Dinlerde Kutsal Zamanlar (Takvimler, Dini Gün, Bayram Ve Törenleri)

advertisement
DİNLERDE KUTSAL ZAMANLAR (TAKVİMLER, DİNİ GÜN,
BAYRAM VE TÖRENLERİ)
Mustafa Ünal, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, 224 s.
Abdulkadir KIYAK
Kutsalla sürekli etkileşim içerisinde bulunan insanoğlunun inanç ve
düşünce yapısında zaman türdeş değildir. O, yaşadığı sosyo-kültürel
ortamda, önemli bir olayı, kendine özgü ölçüler içerisinde yaptığı ayin ve
törenlerle manalaştırarak “önemli bir an” olarak tayin etmekte ve böylece
zamanı kutsallaştırmaktadır. Kutsal zaman ve kendisine gizil güçlerin
yüklendiği kutsal varlıklar (genellikle Tanrı-Yüce Varlık) arasında bir
birliktelik, bütünlük söz konusudur. Kültür ve dinlerin oluşumu sırasında,
takvimler belirlenirken dünyanın ve ayın dönüşümü esas alınıp doğrusal
değil, dairesel olarak düşünülmüştür. Bu sayede kutsal günler hem “ilk ana”
dönme imkânını sağlamakta hem de kutsalın sonsuzluğunu
simgelemektedir. Ayrıca kutsal zamanlarda yerine getirilen ayin ve
törenlerin bir anlamı ve amacı bulunur. Çünkü insan bu ayin ve törenlerle
kutsal günün alakalı olduğu kutsal gücü olayın içine çekmeye ve amaç ve
niyetlerine ulaşmaya çalışmaktadır. Kitabın giriş kısmında verilen bu
bilgiler, kitabın hazırlanış gayesini özetlemektedir. Mustafa Ünal’ın
“Dinlerde Kutsal Zamanlar” adlı bu eseri giriş ve altı bölümden
oluşmaktadır.
Giriş kısmında kutsal zamanların ortaya çıkmasının nedenleri, bu
kutsal günlerde yapılan ayin ve törenlerin anlam ve amaçları, kutsal
zamanların dönüşümlü olarak kutlanabilmesi için oluşturulan takvimler
üzerinde durulmuştur. Bunun için özellikle Babil, Eski Mısır, Roma ve
Türklerde’ki zaman ve takvimler hakkında bilgi verilmektedir. Babiller
dünyada ilk kez göğü gözlemlemişlerdir. Gök olaylarını inandıkları
Tanrıları ile ilişkilendirip gezegen ve burç sistemini ve buna bağlı olarak yıl,
ay ve gün gibi zaman dilimlerini matematiksel olarak ortaya koymuşlardır.
Zamanın Tanrı ile ilişkilendirilmesi o anın “özel bir an” olarak
belirlenmesine neden olmuştur. Bu yönüyle Babil uygarlığının günümüze
kadar Doğu ve Batı uygarlıklarına etkisi ortaya konulmuştur. Tarihçi

Yrd. Doç. Dr. Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri, Dinler
Tarihi ABD.
254
Dinlerde Kutsal Zamanlar (Takvimler, Dini Gün, Bayram Ve Törenleri)
Heredot’un nakillerine dayanılarak Eski Mısır’da Tanrılarla ilişkilendirilen
bir kısım özel günlere ilişkin tespitlerde bulunulmuştur. Roma
yazmalarından hareketle eski Roma takvimi hakkında bilgiler verilmiş ve
Babil takvim geleneğinin Roma’ya etkisine değinilmiştir. Roma takvim
geleneğinin de Batı uygarlığı takvimlerine etki ettiğine vurgu yapılmıştır.
Türkler başlangıçta kabataslak sayılabilecek bir tarihlendirme sistemine
sahiptir. İlerleyen dönemlerde ise kendine özgü bir sistem oluşturmuşlardır.
Eserin birinci bölümünde Hinduizm ve Hindu bayramları ele
alınmıştır. Bu bölümde öncelikle Hinduizm dininin karakteristik yapısı ve
özelliği, inanç yapısı, kutsal kitapları ve içerdiği konular ile Tanrı anlayışı
hakkında bilgi verilmiştir. Hindu geleneğindeki kutsal zamanlar ile Hint
efsaneleri arasındaki sıkı ilişkiler üzerinde durulmaktadır. Bu ilişki kutsalın
veya tanrısal olayların tezahür ettiği kutsal zamanın güncelleşmesini
sağlamaktadır. Dolayısıyla bu efsanelerin kişisel ve toplumsal maneviyatın
güncelleştirilmesi de dinî gün ve bayramlarda tecrübe edilmektedir. Yazar
Hint takviminin özünde Babil takviminde olduğu gibi Tanrısallık ve
kâhinlik anlayışının bulunduğuna vurgu yapmakta ve bilgiler vermektedir.
Modern dönemde kullanılan Hint takviminin ise Babil takvim geleneğinden
etkilendiğini belirtmektedir. Dolayısıyla Hint takvimi yeryüzünün güneş
etrafındaki harekete göre değil de, ayın kendi yörüngesindeki şekil ve
hareketlere göre oluşturulmuştur. Hinduizm’de dinî gün ve bayramlar, ayın
hareketlerine göre belirlenen kutsallaştırılmış günlerde kutlanırdı. Hindu
bayramlarının çoğunluğu dinî niteliklidir. Dinî olmayanlar ise dinî
motiflerin eklenmesiyle yarı dinî bir şekil almıştır.
Hindu dinî gün ve bayramları zamanlara göre değişik anlamlarda
kutlanmış ve şekil değiştirmiştir. Hindu geleneğinde bu değişikliklerin
oluştuğu zamanlar önemli başlangıçlar olarak görülmüş ve “dönemler”
olarak adlandırılmıştır. Bu dönemler Eski ve Yeni dönemler olarak
bilinmektedir. Eski dönemlerle ilgili temel kaynak niteliğinde yeterince eser
bulunmamaktadır. Bundan dolayı ansiklopedik bilgilerden hareketle eski
dönemin dini gün ve bayramları hakkında bilgi verilmiştir. Yeni dönem dinî
gün ve bayramları ise günümüze kadar ulaşanlar olup bunlardan en çok
bilinen ve kutlananları sınıflandırılarak sunulmuştur. Bu özel ve kutsal
günlerin kutsallaşmasına neden olan hikâyeleri Puranalar’da bulunmaktadır.
Bu bayramların içeriği incelendiğinde Tanrısal hikâyeler dikkat
çekmektedir.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2012/1, c. 1, sayı: 1
255
Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir KIYAK
Eserin ikinci bölümünde Budizm ve Budizm’de kutsal gün ve
bayramlar hakkında bilgi verilmektedir. Bu bölümde Budizm’in kurucusu
olan Buda’nın hayatı, Budizm’in tarihi ve karakteristik özelliği, yaygın
olduğu ülkeler, kutsal kitapları, inanç esasları ve Hinduizm’le ortak inanç
özellikleri hakkında bilgi verilmektedir. Budizm’in kendine ait zaman ve
takvim ölçümü bulunmamaktadır. Budizm hemen hemen bütün konularda
kendinden önceki Brahmani düşünce ve uygulamalardan etkilenmiş, Hint
zaman takvim ve mevsim anlayışı Budizm’e yansımıştır. Bütün bu
etkileşimler sonucunda ortaya konulan Budist dinî takvimleri Budizm’in
yaygın olduğu ülkelerde aynı olmayıp bulundukları ülkelerin geleneksel
takvimlerinden uyarlanmış bir yapıya sahiptir. Budist takvimine göre kutsal
gün ve bayramların birçoğu Mahayana geleneğinde bahsedilmektedir. Bu
bayramlar da Bodhisattvaların doğum günleri biçiminde kutlanmaktaydı.
Budizm’de bayramlar genel olarak dinî karakterlidir. Kutlanılan
bayramların çoğunluğu ise Buda’nın hayatındaki önemli bir anı hatırlamak
ve kutlamak amacıyla kutlanır.
Eserin üçüncü bölümünde Sihizm, Sih dinî gün ve bayramları
hakkında bilgi verilmektedir. Sihizm XVI. yüzyılda ortaya çıkmış olup
Hindu ve İslami etkileri barındıran senkretik bir özelliğe sahiptir. Bu din
evrensel yani misyonerli dinlerdendir. Bu bölümde Sihizmin kurucusu
Nanak’ın hayatı hakkında ayrıntılı olarak bilgi verildikten sonra Sihizm’in
ortaya çıkışı, yaygın olduğu ülkeler, kutsal kitapları, Tanrı anlayışı, inanç
esasları ve mabetlerinden bahsedilir. Sihizm bir Hindistan dinî olmasından
ötürü, takvimlerinin ayları Hint takvimine benzer. Bundan dolayı Sih
bayramları Hindu bayramları gibi farklı tarih ve mevsimlere denk gelebilir.
Sadece Baysakhi bayramı her yıl 13 Nisanda kutlanmaktadır. Fakat 36 yılda
bir 14 Nisana denk düşmektedir. Bu da 1999’da düzenlenen dini günler
takvimi Nanakşahi takvimiyle sabitlenmiştir. Başlangıçta Sihler,
bayramlarını Hindular gibi kutlarlarken zamanla kendi inançlarına uygun
bayramlarını ve dinî günlerini ortaya koyup kutlamışlardır.
Eserin dördüncü bölümünde Yahudilik, Yahudi dinî gün ve
bayramları hakkında bilgi verilmektedir. Eserde Yahudiliğin milli bir din
olduğu vurgulanmıştır. Yahudiliğin inanç yapısı ve karakteristik özelliği,
Yahudi kutsal kitapları, Tanrı anlayışına genel olarak değinilmiştir.
Konunun devamında tarihi süreçte Yahudilik hakkında bilgi verilmiştir.
Özellikle Romalıların Kudüs’ü yıkmasından önce Filistin’deki çalkantılı
Yahudilik hayatı hakkında bilgi verilmiştir. Dini senkretizm ile mezhebi
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2012/1, c. 1, sayı: 1
256
Dinlerde Kutsal Zamanlar (Takvimler, Dini Gün, Bayram Ve Törenleri)
güçler arasındaki sürtüşme ve savaşlar sonucunda ortaya çıkan Ferisilik,
Sadukilik, Yeni Ahitçilik ve başka mezhep hareketlerinin Yahudilik
dinindeki ve tarihindeki etkileri anlatılmıştır. Ayrıca yeniden doğuş anlayışı,
mesihî tartışmalar, Helenestik öğretiler ve eski geleneklerin Yahudilik dinî
ve anlayışına etkisi üzerinde durulmuştur.
Yahudiler tarafından kullanılan tarihlendirme sistemi Tevrat’a
dayanır. Yahudi çağlarının tarihi, geleneksel olarak Yaratılıştan itibaren
başlamakta olup miladi ikinci ve üçüncü yüzyıldaki Talmud’da bahsedilen
olaylara göre düzenlenmiştir. Ayrıca Babil Sürgününün diğer birçok konuda
olduğu gibi Yahudi takvimindeki etkilerine vurgu yapılmıştır. Sürgün öncesi
düzensiz olan Yahudi takvimi, Babil sürgününden sonra yapılan
düzenlemelerle şimdiki şeklini almıştır. Tarihi süreçte bu takvim daha da
geliştirilmiş, böylece Yahudi dinî günlerinin tarihleri de netlik kazanmaya
başlamıştır. Yazar, günümüzde kullanılan Yahudi takviminin hem Ay hem
de Güneş hareketlerine göre düzenlenmiş karma bir takvim olduğunu ifade
etmekte, içerikleri hakkında bilgi vermektedir.
Yahudiliğe genel bir bakış Yahudi tarihini yansıtır. Öyle ki Yahudi
takvimi adeta bir Yahudi ilmihali niteliğindedir. Bütün bayramlar tarihi
olaylar içerisinde dinî öğretileri ifade eder. Yahudilikte kutlanan
bayramların çokluğu dikkat çeker. On iki aylık Yahudi takviminde sadece
iki ayda bayram yoktur. Fakat bunların bir kısmı küçük bir kısmı da büyük
bayram sınıfına girer. Küçük bayramlarda Yahudiler oruç tutar, sonunda da
ziyafet vererek bayramlarını kutlarlar. Yahudilerin büyük bayramlarını
kutlama biçimi Talmud’da belirlenmiş olup haftalık Şabat ayinine
benzemektedir. Yazar büyük bayramlardaki ayinler ve bu bayramların
muhtevası hakkında ayrıntılı olarak bilgi vermektedir.
Eserin beşinci bölümünde Hristiyanlık, Hristiyanların dinî gün ve
bayramları hakkında bilgi verilmektedir. Sami dinlerden olan Hrisyiyanlık,
Hz. İsa tarafından yayılmış olup dünyanın her tarafında inananı bulunan
evrensel bir dindir. Eserde Hristiyanlığın özgün bir din olması sürecinde
yaşanılan dinî ve toplumsal sorunlar işlenmiştir. Bu süreçte bağımsız bir din
olan Hristiyanlığın, oluşturulan konsillerle inanç ve ibadet biçimleri ve
kutsal kitapları şekillenmiştir. Teslis inancı, Hristiyan ibadetleri,
sakramentleri hakkında bilgiler verilmiştir.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2012/1, c. 1, sayı: 1
257
Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir KIYAK
Hristiyanlar İsa’nın doğumunu, uygulamada tarihin başlangıcı olarak
kabul etmiştir. Miladi ilk asırlarda Hristiyanlar bir takvim anlayışına sahip
değildi. İbadet ve Fısıh bayramlarının tarihlerini Yahudilerin değişik
ülkelerde gelenek üzere oluşturdukları kameri takvime göre düzenliyorlardı.
İlerleyen dönemlerde Hristiyanlar bayramlarının tarihini kendi tarihleriyle
ilişkilendirerek yeniden belirlemiştir. 8. yüzyıla gelindiğinde birçok
karışıklığa neden olan mevcut takvim, Julius Sezar’ın isteği doğrultusunda
tekrar düzenlenip sivil bir hüviyet kazandırılmıştır. Bu takvim üzerindeki
kısmi eksiklikler uzun süre tartışılmıştır. Nihayetinde 1582 yılında toplanan
Trent Konsili’nin Julian takviminin yeniden düzenlenmesi için Papa 13.
Gregory’ye müracaat etmesi sonucunda şimdiki miladi takvim oluşturuldu.
Hristiyan dinî gün ve bayramlarının tarihi de belirlenmiş oldu.
Hristiyan dünyasında farklı farklı kiliselerin bulunmasından ötürü
değişik birçok mahalli bayramlar kutlanmaktadır. Bu bölümde Hıristiyan
dünyasının evrensel olarak kutladığı Noel Yortusu, Epifani Kutlaması,
Paskalya Bayramı, Uruç Günü ve Pentekost bayramları ayrıntılı olarak
işlenmiştir. Bu bayramların kutlanış tarihleri ve içerikleri ülkeden ülkeye
veya mezhepten mezhebe göre değişebilmektedir. Ayrıca bir bölgenin
Hıristiyanlaşmasında etkili olan Aziz’in adına kutlanan bayramlara birkaç
örnek verilip kısa anlatımlar yapılmıştır. Yazar bayramların tarihsel
dayanakları, yapılan kutlamaları, kutlamaların amaçlarını ve bu kutlamada
yapılan ritüellerin anlamları hakkında bilgiler vermektedir.
Eserin altıncı bölümünde İslami takvim ve İslam’da dinî gün ve
bayramlar hakkında bilgi verilmektedir. İslamiyet’te Hz Ömer zamanına
kadar (Miladi 592–644) herhangi bir takvim oluşturulmamıştı. Bir gün Hz.
Ömer’e birisinin karışık bir senet getirmesi sonucunda bir takvime olan
ihtiyaç hissedilmesi sonucunda hicri takvim oluşturulmuştur. Hicri
takvim’in ayları ve günleri İslam öncesi Arap takvimi ve Kur’an’daki bazı
ayetler dikkate alınarak düzenlenmiştir. Günlerin isimleri ise genelde
Yahudi gün adlarından alınmıştır. Hicri takvim ayın hareketlerine göre
düzenlenmiş olup dinî gün ve vakitler için kullanılmaktadır. Günlük hayatta
ise birçok İslam ülkesinde güneş takvimi kullanılmaktadır. Bu bölümde
ayrıca bütün dünya Müslümanlarınca kutlanan Ramazan ve Kurban
bayramları hakkında bilgi verilmiştir. Özellikle bu bayramların tarihsel
dayanakları, içerikleri, kutlanış şekilleri ve amaçları üzerinde ayrıntılı olarak
durulmuştur. Ayrıca Müslümanlar arasında yaygın olarak kutlanmasa bile
İslam geleneğindeki bazı özel ve kutsal günler hakkında da bilgi verilmiştir.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2012/1, c. 1, sayı: 1
258
Dinlerde Kutsal Zamanlar (Takvimler, Dini Gün, Bayram Ve Törenleri)
Geniş bir içeriğe sahip olan bu eser Dinler Tarihi araştırma yöntemleri temel
alınarak hazırlanmış bilimsel bir çalışmadır. Bu yöntemlerden tarafsızlık
ilkesine özellikle riayet edilmiştir. Çalışmada günümüz dünyasında inananı
bulunan altı evrensel dinin kutsal günleri, bayram ve törenleri aktarılmıştır.
Ayrıca her bölümün başında ilgili dinin tarihçesi ve inanç esasları hakkında
bilgi verilmiştir. Bu dinlerin kutsal gün ve bayramları anlatılırken, ilgili
bayramın kutsallaşmasını sağlayan tarihsel ve mitolojik olaylar hikâye
edilmiştir. Bu dini gün ve bayramların kutlanmasındaki amaç ve maksat,
ilgili dinin inananları veya dini kaynaklarındaki bilgiler doğrultusunda
anlatılmıştır.
259
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2012/1, c. 1, sayı: 1
Download