Rönesans Sanatı Rönesans`ın kelime anlamı yeniden doğuştur.15

advertisement
Rönesans Sanatı
Rönesans’ın kelime anlamı yeniden doğuştur.15. ve 16. Yüzyıllarda Batı Avrupa da sanat,
kültür ve bilim alanında oluşan gelişmeleri tanımlar.
Rönesans sanat mimaride sivil örneklerin güzel sanatlarda da resim ve heykellerin
çoğalmasına neden olmuştur.15.yüzyılın ortalarına doğru güzel sanatlarda önemli değişmeler
olmuştur. Sanatta realizm ön plana geçmiş gerçekler ifade edilmiş doğaya dönüş
başlamıştır.Gözlem ve araştırmalar yapılmış gerçek ölçüler, bütünlük, denge ve uyum,sanat
eserlerinin perspektif, ışık-gölge,plastik etki gibi kurallar sanatçıyı yönlendirmiştir.
Rönesans Mimarisi
Rönesans mimarisinde ana yapı malzemesi taştır. Yükseltilmiş kubbelerde tuğla kullanılırken
sütunlarda ve dekorasyonlarda kullanılan malzeme genelde mermerdir.
Rönesans döneminde mimarların Yunan ve Roma mimarisinde görülen bazı elemanları
kullandıkları görülür. Örneğin; yuvarlak kemerler, kubbeler, sütunlar, sütun başlıkları ve
alınlıklar gibi.Cephelerde yapı katlarının birbirinden gerek süsleme özellikleri gerekse duvar
yüzeyinde hafif çıkıntılı olarak yapılmış yatay silmelerle belirgin biçimde ayrıldığı,örtü
sisteminde tonozun yanı sıra kubbenin de yapılara hakim olduğu görülür.
Rönesans döneminde mimaride derinlik etkisi verilmeye çalışılmıştır. Yapıların yüksekliği ve
genişliği uyumludur.
Mimaride önde gelen isimler:
Flippo Brunellleschi
Leone Battista Alberti
Donato Bramant
Rönesans Heykel Sanatı
Rönesans döneminde insanın ön planda olması heykeltıraşlıkta kendini göstermiştir. Rönesans
san atçısı gerçeğe benzeyeni bulmaya yönelmiş, insan vücuduna ve onun anlatım gücüne ilgi
duymuştur. Rönesans döneminde mimariye paralel olarak heykel sanatı gelişmiştir. Konular
İncil ve tevrattan alınan sahneler, isa,Meryem, havariler, melekler, mitolojik varlıklar ve
süvari heykelleridir.
Gerçekçi gözlemlere önem verilmiştir. Çıplak heykeller Rönesansın yenilikleri arasındadır ve
natüralist bir anlatım vardır.Heykeller ve büstlerin yüzlerinde duygular yansıtılmıştır.
Heykelde önde gelen isimler:
Lorenzo Ghıberti
Donatello
Bunarotti Michelangelo
Rönesans Resim Sanatı
Rönesans döneminde Bizans resminde görülen fresko tekniği ve dini konular devam etmesine
karşılık, yağlı boya tekniği geliştirilmiştir.Figürlerin işleniş biçimi ve fonda yer alan manzara
resmi derinlik anlayışını gösterir
Orta çağda mimariyi süsleyici bir öge olan resimler Rönesans döneminde bağımsız olarak
yapılmaya başlanır. Sanatçı, kişiliğini eserlerinde yansıtır.Resimlerde doğaya uygunluk ,ideal
güzellik göz önüne alınmıştır.Derinlik sağlamak amacıyla fonda manzaralara yer verilmiş
böylece insan ve doğa ilişkisi vurgulanmıştır.Erken Rönesansta konular dini
ağırlıklıdır.Yüksek Rönesansta ise günlük konular bağımsız manzaralar,mitolojik hikayeler
natüralist bir anlatımla verilmiştir.Erken Rönesans döneminde çizgisel anlatım ön planda ele
alındığı için renkler pastel ve açık tondadır.Yüksek Rönesans döneminde nereden geldiği
belli olmayan yaygın bir ışık kullanılması renk tonlarını çeşitlendirmiştir.Flaman resim
sanatında canlı ve parlak renklerin kullanıldığı görülür. Resimlerde figürler genelde durgun ve
uyumludur.
Resimde önde gelen isimler:
Giotto Di Bondone
Masaccio
Sandro Botticelli
Leonardo Da Vinci
Sanzio Rafaello
Vecellio Tiziano
Pieter Brueghel
Albrecht Dürer
Rönesans Edebiyatı
İnanç özgürlüğünü savunarak kalıplaşmış düşünce ve kavramların kabuğunu kırma ilkeleriyle
yola çıkan Rönesansçılar, halk dilini yazı diline getirmek için çaba sarfederler. Rönesans’ın
önemli sanatçılarından biri de Boccaccio'dur. Ortaçağ'ın dinsel konularını bir yana bırakarak
doğrudan doğruya insandan söz eden Boccaccio'dan başka Tasso'nun, Homeros'u taklit ederek
yazdığı "Kurtarılmış Kudüs" adlı eseri İtalya'da yazılan ve değerini halen koruyan
yapıtlardandır. Rönesans döneminin belki de en önemli yapıtı İspanyol yazar Cervantes'in
"Don Kişot" adlı eseridir. Zengin bir içerik üzerine kurulan roman, şövalyeliğin çöküşünü
alaycı bir dille karikatürize eder.Yunan ve Latin edebiyatındaki şiir biçim ve türlerini Fransız
edebiyatına sokan Ronsard; "Gargantua" ve "Pantagruel" adlı romanlarıyla Rabelais;
"Denemeleri"yle Montaigne Rönesans'ın diğer önemli isimleridir.
Edebiyatta önde gelen isimler:
Thomas More
Francis Bacon,
Edmund Spenser
John Milton
Ben Jonson
William Sheakespeare
Rönesans Müziği
Bu dönemde kontrpuan tekniği yoluyla, birden çok sesin eşzamanlı olarak duyulmasına
olanak veren yapıtlar bestelendi. Bunlar çoksesli müziğin ilk örnekleriydi. Aynı dönemde
ortaya çıkan öteki müzik biçimlen Fransa'da halk şiirlerinin bestelenmesiyle oluşan şanson'lar
ve rondo'lardır.
Rönesans döneminde yalnızca çalgı için bestelenmiş; org, klavsen, klavikord, epinet ve
virginal gibi aletlerle çalman müzik önemli ölçüde gelişti.
Müzikte önde gelen isimler:
Giovanni Pierlui-gi da Palestrina
Flaman Orlando di Lasso
Adriaan Willaert,
Thomas Tallis
William Byrd
Rönesans Tiyatrosu
Rönesans döneminin başında İtalyan tiyatrosu fazla kuralcı bir yola sapmış, klasik ölçülere ve
Aristoteles'in zaman, mekan ve eylem birliği ölçütüne bağlı kalma adına uzun bir süre cansız
ürünler vermiştir. Gene de Plautus'un açık saçık komedyaları, bu dönemde, Aristo ve
Ruzzante gibi iki önemli yazara esin kaynağı oldu. İtalyan tiyatrosuna ulusal bir dil ve yerel
karakterler kazandıran bu iki yazardan sonra, İtalyan'ın dünya tiyatrosuna en önemli katkısı
olan Commedia dell'arte doğdu. Canlı bir halk tiyatrosu geleneğine dayanan ve farklı öğeleri
bütünleştiren Commedia dell'arte edebi bir metne değil, doğaçlama oyunculuğuna dayanan bir
tiyatro türüydü.
İtalyan Rönesansı'nın etkisi İngiltere'de daha geç ve daha zayıf hissedildi. İtalyan
tiyatrosundan bir farkı da, kadın oyuncuların olmamasıdır. Kadın rollerini çoğu zaman erkek
oyuncular üstleniyordu. Elizabeth'ten sonra gelen James döneminde (1603-25), tiyatro içerik
olarak klasikçiliğe daha çok yaklaşırken, konu zenginliğini ve ufuk genişliğini de yitirmeye
başladı. Bu dönemde, Ben Janson, John Ford, John Webster ve John Lyly gibi yazarlar
zaman, mekan ve eylem birliği kurallarına önem verirken, trajedi ve komediyi de birbirinden
daha kesin çizgilerle ayırdılar. Fransa'da düzenli tiyatro toplulukları 16. yüzyılda
yaygınlaşmıştır. 17. yüzyılda Başbakan Kardinal Richeliu, en gelişmiş sahne teknolojisini
içeren bir tiyatro binası yaptırdı. 17. yüzyılda Avrupa'nın başka ülkelerinde de ulusal
tiyatrolar kuruldu. Opera ve balede gene aynı dönemde, soylu sınıfın seyirlik sanatları olarak
gelişmişti.
Download