Adana Arkeoloji Müzesi

advertisement
TÜRKİYE DE BULUNAN BELLİ BAŞLI MÜZELERDEN BİR KISMINI AŞAĞIDA DETAYLI
OLARAK GÖREBİLİRSİNİZ.
Adana Arkeoloji Müzesi
Adana Arkeoloji Müzesi, Adana ili ve çevresinde bulunan arkeolojik eserlerin
sergilendiği müze. Adana Arkeoloji Müzesi, 1924 yılında kurulmuştur.
Kurulduğu ilk yıllarda, Polis Dairesi’nde hizmet veren Adana Arkeoloji
Müzesi, 1928 yılında Taşköprü başındaki günümüzde yıkılmış durumda olan Caferpaşa Camii
Medresesi’ne, daha sonra Kuruköprü Rum Kilisesi'ne taşındı. 1935'te müzeye bir Etnografya
Salonu eklendi. Müze, 1950 yılında günümüzdeki Etnografya Müzesi Binası’na
taşındı. 1966 yılında ise Kültür Parkı'nda yeni bir müze binası yapımına başlandı.
Günümüzde 1972’de taşındığı Reşat bey'deki binasına hizmet vermeye başladı. Alyanakzade
Halil Kamil Bey ve Ali Rıza Yalman müzenin gelişimine büyük katkıda bulunmuş müze
müdürleridir.
Adana Arkeoloji Müzesi'nde, Tarsus-Gözlükule, Mersin-Yümüktepe, Milis, Karatepe,
Soğuksutepe vb. höyük ve iskân yerlerinde yapılan arkeolojik kazılarda çıkan eserler ile
Adana ve çevresinden derlenen eserler bulunuyor. Bunlar prehistorik (tarih
öncesi), Hitit, Asur, Fenike, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans devirlerine ait heykel, kitabe,
lahit, stel, mimari parçalar gibi taş eserler, pişmiş topraktan yapılmış çanak, çömlek, çeşitli
kaplar, silindirik ve magma mühürleri, madeni paralar ve diğer arkeolojik buluntulardır.
Müzede ayrıca Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait islami eserler ile, giyim
kuşama, halk sanatlarına ve elişlerine, Yörük çadırlarına ve Yörüklerce kullanılan eşyaya ait
derlenmiş etnografya malzemesi de yer alır. Müzenin en değerli eserleri lahitlerdir. Bunlar
arasında 3843 döküm sayılı lahit, 1958'de Tarsus'ta bulundu ve Adana Arkeoloji Müzesi'ne
taşındı. Lahitin uzun yüzlerinden birinde Truva kahramanlarından Hektor'un ölüsünün fidye
karşılığında kurtarılışı, sağda Kral Priamos'un Akhilleus'e yalvarışını, solda
kralın arabasından inişini, arkada dragonları tasvir eden kabartmalar görülmektedir.
Adıyaman Müzesi
Adıyaman Müzesi; Adıyaman'da kurulu, 22.000eser sergilenen bir müzedir. Şehir
merkezinde, Atatürk Bulvarı üzerinde bulunur.
Müze çalışmalarına 1978 yılında başlanmış, 1982 yılında şimdiki modern binasına
taşınmıştır. Müze arkeolojik ve etnoğrafik eserlerin sergilendiği iki bölüme ayrılır. Osmanlı,
Selçuklu, Bizans, İslam, Roma İmparatorluğu ve Helenistik devirlere ait eserler yanında,
paleolitik devre kadar uzanan eserler mevcuttur. Etnoğrafik bölümde Adıyaman ve çevre
yörelerin giyim-kuşam, takı, dokumalar ve metal ev eşyaları sergilenmektedir. Müze,
Pazartesi hariç her gün 08.00-17.00 saatlerinde ziyaretçilere açıktır.
Afyonkarahisar Müzesi
Afyonkarahisar Müzesi; Afyonkarahisar'da kurulu, 44.383[1] eser sergilenen bir
müzedir. Şehir merkezinde, Konya yolunda Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunur.
1933 yılında açılan müze, 1971 yılında şimdiki modern binasına taşınmıştır. Roma ve
Bizans İmparatorluğu, Hitit, Frigya ve Hellenistik devirlerine ait eserler yanında, paleolitik
devre kadar uzanan eserler mevcuttur. Müzenin bahçesinde de zengin bir heykel ve mimari
eser envanteri bulunmaktadır. Müze, Pazartesi hariç her gün 8.30-12.00 13.00-17.30
saatlerinde ziyaretçilere açıktır.
Ankara
Anadolu Medeniyetleri Müzesi (1967). Taş Devri ve Tunç Çağı'ndan kalma arkeolojik
buluntular, Hitit, Frig, Urartu sikkeleri ve altın süs eşyaları sergilenmektedir.
İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi (1961). 1923'te cumhuriyetin ilan edildiği bu binada
ilk meclisten kalma mobilya ve eşyalar, Kurtuluş Savaşı'na ilişkin harita, plan ve belgeler,
meclis üyelerinin fotoğrafları bulunmaktadır.
Etnografya Müzesi. Ankara'nın başkent oluşundan sonra kurulan ilk müzedir.
Anadolu'dan derlenmiş çeşitli giysi, el işi, halı, ikilimden başka sini, kazan, mangal gibi bakır
işçiliği örnekleri; yazma yapıtlar ve minyatürler; çeşitli tekkelere ait eşyalar sergilenmektedir.
Gordion Müzesi (1965). Polatlı'nın Yassıhöyük köyünde Tunç Çağı, Hitit ve Frig dönemi
buluntuları sergilenmektedir.
Hatay
Hatay Arkeoloji Müzesi (1948). Çeşitli tarihsel yapıtların yanı sıra dünyanın ikinci
büyük mozaik koleksiyonunu barındırmaktadır. 2. ve 3. yüzyıl Roma ve Bizans
mozaiklerinden Sarhoş Dionysos ile Orphe-us bunların en güzellerindendir.
Tel Açana Açık Hava Müzesi. İÖ 5500 - İÖ 3500 döneminden kalma saray ve tapınak
kalıntıları vardır.
İstanbul
İstanbul Arkeoloji Müzesi (1880) üç bölümden oluşur: istanbul Arkeoloji Müzesi'nde Eski
Yunan ve Roma yapıtları; Eski Şark Eserleri Müzesi'nde Mezopotamya, Mısır Anadolu ve
islamiyet öncesi Arabistan uygarlıkları yapıtları; Türk Çini ve Seramikleri Müzesi'nde çini ve
seramikler sergilenir.
Resim ve Heykel Müzesi (1937). Ünlü Türk heykelci ve ressamlarının yapıtları
sergilenmektedir.
Topkapı Sarayı Müzesi (1924). Dünyanın sayılı birkaç müzesinden biridir. Osmanlı
Devleti'ne ilişkin çok zengin bir eşya koleksiyonundan başka, değerli Çin ve Japon
porselenleri. Kutsal Emanetler, elyazma-ları, minyatürler, hazine eşyaları ve Harem Dairesi
görülebilir.
Türk-lslam Eserleri Müzesi, ilk kez 1913'te Evkaf-ı islamiye adıyla kuruldu. 1927'de bugünkü
adını aldı. 1984'te çağdaş müzecilik anlayışına uygun biçimde yeniden düzenlendi. Anadolu,
Iran, Kafkas ve Selçuk halıları, elyazmaları, etnografik eşyalar sergilenmektedir.
İzmir
İzmir Arkeoloji Müzesi. 1927'de kurulduktan sonra 1951'de Efes, Bergama, Milet,
Afrodisias, Sart başta olmak üzere ilin çeşitli yerlerinde yapılmış kazılardan buluntular
sergilenmektedir.
Efes Arkeoloji Müzesi (1929). Eski Yunan, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı yapıtları
görülebilir.
Bergama Müzesi (1936). Arkeoloji ve etnografya olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.
Arkeoloji Eski Yunan, Roma ve Bizans buluntularını kapsar. Yöreye özgü bakır ve ahşap
araçlar, halı, kilim ve giysiler etnografya bölümünde sergilenir.
Konya
Mevlana Müzesi. 1925'te tekke ve türbeler kapatıldıktan sonra Mevlana Dergâhı ve
Türbesi müze olarak düzenlendi. Mevlana'nın yapıtlarının eski kopyaları, elyazmaları, ney,
rebap, kudüm, tanbur gibi müzik aletleri, tespihler, halılar, kumaş örnekleri ve dergâha özgü
çilehane, mevlevi sofrası ve dervişlerin semah öğrendikleri yer gibi görülebilecek ilginç
bölümleri olan bir müzedir.
Sinop Müzesi
Yurdumuzun en eski müzecilik faaliyetlerinden biri de 1921 yılında Sinop'ta
başlamıştır. Önceleri Mekteb-i İdadi'de muhafazaya alınan eserler ile zamanla şehrin muhtelif
yerlerinden çıkan buluntular, 1932 yılında Süleyman Müinüddin Pervane Medresesi'nde
toplanarak bir müze çekirdeği oluşturulmuştur.
1941 yılında ziyarete açılan müze 1945'te memurluk; 1947'de müdürlük olmuş, 1970'te inşa
edilen binasına taşınmıştır. Kültür varlıkları modern müze salonlarında oluşturulan
seksiyonlarda teşhire sunulmaktadır.
Havza Atatürk Evi
Cadde üzerinde yer alan bina zemin kat üzerine iki katlıdır. Atatürk 25 Mayıs 191912Haziran 1919 tarihleri arasında Mesudiye Oteli olarak bilinen bu binada çalışmalarını
sürdürmüştür. Atatürk'ün kaldığı oda binanın ikinci katındadır. Bugün müze olarak işlev
gören bina Özel İdare Müdürlüğü tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.
Download