Gram Negatif Hücre Duvarı

advertisement
BAKTERİ GENETİĞİ DERSİ
1.Prokaryotların Yapısal Özellikleri
Bakterilerin dış yüzeyleri bulundukları
çevreyle doğrudan yüzleşen kısımlardır.
Bu nedenle çevreyle bağlantılı çok
çeşitli özelliklere (Ör: Hareket,
yüzeylere yapışma-tutunma, çevre
şartlarına hassasiyet ve besin alımı
vbg) sahiptirler.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
1.1.YÜZEY UZANTILARI
Prokaryotlarda akış ve amöboid hareket yoktur. Bakterilerde üç çeşit temel hareket
gözlenir. Bunlar kirpik adı (= Flagella) verilen uzantılarla yönelerek (Ör: E.coli),
kayarak (= gliding) (Ör: Neisseria meningitidis) ve eksen flaman (Ör: Spirochete
(Borrelia burgdorferia) ve spiral diğer mikroorganizmalarda bulunur) ile hareket
ederler.
Kirpik (= Flagella): Bakteri sıvı ortam içerisinde ise bulunduğu ortamda yönelim ya
da uzaklaşma hareketi yapabilmek için kirpikleri kullanır. Bunlar uzun, spiral
görünümlü, yapışkan yapılı yüzey bileşenleridir.
•Kirpikler tek bir makromolekülden yapılmış saç görünümünde 12-18 nm kalınlığında
içleri boş silindirik yapılardır.
•Kimyasal ve X ışınları kırılımı yöntemi analizleri ile Flagellin adı verilen esnek
protein alt birimlerinden yapılmış olduğu gösterilmiştir.
•Kirpikli bakterilerin hücre çeperleri lizozim ile eritilirse, kirpiklerin sitoplazma zarına
bağlı olarak kaldığı görülür.
•Zara bağlandıkları noktaya bazal cisim, kinetoplast ya da kirpik motoru denir.
•Bakteri hareketini kirpiği döndürerek yapar. Bakterilerde bir veya daha fazla kirpik
bulunabilir
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
•Bu yapıların varlığı ve sayısı bakteri genomu tarafından kontrol edilir.
•Mutasyonlarla bu bakterilerin, kirpik yapıları yok edilebilir.
•Kirpikler aynı yöne dönerse ileri veya geri hareket edebilirler, Kirpikler farklı
yönlerde dönerse, bu taktirde bakteri takla atar(= Tumbling). Bazı bakterilerde
memeli hücresi içine girince hareket özelliği kazanabilir. Ör: Shigella dysenteria
•Gram negatif, rod şekilli, kanlı daireye yol açan ve hareketsiz olarak tanımlanan bu
bakteriler özellik kazanabilen yetenektedirler.
•Memeli epitel hücrelerine girdikten bir süre sonra bir ucunda aktin filamentleri
yoğunlaşmaya başlar.
•Bakteri bunun çalışma sisteminin yönünü değiştirerek, hücre içinde kendi hareketini
sağlamasında kullanır.
•Bu aktin kuyruklar daha sonra bakteriyi ileri doğru iter ve bakterinin bir hücreden
diğerine geçmesini sağlar.
•Böylece enfeksiyonu yandaki komşu hücrelere taşırken, enfekte canlının bağışıklık
sistemi hücrelerinden de korunur.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
Şekil 5. Shigella dysenteria bakterisinin aktin kuyruk oluşturarak hücre içi
hareketi (Microbiology Salyers A.A. ve Whitt D.D. 2001).
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
Pilus (= Fimbria): Özellikle E. coli’de yapılan çalışmalarla ortaya çıkan ve yalnız
gram negatif bakterilerde görülen hareket fonksiyonuyla hiç ilgisi olmayan sert yüzey
uzantılarıdır.
•Adı, yapısı saça benzediği için Latince (pilus = saç) veya (fimbria = püskül)
kelimesinden gelir.
•Bakteri kirpiklerine benzemesine rağmen, kirpiklerden farklı olarak çok daha
kısa,düz yapılardır.
•Kalınlıkları 30 - 250 Å arasında değişir. En kalın piluslar bile kirpiklerden daha ince
ve kısadır.
•Bakterilerde 1- 400 arasında değişen sayıda aynı tip ya da farklı tip pilus
bulunabilir.
•Kirpiklere benzer şekilde Pili adı verilen birimler Pilin adı verilen 17 kDa molekül
ağırlığında protein alt birimlerinden oluşmuştur.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
•Pili’ler soğukta ve nötral reaksiyonda derhal birleşerek pilusu oluşturur.
•Daha kısa ve ince olanlarına zaman zaman fimbria adı verilse de aynı şeydir.
•Bakteri canlılığıyla doğrudan ilişkili olmayan buna karşın genetik olaylarda çok
önemli olan yapılardır.
•Pilusların, memeli ve bakteri hücrelerine tutunma ve yüzey filimi oluşturmada
önemli rolleri vardır.
•Bakterilerin pilus yapma özelliği kromozomal ya da plazmit genlerinin kontrolü
altındadır.
•Mutasyon oranları oldukça yüksektir ve mutasyona uğrayarak kaybolabilir. İki
büyük gruba ayrılır.
1.Yaygın Piluslar: 7nm kalınlıkta, 0,5 - 2 m uzunluktadır.
•Bir bakteri üzerinde ortalama 100 - 200 tane bulunabilir.
•Ortasında 20 – 25 Å çaplı bir kanal vardır.
•Hücrenin dışında fırça görünümüne sahip piluslardır (Şekil 7).
•Oksijenin sınırlı olduğu ve yüksek hücre yoğunluğu olan besiyerlerinde üremeyi
arttırır
•Neisseria gonorrhoaea suşları ile yapılan çalışmalarda patojenitede etkili olduğu
görülmüştür.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
2.Seks Pilusları: Bu piluslar yaygın piluslardan daha uzun, esnek görünümlü ve biraz daha
kalın (8,5 nm) uzantılardır.
•Bakterilerde 1-4 adet bulunabilirler. Uçlarında yumruya benzer oluşumlar ile diğer piluslardan
ayrılırlar (Şekil 8, 9). İki tipi vardır.
F Pilusları; Bakteri içinde F plazmiti ya da F faktörü adı ile bilinen, bakteriye vericilik (Erkeklik)
özelliği kazandıran genetik elemanların bulunması halinde oluşurlar.
•Bu plazmiti taşıyan bakteriler genellikle birkaç F-pilusu yaparlar. Benzer yapıda olan F
piluslarına, F-benzer (F-like) pilusları adı verilir.
•Bu piluslar bazı RNA fajlarına (Ör: MS2, R17, f 2, Qβ, 2 ve fd) özgü adsorbsiyon yaparlar.
•Bu RNA fajlarının bir hücreye girmesi ve bakterinin katı besiyerinde plak oluşturması; bu
bakterinin F ve F-benzer pilusu içerdiğinin ve verici bir bakteri olduğunun kesin kanıtıdır.
I Pilusları: I pilusları adını Col plazmitlerinden Ib tarafından oluşturulduğu gözlendiği için
almıştır.
•Bir çok fonksiyonları ve özellikleri bakımından F piluslarına benzerler
•Buna karşın sadece kendine özgü ve F pilusların tutunmayan RNA fajlarına tutunurlar.
•Morfolojik ve serolojik olarakta F piluslarından daha kısa ve incedirler.
•İki pilus tipide antijenik olarak birbirinden farklıdırlar.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
1.2.YÜZEY POLİSAKKARİTLERİ
Kapsül: Bakterileri saran bu yapı birkaç bakteride
(Ör: Bacillus anthracis) protein yapısında olmakla
beraber genellikle polisakkarit yapıdadır (Ör: E.
coli, Neisseria meningitidis vbg ).
•Yapılan deneyler görünüşte kapsülsüz olan
birçok bakterinin kapsül salgısı ürettiğini
göstermiştir.
•Kapsüllü bakteriler genellikle mukoid formda
koloniler oluştururlar.
•Ortam koşullarına ve mutasyonlara bağlı olarak
kapsülsüz forma dönüşebilirler.
•Bu durum bakterinin virülansı üzerine de etkilidir.
Ör: Kapsülsüz forma dönüşen pnömokoklar da
patojenite de ortadan kalktığı gösterilmiştir.
•Kapsülün patojenite üzerindeki etkisinden daha
önemli olan görevi özellikle insan fagosit
hücrelerinden korunmaktır. Çünkü bakteriler bu
yapı sayesinde fagositler tarafından fagositoza ve
sindirime dirençli hale gelirler.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Biofilm: Yüzey polisakkaritleri bakteriler tarafından tutunmada da
kullanılırlar.
•Doğal oluşumların yüzeyinde bakterilerin bir araya gelmesiyle oluşan
biofilm adını alan tabakalar yer alır.
•Genellikle bu tabaka birden fazla çeşit bakteri içerir. Bu filmin ilk tabakası
bakteriler pili benzeri tutunma mekanizmalarıyla bir yüzeye tutunmasıyla
oluşur. Daha sonraki katmanlarda yüzey polisakkaritleri bir çimento gibi
görev alır.
•Biofilm pekçok probleme yol açar. Bunlar arasında; su boruları ve sucul
ortamlarda su ile reaksiyona girip asit üreterek zarar vermeleri, ağız
florasında dişler üzerinde birikip kalsifiye olarak diş plağı oluşumuna ve
çürüklere neden olmaları yer alır.
•Bu bakteriler bölünmezler ama çoğunlukla metabolik olarak aktiftirler ve
böylece yeteri kadar asit ürettiklerinde bağlandıkları ortamlara zarar
verirler.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
1.3.BAKTERİ HÜCRE DUVARI
Bakteriler gram boyama ile mikroskobik olarak incelendiğinde gram
pozitif ve gram negatif olarak ikiye ayrılmıştır.
Bu ayırım bakteri hücre duvarı organizasyonu arasındaki farktan
ileri gelir.
Bu sert hücre duvarı çok sayıda çapraz bağlı polisakkarit ve peptit
içerdiğinden peptidoglikan adını alır (Şekil 10).
Peptidoglikanın iskelet yapısı tekrar eden N-asetil-glukozamin
(NAG)– N-asetil-muramik asit (NAM) birimlerinden oluşur.
NAM’a bağlı peptitler ile bir sonraki NAM’a bağlı peptidler arasında
çapraz bağlar oluşmasıyla düzenlenir.
Peptidoglikan tabakaya murein adı da verilir
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Gram Pozitif Hücre Duvarı:Gram pozitif hücre duvarı kalın bir peptidoglikan
tabakayla çevrilidir, proteinler ile sıkıca paketlenmiş olarak görülebilir. Bu tabakaya S
tabakası denir.
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
Bu tabaka çevre şartlarına hassastır. Proteinleri ve diğer moleküllerin serbeste
geçişine izin verir. Peptidoglikan tabakanın üzeri teikoik asit denilen yüklü
polisakkaritlerle örülüdür (Şekil 12).
Şekil 12.
Teikoik asit
yapısı
(employees.cs
bsju.edu/.../
cho/peptidogly
can.gif)
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
Teikoik
asit
moleküllerinin
bazıları hücre zarında yer alan
lipit moleküllerine bağlanır ve
peptidoglikan içinde uzanır. Bu
moleküllere lipoteikoik asit
(LTA) adı verilir. Enfeksiyonda
fagositler gram pozitif bakterileri
yüzeyinde yer alan LTA’lar
yardımıyla tanırlar ve saldırıp
enfeksiyonu yok ederler.
Gram Negatif Hücre
Duvarı:Gram negatif
bakteriler farklı tipte
bir hücre duvarına
sahiptirler. Dış zarla
çevrili
ince
bir
peptidoglikan tabaka
içerir. Dış zar bir
lipoprotein yardımıyla
peptidoglikanı
sabit
tutar. Bu lipoproteinin
bir ucu kovelent bağ
ile
peptidoglikan
tabakaya diğeri dış
zara bağlanır.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Bu zar fosfolipit içermesine rağmen çift tabakalı fosfolipit
tabaka içermez. Bu zar polisakkarit ve lipit moleküllerinden
oluşan lipopolisakkaritten (LPS) yapılmıştır. Bu LPS formun
lipitleri yapraklar şeklinde dış zarın dışında yer alır. LPS
enfeksiyonda tanıma ve tutunma mekanizmasında önemli
rollere sahiptir.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
•Gram negatif bakteri dış zarı bakterinin beslenmesi için gerekli küçük
molekülleri ve besin maddelerini, porin adı verilen küçük proteinler yardımı
ile, peptidoglikandan oluşan periplazma adını alan dış zar ve hücre zarı
arasındaki bölgeye geçirir.
•Dış zar proteinleri vitamin ve demir bağlayabilir.
•Kirpiklerde benzer olarak dış zara bağlanır.
•Burada yer alan porlar kendinden daha büyük moleküllerin geçişine izin
vermez. Böylece bir taraftan dışarıdan gelecek büyük proteinlerin
periplazmaya ulaşmasına engel olurken, diğer taraftan hücrenin salgıladığı
büyük proteinlerinde burada birikmesine yol açar.
•İnsanların bağışıklık sisteminin bakterilere karşı salgıladığı lizozim enzimi,
peptidoglikan üzerine etkilidir.Dış zar üzerinde yer alan porlar sayesinde bu
enzimin ve büyük yapılı antibiyotiklerinde periplazmik alana geçmesine
engel olarak gram negatif bakteriyi korur.
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
İlkel
(Archaea)
Bakterilerin
Hücre
Duvarı:Genellikle ilkel bakterilerde hücre
duvarı yoktur.
•Bazı cinslerinde ilkel bir hücre duvarı yer alır.
Fakat bunlarda yer alan muramik asitlere
bağlı amino asitler ve şekerler farklıdır.
•Bu
nedenle
bu
tip
pseudomurein adını alır.
hücre
duvarı
•Diğer hücre duvarına sahip ilkel bakteriler
hekzagonal protein alt brimlerinin sıkıca
paketlenmesiyle (S tabaka) oluşur.
•Başka bir değişle birkaç cinste görünen bu
durumda hücre S tabakasıyla sarılıdırlar.
•Dolayısıyla penisilin gibi peptidoglikan
sentezine etki eden antibiyotiklere duyarlı
değillerdir.
•Bu özellikleri nedeniyle bilim adamları yavaş
büyüyen ilkel bakterileri izole ederken ortama
penisilin gibi antibiyotikleri yüksek düzeyde
koyarak hızlı büyüyen normal bakterileri
ortadan kaldırırlar
Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER
(Brock Biology of Microorganisms 13th Edition 2012)
Download