PowerPoint Sunusu

advertisement
Onun adı Henrietta Lacks,ama bilim
insanları onu HeLa olarak biliyorlar.
1920 yılında ABD’nin
Virginia eyaletinde , bir
tütün çiftliğinde
dünyaya gelmiş olan
Lack’in kökenleri, aynı
çiftlikte çalışan
zencilere
dayanmaktadır.
Büyük büyük babasının,
çiftliğin sahibi olan bir beyaz
birey, büyük büyük
annesininde çiftlikte çalışan bir
zenci birey olduğu
bilinmektedir.
Aynı çiftlikle ailesi ile birlikte yaşayan
Lacks, ilk çocuğunu 14 yaşında dünyaya
getirmiştir. 31 yıllık yaşamında 5 çocuğu
olan Lacks’in eşi aynı zamanda kuzeni olan
Day Lacks’tir.
Birlikte yaşamlarını Maryland ‘da
sürdürmüşlerdir.
Son doğumundan
sonra sağlıklı
yaşamına bir türlü
dönemeyen Lacks,
tedavi görmek üzere
‘John Hopkins’
hastanesine yatırılır.
1950 yılında
İleride dünyanın önde gelen kanser
merkezlerinden biri olacak olan John Hopkins
Hastanesinde tedavisine başlanan Lacks’e
rahim ağzı kanseri teşhisi konulmuştur.
Doktorlar Lacks’e radyum tedavisi yöntemini
uygulamaya karar verirler ve Lacks’in rahim ağzına
radyum çubukları yerleştirirler. Bu yöntem ile kanserli
hücrelerin ölmesi beklenir.
Radyum tedavisi Lacks’in vücudunda
büyük radyasyon yaraları
oluşturmakta ve kanserli hücreler tüm
vücuda hızla yayılmaktaydı.
Tüm vücudunu saran kansere
yenilerek 4 Ekim 1951 tarihinde vefat
etmiştir.
Henrietta Lacks’in Ölüm Belgesi
HENRIETTA LACKS’TEN HeLa’ya
Hastalıkların etkenlerini
bulmak ve yeni tedavi
yöntemlerini test etmek için
“ölümsüz” bir hücre dizisi
bulmak bilim insanlarının
ortak hedeflerinden biriydi.
Hücrelerin laboratuvar
ortamında çoğalmaya devam
etmesi ve uzun
süre dondurulabilmesi
gerekiyordu. Onlarca yıl çeşitli
insanlardan doku örnekleri
alınmasına rağmen hiçbir
hücre insan vücudu dışında
birkaç günden fazla
dayanmıyordu.
Henrietta Lacks hastalığı nedeniyle hastaneye
yatırıldığı sırada teşhis için yapılan muayenede diğer
kanser hastalarından farklı olan tümörlü dokulara
rastlanıldı.
Yapılan muayenede
Lacks’in doktorunun
gözlemi
şöyleydi:Henrietta’nın
tümörü mor renkli, üzeri
parlak, lobüllü bir tümör,
adeta bir jöle
görünümündedir.
Howard W. Jones
Henrietta’nın
tümörünü
teşhis eden
jinekologist
Laboratuvarda
patolojik
inceleme
yapılması için
Dr. George
Otto Gey’e
gönderilmesi
için
Dr. GEORGE OTTO GEY KİMDİR?
NEDEN HÜCRELER DR. GEY’E
VERİLİYOR?
Dr. George Gey,
öğrenciliğinden
fakülte üyeliğine
kadar hayatının
büyük kısmını John
Hopkins Hastanesinde
geçirmiş bir bilim
insanıdır. Dr. Gey ve
eşi Margaret Gey
hücre doku kültürleri
üzerinde
çalışmaktadır.
John Hopkins
Hastanesinde çalışan Dr.
George Otto Gey
Dr. Gey ‘in en büyük amacı normal ve kötü huylu
dokuların isole edilmesi ve bu kötü huylu dokuların
bakımıydı.Bu amaç ile Dr. Gey, John Hopkins hastanesi
ile anlaşma yapmıştır. Bu anlaşmaya göre; hastaneye
gelen her kanser hastasından alınan doku parçasının bir
kısmı, deneylerinde çalışması için Dr. Gey’e verilecekti.
Dr. George
Gey’in
laboratuvarında
araştırmacı
olarak bulunan
Mary Kubicek
Mary Kubicek,Dr. George Gey’in laboratuvarında
uyguladığı ‘roller-tube’ tekniği ile Lacks’ten
alınan hücre numuneleriyle doku kültüründe ilk
ölümsüz hücre hattını oluşturdu.
Mary’e göre HeLa hücreleri güçlü ve agresif bir
şekilde hızla bölünmeye devam ediyordu.
LACKS’İN HÜCRELERİNE HELA İSMİ
NASIL VERİLMİŞTİR?
(Taramalı elektron mikroskobunda gözlenen apoptik HeLa hücreleri)
HeLa hücrelerinin en özel
yanı diğer hücre
kültürlerinin aksine sonsuz
sayıda çoğalabiliyor
olmasıdır. Bu farklı
özelliğin nedeni birçok
bilim insanı tarafından
incelenmiş ve değişik
yaklaşımlar literatürde yer
almıştır.
Normal
hücre
Yeni bölünmüş HeLa
hücreleri (elektron
mikroskobu görüntüsü)
HeLa hücreleri,
kanser
hücreleridir.Bu
kansere sebep olan
etken HPV18
(Human papilloma
virus) virüsüdür. Bu
virüsün Lacks’in
rahim hücrelerinin
DNA’sı ile karıştığı
ve çoğalan kanser
hücrelerinin
kromozom sayılarını
etkilediği
gözlemlenmiştir.
(prometafaz insan serviks kanseri (HeLa)
tübülin (sarı) için boyandı GFP-histon
etiketli kromozomlar (mavi) ile hücre)
Bu mutasyonların HeLa hücrelerinin
telomerleri parçalayan telomeraz
enziminin aktivitesini etkilediği
düşünülmektedir.
DNA incelemesi için mavi
Hoechst boyası ile boyanmış
HeLa hücreleri. Ortadaki ve
sağdaki hücre interfaz
safhasında olduğundan
çekirdeklerinin tamamı
boyalıdır. Soldaki hücre ise
çekirdek bölünmesi (mitoz)
sürecindedir ve ayrılmış olan
kromozomlar gözlemlenebilir.
Telomerlerin normal durumda bir
hücrenin potansiyel bölünme sayısını
kısıtlayıcı bir fonksiyonu vardır. Normal,
sağlıklı hücrelerin telomerleri her
bölünme sonrasında biraz daha kısalır,
gittikçe kısalan telomere sahip hücreler de
bir süre sonra bölünmeyi bırakarak
ölürler. Bilim insanları, HeLa hücreleri ile
entegre olan HPV18 DNA’sının
telomerlerin yapısını etkilediğini
düşünmektedirler. HeLa hücreleri kaç kez
bölünürse bölünsünler telomerleri hep
sabit boyda kalır ve böylece hücreler diğer
kültür hücrelerin aksine herhangi bir fren
mekanizması olmaksızın defalarca
bölünür.
Yatay gen transferi, bir
organizmanın, ikinci bir
organizmadan türemeden, o
ikinci organizmaya ait genetik
malzeme edinmesini sağlayan
herhangi bir süreçtir.
HeLa hücreleri, yatay gen
transferi sayesinde başka
organizmalardan genetik
malzeme elde edebildiği ve
başka bir organizmanın gen
dizilimine erişebildiği
gözlemlenmiştir.
Sonuç olarak;HeLa hücreleri, HPV18 virüsü
etkisi ve yatay gen transferiyle sağlıklı insan
hücresi özelliklerini taşıyarak kanser hücresi
gibi çoğalmaya devam ediyorlar.
HeLa hücrelerinin
laboratuvar ortamında
çoğaltımından sonra , bu
hücreler dünyanın dört bir
yanına araştırma gruplarında
kullanılmak üzere
gönderilmiştir.
Çocuk felci (polio) salgınının
en yaygın olduğu 1952’de HeLa
hücreleri üzerinde geliştirilen
polio aşısı milyonları kurtardı.
Bu aşı için gerekli hücre miktarını
sağlamak için Tuskagee’de Polio Hücre
Üretim Merkezi adıyla HeLa hücresi
çoğaltan bir fabrika inşaa edilir.
Dr. Salk , polio üzerine
yaptığı çalışmaları test
etmek için;HeLa
hücreleri kullanmıştır.
Çünkü test etmede
kullanılan maymun
hücreleri dönem
şartlarında pahalı
bulunuyordu.
Rahim ağzı
kanserinin
önlenmesi için
kullanılan HPV
aşılarının
geliştirilebilmesi
ni sağladı.
Bilim insanlarının
tek bir hücreyi
ayırıp çoğaltmayı
öğrenmesine yol
açtı ve böylece
tüp bebek
tedavisini
mümkün kıldı.
Üzerilerine yanlışlıkla kromozomlarını açık hale getiren bir
kimyasal dökülmesi üzerine insanlarda düşünüldüğü gibi 48
değil 46 kromozom olduğunu ortaya çıkardı.
1962’de uzaya
gönderildi ve yer
çekimsiz ortamın
insan hücreleri
üzerindeki etkisinin
gözlemlenmesine
olanak tanıdı.
Nükleer radyasyona
maruz bırakılarak
radyasyonun insan
hücrelerini ne şekilde
öldürdüğünü açığa
çıkardı.
Tüberküloz
hastalığının insan
hücrelerine nasıl
saldırıldığını
gösterdi ve
tüberküloz aşısının
geliştirilmesini
sağladı.
HIV’in sadece kan hücrelerini
enfekte etmediğini gösterdi,
HIV testleri ve ilaç kokteylleri
geliştirilmesini mümkün kıldı
Klonlanan
ilk hücre
oldu.
Fare hücreleri ile
birleştirilerek ilk türler arası
hibrid oluşturuldu. Bu
genetik hibrid, gen
haritalamayı ve kan grubu
test etmeyi mümkün
kılmakla kalmadı, kanser
ilaçlarının geliştirilmesinde
ve denenmesinde de
kullanıldı.
Kozmetik ürünlerinde
ve ev eşyalarında
bulunan kimyasalların
üzerimizdeki etkilerinin
araştırılmasında
kullanıldı.
Çiçek aşısı için HeLa
hücrelerinden daha iyi bir denek
hücre olamazdı. Buradan Çiçek
aşısı bulundu.
HeLa hücrelerinin bilime sayısız katkısı olmuş
ve olmaya devam etmektedir. Bilim insanları
araştırmalarında , HeLa hücrelerini halen
kullanmaktadır.
Dr. George Gey’in, küçük laboratuvar
ortamında çoğalttığı sonra tesislerde
üretmeye başlayıp ,haftada 20 bin tüp üretip
dünyanın dört bir yanına sattığı Hela
hücrelerinin bilime katkısı oldukça fazladır.
Kısa zaman içerisinde tüm dünyadaki
laboratuvarlar Hela hücresi ile çalışmaya
başlar.
ATCC şirketi de HeLa
hücrelerini kullanan ve
dağıtımını sağlayan bir
kuruluştur.
Ancak daha sonraları aniden hem
kanser hücreleri, hemde normal
hücreler tüpte çoğaltılabilinmeye
başladı.Bu hücreler kolay büyümekle
kalmayıp,aynı laboratuvarı paylaştıkları
diğer kültürleride ele geçirmeye başladı.
Hatta HeLa hücreleriyle deney yapan
kişilerin beyaz önlüklerine ,havadaki toz
taneciklerine tutunup farklı kültürlerde
boy göstermeye başlarlar.Bu hücreler
dünya üzerinde bir tür kirliliğe yol
açmaktaydı.
Araştırmalar geliştiğinde kanser
biyologları, kanser hücrelerinde bir
‘gariplik’ bir ‘terslik’ olduğunu gördüler.
Bunun sebebi Henrietta Lacks ve onun
hücreleri idi.
Henrietta Lacks’in ailesi
1970 yılında yapılan araştırma ile
Lacks’in ailesi Henrietta’dan habersiz
alınan hücreleri ve çoğaltılması olayını
öğreniyor ve Henrietta Lacks’e gereken
saygının verilmesi için kamu çalışmaları
başlatıyorlar. 2015 yılında hayatını
kaybettiği hastanede Lacks için onursal
ders düzenlenmeye başlanmıştır.
Günümüzde Henrietta’nın rahiminden alınan hücrelerden üretilen HeLa hücrelerinin
toplam ağırlığı 20 tonu geçmiş durumda. Dr. Gey tarafından ücretsiz olarak bilimin
kullanımına sürülen hücreleri kullanarak hem kar amacı gütmeyen, hem ticari değeri
olan pek çok araştırma ve buluşa imza atılmakta. Bilim insanları bu güne dek HeLa
hücrelerini kullanarak 60 binden fazla bilimsel çalışma yapmış, 11 binden fazla patent
almış durumdalar.
KAYNAKÇA:
• https://www.youtube.com/watch?v=Vqtcg9GZc0w
• https://www.youtube.com/watch?v=WkCD7kvyM7A
• https://medium.com/trepanasyon/%C3%B6l%C3%
BCms%C3%BCz-henrietta-9ce6e412cb46
• http://www.evrimagaci.org/article/tr/deneyselcalismalarin-vazgecilmezleri-hucre-hatlari-cell-line
• http://biyologlar.com/hucre-kulturu-besiyeri-vesolusyonlar
• http://henriettalacksfoundation.org/
• http://www.archivesofpathology.org/doi/10.1043/1
543-2165-133.9.1463?url_ver=Z39.882003&rfr_dat=cr_pub%3Dpubmed&rfr_id=ori:rid:cro
ssref.org&code=coap-site
HATİCE DUMAN
TUBA ÇAĞIRTEKİN
TEŞEKKÜR EDERİZ…
Download