Nüfus Yo*unlu*u

advertisement
, belirli bir yerde yaşayan insan
sayısını ifade eder.
Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki fark
gösterir. Bir ülkede doğum
oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı
meydana gelir. Ölüm oranı doğum
oranından fazla olursa, nüfusta azalma
meydana gelir. Genellikle az gelişmiş
ülkelerde nüfus artış hızı fazla, gelişmiş
ülkelerde ise nüfus artış hızı azdır.
Nüfus artış hızı ile kalkınma hızı arasında bir
ilişki bulunmaktadır.




















Nüfus artış hızı kalkınma hızından yüksek ise, ülkenin gelişimi yavaşlar veya
geriler.
Nüfus artış hızı kalkınma hızından düşük ise, ülkenin gelişimi artar.
Nüfus artışının olumlu sonuçları olduğu gibi, olumsuz sonuçları da
olabilmektedir.
Üretim artar.
Vergi gelirleri artar.
Mal ve hizmetlere talep artar.
Yeni endüstri dalları doğar.
İşçi ücretleri ucuzlar.
İhracatta rekabet kolaylaşır.
İşsizlik artar.
Kalkınma hızı düşer.
Kişi başına düşen milli gelir azalır.
Tasarruflar azalır.
Tüketim artar.
İç ve dış göçler artar.
İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır.
İhracat azalır.
Demoğrafik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar.
Çevre kirlenmesi artar.
Belediye hizmetleri zorlaşır.




Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı
sonuçlarından elde edilir. Bu sayımlarla nüfusun sayısı,
meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus
sayısı, kadın – erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler
elde edilebilir. Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında,
en son nüfus sayımı ise, 22 Ekim 2000 tarihinde
yapılmıştır.
1927 – 2000 yılları arasında nüfus yoğunluğu ve miktarı
sürekli artmıştır.
1927 yılında 13,6 milyon olan nüfus, 1997 yılında 62,8
milyona yükselmiş, 2000 yılındaki son sayımda 70
milyon civarında olmuştur.
Nüfus artış hızı en az 1940 – 1945 yılları arasında, en
fazla 1955 – 1960 yılları arasında gerçekleşmiştir.

Türkiye’deki coğrafi bölgeler, bölümler ve
yöreler arasında nüfus miktarı ve
yoğunluğu yönünden önemli farklar
bulunmaktadır. Türkiye’de nüfusun farklı
dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:
Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu
yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin
büyük etkisi vardır. Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen
yerlerde nüfus fazla yoğun değildir.
Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde
nüfus azdır. Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli platosu,
Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir.
Verimli toprakların bulunduğu
alanlar (Çukurova, Gediz, B. Menderes) nüfusça
kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz
topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır.
Bütün Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de
de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu
artmıştır. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir
buna örnektir.
Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur.
Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi.
Madenlerin veya enerji kaynaklarının
işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu
alanlarda da nüfus fazladır. Zonguldak, Soma, Elbistan
buna örnektir.
Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki
merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır.
Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin
nüfusu artmıştır. Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin
gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili
olmuştur.

Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun,
o ülke veya bölgenin yüzölçümüne
bölünmesiyle elde edilen
sayıya,
denir.

Türkiye’nin yüzölçümü (iz düşüm alanı
olarak) 779.452 km2, toplam nüfusu da
62.865.574 (1997) dir. Buna göre, Türkiye’nin
aritmetik nüfus yoğunluğu, 1997 yılına göre
yaklaşık olarak 81′dir. Ancak, bu yoğunluk
çok kaba olarak nüfusun dağılışını gösterir
ve sadece ülkelerin nüfus yoğunluklarını
kıyaslamak için kullanılır. Oysa il ve ilçelerin
nüfusları ve yüzölçümleri dikkate alınarak
yapılan aritmetik yoğunluk, gerçeğe daha
yakın rakamlar vermektedir.
Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım
ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal
alana bölünmesiyle elde edilen nüfus
yoğunluğuna
denir. Bu yöntem, aritmetik nüfus
yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir.
 Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge
ve iller arasında farklılık gösterir. Bunda yer
şekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla,
tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili
olmaktadır.
 Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu,
dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal
ovalarımızda ise düşüktür.


Toplam nüfusun, ekili – dikili alanlara
bölünm










İstanbul - 12.697.164
Ankara - 4.548.939
İzmir - 3.795.978
Bursa - 2.820.963
Konya - 2.020.868
Adana - 2.006.319
Antalya - 1.859.275
Gaziantep - 1.612.223
Mersin - 1.602.908
Şanlıurfa - 1.574.224

Ekime, dikime, yerleşmeye ve ulaşıma
elverişli alanlar, nüfusun yoğunlaştığı
yerlerdir. Ayrıca madenciliğin, sanayinin
ve ticaretin geliştiği yerler ile kıyılarımızın
bazı kesimleri de nüfusun yoğun olduğu
alanlardır.

Yurdumuzda nüfus yoğunluğunun en
fazla olduğu yerler, Marmara
Bölgesi'ndedir. Bunun başlıca nedenleri;
başta sanayi olmak üzere, bölgenin
ulaşım, ticaret ve hizmet sektörleri ile
tarım üretiminde büyük gelişme
göstermesidir.

Ege Bölgesi’nde kıyı ovaları ve akarsular
boyunca içeriye doğru uzanan çukur
alanlarda da nüfus yoğundur. Buna
karşılık bölgenin iç kesimlerindeki dağlık
yerler seyrek nüfusludur.

Akdeniz Bölgesi’nde nüfusun yoğunlaştığı
yerler, daha çok kıyı kesimindeki
ovalardır. Çukurova bunların en
önemlisidir. Kıyı kesiminden sonra bölgeyi
baştan başa kaplayan Toros dağlan, iç
kesimlerde nüfusun tenha olmasına yol
açmıştır. Toroslar, tarıma, yerleşmeye ve
ulaşıma elverişli değildir.

Karadeniz Bölgesi’nde nüfus dağılışı oldukça
düzensizdir. Bölgenin kıyı şeridi, özellikle doğu kesimi,
Türkiye’nin yoğun nüfuslu yerlerindendir. Bunun
başlıca nedeni, tarıma elverişli toprakların kıyı
şeridinde yoğunlaşmış olmasıdır. Ayrıca, her mevsim
yeterli yağış alması ve elverişli iklimi de bu
ovalardan bol ürün elde edilmesini sağlamıştır.
Buna karşılık kıyı şeridinin hemen gerisinde uzanan
dağlık kesimde nüfus seyrektir. Ancak bölgenin orta
kesiminin kıyı gerisi yoğun nüfusludur. Çünkü,
buradaki dağlar fazla yüksek değildir. Yeşilırmak
boyunca uzanan verimli ovalar geniş yer tutar.
Karadeniz Bölgesi’nin batı kesiminde tarım
etkinliklerinin fazla olduğu iç ovalar ile sanayinin
geliştiği kıyı kesimleri nüfus bakımından yoğun
yerlerdir.

İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu, kuraklık
nedeniyle az nüfuslanmıştır.İç Anadolu’da,
Konya Ovası, Tuz Gölü çevresi ile dağlık alanlar,
nüfusun en tenha olduğu yerlerdir. Buna karşılık,
başkent Ankara ve çevresi ile bazı büyük
kentlerin (Konya, Kayseri, Eskişehir vb.) çevresi iş
olanaklarının elverişli olması nedeniyle yoğun
nüfusludur. Güneydoğu Anadolu’da ise nüfus
daha çok ekim ve dikime elverişli alanların
bulunduğu Diyarbakır Havzası, Mardin Eşiği ve
dağların eteklerinde toplanmıştır.

Doğu Anadolu nüfus yoğunluğu az olan
bölgemizdir. Yurdumuzun en geniş
bölgesi olan Doğu Anadolu’da nüfus,
daha çok çukur ovalarda toplanmıştır.
Bölgenin, dağlık ve şiddetli karasal iklime
sahip olması, bu sonucu ortaya koyan en
önemli etkenlerdir.
Download