Pankreas Kanseri Basın Bülteni 42307

advertisement
1
Cleveland Clinic Basın Bülteni
En öldürücü 4. Kanser türü olan Pankreas Kanseri Hakkında Bilmeniz
Gereken 10 Şey!...
Cleveland Kliniği Genel Cerrah, Dr. R. Matthew Walsh
‘’Her kanserde olduğu gibi, kişisel teşhisiniz ve hastalığınızın seyri, tedavi yaklaşımınızı ve
idaresini yönlendirecektir. Doktorunuz size ve ailenize, sizin için en uygun tedavi yönteminin
hangisi olduğunu belirleme konusundan yardımcı olacaktır.’’
Pankreas kanseri, “sessiz bir biçimde”, belirtiler söz konusu olmaksızın yayılan öldürücü bir
hastalıktır. Semptomlar ortaya çıktığında kanser genellikle ileri safhaya ulaşmıştır.
Pankreas kanseri en öldürücü dördüncü kanserdir. Riski yaşlandıkça artmaktadır. Hastaların
yaklaşık yüzde 90 seviyesinde bir kısmı 55 yaşından büyüktür. Kanserin ortalama teşhis
edilme yaşı 72’dir. Sigara içenlerin pankreas kanserine yakalanma riski daha yüksektir ve her
10 pankreas kanseri vakasından neredeyse üçünün sigara kaynaklı olduğu düşünülmektedir.
2
Aşırı şişmanlık ve egzersiz yokluğu pankreas kanseri için risk faktörleridir.
Pankreas kanserinin en önemli belirtileri; sarılık (cilt ve gözde sararma), karın bölgesinde ağrı,
açıklanamayan kilo kaybı ve yorgunluk, ve sindirim sorunlarıdır ve fiziksel muayeneler ve
sonrasında CT taraması ve MRI gibi görüntüleme testleri yoluyla tespit edilir.
Pankreas kanseri risk faktörleri
Kanser örneğinde olduğu gibi, bir hastalığa yakalanma tehlikenizi etkileyen her unsur, bir risk
faktörüdür. Faklı kanserler farklı risk faktörlerine sahiptir. Sigara gibi kimi risk faktörleri
değiştirilebilir. Yaş veya aile geçmişi gibi diğer bazı risk faktörleriyse değiştirilemez.
Pankreas Kanser Riskinizde Değiştirilebilen Risk Faktörlerinin başında SİGARA geliyor.
Sigara pankreas kanserinin en önemli risk faktörlerinden biridir. Sigara içen kişilerde pankreas
kanserine yakalanma riski, hiç sigara içmemiş kişilerle mukayese edildiğinde neredeyse iki kat
daha fazladır. Pankreas kanserlerinin %20 ila %30 seviyesindeki bir kısmına sigara içmenin
yol açtığı düşünülmektedir. Püro ve pipo içmek benzer şekilde riski arttırır; aynı şekilde
dumansız tütün ürünlerini tüketmek, pankreas kanserine yakalanma riskini arttırır.
Fazla kilolu olmak pankreas kanseri için bir risk faktörüdür. Aşırı fazla kilolara sahip (obez)
kişilerde pankreas kanserine yakalanma riski yaklaşık %20 daha fazladır.
Bel kısmındaki fazla kilolar, normalde fazla kilolu olmayan kişilerde dahi bir risk faktörü teşkil
edebilir. Ayrıca iş yerinde kimi kimyasallara maruz kalma;, kuru temizleme ve metal işleme
sektörlerinde kullanılan kimi kimyasallara maruz kalınması, pankreas kanserine yakalanma
riskini arttırabilir.
Değiştirilmesi mümkün olmayan risk faktörlerinin başlında yaş gelmektedir.
Hastaların yaklaşık üçte ikisi en az 65 yaşındadır.
Pankreas kanserine yakalanma riski yaşlandıkça artmaktadır. Neredeyse tüm hastalar 45
yaşından büyüktür. Ortalama teşhis yaşı 71’dir.Erkeklerin pankreas kanserine yakalanma riski,
kadınlara göre, az da olsa daha yüksektir. Bu, en azından kısmen, erkeklerde tütün kullanma
oranının daha fazlası olması kaynaklı olabilir; zira tütün kullanımı pankreas kanseri riskini
arttırmaktadır.
Kalıtsal genetik sendromlar yani gen değişiklikleri; (mutasyonlar) ebeveynden çocuğa geçebilir.
Bu gen değişiklikleri pankreas kanserlerinin %10’a varan kısmına sebebiyet verebilir. Bazen bu
değişiklikler, diğer kanserlere (veya diğer sağlık sorunlarına) yakalanma riskinin arttıran
sendromlara yol açabilir.
3
Pankreas kanseri erken teşhis edilebilir mi?
Diyabet
Pankreas kanseri, diyabet hastası kişilerde daha yaygındır. Bunun sebebi halen araştırılmakta.
Riskin çoğu tip 2 diyabet hastalarında bulunur. Bu diyabet tipi genellikle yetişkinken başlar ve
sıklıkla fazla kilolar veya şişmanlıkla ilgilidir. Tip 1 (genç yaşta başlayan) diyabet hastalarının
daha yüksek riske sahip olup olmadıkları net değildir.
Kronik pankreatit
Uzun süreli bir pankreas iltihabı niteliği taşıyan kronik pankreatit, (bilhassa sigara
kullanıcılarında) artan pankreas kanseri riskiyle bağlantılı olmakla beraber, panktreatitten
mustarip kişilerin çoğunda pankreas kanseri gelişmez .Kronik pankreatit kimi zaman kalıtsal bir
gen değişikliği kaynaklıdır. Bu kalıtsal (ailesel) tür pankreatitten mustarip kişilerin ömürleri
boyunca pankreas kanserine yakalanma riski yüksektir.
Karaciğer sirozu riski arttırıyor…
Siroz karaciğerde yara oluşması anlamına gelir. Hepatit veya yoğun alkol kullanımı sebebiyle
karaciğerlerinde hasar meydana gelen kişilerde gelişir. Sirozu bulunan kişilerin pankreas
kanserine yakalanma riski artar.
Mide sorunları
Mideye, ülsere yol açan bakteri olarak bilinen Helicobacter pylori (H. pylori) bakterisinin
bulaşması pankreas kanserine yakalanma riskini arttırabilir. Bazı araştırmalar mide asidi
fazlasının benzer biçimde riski arttırabileceği izlenimini ortaya çıkarmışlardır.
Cleveland Kliniği Genel Cerrah, Dr. R. Matthew Walsh’ın yaptığı açıklamada, pankreas
kanseri teşhisinden sonra hastaları neler beklediğinin bilincinde olması çok önemlidir’ dedi ve
devam etti;‘‘ Pankreatik kanseri tanımlamak için halihazırda zaten bir fiziksel muayeneden ve
kan testlerinde geçmişsinizdir. Yapılacak ek testler, hastalığın ciddiyetini anlamaya yardımcı
olur’’.
Doktorunuz, tümörler tarafından üretilen maddelerin tespitini yapabilmek için kan, üre ve doku
örneğini test edecektir. MRI, CT ve PET taramaları, abdominal ultrason ve endoskopik
ultrason, pankreasınızdaki herhangi tümör veya değişimin detaylı resimlerini çekebilirler.
4
Bazen pankreatik kanser öd tıkanmasına sebep olur. Bu da sarılığa yol açar. Bir röntgen
prosedürü olan endoskopla yapılan kolanjiyopankreotografi sırasında, bir endoskop tarafından
yerleştirilen sonda, blokajların konumunu belirlemek için pankreas yoluna mürekkep enjekte
eder. Eğer bir ERCP uygulaması mümkün değilse, cilt altı transhepatik kolanjiyografi aracılığı
ile karaciğer ve safra kanalının röntgeni çekilerek blokajlar tespit edilmeye çalışılır. PTC
boyunca, klinik tedavi uzmanları, kaburgaların altından karaciğere sokulan ince bir iğne
yardımıyla boya enjekte ederler.
Laparoskopik taramada; Cerrahlar karın bölgesinde küçük kesikler açar. Bu deliklerden
sokulan ışıklı kameralar organlar üzerine ışık tutarak hastalığın yayılma belirtisini ararlar.
Biyopside ise; Klinik tedavi uzmanları hücre veya doku örnekleri alarak bunlarda kanser
belirtileri olup olmadığını inceler. Pankreatik kanser için birçok çeşit biyopsi mevcuttur. İnce
iğne veya damar iğnesi biyopsileri röntgen veya ultrason sırasında pankreatik hücreleri çıkarır.
Teşhisinizden sonra doktorunuzun tedavi ve iyileşme alternatiflerini anlatması olasıdır. Sonraki
adımlar ise aşağıdaki sorulara vereceğiniz cevaplara göre değişkenlik gösterir:
Tümörünüz ameliyat edilebilir bir tümör mü? Kanseriniz hangi aşamada (tümörün
büyüklüğü ne kadar ve kanser yakındaki dokulara, lenf nodüllerine veya vücuttaki diğer
bölgelere sıçrama durumu? Genel olarak sağlıklı mısınız? Bu ilk teşhis mi yoksa
tekrarlanan bir durum mu?
Pankras kanseri, yalnızca yayılmadan önce ve cerrahi müdahale mümkün olduğunda durumda
iken teşhis edildiği takdirde gerçek anlamda kontrol altına alınabilir. Aksi takdirde doktorunuz,
belirtileri ve komplikasyonları kontrol ederek hayat kalitenizi en üst düzeye çıkartacak
alternatifleri sizinle görüşecektir.
Doktor Walsh pankreatik cerrahinin karmaşık olduğunu söylemektedir. Mideyi besleyen birçok
kan damarı, küçük bağırsak, karaciğer, ve dalak pankreası sarmaktadır. CT taramaları MRI
görüntüleri, cerrahlara tümörü başarılı bir şekilde çıkarıp çıkaramayacaklarına karar vermede
yardımcı olur.
Doktor Walsh’ın söylediğine göre, “Tümörlerin çıkarılabilip çıkarılamayacağını söylemekte
iyiye gidiyoruz. Bu, ameliyata aldığımız hastaların daha az komplikasyonla karşılaşmasını
sağlıyor”.
Doktorlar bazen cerrahi müdahaleyi laparoskopik olarak yapmaktadırlar. Testlerde olduğu gibi,
bu yöntemde büyük tek bir kesik yerine küçük kesikler olur. Bu daha az müdahale içeren
cerrahi yöntemde hastalar genelde daha çabuk iyileşir.
5
Doktorlar ve araştırmacılar, Pankreas kanserin tedavisi için yeni yollar aramaya devam
etmektedirler. Bu yöntemler arasında radyasyon terapisi ve kemoterapide bulunmaktadır.
Yoldaki çalışma ve klinik deneylerin bazıları;
Capecitabine ve gemcitabine gibi kemoterapi ilaçları
Ameliyat, kemoterapi ve radyasyon terapisinin birleştirilmesi
Pankreatik kanser hücreleri ile normal hücrelerin farklarından istifade eden hedeflenmiş tedavi
yöntemleri
Bağışıklık sistemini güçlendirmek üzere dizayn edilmiş umut veren terapiler
Hafifletici bakım alternatifleri nelerdir?
Onkoloji takımınız tarafından sunulan hafifletici bakım, kanserden doğan acının ve
komplikasyonların etkisini azaltır. Doktor Walsh, hafifletici bakım alan hastaların yoğun
bakımda ve de genel olarak hastanede daha az zaman geçirme eğiliminde olduklarını
belirtmektedir.
Bulantı ve kusmayı kontrol eden ilaçlar ile birlikte, iki tane de geçici çözüm tedavi alternatifi
bulunmaktadır:
Ağrı yönetimi: Ağrı ilaçlarını ağız yolu ile, enjeksiyonla veya kremler veya yamalar yolu ile
deriden alabilirsiniz. Bazı durumlarda, taşınabilir veya yerleştirilebilir damara zerk etme
cihazları daha uygundur.
Sinir blokları: Röntgen destekli enjeksiyonun belirli bir türü — nörolitik eurolitic karın boşluğu
pleksus bloku — ağrı ilaçlarını doğrudan sinir sistemine enjekte eder, beyne giden ağrı
sinyallerini durdurur. Karın boşluğu pleksusunun alkol nörolizi de ağrıyı azaltır ve kullanılan
ilaç miktarını 50% ila 70% oranında azaltır.
Her kanserde olduğu gibi, kişisel teşhisiniz ve hastalığınızın seyri, tedavi yaklaşımınızı ve
idaresini yönlendirecektir. Doktorunuz size ve ailenize, sizin için en uygun tedavi yönteminin
hangisi olduğunu belirleme konusundan yardımcı olacaktır.
Zeyno Tüzkan,
Cleveland Clinic, Türkiye Medya Direktörü
Download