Direnişten Çıkardığım Dersler

advertisement
Işıl Özgentürk
Direnişten Çıkardığım Dersler
Büyük halk direnişinden herkes gibi ben de bazı dersler
çıkardım. Sıralayacağım,sizlere de öneririm:
1. Halktan umudunu asla kesmeyeceksin.
2. Karl Marks’ın bize yüzyıl önce öğretmeye çalıştığı diyalektik
düşünce tarzını asla unutmayacaksın.
3. Söylenecek her sözün,yapılacak her eylemin bir izdüşümü
olduğunu asla görmemezlikten gelmeyeceksin.
4. En umutsuz zamanlarda , özellikle Gandi’yi ve çıkrık eylemini
düşüneceksin. Çıkrık eylemi şimdilerde bize pek şey öneriyor.
Şöyle, Taksim’de ve tüm yurtta yapılan direniş eylemi
görmemezlikten
gelen,susan, kim varsa, onları asla
unutmayacaksın. Onların kanallarını,gazetelerini, ürettikleri
malları, işlettikleri mekanları
tek tek belleyip, mallarını
almayacaksın,mekanlarına gitmeyeceksin!
10. Görülen o ki, ülkede büyük bir yönetim zaafı var. İktidar ve
yalakaları alınan, yüzde elli oya güvenerek, diğer yüzde elliyi
ölesiye hırpalamak istiyorlar. Neyse ki, Amerika kırk yılda bir iyi
bir iş yaparak, “ne yapıyorsunuz, durun”, dedi. Ama, Türkiye
halkını halk bellemeyen Amerikalı senaryo yazarları sınıfta
kaldı.
11. İşimiz şimdi başlıyor.Bir zamanlar bir slogan vardı, “Heryer
Vietnam!” şimdilerde sloganımız şu oldu: “Heryer Taksim!”. Bu
sloganı ölesiye seveceksin. Bu arada Nazım Hikmet’in ellinci
ölüm yıldönümü. Bu ülke ona en güzel bir biçimde seslendi:
Evet, “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine!”
5. Yüzüne, gözüne gaz yiyen ,insanlara yaşlı-genç demeden,
kapılarını kapatan, su bile satmayan firmaları boykot edeceksin.
Bu firmaların başında yerli sermayeyle kurulmuş, Mado geliyor.
Yerli sermayeyle kurulmuş bu gıda devi insanlara acımasızca
kapılarını kapadı.Su bile vermedi. Ve ertesi gün, polislere
ikramda bulundu. Beni bu duyuruyu yaptığım için mahkemeye
verebilirler,neyse ki, cep telefonları var, fotoğraflar var. Ben de
bir yurttaş olarak bunu köşemde duyuruyorum.Starbucks, o da
önce kapılarını kapattı sonra yaptığının “ iş “ olmadığını fark
edip ertesi gün direnişçilere süt ve kahve dağıtmaya başladı,
“yahu bunlar benim müşterilerim,ben ne yapıyorum, “ diye
düşünmüş olmalı.
6. Halktan sözettiğimizde
“aman canım çok balık hafızalı ,”
deriz, şimdi “balık hafızalı” olmadığımızı kanıtlama zamanıdır.
Hiç bir şeyi unutmayacağız!
7. Kafelerde, oturup çar çar konuşmanın ve kös kös evlere
dağılmanın zamanı artık fazlasıyla geçmiştir.Biri böyle
konuştuğunda, “sus kardeşim, sen ne yapıyorsun?” diye sorma
hakkımız doğmuştur.
8. Direniş göstermiştir ki, bu ülkede yaşayanların DNA’ları
farklıdır. Ve genetik olarak bireysel özgürlüklerine düşkünlerdir.
Ayrıca DNA’ları birbirlerine çok karıştığından Türk,Kürt,
Karadenizli,
Akdenizli,Doğuyu
fark
etmez,
birbirlerine
kenetlenirler.İnternette dolaşan bu sözlere ben de şapka
çıkarıyorum. ABD Başkanı Obama Tayyip’e çok kızmış, “bizim
yıllarca uğraşıp,ayırmaya çalıştıklarımızı bir gece de birleştirdin !
“Bayıldım ,bir fıkrada benden, kedinin yuvasının önünden
gitmesini bekleyen fare, köpek sesini duyunca, fırlayıp dışarı
çıkmış, bir de baktım kedi orada duruyor. Kedi fareyi avucuna
almış, "anacağım demiş, burası Anadolu birkaç dil bilmem
gerek".
9. Bu direnişten sonra Başbakanımız ve Dışiçleri Bakanımızın
Büyük Osmanlı fantezisinin sona ermiş olması gerek. Hadi bir
Suriye’ye asker gönderin, vallahi iki misli direniş görürsünüz.
Biber gazı ve ardından uluslar arası yasağa rağmen attığınız
portakal gazı, artık kimseyi durduramıyor, mermi mi
atacaksınız?
http://www.mgkmedya.com
Çarşamba, Haziran 5, 2013 - Sayfa 1 / 1
Download