Süt teknolojisinde somatik hücrelerin önemi

advertisement
Elif ÖZER
Gülfem ÜNAL
Harun KESENKAŞ
A. Sibel AKALIN
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü
Kaliteli çiğ süt üretimi yüksek kaliteli süt
ürünlerinin tüketime sunulmasının
esasını oluşturmaktadır. Çoğu ülkede
sütün hijyenik kalitesinin belirlenmesinde
ve çiğ süt fiyatının oluşumunda somatik
hücre sayısı (SCC) esas alınmaktadır.
Bir miktar somatik hücre sütte normal
olarak bulunabilir. Ancak hayvandaki
fizyolojik ve patolojik duruma göre
sütteki hücrelerin tipi ve miktarlarında
farklılıklar şekillenebilmektedir.
SCC’nin artması bağışıklık sistemini
tetikleyici görev yapar.
Somatik hücre nedir?
Somatik hücreler hastalıklara ve meme içi enfeksiyonlara karşı
bilinen temel savunma mekanizmalarından biridir.
Somatik hücreler 4 temel hücre tipinden oluşur :
Makrofajlar
PMN (polimorfonükleer nötrofil hücreleri)
Lenfositler
Epitel hücreler
Somatik Hücre Tipleri
Makrofajlar; sağlıklı bir inek sütünde baskın hücre tipi olarak yer alırlar.
Bakteri enfeksiyonu durumunda fagositoz hareketiyle mücadele ederler.
Makrofajlar, enfeksiyon durumunda bazı kimyasal mesajlar salgılarlar ve
bu kimyasal mesajlar PMN’ler tarafından algılanarak enfeksiyon bölgesi
tespit edilir ve müdahale ederler.
Fagositoz yoluyla hem PMN’ler hem de makrofajlar mikrobiyal bakteri
hücrelerini yok ederler.
Bu işlem bağışıklık sisteminin doğuştan gelen işlevlerindendir.
FARKLI TÜRLERDE SOMATİK HÜCRELERİN
KARAKTERİSTİKLERİ ve BİLEŞİMLERİ
Mastitis durumunda enfekte olan meme başında
hem bakteri, hem de lökositler çok sayıda farklı
hücrenin ortama salınmasına sebep olmaktadır.
Enfeksiyon neticesinde PMN’ler enfekte meme
başından kan yolu ile süte geçerek somatik hücre
sayısında önemli artışlara yol açarlar.
Türlere göre SCC
Sütte SCC arttığında, sütlerin mastitis şüphesi
taşıdığı görülmektedir.
Avrupa’da inek sütünde 400.000 hücre/mL
sınır değer olarak kabul edilmekte, bu
değerden fazla somatik hücre içeren sütler
insan beslenmesinde kullanılmamaktadır.
Anılan değer Kuzey Amerika’da 750.000
Kanada’da ise 500.000 olarak dikkate
alınmaktadır.
Türlere göre SCC
Keçi sütlerinin içerdiği SCC genellikle inek sütüne
oranla daha fazla olduğu, geç laktasyon döneminde
sağlıklı süt keçilerinde bile 1 ml sütte 1.000.000 adetten
fazla somatik hücreye rastlandığı bildirilmektedir.
ABD, ticari standart olarak keçi sütlerindeki azami
SCC 1.000,000/ml olarak kabul etmektedir.
AB üyesi ülkeler ve ABD keçi sütünde bu değeri 750.000
hücre/ml sınırına çekerek inek sütüne yakın bir
standart değer oluşturmak için çaba göstermektedirler.
 Somatik hücrelerin süt işlemede ve süt ürünlerindeki
rolü genellikle olumsuz olarak yorumlanmaktadır.
 Bunun nedeni; yüksek SCC’nin, sütte fizikokimyasal
değişimler, bakteri sayısı ve meme iltihabı ile birlikte
anılmasıdır.
 Peki gerçekten böyle mi ?
 Son yıllarda yapılan çalışmalar yüksek SCC düşük süt
kalitesi anlamına gelmektedir tezini çürütür
niteliktedir.
 Buna göre SCC’nin artmasına neden olan faktörler
sayıdan daha önemli olmaktadır.
 Çünkü, farklı durumlarda vücudun cevabı farklı
olmakta, bu durum da kazein gibi süt bileşenlerinin ya
da plasmin gibi sütün yapısında bulunan enzimlerin
farklı etkilenmelerine yol açmaktadır.
Yapılan Çalışmalar
 Marino ve ark. (2005), somatik hücrelerin ve bu hücrelerin
salgıladıkları proteolitik enzimlerin Cheddar tipi
peynirin özelliklerine etkisini araştırarak bu alanda ilk
çalışmayı gerçekleştirmişlerdir.
 Söz konusu çalışmada, düşük oranda somatik hücre içeren
(<150.000 hücre/ml) peynir sütüne farklı oranlarda
konsantre edilmiş somatik hücreler eklenmiştir.
 Alınan sonuçlar ışığında somatik hücrelerin Cheddar
peynirinde proteolize katkıda bulunduğu, ayrıca peynirin
içerdiği nem oranını da direkt olarak etkilediği
belirlenmiştir.
 Yapılan başka bir çalışmada, peynirin duyusal
kalitesini geliştirmek amacıyla sağlıklı keçilerden elde
edilen sütten izole edilen konsantre somatik hücreler
kullanılarak az yağlı peynir üretilmiştir.
 Olgunlaşma periyodu 7 gün olmasına rağmen bu süre
zarfında tüm kazein fraksiyonlarında genel bir azalma
tespit edilmiştir (Sanches-Macias ve ark., 2013).
 Leitner ve ark. (2016), koyun ve keçi sütlerinde SCC,
sütün kimyasal kompozisyonu ve pıhtılaşma
özelliklerini incelemişlerdir. Her iki sütte de SCC ve
pıhtılaşma süresi arasında pozitif bir korelasyon
olduğu belirlenmiştir.
 Keçi peynirinin teleme sıkılığı ve SCC arasında negatif
bir korelasyon bulunurken, koyun sütünden yapılan
peynirde önemli bir farklılık tespit edilememiştir.
Peynir verimi ise SCC’den önemli oranda
etkilenmemiştir.
 Raynal-Liutovac ve ark. (2005), keçi sütüyle ilgili
yaptıkları çalışmalarında yüksek SCC’nin (~1800×103)
peynir yapımına ve duyusal özelliklere negatif bir
etkisinin olmadığını belirtmişlerdir.
 Morgan ve Gaspard (1999) ve Chen ve ark. (2010), keçi
sütünde yüksek SCC’nin (~2000×103) peynir verimini
etkilemediğini saptamışlardır.
 Summer ve ark. (2015), keçi sütünden Parmigiano-
Reggiano peyniri ürettikleri çalışmalarında SCC sayısı
300×103’ün üzerine çıktığında peynir veriminde düşme
olduğunu belirlemişlerdir.
 Rogers ve Mitchell (1994) düşük SCC’e sahip (<2,5x105
hücre/ml) sütten üretilmiş yoğurdun yüksek oranda
somatik hücre içeren (5x105 hücre/ml) sütten yapılmış
yoğurda göre daha üstün organoleptik özellikler
gösterdiğini belirlemişlerdir.
 Cooney ve ark. (2000), yüksek SCC içeren sütten
üretilen İsviçre tipi peynirlerle düşük SCC sayılı sütten
üretilen peynirler arasında kalite (pH, tuz oranı,
gözenek oluşumu, nem) bakımından fark
bulunmadığını belirtmişlerdir. Örneklerin proteoliz
oranlarının farklı olduğu ancak bunun birçok
faktörden etkilenmiş olabileceği çalışmada dikkat
çeken diğer bir noktadır.
Somatik Hücrelerin Endojen Enzimleri
Somatik hücreler bazı süt ürünlerinin
özelliklerini etkileyebilen endojen enzimler
salgılamaktadır.
Somatik hücrelerin ve bu hücreler tarafından
salgılanan endojen enzimlerin çeşit, spesifiklik
ve aktivite açısından farklı profillere sahip
olmalarının sütün işlenmesine ve son ürünlerin
kalitesine önemli etkileri bulunmaktadır.
Somatik hücreler tarafından salgılanan endojen
enzimler, sütte bulunan enzimlerin sadece bir
kısmını oluşturmaktadır.
Enzimlerin bulunduğu hücre tipleri
ENZİM
TÜRLERİ
SOMATİK HÜCRE TÜRLERİ
Makrofaj
Elastaz
+
PMNs
+
Katalaz
Epitel
Hücreleri
Tanımlanmayan
hücre tipi
+
+
Lipoprotein
Lipaz
+
+
Kollogenaz
+
+
Asit
fosfataz
Peroksidaz
Lenfositler
+
+
+
Somatik hücre endojen enzimleri ve kazein proteolizi
Sayısız somatik hücre enzimi arasında proteazlar en çok çalışılan
gruptur.
Sütte kazein üzerinde etkili olan bu enzimler proses sırasında da etkin
rol oynamaktadır.
Bu enzimler süt ürünlerinde kazeinin pıhtılaşmasına neden olmakta, son
ürüne farklı tekstürel ve orgonoleptik özellikler vermekte, hatta peynir
veriminde düşmeye neden olabilmektedirler.
SCs’in endojen proteazlarından katepsin B, katepsin G ve elastaz αs1 ve
β_kazein hidrolizinden sorumludur.
SCs endojen enzimleri ve kazein proteolizi
SC endojen enzimleri başlangıç lokasyonlarına göre farklı
aktiviteler göstermektedir.
Alveoler makrofaj kaynaklı Katepsin D’nin aktivitesi,
PMNs’dekine göre 60 kat daha fazladır.
Bu enzimler soğukta depolama sırasında da aktivitelerini
zayıfta olsa devam ettirmekte ve süt ürünlerinin
özelliklerinde değişikliklere neden olmaktadırlar.
Şimdiye kadar sütteki sayısız
enzimin varlığı nedeniyle somatik
hücre enzimleri göz ardı edilmiştir;
• Plazmin gibi sütün doğal yapısında bulunan
enzimler
• Kimozin, rennet ya da fungal rennet gibi
peynir yapımında rol alan enzimler
• Mikroflora tarafından üretilen ve peynirde
tat ve tekstür gibi son ürün
karakteristiklerinde rol alan enzimler.
Katepsin D
SCs enzimleri arasında Katepsin D sütte ve peynirde üzerinde en çok çalışılan
endojen enzimdir.
Lizozomal bir asidik proteaz olan Katepsin D yağsız inek sütünde 0,4 µg/ml, peyniraltı suyunda 0,3
µg/ml, koyun-keçi sütlerinde yaklaşık yedi kat fazla miktarda (1.8-2.6 µg/ml) civarlarında
bulunmaktadır. Bu enzim hücre içi ve hücre dışı proteolizde rol almaktadır. Katepsin D bütün kazein
fraksiyonlarını (αs1, αs2, β, κ), hidrolize edebilmesine rağmen, özellikle αs1 kazein üzerinde etkilidir.
Katepsin D peynir prosesinde kullanılan temel proteaz olan kimozin gibi hareket etmekte ve sütün
pıhtılaşmasını sağlamaktadır.
İnek sütünde 5 moleküler form tespit edilmiştir.
İki inaktif form
Prokatepsin D(pcD)
Üç aktif form
Pseudokatapsin D
Tek zincirli katepsin D
Preprokatepsin D (PPCd)
İki zincirli katepsin D
 Amino asit dizilimi ve üç boyutlu yapısı itibariyle; iki
aspartik proteinaz olan kimozin ve pepsine yakın olan
Katepsin D peynir üretimi esnasında uygulanan farklı ısıl
işlem normlarına karşı farklı aktiviteler göstermektedir.
 pH 3.5-7 aralığında stabilite göstermektedir.
KATEPSİN D
Tablo3: Farklı ısıl işlemlerde katepsin D aktivitesinin değişimi
Süre
Optimum pH’da
kalan aktivite
(%)
Süt matrisleri
72
15 saniye
8
Yağsız inek sütü
72
15 saniye
>50
Süt
serumu/kazeinler
72
60 saniye
~50
Süt serumu
72
60 saniye
~65
Süt kazeinleri
65
30 dakika
<10
Tampon çözeltisi
55
30 dakika
45
Yağsız inek sütü
Isı müdahalesi
(°C)
Peynirde Katepsin D
Katepsin D
aktivitesi serthaşlanmış ve rennet
kullanılmadan
üretilen peynirlerde
araştırılmıştır. Söz
konusu peynir
üretiminde ya
rennet hiç
kullanılmamış ya da
ısıl işlem
sonucunda inaktive
edilmiştir.
Larsen ve ark.
(2000), rennet
kullanılmadan
üretilmiş UF-Feta
peynirinde söz
konusu endojen
enzimin proteoliz
prosesine
katıldığını tespit
etmişlerdir.
Albenzio ve ark.
(2009), Katepsin
D’nin pıhtılaştırma
aktivitesini koyun
sütünde ve Cheddar
peynirinde tespit
etmişlerdir.
Santillo ve ark.
(2009),
çalışmalarında keçi
sütünde Katepsin D
aktivitesi ile kazein
ve protein
konsantrasyonu
arasında negatif bir
korelasyon
olduğunu
belirtmişlerdir.
Somatik Hücrelerin İzolasyonu
Santrifüjleme gibi basit ve akış sitometri ve
manyetik ayırma gibi ileri metotlar uygulanarak
somatik hücrelerin izolasyonu yapılmaktadır.
Sağlıklı hayvanlardan yeterli miktarlarda somatik
hücre elde etmek fazla miktarda süt
gerekmektedir. Bu somatik hücrelerin etkilerinin
süt ürünleri yerine yalnızca süt proteinleri
üzerinde çalışılmasının nedeni olabilir.
Son yıllarda manyetik seperasyon metodu
kullanılarak koyun sütünden makrofajların ve
makrofajlarla birlikte PMNs’lerin izolasyonu
sağlanmıştır.
Süt teknolojisinde membran filtrasyon
tekniklerinin gelişmesiyle somatik hücrelerinin
sütten izole edilmesi pratik bir şekilde
sağlanmıştır.
Membran filtrasyon tekniklerinin avantajları, diğer
somatik hücre ayırma tekniklerine göre, büyük
miktarda somatik hücre elde edilmesi ve endüstriyel
ölçekte konsantre edilebilmesidir.
Membran filtrasyon sayesinde sütün ana özellikleri
kaybedilmeden, somatik hücre içermeyen sütler elde
edilebilir. Peynir yapımı için bu sütler kontrol grubu olarak
kullanılır ve izole edilen somatik hücreler diğer sütlere
ilave edilerek farklı SCC oranlı sütler elde edilebilir.
Süt teknolojisinde
yeni bir yaklaşım
tekniği olan
membran
filtrasyon birçok
açıdan dikkate
alınmalıdır:
Optimize filtrasyon,
mikrofiltrasyon ya da
ultrafiltrasyon için
membran seçimine; yağ,
protein, bakteri gibi diğer
bileşenlerin ayrılmamasına
ve membran filtrasyonun
somatik hücreler
üzerindeki etkisine dikkat
edilmelidir.
Somatik Hücrelerin İdentifikasyonu
SCs ayırt etmek için görsel
identifikasyona olanak
sağlayan optik mikroskop
kullanılmaktadır.
Ayrıca ELISA somatik
hücrelerin miktarını ve
türünü belirlemek
amacıyla kullanılmaktadır.
ELISA çeşitli çalışmalarda
ineklere mastitis teşhisi
koymak amacıyla da
kullanılmıştır.
Sonuç
Yüksek SCC’nin meme iltihabı, süt bileşenlerinde azalma ve
ürün kalitesinde düşüşe neden olduğu düşünülse de olumlu
etkilerinin de olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Burada sütün durumu somatik hücre
sayısı ve somatik hücrelerin türü tam
olarak belirlenmelidir.
Böylece somatik hücre endojen
enzimlerinin kontrolüne olanak
sağlanacaktır.
Literatür verileri analiz edildiğinde dikkat çeken nokta;
peynirin olgunlaşma sürecinde duyusal kalitesinin
artırılmasında ve proteolizin hızlandırılmasında somatik
hücrelerinin istenilen role sahip olmasıdır.
Somatik hücrelerin hücre tiplerinin ve
sayılarının süt ürünlerindeki etkin rolünü
ortaya koymak için birçok çalışmaya
gereksinim vardır.
Özellikle; somatik hücreler ve endojen enzimleri
arasındaki ilişki, farklı koşullar altında ve süt
işleme sırasında somatik hücrelerden hangi
endojen enzimlerin salgılanacağına dair
mekanizmanın açıklanması gerekmektedir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN
TEŞEKKÜRLER
Download