hucre-ve-organelleri3

advertisement
HÜCRE
Hücre ilk defa 1665 yılında Robert Hooke tarafından
keşfedilmiştir. Robert Hooke şişe mantarından aldığı kesiti
mikroskopta incelemiş ve oda şeklinde yapılar görmüştür.
Gördüğü bu yapılara “HÜCRE” adını vermiştir. Yaklaşık 200
yıl sonra Brawn (1831) bitki hücresinde çekirdeği
buldu.Purkinje, Schwann ve Mohl gibi araştırmacılar hücre
içindeki yapıya “Plazma” adını verdiler. Daha sonra hücreyi
dış ortamdan ayıran bir zar bulundu. Böylece yavaş yavaş
canlıların hücrelerden yapıldığı fikri yayılmaya başladı.
Bütün bu gelişmelere dayanarak 19. asrın başında botanikçi
Schleiden 1838 ve zoolog Schwann 1839’da “bütün canlıların
hücrelerden medya geldiği” söyleyerek hücre teorisinin
temelini attılar.daha sonra hücre teorisi, 1858 yılında Rudolf
Virchow’un eklediği yeni maddelerle aşağıdaki şeklini almıştır
Hücre teorisi:
1.Bütün canlılar bir veya birçok hücreden meydana
gelmiştir.
2.Hücreler, canlıların en temel yapısal ve fonksiyonel
birimidir.
3.Hücreler, kendilerinden önceki hücrelerin
bölünmesiyle medya gelirler.
Sitolojideki son çalışmalar ve yüksek yapılı canlılar
dikkate alındığında, bu maddelere ek olarak iki yeni
maddenin eklenmesi ön görülmektedir:
4: Çok hücreli canlıların hücreleri farklı guruplar
altında bir araya gelerek tek bir birim gibi işlemekteler
( Doku oluşumu ).
5. Çok hücreli canlıların hücreleri bölünme ,hareket,
kendilerine özgü şekil alma ve gerekli fonksiyonları
gerçekleştirebilmek için birbirlerine yada katı bir
yüzeye temas etmek zorundadır.
Tek hücrelilerde bütün olaylar hücre içerisinde gerçekleşir.İş
bölümü ve doku oluşumu yoktur.Çok hücrelilerde bütün
olaylar hücre grupları arasındaki iş bölümü ile olur.
En basit çok hücreli yada en karmaşık tek hücreli Volvox’
tur.
Volvox' ta işbölümü vardır ama doku oluşumu yoktur.
Tek hücrelilerin oluşturduğu topluluğa koloni denir.
Bilinen en büyük hücre deve kuşu yumurtasıdır. Bilinen en
uzun hücre ise sinir hücresidir.
Canlıların temel yapı ve işlevsel birimi hücredir. Bütün
canlılar bir yada daha fazla hücreden meydana gelmiştir.
Kalıtım materyali hücrede bulunur. Yeni hücreler var olan
hücrelerin çoğalması ile oluşur.(Modern Hücre Teorisi)
Bu teoriyi şöyle açıklayabiliriz. Canlılarda
gördüğümüz her türlü yapısal ve işlevsel
faaliyeti hücrede görebiliriz. Yani bir hücre
büyüme, boşaltım, üreme, hareket vs. gibi
canlılığa özel işlevleri tek başına yerine
getirebilir.
Bütün canlılar hücrelerin bir araya gelmesiyle
oluşmuştur. Tek bir hücreden meydana gelen
amip,terliksi hayvan ve milyarlarca hücreden
meydana gelen insan. Canlılığın en büyük
özelliklerinden birisi hücresel yapıya sahip
olmalarıdır.
Her türlü özelliğimizin oluşmasını sağlayan
kromozomlar hücrede bulunur. Kromozomlar
prokaryot (ilkel çekirdekli) canlılarda sitoplazma
içerisine dağılmış olarak bulunurken ökaryot
(gerçek çekirdekli) canlılarda çift kat zarla çevrili
çekirdek organelinin içerisindedir. Kromozomlar
sayesinde ana babadaki özellikler genç hücrelere ve
tabiî ki yavrularına geçer.
Anorganik ve organik evrim süreci dışında hiçbir
hücre durduk yerde ortaya çıkmaz. Ancak var olan
hücrelerin mitoz veya mayoz bölünme
geçirmesiyle oluşur.
HÜCRENİN BÖLÜMLERİ:
Hücre genelde 3 kısımda incelenir.
1) Hücre zarı 2) Sitoplazma 3) Çekirdek
Hücre zarı: Singer-Nicholson adlı iki bilim
adamı tarafından ortaya atılan akıcı-mozaik
zar modeli ile açıklanır. Bu modele göre
hücre zarı çift katlı fosfolipid(yağ)
tabakasından meydana gelmiş, karbonhidrat
ve protein molekülleri lipid tabakasına
gömülü durumdadır. Lipid tabakası sürekli
hareket halindedir.
Karbonhidratlar hücre zarındaki yağlarla birleşerek
glikolipid, proteinlerle birleşerek glikoprotein
şeklinde bulunur.Bunun sağladığı avantaj ise
hücrelerin birbirini tanıması ve bağışıklıktır.Hücre
zarının özgüllüğünü veren kimyasal madde
glikoproteindir.Glikolipidi ve glikoproteini golgi
sentezler.
Madde giriş-çıkışı proteinler üzerindeki porlardan
olur.
• Zarın özellikleri :
• Canlıdır, saydamdır, esnektir ve seçici
geçirgendir.
Zardaki proteinler enzim görevi yapar.
Zarın görevleri :
1. Hücreyi dağılmaktan korur.
2. Hücreye şekil verir.
3. Hücreyi dış etkilerden korur.
4. Madde alışverişini sağlar.
Zarın seçici-geçirgen olması onun canlı olduğunu
gösterir.
Hücre çeperi cansızdır,esnek değildir,tam
geçirgendir.Hücrenin dayanıklılığını arttırır,
hücreye şekil verir.Üzerindeki deliklere geçit
denir.Selülozik yapıdadır.Prokaryot hücrelerde
de bulunur ama yapısı selülozik değildir.
Sitoplazma
Hücre zarı ile çekirdek arasını
dolduran canlı sıvıdır. Büyük bir
kısmı sudur. İçerisinde organel
denilen çeşitli görevleri üstlenmiş ve
özelleşmiş yapılar bulunmaktadır.
• İki kısımdır.
• a) Sıvı kısım:
•
•
•
•
•
Su,protein,yağ,karbonhidrat,mineral,vitamin,RNA
çeşitleri,nükleotidler,ATP ve enzimler gibi organik
ve inorganik maddelerden oluşmuştur.
Görevi:
1) Biyokimyasal reaksiyonlar için zemin
oluşturmak.
2) Organellere yataklık etmek.
3) Rotasyon ve sirkülasyon hareketleri ile
organellerin hareketini sağlamak.
b) Organeller :Özel yapı ve görevi olan sitoplazmik
cisimlerdir.
• Sitoplazmanın büyük kısmını(%90) su oluşturur.Bu
oran bazı canlılarda %98’e kadar yükselebileceği
gibi sporlarda ve tohumlarda %5-15’e kadar
düşebilir.Sitoplazmada organik ve inorganik
maddelerin oranı %10-40 arasında değişir.Kuru
maddelerin %90’ını organik, %10’unu da inorganik
maddeler oluşturur.Kuru maddelerin %90’ını
organik, %10’unu inorganik maddeler oluşturur.
Sitoplazmada en çok bulunan kuru madde
proteindir.Bitki hücrelerinde ise karbonhidratlar
daha çok bulunur. Sitoplazmada bulunan bazı
inorganik maddeler şunlardır:Na, Ca, K, P, Mg ve
Fe.
Endoplazmik Retikulum
• Çekirdek zarı ile sitoplazma ya da
hücre zarı arasında uzanan iletimle
görevli kanal ve borucuklar
sistemidir.
Hücre zarından çekirdek zarına kadar uzanan zarlı
kanallar sistemidir.
Memeli alyuvarı ,yumurta ve embriyonik hücreler
hariç bütün çekirdekli hücrelerde bulunur.
Hücre içine ve dışına madde taşır.Bazı maddeleri
depolar.(Ca ve protein).Çekirdek zarı ve golgiyi
yapar.Hücreyi bölmelere ayırarak,sitoplazmadaki
asidik ve bazik tepkimelerin birbirini etkilemeden
yapılabilmesini sağlar.
Üzerinde ribozom bulunanlarına granüllü ER;
bulundurmayanlara da granülsüz ER denir.
Granüllü ER enzim salgılayan hücrelerde,granülsüz
ER yağ sentezleyen hücrelerde çoktur.
Mitokondri
Hücrenin enerji santralidir. Oksijenli
solunumun gerçekleştiği yerdir.
• Çift zarlıdır.İç zar kıvrımlıdır.Kıvrımlara
krista,zarların arasını ve içini dolduran sıvıya
matrix denir.
• Oksijenli solunum yaparak enerjinin
üretildiği ve depolandığı yerdir.
• Enerji ihtiyacı fazla olan kas,sinir ve
karaciğer gibi hücrelerde sayısı daha fazladır.
Bulundukları hücrenin de enerjiye en çok
ihtiyaç olan bölümlerinde toplanırlar.
• ÖRNEK:Sinirlerin sinaps
bölgelerinde,spermlerin kuyruklarında ve
kasların kasılma bölgelerinde çok bulunur.
• Kendine ait DNA,RNA,ribozom ve ETS'si
bulunur.Kendi DNA'sı olmasına rağmen
hücre DNA'sına bağımlıdır.
• Bitkilerde mezozom ve klorofil
bulunduğundan dolayı mitokondri miktarı
daha azdır.
• Prokaryotlarda ve memeli alyuvarında
bulunmaz.
Golgi aygıtı
• Hücrenin bazalında bulunan iç içe
geçmiş tabak görünümünde zar
sistemidir. Yağ sentezi ve
lizozomların paketlenmesinde
görevlidir.
Çekirdeğe yakın bulunur.Hücre zarı yapımına
katılır.
Salgı maddelerin yapılması,paketlenmesi ve
salgılanmasından sorumludur.Onun için süt bezi,
tükrük bezi,ter bezi gibi salgı yapan hücrelerdeki
sayısı diğer hücrelerdekilere oranla daha fazladır.
Enzimleri paketliyerek lizozomu oluşturur.
Glikoprotein, lipoprotein, mukus,bağ dokusu ara
maddesi ve ayrıca bitkilerde selülozlu maddeler
salgılar.
Memeli alyuvarı hariç bütün çekirdekli hücrelerde
bulunur.
PLASTİDLER
• Sadece bitki hücrelerinde bulunan renk maddesi içeren
organellerdir.3 tiptir.
Kromoplast
• Bitkilerde meyve ve çiçeklerin rengini verir.
Likopin(kırmızı),ksantofil(sarı) ve karoten (turuncu)
olmak üzere üç çeşittir.
• Bitkilerde diğer renkler koful öz suyunun asit veya baz
oluşuna göre renk değiştiren "antokyan" denen maddeler
ile oluşturulur.
Lökoplast
• Renksizdir.Genelde kök,gövde ve tohumda bulunur.
• Nişasta,yağ ve protein depolar.
• Işıkla karşılaşınca kloroplastlara dönüşür.
•
Kloroplast
• Sadece bitki hücrelerinde bulunan bu organel fotosentezin
•
•
•
•
•
•
•
•
yani besin üretiminin gerçekleştiği yerdir.
Bitkiye yeşil rengini verir.
Çift zarlıdır.İç zarı katmanlıdır.Bu katmanlara grana,içini
dolduran sıvıya ise stroma denir.
Fotosentez yaparak besin üretir.
Kendine has DNA,RNA,ribozom ve ETS'si bulunur.
Granalar içinde bitkiye yeşil rengini veren ve
fotosentez için gerekli ışığı absorbe eden
klorofil vardır.
Bütün bitki hücrelerinde bulunmaz.ÖRNEK:Kökte.
Sentrozom
Bu organel sadece hayvan hücrelerinde
bulunur ve bölünme esnasında
kromozomların kutuplara taşınması görevini
üstlenmiştir. Bazı su yosunu,mantar,hayvan
ve insan hücrelerinde bulunur.
• Sentriol denilen iki alt birimden oluşur.
• Hücre bölünmesi sırasında kendini
eşleyerek zıt kutuplara çekilir ve iğ
ipliklerinin oluşmasını sağlar.
• Hücre dışına uzanan kirpik,kamçı,sil gibi
yapıları oluşturur.
• Sentrioller dikine duran dokuz çift
tüpçükten oluşur.
Lizozom
Tek katlı zarla çevrili içerisinde sindirim
enzimleri bulunduran organeldir. Büyük
moleküllü besinleri parçalar.Kurbağa
larvalarında kuyruğun kopması,salgılama
dönemi biten memelilerde süt bezlerinin
körelmesi,pasif kalan kasların küçülmesi,
harap olmuş dokuların, yaşlı alyuvarların
ve vücuda giren mikropların yok edilmesi
lizozom sayesindedir.
• Fagositoz ve pinositoz yapan hücrelerde
•
•
•
•
•
•
çoktur.ÖRNEK:Akyuvar hücresi ve tek hücreliler.
Lizozom parçalanırsa hücre kendini sindirir.Buna
otoliz denir.
Lizozomun etrafındaki zar golgiden oluşur.
İçerisindeki enzimler ribozomlarda üretilir.
Üretilen enzimler ER ile taşınır.
ER ile taşınan enzimler golgide paketlenerek
lizozom oluşturulur.
Yani lizozomun oluşmasında ribozom,golgi ve ER
etkilidir.
•
•
•
•
•
RİBOZOM
Bütün hücrelerde bulunan en küçük
organeldir.
Protein ve rRNA'dan
oluşur.Çekirdekçikte üretilir.
Zarsızdır ve iki birimdir.Üst
birim(büyük birim) protein,alt
birimse(küçük birim) rRNA'dan oluşur.
Protein ve enzim sentezler.
Granüllü ER ve çekirdek zarı
üzerinde,mitokondri ve kloroplastın
sıvısında ve ayrıca sitoplazma da
bulunabilir.
• Yoğun protein sentezi sırasında yan yana
gelerek polizomları oluştururlar.
• Her canlıda ribozomların farklı
olmasının sebebi rRNA' ların
farklılığındandır.
Bir hücrenin canlılığını sürdürebilmesi
için mutlaka ribozoma ihtiyacı
vardır.(Enzimlerden dolayı)
• Enzim salgılayan bez hücrelerinde sayısı
daha fazladır.
Çekirdek
Hücrenin en önemli organeli ve
yöneticisi konumundadır. Dış tarafı çift
kat zarla çevrili içerisi ise karyoplazma
denilen sıvı madde ile doludur. Ayrıca
kromozomlar ve çekirdekçik te burada
bulunur.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Hücreyi yönetir.Hücre bölünmesini sağlar.Kalıtım bilgisini taşır.
4 bölümdür.
A) ÇEKİRDEK ZARI
Çift katlı bir zardır.
Üzerindeki deliklere por denir.Bunlar hücre zarındaki porlardan
daha büyüktür.
Hücre bölünmesi sırasında kaybolan bu zarın bölünmeden sonra
yeniden yapılmasında ER ve golgi görevlidir.
B) ÇEKİRDEK SIVISI
Homojen görünümlüdür.İçerisinde bol miktarda
ATP,nükleotit,ribozom ve protein bulunur.
C) ÇEKİRDEKÇİK
Az miktarda DNA,bol miktarda RNA ve protein bulunur.Ribozom
sentezi yapılır.Bakterilerde yoktur.
D) KROMATİN İPLİK
Hücrede en çok bulunan maddedir.
DNA'nın kendisi olup kromozomları oluşturur.Kromozomlar DNA
ve proteinden oluşmuştur.
Kalıtsal karakterleri taşır.Üreme ve büyümeyi sağlar.Hücreyi
yönetir.
KOFUL
ER' dan,golgiden,hücre zarından ve lizozomdan oluşabilir.
Hayvansal hücrelerde az ve küçük,bitkisel hücrelerde ise gençken
küçük,yaşlandıkça büyürler.Çünkü tuzlu artıklar kofullarda
biriktirilir.Hücre içi osmatik basınç ve pH'ı ayarlar.
Kofulda bulunan su turgor basıncı oluşturarak hücreye diklik ve
direnç verir.
Metabolizmanın aktiflik derecesini belirler.Eğer koful büyük ve
sitoplazmada miktarı çok ise metabolizma yavaşlar.
Besin kofulu : Fagositoz ve pinositozla alınan besinlerin bir zarla
çevrilmesiyle oluşur.Akyuvarlar mikropları fagositoz ve pinositozla
aldığında dolayı,akyuvarlarda daha fazla sayıda besin kofulu bulunur.
Kontraktil (vurgan) koful : Tatlı su tek hücrelilerinde bulunan daimi
kofuldur.Fazla suyu dışarı atar.
Boşaltım kofulu : Artık maddeleri ekzositozla dışarı atar.
1-Hücre zarının özelikleriyle ilgili olarak verilen aşağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Canlıdır
B) Yapısında lipit ve protein bulunur
C) Sitoplazma ürünüdür
D) Geçirgendir
E) Çok ince ve esnektir
2- Bol nişasta depolayan patates yumrusu hücrelerinde
hangi yapı bol miktarda bulunur?
A) Mitokondri
B) Ribozom
C) Lökoplast
D) Kromoplast
E) Kloroplast
3-Aşağıda verilen organellerden hangisinin karşısında
verilen işlev kendisiyle ilgili değildir?
A) Sentrozom – Hücre Bölünmesi
B) Lizozom – Hücre içi sindirim
C) Koful- Hücre boşaltımı
D) Ribozom- Karbonhidrat sentezi
E) Mitokondri- Oksijenli solunum
4-Aşağıdaki maddelerden hangisi mitokondrilerde üretilir
A) Glikoz
B) ATP
C) Oksijen
D) Nişasta
E) Glikojen
5-Aşağıdakilerden hangisi hücre zarından
geçemediğinden hücrede sentezlenen maddedir ?
A) Glikoz B) Su C) Gliserol D)ATP E) Yağ asidi
6-Hücre zarının yapısında kimyasal bakımından
aşağıdaki hangi molekül bulunmaz?
A) Protein
B) Lipid
C) Selüloz
D) Glikolipid
E) Gikoprotein
7-Aşağıdaki organellerden hangisinde, zar bulunmaz?
A) Kloroplast
B) Mitokondri
C) Çekirdek
D) Çekirdekçik
E) Lizozom
8-Golgi aygıtının birinci görevi nedir?
A) Ribozomlarda protein sentezlemek
B) Depo edilmiş proteini hidrolize etmek
C) Ribozomlarda sentezlenen proteini depo etmek
D) Sentezlediği proteini salgılamak
E) Kendini eşleyerek çoğalmak
9-Çekirdeğin görevi aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Protein sentezini denetler
B) Genleri taşımasıyla kalıtımı sağlar
C) Büyümeyi denetler
D) Enzimleri sentezler
E) Bölünme ve üremeyi denetler
Download