mâzî, muzâri, emir çekimi

advertisement
MEZÎD FİİLLER – BEŞ
HARFLİLER
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
‫ افْتِعال‬- ‫انْ ِفعال‬
• İnfi'âl Babı )‫(انِْفعال‬
• İfti'âl Babı )‫(افْتِعال‬
ARAPÇA III
Doç.Dr.İsmail DEMİR
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra öğrenci;
• Arapçada sülasi üzerine iki harf ilaveli beş harfli
bablardan İnfi'âl )‫ (انْ ِفعال‬ve İfti'âl )‫ (افْتِعال‬bablarını
tanıyacak,
• Bu fiilerin yapılarında meydana gelen bazı
değişiklikleri öğrenebilecek,
• Bu fiillerin şahıs zamirleri ile kullanımlarını
kavrayabilecek,
• Üç harfli bir fiile iki harf eklemek suretiyle İnfi'âl
)‫ (انْ ِفعال‬ve İfti'âl )‫ (افْتِعال‬bablarının nasıl meydana
geldiğini öğrenebilecek,
• Bu bablara nakledilmiş kelimeleri, cümle içerisinde
kullanabilecek.
ÜNİTE
1
GİRİŞ
Bilindiği gibi, Arapçada fiiller kök harfleri itibariyle genellikle üç harflidirler. Bu
yalın haldeki üç harfli fiillere Sülâsî-Mücerret fiil (üç harfli kök-fiil) denir. Kök
harflerine ilave harf eklenerek harf sayısı artmış olan fiillere de mezîd fiil
(arttırılmış fiil) denir.
Bazen fiil kök harfleri itibariyle dört harfli de olabilir. Bu şekil yalın haldeki
Arapçada, bir fiil
köküne, bazı fonksiyonel
fiilere ise Rubâ ’î-Mücerret fiil (dört harfli kök-fiil) denir.
harf veya harfler ilave
Sülâsî fiillere harf veya harfler ilâve edilerek oluşan fiil gruplarına sülâsî mezîd
edilerek, şekil ve anlam
bakımdan farklı, yeni fiiller fiiller denilir. Sülâsî mezîd fiiller üç gruba ayrılır:
elde edilebilmektedir.
1. Sülâsî (üç harfli) fiil üzerine bir harf eklenmesiyle meydana gelen bablar
olup, üç tanedir. Bunlara türemiş dört harfli fiiller anlamında (rubâ‘î) bablar denir.
2. Sülâsî fiil üzerine iki harf eklenmesiyle meydana gelen bablar olup, bunlar
beş tanedir. Bunlara türemiş beş harfli fiiller anlamında (humâsî) bablar denir. Bu
babların kalıplarını sembolize eden infi‘âl, ifti‘âl, tefe‘ul, tefâ‘ul ve if‘ilâl adlarıyla
isimlendirilirler. İşte biz bu ünitede bunlardan ْ‫ اْنِْْف َعال‬ve ‫ اْفتِعال‬bablarını işleyeceğiz.
3. Sülâsî üzerine üç harf eklenmesiyle meydana gelen bablar olup, dört
tanedir. Bunlara türemiş altı harfli fiiler anlamında (südâsî) bablar denir.
Sülasî Üzerine İki Harf İlave Edilen (Humâsî)
Fiiller
Bu gruptaki fiil kalıpları sülâsî (üç harfli) mazi fiile iki harf eklenmesiyle
meydana gelmektedir ve bu mezîd fiiller, genellikle masdarları ile
isimlendirilmektedirler. Bu fiillerden:
I- İnfi'âl Babı )‫(انْ ِفعال‬
Okuma Anlama
ِ ‫قِراءةُ ال ُقر‬
‫آن‬
ْ َ
ِ
ِِ
ِ ُ‫ط ف‬
‫اءةِ آياتِِه‬
َ‫س‬
َ ْ‫ َوان‬، ‫ؤادي‬
ُ ‫ِع ْن َدما قَ َرأ‬
َ ‫ح‬
َ ‫ش َر‬
َ ‫ وانْطَلَ َق لساني بقر‬، ‫ص ْد ِري‬
َ َ‫ انْ ب‬، ‫ْت القرآ َن‬
ِ
ِ . ‫ال َكريم ِة‬
ِ
‫أج َم َل القرا َن‬
ْ ‫ انْ َه َم َر‬، ‫ت في القراءة‬
ُ ‫وعن َدما انْ َد َم ْج‬
ْ ‫ فَما‬. ‫ت ُد ُموعُ َع ْي نَ َّي من َخ ْشيَة اهلل‬
َ
Bireysel Etkinlik
‫يم ! غف‬
َ ‫ال َكر‬
•Yukarıdaki parçayı, okuyunuz ve altı çizili olan kelimeleri
sarf yönünden inceleyiniz ve ünitenin sonunda verilen
sözlükten de yaralanarak anlamaya çalışınız.
ْ،ْ‫دم َج‬
َ ْ‫ْْان‬،ْ‫ْانْطَلَ َق‬،ْ‫ْانْ َشَر َح‬،ْ‫انْبَ َسط‬
‫ انْ َه َمَْر‬kelimelerini görmekteyiz. Bunlar beş harfli ve ‫ انِْْف َعال‬kalıbında mâzî fiildir.
Yukarıdaki metne baktığımızda altı çizili olan
Bu bab sülâsî müte‘addî
ve gözle görülür bir etkisi
olan yani maddî bir oluş
ifade eden fiillerden yapılır.
A- İnfi'âl )‫ (انْ ِفعال‬Babı (Kalıbı)nın Yapılışı
Bu kalıp ‫عل‬
ْ َ‫ ف‬veznindeki üç harfli mâzî bir fiilin başına kesralı ”elif” ve sakin bir
َ
“nûn” harfi getirilerek yapılır. ‫ل‬
ْ ‫ فَ َع‬+ ‫ انْ َف َع ْل = اِ ْن‬gibi. Bu bab, geçişli fiillerden yapılır,
geçişsiz fiillerden yapılmaz.
َ
َ
Yukarıda geçen‫ْانْ َه َمر‬،ْ‫ج‬
َ ْ‫ْْان‬،ْ‫ْانْطَلَ َق‬،ْ‫ْانْ َشر َح‬،ْ‫ ْانْبَسط‬fiillerinin kök (üçlü/
َ ‫دم‬
َ
َ
mücerret) şekilleri َ‫ َهمَر‬، ‫ج‬
َْ ‫ْد َم‬،ْ
َ ‫ بَ َس‬dir. Bunların başına ‫ اِ ْن‬geldiğinde
َ ‫ط‬
َ ‫ْطَلُ َق‬،ْ‫ْشَر َح‬،ْ
َْ ‫ بَ َس‬+ ‫ط = اِ ْن‬
‫ط‬
َْ ‫ انْبَ َس‬، ‫ح‬
َْ ‫ َشَر‬+ ‫ح = اِ ْن‬
َْ ‫ اْنْ َشَر‬، ‫ طَلُ َْق‬+ ‫ اْنْطَلَ َقْ = اِ ْن‬، ‫ َد َم َْج‬+ ‫ اْنْ َد َم َْج = اِ ْن‬ve ‫ ْ ََهََْر‬+
‫ انْ َه َمَْرْ = اِ ْن‬şeklinde olur.
Bu babın, Aksâm-ı seb‘a (fiilin sahih ve illetli oluşuna)ya göre mâzî, muzâri,
mastar ve emir sîgalarında bazı değişiklikler olur.
Sahih (salim) fiillerden:
Örnek
ْ‫ط‬
َْ ‫ = انْبَ َس‬genişledi.
َ ‫ = بَ َس‬genişletti, ‫ط‬
Emir
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ‫انْ ِف‬
ٌْ ‫انْبِسا‬
‫ط‬
ْ‫انْ َفعِ ْل‬
ْ ‫انْبَ ِس‬
‫ط‬
ْ‫يَْن َفعِ ُل‬
ُْ ‫يَْنبَ ِس‬
‫ط‬
Mâzî
‫انْ َف َع َْل‬
َْ ‫انْبَ َس‬
‫ط‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْانِْفعال‬
)‫طْ(انْبِ َساط‬
َ ‫بَ َس‬
Mehmûz fiillerden:
Örnek
َ‫ = َك َفْأ‬çevirdi, َ‫ = انْ َك َفْأ‬çevrildi.
Emir
Mastar Muzâri
ْ‫انْ َفعِ ْل‬
ِ ‫اْنْ َك‬
‫ف ْْء‬
Muzâf fiillerden:
ْ‫عال‬
ٌ ‫انْ ِف‬
ِ
ٌ‫اْنْك َف ْاء‬
ْ‫يَْن َفعِ ُل‬
‫يَْن َك ِف ُْؤ‬
Mâzî
‫انْ َف َع َْل‬
َ‫اْنْ َك َفْأ‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْانِْفعال‬
ِ ‫ْْ َك َفأ‬
)ُ‫َْ(انك َفاء‬
Örnek
ْ‫ = فَك‬çözdü, ْ‫ = انْ َفك‬çözüldü.
Emir
ْ‫انْ َفعِ ْل‬
ْ‫انْ َفك‬
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ‫انْ ِف‬
ِ
ٌْ ‫انف َك‬
‫اك‬
ْ‫يَْن َفعِ ُل‬
ْ‫يَنْ َفك‬
Mâzî
‫انْ َف َع َْل‬
‫ك‬
ْ ‫انْ َف‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْانِْفعال‬
ِ ‫ْفَك‬
)‫ْ(انف َكاك‬
Ecvef fiillerden:
Örnek
ْ‫اع‬
َْ َ‫ = ْاْن‬çözüldü.
َ ‫ = َم‬akıpgitti; ‫اع‬
Emir
ْ‫انْ َفعِ ْل‬
‫ْاْنَ ْْع‬
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ‫انْ ِف‬
ْ َ‫اْنِي‬
ٌ‫اع‬
ْ‫يَْن َفعِ ُل‬
ْ ‫يَْن َم‬
ُ‫اع‬
Mâzî
‫انْ َف َع َْل‬
‫اع‬
َْ َ‫ْاْن‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْانِْفعال‬
)‫اعْ(اْنِيَاع‬
َْ ‫ْ َم‬
Nâkıs fiillerden:
Örnek
ْ‫ى‬
َ ‫ = طََو‬dürdü; ‫ = اْنْطََوى‬dürüldü.
Emir
ْ‫انْ َفعِ ْل‬
‫انْطَ ِْو‬
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ‫انْ ِف‬
ِ
ٌْ‫انط َواء‬
ْ‫يَْن َفعِ ُل‬
‫يَْنطَ ِوي‬
Mâzî
‫انْ َف َع َْل‬
‫اْنْطََوى‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْانِْفعال‬
ِ ْ‫ى‬
)‫(انط َواء‬
َْ ‫طََو‬
B- İnfi'âl )‫ (انْ ِفعال‬Babı (Kalıbı)nın Anlamı
Bu babın ifade ettiği manaların en önemlisi ve en çok kullanılanı ُ‫او َْعْة‬
َ َ‫الْ ُمط‬
)Dönüşlülük( anlamıdır.
ُ‫) الْ ُمطَ َاو َْعْة‬Dönüşlülük(:
Müte‘addî fiilin mef‘ûl üzerinde meydana getirdiği
tesiri kabullenmesi demektir. Başka bir tanımı ise şöyledir:
ِ ‫ْأ ْنْيد ّلْأحد‬:ِْ‫املطاوعةْيفْاالص ِطالح‬
ٍ
ْ ْ‫نيْاىلْاصلْواحدْيفْاال ْشتقاقْعلىْالتْأ‬
‫ْالف ْعلنيْالر ِاج َع‬
ُ
ُ
ْ
ْ .‫عولْاألولْفاعلْالثاين‬
‫ْوم ْف‬،‫ل‬
ْ ّ‫ْفالث‬،‫ْاآلخُرْعلىْقَبولو‬
ّ
ُ ‫اينْكأنّوْطا ِو‬
َ ‫ثريْويدل‬
َ ‫ْاألو‬
ّ
ّ ‫ع‬
‫ املطاوعة‬:
“Terim olarak
aynı kökten olan iki fiilden birinin etki etmesi
diğerinin de bu etkiyi kabullenmesidir. İkinci fiil birincinin benzeri ve birinci fiilin
fâili, ikinci fiilin mef‘ûlü olmasıdır.”
Bunu şu şekilde açıklayabiliriz: ‫كس ْر‬
َ ْ‫ان‬
= kırıldı, fiiliْile ‫ = َك َسَْر‬kırdı, fiili aynı
ِ
köktendir. ‫كسر‬
َ َ fiili müte‘addî iken aynı fiil ‫ انْفعال‬kalıbına girince, yani ‫انْ َك َسَْر‬
ِ ِ
ِ ِ
olduğunda ُ‫او َْع ْة‬
َ َ‫) الْ ُمط‬Dönüşlülük( anlamı ifade eder.(.ُ‫ْانْ َك َسَرتْالنّاف َذة‬.‫َك َسَرْاخلَاد ُمْالنّاف َذ َة‬
ََ
=
hizmetçi pencereyi kırdı. Pencere kırıldı.) cümlelerinde görüldüğü gibi ilk
cümledeki meful olan ‫ النّافِ َذة‬kelimesi ikinci cümledeْfâil olmuştur.
Yine َ‫ْاملاء‬
ْ ‫خالِ ٌد‬
ْ‫ = ََهََر‬Halit suyu döktü. ُ‫ْاملاء‬
ْ ‫ = ْاْن َمَر‬su döküldü.
Cümlelerinde de
aşağıdaki durum söz konusudur.
ْ ‫ = ََهََر ْخالِ ٌد‬Halit suyu döktü. Bu cümlede ‫ ََهََْر‬fiili
َ‫ْاملاء‬
fâil ve ‫ املاء‬kelimesi de mef‘ûldür.
ْ ‫= ْاْن َمَر‬
ُ‫ْاملاء‬
su döküldü. Bu cümlede ise
ْ‫ْاْن َمَر‬
olduğundan dolayı ilk cümlede bulunan fâil yani
orada mef‘ûl olan
geçen
‫املاء‬
müte‘addî,
ْ‫ خالِ ٌد‬kelimesi
fiili mutâvaat (dönüşlülük) için
ْ‫ خالِ ٌد‬kelimesi yer almamakta ve
kelimesi de bu cümlede fâil olmaktadır. Bu iki cümlede
ْ‫ ََهََر‬ve ‫ ْاْن َمَْر‬fiilleri de aynı köktendir.
Not : ُ‫او َْع ْة‬
َ َ‫) الْ ُمط‬Dönüşlülük( Arapçadaki dönüşlülük Türkçedeki dönüşlülükten
farklıdır. Türkçedeki dönüşlülükte, kişinin işi kendisinin yapması ve işin kendi
üzerinde olması gerekir. “Adam yıkandı.” cümlesinde “yıkandı” kelimesinin
manası adamın kendisini yıkamasıdır. Bbu cümledeki “yıkandı” fiili dönüşlüdür.
“Bebek yıkandı.” cümlesindeki “yıkandı” ise bebeğin kendini yıkayamayacağından
dönüşlü değil, meçhuldür.
Arapçadaki dönüşlülük bildiren fiillerde ise Türkçedeki bu farklılık
gözetilmediği için dönüşlü ile bazı meçhullük bildiren fiiller karışmıştır.
)
‫جاج‬
ُّ =Cam kırıldı.)
ُ ‫الز‬
‫س َر‬
َ ‫انْ َك‬
cümlesindeki kırılma kendisinden olmayacağı için “kırılma”
fiili Türkçeye göre meçhul, Arapçaya göre dönüşlü kabul edilmiştir.
Bireysel Etkinlik
•Aşağıdaki cümleleri anlamaya çalışınız ve renkli olan
kelimeleri i’rab bakımından inceleyiniz .
.‫ير‬
َْ ‫السر‬
ّ ْ
.‫ْ َع ُدوه‬
.‫الم‬
ِْ ‫لإلس‬
ْ ْ
.‫الم‬
ِْ ‫لإلس‬
ْ
.‫الباب‬
َْ ْ
ْ‫ب‬
َ َ‫• قَل‬
ْ‫ب‬
َ َ‫• انْ َقل‬
ْ‫• َد َحَر‬
ْ‫• انْ َد َحَر‬
ْ‫• َشَر َحْاهلل‬
ْ‫• انْ َشَرْح‬
ْ‫ت‬
ْ ‫• فَتَ َح‬
ْ‫• انْ َفتَ َح‬
Alıştırma
Aşağıdaki cümlelerde renkli olan fiilleri ‫ انِْْف َعال‬kalıbına
dönüştürüp, gerekli değişikliği yaparak, cümleleri yeniden
yazınız.
Tencereyi çevirdim.
Ömer yolunu açtı.
Hatice başörtüsünü açtı.
Dalı eğdim.
ِ ‫َْك ت‬
ْ .‫ْالق ْد َر‬
ُ
ْ .‫مرْطَري َْقو‬
ُ ‫ْ ُع‬
ِ ‫ْخدجية‬
ْ .‫ِْخ َارىا‬
ُ َ
ْ .‫ص َْن‬
ْ ُ‫تْالغ‬
ُ ‫َْع‬
Baba alış veriş yaptı.
ْ .َ‫الشراء‬
ِّ ‫األبْالبَ ْي َعْو‬
ُ ْ
Ordu düşmanı yendi.
ْ .‫ْالع ُدو‬
َ ‫ش‬
ُ ‫ْاجلَْي‬
Doktor hastadan sıkıntıyı giderdi.
ْ .‫بىبْالغَمْعنْاملريض‬
ُ ‫ْالط‬
Talebe hocaya yol açtı.
ِ ‫ْالطالِبْطَريقاًْلألس‬
ْ .‫تاذ‬
ْ
ُ
Alıştırmanın cevapları Gizlenecek
Tencere çevrildi.
ِ ‫انْ َك َفأ‬
ْ .‫َْالق ْدر‬
Onun yolu açıldı.
ْ .‫انْ َشقْطَري ُقو‬
Onun başörtüsü açıldı.
ْ .‫فْ ِِخ ُْارىا‬
َْ ‫انْ َك َش‬
Dal eğildi.
ْ .‫ص ُْن‬
َْ َ‫انْ َعط‬
ْ ُ‫فْالغ‬
Alış veriş yapıldı.
ْ .ُ‫الشراء‬
ِّ ‫انْ َْع َق َْدْالبَ ْي ُعْو‬
Düşman yenildi.
ْ .‫ْالع ُدو‬
َ ‫انْ َهَزَم‬
Hastadan sıkıntı giderildi.
Hocaya yol açıldı.
ْ .‫انْ َفَر َجْالغَمْعنْاملريض‬
ِ ‫انْ َفسحْطَريقْلألس‬
ْ .‫تاذ‬
ْ ٌ ََ
C- İnfi'âl )‫ (انْ ِفعال‬Babı (Kalıbı)nın Çekimi
İnfi'âl (‫ )انْ ِفعال‬Babı (Kalıbı)nın mâzi malum çekimi:
‫امل ْفَرد‬
‫الْ ُْمثَ ّنْ‬
‫اجلَ ْمع‬
‫الغَائبْ(املذ ّكر)‬
‫طْ‬
‫انْبَ َس َ‬
‫انْبَ َسطَا‬
‫انْبَ َسطُوا‬
‫الغَائبةْ(املؤنّث)‬
‫تْ‬
‫انْبَ َسطَ ْ‬
‫انْبَ َسطَتَا‬
‫انْبَ َسطْ َنْ‬
‫الْ ُمخاطَب(املذ ّكر)‬
‫انْبَ َسطْ َْ‬
‫ت‬
‫انْبَ َسطْ ِْ‬
‫ت‬
‫انْبَ َسطْتُ َما‬
‫انْبَ َسطْتُ ْْم‬
‫انْبَ َسطْتُ َما‬
‫انْبَ َسطْ ُتْ‬
‫اْل ُمتَ َكلّم‬
‫تْ‬
‫انْبَ َسطْ ُ‬
‫انْبَ َسطْنَا‬
‫انْبَ َسطْنَا‬
‫الْ ُمخاطَبَة(املؤنّث)‬
‫‪Örnek‬‬
‫طْ‬
‫‪ = genişledi.‬انْبَ َس َْ‬
‫ط ‪ = genişletti,‬بَ َس َ‬
‫‪) Babı (Kalıbı)nın muzâri malum çekimi:‬انْ ِفعال( ‪İnfi'âl‬‬
‫الغَائبْ(املذ ّكر)‬
‫الغَائبةْ(املؤنّث)‬
‫الْ ُمخاطَب(املذ ّكر)‬
‫الْ ُمخاطَبَة(املؤنّث)‬
‫اْل ُمتَ َكلّم‬
‫امل ْفَرد‬
‫يَْنبَ ِس ُْ‬
‫ط‬
‫تَْنبَ ِس ُْ‬
‫ط‬
‫تَْنبَ ِس ُْ‬
‫ط‬
‫تَْنبَ ِس ِط َْ‬
‫ني‬
‫أنْبَ ِس ُْ‬
‫ط‬
‫الْ ُْمثَ ّنْ‬
‫ي ْنب ِسطَ ِ‬
‫انْ‬
‫ََ‬
‫تَْنبَ ِسطَ ِْ‬
‫ان‬
‫تَْنبَ ِسطَ ِْ‬
‫ان‬
‫تَْنبَ ِسطَ ِْ‬
‫ان‬
‫نَْنبَ ِس ُْ‬
‫ط‬
‫اجلَ ْمع‬
‫يَْنبَ ِسطُو َنْ‬
‫‪Örnek‬‬
‫طْ‬
‫‪ = genişliyor.‬يَْنبَ ِس ُْ‬
‫ط ‪ = genişletiyor,‬يَْب ُس ُ‬
‫يَْنبَ ِسطْ َنْ‬
‫تَْنبَ ِسطُو َْن‬
‫تَْنبَ ِسطْ َنْ‬
‫نَْنبَ ِس ُْ‬
‫ط‬
‫‪) Babı (Kalıbı)nın emir çekimi:‬انْ ِفعال( ‪İnfi'âl‬‬
‫املذ ّكر‬
‫املؤنّث‬
‫الْ ُْمثَ ّنْ‬
‫انْبَ ِسطَاْ‬
‫ْانْبَ ِسطَا‬
‫امل ْفَرد‬
‫انْبَ ِس ْ‬
‫ط‬
‫انْبَ ِس ِطي‬
‫‪Örnek‬‬
‫طْ‬
‫‪ = genişle.‬انْبَ ِس ْ‬
‫ط ‪ = genişletiyorsun,‬تَْب ُس ُ‬
‫اجلَ ْمع‬
‫انْبَ ِسطُوا‬
‫انْبَ ِسطْ َنْ‬
‫‪) Babı (Kalıbı)nın değişik fiillerden mâzî, muzâri ve emir çekimi:‬انْ ِفعال( ‪İnfi'âl‬‬
‫انْ ِفعال‬
‫‪= aldandı, aldatıldı, kandırıldı, fiilinin‬‬
‫عْ‬
‫ْاْنَ َد َ‬
‫;‪= aldattı, kandırdı‬‬
‫عْ‬
‫َخ َد َ‬
‫‪kalıbından mâzi, muzâri ve emir çekimi:‬‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫ىو‬
‫َها‬
‫الغائب‬
‫ىم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىي‬
‫َها‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫املخاطب‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىنْ‬
‫ّ‬
‫أ َْ‬
‫نت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫أ ِْ‬
‫نت‬
‫أنتُماْ‬
‫أ ُّْ‬
‫نت‬
‫املتكلّم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكرْوْ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫اْن ْ‬
‫دع‬
‫َ َ‬
‫اْند َعا‬
‫َ‬
‫ْاْنَ َد ُعوا‬
‫تْ‬
‫ْاْنَ َد َع ْ‬
‫ْاْنَ َد َعتَا‬
‫اْنَ َد ْع َْن‬
‫تْ‬
‫ْاْنَ َد ْع َ‬
‫ْاْنَ َد ْعتُ َما‬
‫ْاْنَ َد ْعتُ ْْم‬
‫ْاْنَ َد ْع ِْ‬
‫ت‬
‫ْاْنَ َد ْعتُ َما‬
‫ْاْنَ َد ْع ُتْ‬
‫ْاْنَ َد ْع ُْ‬
‫ت‬
‫ْاْنَ َد ْعنَا‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫ي نخ ِد ْ‬
‫ع‬
‫َْ َ ُ‬
‫يَْن َخ ِد ِْ‬
‫عان‬
‫يَْن َخ ِد ُعو َْن‬
‫تَْن َخ ِد ْ‬
‫عُ‬
‫تَْن َخ ِد َع ِْ‬
‫ان‬
‫يَْْن َخ ِد ْع َْن‬
‫تَْن َخ ِد ْ‬
‫عُ‬
‫تَْن َخ ِد َع ِْ‬
‫ان‬
‫تَْن َخ ِد ُعو َْن‬
‫تَْن َخ ِد ِع َْ‬
‫ني‬
‫تَْن َخ ِد َع ِْ‬
‫ان‬
‫تَْن َخ ِد ْع َْن‬
‫ْأْنَ ِد ْ‬
‫عُ‬
‫نَْن َخ ِد ْ‬
‫عُ‬
‫‪Emir‬‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫ْاْنَ ِد ْعْ‬
‫ْاْنَ ِد َعا‬
‫ْاْنَ ِد ُعوا‬
‫ْاْنَ ِد ِعي‬
‫ْاْنَد َعا‬
‫ْاْنَ ِد ْع َْن‬
‫_____‬
‫‪ kalıbından mâzi, muzâri ve emir çekimi:‬انْ ِفعال ‪ = yarıldı, fiilinin‬انْ َشقْ ;‪َ = yardı‬شقْ‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫انش ْق‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫الغائب‬
‫ىو‬
‫َّْ‬
‫َها‬
‫انْ َش ّقا‬
‫_____‬
‫ىم‬
‫انْ َش ّقوا‬
‫_____‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىي‬
‫َها‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫املخاطب‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫ِْ‬
‫أنت‬
‫أنتُماْ‬
‫ُّْ‬
‫أنت‬
‫املتكلّم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكرْوْ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫تْ‬
‫انْ َش ّْق ْ‬
‫انْ َشقْتَْاّ‬
‫انْ َش َْق ْق َْن‬
‫تْ‬
‫انْ َش َْق ْق َ‬
‫انْ َش َْق ْقتُ َما‬
‫انْ َش َْق ْقتُ ْْم‬
‫انْ َش َْق ْق ِْ‬
‫ت‬
‫انْ َش َْق ْقتُ َما‬
‫انْ َش َْق ْق ُتْ‬
‫انْ َش َق ْق ُْ‬
‫ت‬
‫انْ َش َق ْقنَا‬
‫‪kalıbından mâzî, muzâri ve emir‬‬
‫انْ ِفعال‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫يْنشقْ‬
‫‪Emir‬‬
‫َْ َ‬
‫يْن َشق ِ‬
‫انْ‬
‫َ‬
‫_____‬
‫يَْن َشقْو َنْ‬
‫تَْن َشقْ‬
‫تَْن َشق ِْ‬
‫ان‬
‫يَْن َش ِق ْق َْن‬
‫تَْن َشقْ‬
‫تَْن َشق ِْ‬
‫ان‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫تَْن َشقو َنْ‬
‫تَْن َشق َْ‬
‫ِّني‬
‫تَْن َشق ِْ‬
‫ان‬
‫تَْن َش ِق ْق َْن‬
‫أنْ َشقْ‬
‫نَْن َشقْ‬
‫‪= çözüldü, fiilinin‬‬
‫_____‬
‫انْ َشقْ‬
‫_____‬
‫انْ َشقوا‬
‫_____‬
‫انْ َشقا‬
‫انْ َش ِق ْق َْن‬
‫_____‬
‫انْ َشقا‬
‫_____‬
‫انْ َشقِّي‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫اعْ‬
‫ْاْنَ َ‬
‫;‪= akıp gitti‬‬
‫اعْ‬
‫َم َ‬
‫‪çekimi:‬‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫ىو‬
‫َها‬
‫الغائب‬
‫ىم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىي‬
‫َها‬
‫املخاطب‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫ىنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫ْْاْنَاعْ‬
‫َ‬
‫اعاْ‬
‫ْْاْنَ َ‬
‫اعوا‬
‫ْْاْنَ ُ‬
‫تْ‬
‫اع ْ‬
‫ْْاْنَ َ‬
‫اعتَا‬
‫ْْاْنَ َ‬
‫ْْاْنَْع َْن‬
‫تْ‬
‫ْْاْنَْع َ‬
‫ْْاْنَْعتُ َْما‬
‫ْْاْنَْْعتُ ْْم‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫يْنم ْ‬
‫اع‬
‫َْ َ ُ‬
‫ي ْنماع ِ‬
‫انْ‬
‫ََ َ‬
‫اعو َنْ‬
‫يَْن َم ُ‬
‫تَْن َم ْ‬
‫اعُ‬
‫اع ِْ‬
‫ان‬
‫تَْن َم َ‬
‫يَْن َم ْع َْن‬
‫تَْن َم ْ‬
‫اعُ‬
‫اع ِْ‬
‫ان‬
‫تَْن َم َ‬
‫اعو َْن‬
‫تَْن َم ُ‬
‫‪Emir‬‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫ْْاْنَ ْعْ‬
‫ْْاْنََعا‬
‫ْْاْنَُعوا‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ِ‬
‫أنتْ‬
‫أنتُماْ‬
‫املتكلّم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكرْوْ‬
‫أنتْ‬
‫ُّ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫‪kalıbından mâzî, muzâri ve‬‬
‫ْْاْنَع ِ‬
‫تْ‬
‫ْ‬
‫ْْاْنَْعتُ َْما‬
‫ْْاْنَْْع ُتْ‬
‫ْْاْنَْع ُْ‬
‫ت‬
‫ْْاْنَْعنَا‬
‫انْ ِفعال‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫ِ‬
‫نيْ‬
‫تَْن َماع َ‬
‫اع ِْ‬
‫ان‬
‫تَْن َم َ‬
‫تَْن َم ْع َْن‬
‫ْأْنَ ْ‬
‫اعُ‬
‫نَْن َم ْ‬
‫اعُ‬
‫‪= yarıldı/açıldı, fiilinin‬‬
‫انْ َفأَى‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫ْاْنَعِي‬
‫ْْاْنََعاْ‬
‫ْاْنَْع َنْ‬
‫_____‬
‫;‪= yardı/açtı‬‬
‫فَأَى‬
‫‪emir çekimi:‬‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫ىو‬
‫َها‬
‫الغائب‬
‫ىم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىي‬
‫َها‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫املخاطب‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫ِْ‬
‫أنت‬
‫أنتُماْ‬
‫ُّْ‬
‫أنت‬
‫املتكلّم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكرْوْ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫ان فأَى‬
‫َْ‬
‫انْ َفأَيَا‬
‫انْ َفأ َْوا‬
‫َتْ‬
‫انْ َفأ ْ‬
‫انْ َفأَتَاْ‬
‫انْ َفأَيْ َْن‬
‫تْ‬
‫انْ َفأَيْ َ‬
‫انْ َفأَيْتُ َما‬
‫انْ َفأَيْتُ ْْم‬
‫انْ َفأَيْ ِْ‬
‫ت‬
‫ْْاْنَْعتُ َْما‬
‫انْ َفأَيْ ُ ْ‬
‫ت‬
‫تْ‬
‫انْ َفأَيْ ُ‬
‫انْ َفأَيْنَا‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫_____‬
‫ي نْفئِي‬
‫َْ َ‬
‫ِ‬
‫انِ‬
‫يَْن َفئيَ ْ‬
‫يَْن َف ُؤو َنْ‬
‫تَنْ َفئِي‬
‫تَنْ َفئِيَ ِْ‬
‫ان‬
‫يَنْ َفئِ َْ‬
‫ني‬
‫تَْن َفئِي‬
‫تَْن َفئِيَ ِْ‬
‫ان‬
‫تَْن َف ُؤو َنْ‬
‫تَْن َفئِ َْ‬
‫ني‬
‫ْتَْن َفئِيَ ِْ‬
‫ان‬
‫ْتَْن َفئِ َْ‬
‫ني‬
‫أَنْ َفئِي‬
‫نَْن َفئِي‬
‫‪Emir‬‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫_____‬
‫انْ َفْإِ‬
‫انْ َفئِيَا‬
‫انْ َف ُؤوا‬
‫انْ َفئِي‬
‫انْ َفئِيَا‬
‫انْ َفئِ َْ‬
‫ني‬
‫_____‬
‫‪Not: Bu babdan gelen fiiller lâzım (geçişsiz) oldukları için meçhulleri yoktur.‬‬
‫‪ harfine‬م ‪ harfi‬ن ‪ harfi bulunursa,‬م ‪ harfinden sonra‬ن‬
‫‪Bu kalıptan gelen fiillerde‬‬
‫‪dönüşür.‬‬
‫ق‪:‬‬
‫ق = امَر َْ‬
‫ق = ْاْمََر َْ‬
‫ْاْنََر َْ‬
‫‪Ok delip geçti‬‬
‫ا ْْنَ َس َْخ = ْاْمَ َس َْخ = ّام َس َْخ ‪:‬‬
‫‪Silindi‬‬
‫• *فَغلِبو ِ‬
‫صِ‬
‫ين* سورةْاالعرافْْ‪119‬‬
‫اغ ِر َْ‬
‫كْفَْ‬
‫اْىنَال َ‬
‫ُُ ُ‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫ْعْي نًا* سورةْاالعرافْْ‪160‬‬
‫• *فَْ‬
‫اْع ْشَرَة َ‬
‫ْمْنوُْاثْنَتَ َ‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫‪•Aşağıdaki Âyet-i Kerimeleri anlamaya çalışınız ve renkli olan‬‬
‫‪kelimeleri kalıp ve siga bakımından inceleyiniz . Kur'an-ı kerim‬‬
‫‪meallerinden yararlanabilirsiniz.‬‬
‫‪Örnek‬‬
‫ْْاْنَ َحى = ْاْمَ َحى = اَّمَىى ‪:‬‬
‫‪Zayıf oldu‬‬
‫ْإِ َىلْأ َْىلِ ِه ْمْلَ َعل ُه ْمْيَ ْرِج ُعو َْن* سورةْيوسفْْ‪62‬‬
‫• *إذَاْ‬
‫خِ‬
‫سورةْاملآئدةْ‪21‬‬
‫اس ِر َْ‬
‫ىْأدبَا ِرُك ْمْفَْ‬
‫اْعلَ ْ‬
‫• * َوالتَ ْرتَدو َ‬
‫َ‬
‫ين* َ‬
‫• * ُُثْ‬
‫فْاهللُْقُلُوبَ ُه ْمْبِأَن ُه ْمْقَ ْوٌمْاليَ ْف َق ُهو َْن* سورةْالتوبةْْ‪127‬‬
‫صَر َ‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫الْ َق َم ُْر* سورةْالقمرْْ‪1‬‬
‫اع َْ‬
‫ةْو‬
‫• *اقْ تَ َربَتْالس َ‬
‫يها* سورةْالشمسْْ‪12‬‬
‫• *إِ ِذْ‬
‫أَ ْش َق َ‬
‫(افْتِعال) ‪II- İfti‘âl Babı‬‬
ِ
‫س ِعل ٍْم‬
ُ ‫َم ْجل‬
ِ ‫ اجتمع ب عض الع‬، ‫في أح ِد األيَّ ِام‬
ِ . ‫علم‬
ٍ ‫لماء في مجلس‬
‫س َع‬
ُ ‫وع ْن َدما َد َخل‬
ُ ُ َْ َ ََْ
َ
ْ ‫ْت َع‬
َ َّ‫ ات‬، ‫ليهم‬
ِ ‫ وشارْكتهم في‬، ‫ْت في ِج ْلستي‬
‫ وقَ ِد‬. ‫الحوار‬
ْ ‫تاح‬
ُ ‫ ا ْعتَ َدل‬، ‫ت نَ ْفسي‬
َ ‫ وبَ ْع َد أ ْن ْار‬. ‫ال َْمكا ُن لي‬
ْ َُ
َ
Bireysel Etkinlik
. )ُ‫واض َع هلل َرفَ َعه‬
َ َ‫(م ْن ت‬
ُ ‫ ف ُقل‬، ‫واضع شديد‬
ُ َ‫َي في ت‬
َّ ‫استَ َمعوا إل‬
ْ
َ ‫ َح ِّقا‬: ‫ْت في نَ ْفسي‬
•Yukarıdaki parçayı okuyunuz ve altı çizili olan kelimeleri
sarf yönünden inceleyiniz ve ünitenin sonunda verilen
sözlükten de yaralanarak anlamaya çalışınız.
ْ‫ْاستَ َم َع‬،
ْ ْ‫ْاجتَ َم َْع‬،ْ
ْ ‫ْات َس َع‬،ْ‫اح‬
ْ ‫ْاعتَ َد َل‬
َ َ‫ْارت‬،ْ
‫ ْاِفْْتِ َعال‬kalıbında mâzî fiildir.
Yukarıdaki metne baktığımızda altı çizili olan
kelimelerini görmekteyiz. Bunlar beş harfli ve
A- İfti‘âl )‫ (افْتِعال‬Babı (Kalıbı)nın Yapılışı
Bu kalıp ‫عل‬
ْ َ‫ ف‬veznindeki üç harfli mâzî bir fiilin başına kesralı elif ‫ ا‬ve fâu’l-
َ
fiil’den (ilk harften) sonra sakin bir ta
ْ‫عل=ْافْ تَ َع َل‬+ْ‫ت‬+ْ‫ف‬
‫ ت‬harfi getirilerek yapılır. ‫ فَ َع َْل‬+‫ْ = ْاِ ْت‬+ْ‫ا‬
şeklinde olduğu gibi.ْ
Yukarıda geçenْ‫ْاستَ َم َع‬،ْ
ْ ‫ْاجتَ َم َع‬،ْ
ْ ‫ْاتس َع‬،ْ‫اح‬
ْ ‫ ْ ْاعتَ َد َل‬fiillerinİn kök (üçlü/
َ َ‫ْارت‬،ْ
َ
ِ
ِ ْ‫َْج ْع‬،ْ
ِ
mücerret) şekilleri ‫ َع َد َل‬، ‫اح‬
َْ ‫ْر‬،ْ
َ ‫ْوس َع‬،
َ َ ََ ‫ ََس َع‬dir. Bunların başına ‫ْا ْْْت‬
geldiğinde ْ‫ َع َد َل‬+‫لْ = ْاِ ْت‬
َْ ‫ ْاعتَ َد‬، ْ‫اح‬
َْ ‫ َر‬+‫احْ = ْاِ ْت‬
َْ َ‫ ْارت‬، ‫ َو ِس َْع‬+‫ ْات َس َْعْ= ْاِ ْت‬، ‫ ََجَ َْع‬+‫ْاِ ْت‬
ِ
ِ
= ْ‫اجتَ َم َْع‬
ْ veْ‫ْْ ََس َْع‬+‫استَ َم َْعْ= ْا ْت‬
ْ ْْْ şeklinde olur.
Bu kalıpta da aksâm-ı seb‘a (fiilin sahih ve illetli oluşuna)ya göre mâzî, muzâri,
mastar ve emir sîgalarında bazı değişiklikler olur.
Sahih (salim) fiillerden:
Örnek
ْ‫ = ََجَ َع‬topladı; ‫اجتَ َم َْع‬
ْ = toplandı.
Emir
ْ‫افْْتَعِ ْل‬
‫ا ْجتَ ِم ْْع‬
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ِ‫افْْت‬
ْ ‫ا ْجتِ َم‬
ٌ‫اع‬
ْ‫يَْ ْفْتَعِ ُل‬
‫َْْجيتَ ِم ُْع‬
Mâzî
ْ‫افْ تَ َع َل‬
‫ا ْجتَ َم َْع‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْافْتِعال‬
)‫ْ(اجتِماع‬
ْ ‫ْ ََجَ َع‬
Mehmûz fiillerden:
Örnek
َْ ‫ = َم‬doldurdu; َ‫أل‬
َْ َ‫ = ْامت‬doldu.
َ‫أل‬
Emir
ْ‫افْْتَعِ ْل‬
‫ا ْمتَلِ ْْئ‬
Muzâf fiillerden:
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ِ‫افْْت‬
ْ ِ‫ْ ْامت‬
ٌ‫الء‬
ْ‫يَْ ْفْتَعِ ُل‬
‫َيَْتَلِ ُْؤ‬
Mâzî
ْ‫افْ تَ َع َل‬
َْ َ‫ا ْمت‬
َ‫أل‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْافْتِعال‬
)‫َْ(امتِالء‬
ْ ‫ْ َم َأل‬
Örnek
ْ‫ = َرد‬geri getirdi; ْ‫ = ْارتَد‬geri geldi.
Emir
ْ‫افْْتَعِ ْل‬
ْ‫ْارتَد‬
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ِ‫افْْت‬
ْ‫ْ ْارتِ َد ٌاد‬
ْ‫يَْ ْفْتَعِ ُل‬
ْ‫يَْرتَد‬
Mâzî
ْ‫افْ تَ َع َل‬
ْ‫ْارتَد‬
Kök fiil
)ْ‫فَ َع َلْ(ْافْتِعال‬
)‫ْ(ارتِ َداد‬
ْ ‫ْ َرد‬
Vezin
Mevzun
Misâl fiillerden:
Örnek
ْ‫ف‬
َْ ‫ص‬
َ ‫ص‬
َ ‫ = َو‬niteledi; ‫ف‬
َ ‫ = ات‬nitelendi.
Emir
Mastar Muzâri
ْ‫افْْتَعِ ْل‬
ٌْ ِ‫افْْت‬
‫عال‬
ِ ‫افْ ات‬
ْْ ‫ص‬
‫ف‬
ٌ ‫ِّص‬
َ ‫ات‬
ْ‫يَْ ْفْتَعِ ُل‬
ِ ‫يت‬
ُْ ‫ص‬
‫ف‬
َ
Mâzî
ْ‫افْ تَ َع َل‬
َْ ‫ص‬
‫ف‬
َ ‫ات‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْافْتِعال‬
)‫ِّصاف‬
َ ‫ص‬
َ ‫فْ(ات‬
َ ‫َو‬
Ecvef fiillerden:
Örnek
ْ‫اب‬
َْ َ‫ = ا ْغت‬gıybetini yaptı.
َ ‫ = َغ‬bulunmadı; ‫اب‬
Emir
ْ‫افْْتَعِ ْل‬
ْْ َ‫ا ْغت‬
‫ب‬
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ِ‫افْْت‬
‫ا ْغتِيَاب‬
ْ‫يَْ ْفْتَعِ ُل‬
ُْ َ‫يَ ْغت‬
‫اب‬
Mâzi
ْ‫افْ تَ َع َل‬
ْ‫اب‬
َ َ‫ا ْغت‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْافْتِعال‬
)‫ابْ(ا ْغتِيَاب‬
َ ‫َغ‬
Nâkıs fiillerden:
Örnek
‫ = َى َدى‬yol gösterdi; ‫ = ْاىتَ َدى‬yol aldı, ilerledi.
Emir
ْ‫افْْتَعِ ْل‬
ْ‫ْاىتَ ِد‬
Mastar Muzâri
ْ‫عال‬
ٌ ِ‫افْْت‬
ِ
ٌ‫ْاىت َد ْاء‬
ْ‫يَْ ْفْتَعِ ُل‬
‫يَ ْهتَ ِدي‬
Mâzî
ْ‫افْ تَ َع َل‬
‫ْاىتَ َدى‬
Kök fiil
Vezin
Mevzun
)ْ‫فَ َع َلْ(ْافْتِعال‬
)‫ىْ(اىتِ َداء‬
ْ ‫َى َد‬
B- İfti‘âl )‫ (افْتِعال‬Babı (Kalıbı)nın Anlamı
birçok
anlam
etmektedir.
babı
ifade
şunlardır:
1. Dönüşlülük (‫او َْعة‬
َ َ‫)الْ ُمط‬: Bu anlam ya sülâsî (üçlü) müte‘addî veya tef‘îl
(‫ )تَ ْفعيل‬yahut if‘âl (‫ )إفْعال‬bablarından olan fiillerin bu bab (kalıp)a sokulması ile
olur.
.‫تْالْغَنَ َم‬
ُ ‫ََجَ ْع‬
.‫اجتَ َم َعْالْغَنَ ُم‬
ْ َ‫ف‬
.‫تْالر ُج َل‬
ُ ْ‫قَرب‬
.‫بْالر ُج ُل‬
َ ‫فَاقْ تَ َر‬
.ً‫ْخالِدا‬
ْ
ُ ‫أَسَ ْع‬
َ ‫ت‬
ِ
.‫ْخال ٌد‬
َ ‫استَ َم َع‬
ْ َ‫ف‬
Koyunları topladım.
Koyunlar da toplandılar.
Örnek
İfti‘âl (‫)افْْتِعال‬
Birçok anlama gelen İfti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babının en fazla kullanıldığı manalar
Adamı yaklaştırdım.
Adam da yaklaştı.
Halit’e duyurdum.
Halit de duydu.
ْ‫ََجَ َع‬
‫اجتَ َم َْع‬
ْ
Görüldüğü gibi yukarıdaki ilk iki örnekteki fiillerْ aynı köktendir.
topladı fiili üçlü ve müte‘addî iken, aynı fiil
toplandı
olduğunda) anlamı
ُ‫الْ ُمطَ َاو َْعْة‬
‫افْْتِعال‬
kalıbına girince (yaniْ
=
=
(dönüşlülük( olmuştur. Üç ve dördüncü
örneklerdeki fiiller de aynı köktendir. Tef‘îl (‫ )تَ ْفعيل‬babından olan
yaklaştırdı,
‫افْْتِعال‬
kalıbına girince, yaniْ
ْ‫ب‬
َ ‫اقْ تَ َر‬
= yaklaştı,
ْ‫ب‬
َ ‫= قَر‬
olduğunda ُ‫او َْعْة‬
َ َ‫الْ ُمط‬
(dönüşlülük( için olmuştur. Yine beş ve altıncı örneklerdeki fiiller de aynı
köktendir. İf‘âl (‫ )إفْعال‬babından olan
ْ‫استَ َم َع‬
ْ = duydu
ْ‫أَسَ َع‬
ْ = duyurdu, ‫ْافْتعال‬
kalıbına girince, yani
olduğunda ُ‫او َْع ْة‬
َ َ‫( الْ ُمط‬dönüşlülük( için olmuştur.
2. Ortaklık (ُ‫ك ْة‬
َ‫)الْ ُْم َشار‬: Eylemin iki veya daha fazla kişiler arasında
gerçekleşmesidir.
َ
.‫ْوع ْمٌرو‬
َ ‫اقْ تَتَ َل َْزيْ ٌد‬
.‫َّْمَم ٌد َْو َعلِ ٌّي‬
ُ‫ف‬
َ َ‫اختَ ل‬
ْ
.‫ْوعثْ َما ُن‬
ُ ‫ْع َمُر‬
ُ ‫ا ْشتَ َرَك‬
.ُ‫ْوخدجيَة‬
ْ ‫ص َم‬
ْ
َ ‫ب‬
َ َ‫اخت‬
ُ َ‫ت َْزيْن‬
Zeyd ve ‘Amr dövüştüler.
Örnek
Muhammet ve Ali anlaşamadılar.
Ömer ve Osman ortak oldular.
Zeynep ile Hatice düşman oldular.
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi ْ‫ْاقْ تَتَل‬،‫شتَْرك‬
َْ َ‫اختَ ل‬
ْ ‫ْا‬،‫ف‬
ْ ve
َ
‫ افْْتِعال‬kalıbından olup Ortaklık (ُ‫ )الْ ُْم َش َارَكْة‬manasınadırlar.
ْ‫ص َم‬
ْ fiilleri
َ َ‫اخت‬
َ
3. Edinme (‫ )اال ِِّّتَاّذ‬manasıdır.
Edinme (‫)اال ِِّّتَاّذ‬: fâilin fiilin delâlet ettiği manayı edinmesi, demektir.
Örnek
Arapça tanımı ise şöyledir:
ِ ‫ول‬
ِ
ِّ ‫ ُىو‬:‫اال ِِّّتَاّذ‬
.‫ْالف ْع ِل‬
ُ ‫وْأص‬
َ ‫ْاِّتَاذُْالفاعلْماْتَ ُدل‬
ُ ‫ْعلَْي‬
َ
Hasan binek edindi.
Muhammet mühür edindi.
Ali ekmek edindi.
Ömer hizmetçi edindi.
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi
.‫ىْح َس ٌن‬
َ َ‫ْامتَط‬
ْ.‫َّْمَم ٌد‬
ُ ‫اختَتَ َم‬
ْ
ْ.‫ْْعلِ ٌّي‬
ْ
َ ‫اختَبَ َز‬
.ْ‫ْْع َمُر‬
ْ
ُ ‫اختَ َد َم‬
ْ‫امتَطَى‬,
ْ ْ ‫اختَبَ َز‬
ْ ve ْ ‫اختَ َد َم‬
ْ fiilleri
ْ ْ ‫اختَتَ َم‬,
ِّ ‫ )ا‬manasınadırlar.
‫ افْْتِعال‬kalıbından olupْedinme (‫إلِّتَاّذ‬
4. Açıklamak ve göstemek (‫ )اإلظْ َهار‬manasıdır.
Açıklamak (‫)اإلظْ َهار‬: fâilin birisine açıklamada bulunduğunu bildirir.
.‫ْع ْمٌرو‬
َ ‫ْاعتَ َذ َر‬
.‫ْعلِ ٌّي‬
َ ‫ْاعتَظَ َم‬
.‫يض‬
ُْ ‫ا ْشتَ َكىْالْ َم ِر‬
Örnek
‘Amr mazeterini belirtti.
Ali büyüklük tasladı.
Hasta şikâyetini dile getirdi.
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi
ْ ،‫ ْ ْاعتَظَ َْم‬،‫ْاعتَ َذر‬
ve
ْ‫ْا ْشتَ َكى‬
fiilleri
‫افْْتِعال‬
kalıbından olup, açıklamak ve göstemek (‫ )االظْ َهار‬manasını ifade etmektedir.
5. Seçmek, tercih etmek (‫ختِيَار‬
ْ ‫)اال‬: fâilin bir şeyi seçtiğini ifade eder.
Örnek
Allah, Muhammed’i seçti.
Halk, milletvekillerini seçti.
Muhammet, Haticey’i tercih etti.
Yukarıdaki örneklere baktığımızdaْ
‫ب‬
ْ ْ
َ ‫ ْانْتَ َخ‬،‫اصطََفى‬
.‫َّْمَم ًدا‬
ُ ُ‫اصطََفىْاهلل‬
ْ
.‫اب‬
َ ‫بْالن و‬
ُ ‫بْالش ْع‬
َ ‫انْتَ َخ‬
.َ‫ْخ ِدجيَة‬
ُ ‫اجتَ ََب‬
َ ‫َّْمَم ٌد‬
ْ
veْ
‫اجتَ ََب‬
ْ
kalıbından olup seçmek (‫ختِيَار‬
ْ ‫ )اال‬manasına olduklarını görmekteyiz.
5. Üç harfli ile aynı manayı ifade eder.
fiilleri
‫افْْتِعال‬
.‫ب‬
ْ
َ ‫ا ْكتَ َس‬/‫ب‬
َ ‫ْْْْْْْْْْ َك َس‬
.‫افْ تَتَ َح‬/‫ْْْْْْْْْْفَتَ َح‬
.‫امتَ َد َح‬/
ْ ‫ْْْْْْْْْْ َم َد َح‬
Kazandı.
Örnek
Açtı.
Övdü.
ْ ‫ ْ ْافْ تَتَ َح‬،‫ب‬
َْ ‫ ْ َك َس‬ve ْ ‫ ْ َم َد َح‬üçlü fiilleri
ْ ‫ ْافْ تَتَ َح‬،‫ب‬
َْ ‫ ْا ْكتَ َس‬ve ْ ‫ ْامتَ َد َح‬de aynı manayıa
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi
‫افْْتِعال‬
kalıbına nakl edildiklerinde
gelmektedirler.
Alıştırma
Aşağıdaki cümlelerde renkli olan fiilleri ‫ افْْتِ َعال‬kalıbına
dönüştürüp, gerekli değişikliği yaparak, cümleleri yeniden
yazınız.
Halatı bitiştirdim.
Zeynep kovayı doldurdu.
Hatice çorbayı karıştırdı.
Müdür hizmetçiyi azletti.
Toprağı tesviye ettim (düzelttim).
Hırsız evi yaktı.
Dostu düşmandan ayırdım.
Halıyı serdim.
ْ .‫ْا ْلَْب َْل‬
ْ .‫بْالدلْ َْو‬
ُ َ‫ْ َزيْن‬
ْ .ُ‫ساء‬
ْ َ‫ال‬
ْ ُْ‫ْ َخدجية‬
ْ .‫ْاخلَ ِاد َْم‬
ْ ‫ْالْ ُم ِد ُير‬
ْ .‫اب‬
َْ ‫ْالت َر‬
.‫ت‬
َ ‫اللِّصْالبَ ْي‬
ِ
ْ .‫الع ُد ِّْو‬
َ ‫ْالصد‬
َ ْ‫يقْعن‬
ْ .‫ْالسج َادَْة‬
Alıştırmanın cevapları Gizlenecek
Halat birleşti.
ْ .‫ْالَْب ُْل‬
ْ ‫ص َل‬
َ ‫ات‬
ْ .‫ْامتَ َألَْالدلْ ُْو‬
Kova doldu.
ْ .ُ‫تْالش ْروبَْة‬
ِْ ‫ا ْمتَ َز َج‬
Çorba karıştı.
ْ .‫ْاخلَ ِاد ُْم‬
ْ ‫ا ْعتَ َزَل‬
Hizmetçi azledildi.
Toprak tesviye edildi (düzeltildi).
ْ .‫اب‬
ُْ ‫ا ْستَ َوىْالت َر‬
Ev yandı (yakıldı).
ْ .‫ت‬
ُ ‫ا ْحتَ َر َقْالْبَ ْي‬
ِ
ْ .‫ْع ِنْالْ َع ُد ِّو‬
َ ‫يق‬
ُ ‫افْ تَ َر َقْالصد‬
Dost düşmandan ayrıldı.
ْ .‫ت‬
ُْ ‫تْالسج َاد‬
ِْ ‫افْ تَ َر َش‬
Halı serildi.
C- İfti‘âl )‫ (افْتِعال‬Babı (Kalıbı)na Nakledilen Bazı
Fiillerde Meydana Gelen Önemli Değişiklikler
Birkısım
ifti‘âl (‫)افْْتِعال‬
fiiller,
1. Fâu’l-fiilinde vav (‫)و‬, ya (‫ )ي‬ve sa (‫ )ث‬harflerinden biri bulunan üçlü
babına
(sülâsî) bir fiil, ifti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babına nakledilince, adı geçen harfler te (‫)ت‬
nakledildiklerinde bazı
harflerinde
önemli
değişiklikler olmaktadır.
harfine dönüşür. İfti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babının ta
(‫)ت‬
si ile dönüşüm neticesi
oluşan te (‫ْ)ت‬birbirine idğam edilir.
.‫ص َل‬
َ ‫ص َْل← ات‬
َ َ‫ص َْل←ْاتْت‬
َ َ‫ص َْل←ْ ْاوت‬
َ ‫َو‬
Örnek
Bağlantı kurdu.
(‫)ت‬
ْ.‫ثَغََرْ←ْاثْتَغََرْ←ْاتْ تَغََرْ←ْات غََر‬
Gedik açtı.
Yukarıdaki örneklere baktığımızda vav
önce ta
ْ.‫يَ َسَرْ←ْايْتَ َسَرْ←ْاتْ تَ َسَرْ←ْات َسَر‬
Kumar oynadı.
(‫)و‬,
ya
(‫ )ي‬ve sa (‫)ث‬
harfine dönüştüğünü, daha sonra bu iki ta
idğam edildiklerini görmekteyiz.
(‫)ت‬
harflerinin,
harfinin birbirine
)‫ْظ‬،ْ‫ْط‬،ْ‫ْض‬،ْ‫ (ص‬harflerinden biri bulunan üçlü (sülâsî) bir fiil,
ifti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babına (kalıbına) nakledilince, ifti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babının ta (‫ْ)ت‬si tâ ) ‫(ْ ط‬
2. Fâu’l-fiilinde
Örnek
harfine dönüşür.
Sabretti.
Kalbi kinle doldu.
Farkına vardı.
Zulme uğradı.
.‫اصطَبَ َر‬
ْ ْ←ْ‫اصتَبَ َر‬
ْ ْ←ْ‫صبَ َر‬
َ
ِ
ْ.‫اضطَغَ َن‬
ْ ْ←ْ‫اضتَغَ َن‬
ْ ْ←ْ‫ضغ َن‬
َ
ْ.‫طَلَ َعْ←ْاطْتَ لَ َعْ←ْاطْطَلَ َعْ←ْاطلَ َع‬
.‫ظَلَ َْم←ْاظْتَ لَ َمْ←ْاظْطَلَ َمْ←ْاظلَ َم‬
Yukarıdaki örneklere baktığımızda ilk ve ikinci misallerde ifti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babının
ta (‫)ت‬sının tâ )
‫ ( ط‬harfine dönüştüğünü görmekteyiz. Üçüncü misalde ise ifti‘âl
(‫ )افْْتِعال‬babının ta (‫)ت‬sının tâ )
‫ ْ(ْ ط‬harfine dönüşüp ve sonrada bu iki tâ ) ‫(ْ ط‬
harfinin birbirine idğam edildiğine şahit olmaktayız. Dördüncü örnekte de ifti’âl
(‫ )افْْتِعال‬babının ta
sonrada bu zı )
(‫)ت‬sının önce tâ ) ‫( ط‬, sonra zı ) ‫( ظ‬
harfine dönüşüp daha
‫ ( ظ‬harflerinin birbirlerine idğam edildiklerini görmekteyiz.
)‫ ْز‬،ْ ‫ ْذ‬،ْ‫ (د‬harflerinden biri bulunan üçlü (sülâsî) bir fiil, ifti‘âl
(kalıbına) nakledilince, ifti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babının ta (‫)ت‬sı dal ) ‫( ْ د‬
3. Fâu’l-fiilinde
(‫ )افْْتِعال‬babına
Örnek
harfine dönüşür.
İdgam etti.
Alıkondu.
Biriktirdi, sakladıı.
.‫َد َغمْ←ْ ْادتَغَ َمْ←ْ ْاد َد َغ َمْ←ْاد َغ َم‬
ْ.‫َز َجَرْ←ْ ْازََتََرْ←ْ ْازَد َجَر‬
.‫َذ َخَْر←ْا ْذ َِّتََْر←ْا ْذ َد َخَْر←ْ ْاد َد َخَْر←ْاد َخَر‬
Yukarıdaki örneklere baktığımızda ilk ve ikinci misallerde ifti‘âl (‫ )افْْتِعال‬babının
ta (‫)ت‬sının, dal )
‫ ( د‬harfine dönüştüğünü görmekteyiz. Üçüncü örnekte ise ifti‘âl
(‫ )افْْتِعال‬babının ta (‫)ت‬sının, dal
harfinin de dal )
) ‫ ( د‬harfine dönüşmesinden sonra ze ) ‫ْ( ْ ذ‬
‫ ( د‬harfine dönüşüp ve sonrada bu iki dal ) ‫ْ ( د‬harfinin birbirine
idğam edildiğine şahit olmaktayız.
D- İfti‘âl )‫ (افْتِعال‬Babı (Kalıbı)nın Çekimi
Örnek
İfti'âl (‫ )افْْتِعال‬Babının mâzî malum çekimi:
ْ‫ = ََجَ َع‬topladı, ‫اجتَ َم َْع‬
ْ = toplandı.
‫اجلَ ْمع‬
ْ‫الْ ُْمثَ ّن‬
‫امل ْفَرد‬
‫اجتَ َم ُعوا‬
ْ
‫اجتَ َم َعا‬
ْ
ْ‫اجتَ َم َع‬
ْ
)‫الغَائبْ(املذ ّكر‬
ْ‫اجتَ َم ْع َن‬
ْ
ْ‫اجتَ َم َعتَا‬
ْ
ْ‫ت‬
ْ ‫اجتَ َم َع‬
ْ
)‫الغَائبةْ(املؤنّث‬
ْ‫اجتَ َم ْعتُ ْم‬
ْ
‫اجتَ َم ْعتُ َما‬
ْ
)‫الْ ُمخاطَب(املذ ّكر‬
ْ‫اجتَ َم ْع ُت‬
ْ
‫اجتَ َم ْعتُ َما‬
ْ
ْ‫ت‬
َ ‫اجتَ َم ْع‬
ْ
ِْ ‫اجتَ َم ْع‬
‫ت‬
ْ
‫اجتَ َم ْعنَا‬
ْ
‫اجتَ َم ْعنَا‬
ْ
ْ‫ت‬
ُ ‫اجتَ َم ْع‬
ْ
‫الْ ُمتَ َكلّم‬
İfti'âl (‫ )افْتِعال‬Babının mâzî meçhul çekimi:
)‫الْ ُمخاطَبَة(املؤنّث‬
‫الغَائبْ(املذ ّكر)‬
‫الغَائبةْ(املؤنّث)‬
‫الْ ُمخاطَب(املذ ّكر)‬
‫الْ ُمخاطَبَة(املؤنّث)‬
‫اْل ُمتَ َكلّم‬
‫امل ْفَرد‬
‫اُ ْجتُ ِم َْع‬
‫اُ ْجتُ ِم َع ْْ‬
‫ت‬
‫اُ ْجتُ ِم ْع َْ‬
‫ت‬
‫اُ ْجتُ ِم ْع ِْ‬
‫ت‬
‫اُ ْجتُ ِم ْع ُْ‬
‫ت‬
‫الْ ُْمثَ ّنْ‬
‫اُ ْجتُ ِم َعا‬
‫اُ ْجتُ ِم َعتَاْ‬
‫اُ ْجتُ ِم ْعتُ َما‬
‫اُ ْجتُ ِم ْعتُ َما‬
‫اُ ْجتُ ِم ْعنَا‬
‫اجلَ ْمع‬
‫‪Örnek‬‬
‫‪ = toplanıldı.‬اُ ْجتُ ِم َْع ‪ََ = topladı,‬جَ َعْ‬
‫اُ ْجتُ ِم ُعوا‬
‫اُ ْجتُ ِم ْع َنْ‬
‫اُ ْجتُ ِم ْعتُ ْْم‬
‫اُ ْجتُ ِم ْع ُ ْ‬
‫ت‬
‫اُ ْجتُ ِم ْعنَا‬
‫‪) Babının muzâri malum çekimi:‬افْْتِعال( ‪İfti'âl‬‬
‫الغَائبْ(املذ ّكر)‬
‫الغَائبةْ(املؤنّث)‬
‫اْل ُمخاطَب(املذ ّكر)‬
‫الْ ُمخاطَبَة(املؤنّث)‬
‫الْ ُمتَ َكلّم‬
‫امل ْفَرد‬
‫َْجيتَ ِم ُْع‬
‫ََْتتَ ِم ُْع‬
‫ََْتتَ ِم ُْع‬
‫ِِ‬
‫نيْ‬
‫ََْتتَمع َ‬
‫أجتَ ِم ُْع‬
‫ْ‬
‫الْ ُْمثَ ّنْ‬
‫َجيتَ ِمع ِ‬
‫انْ‬
‫ْ َ‬
‫ََْتتَ ِمع ِ‬
‫انْ‬
‫َ‬
‫ََْتتَ ِمع ِ‬
‫انْ‬
‫َ‬
‫ََْتتَ ِمع ِ‬
‫انْْ‬
‫َ‬
‫ََْنتَ ِم ُْع‬
‫اجلَ ْمع‬
‫َْجيتَ ِم ُعو َنْ‬
‫َْجيتَ ِم ْع َنْ‬
‫ََْتتَ ِم ُعو َنْ‬
‫ََْتتَ ِم ْع َْن‬
‫ََْنتَ ِم ُْع‬
‫‪) Babının muzâri meçhul çekimi:‬افْْتِعال( ‪İfti'âl‬‬
‫‪Örnek‬‬
‫‪َْ ْ= toplanıyor.‬جيتَ ِم ُعْ ‪َْ = topluyor,‬جي َم ُعْ‬
‫الْ ُمخاطَب(املذ ّكر)‬
‫َُْتتَ َم ُْع‬
‫ِ‬
‫نيْ‬
‫َُْتتَ َمع َ‬
‫الْ ُْمثَ ّنْ‬
‫ُجيتَمع ِ‬
‫انْ‬
‫ْ ََ‬
‫َُْتتَمع ِ‬
‫انْ‬
‫ََ‬
‫َُْتتَمع ِ‬
‫انْ‬
‫ََ‬
‫َُْتتَمع ِ‬
‫انْْ‬
‫ََ‬
‫امل ْفَرد‬
‫َُْتتَ َم ْع َنْ‬
‫الْ ُمتَ َكلّم‬
‫أجتَ َم ُعْ‬
‫ْ‬
‫َُْنتَ َم ُعْ‬
‫َُْنتَ َم ُعْ‬
‫الغَائبْ(املذ ّكر)‬
‫ُْجيتَ َم ُعْ‬
‫الغَائبةْ(املؤنّث)‬
‫َُْتتَ َم ُعْ‬
‫اْل ُمخاطَبَة(املؤنّث)‬
‫‪Örnek‬‬
‫‪ُْ ْ= toplanılıyor.‬جيتَ َم ُعْ ‪َْ = topluyor,‬جي َم ُعْ‬
‫اجلَ ْمع‬
‫ُْجيتَ َم ُعو َنْ‬
‫ُْجيتَ َم ْع َنْ‬
‫َُْتتَ َم ُعو َنْ‬
‫‪) Babının emir çekimi:‬افْْتِعال( ‪İfti'âl‬‬
‫امل ْفَرد‬
‫اجتَ ِم ْْع‬
‫ْ‬
‫اجتَ ِمعِي‬
‫ْ‬
‫املذ ّكر‬
‫املؤنّث‬
‫الْ ُْمثَ ّنْ‬
‫اجتَ ِم َعا‬
‫ْ‬
‫اجتَ ِم َعا‬
‫ْْ‬
‫‪Örnek‬‬
‫اجتَ ِم ْْع ‪ََْ = toplanıyorsun,‬تتَ ِم ُعْ‬
‫‪ْ = toplan.‬‬
‫اجلَ ْمع‬
‫اجتَ ِم ُعواْ‬
‫ْ‬
‫اجتَ ِم ْع َنْ‬
‫ْ‬
‫‪) Babının değişik fiillerden mâzî, muzâri ve emir çekimi:‬افْْتِعال( ‪İfti'âl‬‬
‫‪ kalıbından mâzi, muzâri ve‬افْْتِعال ‪ = geri çekildi, fiilinin‬ا ْرتَدْ ‪َ = geri göderdi,‬ردْ‬
‫‪emir çekimi:‬‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫ائ‬
‫ر‬
‫ب‬
‫الغ‬
‫ّْك‬
‫ُم َذْ‬
‫الْ‬
‫ىو‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫ا ْرتَدْ‬
‫اُْرتُدْ‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫يَْْرتَدْ‬
‫يُْرتَدْ‬
‫‪Emir‬‬
‫َها‬
‫ىم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىي‬
‫َها‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫املخاطب‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫ِْ‬
‫أنت‬
‫أنتُماْ‬
‫ُّْ‬
‫أنت‬
‫املتكلّم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكرْوْ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫ا ْرتَدا‬
‫ا ْرتَدوا‬
‫تْ‬
‫ا ْرتَد ْ‬
‫ا ْرتَدتَا‬
‫ا ْرتَ َد ْد َنْ‬
‫ْارتَ َد ْد َْ‬
‫ت‬
‫ْارتَ َد ْدُتَُا‬
‫ْارتَ َد ْد ُْْت‬
‫ْارتَ َد ْد ِْ‬
‫ت‬
‫ْارتَ َد ْدُتَُا‬
‫ْارتَ َد ْدتُنْ‬
‫تْ‬
‫ْارتَ َد ْد ُ‬
‫ْارتَ َد ْدنَا‬
‫اُْرتُدْا‬
‫اُْرتُدْوا‬
‫تْ‬
‫اُْرتُدْ ْ‬
‫اُْرتُدْتَا‬
‫اُْرتُ ِْد ْد َْن‬
‫اُْرتُ ِْد ْد َْ‬
‫ت‬
‫اُْرتُ ِْد ْدُتَُا‬
‫اُْرتُ ِْد ْد ُْْت‬
‫اُْرتُ ِْد ْد ِْ‬
‫ت‬
‫اُْرتُ ِْد ْدُتَُا‬
‫اُْرتُ ِْد ْدتُنْ‬
‫اُْرتُ ِْد ْد ُْ‬
‫ت‬
‫اُْرتُ ِْد ْدنَا‬
‫يَْْرتَد ِانْ‬
‫يَْْرتَدو َنْ‬
‫تَْ ْرتَدْ‬
‫تَْ ْرتَد ِْ‬
‫ان‬
‫يَْرتَ ِد ْد َْن‬
‫تَ ْرتَدْ‬
‫تَ ْرتَد ِْ‬
‫ان‬
‫تَ ْرتَدو َنْ‬
‫تَ ْرتَد َْ‬
‫ِّين‬
‫تَ ْرتَد ِْ‬
‫ان‬
‫تَ ْرتَ ِد ْد َْن‬
‫ْأرتَدْ‬
‫نَْرتَدْ‬
‫يُْرتَد ِانْ‬
‫يُْرتَدو َنْ‬
‫تُ ْرتَدْ‬
‫تُ ْرتَد ِْ‬
‫ان‬
‫يُْرتَ َد ْد َْن‬
‫تُ ْرتَدْ‬
‫تُ ْرتَد ِْ‬
‫ان‬
‫تُ ْرتَدو َنْ‬
‫تُ ْرتَد َْ‬
‫ِّين‬
‫تُ ْرتَد ِْ‬
‫ان‬
‫تُ ْرتَ َد ْد َْن‬
‫أ ُْرتَدْ‬
‫اِْرتَدْ‬
‫اِْرتَدا‬
‫اِْرتَدواْ‬
‫اِْرتَدِّي‬
‫اِْرتَدا‬
‫اِْرتَ ِد ْد َْن‬
‫نُْرتَ ّدْ‬
‫‪ kalıbından mâzî‬افْْتِعال ‪ = satın aldı, sattı, fiilinin‬ا ْشتَ َرى ;‪َْ = sattı, satın aldı‬شَرى‬
‫‪muzâri ve emir çekimi:‬‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫ىو‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫َها‬
‫الغائب‬
‫ىم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىي‬
‫َها‬
‫املخاطب‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫ِْ‬
‫أنت‬
‫أنتُماْ‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫ا ْشتَ َرى‬
‫ِ‬
‫يْ‬
‫ْاُ ْش َُت َ‬
‫يَ ْش ََِتي‬
‫يُ ْشتَ َرى‬
‫ا ْشتَ َريَا‬
‫ْاُ ْش َُِتيَا‬
‫ي ْش َِتي ِ‬
‫انْ‬
‫َ ََ‬
‫ْاُ ْشتُ ُروا‬
‫ْاُ ْش َُِتيَ ْْ‬
‫ت‬
‫يَ ْشتَ ُرو َنْ‬
‫تَ ْش ََِتي‬
‫تَ ْش ََِتيَ ِْ‬
‫ان‬
‫ي ْشتَ ري ِ‬
‫انْ‬
‫ُ ََ‬
‫ا ْشتَ َرْوا‬
‫تْ‬
‫ا ْشتَ َر ْ‬
‫ا ْشتَ َرتَا‬
‫ا ْشتَ َريْ َْن‬
‫ا ْشتَ َريْ َْ‬
‫ت‬
‫ا ْشتَ َريْتُ َما‬
‫ا ْشتَ َريْتُ ْمْ‬
‫ا ْشتَ َريْ ِْ‬
‫ت‬
‫ا ْشتَ َريْتُ َما‬
‫ْاُ ْش َُِتيَتَا‬
‫ْاُ ْش َُِتيَ َْن‬
‫ْاُ ْش َُِت َْ‬
‫يت‬
‫ْاُ ْش َُِتيتُ َما‬
‫ْاُ ْش َُِتيتُ ْْم‬
‫ْاُ ْش َُِت ِْ‬
‫يت‬
‫ْاُ ْش َُِتيتُ َما‬
‫ِ‬
‫ينْ‬
‫يَ ْش ََت َ‬
‫تَ ْش ََِتي‬
‫تَ ْش ََِتيَ ِْ‬
‫ان‬
‫تَ ْش ََتو َْن‬
‫تَ ْش ََِت َْ‬
‫ين‬
‫تَ ْش ََِتيَ ِْ‬
‫ان‬
‫يُ ْشتَ َرْو َنْ‬
‫تُ ْشتَ َرى‬
‫تُ ْشتَ َريَ ِْ‬
‫ان‬
‫يُ ْشتَ َريْ َْن‬
‫تُ ْشتَ َرى‬
‫تُ ْشتَ َر ِْ‬
‫يان‬
‫تُ ْشتَ َرْو َنْ‬
‫تُ ْشتَ َريْ َْن‬
‫تُ ْشتَ َر ِْ‬
‫يان‬
‫‪Emir‬‬
‫اِ ْش ََِتْ‬
‫اِ ْش ََِتيَا‬
‫ْاِ ْشتَ ُروا‬
‫اِ ْش ََِتي‬
‫اِ ْش ََِتيَا‬
‫املتكلّم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكرْوْ‬
‫افْْتِعال‬
‫أنتْ‬
‫ُّ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫ا ْشتَ َريْ ُتْ‬
‫ا ْشتَ َريْ ُْ‬
‫ت‬
‫ا ْشتَ َريْنَا‬
‫ْاُ ْش َُِت ُيتْ‬
‫ْاُ ْش َُِت ُْ‬
‫يت‬
‫ْاُ ْش َُِتينَا‬
‫‪= seçimini yaptı, kararını verdi,fiilinin‬‬
‫ا ْختَ َارْ‬
‫ِ‬
‫ينْ‬
‫تَ ْش ََت َ‬
‫أ ْش ََِتي‬
‫نَ ْش ََِتي‬
‫تُ ْشتَ َريْ َنْ‬
‫أُ ْشتَ َرى‬
‫نُ ْشتَ َرى‬
‫;‪= iyileşti, hayırlı oldu‬‬
‫ِ ِ‬
‫ينْ‬
‫ا ْش ََت َ‬
‫َخ َارْ‬
‫‪kalıbından mâzî, muzâri ve emir çekimi:‬‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫ىو‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫الغائب‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكر‬
‫املخاطب‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫ىي‬
‫ا ْختَ َارْ‬
‫ا ْختَ َاراْ‬
‫ا ْختَ ُاروا‬
‫ا ْختَ َار ْْ‬
‫ت‬
‫ىنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫ِْ‬
‫أنت‬
‫تْ‬
‫ا ْختَ ْر َ‬
‫ا ْختَ ْرُتَُا‬
‫ا ْختَ ْرُْْت‬
‫ا ْختَ ْر ِْ‬
‫ت‬
‫َها‬
‫ىم‬
‫َها‬
‫أنتُماْ‬
‫ُّْ‬
‫أنت‬
‫املتكلّم‬
‫الْ ُمؤنّث‬
‫الْ ُم َذ ّكرْوْ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫ا ْختَ َارتَا‬
‫ا ْختَ ْر َْن‬
‫ا ْختَ ْرُتَُا‬
‫ا ْختَ ْرتُنْ‬
‫تْ‬
‫ا ْختَ ْر ُ‬
‫ا ْختَ ْرنَا‬
‫ْاُ ْختِ َريْ‬
‫ْاُ ْختِ َريا‬
‫ْاُ ْختِ ُريوا‬
‫ْاُ ْختِ َري ْْ‬
‫ت‬
‫ْاُ ْختِ َريتَا‬
‫ْاُ ْختِ ْري َْن‬
‫ْاُ ْختِ ْري َْ‬
‫ت‬
‫ْاُ ْختِ ْريُتَُا‬
‫ْاُ ْختِ ْريُْْت‬
‫ْاُ ْختِ ْري ِْ‬
‫ت‬
‫ْاُ ْختِ ْريُتَُا‬
‫ْاُ ْختِ ْريتُنْ‬
‫ا ُ ْختِرْ ُ‬
‫ت‬
‫ْاُ ْختِ ْرينَا‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malum‬‬
‫َُْيْتَ ُارْ‬
‫َُيْتَاََر ِْ‬
‫ان‬
‫َُيْتَاَُرو َْن‬
‫َِّْتْتَ ُْ‬
‫ار‬
‫َِّتْتَ َار ِْ‬
‫ان‬
‫َُْيْتَ ْر َنْ‬
‫َِّتْتَار‬
‫َِّتْتَ َار ِْ‬
‫ان‬
‫َِّتْتَ ُارو َْن‬
‫َِّتْتَا ِر َْ‬
‫ين‬
‫َِّتْتَ َار ِانْ‬
‫َِّتْتَ ْر َْن‬
‫أختَ ُْ‬
‫ار‬
‫ْ‬
‫َْنْتَ ُارْ‬
‫‪Emir‬‬
‫ُُيْتَ ُارْ‬
‫ُُيْتَ َار ِْ‬
‫ان‬
‫ُُيْتَ ُارو َْن‬
‫ُِّتْتَ ُْ‬
‫ار‬
‫ُِّتْتَ َار ِْ‬
‫ان‬
‫ُُيْتَ ْر َنْ‬
‫ُِّتْتَ ُْ‬
‫ار‬
‫ُِّتْتَ َار ِْ‬
‫ان‬
‫ُِّتْتَ ُارو َْن‬
‫ُِّتْتَا ِر َْ‬
‫ين‬
‫ُِّتْتَ َار ِْ‬
‫ان‬
‫ُِّتْتَ ْر َْن‬
‫ُختَ ُْ‬
‫ار‬
‫أْ‬
‫ُْنْتَ ُارْ‬
‫ْاِ ْختَ ْرْ‬
‫ْاِ ْختَ َارا‬
‫ْاِ ْختَ ُاروا‬
‫ْاِ ْختَا ِري‬
‫ْاِ ْختَ َارا‬
‫ْاِ ْختَ ْر َْن‬
‫•‬
‫* َوْ‬
‫*فَ ْ‬
‫* سورةْالْبَ َقَرةْ‪266‬‬
‫ص ٌارْفِ ِيوْنَ ٌارْفَْ‬
‫َصابَ َهاْإِ ْع َ‬
‫*فَأ َ‬
‫*ي ومْنَ ُق ُ ِ‬
‫سورةْقْ‪30‬‬
‫ْى ِلْ‬
‫ولْجلَ َهن َم َ‬
‫َْ َ‬
‫* َ‬
‫ِ ِ‬
‫َجَرُموْاَ* سورةْالرومْْ‪47‬‬
‫*فَْ‬
‫ينْأ ْ‬
‫م َنْالذ َ‬
‫•‬
‫ْاجلِ ِّنْ‬
‫كْنَ َفراً ِْم َن ْ‬
‫ْصَرفْ نَاْإِلَْي َ‬
‫* َوإِ ْذ َ‬
‫* سورةْسورةْالرومْْ‪20‬‬
‫* ُُثْإِذَاْأَنْتُ ْمْبَ َشٌرْ‬
‫ِ‬
‫سورةْآلْع ْمرانْْ‪101‬‬
‫اهللِ*‬
‫ْبِ ْ‬
‫* َوَم ْنْ‬
‫ِ ٍ‬
‫سورةْىودْْ‪81‬‬
‫ني*‬
‫ْمبِ ٍْ‬
‫*فَْ‬
‫ُ‬
‫يَ ْوَمْتَأِِْتْالس َماءُْب ُد َخان ُ‬
‫•‬
‫•‬
‫•‬
‫•‬
‫سورةْم ْرََيْْ‪4‬‬
‫ْشْيبْاً*‬
‫ْس َ‬
‫َ‬
‫ْالرأ ُ‬
‫ْبِ َذنْبِ ِه ْْم* سورةْالْ ُم ْلكْْ‪11‬‬
‫•*‬
‫•‬
‫•‬
‫•‬
‫شقْ الْ َق َم ُْر* سورةْالقمرْْ‪1‬‬
‫اعةُ َْوانْ َ‬
‫ْالس َ‬
‫سورةْاال ْح َقافْْ‪29‬‬
‫ْالْ ُق ْرآ َْن*‬
‫ْ‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫‪•Aşağıdaki Âyet-i Kerimeleri anlamaya çalışınız ve renkli olan‬‬
‫‪kelimeleri kalıp ve siga bakımından inceleyiniz . Kur'an-ı kerim‬‬
‫‪meallerinden de yararlanabilirsiniz.‬‬
Özet
Arapçada, bir fiil köküne, bazı fonksiyonel harf veya harfler ilave
edilerek, şekil ve anlam bakımdan farklı, yeni fiiller elde
edilebilmektedir.
Sülâsî fiillere harf veya harfler ilave edilerek oluşan fiil gruplarına sülâsî
mezîd fiiller denilir. Sülâsî mezîd fiiller üç gruba ayrılır:
1. Sülâsî (üç harfli) fiil üzerine bir harf eklenmesiyle meydana gelen
bablar olup, üç tanedir. Bunlara türemiş dört harfli fiiller anlamında (rubâ‘î)
bablar denir.
2. Sülâsî üzerine iki harf eklenmesiyle meydana gelen bablar olup, beş
tanedir. Bunlara türemiş beş harfli fiiller anlamında (humâsî) bablar denir. Bu
babların kalıplarını sembolize eden infi‘âl, ifti‘âl, tefe‘ul, tefâ‘ul ve if‘ilâl
adlarıyla isimlendirilir. İşte biz bu ünitede bunlardan ْ‫ اْنِْْف َعال‬ve ‫ اْفتِعال‬bablarını
işledik.
3. Sülâsî üzerine üç harf eklenmesiyle meydana gelen bablar olup, dört
tanedir. Bunlara türemiş altı harfli fiiler anlamında (südâsî) bablar denir.
Mezid bablar mastarlarıyla isimlendirilir ve tanınırlar.
A- İnfi'âl
)‫(انْ ِفعال‬
babı: Bu bab
ْ‫عل‬
َ َ‫ف‬
veznindeki üç harfli mâzî bir fiilin
başına kesralı elif ve sakin bir nun harfi getirilerek yapılır. ‫ل‬
ْ ‫ فَ َع‬+
َ
Bu bab lâzım fiillerden yapılmaz.
ْ‫ انْ َف َع َْل = اِن‬gibi.
Bu babın ifade ettiği manaların en önemlisi ve en çok kullanılanı ُ‫او َْع ْة‬
َ َ‫الْ ُمط‬
)Dönüşlülük( anlamıdır.
ُ‫الْ ُمطَ َاو َْعْة‬
)Dönüşlülük(:
müte‘addî fiilin mef‘ûl
üzerinde meydana getirdiği tesiri kabullenmesidir.
)‫ (افْتِعال‬babı: Bu bab ‫عل‬
َْ َ‫ ف‬veznindeki üç harfli mâzî bir fiilin
başına kesralı elif ‫ ا‬ve fâu’l-fiil’den (ilk harften) sonra sakin bir ta ‫ ت‬harfi
getirilerek yapılır. ‫ل‬
َْ ‫ فَ َع‬+‫ افْ تَ َع َْل = ْاِ ْت‬gibi.
B- İfti‘âl
Bu babın ifade ettiği birçok anlam vardır. ُ‫او َْع ْة‬
َ َ‫) الْ ُمط‬Dönüşlülük(, (ُ‫)الْ ُْم َشارَكْة‬
َ
ِ
ِّ
ortaklık, (‫ )االِّتَاّذ‬edinme, (‫ختيَار‬
ْ ‫ )اال‬seçmek ve açıklamak ve göstemek (‫)االظْ َهار‬
bu manalardan birkaçıdır.
Kelimeler
Açıldı, genişledi
Açıldı, sevindi
Telaffuz etti
Lisan, dil
Döküldü
Göz
Korku, endişe
Rahatladı
Oturum
Diyalog, konuşma
Tevazu göstermek
Çevrildi
Açıldı
Düşman
ِ
‫ط‬
َ‫س‬
َ َ‫انْ ب‬
ِ
‫ح‬
َ ْ‫ان‬
َ ‫ش َر‬
‫اِنْطَلَ َق‬
ِ ‫لِسا ٌن ج أَل‬
‫ْسنَة‬
َ
‫اِنْ َه َم َر‬
‫َع ْي ٌن ج ُعيُون‬
ٌ‫َخ ْشيَة‬
‫اح‬
َ َ‫ْارت‬
ِ
ٌ‫ْسة‬
َ ‫جل‬
ِ ‫ال‬
‫ْح َو ُار‬
‫اض ُع‬
ُ ‫َّو‬
َ ‫الت‬
‫ب‬
َ َ‫انْ َقل‬
‫انْ َفتَ َح‬
‫َع ُد ّّو ج ا ْع َداء‬
Okumak
Gönül
Göğüs, sine; ön ak
Toplantı, oturum
Sokuldu, eklendi
Göz yaşı
Nekadar da güzel
‫قَ َرأَ َ قِ َراءَة‬
ٌ‫فُ َؤا ٌد ج اَفْئِ َدة‬
‫ور‬
ُ ‫ص ْد ٌر ج‬
َ
ٌ ‫ص ُد‬
ِ
ِ
‫س ج َم َجالس‬
ٌ ‫َم ْجل‬
‫اِنْ َد َم َج‬
‫َد ْم ٌع ج ُد ُموع‬
‫َج َم َل‬
ْ ‫َما أ‬
Genişledi
Oturdu
Katıldı, ortak oldu
Duydu, dinledi
Gerçekten
Kovuldu, göçtü
Döşek, yatak; taht
‫َش َار َك‬
‫استَ َم َع‬
ْ
ً‫َح ّقا‬
‫انْ َد َح َر‬
‫َس ِر ٌير ج ُس ُرٌر‬
Değerlendirme Soruları
1. “
‫اِنْ ِقيَا ٌد‬
” mastarının mâzi şekli aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
Aْ ‫اِنْ َقيَ َد‬
Bْ ‫قَ يَّ َد‬
Cْ ‫اد‬
َ ‫ُم ْن َق‬
ِ
Dْ ‫اد‬
َ ‫ْانْ َق‬
Eْ ‫اد‬
ُ ‫نَ ْن َق‬
2. “ ‫ ” اِنْطََوى‬fiilinin mastarı aşağıdakilerden hangisidir?
Aْ
B
‫اِنْ ِط َو ٌاو‬
ِِ
ْ‫ي‬
ٌ ‫انْط َوا‬
‫س َع‬
َ َّ‫ات‬
‫ا ْعتَ َد َل‬
ِِ
ٌ‫ْانْط َواء‬
ِِ
D ْ‫او‬
ٌ َ‫انْطي‬
E ٌ‫ْاِنْ ِطيَاء‬
ِ
ِ
“ ‫ق‬
َ ‫سا‬
َ ْ‫ ” ان‬fiili " ‫ " أنْت‬şahıs zamiri ile kullanıldığında emir kalıbı
C
3.
aşağıdakilerden hangisidir?
ِ
Aْ ‫ق‬
ْ‫س‬
َ ْ‫ان‬
B
C
ِ
ْ‫س ِقي‬
َ ْ‫ان‬
ِ
ْ‫سا ْق‬
َ ْ‫ْان‬
ِ
D ْ‫ساقَا‬
َ ْ‫ْان‬
E
4.
ِ
‫ساقِي‬
َ ْ‫ان‬
ِ
"‫ح‬
َ ‫" َم َد‬fiili " ‫ " انْف َعال‬babına nakledilince mâzî, muzâri ve emir sîgaları
aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir?
A
B
C
D
E
5.
ِ
ِ
ْ‫ح‬
ْْ ‫ْإِم ِد‬،ْ‫ح‬
ُ ‫ََْيد‬،ْ‫إ ْْنَ َد َح‬
ِ
ِ
ْ‫ح‬
ْْ ‫ْإِم ِد‬،ْ‫ح‬
ُ ‫ََْيد‬،ْ‫إم َد َح‬
ْ‫ح‬
ْْ ‫ْإِم ِد‬،ْ‫ْيَْن َم َْد ُح‬،ْ‫إِم َد َح‬
ْ‫ح‬
ْْ ‫ْإِم َْد‬،ْ‫ََْي ِد ُح‬،ْ‫إِم َد َح‬
“Niçin yeni bir eve taşınmıyoruz?” cümlesinin Arapça karşılığı
aşağıdakilerden hangisidir?
A
B
C
D
E
6.
ْ‫ح‬
ْْ ‫ْإِْْنَ ِد‬،ْ‫ََْي ِد ُح‬،ْ‫إِم َد َح‬
ٍ ‫تْج ِد‬
ٍ َ ‫لِماذَاْتَْْنتَ ِقل‬
ْ‫يد؟‬
َ ‫ْإىلْبَْي‬
َ
ُ
ٍ ‫تْج ِد‬
ٍ َ ‫ْلِما َذاْنَْنتَ ِقل‬
ْ‫يد؟‬
َ ‫ْإىلْبَْي‬
َ
ُ
ٍ ‫تْج ِد‬
ِ
ٍ
ْ‫يد؟‬
َ ‫ل َما َذاَْْاْنْتَ َق ْلتُ ْْمْ َإىلْبَْي‬
ٍ ‫تْج ِد‬
ٍ َ ‫لِماذَاْْأَنْتَ ِقل‬
ْ‫يد؟‬
َ ‫ْإىلْبَْي‬
َ
ُ
ٍ ‫تْج ِد‬
ِ
ِ
ٍ
ْ‫يد؟‬
َ ‫ل َماذَاْإنْتَقْلُواْ َإىلْبَْي‬
“Ailemden bir haber bekliyorum.” cümlesinin Arapça karşılığı
aşağıdakilerden hangisidir?
A
B
C
ِ
.‫ِت‬
ْ ِ‫ُسَر‬
َ ‫أَنْتَظُر‬
ْ ‫ْمنْأ‬
ْ ً‫ْخ ََبا‬
ِ ِ
.‫ُسَرِِت‬
َ ‫ْْانْتَظ ْر‬
ْ ‫ْمنْأ‬
ْ ً‫ْخ ََبا‬
ْ.‫ُسَرِِت‬
ُ ‫أُ ِر‬
َ ‫يد‬
ْ ‫ْمنْأ‬
ْ ً‫ْخ ََبا‬
D ْ.‫ُسرِِت‬
ُ ‫ْإنْتَظَْر‬
ْ ‫ْمنْأ‬
ْ ً‫تْ َخ ََبا‬
َ
E ْ.‫ُسرِِت‬
َ ‫أَنْظُر‬
ْ ‫ْمنْأ‬
ْ ً‫ْخ ََبا‬
َ
7.
"
ُ
ِ
‫وم‬
ُ ‫ُّج‬
ُ ‫ " َواذَا الن‬cümlesinde renkli olarak yazılmış fiilin babı ve zamanı
aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A İf’âl-mâzîْ
B İf’âl-muzâri
C İnfi’âl-mâzî
D İnfi’âl-muzâriْ
E İnfi’âl-emirْ
8.
“
‫ين‬
َ ‫ ” تَ ْن َد ّْس‬fiilinin bab, zaman ve sîgası aşağıdaki seçeneklerin hangisinde
doğru olarak verilmiştir?
A İnfi’âl- muzâri müfret müzekker muhatap
B İf’âl-muzâri-müfret müennes muhatabaْ
C İnfi’âl-mâzi-müfret müzekker muhatapْ
D İnfi’âl-mâzi-müfret müennes muhataba
E İnfi’âl- muzâri müfret müennes muhataba
.‫ َولَ ُد َها‬............ ‫ب َولَ َد َها‬
ْ َ‫سل‬
ُ َ‫ت َزيْ ن‬
َ َ‫غ‬
9.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A
ْ‫ت‬
ْ َ‫َغ َسل‬
B
ْ‫ت‬
ْ َ‫أَ ْغ َسل‬
ْ‫يَ ْغتَ ِس ُل‬
D ْ‫ت‬
ْْ َ‫اِ ْغتَ َسل‬
C
E‫ت‬
َْ ‫ْاِ ْغتَسْل‬
َ
10.
"
‫ "أَنْتُ ْم‬cümlesinde renkli olarak yazılmış fiilin mâzî karşılığı
aşağıdakilerden hangisidir?
A
‫اجوا‬
ُ َ‫ا ْحت‬
B
‫ْا ْحتَ ْجتُ ْم‬
C
ْ‫اج‬
ْ‫أ‬
ُ َ‫َحت‬
D
ْ‫ت‬
ْ ‫اج‬
َ َ‫ا ْحت‬
Eْ ‫جنَا‬
ْ َ‫ا ْحت‬
11.
ِ
"‫ي‬
َ ‫" َس ِو‬fiili " ‫" افْت َعال‬babına nakledilince mâzî, muzâri, mastar ve emir sîaları
aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir?
ِ
Aْ ‫ستَ ِو‬
ْ‫ا‬
ِ
Bْ ‫ستَ ِو‬
ْ‫ا‬
ِ
Cْ ‫ستَ ِو‬
ْ‫ا‬
، ٌ‫ ا ْستِ َيواء‬، ‫ يَ ْستَ ِوي‬، ‫اِ ْستَ َوى‬
، ٌ‫ ا ْستِ َواء‬، ‫ يُ ْس ِوي‬، ‫أس َوى‬
ْ
، ٌ‫ ا ْستِ َواء‬، ‫ يَ ْستَ ِوي‬، ‫اِ ْستَ َوى‬
ِ
ِ
Dْ ْ‫ستَوى‬
ْ ‫ ا‬، ٌ‫ا ْست َواء‬
، ‫ يَ ْستَ ِوي‬، ‫اِ ْستَ َوى‬
‫ اِ ْستَ ِو‬، ٌ‫ ا ْستِ َواء‬، ‫ يَ ْس َوى‬، ‫اِ ْستَ َوى‬
ِ
12. “ ‫ّْحاد‬
َ ‫ ” ات‬mastarının kök (sülâsî) fiili aşağıdakilerden angisidir?
Eْ
Aْ ‫ح َد‬
َ ‫َو‬
B
ْ‫أ َْو َح َد‬
C
‫َح َد‬
َ ‫ْأ‬
ِ
D ْ‫ح َد‬
َ َ‫ا ْوت‬
13.
E ‫ْاِتَّ َح َد‬
ِ ْ‫ " أن‬şahıs zamiri ile kullanıldığında emir kalıbı aşağıdakilerden
“ ‫ ” اِتَّ َقى‬fiili " ‫ت‬
hangisidir?
Aْ ‫اِتَّ ِق‬
B
C
‫اِتَِّقيَا‬
‫اِتَِّقي‬
D ْ‫قِي‬
E
14.
‫اِتَّ ُقوا‬
ِ
ِ ‫السج‬
" ‫ود‬
ُ ُّ ‫في‬
" cümlesinde renkli olarak yazılmış fiilin babı ve zamanı
aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A İf’âl-mâzîْ
B İfti’âl-muzâri
C İfti’âl-mâzî
D İfti’âl-mâzî meçhulْ
E İfti’âl-emirْ
15. “
‫ ” تَ لْتَ ُوو َن‬fiilinin bab, zaman ve sîgası aşağıdaki seçeneklerin hangisinde
doğru olarak verilmiştir?
A İfti’âl- muzâri müfret müzekker muhatap
B İfti’âl-muzâri-müfret müennes muhatabaْ
C İfti’âl-mâzî-cem‘i müzekker muhatapْ
D İfti’âl- muzâri cem‘i müzekker muhatap
E İnfi’âl- muzâri müfret müennes muhataba
Cevaplar: 1-D, 2-C, 3-E, 4-C, 5-B, 6-A, 7-C, 8-E, 9-D, 10-B, 11-C, 12-A, 13-C, 14-E,
15-D
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
‘Abbâs Hasan, en-Nahvu’l-Vâfî, I-IV, Mısır, tsz.
‘Abduh er-Râcihî, et-Tatbîku’s-Sarfî, Lübnan, 1426/2004.
Ahmet Yüksel, Arapça Kelime Bilgisi( Alıştırma Kitabı), Samsun, 2010.
‘Allâme ‘Alî el-Eşnevî, Ta‘lîkât ‘alâ Haşiyet’l-Kazlıcî ‘alâ Tasrîf, nşr. Molla Musa
Celâlî el-Beyazidî, İstanbul, 1432/2011.
Antuvân ed-Dahdâh, Mu‘cemu Kavâ‘idi’l-Lugati’l-‘Arabiyye fî Cedâvili ve Levhât,
Beyrut, 1981.
Hüseyin Tural, Temel Sarf Bilgileri, İstanbul, 2011.
Mehmet Maksudoğlu, Arapça Dilbilgisi, İstanbul, 1998.
Mehmed Zihni, el-Muntahab fî Kava‘idi’s-Sarf, İstanbul, 1303.
M. Sadi Çögenli, Kur’ân ve Hadîs Kaynaklı Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbu, 2008.
Mustafa el-Ğalâyînî, Câmi‘u’d-Durûsi’l-‘Arabiyye, Beyrut, 1402/1982.
Neclâ Yasdıman, Adım Adım Kur’an Dili, İzmir, 2008.
Nusretti boelli, Arapça Sarf İlmi, İstanbul, 2010.
es-Seyyid Ahmed el-Hâsimî, el-Kavâ‘idu’l-Esâsiyye li Lugati’l-‘Arabiyye, Mısır,
1354.
MEZÎD FİİLLER – BEŞ
HARFLİLER- II
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
ٌ‫ٌتَـ َفاعل‬-ٌ‫الَلٌٌ–ٌتَـ َفـعل‬
ٌ ‫ٌاٌِفْـ ٌِع‬
• İf'ilâl Babı )ٌ‫(اِفْ ِـعالَل‬
• Tefe’’ul Babı )ٌ‫(تَـ ٌَفعٌل‬
ARAPÇA III
• Tefâ'ul Babı )ٌ‫(تَـ َفاعٌل‬
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Arapçada sülâsî üzerine iki harf ilaveli beş harfli
bablardan İf'ilâl )ٌ‫(اِفْ ِـعالَل‬, Tefe''ul )ٌ‫ (تَـ ٌَفعٌل‬ve Tefâ'ul
)ٌ‫ (تَـ َفاعٌل‬bablarını tanıyabilecek,
• Bu fiilerin yapılarında meydana gelen bazı
değişiklikleri öğrenebilecek,
• el-Aksâmu's-Seb'a'nın çeşitli fiil türlerinin bu
bablardan gelen türevlerini kavramış olacak,
• Bu fiillerin şahıs zamirleri ile kullanımlarını
öğrenebilecek,
• Bu bablara aktarılmış fiil ve mastar örneklerini farklı
cümle çeşitleri içerisinde görüp tanıyabileceksiniz.
ÜNİTE
2
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
GİRİŞ
Daha önceki ünitelerde de değinildiği üzere Arapçada bir fiil en az üç
harften, en fazla altı harften oluşmaktadır. Bu üç harf; ْ
‫ف‬
rumuzlaştırılmıştır.
Arapçada, bir fiil en az üç
asıl harfe, en fazla altı harfe
sahip olmalıdır. İki asıl
harften oluşan fiil yoktur.
ْ‫( قِف‬dur!) ve ‫ق‬
ِْ (koru!) vb.
emir fiiller gibi bazı fiillerde
harf sayısı üçten az gibi
gözükse de bunların asılları
üç harflidir: (‫ْوقَى‬-ْ‫ف‬
َ َ‫)وق‬
َ
َ
fiilin ilk harfini,
‫ع‬
ikinci ve
‫ل‬
‫ْفع ل‬şeklinde
da üçüncü harfini
simgelemektedir. Bu üç temel harften oluşan üç harfli mücerret fiillerden başka,
sonradan bir, iki ya da üç harf eklenerek elde edilen dörtlü, beşli ve altılı fiiller de
mevcuttur. Üç asıl harfliler, dört asıl harfliler, üç artı birliler, dört artı birliler, üç
artı ikililer, dört artı ikililer ve üç artı üçlüler şeklinde basitçe aktarabileceğimiz fiil
kalıpları/babları, Arapçanın fiil hazinesini ve bu fiillerden oluşan diğer isim
türevlerinin kaynağını oluşturmaktadır.
Üç asıl harfe sahip bir kök fiili (
‫ )فع‬alıp bir harf ekleyerek if‘âl )ِ‫(إِ ْف َعال‬, tef‘îl
)ِ‫ (تَ ْفعيل‬ve mufâ‘aleِ )ِ‫علَة‬
َ ‫ ( ُمفَا‬bablarına iki harf ekleyerek infi‘âlِ )‫(ا ْنف َعال‬,
ُ ‫ (تَفَا‬bablarına üç harf
ifti‘âlِ )‫(ا ْفت َعال‬, if‘ilâlِ )‫(ا ْفعالَل‬, tefe‘‘ulِ )‫ (تَفَعُّل‬ve tefâ‘ulِ)‫عل‬
ekleyerek istif‘âlِ )‫(اسْت ْف َعال‬, if‘îlâlِ )‫الَل‬
ِ ‫(اِ ْفعي‬, if‘î‘âlِ )‫ (ا ْفعي َعال‬ve if‘inlâlِ )‫(ا ْفع ْنالل‬
bablarına aktarabiliriz. Yine dört asıl harfe sahip bir kök fili (ْ َ‫ )فَلعل‬alıp bir harf
َ
ekleyerek tefa‘lul )‫ (تَفَ ْعلُل‬babına, iki harf ekleyerek if‘illâl )‫ (ا ْفع االل‬babına
aktarmak mümkündür. Böylece kök fiillerden harf sayısına göre, dörtlü beşli ve
altılı yeni fiillerin türetilmesi mümkün olmaktadır. Bu fiilerden de belli kalıplar
dâhilinde onların yeni isim türevlerine ulaşılmaktadır. İşte Arapçada kelime
türetimi/iştikāk kısaca bu şekildedir.
Bir önceki ünitede üç asıl harfe iki harf eklenerek elde edilen beşli fiil
ِ ‫ْاْلم‬
bablarından (ُ‫اسيّْة‬
ُ
َ
‫ال‬
ُ ‫)اْلَفل َع‬
ِ ) ve ifti‘âlِ (‫ال‬
ِ ) üzerinde
infi‘âl (‫ال‬
ُْ ‫اْلن ِف َع‬
ُْ ‫اْلفتِ َع‬
ِ ), tefe‘‘ul (ْ ُّ‫ )التَّل َفع‬ve
durulmuştu. Bu ünitemizde ise aynı beşli fiillerin if‘ilâl (‫ل‬
ُْ َ‫اْلفعِال‬
ُ
tefâ‘ul (ْ ُ‫ )التَّل َفاع‬babları üzerinde durulacaktır. Fiil babları, o babın mastarıyla
ُ
adlandırılır. Bu gruptaki fiil kalıpları, sülâsî (üç harfli) mâzî fiile iki harf
eklenmesiyle meydana gelmektedir.
Üç asıl harfe sahip kök fiillerin bu şekilde çoğu zaman babın kendine has üst
anlamını da ihtiva eden; dörtlü, beşli, altılı yeni fiillere dönüştürülmesi, dolayısıyla
yeni anlamlar elde edilmesi Arapçaya bir rahatlık ve zenginlik kazandırmıştır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
I.
İf‘ilâl Babı )ٌ‫الَل‬
ٌ ‫(ٌاٌِفْ ٌِع‬
Bu bab, üç asıl harf olan
‫ فع‬üçlüsünün başına bir hemze ve sonuna son
harfin aynısı ikinci bir harf getirerek elde edilmektedir. Son iki harf aynı olduğu
için şeddelenmektedir.
َْ َ‫ْاِفلْ َْعْل‬
َّْ ‫ْاِفلْ َْع‬
Herhangi üç harfli bir fiili rastgele bu babdan getiremeyiz. Fiilin bu kalıptan
gelebilmesi için lâzım (geçişsiz; nesne almayan; Neyi? Kimi? sorularına cevap
alamadığımız) bir fiil olması, renk veya özür, kusur bildiren bir anlama sahip
bulunması gerekmektedir. Bu iki şartı taşıyan bir fiilin bu babdan mâzî kalıbı;
َّْ ‫اِفل َع‬, muzârisi ُّْْ ‫ (يلَف َعلِ ُ) يْلَف َع‬ve mastarı da ْ‫الَل‬
ْ ِ‫ اِف ْع‬şeklinde gelmektedir. Bu babdan
gelen fiillerin sayısı oldukça azdır. Renk ve kusur bildiren geçişsiz bir fiil eğer bu
baba aktarılmışsa anlamda mübalağa oluşması istenmiştir. Şimdi örnek fiiller
üzerinden konuyu izaha çalışalım. Aşağıda parantez içindeki kalıplar fiilin
şeddelenmeden önceki hareke yapısını göstermektedir.
ْ‫ = ََحلَُلر‬kızardı (kırmızı oldu), ‫ = ْاَِحَ َّْلر‬iyice kızardı
Örnek
Emir
Mastar
) ِ‫ْاِفلْ َْع َّْْ(اِفل َعل‬
ْ‫ْاَِحَ َّلر‬
İyice kızar!
Muzâri
Mâzî
ْ‫اِفل َع َّْ(اِفل َعلَ َ) يلَفْ َْع ُّْْ(يلَف َعلِ ُ) اِفعِالَل‬
ِ ِ‫ْا‬
ْ‫َحَرار‬
‫َْي َْم ُّْلر‬
‫ْاَِحََّْر‬
İyice
İyice
İyice
kızarmak kızarıyor.
Kök fiil
Vezin
)ْ‫فَل ُع َْ(ْاِفعِالَل‬
ِ ِ‫ََحلرْ(ا‬
)‫َحَرار‬
َُ
Mevzun
kızardı.
NOT: Bu babın bir derece daha mübalağası yani “kıpkırmızı oldu”
anlamını veren şekli (‫ )اِفعِيالَل‬altı harfli (südâsî) bir fiil olup, bu baba
çevirmek için eklenen iki harfe ilaveten iki ile üçüncü harfin arasına üçüncü
bir harf, “elif” getirilerek elde edilmektedir. Böylece şu şekilde bir anlam
derecelendirmesi söz konusu olmaktadır:
Altı harflisi
ْ‫اض‬
َّ َ‫اِبلي‬
Beş harflisi
ْ‫ض‬
َّ َ‫ْاِبلي‬
Üç harflisi
‫بيض‬
(beyaz oldu)
)iyice beyazlaştı(
)bembeyaz oldu(
(kireç kesildi)
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫‪Bu babdan fiilin şahıs zamirlerine göre mâzî çekimi:‬‬
‫يضْ‬
‫‪ = İyice beyazlaştı.‬اِبليَ َّْ‬
‫ض ‪ْ = Beyaz oldu,‬بَ َ‬
‫الغَائبٌ(المذ ّكر)‬
‫اٌلْمخاطَب (المذ ّكر)‬
‫ِ‬
‫تْ‬
‫ابليَ َ‬
‫ضضْ َ‬
‫اٌلْمخاطَبَة (المؤنّث)‬
‫اِبليضضْ ِ‬
‫تْ‬
‫ََ‬
‫اٌلْمتَ َكلّم‬
‫ِ‬
‫تْ‬
‫ابليَ َ‬
‫ضضْ ُ‬
‫ِ‬
‫ضضْتُ َما‬
‫ابليَ َ‬
‫ِ‬
‫ضضتُ َما‬
‫ابليَ َ‬
‫ِ‬
‫ضضْنَا‬
‫ابليَ َ‬
‫ضوا‬
‫اِبليَ ُّ‬
‫ِ‬
‫ضض َنْ‬
‫ابليَ َ‬
‫ِ‬
‫ضضْتُمْ‬
‫ابليَ َ‬
‫‪Örnek‬‬
‫الغَائبةٌ(المؤنّث)‬
‫الم ْف َرد‬
‫اِبليَ َّْ‬
‫ض‬
‫اِبليَضَّتْ‬
‫اٌلْمٌثَـنّى‬
‫اِبليَضَّا‬
‫اِبليَضَّتَا‬
‫الج ْمع‬
‫َ‬
‫ِ‬
‫تْ‬
‫ضضْ ُ َّ‬
‫ابليَ َ‬
‫ِ‬
‫ضضْنَا‬
‫ابليَ َ‬
‫ض ‪NOT: Yukarıdaki çekimde altıncı kalıpta idgâm çözüldükten sonra, birinci‬‬
‫‪harfinin fethalı oluşuna dikkat edelim.‬‬
‫‪Bu babdan fiilin şahıs zamirlerine göre gelen muzâri çekimi:‬‬
‫يضْ‬
‫‪ = İyice beyazlaşıyor.‬يلَبليَ ُّْ‬
‫ض ‪ = Beyaz oluyor,‬يْلَبْ ُ‬
‫الم ْف َرد‬
‫الغَائبةٌ(المؤنّث)‬
‫ضْ‬
‫تَلبليَ ُّ‬
‫يْلبليض ِ‬
‫َّانْ‬
‫ََ‬
‫تَلبليض ِ‬
‫َّانْ‬
‫َ‬
‫يْلَبليَضُّو َنْ‬
‫يْلبلي ِ‬
‫ضض َنْ‬
‫ََ‬
‫اٌلْمخاطَب (المذ ّكر)‬
‫ضْ‬
‫تَلبليَ ُّ‬
‫ضِ‬
‫انْ‬
‫تَلبليَ َّْ‬
‫ضو َنْ‬
‫تَلبليَ ُّْ‬
‫اٌلْمخاطَبَة (المؤنّث)‬
‫يْ‬
‫تَلبليَضْ َ‬
‫ضِ‬
‫انْ‬
‫تَلبليَ َّْ‬
‫ضض َنْ‬
‫تَلبليَ ِْ‬
‫اٌلْمتَ َكلّم‬
‫ضْ‬
‫أَْبليَ ُّ‬
‫ضْ‬
‫نْلَبليَ ُّ‬
‫ضْ‬
‫نْلَبليَ ُّ‬
‫‪Örnek‬‬
‫الغَائبٌ(المذ ّكر)‬
‫ضْ‬
‫يْلَبليَ ُّ‬
‫اٌلْمٌثَـنّى‬
‫الج ْمع‬
‫َ‬
‫‪Bu babdan fiilin şahıs zamirlerine göre emir çekimi:‬‬
‫ِ‬
‫ضْ(اِبلي ِ‬
‫ضض) ‪ْ = Beyaz ol!,‬اِبلْيَضْ‬
‫!‪ = İyice beyazlaş‬ابليَ َّ َ‬
‫المؤنّث‬
‫‪4‬‬
‫ضوا‬
‫اِبليَ ُّ‬
‫ضضْ َنْ‬
‫اِبليَ ِْ‬
‫‪Örnek‬‬
‫المذ ّكر‬
‫الم ْف َرد‬
‫اِبليَ َّْ‬
‫ض‬
‫اِبليَضْي‬
‫اٌلْمٌثَـنّى‬
‫ضا‬
‫اِبليَ َّْ‬
‫ضا‬
‫اِبليَ َّْ‬
‫الج ْمع‬
‫َ‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
(çok) kızardı :‫اَِحََّر‬
:‫أََحَُْر‬
eğri :‫ج‬
ُْ ‫ْأَع َو‬
kambur :‫ب‬
ُْ ‫ْأَح َد‬
kırmızı
Alıştırmalar
Örnek
(çok) eğrildi :‫ج‬
َّْ ‫ْاِعَْو‬
(iyice) kamburlaştı:‫ب‬
َّْ ‫ْاِح َد‬
Aşağıda boş bırakılan yerleri yukarıdaki
örnekleri dikkate alarak doldurunuz.
ْ sarıْ:‫ْأَص َف ْر‬
-------------
ُ
yeşilْ:‫ضر‬
ُ َ ‫ْأَخ‬
-------------
ْ
-------------
ْ siyahْ:‫ْأَسوُْد‬
ْ
-------------
َ
şaşıْ:‫ل‬
ُْ ‫ْأَح َو‬
ْ dilsizْ:‫س‬
ْ ‫ْأَخر‬
-------------
ْ
-------------
َُ
sağırْ:‫ش‬
ُ ‫ْأَطَر‬
İçerisinde ‫ اِفعِالل‬babından fiillerin geçtiği cümleler:
Murat’ın yüzü korkudan sapsarı oldu.
Örnek
Ali! Niçin kıpkırmızı oluyorsun?
Yeryüzü baharda yemyeşil olur.
Kışın Erzurum’un gelin gibi bembeyaz
olduğunu gördüm.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
.‫وف‬
ِْ َ‫اِص َفَّرتْ وج ْهُ ُمرادْ ِم َنْاْل‬
‫يَاْعلِ ُّْي! لِ َما َذا ََت َمُّرْ؟‬
.‫ضْ َربِ ًيعا‬
َ ‫ََت‬
ُ ‫ضُّْر اْلر‬
َّ ‫ت‬
.‫وس ِْة‬
ْ َ‫ْأرضروم اِبليَضَّتْ ِشت‬
َْ
‫أن‬
ُْ ‫َرأي‬
َ ً‫اء‬
َ ‫كالع ُر‬
5
Bireysel Etkinlik
Bireysel
Etkinlik
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
II.
• Yukarıda yer alan renklendirilmiş kelimelerden oluşan örnek
cümleler üzerinde düşününüz.
• Aşağıdaki ayetlerde/hadiste ‫( افعِالل‬İf'ilâl) babından gelen
kırmızı renkli kelimeleri inceleyiniz.
ِ َّ
ْ‫وُ ُُمْأَ َك َفرُُْبلَع َد‬
َْ ٌ‫ض ُْو ُجو‬
ُّْ َ‫• يلَوَمْتَلبلي‬
ُ ‫ينْاس َوَّدتْ ُْو ُج‬
َ ‫ْوتَس َوُّْدْ ُو ُجوٌِْْۚفَأ ََّماْالذ‬
ِ ِ
.)3/106(ْ‫اب ِِْبَاْ ُكنتُمْتَك ُفُرو َن‬
َ ‫إميَان ُكمْفَ ُذوقُواْال َع َذ‬
ِ ‫• وأ ََّماْالَّ ِذينْابليضَّتْْوجوُُمْفَ ِفيْرَح ِةْاللَّ ِه‬
.)3/107( ‫اْخالِ ُدو َْن‬
ََ
ُ
َ ُ‫ُْمْف َي‬
ُُ ُ ُ
َ َ
َ
ِ
ِ
ِ
.)İbn Mâce(ْ‫تْاع َو َججنَا‬
َ ‫• َْوإنْاع َو َجج‬
Tefe‘‘ul Babı )ٌ‫(تَـ َفعـل‬
A- Tefe‘‘ul )ٌ‫ (تَـ َفعـل‬Babı )Kalıbı(nın Yapılışı
Bu bab, asıl harf olan
‫فع‬
üçlüsünün başına bir “te” ve ortadaki harfin
aynısından bir harf daha getirilerek elde edilmektedir.
ْ َْ َّْ‫ْتَْل َْفع‬
ْ )Konuştu(ْ ‫ْْتَ َْكْلَّ َْم‬
َْ ‫ْتَْل َْفعْ َع‬
‫ْْتَ َْكلْلَ َْم‬
ْ ْ ‫فع‬
ْ ْ ‫كلم‬
Arapçada en fazla kullanılan bablardan birisidir. Bu babın mâzî, muzâri
mastar ve emir kalıbı şu şekildedir:
Örnek
ْ‫ = َعلِ َم‬bildi, ‫ = تَل َعلَّ َْم‬öğrendi
Emir
Mastar
ْ ‫تَل َف َّع‬
ْ ‫تَل َف ُّع‬
Öğren
‫تَل َعلَّ ْم‬
‫تَل َعلُّ ْم‬
Muzâri
ُْ َّ‫يْلَتَْل َْف ْع‬
‫يْلَتَل َعلَّ ُْم‬
Öğrenmek Öğreniyor.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Mâzî
َْ ‫تَل َف َّع‬
‫تَل َعلَّ َْم‬
Öğrendi.
Kök fiil
Vezin
) ‫فَع َْ(تَل َف ُّع‬
Mevzun
)‫َعلِ َمْ(تَل َعلُّم‬
6
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bu babdan gelen el-Aksâmu’s-Seb‘a’nın diğer fiillerinin mâzî, muzâri mastar
ve emir kalıbı ise şu şekildedir:
Emir
Mastar
ٌ‫تَـ َف َّع ْل‬
ْ‫تَأَذَّن‬
Muzâri
ٌ ‫يٌَـتٌَـ ٌَفعٌَّ ٌل‬
ْ‫تَأَذُّن‬
‫يْلَتَأَذَّ ُْن‬
İlan etmek
İlan ediyor.
ْ‫تَلَرَّدد‬
‫تَلَرُّد ْد‬
‫يْلَتَلَرَّد ُْد‬
İlan et!
Tereddüt et!
ْ‫تَل َوَُّم‬
Zannet!
ْ‫تَليَلقَّظ‬
Uyanık ol!
Edin!
Süslen!
Geliş!
Üstlen!
Toplan!
ْ‫تَلَزَّود‬
ْ‫تَلَزيَّن‬
ْ‫تَلَر َّق‬
ْ‫تَل َو َّل‬
Mâzî
ٌ‫تَـ َفعل‬
Tereddüt
ْ‫تَل َوُُّم‬
ْ‫تَلَزيُّن‬
ْ‫يْلَتَل َوَُّ ُم‬
Zannediyor.
ُْ ‫يْلَتَليَل َّق‬
‫ظ‬
Uyanık oluyor.
‫يْلَتَلَزَّوُْد‬
Ediniyor.
‫يْلَتَلَزيَّ ُْن‬
‫التلََّرقي‬
‫يْلَتَلَرقَّى‬
Zannetmek
ْ‫تَليَلقُّظ‬
Uyanık olma
Edinmek
ْ‫تَلَزُّود‬
Süslenmek
Gelişmek
ْ‫التل ََّوّل‬
Üstlenmek
ْ‫تَأ ََّو‬
Tereddüt ediyor
‫التَّأَوي‬
Toplanmak
Süsleniyor.
Gelişiyor.
Üstleniyor.
ْ‫يْلَتَل َوَّّل‬
‫يْلَْتَْأََّوى‬
Toplanıyor.
ٌ ٌ‫تَـ َف َّع َل‬
‫تَأ ْذَّ َْن‬
Kök fiil
ٌ )‫علٌ(تَـ َفعل‬
َ َ‫ف‬
ِ‫أ‬
‫َذ َنْ(تَأَذُّن) ْ الم ْه ُموز‬
Kısım
İlan etti.
ْ‫تَلَرَّد َد‬
Tereddüt etti.
‫تَل َوَُّ َْم‬
Zannetti.
َْ ‫تَليَل َّق‬
‫ظ‬
Uyanık oldu.
‫تَلَزَّوَْد‬
Edindi.
‫تَلَزيَّ َْن‬
Süslendi.
‫تَلَرقَّى‬
Gelişti.
َّْ‫تَل َو‬
‫ّل‬
Üstlendi.
‫تَأ ََّوى‬
Toplandı.
ّ ‫ال ُِم‬
‫ضعاف‬
ْ )‫َرَّْدْ(تَلَرُّدد‬
ِّ‫المثَالِالواوي‬
ْ )‫ُمْ(تَل َوُُّم‬
َ ‫َو‬
ِ‫ائي‬
ّ ‫ْ المثَالِالي‬
)‫ظْ(تَليَلقُّظ‬
َ ‫يَق‬
ّ ‫األجْ َوفالواو‬
ِ‫ي‬
ْ )‫َز َادْ(تَلَزُّود‬
ِ‫يائي‬
ّ ‫األجْ َوفِال‬
ْ )‫ينْ(تَلَزيُّن‬
َ ‫َز‬
‫رقِيْ(تلر ٍّق) ْ النااقص‬
ََ َ َ
‫اللافيفِالمفروق‬
ْ )‫وّلْ(تَل َوٍّل‬
‫اللافيفِالمقرون‬
ْ )‫ْأََوىْ(تَأ ٍَّو‬
Yukarıdaki çekimlerde sonu illetli olan nâkıs ve lefîf fiil dışındakilerin mâzî,
muzâri ve emir çekimi tıpkı sahîh sâlim fiilin çekimi gibidir. Dikkat edilirse bu iki fiil
grubunda mastar
ٌ‫تَـ َفعـل‬
kalıbına uymamış ve
ْ )‫ ْالتل ََّوّلْ ْ(تَل َوٍّل‬،)‫التلََّرقي ْ(تَلَر ٍّق‬
şeklinde
gelmiştir. O hâlde sonu illetli bir fiilin bu babdan mâzî, muzâri ve emir çekimi biraz
farklılık arzetmektedir. Bu babdan gelen fiillerin çekimlerini iki ana grupta
toplayabiliriz: sonu sahîh olanlar ve sonu illetli olanlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫‪Bu babdan gelen sonu sahîh ve sonu illetli fiillerin çekimi:‬‬
‫يْْْْْْْ َعا َنْ‬
‫)‪ = teayyün etti fiilinin mâzî, muzâri ve emir çekimi: (Sahîh‬تَل َع َّ َ‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الغائب ْ‬
‫ال ُم َذ ّكر ْ‬
‫ال ُمؤنّث ْ‬
‫ال ُم َذ ّكر‬
‫املخاطب ْ‬
‫ال ُمؤنّث‬
‫المتكلّم ْ‬
‫ال ُمؤنّث‬
‫ال ُم َذ ّكرْوْ‬
‫‪8‬‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫ُو ْ‬
‫يْ ْ‬
‫تَل َع َّ َ‬
‫تَل َعيَّلنَا‬
‫يْ ْ‬
‫تُل ُع َ‬
‫تلُ ُعيلنَا‬
‫يْ ْ‬
‫يلُتَل َع َّ ُ‬
‫يلُتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫ُي‬
‫تَل َعيَّلنَتْ‬
‫تُل ُعيلنَتْ‬
‫مها‬
‫ُم‬
‫مها‬
‫ُنْ‬
‫ّ‬
‫أن َْ‬
‫ت‬
‫أنتُما‬
‫أنتُم‬
‫أن ِْ‬
‫ت‬
‫أنلْتُ َْما‬
‫تْ‬
‫أن ُّ‬
‫أنا‬
‫حنن‬
‫تَل َعيَّلنُوا‬
‫تَل َعيَّلنَتَا‬
‫تَل َع َّ َّْ‬
‫ي‬
‫تَل َعيَّلن َْ‬
‫ت‬
‫تَل َعيَّلنتُ َما‬
‫تَل َعيَّلنتُ ْم‬
‫تَل َعيَّلن ِْ‬
‫ت‬
‫تَل َعيَّلنتُ َما‬
‫تَل َعيَّلن ُ َّْ‬
‫ت‬
‫تَل َعيَّلن ُْ‬
‫ت‬
‫تَل َعيَّلْنَّا‬
‫تُل ُعيلنُوا‬
‫تلُ ُعيلنَتَا‬
‫تُل ُع َّْ‬
‫ي‬
‫تُل ُعيلن َْ‬
‫ت‬
‫تلُ ُعيلنتُ َما‬
‫تُل ُعيلنتُ ْم‬
‫تُل ُعيلن ِْ‬
‫ت‬
‫تلُ ُعيلنتُ َما‬
‫تُل ُعيلن ُ َّْ‬
‫ت‬
‫تلُ ُعيلن ُْ‬
‫ت‬
‫تُل ُعيلْنَّا‬
‫يْ ْ‬
‫يلَتَل َع َّ ُ‬
‫يلَتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫يلَتَل َعيَّلنُو َنْ‬
‫تَلتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫تَلتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫يْ‬
‫يلَتَل َع َّ َّ‬
‫تَلتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫تَلتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫تَلتَل َعيَّنو َنْ‬
‫تَلتَل َعيَّنِ َْ‬
‫ي‬
‫تَلتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫يْ‬
‫تَلتَل َع َّ َّ‬
‫أتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫نلَتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫‪Emir‬‬
‫يلُتَل َعيَّلنُو َنْ‬
‫تُلتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫تلُتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫يْ‬
‫يلُتَل َع َّ َّ‬
‫تُلتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫تلُتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫تُلتَل َعيَّنو َنْ‬
‫تُلتَل َعيَّنِ َْ‬
‫ي‬
‫تلُتَل َعيَّلنَ ِْ‬
‫ان‬
‫يْ‬
‫تُلتَل َع َّ َّ‬
‫أُتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫نلُتَل َع َّ ُْ‬
‫ي‬
‫تَل َع َّيْ‬
‫تَل َعيَّلنَا‬
‫تَل َعيَّلنُوا‬
‫تَل َعيَِّ ْ‬
‫ن‬
‫تَل َعيَّلنَا‬
‫يْ‬
‫تَل َع َّ َّ‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
‫َىن ْ ْ ْ ْ ْ ْ ْ أىن‬
َّْ ‫ = ْتَأ‬teenniyle hareket etti, fiilinin mâzî, muzâri ve emir çekimi:
(İlletli)
‫تَأَنلَّتَا‬
‫مها‬
ْ‫ي‬
َ ‫تُل ُؤن‬
ْ‫َّي‬
َ ‫تأنل‬
ْ‫َىن‬
َّ ‫تَلتَأ‬
ْ‫يت‬
َ ‫تُل ُؤن‬
ْ‫ت‬
َ ‫تَأَنلَّي‬
ْ‫ُن‬
ّ
ِ ‫تلُتَأَنْلَّي‬
ْ‫ان‬
َ
ِ ‫تَلتَأَنلَّي‬
ْ‫ان‬
َ
ْ‫ت‬
َ ْ‫أن‬
‫تلُ ُؤنيتُ َما‬
‫تَأَنلَّيتُ َما‬
‫أنلْتُما‬
‫تَأَنلَّوا‬
ْ‫تُلتَأَنْلَّو َن‬
ْ‫تَلتَأَنلَّو َن‬
ْ‫تُل ُؤنيتُم‬
ْ‫تَأَنلَّيتُم‬
ْ‫َّن‬
َّ ‫تَأ‬
ْ‫ي‬
َ َّ‫تُلتَأَنْل‬
ْ‫َّي‬
َ ‫تَلتَأَنل‬
ِ ‫تُلؤن‬
ْ‫يت‬
ُ
ِ ‫تَأَنلَّي‬
ْ‫ت‬
‫أنلْتُم‬
ِ ْ‫أن‬
ْ‫ت‬
‫تَأَنلَّيَا‬
ِ ‫تلُتَأَنْلَّي‬
ْ‫ان‬
َ
ِ ‫تَلتَأَنلَّي‬
ْ‫ان‬
َ
‫تلُ ُؤنيتُ َما‬
‫تَأَنلَّيتُ َما‬
ْ‫َّي‬
َ ‫تَأَنل‬
ْ‫ي‬
َ َّ‫تُلتَأَنْل‬
ْ‫َّي‬
َ ‫تَلتَأَنل‬
ْ‫يت‬
َّ ُ ‫تُل ُؤن‬
ْ‫ت‬
َّ ُ ‫تَأَنلَّي‬
‫أَنلتُ َما‬
ْ‫َىن‬
َّ ‫ْأُتَأ‬
ْ‫َىن‬
َّ ‫أتَأ‬
ْ‫يت‬
ُ ‫تُل ُؤن‬
ْ‫ت‬
ُ ‫تَأَنلَّي‬
‫أنا‬
ْ‫َىن‬
َّ ‫نْلُتَأ‬
ْ‫َىن‬
َّ ‫نلَتَأ‬
‫تُل ُؤنينَا‬
‫تَأَنلَّيلنَا‬
‫َْحنن‬
‫تلُ ُؤنليَتَا‬
ْ ‫الغائب‬
‫تَأَنلَّيَا‬
‫ُي‬
‫ُم‬
ْ ‫املخاطب‬
ْ‫َىن‬
َّ ‫تُلتَأ‬
ْ‫تَأَْنَّت‬
‫تَأَنْلّْوا‬
‫مها‬
ْ‫ت‬
ُّ ْ‫أنل‬
ْ ‫املتكلّم‬
َّ ‫تَأ‬
ْ‫َن‬
ْ ‫ُو‬
‫ال ُمؤنّث‬
ْ‫َّي‬
َ ‫يلَتَأَنل‬
ْ ْ‫َىن‬
َّ ‫تَأ‬
‫تَأَنلَّيَا‬
ْ ‫ال ُم َذ ّكر‬
ْ‫ي‬
َ َّ‫تُلتَأَنْل‬
ْ‫يْلَتَأَنْلَّْو َن‬
َّْ ‫تَْلتَأ‬
‫َىن‬
ِْ َ‫تَلتَأَنلَّي‬
‫ان‬
ْ ‫تُل ُؤ‬
َ‫ّن‬
‫تلُ ُؤنليَا‬
‫تُل ُؤنُّوا‬
ْ‫تُل ُؤنليَت‬
ْ ‫ال ُمؤنّث‬
ْ ْ‫َىن‬
َّ ‫يْلَتَأ‬
ِْ َ‫يْلَتَأَنلَّْي‬
‫ان‬
Şahıs
zamirleri
‫ال ُم َذ ّكر‬
ْ‫َىن‬
َّ ‫يلُتَأ‬
ِْ َ‫يلُتَأَنلَّي‬
‫ان‬
‫يلُتَأَنلَّو َْن‬
َّْ ‫تُلتَأ‬
‫َىن‬
ِْ َ‫تلُتَأَنْلَّي‬
‫ان‬
Mâzî
meçhul malûm
‫ال ُمؤنّث‬
Muzâri
meçhul malûm
ْ‫ال ُم َذ ّكرْو‬
Emir
Not: Bu babın çekimini ve uğradığı değişiklikleri yukarıdaki örnek fiiller
yardımıyla ezberlemek, yazılı metinlerde geçen her türlü benzer fiili tanımamıza,
anlamlandırmamıza ve doğru yazmamıza yardımcı olacaktır.
Dörtlü, beşli, altılı bütün bablarda sonu illetli olup uzun “â” sesiyle
bitenlerin çekimi, daha önceki ünitelerde de değinildiği gibi, mâzî için ‫ َرَمى‬, muzâri
için ‫ضى‬
َْ ‫اِر‬
َ ‫’يلَر‬nın çekimi ile aynıdır. Sonu “a” sesiyle biten emir fiillerin çekimi de ‫ض‬
emir fiilinin çekimi gibi olmaktadır. Yukarıdaki çekim tablosunda bunu
görebilirsiniz.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
B- Tefe‘‘ul )ٌ‫ (تَفَ ُّعـل‬Babı )Kalıbı(nın Anlamı
Bir fiil bu baba aktarıldığında genelde “Tekellüf” anlamı elde edilmiş olur.
Tekellüf kısaca bir eylemin zorlanarak, aşama aşama yapılması, daha fazla emek
ve çaba sarfedilerek gerçekleşmesidir. Bunun en güzel örneği ْ‫ = َعلِ ْم‬bildi ile
öğrendi arasındaki anlam farkıdır.
harfli türevi
‫ ْتلَ َعلُّ ْم‬ise
ْ‫ِعلم‬
َ
ْ‫= تَل َعلَّ َم‬
normal, sıradan bir bilme iken bunun beş
aşama aşama, mesafe katederek, zorlanarak bilme, daha
teknik ve zaman ve çaba sarfederek bilme, öğrenme; yani öğrenim görme
anlamını ihtiva etmektedir. Harf sayısı arttıkça anlamda da bir genişleme söz
konusu olmaktadır.
.َ‫َْعْلِ َْمْأَح ُْدْال ُمش ِكلَة‬
.َ‫تَل َعلَّ َمْأَحَ ُدْاللغَةَْال َعَربِيَّة‬
Örnek
Ahmet, Arapça öğrendi.
Ahmet sorunu bildi (öğrendi).
.‫َكلَّ َمْأَح ُْد َعلِيْا‬
.َ‫تَ َكلَّ َمْأَحَ ُدْاللغَ َةْال َعَربِيَّة‬
Ahmet, Arapça konuştu.
Ahmet Ali’ye (Ali ile) konuştu.
Yukarıdaki iki örnekte “öğrendi” ve “konuştu” fiillerinin anlam farkına
dikkat edelim! Kırmızı renkli cümlelerdeki fiillerin daha teknik ve derin bir
anlamda “konuşma” ve “öğrenme” olduğunu göreceksiniz.
Bu bab, daha önce geçen dört harfli bablardan ‫عال‬
َِ ‫ إِِْف‬ve ‫ تفعيل‬bablarının
anlamca dönüşlü hâlini elde etmek için kullanılır. Böylece şu şekilde bir anlam
derecelendirmesi söz konusu olur:
Beş harflisi
Dört harflisi
Üç harflisi
ْْ
ْْ
)Bildirdi, öğretti.(ْ‫َعلَّ َم‬
ْ
ٌ )öğrenim gördü(ٌ‫تَـ َعلَّ َم‬
ْ )bBldi, öğrendi.(ْ‫َعلِ َْم‬
Görüldüğü üzere “‫م‬
ْ َّ‫= َعل‬Öğretti.” fiilinde “kime?” sorusuna cevap
َ
alabilirken yani eylemden etkilenen başkaları varken; “‫م‬
ْ َّ‫ = تَل َعل‬Öğrenim gördü.”
َ
fiilinde aynı soruya cevap alamamaktayız. Yani dönüşlü bir anlamla eylemi yapan
ile eylemden etkilenen aynı varlık olmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
ortaya çıktı, tebeyyün etti = ‫ي‬
َْ َّ ‫تَْلبَْل‬
açıkladı, belirtti = ‫ي‬
َْ َّ َ‫بل‬
belirdi = ‫ن‬
َْ ‫بَا‬
çıktı, mezun oldu = ‫ج‬
ْ ‫ََْتََّر‬
çıkardı = ‫ج‬
ْ ‫أخر‬
ََ
çıktı = ‫ج‬
ْ ‫َخر‬
yaklaştırdı = ‫ب‬
َْ ‫قَلَّر‬
yakın oldu = ‫ب‬
َْ ‫قَلر‬
Örnek
َ
yaklaştı = ‫ب‬
َْ ‫تَْل َقَّر‬
ََ
ُ
Bu babdan gelen mâzî fiillerin aslî harflerinden ilki; ٌ،‫ٌص‬،‫ٌش‬،‫ٌس‬،‫ٌز‬،‫ٌذ‬،‫د‬
ٌ ‫ ٌط‬،‫ض‬
harflerinden birisi olursa o fiil normal kalıbı dışında: mâzîde
Örnek
muzâride ٌ‫ يَـ َّفعَّل‬ve emir kalıbında ise ‫ل‬
ٌْ َّ‫ اِفَّـع‬şeklinde gelebilir:
ٌ‫ ٌاِفَّـعَّ َل‬,
Yine başında ‫ت‬
َْ bulunan muzâri fiillerde bazen bu harf hazfedilebilir. ْ ‫تَلنَلَّزُل‬
ُ‫ال َمالَئِ َك ْة‬
= “Melekler inerler.” ve
‫أَتَلتَبَّلعُ ِن؟‬
= “Beni mi takip ediyorsun?”
cümlelerindeki gibi. Bunların üçlü asılları;
(tetenezzelu) ve ‫ع‬
ُْ َّ‫( ْتَْلتَتَب‬tetetebbe‘u) şeklindedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
ْ‫ْنلََزَل‬
ve
ْ‫تَبِ َع‬
fiilleri olupْ
‫تَْلتَلنَلَّزُل‬
11
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bireysel Etkinlik
Aşağıdaki ayetlerde yukarıda en son verilen örneklerle
örtüşen ifadeleri bulunuz, fiillerin asıl şekli üzerinde
düşününüz.
ْ ‫َوإ انِم ْنهَاِلَ َماِيَ اشقاقُِفَيَ ْخ ُرجُِم ْنه‬
.)2/74(ِ‫ُِال َما ُء‬
•
ْ ُ‫َو َماِيَ اذ اكرُِإ اَّلِأُول‬
.)2/269(ِ‫وِاألَ ْلبَاب‬
•
.)5/6(ِ‫َِوإ ْنِ ُِك ْنتُ ْمِ ُجنُبًاِفَاطاهارُوا‬
ْ ‫أَفَلَ ْمِيَ ادبار‬
ْ ‫ِجا َءهُ ْمِ َماِلَ ْمِيَأْتِآبَا َءهُ ُم‬
.)23/68(ِ َ‫ِاألَوالين‬
َ ‫ُواِالقَوْ َلِأَ ْم‬
•
‫يَوْ َمئ ٍذِيَ ا‬
.)30/43(ِ َ‫ص اد ُعون‬
.)2/280(ِ‫ص ادقُواِ َخيْرِلَ ُك ْم‬
َ َ‫َوأَ ْنِت‬
‫َوا ْعتَص ُمواِب َحبْل ا‬
.)3/103(ِ‫َِّللاِ َجميعًاِ َو ََّلِِتَفَ ارقُوا‬
‫يَاِأَيُّهَاِالاذينَ ِآ َمنُواِأَطيع ا‬
ِ‫ُِو ََّلِتَ َولاوْ اِ َع ْنهُِ َوأَ ْنتُ ْم‬
َ ‫ِو َرسُولَه‬
َ َ‫ُواَِّللا‬
.)8/20(ِ َ‫تَ ْس َمعُون‬
ْ ‫َو ََّلِتَبَراجْ نَ ِتَبَرُّ َج‬
ْ ‫ِال َجاهلياة‬
.)33/33(ِ‫ِاألُولَى‬
•
ْ َ‫تَ َكادُِتَ َمـيا ُزِمن‬
.)67/8(ِ‫ِال َغيْظ‬
•
•
•
•
•
•
ِ
ْ‫ي‬
َْ ِ‫ ِتَلتَْل َقبَّل‬örneğindeki gibi, verilen fiilin üç asıl
َ ‫ي = تلُقبِل‬
Alıştırmalar
harfini dikkate alarak aşağıda değişik bablardan (üçlü,
dörtlü, beşli) kullanılan fiillerin
ٌ‫تَـ َفعـل‬
babından gelen
karşılıklarını (fiil- şahıs) boş kısma yazınız!
ْ ْ‫ت‬
ُ ‫صل‬
َ ‫َو‬
ْ ‫يلَن ِزلُو َْن‬
ْ ُُْ‫َكبَّلر‬
ْ ‫َدبل ُروا‬
ْ ‫اِر ََح َْن‬
‫تَكتلُو َْن‬
ِ َ‫ت‬
ْ ‫ان‬
ِْ ‫ص َري‬
ْ ‫اِقل َْو‬
ْ ‫ضوا‬
ُ ‫َر‬
ْ ‫ي‬
َْ ‫تلُ َوف‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Aşağıda verilen ٌ‫ٌتَـ َفعـل‬-ٌ‫ٌإِفْـ َعال‬،‫تَـ ْف ِعيـل‬
eşleştirmelerini tamamlayınız!
ْ‫ي‬
ُ َّ ‫يْلَتَبَل‬
ْ ‫ال‬
ٌ ‫ٌإِفْـ َع‬،‫تَـ ْف ِعيـل‬
ْ
ْ‫تَ َد َّونَت‬
ْ
Alıştırmalar
ٌ‫تَـ َفعـل‬
ْ ْ‫تلُغَليل ُرو َن‬
ْ ‫يلُ َوفلق َْن‬
ْ ْ‫َّح‬
َ ‫فَلت‬
ْ
ْ ‫ي‬
َْ ‫َُت ِرِج‬
ْ
ْ‫ت‬
َّ ُ ‫تَلنَلَّزل‬
ْ‫تَلَربَّت‬
III. Tefâ‘ul Babı )ٌ‫(تَـ َفاعـل‬
Tefâ‘ul )ٌ‫ (تَـ َفاعـل‬Babı )Kalıbı(nın Yapılışı
A-
Bu bab, asıl harf olan
‫ فع‬üçlüsünün başına bir “te” ve ortasına da bir “elif”
getirilerek elde edilmektedir. Yapıca bir önceki baba benzemektedir.
ْْ
ْْ
َْ ‫ْتَْل َْفا َع‬
)Uzaklaştı.( ‫ْتَْلْبَا َع َْد‬
ْ ْ ‫فع‬
ْ ْ ‫بلَعُ َْد‬
Bu babın mâzî, muzâri mastar ve emir kalıbı şu şekildedir:
Örnek
ْ‫صلَ َح‬
َْ َ‫صال‬
َ = iyi, salih oldu; ‫لح‬
َ َ‫ = ْت‬barış yaptı, anlaştı
Emir
Mastar
ْ ‫اع‬
َ ‫تَل َف‬
ْ ‫اع‬
ُ ‫تَل َف‬
ْ‫صاْلَلح‬
َ َ‫ْت‬
Anlaş!
ْ‫صاْلُلح‬
َ َ‫ْت‬
Muzâri
Mâzi
ُْ ‫يْلَتَْل َْفا َْع‬
ُْ َ‫صاْل‬
‫لح‬
َ َ‫يْلَْت‬
َْ ‫اع‬
َ ‫تَل َف‬
َْ َ‫صاْل‬
‫لح‬
َ َ‫ْت‬
Anlaşmak Anlaşıyor.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Anlaştı.
Kök fiil
Vezin
Mevzun
) ‫اع‬
ُ ‫فَع َْ(تَل َف‬
)‫صالُلح‬
َ َ‫صلَ َحْ(ت‬
َ
13
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bu babdan gelen el-Aksâmu’s-Seb‘a’nın diğer fiillerinin mâzî, muzâri mastar
ve emir kalıbı ise şu şekildedir:
Emir
Mastar
ٌ‫تَـ ٌَفا َع ْل‬
َْ َ‫ت‬
‫آس‬
ٌ‫تَـ ٌَفاعل‬
ْ ‫آسي‬
ِْ َّ‫الْت‬
Muzâri
Mâzi
Kök fiil
ٌ ٌ‫تَـ ٌَفا َع َل‬
‫آسى‬
َ َ‫ت‬
Yardımlaş!
Yardımlaşmak Yardımlaşıyor. Yardımlaştı.
)‫(َتَابَب‬
َّْ َ‫ْ(َتَابُب) ََت‬
ُّْ ‫يلَْتَ َح‬
‫اب‬
َ ‫اب‬
َ ‫اب‬
َّْ َ‫ََْت‬
‫اب‬
ٌّ َ‫ََت‬
Birbirini
Birbirini
Birbirini sev!
Birbirini sevdi.
sevmek
seviyor.
ْ‫اضع‬
َ ‫تَل َو‬
ٌ ‫يٌَـتٌَـ ٌَفا ٌَع ٌل‬
‫آسى‬
َ َ‫يْلَت‬
ْ‫اض َع‬
َ ‫تَل َو‬
Tevazu et!
Tevazu etmek
Tevazu ediyor. Tevazu etti.
ْ‫تَلنَ َاول‬
ْ‫تَلنَ ُاول‬
‫يلَْتَلنَ َاو ُْل‬
‫تَلنَ َاو َْل‬
Al!
ْ‫اضع‬
ُ ‫تَل َو‬
Almak
ْ‫تَلبَايَع‬
Alış-veriş yap!
Alıyor.
Alış-veriş
ْ‫تَلبَايُع‬
yapmak
ْ‫َتََ َاد‬
Sürdür!
‫َّم ِادي‬
َ ‫الت‬
Sürdürmek
ْ‫تَ َد َاو‬
Tedavi ol!
ْ‫اض ُع‬
َ ‫يْلَتَل َو‬
‫الت ََّدا ِوي‬
Tedavi olmak
Aldı.
ٌ )‫عل(تَـ ٌَفاعل‬
ٌَ َ‫ف‬
ِ ‫أَسى(الت‬
‫َّآسي) ْ الم ْه ُموز‬
َ
Kısım
ّ ‫اب) ْ ال ُِم‬
‫ضعاف‬
َّْ ‫َح‬
َ ْ‫ب‬
ٌّ َ‫(َت‬
ِ‫المثَال‬
ّ ‫واو‬
ِ‫ي‬
‫األجْ َوف‬
ْ )‫اضع‬
ُ ‫ض َْع(تَل َو‬
َ ‫َْو‬
ّ ‫واو‬
ِ‫ي‬
ْ )‫الْ(تَلنَ ُاول‬
َ َ‫ْن‬
ْ‫يْلَتَبَايَ ُع‬
ْ‫تَلبَايَ َع‬
Alış-veriş yaptı.
ِ‫األجْ َوف‬
ِّ
‫يائي‬
ْ )‫اعْ(تَلبَايُع‬
َ َ‫ب‬
‫يلَْتَ َم َادى‬
‫َتََ َادى‬
‫النااقص‬
ْ )‫َم َدىْ(َتََاد‬
‫تَ َد َاوى‬
ِ‫دوىْ(التَّدا ِوي) ْ اللافيف‬
َ
َ
Alış-veriş
yapıyor.
Sürdürüyor.
‫يْلَتَ َد َاوى‬
Tedavi oluyor.
Sürdürdü.
Tedavi oldu.
‫مقرون‬
Yukarıdaki çekimlerde sonu illetli olan fiil tipleri dışındakilerin mâzî, muzâri
ve emir çekimi tıpkı sahîh sâlim fiilin çekimi gibidir. Son iki harfi aynı olan altı çizili
muda‘‘af fiilin çekiminde bazı sîgalarda idgâm çözülmektedir.
Sonu illetli olan fiil guruplarında ise mastar,
ٌ‫تَـ ٌَفاعـل‬
kalıbına uygun olarak
gelmemiş ve damme yerine kesralı olarak;ْ)ْ‫آسي ْ(تَآس‬
ِْ َّ‫ ْالْت‬،)ْ‫ ِالت ََّدا ِويْ(ْتَ َداو‬،)‫َّم ِاديْ(َتََاد‬
َ ‫الت‬
şeklinde gelmiştir. Dolayısıyla sonu illetli bir fiilin bu babdan mâzî, muzâri ve emir
çekimi biraz farklılık arzetmektedir. Bu babdan gelen fiillerin çekimlerini üç ana
grupta toplayabiliriz: Sonu sahîh olanlar, son iki harfi aynı olanlar ve sonu illetli
olanlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫‪Bu babdan gelen sonu sahîh, son iki harfi aynı ve sonu illetli fiilin çekimi:‬‬
‫)‪ = gitgide arttı fiilinin mâzî, muzâri ve emir çekimi: (Sonu sahîh‬تَْلَزايَ َْدْْْْْْْ َْزا َدْ‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫مها‬
‫تَلَزايَ َْدتَا‬
‫تَلَزايَدْ َْن‬
‫مها‬
‫ُم‬
‫ال ُمؤنّث ْ‬
‫الغائب ْ‬
‫ال ُم َذ ّكر ْ‬
‫ُو ْ‬
‫تَلَزايَ َدْ ْ‬
‫تَلَزايَ َْدا‬
‫تَلَزايَ ُْدوا‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫‪Emir‬‬
‫ال ُم َذ ّكر‬
‫املخاطب ْ‬
‫تلُُزويِ َْد ْ‬
‫تُلُزويِ َْدا‬
‫تُلُزويِ َْدتَا‬
‫تلُُزويِدْ َْن‬
‫تُلُزويِدْ َْ‬
‫ت‬
‫يْلَتَلَزايَ ُدْ ْ‬
‫يْلَتَلَزايَ َْد ِْ‬
‫ان‬
‫يْلَتَلَزايَ ُْدو َْن‬
‫تَْلتَلَزايَ ُْد‬
‫تَْلتَلَزايَ َْد ِْ‬
‫ان‬
‫يْلَتَلَزايَدْ َْن‬
‫تَْلتَلَزايَ ُدْ‬
‫يْلُتَلَزايَ ُدْ ْ‬
‫يْلُتَلَزايَ َْد ِْ‬
‫ان‬
‫يْلُتَلَزايَ ُْدو َْن‬
‫تُْلتَلَزايَ ُْد‬
‫تُْلتَلَزايَ َْد ِْ‬
‫ان‬
‫يْلُتَلَزايَدْ َْن‬
‫تَْلتَلَزايَ َْد ِانْ‬
‫تلُْتَلَزايَ َْد ِانْ‬
‫تَلَزايَ َْدا‬
‫تُْلتَلَزايَ ُْدو َنْ‬
‫تَلَزايَ ُْدوا‬
‫تَلَزايَ ِْدي‬
‫تُلُزويِ ُْدوا‬
‫تُلُزويِ َْدتْ‬
‫ال ُمؤنّث‬
‫ُي‬
‫تَلَزايَ َْدتْ‬
‫ُنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫تْ‬
‫تَلَزايَدْ َ‬
‫أنتُما‬
‫تَلَزايَدَْتَُا‬
‫تلُُزويِدَْتَُا‬
‫أنتُم‬
‫تَلَزايَدْ ُُْ‬
‫تُلُزويِدْ ُُْ‬
‫تَْلتَلَزايَ ُْدو َنْ‬
‫ِ‬
‫أنتْ‬
‫تَلزايدْ ِ‬
‫تْ‬
‫ََ‬
‫تلُزويِدْ ِ‬
‫تْ‬
‫ُ‬
‫تَْلتَلَزايَ ِْدي َنْ‬
‫تلُْتَلَزايَ ِْدي َنْ‬
‫أنلتُ َما‬
‫تَلَزايَدَْتَُا‬
‫تُلُزويِدَْتَُا‬
‫تَْلتَلَزايَ َْد ِانْ‬
‫تُْلتَلَزايَ َْد ِانْ‬
‫تَلَزايَ َْدا‬
‫تَلَزايَدْتُ َّنْ‬
‫تُلُزويِدْتُ َّنْ‬
‫تَْلتَلَزايَدْ َنْ‬
‫تُْلتَلَزايَدْ َنْ‬
‫تَلَزايَدْ َنْ‬
‫تْ‬
‫تَلَزايَدْ ُ‬
‫تَلَزايَدْنَا‬
‫تْ‬
‫تلُُزويِدْ ُ‬
‫تُلُزويِدْنَا‬
‫أَْتَلَزايَ ُدْ‬
‫نْلَتَلَزايَ ُْد‬
‫ْأُتَلَزايَ ُدْ‬
‫نْلُتَلَزايَ ُْد‬
‫أنتْ‬
‫ُّ‬
‫المتكلّم ْ‬
‫ال ُمؤنّث‬
‫ال ُم َذ ّكرْوْ‬
‫أنا‬
‫حنن‬
‫تُْلتَلَزايَ ُدْ‬
‫تَلَزايَدْ‬
‫بْ‬
‫اب َ‬
‫‪ََْ = Birbirini sevdi, fiilinin mâzî, muzâri ve emir çekimi:‬تَ َّ‬
‫ب)ْْْْْْْ َح َّ‬
‫ْ(َتَابَ َ‬
‫)‪(Son iki harfi aynı‬‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الغائب ْ‬
‫ال ُم َذ ّكر ْ‬
‫ال ُمؤنّث ْ‬
‫‪15‬‬
‫ُو ْ‬
‫مها‬
‫ُم‬
‫ُي‬
‫مها‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫ْ(َتابب) ْ ‪-‬‬
‫اب َ‬
‫ََْت َّ‬
‫َ‬
‫ََ َ‬
‫ََْتَابَّا‬
‫ََْتَاْبُّوا‬
‫ََْتَاْبَّتْ‬
‫ََْتَابْلَّتَا‬
‫‬‫‬‫‬‫‪-‬‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫ابْ(يلتحابب) ْ ‪-‬‬
‫يلتح ُّ‬
‫ََ َ‬
‫ََ َ َ ُ‬
‫يْلَتَ َحاْبَّ ِْ‬
‫ان‬
‫يْلَتَ َحاْبُّو َْن‬
‫ابْ‬
‫تَْلتَ َح ُّ‬
‫تَْلتَ َحاْبَّ ِْ‬
‫ان‬
‫‪Emir‬‬
‫‬‫‬‫‬‫‪-‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫تَ َحابَـٌْب َنٌ‬
‫ََتَابلَب َْ‬
‫ت‬
‫ال ُم َذ ّكر‬
‫ُنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫أنتُما‬
‫ََتَابلَبتُ ْم‬
‫ََتَابلَب ِْ‬
‫ت‬
‫ََتَابلَبتُ َما‬
‫ََتَابلَب ُ َّْ‬
‫ت‬
‫أنتُم‬
‫ِْ‬
‫أنت‬
‫ال ُمؤنّث‬
‫املخاطب ْ‬
‫ََتَابلَبتُ َما‬
‫أَنلتُ َما‬
‫املتكلّم ْ‬
‫ال ُمؤنّث‬
‫ال ُم َذ ّكرْوْ‬
‫ْ‬
‫أنتْ‬
‫ُّ‬
‫أنا‬
‫تْ‬
‫ََتَابلَب ُ‬
‫ََتَابلَبلنَا‬
‫حنن‬
‫‬‫‬‫‬‫‬‫‬‫‬‫‬‫‬‫‪-‬‬
‫يٌَـتَ َحابَـٌْب َنٌ‬
‫تَلتَ َح ُّْ‬
‫اب‬
‫تَلتَ َحابَّ ِْ‬
‫ان‬
‫تَْلتَ َحابُّو َنْ‬
‫تَلتَ َحاب َْ‬
‫ي‬
‫تَلتَ َحابَّ ِْ‬
‫ان‬
‫تَـتَ َحابَـ ْب ٌَن‬
‫ابْ‬
‫أَََْتَ ُّ‬
‫نْلَتَ َح ُّْ‬
‫اب‬
‫‬‫‪-‬‬
‫(َتَابَب)‬
‫ََتَ َّْ‬
‫اب َ‬
‫‪-‬‬
‫ََتَابَّا‬
‫ََتَابُّوا‬
‫‪-‬‬
‫ََتَابَّا‬
‫تَ َحابَـ ْب ٌَن‬
‫‬‫‪-‬‬
‫‬‫‪-‬‬
‫ََتَاّبْ‬
‫‪-‬‬
‫‪Not: Yukarıdaki çekimde mâzî fiilin altıncı kalıbıyla birlikte sona kadar‬‬
‫‪idgâm çözülmüştür. Muzârinin ise altıncı ve on ikinci kalıplarında idgâm‬‬
‫‪çözülmüştür. Emir fiilde de yine son kalıpta idgâmın çözüldüğünü‬‬
‫‪görmekteyiz. Harekelere dikkat edelim! Bu babın çekimini ve uğradığı‬‬
‫‪değişiklikleri yukarıdaki örnek fiiller yardımıyla ezberlemek, yazılı metinlerde‬‬
‫‪geçen her türlü benzer fiili tanımamıza, anlamlandırmamıza ve doğru‬‬
‫‪yazmamıza yardımcı olacaktır.‬‬
‫)‪ْ = tedavi oldu, fiilinin mâzî, muzâri ve emir çekimi: (Sonu illetli‬تَ َْدا َوىْْْْْْْ َْد َوى‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الغائب ْ‬
‫ال ُم َذ ّكر ْ‬
‫ال ُمؤنّث ْ‬
‫املخاطب ْ‬
‫ال ُم َذ ّكر‬
‫ال ُم ْؤ‬
‫نّث‬
‫‪16‬‬
‫ُو ْ‬
‫مها‬
‫ُم‬
‫ُي‬
‫مها‬
‫ُنْ‬
‫ّ‬
‫َْ‬
‫أنت‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫ي ْ يْلَْتَ َْداَْوى ْ يْلُْتَ َْداَْوى ْ‬
‫ْتَ َْداَْوى ْ تُ ُدوِو َْ‬
‫ان يْلُْتَ َد َْاوْيَ ِْ‬
‫ان‬
‫يْلَْتَ َد َْاويَْ ِْ‬
‫تُ ُدوِويَْا‬
‫ْتَ َْدا َْويَا‬
‫يْلُْتَ َد َْاوْو َْن‬
‫يْلَْتَ َد َْاوْو َْن‬
‫وووا‬
‫تُ ُد ُْ‬
‫ْتَ َد َْاوْوا‬
‫تُْلْتَ َد َْاوى‬
‫تَْلْتَ َد َْاوى‬
‫ْتَ َد َْاوتْ تُ ُدوِوْيَتْ‬
‫ان تُْلْتَ َد َْاوْيَ ِْ‬
‫ان‬
‫تَْلْتَ َد َْاوْيَ ِْ‬
‫تُ ُدوِويْلَتَا‬
‫ْتَ َد َْاوتَا‬
‫يْلُْتَ َد َْاويْ َْن‬
‫يْلَْتَ َد َْاويْ َْن‬
‫تُ ُدوِوي َْن‬
‫ْتَ َد َاويْ َْن‬
‫تُْلْتَ َد َْاوى‬
‫تَْلْتَ َد َْاوى‬
‫ت تُ ُدوِوي َْ‬
‫ت‬
‫ْتَ َد َاويْ َْ‬
‫‪Emir‬‬
‫ْتَ َد َاوْ‬
‫أنتُما‬
‫ْتَ َد َاويلْتُ َما‬
‫تُ ُدوِويتُ َما‬
‫تَْلْتَ َد ْاوْي ِ‬
‫انْ‬
‫ََ‬
‫تلُْْتَ َد ْاوْي ِ‬
‫انْ‬
‫ََ‬
‫ْتَ َد َْاوْيَا‬
‫أنتُم‬
‫ْتَ َد َاويلْتُمْ‬
‫تُ ُدوِويتُمْ‬
‫تَْلْتَ َد َْاوْو َنْ‬
‫تُْلْتَ َد َْاوْو َنْ‬
‫ْتَ َد َْاوْوا‬
‫ْتَ َداويْ ِ‬
‫تْ‬
‫َ‬
‫تُ ُدوِوي ِ‬
‫تْ‬
‫تَْلْتَ َد َْاويْ َنْ‬
‫تُْلْتَ َد َْاويْ َنْ‬
‫ْتَ َد َْاويْ‬
‫ِ‬
‫أنتْ‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
‫ْتَ َد َْاوْيَا‬
ِ ‫تلُْْتَ َد ْاوْي‬
ْ‫ان‬
ََ
ِ ‫تَْلْتَ َد ْاوْي‬
ْ‫ان‬
ََ
‫تُ ُدوِويتُ َما‬
‫ْتَ َد َاويلْتُ َما‬
ْ‫ْتَ َد َْاويْ َن‬
ْ‫تُْلْتَ َد َْاويْ َن‬
ْ‫تَْلْتَ َد َْاويْ َن‬
ْ‫ت‬
َّ ُ ‫تُ ُدوِوي‬
ْ‫ت‬
َّ ُ ْ‫ْتَ َد َاويل‬
‫ْأُْتَ َد َْاوى‬
‫أَْْتَ َداْوى‬
ْ‫ت‬
ُ ‫تُ ُدوِوي‬
‫تُ ُدوِوينَا‬
ْ‫ت‬
ُ ْ‫ْتَ َد َاوي‬
‫ْتَ َد َاويلْنَا‬
‫حنن‬
ْ ‫المتكلّم‬
‫أنا‬
‫ال ُمؤنّث‬
‫نْلَْتَ َداْوى‬
ْ‫أنت‬
ُّ
ْ‫ال ُم َذ ّكرْو‬
‫نْلُْتَ َد َْاوى‬
‫أنلتُ َما‬
Sonundaki ses yapısı dikkate alındığında dörtlü, beşli, altılı bütün bablarda
sonu illetli olup uzun â sesiyle bitenlerin çekimi, daha önceki ünitelerde de
değinildiği gibi, mâzî için ‫ َرَمى‬, muzâri için ‫ضى‬
َ ‫’يلَر‬nın çekimi ile aynıdır. Sonu kısa “ae” sesiyle biten emir fiillerin çekimi de
ِ
ْ‫ض‬
َ ‫ار‬
emir fiilinin çekimi gibi olmaktadır.
Yukarıdaki çekim tablosunda bunu görebilirsiniz.
B- Tefâ‘ul )ٌ‫ (تَـ ٌَفاعـل‬Babı )Kalıbı(nın Anlamı
Bir fiil bu baba aktarıldığında çoğunlukla “Müşâreke” yani “işdeşlik” anlamı
elde edilmiş olur. İşdeşlik, eylemin karşılıklı yapılması anlamına gelmektedir. Daha
önce geçen ْ‫اعلَة‬
َ ‫ ُم َف‬babında da işdeşlik söz konusuydu. Bu babdaki işdeşlik daha çok
iki grup arasında olur. İşdeşlik dışında bu babdan gelen fiillerde “tekrarla ve tedrîcî
biçimde süreklilik” ve “gibi görünmek” anlamları da vardır. Bazen bu anlamların
hiçbirisi olmadan da fiil bu baba aktarılabilir.
!‫علىْالب َْوالتلَّق َوى‬
ِْ
‫َْوتَل َع َاونُوا‬
İyilikte ve takvada yardımlaşınız!
işdeşlik
ِ ‫الس َّكا ُْن علىْال ُكر‬
.‫ةْاْلرضيَِّْة‬
ُّ ‫يلَتَلَزايَ ُْد‬
َ
َ
Örnek
Yerküre üzerindeki nüfus gittikçe artıyor.
tedricilik
.َ‫ََتَاُلنَا ال ُمش ِكلَْة‬
Sorunu bilmiyormuş gibi göründük.
gibi görünmek
İşdeşlik
gibi görünmek
Uzaklaştı
Arkadaşlık etti
ْ
ْ Ağlar gibi göründü =‫كى‬
َْ ‫تَْلْبَْا‬
Gittikçe çoğaldı
=‫ْتَ َْكاثْلََْر‬
َ‫تَْل َْعا َْل‬
Gittikçe büyüdü
=‫تَْل َْعاظَ َْم‬
=َ‫ْ ََْتَا َْل‬
Patır patır düştü
=‫ط‬
َْ َ‫ساق‬
َْ َ‫ْت‬
=‫ق‬
َْ ‫ْ ََْتَا َْذ‬
Gitgide durgunlaştı
=‫ب‬
َْ ‫صا َْح‬
َْ َ‫ْت‬
Ortaklık yaptı
ْ
=‫اع َْد‬
َ َ‫تَلب‬
=‫ْ تَ َش َارَك‬
Çekişti
=‫ع‬
َ ‫تَلنَ َاز‬
tedricilik
Bilir gibi göründü =
İyi huylu gibi göründü
ْ
Dahi gibi göründü
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
=‫تَْلَْرا َخى‬
17
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bir önceki babın benzeri şekilde, bu babdan gelen mâzî fiillerin asli
harflerinden ilki;ٌ‫ ٌص‬،‫ٌث‬،‫ د‬harflerinden birisi olursa o fiil normal kalıbı dışında:
ٌ‫اع َل‬
ٌَ َّ‫ ٌاٌِف‬şeklinde gelebilir:
Örnek
mâzîde
Yine başında ‫ت‬
َْ bulunan muzâri fiillerde bazen bu harf hazfedilebilir. ْ ‫تَلَْزاوْر‬
َُ
ُْ ‫الشم‬
‫س‬
ّ = “Güneş dolaşır.” cümlesindeki gibi. Bunun üçlü aslı; ‫ ْْزور‬fiili olupْ ‫ْتَلتَلَز َاوُْر‬
Bireysel Etkinlik
(tetezâveru) şeklindedir.
• Aşağıdaki ayetlerde, yukarıda en son verilen örneklerle örtüşen
ifadeleri bulunuz, asıl şekli üzerinde düşününüz.
.)2/72( ‫اد َارأ ُُْفِ َيُا‬
َّ َ‫• َوإِذْقَلتَللتُمْنلَف ًساْف‬
ِ َّ
ِ ‫اْماْلَ ُكمْإِ َذاْقِي ْلَ ُكمْان ِفرو‬
ِ ‫ْسبِي ِ ْاللَّ ِهْاثَّاقَللتُمْإِ َّلْاْلَر‬
.)9/38(ْ‫ض‬
َ ‫اِْف‬
َ ‫ْآمنُو‬
َ ‫ين‬
َ ‫• يَاْأَيلُّ َُاْالذ‬
ُ ُ َ
ِ
.)18/17( ‫ي‬
ِْ ‫اتْاليَ ِم‬
َ ‫سْإِذَاْطَلَ َعتْتَلَز َاوُر‬
َ َ‫ْعنْ َكُف ُِمْذ‬
َ ‫• َوتَلَرىْالشَّم‬
ِ ‫ْادارَك‬
.)27/66(ِْ‫ْعل ُم ُُم ِِْفْاْل ِخَرة‬
َ َّ ِ َ‫• ب‬
ِ ‫• وَْلْتَلل ِمزواْأَنل ُفس ُكمْوَْلْتَلنَابلزواْبِاْلَل َق‬
.)49/11( ْ‫اب‬
َُ َ َ
ُ
َ
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
Alıştırmalar
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
ْ‫ ْتَلَزايَدْ = َز َاد‬-‫ ْيلَتَلَزايَ ُْد‬-‫ ِتَزايَ َْد‬örneğindeki gibi, aşağıda
verilen fiilleri ٌ‫ تَـ َفاعـل‬babına aktararak mâzî, muzâri
ve emir kalıbını yazınız!
ْ َْ ‫ص‬
َ ‫َو‬
ْ ‫رك‬
َْ ‫َش‬
ْ ‫نفس‬
ْ ‫عفا‬
ْ ‫نَاب‬
‫صى‬
َ ‫َو‬
ْ ْ‫َح َّج‬
ْ ‫ف‬
َْ ‫َو‬
ْ ‫ِأذ َْن‬
Aşağıdaki örnekler yardımıyla, verilen fiilleri ٌ‫تَـ َفاعـل‬
Alıştırmalar
babına aktarıp parantez içerisinde istenen hâle
dönüştürünüz!
!‫اص ْوا‬
َ ‫تَـ َو‬
ٌ‫يَـتَـ َق َاوْم َن‬
ٌْ ‫تَـغَايَـ َر‬
‫ت‬
ٌ )‫ٌأنْـت ْم‬،‫صىٌ(األمر‬
َ ‫َو‬
ٌ )‫ٌه َّن‬،‫ضارِع‬
َ ‫امٌ(الْم‬
َ َ‫ق‬
ِ ‫اض‬
ِ ‫غَيـرٌ(الْم‬
ٌ )‫ٌه َي‬،‫ي‬
َ ََ
ِ ‫ْأن‬،‫وفَقْ(اْلمر‬
ْ )‫ت‬
َ َ
ِ ‫دوىْ(الم‬
ْ )‫ْأنَا‬،‫اضي‬
َ
ََ
ْ )‫ت‬
َّ ُ ‫ْأنل‬،‫ضَّرْ(اْلمر‬
َ
ْ )‫ُْ َّن‬،
َ ‫َمدَّْ(ال ُم‬
ُ ُ‫ضا ِرع‬
ِ ‫ْأن‬،‫سأ ََلْ(المضا ِرع‬
ْ )‫ت‬
ُ َ ُ
َ
ِ ‫وَّلْ(الم‬
ْ )‫ْحن ُن‬،‫ي‬
َ ‫اض‬
َ
َ
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bireysel Etkinlik
Okuma Anlama
•Yukarıdaki parçayı okuyunuz, altı çizili olan fiilleri sarf yönünden
inceleyiniz ve sözlük kullanarak metni anlamaya çalışınız.
Yukarıdaki metinde altı kırmızı renkli çizili fiiller bu ünitede ele alınan
bablar, diğer altı çizililer ise daha önce öğrenilen üçlü ve dörtlü fiil babları
içerisinde yer almaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
Özet
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
•
Üç asıl harfe sahip bir kök fiili (‫ )فعل‬alıp bir harf ekleyerek if‘âl, tef‘îl
ve mufâ‘ale bablarına, iki harf ekleyerek infi‘âl )‫(ا ْنف َعال‬, ifti‘âl )‫(ا ْفت َعال‬,
if‘ilâl )‫(ا ْفعالَل‬, tefe‘‘ul )‫ ( َت َفعُّل‬ve tefâ‘ul )‫ ( َت َفاعُل‬bablarına, üç harf ekleyerek
istif‘âl )‫(اسْ ت ْف َعال‬, if‘îlâl )‫(ا ْفعيالَل‬, if‘î‘âl )‫يعال‬
َ ‫ (ا ْفع‬ve if‘inlâl )‫ (ا ْفع ْنالل‬bablarına
aktarabiliriz. Yine dört asıl harfe sahip bir kök fili (‫ ) َفعْ َل َل‬alıp bir harf
ekleyerek tefa‘lul )‫ ( َت َفعْ لُل‬babına, iki harf ekleyerek if‘illâl )‫(ا ْفع االل‬babına
aktarmak mümkündür. Böylece kök fiillerden harf sayısına göre dörtlü
beşli ve altılı yeni fiillerin türetilmesi mümkün olmaktadır. Bu fiil
bablarından birisi de if‘ilâl babıdır. Bu bab, üç asıl harf olan ‫فعل‬
üçlüsünün başına bir hemze ve sonuna son harfin aynısı ikinci bir harf
getirerek elde edilmektedir. Fiilin bu kalıptan gelebilmesi için lazım
(geçişsiz, nesne almayan, Neyi? Kimi? sorularına cevap alamadığımız) bir
fiil olması ve renk veya özür, kusur bildiren bir anlama sahip bulunması
gerekmektedir. Bu iki şartı taşıyan bir fiilin bu babdan mâzî kalıbı; ‫ا ْف َع ال‬,
muzârisi )‫ َي ْف َع ُّل ( َي ْف َعل ُل‬ve mastarı da ‫ا ْفعالَل‬şeklinde gelmektedir. Diğer bir
beş harfli bab da tefa''ul babıdır. Asıl harf olan ‫ فعل‬üçlüsünün başına bir
“te” ve ortadaki harfin aynısından bir harf daha getirilerek elde
edilmektedir Sonu illetli bir fiilin bu babdan mâzî, muzâri ve emir çekimi
biraz farklılık arzetmektedir. Bir fiil bu baba aktarıldığında “Tekellüf”
anlamı elde edilmiş olur. Tekellüf kısaca bir eylemin zorlanarak, aşama
aşama yapılması, daha fazla emek ve çaba sarfedilerek gerçekleşmesidir.
Bu bab, daha önce geçen dört harfli bablardan ‫ إ ْف َعال‬ve ‫ تفعيل‬babının
anlamca dönüşlü hâlini elde etmek için kullanılır. Bu babdan gelen mâzî
fiillerin asli harflerinden ilki; ‫ِط‬،‫ِض‬،‫ِص‬،‫ِش‬،‫ِس‬،‫ِز‬،‫ِذ‬،‫د‬harflerinden birisi
olursa o fiil normal kalıbı dışında: mâzîde ِ‫ا َّف َّعل‬, muzâride ِ‫ ي َّف َّعل‬ve emir
kalıbında ise ِ‫ ا َّف َّعل‬şeklinde gelebilir. Yine başında َ‫ ت‬bulunan muzâri
fiillerde bazen bu harf hazfedilebilir. Diğer beş harfli bab da tefâ'uldür.
Asıl harf olan ‫ فعل‬üçlüsünün başına bir “te” ve ortasına da bir “elif”
getirilerek elde edilmektedir. Bu babdan gelen fiillerin çekimlerini üç ana
grupta toplayabiliriz; sonu sahîh olanlar, son iki harfi aynı olanlar ve
sonu illetli olanlar. Bir fiil bu baba aktarıldığında çoğunlukla “Müşareke”
yani “işdeşlik” anlamı elde edilmiş olur. İşdeşlik, eylemin karşılıklı
yapılması anlamına gelmektedir. Daha önce geçen ‫اع َلة‬
َ ‫ ُم َف‬babında da
işdeşlik söz konusuydu. Bu babdaki işdeşlik daha çok iki grup arasında
olur. İşdeşlik dışında bu babdan gelen fiillerde “tekrarla ve tedricî
biçimde süreklilik”ve “gibi görünmek” anlamları da vardır. Bir önceki
babın benzeri şekilde, bu babdan gelen mâzî fiillerin asli harflerinden
ilki; ‫ِص‬،‫ِث‬،‫ د‬harflerinden birisi olursa o fiil normal kalıbı dışında: mâzîde
ِ‫ ا َّفاعل‬şeklinde gelebilir. Yine başında َ‫ ت‬bulunan muzâri fiillerde bazen bu
harf hazfedilebilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Değerlendirme Soruları
1. “‫ ” تَل َقيُّد‬mastarının fiil-i mâzî şekli aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A. ْ ‫اِنل َقيَ َْد‬
B. ْ ‫قَليَّ َْد‬
C. ْ ‫اد‬
َْ ‫انل َق‬
D. ْ ‫تَل َقيَّ َْد‬
E. ْ ‫اد‬
ُْ ‫نلَنل َق‬
2. “ ‫ق‬
َْ ‫ص َد‬
َ ْ ” fiilinin ْ
ُّ‫تَل َفع‬
babında gelen fiil-i muzâri cem-i müzekker gâib kipi
aşağıdakilerden hangisidir?
A.
ْْ‫ص َّدقُو َن‬
َّ َ‫ْي‬
B. ِ ْ‫ص َّدقُوا‬
َِ
3.
C.
ْْ‫ص َّدقُو َن‬
َ َ‫ْتَلْت‬
D.
ْ‫ص َّدقُوا‬
َ َ‫ت‬
E.
‫ص َدقُوا‬
َْ
ِ ‫ "ْأن‬şahıs zamiri ile kullanıldığında emir kalıbı aşağıdakilerden
“ ْ‫كلَّم‬
َ َ‫ ”ْت‬fiili "ْ‫ت‬
َ
hangisidir?
A. ْ ‫كل ِمي‬
َ
B.
C.
D.
E.
ْ‫تَ َكلَّ ُموا‬
ْ‫ْتَ َكلَّ ِمي‬
ْ‫ت‬
ِْ ‫ْتَ َكلَّم‬
ِ
ْ‫ي‬
َ ‫ْتَلتَ َكلَّم‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
22
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
4.
"ْ‫"ْم َد َح‬
َ fiili "ْ ُّ‫ "ْتَل َفع‬babına nakledilirse mâzî, muzâri ve emir sigaları aşağıdaki
seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir?
A.
B.
ِ
ِ
ْ‫ْإِ َّم ِدح‬،ْ‫ح‬
ُ ‫َْميَّد‬،ْ‫إْنَ َد َح‬
C.
ْ‫َْتََ َادح‬،ْ‫ح‬
ُ ‫ْيلَتَ َم َاد‬،ْ‫ََت َاد َح‬
D.
ْ‫ْمدح‬،ْ
َْ ‫ْميَُد ُح‬،ْ‫َّح‬
َ ‫َمد‬
E.
5.
B.
C.
D.
E.
ِ ‫لِ َما َذاْتَلف َع َْرقَ َمْال َمَر‬
ْ‫ض؟‬
ُ
ِ
ْ‫ض؟‬
ُ ‫ْل َما َذاْتَلتَ َم َار‬
ِ
ْ‫ْم ِريض؟‬
َ ‫ل َماذََاْأَن‬
َ‫ت‬
ْ‫يضا؟‬
َ َ‫لِ َماذ‬
َ ‫اَْت َع ُْنلَف َس‬
ً ‫ْم ِر‬
َ‫ك‬
ْ‫لِ َما َذاْال َمَرض؟‬
“Ailemden çok şey öğrendim.” cümlesinin Arapçası aşağıdakilerden
hangisidir?
A.
B.
C.
D.
E.
7.
ْ‫ْإِم َدح‬،ْ‫َْمي َد ُح‬،ْ‫َم َد َح‬
“Niçin hasta numarası yapıyorsun?” cümlesinin Arapçası aşağıdakilerden
hangisidir?
A.
6.
ْ‫َْتََدَّح‬،ْ‫َّح‬
ُ ‫ْيلَتَ َمد‬،ْ‫َّح‬
َ ‫َتَد‬
ِ
.ً‫تْمنْأُسَرِِتْأ ُُم ًوراْ َكثِ َرية‬
ُ ‫علم‬
.َ‫تْمنْأُسَرِِتُْ َذاْالشَّيء‬
ُ ‫ْْفَ ُِم‬
ْ.‫ْشيئًا‬
َ ‫تْمنْأُسَرِِت‬
ُ ‫تَل َعلَّم‬
ِ
ْ.‫اءَْْ َكثِ َريًة‬
ْ َ‫تْمنْأُسَرِِتْأشي‬
ُ ‫ْ ََسع‬
ْ.‫ْشيئًاْ َكثِ ًريا‬
َ ‫تْمنْأُسَرِِت‬
ُ ‫تَل َعلَّم‬
ِ"ْ‫ال‬
ُْ ‫ "ْتَسابَ َقْالر َج‬cümlesinin Türkçesi aşağıdakilerden hangisidir?
A.
Adamlar koşuyor.ْ
B.
Adamlar yarıştı.
C.
Adamların koşması
D. Adamlar geçti.ْ
E.
Adam adamla yarışıyor.ْ
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
23
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
8.
ِ ‫ ” تَلباعد‬fiilinin bab, zaman ve sigası aşağıdaki seçeneklerin hangisinde
“ْ‫ت‬
ََ
doğru olarak verilmiştir?
A.
Tefâ’ul- muzâri- müfret müzekker muhatap
B.
İf’âl-muzâri-müfret müennes muhatapْ
C.
Mufaale-mâzî-müfret müzekker muhatapْ
D. Tefâ’ul -mâzî-müfret müennes muhatap
E.
9.
İnfi’âl- muzâri müfret müennes muhatap
“Yağmur yavaş yavaş arttı.” cümlesinin Arapçası aşağıdakilerden hangisidir?
.ْ‫ْشيئًاْفَ َشيئًا‬
َ ‫َز َادْال َلمطََر‬
A.
B.
C.
.‫ْْنلََزَلْال َمطَُرْبَطَيئًا‬
ْ.‫ْالسماَِء‬
َّ ‫ال َمطَُرْيلَن ِزُل ِْم َن‬
D.
ْ.‫ْتَلَزايَ َدْال َمطَُْر‬
E.
ْ.‫ض‬
ُ ‫ال َمطَُرْيلُنَظ‬
َ ‫فْاْلر‬
10. ِ"ْ‫ار ُعو َن‬
َ َ‫ "تَلت‬fiilinin üç harfli mâzî cem-i müennes gâibe kipi aşağıdakilerden
َ‫ص‬
hangisidir?
A.
ِ ‫صارع‬
ْ‫ت‬
َ
B. ِ ‫ت‬
َّْ ُ ‫صرع‬
َْ
َ
C. ِ ْ‫ن‬
َْ ‫صرع‬
َْ
َ
ِ ‫صرع‬
D. ِ ْ‫ت‬
َ
َ
E.
ْْ‫صَرعنَا‬
َ
Cevaplar: 1-D, 2-A, 3-C, 4-A, 5-B, 6-E, 7-B, 8-D, 9-D, 10-C
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
24
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
‘Abbâs Hasan, en-Nahvu’l-Vâfî, I-IV, Mısır, tsz.
Ahmet Yüksel, Ben de Arapça Öğreniyorum ( Sarf-Nahiv), İstanbul, 2011.
Antuvân ed-Dahdâh, Mu‘cemu Kavâ‘idi’l-Lugati’l-‘Arabiyye fî Cedâvili ve Levhât,
Beyrut, 1981.
M. Sadi Çögenli, Ayet ve Hadis Kaynaklı Arapça Dilbilgisi, Nahiv, İstanbul, 2011.
Mehmet Maksudoğlu, Arapça Dilbilgisi, İstanbul, 1998.
Muhammed İsma‘îl Sînî (ve diğerleri-Komisyon), el-Kavâ‘idu’l-‘Arabiyyetu’lMuyessere, II.cilt, Riyad, 1403/1983.
Muhammed Salah Ferec (ve diğerleri-Komisyon), (2011), el-Edvâu’l-Luğat’îl‘Arabiyye Hayatî, Mısır, es-Saffu’l-Hamis el-İbtidâiyye, Nahdatu Mısr.
Mustafa el-Ğalâyînî, Câmi‘u’d-Durûsi’l-‘Arabiyye, Beyrut, 1402/1982.
Musa Yıldız; Erkan Avşar, Arapça Yazma ve Okumaya Giriş, İstanbul 2006.
Mustafa Kelebek (ve diğerleri-Komisyon), İmam Hatip Liseleri için Arapça 12,
Ankara, 2009.
Neclâ Yasdıman, Adım Adım Kur’an Dili, İzmir, 2008.
Selami Bakırcı, Arapça’ya Giriş, Erzurum, 2011.
es-Seyyid Ahmed el-Hâsimî, el-Kavâ‘idu’l-Esâsiyye li Lugati’l-‘Arabiyye, Mısır,
1354.
www.safeer.com.eg
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
25
MEZÎD FİİLLER – ALTI HARFLİLER ve
DİĞERLERİ
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
ِ‫ِافْع َّل‬-ِِ‫ِافْع َليعالِ–تَ َف ْعلل‬-ِ‫اِ ْست ْف َعالِِ–ِافْعليََل‬
• İstif'âl Babı )ِ‫(اِ ْست ْف َعال‬
• İf'îlâl Babı )ِ‫(اِفْعِ َليَل‬
• İf'î'âl Babı )ِ‫(اِفْعِ َليعال‬
• Tefa'lul Babı )ِ‫(تَ َِف ِْعلِل‬
• İf'illâl Babı )ِ‫َل‬
ِّ ِ‫(اِفْع‬
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Rubai mücerred üzerine bir harf ilaveli beşli
bablardan Tefa'lul )ِ‫ (تَ َِف ِْعلِل‬babını tanıyabilecek,
• Arapçada sülasi üzerine üç ya da rubai üzerine iki
harf ilavesiyle elde edilen altı harfli bablardan
İstif'âl )ِ‫ (اِ ْست ْف َعال‬babının yanı sıra İf'îlâl )ِ‫ليَل‬
َِ ِ‫(اِفْع‬, İf'î'âl
)ِ‫ (اِفْعِ َليعال‬ve İf'illâl (ِ‫َل‬
ِّ ِ‫ )اِفْع‬bablarını öğrenebilecek,
• Bu fiilerin yapılarında meydana gelen bazı
değişiklikleri görebilecek,
• Çeşitli fiil türlerinin bu bablardan gelen türevlerini
kavrayabilecek,
• Bu fiillerin şahıs zamirleri ile kullanımlarını
öğrenebilecek,
• Bu bablara aktarılmış fiil ve mastar örneklerini farklı
cümle çeşitleri içerisinde görüp tanıyabileceksiniz.
ARAPÇA III
ÜNİTE
3
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
GİRİŞ
İlk iki ünitede üç harfe iki harf daha eklenerek elde edilen beş harfli fiiller
işlenmişti. Bu ünitede ise üç harfe üç harf daha eklenerek oluşan fiillerden; istif‘âl,
if‘îlâl ve if‘î‘âl ile dört asıl harfe sahip olup da bir harf eklenerek beş harfe
yükseltilen tefa‘lul ve aynı fiile iki harf eklenerek elde edilen if‘illâl kalıpları
üzerinde durulacaktır. Bunlar dışında da bablar vardır. Ancak oldukça az
kullanıldıkları için bu ünitede konu edilmeyecektir.
I- İstif‘âl Babı )ِ‫(اِ ْستِ ِْف َِعال‬
A- İstif‘âl )ِ‫ (ا ْستِ ِْف َِعال‬Babı )Kalıbı(nın Yapılışı
Altı harfli fiiller arasında en çok kullanılan babdır. Bu bab, üç asıl harf olan
‫ فعل‬üçlüsünün başına bir “hemze”, “sin” ve “te” getirilerek elde edilmektedir:
)Çıkarımda bulundu( ‫ا ْست ْخرج‬
‫خرج‬
‫ا ْست ْفعل‬
‫فعل‬
Bir fiilin bu babdan mâzî kalıbı;
‫ ا ْست ْفعال‬şeklinde gelir.
‫ ا ْست ْفعل‬, muzârisi ‫ ي ْست ْفعل‬ve mastarı da
‫ = هلك‬Yok oldu, helak oldu. ‫ = ا ْست ْهلك‬Tüketti,yok etti.
Örnek
Emir
Mastar
‫ا ْست ْفع ْل‬
‫ك‬
ْ ‫ا ْست ْهل‬
Tüket!
‫ا ْست ْفعال‬
‫ا ْست ْهالك‬
Muzâri
‫ي ْست ْفعل‬
‫ي ْست ْهلك‬
Tüketmek Tüketiyor
Mâzi
‫ا ْست ْفعل‬
‫ا ْست ْهلك‬
Tüketti
Kök fiil
)‫فعل (ا ْست ْفعال‬
Vezin
Mevzûn
)‫هلك (ا ْست ْهالك‬
Bu babdan gelen sahîh sâlim fiilin şahıs zamirlerine göre mâzî çekimi:
‫ = حسن‬Güzel oldu. ‫ = ا ْست ْحسن‬Hoş karşıladı.
‫الج ْمع‬
َ
Örnek
‫ا ْست ْحسنوا‬
‫ا ْست ْحسن‬
‫ا ْست ْحسْنت ْم‬
‫ا ْست ْحسْنت‬
‫ا ْست ْحسنا‬
‫اِلْمِثَنّى‬
‫ا ْست ْحسنا‬
‫ا ْست ْحسنتا‬
‫ا ْست ْحسْنتما‬
‫ا ْست ْحسْنتما‬
‫ا ْست ْحسنا‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫الم ْف َرد‬
‫ا ْست ْحسن‬
‫ت‬
ْ ‫ا ْست ْحسن‬
‫ا ْست ْحسْنت‬
‫ا ْست ْحسْنت‬
‫ا ْست ْحسْنت‬
)‫الغَائبِ(المذ ّكر‬
)‫الغَائبةِ(الم ِؤنّث‬
)‫اِلْمخاطَب (المذ ّكر‬
)‫اِلْمخاطَبَة (المؤنّث‬
‫اِلْمتَ َكلّم‬
2
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bu babdan gelen sahîh sâlim fiilin şahıs zamirlerine göre muzâri çekimi:
Örnek
‫ = َْيسن‬Güzel oluyor. ‫ = ي ْست ْحسن‬Hoş karşılıyor.
‫الج ْمع‬
َ
‫اِلْمِثَنّى‬
‫الم ْف َرد‬
‫ي ْست ْحسنون‬
‫ي ْست ْحسنان‬
‫ي ْست ْحسن‬
)‫الغَائبِ(المذ ّكر‬
‫ي ْست ْحسن‬
‫ت ْست ْحسنان‬
‫ت ْست ْحسن‬
)‫الغَائبةِ(المؤنّث‬
‫ت ْست ْحسنون‬
‫ت ْست ْحسنان‬
‫ت ْست ْحسن‬
)‫اِلْمخاطَب (المذ ّكر‬
‫ت ْست ْحسن‬
‫ت ْست ْحسنان‬
‫ت ْست ْحسني‬
)‫اِلْمخاطَبَة (المؤنّث‬
‫ن ْست ْحسن‬
‫ن ْست ْحسن‬
‫أ ْست ْحسن‬
‫اِلْمتَ َكلّم‬
Bu babdan gelen sahîh sâlim fiilin şahıs zamirlerine göre emir çekimi:
Örnek
‫ = ا ْحس ْن‬güzel ol!, ‫ = ا ْست ْحس ْن‬hoş karşıla!
‫الج ْمع‬
َ
‫اِلْمِثَنّى‬
‫الم ْف َرد‬
‫ا ْست ْحسنوا‬
‫ا ْست ْحسنا‬
‫ا ْست ْحس ْن‬
‫المذ ِّكر‬
‫ا ْست ْحسن‬
‫ا ْست ْحسنا‬
‫ا ْست ْحسن‬
‫المؤنّث‬
Örnek
Geri istedi. :‫ست رجع‬
ْ‫ا‬
ْ
Şahit olmasını istedi. :‫شهد‬
ْ ‫ا ْست‬
Karşıladı.:‫ست ْقبل‬
ْ‫ا‬
Kul, köle edindi. :‫ست ْعبد‬
ْ‫ا‬
Yardım istedi.:‫ستمد‬
ْ‫ا‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
:‫رجع‬
Gördü. :‫شهد‬
Kabul etti. :‫قبل‬
Taptı. :‫عبد‬
Uzattı. :‫مد‬
Döndü.
3
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Alıştırmalar
Aşağıda boş bırakılan yerleri yukarıdaki
örnekleri dikkate alarak doldurunuz.
-------------
‫خرج‬
-------------
‫نكر‬
-------------
‫خب‬
-------------
‫بشر‬
-------------
‫وثق‬
-------------
‫عهد‬
-------------
‫مر‬
İçerisinde ‫ست ْفعال‬
ْ ‫ ا‬babından fiillerin geçtiği cümleler:
Ekonomik kriz uzun bir süre devam
edecek.
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!
Her türlü günahtan ötürü Allah’tan
bağışlama istiyorum.
‫مت ا ْست ْعب ْدت الناس وق ْد ولدتْ ه ْم‬
‫أحر ًارا ؟‬
ْ ‫أمهات ه ْم‬
.‫استق ْم كما أم ْرت‬
ْ ‫ف‬
.‫أ ْست ْغفر اللّه م ْن ك ِّل ذنْب‬
•
Bireysel Etkinlik
Örnek
Anneleri onları hür doğurdukları hâlde, ne
zamandır insanları köle edindiniz?
.ً‫األزمة القْتصادية مدةً طويلة‬
ْ ‫ست ْستمر‬
•Yukarıda yer alan renklendirilmiş kelimelerden oluşan
cümleleri okuyup üzerinde düşününüz.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bu babdan gelen fiiller sahîh sâlim dışında el-Aksâmu’s-Seb‘a’nın çeşitli
türlerinden elde edilebilir. Bunların mâzî, muzâri mastar ve emir kalıbı ise şu
şekildedir:
Emir
ِ‫ا ِْستَ ِْفعِ ْل‬
‫ا ْستأْذ ْن‬
İzin iste!
Mastar
ِ‫ا ْست ْف َعال‬
‫ا ْستيذان‬
İzin istemek
‫ا ْستْبط ْئ‬
Muzâri
ِ ‫ستَِ ِْفعِ ِل‬
ِْ َ‫ِي‬
‫ي ْستأْذن‬
İzin istiyor.
‫ي ْستْبطئ‬
Bekle!
Beklemek
Bekliyor.
‫ا ْستمر‬
‫ا ْست ْمرار‬
‫ي ْستمر‬
Devam et!
‫ا ْست ْود ْع‬
Emanet et!
‫ا ْست ْيق ْظ‬
Uyan!
‫ا ْسَت ْح‬
‫ا ْستْبطاء‬
Sürmek
Devam ediyor.
‫ا ْستيداع‬
Emanet etmek
‫ا ْستيقاظ‬
Uyanmak
‫ي ْست ْودع‬
Emanet ediyor.
‫ي ْست ْيقظ‬
Uyanıyor.
‫ي ْسَتيح‬
Dinlen!
Dinlenmek
Dinleniyor.
‫ا ْست ْغن‬
‫ا ْست ْغناء‬
‫ي ْست ْغن‬
Muht.olma! Muht.olmamak
Muht.olmuyor.
‫ا ْست ْوف‬
‫ا ْستيفاء‬
‫ي ْست ْوف‬
Tam al!
‫ا ْست ْحي‬
Hayâ et!
‫ا ْسَتاحة‬
Tam almak
‫ا ْست ْحياء‬
Hayâ etmek
Tam alıyor.
‫ي ْست ْحيي‬
Hayâ ediyor.
Mâzi
Kök fiil
ِ ِ‫ا ْستَ ْف َع َل‬
‫ا ْستأْذن‬
İzin istedi.
‫ا ْستْبطأ‬
Bekledi.
‫ا ْستمر‬
Devam etti.
‫ا ْست ْودع‬
Emanet etti.
‫ا ْست ْي قظ‬
Uyandı.
‫ا ْست راح‬
Dinlendi.
‫ا ْست ْغن‬
Kısım
‫م ْه ُموز‬
‫الفاء‬
‫م ْه ُموز‬
‫العين‬
ّ ‫ال ُم‬
‫ضعَّف‬
‫ال ِمثَال‬
ّ ‫واو‬
‫ي‬
‫ال ِمثَال‬
‫يائي‬
ّ
‫األجْ َوف‬
Hayâ etti.
)‫أذن (ا ْستيذان‬
)‫بطأ (ا ْستْبطاء‬
)‫مر (ا ْست ْمرار‬
)‫ودع (ا ْستيداع‬
)‫يقظ (ا ْستيقاظ‬
)‫راح (ا ْسَتاحة‬
‫النَّا ِقص‬
)‫غن (ا ْستغْناء‬
‫ا ْست ْوف‬
‫اللَّفيف‬
‫مفروق‬
)‫وف (ا ْستيفاء‬
‫ا ْست ْحي‬
‫اللَّفيف‬
‫مقرون‬
)‫حيي (ا ْست ْحياء‬
Muhtaç olmadı.
Tam aldı.
ِ )ِ‫علِ(ا ْستِ ِْف َِعال‬
َ َ‫ف‬
Yukarıdaki çekimlerde yeşil renkte olan mehmûzu’l-fâ, misâl-i vâvî ve misâli yâî tıpkı sahîh-sâlim fiil gibi çekimlenir. Ayrıca kırmızı renkte olan nâkıs, lefîf-i
mefrûk ve lefîf-i makrûn fiillerin bu babdan çekimi aynıdır. Diğer kısımların ise
kendine has ayrı ayrı çekimleri vardır. Bu baba dönüştürülen fiil türlerinin
birbirinden farkını ortaya koyan ve her biri için farklı bir rengin tercih edildiği
çekim tablosu aşağıda sırasıyla verilmiştir:
Bu babdan gelen sahîh-sâlim fiil gibi çekimlenen mehmûzu’l-fâ, misâl-i vâvî
ve misâl-i yâî fiillerin ortak çekimi:
‫أذ ن‬
Emir
‫ = ا ْستأْذن‬izin istedi fiilinin mâzî, muzâri ve emir çekimi: (Sonu sahîh)
Muzâri
meçhul malûm
Mâzî
meçhul malûm
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Şahıs
zamirleri
5
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫الْمذ ّكر‬
‫هو‬
‫مها‬
‫الغائب‬
‫هم‬
‫الْمؤنّث‬
‫هي‬
‫مها‬
‫الْمذ ّكر‬
‫هن‬
‫ّ‬
‫أنت‬
‫أنتما‬
‫املخاطب‬
‫أنتم‬
‫الْمؤنّث‬
‫أنت‬
‫أنْتما‬
‫الْمتكلّم‬
‫الْمؤنّث‬
‫الْمذ ّكر و‬
‫ت‬
‫أن ّ‬
‫أنا‬
‫ْحنن‬
‫ا ْستأْذن‬
‫ا ْستأْذنا‬
‫ا ْست ْؤذن‬
‫ا ْست ْؤذنا‬
‫ا ْستأْذنوا‬
‫ت‬
‫ت ا ْست ْؤذن ْ‬
‫ا ْستأْذن ْ‬
‫ا ْستأْذن تا ا ْست ْؤذن تا‬
‫ا ْستأْذن ا ْست ْؤذن‬
‫ا ْست ْؤذنوا‬
‫ا ْستأْذنْت ا ْست ْؤذنْت‬
‫ا ْستأْذنْتما ا ْست ْؤذنْتما‬
‫ا ْستأْذنْت ْم ا ْست ْؤذنْت ْم‬
‫ا ْستأْذنْت ا ْست ْؤذنْت‬
‫ا ْستأْذنْتما ا ْست ْؤذنْتما‬
‫ا ْستأْذنْت ا ْست ْؤذنْت‬
‫ا ْستأْذنْت ا ْست ْؤذنْت‬
‫ا ْستأْذنا ا ْست ْؤذنا‬
‫ي ْستأْذن‬
‫ي ْستأْذنان‬
‫ي ْستأْذنون‬
‫ت ْستأْذن‬
‫ت ْستأْذنان‬
‫ي ْستأْذن‬
‫ت ْستأْذن‬
‫ت ْستأْذنان‬
‫ت ْستأْذنون‬
‫ت ْستأْذني‬
‫ت ْستأْذنان‬
‫ت ْستأْذن‬
‫أ ْستأْذن‬
‫ن ْستأْذن‬
‫ي ْستأْذن‬
‫ي ْستأْذنان‬
‫ي ْستأْذنون‬
‫ت ْستأْذن‬
‫ت ْستأْذنان‬
‫ي ْستأْذن‬
‫ت ْستأْذن‬
‫ت ْستأْذنان‬
‫ت ْستأْذنون‬
‫ت ْستأْذني‬
‫ت ْستأْذنان‬
‫ت ْستأْذن‬
‫أ ْستأْذن‬
‫ن ْستأْذن‬
‫ا ْستأْذ ْن‬
‫ا ْستأْذنا‬
‫ا ْستأْذنوا‬
‫ا ْستأْذن‬
‫ا ْستأْذنا‬
‫ا ْستأْذن‬
‫‪Yukarıdaki çekimde sadece hemzenin yazılışına ve ilki fiilin kökünde yer‬‬
‫‪alan sondaki iki “nûn” harfinin bazen bitişerek şeddelendiğine dikkat etmeniz‬‬
‫‪yeterlidir. Diğer ayrıntılar tamamen sâlim fiille aynıdır.‬‬
‫)‪ = (gelmesini) bekledi fiilinin mâzî, muzâri, emir çekimi: (Hemzeli‬ا ْستْبطأ‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الْمذ ّكر‬
‫الغائب‬
‫الْمؤنّث‬
‫املخاطب‬
‫الْمذ ّكر‬
‫‪6‬‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫هو‬
‫ا ْستْبطأ‬
‫هم‬
‫ا ْستْبطؤوا‬
‫مها‬
‫ا ْستْبطآ‬
‫هي‬
‫هن‬
‫ّ‬
‫ا ْستْبطأْن‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫ا ْستْبطئ‬
‫ي ْستْبطئ‬
‫ا ْستْبطؤوا‬
‫ي ْستْبطؤون ي ْستْبطؤون‬
‫ت ْستْبطأ‬
‫ت ْستْبطئ‬
‫ا ْستْبطئا‬
‫ي ْستْبطئان‬
‫بطأ‬
‫‪Emir‬‬
‫ي ْستْبطأ‬
‫ي ْستْبطآن‬
‫ت‬
‫ا ْستْبطأ ْ‬
‫ت ا ْستْبطئ ْ‬
‫ا ْستْبطأتا ا ْستْبطئتا‬
‫ت ْستْبطئان‬
‫ت ْستْبطآن‬
‫ا ْستْبطْئن‬
‫ي ْستْبطْئن‬
‫ي ْستْبطأْن‬
‫أنت‬
‫ا ْستْبطأْت ا ْستْبطْئت‬
‫ت ْستْبطئ‬
‫ت ْستْبطأ‬
‫ا ْستْبط ْئ‬
‫أنتما‬
‫ا ْستْبطأُْتا ا ْستْبطْئتما‬
‫ت ْستْبطئان‬
‫ت ْستْبطآن‬
‫ا ْستْبطئا‬
‫مها‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫الْمؤنّث‬
‫املتكلّم‬
‫الْمؤنّث‬
‫الْمذ ّكر و‬
‫أنتم‬
‫ا ْستْبطأْ ْت‬
‫ا ْستْبطْئت ْم‬
‫ت ْستْبطؤون ت ْستْبطؤون ا ْستْبطؤوا‬
‫أنت‬
‫ا ْستْبطأْت ا ْستْبطْئت‬
‫ت ْستْبطئي‬
‫ت ْستْبطئي‬
‫ا ْستْبطئي‬
‫أنْتما‬
‫ا ْستْبطأُْتا ا ْستْبطْئتما‬
‫ت ْستْبطئان‬
‫ت ْستْبطآن‬
‫ا ْستْبطئا‬
‫ت‬
‫أن ّ‬
‫ا ْستْبطأْتن‬
‫ا ْستْبطْئت‬
‫ت ْستْبطْئن‬
‫ت ْستْبطأْن‬
‫ا ْستْبطْئن‬
‫أنا‬
‫ا ْستْبطأْت ا ْستْبطْئت‬
‫أ ْستْبطئ‬
‫أ ْستْبطأ‬
‫ْحنن‬
‫ا ْستْبطأْنا‬
‫ا ْستْبطْئ نا‬
‫ن ْستْبطئ‬
‫ن ْستْبطأ‬
‫‪Yukarıdaki çekimde özellikle sonda yer alan hemzenin hareke değişimine‬‬
‫‪bağlı olarak nasıl yazıldığına dikkat ediniz. Çekimi sâlim fiil gibidir.‬‬
‫)‪ = sürdü fiilinin mâzî, muzâri, emir çekimi: (Son iki harfi aynı‬ا ْستمر‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الْمذ ّكر‬
‫الغائب‬
‫الْمؤنّث‬
‫الْمذ ّكر‬
‫املخاطب‬
‫الْمؤنّث‬
‫‪7‬‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫هو‬
‫ا ْستمر‬
‫هم‬
‫ا ْستمروا‬
‫مها‬
‫ا ْستمرا‬
‫هي‬
‫ت‬
‫ا ْستمر ْ‬
‫ا ْستمرتا‬
‫هن‬
‫ّ‬
‫ا ْست ْمرْرن‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫ا ْستمر‬
‫ي ْستمر‬
‫ا ْستمروا‬
‫ي ْستمرون‬
‫ي ْستمرون‬
‫ا ْستمرا‬
‫ي ْستمران‬
‫مر‬
‫‪Emir‬‬
‫ي ْستمر‬
‫ي ْستمران‬
‫ت‬
‫ا ْستمر ْ‬
‫ا ْستمرتا‬
‫ت ْستمر‬
‫ت ْستمران‬
‫ت ْستمران‬
‫ا ْست ْمرْرن‬
‫ي ْست ْمرْرن‬
‫ي ْست ْمرْرن‬
‫أنت‬
‫ا ْست ْمرْرت ا ْست ْمرْرت‬
‫ت ْستمر‬
‫ت ْستمر‬
‫ا ْستمر‬
‫أنتما‬
‫ا ْست ْمرْرُتا‬
‫ا ْست ْمرْرُتا‬
‫ت ْستمران‬
‫ت ْستمران‬
‫ا ْستمرا‬
‫أنتم‬
‫ا ْست ْمرْر ْت‬
‫ا ْست ْمرْر ْت‬
‫ت ْستمرون‬
‫ت ْستمرون‬
‫ا ْستمروا‬
‫أنت‬
‫ا ْست ْمرْرت ا ْست ْمرْرت‬
‫ت ْستمِّرين‬
‫ت ْستمِّرين‬
‫ا ْستمِّري‬
‫أنْتما‬
‫ا ْست ْمرْرُتا‬
‫ا ْست ْمرْرُتا‬
‫ت ْستمران‬
‫ت ْستمران‬
‫ا ْستمرا‬
‫أنت‬
‫ّ‬
‫ا ْست ْمرْرتن‬
‫ا ْست ْمرْرتن‬
‫ت ْست ْمرْرن‬
‫ت ْست ْمرْرن‬
‫ا ْست ْمرْرن‬
‫مها‬
‫ت ْستمر‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫املتكلّم‬
‫الْمؤنّث‬
‫الْمذ ّكر و‬
‫أنا‬
‫ا ْست ْمرْرت ا ْست ْمرْرت‬
‫أ ْستمر‬
‫أ ْستمر‬
‫ْحنن‬
‫ا ْست ْمرْرنا‬
‫ن ْستمر‬
‫ن ْستمر‬
‫ا ْست ْمرْرنا‬
‫‪Yukarıdaki çekimde mâzîde altıncı kalıp sonrası, muzâride sadece altı ve on ikinci‬‬
‫‪kalıpta emir fiilde ise sadece altıncı kalıpta idgâmın çözüldüğüne dikkat edelim.‬‬
‫)‪ = dinlendi fiilinin mâzî, muzâri, emir çekimi: (Ortası illetli‬ا ْست راح‬
‫‪Şahıs‬‬
‫‪zamirleri‬‬
‫الْمذ ّكر‬
‫هم‬
‫ا ْست راحوا‬
‫ا ْست راحا‬
‫الغائب‬
‫ا ْسَتيح‬
‫ي ْسَتيح‬
‫ا ْسَتَيوا‬
‫ي ْسَتَيون‬
‫ي ْست راحون‬
‫ا ْسَتَيا‬
‫ي ْسَتَيان‬
‫‪Emir‬‬
‫ي ْست راح‬
‫ي ْست راحان‬
‫الْمؤنّث‬
‫الْمذ ّكر‬
‫املخاطب‬
‫الْمؤنّث‬
‫املتكلّم‬
‫الْمؤنّث‬
‫هي‬
‫ت‬
‫ت ا ْسَتَي ْ‬
‫ا ْست راح ْ‬
‫ا ْست راحتا ا ْسَتَيتا‬
‫ت ْسَتيح‬
‫ت ْسَتَيان‬
‫ت ْست راحان‬
‫هن‬
‫ّ‬
‫ا ْست ر ْحن‬
‫ا ْسَت ْحن‬
‫ي ْسَت ْحن‬
‫ي ْست ر ْحن‬
‫أنت‬
‫ا ْست ر ْحت‬
‫ا ْسَت ْحت‬
‫ت ْسَتيح‬
‫ت ْست راح‬
‫ا ْسَت ْح‬
‫أنتما‬
‫ا ْست ر ْحتما‬
‫ا ْسَت ْحتما‬
‫ت ْسَتَيان‬
‫ت ْسَتاحان‬
‫ا ْسَتَيا‬
‫أنتم‬
‫ا ْست ر ْحت ْم‬
‫ا ْسَت ْحت ْم‬
‫ت ْسَتَيون‬
‫ت ْست راحون‬
‫ا ْسَتَيوا‬
‫أنت‬
‫ا ْست ر ْحت‬
‫ا ْسَت ْحت‬
‫ت ْسَتَيي‬
‫ت ْست راحي‬
‫ا ْسَتَيي‬
‫أنْتما‬
‫ا ْست ر ْحتما‬
‫ا ْسَت ْحتما‬
‫ت ْسَتَيان‬
‫ت ْسَتاحان‬
‫ا ْسَتَيا‬
‫أنت‬
‫ّ‬
‫ا ْست ر ْحت‬
‫ا ْسَت ْحت‬
‫ت ْسَت ْحن‬
‫ت ْست ر ْحن‬
‫ا ْسَت ْحن‬
‫أنا‬
‫ا ْست ر ْحت‬
‫ا ْسَت ْحت‬
‫أ ْسَتيح‬
‫أ ْست راح‬
‫ْحنن‬
‫ا ْست ر ْحنا‬
‫ا ْسَت ْحنا‬
‫ن ْسَتيح‬
‫ن ْست راح‬
‫مها‬
‫الْمذ ّكر و‬
‫‪altıncı kalıpla‬‬
‫هو‬
‫ا ْست راح‬
‫مها‬
‫)ا‪،‬‬
‫‪Mâzî‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫‪Muzâri‬‬
‫‪meçhul malûm‬‬
‫راح‬
‫ت ْست راح‬
‫ي( ‪Yukarıdaki çekimde mâzîde ortadaki illet harfinin‬‬
‫‪birlikte, muzâride sadece altı ve on ikinci kalıpta, emirde ise sadece bir ve altıncı‬‬
‫‪kalıpta düştüğüne dikkat edelim.‬‬
‫‪Bu babdan gelen sonu illetli nâkıs, lefîf-i makrûn ve lefîf-i mefrûkun ortak‬‬
‫‪çekimi:‬‬
‫‪8‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
‫ح يي‬
‫ = ا ْست ْحي‬utandı fiilinin mâzî, muzâri, emir çekimi: (Sonu illetli)
‫ا ْست ْحي‬
-
‫ا ْست ْحيوا‬
-
‫ا ْست ْحييا‬
-
‫ا ْست ْحييا‬
-
‫ا ْست ْحيي‬
-
‫ا ْست ْحيي‬
-
-
‫ت ْست ْحيون‬
-
‫ت ْست ْحييان‬
-
‫أست ْحي‬
ْ
-
-
‫ت ْست ْحييان‬
-
‫ت ْست ْحيي‬
-
‫ت ْست ْحيي‬
-
‫ن ْست ْحي‬
-
‫ا ْست ْحي ْي‬
‫ا ْست ْحي ْيت‬
‫ا ْست ْحي ْيتما‬
‫هي‬
‫مها‬
‫هن‬
ّ
‫أنت‬
‫أنتما‬
‫ا ْست ْحي ْيت ْم‬
‫ا ْست ْحي ْيت‬
‫ا ْست ْحي ْيتما‬
‫أنْتما‬
‫ا ْست ْحي ْي نا‬
‫ْحنن‬
‫ا ْست ْحي ْيت‬
‫ا ْست ْحي ْيت‬
‫أنتم‬
‫أنت‬
‫أنت‬
ّ
‫أنا‬
‫الغائب‬
‫ت ْست ْحي‬
‫ي ْست ْحيي‬
‫ت‬
ْ ‫ا ْست ْحي‬
‫ا ْست ْحيتا‬
‫الْمذ ّكر‬
-
-
‫هم‬
‫املخاطب‬
-
‫ت ْست ْحييان‬
‫ت ْست ْحي‬
‫ا ْست ْحي ْوا‬
‫املتكلّم‬
-
-
‫مها‬
‫الْمؤنّث‬
-
‫ي ْست ْحيون‬
‫هو‬
‫الْمؤنّث‬
-
-
ْ ْ
‫ا ْست ْحي يا‬
Şahıs
zamirleri
‫الْمذ ّكر‬
-
ْ ْ
‫ي ْست ْحييان‬
Mâzî
meçhul malûm
‫استحي‬
‫الْمؤنّث‬
Muzâri
meçhul malûm
‫يستحي‬
‫الْمذ ّكر و‬
Emir
Yukarıdaki çekimde fiilin birinci “ye” harfi illetli harf olmasına rağmen sahîh
harf gibi kabul edilir ve hazfedilmez. Aynı durum ilk illetli harfi “vav” olan ‫ست ْقوى‬
ْ‫ا‬
gibi fiiller için de geçerlidir. İkinci “ye” harfi ise illetli kabul edilmekte ve mâzîde
üç, dört ve beşinci sîgalarda hazfedilmektedir. Muzâride üç, dokuz ve onuncu
sîgalarda; emir fiilde ise bir, üç ve dördüncü sîgada hazfedilmektedir.
Not: Kısmen karışık ve detaylı bir çekime sahip bu babın fiil türlerini ve
uğradığı çekim değişikliklerini ezberlemek, kendi cümlelerimizi oluştururken
sîgaları doğru kullanmamıza, yazılı metinlerde geçen her türlü benzer fiili
tanımamıza, anlamlandırmamıza ve doğru yazmamıza yardımcı olacaktır.
B- İstif‘âl )ِ‫ (ا ْستِ ِْف َِعال‬Babının Anlamı
Bir fiil bu baba aktarıldığında eklenen “sin” harfinden ötürü çoğu zaman
“istek” anlamı ihtiva eder. Bir eylemin yapılmasını istemek anlamı dışında bu bab;
“bulmak”, “edinmek” ve “hâline gelmek” anlamını elde etmek için de kullanılır.
Ancak bu baba aktarılan fiil, mutlaka bu anlamlardan birine sahiptir, diyemeyiz.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫الْفقراء ي ْست ْنصرون م ْن أ ْغنياء بالده ْم‪( .‬الطلب‪)istek-‬‬
‫‪Fakirler kendi ülkelerinin zenginlerinden yardım istemektedirler.‬‬
‫(الوجدان‪)bulmak-‬‬
‫ا ْست ْكرْمت ْ‬
‫أْحد كث ًريا‪ْ .‬‬
‫است ْنسر الب غاث‪( .‬التحول‪)dönüşmek-‬‬
‫ا ْست ْحجر الطِّي و ْ‬
‫!‪Bu yerleri vatan edininiz‬‬
‫‪Örnek‬‬
‫ا ْست ْوطنوا هذه األماكن! (ال ِّّتاذ‪)edinmek-‬‬
‫‪Ahmeti, çok cömert buldum.‬‬
‫سر( ‪Balçık taşlaştı (taşa dönüştü), Küçük kuş kartallaştı.‬‬
‫)‪= kartal‬ن ْ‬
‫‪gelen kırmızı renkli‬‬
‫‪(İstif'âl) babından‬‬
‫ا ْست ْفعال‬
‫‪• Aşağıdaki âyetlerde‬‬
‫• إياك ن ْعبد وإياك ن ْستعي (‪.)1/5‬‬
‫ت ما ح ْوله ذهب الله بنوره ْم وت ركه ْم ف ظلمات‬
‫است ْوقد ن ًارا ف لما أضاء ْ‬
‫• مث له ْم كمثل الذي ْ‬
‫ل ي ْبصرون (‪.)2/17‬‬
‫• ي ْست ْخفون من الناس ول ي ْست ْخفون من الله وهو معه ْم‪.)4/108( ...‬‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫‪kelimeleri inceleyiniz ve cümlelerin anlamlarını bulunuz. Kur'an-ı Kerim‬‬
‫‪meallerinden yararlanabilirsiniz.‬‬
‫است ْهزئ برسل م ْن ق ْبلك فحاق بالذين سخروا مْن ه ْم‪.)6/10(...‬‬
‫• ولقد ْ‬
‫است ْيأسوا مْنه خلصوا َنيًّا (‪.)12/80‬‬
‫• ف لما ْ‬
‫استط ْعت مْن ه ْم بص ْوتك‪.)17/64( ...‬‬
‫است ْفزْز من ْ‬
‫•وْ‬
‫استطْعما أ ْهلها‪.)18/77( ...‬‬
‫• فانْطلقا ح ٰت إذا أت يا أ ْهل ق ْرية ْ‬
‫استجْب نا له وَنْي ناه من الْغ ِّم ۚ وك ٰذلك ن ْنجي الْم ْؤمني (‪.)21/88‬‬
‫•ف ْ‬
‫• وأ ْن ي ْست ْعف ْفن خْي ر َلن ۚ والله َسيع عليم (‪.)24/60‬‬
‫است ْحيوا نساءه ْم(‪.)40/25‬‬
‫• ف لما جاءه ْم ب ْ‬
‫اْل ِّق م ْن عْندنا قالوا اقْ ت لوا أبْناء الذين آمنوا معه و ْ‬
‫• إنا كنا ن ْست ْنسخ ما كْنت ْم ت ْعملون (‪.)45/29‬‬
‫• ويْل ل ْلمطفِّفي الذين إذا ا ْكتالوا على الناس ي ْست ْوفون (‪.)83/1-2‬‬
‫‪10‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Alıştırmalar
‫ ا ْستش ْر =شار‬-‫ ي ْستشري‬-‫ ا ْستشار‬örneğine göre, aşağıda
verilen fiilleri ‫ست ْف َعال‬
ْ ‫ ا‬babına aktararak mâzî, muzâri ve emir
kalıbını yazınız!
‫وصى‬
‫سلم‬
‫طاع‬
‫دعا‬
‫حل‬
‫خفي‬
‫خاف‬
‫ودع‬
‫أجر‬
Aşağıdaki örnekler yardımıyla, verilen fiilleri ‫ست ْف َعال‬
ْ ‫ ا‬babına
Alıştırmalar
aktarıp parantez içerisinde istenen hâle dönüştürünüz!
!‫ا ِْستَِ ْعفِوا‬
ِ‫ستَقِ ْم َن‬
ِْ َ‫ِي‬
ِْ ‫اح‬
‫ت‬
َِ ‫ا ْستَ َر‬
ِ )‫ِأنْ ت ْم‬،‫َع َِفىِ(األمر‬
ِ )‫ِه ّن‬،‫ضارع‬
َ ‫امِ(الْم‬
َ َ‫ق‬
ِ )‫ِه َي‬،‫احِ(ال َْماضي‬
َِ ‫َر‬
)‫ أنْت‬،‫(األمر‬
ْ ‫وَل‬
)‫ أنا‬،‫ث ن (الْماضي‬
)‫ أنْت‬،‫(األمر‬
ْ ‫قل‬
)‫ هن‬،‫وقد (الْمضارع‬
)‫ أنْت‬،‫ألف (الْمضارع‬
)‫ ْحنن‬،‫نكر (الْماضي‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
‫ ي ْستقيمون = ي ت قاومون‬örneğine göre, aşağıdaki tabloda boş
Alıştırmalar
bırakılan yere,verilen değişik bablardan (üçlü, dörtlü beşli)
fiillerin üç harfini dikkate alarak
karşılıklarını (fiil- şahıs) yazınız?
‫ا ْست ْف َعال‬
babından gelen
‫ت‬
ْ ‫ولد‬
‫ت ْعلون‬
‫ّتوفْ ت ْم‬
!‫ُت ِّادي‬
‫ُتاوْزن‬
‫ي ت وف ْون‬
‫ت ْنض ِّمي‬
!‫أشريوا‬
‫تأذنوا‬
!‫ا ْدعوا‬
II- Diğer Bablar )ِ‫ِافْع َّل‬-ِِ‫ليعالِ–ِتَ َف ْعلل‬
َ ‫ِافْع‬-ِ‫(افْعليََل‬
A- Babların Yapılışı
Bu başlık altında yer verilen bablar Arapçada çok yoğun olarak
kullanılmadıklarından kısaca ele alınacaktır. Öncelikle üç asıl harf üzerine üç daha
eklenerek elde edilen
‫افْعيالل‬
ve
‫افْعيعال‬
harf üzerine bir eklenerek elde edilen
babları aktarılacak, daha sonra dört asıl
‫ت ف ْعلل‬
ve iki harf eklenerek elde edilen
‫افْعالّل‬babı üzerinde durulacaktır. Sırasıyla bu bablar aşağıdaki gibi elde edilirler:
ِ‫افْعليََل‬
babında başa bir “hemze”, ortasına “elif” ve sona son harfin
aynısından bir harf getirilerek fiil elde edilir.
)Kıpkırmızı oldu.(
)Nar gibi kızardı.(
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫افْ عال‬
‫افْ عالل‬
‫فعل‬
‫ا ْْحار‬
‫ا ْْحارر‬
‫ْحر‬
12
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
‫ افْع َليعال‬babında; yine başa bir “hemze”, ortaya bir “vav” ve ortadaki harfin
aynısından başka bir harf eklenerek fiil elde edilir.
‫افْ ع ْوعل‬
)Yemyeşil oldu.(
‫فعل‬
‫ا ْعش ْوشب‬
‫عش ب‬
‫ تَ َف ْعلل‬babı fiilin başına bir “te” getirilerek elde edilir. Daha önce ele alınan
‫ ف ْعلل‬babına “te” eklenerek elde edilir.
‫ت ف ْعلل‬
)Yuvarlandı.(
‫ف ْعلل‬
‫تد ْحرج‬
‫د ْحرج‬
‫ افْعَّل‬babında başa bir “hemze” ve sona son (dördüncü) harfin aynısından
bir başka harf getirilerek fiil elde edilir.
)Mutmain oldu, sakinleşti.(
‫افْ علل‬
‫افْ عل ْلل‬
‫اطمأن‬
‫اطمأنْن‬
‫ف ْعلل‬
‫ط ْمأن‬
Bu babların mâzî, muzâri mastar ve emir kalıbı şu şekildedir:
Emir
)‫افْ عال (افْ عال ْل‬
Mastar
Muzâri
‫ي ْفعال (ي ْفعالل) افْعيالل‬
Mâzî
)‫افْ عال (افْ عالل‬
)‫فعل (افْعيالل‬
)‫فعل (افْعيعال‬
‫افْ ع ْوع ْل‬
‫افْعيعال‬
‫ي ْفع ْوعل‬
‫افْ ع ْوعل‬
‫ت ف ْعل ْل‬
‫ت ف ْعلل‬
‫ي ت ف ْعلل‬
‫ت ف ْعلل‬
‫افْ علل‬
‫افْعالل‬
‫ي ْفعلل‬
‫افْ علل‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Kök fiil
Vezin
)‫ف ْعلل (ت ف ْعلل‬
)‫ف ْعلل (افْعالل‬
13
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
‫ا ْحوال‬
Şapşaşı ol!
‫ب‬
ْ ‫ا ْعش ْوش‬
Yemyeşil ol!
‫تد ْحر ْج‬
Yuvarlan!
‫ا ْحويالل‬
Şapşaşı olmak
Şapşaşı oluyor.
‫ا ْعشيشاب‬
Yemyeşil olmak
‫تد ْحرج‬
Yuvarlanmak
‫اطْمئن‬
Sakinleş!
‫َْيوال‬
Sakinleşmek
)‫حول (ا ْحويالل‬
‫ا ْعش ْوشب‬
)‫عشب(ا ْعشيشاب‬
Şapşaşı oldu.
‫ي ْعش ْوشب‬
Yemyeşil oluyor
‫ي تد ْحرج‬
Yuvarlanıyor.
‫اطْمْئ نان‬
‫ا ْحوال‬
Yemyeşil oldu.
‫دحرج‬
ْ ‫ت‬
Mevzûn
)‫د ْحرج (تد ْحرج‬
Yuvarlandı.
‫يطْمئن‬
Sakinleşiyor.
‫اطْمان‬
Sakinleşti.
)‫ط ْمأن (اطْمْئ نان‬
Yukarıdaki kalıplardan sonu sahîh olanların çekimi tıpkı sâlim fiil gibidir.
Sonu şeddeli olan
ِ‫ افْعليََل‬ve ‫ افْعَّل‬babından gelen fiillerin mâzî, muzâri ve emir
çekiminde ise, tıpkı sonu şeddeli bir fiilin çekimi gibi bazı sîgalarda idgâm çözülür.
B- Bu Babların Anlamları
Bir fiil ‫ افْعيالل‬babına aktarıldığında bir önceki ünitede geçen ‫ افْعالل‬babının
bir derece daha mübâlağası anlamını taşır. O bab için söylenenler bunun için de
geçerlidir.
‫ افْعيعال‬babı da geçişsiz fiillerin mübalağası içindir. Dört harfe bir harf
eklenerek elde edilen
‫ت ف ْعلل‬
ve
‫افْعالل‬
babları ise geçişsizdir ve çoğu zaman
“edilgen” anlam oluşturur:
Gökyüzü bembeyaz olduğunda kalktım.
mübalaga
.‫ق ْمت إذا ابْياضت السماء‬
Annemin gözleri bu filmi her izlediğinde
yaşa boğulur.
mübalağa
‫ت هذا‬
ْ ‫ت ْغرْورق عْي نا أ ِّمي كلما شاهد‬
.‫الْفي ْلم‬
.‫النِّساء ي ت ز ْخرفْن ل ح ْفلة الفْتتاح‬
Kadınlar açılış töreni için süslenmektedir.
edilgenlik
Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ın zikriyle
sakinleşir.
edilgenlik
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
.‫أل بذ ْكر الله تطْمئن الْقلوب‬
14
‫‪Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II‬‬
‫اْلياة الدنْيا واطْمأنوا ِبا والذين ه ْم ع ْن آياتنا غافلون (‪.)10/7‬‬
‫• إن الذين ل ي ْرجون لقاءنا ورضوا ب ْ‬
‫ت ق لوب الذين ل ي ْؤمنون ب ْاْلخرة (‪.)39/45‬‬
‫• وإذا ذكر الله و ْحده ْ‬
‫اْشأز ْ‬
‫• حت ابْهار اللْيل (‪.)Buhari, Müslim‬‬
‫ت عْي ناه وت غي ر ل ْونه (‪.)İbn Mace‬‬
‫• ف لما رآهم النِب صلى الله ع ْليه وسلم ا ْغرورق ْ‬
‫ت له ما ب ْي خوافق السماوات واأل ْر ِ (‪.)Tirmizi‬‬
‫• لت ز ْخرف ْ‬
‫• ت ب ْشبش الله له كما ي تب ْشبش أ ْهل الْغائب بغائبه ْم إذا قدم علْيه ْم (‪.)İbn Mace‬‬
‫‪örneğindeki gibi,‬‬
‫‪aşağıda verilen fiilleri parantez içerisindeki‬‬
‫!‪aktararak mâzî, muzâri ve emir kalıbını yazınız‬‬
‫زلْزل (ت ف ْعلل)‬
‫سود (افْعيالل)‬
‫‪Alıştırmalar‬‬
‫‪baba‬‬
‫ق ْعقع (ت ف ْعلل)= ت ق ْعقع‪ -‬ي ت ق ْعقع‪-‬ت ق ْعق ْع‬
‫ق ْشعر(افْعالّل)‬
‫خشن (افْعيعال)‬
‫شْيطن (ت ف ْعلل)‬
‫‪15‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫‪• Aşağıdaki ayetlerde/hadislerde geçen kırmızı renkli fiiller üzerinde‬‬
‫‪düşününüz.‬‬
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Bireysel Etkinlik
Okuma Anlama
•Yukarıdaki parçayı okuyunuz, altı çizili olan fiilleri sarf yönünden
inceleyiniz ve sözlük kullanarak metni anlamaya çalışınız.
Yukarıdaki metinde kırmızı renkli altı çizili fiiller bu ünitede ele alınan
bablar, diğer altı çizililer ise daha önce öğrenilen üçlü, dörtlü ve beşli fiil babları
içerisinde yer almaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
Özet
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
• Üç asıl harfe sahip bir kök fiili (‫ )فعل‬alıp bir harf ekleyerek if‘âl, tef‘îl ve
mufâ‘ale bablarına, iki harf ekleyerek infi‘âl )‫(ا ْنف َعال‬, ifti‘âl )‫(ا ْفت َعال‬,
if‘ilâl )‫(ا ْفعالَل‬, tefa‘‘ul )‫ ( َت َفعُّل‬ve tefâ‘ul )‫ ( َت َفاعُل‬bablarına, üç harf ekleyerek
istif‘âl )‫(اسْ ت ْف َعال‬, if‘îlâl )‫(ا ْفعيالَل‬, if‘î‘âl )‫يعال‬
َ ‫ (ا ْفع‬ve if‘inlâl )‫ (ا ْفع ْنالل‬bablarına
aktarabiliriz. Yine dört asıl harfe sahip bir kök fili (‫ ) َفعْ َل َل‬alıp bir harf
ekleyerek tefa‘lul )‫ ( َت َفعْ لُل‬babına, iki harf ekleyerek if‘illâl )‫ (ا ْفع االل‬babına
aktarmak mümkündür. Böylece kök fiillerden harf sayısına göre dörtlü,
beşli ve altılı yeni fiillerin türetilmesi mümkün olmaktadır. Bu fiil
bablarından birisi de istif‘âl babıdır. Bu bab, üç asıl harf olan ‫فعل‬
üçlüsünün başına bir “hemze”, “sin” ve “te” getirilerek elde
edilmektedir. Bir fiilin bu babdan mâzî kalıbı; ‫اسْ َت ْف َع َل‬, muzarisi ‫ َيسْ َت ْفع ُل‬ve
mastarı da ‫ اسْ ت ْف َعال‬şeklinde gelir. Bu babdan gelen fiiller sahîh salim
dışında el-Aksâmu’s-Seb‘a’nın çeşitli türlerinden elde edilebilir. Bir fiil bu
baba aktarıldığında eklenen “sin” harfinden ötürü çoğu zaman “istek”
anlamı ihtiva eder. Bir eylemin yapılmasını istemek anlamı dışında bu
bab; “bulmak”, “edinmek” ve “hâline gelmek” anlamını elde etmek için
de kullanılır.
• Bu bablar dışında da bablar mevcuttur. Üç asıl harf üzerine üç daha
eklenerek elde edilen ‫ ا ْفعيالَل‬ve ‫يعال‬
َ ‫ ا ْفع‬babları, dört asıl harf üzerine bir
eklenerek elde edilen ‫ َت َفعْ لُل‬ve iki harf eklenerek elde edilen ‫ ا ْفعالّل‬babı
bunlardandır. ٌ‫ ِا ْفعِيالَل‬babında başa bir “hemze”, ortasına “elif” ve sona
son harfin aynısından bir harf getirilerek fiil elde edilir. ‫ ِا ْفعِي َعال‬babında
yine başa bir “hemze”, ortaya bir “vav” ve ortadaki harfin aynısından
başka bir harf eklenerek fiil elde edilir. ‫ َت َف ْعلُل‬babı fiilin başına bir “te”
getirilerek elde edilir. ‫ ِا ْف ِعالّل‬babında başa bir “hemze” ve sona, son
(dördüncü) harfin aynısından bir başka harf getirilerek fiil elde edilir.
Bunlardan sonu sahîh olanların çekimi tıpkı sâlim fiil gibidir. Sonu şeddeli
olan ٌ‫ ِا ْفعِيالَل‬ve ‫ ِا ْف ِعالّل‬babından gelen fiillerin mâzî, muzari ve emir
çekiminde ise, tıpkı sonu şeddeli bir fiilin çekimi gibi bazı sîgalarda idğam
çözülür. Bir fiil ‫ ا ْفعيالَل‬babına aktarıldığında bir önceki ünitede geçen
‫ ا ْفعالَل‬babının bir derece daha mübalağası anlamını taşır. O bab için
söylenenler bunun için de geçerlidir. ‫يعال‬
َ ‫ ا ْفع‬babı da geçişsiz fiillerin
mübalağası içindir. Dört harfe bir harf eklenerek elde edilen ‫ َت َفعْ لُل‬ve ‫ا ْفعالال‬
babları ise geçişsizdir ve çoğu zaman “edilgen” anlam oluşturur.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
Değerlendirme Soruları
1.
‫ تذبْذب‬mâzi fiilinin tesniye müzekker muhatap şekli aşağıdakilerden
hangisinde doğru olarak verilmiştir?
2.
‫قبل‬
A.
‫تذبْذبا‬
B.
‫تذبْذبْت ْم‬
C.
‫ت تذبْذبان‬
D.
‫تذبْذبْتما‬
E.
‫تذبْذب تا‬
‫است ْفعال‬
ْ
fiilinin
babında gelen fiil-i mâzi cem-i müzekker muhatap şekli
aşağıdakilerden hangisidir?
3.
A.
‫ا ْست ْقبلوا‬
B.
‫ا ْست ْقب ْلت‬
C.
‫ا ْست ْقب ْلت ْم‬
D.
‫ت ْست ْقبلون‬
E.
‫ا ْست ْقب ْلتما‬
‫ ا ْستأذن‬fiili " ‫ " هن‬şahıs zamiri ile kullanıldığında emir kalıbı aşağıdakilerden
hangisidir?
A.
‫ا ْستأْذنْت ْم‬
B.
‫ا ْستأْذنا‬
C.
‫ا ْستأْذن هن‬
D.
‫ا ْستأْذن‬
E.
‫ا ْستأْذن‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
4.
‫َجْهر‬fiili " ‫ " ت ف ْعلل‬babına nakledilince mâzî, muzâri ve emir sigaları aşağıdaki
seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir?
‫ ُتهًرا‬، ‫ ي تجهر‬،‫ُتهر‬
‫ َجْه ْر‬، ‫ ُي ْمهر‬، ‫ُت ْمهر‬
‫ ُت ْمه ْر‬، ‫ ي تج ْمهر‬، ‫ُت ْمهر‬
‫ ُت ْمه ْر‬، ‫ ُت ْمهر‬، ‫ُت ْمهر‬
‫ ُته ْر‬، ‫ ي تجهر‬، ‫ُتهر‬
A.
B.
C.
D.
E.
5.
‫صفريار‬
ْ‫ا‬
mastarının fiil-i mâzî şekli aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A.
B.
C.
D.
E.
6.
‫ا ْسواد‬
‫صفر‬
ْ‫ا‬
‫صفي ر‬
ْ‫ا‬
‫صفار‬
ْ‫ا‬
‫صفار‬
ْ‫ا‬
‫صفت ر‬
ْ‫ا‬
fiili " ‫ " أنْت‬şahıs zamiri ile kullanıldığında emir kalıbı aşağıdakilerden
hangisidir?
A.
B.
C.
D.
E.
7.
‫ا ْسواد ْد ْت‬
‫ا ْسوادوا‬
‫ا ْسوادوا‬
‫ا ْسواد ْدن‬
‫ا ْسواد ْدن‬
‫ْحر‬fiili ‫افْعيالل‬
babına nakledilince mâzî, muzâri ve emir sigaları aşağıdaki
seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir?
A.
B.
C.
D.
E.
‫ ا ْْحر‬، ‫ َْيمر‬، ‫ا ْْحر‬
‫ ا ْْحرْر‬، ‫ َْيمرر‬، ‫ا ْْحار‬
‫ ا ْْحار‬، ‫ َْيمار‬، ‫ا ْْحار‬
‫ ا ْْح ْري‬، ‫ َْيمري‬، ‫ا ْْحي ر‬
‫ ا ْْح ْار‬، ‫ َْيمار‬، ‫ا ْْحر‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
8.
‫ مر‬fiili ‫ ا ْست ْفعال‬babına nakledilince mâzî, muzâri, mastar ve emir sigaları
aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir?
‫ ا ْستمر‬،‫ ا َْسرار‬، ‫ ي ْستمر‬، ‫ا ْستمر‬
A.
B.
‫ ا ْستمر‬،‫ ا َْسرار‬، ‫ ي ْستمر‬، ‫ا ْستمر‬
C.
‫ ا ْستمر‬،‫ ا ْست ْمرار‬، ‫ ي ْستمر‬، ‫ا ْستمر‬
D.
‫ ا ْستمر‬،‫ ا ْست ْمرار‬، ‫ ي ْستمر‬، ‫ا ْستمر‬
E.
‫ ا ْستمر‬،‫ ا َْسراء‬، ‫ ي ْستمر‬، ‫ا ْستمر‬
9. “‫ستقامة‬
ْ ‫ ” ا‬mastarının üç asıl harfi aşağıdakilerden hangisidir?
10.
A.
‫سقم‬
B.
‫قام‬
C.
‫تقم‬
D.
‫سقي‬
E.
‫ستق‬
‫ا ْست عان‬
fiili
hangisidir?
‫أنْت‬
şahıs zamiri ile kullanıldığında emir kalıbı aşağıdakilerden
A.
‫ا ْست عْنت‬
B.
‫ا ْستعن‬
C.
‫ان‬
ْ ‫ا ْست ع‬
D.
‫ا ْستعي‬
E.
‫ا ْستعين‬
Cevaplar: 1-D, 2-C, 3-D, 4-C, 5-D, 6-E, 7-C, 8-D, 9-B, 10-E
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
Mezîd Fiiller-Beş Harfliler II
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
‘Abbâs Hasan, en-Nahvu’l-Vâfî, I-IV, Mısır, tsz.
Ahmet Yüksel, Ben de Arapça Öğreniyorum (Sarf-Nahiv), İstanbul, 2011.
Antuvân ed-Dahdâh, Mu‘cemu Kavâ‘idi’l-Lugati’l-‘Arabiyye fî Cedâvili ve Levhât,
Beyrut, 1981.
M. Sadi Çögenli, Ayet ve Hadis Kaynaklı Arapça Dilbilgisi, Nahiv, İstanbul, 2011.
Mehmet Maksudoğlu, Arapça Dilbilgisi, İstanbul, 1998.
Muhammed İsma‘îl Sînî (ve diğerleri-Komisyon), el-Kavâ‘idu’l-‘Arabiyyetu’lMuyessere, II.cilt, Riyad, 1403/1983.
Muhammed Salah Ferec (ve diğerleri-Komisyon), (2011), el-Edvâu’l-Luğat’îl‘Arabiyye Hayatî, Mısır, es-Saffu’l-Hamis el-İbtidâiyye, Nahdatu Mısr.
Mustafa el-Ğalâyînî, Câmi‘u’d-Durûsi’l-‘Arabiyye, Beyrut, 1402/1982.
Musa Yıldız; Erkan Avşar, Arapça Yazma ve Okumaya Giriş, İstanbul 2006.
Mustafa Kelebek (ve diğerleri-Komisyon), İmam Hatip Liseleri için Arapça 12,
Ankara, 2009.
Neclâ Yasdıman, Adım Adım Kur’an Dili, İzmir, 2008.
Selami Bakırcı, Arapça’ya Giriş, Erzurum, 2011.
es-Seyyid Ahmed el-Hâsimî, el-Kavâ‘idu’l-Esâsiyye li Lugati’l-‘Arabiyye, Mısır,
1354.
www.safeer.com.eg
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
YARDIMCI FİİLLER
ARAPÇA II
ÜNİTE
4
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
GİRİŞ
Arapçada fiiller tam ve nâkıs olarak ikiye ayrılmaktadır. Nâkıs dışında kalanlara
”tam fiil” denilmektedir. Önemli olan nâkıs fiillerin bilinmesi ve kullanım
şekillerinin kavranılmasıdır. Nâkıs fiillere yardımcı fiil de demek mümkündür.
Onları Türkçede başka türlü ifade etmek de imkânsızdır. Mukârabe, recâ ve şurû’
fiilleri, yardımcı fiillerdendir. Bunların hangi fiillerden oluştuğu, cümle içerisindeki
kullanılış şekilleri ve cümleye kazandırmış olduğu anlamlar önemlidir. Ayrıca
haberleri de önem arz etmektedir. Bu ünitede, yardımcı fiillerden olan mukârabe,
recâ ve şurû’ fiilerini detaylı bir şekilde ele alıp işleyeceğiz.
1. Mukârabe (Yakınlaşma) Fiilleri
‫اربَة‬
ُ ‫أفْ َع‬
َ ‫الم َق‬
ُ ‫ال‬
MUKÂRABE FİİLLERİ= YAKINLAŞMA FİİLLERİ
Örnek
Fiil
ِ
َ .‫يب‬
َُ ِ‫سَتَغ‬
ْ ‫َكا ََدتَالش‬
ُ ‫َّم‬
‫َكا َد‬
Güneş neredeyse batacaktı.
َ .‫املالَأ ْنَيَْن َف ََد‬
ُ َ‫ك‬
َ ‫ْأو َش‬
‫ك‬
َ ‫ْأو َش‬
Mal neredeyse tükenecekti.
ِ ‫َكربَالشِّتَاءَأ ْنَي ْن َق‬
َ . ‫ض ََي‬
ََ
َ ُ
Kış
neredeyse
sona
‫ب‬
َ ‫َك َر‬
erecekti.
erecekti tükenecekti
Mukârabe fiilleri (َ‫اربَِة‬
ُ ‫ = )أفْ َع‬Yakınlık Fiilleri: Olayazdı, neredeyse fiil
َ ‫ال َاملَُق‬
oluşuyordu anlamını verir. Bunlar:
َ‫اد َـ َك َاد‬
َُ ‫ يَ َك‬, َ‫َ يَ ْكرُبَُ َـ َ َك َر َب‬
ُ ‫ُوش‬
ve ‫ك‬
ََ ‫كَ – أوْ َش‬
ِ ‫َي‬
fiilleridir. Bu fiiller ‫ن‬
َ ‫‘ َكا‬nin yaptığı görevi ifa ederler; mübtedayı isim olarak alır,
ref (ötre) ederler. Ancak bunların haberleri muzâri fiilden oluşan fiil cümleleridir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
1
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
.‫ق‬
ََ ‫َّابَأ ْنَيَغَْر‬
ُّ ‫َك َادَالش‬
Delikanlı neredeyse boğuluyordu.
َ‫َك َاد‬
MUKÂRABE FİİLLERİNİN
ْ‫“ أن‬en” ile
kullanılabilir.
HABERLERİ
َ‫ َك َاد‬-َ‫اد‬
ُ ‫يَ َك‬
Fiili
َ
َ‫ب‬
َ ‫ َكَر‬fiillerinin haberleri olan muzâri fiillerin başında ‫ أ َْن‬bulunabilir.
Ancak َ ‫ أوشك‬fiilinin haberinin başında genelde ‫ن‬
َْ ‫ أ‬edatı bulunur. Bu fiiller, mâzî
ve
ve muzâri olarak gelebilir. Cümleye kattıkları anlam da mâzî ve muzârilerine göre
oluşur.
َ‫ َك َاد‬- ‫يَ َك َُاد‬
Fiilinin Haberinin ْ‫ أن‬ve ْ‫ أن‬siz hâli:
Hava neredeyse güzelleşecekti .
.‫ن‬
َّ ‫يَتَ َح‬
ُ‫س‬
.‫ن‬
َّ ‫يَتَ َح‬
َ‫س‬
‫الج ُّو‬
َ ‫َك‬
َ ‫اد‬
‫الج ُّو أَ ْن‬
َ ‫َك‬
َ ‫اد‬
Yukarıdaki cümlede (َ‫اد‬
َ ‫ ) َك‬fiilinin haberi olan fiil cümlesinin ilkinde mastar ve
nasp (üstün) edatı olan
(َ‫)أ ْن‬
kullanılmamış, ikinci cümlede ise
(َ‫)أ ْن‬
edatı
kullanılmıştır. Anlam yönünden herhangi bir farklılık olmamıştır. (َ‫ )أ ْن‬edatı gelince
muzâri fiilin son harfinin harekesi mansûb ( ََ) olmuştur.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
‫‪Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri‬‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫نيَ‪.‬‬
‫داتَأ ْنَيَْبك َ‬
‫َك َادتَالسيِّ ُ‬
‫‪Kadınlar neredeyse ağlayacaklardı.‬‬
‫‪İrâb:‬‬
‫‪Örnek‬‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫نيَ‬
‫داتَأ ْنَيَْبك َ‬
‫َك َادتَالسيِّ ُ‬
‫تََ‪ََ:‬فعلَماضَناقصَ‪َ،‬مبينََعلىَالفتحَ‪َ.‬التاءَ‪َ:‬عالمةَ‬
‫َك َاد َْ‬
‫للتأنيثَ‪َ،‬مبينَعلىَالسكون‪.‬‬
‫اسمَ(كاد)َمرفوعَبالض ّمةَ‪.‬‬
‫داتََ‪َ:‬‬
‫السيِّ َُ‬
‫ّ‬
‫ني‪َ:‬أ ْنَ‪َ:‬حرفَنصبَومصدرَ‪َ.‬يبكنيَ‪َ:‬فعلَمضارعَمبينَعلىَ‬
‫أ ْنَيَْب ِك ََ‬
‫صلَمبينَعلىَالفتحَيفَحملَ‬
‫السكونَالَتّصالهَبنونَالنسوةَ‪َ.‬النونَ‪َ:‬ضمريَمتّ‬
‫ّ‬
‫رفعَفاعلَ‪.‬‬
‫اجلملةَمصدرَمؤولَمنَأنَوالفعلََخربَ(كاد)َ‪.‬‬
‫َّ‬
‫َ‬
‫ات يَ ْعط ْف َن َعلَى ال ُف َق َراء‬
‫ات يَ ْعط ْف َن َعلَى ال ُف َق َراء اااااااالبَ نَ ُ‬
‫ات يَ ْعط ْف َن البَ نَ ُ‬
‫البَ نَ ُ‬
‫ب ‪َ -‬كَر ََ‬
‫ب‬
‫‪ siz hâli:‬أ َْن ‪ ve‬أ َْن ‪ Fiilinin Haberinin‬يكْر َُ‬
‫‪َ َKızlar fakirlere karşı şefkatlidirler.‬عُلَى ال ُف َق َراء‬
‫ات يَ ْعط ْف َن‬
‫البَ نَ ُ‬
‫ب الماءُ يَ ْج ُم ُد‬
‫َك َر َ‬
‫َعلَى ال ُف َق َراء‬
‫‪َSu neredeyse donacaktı.‬‬
‫مبتدأ ُم َد‬
‫ات‪:‬أَ ْن يَ ْج‬
‫كرب‬
‫الماءُ‬
‫مرفوع‪،‬وعالمة رفعه الضمة الظاهرة على آخره‪.‬‬
‫َ َ َالبَ نَ ُ‬
‫‪3‬‬
‫‪ Açıköğretim‬النسوة‪،‬‬
‫السكون التصاله بنون‬
‫يَ ْعط ْف َن‪ :‬فعل مضارع مبني على‬
‫‪Atatürk Üniversitesi‬‬
‫‪Fakültesi‬‬
‫ونون النسوة‪ :‬ضمير متصل مبني على الفتح في محل رفع فاعل‪.‬‬
‫‪MUKÂRABE FİİLLERİNİN‬‬
‫‪“en” ile‬‬
‫أ ْنَ‬
‫‪HABERLERİ‬‬
‫‪kullanılabilir.‬‬
‫‪Fiili‬‬
‫بَ‬
‫يَكُْر َُ‬
‫ب ‪َ -‬كَر َ‬
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
(َ‫ب‬
َ ‫ ) َكَر‬fiilinin haberi olan fiil cümlesinin (َ‫ )أ ْن‬ve (َ‫ )أ ْن‬siz
olduğu görülmektedir. (َ‫ )أ ْن‬edatı gelince muzâri fiilin son
Yukarıdaki cümlede
olarak kullanılmış
harfinin harekesi mansûb
( ََ) olmuştur. Anlam yönünden cümlede herhangi bir
farklılık da olmamıştır.
. ‫َالعربِيََّة‬
َ َ‫َالولَ ُدَيَتَ َعلَّمَاللغَة‬
َ ‫َكر‬
َ ‫ب‬
َ
ُ
َ
Çocuk neredeyse Arapça öğrenecekti.
Örnek
İrâb:
.‫َالعَربِيََّة‬
َ َ‫َالولَ ُدَيَتَ َعلَّ ُمَاللغَة‬
َ ‫َكَر‬
َ ‫ب‬
.َ‫َمبينََعلىَالفتح‬،َ‫ََفعلَماضَناقص‬:ََ‫ب‬
ََ ‫َكَر‬
.َ‫اسمَ(كرب)َمرفوعَبالض ّمة‬
َ:ََ‫الولَ َُد‬
ّ
َ
َ‫َهوَراجع‬:َ‫َفاعلهَضمريَمسترتَتقديره‬،َ‫عَمرفوعَبالض ّمة‬
‫ََفعلَمضار‬:َ‫يَتَ َعلَّ ُم‬
ّ
.َ)‫إىلَ(الولد‬
.‫َصفةَمنصوب‬:َ‫َالعربية‬،َ‫َمفعولَبهَمنصوب‬:َ‫َاللغة‬:َ‫َالعَربِيََّة‬
َ َ‫اللغَة‬
.َ)‫)َخربَ(كرب‬....َ‫اجلملةَ(يتعلم‬
َُ
َ
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
.‫ ضمير متصل مبني على الفتح في محل رفع فاعل‬:‫ونون النسوة‬
4
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
ِ ‫ي‬
َ‫ك‬
َُ ‫وش‬
َ ‫ ْأو َش‬- ‫ك‬
ُ
MUKÂRABE FİİLLERİNİN
HABERLERİ ْ‫ أن‬ile
kullanılır.
Mukârabe fiilinin haberinin
َ‫أ ْن‬
edatı ile kullanımı:
َ Bakan, neredeyse evi terk edecekti.
.‫البيت‬
َ
‫الوزير أ ْن يُغَاد َر‬
َ ‫ْأو َش‬
ُ ‫ك‬
Bakan, neredeyse evi terk ediyor.
َ .‫البيت‬
َ
‫الوزير أ ْن يُغَاد َر‬
ُ ‫يُوش‬
ُ ‫ك‬
ُ ِ‫ يُوش‬Fiili
‫ك‬
َ ‫ ْأو َش‬- ‫ك‬
(َ‫ك‬
َ ‫)أو َش‬
ْ fiilinin muzâri şekli
ِ ‫ )ي‬kullanılmıştır. Her iki cümlede haberleri de (َ‫ )أ ْن‬edatı ile birlikte gelmiştir.
(َ‫ك‬
ُ ‫وش‬
ُ
Yukarıdaki örnek olarak verilen ikinci cümlede
‫س ْيط ُروا َعلَى‬
َ ‫ْأو َش‬
ُ ‫ك‬
َ ُ‫الم َجاه ُدون أ ْن ي‬
Mücahidler, neredeyse düşman
mevzilerini ele geçirecelerdi.
Yukarıdaki örnekte
)‫س ْيطروا‬
َ ُ‫(ي‬
َ . ‫مواقع العدو‬
muzâri fiilinin sonundaki
)‫(ن‬
harfi,
)‫(أ ْن‬
edatı
nedeniyle düşmüştür.
İrâb:
ِ َ‫اهدو َنَأ ْنَيسي ِطرواَعل‬
ِ
.‫َالع ُد َِّو‬
ُ ‫كَامل َج‬
َ ‫ْأو َش‬
َ ‫ىَم َواق ِع‬
َ َ ُ َْ ُ
ُ
.َ‫َمبينََعلىَالفتح‬,َ‫ََفعلَماضَناقص‬:ََ‫ك‬
ََ ‫ْأو َش‬
ِ ‫املج‬
.َ‫ك)َمرفوعَبالواوَألنهَمجعَمذكرَسامل‬
ََ ‫َاسمَ( ْأو َش‬:ََ‫اه ُدو َن‬
َُ
َ‫َفعلَمضارعَمنصوب‬:َ‫ََيُ َسْي ِطُروا‬.َ‫َحرفَنصبَومصدر‬:َ‫َأ ْن‬:َ‫أ ْن ََيُ َسْي ِطُروا‬
َ‫َضمريَمتّصل‬:‫َالواو‬,َ‫َوعالمةَنصبهَحذفَالنونَألنهَمنَاألفعالَاخلمسة‬.َ)‫ب (أن‬
.َ‫يفَحملَرفعَفاعل‬
ّ َ‫مبينَعلىَالسكون‬
ِ َ‫عل‬
.َ‫حرفَجرَمبينَعلىَالسكون‬
َ:َ‫َعلى‬:‫َالع ُد َِّو‬
َ ‫ىَم َواق ِع‬
َ َ
ّ
.َ‫رفَاجلرََوهوَمضاف‬
َّ
‫َجمرورَحب‬:َ‫َ َم َواقِ َِع‬
.َ‫َمضافَإليهَجمرور‬:َ‫الع ُد َِّو‬
َ َ
.َ)‫َاجلملةَخربَ(أوشك‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
Aşağıdaki cümlelerde mukârabe fiillerinin isimleri altı
çizili olarak gösterilmiş, haberleri ise renkli olarak
verilmiştir. İrâb bakımından isim ve haberlerini
inceleyiniz:
َّ َ ‫َك‬
. ‫الب أ ْن يَ ُكو َن ُم َعلِّ ًما‬
ُ ‫اد الط‬
. ُ‫يب أ ْن يُ ْنه َي خطَابَه‬
َ ‫ْأو َش‬
ُ ‫ك ال َخط‬
. ‫ب الشِّتَاءُ أ ْن يَ ْن َقض َي‬
َ ‫َك َر‬
2.Şurû’ (Başlama) Fiilleri
ُّ ‫ال ال‬
‫ش ُروع‬
ُ ‫أفْ َع‬
Şurû’ fiilleri= Başlama fiilleri
Örnek
ِ َ‫ب َدَأ‬
َ َ.‫ط‬
َُ ِ‫تَالطَّائَِرةَُتَ ْهَب‬
َ
Fiil
َ‫بَ َدأ‬
Uçak düşmeye başladı.
َ .َ‫س‬
ََ ‫بَيَ ْف َه ُمو َنَالد َّْر‬
َ ُّ‫أخ َذَالط‬
َ
ُ َّ‫ال‬
‫َخ َذ‬
َ‫أ‬
Öğrenciler dersi anlamaya başladı.
َ .َ‫صَأ ْن ََيَِفَُّر‬
َُّ ِّ‫بَالل‬
َّ ‫َه‬
‫ب‬
َّ ‫َه‬
Hırsız kaçmaya başladı.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
Şurû’ fiilleri (َ‫وع‬
ِ ‫الَالش ُُّر‬
ُ ‫ = )أفْ َع‬Başlama Fiilleri: Fiilin başladığı anlamını verir.
Bunlar: َ‫بَ َدَأ‬
، ‫ َأَ َخ َذ‬، ‫ب‬
ََّ ‫ َ َه‬، ََ‫ََأنْ َشأ‬،َ‫ع‬
ََ ‫ َشَر‬، ‫ َيَطْ َف َُقَ طَِف ََق‬،‫ ََْي َع َُلََ َج َع ََل‬، ‫ أَقْ بَ ََل‬، ‫قَ ََام‬
، ‫ َ َعلِ ََق‬fiilleridir.
Bu fiiller ‫ن‬
َ ‫ ‘ َكا‬nin yaptığı görevi ifa ederler; isim alır, ref (ötre)
ederler. Şurû’ fiillerinin haberleri, muzâri fiilden oluşan fiil cümleleridir. Bu
cümlelerin başında
َ‫أ ْن‬
edatı bulunmaz.
ِ ‫ب َدأ‬
.‫َالش ِرَكةَُتَُزِّو ُدَعُ َمالَئَ َها‬
َّ ‫َت‬
َ
Şurû’ fiillerinden olan
َ ‫َع َل‬çalışanlarını
‫ َج‬- ‫ ََْي َع َُل‬ve
‫ طَِف ََق‬- başladı
‫ يَطْ َف َُق‬fiilleri, mâzî ve muzâri
Şirket
artırmaya
olarak kullanılabilir. Diğer şurû’ fiillerinin muzârileri “başlama” anlamında
kullanılmaz.
ŞURÛ’ fiillerinden
َ‫ َج َع َل‬- ‫ََْي َع َُل‬
َ‫ طَِف َق‬- ‫يَطْ َف َُق‬
‫صل ُح‬
ْ ُ‫س ي‬
ُ ‫َج َع َل‬
ُ ‫الم َه ْند‬
.‫الثالج َة‬
َ
ve
fiilleri
muzâri olarak da
kullanılabilir.
Mühendis, buzdolabını tamir etmeye başladı.
‫صل ُح‬
ْ ُ‫س ي‬
ُ ‫يَ ْج َع ُل‬
ُ ‫الم َه ْند‬
َ .َ‫الثالجة‬
َ
Mühendis, buzdolabını tamir etmeye başlıyor.
Yukarıdaki örnek olarak verilen ikinci cümlede (َ‫)ج َعل‬
َ fiilinin muzâri şekli (‫) ََْي ََع َل‬
َ
kullanılmıştır. Dolayısıyla “başladı”, “başlıyor” anlamına dönüşmüştür.
Hz. Ebû Bekir, mürtedleri İslam’a
davet etmeye başladı.
ُ
َ .‫الم ْرتَدِّين إلى اإلسالم‬
َّ ‫َه‬
ُ ‫ب أبُو بكر يَ ْدعُو‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
‫‪Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri‬‬
‫‪İrab‬‬
‫ِّينَإىلَاإلسالم ‪.‬‬
‫َِ‬
‫بَأبُوَبكرَيَ ْد ُعوَامل ْرتَد‬
‫َه َّ‬
‫ُ‬
‫بََ‪ََ:‬فعلَماضَناقصَ‪َ,‬مبينََعلىَالفتحَ‪.‬‬
‫َه ََّ‬
‫ب)َمرفوعَبالواوَألنهََمنَاألمساءَالستةَ‪َ,‬وهوَمضافَ‪َ،‬بكرَ‬
‫أبُوَبكرََ‪َ:‬اسمَ( َه ََّ‬
‫‪َ:‬مضافَإليهَجمرور‪.‬‬
‫يَ ْد ُعوَ‪َ:‬فعلَمضارعَمرفوعَتقديراَ‪َ.‬وفاعلهَضمريَمسترتَتقديرهَ(هو)َ‪َ,‬راجعَإىلَ‬
‫(أبوَبكر)َ‪.‬‬
‫امل ْرتَدِّينَ‪َ:‬مفعولَبهَمنصوبَبالياءَ‪َ,‬ألنهَمجعَمذكرَساملَ‪.‬‬
‫ُ‬
‫ِ‬
‫‪َ:‬حرفَجرَمبينَعلىَالسكونَ‪.‬اإلسالمَ‪َ:‬جمرورَ‬
‫إىلَاإلسالمَ‪ََ:‬إىلَ‬
‫ّ‬
‫حبرفَاجلرَ‪.‬‬
‫ب)َ‪.‬‬
‫َاجلملةَخربَ( َه ََّ‬
‫‪8‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
3.Recâ (Umut) Fiilleri
‫الر َجاء‬
ُ ‫أفْ َع‬
َّ ‫ال‬
Recâ fiilleri= Rica fiilleri
Örnek
ِ
َ .‫ان‬
َِ ‫اَيفَاال ْمتِ َح‬
َ‫َع َسىَاهللَُأ ْنَيُ َوفِّ َقن‬
Fiil
‫سى‬
َ ‫َع‬
Allah’ın sınavda bizi başarılı kılması ümit edilir.
ِ
َ .‫َع ِاد َالا‬
َ ‫َحَرىَال َقاضيَأ ْنَيَ ُكو َن‬
‫َح َرى‬
Hâkimin adil olması beklenir.
َ .‫وب‬
َ ‫ا ْخلَ ْول‬
َ ُ‫ب أ ْن يَت‬
ُ ‫َق‬
ُ ‫الم ْذن‬
‫َق‬
َ ‫ا ْخلَ ْول‬
Günahkarın tevbe etmesi ümit edilir.
Recâ Fiilleri (‫الر َجاء‬
ُ ‫ = )أفْ َع‬Umut Fiilleri: Fiilin oluşmasının umulduğu,
َّ َ ‫ال‬
beklendiği anlamını verir. Bunlar: ‫سى‬
ََ َ‫ َاِ ْخلَوْ ل‬fiilleridir. Bu fiiller ََ‫َكان‬
َ ‫َ َع‬، ‫ َح َرى‬ve ‫ق‬
nin yaptığı görevi ifa ederler; isim alır, ref (ötre) ederler. Recâ fiillerinin haberleri
muzâri fiilden oluşan fiil cümleleridir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
ِ ‫عس‬
.‫س‬
ََ ‫تَالطّالِبَةَُأ ْنَتَ ْف َه َمَالد َّْر‬
ََ
Öğrenciden dersi anlaması beklenir.
ْ ile
Recâ fiilleri olan ‫سى‬
ََ َ‫ َاِ ْخلَوْ ل‬fiillerinin haberleri, daima َ ‫أن‬
َ ‫ َ َع‬، ‫ َح َرى‬ve ‫ق‬
müevvel mastar olarak kullanılır.
RECÂ fillerinin haberleri
‫ أن‬edatı ile birlikte
kullanılır.
Onların hidayette olanlardan olmaları
ümit edilir.
Rabbimizin ondan daha hayırlısını bize
vermesi ümit edilir.
.‫ين‬
َ ‫الم ْهتَد‬
ُ
‫سى أولئك أ ْن يَ ُكونُوا م َن‬
َ ‫َع‬
َ .‫م ْن َها‬
‫سى َربُّنَا أ ْن يُ ْبدلَنَا َخ ْي ًرا‬
َ ‫َع‬
Yukarıda örnek olarak verilen cümlelerde görüldüğü gibi
haberleri (‫ن‬
َْ ‫ )أ‬edatı ile birlikte müevvel mastar olarak gelmiştir.
Rabbinizin size merhamet etmesi ümit
edilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
َ . ‫ك ْم‬
ُ ‫يَ ْر َح َم‬
(‫)ع َسى‬
َ
fiilinin
‫سى َربُّ ُك ْم أ ْن‬
َ ‫َع‬
10
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
İrâb:
Örnek
.َ‫ىَربُّ ُك ْمَأ ْنَيَْر ََحَ ُك ْم‬
َ ‫َع َس‬
.َ‫َمبينََعلىَالفتح‬،َ‫ََفعلَماضَناقص‬:َ‫َع َسى‬
َ‫َكم‬.‫َوهوَمضاف‬،َ‫اسمَ(عسى)َمرفوعَبالض ّمة‬
َ:َ‫ب‬
ُّ ‫َ َر‬:ََ‫َربُّ ُك َْم‬
ّ
.َ‫َمضافَإليهَمبينَعلىَالسكونَيفَحملَجر‬:
ّ
َ‫َفعلَمضارع‬:َ‫َيرحم‬.َ‫َحرفَنصبَومصدر‬:َ‫ََأن‬:َ‫أ ْنَيَْر ََحَ ُك ْم‬
َ‫َضمريَمتّصلَمبينَعلىَالسكونَيفَحمل‬:َ‫َكم‬.َ)
َ
‫منصوبَب (أ ْن‬
.َ‫نصبَمفعولَبه‬
.َ)‫اجلملةَيفَتأويلَمصدرَخربَُ(عسى‬
َ
َ
Aşağıdaki cümlelerde mukârabe, şurû ve recâ
cümleleri, Türkçe çevirileri ile eşleştiriniz:
Türkçe çevirileri
fiilleri ile başlayan
Cümleler
Hizmetçi, evi temizlemeye başladı.
.ُ‫يب أن يُ ْنه َي خطَابَه‬
َ ‫أو َش‬
ُ ‫ك الخط‬
Adam, şirkette çalışmaya başladı.
.‫سى اهللُ أ ْن يُوفِّقنا في االمتحان‬
َ ‫َع‬
.‫البيت‬
ُ ِّ‫بَ َدأت الخادمةُ تنَظ‬
َ ‫ف‬
Çocuk, ağlamaya başladı.
Ali’nin ödülü kazanması ümit
edilir.
Allah’ın sınavda bizi başarılı kılması
ümit edilir.

Hastanın iyileşmesi ümit edilir.
Neredeyse yere düşecektim.
Konuşmacı, konuşmasını
neredeyse bitirecekti.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
.‫يعمل في الشركة‬
ُ ‫أخذ الرجل‬
.‫ط على األرض‬
َ ‫ت أ ْن أس ُق‬
ُ ‫ك ْد‬
.‫الطفل يَ ْبكي‬
‫َج َعل‬
ُ
.‫يفوز بالجائزة‬
َ ‫َح َرى علي أن‬
.‫في‬
‫سى‬
ُ
َ ‫َع‬
َ ‫المريض أن يُ ْش‬
11
‫‪Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri‬‬
‫‪Okuma Anlama‬‬
‫عمل أبي بكر في الخالفة‬
‫كادت الفتنة تنتشر بعد وفاة الرسول صلى اهلل عليه وسلم ‪ .‬أوشك المرتدون أن يتكاثروا ‪.‬‬
‫الر ُسل ‪ .‬عسى أن‬
‫ف َه َّ‬
‫ب أبو بكر رضي اهلل عنه يدعوهم إلى اإلسالم ثانية ‪ .‬وأخذ يُ ْرس ُل إليهم ُّ‬
‫يرجعوا إلى اهلل ويتوبوا‪ .‬ثم شرع يؤدبهم بجنود اإلسالم ‪ .‬وجعل يدعو اهلل أن يهديهم حتى نصره‬
‫اهلل عليهم وقضى على تلك الفتنة تماما ‪ .‬وكتب اهلل للدعوة اإلسالمية البقاء واالنتشار‪.‬‬
‫‪12‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
‫‪Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri‬‬
‫أخذت األشجار تُور ُق ‪.‬‬
‫تكاد الحرب تضع أوزارها ‪.‬‬
‫يدوم ‪.‬‬
‫عسى الرخاء أن َ‬
‫أوشك الصيف أن ينقضي ‪.‬‬
‫طَفق الغلمان يتنافسون في السباحة ‪.‬‬
‫يوشك الطفل أن يتكلم ‪.‬‬
‫‪13‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
• Arapçada fiiller tam ve nâkıs olarak ikiye ayrılmaktadır. Nâkıs
dışında kalanlara “tam fiil” denilmektedir. Önemli olan nâkıs
fiillerin bilinmesi ve kullanım şekillerinin kavranılmasıdır. Nâkıs
fiillere yardımcı fiil de demek mümkündür. Onları Türkçede başka
türlü ifade etmek de imkânsızdır. Mukârabe, recâ ve şurû’ fiilleri,
yardımcı fiillerdendir. Bunların hangi fiillerden oluştuğu, cümle
içerisindeki kullanılış şekilleri ve cümleye kazandırmış olduğu
anlamlar önemlidir.
• Mukârabe fiilleri (‫َُال َُمقَا َربَ َِة‬
َْ ‫ = )أ ْف َعال‬Yakınlık Fiilleri: Olayazdı,
neredeyse fiil oluşuyordu anlamını verir. Bunlar: ‫َكا ََد‬،‫َ ـ َ يَ َكا َُد‬،َُ‫َيَ ْكرُب‬
َ‫ب‬
ََ ‫ َك َر‬ve َ‫ك‬
ََ ‫ك –أوْ َش‬
َُ ‫ يُو ِش‬fiilleridir. Bu fiiller َ َ‫‘ َكان‬nin yaptığı görevi ifa
ederler; mübtedayı isim olarak alır, ref (ötre) ederler. Ancak
bunların haberleri muzâri fiilden oluşan fiil cümleleridir.
• ‫ َكاد‬ve ‫ َك َرب‬fiillerinin haberleri olan muzâri fiillerin başında ‫ن‬
َْ َ‫َََأ‬
bulunabilir. Ancak َ‫ أوشك‬fiilinin haberinin başında genelde ‫أن‬
َْ
edatı bulunur. Bu fiiller, mâzî ve muzâri olarak gelebilir. Cümleye
kattıkları anlam da mâzî ve muzârilerine göre oluşur.
• Şurû’ fiilleri (‫ُوع‬
َِ ‫ = )أ ْف َعالَُال ُّشر‬Başlama Fiilleri: Fiilin başladığı
ْ َ‫َطَفِقَََي‬،َََ‫ََأ ْنشَأ‬،ََ‫َ َش َرع‬،َ َّ‫ََهَب‬،ََ‫َأَخَ َذ‬،
anlamını verir. Bunlar: َ‫طفَقَُـَ َبَدََأ‬
‫َقَام‬،َ‫َأَ ْقبَ َل‬،‫َيَجْ َعلََُـ‬،‫علِقَََ َج َع َل‬
ََ َ،fiilleridir. Bu fiiller َ َ‫ ‘كان‬nin yaptığı
görevi ifa ederler; isim alır, ref (ötre) ederler. Şurû’ fiillerinin
haberleri, muzâri fiilden oluşan fiil cümleleridir. Bu cümlelerin
ْ edatı bulunmaz.
başında َََ‫أن‬
ْ َ‫ ي‬fiilleri, mâzî ve
• Şurû’ fiillerinden olan َ‫ج َع َل‬
ََ - ‫ل‬
َُ ‫ يَجْ ََع‬ve ‫ق‬
ََ ِ‫ طَف‬- ‫ق‬
َُ َ‫طف‬
muzâri olarak kullanılabilir. Diğer şurû’ fiillerinin muzârileri
‘başlama’ anlamında kullanılmaz.
• Recâ Fiilleri (‫ = )أ ْف َعالَُال ّر َجاء‬Umut Fiilleri: Fiilin oluşmasının
umulduğu, beklendiği anlamını verir. Bunlar: ‫ َح َرى‬،َ‫سى‬
ََ َ، ve
َ ‫ع‬
َ‫ق‬
ََ َ‫ ا ْخلَوْ ل‬fiilleridir. Bu fiiller َ َ‫كان‬nin yaptığı görevi ifa ederler; isim
alır, ref (ötre) ederler. Recâ fiillerinin haberleri muzâri fiilden
oluşan fiil cümleleridir.
• Recâ fiilleri olan ‫سىَ َح َرى‬
ََ َ‫ َاِ ْخلَوْ ل‬fiillerinin haberleri, daima
َ ‫َ َع‬، ve ‫ق‬
ْ ile müevvel mastar olarak kullanılır.
ََ‫أن‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
Değerlendirme Soruları
1. “‫ذنوبكم‬
‫ ”عسى اهلل أن يغفر لكم‬cümlesinin Türçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir?
A. Allah’ın günahlarınızı bağışlama zamanı geldi.
B. Allah, neredeyse sizin günahlarınız bağışlayacak.
C. Allah, sizin günahlarınızı bağışlamayı murat etti.
D. Allah, sizin günahlarınızı bağışlar.
E. Umulur ki, Allah sizin günahlarınızı bağışlar.
2. “
‫يدوم‬
َ ‫ ” حرى الصفاء أن‬cümlesinde altı çizili olan cümlenin irâbı
aşağıdakilerden hangisidir?
A. )‫املصدرَاملؤولَمنَأنَوالفعلَاسمَ(حرى‬
B.َ )‫املصدرَاملؤولَمنَأنَوالفعلَخربَ(حرى‬
C.َ ‫املصدرَاملؤولَمنَأنَوالفعلَمفعولَبه‬
3.
D.َ
‫املصدرَاملؤولَمنَأنَوالفعلَفاعل‬
E.
‫املصدرَاملؤولَمنَأنَوالفعلَمجلةَمستأنفة‬
“ ‫يتكلم‬
‫ ”يوشك الطفل أن‬cümlesinde altı çizili olan kelimenin irâbı
aşağıdakilerden hangisidir?
A. َ‫فعلَمضارعَمرفوعَبالضمة‬
B.
َ‫فعلَماضَمبينَعلىَالفتح‬
C.
َ‫فعلَأمرَجمزومَحبذفَحرفَالعلة‬
D.َ‫َفعلَمضارعَناقصَمرفوعَبالضمة‬
E.
‫فعلَماضَناقصَمبينَعلىَالفتح‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
4.
“Partiler, görüşlerini yaymaya başladı.” cümlesinin Arapça karşılığı
aşağıdakilerden hangisidir?
A.
‫األحزابَينشرونَأفكارهمَيفَالقرى‬
B.َ‫َعسىَاألحزابَأنَينشرواَأفكارهم‬
C.
َ‫كادََاألحزابَأنَينشرواَأفكارهم‬
D. ‫بدأَاألحزابَينشرونَأفكارهم‬
E. َ‫أريدَأنَأنشرَفكري‬
5.
“Askerlerden vatanı müdafaa edecekleri beklenir.” cümlesinin Arapça
karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
A.َ‫َأنشأَاجلنودَيدافع َونَعنَالوطن‬
B.
َ‫اِخلولقَاجلنودَأنَيدافعواَعنَالوطن‬
C.َ ‫يوشكَاجلنودَأنَيدافعواَعنَالوطن‬
D. ‫ماَاخلولقَاجلنودَأنَيدافعواَعنَالوطن‬
E.
6.
“
َ‫أخذَاجلنودَيدافعونَعنَالوطن‬
‫…… القاضي أن يكون عادال‬..” cümlesinde boşluğa aşağıdaki kelimelerden
hangisi gelmelidir?
A.
‫رجع‬
B.
‫َذهب‬
C.
‫تكاثر‬
D. َ‫َجاء‬
E.
‫َعسى‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
‫‪Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri‬‬
‫‪” cümlesinde altı çizili kelimenin irâbı‬هب المهندس يصلح‬
‫الثالجة“‬
‫‪7.‬‬
‫?‪aşağıdakilerden hangisidir‬‬
‫(هب)َمنصوبَبالفتحةَ‪A.‬‬
‫مفعولَبهَل ّ‬
‫)َمرفوعَبالض ّمة‪B.‬‬
‫فاعل(هب‬
‫ََ‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫)َمرفوعَبالض ّمةَ‪C.‬‬
‫اسمَ(هب‬
‫ّ‬
‫ّ‬
‫كلّ ِمَ ‪D.‬‬
‫َم ْف‬
‫صبهَالفتحةَالْ ُمق ّدرةَُعلىَماَقبلَ(ياء)َالْ ُمتَ َ‬
‫عولَبهَمْنصوبَوعالمةَنَ ْ‬
‫َ‬
‫َإليهَجمرورَبالكسرةَالظَّاهرة ‪E.‬‬
‫ضاف‬
‫ُم ٌ‬
‫ٌ‬
‫‪“Bakanlar toplantı salonuna gelmeye başladılar.” cümlesinin Arapça‬‬
‫?‪karşılığı aşağıdakilerden hangisidir‬‬
‫‪8.‬‬
‫كادَالوزراءَأنَحيضرواَإىلَقاعةَاملؤمتر ‪A.‬‬
‫عسىَالوزراءَحيضرونَإىلَقاعةَاملؤمتر‪B.‬‬
‫ملَيشرعَالوزراءَحيضرونَإىلَقاعةَاملؤمتر ‪C.‬‬
‫بدأَالوزراءَحيضرونَإىلَقاعةَاملؤمتر ‪D.‬‬
‫أمخنَأنَالوزراءَحيضرونَإىلَقاعةَاملؤمتر ‪E.‬‬
‫‪cümlesinde boş‬‬
‫"أوشكت ‪ .................‬أن تسيطر على العالم كله"‬
‫‪9.‬‬
‫?‪bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir‬‬
‫العاملَاإلسالميَ‬
‫ّ‬
‫‪A.‬‬
‫احلضارةَاإلسالمية‬
‫‪B.‬‬
‫أعداءَاملسلمني‬
‫‪C.‬‬
‫َاملرت ّدونَ ‪D.‬‬
‫َذوَالعقلََ‪E.‬‬
‫‪17‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
‫‪Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri‬‬
‫ك المرتدُّون أ ْن يت َكاثَ ُروا"‬
‫‪" cümlesinde altı çizili olan kelimenin irabı‬أو َش َ‬
‫‪10.‬‬
‫?‪aşağıdakilerden hangisidir‬‬
‫اسمَ(أوشك)َمرفوعَبالواوَألنهَمجعَمذكرَسامل‬
‫‪A.‬‬
‫اسمَ(أوشك)َمرفوعَبالض َّمةَ‪B.‬‬
‫َّ‬
‫خربَ(أوشك)َمرفوعَبالواوَألنهَمجعَمذكرَساملَ‪C.‬‬
‫سمَ(أوشك)َمنصوبَبالفتحةَ‪D.‬‬
‫ِ‬
‫ص َفةٌََمرفوعَبالواوَألنهَمجعَمذكرَساملَ‪E.‬‬
‫‪Cevaplar: 1-E, 2-B, 3-D, 4-D, 5-B, 6-E, 7-C, 8-D, 9-B, 10-A‬‬
‫‪18‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
Kelimeler
yayılmak
‫انتشارا‬
‫انتشر ينتشر‬
ً
korumak
‫َوقَى يَقي وقايَة‬
yön;
yan
taraf;
öğrenci,
talebe
bakan, vezir
medeniyet
görmek;
şahit olmak
‫نَ ْح ٌو ج أنْحاء‬
‫طالب (ج) طالب‬
‫وزير (ج) وزراء‬
‫ضارة‬
َ ‫َح‬
ً‫اه َدة‬
َ ‫شاه َد يُشاه ُد ُمش‬
َ
benzerlik;
şekil
‫ِّب تأديبًا‬
ُ ‫َّب َيؤد‬
َ ‫أد‬
çoğalmak
‫تَ َكاثَ َر يتكاثَ ُر تَ َكاثُ ًرا‬
elçi
dinlemek
ikinci
‫رسول (ج) ُر ُسل‬
‫َم ْوضوعةٌ ج َم ْوضوعات‬
konu; mevzu
arkadaş;
(bayan)
dost
başlamak, kılmak
başlamak,
ele geçirmek
ortadan
kaldırmak
‫صدي َقةٌ ج صديقات‬
َ
‫َج َع َل يَ ْج َع ُل‬
ُ‫ع يَ ْش َرع‬
َ ‫َش َر‬
‫غزوا‬
ً ‫غَ َزا يَ ْغ ُزو‬
‫ضى (على) يَ ْقضي‬
َ َ‫ق‬
olayazmak,
neredeyse
‫اد‬
ُ ‫اد يَ َك‬
َ ‫َك‬
anlaşmak;
uyuşmak
‫اتَّ َف َق يَتَّف ُق‬
orman
‫غابة (ج) غابات‬
‫ا ْستَ َم َع يَ ْستَم ُع‬
düzen, hile
‫كيد (ج) كياد‬
‫ثانية‬
hazırlamak
‫َجهَّز يُ َج ِّه ُز‬
başlamak,
yönelmek
ً‫أقبَ َل يُقبل إقبَاال‬
başlamak,
‫وما‬
ُ ‫ام يَ ُق‬
َ َ‫ق‬
ً َ‫وم ق‬
kalkmak
‫ثانَويةٌ ج ثانويات‬
lise
yemek; öğün
‫عام ج أطْع َمة‬
ٌ َ‫ط‬
dinden dönen
‫ُمرتد ج ُم ْرتَدُّون‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
başlamak
‫طفق‬
ُ َ‫طَف َق ي‬
başlamak
‫لق َعلَ ًقا‬
ُ ‫َعل َق يَ ْع‬
savunmak,
ً‫َدافَ َع يُ َداف ُع ُم َدافَ َعة‬
başlamak,
‫شاءًا‬
َ ْ‫شئ إن‬
َ ْ‫أن‬
ُ ‫شأ يُ ْن‬
başlamak
sayfa, gazete
almak
başlamak
‫ب‬
ُّ ‫ب يَ َه‬
َّ ‫َه‬
‫ف‬
ٌ ‫ص ُح‬
ُ ‫صحيفةٌ ج‬
َ
‫اتَّ َخ َذ يَتَّخ ُذ‬
‫أخ ُذ‬
ُ َ‫أخ َذ ي‬
َ
‫ب يَ ْك ُرب‬
َ ‫َك َر‬
sömürmek
‫ا ْستَ ْع َم َر يَ ْستَ ْعم ُر‬
‫ستعمارا‬
‫ا‬
ً
tükenmek
‫نَف َد يَ ْن َف ُد نَف ًدا‬
asker, ordu
‫ُج ْند ج ُجنُود‬
iyileşmek
ً‫بَرءَ يَبرأُ بَ َراءَة‬
vakit, süre
‫قات‬
ٌ ‫ْت ج ْأو‬
ٌ ‫َوق‬
ayakkabı
ٌ‫أحذيَة‬
ْ ‫حذاءٌ ج‬
olayazmak,
neredeyse
gemi
‫ين (ج) ُس ُفن‬
ٌ ‫َسف‬
umulur
‫َح َرى‬
hazırlamak
َّ
‫إعدادا‬
‫أعد يُع ُّد‬
ً
duruluk,
َ
ٌ‫ص َفاء‬
olayazmak,
neredeyse
‫ك‬
ُ ‫ك يُوش‬
َ ‫ْأو َش‬
umulur
‫َق يَ ْخلَ ْول ُق‬
َ ‫ا ْخلَ ْول‬
vermek;
fikir,
‫فكر (ج) أفكار‬
beraber olmak
‫ب‬
ْ َ‫ب ي‬
َ
ُ ‫ص َح‬
َ ‫صح‬
kalmak
ً‫بَق َي يَ ْب َقى بَ َقاء‬
kabul etmek
ً‫تَ َقبَّ َل يتَ َقبَّ ُل تَ َقبُّال‬
temizlemek
‫ف تَ ْنظي ًفا‬
ُ ِّ‫ف يُنَظ‬
َ َّ‫نظ‬
başlamak
korumak
‫ظ ح ْفظٌا‬
ُ ‫ظ يَ ْح َف‬
َ ‫َحف‬
hırsız
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫َم َّن يَ ُم ُّن‬
‫بَ َدأَ يَ ْب َدأُ بَ َدءًا‬
‫وص‬
ٌّ
ٌ ‫ُص‬
ُ ‫لص (ج) ل‬
20
Mukârabe, Şurû’, Recâ Fiilleri
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
‘Abbâs Hasan, en-Nahvu’l-Vâfî, I-IV, Mısır, tsz.
Ahmet Yüksel, Ben de Arapça Öğreniyorum ( Sarf-Nahiv), İstanbul, 2011.
Antuvân ed-Dahdâh, Mu‘cemu Kavâ‘idi’l-Lugati’l-‘Arabiyye fî Cedâvili ve Levhât,
Beyrut, 1981.
Çelebi, Muharrem ve Karaaslan Nasuhi, Ünal, Yabancı Dil (Arapça) II, Eskişehir
2004.
Mehmet Maksudoğlu, Arapça Dilbilgisi, İstanbul, 1998.
Muhammed İsma‘îl Sînî (ve diğerleri-Komisyon), el-Kavâ‘idu’l‘Arabiyyetu’l-Muyessera, II.cilt, Riyad, 1403/1983.
Muhammed Salah Ferec (ve diğerleri-Komisyon), (2011), el-Edvâu’l-Luğat’îl‘Arabiyye Hayatî, Mısır, es-Saffu’l-Hâmis el-İbtidâiyye, Nahdatu Mısr.
Mustafa el-Ğalâyînî, Câmi‘u’d-Durûsi’l-‘Arabiyye, Beyrut, 1402/1982.
Musa Yıldız; Erkan Avşar, Arapça Yazma ve Okumaya Giriş, İstanbul
2006.
Mustafa Kelebek (ve diğerleri-Komisyon), İmam Hatip Liseleri için Arapça
12, Ankara, 2009.
Neclâ Yasdıman, Adım Adım Kur’an Dili, İzmir, 2008.
Selami Bakırcı, Arapça’ya Giriş, Erzurum, 2011.
es-Seyyid Ahmed el-Hâsimî, el-Kavâ‘idu’l-Esâsiyye li Lugati’l-‘Arabiyye, Mısır,
1354.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
ARAPÇA KELİMELERDE KÖK
HARF KAVRAMI
•
•
•
•
•
Fiillerde kök harf
İsimlerde kök harf
Kök harfe göre sözlük kullanımı
Özet
Kaynakça
• Bu üniteye çalışıldıktan sonra,
• Arapçada kök harf kavramı hakkında bilgi
sahibi olabilecek,
• Fiillerde ve isimlerde kök harf kavramını
tanıyabilecek,
• Kök harfe göre sözlük kullanımı
öğrenebileceksiniz.
ARAPÇA III
ÜNİTE
5
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
ARAPÇA KELİMELERDE KÖK HARF KAVRAMI
َ‫خَيَبَةَُاَألمل‬
ََ‫َسَر‬.‫ ََوبَ َْعدَ َحَبَ َدَامَ َثَالثَةَ َأَ َْعوامَ َتََزوجَ هما‬.َ‫ماَوأَحَبََْته‬
َ َ‫يفَالماَِعَةَ َثَ َأَحَ بَه‬
َْ َ َ‫حدَ َعلىَكرمية‬
َْ َ‫َتَعََرفَ َأ‬
ََ‫يفَوظَيفَتَهََفَتََرقَىَوَحَصَل‬
َ ََ‫َعَمَلََأحدََبَ َْهدََعظيم‬.‫اَكبيا‬
َ ‫صحَمابََبََزَواجَ هَمَماَسََر َور‬
َْ َ‫صدَقَماءََوَاأل‬
َْ َ‫األهلََوَاأل‬
ََ‫خْسَة‬
َ َ َ‫ َوَ َبَ َْعدَ َاَنْقَضماء‬.َ‫ت ََِدَةَ َطَ َويلَة‬
َْ ‫سعَدَ َاَلْكرميةَ َوَ َصَبََر‬
َْ َ‫ َلَكَنَ َاَلْممالَ َاَلْكَثَيَ َ ََلَْي‬.َ‫علىَكثيَ ََِنَ َاَلْممال‬
َََ‫َعََْندَئَذَ َشَعَر‬.َ‫تََكرميةَ َبََْيتَ ََزَْوجَهما‬
َْ َ‫ تَرك‬.َ‫شكَلَةََصَ َْعبَة‬
َْ َََِ‫ماَوقَعَماَيف‬
َ َ‫الزَْوجمانَ َأَنَ هَم‬
َ َ َ‫ىَزَواجَهَ مَماَعََرف‬
َ َ‫أَ َْعوامَ َ َعَل‬
َ.َ‫أحدََبَأنَهََلَََِ َْعنَََلَيماتَه‬
HAYAL KIRIKLIĞI
Ahmet, Kerime’yi üniversitede tanıdı. Onu sevdi. O da onu sevdi. Üç yıl
devam eden bir aşktan sonra onunla evlendi. Ailesi, dostları ve arkadaşları ikisinin
evlenmesine çok sevindi. Ahmet büyük bir gayretle işinde çalıştı, yükseldi ve çok
para elde etti. Çok para Kerime’yi mutlu etmemişti. Fakat o uzun süre sabretti.
Evliliklerinin üzerinden beş yıl geçtikten sonra karı-koca zor bir problemin içine
düştüklerini anladılar. Kerime, kocasının evini terk etti. O zaman Ahmet hayatının
anlamsız olduğunu fark etti.
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Tanımı: Arapçada kelime; isim, fiil ve harf olmak üzere üçe ayrılır. Gerek
isim, gerekse fiil en az üç harften oluşur. Türkçedeki bağlaç ve edat kavramının
karşılığı olan harf ise bir, iki, üç, hatta üçten fazla harften oluşabilir.
Arapçada fiil kökleri üç
harften oluşmaktadır. Üç
harfli kök fiillere “sülâsî
mücerred fiil” denir. Sülâsî
fiil üzerine harf eklenerek
yapılan dört, beş ve altı
harfli fiillere ise mezîd fiil
denir.
Arapçada üç harften oluşan fiil köküne birtakım harf veya harfler ilave
edilmek suretiyle hem şekil hem de anlam yönünden farklı yeni fiil veya isimler
elde edilir. Arapçada fiil kökleri üç harften oluşmaktadır. Üç harfli kök fiillere
“sülâsî mücerred” denir. Sülâsî fiil üzerine harf eklenerek yapılan dört, beş ve altı
harfli fiillere ise “mezîd fiil” denir.
ster isim, isterse fiil olsun Arapça kelimelerin kendilerine özgü belirli
birtakım kalıpları vardır. Bu yapılara uymayan kelimeler ise Arapçaya dışarıdan
girmiş demektir. Söz konusu yapılar,"َ ‫ " َف َع َل‬harflerinden oluşan harflerle
sembolize edilir. Kelimenin sîgası ve vezni (kalıbı) bu sembolik harflerle
örtüştürülerek kelimenin yapısı, türü vd. yapısal özellikleri ortaya çıkarılır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
1
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Buna dayanarak, "‫ َ "فَعَل‬harflerinden yapılan kelimelere “vezin” denir. Bu
tanımlama ile bir bakıma kelimenin kalıbı belirlenmiş olur. Buna göre isim veya fiil
olsun sülâsî bir kelimenin kökü "‫"فَعَل‬, rubâîlerinki ise "َ‫ "َفَعَلَل‬harfleriyle
sembolize edilir. Arapça bir kelimenin kök harflerini tespit edebilmek için vezin
(kalıp isim) ile ölçülecek kelimeler (mevzûnlar) arasında öncelikle her iki tarafın da
harf sayılarının birbirine eşit olmasına dikkat etmek gerekir.
Arapça bir kelimenin yapısını, kök harfleri bakımından “isimlerde kök
harfler” ve “fiillerde kök harfler” diye iki kısımda incelemek gerekir.
Arapça İsimlerde Kök Harfler
Arapçada isim kavramı oldukça geniştir. Fiil ve harf dışındaki bütün
kelimelere isim denir. İsimleri yapısı bakımından câmid (donuk/türememiş) ve
Müştak (türemiş) isimler diye iki kısma ayırmak mümkündür.
Örnek
Câmid isimler herhangi bir fiil kökünden türemeyip, eylem anlamı içermeden
bir varlığa doğrudan verilen addır.
Kapı :َ‫ بماب‬, taş : َ‫ حجر‬, kar :َ‫ث ْلج‬
َ
Müştak isimler: İsm-i fâil, ism-i mefûl, sıfat-ı müşebbehe, masdar, ism-i
zaman ve ism-i mekân gibi türemiş isimler Müştak isim denir. Bu tür isimler
herhangi bir fiil kökünden türemiş olup bir eyleme işaret eden ve aynı zamanda
sıfat anlamı içeren isimlerdir.
Mesela, Arapça َ َ‫ عَْلم‬kelimesi MASTAR türünde olup, “bilmek” anlamında
doğrudan eylem anlamı içerdiği gibi, bilmek kökünden “bilgi” anlamında da
kullanılır. Aynı fiilin türevlerinden ism-i fâil olan “bilen” , “bilgin” anlamındaki َ‫عماَل‬
veya ism-i mef‘ûl olan “bilinen” anlamındaki َ‫ ِ ْعلوم‬kelimesi hem kökü itibarıyla
eylem anlamı içermekte, hem de sıfat anlamı taşımaktadır. Burada kelimenin kök
harfleri olan " ‫ "علم‬maddesinden başka isimler türetmek de mümkündür.
Müştak isim türlerini sülâsî fiil kökünden türetilen isimler ve mezîd fiillerden
türetilen isimler diye iki grupta incelemek mümkündür.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Sülâsî fiil kökünden meydana gelen müştak isimleri şu şekilde sıralamak
mümkündür:
1- Masdar
2- Mimli masdar
3- Masdar-ı sınâî
4- İsm-i fâil
5- İsm-i mef‘ûl
6- Sıfat-ı müşebbehe
7- İsm-i tafdîl
8- Mübalağalı ism-i fâil
9- İsm-i zaman
10- İsm-i mekân
11- İsm-i mensûb
12- İsm-i tasğir
Diğer taraftan mezîd fiillerden türeyen isimleri ise,
1- Masdar
2- İsm-i fâil
3- İsm-i mef‘ûl
Olmak üzere üç ana grupta toplayabiliriz.
Sülâsî fiil kökünden türeyen isimlerin her bir türünün başlıca vezinleri vardır.
Söz konusu ismin bir bakıma kalıbını, bir başka deyişle şekil yönünden formatını
veren bu vezinlerden o ismin türünü tespit etmek mümkündür. Yani vezin gereği
ilave edilen harfler atılarak, ismi "‫ "فعل‬harfleriyle tabir edilen kök harflere
indirgemek mümkündür. Bu işlemi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilmek için
sülâsî kökten türeyen isimlerin kalıplarını her tür için ayrıca incelemek gerekir.
Sülâsî Fiillerden Türeyen İsimler
Sülâsî Masdarlar: sülâsî masdar kavramını “üç harfli kök isimler” olarak
tanımlamak mümkündür. Bu isimler kıyâsî değil, semâîdirler. Yani kesin bir kurala
bağlı olarak türetilmeyip, doğrudan sözlüklere bakılarak öğrenilebilir. Bir fiilin farklı
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
kalıplarda birkaç masdarına rastlamak mümkündür. Bunlar aynı anlamda
olabileceği gibi işlevi bakımından farklı anlamlarda da kullanılabilir. Sülâsî
masdarların kendilerine özgü kalıpları vardır. Başlıca sülâsî masdar kalıpları
şunlardır:
ََ
ََََ
َ
ََ....‫َف عل‬،‫َفعيلة‬،‫َف عولة‬،‫َفعمالة‬،‫َفعمالة‬،‫َف ْعلة‬،‫َف ْعلة‬،‫َف ْعلة‬،‫َف ْعل‬،‫َف ْعل‬،‫ف ْعل‬
Yukarıdaki vezinlerin (kalıpların) birinde gelen herhangi bir sülâsî masdarın,
vezindeki fazla harfleri atmak suretiyle "‫ "فعل‬maddesiyle ifade edilen kök harflerini
tespit etmek mümkündür. Şöyle ki: َ‫ ض ْربة‬kelimesini ele alacak olursak, bunun َ‫ف ْعلة‬
kalıbında sülâsî masdar bir isim olduğunu görürüz. Kalıptaki "‫ "ة‬harfini atarsak
“dövdü” anlamındaki "‫ "ضرب‬kök harflerine inmiş oluruz.َ Kısacası bu kalıplardaki
َ"‫ "فعل‬, aslî harfler olup diğerleri fazladır.
Yapay masdar: Sonuna "ََ‫ "َيَة‬ekinin bitişmesiyle yapılan masdar isimlerdir.
Bu masdar türünün en belirgin özelliği, masdar ekinin hem câmid (türemeyen) ve
hem de masdar, ism-i fâil, ism-i mef‘ûl, sıfat-ı müşebbehe, ismi tafdîl vs. Müştak
(türeyen) isim türlerinin sonuna bitişebilir olmasıdır. Söz konusu yapay masdar eki
sadece sülâsî isimlerin değil, diğer mezîd isimlerin sonuna da gelebilir.
َ‫َْمبورية‬
kelimesi, ism-i mef‘ûl olan َ‫َمبور‬
ْ kelimesinin sonuna "‫"ية‬
şeklindeki yapay MASDAR eki getirilerek yapılmıştır. Yapay MASTAR eki dışında "‫"ِفعول‬
kalıbındaki "‫ "م‬ve "‫ "و‬kelimelerini atacak olursak ‫ فعل‬maddesini teşkil eden "‫ "جرب‬kök
harflerini tespit etmiş oluruz.
Mimli masdarَ: Adından da anlaşılacağı gibi "‫ "م‬harfi ile başlayan
masdarlara mimli masdar denir. Bu masdar türleri kurallı olup belli kalıplarda gelir.
Anlamca diğer sülâsî masdar türlerinden hiçbir farkı yoktur. َ‫َِ ْفعل‬،‫َِ ْفعل‬،‫َِ ْفعلة‬،‫ِ ْفعَلة‬
olmak üzere dört tane mimli masdar kalıbı vardır. Bu kalıplardan birinde gelen
masdar ismin, veznindeki "‫ "م‬ve "‫ "ة‬harflerinden birini veya her ikisini atarak kök
harflerini bulmak mümkündür.
Örnek
Anlamı
Sülâsî fiil kökü
Anlamı
Mimli Masdar
Kastetti
‫قصد‬
Niyet, amaç
Döndü
‫رجع‬
Dönüş
Yararlı oldu
َ‫نفع‬
Çıkar
َََََََ‫ِْن فعة‬
Bağışladı
‫غفر‬
Bağışlama
َََََََ‫ِ ْغفرة‬
Demek istedi
‫عن‬
Anlam
ََََََََ‫ِ ْعن‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
َ‫ِ ْقصد‬
َََََََ‫ِ ْرجع‬
4
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
NOT: Aşağıdaki tabloda çok sık kullanılan sülâsî masdarlar,
kalıpları ve örnek isimleriyle birlikte verilmiştir:
Sülâsî kökü
Anlamı
َ‫نصر‬
yardım
َ‫ذكر‬
Örnek isim
Kalıp
َََََ‫صر‬
ْ‫ن‬
hatırlamak
َََََ‫ذ ْكر‬
َ‫ف ْعل‬
َ‫َ حكم‬
hüküm vermek
ََََ‫حكْم‬
َ‫غَرب‬
güneşin batışı
ََ‫غروب‬
َ‫ف ْعل‬
َ‫ف عول‬
َ‫ضرب‬
vurma, bir tek vuruş
ََََ‫ض ْربة‬
َ‫ف ْعلة‬
َ‫ف ْعل‬
َ‫خدم‬
hizmet etmek
ََََ‫خ ْدِة‬
َ‫غرب‬
yurttan uzak kalma
َََََ‫غ ْربة‬
aşağılık
َََََ‫رذالة‬
َََ‫ف ْعلة‬
َ‫حكم‬
yönetim, idare
َ‫حكوِة‬
ََ‫ف عولة‬
َ‫كتب‬
Yazı yazma
ََََ‫كتمابة‬
ََ‫فعمالة‬
görüş, sezgi, ileriyi görme
َََ‫بصية‬
ََ‫فعيلة‬
güç, kuvvet, otorite
َ‫س ْلطمان‬
َ‫ف ْعالن‬
َ‫رذل‬
َ‫بصَر‬
ََََ‫َ سلط‬
َ‫ف ْعلة‬
ََ‫فعمالة‬
Örnek
İsm-i Fâil: Etken bir fiilden türemiş olan niteleme isimlerine ism-i fâil denir.
Adından da anlaşılacağı gibi bu türdeki isimler َ‫ فماعل‬vezninde bulunur. Buradaki "‫"ا‬
harfi atılınca ism-i fâilin sülâsî kök harfleri elde edilmiş olur.
Anlamı
Sülâsî fiil
Anlamı
İsm-i Fâil
çalıştı
ََََََََََََََََ‫عمل‬
işçi
َََََََََََ‫عماِل‬
sattı
َََََََََََ)‫بماعَ(بيع‬
satıcı
ََََََََََََ‫بمائع‬
atıcı
ََََ)‫رامَ(الراِي‬
attı
ََََََََََََََ‫رِى‬
İsm-i Mef‘ûl: Edilgen bir fiilden türemiş niteleme ismi olup, َ‫ِ ْفعول‬
kalıbında gelir. Bu kalıptaki "‫ "م‬ve "‫ "و‬harfleri atılınca sülâsî kök harflerine inilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Örnek
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Anlamı
Sülâsî fiil
Anlamı
çalıştı
ََََََََََََََََ‫عمل‬
ürün
dedi, söyledi
ََََََََََ)‫قمالَ(قول‬
söylenmiş söz
İsm-i mef‘ûl
َََََََََََ‫ِ ْعمول‬
ََََََََََ‫ِقول‬
Sıfat-ı Müşebbehe: Sülâsî fiillerden türetilen ve fiilin değişken olmayan
eylem özelliklerine işaret eden isimlere sıfat-ı müşebbehe (sıfat isim) denir. Sıfat-ı
müşebbehe birkaç vezinde gelir. Bunları
َ‫ َس ْوداء‬،‫ َأفْ عل‬،‫ َفعل‬،‫ َفعيل‬،‫ف ْعل‬
şeklinde
Örnek
sıralayabiliriz.
Anlamı
Sülâsî kökü
Anlamı
S.Müşebbehe
büyüdü
َََََََََََََََ‫كرب‬
büyük
َََََََََََََ‫كبي‬
-
ََََََََََََََ‫سود‬
siyah, kara
-
ََََََََََََََ‫سود‬
َََََََََََ‫أ ْسود‬
siyah (dişil)
ََََََََََ‫س ْوداء‬
Örnek
İsm-i Tafdîl: Üstünlük ya da iki isim veya iki nesne arasında mukayese anlamı
içeren isimlere ism-i tafdîl denir. İsm-i tafdîlin vezni َ‫ أفْ عل‬ve müennesi ‫‘ ف ْعلى‬dır. Bu
kalıplardaki "‫ "ا‬ve "‫ "ى‬atılarak ism-i tafdîlin kök harfleri ortaya çıkarılmış olur.
Anlamı
Sülâsî kökü
Anlamı
İsm-i Tafdîl
büyüdü
ََََََََََََََ‫كرب‬
en büyük
َََََََََََ‫أ ْكب ر‬
büyüdü
ََََََََََََََ‫كرب‬
en büyük(dişil)
yükseldi
ََََََََََََ‫عال‬
ََََََََََ‫كْب رى‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
en üstün
‫أ ْعلى‬
6
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Örnek
Mübalağalı İsm-i Fâil: Anlamca ism-i fâilin aynısı olup aradaki fark,
mübâlağalı ism-i fâil kalıbında gelen bir isim, bir işin abartılı bir şekilde yapıldığına
Anlamı
zorladı
doğru söyledi
yapı yaptı
oturdu
yaptı
Sülâsî kökü
Anlamı
ََََََََََََََ‫جرب‬
ََََََََََََََ‫صدق‬
ََََََََََََََ‫عمر‬
َََََََََََ‫سكن‬
ََََََََََََ‫ب ن‬
Müb. İ. Fâil
َ‫جبمار‬
zorba
َ‫صدِّيق‬
dosdoğru
َ‫ِ ْعممار‬
mimar
ََ‫ِ ْسكني‬
boş boş oturan
َ‫ب نّماء‬
usta
işaret eder. Belli başlı vezinleri َ ‫ ِ َْفعمال‬،‫ َِ ْفعيل‬،‫ َف ِّعيل‬،‫ ف عمال‬şeklinde gelir. Bu
kalıplardaki "‫"م‬, "‫ "ا‬ve "‫ "ى‬harfleri atılmak suretiyle kök harfleri tespit edilir.
İsm-i Zaman, İsm-i Mekân: Arapçada eylemin yapıldığı yeri gösteren isme
ism-i mekân, eylemin yapıldığı zamanı gösteren isme ise ism-i zaman denir. En çok
kullanılan ism-i zaman ve ism-i mekân kalıbı
Örnek
gelen yer ve zaman isimleri de vardır.
Anlamı
Sülâsî kökü
َ‫ ِ ْفعل‬ve َ ‫ِ ْفعل‬
Anlamı
oturdu
َََََََََََ‫سكن‬
ev, konut
kalktı
ََََََََََََََ‫قمام‬
makam
ََََََ)‫سمارَ(سي‬
piknik yeri
yürüdü
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
olup
َ ‫ِ ْفعلة‬
kalıbında
İ. Zaman-Mekân
ََََََََََََََََ‫ِ ْسكن‬
َََََََََََََََ‫ِقمام‬
َ‫ِسية‬
7
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Örnek
İsm-i Alet: Eylemin yapıldığı araç ve gereci belirten isme ism-i alet denir.
Yaygın ve çok kullanılan üç tane kalıbı vardır. Bunlar, ََ‫ ِ ْفعل‬، َ‫َِ ْفعمال‬،‫ َِ ْفعلة‬kalıplarıdır.
Bu kalıplardaki "‫"م‬, "‫ "ا‬ve "‫ "ى‬harfleri atılmak suretiyle kök harfler tespit edilir.
Anlamı
yukarı çıktı
kızarttı
Sülâsî kökü
‫صعد‬
‫ق لى‬
Anlamı
İsm-i Alet
َ‫صعد‬
ِْ
asansör
َ‫ِ ْقالة‬
tava
İsm-i Mensûb: İsimlerin sonuna şeddeli bir “yâ”
“aitlik” bildiren isimlere Arapçada ism-i mensûb denir.
Anlamı
Sülâsî kökü
َ "َ ‫"ى‬
ّ
Anlamı
-
ََََََََََََََ‫ترك‬
bir Türk
düşünce
َََََََََََََ‫فكر‬
düşünsel
getirilerek yapılan
İ. Mensûb
ََََََََََََََ‫ت ْرك ٌّى‬
َ‫ى‬
ٌّ ‫فكْر‬
İsm-i Tasğîr: Küçültme ismi diyebileceğimiz bu tür, doğrudan isimlerden
türetilir. Çoğunlukla üç harfli isimlerden türetilmekle birlikte dört veya daha fazla
harflerden de türetilebilir. Yaygın vezinleri, َ‫ ف عْيل‬ve َ‫ ف عْي لة‬şeklinde gelip, ilave harfler
atılarak sülâsî kök harflerine inilebilir.
Anlamı
Sülâsî kökü
Anlamı
deniz
ََََ‫حبر‬
göl
köpek
َ‫ك ْلب‬
enik
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
İ. Tasğîr
َََََََََََََ‫حبْي رة‬
ََََََََََََََ‫كلْيب‬
8
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Kuralsız Çoğullar ve Kalıpları:
Tekil kalıpları bozularak oluşturulan çoğullardır. Bunlara Arapçada “cemi
teksîr” denir. Yapılışları genel bir kurala dayanmayan bu tür çoğulların
öğrenilmelerini kolaylaştıran birtakım kalıplar bulunmaktadır. Ancak hangi ismin
hangi kalıptan geleceğini bilmek bir kurala bağlı olmayıp, sözlüklerle öğrenilebilir.
Kuralsız çoğullar, kök harflerinden oluşan tekil şekillerinin başına veya ortasına bazı
harfler eklenerek, çıkarılarak ya da tekil şekillerindeki harekeleri değiştirilerek
yapılırlar.
Anlamı
Çoğul şekli
ak(lar)‫ا‬
َ‫حقوق‬
)‫ح ٌّقَ(ح ْقق‬
َ‫ف عول‬
alp(ler)‫ن‬
َ‫ق لوب‬
َ‫ق ْلب‬
َ‫ف عول‬
ordu(lar)
َ‫جنود‬
َ‫جْند‬
َ‫ف عول‬
karar (lar)
َ‫أحكمام‬
ْ
َ‫حكْم‬
َ‫أفْ عمال‬
adam (lar)
َ‫رجمال‬
َ‫رجل‬
َ‫فعمال‬
cahil (ler)
‫جهالء‬
َ‫جماهل‬
َ‫ف عالء‬
َ‫فماعل‬
doktor(lar)
َ‫أطبّماء‬
َ‫طبيب‬
َ‫أفْعالء‬
َ‫فعيل‬
ülke (ler)
َ‫ب ْلدان‬
َ‫ب لد‬
َ‫ف عل‬
atlı (lar)
َ‫ف ْرسمان‬
َ‫فمارس‬
َ‫ف ْعالن‬
hasta(lar)
‫ِ ْرضى‬
Örnek isim
َ‫ِريض‬
İsim kalıbı
َ‫ف ْعل‬
َ‫ف ْعل‬
َ‫ف ْعل‬
َ‫ف ْعل‬
َ‫ف عل‬
َ‫ف ْعالن‬
َ‫فماعل‬
َ‫ف ْعالء‬
َ‫ف ْعل‬
‫ف ْعلى‬
َ‫فعيل‬
‫أبْنماء‬
َ‫شوارع‬
َ‫شمارع‬
َ‫فواعل‬
َ‫فماعل‬
mektup(lar)
َ‫رسمائل‬
َ‫رسمالة‬
َ‫فعمائل‬
‫فعمالة‬
kalp-gönül(ler)
َ‫ضممائر‬
َ‫ضمي‬
‫فعمائل‬
َ‫فعيل‬
bıçak (lar)
َ‫سكماكني‬
َ‫س ِّكني‬
َ‫فعماعيل‬
َ‫ف ِّعيل‬
sandık(lar)
َ‫صنماديق‬
َ‫صْندوق‬
َ‫فعماليل‬
öğrenci(ler)
َ‫تالِذة‬
َ‫ت ْلميذ‬
َ‫فعماللة‬
َ‫ف ْعلول‬
hoca(lar)
َ‫أسماتذة‬
َ‫أ ْستماذ‬
َ‫فعماللة‬
oğul(lar)
cadde(ler)
َ‫إبْن‬
Çoğul kalıbı
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
َ‫ف ْعليل‬
َ‫ف ْعالل‬
9
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
deneyim(ler)
َ‫َتمارب‬
َ‫َْتربة‬
َ‫ف عمالل‬
َ‫ت ْفعلة‬
tembel(ler)
‫كسماىل‬
َ‫ك ْسالن‬
َ‫ف عماىل‬
َ‫ف ْعالن‬
ev-konak(lar)
َ‫ِنمازل‬
anahtar(lar)
َ‫ِفماتيح‬
َ‫ِْنزل‬
َ‫ِفماعل‬
َ‫ِ ْفتماح‬
َ‫ِفماعيل‬
َ‫ِ ْفعل‬
َ‫ِ ْفعمال‬
Arapça Fiillerde Kök Harfler
Kök harflerine göre fiiller, mücerred ve mezîd olmak üzere iki kısma ayrılır.
Buna göre asıl harflerden oluşan fiillere mücerred, kök harfler olarak kabul edilen
sülâsî fiil üzerine harf eklenerek oluşturulan fiillere ise mezîd fiiller denir.
Mücerred Fiiller: Kök harflerine herhangi bir ilave yapılmamış olan fiillere
denir. Mücerred fiiller kendi arasında iki kısma ayrılır. Kök harfleri itibarıyla üç
harften oluşan fiillere sülâsî mücerred, kök harfleri itibarıyla dört harften oluşan
fiillere ise rubâî mücerred denir.
dövdü َ:َ‫ََضرب‬
yuvarladıَ:َ‫د ْحرج‬
Sülâsî fiillerin sonlarına, aynı zamanda onların müfred, tesniye ve cemi
durumlarını da gösteren özne ve nesne zamirleri olarak bilinen çekim ekleri gelir.
Bu eklerden ayıklamak suretiyle mâzî fiilin kök harflerini bulmak mümkündür.
Mesela, ‫ ضربومهما‬fiilinin sonundaki özne zamiri olan (fail konumundaki) "‫ "و‬ve nesne
zamiri (mef‘ûl konumundaki) "‫ "مهما‬eklerini çıkartırsak bu fiilin kök harflerini "‫"ضرب‬
şeklinde tespit etmiş oluruz.
Mâzîde olduğu gibi sülâsî muzâri fiillerin sonuna da özne ve nesne
zamirlerinden oluşan çekim ekleri gelmektedir. Bu eklerden ayıklamakla birlikte
başına gelen "‫ن‬-‫ي‬-‫ت‬-‫ "َأ‬harflerinden birini attığımız takdirde üç harften oluşan
kök harflerini tespit edebiliriz.َ
Onlar onu dövüyor: َ‫ضربونه‬
َ َ‫ي‬
Dövdü:َ‫َضرب‬
Misâl-i vâvî fiiller ile lefîf-i mefrûk fiillerin muzâri sîğalarında baştaki
muzârilik harfinden sonra mâzî kök fiilin ilk harfi "‫ " َو‬ın hazfedilmesi dikkat
edilmesi gereken hususlardan biridir. Dolayısıyla kök harfe indirgerken bu harfin
varlığını unutmamak gerekir. Mesela, ‫َوف ى‬mâzî fiilinin ‫ يفي‬şeklinde gelmesi gibi.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Sülâsî sahîh fiillerin emir kipinde başta sonradan eklenen harf olarak esre,
ötre, üstün konumunda bir hemze elif "‫ "ا‬bulunur. Ayrıca mâzî ve muzâride olduğu
gibi sonlarına müfred, tesniye ve cemi durumlarını da gösteren özne ve nesne
zamirleriَ de bitişebilir. Bu unsurlardan ayıklandığı takdirde emir fiilin kök harflerini
tespit etmek mümkündür. Emir kiplerinde dikkat edilmesi gereken husus, misâl,
ecvef, nâkıs ve lefîf fiil türlerinde hazfedilen illet harf de kök harftir.
َ‫ف‬
ْ ‫َق‬،َ‫َيقف‬،‫ وقف‬ve َ‫َف‬،‫َيفي‬،‫وَف‬
Mezîd Fiiller: Üç veya dört harfli kök fiiller üzerine harf eklemek suretiyle
oluşturulan 4, 5 veya 6 harfli fiillere mezîd fiil denir. Mezîd fiil şekilleri, sülâsî (üçlü)
veya rubâî (dörtlü) mücerred fiillerin başına ya da ortasına harf eklemek suretiyle
yapılır. Şöyleki; َ‫ كتب‬fiili “yazdı” anlamına gelir. Buna, bir harf "‫ "ا‬ekleyerek dört
harfli bir fiile dönüştürürsek َ‫ كماتب‬olarak “Biriyle yazıştı” anlamına gelir. Aynı fiil
köküne iki harf (en başa "‫"ت‬, ilk harften sonra "‫ ) "ا‬eklenecek olursaَbu defa َ‫تكماتب‬
şekliyle -yine ortaklaşa, fakat grup anlamı içerikli - “Karşılıklı olarak birbirleriyle
yazıştı.” anlamını verir. Bir başka fiil olan َ‫( ق تل‬öldürdü)’ nin orta harfine aynı
harften bir ekleme yapılıp dört harfli bir fiile dönüştürüldüğündeَ )‫(ق تل‬, abartı
içerikli “Katliam yaptı, soykırım yaptı.” anlamı verir. Öte yandan َ‫( كسر‬kırdı)’nin
başına bir "‫ "ت‬ve orta harfine bir şedde "َّ " eklendiğinde beş harfli fiil şeklinde
(َ‫“ )تكسر‬Kırıldı.” ve aynı kök fiilin başına "‫ "إن‬harfleri eklenerek yapılan beş harfli bir
fiil ( َ‫ )انْكسر‬de yine “Kırıldı.” anlamını verir.
Mezîd fiillerde, babları gereği yapılan ilave harflerin yanı sıra sülâsî fiillerde
olduğu gibi sonlarına çekimde eklenen özne çekim ekleri ve nesne zamirlerinden
oluşan eklemeler olabilir. Bu unsurlardan ayıklanmak suretiyle emir fiilin kök
harflerini tespit etmek mümkündür.
Mezîd fiillerin emir kipleri çekim gereği kurallı gelir. Fakat burada da illetli
fiillerden gelen emir kiplerinde ilal kuralı gereği meydana gelen harf hazfi ve diğer
durumlara dikkat etmek gerekir. Örnek:
َ ‫َلَت ْستَ ْفع َْل‬،‫َا ْستَ ْفع ْل‬،‫َلََتَ َْفتَع ْل‬،‫َافَْتَع ْل‬،‫َفماع ْل‬،َ ‫َلَتَ ْفع َْل‬،‫أَفْع ْل‬
Yukarıdaki kalıplarda َ "‫ل‬-‫ع‬-‫ "ف‬harfleri kök harflerdir. Bunun dışındaki
harfler eklemedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Mezîd Fiillerden Türeyen İsimler
Aşağıdaki tabloda üç harfli bir fiil üzerine harf ilave edilerek mezîd (4-5-6
harfli) fiillerden türetilen isim kalıpları toplu olarak verilmiştir:
Muzâri
Mâzî
Harf Sayısı
َ‫ِفعل‬
َ‫ِفعِّل‬
َ‫ت ْفعيل‬
َ‫ي ف ِّعل‬
َ‫ف عل‬
3+1=4َ)َ(
َ‫ِفماعل‬
َ‫ِفماعل‬
َ،َ‫ِفماعلة‬
َ‫فعمال‬
َ‫ي فماعل‬
َ‫فماعل‬
3+1=4َ)‫(َا‬
َ‫ِ ْفعل‬
َ‫ِ ْفعل‬
َ‫إفْ عمال‬
َ‫ي ْفعل‬
َ‫أفْ عل‬
3+1=4َ)‫(أ‬
َ‫ِف ْعلل‬
َ‫ِف ْعلل‬
-َ‫ف ْعللة‬
َ‫ف ْعالل‬
َ‫ي ف ْعلل‬
َ‫ف ْعلل‬
4
َ‫ِت فعل‬
َ‫ِت ف ِّعل‬
َ‫ت فعُّل‬
َ‫ي ت فعل‬
َ‫ت فعل‬
َ‫ِت فماعل‬
َ‫ِت فماعل‬
َ‫ت فماعل‬
َ‫ي تفماعل‬
َ‫ تفماعل‬3+2=5 )‫َا‬،‫(ت‬
-
َ‫ِْن فعل‬
َ‫انْفعمال‬
َ‫ي ْن فعل‬
َ‫انْفعل‬
3+2=5 )‫(ان‬
َ‫ِ ْفت عل‬
َ‫ِ ْفتعل‬
َ‫افْتعمال‬
َ‫ي ْفتعل‬
َ‫افْ ت عل‬
3+2=5 )‫ت‬،‫(إ‬
ٌّ‫ِ ْفع َل‬
ٌّ‫ِ ْفع َل‬
َ‫افْعالل‬
َُّ‫ي ْفعل‬
َ‫افْ عل‬
3+2=5 )ّ
َّ َ،‫(ا‬
َ‫ِت ف ْعلل‬
َ‫ِت ف ْعلل‬
َ‫ت ف ْعلل‬
َ‫ي ت ف ْعلل‬
َ‫ت ف ْعلل‬
َ‫ِ ْستفعَل‬
َ‫ِ ْست ْفعل‬
َ‫ا ْست ْفعمال‬
َ‫ا ْست ْفعلَ ي ْست ْفعل‬
Fiil
Rubâî
Masdar
3+2=5َ،‫(ت‬
َ)َّّ
Humâsî
İ.Fâil
4+1=5)‫(ت‬
3+3=6 )‫(است‬
Sudâsî
İ.Mef‘ûl
Yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere, dört harfli bablardan ‫ ت ْفعيل‬babının
masdarındaki "‫ "ت‬ve " ‫ "ي‬harflerini çıkarınca üç harften oluşan kök harflerini tespit
edebiliriz. Aynı şekilde ism-i fâil ve ism-i mef‘ûl kalıplarında baş harf olan "‫ "م‬ile orta
harfindeki şeddenin birini kaldırınca üç harften oluşan kök harfler ortaya çıkar.
Dört harfli bablardan ‫ إفعمال‬babının masdarındaki "‫ "إ‬ve "‫ "ا‬harflerini
çıkarınca üç harften oluşan kök harflerini tespit edebiliriz. Aynı şekilde ism-i fâil ve
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
ism-i mef‘ûl kalıplarında baştaki
çıkar.
"‫"م‬
harfini kaldırınca sülâsî kök harfler ortaya
Dört harfli bablardan ‫ ِفماعلة‬babının masdarındaki "َ‫ "م‬ve "‫ "ا‬ve sonundaki َ"‫"ة‬
harflerini çıkarınca üç harften oluşan kök harflerini tespit edebiliriz. Aynı şekilde
ism-i fâil ve ism-i mef‘ûl kalıplarında baştaki "‫ "م‬ve orta harf ile son harf arasındaki
"‫ "ا‬harfini kaldırınca üç harften oluşan kök harfler ortaya çıkar.
Beş harfli bablardan ‫ افتعمال‬babının masdarındaki "‫ "ا‬, "‫ َ"ت‬ve "‫ "ا‬harflerini
çıkarınca üç harften oluşan kök harflerini tespit edebiliriz. Aynı şekilde ism-i fâil ve
ism-i mef‘ûl kalıplarında baştaki "‫ "م‬ve َ"‫ "ت‬harfini kaldırınca üç harften oluşan
kök harfler ortaya çıkar.
Beş harfli bablardan َ‫ ت ف ُّعل‬babının masdarındaki "‫ "ت‬harfi ile orta harf
üzerindeki şeddeyi kaldırınca üç harften oluşan kök harflerini tespit edebiliriz. Aynı
şekilde ism-i fâil ve ism-i mef‘ûl kalıplarında baştaki "‫ "م‬harfi ile orta harf
üzerindeki şeddeyi kaldırınca üç harften oluşan kök harfler ortaya çıkar.
Beş harfli bablardan ‫ تفماعل‬babının masdarındaki "‫ َ"ت‬ve "‫ "ا‬harflerini
çıkarınca üç harften oluşan kök harflerini tespit edebiliriz. Aynı şekilde ism-i fâil ve
ism-i mef‘ûl kalıplarında baştaki "‫ "م‬ile َ "‫ "ت‬ve "‫ "ا‬harfini kaldırınca üç harften
oluşan kök harfler ortaya çıkar.
Beş harfli ‫ انْفعمال‬babının masdarındaki "‫ "ان‬ve "‫ "ا‬harflerini kaldırınca üç
harften oluşan kök harflerini tespit edebiliriz. Aynı şekilde ism-i fâil kalıbında
baştaki "‫ن‬
َْ َِ" harflerini kaldırınca üç harften oluşan kök harfler ortaya çıkar.
Altı harfli ‫ست ْفعمال‬
ْ ‫ ا‬babının masdarındaki "َ‫ "ا َْست‬, ve "‫ "ا‬harflerini çıkarınca üç
harften oluşan kök harflerini tespit edebiliriz. Aynı şekilde ism-i fâil ve ism-i mef‘ûl
kalıplarında baştaki " َ‫ست‬
َْ َِ" harflerini kaldırınca sülâsî kök harfler ortaya çıkar.
Dört harfli kök fiillerin (rubâî mücerred) masdar isminde fazladan ismin
sonundaki
"‫ "ة‬harfi ile ism-i fâil ve ism-i mef‘ûl kalıplarının başındaki "‫"م‬harfi ilave
harfler olarak dikkat çekmektedir.
Dört harfli kök fiillere bir harf eklenerek yapılan humâsî mezîd fillerin
masdar isminde fazladan ismin başındaki "‫ "ت‬harfi ile ism-i fâil ve ism-i mef‘ûl
kalıplarının başındaki "... ‫"َِت‬harfleri ilave harfler olarak dikkat çekmektedir.
Tablodaki bazı babların masdar kalıplarında baştaki "‫"م‬, uzatma harfi olan
"‫ "ا‬ve sondaki "‫ "ة‬harfleri mezîd harflerden sayılmaz. Dolayısıyla mezîd bablardan
gelen masdar bir ismin kök harflerini belirlemek için masdar kalıbına değil, mâzî
sîgasındaki ilave harflere bakmak daha doğru bir tespit yöntemidir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Kısaca belirtmek gerekirse tablodaki kelimelerde
harf, diğerleri ek harftir.
َ "‫ل‬-‫ع‬-‫"ف‬
harfleri kök
Aşağıdaki tabloda mezîd fiillerden türeyen isimlerin türleri, vezinleri,
anlamları ve sülâsî fiil kökleri toplu olarak verilmiştir:
Sülâsî kökü
Anlamı
Türü
‫رفع‬
yükseltmek
masdar
‫حل‬
olası
ism-i mef‘ûl
َ‫ِ ْفت عل‬
َ‫ُْمتمل‬
çeşitli, farklı
ism-i fâil
َ‫ِ ْفتعل‬
َ‫ُمتلف‬
katılmak
masdar
َ‫افْتعمال‬
‫إشرتاك‬
uygunluk, uyum
masdar
َ‫ت فماعل‬
َ‫تنماسب‬
‫نكر‬
inkar eden
ism-i fâil
َ‫ِ ْفعل‬
َ‫ِْنكر‬
‫قبل‬
gelecek
ism-i mef‘ûl
‫شبس‬
َ‫ِ ْست ْفعل‬
girişimci
ism-i fâil
َ‫ِت ف ِّعل‬
َ‫ِ ْست ْقبل‬
)‫ِمازَ(ِيز‬
seçkin
ism-i mefûl
َ‫ِ ْفت عل‬
َ‫ُمْتماز‬
)‫جنماَ(جنو‬
yakınmak
masdar
َ‫َِفماعلة‬
َ‫ِنماجماة‬
serinkanlılık
masdar
َ‫ت فعُّل‬
َ‫تأن‬
‫خلف‬
‫شرك‬
‫نسب‬
‫أىن‬
Kalıbı
İsim
َ‫ت ْرفيع‬
َ‫ت ْرفيع‬
َ‫ِتشبِّس‬
NOT: َ‫ افْتعمال‬babındaki "‫ "ت‬harfi bazı harflerden sonra geldiğinde “harf
dönüşümü” şeklinde değişikliğe uğrar. Buna göre;
a) Bu baba nakledilen sülâsî fiilin ilk harfi "‫ َط‬،‫ َظ‬،‫ َص‬،‫ "ض‬gibi kalın
seslilerden biri olursa kalıptaki "‫ "ت‬harfi kalın ses uyumundan dolayı"‫’ َ"ظ" َ"ط‬ya
dönüşür ve “idğam kuralı” gereği aynı cins iki harf şedde "َّ" ile bağlanır.
b) Bu baba nakledilen sülâsî fiilin ilk harfi "‫ َد‬،‫ َذ‬،‫ "َز‬olursa bu kez kalıptaki
"‫ "ت‬harfiَ "‫ ’"د‬ye, bazen de "‫ ’"ذ‬ye dönüşür ve aynı cins iki harf şeddeli yazılır:
c) Misâl-i vâvî fiillerde "‫َ"و‬harfi "‫َ"ت‬ye dönüşür.
Mâzî son
şekli
Mâzî
II.değişim
َ‫اطلع‬
VIII:Bab
Mâzî
I.değişim
VIII:Bab
َ‫اطْطلع‬
vııı:Bab
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Mâzî
Orj. Şekli
Sülâsî/ mâzî
َ‫اطْت لع‬
VIII:Bab
َ َ‫طلع‬
VIII:Bab
14
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
İ.Mef‘ûl
İ.Fâil
َ‫ِطلع‬
Mâzî
Son şekli
Mâzî
II.değişim
َ‫ضطرب‬
ِْ
Mâzî
Son şekli
Müz/edl.
َ‫اطِّالع‬
َ‫ِطلع‬
َ‫ضطرب‬
ْ‫ا‬
İ.Mefûl
Masdar
Mâzî
I.değişim
Masdar
َ‫ضطرب‬
ِْ
َ‫ضت رب‬
ْ‫ا‬
Müz/edl.
َ‫ضطراب‬
ْ‫ا‬
Mâzî
II.değişim
َ‫يطلع‬
Mâzî
Orj. Şekli
-
İ.Fâil
Müz/etken
Mâzî
َ‫ضطرب‬
ْ‫ي‬
Orj. Şekli
َ‫يطلع‬
Sülâsî/
mâzî
َ‫ضرب‬
Müz/etken
َ‫ضطرب‬
ْ‫ي‬
Sülâsî/ Mâzî
I.değişim
َ‫ادخر‬
َ‫ا ْددخر‬
َ‫ا ْذدخر‬
َ‫ا ْذَتر‬
َ‫ذخر‬
َ‫اذخر‬
َ‫ا ْذذخر‬
َ‫ا ْذدخر‬
َ‫ا ْذَتر‬
َ‫ذخر‬
İ.Mef‘ûl
İ.Fâil
Masdar
Müz/edl.
Müz./etken
َ‫ِدخر‬
َ‫ِدخر‬
َ‫ا ِّدخمار‬
َ‫يدخر‬
َ‫يدخر‬
َ‫ِذخر‬
َ‫ِذخر‬
َ‫اذِّخمار‬
َ‫يذخر‬
َ‫يذخر‬
Mâzî/son
hali
َ‫ا ْزدحم‬
İ.Mefûl
Mâzî I. şekli Mâzî/ilk
hâli
Mâzî/II.şekli
İ.Fâil
َ‫ِ ْزدحم‬
Masdar
َ‫ِ ْزدحَم‬
َ‫ا ْزدحمام‬
Mâzî
Son şekli
Mâzî
II.değişim
Mâzî
I.değişim
‫ات قى‬
-
‫ات قى‬
İ.Mef‘ûl
‫َِت قى‬
İ.Fâil
َ‫َِتق‬
Masdar
َ‫اتِّقماء‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Sülâsî/mâzî
َ‫ا ْزَتم‬
Müz/edl.
َ‫ي ْزدحم‬
Mâzî
Orj. Şekli
‫ا ْوت قى‬
Müz/edl.
‫يَت قى‬
َ‫زحم‬
Müz/etken
َ‫ي ْزدحم‬
Sülâsî/mâzî
‫وقى‬
Müz/etken
‫يَتقي‬
15
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Kök Harflere Göre Sözlük Kullanım
Arapça sözlükler, genellikle fiilin üçüncü tekil-eril şahsına göre çekimi esas
alınarak veya harflerin fonetik yapıları gözetilerek kelimenin iştikaklarından arınmış
asli harfleri esas alınarak tertip edilmiştir. Tarihî seyri itibarıyla Arapça sözlükler,
a- Harflerin mahreçleri esas alınan sözlükler
b- Kelimelerin son harfleri esas alınan sözlükler
c- Kelimenin ilk harfi esas alınan sözlükler
d- Kelimenin okunduğu gibi tertip ediliği sözlükler olmak üzere dört ayrı
kategori altında toplanırlar.
Günümüzde yaygın olarak kullanılan sözlük türü, kelimenin ilk harfi esas
alınarak hazırlanan sözlüklerdir. Bu metotla hazırlanmış olan sözlüklere Kitâbu’lCîm, el-Cemhere, Mu‘cemu Makâyîsi’l-Luğa, el-Mucmelfi’l-Luğa, Esâsu’l-Belâğa,
Muhtâru’s-Sıhâh, el-Mu‘cemu’l-Vasît gibi sözlükleri örnek verebiliriz. Bu metotta,
madde başlıkları kök tertibine göre elif "‫ "ا‬harfinden başlayarak yâ "‫ "ي‬harfine
kadar ilk aslî harflerine göre sıralanmış, kelimelerin ikinci ve üçüncü harflerinin
sıralanışı da kendi içinde alfabetik olarak düzenlemiştir. Kökten türeyen fiiller genel
olarak sülâsî mücerretten başlayarak birleşik kullanımlarını takip eder şekilde
sıralanır. Kelimeler sağdan sola veya soldan sağa alfabetik sıraya göre
verilmektedir. Maddeler kendi içinde de alfabetik sıraya göre dizilir. Buna göre aynı
kökteki maddeler şu tertip üzere verilir:
Kelime türlerinin, özel anlamları bazen verilir. Yoksa kök anlamdan
hareketle kelimenin kalıbına uygun anlamlar türetilir. Örnek:
Bir metinde geçen Arapça "‫ "ِت عدِّد‬kelimesine bakmak gerektiğinde, "‫"عد‬
kökünden bakınca bu kelimenin anlamının, özel anlamlar kısmında “pek çok” ve
“çok sayıda” şeklinde verilmiş olduğunu görürüz. Şayet verilmemiş olsaydı fiil
anlamları maddesinden "‫ "ت عدد‬fiilinin karşılığı olan “çok sayıda oldu, arttı”
anlamından hareketle ve aynı zamanda ism-i fâil olduğunu da göz önünde
bulundurarak kendimizin yakın bir anlam bulmamız gerekirdi.
İlk paragrafta sülâsî mücerred fiilin kök harfleri fiil-i mâzî, üçüncü şahıs
kipinde renkli bir şekilde verilir. Devamında sülâsî fiilin türevi olarak dört, beş, altı
harfli mezîd fiilleri belli bir anlamda kullanıldıkları takdirde sırasıyla verilir.
Söz konusu maddenin fiil anlamları bittikten sonra varsa isim türü olarak
masdar, ism-i fâil, ism-i mef‘ûl vd. türdeki anlamları veya bunların dışında özel
anlamları verilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Fiillerin ve isimlerin şayet varsa yalın anlamlarından sonra birleşik
kullanımlarına da yer verilir. Özellikle fiillerin aldıkları harfi cerlere veya zarf ya da
diğer başka edatlara göre içerdikleri farklı anlamlar vurgulanarak verilir.
Alıştırmalar
Sülâsî bir fiile kök harflerinden bakılırken aksâmu’s-seb‘a açısından türü
göz önünde bulundurularak bakılmalıdır. Örneğin ecvef olan ‫ قمال‬fiiline bakarken
ortadaki illet harfinin orijinalde "‫ "و‬olduğunu düşünerek َ "‫ "قول‬kökünden, yine
ecvef olan ‫ بماع‬fiiline bakarken ortadaki illet harfinin orijinalde "‫ "ي‬olduğunu
düşünerek َ "‫ "بيع‬kökünden bakmak gerekir. Aynı şekilde nâkıs veya lefif fiillerin
sonundaki illet harflerine de dikkat etmek gerekir. Örneğin, nâkıs olan ‫ دعما‬fiilinin
sonunda "‫ "ا‬şeklinde yazılan illet harfinin orijinalde "‫ "و‬olduğunu düşünerek َ "‫"دعو‬
harflerinden bakmak gerekir. Bunun yanı sıra "‫ "وَف‬fiilinin sonundaki illet harfinin
َ"‫ "ى‬olduğunu bilerek "‫َ"ويف‬harf sırasından bakmak gerekir.
•1-Aşağıdaki soruları ünitenin başında verilen parçaya göre cevaplayınız?
‫ أينَت ع َّرفَأحم ُدَعلىَكريمةَ؟‬-1 •
‫ متىَت زَّوجَأحم ُدَكريمة؟‬-2 •
‫َالزواج؟‬
َّ ‫َس َّرَلهذا‬
ُ ‫ من‬-3 •
‫كثيرَكريمة؟‬
ُ ‫ هلَأسعدَال‬-4 •
ُ ‫مالَال‬
‫َماذاَت رىَفيَهذاَالموضوع؟‬،‫َولماذا‬،‫هماَفيَهذاَالزواج‬
‫ منَفيَالخطإَمن‬-5 •
َّ
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Alıştırmalar
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
•2-Aşağıdaki fiil-i mâzilerin kök harflerini tespit ediniz?
َ‫ ت ع َّجب‬-1 •
َ‫ است ق َّر‬-2 •
‫ ق ت لُوها‬-3 •
َ‫ أُب تُليتُم‬-4 •
َ ُ‫ حافظ‬-5 •
ُ‫وه‬
Alıştırmalar
•3- Aşağıdaki müzâri fiillerin kök harflerini tepit ediniz?
‫ يُوفُون‬-1 •
‫ ن لتقي‬-2 •
‫ يست ولي‬-3 •
‫تالفى‬-4 •
َ‫يُشبِّهون‬-5 •
َ
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
‫‪Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı‬‬
‫?‪•4- Aşağıdaki emir kiplerinin sülasi kök harflerini yazınız‬‬
‫‪Alıştırmalar‬‬
‫• ‪ -1‬فينَ‬
‫• ‪ -2‬استقيموني‬
‫• ‪ -3‬أطعَ‬
‫س ُروا‬
‫• ‪ -4‬الَتُع ِّ‬
‫• ‪ -5‬قُلَ‬
‫‪Parçayı Türkçeye çeviriniz, çevirinizi kontrol ediniz. Kelimeleri‬‬
‫‪sözlükten bulmaya çalışınız.‬‬
‫‪19‬‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫العثمانيََّةَُمنََقبلََ ُعثمانَبكَإث رَ إعالنَهََباَجإلمماعََزعيماَأثناءََلقاءََ‬
‫• تأ ِّسستََالدَّول َةَُ ُ‬
‫ألُمراءَ َبنيَ َأُوغوز َ‪َ ،‬ثُ ََّم ت زَّوجَ منَ ََكريمةَ َالشيخَ َأديبَ َعليَ‪َ .‬و َهكذا تم َّكنَ منَ‬
‫ت وحيدََاجإلماراتَ َالتُّركيَّةَ َفي َاناضولَ‪ََ.‬زحفَ َال ُعثمانيُّونَأ َّولََاألمرَ َإلى َروم َايلي‪َ،‬‬
‫ثُ ََّم ت قدَّمَ سليما َُن َبك َاب َُن َاورخان َغازي َبجيشَ َإلى َتراقيا َعامَ ‪َ 1353‬و َالشيخَ‬
‫زاده َسليمان َباشا َنحوَ َأوربّا َمنَ َشبهَ َمزيرةَ ََكليبولي‪َ .‬و َب عدَ َوفاةَ َاورخان َغازي‬
‫إعت لى العرشََالسلطا َُنَ ُمرادََخان َاأل َّولَُ لَيُصبحَ الفاتحََالحقيق ََّيَللب لقانَ‪َ.‬وهكذاَ‬
‫ح َأدرنة َعامَ ‪،1362‬و َت ََّم َن ق َُل َالعاصمةَ َمن َبورصةَ َإليهاَ‪َ .‬و َمعَ َف تحََ‬
‫ت ََّم َف ت َُ‬
‫ُسلطانَ ُمح َّمدَ الفاتحَ َاستانبول َعامَ ‪َ 1453‬و إن هائَهَ لكيانَ َالبيزنط ِّي‪ُ َ ،‬دفنتََ‬
‫ورَال ُوسطى‪َ،‬وََ ُولدََالعص َُرَالجدي َُد‪.‬‬
‫ص َُ‬
‫ال ُع ُ‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Özet
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
•Arapçada kelime isim, fiil ve harf olmak üzere üç kısımdır .
•İsimler camid (donuk/türememiş) ve müştakk (türemiş) olmak üzere
ikiye ayrılırlar.
•Arapçada fiiller mücerred (soyut/harf ilave edilmemiş) ve mezid (harf
ilave edilmiş) olmak üzere iki kısma ayrılır. Mücerred fiiller en az üç
harften oluşur. Dört harfli fiiller de vardır. Mezid fiiller ise üç harfli kök
fiillere bir, iki ve üç harf ekleyerek, dörtlü, beşli, ve altılı fiil ve masdar,
ism-i fâil ve ism-i mef'ûul türünde isimler elde edilir. Ayrıca dört harfli
kök fiillere yalnız bir harf ilave ederek beş harfli fiil veya isim türleri elde
etmek mümkündür .
•Gerek fiiller ve gerekse isimlerin asıl harflerine ilave edilen ziyade
harfler, Arapça " ‫ " َاليوم َتنسماه‬veya " ‫ " َسألتمونيهما‬terkibini oluşturan 10
harften ibarettir .
•Arapça sözlükte bir kelimenin anlamını bulabilmek için önce varsa
kelimeyi zaid harflerden soyutlamak gerekir. Cemi ise müfrede
çıkarılmalı, müzâri veya emir kipinde ise sülâsî mâzî köküne
indirgenmelidir. İlal kuralı çerçevesinde mahzuf bir harf varsa tespit
edilip kelime asıl kök harfleri ortaya çıkarılmalıdır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
‫‪Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı‬‬
‫‪DEĞERLENDİRME SORULARI‬‬
‫?‪1. Aşağıda verilen kelimeler arasında câmid (türememiş) bir isim olanı hangisidir‬‬
‫صرةَ‬
‫نْ‬
‫ِ ْعجزةَ‬
‫‪A.‬‬
‫‪B.‬‬
‫ِكماتَبَ‬
‫‪C.‬‬
‫ألْبمابَ‬
‫‪D.‬‬
‫َْمتمعَ‬
‫‪E.‬‬
‫?‪2. Aşağıdaki parçada altı çizili olan kelimelerden hangisi Müştak (türemiş) isimdir‬‬
‫َالليفةَ َوَ‬
‫اِب‪َ:‬أ ْدخل‪َ.‬فدخل َْ‬
‫يفَيوم ََِنَاأليّمامَ ََطََرقَ َ َْ‬
‫الليفةَ َبمابَ َأ ْعراِب‪َ.‬فقمالََاْألعر ُّ‬
‫ََ ْ‬
‫الْب زَ‪َ.‬أخذ َالليفةَ‬
‫اِب‪َ:‬خ ْذ َهذاَ ْ‬
‫اِب‪َ:‬ك ْن َِ ْسرتحيماَ‪َ،‬أنماَأ ْحتماج َب ْعض َالطعمام‪َ.‬قمال َاألعر ُّ‬
‫قَمالَ َلَألعر ِّ‬
‫اِبَ‬
‫ْ‬
‫ب َهذا‪َ .‬فشربه‪َ .‬قمال َاألعر ُّ‬
‫الْب ز‪َ ،‬فأكله‪َ ،‬ثَ َقدمَ َاألعر ُّ‬
‫اِب َله َكوبماَ َِن َاللَب َو َقمال َله‪َ :‬إ ْشر ْ‬
‫أل ْمدَلله‪َ،‬شكْراَلكَ‪َ،‬جزاكَاهللَخْي را‪َََََ.‬‬
‫ل ْلخليفة‪َ:‬ق ْلَِل َ‪َ،‬كْيفََحمالكَاْآلن؟َقمالَالليفة‪ْ َ:‬‬
‫َََ األيمام‬
‫‪A.‬‬
‫ِ ْسرتيح‬
‫‪B.‬‬
‫ال خْبز‬
‫‪C.‬‬
‫ثَ‬
‫‪D.‬‬
‫كْيفَ‬
‫‪E.‬‬
‫ََتتهدَوا"َ‬
‫َ?‪"fiilinin sülâsî kök harfleri aşağıdakilerden hangisidir‬ل ْ‬
‫‪21‬‬
‫وجدَ‬
‫‪A.‬‬
‫ََتد‬
‫‪B.‬‬
‫هجد‬
‫‪C.‬‬
‫جتد‬
‫‪D.‬‬
‫جهد‬
‫‪E.‬‬
‫‪3.‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
4. Aşağıdaki fiillerden hangisinin kök harfleri dört harften oluşmaktadır? َ
A.
َ‫ت ْرج ْم‬
B.
َ‫لَت ْقرئوا‬
C.
َ‫آِن‬
D.
َ‫سماو‬
E.
‫يالقون‬
5. Aşağıdaki isimlerden hangisinin kök harfleri dört tanedir?
6.
A.
‫ِعلًّى‬
B.
َ‫العلمماء‬
C.
َ‫ِتس ْلسل‬
D.
َ‫الْغماء‬
E.
َ‫تسل‬
ََ"‫ "انْتظر‬fiilinin ilave harfleri hangisidir?
A.
‫َن‬-‫ا‬
B.
‫ا‬
C.
‫ت‬
D.
‫َت‬-َ‫ا‬
E.
‫ن‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
22
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
7.
"َ‫"َاتِّفماق‬
A.
B.
C.
D.
E.
kelimesinin kök harfleri aşağıdakilerden hangisidir?
‫تفق‬
‫وفق‬
‫أفق‬
‫فوق‬
‫وقف‬
8. Aşağıdaki cümlede altı çizili olarak verilen isim ve fiillerden hangisi hiç ek
almamıştır?
.‫َإىلَالديقةََستجدونََِْب نََالْوزارة‬......ََ‫سيواَث‬:َ‫قمالَالشرط ُّيََلَ ْلموظفني‬
ْ
A. ‫ِبن‬
B. ‫الديقة‬
C. ‫ستحدون‬
D. ‫املوظّفني‬
E. ‫الشرطى‬
َ
ّ
9.
"‫ "عن‬fiilinin "‫ "ِ ْفت عل‬vezninde ism-i mef‘ûl şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A. ‫ن‬
َ ‫ِ ْع‬
B. َ‫ِت عن‬
C. ‫ن‬
َ ‫ِ ْست ْع‬
D. َ‫ِ ْعت‬
E. ‫ن‬
َ ‫ِ ْعت‬
10.Arapça isim veya fiil kökleriyle ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A. Arapçada sülâsî (üçlü) kök harfleri "‫ "فعل‬harfleriyle tespit edilir.
B. Mücerred veya mezîd olsun fiil-i muzarilerin başına "‫ "أتني‬harflerinden biri
getirilir.
C. Arapçada mezîd fiiller sadece sülâsî mücerred fiiller üzerine harf
eklenerek yapılır.
D. Tüm mezîd fiillerin masdar, ism-i fâil ve ism-i mefûlleri kurallı olarak gelir.
E. Arapçada mazi, muzâri ve emir fiillerin sonlarına çekim eki olarak muttasıl
zamir denen özne ve nesne zamirleri gelir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
23
Arapça Kelimelerde Kök Harf Kavramı
Cevap Anahtarı: 1-D, 2-B, 3-E, 4-A, 5-C, 6-D, 7-B, 8-B, 9-E, 10-C
KAYNAKÇA
Ali Cüneyt EREN, Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı, Dinbilimleri Akademik
Araştırma Dergisi, IX(2009), Sayı:1.
Erkan Avşar, Arap Gramerine Giriş-1 Sarf, Elif Yayınları, Ankara-2004.
Prof. Dr. Kemal YAVUZ, Prof. Dr. Kazım YETİŞ, Prof. Dr. Necat Birinci, Türk Dili ve
Kompozisyon, Beşir Yayınevi, İstanbul.
Mehmet Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, Ankara 1995.
M. Sadi Çögenli, Arapça Dilbilgisi Sarf,2. Baskı, İstanbul, 2010.
Mehmet Yavuz, Arapça Kelime Bilgisi (Donuk ve Türemiş İsimler), Akademya,
İstanbul-2001.
Muhammed Âdil Şa‘bān- Muhammed el-Fātih Fadlallah, el-Kırāatu’l-Muyessere, IIII, Cantaş Yayınları, İstanbul, tsz.
Mustafa Cemîl-Ahmed Naîm, Sarf-i Arabî, Mahmud Bey Matbaası, İstanbul, (13331914).
Mustafa el-Galâyînî,Câmi‘u’d-Durûsi’l- ‘Arabiyye, I-III, Beyrut, 1966.
Es-Seyyid Ahmed el-Hâşimî, el-Kavâidu’l-Esâsiyye Li’l-Lugati’l ‘Arabiyye, Mısır,
1925.
Nurullah Yılmaz, Arapçada İsimler ve İsim Türetme, Fenomen Yayınları, Erzurum,
2006.
Selami Bakırcı, Arapça’ ya Giriş Temel Bilgiler, 2. Baskı, Fenomen Yayınları,
Erzurum, 2012.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
24
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ-I
•
•
•
•
•
Fiillerde Geçişlilik
Mef'ûlün Bih Sarîh
Mef'ûlün Bihin Şekilleri
Mef'ûlün Bih Gayri Sarîh
Birden Fazla Mef'ûlün Bih
Olması
• Mef'ûlün Bihin Cümledeki Yeri
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Arapça fiillerde geçişliliği öğrenebilecek,
• Geçişli-geçişsiz kavramlarını ve bu kavramlara ait
fiilleri kavrayabilecek,
• Hangi fiillerin geçişli/geçişsiz olduğunu görebilecek,
• Geçişli/geçişsiz cümlelerde cümle çatısını ve temel
ögeleri hakkında bilgi sahibi olabilecek,
• Mef'ûlün bih kavramını ve cümledeki durumunu
kavrayabileceksiniz.
ARAPÇA-III
ÜNİTE
6
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
GİRİŞ
Daha önceki ünitelerde fiil cümlesi konusunda fiilin özne ile olan ilişkisini,
özneye göre fiilin alması gereken durumu (fiil-fâil uyumu) görmüştük. Bu ünitede
ise yine fiil cümlesinde fiilin nesne, tümleç ve dolaylı tümleç ile olan ilişkisini, bu
kavramların Arapçadaki karşılığını, Arapça cümlelerde bu ögelerin durumlarını, fiilin bu ögelerle olan ilişkisini ve anlama yansımalarını öğrenmeye çalışacağız.
Fiiller nesneyle olan ilişkileri bakımından birkaç gruba ayrılırlar. Bunlardan
nesne alan fiillere geçişli, almayan fiillere geçişsiz, eylemi özne üzerinde cereyan
eden fillere dönüşlü, eylemi birden fazla özne arasında gerçekleşen fiillere işteş,
eylemin bir başkasına yaptırıldığını belirten fiillere ise ettirgen fiil denir. Buradan
hareketle geçişli ve ettirgen fiillere Arapçada müteaddî, geçişsiz fiillere lâzım fiil,
dönüşlü fiillere mutâvaat ve işteş fiillere ise müşâreket fiilleri denir. Arapçada
bunlardan sadece mutâvaat fiiller ile lâzım fiiller direkt nesne almazlar, diğer fiiller
çoğu zaman nesne alırlar, ancak nesne almadıkları da olabilir. Bu açıdan Arapçada
her şeyden önce fiil kavramını çok iyi anlamak ve akılda tutmak gerekir.
Arapçada filler geçişlilik bakımından ikiye ayrılır. Geçişli fiile müteaddî; geçişsiz fiile lâzım fiil denir.
Arapçada fiiller zaman bakımından üçe ayrılırlar.
Arapçada geçişli fiile müteaddî fiil; geçişsiz
fiile lâzım fiil denir.
a- Dili geçmiş zamanı ifade eden mâzî fiil
b- Şimdiki zaman, geniş zaman veya az da olsa gelecek zamanı ifade eden
muzâri fiil
c- Emir fiil. Olumlu veya olumsuz bütün şekilleri aynıdır.
Fiil cümlesi çatısı bakımından bu üç tür fiil de aynı işlevi görürler. Yani her üç
zamanda da mutlaka fiil, fâil vardır; fiil geçişli ise mef‘ûlün bih de bulunur.
Fiil cümlesinin temel çatısı şöyledir: Önce fiil, sonra fâil gelir. Bu kural fiil
cümlesinin temel kuralıdır. Hiçbir zaman değişmez. Normal durumlarda fâilden
sonra mef‘ûlün bih yer alır. Arapça diziye göre sıralayacak olursak şöyle olur:
Lâzım fiille yapılan cümlelerde:
1- Fiil (yüklem)
2- Fâil (özne)
Müteaddî fiillerle yapılan cümlelerde:
1- Fiil (yüklem)
2- Fâil (özne)
3- Mef‘ûlün bih
Bu ögelerden sonra varsa eğer diğer ögeler her iki cümle çeşidinde de yer
alabilir. Ancak bu çatı genel bir durumdur. Farklı durumlar elbette olabilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
1
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
FİİLLERDE GEÇİŞLİLİK
ُ ‫الْمُتَ َعدِّيُوُالالَّ ِزم‬
‫اْلَْي َواناَت يف‬
ْ ‫ث‬
َ َ‫ق‬
َ َ‫ ي لَ ِّوث النَّاس وي ْلقي الْ َفالَّح جث‬،‫َسى‬
َ ‫ وه َو يَ ْشعر باأل‬،‫ال نَ ْهر النِّيل‬
ٍ
ْ ‫ َوي ْهدر‬،‫األواِن فيه‬
َ‫ض ْخ َمةً م َن الْ َماء بال‬
َ ‫اْلَميع َك ِّميَّات‬
َ ‫س َو‬
َ ‫ َوتَ ْغسل الن‬،‫الْ َماء‬
َ ‫ِّساء الْ َمالَب‬
.ٍ‫فَائ َدة‬
Parçanın çevirisi:
Nil nehri, üzüntü duyarak şöyle dedi: İnsanlar kirletiyorlar, çiftçiler hayvan
cesetlerini suya atıyorlar, kadınlar onda çamaşırları ve kapları yıkıyorlar; herkes boş
yere büyük miktarlarda su harcıyor.
Not: Parçanın kelimeleri ünite sonunda verilmiştir.
Yukarıdaki parçaya baktığımızda, mavi renkle gösterilen kelimelerin fiil olduğu ve bunlardan her bir cümlenin bir fiil ile başladığını görmekteyiz. Yani bunlar fiil
cümlesidirler. Zira Arapçada fiil ile başlayan cümleye “fiil cümlesi” denildiğini biliyoruz. Bunlardan ilk cümleُ‫ قال‬fiili ile, ikinci cümleُ‫يلوث‬
ّ fiili ile, üçüncü cümle ‫يلقي‬
fiili ile, dördüncü cümleُ‫ تغسل‬fiili ile, beşinci cümle ise
‫ يهدر‬fiile başlamaktadır. Bu
cümlelerden yine her birinin öznesi bulunmaktadır. Mor renkle gösterilen bu kelimelere Arapçada “fâil” denmektedir. Yine bu cümlelerin nesneleri bulunmaktadır
ki, Arapçada bunlara “mef‘ûlün bih” denir ve kahverengi renkle gösterilmiştir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, cümlede bir nesneyi etkileyen, yani nesne isteyen fiile müteaddî fiil denir. Buna karşılık gösterdiği eylem her hangi bir nesneyi
etkilemeyen fiile lâzım fiil denir.
Anlamı
Örnek
Malik, hapishaneden kaçtı.
Arkadaşıma bir kitap hediye ettim.
Yaradan kan aktı.
Rüzgâr şiddetlendi.
Allah’ın yardımı ve fetih geldi.
Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes.
Konuyu anladım.
Çocuk, sütü içmedi.
2
Cümle
.‫ُالس ْج ُِن‬
ِّ ‫ك ُِم َن‬
ٌ ِ‫فَ َّرُ َمال‬
.‫ص ِد ِيقيُكِتَابًا‬
َ ُ‫أ َْه َديْت‬
.‫ح‬
ُِ ‫الُالدَّم ُِمنُالْجُ ْر‬
َ ‫َس‬
.ُ‫الريح‬
ِّ َُّ‫ا ْشتَد‬
ِ ْ َ‫جاءُن‬
.ُ‫ُوُالْ َف ْتح‬
َ ‫صرُاهلل‬
ََ
.ُ‫ُو انْ َح ْر‬
َُ ‫ك‬
َ ِّ‫ص ُِّلُلَِرب‬
َ َ‫ُف‬
.َ‫فَ ِه ْمتُال َْم ْسأَلَُة‬
.‫ُالحليب‬
َُ
‫بُالطفل‬
َ ‫ما َش ِر‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
Bu tabloyu incelediğimizde bazı cümlelerin sadece fiil ve fâilden, bazılarının
ise fiil+fâil+mef‘ûlün bih (veya + diğer mef‘ûller)den oluştuğu ve yine burada müteaddî olan fiillerle fiil+fâil+mef‘ûl şeklinde, lâzım olan fiillerle ise sadece fiil+fâil
şeklinde cümle oluşturulduğu görülmektedir. Bu fiillerden bazısının mâzî, bazısının
muzâri, bazısının ise emir fiil; aynı şekilde cümlelerin bazısının olumlu bazısının ise
olumsuz olduğuna dikkat ediniz. Bu cümleleri, fiilerini ve diğer ögelerini iyice inceleyiniz.
MEF‘ÛLÜN BİH SARÎH
Mef‘ûlün bih,
Türkçeye göre nesne
demektir.
ُ ‫ال َْم ْفعولُبُِِه‬
Arapçada nesne, tümleç, dolaylı tümleç ve zarf tümleçlerinin tamamına genel isim olarak mef‘ûl denir. Bu mef‘ûller, aldıkları eklere göre ifade ettikleri anlam
ve kavramları birbirinden farklıdır. Bunlar mef‘ûlün bih, mef‘ûlü mutlak, mef‘ûlün
fih, mef‘ûlün leh ve mef‘ûlün maah gibi beş ayrı isimle adlandırılır. Bunları sırasıyla
göreceğiz.
Tanımı: Müteaddî bir fiilin ifade ettiği eylemden direkt etkilenen isme
mef‘ûlün bih sarîh denir.
Bu tanımı biraz açalım: Her şeyden önce fiil müteaddî, yani geçişli olmalıdır.
İkincisi mefulün bih denen isim eylemden direkt etkilenmiş olmalıdır. Yani “ne?”
veya “neyi?” sorularına cevap olabilmelidir. Bu ögenin Türkçedeki karşılığı “nesne”
gösterilebilir.
İşte Arapçada Müteaddî fiillerin aldığı nesneye mef‘ûlün bih denir.
Mef‘ûlün bih’in i‘râbı her zaman mansub olur.

Müteaddi fiillerin
aldığı nesneye mef‘ûlün
bih sarîh denir ve i’râbı
mansub olur.
Not: Mef‘ûlün bih’in i‘râbı mansub olur dedik. Daha önceki ünitelerden
hatırlayalım: Bir kelimenin cümle içerisinde aldığı göreve göre, yani cümlede özne,
nesne vs. oluşuna göre harekesinin veya şeklinin değişmesine “i‘râb” denir. Yine
i‘râb konusunda da geçtiği üzere, isimler yedi grupta sınıflanır. Bunlar:
1- Normal şartlardaki bir isim (müfret isim)
2- Tesniye (ikil) isimler
3- Cemi müzekker (eril-çoğul ) isimler
4- Cemi müennes (dişil-çoğul) isimler
5- Beş isim
6- Cemi teksir (düzensiz/kuralsız çoğul) isimler ve
7- Gayri munsarıf isimler.
Bu isim gruplarından olan her hangi bir isim, mef‘ûlün bih olabilir. İşte bu durumda
o isim dâhil olduğu grubun nasb işaretini alır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
Mef‘ûlün bih olan ismin grubu
Örnek cümle
Örnek
Normal isim, harekeyle mansub
Normal isim, harekeyle mansub
Cemi müzekker, “ya” harfi ile mansub
Beş isimden, “elif” harfi ile mansub
İki mef‘ûl var: Birincisi beş isimden,
“elif” harfi ile; ikincisi normal isim, hareke ile mansub
Tesniye, “ye” harfi ile mansub
Cemi müennes, kesre ile mansub
.ً‫ص ُة‬
َّ ِ‫ُخالِ ٌدُق‬
َ ‫ب‬
َ َ‫َكت‬
.ً‫أَ َك َلُال َْولَدُ َس َم َك ُة‬
ِ ‫تُالْج ِامعةُالن‬
ِ ‫أ ْكرم‬
.‫ين‬
َُ ‫َّاج ِح‬
َ َ
ََ
ُ.‫أ ْك َرَمتُأبَا َعلِ ٍّي‬
ِ ‫اك ال ِْقراءُةَ ُوُال‬
.َ‫ْكتَابَ ُة‬
َ ُ‫َعلَّ ْمت‬
َ َ َ َُ ‫أخ‬
.‫ُالرجلُ َع ْي نَ ْي ُِه‬
َّ ‫أ ْغلَ َق‬
.ً‫زاَ َرُالطُّالَّبُ َم ْكتَباَتُ راَئِ َع ُة‬
Bu tabloda kırmızı renkle gösterilen isimler mef‘ûlün bih, yani nesne durumundadırlar. Dolayısıyla harekelerine veya şekillerine dikkat ediniz.
Yukarıda verilen cümlelerin anlamı için bakınız.
Görüldüğü gibi, bu cümlelerde nesne durumunda olan kelimelerin Arapça
şekilleri, yani her birinin i‘râb durumu farklıdır. Bunlardan bazılarının i‘râbı harekeyle bazılarının i‘râbı ise harfle olmuştur. Bunların her birinin kendi grubuna ait
i‘râb özelliğini veya işaretini aldığı görülmektedir. İsimlerin i‘râbı konusunda geniş
bilgi için II. yarıyıl I. üniteye bakabilirsiniz.
4
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Bireysel Etkinlik
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
 Aşağıdaki parçayı okuyunuz, mef‘ûlün bih olan kelimeleri inceleyiniz ve Türkçesiyle karşılaştırınız.
َّ
‫الش َج َرةُُالْباَكِيَُة‬
‫ فَ َس َّم ْوَها‬،ً‫ادةٌ تَْنزل قَطَْرةً قَطَْرة‬
َّ ‫اْلَنوبيَّة َش َجَرةً َتْرج مْنه َم‬
ْ ‫اه َد س َّكان ْأمري َكا‬
َ ‫َش‬
‫ت َعلَى‬
ُّ ‫ َو الَ َحظوا ال َقطََرات ََت‬،»َ‫َّجَرَة الْباَكيَة‬
ْ َ‫ف و تَ ْرتَفع إىل أ َْعلَى إذَا َس َقط‬
َ ‫«الش‬
ٍ
‫ َو َد َهنوا ِبا‬،‫غريًة يَ ْستَم ْعلونَ َها يف ألْ َعاب صْب يَاِن ْم‬
َ ‫صنَ عوا مْن َها كَرات‬
َ َ‫ ف‬،‫األرض‬
ْ
َ ‫ص‬
ٍ ‫أَقْ َدامهم ليحصلوا على ح َذ ٍاء ثَاب‬
‫ عْن َد َما‬.‫ و ََلْ تَك ْن هذه س َوى َش َجَرة الْ َمطَّاط‬،‫ت‬
َ
َْ ْ َ
‫ َو‬،‫ادة‬
َّ ‫ و َعَرفوا سَّر َهذه الْ َم‬،‫ بَ َدؤوا ََتَاربَه ْم َعلَْي َها‬،‫َّجَرَة‬
َ ‫ا ْكتَ َش‬
َ ‫ف األوروبِّيُّون َهذه الش‬
ٍ
‫ يف‬:ٍ‫ِّدة‬
َ ‫ني َعلَى ا ْد َخال الْ َمطَّاط يف صناَ َعات متَ َعد‬
َ ِّ‫قَ ْد َش َّج َع اال ْكت َشاف األوروبِّي‬
‫ َكماَ ا ْستَ ْخ َدموه يف‬،‫السيَّ َارات َو الطَّائَرات‬
َّ ‫ و إطَ َارات‬،‫ و يف َخراَطيم الْميَاه‬،‫الْ َمالَبس‬
‫اعة أ ْش َجار الْ َمطَّاط يف الْ َمنَاطق‬
َ ‫ و تَ َو َّسعوا يف زَر‬... ‫أسالَك الْ َك ْهرباَء َو ا ْْلَاتف‬
ْ ‫ت ْغطيَة‬
.‫اْلَ َّارة يف د َول َجنوب َش ْرق آسيَا َكأنْدونيسيَا‬
ْ
Not: Parçanın kelimeleri ünite sonunda verilmiştir.
Mef‘ûlün bihin şekilleri
Yukarıdaki parçaya baktığımızda cümlelerin birçoğunun fiil cümlesi olduğunu
ve cümlelerin bazılarında iki mef‘ûlün bih, yani nesne bulunduğunu; ayrıca bunlardan bazılarının açık (normal) bir isim olduğu hâlde bazılarının da zamir veya işaret
ismi olduğunu görmekteyiz. Buna göre mef‘ûlü bih şu şekillerde olabilir.
1- Mef‘ûlün bih, açık ve belirgin bir isim olabilir. Böyle bir durumda bu
mef‘ûle mef‘ûlün bih sarîh denir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
.ًُ‫ْجنوبِيَّ ِةُ َش َج َرة‬
َ ‫َش‬
ْ ‫اه َدُسُ َّكان‬
َ ‫ُأم ِري َكاُال‬
.‫ات‬
ُِ ‫الَ َحظواُال َقطََر‬
.ِ‫َّة‬
ُ ‫َع َرفواُ ِس َّرُ َه ِذهُِال َْماد‬
.‫ين‬
َُ ِّ‫شافُاألوروبِّي‬
َ ِ‫َش َّج َعُاال ْكت‬
Örnek
Amerikada yaşayanlar (Amerikalılar) bir ağaç gördüler.
Damlaları farkettiler (gördüler).
Bu maddenin sırrını anladılar.
Keşif (buluş), Avrupalıları cesaretlendirdi.
2- Mef‘ûlün bih, açık ve belirgin bir isim olabildiği gibi zamir de olabilir. Buna da mef‘ûlün bih sarîh denir.
Zamirlerin, fiillere bitiştikleri zaman mef‘ûlün bih sarîh, yani nesne olduklarını yine daha önceki ünitelerden hatırlayalım. Bunlara muttasıl mansub zamirler
denir. Aynı şekilde mansub munfasıl zamirler de mef‘ûlün bih sarîh olurlar. Muttasıl zamirler fiile bitişmiş oldukları zaman mef‘ûlün bih sarîh olurlar; mansub munfasıl zamirler ise zaten cümlede mef‘ûl (mansub) durumunda bulunurlar.
Örnek
Ona “Ağlayan Ağaç” adını verdiler.
Onu, çocuklarının oyuncaklarında kullandılar.
Onu, kabloların kablamasında kullandılar.
Onları fakültede gördüm.
Dedem bana anlattı.
Sadece Sana ibadet eder, yalnızca
Sen’den yardım dileriz.
Ona ikramda bulundum.
َّ ُ‫َس َّم ُْو َها‬
.‫الش َج َرةَُالْباَكِيَة‬
ِ ‫يستَ ِم ْعلونَُهاُفيُألْع‬
.‫ابُص ْب يَانِ ِه ُْم‬
َ
َ
َْ
ِ
ِِ
.‫ُاألسالَ ُِك‬
ْ ‫ا ْستَ ْخ َدم ُوهُُفيُت ْغطيَة‬
.‫َرأيْ تُه ُْمُفيُالْكلِّيَُِّة‬
.ُ‫َح َّدُثَنِي َجدِّي‬
.ُ‫اكُنَ ْستَ ِغين‬
َُ َّ‫ُوُإي‬
َُ ‫اك نَ ْعبد‬
َُ َّ‫إي‬
.ُ‫أ ْك َرْمتُه‬
Bu örneklerde kırmızı renkle işaretlenmiş olan zamirler mef‘ûlün bih sarîh
olurlar. Zamirler mebni olduklarından i‘râbları da mahallî olarak söylenir, yani
“mahallen mansub” denir.
Not:
Zamirler mef‘ûlün
bih olduğunda mahallen
mansub olurlar.
A. Zamirler sadece müteaddî fiillere bitişirler, lâzım fiillere bitişmezler. Dolayısıyla bir fiile zamir bitişmesi o fiilin müteaddî olduğunu gösterir.
B. Zamir fiile bitiştiği zaman mef‘ûlün bih sarîh olur. Eğer fâil açık bir isim
ise mef‘ûlün bih sarîhden sonra gelmiş olur. Diğer bir ifadeyle bu durumda mef‘ûlün bih sarîh fâilden önce gelmiş olur.
6
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
C. Mef‘ûlün bih sarîh işaret ismi veya ism-i mevsûl olabilir. Bu durumda yine mef‘ûlün bih sarîh mahallen mansub olur.
َّ ُِ‫فُاألوروبِّيُّونُ َه ِذه‬
.َ‫الش َج َرُة‬
َ ‫ش‬
َ َ‫ا ْكت‬
.‫وق‬
ُِ ‫ُالس‬
ُّ ‫ا ْشتَ َريْتُ َهذُاَ ِم َن‬
.ِ‫َرأَيْتُالَّ ِذي فاَ َزُبِالْجاَئَِزُة‬
ِ
.ُ‫ُالصحف‬
ُّ ‫ش َرتْه‬
َ َ‫ومةُمُاَ ن‬
َ ‫َك َّذبَتُُالْحك‬
Avrupalılar bu ağacı keşfettiler.
Örnek
Bunu çarşıdan aldım.
Ödül alanı gördüm.
Devlet, gazetelerin yayınladığını
yalanladı.
Örnek
Cümle tahlili-1:
İşaret isimleri ve
ism-i mevsuller
mef‘ûlün bih olduğunda mahallen mansub olurlar.
ُ‫َه ِذ ِه‬
َّ
َُ‫الش َج َرة‬
Müşârun-ileyh (işaret edilen, gösterilen isim): İşaret isminden sonra gelen
isme denir. Bu isim işaret
isminin i‘râbını alır. Bu
cümlede işaret ismi
mef‘ûlün bih olduğu için
gösterdiği isim de mansub
olmuştur, nasb işareti
fetha.
Mef‘ûlün bih
sarîh (nesne):
İşaret ismi,
mebni olduğu
için mahallen
mansub.
Müennes yapıda.
‫فُ األوروبِّيُّون‬
َ ‫ش‬
َ َ‫ا ْكت‬
Fâil (özne): Cemi-müzekker
(eril-çoğul yapıda) bir isim; lafzen merfu, ref
işareti vâv harfi.
Mâzî fiil: müfret, müzekker,
gâib (eril, tekil, 3.şahıs).
Zamirler gibi işaret isimleri ve ism-i mevsûller mebni olduklarından i‘râbları
mahallî olarak söylenir, yani mef‘ûlün bih olduklarında “mahallen mansub” denir.
MEF‘ÛLÜN BİH GAYRİ SARÎH
Mef‘ûlün bih bazen cümle veya şibh-i cümle (harfi cerle mecruru gibi) yapısında bulunur. İşte bu tür mef‘ûlün bihe “mef‘ûlün bih gayri sarîh” (dolaylı tümleç)
denir. Yani açık isim değil, dolaylı olarak isim ile tevil edilebilen bir yapıda bulunur.
Cümle veya şibh-i cümle olarak adlandırdığımız yapılar, i‘râb işaretini açıktan alamayacağı için bunların i‘râbına da “mahallî i‘râb” denir. Yani bu tür mef‘ûller “mahallen mansub” olur.
Not: Şibh-i cümle: Cümleye benzeyen demektir. Yani tek kelime değil,
tam bir anlam ifade eden cümle de değildir. Bunun gibi “harfi cer ile mecrur veya
zarflı isim tamlaması yapısında olan kelime öbeklerine şibh-i cümle” denir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
َّ ُ‫َع َرفْت‬
.‫ُقادم‬
ٌُ ‫أنك‬
Senin geldiğini anladım.
.ُ‫كُتَ ْحضر‬
َ ‫ظَنَ ْنت‬
Örnek
Senin geldiğini sandım.
Bu cümlelerde görüldüğü gibi renkli olan kısımlar başlı başına birer cümledirler ve mef‘ûlün bih gayri sarîh olarak ana cümlede yer almışlardır.
Aynı şekilde harfi cer ve mecruru ile birlikte olan yapı da mef‘ûlün bih gayri
sarîh olarak adlandırılır. Harfi cer ve mecruru şeklinde olan mef‘ûlün bih gayri
sarîhler hem müteaddî hem de lazım fiillerde bulunabilir.
.‫س ُْكتُ بيَ ِد َُك‬
َ ‫ْأم‬
.‫َكتَْبتُبِالْ َقلَ ُِم‬
.‫َمُنحاَفِظُْ َعلَىُالطَّبِ َيع ُِة‬
ْ‫ل‬
Elinden tuttum.
Örnek
Kalemle yazdım.
Doğayı korumadık.
Bu örneklerde görüldüğü üzere kırmızı renkte olan kısımlar, harfi cer ve mecruru ile birlikte mef‘ûlün bih gayri sarîh olmaktadırlar ve bunların i‘râbına “mahallen mansub” denir.
Örnek
Cümle tahlili-2:
ِ ‫ُالس‬
ُ‫وق‬
ُّ ‫ِم َن‬
Mef‘ûlün bih gayri
sarîh (dolaylı tümleç):
ُ‫ ِم ْن‬harfi cer;
ُِ ‫الس‬
‫وق‬
ُّ mecrur; İkisi bir(
likte şibh-i cümle mahallen mansub)
8
‫َه َذا‬
Mef‘ûlün bih
sarîh (nesne):
İşaret ismi,
mebni olduğu
için mahallen
mansub,
müzekker yapıda.
ُ‫ت‬
Fâil (özne): Fiil
çekiminde bulunan zamir, mütekellim (1.tekil)
şahıs.
Fâilin merfu olması gerekir:
Zamir olduğu için
mahallen merfu.
ْ‫ا ْشتَ َري‬
Mâzî fiil: Mütekellim (1. tekilşahıs) kipi
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
Örnek
Cümle tahlili-3:
ُ‫قادم‬
ٌ
َُّ‫ك‬
َّ‫ أُن‬nin ha-
َّ‫ أُن‬nin ismi,
beri, lafzen merfu,
ref işareti
zamme.
zamir; mebni
olduğundan
mahallen
mansub.
َّ‫أُن‬
ُ‫ت‬
Fiile benzeyen
edatlardan:
ismini
nasb, haberini ref’
yapar.
Fâil (özne): Fiil
çekiminde bulunan zamir,
mütekellim
(1.tekil) şahıs.
Fâilin merfu
olması gerekir:
Zamir olduğu
içi mahallen
merfu.
ْ‫َع َرُف‬
Mâzî fiil:
Mütekellim
(1. tekilşahıs) kipi
Bu cümle, isim cümlesi olarak yan cümledir. Dolayısıyla mef‘ûlün bih gayri sarîhtir
ve mahallen mansubtur.
Bazen bir cümlede hem mef‘ûlün bih sarîh, hem de mef‘ûlün bih gayri sarîh
bulunabilir.
ِ
ِ ‫ُاألم َر‬
.‫الساُِريَُِة‬
َ ‫َع َر‬
َّ ُ‫اض‬
ْ ‫فُالْعالَمُُ َح َقائ َقُم ِه َّمةًُ َع ِن‬
Örnek
Dünya, bulaşıcı hastalıklar hakkında bazı önemli gerçekleri öğrendi.
ِ َ‫قتُالمن‬
ِ ‫ادةَُفيُالو‬
.‫ب‬
ُِ ‫اس‬
َ َ‫ْج ِريحُال ِْعي‬
َ ‫َو‬
َ ‫ص َلُال‬
َ
Yaralı, muayenehaneye uygun zamanda ulaştı.
Bu örneklerde kırmızı renkle gösterilen kısımlar mef‘ûlün bih sarîhtir, mavi
renkle gösterilen kısımlar ise birinci cümledeki mef‘ûlün bih gayri sarîh, ikinci cümledeki ise başka bir mef‘ûl çeşidi (mef‘ûlün fih)dir.
BİRDEN FAZLA MEF‘ÛLÜN BİH OLMASI
Fiilin geçişlilik derecesine göre bir cümlede bir veya birkaç mef‘ûlün bih olabilir. Zira bazı fiiller bir mef‘ûl, bazıları ise iki veya üç mef‘ûl alabilir. Sülâsî fiillerin
bazıları iki mef‘ûl alabilir. Ayrıca sarf bilgisinden hatırlanacağı üzere sülasi fiillere
harf eklendikçe geçişliliği artmakta veya yeni anlam kazanmaktadır. Dolayısıyla
rubâî (dörtlü), humâsî (beşli) ve südâsî (altılı) gibi mezîd fiillerin pek çoğu geçişlidirler ve bazıları iki meful almaktadırlar. Bunlardan bazıları şöyledir:
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
A. Mezid fiillerin birçoğu iki meful alır.
ِ
ِ َ‫ْتُالمن‬
.‫ب‬
ُِ ‫اس‬
ُِ ‫يحُال ِْعيادةَُفَيُال َْوق‬
ْ َ‫صل‬
ْ ‫ُسيَّ َارة‬
َ ‫ْأو‬
َ ُ‫ُاإلس َعاف‬
َ ‫ت‬
َ ‫الج ِر‬
Örnek
Ambulans, yaralıyı muayanehaneye uygun zamanda ulaştırdı.
ِ ِ
.‫يح‬
ُِ ‫ُع ِنُالتَّ ْش ِر‬
َ ً‫ُح َقائِ َقُم ِه َّمة‬
َ ‫َم‬
َ ‫َع َّرفَتُاألطبَّاءُال َْعال‬
Doktorlar, operasyon hakkında dünyaya önemli gerçekler bildirdiler.
Bu örneklerde görüldüğü gibi cümlelerde iki tane mef‘ûlün bih sarîh (nesne)
bulunmaktadır.
B. Verme, bağışlama veya bunların zıt anlamı olan alıkoyma, engelleme,
yoksun bırakma anlamı ifade eden fiiller iki meful alır. Bunlar aslında
mübteda haber olmayan bir yapıyı nasbederek mef‘ûl yapan fiillerdir.
Bazıları şunlardır:
Giydirdi.
Giydirdi.
Sordu, istedi.
Öğretti.
Bildirdi.
‫سا‬
َ ‫َك‬
ُ‫س‬
َ َ‫أَلْب‬
َُ‫َسأَل‬
‫َعلَّ َُم‬
‫أَ ْعلَ َُم‬
‫أَ ْعطَى‬
Verdi.
Hibe etti, bağışladı.
Bağışladı.
Engelledi, mani oldu.
Yasakladı, haram kıldı.
ُ‫ب‬
َ ‫َو َه‬
َُ َ‫َمن‬
‫ح‬
‫َمنَ َُع‬
ُ‫َح َّرَم‬
ِ
َّ ‫ُأنُيَ ِج‬
.‫ُع َرقه‬
ُ ‫قبل‬
َ ‫ف‬
َ ُ‫األجير‬
َ ُ‫أ ْعط‬
َ ُ‫أجره‬
Örnek
İşçiye ücretini, alnının teri kurumadan ver.
ِ
.ً‫ينُج َوائَِزُثَمينَ ُة‬
َ ‫َّولَةُالمتَ َف ِّوق‬
ْ ‫َستَ ْمنَحُالد‬
Devlet, başarılı olanlara üstün ödüller verecek.
ِ ِِ
ِ ‫القراءةَُوُال‬
َّ
ُ.‫ْم ْد َر َس ِة‬
َُ ‫ْكتَابَةَُقَ ْب َلُالْتِ َحاقِ َهاُبِال‬
َ َ ُ‫عل َمتُاألمُُّابْنتَُ َها‬
Anne, kızına okula gitmeden önce okuma ve yazmayı öğretti
C. Dönüşüm veya durum değişikliği bildiren fiiller iki meful alır. Bunlardan
bazıları:
Dönüştürdü, hâline getirdi, yaptı.
Değiştirdi, dönüştürdü.
11
ُ‫صيَّ َر‬
َ
َُ‫َُح َُّول‬
Yaptı, kıldı, etti.
Edindi, aldı.
ُ‫َج َع َل‬
‫اتَّ َخ َُذ‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
‫يقُ َك ْع ًكا‬
ْ َ‫َج َعل‬
َ ِ‫تُأ ِّميُالدَّق‬
Örnek
Annem, unu pasta yaptı.
ِ َ ‫من‬
‫ُصيَّ َرُنِي َع ْب ًدا‬
َ ‫ُعلَّ َُمني َح ْرفًاُفَ َق ْد‬
َْ
‫ت ُِم ْل ًكاُلِي‬
َ ‫اتَّ َخ ْذتُالْبَ ْي‬
Bana bir harf öğreten, beni (kendine) köle yapar.
Evi kendime mülk edindim.
D. İnanma, kanaat getirme, tercih yapma, şüphe, tereddüt, zan gibi iç duygulara yönelik anlam ifade eden fiiller iki mef‘ûl alırlar. Bazıları şunlardır:
Buldu, gördü.
Gördü, görüşünde oldu.
Anladı, bildi.
ُ‫َو َج َد‬
‫َرأَى‬
ُ ُ‫ف‬
َ ‫َع َر‬
Zannetti.
Zannetti.
İddia etti, ileri sürdü.
Örnek
Derste, öğrenciyi hoca zannettim.
Sabahleyin caddeyi kalabalık buldum.
İnsanlar, ipeği erkeklere mübah
sanıyor.
Hakkı, muzaffer buldum.
Problemi kolay mı sanıyorsun?
ُ‫ظَ ّن‬
َُ ‫َح ِس‬
‫ب‬
ُ ‫َز َُع َُم‬
ِ َّ
ِ
ُ‫بُم َعلِّ ًماُفي‬
َ ‫َحس ْبتُالطال‬
.ِ‫اض َرُة‬
َ ‫الْم َح‬
َّ ُ‫َو َج ْدت‬
.‫اح‬
ُِ َ‫فيُالصب‬
ُ‫ِعُم ْز َد ِح ًما‬
َّ
َ ‫الشار‬
.‫ال‬
ُِ ‫للر َج‬
ِّ ُ‫باحا‬
ً ‫ْح ِر َيرُم‬
َ ‫يَ ْزعمُالنَّاسُال‬
ِ َ‫رأَيتُالْحقَُّم ْنت‬
.ُ‫ص ًرا‬
َْ
َ
‫ُس ْهالًُ؟‬
َ َ‫َه ْلُتَظ ُّنُال َْم ْسأَلَة‬
Yukarıdaki cümlelere dikkatlice bakıldığında mef‘ûlün bih olan isimlerin aslında bir isim cümlesi olduğu görülür.
İşte buradaki fiiller gibi bazı fiiller aslında mübteda haber olan cümlenin ögelerinden her ikisini de mef‘ûl olarak alır. Yukarıdaki örneklerde kırmızı renkle gösterilmiş olan mef‘ûlün bihlerin aslında isim cümlesi olduğuna dikkat ediniz:
Öğrenci, hocadır.
Cadde, kalabalıktır.
İpek mübahtır
Hak, muzafferdir.
Problem kolaydır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
ُ .‫الطَّالِبُُم َعلِّ ٌُم‬
َّ
ُ .‫الشارِعُُم ْز َد ِح ٌُم‬
ُ .‫باح‬
ٌُ ‫ْح ِريرُُم‬
َ ‫ال‬
ِ َ‫الْح ُُّقُم ْنت‬
ُ .‫ص ٌُر‬
َ
ُ .‫ال َْم ْسأَلَةُُ َس ْه ٌُل‬
11
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
E. Bazı fiiller üç mef‘ûlün bih alır. Bunlardan bazıları şunlardır.
Haber verdi.
Haber verdi.
Örnek
Anlattı, konuştu.
َ‫نَبَُّأ‬
ُ‫َخبَّ َر‬
ُ ‫ث‬
َُ ‫َح َّد‬
Gösterdi.
Haber verdi.
Allah, onlara işlerini pişmanlık
olarak gösterecek.
Allah, uykunda onları sana az
gösterdi.
Öğrenciye sınavın kolay olduğunu
haber verdim.
Şoför, yolculara arabanın bozuk
olduğunu bildirdi.
ُ‫أَ ْعلَ َم‬
‫أ ََرى‬
Bildirdi.
ُ َ‫أنْبَُأ‬
.‫ليهم‬
ُْ ‫سراتُ َع‬
َ ‫ي ِريهمُُاهللُأ ْع َماُلَه ْمُ َح‬
ِ ‫ي ِري َُك همُُاهللُفيُم‬
.ًُ‫كُقِليال‬
َ ‫نام‬
َ
.ً‫ال‬
ُ ‫اإلمتِ َحا َنُ َس ْه‬
َُ ِ‫أخبرتُالطَّال‬
ْ ‫ب‬
ْ
.ً‫السُيَّ َُارُةَ مُتَُ َُع ُطُِّلَُة‬
َُّ ‫اب‬
َُ ‫الرَُّك‬
َُّ ُ‫أَُ ُْعُلَ َُم‬
ُُّ ُ‫الس ُائِق‬
Aşağıdaki ayetlerde mef‘ûlün bih olan kelimeleri ve her cümlede kaç
mef‘ûl olduğunu tespit ediniz.
Alıştırma
. ‫ُماُيَُْلبِسو َُن‬
َ َ‫ُولَلبَ ْسن‬
َ ‫اُعلَْي ِه ْم‬
َ ‫ُملَكاًُل‬
َ ‫ُج َعلْنَاه‬
َ ‫َول َْو‬
َ ً‫ُرجال‬
َ ‫َج َعلْنَاه‬
ِ َّ ‫إِنَّاُجعلْن‬
ِ ِ ‫اطينُأَولِي‬
.‫ينُالُي ْؤِمنو َُن‬
َ ََ
َ ‫اءُللَّذ‬
َ َ ْ َ َ‫اُالشي‬
.ُ‫َول َْوُأ ََرا َكه ْمُ َكثِيراًُلََف ِشلْت ْم‬
ِ ‫ْكتاب‬
ِ َ ‫ُعلَّمت‬
ِ ‫ْح ْكمةَُوالتَّوراةَُوا ِإل‬
.‫يل‬
َُ ‫نج‬
ْ َ ‫َوإِ ْذ‬
َ َ ْ َ َ ‫ُوال‬
َ َ َ ‫كُال‬
ِ ‫ُس ْخ ِرياًُحتَّىُأَنسوكم‬
ِ ‫فَاتَّ َخ ْذتموهم‬
.ُ‫ُذ ْك ِري‬
َ ّ
ْ َْ
ْ
.ُ‫الُنَبَّأَنِيُال َْعلِيمُالْ َخبِير‬
َ َ‫ُه َذاُق‬
َ ‫ُم ْنُأَنْ بَأ‬
ْ ‫فَ لَ َّماُنَبَّأ ََهاُبِ ِهُقَال‬
َ ‫َك‬
َ ‫َت‬
.‫ُعائِالًُفَأَ ْغنَى‬
َ ‫َوَو َج َد َك‬
َ ‫ُ َوَو َج َد َك‬،‫ُضاالًُّفَ َه َدى‬
َّ
.‫َمُيَ ْعلَ ُْم‬
َ ‫نسا َن‬
ْ ‫ُماُل‬
َ ‫َعل َمُا ِإل‬
12








Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
Aşağıdaki cümlelerde mef‘ûlün bih olan kelimeleri ve her cümlede kaç
mef‘ûl olduğunu tespit ediniz.
Alıştırma
ِ ِ
.‫ُج ِدي َديْ ِن‬
َ ‫ينُثَ ْوبَ ْي ِن‬
َ ‫سوتُالم ْسك‬
َ ‫ َك‬
ِ ‫الذ َه‬
ِّ ِ‫اءك ْمُاإل ْذ َنُب‬
.‫اب‬
ْ ‫ أيُّهاَُاألطْ َفال‬
َ َ‫!ُاسأَلواُآب‬
ِ ‫ ت نظِّمُالْم ْدرسةُمساب َقات‬
.ً‫ُعل ِْميَّة‬
َ
َ َ َ ََ َ
Mef‘ûlün bihin cümledeki yeri:
Fiil cümlesinde fiil cümlenin başında bulunur. Bundan sonra asl olan hemen
fâilin gelmesidir. Ancak bazı durumlarda fâil ile mef‘ûlün konumu farklı olabilir. Örneğin her hangi bir anlam karışıklığı olmadığı bazı durumlarda mef‘ûlün bih fâilden
önce gelebilir.
Örnek
Hâtim, arabayı temizledi.
Arabayı Hâtim temizledi.
. َ‫السُيَّ َُارُة‬
َُّ ُ‫اتم‬
َُ ‫ف‬
َ َّ‫ُنَظ‬
ٌ ‫ُح‬
.‫اتم‬
ٌُ ‫ارَُة َُح‬
َُّ ُ‫ف‬
َ َّ‫نظ‬
َُ َّ‫السُي‬
Bu cümle her iki şekilde de söylenebilir. Zira her iki durumda da konu anlaşılmakta ve bir anlam karışıklığı bulunmamaktadır. Çünkü arabayı temizleyenin bir
insan (Hâtim) olduğu göz önünde bulundurulursa fâil ile mef‘ûlün yer değişmesinden dolayı bir anlam karışıklığı oluşmaz. Ancak anlam bakımından bir karışıklık söz
konusu olduğunda fiil+fâil+mef‘ûlün bih sırası mutlaka gözetilir.
Örnek
Arkadaşım, kardeşimi gördü.
.‫أخي‬
ُِ ُ‫ُص ِد ِيقي‬
َ ‫َش‬
َ ‫اه َد‬
Bu cümlede gören kişi, “kardeş” mi, “arkadaş” mı? Anlam bakımından her
ikisi de olabilir. Yani arkadaş kardeşi görmüş veya kardeş arkadaşı görmüş olabilir.
Anlamı belirleyici kılan i‘râb durumu da açık ve belirgin değildir. Dolayısıyla bu durum, ancak cümle sıralamasındaki önceliğe göre çözülebilir. Yani fiilden hemen
sonra gelen fâil, sonraki mef‘ûlün bih sayılır ve cümlenin doğru anlamı “Arkadaşım,
kardeşimi gördü” şeklinde olur, diğer türlü olanı yanlış sayılır.
Not: Fâil ve mef‘ûlün cümledeki yerleri bakımından şu durumlar önem
arzetmektedir:
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
1-Önce gelmesi, yani cümle başında bulunması gereken bir kelime mef‘ûlün
bih olduğunda hem fiilden hem de fâilden önce gelir. Çünkü cümle onunla başlar.
Soru ve şart isimleri gibi.
ِ ‫ُفيُالس‬
‫وق؟‬
‫ت‬
ُّ
َ ‫اه ْد‬
َ ‫َم ْنُ َش‬
Örnek
Çarşıda kimi gördün?
Bu cümlede “‫ن‬
ُْ ‫ ” َم‬kelimesi soru ismidir ve Arapçada soru isimleri her zaman
cümle başında bulunurlar. Dolayısıyla hem fiilden hem fâilden önce gelmiş olurlar.
2- Mef‘ûlün bih fiile bitişen zamir, fâil de açık isim olduğunda mef‘ûl önce fâil
sonra gelir.
Örnek
ِ
ِِ
ِ ُ‫سأَُلَه‬
.ً‫األستاَذُغَدُا‬
ْ َ‫ُ َسي ْعلنُهُا‬:َُ‫ُفَقاَل‬،‫صديقُهُ َع ْنُدروسه‬
َ َ
Arkadaşı, ona derslerini sordu. “O da Onları (dersleri) hoca yarın
açıklayacak!” dedi.
Bu cümlelerde görüldüğü gibi, mavi renklerle gösterilen zamirler fiile bitişik
mef‘ûlün bih durumunda ve mor renkle gösterilmiş olan kelimeler açık isim olarak
fâil durumundadırlar. Yani bu durumda mef‘ûlün bih, fâilden önce gelmiştir.
Örnek
3-İki mef‘ûlün bih olan cümlelerde, anlam bakımından fâil olan mef‘ûlün bih
önce gelir.
ِ ُ‫أَ ْع ِط‬
َّ ‫َجَُرهُقَ ْب َلُأ ْنُيَ ِج‬
.ُ‫ُع َرقه‬
َُ ‫األج‬
َ ‫ف‬
ْ ‫يرُأ‬
İşçiye ücretini alnının teri kurumadan önce ver.
ِ ” (işçi) birinci mef‘ûlün bih; “‫( ”أَج ُر‬ücret) ikinci mef‘ûlün
Bu cümlede “‫ير‬
َُ ‫األج‬
َْ
bih olarak cümlede yer almıştır. Birinci mef‘ûl yani (işçi), anlam bakımından ikinci
mef‘ûlün yani (ücret) kelimesinin fâili (öznesi)dir. Çünkü ücreti alan işçidir. Dolayısıyla (işçi) birinci mef‘ûl olarak önce gelmek durumundadır.
14
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫‪FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I‬‬
‫‪ Aşağıdaki cümleleri okuyunuz, anlamlarını veriniz ve mef’ûlün bih‬‬
‫‪olan kelimeleri tespit edip inceleyiniz:‬‬
‫‪15‬‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫َمُيَ ِج ْدهُ َش ْيئُاً‪.‬‬
‫ُحتَّىُإِذَ َ‬
‫ُماءً َ‬
‫سبهُالظَّ ْمآن َ‬
‫اُجاءَهُل ْ‬
‫‪ ‬يَ ْح َ‬
‫ِ‬
‫اسا‪.‬‬
‫‪ ‬إِنَّاُأَ ْعطَْي نَ َ‬
‫اكُالْ َك ْوثَ َُر َ‬
‫‪ُ،‬وُج َعلْنَاُاللَّْي َلُلبَ ً‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ِ‬
‫ُم ْكتَبَ ِةُال َْم ْد َر َس ِة‪.‬‬
‫‪ ‬ا ْستَ َع ْرت َ‬
‫ُه َُذيْ ِنُالْكتَابَ ْي ِنُم ْن َ‬
‫سُالطالَّبُ َش َج َراتُفيُفِينَ ِاءُال َْم ْد َر َس ِة‪.‬‬
‫‪ ‬غَ َر َ‬
‫اكُفيُال َْم ْس ِج ِد‪ُ.‬‬
‫‪َ ‬رأَيْتُأبَ َ‬
‫‪ ‬فَ تَ َحُالْم َعلِّمُنَ َوافِ َذُال َف ْص ُِل‪.‬‬
‫ِ‬
‫ين‪.‬‬
‫‪ ‬ي َقدِّرُالْم َعلِّمُالْم ْجتَ ِهد َ‬
‫ْح ًقاُثَُ َقافِيًّا‪.‬‬
‫‪‬أْ‬
‫ْج ِري َدةُمل َ‬
‫َص َد َرُال َ‬
‫ُالرجلُال َف ِق َيرُغَنِيًّا‪.‬‬
‫‪ ‬ظَ َّن َّ‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Özet
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
• Fiil Cümlesi
•Arapçada filler geçişlilik bakımından ikiye ayrılır. Geçişli ve ettirgen fiile
müteaddî, geçişsiz fiile lâzım, işteşli fiillere müşâreket, dönüşlü fiillere
mutâvaat fiilleri denir. Mutâvaat fiiller ile lâzım fiilleri nesne almazlar.
•Mâzi, muzâri veya emir kipinde olan her müteaddi filin olumlu veya
olumsuz şekli mef'ûlün bih alabilir.
•Fiil cümlesinde önce fiil, sonra diğer ögeler bulunur. Yani fiilden sonra fâil
gelir, daha sonra mef'ûlün bih yer alır. Ancak bazen mef'ûlün bih hem
fiilden hem de fâilden önce gelebilir.
•Mef'ûlün Bih Sarîh
•Arapçada nesne, tümleç, dolaylı tümleç ve zarf tümleçlerinin tamamına
genel olarak mef'ûl denir. Bu mef'ûllerden her biri ifade ettikleri anlama
göre mef'ûlün bih, mef'ûlü mutlak, mef'ûlün fih, mef'ûlün leh ve mef'ûlün
ma'ah gibi beş ayrı isimden biriyle adlandırılır.
•Mef'ûlün bih: Müteaddî bir fiilin ifade ettiği eylemden doğrudan
etkilenen isme, yani geçişli fiilden direkt etkilenen ve “ne?” veya “neyi?”
sorularına cevap olabilen ögeye denir.
•Mef'ûlün bih’in i'râbı her zaman mansub olur.
•Mef'ûlün bih açık bir isim, zamir, işaret ismi veya ism-i mevsul olabilir.
Böyle bir durumda bu mef'ûle mef'ûlün bih sarîh denir.
•Zamirler, işaret isimleri ve ism-i mevsuller mef'ûlün bih olduklarında,
mebni olduklarından i’râbları “mahallen mansub” olur.
•Mef'ûlün bih bazen cümle veya şibh-i cümle yapısında bulunur. Bu tür
mef'ûlün bihe “mef'ûlün bih gayri sarîh” (dolaylı tümleç) denir. Bu yapıda
olanların i’râbı “mahallen mansub” olur.
•Soru ve şart isimleri gibi cümle başında bulunması gereken bir kelime
mef'ûlün bih olduğunda hem fiilden hem de fâilden önce gelir.
16
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
SÖZLÜKÇE
Anlamları
içeri alma, girdirme; ithal
yükseldi, yükseğe kalktı
kullandı
kullandı
üzüntü, keder, hüzün
Asya
çerçeve; tekerlek
en yüksek/yüce; yüksek yüce, üst; yukarı
keşfetme, keşif, açığa çıkarma
keşfetti, buldu, açığa çıkardı
attı, bıraktı
Güney Amerika
kap
Endonezya
yok etti, harcadı; berbat etti
Avrupalılar
ağlayan
başladı
tecrübe, deneyim
örtme; kaplama
iner iniyor (indi, nazil oldu)
genişletti, yaygınlaştırdı
sabit, değişken olmayan; durağan
ceset, beden, cüsse
kurudu
hep, hepsi, bütün
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Kelimeler
ُ ‫ا ْد َخال‬
ُ ٌ‫ع‬
ُ ‫ُ ْارتَِفا‬-ُُ‫اِ ْرتَ َف َعُ–ُيَ ْرتَِفع‬
ِ
ِ
ُ ‫استِ ْخ َد ٌُام‬
ْ ُ-ُُ‫ا ْستَ ْخ َد َمُ–ُيَ ْستَ ْخدم‬
ِ
ُ ٌُ‫استِ ْع َمال‬
ْ ُ-ُُ‫ا ْستَ ْع َم َلُ–ُيَ ْستَ ْع ِمل‬
ُ ‫أسى‬
َ
ِ
ُ ‫آسيَا‬
ُ ‫إطَ َارةُ(ج)ُإطَ َارات‬
ُ ‫أَ ْعلَى‬
ُ ‫شاف‬
َ ِ‫ا ْكت‬
ُ ُ‫اف‬
َُ ‫ش‬
ٌ ‫ش‬
َ ِ‫فُ–ُيَ ْكتَ ِشفُُ–ُا ْكت‬
َ َ‫ا ْكت‬
ُ ٌ‫اء‬
ُ ‫ُإلْ َق‬-ُ‫أَلْ َقىُ–ُي ل ِْقي‬
ُ ‫ْجنوبِيَّة‬
َ ‫ْأم ِري َكاَُال‬
ُ ‫اءُ(ج)ُأوانِي‬
َ‫إن‬
َ
ُ ‫أنْدونيسيَا‬
ُ ‫ار‬
ٌُ ‫ُ ْإه َد‬-ُُ‫أ َْه َد َرُ–ُي ْه ِدر‬
ُ ‫األوروبِّيُّون‬
ُ ‫باَكِيَة‬
ُ ٌُ‫ُبَ ْدء‬-ُُ‫بَ َدأَُ–ُيَ ْب َدأ‬
ُ ‫تَ ْج ِربَةُ(ج)ُُتَ َجا ِرب‬
ُ ‫ت ْغ ِطيَة‬
ُ ٌُ‫ُن زول‬-ُُ‫نَ َز َلُ–ُيَ ْن ِزل‬
ُ ُ‫ُتَ َو ُّس ٌع‬-ُُ‫تَ َو َّس َعُ–ُيَُتَ َو َُّسع‬
ُ ‫ثَابِت‬
ُ ‫جثَّةُ(ج)ُجثَث‬
َّ ‫َج‬
ُ ‫اف‬
ٌُ ‫ُ َج َف‬-ُ‫ف‬
ُُّ ‫فُ–ُيَ ِج‬
ُ ‫َج ِميع‬
17
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
sıcak
ayakkabı
elde etti, aldı
hayvan, canlı
hortum, plastik boru
yağladı, yağ sürdü, boyadı
ziraat, ekim, tarım
oturan, ikâmet eden; nüfus, halk
sır, giz
düştü, yere düştü
tel, ip, kablo
isim/ad verdi, isimlendirdi
…den başka, hariç
araba; gezegen
izledi, gördü, müşahede etti
teşvik etti, cesaretlendirdi
ağaç
doğu, şark
hissetti, duydu, algıladı
çocuk, sabi
kocaman, büyük, iri
yapım, imal, üretim
yaptı, imal etti, üretti
uçak
anladı, bildi, tanıdı
yıkadı
fayda, yarar
çiftçi
18
ُ ‫ارة‬
َّ ‫َح‬
ِ
ُ ‫َح ِذيَة‬
ْ ‫ح َذاءُ(ج)ُأ‬
ِ ‫حصلُ–ُيح‬
ُ ‫صلُُ_ُحصول‬
َْ ََ َ
ُ ‫ات‬
ٌُ َ‫انُ(ج)ُح ْي َوان‬
‫َح َيو‬
َ
ُ ‫)ُخراَ ِطيم‬
َ ‫خ ْرطومُ(ج‬
ُ ‫ُ َد ْه ٌُن‬-ُُ‫َد َه َنُ–ُيَ ْد َهن‬
ُ ‫اعة‬
َ ‫ِزَر‬
ُ ‫َساكِنُ(ج)ُس َّكان‬
ِ
ُ ‫َس َرار‬
ْ ‫س ّرُ(ج)ُأ‬
ُ ‫ُسقوط‬-ُُ‫طُ–ُيَ ْسقط‬
َ ‫َس َق‬
ِ
ُ ‫)ُأسالَك‬
ْ ‫سلْكُ(ج‬
ُ ‫ُتَ ْس ِميَة‬-ُ‫س ِّمي‬
َ ‫َس َّمىُ–ُي‬
ُ ‫ِس َوى‬
ُ ‫)ُسيَّ َارات‬
َّ ‫َسيَّ َارةُ(ج‬
ِ‫ش‬
ُ ‫اه َدة‬
َ ‫ُم‬-ُُ‫اهد‬
َ ‫اه َدُ–ُي‬
َ‫ش‬
َ ‫َش‬
ُ ‫ُتَ ْش ِجيع‬-ُُ‫ش ِّجع‬
َ ‫َش َّج َعُ–ُي‬
ُ ‫َش َج َرةُ(ج)ُأَ ْش َجار‬
ُ ‫َش ْرق‬
ُِ‫َشغَ َرُ–ُيَ ْشعرُُب‬
ِ ُ)‫صبِ ُيُ(ج‬
ُ ‫ص ْب يَان‬
ّ َ
ُ ‫ض ْخ َمة‬
َ ُ-ُ‫ص ْخم‬
َ
ِ ‫صناَ َعةُ(ج‬
ِ
ُ ‫)ُصناَ َعات‬
ُ ‫ُص ْنع‬-ُُ‫صنَع‬
ْ َ‫صنَ َعُ–ُي‬
َ
ُ ‫ُطَائَِرة(ج)ُطَّائَِرات‬
ُ ‫ُ َم ْع ِرفَة‬-ُُ‫فُ–ُيَ ْع ِرف‬
َ ‫َع َر‬
ُ ‫ُغَ ْسل‬-ُُ‫س َلُ–ُيَ ْغ ِسل‬
َ َ‫غ‬
ُ ‫فَائِ َدةُ(ج)ُفَ َوائِد‬
ُ ‫فَالَّح‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
dedi, söyledi
ayak
damla
damla damla
top, küre, yuvarlak
miktar, nicelik
elektrik
farketti, gördü; düşündü
oyuncak
kirletti, pisletti
su
madde, nesne
birkaç, sayılı
kauçuk
giysi, elbise; çamaşır
bölge, mıntıka; alan
kadınlar
nehir, ırmak
Nil, (Nehri)
telefon
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
ُ ‫ُقَ ْول‬،ُ‫قَالَُُ–ُيَقول‬
ُ ‫قَ َدمُ(ج)ُأَقْ َدام‬
ُ ‫قَطََرةُ(ج)ُقَطََرات‬
ُ ً‫قَط َْرةًُقَط َْرُة‬
ُ ‫ك َرةُ(ج)ُك َرات‬
ُ ‫َك ِّم ُّيُ(ج)ُ َك ِّميَّات‬
ُ ‫َك ْهرباَء‬
ُ ُ‫ظُ–ُيالَ ِحظ‬
َ ‫الَ َح‬
ُ ‫ل ُْعبَةُ(ج)ُأَلْعاب‬
ُ ‫ُتَ ْل ِويث‬-ُُ‫ثُ–ُي لَ ِّوث‬
َ ‫ل ََّو‬
ِ
ُ ‫اءُ(ج)ُميَاه‬
‫َم‬
ُ ‫واد‬
ُّ ‫)ُم‬
َ ‫َمادَّةُ(ج‬
ُ ‫ِّدة‬
َ ‫متَ َعد‬
ُ ‫َمطَّاط‬
ُ ‫)ُمالَبِس‬
َ ‫َُملْبَسُ(ج‬
ِ
ُ ‫اطق‬
ُِ َ‫)ُمن‬
َ ‫م ْنط َقةُ(ج‬
ِ
ُ ‫(م)ُام َرأة‬
ْ ُ‫ساء‬
َ‫ن‬
ُ ‫نَ ْهرُ(ج)ُأَنْ َهار‬
ُ ‫نِيل‬
ُ ‫(ج)ُه َواتِف‬
َ ُ‫َهاتِف‬
19
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisi mef‘ûlün bih konusu için doğrudur?
A. Her müteaddî fiil mef‘ûlün bih almaz.
B. Fiile bitişik olan mansûb zamir mefulün bih olamaz.
C. Lazım fiiller mef‘ûlün bih almazlar.
D. Mef‘ûlün bih her zaman fâilden sonra gelir.
E. Mef‘ûlün bih hiçbir zaman fiilden önce gelmez.
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi mef‘ûlün bih için doğru olur?
A. Sadece açık bir isim mef‘ûlün bih olur.
B. Mef‘ûlün bih bazen merfû, bazen mansub olur.
C. Mef‘ûlün bih Türkçede özne demektir.
D. Cümleler veya şibh-i cümleler mef‘ûlün bih sarîh olur.
E. Açık isimler gibi, zamir, işaret ismi veya ism-i mevsûller de
mef‘ûlün bih olabilir
3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi fiil için doğru bir hükümdür?
A. Arapçada her fiil geçişlidir.
B. Arapçada olumsuz fiiller geçişli olmaz.
C. Müteaddî fiil, öznesi olmayan fiile denir.
D. Arapçada geçişli fiillere “müteaddî”, geçişsiz fiillere “lâzım” denir.
E. Arapçada fiiller birden fazla mef‘ûlün bih (nesne) almazlar.
ِ َّ ‫صنعُالن‬
ِ ‫ُخزانَت ي ِنُ َكبِيرتَي ِنُمنُالْح ِد‬
ُ .‫يد‬
َ َ ْ َ ْ َ َ ‫َّجار‬
َ ََ
4. Yukarıdaki cümlede mef‘ûlün bih sarîh olan kelime hangisidir?
A.
ُ‫َكبِ َيرتَ ْي ِن‬
B.) ‫يد‬
ُِ ‫ْح ِد‬
َ ‫ُال‬
C.
ُ‫ِخ َزانَتَ ْي ِن‬
ُ‫صنَ َع‬
َ
.ً‫فَ لَ َّماُ َركِ ْبتُُالطائرُةَُوجدتُ َهاَُم ْز َد ِح َم ُة‬
D.
ُ‫َّجار‬
َّ ‫الن‬
5. Yukarıdaki cümlelerde kaç tane mef‘ûlün bih sarîh vardır?
A. 3
B. 2
C. 1
D. 4
E.
E. 5
ِ
. ُ‫يم‬
َ ‫اُالص َرا‬
ِّ َ‫ْاه ِدن‬
َ ‫طُالْم ْستَق‬
6. Yukarıdaki cümlede mef‘ûlün bih sarîh olan kelime/kelimeler hangisidir?
A.
B.
C.
D.
E.
21
ُ‫ط‬
َ ‫الص َرا‬
ِّ
‫ُُنَا‬-‫ْاه ُِد‬
َُ ‫الْم ْستَ ِق‬
‫يم‬
َُ ‫ُالْم ْستَ ِق‬-ُ‫ط‬
‫يم‬
َُ ‫الص َرا‬
ِّ
ُ‫ط‬
َ ‫الص َرا‬
ِّ ُ-ُ‫نَا‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
ِ ‫ف‬
‫ َرأَى‬، ، َ‫ُأنْ بَُأ‬،ُ‫ب‬
َ ‫ُو َج َُد‬،ُ
َ َ ‫ُع َر‬،
َ ‫أَ ْعلَ َم‬
َ ‫ُحس‬،ُ
7. Yukarıdaki fiillerden hangisi/hangileri üç mef‘ûlün bih alabilir?
A.
ُ‫َو َج َد‬
B. َ‫ُأنْ بَُأ‬،ُ‫علَم‬
ْ َ‫أ‬
َ
C.
ِ
ُ‫ب‬
َ ‫َحس‬
D.
ُ‫ف‬
‫َرأ‬
َ ‫ُع َر‬،ُ‫َى‬
َ
E.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde iki mef‘ûlün bih sarîh vardır?
ُ‫ف‬
َ ‫َع َر‬
.‫وم‬
َُ ‫ْحاكِمُال َْمظْل‬
َ َ‫ن‬
َ ‫ص َرُال‬
ِ
B. .‫ْح ِدي َق ِة‬
َّ َ‫ن‬
َ ‫س َقُالتَّالَميذُأَ ْزَه َارُال‬
ِ ‫است عارُصالِحُكِتاَباُم ِفي ًد‬
C. .‫كتَبَ ِة‬
ْ ‫اُم َنُال َْم‬
ً ٌ َ َ َ َْ
ِ َّ
ِ
D. .‫ب‬
َ ‫بُالطالبُال َْواج‬
َ َ‫َكت‬
A.
E.
.‫اكُالْ َُك ْوثَ َُر‬
َ َ‫إِنَّاُأَ ْعطَْي ن‬
ِ ‫رتَّب‬
.‫وف‬
ُِ ‫ُقَ ْب َلُحضوِرُالضُّي‬...........ُ‫تُاأل ُّم‬
ََ
9. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere verilen isimlerden hangisi mef‘ûlün
bih sarîh olarak uygun olur?
ُ‫ال َْمائِ َدة‬
B. َ‫ْمائِ َد ُة‬
َ ‫ال‬
C. ً‫ْمائِ َد ُة‬
َ ‫ال‬
D. ِ‫ْمائِ َد ُة‬
َ ‫ال‬
E. ُ‫َمائِ َدة‬
A.
ِ ‫ُ ِمنُالْق‬......ُ‫ُزي نَب‬
ُُ.‫رآنُالْ َك ِر ِيم‬
ْ َ‫َح ِفظ‬
َْ ‫ت‬
َ
10. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere verilen isimlerden hangisi mef‘ûlün
bih sarîh olarak uygun olur?
ُ‫ورتَ ْي ِن‬
َ‫س‬
B. ُ‫ورة‬
َ‫س‬
C. ‫ان‬
ُِ َ‫ورت‬
َ‫س‬
D. ٌ‫ورُة‬
َ‫س‬
A.
E.
‫ورُة‬
َ‫س‬
Cevaplar: 1- C, 2- E, 3- D, 4- C, 5- A, 6- E, 7- B, 8- E, 9- B, 10- A
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – I
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR
eL-Ğalâyinî, Mustafa, Câmi’u’d-dürûsi’l-‘Arabiyye, I-III, Beyrut, 1402/1982.
Hasan Hamd-Emil Bedî’ Ya’kûb, el-Mu’în fi’n-Nahv, Beyrut, 1420/2000.
Eymen Emîn Abdulğanî, en-Nahvu’l-Kâfî, Beyrut, 1421/2000.
Muhammed Muhyiddîn Abdulhamîd, Şerhu Katri’n-Nedâ ve Bellu’s-Sadâ, Ofset
Baskı, tsz.
Mahmûd Hüseynî Meğalise, en-Nahvu’ş-Şâfî, Beyrut, 1418/1997.
Ali Ahmed Medkûr (ve diğerleri-Komisyon), (2008-2009), Luğatî Hayatî, Mısır, esSaffu’l-Evvel el-İ‘dâdî, ŞeriketuSakkara.
22
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ-II
• Mef'ûlü Mutlak
• Mef'ûlü Mutlakın Çeşitleri
• Mef'ûlün Leh
• Mef'ûlün Maah
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Mef'ûlü mutlak kavramını, cümlede bulunuş
şekillerini ve anlam türlerini öğrenebilecek,
• Mef'ûlü leh kavramını ve kullanım şekillerini
tanıyabilecek,
• Mef'ûlü mutlak masdarı ile mef'ûlü leh mastarı
arasındaki farkı ve anlam değişikliklerini görebilecek,
• Mef'ûlün maah kavramını ve kullanım şeklini
öğrenebileceksiniz.
ARAPÇA-III
ÜNİTE
7
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
GİRİŞ
Bir önceki ünitede fiillerin geçişlilik bakımından müteaddî ve lâzım olmak
üzere ikiye ayrıldığını ve müteaddî fiillerin aldığı nesneye mef‘ûlün bih denildiğini,
bunun cümledeki durumunu ve ifade ettiği anlamı görmüştük. Fiilerin aldığı
mef‘ûllerden bir diğerine de mef‘ûlü mutlak denir. Mef‘ûlün bih fiilin geçişli olup
olmamasıyla, diğer bir ifadeyle nesne alıp almamsıya ilgili iken, mef‘ûlü mutlak
fiilin meydana geliş biçimini, sayısını ve türünü ilgilendiren bir tümleç
niteliğindedir. Yani, Mef‘ûlü mutlak eylemin bizzat kendisiyle ilgilidir. Müteaddî
fiiller nesne ile birlikte mef‘ûlü mutlak alabildiği gibi lâzım bir fiil de mef‘ûlü mutlak
alabilir.
MEF‘ÛLÜ MUTLAK
Mef‘ûlü mutlak: Eylemin
türünü, durumunu veya
sayısını belirten ya da
anlamı pekiştiren mef‘ûl
demektir.
‫ول ال ُْمطْلَ ُق‬
ُ ُ‫ال َْم ْفع‬
ُ‫ادة‬
َ ‫سا ُن َو الس َع‬
َ ْ‫اإلن‬
‫ وإ ْن َكانُوا يَ ْختَل ُفو َن ع ْن َد الْ َحديث َع ْن َها‬،‫ادة بَ ْحثًا َحثيثًا‬
ُ ‫يَ ْب َح‬
َ ‫اس َعن الس َع‬
ُ ‫ث الن‬
‫آخ ُرو َن‬
َ ‫ َو‬.‫ود لَهُ في الْ َحيَاة‬
َ ‫ض الناس يَ َرى الس َعاد َة َش ْيئًا َو ْهميًّا لَ ُو ُج‬
ُ ‫ فَ بَ ْع‬،‫ا ْختلَفًا َكب ًيرا‬
‫الحيَا َة‬
َ ‫سا ُن ال َْع ْي‬
َ ‫ ألَن‬،ٌ‫ َوكلَ ال َفري َق ْين ُم ْخطىء‬.ُ‫ش ُدونَه‬
َ ْ‫يَ َرْو َن الس َعاد َة دفْ ئًا لَ يَتَ َحم ُل اإلن‬
‫صنَ ُع‬
َ ‫ت َخليطًا م ْن َذا و َذ‬
ْ َ‫ َوإن َما ُجعل‬،ً‫صة‬
ْ ‫س‬
ً ‫اء َم ْح‬
َ ‫ ولَ َس َع‬،‫ضا‬
ْ َ‫ َوالذي ي‬.‫اك‬
َ ‫اد ًة َخال‬
ً ‫ت َش َق‬
َ ‫لَْي‬
‫س ع ْن َدهُ طَ َم ًعا‬
َ ‫الس َع‬
ْ ‫اء في َكثير م َن األ‬
َ ‫ ألنهُ يَط َْم ُع ف‬،‫سا ُن‬
َ ‫ادة أَو الش َق‬
َ ْ‫َحيَان ُه َو اإلن‬
َ ‫يما لَْي‬
َ‫ َو م َن األَ ْولَى ل ُكل ْامرىء أ ْن يَ ْب َدأ‬.‫َس‬
ً ‫ أ َْو يُري ُد أ ُُم‬،‫َشدي ًدا فَ يَ ْش َقى‬
ُ ‫ لَيَ ْقد ُر َعلَْي َها فَ يَ ْيأ‬،‫ورا‬
‫ادا كب ًيرا ليَص َير ُك ْفئًا لنَ ْيل‬
ً ‫إصلَح َها ا ْجت َه‬
ْ ‫ وأ ْن يَ ْجتَه َد في‬،‫سابًا َدقي ًقا‬
َ ‫بنَ ْفسه فَ يُ َحاسبَ َها ح‬
.‫ادة وأ َْهلً ل ْل َف ْوز ب َها‬
َ ‫الس َع‬
Not: Parçanın kelimeleri ünite sonundaki sözlükçede verilmiştir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
1
Bireysel Etkinlik
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
Yukarıdaki parçadan alınmış olan şu cümleleri dikkatle okuyup
inceleyiniz:
İnsanlar mutluluğu aktif bir şekilde
ararlar.
Ondan bahsettklerinde büyük
farklılık gösterirler.
Yanında olmayana aşırı düşkünlük
gösterir.
Kendini ince hesaba çeker.
Kendini düzeltmek için çok çalışır.
.‫ادة بَ ْحثًا َحثيثًا‬
ُ ‫يَ ْب َح‬
َ ‫اس َعن الس َع‬
ُ ‫ث الن‬
.‫يَ ْختَل ُفو َن عنْ َد الْ َحديث َع ْن َها ا ْختلَفًا َكب ًيرا‬
.‫شدي ًدا‬
َ ‫س ع ْن َدهُ طَ َم ًعا‬
َ ‫يَط َْم ُع ف‬
َ ‫يما ل َْي‬
.‫سابًا َدقي ًقا‬
َ ‫يُ َحاسبُ َها ح‬
.‫ادا كب ًيرا‬
ً ‫إصلَح َها ا ْجت َه‬
ْ ‫يَ ْجتَه ُد في‬
Bu cümleler dikkatle incelendiğinde, Arapça cümlelerde mavi renkle
gösterilmiş kelimelerin aynı kökten olduğu, diğer bir ifadeyle başta bulunan
kelimenin cümlenin fiili, diğerinin ise bu fiilin mastarı olduğu görülür. İşte bu tür
kullanımda yer alan mastara mef‘ûlü mutlak denir. Bu cümlelerin anlamlarını da
incelediğimizde bu mastarların mastar anlamını değil de pekiştirme veya sıfat ile
birlikte biçim anlamını ifade ettiği görürüz. Buna göre mef‘ûlü mutlak:
Tanımı: Cümlenin asıl ögesi olan fiilin mastarından veya fiille müteradif
manada olan bir mastardan yapılan ve eylemin türünü, sayısını, durumunu
açıklayan veya eylemin anlamını pekiştiren mansub isme denir. Bunu biraz
açıklayalım: İlk önce şunu belirtmek gerekir ki, mef‘ûlü mutlak olan kelime
cümledeki fiilin mastardır. Şekil bakımından ayırıcı bir özellik olan bu durum
önemlidir. İkincisi, bu mastar ya eylemin anlamını pekiştirir ya da biçimini veya
sayısını bildirir. Buna göre mef‘ûlü mutlak şu üç durumdan birini belirtmek için
bulunur:
1- Te’kîd: Fiilin anlamını pekiştirir. Mastar olarak bulunan kelimenin kendi
sözlük anlamı verilmekten ziyade, “çok, iyice, fazlaca, kesin, öyle vs…” gibi fiilin
anlamını pekiştiren bir kelimeyle ifade edilir; veya bu mastar başka bir mastar
almış olarak anlamı pekiştirmiş olur. İşte bu duruma anlamı pekiştiren mef‘ûlü
mutlak denir.
Dersi çok iyi anladım.
Örnek
Eylemin bizatihi
kendisiyle ilgili olan,
anlamı pekiştiren,
eylemin türünü veya
sayısını belirtien mef‘ûle,
mef‘ûlü mutlak denir.
Yanında olmayan şeyi çok ister.
.ً‫س فَ ْهماً َجيدا‬
ُ ‫فَه ْم‬
َ ‫ت الد ْر‬
.‫س ع ْن َدهُ طَ َم ًعا‬
َ ‫يَط َْم ُع ف‬
َ ‫يما ل َْي‬
Bu cümlelerde görüldüğü gibi ً‫ فَ ْهما‬ve ‫ طَ َم ًعا‬mastarları için sırasıyla “anlamak”
ve “istemek” anlamları verilmemiş, bunların yerine birincisinde aldığı sıfatla birlikte
“çok iyi” anlamıyla; ikincisinde ise doğrudan “çok” sıfatıyla anlamlandırılmıştır. Bu
2
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
anlamlar bu mastarların kendi anlamları olmasa da “mef‘ûlü mutlak” olmaları
nedeniyle kazanmışlardır.
Bireysel Etkinlik
Verilen cümleleri mef‘ûlü mutlak anlamını gözeterek anlamaya
çalışınız:
………………………
………………………
.ً‫آمنُوا اذْ ُك ُروا اللهَ ذ ْكراً َكثيرا‬
َ ‫ين‬
َ ‫يَا أَيُّ َها الذ‬
.)56 ،‫ (سورة األحزاب‬.ً‫سليما‬
َ ‫آمنُوا‬
َ ‫ين‬
ْ َ‫صلُّوا َعلَْيه َو َسل ُموا ت‬
َ ‫يَا أَيُّ َها الذ‬
.)41 ،‫(سورة األحزاب‬
………………………
………………………
.)164 ، ‫(سورة النساء‬
.‫يما‬
َ ‫َكل َم اهللُ ُم‬
ً ‫وسى تَ ْكل‬
.‫الم ْجر ُم َج ْريًا‬
ُ ‫َج َرى‬
Bazen bu mastar fiilin eş anlamlısı bir mastar da olabilir. Yani lafızları farklı,
anlamları aynı veya yakın anlamlı olabilir.
Örnek
Biraz ayakta durdum.
Uzun süre oturdum.
.ً‫ت ُوقُوفاً قَليل‬
ُ ‫قُ ْم‬
. ً‫ت قُعُوداً طَويل‬
ُ ‫َجلَ ْس‬
Bu iki örnekte mef‘ûlü mutlak olarak bulunan mastarlar, aşağıdaki tabloda
görüleceği üzere cümlenin fiilleriyle eş anlamlıdır.
ayakta durmak, ayağa kalkmak
ayakta durmak, durmak
oturmak
Oturmak, çökmek
‫ت‬
ُ ‫وم ؛ قُ ْم‬
ُ ‫ام – يَ ُق‬
َ َ‫ق‬
ً‫ف ؛ ُوقُوفا‬
ُ ‫ف – يَق‬
َ َ‫َوق‬
‫ت‬
ُ ‫س ؛ َجلَ ْس‬
ُ ‫س – يَ ْجل‬
َ َ‫َجل‬
ً‫قَ َع َد – يَ ْق ُع ُد ؛ قُعُودا‬
Bundan dolayı her iki cümledeki mastar mef‘ûlü mutlak olmuştur.
Mef‘ûlü mutlak,
cümlenin fiilinin
mastarından olabildiği
gibi eş anlamlı bir fiilin
mastarından da olabilir.
2- Fiilin türünü belirtir: Mef‘ûlü mutlak olan mastar, eylemin yapılış biçimini
belirtir, muzaf olur; yani isim tamlaması hâlinde bulunur. Bu yapıda olan mef‘ûlü
mutlak benzetme anlamını verir. Dolayısıyla anlam “gibi, vb.” olarak ortaya çıkar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
Adam malını müsrifler gibi harcadı.
Örnek
Adamın, suçlu gibi kaçtığını
gördüm.
Kendine güvenen biri gibi
konuştum.
Şerefli kişilerin davranışı gibi
davran.
.‫الم ْجرم‬
ُ ْ‫َرأي‬
ُ ‫ي‬
َ ‫ت الر ُج َل يَ ْجري َج ْر‬
.‫يث الواثق من نَ ْفسه‬
َ ‫ت َحد‬
ُ ْ‫تَ َحدث‬
ُّ ‫وك‬
.‫الش َرفَاء‬
َ ُ‫ك ُسل‬
ْ ُ‫اسل‬
ْ
3- Fiilin (eylemin) oluş sayısını belirtir: Mef‘ûlü mutlak olan mastar, eylemin
kaç kez yapıldığını belirtir. Bu durum ya mastarın tesniye yapısıyla ya da sayıların
kullanılmasıyla olur. Sayılar kullanıldığında sayının kendisi mef‘ûlü mutlak yerine
geçer; mastar ise sayının sayılanı, yani temyizi olur. Dolayısıyla mastar muzafun
ileyh olarak mecrur, sayı ise mansub halde mef‘ûlü mutlak olur.
. ‫اعةُ َدق تَ ْين‬
َ ‫َدقت الس‬
Saat iki defa çaldı.
ُ‫ب م َن الشاعر أ ْن يُ ْنش َد قَصي َدتَه‬
َ ‫طُل‬
.‫اديْن‬
َ ْ‫إن‬
َ‫ش‬
Örnek
Şairden, kasidesini iki defa
okuması istendi.
İstanbul’a beş kez yolculuk
yaptım.
Kız öğrenciler, öğretmeni iki
defa alkışladılar.
Oyuncu, oyun sahasının
etrafında üç defa döndü.
.‫س َس َف َرات‬
ُ ‫َسافَ ْر‬
ْ ‫إلى‬
َ ‫إستَانْبُول َخ ْم‬
َ ‫ت‬
. ‫صفي َقتَ ْين‬
ُ َ‫صف َقت الطالب‬
ْ َ‫ْمعَلم ت‬
َ
ُ ‫ات لل‬
.‫لث َد ْوَرات‬
َ َ‫المل َْعب ث‬
َ ‫ب َح ْو َل‬
ُ ‫َد َار اللع‬
Bu cümlelerden birini tahlil edelim:
‫َس َف َرات‬
Temyiz, üç-on
arası sayıların
temyizi cemimecrur olur.
‫س‬
َ ‫َخ ْم‬
Mef‘ûlü
mutlak, lafzan
mansub
‫إستَانْ بُول‬
ْ
‫إلى‬
َ
mecrur harfi cer
Harfi cer mecruru ile
birlikte, mef‘ûlün bih
gayri sarîh
‫ت‬
ُ ‫َسافَ ْر‬
‫ َسافَر‬fiil; ‫ت‬
ُ zamir,
fâil, mahallen merfu
Bazen sayılardan sonra mastar hazfedilmiş, söylenmemiş olur. Bu durumda
yine mastar varsayılır ve sayı mef‘ûlü mutlak olur.
Örnek
Sayılar mef‘ûlü mutlak
olabilecek masdara
muzaf olduklarında,
mef‘ûlü mutlakın yerine
geçer.
.‫فين‬
َ ‫الم ْسر‬
ُ ‫أنْ َف َق الر ُج ُل ماَلَهُ إنْفاَ َق‬
4
Bekçiyi üç defa uyardım.
.ً‫س ثَلَثا‬
ُ ‫أَنْ َذ ْر‬
َ ‫ت الحار‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
Burada ً‫ ثَلَثا‬kelimesi mef‘ûlü mutlaktır. Aslında “Bekçiye üç uyarı yaptım.”
demektir. Yani mastar hazfedilmiştir.
Mef‘ûlü Mutlaka Özgü Durumlar:
1-Bazı durumlarda mastar başka bir kelimeye muzaf olabilir. Bu durumda
mastarın kendisi değil, onun muzaf olduğu kelime mef‘ûlü mutlak olur; mastar ise
muzafun ileyh olarak mecrur olur. Bu kelimelerden bazıları şunlardır:
‫َي‬
ّ ‫ أ‬، ‫ بَ ْعض‬، ‫ُك ّل‬
.‫ف ُكل اإل ْس َراف‬
ْ ‫ل تُ ْسر‬
Örnek
Tamamen israf etme.
Misafire bütün ikramı yaptım.
.‫وف ُكل اإل ْك َرام‬
َ ُ‫أ ْك َرْمت الضُّي‬
.‫ض الس ْعي‬
ُ ‫َس َع‬
َ ‫يت بَ ْع‬
Biraz gayret ettim.
Hem de nasıl sevindim!
.‫ررت أي ُسرور‬
ُ ‫ُس‬
Bu örneklerde dikkat edilirse ‫ ُكل‬, ‫ض‬
َ ‫ بَ ْع‬ve ‫ أي‬kelimelerinden sonra cümle
Örnek
başındaki fiilin mastarı bulunmaktadır ve bunlar kendinden sonraki mastarın yerine
geçerek mef‘ûlü mutlak olmuşlardır. Bundan dolayı da mansub olmuşlardır.
2- Eylemin özelliğini, sayısını veya durumunu belirten sıfatlar (iyi, güzel, kötü,
az, çok, şiddetli vs gibi) mastara muzaf olduğunda mef‘ûlü mutlak olur.
.‫أح َس َن اإل ْك َرام‬
َ ُ‫استَ ْقبَ لْت الضُّي‬
ْ ‫الست ْقباَل و أ ْك َرْمتُ ُه ْم‬
ْ ‫وف‬
ْ ‫س َن‬
ْ
َ ‫أح‬
Misafirleri en güzel şekilde karşıladım ve onlara en güzel ikramda
bulundum.
Görüldüğü gibi
‫س َن‬
ْ
َ ‫أح‬
sıfatı, cümlenin fiilinin mastarına muzaf olması
nedeniyle mef‘ûlü mutlak olmuştur.
3- Mef‘ûlü mutlak olan mastar, fiilin kendi mastarı olabildiği gibi, o fiilin farklı
babdan gelen mastarı da olabilir. Yani sülâsî kökler aynı olmak şartıyla mastarın
yapısı fiilin yapısından farklı olabilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
. ‫اعةُ َدق تَ ْين‬
َ ‫َدقت الس‬
Örnek
Saat iki defa çaldı.
ُ‫ب م َن الشاعر أ ْن يُ ْنش َد قَصي َدتَه‬
َ ‫طُل‬
.‫اديْن‬
َ ْ‫إن‬
َ‫ش‬
Şairden, kasidesini iki defa
okuması istendi.
İstanbul’a beş kez yolculuk
yaptım.
.‫س َس َف َرات‬
ُ ‫َسافَ ْر‬
ْ ‫إلى‬
َ ‫إستَانْبُول َخ ْم‬
َ ‫ت‬
Bu örneklerden birinci ve ikinci örnekte mef‘ûlü mutlak olan mastar, fiiliyle
aynıdır; yani birinci örnekte fiil ve mastar sülâsî, ikinci örnekte fiil ve mastar “ifâl”
babından iken üçüncü örnekte durum farklıdır. Yani fiil “mufâale” babından iken
mastar sülâsîdir, ancak çoğuldur.
4- Bir cümlede mef‘ûlü mutlaka dönen zamir de mef‘ûlü mutlak olur.
Örnek
Hiç kimseyi sevmediğim şekilde onu sevdim.
‫َحد‬
ْ ‫أحبَْبتُهُ ُحباً لم‬
ْ
َ ‫أحب ْب هُ أل‬
.
)115 ،‫ (سورة املائدة‬.‫ين‬
َ ‫ُعذبُهُ َع َذاباً ل أ‬
َ ‫فَإني أ‬
َ ‫ُعذبُ هُ أ‬
َ ‫َحداً م ْن ال َْعالَم‬
Kâinatta hiç kimseye yapmadığım azabı ona yapacağım. (Maide (5), 115)
Bu iki örnekte görüldüğü gibi, mef‘ûlü mutlaktan sonra gelen ve buna dönen
zamir de mef‘ûlü mutlak olmuştur.
5- Bazı kelimeler kullanım itibarıyle tek olarak kullanılırlar ve mef‘ûlü mutlak
olurlar. Emir, dua, beddua gibi değişik anlamlar ifade eden bu kelimelerden bazıları
şunlardır:
Anlamı
Hamdolsun.
Hayret, şaşılacak
şey!
Kesinlikle,
inanıyorum.
Afiyet olsun.
Sabırlı ol!
Gerçekten, ciddi
olarak
Yavaş, ağır ol!
Özellikle, özel
olarak
Genellikle, genel
olarak
Uzaklaş, defol!
6
Kelime
ً‫َح ْمدا‬
ً‫َع َجبا‬
ً‫يَقينا‬
ً‫َهنيئا‬
‫ص ْب ًرا‬
َ
‫جدًّا‬
ً‫َم ْهل‬
ً‫صوصا‬
ُ ‫ُخ‬
‫وما‬
ً ‫ُع ُم‬
‫بُ ْع َدا‬
Anlamı
Gerçek, hakiki
Asla, kesinlikle
Teşekkür
ederim.
Affedersiniz!
Bir defa, bir kez
İki defa, iki kez
Defalarca
Zaman zaman,
arasıra
Arasıra, zaman
zaman
Mesela, örnek
Kelime
ً‫َح ّقا‬
ً‫قَطْعا‬
ً‫ُش ْكرا‬
‫َع ْف ًوا‬
ً‫َمرة‬
‫َمرتَ ْين‬
‫م َر ًارا‬
ً‫تَ َارة‬
‫طَ ْوًرا‬
ً‫َمثَل‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫‪FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II‬‬
‫ضا‬
‫أيْ ً‬
‫ُس ْب َحا َن اهلل‬
‫َم َعاذَ اهلل‬
‫اعةً‬
‫َس ْمعاً َو طَ َ‬
‫قيَامأ‬
‫‪Aynı şekilde‬‬
‫‪de/da‬‬
‫‪Allah’ı tesbih‬‬
‫‪ederim.‬‬
‫‪Allah korusun.‬‬
‫‪Başüstüne‬‬
‫!‪Ayağa kalk‬‬
‫ورا‬
‫َح ًّجا َم ْب ُر ً‬
‫ْأهلً و َس ْهلً‬
‫لبيك‬
‫وسا‬
‫ُجلُ ً‬
‫ُس ُكوتَا‬
‫‪Haccınız kabul‬‬
‫‪olsun.‬‬
‫!‪Hoş geldin‬‬
‫‪Buyur! Emrine‬‬
‫‪amadeyim.‬‬
‫!‪Otur‬‬
‫!‪Sus! Sessiz ol‬‬
‫‪Aşağıdaki ayet-i kerimeleri okuyunuz ve bunlarda bulunan mef’ulü‬‬
‫‪mutlakları tespit ediniz inceleyiniz.‬‬
‫اجل ُدوا ُكل َواحد م ْن ُه َما مائَةَ‬
‫فَ ْ‬
‫صص‪.‬‬
‫نَ ْح ُن نَ ُق ُّ‬
‫ص َعلَْي َ‬
‫كأْ‬
‫س َن الْ َق َ‬
‫َح َ‬
‫‪Yûsuf suresi 12/ 3‬‬
‫صتُ ْم‬
‫ساء َولَ ْو َح َر ْ‬
‫َولَ ْن تَ ْستَطيعُوا أَ ْن تَ ْعدلُوا بَ ْي َن الن َ‬
‫فَل تَميلُوا ُكل ال َْم ْيل‪.‬‬
‫اي‪.‬‬
‫قَ َ‬
‫ال َم َعاذَ الله إنهُ َربي أ ْ‬
‫َح َس َن َمثْ َو َ‬
‫َوَرت ْل الْ ُق ْرآ َن تَ ْرتيلً‪.‬‬
‫‪Nisa suresi 4/129‬‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫ج ْل َدة‪.‬‬
‫َ‬
‫‪Nûr suresi 24/ 2‬‬
‫‪Yusuf suresi 12/ 23‬‬
‫‪Müzemmil suresi‬‬
‫‪73/ 4‬‬
‫سناً‪.‬‬
‫فَ تَ َقب لَ َها َربُّ َها ب َقبُول َح َسن َوأَنْبَتَ َها نَبَاتاً َح َ‬
‫َجله‬
‫ول لَهُ – ال َْم ْفعُ ُ‬
‫ال َْم ْفعُ ُ‬
‫ول أل ْ‬
‫‪Âli İmran suresi 3/37‬‬
‫‪MEF‘ÛLÜN LEH‬‬
‫في لَْي لَة عاَص َفة‬
‫اب ا ْهت َز ًازا‬
‫في لَْي لَة م ْن لَيَالي الشتَاء َهب ْ‬
‫ت عاَص َفةٌ َشدي َدةٌ‪ ،‬فَ ْاهتَ زت النواف ُذ واألبْ َو ُ‬
‫وم والْ َق َم َر‪،‬‬
‫َعني ًفا‪ْ ،‬‬
‫ُّج َ‬
‫ْج ُّو بالغُبَار و ْأوَراق األَ ْش َجار‪ ،‬ثُم تَلَب َدت الْغُيُ ُ‬
‫وم فَ َح َجبَت الن ُ‬
‫وامتَألَ ال َ‬
‫اس يُ َرد ُدو َن‬
‫ص َ‬
‫وم َس ْيلً م َن ال َْمطَر‪ ،‬فَأ َ‬
‫وس َكبَت الْغُيُ ُ‬
‫ولَ َم َع الْبَ ْر ُق وقَ َ‬
‫ف الر ْع ُد‪َ ،‬‬
‫َخ َذ الن ُ‬
‫‪7‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
‫‪Sebep/neden bildiren‬‬
‫‪mef‘ûl: Mef‘ûlün leh‬‬
‫‪veya mef‘ûlün li-eclih‬‬
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
ُّ
‫هم‬
ْ ‫صا م َن َهذه ال َْعاص َفة ال َْم‬
ً ُّ‫سب ُحو َن اهللَ تخل‬
ْ ‫ فَ لَ َج ُؤوا إلى بُيُوت‬.‫ص ُحوبَة بال َْمطَر‬
َ ُ‫ وي‬،‫الدعاَ َء‬
‫س ُّرب ال َْمطَر َداخ َل البُ يُوت‬
ْ ‫طَلَبًا لأل ََمان والد‬
َ ‫ وأ ْغلَ ُقوا األبْ َو‬،‫فء‬
َ َ‫اب والنواَف َذ َخ ْوفًا م ْن ت‬
‫ث م ْن‬
ُ ‫َس َرعُوا يُ ْشعلُو َن ال َْمداَف َئ ح ْرصاً َعلى صحتهم َولَ ْم يَنَ ُاموا تَ َجنُّبًا ل َما قَ ْد يَ ْح ُد‬
ْ ‫َوأ‬
‫ج‬
ْ‫أ‬
ُ ُ‫ وع ْن َد الصبَاح تَبَد َدت الْغُي‬،‫ وح َفاظاً َعلى َحيَاته ْم‬،‫ض َرار‬
َ ‫ور الش ْمس فَ َخ َر‬
َ َ‫وم ول‬
ُ ُ‫ح ن‬
.‫اس إلى أَ ْع َماله ْم و َش َك ُروا اهللَ َح ْم ًدا و ُش ْك ًرا َكث ًيرا‬
ُ ‫الن‬
Not: Parçanın kelimeleri ünite sonunda sözlükçede verilmiştir.
Parçadan bazı cümleler:
.‫ص ُحوبَة بال َْمطَر‬
ْ ‫صا م َن ال َْعاص َفة ال َْم‬
ً ُّ‫سب ُحو َن اهللَ تخل‬
ُ ‫الن‬
َ ُ‫اس ي‬
İnsanlar, yağmurlu fırtınadan kurtulmak için Allah’ı tesbih ediyorlar.
.‫فء‬
ْ ‫هم طَلَبًا لأل ََمان و الد‬
َ‫ل‬
ْ ‫َج ُؤوا إلى بُيُوت‬
Güven ve sıcaklık elde etmek için evlere sığındılar.
.‫س ُّرب ال َْمطَر َداخ َل البُ يُوت‬
َ ‫س األبْ َو‬
ُ َ‫أ ْغلَ َق النّا‬
َ َ‫اب و النواَف َذ َخ ْوفًا م ْن ت‬
İnsanlar, evlerin içine yağmur girmesinden korktukları için kapıları ve
pencereleri kapattılar.
.‫يُ ْشعلُو َن ال َْمداَف َئ ح ْرصاً َعلى صحتهم‬
Sağlıklarını korumak için sobaları yakıyorlar.
.‫ وح َفاظاً َعلى َحيَاته ْم‬،‫ض َرار‬
ْ ‫َم يَنَ ُاموا تَ َجنُّبًا م ْن األ‬
ْ‫ل‬
Hasardan kaçınmak ve hayatlarını korumak için uyumadılar.
Cümlede eylemin
meydana geliş nedenini
belirten mansub
mastara mef‘ûlün leh
denir.
Arapçada nesne, tümleç, dolaylı tümleç ve zarf tümleçlerinin tamamına
genel isim olarak mef‘ûl denildiğini geçen ünitede belirtmiştik. Bu ünitede
mef‘ûlün leh adıyla göreceğimiz dolaylı tümleç de bunlardan biridir.
Yukarıdaki parçada ve bu parçadan alınmış cümlelerde geçen mavi rekli
kelimelere dikkatlice bakıldığında bunların ilgili oldukları eylemin nedenini
açıkladıkları görülür. Daha doğrusu bu kelimelerin “Niçin?” sorusuna cevap
oldukları açıktır. Ayrıca bu kelimeler yapı bakımından mastar ve mansubdurlar. İşte
bu mastarların cümle içerisindeki görevlerine mef‘ûlün leh veya mef‘ûlün li-eclih
denir.
Tanımı: Cümledeki eylemin meydana geliş nedenini belirten mansub mastara
mef‘ûlün leh denir.
8
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
Mef‘ûlün Leh’in şekilleri:
1- Mef‘ûlün leh, yukarıdaki tanımda geçtiği üzere tek kelime olarak mastar
olur. Bu durumda mansub olur. Ancak böyle bir mastarın mef‘ûlün leh
olabilmesi için şu hususları bulundurması gerekir:
a) Mastar olacak, ancak cümlenin fiilinin mastarı olmayacak.
b) Bu mastar, eylemin gerçekleşmesinin nedeni olmalıdır. Bunu tespit
etmek için “Niçin?” ve “Neden?” sorularına cevap aranmalı. Eğer bu
sorulara cevap olacak şekilde ise mef‘ûlün leh olur.
c) Mef‘ûlün leh olan mastarda ayrıca eylem ve zaman anlamı vardır. Bu
eylemin öznesi ile zamanı, cümlenin öznesi ve zamanı ile aynıdır.
d) İç duyguları ifade eden bir mastar olmalıdır. Arapçada bu tür fiillere
“kalbî fiiller” denir. Saygı göstermek, hakaret etmek, korkmak,
endişelenmek, istemek, ummak, utanmak, sevinmek, acımak, bilmek,
cahil olmak gibi iç duygulardan birini ifade eden bir mastar olmalıdır.
Bu durumları parçada geçen bir örnekle açıklayalım:
.‫س ُّرب ال َْمطَر َداخ َل البُ يُوت‬
َ ‫س األبْ َو‬
ُ َ‫أ ْغلَ َق النّا‬
َ َ‫اب و النواَف َذ َخ ْوفًا م ْن ت‬
İnsanlar, evlere yağmur gimesinden korktukları için kapıları ve pencereleri
kapattılar.
.‫س ُّرب ال َْمطَر َداخ َل البُ يُوت‬
َ َ‫َخ ْوفًا م ْن ت‬
Evlerin içerisine yağmurun
girmesinden korktukları için.
‫اب و النواَف َذ؟‬
َ ‫س األبْ َو‬
ُ َ‫ل َم أ ْغلَ َق النّا‬
İnsanlar niçin kapıları ve
pencereleri kapattılar?
Korkmak, mastardır.
Bu cümlede
‫ف‬
ٌ ‫َخ ْو‬
(korkmak) mastarı
‫َخ ْوفًا‬
‫ف‬
ٌ ‫ َخ ْو‬- ‫ف‬
َ ‫َخ‬
ُ ‫اف – يَ َخ‬
şeklinde bulunarak mef‘ûlün leh
olarak insanların kapı ve pencereleri kapatmasının nedenini açıklamaktadır. Kapı ve
pencereleri kapatan insanlar olduğu gibi yağmurun içeri girmesinden endişe
edenler de insanlardır. Diğer cümleleri de siz buna göre değerlendiriniz.
Not:
I. Mastar hâlinde olan mef‘ûlün leh bazen yalın hâlde, yani nekre olarak
bulunur. Bu durumda mansub olur. Yukarıdaki örneklerde böyledir.
II. Bazen de elif-lam )‫ (ال‬ile marife olarak gelir. Bu durumda başında sebep
bildiren bir harfi cer bulunur ve mecrur olur.
Örnek
Mef‘ûlün leh bazen
başında bir harfi-cer
olan mastar hâlinde
olur. Bu durumda harfi
cer ve mecruru birlikte
mahallen mansub olur.
.‫أص َحابَنَا للر ْغبَة في الص َداقَة‬
ْ ‫نَتَ َخي ُر‬
Sadakati istediğimizden arkadaşlarımızı seçeriz.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
III. Bazen de muzaf hâlinde, yani isim tamlaması hâlinde olabilir. Bu durumda
Örnek
mansub olur.
.‫أص َحابَنَا َر ْغبَةَ الص َداقَة‬
ْ ‫نَتَ َخي ُر‬
Sadakati istediğimizden arkadaşlarımızı seçeriz.
2- Yukarıda belirtilen özelliklerden biri bulunmadığında mastar, sebep
bildiren bir harfi cerle mecrur olur.
Örnek
.‫َصاب َع ُه ْم في آذَانه ْم م ْن الص َواعق َح َذ َر ال َْم ْوت‬
َ ‫يَ ْجعَلُو َن أ‬
“Onlar, yıldırımlar nedeniyle ölüm korkusundan, parmaklarını
kulaklarına tıkarlar.” (Bakara suresi 2/19.
...
‫س ْت َها‬
ْ َ‫َد َخل‬
َ َ‫ت ا ْم َرأَةٌ الن َار في هرة َحب‬
“Bir kadın, hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme girdi…”
(Hadis-i şerif)
Bu iki örnekte mavi renkle gösterilen kelimeler sebep bildirdiklerinden
mef‘ûlün leh olmakla birlikte, mastar olmadıklarından başında sebep bildiren harf-i
cer bulunmuştur. Bu tür mef‘ûlün lehin irabı için harfi cerle birlikte “mahallen
mansub” denir.
Örnek
...
‫هرة‬
Mecrur isim
‫في‬
Harfi cer
‫س ْت َها‬
ْ َ‫َد َخل‬
َ َ‫ت ا ْم َرأَةٌ الن َار في هرة َحب‬
‫الن َار‬
Mef‘ûlün fih
ٌ‫ا ْم َرأَة‬
Fâil
Fiil
‫ت‬
ْ َ‫َد َخل‬
Harfi ve cer ve mecruru
mahallen mansub
Mef‘ûlün leh
Bu hadisteki ‫ هرة‬kelimesi mastar olmadığından başına harfi cer gelmiştir. Ayet-i
kerimedeki ‫ الص َواعق‬kelimesi de mastar olmadığından başında harfi cer
bulunmaktadır. Ancak ayetteki diğer mef‘ûlün leh olan ‫ َح َذ َر‬kelimesi adı geçen
şartları bulundurduğundan mansub olarak gelmiştir.
.‫ين‬
َ ‫اع َدت‬
َ ‫أَ ْحتَرُم‬
َ‫س‬
َ ‫ك الْ ُم ْحتَاج‬
َ ‫ك ل ُم‬
Örnek
Mef‘ûlün leh mastar
olmayıp başında harfi
cer olduğunda, harfi
cerle birlikte mahallen
mansub olur.
11
İhtiyaç sahiplerine yardımcı olmandan dolayı sana saygı
duyuyorum.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
Alıştırmalar
Alıştırmalar
Bu örnekte görüldüğü gibi, mef‘ûlün lehin başına sebep bildiren “lâm” harfi ceri
gelmiştir. Çünkü her ne kadar mastar olsa da yukarıda belirttiğimiz şartları
bulundurmamaktadır. Yani ‫اع َدة‬
َ‫س‬
َ ‫ ُم‬mastarı iç duyuları ifade eden bir mastar
olmadığı gibi, “fâil ve zamanda fiille ortak” değildir. Saygı duyan “ben şahsı”,
yardım eden “2. şahıs”, yani bir başkasıdır. Zamanlar da farklı olabilir. Bundan
dolayı burada harfi cerin gelmesi zorunludur. Bu cümlede altı çizili olan yerin
tamamı mahallen mansub mef‘ûlün leh olur.
Aşağıdaki cümlenin irabını yapınız ve Türkçeye çeviriniz:
.‫الم ْعرفَة‬
ُ ‫َس‬
ْ‫أ‬
َ ‫أل الَعال َم قَص َد‬
Aşağıdaki ayet-i kerimenin irabını yapınız ve mealiyle
inceleyiniz:
.‫اه ْم‬
ُ ‫ َولَ تَ ْقتُ لُوا أ َْول َد ُكم م ْن إ ْملق ن ْح ُن نَ ْرُزقُ ُك ْم َوإي‬:‫قَ ْولُهُ تعالى‬
Bireysel Etkinlik
Aşağıdaki cümleleri Türkçeye çeviriniz ve mef‘ûlün leh olan
kelimeleri tespit ederek inceleyiniz:
.‫ ل َما َذا نَ ْهتَ ُّم بنَطَافَة الط َعام؟ نَ ْهتَ ُّم بنَطَافَة الط َعام َخ ْوفًا م َن الت لَ ُّوث‬
.‫ف الت لَ ُّوث َخ ْي ٌر م َن ال ُْم َخاطََرة في أ ْكله‬
َ ‫ إن تَ ْر َك بَ ْعض الط َعام َخ ْو‬
.‫ك‬
َ ‫ين ح َفاظًا َعلى صحت‬
ْ ‫ تَ َجن‬
َ ‫ب َعن ال ُْم َدخن‬
.‫ْحر‬
َ ‫اس إلى ال َْم‬
َ ‫صايف َخ ْشيَ َة ال‬
َ ‫ يَل‬
ُ ‫ْجأُ الن‬
.‫ضا اهلل‬
َ ‫صد ُق ال ُْم ْسل ُم طَ َم ًعا في ر‬
َ َ‫ يَت‬
.‫ص ًدا إلى الْ َخ ْير‬
ً ‫ضنَا بَ ْع‬
ُ ‫ساع ُد بَ ْع‬
ْ َ‫ضا ق‬
َ ُ‫ ي‬
.‫اء لَ ُه َما‬
َ ْ‫صنَ ْع ل َوال َدي‬
َ ‫ك َم ْع ُروفًا ْإر‬
ْ‫ ا‬
ً‫ض‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
MEF‘ÛLÜN MA‘AH
ُ ُ‫ال َْم ْفع‬
ُ‫ول َم َعه‬
‫ف الس يارات‬
ُ ‫َم ْوق‬
Birliktelik bildiren
mef‘ûl: Mef‘ûlün ma‘ah.
:‫ مثْ َل‬،‫َك َع ْن َم َكان ُم َعين‬
َ ‫ك ليَ ْسأَل‬
َ ‫ َويَ ْستَ ْوق ُف‬،‫ت َسائ ٌر في الطريق‬
َ ُ‫صادف‬
َ ْ‫ص َوأَن‬
ٌ ‫ك َش ْخ‬
َ ُ‫قَ ْد ي‬
ُ ‫ فَ تَ ُق‬،‫َم ْوقف الس يارات‬
َ‫الم َحلت التجارية‬
ُ ‫ ثم تَ ْن َعط‬،‫ع َه َذا‬
َ ‫ تَس ُير َوالشار‬:ُ‫ول لَه‬
َ ‫سار َوتَس ُير َو‬
َ َ‫ف إلى الي‬
‫ود أ ْن يُلَزَم السائ ُل الس ْي َر في َهذا‬
َ ‫لك َموق‬
َ ‫ فَثَم تَج ُد بَ ْع َد َها ت‬،‫سةَ األُولى‬
َ ‫ص‬
ُ ‫الم ْق‬
َ َ‫ ف‬.‫ف السيارات‬
َ ‫ال َخ ْم‬
.‫ َك ْي يَص َل إلى َما يُري ُد‬،‫شار إل َْي َها‬
َ ‫الم َحلت الت َجارية الْ ُم‬
َ ‫الشارع أَولً ثُمَ يُواص ُل الس ْي َر َم َع‬
Not: Parçanın kelimeleri ünite sonunda (isimler çoğullarıyla birlikte; fiiller
mâzî, muzâri, mastarları ile birlikte) sözlükçede verilmiştir.
Bu parçaya bakıldığında mavi renkli kelmelerin mansub olduğu ve “vâv”
harfinden önce ise bir fiil bulunduğu görülmektedir. Bu tür cümlelerde “vâv”
harfinden sonraki kelimeyi öncesine atıf yapmak (vâv harfini bağlaç olarak
kullanmak) mümkün olmamaktadır. Çünkü atıf ancak ismi isme, fiili fiile, cümleyi
cümleye yapmakla mümkün olur. Bir isim, fiile veya cümleye atıf yapılmaz. İşte atıf
yapılamayan bir “vâv”dan sonra gelen ve birliktelik anlamında olan isme mef‘ûlün
ma‘ah denir. Bu vav harfine de vâv-ı maiyye (mef‘ûlün maah vâvı) denir. Yani bu
“vâv” harfi, atıf için (bağlaç) olmaz, birliktelik anlamını içerir.
Yukarıdaki parçada da görüldüğü gibi cümledeki eylem başka bir şeye,
duruma veya zaman/mekâna bağlı olarak devam etmektedir.
“vâv-ı maiyye”den sonra
gelen ve birliktelik
anlamında olan isme
mef’ûlün ma‘ah denir.
.
Tanımı: Vâv-ı maiyyeden sonra gelen mansub isme denir.
Birliktelik anlamına gelen mef‘ûldür. Bu mef‘ûlden önce beraberlik ifade
eden bir “vâv” harfi bulunur. Atıf için uygun olmayan bu “vâv” harfi "birlikte, ile,
beraber, vs." anlamlar ifade eder.
12
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
Örnek
.‫ت َجاه ٌل‬
َ َ‫ق‬
َ ْ‫ إن َما أَن‬،‫ْم‬
َ ْ‫ َما أن‬:‫ال ال ُْم َعل ُم ُمغَاصبًا‬
َ ‫ت َو الْعل‬
Öğretmen kızgın bir şekilde dedi: “Sen ilimle birlikte olamazsın,
sen ancak cahilsin.” (Sen nere, ilim nere! Sen cahilin tekisin)
.‫اح الْيَ ْوم‬
ُ ‫س ْر‬
َ ‫ت َو الشاط َئ َس‬
َ ‫اعتَ ْين‬
َ َ‫صب‬
Bu sabah, kıyı boyunca iki saat yürüdüm.
Kuşların ötüşüyle birlikte uyandım.
.‫ْت و تَ ْغري َد الطُّيُور‬
ُ ‫ا ْستَ ْي َقظ‬
.‫وب الش ْمس‬
َ ‫َح‬
َ ‫ض َر ُم َحم ٌد و غُ ُر‬
Muhammed, güneşin batışıyla birlikte geldi.
.‫ين‬
ُ ‫َسافَ ْر‬
َ ‫ت َو الطالب‬
Öğrencilerle birlikte yolculuk yaptım.
.‫إلى ال ُكلية‬
َ ‫س ْر َو َهذاَ الطر‬
َ ‫يق تَص ْل‬
Bu yol ile yürü, fakülteye ulaşırsın.
Bireysel Etkinlik
Aşağıdaki cümleleri okuyunuz, anlamlarını veriniz ve mef‘ûlün
ma‘ah olan kelimeleri tespit edip inceleyiniz:
.‫الم ْد َر َسةَ َو َدقات الْ َج َرس‬
َ ‫ص ْل‬
َ ‫ َو‬
َ ‫ت‬
.‫ظ النائ ُم َو آ َذا َن الْ َف ْجر‬
َ ‫استَ ْي َق‬
ْ 
.‫وف و طُلُوعَ الش ْمس‬
ُ ُ‫ َسافَ َر الضُّي‬
.‫ظ و تَغْري َد الطُّيُور‬
ٌ ‫ أنَا ُم ْستَ ْيق‬
.‫ك َو َعليًّا‬
َ ‫ت م ْن‬
ُ ‫ َعج ْب‬
.‫ام‬
َ ‫ َدع الظال َم َواألي‬
‫َك َو َعليًّا؟‬
َ ‫ َما ل‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Özet
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
14
• Mef'ûlü Mutlak
•Eylemin meydana geliş biçimini, sayısını ve türünü belirten mef'ûle mef'ûlü
mutlak denir ve irabı mansub olur.
•Cümledeki fiilin mastarı veya eş anlamlı bir mastar olan mef'ûlü mutlak
şu üç durumdan birini belirtir:
•1-Fiilin anlamını pekiştirir: Mastar olarak bulunan kelimeye sözlük
anlamının dışında eylemi pekiştiren bir anlam verilir.
•2- Fiilin türünü belirtir: Eylemin yapılış biçimini veya durumunu belirten
mef'ûlü mutlak isim tamlaması hâlinde bulunur ve benzetme ifade eder.
•3- Eylemin oluş sayısını belirtir: Eylemin kaç kez yapıldığını belirten
mastar, ya tesniye yapısıyla yada sayılarla birlikte kullanılır. Sayılar
kullanıldığında sayının kendisi mef'ûlü mutlak yerine geçer, mastar ise
sayının sayılanı, yani temyizi olur.
•Mef'ûlü Mutlaka Özgü Durumlar:
•1-Bazen mastar, sıfat anlamı taşıyan başka bir kelimeye muzaf olur. Bu
durumda mastarın kendisi değil, onun muzaf olduğu kelime mef'ûlü mutlak
olur; mastar ise muzafun ileyh olarak mecrur olur.
•2- Eylemin özelliğini veya durumunu belirten sıfatlar (iyi, güzel, kötü, az,
çok, şiddetli vs. gibi) mastara muzaf olduğunda mef’ûlü mutlak olur.
•3- Mef'ûlü mutlak olan mastar, fiilin kendi mastarı olabildiği gibi, farklı
babdan olan mastar da olabilir. Yani sülâsî kökler aynı olmak şartıyla
mastarın yapısı fiilin yapısından farklı olabilir.
•4- Bir cümlenin devamında mef'ûlü mutlaka dönen zamir de mef'ûlü
mutlak olur.
•5- Bazı kelimeler kullanım itibarıyle tek olarak kullanılırlar ve mef'ûlü
mutlak olurlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Özet
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
• Mef'ûlün Leh
•Cümledeki eylemin meydana geliş nedenini belirten mansub mastara
mef'ûlün leh veya mef'ûlün li-eclih denir. Eylemin nedenini açıklar, kısaca
“Niçin?” sorusuna cevap olur.
•Bir mastarın mef'ûlün leh olabilmesi için:
•Cümlenin fiilinin mastarı veya eş anlamlısı olmayan bir mastar olmalıdır.
•Bu mastar eylemin nedeni olmalıdır, yani "Niçin?" ve "Neden?" sorularına
cevap olmalıdır.
•Mef'ûlün leh olan mastarın öznesi ile zamanı, cümlenin öznesi ve zamanı
ile aynı olmalıdır.
•Mef'ûlün leh olan mastar “kalbî fiiller” den “saygı göstermek, hakaret
etmek, korkmak, istemek sevinmek, acımak, bilmek, cahil olmak” gibi iç
duygulardan birini ifade etmelidir.
•Mef'ûlün leh şekil itibarıyla
•Bazen nekre olarak bulunur. Bu durumda mansub olur.
•Bazen de elif-lam ile marife olarak bulunur. Bu durumda başına sebep
bildiren harfi cer gelir.
•Bazen de isim tamlaması hâlinde olur. Bu durumda mansub olur.
•Bu şartları taşıyan ve mastar olmayan bir kelime mef'ûlün leh olduğunda
başında sebep bildiren bir harfi cer bulunur.
• Mef'ûlün Ma'ah
•Atıf yapılamayan bir “vâv”dan sonra gelen ve birliktelik anlamında olan
isme mef'ûlün ma'ah; bu vav harfine de vâv-ı maiyye (mef'ûlü ma'ah vâvı)
denir.
•Mef'ûlü maahta eylem başka bir nesneye, duruma veya zaman/mekâna
bağlı olarak gerçekleşir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
SÖZLÜKÇE
Ünite parçalarında geçen kelimeler
Anlamları
çalıştı, gayret etti
bazen, zaman zaman
ihtilaf, farklılık
farklı oldu, ihtilafa düştü
aldı, tuttu; başladı
başkaları, başkası
istedi, arzuladı
durdurdu
hemen yaptı, acele etti
(ateş vs.) yaktı, tutuşturdu
ıslah, iyileştirme
kapattı, kilitledi
güven, emniyet
doldu
iş, durum
kişi
döndü, saptı, viraja girdi
sarsıldı, titredi
ehil, erbab; aile
en/daha üst, en/daha iyi
araştırdı, aradı
başladı
şimşek
dağıldı, açıldı
kaçınma, sakınma
16
Kelimeler
‫ ا ْجت َهاد‬،‫ يَ ْجتَه َد‬- ‫ا ْجتَ َه َد‬
ً‫َحيَانا‬
ْ‫أ‬
‫ف‬
ٌ َ‫ا ْختل‬
‫ ا ْختلَف‬- ‫ف‬
ُ ‫ف – يَ ْختَل‬
َ َ‫ا ْختَ ل‬
‫ أَ ْخذ‬- ‫ْخ ُذ‬
ُ ‫َخ َذ – يَأ‬
َ‫أ‬
‫آخ ُرو َن‬
َ )‫آخ ُر (ج‬
َ
ٌ‫ادة‬
َ ‫ إ َر‬،‫اد – يُري ُد‬
َ ‫َأر‬
‫استي َقاف‬
ُ ‫ف – يَ ْستَ ْوق‬
َ َ‫ا ْستَ ْوق‬
ْ -‫ف‬
‫ ُس ْر َعة‬،‫ع‬
ُ ‫ع – يُ ْسر‬
َ ‫َس َر‬
ْ‫أ‬
‫ إ ْش َعال‬،‫أَ ْش َع َل – يُ ْشع ُل‬
‫إصلَح‬
ْ
‫ إ ْغلَ ٌق‬،‫أ ْغلَ َق – يُغْل ُق‬
‫أ ََمان‬
‫ ْإمتلَء‬،‫ْامتَألَ – يَ ْمتَل ُئ‬
‫أ َْمر (ج) أ ُُمور‬
‫ْام ُرٌؤ‬
‫اف‬
ٌ َ‫ انْعط‬،‫ف‬
ُ ‫ف – يَ ْن َعط‬
َ َ‫انْ َعط‬
‫ ا ْهت َزاز‬،‫ْاهتَ ز – يَ ْهتَ ُّز‬
‫أ َْهل (ج) آل‬
‫ْأولَى‬
‫ بَ ْحث‬،‫ث‬
ُ ‫ث – يَ ْب َح‬
َ ‫بَ َح‬
‫ بَ ْدء‬،َ‫بَ َدأَ – يَ ْب َدأ‬
‫بَ ْرق‬
‫ تَبَدُّد‬- ‫تَبَد َد – يَتَبَد ُد‬
‫ُّب‬
ٌ ‫تَ َجن‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
tahammül etti, dayandı
kurtulma, kurtuluş
sızma, içeri girme
kümeleşti, birikti
orada, orası
yaptı, kıldı, yarattı
hava
hesaba çekti, değerlendirdi
aktif, canlı, hareketli
örttü, engelledi, perdeledi
oldu, meydana geldi
bir şeyden bahsetmek, konuşmak
aşırı düşkünlük, koruma
hesap, değerlendirme
koruma, muhafaza etme
hamd, şükür
zaman, an
saf, öz
karışık, karma
korku, endişe
iç, içeri
dua, yakarış
sıcaklık, sıcak
ince, dakik, hassas
-sız, olmadan
bu, şu (işaret ismi)
Reddetti, geri çevirdi; söyledi
yıldırım, gök gürültüsü
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫ تَ َح ُّم ٌل‬،‫تَ َحم َل – يَتَ َحم ُل‬
‫تَ َخلُّص‬
‫س ُّرب‬
َ َ‫ت‬
‫ تَلَبُّد‬-‫تَلَب َد – يَتَ لَب ُد‬
‫ثَم‬
‫ يَ ْج َع ُل‬- ‫ت؛ َج َع َل‬
ْ َ‫ُجعل‬
‫َج ّو‬
‫اسبَة‬
َ ‫ ُم َح‬- ‫ب‬
َ ‫َح‬
ُ ‫ب – يُ َحاس‬
َ ‫اس‬
‫َحثيث‬
‫ َح ْجب‬- ‫ب‬
ُ ‫ب – يَ ْح ُج‬
َ ‫َح َج‬
‫ ُح ُدوث‬- ‫ث‬
ُ ‫ث – يَ ْح ُد‬
َ ‫َح َد‬
‫َحديث َع ْن‬
‫ح ْرص‬
‫ساب‬
َ‫ح‬
‫ح َفاظ‬
‫َح ْمد‬
‫َحيَان‬
ْ ‫ين (ج) أ‬
ٌ‫ح‬
‫صة‬
َ ‫َخال‬
‫َخليط‬
‫َخ ْوف‬
‫َداخل‬
‫ُدعاَء‬
‫فء‬
ْ ‫د‬
‫َدقيق‬
ُ‫ُدو َن؛ ُدونَه‬
‫اك‬
َ َ‫َذا و ذ‬
‫ تَ ْرديد‬- ‫َرد َد – يُ َرد ُد‬
‫َر ْعد‬
17
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
yürüyen, giden
yürüdü, gitti
sordu
teşbih etti, “Subhanellah” dedi
mutluluk
döktü, saçtı
sel
kış, kış mevsimi
kişi, şahıs
şiddetli, güçlü; sert, katı
cadde
mutsuzluk
mutsuz oldu
şükretti, teşekkür etti
karşılaşdı, rastladı
oldu (durum değişikliği bildirir)
sağlık
yaptı, üretti
zarar, hasar
istek, isteme, arama, talep
istedi, aşırı düşkün oldu
fırtına, rüzgâr
iş, eylem, çalışma
sert, şiddetli
yaşayış, hayat
toztoprak
bulut
iki grup, takım
18
‫َسائر‬
‫ َس ْير‬،‫ يَس ُير‬- ‫َس َار‬
‫ ُس َؤال‬- ‫َل َع ْن‬
ُ ‫ يَ ْسأ‬- ‫َسأ ََل‬
‫ تَ ْسبيح‬- ‫ح‬
ُ ‫سب‬
َ ُ‫َسب َح – ي‬
‫ادة‬
َ ‫َس َع‬
‫ َس ْكب‬- ‫كب‬
ُ ‫ب – يَ ْس‬
َ ‫َس َك‬
‫َس ْي ٌل‬
‫شتَاء‬
‫َش ْخص (ج) أَ ْش َخاص‬
‫ َشدي َدة‬،‫َشديد‬
‫َشارع (ج) َش َوارع‬
‫َش َقاء‬
‫ َش َقاء‬،‫َشق َي – يَ ْش َقى‬
‫ ُش ْكر‬،‫َش َك َر – يَ ْش ُك ُر‬
‫ادفَة‬
ُ ‫صاد‬
َ ‫اد‬
َ‫ص‬
َ‫ص‬
َ ‫ ُم‬- ‫ف‬
َ ُ‫ف – ي‬
َ
‫ص ْير‬
َ - ‫ص َار – يَص ُير‬
َ
‫صحة‬
‫ص ْنع‬
ْ َ‫صنَ َع – ي‬
ُ - ‫صنَ ُع‬
َ
‫ض َرار‬
ْ ‫ض َرر (ج) أ‬
َ
‫ب‬
ٌ َ‫طَل‬
‫ طَ َم ٌع‬- ‫طَ َم َع – يَط َْم ُع‬
‫عاَص َفة (ج) َع َواصف‬
‫َع َمل (ج) أَ ْع َمال‬
‫َعنيف‬
‫َع ْيش‬
‫غُبَار‬
‫غَْيم (ج) غُيُوم‬
‫ فَري َق ْين‬- ‫فَري َقان‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
başarı
güç yetirdi, gücü yetti
gürledi, şiddetli ses çıkardı;
bombaladı
denk, eş, değer
her iki (si)
parladı; gözüktü
(bir şeyden) ayrılmadı, tutundu;
gerekli gördü
sığındı
parladı, ışıldadı
değil, olmadı (olumsuzluk fiili)
araştırdı, aradı
sırf, yalnız
dükkân, satış yeri
ticarethane; market
hatalı, yanılan
soba
işaret edilen, adı geçen
ile birlikte, beraber
yağmur
belirli, muayyen
kasdedilen, niyet, maksat
en iyisi
durak
araba durağı; otogar
uyudu
yıldız
kendisi; ruh; nefis
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫فَ ْوز‬
‫ قُ ْد َرة‬،‫قَ َد َر – يَ ْقد ُر‬
‫صف‬
ُ ‫ف – يَ ْقص‬
َ ‫ص‬
ْ َ‫ ق‬- ‫ف‬
َ َ‫ق‬
)‫ُك ْفئ ( ُك ْفئًا‬
َ‫كل‬
‫ ل َْوح‬- ‫وح‬
ُ ُ‫ح – يَل‬
َ َ‫ل‬
‫لزَمة‬
َ ‫ ُم‬- ‫لَ َزَم – يُلَزُم‬
‫ُجوء‬
ُ ‫ ل‬- ُ‫ْجأ‬
َ ‫َجأَ – يَل‬
َ‫ل‬
‫ ل ََم َعان‬- ‫ل ََم َع – يَل َْم ُع‬
‫ت‬
ْ ‫س‬
َ ‫ ل َْي‬- ‫س‬
َ ‫ل َْي‬
‫ الليَالي‬، ‫ل َْي لَة – لَيَال‬
)‫ضا‬
ً ‫َم ْحض ( َم ْح‬
‫َم َح ّل (ج) َم َحلت‬
‫ال َم َحلت التجارية‬
‫ُم ْخطىء‬
‫م ْدفَأ (ج) َمداَفئ‬
‫ إل َْي َها‬، ‫ار إل َْيه‬
َ ‫ُم‬
ٌ‫ش‬
‫ص ُحوب ب‬
ْ ‫َم‬
‫َمطٌَر (ج) أ َْمطَار‬
‫ُم َعين‬
‫صود‬
ُ ‫َم ْق‬
‫األولَى‬
ْ ‫م َن‬
‫َم ْوقف‬
‫ف الس يارات‬
ُ ‫َم ْوق‬
ٌ‫ نيَام‬، ‫ نَ ْوٌم‬،‫ام‬
ُ َ‫نَاَ َم – يَن‬
‫نَ ْجم (ج) نُ ُجوم‬
‫نَ ْفس (ج) أَنْ ُفس‬
19
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
elde etme, alma
esti
sürdürdü, devam ettirdi
varlık, var olan
yaprak, kâğıt
ulaştı, vardı
hayalî, gerçek/var olmayan
ümitsiz oldu, ümidini kesti
gördü
sol, sol taraf
21
‫نَ ْيل‬
‫ ُهبُوب‬- ‫ب‬
ُّ ‫َهب – يَ ُه‬
‫اصلَة‬
َ ‫ ُم َو‬- ‫اص َل – يُواص ُل‬
َ ‫َو‬
‫ُو ُجود‬
‫َوَر ٌق (ج) ْأوَراق‬
‫صل‬
ْ ‫ َو‬- ‫ص َل – يَص ُل‬
َ ‫َو‬
‫َو ْهم ّي‬
‫ يَأْس‬- ‫َس‬
ُ ‫س – يَ ْيأ‬
َ ‫يَئ‬
‫ َرأْي‬- ‫يَ َرْو َن؛ َرأَى – يَ َرى‬
‫ار‬
ٌ‫س‬
َ َ‫ي‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi mef‘ûlü leh için doğrudur?
A. Mef‘ûlün leh, cümlenin fiilinin mastarından olur.
B. Mef‘ûlün leh, cümlenin anlamını pekiştirir.
C. Mef‘ûlün leh, cümledeki eylemin sayısını veya türünü belirtir.
D. Mef‘ûlün leh, cümledeki eylemin nedenini belirtir.
E. Mef‘ûlün leh, her hangi bir isimden olabilir.
2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi mef‘ûlü mutlak için doğrudur?
A. Mef‘ûlü mutlak, cümledeki eylemin sayısını veya türünü belirtir.
B. Mef‘ûlü mutlak, cümlenin anlamını olumsuzlaştırır.
C. Mef‘ûlü mutlak, eylemin yer veya zamanını belirtir.
D. Mef‘ûlü mutlak, birliktelik anlamı ifade eder.
E. Mef‘ûlü mutlak, cümledeki eylemin nedenini belirtir.
3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi mef‘ûlü ma‘ah için doğrudur?
A. Mef‘ûlün ma‘ah, cümlenin fiilinin mastarından yapılan bir
mefûldür.
B. Mef‘ûlün ma‘ah, atıf için olan vâv harfinden sonra gelir.
C. Mef‘ûlün ma‘ah, atıf için olmayan bir vâv harfinden sonra gelir.
D. Mef‘ûlün ma‘ah, eylemin sadece sayısını belirtir.
E. Mef‘ûlün ma‘ah, eylemin hem sayısını belirtir hem de anlamı
pekiştirir.
4. Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A. Mef‘ûlü mutlak, cümledeki fiilin mastarı veya eş anlamlı bir
mastardır.
B. Bir cümlede mef‘ûlü mutlaka dönen zamir de mef‘ûlü mutlak
olabilir.
C. Mef‘ûlün leh, cümledeki eylemin nedenini veya sebebini belirten
ve cümlenin fiiliyle aynı kökten olan mansub mastara denir.
D. Mef‘ûlün leh, cümledeki eylemin nedenini belirten ve cümlenin
fiiliyle aynı kökten olmayan mansub mastara denir.
E. Mef‘ûlün ma‘ah, birliktelik anlamı ifade eden ve atıf için olmayan
bir “vâv” harfinden sonra bulunan mansub isme denir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
. ‫غاء َم ْرضاة اهلل‬
َ ‫يُْنفقو َن أموالَ ُهم ابت‬
5. Yukarıdaki ayet-i kerimede altı çizili kelime hangi tür mef‘ûl olur?
A. Mef‘ûlün bih sarîh
B. Mef‘ûlü mutlak
C. Mef‘ûlün bih gayri sarîh
D. Mef‘ûlün leh
E. Mef‘ûlün ma‘ah
. ‫ب الكرة ضرب ًة َشديد ًة‬
َ
َ ‫ض َر‬
ُ ‫ب اللع‬
6. Yukarıdaki cümlede altı çizili kelime hangi tür bir mef‘ûldür?
A. Mef‘ûlü mutlak
B. Mef‘ûlün bih sarîh
C. Mef‘ûlün bih gayri sarîh
D. Mef‘ûlün leh
E. Mef‘ûlün ma‘ah
.‫ ياَ أُمي! قَ ْد ا ْشتَ َريْت لي كتَابَ ْين َجميلَْين‬،‫شكرا‬
َ َ‫ق‬
ً :‫ال الط ْف ُل ألُمه‬
7. Yukarıdaki cümlelerde, altı çizili olan kelimeler sırasıyla hangi mef‘ûldür?
A.
B.
C.
D.
E.
Mef‘ûlün ma‘ah-Mef‘ûlü mutlak
Mef‘ûlün bih sarîh-Mef‘ûlü mutlak
Mef‘ûlün bih gayri sarîh-Mef‘ûlün leh
Mef‘ûlü leh-Mef‘ûlün bih gayri sarîh
Mef‘ûlü mutlak-Mef‘ûlün bih sarîh
.‫س َد ْوَرات‬
َ ‫َد َار اللعبُون َح ْو َل‬
َ ‫المل َْعب َخ ْم‬
8. Yukarıdaki cümlede kelimelerden hangisi mef‘ûlü mutlaktır?
A.
‫َح ْو َل‬
b) ‫َخَْس‬
َ
c)
‫َد ْوَرات‬
d)
ِ
‫الالعبُون‬
e)
‫َد َار‬
.‫ض أَبي م ْن نَ ْومه َو طُلوع الْ َفجر‬
ُ ‫يَ ْن َه‬
9. Yukarıdaki cümlede altı çizili kelime hangi mef‘ûl türü olur?
A. Mef‘ûlü mutlak
B. Mef‘ûlün bih sarîh
C. Mef‘ûlün bih gayri sarîh
D. Mef‘ûlün ma‘ah
E. Mef‘ûlü leh
22
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ – II
.‫سار الر ُج ُل َوالن ْهر‬
َ .I
.ٌ‫طر والش ْمس طال َعة‬
ُ ‫ يَ ْنز ُل ال َْم‬.II
.‫ض َر ساَمي و الْ َقلَم‬
َ ‫ َح‬.III
.ُ‫ض َع الرساَلَةَ في غلَف وأ ْغلَ َقه‬
َ ‫ َو‬.IV
10. Yukarıdaki cümlelerden hangisinde/hangilerinde mef‘ûlün ma‘ah vardır?
A. I, III ve IV
B. I ve II
C. II, III ve IV
D. IV
E. I ve IV
Cevaplar : 1– D, 2 – A, 3 – C, 4 – C, 5 – D, 6 – A, 7 – E, 8 – B, 9 – D, 10 – E
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
23
FİİL CÜMLESİ ve ÖGELERİ –II
YARARLANILAN VE BAŞVURULAN KAYNAKLAR
• eL-Ğalâyinî, Mustafa, Câmi’u’d-dürûsi’l-‘Arabiyye, I-III, Beyrut, 1402/1982.
• Hasan Hamd-Emil Bedî’ Ya’kûb, el-Mu’în fi’n-Nahv, Beyrut, 1420/2000.
• Eymen Emîn Abdulğanî, en-Nahvu’l-Kâfî, Beyrut, 1421/2000.
• Muhammed Muhyiddîn Abdulhamîd, Şerhu Katri’n-Nedâ ve Bellu’s-Sadâ, Ofset
Baskı, tsz.
• Mahmûd Hüseynî Meğalise, en-Nahvu’ş-Şâfî, Beyrut, 1418/1997.
• Ali Ahmed Medkûr (ve diğerleri-Komisyon), (2008-2009), Luğatî Hayatî, Mısır, esSaffu’l-Evvel el-İ‘dâdî, ŞeriketuSakkara.
24
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
FİİL CÜMLESİ VE ÖĞELERİ-III
HEDEFLER
İÇİNDEKİLE
R
• Birden Fazla Mef'ûl Alan
Fiiller
• Mef'ûlleri Mübtedâ-Haber
Olabilen Fiiller
• Mef'ûlleri Mübtedâ-Haber
Olmayan Fiiller
• Üç Mef'ûl Alabilen Fiiller
ARAPÇA III
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Fiil cümlesi ve öğelerini tam olarak
tanıyabilecek,
• İki mef'ûl alan fiilleri öğrenebilecek,
• Üç mef'ûl alan fiilleri bilebilecek,
• Mef'ûlleri isim cümlesi olan ve olmayan fiil
cümlelerini öğrenebileceksiniz.
ÜNİTE
8
FİİL CÜMLESİ VE ÖĞELERİ (‫)الجملة الفعلية‬
Bir fiil cümlesinin öğeleri genellikle şu şekilde sıralanır: Fiil, fâil ve mef‘ûl.
Fiil cümlesinin asıl öğeleri “fiil” ve “fâil”dir. Bunlar olmadan cümle, fiil
cümlesi olamaz. Mef‘ûller ise cümledeki bir kapalılığı açmak veya cümleyi
zenginleştirmek için getirilir. Bir cümlede bir fiil, birden fazla fâil ve mef‘ûl olabilir.
Fiil cümlesinde asıl olan, fiilin daima cümlenin başında olmasıdır. Şimdi fiil
cümlesinin öğelerini yakından tanımaya çalışalım.
1-
Fiil: Mâzî, muzâri ve emir olabilir. Düzgün bir cümlede, cümle başında
olur. Fiil, cümle başında her zaman tekildir.
2-
Fâil: Fiilde belirtilen eylemi gerçekleştiren kişi, hayvan veya herhangi
bir nesnedir. Fâil merfûdur, yani son harekesi dammedir. Ancak, kelime
grubu olarak geldiğinde merfûluğu farazîdir.
3- Ancak dammeyi tekil (müfred), düzensiz çoğul (mükesser) ve cem’u’lmüennesi’s-sâlim (düzenli dişi çoğul) kelimelerde görebiliriz. İkillerde
(tesniyelerde) merfûluk alameti elif, cem’u’l-müzekkeri’s-sâlimlerde vâv
)‫(و‬
’dır. Fâil genellikle fiilden sonra gelir ve kelime veya kelime grubu
olabilir. Fâil, açık ve gizli de olabilir.
4-
Mef‘ûl: Mef‘ûl, Türkçedeki nesnenin, yani tümlecin yerini alan kelime
ya da kelime grubudur. Normalde mansûb olur. Ancak, kelime grubu
olarak geldiğinde mansûbluğu farazîdir. Mef‘ûlün başında harfi cer
olunca, harekesi kesra olur. Mef‘ûl fâilden sonra gelir. Ancak, fâilden
önce, hatta fiilden önce de geldiği de olur.
Döndü.
Başkan döndü.
Örnek
İster mâzî, ister
muzâri, ister emir olsun,
bir fiille başlayan her
cümle fiil cümlesidir. Bir
fiil cümlesinin öğeleri
genellikle şu şekilde
sıralanır: Fiil, fâil ve
mef’ûl.
Başkan bugün döndü.
.‫رجع‬
.‫رجع الرئيس‬
.‫رجع الرئيس اليوم‬
Başkan bugün yolculuktan döndü.
.‫رجع الرئيس من الرحلة اليوم‬
Bu gün başkan yolculuktan döndü.
.‫اليوم رجع الرئيس من الرحلة‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
1
Yukarıdaki örnekleri incelediğimizde, birinci örnekte fâilin gizli
olduğunu görüyoruz. İki, üç ve dördüncü örneklerde
dördüncü örneklerde
‫الرئيس‬
‫هو‬
kelimesi fâildir. Üç ve
‫ اليوم‬kelimesi mef‘ûldür. Dördüncü örnekteki ‫الرحلة‬
kelimesi
ise, fiilin ikinci mef‘ûlüdür. Beşinci örnekte ise, mef‘ûl öne geçmiştir.
İ İkisi döndü.
İki başkan döndü.
Örnek
Başkanlar bugün döndü.
Başkan bugün yolculuktan döndü.
Mühendisler bugün yolculuktan döndü.
.‫رجعا‬
.‫رجع الرئيسان‬
.‫رجع الرؤساء اليوم‬
.‫رجع الرئيس من الرحلة اليوم‬
.‫رجع املهندسون من الرحلة اليوم‬
Birinci örnekte, (‫ )ا‬fâil, ikinci örnekte ‫ الرئيسان‬kelimesi tesniye olduğu için (‫) ا‬
ref alâmetidir ve fâildir.
Fiil- Fâil Uyumu
Örnek
Fiil cümlesinde fâil müzekker ise fiil de müzekker, müennes ise fiil de
müennes olmak zorundadır. Ancak fiil her zaman tekildir.
Zeynep balkonda oturuyor.
.‫جتلس زينب يف الشرفة‬
Ahmet balkonda oturuyor.
.‫جيلس أمحد يف الشرفة‬
Bayan öğretmenler okula geldi.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
.‫جاءت املدرسات إىل املدرسة‬
2
Bireysel
Etkinlik
Yukarıda geçen örneklerde, fâilin müfred, tesniye
ve cemi olmasına rağmen, fiilin müfred geldiğine ve
cinsiyette fâille uyumlu olduğuna dikkat ediniz.
Fâil, mef‘ûlden sonra gelebilir.
‫تناولت الغداء العاملة‬
Örnek
Yedi bayan işçi öğlen yemeğini.
Fâil, fiilden önce gelebilir.
Örnek
Bahçede iki çocuk geziyor.
‫يف احلديقة يتجول الولدان‬
İki çocuk bahçede geziyor.
NOT:
Fiil cümlesinde asıl olan fiil-fâil-mef‘ûl söz dizimidir. Yukarıda
verilen örnekler gramatik ve anlam olarak doğru olsa da tercih edilen, fiilfâil-mef‘ûl söz diziminde kurulan cümlelerdir. Çünkü bu cümle gramer ve
anlam olarak diğerlerinden daha güçlüdür. Bu yer değiştirmeler vurgudan
kaynaklanmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
‫‪Okuma – Anlama‬‬
‫ينهض خالد من نومه مبكرا‪ .‬مث يغسل يديه ووجهه بعد ذلك يتناول الفطور‪ .‬يأكل خالد اخلبز‬
‫واجلب والزيتون والبيض والعسل‪ ،‬ويشرب احلليب وينظف أسنانه‪ .‬قبل اخلروج من البيت جيهز حقيبته‪ .‬مث‬
‫خيرج من البيت‪ .‬يذهب إىل املوقف ويركب احلافلة‪ .‬يبدأ الدرس مبكرا وينتهي يف الساعة الواحدة ظهرا‪.‬‬
‫بعد الدرس يذهب خالد إىل املكتبة يدرس هناك قليال‪ .‬مث يرجع إىل بيته يف الساعة الثانية‪.‬‬
‫‪Metnin çevirisi için tıklayınız.‬‬
‫‪Yukarıdaki okuma parçasında geçen cümlelerin hepsi birer‬‬
‫‪fiil cümlesidir, inceleyiniz.‬‬
‫‪Fiil-fâil uyumunu inceleyiniz.‬‬
‫‪Cümlelerde bir veya birden fazla mef‘ûl olduğuna dikkat‬‬
‫‪ediniz.‬‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫‪Fiillerin muzâri fiil olduğuna dikkat ediniz.‬‬
‫آسفة يا أستاذي‬
‫الصف‪ .‬فقام الطالب مجيعاً احرتاماً له‪ .‬بعد مدة قصرية‬
‫جاء املعلم إىل املدرسة مبكرا ودخل‬
‫َّ‬
‫دقت فاطمة الباب مث فتحته ودخلت الصف‪ .‬وسلمت على اجلميع‪.‬‬
‫املعلم‪ :‬ملاذا أنت متأخرة يا فاطمة؟‬
‫فاطمة‪ :‬آسفة يا أستاذي‪ ،‬احلافلة األوىل تأخرت وانتظرت احلافلة الثانية‪.‬‬
‫املعلم‪ :‬ال بأس عليك يا بنيت‪ ،‬تفضلي‪ ،‬اجلسي يف مكانك‪.‬‬
‫فاطمة‪ :‬شكرا يا أستاذي على هذا التسامح‪.‬‬
‫جلست فاطمة يف مكاهنا واستمعت إىل املعلم بدقة‪.‬‬
‫‪Metnin çevirisi için tıklayınız.‬‬
‫‪4‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Yukarıdaki okuma parçasında geçen cümlelerin hepsi birer
fiil cümlesidir, inceleyiniz.
Bireysel Etkinlik
Fiillerin mâzî fiil olduğuna dikkat ediniz.
Fiil-fâil uyumunu inceleyiniz.
Cümlelerde bir veya birden fazla mef‘ûl olduğuna dikkat
ediniz.
‫احلمال‬
َّ
ٍ ‫أنت رجل كبري وجسمك ضعيف وحتتاج إىل ر‬
‫ وال خترج من البيت‬،‫ ال تذهب إىل العمل‬،‫احة‬
.‫ وبعد ذلك ال حتمل األشياء الثقيلة على ظهرك أو كتفك أو رأسك‬،‫ وتناول هذا الدواء‬،‫قبل شهر‬
‫ أمتىن لك‬.‫ اسرتح جيدا‬.،‫كل يوم‬
َّ ‫ اذهب إىل الرياضة‬،‫ كل العسل يف الفطور‬،‫كل يوم‬
َّ ‫اشرب احلليب كوبا‬
.‫الشفاء‬
Metnin çevirisi için tıklayınız.
Bireysel Etkinlik
Yukarıdaki okuma parçasında geçen cümlelerin hepsi
birer fiil cümlesidir, inceleyiniz.
Fiillerin emir fiil olduğuna dikkat ediniz.
Fiil-fâil uyumunu inceleyiniz.
Cümlelerde bir veya birden fazla mef‘ûl olduğuna dikkat
ediniz.
Alıştırmalar
Aşağıdaki cümlelerde boşlukları uygun fiil veya
fâillerle doldurunuz.
.‫إىل املدرسة كل يوم‬............. ‫تذهب‬
.‫التلميذتان واجباهتما‬.............
.‫األوالد بالكرة مع أصدقائهم‬.................
.‫يف صف ِه َّن‬................ ‫جلست‬
.‫من األشجار يف فصل اخلريف‬................‫تتساقط‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
MEF ‘ÛLLERİ MÜBTEDA-HABER OLABİLEN FİİLLER
Arapçada geçişli fiillerin hemen hepsi bir mef‘ûl alır. Ancak bazı fiiller iki
mef‘ûl birden alırlar. Bu tür fiilleri iki ana grupta inceleyebiliriz:
A- Bir fiil cümlesinde iki ismi mef‘ûl olarak alan fiiller.
B- Bir isim cümlesi yapısı içerisinde mübtedâ ve haber konumunda bulunduğu
hâlde, başlarına gelen bir fiil yüzünden isim cümlesini kendisine mef‘ûl olarak
alan fiiller. Bu fiillerden bazıları şunlardır:
ِ sandı, ‫جعل‬
‫ رأى‬gördü, ‫حسب‬
buldu,
yaptı-kıldı.
Hastaya ilacını verdim.
İslam kadınlara haklarını verdi.
Örnek
‫ علِم‬bildi, ‫ زعم‬iddia etti ‫وجد‬
Rableri onları temiz bir içecekle
suladı.
‫أعطيت املريض دواءه‬
.‫منح اإلسالم النساء حقوقهن‬
‫سقاهم رُّبم شراباً طه ًورا‬
Mef‘ûlü isim cümlesi olan fiiller, isim cümlesinin başına gelerek mübteda
ve haberi kendisine iki mef‘ûl yapan fiillerdir. Bu fiiller genel olarak bilmek,
inanmak, sanmak anlamına gelirler. Bu fiillerin mutlaka anlamlı bir isim
cümlesinin başına gelmesi şarttır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Örnek
Halit, adamı fakir sandı.
.‫ظن خالد الرجل فقريا‬
.ً‫رأيت اجملرم نادما‬
Günahkârın pişman olduğunu
gördüm.
Hasan, Salih’i güvenilir saydı.
.‫اعترب حسن صاحلاً أمينًا‬
İlmin insanlara fayda verdiğini
gördüm.
.‫وجدت العلم ينفع الناس‬
Halid’i arkadaş edindim.
.‫اختذت خالدا صديقا‬
Fiyatları pahalı bulduk.
.ً‫وجدنا األسعار غالية‬
Yazar, okuyucular için kitabını
anlaşılır hâle getirdi.
.‫صري املللف كتابه مفهوما لِلقراء‬
.‫اجلو باردا‬
َّ ‫ظننت‬
Havayı soğuk sandım.
Ev hanımı odayı temizledi.
.ً‫جعلت ربة البيت الغرفة نظيفة‬
İki mef‘ûl alan fiillerin bu grubu, nâkıs fiillerle karıştırılmamalıdır. Çünkü
bilindiği gibi nâkıs fiiller, isim cümlesinin başına gelmektedir. Dolayısıyla
mübtedayı ismi, haberi de haberi olarak almaktadır. Böyle bir cümlede bir
fâilden söz edilemez. Oysa iki mef‘ûl alan fiillerde, mef‘ûl olan isim
cümlesinden
önce
bir
fâil
bulunmaktadır.
Alıştırmalar
Aşağıdaki cümleleri ikinci mef‘ûl getirerek
tamamlayınız.
..................................‫أعطى املعلم الطالب‬
................................. ‫حسب الكافر الدنيا‬
....................................‫وهب الغين الفقراء‬
....................................‫يدخل اهلل امللمنني‬
...............................‫جعل العلم حياة اإلنسان‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Alıştırmalar
Aşağıdaki cümlelerin başına iki mef‘ûl alan
fiilleri getiriniz.
‫علي موجود يف املدرسة‬................................. .
.‫كتب الطالب كثرية‬....................................
.‫العلم يرفع املكانة‬.......................................
.‫ اخلالفات سالحا لألعداء‬...............................
MEF‘ÛLLERİ MÜBTEDA-HABER OLAMAYAN FİİLLER
Bu fiiller mübteda ve haberin başına gelmez. Yani aldıkları mef‘ûller
mübteda ve haberden oluşan bir isim cümlesidir. Çünkü bu iki isim, isim
cümlesi yapıldığında anlamsız bir cümle ortaya çıkar. Bu fiiller şunlardır:
‫ألبس‬
Yasakladı
‫منع‬
Verdi
‫أعطى‬
Bağışladı
‫ منح‬-‫وهب‬
İstedi
‫سأل‬
Örnek
Giydirdi
.‫أعطيت خالدا نقودا‬
.‫خالد نقود‬
.‫ألبست الفقري ثوبا‬
.‫الفقري ثوب‬
.‫وهب امللك الولد كنزا‬
.‫الولد كنز‬
.‫منعت احلكومة املوظفني إضرابا عن العمل‬
.‫املوظفون إضراب عن العمل‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Burada sağ sütundaki örneklerde anlamlı bir cümle olmadığını görüyoruz.
Ancak aynı cümleyi mef‘ûl olarak sağ sütunda yazdığımızda bir anlam ifâde
etmektedir.
Örnek
Bu tür fiillerin mef‘ûllerinden biri düşürülmüş olabilir.
.‫أعطيت خالدا نقودا‬
.‫أعطيت خالدا‬
.‫ألبست الفقري ثوبا‬
.‫ألبست الفقري‬
Sol tarafta iki mef‘ûl almış olarak fiilleri görüyoruz.
Alıştırmalar
Alıştırmalar
Aşağıda gramer bakımından yanlış kullanılan cümlenin
önüne (x) işaretini koyunuz.
ّ
.‫الصف مفتوح‬
‫وجد الطالبة‬
•
.‫دخلت الولدان إلى المدرسة‬
•
.‫علموا المعلّمون المشكلة‬
•
.‫سافر المسافر إلى خارج البالد‬
•
ّ 
.‫ظن الموظف العمل مفيد‬
•
Aşağıdaki boşlukları parantez içerisindeki uygun kelimelerle
doldurunuz.
)‫ نوٍر‬- ً‫ نورا‬- ‫(نور‬
)‫ النظيف‬- ‫(نظيفاً – نظيف‬
ٍ - ‫ ملدب‬- ‫(ملدبا‬
)‫ملدب‬
)‫ عاملا‬- ‫ عال‬- ‫(عا ٍل‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
........................ ‫علمنا اإلسالم‬
.................‫وجد الطبيب املستشفى‬
.......................‫جعل األب ولده‬
................................. ‫ظننته‬
9
ÜÇ MEF ‘ÛL ALAN FİİLLER
Arapçada bazı fiiller üç mef‘ûl alabilir. Bu fiillerin hepsi de “Bildirdi.”
anlamına gelir. Bu fiiller şunlardır:
Örnek
‫َّث‬
َ ‫ َحد‬- َ‫ نَبَّأ‬- َ‫ َخبَّ َر – أنْ بَأ‬- ‫ أ ْخبَر‬- ‫أعلم‬
َ
Müdür, öğrencilere tatilin yakın olduğunu
bildirdi.
Halid’e yolcunun gelmekte olduğunu
bildirdim.
Görevli, halka, havanın soğuk olduğunu
bildirdi.
.ً‫أعلم املدير التالميذ العطلة قريبة‬
.ً‫أخربت خالداً املسافر قادما‬
.ً‫أنبأ املوظف الشعب اجلو باردا‬
İki mef‘ûl alan fiillerin, ikinci mef‘ûlü ve üç mef‘ûl alan fiillerin son iki
mef‘ûlü yerine, açık veya başında
‫أن‬
bulunan isim ve haberlerinden oluşan isim
Örnek
cümlesi yahut fiil cümlesi gelebilir ve bu cümleler mef‘ûlün bihi ğayri sarîh olur.
Açık isim cümlesi oluşu:
Muhammed’in kitabının kayıp olduğunu
sandım.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
.‫حسبت حممداً كتابه مفقود‬
10
‫ أن‬isim ve haberlerinden oluşan isim cümlesi oluşu:
Yukarıdaki örnekte,
‫أن عليا مريض‬
cümlesi,
‫ح ِسبت‬
fiilinin mef‘ûlüdür. Bu
cümle, isim cümlesi olarak fiilin iki mef‘ûlü yerine gelmiştir. Bu iki mef‘ûl olmadan
Örnek
önce ‫مريض‬
‫علي‬
ٌّ şeklinde isim cümlesiydi.
Muhammed, Ali’ye Halid’in zengin
olduğunu anlattı.
Bu örnekte de ٌّ‫غين‬
.‫غين‬
ٌّ ‫حدث حممد عليا أن خالدا‬
‫ أن خالدا‬cümlesi de ‫ حدث‬fiilinin son iki mef‘ûlü yerine
geçmiştir. Bu mef‘ûller daha önce
‫غين‬
ٌّ ‫ خالد‬şeklinde isim cümlesiydi.
Hasan’ın ödevi yazdığını sandım.
Halid’in Arapça konuştuğunu sandım.
Görevli, sıcaklık derecesinin
yükseleceğini iddia ediyor.
.‫ظننت حسناً كتب الواجب‬
.‫ِخلت خالدا يتكلم اللغة العربية‬
.‫ي زعم املوظف سرتتفع درجة احلرارة‬
NOT: İki ve üç mef‘ûl alan bütün fiillerin muzârisi de aynı özelliklere
sahiptir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
‫‪Okuma – Anlama‬‬
‫أثر العلم في حياة اإلنسان‬
‫حتدث املعلم عن أثر العلم يف حياة اإلنسان فقال‪ :‬علمت َّ‬
‫أن اهلل فرض العلم على امللمنني‬
‫وعلمنا أن نقول "رّب زدين علما"‪ ،‬إمنا خيشا اهلل من عباده العلماء‪ .‬طلب القرآن من اإلنسان أن يقرأ‬
‫باسم ربه وحثه على الفهم والعمل وقال النيب ”طلب العلم فريضة على مسلم‬
‫ومسلمة‪“.‬‬
‫مث قال املعلم ‪ :‬رأيت العلم ينفع اإلنسان كثريا ووجدته خري وسيلة حلضارته ترقيه‪ .‬فقد جعل‬
‫العلم حياة اإلنسان سهلة وأكسبه معرفة كبرية وصري قطار والسيار والطائرة مركبا له‪ .‬اختذ اإلنسان‬
‫العلم وسيلة لتعريف على احلوادث الطبيعية والستفاد من هذه املعرفة كثريا‪ .‬لذلك اهتمت األمم‬
‫الراقية بالعلم والعلماء‪.‬‬
‫‪Metnin çevirisi için tıklayınız.‬‬
‫‪Fiil-fâil uyumunu inceleyiniz.‬‬
‫‪Cümlelerde bir veya birden fazla mef‘ûl olduğuna dikkat ediniz.‬‬
‫‪12‬‬
‫‪Bireysel Etkinlik‬‬
‫‪Yukarıdaki okuma parçasında geçen fiil cümlelerini‬‬
‫‪inceleyiniz.‬‬
‫‪Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi‬‬
Alıştırmalar
• Aşağıdaki Türkçe cümleleri Arapçaya çeviriniz.
•Dersin basit olduğunu gördüm.
•Ayşe’nin resmi çizdiğini sandım.
•Köyün uzak olduğunu öğrendim.
•Öğretmen, öğrencilere sınavın ertelendiğini bildirdi.
•Çocuklara yeni elbiseler giydirdik.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Özet
• ÖZET
•İster mâzî, ister muzâri, ister emir olsun, bir fiille
başlayan her cümle fiil cümlesidir. Bir fiil cümlesinin
öğeleri genellikle şu şekilde sıralanır: Fiil, fâil ve mef'ûl.
•Fiil cümlesinin asıl öğeleri fiil ve fâildir. Bunlar olmadan
cümle fiil cümlesi olamaz. Mef'ûller ise cümledeki bir
kapalılığı açmak veya cümleyi zenginleştirmek için
getirilir. Bir cümlede bir fiil, birden fazla fâil ve mef'ûl
olabilir.
•Bazı fiiller iki ya da üç mef'ûl alabilirler. İki mef'ûl alan
fiillerin mef‘ûlleri isim cümlesinden ya da iki isimden
oluşur.
•Üç mef'ûl alan fiiller ise mef'ûllerinin ilkini bir isim,
ikinci ve üçüncü mef'ûllerini ise daha önce isim cümlesi
olan bir cümleyi alır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
DEĞERLENDİRME SORULARI
1.
.‫إىل العمل‬............. ‫يذهب‬
cümlesinde boş bırakılan yeri uygun şekilde
tamamlayan kelime aşağıdakilerden hangisidir?
‫املهندتان‬
B) ‫املهندسة‬
C) ‫فاطمة‬
D) ‫املهندس‬
E) ‫القلم‬
A)
2.
.‫القرآن‬.............‫تقرأ‬
Cümlesinde boş bırakılan yeri uygun şekilde
tamamlayan kelime aşağıdakilerden hangisidir?
A) ‫السيارة‬
B) ‫الكتاب‬
C) ‫الوالد‬
D) ‫األم‬
E) ‫الولد‬
3.
.‫ يف مدرستهن‬............. ‫الطالبات‬
boş bırakılan yere uygun kelime
aşağıdakilerden hangisidir?
A) ‫تعملني‬
B) ‫تعملون‬
C) ‫يعملن‬
D) ‫تعملن‬
E) ‫تعمل‬
4.
.‫اإلنسان حيتاج إىل اآلخر يف حياته‬
Cümlesinin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsan hayatının sonuna kadar muhtaçtır.
B) Hayatının sonuna kadar çalıştı.
C) İnsan, hayatında birisine muhtaçtır.
D) İnsan, hayatında başkasına ihtiyaç duyar.
E) Hayatında insan başkasıyla yaşar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
5. “Arap, çöllük bölgede yaşar.” cümlesinin Arapça karşılığı hangisidir?
A) ‫الصحرية‬
‫األعرّب رجل يعيش يف املنطقة‬
B) ‫األعرّب يعيش يف املنطقة الصحراء‬
C) ‫األعرّب رجل الذي يعيش يف املنطقة الصحروية‬
D)‫األعرّب يعيشون يف املنطقة الصحروية‬
E) ‫العرب يعيش يف املنطقة الصحروية‬
6.
.‫علمت التاجر صادقا‬
Cümlesinde altı çizili kelimenin i‘râbı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Fâil
B) Haber
C) Mef‘ûl
D) İkinci Mef‘ûl
E) Muzâf
7. “Hastanenin bahçesinde doktorlar ve hemşireleri gördüm?” cümlesinin
Arapça karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
ِ
‫املمرضات يف حديقة‬
‫رأيت األطباء و‬
B) ‫رأيت األطباء واملمرضة يف حديقة املستشفى‬
C) ‫رأيت األطباء واملمرضة يف املستشفى‬
D) ‫رأيت األطباء واملمرضة يف حديقة املستشفى‬
ِ
E) ‫املمرضات يف حديقة املستشفى‬
‫رأيت األطباء و‬
A) ‫املستشفى‬
8.
".‫ الولد نائما يف السرير‬............."
Cümlesinde boş bırakılan yeri uygun
şekilde tamamlayan fiil aşağıdakilerden hangisidir?
A) ‫دخلت‬
B) ‫درست‬
C) ‫ذهبت‬
D) ‫رأيت‬
E) ‫رجعت‬
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
9.
Aşağıdakilerden hangisi üç mef‘ûl alan fiillerden değildir?
A)
B)
C)
D)
E)
‫أعلم‬
‫أخرب‬
‫خبَّر‬
‫أن بأ‬
‫ن زل‬
10. Aşağıdakilerden hangisi fiil cümlesi için söylenemez?
A) Fiille başlayan cümledir.
B) Fâil fiilden ve mef‘ûlden önce de gelebilir.
C) Cümlede birden fazla mef‘ûl bulunabilir.
D) Mef‘ûl fâilden sonra da gelebilir.
E) Fiil ve fâil cinsiyet yönünden uyumludur.
Cevaplar: 1.D – 2.D – 3.C – 4.D – 5.B – 6.D – 7.E – 8.D – 9.E – 10.B
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Kelimeler
düşmek, dökülmek ‫تساقط‬
mevsim
‫فصل‬
sonbahar‫اخلريف‬
‫أثر‬
iz
dişler
‫أسنان‬
beklemek
‫انتظر‬
yükseliş ‫ترقي‬
hoşgörü
‫التسامح‬
‫الثقيلة‬
ağır
‫جوائز‬
ödüller
‫حث‬
kahvaltı ‫الفطور‬
‫حضارة‬
tren ‫قطار‬
teşvik etmek )‫)على‬
‫احلليب‬
süt
‫تأخرت‬
gecikmek
‫البيض‬
yumurta
medeniyet
‫البحث‬
araştırma
‫دق‬
çalmak
‫الدواء‬
ilaç
omuz ‫كتف‬
top
‫الكرة‬
bardak ‫كوب‬
‫متأخرة‬
spor ‫الرياضة‬
geç
kolay ‫سهلة‬
kültürlü
‫املثقف‬
binek
‫مركب‬
halk
‫الشعب‬
diplomalar
‫شهادات‬
çevirdi ‫صري‬
uçak
vatandaş ‫مواطنن‬
durak
‫املوقف‬
‫الطائرة‬
ödevler ‫واجبات‬
‫ظهر‬
bal
sırt
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
‫والعسل‬
18
yol, araç
‫وسيلة‬
temizlemek
‫وينظف‬
yemek
‫يتناول‬
hazırlamak
korkuyorlar
yıkamak
kalkıyor
‫خيشون‬
‫يغسل‬
‫ينهض‬
‫جيهز‬
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
Avşar, E., (2010), Arapça Dilbilgisine Giriş – 1, İstanbul.
Çörtü, M. (2006), Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul.
el-Galâyînî, M. (2008), Câmi‘u'd-Durûsi'l-‘Arabiyye, Beyrut.
Günday, H., Şahin, Ş. (2009), Arapça Dilbilgisi Sarf Bilgisi, İstanbul.
İşler, E., Yıldız, M., (2011), Arapça Çeviri Kılavuzu, İstanbul.
Can, H., (2009), Bin Soruda Sarf, İstanbul.
Temiz, B., (2010), Sarf, İstanbul.
Sarmış, İ., (2005), Uygulamalı Arapça Dilbilgisi, Konya.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Download