Onlar, ”Beyaz Gül” adl› bildirileri da¤›tanlar, Hitler`in

advertisement
BD EK‹M 2011
Beyaz
Onlar, ”Beyaz Gül” adl› bildirileri
da¤›tanlar, Hitler’in tehlikeli
diktatörlü¤üne karfl› görüfllerini
yaln›zca yaz›l› olarak aç›klayan
bildirilerini da¤›tarak, ülkelerindeki
silahl› ve ac›mas›z sisteme karfl›
bir yandan “sessizce”
direnirken, bir yandan da bu
sistemin yöneticilerine karfl›
halk› uyar›p uyand›rmaya
çal›flan,gerçekten “bir avuç”
üniversite ö¤rencisi idiler.
40
BD EK‹M 2011
Gül
Yazan: ALAETT‹N G‹RAY
B
ir y›l› aflk›n süredir hemodiyaliz hastas› olarak,
haftada 3 gün ve her seans 4 saat tedavi görmekteyim. Bu süre içinde kolumun
birinin devaml› hareketsiz kalma
zorunlu¤u bulunuyor. Di¤eri ile
yemek yiyebiliyor, kitap, gazete
gibi yay›nlar› biraz güç de olsa
Alaettin Giray
okuyabiliyorum.
‹ki ay önce, 50 y›ld›r üyesi oldu¤um Alman Kültür
Derne¤i Kütüphanesi'nde yeni yay›nlar› gözden geçirirken,
Almanca “Beyaz Gül” kitab›n› görünce, Almanya’ da 60
y›l önceki ö¤rencilik günlerim gözlerimin önüne geldi. Bu
kitap bana “Beyaz Gül” ad›n› ilk kez kendisinden duydu¤um ve bu deyimin anlam›n› kendisinden ö¤rendi¤im
ev sahibem han›m› an›msatt›.
‹stanbul Üniversitesi, ‹ktisat Fakültesi'ndeki hocam
Prof. Neumark'›n önerisi ve teflvikiyle ö¤renimimi sürdürmek için Almanya'ya gitmifltim. Goethe Enstitüsü'nde bir
y›l kadar Almanca'm› gelifltirdikten sonra Münih Maxmilian
Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi’ne kaydoldum.“Savafl sonras›
y›llar› Almanya’s›”nda, bir ö¤rencinin kalabilecek yer bul41
BD EK‹M 2011
mas› büyük bir sorundu. Üniversite yak›nlar›nda, bir ailenin yan›nda kalabilece¤im
tek oda bulabilmifltim. Ev sahibim bayan,
kendisiyle sohbetlerimizde zaman zaman,
savafl y›llar›nda yaflad›¤› ve hâlâ unutamad›¤› olaylar› sanki dün olmufl gibi anlat›rd›.
Özellikle 1942 ve savafl›n kaybedilece¤inin anlafl›lmaya baflland›¤› 1943 y›l›n›n
ilk aylar›ndaki olaylar› anlat›rken onun
gözlerinden akan yafllar, çok zaman benim gözlerimi de yaflart›rd›.
Sabahlar› ifle giderken, gece üniversite duvarlar›na katranl› boyayla yaz›lm›fl
“Sistemi elefltiren sloganlar” aras›ndan
geçti¤ini, ö¤leden sonra ifl dönüflünde ise
10-15 Rus esir kad›n›n bu sloganlar› silmekte olduklar›n› izledi¤ini anlat›rd›. Kimi
günler ise, otobüs duraklar›na ya da kentin meydanlar›na, özenle b›rak›lm›fl
“Beyaz Gül” bildirilerinden birini kimse
görmeden ald›¤›n›n ve evde defalarca
okudu¤unun öyküsünü dinlerdim.
Bir sabah ifle giderken, ilan panolar›nda ikisi erkek, biri k›z üç üniversite ö¤rencisinin, o gece idam edildikleri haberinin,
isimleri ve fotograflar›yla ilan edildi¤ini
görünce günlerce uyuyamad›¤›n›, haftalarca kendine gelemedi¤ini anlat›rken
h›çk›rarak a¤lamas›n› günlerce, haftalarca
akl›mdan ç›karamad›¤›m› an›ms›yorum.
“Beyaz Gül”ün ad›n› ve anlam›n› ilk
kez kendisinden ö¤rendi¤im ev sahibemden, idam edilen üniversite ö¤rencileri
Hans Scholl, k›zkardefli Sophie Scholl
ve Christoph Probst’un adlar›n› da ilk
kez duymufltum. Ankara’da, Alman Kütüphanesi’nde bir ay kadar önce “Beyaz
Gül” adl› bir kitap görüp içine flöyle bir
bakt›¤›mda, sayfalar aras›nda bu üç üniversite ö¤rencisiyle karfl›laflt›m. Hans
Scholl, Sophie Scholl ve Christoph Probst
42
bir anda gözlerimin önünde canlan›verdiler.
Beyaz Gül’ü Hans ve Sophie’nin k›z
kardefli Inge Scholl 1954 y›l›nda yazm›fl.
Inge, a¤abey ve ablas›n›n hayat›n›, onlar›n
henüz çocuk yafllar›nda yaflad›klar›n›,
gördüklerini ve savafltan sonra SS (Özel
Kuvvetler) teflkilat› ile mahkeme kay›tlar›ndan kurtar›labilen belgelere dayanarak
kaleme alm›fl. “Beyaz Gül” adl› sessiz
direnifl örgütü ve onun amaçlar› u¤runda
yaflamlar›n› yitiren üç üniversite ö¤rencisi,
en adil yarg›y› ve hakettikleri en büyük
övgüyü, ‹kinci Dünya Savafl›’nda Almanya’n›n karfl›s›ndaki en büyük “güç” Winston Churchill’den alm›fllard›r.
‹ngiltere Baflbakan›’n›n bu yarg›s› ve
övgüsü flöyledir:
“‘Beyaz Gül’ adl› bildirileri yay›nlayanlar,
d›flardan da, içerden de hiçbir yard›m
almam›fllard›r. (Almanya’n›n karfl›s›ndaki)
biz müttefikler için onlar, tamamen yabanc› idiler. Ölümleri ile Almanya’da yeni
bir diriliflin temelini oluflturmufllard›r.
Kimdi bu bir avuç insan? Ne yap›yorlard› ve suçlar› ne idi?
Onlar, Hitler’in tehlikeli diktatörlü¤üne
karfl› görüfllerini yaln›zca yaz›l› olarak
aç›klayan ve bu görüfllerinin yerald›¤›
bildirileri da¤›tarak, ülkelerindeki silahl›
ve ac›mas›z sisteme karfl› bir yandan
“sessizce” direnirken, bir yandan da bu
sistemin yöneticilerine karfl› halk› uyarmaya ve uyand›rmaya çal›flan, gerçekten
“bir avuç” üniversite ö¤rencileri idiler.
Bafllatt›klar› bu “sessiz” direniflin ülke
kapsam›nda genifllemesi sonucunda,
Führer’in de, sisteminin de sars›labilece¤ine ve halk›n, üzerine çöken korkakl›ktan
kendini kurtararak, eski günlerdeki onurlu
yaflam›na kavuflabilece¤ine inan›yorlard›.”
BD EK‹M 2011
Beyaz Gül ad›yla bildiriler haz›rlay›p, bunlar› gizlice da¤›tarak, yalanlara inanmamas›,
gerçekleri görebilmesi için Alman halk›n› sadece ve sadece uyarmaya ve uyand›rmaya
çal›flan bu üç gencin onurlu ve trajik öyküsünü, ilgiyle okuyaca¤›n›za inan›yoruz.
B
eyaz Gül ki-
tab›, Scholl
kardefllerin en
küçü¤ü Inge
Scholl taraf›ndan 1954
y›l›nda yay›mlanm›flt›r.
A¤abeyi Hans Scholl
ve ablas› Sophie Scholl
ile birlikte geçirdikleri
çocukluk günlerinin an›lar›yla bafllad›¤› kitab›nda Inge Scholl, önce Hitler
dönemi günlerinin evlerine yans›mas›n›, daha sonra ise a¤abeyi, ablas› ile
arkadafllar› Christoph'un “onurlu ve
üzücü” öykülerini anlatmaktad›r. Kardefllerinin an›lar›n› kurdu¤u “Scholl
Vakf›”yla da yaflatan Inge Scholl,
Beyaz Gül kitab›ndaki bilgileri, SS
(Özel Kuvvetler) Örgütü'nün ve mahkeme kay›tlar›n›n kurtar›labilen belgelerine dayand›rmaktad›r.
Afla¤›da, Alaettin Giray'›n Türkçe'ye çevirdi¤i Beyaz Gül’den birkaç
bölüm yay›ml›yoruz:
idi. Her tarafta Hitler’in Almanya'y› daha çok büyütece¤i,
Alman halk›n› daha
mutlu ve daha iyi yaflataca¤› söyleniyordu. Hitler sayesinde
daha iyi yaflayaca¤›m›za biz de inan›yorduk. Biz, maddi ve manevi olarak buna kat›l›yorduk. A¤abeyim, ablam ve
ben Hitler Gençli¤i’ne (HJ) ve K›zlar
Birli¤i’ne (MD) kat›larak geziler ve
yürüyüfller yap›yorduk.”
•
“Fakat babam›n, nedense, baz›
tereddütleri vard›. O bizim kadar coflkulu de¤ildi.”
•
“Befl kardefl s›ra ile okula bafllam›flt›k. 1933 y›l›nda bir gün, okul merdiveninde bir k›z arkadafl›m bana flöyle
dedi: 'fiimdi Hükümet'in bafl›na Hitler
geldi. Almanya'da art›k her fley daha
güzel olacak...' Onun bana dediklerini
evde anne, babama ve kardefllerime
anlatt›m. Evimize ilk kez politika giriyordu.”
•“Hans 15 ve Sophie 12 yafl›nda
"Hitler sayesinde
daha iyi
yaflayaca¤›m›za
inan›yorduk"
43
BD EK‹M 2011
Hans Scholl, Sophie Scholl, Christoph Probst
“Babam›n bu yan›t›n› pek anlayamad›k ama, üstelemedik de... Belli
ki üzülmüfltü. Onu daha fazla üzmek
istemedik.”
•
“Birkaç aydan beri ortal›kta tuhaf
söylentiler dolafl›yor. 'Kimi hastanelerde ya da huzur evlerindeki yafll›
hastalar›n sahiplerine, hastan›n öldü¤ü,
cesedinin yak›ld›¤› ve isterlerse külünü
alabilecekleri' söyleniyormufl.
“O günlerde genç bir ö¤retmenimizin birden ortadan kayboldu¤unu
duyduk. Annesine sorduk. Hiç bir fley
bilmedi¤ini söyledi. O¤lu nasyonal
sosyalist olmak istememifl. 'Acaba bu
bir suç olabilir mi?' diye bize sordu.
Biz de bilmiyorduk bunu.”
•“Baz› söylentilere göre ö¤retmenimiz, 'Toplama Kamp›'na gönderilmiflti.”
•
“Birgün Hans babama,Toplama
Kamp›'n›n ne oldu¤unu sordu. Babam
k›saca, 'Ayn› halka karfl› bir savaflt›r,
kendisini koruyamayan bir kifliye karfl›
savaflt›r, kendi ülkesinin çocuklar›n›n
mutluluk ve özgürlü¤üne karfl› savaflt›r' dedi.”
44
•
•
“Hans güzel gitar çal›yordu. Ayr›ca, birçok yöresel flark›lar toplam›flt›.
Hatta (HJ) bayra¤›n› tafl›yarak Nürnberg’e de gitmiflti.”
•
•
“Ablam Sophie bu arada liseyi
bitirdi. Üniversiteye gitme haz›rl›klar›
bafllad› evde, fakat ö¤renime bafllamas› için 6 ay süreli 'Savaflta yard›mc›
hizmet' kursu görmesi gerekiyormufl.”
•
“Sophie bu kursu tamamlad›ktan
sonra, Münih'de biyoloji ve felsefe
ö¤renime bafllad›. Ablam Sophie Münih'de, do¤al olarak a¤abeyim Hans’›n
yan›nda kal›yordu. Bu arada 'T›p e¤itimi alan gençlerin sömestr tatilinde
BD EK‹M 2011
Bat› ve Do¤u cephelerinde seyyar hastanelerde görev yapacaklar› ve kendilerini buna göre haz›rlamalar›' gerekti¤i konusunda askeri emir yay›nland›.”
•
“A¤abeyim Hans, 'Führer'in, Alman halk›n›n ve Almanya’n›n gelece¤i
ve yüceli¤i için kahramanca ölmeye
haz›r›m' diye bafllayan Askerlik And›'n› içerek askerlik hizmetine bafllad›.
Önce Fransa’da, sonra Rus cephesinde
seyyar hastanelerde görev yapt›, okul
zaman› ise ö¤renimine
üniversite kliniklerinde devam etti.”
•“Hans, sonbaharda Rus cephesi'nden
dönmüfl, fakültede ö¤renimine kald›¤› yerden bafllam›flt›. Cephede geçirdi¤i üç ay, onu
daha da olgunlaflt›rm›flt›. Hans, ayr›ca
'sertleflmifl'di de.”
asla yabanc› bir manda istemiyoruz.
Nasyonal Sosyalizm'in askeri kuvveti
art›k tükenmifltir. Hitler’e, yandafllar›na ve parti üyelerine karfl› pasif direnifl
bafllat›lmal› ve bu savafla da art›k son
verilmelidir. ‹nsanlar›m›z, tarihi yap›lar›m›z ve flehirlerimiz daha fazla tahribata u¤ramadan bu savafla son verilmelidir. Biz “Beyaz Gül” olarak asla
susmayaca¤›z. Führer, Alman halk›n›
yok etmeye karar vermifl durumda.
"Biz “Beyaz Gül” olarak asla
ve asla yabanc› bir manda
istemiyoruz. Nasyonal
Sosyalizm'in askeri kuvveti
art›k tükenmifltir. Hitler’e,
yandafllar›na ve parti üyelerine karfl›
pasif direnifl bafllat›lmal› ve bu
savafla da art›k son verilmelidir..."
•
“Hans ve arkadafllar›, 'Beyaz Gül' ad›
alt›nda bir bildiri haz›rlayarak gizli
gizli da¤›tmaya bafllad›lar. ‹lk bildiriyi
1942'de, Münih flehir merkezinde da¤›tt›lar.”
•
“Konu olan “Beyaz Gül” ismi
alt›nda bildiri yazanlar› ve da¤›tanlar›
bulmak için Devlet Gizli Teflkilat›,
Hitler Gençlik Teflkilat› ve Semt partizanlar› (SA) yurt çap›nda çal›flma sürdürmekteydi. Herfleye ra¤men çeflitli
aral›klarla alt› adet bildiri da¤›t›lm›flt›r.
•
“Bu bildirilerin ana konusu özetle
flöyleydi:
Biz “Beyaz Gül” olarak asla ve
> Savafl belki biraz uzat›labilir,
fakat art›k kazan›lamaz. Savafl›n uzat›lmas›, daha çok Alman flehirlerinin
ve daha çok sanayi tesislerinin yok
edilmesine neden olacakt›r.
> Parti üyeliklerinden ayr›l›n, parti
toplant›lar›na art›k kat›lmay›n. Özgürlük, hürriyet ve fleref gibi en iyi sözleri
Hitler ve Propaganda Naz›r› ve yandafllar› on y›l boyunca a¤›zlar›ndan
düflürmediler. Bizim bugünkü devletimiz bir diktatörlüktür. Amac›m›z,
sessiz direniflimizle onlara do¤ru yolu
göstermektir. Führer, hem Kuzey Afrika’da ve hem de Rus Cephesi'nde
45
BD EK‹M 2011
> Alman Halk›, elindeki tüm
olanaklar› kullanarak savafl›n
bitirilmesi için çaba göstermelidir. Partiden ayr›lma, toplant›lara kat›lmama kararlar›,
bu do¤rultuda at›lacak ilk
ad›mlard›r.
•
“Hans Scholl ve k›zkardefli
Sophie Scholl, üniversitede
arkadafllar›na bildiri da¤›t›rken görüldüler ve 'üst makamlar'a bildirildiler.”
•
“Ayn› saatte üniversitenin
telefonlar›na el konuldu, tüm
girifl ç›k›fl kap›lar› kapat›ld›
ve gizli polis, binada arama
yapt›.”
Sophie Scholl
•
baflar›l› oldu¤unu san›yor. Oysa flu
anda flehirlerimiz bombalarla yok ediliyor. fiehirlerde yüzlerce insan ölüyor
ve her iki cephede de her gün binlerce
askerimiz ölüyor. Hitlerin her sözü
yaland›r. O, bar›fl istiyorum dedi¤inde,
bilin gerçekte ki savafl istiyordur. O
demokrasi istiyorum diyorsa, bilin ki
katliam istiyordur.”
•
“1943 y›l› Ocak ay›nda Stalingrad
yenilgisinden sonra Hans Scholl, bildirilerini Münih'den sonra, Berlin, Viyana, Frankfurt, Salzburg, Hamburg baflta olmak üzere birçok flehirde de da¤›tmaya bafllam›flt›.
“Beyaz Gül” bildirilerinde bu kez,
flunlar yer al›yordu:
> Almanya savafl› kaybetmifltir.
> Hitler ve yandafllar›, savafl› kendi güvenlikleri ve ç›karlar› için sürdürmektedirler.
46
“A¤abeyim Hans ve ablam
Sophie o gün, 18 fiubat 1943, Saat:
12:00'de gözalt›na al›nd›lar.”
•
“Hans ve Sophie üniversiteden,
o günlerde ad› s›k s›k duyulan Wittelsbacher Palais'ye (Cezaevi) götürüldüler; o gece ve ertesi gün aral›ks›z sorguya çekildiler.”
•
“Gestapo ve cezaevinde görevli
din adam› baflta olmak üzere, Hans
ve Sophie'nin sorgulanmas›na tan›k
olan tüm görevliler, bu iki kardeflin
metanet ve cesaretine hayran kald›lar.”
•
“‹kinci günün sonunda, Hans ve
Sophie'nin Christoph Probst adl› yak›n
bir arkadafllar› da tutukland› ve o da
ayn› cezaevine getirildi.”
•
“Nazi Partisi ve Hükümet, bildiri
da¤›tan bu üç üniversite ö¤rencisinin
yakalanmalar›n› gizli polisin büyük
bir baflar›s› olarak ilan ettiler.”
BD EK‹M 2011
•
gibiydi. Çocuklar›n› görmek ve onlarla
konuflmak için dilekçe vermek istedi¤ini söyledi. Onun bu iste¤ini kabul
ettiler.”
•“Hans ve Sophie’nin duruflma-
“Cepheden gelen a¤abeyim Werner, Hans a¤abeyimin, Sophie ablam›n
ve Christoph'un olduklar› yere do¤ru
yürüdü ve yanlar›na giderek üçünü de
önce kucaklad›, sonra tek tek ellerini
s›karak tebrik etti.”
“Üniversiteli üç gencin idam
edilecekleri haberi, duruflma henüz
bafllamadan halk aras›nda kulaktan
kula¤a yay›lm›flt›.”
lar›n› izlemek için annem, babam,
cepheden gelen agabeyim Werner ve
ablam Elisabeth ile ben (Inge), Justis
Palais adl› mahkeme salonuna gittik.”
•
“Özel davet edilmifl Nazi Partisi
ileri gelenleri ile SA’lar, salonda kendileri için ayr›lm›fl özel bir yere al›nm›fllard›. Yarg›çlar ve Berlin'den uçakla getirtilen özel yetkili a¤›r ceza baflkan› ünlü Freisler, as›k yüzleri ve çat›k
kafllar›yla içeri girdiler, kürsüde yerlerini ald›lar.”
•
•
“Werner a¤abeyimin onlar› tebrik
etti¤ini gören Yarg›çlar Kurulu Baflkan› Freisler, 'Hans Scholl, Führer’e sad›k iyi bir nasyonal sosyalisttir” diyerek Hans a¤abeyimi birdenbire övdü.
•
”Baflyarg›ç Freisler'in bu sözlerine
sinirlenen Hans a¤abeyim, salondaki
•
“Önceden bildikleri verecekleri
karar›n gerginli¤i, yüzlerine yans›m›flt›. Karfl›lar›nda ise, haklar›nda onlar›n
verecekleri karar› umursamayan korkusuz ve sakin üç genç duruyordu.
Onlar, kendilerine sorulan sorulara
hiç heyecana kap›lmadan, sakin bir
biçimde ve olgunlukla cevap veriyorlard›.”
•
“A¤abeyim ve ablam ile arkadafllar› Christoph için yarg›çlar kurulunun
verdi¤i 'ölüm' karar›n› duyunca annem
fenalaflt›. Onu d›flar› ç›kard›lar; sa¤dan
soldan çeflitli sesler yükseldi, salon
bir anda kar›flt›.”
•
“Babam, 'Ben Führer’in adaletini
istemiyorum, kabul etmiyorum. 'Adaletin adaletini istiyorum' diye ba¤›rmaya bafllad›.”
•“Bu arada annemi yeniden içeri
getirdiler. Kendini oldukça toparlam›fl
Scholl Kardefllerin en küçü¤ü Inge
Scholl taraf›ndan yay›mlanan
Beyaz Gül” adl› kitab›n kapa¤›
47
BD EK‹M 2011
çok kiflinin duyaca¤› bir ses tonuyla
asker kardeflime, flöyle dedi: 'Her zaman kuvvetli ol, onurunu ve sukünetini koru ve her ne koflulda olursa olsun, hiçbir zaman onlar› övme, onlar›
hakl› ç›karma...”
•
“Mahkeme Baflkan›, üçüne de
son olarak söylemek istedikleri birfley
varsa söylemelerini bildirdi. A¤abeyim Hans ve ablam Sophie hiçbir fley
söylemediler. Christopher ise, sakin
bir biçimde, 'Yaflam›m, eflim ve çocuklar›m için feda olsun' dedi.”
Sophie Scholl okul kampüsünde
Hitler karfl›t› bildiriler da¤›tt›
karfl›layaca¤›m.'”
•“Hans ve Sophie ise k›sa bir veda
mektubu yazd›lar annem ve babama:
'Bize sa¤lad›¤›n›z güzel bir yaflam
için size teflekkür ediyoruz. Tanr› bizimle beraberdir. Her ikinize son selamlar›m›z› iletiyoruz.'”
•
“Annemin mahkemece kabul
edilen dilekçesindeki iste¤i yerine getirildi ve saat 16:00’ya do¤ru biz tüm
aile bireyleri cezaevine al›nd›k.”
•
“Önce Hans’› getirdiler anne ve
babama. Üzerinde cezaevi giysisi vard›. Rahat, sakin ve dik
yürüyordu. Anne ve
babam›n ellerini s›kt›.”
•
“Babam, onu kollar›n›n aras›na ald›, s›k› s›k› gö¤süne bast›rd›: 'Sizler hepiniz tarihe geçeceksiniz. Bu
adalet Führer ve yandafllar›n›n adaleti.
Ama onlar Allah’›n
adaletini muhakkak
görecekler, buna asla
kuflkun olmas›n, o¤-
•“Karardan sonra üçü de, mahkeme salonundan Münih Stadelheim
“Ceza ‹nfaz Kurumu” denilen cezaevine götürüldüler.”
•
“Orada yasa gere¤i, birer veda
mektubu yazmalar›na izin verildi.
Christoph, annesine flu k›sa veda mektubunu yazd›: 'Anne sana çok çok teflekkür ediyorum. Çünkü beni bu dünyaya sen getirdin. Birazdan Allah’a
ulaflaca¤›m. Ben oraya senden daha
erken gidiyorum. Orada seni çok iyi
48
lum' dedi.”
•
“Babamdan sonra Hans, annemle
ve bizle kucaklaflt›. 'Arkadafllar›m›n
hepsine son selamlar›m› iletin” dedi
ve son olarak bir k›z ismi söylerken
gözlerinden akan iki damla yafl›n görülmemesi için masaya do¤ru e¤ilerek
yüzünü sildi. Sonra da s›rt›n› döndü,
hücresine geri gitti.”
•
“Hans gittikten sonra görevli bir
bayan, Sophie'yi getirdi. Üstünde kendi giysisi vard›. Sophie anneme ve
BD EK‹M 2011
babama bakarak gülüyordu. Yüzü bir
günefl gibi ›fl›l ›fl›ld›. Sa¤l›kl›yd›. Annemin getirdi¤i flekerlemeleri ald›,
a¤z›na atarken teflekkür etti. '‹yi oldu
bunlar› getirdi¤in. Bugün ö¤le yeme¤i
yememifltim' dedi.”
•
Sophie de, Hans gibi 'Biz hepsini,
ama hepsini kendi üzerimize ald›k.
Bizim 'Beyaz Gül' bildirilerinde yazd›klar›m›z ve söylediklerimizin hepsini, ayn›n› bütün Alman halk› düflünüyor, fakat bunu söylemeye cesaret
edemiyor. Biz onlar›n ad›na yazd›k,
söyledik bunlar›. Bu
dalga durmayacak, devam edecek” diyerek,
korkusuz ve gülerek
görevlilerle hücresine
döndü.”
•
paz, üç gencin idam edilmelerinden
sonra öfkesini önleyememifl ve görevlilere yüksek sesle flöyle ç›k›flm›fl:
'Bu üç gencin ölümü ile flimdi her
fleyin düzeldi¤ine, Almanya'n›n tüm
sorunlar›ndan kurtuldu¤unu mu
san›yorsunuz? O sorunlar› topra¤›n
alt›na gömseniz de, onlar yine varlar
ve asla yok olmayacalar. Gördü¤üm
kadar› ile bu ülkede hiç kimse, bu üç
genç kadar sevgi ve sayg› hak etmemifltir. Çünkü onlar, kendileri ile
beraber olan hiçbir arkadafl›n› ihbar
"Sizler hepiniz tarihe geçeceksiniz. Bu adalet Führer
ve yandafllar›n›n adaleti.
Ama onlar Allah’›n adaletini
muhakkak görecekler, buna asla
kuflkun olmas›n, o¤lum..."
“Hapishane görevlilerinin söylediklerine göre, infaza
götürülürken üçü de o
güne kadar görülmedik bir cesaret ve metanet göstermifller.”
•
“Görevlilerin kendilerine teklif
etti¤i son sigaray› üçü paylaflarak içmifller. Christoph, 'Birkaç dakika sonra
öbür dünyada birbirimizi tekrar görece¤iz, ölümün bu kadar k›sa olabilece¤ini asla düflünmemifltim' demifl.”
•
“‹nfaza önce Sophie'yi götürmüfller. O, hep gülüyormufl. Hans,
onurlu bir tav›rma ve kimseden
yard›m almadan bafl›n› giyotine
uzatm›fl ve bütün cezaevini ç›nlatan
bir sesle 'Yaflas›n Hürriyet' diye
ba¤›rm›fl.”
•“Cezaevindeki din görevlisi pa-
etmemifllerdir.” Bunlar› söyledikten
sonra da, 17:30’a do¤ru yavafl yavafl
batmak üzere olan günefli göstererek,
“Bu günefl yar›n yine do¤acak ve yine
gelecek” demifl ve flimdi gidip, bu üç
genç için dua edece¤ini söylemifl.”
•
“Ertesi gün tüm gazetelerde üçünün fotograflar›, ayr›nt›l› bilgilerle
yay›mlanm›flt›. Ayr›ca, Münih flehrinin meydan, kavflak ve tramvay duraklar›ndaki tüm duyuru panolar›nda
“Vatana ihanet suçundan ölüm cezas›na mahkûm edildiler ve bu cezalar›
22 fiubat 1943 günü infaz edildi” yaz›s› ve üç gencin fotograflar›, adlar›
ile yafllar› yer alm›flt›:
49
BD EK‹M 2011
Hans Scholl 25 yafl›nda, Christoph
Probst 24 yafl›nda, Sophie Scholl 22
yafl›nda”
•
“‹ki kardeflimin ölümünden sonra
annem, babam, kardeflim Elisabeth
ve ben Inge, akrabal›k nedeniyle tutukland›k ve günlerce sorguya çekildik.
O günleri tekrar yaflamak ve hat›rlamak istemiyoruz hiçbirimiz. Bas›n›n
yazd›¤› gibi k›sa bir süre sonra yeni
tutuklamalar bafllad›.”
•
“‹kinci bir davada Prof. Huber,
Alexandra Scmorell, Will Graf da
'Vatana ihanet suçu'ndan ölüm cezas›na çarpt›r›ld›lar ve 19 Nisan 1943 tarihinde onlar da bafllar› giyotinle kesilerek idam edildiler.”
•
“Adlar›n› burada sayamad›¤›m›z
binlerce kifli daha, toplama kamplar›na
ya da hapishanelere gönderilerek, yaflama haklar›ndan yoksun b›rak›ld›lar.”
•“Hitler yasalar› ile Alman toplumu korkutulmufl ve sindirilmiflti. Sessiz direnme yapmak isteyen üniversiteli birkaç gencin yaflamlar› da, ölüm
cezas›yla sonuçland›r›lm›flt›.”
•
“Onlar her y›l etkinliklerle an›l›yorlar ve an›lacaklar.”
•
“Bafl Suçlu”, intihar ederek kendi
aç›s›ndan sorumluluklar›ndan kurtulmufl olabilir. Fakat Alman halk›, savafl
zararlar›n› karfl›lama fonuna savafltan
sonra her y›l bütçeden katk› sa¤lamaktad›r. Bu paralar toplama kamplar›nda
ölen ya da öldürülen insanlar ile savafl
zaman› çal›flt›r›lan esirlerin ailelerine,
tazminat olarak ödenmektedir.”
•
“Führer’in 12 y›l süren iktidar›ndan sonra Almanya, tarihinin en büyük
50
yenilgisini imzalam›flt›r.”
•
“Savaflta 13 milyonu Alman olmak üzere 55 milyon kiflinin yaflam›n›
yitirmifl oldu¤u tahmin edilmektedir.
Ayr›ca, Almanya’n›n da uzun y›llar
do¤u ve bat› olarak ikiye ayr›ld›¤›n›
hepimiz biliyoruz.”
•“Savafl›n sona ermesi ile müttefikler, savafl suçlular› için tarihi bir
karar alarak, onlar›n Nürnberg flehrinde yarg›lanmalar›n› öngördüler.”
•
“Tarihe Nürnberg Duruflmalar›
ad› ile geçen yarg›lamada birkaç› d›fl›nda tüm savafl suçlular›na idam cezas› verildi ve infaz edildi.”
•
“Müebbet cezas› alanlar ise, müttefikler taraf›ndan yönetilen Berlin
Spandau cezaevine gönderildiler. Son
mahkûmun da eceli ile ölmesinden
sonra Spandau cezaevi kapat›ld›.”
•
“Nürnberg duruflmalar› tamamlan›nca, mahkemenin Amerikal› savc›s›
ülkesine dönmek üzere havaalan›nda
bekleyen uça¤›na giderken yolunu de¤ifltirmifl ve idama mahkûm edilen
Alman Adalet Bakan›'n› hücresinde
ziyaret etmek istemiflti. Bu son görüflmesinde Amerikal› savc› ona, tarihe
geçen flu sözleri söylemiflti:
“Siz Adalet Bakan›, yaln›z Almanya'da de¤il, tüm Avrupa ülkelerinde
ceza hukuku konusunda tek otoritesiniz. Kitaplar›n›z Avrupa Hukuk Fakülteleri'nde ders kitab› olarak okutulmaktad›r. Führer için yasa haz›rlayarak kendi idam›n›z› onaylam›fl oldunuz. Size bunu söylemek için buraya
geldim. fiimdi ülkem Amerika’ya dönüyorum. Uça¤›m beni bekliyor.” •
Download