlevlerine ilaveten ülke çapmda yatırım danışmanlığı, portföy
yöneticiliği ve menkul kıymetler ve döviz ticareti gibi yeni işlevleri yerine
getirmektedirler. Bu ürün ve hizmet çeşitliliğinin artmasında bilgi teknolojilerinin
yaygın kullanılmaya başlamasının önemli rolü olmuştur. Bu yeni iş hacmi, ticaret
bankalarım pazar ve müşteriye yönelik örgütlenmeye sevk etmektedir. Kredi
kartlan, tüketici kredileri, bireysel bankacılık, pazarlama, stratejik planlama ve
müşteri temsilcileri bölümleri gibi yeni birimler, hep bu gelişmelerin sonucunda
doğmuştur.
♦ Türkiye'de faaliyet gösteren belirli kuruluşlarda bilgi teknolojileri ve
bilgisayara dayalı bilgi sistemlerinin yönetim alanında kullanım düzeyini tespiti
amacıyla yürüttüğümüz çalışmaya katılan Türkiye'nin ilk 100 Bilgisayar
Kullanıcısı sualamasmda yer alan 13 ticari bankanın ( Bu rakam Türkiye'deki
toplam banka sayısının %18'ini oluşturmaktadu.) tamamında veri işleme sistemi;
%85'inde yönetim bilgi sistemi; %46'sında karar destek sistemleri; %31'inde
yönetici destek sistemleri ve ancak %8'inde uzman sistemlerin olduğu görülmek­
tedir. Buradan hareketle ticaret bankaların bilgi teknolojilerinin olanaklarından
daha çok rutin ve yan rutin nitelik taşıyan işler bazında yararlandığı,
programlanamayan nitelikteki işler için bu teknolojilerden yararlanma düzeyinin
henüz başlarında olunduğu ortaya çıkmaktadır.
♦ Bilgisayarlar ülkemiz ticaret bankalarında karar alma sürecine, kurduklan
veri işleme sistemleri ve yönetim bilgi sistemleriyle nitelikli veri sunma ve işleme
suretiyle katkıda bulunmaktadır. Öte yandan y an rutin ve programlanamayan
kimi kararların, çeşitli matematiksel ve finansal modellerin kullanılmasına olanak
tanıyan karar destek sistemlerine aktarıldığı gözlenmektedir. Ancak bankaların
stratejik düzeyde kredilendirme ve fon yönetimi ile ilgili politikalar oluşturmada
henüz bir karar destek ya da uzman sistemlerinden yararlanamadıklan göze
çarpmaktadır.
♦ K arar alma işlevi ile ilgili olarak ticaret bankalarda dikkat çeken bir başka
gelişme de daha önce üst yönetim kademesinin yetkisinde olan kararların bilgi
sistemlerine aktarılarak daha alt kademelere göçerilme olgusunun yer yer
yaşanmaya başlamasıdır. Nitekim daha önceleri para tahsil etme yetkisi olmayan
banka görevlilerin bilgi teknolojileri desteği ile kendilerine bu konuda tanınan
yetkiyi kullandıkları ve belli limitlere kadar üst makamın onayı olmadan kredi
verme ve para tahsil etme yetkisine sahip oldukları gözlenmektedir. Ancak
Değerlendirme ve Sonuç
329
mevcut bilgi sistemi desteği ile yürütülen bu uygulama karar vermede
merkeziyetçi yapının ortadan kalktığım göstermemekle beraber, en azından riski
en aza indirgenen kararların yavaş yavaş üst kademenin sorumluluğundan alt
kademelerin sorumluluğuna kaydırmaya yönelik bir eğilimin başladığım
göstermektedir. Yoksa hala risk taşıyan önemli kararlar üst yönetimin tekelinde
bulunmaktadır. Bu anlamda da katı bir merkeziyetçilik sürmektedir.
♦ Ülkemizde ticaret bankaları, bilgisayar ve iletişim teknolojisinin sunduğu
olanaklardan yararlanarak ülke çapmda LAN ve WAN ağlar kurarak iletişim
sürecinde önemli aşam alar kaydetmişlerdir. Bu gelişmede ü lkem izin 1980'li
yıllarda gerçekleştirdiği iletişim alt yapısının önemi büyük olmuştur. Artık banka
çalışanları ofis otomasyonu ile gerek meslektaşları ile gerekse müşterileri ile
terminalleri aracılığı ile iletişim kurabilmekte ve böylece doğrudan çalışma
etkililiğini artırabilmektedir.
♦ Ülkemiz ticaret bankalarında EFT, ATM, Ofis, ev, telefon ve yatırım
bankacılığı gibi yeni uygulamalarla bir taraftan yeni bölümler kurulurken, diğer
taraftan istihdam edilen personel niteliksel ve sayısal değişime uğramaktadır.
Müşteri ilişkileri temsilcisi, pazarlama ve istatistik uzmanlan istihdam alanı
bulan yeni meslekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan bu kuruluşlarda
istihdam edilen üniversite mezunu ve lisansüstü çalışma yapan ve yabancı dil
bilen personel sayısı da giderek artmaktadır. Nitekim 1986-92 döneminde özel
bankalarda lisansüstü çalışma yapan personel oranının %100 arttığı gözlen­
mektedir. Aynı şekilde bankaların hizmet içi eğitim programlan ile çalışanlarım
yeni iş anlayışına (müşteri odaklı) ve teknolojiyi etkili kullanma becerisinin
kazandırılmasına yönelik eğitim programlarından geçirdiği görülmektedir. Bu
programlarda personele genel olarak müzakere teknikleri, iletişim, insan ilişkileri
bilgisayar kullanımı, zaman yönetimi gibi konularda
yeni nitelikler
kazandırılmaktadır.
♦ Bankalarda gözlenen bir başka gelişme de kadın personelin erkek
personele oranla artmasıdır. Nitekim 1985'ten 1994'e istihdam edilen kadın sayısı
%6 artarken, aynı dönemde erkek sayısı % 11 azalmıştır. Öte yandan, bankalar
yeni yapılanma sürecinde bir taraftan genç, bilgi teknolojilerini etkili kullanabi­
lecek, analiz yapma ve karar verme yetisi yüksek personel istihdamına giderken,
diğer taraftan rutin nitelikteki işleri yürüten personel sayısında indirime
gitmektedir. 1985'ten 95'e geçen on yıllık zaman içinde istihdam edilen personel
sayısında azalmanın olduğu dikkat çekmektedir. Değişim bu dönemlerde kamu
bankaları için %6 olurken, özel bankalar için %5 olmuştur.
♦ Son olarak; bankacılık alanında istihdam edilen personele esneklik sunan
uygulamaların yavaş yavaş ortaya çıktığı gözlenmektedir. Nitelikli personelden
330
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
yarım zamanlı yararlanma amacıyla personel arayan bankaların son günlerde
gazetelerde yer alan iş ilanları bu açıdan dikkat çekicidir.
Bu çalışmadan görüldüğü gibi bilgi teknolojileri, mevcut olanaklarıyla
toplumsal, siyasal ve örgütsel olmak üzere her alana hızla girmekte ve önceden
geçerli olan kimi uygulamaları, ilkeleri, inançları vb. değiştirerek yeni oluşumlara
neden olmaktadır. Gelişmekte olan ülke konumundan çıkma savaşımında bu
teknolojiyi etkili kullanma ve yönetme yoluyla ileri bilgi toplumu üyesi olma
şansım yakalamak için henüz geç kalınmış değildir. Üstelik genç nüfusu ve son
yıllarda sahip olunan avantajlardan yararlanarak aksak işleyen çarkı değiştirmek
ve geleceğe dönük siyasal ve ekonomik alanda güçlü yapılar kurmak olanaklıdır.
Bu noktada BT'ni ve bunların getirdiği değişimin gereklerini iyi anlamak ve
özümsemek ön şart olmaktadır.
EK-1
ARAŞTIRM AYA YANIT VEREN KURULUŞLAR1 LİSTESİ
KURULUŞ ADI
KURULUŞADI
1. Renault Mais
2. Ttiık Dtş Ticaret Bankası
3. Petrol Ofisi A.Ş.
4. PEG Profilo
5. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Mer.
6. Çukurova Sanayi
7. Türk Philips
8. TUŞAS
9. SSK Genel Müdürlüğü
10. Bilkent Üniversitesi
11. Demirbank
12. TCDD
13. Türk Demirdöküm
14. Osmanlı Bankası
15. Başak Sigorta A.Ş.
16. Basm Yayın Enf.Gn.Md.
17. MTA Genel Müdürlüğü
18. T. Halk Bankası
19. Pak Holding A.Ş.
20.ASKİ
21. DSİ Genel Müdürlüğü
22. Bağkur Genel Müdürlüğü
23. Aksigorta
24. Anadolu üniversitesi
25.1-BIMSA
26. Halk Sigorta A.Ş
27. PTT Genel Müdürlüğü
28. Karadeniz Teknik Üniversitesi
29. İstanbul Büyükşehir Belediyesi
30. Meteoroloji Genel Müdürlüğü
31. TÜDAŞ Petrol
32. Toprak Mahsûlleri Ofisi
33. M.E.B. Bilg. Eğit. Hiz.
34. Çukurova HOBİM Bilgi İşlem
35. Güneş Sigorta A.Ş.
36. Giba Geigy
37. ASELSAN
38. AEG Eti Elektrik
39. Grunbetg Ticaret A.Ş.
40. TC.Emekli Sandığı
41. ODTÜ
42. Garanti Bankası
43. T.C.Merkez Bankası
44. Tek Genel Müdürlüğü
45. Ereğli Demirçelik
46. Fako Haç San.
47. MersedesBenz
48. Ege Üniversitesi
49. T. Şişe Cam San.
50. Tütün,Tuz Alkol İşletmeleri
51. Alpet Aliağa Petkim
52. Arçelik
53. Hazine Dış Tic.
53. Seka Genel Müdürlüğü
54. Türk Hava Yollan
55. T.C.Ziraat Bankası
56. Netaş Northern Elektrik
57. Elsa Elektrik Sayaçları
58. İSKİ
59. Türkiye Kalkınma Bankası
60. OtosanA.Ş.
61. Maliye Bak.Gelir.Gen.Md.
62. Etibank Genel Müdürlüğü
63. T.İş Bankası
64. T. Vakıflar Bankası
65. TC.tçişleri Bakanlığı
66. Devlet İstatistik Enstitüsü
67. Maliye Bak.Muhas. Gn.Md.
68. Devlet Malzeme Ofisi
69. Tütüncüler Bankası
70. Devlet Planlama Teşkilatı
71. Jandarma Gen.Kom.
72. Merkez Yatırım ve TİC.A.Ş.
73. Simko Ticaret
74. Esbank
75. Hacettepe Üniversitesi
76. Karayolları Gen.Müd.
77. Türkiye Petrolleri A.ş.
78. Mais Motorlu Araçları
79. Denizcilik İşletmeleri
80. Milli Aydın Tariş
81. Adalet Bakanlığı
82. Milli Piyango İdaresi
1 Bu kuruluşlar 1994 yılı itibarıyla sahip olduklan donanım değerleri
Kullanan İlk 100 kuruluş arasında yer almaktadır.
bakımından,
Türkiye'de Bilgisayar
Ekler
333
EK-2
TÜRKİYE'DE FAALİYET GÖSTEREN 'BELİRLİ KURULUŞLARDA
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE BİLGİSAYARA DAYALI BİLGİ
SİSTEMLERİNİN YÖNETİM ALANINDA KULLANIM DÜZEYİNİ
TESBİT ARAŞTIRMASI
ANKET
TARİH
FORMU
:
KURULUŞUN A D I :
KURULUŞUN TÜRÜ:
( ) Kamu
( ) Özel
Varsa yabancı sermaye payı (% olarak):
TOPLAM PERSONEL SAYISI (Kişi):
FAALİYET ALANI:
( ) Banka ve Sigorta Şirketleri
( ) Teknik Hizmet Üreten Kamu kuruluşu
( ) Bakanlık-Hizmet Birimleri
( ) inşaat ve imalat sanayii
( ) Üniversiteler
( ) Diğer Kuruluşlar
ANKETE CEVAP V E R E N İN :
Görevi:
Mesleği:
Uzmanlık Dalı:
Bilgi Teknolojisi Alanında Mevcut Deneyimi (Yıl):
1.Kuruluşunuzda kaç yıldır bilgisayar kullanılmaktadır?
(
(
(
(
(
)
)
)
)
)
1 yıldan az
1 - 4 yıl
5 - 9 yıl
10 - 14 yıl
15 yıl ve daha fazla
334
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
2.Kullandığınız bilgisayar sistemi aşağıdakilerden hangi grupta yer almaktadır?
(
(
(
(
(
)
)
)
)
)
Büyük sistem
Orta boy sistem
Mikrobilgisayar (PC)
Büyük sistem ve PC
Orta boy sistem ve PC
3.Çalıştığınız veri iletişim ağı:
( ) Bir veri iletişim ağı yoktur.
( ) LAN-Local Area Network (Yerel A ğ )
( ) WAN-Wide Area Network
4.Gereksinim duyduğunuz veri ve bilgilere erişiminiz (iletişim) hangi yolla
olmaktadır ?
K urum İci
( ) Mekanik/Manuel
( ) Manyetik ortam
( ) Online
K urum Dışı
( ) Mekanik/Manuel
( ) Manyetik ortam
( ) Online
5.Kuruluşunuzda bilgi teknolojisine (bilgisayar+sistemler+Uetişim) günümüze
kadar yapılmış bütün yatırımların 1993 yıh itibarıyla yaklaşık toplam değeri:
(TL) :
6. Kuruluşunuzda çalışan BİM personeli (sayı olarak) :
( Personel yoksa ilgili sahra (-) işareti koyunuz )
1. Proje- planlama -denetim uzmanı
2. Sistem çözümleyici
3. Sistem tasarımcı
4. Veri tabam yöneticisi
5. Sistem programcısı
6. Uygulama programcısı
7. Veri iletişim uzmanı
8. Sistem işletmeni
9. Veri giriş operatörü
10.Diğer (Lütfen belirtiniz.)
Ekler
335
7.Kuruluşunuz yönetsel işleri yürütmek/desteklemek üzere bilgi sistemlerini
kurma bakımından aşağıdaki aşamalardan hangisinde yer almaktadır?
( ) Bilgi Sistemleri henüz yeni tasarlanıyor.
( ) Bilgi Sistemleri kurma faaliyeti devam ediyor.
( ) Bilgi Sistemleri tamamlandı ama işler manuel olarak
yürütülmektedir.
( ) îşler, bu sistemler çerçevesinde hem manuel hem bilgi
teknolojileri kullanılarak yapılmaktadır.
( ) İşler kurulan bilgi sistemlerini destekleyecek şekilde tamamen
bilgi teknolojileri kullanılarak yürütülmektedir.
8.Aşağıda sıralanan birimlerden hangileri, işlerin büyük bir bölümünü bilgi
teknolojileri yardımıyla yürütmektedir?
( ) Üretim-planlama
( ) Araştırma-Geliştirme
( ) Personel
( ) Pazarlam a
( ) Muhasebe-Finans
( ) Diğer
336
Bilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
9.Aşağıda sıralanan 25 ayn türde
faaliyet için, kuruluşunuzun bilgi
teknolojilerini kuüanma bakımından durumunu, hemen altta belirtilen beş derece
ile değerlendirerek eh uygun sütuna (x) işareti koyunuz.
(1) Hiç Yok
(3) O rta
(5) Üst Düzey
(2) Ortanın Altı '
(4) Ortanın Üstü
BİLGİ TEKNOLOJİLERİNİ KULLANIM DÜZEYİ
YÖNETSEL İSLER
1. Muhasebe kayıt
2. Bodro-maaş hesaplama
3. İrsaliye-fatura düzenleme
4. İş emirleri düzenleme
5. Sipariş düzenleme
6. Bütçe hazırlıklarını yürütme
7. Para-yatırma-çekme
8. Evrak haznlama-kayıt-dağıtun
9. Stok kontrol
10. Personelin performans kontrolü
11. Kalite kontrol
12. İnsangücü planlama
13. Malzeme planlama
14. Bütçe planlama
15. Sermaye planlama
16. S atışlara planlanması
17. Üretim-iş programlama-planlama
18. K alite planlam a
19. Fabrika yerleşim planlama
20. Depo yerleşimi planlama
21. Finansman yönetimi
22. Yeni fab. kurma
23. Dağıtım sistemi planlama
24. Yeni ürün planlama
25. AR-GE planlama
26. Diğer (Lütfen alta ekleyiniz)
2
3
E kler
337
10. Aşağıda sıralanan bilgi sistemlerinden, kuramunuzda mevcut olanlara,
lütfen (x) işareti koyunuz.
BİLGİ SİSTEMLERİ
1.Veri İşleme Sistemi
(Electronic D ata Processing)
2.Yönetim Bilgi Sistemi (YBS)
(Management Information System)
3. K arar Destek Sistemi (KDS)
(Décision Support System)
4.Yönetici Destek Sistemi (YDS)
(Executive Support System)
5.Uzman Sistem (US)
(Expert System)
-----------:
-----------------------
:
------------
:
------------
11. Soru 10'da işaretlem ediğiniz sistemler için kuruluşumuzda bu sistemleri
kurma yönünde bir çaba ya da projelendirme hazırlığı,
Var
Yok
1.Veri İşleme Sistemi
:
-----
-----
2.Yönetim Bilgi Sistemi
3 .Karar Destek Sistemi
4.Yönetici Destek Sistemi
5.Uzman Sistem
:
-----------------
-----------------
:
12. Bunların henüz kurulmamış olma nedenleri nelerdir? (Birden fazla seçenek
işaretlenebilir.)
( ) Bu sistemler hakkında yeterli bilgi sahibi olmama
( ) Bu sistemleri kurmada üst yönetimin olumsuz yaklaşımı
( ) Sistemleri kurmak için gerekli uzman personelin yokluğu
( ) Sistemlerin yarar sağlamayacağı düşüncesinin hakim olması
( ) Kuruluşta YBS'i destekleyecek henüz bilgisayar destekli veri
işleme sisteminin geliştirilmemiş olması
( ) Mevcut veri işleme sisteminin yönetime gerekli bilgileri
sunmada yeterli bulunmayışı
( ) Diğer
338
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
13.S oru 1 0 'd a m evcut olarak işaretlediğiniz sistemler hangi birim(ler)in isteği
ile gerçekleştirildi?
( ) Üst yönetim
( ) BİM yöneticisi
( ) Orta düzey yöneticiler
( ) Diğer
( ) Danışman önerisi (Kurum dışı)
14. Soru 1 0 'da mevcut olarak işaretlediğiniz bilgi sistemlerini kaç yıldır
kullanmaktasınız?
Bilgi Sistemleri
l ’d e n a z
1 -5
5 -10
10'dan çok
1. Veri İşleme Sistemi
2.Yönetim Bilgi Sistemi
3.K arar Destek Sistem
4.Yönetici Destek Sistemi
5.Uzman Sistem
15.Soru 10'da m evcut olarak işaretlediğiniz sistemleri, kuruluşunuzda hangi
birim(ler)in yönettiğini lütfen belirtiniz.
BİLGİ SİSTEMLERİ
BİRİM LER
1. Veri İşleme S i s te m i ---------------------------------------------------------------------2.Yönetim Bilgi Sistem i------------------------------------------------------------------ —
3.K arar Destek S is te m i-------------------------------------------------------------- ■
-----4.Yönetici Destek Sistem i------------------------- ;------------ — -----------------------5.Uzman S is te m ---------------- ----------- ----------— ------ — ----------------------
Ekler
339
16.Kuruluşunuzda bilgi sistemleri kurulurken hangi sorunlarla karşılaşıldı?
( ) Mevcut donanımlar yetersiz kaldı.
( ) Yeni yazılımlara ihtiyaç duyuldu.
( ) Nitelikli personelin istihdamı gerekli oldu.
( ) Üst yönetimden gerekli destek sağlanamadı.
( ) Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarının doğru ve eksiksiz
belirlenmesinde güçlükler oldu.
( ) Standart ve prosedürlerin oluşturulmasında kullanıcılar ve
işin sahibi kişiler olumsuz tavır talandılar.
( ) Kullanıcıların ve BİM personelin eğitimine ihtiyaç
duyuldu.
( ) Diğer
17.Kuruluşunuzda var olan bilgi sistemlerinin yönetiminde karşılaşılan temel
sorunlar nelerdir?
( ) Kullanıcıların bilgi ihtiyaçları beklenen düzeyde
karşılanamadı.
( ) Sistemlerle ilgili gerekli bakım-destek yapılamadı.
( ) Standartlaşma-Bütünleşme Sağlanamadı.
( ) Bilgi sistemleri etkili oluşturulmasına rağmen
kullanıcılardan kaynaklanan nedenlerden dolayı beklenen
kullanım düzeyi gerçekleştirilemedi.
( ) Diğer
O
O
340
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
18.Bilgi sistemleri kurulurken hangi amaç(lar)ı gerçekleştirmesi hedeflenmiştir?
( ) Belirli periyodlarla çıkması gereken raporların hazırlık
zamanından tasarruf sağlamak
( ) Yönetime zamanlı bilgiler sunarak karar almada etkinlik
( ) Raporların sunduğu bilgilerin niteliğini artırmak
( ) Yönetsel verimlilikte artış
( ) İşte başan
( ) Yönetimin iyileştirilmesi
( ) Politika geliştirmede etkinlik
( ) Daha iyi hizmet
( ) Sistem bütünlüğü
( ) İşte yenilik
( ) Rekabet avantajı sağlamak
( ) Diğer
19.Kurulüşunuzda var olan bilgi sistemleri ile aşağıda sıralanan amaçların hangi
ölçüde gerçekleştirildiğini, altta belirtilen beş dereceye göre değerlendirerek en
uygun sütuna (X) işareti koyunuz.
(1) Hiç gerçekleşmedi.
(4) Büyük ölçüde gerçekleşti.
(2) Kısmen gerçekleşti.
(5) Tamamen gerçekleşti.
(3) Hemen hemen gerçekleşti.
AMAÇLAR___________________________ _ I
1 .Raporların hazırlık zamanından tasarruf
2.Raporlann sunduğu bilgilerin niteliğinde
iyileşme
3.Zamanlı bilgiler sunarak karar almada
etkinlik sağlama
4.Daha nitelikli bilgiye sahip olma
5.Yönetsel verimlilikte artış
6.İşte başan
7.Yönetimin iyileştirilmesi
8.Politika geliştirmede etkinlik
9.Daha iyi hizmet
10.Sistem bütünlüğü
11.İşte yenilik
12.Rekabet avantajı sağlama
13 .Diğer(Lütfen belirterek işaretleyiniz)
2
3
4
5
..............................................
.............................................
—
...................................
.............................................
—
— ..........................
— ....... ...................................
—
— ..........................
—
— —
................
.............................................
..............................................
..............................................
T e ş e k k ü r l e r...
E kler
EK-3: FAALİYET ALANINA GÖRE YÖNETSEL İŞLERDE
YÖNETİM DESTEK SİSTEMLERİNİ KULLANIM DÜZEYİ
M uhasebe-K avıt
F re k an s (Y üzde)
(D
(2)
(3)
T oplam
B an k a v e S ig o rta
-
5 (26.3)
14 (73.7)
19 (100)
-
11(78.6)
3 (21.4)
14(100)
3 (2 5 )
3 (2 5 )
6(50)
12(100)
-
7 (3 5 )
13 (65)
20 (100)
Ü niv ersite
-
2 (4 0 )
D iğer
-
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
in ş a a t v e im a la t
3 (4 )
T o p lam
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
28(37.3)
3 (6 0 )
5 (1 0 0 )
5(100)
5(100)
44 (58.7)
75 (100)
T o p lam
(3) Üst Düzey
B ordro-M aas HesaDİama
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(3)
B anka ve S ig o rta
-
6 (3 1 .6 )
13(68.4)
19(100)
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
-
5(31.3)
11(68.8)
16(100)
B ak an lık H izm et B ilim i
-
1(7.1)
13(92.9)
14(100))
İn şa a t ve İm a la t
-
2(10.5)
17(89.5)
19(100)
Ü niv ersite
-
1(20)
4(80)
5(100)
D iğer
-
-
6(100)
6(100)
T o p lam
-
15(19)
64(81)
79(100)
(2)
(3)
T oplam
-
3 (3 0 )
1 0(100)
6 (5 0 )
3 (2 5 )
12(100)
-
4 (5 0 )
8 (100)
5 (2 6 .3 )
14 (73.7)
19(100)
1 (33.3)
-
2 (66.7)
3 (1 0 0 )
-
2 (4 0 )
3 (6 0 )
5 (1 0 0 )
15 (26.3)
13 (22.8)
29 (50.0)
57 (100)
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
(3) Üst Düzey
Irsalive-F atura Düzenleme
F re k an s (Y üzde)
(D
B anka v e S ig o rta
7 (7 0 )
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
3 (25)
B ak an lık H izm et B irim i
4 (50) -
İn şa a t v e im a la t
-
Ü niversite
D iğ er
T o p lam
(1 ) Hiç Yok
(2) Orta Düzey
(3) Üst Düzey
.
.
.
341
342
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
İs Emirleri Düzenleme
F re k a n s (Y üzde)
(D
(2)
(?)
T oplam
B anka v e S ig o rta
4 (4 0 )
6 (6 0 )
-
10 (100)
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
6 (54.5)
5 (4 5 .5 )
-
1 1(100)
B akanlık H izm et B irim i
3 (42.9)
3(42.9)
1(14.3)
7 (1 0 0 )
3 (2 0 )
8 (5 3 .3 )
15 (100)
İn şa a t ve İm a la t
. 4 (2 6 .7 )
Ü niv ersite
D iğ er
T o p lam
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
2 (66.7)
1 (33.3)
-
3 (100)
1(2 5 )
1 (2 5 )
2 (5 0 )
4 (1 0 0 )
20 (40)
19 (38)
1 1 (2 2 )
50 (100)
T oplam
(3) Ü st Düzey
SİDaris Düzenleme
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(3)
B anka v e S ig o rta
6 (7 5 )
2 (2 5 )
-
8 (100)
8 (66.7)
3 (2 5 )
1 (8.3)
12 (100)
T ek n ik H izm . Ü reten K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
4 (5 7 .1 )
2 (2 8 .6 )
1 (14.3)
7 (1 0 0 )
İn şa a t v e İm a la t
2 (10.5)
4 (2 1 .1 )
13 (68.4)
19 (100)
Ü niv ersite
3 (100)
-
-
3 (100)
-
2 (4 0 )
3 (6 0 )
5 (1 0 0 )
23 (42.6)
13 (24.1)
18(33.3)
54 (100)
D iğ er
T o p lam
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
(3) Üst Düzey
Bütçe Hazırlıklarını Yürütme
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(?)
T oplam
B an k a v e S ig o rta
-
9 (6 0 )
6(40)
15 (100)
-
6 (7 5 )
2 (2 5 )
8 (1 0 0 )
T ek n ik H izm . Ü reten K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
in ş a a t v e im a la t
ü n iv e rsite
D iğ er
T o p lam
(1 ) Hiç Yok
2 (2 0 )
6 (6 0 )
2 (2 0 )
10 (100)
-
15(93.8)
1 (6-3) '
16 (100)
3 (100))
-
2(66.7)
1(33.3)
1(20)
3 (6 0 )
1 (2 0 )
5 (1 0 0 )
3 (5 .3 )
41 (71.9)
13 (22.8)
5 7 (1 0 0 )
(2) Oıta Düzey (3) Üst Düzey
Ekler
Para Yatırma Ve Çekme
Frekans (Yüzde)
(D
(2)
(3)
Toplam
-
3 (21.4)
11 (78.6)
14 (100)
Teknik Hizm. Üreten K.K.
4 (4 0 )
5 (5 0 )
1 (1 0 )
10 (100))
Bakanlık Hizmet Birimi
3 (5 0 )
1 (16.7)
2 (33.3)
6 (100)
İnşaat ve İmalat
1 (5.9)
10(58.8)
6 (3 5 .3 )
17(100)
Üniversite
1 (2 0 )
2 (4 0 )
2 (4 0 )
5 (1 0 0 )
Banka ve Sigorta
-
3 (6 0 )
2 (4 0 )
5 (1 0 0 )
9 (15.8)
24 (4 2 .1 )
2 4 (4 2 .1 )
5 7 (1 0 0 )
(i)
(2)
(3)
Toplam
13 (100)
Diğer
Toplam
( İ ) H iç Y ok
(2) O rta Düzey
(3) Üst Düzey
Evrak- Hazırlanıa-Kayıt -Dağıtım
Frekans (Yüzde)
Banka ve Sigorta
Teknik Hizm. Üreten K .K .
Bakanlık Hizmet Birimi
İnşaat ve İmalat
. Üniversite
Diğer
Toplam
( 1 ) H iç Y ok
(2) O rta Düzey
-
9 (69.2)
4 (3 0 .8 )
5 (38.5)
7 (5 3 .8 )
1(7.7)
13 (100)
1 (8.3)
7 (5 8 .3 )
4 (3 3 .3 )
12 (100)
5 (29.4)
9 (52.9)
3 (17.6)
17(100)
2 (4 0 )
3 (6 0 )
-
5 (1 0 0 )
-
6 (1 0 0 )
-
6 (100)
13 (19.7)
41 (62.1)
12 (18.2)
.
66 (100)
(3) Ü st Düzey
Stok Kontrol
Frekans (Yüzde)
(D
Banka ve Sigorta
1(7.7)
Teknik Hizm. Üreten K.K.
Bakanlık Hizmet Birimi
(2)
Toplam
13 (100)
11(78.6)
14 (1 0 0 )
-
12 (92.3)
13 (100)
20 (100)
3 (21.4)
1 (7 .7 )
(3)
12 (92.3)
İnşaat ve İmalat
-
-
20 (100)
Üniversite
-
-
5 (100)
5 (100)
Diğer
-
-
6 (1 0 0 )
6 (1 0 0 )
5 (7 )
-
66 (93)
71 (100)
Toplam
( 1 ) Hiç Yok
(2) Orta Düzey
(3)ÛstDüzey
343
344
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Personelin Performans Kontrolü
F re k an s (Y üzde)
d)
(2)
(3)
T o p la m
B an k a v e S ig o rta
3 (21.4)
9 (64.3)
2 (14.3)
14 (1 0 0 )
T ek n ik H izm . Ü reten K .K .
9 (81.8)
2 (1 8 .2 )
-
11 (100)
B ak an lık H izm et B irim i
3 (4 2 .9 )
3 (42.9)
1 (14.3)
7 (1 0 0 )
İn şa a t v e Iıiıalat
2 (10.5)
11(57.9)
6 (3 1 .6 )
1 9 (1 0 0 )
Ü niversite
2 (66.7)
1 (33.3)
-
3 (1 0 0 ))
D iğ er
T o p lam
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
1 (20)
4 (8 0 )
-
5 (1 0 0 )
20 (33.9)
30 (50.8)
9 (15.3)
59 (100)
(2)
(3)
T o p lam
(3) Üst Düzey
Kalite Kontrol
F re k an s (Y üzde)
B anka ve S ig o rta
(1)
3 (30 )
5 (5 0 )
2 (2 0 )
10.(18.5)
10 (76.9)
2 (1 5 .4 )
1 (7 .7 )
1 3 (1 0 0 )
4 (80)
-
1 (2 0 )
5 (100))
İn şa a t v e İm a la t
4 (2 2 .2 )
11 (61.1)
3 (16.7)
18.(100)
Ü niversite
3 (100)
-
-
3 (100)
T e k n ik H izm . Ü re te n K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
D iğ er
T oplam
( 1 ) Hiç Yok
(2) O rta Düzey
1 (2 0 )
3 (6 0 )
1 (2 0 )
5 (1 0 0 )
25 (46.3)
21 (38.9)
8 (14.8)
54 (100)
(3)
T o p lam
(3) Üst Düzey
İnsangücü Planlama
F re k an s (Y üzde)
B an k a v e S ig o rta
(J)
. (2)
1 (7 .7 )
10 (76.9)
2 (1 5 .4 )
13 (100)
10 (90.0)
1 (9.1)
-
1 1(100)
2 (4 0 )
3 (6 0 )
-
5 (100)
İ n ş a a t v e İm a la t
6 (33.3)
7 (38.9)
5 (27.8)
18 (100)
ü n iv e rsite
2 (6 6 .7 )
1 (33.3)
-
3 (1 0 0 )
D iğ er
1 (16.7)
5 (83.3)
-
6 (100)
22 (39.3)
27 (48.2)
7 (12.5)
56 (100)
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
T o p lam
(1 ) Hiç Yok
(2) Ortâ Düzey
(3) Üst Düzey
Ekler
Malzeme Planlam a
Frekans (Yüzde)
(1)
(2)
(3)
Toplam
Banka ve Sigorta
2 (20)
7 (7 0 )
1 (10)
10(100)
4 (30.8)
8 (61.5)
1 (7 .7 )
-
4 (8 0 )
1(2 0 )
5 (1 0 0 )
3 (16.7)
5 (27.8)
10 (55.6)
18 (100)
Teknik Hizm. Üreten K.K.
Bakanlık Hizmet Birimi
inşaat ve imalat
Üniversite
'
13 (100)
2 (5 0 )
2 (5 0 )
-
4 (100))
Diğer
2 (33.3)
3 (5 0 )
1 (16.7)
6 (1 0 0 )
Toplam
13(23.2)
2 9 (5 1 .8 )
14(25)
56 (1 0 0 )
(1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
(3) Üst Düzey
Bütçe Planlam a
F re k a n s (Y üzde) .
B anka ve S ig o rta
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
İn şa a t v e im a la t
(1)
(2)
(3)
T oplam
1 (6.3)
8 (5 0 )
7 (43.8)
16 (100)
2 (1 5 .4 )
9 (69.2)
2 (15.4)
13 (100)
-
8 (72.7)
3 (27.3)
1 1(100)
1 (5.6)
12 (66.7)
5 (27.8)
1 8(100)
Ü niversite
-
3 (6 0 )
2 (4 0 )
5 (1 0 0 )
D iğ er
-
6 (100)
-
6 (100)
4 (5 .8 )
46 (66.7)
19 (27.5)
69 (100)
T o p lam
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
(3) Üst Düzey
Serm ave Planlam a
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(3)
T oplam
B anka ve S ig o rta
4 (3 3 .3 )
3 (2 5 )
5 (41.7)
1 2(100)
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
8 (88.9)
1(11.1)
-
9 (1 0 0 )
1(5.6)
18 (100)
B akanlık H izm et B irim i
5 (100)
-
İn şa a t v e im a la t
6 (33.3)
11(61.1)
Ü niv ersite
3 (100)
-
-
3 (1 0 0 )
D iğ er
1 (2 5 )
3 (7 5 )
-
4 (1 0 0 )
T o p lam
27(53)
18(35.3)
6(11.7)
51 (100)
( 1 ) Hiç Yok
(2) Orta Düzey
(3) Üst Düzey
5 (100)
345
346
B ilgi Teknolojileri ve Ö rgütsel Değişim
Satış Planlama
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(? )
T o p ta n
B a n k a v e S ig o rta
5 (55.6)
1(1 1 .1 )
3 (33.3)
9 (1 0 0 )
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
7 (7 0 )
2 (2 0 )
1 (1 0 )
10 (100)
B ak an lık H izm et B irim i
4 (8 0 )
-
(1 (20)
5 (1 0 0 )
in ş a a t v e im a la t
2 (1 1 .8 )
9 (52.9)
6 (35.3)
1 7 (1 0 0 )
Ü niversite
3 (1 0 0 )
-
-
3 (1 0 0 )
-
4 (8 0 )
1 (2 0 )
5 (1 0 0 )
2 1 (4 2 .9 )
16 (32.7)
12 (24.5)
49 (100)
D iğ er
T o p ta n
(1 ) Hiç Yok (2) Orta Düzey (3) Üst Düzey
Üretim-İs Programlama Ve Planlama
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(3)
T o p ta n
B anka v e S ig o rta
1 (1 0 )
6 (6 0 )
3 (3 0 )
10 (1 0 0 )
5 (3 8 .5 )
4 ( 3 0 .8 )
4 ( 3 0 .8 )
13 (1 0 0 )
T e k n ik H izm . Ü re te n K .K .
B ak an lık H izm et B irim i
3 (5 0 )
2 (3 3 .3 )
1 (1 6 .7 )
6 (1 0 0 )
İn şa a t v e İ m a la t
2 (1 2 .5 )
7 ( 4 3 .8 )
7 ( 4 3 .8 )
1 6 (1 0 0 )
Ü n iv ersite
2 (6 6 .7 )
1 (3 3 .3 )
-
3 (1 0 0 )
D iğ er
T o p ta n
-
5 (1 0 0 )
-
5 (1 0 0 ))
13 (2 4 .5 )
2 5 (4 7 .2 )
15 (2 8 .3 )
53 (1 0 0 )
T o p ta n
(1 ) Hiç Yok (2) Orta Düzey (3) Üst Düzey
Kalite Planlama
F re k a n s (Y üzde)
(1)
(2)
(? )
B an k a v e S ig o rta
5 (62.5)
3 (37.5)
-
8 (1 0 0 )
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
9 (7 5 )
. 2 (16.7)
1 (8.3)
12(100)
B ak an lık H izm et B irim i
5 (100)
-
-
5 (1 0 0 )
İnşaat'V e im a la t
4 (2 5 )
9 (56.3)
3 (18.8)
16 (100))
ü n iv e rsite
3 (100)
-
-
3 (1 0 0 )
D iğ er
T o p ta n
(1 ) Hiç Yok
(2) Orta Düzey
2 (4 0 )
2 (4 0 )
1 (2 0 )
5 (100)
28 (57.1)
16 (32.7)
5 (10.2)
49 (100)
(3) Üst Düzey
E kler
Fabrika Yerleşim Planlama
F re k an s (Y üzde)
(1)
<2)
(3)
T o p lam
B anka v e S ig o rta
8 (88.9)
1(1 1 .7 )
-
9 (1 0 0 )
9 (1 0 0 )
T ek n ik Hizm- Ü re te n K .K .
9 (1 0 0 )
-
-
B ak an lık H izm et B irim i
5 (1 0 0 )
-
-
5 (100)
İn şa a t v e i m a l a t
6 (4 0 )
8 (53.3)
1(6.7)
15 (100)
Ü niv ersite
3 (7 5 )
1 (2 5 )
-
4 (1 0 0 )
D iğ er
2 (5 0 )
2 (5 0 )
-
4(100)
1 (2.2)
46 (100)
T oplam
33 (71.1)
( 1 ) Hiç Y o k
DeDO
(2) O rta Düzey
1 2 (2 6 .1 )-
(3) Üst Düzey
Yerleşim Planlama
W
7(70)
(2)
3(30)
Q)
T oplam
B anka v e S ig o rta
-
10 (100)
T ek n ik H izm . Ü re te n K.K.
9(100)
-
-
9(100)
B akanlık H izm et B irim i
5 (100)
-
-
5(100)
İn şa a t v e İm a la t
4(25)
9 (56.3)
3 (18.8)
16 (100)
Ü niversite
2 (50)
2(50)
-
4(100)
D iğ er
2(40)
3(60)
-
5 (100)
29 (59.2)
17 (34.7)
3(6.1)
49 (100)
F re k an s (Y üzde)
T oplam
(1) Hiç Y ok (2) O rta Düzey
(3) Ü st Düzey
Finansman Yönetimi
F re k an s (Y üzde)
(1)
(2)
(3)
T oplam
B an k a v e S ig o rta
-
9 (64.3)
5 (35.7)
14 (100)
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
5 (5 5 .6 )
4 (4 .4 )
-
9 (1 0 0 )
B akanlık H izm et B irim i
4 (6 6 .7 )
2 (33.3)
-
6 (100)
İn şa a t v e im a la t
1 (5.6)
11(61.1)
6 (33.3)
18(100))
Ü niversite
3 (60)
1 (2 0 )
1 (2 0 )
5(100)
D iğer
T o p lam
(1 ) Hiç Yok
(2) Orta Düzey
-
5 (100)
-
5 (1 0 0 )
13 (22.8)
3 2 (5 6 .1 )
12 (21.1)
57 (100)
(3) Üst Düzey .
347
348
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Yeni Fabrika Kurma
F re k a n s (Y üzde)
(D
(2)
(3)
B anka v e S ig o rta
7 (8 7 .5 )
1 (12.5)
-
8 (1 0 0 )
T ek n ik H izm . Ü re te n K .K .
9 (100)
-
-
9 (100)
B ak an lık H izm et B irim i
5 (100)
-
-
5 (100)
İn şa a t v e im a la t
7 (53.8)
5 (38.5)
1 (7 .7 )
13 (100)
Ü niv ersite
3 (1 0 0 )
-
-
3 (1 0 0 )
D iğ er
2 (5 0 )
2 (5 0 )
-
4 (1 0 0 )
33 (78.6)
8 (1 9 )
1 (2.4)
42 (100)
(D
(2)
(3)
Toplam
4 (4 0 )
4 (4 0 )
2 (2 0 )
10 (1 0 0 )
10 (1 0 0 )
-
-
10 (1 0 0 )
T oplam
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
T oplam
(3) Üst Düzey
Dağıtım Sistemi Planlama
Frekans (Yüzde)
Banka ve Sigorta
Teknik Hizm. Üreten K .K .
Bakanlık Hizmet Birimi
4 (8 0 )
1 (2 0 )
-
5 (1 0 0 )
İnşaat ve imalat
5 (3 5 .7 )
3 (2 1 .4 )
6 (4 2 .9 )
14 (1 0 0 )
Üniversite
3 (1 0 0 )
-
-
3 (1 0 0 )
Diğer
-
2 (5 0 )
2 (5 0 )
4 (1 0 0 )
2 6 (5 6 .5 )
10 (2 1 .7 )
10 (2 1 .7 )
4 6 (1 0 0 )
(1)
(2)
(3)
Toplam
Banka ve Sigorta
3 (3 7 .5 )
4 (5 0 )
1 (12.5).
8 (1 0 0 )
Teknik Hizm. Üreten K .K .
10 (1 0 0 )
-
-
10 (1 0 0 )
Bakanlık Hizmet Birimi
5 (1 0 0 )
-
-
5 (1 0 0 )
inşaat ve imalat
4 ( 2 6 .7 )
5 (3 3 .3 )
6 (4 0 )
15 (1 0 0 )
Üniversite
3 (1 0 0 )
-
-
3 (1 0 0 )
Toplam
( 1 ) Hiç Yok
(2 ) Orta Düzey
(3 ) Üst Düzey
Yeni Ürün Planlama
Frekans (Yüzde)
Diğer
Toplam
(1 ) Hiç Yok
(2) Orta Düzey
-
5 (1 0 0 )
-
5 (1 0 0 )
25 (5 4 .3 )
1 4 (3 0 .4 )
7 (15.2)
4 6 (1 0 0 )
(3) Üst Düzey
Ekler
Arastırma-Gelistirme
F re k an s (Y üzde)
W
(2)
(3)
B anka v e S ig o rta
-
7 (77.8)
2 (22.2)
9 (100)
6 (6 0 )
2 (2 0 )
2 (2 0 )
10 (100)
T e k n ik H izm . Ü re te n K .K .
T oplam
5 (83.3)
-
1 (16.7)
6 (1 0 0 )
İn şa a t v e İm a la t
3 (2 0 )
7 (4 6 .7 )
5 (33.3)
15 (100)
Ü niversite
2 (5 0 )
1 (2 5 )
1 (2 5 )
4 (100)
D iğer
1 (2 0 )
4 (8 0 )
-
5 (1 0 0 )
17 (34.7)
21 (42.9)
11 (22.4)
49 (100)
B ak an lık H izm et B irim i
T o p lam
( 1 ) Hiç Y ok
(2) O rta Düzey
(3) Ü st Düzey
349
KAYNAKÇA
AHISKA,Yalçın
1991 "Çok Şubeli Bankalarda İç Örgütlenme Sorunu", Banka ve
Ekonomik Yorumlar Dergisi, S. 5, No: 28, Mayıs.
AKGÜÇ, Öztin
1987 100 Soruda Türkiye'de Bankacılık, Gerçek Yayınevi.
AKPINAR, Haldun
1993 Daha Hızlı, Daha Güçlü, Daha Yüksek, Türkiye Bankalar Birliği,
Yayın No: 172, Ankara.
AKTAŞ, A.Ziya
1987 Structured Analysis and Design of Information Systems,
Englewood Cliffs, N.J, Prentice-HaU, USA.
ALPARSLAN, Melike, N. DURMAZ ve G. KOÇ
1995 "Türk Bankacılık Sistemi Seçilmiş OECD Ülkelerinin Bankacılık
Sistemlerinin Karşılaştırılması", Türkiye Bankalar Birliği, 15
Haziran.
ALPERGİN, Pelin
1990 Bireysel Bankacdık, Bankalar Birliği, Yayın No: 160.
ALTER, Steven L.
1976 "How Effective Managers Use Information Systems", Harvard
Business Review, November-December, Vol.54, s.97-104.
1980 Decision Support Systems: Current Practices and Continuing
Challenges, Reading, Addison-Wesley.
352
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
ANSHEN, M.
1960
"The Manager and the Black Box", H a rv a rd Business Review,
Vol. 38, s.410-448.
ANTHONY, R.N.
1965
Planning and C ontrol Systems: A Fram ew ork for Analysis,
Harvard University Press, Cambridge.
ARKAN, Sabih
1991
B ankacılıkta K ullanılan Yeni E lektronik Sistem lerle İlgili
H ukuki Sorunlar, Türkiye Bankalar Birliği, Yayın No. 166, 1991.
ASSIMAKOPOULOS, Nikitas
1988
"The Influence o f New Technology in Organization and
Management", Inform ation and M anagem ent, 14, s. 195-203.
Aylık Ekonom ik Veriler
1994
İstanbul Ticaret Odası.
BADGETT, Tom
1986
"Making Your Sales Force More Productive," Personal
Com puting, July, s.81-89.
B ankacılıkta Otom asyon
1992
Computer World Monitor, 23 Kasım.
B ankalarım ız
1986, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94 Türkiye Bankalar Birliği Yayım,
Ankara.
BEHAN, Kate ve D. HOLMES
1990
U nderstanding Inform ation Technology,Prentice Hali, 2. ed. NY.
BENNIS, W. ve P. SLATER
1968
T he T em porary Society, New York, Harper Collins.
BERGQUIST, William
1993
T he Postm odern O rganization, Jossey Bass Pub., San Francisco.
BEULENS, A.J.M. ve J.A.E.E. VAN NUNEN
1888
"The Use o f Expert System Technology in DSS", Decision
S upport Systems, s.423-435.
Kaynakça
353
BODNAR, George ve W. HOPWOOD
1987
Accounting Inform ation System s, 3.ed., Allyn and Bacon,Boston.
BONCZEK, R.H., C.V. HOLSAPPLE ve A. B. WHINSTON
1981
Foundation of Decision S upport Systems, Academic Press, NY.
BRANDEL, R. Baker
1988
The L aw of Electronic Fund T ransfer Systems, 2.nd ed. Boston,
NY.
BRAVERMAN, Harry
1974
L obour and M onopoly Capital, Monthly Review Press, NY.
BRONOWSKI
1973
T he Ascent of M an.
BUMİN, Birol
1990
İşletm elerde O rganizasyon Geliştirm e ve Çatışm anın Yönetimi,
Gazi Üniversitesi İkt. İdari Bil. Fak., Bizim Büro Basımevi, 1990,
Ankara.
BURLINGAME, J.F.
1961
"Information Technology and Decentralizations", H arv ard
Business Review, Vol.3 8, s. 121-126.
CAN, Halil
1991
O rganizasyon ve Yönetim, Adım Yayıncılık, Ankara.
CARLSON, E. D ve R. SPRAGUE.
1982
Building Effective Decision S upport Systems, Prentice Hall,
USA.
CARROLL, John M.
1985
"Satisfaction Conditions for Mental Models", C ontem porary
Psychology, Vol.30, No.9, s..672-693.
CARROLL, J.S., C.PERIN
1988
"How Expectations About Microcomputers Influences Their
Organizational Consequences", M anagem ent in the 1990s
W orking P ap er, MITT, April, s.88-144.
354
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
CHANNAN, F.Derek
1988
G lobal Banking Strategy, New York, John Wiley and Sons.
CHORAFAS, Dimitris, N.
1992
"Simulation", Optim izational E x p e rt Systems, New York Univ.
Press, NY.
CHORAFAS, Dimitris, N. ve HEINRICH S.
1988
High Technology a t UBS for Excellence in Client Service,
Zurih, Union Bank o f Switzerland.
1990
E x p ert Systems in Banking, New York University Press NY.
CLEGG, S.
1990
M odern O rganizations: O rganizational Studies in the
Postm odern W orld, Newbury Park, Calif. Sage.
C om puterw orld M onitor
1992
23 Kasim.
COOKSON, Clive
1990
"A Fast Expanding Game", Financial Times, 8 Feb. s. 22.
COOPER, Robert, G. BURRELL
1988
" Modernism and Organizational Analysis: An Intruduction",
O rganizations Studies, 9(1), s. 16-28.
DALTON, W . P., R. LAWRANCE ve L. E.GREINER
1970
O rganizational C hange and Development, Homewood HL,
Richard D.Irvm.
DAVIS, Steven I.
1987
Exellence in Banking, The Macmillan Press Co., London.
DAVIS, G. B. ve M.H. OLSON
1984
M anagem ent Inform ation Systems: Conceptual Foundations,
S tru ctu re and Development, McGraw-Hill International 2.nd ed.,
NY.
DECENZO, D. A.ve S.P. ROBBINS
1988
Personnel-H um an Resource M anagem ent, Englewoord Clifts,
N.J. Prentice Hall.
Kaynakça
355
DEMÎRALP, Selçuk
1990
"Para ve Sermaye Piyasalarının Yeniden Yapılanması ve
Denetleme Sistemleri", 9 0 'h Y ıllarda T ü rk Bankacılığının
Gündem indeki K onular ve Ö neriler Sempozyumu, Ankara,
TBB Yayınlan, No.161, 1990.
DERRY, L. ve T. Wiliams
1960
A sh o rt H istory of Technology.
DONALD, L. ve K. PATRICK
1987
"How to Plan and Conduct Productive Business Meetings",
Amacom, NY.
DONOVAN, J.J. ve S.E.Madnick
1976
Institutional and A d H oc Decision Support Systems and T heir
Effective Use, Cambridge, Mass: Center for Information Systems
Research, Report.
DOUGLAS, R.Vogels
1988
"Group Decision Support Systems: Evalution and Status at the
University o f Arizona" O rganizational Decision Support
Systems, Ed., R.M.Lee, A.M. McCosh, Elsevier, Science
Publishers, Holland.
DOYLE, Michael ve D. STRAUSS
1976
How to M ake M eetings W ork, Wyden Books.
DRUKER, Peter
1985
"Playing the Information Based Orchestra", W all S treet Journal,
June 4, s.32-46.
1991
Yeni G erçekler, ( Çev. Birtane Karanakçı), Türkiye İş Bankası
Kültür Yay., Genel Yayın N o:315, Tisamat Bas.San. Ankara.
Encylopaedia B ritannica
1979
Vol.II, 15 th ed., s. 156.
GALLUPE, R.B.
1985
The Im pact o f T ask Difficulty on the Use of a G roup Decision
S upport System s, Unpublished Doctoral Dissertation, University
o f Minnesota.
356
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
GALLUPE, R.B. ve G. DESANCTIS
1988
"Computer Based Support for Group Problem-Finding: an
Experimental Invenstigation", M IS Q uarterly 12, June,
s.278-285.
GINZBERG, M.J., E.A. Stohr
1982
"Decision Support Systems: Issues and Perspectives", Decision
S up p o rt System, s. 10-17.
GLOSS, R E. H.A.BAHER
1967
Introduction to Business, 6 Ed.South Western Pub.Co., Cincinati,
USA.
GORDON, D. B. ve S. HAMILTON
1993
M anaging Inform ation: How Inform ation Systems Im pact
Organizational Strategy, Richard D. Irwin, Professionel Pub.
NewYork.
GOTLIEP, C.C. ve J.N.P.HUME
1958
High Speed D ata Processing, McGraw-Hill Company NY.
GRAY, P.
1981
"The SMU Decision Room Project", Proceedings of the 1 st Int.
Conf. on Decision S upport Systems, s. 122-129.
GROSS, C. W. ve R.T. PETERSON
1987
M arketing: Concepts and Decision M aking, W est Publishing
Co.St Paul, Minn. USA.
HACKA1HORN, R D .v e P.G.W. KEEN
1981
"Organizational Strategies for Personal Computing in Decision
Support Systems", M IS Q uarterly, No.3, s.21-27.
HALTON, John
1986
" The Anatomy o f Computing ", The Inform ation Technology
Revolution, (Ed.)Tom Forester, The M IT Press, Cambridge,
Massachusetts.
HAMMER, M. ve J. CHAMPY
1993
(Çev. Sinem Gül) Değişim M ühendisliği: İş İdaresinde Devrim
içinManifesto, Sabah Kitapları, İstanbul.
Kaynakça
357
HANNA, M .T., J. FREEMAN
1977
"The Population Ecology o f Organizations". Am erican Journal of
Sociology, Vol.82, 1977, s.929-964.
HICKS, Jr. O.
1987
M anagem ent Inform ation Systems, A U ser Perspective, 2 nd
ed., St.Paul, Minn.West, USA .
HOFSTEDE, G.
1980
C ulture's Consequences: International Differences in W ork,
Relatied Values, Sage, Pub. London.
HUBER, G.
1984
"Issues in the Design o f Group Decision Support Systems", M IS
Q uarterly, Sept., s.235-247.
HUNT, H.A. ve M. BESKOWITZ
1992
New Technologies and T he Em ploym ent of Disabled
Persons, Ed.ILO, Geneva.
HUSEMAN, R. C. ve E. MILES
1988
"Organizational Communication in the Information Age:
Implications o f Computer-Based Systems", Journal of
M anagem ent, Vol. 14, No.2, s. 181-203.
İşbank Yıllık R apor, 1990
JAIKUMAR, R.
1986
"Postindustrial M anufacturing",H arvard Businees Review,
Nov-Dec., s.69-76.
KANTER, J.
1967
The C om puter and The Executive, Englewood,
Cliffs,Prentice-Hall Inc N.J.
KARATAN, F.
1990
B ankacüikta Ödem e Sistem lerinin O tom asyonu-Elektronik Fon
T ran sfer Sistem leri, Ankara, T.Bankalar Birliği Yayın No, 162.
358
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
KAYA BENSGHİR, Türksel
1993 'Yönetim Destek Sistemleri", Amme İdaresi Dergisi, Cilt 26, S. 1,
Mart, s.239-253.
1994 "Kamu Görevlileri Yetiştirilmesinde Bilgi Teknolojileri
Eğitimi", Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirileri,
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Uluslararası
Yönetim Bilimleri Enstitüsü Ulusal Seksiyonu, Cilt 2, Kasım 1995,
Ankara, s.305-326.
KEEN, P.G.W.
1981 "Value Analysis: Justifying Decision Support Systems", MIS
Quarterly, Vol 5, No: 1, March, s. 1-6.
KEEN, P.G.W, S. MORTON
1978 Decision Support Systems:An Organizational Perspective,
Addison Wesley Reading, London.
KELLNER, D.
1989 Postmodernism/Jameson/ Critique, (Ed.), Washington D.C.
Maisonneuve Press.
KELLY J.F. 1970 Computerized Management Information System, The McMillan
KENNETH, Nowlan, A.
1990 "Financial and Accounting Systems, Bank Management, Fall,
s.22-23.
KIRKMAN, Patrick
1987 Electronic Funds Transfer Systems.
KOLB, D.A. ve A. L.FROHMAN
1970 "An Organization Development Approach to Consulting", Sloan
Management Review, Fall, s.52.
KOONTZ, H. C. O'Donnell
1968 Management: A Book of Readings; McGraw, Hill Comp.
1972 Principles of Management: An Analysis of Managerial
Functions, McGraw-Hill Comp. Inc, NY.
Kaynakça
359
KOKSAL, Aydın
1981 Bilişim Terimleri Sözlüğü, TDK
KROENKE, D.M. ve NOLAN, K. A.
1987
Business Computer Systems, 3 rd ed.,California.
KUHN, Thomas S. 1982
1982 Bilimsel Devrimlerin Yapısı, Alan Yayıncılık, Birinci Baski,
Istanbul.
LAWRANCE, Gauld
1987 "Computer Integrated Manufacturing: A Shop Floor Revolution",
PC Week, April, s.129-130.
LAWRENCE, P.R. VE J.W. LORCH
1969 Organization and Environment, Homewood, Irwin.
LEAVITT, HJ.ve T.L.Whisler
1958 "Management in the 1980's", Harvard Business Review, 36, s.4148.
LEDERER, A. L ., A. L. MENDELOW
1988 "Information Systems Planning: Top Management Takes Control",
Business Horizons, May-June.
LÏPIS, H.A.,T.J.,LINKER
1985 Electronic Banking, John Wiley and Sons, England.
LIPITT, L.Gordon
1969 Organizational Renewal, Prentice-Hall Inc. Englewood Cliffs, NJ.
LONG, Larry
1989 Management Information Systems, Prentice-Hall, Englewood
Cliffs, New Jersey.
LUCAS, C. Henry
1989 Computer Based Information Systems in Organization,
Prentice-Hall, Englewood Cliffs, New Jersey.
LYON, David
1990 The Information Society, Issues and Illusions, Polity Press, Basil
Blackwell, UK.
360
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
MADEN M.S. ve M.A., REID
1992
"Data Processing Aspects o f the Integrated Circuit and Magnetic
Stripe Cards" Inform ation and M anagem ent, Nu. 22, s.41-52.
MAJOR, Michael I ,
1991
M icrocom puters in H um an R esource M anagem ent: A
D irectory of Softw are Advance Personel Systems, P.O.Box
1438, Raseville, CA.
MARCH, J.G.ve H.A: Simon
1961
Organizations, NY, 1961.
MARTINO, Vittorio ve L.W IRTH
1990
Linda: "Telework A New W ay o f Working and Living",
Intenational L abour Review, Vol. 129, No.5, s.529-554.
M cCa r t h y , Jerome E.
1975
Basic M arketing A M anagerial A pproach, 5 ed, Home Wood
HI, Richard D. Inc, USA.
M cD o n o u g h ,
1963
a .m
.
Inform ation Economics and M anagem ent Systems, M e Graw
Hill, NY.
McLUHAN, L.
1962
The G utenberg Galexy, University o f Toronto, USA.
MEYBOOM, P..
1981
"The Secretarial Profession in The Federal Public Sevice" Speech
to National Secretaries Association, 24 A p ril.
MEYER, J.W. ve B. Rowan
1977
'Institutionalized Organizations: Formal Structures as Myth and
Reality", Am erican Jo u rn a l of Sociology, 1977, Vol.83.,
s.340-363.
M illiyet Gazetesi 13 Agustos 1995, s. 10.
MINTZBERG, Henry
1979
The S tructuring of O rganizations: A Synthesis of the Research,
Prentice-Hall International Inc., Englewood Cliffs, USA, 1979.
Kaynakça
361
MUMME, C. Lipsig
1992
"The Renaisssance o f Homeworking in Developed Economies",
Relations Industries, Vol.38, No.3.
MURDICK, G.Robert ve J. C. MUNSON
1986
M IS Concepts and Design, Prentice-Hall Int.2.ed.,USA.
MURDICK, G.Robert ve J. Ross
1971
Inform ation Systems for M odern M anagem ent, Prent.-Hall, NJ.
MURRAY, Turoff ve S.T. HILTZ
1982
"Computer Support for Group Versus Individual Decision", IE E E
T ransactions on Communications, Vol. 30, N o .l, Jan.
NEETHI, S.S. Krishnamoorty
1988
"Decision Support Systems: A Critical Review", M anagerial
Decision S u p p o rt Systems, Lsevier Science Pub. B.V.,
North-HoUand.
NORTON, Mike
1982
"Where IT M ay Not Build Jobs" Computing,Nu. 6, December,
s.13-14.
NUNAMAKER, J.Applegate, L.ve B. KONSYNSKI
1984
"Facilitating Group Creativity: Experience with a Group Decision
Support System" Journal of M anagem ent Inform ation Systems,
s.67-79.
OLAMAN, B.Jr. M artin
1966
"Economies o f Scale and the IBM System/360", Communications
of the A C M , No:6, June, s.435-440.
ONARAN, Oğuz
1975
Ö rgütlerde K a ra r Verme, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Yay m No:321, ikinci Bası, Sevinç Matbaası, Ankara.
ORHANER, Emine
1995
"Bankacılık Sektöründe İstihdam ve Eğitim Durumu", Bankacılar
Dergisi, S. 15, s. 27-33.
362
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
ÖZHAN, Fikret
1992
I. U luslarası Şube Bankacılığı K onferansı N otları, 14-15 Mayıs,
Londra.
/_ PARKER, M artin
1992
" Post-Modern Organizations or Postmodern Organization
Theory", O rganizations Studies, 13(1).
PETTIGREW , A.
1979
" On Studying Organizational Cultures", A dm inistrative Science
Q uarterly, Vol.24, s. 570-581.
PFEFFER, J. ve G.R. SALANCIK
1978
T he E xternal C ontrol of O rganizations, Newyork, H arper and
Row, 1978
PHILLIPS, L.D
1984
"Decision Support for Managers" naklen OTWAY, H.J.ve PELTY,
M ., T he M anagerial Challenge O f New Office Teehnoiogy,
Butter W orths, London.
•PORTER, Michael ve V.E. M ILLAR
1985
"How Information Gives You Competitive Advantage", H a rv a rd
Business Review, July-August, s. 149-160.
RAIFFA Hr.
1968
Decision Analysis, Addision-Wesley Reading. Massachutess.
RATHWELL, M argaret A. ve A. BURNS
1985
"Information Systems Support for Group Planning and Decision
Making Activities", M IS Q uarterly, Sept., s.250-264.
REVELL, J.R.S.
1983
Banking and Electronic Fund Transfers, Paris.
ROBEY, Daniel
1991
Designing O rganizations, Irwin Homewood 3 .Ed.Boston.
1977
"Computers and Management Structure: Some Emprical Findings:
Re-examined", H um an Relations, Vol.30, Nu. 11, s.963-976.
Kaynakça
363
ROCKART, John F. ve D. W .De LONG
1988
Executive S u p p o rt System s:The Em ergence of Top M ana­
gement C om puter Use, Business Irwin, Homewood, Illi., 60430.
SARGUT, Selami
1994
"Bürokrasinin Türkiye'deki Darboğazı: Ulusal Kültür-Makina
Örgüt Uzlaşmazlığı", K am u Yönetimi Disiplini Sempozyumu
Bildirileri, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Uluslar­
arası Yönetim Bilimleri Enstitüsü Ulusal Seksiyonu, Cilt 1, Kasım
1995, Ankara, s. 121-141.
SAWYER Thomas ve M. PECHT
1986
" A Material Selection Program", BYTE, July, s.235-248.
SAXBY, Stephen
1990
T he Age of Inform ation:T he P ast Development and Future
Significance o f Com puting and Communication,The Macmillan
Press Lt.
SCHMITZ, M.Ü
1986
B anka Şubesi O rganizasyonu (Çev. inan Özalp), Anadolu üniv.
Yayın No: 166.
SCHNEIDER, Howard
1991
"The M I Technology Race", M ortgage Banking, M a rt, s. 10-14.
SCHULTHEIS, Robert ve M. SUMNER
1989
M anagem ent Inform ation System s:The M anager's View,
Southern HlinoisUniversity at Edwardsville, Irwin USA.
SIMON, Herbert A.
1955
A dm inistrative Behavior: A study of Decision M aking Process
in A dm inistrative O rganization, New York, Mac-Millan, 1955.
1960
New Science of M anagam ent Decision, Harper & Brothers
NewYork.
SOL, G. Henk, A. C. TAKKENBERG ve P.F.V., RUBBE
1985
E xpert System and Artificial Intelligence in Decision Suppor
Systems, Proceedings o f the 2. Mini Euroconference, the
Netharlands, 17-20 Nov.
364
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
SPRAQUE, Ralph H.Jr.
1980
" A Framework for the Development o f Decision Support
Systems", M IS Q uarterly, Vol.4, No.4, June, s. 1-26.
^SPRAGUE, Ralph ve H. J. E. D. CARLSON
1982
Building Effective Decision S up p o rt Systems, Prentice-Hall, Inc,
Englewoord Cliffs, New Jersey, 1982.
SPRAGUE, Ralp H. Jr.ve H. J. WATSON:
1986
Decision S upport System s: Putting T heory into Practice,
Prentice Hall, Eng. Cliff, N.J., USA.
SWANN, W.H.
1988
"Use o f A Knowledge Based System For Group Decision Support",
R.M.LEE, A.M.MCLOSH, P.MIGLIARESE (Ed.)
O rganizational Decision S upport S y stem s;, Elsevier Science
Publishers B.V. Holland, s.34-35.
SYNDERS, Jan
1987
"Manufacturing Sotfware: The Paths to The Same End",
Infosystems, June, s.50-52.
TATAR, Tevfik
1993
Y atırım ların Seçimi ve D eğerlendirm e Teknikleri, Gazi
Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Yayın No:58, Ankara,
1993.
TERSİNE, R.J.VE C.A., ALTIMUS
1974
Problem s A nd M odels in O perations M anagem ent, Grid, USA.
The Economist,
1995
"Democracy and Technology", June 17th-23rd, s.21-23.
THIERAUF, R.J.
1982
Decision Support Systems for Effective Planning and C ontrol,
Englewood Cliffs, Prentice-Hall 1982.
TOFFLER, Alvin
1981
Üçüncü Dalga, (Çev. Ali Seden), Bilimsel Sorunlar Dizisi, Altın
Kitaplar.
Kaynakça
365
TOPRAK, Meral, M.TANYAŞ ve diğerleri
1991
Bankacılık Sektöründe Bilgisayar Kullanımı, MPM Yayınlan,
452, Ankara.
TUGAY, Fotoş
1991
"Elektronik Fon Transferi", B ankacılar, Türkiye Bankalar Birliği
Yayını, Ekim.
TURBAN, Efraim
1990
Decision S u p p o rt A nd E x p ert Systems: M anagem ent Support
Systems, Maxwell Macmillan International, New York.
TUROFF, Hiltz R.S.M.
1978
T he N etw ork Nation, Addison-Wesley Reading Massachusetts.
TUROFF, M.ve R.H. Starr,
1982
"Computer Support for Group Versus Individual Decisions," IE E E
T ransactions on Com munications, 3 0 ,1 , Jan., s.82-92.
T ürkiye'de ilk 100 Bilgisayar Kullanıcısı, INTERPRO, 1993 ve 1994, Ankara.
ÜLGEN, Hayrı
1980
İşletm e Yönetim inde Bilgisayarlar, Istanbul Üniversitesi Yayın
No: 2806, İstanbul.
UMAN, Nuri
1973
Bilgi İşlem de K om puterler ve T ürkiye'de K om puterlerin
D urum u, Ankara Üniv. Siyasal Bilgiler Fak., Sevinç Matbaası,
Yayın No.364, Ankara.
UZKESİCİ, Nuray
1994
M odern B anka: Yönetimi ve Organizasyonu, Anadolu Üniv.
VENKATRAMAN, N
1991
"IT-Induced Business Reconfiguration", MORTON, Michael S. S.
(Ed.): T he C orporation of İ990s. Inform ation Technology and
O rganizational T ransform ation, Oxford.
WAYNE, Fasset, S.
1992
"Expanded EDI Offerings", B ank M anagem ent, Jan., s. 17-24.
366
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
W HISLER, Thomas L. ve G. P., SHULTZ
1964
Inform ation Technology and M anagem ent O rganization, The
Free Pres ofGlencoe Univ. o f Chicago, USA.
W HISLER, Thomas L.
1970
T he Im pact of C om puters on O rganizations, Praeger Publisher,
New York.
WHISLER,Thomas L., H., MEYER, B. ve Diğerleri
1967
"Centralization o f Organizational Control An Empirical Study o f
Its Meaning and Measurement", Jo u rn al o f Business 40, No. 1,Jan.,
s.32-44.
WILLIAMS, A.
1982
The H istory of Technology - The Tw entieth C entury
C.1900-1950, Part II.
YILMAZ, Cengiz
1988
Bilgi İşlem Yönetiminde Bilgi Sistemi, Erciyes Univ. İktisadi ve
İdari Bilimler Fak. Yayın No: 2, Kayseri.
YOLCU, Tanju Gonca Kılıç
1993
"Bankalarda Bilgisayar Kullanımı: Bilgisayar Kullanımı Bankacılık
Hizmetlerinin Her Alanına Giriyor", Bankacılar, Türkiye Banka­
lar Birliği Yayını, Nisan.
ZAMYETJN, Yevgeni
1988
Biz (Çev. Füsun Tülek) , l.Basım, Ayrıntı Yayınevi, İstanbul.
ZHANG, Bingxun ve I. O. ANGELL
1990
"Decision Support Systems in China. A Clash o f Cultures",
Inform ation Technology for Development, Vol.5, No:2,
s. 137-155.
1994 Eğitim P rogram ları,
1994
Türkiye Bankalar Birliği, Ankara.
SÖZLÜK1
A dH oc
Bir defaya mahsus geçici olan.
A na Bellek -P rim ary Storage
Ana bellek işlenecek bilgileri, program lan, işlem sürecinde oluşan ara
sonuçlan ve işlenmiş bilgileri bir çıkış birimine göndermeden önce saklayan
merkezi işlem biriminin bir bölümüdür. Rastgele erişimli bellek (RAM),
işlenecek bilgilerin, programların yeraldığı ve içeriğini değiştirebilen ya da
silinebilen ana belleği oluşturur. Salt okunur bellek ise (ROM), bilgisayarın
sadece okunabilir işletim sistemi programlarım içeren ana belleğini oluşturur.
A nm da Erişim - Online
Bilgisayar ortamındaki verilere iletişim araçlanyla anmda ve doğrudan
erişimi tanımlamak üzere kullanılan bir terimdir.
A ritm etik/M antık Birim i -Arithm etic/Logic Unit
Merkezi işlem biriminin bir bölümü olan aritmetik/mantık birimi; toplama,
çıkarma, çarpma, bölme gibi aritmetik işlemlerin yanı sıra mantıksal
karşılaştırmalar yapar. A lternatif yollardan birini seçmek gibi basit bir karar ya
da karmaşık kararlar ve işlemler içeren uzun hesaplamalar, aritmetik/mantık
biriminin temel işlevleri arasında yer alır.
1Bu sözlüğün hazırlanm asında şu kaynaklardan yararlanılmıştır: Peter G.W. Keen, E v ery M a n a g e r's G u id e
T o In fo rm atio n T echnology, H arvard Business School Press, USA, 1991; Aydın Koksal, Bilişim T e rim le ri
Sözlüğü, T ü rk Dil K urumu Yayrnı, No:476, A nkara,1981; F aruk Çubukçu, B ilgisayar T e rim le ri Sözlüğü; V
Yayınları, Birinci Basım, Ankara, O cak 1987; Emin D. Aydın, Bilişim S istem leri Sözlüğü: B ilgisayar, Bilgi
işlem v e T elekom ünikasyon, D oruk Y ayınlan, No:24, Ankara, 1 992.
368
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Band
Bilgi iletim hızını ölçen birim. Bir band saniyede 1 BIT'e eşdeğerdir.
B ar Code
Barkod firmalara bir ticari olay esnasında bilgi sağlayan, bunları anında
merkezi veritabanlanna aktaran, yöneticilere ve diğer ilgili kişilere özet raporlar
ve listeler olarak sunan tarayıcılardır. Bu araçla dokümanlar tıpkı fiziki ürünler
gibi kağıt ve kırtasiyecilik olmadan iş süreci içinde izlenebilmektedir. Firmalara
özellikle satış ve stok bilgilerini kontrol etmede ve kütüphanelerde üyelik
kontrolüne olanak sağlayan barkodlar, banka, kütüphane ve süpermaket- lerde
yaygın olarak kullanılmaktadır.
BA SIC -B asic"B eginner,s All-Purpose Symbolic Instruction C ode"
Programlamaya yeni başlayanların kolaylıkla kullanabileceği genel amaçlı
bir bilgisayar programlama dilidir.
B aud
Bilgi gönderiminin hızını niteleyen birimdir. Bir "baud" saniyede bir bit'dir.
Bellek- M em ory
Bilgi ve işlem dizilerinin saklandığı ortama verilen addır. Bü terim daha çok
bilgisayarın ana belleğini göstermek için kullanılır.
Bilgi -Inform ation
Bilgi, işlenmiş veridir. Yöneticiler çok büyük hacimlerde veriye sahiptir,
ancak yeterli bilgiye sahip değildir. Bilgi teknolojileri bu yetersizliği gidermede
yardımcı olmaktadır.
Bilgi Teknolojileri (BT) -Inform ation Technology (IT)
Bilgisayar, iletişim ve multimedyâ donanım ve yazılımlarına verilen ortak
addır.
Bilgi Sistemi (BS) -Inform ation System (IS)
İnsan ve bilgi teknolojileri işbirliği ile bilgi toplama, işleme, gönderme ve
saklama işlevlerini yürütmek için tasarlanmış yapıdır.
B ilgisayar Destekli T asarım (BDT) -C om puter A ided Design (CAD)
Kısaca CAD olarak adlandırılan bilgisayar destekli tasarım, diyagramlar
oluşturma, işlemleri simüle etme ve tasarım arşivleri oluşturmada tasarımcılara
destek sunar. Bilgisayar destekli tasarım bilgisayar destekli üretimle (CAM)
Sözlük
369
birlikte üretim alanında büyük yenilikler getirmektedir. CAD, tasarım lan
doğrudan bilgisayar kontrollü tezgahlara aktanr.
Bilgisayar Destekli Üretim (BDÜ) -Computer Aided Manufacture (CAM)
Üretim planlama, kontrol ve yönetiminin bilgi teknolojileri destekli
gerçekleştirilmesidir. Bilgisayar destekli üretim; nümerik kontrol, robotiks,
malzeme ihtiyaç planlaması (MRP) ve süreç kontrolü gibi işlevleri kolaylaştıran
alt sistemleri bünyesinde bulundurur. CAD ve CAM sistemleri ile üretim dışında
düzenlilik sağlanır.
Bilgisayarla Bütünleşik Üretim -Computer Integrated Manufacturing (CİM)
Bu sistemler; üst düzeyde bilgi teknolojileri kullanan örgütlerde satınalma ve
muhasebeleştirmeden üretime, planlama ve programlamaya ve dağıtıma kadar
tüm üretim sürecinin bilgi teknolojileri yoluyla yürütülmesine olanak tanır.
CIM'in temel mantığı birbirleriyle girdi-çıktı ilişkisi içinde olan üretim işlevle­
rinde akışı düzenleme yoluyla verimliliği ve etkililiği artırmaktır. CIM'in
uygulanması üretim sürecinin her bir aşamasının yeniden düşünülmesini, gözden
geçirilmesini, analiz edilmesini ve planlanmasını gerekli kılar. CİM dağıtık bir
bilgi sisteminin kurulmasını gerektirmektedir.
Binary Digit (İkil) -BİT
Dijital olarak temsil edilebilen bir birim kodlanmış bilgi bir BİT olarak
adlandırılmaktadır. Elektrik akımının olup olmamasını temsil etmek üzere 0 ve
l'den oluşan kodlamada bu değerlerin herbiri bir BİT olmaktadır. Karakterler
(harfler, rakamlar, özel simgeler) birer ikil bileşimiyle gösterilir.
Boole Cebiri
George Boole'un geliştirdiği evet/hayır temelinde bir cebir sistemidir. Bu
sistem, bilgi işlem sistemlerinde kullanılan ikili aritmetik fikrinin temeli olmuştur.
Bpi
"Bits per inch" ya da "bytes per inch"; bir inç uzunluktaki bit (ikil) ya da
bayt miktarım gösteren kısa addır.
Bps
"Bits per second" ya da "bytes per second"; saniyedeki bit (ikil) ya da bayt
miktarım gösteren kısa addır.
Byte
Tek bir karekteri temsil etmek üzere kullamlan 8 BİT bir BYTE olarak
adlandırılmaktadır. Bilgisayarların bilgi saklama kapasiteleri BYTE'larla;
370
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
iletişim araçlarının taşıdığı bilgi büyüklüğü ise saniye başına düşen BİT sayısı ile
ölçülür.
Çevirici -Assem bler
Herhangi bir dilde kodlanmış komutları içeren kullanıcı programlarım,
bilgisayarın anlayabileceği biçime çeviren yazılımdır.
Çevrim Dışı -Off-Line
Bir bilgisayar sisteminin, ana işlem biriminin denetimi dışında olan kısmıdır.
Çevrim îçi -O n-Line
Çıkış donanından, yan bellek birimleri ve iletişim donanımlarının, ana işlem
birimine doğrudan bağh olduğu bilgisayar sistemidir.
Ç izici-Plotter
Bilgisayar denetiminde çizim üreten donanımdır.
Cobol - Common Business-O riented Language
Yönetsel ve ticari bilgi işlem uygulamalarına ya da bir soruna yönelik
bilgisayar programlan geliştirmede kullanılan üst düzey bir programlama dilidir.
Çoklu İşlem -M ultiproccessing
Birden çok işin -programınbilgisayar sisteminde işletilmesidir.
birden çok ana işlem birimi içeren bir
Ç ıkarım -Inference
Bilinen değerlere dayalı önermelerden yola çıkarak, bir sonuca ulaşmaktır.
D ağıtık Sistem -D istributed System
Örgütte iş yükünü dağıtmak üzere kişisel bilgisayarlara ve yerel iş
istasyonlarına ana bilgisayarın bağlanması ile kurulan yapı, dağıtık sistem olarak
adlandırılır.
Derleyici -Com piler
Herhangi bir üst düzey programlama dilinde yazılmış bir programın (kaynak
programın) bilgisayarca okunup makine dili komutlarından oluşan amaç
programa dönüştürme işlevini yapmak üzere, bilgisayar üretici firmaları
tarafından geliştirilen yazılımlardır.
Dial-Up
Veri iletişiminde telefon hattını kullanmaktır.
Sözlük
371
Donanım -Hardware
Bir bilgisayar sistemini oluşturan fiziksel birimlerdir. Bir bilgisayar siste­
mindeki, giriş, çıkış, ana işlem birimi, bellek aygıtları, diğer aygıt ve birimler
donanımı oluştururlar.
Dosya/Kütük
Birbiriyle ilişkili, düzenlenmiş veri ya da bilgiler topluluğudur.
Elektronik Fon Transferi -Electronic Funds Transfer (EFT)
Elektronik donanımlar kullanarak banka hesaplan arasında fon transferini
gerçekleştirmektir.
Elektronik Posta -Electronic Mail (E-M)
Bilgi teknolojileri olanaklarıyla, dijital formdaki mesajlan gönderme, alma
ve saklamadır. Elektronik posta, karşı tarafla doğrudan temas kurmadan mesaj
iletimine olanak tanır. Telefonda yaşanan boşluklan (tag) ortadan kaldıran bu
sistem örgütlerde iletişim aracı olarak yaygın kullanım alanı bulmaktadır.
Elektronik Basım -Electronic Publishing
Magnetik bilgileri içeren ve taşıyan basım teknolojisidir.
Etkileşimli -Interactive
Kullanıcı ve bilgisayar arasındaki iki yönlü iletişimdir.
Fiber Obtik -Fiber Optics
Büyük hacimlerdeki veriyi ışık hızı ile iletebilen veri iletim ortamıdır.
FORTRAN -"Formula Translator"
Bir sorunun çözümüne yönelik bilimsel ve matematiksel, uygulamalar için
geliştirilmiş üst düzey programlama dilidir.
Fuzzy Mantığı -Fuzzy Logic
Belirsizlik ortamında sorunların çözümü için geliştirilen mantıktır. Fuzzy
mantığı, Boole mantığından farklı olarak, var ya da yok gibi ikili durum dışın­
daki olasılıkları işleme olanağı vermektedir.
Görüntü Teknolojisi -Image Technology
Doküman, resim, grafik, fotoğraf ve diğer görüntülerin bilgisayar ortamında
işlenebilecek biçime dönüştürülmesini sağlayan teknoloji, görüntü teknolojisi
olarak adlandırılmaktadır.
372
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Güncelleştirme -Update
Bir bilgi dosyasındaki kayıtlara erişerek ekleme; silme işlemlerini gerçekleş­
tirip kütüğü en son (güncel) bilgilerle donatmaktır.
İmaj İşleme -Image Processing
Resimsel bilginin bilgisayar ortamında işlenmesi ve iletilmesidir.
İşlem -Transaction
Bir bilgi işlem sisteminde, bir bilgi kümesini güncellemek amacıyla işlenen
bilgi tutanağıdır.
İşletim Sistemi -Operating System
Bilgisayarın etkili bir şekilde çalışmasını sağlayan yazılımdır. Bilgisayar
üreticisi firmalar tarafından geliştirilen işletim sistemleri bilgisayarın tüm
işlemlerini, işlevlerini ve iş akışım denetler.
K- "Kilo"ya daKB "kilobyte" 2'nin onuncu kuvveti ya da 1024 byte'ı temsil etmede kullanılan
simgedir.
Karakter-Character
Bilgiyi temsil için kullanılan, bilgisayarca işlenebilir bir h af (A-Z), bir
rakam (0-9), bir simge işaretidir.
Karar Destek Sistemi (KDS) -Decision Support System (DSS)
Sistem karar alıcılara ve uzmanlara karar almalarına olanak tanıyan analtik
modeller içermektedir. Ad hoc analizler yapma ve planlama işlevini gerçekleş­
tirmede kolaylık sağlayan sistem örgütün bütününde var olan veritabanlarına
erişmeye olanak sağlayan bir yazılımla hizmet sunmaktadır.
Kayıt /Tutanak -Record
Birbiıiyle ilişkili bilgi öğelerinden oluşan ve belli bir işlemi niteleyen bir
birim bilgi ya da birbiriyle ilişkili bir dizi bilgi öğesinden oluşan dosyaların temel
birimidir.
Kiralık Hat -Leased Line
Her ay belli bir ödeme karşılığı kullanılan veri iletişim hattı.
Sözlük
373
M anüel/Eİ K itabı -M anual
Bir yazılım ya da donanım sistemi hakkında hazırlanmış ve kullanıcıların
başvurabileceği kitaptır.
MB -M ega Byte
Yaklaşık bir milyon karakterlik kapasiteyi temsil eden ölçü birimidir.
M erkezi İşlem Birim i -C entral Prosessing Unit (CPU)
Merkezi işlem birimi, bilgisayar komutlarım ve hafızasında kayıtlı verileri
işleyen elektronik devreleri içeren chip'dir. C PU lar M egahertzle ölçülmektedir.
M erkezi İşlem Birim i -C entral Processing Unit
Bilgisayarın tüm işlemlerini denetler. Aritmetik hesaplamaları ve mantıksal
kararlan yürütür, program lan ve işlenecek bilgileri saklar.
M erkezi Bilgi İşlem -C entralized D ata Processing
Bir örgütün, tüm bilgi işlem gereksinmelerinin tek bir bilgi işlem merkezince
yürütülmesidir.
M erkezkaç/D ağıtık Bilgi İşlem -Decentralized D ata Processing
Merkezkaç bilgi işlem uygulamasında, bir örgütün bilgisayar ya da bilgi
işlem hizmetine gereksinim duyan çeşitli birimleri, ayn ayn bilgisayar kullanarak
kendi bilgi işlem çalışmalarım kendi sistemlerinde yürütürler. Merkezkaç bilgi
işlemin en büyük özelliği, bölüm özelinde ya da bir birime özgü bilgi işlem
hizmetini sağlayabilmesidir.
M ikro Chip -Chip
Çok sayıdaki elektronik devrelerden oluşan Chip'ler iki türdür. Bunlardan
lojik Chip'ler; hesaplama yapma ve komutlan işleme işlevi görürken, hafiza
chipler'i program ve verileri saklamada kullanılan RAM'i (Random Access
Memory) oluşturur.
M ikro İşleyici -M icroprocessor
Çok büyük çapta tümleşik çevrimlerden oluşan ve tüm işlem biriminin tek
bir yonga üzerinde oluşturulduğu bir işlevsel birimdir.
M im ari/Y apı -A rchitecture
Bir bilgisayar ya da bilgi sisteminin donanım ve yazılım tasarımıdır.
M odem- "M odulator/D em odulator"
Uzak yerleşimlere bilgi gönderimini (iletimini) olanaklı kılan aygıtdır.
374
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel D eğişim
Niş- Niche
Pazarda henüz yaratılmamış, potansiyel vaat eden yer anlamına gelmektedir.
O ptik K a ra k te r Okuyucu -Optical C h aracter R eader
Basılı ya da yazdı karakterleri okuyan ve bilgisayara girişini sağlayan bir
giriş birimidir.
O ptik Tarayıcı -O ptical Scaııner
Basılı karakterleri çözümleyerek bilgisayarın işleyebileceği sinyaller şekline
dönüştüren donanımdır.
O tom atik V ezne-A utom atic Teller M achine (ATM )
24 saat para yatırma ve çekme olanağı sunan ve bankaların bilgi sistem­
lerine bağü özel amaçlı bir donanımdır. Bankacılık alanında önemli bir trans­
formasyona neden olan otomatik vezne, ilk defe 1977 yılında Citibank tarafindan
kullanddı ve 1980'lerde bankacılık alanında rekabet sağlayıcı bir özellik oldu.
Otomatik vezne sistemi; kart erişimli iş istasyonları, müşteri kayıtlarım tutan ve
günceUeyen bilgisayarlar ve bu bilgisayarlarla otomatik vezneleri bağlayan
iletişim bağlan olmak üzere üç özel amaçlı alt sistemden oluşmaktadır.
Ö rneksel Bilgisayar -Analog C om puter
Matematiksel ifâdelere benzer fiziksel durumlar yaratarak işlemlerini
sürdüren bilgisayarlardır. Bu tür bilgisayarlar doğrudan saydarla hesaplama
yapmayıp, sürekli değişen ısı, basınç, ses ya da voltaj gibi fiziksel verileri
kullanır.
Ö n Bellek -C ache M em ory
Ana bellek üe ana işlem birimi arasında, giriş/çıkış işlemleri ya da yüksek
işletim hızına gereksinim duyulan işler için kullanılan küçük kapasiteli fekat
yüksek erişim hızına sahip bir beUek birimidir.
PL/1 -’’Program m ing Language/1
Bilimsel, matematiksel, yönetimsel ve ticari uygulamalar için geliştirilmiş,
çok amaçlı üst düzey bir programlama dilidir.
P rosedür/Y ordam -Procedure
Bir sorunun çözümünde gereksinim duyulan bir dizi adım.
Sözlük
375
Salt O kunur Bellek -R ead Only M em ory (Rom)
Program komutlarının değiştiremiyeceği nitelikte, kalıcı bilgi saklamak ve
salt okunmak üzere, bilgisayar üreticisi firma tarafından geliştirilmiş bellektir.
Satış N oktasında E lektronik Fon T ransferi (EFT) -Electronic Funds
T ransfer A t Point O f Sale (EFTPO S)
Elektronik bankacılık ve satış noktasında perakendecilik sisteminin birarada
kullanılmasıyla ortaya çıkmıştır. Sistemin mantığı, satınalma noktasında ödeme­
lerin veri tabanında anında işlem görmesine dayanır. Sistem çek yazma ve banka
hesaplarını borçlandırma arasında geçen zamanı ortadan kaldırmaktadır.
Satış Noktası Term inali/Satış Ucu -Point-Of-Sale Term inal (POS)
Satış noktasında, satışı ve siparişi işleyebilen ve bir iletişim hattıyla merkezi
bir bilgisayara bağh özel uçlar (terminaller) dir. POS'lar bankacılık alanında
yaygın kullanım alanı bulmaktadır.
Sayısal Denetim -N um erical C ontrol
Sayısal komutlar aracılığıyla, sayısal bilgiler kullanan bir aygıtın bir süreci
denetlemesidir.
Sibernetik -C ybernetics
Bilgi teknolojileri ve insangücünün kontrolünü birleştiren alandır.
Sistem Analizi -System Analysis
Bir karmaşıklığın bileşenlerini (insanlar, makineler, kurallar, yöntemler,
vb.) amaçlarım, gereksinimlerini, önceliklerini ve bütün bunların ne derece
gerçekleştiğini saptamak amacıyla bileşenlerin birbiriyle olan ilişkilerini tanım­
lamaktır.
T a m p o n -Buffer
Eşitleme ya da farklı işletim hızlarım dengelemek için kullanılan geçici bir
depolama yeridir.
Teleişlem -Teleprocessing
Giriş ve çıkış aygıtlarının bilgisayardan ayrı bir yerde bulunduğu uzaktan
işleme olanak tanıyan bir bilgi işlem yöntemidir.
376
Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim
Toplu İşle m -Batch Processing
Bu yapıda belli bir süre içinde (gün, hafta, ay) biriktirilen bilgiler,
bilgisayarın bir birim olarak işleyebileceği girdi olarak hazırlanır, daha sonra bu
girdi ya da biriktirilmiş iş bilgisayarda işlenip gerekli sonuçlar alınır.
Üst Yönetici Bilgi Sistemi (YÖBS) -Executive Inform ation Systems (EIS)
Sistem yöneticiye örgütün durumu ile ilgili önemli bilgileri analiz edip,
göstererek, gerekli adım lan zamanında gerçekleştirilmesine olanak sağlar.
U yarlılık -Com patibility
Bir bilgisayar sistemi için geliştirilmiş programların, başka bilgisayar
sistemlerinde kullanabilme olanağıdır.
Uygulam a Program ı-A pplîcation Package
Kullanıcıların hazırladığı ve belli gereksinimleri karşılamaya yönelik
bilgisayar programlandır.
Uygulama Paketi -Application Package
Spesifik bir gereksinimi karşılamaya yönelik programlardır. Uygulama
paketleri genel amaçlı ve bir çok kullanıcıya yöneliktir.
Uzman Sistem -E xpert System (ES)
Spesifik sorunların çözümünde uzmanlaşan insan ve makine işbirliği ile
eşgüdümlü çalışma ortamıdır. Belirli bir alanda var olan uzmanlık bilgilerinin bir
araya getirilmesiyle geliştirilir. Uzman sistem, bir uzmana bir sorunun
çözümünde yardımcı olur, ya da onun yerine sorunu çözer.
V eritabam -D atabase
Bir örgütün tüm bölümleri için ferklı kullanım amaçlarına yönelik, tüm veri
ve bilgileri içeren, merkezi bir dosyalar dizisi ya da bir veri kümeleri topluğudur.
V eritabam Yöneticisi-Database A dm inistrator
Veritabanının kurulması, yaşatılması ve işletilmesiyle ilgili görevleri yürüten
ve veri tabam kaynaklarıyla kullanıcıların gereksinimlerini karşılamaya yönelik
çalışmalar yapan kişidir.
Veri -D ata
Veri, bilgisayar tarafından işlenebilecek biçimde saklanan sayı, metin,
grafik, imge ve seslerdir.
Sözlük
377
Veritabanı Yönetimi -Database Management
Bilgilerin güncelleştirilmesini, saklanmasını, erişimini düzenleyen bir
sistematiğin, ya da çok sayıda kullanıcıya ve birden çok bilgisayar sistemine
hizmet verebilen bir veri tabanının kurulması yaşatılması ve işletilmesidir.
Veritabanı Yönetim Sistemi -Database Management System
Veritabanının kurulmasını, yaşatılmasını düzenleyen ayrıca, erişim,
günleme, saklama ve bakım gibi sorunları çözebilecek bir yazılım sistemidir. Bu
sistemle ayrı bilgiler birçok uygulama için erişilebilir olmaktadır. İlişkisel
veritabanı sistemi, veri tabam sistemlerinde devrim yaratmıştır.
Veri Sözlüğü -Data Dictionary
Bilginin sıklığını, hacmini, boyutlarını, niceliğini, güvenliğini, önceliğini ve
en yoğun olduğu zamanı beürleyecek şekilde açıklamalar içerir.
Veritabanı -Database
Birbirleriyle ilişkili kayıt ya da kütüklerin toplamıdır.
Yan Bellek/ikinci Bellek -Secondary Storage
Bir bilgisayar sisteminde, ana işlem birimine bağh bellek ya da saklama
araçlardır.
Yapay Zeka -Artificial Intelligence (Al)
Algoritma biçiminde tanımlanamayan; çeşitli öğrenme yöntemlerinden
yararlanan; doğal dil anlama, görüntü tanıma, ve etkileşimli soru yanıtlama,
teorem kanıtlama gibi algısal süreçler ya da us uygulamalarına yönelik
geliştirilen bilgisayar modelleri ve sistemlerine verilen addır. Bilgisayarların bir
karar verici olarak işlev görmesi için yapılan çalışmaların ürünü olarak ortaya
çıkmıştır. Gelecek vaadeden bu yeni alanla insanın düşünme ve karar verme
yetisi bilgisayarlara aktarılmaktadır. Yapay zekanın gelişmesinde uzman
sistemleri alanında ulaşılan gelişmelerin rolü önemli olmaktadır. Yapay zeka
alanında gelişmenin önündeki en önemli engel, bilgisayarlara insan zihninin
kolaylıkla ayırt edebildiği bağlamı öğretmedeki güçlük olmaktadır. Bu alandaki
gelişmeye psikoloji, dilbilimi, bilgisayar bilimi ye yazılım ve donanım alanındaki
ilerlemeler katkıda bulunmaktadır.
Yerel Ağ -Local Area Network (LAN)
İş ortamında bilgisayarla iş istasyonlarının birbirine bağlanması ile oluştu­
rulan ve daha çok yakın coğrafik alanlar için kurulan ağ, yerel ağ olarak
adlandırılmaktadır. Yerel ağlar, birbirlerine bağlanabilecekleri gibi geniş coğrafik
alanlar için geliştirilen WAN-Wide Area Network-aglara da bağlanabilmektedir.
378
B ilgi Teknolojileri ve Örgütsel D eğişim
Yönetim Bilgi Sistemi (YBS) -Management Information Systems (MİS)
Bir örgütün işleyiş, yönetim ve karar alma işlevlerini desteklemek amacıyla
gerekli bilgi üreten bütünleşik bir insan-makine sistemidir. Donanım, yazılım,
veri tabam, yönetmelikler ve personel gibi bileşenlerden oluşan yönetim bilişim
sistemi (YBS)'nin temel amacı bilgi üretmek ve raporlar hazırlamaktır. Kağıt
işlemeye dayalı büro işlerinin bilgisayar ortamında yapılmasına yönelik
geliştirilen sistem, 1980'li yılların ortalarından itibaren yaygın kullanım alanı
bulmuştur. Anlandı, doğru zamanlı bilgiler sunmak üzere geliştirilen sistem
örgütün özellikle orta düzey yönetim kademesine rapor desteği sunmak üzere
geliştirilir.
Yığm -Batch
Bilgisayarda tek bir birim olarak işletilecek bilgiler ve programlar
topluluğudur.
DİZİN
- nin değeri 15,18
A
- nin niteliği 60, 187,189
ad hoc 238, 324
- sistemleri 258
- bilgi ihtiyacı 56
- tabam 124
-K D S 104
- toplumu 8
- raporlar 67, 80
- yapılanma 270
ağ örgütlenme 249, 324
- yönetimi 13
bilgi teknolojileri (BT) 8, 45,46, 50, 159,
212, 215, 241, 271
akıllı
- ne yapılan yatırımlar 158
- iş istasyonları 87
- modeller 121
- ni kullanım düzeyi 234, 236
bilgi toplumu 7
Alter 86
bilgisayar 30, 92, 160
altsözleşme 271
bilgisayar sistemleri 160,161
AMH ( Automated Material Handling) 83
bilişim
ana bellek 35
-toplum u 8 .
araştırma geliştirme 230
- personeli 146
araçsal perspektif 238
-yöneticileri 157
arşivleme sistemi 27
bireysel bankacılık 303
artificial intelligent (Al) 123
Blaise Pascal 31
Assemply 35
bölge müdürlükleri 294,295
ATM 51, 277, 280, 291, 301, 307
Boole cebin 30
B
bankacılık sektörü 273
BASIC 35
bellek kartlan 277, 280, 288
Bergoist 268
bordro-maaş hesaplama 206, 207, 327
BRAND AID 103, 128
bütçe planlama 218,219
bütçe hazırlıklarım yürütme 210
BÎM 265, 320
C
bilgi (information) 7, 13-15, 54
- gereksinimi 17, 18, 20, 60
CAD (Computer Aided Design) 83, 242,
- işçisi 278
264
- işlem kaynaklan 68
CAM (Computer Aided Manufacture) 83,
- işlem performansı
242, 264
- işlem 187
CASE 277
- işleme süreci 21, 54
central process unit (CPU) 33,42
-kaynaklan 68
Charles Babage 31
- kaynaklarının yönetimi 70
380
Dizin
CİM (Computer Integrated Manufacture)
83, 264
-a ğ 48
CNC makineleri 264, 265
-•haberleşme 277
COBOL 35
-mesaj 258
Coğrafik analiz ve gösterim sistemi 98,
103
-p o sta277, 278, 279
Ç
- fon transferi (EFT) 276
- veri değişimi (EVD) 286, 287
ENIAC 32
çözümleyici 150
EO 31
çıkarımlar yapan araç
EOQ (ESM) 82, 88
çıkarımlar yapan araç (inference tool) 124
Ethernet 38
D
etkileşimli (interaktif) 87
etkililik 86
dağıtım sistemi planlama 228
ev bankacılığı 276, 279, 284, 285
Daft ve Lengel modeli 24
evde istihdam 261, 325
data processing 21, 54
evrak hazırlama kayıt-dağıtım 211
de-construction 269
F
değer zinciri (value chain) 44
değerlendirme analizi 119
fabrika yerleşim planlama 224
değişim mühendisliği 239, 278,291
farksızlaşma 270
denetim 129
fayda/maliyet analizi 119
- alanı 249, 293
fmansal
departman yapısı 250, 300
- bilgi sistemi 74- 78
depo yerleşim planlama 225,226
-planlama 101,102
donanım 40, 39
finansman yönetimi 226
DSS 242
Flexible Manufacturing System (FMS) 2
durumsallık yaklaşımı 2
fon transferi 280, 282
DYNAMO 105
fon yönetimi
E
Fordist üretim tarzı 2
Fordist212
FORTRAN 35
"eğer ..ise.." analizleri 76
electronic data interchange(EDI) 286,
287
functional differentiation 270
G
electronik mail (E-M) 279, 279, 278
GADS (Geografic Analysis and Display
System) 98, 103
elektronik
Galbraith modeli 23
Dizin
GANNT82
iç karlılık oram (IRR) 77
Genelleştirilmiş yönetim bilgi sistemi 104
iletişim ağı 162-168
Geoge Boole 30
- kurum dışı 166
gerçek zamanlı 40
- kurum içi 163
GMIS (Genelized Management
Information Systems) 104
- süreci 257, 306
image processing 279
görüntü işlem 279
imalat ve üretim bilgi sistemi 81, 83
grup karar destek sistemleri (GKDS)
105-113, 279
indifferentiation 270
- özellikleri 110
güvenlik yazılımları 27
H
381
inference engine 125
information processing 21, 54
insan kaynaklan bilgi sistemi 83-85
insan gücü planlama 215,216
Herman Hollerith 54
internet 315
Hofstede 132
internet
home banking 276
irsaliye fatura düzenleme 207, 208, 327
HRS (Human Resource Information
System) 84
K
kalite
Huber modeli 22
I
- kontrol 214
-planlama 223
Informational 132
karar alma 252, 304, 328
Interpersonel 132
karar destek sistemleri (KDS) 85-118
Interpro 142
- değerlendirme ölçütleri 118
IRR ( iç karlılık oranı) 77
- geliştirme 90, 95
İ
- işlevi 130-136
- inde teknolojik düzeyler 89
İŞ
-kurucusu 90
- emirleri düzenleme 208
- istasyonu 111
- kapsamı 261, 308, 309
işbölümü 237
işletme işlevleri 200-202
işlevsel-farklılaşma 270
işte
- nin araçlan 90
-odası 110
- örgütle bütünleşmesi 113
- uygulama alanlan 97
- yaratıcısı 90, 97, 98
KDS 242
ağ tipi- 96
- başan 192
- yenilik 198
köprü tipi- 96
382
Dizin
kule tipi- 96-97
sandviç tipi- 96
MİS (Management Information System)
242,275
- mimari yapılan 95, 97
model bankası 62
model tabanı 92, 131
kontrol 247, 129
modem örgütler 367
kredi kartlan 303
modernity 268
kredi kartlan 287
modüler yaklaşım 115
Kuhn 268
Morton S. 92
kullanıcı eğitimi 117
MPM275
MRP (Material Requirement Planning)
83
MRP H 83
LAN (Local Area Network) 38,112, 113,
162,168, 180, 202, 206, 215, 307, 318
MSP (Material Selection) 83
Leavitt ve Whisler 244
müşteri
Lending Advisor 279
- ilişkileri temsilcisi 303
Long 14, 20
- hizmetleri 50
Lyotard 268
muhasebe-kayıt 205
N
M
nakit yönetimi 77,286
net bugünkü değer 77
niches 271
makina
- dili 34
Nolan 57
O
- örgüt 2
malzeme planlama 217, 218
OCR 277
manüel 163,167
offline 261
manyetik ortam 163, 167
ofis
Maria Jaquard 31
MARKI 32
- bankacılığı 284
McFadden Act281
- destek hizmetleri 121
on line 84, 261,163
merkezi işlem birimi 33, 42
ON-CALL 48
merkezileşme 243, 244, 290
operasyonel planlama 60
metagame 107
optik disk 37
Mintzberg H. 132, 270
optimizasyon modelleri 100
organik örgüt 2
Dizin
otomatik para çekme (ATM) 51, 277,
280, 291, 301, 307
Post-Fordist 2, 212
otomatik malzeme temini 83
post-industrializm 268
otorite 247
post-yapisalcilik 269
Ö
örgütsel düzey sayısı 250, 294
örgüt
- geliştirme 66,71
- stratejisi 241
383
post-fordizm 268
postmodern örgütler 267
postmodernist toplum 7, 315
programcı 148
proje planlama-denetleme uzmanı 151
prosedür 42
R
örgütsel öğrenim 71
- değişim 66, 72, 302, 323
P
RAM 36
reconfiguration 239
reengineering 239,278, 291
rekabet avantajı 199
paket anahtarlama 38
Robey 87
para yatırma-çekme 210
paradigma 268
PASCAL 35
S
sanayi
- devrimi 45
pazar nişleri 242
- ötesi toplum 7
pazarlama bilgi sistemi 78-81
pazarlama planlaması 103, 104
Pentium 33
•
perakende bankacılık 303
personel 263, 309
- bilgi sistemi 60
- in performans kontrolü 213
PERT 82
Peter ve Waterman 268
PIN 284
PL/1 35
planlama 63,127
politika geliştirme 194
Porter ve Millar 44
POS (Point of Sale) 79 ,
-toplumu 9, 315
satış noktası transferi (POS) 277,280
satış noktasında elektronik fon transferi
(EFTPOS) 282-284
satış planlama 220,221
scanner (tarayıcı) 37
sermâye planlama 220
sezgisel (heuristic) modeller 125
Simon H. 88
sipariş düzenleme 209
sistem
- analizi 119
.- bütünlüğü 197
- konfigürasyonu 40
- yazılından 40
384
Dizin
smart card 277,280,288
uydu merkezleri 325
sorgulama dilleri 27
uygulama yazılımları 40
Spraque 57,86, 89
uyumsuzluk 35
Spreadsheet 76
uzman sistem 279,123
SPSS (Statistical Packages for Social
Science) 143
SQL 27
- shelli 126
- araçları 126
uzmanlaşma 237
stok kontrol 212
Ü
stratejik planlama 59
sürekli öğrenme 304
üretim planlama 221
SWIFT 280, 285, 327
üst bilgi (knowledge) 15
V
Ş
şifre 284
VannerBush 32
şubeler 295, 327
vasıflılaşma 271,326
T
vasıfsızlaşma 326
veri (data) 15, 54
taşeronlaşma 271
- bağımsızlığı 26
taktik planlama 59
- giriş personeli 147
taran toplumu 9
- işleme 21, 54
telefon bankacılığı 285
teleiş 261, 325
- sözlüğü 26
- tekrarı 26
teleişlemci ekran 27
telekonferans 111
- uyumsuzluğu 26
veri işleme sistemi (VİS) 54-56,129
TofiHer 270
verimlilik 86
token ring 38
veritabam 25,26,40,70,124
toplam kalite yönetimi 304
toplu işlem 40
- yönetim sistemi 26
videotex 284
toptan bankacılık 303
TROLL 105
Virtual machine 104
Von Neumann 30
TSP 105
Turban 134
tutum analizleri 118
U
UNIVAC132
W
WAN 112, 113, 162, 168, 180, 202, 206,
215,318
D izin
what i f .. analizi 70, 76, 94
Wilhem Von Leibniz 31
385
yönetim destek sistemleri (YDS) 53, 139,
168,236, 319
workstation 111
- kullanma 176
WORM 37
- kullanım düzeyi 319
- yöneten birimler 182
X
- nin yönetiminde karşılaşılan
sorunlar 185
X.25 38
yönetsel
X.400 38
-düzey
XCON 48
Y
- işler 203, 333
- verimlilik 191
yapay zeka (YZ) 123
yardımcı bellek 35
yatırım
- bankacılığı 303
- bilgi sistemi 77
yazılım 40,42
yeni fabrika kurma 227
yeni ürün planlama 229
yeniden düzenleme 239
yerel yapılanma 246,290
yerelleşme 243,244, 248,291
yönetici sunum sistemi 258
yönetici destek sistemi (YÖDS) 121-123,
223
yönetim
- işlevleri 126-137
- in iyileştirilmesi 193
- sistemi 26
- süreçleri 251, 289
yönetim bilgi sistemi (YBS) 57,63,129
- geliştirme 61
- nin ayrıntılı tasannu 68
- nin kavramsal taşanım 65
- unsurları 59
- uygulama alanlan 74
Download