tbmm kutuphanesı

advertisement
TBMM
B : 102
10 . 6 . 2009
O: 1
Sosyal ve ekonomik bozulmalar derinleşmiştir. Son yıllarda yaşanan adaletsiz gelir dağılımı ve
uygulanan yanlış politikalar, bu bozulmanın dar gelirliler üzerindeki yükü arttırması nedeniyle
bireyler yoksulluk sınırının altına inmiş ve itilmiştir.
Bugüne kadar yapılan çalışmalarda yoksullukla ilgili sayısal tanımlamalar yoluna gidilmiş,
genellikle Dünya Bankası'nın aldığı ölçütler kabul edilmiştir. Bilimsel verilerle hareket etmek mutlak
suretle gereklidir. Ancak salt sayısal verilerle tanımlayıp, yoksulluğun insanca yaşama hakkından
yoksunluk olduğunu unutmak, insani yaklaşımları gözardı etmemize neden olacaktır. Bu nedenle
kişilerin içinde bulundukları durumu, dolar bazında değerlendirmek yerine konumlarını tanımlamak
da farklı bir değerlendirme ölçütü olabilmektedir.
Günümüzde ülkemizde yoksulluk ile mücadele yaklaşımlar ve doğurdukları sonuçlar hem
uygulayıcıların politikalarına hem de uygulanan bölgenin ekonomik durumuna göre değişme
göstermektedir. Dolaylı yaklaşım hızlı büyüme yoluyla yoksulların gelirlerini ve yaşam düzeylerini
yükseltmeyi ön plana çıkarmaktadır.
Ancak bu yaklaşımın ülkemizde uygulanmasında göz ardı edilen nokta gelir dağılımı olmuştur.
Gelir dağılımın bozukluğunun yoksulluk üzerinde etkisi tartışmasızdır. Ancak bu konu Türkiye'de ilgi
görmemiş ve yoksullukla ilgili yapılan çalışmalar yalnızca büyüme üzerine odaklanmıştır. Hatta,
ülkemizde yoksullukla mücadele tartışmalarının kriz dönemlerinde de büyüme üzerine odaklandığı
görülmektedir. Bu durum da yoksullukla ilgili yürütülen çalışmaların başarıya ulaşmasını
engellemektedir.
Sadece büyümeyi baz alan bu yaklaşımın bir sonucu olarak da yoksul kesim, çoğu kez homojen
bir kitle olarak ele alınmakta, yoksullar arasındaki yaş, toplumsal cinsiyet açılarından var olan
farklılıklara yeterince değinilmemektedir.
Ülkemizde de tarım alanında yapılan yatırımların kısıtlılığı düşünüldüğünde, büyüme temelli
yaklaşımın kırsal alanda yaşayan yoksulları ihmal ettiği görülmektedir. Çünkü büyüme kavramı
Türkiye'de sanayi alanında ağırlık kazanmıştır. Ayrıca Türkiye'nin tarımsal anlamda uzun yıllardır
büyümediği düşünüldüğünde tarımsal alandaki yoksullar için bu yaklaşımın etkisiz kaldığı öne
sürülebilir. Bu yaklaşım ile kırsal alandaki yoksulların ihmal edilmelerinin bir nedeni olarak yoksulluk
olgusunun büyük şehirlere ait olduğu inancı gösterilebilir. Genel olarak yoksulluğun daha çok
kentlerde yaşandığı düşünülmektedir.
Yoksulluk ile mücadele ve gelir dağılımındaki eşitsizliği içeren bu hususların ülkemizdeki tüm
üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşları ve devletimizin ilgili organları ile birlikte detaylı incelenip
değerlendirilmesi gerekmektedir. Yoksulluk ile mücadele etmemizin gerekliliği ve yöntemleri
üzerinde çalışma yapılması zorunluluktur. Bu zorunlulukla birlikte gelir dağılımındaki adaletsizlik de
dikkatle incelenmeli, gelir ölçütleri detaylı bir şekilde çıkartılmalı ve ilgili bakanlıklar ile toplumsal
refah ve birlikteliği pekiştirecek adaletli gelir dağılımı da incelenmelidir.
Türk halkının bu hususlarda, ilgili sorunların, alınacak tedbirlerin ve çözüm önerilerinin, yüce
Meclisimizce tespiti amacı ile Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır.
2.- Manisa Milletvekili
konumunun
araştırılarak
açılmasına ilişkin önergesi
Ahmet
Orhan ve 38 milletvekilinin,
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
TARİŞ'in
tarım
amacıyla Meclis
sektöründeki
araştırması
(10/394)
-560-
TBMM KUTUPHANESI
Download