Slayt 1

advertisement
KİŞİLİK GELİŞİMİ
Sigmund Freud kişiliğin
gelişimini, bireyin
bebeklik ve çocukluk
yıllarına bağlamıştır.
Freud'a göre bireyin
kişiliği
id, ego, superego'nun
birleşiminden
oluşmaktadır.
İd
Kişiliğin çekirdeğini oluşturur. Bireyin en kaba, en ilkel, kalıtımsal
dürtü ve arzularını içerir.
Bu ilkel kalıtımsal dürtülerden ikisi cinsiyet ve saldırganlıktır.
İd, zevk ilkesine göre işler ve hiç geciktirilmeden bütün isteklerinin
yerine getirilmesini bekler.
İd, bekletilmeyi sevmez,
İd, sonucu ne olursa olsun arzusunun hemen yerine getirilmesini ister.
Sizin istediğinizi yapmayan kişiye karşı saldırganlık duygularını davet
eder.
Ego (Ben):
İd’i denetleyen yapıya ego denir.
Doğuştan var olan ve zamanla gelişen ego insanın biyolojik yapısına
ters olan veya gerçeklere uygun düşmeyen eylemleri bilinçaltına
atarak bastırır.
Ego, kişiliğin gerçekçi yürütme organıdır. Gücünü id’den alır.
Ego’nun görevi uyum sağlamaktır.
Eğer ego gücünün büyük bir bölümünden vazgeçer veya gücünü id,
süperego veya dış dünyaya teslim ederse uyumsuzluk meydana gelir.
Ego’da hazlar yerine gerçekler egemendir. Haz prensibi burada
geçerli değildir.
Süperego:
Süperego toplumun yasalarını kapsar. Doğuşta var olmayan ve
ancak gelişmeyle beliren süperego içimizdeki yargıçtır.
Süperego, bizim adımıza düşünen doğru ve yanlışı kararlaştıran, bizi
kollayan, koruyan bizim yerimize karar veren anne-babalarımızın emir
ve yasaklarından ibarettir.
Süperego, zamanla ailelerin ve toplumsal kontrol mekanizmasının
yerini alan bir ideal benlik haline gelir. Kısacası çocuğun sorumluluk
ve ahlaki duygularını oluşturur.
Süperegonun bilinçte kalan parçasına biz vicdan diyoruz,
bilinçaltında bulunan id ve süperego burada sürekli boğuşma
halindedir. Ego da bu boğuşmada denge sağlayıcıdır. Bu
nedenle ego bazen ide bazen süperegoya yardım eder.
Süperegonun temel işlevleri
■ İd’den gelen içgüdüsel dürtüleri bastırmak ve yönlendirmek
(özellikle hoş karşılanmayan cinsel ve saldırgan dürtüleri)
■ Ego’yu gerçekçi amaçlar yerine törel amaçlara yönelmeye
ikna etmek
■ Kusursuz olmaya çaba göstermek.
Kuramsal Yaklaşımlar
Psikanalitik Kuram (Freud’un Psikoseksüel Gelişim
Dönemleri)
Psiko-seksüel Gelişim Dönemleri
1-Oral Dönem (0-1 Yaş)(Temel haz kaynağı ağız ve emme)
2-Anal Dönem (1-3 Yaş) (Kontrol etme)
3-Fallik Dönem (3-6 Yaş) (Kendi cinsiyeti ile özdeşleşme)
4-Gizil Dönem (6-12 Yaş) (Öğrenmeye karşı aktif olduğu)
5-Genital Dönem (12-18 Yaş) (Bağımlı ve bağımsızlık savaşının
verildiği dönem)
1-Oral Dönem (0-1 Yaş)(Temel haz kaynağı ağız ve emme)
Enerjinin yoğunlaştığı bölge; ağız, dudaklar ve dildir. Emme,
çiğneme ve ısırma ile enerji boşalır. Oral alan uyarıldığı
zaman, enerji serbest hale geçer ve tansiyon azalır.
Sütten erken veya geç ayrılma;
Yetişkinlikte: Tırnak yeme, sinirli olmak, aşırı sigara içme,
içki kullanma, sakız çiğneme, aşırı bağımlılık gibi özellikler
gösterebilirler.
2-Anal Dönem (1-3 Yaş) (Kontrol etme)
Anüs bölgesindeki kasların olgunlaşmasıyla bu döneme
geçilir. Çocuğun cinsel ilgilerinin odağı anal bölgedir.
Çocuğun zevk arayışı boşaltım aktivitesinde toplanmıştır.
Çocuğun dışkıyı tutup bırakma işlevi önem kazanmaktadır;
çünkü kasların hareketinin kendi kontrolünde olduğunu
görmeye başlar. Bu olay, enerjinin boşalımını ve yine gerilimin
azalmasını sağlar.
Tuvalet eğitimi çatışma kaynağıdır.
-Aşırı ve baskıcı bir tuvalet eğitimi: cimri, sıkı, inatçı vb (Anal tutucu)
-Başıboş bırakılan çocuk: Aşırı düzensizlik ve dağınıklık
Vurdumduymaz, (Anal itici) özellikler sergileyebilirler.
3-Fallik Dönem (3-6 Yaş) (Kendi cinsiyeti ile
özdeşleşme)
Enerji genital bölgede toplanmıştır. Çocuktaki
fiziksel
değişmeler,
bu
bölgede
enerjinin
toplanmasına neden olur. Bu dönemde çocuklar
kendi cinsiyetlerinin farkına varırlar ve cinsel
organları hem kız, hem erkek çocuklar için ilgi
nesnesi olur. Çocukların anatomik yapılarındaki bu
farklılığı kavrayışları ve cinsel merak psikolojik
olaylara da yansır.
Çocuklar yetişkinleri model alarak cinsiyet rollerini
kazanmaya başlarlar.
-Freud’a göre bu dönemde kız çocuk babasına (elektra kompleksi),
erkek çocuk ise annesine (oidipus komleksi) ilgi duymaya başlar ve
kıskanırlar.
-Bu duygu bilinçsiz olarak yaşanır ve bir süre sonra değişir
-Kendi cinsinden ebeveyn ile özdeşim kuran çocuk, her yönüyle ona
benzemeye çalışır. (Giyim kuşam, makyaj, yemek hazırlama vb.)
-Çocuk cinsel konularda merak ettiği sorulara cevap bulamazsa;
Üreme organları ile oynadıklarında ebeveynleri tarafından engellenirse;
-Suçluluk duygusu,
-Cinsel gelişime karşı olumsuz tutum geliştirmelerine neden olur.
4-Gizil Dönem (6-12 Yaş) (Öğrenmeye karşı aktif olduğu)
Tehlikeli dürtüler ve fanteziler bilinçaltına itilir. Bu dönemde
kız ve erkek çocuklar kendi cinsiyetlerine yaklaşırlar,
oynadıkları oyunların niteliği farklılaşır.
Cinsel ve saldırganlık enerjileri araştırma ve diğer insanlarla
ilişki kurmaya yönelir, çocuk enerjisini, spor, oyun ve zihinsel
etkinlikler gibi somut ve sosyal olarak kabul gören
davranışlara yöneltir.
Çocuğun kendi cinsiyetinden olan ebeveynle özdeşimi ve
cinsiyet rollerini benimsemesi bu dönemde tamamlanmış olur.
5-Genital Dönem (12-18 Yaş) (Bağımlı ve bağımsızlık savaşının
verildiği dönem)
Fizyolojik olgunluğa erişmesi ve bazı hormonların etkilerinin
artması ile cinsel dürtüler başta olmak üzere, çeşitli dürtülerin
gücü artar.
Ergen, durağan bir kişisel ve cinsel kimlik oluşturmaya çalışır.
İlk dört dönemi sağlıklı atlatan kişi bu dönemi sorunsuz
geçirir.
Freud’a göre bu dönemde çocuğun asıl görevi kendini
ebeveynlerinden kurtarmaktır. Bağımsızlığı kazanmak kolay
değildir; çünkü yıllar süren bir ilişki içinde kurulan güçlü
ebeveyn bağımlılığından duygusal olarak kopmak sancılıdır.
Freud'un Kişilik Tipleri Sınıflaması
İd, ego ve süperegonun bireyin kişiliğindeki
yansımaları psikoanalitik kuramın temelidir.
farklı
Bu üçlüden herhangi birisi daha etkin olduğunda aşağıdaki
üç kişilik tipi ortaya çıkar.
-“Erotik tip” “sevgi kaybetme” korkusuyla ve özellikle
kendisinden sevgiyi sakınanlara bağımlı olarak yaşar.
-Obsesif tip” (Takıntılı) vicdanıyla mücadele eder.
-“Narsist tip” (Kendini beğenmiş) kendini yaşatma ve devam
ettirme savaşındadır.
Erotik Tipin Özellikleri
-Başkaları ile olmayı sever
--Kalabalığı sever
--Kendisini ve başkalarını, “popüler”, “doğru olanı yapmak”,
“toplumsal baskı” gibi değerlerle ölçer.
--Basit bir olaya çok üzülebilir ya da basit bir olayla çok sevinebilir.
- Abartmayı sever.
Obsesif Tipin Özellikleri
--Eleştirir, şüphecidir
--Kolay kolay etkilenmez
--Obsesif ve rasyonel olmakla övünür
- Basit olayları karmaşık bir biçimde yorumlar
Narsist Tipin Özellikleri
--Kusuru başkalarına atar
--Başkalarıyla ilişkilerinde kendini beğenir
- Kendisiyle ilgili endişelerinin farkında değildir. Kendisinden
memnundur.
Carl Jung içedönük ve dışadönük kavramlarını ilk kullanan kişidir.
İçedönük bireylerin düşünceleri ve ilgileri iç dünyasına yönelmiştir; diğer
kimselerle az birlikte olurlar. Dışadönük kimse sürekli başkalarıyla beraber
olmak ister ve yalnız kalmayı istemez.
Jung’a göre bireyin etkin bir yaşam sürdürebilmesi için bu iki yönü denge
içinde tutması gerekmektedir.
Dışadönük kişi libidosunu kendisi dışındaki olaylara, insanlara ve
durumlara yöneltir. Bu tür bir insan çevresel faktörlerden önemli ölçüde
etkilenir, sokulgandır ve kendine güvenir. İçedönük bir insanın libidosu
kendi içine doğru yönelmiştir.
İçedönük bireyler dalgın, kendi duygu ve düşüncelerini gözden geçiren,
dışsal etkilere karşı dayanıklı, diğer insanlarla ve dış dünyayla olan
ilişkilerinde kendine daha az güvenen oldukça çekingen ve utangaç
bireylerdir.
Myers-Briggs yaklaşımına göre 16 farklı kişilik tipi bulunuyor
ve bu 16 tip, 4 farklı kişilik özelliğinin farklı
kombinasyonlarından oluşuyor:
E (Dışadönük) / I (içedönük)
S (Duyumsayan- Sağduyulu) / N (Sezgilerini kullanan)
T (Düşünen) / F (Hisseden)
J (Yargılayan) / P (Kavrayan)
Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı
1-Güvene karşı güvensizlik (0-1 Yaş)
2-Bağımsızlığa karşı utanma ve şüphecilik (1-3 Yaş)
3-Girişkenliğe karşı suçluluk (3-6 Yaş)
4-Çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu (6-12 Yaş)
5-Kimlik kazanmaya karşı rol karşılığı (12-18 Yaş)
6-Yakınlığa karşı yalnızlık (18-26 Yaş)
7-Üretkenliğe karşı durgunluk (Orta Yaş)
8-Bütünlüğe karşı umutsuzluk (İleri Yaş)
1-Güvene karşı güvensizlik (0-1 Yaş)
-Bebekler etraflarındaki dünyanın güvenilirliğini
değerlendirirler.
-Güven, başkalarının güvenilir ve tutarlı olduğunu bilme
duygusudur.
-Temel ihtiyaçların karşılanması önem kazanır.
-Annenin ve babanın çocukta oluşturduğu intiba önemlidir.
Güven oluşmazsa, ileride çekingen, kendine güvensiz
kişiler olabilirler.
2-Bağımsızlığa karşı utanma ve şüphecilik (1-3 Yaş)
Kendine güven duygusu ve kendi işini yapma önemli
İşleri kendi başına yapma isteği belirir.
Amaç yönelimli davranışlar ve sözel iletişim
Kendi başına başarma güdüsü gelişir.
Tuvalet eğitimi önem kazanır. Barışçı olunmalıdır.
Cezalandırıcı ve utandırıcı tutumlar kuşku ve utanç duygularını geliştirir.
Aşırı koruyuculuk ve cezalandırıcılık iyi değildir.
3-Girişkenliğe karşı suçluluk (3-6 Yaş)
Kendisinin ve çevresindekilerin rollerini kavrar.
Yakın ilişkiler kurmaya çalışır.
Cinsellikle ilgili merakını gidermeye çalışır.
Motor beceriler geliştiği için sosyal ilişkiler gelişir.
Merakı tatmin etmek için faaliyetlerde bulunurlar.
Başarısız olurlarsa suçluluk duygusu geliştirirler.
Engelleyici bir tutum içinde olmamak gerekir.
Cesaretlendirme, başarı güdüsünü güçlendirme ve hatalara karşı
anlayış gösterme önemlidir.
4-Çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu (6-12 Yaş)
-İlköğretim çağı olduğundan öğretmen tutumları da önemli.
-Başarılı olmak için çalışır ve takdir ve kabul edilmeyi bekler.
-Kabul edilmezse değersiz olduğuna inanır ve aşağılık duygusu
geliştirir.
-Aşağılık duygusu çevreyle iletişimini olumsuz yönde etkiler.
-İlkokul öğretmenleri çok önemlidir.
-Çocukların yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve desteklenmesi
gerekir.
-Çalışkanlığı destekleyici bir tutum izlemek gerekir.
5-Kimlik kazanmaya karşı rol karşılığı (12-18 Yaş)
-Hormonlara bağlı olarak vücutta önemli değişikler olur.
-Çocuk rollerinin yetişkin rollerine dönüşmesi beklenir.
-Birçok sorun ve krizin yaşandığı bir dönemdir.
-Bu dönem iyi geçirilmezse kimlik bunalımı ortaya çıkabilir.
-Ben kimim? Sorusuna cevap arandığı dönemdir.
-Kendini bulabilmek için ana baba etkisinden kurtulmaya
çalışmakta ve onlarla çatışma eğilimindedir.
6-Yakınlığa karşı yalnızlık (18-26 Yaş)
-Kimlik kazanılmıştır.
-Çevresindekilerle yakın ilişkiler kurmaya ve sorumluluk almaya
başlar.
-Duygusal yapıdaki değişiklikler yerini durağanlığa bırakır.
-Eş seçimi önem kazanır.
-Gerçek sevgiye ve paylaşmaya dayalı bir evlilik yapma isteği
doğar
-Kişiliğine uygun mesleği seçme önemlidir.
-Yakın arkadaşlık, eş seçimi ve meslek seçimi konusunda
başarısız olanlarda yalnızlık duygusu oluşur.
7-Üretkenliğe karşı durgunluk (Orta Yaş)
-Orta yaşları kapsar.
-Yaratıcılık, neslini devam ettirme ve fikir üretme önem
kazanır.
-Kişi ailesine karşı olduğu gibi topluma karşıda
sorumluluklarını yerine getirmek ister.
-Üreticilikten yoksun kişiler yalnızlaşırlar.
-Yalıtılmışlık hissi oluşabilir.
-Üretken olmamak durgunluğa ve kişiliğin yoksullaşmasına
yol açar.
8-Bütünlüğe karşı umutsuzluk (İleri Yaş)
-Yaşlılık dönemini kapsar.
-Birey hayatının muhasebesini yapar.
-İyi ve üretken olduğu kanısına varırsa benlik
bütünlüğüne ulaşır.
-Verimsiz bir hayat geçirenler ölüm korkusu
yaşar.
Freud ile Erikson arasındaki düşünce farkları
Freud kişilik gelişim aşamalarını enerjinin çeşitli cinsel
duyarlılık bölgelerinde nasıl toplandığını açıklamıştır;
Erikson ise; psiko-sosyal gelişim yönüyle ele almıştır.
Freud kişilik gelişim aşamalarını yaşamın ilk birkaç yılında
ele alır,
Erikson ise; bu gelişimin yetişkinliğe kadar sürdüğünü
belirtir,
‘’Yaşamboyu gelişim ilkesini’’ ortaya atan ilk psikolog
Erikson’dur.
Freud’a Eleştiriler (Anti Freudçular)
Gözlemler 1900 yıllarda dönemin özellikleri
Egonun günlük yaşantıdaki etkinliği İdden daha fazla
Toplumun ve kültürün etkisi cinsellikten önemli
İdden gelen istekler çoğu zaman olumludur. (Çatışmaları
çözer)
Karen Horney
Kişilik sosyal ilişkiler çerçevesinde gelişir
Kadının sosyal hayata katılması- Erkekler için tehdit
oluşturması
Alfred Adler
İnsanını temel motivasyonu üstünlük sağlamak
Başkalarını ezerek yapmaz
Kendini gerçekleştirme ve anlamasına yönelik
Aşağılık kompleksi (Çocukluktan gelen yetersizlikleri, dünyayı
yeterince algılayamama sorunu)
ÖZELLİK KURAMLARI
Kişiler farklı durumlarda TUTARLI davranış sergiliyorlar mı?
Gordon Allport
Baskın-Tamamen yardımsever
Merkezi-Dürüstlük, girişkenlik (Kişiliğin çekirdeği)
İkincil-Geçici olanlar"
‘’Kişilik de yaşayan her şey gibi, büyüdükçe değişir’’
Kişiliğin 5 Büyük Faktörü
1-Deneyimlere açıklık:(Bağımsız-Uyumlu; Yaratıcı-Pratik)
Değişiklikleri tercih-Rutini tercih)
2-Sorumluluk: (özenli-özensiz; planlı-plansız)
3-Dışa dönük: (Konuşkan-sessiz; girişken-çekingen)
4-Uyumluluk: (Sempatik-Hata arayan; Kibar-kaba)
5-Nevrotizm (duygusal denge): (Dengeli-gergin; sakin-kaygılı)
Kişiliğin Öğrenme Yaklaşımları
Davranışçılar: Hayatın toplamı+ pekiştirilenler
Sosyal Bilişselciler: Taklit
Kavganın sonucu olumlu-olumsuz
Öz yeterlilik (Çok çalışıp başarılı olmak) Yüksek
( Çok çalışıp başarısız olmak) Düşük
Düşük öz saygı (Yeterince çalışmamak başarıyı düşürecektir+ pekiştirme
Yıkıcılık
GENETİKÇİLER: Minesota Üniversitesi’nde ikiz çocuklar arasında yapılan
deney, (Benzer kişilik özellikleri) Genetiğin etkisi
Download