(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması) Hicret ve Medinede İslam

advertisement
15.03.2010
Rahman ve Rahim Olan
Allah’ın Adıyla
KURUMSALLAŞMA SÜRECİNİN
BAŞLAMASI
MESCİD’İ NEBEVİ
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Medine’de;
• İslâm toplumunun oluşmasında ve
• Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin
sağlanmasında
en önemli unsurlardan birisi Mescid-i Nebevî
(Peygamber Mescidi)'dir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Hz. Peygamber devesinin çöktüğü alana bir
Mescid inşa etmeye karar verdi.
Medinelilerin hurma kuruttuğu bu arsayı satın
almak istediğinde sahipleri, karşılıksız olarak
vermek istediler.
Ancak Hz. Peygamber bunu kabul etmedi.
Arsanın değeri olan on dinarı Hz. Ebû Bekir
ödedi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
İnşaata, arsanın tesviyesi ile başlandı.
Burada bulunan
• hurma ağaçları kesildi,
• mezarlar başka yere nakledildi ve
• tümsekler düzeltildi.
Binanın temelinde ve alt kısmında taş, üst
kısımlarında ise kerpiç (lebin) kullanıldı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Arsa üzerinde eskiden mevcut olan hurma
ağaçları sütun olarak Mescid’in kıblesine dizildi
ve bunların üzerine, hurma dal ve
yapraklarından bir çatı yapıldı.
Mescid’in yapımında başta Hz. Peygamber
olmak üzere muhacirler ve ensâr fiilî olarak
çalıştılar.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
• Başlangıçta kıblesi Kudüs’e doğru olan Mescid-i
Nebevî'nin üç kapısı vardı.
• Birinci kapı güneyde, bugünkü kıble duvarında
bulunuyordu (Bâbü's-Selâm).
• İkinci kapı doğu tarafında idi (Bâbü-Cibrîl). Hz.
Peygamber bu kapıyı kullanırdı.
• Üçüncü kapı ise batı yönünde bulunuyordu
(Bâbü-Âtike).
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
• Güney duvarı boyunca Suffe denilen bir revak
veya gölgelik bulunmaktaydı.
• Kıble, Kudüs’ten Kâbe’ye çevrilince güney
yönünde bulunan kapı kapatılarak kuzey
yönünde aynı adla yeni bir kapı açıldı.
• Diğer kapılarda herhangi bir değişiklik
yapılmadı.
• Suffe ise güneyden kuzeye nakledildi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
• Yeni plana göre harim, güneyde iki sıra halinde
yerleştirilen hurma kütükleri üzerine uzatılan
hurma dallarının toprakla kapatılmasıyla elde
edilen bir damla örtülmüştü.
• Tavan, bir insanın elinin yetişeceği kadar
basıktı.
• İlk zamanlarda camide yere ince kum
döşenmişti.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Başlangıçta Hz. Peygamber cuma hutbelerini,
vaaz ve irşatlarını bir hurma kütüğüne
dayanarak veriyordu.
Cemaatin sayısı artınca ve ayakta uzun süre
hitap kendisini rahatsız edince bir minber
yapıldı. Bu minber, biri oturmak için olmak üzere
üç basamaktan ibaretti.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Peygamberimiz Mescid'in kıble tarafında belirli
bir yerde namaz kıldırırdı.
Bugünkü anlamda oyuntu şeklindeki ilk mihrab,
Emevî halifelerinden Ömer b. Abdülaziz’in
Medine valiliği sırasında yapılmıştır. .
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Mescid-i Nebevî’nin inşâsı tamamlandıktan
sonra Peygamberimiz, geçici olarak yerleştiği
Ebû Eyyûb’ün evinden ayrılarak Mescid’in
hemen bitişiğine aile mensupları için yapılan
odalara taşındı.
Başlangıçta bu odaların sayısının, birisi Hz.
Hatice’den sonra evlendiği Sevde’ye, diğeri de
Âişe’ye
ait
olmak
üzere
iki
olduğu
söylenmektedir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Hz. Peygamber’in evlilikleri arttıkça bu odalara
yenileri ilave edilmiş ve sayıları dokuza
ulaşmıştır.
Odaların kapı açıklığı kilim veya kumaş perde ile
kapatılıyordu.
Hz. Peygamber’in odalarının duvarları da
kerpiçle örülmüş, üstleri hurma dal ve yaprakları
ile örtülmüştü.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Bu odaların dışında başka
kullanılan odalardan da bahsedilir.
maksatlarla
Burası gıda maddeleri, silahlar vesaire eşyanın
saklandığı bir devlet hazinesi (Beytülmâl) olarak
kullanılmaktaydı.
Buranın muhafaza ve idareciliği ile Bilâl-i Habeşî
görevlendirilmişti.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Resûl-i Ekrem bu arada aile fertlerini Medine'ye
getirmek üzere Ebû Râfi’ ile Zeyd b. Hârise’yi
Mekke'ye gönderdi.
Bunlar Hz. Peygamber’in zevcesi Sevde ile
kızları Fatıma ve Ümmü Gülsüm’ü Medine'ye
getirdiler.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Zeyneb’i o sırada müşrik olan Ebü’l-Âs b. Rebî’
bırakmadı.
Rukıye ise kocası Hz. Osman ile daha önce
hicret etmişti.
2.1.1 HZ MUHAMMED’İN SOY KÜTÜĞÜ
Hz Muhammed
(s.a.v)
Hz Hatice
M25/H40
Sevde b.
Hz Aişe
Zem’a (Dul) M53
H1-H2 evlendi
623-624
Hz Ümmü
Seleme
ÇOCUKLARI
Kasım
(596-598)
Ali
Öl: çocuk
Rukiye
(603-625)
Eşi :
Ebu’l As
Eşi:
HzOsman
Hz
Ümame
Abdullah
2 yaş ölm.
TORUNLARI
Hz Hafsa b.
Ömer
Hz Zeynep
b. Hüzeyme
Hz Zeynep
b. Cahş
Hz Ümmü
Habibe (H7)
Hz Cüveyriye
b.Haris
Hz Safiyye
b. Huyey (H7)
Hz Meymune
b. Haris (H7)
Hz Mariyetül
Kıptiyye
Ebu Leheb’in çocukları
ilkEşi:
İlk Eşi:
Utbe
Uteybe
Zeynep
(600-630)
EŞLERİ
Ümmü
Gülsüm
(22)
Muhsin
Öl: Bebek
Hz Hasan
Fatıma
(605,633)
Eşi:
Hz Ali
Hz
Hüseyin
TORUNLARI
Abdullah
(3 ay)
Ümmü
Gülsüm
Hz
Zeynep
İbrahim
(17 Ay)
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Bu arada Zeyd, eşi Ümmü Eymen ile oğlu
Üsâme’yi de yanına aldı.
Hepsi birlikte yanlarında Hz. Ebû Bekir’in aile
bireyleri, oğlu Abdullah, hanımı Ümmü Rûmân,
kızları Esmâ ve Hz. Âişe de olduğu halde
topluca Medine'ye geldiler.
Mekkeliler
onlara
çıkarmadılar.
herhangi
bir
güçlük
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Medine’ye gelir gelmez ilk iş olarak bir Mescid
İnşaasına başlanmasının nedeni nedir.?
• Allah Rasulü, Mescidi, bugünkü gibi, sadece
belli saatler arasında açılan bir yer olarak
düşünmedi.
• Mescid, bir şehrin, Medinenin
Medinenin yüreği mescidde atmalıdır.
kalbidir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Onun için, kendine bir ev inşaa etmeden önce
ümmetine mescid inşaa etmiştir.
• Çünkü bir toplumun kalbi olmadan o toplum
nasıl aynı duyguları paylaşıp, aynı şeylere
üzülüp, aynı şeylere sevinsin.
• Duygu, düşünce
gerçekleşsin.
ve
eylem
birliği
nasıl
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Mescidin 3 fonksiyonu vardır.
1. Dikey
2. Yatay
3. Derinliğine.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Dikey fonksiyonu,
• Allah İnsan ilişkilerini
müessesi olmasıdır.
düzenleyen
terbiye
• Yani, insanı kutsala bağlayan bir müessese, bir
kurumdur.
• Bu dikey fonksiyon, İnsan ile Allah arasındaki
ilişkiyi, sürekli ve canlı tutmaktır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Onun için mescidler, Allah’ın yeryüzündeki evi
sayılırlar.
Onun içindir ki mescidler Kabe’nin şubesidirler.
Allah’ın bir mekana ihtiyacı yoktur. Barınma
ihtiyacı da yoktur.
O halde mescidler neden Allah’ın evidirler.?
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Mescidler de hac gibi birer semboldur.
Bunun sembolize ettiği o kadar derin anlamlar
vardır ki burada bunlardan birkaç tanesine
değinelim.
• Mescidin Allah’ın evi olması, Allah’ın insanla
buluştuğu mekan olmasıdır. Yani insanların,
Rabbine karşı sorumluluklarını ifa etmek için bir
araya geldiği mekandır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
İnsanları bir arada tutan, sırf insanları Allah’a
karşı
olan
sorumluluklarının
bilincinde
olduklarını ima ve ihdas etmek için bir araya
geldikleri mekanlardır mescidler.
Yatay Fonksiyon; Mescidler sosyal bir birliktelik
mekanlarıdır. İslam toplumunu bir arada tutan
muhteşem bir kurumdur.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Onun için adına Cami’ denmiştir. Cami’,
toplayan demektir. Cami toplayandır. Dağıtan
değil, bölen parçalayan değil.
Bir araya getiren, yan yana koyan, yüreklerini,
zihinlerini, enerjilerini hep üst üste koyup, birtek
ses, bir tek soluk, bir tek nefes, bir tek yumruk
haline getiren müesseselerdir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Bugünkü mescidlerin Cami olup olmadığına
girmiyorum, size bırakıyorum.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Burası her şeyden önce bir ibadet mahalli idi;
Cuma namazını ve beş vakit namazı cemaatle
kılmak için Müslümanların toplandığı ve topluca
ibadet ettiği mekandı. Beş vakit namaz her
yerde kılınabilir. Ancak Hz. Peygamber,
cemaatle kılınan namazın daha fazla sevap
kazandıracağını bildirmişti. Sahâbîler de onun
bu teşvik ve tavsiyesine azâmî ölçüde
uymuşlardır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Mescidde toplu ibadete 27 kat sevabın
gerekçesi herhalde yukarıda saydığımız dikey
ve yatay gerekçeler olsa gerek. Bu sevap,
dinden
değil,
sosyal
gerekçelerden
kaynaklanıyor.
• Mescide gelmeyen, İslam toplumunun kıyısında
kenarında yaşıyor desek herhalde abartı yapmış
olmayız.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Mescidde talimatlar veriliyor, toplum ince ince
dokunuyor. Bu yapının dışında kalanlar duygu,
düşünce ve eylem birlikteliğine sahip olamazlar.
• Mescid, toplumun ortak bir yüreğidir. Allah
Rasulü daima mescide gelenlere değil
gelmeyenlere bakıyor ve niye gelmediklerini
sorguluyordu.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• O yürekler, O nabızlar birlikte attığı süre, Allah o
topluma bire yüz kuvvet vermiştir.
Derinliğine
Fonksiyonu;
Kişinin
kendi
yetişmesi, kendi terbiyesi, Allah ile olan özel
ilişkisiyle ilgilidir. Kişinin kendi yüreğine doğru
yücelmesini temin etmektedir.Kişinin kendisi ile
buluşmasını, kendisi ile barışmasını temin
ediyordu.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Mescid-i Nebevî ibadet mahalli olmanın
yanında, Hz. Peygamber'in sohbet ve vaaz
yaptığı,
• Askerî işlerin müzakere edildiği,
• Elçilerin kabul edildiği,
• Bazen duruşmaların yapıldığı,
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Folklor gösterilerinin tertiplendiği bir mekândı.
• Mescid-i Nebevî, aynı zamanda bir eğitimöğretim yeri olarak kullanılmaktaydı.
Namazlardan sonra Hz. Peygamber vaaz eder,
nasihatta bulunur, Allah’a itaate davet ederdi.
Bunun yanında günlük hayatla ilgili tavsiyelerde
bulunur, kendileriyle sohbet ederdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Müslümanların eğitilmesinde,
• Nâzil
olan
âyetlerin
geçirilmesinde,
duyurulup
hayata
• Müslümanların
cemaatleşmesinde
ve
kaynaşmasında, son derece önemli fonksiyonlar
üstlenmiştir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Hz. Peygamber döneminde Mescid-i Nebevî
aynı zamanda askerî işlerin görüldüğü bir
mekân olarak da kullanılırdı.
Dışarıdan gelebilecek her türlü saldırı ve
tehditlere nasıl karşı konulacağı burada
görüşülür ve karara bağlanırdı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Hz. Peygamber bir yere askerî sefer
düzenleyeceği zaman birliğin başına geçecek
kumandanı Mescid'e çağırır ve gerekli talimatı
burada verirdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
Askerî
birliklerin
komutanları
seferden
döndükten sonra doğruca buraya gelerek sefer
hakkında bilgi verirlerdi.
Eğer orduya bizzat kendisi kumanda edecekse,
Mescid'de iki rekat namaz kılar, sonra zırhını
giyinmiş olarak buradan çıkar ve kapıya getirilen
atına binerek seferi başlatırdı. Seferden dönüşte
de doğruca Mescid'e gider, yine iki rekat namaz
kılar ve seferin değerlendirmesini yapardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Savaşta yaralanan askerlerin, mescidde kurulan
bir çadırda tedavi edildikleri olurdu. Nitekim
Hendek Savaşı'nda yaralanan Sa’d b. Muaz,
Eslem kabilesinden Rufeyde adındaki kadının
Mescid'deki çadırında tedavi edilmiş, fakat
kurtarılamamıştı.
• Gerektiğinde Mescid-i Nebevî’de harplerde ele
geçirilen esirlerin hapsedildiği de olurdu.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Mescid-i Nebevî, elçilerin kabul yeri olarak
kullanılırdı. 5/626 yılından itibaren 11/632 yılına
kadar, 9/630 yılında daha yoğun olmak üzere,
Arabistan’ın çeşitli bölgelerinden Medine'ye
heyetler gelmiştir. Bunların çoğu kabileleri adına
Müslüman olduklarını bildirmek, bîat etmek ve
İslâm dininin esasları hakkında bilgi almak üzere
geliyorlardı. Peygamberimiz elçileri Mescid'de
“Elçiler Sütunu” (Üstüvânetü’l-Vüfûd) adını
taşıyan bir direğin önünde kabul ederdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Hukûkî ve kazâî davalar için Mescid, sabit bir
mahal olmamakla birlikte, Hz. Peygamber
devrinde mahkeme ve duruşma salonu olarak
kullanılmıştır.
Aslında
Hz.
Peygamber’in
bulunduğu her yer, çarşı, pazar, konaklama
mahallinde bir çadır bu tür işler için uygundu.
Fakat o, Mescid'de de çeşitli davalara bakmış
ve kararlar vermiştir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî'nin fonksiyonlarına gelince,
• Mescid-i Nebevî zaman zaman savaş
oyunlarına da sahne olurdu. Bir defasında
Peygamberimiz
Habeşlilerin
burada
sergiledikleri bir oyunu hanımı Hz. Âişe ile
birlikte seyretmiştir.
• Hz. Peygamber bağışları Mescid'de kabul
ediyordu. Çeşitli bölgelerden gelen cizye ve
zekat malları Mescid'de toplanıyor ve gerekli
yerlere buradan dağıtım yapılıyordu.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Medine’de daha hicretin ilk yıllarından itibaren
Mescid-i Nebevî’nin dışında pekçok mescid inşâ
edilmiştir.
Bunların çoğu kabile adları ile, bazıları da
bulundukları mekanın adıyla anılırlar.
• İki Kıbleli Mescid (Mescidü’l-Kıbleteyn) gibi, bazı
olaylar sebebiyle değişik isim alanlar da
mevcuttur. Adını kıblenin değişmesinden alan
bu son mescid, Hazrec’den Benî Selime’ye aitti.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Hz. Peygamber Medine'ye hicretinden sonra on
altı veya on yedi ay Kudüs’e doğru yönelerek
namaz kılmıştı.
Hicretin ikinci yılında Hz. Peygamber sahâbîleri
ile Benî Selime mescidinde öğle namazının ilk
iki rekatını kılınca kıblenin değişmesi ile ilgili
ayet nâzil oldu.
Bunun üzerine Hz. Peygamber yönünü Kâbe’ye
çevirdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Böylece Hz. Peygamber iki ayrı kıbleye dönmüş
olarak namaz kıldığı için bu mescid “İki Kıbleli
Mescid” adını almıştır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
İki kıbleli mescidin dışında,
• Evs kabilesinin Benî Abdüleşhel kolu tarafından
inşa edilen “Benî Abdüleşhel Mescidi”,
• Yine Evs’in bir kolu olan Benî Hârise’ye ait “Benî
Hârise Mescidi”,
• Benî Zurayk, Benî Amr b. Mebzûl, Benî Sâide,
Benî Ubeyd, Râtic, Gıfâr, Eslem, Cüheyne, Benî
Mâzin, Benî Adiy, Benî Beyâza, Beni’l-Hâris,
Benî Harâm, Benî Vâkıf...
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
….gibi mescidler Medine’de Hz. Peygamber
döneminde mevcut olan mescitlerdir.
Müslümanlar buralarda vakit namazlarını
kılıyorlar, cuma namazına Mescid-i Nebevî'ye
geliyorlardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Mescid-i Nebevî ve Diğer Mescitler
Bunlardan başka Medine dışında,
•
•
•
•
•
•
•
Cuvâsâ,
Beni’l-Mustalik,
Benî Sa’d b. Bekir,
Benî Cezîme,
Becîle mescidleri vardı.
Tâif ve Yemâme’de de mescidler bulunuyordu.
Ayrıca askerî seferler esnasında inşa edilen
pekçok mescidin isimleri kaynaklarda yer
almaktadır…………………
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Suffe (Ne demektir?)
Suffe, çardak ve gölgelik demektir
•
•
•
•
•
Mescid-i Nebevî’nin bitişiğinde
Üzeri hurma dallarıyla örtülü,
Fakir,
Kimsesiz ve
Barınacak yeri olmayan Müslümanlar
yapılmış gölgelikti.
için
Burada kalanlara Suffe Ehli, Suffe Ashâbı
denilirdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Suffe Ehli kimlerden oluşmaktadır,
• Kimsesiz muhâcirler,
• Bekarlar,
• Arap kabilelerinden Müslüman olup Medine'ye
göç edenler
• İlim tahsil etmek isteyen sahâbîlerden
oluşuyordu.
Bunlar genellikle yoksul kimselerdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Bir kaç kişi vardı ki hayatlarını ibadete ve Hz.
Peygamber'in sohbetinde geçirmeye
adamışlardı.
Bu insanlar gün boyu Hz. Peygamber'in
huzurunda kalıyor, onu dinliyor, geceleyin de bu
gölgelikte kalıyorlardı.
Ebu Hureyre (ra) da bunlardandı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Hz. Peygamber, Suffe’de kalan sahâbîlerin
yeme ve içme gibi ihtiyaçlarıyla yakından
ilgilenirdi.
Bazı iyiliksever sahâbîler, Hz. Peygamber’in
tavsiyesi üzerine bunları birer-ikişer evlerine
davet ederek iaşelerini temin ederlerdi.
Hz. Peygamber zengin Müslümanları bunlara
yardım etmeye teşvik ederdi. Ensâr, hurma
salkımlarını getirerek Mescid-i Nebevî’ye
bırakırlardı. Suffe Ashabı arasında çeşitli işlerde
çalışanlar da vardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Suffe’de Hz. Peygamber’in dışında okumayazma ve Kur’an öğretmek üzere öğretmenler
de görev yapıyordu.
Ubâde b. Sâmit bunlardan biridir.
Burada toplanan öğrenciler esas itibarıyla
kendilerini Kur’an öğrenimine vakfetmişlerdi;
Kur’an âyetlerini aralarında müzakere ederler ve
geceleri ilim tahsili ile meşgul olurlardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Efendimiz, öncelikle insan inşa etmiş idi. Mekke
bunun adıdır.
Dar-ul Erkam İnsan İnşa etmenin adıdır.
Medine’yi Medine yapan insanlardır.
Her biri bir Medine’dir onların.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Daha Mekke’de iken yüreklerinde Medine’yi inşa
etmişlerdi.
Medine’ye
geldiklerinde,
Medine’yi hayata dönüştürdüler.
yüreklerindeki
Allah’ın Rasulü, Medine’ye geldiğinde İlk
yaptıklarından biri Kardeşlik tesis etmek oldu.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Çünkü O çok iyi biliyordu ki, bir yerde sosyal bir
başarı gerçekleşecek ise mutlaka bu başarının
temelinde güç birliği, enerji birliği yatıyordu.
Güç birliğini sağlamadığınız bir yerde, sosyal bir
başarıdan söz edemessiniz.
Onun için Peygamberimiz de
kardeşlik kurumunu çalıştırmıştır.
Medine’de
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
İslâm toplumunun teşkilatlanmasında önemli bir
adımı, ensar ile muhacirler arasında oluşturulan
özel kardeşlik sistemi teşkil eder..
Buna geçmeden evvel, İslâm’ın getirdiği ve
geliştirdiği kardeşlik sisteminin tarihî seyrine
kısaca temas etmek yerinde olacaktır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Hz. Peygamber İslâm’ı ilk tebliğ etmeye
başladığı andan itibaren bu dine girenleri
• Hangi ırk, kabile ve ülkeden olursa olsun eşit
kabul etmiş ve kabile kardeşliğinin yerine İslâm
kardeşliğini getirmiştir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
O, bir yandan insanlara İslam’ı anlatırken, diğer
yandan bu inanç etrafında toplananları din
kardeşliğinde birleştirip kaynaştırıyordu.
Bu sistemde Habeşistanlı bir köle ile Kureyşli bir
asilzade arasında fark kalmıyordu.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
İslâm tarihinin en eski kaynakları, Hz.
Peygamber’in, birisi hicretten önce Mekke’de,
diğeri
de
hicretten
sonra
Medine’de
Müslümanları
iki
defa
özel
olarak
kardeşleştirdiğini kaydederler.
Mekke’deki kardeşleştirmede (muâhâtta) son
derece anlamlı bir husus dikkati çekmektedir.
Bu, Kureyş’e mensup bazı Müslümanların
azatlı kölelerle kardeş ilan edilmesidir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Mesela;
• Hz. Peygamber’in azatlısı Zeyd b. Hârise ile Hz.
Hamza,
• Ebû Huzeyfe’nin azatlısı Sâlim ile Ebû Ubeyde
b. Cerrâh
• Hz. Ebû Bekir’in azat ettiği Bilâl-i Habeşî ile
Ubeyde b. Hâris.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Bu kardeşlik öyle bir şey ki, Nitekim İslâm’ın
daha ilk yıllarında Hz. Ebû Bekir işkence çeken,
kendisiyle aralarında kan bağı bulunmayan
köleleri hiçbir karşılık beklemeden sırf
Müslüman oldukları için büyük paralar ödeyerek
satın almış ve hürriyetlerini ellerine vermiştir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Mekke’den Medine'ye hicret eden muhacirler
birbiriyle kenetlenmiş ve kardeşlik bilincine sahip
olmuş kimselerdir.
Medine’deki Evs ve Hazrec kabilelerinin “Ensar”
haline dönüşmesine gelince;
İslâm’dan önce Evs ve Hazrec kabileleri, aynı
babadan türemiş oldukları halde yıllarca
birbiriyle savaşmışlardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Birinci Akabe görüşmesinde İslâm’ı kabul eden
Medineliler, Evs ve Hazrec düşmanlığının vahim
boyutlarını ve Hz. Peygamber’den nasıl medet
umduklarını şu sözleriyle dile getirmişlerdi:
Milletimiz iç savaşlar sebebiyle çok kötü bir
durumdadır.
Cenab-ı Hak sizin sayenizde milletimizi
savaştan, darmadağınıklıktan belki kurtarır ve
onları birleştirir”.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Gerçekten Evs ve Hazrec arasındaki kan
davaları o derece korkunç boyutlara ulaşmıştı
ki, bu iki kabile neredeyse tarih sahnesinden
silinecekti.
Bu husus
edilmiştir:
Kur’an-ı
Kerim’de
şöyle
ifade
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
“Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz
birbirinize düşman kişiler idiniz de O,
gönüllerinizi birleştirdi. O’nun nimeti sayesinde
kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam
kenarında iken oradan sizi kurtardı”. (Al-i İmran
103)
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Cenâb-ı Hak, Evs ve Hazrec’in Müslüman
olmadan
önceki
durumunu
ve
içinde
bulundukları
ortamı
ateş
çukuruna
benzetmektedir.
Ateş çukurunun kenarında bulunan kimseler
büyük ölçüde yok olmakla karşı karşıya kalırlar.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Evs ve Hazrec kabileleri de böyleydi; birbirine
ateş püskürüyorlardı.
Kabilelerarası savaşlarda birbirini öldürmek
suretiyle tükenecekleri bir sırada Allah hidayetini
lutfedip İslâm sayesinde onları kurtardı ve
kardeş topluluklar haline getirdi;
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Evs ve Hazrec birbirleriyle kenetlendiler, İslâm'a
girmekte birbirleriyle adeta yarıştılar.
İslâm’ın birleştirici şemsiyesi altında “Ensar”
adıyla, İslâm toplumunun şerefli bir kesimini
oluşturdular.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Şimdi sıra Muhacirlerle Ensarı kardeşleştirmeye
gelmişti.
Hz. Peygamber, Enes b. Mâlik’in evinde (bir
rivayete göre Mescid-i Nebevî’de) hicretin birinci
yılının ortalarında onları topladı ve ikişer ikişer
kardeşleştirdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Kardeşleştirilen kimselerden bazıları şunlardır:
Hz. Ebu Bekir (ra)
Hz. Ömeı (ra)
Hârice b. Zeyd el-Ensârî (ra)
Utbân b. Mâlik el-Ensarî
Hz. Osman (ra)
Ebu Ubeyde el-Cerrâh (ra)
Evs b. Sabit el-Ensârî
Sa'd b. Mu'âz (ra)
Zübeyr b. Avvâm (ra)
Mus'ab b. Umeyr (ra)
Selâme b. Vahş (ra)
Ebu Eyyûb el-Ensârî
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Kardeşleştirilen kimselerden bazıları şunlardır:
Ammâr b. Yâsir (ra)
Ebu Zerr el-Ğıfârî (ra)
Huzeyfe b. el-Yemân
Münzir b. Amr (ra)
Selmân-ı Fârisî (ra)
Bilâl (ra)
Ebu'd-Derdâ (ra)
Ebu Rudeyha (ra)
Ebu Huzeyfe b. Utbe b. Rebîa (ra)
Sa'd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (ra)
Abbâd b. Bişr (ra)
Ubeyy b. Ka'b (ra)
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Hz. Peygamber’in, eşsiz bir sosyal yardımlaşma
ve dayanışma örneği olan kardeşleştirmeyi
gerçekleştirmesinin gayesi neydi.
• İş-güç ve servet sahibi oldukları Mekke’de her
şeylerini bırakan ve dinleri uğruna doğup
büyüdükleri yeri terk eden muhâcirleri maddî ve
manevî olarak desteklemek,
• Mâlî sıkıntılarını bir ölçüde de olsa hafifletmeye
çalışmak
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
• Öz yurtlarından ayrılmış olmanın vermiş olduğu
garipliği ve mahzunluğu gidermekti.
• Böyle bir faaliyet aynı zamanda muhâcirlerle
ensarı birbirine ısındırma gayretidir.
• Yekvücut olarak kenetlenmelerini sağlamak,
• Bilgi ve tecrübelerini birleştirmek,
• Ortaklaşa iş yapma ve üretme anlayışını
kazandırma amacına yönelikti.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
• Ensarın fedakarlığı o derece ileri gitti ki,
hurmalıklarının muhacir kardeşleriyle
paylaştırılmasını bile teklif ettiler.
Ancak Hz. Peygamber bunu uygun görmedi.
Beraber çalışmak suretiyle mahsule ortak
olmalarını kararlaştırdı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
• Kardeşleştirilenler birbirlerine vâris bile
olabileceklerdi.
• Kardeşlik anlaşması ile, Câhiliye dönemindeki
hilfin yerini İslâm kardeşliği almıştır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Tarih, ensârın muhacirlere gösterdiği kardeşlik
ve fedakârlık duygularının bir benzerini
göstermekten acizdir.
Bahreyn'in fethi sırasında Resûl-ü Ekrem ensârı
çağırtarak
oradaki
arazileri
aralarında
bölüştürmek istediğini söylemişti. Ama ensâr
hep bir ağızdan: "Önce muhacir kardeşlerimize
verilsin, hissemizi onlardan sonra alırız"
demişlerdi
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Bir keresinde aç biri Hz. Peygamber'in huzuruna
gelmiş ve: "Çok açım, bana yiyecek birşeyler
ver" demişti.
Hz, Peygamber evine haber göndererek yiyecek
bir-şeyler varsa gönderilmesini istedi. Sudan
başka bir şey olmadığı bildirildi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Bunun üzerine Hz. Peygamber yanındakilere
hitaben: "Bu adamı evinde misafir edecek var
mı?" buyurdu.
Ebu Talha (ra):"Ben varım" dedi ve onu alıp
evine götürdü.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
Ama orada da durum aynı idi. Hanımı sadece
çocukların yiyeceğinin olduğunu söyledi.
Karısına lambayı söndürmesini ve o yiyeceği
getirip misafirin önüne koymasını söyledi.
Üçü birlikte sofraya oturdular. Karı koca aç
durdular ve sanki yiyormuş gibi ellerini getirip
götürerek hareket ettirdiler, yemeği o aç
misafirin yemesine fırsat verdiler. Bu olay
üzerine şu âyet nazil olmuştur:
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
"Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları
kendilerine tercih ederler." (Haşr, 59/9
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
• Ancak Hz. Peygamber câhiliye döneminde
haksızlığı önlemek ve yardımlaşmak amacıyla
gerçekleştirilen hilfleri de doğru kabul etmiştir.
• Mâlî destek ve vâris olma, işin maddî yönüydü.
Mesele sadece maddî destekten ibaret değildi;
öyle olsaydı, Hz. Peygamber muhâcirlere gerekli
yardımın yapılmasını ensara emreder, onlar da
bu emri memnuniyetle yerine getirirlerdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Yeni Bir Kardeşlik Sistemi
• Fakat bu sistemle işin maddî yönü manevî bir
kardeşlikle desteklenmiş oluyordu. Ensar ile
muhâcirler arasında ortak kimlik oluşturuluyor,
zihniyet birliği sağlanıyordu.
• Mü’minler arasındaki bu birliktelik, onları çok
sevindirmiş bazılarını da üzmüştür. Abdullah b.
Ubey. B. Selül bunların başındadır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Daha önce de belirtildiği gibi, Resûl-i Ekrem
Medine'ye hicret ettiği sırada burada bütün şehir
halkını kapsayan bir idârî yapı mevcut değildi.
Her kabile kendi içinde birlik oluşturuyordu.
Hz. Peygamber, kardeşleştirme müessesesi ile
Müslümanlar arasında birliği sağlamlaştırdıktan
sonra şehre, Müslümanları, gayrı müslim
Arapları ve Yahudileri içine alan ve daha önce
Medine tarihinde hiç rastlanmayan bir siyâsîsosyal yapı getirdi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Bu yapı, etnik kökenleri ve dinleri farklı çeşitli
gruplardan oluşan bir konfederasyon idi.
Bu teşebbüs her şeyden evvel şehir halkının
barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak
gayesini taşıyordu.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Öncelikle
de
Medine’de
Müslümanların
güvenliğini sağlamak gerekiyordu.
Bu, İslâm’ın ve Müslümanların
bakımından son derece önemli idi.
geleceği
Çünkü Mekke müşrikleri Medine'ye saldırmak
için fırsat kolluyorlardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Medine'de Müslümanlar dışında müşrik Araplar
ve Yahudiler önemli bir güç olarak duruyorlardı.
Yahudiler hem mâlî bakımdan, hem de nüfus
olarak hiç de küçümsenmeyecek bir durumda
idiler.
Hz. Muhammed (s.a.s.) başlangıçta Yahudileri
ve müşrik Arapları şehirden uzaklaştırmak veya
onlara husûmet beslemek gibi bir tutum içine
girmedi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Yahudiler de ilk başlarda, Rasulullah’a fazla
tepki göstermediler.
Bekle gör politikası izlediler.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Rasulullah, onlarla
teşebbüse geçti.
antlaşma
yapmak
için
Bu suretle Medine'ye yapılacak bir saldırı
karşısında Yahudilerin ve müşriklerin tehlike
oluşturması önlenmiş oluyordu.
Buna ek olarak şehri beraberce savunacaklardı.
Bu, siyâsî ve askerî bakımdan son derece
gerekli idi.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Hz. Peygamber, Müslümanların yanısıra Medine
toplumunu oluşturan Yahudileri ve diğer grupları
bir şehir devleti halinde teşkilatlanmaya ikna etti.
Durumu müzakere etmek üzere Enes b. Mâlik’in
evinde bir toplantı yaptı.
Bu toplantıya katılanlar şu kararları aldılar;
• Medine toplumunu yeniden düzenleyen bir
sistem oluşturulacak;
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
• İnsanların, birbirleriyle ve yabancılarla ilişkilerini,
• İdârî ve adlî yapılarını,
• Fertlerin sahip oldukları din ve vicdan hürriyetini,
• Haklarını ve sorumluluklarını belirli esaslara
bağlayan bir metin hazırladılar.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Bir sosyal mukavele olarak da kabul edilebilecek
bu metin, şekil açısından bugünkü anayasalarla
hayli farklı olsa da bir anayasa niteliğindedir.
Bu metin, ana kaynaklarımızda bütün halinde
bize intikal etmiş bulunmaktadır. “Kitâb”,
“Sahîfe” ve "Müvâdea", yani sulh antlaşması
adını taşıyan bu vesîka zamanımızda Medine
Anayasası, Medine Vesîkası, Medîne Belgesi,
Medine Sözleşmesi ve Medineliler Sözleşmesi
olarak anılmaktadır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
47 veya 52 madde olarak tasnif edilmiştir
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Vesîka, Medîne’de dinî olduğu kadar siyâsî bir
topluluk da meydana getirme gayesine yönelikti.
Daha ilk maddede bu topluluğun ensar ve
muhacir Müslümanlarla, bir savaş durumunda
Müslümanlarla
birlikte
saldırgana
karşı
savaşacaklarını kabul eden gayri müslim
topluluklardan oluşacağı belirtilmektedir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Vesikaya göre bu topluluk (ümmet) diğer bütün
insanlardan ayrı bir mahiyettedir.
Aralarında ihtilaf çıkan herkes için Allah,
kanunların ve adaletin yegane kaynağıdır.
Hz. Muhammed (s.a.s.) de en yüksek hakemdir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Vesîkada,
• Açık bir şekilde Yahudilerin Mekke müşriklerine
veya onların işbirlikçilerine bir yardım, yahut
himaye hakkı vermeleri yasaklanmıştır.
• Bir düşman saldırısı halinde, buna karşı çıkmak
üzere bir Müslüman-Yahudi ittifakı sözkonusu
olacaktır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Vesîkada,
• Şehrin savunulması için girişilecek savaşların
masrafları, taraflarca karşılanacaktır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
• Fakat Medine dışında yapılacak bir savaş
halinde hiçbir topluluk diğerine yardımda
bulunma
sorumluluğu
altında
bulunmayacaklardır.
• Müslümanların çıktıkları savaşlara Yahudilerin
katılması, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in müsaade
ve rıza göstermesine bağlanmıştır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
• Yahudiler,
Müslümanlara
düşman
Mekkelilere bundan böyle emân
tanımayacaklardır.
olan
hakkı
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Vesîkada;
• Müslüman cemaatin ve İslâm dininin hukûkî ve
sosyal varlığı, diğer unsurlar tarafından
tanınmaktadır. Bu, Müslümanlar açısından
önemli bir gelişmedir.
• Bu sözleşme ile Medine'deki müşrik Araplar ve
Yahudiler, Müslümanları dinî, siyâsî ve sosyal
açıdan tanıyorlardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
Vesîkada;
• Aynı zamanda Mekkelilerle ittifaklarını bozup,
onlara karşı Müslümanlarla işbirliği içine
giriyorlardı.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
• Müslümanlar gayri müslimlere, inanç ve fikir
hürriyeti, mal ve can güvenliği sağlıyorlardı.
• Hîle ve vefasızlık yasaklanıyordu.
• İstibdat, zorbalık, hakka ve hukuka riayetsizlik,
zulüm ve şiddetin hakim olduğu o günkü dünya
ortamında bu vesîka çok önemli bir gelişmedir.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
• "Yeryüzünde bir devletin vazettiği ilk yazılı
anayasa olma özelliğine sahip olduğu" kabul
edilmektedir.
• Aynı zamanda "Bu vesika, Peygamber'in bir
diplomasi
kabiliyetine
sahip
olduğunu
göstermektedir."
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
• Hz. Peygamber ve Müslümanlar vesîkanın
şartlarına riayet ettiler.
Yahudilerin
vesîkanın
şartlarına
her
riayetsizliklerinde Hz. Peygamber, onlara ahde
vefa göstermeleri gerektiğini hatırlatmıştır.
Hicret ve Medinede İslam Toplumunun
Oluşumu
(Kurumsallaşma Sürecinin Başlaması)
Birarada Yaşama Tecrübesi
• Ancak Yahudilerin
vefasız davranmaları,
Kureyş’i tahrik etmeleri, hileleri, Evs ve
Hazrec’in aralarını bozmaya çalışmaları, Resûl-i
Ekrem’e suikast tertiplemeleri gibi davranışları
sebebiyle önce onlardan Kaynukâ', sonra Nadîr
grupları şehirden çıkarıldılar.
Hendek savaşından sonra da Kurayza’nın
cezalandırılmasıyla vesîka yürürlükten kalkmış
oldu .“……………………..
Download