Slayt 1

advertisement
HİDROGRAFİ VE
OŞİNOGRAFİ
DERS 10
Doç. Dr. Hüseyin TUR
HİDROGRAFİK ÖLÇMELER
Hidrografik ölçmelerin
ilk amacı, karasal
topografik haritalara
benzer şekilde deniz
dibinin bütün
özelliklerinin,doğal ve
yapay görünümlerinin
belirtilmesidir.
Noktaların deniz
seviyesinden olan
derinliklerinin
belirlenmesi işlemine
iskandil denilmektedir.
x, y
Ortalama su seviyesi
d
2
hidrografik işlemler
3
İskandil yöntemleri
içinde en çok kullanılanı
Akustik iskandil yöntemidir.
1
d  v t
2
Gönderilen
İmpuls
Yansıyan
impuls
Bu yöntemde derinliğe bağlı
olarak belli zaman
aralıklarında ses impulsları
gönderilir. Bu impulsların
gönderimi ve alımı arasında
geçen süre ölçülerek deniz
tabanının su yüzeyine göre
olan derinliği belirlenir.
Deniz tabanı
4
GİRİŞ
İskandil işlemi genellikle birbirine paralel doğrultularda ve
sürekli olarak sürdürülür. Otomatik sistemlerde, belli zaman
aralıklarında konum belirlenerek çalışmalar sürdürülür.
5
İskandil işlemiyle bütün detayların alındığı garanti edilemez.
Tek başına bulunan tepeler ve enkazlar veya diğer engeller
iki paralel hat arasında ise bazen kaçırılabilir.
Akustik iskandille yapılan çalışmalar, deniz dibinin yapısını
vermezler. Örneğin, deniz dibinde çakıllık veya kumluk
alanların nereleri olduğu gibi. İskandil doğrultuları
sıklaştırılarak ya da çapraz doğrultular alınarak incelik
arttırılır. Özel araçlarla deniz dibinden örnek alınmalı ya da
yandan taramalı (side-scan) sonarlar kullanılmalıdır. Ayrıca
gelgit ve gelgit akıntıları gözlenerek bunlar belirlenmelidir.
6
DÜNYANIN ŞEKLİ ve PROJEKSİYONLAR
Dünyamız düzgün
olmayan bir şekle
sahiptir. Dünyanın
şeklinin Geoid olarak
tanımlandığını biliyoruz.
Bu geometrik bir
şekil değildir.
Çalışma yüzeyinin
büyüklüğüne bağlı olarak
dünyanın şekli, küre ya da
elipsoid olarak alınır.
7
DÜNYANIN ŞEKLİ ve PROJEKSİYONLAR
Deviation of
the vertical
Elipsoid
Normali
Çekül Doğrultusu,
Geoide Diktir.
Fiziksel Yeryüzü
Geoid:
Eş Gravite
Potansiyelli Yüzey
Elipsoid
Deniz
8
DÜNYANIN ŞEKLİ ve PROJEKSİYONLAR
Elipsoidin en uygun
şekli, çalışma alanına
bağlıdır. Uydu sistemleri,
dünyaya uygun bir
elipsoid kullanır. Fakat
bu çözüm bölgesel
ölçümlerde iyi sonuç
vermez. Çünkü, elipsoid
yüzeyi ile geoid yüzeyi
arasında büyük
farklılıklar bulunmaktadır.
Bölgesel çalışmalarda
farklı elipsoidler kullanılır.
9
DÜNYANIN ŞEKLİ ve PROJEKSİYONLAR
Haritada yeryüzünün gerçek şekil ve boyutları ile görülmesi,
haritanın her yerinde ölçeğin sabit olması, noktaların coğrafi
ve projeksiyon koordinatlarının kolaylıkla okunmalarına
olanak sağlamaları istenir. Yeryüzü düzlem bir yüzey
olmadığından koşulların tümünü haritada gerçekleştirmek
mümkün olmaz. Harita çiziminde amaca uygun koşulları
gerçekleştiren projeksiyon yöntemi seçilir ve uygulanır.
Harita projeksiyonlarının temel amacı, dünyanın tamamı
veya belirli bir bölgesi için meridyen ve paralel dairelerini
temsil eden çizgilerin (coğrafi koordinat ağının) düzlem bir
yüzey olan haritaya düzenli olarak çizilmesini sağlamaktır.
10
DÜNYANIN ŞEKLİ ve PROJEKSİYONLAR
Hidrografik haritaların büyük çoğunluğunu oluşturan deniz
haritalarının çiziminde,
 Ortodrom (en kısa yol) seyrine,
 Loksodrom (sabit rota) seyrine olanak sağlayan
 GNOMONİK PROJEKSİYON
 MERCATOR PROJEKSİYON yöntemleri uygulanır.
Ülkemizde memleket kara haritalarının içinde kalan kıyı
denizlere ve göllere ait hidrografik çalışmalar, Gauss-Krüger
projeksiyonuna göre çizilmektedir. Yüzölçümü 50 km2 den
küçük sahalar için yeryüzü düzlem kabul edilebileceğinden,
bağımsız ve özel hidrografik çalışmaların değerlendirilmesinde
projeksiyon yöntemleri dikkate alınmayabilir.
11
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN HAREKETLERİ
Okyanuslarda, denizlerde ve göllerde sular pek çok
sebepten dolayı hareket ederler.
Hareket, yatay ya da dikey, tek yönlü ya da dairesel ve
bazen de periyodik olabilir. En tahmin edilebilir olanlar,
astronomik kuvvetlerin neden olduğu gelgit hareketleridir.
Astronomik kaynaklı hareketlerin en önemli iki nedeni, ayın
ve güneşin çekim kuvvetidir. Bu cisimlerin diferansiyel
çekimleri, dünyadaki denizler üzerinde kabarmalar yaratır.
Ayın evreleri, güneş ve ayın değişik durumlarına bağlı
olduğundan küçük ve büyük gelgitlerin oluşumu, ayın
evreleriyle de bağlantılıdır.
12
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN HAREKETLERİ
Diferansiyel kuvvetler
AY
f-
f+
Dünyanın yakın ve uzak taraflarına uzaklık farkı, çekim kuvveti
kaynaklı bir gelgit yükselme gücünü harekete geçirir. Aynı etkiyi,
daha az olmakla birlikte güneş de yapar. Okyanus sularının
hareketi hem gök cisimlerine doğru, hem de aksi yönde iki yönlüdür.
13
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN HAREKETLERİ




Su seviyesinin yükselip alçalması için, düşey hareketin yanında
yatay yönlü bir akıntı da olmalıdır.
Gelgit oluşturan kuvvetin yarattığı yatay akıntı, yarı med
zamanında en üst düzeye ulaşır. Yarı med zamanında, seviye
değişikliği oranı en yüksektir. Yatay akıntının en az olduğu
durumlar ise, seviye değişikliğine hiç rastlanmayan med ya da
cezir durumlarıdır.
Özellikle sığ su alanlarında meydana gelen gelgit akıntılarının
tersine çevrilmesi her zaman med ve cezir olaylarıyla aynı
zamanda oluşmaz. Böyle zamanlarda görülen yatay hareketler,
çoğunlukla bir akıntının varlığına işarettir.
Bu hareketler nehir taşmaları, rüzgar, dalga ya da barometrik
kaynaklı olayların oluşturduğu medlerin birkaçının ya da hepsinin
bir araya gelmesine bağlıdır. Ancak su akışı kısa mesafelerde
çeşitlilik gösterebilir. Akıntı oranında ve suyun derinliği yönünde
dikkate alınmaya değer değişiklikler görülebilir.
14
FİZİKİ ÇEVRE
DATUM
Her harita çalışmasında gerek yüksekliklerin gerekse
derinliklerin belirlenmesinde belli bir başlangıç yüzeyi
seçilir. Bu başlangıç yüzeyinin geoit olduğunu biliyoruz.
Sualtı tabanına ilişkin derinlik ölçmeleri, o andaki su
seviyesine göre yapıldığından, ölçülerin başlangıç
yüzeyine
indirgenebilmesi
için su seviyesindeki
değişmelerin belirlenmesi gerekir. Çünkü su seviyesi,
dinamik ve meteorolojik etkenler altında sürekli değişir.
Bu nedenle ortalama su seviyesine (MSL) göre
belirlenecek bir yüzey (jeoit), derinlik ölçülerinin
indirgenebileceği yüzey olarak kabul edilir.
15
FİZİKİ ÇEVRE
DATUM
H - Ortometrik Yükseklik
N - Geoit Yüksekliği
h - Elipsoit Yüksekliği
h
H
16
FİZİKİ ÇEVRE
DATUM
Ülke başlangıç yüzeyinin belirlenmesi amacıyla yapılacak
su seviyesi gözlemleri ile bölgesel hidrografik çalışmalar
için yapılacak su seviyesi gözlemlerinin alet, süre ve
değerlendirme yönünden bazı farklılıkları vardır. Örneğin,
Ülke başlangıç yüzeyinin belirlenmesi için presizyonlu
mareografların kullanılması ve uzun süreli gözlemlerden
ortalama su seviyesinin hesaplanması zorunlu olmasına
karşın, bölgesel hidrografik çalışmalar için basit
mareograflar ve kısa süreli gözlemler genellikle yeterlidir.
17
18
DATUM
19
FİZİKİ ÇEVRE
DATUM
Pek çok ülke, 1926 Uluslararası Hidrografi Konferansında
kabul edilen tanıma göre harita datumunu benimsemiştir:
"Gelgitin çok seyrek olarak altına inebileceği kadar alçak
olan bir düzlem".
İngiltere Kıyıları boyunca, bu genellikle en alçak astronomik
gelgitin ölçülen değerine yakındır. Bu en alçak gelgit, ay ile
güneşin etkileriyle sağlanan seviyedir.
Türkiye’de hidrografik haritaların düşey datumu olarak
ortalama su seviyesi (MSL) alınmaktadır.
20
FİZİKİ ÇEVRE
DATUM
21
DATUM
22
FİZİKİ ÇEVRE
GEL-GİT ÖLÇÜMLERİ
Gelgit seviyeleri en basit şekliyle
bölümlendirilmiş düşey bir çubukla belirlenir.
Çubuk gelgit yüksekliğini kaplamalı ve
sıfır noktası da datum seviyesinde olmalıdır.
Datum seviyesinden farklı bir ayarlama
sonucunda düzeltme yapılması gerekir.
Bu düzeltme basittir, fakat unutulabilir.
Nivelman
noktası
Gelgit çubuğu,
datum seviyesinin altındaki
su seviyesi
ölçümlerde negatif sonuçlar verir.
sıfır noktası
23
FİZİKİ ÇEVRE
GEL-GİT ÖLÇÜMLERİ
24
FİZİKİ ÇEVRE
GEL-GİT ÖLÇÜMLERİ
Sonuçlar, genellikle değişik amaçlara uygun çeşitli tipleri bulunan
otomatik göstergelerden okunur. Damıtmalı göstergeler, örneğin
limanlarda sürekli kaydediciler kadar yaygındır. Limanlarda
iskelenin yanına kurulurlar.
Alçak suya, en alçak su seviyesinin altında duracak şekilde
çabucak monte edilebilir. Kabaran ve çekilen gelgitin karşı
basıncını ölçmek üzere sıkıştırılmış hava kullanılır. Bundan
başka deniz yatağı manometresi, akustik gösterge (sudan yukarı
doğru ya da tüpten aşağıya suya doğru) gibi çeşitleri vardır.
Her birinin kendine özgü taşıma ve ayarlama şekilleri olduğu gibi
farklı sorunlar yaratırlar. Bir manometre yatay su hareketiyle
gelgit uzunluğunun yükselmesi arasındaki basınç farkını ayırt
edemez. Damıtmalı göstergeler ise, deniz kuvvetlerinin etkilerinin
artmasıyla küçük açıklıkları tıkanır. Hepsinin ortak özelliği, dikkatli
yerleştirilmelerinin gerekmesidir. Gelgit gözlemlerinin yeri, ölçüm
alanına uygun olmalıdır. Alçak suda kurumamalı, kıyı kordonunun
ardında kalmamalı, ölçüm bölgesinden çok uzakta bulunmamalıdır.
25
26
GEL-GİT ÖLÇÜMLERİ
27
FİZİKİ ÇEVRE
GEL-GİT ÖLÇÜMLERİ
Türkiye Ulusal Deniz Seviyesi İzleme Sistemi
(TUDES)
halihazırda Harita Genel Komutanlığı Jeodezi Dairesinde bulunan
bir adet veri merkezi ve Akdeniz kıyısında Antalya-II ve Girne
(K.K.T.C.), Ege denizi kıyılarında Bodrum-II ve Menteş, Marmara
denizi kıyısında Erdek mareograf istasyonu ve Karadeniz
kıyılarında ise Amasra, İğneada ve Trabzon-II mareograf
istasyonlarından oluşmakta olup TUDES ’in genişletilmesi
çalışmaları devam etmektedir. TUDES kapsamında deniz seviyesi
ile yardımcı meteorolojik parametreler sayısal ve yüksek doğrulukta
elde edilmektedir. TUDES kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti Harita Dairesi tarafından Girne’de işletilen mareograf
istasyonuna da ulaşılmakta ve verileri toplanmaktadır. Ankara’daki
veri merkezinde mareograf istasyonlarındaki verilerin toplanması,
kalite kontrol ve analiz işlemlerinden geçirilmesi faaliyetleri
yürütülmektedir.
28
FİZİKİ ÇEVRE
GEL-GİT ÖLÇÜMLERİ
TUDES mareograf istasyonlarının dağılımı
29
FİZİKİ ÇEVRE
GEL-GİT ÖLÇÜMLERİ
TUDES’nin genel çalışma yapısı
30
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN ÖZELLİKLERİ


Su ile ilgili pek çok ölçme yapan, ölçmeci için, suyun özellikler
çok önemlidir. Suyun kimyasal ve fiziksel yapısındaki
değişiklikler, akustik ölçümleri etkiler. Barajlardaki soğuk ve
tatlı sudan, Lut Gölündeki sıcak ve tuzlu suya kadar pek çok
çeşidi vardır. Ölçümler her iki tip suda da yapılır. Her birinde
de ses dalgası farklı davranır. Bazen suyun niteliği ve
bileşenleri başlı başına değerlendirmeye alınacak parametre
olurlar.
Ses ve ultra ses pek çok ölçmede kullanılır. Çünkü su,
sıkıştırma, tazyik dalgalarını iyi iletir. Ama elektromanyetik
dalgalar için iyi bir iletken değildir. Sesin hızı, sıcaklık, tuzluluk
derecesi ve derinlikle birlikte değişiklik gösterir. Bu nedenle
aletlerin ayarlanması, kesin uzunlukların elde edilmesi için
gereklidir. Ses dalgaları, her zaman düz çizgiler halinde
hareket
etmezler.
Değişen
yoğunluk
ve
sıcaklık
katmanlarından dolayı kırılmalara maruz kalırlar.
31
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN ÖZELLİKLERİ

Sudaki ses hızı değişimleri, akustik dalgaların hızını
etkilediklerinden, sudaki ses hızı profillerinin belirlenmesi çok
önemlidir. Akustik dalgaların sudaki hızını (V) belirleyebilmek
için ortamın fiziksel parametrelerinin bilinmesi gerekir. Akustik
dalgaların su ortamındaki yayılma hızı; ortamın sıcaklık,
tuzluluk, basınç ve yoğunluk değişimlerine bağlı olarak
değişir. Deniz suyunun yoğunluğu, sıcaklık ve basınca
bağımlı olduklarından, bunları etkileyen faktörler yoğunluğu
da dolaylı olarak etkilerler. Akustik dalgaların hızlarındaki
değişimler, akustik ışınların bükülmelerine neden olur.
Özellikle 100-150 metrelik yüzey suyundaki sıcaklık
değişimleri, bu eğilmenin başlıca nedenidir. Akustik ışınlar,
alçak ses
hızı bölgesine doğru bükülürler ve ölçülen
mesafenin daha büyük çıkmasına neden olurlar. Basınç yani
derinlik arttıkça, akustik yayılma hızı da artar. Basıncın tek
başına oluşturacağı ses hızı değişimi yüzey ile 3000 metre
arasında yaklaşık 50 m/s kadardır.
32
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN ÖZELLİKLERİ
Deniz suyundaki ses hızını hesaplamak için çeşitli formüller vardır.
Wilson tarafından türetilen bir formülle; sıcaklık, derinlik ve
tuzluluğun fonksiyonu olarak sesin, deniz suyundaki hızı;
V = V0 + V(t) + V(p) + V(S) + V(stp)
V0, 0 C sıcaklığında, 3.5 tuzluluğunda ve 750 mm cıva
basıncındaki ses hızı olup, 1449.14 m/s olarak alınmaktadır.
V(t), V(p), V(s) değerleri, sırasıyla sıcaklık, basınç ve tuzlulukla,
V(stp) ise, s, t ve p çarpımları ile ilgili bir polinomdur. Elde
edilecek hız değerindeki hassasiyet  0.3 m/s kadardır.
33
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN ÖZELLİKLERİ
V=1449.2 + 4.6 t - 0.055 t^2 + 0.00029 t^3 + (1.34 - 0.01 t) (s -35) + 0.016 d
V : sesin deniz suyu içindeki metre/saniye biriminde yayılma hızı,
t : suyun santigrat derece biriminde sıcaklığı,
d : yüzeyden olan metre biriminde derinlik,
s : suyun tuzluluk oranı binde olarak
Sudaki ses hızı, 1390 - 1650 m/s arasında değişim gösterebilir.
15 C de ve 3.2 tuzluluktaki bir deniz suyu yüzeyindeki ses
hızı 1500 m/s dir. Sudaki ses hızı ortalama olarak 1470 - 1500
m/s arasında alınabilir.
34
FİZİKİ ÇEVRE
SUYUN ÖZELLİKLERİ
Denizlerde ses hızının derinlikle değişimini ölçmek için
genel olarak iki tür alet kullanılır. Bunlardan ilki, uzun
zamandır kullanılan ve derinlikle sıcaklığın değişimini
ölçen batitermograf adıyla bilinen bir alettir. Son yıllarda
bu aletin yerini CSTD (iletkenlik, tuzluluk, sıcaklık ve
derinlik) ölçer adıyla bilinen modern sistemler almıştır.
Ses hızı profili, ölçülen parametrelerden yukarıdaki ilk
formül kullanılarak hesaplanır. Diğeri ise, sabit aralıklı
verici ve alıcı transducerler arasında geçen ses yayılım
zamanını ölçerek, iki transducer arasındaki sıvının ses
yayılım hızını hesaplayan ve velocitimetre
adıyla
bilinen alettir.
35
FİZİKİ ÇEVRE
YERİN ÖZELLİKLERİ
Sesin, kaya katmanları arasından yayılma hızı, doğru
derinliğin belirlenebilmesi için en önemli özelliktir. Yüksek
çözümlemeli sismik çalışma yapan bir ölçmeciyi doğrudan
ilgilendiren nokta olabilir. Kaya katmanlarının jeolojik olarak
yorumlanması, ses hızının belirlenmesine yardımcı olur.
36
FİZİKİ ÇEVRE
HAVANIN ÖZELLİKLERİ
Sıcaklık, basınç ve nem konusunda çeşitlilik gösteren atmosfer
heterojen bir yapıya sahiptir. Atmosferin pek çok katmanı vardır.
Ancak 30 km 'nin altında (troposferde) görülen sarmal hareket
karışma yaratabilir. 10 m yüksekten yere kadar olan seviyede,
ani sıcaklık ve nem değişimleri görülür. Bu nedenle ölçmecilerin
kenar ışınlarından kaçınması çok önemlidir. Kenar ışınlarına
örnek olarak yerin ya da bir binanın birkaç metre uzağından
geçen optik görüş doğrultusunu verebiliriz.
37
FİZİKİ ÇEVRE
HAVANIN ÖZELLİKLERİ
Elektromanyetik dalgalar hidrografide, sualtı ölçümleri için
kurulan kara temelli radyo istasyonlarında da kullanılırlar.
Kızılötesi EDM 2 km 'ye kadar ve yer bazlı daha yüksek
mikrodalga sistemleri de 40 km 'ye kadar çalıştığı halde, yüksek
frekans (HF) her zaman kısa menzilli demek değildir (GPS
uyduları 22 000 km üzerine kadar yayar).
38
FİZİKİ ÇEVRE
HAVANIN ÖZELLİKLERİ
Orta ve alçak frekans (MF ve LF) dalgaları, yer dalgası ile
gerekli yayılımlarını sağlarlar. Belirli bir sinyal yörüngesinin
toprak iletkenliği, toprakta yağmur olduğu zaman, kumsal
gelgitle kaplandığı ya da açıldığı zaman, vericiden gemiye
kadarki yörünge ölçme alanının bir kısmında, bir adadan
geçtiği zaman değişebilir. Bunlara ek olarak, MF ve LF
sinyallerinin direkt dalgalarının bir kısmı iyonosfere kadar
yayılır ve yansıyan dalga, bozucu bir şekilde yer dalgasını
(yansımamış dalgayı) engelleyebilir.
39
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
Planlama olayında genelde dikkat edilecek hususlar:







Müşterilerin isteklerini içeren bir şartname taslağının çıkarılması.
Elde bulunan belgelerin incelenmesi. Haritalar, hava ve yer
fotoğrafları, seyir talimatları, gelgit çizelgeleri, nirengi ve daha
önceki ölçümlerden elde edilen kontrol verileri.
Olanaklı ise saha istikşafı.
Ölçüm için gerekli olan belgelerin hazırlanması. Örneğin ana taslak
plan, kayıt kağıtları, güzergah haritaları, temiz kağıt, koordinat
listeleri, veritabanı, bilgisayar dosyaları.
Yer kontrolü kararları, gelgit ölçüsünün yeri, kullanılacak alet ve
teknikleri, personeli, ekipmanı ve lojistik ihtiyaçları, zaman ve
kaynak çizelgelerini içeren çalışma planının hazırlanması.
Alan çalışması, örneğin, mevki saptama, gelgit kontrolü, derinlik
ölçümü, tarama ve karıştırma
gibi çok yönlü işlemlerin
gerçekleştirilmesi.
Verilerin yorumlanması, işleme konması ve sunulması.
40
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
Planın esnek olması arzu edilen bir özelliktir.
Böylece iklim, sağlık vb nedenler yüzünden
ortaya çıkan ertelemeler ve gecikmelerin
etkileri değerlendirilebilir.
Derinlik belirleme işleminde şu hususlar
gözetilmelidir:
Gerekli tekne tipi,
 Echo sounder / sonar sualtı ses ölçme
cihazları tipi,
 Konum belirleme yöntemi,
 Veri kullanma yöntemi,
 Gerekli deniz yatağını belirleme yöntemleri,
 Personel ihtiyaçları,
 Lojistik ihtiyaçlar.
41
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
ÇALIŞMANIN AMACI
Deniz ölçme ve veri değerlendirme çalışmalarında öncelikle
amacın ortaya iyi konması gerekir. Çalışmanın amacı
aşağıdakilerden biri veya birkaçı olabilir:
Askeri ve genel amaçlı oşinografik araştırmalarda sağlanan,
özellikle jeolojik verileri tamamlayıcı dip ve dip altı tabakalarına
ait yapısal ve litolojik bilgilerin tespiti.
Bölgenin batimetrik ve manyetik özelliklerinin çıkarılması
Sualtı tabanı ve sahillerde yapılacak her türlü inşaat ve tesislerin
üzerine inşa edilebileceği en uygun yerlerin belirlenmesi ile bu
tesislerin devamında alınması gerekli önlemlerin incelenmesi.
Denizaltı boru ve kablo hatlarının çekilmesi için gerekli
araştırmalar ve bunların periyodik kontrolleri
Deniz kaynaklarının ve mineral depolarının araştırılması ve
bulunması.
42
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
Bu amaçların gerçekleştirilmesi için gerekli olan ideal bir
planlamada aşağıdaki aşamalar bulunmalıdır:
1. Çalışılması planlanan bölgenin kıyı kesiminin jeolojik yapısının
incelenmesi,
2. Bölgede mevcut öncel jeofizik ve jeolojik çalışmaların
incelenmesi,
3. Amaca en uygun çalışma haritasının hazırlanması,
4. Haritada mevcut jeolojik ve batimetrik verilere göre en uygun
hat yönü ve aralıkları ile kontrol hatlarının seçimi, sahadaki
akıntı, topografya gibi durumlar dikkate alınarak mevkii koyma
sıklık seçiminin belirlenmesi,
5. Çalışma sahasında en iyi kayıtları elde edebilmek için derinlik,
dip yapısı ve su içindeki ortam gürültüsüne uygun kullanım ve
kayıt frekans aralıklarının seçimi amacıyla deneme
ölçmelerinin yapılması,
6. Amaca göre kullanılacak sistem ve gücün belirlenmesi,
7. En ideal teknik personel sayı ve kariyerlerinin tespiti,
8. Mayın, boru hattı veya kablo gibi bir cisim araştırılıyorsa model
çalışmaları ve yapılabilirlik etüdü.
43
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
ÖLÇME SAHASI
Deniz yatağının ekonomik olarak haritasını çıkartabilmek için,
ölçülecek alanda, ölçme botunun üzerinde hareket edeceği
birbirine paralel doğrultular belirlenir. Ayrıca şunlara da dikkat
edilir:
Doğruluk ve amaca uygun ölçeği belirlemek,
 Doğrultular arasındaki aralığı belirlemek,
 Doğrultu boyunca konum ölçmesi yapılacak aralığı belirlemek,
 Doğrultu üzerinde hareket ederken bot hızını belirlemek,
 Doğrultuların yönünü belirlemek.

44
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
ÖLÇEK
IHO (Uluslararası Hidrografi Örgütü) 1987 de deniz haritaları için
şu ölçekleri vermiştir:
Limanlar ve kanallar : 1/10 000 ve daha büyük
Limana yaklaşma
: 1/20 000 ve daha büyük
Kıyıya yakın sular (30 m.den daha az derin ) : 1/50 000
ve daha büyük
Kıyı bölgeleri (30 m.den daha fazla derin)
: 1/100 000
ve daha büyük
45
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
VERİ İŞLEME
Ölçmelerin planlanmasında, verileri işleme yönteminin önemli
bir yeri vardır. Basit ölçmelerde, sekstant ya da mikrodalga
aletleriyle elde edilen konum belirleme verileri yardımıyla,
gemide el ile çizilen krokiler kullanılabilir. Batimetrik ölçmeler
için kullanılan veriler, bir deftere ya da notebook'a yazılır.
Büyük alanların ölçümünde otomatik veri kaydedicilere ihtiyaç
duyulur.
İşin amacı ve gelecekte yapılacak olası ölçmeler dikkate
alınarak ne tür bir kontrolün gerekli olduğuna karar verilir.
Gereğinden fazla incelik, maliyeti arttırır fakat başlangıçta
yapılmayan kontrolün sonradan yapılması durumunda da
maliyet artar.
46
HİDROGRAFİK ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI
VERİ İŞLEME
Birçok konum belirleme işlemi, ulusal ya da uluslararası kontrol ağına
dayalı olarak yapılır. Uydular yardımıyla da konum belirleme işlemi
yapılabilir. Derinlik ölçmelerini kontrol etmek amacıyla karada yüksekliği
bilinen Rs noktasından, ölçme bölgesine nivelmanla kot taşınabilir.
Ölçme bölgesindeki ortalama su seviyesi ile karadaki Rs noktası
arasındaki yükseklik farkı biliniyorsa kot taşıma işlemi yararlı olur. Aksi
takdirde su seviyesi, gözlenerek belirlenmelidir. Gözlem süresi ne kadar
uzun olursa sonuçlar da o kadar iyi olur.
Ölçme teknesinin istenen rotada ilerlemesini sağlamak için bir çok
yöntem kullanılır:
1- Pusula rotasında dümen kullanılır. Bu arada akıntı veya rüzgar
yüzünden meydana gelebilecek sürüklenmelere karşı koymak için
yapılması gerekenler hesaplanır.
2- Transit hattı boyunca dümen kullanılır (örneğin, bir çizgideki iki nokta
tutturulur).
3- Kıyıda bulunan sekstant, teodolit, ya da lazer gözlemcinin komutuna
göre, dümen kullanmak.
47
Download