İskelet Yapımız 1. Gövde İskeletin temel ekseni olan omurga, omur

advertisement
İskelet Yapımız
1. Gövde
İskeletin temel ekseni olan omurga, omur
denen 24 küçük kemiğin üst üste
dizilmesiyle oluşmuştur. Omurların biçimi
oldukça düzensizdir ve her birinin
ortasında birer delik bulunur. Bu
deliklerden, beyin ile vücudun öbür
bölümleri arasındaki bilgi alışverişini
sağlayan omurilik geçer. Bu nedenle
omurganın görevlerinden biri de sinir
sisteminin en önemli bölümlerinden biri
olan omuriliği korumaktır.
Sırtın tam ortasında, küçük çıkıntılardan
oluşan düğümlü bir çizgi boydan boya
uzanır. Bu düğümler, omurların dışarıya
doğru taşan çıkıntılarıdır; bu çıkıntılara
bağlanmış olan kaslar omurganın eğilip
bükülmesini sağlar. Omurga boynun
içinden geçerek kafatasına bağlanır ve başa destek olur; ensede, boynun sırta bağlandığı yerde belirgin bir omur
çıkıntısı vardır. Omurganın alt ucunda ise, içe doğru kıvrılarak kasların arasına gömülmüş olan kuyruksokumu kemiği
bulunur. Bu kemik, insanın ilk atalarında var olan ve evrim sürecinde körelen kuyruğun tek kalıntısıdır.
Gövde iskeletinin omurga dışındaki temel bölümleri, yukarıdan aşağıya doğru omuz kemeri, göğüs kafesi ve leğen
olarak adlandırılır. Köprücükkemiği ile kürekkemiğinden oluşan omuz kemeri kolların gövdeyle bağlantısını sağlar.
Göğüs kafesi ise arkada omurgaya, önde göğüs kemiğine bağlanmış olan kaburgaların oluşturduğu kemikten bir kafes
gibidir. Bu sağlam kafes, göğüs boşlu-ğundaki kalp ve akciğerler gibi organlar için çok korunaklı bir yapı oluşturur.
İnsanda 12 çift kaburga vardır. Dar, yassı ve yay gibi eğik olan bu kemiklerin yalnızca ilk yedi çifti kıkırdaklarla
doğrudan göğüs kemiğine bağlanır. Geri kalan beş çiftten üçü yedinci kaburga kemiğiyle birleşir; daha kısa olan son
iki çiftin ucu ise serbesttir. Ama hepsinin sırtta omurlarla bağlantısı vardır. Kaburgaların kıkırdaksı eklemleri bu kemik
kafesin genişlemesine yardımcı olarak solunumu kolaylaştırır.
Gövde iskeletinin alt bölümündeki leğen denen kemik yapı da hem bacakların omurgayla bağlantısını sağlar, hem de
karın boşluğundaki organları korur. Bacakları bir köprü gibi omurgaya bağladığı için kalça kemeri denen bu yapı birkaç
kemikten oluşur. Önde ve yanlarda kalça, oturga ve çatı kemiklerinin, arkada sağrı kemiğinin sınırladığı bu yapının
biçimi gerçekten de bir leğeni andırır. Doktorlar leğen kemiklerinin yapısına bakarak bir iskeletin kadına mı, yoksa
erkeğe mi ait olduğunu söyleyebilirler. Çünkü kadınların leğen kemikleri ve aradaki leğen boşluğu bir erkeğinkinden
daha geniştir. Doğum sırasında leğen kemikleri biraz daha açılarak bebeğin çıkışını kolaylaştırır.
2. Kafatası
İskeletin beyni koruyan ve yüzün kemik yapısını oluşturan bölümüne kafatası denir. İnsan doğduğu zaman
kafatasındaki kemikler henüz gelişmesini tamamlamamıştır. Bu yüzden bebeklerin kafatasındaki kemiklerin arasında,
yalnızca deri ve ince bir zarla örtülü olan bir açıklık vardır. Bıngıldak denen bu açıklık, ancak kemikler gelişmesini
tamamlayıp kafatası gerçek boyutlarına ulaştığında kapanır.
Parmağınızı üstçenenizin üstüne koyup ağzınızı açarsanız üstçenenin oynamadığını, yalnızca altçenenin hareket
ettiğini fark edebilirsiniz. Çünkü üstçene doğrudan kafatasına bağlı olan sabit bir parçadır; oysa altçene kafatasına
hareketli bir eklemle bağlanmıştır.
3. Kollar ve Bacaklar
Kollardan her biri üç uzun kemikten yapılmıştır. Kolun dirseğin üstünde kalan bölümünde üstkol kemiği, altındaki
bölümünde ise döner kemik ile dirsek kemiği yer alır. Üstkol kemiğinin ucu yuvarlaktır ve arkada, üçgen biçiminde
1
www.hayalkatibi.com
düz ve yassı bir kemik olan kürekkemiğine bağlanır. Bu bağlantı yerinin önünde de omuz kemerlerinin öbür parçası
olan köprücükkemiği bulunur.
Üstkol kemiğinin alt ucu ise dışta döner kemikle, içte dirsek kemiğiyle eklemlenmiştir. Kolun alt bölümündeki bu
kemiklerin ucunda sekiz bilek kemiği, el ayasını oluşturan beş tarak kemiği ve en uçta küçük parmak kemikleri
bulunur.
Bacak ve ayaklardaki kemiklerin yerleşme düzeni de kol ve el kemiklerininki gibidir. Bacağın dizin yukarısındaki üst
bölümünde (uylukta) yer alan uylukkemiği vücudun ağırlığını taşıdığı için bütün iskeletin en uzun ve en güçlü
kemiğidir. Bu kemiğin üst ucu top gibi yuvarlaktır ve kalça kemiğindeki çukur yuvaya oturarak çok hareketli bir eklem
oluşturur. Alt ucu ise diz eklemiyle kamışkemiğine ve kavalkemiğine bağlanır. Bacakların birbirine bakan iç yanındaki
kavalkemiği dıştaki kamış kemiğinden daha kalındır. Dizin altındaki bu iki kemiğin alt ucunda sırayla ayak bileği, tarak
ve parmak kemikleri bulunur.
İskelet için en yararlı şey düzenli hareket ve egzersiz yapmaktır. Çünkü hareketsiz kalan kaslar zayıflar ve birbirine
eklemlenen kemikleri doğal konumunda tutamaz. Böylece kemiklerin biçimi bozulur, eklemler şişer, duruş
bozuklukları, sırt ve bel ağrıları başlar.
2
www.hayalkatibi.com
Download