Kadın ve İstihdam Politikaları Çalıştay Raporu

advertisement
Kadın - Erkek Eşitliği
Çalıştay Raporu
AK Parti Kadın Kolları
11 Şubat 2010
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
GİRİŞ
Türkiye’de Kadın - Erkek eşitliğinin sağlanması yönünde gerekli yasal düzenlemeler
yapılmış olmakla birlikte uygulamada hala çok önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Eşitlik
konusu, kadınların şiddet, istihdam ve medya vb. alanlarda yaşadığı sorunların temelinde
yatan ana unsurdur. Bu alanlar kadın-erkek eşitliği zemini üzerinden tartışılabilecek ve
geliştirilebilecek alanlardır. Türkiye’de, bütün bu sorun alanlarını kapsayan Eşitlik konusunda
artık yasal değişikliklerden çok uygulamaya yönelik çalışmalara, bunun daha fazla
önemsenmesine ve zihinsel dönüşümü sağlayacak adımların atılmasına ihtiyaç vardır.
Kadın meselesi partiler üstü bir meseledir ve dünyanın gittiği noktanın iyi tespit edilip,
buna göre çözümler üretilmesi zorunludur.
AK Parti Kadın Kolları, kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına ilişkin kapsamlı ve somut çözümler
üretmek amacıyla 11 Şubat 2010 tarihinde "KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ" başlıklı çalıştayı
düzenleyerek önemli bir adım atmıştır.
Katılımcılar:
AK Parti Genel Merkez Binası’nda gerçekleştirilen “Kadın-Erkek Eşitliği” çalıştayına
isimler aşağıda sıralanmıştır:
katılan
Doç.Dr. Kadriye BAKIRCI
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimİ
CAHVIO Türkiye Temsilcisi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi
İTÜ İşletme Fak. İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Doç. Dr. Aksu BORA
Abant İzzet Baysal Üniversitesi- Sosyoloji Bölümü
Balçiçek PAMİR
Gazeteci - Yazar
Av.Sibel ERASLAN
Gazeteci - Yazar
Pınar İLKKARACAN
Kadının İnsan Hakları -Yeni Çözümler Derneği
Av.Hülya GÜLBAHAR
KADER
Yıldız TOKMAN
BMOP
Av.Fatma BENLİ
AKDER
Neslihan AKBULUT
Sosyolog
Doç.Dr. Kemalettin AYDIN
Gümüşhane Milletvekili
İlknur İNCEÖZ
Aksaray Milletvekili
Özlem MÜFTÜOĞLU
Gaziantep Milletvekili
Canan KALSIN
İstanbul Milletvekili
Leyla COŞKUN
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Şengül Altan ARSLAN
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Gülsün BÜKER
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Fatma ŞAHİN
Kadın Kolları Genel Başkanı Gaziantep Milletvekili
Av.Meral KİRİŞCİOĞLU
Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı
Mine Lök BEYAZ
Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı
Prof Dr Feride ACAR
Prof Dr Serpil Sancar ÜŞÜR
AK Parti Kadın Kolları
2
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
Tek gün süren çalıştay iki oturumdan oluşmuştur. Birinci oturumda ağırlıklı olarak mevcut durum
ve sorun alanları tartışılırken, ikinci oturumda bu sorunların nasıl bir yol haritası ile aşılabileceği
ele alınmıştır.
MEVCUT DURUM VE SORUN AL ANLARI

Toplumsal Bakış Açısından Kaynaklanan Sorunlar
-
Her kültürde olduğu gibi bizim kültürümüzde de ayrımcı öğeler bulunmaktadır.
-
Zihinsel değişim ve dönüşüm gerçekleştirilmedikçe yasalarda yapılan değişikliklerinin
gündelik hayatta bir pozitif yansıması olamıyor. Zihniyet değişikliğinin, özellikle bir devlet
politikası olarak devletin tüm kurumlarında olması gerekiyor.
-
Kadın-erkek eşitliği kavramı sıkça kullanılıyor, Fakat, kadın-erkek eşittir dendiği zaman
insanlar bundan ne anlıyor, bunu söyleyen kişiler buna ne kadar inanıyor? Devlet olarak
kadınlar ve erkeklerin eşit olduğu konusunda hemfikir miyiz? Yeni bir farkındalık ve
sorgulayıcılık sürecine girilmelidir. Hala kadınlar evde oturur, eve ait bütün işleri yapar,
erkekler iş, sosyal, siyasi hayatı temsil eder şeklinde kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolleri,
cinsiyetçi iş bölümü var.
-
Türkiye’de sorunlar önce red ediliyor, sonra retorik olarak kabul ediliyor. Zamanla, sorunu
kabul etmek noktasında adımlar atılmaya başlanıyor. Uygulama aşamasına geçiş oldukça
sancılı ve yetersiz oluyor. Uygulamaya nasıl geçileceği ile ilgili mikro düzeyde sorunları
görmek ve uygulamayla ilgili yeni bir yöntem keşfetmek gerekiyor.
-
Kadın erkek arasındaki ayrımcılığın ve eşitsizliğin ortadan kaldırılabilmesi için
öncelikle bu eşitsizlik alanlarının, sorun alanlarının şeffaflaştırılması gerekiyor.
Sorunlar buz dağı gibi; görünen kısmı var, bir de altta görünmeyen büyük bir kısım var
-
Öğrenilmiş çaresizlik önemli bir kadınlık sorunudur. “Ben, belli haklarımı kullanamam.”
mantalitesi yerleşmiş durumdadır. Olumlu örneklerin ve ön açıcı yaklaşımların toplum
önderleri tarafından gösterilmesi çok önemlidir. Kadın liderlerin ve erkek liderlerin bu
konuda son derece ön açıcı mesajlar vermeleri gerekir.
-
Kadınlar, farklılıklarından dolayı kendi aralarında da ayrıma tabi tutuluyor, ayrım
ayrımı doğuruyor. Burada çok ciddi bir erkek hükümranlığı ve erkek siyaseti görüyoruz.
Başörtüsü meselesinde de çok büyük öğrenilmiş çaresizlik var. Başörtüsü yasağı ortak
nokta olabilecek bir mağduriyeti işaret etmektedir. Çünkü doğrudan kadınla alakalı,
doğrudan kadını hedef alan ve sadece kadınları mağdur eden bir durum söz konusudur. İş
hayatında, eğitim hayatında bu yasağa maruz kalan kadınlar, eğitimlerini ve iş hayatlarını
bırakmak ve eve dönmek zorunda kaldılar. Kayıt dışına itildiler, sosyal haklarından yoksun
bırakılmaya çalışıldılar. Ciddi anlamda psikolojik sorunlar yaşadılar, yaşamaya devam
etmektedirler. Devlet politikası olarak bir iradenin ortaya konulması gerekiyor.
-
Demokrasi konusunda yol alırken ciddi bir sınavdan geçip, büyük bir yüzleşme
yaşıyoruz. Ancak aynı yüzleşme kadın konusunda bu kadar açık yaşanmıyor.. Eğitim
hakkı, istihdam hakkı için mücadele edilirken aynı zamanda namus cinayetleri de
konuşulmalıdır Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerle ilgili rakamlara baktığımızda, bu alanda
atılan önemli adımların çözüm için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Kadın cinayetlerinde
namus kavramına değil de töreye vurgu yapılması, bu cinayetlerin sadece töreden ve
dinden kaynaklandığı gibi bir izlenim yaratılması ve Türkiye’nin belli coğrafyasına mal
ediliyor olması da ayrıca önemli bir sorun alanı yaratıyor.
AK Parti Kadın Kolları
3
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
CEDAW tüm dünya için nesnel şeyler yapıyor ama Türkiye’de din konusu hala çok önemli.
Türkiye’nin özel şartları var. Kadın haklarıyla ilgili yapılacak bütün çalışmalar için, dinin de
içinden geçilmesi gerekiyor. Feminist gruplar ve diyanet ortak çalışmalar yapabilir.
-
Devlet kendi zihniyetini değiştirmek istemediği için yasaları değiştirirken de direnmekte,
direndiği noktada ise en kritik yerlere tıkaç koymaktadır. Ne yazık ki “Namus” hala erkek
mülkiyeti sayılmakta. Bu çok önemli bir zihniyet tıkacı. Bütün kurumların birlikte çıkıp
biz bu zihniyeti değiştirdik demesi gerek. Zihniyet değişikliğini sağlamaya yönelik somut
politikalar üretmek gerekiyor. Bu denmediği sürece intikam refleksi ile erkekler, tavizlerin
acısını kadınlardan çıkarıyorlar.
-
Devlet politikası olarak kadın-erkek eşitliği konusunda Meclis, parlamento ayağını daha yeni
oluşturdu. Komisyon’da tüm partiler yer alıyor, komisyondan ortak bir millet politikası
çıkarmak mümkün olabilir.
-
KSGM tarafından iki ayrı eylem planı hazırlanmıştır. Birincisi, Kadına Yönelik Aile İçi
Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı; ikincisi ise Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem
Planıdır. Bu ikinci plan Eğitim, Sağlık, Ekonomi, İstihdam, Yoksulluk, Medya, Çevre, Yetki
ve Karar Alma Mekanizmalarına Katılım gibi sekiz temel sorun alanını içermektedir. Bu
ulusal eylem planı kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının,
sendikaların, meslek örgütlerinin katılımıyla oluşturulmuştur. Yılda iki kez gerçekleştirilen
toplantılarla izleme süreci devam etmektedir. Bütün eğitim ve izleme süreçleri KSGM
bütçesinden yapılmaktadır.
-
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla 2008 yılında başlatılan
çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu kamu kurumları çalışanlarına yönelik eğitim
programları sürdürülmektedir. Her ay 100 kişiye üç gün süreyle toplumsal cinsiyet eşitliği ve
kadına yönelik şiddet konularında seminerler verilmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve
kadına yönelik şiddet konularında kadınların doğrudan doğruya temasta olduğu sağlık
çalışanlarına, emniyet ve medya görevlilerine, Aile Mahkemesi hakimlerine ve savcılara
eğitim seminerleri devam etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı personeline yönelik yeni
eğitim programı hazırlanmıştır. Medyaya yönelik çalışmalara katılım olmadığı için başarısız
olunmuştur. İletişim Fakültesi öğrencileri ile toplumsal cinsiyet eşitliği atölye çalışmaları
sürmektedir. Eğitime katılanlar eğitim öncesinde ve sonrasında bir form doldurmaktadırlar.
Bu formlar üzerinden eğitime katılanların bakış açılarında değişiklik olup olmadığı
değerlendirilmektedir. Eğitimler artırılarak sürdürülmelidir.
-
YÖK tarafından üniversitelere yazı yazılarak eğitim programlarına Toplumsal Cinsiyet
Eşitliği derslerinin ilave edilmesi talep edilmiştir. Kamu kurumları arasında eşgüdüm
sağlanması amacıyla protokoller imzalanmış olup bu protokollerin izleme süreci devam
etmektedir. Bu çalışmalar kamu kurumlarının zihniyetinin değişmesine yönelik çalışmalar
olarak değerlendirilebilir.
-
Yapılan olumlu çalışmaların neden yaygınlaştırılamadığının tespit edilmesi gerekiyor. Yerel
boyuta daha fazla odaklanılmasına ihtiyaç var. Örneğin içişleri bakanlığının 6 ilde proje
odaklı gerçekleştirdiği seçilmişlerden ve atanmışlardan oluşan eşitlik komisyonlarının
yaygınlaştırılması gerekiyor.
-
Kadınların haklarını kullanabilmeleri için yasaları bilmeleri gerekiyor. Yasalar değiştiriliyor,
ancak kadınlar yeterince bilgilendirilemiyor. Sadece 8 Mart’larda anlatmak yetmiyor, bunun
sürekli yapılması gerekiyor. Kadınların kolay erişebilecekleri küçük broşürler hazırlanmalı,
barodan ücretsiz hukuki yardım alabilmeleri sağlanmalıdır.
AK Parti Kadın Kolları
4
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aile politikası ve ailenin güçlendirilmesine yönelik bağımsız
politika izleyen birimleri var. Bağımsız bir politika olarak görünüyor. Kadın örgütleri
tarafından izlenmiyor. Burada izlenen farklılık politikasının uyumlu hale getirilmesi gerekiyor.
-
Askeri eğitim birimleri tamamen erkeklerden oluşan güvenlik kurumları. Bu kurumlar içinde
cinsiyet eşitsizliğinin nasıl izleneceği tartışılmalıdır. Buradaki eğitimin temeli eşitlik değil
erkek olmanın özel ayrıcalıklı halleri üzerine kuruluyorsa hangi eşitlikten bahsediliyor.
Yapılan çalışmalar görülmüyor ve iyi izlenemiyor.

Ulusal ve Uluslar arası Göstergelerdeki Olumsuz Tablo
-
Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan Küresel toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği
Endeksi 2009 raporuna göre nde,kadın-erkek eşitliği açısından ölçülen alanlarda Türkiye
134 ülke arasında maalesef 129. sıradadır. 2008’de 130 ülke içerisinde 123., 2007’de 121.,
2006 da ise 105. konumdadır. Yani zaman içerisinde de genel nitelikte bir değişiklik
olmamıştır. Bu endekse göre Türkiye’de kadın erkek eşitsizliğinin görece en az olduğu alan
sağlık alanıdır; en çok olduğu alan da çalışma yaşamıdır.
-
Türkiye 2009 yılı İnsani Gelişme Endeksi’ne göre 182 ülke arasında 79. sırada yer alıyor.
İnsani Gelişme Endeksi, ortalama insani gelişme düzeyini “sağlıklı ve uzun bir yaşam”,
“bilgiye erişim” ve “iyi bir yaşam standardı” olmak üzere üç temel boyutta izleyen ve uzun
vadeli ilerlemeyi gözlemleyen bir ölçüttür. Bu üç temel boyut, ortalama ömür, yetişkinlerde
okur yazarlık, ilköğretim, ikinci ve üçüncü öğretime kayıt olma oranı ve alım gücü
paritesinin 1$ karşılığı kişi başına düşen GSYH (Gayrisafi yurtiçi hasıla) ile ölçülmektedir.
İnsani Gelişme Endeksi’nin Kadınların ekonomik ve politik hayata aktif katılımını ölçen
Cinsiyet Güçlendirme Ölçütüne göre ise Türkiye 109 ülke arasında 101. sıradadır.
-
Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Raporda ise “toplumsal cinsiyet güçlenme ölçütü”
şeklinde farklı bir ölçüt vardır. Bu ölçütte bir ülkedeki kadın milletvekili, bakan, uzman
sayılarına, mesleklerdeki kadın çalışan oranlarına, kadın kazancının erkek kazancına
oranına, ülkede seçme seçilme hakkının ne zaman kazanıldığına bakılmaktadır. Bu ölçüte
göre ise Türkiye 182 ülke arasında 101. sıradadır. Bu istatistiklerde Türkiye eşitsizlik
açısından çok olumsuz bir konumda bulunmaktadır.
-
Kadınların fiziki olarak kendilerini ne kadar güvende hissettiklerini ölçen araştırmalarda da
Türkiye maalesef kadınların can ve beden güvenliğinin olmadığı ülkeler arasında
görülmektedir. Aile hukukuyla ilişkili araştırmalarda Türkiye hukukun erkekler lehine
kullanıldığı, uygulamada erkeklerin çok eşliliğinin yaygın olduğu ülkeler
kategorisinde yer almaktadır. Fiziki güvenlik, eğitim yasaları ve de aile hukukuna yönelik
hükümet ve de devlet davranışlarına yönelik bir çalışmada ise Türkiye, CEDAW’a paralel
yasaların uygulanmasının aşağı yukarı olmadığı kategoride gösterilmektedir
-
Ulusal rakamlara bakıldığında Türkiye’de;
 Okumaz-yazmaz kadın oranının %19, erkek oranının %4,
 İlköğretime katılmayan kız çocuk sayısının 700.000,
 İşgücüne katılan kadın oranının %24,8
 İşgücüne katılan kadın oranının kentte %20,2, kırda %32,7
 Kadın erkek ücret farkının %42,
 Taşınmaz mallarda kadın sahipliği oranının %9,
 TBMM ‘e kadın oranının %9,1 olduğu görülmektedir.
AK Parti Kadın Kolları
5
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
Kamu sektöründe üst düzey karar verici konumlarda kadın oranları çok düşüktür.
Müsteşarlar içerisinde hiç kadın yoktur, 79 müsteşar yardımcısı içerisinde 2 kadın vardır, hiç
kadın valimiz yoktur, 448 vali yardımcısından 10’u kadındır, genel müdür yardımcısı
düzeyinde 378 kişiden 32 kişi kadındır.
-
Diğer taraftan uzman mesleklerde görece yüksek kadın oranlarna sahibiz. Hukukçuların
yüzde yirmisi, doktorların yüzde otuzbeşi, profesörlerin yüzde yirmialtısı kadındır. Bankacılık
sektöründe kadın sayısı fazladır, kadınların üniversite başarısı ve bununla birlikte üniversite
mezunu kadınların işgücüne katılımı bütün diğer eğitim kademelerinden daha fazladır.
Ayrıca Türkiye’de Kadın Başbakan, Kadın Anayasa Mahkemesi Başkanı, ekonomiden,
içişlerinden, dış işlerinden sorumlu Kadın Bakanlar da olmuştur. Son yirmi yılda çok ses
getiren bir kadın hareketi de vardır.
-
“Türkiye uluslar arası istatistiklerde neden son sıralarda?” sorusunun sorulmasına
ihtiyaç vardır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirecek ve güçlendirecek politikalar
oluşturulurken uluslar arası standartlara ve deneyimlere bakılması gerekmektedir.
Uluslararası standartlar, atılacak bütün adımların bütüncül yaklaşımlar yansıtmasını
istemektedir. Bunların hepsinin ortak temeli kadın erkek eşitsizliğidir,
-
CEDAW (Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi) isminden de
anlaşılacağı üzere soyut bir eşitlik anlayışıyla hareket eden bir sözleşme değildir. CEDAW
ayrımcılığı tanımlamaktadır. Amacı ve sonuçları açısından ayrımcılık, doğrudan dolaylı
ayrımcılık, kasıtlı ve kasıtsız ayrımcılık CEDAW’a aykırıdır. Türkiye CEDAW’a taraf olmuş
bir devlettir ve bu yükümlülükler manzumesinin bütününden sorumludur. CEDAW, taraf
devletleri hukuken bağlayıcı, ulusal hukukun üstünde kabul edilen insan hakları
sözleşmelerinden bir tanesidir. Kadınlara karşı ayrımcılığın gecikmeksizin ortadan
kaldırılmasını öngörmüştür. Kadın erkek eşitliğinin hızlandırılmasını öngören 4. maddesi
geçici özel önlemlerden bahseder. Maddeye göre kadın ve erkek eşitliğinin fiilen
gerçekleştirilmesini hızlandırmak amacıyla devletlerin alacağı bütün geçici ve özel önlemler,
ayrımcılık olarak mütalaa edilemezler. Bunlar geçicidir. Yalnız fırsat eşitliği değil uygulama
eşitliği sağlandığı durumda bunlar ortadan kalkacaktır.
-
CEDAW kadınların birey olarak evrensel haklarını vurgulamaktadır. Bunlar anneliğin
himayesi maksadıyla devletin yükümlülüğüne ilişkin maddelerdir. (Kadınların hamile olması,
evlilik izni vs…) Bütün kadınların bütün toplumlardaki hakları aynıdır. CEDAW’a göre
hem yasada hem uygulamada eşitlik esastır. Hem kamu alanında hem özel alanda
ayrımcılığın yok edilmesi esastır
-
Bunun için devletin aile içi şiddete yönelik yasa yapma mecburiyeti vardır. Ayrımcı
gelenekler, kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolleri gibi kültürel faktörleri kadınların insan
haklarından yararlanmalarını kısıtlayan unsurlar olarak tanımlar. Yok etmesi gereken
ayrımcı gelenekler ve kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolledir. Devleti yalnız resmi
görevlilerce gerçekleştirilen eylemlerden değil bütün diğer gerçek ya da tüzel kişilerin
eylemlerinden de sorumlu tutar.
-
Türkiye Cedaw Komitesine şimdiye kadar 6 rapor sunmuştur. Sonuca bağlanmış bir
başvuru vardır. Türkiye’nin CEDAW raporlarının ilki 1987’de ikinci ve üçüncü raporlar
birleştirilerek 1996’da, dördüncü ve beşinci raporlar birleştirilerek 2003’te, 6. rapor 2008’de
sunulmuştur. Çok ciddi bir gecikme değildir. Bu yıl Temmuz ayında komite tarafından
görüşülecektir.
-
CEDAW kararlarının yayınlanması konusunda çok ciddi bir sıkıntı var. CEDAW komitesi
bütün ülkelere sonuç bildirilerinin o ülkenin parlamentosuna doğrudan gönderilmesini ve
ülkeden gelecek raporun parlamentodan doğrudan geçmesini talep etmiştir. Burada hedef
parlamentoların CEDAW faaliyetlerinden haberdar olmasının sağlanmasıdır. Ancak ülkemiz
Parlamentosunun bu durumdan haberdar olduğu şüpheli bir durumdadır.
AK Parti Kadın Kolları
6
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
CEDAW’ın önceki raporunda olduğu gibi son raporunda da eğitim konusunda anadili
nedeniyle ve başörtüsü nedeniyle eğitim haklarından yararlanamayan kadın sayısı
sorulmaktadır. Yeni raporda da yine bir rakam verilememiştir. Bu rakamların tespit edilmesi
gerekiyor. CEDAW çalışmalarında yer alan başı örtülü ya da örtüsüz bütün kadınlar
tarafından da merak ediliyor.
-
Uluslar arası sözleşmeler ve AB direktifleriyle ilgili yanlış tercüme sorunu bulunmaktadır.
Uzman ve hukukçu kalitesi çevirilerin doğru yapılması açısından ve zihniyet değişimi
sürecinin iyi işlemesi açısından son derece önemlidir.
-
Türkiye’de ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin bütüncül bir devlet politikası eksikliği
bulunmaktadır. Bu eksiklik giderilmelidir. Ayrımcılık ilkeler, uluslar arası standartlar
ve mekanizmalar ışığında tartışılmalıdır.
-
Devletle ilgili tüm düzenlemelerde cinsiyet eşitliği temel bir ilke olarak uygulanmalıdır.
Cinsiyet eşitliği, modern dünyanın temel ilkesidir, yani devletin temelinde olması gereken
bir ilkedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne yazık ki ataerkil cinsiyetçiliği bir devlet
politikası olarak benimsemiş durumdadır. Türkiye’yi uzun bir sürüklenme döneminden
atlatmak ve yol haritasını konuşmak gerekiyor.

Kurumlar arası Koordinasyon ve Eşgüdüm Eksikliği
-
Uygulamaya yönelik yapılan çalışmalar parçalı bir şekilde, proje odaklı ve dağınık olduğu
için tablonun tamamını görülememektedir. Öncelikle tüm tablonun görülmesi gerekiyor.
-
Kadın erkek eşitliğiyle ilgili mevcut politikalarda farklı düzeylerde, farklı nitelikte, farklı
homojenlikte alanlar bulunmaktadır. Bu sorun alanları şeffaflaştırılıp, görünür kılındıktan
sonra uzmanlar tarafından durum raporları hazırlanmalı ve bu alanlara ne şekilde, hangi
argümanlarla nüfus edilebileceği ivedilikle tespit edilmelidir.
-
Kurum, kurum-yapı, yapı-düzey, düzey-kadın-erkek eşitliği politikası bürokrasinin bir
meselesi haline getirilmek zorundadır. Bu kolay girilebilir bir alan değildir. Tüm politikaların
merkezden yapılmaması, yerelde ve kurumlar düzeyinde farklı politikaların, uygulamaların
ve duyarlılıkların devreye sokulması gerekir.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak bağımsız ve özerk bir kurumsal yapının
oluşturulması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Bakanlıklar, TBMM Kadın-Erkek
Eşitliği Komisyonu, Genel Müdürlükler, Üniversitelerin Kadın Uygulama ve Araştırma
Merkezleri, bağımsız kuruluşlar bu kurumsal yapılanmaya katkı sağlamalıdır. Bu konuda
yapılacak düzenlemeler STK’larla tartışılmalıdır.
-
KSGM’nin kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi ve tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde
çalışan sağlam bir mekanizma haline getirilmesi gerekiyor. Bu sivil toplum örgütleriyle,
kadın hareketiyle beraber yapılmalı.
-
KSGM koordinatörlüğünde hazırlanan 2008-2013 Ulusal Eylem Planı’nın ilk stratejisi
kadınlara siyasal hak ve ödevlerinin anlatılmasıdır. Bu hedef altında altı madde bulunurken;
pozitif ayrımcılık ve kamunun görevleriyle ilgili hiçbir strateji yer almamaktadır. Sadece
kendi önümüze koyduğumuz bir eylem planının anlamı olmuyor. KSGM eylem planında yer
alan hedefler için başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere, sendikaların, meslek
odalarının, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, ilgili tüm kuruluşların yaptıkları
çalışmaları belirlemesi ve raporlaması gerekiyor. Eylem planının işlemesi için görünür
kılınması gerekiyor. Yasaların temelindeki genel politikanın değiştirilmesi gerekiyor.
Uygulamada sapmalar olmaması için her bir kurumun, devletin genel cinsiyet eşitliği
politikasıyla bağlantılandırılması gerekmektedir.
AK Parti Kadın Kolları
7
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
Sistemli bir kadın politikasının henüz tartışılıp düşünülmediği, görünmeyen alanların olduğu
sosyal yardım ve yoksullukla mücadele politikalarında, devletin nasıl bir yol izleyeceğinin
bilinmemesi önemli bir sorundur. Kadınların görünmediği bu alanları görünür hale getirmek
için TÜBİTAK tarafından yapılan çalışmanın yıl sonunda devreye girecek olması önemli bir
aşamadır. Bu çalışmayla yardımların hane ve kişi başı kime, ne şekilde gittiği görülecektir.
SYDGM kocası vefat eden ya da boşanan kadınlara yönelik yeni bir çalışma başlatmıştır.
-
İş Kanunu’nda kadının istihdamı konusunda yapılan düzenlemeler, kadın başlığının
olmadığı 9. Kalkınma Planında yer almıyor. Sosyal politikalar altında sıkıştırılmaya çalışılan
çok az cümlede kadın adı geçiyor.
-
Eşitlik politikalarına ayrılacak bütçe ve kaynak tahsisi temel bir konudur. Kadınlarla
ilgili finansmanın büyük ölçüde uluslararası fonlardan gelmektedir. Ulusal bir
bütçeye ihtiyaç vardır.

Yasal Sorunlar
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde yasal altyapının oluşturulması ve
güçlendirilmesi çerçevesinde önemli adımlar atılmıştır. Ancak Yasaların felsefesine hala
uygulamama ve unutturma politikası hakimdir. Kağıt üzerinde kalan uygulanamayan
yasaların sürece bir katkısı olmuyor.
-
TBMM kadın erkek eşitsizliğini sağlamaya yönelik yasaları değiştirerek tavrını koymuştur.
Yasa uygulayıcılarının ve yargının çok ciddi derecede sorumluluğu var. Yasaların
uygulanması için cezalandırma ve ödüllendirmeyle yeni bir sistem getirmelidir. Yasaları
uygulamayan bireylere ve kurumlara cezaların verilmesi ve emsal teşkil etmesinin uygulatıcı
olacağı düşünülmektedir.
-
AB müzakere sürecinde kadın hakları, siyasi kriterlerle birlikte “yargı ve temel hakları” ile
“sosyal politika ve istihdam” fasıllarında ele alınıyor. Son ilerleme raporunda kadın hakları
konusunda her türlü yasal çerçevenin mevcut olduğu, sorunun tamamen uygulamaya
yönelik olduğu belirtilmiştir. Ayrıca siyasi hayata katılımın düşük olduğunun, eğitimdeki kötü
durumun altı çizilmiştir. Uygulamaya yönelik adımlar atılması gerekiyor.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya ve ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin çerçeve
Eşitlik Yasa’na ihtiyaç vardır. Ayrıca AB tarafından Eşitlik Kurumu kurmamız bekleniyor.
Demokratik Açılım Projesi çerçevesinde Eşitlik Kurumunun kurulacağına ilişkin açıklamalar
yapıldı, ancak hazırlıkların hangi aşamada olduğuna dair bilgi eksikliği var.
-
Eşitlik kavramının içeriği net ve doğru bir şekilde belirlenmediği için yasalar yapılırken de
uygulamada da farklı ve yanlış yorumlar yapılıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinden,
“birbirinden biyolojik ve fizyolojik olarak farklı olan kadın ve erkeğin haklarda eşit
olması” anlaşılmalıdır. Tarihsel gelişim süreci içerisinde eşitlik kavramına farklı anlamlar
yüklenmiştir. Bireyi tek tek ele alan biçimsel eşitlikte, birey likayatına göre değerlendiriliyor
ve gerçek yaşamda eşit olup, olmadığına bakılmadan yasalar önünde herkes eşittir
deniliyor. Oysa kadın ve erkek cinsiyet grubu arasındaki deneyim farklılıkları, dezavantajları
ve avantajları kıyaslandığında bir grup diğerine kıyasla bazı dezavantajlar taşıyor. Bu
nedenle liyakata göre değerlendirme yapılmamalıdır. Örneğin, boşanma halinde erkek de
nafaka talep edebiliyor eşinden bunu göz ardı etmemeliyiz. Fırsat eşitliği kavramında da
kadının önündeki engelleri kaldıralım şeklinde bir bakış açısı bulunuyor. Fakat engelleri tek
başına kaldırmak eşitliği sağlamamaktadır. Anayasamızın 10. maddesi herkes eşittir
derken, 2004 yılında yapılan düzenlemeyle fiili eşitlik yönünde önemli bir adım atıldı. Söz
konusu madde olumlu ayrımcılık için yeterli, fakat madde de ayrıca hiç kimseye imtiyaz
tanınamaz diye bir cümle var ki bir siyasi irade anayasa mahkemesine gitse, anayasa
mahkemesi bunu nasıl yorumlayacak görmemiz gerekiyor.
AK Parti Kadın Kolları
8
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
Kadın-erkek eşitliği alanında Anayasa, Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve İş Kanunda çok
kritik değişiklikler yapıldı ancak kadınlar siyasi partiler yasasında değişiklik bekliyor.
Seçim Kanunları değiştirilmeli kadınlar lehine pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır. Devlet,
eşitliği sağlamak için zihniyet değişikliği gibi soyut ve müdahale edilmesi zor alanlar yanında
aynı zamanda daha somut alanlara da yönelmelidir. Somut hedefler üzerinden gidilirse çok
daha hızlı yol kat edilebilecektir.
-
Hem yerel siyaset düzeyinde hem ulusal siyaset düzeyinde kadınlar hala yeterli
sayıda ve düzeyde yer almıyor. Siyasal partilerin dönüştürülmesi gereken kamu kurumları
olarak ele alınmaması ciddi bir handikap. Alan şeffaflaşmış olsa da adım atılamıyor. En
güçlü kadın hareketi bu alanda olmakla birlikte hedefe ulaşmak konusunda hala uzak bir
noktadadır.
-
Mecliste bekleyen Borçlar kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarılarına kadın
bakış açısı yansımış durumda değildir. Halen varlığını sürdüren 30, 40 yıllık, hatta daha
eski mevzuat var. Özel çalışma koşulları olan gruplar, tarımda, ev hizmetlerinde çalışan,
evde çalışan kadınlar, turizm eğlence sektöründeki deniz işlerinde çalışan kadınlar var.
Fuhuş sektöründe ciddi problemler var. Bütün bu mevzuatın, Kadına karşı ayrımcılık içeren,
korumacı yasaların periyodik olarak gözden geçirilerek kaldırılması, yeniden düzenlenmesi
gerekmektedir.
-
Türkiye’nin modernleşme perspektifi içinde eğitimde eşitlik politikası var. Çok fazla sorun
olsa da bu alanda şeffaflaşma sağlandı. Kadına yönelik şiddet alanında başarılı çalışmalar
oldu. Geçmişi çok geriye gitmese de çok hızla benimsendi. Aileyi korumak, aile içinde
şiddeti önleme çalışmaları aileyi koruma politikalarıyla yan yana geldi, yasa çıktı ve görünür
hale geldi. Sorunlar çözülmediyse de en azından sayılar izlenebiliyor, medya daha duyarlı
hale geldi ve farklı siyasal kesimler tarafından benimsendi.
-
Ailenin Korunmasına Dair Kanunla ilgili uygulama sorunları yaşanıyor. Yasanın ve
zihniyetinin değişmesi gerekiyor. Kadın şikayet ettiği anda, polis duyduğu anda emrini
vermesi gerek. Söz konusu yasanın aktif uygulanması isteniyorsa mevcut durumu tersine
çeviren bir süreç getirmemiz gerekiyor. Ayrıca sahada sıkıntılar var. Tapuda kadın işlem
yapıyorsa zorluk çıkarılıyor, erkeklere prosedüre gerek kalmadan işlemleri yapılıyor
-
Kadın ev içi emeği karşılığı istediği tazminatı alamıyor, erkek ise kendisinden boşanan
kadının hizmetinden mahrum kaldığı için tazminat alıyor. Bu cinsiyetçi iş bölümü
çözülemediği için Medeni Kanun değişikliği ile elde edilen kazanımlar havada kalıyor.
-
Cinsel suçların ilk başvurusu alınırken form kullanılmasına geçildi. Söz konusu formda
eksikler var. Bu formun İç İşleri Bakanlığı tarafından geliştirilmesi gerekiyor.
-
2005 yılında belediyelerin kadın sığınma evi açmasıyla ilgili bir düzenleme yapıldı ama 5 yıl
geçmiş sığınma evi açacak, bütçe bulunmamaktadır.
-
Sosyal devlet gereği hasta, çocuk, özürlü bakımı meselesinde kadınların yükünü
hafifletecek politikalar mutlaka hayata geçirilmelidir. İlgili kurumların sayısı ve niteliği
arttırılmalı iken tam aksine zaten sayıları çok az olan kurumlar kapatılıyor. Bu konuda
ileriye yönelik değil geriye doğru bir gidiş var.
-
Aile hayatıyla iş hayatının uyumu konusunda çalışmalar yapılmalı. İşyerlerinin kreş
açması ve kadınların sosyal güvenlikten yararlanması konusunun bir yardım
politikası olarak değil kazanılmış hak politikası olarak ele alınmasına ihtiyaç var.
-
Kadın istihdamı görünürlük olarak takip edilebilen, ancak çok fazla yapısal sorunun olduğu
kendine özgü bir alan, bu alan yönelik olumlu bir adım atıldığını söylemek zor.
AK Parti Kadın Kolları
9
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
Türkiye’de kadın-erkek ücret eşitsizliği %40 civarındadır. Başta istihdam, şiddet olmak
üzere kadın odaklı konular için bütçeden pay ayrılmalıdır.
-
Kadın ticareti, kadın örgütlerinin hemen hemen hiç girmediği bir alan. Rakamlara göre
sadece 600 bin yabancı kadın Türkiye’de çalışıyor. Bu alanda devletin pozisyonu sadece
bulaşıcı hastalıkları önleyecek sağlık politikasıyla sınırlı. Mutlak surette zihniyet
değişikliğinin gerektiği bu alanda malesef ne yasal düzenleme yeterli ne de kurumsal yapı.
-
Yazılı ve görsel medya da erkekler tarafından yönetilen bir alan. Karar mekanizmalarında
kadın sayısı az. Bir gazete yada TV yöneten kadın henüz yok. Gazeteleri hazırlayan
masalar genelde erkek egemen. Bütün erkekler toplanıyor ve arka sayfa güzelini
belirliyorlar. Kadınlar açısından fırsat eşitliği medyada da yok. Çocuk doğuran kadınlar ya
konumlarını kaybediyor yada konumundan bilinçli olarak vazgeçebiliyor. Hala medyada
sendika yok. Diğer taraftan maddi, manevi koşullar kadınların medyada üst düzey
görevlerde yer almasını engelliyor.
-
Medyada kadına bakış açısında sorun var. Kalıtsal yargılar medyaya bir bütün olarak
yansıyor. Bu sayfa dizaynına, görselliğine ve diline yansıyor. Son zamanlarda yaşanan
kadınlar arası kutuplaşmaya dönüşebiliyor. Tehlikelerden bir tanesi de toplumdaki kadın
olgusu ve oturtulmak istenen statü. Medyada da kadına bir statü belirleniyor ve bunun
dışına çıkılmasına izin verilmiyor. Devlette değişmesi gereken zihniyetin medyada da
değişmesi gerekiyor. Kadınların sayısının arttırılmasından çok erkeklerin zihniyetinin
değişmesi gerek. Algının ve bakış açısının değişmesi ve işe medyadan başlanması
gerekiyor.
Y API LM ASI GEREKEN Ç ALI ŞM AL AR –ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Zihniyet Dönüştürücü Politikalar Uygulanması
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik İhtiyaçlar ve yapılması gereken çalışmalar
somutlaştırılarak bir yol haritası haline getirilmeli ve kısa-orta-uzun vadeli bir perspektiften
yapılacak çalışmalar ayrıştırılmalıdır. Devletin bütün kurumlarının seferber olması
sağlanmalı, uygulamaya yargı ve emniyet kadrolarından başlanmalıdır.
-
İspanya, Türkiye içinde önemli bir model olarak değerlendirilmelidir. Toplumsal cinsiyet
eşitliğini sağlamaya yönelik başta İsveç ve İspanya olmak üzere çeşitli ülkelerin deneyimleri
araştırılarak, ülkemiz şartlarına uygun benzer çalışmaların yapılması sağlanmalıdır.
-
Zihniyet değişikliğini gerçekleştirebilecek farkındalık artırma çalışmalarına ağırlık verilmeli
somut politikalar üretilmelidir, Uygulamada mikro ve yerel düzeyde yöntem ve araçlar
belirlenmelidir.
-
Devletle ilgili tüm düzenlemelerde cinsiyet eşitliği temel bir ilke olarak uygulanmalıdır.
-
Devlet Planlama Teşkilatı koordinasyonunda hazırlanan belgelerde temel politikalar
belirlenirken toplumsal cinsiyet perspektifi entegre edilmelidir.
-
Kamu kurum ve kuruluşlarınca hazırlanan Stratejik plan- performans programları-faaliyet
raporları toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirmelidir.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik toplum önderlerinin ön açısı bir yaklaşımla olumlu
mesajlar vermesi sağlanmalıdır.
-
Kadın-erkek eşitsizliğine dair sorun alanları şeffaflaştırılmalı ve görünür hale getirilmelidir.
AK Parti Kadın Kolları 10
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yol haritasının uygulanmasına hukuk
fakülteleri ve emniyet kadrolarından başlanmalıdır.
-
Kamu kuruluşlarında orta ve üst düzey yönetici atamalarında kadın–erkek eşitliğini gözeten
bir yaklaşım benimsenmelidir.
-
Öğrenilmiş çaresizlik konusu ciddi bir gündem maddesi olmalıdır. 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’nün 100. yılında en az 20 kadın vali atayarak küçük bir adım atılabilir. Bunu yapmak
için yetişmiş kadın gücü vardır. 20 kadın vali ataması sembolik bir değere sahip olsa da
öğrenilmiş çaresizliği gidermeye yönelik önemi ve anlamı büyük olacaktır.
-
KSGM tarafından hazırlanan Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı
ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planının izleme süreci daha etkinleştirilmelidir.
-
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla kamu kurumları çalışanlarına
yönelik eğitim programları devam etmelidir. Eğitimlerin etki ölçümü yapılmalıdır.
-
Kadınları birey olarak güçlendirme çalışmaları yapılmalıdır Kadın ile ilgili konuların
vatandaşlık hakkı çerçevesinden değerlendirilmelidir. Kadınların haklarını öğrenmeleri ve
kullanabilmeleri amacıyla kolay erişebilecekleri küçük broşürler hazırlanmalı, barolardan
ücretsiz hukuki yardım alınabilmesi sağlanmalıdır. Eğitimler artırılmalıdır.
-
Diyanet İşleri Başkanlığı ve kadın odaklı çalışma yapan sivil toplum kuruluşları ortak
çalışmalar yapmalıdır.
-
İçişleri Bakanlığının 6 ilde proje odaklı gerçekleştirdiği seçilmişlerden ve atanmışlardan
oluşan eşitlik komisyonları yaygınlaştırılmalıdır.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik TV programlarının değerlendirilmesi
yapılmalıdır.
-
Çocuklara anaokulu çağından başlayarak, örgün eğitim süresince toplumsal cinsiyet eşitliği
eğitimi verilmelidir.
-
Hukuk fakültelerine kadın erkek eşitliği konusunda özel dersler konulmalıdır. .
-
Eğitim ve öğretim programları, ders kitaplarının içerikleri “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”
perspektifiyle düzenlenmelidir.

Ulusal ve Uluslar arası Göstergelere Yönelik Yapılacak Çalışmalar
-
Başta çalışma hayatı olmak üzere hazırlanan istatistiklerin cinsiyet temelinde toplanması
sağlanmalıdır.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili uluslar arası istatistiklerle uyumlu veri toplanması
sağlanmalıdır. Bu yapılan kıyaslamalarda ülkemizle ilgili durumun daha sağlıklı ortaya
konmasına yardımcı olacak önemli bir husustur.
-
Göstergelerin altını dolduracak içeriksel ve prensip düzeyinde adımlar atılmalıdır Toplumsal
cinsiyet eşitliği göstergeleri düzenli olarak izlenmelidir.
-
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılık ile ilgili konular,
standartlar ve mekanizmalar ışığında tartışılmalıdır.
-
Uluslar arası sözleşmeler ve AB direktifleriyle ilgili yaşanan yanlış tercüme sorunu ve
CEDAW kararlarının ülkemizde yayınlanması konusunda yaşanan sıkıntılar giderilmelidir.
ilkeler, uluslar arası
AK Parti Kadın Kolları 11
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
-
CEDAW’ın bir önceki ve son raporunda istenen, “anadili ve başörtüsü nedeniyle eğitim
haklarından yararlanamayan kadın sayısının” belirlenebilmesi için gereken çalışma
başlatılmalı ve sorunun boyutu tespit edilmelidir.

Kurumlar arası İşbirliğinin, Eşgüdüm ve Koordinasyonun Sağlanması
-
Kadınların toplumsal yaşamda karşılaştıkları sorunların pek çok konuyla bağlantısı
nedeniyle konunun bütünsel bir yaklaşımla ele alınması ve bu alanda faaliyet gösteren
kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmeleri sağlanmalıdır.
-
Ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin bütüncül bir devlet politikası oluşturulmalıdır.
-
Eşitlikle ilgili mevcut politikalarda farklı düzeylerde, farklı nitelikte, farklı homojenlikteki
alanlarda yaşanan sorunlar kurumlar arası işbirliği ile objektif olarak belirlenmelidir.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çeşitli kurum ve kuruluş tarafından
gerçekleştirilen faaliyetler arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Uygulamaya yönelik
yapılan dağınık çalışmalar tespit edilmeli ve ortak bir veri tabanı oluşturulmalıdır.
-
TBMM Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu daha aktifleştirilmelidir.
-
KSGM’nin kurumsal kapasitesi geliştirilerek, tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde
çalışan sağlam bir mekanizma haline getirilmelidir. KSGM’nin bağlı olduğu bakanlığın tüm
kamu kurum ve kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların, meslek örgütlerinin,
üniversitelerin çalışmalarını koordine eden bir noktada olması sağlanmalıdır.
-
KSGM koordinatörlüğünde hazırlanan 2008-2013 yıllarını kapsayan Ulusal Eylem Planı
çerçevesinde KSGM eylem planında yer alan hedefler için başta kamu kurum ve kuruluşları
olmak üzere, sendikaların, meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, ilgili
tüm kuruluşların yaptıkları çalışmalar belirlenerek, raporlanmalı ve eylem planının işlemesi
için görünür hale getirilmelidir.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik eşzamanlı, çok taraflı ve çok sektörlü
adımlar atılmalıdır.
-
Ulusal ve yerel düzeyde kadın erkek eşitliğini sağlamak üzere ilgili taraflarla işbirliği
imkanları geliştirilmelidir. Atılan adımlara yerel ve ulusal düzeyde sosyal sorumluluk
çerçevesinde medyanın katılımı önemlidir.
-
Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme uygulaması başlatılmalıdır.
-
Kadın okuryazarlığının artırılması için MEB, yerel yönetimler ve STK’lar arasında mevcut
işbirliği güçlendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
-
Kız çocuklarının okullulaşmasının sağlanması ve terklerinin önlenmesi için çalışmalar MEB,
yerel yönetimler ve STK’ların işbirliğinde devam etmelidir.

Yasal Düzenlemeler
-
Anayasanın 10. Maddesinde yer alan eşitlik tanımı değiştirilmeli, eşitliğin tanımının yanı
sıra ayrımcılığın da tanımı yapılmalıdır.
-
KSGM’nin hazırladığı eylem planlarında da yer alan Eşitlik Çerçeve Yasası çıkarılmalıdır.
-
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak kendi bütçesi olan, yöneticilerin seçimle belirlendiği,
bağımsız ve özerk bir kurumsal yapı (Eşitlik Kurumu) oluşturularak, güçlendirilmelidir.
AK Parti Kadın Kolları 12
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
Bakanlıklar, TBMM Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu, Genel Müdürlükler, Üniversitelerin
Kadın Uygulama ve Araştırma Merkezleri, bağımsız kuruluşlar bu kurumsal yapılanmaya
katkı sağlamalıdır. Bu konuda yapılacak düzenlemeler STK’larla tartışılmalıdır. Bu konuda
yapılacak çalışmalar İnsan Hakları Başkanlıklarının yeniden yapılandırılması çalışmalarıyla
paralel ve eş zamanlı yürütülmelidir. Kurum Paris Prensiplerine uygun olarak kurulmalıdır.
-
Ayrımcılıkla Mücadele Kurumu, İnsan Hakları İzleme Kurumu, İşkence ve Kötü Muameleyi
Önleme Kurumu gibi bağımsız kurumların oluşturulması aşamasında sivil toplum kuruluşları
süreçten dışlanmamalıdır.
-
AB’nin de İlerleme Raporlarında sürekli vurguladığı çocuk bakımı sorumluluğunun anne ve
baba arasında paylaştırılmasına yönelik “Ebeveyn İzni” yasası çıkarılmalıdır. Kadın
istihdamını kolaylaştırmak için ebeveyn izni ücretli olmalı ve diğer ebeveyne transfer
edilememelidir.
-
Siyasette kadının daha fazla yer alması için kadınları destekleyen projeler hayata
geçirilmektedir. Ancak çabalar kısıtlı bir yerde kalmaktadır. Toplumsal olarak taban
bulması, bilinç dönüşümü ve zihniyet oluşumuna tekabül etmesi için bu alanda da devlet
iradesinin ortaya konulması gerekmektedir.
-
Karar verme mekanizmalarında ve siyasette kadınların daha fazla yer alamsı için
Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında düzenleme yapılmalıdır. Seçim ve
siyasetin finansmanı konusunda düzenlemeler yapılmalı, kampanyaların bütçesi
sınırlandırılmalı ve memur-işçi, kadın ve gençler için siyaset kapısı açılmalıdır. 27 Ocak
2010 Avrupa Konseyi Parlamenterler toplantısında alınan fermuar sistemi kararı
dikkate alınmalıdır.
-
Aile hayatıyla iş hayatının uyumu konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda ileriye
yönelik değil geriye doğru bir gidiş var. İşyerlerinin kreş açması, kadınların sosyal
güvenlikten yararlanması konusunun bir yardım politikası olarak değil de kazanılmış hak
politikası olarak ele alınmalıdır.
-
AİHM’in kadınların soyadı kararına paralel düzenleme hayata geçirilmelidir.
-
Çocuk, hasta, özürlü ve yaşlı bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale
getirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
-
Kadına karşı ayrımcılık içeren, korumacı yasaların periyodik olarak gözden geçirilerek
kaldırılması, yeniden düzenlenmesi sağlanmalıdır.
-
İş Kanunu Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu,
ve ilgili yönetmeliklerinin turizm, evde çalışma, ev hizmetleri ve kadın çalışanın bulunduğu
diğer sektörler ile ilgili eksik ve eski tarihli yasal düzenlemeler, toplumsal cinsiyet eşitliği
perspektifinden tekrar gözden geçirilerek ivedilikle değiştirilmelidir.
-
Meslek örgütlerinde kadınların karar alma mekanizmasında yer almasını sağlayacak
düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
-
Cinsel suçlarla ilgili ilk başvurusu sırasında alınan formun eksikleri giderilmeli ve form İç
İşleri Bakanlığı tarafından geliştirilmelidir.Cinsel yönelim ve tercih konusunda ayrım
yapılmamasına ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Sosyal koruma anlayışına uygun olarak
düzenli asgari geliri güvence altına alacak çalışmalar yapılmalıdır..
-
AK Parti Kadın Kolları 13
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
EYLEM PLANI
Zihniyet Dönüştürücü Politikalar Uygulanması
ÖNERİLER
SORUMLU
KURULUŞ
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik İhtiyaçların
ve yapılması gereken çalışmalar ile politikaların
somutlaştırılarak bir yol haritası haline getirilmesi ve kısaorta-uzun vadeli olarak ayrıştırılması
KSGM
Tüm düzenlemelerde cinsiyet eşitliğinin temel bir ilke olarak
benimsenmesi
KSGM, TBMM
DPT koordinasyonunda hazırlanan belgelere toplumsal
cinsiyet perspektifinin entegre edilmesi
DPT, KSGM
Stratejik plan-performans programları- faaliyet raporlarının
toplumsal cinsiyet perspektifinden gözden geçirilmesi
DPT, KSGM
Kadın ile ilgili konuların vatandaşlık hakkı çerçevesinden
değerlendirilmesi
Zihinsel dönüşüme yönelik farkındalık artırma çalışmalarına
ağırlık verilmesi
Uygulamaya yönelik tespit yapılarak, mikro ve yerel
düzeyde yöntem ve araçlar belirlenmesi
Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik toplum önderlerinin ön
açısı bir yaklaşımla olumlu mesajlar vermesinin sağlanması
KSGM
KSGM
KSGM
KSGM
İŞBİRLİĞİ YAPILACAK
KURULUŞ
DPT, TÜİK, İlgili Bakanlıklar ve
Kamu kuruluşları, Üniversiteler,
Meslek Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
TBMM, Siyasi Partiler, İlgili
Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları,Belediyeler,
ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Kadın-erkek arasındaki ayrımcılığın ve eşitsizliğe yönelik
sorun alanlarının şeffaflaştırılması ve görünür hale
getirilmesi
KSGM
Kamu kuruluşlarında orta ve üst düzey yönetici
atamalarında kadın–erkek eşitliğini gözeten bir yaklaşım
benimsenmesi
Devlet Personel
Başkanlığı
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları,
KSGM tarafından hazırlanan Eylem Planlarının izleme
sürecinin etkinleştirilmesi
KSGM
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Kamu kurumlarına yönelik eğitimlere devam edilerek, etki
ölçüm analizi yapılması
KSGM
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları,
KSGM
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Güçlendirme çalışmalarının yapılması
AK Parti Kadın Kolları 14
SÜRE
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
Diyanet İşleri Başkanlığının
yapması
STK’larla ortak çalışmalar
İçişleri Bakanlığının 6 ilde proje odaklı oluşturduğu
komisyonların yaygınlaştırılması
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik TV
programlarının değerlendirilmesi
Çocuklara anaokulu çağından başlayarak, örgün eğitim
süresince toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilmesi, Eğitim
ve öğretim programlarının, yöntemlerin, ders kitaplarının
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” perspektifiyle düzenlenmesi
Hukuk fakültelerine kadın erkek eşitliği konusunda özel
dersler konması
Diyanet İşleri
Başkanlığı
KSGM
İçişleri Bakanlığı
RTÜK
Meslek Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Kısa
Vade
Belediyeler, Üniversiteler,
Meslek Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
KSGM, İlgili Bakanlıklar ve
Kamu kuruluşları,
Kısa
Vade
Kısa
Vade
MEB
KSGM, İlgili Kamu kuruluşları,
Kısa
Vade
YÖK
KSGM, İlgili Kamu kuruluşları,
Kısa
Vade
Ulusal ve Uluslar arası Göstergelere Yönelik Yapılacak Çalışmalar
ÖNERİLER
Başta çalışma hayatı olmak üzere hazırlanan istatistiklerin
cinsiyet temelinde toplanması sağlanmalıdır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili uluslar arası istatistiklerle
uyumlu veri toplanması sağlanmalıdır. Bu yapılan
kıyaslamalarda ülkemizle ilgili durumun daha sağlıklı ortaya
konmasına yardımcı olacak önemli bir husustur
Göstergelerin altını dolduracak içeriksel ve prensip
düzeyinde adımlar atılmalıdır Toplumsal cinsiyet eşitliği
göstergeleri düzenli olarak izlenmelidir.
SORUMLU
KURULUŞ
TÜİK
TÜİK
KSGM
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik başta İsveç
ve İspanya olmak üzere çeşitli ülkelerin deneyimleri
araştırılarak, ülkemiz şartlarına uygun benzer çalışmaların
yapılması sağlanmalıdır.
KSGM-ÇSGBABGS
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılık ile ilgili
konular, ilkeler, uluslar arası standartlar ve mekanizmalar
ışığında tartışılmalıdır.
KSGM-ÇSGBABGS
Uluslar arası sözleşmeler ve AB direktifleriyle ilgili yaşanan
yanlış tercüme sorunu giderilmelidir.
ABGS
CEDAW kararlarının ülkemizde yayınlanması konusunda
yaşanan sıkıntılar giderilmelidir.
KSGM, TBMM
CEDAW’ın önceki raporunda olduğu gibi son raporunda da
eğitim konusunda anadili nedeniyle ve başörtüsü nedeniyle
eğitim
haklarından
yararlanamayan
kadın
sayısı
sorulmaktadır. Yeni raporda da yine bir rakam
verilememiştir. Bu rakamların tespit edilmesi sağlanmalıdır.
KSGM
İŞBİRLİĞİ YAPILACAK
KURULUŞ
SÜRE
KSGM, İlgili Bakanlıklar ve
Kamu kuruluşları, Üniversiteler,
Meslek Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Kısa
Vade
KSGM, İlgili Bakanlıklar ve
Kamu kuruluşları, Üniversiteler,
Meslek Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Orta
Vade
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
KSGM, İlgili Bakanlıklar ve
Kamu kuruluşları, Üniversiteler,
Meslek Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, ilgili
STK’lar
AK Parti Kadın Kolları 15
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
Kurumlararası İşbirliğinin Kurulması, Eşgüdüm ve Koordinasyonun Sağlanması
ÖNERİLER
Kadınların toplumsal yaşamda karşılaştıkları sorunların pek
çok konuyla bağlantısı nedeniyle konunun bütünsel bir
yaklaşımla ele alınması ve bu alanda faaliyet gösteren
kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmeleri
sağlanmalıdır.
SORUMLU
KURULUŞ
İŞBİRLİĞİ YAPILACAK
KURULUŞ
SÜRE
KSGM
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Orta
Vade
Ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin bütüncül bir devlet politikası
oluşturulmalıdır.
KSGM
Eşitlikle ilgili mevcut politikalarda farklı düzeylerde, farklı
nitelikte, farklı homojenlikteki alanlarda yaşanan sorunlar
kurumlar arası işbirliği ile objektif olarak belirlenmelidir.
KSGM
Uygulamaya yönelik yapılan dağınık çalışmalar tespit
edilmeli ve ortak bir veri tabanı oluşturulmalıdır.
KSGM
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çeşitli
kurum ve kuruluş tarafından gerçekleştirilen faaliyetler
arasında koordinasyon sağlanmalıdır.
KSGM
TBMM
Kadın-Erkek
aktifleştirilmelidir.
Eşitliği
Komisyonu
daha
KSGM’nin kurumsal kapasitesi geliştirilerek, tüm kurum ve
kuruluşlarla işbirliği içinde çalışan sağlam bir mekanizma
haline getirilmelidir. KSGM’nin çalışmaları koordine eden
bir noktada olması sağlanmalıdır.
KSGM koordinatörlüğünde hazırlanan 2008-2013 yıllarını
kapsayan Ulusal Eylem Planı çerçevesinde KSGM eylem
planında yer alan hedefler için başta kamu kurum ve
kuruluşları olmak üzere, sendikaların, meslek odalarının,
sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, ilgili tüm
kuruluşların yaptıkları çalışmaları belirlenerek, raporlanmalı
ve eylem planının işlemesi için görünür hale getirilmelidir.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik eşzamanlı,
çok taraflı ve çok sektörlü adımlar atılmalıdır.
Ulusal ve yerel düzeyde kadın erkek eşitliğini sağlamak
üzere ilgili taraflarla işbirliği imkanları geliştirilmelidir. Atılan
adımlara yerel ve ulusal düzeyde sosyal sorumluluk
çerçevesinde medyanın katılımı önemlidir.
Toplumsal cinsiyete
başlatılmalıdır.
duyarlı
bütçeleme
uygulaması
Kadın okuryazarlığının artırılması için MEB, yerel
yönetimler ve STK’lar arasında mevcut işbirliği
güçlendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
Kız çocuklarının okullulaşmasının sağlanması ve terklerinin
önlenmesi için çalışmalar MEB, yerel yönetimler ve
STK’ların işbirliğinde devam etmelidir.
TBMM
KSGM
KSGM
KSGM
KSGM
Maliye Bakanlığı
MEB
MEB
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
Belediyeler
KSGM, İlgili Bakanlıklar ve
Kamu kuruluşları, Üniversiteler,
Meslek Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
Belediyeler
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
Belediyeler
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
Belediyeler
AK Parti Kadın Kolları 16
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
Yasal Düzenlemeler
ÖNERİLER
SORUMLU
KURULUŞ
İŞBİRLİĞİ YAPILACAK
KURULUŞ
SÜRE
Anayasanın 10. Maddesinde yer alan eşitlik tanımı
değiştirilmeli, eşitliğin tanımının yanı sıra ayrımcılığın da
tanımı yapılmalıdır.
KSGM
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
Kısa
Vade
KSGM’nin hazırladığı eylem planlarında da yer alan Eşitlik
Çerçeve Yasası çıkarılmalıdır.
KSGM
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak kendi bütçesi olan,
yöneticilerin seçimle belirlendiği, bağımsız ve özerk bir
kurumsal
yapı
(Eşitlik
Kurumu)
oluşturularak,
güçlendirilmelidir.
Ayrımcılıkla Mücadele Kurumu, İnsan Hakları İzleme
Kurumu, İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Kurumu gibi
bağımsız kurumların oluşturulması aşamasında sivil toplum
kuruluşları süreçten dışlanmamalıdır.
Çocuk bakımı sorumluluğunun anne ve baba arasında
paylaştırılmasına yönelik
“Ebeveyn İzni” yasası
çıkarılmalıdır
Karar verme mekanizmalarında ve siyasette kadınların
daha fazla yer alamsı için Anayasa, Siyasi Partiler ve
Seçim Yasalarında düzenleme yapılmalıdır
KSGM
İçişleri Bakanlığı
ÇSGB-KSGM
TBMM
AİHM’in kadınların soyadı kararına paralel düzenleme
hayata geçirilmelidir
KSGM
Çocuk, hasta, özürlü ve yaşlı bakım hizmetlerinin
yaygınlaştırılması ve erişilebilir hale getirilmesine yönelik
çalışmalar yapılmalıdır.
ÇSGB
Kadına karşı ayrımcılık içeren, korumacı yasaların
periyodik olarak gözden geçirilerek kaldırılması, yeniden
düzenlenmesi sağlanmalıdır.
ÇSGB
İş Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinin toplumsal cinsiyet
eşitliğini temel alacak tanımları içerecek şekilde yeniden
gözden geçirilmelidir.
ÇSGB
Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu,
Umumi Hıfzısıhha Kanunu, turizm, evde çalışma, ev
hizmetleri ve kadın çalışanın bulunduğu diğer sektörler ile
ilgili düzenlemeler düzenlemeler toplumsal cinsiyet eşitliği
perspektifinden tekrar gözden geçirilmelidir.
ÇSGB
Meslek örgütlerinde adınların karar alma mekanizmasında
yer almasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
Sanayi ve
Ticaret
Bakanlığı
Cinsel suçlarla ilgili ilk başvurusu sırasında alınan formun
eksikleri giderilmeli ve form İç İşleri Bakanlığı tarafından
geliştirilmelidir.
İçişleri Bakanlığı
Cinsel yönelim ve tercih konusunda ayrım yapılmamasına
ilişkin düzenleme yapılmalıdır.
KSGM
Sosyal koruma anlayışına uygun olarak düzenli asgari geliri
güvence altına alacak çalışmalar yapılmalıdır.
SYDGM
Namus cinayetlerinde, töreye vurgu yapılmamasına ilişkin
önlemler alınmalıdır.
KSGM
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Siyasi Partiler ilgili
STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Siyasi Partiler ilgili
STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
Belediyeler
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, ilgili
STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, ilgili
STK’lar
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, Meslek
Örgütleri, İşçi ve İşveren
Konfederasyonları, ilgili STK’lar,
Belediyeler
İlgili Bakanlıklar ve Kamu
kuruluşları, Üniversiteler, ilgili
STK’lar, Belediyeler
AK Parti Kadın Kolları 17
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kısa
Vade
Kadın –Erkek Eşitliği Çalıştay Raporu
AK Parti Kadın Kolları 18
Download