endokrin (hormonal) sistem

advertisement
Vücuda zarar veren mikroorganizmalara mikrop , bunların vücutta çoğalarak toksin
oluşturmalarına enfeksiyon (bulaşma) denir.
Vücudun hastalık etkenlerini tanıyarak etkisiz hale getirmesine ve yok etmesine bağışıklık
bundan sorumlu sisteme bağışıklık sistemi denir.
Vücut savunması başlıca 3 basamakta yapılır.
• İlk iki basamak özgül olmayıp hastalık etkenlerini birbirinden ayırmaz.
(özgül olmayan (spesifik) bağışıklık)
• Üçüncü basamakta özgül bağışıklık devreye girer. Burada her hastalık etmenine ayrı bir
savunma uygulanır.
(özgül bağışıklık)
SAVUNMANIN BİRİNCİ HATTI
Vücudun dış kısmıda yer alır. Amaç hastalık yapan maddeleri vücuda girmesini önlemektir.
o Deri, vücudun tamamını örterek mikroorganizmaların vücuda girmesine engel olur.
Ayrıca derideki yağ ve ter pH’yı düşürerek mikroorganizmaların deriye yerleşmelerini
engeller.
o Yiyecekler ile gelen mikroorganizmalar midede HCl ve enzimlerin etkisiyle etkisiz hale
getirilir.
o Burunda ve soluk borusunda bulunan tüyler ve mukus hava ile gelen mikroorganizmaları dışarı veya sindirim kanalına atar.
o Gözyaşı ve mukusta bulunan lizozim enzimleri mikroorganizmaları etkisiz hale getirir.
SAVUNMANIN İKİNCİ HATTI
Birinci hattı geçmeyi başaran mikroorganizmalar bu hatla karşılanırlar.
Fagositoz Yapan Hücreler:
•
•
•
•
Genelde nötrofil ve monositler ile mikropların fagosite edilmesidir.(mikropların yenmesi)
Fagositik hücrelerin %60-70 kadarını nötrofiller oluşturur. Ömürleri birkaç gündür.
Monositler fagositoz yapan hücrelerin %5 kadarını oluşturur. Dokulara girerek makrofajları oluştururlar. Büyük ve
uzun ömürlü hücrelerdir.
Karaciğerde kupfer hücreleri, akciğerde alveolar makrofajlar, sinir hücrelerinde mikroglial hücreler sürekli aynı
dokuda kalıp fagositoz yaparlar.
Doğal Katiller:
•
Bu hücreler mikroorganizma fagosite etmez. Virüs bulaşmış veya kanserleşmiş hücrelere yapışarak salgıladıkları
lizozim enzimleri ile hücreyi yok ederler.
Yangısal Tepki (İltihaplanma):
•
Enfeksiyon ve veya çeşitli nedenlerle ortaya çıkan zedelenen dokularda bulunan bazofiller ve mast hücreleri ortama
histamin verirler. Histamin damar geçirgenliğini arttırır. Yaralı dokuya kan akışı hızlanır. Doku sıvısı birikimi kızartı ve
ödem oluşturur. Bu arada bölgeye gelen fagositik hücreler patojenleri yok eder.
Ateş Yükselmesi:
•
Patojenler tarafından üretilen maddeler ateşi yükseltebilir. Çok yüksek ateş (40 üstü) enzimlerin yapısını bozduğu
için zararlı olabilir ancak orta dereceki ateş (38-39) mikropların üremesini durdurduğu gibi fagositozu kolaylaştırır,
doku tamirini hızlandırır.
Antimikrobiyal Proteinler:
•
•
Mikroplara doğrudan saldırarak veya üretimlerini durdurarak etkilerini gösterirler.
Virüsler hücreye bulaştığında hücre interferon denilen proteinler salgılar. İnterferon komşu hücrelere sızarak diğer
hücrelerin virüs çoğalmasını önleyen kimyasal maddeler üretmesini sağlar. Ayrıca bu salgı doğal katil hücrelerini
uyarır, enfekte olmuş hücre yok edilir.
SAVUNMANIN ÜÇÜNCÜ HATTI
Lenfositler kemik iliğinde üretilir ve çeşitli vücut
bölgelerinde olgunlaşır. T-Lenfositler Timus bezinde,
B-Lenfositler fetüs döneminde karaciğerde sonrasında
kemik iliğinde olgunlaşır.
Lenfositler tarafından oluşturulan özgül
bağışıklıktır. Sadece mikroorganizmalarla değil
aynı zamanda yabancı doku ve kanserleşmiş
hücrelerle de mücadele ederler.
Organizmaya yabancı olan maddelere genel olarak antijen
denir. Antijenler genelde protein yapılıdır. Antijenlere karşı
lenfositlerin ürettiği ve antijenleri etkisiz kılan proteinlere
antikor denir.
Herhangi bir antijen vücuda girdiğinde lenfositler
hızla çoğalırlar. Oluşan lenfositlerin bir kısmı
antijenlerle şavaşırken bir kısmı uzun ömürlü
hafıza hücrelerine dönüşürler. Bu şekilde vücuda
ilk antijen girişinde verilen tepkiye birincil tepki
denir. Aynı antijen çeşidi vücuda tekrar girdiğinde
bu kez –antijen daha önce tanındığı için- çok hızlı
ve güçlü bir tepki verilir. Buna ikincil tepki denir.
Antikorlar görevini tamamladığında bir kısmı
yıkılarak atılır, bir kısmı kanda kalır.
Dikkat:
Her antijen çeşidi için ayrı bir antikor çeşidi üretilir. Bir antijen için üretilen antikor başka çeşit antijenlere etki etmez.
Hücresel Bağışıklık
T-Lenfositer tarafından sağlanır. T- lenfositler hücrelerle doğrudan bağlanır, bundan dolayı hücresel
bağışıklık denir. Bakteri, nakledilmiş dokular, mantarlar, parazitler ve kanserli dokularla mücadelede
etkinlik gösterir.
Humoral (Sıvısal) Bağışıklık
B-Lenfositler tarafından sağlanır. Antijene karşı antikor oluşturulur. Antikorlar kan ve lenf ile enfeksiyon
bölgesine ulaştırılır ve antijenler etkisiz hale getirilir.
Humoral bağıklıkta etkili olan antijenler immünoglobinlerdir ve başlıca 5 çeşidi vardır.
1. IgM: antijenle ilk karşılaşmada sentezlenen antikordur. Enfeksiyon başlangıcında sayıları artar
sonra düşer.
2. IgG: Kan ve lenf sıvısında bulunan bakteri, virüs ve toksinleri çöktürür. Damar duvarlarından
rahatça doku sıvısına geçebilirler. Anne kanından plasenta yoluyla çocuğa geçebilen tek
antikordur. Annenin dirençli olduğu hastalıklardan fetüsün de korunumlu olmasını sağlar.
3. IgA: Solunum, sindirim ve genital sistem salgılarında ayrıca gözyaşı, tükrük ve anne sütünde
bulunur. Mukoza ile kaplı vücut kısımlarına enfeksiyon etkenlerinin yapışmasını engeller. Anne
sütünde bulunması bebeği sindirim sistemi enfeksiyonlarından korur.
4. IgD : B-Lenfositler üzerinde bulunur ve bu hücrelerin hafıza hücrelerine dönüşmelerini sağlar.
5. IgE: Alerjik reaksiyonların başlatılmasından sorumludur. Hücrelerin alerjik reaksiyonlara neden olan
kimyasalları salgılamalarını sağlar.
BAĞIŞIKLIĞIN KAZANILMASI
DİKKAT:
Bir hastalığa karşı edinilmiş bağışıklık başka bir hastalığa karşı işe yaramaz.
Download