BAĞLANTI ve REKOMBİNASYON

advertisement
BAĞLANTI ve
REKOMBİNASYON
• Bağlantı: Çeşitli genlerin aynı kromozomda
bulunmalarına ve bunun sonucu olarak da
döle birlikte geçme eğilimleri
• Bağlantı grubu: Bir kromozom üzerinde
yerleşmiş olan tüm genler
• Sutton, bir organizmanın taşıdığı kromozom
sayısının genlerinin sayısına göre çok az
olduğunu işaret etmiş.
– Drosophila'da sadece 4 çift kromozom vardır.
Her bir kromozomda çok sayıda gen bulunur.
• Morgan ve ark. (1911)
Drosophila melanogaster çok sayıdaki
kalıtsal karakter
4 grup
Sitolojik
4 farklı kromozom
çifti
• Bir organizmadaki bağlantı grupları sayısı,
kromozom sayısına eşit
– D. melanogaster'in X kromozomunda bulunan
genler I., otozomlarda bulunan genler ise
sırasıyla II., III. ve IV. bağlantı grupları
– Mısır bitkisinde 10 kromozom çiftinin karşılığı
olarak 10 bağlantı grubu
TAM BAĞLANTI
• Bir kromozomda bulunan genler dölden döle
her zaman birlikte geçiyorlarsa bu genler
arasında tam bağlantının olduğu kabul
edilir.
– D. melanogaster'de dördüncü kromozomda
taşınan genlerin tayin ettiği karakterler
birlikte ortaya çıkarlar
– kıvrık kanatlı ve kılsız x normal kanatlı ve kıllı
• F1 normal kanatlı kıllı x kıvrık kanatlı ve kılsız
½ normal kanatlı ve kıllı, ½ kıvrık kanatlı ve kılsız
Drosophila melanogaster’in erkeklerinde
tam bağlantı (Bilge’den yararlanarak).
• Drosophila'da (Darlington diğ.)
spermatogenezi sitolojik
– erkeklerde I. mayoz bölünme sırasında
kromozomların eşleştiğini fakat homolog
kromozomların kromatidleri arasında
kiazmaların oluşmadığını gözlemişlerdir.
• Bu durum az sayıda bazı türün
heterogametik eşeylerinde de (örneğin,
dişi ipek böceklerinde) saptanmıştır.
• Bağlantı kavramı bir kromozomdaki gen
lokuslarına özgüdür. AaBb genotipindeki iki ayrı
bireyde bağlantı gösteren alleller AB/ab veya
Ab/aB biçiminde olabilir
– Drosophila'da kanat uzunluğunu belirleyen gen ile
göz rengini belirleyen gen bağlantılıdır.
Kanat uzunluğu için normal (vg+) ve körelmiş kanat
(vg) allelleri,
Göz rengi için de kırmızı (pr+) ve eflatun göz (pr)
allelleri
İki dominant allelin bir kromozomda iki resesif allelin
ise diğer kromozomda bulunmasına cis durumlu
bağlantı pr+ vg+/pr vg
Bir dominant ve bir resesif allelin bir kromozomda
diğerlerinin öbür kromozomda bulunması ise trans
durumlu bağlantı pr+vg/pr vg+
TAM OLMAYAN BAĞLANTI ve
REKOMBİNASYON
• Eşeyli olarak üreyen türlerin büyük
çoğunluğunda tam bağlantı çok ender.
Tam bağlantı genelde birbirine çok yakın
durumdaki genler arasındadır.
• Bağlantının tam olmaması nedeniyle
bağlantı gruplarının çoğundaki gen
çiftleri birbirinden, bağımsız olarak
ayrışabilirler bağlantının çözülmesi
Drosophila melanogaster’in dişilerinde tam
olmayan bağlantı (bağlantının çözülmesi)
(Bilge’den yararlanarak).
• Morgan (1912) bağlantının aynı kromozomda
sıralanan genler arasındaki bir fiziksel ilişki
olduğunu, bu ilişkinin mayoz sırasında homolog
kromozomlardaki genler arasında meydana gelecek
fiziksel bir değiş tokuş ile (krosingover)
– Bu görüş, 1931 yılında Stern tarafından Drosophila’da,
– Creighton ve McClintock tarafından Zea mays’da
• Janssens (1909) tarafından ortaya konulan ve
sitolojik olarak gözlenen, kiazmaların homolog
kromozomlar arasındaki değiş tokuş yerleri
• Mayoz bölünmede eşleşmiş kromozomların
kiazmalarında meydana gelen parça değiş tokuşu
sonucunda rekombinasyon
• Rekombinasyon, bir fiziksel olay olan krosingover
sonucunda bağlantılı genlerin ayrılması ve yeni gen
birlikteliklerinin oluşumu
Krosingover sonucu rekombinasyon
• Aynı kromozomda bulunan genler arasındaki
bağlantının çözülmesi durumunda, bu genleri
heterozigot olarak taşıyan bireyin test
çaprazlaması dölünde krosingover geçirmemiş
ana-baba tiplerinin yanında krosingover sonucu
oluşan ve allelleri ana-babalarındakinden farklı
yerleşim düzeninde taşıyan tipler (rekombinant)
de çıkar.
• Tam olmayan bağlantının sonucunda bağımsız
dağılıma göre beklenen fenotip grupları meydana
gelir ancak oranlarında sapmalar gözlenir.
– AB/ab heterozigotunda A-B (veya a-b) allelleri
arasında eğer %20 oranında bağlantı çözülmesi
varsa, ana-baba tiplerinin toplam oranı % 80,
rekombinantların ki ise % 20
• İki gen bakımından meydana gelen
rekombinant tiplerin tüm
kombinasyonların toplamına oranına
rekombinasyon sıklığı denir.
• Aynı kromozomda bulunan değişik genler
arasındaki rekombinasyon sıklığı
değerleri % 050
• Hiç rekombinasyon olmaması (% 0) iki
gen arasındaki tam bağlantının
belirtisidir.
Aynı kromozomda
bulunan iki gen
arasında
rekombinasyon
sıklığının % 50’yi
aşamayacağının
şematik gösterimi
(Russell’dan).
BAĞLANTININ SAPTANMASI ve
REKOMBİNASYON SIKLIĞININ
HESAPLANMASI
• Önce her bir allel çiftinin beklendiği gibi
ayrışım gösterip göstermediğini
saptamak ve sonra da iki allel çiftini
bağımsız dağılım bakımından analiz emek.
İki nokta (allel) çaprazlaması
Diploidlerde, otozomlarda taşınan iki gen
arasındaki rekombinasyon sıklığı iki gen
bakımından heterozigot F1 bireylerinin çift
resesif homozigotlarla geri çaprazlanma
sonucunda ortaya çıkan rekombinant
bireylerin belirlenmesi ve bunların toplam
birey sayısına oranlanmasıyla hesaplanabilir.
– AB/ab x ab/ab krosingover sonucunda
Ab/ab ve aB/ab rekombinant tipleri
– Bir Ab/aB x ab/ab
AB/ab ve ab/ab rekombinant tipleri
• Eşeye bağlı genlerin rekombinasyon
sıklıklarının hesaplanması
• Erkek bireylerin heterogametik olduğu
türlerde, dölün erkek bireylerindeki
farklı fenotip gruplarının saptanması ve
oranlarının hesaplanması
KROMOZOM HARİTALARI
Kromozom haritaları: Bir organizmanın
kromozomlarında bulunan genlerin
yerleşim düzenlerinin ve aralarındaki
uzaklıkları gösteren şemalar
Rekombinasyon Haritaları
• Rekombinasyon haritaları ya da bağlantı
haritaları bağlantı gruplarının saptanması
ve bir bağlantı grubunu oluşturan genler
arasındaki uzaklıkların bunların arasında
meydana gelen krosingover sıklığına göre
hesaplanması
• Genetik harita
• Temel ilke: Morgan (1911) krosingover
sıklığı doğrudan genler arasındaki uzaklığa
bağlıdır. İki gen arasında krosingover
meydana gelme olasılığı genler arasındaki
uzaklık arttıkça çoğalır.
Genler arasındaki uzaklık ile krosingover sıklığı
arasındaki ilişki (“X” işaretleri krosingover yerlerini
işaret etmektedir).
Mayoz sırasında meydana gelen krosingoverlerin ortalama sayısının
hesaplanması. Açıklama metinde (Snustad ve Simmons’dan).
Üç nokta (allel) çaprazlaması:
Haritalanacak genleri heterozigot olarak
taşıyan bireyler test çaprazlaması
sonucunda üç gen arasındaki rekombinasyon
sıklıkları hesaplanır.
A, B ve C genleri aynı bağlantı grubu
içindeyse, aynı zamanda A ile B geninin ve B
ile C geninin birbirinden ayrılma derecesi
biliniyorsa, A ve C genlerinin birbirinden
ayrılma derecesi de tahmin edilebilir.
Heterozigot normal kanatlı, kıllı ve normal torakslı dişi
Drosophila'ların (+ + + / cu ss sr) bu karakterlerin resesiflerini
taşıyan erkeklerle (cu ss sr / cu ss sr) çaprazlanma dölü.
Gruplar
Fenotipler
Sayı
Oran (%)
Tip
1 ve 2
+++
cu ss sr
430
452
88.2
krosingoversiz
(ana-baba tipi)
3 ve 4
+ ss sr
cu + +
45
38
8.3
cu-ss arasında
tek krosingover
5 ve 6
+ + sr
cu ss +
16
17
3,3
ss-sr arasında
tek krosingover
7 ve 8
+ ss +
cu + sr
1
1
0,2
cu-sr arasında
çift krosingover
Genlerin dizilişi:
Buna göre
değerler :
cu − ss
ss − sr
cu − sr
bu örnekte genler arasındaki uzaklıklara ilişkin gerçek
8.3 + 0.2 = 8.5
3.3 + 0.2 = 3.5
8.3 + 0.2 + 3.3 + 02 = 12.0’dir.
Doğrudan genler arasındaki krosingoverlerin ortalama sayılarının
hesaplanmasıyla da kolaylıkla doğrulanabilir
Krosingoversiz
Tek krosingoverli
Çift krosingoverli
gruplar (1 ve 2)
gruplar (3  6)
gruplar (7 ve 8)
(0) x 88.2
+
(1) x 11.6
+
(2) x 0.2 = 12.0
Aynı kromozomda bulunan üç gen çifti (Aa, Bb, Cc) bakımından heterozigot bir
bireyde, genlerin diziliş sırasındaki farklılıklara göre meydana gelebilecek çift
krosingover çeşitleri (Strickberger'den).
Drosophila melanogaster'in kısmi
rekombinasyon haritasında bazı
genlerin yerleşimi. Haritada yabani
tipten farklı fenotipler verilmiştir
(Goodenough ve Levine, Klug ve
Cummings, Strickberger’den
yararlanarak).
Birlikte Meydana Gelme ve Karışma
• Üç nokta çaprazlamalarında, gözlenen
çift krosingover sıklıkları genellikle
beklenenden de daha düşük olmaktadır.
– Örneğin, yukarıdaki sayısal değerlerden
giderek, cusr arasında beklenen çift
krosingoverlilerin sıklığı (0.085) x (0.035) =
0.002975 (~0.003) olması gerekir; ancak
elde edilen çift krosingoverlilerin sıklığı 2 /
1000 = 0.002’dir.
• Kromozomun bir bölgesinde meydana gelen
bir krosingoverin kendisine yakın
bölgelerde başka krosingoverlerin meydana
gelmesini, genelde engelleyici biçimde,
etkilemesidir. Müller, karışma
(“interference” (I))
• İki nokta arasında aynı anda iki
krosingoverin meydana geliş derecesi,
birlikte meydana gelme (“coincidence” (C))
katsayısı
C = 0.002 / 0.003 = 0.66’dır.
• Karışmanın engelleyici biçimde olmasına
pozitif karışım da denilmektedir.
I=1−C
I = 1 − 0.66 = 0.34 olur.
• Rekombinasyon sıklıklarına dayanan
haritalamalarda genler arasındaki gerçek
fiziksel uzaklıkların hesaplanmasında
hem çift krosingoverlilerin azaltıcı
etkisini hem de (pozitif veya negatif)
karışmanın dengeleyici etkisini göz önüne
alarak gerekli düzeltmelerin yapılması
gerekir.
Genetik Harita Birimleri
• Genetik haritalarda, ölçü olarak %
cinsinden rekombinasyon sıklığı alınır ve
genler arasındaki uzaklıkları
tanımlamakta harita birimi (“map unit”,
mu) kullanılır.
• 1 harita birimi iki gen arasında %1
oranındaki krosingover sıklığına
eşdeğerdir ve kromozom üzerinde %1
oranında rekombinasyon sıklığının
gözlendiği doğrusal bir uzak
• Bazı genetikçiler genler arasındaki
uzaklıklar için Morgan birimini
kullanırlar. 1 harita birimi 1 santi
Morgana (cM) eşdeğerdir. Buna göre, 1
cM = %1 sıklığındaki rekombinasyon
• Eğer bağlantı gösteren iki gen birbirinden çok
uzaksa, her mayoz sırasında bu genlerin tek bir
krosingoverle birbirinden ayrılması beklenir. Buna
göre rekombinasyon sıklığı da % 50'ye ulaşacaktır.
% 50 oranında bağlantılı olanları bağımsız ayrışım
gösterenlerden ayırmak olanaksızdır.
• Birbirinden çok uzak iki gen lokusu arasındaki
krosingover sayısı, eğer sadece bu iki gen arasındaki
rekombinantlar dikkate alınmışsa, kesin olarak
saptanamaz.
• en güvenilir genetik haritalar çok sayıda birbirine
yakın (2025 cM uzaklıktaki) olan genler
arasındaki uzaklıkların saptanmasıyla elde
edilenlerdir. Çünkü, genlerin birbirine yakın olduğu
durumlarda, karışma etkisi de kuvvetli olduğu için
fazla sayıda krosingover meydana gelmesi engellenir
ve rekombinasyon sıklığına göre gerçek genetik
uzaklık doğru şekilde hesaplanabilir
İki gen lokusu için tek, çift, üç ve
dört
krosingover
sonucunda
rekombinant tiplerin ortaya çıkma
olasılıkları (Strickberger'den).
Rekombinasyon sıklığı ile genetik harita uzaklıkları
arasındaki ilişki. (Strickberger’den).
• Ayrıca, kromozomlarda bazı bölgeler
diğerlerine göre krosingover geçirmeye
daha fazla eğilimlidir.
– Kromozomların uçlarında (telomerlerde) ve
sentromerlerin yakınında ise krosingover
daha düşük sıklıkta meydana gelir.
– Bu nedenle, genetik haritada bu
bölgelerdeki genler arasındaki uzaklıklar
diğer bölgelerdekine göre daha yakın
durumda bulunurlar.
Birlikte oluşum katsayısı ile harita uzaklığı arasındaki
ilişki (Strickberger’den).
• Sonuç olarak, rekombinasyon
haritalaması genlerin kromozom
üzerindeki gerçek sıralanmasını ortaya
koyar; ancak genlerin arasındaki gerçek
uzaklığı her zaman tam yansıtmaz.
İnsanda Rekombinasyon Haritaları
• İnsan genlerinin haritalanması çeşitli
nedenlerle büyük önem taşır.
– Genlerin yerleşim düzenlerinin bilinmesi
insanlarla diğer primatlar ve omurgalı türler
arasındaki evrimsel ilişkilerin kavranmasına
– Hastalıklara neden olan genlerin
haritalanması bu genlerin hastalığa nasıl yol
açtıklarının anlaşılmasına ilişkin çalışmalar
• Duchenne kas erimesi, kistik fibrozis ve
Huntington hastalığı
• Bununla birlikte, insanlarda rekombinasyona
dayalı haritaların yapılması oldukça zordur.
– kontrollu çaprazlamalar (evlilikler)
yapılamamaktadır.
– çocukların sayısı matematiksel olarak anlamlı
sonuçların elde edilmesi için çok azdır.
– İnsanda çok sayıda kromozomun (23 çift)
bulunması
• İnsanlarda genler arasındaki bağlantı
durumları büyük ölçüde sadece aile
verilerine göre değerlendirilebildiği için çok
sayıda soy ağacı ve bunların bazı istatistik
yöntemlerle analizi
• Otozomlarda bulunan genler arasındaki bağlantı
ilişkilerine ait ilk bulgular
– Renwick ve Lawler (1955) AB0 kan grubu sistemini
kontrol eden genle, anormal tırnak ve dizkapağı
gelişimine neden olan "nail patella" sendromuna yol
açan dominant allelin bulunduğu gen arasında elde
edilmiştir.
– Bu gaenlerle alyuvarların oval olmasını
(“elliptcytosis”), Rh ve Lutheran kan gruplarını,
AB0−salgılama özelliğini belirleyen gen lokusları
arasında da bağlantı saptanmıştır.
• İnsanda en kolay X kromozomundaki genler
X kromozomunda rekombinasyon yalnız kadınlarda
meydana gelmektedir.
Rekombinant ürünler erkek çocuklarda hemen
saptanabilir
• İnsanda, X kromozomunda soy ağacı
analizlerine göre saptanan ilk genler
resesif karakterler olan kırmızı-yeşil
renk körlüğü (c) ile hemofili B (hB) ye yol
açan genlerdir
Bir soy ağacında X'e bağlı hemofili B (hB) ve kırmızı-yeşil renk
körlüğü (c) allellerinin kalıtım analizi (Strickberger'den).
İnsanın X kromozomunda bazı genlerin bağlantı haritası
(Strickberger'den).
• İnsanlarda aynı kromozomdaki iki gen
rekombinasyonla birbirinden ayrılsa bile bu
durumun soy ağacında ortaya çıkmaması
olasıdır.
• “lod skor” (“logarithm of odds”) (göreceli
risk oranları) analizi olasılık hesabına
dayanan bir istatistik test bağlantının olup
olmadığının gösterilmesinde yardımcı
olmaktadır.
• Genetik açıdan, lod skor bağlantı bulunması
olasılığının bulunmaması olasılığına oranının
logaritmik değerdeki ifadesidir.
•
Sitogenetik Haritalar
• Sitogenetik (ya da sitolojik) haritalar, kromozomların mikroskop
altında gözlenen morfolojik farklılıklarına göre yapılır ve genetik
çalışmalardan elde edilen verilerle birleştirilerek gen lokuslarının
kromozom üzerindeki yerleri saptanır.
– Temeli, sitolojik olarak belirlenebilen kromozom yapı değişimleriyle
bağlantılı olarak resesif bir karakterin fenotipik etkisinin
araştırılmasına dayanır.
• Drosophila ve diğer dipterlerin larvaları tükürük bezlerinde dev
(politen) kromozomlar
– Bu kromozomlar normal kromozomların yaklaşık 100-200 katı büyüklük
– boyandıklarında üzerlerinde eksene dikey konumda koyu renkli bölgeler
(bantlar) gözlenir.
– Bantlar aynı soyun tüm bireylerinde aynıdır.
– Bir politen kromozomda sayılarını son derece artırmış olan iki homolog
kromozom eşleşmiş durumda bir arada bulunur. Çeşitli dış etkenlerle
bu kromozomlarda çeşitli yapı değişmeleri (delesyon, duplikasyon,
inversiyon, translokasyon). Yapı değişimi homolog kromozomlardan
sadece birinde meydana geldiğinde, mayoz bölünmedeki kromozom
eşleşmesi sırasında mikroskop altında tanımlanabilir.
• Müller ve Painter ile Dobzhansky (1929) bir
organizmada kromozom yapı değişmeleri
olduğunda (örneğin inversiyonda) genler
arasındaki bağlantı durumlarının değişir ve
sitolojik haritada genlerin yerleri
saptanabilir.
• Painter, Delesyon haritalamasında temel
ilke, bir genin yabani allelinin kaybolmasına
yol açan delesyonun o genin resesif allelinin
fenotipte ortaya çıkmasına yol açmasıdır.
(yalancı dominantlık). Delesyon homozigot
durumda genellikle öldürücü etkilidir; fakat
heterozigot olduklarında yaşamı
engellemez.
Ancak bunların oranları, delesyonun olası öldürücü etkisi
nedeniyle,
%50’den
az
olabilir.
Drosophila
gibi
organizmalarda, delesyonlu bireylerdeki dev kromozomlarda
bazı bantların kaybolduğu bölgeler saptanarak bu genin
sitolojik haritadaki yeri saptanabilir.
260-1 bölgesi
(11 bant)
260-2 bölgesi
Demerec’in Drosophila melanogaster'in X kromozomunda
sitogenetik haritalama (Goodenough'dan).
Vücudun sarı (y), vücut kılı sayısının az (ac) ve skutellum kılı sayısının az
(sc) resesif alleller
Şekil b. de dişi Drosophila'da bu resesif karakterlerin fenotipte ortaya
çıktığı gözlendiği için bu üç genin X kromozomunun bu bölgesinde
yerleştiği anlaşılmıştır.
Şekil c. de dişi Drosophila'da ise sadece y ve ac allellerinin etkisi
fenotipte belirmişt, sc lokusunun Şekil b’deki kromozomda bulunan fakat
aynı şeklin c kısmındaki kromozomda bulunmayan az sayıdaki bantta
yerleştiği
• Genlerin sitolojik yerleşimlerini belirlemek
için, kromozomdaki bir bölgenin birden
fazla bulunması olan, duplikasyondan da
yararlanılabilir (duplikasyon haritaları).
• Bu durumda resesif bir karakterin ortaya
çıkmasını engelleyen duplikasyon aranır
• Temel ilke, bir genin yabani tip allelinin
bulunduğu bölgeyi kapsayan bir
duplikasyonun o genin resesif allelinin
fenotipte ortaya çıkmasını engellemesidir.
• İnsanda kromozom yapı değişimlerinden
yararlanarak genlerin kromozomlardaki
yerleşimlerinin belirlenmesi
– Hücrede farklı kromozomlar arasında parça
değişimi olan translokasyon olayından gidilerek,
ölüme yol açan bir sinir kası hastalığı olan,
Duchenne kas erimesi (“Duchenne muscular
distrophy”, DMD) hastalığı ile ilgili genin
haritalanması verilebilir.
– Worton (1984) Translokasyona katılan otozomlar
hastadan hastaya değişmekle birlikte, X’deki
kırılma noktası her zaman kromozomun kısa kolunda
Xp21 bölgesindedir. Böylece bu ender X/otozom
translokasyonlarının analizi DMD geninin X
kromozomundaki yerleşim yerinin saptanmasına
olanak vermiştir.
X gonozomu ve 5. kromozom arasındaki
karşılıklı parça değişiminin
(translokasyonun) Duchenne kas erimesine
yol açması.
• Francke ve arkadaşları da (1985), bir erkek
hastada hepsi X’e bağlı resesif allellerin
ortaya çıkardığı
– kronik granulomatoz hastalığı,
– sitokrom b’deki eksikliğe bağlı bir bağışıklık
bozukluğu,
– McLeod alyuvar bozukluğu,
– bir görme bozukluğu olan retinitis pigmentosa
– DMD hastalıkları
• Kromozom haritaları genelde, genetik ve
sitolojik çalışmalar sonucu elde edilen
bulguların birleştirilmesiyle
geliştirilmektedir.
• Barski ve Ephrussi (1960) somatik hücre melezlemesi (hücre
kaynaşması)
• Aynı ya da farklı türden bireylere ait somatik hücre kültürleri
arasında melezlemeler yapılmaktadır.
• Farklı kültürlere ait iki hücre birbiriyle kaynaştığı zaman önce
ortak sitoplazma içinde iki nukleus içeren bir hücre
(heterokaryon) oluşur.
• Heterokaryonlar kültüre alındığında nukleusların da
kaynaşmasıyla sinkaryon adı verilen melez hücreler meydana
gelir.
• Melez hücrelerin çoğalması sırasındaki türlerden birine ait
kromozomlardan bazılarının giderek kaybolur.
• Birkaç bölünme sonra melez hücreler o türe ait kromozomlardan
sadece birini veya birkaçını koruyarak sabit duruma geçer.
• Bu özellikten yararlanarak insanda genlerin hangi kromozomda
bulundukları anlaşılabilmektedir.
• Örneğin insan ve fareye ait somatik hücrelerin kaynaştırılmasıyla
oluşturulan melez hücrelerin çoğalmaları sırasında seçici olarak
insana ait kromozomların yok olmasından yararlanılıp, hangi
kromozom kaybının hangi karakterlerin yok olmasına yol açtığına
bakılarak, bir çok genin insan kromozomlarındaki yerleşiminin
saptanması mümkün olmuştur.
• Bir kromozomun varlığı (ya da yokluğu) ile
bir karakterin ortaya çıkması (ya da
çıkmaması) arasındaki ilişkinin
belirlenmesine sinteni testi adı verilir.
• Her biri sadece bir tane insan
kromozomunu taşıyan 23 farklı melez hücre
soyu oluşturulur.
• Bu farklı hücre tiplerinin her birinde insana
ait karakterlerin belirlenmesiyle bu
karakterlerden sorumlu genlerin hangi
kromozomda taşındığı ortaya çıkarılabilir.
İnsan (a) TK (timidin kinaz) geninin, (b) HPRT
(hipoksantin fosforibozil transferaz) geninin
kromozomlardaki yerleşimlerinin bulunmasında somatik
hücre melezlemesinin kullanımı (Russell’dan yararlanarak).
• 1980’li yılların başlarına kadar daha çok
rekombinasyon ve sitogenetik tekniklere dayalı
olarak gerçekleştirilen insan genlerinin
haritalanmasında oldukça yavaş ilerlemeler
kaydedilmiştir.
• Ancak daha sonraları, genetik mühendisliği
tekniklerinin kullanımıyla, moleküler düzeydeki
fiziksel haritalama çalışmaları son derece doğru
ve duyarlı biçimde yapılabilmeye başlanmıştır.
• Özellikle çok sayıda hastalık geninin
kromozomlardaki yerleşim düzenleri
anlaşılmıştır. 2003 yılında tamamlanan İnsan
Genom Projesi insan kromozomlarının tamamının
moleküler düzeyde haritalanmasını karsar.
Download