AVRUPA BÜTÜNLEŞMESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

advertisement
1aZZZZ
•AVRUPA BİRLİĞİ TARİHSEL GELİŞİMİ
•TEMEL KURUCU ANLAŞMALAR
•AVRUPA BİRLİĞİ ÖRGÜT YAPISI VE KURUMLARI
•AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ
Sıtkı DİKER
Recep SAKAR
Emre UYGUR
Feyyaz AKDAŞ
Zabih GÜÇLÜ
Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri
“Avrupa” sözcüğünü ilk kez MÖ 7. Yüzyılda,
yaşadıkları bölgenin kuzeyindeki, bilmedikleri
bölge için Yunanlılar kullandı. Fenike kökenli bir
kelime olup, “Güneşin Battığı Yer” demektir.
 Roma İmparatorluğu, Akdeniz’i bir iç göl haline
sokarken, Avrupa’da Roma kültürü hakim oldu.
 Batı Roma 476’da barbar saldırılarıyla yıkıldı.
Avrupa’da Latin veya Germen kökenli krallıklar
hüküm sürdü. (7. Yüzyıldan itibaren).
 Roma’nın son döneminde Hıristiyanlık Avrupa’da
yayıldı ve kıtanın ortak dini haline geldi.
2

Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri



Avrupa’nın güneyindeki İslam fetihleri, Avrupa’yı
Akdeniz’in güneyinden kopardı.
800’de Kutsal Roma-Germen İmparatoru ilan edilen
Charlemagne Avrupa’yı büyük ölçüde denetimi altına aldı
ve ilk kez Avrupalı olmayı bütünleşmeye ideolojik bir
temel sağlamak için kullandı. İleriki dönemde
Charlemagne için “rex pater Europae” (Avrupa’nın
Babası) tabiri kullanılacaktır.
Hıristiyanlığın kök salmasıyla, Avrupa “Hıristiyanlar
topluluğu” biçimine dönüştü. 14. Yüzyıla kadar Avrupa
sözcüğü hiç kullanılmadı. Bu dönemde “Birlik”ten
anlaşılan Hıristiyan devletlerin birliğiydi. 13. Yüzyılda şair
Dante böyle bir “Birlik”ten söz ediyordu.
3
Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri

Rönesans ve Reformasyon sürecinde uhrevi
iktidarın yerine yavaş yavaş dünyevi iktidarın
geçmesi ve ulusal monarşilerin güç kazanmasıyla
Avrupalılık fikri yeniden yükselişe geçti.
 Avrupa’da ulus-devletler arasında yapılan savaşlar
ve imzalanan barışlar sırasında “Avrupa
Federasyonu” düşüncesi gelişmiştir. 17. Yüzyılda
Alman düşünür Immanuel Kant, Avrupa’da
sürekli barış ortamını sağlayacak, “Avrupa
Birleşik Devletleri” fikrini ortaya attı.
4
Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri




Sanayi devrimiyle birlikte, ulus-devletlerin kendi iç
pazarları ürünlerin satılması için yetersiz hale geldi. Bu
dönemde, siyasi değil, ticari engellemelerin olmadığı,
serbest ticarete dayanan ekonomik birlik düşüncesi taraftar
topladı. (Adam Smith).
1819’da Prusya’da Maassen Tarifesi’nin kabulüyle ilk kez
iç ticari engeller kaldırıldı.
1834’de Alman devletleri arasında Zollverein (gümrük
birliği) kuruldu.
Gümrük birliğinin Avrupa’nın diğer bölgelerine de
yaygınlaştırılması için çalışmalar yapıldı. İkili ticaret
anlaşmalarında MFN ayrıcalığının tanınmasıyla ticaret bir
ölçüde serbestleşti. Fakat, 19. Yüzyıl dengelerinde, kıtasal
bir gümrük birliği sağlanamadı. Korumacılık arttı.
5
Tarih Boyunca Avrupa Bütünleşmesi Fikri





19. Yüzyılın son çeyreğinde belirginleşen Fransız-Alman
rekabeti, kıtasal birliğin önündeki en önemli engel oldu.
I. Dünya Savaşı kıtadaki bölünmeyi daha da derinleştirdi.
I.DS sonrasında yükselişe geçen revizyonizm kıtada
istikrarsızlığı körükledi.
İki Savaş arası dönemde, Avrupa’da Birlik kurma
girişimleri taraftar buladı. Avusturyalı Richard
Coudenhove Kalergi’nin 1926’daki “Pan-European Union”
kongresi ve Fransız devlet adamı Briand’ı 1930’da ortaya
attığı “Avrupa Federal Birliği” fikri sonuçsuz kaldı.
II. Dünya Savaşı Avrupa’ya, barbar kavimlerin
saldırılarından beri en büyük yıkımı getirdi.
6
II. DS SONRASINDA AVRUPA’DA REFAHI VE BARIŞI
TESİS ETME VE KALICI KILMA İHTİYACI
1. SİYASİ AÇIDAN ALMANYA İLE FRANSA
ARASINDAKİ SORUNLARI KALICI BİÇİMDE
ÇÖZÜME KAVUŞTURMA İHTİYACI
2. GÜVENLİK AÇISINDAN SOVYET TEHDİDİNE
KARŞI KOYABİLECEK BİR BÜTÜNLEŞME
OLUŞTURMA İHTİYACI (TRUMAN DOKTRİNİBRÜKSEL ANTLAŞMASI-NATO)
3. EKONOMİK AÇIDAN SAVAŞ SONRASI YIKIMI
ORTADAN KALDIRARAK REFAHI TESİS ETME VE
YAYGINLAŞTIRMA ; MARSHALL YARDIMININ
ETKİN BİÇİMDE DAĞITIMININ VE
KULLANILMASININ SAĞLANMASI İHTİYACI
7
Federatif Arayışlar
Nisan 1946’da Belçika- Hollanda ve Lüksemburg
arasında Benelux ekonomik birlik alanı
oluşturuldu.
 19 Eylül 1946 Winston Churchill’in ünlü Zürich
konuşması: “Fransız-Alman işbirliğine dayalı,
federalist çizgide bir Avrupa Birleşik Devletleri
kurulsun.”
 Aralık 1946’da Avrupa Federalistler Birliği
kuruldu.

8
Federatif Arayışlar




2 Farklı Yaklaşım Var:
1-Avrupa Federalist Hareketi grubu (İtalyan Altiero
Spinelli): Avrupa Kurucu Meclisi tarafından oluştutulacak
anayasaya göre kurulacak tam bir siyasi
birlik.(“federalistler”; ulusal devletler karşı çıktığı için
başarısız)
2-La Federation grubu (Fransa merkezli): önce iktisadi
birlik, sonra tedrici olarak siyasal birlik.(“neofonksiyonalistler”; daha çok rağbet gördü)
-Federalist arayış içindeki tüm örgütler Aralık 1947’de
Avrupa Birliği Hareketleri Uluslararası Komitesi’ni
oluşturdu.
9
Hızlandırıcı Etkenler
Avrupa’nın Ortak Güvenliği
 -12 Mart 1947’de Truman Doktrini’nin ilanı ile Soğuk
Savaş’ın başladığı belgelendi.
 -Şubat 1948’de Çekoslovakya’da komünistlerin hükümet
darbesiyle iktidara gelmesi.
 -17 Mart 1948’de Belçika, Hollanda, Lüksemburg,
İngiltere ve Fransa arasında Brüksel Paktı kuruldu. (Kağıt
üstünde Almanya’nın tekrar saldırma ihtimaline karşı ama
gerçekte SSCB tehdidine karşı)
 -1948 yazında SSCB’nin Berlin ablukası.
 -Nisan 1949’da Brüksel Paktı üyelerine Norveç, Portekiz,
İtalya, İzlanda, ABD ve Kanada’nın katılımıyla NATO
kuruldu.

10
Hızlandırıcı Etkenler
Avrupa’nın Ortak Kalkınması
 5 Haziran 1947’da ABD Dışişleri Bakanı George
Marshall’ın “Marshall Planı”nı ilan etmesi:

– Avrupa’nın savaşın yıkıntılarını ortadan kaldırması
ancak tüm Avrupa ülkelerinin birarada yer alacağı,
kapsamlı bir ekonomik plan çerçevesinde olabilir.
– 16 Nisan 1948’de, plana dahil olmayı kabul eden 16
Avrupa ülkesi “Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü”nü
(OEEC) kurdu. (Bu daha sonra OECD adını alacaktır).
11
Bütünleşme Yolunda Yeni Adımlar



Avrupa Birliği Hareketleri Uluslararası Komitesi, 8-19
Mayıs 1948’de La Haye’de 16 ülkeden 713 delegenin
katılımıyla, Avrupa Kongresi’ni (Congress of Europe)
topladı. (W. Churchill onursal başkan).
Toplantı sonunda kabul edilen “Avrupalılara Mesaj”,
insanların, düşüncenin ve malların serbestçe dolaşacağı bir
Birleşik Avrupa isteği dile getirildi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hazırlanması,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kurulması ve Avrupa
Parlamentosunun oluşturulması kararlaştırıldı.
12
Bütünleşme Yolunda Yeni Adımlar
Avrupa Konseyi

Avrupa Kongresi, Churchill, Paul H. Spaak, Blum ve de
Gasperi’nin onursal başkanlıklarında sürekli bir örgüte
dönüştü. Kongre’de alınan kararlar, Fransa ve Belçika
tarafından Brüksel Paktı’na getirildi.
 Fransa ve Belçika Avrupa Parlamentosu’nun kurulmasını
savunurken, İngiltere, ulusal egemenlik sınırlarını aştığı
gerekçesiyle parlamento fikrine karşı çıktı. Uzlaşma
sonucunda Mayıs 1949’da Avrupa Konseyi (Council of
Europe) kuruldu.
 İngiltere, İrlanda ve İskandinavya ülkeleri federalist bir
deneye girişmek istemediklerinden, Konsey,
hükümetlerarası işbirliğinin yapıldığı, etkisiz bir Avrupa
Forumu olarak doğdu ve öyle kaldı.
13
Avrupa Savunma Topluluğu “Başarısız” Girişimi
-Federalistler, Avrupa ülkeleri arasında AKÇT’nu aşan,
siyasal birlik arayışlarını sürdürmekteydiler. Haziran
1950’de, Soğuk Savaş’ın ilk sıcak çatışması olarak Kore
Savaşı çıkınca, bekledikleri fırsat doğdu: Avrupa kendi
savunma topluluğunu kurmalıydı.
 Ekim 1950’de yine J. Monnet’in hazırladığı Avrupa
Savunma Topluluğu antlaşması, 9 Mayıs 1952’de
imzalandı.
 Hemen ardından da Avrupa Siyasal Topluluğu için
girişimler başlatıldı.
 Ancak Fransa meclisi 1954’de Avrupa Savunma
Topluluğu anlaşmasını onaylamadı. Böylece iki girişim de
sonuçsuz kalmış oldu.

14
AET, AT VE AB ANTLAŞMALARININ GENEL
İÇERİĞİ VE TEMEL DÜZENLEME (POLİTİKA)
ALANLARI

ORTAK PAZAR VE EKONOMİ POLİTİKALARININ
YAKINLAŞTIRILMASI

ORTAK TARIM, BALIKÇILIK, TAŞIMACILIK VE
TİCARET POLİTİKALARI

TOPLULUĞUN KURUMSAL YAPISI

REKABET, TEKELLER, DEVLET YARDIMLARI,
VERGİ POLİTİKALARI
15
AB’YE GİDEN YOL
BÜTÜNLEŞME YÖNTEMLERİ
1. EKONOMİK BÜTÜNLEŞME: EKONOMİNİN TEK
BİR SEKTÖRÜNDE BAŞLAYAN VE YARATILAN
KARŞILIKLI BAĞIMLILIK VE İŞLEVSELLİK
SONUCU DİĞER SEKTÖRLERDE YAYILAN;
ARDINDAN SİYASİ BÜTÜNLEŞMEYE DE DOĞRU
GÖTÜRECEK TEDRİCİ BÜTÜNLEŞME MODELİ;
NEO-FONKSİYONALİZM, “SPILL OVER” ETKİSİ
16
AB’YE GİDEN YOL
BÜTÜNLEŞME YÖNTEMLERİ
2. ULUSLARÜSTÜ BÜTÜNLEŞME: YETKİ DEVRİ YA DA
PAYLAŞILMASI; KURUMSAL YAPIDAKİ ULUSLARÜSTÜLÜK
3. HUKUKİ BÜTÜNLEŞME: HUKUKUN ARAÇ OLARAK
KULLANILDIĞI VE ORTAK BİR HUKUK DÜZENİ YARATMAK
YOLUYLA ÜYE ÜLKELERİN BİRBİRİNE BAĞLANDIĞI BİR
BÜTÜNLEŞME TESİS ETME

AB BÜTÜNLEŞMESİ SÜRECİNDE BU ÜÇÜ
BİRLİKTE KULLANILMIŞTIR.
17
AB’ye GİDEN YOL
GENİŞLEME
BİRİNCİ DALGA : İNGİLTERE, İRLANDA, DANİMARKA (1973)
İKİNCİ DALGA : YUNANİSTAN (1981)
ÜÇÜNCÜ DALGA: İSPANYA, PORTEKİZ (1986)
DÖRDÜNCÜ DALGA : AVUSTURYA, İSVEÇ, FİNLANDİYA (1995)
BEŞİNCİ DALGA: ESTONYA, LETONYA, LİTVANYA, POLONYA,
MACARİSTAN, ÇEK CUMHURİYETİ, SLOVENYA, SLOVAKYA,
MALTA, KIBRIS R.K. (2004)
ALTINCI DALGA:BULGARİSTAN, ROMANYA (2007)
18
Avrupa Birliği
2016

28Üye
 480 Milyonluk nüfus (ABD ve Rusya’nın
toplam nüfusundan daha fazla)
 2004-2006 döneminde yeni üyelere 21.6
milyar Euro harcandı
 Yeni komşular: Rusya, Ukrayna, Beyaz
Rusya, Moldova ve Akdeniz dünyası
19
Avrupa Birliği Kurucu
Antlaşmalar
Avrupa Kömür Çelik Topluluğu
(1951 Paris Antlaşması)
Schuman ve Monnet’in bu ortak projesi, Schuman tarafından 9 Mayıs5 1950’de Avrupa
Kömür ve Çelik Topluluğunun (AKÇT) kurulmasına ilişkin Schuman Deklarasyonu’dur.
Pratik anlamda, günümüz Avrupa birleşmesinin temelleri bu deklarasyona
dayanmaktadır.
Schuman ve Monnet’in bu ortak projesi, Schuman tarafından 9 Mayıs5 1950’de Avrupa
Kömür ve Çelik Topluluğunun (AKÇT) kurulmasına ilişkin Schuman Deklarasyonu’dur.
Pratik anlamda, günümüz Avrupa birleşmesinin temelleri bu deklarasyona
dayanmaktadır. (Arıkan, 2005: 15).
Schuman Deklarasyonu’nun ilan edilmesinden yaklaşık bir yıl sonra 18
Nisan 1951’de Fransa, Batı Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg
arasında Paris’te imzalanan antlaşma ile AKÇT kurulmuştur. 1952’de yürürlüğe
giren AKÇT antlaşması bu 6 ülkenin kömür ve çelik üretimi ile ilgili politikaları
konusunda ulusal yetkilerini devrettikleri bir “üst otorite” meydana getirmiştir.
AKÇT ekonomik açıdan kısa sürede olumlu sonuçlar yaratmıştır. Çelik
üretimi önemli bir şekilde artmış ve savaş öncesi 20 Milyon tonu Almanya’ya
ait olmak üzere toplam 30 Milyon ton olan çelik üretimi kısa süre içerisinde
kurucu ülkeler içinde 70 Milyon tonu aşmıştır. Bu başarı üye devletleri daha
fazla entegrasyon için cesaretlendirici olmuştur.
Avrupa Ekonomik Topluluğu
(1957 Roma Antlaşması)
1955’te İtalya’nın Messina şehrinde bir araya gelen 6 ülke, ortak
bir karar alarak, Avrupa’da güvenliğin sağlanması ve hayat standardının
yükseltilmesi amacıyla özellikle taşıma, nükleer ve geleneksel enerji gibi alanlarda
başlatılacak girişimlerin bütünleşme sürecine hız kazandıracağı kararına
varmışlardır. Ayrıca Benelüks ülkeleri, sosyal politikaların aşamalı olarak uyumlaştırılmalarını
geniş bir ortak pazarın oluşturulmasını, ekonomilerin bütünleştirilmesini
ve ortak kurumların kurulmasını da gündeme getirmişlerdir. Bu toplantıda, Belçika Dışişleri
Bakanı Paul Henry Spaak başkanlığında kurulan hükümetler arası bir komite, Batı Avrupa’da
öncelikle
ekonomik entegrasyonu gerçekleştirmek üzere yapılması gerekenleri belirlemek
amacıyla görevlendirilmiştir. Komite, çalışmalarını bir yıl içinde tamamlamış ve
hazırlanan raporda AKÇT’nin yanında Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa
Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) isimli iki yeni Topluluğun kurulması
önerilmiştir.
Raporda Avrupa’nın ekonomik gelişmesini sürdürebilmesi için bütünleşmesi
gerektiği üzerinde durulmuş ve bu bağlamda emeğin serbest dolaşımı,
para politikasında işbirliği, iş kayıplarını telafi edecek bir adaptasyon fonu ve
yoksul bölgeler için yatırım fonunu içeren bir yapı öngörülmüştür. Spaak Komitesi’nin
hazırladığı rapor, Mayıs 1950’de Venedik’te toplanan AKÇT Dışişleri
Bakanları tarafından görüşülerek kabul edilmiştir. Antlaşma taslağı üzerinde
yapılan ayrıntılı görüşmeler sonucunda 25 Mart 1957’de Roma’da imzalanan
ve 1 Ocak 1958’de yürürlüğe giren antlaşmalar ile Avrupa Ekonomik Topluluğu
(AET) ile Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu kurulmuştur.
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu
(EURATOM-1957)
EURATOM’un kuruluş amacıysa, atom enerjisinin üye
ülkelerde barışçıl
amaçla kullanımını güçlendirmek, nükleer sanayilerin hızla
kurulması ve
büyümesi için gereken koşulların sağlanması yoluyla üye
ülkelerde yaşam düzeyinin
yükseltilmesine ve diğer ülkelerle mübadelelerin gelişmesine
katkıda
bulunmak şeklinde belirlenmiştir. Bu topluluğun
kurulmasında orta doğuda yaşanan Mısır-İsrail Savaşı (1956)
ve ardından İngiltere
ve Fransa’nın Suveyş Kanalı’na müdahale etmesiyle başlaya
dönemde
Ortadoğu’dan Avrupa’ya petrol naklinde yaşanan aksamalar
önemli bir motivasyon
oluşturmuştur. Bu topluluk aracılığıyla petrole bağımlılığın
Tek Avrupa Senedi (1986)
ABD ve Japonya’nın ekonomik olarak gerisinde kalan Avrupa
ülkeleri
çıkış yolunu yeni düzenlemelere giderek kaybedilen ivmenin
yeniden kazandırılmasında
bulmuşlardır. Bu bağlamda 1981 yılında Alman ve İtalyan
hükümetleri
üye ülkelere entegrasyonun daha da derinleştirilmesi yönünde
sundukları
öneri üzerine 1983’te Stuttgart’ta yapılan toplantı sonrası
yayınlanan Avrupa
Birliği Konusunda Resmi Bildiri (Solemn Declaration on
European Union)
adlı belge, topluluğun aktivitelerine biraz dinamizm
kazandırılması yönündeki
ihtiyacı tespit etmiştir. Ortak Pazar’ın (bundan sonra İç Pazar)
topluluk içinde
kurulamaması ülke şirketleri için büyük bir engel olacağı
Böylelikle İç Pazar’ın oluşturulması doğrultusunda kaydedilen
ilerlemeyi
ölçme imkanı yaratılmıştır. İç Pazar’ın bütünleştirilmesine dönük
yapılması
gereken hukuki düzenlemelerin yasal dayanağını 17-28 Şubat 1986
yılında
Lüksemburg ve Lahey’de imzalanan ve 1 Temmuz 1987’de
yürürlüğe giren
Tek Avrupa Senedi oluşturmuştur. Tek Sened’le Ortak Pazar hedefi
daha da
netleştirilmiş ve bunun oluşumu önündeki engellerin kaldırılmasına
ilişkin yol
haritası belirlenmiştir. Ayrıca topluluk iç pazarın en geç 31 Aralık
1992’ye kadar
bütünleştirilmesini karar altına almıştır. Tek Sened, Roma
Antlaşmasında
kapsamlı değişiklikler yapan ilk antlaşma özelliği de taşımaktadır.
İç Pazar’ın tamamlanmasının yaratacağı etkileri bilimsel olarak
Maastricht Antlaşması
(Ekonomik ve Parasal Birlik-1993)
Üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, 9-10 Aralık 1991’de
Maastricht’de (Hollanda) toplanarak, topluluğun değişen dünya
koşullarına
bağlı olarak alacağı biçimin belirlenmesi ve politikaların
saptanması amacıyla
yeni düzenlemelerin yapılması için görüşmelere başlamışlardır.
Tek para, tek
merkez bankası, az gelişmiş bölgelere yapılan yardımın
arttırılması, ekonomik
ve sosyal uyum (cohesion), savunma dahil ortak dış ve güvenlik
politikası,
adalet ve içişlerinde işbirliği konuları, Maastricht Zirvesi’nin ana
günden maddelerini
oluşturmuştur. Görüşmelerde, ekonomik entegrasyonun daha da
derinleşmesine
ilişkin konuların yanı sıra siyasal bütünleşme konularının da ele
Füzyon Antlaşması (1967)
Kurucu antlaşmalarda öngörülen bu parçalı yapıyı ortadan kaldırmak
için girişimler 1960’ların ilk yarısında başlamıştır. Bu çerçevede
hazırlanan
taslak 1965 yılında imzalanmış ve AKÇT, AET ve EURATOM
organlarının
ortak faaliyet içerisinde olmalarını tasarlayan Füzyon6 Antlaşması (The
Merger
Treaty), 1 Temmuz 1967’de yürürlüğe girmiştir. Antlaşmanın uzun adı,
“Avrupa
Toplulukları için Tek Konsey ve Tek Komisyon Kuran Antlaşma”dır.
Füzyon
Antlaşması, Avrupa bütünleşmesine yönelik olarak atılacak adımların
daha
koordineli bir şekilde yapılmasına olanak verdiği için oldukça
önemlidir. Ayrıca
Avrupa bütünleşmesi için geliştirilen kurumsal yapının aynen bir ulusal
devlette
Amsterdam Antlaşması (1999)
AB üyesi ülkelerin, Maastricht Antlaşmasını günümüz koşullarına
uyarlaması
çerçevesinde düzenleyen Amsterdam Antlaşması, Maastricht
Antlaşmasıyla
oluşturulan Ortak Dış ve Güvenlik Politikasının kurumsal
yapılanmasına
yeni düzenlemeler getirmesi ve tek paraya geçişin teyit edilmesi
bakımından
oldukça önemli bir aşamayı oluşturmaktadır. 2 Ekim 1997’de
imzalanan ve 1
Mayıs 1999’da yürürlüğe giren antlaşmayla, Maastricht
Antlaşması’nın getirdiği
hukuksal çerçevenin tamamlanması öngörülerek çeşitli
düzenlemeler getirilmiştir.
Bu düzenlemelerdeki temel amaç, dış politika, güvenlik ve
savunma alanlarında
ortak stratejik çerçevenin kurulması ve ABD kontrolündeki
Nis (Nice) Antlaşması (2003)
Ekonomik bütünleşme büyük ölçüde başarı ile gerçekleştiren Avrupa
Birliği, hem karar alma sürecini etkinleştirmek hem de birçok farklı
antlaşmanın
varlığının ortaya çıkardığı karışıklığı ortadan kaldırarak siyasal
bütünleşmenin
sağlanmasına yönelik adımlarını Aralık 2000’de Nis’te toplanan Devlet
ve Hükümet
Başkanları toplantısı atmaya başlamıştır. Amsterdam Antlaşması’nın ileri
bir versiyonu da denilebilecek Nis Antlaşması, hükümetler arası
konferans görüşmelerinin
ardından 26 Şubat 2001 tarihinde imzalanmış, ancak üye ülkelerin
(İrlanda’dan kaynaklanan) onaylama sürecinin uzaması nedeniyle 1
Şubat
2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Nis Antlaşmasına eklenen bu Deklerasyon’da dört ana konunun ele
alınması düzenlenmiştir. Bunlar;
1) Birlik ve üye ülkeler arasındaki yetki ve sorumluluk alanlarını,
Avrupa Anayasası ve Lizbon Antlaşması
Kurulduğu tarihten itibaren, ekonomik, siyasal ve sosyal bütünleşme
yolunda önemli mesafeler alan AB, hem mevcut durumun
sürdürülebilirliğini
sağlamak ve hem de gelecek dönemlerde, Birliğin genişlemesinin yan
sıra,
iklim değişikliği, demografik dönüşümler, enerji güvenliği ve terörizm
mücadele
gibi evrensel sorunlarla da baş edebilmek için, yeni bir yapılanmaya
gereksinim
duymuş ve bu süreç 2004 yılında Avrupa Anayasası fikrini ortaya
çıkartmıştır.
Haziran 2004 Brüksel Zirvesinde kabul edilen “Avrupa için Bir Anays
Oluşturan Anlaşma Taslağı”, 29 Ekim 2004’de o dönemdeki tüm üye
ülkeler
(AB-25) ve üç aday ülkenin (Romanya, Bulgaristan ve Türkiye)
katılımıyla
AVRUPA BİRLİĞİ
ÖRGÜT YAPISI VE
KURUMLARI
AVRUPA BİRLİĞİ PARLAMENTOSU
AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN ;
•Görevi; Topluluk politikalarının
hazırlanması için gereken kararları üretmektir
•Başkanı; Martin Schulz
•Kuruluş Tarihi; 1951, (AKÇT)
•Üye Sayısı; 751
•Toplantı Yeri;Aylık genel kurullar
Strazburg'da, Komite toplantıları ve ek
kurullar Brüksel’de yapılmaktadır
AVRUPA BİRLİĞİ PARLAMENTOSU’NUN YETKİLERİ
 Bir yasama organı olarak Konsey ile birlikte hareket eder.
 Parlamento çoğunlukla yasaların düzeltilmesini teklif edebilir ve
çoğunlukla kararları veto edebilir.
 Komisyon üzerinde denetim yetkisi vardır. Komisyon Başkanı’nı
seçer ve Komisyon adaylarını çoğunluk oylamasıyla onaylar,
çoğunluk sağlanamazsa Konsey’in ikinci teklifinde nitelikli çoğunluk
oylamasına başvurulur.
 Tüm AB kurumları üzerinde siyasi denetim hakkına sahiptir. Yıllık
bütçeyi onaylamak ve uygulanmasını denetlemek suretiyle Konsey’le
birlikte bütçe yetkisini paylaşır.
AVRUPA KOMİSYONU
AVRUPA BİRLİĞİ KOMİSYONU
• AB’nin yürütme koludur ve
yasama tekliflerinin çıkış noktası
• Başkanı; Jean-Claude Juncker
• Seçim Süresi; Her 5 yılda bir.
• Komisyon 28 AB üyesinden
oluşmaktadır.
• Merkezi Brüksel’de yer
almaktadır.
KOMİSYON NE YAPAR ?
• Parlamento’ya ve Konsey’e yasa teklifinde bulunmak;
• AB politikalarının ve bütçesinin idaresi ve uygulanması;
• Avrupa yasalarını yürürlüğe koymak (Adalet Divanı ile
beraber);
• Uluslararası sahada AB’yi temsil etmek, örneğin AB ve
diğer ülkeler arasındaki anlaşmaları müzakere etmek.
• Bir bütün olarak Avrupa Birliği’nin çıkarlarını gözetir.
• Yasama sürecini başlatmada tek yetkilidir ve yeni bir
yasanın kabulü sürecinin her aşamasında, etkide bulunma
güç ve yetkisine sahiptir.
• Bütçenin uygulanmasında etkili organdır.
AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ
• BAKANLAR KONSEYİ olarak da bilinmektedir.
• Görevi; Üye devletleri temsil eder; AB’nin yasama koludur (bazı
alanlarda da yürütme koludur)
• Üyeleri: Her bir AB ülkesinden bir bakandan oluşur
• Başkanlık: Her altı ayda bir dönüşümlüdür
• Toplantı: Brüksel’de
• Tüm üye devletleri bağlayan yasal düzenlemeleri kabul etme yetkisini
Avrupa Parlamentosu ile paylaşan Konsey’in görevleri arasında yine
Avrupa Parlamentosu ile birlikte bütçeyi onaylamakta vardır.
• Konsey, üye devletlerin ekonomik politikaları arasındaki uyumu
sağlar. Bunun yanında Konsey, Avrupa Birliği adına üçüncü ülkeler ve
uluslararası örgütlerle uluslararası anlaşmalar imzalar.
KONSEY KONFİGÜRAYONU VE İŞLEM
SÜRECİ
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Genel İşler ve Dış İlişkiler
Ekonomik ve Finansal İlişkiler (Ecofin)
Adalet ve İçişleri (JHA)
İstihdam, Sosyal Politika, Sağlık ve Tüketici Hakları
Rekabetçilik
Telekomünikasyon, Ulaşım ve Enerji
Tarım ve Balıkçılık
Çevre
Eğitim, Gençlik ve Kültür
AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ
• Bakanlar Konseyi’nin üzerinde anlaşma sağlayamadığı sorunlu
konularda kararlar alır.
• Bütünleşmenin derinleşmesini sağlama
• 1 Kasım 2014’den itibaren, Lizbon Antlaşması’na göre sistem
basitleşecektir. Üye devletlerin %55’inin (en az 15’inin) olumlu oy
kullanması durumunda ve bunların toplamı AB nüfusunun en az
%65’ini temsil ediyorsa, bir kararın kabulü mümkün olacaktır.
AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI
•Şuan ki başkanı: Koen Lenaerts
•Görevi: Gelen dava dosyalarına yasal hükümler vermek
•Adalet Divanı: Her bir AB ülkesinden bir yargıç; sekiz kanun sözcüsü
•Birinci Derece Mahkemesi: Her AB ülkesinden en az bir yargıç
•Görev Dönemi: Her iki divanın üyeleri yenilenebilir altı yıllık dönemler
için atanırlar
•Avrupa Birliği Adalet Divanı AB hukukundan kaynaklanan bir takım
davalara bakmaya yetkilidir.
•Avrupa Birliği Adalet Divanı Lüksemburg'da faaliyet göstermektedir.
AVRUPA KONSEYİ
•AB’nin yapısal bir kurumu olmamakla birlikte,
üye ülke devlet ve hükümet başkanlarından
oluşur ve AB’nin orta ve uzun vadeli
politikalarını belirler.
•AB Bakanlar Konseyi’nde çözümlenemeyen
ihtilafları tartışır.
•Yol gösterici genel siyasi kuralları belirler.
•Her toplantı (2 gün süren) sonunda Başkanlık
Sonuç bildirisi yayımlar.
•AB Bakanlar Konseyi’nin dönem başkanlığını
yürüten üye ülkenin devlet veya hükümet
başkanının liderliğinde yılda en az 2 defa
toplanır.
Avrupa Birliği Zirvesi
Avrupa Birliği Zirvesi,
Avrupa Birliği’ne üye
devletlerin başbakanları
veya devlet başkanları ile
Avrupa Birliği Zirvesi
Başkanı
ve
Avrupa
Komisyonu Başkanı’nın
katılımı ile meydana gelir.
Yılda dört defa toplanan
Zirve, Birliğin gelişmesi
ve
Avrupa’nın
bütünleşmesi
doğrultusunda öncelikleri
ve temel politikaları
belirleyen kararlar alır.
Zirveye, üye devletler tarafından 2,5 yıllığına
atanan ve görev süresi bir defa uzatılabilecek
olan AB Zirvesi Başkanı başkanlık eder. Zirve
Başkanı, Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası
Yüksek Temsilcisi’nin yetkileri saklı kalmak
kaydıyla, Birliği uluslararası alanda temsil
etmekle görevlidir. Zirve Başkanı, aynı anda
herhangi bir ulusal görevde bulunamaz.
Avrupa Birliği Sayıştayı
•
•
•
•
1977 yılında kurulmuştur.
Mali denetleme organıdır.
Merkezi Lüksemburg‟dadır.
Sayıştay üyeleri (25), Konsey
tarafından
Parlamentonun
görüşü
alınarak,
her
üye
devletten birer kişi olmak üzere,
6 yıl süreyle atanır.
Başkanı,
kendi
• Sayıştay
aralarından 3 yıl süreliğine seçilir.
• Sayıştay denetçileri her türlü
etkiden
bağımsız
şekilde
çalışırlar.
• AB’nin hesapları ve bütçesinin
uygulanmasını denetler.
Avrupa Merkez Bankası
• Avrupa Merkez Bankası
tüzel kişiliğe sahip bağımsız
bir AB organıdır.
• Görevi, para birimi olarak
Avroyu kullanan AB üyesi
devletlerden oluşan Avro
bölgesinde fiyat istikrarını
sağlamaktır. Bu görevini
üye devletlerin merkez
bankaları
ve
Avrupa
Merkez
Bankası’ndan
oluşan Avrupa Merkez
Bankaları Sistemi içinde
yerine getirir.
• AB’nin para politikasının tespiti ve uygulanması,
döviz işlemlerinin yürütülmesi, üye devletlerin
resmi döviz rezervlerinin tutulması ve
yönetilmesi, ödeme sistemlerinin düzgün
işlemesinin sağlanması görevlerini yerine getirir.
• Avrupa Merkez Bankası Avro bölgesi dâhilinde
kâğıt para basımına izin verme konusunda tek
yetkilidir.
• Merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde olan
Banka’nın karar alma organları, Yürütme Kurulu,
Yönetim Konseyi ve Genel Kurul’dur.
Avrupa Yatırım Bankası
• AB’nin belirlediği hedefler doğrultusunda
yatırımları finanse etmekle görevlidir. Birliğin
ekonomik bütünleşmesinin ilerlemesine katkıda
bulunur.
• 1958
yılında
kurulmuştur.
Merkezi
Lüksemburg‟dadır.
• Banka, özellikle birlik içindeki geri kalmış
bölgelerin ekonomik ve sosyal kalkınmalarına
yönelik krediler verir.
• 1995-2000 yılları arasında 80 milyar ECU
finansman sağlamıştır.
• Birlik dışında ortaklık antlaşması imzalanan devletler,
Afrika ve Pasifik ülkelerine de kredi vermektedir.
• Tüzel kişiliğe ve mali özerkliğe sahiptir, idari yapısı
bağımsızdır.
• Faaliyetlerinde ticari amaç (kar amacı) gütmez.
• Dünyanın en itibarlı kreditör (borç alan) finans
kurumu sayılmaktadır. Yüksek kredibilitesi nedeniyle,
büyük miktarda ve elverişli koşullarda kaynak temin
edebilmektedir.
• Banka en az 25 milyon Euro civarında büyük çaplı
projeleri desteklemektedir. Küçük ölçekli projeler,
aracı banka ve finansal kuruluşlar vasıtasıyla destek
sağlamaktadır.
Avrupa Ombudsmanı
•
Maastricht Antlaşması ile AB kurumsal
yapısına kazandırılmış bir kurum olan
Avrupa
Ombudsmanı,
Avrupa
Parlamentosu tarafından yenilenebilen 5
yıllık bir süre için atanır ve bağımsızlığı da
antlaşmalarda teminat altına alınmıştır.
AB’nin işleyişine dair antlaşmasının
20.maddesinde Avrupa Ombudsmanına
başvurmak Birlik Vatandaşlarının hakları
arasında sayılmaktadır.
• Antlaşmanın
228.maddesi
uyarınca
Avrupa
Parlamentosu
tarafından
seçilen
Avrupa
Ombudsmanına birliğin her vatandaşı veya
ikametgâhı ya da tüzüğüne göre merkezi bir üye
devlette bulunan her gerçek ve tüzel kişi başvurabilir.
Anılan kişiler, birlik organları, kurumları veya diğer
birimlerinin faaliyetlerinde kötü yönetime ilişkin
şikâyetleri Avrupa Ombudsmanına iletirler ve
Ombudsman bunları araştırarak rapor hazırlar. Avrupa
Birliği Adalet Divanının yargısal yetkilerini kullandığı
sıradaki faaliyetleri ise bu kapsamda değildir. Ayrıca,
Ombudsmana iletilen bir konunun daha sonra yargıya
intikal etmesi halinde de Ombudsman işlemi dava
sonuna kadar erteleyerek, yargı kararına göre konu
hakkında ne yapılacağını kararlaştıracaktır.
• Ombudsman resen soruşturma başlatabileceği
gibi, doğrudan veya bir Avrupa Parlamentosu
üyesi aracılığıyla kendisine iletilecek şikâyetleri
de inceleyebilecektir. Ombudsman, şikâyeti
doğruluğuna ilişkin bulgulara ulaştığında, 3 aylık
bir süre içinde cevap verilmesi için ilgili kuruma
başvuracak ve kurumun cevabını kendi görüşünü
de ekleyerek, Avrupa Parlamentosuna ve ilgili
kuruma
sunacaktır.
Ayrıca,
her
yıl
soruşturmalarının sonuçlarını içeren bir genel
rapor da Ombudsman tarafından Avrupa
Parlamentosuna sunulmaktadır.
Ekonomik ve Sosyal Komite
• Ekonomik ve Sosyal Komite, 1958
yılında kurulmuştur. Komite,
ekonomik ve sosyal hayatın
çeşitli
kesimleriyle
çıkar
guruplarının
temsilcilerinden
oluşmaktadır. Bu çerçevede
komitenin, üreticiler, çiftçiler,
taşımacılar, işçiler, küçük esnaf
ve zanaatkârlar ve serbest
meslek sahipleri, kamu yararına
çalışan küçük ve orta ölçekli
işletmeler, tüketiciler çevreciler
ve
dernek
temsilcilerinden
oluşan ve 4 yıl için seçilen 344
üyesi bulunmaktadır. Üyeler
tekrar seçilebilirler.
Komite, bir danışma organı olduğundan, çalışma düzeni
görüş bildirme şeklindedir. Kurucu antlaşmalar tespit ettiği
durumlarda komiteye zorunlu olarak danışılmaktadır.
Komitenin görüş bildirmesi için on yıllık süre tanınmakta
bu süre zarfında görüş gelmemişse konsey ve komisyon
kendini bağlı saymamaktadır.
• Bölgeler Komitesi
Bölgeler
Komitesi
Avrupa
Birliği
Antlaşması’yla
kurulmuştur. Yerel ve bölgesel mercileri temsil eden 222
asil ve 222 yedek üyesi vardır. Asil ve yedek üyelerin görev
süreleri dört yıldır. Komite çalışmalarını Lüksemburg’da
yapar. İlk toplantısını 9-10 Mart 1994 tarihinde yapmıştır.
• Komite üyeleri, üye devletler tarafından gösterilen adaylar
arasından, Konsey tarafından atanırlar ve görev süreleri
yenilenebilir.
• Avrupa Birliği Antlaşması Konsey ve Komisyon’un bölgesel
çıkarların söz konusu olduğu eğitim, gençlik, kültür, toplum sağlığı,
ekonomik ve toplumsal bütünleşme ve Avrupa çapında ulaşım,
telekomünikasyon, enerji ağları gibi konularda Bölgeler
Komitesi’nin görüşüne başvurmalarını hükme bağlamıştır. Bölgeler
Komitesi bunun dışında resen de görüş bildirebilir.
• Bölgeler Komitesi, çeşitli uzmanlık grupları halinde çalışır. Komite
bünyesinde ayrıca çeşitli alt komiteler kurulabilir. Belirli karar
önerileri ya da sorunlar üzerinde görüş taslakları bu alt komiteler
tarafından hazırlanır.
Kaynakça
• http://www.ab.gov.tr/files/rehber/02_rehber.pdf
• BALKIR Canan, Uluslararası Ekonomik Bütünleşme, 1.Baskı, İstanbul Bilgi
Üniversitesi Yayınları, İstanbul, Eylül 2010
• T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye, 6.Baskı,
Ankara, 2007
• Raci Kılavuz, Abdullah Yılmaz ve Ferit İzci, “Etkin Bir Denetim Aracı Olarak
Ombudsmanlık ve Türkiye’de Uygulanabilirliği”, C.Ü. İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, 2003
• http://avrupa.info.tr/fileadmin/Content/publications/tr/ABnedir_kitap_fin
al_TR.pdf
• AĞIR, H. Avrupa Bütünleşmesinin Derinleşmesi ve Genişlemesi. KAR,
Muhsin (Ed) (2010). AVRUPA BÜTÜNLEŞMESİ VE TÜRKİYE (s.28-32). Bursa:
EKİN
• http://www.avrupa.info.tr/fileadmin/Content/Files/File/HowEUWorks.pdf
• http://www.ab.gov.tr/
• http://civilacademy.fatih.edu.tr/documents/civilacademy16internet.pdf
KAYNAKÇA
Acar, M., (2006), Avrupa Birliği ve Türkiye Bir Ekonomik ve Siyasi Analiz, Orion, Ankara.
Akgün, B., (2006), “AK: Avrupa Konseyi”, içinde Ş.H. Çalış, B. Akgün ve Ö. Kutlu (editörler),
Uluslar arası Örgütler ve Türkiye, ss.259-280, Çizgi, Konya.
Arıkan, H., (2003), “Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası”, içinde M. Kar ve H. Arıkan (editörler),
Avrupa Birliği Ortak Politikalar ve Türkiye, Ekonomik Sosyal ve Siyasal Politikaların
Uyumlaştırılması, ss. 373-391, Beta, İstanbul.
Arıkan, H., (2005), “Entegrasyon Teorileri Işığında Avrupa Bütünleşmesi ve Genişlemesi”, içinde
H. Arıkan ve M. Kar (editörler), Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri, Siyasal Bölgesel ve
Ekonomik Boyutlar, ss. 13-36, Seçkin, Ankara.
Aslan, R., (2003), “Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Alma Süreçleri”, içinde M. Kar ve
H. Arıkan (editörler), Avrupa Birliği Ortak Politikalar ve Türkiye: Ekonomik, Sosyal ve
Siyasal Politikaların Uyumlaştırılması, ss. 75-98, Beta, İstanbul.
Beşkaya, A., (2010), “Avrupa Birliği’nde Ekonomi Politikalarının Koordinasyonu”, bu kitabın
içinde.
Bıçak, V., (2006), “AİHM: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”, içinde Ş.H. Çalış, B. Akgün ve Ö.
Kutlu (editörler), Uluslar arası Örgütler ve Türkiye, ss.281-308, Çizgi, Konya.
Bilici, N., (2007), Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri: Temel Bilgiler, İktisadi-Mali Konular, Seçkin,
Ankara.
Çalış, Ş. H., Bağcı, Ş. ve Kutlu, Ö. (2006), “Avrupa Birliği: Tarihi, Kurumları ve Niteliği” içinde Ş.
H. Çalış, B. Akgün ve Ö. Kutlu (editörler), Uluslar arası Örgütler ve Türkiye, ss. 217257, Çizgi, Konya.
Çalış, Ş.H., (2008), Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri: Kimlik Arayışı, Politik Aktörler ve Değişim,
Nobel, Ankara.
Daltrop, A., (1986), Politics and the European Community, Longman, London.
Dedeoğlu, B., (2003a), “Avrupa Birliği Bütünleşme Süreci II: Avrupa Birliğinin Yakın Geçmişi”,
içinde B. Dedeoğlu (editör), Dünden Bugüne Avrupa Birliği, ss. 41-65, Boyut Kitapları,
İstanbul.
Dedeoğlu, B., (2003b), Uluslar arası Güvenlik ve Strateji, Derin Yayınları, İstanbul.
DTM (Dış Ticaret Müsteşarlığı), (2007), Avrupa Birliği ve Türkiye, AB Genel Müdürlüğü, Ankara.
Dura, C. ve Atik, H., (2003), Avrupa Birliği Gümrük Birliği ve Türkiye, Nobel, Ankara.
Download