Meme Kanseriyle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

advertisement
Meme Kanseriyle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar
Prof. Dr. Ömer Harmancıoğlu
Genel Cerrahi Uzmanı
Kent Hastanesi
Yanlış: Sadece ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınlar meme kanseri riski
altındadır.
Doğru: Kadınlarda görülen meme kanserinin %70’i tanımlanabilir nedenlere
dayanmaktadır. Ancak tek risk faktörü genetik yatkınlık değildir. Aile geçmişi; birinci
derece akrabalarda görülen (ebeveyn, kardeş ya da çocuk) meme kanseri, kişinin de
aynı hastalığa yakalanma riskini iki katına çıkarabilmektedir.
Yanlış: Balenli sutyenler meme kanseri riskini arttırır.
Doğru: Bilimsel olmayan bir görüşe göre; balenli sutyenlerin meme bölgesinde
toksinlerin birikmesine sebep olduğuna inanılmaktadır. Ancak ne balenli sutyenlerin
ne de başka bir iç çamaşırının ya da kıyafetin meme kanseriyle ilgili herhangi bir
bağlantısı olduğu tespit edilmemiştir.
Yanlış: Memede oluşan çoğu yumru kanserdir.
Doğru: Kadınların memesinde oluşan yumruların %80’i iyi huylu (kanser olmayan)
topaklar ya da kistlerdir. Ancak, erken teşhis meme kanserinde oldukça önemli
olduğundan; meme bölgesindeki herhangi bir yumruyu fark eden kadınların uzman
doktorlarına başvurmaları gerekmektedir.
Yanlış: Meme implantları kanser riskini arttırabilir.
Doğru: Meme implantlarının meme kanseri riskini arttırdığına yönelik herhangi bir
araştırma bulunmamaktadır. Ancak; implanta sahip kadınların muayenesinde bazen
standart mamografi yeterli gelmeyebilir. Bu konuyla ilgili doktorunuza danışmanızı
önermekteyiz.
Yanlış: Tüm kadınların meme kanserine yakalanma oranı (her 8 kadından biri) eşittir.
Doğru: Kadınların meme kanserine yakalanma riskleri yaşlandıkça artmaktadır. 30’lu
yaşlarda meme kanserine yakalanma riski 233 kadında 1 olmasına rağmen ortalama
yaşam süresi 85 olarak kabul edildiğinde, meme kanserinin görülme sıklığı ortalama 8
kadında 1 olarak kabul edilmektedir. Ancak tüm kadınların hayatları boyunca
hastalanma riskinin oranı değil, tüm yaşam göz önünde bulundurulduğunda
hesaplanmış bir orandır.
Yanlış: Terlemeyi önleyici ürünler meme kanseri riskini arttırır.
Doğru: Bu konuyla ilgili netleşen tek genel tıbbi tanı; daha fazla araştırma yapılması
yönündedir. Meme kanserleri ya da meme bölgesinde oluşan kitleler ve bu tür
ürünlerin kullanımıyla ilgili doğrudan ve yeterli çalışmanın yapılmadığı
belirtilmektedir.
Yanlış: Küçük göğüslü kadınların meme kanserine yakalanma riski daha azdır.
Doğru: Şimdiye kadar göğüs büyüklüğü ve meme kanseri riskiyle doğrudan bir ilişki
tespit edilememiştir. Çok büyük göğüslü kadınların küçük göğüslü kadınlara göre,
meme tarama testleri daha zor olabilir. Ancak bu durum kanser tanısı konusunda
doğrudan olumsuz bir durum teşkil etmemektedir.
Yanlış: Baba tarafının meme kanseri geçmişi, anne tarafının geçmişi kadar etkilemez.
Doğru: Meme kanseri riskinde anne tarafı geçmişi kadar baba tarafı geçmişi de
oldukça önemlidir. Baba tarafındaki kadınların özellikle sağlık geçmişi, olası bir kanser
vakası mutlaka araştırılmalıdır. Buna göre de meme kanseri riskiniz bir uzmanla
değerlendirilmelidir.
Yanlış: Kafein meme kanserine neden olur.
Doğru: Kafein ve meme kanseri arasında olumlu bir ilişki tespit edilmemiştir. Bazı
araştırmalarda meme kanseri riskinin kafein tüketimiyle azaldığından
bahsedilmektedir.
Yanlış: Meme kanseri riskini azaltmak için herhangi bir şey yapılamaz.
Doğru: Vücut kitle indeksiniz obeziteye işaret ediyorsa düzenli egzersiz ve sağlıklı
beslenme ve zayıflama ile meme kanseri riskinizi azaltabilirsiniz. Öte yandan; alkol
tüketiminizi sınırlandırmanız, sigarayı bırakmanız ve kendi kendinize meme
muayenesinde titiz davranmanız kanser karşı bireysel olarak alabileceğiniz basit ama
etkili önlemlerdir.
Çok yüksek derecede meme kanseri riski taşıyan kadınlar, uzman doktorlarıyla birlikte
verebilecekleri bir kararla mastektomi ile risklerini %90, uygun ilaç tedavileriyle %70
oranında azaltabilirler.
Yanlış: Memesinde yumru bulunan ya da memesi fibrostik yapıya sahip kadınların
meme kanserine yakalanma riski daha fazladır.
Doğru: Kistik bir bünyeye sahip olan kadınların meme kanserine yakalanma riski daha
yüksek olarak düşünülmektedir. Bu durumu kanıtlayacak herhangi bir bilimsel çalışma
henüz bulunmamaktadır. Ancak, yumrular elle muayenede kişiyi yanıltabilir ve yanlış
alarma sebep olabilir. Fibrostik yapıdaki meme, utrason ve mamogram ile düzenli
takip edilmelidir.
Yanlış: Yıllık mamografi uygulamaları aşırı radyasyon maruziyeti nedeniyle kanser
riskini arttırabilir.
Doğru: Mamografi cihazında radyasyonun kullanıldığı doğru olmakla birlikte; testlerle
birlikte ortaya çıkan sağlık sonuçları ile kişinin maruz kaldığı radyasyon derecesi
değerlendirildiğinde, bu görüntüleme tekniğinin avantajlı olduğu belirtilmektedir.
Mamografi aracılığıyla maruz kalınan radyasyon oranı kanser olma riskiyle
kıyaslandığında önem arz etmemektedir.
Yanlış: Mamografi sonucunda herhangi bir şey tespit edilmediyse endişelenmeye
gerek yoktur.
Doğru: Meme kanseri tespiti ve taraması için oldukça önemli olan mamografi, %10 ila
%20 oranında riski tespit edemeyebilmektedir. Bu yüzden alabileceğiniz diğer
tedbirleri elinizden bırakmamalı; klinik testlere ve kendi kendine muayene metodunu
da benimsemelisiniz.
Yanlış: Doğurganlık tedavileri meme kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır.
Doğru: Meme kanseri ve östrojen ilişkisi göz önüne alındığında doğurganlık
tedavilerine de şüpheyle yaklaşılmaktadır. Şimdilik bu konuyla ilgili uzun soluklu ve
birçok değişkeni göz önüne alan bir çalışma olmasa bile aksini iddia eden bir çalışma
da bulunmamaktadır.
Yanlış: Kürtaj meme kanseri riskini yükseltir.
Doğru: Kürtajın gebelik sürecini bozması nedeniyle hormon düzeylerine etki ettiği
düşünülmektedir. Bu değişim de meme kanseriyle ilişkilendirilmektedir. Ancak bu
konu birçok araştırmaya konu olmasına rağmen herhangi bir kesin kanıt
bulunamamıştır.
ÖNEMLİ SORULAR
Genetik riski bugün saptayabiliyor muyuz?
BRCA1 ve BRCA2 genlerini bugün saptamamız mümkün. Bu
genlerin pozitifliğinde meme kanseri ve rahim kanseri gelişebilme
olasılığının yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Her meme kanserinde memenin alınması gerekli midir?
Hayır. Meme hacmi ile tümör hacmi mukayese edilerek, eğer
memenin şeklini bozmuyorsa meme korunarak hasta tedavi
edilebilir.
Meme kanserli hastalara aynı tedavi mi uygulanır?
Hayır. Hastalığın patolojik tanısı, tümörün büyüklüğü, sayısı,
mamografi bulguları ve koltukaltı muayenesi sonuçları, hastaya
uygulanacak tedaviyi belirler.
Meme kanserli hastayı kim tedavi eder?
Hastaya bir hekimler grubunun ortak tedavisi esas olmalı ve ortak
kararlar verilmelidir. Bu grupta meme cerrahı, medikal onkolog,
radyasyon onkoloğu, patalog ve radyoloji uzmanının mutlaka
bulunması esastır.
Cerrahi uygulacak her hasta kolunu korumak zorunda
mıdır?
Hayır. Son gelişen sentinel nod biyopsisi tekniği ile koltukaltı lenf
bezlerinin tümü alınmayabilmektedir. Bu hastaların kollarını
sakınmalarına ihtiyaç yoktur.
Meme kanserinde erken tanı hayat
kurtarıyor
Meme kanseri, erken evrede tedavi edilebilir bir
hastalıktır. Meme kanseriyle mücadelede altın
standartlar; düzenli kontrol, erken tanı ve doğru
tedavidir. Koruyucu önlemler, hayat kurtarıcıdır.
Görünmeyeni görebilmek için erken tanıya yönelik
taramaları yaptırmayı ihmal etmeyin.
Erken tanı için neler yapılabilir?
 Kadınlar 20 yaşından itibaren kendi kendini
muayene etmelidir.
 20-39 yaş aralığında 3 yılda bir hekime meme
muayenesi yaptırılmalıdır.
 39 yaştan sonra bu muayene, her yıl olmalıdır.
Annesi, kız kardeşi, halası, teyzesi gibi kan
akrabalarında meme kanseri olanlar ise, bu
muayenelere ilaveten 30 yaşında, yakınlarında
meme kanseri bulunmayanlar ise 40 yaşında
meme ultrasonu yaptırmalıdır.
 40 yaşından sonra gerekenlerde veya tarama
amaçlı mamografi yapılmalıdır.
 40-49 yaş aralığında bulgulara göre, 1 veya 2 yılda
bir mamografi çekilmelidir.
 Mamografi, 50 yaşından sonra ise her yıl
çekilmelidir.
Download